03.04.2017 Views

Tanrıların Arabaları

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ütopik sayıları, ya da bilinmeyen galaksileri katmaksızın yapılan yukardaki tahmini, biraz daha<br />

ilerletebiliriz ve 18.000 gezegenin en az yüzde birinde gerçekten hayat olduğunu ileri sürebiliriz.<br />

Dünyaya benzer gezegenlerin var olduğu, gerek hesaplar, gerekse bilimsel araştırmalar sonucu,<br />

kuşku tanımaz bir duruma gelmiştir. Ancak hayatı destekleyen koşulların, ille de dünyanınkilerle<br />

özdeş olması gerekmez.<br />

Hayatın yalnız dünyadaki koşullar altında geliştiği düşüncesi çoktan çürütülmüştür. Oksijen ve su<br />

olmayınca hayat da olmaz inancı tümüyle yanlıştır. Öyle ki dünyamızda bile oksijene gerek<br />

duymayan canlılar vardır. Anaerobik bakteri adı verilen bu yaratıklara oksijen,öldürücü etki<br />

yapmaktadır. Neden uzayda aynı şekilde yaşayan gelişmiş türler bulunmasın?<br />

Çalışmalarını pek yakın tarihlere kadar dünyamız üzerinde yoğunlaştıran araştırmacılar,<br />

gezegenimizi hayat için 'ideal' olarak nitelendirmişlerdi. Bol bol suyu, tükenmeyen oksijeni, organik<br />

yollarla kendiliğinden yenilenen doğası ve ne çok sıcak, ne çok soğuk iklimiyle dünyamız, bu niteliği<br />

hak eder görünüyordu. İyi ama, hayatın doğuşu ve gelişmesi böylesine katı kurallarla<br />

sınırlandırıldığında, ortaya çıkan şaşırtıcı durumlara ne demeli? Bilginler, dünyada iki milyona yakın<br />

değişik canlı türünün bulunduğunu tahmin ediyorlar; bunların bir milyon iki yüz bini bilimsel olarak<br />

tanınıyor. Ancak, tanınanlar içinde birkaç bin türün, bugün geçerli kurallar gereğince, yaşamaması<br />

gerekiyor! Bu durumda, hayat için gerekli koşulları belirleyen yasaların, yeni baştan ele alınıp<br />

incelenmelerinden başka çıkar yol yoktur.<br />

Normal olarak yüksek radyoaktiviteli suların mikroptan arınmış olacağı düşünülebilir. Ne var ki<br />

birtakım bakteri türleri, nükleer reaktörleri çevreleyen öldürücü sularda yaşamayı başarmışlardır. Dr.<br />

Siegel'in yaptığı bir deney ise korku vericidir:<br />

Siegel, Jüpiter'in atmosferini laboratuvarında yaratarak, birtakım bakterileri burada üretmeyi<br />

denemiştir. Bilindiği gibi Jüpiter'in atmosferi, bizim anladığımız biçimde hayat için hiç bir uygunluk<br />

göstermemektedir. Bununla birlikte Siegel'in bakterileri, amonyak, metan ve hidrojene rağmen<br />

ölmemiş ve üremelerini sürdürmüşlerdir. Bristol Üniversitesi entomolojistlerinden[-1] Hinton ve<br />

Blum'un deneyi de aynı oranda ürkütücüdür. Bu bilim adamları, bir tatarcık türünü birkaç saat 100'<br />

santigrad ısıda kuruttuktan sonra, uzay kadar soğuk olan sıvı helyuma atmışlardır. Daha sonra yüksek<br />

ısı vererek doğal hayata döndürdükleri hayvancıklar hiç bir şey olmamış gibi yaşamalarını<br />

sürdürmüşler, hatta 'sağlıklı' yavrular bile doğurmuşlardı! Bunların dışında yanardağlarda yaşayan,<br />

taş yiyen, demir üreten bakteri türleri de tanınmaktadır. Soru işaretleri ormanı büyüdükçe büyümüyor<br />

mu?<br />

Birçok araştırma merkezinde deneyler sürdürülürken, hayatın hiç bir zaman dünyamız<br />

koşullarıyle sınırlandırılamayacağının delilleri de artmaktadır. Dünya yüzyıllar boyu, yerküreyi<br />

yöneten koşullar ve yasalar çevresinde dönüp duruyor. Bu inanış, alışılmış ölçü ve düşünce<br />

sistemlerini benimseyen araştırmacıların gözlerine her şeyi bulanık ve titrek gösteren bir gözlük gibi<br />

yerleşti. Uzay incelenirken de çıkarılamayan bu gözlük yüzünden, çağ açan düşünürlerden Teilhard<br />

de Chardin, uzayda ancak 'Hayal'in gerçek olabileceğini ileri sürdü!<br />

Eğer başka gezegenlerde yaşayan akıllı yaratıklar da bizim gibi düşünüyorlarsa, kendi hayatları<br />

için gerekli koşulları, bütün evren için geçerli sayıyorlar demektir. Böylece bizim anladığımız<br />

biçimde bir hayat için kesinlikle öldürücü olan —150, 200 derece ısıda yaşayan yaratıklar, evrende<br />

hayat izi ararken — 150 dereceyi de birlikte arayacaklardır. Tıpkı bizim geçmişimizi aydınlatmaya<br />

çabalarken kullandığımız mantık gibi...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!