29.01.2019 Views

Medical_Teknik_Ocak_2019

Medical_Teknik_Ocak_2019

Medical_Teknik_Ocak_2019

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

31<br />

Turkey is not in the top 20 in breast<br />

cancer<br />

Dr Mehmet Ali Ergün, Istanbul Şehir<br />

University Faculty of Engineering and<br />

Natural Sciences, Department of Industry<br />

Lecturer who has told the first cancer<br />

cases were written in a papyrus in 3000<br />

BC in his presentation, continued his words<br />

within his presentation titled “Personalized<br />

Health Plans for the Prevention of<br />

Breast Cancer”, as follows: “Until the<br />

last 10 years, we haven’t had the same<br />

performance in 5000 years. Breast cancer<br />

is one of the most prominent types. There<br />

are over 2 million cases this year. This is<br />

the 11% of total cancer cases at all” he<br />

said. Ergün who stated that the incidence<br />

of breast cancer is between 43 - 45 in<br />

100 thousand, continued. When we look<br />

at the world ranking, we are not in the<br />

top 20. This is pleasing. There are also<br />

decreases in death rates. In Turkey, the<br />

death rate among women is between<br />

12-14 people among 100 thousands. With<br />

better treatments, the mortality rate will<br />

be further reduced” he said. Ergün, who<br />

expressed that there is not any result<br />

of the general problem of preventive<br />

therapies are working or not, stated<br />

effective health plans should be presented<br />

in order to convince the patients by<br />

considering positive and negative sides.<br />

The workshop where experts from the<br />

public and private sector has come<br />

together, ended with a hands-on training<br />

titled “How is it possible to prepare the<br />

gene map by using Sequencing Data?”<br />

which was presented by Batuhan Kısakol<br />

and Şahin Sarıhan from İstanbul Şehir<br />

University.<br />

spesifik özellikleri öğreniliyor ve ona göre tedavi uygulanıyor. Hem<br />

ekonomik hem insani hem de tıbbi boyutunu düşündüğümüzde, daha<br />

çok erken tedavi yöntemine ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Bunun<br />

da tek yolu multidisipliner çalışmalar. Biz Türkiye’de tamamen dışa<br />

bağımlıyız ve bir test için 5 bin 6 bin dolarlardan bahsediyoruz. Ancak<br />

şimdi “Türkiye Kanser Gen<br />

Projesi” başlıyor. Bunun Türkiye’de yapılabiliyor olması çok kıymetli.<br />

Türkiye’de 8 milyon nadir hastalık var. Biz 80 milyonuz. Yani bizim<br />

açımızdan çok nadir sayılmaz. Genom projesi, kendi hastamıza<br />

koruyucu tanı ve tedavilerini koyabilmemizi ve böylece tedavisi için<br />

özel bir hizmet sağlamayı amaçlıyor.”<br />

Veriler, tıbbın kişiselleştirilmesine imkan tanıyor<br />

İstanbul Şehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi<br />

Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ali Çakmak,<br />

“Metabolik Veriler Üzerinden Kişiselleştirilmiş Hastalık Analizleri”<br />

başlıklı sunumunda kişiselleştirilmiş tıptan bahsedeceğini ifade ederek<br />

sözlerini şöyle sürdürdü: “Veri biliminin ya da verilerin bize getirdiği<br />

tıbbın kişiselleştirilmesi yönünde.<br />

Mevcut durumda hastalıklarda daha fazla ölçüm yapılmaz ve daha<br />

fazla veri yoksa doktorlar tecrübelerine bakarak tedavilere başlıyor.<br />

Elimizde daha fazla veri olursa hastalığın esas kökenine inip ona<br />

uygun teşhiste bulunabilir ve tedaviye başlayabiliriz. Ölçümden<br />

kastımız ise kan olabilir, tükürük olabilir, idrar olabilir... Bunların hepsi<br />

arka planda birbirine biyolojik ağ ile bağlı. Nasıl bir biyolojik ağdan<br />

bahsediyoruz? İnsan metabolizmasının işlediğini gösteren ağlar.<br />

Hastalıkların metabolik olsa da olmasa da metabolizma üzerinde<br />

etkileri olduğunu biliyoruz. Amacımız bu hastalıkların metabolizma<br />

üzerinde nasıl bir etki oluşturduğunu ortaya çıkarmak. Hem de bu<br />

etkilerin az ya da çok ne kadar etkili olduğunu ortaya koymak.”<br />

Meme kanserinde Türkiye ilk 20’de değil<br />

“Meme Kanseri Önlenmesinde Kişiselleştirilmiş Sağlık Planları”<br />

başlıklı sunumunda, ilk kanser vakalarının MÖ 3000 yılında bir<br />

papirüse yazıldığını anlatan İstanbul Şehir Üniversitesi Mühendislik ve<br />

Doğa Bilimleri Fakültesi Endüstri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mehmet<br />

Ali Ergün de “Aradaki 5000 yılda aynı performansı gösterememişiz<br />

son 10 yıla kadar. Meme kanseri en önde gelen türlerden bir tanesi. Bu<br />

yıl 2 milyonun üzerinde vaka var. Toplam kanser vakalarının %11’ine<br />

denk geliyor.” dedi. Meme kanserinin Türkiye’de görülme sıklığının<br />

100 binde 43 ile 45 arasında olduğunu ifade edene Ergün, “Dünya<br />

sıralamasında baktığımızda ilk 20’de değiliz. Bu da mutluluk verici.<br />

Ölüm oranlarında da azalmalar var. Türkiye’de ölüm oranı 100 bin<br />

kadından 12-14 arasında. Daha iyi ve güzel tedaviler çıktıkça ölüm<br />

oranı daha da azalacak.” diye konuştu. Önleyici tedavilerin genel<br />

sıkıntısının işe yarayıp yaramadığının bir sonucunun bulunmaması<br />

olduğunu dile getiren Ergün, artıları ve eksilerini göz önünde<br />

bulundurup hastaları ikna edebilecek efektif sağlık planları sunulması<br />

gerektiğini söyledi.<br />

Kamu ve özel sektörden uzmanların bir araya geldiği çalıştay,<br />

İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Batuhan Kısakol ve Şahin Sarıhan’ın<br />

“Dizileme Verisi ile Gen Haritası Nasıl Çıkarılır?” başlıklı uygulamalı<br />

eğitimiyle sona erdi.<br />

January - <strong>Ocak</strong> <strong>2019</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!