Tekstil Teknik Temmuz

ISSN 2148-9254 

TEMMUZ JULY 2018 

www.tekstilteknik.com.tr 

...Since 1970 the 

Italian Quality for 

the true Accuracy... 

Automatic dosing systems 

/ powder dosing and dispensing 

/ liquid dosing and dispensing 

/ laboratory dosing and dispensing 

ACCURACY 

REPEATABILITY 

TRACEABILITY 

LAWER S.p.A - COSSATO (Biella) Italy - sales@lawer.com 

LAWER Teknik Servis - lawerturkiye@lawer.com 

Spot International Textile Industry - Spot@spotltd.com 

lawer.com 

spotltd.com

REKLAM İNDEKSİ 

ADVERTISEMENT 

ARTKİM (INTERDYE)..............................87 

ATAÇ..................................................... 31 

BENEKS............................................ 23-47 

CANLAR MEKATRONİK.............Ö.K.İ – 1 

COTTON USA........................................25 

DINEMA..................................................5 

EFFE ENDÜSTRİ....................................A.K 

EKOTEKS.......................................... 43-55 

ELTEKSMAK........................................... 51 

FESPA.....................................................75 

GROZ-BECKERT......................................7 

GÜMÜŞ MAKİNA............................ 34-35 

HUZURLU İNŞAAT.................................. 91 

ITMA ASIA............................................. 71 

İHLAS KUZULUK.....................................73 

İHLAS MATBAACILIK............................79 

İHLAS PAZARLAMA.............................89 

İMG........................................................ 67 

LAWER.................................................Ö.K 

MERKÜR (EXİNTEX)..............................93 

MURATEX..............................................63 

PETNİZ ISI............................................... 41 

PİMMS..............................................10-21 

SANKO..................................................53 

SEBAT KİMYA (FOMY)..........................85 

SPGPrints..............................................15 

ŞANAL PLASTİK............................... 58-59 

TECNOROMA....................................... 11 

TEKSEL (BTSR)........................................29 

TEKSEL (RED CARPET)..........................39 

TÜRKİYE HASTANESİ.............................83 

VOLİ TURİZM.........................................95 

www.tekstilteknik.com.tr

İMTİYAZ SAHİBİ 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA 

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

GENEL MÜDÜR 

General Manager 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ 

News Editor 

SORUMLU MÜDÜR 

Responsible Editör 

YAYIN KURULU BAŞKANI 

Editorial Board Chief 

YAYIN KURULU 

Editorial Board 

SÜREKLİ YAZARLAR 

Permanent Columnists 

Ali ERDEM 

ali.erdem@img.com.tr 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

Prof. Dr. Cevza Candan 

Prof. Dr. Bülent Özipek 

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay 

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt 

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş 

Prof. Dr. W. Oxenham 

Prof. Dr. Emel Önder 

Prof. Dr. Yusuf Ulcay 

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner 

Prof. Dr. İsmail KAYA 

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN 

Ekrem Hayri PEKER 

REKLAM DANIŞMANI 

Advertisement Consultant 

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ 

Foreign Relations Manager 

Mehmet TATLI 

mehmet.tatli@img.com.tr 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ 

Marketing 

Comunication Manager 

MUHASEBE MÜDÜRÜ 

Chief Accountant 

FİNANS MÜDÜRÜ 

Finance Manager 

Ebru PEKEL 

ebru.pekel@img.com.tr 

Zekai TURASAN 

zturasan@img.com.tr 

Mustafa AKTAŞ 

mustafa.aktas@img.com.tr 

GRAFİK & BASKI SORUMLUSU Tayfun AYDIN 

Graphics & Printing Manager tayfun.aydin@img.com.tr 

GRAFİK & TASARIM 

Graphics & Design 

ABONE VE DAĞITIM 

Subsc rip ti on and 

C i rc ul at io n M an ag e r 

Hakan SÖZTUTAN 

hakan.soztutan@img.com.tr 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.ozcelik@img.com.tr 

AD RES | He ad Of fi ce 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 

Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 604 51 00 Fax: +90 212 604 51 35 

www.tekstilteknik.com.tr e-ma il : img@img.com.tr 

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş. 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: 0212 454 30 00 

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ 

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN 

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 

KONYA | Me tin DE MİR 

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 

Advertising Representatives 

TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee 

Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw 

JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina 

Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp 

KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn 

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr 

BİLGİ / Information 

Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. 

Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. 

Tekstil & Teknik is published monthly. Ad ver ti se ments res pon si bi li ti es 

pub lis hed in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.

EDİTÖR 

4 

Seçim tamam, 

sıra reform ve icraatta 

Election done, now it’s time 

for reform and actions 

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2018 

EDİTÖR 

Ali ERDEM 

Yazı İşleri Müdürü 

News Editor 

Seçim bitti, gözler ekonomide. İş 

dünyası temsilcileri Cumhurbaşkanlığı 

ve 27. Dönem Milletvekili 

Genel Seçimi’nin ardından, Türkiye’nin 

gündeminin ekonomi ve 

yapısal reformlar olmasını istiyor. 

Son 15 yılda ortalama yüzde 5,7 

büyüyen Türkiye ekonomisindeki 

şahlanışın sürmesi ve uluslararası 

sermaye akışlarının hızlanması 

yapısal reformlardan geçiyor. İş 

dünyası; enflasyonla mücadele, 

işsizlik, cari açık sıkıntılarının çözümüne 

yönelik akılcı bir ekonomi 

programı ve mali disiplinin önemine 

işaret ediyor. Yeni dönemde 

büyümenin sürdürülebilir olması, 

çift hanedeki işsizlik, enflasyon 

ve faizin düşürülmesi, cari açığın 

kontrol altına alınması için çalışılacak. 

Yeni sistemin yol haritasında 

iş ve yatırım ortamı iyileşecek. 

Özel sektörün önünü açacak fiziki 

ve sosyal altyapı yatırımlarının 

sürdürüldüğü güçlü bir ekonomik 

yapı tesis edilecek. 2023 hedeflerinin 

gerçekleştirilmesi ve güçlü 

Türkiye’ye giden yolda bütün 

engellerin bertaraf edilebilmesi 

adına büyük bir başlangıç yapılacak. 

Ülkemizin, global ekonomiye 

entegrasyonunu artırarak 

kalkınma sürecini devam ettirmesi 

ve yatırım ortamını iyileştirecek 

ekonomik ve yasal makro reformların 

hızla hayata geçirilmesi yeni 

dönemde de önem taşımakta. 

Makro ekonomik göstergelerinin 

normal seyrinden saptığı ve 

ekonominin “kırılgan” koşullarla 

karşı karşıya kaldığı böyle bir dönemde 

Türkiye’nin olağanüstü hal 

rejimini hızla geride bırakması ve 

gerekli reformları yaparak adalet 

sistemini güçlendirmesi büyük 

önem taşımaktadır. Bundan sonra 

Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracak 

reformlara ve özellikle ekonomiye 

odaklanmamız gerekir. Siyasal 

istikrarın olmadığı yerde ekonomik 

istikrarın ve güvenin olması 

mümkün olamaz. Dolayısıyla önümüzdeki 

yeni dönemde güven ve 

istikrarla yeni bir sıçrama gerçekleştirmek 

mümkündür. 

Election has finished, now all eyes 

are on economy. Business world’s 

representatives, Presidency and 27th 

Period Deputy want Turkey’s agenda 

to be economic and structural reforms 

after the election. Continuation 

of prancing in Turkish economy, that 

grew up average 5,7 percent in the 

latest 15 years, and the acceleration 

of international capital flows depends 

on structural reforms. Business 

world; points to the importance of 

a rational economic program and 

fiscal discipline in order to fight with 

inflation, unemployment and the 

solution of current account deficits. In 

the new period, efforts will be made 

for sustainable growth, unemployment 

at double-digits, lowering 

inflation and interest rates, and to 

control the current account deficit. 

Business and investment environment 

will be improved in the roadmap of 

the new system. A strong economic 

structure, through which physical and 

social infrastructure investments that 

will open the way for private sector 

are sustained, will be established. A 

great beginning will be made in the 

interest of realizing the objectives of 

2023 and being able to eliminate all 

obstacles on the way to go the Strong 

Turkey. The fact that continuation of 

development process of our country 

by increasing its integration into the 

global economy and rapidly actualizing 

of the economic and legal 

macro reforms is important also in the 

new period. In such a period, in which 

macroeconomic indicators deviate 

from normal course and economy is 

confronted with “fragile” conditions, 

it is very important for Turkey to rapidly 

leave the state of emergency regime 

behind and to strengthen the justice 

system by making the necessary reforms. 

From now on, we need to focus 

on the reforms, that will make Turkey 

reach its objectives, and especially 

on economy. In a place where there 

is not political stability it is not possible 

to have economic stability and trust, 

either. Therefore, it is possible to make 

a new jumping in the new period 

along with trust and stability.

PALET 

6 

Doğal liflerden mamul 

kumaşlar için su itici kaplama!!!! 

Water-repellent coatings 

for natural fabrics 

PROF. DR. CEVZA CANDAN 

Tekstil & Teknik 

Yayın Kurulu Başkanı 

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden 

(MIT) bir araştırma ekibi yakın bir zamanda 

mevcut kaplamalardan daha 

efektif, doğal liflerden (ipek, pamuk 

gibi) mamul kumaş yüzeylerine uygulanabilecek 

su itici kaplamalar geliştirdiğini 

açıkladı. Bu amaçla kullanılan 

mevcut kaplamaların en önemli sıkıntılarından 

bir tanesi sıvı esaslı olmaları 

nedeniyle kumaşın kaplama malzemesine 

daldırılıp çıkarılması ve daha sonra 

kurutulması yönündeki gereklilik. Anılan 

işlemin sonucunda kumaş gözenekleri 

tıkanarak, nefes alabilirlik özelliği 

önemli ölçüde kayboluyor. Bu sorunu 

gidermek, diğer bir deyişle gözenekleri 

açmak üzere kumaş bir hava üfleme 

işleminden geçiriliyor. İlave işlem ise 

kumaş maliyetini artırması yanında su 

iticilik özelliğinin de belli oranda zayıflamasına 

neden oluyor. 

A team at the Massachusetts 

Institute of Technology (MIT) 

has come up with a coating 

that not only adds water-repellency 

to natural fabrics such 

as cotton and silk but is also 

said to be more effective than 

the existing coatings. The main 

issue with the current coatings 

that are used: they are liquid-based. 

This means that the 

fabric is dipped in liquid and 

then left out to dry. As a result, 

the pores in the fabric tend to 

get clogged, inhibiting them 

from breathing normally. To fix 

this, air is blown through the 

fabric to reopen the pores. This 

not only adds to the manufacturing 

cost but also reverses 

some of the water protection. 


PALET 

Araştırmalar, 8 ve altı perflorin karbon 

grubuna sahip polimerlerin daha güvenli 

olduğunu ve çevreye daha az zarar 

verdiğini gösteriyor. Bu bulgudan yola 

çıkarak MIT ekibi, projelerinde daha kısa 

polimer zincirleri ile çalışmaya, ancak 

polimeri “”başlatılmış kimyasal buhar 

depolama” (iCVD- initiated chemical 

vapor deposition) adını verdikleri farklı bir 

kaplama prosesi ile uygulamayı başarmış 

görünüyor. iCVD kaplama prosesi son 

derece ince bir kaplama yüzeyi yarattığı 

için kaplama, kumaş yüzeyi yerine lif 

çeperlerine yapışıyor. İşlemin bir sonucu 

olarak kumaşın gözenekli yapısı korunurken, 

su iticilik özelliğinden de ödün 

verilmemiş olunuyor. Ayrıca, kaplama işlem 

uygulaması için sıvı esaslı bir ortama 

ihtiyaç olmadığından hem kurutma hem 

de gözenek açma işlemeleri ortadan 

kalkıyor. iCVD yöntemiyle su iticilik apresi 

uygulanmış kumaşların çoklu laboratuvar 

testlerinin başarılı sonuçlar verdiğini ifade 

eden ekip; biryandan olası en iyi su iticilik 

özelliğini verecek kimyasal formüller üzerinde 

çalışmaya devam ederken, diğer 

yandan patent bekleyen bu teknolojinin 

lisanslama yoluyla sanayide efektif kullanılmasını 

ümit ediyor. 

Saygılarımla, 

Research has shown that the 

polymers with less than eight 

perfluorinated carbon groups 

were safer and less harmful to 

the environment. The MIT team 

decided to try combining the 

shorter-chain polymer with a 

special coating process called 

initiated chemical vapor deposition 

(iCVD). The iCVD coating 

process creates an extremely 

thin coating that adheres 

to the contours of the fibers 

and doesn’t cause the pores 

to be clogged. Unlike the old 

coating, it doesn’t require any 

liquids or an additional step to 

reopen pores. Multiple lab tests 

were done on the fabrics with 

the new coating, including a 

rain test, to much success. 

The team continues working 

on optimising the chemical 

formula for the best possible 

water-repellency and hopes 

to license the patent-pending 

technology to existing fabric 

and clothing companies. 

Regards, 

Kaynakça/Source: 1. https://www.innovationintextiles.com/research-development-education/new-coatings-make-natural-fabrics-waterproof/ 

2. https://www.natcoat.com/new-coating-makes-fabrics-waterproof/ 3. https://www.techexplorist.com/new-coatings-make-natural-fabrics-waterproof/15152/

Hem kökleri merkezinin bulunduğu bölgede çok sağlam hem de bütün dünyada 

kendini evinde hissediyor. Groz-Beckert’i farklı yapan özellik bu. Endüstriyel makine 

iğnelerinin, hassas makine parçalarının ve sistemlerin dünyada lider üreticisi olarak, 

ürünlerimizin ve servislerimizin kalite ve hassasiyet standartlarını mümkün olan en 

yüksek seviyede tutuyoruz. Yaklaşık 7.800 çalışanımız ve örme, dokuma, keçe, tafting, 

tarak ve dikiş alanlarında kullanılan yaklaşık 70.000 adet ürün çeşidimiz ile tekstil 

endüstrisine en ideal desteği sunuyoruz. Ve 1852’den beri bu şekilde sizi hedeflerinize 

ulaştırıyoruz. www.groz-beckert.com 

Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması

PANORAMA 

Koruyucu tekstillerdeki yenilikler 

gelişerek devam ediyor 

Technology, innovation 

in protective textiles 

continue to improve 


Mehmet ERGİN / İTALYA 

8 

Ateşe dayanıklı (FR) ve koruyucu tekstil alanlarındaki 

teknoloji ve yenilik, acil müdahale 

ekiplerinin, laboratuvar bilim adamlarının ve 

elektrikli ve gazlı aletlerle çalışanların ve diğer 

sektörlerin genellikle maruz kaldıkları istek ve 

ihtiyaçlarına cevap verdiği için gelişmeye 

devam ediyor. Yıllarca, koruma ve konfor sağlayan 

giyim talebi arttı ve yüksek tehlikeye koruma 

sağlayan giysiler artan bir ihtiyaç (FR, ark 

flaşları, kimyasal sıçramalar, buhar veya sıcak 

sıvı, vb.) olarak görüldü. Şikayet edilen rahatlık 

noktası, çalışanların FR / koruyucu kıyafetlerini 

uyumlu bir şekilde giymemeyi seçmesinde 

genellikle önemli bir faktördür. Bu nedenle, 

elyaf ve kumaş üreticileri çeşitli tehlikelere karşı 

koruma sağlamakta ve düzenleyici standartları 

karşılarken, esneklik veya gerilme, nefes 

alabilirlik, nem aktarımı, yumuşaklık, örtme ve 

Technology and innovation in the flame resistant 

(FR) and protective textiles arena continue 

to improve as the industry responds to 

the wishes and needs of first responders, the 

military and other sectors where people such 

as lab scientists and electric and gas employees 

are often exposed to potentially hazardous 

conditions or situations. For years, a 

demand for clothing that provides protection 

AND comfort has increased, and a growing 

need for garments that provide multi-hazard 

protection (FR, arc flashes, chemical splashes, 

steam or hot liquid, etc.) has been seen. 

Comfort, it is reported, is often a major factor 

in employees choosing not to wear FR/protective 

clothing compliantly. As such, fiber and 

fabric manufacturers are constantly seeking 

better ways to improve properties such as

flex or stretch, breathability, moisture transfer, 

feel/softness, drape and suppleness – while 

providing protection against various hazards 

and meeting regulatory standards. 

Trends and developments 

In the FR arena, as the industry continues to 

increase focus on comfort, much research 

and development lately has been aimed at 

helping to provide solutions for workers, whether 

it’s battling the heat, cold or inclement 

weather, according to Craig Tutterow, technical 

director of FR Fabrics for Mount Vernon FR, 

Trion, Georgia, USA. “FR fabrics have historically 

been perceived as uncomfortable to wear 

as daily workwear,” Tutterow said. “Much of 

esneklik gibi özellikleri iyileştirmenin daha iyi 

yollarını sürekli aramaktadır. 

TRENDLER VE GELİŞMELER 

FR arenasında, sanayi konfor konusuna odaklanmaya 

devam ederken, son zamanlarda çok 

araştırma ve geliştirme çalışmaları, ısı, soğuk 

veya sert hava koşullarıyla savaşan işçiler için 

çözümler sağlamaya yardımcı olmayı amaçlıyordu, 

Craig Tutterow, FR Mount Vernon FR teknik 

direktörü, Trion, Georgia, ABD “FR kumaşlar, 

tarihsel olarak günlük iş elbiseleri gibi giymek 

için rahatsızlık verici olarak algılanıyor” dedi. 

“Ar-Ge’nin büyük bölümü, koruma ve performans 

taleplerini korurken artan konfora yöneliktir. 

Amaç, işçilere Alev Dayanıklı Giyim (FRC) 

9 PANORAMA 

the R&D is geared toward increasing comfort 

while maintaining protection and performance 

demands. The goal is getting workers to 

wear Flame Resistant Clothing (FRC) correctly 

and consistently.” In recent years, Steve Lucas, 

senior FR technologist & development Engineer, 

Westex by Milliken, Spartanburg, South 

Carolina, USA, said he has also seen major 

improvements in this area. His company has 

especially made enhancements to clothing 

for people who work in certain settings such 

as laboratories. Most of those developments 

are comfort or lifestyle oriented, he said, and 

another is related to durability, he said. 

“The comfort and the styling of FR fabrics have 

both made huge strides in the last decade,” 

Lucas said. “In my opinion, it is driven in part 

by the desire to offer FR work wear that is 

‘yi doğru ve tutarlı bir şekilde giydirmek “dedi. 

Son yıllarda, South Carolina, Spartanburg, 

Milliken’in Westex’ten teknisyen ve geliştirme 

mühendisi olan Steve Lucas, önemli gelişmeler 

gördüğünü belirtti Bu bölgede. Şirketi özellikle 

laboratuarlar gibi belirli ortamlarda çalışan 

insanlar için kıyafetler geliştirmiştir. Yetkili, bu 

gelişmelerin çoğunun rahatlık veya yaşam tarzı 

odaklı olduğunu söyledi ve diğerinin dayanıklılık 

ile ilgili olduğunu söyledi. Lucas, “FR kumaşların 

konforu ve şekillendirilmesi son on yılda 

büyük adımlar attı. ‘’ Dedi. “Bence, kısmen, 

çoklu kullanım olan FR iş elbisesi arzusu ile işe 

yarıyor; bu da işi yapmanın ötesine geçebilmen 

anlamına geliyor. Aynı zamanda, kullanıcı 

açısından bakıldığında, kullanıcıların rahat 

ve yaşam tarzlarına uygun bir FR giyim eşyası 

giymesi daha olasıdır. Dayanıklılık da kesinlikle 

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2018


10 

PANORAMA 

artıyor, bu da teknik ve uzun ömür açısından 

mantıklı. Kumaş ne kadar dayanıklı olursa, o 

kadar uzun süre güvenle giyilebilir. “İtfaiyeciler 

arasında yıllardır önde gelen ölüm nedeni 

sıcak strese bağlı yaralanmalar ya da hastalıklar 

oldu, bu yüzden birçok şirket bu konuyu ele 

almak için daha hafif giyim araçlarını üretmeye 

çalışıyor, PBI üst düzey geliştirme mühendisi 

ve grup lideri Brian Shiels’e göre, Performance 

Products, Inc., Charlotte, Kuzey Carolina, ABD, 

itfaiyecilikte uzmanlaşmış bir şirkettir.Sıcak 

korumayı tehlikeye atmayan hafif giyim araçları 

Shiels’ın uzmanlık alanında gördüğü en 

büyük gelişmedir. ABD itfaiyeci ölümleri üzerine 

yapılan incelemelerde, 2016, yıllık çalışmalar 

1977’de başladığından beri ısı stres / aşırı 

istihdam itfa ölümlerinin en düşük sayısını (veya 

Görev Ölümleri “LODD’ler”) gördü, ancak sıcak 

stres / aşırı efor, LODD’lerin önde gelen nedenidir. 

“ Bunu hafif koruyucu takımlara bağlamak 

için kesinlikle erken, ancak gerçek bir değişim 

yapacağımızın iyi bir göstergesi “dedi Shiels. 

Yangınla mücadelede bir rahatlığın ötesinde 

kanser ve diğer kirleticilere maruz kalma ile ilgili 

endişeler artmaktadır. Baş, boyun ve yüz için 

öncelikle ısı ve alev koruması sağlayan yeni 

geliştirilmiş bir FR koruyucu flaş davlumbazına, 

hassas olan cilde temas etmeden parçacıkların 

bulaşmasını engelleyen bazı araçlar bulunmaktadır. 

Shiels, dumanlardaki ve kurumlardaki 

partiküllerin engellenmesi kanserojenlere 

karşı bir miktar koruma sağlayabilir dedi. 

GELİŞMELER 

Mount Vernon FR’nin en son gelişmelerden biri 

olan konfor ve dayanıklılık için bir pamuk / Tencel 

veya pamuk / Tencel / naylon karışımı olan 

AMTEX TC. Tencel’in karışıma dahil edilmesi, 

korumadan ödün vermeden hem rahatlığı 

hem de dayanıklılığı artırıyor. Tutterow, “Tencel, 

pamuğa benzeyen selülozik bir lif ancak daha 

dayanıklı olan koruyucu kumaşlar yaratmak 

için güç kattı” dedi. “Tencel, sağlamlığına 

multi-use, meaning you can wear it beyond a 

job setting. It also is championed from a user 

standpoint, because wearers are more likely to 

wear FR apparel that is comfortable and suited 

to their lifestyle. Durability has also absolutely 

increased, which makes sense from a technical 

and longevity standpoint. The more durable 

the fabric is, the longer it can be safely worn.” 

Among firefighters, the leading cause of death 

for years has been heat stress-related injuries 

or illnesses, so many companies are striving to 

create lighter weight turnout gear to address 

this issue, according to Brian Shiels, senior 

development engineer and group leader, PBI 

Performance Products, Inc., Charlotte, North 

Carolina, USA, which specializes in firefighter 

protection. Lightweight turnout gear that 

doesn’t compromise thermal protection has 

been the biggest improvement Shiels has seen 

in his area of specialty, he said. In a recently 

released study on U.S. firefighter fatalities, 2016 

saw the lowest number of heat stress/overexertion 

firefighter fatalities (or Line of Duty Deaths, 

“LODDs”) since the annual studies began in 

1977, but heat stress/overexertion remains the 

leading cause of LODDs. “It’s certainly too early 

to attribute this to the lightweight protective 

ensembles, but it’s a good possible indicator 

that we’re making real change,” Shiels said. 

Beyond comfort in firefighting protection, concerns 

over cancer and other diseases resulting 

from exposure to contaminants are rising, he 

added. A number of newly developed FR 

protective flash hoods that primarily provide 

heat and flame protection to the head, neck 

and face are incorporating some means of 

blocking particulate contamination from contacting 

vulnerable skin. Blocking particulates in 

smoke and soot may provide some protection 

against carcinogens, Shiels said. 

Developments 

For comfort and durability, one of Mount 

Vernon FR’s most distinct developments of 

late is AMTEX TC, a cotton/Tencel or cotton/ 

Tencel/nylon blend. Incorporating Tencel 

into the blend increases both comfort and 

durability without sacrificing protection, the 

company touts. “Tencel is a cellulosic fiber 

similar to cotton, but with added strength to 

create protective fabrics that are more durable,” 

Tutterow said. “Despite its strength, the 

addition of Tencel allows AMTEX TC fabrics to 

feel lighter than they actually are, which enhances 

the comfort of garments made with 

the fabric, especially in the heat. Enhanced 

comfort increases the probability that workers 

will wear garments correctly, and reduces risk 

of injury due to improper wear.”

12 


PANORAMA 

rağmen AMTEX TC kumaşlarının gerçekte olduğundan 

daha hafif hissetmesine izin veriyor, bu 

da özellikle sıcakta, kumaşla yapılan giysilerin 

konforunu arttırıyor. Gelişmiş konfor, çalışanların 

giysilerini doğru bir şekilde giyme ihtimalini 

arttırmakta ve yanlış giyinme nedeniyle oluşan 

yaralanma riskini azaltmaktadır. Lucas, “Mount 

Vernon FR, FlexTex kumaşlarını da geliştirdi ve 

elastomerik bir elyaftan kumaşın yüzde 97’ye 

varan oranda esneyebilmesini sağladığını 

belirtti.Fiber ilavesi, kumaşa FR korumasında bir 

azalma olmaksızın hareket kabiliyeti kattığını 

belirtti. FlexTex koleksiyonu bu yıl genişletildi 

INVISTA’nın CORDURA® markası, İngiltere, 

Lancashire, Carrington’daki askeri, iş giysileri 

ve endüstriyel koruyucu kumaşların Avrupa 

uzmanı CORDURA® NYCO ile alev geciktirici 

bir kumaş sunmak için bir araya geldi. Aşırı 

endüstriyel ortamlarda birçok tehlikeye karşı 

koruma sağlamak üzere tasarlanan Carrington 

Flametougher 280AS, arttırılmış gerilme, yırtılma 

ve aşınma direnci için CORDURA® NYCO kumaş 

teknolojisiyle üretilmiştir, 13.5 cal / cm2’lik 

elektrikli ark performansını karşılayan çok yönlü 

alev geciktirmeli bir solüsyon sunar. (EN 61482- 

1-1), INVISTA’ya göre. Carrington’un 280AS kumaşı 

hakkında benzersiz olan şey sadece tekil 

bir spesifikasyona uymak değil “dedi Invista’nın 

global Cordura markası ve pazarlama müdürü 

Cindy McNaull. “Çok normlu, alev geciktirici bir 

kumaş olarak, içinde yer alan bazı mükemmel 

özelliklere ve avantajlara sahipsiniz. Ve sadece 

alev geciktirici koruma sağlamakla kalmaz, 

elektrik ark koruması da elde edersiniz. “ 

Cordura ile INVISTA, özellikle askeri ve iş giysileri 

uygulamaları için uzun yıllardır elyaf ve kumaş 

dayanıklılık alanına girdi, bu nedenle koruma 

piyasasında sağlam bir temel oluşturuyor, diye 

belirtti McNaull. Dave, müşterilerin geribildirimlerine 

dayanarak ve global ortaklarla çalışarak, 

koruyucu kıyafet piyasasına aynı titizlik ve 

disiplini aldığını da sözlerine ekledi. 

Sonuç olarak, INVISTA, sadece dayanıklılığı 

değil aynı zamanda nefes alabilirlik, gerilme ve 

nem yönetimi gibi konfor ve cilde diğer avantajlarını 

da sunan konforlu ve dayanıklı koruma 

sağlayan bir dizi Cordura NYCO kumaş teknolojisini 

geliştirdi. Buna ek olarak, INVISTA, Geliştirilmiş 

Yakın Kızılötesi koruması için No Melt No Drip 

CORDURA® NYCO üniform kumaşı ve Solution 

-Dyed Nylon (SDN) CORDURA® Classic kumaşlara 

sahip taktik dişli ve giyim aksesuarlarını piyasaya 

sürdü ve bu yıl sadece en güçlü naylon 

6,6 elyafını CORDURA® kumaşlarının çekirdek 

gücünü arttırmak için tasarlamıştır. McNaull, 

INVISTA T420HT fiberinin, askeri üniforma, dış mekan 

giysisi ve iş elbisesi gibi birçok uygulamada 

kullanılmak üzere yeni nesil dayanıklı fakat hafif 

kumaşlar yaratma misyonuna sahip olduğunu 

Mount Vernon FR also developed FlexTex fabrics, 

which include an elastomeric fiber that 

allows the fabric to flex up to 14 percent, with 

a 97 percent recovery, Lucas said. The fiber 

addition adds mobility to fabric with no reduction 

in FR protection, he added. The FlexTex 

collection was expanded this year. Related to 

durability, INVISTA’s CORDURA® brand recently 

teamed up with European specialist in military, 

workwear and industrial protective fabrics, 

Carrington, Lancashire, U.K., to offer a flame-retardant 

fabric engineered with CORDU- 

RA® NYCO technology to enhance durability. 

Designed to protect against multiple hazards 

in extreme industrial environments, Carrington 

Flametougher 280AS made with CORDU- 

RA® NYCO fabric technology for enhanced 

tensile, tear and abrasion resistance offers a 

multi-norm flame retardant treated solution 

that meets electric arc performance of 13.5 

cal/cm2 (EN 61482-1-1), according to INVISTA. 

What’s unique about Carrington’s 280AS fabric 

is it’s not just designed to meet a singular 

spec,” said Cindy McNaull, Invista’s global 

Cordura brand and marketing director. “As a 

multi-norm, flame-retardant fabric, you have 

some great features and benefits built into it. 

And you not only get flame-retardant protection, 

you get electric arc protection too.” 

With Cordura, INVISTA has been involved in 

the fiber and fabric durability arena for many 

years, particularly for military and workwear 

applications, so it comes at the protection 

market from a solid foundation, McNaull said. 

Based on customer feedback and working 

with global partners, the company has taken 

the same kind of rigor and discipline into the 

protective-wear market, she added. As a 

result, INVISTA developed a whole collection 

of Cordura NYCO fabric technologies to bring 

comfortable, durable protection that offers 

not only durability but comfort and next-toskin 

benefits such as breathability, stretch and 

moisture management, she said. In addition, 

INVISTA debuted tactical gear and apparel 

featuring No Melt No Drip CORDURA® NYCO 

uniform fabric and Solution-Dyed Nylon (SDN) 

CORDURA® Classic fabrics for enhanced 

Near-Infrared protection, and, just this year, 

unveiled its strongest nylon 6,6 staple fiber 

designed to enhance the core strength of 

CORDURA® fabrics. The INVISTA T420HT fiber 

has a mission to create a new generation of 

durable, yet lightweight fabrics, to be used in 

many applications such as military uniforms, 

outdoor apparel and workwear, McNaull said. 

“It’s really all angles of protection, with high 

visibility and the FR pieces being what you typically 

think of when you think of protection,”

she said. “But there are other forms of lightweight 

comfort protection as well as protection 

from your infrared.” A lot of Westex by Milliken’s 

R&D efforts have stemmed from filling a need 

in the marketplace, Lucas said. For example, 

Westex ShieldCXPTM sought to fill a major gap 

in comprehensive personal protective equipment 

(PPE) for university and commercial 

laboratory workers. Until Westex ShieldCXPTM, 

lab coats did not provide multi-hazard protection 

for both flame resistance and inadvertent 

chemical splash, he said. 

Layering multiple pieces of PPE to protect 

against these hazards also presented a challenge 

of comfort, and therefore, consistent 

use of appropriate products was an issue, 

Lucas added. But the innovation created a 

breathable, comfortable fabric with both 

flame and inadvertent chemical splash resistance 

as an answer to market need, he said. 

PBI Performance Products has developed and 

continues to develop lighter weight PBI fabrics 

to combat the heat stress issues in the fire service, 

Shiels said. Because PBI will always put 

protection as a top priority, PBI’s Lightweight 

Gold System provides protection without 

compromise, he added. 

“In other words, our developments are geared 

towards providing lighter weight solutions with 

no negative impact on protective properties,” 

Shiels said. “Together with various partners 

throughout the fire service industry, PBI Performance 

Products is also engaged in development 

of Particulate Blocking Hoods to combat 

potential cancer risk of smoke/soot particles 

contacting the skin around the head and 

neck. PBI Performance Products also participates 

on various collaborative research efforts to 

study and improve cleaning and decontamination 

of firefighters protective clothing.” 

Testing, testing … 

Testing against standards and product specifications 

is a major part of Westex by Milliken’s 

processes, as well as Milliken & Company’s, 

Lucas said. Data from these tests reinforce the 

viability and the reliability of its products, and 

various testing is a core part of our quality control 

process, he added. Using Westex ShieldCXP- 

TM as an example, Westex by Milliken came across 

a significant challenge in the development 

stages of this fabric, according to Lucas. A lot of 

liquid repellency testing standards are written 

for either primary protection or impermeable 

fabrics such raincoats or slickers, he said. 

So since Westex ShieldCXP is for secondary 

protection, the company modified the AATCC 

193 test method, Aqueous Liquid Repellency: 

Water/ Alcohol Solution Resistance Test, in 

söyledi. “Gerçekten koruma açısından düşündüğünüzde, 

yüksek görünürlük ve FR parçaları 

korunmayı düşündüğünüz zaman genelde 

düşündüğünüz şeylerdir.” Dedi. “Fakat kızılötesi 

korumanızın yanı sıra hafif rahatlık korumanın 

başka biçimleri de var” diye ekledi. Westex 

ShieldCXPTM, üniversite ve ticari laboratuar çalışanları 

için kapsamlı kişisel koruyucu ekipman 

(KKD) büyük bir boşluk doldurmaya çalıştığını 

açıkladı:” Milliken’in Ar-Ge çalışmalarının birçoğu 

Westex’in pazardaki ihtiyaçlarını karşılaması 

için olduğunu belirtti. ShieldCXPTM, laboratuvar 

kıyafetlerinin hem alev direnci hem de kimyasal 

sıçramaya karşı yüksek tehlikelilerde koruma 

sağlamadığını söyledi. 

Lucas, bu tehlikelere karşı korunmak için çok 

sayıda PPE katmanını katmak da bir sorun 

oluşturuyor ve bu nedenle uygun ürünlerin tutarlı 

bir şekilde kullanılması çok önemli bir konudur. 

Ancak yenilik, piyasa ihtiyacına cevap olarak 

alev ve yanlışlıkla kimyasal sıçramaya karşı direnci 

ile nefes alabilen, rahat bir kumaş yarattığını 

söyledi. Shiels, PBI Performance Products, yangın 

servisindeki ısı stresiyle mücadele için hafif PBI 

kumaşları geliştirdi ve geliştirmeye devam ettiğini 

belirtti. PBI, her zaman koruma ön planda tutacağı 

için PBI Lightweight Gold System ‘dan 

ödün vermeden koruma sağladığını belirtti. 

Shiels, “Başka bir deyişle, gelişmelerimiz koruyucu 

özellikler üzerinde herhangi bir olumsuz 

etkisi olmaksızın daha hafif ağırlıklı çözümler 

sağlamaya yöneliktir” dedi. “PBI Performance 

Products, yangın endüstrisinde çeşitli ortaklarla 

birlikte, baş ve boyun çevresindeki cilt ile temas 

eden duman / kurum partikülleri potansiyel 

kanser riskiyle mücadele etmek için ayrıca 

Partikül Blokaj Davlumbazlarının geliştirilmesi ile 

uğraşmaktadır. PBI Performance Products, itfaiyecilerin 

koruyucu giysilerinin temizlenmesi ve 

dekontaminasyonunu incelemek ve geliştirmek 

için çeşitli ortak araştırmalara da katıldı. “ 

TEST, TEST… 

Standartlara ve ürün özelliklerine göre testler 

Milliken’in süreçleri ve Milliken & Company’nin 

Westex’in önemli bir bölümünü oluşturduğunu 

belirtti. Bu testlerden elde edilen veriler, 

ürünlerinin yaşayabilirliğini ve güvenilirliğini 

pekiştirmekte ve çeşitli testler kalite kontrol sürecimizin 

temel bir parçası olmaktadır. Westex 

ShieldCXPTM’yi örnek olarak kullanarak Milliken 

tarafından Westex, Lucas’a göre bu kumaşın 

geliştirme aşamasında önemli bir zorlukla karşılaştı. 

Lider, birincil koruma ya da yağmurluk gibi 

geçirimsiz kumaşlar için çok fazla sıvı geçirmezlik 

testi standardı yazdığını belirtti. Westex 

ShieldCXP ikincil koruma amaçlı olduğundan 

şirket, kumaşa çeşitli kimyasal sıçramalara dirençli 

ve kumaşın sağladığı nefes alabilirliği he- 

13 PANORAMA 


14 


PANORAMA 

saplamak için AATCC 193 test yöntemini, Sulu 

Likid Kovucu: Su / Alkol Çözeltisi Direnç Testini 

değiştirdi; dedi. Milliken tarafından Westex, gelecekteki 

veri ve eğitim kullanımları için kolaylıkla 

çoğaltılabilen modifiye edilmiş bir versiyon 

yaratmak için orijinal AATCC 193 metoduyla 

aynı zamanlama ve aynı permeasyon ölçeğiyle 

test yöntemini uyguladığını belirtti. Tutterow, 

Mount Vernon, Alberta Üniversitesi tarafından 

geliştirilen ve sıcak sıvılara, buhar veya flaş patlarına 

karşı koruma amaçlı kullanılan ürünleri 

değerlendirmek için geliştirilen benzersiz test 

yöntemlerine güveniyor. Bu yöntemler, bu yılın 

ilerleyen aylarında piyasaya çıkması beklenen 

CGSB 155.20 standardının yeni baskısına dahil 

edilecek. Kanada petrol kumlarında sıcaktan 

su ve buhar çıkarmak için kullanıldığından 

işçilerin korunması gerektiğini belirtti. Tutterow, 

“Buhar ve sıcak sıvılar, diğer termal tehlikelere 

göre çok daha verimli bir şekilde enerji 

aktarabilmekte ve farklı koruyucu kumaşlar 

gerektirmektedir” dedi. Shiels, PBI Performance 

Products’ta yeni partikül blokörü itfaiyeci başlık 

malzemelerini test etmek için yaygın olarak 

kabul gören herhangi bir çözüm bulunmadığını 

belirtti. NFPA 1971, tıbbi yüz maskesi filtreleme 

verimliliği testi olan ASTM F2299’a bir değişiklik 

yapmayı düşünüyor ve partikül engelleme 

başlıklarını değerlendirmek için kullanılabileceğini 

belirtti. Shiels, “Testin başka heyecan 

verici ve sürekli gelişen alanı tam takım testidir” 

dedi. “Tam koruyucu kıyafet takımlarını (sadece 

kumaşlara kıyasla) değerlendirmek için eski ve 

yeni teknoloji tabanlı test sistemleri var. Bütün 

toplam termik korumayı değerlendirmek için 

enstrümantasyonlu flaş yangın mankenleri 

vardır; koruyucu giyim konforunu değerlendirmek 

için enstrümante edilmiş terleme termal 

mankenleri vardır; kimyasal koruma için bütün 

topluluk koruyucu giysilerini değerlendirmek 

için MIST testinde kullanılabilen hem manken 

hem de insan-öznel sistemler vardır. Carlos, FR 

koruyucu kıyafetlerinin bir çok yönüyle birlikte 

çalışması gerektiğini düşünerek, topluluk 

düzeyinde testler giderek daha da önemli hale 

geliyor “dedi. PBI Performance Products, günlük 

olarak çok çeşitli AATCC / ASTM / ISO test yöntemleri 

kullandığını da sözlerine ekledi. 

ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR 

İnsanlar maalesef iş başına yaralanmaya devam 

ederken, bu dört şirkete ek olarak düzinelerce şirket, 

aynı zamanda konfor seviyesini arttırırken koruyucu 

giysilerin doğal ve çok faydalı özelliklerini 

geliştirmek için gayretle çalışıyor. Son yıllarda çok 

ilerleme kaydedildi, ancak bu alandaki Ar-Ge, 

neredeyse her gün hassas koşullarda çalışanların 

yaşamını ve organlarını korumaya devam etmek 

için devam eden bir çabadır. 

order to account for the various inadvertent 

chemical splashes the fabric resists and the 

breathability the fabric provides, he said. 

Westex by Milliken ran the test method with the 

same timing and the same scale of permeation 

as the original AATCC 193 method to 

create a modified version that could easily be 

replicated for future data and training uses, 

he pointed out. Mount Vernon relies on unique 

test methods developed by the University of Alberta 

to evaluate products used for protection 

against hot fluids, steam or flash fires, Tutterow 

said. These methods will be incorporated in 

the new edition of the CGSB 155.20 standard, 

expected to be released later this year, he 

said. In the Canadian oil sands, hot water and 

steam are used to extract bitumen, so workers 

need protection, he noted. “Steam and 

hot liquids are capable of transferring energy 

much more efficiently than other thermal 

hazards, requiring different protective fabrics,” 

Tutterow said. At PBI Performance Products, 

no widely accepted solution exists for testing 

the new particulate blocking firefighter hood 

materials, Shiels said. NFPA 1971 is considering 

adopting an alteration to ASTM F2299, which is 

a medical facemask filtration efficiency test, 

and it would be used to evaluate the particulate 

blocking hoods, he noted. “Another exciting 

and constantly evolving area of testing is 

full-ensemble testing,” Shiels said. “There are 

several old and new technology-based test 

systems to evaluate full protective clothing 

ensembles (as opposed to just fabrics). There 

are instrumented flash-fire manikins to evaluate 

whole ensemble thermal protection; there 

are instrumented sweating thermal manikins 

to evaluate protective clothing comfort; there 

are both manikin and human-subject systems 

that can be used in the MIST test to evaluate 

whole ensemble protective clothing for chemical 

protection. With so many aspects of FR 

protective clothing required to work together, 

ensemble level testing is becoming more and 

more important.” PBI Performance Products 

uses a wide variety of AATCC/ASTM/ISO test 

methods on a daily basis, he added. 

Efforts to preserve life and limb continue 

As people unfortunately continue to get hurt 

on the job, dozens of companies in addition 

to these four are also working diligently to improve 

the inherent and multi-hazard qualities 

of protective garments while increasing the 

comfort level. Much improvement has been 

made in recent years, but R&D in this area is 

an ongoing effort that will continue to preserve 

life and limb of those who work almost 

daily in vulnerable conditions.

Beyond limitations. 

Sınırların Ötesindeki Tek Geçişli Dijital Baskı Makinesi 

SPGPrints ® , PİKE ® dijital baskı makinası ile kalite, kesintisiz çalışma ve 

tüm desenleri yapabilme anlamında yeni standardları belirlemektedir. 

PİKE , problem yaşanan tam dolu, çok ince detay içeren, geometrik 

desenler ve derin renkleri basabilmesi ile dijital baskı dünyasını 

yeniden şekillendirmektedir. Archer baskı barı ve PİKE dijital baskı 

boyaları kombinasyonu ile başka bir dijital baskı 

baskı makinasının yakalamayacaği desen 

kalitesini elde etme imkanı vardır. 

| Hızlı sevkiyat 

PİKE mümkün olan en yüksek net verimliliğe sahip dijital baskı 

makinasıdır. 

| Güvenirlilik 

Garantili baskı kalitesi ve üretim kapasitesi sunar. 

| Desen çeşitliliği 

PİKE, dijital baskı makinesinin esnekliğine ve rotasyon baskı 

makinesinin verimliliğine sahiptir. 

SPGPrints Baskı Sistemleri Tic. Ltd Sti. 

19 Mayis Mah. Atatürk Cad. 

Turaboglu Sok. Sitki Bey 

Plaza No: 2/1 K:5 D:18 

34736 Kadiköy Istanbul 

Turkey 

T +90 216 464 83 53 

F +90 216 464 83 57 

E info.turkey@spgprints.com 

I www.spgprints.com/turkey

PANORAMA 

16 

Biyolojik pişirme ve 

haşıl sökümü için 

TANA ® ZYM NCP uygulaması 

TANA ® ZYM NCP 

for bioscouring and 

desizing put into practice 


Tekstil endüstrisi dünyada en çok su 

tüketen endüstrilerden biridir. Gerek 

ilgili maddelerin uygulanması, gerekse 

de uzaklaştırılması ve durulanması için 

üretimin her aşamasında suya ihtiyaç vardır. 

Günümüzde su kıtlığı bir süredir global bir 

problem olarak algılanmaktadır, fakat 

The textile industry is one of the most 

water consuming industries in the world. 

Every stage in the production process 

requires water, either to apply substances 

or to wash them off. Now, water scarcity has 

been a global problem for some time, but the 

awareness of today’s textile manufacturers

is increasing, causing them to take responsibility 

and search for ways to reduce the 

amounts they consume. One of the success 

stories leads us to the Middle East, where 

TANATEX experts deployed bioscouring in the 

production process of one of our customers. 

They managed to reduce water consumption 

with 50% and limit process steps to 2-3. 

Social and environmental implications 

Maybe you closely monitor the amounts of 

water you consume; maybe you brush your 

teeth leaving the water running. In some areas 

in the Middle East, people don’t really have 

a choice. They not only deal with physical 

water scarcity: there’s also a lack of adequate 

ways to supply for the region’s water demand 

(so-called economic water scarcity). 

This means that the litres used by textile 

plants influence the water supplies that are 

also needed for irrigation, drinking water 

and cleaning water. Our customer therefore 

looked for ways to save out on (waste) water 

to release pressure on the regional water 

supplies and to deploy a greener and more 

effective pre-treatment process of cotton 

fibres. They also wanted to create a cleaner 

working environment for employees, and maintain 

the quality and speed of the different 

stages of pre-treatment. Quite the challenge! 

Bioscouring for scouring and desizing 

TANATEX experts studied the production 

process and machines of our customer, who 

produce cotton woven fabric for shirts manufacturing, 

and introduced bioscouringin 

the form of TANA ® ZYM NCP. Bioscouring is a 

günümüz tekstil imalatçılarının farkındalığı 

giderek artmaktadır. Bu da, onların sorumluluk 

almasına ve tükettikleri suyun miktarının 

azaltılması için yollar araştırmasına sebep 

olmaktadır. Elimizdeki başarı hikayelerinden 

biri bizi Orta Doğu’ya götürmektedir. Orada 

müşterilerimizden bir tanesinde TANATEX 

uzmanları biyolojik pişirme işlemini uyguladılar. 

Su tüketimini %50 oranında azaltıp, proses 

adımı sayısını da 2-3 seviyesine indirmeyi başarabildiler. 

Peki bunu nasıl başardılar? Nasıl 

olduğunu aşağıda öğrenebilirsiniz. 

SOSYAL VE ÇEVRESEL ETKİLER 

Belki de siz tükettiğiniz su miktarını çok yakından 

takip ediyorsunuz, belki de dişlerinizi 

fırçalarken suyu açık bırakmayı tercih ediyorsunuz. 

Orta Doğu’nun bazı bölgelerinde ise 

insanların seçeneği yok. Onlar sadece fiziksel 

su kıtlığı ile uğraşmıyorlar: ayrıca bölgenin 

su talebini karşılamak için yeterli çözümlerin 

olmamasının da sıkıntısını çekiyorlar. (diğer 

adıyla ekonomik su kıtlığı). Bu durum, tekstil 

fabrikaları tarafından kullanılan su miktarının 

(litre), sulama, içme suyu ve temizlik için gereken 

su kaynaklarını olumsuz yönde etkilemesi 

anlamına gelmektedir. 

Müşterilerimiz bu yüzden, bölgesel su kaynakları 

üzerindeki baskıyı azaltmak ve pamuk elyafının 

ön terbiyesinin daha çevreci ve daha 

efektif bir şekilde gerçekleşmesi amacıyla 

atık su tasarrufu yapmanın alternatif yollarını 

araştırmaya başladılar. Bunun dışında, kendi 

çalışanları için daha çevreci bir çalışma ortamı 

oluşturmak ve ön terbiye prosesinin farklı 

aşamalarının kalitesini ve hızını sürekli kılmak 

istediler. Oldukça zorlayıcı bir hedef! 

17 PANORAMA 


PANORAMA 

18 

PİŞİRME VE HAŞIL SÖKME PROSESİ İÇİN 

BİYOLOJİK PİŞİRME 

TANATEX uzmanları, pamuklu dokuma kumaş 

üreten müşterimizin makine parkurunu ve 

üretim proseslerini analiz ettiler ve biyolojik 

pişirme metodunu TANA ® ZYM NCP ile tanıttılar. 

Biyolojik pişirme elyafın alkali ile pişirilmesi 

yerine enzimlerin kullanıldığı, farklı bir 

pişirme prosesidir. Çevre dostu olduğu çok iyi 

bilinen olan bu pişirme metodu su tasarrufu 

sağlamaktadır, ancak çoğu kişinin bilmediği 

bir gerçek haşıl sökme amacıyla da kullanılabildiğidir. 

Böylece iki adımı, tek aşamada 

yapmak mümkün olabilmektedir. 


Geleneksel ön terbiye prosesinde boyama 

ve baskı aşamasında gelmeden önce, tekstil 

materyalinin önce haşılı sökülür, sonra pişirilir ve 

kasar yapılır. TANA ® ZYM NCP, nişasta haşılın sökmek 

için haşıl enzimi ve ayrıca pektin ile vaksların 

agresif olmayan şekilde uzaklaştırılması için 

gerekli olan biyolojik pişirme enzimi içermektedir. 

Ürün böylece kasarı geliştirir, gayet iyi haşıl 

sökümü ile hidrofilite özelliği sağlar ve boyamada 

iyi sonuçlar verir. Yumuşak bir ön işlem 

olduğu için kumaşların tuşesini geliştirir ve son 

bitim aşamasında da olumlu etki eder. Biyolojik 

pişirme prosesini ön terbiye prosesine teknik 

olarak entegre etmesini bilmeniz gerekmektedir, 

genelde bu bilgi eksikliği uygulamanın niye 

çok yaygın kullanılmadığını göstermektedir. TA- 

NA ® ZYM NCP, bu işlemi kolaylaştırır ve prosesleri 

daha güvenilir ve tekrarlanabilir hale getirir. 

BİTMEYEN HEDİYE 

Biyolojik pişirme ve haşıl sökme kombinasyonundan 

gelen faydalar, ön terbiye prosesinde 

büyük değişimler gerçekleştirmektedir. 

Herşeyden önce elyafı daha az suyla, daha 

düşük sıcaklıklarda pişirebilirken, aynı zamanda 

haşıl sökme işlemini yaparak su, zaman 

ve enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz. Biyolojik 

pişirme pamuk elyafına daha az zarar veren 

bir uygulama olduğundan, atık su biyolojik 

parçalanma değerleri daha iyi çıkar. Böylece 

çevreye zarar vermeden kullanılabilir. Buna 

ek olarak, pişirme aşamasında kullandığınız 

enzimler, ağartma/kasar prosesinde kullanılan 

kimyasalların azaltılmasını sağlamakta ve 

hatta koyu renkler için de bu adımın atlanmasını 

mümkün hale getirebilmektedir. Buna 

ilaveten, biyolojik pişirme prosesi elyafın zarar 

görmesini tamamen engelleyerek, daha az 

kaynak kullanımı ile daha yüksek kalitede 

tekstil ürünleri elde edilmesini sağlar. 

TANATEX DOKUNUŞU 

TANATEX uzmanları biyolojik pişirme işlemini 

başlangıç noktası olarak aldılar ve teknolojiyi 

different kind of scouring that uses enzymes 

instead of alkaline to treat the fibres. It’s a 

well-known eco-friendly way of scouring that 

reduces waste water, but what many people 

don’t know, is that it can also be used for 

desizing, so that you can combine two steps 

in one. In a traditional pre-treatment process, 

textiles are desized, scoured and bleached 

before they’re dyed or printed. 

TANA ® ZYM NCP contains an enzyme for 

desizing starch size, but also an enzyme for 

bioscouring to remove pectines and wax in 

a non-aggressive way. The product improves 

bleachability, has good desizing and hydrophilic 

properties and good results in dyeing. It 

also improves the handle and has a positive 

impact on the final finishing stage. You have 

to know how to integrate bioscouring in the 

pre-treatment process, though, which is 

why this application is not commonly used. 

TANA ® ZYM NCP simplifies processing and 

makes processes more reliable. 

The gift that keeps on giving 

The benefits that come with the combination 

of bioscouring and desizing make great changes 

to the pre-treatment process. First of all, 

you can scour the fibres with less water and 

at lower temperatures, and desize them at 

the same time, making you save out on water, 

time and energy. As bioscouring is a natural 

way of cotton fibre treatment, the waste water 

is better biodegradable, so that it can be 

used for other purposes without harming the 

environment. Additionally, the enzymes you 

use during the scouring stage enable you to 

reduce the usage of chemicals in the bleaching 

stage, or to even eliminate this stage if 

you work with dark shaded fabrics. Additional-

ÜRETİM 

HIZLANI- 

YOR 

8 adet yeni jenerasyon KYOCERA 

baskı kafasıyla 8 renk olarak 

180 m 2 ‘ye kadar baskı hızına sahip 

yüksek kalite ve hızla tekstil 

sektörünün üretim anlayışına 

uygun olarak geliştirilmiş kumaşa 

direk baskı makinasıdır. 

HM1800-K8 PLUS 

Kumaşa Direk Baskı Makinası 

• 1.8 mt. baskı genişliği 

• Baskı hızı 180 m 2 /saat 

• Otomatik blanket ortalama sistemi 

• Kumaş ezici 

• 10 kg boya yükleme ünitesi 

• Infrared kurutma sistemi 

• Reaktif, asit, dispers baskı 

• 100 kg’ya kadar kumaş besleme

20 


PANORAMA 

yeni bir şekilde uyguladılar. TANA ® ZYM NCP 

ile beraber tekstil endüstrisindeki tüm ortak 

proseslere uygun, enzimatik haşıl sökme ve 

biyolojik pişirme uygulamasını yarattılar. 

TANA ® ZYM NCP, yumuşak ve güvenli bir enzim 

uygulaması sunmaktadır. Bu uygulama dokuma 

kumaşta çarpıcı bir yüzey düzgünlüğü ve 

çok iyi bir tuşe sağlamaktadır. Kopma mukavemetini 

optimize etmesinin yanısıra, ağırlık 

kaybını da azaltmaktadır. Kattığı bu iki özellik 

yüksek kalite kumaş elde edilmesinde kritik 

öneme sahiptir. TANA ® ZYM NCP, ekipman ve 

işçiler için aşındırıcı olmayan koşullar sunarken, 

daha güvenli ve daha sağlıklı çalışma 

ortamı yaratmaktadır. 

RAKAMLARA BAKIŞ 

Bu uygulama gerçekten umut verici görünüyor, 

ama bir de rakamlara bakalım. Bu kombin 

TANA ® ZYM NCP uygulaması ile işletmelerde ne 

kadar su tasarrufu sağlayabiliyoruz? TANA ® ZYM 

NCP, verimin kalitesini nasıl arttırdı ve üretim 

prosesinde hangi yollarla fark yaratıyor? TANA- 

TEX uzmanları, biyolojik pişirme deneyine başlamadan 

önce su tüketimini, kimyasal kullanımını 

ve çalışma güvenliğini değerlendirmek 

için standart koşulları değerlendirdiler. Ondan 

sonra makine parkuru üzerinde TANA ® ZYM 

NCP ile hassas düzenlemeler ve uyumlamalar 

yaparak, müşterinin mevcut kaynakları ve makinelerinde 

biyolojik pişirme prosesine geçişi 

sağladılar. Çalışmaları aşağıdaki rakamlarla 

sonuçlandı; • Su tüketimi: 50% azaldı. • Müşteri 

proses adımları: 4-5 adımdan, 2-3 adıma indi. 

• Sodyum hidroksit (NaOH) kullanımı: Yüksek 

miktarlardan 0’a indirildi. 

“Enzimatik haşıl sökme ve biyolojik pişirme 

uygulamasının sonuçlarından oldukça memnunuz. 

Kumaşların kalitesini yüksek tutarken, 

üretim zamanını azaltabiliyoruz. Bu durum da 

bizim bu rekabetçi piyasamızda çok iyi kalitede 

ürün sunabildiğimiz anlamına gelmektedir.’’ 

SON DEĞERLENDİRME 

Bu müşteri örneği, kumaş kalitesi geliştirilirken 

su tasarrufu sağlanarak daha çevreci bir 

üretim prosesi uygulamanın mümkün olduğunun 

kanıtıdır. Bu aslında bir başlangıçtır, 

çünkü dünyanın her yerinde fabrikalar atık su 

yükü, zararlı kimyasalların kaçınılmaz kullanımı 

ve zaman baskısı ile uğraşmaktadır. Tekstil 

üreticileri, daha çevreci elyaf yaş işleme 

metodlarına geçerek, oluşturdukları zararın 

izlerini azaltabilmekte ve böylece daha iyi bir 

dünyada yaşamamıza katkı sağlamaktadır. 

Müşterimizi örnek alırsak, bulundukları bölgelerdeki 

doğal alanları artık kendi fabrikalarından 

çıkan atık su ile sulamalarıdır! 

ly, bioscouring causes no damage to the fibres 

whatsoever, so that you end up with higher 

quality textiles while using less resources. 

The TANATEX touch 

TANATEX experts took bioscouring as their 

starting point and used the technology in a 

new way. With TANA ® ZYM NCP, they created 

an enzymatic desizing and bioscouring application 

that is suitable for all common processes 

in the textile industry. TANA ® ZYM NCP 

offers a mild enzyme treatment, providing 

woven fabrics with an outstanding surface 

optic and soft feel. It optimises tensile strength 

and reduces weight loss, two important 

features that are decisive when you want to 

reach high quality fabrics. And as TANA ® ZYM 

NCP comes with non-corrosive conditions for 

equipment and workers, it also creates a safer 

and healthier working environment. 

Hard numbers 

That sounds promising, but let’s have a look 

at some hard numbers. How much water did 

our customer save out on? In what ways did 

TANA ® ZYM NCP make an actual difference to 

the quality of the output and the production 

process? Before starting the bioscouring experiment, 

TANATEX experts carried out a base 

line experiment to assess water consumption, 

usage of chemicals and working safety. They 

then made the transition towards bioscouring, 

by fine-tuning TANA ® ZYM NCP on existing 

machines and resources of the customer. Their 

work resulted in the following numbers: • Water 

consumption: reduced with 50% • Customers 

process steps: reduced from 4-5 to 2-3 • 

Usage of sodium hydroxide: from high to none 

“We are very pleased with the first test results 

of enzymatic desizing and bioscouring application. 

We are able to maintain the quality of 

the fabrics and reduce the production time. 

This means we can offer a very good product 

in our competitive market.” 

Final judgement 

This customer case provides the ultimate 

proof that it’s possible to deploy a greener 

production process that saves out on water 

while improving quality. And this is just the beginning, 

as plants all over the world struggle 

with waste water loads, the inevitable usage 

of hazardous chemicals and time restraints. 

By switching to more natural fibre treatments, 

textile manufacturers can reduce their footprint 

or maybe even contribute to a better world. 

Take our customer, that now uses its waste 

water to irrigate natural areas in the region!

YÖNETMEK 22 

İşletmelerde 

“Y KUŞAĞI “ yönetimi 

Bu ayki yazımızda son zamanlarda çokça sözünü eder olduğumuz ‘Y KUŞAĞI’ konusunu 

iş dünyası penceresinden bakarak incelemeye çalışacağız. 

KUŞAKLAR VE İSİMLERİ 

Kuşaklara isim vermek Amerikalıların İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra doğan çocuklara 

“Baby Boomers” demeleriyle başlamıştır. Çünkü bu kuşağa mensup insanlar İkinci 

Dünya Savaşı’nda bombalardan kurtulabilen anne ve babaların bebekleriydiler. 

Daha sonra aşağı yukarı her 20 yılda bir doğan nesillere X, Y, Z gibi isimler takılmıştır. 

SESSİZ KUŞAK 

1945 yılından önce doğmuş olan insanlara ise bazı kaynaklarda”Sessiz Kuşak” denilmektedir. 

“Sessiz” denildiği halde şu an yaşayan en yaşlı kesimi oluşturan bu insanlar 

arasında ülkemizde büyük başarılara imza atmış işadamlarının var olduğu herkes 

tarafından bilinmektedir. 

Dr. Ahmet Temiroğlu 

Özen Mensucat 

Yönetim Kurulu Başkanı 

temiroglu@ozenmensucat.com 

atemiroglu@gmail.com 

BABY BOOMERS 

1945 ile 1964 yılları arasında doğan insanlara yukarıda belirtiğimiz gibi “Baby Boomers” 

ismi verilmiştir. Bu kuşakta bulunan insanların hayatı savaşın bıraktığı olumsuzlukları 

fedakarca çalışarak tamir etmekle geçmiştir. Şu an 52 - 71 arası yaşlarda 

olan bu kuşaktaki insanların en büyük amacı Dünya’yı çocukları için yaşanabilir hale 

getirmek olmuştur. Türkiye’de de bu kuşak çok çalışmıştır. Bugün sahip olduğumuz 

ekonomimizin alt yapısını bu insanlar oluşturmuşlardır. Bugün bilişim teknolojilerindeki 

gelişmelere ve bu teknolojilerin hakim olduğu iş modellerine ayak uydurmaya çalışan 

bu insanlar halen iş dünyamızın yaklaşık yüzde 25’ni oluşturmaktadırlar. 

X KUŞAĞI 

1964 ile 1980 yılları arasında doğan insanlara da “X KUŞAĞI” denilmektedir. Şu 

an 36-52 arası yaşlarında olan X kuşağı insanları genellikle kurallara uyan, saygılı, 

sabırlı, çalışkan insanlar olarak tanımlanmaktadırlar. Bu kuşak mensupları sağlıklı, 

sakin ve mutlu yaşamak amacındadırlar. Hayatları boyunca bir çok yeniliklere 

ve icatlara şahitlik etmişlerdir. Ulaşım, iletişim, günlük hayatta kullanılan makina 

ve malzemelerde geliştirilen yenilik ve icatlar bu kuşaktaki insanların hayatını 

daha konforlu hale getirmiştir. Bu gelişmeler bu insanların mutlu olmasına yetmiştir. 

(Örneğin şehirler arası telefon görüşmeleri yapmak için saatlerce hatta 

bazen günlerce bekleyen insanlar mobil telefonlarla tanışmışlardır.) Günümüzde 

iş hayatımızın yaklaşık yüzde 45’ini oluşturan bu insanlar da teknolojik gelişmelere 

ayak uydurarak iş hayatlarına devam etmektedirler. Genelde “Y Kuşağı” insanların 

yöneticileri “X Kuşağı” insanlarından oluşmaktadır. 


YÖNETMEK 

Y KUŞAĞI 

1980 – 2000 yılları arasında doğan insanlar da “Y KUŞAĞI “olarak adlandırılıyorlar. 

Genelde X Kuşağı üyeleri tarafından büyütülen ve yetiştirilen bu genç 

insanlar yine onlar tarafından saygısız, umursamaz, tembel, bencil, isyankar 

gibi nitelemelerle eleştirilmektedirler. Bu eleştirilerle ilgili tartışmalar sosyologlar 

tarafından yapılmaktadır. Ancak iş dünyasından baktığımızda tartışılmayacak 

bir gerçek vardır ki bu kuşak mensupları önümüzdeki 10 yıl içinde iş hayatımızdaki 

çalışanların yüzde 75’ini oluşturacaklardır. O zaman iş dünyasının kuralları ve 

işleyiş şekilleri de bu insanların özelliklerine göre şekillenecektir. Böyle bir durumda 

bu insanları sadece eleştirmek yerine onları anlamak, tanımak, onların güçlü 

yanlarından faydalanmanın yollarını aramak çok önemli bir konudur.

YÖNETMEK 

24 


Z KUŞAĞI 

2000 yılı ve sonrası doğan insanlara ise Z KUŞAĞI denilmektedir. 

Bu kuşaktaki insanlar henüz çocuk denilecek 

yaşta bulunmaktadırlar. İnternet, akıllı telefonlar 

ve tabletlerle büyüyen bu çocukların günlük yaşamlarının 

önemli bir kısmı sosyal medyayı kullanmakla 

geçmektedir. Arkadaşlarıyla bile yüz yüze görüşmekten 

daha fazla, sosyal medya aracılığıyla görüşmektedirler. 

Ev ortamında genelde yalnız kalmayı tercih 

etmektedirler. İçlerine kapalıdırlar. Aileleriyle ve diğer 

insanlarla ilişkileri de zayıf olabilmektedir. Ancak bu 

çocuklar teknoloji ve interneti kullanmalarının getirdiği 

bir çok avantajlara da sahiptirler. En önemlisi çok hızlı 

öğrenmekte ve yaşlarından beklenmeyecek kadar 

analitik düşünebilmektedirler. Hayattan hiç korkmamaktalar. 

Özgüvenleri de çok fazladır.”Yokluk”larla 

ve “imkansızlık”larla hiç tanışmamışlardır. Bir çok lüks 

sayılabilecek şeyler onlar tarafından adeta normal bir 

ihtiyaç olarak kabul edilmektedir. Şu an nüfusumuzun 

yüzde 20 kadarını oluşturan bu genç öğrenci kuşağın 

iyi eğitilmesi ve yönlendirilmesi ülkemiz açısından çok 

önemlidir. Bu belki başka bir yazının konusu olabilir. 

Ancak bu sayıda şu an iş hayatında fiili olarak var 

olan Y kuşağını ele alacağız. 

Y UŞAĞININ ÖZELLİKLERİ 

SORGULAYICILIK 

Y Kuşağının en önemli özelliği sorgulayıcı olmalarıdır. 

Zaten onlara “Y KUŞAĞI” denmesi de bu özelliklerine 

dayanmaktadır.”Y” ismi ingilizce neden?, 

Niçin? anlamına gelen WHY kelimesinin seslendirilişinden 

gelmektedir. Bu özelliklerinden dolayı Y kuşağı 

gençlerinin körü körüne itaat etmeyen, İtirazcı, 

tartışmacı, mücadeleci, inatçı insanlar olduğu söylenebilir. 

Y Kuşağı insanları işyerlerinde kendilerine 

söyleneni hemen yapan insanlar değildirler. Kendi 

görüşlerini de açıkça ortaya koyabilmektedirler ve 

dikkate alınmasını beklemektedirler. 

KARİYER VE KİŞİSEL GELİŞİM ARZUSU 

Bu kuşaktaki gençler bir işyerine girip emekli olana 

kadar çalışmayı düşünmüyorlar. Çalıştıkları işyerlerini 

kendi kişisel gelişimleri için basamak olarak kullanıyorlar. 

Eğer bir işyerinde kendi kişisel gelişimlerini 

sağlayacak imkanlar azaldı ise hemen iş değiştirme 

yoluna gidiyorlar. Kendilerine bir kariyer planı sunulmasını 

ve bu kariyer yolunda işyerinin ve yöneticilerinin 

onlara yardımcı olmalarını ve danışmanlık yapmalarını 

bekliyorlar. Onlar için kişisel gelişim imkanları 

ücretten ve iş güvencesinden çok daha önemli. 

ÇALIŞMA HAYATINDA DA ÖZGÜRLÜK 

Y kuşağı insanları iş hayatında da özgür olmayı 

istemektedirler. Öncelikle kendi işlerini kurmayı düşünmekteler. 

Çalıştıkları işyerlerinde esnek çalışma 

imkanlarını arıyorlar. Katı kurallar çerçevesinde 

çalışmak yerine işin bitmesine ve sonuca önem 

veriyorlar. Onlar evde çalışmanın da işin bitirilmesi 

açısından sıradan bir yol olduğunu düşünüyorlar. 

ÖZEL YAŞAMA ÖNEM VERMEK 

Y Kuşağı insanları işyerinde çalışmanın kendi 

hayatlarını tamamen kapsamasını ve etkilemesini 

istemiyorlar. Onlar hayatı keyifli yaşamanın 

önemli olduğuna inanıyorlar. Hatta işte çalışmayı 

da arkadaşlarıyla gezmek eğlenmek için bir 

araç olarak görüyorlar. Onlar için normal çalışma 

zamanlarında işyerleri de bir eğlence mekanı. 

Ancak fazla mesai yapmak, hafta sonu çalışmak 

ya da eve iş götürmek onların işten soğumalarına 

sebep olabiliyor. “İşimizi yapalım, işimizi yaparken 

eğlenelim ancak özel hayatımızı da doya doya 

yaşayalım” diye düşünüyorlar. 

TEKNOLOJİ KULLANIMI 

Y kuşağı insanları teknolojik gelişmelerin çok hızlı 

olduğu bir ortamda büyüyen insanlar. Teknoloji, 

hayatlarının her bölümünde olduğu gibi işlerini yaparken 

de çok kullandıkları bir araç. İletişimde yüz 

yüze görüşmek yerine elektronik yollarla görüşmeyi 

tercih etmektedirler. Teknolojinin getirdiği moden 

iletişim araçlarını kullanarak grup halinde düşünme 

ve hareket etme imkanlarını kullanıyorlar. 

DEĞİŞİMCİLİK 

Bu kuşağın insanları tek düzeliği sevmemektedirler. 

Yaptıkları işin anlamını, nedenini, niçin bu şekilde 

yaptıklarını anlamaya çalışıyorlar. Yaptıkları işi kendilerine 

görev tanımlarında belirtildiği gibi yapmak 

yerine daha değişik ve kendi geliştirdikleri pratik 

yollarla ve yöntemlerle yapmayı tercih ediyorlar. 

Sonuçlar kendilerini heyecanlandırmıyorsa sıkılıyorlar. 

Farklı bir işi yapmayı ya da iş değiştirmeyi tercih 

ediyorlar. Onlar için işyerinde de yeni ve değişik 

şeyler yaparak yeni hedeflere varmak çok önemli. 

Bu açıdan rotasyon usulü ile başka departmanlarda 

çalışmak onları heyecanlandırıyor. Yeni işlerde, 

yeni departmanlarda, yeni yöneticilerden yaralanarak 

değişimi ve gelişimi hedefliyorlar. 

AİLE, ARKADAŞ, YÖNETİCİ İLİŞKİLERİ 

Y Kuşağı insanları sanıldığının aksine aynı zamanda 

duygusal insanlar. Onlar için anne ve babaları 

çok önemli. İş yerleri ve işleri ile ilgili ailelerine danışmayı 

ihmal etmiyorlar. Onların deneyimlerinden 

yararlanmak istiyorlar. Ancak öz güvenleri fazla 

ve kararları yine kendileri veriyorlar. Arkadaşlık 

ilişkilerine de önem veriyorlar. Arkadaşlık hayatlarının 

odak noktasında bulunuyor. Sürekli şekilde 

ortak planlar yapmak ve eğlenmek hayatlarındaki 

en önemli şey. Aynı zamanda iş arkadaşlarıyla 

ortak projelerde çalışmak ve takım çalışmalarına 

katılmak da onları mutlu ediyor. 

Yöneticilerinden de takdir ve geri veri bekliyorlar. 

Fark edilmek ve ödüllendirilmek onlar için önemli. 

Yöneticilerinden kendilerine yaratıcılıklarını ve 

kabiliyetlerini kullanacakları fırsatların verilmesini 

bekliyorlar. Yöneticilerinin de kendilerine bir şeyler 

katacak özellikte olmasını bekliyorlar.

25 YÖNETMEK 

Y KUŞAĞINI NASIL YÖNETMELİ ? 

Bu kuşağa mensup insanların yönetilmesi için 

yukarıdaki özelliklerinin ve hayata bakış açılarının 

çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bu değerlemeyi 

yapacak olan şimdiki yöneticiler çoğunlukla X 

Kuşağı insanları. Yukarıda da belirtildiği üzere özel 

yaşama ve iş yaşamına bakışta bu iki kuşak arasında 

büyük farklılıklar bulunmaktadır. Öncelikle bu 

görüş ayrılıklarının farkında olmak çok önemlidir. 

Ancak o zaman onlara yaklaşacak bir kapı aralama 

imkanı ortaya çıkacaktır. Bu kuşağı yönetmek 

için klasik yönetim mekanizmalarından farklı ve 

değişik uygulamalar içinde olmak kaçınılmazdır. 

Uzmanlardan yardım almak da yararlı olabilir. Bu 

konuda yukarıda yazılanları dikkate alarak maddeler 

halinde aşağıdaki önerileri sıralayabiliriz; 

• Onlara yeteneklerini, fikirlerini, yaratıcılıklarını ortaya 

koyacakları fırsatlar ve ortamlar yaratılmalıdır. 

• Klasik görev tanımlarını onlara dayatmak yerine 

işin nasıl daha iyi yapılacağı onlarla tartışılmalıdır. 

• Klasik alt üst ilişkilerini bir tarafa bırakarak 

demokratik davranmak ve onların da kararlara 

katılmalarını sağlamak gereklidir. 

• Gelecekleri ile ilgili kariyer imkanları açıkça ortaya 

koyulmalıdır. 

• Eğitim, rotasyon, delegasyon, takım çalışmaları, 

proje çalışmaları gibi araçlar kullanılmalı ve kişisel 

gelişimleri sağlanmaya çalışılmalıdır. 

• Yönetici olarak onlara “Rol Model” olunmalıdır. Y 

Kuşağı çalışanları yöneticilerinden ilham almayı ve 

onu model olarak seçmeyi çok önemsemektedirler. 

Yöneticiler klasik bir yönetici olmaktan öte çalışanlarına 

bir “Koç”, bir “mentör” olmayı başarmalıdırlar. 

• Klasik yaklaşımda astlar kendilerini yöneticilerine 

sevdirmek ve ispat etmeye çalışırlardı. Bu kuşağı 

yönetirken, yöneticiler de astlarına kariyer ve kişisel 

gelişim yolunda kendilerine yararlı ve yardımcı 

olacaklarını göstermek zorundadırlar. 

• Yöneticiler de Y Kuşağı çalışanlarından özellikle 

teknolojinin ve sosyal medya gibi iletişim araçlarının 

kullanılması konularında bilgi ve yardım 

almalıdırlar. Bu araçları kullanarak onlarla daha iyi 

ilişki kurmanın yollarını bulmalıdırlar. 

• Görev ve sorumlulukların yerine getirilmesini 

sağlamak ancak sıkı bir ast üst hiyerarşi yapısından 

ve anlayışından da kaçınmak gereklidir. 

• İşyerinde, iş sonuçlarını olumsuz etkilemeyecek 

şekilde klasik, sıkı iş kurallarını gevşetmek gereklidir. 

İşyeri herkesin mutlu olarak çalıştığı, eğlenceli bir 

ortam haline getirilmelidir. (Örneğin bilardo salonları, 

oyun kulüpleri, tiyatro, konser, vb. uygulamalar 

işyerlerinde de uygulanabilmelidir.) 

JOB ADVERTISEMENT 

Cotton Council International (CCI) located in Washington, DC is a non-profit trade association working on behalf 

of the US cotton industry. CCI is looking for an experienced short staple fiber spinning technical consultant 

to lead quality and technical services projects to maximize efficient processing of US cotton in spinning mills. 

Primary responsibilities, including but not limited to: 

• Check basic mill requirements 

• Cost Analysis 

• Problem diagnosis 

• Reports 

Qualifications: 

• 8 to 10 year’s relevant work experience preferably as senior technical director of spinning 

• Strong technical and quantitative/qualitative knowledge of yarn spinning processes including machine settings 

from fiber warehouse to yarn shipment 

• Ability to work independently, communicate & work with all levels of staff & employees 

• Strong communication, analytical, organizational, problem solving, & process engineering skills 

To Apply: 

Applications should include up-to-date curriculum vitae, availability date, and a statement 

of special qualifications for this position. 

Only shortlisted candidate will receive acknowledgement. The application will be accepted by email ONLY. 

Applicants should state a job title “Technical Consultant” in the subject line and forward inquiries to 

cci-jobs@cotton.org. 


Application deadline is August 10, 2018 @ 5:00 p.m. U.S. EST. Equal Opportunity Employer

PANORAMA 

26 

MAKTEK için geri sayım başladı 

The countdown has started for MAKTEK 

Makine sanayisi ile imalat sanayisinin temel üretim aracı olan takım tezgahlarının 

Avrasya Bölgesi’ndeki en önemli buluşma platformu MAKTEK Avrasya 2018 Fuarı, 

2-7 Ekim 2018 tarihleri arasında, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 

kapılarını açmak için hazırlıklarına devam ediyor. 

MAKTEK Eurasia 2018 Exhibition, the most important meeting platform 

in the Eurasia Region of the machine tools which are the main production tool 

of the machine industry and manufacturing industry, continues its preparations to open 

its doors in the TÜYAP Exhibition and Congress Center between October 2-7, 2018. 


Türkiye ekonomisinin en önemli taşlarından biri olan 

makine sanayisi ile imalat sanayisinin temel üretim 

aracı takım tezgahlarının buluşma platformu MAKTEK 

Avrasya 2018 Fuarı, 2-7 Ekim 2018 tarihleri arasında TÜ- 

YAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açmak için 

hazırlıklarına devam ediyor. Takım Tezgahları Sanayici 

ve İşadamları Derneği (TİAD), Makina İmalatçıları 

Birliği (MİB) işbirliğinde; T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji 

Bakanlığı ve KOSGEB’in desteğiyle düzenlenen fuar, 

binin üzerinde marka ve marka temsilcisini sektör 

profesyonelleriyle aynı çatı altında buluşturmak için 

çalışmalarını sürdürüyor. 

MAKTEK Eurasia 2018 Exhibition, the 

meeting platform of the machine tools 

which are the main production tool 

of the machine industry and manufacturing 

industry which are one of the 

most important aspect of the Turkish 

economy, continues its preparations to 

open its doors in the TÜYAP Exhibition 

and Congress Center between October 

2-7, 2018. The exhibition which was conducted 

with the cooperation of Machine 

Tools Industry and Business Associa-

tion (TİAD) and Machine Manufacturers 

Association (MİB), and with the support 

of Turkish Republic Ministry of Science, 

Industry and Technology and Small and 

Medium Industry Development Organization 

(KOSGEB), continues its studies to 

gather more than thousand brand and 

brand representatives with the industry 

professionals under the same roof. 

Underlining that they expect 12 percent 

growth this year compared to the previous 

year, General Manager of TÜYAP 

Fair and Fairs Services İlhan Ersözlü said 

that MAKTEK is the meeting platform of 

the industry. Erzözlü who stated that they 

will bring together businessmen that 

will participate in the exhibition from 

different points of the world in 14 halls 

with 120 thousand square meters of area 

in total, indicated that they continue 

their preparations at full steam to gather 

more than thousand brand and brand 

representatives with the industry professionals 

under the same roof. Ersözlü said, 

“Besides hosting products with latest 

technology, MAKTEK is in fact taking 

picture of the future vision of the industry 

by bringing together thousands of new 

products on the same platform. Besides 

60 thousand visitors from 70 countries, 

the exhibition which will host national 

participations such as China, Taiwan, 

India and Korea will also host senior 

managements of public and non-governmental 

organizations which will come 

from abroad. We aim to provide 1 billion 

dollar of business volume specific to exhibition 

which is an important parameter 

in the Turkish economy”. 

AWARDS ARE IN MAKTEK EURASIA 

MAKTEK Eurasia who will also host Golden 

Compass Contest which is organized by 

TIAD and TEZMAKSAN Education Base 

proves that it also supports the development 

of the next generations. 10 schools 

were in the final of the competition where 

36 vocational high schools from 19 different 

cities have participated. Awards of 

the first three schools which came out in 

the contest will be presented to the winners 

at the opening ceremony of MAKTEK 

Eurasia 2018 Exhibition. In the MAKTEK 

Eurasia 2018 Exhibition, participators will 

take place which are active in machine 

tools, metal-steel processing machines, 

arrestors, – cutting tools, quality control 

– measurement systems, CAD/CAM, PLM 

software and production technologies. 

Bir önceki yıla kıyasla bu yıl yüzde 12’lik bir büyüme 

beklediklerinin altını çizen TÜYAP Fuar ve Fuarcılık 

Hizmetleri Genel Müdürü İlhan Ersözlü, MAKTEK’in 

sektörün buluşma platformu olduğunu söyledi. Dünyanın 

farklı noktalarından fuara katılım sağlayacak 

iş insanlarını 14 salonda toplam 120 bin metrekarelik 

alanda bir araya getireceklerini belirten Ersözlü, 

1.000’i aşkın firma ve firma temsilciliğini sektör 

profesyonelleriyle buluşturmak için hazırlıklara tüm 

hızıyla devam ettiklerini belirtti. Ersözlü, “MAKTEK, 

son teknolojiyle tasarlanan ürünlere de ev sahipliği 

yapmanın ötesinde binlerce yeni ürünü de aynı 

platformda bir araya getirerek adeta sektörün gelecek 

vizyonunun da fotoğrafını çekiyor. 70 ülkeden 

60 bin ziyaretçinin yanı sıra Çin, Tayvan, Hindistan 

ve Kore gibi milli katılımlara da ev sahipliği yapacak 

olan fuar; yurt dışından gelecek kamu ve sivil 

toplum örgütlerinin üst düzey yöneticilerine de ev 

sahipliği yapacak. Türkiye ekonomisi içinde önemli 

bir parametre olan fuar özelinde 1 milyar dolarlık iş 

hacmi sağlamayı hedefliyoruz” dedi. 

ÖDÜLLER MAKTEK AVRASYA’DA 

Öte yandan TİAD ve TEZMAKSAN Eğitim Üssü’nün 

birlikte organize ettiği Altın Pergel Yarışması’na da 

ev sahipliği yapacak olan MAKTEK Avrasya, gelecek 

nesillerin gelişimini de desteklediğini kanıtlıyor. 

19 farklı şehirden toplam 36 meslek lisesinin katıldığı 

yarışma kapsamında 10 okul finale kaldı. Dereceye 

giren ilk 3 okula ise ödülleri MAKTEK Avrasya 2018 

Fuarı’nın açılış töreninde kazananlara takdim edilecek. 

MAKTEK Avrasya 2018 Fuarı’nda takım tezgahları, 

metal- sac işleme makineleri, tutucular – kesici 

takımlar, kalite kontrol – ölçüm sistemleri, CAD/CAM, 

PLM yazılımları ve üretim teknolojileri alanlarında 

faaliyet gösteren katılımcılar yer alacak. 

27 PANORAMA 


PANORAMA 

28 

İhracata birlikte omuz vereceğiz 

We will stand shoulder 

to shoulder in export 

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) başkanlığına 

seçilen İsmail Gülle, görevi Mehmet Büyükekşi’den 

devraldı. Törende konuşan TİM’in yeni 

Başkanı Gülle, ihracatçıların çok önemli, vizyon 

ve misyon sahibi bir aile olduğunu belirterek, 

ülke için kendilerine büyük görevler düştüğünü 

vurguladı. Gülle “Türkiye’nin kişi başı geliri 

artacaksa, zenginleşip, yeni rekorlar kıracaksa 

bunu biz ihracatçılar yapacak. Bu sorumluluk 

çerçevesinde çalıştık. Yeni dönemde de aynı 

ciddiyetle çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini 

kullandı. İhracatçıların karşılaştığı sıkıntıları 

bildiklerini dile getiren Gülle “Bu yükü tek başına 

değil ihracatçılarla beraber taşımak üzere 

devraldım. Hepiniz işini en iyi bilenlerdensiniz. 

Bana düşen görev koordinasyonu sağlamak ve 

ekip olarak hareket etmek” diye konuştu. 

İsmail Gülle, who was elected as the 

Chairman of the Turkish Exporters 

Assembly (TİM), took over the duty 

from Mehmet Büyükekşi. Gülle stated 

that the problems encountered by 

exporters, and said “We will carry this 

load not by ourselves but all together”. 

TİM başkanlığına seçilen İsmail 

Gülle, görevi Mehmet Büyükekşi’den 

devraldı. Gülle, ihracatçıların 

karşılaştığı sıkıntıları bildiklerini 

belirterek “Bu yükü tek başına değil 

hep beraber taşıyacağız” dedi. 


İsmail Gülle, who was elected as the Chairman 

of the Turkish Exporters Assembly (TIM), 

took over the position from Mehmet Büyükekşi. 

The new Chairman of TİM Gülle, who spoke 

at the ceremony said exporters were a very 

important family with vision and a mission 

and added that great duties fell on them for 

the country. Gülle said “If Turkey’s income 

per capita i will increase, if it will prosper 

and break new records, this will be done by 

us exporters. We have worked within the framework 

of this responsibility. We will continue 

our work in the new period with the same 

seriousness”. Gülle, who used the expressions 

that they understand the problems encountered 

by exporters, said “I have taken over 

this load not to carry by myself but together 

with the exporters. You are the people who 

are the best in their work. My duty is to ensure 

the coordination, and to act as a team”. 

WE HAVE TOUCHED THE HEART OF DELEGATES 

Gülle, who stated that they had touched the 

hearts of the delegates with the work and 

goals they achieved, underlined that they 

were elected to the TIM Chairmanship and


30 

PANORAMA 

DELEGELERİN YÜREĞİNE DOKUNDUK 

Ortaya koydukları çalışmalar ve hedeflerle delegelerin 

yüreğine dokunduklarını, bu sayede de TİM Başkanlığı 

görevine seçildiklerini aktaran Gülle, seçimlerde kimsenin 

kaybetmediğinin altını çizdi. Gülle, şöyle konuştu: 

Diğer başkan adaylarının hedef ve projelerini bir kenara 

atamayız. Biz bu seçime girerken ‘kazanan ihracatçı 

olacak’ dedik. Kavganın, çekişmenin kimseye faydası 

yok. Cumhuriyetin 100’üncü yılına yakışır işler yapacağız. 

Tarihî bir görev üstleneceğiz. Bunun bilinci içindeyiz. 

Ben en uzaktaki delegemin, en küçük ve en büyük 

ihracatçının yanında olacağım. Onları dinleyeceğim 

ve sesi olacağım. Bu enerjiyi birbirimize vermemiz lazım. 

HİÇ KİMSE KENDİNİ BU AİLENİN DIŞINDA HİSSETMESİN 

İsmail Gülle, konuşmasında “Nereden gelip, nereye gittiğini 

bilmeyen kişinin nerede olduğunun bir önemi yok” 

sözüne atıfta bulunarak, TİM’de iletişim ve koordinasyonu 

ileriye taşıyacaklarını kaydetti. Gülle “Hiç kimse 

kendini bu ailenin dışında hissetmesin. TİM Meclisi’ni 

çalıştıracağız. Tüm delegelerimizi dinleyeceğiz. Onlara 

bu ailenin büyüklüğünü ve gücünü hissettireceğiz. 

Herkesi paydaş yaparak atıl enerjiyi daha çok harekete 

geçireceğiz” şeklinde konuştu. Bugüne kadar tüm TİM 

başkanlarının önemli görevler yaptığını anlatan Gülle, 

kendilerinin de yeni dönemde bu başarıları daha ileriye 

taşıyacaklarını söyledi. Bundan böyle tüm sektörlere 

aynı mesafede olduğunu vurgulayan Gülle “Bir sektöre 

diğerinden daha fazla zaman ayırma lüksümüz yok. 24 

Haziran seçimleri ile yeni yönetim sistemi hayata geçti. 

Bu durum bizi de sorumlu yapıyor. TİM’i yeni sisteme 

uygun hale getirip, değiştirmeli ve geliştirmeliyiz. Biz 

makamı küçülteceğiz hizmeti büyüteceğiz” dedi. 

BAYRAĞI İLERİ TAŞIYACAK 

Mehmet Büyükekşi, devir teslim törenini bir bayrak 

değişimi olarak gördüğünü söyledi. “TİM siyasi bir 

görüşe ait kurum değildir. Burası sektörel mesleki 

ve ihracatçıların çıkarlarını sağlayan bir kurumdur. 

Önemli olan ihracatın ve ihracatçının kazanması” 

diyen Büyükekşi, İsmail Gülle’nin aldığı bayrağı daha 

da ileriye götüreceğine inandığını kaydetti. 

underlined the fact that no one had 

lost in the election. Gülle said: We 

cannot ignore the goals and projects 

of the other chairman candidates. 

When we this election we said that 

‘the exporter will be the winner’. 

Arguing and disputing has no benefit 

for anyone. We will do works that suits 

to the 100th year of the Republic. We 

will undertake a historical duty. We are 

aware of this. I will stand by my farthest 

delegate as well as my smallest 

and my largest exporter. I will listen 

to them and I will be their voice. We 

need to give this energy to each other. 

NO ONE SHOULD FEEL LEFT OUT 

OF THIS FAMILY 

İsmail Gülle, in his speech, made reference 

to the words “It does not matter 

where a person is if they do not know 

where they came from and where 

they are going” and said that at TİM 

they will take communication and 

coordination forward. Gülle said “No 

one should feel left out of this family. 

We will operate the TİM assembly. We 

will listen to all our delegates. We will 

make them feel the greatness and 

the power of this family. We will make 

the wasted energy more active by 

making everyone a stakeholder”. Gülle, 

who told that until today all the 

TİM chairmen have done important 

works, said they will take this success 

even further in the new period. Emphasizing 

that they were at the same 

distance from all sectors, Gülle said 

“We do not have the luxury to dedicate 

more time to one sector than 

another. The new management system 

was put into effect with the June 

24 elections. This also holds us responsible. 

We must adapt TİM to the new 

system, and change and develop it. 

We will make the position smaller but 

the service much bigger”. 

HE WILL CARRY THE FLAG FORWARD 

Mehmet Büyükekşi said he saw the 

hand over ceremony as a take over of 

the flag. “TİM is not an organization which 

has a political view. This is an organization 

that gains the profits of sector 

professionals and exporters. Büyükekşi, 

who stated that what is important is he 

winning of export and exporterssaid 

that he believes that İsmail Gülle will 

take the flag forward further.

PANORAMA 

32 

‘FESPA Eurasia 2018 ile yükselişe geçin’ 

‘Rise with print at FESPA Eurasia 2018’ 

Rekabetin arttığı baskı endüstrisinin talep ettiği yüksek standartlar FESPA Eurasia 

2018’in ‘Yükselişe Geçin’ konseptiyle öne çıkıyor. Baskı profesyonelleri, FESPA 

Eurasia 2018’de pazardaki en yeni ürün ve hizmetleri görme şansına sahip olacak 

ve iş hacimlerini yükseltmek için yeni ilhamlar alacaklar. 

The high standards demanded by the printing industry, which is increasingly 

competitive, stand out with ‘Rise with Print’ concept of FESPA Eurasia 2018. Printing 

professionals will have the chance to explore the latest products and services 

available on the market, as well as new inspirations to increase their business volume. 


Açıkhava reklamcılığı, endüstriyel reklamcılık, 

dijital baskı, tekstil baskı, serigrafi baskı ve konfeksiyon 

süsleme alanındaki en son çözümler bu yıl 

da FESPA Eurasia’da sunulacak. FESPA ve ARED 

ortaklığında düzenlenen FESPA Eurasia 2018, 6-9 

Aralık tarihleri arasında yeni fuar alanı İFM - İstanbul 

Fuar Merkezi’nde 9, 10 ve 11 nolu salonlarda 

gerçekleştirilecek. Bu yıl, ‘FESPA Eurasia 2018 ile 

Yükselişe Geçin’ sloganı başarı tutkusunu ve yaratıcılıkla 

gelen yükselişi vurguluyor. Son teknoloji 

ve hizmetlerin lanse edileceği FESPA Eurasia, 

The latest solutions in outdoor advertising, 

signage, digital printing, textile printing, screen 

printing and garment decoration will be presented 

again at FESPA Eurasia this year. FESPA 

Eurasia 2018, which is organised in partnership 

between FESPA and ARED, will take place on 

6-9 December, at the new exhibition venue 

Istanbul Expo Centre (İFM) in Halls 9, 10 and 11. 

For this year, the tag line emphasizes passion for 

success and the rise that comes with creativity; 

Rise with Print at FESPA Eurasia 2018. FESPA

Eurasia, where cutting-edge technology and 

services will be launched, is encouraging the 

whole sector to bring out its true potential and 

reach new levels of success. As the only domestic 

capital exhibition organized for the benefit 

of the printing industry, they keep on working 

to ensure the industry employees are better 

qualified as well as giving support to exhibitors 

and visitors by organizing a regional exhibition. 

FESPA with their partner ARED, continues to 

support the training programs in 3 vocational 

high schools in Ankara, İzmir and İstanbul. At 

the same time, they also support the legal 

applications initiated by ARED to define and set 

occupational standards for ‘Sign Makers’ and 

‘Sign Measurement and Installation Workers’. 

ARED has implemented the application of the 

Vocational Qualification Institution (MYK) and 

aims to complete the National Qualification 

studies by the end of this year and to get the 

standards of ‘Sign Maker’ and ‘Sign Measurement 

and Installation Workers’ included 

in the professions that are certified by the 

government in 2019. Thus, FESPA Eurasia, acting 

together with the industry for the legal and 

administrative processes, not only focuses on 

growing the volume of the market but also 

on increasing the standards by preparing the 

industry according to the needs of tomorrow. 

“FESPA Eurasia will meet the demands of 

industry professionals focused on growing their 

business by working in innovative areas, said 

FESPA Eurasia Sales Manager Betül Binici, and 

added that the marketing of the 2018 edition 

started at a great pace. Binici continued her 

words as follows; “Every FESPA Eurasia is shaped 

by a different concept that is the continuation 

of each other. In each of them, we emphasize 

a special message that we want to give to the 

industry in accordance with the dynamics of 

that year. The concept we have developed for 

the FESPA Eurasia 2018 explains the volumetric 

and qualitative rise together. We said ‘dare to 

be different ‘ last year and emphasized the 

importance of creativity in this industry, which 

is much related to visual communication and 

arts, and that everything imaginable can be 

printed with the products and technologies 

taking part in the exhibition. With creative 

solutions that can be produced with machinery 

and tools available at the show, this year 

we are emphasizing the rise of standards in the 

market and we want to be the best example in 

the Eurasian region by increasing our potential 

both as an exhibition and industry.” 

gerçek potansiyelini ortaya çıkarması için tüm 

sektörü teşvik ediyor. Bu etkinlik, baskı sektörü 

yararına düzenlenen tek yerli sermayeli fuardır. 

Bölgesel bir yaklaşımla düzenlenerek katılımcı ve 

ziyaretçi firmalara verilen desteğin yanısıra, bu 

sektörde hizmet veren çalışanların daha kalifiye 

olması için gerekli çalışmaları da sürdürüyor. 

FESPA, ortağı ARED ile birlikte Ankara, İzmir 

ve İstanbul’da olmak üzere 3 meslek lisesinde 

açmış olduğu eğitim programlarını takip ediyor. 

Aynı zamanda ARED’in ‘Endüstriyel Reklamcı’ ve 

‘Endüstriyel Reklam Ölçü, Keşif ve Montaj İşçisi’ 

meslek standartlarının belirlenmesi için başlattığı 

yasal girişimlere de destek veriyor. 

ARED, Meslek Yeterlilik Kurumu (MYK) başvurusunu 

gerçekleştirmiş olup, Ulusal Yeterlilik çalışmalarını 

bu yılın sonuna kadar tamamlamayı ve 

2019 yılında Endüstriyel Reklamcı (Tabelacı) ile 

Endüstriyel Reklam Ölçü Keşif ve Montaj İşçisi 

mesleklerinin belgelendirilen meslekler arasında 

yer almasını hedefliyor. Böylece sektörün 

büyümesini sağlayacak yasal ve idari süreçler 

için sektörle birlikte hareket eden FESPA Eurasia, 

pazarın hacimsel büyümesinin yanı sıra, 

yarının ihtiyaçlarına göre hazırlanarak standartların 

yükselmesine odaklanıyor. “En baştan 

işini büyütmeyi hedefleyen, farklı alanlarda 

çalışarak fark oluşturmaya odaklanmış sektör 

profesyonelleri FESPA Eurasia 2018’de taleplerine 

ulaşacak” diyen FESPA Eurasia Fuar Satış 

Müdürü Betül Binici, fuarın tanıtım çalışmalarının 

büyük bir hızla başladığını söyledi. Binici sözlerini 

şöyle sürdürdü; “Her FESPA Eurasia fuarı birbirinin 

devamı olan farklı bir konseptle şekilleniyor. Her 

fuarımızda o yılın dinamiklerine uygun olarak 

sektöre vermek istediğimiz bir mesajı vurguluyoruz. 

FESPA Eurasia 2018 fuarı için geliştirdiğimiz 

konsept hacimsel ve niteliksel yükselişi birlikte 

anlatıyor. Geçen yıl ‘Fark Yaratmaya Cesaret 

Edin’ dedik ve görsel iletişim ve sanatlarla çok 

ilgili olan bu sektörde yaratıcılığın önemini ve 

hayal edilen herşeyin fuardaki ürün ve teknolojilerle 

basılabileceğini vurguladık. Bu yıl üretebileceğimiz 

yaratıcı çözümlerle pazarda yükselişe 

geçmeyi vurguluyor ve hem fuar olarak hem de 

sektör olarak Avrasya bölgesinde potansiyelimizi 

yükselterek örnek olmayı arzuluyoruz.” 

33 PANORAMA 


PANORAMA 

36 

En iyisini isteyenler 

Mimaki’yi tercih ediyor 

Mimaki is preferred 

by users wanting the best 

Kullanıcı deneyimleri Mimaki’nin nasıl pazar lideri olduğunun sırrını açıklıyor. 

En iyi makineyi, en iyi teknik servisle almak isteyen kullanıcılar, Mimaki ile 

aralarındaki ilişkinin sürekli güçlenmesinden memnuniyetlerinin altını çiziyor. 


User experiences reveal the secret of Mimaki’s market leadership. The users who 

want to get the best machine with the best technical service underline their 

satisfaction with the continuous strengthening of their relationship with Mimaki. 

Geliştirdiği geniş format inkjet baskı makineleri ve kesim 

plotterleri ile, küresel pazarda lider konumda bulunan 

Mimaki, ‘en iyisini’ isteyenlerin ilk tercihi oluyor. Tabela/ 

grafik, tekstil/giyim ve endüstriyel pazarların dijital baskı 

ihtiyaçlarına dönük yüzlerce çözüme sahip olan Mimaki, 

With their wide-format inkjet printers and 

cutting systems, Mimaki is the leader in 

the global marketplace and is the first 

choice for those who want ‘the best’. 

Having hundreds of solutions for the

digital printing needs of sign/graphics, 

textile/apparel and industrial markets, 

Mimaki has been leading the development 

of the industry since 1975. Mimaki 

encourages users with innovative 

solutions, and responds to the increasing 

demands of the printing industry with a 

wide range of products and services. 

Mimaki’s user profile diversity is well 

ahead of their competitors. Graphic, 

signage, and promotional material manufacturers 

work with Mimaki as their first 

supplier, as well as digital textile printing 

manufacturers. For many years, Mimaki 

has accepted themselves as a solution 

partner of the Turkish printing industry. In 

2017, Mimaki Eurasia has been structured 

to further strengthen this commitment to 

the market. It was built on solid building 

blocks for the digital printing solutions 

demanded by the powerful Turkish textile 

industry as well as graphics, signage, 

indoor / outdoor decoration, promotional 

material printing solutions. Thus, users 

have reached a position as comfortable 

as they have ever been in the supply of 

printers, printing heads, inks, software, 

accessories and spare parts. The views 

of the major players of the printing 

industry prove the accuracy of Mimaki 

Eurasia’s approach to the market. 

Ozturna Baskı Sanayi; we get ahead of 

the competition with Mimaki 

Özturna Baskı Sanayi, established in 1991 

in Istanbul and providing textile printing 

services, made its first Mimaki investment 

in 2016 with the UJF3042FX. Later on, 

the company has installed one more of 

the same model and preferred Mimaki 

CG-SRIII series cutting plotters for their 

cutting needs. Özturna strengthened 

their machine park last year with Mimaki 

UJF-6042 MkII UV LED printing solution. 

Company partner Cengiz Turnalar said 

that they have been using Mimaki’s digital 

printers for over 2 years. Turnalar; “We 

are making a point of purchasing quality 

machines when investing in machinery 

as a company. This elevates the quality 

and efficiency of our work as well, and 

means that we are one step ahead of 

our competitors in the market.” Turnalar 

indicated that Mimaki has proved to be 

the best brand during the research they 

did for their investment process, and continued 

saying; “Print quality, print speed 

and fastness after the print process are 

very important for us. We get the effi- 

1975 yılından bugüne sektörün gelişimine yön veriyor. 

Kullanıcılarını yenilikçi çözümler için cesaretlendiren 

Mimaki, baskı endüstrisinin artan taleplerine zengin ürün 

ve hizmet gamıyla yanıt veriyor. Mimaki’nin kullanıcı profili 

çeşitliliği rakiplerinin oldukça ilerisindedir. Dijital tekstil 

baskısı üreticilerinin yanı sıra grafik, endüstriyel reklam, 

promosyon malzemeleri baskıcıları da ilk tedarikçi olarak 

Mimaki ile çalışıyor. Uzun yıllardır Türk baskı endüstrisinin 

bir çözüm partneri olarak kendini kabul ettiren 

Mimaki, 2017 yılında Mimaki Eurasia’yı yapılandırarak bu 

pazara bağlılığını daha da güçlendirdi. Grafik, tabela, 

iç mekan/ dış mekan dekorasyon, promosyon baskı çözümlerinin 

yanı sıra güçlü Türk tekstil endüstrisinin talep 

ettiği dijital baskı çözümleri için organizasyon sağlam 

yapı taşları üzerine inşa edildi. Böylece kullanıcılar baskı 

makineleri, baskı kafaları, boyalar, yazılımlar, aksesuarlar 

ve yedek parça tedariklerinde hiç olmadıkları kadar rahat 

bir konuma ulaştı. Baskı endüstrisinin önemli oyuncularının 

görüşleri, Mimaki Eurasia’nın pazara yaklaşımının 

ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. 

ÖZTURNA BASKI SANAYİ: “REKABETTE MİMAKİ İLE 

ÖNE GEÇİYORUZ” 

1991 yılında İstanbul’da kurulan ve tekstil baskı hizmeti 

sağlayan Özturna Baskı Sanayi, 2016’da ilk Mimaki yatırımını 

UJF3042FX modeli ile yaptı. Daha sonra bu ma- 

37 PANORAMA 



38 

PANORAMA 

kineden bir tane daha alan firma, kesim ihtiyacı içinse 

Mimaki CG-SRIII serisi kesim plotterlerini tercih etti. 

Özturna firması geçtiğimiz yıl Mimaki UJF-6042 MkII UV 

LED baskı çözümü ile makine parkurunu güçlendirdi. 

Firma ortağı Cengiz Turnalar, 2 yılı aşkın süredir Mimaki’nin 

dijital baskı makinelerini kullandıklarını söyledi. 

Turnalar; “Firma olarak makine yatırımı yaparken kaliteli 

makineleri almaya dikkat ediyoruz. Böylece yaptığımız 

işin kalitesi ve verimliliği de iyi oluyor. Bu ise bizi 

pazarda rakiplerimizin bir adım önüne geçiriyor” dedi. 

Yatırım sürecinde yaptıkları araştırmalarda Mimaki’nin 

en kaliteli marka olarak önlerine geldiğini belirten Turnalar, 

sözlerini şöyle sürdürdü; “Bizim için baskı kalitesi, 

baskı hızı ve baskı sonrası dayanımlar çok önemli. Mimaki 

ile bu konularda istediğimiz randımanı fazlasıyla 

alıyoruz. İhtiyaçlarımıza net yanıt aldığımız için Mimaki 

ile çalışmayı sürdürüyoruz. Yeni makineleri alırken de 

Mimaki ile bağlantıya geçiyoruz.” 

ENSA REKLAM: “MİMAKİ’NİN PAZARDA OLMASI BİZE 

GÜVEN VERİYOR” 

2010 yılından itibaren Uludağ Bilişim bünyesinde çalışmalarını 

başlatan Ensa Reklam baskı merkezi cam baskı, 

mdf baskı, metal baskı, iç mekan folyo baskı, promosyon 

üretimlerinde çalışmalar yürütüyor. Firmanın Genel Müdürü 

Samet Saray 2,5 yıldır Mimaki kullanıcısı olduklarını 

söyledi. JFX200-2513 baskı makinesi aldıklarını hatırlatan 

Saray, Mimaki’yi neden tercih ettiklerini şöyle açıkladı; 

“Mimaki’nin sağladığı yüksek baskı kalitesi bizim tercihlerimizi 

etkiledi. Bunun yanı sıra yoğun çalışmalarda 

makinelerde herhangi bir durma veya yavaşlama problemi 

olmuyor. Diğer markalarda görülen lambalardaki 

ısınma sorununu Mimaki ile yaşamıyoruz.” 

Mimaki’nin kendi kurumsal yapısı ile tam anlamıyla 

Türkiye’de olmasının, kullanıcılar açısından çok önemli 

olduğunun altını çizen Samet Saray, Mimaki Eurasia’nın 

varlığının kendilerine güven verdiğini dile getirdi. Saray; 

“Küresel bir markayı direkt kendi bayisinden almak 

ciency we desire in these matters with 

Mimaki. We continue to work with Mimaki 

because we have a clear answer to 

our needs. We get in touch with Mimaki 

when we purchase new machines.” 

Ensa Reklam; It gives us confidence that 

Mimaki is in the market 

Ensa Reklam printing center, producing 

glass, mdf, metal, indoor foil printing 

and promotional material, started to 

work as a subsidiary of Uludag Bilişim 

since 2010. Company’s General Manager 

Samet Saray said that they have 

been Mimaki users for two and a half 

years. Reminding that they have purchased 

the JFX200-2513, Saray explained 

why they chose Mimaki as follows; “The 

high print quality provided by Mimaki 

has affected our preferences. Besides, 

there is not any stop or slowing down 

problem in the machines during intensive 

work hours. We do not have the lamp 

heating up problem with Mimaki which 

is often seen in other brands.” 

Samet Saray underlined the importance 

of Mimaki being literally in Turkey with their 

institutional structure, and voiced the confidence 

gained by the presence of Mimaki 

Eurasia. Saray; “It is important for us 

to purchase a global brand directly from 

their dealer and to receive an uninterrupted 

technical support afterwards. Mimaki 

has provided us with this confidence and 

has transformed us into users working in 

a comfort and trust environment. We are 

taking this trust into consideration when 

we make new investments.” 

Tural Makine: We recommend Mimaki to 

our customers 

Tural Makine is producing calender 

machines and printing equipment since 

1979, and today they continue their production 

for Turkey and the regional market 

with second generation managers. 

Company General Manager Halil Tural

PANORAMA 

40 

ve daha sonrasında teknik desteğe kesintisiz ulaşmak 

bizler için önemli. Mimaki bize bu güveni sağlayarak, 

bizleri rahat ve güven içinde çalışan kullanıcılara 

dönüştürdü. Yeni yatırımlarımızı yaparken de elde ettiğimiz 

bu güveni göz önünde bulunduruyoruz” dedi. 

TURAL MAKİNE: “MÜŞTERİLERİMİZE MİMAKİ’Yİ 

TAVSİYE EDİYORUZ” 

1979 yılından bu yana kalender makineleri ve baskı 

ekipmanları üreten Tural Makine, günümüzde ikinci nesil 

yöneticileriyle Türkiye ve bölge pazarlarına yönelik üretimini 

sürdürüyor. Firma Genel Müdürü Halil Tural; “Müşterilerimize 

güvenle Mimaki’yi tavsiye ediyoruz” dedi. 

Tural bunun nedenlerini şöyle anlattı; “Onlara öncelikle 

yapacakları işi soruyoruz. Eğer yüksek kaliteli baskılar 

yapmayı istiyorlarsa, kaliteli markalara çalışacaklarsa, 

ihracat odaklı üretim yapacaklarsa onlar için en uygun 

çözümün Mimaki olduğunu söylüyoruz. İşlerini yaparken 

sorunlar nedeniyle başlarının ağrımasını istemiyorlarsa, 

Mimaki’yi tercih etmeleri gerektiğini belirtiyoruz.” 

Halil Tural makine alırken tüm sürecin göz önünde tutulması 

gerektiğini dile getirdi. Özellikle tekstil üreticilerinin 

7/24 teknik desteğe ihtiyaç duyduklarını söyleyen Tural, 

sözlerini şöyle bitirdi; “Tekstilcilerin işi alıp en hızlı şekilde, 

istenilen kalitede teslim etmesi gerekiyor. Eğer teknik 

servis hızlı olmazsa, bu iş kaybına yol açar. Yatırımlarda 

en önemli nokta teknik servisin olup olmadığıdır. Piyasada 

atıl durumda, çalışmayan bir Mimaki baskı makinesinin 

olmamasının sebebi budur. Bu güven ve konfor 

için müşterilerimizi Mimaki çözümlerine yönlendiriyoruz.” 

said; “We strongly recommend Mimaki 

to our customers.” Tural explained the 

reasons behind this; “We ask them what 

they will do first. If they want to make 

high-quality prints, if they work with 

quality brands, if they are going to make 

export-oriented production, we tell them 

that Mimaki is able to provide the most 

suitable solution for them. We say that if 

they do not want to experience troubles 

because of the problems they are going 

to encounter during the production, 

they should prefer Mimaki.” 

Halil Tural stated that the whole process 

should be kept in mind whilst purchasing 

a machine. Noting that textile 

manufacturers in particular need 7/24 

technical support, Tural concluded his 

words saying; “When textile manufacturers 

take an order, they need to deliver it 

in the desired quality and in the fastest 

way possible. If the technical service is 

not fast, this leads to future cancellation 

of the order. The most important point 

of an investment is whether there is a technical 

service or not. That’s the reason 

why all Mimaki machines in the market 

are in a working condition and not idle. 

We direct our customers to Mimaki solutions 

thanks to this trust and comfort.” 


PANORAMA 

42 

Yılın vakıf insanı ödülü; 

Abdulkadir Konukoğlu’na 


SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’na, 

Ekovitrin Dergisi tarafından “Türkiye’de 

Yılın Vakıf İnsanı” ödülü verildi. İstanbul Wow Otel’de 

düzenlenen ödül törenine, Gümrük ve Ticaret Bakanı 

Bülent Tüfenkçi, Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, 

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, SANKO 

Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Konukoğlu, 

Yönetim Kurulu Üyeleri Sami ve Turgut Konukoğlu, 

Ekovitrin Dergisi Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran 

Abacıoğlu ile çok sayıda davetli katıldı. Tüfenkçi, 

SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’na, 

Türkiye’de Yılın Vakıf İnsanı ödülünü takdim 

ederek kutladı. Konukoğlu da böylesine önemli konuda 

ödüle değer görülmekten büyük memnuniyet 

duyduğunu belirterek, jüri üyelerine teşekkür etti. 

VAKIF İNSAN ÖDÜLÜ 

Ödül gerekçelerine ilişkin açıklamada, Abdulkadir 

Konukoğlu’nun, Türkiye’nin kalkınması yolunda gösterdiği 

üstün gayretlerin yanı sıra, ülkenin sosyal ve 

eğitim hayatına katkıları, sosyal sorumluluk ve hayır 

işlerine liderlik etmesi nedeniyle Yılın Vakıf İnsanı 

Ödülü’ne layık görüldüğü belirtildi. Konukoğlu’nun, 

yarım asrı aşan süredir Türk iş dünyasına özveriyle 

katkılar yaptığına dikkat çekilerek, “Abdulkadir 

Konukoğlu, Türkiye’nin kalkınması, ekonomimizin 

ve sanayimizin büyümesi yolunda gösterdiği üstün 

gayretler, ülkemizin sosyal ve eğitim hayatına katkıları, 

aile vakfı olan Sani Konukoğlu Vakfı’nın sosyal 

sorumluluk ve hayır işlerinde sürdürdüğü hizmet yarışına 

liderlik etmesi sebebi ile Türkiye’de Yılın Vakıf 

İnsanı Ödülüne layık görüldü” denildi. 

Abdulkadir Konukoğlu’nun, iş hayatında aldığı kararlarla 

Gaziantep’te bir devin doğmasına öncülük 

ettiği kaydedilerek, şu görüşlere yer verildi: “SANKO 

Holding’e başkanlık yaptığı 20 yıllık süreçte tekstilden 

enerjiye, makinadan çimentoya uzanan sanayi 

şirketlerine yön verdi. Kentin ekonomik kalkınmasına, 

istihdamına ve sosyal hayatına önemli katkılar sunan 

Abdulkadir Konukoğlu, holding şirketlerinin merkezini 

İstanbul ya da başka bir büyük kente taşımayarak 

aslında Gaziantep’e olan bağlılığını da gösterdi. 

İş hayatında 52 yıl aktif olarak çalışan Konukoğlu, 

STK’ların yanı sıra, Sani Konukoğlu Vakfı’nda eğitim ve 

sağlık alanında hayır işlerini sürdürüyor. Konukoğlu, 

yatırımlarını planlarken ‘Dünyada Türkiye, Türkiye’de 

Gaziantep’ anlayışıyla hareket ediyor. İş yaşamında 

başarının birinci şartının çok çalışmak olduğunu 

belirten Konukoğlu, iş adamlarının memleketlerine 

mutlaka yatırım yapması gerektiğini söylüyor.” 

Abdulkadir Konukoğlu’na, 3 Mayıs 2010 tarihinde 

TBMM’de düzenlenen törenle de dönemin Başbakanı 

Recep Tayyip Erdoğan tarafından Vakıflar Genel 

Müdürlüğü’nün Vakıf İnsan Ödülü takdim edilmişti.

İplik Eğirme 

Teknolojileri 

Prof. Dr. Banu Uygun Nergis tarafından kaleme 

alınan İplik Eğirme Teknolojileri kitabı, İTÜ Vakfı 

Yayınları arasında yerini aldı. 2008 senesinde 

yayınlanmış olan İplik Teknolojisine Giriş başlıklı 

ilk kitabın devamı olma özelliği taşıyan ve İplik 

Eğirme Teknolojileri adı altında sunulan bu 

kitabın içeriği, teknolojik gelişmeler çerçevesinde 

ve Tekstil Mühendisliği Bölümü’ndeki 

lisans öğrencilerinin iplik teknolojileri konusunda 

aldıkları derslere paralel olacak şekilde 

biçimlendirilmiştir. Öğrencilerin iplik eğirme 

teknolojileri hakkındaki bilgilerine temel 

oluşturmasının yanı sıra, sektör çalışanlarının 

eğirme teknolojileriyle ilgili mevcut bilgilerinin 

güncellenmesi hususunda faydalı olması hedeflenen 

kitapta; yaygın olarak kullanılmakta 

olan iplik eğirme makinalarının çalışma prensipleri, 

üretilen iplik yapı ve özellikleri, üretim 

hesapları, farklı yapılardaki iplik özelliklerinin 

karşılaştırılması konularında bilgiler verilmektedir. 

Kitapta, ring iplik eğirme teknolojisi ile üretilen 

konvansiyonel ring ipliklerinin, kompakt 

ipliklerin, siro ve solo ipliklerin, kor ipliklerin üretim 

prensipleri ile rotor iplik ve hava jetli/vorteks 

iplik eğirme teknolojisi üretim prensipleri 

detaylı şekilde yer almaktadır. Bunların yanı 

sıra, bu yöntemlerle üretilen iplik özellikleri, iplik 

özelliklerini etkileyen lif ve makina parametreleri, 

iplik üretim hesabı ve farklı yöntemlerle 

oluşturulmuş iplik özelliklerinin karşılaştırılması 

da kitap içeriğinde yer alan konulardır.

PANORAMA 

44 

Mouvent, dijital baskı 

yeniliklerini Hindistan’a taşıyor 

Mouvent brings its digital 

textile innovations to India 

Mouvent standında yenilikçi TX801 dijital tekstil 

inkjet baskı makinesi ile günde iki canlı gösterim olacak. 

There will be two daily live demos of the innovative TX801 

digital textile inkjet printer at the Mouvent booth. 


Mouvent – özellikle öncü dijital teknolojiler 

kullanarak dijital baskının geleceğini sunmaya 

odaklı İsviçre çıkışlı firma – bu sene 18-20 Ağustos 

arası Hindistan New Delhi’de gerçekleşecek 

Gartex fuarına katılacak. Yakın zamanda 

Çin’de ve Türkiye’de çözümlerini vitrine çıkaran 

Mouvent, devrim niteliğindeki TX801 dijital 

tekstil inkjet baskı makinesinin Hindistan’da 

Gartex’in yıldızı olacağına emin. Oldukça kompakt 

olan TX801 – 8 renge kadar baskı yapıp ve 

baskı işlerinin %50’sini tek geçişte tamamlayıp 

verimliliği saatte 200m2’ye kadar yükselterek 

– son zamanlarda yüksek profilli fuarlarda 

oldukça büyük ilgi topladı. 

“Pazarın TX801’e tepkisi yüksek beklentilerimizi 

karşıladığı için memnunuz,” dedi Ghislain 

Segard, Mouvent Tekstil Makineleri Pazarlama 

ve Satış müdürü. “Pazar uzmanları çok yüksek 

baskı hızlarında oldukça yüksek baskı kalitesi 

kadar hassasiyet ve ölçeklenebilirliğinden de 

Mouvent – the Swiss start-up company focused 

exclusively on delivering the future of digital 

printing using pioneering digital technology – 

will participate in this year’s Gartex tradeshow, 

taking place from August 18-20 in New Delhi, India. 

Having recently showcased its solutions in 

China and Turkey, Mouvent is confident that its 

revolutionary TX801 digital textile inkjet printer 

will be a star of the show at Gartex in India. The 

very compact TX801 – which prints with up to 

eight colors and can complete up to 50% of 

the print jobs in a single pass, boosting productivity 

up to 200 sqm/h – has been receiving a lot 

of attention at high-profile tradeshows lately. 

“We are delighted that the industry reception 

of the TX801 has lived up to our high expectations,” 

said Ghislain Segard, Marketing and Sales 

Manager, Textile Machine at Mouvent. “Industry 

experts have been impressed with the extremely 

high print quality at very high production speeds,

as well as its precision and scalability. We are looking 

forward to demonstrating our technology in 

India, particularly so shortly after we announced 

a vital strategic partnership in the country.” 

Mouvent recently announced strategic partnerships 

with the principal distributors of textile 

printing solutions in four key countries, including 

India where the company will partner with 

Fortuna Colours & Prints LLP. Vinod Krishnamurthy, 

one of the co-founders of Fortuna Colours 

& Prints LLP, started digital printing on textiles in 

1998. The company launched Mimaki, Reggiani, 

Hong Hua, Kornit, Huntsman and almost a dozen 

brands, ranging from ink over software to machines. 

“It is a privilege to be partnering with Mouvent 

and we are very excited to help bring the 

TX801 to customers in India,” said Krishnamurthy. 

“The Indian textile market is so varied and interesting 

– with everything ranging from exclusive 

high-quality textiles to huge-scale mass production 

– and the solutions that Mouvent has are 

very well suited to this market. Gartex will be the 

launch event for the TX801 in this country, and 

represents the first ever opportunity to witness 

a live demonstration of this machine in India. It 

promises to be a very exciting few days.” 

The TX801 uses a compact proprietary print engine 

based on Mouvent Cluster technology, 

and processes knitted, woven and non-woven 

textiles with a maximum fabric width of 1,820 

mm, with roll diameters of up to 400 mm. It is 

the first printer to be launched by Mouvent, 

which has a full product pipeline of digital printers 

to be introduced in the months ahead. 

Gartex is a comprehensive tradeshow focused 

on garment and textile machinery. The event 

will showcase products, services and technologies 

related to the complete production 

chain. It is divided into several zones – including 

the DigiTex zone, which has an exclusive 

focus on Digital Textile Printing Technology. 

Ghislain Segard, 

Mouvent 

Tekstil Makineleri 

Pazarlama ve 

Satış Müdürü 

Ghislain Segard, 

Marketing and 

Sales Manager, 

Textile Machine 

at Mouvent 

etkilendiler. Teknolojimizi Hindistan’da göstermek 

için sabırsızlanıyoruz,özellikle de bu ülkede 

önemli bir stratejik ortaklık duyurusu yaptıktan 

çok kısa bir süre sonra.” 

Mouvent yakın zamanda 4 anahtar ülkede tekstil 

baskı çözümlerinin başlıca distribütörleri ile stratejik 

ortaklık duyuruları yapmıştı. Bunlardan biri olan 

Hindistan’da firma Fortuna Colours & Prints LLP 

ile ortaklık kurdu. Fortuna Colours & Prints LLP‘nin 

kurucu ortaklarından olan Vinod Krishnamurthy, 

tekstil üzerine dijital baskıya 1998’de başladı. 

Firma, Mimaki, Reggiani, Hong Hua, Kornit, Huntsman 

gibi boyadan yazılıma ve makineye kadar 

bir düzineye yakın markayı piyasaya sürdü. 

“Mouvent ile ortaklık kurmak bir ayrıcalık ve 

TX801’i Hindistan’daki müşterilere sunmaya 

yardımcı olduğumuz için çok heyecanlıyız” dedi 

Krishnamurthy. “Hindistan tekstil pazarı çok değişken 

ve enteresan – özel yüksek kalite tekstillerden 

büyük ölçekli seri üretime kadar herşey – 

ve Mouvent’ın çözümleri bu pazara çok uyuyor. 

Gartex, TX801’i piyasaya sürdüğümüz ilk etkinlik 

olacak ülkede, ve bu makinenin Hindistan’da 

canlı performansına şahit olabileceğimiz ilk 

fırsat. Çok heyecanlı birkaç gün olacağı kesin.” 

TX801 Mouvent Cluster teknolojisine dayalı 

kompakt, tescilli bir baskı motoru kullanıyor, ve 

örgü, dokuma ve non-woven tekstil üzerinde, 

maksimum 1,820mm ene ve 400mm top çapına 

kadar çalışabiliyor. Bu Mouvent tarafından 

piyasaya sürülen ilk baskı makinesi, kaldı ki sonraki 

aylarda tanıtımı yapılacak birçok başka 

hazırda baskı makinesi projeleri var. 

Gartex giyim ve tekstil makinesi odaklı çok 

kapsamlı bir fuar. Etkinlik tüm üretim zincirini 

kapsayan ürün, servis ve teknolojileri teşhir 

edecek. Fuar, özellikle Dijital Tekstil Baskı Teknolojileri 

odaklı DigiTex bölgesi dahil, birçok 

bölgeye ayrılmış durumda. 

45 PANORAMA 


Vinod Krishnamurthy, 

Fortuna Colours & Prints LLP‘nin kurucu ortağı 

Vinod Krishnamurthy, 

one of the co-founders of Fortuna Colours & Prints LLP

PANORAMA 

46 

Kordsa’ya ihracat şampiyonları ödülü 

Kordsa, Türk ekonomisine dış ticaretteki katkıları sebebiyle 

bir ödüle daha lâyık görüldü ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen 

“TİM 25. Olağan Genel Kurulu ve 2017 İhracat Şampiyonları Ödül Töreni”nde 

tekstil kategorisinde ödül aldı. 


Yaşamı güçlendirme misyonuyla, 4 kıtadaki 8 

tesisinde lastik, inşaat güçlendirme ve kompozit 

teknolojilerinde faaliyetlerini sürdüren Kordsa, 

ihracatta gösterdiği performanstan ötürü bir ödüle 

daha lâyık görüldü. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 

tarafından, Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla 30 

Haziran 2018 Cumartesi günü Haliç Kongre Merkezi’nde 

gerçekleşen “TİM 25. Olağan Genel Kurulu 

ve 2017 İhracat Şampiyonları Ödül Töreni”nde tekstil 

kategorisinde ödül aldı. Kordsa Mali İşler Müdürü 

Ümit Coşkun, ödülü Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi 

ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin 

elinden aldı. Bu ödülle, Kordsa’nın ihracat konusundaki 

öncü ve örnek konumu bir kez daha tescillenmiş 

oldu. Törende, Kordsa’nın ödül aldığı tekstil 

sektörünün de aralarında bulunduğu 90’a yakın 

sektördeki en iyi ihracat performansını sergileyen ve 

en fazla ihracat yapan ilk üç firma ödüllendirildi.

PANORAMA 

48 

Lenzing, yeni VEOCEL 

markası ile nonwoven endüstrisinde 

sürdürülebilirlik diyaloğuna 

öncülük ediyor 

Lenzing leads sustainability dialogue 

in the nonwoven industry 

with its new VEOCEL brand 


Lenzing Grubu, yeni nonwoven markası 

VEOCEL’i piyasaya sürüyor. Günlük bakım 

için premium bir marka olarak konumlandırılan 

VEOCEL, nonwoven endüstrisine temiz 

ve güvenli, doğada çözünür, botanik kökenli 

ve çevre dostu bir üretim süreciyle üretildiği 

kanıtlanmış elyaflar temin ediyor. VEOCEL 

markasının ürünleri bebek, güzellik, vücut ve 

Such applications are categorized under branded 

offers VEOCEL Beauty, VEOCEL Body, 

VEOCEL Intimate and VEOCEL Surface. The 

introduction of VEOCEL is a key milestone of 

Lenzing’s new brand strategy to transform from 

a business-to-business (B2B) fiber producer to 

a business-to-business-to-consumer (B2B2C) 

brand. Coupled with ongoing co-branding,

hijyen bakımından yüzey temizliğine kadar 

oldukça geniş bir alanda kullanılabiliyor. 

Kullanım alanları, VEOCEL Beauty, VEO- 

CEL Body, VEOCEL Intimate ve VEOCEL 

Surface olmak üzere 4 kategoriye ayrılıyor. VE- 

OCEL markasının piyasaya çıkışı, Lenzing’in 

B2B elyaf üreticisinden B2B2C markası olma 

yolundaki yeni marka stratejisinin önemli bir 

kilometre taşını oluşturuyor. Müşterilerle ve 

markalarla dünya genelinde devam eden 

markalama, ortak pazarlama ve marka 

eğitimi faaliyetleriyle VEOCEL, Lenzing’in 

elyaf tipleri yerine ürün uygulamalarına ağırlık 

vermesine ve tüketicilerle ilişkilendirilebilir ve 

duygusal bir bağ kurmasına izin verecek. 

49 PANORAMA 

Lenzing nonwoven pazarı için geliştirdiği, temiz ve güvenli, 

doğada çözünür, botanik kökenli ve çevre dostu bir üretim 

süreciyle üretildiği kanıtlanmış elyafları için yeni özel markası 

VEOCEL’i sunar. VEOCEL elyafları; VEOCEL Beauty, VEOCEL 

Body, VEOCEL Intimate, ve VEOCEL Surface gibi çeşitli günlük 

bakım uygulamalarında kullanılıyor. 

The Lenzing Group introduces VEOCEL, the company’s new 

nonwoven specialty brand. Positioned as a premium brand 

of nonwoven fibers for daily care rituals, VEOCEL provides 

the nonwoven industry with fibers that are certified clean and 

safe, biodegradable, from botanic origin and produced in an 

environmentally responsible production process. Offerings under 

the VEOCEL brand cover a broad range of applications for 

everyday use, from baby care, beauty and body care to intimate 

care and surface cleaning. 

Lenzing Grubu İcra Kurulu Ticari Başkanı 

Robert van de Kerkhof: “sCore TEN stratejimiz 

doğrultusunda, VEOCEL markasının piyasaya 

sürülmesi, inovasyon, kalite ve sürdürülebilirliğe 

güçlü bir şekilde odaklanarak özel elyaf 

segmentine geçişimizi hızlandıracaktır. Devam 

eden proaktif iletişimle, VEOCEL markası 

nonwoven ürünlerde botanik elyaf kullanılmajoint 

marketing and brand education initiatives 

conducted with customers and brands 

globally, VEOCEL will enable Lenzing to shift 

its focus beyond fiber types to product application 

and build a relatable and emotional 

connection with consumers. 

“Guided by our sCore TEN strategy, the launch of 

the VEOCEL brand will accelerate our migration 

into a specialty fiber business with a strong 

focus on innovation, quality and sustainability. 

Through ongoing proactive communication, 

the VEOCEL brand will also promote a holistic 

understanding about the benefits of botanic 

fibers in nonwoven products across the industry 

value chain and among consumers. This will not 

only help to maximize the marketing efforts of 

our customers and partners, but also drive dialogue 

about sustainability across the nonwoven 

industry. Through the VEOCEL brand, we hope 

to address the growing demand for transparency 

and sustainability across the value chain 

and provide consumers with greener product 

options,” said Robert van de Kerkhof, Chief Commercial 

Officer of Lenzing Group. 

VEOCEL fiber portfolio includes VEOCEL 

Lyocell and VEOCEL Specialty Viscose fibers, 

which are derived from renewable or sustainable 

wood sources from certified and controlled 

forests and plantations. The botanic origin 

of the fibers offers functional benefits such as 

improved moisture absorbency and manage- 


PANORAMA 

50 


sının endüstri değer zincirine ve tüketicilere 

faydaları konusunda bütüncül bir anlayışı 

öne çıkaracak. Bu anlayış, müşteri ve partnerlerimizin 

pazarlama faaliyetlerini en yüksek 

düzeye çıkarmaya yardımcı olmakla kalmayacak, 

aynı zamanda nonwoven endüstrisinde 

sürdürülebilirlik konusuna da yön verecek. 

VEOCEL markası ile değer zincirinde şeffaflık 

ve sürdürülebilirliğe olan küresel talebe cevap 

vermeyi ve tüketicilere daha yeşil ürün seçenekleri 

sunmayı ümit ediyoruz” dedi. 

VEOCEL elyaf portföyüne dahil olan VEO- 

CEL Lyocell ve VEOCEL Specialty Viscose 

elyafları, sertifikalı ve kontrollü ormanlar ve 

ekili alanlardan gelen yenilenebilir veya sürdürülebilir 

ağaç kaynaklarından elde ediliyor. 

Bu elyafların botanik kökeni, daha fazla nem 

emme ve nem yönetimi, nefes alabilirliğe katkı, 

hoş dokunuş hissi, zengin karışım seçenekleri 

gibi bir takım fonksiyonel faydalar sağlıyor. 

Ayrıca tüm VEOCEL elyaflarının toprak, katı 

atık sahası, gübre ve deniz suyunda çözünür 

oldukları kanıtlanmıştır. Elyaf temizliğini sağlamak 

konusunda güçlü bir taahhüt veren bu 

ment, contribution to breathability, good hand 

feel, blending versatility, and all VEOCEL(TM) 

fibers are certified biodegradable in soil, 

landfill, compost and seawater. With a strong 

commitment to ensure fiber cleanliness, these 

fibers are manufactured using a stringently monitored 

production process in accordance with 

Lenzing’s high quality, environmental and safety 

standards. The latest addition to the VEOCEL 

Surface brand – the VEOCEL Lyocell Fiber with 

“Quat” Release technology, is a premium and 

specialty wood-based cellulose fiber that is 

used in hard surface cleaning and disinfectant 

wet wipes. VEOCEL Lyocell fibers with Lenzing’s 

Quat Release technology allow quaternary 

ammonium compounds, also known as 

“Quat”, to be released from wet wipes onto the 

surface for effective cleaning and disinfecting 

in household and industrial environments. 

While the nonwoven industry has acknowledged 

the benefits of Lenzing’s cellulosic fibers, 

such as their sustainable nature, botanic origin 

and ability to improve cleaning experience, the 

majority of single-use cleaning and disinfectant

52 


PANORAMA 

elyaflar, Lenzing’in kalitesi, çevre ve güvenlik 

standartları doğrultusunda sıkı bir şekilde izlenen 

bir üretim süreci ile üretiliyor. 

VEOCEL Surface markasındaki en yeni 

hizmet olan ve “Quat” Release teknolojisine 

sahip VEOCEL Lyocell elyafı, sert yüzey temizleyici 

ve dezenfekte edici ıslak mendillerde 

kullanılan ağaç bazlı premium ve özel bir selüloz 

elyaftır. Lenzing’in Quat Release teknolojisine 

sahip VEOCEL Lyocell elyafları, “Quat” 

olarak da bilinen dörtlü amonyum bileşiklerinin 

ıslak mendilden yüzeye aktarılmasına imkân 

tanıyarak ev ve endüstriyel ortamlarda etkili 

temizlik ve dezenfeksiyon sağlıyor. 

Her ne kadar nonwoven endüstrisi Lenzing’in 

selüloz elyaflarında sunduğu sürdürülebilir 

yapısı, botanik kökeni ve daha iyi temizlik 

deneyimi gibi avantajlarının farkında olsa 

da, tek kullanımlık temizleyici ve dezenfekte 

edici ıslak mendillerin büyük bir çoğunluğu 

büyük ölçüde polyester ve polipropilen gibi 

sentetik elyaflardan oluşuyor. Bu tür bir bağ 

etkileşimi, “Quat” salınımını ciddi oranda 

azaltırken, dezenfektan ürünün verimliliğini 

olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ancak Lenzing’in 

“Quat” Release teknolojisi sayesinde 

“Quat”ların VEOCEL Lyocell elyaflarının 

yüzeyine bağlanma seviyesi büyük ölçüde 

düşürülüyor ve daha etkili bir yüzey temizleme 

ve dezenfeksiyon süreci ile sonuçlanıyor. 

“Quat” Release teknolojisine sahip VEOCEL 

Lyocell elyafı içeren ıslak mendiller kullanım 

sırasında ıslak mendilden yüzeye çok daha 

fazla “Quat” salınımı gerçekleştirerek daha 

yüksek bir ürün dengesi ve performansı 

sunuyor. Bunun yanı sıra, VEOCEL Lyocell 

elyafları iyi emicilik, ıslak mendillerde eşit sıvı 

dağılımı ve el üzerinde hoş bir dokunuş hissi 

destekliyor. Lenzing Grubu Global İş Yönetim 

Başkan Yardımcısı Wolfgang Plasser, “Günümüzde 

tüketiciler, özellikle de milenyum 

kuşağı, ekolojik ayak izlerini veya doğal çevre 

ve kaynaklarında bıraktıkları etkiyi daha fazla 

umursuyor. Nonwoven ürünlerin genellikle 

tek seferlik kullanılmasından dolayı endüstri 

değer zincirinde sürdürülebilir ürünlerin 

geliştirilmesi ve şeffaf üretim süreçlerine olan 

ilginin arttığını görmekteyiz. Doğada çözünür 

ve çevreye duyarlı olan sürdürülebilir ürünleri 

ayırt etmek isteyen tüketicilerin fazlalaşmasıyla 

birlikte markaların ürün içerik etiketinin 

daha şeffaf olması ihtiyacı artık hiç olmadığı 

kadar fazla. VEOCEL ve VEOCEL Surface 

markası altında yeni lansmanı yapılan “Quat” 

Release teknolojisine sahip VEOCEL Lyocell 

elyafı sayesinde, tüm nonwoven pazarını 

ileriye taşıyarak sektörde içerik etiketlemesi ve 

çevre standartlarında çıtayı yükseltebilmeyi 

umuyoruz,” diyerek görüşlerini dile getirdi. 

wet wipes mainly consists of synthetic fibers such 

as polyester and polypropylene. This binding 

interaction substantially decreases the release 

of “Quat” and can negatively impact the 

efficacy of the disinfectant product. However, 

with Lenzing’s “Quat” Release technology, the 

binding of “Quat” to the surface of VEOCEL 

Lyocell Fibers is significantly reduced, resulting in 

improved effectiveness of surface cleaning and 

the disinfection process. Wet wipes containing 

VEOCEL Lyocell Fiber with “Quat” Release 

technology demonstrate significantly improved 

release of “Quat” from the wet wipe to the 

surface, resulting in improved product stability 

and performance. In addition, VEOCEL Lyocell 

fibers also promote good absorbency, homogenous 

distribution of liquid in wet wipes and good 

hand feel. “Today’s consumers, especially the 

millennial generation, are more mindful of their 

ecological footprint or the mark they leave on 

the natural environment and its resources. Since 

nonwoven products are mostly for single-use, we 

have seen increasing interest across the industry 

value chain in sustainable product composition 

and transparent production processes. With 

more consumers wanting to identify sustainable 

products that are biodegradable and environmentally 

responsible with proven functionality, 

the need for brands to be more transparent 

in product ingredient labelling is greater than 

ever. We hope that through VEOCEL and the 

newly launched VEOCEL Lyocell Fiber with 

“Quat” Release technology under the VEO- 

CEL Surface brand, we are able to drive the 

entire nonwoven market forward and raise the 

bar for ingredient labeling and environmental 

standards across the industry,” said Wolfgang 

Plasser, Vice President, Global Business Management 

Nonwoven of Lenzing Group. Following 

the introduction of VEOCEL, joint promotional 

programs with retail brand partners will be rolled 

out to equip consumers with the knowledge 

they need to identify nonwoven products that 

combine advanced performance, comfort and 

sustainability. “With VEOCEL, we are building 

a consumer-focused ingredient brand that 

proactively communicates with consumers 

through a B2Me approach, which is unique 

to the nonwoven industry. Given nonwoven 

products are in close contact with skin or other 

sensitive areas of the body, ongoing consumer 

outreach plays a critical role in building trust 

among consumers. Matched with a tagline 

‘purely for you’, we wish to convey a VEOCEL 

brand promise that highlights our dedication to 

provide certified clean and safe products and 

pure care to consumers and the environment,” 

said Harold Weghorst, director of Global Brand 

Management of Lenzing Group.

PANORAMA 

54 

Konica Minolta Avrupa’ya 

yeni başkan 

A new President to lead 

Konica Minolta’s business in Europe 

Konica Minolta Business Solutions Europe, Ikuo 

Nakagawa’nın ardından, Avrupa Bölge Ofisi’nin 

lideri olarak Keiji Okamoto’yu atadı. 30 yıldır 

Konica Minolta’da, çeşitli yönetici pozisyonlarında 

hizmet veren Keiji Okamoto, Konica Minolta 

Inc. Kıdemli Başkan Yardımcılığının ardından, 

2014’ten itibaren üç yıl boyunca Konica Minolta 

Business Çin Başkanı olarak görev yaptı. Okamoto; 

Konica Minolta’nın Avrupa ve Amerika’daki 

stratejik planlamaları ve operasyonlarında 

zengin bir deneyime sahip. Okamoto’dan önce 

Konica Minolta Business Solutions Europe Başkanlığını 

yürüten Ikuo Nakagawa, Konica Minolta 

Inc. Tokyo ofisinde üst düzey yönetici olarak 

görevine devam edecek. Yeni atama hakkında 

konuşan Ikuo Nakagawa; “Bayrağı devretmek 

için, Konica Minolta’ya gönülden bağlı Keiji 

Okamoto’dan daha uygun birini düşünemiyorum 

ve Avrupa’daki yeni görevi sebebiyle 

kendisini kutluyorum. Konica Minolta’nın bugün 

pazardaki güçlü konumunu şekillendiren ve 

sürekli büyümemize katkıda bulunan Avrupa ekibini 

de takdir ettiğimi ayrıca ifade etmek isterim. 

Bu zamana kadar olan başarısı ve tecrübesi ile 

Keiji Okamoto, Konica Minolta’nın başarılarının 

devamı için gerçek bir değer olacaktır” dedi. 


BAŞARI VE DÖNÜŞÜMÜN MİRASI ÜZERİNE İNŞA 

EDİLMİŞ GÜÇLÜ BİR GELECEK 

“Konica Minolta Business Solutions Europe’un 

liderliğini üstlenmeye değer görüldüğüm için 

ayrıcalıklı olduğumu düşünüyorum” şeklinde 

konuşan Keiji Okamoto, “Özellikle, ‘daimi dönüşüm’ 

felsefemizin güçlü temellerini oluşturmaya 

devam etmek istiyorum. Geçtiğimiz yıllardaki 

başarımızın temelini bu felsefe oluşturdu. Bu felsefe; 

bir kamera üreticisinden, müşterilerimizin dijital 

çağda ustalaşmasına yardımcı olan çok yönlü 

bir çözüm tedarikçisine dönüşmemize yardımcı 

oldu. Bugün, asıl pazarımız olan baskı sektörünün 

ötesine geçiyoruz ve BT hizmetleri, sağlık ve dijital 

üretim gibi pazarlarda başarılı bir şekilde büyümeye 

devam ediyoruz. Avrupa ekibimizle bu 

heyecan verici yolda devam etmekten mutluluk 

ve onur duyuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Konica Minolta Business Solutions Europe 

has appointed Keiji Okamoto as President 

of its European business, succeeding 

Ikuo Nakagawa in the role. As a 

30-year Konica Minolta veteran with an 

outstanding track record in a range of 

executive positions within the company, 

Keiji Okamoto takes on the European 

leadership following a post as Senior 

Executive Officer for Konica Minolta 

Japan and three years as President of 

Konica Minolta Business Solutions China 

from 2014 onwards. He has extensive 

experience from across the business 

with prior roles in strategic planning and 

operations in both Europe and the USA. 

Ikuo Nakagawa, who Mr Okamoto succeeds 

in the role of President of Konica 

Minolta Business Solutions Europe, is 

taking on a new Senior Executive Officer 

position at Konica Minolta, Inc. based in 

Tokyo, Japan. “I cannot imagine anyone 

more suited to pass the torch on to than 

Keiji Okamoto. He truly carries Konica 

Minolta in his heart – and I am delighted 

to congratulate him to his new position 

of President of our business in Europe,” 

said Ikuo Nakagawa. “I would also like 

to express my great appreciation for the 

hard work and talent of the European 

team who have shaped Konica Minolta’s 

strong position in this market today 

and who help to constantly develop our 

business. With his proven success and 

experience, Keiji Okamoto will be a true 

asset as our journey of success through 

constant transformation continues.” 

A strong future built on a legacy of 

success and transformation 

“I am privileged to take on the leadership 

of Konica Minolta Business Solutions 

Europe,” said Keiji Okamoto. “In particular, 

I am keen to continue to build on the 

strong foundations of our philosophy of 

continuous business transformation. Over 

the past decades, this philosophy has 

been the basis for our success. It has helped 

us to undergo profound transformation 

from a camera producer to a versatile 

supplier of solutions that help our customers 

master the digital era. Today, we 

are growing beyond the confinements 

of our maturing core markets in printing 

and we are successfully expanding in 

markets like IT services, healthcare and 

digital manufacturing. I am happy and 

honoured to continue on this exciting 

path with our European team.”

ITALIAN SURVEY 

56 

Tekstil Makineleri:Sanayi 4.0 için 

gerekli yeni beceri setleri 

Textile Machinery: New Skill Sets 

Required For Industry 4.0 

Inovasyon bir kez daha, İtalyan tekstil makineleri 

üreticilerini temsil eden birliği olan ACIMIT’in 

genel toplantısında bir ön koltukta yer aldı. 

Sektör için en son rakamları 2017’de sunan Başkan 

Alessandro Zucchi, tüm tekstil endüstrisine 

yönelik dijitalleşme sürecinin kaçınılmazlığını 

yineledi. Teknoloji sağlayıcıları ve tekstil üreticileri 

arasındaki ortaklıklar, hızlı moda ve giderek 

daha da önemli olan e-ticaret perakende 

kanallarının ihtiyaçlarına yönelik çözümler sağlamada 

önemli bir bileşen haline gelmiştir. 

Bununla birlikte, üretim süreçlerinin dijitalleştirilmesi 

yepyeni bir beceri seti ve dolayısıyla yeni 

eğitim çözümleri gerektirir. Ticaret birliği tarafından 

başlatılan niyet beyanı esas olarak eğitim 

kurumları ile mevcut bağlantıyı güçlendirmek 

Once again, innovation has taken a front 

row seat at the general meeting of ACIMIT, 

the association that represents Italian textile 

machinery manufacturers. In presenting the 

latest figures for the sector for 2017, President 

Alessandro Zucchi reiterated the inevitability 

of the digitalization process regarding the 

entire textile industry. Partnerships between 

technology suppliers and textile manufacturers 

have become an essential component in 

providing solutions to the needs of fast-fashion 

and increasingly more significant e-commerce 

retail channels. 

However, the digitalization of production 

processes requires a whole new set of skills, 

and consequently new training solutions. 


57 ITALIAN SURVEY 

The declaration of intent launched by the 

trade association is essentially to strength 

the current link with educational institutions. 

“We need to consolidate the dialogue with 

schools,” states Zucchi, “making sure that our 

needs are met in professional terms, created 

by the new digital context and the ensuing 

opportunities young people can seize upon 

in sectors such as textile machinery production, 

in which Italy plays a pre-eminent role in 

providing excellence worldwide.” 

At the general meeting’s opening remarks, 

Prof. Fortis, Vice President of the Edison Foundation, 

illustrated Italy’s global leadership within 

the textile machinery industry, both in terms 

of exports and trade balance. The quality 

and distinction of Italian textile machinery has 

için. Zucchi, “Diyalogu okullarla birleştirmemiz 

gerekiyor” diyerek şöyle diyor: “Yeni dijital ortamın 

ve gençlerin tekstil makineleri üretimi gibi 

sektörlerde yakalayabilecekleri yeni fırsatların 

yarattığı ihtiyaçlar doğrultusunda profesyonel 

ihtiyaçların karşılanmasını sağlıyoruz. İtalya’nın 

dünya çapında mükemmeliyet sağlamada 

önde gelen bir rol oynamaktadır. ” 

Genel kurulun açılış konuşmasında, Edison 

Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Fortis, hem ihracat 

hem de ticaret dengesi açısından İtalya’nın 

tekstil makineleri endüstrisindeki küresel 

liderliğini gösterdi. İtalyan tekstil makinelerinin 

kalitesi ve farklılığı, Cumhurbaşkanı Zucchi tarafından 

sağlanan en son rakamlarla tekrarlandı. 

2017 yılında üretim % 2,4 artarak 2,4 milyar avro, 

ihracat ise % 7 artarak 2 milyar avro düzeyine 

İtalyan tekstil makineleri sektörü (milyon avro) 

Italian textile machinery sector (million euro) 

2013 2014 2015 2016 2017 var. 2017/16 

Production (a) Üretim 1972 1969 2097 2184 2367 8% 

Export (b) İhracat 1686 1694 1817 1875 1998 7% 

Domestic Sales (a-b) İç Satış 287 275 280 310 369 19% 

Import (c) İthalat 383 399 442 483 500 3% 

Consumption (a-b+c) Tüketim 671 674 722 793 870 10% 

Source: ACIMIT - Note: Figures exclude laundry machinery data – Not: Çamaşırhane makineleri verileri dahil değildir. 



58 

ulaştı. Üretim, İtalyan makinelerinin yurtdışında artan 

bir talepten faydalanması ve bunun yanı sıra, 

şirketlerin dijitalleşme sürecine yönelik mali teşviklerin 

yarattığı artış nedeniyle, İtalya iç piyasasının 

can alıcı toparlanmasından da yararlandı. 

2018 BAŞLARINDA SİPARİŞLER DURAKSADI 

talyan tekstil makineleri imalatçıları Birliği (ACIMIT) 

been reiterated by the latest figures provided 

by President Zucchi. In 2017, production 

rose by 8%, for a value of 2.4 billion euros, 

while exports grew by 7% (2 billion euros). 

Production benefitted from a growing demand 

abroad for Italian machinery, as well 

as the crucial recovery of Italy’s domestic 

market, mainly due to the boost generated 

by the fiscal incentives for the digitalization 

process of the companies. 

Orders at a standstill in early 2018 

The order index for textile machinery elaborated 

by ACIMIT, the Association of Italian 

Textile Machinery Manufacturers, for the 

period from January to March 2018 dropped 

12% compared to the same period 

for 2017. The value of the index came in at 

104.8 points (basis: 2015=100). This decline 

mainly affected orders for the domestic 

market. Indeed, in Italy the index came in 

at an absolute value of 94.1 points, that is,

22% less than the first quarter for 2017. In 

foreign markets, the drop was more contained 

(-9%) and the absolute value of the 

index registered 107.2 points. 

ACIMIT President Alessandro Zucchi does 

not appear to be too worried by these 

results for the first three months of the year: 

“In Italy, we had a rebound effect following 

the heavy investments made during 2017. 

The first three months of this year were 

characterized by a physiological slowdown 

that doesn’t concern our manufacturers 

who are used to processing an order 

portfolio of over four months.” Even abroad, 

the situation is still considered positive. 

“Last year, orders were satisfactory abroad 

as well,” continues ACIMIT’s President. “For 

2018, conditions remain for consolidating 

the growth trend, as evidenced by the 

good results obtained at recent trade fairs 

held in different Countries, at which many 

of our manufacturers participated.” 

tarafından Ocak-Mart 2018 arası dönem için hazırlanan 

tekstil makineleri sipariş dizisi, 2017 yılının 

aynı dönemine göre % 12 düşüş gösterdi. Endeksin 

değeri 104.8 puan olarak gerçekleşti. (Taban 2015 

= 100). Bu düşüş esas olarak iç piyasaya yönelik 

siparişleri etkiledi. Gerçekten de, İtalya’da endeks, 

2017’nin ilk çeyreğinden % 22 daha az, yani 94,1 

puanlık bir mutlak değerde geldi. Dış piyasalarda 

düşüş daha fazla (% -9) ve endeksin mutlak değeri 

107.2 puan olarak kaydedildi. 

ACIMIT Başkanı Alessandro Zucchi, yılın ilk üç 

ayındaki bu sonuçlardan çok endişe verici 

görünmüyor: “İtalya’da, 2017’de yapılan yoğun 

yatırımların ardından bir toparlanma etkisi yaşadık. 

Bu yılın ilk üç ayı, dört aydan fazla bir sipariş 

portföyünü işlemek için kullanılan üreticilerimizi 

ilgilendirmeyen bir fizyolojik yavaşlama. ”Yurtdışında 

bile durum hala olumlu kabul ediliyor. 

“Geçen yıl, siparişler de yurtdışında tatmin 

ediciydi.” Dedi. ACIMIT’in Başkanı, “2018 için, 

farklı ülkelerdeki son ticari fuarlarda elde edilen 

iyi sonuçların kanıtladığı gibi, büyüme trendini 

pekiştirmek için koşullar devam ediyor.” 

59 ITALIAN SURVEY

60 


Lawer “Doğru Hassasiyet” 

sloganını takip ediyor 

Lawer follows the motto of 

“The True Accuracy” 


Lawer, günlük olarak toz ve sıvıların dozajlama 

ve dağıtma işlemlerinin güvenilirliğini, 

güvenliğini ve verimliliğini arttırmak için 

tekstil, kozmetik, boya / boya, gıda, plastik 

ve kauçuk gibi çeşitli sektörlere ürün, çözüm 

ve hizmetler sunmaktadır. Biella bölgesinde 

1970 yılında kurulmasından bu yana günlük 

hayatı daha da kolaylaştıran Lawer, ürün ve 

hizmetlerinin “İtalyan Kalitesi” ne dayanan 

yetenekleri sayesinde, 50 yıla yakın deneyimi 

ile lider teknolojiyi geliştirmeye yönelik sürekli 

yatırımları ile en yüksek kaliteyi sağlamak 

için sektöre destek vermektedir. Sonuç 

olarak, 2500’den fazla müşteri, uzun tarihlerinde 

binlerce sistem ve çözüm sunmalarına 

izin vererek, Lawer’a güveniyor. Lawer’ın 

temel pazardaki konumu, önde gelen bir 

küresel ürün ve çözüm sağlayıcısı olarak, işin 

her alanında güçlü standartlar belirleme 

hedefleriyle birlikte, şirket sloganlarına da 

yansıyor: “gerçek hassasiyet” 

Gerçek Hassasiyet, bir şirketin büyük değerini 

ölçen her bir küçük ayrıntıdadır. Lawer, 

hassasiyetin bir niteliğini oluşturdu. Araştırmada, 

üretim döngüsünde, teknik destekte, her 

asgari detay daha sıkı kontrollerle değerlendirmeler 

yapılmaktadır. Personel eğitimine 

aşırı özen verilir. Ekipmanın çeşitli bileşenlerini 

üretmek için kullanılan malzeme seçiminde 

hiçbir şey şansa bırakılmamıştır. Mevcut 

düzenlemelerin gerekliliklerini tam olarak karşılayabilen 

kurulumlar için sadece çok yüksek 

kaliteli bileşenler seçilmiştir. 

Kalite ve Mükemmellik, ekipmanın devreye 

alınmasına yönelik ön analizden bu yana, 

kendilerini yüksek kaliteli yazılımlarla işletilen 

güvenli ve otomatikleştirilmiş sistemleri sağlamak 

ve üretim şirketlerinin değişen ihtiyaçlarına 

uyum sağlayabilmek için bir ifadedir. 

Dünya çapındaki varlıklarıyla, dünyanın dört 

bir yanındaki müşterilerine ve ürünlerimizin 

tüm yaşam döngüsü boyunca, doğru ekipmanı 

seçerek, tasarım desteği, kurulum ve 

satış sonrası hizmetiyle ayakta durmaktadırlar. 

Lawer is providing products, solutions and 

services for various industries such as as textile,cosmetics, 

painting/coating, food, plastic 

and rubber, to increase the reliability, safety 

and efficiency of dosing and dispensing operations 

for powders and liquids with the aim 

to make daily life easier since their establishment 

in 1970 in Biella area. Lawer is supporting 

supporting the industry to ensure the 

highest quality of the products thanks to their 

ability based on the “Italian Quality ” of their 

products and services combined with their 

continuous investment in developing leading 

technology with their almost 50 years experience. 

As a result, more than 2500 customers 

put their trust in Lawer, having allowed them 

to supply them with thousands of systems 

and solutions during their long history. Lawer’s 

core market position, that of a leading global 

product and solution provider together with 

their aim to set strong standards in all areas of 

our business, are both reflected in their company 

motto: “the true accuracy “ 

The true Accuracy is in every small detail that 

is measured the great value of a company. 

Lawer has made a hallmark of accuracy. In research, 

in the production cycle, in the technical 

support, every minimum detail is evaluated 

by the stricter controls. Extreme care is given 

to staff training. Nothing is left to chance in the 

choice of materials used to manufacture the 

various components of the equipment. Only 

components of very high quality are selected 

for the installations, which are able to fully satisfy 

the requirements of current regulations. 

Quality and Excellence expressed since the 

preliminary analysis to the commissioning of 

the equipment, to ensure safe and automated 

systems operated by high-class software, able 

to adapt themselves to the changing needs of 

manufacturing companies. Via their world-wide 

presence, they stand beside their customers 

around the globe and through the whole 

life cycle of our products, from the assistance

with selecting the right equipment, design-in 

support, installation and after sale service. 

Environmental Friendly 

Lawer is one of the first companies in Italy to 

have joined “Sustainable Technologies”, a 

project promoted by ACIMIT (Association of 

Italian Machinery Manufacturers). The associated 

companies to ACIMIT have to supply 

equipment and technologies that target to 

the centre of the manufacturer cycle the reduction 

of power, water and chemical materials 

for a more responsible production process 

and careful to consumption. The /energy/ 

environmental performances are guaranteed 

by a ‘green plate’ fitted on the systems. 

Lawer’s engagement throughout “Sustainable 

Technologies” do not stop here. The company 

is equipped with photovoltaic panels to 

self-produce and use renewable energy, and 

go on in the research of productive solutions 

addressed to environmental respect. 

Lawer continuously invests in the research 

and development of new technologies and 

products. The trust that their customers, partners 

and employees put in their organization, 

their products and their services, has grown 

over decades and is the foundation of their 

company. Through the Lawer brand the company 

aims to strengthen this trust by putting 

its’ brand values into practice each and every 

day. Today, Lawer supports their customers 

in more than 50 countries around the globe. 

In China and Turkey, Lawer is present with its’ 

own service organisation and in all the other 

countries they cooperate closely with dedicated 

and qualified representatives. 

Lawer’s automatic dosing systems organizes 

production in an innovative way automatically 

weighing and dosing powders, liquids and 

chemicals parts of the recipes of the textile 

dyeing and finishing process. The systems guarantee 

highest quality of the finished product, 

highest weighing / dosing accuracy, repeatability 

of the recipes, production management, 

efficiency and cost reduction, optimisation of 

production, less production time, complete automatic 

powder weighing systems with single, 

double or multiple weighing scales. complete 

automatic liquid (water based) dosing systems 

with mass-flowmeter, traceability and real 

control of each weighing operation. 

LAWER PRODUCT PORTFOLIO 

TD-LAB : Laboratory dispenser 

The system allows preparation, dispensing 

and distribution of dye solutions and chemicals 

used in laboratory and/or sample dyeing 

machines with a capacity 72 to 396 bottles. 

ÇEVRE DOSTU 

Lawer, İtalya’da ACIMIT (İtalyan Makine 

İmalatçıları Birliği) tarafından desteklenen 

“Sürdürülebilir Teknolojiler” e katılan ilk şirketlerden 

biridir. ACIMIT’in ilişkili şirketlerinin, daha 

sorumlu bir üretim süreci ve tüketime özen 

göstermesi için, üreticinin merkezini hedef alan 

ekipman ve teknolojileri, güç, su ve kimyasal 

maddelerin azaltılmasını sağlaması gerekmektedir. 

Enerji ve çevre performansları, sistemlere 

monte edilmiş bir “yeşil plaka” ile garanti edilir. 

Lawer’ın “Sürdürülebilir Teknolojiler” e katılımı 

burada bitmiyor. Şirket, kendi kendine üretmek 

ve yenilenebilir enerji kullanmak için fotovoltaik 

panellerle donatılmıştır ve çevreye saygılı çözümler 

üretmeye yönelik araştırmalara devam 

etmektedir. 

Lawer sürekli olarak yeni teknolojilerin ve 

ürünlerin araştırılmasına ve geliştirilmesine 

yatırım yapmaktadır. Müşterilerinin, ortaklarının 

ve çalışanlarının kuruluşlarına, ürünlerine ve 

hizmetlerine duydukları güven, onlarca yıldan 

beri büyüyerek şirketlerinin temelini oluşturuyor. 

Lawer markası ile marka değerlerinin her gün 

üstüne koyarak bu güveni güçlendirmeyi hedefliyor. 

Bugün, Lawer, dünya çapında 50’den 

fazla ülkede müşterilerini destekliyor. Çin ve Türkiye’de, 

Lawer kendi hizmet organizasyonuyla 

ve diğer tüm ülkelerde özel ve nitelikli temsilcilerle 

yakın işbirliği içinde bulunuyor. 

Lawer’ın otomatik dozaj sistemleri, tekstil boyama 

ve terbiye işlemlerinin reçetelerinin toz, sıvı 

ve kimyasal parçalarını otomatik olarak tartarak 

ve dozlayarak yenilikçi bir şekilde üretiyor. 

Sistemler, bitmiş ürünün en yüksek kalitesini, en 

yüksek tartma / dozaj doğruluğunu, reçetelerin 

tekrarlanabilirliğini, üretim yönetimini, verimliliği 

ve maliyet düşürmeyi, üretimin optimizasyonunu, 

daha az üretim süresini, tam otomatik toz 

tartım sistemlerini tek, çift veya çoklu tartım terazileri 

ile garanti eder. Kütle akış ölçer, izlenebilirlik 

ve her tartım işleminin gerçek kontrolü ile 

komple otomatik sıvı (su bazlı) dozaj sistemleri 

ile de birlikte bunu sağlamaktadır. 

LAWER ÜRÜN PORTFÖYÜ 

TD-LAB: Laboratuvar dağıtıcısı 

Sistem, 72 ila 396 şişe kapasiteli laboratuvar 

ve / veya numune boyama makinelerinde 

kullanılan boya çözeltilerinin ve kimyasalların 

hazırlanmasına, dağıtılmasına ve dağılmasına 

olanak sağlar. Tek camlı pipet yardımıyla hacim 

ölçümü, 0.01 gr hassasiyet sağlar. Yüksek 

hızlı robotlu kol, şişe taşıma ve pipet yerleştirme 

yanı sıra kapak konumlandırma ve otomatik 

pipet durulamayı yönetir. Şişeler ve kapakları, 

otomatik olarak durulanır ve özel bir yıkama 

/ kurutma cihazında kurutulur. Sistem, çözelti 

hazırlığı için toz boyayı manuel tartım pozisyo- 




62 


nu veya otomatik tartı / çözme sistemi Lawer 

TO-MATIC ile alabilir. Pipetle dağıtım, laboratuvar 

bardağı içine konulabilir veya otomatik 

dağıtım sistemi modundan numune / üretim 

boyama makinelerine doğrudan aktarılabilir. 

Özellikleri aşağıdaki gibidir: • hacimsel dozaj • 

entegre çözüm üreticisi • otomatik su doldurma 

sistemi • tek şırınga • reçeteleri hazırlama 

için yazılım sihirbazı • otomatik şişe durulama 

ve kurutma sistemi • boş şişelerin yönetimi • 

Süresi dolmuş çözeltilerin yönetimi 

TD-MATIC: Örnek tartma / çözücü dağıtımı 

Otomatik toz boya maddesi tartma ve çözme 

sistemi, laboratuvar, numune alma ve üretim 

boyama makinelerine dağıtılacak sıvı çözeltileri 

hazırlayarak, küçük miktarlarda toz boyayı 

otomatik olarak tartar ve çözer. Sistem, standart 

çözümleri [gr / L oranları] otomatik olarak 

hazırlayan laboratuar makinesi mod TD.LAB’ye 

bağlanabilir. Sistem aşağıdaki gibi özellikler 

sunar: • otomatik boya maddesi tartımı • boya 

ve kimyasal çözelti hazırlama • çok işlevli robot 

• reçete depolama için 36 kova • otomatik 

çözme istasyonu • otomatik kovalar için durulama 

kurutma sistemi • çözelti dağıtımı 

MR / DOS-KONTROL: Döner depo ve toz tartı 

Döner Depolama, tartım işlemi için hızlı ve kolay 

bir şekilde geri çekilmesini sağlayan küçük bir 

alanda tozların bidon ve kutularının depolanmasını 

sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Döner 

depolar, ileri veya geri yönde en verimli yön 

kullanılarak belirlenen konuma döner. Çalışma 

alanı, mükemmel çevresel ve çalışma alanı koşullarını 

sağlayan toz çekme sistemine sahip bir 

çapraz taşıma arabası üzerindedir. Geniş özellik- 

The volumetrie measurement by means of a 

single-glass pipette ensures 0.01 gr accuracy. 

The high speed robotized arm manages the 

bottle handling and the pipette placement 

as well as the cap positioning and automatic 

pipette rinsing. The bottles and their caps are 

automatically rinsed and dried into a specific 

washing/drying device. The system can receive 

the powder dye for the solution preparation 

by the manual weighing position or by the 

automatic weighing/ dissolving system Lawer 

TO-MATIC. The dispensing by the pipette can 

be done into laboratory beakers or directly 

transferred into the sample/production 

dyeing machines by means of the automatic 

dispensing system mod. OS. The features are 

as follows: • volumetric dosing • integrated 

solution maker • automatic water refill system 

• single syringe • software wizard for recipes 

preparation • automatic bottles rinsing and 

drying system • management of empty bottles 

• management of expired solution 

TD-MATIC : Sample weighing / dissolving 

dispensing 

The automatic powder dyestuff weighing and 

dissolving system automatically weighs and 

dissolves small quantities of powder dyestuff, 

preparing liquid solutions to be dispensed into 

laboratory, sampling and production dyeing 

machines. The system can be connected to 

the laboratory machine mod TD.LAB which automatically 

prepares standard solutions [gr/L 

ratios]. The system offers features such as: • automatic 

dyestuff weighing • dyes and chemicals 

solution preparation • robot multifunction 

• 36 buckets for recipes storage • automatic


64 

DYEMATIC: Otomatik toz tartı, işleme, çözme ve 

dağıtma 

DYEMATIC modüler sistem, toz boyaların tartılması, 

taşınması, çözünmesi ve dağıtılmasında 

yüksek düzeyde otomasyon, esneklik ve maksimum 

verim sağlar. Toz boya tartma sistemleri 

ile kombine mod. Süpercolor veya mod. 

Dos-Control, sürecin tam otomasyonunu sağlar. 

Tartım ve eritme işlemleri modüler kovalar 

depolama sistemi modundan dolayı tamamen 

bağımsızdır. Reçetelerin çözülmesinden ve 

dağıtılmasından önce geçici olarak saklandığı 

MGS sistemi bulunur. Bu sistem, zamanlamada 

esneklik sağlar ve maksimum verime sahip çok 

sayıda boyama makinesine hizmet verebilir. Üç 

eksenli robotik cihaz modu. MSA, hızlı kovaladissolving 

station • automatic buckets rinsing 

drying system • solution dispensing 

leri: • manuel tartım • döner boya maddesi deposu 

• saat yönünde ve saat yönünün tersine 

döndürme • Dos-kontrol kontrol ağırlık sistemi • 

reçete hazırlık için sihirbaz Sw • elektronik tartı • 

barkod okuyucu • etiket termal yazıcı 

MR / DOS-CONTROL: Rotary store and powder 

weighing 

The Rotary Store has been designed to store 

drums and boxes of powder products in a small 

space ensuring the quick and easy withdrawal 

for the weighing operation.The rotary stores rotate 

to the designated position using the most 

efficient direction, either forward or reverse. 

The working area is on a traversing trolley with 

dust extraction system that grants the perfect 

environmental and working area conditions. It 

provides wide range of features such as: • manual 

weighing • rotary dyestuff storage • clockwise 

and anticlockwise rotation • Dos-Control 

check weight system • wizard Sw for recipes 

preparation • electronic weighing scales • bar 

code reader • label thermal printer 

DYEMATIC: Automatic powder weighing, 

handling, dissolving and dispensing 

The DYEMATIC modular system ensures a high 

level of automation, flexibility and maximum 

efficiency in the weighing, handling, dissolving 

and dispensing of powder dyes. Combined 

with powder dyestuff weighing systems the 

mod. Supercolor or mod. Dos-Control it allows 

the full automation of the process. The weighing 

and dissolving operations are completely 

independent due to the modular buckets 

storage system mod. MGS where recipes are 

temporarily stored prior to dissolving and 

dispensing. This system ensures flexibility in the 

scheduling and can serves a large number 

of dyeing machines with maximum efficiency. 

The triple-axis robotic device mod. MSA 

ensures rapid buckets handling, managing 


priority and optimizing the system productivity. 

The DBS and DTS dissolving stations manage 

the dye dissolving procedure according to 

quantity, liquor ratio, temperature and mixing 

time. The stainless steel distribution line MONO- 

PIPE Lawer provides the dye dispensing to the 

dyeing machines. Total system reliability and 

elimination of pollution risks are achieved through 

the use of special valves and joints. The 

features include: • fully robotized • automatic 


rın kullanımını, önceliği yönetmeyi ve sistem 

verimliliğini optimize etmeyi sağlar. DBS ve DTS 

eritme istasyonları, boya çözme prosedürünü 

miktar, likör oranı, sıcaklık ve karıştırma süresine 

göre yönetir. Paslanmaz çelik dağıtım hattı 

MONOPIPE Lawer, boya makinelerine boya 

dağıtımı sağlar. Toplam sistem güvenilirliği ve 

kirlilik risklerinin ortadan kaldırılması, özel valfler 

ve eklemler kullanılarak sağlanmıştır. Özellikleri 

şunlardır: • tamamen robotize • otomatik boya 

maddesi tartımı • çok işlevli robot • reçete 

depolama rafı • otomatik eritme istasyonu • 

otomatik yıkanan ve kurulanan kovalar 

DOS-CHEM: Sıvı dozajlama ve dağıtım 

Sistem, sıvı kimyasallar ve yardımcı ürünler için 

hızlı, doğru ve tamamen güvenli bir dağıtım işlemi 

sağlar. Doğru dağılmayı sağlayan yüksek çözünürlüklü 

manyetik indüktif ow metre ile donatılmıştır. 

Sıvılar, paslanmaz çelik aisi 316 L (Lawer 

Technology) ‘de üç yollu vanalar kullanılarak bir 

lob pompası ve mono boru dağıtım hattı aracılığıyla 

doğrudan doğruya dağıtım noktalarına 

dağıtılır. Özellikleri şunlardır: • modüler yapı • 

hacimsel dozaj • yüksek çözünürlüklü akış ölçer 

• hızlı, güvenli dozlama ve dağıtım • ürün zayiatı 

serbest • yüksek basınçlı dağıtma pompası 

SILOS-DOS: Toz kimyasal depolama, çözme, 

dağıtma 

Sistem, dökme toz kimyasalların depolanmasını 

ve tartılmasını ve bunların doymuş veya doymamış 

çözeltiler içinde çözülmesini, doğru likör 

oranını değiştirmeksizin boyama makinelerine 

otomatik olarak dağıtılmasını sağlar. Sistem, 

iç veya dış mekan kurulumları için paslanmaz 

çelik, PE veya PRFV gibi farklı malzemelerden 



66 

yapılmış farklı boyut depolama siloları ile [0,2 ila 

32 m3] tedarik edilebilir. Silolar, mekanik veya 

pnömatik yükleme cihazları kullanılarak torbalar, 

büyük torbalar veya doğrudan kamyon tarafından 

yeniden doldurulabilir. Çözelti, zaman, 

sıcaklık, ürün çözünürlüğü ve likör oranı gibi 

önceden ayarlanmış parametrelere kesinlikle 

uymaktadır. Çözelti daha sonra yüksek basınç 

pompası ve 316 L paslanmaz çelikte mono boru 

hattı dağıtım hattı ile dağıtım noktalarına doğrudan 

dağıtılır (Lawer Technology). / 225 l-450 l 

-1000 l kapasiteli eritme tankları için uygundur. 

dyestuff weighing • robot multifunction • recipes 

storage rack • automatic dissolving station 

• automatic buckets rinsing drying 

DOS-CHEM: Liquid dosing and dispensing 

The system provides a fast, accurate and 

completely safe dispensing operation for liquid 

chemicals and auxiliary products. It is equipped 

with a high-resolution magnetic inductive 

ow meter which ensures accurate dispensing. 

The liquids are metered and delivered directly 

to the dispensing points through a lobe 

pump and mono-pipe distribution line using 

three-way valves in stainless steel aisi 316 L 

(Lawer Technology). The features include: 

• modular structure • volumetric dosing • 

high-resolution flowmeter • fast, safe dosing 

and dispensing • products waste free • high 

pressure dispensing pump 


SILOS-DOS: Powder chemical storage, 

weighing dissolving ,dispensing 

The System allows the storage and weighing 

of bulk powder chemicals and their dissolving 

in saturateci or oversaturated solutions with 

automatic dispensing into the dyeing machines 

without alteration of the correct liquor 

ratio. The system can be supplied with different 

size storage silos [from 0.2 to 32 m3] made in 

different material such as stainless steel, PE or 

PRFV for indoor or outdoor installation. The silos 

can be refilled by bags, big-bags or directly 

by the truck using mechanical or pneumatic 

loading devices. The solution is prepared strictly 

complying to pre-set parameters, such as time, 

temperature, product solubility and liquor ratio. 

The solution is then delivered directly to the dispensing 

points through a high pressure pump 

and mono-pipeline distribution line in stainless 

steel aisi 316 L (Lawer Technology). Suitable for / 

225 l-450 l -1000 l capacity dissolving tanks.


68 

Dinema Electronics tarafından 

iplik besleme kontrolüne yönelik 

iki yeni yaklaşım 

Two new innovations 

in the control of yarn feeding 

by Dinema Electronics 

GRYF 

GRYF, büyük ve küçük çaplı yuvarlak örme ile 

düze örme makinalarında, önceden tanımlanmış 

gerdirme kullanarak iplik besleme kontrolü 

sağlayan bir sistemdir. Sistem, farklı tip iplikler 

için tansiyonlarda kontrol sağlayacak şekilde 

GRYF 

GRYF is a device that performs the control 

of yarn feeding in textile machines (large 

diameter, seamless, hosiery and flat knitting 

machines) using a predetermined grammage. 

The control system, based on high performan- 


Her an 

ONLINE olun! 

Bütün dünya sizi görsün! 

www.tekstilteknik.com.tr 

Banner reklam talepleriniz için; 

mehmet.tatli@img.com.tr 

0 212 604 51 00 

www.img.com.tr



70 

kurgulanabilir. GRYF; LONATI, SANTONI ve SAN- 

GIACOMO makinaları ile Grafik sistemler ve 

kontrol-yönetim sistemleri üzerinden entegre 

olabilir. GRYF, performans artışına yönelik olarak 

farklı aksesuarlarla da donatılabilir. 

GRYF’nin teknik özellikleri: 

Boyutlar 

137x85x82 mm 

Gramaj 

570 g 

Programlanabilir tansiyon 0,5 g/50 g 

Gramaj varyasyon çözümleme 0,1 g 

Motor hızı (maks) 

10.000 RPM 

Iplik besleme hızı (maks) 1.500 m/dak. 

Güç 

24 Vdc 

Makinada LFA fonksiyonu 

PLUS 

Pozitif elastan iplik besleyici PLUS, sabit hızlı 

kontrollü cihazların üretiminde uzun yıllar 

tecrübesi olan Dinema’nın ürünüdür. PLUS 

piyasadaki en kompakt sistemlerden biridir 

ve bu tasarımı ile kolay kurulum imkanı sağlar. 

Dinema’nın motor kontrolündeki tecrübesi 

hassas cihazların dolayısıyla kaliteli üretimin 

hayat bulmasını mümkün kılmaktadır. PLUS, 

GRYF ile birlikte kullanılması halinde çıplak 

elastanın vanize şartlarında besleyebilir. PLUS 

, Grafik program DIG3+ ile programlanabilir 

ce sensor and motor can be programmed to 

set up and maintain the yarn with different 

tensions, according to the different types of 

the yarn. GRYF has been designed to fully 

integrate with latest generation LONATI, 

SANTONI and SANGIACOMO textile machines, 

through programming graphic systems and 

with control and management systems. GRYF 

can be equipped with different accessories to 

increase its performance and meet the most 

diverse types of production. GRYF can be installed 

both on state-of-the art machines and 

on machines with earlier technologies and of 

different manufacturers. 

TECHNICAL FEATURES OF GRYF: 

Dimensions 

137x85x82 mm 

Weight 

570 g 

Programmable tension 0,5 g/50 g 

Resolution of grammage variation 0,1 g 

Motor speed up to 

10.000 RPM 

Yarn feeding speed up to 1.500 m/min. 

Power supply 

24 Vdc 

LFA function on the machine 

PLUS 

The positive elastane yarn feeder PLUS is 

manufactured by Dinema, which has a long


72 


(CAN hattı ile donatılmış Lonati makinaları). PLUS, 

önceki sistemlerle de uyum içinde çalışabilir. “PYF” 

(CAN hattı ile donatılmış LONATİ makinaları). CAN hat 

kurulumu ile basitleştirilmiş bağlantı içermektedir. 

PLUS’ın teknik özellikleri: 

Maksimum boyutlar 186x162x160 mm 

Giriş voltajı 

24Vdc….. 

Maksimum tüketim * 0,6 A (normal çalışma hali) 

* 4 A (breakaway) 

Çalışma sıcaklık aralığı +10 ° …....... +60 ° C 

Depolama sıcaklığı -25 ° …........ +85 ° C 

Elektronik olarak sabit hızlı iplik besleme kontrolü 

Maks iplik hızı 

700m/dak 

Hız aralığı 

0-5500 dev/dak 

• LFA fonksiyonu – iplik tarafından çekilen ipliğin tam 

ölçümü • “Spyder Dinema” entegre sensor ile kopan 

ipliğin kontrolü • Iki renkli ışık rehber (güç durumunun 

kolay tespiti için) • İnce çorap üreten makinalara 

ve dikişsiz (seamless) makinalara kurulum imkanı • 

Sağdan sola dönüş ile bobin yükleme • Plus XL (çift 

bobinli) versiyonu bulunmaktadır. 

experience in the production of controlled 

devices with constant speed, 

for the supply of bare elastomers on 

circular machines, hosiery and the 

seamless machines. PLUS is one of the 

most compact devices currently on 

the market; the reduced dimensions 

allow for easy installation on any machine. 

The experience of Dinema in motor 

controls has allowed to realize an 

extremely precise device that, thanks 

to the control of electric cam, ensures 

a final product with high quality. PLUS, 

if coupled with GRYF for feeding the 

main yarn, can be programmed with 

the “plating bare elastomer” condition 

necessary to obtain high quality 

products. PLUS can be programmed 

with the graphic program DIG3+ on 

board (Lonati group machines equipped 

with CAN line). PLUS maintains 

the compatibility with the programs 

and machines settings from previous 

devices. “PYF” (Lonati group machines 

equipped with CAN line). Simplified 

connection through the preparation 

of CAN line wiring. 

TECHNICAL FEATURES OF PLUS: 

Maximum dimensions 

(with arm rest position) 186x162x160 mm 

Supply voltage 

24Vdc….. 

Maximum consumption * 0,6 A 

(during normal 

operation) 

* 4 A 

(breakaway) 

Range of operating 

temperature +10 ° …....... +60 

° C 

Storage temperature -25 ° …....... +85 

° C 

Electronically yarn feeder controlled 

with constant speed 

Max yarn speed 700m/min 

Speed range 

0-5500 rpm 

• LFA function – Precise measurement 

of the yarn absorbed by machine • 

Function to control the broken yarn 

with sensor integrated “Spyder Dinema” 

• Two-colored light guide, which 

allows to quickly and easily identify the 

status of the power supply • Installable 

on circular pantyhose machines, 

hosiery and seamless machines • Spool 

loading with the possibility of rotation 

to the right and to the left • Plus XL version 

also available, with double spool.


74 

Pamuklu 

elyaflarda 

yapışkanlık 

Stickiness 

in cotton fibres 


Tüm dünyada iplik fabrikalarında tecrübe 

edildiği gibi, yapışkanlık hem üretkenliği hem 

de kalite parametrelerini etkiler. Eğri yapışkan 

pamuk için eşiklerin oluşturulması bu nedenle 

iplik endüstrisinde büyük avantaj sağlayacaktır. 

Bununla birlikte, bugüne kadar, böyle bir kritik 

tek eşiğin dünya çapındaki eğirme için gerçekten 

elde edilemeyeceğini gösteren birçok 

çalışma gösterildi; çünkü her bir değirmenin 

farklı tolerans düzeyine imkan tanıyan kendi 

tipik makine, bilgi ve ekonomik koşulları vardır. 

Bu temelde, yapışkanlığın iplik endüstrisine olan 

ekonomik etkisini ve yapışkan pamuklara rasyonel 

bir şekilde uygulanması gereken indirimlerin 

belirlenmesinin doğru bir şekilde değerlendirilmesi 

zordur. Sorun şu ki, şu ana kadar piyasada 

mevcut olan teknoloji, iplikçilere, pamuk elyafı 

yapışkanlığı ve iplik makinelerinin gerçek riskleri 

hakkında tutarlı bilgi verebilen verimli, güvenilir 

ve bilimsel bir araç veremedi. CONTEST ®, 

bugün, satışa sunulan, iplikçilere, sınıflandırma 

kurumlarına, tüccarlara ve çiftçilere, bu değerli 

bilgileri sağlayabilen yeni bir Mesdan-Lab ekipmanıdır. 

Operatör, iki ısıtılmış tambur arasına 

bastırıldığı Stickiness Tester’e iletilen, 10 m’lik bir 

ince fiber ağa işlenen 3.5 g’lık bir numune besler. 

Tambur yüzeyine yapışan yapışkan birikintiler 

optik olarak incelenir ve tamburlar otomatik 

olarak temizlenir. Yapışkanlık test cihazı tamburları 

35-37 ° C’de ısıtılır, böylece üretim makineleri 

sıcaklıkları simüle edilir ve aynı zamanda farklı 

kökenler arasında en kritik yapışkan bileşenler 

de tespit edilir. Yapışkanlık Test Cihazı, eğirme 

işlemini etkileyen yapışkanlık içeriğini algılayabilir, 

böylece hem yapışkan noktaların sayısını 

hem de boyutlarını dikkate alan bir parametre 

olan “notu” temelinde bir Yapışkanlık Risk Olasılığı 

sağlayabilir. Farklı pamuk balyalarını ve tüccarları 

balyalara en uygun değeri vermek ve 

doğru müşterilere ayırmak için iplikçiklerin nasıl 

önceden işlenip karıştırılacağına karar verir. 

As experienced in spinning mills all over the 

world, stickiness affects both productivity and 

quality parameters. The establishment of thresholds 

for spinning sticky cotton would therefore 

be a great advantage to the spinning industry. 

However, several studies demonstrated up 

to now that such a critical single threshold is 

really unlikely to be achieved for worldwide 

spinning, since each mill has its own typical 

machinery, knowledge and economical conditions 

that enable different level of tolerance. 

On this basis, it is therefore difficult to evaluate 

accurately the economic impact of stickiness 

on the spinning industry, as well as a determination 

of discounts that should be applied 

to sticky cottons in a rational manner. The 

problem is that, so far the technology available 

on the market could not give spinners an 

efficient, reliable and scientific tool, able to 

give consistent information about the cotton fiber 

stickiness and the real risks for the spinning 

machineries. CONTEST ® is a new Mesdan-Lab 

equipment, today available for the sales, 

able to provide spinners, classing institutes, 

traders and farmers, that precious information. 

The operator feeds a 3.5 g sample, which is 

processed into a 10 m fine fiber web, delivered 

to the Stickiness Tester, where it is pressed in 

between two heated drums. The sticky deposits 

adhering on the drum surface are optically 

inspected and the drums are automatically 

cleaned. Drums of stickiness tester are heated 

at 35-37°C, thus simulating the production 

machines temperatures, and detecting at the 

same time the most critic sticky components 

among the different origins. The Stickiness Tester 

can detect the stickiness content affecting 

the spinning process, thus providing a Stickiness 

Risk Probability on the basis of its “grade”, 

a parameter considering both the number of 

sticky points and their sizes.

EURA844


76 

Marzoli harman hallaç teknolojisi 

Marzoli blow room technology 


Harman hallaç makinelerinin üretkenliği son 

yıllarda sürekli olarak artmasına rağmen, az 

sayıda yenilik elyafın açılması, temizlenmesi 

ve harmanlanması kavramlarını değiştirmiştir. 

Elyafın açılması, besleme silindiri ve çırpıcı 

arasında, hız oranı 150/1 kadar yüksek olabilen 

güçlü bir darbe ile elde edilmektedir. Daha 

yüksek üretim, çırpıcıların daha yüksek hızları 

ve daha agresif tarama elemanları ile sağlanmıştır. 

Bununla birlikte, bu, lifler üzerindeki 

stresi artırır, sıklıkla elastikiyetini, doğal direncini 

ve uzunluğunu azaltır, iplik kalitesi ve karlılığı 

üzerinde olumsuz etkiler (daha yüksek telef). 

Elyafın nazik fakat etkili bir şekilde işlenmesi 

için anahtar, elyafı aşamalı olarak açmaktır. 

kitlesini ve her açılış aşamasından sonra iyice 

temizlemesini sağlamaktır. Marzoli, özellikle 

hedefe ulaşmak için bazı yenilikler getirmiştir. 

Lifin stresi ve kısalması, esas olarak açıcılarda, 

elyafı kıstırma ve hızlı dönüş sağlayan besleme 

sistemleri sayesinde ortaya çıkar. İnce açıcı 

Marzoli, besleme silindirleri ve çırpıcı arasında 

bir ön açma silindiri getirdi. Lif çok daha yumuşak 

bir şekilde işlenir, çünkü elyaf çözülmez ve 

ön açma silindiri, hızlı dönen silindire iletilmeden 

önce elyafı hızlandırır. 

Marzoli’nin açacağı, dört tarama sektörü 

ile çevrili iki ardışık çırpıcıya sahip olduğu 

için açılış performansı mükemmel. Bir mote 

bıçağı, her tarama sektörünü deflektör ile 

takip eder: malzeme her açıldığında, çöp 

ve toz atılır. Bıçaklar ve deflektörler, her türlü 

malzeme ile her zaman en iyi elyaf seçiminin 

yapılabilmesi için ayrı ayrı ayarlanabilir. 

Although the productivity of Blowroom machinery 

has increased steadily in the last decades, 

few innovations have revolutionized the 

concepts of opening, cleaning and blending 

of the fiber. The opening of the fiber is still obtained 

through a strong impact between the 

feed roller and the beater, whose speed ratio 

can be as high as 150/1. The higher production 

has been achieved through higher speed of 

the beaters and more aggressive carding elements. 

However, this increases the stress on the 

fibers, often reducing their elasticity, natural 

resistance and length, with negative effects on 

yarn quality and profitability (higher waste).The 

key for a gentle but effective processing of the 

fiber is to progressively open the fiber mass and 

to thoroughly clean it after every opening phase.Marzoli 

has introduced some innovations in 

its line to specifically achieve the goal.Stress 

and shortening of the fiber is caused primarily 

in openers through feed systems that nip the 

fiber and present it to fast-rotating beaters. 

In its fine opener Marzoli has introduced a 

pre-opening roller between the feed rollers 

and the beater. The fiber is treated far more 

gently because the fiber is not nipped and the 

pre-opening roller accelerates the fiber before 

delivering it to the fast rotating roller. 

Opening performance is excellent as Marzoli’s 

opener has two consecutive beaters, surrounded 

by four carding sectors. A mote knife 

follows each carding sector with deflector: 

every time the material is opened, trash and 

dust are discarded. Knives and deflectors are

individually settable so that the best fiber selection 

can always be achieved with every kind of material. 

Good cleaning of the fiber starts with good opening 

of the fiber mass. Moreover, trash should be discarded 

as early as possible in the line, preferably in the coarse 

trash cleaner. The reason is that, during processing, 

the trash is broken into smaller pieces that are harder 

to remove. Marzoli coarse trash cleaner, unlike others, 

has two beaters with independently settable grids and 

a large working width. These features entail minor density 

of the material during processing, a higher number 

of turns of the throughput on the grids (8 times) and 

consequently a better cleaning performance. 

Şekil 2: Marzoli’nin ince açacağı B380L’nin açıklaması 

Fig.2: description of Marzoli’s fine opener B380L 


Şekil 3: Marzoli’nin kaba temizleyici B390L’nin teknik açıklaması 

Figure 3: Technical description of Marzoli’s coarse cleaner B390L 

Another crucial task of modern blow room machinery 

is to effectively blend the material. The automatic 

bale plucker traveling on the bales, with two plucking 

rollers and the higher number of blending chambers in 

the line guarantee maximum homogeneity of the tuft 

blend. Marzoli’s mixer B143L, in particular, can have 4 

or 8 blending chambers. The material stocked in each 

one of them is fed to an opening roller and the resulting 

fine flocks are delivered to a blending chamber 

where suction from the downstream machine allows 

to effectively blend them. Modern blow room machinery 

must minimize the formation of neps that are 

mainly formed by the air currents created by motor 

fans. To achieve this goal, Marzoli in its blow room line, 

predominantly uses cage condensers to suck the 

material from previous machines instead of launching 

the material through motor fans. Cage condensers not 

only minimize the formation of neps in the blow room 

line, they also dedust the material after every opening 

stage, thereby boosting quality standards. 

Elyafın iyi temizlenmesi, elyaf kütlesinin 

iyi açılmasıyla başlar. Üstelik, çöp 

tercihen kaba çöp temizleyicisinde, 

mümkün olduğunca erken atılmalıdır. 

Bunun nedeni, işlem sırasında, çöpün, 

çıkartılması daha zor olan daha küçük 

parçalara ayrılmasıdır. Marzoli kaba 

çöp temizleyicisinde, diğerlerinin aksine, 

bağımsız olarak ayarlanabilen ızgaraları 

ve geniş bir çalışma genişliğine sahip 

iki tokmak vardır. Bu özellikler, işlem sırasında 

malzemenin küçük yoğunluğunu, 

ızgaralarda verimin daha yüksek sayıda 

dönüşünü (8 kat) ve sonuç olarak daha 

iyi bir temizleme performansı gerektirir. 

Modern harman hallaç makinelerinin bir 

diğer önemli görevi malzemeyi etkili bir 

şekilde karıştırmaktır. Balyalar üzerinde 

hareket eden otomatik balya tutucusu, iki 

koparma silindiri ve hattaki harmanlama 

odalarının sayısı, tutam karışımının maksimum 

homojenliğini garanti eder. Marzoli’nin 

karıştırıcısı B143L, özellikle 4 veya 8 

harmanlama odasına sahip olabilir. Her 

birinde stoklanan malzeme bir açıcı silindire 

beslenir ve ortaya çıkan ince sürüler, 

aşağı akıştaki makineden emişin etkili bir 

şekilde harmanlanmasına izin verdiği bir 

harmanlama odasına gönderilir. Modern 

üfleme odası makineleri, motor fanların 

yarattığı hava akımları tarafından oluşturulan 

neps oluşumunu en aza indirmelidir. 

Marzoli, bu amaca ulaşmak için, harman 

hallaç hattında, malzemeyi motorlu 

fanlar aracılığıyla fırlatmak yerine, önceki 

makinelerin malzemelerini emmek için 

kafes kondenserlerini kullanır. Kafes kondansatörleri, 

harman hallaç hattındaki 

neps oluşumunu en aza indirgemekle kalmaz, 

aynı zamanda malzemeyi her açılış 

aşamasından sonra temizler, böylece 

kalite standartlarını yükseltir. 


PANORAMA 

78 

Hidrolik valfler 

Smartwire-DT’ye bağlanıyor 

Enerji yönetim şirketi Eaton makine üreticilerine ve sistem kurucularına hidrolik valfleri 

akıllı kablolara ve SmartWire-DT iletişim sistemlerine bağlama imkanı sunuyor. 


Dikkate değer ölçüde daha basit planlama, proje 

yönetimi, kablolama, devreye alma ve sistem 

bakımını içeren SmartWire DT felsefesiyle ilişkili 

avantajlar artık elektro hidrolik uygulamalara da 

sistematik olarak yansıtılıyor. Azımsanamayacak 

sayıda cihaz SmartWire DT’ye bağlanabiliyor. Bu 

cihazlar kontrol panelinin içindeki kumanda cihazlarını, 

kontaktörleri ve motor koruma şalterlerini, 

sigorta izleme modüllerini, yumuşak yolvericileri, 

hız ayarlı yolvericileri, frekans eviricilerini, sigortalı 

şalter ayırıcılarını ve devre kesicileri içeriyor. Kontrol 

panelinin dışında T- konektörleri veya siyah modüller 

sensörlerin veya aktuatörlerin kurulumunu 

basitleştirmek için kullanılıyor. 

Bu ürün grubu, hali hazırda DIN-A valf konektörlü 

hidrolik valflerin doğrudan kontrol edilmesine 

imkan veren yeni ara yüz modüllerini de içerecek 

şekilde genişletiliyor. SmartWire DT iletişim sistemlerine 

bağlantı M12 konektörlü 5 kutuplu kablolarla 

yapılıyor. İki modülle tek solenoitli veya iki solenoitli 

valfleri kontrol edebilmek mümkün. 24 volt ve 1.6 

ampere kadar olan solenoitler bu şekilde kontrol 

edilebiliyor. Bundan öncesinde ise, PLC’nin pahalı 

dijital çıkış modülleriyle donatılması veya entegre 

amfilere sahip valf konektörlerinin kullanılması 

gerekiyordu. SmartWire DT bunlara olan ihtiyacı 

artık ortadan kaldırdı. Dahası, eğer basınç şalterleri 

veya ikmal sensörleri gibi ek sensörleri bağlamak 

için IP67 kullanılıyorsa, I/O modüllerine artık 

ihtiyaç kalmayacak bu da hem kontrol panelinin 

boyutunu hem de gerekli olan kontrol kablosunun 

miktarını önemli ölçüde azaltacak. Yeni modüllerin 

çıkışları ayrı bir ASI güç kablosu yoluyla besleniyor. 

(siyah 16 A) Yeni modüller aşırı yüke veya kısa 

devreye karşı korumalı. Aşırı yük veya kısa devre 

durumundaki tanılayıcı mesajlara ek olarak, ağ, 

güç kaynağının durumunu da izliyor. Modüller 25 

°C ve 70 °C arasındaki sıcaklıklarda kullanılabiliyor. 

Eaton, kurulu SWD- Assist yazılımıyla SmartWire DT 

ağlarının planlanmasını veya devreye alınmasını 

destekliyor. Konfigürasyon aracı yoluyla, kullanıcılar 

bir kaç basit tıklamayla gerekli tüm sistem 

bileşenlerini seçebiliyor. Bu yazılım aynı zamanda 

bunun sonucundaki konfigürasyonun uygunluğunu 

da kontrol edebilmeyi kolaylaştırıyor. Bu işleme 

dahil olan tüm SmartWire DT modülleri ağ geçitlerinin 

tanılayıcı ara yüzleri yoluyla etkinleştirilebildiği 

için, kurulu ağ PLC’ye bağlanmadan önce dahi 

kolayca devreye alınabiliyor. Eaton’un elektrik 

mühendisliği bölümü güç dağıtımı, güvenli ve 

kesintisiz güç kaynakları, makine ve bina otomasyonu, 

makine ve motor koruması, aydınlatma, 

güvenlik ve kablo yönetimi ve zorlu ortam koşulları 

ve patlayıcı ortam koşullarına yönelik ürünler ve 

mühendislik hizmetleri sağlamada dünya lideridir. 

Küresel çözümleriyle Eaton bugün güç yönetiminde 

en önemli zorluklara karşı çözüm sağlamak için 

mükemmel şekilde konumlandırılmıştır.

Gazete baskılarında Türkiye’nin en geniş web ofset makine parkur 

ağına sahip olan“İhlas Gazetecilik A.Ş.” bünyesinde, Türkiye 

gazetesi başta olmak üzere, günlük olarak çok sayıda ulusal ve yerel 

gazeteyi, 6 bölgede bulunan tesislerimizde basmaktayız. 

Heatsetlerde (63 kesim günlük 800 bin forma), (58 kesim günlük 800 

bin forma) yüksek üretim kapasitemiz baskı makinelerimizdeki üretim 

özellikleri sayesinde siparişlerinizi terminlerine uygun ve kaliteli bir şekilde 

hazırlayıp teslim ediyoruz. Modern renk kontrol ve izleme-denetim sistemleri 

ile maksimum renk kalitesine ulaşılmakta kokulu sayfalar, özel renkler ve silikon 

uygulamaları ile siz müşterilerimize farklılık kazandırmaktadır. 

WEB OFSET 

İhlas Matbaacılık Baskı Tesisleri, tabaka ofset baskı alanında sektörün önde 

gelen isimleri arasındadır. Tabaka ofset baskı makine parkurumuzun zenginliği 

ve profesyonel ekibimiz sayesinde tek renkli işlerden, çok renkli işlere 

kadar her türlü baskılarınızı uluslararası standartlara göre yapmaktayız. 

Mürekkep kontrolü ve renk yönetim sistemleri ile çalışan tabaka ofset 

baskı makinelerimiz; laminasyon çeşitleri ile de hizmet vermektedir. 

DÜZ OFSET 

İhlas Matbaacılık Baskı sonrası tesislerde. Modern makine, 

ekipmanları ve kalifiye personelimiz ile hizmet 

vermekteyiz. Amerikan cilt, iplik dikiş, mukavva taslama 

cilt, iplik dikiş flexi kapaklı cilt, tel dikişli cilt 

(tel-omega) spiral cilt, işlere çeşitli fonksiyonlarla 

birlikte yapılmaktadır. 

MÜCELLİT 

İhlas Matbaacılık, ambalaj alanında da faaliyetlerine 

başlamıştır. Baskılı ve baskısız dopel 

koli, krome karton ve sıvamalı kutu üretimini 

bünyesinde toplayarak, ürün yelpazesini daha da 

genişletmiştir. 

AMBALAJ 

“İşi profesyonellerine bırakın” 

Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi 

İhlas Plaza No:11 A / 41 

Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE 

Tel.: + 90 212 454 30 00 

www.ihlasmatbaacilik.com 

Detaylar İçin:

MAKALE 

80 


Türkiye’de halı 

dokumacılığı’na 

genel bir bakış ve 

halı ve kilimlerde 

kullanılan 

doğal boyama 

yöntemleri üzerine 

bir çalışma 

An overview 

of carpet weaving 

in Turkey and 

a study on natural 

dyeing methods 

used in carpets 

and rugs 

Yrd. Doç. Dr. Lale Meyancı Özer 

Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi 

Tekstil Mühendisliği Bölümü 

ÖZET 

Halı dokumacılığı çağlar boyunca bütün 

Türk topluluklarında farklı tür ve desenlerde 

özgün bir el sanatı olarak var olmuş 

ve yaşatılmıştır. Dünya tarihinde bu sanat 

araştırıldığında halıya ait ilk eserlerin 

Türkler’e ait olduğuna dair görsel kanıtlar 

mevcuttur. Bir ata sanatı olarak yapılan 

halı dokumacılığı aynı zamanda başka bir 

uğraşıyı bitkisel yani doğal boyamacılığı 

da beraberinde ortaya çıkarmıştır. Anadolu’ 

da bitkisel boyacılıkta kullanılan pek 

çok rengi veren bitkilerin ziraati yapılmış, 

kökboya, cehri, safran gibi bitkiler dünya 

çapında önemli bir yer tutmuştur. Boya 

bitkilerini en güzel şekilde kullanan Türkler 

sanat değeri çok yüksek olan eserler 

bırakmışlardır. Bu çalışmada yüzyıllar boyunca 

daima gösterişli bir el sanatı olarak 

yapılan bu ata sanatının ilk zamanlardan 

günümüze kadar olan Türkiye’deki ve 

dünyadaki tarihi yolculuğu anlatılmış; 

dokumacılığın önemli bir bölümünü oluşturan 

doğal boyamacılığın nasıl yapıldığı, 

en çok hangi bitkilerin kullanıldığı belirtilmiş 

aynı zamanda mordanlama işlemi 

ve yöntemleri ve günümüzde kullanılan 

boyar madde analizleri hakkında açıklayıcı 

bilgiler verilmiştir. 

ABSTRACT 

The carpet weaving has existed and survived 

as a genuine hand craft in different 

types and designs in all Turkish communities 

for ages. When this art is investigated in 

the history of the world, there are visual 

evidences that the first works of carpet 

belong to the Turks.At the same time 

carpet weaving made as an ancestral art, 

another work of art, that is, also reveals the 

natural coloring. In Anatolia, a lot of plants 

used in herbal dyeing plants are made 

of agriculture, such as rootstocks, flowers, 

saffron plants have occupied an important 

place in the world.In this study, the historic 

journey of this flashy handcraft made for 

centıries was described in Turkey and in the 

World. How to make the natural dyeing that 

forms a significant part of the weaving 

was also explained. It was given which 

plants are used most. At the same time, 

the explanations were given about the 

mordanting process and methods and the 

analysis of the natural dyeing used today.

81 MAKALE 

GİRİŞ 

Halı sanatının tarihi ve gelişimi 

Dünyada halı sanatı, dünya medeniyetine 

Türklerin bir hediyesidir. İlk düğümlü halıların, 

üçüncü yüzyıldan önce Orta Asya’da Türkler 

tarafından yapılmaya başlandığı, bu gün artık 

kabul edilmiş bir gerçektir. Türk halı sanatının ve 

dünya halıları’nın en eski örneği 5.Pazırık kurganından 

çıkarılmıştır[Şekil 1]. Halının bir Türk buluşu 

olduğunu ortaya koyan dünyanın bu bilinen en 

eski halısı Hun Türkleri yada Proto Türklerine aittir. 

Büyük bir olasılıkla M.Ö 3-2. Yüzyıllardan kalmış 

olan bir şaheser olan bu halı 1.89x2 m boyutunda 

olup Gördes Türk düğümüyle dokunmuştur. Bu 

halının günümüze kadar ulaşabilmesi mezarın 

buz altında kalmasıyla mümkün olmuştur[1]. Orta 

Asya da yaşayan Türkler önce dokumalara yün 

iplikler düğümleyerek hayvan postuna benzer 

halılar meydana getirmişler zamanla bunlardan 

diğer halıları geliştirmişlerdir. Bundan sonra 

halı sanatı on birinci yüzyıldan itibaren Selçuklu 

Türklerinin egemenliğinde ve onlarla birlikte Orta 

Asya’dan, Batıya doğru yayılmıştır. Selçuklu halılarının 

en karakteristik tarafı, renklerinin genellikle 

koyu mavi ve koyu kırmızı olup üzerlerindeki 

motiflerin açık mavi ve açık kırmızı olmasıdır. 

Motifler genellikle geometrik şekillerden ibarettir. 

Baklavalar, yıldızlar, etrafı çengellerle çevrilmiş 

sekizgenler en çok görünen şekillerdir. Bir diğer 

karakterisitik özelliği iki kûfi yazılardan meydana 

gelen geniş bordürleridir. Bunlar, uçları üçgenlerle 

sonlanan dik harflerden ibarettir. Anadolu 

halılarının klâsik şekilleri yanında on altıncı yüzyılın 

ikinci yarısında teknik ve dekor bakımından 

tamamen farklı bir halı grubu görülür ki, bunlara 

“Osmanlı Saray Halıları” adı verilmektedir. Kumaş, 

çini, tezhip, cilt kapakları ve kalem işleri gibi 

bütün Osmanlı sanatı kollarında ortaya çıkan 

natüralist yaprak ve çiçek dekoru bu halılarda 

da kendini gösterir. Bütün diğer Türk halılarından 

farklı olarak Osmanlı Saray Halıları Sine düğümü 

(İran düğümü) ile yapılmıştır. Desenleri çok ince 

ve zengin olduğu için uçları birbirine daha yakın 

olan İran düğümü tercih edilmiştir. Düğümler yün 

ve pamuktandır, ipek düğüm yoktur. On yedinci 

yüzyıldan itibaren Anadolu’da seccadeler 

geniş ölçüde ortaya çıkarak halıların önemli bir 

grubu haline gelmişlerdir. Saray halıları cinsinden 

seccadeler de yapılmıştır. Saray halılarıyla aynı 

teknik ve özellikte yapılmış yeşil mihrap zeminli bir 

seccade İstanbul işi diye Sultanahmet Camii’ne 

vakfedilmiş ve hep bu isim altında tanınarak 

oradan Evkaf Müzesi’ne alınıp aynı isimle envantere 

geçirilmiştir. Bunun çok iyi muhafaza edilmiş 

diğer bir örneği Berlin Müzesi’nde bulunmaktadır 

ve 1610 tarihlidir. İstanbul seccadesi ise Sultanahmet 

Camii’nin tamamlanması tarihinde (1617) 

mihrabın önüne konulmak üzere buraya vakfedilmişdir. 

Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde bulunan 

Kâbe motifli kahverengi bir seccade Osmanlı Saray 

Halılarının on sekizinci yüzyıl ortalarına kadar 

devam ettiğini açıkça gösterir [2].1850 yılından 

sonra Sultan Abdülmecid Dolmabahçe Sarayına 

yerleşmesiyle yeni saray için en güzel halıların 

üretilmesini ister; bu amaçla Hereke şehrinde 

büyük çaplı halı atölyeleri kurulur. Dünyanın en 

sık dokunmuş halılarından bazıları Dolmabahçe 

sarayı için yapılır. Bu 160 yıllık halılar halen 

Dolmabahçe sarayının odalarını ve salonlarını 

süslemektedir [3]. Bu vesileyle de Hereke yöresi 

de halıcılıkta bir marka haline gelir ve günümüz 

halı sanatına da imzasını atar. Anadolu da 

yaşayan yörüklerin son temsilcileri için de dokumacılığın 

kültürlerinde önemli bir yeri olmuştur. 

Günümüzde Yörük kilimleri zorlu yolculukları ve 

göç hikayelerini anlatmaya devam etmektedir. 

Bu kilimlerde kullanılan kök boyalar da yörükler 

tarafından hazırlanmaktadır. Büyük bir sabır ve titizlik 

gerektiren rağmen dokumacılık ve boyama 

sanatı azalsa da zorluklara rağmen günümüzde 

de yaşatılmaya çalışılmaktadır; bu da Anadolu 

insanı’nın kültüre ve geleneklere bağlının bir 

göstergesi olarak tanımlaanabilir. Günümüzde 

halıcılığın kalbinin attığı şehirler arasında 

İstanbul Kapalıçarşı, Hereke , Aydın’da Efes 

ve Kuşadası, Kayseri’ de Kapadokya Bölgesi, 

Antalya’da Kaleiçi, ve ünlü Gaziantep pasajları 

gelmektedir. Son dönemlerde halıcılık modern 

Şekil 1. Dünyanın en eski halısı “Pazırık” M.Ö 3-2. Yüzyıl 


MAKALE 

82 

zamanların hızlı tüketim anlayışına yenik düşmekte 

ve maalesef halıyı dokuyan insan sayısı 

gittikçe azalmaktadır. Ayn zamanda , halı işçiliği 

maliyetinin de her geçen gün artması nedeniyle 

üretim; iş gücünün daha az ve ucuz olduğu 

Hindistan ve Çin’e kaymaktadır. Günümüzde Türk 

halıcığının markaları olan Hereke ve Ege bölgesinin 

halıları üretim azlığı nedeniyle çok nadir ve 

pahalıdırlar. Yünden dokunan geometrik desenli 

Anadolu halılarının bulunması çok daha kolay 

ve hesaplıdır. Doğru halıyı gerçek fiyatına satın 

almak mücevher almak gibi belli bir bilgi ve 

uzmanlık gerektirir. (Şekil 1) 

2. DOĞAL BOYALARIN TARİHİ 

Bir ata sanatı olan dokumacılık, Anadolu’da 

bitkisel boyacılıktan ayrı düşünülmemelidir. Anadolu’da 

genellikle kadınlar boya bitkilerini ustaca 

kullanarak boyarmaddeleri kendileri elde etmiş ve 

lif, iplik, kumaşları boyamışlardır. Cami, mescit ve 

türbelerde korunan ve müzelerde sergilenen en az 

birkaç yüzyıllık tarihi olan halı ve kilimler arasında 

boyacılık bakımından önem taşıyan orijinal ve 

değerli eserler bulunmaktadır. Türk toplumuna ait 

dokuma bulgularında izlenen renk bilinci Anadolu 

Prehistorya döneminde de izlenmektedir. Anadolu 

Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait renklendirme 

yöntem ve bilgileri şer’ i mahkeme sicilleri ile arşiv 

vesikalarında görülmektedir. Çeşitli yörelerde 

bitkisel boya tarımının yapıldığı ve hatta yurtdışına 

satıldığı kayıtlarla belgelenmektedir [4]. 

Bitkisel boyacılığın çok eski tarihlerde kullanıldığını 

bizlere kanıtlayan en önemli kalıntılar bu boyalar 

ile boyanmış dokuma parçalarıdır. Renkli ipliklerin 

kullanımına ait en eski bilgi, çok eski eserlerin günümüze 

kadar korunduğu ve günümüze ışık tutan 

bir bölge olan Çatalhöyüktür. 

Gün yüzüne çıkarılan dokuma parçaları arasında 

özellikle kökboya (Rubia tinctorium) ile boyanmış 

olduğu sanılan kırmızı işlemeli bir bohça bulunmuştur. 

Ayrıca bu dokumaların bulunması içinde 

boya yapılan bütün alet ve malzemeleri barındıran 

boya atölyelerinin varlığını da kanıtlamıştır. 

Oldukça profesyonel ortamlarda bitkilerden 

boya elde edildiği; dünyanın çeşitli yerlerinde 

yapılan kazılarda bulunan M.Ö.12.yy.’a ait dokuma 

parçalarında da görülmektedir [5]. Ayrıca 

M.Ö. 3000 tarihine ait bir Çin kaynağında bitkisel 

boyalardan söz edilerek Mısırda orta Krallık döneminde 

sadece boyaların elde edilişleri değil, 

mordan maddelerinin dahi bilindiği belirtilmektedir[6]. 

Herodot’a göre eski Yunanlılar boyacılığı 

biliyor ve uyguluyorlardı. Havaciva (Alcanna 

tinctoria), meşe (Querqus) ve ceviz (Juglans 

regia) eski Yunanlılarca bilinen bitkisel boya 

maddeleriydi. Yine eski Mısır mumyalarındaki 

sargıların aspir (Carthamus tinctorius) çiçekleriyle 

boyandığı bilinmektedir. Bu bakımdan bitkisel 

boyacılık sanatı dokumacılık sanatı ile başlamış 

ve ona paralel olarak gelişmiştir. 

Tablo . 1 Türkiye’de bitkisel boyacılıkta kullanılan bazı bitkiler ve elde edilen renkler 


Bitki Türleri Boyamada Kullanılan Kısımlar Elde Edilen Renkler 

Kökboya (Rubia tinctoria) Bitkinin toprakaltı Kahverengi-kırmızı 

Cehri (Rhamnus tinctoria) Bitkinin toprakaltı sürgünleri Sarı ve kahvenin tonları 

Aspir (Carthamus tinctorius) Meyveleri Sarı-yeşil sarı 

Ceviz (Juglans regia) Bitkinin tüm aksamı Haki ve yeşilin tüm tonları 

Soğan (Allium cepa) Yumru dış kabukları Koyu kahve-turuncu 

Asma (Vitis vinifera) Yaprakları Yeşilin tonlar 

Kızıl çam (Pinus brutia) Gövde kabukları Sarı-yeşil 

Sütleğen(Euphorbia tinctoria) Bitkinin tamamı Sarı-yeşil ve tonları 

Labada(Rumex conglomeratus) Tohumları Kahverengi ve tonları 

Kadıntuzluğu(Berberis crataegina) Bitkinin tamamı Sarı ve tonları 

Nar (Punica granatum L.) Meyve kabukları Sarı-kahverengi siyah 

Nane (Mentha pulequem) Bitkinin tamamı Sarı, haki, yeşil 

Kekik (Thymus kotschyanus) Gövde-yaprakları Sarı-yeşil-gri 

Hayıt (Vitex agnus) Yaprakları Sarı, yeşil 

Derici sumağı (Rhus coriaria) Bitkinin tamamı Sarı, kırmızı 

Papatya (Anthemis tinctoria) Bitkinin tamamı Sarı ve tonları 

Sığırkuyruğu (Verbascum phlomoides) Gövde-yaprakları Hardal, yeşil, sarı 

Adaçayı (Salvia triloba) Bitkinin tamamı Sarı ve tonları 

Yarpuz (Mentha tomentosa) Bitkinin tamamı Sarı ve tonları 

Sergil (Plumbago europeae) Bitkinin tamamı Sarı ve tonları

MAKALE 

84 


Önemli bitkilerden olan kökboya boyacılık 

tarihinde “Türk kırmızısı, Edirne kırmızısı, Alizarin, 

Lizarin adlarıyla da tanınmaktadır [6].Eskilerde 

çok geçerli olan alizarin boyasının ilk kez Orta 

Doğu’ da bazı bitkilerin köklerinden elde edildiği 

bilinmektedir. Bir başka boya bitkisi olan safranın 

Anadolu’da 3500 yıldan beri tarımı yapılmaktadır. 

Tokat’ta yetişen safranın Hindistan’a kadar 

dış satımının yapıldığı belirtilmektedir. Safranbolu 

kasabası ismini yörede bol miktarda yapılan safran 

tarımından almıştır [6]. Osmanlılar zamanında 

Bursa, İstanbul, Edirne, Tokat, Kayseri, Konya 

gibi dokumacılığın geliştiği illerde bitkisel boyacılıkta 

çok gelişmiş ve uygulanmıştır. Bu önemli 

boyacılık merkezlerinden başka yöresel ihtiyaçları 

karşılamak amacıyla Anadolu’nun hemen her 

tarafında boyacılık yapılmış ve özel kurulmuş boyalık 

ve cehriliklerde geniş ölçüde boya bitkileri 

yetiştirilmiştir. Günümüzde de bazı yörelerimizde 

“Cehrilik”, “Boyalık” gibi adlarla anılan yerlerin 

bulunması bu görüşü doğrulamaktadır. Bu bakımdan 

özellikle bitkisel boyalarla boyama; Türk 

halı, kilim, cicim ve kumaşların dokunmasında 

kullanılan iplikleri boyamada başvurulan yaygın 

bir teknik olmuştur. Aşağıdaki tabloda Türkiye’de 

bitkisel boyamacılıkta en fazla kullanılan bitkilere 

ve renklerine yer verilmiştir. (Tablo 1) 

3. DOĞAL BOYALARIN ÖNEMİ 

Doğal boya bitkileri çevre kirliliği oluşturmayan, 

toksik ve kanserojen olmayan özellikle de yıllık 

veya iki yıllık bitkilerdir. Hatta hayvansal kökenli 

boyarmaddelerin bazı özellikleri bitkisel boyarmaddelerden 

daha üstün olmasına rağmen son 

yıllarda kullanılması tercih edilmemiştir. Bunun 

nedeni ise temiz teknoloji ve çevreye duyulan 

önemden gelmektedir. Kullanılan boya bitkilerinin 

birçoğu geçmişte olduğu gibi günümüzde 

de tekstil boyamanın yanı sıra ilaç, kozmetik ve 

gıdaların renklendirilmesi gibi farklı alanlarda da 

kullanılmaktadır. Bu kapsamda kullanılan bitkilerin 

birçoğu bitki çayları ile aynı veya ayrı etken 

maddelere sahiptirler. Boyamada kullanılan bu 

bitkiler antioksidan, antibakteriyel ve antimikrobiyel 

maddeler içermektedirler. Bu boya bitkileri 

genellikle bir yıllık veya iki yıllık bitkiler olmaları ve 

bir yıl içinde toplanmadıkları zaman kuruyarak 

toprağa geri dönmektedirler. Doğal boyamacılıkta 

kullanılan bitkiler o yörede doğal olarak 

yetişen bitkilerdir. Bunlar toplandıktan sonra 

boyama için kullanılırlar. Bitki artıkları ise bir yıldan 

daha kısa bir sürede doğal gübre olarak tekrar 

toprağa karışır. Kısacası bu bitkiler ister kullanılsın 

isterse kullanılmasın bir yıl sonra tekrar kendiliğinden 

yetişmektedir. Bu nedenle bu bitkilerin 

kullanılmaması heba olup gitmesi anlamına 

gelmektedir. Doğal boyamacılık da birçok metal 

tuzları kullanılmasına rağmen son yıllarda, toksik, 

kanserojen ve çevre kirliliğine yol açmayan metal 

tuzlarından yalnızca alüminyum ve demir şapları 

kullanılmaktadır. Öteki metal tuzları- nın daha 

çok renk seçeneği olmasının yanında toksik, 

kanserojen ve çevre kirliliğine neden olmaları kullanımları- 

nı engellemektedir. Doğal boyamacılık 

kapsamındaki boyamalarda kullanılan yöntemler 

geçmişten günümüze kadar geleneksel olarak 

kullanılmış yöntemlerin standart hale getirilerek 

yeniden güncelleştirilmesidir [7]. 

4. DOĞAL BOYAMACILIKTA MORDANLAMA VE 

BOYAMA YÖNTEMLERİ 

4.1 Mordanlama 

Mordanlı Boyama Yöntemleri 

Doğal boyarmaddelerin büyük bir çoğunluğunda 

mordanlı boyama yöntemi kullanılır. Bu tür 

boyamalarda boyarmadde direk olarak elyafı 

boyamaz veya elyaf üzerinde boyarmaddenin 

kalıcılığı zayıf olur. Mordanlama yöntemi kullanılacak 

boya bitkisine göre gerçekleştirilir. Tekstil 

elyafını doğal boyarmaddelerle boyamak için 

kullanılan bir ön işlem gerekmektedir. Metal veya 

metalleri ya da maddeleri tekstil elyafına bağlama 

işlemine mordanlama, bu amaç için kullanılan 

maddelere de mordan maddeler denir. 

Mordan maddeler olarak suda çözünen metal 

tuzları kullanıldığı gibi zayıf asit veya baz özelliği 

gösteren maddeler de kullanılabilir. En önemli 

mordan maddeleri şap [KAl(SO4 )3 .12H2 O], 

demir şapı (FeSO4 .7H2 O), bakır şapı (CuSO4 .5H2 

O), SnCl2 .2H2 O ve şarap taşı gibi maddelerdir. 

Doğal boyarmaddelerin büyük bir çoğunluğu 

mordanlı boyama sınıfa girer. 1) Boyanacak tekstil 

elyafı miktarı belirlenir. 2) Mordanlama banyosu 

içerisine yeterli (elyafın üstünü örtecek) miktarda 

su konur. 3) Mordan maddesi miktarı tartılır ve 

mordanlama banyosu içerisine ilave edilerek 

karıştırılır. 4) Mordanlama banyosu ısıtılmaya 

başlanır. Bu sırada mordanlanacak tekstil elyafı 

mordanlama bonyosuna ilave edilir. 5) Mordanlama 

işlemi 80 °C - 100 °C’e sıcaklıkta 1 saat sürede 

gerçekleşir. 6) Elyaf mordanlama banyosundan 

alınarak sıkılarak açık havada kurumaya bırakılarak 

mordanlama işlemi tamamlanmış olur. 

4.2 Boyama 

Doğal boyamacılık mordanlı boyama, küp 

boyama ve direk boyama yöntemleri ile yapı-

MAKALE 

86 


lır. Boyama işlemi: 1) Boyanacak tekstil elyafı 

miktarı (mordanlı veya mordansız) belirlenir. 2) 

Boyama banyosu içerisine yeterli (elyafın üstünü 

örtecek ) miktarda su konur. 3) Boyarmadde 

miktarı tartılır ve boyama banyosu içerisine ilave 

edilir. 4) Boyama banyosu ısıtılmaya başlanır ve 

boyanacak tekstil elyafı boyama banyosuna 

ilave edilir. 5) Boyama işlemi 80 °C - 100 °C ‘e 

sıcaklıkta 10 ile 60 dakika sürede gerçekleşir. 6) 

Elyaf boyama banyosundan alınarak durulanır, 

yıkanır ve sıkılarak gölgede kurumaya bırakılır. 

Boyama işlemi tamamlanmış olur. 

4.3 Boyarmadde Analiz Yöntemleri 

İTK (ince tabaka kromatografisi); 

Kromotografik analiz yöntemlerinden İTK (ince 

tabaka kromatografisi) son derece basit, ucuz ve 

analiz süresi kısa bir yöntemdir. Bir evin mutfağında 

yapılabilecek düzeneklerden ibarettir. 

HPLC (yüksek basınçlı sıvı kromotogafisi) ve HPLC- 

MS (yüksek basınçlı sıvı kromotografisine bağlı 

kütle spektroskopisidır). 

Bunlar ileri teknolojik cihazlardır. Bu cihazlarla yapılan 

analizlerde daha az miktarlarda örnekle, daha 

doğru sonuçlar elde edilir. Fakat analiz aşaması 

uzun ve son derece karmaşıktır. Analizlerin değerlendirilmesi 

uzmanlık ister. 

Spektroskopik yöntemler; 

Spektroskopi de ileri teknoloji cihazlardır. Özellikle 

analiz edilen örnekte tek boyarmadde varsa, kısa 

bir zamanda doğru sonuca varılır. Analizlerde 

küçük miktarlardaki örneklerle çalışılması bir avantaj 

olmasına rağmen, eğer bir örnek birden çok 

boyarmadde içeriyorsa ve analizler iyi yorumlanamaz 

ise yanılgılara neden olabilir. 

Özel yöntemler; 

Özel yöntemler ise son derece basit işlemler 

olup, kullanılan boyarmaddelerintanınmasında 

bazı kimyasallar kullanılarak, renk değişimi, 

farklı çözücülerdeki davranışlarına bakılarak ön 

değerlendirme yapılabilir. Örneğin bir halının 

mavi renginin indigo boyarmaddesi ile boyanıp 

boyanmadığını, anlamak için, cam bir kaba 

asetik asit veya sirke konur içerisine mavi renkli 

örnek ilave edilir. Isıtılmaya başlanan örnekteki 

mavi renk sirkedeçözünmüş ise bu durum indigo 

ile boyanmış, aksi durum ise indigo ile boyanmamış 

olduğunu gösterir [8]. 

SONUÇ 

Türk el dokuması halıları’nın her yönüyle kalitesini 

yükseltmek ve dünyadaki eski yerini kazandırmak 

için ipliklerin boyanmasında bitkisel boyaların 

kullanılması önemlidir. Dokumada kullanılan 

teknik, hammadde, desen geleneksel olsa bile 

renklendirmede kullanılan boyanın kimyasal 

olması geleneksel halının değerini düşüren bir 

faktör olmaktadır. Bu nedenle bitkisel boyacılığın 

geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması çok önemlidir. 

Türkiye boya bitkileri potansiyeli bakımından 

önemli bir floraya sahiptir. Bu boya bitkilerinin 

yöresel ve bilimsel yöntemlerle boyacılıkta kullanılması, 

elde edilen renklerin belirlenmesi bitkisel 

boyacılık geleneğinin yaşatılmasıyla mümkün 

olacaktır. Türkiye’de tarihi çok eski olan bitkisel 

boyacılık sanatını günümüzde yeniden canlandırmak 

ve geliştirmek amacıyla birçok çalışmalar 

ve projeler yapılmıştır. Bu ata sanatının devamı 

için yapılan bilimsel çalışmalarda üniversitelerin 

de payı büyüktür. Halen yöresel olarak yapılan 

bitkisel boyacılığın geliştirilmesi geleneksel Türk el 

dokuması halı ve kilim ipliklerinin boyanması açısından 

çok önem taşımaktadır. Bitkisel boyalarla 

boyanan ipliklerle dokunan halı ve kilimlerin turistik 

açıdan önemli olması, iç ve dış piyasada beğeni 

kazanması bu sanatı geliştirme çalışmalarını 

olumlu yönde etkilemiştir. Türkiye’de özellikle kırsal 

kesimde yapılan dokumalara talebin artması, bu 

dokumaların fo1k1orik ve yerel özelliklerinin yanında 

boyamanın doğal bitkiler kullanılarak yapılmış 

olmasından da kaynaklanmaktadır. Elde 

edilen bu renkler; gözü yormayan, pastel ve doğaya 

yakın tonları ile halı ve kilimlere yansımış ve 

insanoğlunun günlük yaşamında görmek istediği 

rahatlatıcı unsurlar haline dönüşmüştür. Günümüzde 

36 değişik yörede dokunan halılar ağırlıklı 

olarak Anadolu kadınının elinden çıkmaktadır. 

Geleneksel motiflerden fazla uzaklaşılmasa da, 

kadınlar kendi yorumlarını kattıkları halılarda bu 

kültürün devamlılığını sağlanmaktadırlar. Diğer 

taraftan da ülkede yetişen halı tasarımcıları daha 

modern bir yaklaşımla Türk halıcılığını dünya çapında 

temsil etmeğe devam etmektedirler. 

REFERANSLAR: 1. http://www.edebiyatvesanatakademisi.com/hali-kilim-giysi-dokuma/Turklerde-hali-sanati-prof-dr-serare-yetkin-19121.aspx. 21 Ağustos 

2016. 2. http://www.turkosfer.com/turklerde-hali-sanati/. 29 Kasım 2015. 3. https://serhatengul.com/anadolu-turk-halilarinin-muhtesem-tarihi/. 16 

Mayıs 2016. 4. Harmancıoğlu, M., (1955). Türkiye’de Bulunan Önemli Bitki Boyalarından Elde Edilen Renklerin Çeşitli Müessirlere Karşı Yün Üzerinde Haslık 

Dereceleri. Ankara Üniversitesi Yayını: 77/41. A.Ü. Basımevi. 210 s. Ankara. 5. Barber, E.J.W., (1992). Prehistoric Textiles, Princeton University Press. 6. Uğur,G., 

(1988). Türk Halılarında Doğal Renkler ve Boyalar. İş Bankası Kültür Yayınları, Yayın No:289, Sanat Dizisi:42, Ankara. 7. Karadağ R. (2007). Doğal Boyamacılık, 

sayfa 11, İstanbul. Kültür ve Turizm Bakanlığı. 8. Karadağ R. (2007). Doğal Boyamacılık, sayfa 11-14, İstanbul. Kültür ve Turizm Bakanlığı.

www.interdyeprinting.com 

İşbirliği ile 

25 - 27 Ekim 2018 

İSTANBUL FUAR MERKEZİ 

Medya Partnerleri 

Destekleyen 

Organizatör 

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.

88 

PANORAMA 

Pamuk Pazarı Esasları ve 

Fiyatlara Genel Bakış 

Cotton Market Fundamentals & 

Price Outlook 


SON FİYAT HAREKETLERİ 

Global pamuk pazarı geçtiğimiz ayda dalgalı 

bir rota izledi ve Mayıs’ın ikinci yarısında referans 

fiyatların çoğunda güçlü bir çıkış yaşandı. 

• Temmuz NY vadeli kontrat değerleri bir ay 

önce bulundukları 84 cent/lb yakınlarındaki 

seviyelerden son zamanlardaki 95 cent/ 

lb cıvarına tırmandı (+%13). Aralık vadeli NY 

kontratları Temmuz vadeli olanlardan daha da 

sert çıkarak (Mayıs başındaki 80 cent/lb’den 93 

cent/lb’ye, oran olarak %19) 2018/19 fiyatları ile 

(Aralık kontratlları) 2017/18 fiyatları arasındaki 

(Temmuz kontratları) farkı daralttı. 

• A Endeks NY vadeli ile aynı çizgide yükseldi. 

Bir ay önce, A Endeks değerleri 94 cent/lb yakınlarındaydı. 

Son değerler 100 cent/lb üstüne 

çıkarken, bu Mart 2012’den beri A Endeks’in bir 

doların üstüne çıktığı ilk sefer oldu. 

• Çin Pamuk Vadeli Borsası (ZCE) de dalgalı 

seyretti. En çok işlem gören Ocak kontratı Mayıs 

ortasından ay sonuna kadar olan sürede %15 

arttı (16.400’den 18.900 RMB/ton’a). NY vadeli 

işlemlerin aksine, ileri yönlü çizgi (yakın zamanda 

vadesi dolacak olan kontratların fiyatları ile gelecek 

tarihlerdekileri karşılaştıran grafik) Çin vadeli 

işlemler için yükseliş istikametinde bulunuyor. 

• Çin Pamuk (CC) Endeksi (3128B sınıf) ile temsil 

edilen Çin spot fiyatları hem yerel birimlerde 

hem de uluslararası birimlerde yükseldi (111’den 

117 cent/lb veya 15.500’den 16.500 RMB/ton’a). 

• Shankar-6 kalitesi için Hindistan spot fiyatları 

79’dan 87 cent/lb’ye veya 42.000’den 45.900 

INR/candy’ye yükseldi. 

• Pakistan spot fiyatları geçtiğimiz ayda, kıyaslamalı 

olarak, nispeten dengede kaldı ve 77 

ile 80 cent/lb veya 7.400 ile 7.500 PKR/maund 

arasında işlem gördü. 

RECENT PRICE MOVEMENT 

The global cotton market was volatile over 

the past month, with values for most benchmark 

prices moving strongly higher in the 

second half of May. 

• Values for the July NY futures contract surged 

from levels near 84 cents/lb a month ago to 

those near 95 cents/lb recently (+13%). Values 

for the December NY futures contract rose more 

sharply than those for July (from 80 cents/lb in 

early May to 93 cents/lb, or +19%) , narrowing 

the discount for 2018/19 prices (December futures) 

relative to 2017/18 prices (July futures). 

• The A Index climbed alongside NY futures. One 

month ago, values for the A Index were near 94 

cents/lb. The latest values have been over 100 

cents/lb, marking the first time since March 2012 

that the A Index has been over a dollar. 

• Chinese cotton futures (ZCE) were also volatile. 

The most actively traded January contract 

increased 15% between mid-May and the end 

of the month (from 16,400 to 18,900 RMB/ton). 

More recently,Chinese futures have declined, 

with the latest values near 17,700 RMB/ 

ton. Contrary to NY futures, the forward curve 

(graph comparing prices for futures contracts 

that expire in the near-term relative to those 

that expire further into the future) for Chinese 

futures is upward sloping. 

• Chinese spot prices, as represented by the 

Chinese Cotton (CC) Index (3128B grade), 

increased in both domestic and international 

terms (from 111 to 117 cents/lb or from 15,500 

to 16,500 RMB/ton). 

• Indian spot prices for the Shankar-6 quality 

increased from 79 to 87 cents/lb or from 42,000 

to 45,900 INR/candy.

PANORAMA 

90 

ARZ, TALEP VE TİCARET 

Bu ayın A.B.D. Tarım Bakanlığı Raporu 2018/19 

global üretim tahmininde düşüşe (-790.000 

ile 121,2’den 120,4 milyon balyaya) ve global 

işletme tüketim beklentisinde marjinal değişikliğe 

(-85.000 ile 125,4 milyon balyada aynı 

kalarak) yer verdi. 2018/19 başlangıç stokları 

• Pakistani spot prices were comparatively 

stable over the past month, trading between 77 

and 80 cents/lb or 7,400 and 7,500 PKR/maund. 

SUPPLY, DEMAND & TRADE 

This month’s USDA report featured a reduction 

to the forecast for 2018/19 global production 


92 


PANORAMA 

öngörüsünün değişmeden kalması ile bu ay 

yapılan revizyonların net etkisi 2018/19 kapanış 

stoklarının neredeyse üretimdeki revizyon 

kadar azalması şeklinde oldu (-725.000 ile 

83,7’den 83,0 milyona). Ülke bazında, 2018/19 

hasat beklentilerinde en büyük değişiklikler 

Çin (-500.000 balya ile 27,0’dan 26,5 milyona), 

Pakistan (-300.000 ile 8,8’den 8,5 milyona), 

Avustralya (-200.000 ile 4,0’dan 3,8 milyona) 

ve Brezilya (+200.000 ile 8,8’den 9,0 milyona) 

için yapıldı. Önemli sayılan Batı Teksas bölgesinde 

devam eden sıcak ve kurak havaya 

rağmen A.B.D. 2018/19 üretim tahmininde bir 

değişiklik yapılmadı. İşletme kullanımında, 

ülke bazlı 2018/19 beklentilerinde en büyük 

değişiklikler Güney Kore (-225.000 ile 1,0’dan 

0,8 milyon balyaya), Özbekistan (+100.000 ile 

2,7’den 2,8 milyona) ve Vietnam (+100.000 ile 

7,4’ten 7,5 milyona) için yapıldı. Ticaret bazında 

global 2018/19 projeksiyonu nereyse hiç 

değişmeden (-65.000 ile 41,1’den 41,0 milyon 

balyaya) aynı kalırken 2017/18 tahmini 420.000 

balya artırıldı (39,7’den 40,1 milyona). İthalat 

açısından 2018/19 için yapılan dikkate değer 

revizyonlar arasında Güney Kore (-225.000 

ile 1,0’den 0,8 milyona) ve Pakistan (+100.000 

ile 2,1’den 2,2 milyona) bulunuyor. 2017/18 

ithalat rakamlarında en büyük değişiklikler 

Çin (+200.000 balya ile 5,1’den 5,3 milyona), 

Hindistan (+100.000 ile 1,7’den 1,8 milyona) 

ve Güney Kore (-125.000 ile 1,0’dan 0,9 

milyona) için yapıldı. İhracat olarak 2018/19 

projeksiyonlarında dikkate değer değişiklikler 

Avustralya (-100.000 ile 4,5’ten 4,4 milyona) 

ve Brezilya (+100.000 ile 4,8’den 4,9 milyona) 

için yapıldı. 2017/18 ihracat rakamlarında en 

büyük değişiklikler ise Özbekistan (-200.000 ile 

1,3’ten 1,1 milyona), Kazakistan (+140.000 ile 

140.000’den 280.000’e), Hindistan (+250.000 

ile 4,5’ten 4,8 milyona) ve A.B.D. (+500.000 ile 

15,5’ten 16,0 milyona) için öngörüldü. 

FIYATLARA BAKIŞ 

Hareketlerin şekli global dalgalanmadaki 

son halkaların Çin’den ortaya çıktığını 

gösteriyor. Yerel pazardaki dalgalanmaya 

cevap olarak, Çin hükümeti Haziran başında 

bir dizi açıklamada bulundu. Genel olarak 

(-790,000, from 121.2 to 120.4 million bales) and a 

marginal change to the global mill-use forecast 

(-85,000, holding at 125.4 million bales). With the 

estimate for 2018/19 beginning stocks unchanged, 

the net effect of this month’s revisions was 

to lower the forecast for 2018/19 ending stocks 

by virtually the same amount as the reduction 

in the production number (-725,000, from 83.7 

to 83.0 million). At the country-level, the largest 

changes to 2018/19 harvest expectations were 

for China (-500,000 bales, from 27.0 to 26.5 million), 

Pakistan (-300,000, from 8.8 to 8.5 million), 

Australia (-200,000, from 4.0 to 3.8 million), and 

Brazil (+200,000, from 8.8 to 9.0 million). Despite 

continued hot and dry conditions in the important 

West Texan region, no change was made to 

the 2018/19 U.S. production forecast. For mill-use, 

the largest country-level revisions to 2018/19 forecasts 

were for South Korea (-225,000, from 1.0 to 

0.8 million bales), Uzbekistan (+100,000, from 2.7 

to 2.8 million), and Vietnam (+100,000, from 7.4 to 

7.5 million). In terms of trade, the global 2018/19 

projection was nearly unchanged (-65,000, from 

41.1 to 41.0 million bales), while the estimate for 

2017/18 increased 420,000 bales (from 39.7 to 

40.1 million). For imports, the only notable revisions 

to 2018/19 projections were for South Korea 

(-225,000, from 1.0 to 0.8 million) and Pakistan 

(+100,000, from 2.1 to 2.2 million). For 2017/18 import 

figures, the largest changes were for China 

(+200,000 bales, from 5.1 to 5.3 million), India 

(+100,000, from 1.7 to 1.8 million), and South Korea 

(-125,000, from 1.0 to 0.9 million). For exports, 

notable revisions to 2018/19 projections were 

for Australia (-100,000, from 4.5 to 4.4 million) 

and Brazil (+100,000, from 4.8 to 4.9 million). For 

2017/18 export figures, the largest changes were 

for Uzbekistan (-200,000, from 1.3 to 1.1 million), 

Kazakhstan (+140,000, from 140,000 to 280,000), 

India (+250,000, from 4.5 to 4.8 million), and the 

U.S. (+500,000, from 15.5 to 16.0 million). 

PRICE OUTLOOK 

The pattern of movement suggests that the 

latest round of global volatility originated 

in China. In response to domestic volatility, 

the Chinese government made a series of 

announcements in early June. Generally,

94 


PANORAMA 

bu açıklamalar, yakın vadede ve gelecekte 

ihtiyaç duyulabilecek daha fazla pamuğu 

karşılayabilecek yeterli miktarda pamuk arzı 

bulunduğunu vurguladı. Belirli yorumlar rezerv 

hacimlerinin yeterli olduğunu ve mevcut 

satış turunun bir ay daha uzatılabileceğini 

öne sürdü (İlk olarak Mart’tan Ağustos sonuna 

kadar planlanıp, iki yıl önce olduğu gibi 

Eylül sonuna kadar uzatılabilir). Rezervlerden 

satılan pamuk hakkındaki spekülasyonları 

frenlemek için hükümet tüccarlara ihalelelerden 

satın alma yasağı getirdi (sadece 

işletmeler alım yapabilir ve bu fabrikalar da 

tekrar satmaya yasaklı). Halihazırda depolanmış 

arzın ötesinde, Çin’li yetkililer bahar 

boyunca önemli Xinjiang eyaletinde (Çin 

üretiminin %75-80’ine ev sahipliği yapan 

bölge) etkili olan olumsuz hava koşullarının 

verim üzerinde sınırlı etkisinin bulunduğunu 

ve yerli hasatta çöküş yaşanabileceğine 

dair korkuların abartıldığınnı belirtti. 

Dünyanın geri kalanı için önemli olan, Çin 

hükümeti ithalat kotasını artırma planlarının 

yürürlükte olduğunu belirtirken, resmi makamlar 

artan-tarifeli kotanın yakın gelecekte 

kalkabileceğine işaret etti. Bu yorumlar 

2018/19 hasat yılında global pamuk pazarı 

için, Çin’in ne kadar daha fazla pamuk ithal 

edebileceği şeklindeki merkezi belirsizlik 

kaynağını vurgulamakta. Kurak havanın en 

büyük ihracatçı ülkedeki en büyük yetiştirme 

bölgesini etkilerken (Batı Teksas, A.B.D.), 

tahmin edilenden daha güçlü Çin ithalatları, 

Çin dışında beklenenden daha düşük 

kapanış stokları ihtimalinin altını çiziyor. 

Mevcut A.B.D. Tarım Bakanlığı tahminleri Çin 

dışındaki stokların 2018/19’da artacağını ve 

2017/18 için öngörülen rekor hacme ilave 

yapacağını belirtmekte. Bu hacim artan Çin 

ithalat talebine karşı tampon görevi görecektir, 

ancak A.B.D. Tarım Bakanlığı’nın Çin 

dışı stok tahminlerinin doğruluğu hakkında 

sorular bulunmakta (örn. Hindistan stokları 

için A.B.D. Tarım Bakanlığı rakamları ile yerli 

tahminler arasındaki büyük fark). Çin’e ihraç 

edilebilir gerçek stok hacmi ile Çin ithalatlarındaki 

artış ölçüsünün 2018/19 ve sonrasında 

fiyat seviyelerini belirlemesi beklenebilir. 

these statements emphasized the existence 

of adequate supply in the near-term and the 

ability to secure additional cotton as needed 

into the future. Specific comments indicated 

that reserve volumes are sufficient, and that 

the current round of sales can be extended 

an additional month (initially scheduled from 

March through the end of August, but can 

continue through the end of the September 

as has been done the past two years). To 

curb speculation in cotton sold from reserves, 

the government banned traders/merchants 

from buying at auction (only spinning mills 

can buy, and mills are prohibited from reselling). 

Beyond currently warehoused supplies, 

Chinese officials indicated that adverse weather 

throughout the spring in the important 

Xinjiang province (home to 75-80% of Chinese 

production) should have only a limited 

effect on yield, and that fears of a collapse 

in the domestic harvest were overblown. Importantly 

for the rest of the world, the Chinese 

government also reported that plans are in 

place to increase import quota, with officials 

indicating that sliding-scale quota can be released 

in the near future. These comments highlight 

a central source of uncertainty for the 

global cotton market during the 2018/19 crop 

year, which is how much more China cotton 

may import. With dry conditions affecting the 

largest growing region of the largest exporting 

country (West Texas, U.S.), the possibility 

of stronger than forecast Chinese imports underline 

the possibility of lower than expected 

ending stocks outside of China. Current USDA 

forecasts suggest that ending stocks outside 

of China will increase in 2018/19, adding 

to the record volume estimated for 2017/18. 

This volume will serve as a buffer against 

rising Chinese import demand, but there are 

questions about the accuracy of the USDA’s 

estimate for non-Chinese stocks (e.g., wide 

separation between USDA’s number for Indian 

stocks relative to domestic estimates). The 

actual volume of stocks available for export 

to China, as well as the size of the increase in 

Chinese imports can be expected to determine 

price levels in 2018/19 and beyond.

SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU 

Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ......................................................................................................................................................................... 

Company / Firma : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... 

Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................ 

Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................ 

Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : ....................................................................................................................................................................................................... 

Business Type / Faaliyet Alanınız : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. 

One year EURO 100 

Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 200 TL. 

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ 

Check is enclosed / Çek ektedir. 

Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. 

Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. 

Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. 

Credit card no / Kredi kartı no : 

Security number / Güvenlik numarası : 

Name of the card holder 

Kart sahibinin adı-soyadı 

: ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Expiry date / Geçerlilik süresi : .................... / .................... / .................... 

Type of the card / Kartın cinsi : Visa Master / Eurocard 

Date / Tarih : .................... / .................... / .................... Stamp & Signature / İmza : ................................................................................................................................................................................................................. 

YURTİÇİ BANKA 

HESAP NUMARALARIMIZ ( TL ) 

İSTMAG MAGAZİN 

GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

GARANTİ BANKASI 

GÜNEŞLİ ŞUBESİ 

ŞUBE KODU: 295 

HESAP NO: 6293152 

IBAN NO: 

TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52 

BANK ACCOUNT NO ( EURO ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073622 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22 

BANK ACCOUNT NO ( USD ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073623 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35 

web: www.tekstilteknik.com.tr | e-mail: img@img.com.tr

Tekstil Teknik Temmuz

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?