15.04.2017 Views

Yuval Noah Harari - Hayvanlardan Tanrılara Sapiens - Kolektif

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

veya ekonomik avantajları yoktu ama kıta kendine özgü bir potansiyel<br />

biriktirdi ve bu potansiyel 1850’lerden sonra, bir anda çok belirgin hâle<br />

geldi. 1750’de Avrupa, Çin ve Müslüman dünyası arasındaki görünürdeki<br />

eşitlik sadece bir seraptı. İkisi de çok uzun kuleler inşa eden iki inşaat<br />

ustası hayal edin. Ustalardan biri ahşap ve çamurdan tuğlalar kullanırken<br />

diğeri çelik ve beton kullanıyor. İlk başta iki yöntem arasında çok<br />

fark yokmuş gibi görünür çünkü iki kule de birbirine yakın hızda yükselir<br />

ve yükseklikleri de benzerdir. Ancak kritik eşik geçildiğinde, ahşap<br />

ve çamurdan yapılan kule ağırlığı taşıyamayarak çöker, çelik ve betondan<br />

yapılan kuleyse kat kat büyüyerek gözün göremeyeceği yüksekliğe<br />

ulaşır.<br />

Avrupa, erken modern çağda, sonradan dünyayı fethetmesini sağlayacak<br />

nasıl bir potansiyel geliştirmişti? Bu soruya birbirini tamamlayan<br />

iki cevap verilebilir: modern bilim ve kapitalizm. Avrupalılar belirli bir<br />

teknolojik üstünlükleri olmadığı sıralarda bile, bilimsel ve kapitalist zihniyetle<br />

düşünmeye ve davranmaya alışmışlardı. Teknoloji bolluğu ortaya<br />

çıktığında, Avrupalılar bunun hasadını herkesten daha iyi toplayabildi.<br />

Dolayısıyla bilim ve kapitalizmin, Avrupa’nın, 21. yüzyılın Avrupa<br />

sonrası dünyasına bıraktığı en önemli emperyal miraslar olması tesadüf<br />

değildir. Dünyayı artık Avrupa ve Avrupalılar yönetmiyor, ama bilim ve<br />

sermaye her zamankinden daha da güçlü. Kapitalizmin zaferleri bir sonraki<br />

bölümde detaylı olarak incelenecek. Bu bölümse Avrupa emperyalizmi<br />

ve modern bilim arasındaki aşk ilişkisine ayrıldı.<br />

Fetih Zihniyeti<br />

Modern bilim, Avrupa imparatorluklarında ve bu imparatorluklar sayesinde<br />

gelişirken, elbette klasik Yunan, Çin, Hint ve Müslüman geleneklerinin<br />

eski bilimsel çalışmalarına çok şey borçludur, ancak kendine özgü<br />

yapısı ilk defa erken modern dönemde ortaya çıktı ve İspanya, Portekiz,<br />

İngiltere, Fransa, Rusya ve Hollanda’nın emperyal genişlemeleriyle el<br />

ele ilerledi. Bu erken modern dönem boyunca Çinliler, Hintliler, Müslümanlar,<br />

Kızılderililer ve Polinezyalılar Bilimsel Devrim’e önemli katkılar<br />

yapmaya devam ettiler. Müslüman iktisatçıların öngörüleri Adam<br />

Smith ve Kari Marx tarafından okundu, Kızılderili doktorları tarafından<br />

geliştirilen tedaviler İngiliz tıp metinlerine girdi ve Polinezya’dan to p fe -

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!