Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ALTERNATİF TATİL<br />
Saros Körfezi boyunca denizle<br />
iç içe böyle çadır kampları<br />
görmeniz mümkün.<br />
(Soldan sağa) Elifcan ve<br />
Serhat Vardar, Doğu Akarca<br />
ve ben.<br />
Denizden kıyıya kamp alanının görüntüsü...<br />
(Korumasız bir telefonla nasıl çektik diye<br />
sormayın o maceradan ayrı yazı olur.)<br />
dışında zayiatımız yok. Doğanın ne kadar<br />
içindeysen bu tip cilveler o kadar artacak.<br />
Alışmak ve kendini doğaya teslim etmek en<br />
kolayı. Her an araba çarpabilecek, bir şey<br />
patlayabilecek, inşaattan balyoz filan düşebilecek<br />
metropolden daha güvendesin, öyle<br />
düşün. Uyanınca kendine gelmenin en tatlı<br />
yolu olarak denize girip iki kulaç attıktan<br />
sonra sahile tenteleri kuruyor ve Tabiat Parkı’nın<br />
girişindeki yerlerden birinde kahvaltı<br />
yapmaya gidiyoruz. Buralarda kredi kartı<br />
sorun olabiliyor. Bu nedenle yanına mutlaka<br />
şehir merkezlerinden para çekip al. Biz<br />
tava, ocak işlerine girmediğimiz için kahvaltı<br />
etmek ve öğlenin en sıcak saatlerini geçirmek<br />
için buralara geliyoruz. Sonra da soğuk<br />
içeceklerimizi, içine buzları attığımız kutuya<br />
gömüp, tekrar kamp alanına geri gidiyoruz.<br />
Buradan sonrası artık deniz, güneş ve eğlence.<br />
Akşam bu kez çadırları sahile indiriyoruz.<br />
Ateş alanımızı kurup başlıyoruz eti, biberi pişirmeye.<br />
Müzikler açılıyor. Yemekler yeniyor.<br />
Elifcan, “Denize mi girsek?” diye cümlesini<br />
bitirip soru işaretini bile koymadan denize<br />
atıyoruz kendimizi. O kapkaranlık görünen<br />
denizin içine atlayınca bir anda hareket eden<br />
kollarımızın ve bacaklarımızın üstünde ışık<br />
hüzmeleri oluşuyor. “Mantar ya da doğadan<br />
topladığımız ot filan da yemedik? Zehirlenmiş<br />
olamayız. Bu neyin kafası?” diye düşünürken<br />
o anda hayatımızda ilk defa bu kadar<br />
yoğun bir yakamoz varken denize girdiğimizi<br />
anlıyoruz. Daha önce yaşayanlar bilir. Şimdilerde<br />
her yerde ışık olduğu için pek mümkün<br />
olmuyor ama gerçekten mucizevi bir şey.<br />
Hiçbir ışık kaynağı yokken denizin dibinde<br />
ellerinizi hareket ettirdiğinizde adeta bir ışık<br />
şovuna dönüşüyor minnak planktonlar. Mutlaka<br />
yaşanması gereken bir şey.<br />
İHTİYACIN OLAN ŞEY DOĞA<br />
Çadır kurup medeniyetten uzak kamp yapmanın<br />
tatil köyünden, yurtdışındaki otel tatillerinden<br />
farkı şu: “Ben öyle su yok, elektrik<br />
yok, börtü böcek yapamam tatil. Rahatlamaya<br />
gitmek, hiçbir şey düşünmek istemiyorum”<br />
diyorsun ya. Sonra da tatile gittiğin<br />
yerde şezlongdan maillerine bakıyorsun,<br />
instagramda geziyorsun filan. Hiçbir şey<br />
yapmamak sana çok şey düşündürür. Doğayla<br />
uğraşmak seni bulunduğun ana, “şimdi”ye<br />
getirir. Telefonu elinden bırakmamak seni<br />
dinlendirmez. Şehirde asla göremediğin yıldızları<br />
seyretmek seni dinlendirir. Tepeleme<br />
tabak yaptığın açık büfe değil lezzetli olan,<br />
ateşte kızarttığın etler ve üstündeki külleri<br />
temizleyip içini oyduğun patlıcanlardır lezzetli<br />
olan. Daha önce yapmadıysan dene, bir<br />
kere doğayla iç içe girdin mi özünü hatırlayacaksın.<br />
Nereye ait olduğunu, aslında nelere<br />
ihtiyacın olduğunu yeniden anlayacaksın.<br />
Başlangıç için 2 gün yeterli. Üstelik tek bir<br />
otelli tatile verdiğin parayla dünyanın en<br />
konforlu kampını da kurarsın. Bak Vardar çifti<br />
balayına bile çadır kampına geliyor. Üstelik,<br />
“Hayatımızda geçirdiğimiz en güzel tatildi”<br />
diyorlar. Ben zaten doğanın içinde olmayı,<br />
sessizliği ve sakinliği hiçbir tatile değişmem.<br />
Ekibin diğer üyesi müzmin bekâr Doğu Akarca<br />
da hem sevdiğinden hem de biraz ayıp<br />
olmasın diye bizimle takılmış olduğundan<br />
aslında diğer kamp kuran özgür ruhlu çadır<br />
tatilcileriyle kaynaşmadı. Yoksa doğanın<br />
içinde kendine kafa dengi bir sürü arkadaş<br />
daha bulabilirdi. Özetle özgürce kurulan<br />
bir çadır kampında herkese göre bir şeyler<br />
mutlaka var. Sadece şehirden değil, sana<br />
dayatılmış gereklilikler ve medeniyetten de<br />
uzaklaşabildiğin tatiller dilerim. Sevgiler.<br />
78 Ekim / Kasım / Aralık | 2017<br />
October / November / December