Erfolgreiche ePaper selbst erstellen
Machen Sie aus Ihren PDF Publikationen ein blätterbares Flipbook mit unserer einzigartigen Google optimierten e-Paper Software.
15 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
NİSAN <strong>2015</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
<strong>AVRUPA</strong> GÖNÜL<br />
BAHÇESİ<br />
ŞİİR<br />
VE<br />
ÇANAKKALE<br />
Doğudan Batı'dan geldi neferler<br />
Bayrağı namusu düşmesin diye<br />
Cesareti özden aldı neferler<br />
Ülkemde Ezanlar susmasın diye<br />
Ahmed'im Mehmed'im siperi kazar<br />
Dualar dillerden dökülür hakka<br />
Kınalı kuzular son mektup yazar<br />
Boyunlar sadece bükülür hakka<br />
Veriyor coşkuyla komutan emir<br />
Yeminlidir yiğidim verdirmez soluk<br />
Rahmetin yerine yağıyor demir<br />
Barut kokar akar kan oluk oluk<br />
Hamza'lar Halid`ler hep akın akın<br />
Melekler orduya kol kanat gerer<br />
Peygamberim dahi orada bakın<br />
Yüzlerden Gül açar hep birer birer<br />
Analar babalar çocuklar feda<br />
Ölüme Gülüyor öyle askerim<br />
Son nefeste dahi tekbirli nida<br />
İşte benim işte böyle askerim<br />
EDEBİYAT KÖŞESİ<br />
‘‘GÖNÜL DOSTLARININ BULUŞMA NOKTASI...’’<br />
AV RU PA G Ö N Ü L BA H Ç ESİ<br />
ŞİİRLERİYLE ALMANYA’DAN SEFA AVCI<br />
DENE<br />
Karşına çıksada türlü belalar<br />
Belada hikmete ermeyi dene<br />
Kolay değil elbet zorlu belalar<br />
Zorlukta kolayı görmeyi dene<br />
Olana bitene etmeden sitem<br />
O yana bu yana olsada yiten<br />
Yığılsa üstüne hep gücü yeten<br />
Yinede Sabırla durmayı dene<br />
Derdini büyütme sana lazımdır<br />
Tükenecek kalmaz çoğun azındır<br />
Kaderindir çünkü ALIN yazındır<br />
İnanıp aklında yormayı dene<br />
Farkına vararak imtihan desen<br />
Cahildir boşuna ahkâmı kesen<br />
Herşeyde vardır, bir hayır desen<br />
İterek, Nefsini dürmeyi dene<br />
Paraya puluna güvenme sakın<br />
İbreti aleme ibretle bakın<br />
Zenginlik Gönül'de vicdanı takın<br />
Sofranı fakire sermeyi dene<br />
Hor görme kimseyi işleme kusur<br />
Aldanma Dünya'ya kalarak esir<br />
Gösteriş ibadet almazsın tesir<br />
Nefsini yerlere vurmayı dene<br />
İncitme örümcek ağını dahi<br />
Bitkiler can taşır can verir sahi<br />
Allah'tır yaratan Mülkün sahibi<br />
Düşünüp zihninde kurmayı dene<br />
Kırmaktan kalbini sürekli korkut<br />
Sevgiyi şevkati yürekten sarkıt<br />
Bismillah diyerek yoluna var git<br />
Gönülden Gönül'e girmeyi dene<br />
Sineği incitme can veren Allah<br />
Gizliyi saklıyı hep görür billah<br />
Hesabı çetindir çok zor mazallah<br />
Bilenden cevabı sormayı dene<br />
Ömer Erkan<br />
omererkan92@hotmail.com<br />
Ben Her Ayrılığımı<br />
Ayakta Uğurladım<br />
Odamdayım. Pikapta en sevdiklerimden Nilüfer<br />
var. Son Arzum‘u söylüyor. Plaktan gelen cızırlar<br />
içimi ısıyor adeta. Sonra bir an geliyor hazam<br />
bana oyun edip geçmişe götüyor. Yaşanmış<br />
onca ayrılık, nice mutluluk, binlerce anı… Ne<br />
zaman eskiyor sevgiler diyor bir taraan İclal,<br />
ödenen bedellerin acısı geçince mi? Sorguya çekiyorum<br />
gönlümü; ne zaman tazeleniyor anılar,<br />
yalnız kalınca mı? Çok mu yalnızım? Hangi bedelleri<br />
karşılıyor ruhum? Dedim ya, binlerce soru<br />
ve bir o kadarı da cevapsız. Ne kadar süre öylece<br />
uzaklara dalıp tahayyül ediyorum geçmiştekileri,<br />
harlamıyorum. Belki bir dakika, belki de bir<br />
saat. İnsan bir kere dalıp gitmeyegörsün, geri<br />
dönmem ne mümkün. Kelimelerim mi tükendi<br />
acaba? Mürekkepsiz mi kalıyor kalemlerim?<br />
Tükenmez kalemin aciz tükenişine mi şahit<br />
olmalıydı gözlerim? Ne denli bir kısırdöngü<br />
bu böyle, içinde kaybolduğum? Ne kadar fazla<br />
sorular bunlar böyle…<br />
Mektuplarımın ve fotoğrafların bulunduğu, yıllarca<br />
açılmayan kutuya varıyor elim, ne kadar<br />
istemesem de. İnsan haralarından bu kadar<br />
korkmalı mı? Korku, o günlerin mutluluğunu tüm<br />
çıplaklığıyla tekrardan görmek mi, yoksa tam<br />
aksine mutsuzluğa yeniden tanıklık etmek mi,<br />
belirsiz.<br />
Minik notlar bırakmışım fotoğrafların arkalarına.<br />
Mutlu günlerden 1995… diyor birinde. Mutluluk,<br />
alışveriş mağazalarının vitrinlerinde gördüğümüz<br />
ve alamadığımız nesnedir aslında. Çoğu zaman iç<br />
geçirerek bakarız o çok heves eğimize ve heyecanla<br />
aybaşını bekleriz. Uzun bekleme süresinden<br />
sonra mağazaya gidip alabilme imkânımız<br />
olmasına rağmen ark gerek duymayız almaya.<br />
Çünkü hevesimiz gitmiş ve ark tavsamışr o<br />
istek. Mutluluk da böyledir aslında. Mağazaya<br />
aybaşında gidebilirken, mutluluğu elde etmek bir<br />
ömür tüketmeye bedeldir.<br />
Birkaç sene öncesinde aldığım mektubu cesare-<br />
mi toplayarak açıyorum. Kokusu sanki hala o<br />
yıllardaki gibi. Hiç eskimemiş, hiçbi eksilmeye uğramamış<br />
sanki. Yine, yeniden heyecanlandırabiliyor<br />
beni. Ne tuhaf! Sarları okudukça daha da<br />
derinlere gidiyor yüreğim ve aynı hüznü yeniden<br />
yaşayor bana mavi mürekli kelimeler. Nasıl da<br />
güzeller, nasıl da mütevaziler…<br />
Bundan sonra unutamam ki kokunu diyen cümlenin<br />
biri sırıyor kalleşçe yüzüme. Gülüp geçiyorum.<br />
İnsan yıllar önce haalarca ağlayıp<br />
sızladığı duruma o gün gelecekte gülüp geçeceğini<br />
bilse bu denli bi acıyı yaşar mıydı acaba<br />
kendine? Aslında ufacık sıkınları baştacı ediyoruz<br />
ya, buna tahammül edemiyor insan. Gelip<br />
geçkten sonra kahkahayla uğurlamak bir acıyı<br />
nasıl bir görgüsüzlüktür?<br />
Oysa ben her ayrılığımı ayakta uğurladım. Belki<br />
de öyle zannem. Kendi kendime belli etmemeye<br />
çalışarak elimin tersiyle siliyorum gözpınarlarımdan<br />
damlayan aciz yaşları. Günahsızlar<br />
çünkü ve geç kalmışlıkları beni utandırıyor.<br />
Boğazımı temizleyerek şarkıya eşlik etmek isyorum.<br />
Odamın penceresinde biraz nefes almak isterken<br />
kulaklarıma dıştan bir ses sesleniyor sanki; en<br />
çok ne zaman acıyor geçmiş, geçmeyince mi?<br />
Belli ki ruhumdan geliyor… Çünkü en çok orası<br />
acıyor.<br />
Schaffa im Ländle<br />
Die Arbeitsstiftung „Schaffa im Ländle“ bietet jungen Menschen von<br />
19 bis 30 Jahren mit und ohne Migrationshintergrund die Chance, eine<br />
Lehrabschlussprüfung in den Bereichen Verkauf, Tourismus, Handwerk<br />
und Technik abzuschließen. Über das AMS- Projekt, das Integra<br />
durchführt, haben Lukas Andergassen und Jeffrey Valdez eine<br />
Lehrstelle bei Adeg Daniel in Lauterach gefunden.<br />
Lukas war zuvor Hilfsarbeiter und<br />
arbeitet jetzt im dritten Monat bei Adeg<br />
Daniel, Jeffrey seit 23.Juni 2014. Jeffrey<br />
hat bereits zwei Lehrjahre bei der OMV<br />
absolviert und macht nun das dritte<br />
Lehrjahr hier. Die Arbeit bei der Tankstelle<br />
war für ihn nicht optimal, weil er<br />
dort Nachtschichten arbeiten musste.<br />
Nach einem Bewerbungstraining bei<br />
FAB hat Jeffrey die offene Lehrstelle im<br />
eJob-Room gefunden. Seine Familie ist<br />
2006 aus der Dominikanischen Republik<br />
zugewandert, und er hat als erste<br />
Priorität Deutsch gelernt und kann sich<br />
schon gut ausdrücken. Daniel Zirovnik<br />
ist seit neun Jahren selbstständiger<br />
Adeg-Kaufmann. „Es ist nicht so schwer,<br />
Lehrlinge für den Einzelhandel zu<br />
bekommen“, erzählt er, „aber sie zu<br />
halten, ist nicht einfach.“ Bei einem<br />
Mitarbeiterstand von zehn Angestellten<br />
bildet er momentan vier Lehrlinge aus.<br />
„Wir werden bald an einen neuen<br />
Standort übersiedeln, dann brauchen<br />
wir wieder neue Mitarbeiter. Wir haben<br />
einen guten Kontakt zum AMS, für uns<br />
die erste Wahl, wenn wir neue Leute<br />
suchen.“ Manuela Krebitz von Integra,<br />
die das Projekt „Schaffa im Ländle“<br />
koordiniert, attestiert Daniel Zirovnik<br />
viel Verständnis und Geduld. Sie würde<br />
sich noch mehr solcher Arbeitgeber<br />
wünschen. Was meint er dazu? „Das<br />
funktioniert schon, es gibt mal dies oder<br />
das, aber mit etwas gutem Willen lässt<br />
sich jedes Problem lösen.“ Lukas, der<br />
bereits volljährig ist, weiß jetzt endlich,<br />
was er machen will. „Immer nur Hilfsarbeiterjobs,<br />
das ist auf<br />
Dauer nichts“, meint er,<br />
„ich gebe jetzt Vollgas<br />
und nutze diese Chance<br />
auf eine Lehrausbildung.“<br />
Und was gefällt<br />
den beiden am besten<br />
bei Adeg Daniel? „Wir<br />
können selbstständig<br />
arbeiten und haben<br />
Kontakt mit den Kundinnen<br />
und Kunden, wir<br />
können viel lernen und<br />
vor allem, wir haben<br />
einen lässigen Chef“,<br />
sind sie sich einig.<br />
Çalışma Vakfı „Schaffa im Ländle“ göçmen kökenli olsun veya olmasın<br />
19 - 30 yaş arası gençlere; turizm, satış, el sanatları ve teknik alanlarda<br />
çıraklık eğitimi bitirme sınavında başarılı olma fırsatı sunuyor.<br />
Integra’nın yürüttüğü, İş ve İşçi Bulma Kurumu (AMS)- Projesi<br />
sayesinde, Lukas Andergassen ve Jeffrey Valdez, Lauterach’taki<br />
Adeg Daniel Firması’nda bir çıraklık eğitimi yeri buldular.<br />
V.l.n.r.: Manuela Krebitz, Jeffrey Valdez, Lukas Andergassen und Daniel Zirovnik.<br />
Lukas önceden yardımcı işçiydi. Şimdi 3<br />
aydır Adeg Daniel’de. Jeffrey ise 23 Haziran<br />
2014’den bu yana Adeg Daniel’de.<br />
Jeffrey OMV’de iki yıl çalıştı . Benzinlikteki<br />
bu iş gece vardiyaları nedeniyle ona<br />
uygun değildi. FAB’ta başvuru çalışmalarından<br />
sonra eJob-Room aracılığı ile<br />
bu işi buldu. Ailesi 2006 yılında Dominik<br />
Cumhuriyeti’nden göç etmişti ve o Almanca<br />
öğrenmeye öncelik verdi ve<br />
şimdi kendisini iyi ifade edebiliyor. Daniel<br />
Zirovnik dokuz yıldır Adeg satış elemanı.<br />
Daniel: ‘‘Perakende satışta çırak<br />
bulmak kolay, fakat onu işte tutmak<br />
kolay değil.’’ Şimdi on iş arkadaşıyla<br />
dört çırak eğitiyor. Yakında yeni bir yere<br />
taşınacaklar ve yeni çalışanlara ihtiyaçları<br />
olacak. Yeni elemanlar için ilk<br />
başvurdukları yerin AMS olduğunu söylüyor.<br />
İntegra’dan „Schaffa im Ländle“<br />
projesini koordine eden Manuela Krebitz,<br />
Daniel Zirovnik’in çok anlayışlı ve<br />
sabırlı olduğunu doğruluyor, o da<br />
bu tür işverenlerinin sayısının artmasını<br />
arzuluyor. Daniel bu konuda<br />
ne düşünüyor? Ona göre işler öyle<br />
ya da böyle yürüyor ve iyi niyetle<br />
her problemin çözüleceğini<br />
düşünüyor. Şimdi reşit olan Lukas<br />
da ne yapacağını biliyor, sürekli<br />
yardımcı işçilik yapmak istemiyor ve<br />
çıraklık eğitimi fırsatından yararlanıyor.<br />
Adeg Daniel’de her ikisinin<br />
en çok hoşuna giden özgürce<br />
çalışmaları ve müşterilerle ilişkileri.<br />
Çok şey öğrendiklerini söylüyorlar<br />
ama her şeyden önce çok iyi bir<br />
şefe sahip olduklarında hem fikirler.<br />
Entgeltliche Einschaltung