23.10.2017 Views

TOURMAG SAYI 12 DIGITAL

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

KONUK YAZAR<br />

Kuş Kayası Yol Anıtı<br />

Fatih Camii<br />

Çekiciler Çarşısı<br />

Kayralılar, Akalar, Persler ve Pontuslular<br />

burayı yurt edinmişler. Antik zamandaki ilk<br />

sahipleri ise Amazonlar…<br />

Amasra kuzeye doğru uzanan 1.5 kilometrelik<br />

bir yarımadanın üzerine kurulmuş.<br />

Doğusunda ve batısında birer koyu var.<br />

Bunlar Büyük Liman ve Küçük Liman olarak<br />

anılıyor. Turistlerin denize girmek için en<br />

çok tercih ettikleri Büyük Liman Plajı kolay<br />

ulaşılan bir konumda ancak yazın hafta sonları<br />

özellikle Ankara’dan gelen günübirlik<br />

tatilciler nedeniyle oldukça kalabalık olabiliyor.<br />

Biraz daha kafa dinlemeyi sevenler<br />

hafta içini tercih ederlerse daha memnun<br />

kalacaklardır.<br />

Amasra sokaklarına inip dolaşmaya başladığınızda<br />

şehrin göz alıcı güzelliğine karşın<br />

mütevazı yaşantısı ve sıcaklığı daha da kendine<br />

bağlar insanı. Amasra Kalesi, Müzesi,<br />

kiliseden camiye çevrilme “Fatih Camisi”,<br />

kemerli taş köprüsü, Arnavut kaldırımlı<br />

sokakları, kale içine serpiştirilmiş pastel<br />

renkli küçük bahçeli evleriyle bir şirinlik<br />

muskasıdır adeta. Mahalle aralarında gezinirken<br />

güneş ışığı altında evlerin değişik<br />

bir ışıltıyla parladığını görünce merak edip<br />

sebebini sormuştum. Meğer sıvasına minik<br />

minik kesilmiş gelin teli karıştırıyorlarmış.<br />

Bunun yanı sıra pek çok evin duvarlarında<br />

ve bahçesinde eski çizmelerin ya da lastik<br />

ayakkabıların içinde sardunyalar ve çeşitli<br />

çiçekler görünce bura insanlarının ilginç<br />

dekorasyon fikirleri geliştirmekte pek mahir<br />

olduklarını düşünmeden edemedim. İşte<br />

şehirleri, kasabaları özel ve unutulmaz kılan<br />

tam da böylesi detaylar… Çekiciler Çarşısı<br />

ise yıllardır süregelen ahşap işçiliğinin<br />

en güzel örneklerinin yer aldığı mutlaka<br />

uğranılması gereken bir yer. Kuklalardan<br />

kaşıklara, oyuncak beşiklere, türlü mutfak<br />

eşyalarına varan çeşitliliğiyle ziyaretçilerini<br />

alışveriş yapmadan bırakmıyor. Ayrıca<br />

yöreye özgü dokumalara da burada rastlamak<br />

mümkün...<br />

Bir de halk arasında “Direkli Kaya” adıyla<br />

bilinen Cenevizlilerden kalan 7 metrelik<br />

bir kalıntı var. Zamanında antik limanın<br />

gözetleme kulesi ve deniz feneri olarak<br />

kullanılmış. Ayrıca buradaki kayaların içi<br />

oyularak yapılmış Amastris’in Havuzu denilen<br />

yapının kraliçenin deniz hamamı olduğu,<br />

buradan denize girdiği ve kendisini izleyen<br />

olursa da nöbetçilerine öldürttüğü rivayet<br />

ediliyor. Bugün de turistler bu noktadan denize<br />

girmeyi çok seviyor. Denizin inanılmaz<br />

turkuaz rengini ve nispeten dalgasız sakin<br />

halini görünce onlara hak veriyorum.<br />

Direkli Kaya<br />

Gezginlerin en sevdiği şeylerden biri de şüphesiz<br />

gittikleri yerin, yöreye özgü meşhur<br />

lezzetlerini tatmaktır. Amasra bu bakımdan<br />

da insanı mest ediyor. Kıyıdaki Canlı Balık ve<br />

Çeşm-i Cihan gibi adı nam salmış restoranlarında,<br />

sabah denizden tazecik tutulmuş<br />

ve tereyağında kızartılmış balıklarını sıcak<br />

mısır ekmeği ile yemek öyle bir zevktir ki,<br />

çatalı bıçağı ve kibarlığı unutup iki elinizle<br />

tabağa yumulmaktan kendinizi alamazsınız.<br />

Mevsimine göre istavrit, hamsi, barbun,<br />

mezgit, kalkan gibi balıkları yemek bu kadar<br />

güzel iken, bir de yanına eşlik eden efsane<br />

salatası vardır, ben hayatım boyunca başka<br />

hiçbir yerde böyle salata yemedim. Deyim<br />

yerindeyse salatanın şanı balığı sollayıp<br />

geçmiştir, sırf onu yeniden tatmak için bile<br />

Amasra’ya gidilir. Salatayı bildiğimiz marul<br />

ağırlıklı mevsim salatasından ayrıcalıklı kılan<br />

ise tahminimce çevre kırlardan toplanan<br />

farklı otlar, mor lahana, salatalık turşusu ve<br />

havucun yanı sıra özel bir elma sirkesi ile yapılan<br />

hoş kokulu sosudur. Tabaktaki sunumu<br />

ise ayrı bir görsel şölendir.<br />

Eğer büyük şehirlerin betonlaşmasından,<br />

uğultusundan, insanı serseme çeviren yoğunluğundan<br />

sıkıldıysanız, arada bir es<br />

vermek istiyorsanız Karadeniz’in beyaz gerdanlıklı<br />

güzel şehri Amasra’ya gelin derim.<br />

Aslında bu yazıyı yazarken biraz suçluluk<br />

duymuyor da değilim. Çünkü bu sakin ve mütevazı<br />

tablo hiç bozulmasın, kalabalıkların<br />

hışmına uğrayıp talan edilmesin istiyorum.<br />

Amasra’da denizin kıyısına, bir çınar altına<br />

oturun… Balığa çıkan teknelerin pat<br />

patlarını, hırçın dalgaların o güzel sesini<br />

kulağınıza ninni, güneşte pırıl pırıl parlayan<br />

maviliklerini gözünüze fer yapın ve o tuzlu<br />

yosun kokusunu içinize çekerek tavşankanı<br />

çayınızı yudumlayın… Mavi ile yeşilin iki<br />

ayrılmaz tutkulu sevgili gibi birbirine sarılışını<br />

izleyin… Belki bir Barış Akarsu şarkısı<br />

eşliğinde güneşi batırırsınız… Belki yaşadığınıza<br />

bir kez daha şükreder ve memleketimizdeki<br />

bu güzelliklerin kıymetini bilip,<br />

korumaya bir kez daha karar verirsiniz…<br />

Ekim / Kasım / Aralık | 2017<br />

October / November / December<br />

45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!