EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA DEZEMBER 2016
www.europa-journal.net
www.europa-journal.net
Erfolgreiche ePaper selbst erstellen
Machen Sie aus Ihren PDF Publikationen ein blätterbares Flipbook mit unserer einzigartigen Google optimierten e-Paper Software.
Wir sagen JA<br />
zu<br />
ÖSTERREICH<br />
Avrupa’da<br />
Büyük<br />
IŞİD<br />
Korkusu...<br />
SAYFA 4<br />
Bertelsmann Vakfı:<br />
‘Aşırı Sağ<br />
Partiler Neden<br />
Çok Oy Alıyor?’<br />
SAYFA 6<br />
PISA Araştırması:<br />
‘Avusturya’da<br />
Öğrencilerin<br />
Durumu Kötü’<br />
SAYFA 15<br />
UNABHÄNGIGE MONATLICHE ZEITUNG FÜR WIRTSCHAFT, INTEGRATION UND BILDUNG<br />
<strong>HABER</strong><br />
VRUP<br />
A A<br />
<strong>AVRUPA</strong>’NIN AYLIK BAĞIMSIZ EKONOMİ, ENTEGRASYON VE EĞİTİM GAZETESİ<br />
SAYI:62 ARALIK <strong>2016</strong> - AUSGABE:62 <strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong> P.b.b. Verlagsort:6020 Innbruck 11Z038817M<br />
Retour- und Postsendungen: Mehmet Inak - Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
R<br />
E<br />
C H<br />
www.europa-journal.net<br />
I<br />
AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />
PROF. DR.<br />
MUSTAFA ÇAKIR:<br />
Ötekini<br />
anlamak<br />
ve uyum<br />
SAYFA 2<br />
Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Aşırı Sağcılar Hüsrana Uğradı<br />
AŞIRI SAĞ<br />
PARTİYE<br />
Yeni Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen<br />
© Wolfgang Zajc<br />
GEÇİT YOK<br />
Avusturya’da yaşayan yabancı kökenli<br />
insanların geleceği açısından çok önemli<br />
olan Cumhurbaşkanlığı seçimi, bağımsız<br />
aday Alexander Van der Bellen’in zaferiyle<br />
sonuçlandı. Avusturya ve Avrupa'da<br />
aşırı sağın yükselişi nedeniyle<br />
duyulan kaygının yerini rahatlama aldı.<br />
AŞIRI SAĞIN BÜYÜK HÜSRANI<br />
Aşırı sağcıların 2. Dünya Savaşı’ndan<br />
sonra ilk defa bu kadar yaklaştığı Cumhurbaşkanlığı<br />
Makamı hayali ve geleceğe<br />
yönelik büyük planları suya düştü.<br />
AVUSTURYA HALKI KRİZE ŞİMDİLİK DUR DEDİ<br />
2017 yılı içerisinde aşırı sağcı siyasi hareketlerin<br />
yükselişte olduğu Fransa, Hollanda<br />
ve Almanya gibi ülkeler sandık<br />
başına gidecek. Avusturya’daki seçim,<br />
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde üst üste<br />
yapılacak seçimler öncesinde popülist<br />
ve AB karşıtı olan siyasi hareketlerin<br />
diğer ülkelerde ne kadar destek bulacağının<br />
bir işareti olarak görülüyordu.<br />
Avusturya’da seçmenlerin sağduyusu<br />
AB’ye derin bir nefes aldırdı.<br />
İKTİDAR PARTİLERİ DERS ÇIKARMALI<br />
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Avusturya<br />
halkının yarıya yakınının aşırı sağcı partiye<br />
oy vermesi tabii ki tesadüf değil.<br />
Yerli halk iktidar partilerinden şikâyetçi<br />
ve aşırı sağa kayan oyların önemli bir<br />
kısmı tepki oyları. Özellikle bu seçim sonuçlarından<br />
iktidar partileri SPÖ ve ÖVP<br />
gerekli dersleri çıkarmazlarsa 2018’de<br />
yapılması planlanan genel seçimlerde<br />
tepki oylarının daha da artacağına kesin<br />
gözüyle bakılıyor.<br />
ALEV KORUN: ZUSAMMENHALT hat gesiegt: Van der Bellen ist unser Präsident<br />
SEÇİM ANKETİ: TEHLİKE DEVAM EDİYOR...<br />
Cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen<br />
sonra yapılan ‘Genel Seçim Anketi’ yine<br />
ürkütücü gerçekleri ortaya çıkardı. Ankete<br />
katılanların % 34’ü yarın seçim olsa<br />
aşırı sağcı partiyi, % 27 SPÖ’yü, % 19<br />
ÖVP’yi, % 12 Yeşiller’i ve % 6’lık kesimde<br />
NEOS’u tercih edeceğini belirtirken bu<br />
anketin son seçim yenilgisine rağmen<br />
aşırı sağcıların gücünü koruduğunu ve<br />
en iyi şekilde parlamento seçimlerine<br />
ağırlık vereceğini gösteriyor.<br />
Vielfalt und Menschen mit Migrationshintergrund -<br />
warum sie in der Politik so wichtig sind...<br />
S EI TE 6<br />
Tarık Mete:<br />
Ahmet Demir:<br />
Ahmed Husagic:<br />
Asdin El Habbassi:<br />
Hikmet Arslan:<br />
Angelika Mlinar:<br />
Muna Duzdar:<br />
Vielfalt ist eine<br />
große Chance<br />
Vielfalt ist lebendig<br />
und schafft Raum<br />
Vielfalt ist nicht etwas,<br />
das wir lernen müssen<br />
Anliegen aller Teile der<br />
Bevölkerung vertreten<br />
Die Vielfalt ist<br />
die Würze<br />
Vielfalt bringt neue<br />
Sichtweisen und Impulse<br />
Vorhandenes Potential<br />
als Reichtum sehen<br />
S E IT E 1 0
ARALIK <strong>2016</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 2<br />
İnsanlar, “Sevmek birbirine değil,<br />
birlikte aynı noktaya bakmaktır”<br />
(Antoine de Saint Exupery) sözünün<br />
aksine, öteki olarak gözüne kestirdiği<br />
birinin davranışlarını takip<br />
ediyor ve hemen kendi beyinlerine<br />
kodladıkları toplumsal veya kültürel<br />
değerlere uyup uymadığını<br />
kontrol ediyorlar. Uyarsa, ne ala;<br />
uymazsa, uyumsuz, ötekisin. Hâlbuki<br />
eskiden çevresine şöyle bir<br />
bakan insan, elinden geldiği ölçüde<br />
kendisini, davranışlarını içinde<br />
yaşadığı sosyal çevreye uydurmaya<br />
çalışırdı. Bu sırada da “Söz gümüşse,<br />
sükût altındır” ilkesine<br />
uygun davranır; söz ve eylemleri ile<br />
de kimseyi incitmemeye; canını<br />
yakmamaya çalışırdı. Uyum tek taraflı<br />
değil, karşılıklı bir etkileşimdi.<br />
Artık devir değişti. Herkes, özellikle<br />
de çoğunluğun kültürünü taşıyanlar,<br />
kendi aklına yatanı daha çok<br />
beğeniyor. Herkes, öteki olarak<br />
gördüğünün kendi değerlerine uymasını<br />
istiyor. Bunun toplumsal ve<br />
sosyal hayattaki adını da kocaman<br />
bir etiketle, uyum diye yaftalıyor.<br />
Uyum, akşamdan sabaha sonuçlanan,<br />
“uy” deyince uyulan, emir komuta<br />
zincirine bağlı bir durum değil<br />
ki… İnsan yeni bir ortama girdiğinde<br />
önce bir duracak, etrafına bakacak,<br />
inceleyecek, görüp göreceklerini<br />
duygularının ve aklının süzgecinden<br />
AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
geçirecek, beğendiklerini kabul<br />
edecek, aklına yatmayanları da olduğu<br />
gibi bırakacak. Uyumu hayatı<br />
boyunca gelişen bir öğrenme, kültürleme<br />
süreci olarak yaşayacak.<br />
Uyum, hayatın seyrine göre, içinde<br />
bulunulan şartların veya beraber<br />
olunan arkadaşların kişiyi nereye<br />
çekerse o yöne gitmek olmadığı,<br />
sosyal sorumluluklara bağlı olarak<br />
şekillendiği unutulmamalıdır. Uyum<br />
için bir okula gitmek veya gitmemek,<br />
hayatın olmazsa olmazı<br />
değildir. Kaldı ki bireyin sosyal<br />
gelişim hızı, şekli ve yeni durumlara<br />
kendini uydurabilme yeteneği<br />
okula göre değil, kişiden kişiye<br />
kişisel özelliklere göre değişkenlik<br />
gösterir. Burada eğitim kurumlarının<br />
katkısı, bireyin gelişimini<br />
biçimsel olarak yönlendirmektir.<br />
Eğitim alan birey öğrenme sürecinde<br />
kendini tanır; yeteneklerinin<br />
farkına varır, sınırlılıklarını öğrenirse,<br />
süreçten beklenen istendik<br />
sonuçlar daha kolay alınır ve uyum<br />
diye tanımlanmak istenen toplumsal<br />
ve sosyal hayattaki yaşanmışlıklar<br />
olumlu olur.<br />
Uyum sağlamak için kişinin köken<br />
dilini, kültürünü bırakması, terk<br />
etmesi gerekmez. Bununla birlikte<br />
içinde yaşanılan hedef kültüre ait<br />
dilin, örf ve adetlerinin öğrenilmesi<br />
gerekir. Öğrenmek ile öğrenilenlerin<br />
hayatın pratiğine dökülmesi<br />
farklıdır. Uyum için hedef dili<br />
(Almancayı) bir Alman kadar iyi<br />
öğrenmek, nüansları ile konuşmak,<br />
toplumsal ve sosyal hayatın içinde<br />
başarı ile yer almak için bir anahtardır.<br />
Ama uyum sağlayacağım<br />
diye kökenini, ana dilini, ana yurdunu<br />
unutmak gerekmez; aksine<br />
dil öğrenmenin kültürü de öğrenmek<br />
olduğu düşünülürse, ana dilini<br />
öğrenmenin de köken kültürü ile<br />
bağın sürdürülmesi konusunda<br />
önemli bir kazanım olacağı unutulmamalıdır.<br />
Ana dilini bilen özünü<br />
bilir; özünü bilen kendine güvenir;<br />
kendine güveni olan da karşıdakine<br />
korku veya şüphe ile yaklaşmaz.<br />
Birlikte yaşamanın, ortak<br />
değerlerin kesişim noktalarını<br />
anlar, bir davranışın arka planındaki<br />
niçin ve nedenleri bilir ve nihayet<br />
yaşadığı anın keyfini sürer.<br />
Okul çağındaki çocukların<br />
yaşadıkları çevreye uyum sağlaması,<br />
kimlik bunalımı yaşamaması<br />
ailenin sorumluluğunda olduğu<br />
kadar, çocuğun gelişimiyle ilgisi<br />
olan bütün kurum ve kuruluşlarında<br />
sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun<br />
paylaşılması, süreç<br />
içinde ortaya çıkabilecek kimi sorunların<br />
çözülebilmesi konusunda<br />
ilgili paydaşlarla işbirliği yapılmasını<br />
gerektirir. Eğitim, aile ve sosyal işler<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR<br />
Anadolu Üniversitesi Yurtdışı Türkler Araştırma Merkezi Müdürü – Eskişehir<br />
mcakir@anadolu.edu.tr<br />
Ötekini anlamak ve uyum<br />
1. Bölüm<br />
ile ilgilenen kurumlar, bu süreçte<br />
çocuklara, ailelerine koruyucu ve<br />
destek hizmetlerini eksiksiz sunmalıdır.<br />
Bu destek aile danışma<br />
merkezleri, psikologlar ve uzman<br />
hekimler üzerinden sağlanabilir. Bu<br />
desteği Avusturyalı yerel makamlar<br />
kadar; Türk temsilciliklerinin de<br />
istihdam ettiği alan uzmanları üzerinden<br />
vermesi beklenir.<br />
Bu kurumların başında sorumlu<br />
olanların, çocukların sosyal çevreye<br />
uyum sağlaması için onlara<br />
duyarlı davranması; çocuk ve aile<br />
ile işbirlikçi davranış modelleri<br />
sergilemesi, kişisel ikbal yerine<br />
toplumsal ve sosyal hayatın gelişimine<br />
yönelik projeleri teşvik<br />
edip hayata geçirmesi tercih edilir.<br />
Bu tutum sorunlar karşısında bunalan<br />
ailelerde duyarlık, kurumlara<br />
farkındalık ve saygınlık kazandırırken,<br />
kişiler arası ve toplumlar<br />
arası iletişimde de belirgin bir<br />
rahatlama sağlar.<br />
Örneğin bir okul yöneticisi, okulunda<br />
öğrenim gören Türkiye kökenli<br />
öğrencilere ders dışındaki<br />
serbest zamanlarda kendi aralarında<br />
Türkçe konuşmayı yasaklayarak,<br />
ne onların topluma uyum sağlamasına<br />
ne de Almancayı daha iyi<br />
öğrenmesine katkı sağlayabilir.<br />
Olsa olsa toplumsal gerginlik yaratır;<br />
toplumda varlığı hissedilen ve<br />
yerel politikacılar tarafından daha<br />
belirginleştirilmeye çalışılan kimi<br />
ayrışmaları, kanayan yaraları derinleştirir.<br />
Bunun yerine başarıyı ödüllendirerek,<br />
öğrencilerin Türkçenin<br />
yanı sıra Almancayı öğrenmeleri de<br />
teşvik edilebilir.<br />
Öğretmen okulda Türkçeyi, aileler<br />
de evlerinde Almanca konuşmayı<br />
yasaklamak yerine ihtiyacı hissedilen<br />
dil konuşulmalıdır. Bu süreçte<br />
çocukların duygu ve düşüncelerine<br />
değer verildiği hissettirilerek, onları<br />
anlamaya çalışmalı; onları hangi<br />
dilde istiyorsa, o dilde düzenek<br />
değiştirmeden konuşmaya, kendilerini<br />
özgür bir şekilde ifade etmelerine<br />
yardımcı olunmalıdır. Bu tutum<br />
bazen bir öğrenciyi bazen de<br />
bütün öğrencileri anlamanın ipuçlarını<br />
verir veya onların ortaya koyduğu<br />
farklı dünya görüşü ve hayat<br />
tarzlarının, çok kültürlü hayatın<br />
doğru yorumlanmasının yolunu<br />
açar. Öte yandan bir dilin öncelikle<br />
konuşulması yönündeki baskı, o<br />
dilden uzaklaşılmasına yol açacağından,<br />
gerekçeli olarak anlatılmalı;<br />
zorlama yerine teşvik ve<br />
ödüllendirme sistemi tercih edilmelidir.<br />
DEVAMI GELECEK SAYIMIZDA...<br />
DAMIT AUS<br />
DEN SCHERBEN DER<br />
VERGANGENHEIT<br />
EINE ZUKUNFT OHNE<br />
GEWALT WIRD.<br />
Jeden Tag helfen wir Frauen und unterstützen sie<br />
und ihre Kinder auf dem Weg zurück in ein stabiles<br />
und angstfreies Leben.<br />
frauenhaeuser-wien.at
3 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ARALIK <strong>2016</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Migration: Wirtschaf t braucht gezielte Zuwanderung<br />
Avusturya kalifiye göçmen istiyor<br />
İçişleri Bakanlığı’nın son yayınladığı göç raporuna<br />
göre Avusturya’da sosyal barışı sürdürmek<br />
için eğitim, işgücü piyasası ve kamu<br />
güvenliği gibi sistemler dengede olmalı.<br />
Konu hakkında İleri Araştırmalar Enstitüsü<br />
(IHS) eski başkanı Bernhard Felderer: "Ekonominin<br />
hedefe yönelik kalifiye olan insanların<br />
göçüne ihtiyacı var."<br />
Doktorların yurt dışına göçü durdurulmalı<br />
Eski Caritas Başkanı Franz Küberl’e göre<br />
bakım personeli ihtiyacını karşılamak için de<br />
hedefli göç sağlanmalı ve doktor eksikliğini<br />
gidermek maksadıyla da tıp mezunları ve<br />
personelin yurt dışına göçü engellenmelidir.<br />
Göç kurulunun aydınlattığı diğer bir husus ta<br />
göçmenlerin geldiği ülkeler. Bu ülkelerde demokrasinin<br />
geliştirilmesi için tedbirler ve siyasi<br />
istikrarın sağlanması isteniyor.<br />
Sobotka meclis araştırması istiyor<br />
İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka (ÖVP) göç<br />
konusunda meclis araştırması önerdi. Göç<br />
konusu devletin genelini ilgilendiren bir mesele.<br />
Avusturya Göç Kurulu’nun sunduğu bu<br />
rapor uzun süreli göç stratejilerinin hazırlanmasında<br />
içerik temeli olarak kullanılacak.<br />
Avusturya Göç Kurulu 2014 Nisan ayında<br />
Paul Lendvai başkanlığında bağımsız bir komisyon<br />
olarak kurulmuştur.<br />
Ordu’da çalışmak için büyük başvuru<br />
Avusturya Ordusu’na katılarak meslek sahibi<br />
olmak isteyenlerin sayısı hergeçen gün artıyor.<br />
Ordu Personel Daire Başkanlığı’nın açıkladığı<br />
istatistiklere göre başvurularda yüzde<br />
60’nın üzerinde bir artış var. Özellikle kadınların<br />
büyük ilgi gösterdiği orduda iş sahibi<br />
olma isteğine karşın her başvurunun kabul<br />
edilemeyeceği belirtildi.<br />
Avusturya Savunma Bakanı Hans Peter<br />
Doskozil (SPÖ), ordunun çok farklı meslek<br />
seçeneği sunduğunu ve başvuruların artmasının<br />
sevindirici olduğunu açıkladı. Doskozil<br />
ayrıca ordunun kemer sıkma politikasının<br />
artık bittiğini ve daha çok yatırım yapılacağını<br />
vurguladı. Personel maaşlarında da kısa<br />
zamanda artış olacağı öngörülüyor.<br />
Mit gerechter<br />
Schulfinanzierung<br />
Bildungschancen schaffen<br />
Liebe Leserin!<br />
Lieber Leser!<br />
Sandra Frauenberger<br />
Stadträtin für Frauen, Bildung,<br />
Integration, Jugend & Personal<br />
Wir haben ein bewegtes Jahr hinter uns. Seit<br />
einem Jahr bin ich für die Wiener Bildungspolitik<br />
zuständig. In diesem Ressort werden<br />
entscheidende Fragen der Zukunft bearbeitet.<br />
Ich möchte Ihnen daher eine kleine<br />
Vorschau auf die kommenden Herausforderungen<br />
und Projekte geben, die wir als Stadt<br />
anpacken.<br />
Gerade das schlechte Abschneiden der österreichischen<br />
SchülerInnen bei der PISA-Studie<br />
zeigt deutlich die Probleme unseres Schulsystems.<br />
Bildung wird nach wie vor vererbt<br />
und unser System schafft es nicht, die Ungleichheiten<br />
auszugleichen.<br />
Grundlegende Reformen sind dringend<br />
notwendig und müssen 2017 weiter vorangetrieben<br />
werden. Es braucht:<br />
• Mehr gemeinsame und ganztägige Schule<br />
für alle Kinder<br />
• Mehr pädagogische Autonomie<br />
• Verstärkte Fortbildung des Lehrpersonals<br />
• Schulfinanzierung nach dem Chancenindex<br />
Wir müssen mit gerechter Schulfinanzierung<br />
Bildungschancen schaffen!<br />
2017 werden wir uns im Rahmen des Qualifikationsplans<br />
Wien für die Bildungspflicht<br />
stark machen.<br />
Das ist auch wichtig, um Jugendliche vor Radikalisierung<br />
zu schützen: Wer eine Ausbildung<br />
macht, wer einen sinnvollen Job hat,<br />
wer zufrieden und ohne Angst in seine<br />
Zukunft blicken kann, ist viel besser davor<br />
geschützt in die Fänge der Extremisten zu<br />
geraten. Dafür braucht es noch eine stärkere<br />
Verknüpfung zwischen der Schule und der<br />
außerschulischen Jugendarbeit.<br />
Ein weiteres großes Anliegen ist Bildungsinfrastruktur.<br />
2017 investieren wir in den<br />
Schulneubau und -zubau sowie in Sanierungen<br />
156 Millionen Euro. Darum befinden sich<br />
im nächsten Jahr 7 neue städtische Kindergärten<br />
in Bau.<br />
Mittlerweile profitieren in Wien über 34.600<br />
Kinder von Ganztagesbetreuung, das sind um<br />
11 % mehr als im letzten Schuljahr. Mit der<br />
beschlossenen Finanzierungsunterstützung<br />
des Bundes werden wir diesen Ausbau<br />
weiterhin vorantreiben.<br />
Lieber LeserInnen, Bildung ist eine Frage der<br />
Gerechtigkeit. Wir müssen unseren Kindern<br />
die gleichen Chancen geben. Schließlich geht<br />
es um ihre Zukunft und damit auch um die<br />
Zukunft unserer Stadt.<br />
© Kromus/PID<br />
© Die Grünen NÖ<br />
„Wir halten es wie Caritas-Chef Michael<br />
Landau und Kardinal Schönborn: Dieser Antrag<br />
der ÖVP treibt noch mehr Menschen in<br />
die Armut. Die ÖVP überschreitet damit die<br />
Grenze der Grauslichkeiten. Wir hätten das<br />
nicht für möglich gehalten. Dieser Antrag ist<br />
ein Rückschritt hinsichtlich Nächstenliebe,<br />
Menschenwürde und des Miteinanders. Noch<br />
im Jahr 1988 skizzierte Niederösterreich<br />
unter VP-Landeshauptmannstellvertreterin<br />
Liese Prokop gemeinsam mit Salzburg die<br />
„Neuen Wege in der Sozialpolitik“. Niederösterreich<br />
war dabei federführend in den<br />
Bemühungen um ein modernes bundesweit<br />
einheitliches Sozialhilferecht. Die Bemühungen<br />
Prokops werden ein für alle Mal<br />
zunichte gemacht“, so Helga Krismer, Klubobfrau<br />
der Grünen, im NÖ Landtag. Für<br />
Krismer ist klar: Die VPNÖ hat die Bundesspitze<br />
vorgeführt und „papierlt“, „denn der<br />
Antrag war schon lange vorbereitet und<br />
Niederösterreich wollte keine Einigung.<br />
Auch wenn die Regierungsspitze bemüht<br />
ist, unschuldig zu wirken und den Bund<br />
den schwarzen Peter ziehen lässt“, so Helga<br />
Krismer in ihrer Rede im NÖ Landtagssaal.<br />
Die grüne Klubobfrau vermutet, dass die<br />
VPNÖ mit ihrer Show einem ganz anderen<br />
Interesse folgte: „Die ÖVP hat sich mit der<br />
Klubobfrau und Landessprecherin der<br />
Grünen Niederösterreich<br />
Helga Krismer<br />
Ein entschiedenes Nein<br />
von den Grünen gibt es<br />
zur Änderung des<br />
NÖ Mindestsicherungsgesetzes<br />
im NÖ Landtag<br />
FPÖ auf den Wettbewerb der Grauslichkeiten<br />
eingelassen. Menschen, die arm sind,<br />
die betteln müssen, die schutzbedürftig<br />
und auf uns alle angewiesen sind, werden<br />
runter und ärmer gemacht. Tausende<br />
Kinder sind mitbetroffen“, führt Krismer<br />
aus. Die Grüne ist sich sicher: „Die ÖVP<br />
weckt Geister des Neids und der Angst.<br />
Sie ,vertrumpt‘ unser Niederösterreich<br />
und wird sich wundern, was diese Geister<br />
anrichten werden!“<br />
Das NÖ Mindestsicherungsgesetz ist nicht<br />
sozial und nicht gerecht. Es ist eine Drohgebärde<br />
der ÖVP Niederösterreich, die<br />
mit der Bundesregierung kein einheitliches<br />
Mindestsicherungsgesetz verhandeln<br />
wollte, und trifft Familien und Alleinerziehende<br />
beinhart. Es macht daher vor allem<br />
eines: es raubt Kindern jede Chance auf<br />
eine bessere Zukunft. Keinem Arbeiter und<br />
Angestellten geht es besser, wenn bei<br />
Kindern, die in einkommensschwachen<br />
Familien aufwachsen, gekürzt wird. Diese<br />
Kaltherzigkeit der ÖVP ist für uns nicht<br />
nachvollziehbar, daher ist die Petition unter<br />
www.mindestsicherung-noe.at , die sich<br />
gegen das NÖ Modell ausspricht, unbedingt<br />
zu unterstützen. Mit einer Unterschrift<br />
zeigt man Haltung und Menschlichkeit.“<br />
HALTUNG ZEIGEN.<br />
MENSCH BLEIBEN.<br />
PETITION UNTERSCHREIBEN!<br />
WWW.MINDESTSICHERUNG-NOE.AT<br />
Entgeltliche Einschaltung
ARALIK <strong>2016</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 4<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Bir ışık sızardı kaynağından…<br />
Gece-gündüz demeden,<br />
aydan, güneşten ve yıldızlardan,<br />
Gözü kamaşırdı kâinattakilerin, şaşkınlıktan<br />
Asırlardır ışığın sahibini arar dururdu insan.<br />
Gözler bakmaya bakardı ama, görmek nafile,<br />
Görmek için göz yetmezdi de ondan<br />
Ah şu Kâinat!!!<br />
Ne muhteşem bir kitap,<br />
Ve insan, en anlayışlı muhatab…<br />
İnsan ki, etten ve kemikten, insan ki en<br />
ince ruh, en derin akıl ve tefekkürden ibaretti:<br />
Tefekkür ki, varlıklara Allah namına<br />
bakmaktı. Bir bakış biçimi, bir sezgi ve algı,<br />
yalnızca insana bahşedilmiş bir hediye…<br />
Velhasıl insandı halifesi dünyanın. Bir kere<br />
halife seçilmişti ya ona verilmişti bu görev.<br />
Ama ne kutsal, ne büyük bir görev. Kim<br />
bilir belki layıkıyla yapacaktı görevini, şu<br />
dur durak bilmeyen işleri, bitmez tükenmez<br />
bahaneleri olmasa…<br />
Kâinattaki her nesne, her canlı bir ilahi<br />
mesajdı ve herşey O`nu hatırlatırdı. Öyle<br />
ki; bir ağaç, bir çiçek bile, „dur ve düşün“,<br />
hatta “bak ve gör“ derdi. Herkes bilir ki,<br />
pencereye bakmakla, pencereden bakmak<br />
aynı şey değildi. Pencereye bakan camdaki<br />
lekeyi, penceden bakan bahçedeki gülleri<br />
YASEMİN KARAGÖZ<br />
yasemin-ka@hotmail.com<br />
GAİBANE<br />
BAKIŞLARDAKİ SIRLAR<br />
görürdü. Görmek de bir yana, anlamak<br />
lazım gelirdi. İlla Hz. Süleyman mı olmak<br />
lazımdı, anlayabilmek için kâinatın dilini,<br />
yoksa bir bulutun kanadında dünyayı mı<br />
dolaşmak gerekirdi. Hem nereye bakarsan<br />
bak, hep O tecelli ederdi. Öyle yakındı ki,<br />
can damarından bile…<br />
Gaibane bakışlarda gizliydi tüm sırlar.<br />
Asıl olan zatına değil, yarattıklarına bakabilmekti.<br />
Zatını görmek ne mümkün, ne<br />
Musa'lar istemiş de kendinden geçmiş<br />
ama buna nail olamamıştı. Kâinat kitabının<br />
sayfalarına bir göz atabilse, dikkat-i<br />
nazarıyla bakabilseydi, görecekti. Tüm<br />
kâinatın kusursuzluk simgesi olduğunu.<br />
Öyle ki, yerin ve göğün yaratılışında,<br />
gecenin ve gündüzün birbiri ardına gelişinde,<br />
akıl sahipleri için öyle çok deliller ve<br />
ibretler vardı.<br />
Yeryüzünde ve gökyüzündekilere hikmet<br />
nazarıyla bakanlar da vardı oysa… Ayakta,<br />
yatarken, otururken, her an ve her saniye.<br />
Ve onlar bilirlerdi ki: bazen bir saatlik tefekkür,<br />
bin senelik ibadetten hayırlıdır.<br />
Öyle etkilenir ve büyülenirlerdi ki, kimi<br />
hayret secdesi, kimi şükür secdesi yapardı:<br />
Kimbilir belki de; „Allah`ım bu kâinat kitabını<br />
yazana şükür, okuyana, dinleyene<br />
ve anlayana faydalı kıl“ derlerdi…<br />
Avrupa<br />
Ülkelerinde<br />
Büyük IŞİD<br />
Korkusu...<br />
AB ülkeleri, Irak ve Suriye'ye giden yabancı savaşçıların<br />
geri dönüp saldırı düzenlemesinden endişe ediyor...<br />
Avrupa Birliği(AB) tarafından yayınlanan bir rapora<br />
göre, Avrupa’dan Suriye ve Irak'a savaşmak<br />
için giden yabancı savaşçıların yüzde 20’ye<br />
yakın bölümünün bölgedeki çatışmalarda hayatını<br />
kaybettiğinin belirlendiği, hala Irak<br />
ve Suriye’de olanların sayısının 2.500 civarında<br />
olduğu, 1.750 civarında savaşçının ise Avrupa<br />
ülkelerine geri döndüğünün tespit edildiği<br />
açıklandı.<br />
AB'nin Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles<br />
de Kerchove tarafından AB İçişleri Bakanları’na<br />
sunulan rapora göre, geri dönenler arasında<br />
iki tip "yabancı savaşçı profilinin" olduğuna,<br />
bunlardan çoğunluğu oluşturan grubun belli<br />
bir süre sonra tekrar savaş bölgelerine geri gideceğine<br />
ancak bir diğer grubun ise Avrupa’da<br />
saldırı düzenlemek için bilinçli olarak geri gönderildiğine<br />
dikkat çekiliyor. Raporda geri<br />
dönen bazı savaşçıların hapiste olduğu, bazılarının<br />
gözlem altında bulunduğu, ancak bir<br />
kısmının da kontrol edilmeden normal yaşamlarına<br />
devam ettiği belirtiliyor.<br />
AVUSTURYA ALARMDA<br />
Avusturya İçişleri Bakanlığı verilerine göre,<br />
şimdiye kadar 230 kişinin savaş bölgelerine gittiği<br />
tespit edildi. Yola çıkan 50 kişiye ise devlet<br />
engel olmayı başardı. Toplam rakam 221 erkek<br />
ve 59 kadından oluşuyor. Avusturya’dan ayrılarak<br />
savaş bölgelerine giden bu yabancı savaşçılardan<br />
44’ünün ise hayatını kaybettiği<br />
açıklanırken, IŞİD gibi örgütlere katılımın engellenmesi<br />
ve geri dönen savaşçıların da tehlike<br />
arz etmemesi için devletin her türlü imkânı<br />
seferber ettiği vurgulandı.<br />
İNTERNET KULLANIRKEN<br />
MAHKEMELİK OLMAYIN<br />
Devlet, internetteki kışkırtmaların üzerine<br />
daha sert ve etkili gitmeye başladı. Anayasayı<br />
koruma ve terörle mücadele federal<br />
dairesi müdürü Peter Gridling’e göre<br />
önceki yıl aşırı sağla ilgili ihbar merkezine<br />
3.600’den fazla rekor düzeyde ihbar ulaştı<br />
ve bunların yarıya yakını ceza hukukunu<br />
ilgilendiren soruşturmalar.<br />
İnternet hem radikaller hem de aşırı sağcılar<br />
tarafından yoğun olarak kullanılıyor.<br />
Toplumda kutuplaşma ve kızgın vatandaş<br />
sayısında artış var. Ayrıca keskin tonlar artarak<br />
siyasette de varlığını gösteriyor.<br />
SORUŞTURMALAR ARTIYOR<br />
Savcılıklarda internette yapılan kışkırtmalar<br />
nedeniyle artan soruşturma sayıları<br />
dikkati çekiyor. Yapılan açıklamaya göre<br />
Kasım ayına kadar iddia makamlarınca<br />
540 soruşturma işlemi gerçekleştirildi, 89<br />
iddianame hazırlandı. Yıl sonuna kadar<br />
soruşturma işlemlerinin 640’a ulaşması,<br />
iddianamelerin 100’ü aşması bekleniyor.<br />
A<br />
VRUP<br />
<strong>HABER</strong><br />
A<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Gazete Kurucusu (Gründerin)<br />
Katrin VORHAUSER<br />
İmtiyaz Sahibi (Herausgeber und Inhaber)<br />
Mehmet İNAK<br />
Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion)<br />
Hasan KESKİN<br />
Türkiye Temsilcisi<br />
Mag. Ahmet ZUBİ<br />
14.12.<strong>2016</strong> - 16.01.2017<br />
SAYI: 62 ARALIK <strong>2016</strong> - <strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong> AUSGABE: 62<br />
ANSCHRIFT - ADRES<br />
<strong>HABER</strong> <strong>AVRUPA</strong> - <strong>EUROPA</strong> <strong>JOURNAL</strong><br />
Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Baskı-Druck: Medien-Druck Salzburg GmbH<br />
Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden<br />
gazetemiz sorumlu değildir.<br />
www.europa-journal.net - info@europa-journal.net<br />
R<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
"English 2020" an 155 Volksschulen - Wiener Schulen setzen auf Sprachkompetenz<br />
Viyana’da ''İngilizce 2020''<br />
Programı Başarıyla Uygulanıyor<br />
Küreselleşen dünyamızda çok<br />
dilli iletişim gittikçe önem kazanıyor.<br />
Bu nedenle Viyana’daki<br />
okullar, ilkokullar dahil ''İngilizce<br />
2020'' programı çerçevesinde bu<br />
önemli dünya diline ağırlık veriyor.<br />
Geçtiğimiz günlerde Viyana<br />
İl Milli Eğitim Müdürü Jürgen<br />
Czernohorszky, Herbststrasse’deki<br />
bir ilkokulda iki dilli sınıfı<br />
ziyaretinde şunları söyledi:<br />
''Olabildiğince erken başlayan<br />
çok dillilik başarılı bir eğitim kariyeri<br />
için belirleyici bir temeldir.<br />
''İngilizce 2020'' programının hedefi<br />
öğrencilere henüz ilkokul<br />
çağındayken genel İngilizce bilgilerini<br />
kazandırmaktır.''<br />
Temelde şu kural geçerlidir: Ne<br />
kadar erken olursa bir dil o kadar<br />
kolay öğrenilir. Bu nedenle çocukların<br />
henüz ilkokuldayken yabancı<br />
dil öğrenmeye başlamaları<br />
büyük bir avantajdır. Eurosat’ın<br />
2015’de bir araştırmasına göre<br />
Avusturyalı ilkokul çocuklarının<br />
%100’ü yabacı bir dil öğreniyor,<br />
bunların ilk sırasında %99,7 ile<br />
İngilizce geliyor.<br />
55 İlkokulda 140 anadili öğretmeni<br />
mevcut. Bu öğretmenler<br />
anadili İngilizce olarak yetişmiş<br />
ve İngilizce dersini, Almanca<br />
konuşan eğitimciyle birlikte yapıyorlar.<br />
Viyana’daki anadili İngilizce<br />
olan öğretmenler başlıca<br />
İngiltere, Galler, İrlanda, İskoçya,<br />
Kanada, Amerika, Hindistan ve<br />
Güney Afrika’dan geliyor. Bunlar<br />
kendi ülkelerinde de eğitimci ya<br />
da uzun yıllar pedagojik deneyimi<br />
olan kişiler. Okullar bu kişileri<br />
öncelikle Viyana iki dilli<br />
okullaşma (VBS), iki dil programı<br />
(DLP) ya da küresel eğitim ilkokulları<br />
(GEPS) çerçevesinde görevlendiriyor.<br />
-VBS toplamda 9 ilkokulda var.<br />
İngilizce ve Almanca konuşan öğrencilere<br />
sunulan iki dil hizmeti.<br />
Almanca ve İngilizce bütün konularda<br />
eşit değerde ders dilleri<br />
ve devamlı kullanımla öğrencilerin<br />
dil bilgileri arttırılıyor.<br />
-LP 12 ilkokulda uygulanıyor.<br />
1. sınıftan itibaren değişik ders<br />
konularında anadil öğretmenin<br />
destek ilavesiyle<br />
İngilizce çalışma dili<br />
olarak kullanılıyor.<br />
-GEPS 21 ilkokulda uygulanan<br />
entegre eğitim ilkesi;<br />
1. sınıftan itibaren<br />
İngilizce haftada 5 ders<br />
çalışma dili olarak veriliyor,<br />
çocukların İngilizce<br />
ön bilgisine sahip olmaları<br />
gerekmiyor. Bunun<br />
dışında küresel eğitim<br />
anlamında farklı projeler<br />
de yürütülüyor.<br />
100 okulda 400 İngilizce<br />
uzmanı: Bu kişiler eğitim<br />
yüksekokullarında özel<br />
olarak bir eğitim programından<br />
geçmiş ve seçilmiş<br />
iyi İngilizce bilen ilkokul öğretmenleri.<br />
Burada amaç zaten<br />
var olan iyi İngilizce konuşan eğitimcilerden<br />
kapsamlı olarak yararlanmak.<br />
İngilizce ağırlıklı sınıflarda 12<br />
bin öğrenci: ''İngilizce 2020''<br />
programına doğru ilk adımlar<br />
90’lı yılların ortalarında atıldı,<br />
2013’den beri de yapılandırılmış<br />
büyük şekliyle süregeliyor. Programı<br />
devam ettiren okullardan<br />
gelen olumlu geri dönüşler Czernohorszky<br />
için sevindirici. Şu<br />
anda 12 bin öğrenci İngilizce<br />
ağırlıklı sınıflarda okuyor. Viyana<br />
devlet ilkokullarında okutulan<br />
diğer 6 yabancı diller ise şunlar:<br />
Fransızca, İtalyanca, İspanyolca,<br />
Çekçe, Slovakça ve Macarca.<br />
Viyana’daki İngilizce atağının<br />
olumlu etkileri araştırma sonuçlarında<br />
da göze çarpıyor. Avusturya’da<br />
yetişkinlerin İngilizce<br />
bilgilerini araştıran bir çalışmanın<br />
sonucuna göre Viyana eyaletler<br />
arasında çok iyi İngilizce<br />
bilen yetişkinlere sahip olması<br />
bakımından ilk sırada geliyor.<br />
Yine 2014 eğitim standardı sonuçlarına<br />
göre Viyanalı öğrencilerin<br />
İngilizcesi mükemmel.<br />
Czernohorszky’e göre bu sonuçlar<br />
ilkokul çağında İngilizce atağına<br />
başlamanın yerindeliğini<br />
kanıtlar nitelikte.<br />
© Stadtschulrat Wien / Martin Votava<br />
Wiener Stadtschulratspräsident Jürgen Czernohorszky: „Für eine erfolgreiche Bildungslaufbahn<br />
ist Mehrsprachigkeit, die möglichst früh ansetzt, ein entscheidender Grundstein.“
5 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ARALIK <strong>2016</strong><br />
„KNX“ ve Akıllı Ev<br />
Sistemleri<br />
''Akıllı Evler' günlük hayatımızı kolaylaştırabilir. Bu son derece önemli:<br />
KNX-Sistemi – bunun için en kaliteli eğitim BFI Wien’de.<br />
Çoğu zaman evde yaşamınızı<br />
basitleştiren küçük şeylerdir:<br />
Siz eve girer girmez<br />
banyodaki ışık yanar. İşe<br />
gitmenizden kısa bir süre<br />
önce kahve demliği otomatik<br />
kendiliğinden dolar.<br />
Kaloriferiniz yolda akıllı<br />
telefon vasıtasıyla çalışmaya<br />
başlar, böylece Siz<br />
eve varana kadar eviniz bir<br />
güzel ısınır. Evde otomasyon,<br />
uzaktan kontrol ve<br />
aletlerin ağ haline getirilmesi<br />
temeline dayanan bu<br />
teknik sistem ve işlemler<br />
''Akıllı Ev - Smart Home''<br />
kavramı altında özetlenmiştir.<br />
Bu akıllı sistem sadece<br />
konforu sağlamakla kalmaz,<br />
enerjiden tasarruf eder ve<br />
güvenliği de oldukça arttırır.<br />
(Örneğin: Siz evde yokken<br />
de ışığın, televizyonun ve<br />
diğer aletleri açılıp kapanması<br />
gibi).<br />
KNX Akıllı Ev Sistemleri<br />
işlevlerini sağlamak için<br />
elektrik teknisyenleri şimdilerde<br />
klasik elektrik tesisatları<br />
yerine daha çok yeni<br />
veri sistemi yani KNX sistemini<br />
kuruyorlar. Bu, ada sistemi<br />
olarak adlandırılaran<br />
yöntemle, bütün parçaların<br />
ortak bir dilde iletişimlerini<br />
mümkün kılıyor. KNX Sistemi;<br />
Avrupa, uluslararası<br />
ve Çin standardı olarak<br />
kabul edilmiştir. Bu sebeple<br />
KNX sistemi, dünya genelinde<br />
bir anlam kazanmakta<br />
ve sistemin geleceği<br />
de garanti altında gözükmektedir.<br />
KNX Eğitim Kursları,<br />
en güncel bilgiler ve<br />
en yüksek seviyede<br />
BFI Wien’de mevcuttur.<br />
KNX kapsamlı<br />
kursunun katılımcıları,<br />
KNX sistemi ile<br />
çalışan elektrik tesisatlarını<br />
özgür olarak<br />
projelendirmek ve<br />
faaliyete geçirmek<br />
için gerekli Knowhow’u<br />
öğrenirler.<br />
Ayrı bir eğitim alanı<br />
ise pratik çalışmayı<br />
basitleştirmek için tasarlandı.<br />
Bu konuda<br />
kim daha derinleşmek<br />
isterse, KNX-Uygulama<br />
seminerlerinde<br />
en mükemmel cevapları<br />
bulabilir. Meraklılar<br />
''KNX-DALI''<br />
seminerinde öncelikli<br />
olarak sistemin çeşitli<br />
Foto: BFI Wien<br />
güç spektrumlarını ve hatayı<br />
bulmada nelere dikkat edilmesi<br />
gerektiğini öğrenir.<br />
Detaylı bilgilere<br />
BFI Wien’in web<br />
sayfasından ulaşabilirsiniz.<br />
www.bfi.wien<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
„KNX“ und das<br />
intelligente Zuhause<br />
„Smart Homes“ können unseren Alltag erleichtern. Dabei immens<br />
wichtig: Das KNX-System – top Ausbildungen dazu gibt es am BFI Wien.<br />
Es sind oft die kleinen Dinge,<br />
die das Leben zuhause einfacher<br />
gestalten: Das Licht im<br />
Bad geht an, sobald Sie es<br />
betreten. Die Kaffeekanne<br />
füllt sich automatisch kurz<br />
bevor Sie zur Arbeit aufbrechen.<br />
Und die Heizung ist<br />
unterwegs vom Smartphone<br />
aus bedienbar, sodass es<br />
schön warm ist, bis Sie<br />
zuhause ankommen. Diese<br />
technischen Systeme und<br />
Verfahren auf Basis von<br />
Automatisierung, Fernsteuerung<br />
und Gerätevernetzung<br />
im Haushalt,<br />
werden unter dem Begriff<br />
„Smart Home“ zusammengefasst.<br />
Sie dienen<br />
nicht nur dem Komfort,<br />
sondern können auch<br />
energiesparend wirken<br />
oder die Sicherheit erhöhen<br />
(z.B.: Simulierte Anwesenheit<br />
durch Ein- und<br />
Ausschaltung von Licht,<br />
Fernseher etc.).<br />
Um „Smart Home“-Funktionen<br />
zu ermöglichen,<br />
installieren Elektrotechniker<br />
daher mittlerweile<br />
statt der klassischen Elektroinstallation<br />
zunehmend<br />
ein Bussystem – nämlich<br />
das KNX-System. Dieses<br />
umgeht Insellösungen und<br />
stellt sicher, dass alle<br />
Komponenten in einer gemeinsamen<br />
Sprache kommunizieren.<br />
KNX ist als<br />
europäischer, internationaler<br />
sowie chinesischer<br />
Standard anerkannt. Dem<br />
System kommt somit weltweite<br />
Bedeutung zu und es<br />
gilt als zukunftssicher.<br />
KNX-Ausbildungen auf hohem<br />
Niveau und dem aktuellsten<br />
Wissensstand gibt es<br />
am BFI Wien. Im KNX-Kompaktkurs<br />
lernen die Teilnehmerinnen<br />
und Teilnehmer<br />
das notwendige Know-how,<br />
um KNX-gesteuerte Elektroinstallationen<br />
selbstständig<br />
projektieren und in Betrieb<br />
nehmen zu können. Ein<br />
eigener Übungsplatz soll<br />
dabei das praktische Arbeiten<br />
vereinfachen. Wer tiefer<br />
in die Materie eindringen<br />
möchte, ist im Seminar<br />
„KNX-Anwendungen“ perfekt<br />
aufgehoben. Im Seminar<br />
„KNX-DALI“ erfahren Interessierte<br />
unter anderem alles<br />
über das mannigfaltige<br />
Leistungsspektrum des Systems<br />
und worauf man<br />
bei der Fehlersuche achten<br />
sollte.<br />
Weitere Informationen<br />
entnehmen Sie bitte der<br />
Website des BFI Wien unter<br />
www.bfi.wien<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
BILDUNG. FREUDE<br />
E INKLUSIVE.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
• Stapler<br />
• <br />
<br />
• <br />
<br />
<br />
• çleri <br />
/ <br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Entgeltliche Einschaltung
ARALIK <strong>2016</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 6<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Alev Korun<br />
Abgeordnete zum<br />
Naonalrat (Die Grünen)<br />
alev.korun@gruene.at<br />
ZUSAMMENHALT hat gesiegt:<br />
Van der Bellen ist<br />
unser Präsident<br />
Fast 54 % der Wählerinnen und Wähler in<br />
Österreich haben sich für den Weg des Miteinanders,<br />
für den Respekt für ALLE Menschen,<br />
auch wenn sie anderer Meinung sind als man<br />
selber, und für ein FRIEDLICHES ZUSAMMENleben<br />
entschieden. Trotz des Herbeiredens<br />
eines angeblichen "Bürgerkriegs" durch die FPÖ,<br />
trotz Schmutzkübelkampagnen, mit denen ein<br />
Kandidat gleichzeitig als Nazi UND als Kommunist<br />
etikettiert werden sollte, hat die Mehrheit<br />
der Bevölkerung sich für Vernunft und Respekt<br />
entschieden. Das macht mich STOLZ auf Österreich.<br />
Danke allen, die seit Monaten gelaufen<br />
sind, MitbürgerInnen überzeugt und ihr Wahlrecht<br />
wahrgenommen haben. Nur zusammen<br />
sind wir Österreich!<br />
Ja, auch in unserem Land gibt es Probleme, die<br />
auf Lösungen warten. Wir brauchen seit Jahren<br />
Reformen in der Bildung, bei den Pensionen,<br />
beim Föderalismus und bei vielem mehr. Und<br />
wir sollten miteinander konstruktiv diskutieren<br />
und um die besten Ideen und Lösungen streiten.<br />
Die Mehrheit in unserem Land will aber kein<br />
Spiel mit dem "Bürgerkrieg", kein Heruntermachen<br />
des Gegenübers und keine Zerschlagung<br />
der EU. Ja, auch in der EU braucht es<br />
Reformen. So wie sie derzeit ist, ist die EU keine<br />
SOZIALunion, sondern nur eine Wirtschaftsunion.<br />
Das gehört geändert, denn Europa gehört<br />
den BürgerInnen und nicht Konzernen und<br />
Banken! Das zu ändern liegt bei uns, bei Europäern<br />
und Europäerinnen. Wir sind die, die<br />
durch Wahlen bestimmen, in welche Richtung<br />
unser Österreich und UNSER <strong>EUROPA</strong> gehen<br />
soll. Lasst uns GEMEINSAM für eine bessere Zukunft<br />
für unsere Kinder in Österreich, Europa<br />
und der Welt arbeiten. Denn wir sitzen alle im<br />
selben Boot, es gibt keinen Planet B. Wir sind<br />
miteinander nicht nur vernetzt, sondern voneinander<br />
abhängig. Das beweist auch die Erderwärmung,<br />
deren verheerende Auswirkungen<br />
auf manche Länder, wie Überflutungen weiter<br />
Landstriche, mehr vertriebene Menschen und<br />
Flüchtlinge für andere Länder bedeuten. Mit<br />
Van der Bellen haben wir einen Präsidenten, der<br />
um diese Zusammenhänge weiß und der sich<br />
für eine gerechtere Welt und für ein Österreich<br />
einsetzt, in dem die Menschenwürde jedes<br />
einzelnen Menschen hochgehalten wird. Auf<br />
eine bessere Zukunft, GEMEINSAM!<br />
Alman Bertelsmann Vakfı'ndan önemli bir anket daha...<br />
‘Aşırı sağ partileri seçenler<br />
küreselleşmeden korkuyor’<br />
Yapılan bir ankete göre aşırı sağ<br />
ve popülist parti seçmenlerinin<br />
büyük bölümü küreselleşmeyi bir<br />
tehdit olarak görüyor.<br />
Bertelsmann Vakfı'nın anket sonuçlarını<br />
kamuoyuyla paylaşan<br />
Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Aart De Geus "Yerleşik partilerin<br />
çalışmalarında küreselleşme korkusu<br />
konusuna yer vermeleri gerekiyor"<br />
şeklinde konuştu.<br />
Almanya ve Avrupa'nın küreselleşmeden<br />
çok büyük ölçüde fayda<br />
sağladığına dikkat çeken De Geus,<br />
"Uluslararası kartelleri mümkün<br />
olduğunca çok kişiye yararlı olacak<br />
ve zarar vermeyecek şekilde<br />
şekillendirmeliyiz" dedi.<br />
Bertelsmann Vakfı'nın anketine<br />
göre küreselleşme korkusu Avrupa'daki<br />
popülist partilerin seçmenlerinin<br />
belirleyici ve ortak bir<br />
özelliğini oluşturuyor. Almanya<br />
için Alternatif (AfD), Fransız Ulusal<br />
Cephe ve Avusturya Özgürlük<br />
Partisi (FPÖ) seçmenlerinin üçte<br />
ikisinden fazlası küreselleşmeyi<br />
bir tehdit olarak görüyor.<br />
Yaş ve eğitim seviyesi<br />
Ankete göre katılımcıların yaşı<br />
ilerledikçe ve eğitim seviyeleri<br />
düştükçe, küreselleşmeyi bir tehlike<br />
olarak görme oranı da artıyor.<br />
Anketten çıkan bir diğer sonuç ise<br />
küreselleşme korkusuna, politika<br />
ve topluma karşı reddedici bir<br />
tavrın eşlik ediyor olması. Küreselleşmeye<br />
kuşkuyla yaklaşan katılımcıların<br />
yüzde 47'si aynı<br />
zamanda ülkelerinin Avrupa Birliği'nden<br />
ayrılması gerektiğini savunuyor.<br />
Bu katılımcıların sadece<br />
yüzde 9'u politikacılara güvendiğini<br />
belirtirken, yüzde 38'i ise<br />
demokrasi açısından ülkelerindeki<br />
durumdan hoşnut olmadığını<br />
belirtiyor.<br />
Ankete göre Avusturya ve Fransa<br />
küreselleşme korkusunun en<br />
yoğun şekilde yaşandığı, buna<br />
karşılık İngiltere, İtalya ve İspanya<br />
ise küreselleşmeye en olumlu<br />
yaklaşan ülkeler konumunda. Almanya<br />
ise yüzde 55'lik küreselleşme<br />
yanlısıyla AB ortalamasında<br />
bulunuyor.<br />
© Gemeinsam für Van der Bellen<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
Avusturya halkı korku yaşıyor<br />
Bertelsmann Vakfı’ndan anket<br />
sorumlusu Isabell Hoffmann,<br />
"Avusturya halkı kadar küreselleşme<br />
ve Avrupaya kuşkuyla<br />
bakan başka ülke yok" dedi.<br />
Özellikle FPÖ Partisi’ne oy veren<br />
veya kendini yakın hisseden bireylerde<br />
bu korku ve kuşku çok<br />
yüksek.<br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Kanser<br />
kadınlar<br />
arasında<br />
artıyor<br />
110 ülkeden 4 bine yakın doktor ve araştırmacı<br />
Paris’te biraraya geldi.<br />
TESPİT VE ÖNGÖRÜLER<br />
Kansere yakalanmada sigara ilk etken olarak<br />
tespit edilirken, uzmanlar önlem alınmazsa<br />
2030'a kadar her sene 26 milyon<br />
kişinin kansere yakalanacağını ve yılda ortalama<br />
17 milyon kişinin kanser nedeniyle<br />
hayatını kaybedeceğini açıkladı.<br />
KADINLAR DİKKAT<br />
Kadınlar arasında kansere yakalananların<br />
sayısında büyük artış bekleniyor ve 2030<br />
yılında 5,5 milyon kadının kötü huylu<br />
tümör nedeniyle hayatını kaybedeceği<br />
tahmin ediliyor. 2012 yılında 3,5 milyon<br />
kadın kanserden ölürken, çok ciddi önlemler<br />
alnmazsa 14 yıl içinde kadın ölümlerinde<br />
yüzde 60’lık artış olacağı açıklandı.<br />
RİSK FAKTÖRLERİ<br />
Özellikle düşük ve orta gelir seviyesine<br />
Ankete göre AB vatandaşlarının<br />
yarısı uluslararası kartelleri bir<br />
şans olarak görüyor. Küreselleşmeye<br />
en açık grup ise 18 ile 25<br />
yaş arasındaki Avrupalılar.<br />
Ankete AB'yi temsilen Almanya,<br />
Fransa, İngiltere, İtalya, Hollanda,<br />
Avusturya, Polonya, İspanya ve<br />
Macaristan'dan toplam 14 bin<br />
936 kişi katıldı.<br />
sahip gelişmekte olan ülkelerde yaşayan<br />
kadınlar büyük tehdit altında. Sağlık sistemindeki<br />
aksaklıklar, ekonomik sıkıntılar ve<br />
obezite öne çıkan risk faktörleri.<br />
EN ÇOK GÖRÜLEN KANSER TÜRLERİ<br />
Kanser şu anda dolaşım sistemi hastalıklarından<br />
sonra kadınlar arasında en fazla<br />
ölüme yol açan hastalık. En çok yakalanılan<br />
kanser türleri ise meme, akciğer, bağırsak<br />
ve rahim kanseri.<br />
ERKEN TANI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR<br />
Koruyucu önlem ve tedavi metodları<br />
büyük önem taşıyor. Yeni araştırmalara<br />
göre, genç kızlar HPV aşısı olduğu takdirde<br />
rahim kanseri vakalarından çoğunun önlenmesi<br />
mümkün. Meme kanserinde ise<br />
erken tanı ve tedavi hayati önem taşıyor.<br />
Uzmanlar, kadınların yaş gruplarına göre<br />
belirlenen sürelerde düzenli olarak kontrolden<br />
geçmelerini öneriyor.<br />
Her üç kadından biri şiddet mağduru<br />
Eurostat verilerine göre, AB ülkelerinde<br />
her üç kadından biri hayatında bir kez cinsel<br />
veya fiziksel şiddete maruz kalıyor. Kadınların<br />
yüzde 55'inin en az bir kez tacize<br />
maruz kaldığının belirtildiği araştırmada,<br />
her 20 kadından biri de tecavüz mağduru.<br />
Araştırmada görüşlerine başvurulan her<br />
dört kişiden biri, ailesi veya yakın çevresinde<br />
şiddet mağduru bir kadını tanıdığını<br />
ifade etti. Ancak istatistiklere göre,<br />
mağdurların sadece % 12'si polise başvuruyor.<br />
Avrupa Birliği Komisyonu adaletten<br />
sorumlu üyesi Vera Jourova, ekonomik<br />
krizden etkilenen ülkelerde kadına yönelik<br />
şiddetin arttığına dikkat çekerken, "İnsanların<br />
ekonomik bağımlılığı arttıkça,<br />
kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet de<br />
artışa geçiyor" dedi.<br />
‘Yabancılardan’<br />
Avusturya<br />
Ekonomisine<br />
Büyük Katkı<br />
Yabancılar Geçen Yıl 4.5<br />
Milyar Euro Sosyal<br />
Güvenlik Katkı Payı ödedi<br />
Sosyal İşler Bakanlığının mecliste Avusturya<br />
Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) bir araştırma<br />
talebine verdiği yanıtta yer alan<br />
bilgilere göre geçen yıl Avusturya'da yaşayan<br />
yabancılar toplam olarak sosyal güvenlik<br />
kurumlarına 4.5 milyar euro aidat<br />
ödediler. Buna karşılık sadece 2.1 milyar<br />
euro emeklilik, hastalık ve işsizlik parası aldılar.<br />
Bu farkla ülke ekonomisine büyük<br />
katkıda bulunan yabancı kökenlilere ödenen<br />
aile yardımı miktarı da 959 milyon<br />
euro oldu.<br />
Sosyal Sigortalar Kurumu’nda Avusturyalı<br />
olmayanlara yapılan para yardımı kişi başına<br />
1.973 euro olurken, kuruma yapılan<br />
katkı pay ödemeleri kişi başına 4.248 euro<br />
oldu. Mali aile yardımlarında ise kişi başına<br />
905 euro düştü.<br />
Aile yardım fonu, işçi odaları fon payı, iflas<br />
ödeme güvence payı, konut inşaatı teşvik<br />
payı gibi yabancıların aylığına bağlı diğer<br />
giderlerden alınanlar bakanlığın açıklamasına<br />
göre toplamda 767 milyon euro, kişi<br />
başına ise 724 euro olmuştur. Yabancıların<br />
geldikleri ülkelere göre ayrımı ile ilgili bir<br />
bilgi mevcut değil.<br />
© Tim Reckmann / pixelio.de
7 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ARALIK <strong>2016</strong><br />
Çok Sert Mülteci Yasası Yürürlüğe Giriyor<br />
Hükümet, yabancılar yasası<br />
paketinde uzlaştı. Artık işlemlerinde<br />
yanlış bilgiler<br />
veren ya da olumsuz iltica<br />
cevabından sonra Avusturya’yı<br />
terk etmeyen mültecileri<br />
ağır cezalar bekliyor.<br />
İçişleri Bakanlığı’nın kabul<br />
Yukarı Avusturya, mülteci<br />
adayları, mülteciliği tanınanlar<br />
ve göçmenlerin mesleki entegrasyonları<br />
için tüm uyum fırsatlarını<br />
kendi web sitesinde ve<br />
bunu online olarak eyalet haritasında<br />
gösteren ilk eyalet<br />
oldu. Eyalet meclis üyesi ve<br />
Yeşiller eyalet entegrasyon<br />
sorumlusu Rudi Anschober’in<br />
açıklamasına göre ''Yukarı<br />
Avusturya’da entegrasyon ve<br />
çalışma kılavuzu'' İnternet platformu<br />
şeklinde Yukarı Avusturya<br />
İş Piyasası Kurumu (AMS<br />
Oberösterreich) ve eyaletin entegrasyon<br />
biriminin ortak çalışmasıyla<br />
oluşturuldu.<br />
Platform 8 Dilde<br />
İnternet Platformu Türkçe de<br />
dahil olmak üzere toplam 8<br />
dilde hizmet veriyor. Projeler,<br />
kurslar, danışmanlıklar ve eğitim<br />
imkânları buna uygun her<br />
bir grup için sunuluyor.<br />
edilen mülteci başvurularının<br />
üst sınırını kanunla belirleme<br />
isteği, SPÖ’nün itirazı<br />
sonucu kabul görmedi.<br />
Özel kararname hazır<br />
Mülteci başvurularının sınırı<br />
olan 37.500 başvuruya<br />
(2017’de 35.000) ulaşmadan<br />
www.wegweiser-integration-arbeit.at<br />
Yukarı Avusturya’da Tüm<br />
Entegrasyon Fırsatları<br />
WEB Sayfasında<br />
Anschober: ''Yeni kılavuz tüm<br />
ilgilenenlerin bilgi ve başvuru<br />
noktalarına sorunsuz ve hızlı<br />
erişimine imkân tanıyor.'' Fırsatlar;<br />
Almanca öğrenme, yönlendirilme,<br />
danışmanlık ve başvuru<br />
noktaları gibi konulardan<br />
somut iş tekliflerine kadar bir<br />
yelpazede dönüyor ve online<br />
eyalet haritasında bunların bölgeleri<br />
de eklenmiş durumda.<br />
Entegrasyonun Anahtarı İş<br />
Anschober’e göre şimdi en<br />
büyük konu uyum. Burada da<br />
anahtar nokta iş; Yeni bir yuva<br />
bulmanın ve özgürlüğün anahtarı.<br />
Ayrıca bu şekilde ülkeye<br />
de bir şeyleri geri ödeme imkânı<br />
sağlanır. Şu anda Yukarı<br />
Avusturya İşçi Piyasası Kurumu<br />
verilerine göre 1.458 mülteciliği<br />
hak etmiş kişi iş arıyor,<br />
643’ü ise eğitim alıyor.<br />
Ayrıntılar için internet sayfası:<br />
www.wegweiser-integration-arbeit.at<br />
İş Piyasası Kurumu’nun<br />
(AMS) açıklamasına göre<br />
sadece zorunlu eğitimi tamamlayıp<br />
eğitimine devam<br />
etmeyen kişinin çıraklık<br />
eğitimini tamamlamış kişiye<br />
göre işsiz kalma riski<br />
3.5 kat daha fazla.<br />
2015 işsizlik riski ortalaması<br />
eğitimsiz kişilerde<br />
%26.6, çıraklık eğitimini tamamlamış<br />
kişilerde %7.8,<br />
üniversite veya meslek<br />
yüksekokul mezunlarında<br />
ise çok daha düşük oldu.<br />
Avusturya’da çıraklığın değeri<br />
eskisi gibi çok yüksek.<br />
Çıraklık mezunu serbest<br />
çalışanların sayısı 1995’den<br />
bu yana %6 arttı. 2015’de<br />
tüm çalışanlar içindeki<br />
oranı %38 oldu. Teknolojik<br />
gelişme, küreselleşme ve<br />
benzeri birçok sebeple<br />
şimdi çalışanlardan daha<br />
yüksek nitelikler isteniyor<br />
ve düşük nitelikliler işgücü<br />
pazarındaki yerini kaybediyor.<br />
2008’den beri işsizlikteki<br />
artışın %46’sı az eğitim<br />
alanlar arasında oldu.<br />
<strong>2016</strong> Kasım ayına göre<br />
AMS’de kayıtlı hazır her<br />
iki işten biri için çıraklık<br />
eğitimi mezunu olmak gerekiyor.<br />
Arananlar özellikle<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
zamanında başvuruları zorlaştırmak<br />
için düşünülen bu<br />
özel kararname hemen<br />
hemen hazır, bu şu anlama<br />
geliyor; yıl içinde hükümet<br />
tarafından konan üst sınır<br />
aşılırsa bakanlar kurulu her<br />
an için kısıtlamalar getirebilir.<br />
İçişleri Bakanı Wolfgang<br />
Sobotka (ÖVP) uzun süre bu<br />
konu üzerinde çalışmıştı.<br />
Sert yaptırımlar geliyor<br />
Yabancılar yasa paketinin<br />
temel unsuru kimliğini saklayan<br />
mülteci adayları için<br />
sert yaptırımlar getirmesi;<br />
metal ve elektrik, turizm,<br />
ticaret ve ofis, yapı ve teknik<br />
meslek okulları mezunları.<br />
Metal ustalarında,<br />
teknikerlerde, freze ve tornacılar<br />
da şu anda Avusturya<br />
genelinde açık işler<br />
AMS’de kayıtlı, nitelikleri<br />
uygun olan işsizlerin sayısından<br />
daha fazla.<br />
İdeal işlerde her zaman staj<br />
yeri bulmak kolay olmazken,<br />
bazı firmalar ise çırak<br />
bulmakta zorluk çekiyor.<br />
Eylül sonunda hemen başlamak<br />
için staj yeri arayan<br />
5 binden 15 bin euroya<br />
kadar para ya da 6 hafta<br />
hapis cezası gerekli durumlarda<br />
uygulanabilecek. Ayrıca<br />
geldikleri ülkelere geri<br />
gönderilmesi kararına rağmen<br />
Avusturya’yı terk etmeyen<br />
ya da yeni giriş yapan<br />
özellikle Avusturya’nın doğusunda<br />
imrenilen mesleklerde<br />
staj imkânı<br />
bulamıyor, örneğin Viyana’da<br />
açık sadece tek<br />
motor teknisyeni stajı için<br />
218 kişi başvuru yaptı.<br />
Buna karşılık Yukarı Avusturya,<br />
Salzburg ve Tirol’de<br />
restoran görevlisi olmak isteyenler<br />
ondan fazla açık<br />
staj yeri arasında tercih<br />
yapma şansına sahip.<br />
AMS, yapısal işsizlikle mücadele<br />
ve beceri açığını<br />
kapatmak için bir takım<br />
mülteciler için de yaptırımlar<br />
geliyor. Bunun için zorunlu<br />
geri dönüş danışmanlığı almaları<br />
gerekiyor.<br />
Suç işleyen mültecilerin de<br />
tanınan iltica statülerinin<br />
geri alınması işlemleri de<br />
yeni paketle hızlandırılıyor.<br />
Çıraklık eğitimi işsizlik<br />
riskini azaltıyor<br />
Arbeitsmarktservice (AMS):<br />
‘Lehre reduziert Arbeitslosigkeitsrisiko’<br />
tedbirlerle işsizlerin nitelik<br />
kazanabilmesini destekliyor.<br />
Bu destek programlarından<br />
bazıları şunlar:<br />
Bireysel çıraklık finansmanı,<br />
firmalar arası çıraklık<br />
eğitimi, kalifiye işçi yoğun<br />
eğitimi, aşamalı çırak eğitimi.<br />
''El sanatları ve teknolojide<br />
kadın'' programı<br />
çerçevesinde kadınlar zanaat<br />
ve endüstriyel bir<br />
meslekte çıraklık veya buna<br />
benzer mezuniyetle sonuçlanan<br />
bir eğitim için destekleniyor.<br />
Erhältlich im<br />
Apple App Store und<br />
Google Play Store<br />
SCHNAPP<br />
DIR DEN<br />
JOB!<br />
JETZTT APP HOLEN!<br />
Sc MIT Mchne<br />
DER<br />
eine ll und einfach<br />
el neue Stelle mit dem Sma<br />
finden!<br />
DieA<br />
kosteMenloseSAMS<br />
MeS JOJ OBJO<br />
JOB AP<br />
OPPOB APP<br />
dem AMS<br />
eJob-Room direkt auf Ihr Smartphone.<br />
Finden S<br />
a<br />
neuZUR NEUEN<br />
formierenen<br />
STELLE.<br />
Ihre Vorteile im E.<br />
Überblick<br />
Schnell und einfach mit dem Smartphone<br />
Die kostenlose AMS JOB APP liefert Ihnen alle PPgebote Stellenangebote aus<br />
Finden Sie aktuelle Jobs oder Lehrstellen und lassen Sie sich über<br />
neue passende Stellen mit Push-Nachrichten informieren. n.<br />
- Alle Funktionen der APP<br />
P ohne Registrierung nutzen<br />
- Täglich über neue Stellen benachrichtigt werden<br />
en<br />
<br />
<br />
<br />
- Durchgeführte Suchen speichern<br />
- Gefundene Jobs merken<br />
<br />
AMS. Vielseitig wie das Leben.<br />
en.<br />
AMS. AMS. Vielseitig Vielseitig wie das wie Leben.<br />
das Leben. en.<br />
Entgeltliche Einschaltung
ARALIK <strong>2016</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 8<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Sozialdemokratische Integrationspolitik<br />
etabliert Bedingungen, die ein Ankommen<br />
von ZuwanderInnen und deren<br />
Teilhabe ermöglichen und erleichtern.<br />
Das erfordert Ressourcen, individuell<br />
abgestimmte Hilfestellungen und einen<br />
politischen Blick auf die Gesamtgesellschaft.<br />
Sozialdemokratische Integrationspolitik<br />
ist soziale Gleichstellungspolitik.<br />
Zu diesen Aufgaben kommen andere, die<br />
aktuell leider mehr Zeit und Energie<br />
beanspruchen: die Auseinandersetzung<br />
in und mit der politischen Öffentlichkeit.<br />
Politische Parteien und Medien haben<br />
zum Thema Zuwanderung/Islam/Terror<br />
ein eingängiges Lied komponiert und<br />
beschallen das Land permanent. Ein<br />
Diskurs, der Leute emotional bindet,<br />
aufhetzt und verängstigt. Dadurch wird<br />
Stimmung gemacht, heftig begleitet vom<br />
Boulevard und mit Rückenwind von<br />
Social-Media-Algorithmen. Wir können<br />
noch so oft auf Studien und Wirklichkeiten<br />
verweisen, wir dringen viel<br />
schwieriger durch als jene, die Kriminalität<br />
und Fluchtmigration verknüpfen und<br />
Echauffierungswellen durchs Internet<br />
jagen. Gerade darum war umgekehrt<br />
die "Refugee-welcome"-Bewegung im<br />
Herbst 2015 so erfolgreich. Weil sie vom<br />
Nurten YILMAZ<br />
Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />
nurten.yilmaz@parlament.gv.at<br />
Stimmungsmache<br />
und Dagegen-<br />
Halten<br />
Politikacıların Maaşına<br />
Ne Kadar Zam Gelecek?<br />
Avusturya’da siyasilerin 2017 yılında ne kadar<br />
maaş alacağı belli oldu...<br />
Avusturya Federal Sayıştay<br />
Kurumu'nun açıklamasına göre<br />
2017’de siyasilerin maaşları<br />
emekli maaşlarının artışı<br />
oranında yükselecek. 2008-<br />
2012 yılları arasında artmayan<br />
siyasi maaşları 2017 yılında<br />
2012’den bu yana % 0.8 oranı<br />
ile en düşük artışı yaşayacak.<br />
Artışlar yıllara göre şöyle olmuştu:<br />
<strong>2016</strong>’da % 1.2, 2015’de<br />
% 1.2, 2014’de % 1.6, 2014’de<br />
% 1.6 ve 2013’de % 1.8.<br />
Siyasilerin maaşları yükseltilirken<br />
baz alınan kriterler; bir<br />
önceki yılın Haziran ayından,<br />
içinde bulunulan yılın Haziranına<br />
kadar olan enflasyon,<br />
emekli maaşı ayarı. Artışlar her<br />
ikisinde de düşük kalıyor. Bu<br />
yıl enflasyon ve emekli maaşı<br />
ayarı oranları aynı idi.<br />
Gefühl getragen war (und ist), hier helfen<br />
zu müssen. Dieses gemeinsame Gefühl<br />
hat die Hetzer verstummen lassen.<br />
Wir müssen uns also die Emotionen<br />
zurückholen. Und nicht nur mit Argumenten<br />
dagegenhalten, sondern auch<br />
Stopptasten drücken: Alles hat seine<br />
Grenzen. Mit Menschen, die zu Gewalt<br />
aufrufen, mit solchen Menschen redet<br />
man nicht. Hier wird über Monate Hass<br />
gesät, der zwar die Umfragewerte der<br />
Rechtsdemagogen steigen lässt, das<br />
gesellschaftliche Klima im Land aber<br />
vergiftet. Die Gewalt der Worte führt<br />
letztlich zu körperlicher Gewalt. Darum<br />
bin ich für ein Einschreiten der Justiz. In<br />
vielen Fällen erkennen Hassposter, was<br />
sie eigentlich anrichten.<br />
Wichtiger sind aber die vielen anderen,<br />
die Ambivalenten und jene, denen wir<br />
in ihrer Freiwilligenarbeit politisch den<br />
Rücken stärken müssen. Während wir<br />
uns hier und jeden Tag mit Hasspolitik<br />
und Hetze auseinandersetzen müssen,<br />
unterstützen Zehntausende im Land die<br />
Integration neuer ÖsterreicherInnen. Die<br />
müssen wir hervorheben. Damit auch<br />
klar wird, dass der aufgehetzte Mob eben<br />
nicht ist, was er immer vorgibt zu sein:<br />
das Volk.<br />
Yeni Cumhurbaşkanı Van der<br />
Bellen 24.516 euro aylık alacak.<br />
Başbakan 21.889 euro, parlamento<br />
milletvekili ise 8.755<br />
euro maaş alaşak. Federal<br />
devletin gelir piramidi eyalet<br />
siyasetçileri için bir üst sınır anlamı<br />
taşıyor: Eyalet valilerinin<br />
aylık geliri brüt 17.511 euroyu<br />
geçmeyecek.<br />
Siyasilerin 2017 brüt maaşları<br />
(EURO)...<br />
Cumhurbaşkanı: 24.516<br />
Başbakan: 21.889<br />
Başbakan Yardımcısı: 19.263<br />
Meclis Başkanı: 18.387<br />
Bakan: 17.512<br />
Vali: 17.512<br />
Devlet Müsteşarı: 15.760<br />
Eyalet Bakanı: 15.760 euro<br />
Parlamento Milletvekili: 8.756<br />
Eyalet Milletvekili: 7.005<br />
(LK)- Salzburg barış bürosu,<br />
St.Virgil Salzburg ve diğer<br />
Salzburg sivil toplum kuruluşları<br />
3 günlük bir organizasyon<br />
düzenledi. Etkinlikte<br />
uzmanlarla birlikte<br />
aşırılıkla ilgili güncel sorulara<br />
cevap arandı, aşırılığın<br />
kökeni ve gelişmesi üzerinde<br />
duruldu.<br />
Toplantının açılış konuşmasında<br />
eyalet meclis üyesi<br />
Martina Berthold şunları<br />
söyledi: ''Öncelikle kimlik<br />
arayışının en hassas döneminde<br />
aşırı gruplar gençlerin<br />
üzerinde kuvvetli bir<br />
çekim gücü oluşturabilir.<br />
Teknoloji devlerinden teröre karşı ortak hareket kararı<br />
Facebook, Twitter ve Youtube gibi dünyanın<br />
en büyük sosyal medya platformları radikal<br />
grupların terör propagandasına karşı ortak<br />
hareket edecek. Artık silinen paylaşımlar<br />
ortak bir veri bankasında toplanacak.<br />
Microsoft ile birlikte hareket edecek olan Facebook,<br />
Twitter ve Youtube, silinen fotoğraf<br />
ve videolara dijital bir 'parmak izi' ekleyecek<br />
ve bu içerikler silindi görünse de ortak bir<br />
veri bankasına aktarılacak. Bu içeriklere her<br />
üç sosyal medya platformunun da erişim<br />
imkân hakkı olacak.<br />
Önceki dönemde terör propagandasına karşı<br />
yeterince mücadele etmedikleri ve radikal<br />
grupların kendilerine üye kazandırma girişimlerine<br />
engel olmadıkları gerekçesiyle çok<br />
büyük eleştirilere maruz kalan Facebook,<br />
Twitter ve Youtube yetkilileri konunun üstüne<br />
kararlılıkla gidileceğini vurguladı.<br />
Facebook tarafından yapılan açıklamada,<br />
Twitter ve Youtube ile yapılan işbirliğinin<br />
diğer bütün sosyal medya ağlarına da açık<br />
olduğu belirtildi.<br />
Mesajlaşma programlarına kontrol gelecek<br />
Gençleri kendilerine çekmek isteyen radikal<br />
örgütlerin Facebook ve Twitter'ın yanı sıra<br />
Telegram gibi mesajlaşma programlarını<br />
kullandığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar,<br />
Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformları<br />
üzerinde, propaganda amacıyla kullanılan<br />
içeriklerin kaldırılması konusunda<br />
büyük bir baskı olduğunu belirtiyor. Buna<br />
karşılık mesajlaşma programlarında ise<br />
henüz böyle bir baskı olmadığı uyarısında<br />
bulunan uzmanlar radikal grupların bu platformları<br />
da etkili kullandığının hesap edilmesini<br />
ve gerekli adımların atılmasını talep<br />
ediyor. Yakın zamanda mesajlaşma sistemi<br />
ağırlıklı sosyal platformlar için de bir çalışmanın<br />
yapılabileceği belirtiliyor.<br />
Aşırılığa Karşı Duralım<br />
Landtagspräsidentin des<br />
Salzburger Landtags<br />
Brigitta Pallauf:<br />
"Demokratie braucht Menschen,<br />
die sich einsetzen. Es ist wichtig,<br />
sich mit der momentanen<br />
Entwicklung der raschen Empörung<br />
und des schnellen Zulaufs<br />
zu extremen Gruppierungen auseinanderzusetzen.<br />
Das ist nicht<br />
nur eine Frage der Sicherheit,<br />
sondern auch der Prävention.<br />
Vor allem aber ist es eine Frage<br />
der Gesellschaft und eine Frage<br />
dessen, wie wir die Grundlagen<br />
des Zusammenlebens, die<br />
Akzeptanz von Recht und<br />
unsere Freiheit leben."<br />
Facebook, Twitter ve Youtube’dan<br />
hiçbir paylaşım silinemeyecek...<br />
Aufstehen gegen Extremismus<br />
Aşırı grupların vaatleri özel<br />
bir cazibe yayabilir. Burada<br />
bunlara karşı duracak koruma<br />
ve bilgiye ihtiyaç vardır.<br />
Nihayet ‘Exit B’ ile<br />
Salzburg eyaletinde gençler<br />
ve ebeveynler için iyi bir<br />
danışmanlık fırsatı sunulmuştur.''<br />
Eyalet meclis başkanı Brigitta<br />
Pallauf ise konuşmasında<br />
şunları vurguladı:<br />
''Demokrasinin kendini kollayacak<br />
insanlara ihtiyacı<br />
vardır. Radikal grupların<br />
mevcut gelişimiyle mücadele<br />
etmek önemlidir. Bu<br />
konu sadece güvenlik sorunu<br />
değil, aynı zamanda<br />
bir korunma ve öncelikle<br />
bir toplumsal meseledir.<br />
Ayrıca birlikte yaşamanın<br />
temellerini, hukukun kabulünü,<br />
hak ve özgürlüğümüzü<br />
nasıl yaşadığımız konularını<br />
da kapsar.’’<br />
''Exit B'' Gençlere<br />
Aşırılık Konusunda<br />
Danışmanlık Yapıyor<br />
İçinde bulunduğumuz yılın<br />
başından beri gençler, ebeveynleri,<br />
arkadaşları ve öğretmenler<br />
için de aşırılık<br />
hakkında danışmanlık mevcut<br />
ve eyalet meclis üyesi<br />
Berthold’un bölümü tarafından<br />
destekleniyor. Bu<br />
çok profesyonel platform<br />
''Exit B'' adını taşıyor Viele<br />
ve Spektrum Dernekleri,<br />
Akzente Salzburg, Nedzad<br />
Mocevic, Çocuk ve Gençlik<br />
Savcılığı, Gençlik dairesi ve<br />
eyalet kuşaklar ve entegrasyon<br />
bölümü çalışanlarından<br />
oluşuyor.<br />
''Exit B'', çocuk ya da gençlerin<br />
radikal dini ya da siyasi<br />
aşırı bir gruba katılmış<br />
olabileceği ve bu tür düşüncelere<br />
sempati duyduğu<br />
izlenimi oluşursa,<br />
ulaşılabilecek iyi uzmanların<br />
varolduğu bir mercidir.<br />
Jakob Reichenberger, St. Virgil, Heinz Schaden, Anja Hagenauer, Landtagspräsidentin Brigitta Pallauf, Landesrätin<br />
Martina Berthold, Hans Peter Grass, Friedensbüro, und Kristina Langeder, Friedensbüro Veranstalter<br />
© St. Virgil Salzburg
<strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
INTEGRATION / SPRACHE - 9<br />
Alle da!<br />
Zusammensein macht reich<br />
Inhalt:<br />
Samira ist in einem Boot und einem Lastwagen<br />
aus Afrika gekommen. Amad vermisst seine<br />
Fußballfreunde im Irak, aber weil dort Krieg<br />
war, musste er weg. Jetzt schießt er seine Tore<br />
mit neuen Freunden in Düsseldorf. Dilara ist in<br />
Berlin geboren, kann aber perfekt türkisch und<br />
feiert gerne das Zuckerfest. Ihre Familie kam<br />
vor Jahren aus Anatolien, weil es hier Arbeit<br />
gab.<br />
Wir kommen fast alle von woanders her,<br />
Autor: Anja Tuckermann<br />
Illustrator: Tine Schulz<br />
Titel: Alle da!<br />
Unser kunterbuntes Leben<br />
Beschreibung: 40 Seiten, gebunden<br />
Format 22 × 26,7 cm<br />
Preis: EUR 14,40<br />
Verlag: Klett Kinderbuch<br />
ISBN 978-3-95470-104-9<br />
Altersangabe: Ab 5 Jahre<br />
Kritik:<br />
Interessantes Bilderbuch, vielfältig einsetzbar,<br />
zeigt verschiedenste Aspekte<br />
und Wirklichkeiten von Migration auf.<br />
Regt zum Nachdenken an und erklärt auf<br />
kindgerechte Art und Weise, wie andere<br />
leben und wie Vielfalt eine Gesellschaft<br />
bunt macht...<br />
wenn man weit genug zurück denkt. Jetzt<br />
leben wir alle zusammen. Das kann spannend<br />
sein und auch manchmal schwierig. Auf jeden<br />
Fall wird das Leben bunter, wenn viele verschiedene<br />
Menschen von überallher zusammenkommen.<br />
Anja Tuckermann und Kristine Schulz zeigen in<br />
diesem quirligen Buch, wie reich wir sind!<br />
Ein freundliches und offenes Buch über multikulturelles<br />
Miteinander.<br />
Anja Tuckermann schreibt<br />
Romane, Erzählungen, Theaterstücke<br />
und Libretti. Für ihre<br />
Werke wurde sie mehrfach<br />
ausgezeichnet, unter anderem<br />
mit dem Deutschen Jugendliteraturpreis<br />
und dem Friedrich-Gerstäcker-Preis.<br />
Sie ist<br />
viel auf Reisen, wohnt aber in<br />
Berlin, wo sie auch aufgewachsen<br />
und gemeinsam mit<br />
ihrer Freundin Adile zur Schule<br />
gegangen ist.<br />
Foto: © Bernd Sahling<br />
© Die Grünen NÖ<br />
Landesgeschäftsführer der Grünen NÖ<br />
Hikmet Arslan<br />
Die Vielfalt ist<br />
die Würze<br />
"Die Vielfalt in der Gesellschaft sollte auch<br />
in der Politik sichtbar sein.<br />
Österreich ist ein wundervolles Land mit<br />
wundervollen Menschen.<br />
Wir müssen lernen, dass Menschen aus<br />
verschiedenen Kulturen fixer Bestandteil<br />
Österreichs sind - und es immer schon waren!<br />
Die Vielfalt ist die Würze! Nur wenn wir auf<br />
allen Ebenen die Vielfalt leben und zeigen,<br />
werden wir beginnen, uns gegenseitig besser<br />
zu verstehen. "<br />
CIVIS Medienpreis 2017<br />
Integration und kulturelle Vielfalt<br />
CIVIS zeichnet erneut Programmleistungen<br />
im Radio, Film und Fernsehen wie auch im<br />
Internet (Webangebote und Webvideos)<br />
aus, die das friedliche Zusammenleben von<br />
Menschen unterschiedlicher geografischer<br />
und kultureller Herkunft fördern. Neben den<br />
Themen Migration, Flucht und Asyl stehen<br />
die aktuellen Entwicklungen einer integrierten,<br />
kulturell vielfältigen Gesellschaft im<br />
Vordergrund. Es geht um Gleichwertigkeit,<br />
Anerkennung und Teilhabe an gesellschaftlichen<br />
Möglichkeiten, unabhängig von<br />
der nationalen, ethnischen oder religiösen<br />
Herkunft.<br />
Gesucht werden die besten europäischen<br />
Programme im Radio, Film, Fernsehen und<br />
im Internet zum Thema Integration und<br />
kulturelle Vielfalt. Einsendeschluss ist der 20.<br />
Januar 2017. Zum Wettbewerb können<br />
Berichte, Dokumentationen, Reportagen,<br />
Feature, Spielhandlungen, Spielfilme und<br />
Zeichentrickfilme eingereicht werden.<br />
Der "CIVIS Online Media Prize" bietet eine<br />
zusätzliche Auszeichnung für Webangebote<br />
und Webvideos. Auch 2017: der CIVIS<br />
Sonderpreis "Fußball und Integration".<br />
Nähere Informationen zu den<br />
Teilnahmebedingungen finden Sie unter:<br />
www.civismedia.eu/teilnahmebedingungen<br />
Allgemeine Infos unter:<br />
www.civismedia.eu<br />
ots<br />
Der Hausverstand und die Mehrsprachigkeit im Kindergarten<br />
Kinder können das gesellschaftliche Prestige ihrer Sprachen schon sehr früh einschätzen<br />
Christine hat ein angenehmes<br />
Lachen trotz ihres ernsten Blickes,<br />
wenn sie sich äußert, dann sind<br />
ihre Worte bemessen, es ist nichts<br />
zu viel. Christine ist Kindergartenpädagogin,<br />
ich habe sie in einem<br />
der Fortbildungsworkshops, die<br />
ich abhalte, kennengelernt. Sie<br />
und ihre natürliche Haltung, ihre<br />
Spontanität und ihr Commitment<br />
mit den Kindern haben mich beeindruckt.<br />
Christine trägt eine<br />
lange, weite, schwarze Abaya und<br />
ein Kopftuch in Türkis. Die Kleidung<br />
bedeckt alles bis auf Hände<br />
und Gesicht, denn Christine ist<br />
zum Islam konvertiert. Sie ist Wienerin<br />
und hat zwei Kinder im Schulalter.<br />
Ein Kind in zwei Sprachen zuhause<br />
Sie erzählt mir: "Ich spreche mittlerweile<br />
gar nicht mal so schlecht<br />
Türkisch. Mit meinen eigenen Kindern<br />
spreche ich immer Deutsch.<br />
Türkisch haben sie von meinem<br />
Mann gelernt. Die Kinder in meiner<br />
Kindergartengruppe wissen,<br />
dass ich Türkisch verstehe. Sie<br />
kommen in der Früh zu mir und<br />
fangen an zu erzählen, was ihnen<br />
auf dem Herzen liegt. Viele unserer<br />
Kinder sind zweisprachig. Diese<br />
Kinder sprechen mich morgens<br />
fast immer auf Türkisch an. Ich<br />
blocke nichts ab, sie wissen ja,<br />
dass ich sie verstehe. Ich spreche<br />
ihnen gut zu, es ist wichtig, dass sie<br />
sich bestätigt und wohl fühlen,<br />
wenn sie im Kindergarten ankommen.<br />
Dann beginnt der Kindergartentag<br />
und ich wechsle zu<br />
Deutsch. Sie tun es auch. Wenn<br />
nicht, erkläre ich, dass es Kinder in<br />
der Gruppe gibt, die sie nicht verstehen<br />
und dass wir nun Deutsch<br />
sprechen werden. Und sie switchen<br />
mühelos. Es ist selbstverständlich<br />
für die Kinder. Meist verläuft der<br />
Rest des Tages auf Deutsch."<br />
Sprache und Vertrauen<br />
Ganz intuitiv handelt Christine<br />
und mit Hausverstand, der sich<br />
bewährt. Die Kinder spüren keine<br />
Ablehnung gegenüber ihrer Familiensprache,<br />
der Sprachwechsel<br />
passiert in einer natürlichen Situation.<br />
Und die anderen Kinder fühlen<br />
sich nicht ausgeschlossen,<br />
bekommen aber die nichtdeutschen<br />
Sprachen, die ihre FreundInnen<br />
sprechen, mit. In diesem<br />
Beispiel spielt die Tatsache, dass<br />
eine Sprache Vertrauen und Gefühle<br />
transportiert, eine große<br />
Rolle. Gerade bei Kleinkindern ist<br />
das Nonverbale in der Sprache,<br />
das was zwischen den Worten<br />
kommuniziert wird, noch mehr<br />
ausschlaggebend als bei Erwachsenen.<br />
Es entsteht ein sanfter<br />
Übergang von der familiären Umgebung<br />
in den Kindergartenalltag,<br />
über die Sprache. Christine berichtet<br />
mir von einer Situation:<br />
"Ich höre, wie sich zwei ältere Kinder<br />
auf Deutsch unterhalten. Sie<br />
sprechen über ihre Sprachen, was<br />
sie neben Deutsch noch können.<br />
Dann beginnen sie sich gegenseitig<br />
Worte von der einen und von der<br />
anderen Familiensprache beizubringen.<br />
Sie haben offensichtlich<br />
Spaß dabei. Es ist nur ein Spiel<br />
aber es zeigt mir, dass wir etwas<br />
ganz richtig gemacht haben."<br />
Die Unsicherheit<br />
Trotzdem wird in den Bildungseinrichtungen,<br />
angefangen vom Kindergarten<br />
bis hin zu höheren<br />
bildenden Schulen, über ein<br />
Deutschgebot und ein Verbot für<br />
"andere" Erstsprachen diskutiert.<br />
Als ob es kein Sowohl-als-auch<br />
gäbe. Das Sowohl-als-auch lebt<br />
Christine wunderbar vor, und nicht<br />
nur sie - an etlichen Volksschulen<br />
werden erfolgreich Projekte umgesetzt,<br />
die zeigen, dass man Kinder<br />
in ihrer ganzen sprachlichen<br />
Kapazität wahrnehmen kann. Im<br />
Kindergarten ist es wie in einem internationalen<br />
Unternehmen, man<br />
Kommende Termine für Eltern:<br />
Ich erziehe mein Kind mehrsprachig - wie es mir gelingt: Samstag, 25.2.2017, 10.00 – 14.00 Uhr<br />
LIMU Café – der Treff für Eltern mehrsprachiger Kinder: Miwoch, 15.03.2017, 18.30 – 20.30 Uhr<br />
Mehrsprachige Erziehung von Geburt an: Freitag, 24.03.2017, 10.00 – 14.00 Uhr<br />
von Mag. Zwetelina Ortega<br />
braucht eine gemeinsame Arbeitsund<br />
Kommunikationssprache. Es<br />
ist also sinnvoll, dass alle Deutsch<br />
sprechen. Gebote und Verbote<br />
sind hierbei nicht förderlich. Es<br />
sollte eher eine gemeinsame, für<br />
die Kinder nachvollziehbare und<br />
von ihnen mitgetragene, Haltung<br />
geben. Ganz wichtig dabei ist, den<br />
Kindern die Möglichkeit einzuräumen,<br />
auch in ihren weiteren Erstsprachen<br />
zu kommunizieren und<br />
dafür Raum zu geben. Es wird zum<br />
Signal der Anerkennung und<br />
Wertschätzung gegenüber den<br />
vielen Sprachen und Kulturen, die<br />
diese Kinder in sich vereinen.<br />
Das schlaue Kleinkind<br />
Was das sprachliche Einschätzungsvermögen<br />
von Kleinkindern<br />
angeht, werden diese oft unterschätzt.<br />
Sie sind schon sehr früh in<br />
der Lage abzuwägen, wer in ihrem<br />
engeren Umfeld welche Sprache<br />
spricht und ebenso auf welchem<br />
Niveau. Sie bekommen auch das<br />
gesellschaftliche Prestige ihrer<br />
Sprachen eher mit, als uns lieb ist.<br />
Deshalb gilt, je früher desto besser<br />
mit einer offenen Haltung zu<br />
signalisieren, dass sie ernst<br />
genommen werden, mit all ihren<br />
Fähigkeiten.<br />
Zur Autorin:<br />
Mag. Zwetelina Ortega ist Sprachwissenschaftlerin, Autorin<br />
und Expertin für Mehrsprachigkeit. Sie ist Gründerin des<br />
"Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung<br />
und kreative Sprachförderung" (www.linguamulti.at).<br />
Dort bietet sie Beratung und Workshops für mehrsprachige<br />
Erziehung an und arbeitet mit Eltern, PädagogInnen und<br />
Kindern. Ortega ist mit Bulgarisch, Spanisch und Deutsch<br />
aufgewachsen. In diesen drei Sprachen verfasst sie auch<br />
ihre literarischen Texte. 2012 erschien der Gedichtband<br />
"Aз und tú" (Edition Yara).<br />
Sie war Dozentin an der Universität Wien und leitet derzeit<br />
Fortbildungen an der Pädagogischen Hochschule Wien.<br />
Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />
Ursprünglich erschienen auf www.dastandard.at am 20.5.<strong>2016</strong><br />
Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung und kreative Sprachförderung,<br />
Beratung und Workshops für mehrsprachige Erziehung<br />
Therapiezentrum Gersthof, Klostergasse 31-33, 1180 Wien<br />
Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775, www.linguamulti.at<br />
© Magdalena Possert
Muna Duzdar<br />
Staatssekretärin<br />
Asdin El Habbassi<br />
Nationalratsabgeordneter<br />
Angelika Mlinar<br />
Europaabgeordnete<br />
Wurzeln: Geboren in Österreich, Tochter<br />
paläsnensischer Eltern<br />
Vorhandenes Potential als<br />
Reichtum sehen<br />
"Unsere Gesellschaft ist nicht statisch – sie verändert sich,<br />
sie ist internationaler geworden, vernetzter und mobiler.<br />
Heute haben wir eine sehr heterogene Gesellschaft. Ob<br />
Religion, Alter, Gender, gleichgeschlechtliche Beziehungen,<br />
Behinderungen oder Herkunft, es gibt vieles was uns<br />
unterschiedlich und damit auch vielfältig macht. Um zeitgemäße<br />
Politik zu betreiben, muss die Politik auch die Gesellschaft<br />
widerspiegeln – besonders in ihrer Vielfältigkeit.<br />
Menschen mit Migrationshintergrund können neue Perspektiven<br />
einbringen, können als Vorbilder fungieren oder aber<br />
auch mit ihren Erfahrungen dabei helfen, Antworten auf<br />
aktuelle Herausforderungen zu finden. Schlussendlich geht<br />
es auch darum, das vorhandene Potential in unserer Gesellschaft<br />
als Reichtum zu sehen, voll zu fördern und zu nutzen."<br />
und Menschen mit Migrationshintergrund -<br />
warum sie in der Politik so wichtig sind:<br />
Tarık Mete<br />
Landtagsabgeordneter<br />
Wurzeln: Geboren in Österreich, Muer aus<br />
Salzburg, Vater aus Marokko<br />
Anliegen aller Teile der<br />
Bevölkerung vertreten<br />
"Eine gute Politik für den Bürger sollte zum Ziel haben,<br />
ein Spiegelbild der Gesellschaft darzustellen. Genauso<br />
wie alle Bundesländer, sowie Arbeitnehmer, als auch<br />
Arbeitgeber und etliche andere Gruppierungen der<br />
Gesellschaft in der Politik vertreten sind, sollten auch<br />
Personen mit Migrationshintergrund ihren Platz als<br />
Vertreter des Volkes einnehmen können. Knapp 1/5<br />
der Bevölkerung in Salzburg hat Migrationshintergrund,<br />
aber kaum einer der politischen Vertreter. Migrationshintergrund<br />
soll aber, genauso wenig wie das Geschlecht,<br />
Religion oder Ähnliches im Vordergrund stehen. Entscheidend<br />
ist, dass die Anliegen aller Teile unserer<br />
Bevölkerung vertreten werden und der beste Garant<br />
dafür ist Vielfalt."<br />
Ahmed Husagic<br />
Koordinator für Integration<br />
Wurzeln: Kind kärnter Eltern, die der<br />
slowenischen Volksgruppe angehören<br />
Vielfalt bringt neue<br />
Sichtweisen und Impulse<br />
"Menschen mit Migrationshintergrund bringen Vielfalt<br />
in unser Leben und ich sehe diese Vielfalt als<br />
Mehrwert.<br />
Wir erhalten dadurch neue Sichtweisen und Impulse<br />
in viele Aspekte unseres Alltags. Die Existenz von vielfältigen<br />
Identitäten und Kulturen innerhalb einer<br />
Gesellschaft ist die Quelle des Austauschs und der Kreativität.<br />
Wir leben seit geraumer Zeit in Europa nicht mehr<br />
in einer monokulturellen, sondern in einer zunehmend<br />
multikulturellen und multiethnischen Gesellschaft.<br />
Politik versteht sich als Repräsentation des Volkes.<br />
Daher muss sie diese Vielfalt der Gesellschaft widerspiegeln,<br />
sodass alle Stimmen und Meinungen berücksichtigt<br />
werden können."<br />
Ahmet Demir<br />
Landtagsabgeordneter<br />
© LMZ/Franz Neumayr<br />
© SPÖ Wien / Thomas Jantzen<br />
© Grünen Tirol<br />
© BKA / Andy Wenzel<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
VIELFALT<br />
Wurzeln: Geboren in Österreich,<br />
Sohn türkischer Eltern<br />
Vielfalt ist eine<br />
große Chance<br />
"Es gibt zahlreiche positive Beispiele, in denen sich die Diversität<br />
als Gewinn für die Gesellschaft herausstellt. Über diese<br />
Initiativen und Vorzeigeprojekte wird jedoch medial wenig<br />
berichtet, während hingegen negative Vorfälle in der Berichterstattung<br />
breit und umfangreich Platz finden. Wichtig ist es,<br />
dass man keine Probleme unter den Teppich kehrt, aber auch<br />
nicht darauf vergisst, dass es zahlreiche positive Entwicklungen<br />
gibt und diese entsprechend hervorhebt. Vielfalt ist nicht<br />
nur eine Herausforderung, sondern auch zeitgleich eine große<br />
Chance. Darin steckt sehr viel Potenzial, das gefördert und<br />
genutzt werden muss. Dies gilt ebenso für den politischen Bereich.<br />
Die Politik sollte meiner Meinung nach ein Spiegelbild<br />
unserer vielfältigen Gesellschaft sein und allen Menschen eine<br />
Perspektive bieten, sich zu engagieren."<br />
Wurzeln: geboren in Bosnien und Herzegowina, seit<br />
2002 in Österreich<br />
Vielfalt ist nicht etwas,<br />
das wir lernen müssen<br />
"Österreich ist ein Land, das schon seit Jahrhunderten Menschen<br />
aus verschiedenen Ländern und damit Menschen mit<br />
verschiedenen Kulturhintergründen zusammenbringt. Durch<br />
diese Vielfalt hat sich Österreich zu einem der erfolgreichsten<br />
Länder der Welt entwickelt. Vielfalt ist nicht etwas, das wir<br />
lernen müssen, Vielfalt ist etwas, das wir seit Jahrhunderten<br />
in Österreich leben. Deswegen sind Menschen, die hier leben<br />
und ihre positive Tradition und Kultur weiterpflegen, ein<br />
Sicherheitsgarant dafür, dass diese Gesellschaft weiter so<br />
schön, vielfältig, offen und tolerant bleibt.<br />
Damit das so bleibt, sollen sich alle in Österreich lebenden<br />
Menschen, unabhängig von ihrer Kultur, an gemeinsame Regeln<br />
des Zusammenlebens halten und Verständnis füreinander<br />
aufbringen."<br />
Wurzeln: Geboren in Österreich,<br />
Eltern aus der Türkei<br />
Vielfalt ist lebendig und<br />
schafft Raum<br />
"Vielfalt heißt für mich, dass man Unterschiede zulässt und<br />
offen ist für Veränderungen. Vielfalt eröffnet Chancen und kann<br />
auch Herausforderung bedeuten. Vielfalt ist lebendig und<br />
schafft Raum. Sie gehört niemandem alleine sondern allen zugleich.<br />
Vielfalt zeigt sich z.B. im respektvollen Umgang miteinander<br />
und beinhaltet für jeden Rechte und Pflichten. Deshalb ist es<br />
wichtig, dass sich die gesellschaftliche Vielfalt auch in den demokratischen<br />
Vertretungen widerspiegelt. Es braucht die Ideen<br />
der Alten, Jungen, Frauen, Männer, ArbeiterInnen, AkademikerInnen,<br />
Menschen mit und ohne Behinderung und Menschen<br />
mit und ohne Zuwanderungsgeschichte gleichermaßen. Damit<br />
Rechte und Pflichten von allen mitgetragen werden, müssen<br />
zuvor alle eingebunden werden. Wenn das gelingt, entsteht<br />
friedliches Miteinander in Vielfalt. Hoch lebe die Vielfalt!"
11 - MIGRANTEN / MIGRATION / VIELFALT<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
<strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong><br />
Wichtige Unterstützung für Patienten<br />
Migranten in der Pflege<br />
Immer mehr Menschen mit Migrationshintergrund<br />
sind darauf angewiesen, organisierte<br />
und professionelle Pflegedienste unterstützend<br />
zu Hilfe zu nehmen. Auf die Pflege<br />
und Betreuung kommen neue Aufgaben zu:<br />
Sie müssen die Bedürfnisse der jeweils unterschiedlichen<br />
Gruppen kennenlernen und<br />
spezielle Angebote entwickeln. Menschen mit<br />
Migrationshintergrund können vor allem mit<br />
ihren Sprach- und Kulturkenntnissen eine<br />
große Hilfe und ein wichtiges Bindeglied<br />
zwischen Patienten und Pflegepersonal, bzw.<br />
Ärzten sein. Besonders wichtig sind Sprachkenntnisse<br />
des Pflegepersonals, da z.B. die<br />
Menschen mit Demenz als erstes ihre Fremdsprachenkenntnisse<br />
verlieren und sich somit<br />
nicht mehr auf Deutsch verständigen können.<br />
migrants care<br />
Das Programm „migrants care“ versucht<br />
© JMG / pixelio.de<br />
genau hier anzusetzen und hat zum Ziel,<br />
Menschen mit nicht deutscher Muttersprache<br />
für eine Ausbildung im Pflege- und Betreuungsbereich<br />
zu begeistern.<br />
Geboten werden:<br />
• fachspezifische Information und individuelle<br />
Beratung<br />
• Vorbereitungskurs zur Verbesserung der<br />
Deutschkenntnisse<br />
• Vermittlung einer Ausbildungsstelle<br />
In ganz Wien finden beispielsweise Informationsveranstaltungen<br />
sowie Einzelberatungen<br />
zu den Berufsfeldern Pflege und Betreuung<br />
statt.<br />
Der Vorbereitungskurs<br />
Der Schwerpunkt des Vorbereitungskurses<br />
liegt auf der Verbesserung der Deutschkenntnisse.<br />
Daneben werden die Bewerber auf die<br />
unterschiedlichen Ausbildungsmöglichkeiten<br />
im Bereich der Pflege- und Betreuungsberufe,<br />
insbesondere auf die Heimhilfeausbildung,<br />
vorbereitet. Nach Abschluss des Kurses unterstützen<br />
die ProjektpartnerInnen dabei,<br />
eine Ausbildungsstelle zu finden, und helfen<br />
beim Einstieg ins Berufsleben.<br />
Die Voraussetzungen für den<br />
Kurs „migrants care“ sind:<br />
• Migrationshintergrund<br />
• Erstsprache ist nicht Deutsch<br />
• Deutschkenntnisse (ab abgeschlossenem<br />
A2-Niveau)<br />
• gültige Arbeitsbewilligung<br />
• Alter mind. 21 Jahre<br />
• positiver Schulabschluss (9. Schulstufe)<br />
Hammerschmid: Wichtige Rolle<br />
der LehrerInnen mit Migrationshintergrund<br />
© Andy Wenzel / BKA<br />
Bundesministerin für Bildung Sonja Hammerschmid<br />
Bildung ist einer der wichtigsten Eckpfeiler demokratischer<br />
und gerechter Gesellschaften.<br />
Über Bildung lernen wir, vom Kindergarten bis<br />
zur Hochschule, unsere Talente zu entdecken,<br />
zu fördern, und dadurch unser volles Potential<br />
auszuschöpfen. Genauso wichtig ist es, die<br />
Schule als Ort anzuerkennen, an dem Kinder<br />
Teil der Gesellschaft werden.<br />
Dem Klassenzimmer kommt also eine<br />
enorme Bedeutung zu – einerseits als<br />
Spiegel der Gesellschaft, andererseits als<br />
Raum für Maßnahmen, die zu einer höheren<br />
Chancengerechtigkeit führen können.<br />
Für mich ergeben sich daraus wichtige<br />
Handlungsansätze.<br />
Österreich ist ein Land mit einer hohen Immigration,<br />
darauf sollten wir stolz sein. Viele<br />
Menschen wählen Österreich dank seiner<br />
Chancen bezüglich Bildung und Arbeit als<br />
ihren neuen Lebensmittelpunkt aus.<br />
Diversität ist somit ein essenzieller Bestandteil<br />
der österreichischen Gesellschaft.<br />
Diese Diversität, die sich aus unterschiedlichen<br />
Kulturen, Religionen und Sprachen<br />
ergibt, müssen wir als wertvolle Ressource<br />
sehen, die es anzuerkennen und zu fördern<br />
gilt. Für den Bildungsbereich bedeutet das<br />
zwei Dinge: einerseits muss sich die kulturelle<br />
und sprachliche Vielfalt auf allen Ebenen<br />
des Bildungssystems zeigen. Das beinhaltet<br />
auch, dass PädagogInnen im besten Fall die<br />
gesellschaftliche Vielfalt ihrer SchülerInnen<br />
wiederspiegeln, damit sie dieser Vielfalt auch<br />
im Unterricht gerecht werden können.<br />
Pädagogen und Pädagoginnen mit<br />
Migrationshintergrund spielen daher eine<br />
wesentliche Rolle hinsichtlich Sprachenförderung<br />
und Mehrsprachigkeit.<br />
Die andere Rolle, die migrantische Lehrpersonen<br />
einnehmen, ist die der ‚Rolemodels‘ – sie<br />
können also eine Vorbildfunktion für SchülerInnen<br />
einnehmen, die ebenfalls Migrationshintergrund<br />
haben. Dabei helfen sie den<br />
Schülerinnen und Schülern nicht nur durch<br />
ihre erstsprachlichen Kompetenzen im täglichen<br />
Unterricht, sondern können auch beim<br />
Abbau von Vorurteilen und Aufbau von Selbstbewusstsein<br />
helfen.<br />
Diese PädagogInnen sind nicht nur in der Lage,<br />
„Brücken“ zwischen den SchülerInnen und der<br />
Schule zu bauen, sondern auch zwischen den<br />
jeweiligen Eltern und dem Schulsystem.<br />
Aufgrund der wichtigen Rolle, die<br />
LehrerInnen mit Migrationshintergrund<br />
zukommt, ist es unsere Aufgabe, eine<br />
hohe kulturelle und sprachliche Diversität<br />
unter dem Lehrpersonal zu fördern.<br />
MIT VIELEN<br />
WERTVOLLEN<br />
INHALTS-<br />
STOFFEN!<br />
Im WKO-Servicepaket ist alles drin, was Unternehmen<br />
groß und stark macht: Von Arbeits- bis<br />
Wirtschaftsrecht, von Finanzierung bis Technologie,<br />
von Bildung bis Umwelt, von Gründung bis<br />
Nachfolge! W wko.at/wien/service T +43 1 514 50<br />
WK Wien:<br />
Beratung zur Unternehmensgründung<br />
Unternehmer werden – eine hervorragende<br />
Chance für Menschen, die gestalten wollen<br />
und bereit sind, sich überdurchschnittlich<br />
einzusetzen, die Freude daran haben, Herausforderungen<br />
zu meistern, und ihre Existenz<br />
gerne eigenverantwortlich aufbauen.<br />
Ihren Geschäftsideen sind dabei kaum Grenzen<br />
gesetzt. Ob Sie die Idee auch<br />
erfolgreich umsetzen können, ist aber<br />
oft eine andere Frage. Denn für den<br />
geschäftlichen Erfolg gibt es leider<br />
keine Garantien. Die Chancen – aber<br />
auch die Risiken – sollten Ihnen als<br />
Gründer bewusst sein. Damit Sie Ihre<br />
Unternehmensgründung umsetzen<br />
können, informieren wir Sie kostenlos.<br />
Wir beraten Sie gerne telefonisch oder<br />
bei Bedarf nach Terminvereinbarung<br />
auch persönlich. Das Gründerservice<br />
der Wirtschaftskammer Wien ist die<br />
erste Anlaufstelle für Gründer. Wir<br />
stellen auch Publikationen zur Verfügung,<br />
die wichtigsten Grundinformationen<br />
finden Sie im Leitfaden für Gründer<br />
bzw. in den verschiedensten Broschüren,<br />
welche auch online einsehbar sind. Nach einer<br />
Terminvereinbarung werden auch Gründerworkshops<br />
angeboten, die Basisinformationen<br />
zu den verschiedenen Bereichen der Selbstständigkeit<br />
geben.<br />
Entgeltliche Einschaltung
<strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
JOB UND KARRIERE - 12<br />
Top Ausbildungen und Möglichkeit zum Lehrabschluss<br />
Jobs mit Ausbildung<br />
Mit dem Programm „Jobs mit Ausbildung“<br />
unterstützt der Wiener ArbeitnehmerInnen<br />
Förderungsfonds (waff) gemeinsam mit dem<br />
AMS Wien Unternehmen, die speziell ausgebildete<br />
MitarbeiterInnen suchen. Kernpunkt<br />
des innovativen Modells: die gezielte Qualifizierung<br />
für den künftigen Arbeitsplatz. Mit<br />
Hilfe dieses Programms kann man nicht<br />
nur top Ausbildungen im Bereich Sozialund<br />
Pflegeberufe absolvieren: verfügt man<br />
über einschlägige Berufserfahrung, bietet das<br />
Programm auch die Chance, im zweiten Anlauf<br />
den Lehrabschluss z.B. in der Gastronomie, im<br />
Handel oder in handwerklich-technischen<br />
Berufen nachzuholen.<br />
So funktioniert das spezielle<br />
Ausbildungsmodell des waff<br />
Konkret unterstützt der waff die Unternehmen<br />
bei der Personalsuche und fördert die Ausbildungskosten<br />
für die künftigen MitarbeiterInnen.<br />
BewerberInnen, die das Auswahlverfahren<br />
durchlaufen, in die Ausbildung aufgenommen<br />
werden und sie positiv<br />
abschließen, haben praktisch einen<br />
fixen Job in der Tasche. Während der<br />
Ausbildung finanziert das AMS die<br />
Kosten der Lebenshaltung (rund 24<br />
Euro/Tag).<br />
Europäisches best practice Beispiel<br />
Gerade der Sozial- und Pflegebereich<br />
wird auch in Zukunft eine stark<br />
wachsende Branche sein, dies zeigen<br />
aktuelle Studien.<br />
Im Bereich der Sozial- und Pflegeberufe<br />
wird das Ausbildungsmodell<br />
oder<br />
seit Jahren erfolgreich für die Suche und<br />
Qualifizierung von geeignetem Personal eingesetzt.<br />
Mittlerweile ist es auch international<br />
anerkannt. In der 2015 erschienenen Studie<br />
des Europäischen Zentrums für die Förderung<br />
der Berufsausbildung (Cedefop) wurde es als<br />
eines von rund 30 europäischen best practice<br />
Projekten angeführt.<br />
Chance für arbeitsuchende WienerInnen<br />
mit höchstens Pflichtschulabschluss,<br />
Lehrabschluss nachzuholen<br />
Der waff dehnt dieses Angebot kontinuierlich<br />
auf weitere Branchen mit Fachkräftebedarf<br />
aus. So sind 2017 rund 300 Ausbildungsplätze<br />
u.a. in Hotellerie und Gastgewerbe, im Handel<br />
und in Technik und Handwerk geplant. Die<br />
theoretischen Ausbildungen finden dabei großteils<br />
in Kooperation mit Wiener Berufsschulen<br />
statt. Die praktische Ausbildung erfolgt in den<br />
jeweils nachfragenden Unternehmen.<br />
Bewerbungen und aktuelle Jobangebote:<br />
www.waff.at<br />
Geld zurück! 1<br />
Immer für Sie & Ihr Kind da - für alle Schulklassen und<br />
alle Fächer von der Volksschule bis zur Matura!<br />
Herzaman sizin ve çocuğunuz için burada - bütün<br />
sınıflar ve dersler için, İlkokul‘dan Matura‘ya kadar.<br />
Frühzeitig aktiv werden:<br />
Gezieltes & intensives Training<br />
für die Zentralmatura!<br />
Şimdi aktif bir şekilde, hedefe<br />
odaklı ve yoğun bir eğitim<br />
ile Yeni Sınav Sistemi‘ne<br />
(Zentralmatura) hazırlanın.<br />
Nur für Neukunden: Testen Sie 2 kostenlose Schnupperstunden!<br />
Sadece yeni öğrenciler için: 2 ücretsiz deneme saatine katılabilirsiniz.<br />
1 Sondertarif: Aktionsbedingungen unter www.schuelerhilfe.at/fuenfwegodergeldzurueck.<br />
INNSBRUCK, Salurner Str. 18, 0512 / 570557<br />
HALL, Stadtgraben 1, 05223 / 52737<br />
SCHWAZ, Münchner Str. 48, 05242 / 61077<br />
WÖRGL, Speckbacherstr. 8, 05332 / 77951<br />
TELFS, Obermarktstr. 2, 05262 / 63376<br />
WWW.SCHUELERHILFE.AT<br />
OTS<br />
© David Bohmann / PID<br />
AMS Tirol fördert das FiT-Programm<br />
FiT: Frauen in Handwerk und Technik<br />
Die Kompetenzen von Frauen in technischen<br />
und handwerklichen Berufen sind zunehmend<br />
gefragt. Das AMS Tirol unterstützt<br />
Frauen dabei ihre Stärken und Interessen zu<br />
entdecken und fördert sie im Rahmen des<br />
FiT-Programms.<br />
„Frauen in Handwerk und Technik" (FiT) ist<br />
ein österreichweites Programm des AMS zur<br />
Förderung und Ausbildung von Frauen in<br />
handwerklich-technischen Berufen. Ziel von<br />
„FiT“ ist es, Frauen für nicht-traditionelle<br />
Berufe zu interessieren, Ausbildungen und<br />
Berufseinstiege in Handwerk und Technik zu<br />
ermöglichen.<br />
Berufsausbildung mit Zukunft<br />
Frauen, die sich für diesen Weg entscheiden,<br />
lernen zum Einstieg neue Berufsfelder und<br />
die Anforderungen des Arbeitsmarkts kennen<br />
und erarbeiten einen Ausbildungsplan für die<br />
weitere berufliche Ausbildung. Im Rahmen<br />
von Betriebspraktika und Exkursionen erfahren<br />
sie konkret, wie der Arbeitsalltag in der<br />
Praxis aussieht. In der Basisqualifizierung wird<br />
auf die anschließende technische Ausbildung<br />
vorbereitet – fachlich wie zum Beispiel mit<br />
Umfrage bekräftigt<br />
Jobwechsel derzeit schwierig<br />
Das Job-Portal willhaben führte gemeinsam<br />
mit dem Meinungsforschungsinstitut Mind-<br />
Take eine Umfrage unter rund 1.000 Personen<br />
im erwerbsfähigen Alter durch. Die<br />
Ergebnisse bekräftigen:<br />
Jobwechsel stellen eine große Herausforderung<br />
dar. 72,1 Prozent der Befragten, quer<br />
durch alle Berufsgruppen, sehen es als „derzeit<br />
schwierig“ an, eine neue Beschäftigung<br />
zu finden.<br />
Zu Arbeitsklima und Arbeitsmoral<br />
äußern sich<br />
die Beschäftigten positiv.<br />
Die Arbeitsmoral im<br />
jeweiligen Unternehmen<br />
bezeichnen mehr als 80<br />
Prozent als gut bzw. eher<br />
gut. Puncto Arbeitsklima<br />
stehen knapp 50 Prozent<br />
Zufriedenen und eher<br />
Zufriedenen nur rund 18<br />
Prozent eher Unzufriedene<br />
bzw. Unzufriedene gegenüber.<br />
Rund ein Drittel der Befragten hat bereits die<br />
viel zitierte Einkommensschere zwischen<br />
Frauen und Männern persönlich festgestellt.<br />
Personen, die diese Antwort gaben, waren zu<br />
zwei Dritteln weiblich. Weitere 29,3 Prozent<br />
kennen Fälle aus ihrem näheren Umfeld, wo<br />
für die gleiche Arbeit in vergleichbaren Positionen<br />
weniger oder mehr verdient wurde.<br />
Mathematik- und Physikeinheiten, aber<br />
auch praktisch (Handwerk-Workshops) und<br />
in Sachen Kommunikation. In einem weiteren<br />
Schritt steigen sie dann in die konkrete<br />
Fachausbildung (Lehre, Schule, …) ein und<br />
absolvieren eine solide Berufsausbildung.<br />
Auch während dieser Zeit werden die Frauen<br />
professionell begleitet und gecoacht, sie bekommen<br />
bei Bedarf laufend Unterstützung.<br />
Das AMS fördert ihre Ausbildung, vom Vorbereitungslehrgang<br />
bis zum Ziel – den Ausbildungsabschluss.<br />
Frauen und technische Berufe -<br />
kein Widerspruch<br />
„Frauen und technische Berufe, das ist kein<br />
Widerspruch. Frauen bringen einen anderen<br />
Spirit ins technische Umfeld und fördern so<br />
Kommunikation, Ideenfindung und Teamwork.<br />
Heute ist es immer noch ungewöhnlich,<br />
wenn Frauen technische Berufe ausüben,<br />
doch das ändert sich immer mehr. FiT zeigt,<br />
wie es geht,“ motiviert Gaby Dallinger-König<br />
zur Teilnahme. Auch in Richtung Unternehmen<br />
zielt die Botschaft: „Sie können auf gut<br />
qualifizierte, kompetente Mitarbeiterinnen<br />
nicht verzichten, dafür aber<br />
auf traditionelle Vorstellungen?<br />
Dann sind Sie bei uns<br />
genau richtig. Gehen Sie mit<br />
dem AMS Tirol neue Wege bei<br />
der Personalentwicklung und<br />
bei der Qualifizierung neuer<br />
Mitarbeiterinnen.“<br />
Nachstehende FiT – Kurse<br />
starten 2017<br />
OTS<br />
FiT- Kurse im 1. Halbjahr 2017<br />
Innsbruck 16.1.2017<br />
Wörgl 18.4.2017<br />
Innsbruck 24.4.2017<br />
Reutte 2.5.2017<br />
Imst 8.5.2017<br />
Schwaz 15.5.2017<br />
FiT - Kurse im 2. Halbjahr<br />
Innsbruck 18.9.2017<br />
Wörgl 9.10.2017<br />
Landeck 10.10. 2017<br />
Entgeltliche Einschaltung
13 - JOB UND KARRIERE<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
<strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong><br />
Keine Wettbewerbsfähigkeit...<br />
...ohne internationale Talente<br />
„Österreich wird internationaler – und das<br />
ist auch gut so!“, sagt die Generalsekretärin<br />
der Wirtschaftskammer Österreich, Anna<br />
Maria Hochhauser. „60 % des Wohlstandes<br />
in Österreich kommen vom Export. Dabei<br />
spielen internationale Mitarbeiterinnen und<br />
Mitarbeiter mit ihrem speziellen Markt-Know<br />
how und Kulturverständnis ihrer Herkunftsregion<br />
sowie ihren Sprachkenntnissen eine<br />
wichtige Rolle. Will Österreich in der globalisierten<br />
Welt wettbewerbsfähig bleiben,<br />
dann brauchen wir diese internationalen<br />
Talente.“<br />
Andererseits wird auch der Fachkräftemangel<br />
zu einem immer bedeutenderen Problem<br />
für die österreichische Wirtschaft. 93 % der<br />
österreichischen Unternehmen sahen die<br />
Sicherung des Fachkräftebedarfs in einer <strong>2016</strong><br />
durchgeführten Erhebung des Marktforschungsinstituts<br />
Market im Auftrag der WKÖ<br />
als sehr wichtig bzw. wichtig an. Obwohl Maßnahmen,<br />
die am Arbeitskräftepotenzial im<br />
Inland ansetzen Priorität haben, werden<br />
diese alleine nicht ausreichen. Daher bedarf<br />
es auch der Zuwanderung von qualifizierten<br />
Arbeitskräften.<br />
Mentoring für MigrantInnen<br />
„Vielfalt und eine Kultur der Offenheit in<br />
Gesellschaft und Wirtschaft sind ein großer<br />
Gewinn für Österreich. Deswegen setzt die<br />
WKÖ hier seit Jahren selbst aktiv Initiativen.“,<br />
so Hochhauser. Die Wirtschaftskammern<br />
Österreichs führen seit 2008 gemeinsam mit<br />
dem Österreichischen Integrationsfonds und<br />
dem Arbeitsmarktservice Österreich das<br />
Programm „Mentoring für MigrantInnen“<br />
durch: Dabei unterstützen in der Wirtschaft<br />
gut etablierte Personen (MentorInnen) qualifizierte<br />
Migranten bei der Arbeitsmarkteingliederung<br />
(selbständig oder unselbständig).<br />
Maßnahmen für dauerhaften Aufschwung<br />
Jugendbeschäftigung in Salzburg<br />
(LK) Das Land Salzburg liegt im internationalen<br />
und österreichischen Vergleich der Arbeitsmarktdaten<br />
im Spitzenfeld. Trotz dieser<br />
erfreulichen Entwicklung müssen Maßnahmen<br />
in vielen Bereichen gesetzt werden, um dem<br />
Arbeitsmarkt dauerhaft neuen Aufschwung<br />
zu verleihen. Aus diesem Grund wurde 2015<br />
die Salzburger Allianz für Wachstum und<br />
Beschäftigung ins Leben gerufen.<br />
Studie der Landesstatistik zur<br />
Jugendarbeitslosigkeit<br />
Bei der Analyse der NEET-Jugendlichen (Not in<br />
Education, Employment or Training) handelt es<br />
sich um Jugendliche zwischen 15 und 24 Jahren,<br />
die nicht beschäftigt sind, keiner formalen<br />
Ausbildung nachgehen und sich nicht in<br />
beruflicher Fortbildung befinden. Jugendliche<br />
mit geringem Ausbildungsgrad, mit Migrationshintergrund<br />
und den damit verbundenen<br />
sprachlichen Problemen sind besonders gefährdet,<br />
zur Gruppe der NEETs zu zählen. Aber<br />
auch kulturelle Aspekte und die Möglichkeit<br />
der Vereinbarkeit von Familie und Beruf haben<br />
vor allem bei Frauen einen Einfluss auf das<br />
NEET-Risiko.<br />
Berufsorientierung nach Stärken<br />
wird immer wichtiger<br />
Die Kluft zwischen den offenen Lehrstellen und<br />
Lehrstellensuchenden hat auch damit zu tun,<br />
dass viele Fähigkeiten und Talente der Jugendlichen<br />
oft nicht erkannt und folglich nicht genutzt<br />
werden. Um die Situation zu verbessern<br />
und jedem Jugendlichen eine Perspektive<br />
zu eröffnen, kommt der stärkenorientierten<br />
Berufsorientierung eine hohe Bedeutung zu.<br />
Überbetriebliche Lehrausbildung<br />
wird ausgebaut<br />
Wer trotz intensiver Bemühungen keinen<br />
Lehrplatz in einem Betrieb findet, kann eine<br />
Lehrausbildung in einer überbetrieblichen<br />
Lehrwerkstätte beginnen.<br />
Bei der überbetrieblichen Lehrausbildung wird<br />
ein Ausbildungsvertrag nicht mit einem Lehrbetrieb,<br />
sondern mit einer Schulungseinrichtung<br />
abgeschlossen. Gelingt es während der<br />
überbetrieblichen Lehre nicht, eine Lehrstelle<br />
bei einem Betrieb zu finden, kann die gesamte<br />
Lehre überbetrieblich erfolgen und anschließend<br />
zur Lehrabschlussprüfung angetreten<br />
werden.<br />
Projekt ermöglicht Lehrzeugnis durch Berufserfahrung<br />
Mit „Du kannst was!“ zum Abschluss<br />
Mit dem Projekt „Du kannst was!“ holten in<br />
Oberösterreich und Salzburg bereits fast 600<br />
Arbeitnehmerinnen und Arbeitnehmer den<br />
Lehrabschluss auf Basis ihrer Berufserfahrung<br />
nach. Dadurch erhalten sie nicht nur<br />
Berufsschutz, sondern oft auch mehr Gehalt.<br />
In jedem Fall ist man als Fachkraft besser für<br />
die Zukunft aufgestellt!<br />
Nur 30 Prozent des menschlichen Lernens findet<br />
in Bildungsinstituten statt. Das meiste Wissen<br />
wird im Alltag erworben – vor allem im<br />
Beruf. In Salzburg stehen 52.344 Menschen<br />
ohne anerkannten Berufsabschluss da. Sie<br />
sammeln bei der Arbeit trotzdem eine Menge<br />
Erfahrung. Dieses Wissen wird im Projekt „Du<br />
kannst was!“ nach einer Inventur des beruflichen<br />
Könnens als Basis für den Lehrabschluss<br />
anerkannt: Dann lernt man punktgenau, was<br />
zum Zeugnis noch fehlt. Aus Hilfskräften, die<br />
gute Fertigkeiten aber noch keinen Abschluss<br />
haben, werden so Fachkräfte.<br />
Georg Auer zum Beispiel. Der Lagerlogistiker<br />
dachte nach einem Berufswechsel zunächst<br />
nicht daran, den Lehrabschluss im neuen Feld<br />
zu holen. Aber mit „Du kannst was!“ war das<br />
unkompliziert möglich und vor allem mit der<br />
Familie vereinbar. Jetzt genießt der Facharbeiter<br />
unter anderem Berufsschutz. „Ich bin<br />
besser für die Zukunft aufgestellt“, so Auer.<br />
AK-Bildungsexpertin Hilla Lindhuber: „Bei „Du<br />
kannst was!“ kommt man mit Erfahrung in vier<br />
Schritten zum Zeugnis. Die Finanzierung durch<br />
Land und AK Salzburg<br />
sowie den Europäischen<br />
Sozialfonds garantiert<br />
geringe Kosten.<br />
Die angebotenen Ausbildungen:<br />
Betriebslogistik,<br />
Bürokaufmann/<br />
-frau, Einzel- und Großhandelskaufmann/-frau,<br />
Industriekaufmann/-<br />
frau, Koch/Köchin, Restaurantfachkraft<br />
und<br />
Metalltechnik. „Prinzipiell<br />
können über „Du<br />
kannst was!“ aber auch andere Fachausbildungen<br />
auf der Basis der gesammelten Berufserfahrung<br />
absolviert werden, wenn genügend<br />
Interessenten vorhanden sind. Es lohnt sich in<br />
jedem Fall, sich über das Projekt zu<br />
informieren“, sagt Hilla Lindhuber.<br />
Im letzten Durchgang holten sich<br />
Georg Auer machte seinen Lehrabschluss auf Basis der gesammelten Berufserfahrung.<br />
fast 600 Beschäftigte aus Oberösterreich<br />
und Salzburg den Lehrabschluss auf diese<br />
unkomplizierte, familienfreundliche und vor<br />
allem kostensparende Weise.<br />
Mehr zum Projekt:<br />
www.ak-salzburg.at/dukannstwas<br />
Foto: AK Salzburg<br />
Betriebslogistiker/in<br />
Bürokaufmann/frau<br />
Einzelhandelskaufmann/frau<br />
Großhandelskaufmann/frau<br />
Industriekaufmann/frau<br />
Kein Lehrabschluss, aber eine Menge Berufserfahrung und -wissen?<br />
Koch/Köchin<br />
Restaurantfachmann/frau<br />
Metalltechniker/in<br />
Ihr Beruf ist nicht dabei?<br />
Fragen Sie einfach bei<br />
uns nach.<br />
Machen Sie mehr aus sich.<br />
Nutzen Sie dieses Können.<br />
Erwerben Sie einen Berufsabschluss.<br />
Hier erfahren Sie, wie Sie in 4 Schritten<br />
zum Lehrabschluss kommen:<br />
www.ak-salzburg.at/dukannstwas<br />
Tel.: 0662 88 30 81 – 555<br />
(AK Kompetenzberatung im BFI Salzburg)<br />
Entgeltliche Einschaltung
ARALIK <strong>2016</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 14<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Çocuk ve gençlerin tütün<br />
ürünlerine ulaşımlarını engellemek<br />
için kimlik zorunluğu<br />
getiriliyor. Artık sigara<br />
bayileri de kontrol altına<br />
alınacak.<br />
Avusturya’da 2017 yılından<br />
itibaren bayilerde zorunlu<br />
kimlik kontrolü başlatılıyor.<br />
''Alter, check’s'' kampanyasıyla<br />
tütün ürünlerinin sadece<br />
16 yaş üstüne satılması<br />
sağlanacak.<br />
2017 başından itibaren bayi,<br />
gencin tütün ürünü almak<br />
Ausweiskontrollen in<br />
Trafiken ab 2017 Pflicht<br />
Sigara Satan İşyerlerinde<br />
Gençlere Kimlik Zorunluluğu<br />
1 Ocak 2017’den itibaren 16 yaş altındaki çocuk ve gençlere<br />
sigara satan bayi ve işyerlerine büyük ceza kesilecek...<br />
için gerekli yaşta olduğundan<br />
emin olmak için gence<br />
kimlik sormak zorunda.<br />
Tekel idaresi 2500 profesyonel<br />
işletme ve 3500 satış<br />
yerinde yılda 600 kimlik<br />
kontrolü denetimi yapacak.<br />
Bayilere de ceza<br />
Bayinin kimlik sorup sormadığını<br />
tespit için genç görünen<br />
16 yaş üstü kişi bayiye<br />
gönderilecek. Bayi kimliği<br />
sormazsa ilkinde açıklayıcı<br />
bir konuşma, ikincisinde de<br />
bayi akademisinde masrafını<br />
kendi karşılayacağı bir günlük<br />
eğitime tabi tutulacak.<br />
Üçüncü kez yakalanırsa aylık<br />
cirosunun %1’i kadar bir<br />
para cezasına çarptırılacak.<br />
Tekel idaresi işletmecisi Hannes<br />
Hofer, yöntemin geçtiğimiz<br />
yaz test edildiğini ve<br />
bütün katılımcılarda iyi izlenimler<br />
bıraktığını ifade etti.<br />
Kampanyanın güçlendirilmesi<br />
ve bayilerin konuyu gençlerin<br />
gözü önüne sermesi için<br />
afiş ve bilgilendirici materyaller<br />
hazırlandı.<br />
Ömer Erkan<br />
omererkan92@hotmail.com<br />
Çünkü bir annenin gözyaşının<br />
bedelini hiç kimse ödeyemez!<br />
Aslında güzel başlamıştı her<br />
şey. Sabah uyanıp elime kahvemi<br />
aldığımda hafta sonuna<br />
güzel başladığım için camdan<br />
dışarı bakıp doğaya teşekkür<br />
etmiştim. Uzaklarda olanlar<br />
bilir, ne kadar olayların<br />
dışında olursanız, yaşanan<br />
yerleri uzaktan gözlemlerseniz,<br />
olayları bir o kadar daha<br />
iyi kavrama yeteneğini edinirsiniz<br />
zamanla.<br />
Tarifi imkânsız olmasa da,<br />
değişik ve tuhaf bir olgu var<br />
gibiydi. Sanki herkes dolup<br />
dolup taşmış ve sifonu çekmişti.<br />
İnanılmaz bir rahatsız<br />
sessizlik vardı. Kocaman ülkenin<br />
üzerindeki kara bulutlar<br />
vardı tabi ki her zaman olduğu<br />
gibi ama artık sanki her<br />
şey değişecekmiş, huzur tekrardan<br />
sağlanacakmış gibi<br />
umutlar uçuşuyordu etrafta.<br />
Tam da o anda, elimde kahvemle<br />
televizyonu açıp kanal<br />
kanal gezmiştim. Yine her zamanki<br />
değişik yarışma programları,<br />
kadınların saçma<br />
sapan ev gezip çeyiz gösterme<br />
halleri, ses yarışmalarında<br />
sözüm ona güzel<br />
sesleri yarıştırma çabaları,<br />
kanal kanal gezip elektrik alamadığı<br />
için birbirini beğenmeyen<br />
adaylar. ''İşte bu''<br />
demişim fark etmeden. ''İşte<br />
yine eskiye döndük, artık<br />
bitti, terör belasından kurtulduk.<br />
Ne ötekiler kaldı ne berikiler.<br />
Artık huzur sağlandı<br />
cennet memleketimde.''<br />
Memleket yine cennet de,<br />
huzuru çok görmüşler demek<br />
ki o bir dakikalık şükrüme,<br />
şükrümüze, insanlarımıza,<br />
milletimize, cennetimize! Çok<br />
değil iki gün sonrası bir gece<br />
telefonuma gelen son dakika<br />
mesajıyla aldım haberi. O anki<br />
nefesimin bir an duruşunu,<br />
bir an için tüm dünyanın sanki<br />
''duraklat'' tuşuna basmış olduğunu<br />
zannettim. Etrafımda<br />
insanlar vardı, hayat devam<br />
ediyordu ama sanki aynı zamanda<br />
her şey durmuş gibiydi.<br />
Diledim, gaz kaçağından,<br />
ocaktan, sobadan, tüp<br />
kamyonundan, inşaattan...<br />
herhangi bir şeyden olmasını<br />
diledim haince. Olmuştu olan!<br />
Patlamıştı ama bu terör olmasındı,<br />
gözleri bu kadar da<br />
kararmış olmasındı! Patlasındı<br />
yine bomba, tüp, doğalgaz<br />
ya da herhangi bir kaçak ama<br />
bu teröristin işi olmasındı ve<br />
ölmesindi asker, polis, vatandaş,<br />
insan...Tam da iki gün evvelinde,<br />
Allah'ım ne güzel<br />
olduk böyle. Bitti gitti terör<br />
belası başımızdan demişken...<br />
İki gün dayanamayan hainler<br />
yapmasaydı bunu!<br />
Çok değil bir an sonra tekrardan<br />
kendime geldim ve<br />
düşündüm. Oradaki polisin<br />
annesini, eşini, evladını, ailesini,<br />
arkadaşını bile. Ya insan<br />
sokakta bir kere, bir kere ya,<br />
bir kere gördüğü insanın ölümünü<br />
duyduğunda bile bir an<br />
için içi cız ediyor. Bir anneye<br />
''oğlun'' öldü demek kadar<br />
küstahça bir şey olabilir mi?<br />
Bunun nasıl bir affı olabilir?<br />
Ecel değil bu, kaza değil,<br />
yanlışlık değil, takdir-i ilahi<br />
değil. Bir kalleşin, hainin, yediği<br />
çanağa pisleyen soysuzun<br />
patlattığı, yüreklere attığı<br />
bombanın affı olamaz. Bunun<br />
mantıksal bir yanı yok. Gözü<br />
dönmüşlüğün son raddesini<br />
yaşayan bu insanların hala bu<br />
dünyada yaşıyor olmasını anlamlandıramıyorum.<br />
O anne,<br />
o eş, o evlat... Yine aynı şeyler<br />
olacak. Haber bültenlerinde<br />
siyah şeritli bantta<br />
yazacak aynı sözler, vatan bölünmez,<br />
şehitler ölmez...<br />
Siyah giyinmiş muhabirler ve<br />
ağlayan analar, izin vermeyeceğiz<br />
diyen siyasetçiler ve<br />
hiçbir işe yaramayan boş sözler...<br />
Artık yeter demeğe bile<br />
gerek yok. Artık tükendi kelimeler,<br />
artık yoruldu herkes,<br />
artık susmak lazım ve<br />
ağıtlarını dinlemek lazım o<br />
anaların. Çünkü bir annenin<br />
gözyaşının bedelini hiç kimse<br />
ödeyemez!<br />
Avusturya Psikologlar Derneği (BÖP) çocuk sağlığındaki<br />
bakım hizmeti eksikliklerini tespit etti...<br />
‘Ruhsal Sorunlu Çocukların<br />
Daha Çok İlgiye İhtiyacı Var’<br />
Viyana (OTS)- Çok az sayıdaki bakım<br />
merkezleri, uzun bekleme süreleri<br />
ve yüksek tedavi masrafları. Avusturya’da<br />
sağlık sistemi ruhsal problemi<br />
olan çocuk ve gençler<br />
konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor.<br />
Bu konuda BÖP Başkanı Sandra<br />
Lettner, 'Çocuk Hakları' konusunda<br />
yaptıkları tespitler hakkında açıklamalarda<br />
bulundu:<br />
''Çocuk ve gençlerin 1/5’i ruhsal sorunla<br />
karşılaşırken, bunlardan çok<br />
azı devlet destekli tedavi alabiliyor.<br />
Alarm sinyalleri çok geç tanındığından<br />
önleme işleminde de geç kalınıyor<br />
ve bu konuya yönelik yatırım<br />
çok az. Psikolog ve Möwe’nin işletmecisi<br />
Hedwig Wölfl’in çocuklarda<br />
şiddet ve istismar araştırması da<br />
basın yoluyla siber taciz ve cinsel<br />
içerikli mesajlar şeklinde özellikle<br />
kızlara uygulanan şiddeti göstermektedir.<br />
Buna karşı aileler ve okulların<br />
davranış talimatlarına ihtiyaçları<br />
vardır. Sistemin reformundaki<br />
her başarı çocuk ve genç sağlığındaki<br />
bakım hizmeti eksikliğinin<br />
ne derece ortadan kaldırdığıyla da<br />
ölçülebilir. Çocuklarda tedavi edilmeyen<br />
ruhsal hastalıklar erişkinlik<br />
döneminde daha çok hastalık gelişmesine<br />
neden olur. Tedavi modern<br />
sağlık hizmetlerinde en yüksek<br />
önceliğe sahip olmalıdır. Birçok ebeveyn<br />
tedavi masrafını karşılayamamakta,<br />
klinikte sorunların teşhis<br />
süreci sağlık sigorta kurumu tarafından<br />
ödenirken, tedavi ödenmemektedir.<br />
Tedavi edilmeyen ruhsal<br />
hastalıklar da, davranış bozukluklarına,<br />
ADHS, artan sigara ve alkol tüketimine,<br />
diyabet ya da obeziteye<br />
neden olmaktadır. İlerdeki sonuç,<br />
maliyetleri artan hasta, kaybedilen<br />
günler ve meslek çağında iş göremezlik<br />
şeklinde olacaktır, çünkü çocukluk<br />
ve gençlik çağındaki ruhsal<br />
hastalanmaların yarıya yakını kronik<br />
bir devamlılık arzeder. Olabildiğince<br />
erken bir tedavi, ruhsal hastalıkları<br />
engeller.’’<br />
Önleme çalışması okullarda güçlü<br />
bir şekilde yapılmalıdır. Okul psikologları<br />
çocuk ve genç sağlığının iyileştirilmesinde<br />
kendilerine düşeni<br />
yapmaya hazırdırlar.<br />
Kinder mit<br />
psychischen<br />
Problemen brauchen<br />
me hr Beachtung<br />
Sandra Lettner, Präsidentin<br />
des Österreichischen PsychologInnenverbandes<br />
(BÖP):<br />
„Obwohl etwa jeder fünfte<br />
Jugendliche von einem<br />
psychischen Problem betroffen<br />
ist, bekommen nur die<br />
wenigsten eine bezahlte Behandlung.<br />
Auch Alarmsignale<br />
werden oft zu spät erkannt, in<br />
die Prävention wird zu spät<br />
und zu wenig investiert“<br />
Yeni bir araştırmaya göre gençler şiddeti<br />
önleme konusunda bilinçlendirilmeli...<br />
Gençler Arasında<br />
Şiddet Artışta<br />
Döğüş ve aşağılama genç insanların<br />
günlük yaşantılarının bir<br />
parçası olmuş durumda. Her dört<br />
gençten 1’i arkadaşları tarafından<br />
tehdit edildiği hissini taşıyor.<br />
Çocuk ve genç savunma merkezinin<br />
yaptırdığı bir IMAS araştırmasına<br />
göre 14-18 yaş arasındaki<br />
her iki gençten birisi hayatı boyunca<br />
şiddeti en az bir kez kendisi<br />
yaşamış ya da gözlemlemiş,<br />
her dört gençten birisi arkadaşları<br />
tarafından tehdit edildiği hissini<br />
taşıyor. Bu sayılar okullarda<br />
toplumsal değerlerin öğretilmesi<br />
ve gençlerin korkularının ciddiye<br />
alınması gerektiği noktasında<br />
önemli bir işaret veriyor.<br />
Ankete katılanların çoğunluğu<br />
gençler arasındaki atmosferi huzurlu<br />
olarak tasvir etse de, IMAS<br />
araştırmacısı Paul Eiselsberg’e<br />
göre çatışma olasılığı genel olarak<br />
yükseliyor. Her 10 gençten<br />
biri bireysel çevrelerinin çatışma<br />
yönünden zengin olduğunu söylüyor.<br />
Yukarı Avusturya sosyal işlerden<br />
sorumlu eyalet meclisi<br />
üyesi SPÖ’lü Birgit Gerstorfer<br />
çocuk ve gençlik savunma merkezi<br />
ile birlikte özellikle şiddeti<br />
önleme için çaba sarfediyor. Bu<br />
bağlamda aydınlatma önemli bir<br />
anahtar ve toplumda şiddetin<br />
hiçbir koşulda hoş görülemeyeceğinin<br />
bilincine varılmalı.
15 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
ARALIK <strong>2016</strong><br />
2015 PISA sonuçları açıklandı: Avusturyalı öğrenciler<br />
okumada yine OECD ortalamasının altında kaldı...<br />
PISA Araştırmasında<br />
Avusturya'ya kötü not<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Die Leistungen österreichischer Schüler liegen in der Pisa-Studie 2015 beim Lesen wieder unter dem OECD-Schnitt<br />
Entgeltliche Einschaltung<br />
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün<br />
(OECD) Uluslararası Öğrenci<br />
Değerlendirme Programı<br />
(PISA) 2015 yılı sonuçları açıklandı.<br />
"Öğrencilerin okulda öğrendikleri<br />
bilgileri gerçek hayatta<br />
kullanıp kullanamadıklarını ölçme”<br />
amacını taşıyan araştırma programı<br />
kapsamında, 72 farklı ülkeden<br />
15 yaşındaki toplam 540 bin<br />
gencin çeşitli alanlardaki performansları<br />
değerlendirmeye alındı.<br />
PISA araştırmasının sonuçlarına<br />
göre Avusturya okuma, matematik<br />
ve fen bilimleri testlerinde kötü<br />
sonuçlar aldı. 38 OECD ülkesi arasında<br />
okumada 25., fen bilimlerinde<br />
20. ve matematikte 15. sırada<br />
yer aldı. Eğitim Bakanı Sonja<br />
Hammerschmid (SPÖ) araştırma<br />
neticesi hakkında şunları söyledi:<br />
‘‘Sonuçlar kabul edilemez. Avusturya<br />
orta sıralarda ve hedef bu<br />
nokta olmamalı. Gelecek hedef ve<br />
11 ARALIK <strong>2016</strong>’DA SEFER<br />
<br />
<br />
<br />
» <br />
» <br />
<br />
<br />
» <br />
Sefer<br />
<br />
<br />
<br />
sloganımız dünyanın en iyi on<br />
ülkesi arasında yer almak olmalı.<br />
Şu anda tartışılmakta olan eğitim<br />
reformunu hedefimiz doğrultusunda<br />
bir adım olarak görüyorum.<br />
Yapılacak çok şey var.’’<br />
Cinsiyetler arası fark büyük<br />
Avusturya’dan başka dünyanın<br />
<br />
<br />
<br />
hiçbir ülkesinde matematik ve fen<br />
bilimleri konusunda kız ve erkek<br />
performansı arasındaki uçurum<br />
bu kadar derin değil. OECD genelinde<br />
erkekler matematikte kızlardan<br />
ortalama 8 puan daha iyi,<br />
Avusturya’da ise 27 puan. Fen bilimlerinde<br />
de durum aynı. OECD<br />
ortalamasında cinsiyetler arası<br />
fark 4 puanken Avusturya’da 19<br />
puan. Cinsiyetler arasındaki fark<br />
zamanla daha da büyüyor. Avusturya<br />
birkaç sene önce bu nedenle<br />
OECD’nin uyarısına maruz kalmıştı.<br />
PISA’nın sonuçları bunun<br />
nedenlerini açıklamıyor, fakat<br />
araştırma farkın olmaması gerektiğini<br />
söylüyor, çünkü 38 ülkenin<br />
18’inde kız ve erkeklerin matematik<br />
performansında fark yok. Avusturya’da<br />
okumada matematiğin<br />
tersi bir durum söz konusu; erkek<br />
öğrenciler kızların arkasından geliyor.<br />
Özellikle Avusturya’da göçmenler<br />
dezavantajlı durumda<br />
PISA araştırmasına göre Avusturya<br />
dünyada göçmen kökenli gençlerin<br />
en dezavantajda olduğu ülkeler<br />
grubunda yer alıyor. Fen<br />
bilimlerinde Avusturyalılar ve göçmenler<br />
arasında 70 puanlık bir<br />
performans farkı var. Okumada<br />
yabancı kökenli olan ve olmayan<br />
öğrenciler arasında 64 puanlık bir<br />
fark var ki, bu göçmen kökenli<br />
genç nüfusun %5’den fazla olan<br />
tüm OECD veya AB ülkeleri arasında<br />
en yüksek puan farkı. Avusturya’da<br />
göçmen oranı 2000<br />
yılındaki ilk PISA testinden bu<br />
yana %11’den %20’ye çıktı. Sadece<br />
göçmenlerin düşük sosyal<br />
statüleri ile bu dezavantajlar açıklanamaz.<br />
Sosyal statüler arasındaki<br />
farklar da büyük<br />
Avusturya’da ebeveynlerin sosyal<br />
statü geçmişleri ve eğitim düzeylerinin<br />
de çocukların performansı<br />
üzerinde etkisi büyük. Her üç alanın<br />
testlerinde akademisyen ebeveynlerin<br />
çocukları, ebeveynleri<br />
en çok zorunlu eğitimi tamamlamış<br />
çocuklardan yaklaşık 100<br />
puan daha fazla aldılar. Bu üç yıldan<br />
fazla eğitim yılının performans<br />
farkına denk gelir. Geçen 16<br />
yılda da bu fark azaltılamamıştır.<br />
PISA Hakkında:<br />
PISA, Uluslararası Öğrenci<br />
Değerlendirme Programının<br />
kısaltılmışıdır. Program OECD<br />
tarafından uygulanır. Her üç yılda<br />
yüzbinlerce 15-16 yaşlarındaki<br />
öğrencinin okuma, matematik ve<br />
fen bilimleri konusunda bilgileri<br />
sınanır. Son araştırmada fen<br />
bilimleri ağırlıktaydı.
ODAK NOKTA<br />
EKONOMİ<br />
birlikte<br />
Sosyal İşler Bakanlığı Hizmet Dairesi’nin<br />
(Sozialministeriumservice), Avusturya Ticaret<br />
Odası (WKO) ilebirlikteViyana, Graz,<br />
Innsbruck veDornbirn’debaşlattığı ODAK<br />
NOKTA EKONOMİ etkinlikler zinciri, şirketleri<br />
teşvikler ve ücretsiz destek hizmetleriyle<br />
engelli insanların ekonomide<br />
nasıl kalıcı olarak tutulabilecekleri ve<br />
yenilikçi<br />
başarıyla yer değiştirebilecekleri konularında<br />
bilgilendiriyor.<br />
Yaklaşık 300 şirket; en üst teknoloji firmaları<br />
gibi büyük şirketlerden, lojistikçilere,<br />
esnaflara ve temizlik firmalarına…<br />
Hepsi de şimdiye kadar olan etkinliklere<br />
katılımlarıyla engelli insanların da çalışmalarına<br />
olan ilgilerini gösterdiler.<br />
Kompaktseminar für Unternehmen<br />
setzt auf nachhaltige Inklusion!<br />
Die<br />
von Sozialministeriumservice in Kooperation<br />
mit der WKO in Wien, Graz, Innsbruck und Dorn<br />
birn gestartete Veranstaltungsreihee FOKUS<br />
WIRTSCHAFT<br />
informiert Unternehmen, wie mit<br />
Förderungen<br />
und kostenlosen Unterstützungs<br />
leistungen die<br />
Inklusion von MenschenmitEin<br />
schränkungenn in der Wirtschaft nachhaltig und<br />
erfolgreich umgesetzt werden kann.<br />
Ca. 300 Unternehmen – von Großbetrieben wie<br />
TopTechnologiebetrieben bis zu LogistikerInnen,<br />
HandwerkerInnen oder auch Reinigungsfirmenn <br />
zeigten mit ihrer Teilnahme an den bisherigen<br />
Veranstaltungen ihr Interesse für die Beschäfti<br />
gung von Menschen mit Einschränkungen.<br />
Erfolgsbeispiele von Unternehmen wie der<br />
Generali Gruppe Österreich, Starbucks, WISAG,<br />
Magna STEYR<br />
AG & Co KG, das LKH Univ.<br />
Klinikum Graz, Plakativ Werbetechnik oder<br />
Zumtobel lighting lieferten dafür die<br />
entsprechenden Beweise. Dass Inklusion aber<br />
nicht nur umsetzbar ist, sondern auch neue<br />
unternehmerische Akzente setzen kann, zeigtee<br />
etwa das Statement eines blinden<br />
Waschmaschinenverkäufers, der bei Mediamarkt<br />
Kunden und Kundinnen mit seinem Wissen zu<br />
begeistern versteht, oder auch die<br />
Marienapotheke, die mit<br />
der Beschäftigung eines<br />
gehörlosen Apothekers neue Gruppen von<br />
Kunden und Kundinnenansprechen<br />
konnte.<br />
Nach einem 2stündigen Kompaktseminar<br />
können Unternehmendas Gehörte im<br />
Ausstellungsbereich an<br />
ExpertInnencornerndiskutieren und<br />
an Ort und<br />
Stelle gleich die richtigenKontakte für die Zukunft<br />
knüpfen.<br />
NEBA – Netzwerk Berufliche Assistenz<br />
Das Sozialministeriumservice will mit seiner<br />
Şirketler için yoğun<br />
seminerler kalıcı<br />
bir şekilde ‘Dahil<br />
Olmayı’ sağlıyor!<br />
Avusturya Generali Grup, Starbucks,<br />
WISAG, Magna STEYR AG & Co KG, Graz<br />
Üniversite Hastanesi, Plakativ Reklamcılık<br />
veZumtobel Aydınlatma gibi şirketlerin<br />
başarı örnekleri bunun için en güzel<br />
ispatları gösteriyor. Mediamarkt’ta müşterileri<br />
bilgisiyle heyecanlandıran görme<br />
engelli bir çamaşır makinesi satıcısı veya<br />
Bezahlte Anzeige<br />
Veranstaltungsreihe Unternehmen<br />
und<br />
Organisationen als PartnerInnen für<br />
das NEBA<br />
Netzwerk Berufliche Assistenz gewinnen. Dennn<br />
vielfach klagen Betriebe,<br />
dass sie zwar offen<br />
wären für eine Beschäftigung von Menschen mit<br />
Einschränkungen, aber sich zu wenige Personen<br />
aktiv dafür melden. Eine Partnerschaft wäre in<br />
diesem Bereich von großem Vorteil, weil die<br />
NEBAOrganisationen die<br />
von ihnenn betreuten<br />
Personen durch Beratung, Schulung<br />
und Training<br />
fit für den Arbeitsmarkt<br />
machen. (www.neba.at)<br />
fit2work – Beratung für<br />
Personen und<br />
Betriebe<br />
fit2work bietet Information, Beratung und<br />
Unterstützung bei Fragen zur psychischen und<br />
körperlichen<br />
Gesundheit<br />
am Arbeitsplatz. Die<br />
fit2workBetriebsberatung richtet sich vor allem<br />
an<br />
Betriebe, die betriebliches (Wieder<br />
)Eingliederungsmanagement aufbauen wollen.<br />
Mit der fit2work Betriebsberatung wird eine<br />
nachhaltige Verbesserung der Arbeitsfähigkeit<br />
der MitarbeiterInnen im Unternehmen erreicht.<br />
Krankenstände bzw.<br />
Abwesenheitszeiten<br />
werden reduziert.<br />
(www.fit2work.at)<br />
FOKUS WIRTSCHAFT: inklusiv innovativ wird<br />
2017 in Burgenland, Kärnten, Salzburg,<br />
Oberösterreich und Niederösterreich angeboten.<br />
Die Teilnahme ist für Unternehmen<br />
kostenlos,<br />
eineAnmeldung ist jedoch notwendig.<br />
Termine und Anmeldung<br />
unter:<br />
https://www.fokuswirtschaft.at/<br />
işitme engelli bir kişiyi işe almasıyla yeni<br />
müşteri grubuna hitap edebilen Marien<br />
Eczanesi dahil etmenin yalnız uygulanabilirliğini<br />
değil aynı zamanda farklı bir<br />
yeni girişimci tarzını gösteriyor.<br />
İki saatlik yoğun bir seminerden sonra<br />
şirketler dinlediklerini, sergi alanındaki<br />
uzmanlar köşesinde anında ve yerinde<br />
tartışabilir, gelecek için doğru bağlantıları<br />
kurabilirler.<br />
NEBA- Mesleki Yardım Ağı<br />
Sosyal İşler Bakanlığı Hizmet Dairesi, etkinlikler<br />
zinciriyle şirket ve organizasyonları<br />
mesleki yardım ağı NEBA’ya ortak<br />
olarak kazanmak istiyor. Çünkü şirketler<br />
defalarca engelli kişileri çalıştırmaya açık<br />
olduklarını, fakat çok az kişinin aktif olarak<br />
başvurduklarından şikâyet ediyor.<br />
NEBA kuruluşları danışmanlık, eğitim ve<br />
stajla kişileri işgücü piyasasına hazırladıkları<br />
için bu alanda bir ortaklık, büyük bir<br />
avantaj olur (www.neba.at).<br />
fit2work - Şahıs ve Şirketlere danışmanlık<br />
fit2work işyerinde, ruhsal ve fiziksel sağlığa<br />
dair konularda bilgi, danışmanlık ve<br />
destek sunuyor. fit2work’ün şirket danışmanlığı<br />
özellikle, (tekrar) bütünleşme yönetimi<br />
kurmak isteyen firmalara yönelik.<br />
fit2work’ün şirket danışmanlığıyla, çalışanların<br />
çalışma beceresinde kalıcı bir iyileşmeye<br />
ulaşılır. Hastalık izinleri ve işte<br />
bulunmama azalır. (www.fit2work.at)<br />
ODAK NOKTA EKONOMİ: birlikte // yenilikçi<br />
2017’deBurgenland, Kärnten, Salzburg,<br />
Yukarı Avusturya veAşağı<br />
Avusturya’da sunulacak. Katılım şirketler<br />
için ücretsiz ama başvuru gereklidir.<br />
Tarihler ve başvurular için:<br />
https://www.fokus-wirtschaft.at/<br />
İnternet Adresi:<br />
www.sozialministeriumservice.at<br />
Avusturya Geneli Telefon Numarası:<br />
05 99 88<br />
Entgeltliche Einschaltung