15.04.2017 Views

Yuval Noah Harari - Hayvanlardan Tanrılara Sapiens - Kolektif

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

misyon olarak belirlemişti. Halifeler de peygamberin vahiylerini mümkünse<br />

barışçıl yollarla, gerekirse de kılıç zoruyla yaymak için ilahi bir<br />

yetkiyle donanmışlardı. İspanyol ve Portekiz imparatorlukları da Doğu<br />

Asya ve Amerika’da peşinden koştukları şeyin zenginlik değil, insanları<br />

doğru inanca döndürmek olduğunu öne sürdüler. Aynı şekilde, İngilizlerin<br />

liberalizm ve serbest ticareti yayma misyonlarının üzerinde güneş<br />

hiç batmıyordu, Sovyetler tarihsel olarak kapitalizmden ütopik bir<br />

proletarya diktatörlüğe giden yoldaki yürüyüşü kolaylaştırma görevini<br />

yakıştırdı kendisine. Bugün çoğu Amerikalı, Üçüncü Dünya ülkelerine<br />

cruise füzeleri ve F-16’larla bile olsa demokrasi ve insan haklan kazanımlarının<br />

götürülmesi gerektiğini düşünüyor.<br />

İmparatorluklar tarafından yayılan kültürel fikirler nadiren yönetici<br />

seçkinlerin uydurmasıdır. İmparatorluğun vizyonu evrensel ve kapsayıcı<br />

olduğundan, imparatorluk seçkinlerinin tek bir geleneğe yapışıp kalma<br />

mecburiyeti yoktu. Nereden esinlenmiş olurlarsa olsunlar yeni fikirlere,<br />

normlara ve geleneklere adapte olma şansları vardı. Bazı imparatorlar<br />

kendi kültürlerini saf hâle getirmek ve kökenlerine dönmek için uğraşırken<br />

imparatorluklar genellikle halklarından olabildiğince çok şey alan<br />

melez medeniyetlere dönüştüler. Roma’nın emperyal kültürü Romalı olduğu<br />

kadar da Yunan’dı; Abbasilerin imparatorluk kültürü kısmen İranlı,<br />

kısmen Yunan, kısmen Arap’tı. Moğol İmparatorluğu’nun kültürü<br />

de Çin kültürünün kopyasıydı. Emperyal ABD’deyse Kenya kökenli bir<br />

Başkan, İtalyan pizzası yerken favori filmi ArabistanlI Lawrence’ı izleyebilir<br />

(Türklere karşı Arap isyanını anlatan bir İngiliz destanı).<br />

Elbette bu kültürel kaynaşma sonucu yaşanan asimilasyon, yenilenler<br />

için durumu daha kolay hâle getirmedi. Emperyal uygarlık pek çok<br />

fethedilmiş halktan çok sayıda katkı almış olabilir, ama ortaya çıkan melez<br />

sonuç yine de büyük çoğunluk için yabancıydı ve asimilasyon da genellikle<br />

acılı ve travmatik bir süreçtir. Benimsenen ve sevilen bir yerel<br />

geleneği bırakmak, en az yeni bir kültüre uyum sağlamaya çalışmak kadar<br />

zor ve streslidir. Daha da kötüsü, tebaa halklar yeni kültüre adapte<br />

olduğunda bile imparatorluk seçkinlerinin onlan “biz”in parçası olarak<br />

görmesi on yıllar hatta yüzyıllar alabiliyordu. Fetih ve kabul arasında geçen<br />

nesillerse tamamen ortada kalıyordu çünkü bunlar hem kendi yerel<br />

kültürlerini kaybetmiş hem de imparatorluklann dünyasında eşit olarak<br />

yer almalanna izin verilmeyen insanlardı ve uyum sağladıkları yeni kül­

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!