03.04.2017 Views

Tanrıların Arabaları

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

görülüp hayranlık duyulabilirler. Çünkü ülkedeki hiç bir köprü, söz konusu taş heykel ve blokların<br />

ağırlığını çekebilecek kadar sağlam değildir. Yakın tarihlere kadar, kaldırma araçlarıyla 50 ton<br />

ağırlığındaki tek parça taşları taşıyabiliyorduk. Bugün çok geliştirilmiş vinçler yüzlerce tonlukları<br />

kaldırabilmektedir. Ne var ki atalarımız binlerce yıl önce bu taşları taşımış, kaldırmış ve<br />

yerleştirmişlerdi! Nasıl?<br />

Görünüşe bakılırsa eski insanlar dev taşları tepelere çıkarıp indirerek çok uzaklara taşımaktan<br />

özel bir zevk almaktaydılar! Mısırlılar piramit yapımında kullandıkları taşları Assuan'dan<br />

getirirlerdi. Stonehenge mimarları kocaman taş blokları güneybatı Galler'den ve Marlborough'tan<br />

taşırlardı, Paskalya adasının taş işçileri, ısmarlama dev heykellerinde kullandıkları taşları,<br />

işlendikleri yerin çok uzağındaki taş ocaklarından çıkarır ve taşırlardı. Tiahuanaco'daki bazı tek<br />

parça kayaların nereden geldiklerini ise bilmemekteyiz. Her halde uzak atalarımız pek tuhaf insanlar<br />

olmalıydılar; çünkü işlerini bile bile güçleştirirler ve heykellerini, tapınaklarını, mezarlarını en<br />

olmadık yerlere kurmaktan hoşlanırlardı. Bütün bunlar yalnızca zorlu bir hayatı sevdikleri için<br />

miydi?<br />

Çok uzun geçmişimizin sanatçılarının bu kadar budala olduklarını kabul edemem. Eğer eski bir<br />

gelenek heykellerin kesinlikle nereye dikileceklerini, piramitlerin nerede yapılacaklarını belirtmemiş<br />

olsaydı, bütün bu sanat eserleri, taş ocaklarının hemen yakınında yapılmış olurdu. Sacsayhuaman'daki<br />

İnka kalesinin, Çuzco'nun tepesine şans eseri değil; bir gelenek orayı kutsal nokta olarak belirlediği<br />

içjn yapıldığına inanıyorum.<br />

Aynı şekilde insanlığın en eski anıtlarının kurulduğu yerlerde, en ilginç ve önemli kalıntıların<br />

dokunulmamış biçimde durduklarına ve bu kalıntıların günümüz uzay yolculuklarının gelişmesine<br />

çok büyük katkıda bulunabileceklerine de inanıyorum.<br />

Binlerce yıl önce gezegenimizi ziyaret eden bilinmeyen uzay yolcularının, en az bizler kadar<br />

ileriyi görebilmeleri gerekirdi. Bir gün dünyalının da kendi yetenekleriyle uzaya açılacağını her<br />

halde düşünmüşlerdi.<br />

Dünyalıların da uzayda hemcinslerinin bulunabileceği ve onlarla ilişki kurulabileceği konusunda<br />

inançları olduğu bilinen bir tarih gerçeğidir. Günümüzde antenler ve vericiler ilk radyo dalgalarını,<br />

bilinmeyen akıllı yaratıklara ulaşması için uzaya yollamışlardır. Ne zaman karşılık alacağımızı ise<br />

bilmiyoruz. Belki on, belki on beş, belki de yüz yıl sonra. Hatta mesajlarımızı hangi yıldızlara<br />

yönelteceğimiz konusunda da bir fikrimiz yok, çünkü hangi yıldızın bizi daha çok ilgilendireceğini<br />

bilmiyoruz. İnsana benzeyen akıllı yaratıklar mesajlarımızı alabilecekler mi? Bilmiyoruz. Bununla<br />

birlikte, bizleri amacımıza, ulaştıracak bilgilerin, dünyamızda bulunduğu inancını destekleyecek o<br />

kadar çok şey var ki. Bugün yerçekimini etkisiz kılmaya çalışıyor, ilkel parçacıklar ve anti-madde<br />

üzerinde deneyler yapıyoruz. Peki dünyamızda gizli duran gerçekleri bulmak, böylece hiç olmazsa<br />

ana vatanımızı öğrenmek için yeterli çalışmalar yapıyor muyuz?<br />

Tarihle ilgili şeyleri tam olarak değerlendirebilirsek, bir zamanlar geçmişimizin mozaik<br />

levhasına çok güç uyan şeylerin, akla yakın duruma geldiğini görürüz: bunlar yalnız eski kitaplardaki<br />

ipuçları değil, yerkürenin her yanında eleştirici araştırmalarımızı bekleyen «güç gerçeklerdir de.<br />

İnsanın yapacağı son aşama, bugüne kadar süre gelen varlığını haklı gösterme ve gelişmek için<br />

gösterdiği çabaların, gerçekte, uzaydaki varoluşla ilişki kurmak için geçmişinden ders almak<br />

olduğunu, anlamak olacaktır. Bu aşamaya varılınca da, en kurnaz, en katı düşünceli kişiler bile,<br />

insanın görevinin, evreni kolonize etmek ve rutısal ödevinin, bütün güç ve deneylerden edinilmiş

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!