19.12.2016 Aufrufe

EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA DEZEMBER 2016

www.europa-journal.net

www.europa-journal.net

MEHR ANZEIGEN
WENIGER ANZEIGEN

Erfolgreiche ePaper selbst erstellen

Machen Sie aus Ihren PDF Publikationen ein blätterbares Flipbook mit unserer einzigartigen Google optimierten e-Paper Software.

Wir sagen JA<br />

zu<br />

ÖSTERREICH<br />

Avrupa’da<br />

Büyük<br />

IŞİD<br />

Korkusu...<br />

SAYFA 4<br />

Bertelsmann Vakfı:<br />

‘Aşırı Sağ<br />

Partiler Neden<br />

Çok Oy Alıyor?’<br />

SAYFA 6<br />

PISA Araştırması:<br />

‘Avusturya’da<br />

Öğrencilerin<br />

Durumu Kötü’<br />

SAYFA 15<br />

UNABHÄNGIGE MONATLICHE ZEITUNG FÜR WIRTSCHAFT, INTEGRATION UND BILDUNG<br />

<strong>HABER</strong><br />

VRUP<br />

A A<br />

<strong>AVRUPA</strong>’NIN AYLIK BAĞIMSIZ EKONOMİ, ENTEGRASYON VE EĞİTİM GAZETESİ<br />

SAYI:62 ARALIK <strong>2016</strong> - AUSGABE:62 <strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong> P.b.b. Verlagsort:6020 Innbruck 11Z038817M<br />

Retour- und Postsendungen: Mehmet Inak - Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

R<br />

E<br />

C H<br />

www.europa-journal.net<br />

I<br />

AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />

PROF. DR.<br />

MUSTAFA ÇAKIR:<br />

Ötekini<br />

anlamak<br />

ve uyum<br />

SAYFA 2<br />

Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Aşırı Sağcılar Hüsrana Uğradı<br />

AŞIRI SAĞ<br />

PARTİYE<br />

Yeni Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen<br />

© Wolfgang Zajc<br />

GEÇİT YOK<br />

Avusturya’da yaşayan yabancı kökenli<br />

insanların geleceği açısından çok önemli<br />

olan Cumhurbaşkanlığı seçimi, bağımsız<br />

aday Alexander Van der Bellen’in zaferiyle<br />

sonuçlandı. Avusturya ve Avrupa'da<br />

aşırı sağın yükselişi nedeniyle<br />

duyulan kaygının yerini rahatlama aldı.<br />

AŞIRI SAĞIN BÜYÜK HÜSRANI<br />

Aşırı sağcıların 2. Dünya Savaşı’ndan<br />

sonra ilk defa bu kadar yaklaştığı Cumhurbaşkanlığı<br />

Makamı hayali ve geleceğe<br />

yönelik büyük planları suya düştü.<br />

AVUSTURYA HALKI KRİZE ŞİMDİLİK DUR DEDİ<br />

2017 yılı içerisinde aşırı sağcı siyasi hareketlerin<br />

yükselişte olduğu Fransa, Hollanda<br />

ve Almanya gibi ülkeler sandık<br />

başına gidecek. Avusturya’daki seçim,<br />

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde üst üste<br />

yapılacak seçimler öncesinde popülist<br />

ve AB karşıtı olan siyasi hareketlerin<br />

diğer ülkelerde ne kadar destek bulacağının<br />

bir işareti olarak görülüyordu.<br />

Avusturya’da seçmenlerin sağduyusu<br />

AB’ye derin bir nefes aldırdı.<br />

İKTİDAR PARTİLERİ DERS ÇIKARMALI<br />

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Avusturya<br />

halkının yarıya yakınının aşırı sağcı partiye<br />

oy vermesi tabii ki tesadüf değil.<br />

Yerli halk iktidar partilerinden şikâyetçi<br />

ve aşırı sağa kayan oyların önemli bir<br />

kısmı tepki oyları. Özellikle bu seçim sonuçlarından<br />

iktidar partileri SPÖ ve ÖVP<br />

gerekli dersleri çıkarmazlarsa 2018’de<br />

yapılması planlanan genel seçimlerde<br />

tepki oylarının daha da artacağına kesin<br />

gözüyle bakılıyor.<br />

ALEV KORUN: ZUSAMMENHALT hat gesiegt: Van der Bellen ist unser Präsident<br />

SEÇİM ANKETİ: TEHLİKE DEVAM EDİYOR...<br />

Cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen<br />

sonra yapılan ‘Genel Seçim Anketi’ yine<br />

ürkütücü gerçekleri ortaya çıkardı. Ankete<br />

katılanların % 34’ü yarın seçim olsa<br />

aşırı sağcı partiyi, % 27 SPÖ’yü, % 19<br />

ÖVP’yi, % 12 Yeşiller’i ve % 6’lık kesimde<br />

NEOS’u tercih edeceğini belirtirken bu<br />

anketin son seçim yenilgisine rağmen<br />

aşırı sağcıların gücünü koruduğunu ve<br />

en iyi şekilde parlamento seçimlerine<br />

ağırlık vereceğini gösteriyor.<br />

Vielfalt und Menschen mit Migrationshintergrund -<br />

warum sie in der Politik so wichtig sind...<br />

S EI TE 6<br />

Tarık Mete:<br />

Ahmet Demir:<br />

Ahmed Husagic:<br />

Asdin El Habbassi:<br />

Hikmet Arslan:<br />

Angelika Mlinar:<br />

Muna Duzdar:<br />

Vielfalt ist eine<br />

große Chance<br />

Vielfalt ist lebendig<br />

und schafft Raum<br />

Vielfalt ist nicht etwas,<br />

das wir lernen müssen<br />

Anliegen aller Teile der<br />

Bevölkerung vertreten<br />

Die Vielfalt ist<br />

die Würze<br />

Vielfalt bringt neue<br />

Sichtweisen und Impulse<br />

Vorhandenes Potential<br />

als Reichtum sehen<br />

S E IT E 1 0


ARALIK <strong>2016</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 2<br />

İnsanlar, “Sevmek birbirine değil,<br />

birlikte aynı noktaya bakmaktır”<br />

(Antoine de Saint Exupery) sözünün<br />

aksine, öteki olarak gözüne kestirdiği<br />

birinin davranışlarını takip<br />

ediyor ve hemen kendi beyinlerine<br />

kodladıkları toplumsal veya kültürel<br />

değerlere uyup uymadığını<br />

kontrol ediyorlar. Uyarsa, ne ala;<br />

uymazsa, uyumsuz, ötekisin. Hâlbuki<br />

eskiden çevresine şöyle bir<br />

bakan insan, elinden geldiği ölçüde<br />

kendisini, davranışlarını içinde<br />

yaşadığı sosyal çevreye uydurmaya<br />

çalışırdı. Bu sırada da “Söz gümüşse,<br />

sükût altındır” ilkesine<br />

uygun davranır; söz ve eylemleri ile<br />

de kimseyi incitmemeye; canını<br />

yakmamaya çalışırdı. Uyum tek taraflı<br />

değil, karşılıklı bir etkileşimdi.<br />

Artık devir değişti. Herkes, özellikle<br />

de çoğunluğun kültürünü taşıyanlar,<br />

kendi aklına yatanı daha çok<br />

beğeniyor. Herkes, öteki olarak<br />

gördüğünün kendi değerlerine uymasını<br />

istiyor. Bunun toplumsal ve<br />

sosyal hayattaki adını da kocaman<br />

bir etiketle, uyum diye yaftalıyor.<br />

Uyum, akşamdan sabaha sonuçlanan,<br />

“uy” deyince uyulan, emir komuta<br />

zincirine bağlı bir durum değil<br />

ki… İnsan yeni bir ortama girdiğinde<br />

önce bir duracak, etrafına bakacak,<br />

inceleyecek, görüp göreceklerini<br />

duygularının ve aklının süzgecinden<br />

AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

geçirecek, beğendiklerini kabul<br />

edecek, aklına yatmayanları da olduğu<br />

gibi bırakacak. Uyumu hayatı<br />

boyunca gelişen bir öğrenme, kültürleme<br />

süreci olarak yaşayacak.<br />

Uyum, hayatın seyrine göre, içinde<br />

bulunulan şartların veya beraber<br />

olunan arkadaşların kişiyi nereye<br />

çekerse o yöne gitmek olmadığı,<br />

sosyal sorumluluklara bağlı olarak<br />

şekillendiği unutulmamalıdır. Uyum<br />

için bir okula gitmek veya gitmemek,<br />

hayatın olmazsa olmazı<br />

değildir. Kaldı ki bireyin sosyal<br />

gelişim hızı, şekli ve yeni durumlara<br />

kendini uydurabilme yeteneği<br />

okula göre değil, kişiden kişiye<br />

kişisel özelliklere göre değişkenlik<br />

gösterir. Burada eğitim kurumlarının<br />

katkısı, bireyin gelişimini<br />

biçimsel olarak yönlendirmektir.<br />

Eğitim alan birey öğrenme sürecinde<br />

kendini tanır; yeteneklerinin<br />

farkına varır, sınırlılıklarını öğrenirse,<br />

süreçten beklenen istendik<br />

sonuçlar daha kolay alınır ve uyum<br />

diye tanımlanmak istenen toplumsal<br />

ve sosyal hayattaki yaşanmışlıklar<br />

olumlu olur.<br />

Uyum sağlamak için kişinin köken<br />

dilini, kültürünü bırakması, terk<br />

etmesi gerekmez. Bununla birlikte<br />

içinde yaşanılan hedef kültüre ait<br />

dilin, örf ve adetlerinin öğrenilmesi<br />

gerekir. Öğrenmek ile öğrenilenlerin<br />

hayatın pratiğine dökülmesi<br />

farklıdır. Uyum için hedef dili<br />

(Almancayı) bir Alman kadar iyi<br />

öğrenmek, nüansları ile konuşmak,<br />

toplumsal ve sosyal hayatın içinde<br />

başarı ile yer almak için bir anahtardır.<br />

Ama uyum sağlayacağım<br />

diye kökenini, ana dilini, ana yurdunu<br />

unutmak gerekmez; aksine<br />

dil öğrenmenin kültürü de öğrenmek<br />

olduğu düşünülürse, ana dilini<br />

öğrenmenin de köken kültürü ile<br />

bağın sürdürülmesi konusunda<br />

önemli bir kazanım olacağı unutulmamalıdır.<br />

Ana dilini bilen özünü<br />

bilir; özünü bilen kendine güvenir;<br />

kendine güveni olan da karşıdakine<br />

korku veya şüphe ile yaklaşmaz.<br />

Birlikte yaşamanın, ortak<br />

değerlerin kesişim noktalarını<br />

anlar, bir davranışın arka planındaki<br />

niçin ve nedenleri bilir ve nihayet<br />

yaşadığı anın keyfini sürer.<br />

Okul çağındaki çocukların<br />

yaşadıkları çevreye uyum sağlaması,<br />

kimlik bunalımı yaşamaması<br />

ailenin sorumluluğunda olduğu<br />

kadar, çocuğun gelişimiyle ilgisi<br />

olan bütün kurum ve kuruluşlarında<br />

sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun<br />

paylaşılması, süreç<br />

içinde ortaya çıkabilecek kimi sorunların<br />

çözülebilmesi konusunda<br />

ilgili paydaşlarla işbirliği yapılmasını<br />

gerektirir. Eğitim, aile ve sosyal işler<br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR<br />

Anadolu Üniversitesi Yurtdışı Türkler Araştırma Merkezi Müdürü – Eskişehir<br />

mcakir@anadolu.edu.tr<br />

Ötekini anlamak ve uyum<br />

1. Bölüm<br />

ile ilgilenen kurumlar, bu süreçte<br />

çocuklara, ailelerine koruyucu ve<br />

destek hizmetlerini eksiksiz sunmalıdır.<br />

Bu destek aile danışma<br />

merkezleri, psikologlar ve uzman<br />

hekimler üzerinden sağlanabilir. Bu<br />

desteği Avusturyalı yerel makamlar<br />

kadar; Türk temsilciliklerinin de<br />

istihdam ettiği alan uzmanları üzerinden<br />

vermesi beklenir.<br />

Bu kurumların başında sorumlu<br />

olanların, çocukların sosyal çevreye<br />

uyum sağlaması için onlara<br />

duyarlı davranması; çocuk ve aile<br />

ile işbirlikçi davranış modelleri<br />

sergilemesi, kişisel ikbal yerine<br />

toplumsal ve sosyal hayatın gelişimine<br />

yönelik projeleri teşvik<br />

edip hayata geçirmesi tercih edilir.<br />

Bu tutum sorunlar karşısında bunalan<br />

ailelerde duyarlık, kurumlara<br />

farkındalık ve saygınlık kazandırırken,<br />

kişiler arası ve toplumlar<br />

arası iletişimde de belirgin bir<br />

rahatlama sağlar.<br />

Örneğin bir okul yöneticisi, okulunda<br />

öğrenim gören Türkiye kökenli<br />

öğrencilere ders dışındaki<br />

serbest zamanlarda kendi aralarında<br />

Türkçe konuşmayı yasaklayarak,<br />

ne onların topluma uyum sağlamasına<br />

ne de Almancayı daha iyi<br />

öğrenmesine katkı sağlayabilir.<br />

Olsa olsa toplumsal gerginlik yaratır;<br />

toplumda varlığı hissedilen ve<br />

yerel politikacılar tarafından daha<br />

belirginleştirilmeye çalışılan kimi<br />

ayrışmaları, kanayan yaraları derinleştirir.<br />

Bunun yerine başarıyı ödüllendirerek,<br />

öğrencilerin Türkçenin<br />

yanı sıra Almancayı öğrenmeleri de<br />

teşvik edilebilir.<br />

Öğretmen okulda Türkçeyi, aileler<br />

de evlerinde Almanca konuşmayı<br />

yasaklamak yerine ihtiyacı hissedilen<br />

dil konuşulmalıdır. Bu süreçte<br />

çocukların duygu ve düşüncelerine<br />

değer verildiği hissettirilerek, onları<br />

anlamaya çalışmalı; onları hangi<br />

dilde istiyorsa, o dilde düzenek<br />

değiştirmeden konuşmaya, kendilerini<br />

özgür bir şekilde ifade etmelerine<br />

yardımcı olunmalıdır. Bu tutum<br />

bazen bir öğrenciyi bazen de<br />

bütün öğrencileri anlamanın ipuçlarını<br />

verir veya onların ortaya koyduğu<br />

farklı dünya görüşü ve hayat<br />

tarzlarının, çok kültürlü hayatın<br />

doğru yorumlanmasının yolunu<br />

açar. Öte yandan bir dilin öncelikle<br />

konuşulması yönündeki baskı, o<br />

dilden uzaklaşılmasına yol açacağından,<br />

gerekçeli olarak anlatılmalı;<br />

zorlama yerine teşvik ve<br />

ödüllendirme sistemi tercih edilmelidir.<br />

DEVAMI GELECEK SAYIMIZDA...<br />

DAMIT AUS<br />

DEN SCHERBEN DER<br />

VERGANGENHEIT<br />

EINE ZUKUNFT OHNE<br />

GEWALT WIRD.<br />

Jeden Tag helfen wir Frauen und unterstützen sie<br />

und ihre Kinder auf dem Weg zurück in ein stabiles<br />

und angstfreies Leben.<br />

frauenhaeuser-wien.at


3 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

ARALIK <strong>2016</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Migration: Wirtschaf t braucht gezielte Zuwanderung<br />

Avusturya kalifiye göçmen istiyor<br />

İçişleri Bakanlığı’nın son yayınladığı göç raporuna<br />

göre Avusturya’da sosyal barışı sürdürmek<br />

için eğitim, işgücü piyasası ve kamu<br />

güvenliği gibi sistemler dengede olmalı.<br />

Konu hakkında İleri Araştırmalar Enstitüsü<br />

(IHS) eski başkanı Bernhard Felderer: "Ekonominin<br />

hedefe yönelik kalifiye olan insanların<br />

göçüne ihtiyacı var."<br />

Doktorların yurt dışına göçü durdurulmalı<br />

Eski Caritas Başkanı Franz Küberl’e göre<br />

bakım personeli ihtiyacını karşılamak için de<br />

hedefli göç sağlanmalı ve doktor eksikliğini<br />

gidermek maksadıyla da tıp mezunları ve<br />

personelin yurt dışına göçü engellenmelidir.<br />

Göç kurulunun aydınlattığı diğer bir husus ta<br />

göçmenlerin geldiği ülkeler. Bu ülkelerde demokrasinin<br />

geliştirilmesi için tedbirler ve siyasi<br />

istikrarın sağlanması isteniyor.<br />

Sobotka meclis araştırması istiyor<br />

İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka (ÖVP) göç<br />

konusunda meclis araştırması önerdi. Göç<br />

konusu devletin genelini ilgilendiren bir mesele.<br />

Avusturya Göç Kurulu’nun sunduğu bu<br />

rapor uzun süreli göç stratejilerinin hazırlanmasında<br />

içerik temeli olarak kullanılacak.<br />

Avusturya Göç Kurulu 2014 Nisan ayında<br />

Paul Lendvai başkanlığında bağımsız bir komisyon<br />

olarak kurulmuştur.<br />

Ordu’da çalışmak için büyük başvuru<br />

Avusturya Ordusu’na katılarak meslek sahibi<br />

olmak isteyenlerin sayısı hergeçen gün artıyor.<br />

Ordu Personel Daire Başkanlığı’nın açıkladığı<br />

istatistiklere göre başvurularda yüzde<br />

60’nın üzerinde bir artış var. Özellikle kadınların<br />

büyük ilgi gösterdiği orduda iş sahibi<br />

olma isteğine karşın her başvurunun kabul<br />

edilemeyeceği belirtildi.<br />

Avusturya Savunma Bakanı Hans Peter<br />

Doskozil (SPÖ), ordunun çok farklı meslek<br />

seçeneği sunduğunu ve başvuruların artmasının<br />

sevindirici olduğunu açıkladı. Doskozil<br />

ayrıca ordunun kemer sıkma politikasının<br />

artık bittiğini ve daha çok yatırım yapılacağını<br />

vurguladı. Personel maaşlarında da kısa<br />

zamanda artış olacağı öngörülüyor.<br />

Mit gerechter<br />

Schulfinanzierung<br />

Bildungschancen schaffen<br />

Liebe Leserin!<br />

Lieber Leser!<br />

Sandra Frauenberger<br />

Stadträtin für Frauen, Bildung,<br />

Integration, Jugend & Personal<br />

Wir haben ein bewegtes Jahr hinter uns. Seit<br />

einem Jahr bin ich für die Wiener Bildungspolitik<br />

zuständig. In diesem Ressort werden<br />

entscheidende Fragen der Zukunft bearbeitet.<br />

Ich möchte Ihnen daher eine kleine<br />

Vorschau auf die kommenden Herausforderungen<br />

und Projekte geben, die wir als Stadt<br />

anpacken.<br />

Gerade das schlechte Abschneiden der österreichischen<br />

SchülerInnen bei der PISA-Studie<br />

zeigt deutlich die Probleme unseres Schulsystems.<br />

Bildung wird nach wie vor vererbt<br />

und unser System schafft es nicht, die Ungleichheiten<br />

auszugleichen.<br />

Grundlegende Reformen sind dringend<br />

notwendig und müssen 2017 weiter vorangetrieben<br />

werden. Es braucht:<br />

• Mehr gemeinsame und ganztägige Schule<br />

für alle Kinder<br />

• Mehr pädagogische Autonomie<br />

• Verstärkte Fortbildung des Lehrpersonals<br />

• Schulfinanzierung nach dem Chancenindex<br />

Wir müssen mit gerechter Schulfinanzierung<br />

Bildungschancen schaffen!<br />

2017 werden wir uns im Rahmen des Qualifikationsplans<br />

Wien für die Bildungspflicht<br />

stark machen.<br />

Das ist auch wichtig, um Jugendliche vor Radikalisierung<br />

zu schützen: Wer eine Ausbildung<br />

macht, wer einen sinnvollen Job hat,<br />

wer zufrieden und ohne Angst in seine<br />

Zukunft blicken kann, ist viel besser davor<br />

geschützt in die Fänge der Extremisten zu<br />

geraten. Dafür braucht es noch eine stärkere<br />

Verknüpfung zwischen der Schule und der<br />

außerschulischen Jugendarbeit.<br />

Ein weiteres großes Anliegen ist Bildungsinfrastruktur.<br />

2017 investieren wir in den<br />

Schulneubau und -zubau sowie in Sanierungen<br />

156 Millionen Euro. Darum befinden sich<br />

im nächsten Jahr 7 neue städtische Kindergärten<br />

in Bau.<br />

Mittlerweile profitieren in Wien über 34.600<br />

Kinder von Ganztagesbetreuung, das sind um<br />

11 % mehr als im letzten Schuljahr. Mit der<br />

beschlossenen Finanzierungsunterstützung<br />

des Bundes werden wir diesen Ausbau<br />

weiterhin vorantreiben.<br />

Lieber LeserInnen, Bildung ist eine Frage der<br />

Gerechtigkeit. Wir müssen unseren Kindern<br />

die gleichen Chancen geben. Schließlich geht<br />

es um ihre Zukunft und damit auch um die<br />

Zukunft unserer Stadt.<br />

© Kromus/PID<br />

© Die Grünen NÖ<br />

„Wir halten es wie Caritas-Chef Michael<br />

Landau und Kardinal Schönborn: Dieser Antrag<br />

der ÖVP treibt noch mehr Menschen in<br />

die Armut. Die ÖVP überschreitet damit die<br />

Grenze der Grauslichkeiten. Wir hätten das<br />

nicht für möglich gehalten. Dieser Antrag ist<br />

ein Rückschritt hinsichtlich Nächstenliebe,<br />

Menschenwürde und des Miteinanders. Noch<br />

im Jahr 1988 skizzierte Niederösterreich<br />

unter VP-Landeshauptmannstellvertreterin<br />

Liese Prokop gemeinsam mit Salzburg die<br />

„Neuen Wege in der Sozialpolitik“. Niederösterreich<br />

war dabei federführend in den<br />

Bemühungen um ein modernes bundesweit<br />

einheitliches Sozialhilferecht. Die Bemühungen<br />

Prokops werden ein für alle Mal<br />

zunichte gemacht“, so Helga Krismer, Klubobfrau<br />

der Grünen, im NÖ Landtag. Für<br />

Krismer ist klar: Die VPNÖ hat die Bundesspitze<br />

vorgeführt und „papierlt“, „denn der<br />

Antrag war schon lange vorbereitet und<br />

Niederösterreich wollte keine Einigung.<br />

Auch wenn die Regierungsspitze bemüht<br />

ist, unschuldig zu wirken und den Bund<br />

den schwarzen Peter ziehen lässt“, so Helga<br />

Krismer in ihrer Rede im NÖ Landtagssaal.<br />

Die grüne Klubobfrau vermutet, dass die<br />

VPNÖ mit ihrer Show einem ganz anderen<br />

Interesse folgte: „Die ÖVP hat sich mit der<br />

Klubobfrau und Landessprecherin der<br />

Grünen Niederösterreich<br />

Helga Krismer<br />

Ein entschiedenes Nein<br />

von den Grünen gibt es<br />

zur Änderung des<br />

NÖ Mindestsicherungsgesetzes<br />

im NÖ Landtag<br />

FPÖ auf den Wettbewerb der Grauslichkeiten<br />

eingelassen. Menschen, die arm sind,<br />

die betteln müssen, die schutzbedürftig<br />

und auf uns alle angewiesen sind, werden<br />

runter und ärmer gemacht. Tausende<br />

Kinder sind mitbetroffen“, führt Krismer<br />

aus. Die Grüne ist sich sicher: „Die ÖVP<br />

weckt Geister des Neids und der Angst.<br />

Sie ,vertrumpt‘ unser Niederösterreich<br />

und wird sich wundern, was diese Geister<br />

anrichten werden!“<br />

Das NÖ Mindestsicherungsgesetz ist nicht<br />

sozial und nicht gerecht. Es ist eine Drohgebärde<br />

der ÖVP Niederösterreich, die<br />

mit der Bundesregierung kein einheitliches<br />

Mindestsicherungsgesetz verhandeln<br />

wollte, und trifft Familien und Alleinerziehende<br />

beinhart. Es macht daher vor allem<br />

eines: es raubt Kindern jede Chance auf<br />

eine bessere Zukunft. Keinem Arbeiter und<br />

Angestellten geht es besser, wenn bei<br />

Kindern, die in einkommensschwachen<br />

Familien aufwachsen, gekürzt wird. Diese<br />

Kaltherzigkeit der ÖVP ist für uns nicht<br />

nachvollziehbar, daher ist die Petition unter<br />

www.mindestsicherung-noe.at , die sich<br />

gegen das NÖ Modell ausspricht, unbedingt<br />

zu unterstützen. Mit einer Unterschrift<br />

zeigt man Haltung und Menschlichkeit.“<br />

HALTUNG ZEIGEN.<br />

MENSCH BLEIBEN.<br />

PETITION UNTERSCHREIBEN!<br />

WWW.MINDESTSICHERUNG-NOE.AT<br />

Entgeltliche Einschaltung


ARALIK <strong>2016</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 4<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Bir ışık sızardı kaynağından…<br />

Gece-gündüz demeden,<br />

aydan, güneşten ve yıldızlardan,<br />

Gözü kamaşırdı kâinattakilerin, şaşkınlıktan<br />

Asırlardır ışığın sahibini arar dururdu insan.<br />

Gözler bakmaya bakardı ama, görmek nafile,<br />

Görmek için göz yetmezdi de ondan<br />

Ah şu Kâinat!!!<br />

Ne muhteşem bir kitap,<br />

Ve insan, en anlayışlı muhatab…<br />

İnsan ki, etten ve kemikten, insan ki en<br />

ince ruh, en derin akıl ve tefekkürden ibaretti:<br />

Tefekkür ki, varlıklara Allah namına<br />

bakmaktı. Bir bakış biçimi, bir sezgi ve algı,<br />

yalnızca insana bahşedilmiş bir hediye…<br />

Velhasıl insandı halifesi dünyanın. Bir kere<br />

halife seçilmişti ya ona verilmişti bu görev.<br />

Ama ne kutsal, ne büyük bir görev. Kim<br />

bilir belki layıkıyla yapacaktı görevini, şu<br />

dur durak bilmeyen işleri, bitmez tükenmez<br />

bahaneleri olmasa…<br />

Kâinattaki her nesne, her canlı bir ilahi<br />

mesajdı ve herşey O`nu hatırlatırdı. Öyle<br />

ki; bir ağaç, bir çiçek bile, „dur ve düşün“,<br />

hatta “bak ve gör“ derdi. Herkes bilir ki,<br />

pencereye bakmakla, pencereden bakmak<br />

aynı şey değildi. Pencereye bakan camdaki<br />

lekeyi, penceden bakan bahçedeki gülleri<br />

YASEMİN KARAGÖZ<br />

yasemin-ka@hotmail.com<br />

GAİBANE<br />

BAKIŞLARDAKİ SIRLAR<br />

görürdü. Görmek de bir yana, anlamak<br />

lazım gelirdi. İlla Hz. Süleyman mı olmak<br />

lazımdı, anlayabilmek için kâinatın dilini,<br />

yoksa bir bulutun kanadında dünyayı mı<br />

dolaşmak gerekirdi. Hem nereye bakarsan<br />

bak, hep O tecelli ederdi. Öyle yakındı ki,<br />

can damarından bile…<br />

Gaibane bakışlarda gizliydi tüm sırlar.<br />

Asıl olan zatına değil, yarattıklarına bakabilmekti.<br />

Zatını görmek ne mümkün, ne<br />

Musa'lar istemiş de kendinden geçmiş<br />

ama buna nail olamamıştı. Kâinat kitabının<br />

sayfalarına bir göz atabilse, dikkat-i<br />

nazarıyla bakabilseydi, görecekti. Tüm<br />

kâinatın kusursuzluk simgesi olduğunu.<br />

Öyle ki, yerin ve göğün yaratılışında,<br />

gecenin ve gündüzün birbiri ardına gelişinde,<br />

akıl sahipleri için öyle çok deliller ve<br />

ibretler vardı.<br />

Yeryüzünde ve gökyüzündekilere hikmet<br />

nazarıyla bakanlar da vardı oysa… Ayakta,<br />

yatarken, otururken, her an ve her saniye.<br />

Ve onlar bilirlerdi ki: bazen bir saatlik tefekkür,<br />

bin senelik ibadetten hayırlıdır.<br />

Öyle etkilenir ve büyülenirlerdi ki, kimi<br />

hayret secdesi, kimi şükür secdesi yapardı:<br />

Kimbilir belki de; „Allah`ım bu kâinat kitabını<br />

yazana şükür, okuyana, dinleyene<br />

ve anlayana faydalı kıl“ derlerdi…<br />

Avrupa<br />

Ülkelerinde<br />

Büyük IŞİD<br />

Korkusu...<br />

AB ülkeleri, Irak ve Suriye'ye giden yabancı savaşçıların<br />

geri dönüp saldırı düzenlemesinden endişe ediyor...<br />

Avrupa Birliği(AB) tarafından yayınlanan bir rapora<br />

göre, Avrupa’dan Suriye ve Irak'a savaşmak<br />

için giden yabancı savaşçıların yüzde 20’ye<br />

yakın bölümünün bölgedeki çatışmalarda hayatını<br />

kaybettiğinin belirlendiği, hala Irak<br />

ve Suriye’de olanların sayısının 2.500 civarında<br />

olduğu, 1.750 civarında savaşçının ise Avrupa<br />

ülkelerine geri döndüğünün tespit edildiği<br />

açıklandı.<br />

AB'nin Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles<br />

de Kerchove tarafından AB İçişleri Bakanları’na<br />

sunulan rapora göre, geri dönenler arasında<br />

iki tip "yabancı savaşçı profilinin" olduğuna,<br />

bunlardan çoğunluğu oluşturan grubun belli<br />

bir süre sonra tekrar savaş bölgelerine geri gideceğine<br />

ancak bir diğer grubun ise Avrupa’da<br />

saldırı düzenlemek için bilinçli olarak geri gönderildiğine<br />

dikkat çekiliyor. Raporda geri<br />

dönen bazı savaşçıların hapiste olduğu, bazılarının<br />

gözlem altında bulunduğu, ancak bir<br />

kısmının da kontrol edilmeden normal yaşamlarına<br />

devam ettiği belirtiliyor.<br />

AVUSTURYA ALARMDA<br />

Avusturya İçişleri Bakanlığı verilerine göre,<br />

şimdiye kadar 230 kişinin savaş bölgelerine gittiği<br />

tespit edildi. Yola çıkan 50 kişiye ise devlet<br />

engel olmayı başardı. Toplam rakam 221 erkek<br />

ve 59 kadından oluşuyor. Avusturya’dan ayrılarak<br />

savaş bölgelerine giden bu yabancı savaşçılardan<br />

44’ünün ise hayatını kaybettiği<br />

açıklanırken, IŞİD gibi örgütlere katılımın engellenmesi<br />

ve geri dönen savaşçıların da tehlike<br />

arz etmemesi için devletin her türlü imkânı<br />

seferber ettiği vurgulandı.<br />

İNTERNET KULLANIRKEN<br />

MAHKEMELİK OLMAYIN<br />

Devlet, internetteki kışkırtmaların üzerine<br />

daha sert ve etkili gitmeye başladı. Anayasayı<br />

koruma ve terörle mücadele federal<br />

dairesi müdürü Peter Gridling’e göre<br />

önceki yıl aşırı sağla ilgili ihbar merkezine<br />

3.600’den fazla rekor düzeyde ihbar ulaştı<br />

ve bunların yarıya yakını ceza hukukunu<br />

ilgilendiren soruşturmalar.<br />

İnternet hem radikaller hem de aşırı sağcılar<br />

tarafından yoğun olarak kullanılıyor.<br />

Toplumda kutuplaşma ve kızgın vatandaş<br />

sayısında artış var. Ayrıca keskin tonlar artarak<br />

siyasette de varlığını gösteriyor.<br />

SORUŞTURMALAR ARTIYOR<br />

Savcılıklarda internette yapılan kışkırtmalar<br />

nedeniyle artan soruşturma sayıları<br />

dikkati çekiyor. Yapılan açıklamaya göre<br />

Kasım ayına kadar iddia makamlarınca<br />

540 soruşturma işlemi gerçekleştirildi, 89<br />

iddianame hazırlandı. Yıl sonuna kadar<br />

soruşturma işlemlerinin 640’a ulaşması,<br />

iddianamelerin 100’ü aşması bekleniyor.<br />

A<br />

VRUP<br />

<strong>HABER</strong><br />

A<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

Gazete Kurucusu (Gründerin)<br />

Katrin VORHAUSER<br />

İmtiyaz Sahibi (Herausgeber und Inhaber)<br />

Mehmet İNAK<br />

Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion)<br />

Hasan KESKİN<br />

Türkiye Temsilcisi<br />

Mag. Ahmet ZUBİ<br />

14.12.<strong>2016</strong> - 16.01.2017<br />

SAYI: 62 ARALIK <strong>2016</strong> - <strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong> AUSGABE: 62<br />

ANSCHRIFT - ADRES<br />

<strong>HABER</strong> <strong>AVRUPA</strong> - <strong>EUROPA</strong> <strong>JOURNAL</strong><br />

Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />

Baskı-Druck: Medien-Druck Salzburg GmbH<br />

Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden<br />

gazetemiz sorumlu değildir.<br />

www.europa-journal.net - info@europa-journal.net<br />

R<br />

I<br />

E<br />

C H<br />

"English 2020" an 155 Volksschulen - Wiener Schulen setzen auf Sprachkompetenz<br />

Viyana’da ''İngilizce 2020''<br />

Programı Başarıyla Uygulanıyor<br />

Küreselleşen dünyamızda çok<br />

dilli iletişim gittikçe önem kazanıyor.<br />

Bu nedenle Viyana’daki<br />

okullar, ilkokullar dahil ''İngilizce<br />

2020'' programı çerçevesinde bu<br />

önemli dünya diline ağırlık veriyor.<br />

Geçtiğimiz günlerde Viyana<br />

İl Milli Eğitim Müdürü Jürgen<br />

Czernohorszky, Herbststrasse’deki<br />

bir ilkokulda iki dilli sınıfı<br />

ziyaretinde şunları söyledi:<br />

''Olabildiğince erken başlayan<br />

çok dillilik başarılı bir eğitim kariyeri<br />

için belirleyici bir temeldir.<br />

''İngilizce 2020'' programının hedefi<br />

öğrencilere henüz ilkokul<br />

çağındayken genel İngilizce bilgilerini<br />

kazandırmaktır.''<br />

Temelde şu kural geçerlidir: Ne<br />

kadar erken olursa bir dil o kadar<br />

kolay öğrenilir. Bu nedenle çocukların<br />

henüz ilkokuldayken yabancı<br />

dil öğrenmeye başlamaları<br />

büyük bir avantajdır. Eurosat’ın<br />

2015’de bir araştırmasına göre<br />

Avusturyalı ilkokul çocuklarının<br />

%100’ü yabacı bir dil öğreniyor,<br />

bunların ilk sırasında %99,7 ile<br />

İngilizce geliyor.<br />

55 İlkokulda 140 anadili öğretmeni<br />

mevcut. Bu öğretmenler<br />

anadili İngilizce olarak yetişmiş<br />

ve İngilizce dersini, Almanca<br />

konuşan eğitimciyle birlikte yapıyorlar.<br />

Viyana’daki anadili İngilizce<br />

olan öğretmenler başlıca<br />

İngiltere, Galler, İrlanda, İskoçya,<br />

Kanada, Amerika, Hindistan ve<br />

Güney Afrika’dan geliyor. Bunlar<br />

kendi ülkelerinde de eğitimci ya<br />

da uzun yıllar pedagojik deneyimi<br />

olan kişiler. Okullar bu kişileri<br />

öncelikle Viyana iki dilli<br />

okullaşma (VBS), iki dil programı<br />

(DLP) ya da küresel eğitim ilkokulları<br />

(GEPS) çerçevesinde görevlendiriyor.<br />

-VBS toplamda 9 ilkokulda var.<br />

İngilizce ve Almanca konuşan öğrencilere<br />

sunulan iki dil hizmeti.<br />

Almanca ve İngilizce bütün konularda<br />

eşit değerde ders dilleri<br />

ve devamlı kullanımla öğrencilerin<br />

dil bilgileri arttırılıyor.<br />

-LP 12 ilkokulda uygulanıyor.<br />

1. sınıftan itibaren değişik ders<br />

konularında anadil öğretmenin<br />

destek ilavesiyle<br />

İngilizce çalışma dili<br />

olarak kullanılıyor.<br />

-GEPS 21 ilkokulda uygulanan<br />

entegre eğitim ilkesi;<br />

1. sınıftan itibaren<br />

İngilizce haftada 5 ders<br />

çalışma dili olarak veriliyor,<br />

çocukların İngilizce<br />

ön bilgisine sahip olmaları<br />

gerekmiyor. Bunun<br />

dışında küresel eğitim<br />

anlamında farklı projeler<br />

de yürütülüyor.<br />

100 okulda 400 İngilizce<br />

uzmanı: Bu kişiler eğitim<br />

yüksekokullarında özel<br />

olarak bir eğitim programından<br />

geçmiş ve seçilmiş<br />

iyi İngilizce bilen ilkokul öğretmenleri.<br />

Burada amaç zaten<br />

var olan iyi İngilizce konuşan eğitimcilerden<br />

kapsamlı olarak yararlanmak.<br />

İngilizce ağırlıklı sınıflarda 12<br />

bin öğrenci: ''İngilizce 2020''<br />

programına doğru ilk adımlar<br />

90’lı yılların ortalarında atıldı,<br />

2013’den beri de yapılandırılmış<br />

büyük şekliyle süregeliyor. Programı<br />

devam ettiren okullardan<br />

gelen olumlu geri dönüşler Czernohorszky<br />

için sevindirici. Şu<br />

anda 12 bin öğrenci İngilizce<br />

ağırlıklı sınıflarda okuyor. Viyana<br />

devlet ilkokullarında okutulan<br />

diğer 6 yabancı diller ise şunlar:<br />

Fransızca, İtalyanca, İspanyolca,<br />

Çekçe, Slovakça ve Macarca.<br />

Viyana’daki İngilizce atağının<br />

olumlu etkileri araştırma sonuçlarında<br />

da göze çarpıyor. Avusturya’da<br />

yetişkinlerin İngilizce<br />

bilgilerini araştıran bir çalışmanın<br />

sonucuna göre Viyana eyaletler<br />

arasında çok iyi İngilizce<br />

bilen yetişkinlere sahip olması<br />

bakımından ilk sırada geliyor.<br />

Yine 2014 eğitim standardı sonuçlarına<br />

göre Viyanalı öğrencilerin<br />

İngilizcesi mükemmel.<br />

Czernohorszky’e göre bu sonuçlar<br />

ilkokul çağında İngilizce atağına<br />

başlamanın yerindeliğini<br />

kanıtlar nitelikte.<br />

© Stadtschulrat Wien / Martin Votava<br />

Wiener Stadtschulratspräsident Jürgen Czernohorszky: „Für eine erfolgreiche Bildungslaufbahn<br />

ist Mehrsprachigkeit, die möglichst früh ansetzt, ein entscheidender Grundstein.“


5 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

ARALIK <strong>2016</strong><br />

„KNX“ ve Akıllı Ev<br />

Sistemleri<br />

''Akıllı Evler' günlük hayatımızı kolaylaştırabilir. Bu son derece önemli:<br />

KNX-Sistemi – bunun için en kaliteli eğitim BFI Wien’de.<br />

Çoğu zaman evde yaşamınızı<br />

basitleştiren küçük şeylerdir:<br />

Siz eve girer girmez<br />

banyodaki ışık yanar. İşe<br />

gitmenizden kısa bir süre<br />

önce kahve demliği otomatik<br />

kendiliğinden dolar.<br />

Kaloriferiniz yolda akıllı<br />

telefon vasıtasıyla çalışmaya<br />

başlar, böylece Siz<br />

eve varana kadar eviniz bir<br />

güzel ısınır. Evde otomasyon,<br />

uzaktan kontrol ve<br />

aletlerin ağ haline getirilmesi<br />

temeline dayanan bu<br />

teknik sistem ve işlemler<br />

''Akıllı Ev - Smart Home''<br />

kavramı altında özetlenmiştir.<br />

Bu akıllı sistem sadece<br />

konforu sağlamakla kalmaz,<br />

enerjiden tasarruf eder ve<br />

güvenliği de oldukça arttırır.<br />

(Örneğin: Siz evde yokken<br />

de ışığın, televizyonun ve<br />

diğer aletleri açılıp kapanması<br />

gibi).<br />

KNX Akıllı Ev Sistemleri<br />

işlevlerini sağlamak için<br />

elektrik teknisyenleri şimdilerde<br />

klasik elektrik tesisatları<br />

yerine daha çok yeni<br />

veri sistemi yani KNX sistemini<br />

kuruyorlar. Bu, ada sistemi<br />

olarak adlandırılaran<br />

yöntemle, bütün parçaların<br />

ortak bir dilde iletişimlerini<br />

mümkün kılıyor. KNX Sistemi;<br />

Avrupa, uluslararası<br />

ve Çin standardı olarak<br />

kabul edilmiştir. Bu sebeple<br />

KNX sistemi, dünya genelinde<br />

bir anlam kazanmakta<br />

ve sistemin geleceği<br />

de garanti altında gözükmektedir.<br />

KNX Eğitim Kursları,<br />

en güncel bilgiler ve<br />

en yüksek seviyede<br />

BFI Wien’de mevcuttur.<br />

KNX kapsamlı<br />

kursunun katılımcıları,<br />

KNX sistemi ile<br />

çalışan elektrik tesisatlarını<br />

özgür olarak<br />

projelendirmek ve<br />

faaliyete geçirmek<br />

için gerekli Knowhow’u<br />

öğrenirler.<br />

Ayrı bir eğitim alanı<br />

ise pratik çalışmayı<br />

basitleştirmek için tasarlandı.<br />

Bu konuda<br />

kim daha derinleşmek<br />

isterse, KNX-Uygulama<br />

seminerlerinde<br />

en mükemmel cevapları<br />

bulabilir. Meraklılar<br />

''KNX-DALI''<br />

seminerinde öncelikli<br />

olarak sistemin çeşitli<br />

Foto: BFI Wien<br />

güç spektrumlarını ve hatayı<br />

bulmada nelere dikkat edilmesi<br />

gerektiğini öğrenir.<br />

Detaylı bilgilere<br />

BFI Wien’in web<br />

sayfasından ulaşabilirsiniz.<br />

www.bfi.wien<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

„KNX“ und das<br />

intelligente Zuhause<br />

„Smart Homes“ können unseren Alltag erleichtern. Dabei immens<br />

wichtig: Das KNX-System – top Ausbildungen dazu gibt es am BFI Wien.<br />

Es sind oft die kleinen Dinge,<br />

die das Leben zuhause einfacher<br />

gestalten: Das Licht im<br />

Bad geht an, sobald Sie es<br />

betreten. Die Kaffeekanne<br />

füllt sich automatisch kurz<br />

bevor Sie zur Arbeit aufbrechen.<br />

Und die Heizung ist<br />

unterwegs vom Smartphone<br />

aus bedienbar, sodass es<br />

schön warm ist, bis Sie<br />

zuhause ankommen. Diese<br />

technischen Systeme und<br />

Verfahren auf Basis von<br />

Automatisierung, Fernsteuerung<br />

und Gerätevernetzung<br />

im Haushalt,<br />

werden unter dem Begriff<br />

„Smart Home“ zusammengefasst.<br />

Sie dienen<br />

nicht nur dem Komfort,<br />

sondern können auch<br />

energiesparend wirken<br />

oder die Sicherheit erhöhen<br />

(z.B.: Simulierte Anwesenheit<br />

durch Ein- und<br />

Ausschaltung von Licht,<br />

Fernseher etc.).<br />

Um „Smart Home“-Funktionen<br />

zu ermöglichen,<br />

installieren Elektrotechniker<br />

daher mittlerweile<br />

statt der klassischen Elektroinstallation<br />

zunehmend<br />

ein Bussystem – nämlich<br />

das KNX-System. Dieses<br />

umgeht Insellösungen und<br />

stellt sicher, dass alle<br />

Komponenten in einer gemeinsamen<br />

Sprache kommunizieren.<br />

KNX ist als<br />

europäischer, internationaler<br />

sowie chinesischer<br />

Standard anerkannt. Dem<br />

System kommt somit weltweite<br />

Bedeutung zu und es<br />

gilt als zukunftssicher.<br />

KNX-Ausbildungen auf hohem<br />

Niveau und dem aktuellsten<br />

Wissensstand gibt es<br />

am BFI Wien. Im KNX-Kompaktkurs<br />

lernen die Teilnehmerinnen<br />

und Teilnehmer<br />

das notwendige Know-how,<br />

um KNX-gesteuerte Elektroinstallationen<br />

selbstständig<br />

projektieren und in Betrieb<br />

nehmen zu können. Ein<br />

eigener Übungsplatz soll<br />

dabei das praktische Arbeiten<br />

vereinfachen. Wer tiefer<br />

in die Materie eindringen<br />

möchte, ist im Seminar<br />

„KNX-Anwendungen“ perfekt<br />

aufgehoben. Im Seminar<br />

„KNX-DALI“ erfahren Interessierte<br />

unter anderem alles<br />

über das mannigfaltige<br />

Leistungsspektrum des Systems<br />

und worauf man<br />

bei der Fehlersuche achten<br />

sollte.<br />

Weitere Informationen<br />

entnehmen Sie bitte der<br />

Website des BFI Wien unter<br />

www.bfi.wien<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

BILDUNG. FREUDE<br />

E INKLUSIVE.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

• Stapler<br />

• <br />

<br />

• <br />

<br />

<br />

• çleri <br />

/ <br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Entgeltliche Einschaltung


ARALIK <strong>2016</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 6<br />

© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />

Alev Korun<br />

Abgeordnete zum<br />

Naonalrat (Die Grünen)<br />

alev.korun@gruene.at<br />

ZUSAMMENHALT hat gesiegt:<br />

Van der Bellen ist<br />

unser Präsident<br />

Fast 54 % der Wählerinnen und Wähler in<br />

Österreich haben sich für den Weg des Miteinanders,<br />

für den Respekt für ALLE Menschen,<br />

auch wenn sie anderer Meinung sind als man<br />

selber, und für ein FRIEDLICHES ZUSAMMENleben<br />

entschieden. Trotz des Herbeiredens<br />

eines angeblichen "Bürgerkriegs" durch die FPÖ,<br />

trotz Schmutzkübelkampagnen, mit denen ein<br />

Kandidat gleichzeitig als Nazi UND als Kommunist<br />

etikettiert werden sollte, hat die Mehrheit<br />

der Bevölkerung sich für Vernunft und Respekt<br />

entschieden. Das macht mich STOLZ auf Österreich.<br />

Danke allen, die seit Monaten gelaufen<br />

sind, MitbürgerInnen überzeugt und ihr Wahlrecht<br />

wahrgenommen haben. Nur zusammen<br />

sind wir Österreich!<br />

Ja, auch in unserem Land gibt es Probleme, die<br />

auf Lösungen warten. Wir brauchen seit Jahren<br />

Reformen in der Bildung, bei den Pensionen,<br />

beim Föderalismus und bei vielem mehr. Und<br />

wir sollten miteinander konstruktiv diskutieren<br />

und um die besten Ideen und Lösungen streiten.<br />

Die Mehrheit in unserem Land will aber kein<br />

Spiel mit dem "Bürgerkrieg", kein Heruntermachen<br />

des Gegenübers und keine Zerschlagung<br />

der EU. Ja, auch in der EU braucht es<br />

Reformen. So wie sie derzeit ist, ist die EU keine<br />

SOZIALunion, sondern nur eine Wirtschaftsunion.<br />

Das gehört geändert, denn Europa gehört<br />

den BürgerInnen und nicht Konzernen und<br />

Banken! Das zu ändern liegt bei uns, bei Europäern<br />

und Europäerinnen. Wir sind die, die<br />

durch Wahlen bestimmen, in welche Richtung<br />

unser Österreich und UNSER <strong>EUROPA</strong> gehen<br />

soll. Lasst uns GEMEINSAM für eine bessere Zukunft<br />

für unsere Kinder in Österreich, Europa<br />

und der Welt arbeiten. Denn wir sitzen alle im<br />

selben Boot, es gibt keinen Planet B. Wir sind<br />

miteinander nicht nur vernetzt, sondern voneinander<br />

abhängig. Das beweist auch die Erderwärmung,<br />

deren verheerende Auswirkungen<br />

auf manche Länder, wie Überflutungen weiter<br />

Landstriche, mehr vertriebene Menschen und<br />

Flüchtlinge für andere Länder bedeuten. Mit<br />

Van der Bellen haben wir einen Präsidenten, der<br />

um diese Zusammenhänge weiß und der sich<br />

für eine gerechtere Welt und für ein Österreich<br />

einsetzt, in dem die Menschenwürde jedes<br />

einzelnen Menschen hochgehalten wird. Auf<br />

eine bessere Zukunft, GEMEINSAM!<br />

Alman Bertelsmann Vakfı'ndan önemli bir anket daha...<br />

‘Aşırı sağ partileri seçenler<br />

küreselleşmeden korkuyor’<br />

Yapılan bir ankete göre aşırı sağ<br />

ve popülist parti seçmenlerinin<br />

büyük bölümü küreselleşmeyi bir<br />

tehdit olarak görüyor.<br />

Bertelsmann Vakfı'nın anket sonuçlarını<br />

kamuoyuyla paylaşan<br />

Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Aart De Geus "Yerleşik partilerin<br />

çalışmalarında küreselleşme korkusu<br />

konusuna yer vermeleri gerekiyor"<br />

şeklinde konuştu.<br />

Almanya ve Avrupa'nın küreselleşmeden<br />

çok büyük ölçüde fayda<br />

sağladığına dikkat çeken De Geus,<br />

"Uluslararası kartelleri mümkün<br />

olduğunca çok kişiye yararlı olacak<br />

ve zarar vermeyecek şekilde<br />

şekillendirmeliyiz" dedi.<br />

Bertelsmann Vakfı'nın anketine<br />

göre küreselleşme korkusu Avrupa'daki<br />

popülist partilerin seçmenlerinin<br />

belirleyici ve ortak bir<br />

özelliğini oluşturuyor. Almanya<br />

için Alternatif (AfD), Fransız Ulusal<br />

Cephe ve Avusturya Özgürlük<br />

Partisi (FPÖ) seçmenlerinin üçte<br />

ikisinden fazlası küreselleşmeyi<br />

bir tehdit olarak görüyor.<br />

Yaş ve eğitim seviyesi<br />

Ankete göre katılımcıların yaşı<br />

ilerledikçe ve eğitim seviyeleri<br />

düştükçe, küreselleşmeyi bir tehlike<br />

olarak görme oranı da artıyor.<br />

Anketten çıkan bir diğer sonuç ise<br />

küreselleşme korkusuna, politika<br />

ve topluma karşı reddedici bir<br />

tavrın eşlik ediyor olması. Küreselleşmeye<br />

kuşkuyla yaklaşan katılımcıların<br />

yüzde 47'si aynı<br />

zamanda ülkelerinin Avrupa Birliği'nden<br />

ayrılması gerektiğini savunuyor.<br />

Bu katılımcıların sadece<br />

yüzde 9'u politikacılara güvendiğini<br />

belirtirken, yüzde 38'i ise<br />

demokrasi açısından ülkelerindeki<br />

durumdan hoşnut olmadığını<br />

belirtiyor.<br />

Ankete göre Avusturya ve Fransa<br />

küreselleşme korkusunun en<br />

yoğun şekilde yaşandığı, buna<br />

karşılık İngiltere, İtalya ve İspanya<br />

ise küreselleşmeye en olumlu<br />

yaklaşan ülkeler konumunda. Almanya<br />

ise yüzde 55'lik küreselleşme<br />

yanlısıyla AB ortalamasında<br />

bulunuyor.<br />

© Gemeinsam für Van der Bellen<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

Avusturya halkı korku yaşıyor<br />

Bertelsmann Vakfı’ndan anket<br />

sorumlusu Isabell Hoffmann,<br />

"Avusturya halkı kadar küreselleşme<br />

ve Avrupaya kuşkuyla<br />

bakan başka ülke yok" dedi.<br />

Özellikle FPÖ Partisi’ne oy veren<br />

veya kendini yakın hisseden bireylerde<br />

bu korku ve kuşku çok<br />

yüksek.<br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Kanser<br />

kadınlar<br />

arasında<br />

artıyor<br />

110 ülkeden 4 bine yakın doktor ve araştırmacı<br />

Paris’te biraraya geldi.<br />

TESPİT VE ÖNGÖRÜLER<br />

Kansere yakalanmada sigara ilk etken olarak<br />

tespit edilirken, uzmanlar önlem alınmazsa<br />

2030'a kadar her sene 26 milyon<br />

kişinin kansere yakalanacağını ve yılda ortalama<br />

17 milyon kişinin kanser nedeniyle<br />

hayatını kaybedeceğini açıkladı.<br />

KADINLAR DİKKAT<br />

Kadınlar arasında kansere yakalananların<br />

sayısında büyük artış bekleniyor ve 2030<br />

yılında 5,5 milyon kadının kötü huylu<br />

tümör nedeniyle hayatını kaybedeceği<br />

tahmin ediliyor. 2012 yılında 3,5 milyon<br />

kadın kanserden ölürken, çok ciddi önlemler<br />

alnmazsa 14 yıl içinde kadın ölümlerinde<br />

yüzde 60’lık artış olacağı açıklandı.<br />

RİSK FAKTÖRLERİ<br />

Özellikle düşük ve orta gelir seviyesine<br />

Ankete göre AB vatandaşlarının<br />

yarısı uluslararası kartelleri bir<br />

şans olarak görüyor. Küreselleşmeye<br />

en açık grup ise 18 ile 25<br />

yaş arasındaki Avrupalılar.<br />

Ankete AB'yi temsilen Almanya,<br />

Fransa, İngiltere, İtalya, Hollanda,<br />

Avusturya, Polonya, İspanya ve<br />

Macaristan'dan toplam 14 bin<br />

936 kişi katıldı.<br />

sahip gelişmekte olan ülkelerde yaşayan<br />

kadınlar büyük tehdit altında. Sağlık sistemindeki<br />

aksaklıklar, ekonomik sıkıntılar ve<br />

obezite öne çıkan risk faktörleri.<br />

EN ÇOK GÖRÜLEN KANSER TÜRLERİ<br />

Kanser şu anda dolaşım sistemi hastalıklarından<br />

sonra kadınlar arasında en fazla<br />

ölüme yol açan hastalık. En çok yakalanılan<br />

kanser türleri ise meme, akciğer, bağırsak<br />

ve rahim kanseri.<br />

ERKEN TANI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR<br />

Koruyucu önlem ve tedavi metodları<br />

büyük önem taşıyor. Yeni araştırmalara<br />

göre, genç kızlar HPV aşısı olduğu takdirde<br />

rahim kanseri vakalarından çoğunun önlenmesi<br />

mümkün. Meme kanserinde ise<br />

erken tanı ve tedavi hayati önem taşıyor.<br />

Uzmanlar, kadınların yaş gruplarına göre<br />

belirlenen sürelerde düzenli olarak kontrolden<br />

geçmelerini öneriyor.<br />

Her üç kadından biri şiddet mağduru<br />

Eurostat verilerine göre, AB ülkelerinde<br />

her üç kadından biri hayatında bir kez cinsel<br />

veya fiziksel şiddete maruz kalıyor. Kadınların<br />

yüzde 55'inin en az bir kez tacize<br />

maruz kaldığının belirtildiği araştırmada,<br />

her 20 kadından biri de tecavüz mağduru.<br />

Araştırmada görüşlerine başvurulan her<br />

dört kişiden biri, ailesi veya yakın çevresinde<br />

şiddet mağduru bir kadını tanıdığını<br />

ifade etti. Ancak istatistiklere göre,<br />

mağdurların sadece % 12'si polise başvuruyor.<br />

Avrupa Birliği Komisyonu adaletten<br />

sorumlu üyesi Vera Jourova, ekonomik<br />

krizden etkilenen ülkelerde kadına yönelik<br />

şiddetin arttığına dikkat çekerken, "İnsanların<br />

ekonomik bağımlılığı arttıkça,<br />

kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet de<br />

artışa geçiyor" dedi.<br />

‘Yabancılardan’<br />

Avusturya<br />

Ekonomisine<br />

Büyük Katkı<br />

Yabancılar Geçen Yıl 4.5<br />

Milyar Euro Sosyal<br />

Güvenlik Katkı Payı ödedi<br />

Sosyal İşler Bakanlığının mecliste Avusturya<br />

Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) bir araştırma<br />

talebine verdiği yanıtta yer alan<br />

bilgilere göre geçen yıl Avusturya'da yaşayan<br />

yabancılar toplam olarak sosyal güvenlik<br />

kurumlarına 4.5 milyar euro aidat<br />

ödediler. Buna karşılık sadece 2.1 milyar<br />

euro emeklilik, hastalık ve işsizlik parası aldılar.<br />

Bu farkla ülke ekonomisine büyük<br />

katkıda bulunan yabancı kökenlilere ödenen<br />

aile yardımı miktarı da 959 milyon<br />

euro oldu.<br />

Sosyal Sigortalar Kurumu’nda Avusturyalı<br />

olmayanlara yapılan para yardımı kişi başına<br />

1.973 euro olurken, kuruma yapılan<br />

katkı pay ödemeleri kişi başına 4.248 euro<br />

oldu. Mali aile yardımlarında ise kişi başına<br />

905 euro düştü.<br />

Aile yardım fonu, işçi odaları fon payı, iflas<br />

ödeme güvence payı, konut inşaatı teşvik<br />

payı gibi yabancıların aylığına bağlı diğer<br />

giderlerden alınanlar bakanlığın açıklamasına<br />

göre toplamda 767 milyon euro, kişi<br />

başına ise 724 euro olmuştur. Yabancıların<br />

geldikleri ülkelere göre ayrımı ile ilgili bir<br />

bilgi mevcut değil.<br />

© Tim Reckmann / pixelio.de


7 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

ARALIK <strong>2016</strong><br />

Çok Sert Mülteci Yasası Yürürlüğe Giriyor<br />

Hükümet, yabancılar yasası<br />

paketinde uzlaştı. Artık işlemlerinde<br />

yanlış bilgiler<br />

veren ya da olumsuz iltica<br />

cevabından sonra Avusturya’yı<br />

terk etmeyen mültecileri<br />

ağır cezalar bekliyor.<br />

İçişleri Bakanlığı’nın kabul<br />

Yukarı Avusturya, mülteci<br />

adayları, mülteciliği tanınanlar<br />

ve göçmenlerin mesleki entegrasyonları<br />

için tüm uyum fırsatlarını<br />

kendi web sitesinde ve<br />

bunu online olarak eyalet haritasında<br />

gösteren ilk eyalet<br />

oldu. Eyalet meclis üyesi ve<br />

Yeşiller eyalet entegrasyon<br />

sorumlusu Rudi Anschober’in<br />

açıklamasına göre ''Yukarı<br />

Avusturya’da entegrasyon ve<br />

çalışma kılavuzu'' İnternet platformu<br />

şeklinde Yukarı Avusturya<br />

İş Piyasası Kurumu (AMS<br />

Oberösterreich) ve eyaletin entegrasyon<br />

biriminin ortak çalışmasıyla<br />

oluşturuldu.<br />

Platform 8 Dilde<br />

İnternet Platformu Türkçe de<br />

dahil olmak üzere toplam 8<br />

dilde hizmet veriyor. Projeler,<br />

kurslar, danışmanlıklar ve eğitim<br />

imkânları buna uygun her<br />

bir grup için sunuluyor.<br />

edilen mülteci başvurularının<br />

üst sınırını kanunla belirleme<br />

isteği, SPÖ’nün itirazı<br />

sonucu kabul görmedi.<br />

Özel kararname hazır<br />

Mülteci başvurularının sınırı<br />

olan 37.500 başvuruya<br />

(2017’de 35.000) ulaşmadan<br />

www.wegweiser-integration-arbeit.at<br />

Yukarı Avusturya’da Tüm<br />

Entegrasyon Fırsatları<br />

WEB Sayfasında<br />

Anschober: ''Yeni kılavuz tüm<br />

ilgilenenlerin bilgi ve başvuru<br />

noktalarına sorunsuz ve hızlı<br />

erişimine imkân tanıyor.'' Fırsatlar;<br />

Almanca öğrenme, yönlendirilme,<br />

danışmanlık ve başvuru<br />

noktaları gibi konulardan<br />

somut iş tekliflerine kadar bir<br />

yelpazede dönüyor ve online<br />

eyalet haritasında bunların bölgeleri<br />

de eklenmiş durumda.<br />

Entegrasyonun Anahtarı İş<br />

Anschober’e göre şimdi en<br />

büyük konu uyum. Burada da<br />

anahtar nokta iş; Yeni bir yuva<br />

bulmanın ve özgürlüğün anahtarı.<br />

Ayrıca bu şekilde ülkeye<br />

de bir şeyleri geri ödeme imkânı<br />

sağlanır. Şu anda Yukarı<br />

Avusturya İşçi Piyasası Kurumu<br />

verilerine göre 1.458 mülteciliği<br />

hak etmiş kişi iş arıyor,<br />

643’ü ise eğitim alıyor.<br />

Ayrıntılar için internet sayfası:<br />

www.wegweiser-integration-arbeit.at<br />

İş Piyasası Kurumu’nun<br />

(AMS) açıklamasına göre<br />

sadece zorunlu eğitimi tamamlayıp<br />

eğitimine devam<br />

etmeyen kişinin çıraklık<br />

eğitimini tamamlamış kişiye<br />

göre işsiz kalma riski<br />

3.5 kat daha fazla.<br />

2015 işsizlik riski ortalaması<br />

eğitimsiz kişilerde<br />

%26.6, çıraklık eğitimini tamamlamış<br />

kişilerde %7.8,<br />

üniversite veya meslek<br />

yüksekokul mezunlarında<br />

ise çok daha düşük oldu.<br />

Avusturya’da çıraklığın değeri<br />

eskisi gibi çok yüksek.<br />

Çıraklık mezunu serbest<br />

çalışanların sayısı 1995’den<br />

bu yana %6 arttı. 2015’de<br />

tüm çalışanlar içindeki<br />

oranı %38 oldu. Teknolojik<br />

gelişme, küreselleşme ve<br />

benzeri birçok sebeple<br />

şimdi çalışanlardan daha<br />

yüksek nitelikler isteniyor<br />

ve düşük nitelikliler işgücü<br />

pazarındaki yerini kaybediyor.<br />

2008’den beri işsizlikteki<br />

artışın %46’sı az eğitim<br />

alanlar arasında oldu.<br />

<strong>2016</strong> Kasım ayına göre<br />

AMS’de kayıtlı hazır her<br />

iki işten biri için çıraklık<br />

eğitimi mezunu olmak gerekiyor.<br />

Arananlar özellikle<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

zamanında başvuruları zorlaştırmak<br />

için düşünülen bu<br />

özel kararname hemen<br />

hemen hazır, bu şu anlama<br />

geliyor; yıl içinde hükümet<br />

tarafından konan üst sınır<br />

aşılırsa bakanlar kurulu her<br />

an için kısıtlamalar getirebilir.<br />

İçişleri Bakanı Wolfgang<br />

Sobotka (ÖVP) uzun süre bu<br />

konu üzerinde çalışmıştı.<br />

Sert yaptırımlar geliyor<br />

Yabancılar yasa paketinin<br />

temel unsuru kimliğini saklayan<br />

mülteci adayları için<br />

sert yaptırımlar getirmesi;<br />

metal ve elektrik, turizm,<br />

ticaret ve ofis, yapı ve teknik<br />

meslek okulları mezunları.<br />

Metal ustalarında,<br />

teknikerlerde, freze ve tornacılar<br />

da şu anda Avusturya<br />

genelinde açık işler<br />

AMS’de kayıtlı, nitelikleri<br />

uygun olan işsizlerin sayısından<br />

daha fazla.<br />

İdeal işlerde her zaman staj<br />

yeri bulmak kolay olmazken,<br />

bazı firmalar ise çırak<br />

bulmakta zorluk çekiyor.<br />

Eylül sonunda hemen başlamak<br />

için staj yeri arayan<br />

5 binden 15 bin euroya<br />

kadar para ya da 6 hafta<br />

hapis cezası gerekli durumlarda<br />

uygulanabilecek. Ayrıca<br />

geldikleri ülkelere geri<br />

gönderilmesi kararına rağmen<br />

Avusturya’yı terk etmeyen<br />

ya da yeni giriş yapan<br />

özellikle Avusturya’nın doğusunda<br />

imrenilen mesleklerde<br />

staj imkânı<br />

bulamıyor, örneğin Viyana’da<br />

açık sadece tek<br />

motor teknisyeni stajı için<br />

218 kişi başvuru yaptı.<br />

Buna karşılık Yukarı Avusturya,<br />

Salzburg ve Tirol’de<br />

restoran görevlisi olmak isteyenler<br />

ondan fazla açık<br />

staj yeri arasında tercih<br />

yapma şansına sahip.<br />

AMS, yapısal işsizlikle mücadele<br />

ve beceri açığını<br />

kapatmak için bir takım<br />

mülteciler için de yaptırımlar<br />

geliyor. Bunun için zorunlu<br />

geri dönüş danışmanlığı almaları<br />

gerekiyor.<br />

Suç işleyen mültecilerin de<br />

tanınan iltica statülerinin<br />

geri alınması işlemleri de<br />

yeni paketle hızlandırılıyor.<br />

Çıraklık eğitimi işsizlik<br />

riskini azaltıyor<br />

Arbeitsmarktservice (AMS):<br />

‘Lehre reduziert Arbeitslosigkeitsrisiko’<br />

tedbirlerle işsizlerin nitelik<br />

kazanabilmesini destekliyor.<br />

Bu destek programlarından<br />

bazıları şunlar:<br />

Bireysel çıraklık finansmanı,<br />

firmalar arası çıraklık<br />

eğitimi, kalifiye işçi yoğun<br />

eğitimi, aşamalı çırak eğitimi.<br />

''El sanatları ve teknolojide<br />

kadın'' programı<br />

çerçevesinde kadınlar zanaat<br />

ve endüstriyel bir<br />

meslekte çıraklık veya buna<br />

benzer mezuniyetle sonuçlanan<br />

bir eğitim için destekleniyor.<br />

Erhältlich im<br />

Apple App Store und<br />

Google Play Store<br />

SCHNAPP<br />

DIR DEN<br />

JOB!<br />

JETZTT APP HOLEN!<br />

Sc MIT Mchne<br />

DER<br />

eine ll und einfach<br />

el neue Stelle mit dem Sma<br />

finden!<br />

DieA<br />

kosteMenloseSAMS<br />

MeS JOJ OBJO<br />

JOB AP<br />

OPPOB APP<br />

dem AMS<br />

eJob-Room direkt auf Ihr Smartphone.<br />

Finden S<br />

a<br />

neuZUR NEUEN<br />

formierenen<br />

STELLE.<br />

Ihre Vorteile im E.<br />

Überblick<br />

Schnell und einfach mit dem Smartphone<br />

Die kostenlose AMS JOB APP liefert Ihnen alle PPgebote Stellenangebote aus<br />

Finden Sie aktuelle Jobs oder Lehrstellen und lassen Sie sich über<br />

neue passende Stellen mit Push-Nachrichten informieren. n.<br />

- Alle Funktionen der APP<br />

P ohne Registrierung nutzen<br />

- Täglich über neue Stellen benachrichtigt werden<br />

en<br />

<br />

<br />

<br />

- Durchgeführte Suchen speichern<br />

- Gefundene Jobs merken<br />

<br />

AMS. Vielseitig wie das Leben.<br />

en.<br />

AMS. AMS. Vielseitig Vielseitig wie das wie Leben.<br />

das Leben. en.<br />

Entgeltliche Einschaltung


ARALIK <strong>2016</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 8<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />

Sozialdemokratische Integrationspolitik<br />

etabliert Bedingungen, die ein Ankommen<br />

von ZuwanderInnen und deren<br />

Teilhabe ermöglichen und erleichtern.<br />

Das erfordert Ressourcen, individuell<br />

abgestimmte Hilfestellungen und einen<br />

politischen Blick auf die Gesamtgesellschaft.<br />

Sozialdemokratische Integrationspolitik<br />

ist soziale Gleichstellungspolitik.<br />

Zu diesen Aufgaben kommen andere, die<br />

aktuell leider mehr Zeit und Energie<br />

beanspruchen: die Auseinandersetzung<br />

in und mit der politischen Öffentlichkeit.<br />

Politische Parteien und Medien haben<br />

zum Thema Zuwanderung/Islam/Terror<br />

ein eingängiges Lied komponiert und<br />

beschallen das Land permanent. Ein<br />

Diskurs, der Leute emotional bindet,<br />

aufhetzt und verängstigt. Dadurch wird<br />

Stimmung gemacht, heftig begleitet vom<br />

Boulevard und mit Rückenwind von<br />

Social-Media-Algorithmen. Wir können<br />

noch so oft auf Studien und Wirklichkeiten<br />

verweisen, wir dringen viel<br />

schwieriger durch als jene, die Kriminalität<br />

und Fluchtmigration verknüpfen und<br />

Echauffierungswellen durchs Internet<br />

jagen. Gerade darum war umgekehrt<br />

die "Refugee-welcome"-Bewegung im<br />

Herbst 2015 so erfolgreich. Weil sie vom<br />

Nurten YILMAZ<br />

Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />

nurten.yilmaz@parlament.gv.at<br />

Stimmungsmache<br />

und Dagegen-<br />

Halten<br />

Politikacıların Maaşına<br />

Ne Kadar Zam Gelecek?<br />

Avusturya’da siyasilerin 2017 yılında ne kadar<br />

maaş alacağı belli oldu...<br />

Avusturya Federal Sayıştay<br />

Kurumu'nun açıklamasına göre<br />

2017’de siyasilerin maaşları<br />

emekli maaşlarının artışı<br />

oranında yükselecek. 2008-<br />

2012 yılları arasında artmayan<br />

siyasi maaşları 2017 yılında<br />

2012’den bu yana % 0.8 oranı<br />

ile en düşük artışı yaşayacak.<br />

Artışlar yıllara göre şöyle olmuştu:<br />

<strong>2016</strong>’da % 1.2, 2015’de<br />

% 1.2, 2014’de % 1.6, 2014’de<br />

% 1.6 ve 2013’de % 1.8.<br />

Siyasilerin maaşları yükseltilirken<br />

baz alınan kriterler; bir<br />

önceki yılın Haziran ayından,<br />

içinde bulunulan yılın Haziranına<br />

kadar olan enflasyon,<br />

emekli maaşı ayarı. Artışlar her<br />

ikisinde de düşük kalıyor. Bu<br />

yıl enflasyon ve emekli maaşı<br />

ayarı oranları aynı idi.<br />

Gefühl getragen war (und ist), hier helfen<br />

zu müssen. Dieses gemeinsame Gefühl<br />

hat die Hetzer verstummen lassen.<br />

Wir müssen uns also die Emotionen<br />

zurückholen. Und nicht nur mit Argumenten<br />

dagegenhalten, sondern auch<br />

Stopptasten drücken: Alles hat seine<br />

Grenzen. Mit Menschen, die zu Gewalt<br />

aufrufen, mit solchen Menschen redet<br />

man nicht. Hier wird über Monate Hass<br />

gesät, der zwar die Umfragewerte der<br />

Rechtsdemagogen steigen lässt, das<br />

gesellschaftliche Klima im Land aber<br />

vergiftet. Die Gewalt der Worte führt<br />

letztlich zu körperlicher Gewalt. Darum<br />

bin ich für ein Einschreiten der Justiz. In<br />

vielen Fällen erkennen Hassposter, was<br />

sie eigentlich anrichten.<br />

Wichtiger sind aber die vielen anderen,<br />

die Ambivalenten und jene, denen wir<br />

in ihrer Freiwilligenarbeit politisch den<br />

Rücken stärken müssen. Während wir<br />

uns hier und jeden Tag mit Hasspolitik<br />

und Hetze auseinandersetzen müssen,<br />

unterstützen Zehntausende im Land die<br />

Integration neuer ÖsterreicherInnen. Die<br />

müssen wir hervorheben. Damit auch<br />

klar wird, dass der aufgehetzte Mob eben<br />

nicht ist, was er immer vorgibt zu sein:<br />

das Volk.<br />

Yeni Cumhurbaşkanı Van der<br />

Bellen 24.516 euro aylık alacak.<br />

Başbakan 21.889 euro, parlamento<br />

milletvekili ise 8.755<br />

euro maaş alaşak. Federal<br />

devletin gelir piramidi eyalet<br />

siyasetçileri için bir üst sınır anlamı<br />

taşıyor: Eyalet valilerinin<br />

aylık geliri brüt 17.511 euroyu<br />

geçmeyecek.<br />

Siyasilerin 2017 brüt maaşları<br />

(EURO)...<br />

Cumhurbaşkanı: 24.516<br />

Başbakan: 21.889<br />

Başbakan Yardımcısı: 19.263<br />

Meclis Başkanı: 18.387<br />

Bakan: 17.512<br />

Vali: 17.512<br />

Devlet Müsteşarı: 15.760<br />

Eyalet Bakanı: 15.760 euro<br />

Parlamento Milletvekili: 8.756<br />

Eyalet Milletvekili: 7.005<br />

(LK)- Salzburg barış bürosu,<br />

St.Virgil Salzburg ve diğer<br />

Salzburg sivil toplum kuruluşları<br />

3 günlük bir organizasyon<br />

düzenledi. Etkinlikte<br />

uzmanlarla birlikte<br />

aşırılıkla ilgili güncel sorulara<br />

cevap arandı, aşırılığın<br />

kökeni ve gelişmesi üzerinde<br />

duruldu.<br />

Toplantının açılış konuşmasında<br />

eyalet meclis üyesi<br />

Martina Berthold şunları<br />

söyledi: ''Öncelikle kimlik<br />

arayışının en hassas döneminde<br />

aşırı gruplar gençlerin<br />

üzerinde kuvvetli bir<br />

çekim gücü oluşturabilir.<br />

Teknoloji devlerinden teröre karşı ortak hareket kararı<br />

Facebook, Twitter ve Youtube gibi dünyanın<br />

en büyük sosyal medya platformları radikal<br />

grupların terör propagandasına karşı ortak<br />

hareket edecek. Artık silinen paylaşımlar<br />

ortak bir veri bankasında toplanacak.<br />

Microsoft ile birlikte hareket edecek olan Facebook,<br />

Twitter ve Youtube, silinen fotoğraf<br />

ve videolara dijital bir 'parmak izi' ekleyecek<br />

ve bu içerikler silindi görünse de ortak bir<br />

veri bankasına aktarılacak. Bu içeriklere her<br />

üç sosyal medya platformunun da erişim<br />

imkân hakkı olacak.<br />

Önceki dönemde terör propagandasına karşı<br />

yeterince mücadele etmedikleri ve radikal<br />

grupların kendilerine üye kazandırma girişimlerine<br />

engel olmadıkları gerekçesiyle çok<br />

büyük eleştirilere maruz kalan Facebook,<br />

Twitter ve Youtube yetkilileri konunun üstüne<br />

kararlılıkla gidileceğini vurguladı.<br />

Facebook tarafından yapılan açıklamada,<br />

Twitter ve Youtube ile yapılan işbirliğinin<br />

diğer bütün sosyal medya ağlarına da açık<br />

olduğu belirtildi.<br />

Mesajlaşma programlarına kontrol gelecek<br />

Gençleri kendilerine çekmek isteyen radikal<br />

örgütlerin Facebook ve Twitter'ın yanı sıra<br />

Telegram gibi mesajlaşma programlarını<br />

kullandığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar,<br />

Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformları<br />

üzerinde, propaganda amacıyla kullanılan<br />

içeriklerin kaldırılması konusunda<br />

büyük bir baskı olduğunu belirtiyor. Buna<br />

karşılık mesajlaşma programlarında ise<br />

henüz böyle bir baskı olmadığı uyarısında<br />

bulunan uzmanlar radikal grupların bu platformları<br />

da etkili kullandığının hesap edilmesini<br />

ve gerekli adımların atılmasını talep<br />

ediyor. Yakın zamanda mesajlaşma sistemi<br />

ağırlıklı sosyal platformlar için de bir çalışmanın<br />

yapılabileceği belirtiliyor.<br />

Aşırılığa Karşı Duralım<br />

Landtagspräsidentin des<br />

Salzburger Landtags<br />

Brigitta Pallauf:<br />

"Demokratie braucht Menschen,<br />

die sich einsetzen. Es ist wichtig,<br />

sich mit der momentanen<br />

Entwicklung der raschen Empörung<br />

und des schnellen Zulaufs<br />

zu extremen Gruppierungen auseinanderzusetzen.<br />

Das ist nicht<br />

nur eine Frage der Sicherheit,<br />

sondern auch der Prävention.<br />

Vor allem aber ist es eine Frage<br />

der Gesellschaft und eine Frage<br />

dessen, wie wir die Grundlagen<br />

des Zusammenlebens, die<br />

Akzeptanz von Recht und<br />

unsere Freiheit leben."<br />

Facebook, Twitter ve Youtube’dan<br />

hiçbir paylaşım silinemeyecek...<br />

Aufstehen gegen Extremismus<br />

Aşırı grupların vaatleri özel<br />

bir cazibe yayabilir. Burada<br />

bunlara karşı duracak koruma<br />

ve bilgiye ihtiyaç vardır.<br />

Nihayet ‘Exit B’ ile<br />

Salzburg eyaletinde gençler<br />

ve ebeveynler için iyi bir<br />

danışmanlık fırsatı sunulmuştur.''<br />

Eyalet meclis başkanı Brigitta<br />

Pallauf ise konuşmasında<br />

şunları vurguladı:<br />

''Demokrasinin kendini kollayacak<br />

insanlara ihtiyacı<br />

vardır. Radikal grupların<br />

mevcut gelişimiyle mücadele<br />

etmek önemlidir. Bu<br />

konu sadece güvenlik sorunu<br />

değil, aynı zamanda<br />

bir korunma ve öncelikle<br />

bir toplumsal meseledir.<br />

Ayrıca birlikte yaşamanın<br />

temellerini, hukukun kabulünü,<br />

hak ve özgürlüğümüzü<br />

nasıl yaşadığımız konularını<br />

da kapsar.’’<br />

''Exit B'' Gençlere<br />

Aşırılık Konusunda<br />

Danışmanlık Yapıyor<br />

İçinde bulunduğumuz yılın<br />

başından beri gençler, ebeveynleri,<br />

arkadaşları ve öğretmenler<br />

için de aşırılık<br />

hakkında danışmanlık mevcut<br />

ve eyalet meclis üyesi<br />

Berthold’un bölümü tarafından<br />

destekleniyor. Bu<br />

çok profesyonel platform<br />

''Exit B'' adını taşıyor Viele<br />

ve Spektrum Dernekleri,<br />

Akzente Salzburg, Nedzad<br />

Mocevic, Çocuk ve Gençlik<br />

Savcılığı, Gençlik dairesi ve<br />

eyalet kuşaklar ve entegrasyon<br />

bölümü çalışanlarından<br />

oluşuyor.<br />

''Exit B'', çocuk ya da gençlerin<br />

radikal dini ya da siyasi<br />

aşırı bir gruba katılmış<br />

olabileceği ve bu tür düşüncelere<br />

sempati duyduğu<br />

izlenimi oluşursa,<br />

ulaşılabilecek iyi uzmanların<br />

varolduğu bir mercidir.<br />

Jakob Reichenberger, St. Virgil, Heinz Schaden, Anja Hagenauer, Landtagspräsidentin Brigitta Pallauf, Landesrätin<br />

Martina Berthold, Hans Peter Grass, Friedensbüro, und Kristina Langeder, Friedensbüro Veranstalter<br />

© St. Virgil Salzburg


<strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

INTEGRATION / SPRACHE - 9<br />

Alle da!<br />

Zusammensein macht reich<br />

Inhalt:<br />

Samira ist in einem Boot und einem Lastwagen<br />

aus Afrika gekommen. Amad vermisst seine<br />

Fußballfreunde im Irak, aber weil dort Krieg<br />

war, musste er weg. Jetzt schießt er seine Tore<br />

mit neuen Freunden in Düsseldorf. Dilara ist in<br />

Berlin geboren, kann aber perfekt türkisch und<br />

feiert gerne das Zuckerfest. Ihre Familie kam<br />

vor Jahren aus Anatolien, weil es hier Arbeit<br />

gab.<br />

Wir kommen fast alle von woanders her,<br />

Autor: Anja Tuckermann<br />

Illustrator: Tine Schulz<br />

Titel: Alle da!<br />

Unser kunterbuntes Leben<br />

Beschreibung: 40 Seiten, gebunden<br />

Format 22 × 26,7 cm<br />

Preis: EUR 14,40<br />

Verlag: Klett Kinderbuch<br />

ISBN 978-3-95470-104-9<br />

Altersangabe: Ab 5 Jahre<br />

Kritik:<br />

Interessantes Bilderbuch, vielfältig einsetzbar,<br />

zeigt verschiedenste Aspekte<br />

und Wirklichkeiten von Migration auf.<br />

Regt zum Nachdenken an und erklärt auf<br />

kindgerechte Art und Weise, wie andere<br />

leben und wie Vielfalt eine Gesellschaft<br />

bunt macht...<br />

wenn man weit genug zurück denkt. Jetzt<br />

leben wir alle zusammen. Das kann spannend<br />

sein und auch manchmal schwierig. Auf jeden<br />

Fall wird das Leben bunter, wenn viele verschiedene<br />

Menschen von überallher zusammenkommen.<br />

Anja Tuckermann und Kristine Schulz zeigen in<br />

diesem quirligen Buch, wie reich wir sind!<br />

Ein freundliches und offenes Buch über multikulturelles<br />

Miteinander.<br />

Anja Tuckermann schreibt<br />

Romane, Erzählungen, Theaterstücke<br />

und Libretti. Für ihre<br />

Werke wurde sie mehrfach<br />

ausgezeichnet, unter anderem<br />

mit dem Deutschen Jugendliteraturpreis<br />

und dem Friedrich-Gerstäcker-Preis.<br />

Sie ist<br />

viel auf Reisen, wohnt aber in<br />

Berlin, wo sie auch aufgewachsen<br />

und gemeinsam mit<br />

ihrer Freundin Adile zur Schule<br />

gegangen ist.<br />

Foto: © Bernd Sahling<br />

© Die Grünen NÖ<br />

Landesgeschäftsführer der Grünen NÖ<br />

Hikmet Arslan<br />

Die Vielfalt ist<br />

die Würze<br />

"Die Vielfalt in der Gesellschaft sollte auch<br />

in der Politik sichtbar sein.<br />

Österreich ist ein wundervolles Land mit<br />

wundervollen Menschen.<br />

Wir müssen lernen, dass Menschen aus<br />

verschiedenen Kulturen fixer Bestandteil<br />

Österreichs sind - und es immer schon waren!<br />

Die Vielfalt ist die Würze! Nur wenn wir auf<br />

allen Ebenen die Vielfalt leben und zeigen,<br />

werden wir beginnen, uns gegenseitig besser<br />

zu verstehen. "<br />

CIVIS Medienpreis 2017<br />

Integration und kulturelle Vielfalt<br />

CIVIS zeichnet erneut Programmleistungen<br />

im Radio, Film und Fernsehen wie auch im<br />

Internet (Webangebote und Webvideos)<br />

aus, die das friedliche Zusammenleben von<br />

Menschen unterschiedlicher geografischer<br />

und kultureller Herkunft fördern. Neben den<br />

Themen Migration, Flucht und Asyl stehen<br />

die aktuellen Entwicklungen einer integrierten,<br />

kulturell vielfältigen Gesellschaft im<br />

Vordergrund. Es geht um Gleichwertigkeit,<br />

Anerkennung und Teilhabe an gesellschaftlichen<br />

Möglichkeiten, unabhängig von<br />

der nationalen, ethnischen oder religiösen<br />

Herkunft.<br />

Gesucht werden die besten europäischen<br />

Programme im Radio, Film, Fernsehen und<br />

im Internet zum Thema Integration und<br />

kulturelle Vielfalt. Einsendeschluss ist der 20.<br />

Januar 2017. Zum Wettbewerb können<br />

Berichte, Dokumentationen, Reportagen,<br />

Feature, Spielhandlungen, Spielfilme und<br />

Zeichentrickfilme eingereicht werden.<br />

Der "CIVIS Online Media Prize" bietet eine<br />

zusätzliche Auszeichnung für Webangebote<br />

und Webvideos. Auch 2017: der CIVIS<br />

Sonderpreis "Fußball und Integration".<br />

Nähere Informationen zu den<br />

Teilnahmebedingungen finden Sie unter:<br />

www.civismedia.eu/teilnahmebedingungen<br />

Allgemeine Infos unter:<br />

www.civismedia.eu<br />

ots<br />

Der Hausverstand und die Mehrsprachigkeit im Kindergarten<br />

Kinder können das gesellschaftliche Prestige ihrer Sprachen schon sehr früh einschätzen<br />

Christine hat ein angenehmes<br />

Lachen trotz ihres ernsten Blickes,<br />

wenn sie sich äußert, dann sind<br />

ihre Worte bemessen, es ist nichts<br />

zu viel. Christine ist Kindergartenpädagogin,<br />

ich habe sie in einem<br />

der Fortbildungsworkshops, die<br />

ich abhalte, kennengelernt. Sie<br />

und ihre natürliche Haltung, ihre<br />

Spontanität und ihr Commitment<br />

mit den Kindern haben mich beeindruckt.<br />

Christine trägt eine<br />

lange, weite, schwarze Abaya und<br />

ein Kopftuch in Türkis. Die Kleidung<br />

bedeckt alles bis auf Hände<br />

und Gesicht, denn Christine ist<br />

zum Islam konvertiert. Sie ist Wienerin<br />

und hat zwei Kinder im Schulalter.<br />

Ein Kind in zwei Sprachen zuhause<br />

Sie erzählt mir: "Ich spreche mittlerweile<br />

gar nicht mal so schlecht<br />

Türkisch. Mit meinen eigenen Kindern<br />

spreche ich immer Deutsch.<br />

Türkisch haben sie von meinem<br />

Mann gelernt. Die Kinder in meiner<br />

Kindergartengruppe wissen,<br />

dass ich Türkisch verstehe. Sie<br />

kommen in der Früh zu mir und<br />

fangen an zu erzählen, was ihnen<br />

auf dem Herzen liegt. Viele unserer<br />

Kinder sind zweisprachig. Diese<br />

Kinder sprechen mich morgens<br />

fast immer auf Türkisch an. Ich<br />

blocke nichts ab, sie wissen ja,<br />

dass ich sie verstehe. Ich spreche<br />

ihnen gut zu, es ist wichtig, dass sie<br />

sich bestätigt und wohl fühlen,<br />

wenn sie im Kindergarten ankommen.<br />

Dann beginnt der Kindergartentag<br />

und ich wechsle zu<br />

Deutsch. Sie tun es auch. Wenn<br />

nicht, erkläre ich, dass es Kinder in<br />

der Gruppe gibt, die sie nicht verstehen<br />

und dass wir nun Deutsch<br />

sprechen werden. Und sie switchen<br />

mühelos. Es ist selbstverständlich<br />

für die Kinder. Meist verläuft der<br />

Rest des Tages auf Deutsch."<br />

Sprache und Vertrauen<br />

Ganz intuitiv handelt Christine<br />

und mit Hausverstand, der sich<br />

bewährt. Die Kinder spüren keine<br />

Ablehnung gegenüber ihrer Familiensprache,<br />

der Sprachwechsel<br />

passiert in einer natürlichen Situation.<br />

Und die anderen Kinder fühlen<br />

sich nicht ausgeschlossen,<br />

bekommen aber die nichtdeutschen<br />

Sprachen, die ihre FreundInnen<br />

sprechen, mit. In diesem<br />

Beispiel spielt die Tatsache, dass<br />

eine Sprache Vertrauen und Gefühle<br />

transportiert, eine große<br />

Rolle. Gerade bei Kleinkindern ist<br />

das Nonverbale in der Sprache,<br />

das was zwischen den Worten<br />

kommuniziert wird, noch mehr<br />

ausschlaggebend als bei Erwachsenen.<br />

Es entsteht ein sanfter<br />

Übergang von der familiären Umgebung<br />

in den Kindergartenalltag,<br />

über die Sprache. Christine berichtet<br />

mir von einer Situation:<br />

"Ich höre, wie sich zwei ältere Kinder<br />

auf Deutsch unterhalten. Sie<br />

sprechen über ihre Sprachen, was<br />

sie neben Deutsch noch können.<br />

Dann beginnen sie sich gegenseitig<br />

Worte von der einen und von der<br />

anderen Familiensprache beizubringen.<br />

Sie haben offensichtlich<br />

Spaß dabei. Es ist nur ein Spiel<br />

aber es zeigt mir, dass wir etwas<br />

ganz richtig gemacht haben."<br />

Die Unsicherheit<br />

Trotzdem wird in den Bildungseinrichtungen,<br />

angefangen vom Kindergarten<br />

bis hin zu höheren<br />

bildenden Schulen, über ein<br />

Deutschgebot und ein Verbot für<br />

"andere" Erstsprachen diskutiert.<br />

Als ob es kein Sowohl-als-auch<br />

gäbe. Das Sowohl-als-auch lebt<br />

Christine wunderbar vor, und nicht<br />

nur sie - an etlichen Volksschulen<br />

werden erfolgreich Projekte umgesetzt,<br />

die zeigen, dass man Kinder<br />

in ihrer ganzen sprachlichen<br />

Kapazität wahrnehmen kann. Im<br />

Kindergarten ist es wie in einem internationalen<br />

Unternehmen, man<br />

Kommende Termine für Eltern:<br />

Ich erziehe mein Kind mehrsprachig - wie es mir gelingt: Samstag, 25.2.2017, 10.00 – 14.00 Uhr<br />

LIMU Café – der Treff für Eltern mehrsprachiger Kinder: Miwoch, 15.03.2017, 18.30 – 20.30 Uhr<br />

Mehrsprachige Erziehung von Geburt an: Freitag, 24.03.2017, 10.00 – 14.00 Uhr<br />

von Mag. Zwetelina Ortega<br />

braucht eine gemeinsame Arbeitsund<br />

Kommunikationssprache. Es<br />

ist also sinnvoll, dass alle Deutsch<br />

sprechen. Gebote und Verbote<br />

sind hierbei nicht förderlich. Es<br />

sollte eher eine gemeinsame, für<br />

die Kinder nachvollziehbare und<br />

von ihnen mitgetragene, Haltung<br />

geben. Ganz wichtig dabei ist, den<br />

Kindern die Möglichkeit einzuräumen,<br />

auch in ihren weiteren Erstsprachen<br />

zu kommunizieren und<br />

dafür Raum zu geben. Es wird zum<br />

Signal der Anerkennung und<br />

Wertschätzung gegenüber den<br />

vielen Sprachen und Kulturen, die<br />

diese Kinder in sich vereinen.<br />

Das schlaue Kleinkind<br />

Was das sprachliche Einschätzungsvermögen<br />

von Kleinkindern<br />

angeht, werden diese oft unterschätzt.<br />

Sie sind schon sehr früh in<br />

der Lage abzuwägen, wer in ihrem<br />

engeren Umfeld welche Sprache<br />

spricht und ebenso auf welchem<br />

Niveau. Sie bekommen auch das<br />

gesellschaftliche Prestige ihrer<br />

Sprachen eher mit, als uns lieb ist.<br />

Deshalb gilt, je früher desto besser<br />

mit einer offenen Haltung zu<br />

signalisieren, dass sie ernst<br />

genommen werden, mit all ihren<br />

Fähigkeiten.<br />

Zur Autorin:<br />

Mag. Zwetelina Ortega ist Sprachwissenschaftlerin, Autorin<br />

und Expertin für Mehrsprachigkeit. Sie ist Gründerin des<br />

"Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung<br />

und kreative Sprachförderung" (www.linguamulti.at).<br />

Dort bietet sie Beratung und Workshops für mehrsprachige<br />

Erziehung an und arbeitet mit Eltern, PädagogInnen und<br />

Kindern. Ortega ist mit Bulgarisch, Spanisch und Deutsch<br />

aufgewachsen. In diesen drei Sprachen verfasst sie auch<br />

ihre literarischen Texte. 2012 erschien der Gedichtband<br />

"Aз und tú" (Edition Yara).<br />

Sie war Dozentin an der Universität Wien und leitet derzeit<br />

Fortbildungen an der Pädagogischen Hochschule Wien.<br />

Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />

Ursprünglich erschienen auf www.dastandard.at am 20.5.<strong>2016</strong><br />

Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung und kreative Sprachförderung,<br />

Beratung und Workshops für mehrsprachige Erziehung<br />

Therapiezentrum Gersthof, Klostergasse 31-33, 1180 Wien<br />

Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775, www.linguamulti.at<br />

© Magdalena Possert


Muna Duzdar<br />

Staatssekretärin<br />

Asdin El Habbassi<br />

Nationalratsabgeordneter<br />

Angelika Mlinar<br />

Europaabgeordnete<br />

Wurzeln: Geboren in Österreich, Tochter<br />

paläsnensischer Eltern<br />

Vorhandenes Potential als<br />

Reichtum sehen<br />

"Unsere Gesellschaft ist nicht statisch – sie verändert sich,<br />

sie ist internationaler geworden, vernetzter und mobiler.<br />

Heute haben wir eine sehr heterogene Gesellschaft. Ob<br />

Religion, Alter, Gender, gleichgeschlechtliche Beziehungen,<br />

Behinderungen oder Herkunft, es gibt vieles was uns<br />

unterschiedlich und damit auch vielfältig macht. Um zeitgemäße<br />

Politik zu betreiben, muss die Politik auch die Gesellschaft<br />

widerspiegeln – besonders in ihrer Vielfältigkeit.<br />

Menschen mit Migrationshintergrund können neue Perspektiven<br />

einbringen, können als Vorbilder fungieren oder aber<br />

auch mit ihren Erfahrungen dabei helfen, Antworten auf<br />

aktuelle Herausforderungen zu finden. Schlussendlich geht<br />

es auch darum, das vorhandene Potential in unserer Gesellschaft<br />

als Reichtum zu sehen, voll zu fördern und zu nutzen."<br />

und Menschen mit Migrationshintergrund -<br />

warum sie in der Politik so wichtig sind:<br />

Tarık Mete<br />

Landtagsabgeordneter<br />

Wurzeln: Geboren in Österreich, Muer aus<br />

Salzburg, Vater aus Marokko<br />

Anliegen aller Teile der<br />

Bevölkerung vertreten<br />

"Eine gute Politik für den Bürger sollte zum Ziel haben,<br />

ein Spiegelbild der Gesellschaft darzustellen. Genauso<br />

wie alle Bundesländer, sowie Arbeitnehmer, als auch<br />

Arbeitgeber und etliche andere Gruppierungen der<br />

Gesellschaft in der Politik vertreten sind, sollten auch<br />

Personen mit Migrationshintergrund ihren Platz als<br />

Vertreter des Volkes einnehmen können. Knapp 1/5<br />

der Bevölkerung in Salzburg hat Migrationshintergrund,<br />

aber kaum einer der politischen Vertreter. Migrationshintergrund<br />

soll aber, genauso wenig wie das Geschlecht,<br />

Religion oder Ähnliches im Vordergrund stehen. Entscheidend<br />

ist, dass die Anliegen aller Teile unserer<br />

Bevölkerung vertreten werden und der beste Garant<br />

dafür ist Vielfalt."<br />

Ahmed Husagic<br />

Koordinator für Integration<br />

Wurzeln: Kind kärnter Eltern, die der<br />

slowenischen Volksgruppe angehören<br />

Vielfalt bringt neue<br />

Sichtweisen und Impulse<br />

"Menschen mit Migrationshintergrund bringen Vielfalt<br />

in unser Leben und ich sehe diese Vielfalt als<br />

Mehrwert.<br />

Wir erhalten dadurch neue Sichtweisen und Impulse<br />

in viele Aspekte unseres Alltags. Die Existenz von vielfältigen<br />

Identitäten und Kulturen innerhalb einer<br />

Gesellschaft ist die Quelle des Austauschs und der Kreativität.<br />

Wir leben seit geraumer Zeit in Europa nicht mehr<br />

in einer monokulturellen, sondern in einer zunehmend<br />

multikulturellen und multiethnischen Gesellschaft.<br />

Politik versteht sich als Repräsentation des Volkes.<br />

Daher muss sie diese Vielfalt der Gesellschaft widerspiegeln,<br />

sodass alle Stimmen und Meinungen berücksichtigt<br />

werden können."<br />

Ahmet Demir<br />

Landtagsabgeordneter<br />

© LMZ/Franz Neumayr<br />

© SPÖ Wien / Thomas Jantzen<br />

© Grünen Tirol<br />

© BKA / Andy Wenzel<br />

© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />

VIELFALT<br />

Wurzeln: Geboren in Österreich,<br />

Sohn türkischer Eltern<br />

Vielfalt ist eine<br />

große Chance<br />

"Es gibt zahlreiche positive Beispiele, in denen sich die Diversität<br />

als Gewinn für die Gesellschaft herausstellt. Über diese<br />

Initiativen und Vorzeigeprojekte wird jedoch medial wenig<br />

berichtet, während hingegen negative Vorfälle in der Berichterstattung<br />

breit und umfangreich Platz finden. Wichtig ist es,<br />

dass man keine Probleme unter den Teppich kehrt, aber auch<br />

nicht darauf vergisst, dass es zahlreiche positive Entwicklungen<br />

gibt und diese entsprechend hervorhebt. Vielfalt ist nicht<br />

nur eine Herausforderung, sondern auch zeitgleich eine große<br />

Chance. Darin steckt sehr viel Potenzial, das gefördert und<br />

genutzt werden muss. Dies gilt ebenso für den politischen Bereich.<br />

Die Politik sollte meiner Meinung nach ein Spiegelbild<br />

unserer vielfältigen Gesellschaft sein und allen Menschen eine<br />

Perspektive bieten, sich zu engagieren."<br />

Wurzeln: geboren in Bosnien und Herzegowina, seit<br />

2002 in Österreich<br />

Vielfalt ist nicht etwas,<br />

das wir lernen müssen<br />

"Österreich ist ein Land, das schon seit Jahrhunderten Menschen<br />

aus verschiedenen Ländern und damit Menschen mit<br />

verschiedenen Kulturhintergründen zusammenbringt. Durch<br />

diese Vielfalt hat sich Österreich zu einem der erfolgreichsten<br />

Länder der Welt entwickelt. Vielfalt ist nicht etwas, das wir<br />

lernen müssen, Vielfalt ist etwas, das wir seit Jahrhunderten<br />

in Österreich leben. Deswegen sind Menschen, die hier leben<br />

und ihre positive Tradition und Kultur weiterpflegen, ein<br />

Sicherheitsgarant dafür, dass diese Gesellschaft weiter so<br />

schön, vielfältig, offen und tolerant bleibt.<br />

Damit das so bleibt, sollen sich alle in Österreich lebenden<br />

Menschen, unabhängig von ihrer Kultur, an gemeinsame Regeln<br />

des Zusammenlebens halten und Verständnis füreinander<br />

aufbringen."<br />

Wurzeln: Geboren in Österreich,<br />

Eltern aus der Türkei<br />

Vielfalt ist lebendig und<br />

schafft Raum<br />

"Vielfalt heißt für mich, dass man Unterschiede zulässt und<br />

offen ist für Veränderungen. Vielfalt eröffnet Chancen und kann<br />

auch Herausforderung bedeuten. Vielfalt ist lebendig und<br />

schafft Raum. Sie gehört niemandem alleine sondern allen zugleich.<br />

Vielfalt zeigt sich z.B. im respektvollen Umgang miteinander<br />

und beinhaltet für jeden Rechte und Pflichten. Deshalb ist es<br />

wichtig, dass sich die gesellschaftliche Vielfalt auch in den demokratischen<br />

Vertretungen widerspiegelt. Es braucht die Ideen<br />

der Alten, Jungen, Frauen, Männer, ArbeiterInnen, AkademikerInnen,<br />

Menschen mit und ohne Behinderung und Menschen<br />

mit und ohne Zuwanderungsgeschichte gleichermaßen. Damit<br />

Rechte und Pflichten von allen mitgetragen werden, müssen<br />

zuvor alle eingebunden werden. Wenn das gelingt, entsteht<br />

friedliches Miteinander in Vielfalt. Hoch lebe die Vielfalt!"


11 - MIGRANTEN / MIGRATION / VIELFALT<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

<strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong><br />

Wichtige Unterstützung für Patienten<br />

Migranten in der Pflege<br />

Immer mehr Menschen mit Migrationshintergrund<br />

sind darauf angewiesen, organisierte<br />

und professionelle Pflegedienste unterstützend<br />

zu Hilfe zu nehmen. Auf die Pflege<br />

und Betreuung kommen neue Aufgaben zu:<br />

Sie müssen die Bedürfnisse der jeweils unterschiedlichen<br />

Gruppen kennenlernen und<br />

spezielle Angebote entwickeln. Menschen mit<br />

Migrationshintergrund können vor allem mit<br />

ihren Sprach- und Kulturkenntnissen eine<br />

große Hilfe und ein wichtiges Bindeglied<br />

zwischen Patienten und Pflegepersonal, bzw.<br />

Ärzten sein. Besonders wichtig sind Sprachkenntnisse<br />

des Pflegepersonals, da z.B. die<br />

Menschen mit Demenz als erstes ihre Fremdsprachenkenntnisse<br />

verlieren und sich somit<br />

nicht mehr auf Deutsch verständigen können.<br />

migrants care<br />

Das Programm „migrants care“ versucht<br />

© JMG / pixelio.de<br />

genau hier anzusetzen und hat zum Ziel,<br />

Menschen mit nicht deutscher Muttersprache<br />

für eine Ausbildung im Pflege- und Betreuungsbereich<br />

zu begeistern.<br />

Geboten werden:<br />

• fachspezifische Information und individuelle<br />

Beratung<br />

• Vorbereitungskurs zur Verbesserung der<br />

Deutschkenntnisse<br />

• Vermittlung einer Ausbildungsstelle<br />

In ganz Wien finden beispielsweise Informationsveranstaltungen<br />

sowie Einzelberatungen<br />

zu den Berufsfeldern Pflege und Betreuung<br />

statt.<br />

Der Vorbereitungskurs<br />

Der Schwerpunkt des Vorbereitungskurses<br />

liegt auf der Verbesserung der Deutschkenntnisse.<br />

Daneben werden die Bewerber auf die<br />

unterschiedlichen Ausbildungsmöglichkeiten<br />

im Bereich der Pflege- und Betreuungsberufe,<br />

insbesondere auf die Heimhilfeausbildung,<br />

vorbereitet. Nach Abschluss des Kurses unterstützen<br />

die ProjektpartnerInnen dabei,<br />

eine Ausbildungsstelle zu finden, und helfen<br />

beim Einstieg ins Berufsleben.<br />

Die Voraussetzungen für den<br />

Kurs „migrants care“ sind:<br />

• Migrationshintergrund<br />

• Erstsprache ist nicht Deutsch<br />

• Deutschkenntnisse (ab abgeschlossenem<br />

A2-Niveau)<br />

• gültige Arbeitsbewilligung<br />

• Alter mind. 21 Jahre<br />

• positiver Schulabschluss (9. Schulstufe)<br />

Hammerschmid: Wichtige Rolle<br />

der LehrerInnen mit Migrationshintergrund<br />

© Andy Wenzel / BKA<br />

Bundesministerin für Bildung Sonja Hammerschmid<br />

Bildung ist einer der wichtigsten Eckpfeiler demokratischer<br />

und gerechter Gesellschaften.<br />

Über Bildung lernen wir, vom Kindergarten bis<br />

zur Hochschule, unsere Talente zu entdecken,<br />

zu fördern, und dadurch unser volles Potential<br />

auszuschöpfen. Genauso wichtig ist es, die<br />

Schule als Ort anzuerkennen, an dem Kinder<br />

Teil der Gesellschaft werden.<br />

Dem Klassenzimmer kommt also eine<br />

enorme Bedeutung zu – einerseits als<br />

Spiegel der Gesellschaft, andererseits als<br />

Raum für Maßnahmen, die zu einer höheren<br />

Chancengerechtigkeit führen können.<br />

Für mich ergeben sich daraus wichtige<br />

Handlungsansätze.<br />

Österreich ist ein Land mit einer hohen Immigration,<br />

darauf sollten wir stolz sein. Viele<br />

Menschen wählen Österreich dank seiner<br />

Chancen bezüglich Bildung und Arbeit als<br />

ihren neuen Lebensmittelpunkt aus.<br />

Diversität ist somit ein essenzieller Bestandteil<br />

der österreichischen Gesellschaft.<br />

Diese Diversität, die sich aus unterschiedlichen<br />

Kulturen, Religionen und Sprachen<br />

ergibt, müssen wir als wertvolle Ressource<br />

sehen, die es anzuerkennen und zu fördern<br />

gilt. Für den Bildungsbereich bedeutet das<br />

zwei Dinge: einerseits muss sich die kulturelle<br />

und sprachliche Vielfalt auf allen Ebenen<br />

des Bildungssystems zeigen. Das beinhaltet<br />

auch, dass PädagogInnen im besten Fall die<br />

gesellschaftliche Vielfalt ihrer SchülerInnen<br />

wiederspiegeln, damit sie dieser Vielfalt auch<br />

im Unterricht gerecht werden können.<br />

Pädagogen und Pädagoginnen mit<br />

Migrationshintergrund spielen daher eine<br />

wesentliche Rolle hinsichtlich Sprachenförderung<br />

und Mehrsprachigkeit.<br />

Die andere Rolle, die migrantische Lehrpersonen<br />

einnehmen, ist die der ‚Rolemodels‘ – sie<br />

können also eine Vorbildfunktion für SchülerInnen<br />

einnehmen, die ebenfalls Migrationshintergrund<br />

haben. Dabei helfen sie den<br />

Schülerinnen und Schülern nicht nur durch<br />

ihre erstsprachlichen Kompetenzen im täglichen<br />

Unterricht, sondern können auch beim<br />

Abbau von Vorurteilen und Aufbau von Selbstbewusstsein<br />

helfen.<br />

Diese PädagogInnen sind nicht nur in der Lage,<br />

„Brücken“ zwischen den SchülerInnen und der<br />

Schule zu bauen, sondern auch zwischen den<br />

jeweiligen Eltern und dem Schulsystem.<br />

Aufgrund der wichtigen Rolle, die<br />

LehrerInnen mit Migrationshintergrund<br />

zukommt, ist es unsere Aufgabe, eine<br />

hohe kulturelle und sprachliche Diversität<br />

unter dem Lehrpersonal zu fördern.<br />

MIT VIELEN<br />

WERTVOLLEN<br />

INHALTS-<br />

STOFFEN!<br />

Im WKO-Servicepaket ist alles drin, was Unternehmen<br />

groß und stark macht: Von Arbeits- bis<br />

Wirtschaftsrecht, von Finanzierung bis Technologie,<br />

von Bildung bis Umwelt, von Gründung bis<br />

Nachfolge! W wko.at/wien/service T +43 1 514 50<br />

WK Wien:<br />

Beratung zur Unternehmensgründung<br />

Unternehmer werden – eine hervorragende<br />

Chance für Menschen, die gestalten wollen<br />

und bereit sind, sich überdurchschnittlich<br />

einzusetzen, die Freude daran haben, Herausforderungen<br />

zu meistern, und ihre Existenz<br />

gerne eigenverantwortlich aufbauen.<br />

Ihren Geschäftsideen sind dabei kaum Grenzen<br />

gesetzt. Ob Sie die Idee auch<br />

erfolgreich umsetzen können, ist aber<br />

oft eine andere Frage. Denn für den<br />

geschäftlichen Erfolg gibt es leider<br />

keine Garantien. Die Chancen – aber<br />

auch die Risiken – sollten Ihnen als<br />

Gründer bewusst sein. Damit Sie Ihre<br />

Unternehmensgründung umsetzen<br />

können, informieren wir Sie kostenlos.<br />

Wir beraten Sie gerne telefonisch oder<br />

bei Bedarf nach Terminvereinbarung<br />

auch persönlich. Das Gründerservice<br />

der Wirtschaftskammer Wien ist die<br />

erste Anlaufstelle für Gründer. Wir<br />

stellen auch Publikationen zur Verfügung,<br />

die wichtigsten Grundinformationen<br />

finden Sie im Leitfaden für Gründer<br />

bzw. in den verschiedensten Broschüren,<br />

welche auch online einsehbar sind. Nach einer<br />

Terminvereinbarung werden auch Gründerworkshops<br />

angeboten, die Basisinformationen<br />

zu den verschiedenen Bereichen der Selbstständigkeit<br />

geben.<br />

Entgeltliche Einschaltung


<strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

JOB UND KARRIERE - 12<br />

Top Ausbildungen und Möglichkeit zum Lehrabschluss<br />

Jobs mit Ausbildung<br />

Mit dem Programm „Jobs mit Ausbildung“<br />

unterstützt der Wiener ArbeitnehmerInnen<br />

Förderungsfonds (waff) gemeinsam mit dem<br />

AMS Wien Unternehmen, die speziell ausgebildete<br />

MitarbeiterInnen suchen. Kernpunkt<br />

des innovativen Modells: die gezielte Qualifizierung<br />

für den künftigen Arbeitsplatz. Mit<br />

Hilfe dieses Programms kann man nicht<br />

nur top Ausbildungen im Bereich Sozialund<br />

Pflegeberufe absolvieren: verfügt man<br />

über einschlägige Berufserfahrung, bietet das<br />

Programm auch die Chance, im zweiten Anlauf<br />

den Lehrabschluss z.B. in der Gastronomie, im<br />

Handel oder in handwerklich-technischen<br />

Berufen nachzuholen.<br />

So funktioniert das spezielle<br />

Ausbildungsmodell des waff<br />

Konkret unterstützt der waff die Unternehmen<br />

bei der Personalsuche und fördert die Ausbildungskosten<br />

für die künftigen MitarbeiterInnen.<br />

BewerberInnen, die das Auswahlverfahren<br />

durchlaufen, in die Ausbildung aufgenommen<br />

werden und sie positiv<br />

abschließen, haben praktisch einen<br />

fixen Job in der Tasche. Während der<br />

Ausbildung finanziert das AMS die<br />

Kosten der Lebenshaltung (rund 24<br />

Euro/Tag).<br />

Europäisches best practice Beispiel<br />

Gerade der Sozial- und Pflegebereich<br />

wird auch in Zukunft eine stark<br />

wachsende Branche sein, dies zeigen<br />

aktuelle Studien.<br />

Im Bereich der Sozial- und Pflegeberufe<br />

wird das Ausbildungsmodell<br />

oder<br />

seit Jahren erfolgreich für die Suche und<br />

Qualifizierung von geeignetem Personal eingesetzt.<br />

Mittlerweile ist es auch international<br />

anerkannt. In der 2015 erschienenen Studie<br />

des Europäischen Zentrums für die Förderung<br />

der Berufsausbildung (Cedefop) wurde es als<br />

eines von rund 30 europäischen best practice<br />

Projekten angeführt.<br />

Chance für arbeitsuchende WienerInnen<br />

mit höchstens Pflichtschulabschluss,<br />

Lehrabschluss nachzuholen<br />

Der waff dehnt dieses Angebot kontinuierlich<br />

auf weitere Branchen mit Fachkräftebedarf<br />

aus. So sind 2017 rund 300 Ausbildungsplätze<br />

u.a. in Hotellerie und Gastgewerbe, im Handel<br />

und in Technik und Handwerk geplant. Die<br />

theoretischen Ausbildungen finden dabei großteils<br />

in Kooperation mit Wiener Berufsschulen<br />

statt. Die praktische Ausbildung erfolgt in den<br />

jeweils nachfragenden Unternehmen.<br />

Bewerbungen und aktuelle Jobangebote:<br />

www.waff.at<br />

Geld zurück! 1<br />

Immer für Sie & Ihr Kind da - für alle Schulklassen und<br />

alle Fächer von der Volksschule bis zur Matura!<br />

Herzaman sizin ve çocuğunuz için burada - bütün<br />

sınıflar ve dersler için, İlkokul‘dan Matura‘ya kadar.<br />

Frühzeitig aktiv werden:<br />

Gezieltes & intensives Training<br />

für die Zentralmatura!<br />

Şimdi aktif bir şekilde, hedefe<br />

odaklı ve yoğun bir eğitim<br />

ile Yeni Sınav Sistemi‘ne<br />

(Zentralmatura) hazırlanın.<br />

Nur für Neukunden: Testen Sie 2 kostenlose Schnupperstunden!<br />

Sadece yeni öğrenciler için: 2 ücretsiz deneme saatine katılabilirsiniz.<br />

1 Sondertarif: Aktionsbedingungen unter www.schuelerhilfe.at/fuenfwegodergeldzurueck.<br />

INNSBRUCK, Salurner Str. 18, 0512 / 570557<br />

HALL, Stadtgraben 1, 05223 / 52737<br />

SCHWAZ, Münchner Str. 48, 05242 / 61077<br />

WÖRGL, Speckbacherstr. 8, 05332 / 77951<br />

TELFS, Obermarktstr. 2, 05262 / 63376<br />

WWW.SCHUELERHILFE.AT<br />

OTS<br />

© David Bohmann / PID<br />

AMS Tirol fördert das FiT-Programm<br />

FiT: Frauen in Handwerk und Technik<br />

Die Kompetenzen von Frauen in technischen<br />

und handwerklichen Berufen sind zunehmend<br />

gefragt. Das AMS Tirol unterstützt<br />

Frauen dabei ihre Stärken und Interessen zu<br />

entdecken und fördert sie im Rahmen des<br />

FiT-Programms.<br />

„Frauen in Handwerk und Technik" (FiT) ist<br />

ein österreichweites Programm des AMS zur<br />

Förderung und Ausbildung von Frauen in<br />

handwerklich-technischen Berufen. Ziel von<br />

„FiT“ ist es, Frauen für nicht-traditionelle<br />

Berufe zu interessieren, Ausbildungen und<br />

Berufseinstiege in Handwerk und Technik zu<br />

ermöglichen.<br />

Berufsausbildung mit Zukunft<br />

Frauen, die sich für diesen Weg entscheiden,<br />

lernen zum Einstieg neue Berufsfelder und<br />

die Anforderungen des Arbeitsmarkts kennen<br />

und erarbeiten einen Ausbildungsplan für die<br />

weitere berufliche Ausbildung. Im Rahmen<br />

von Betriebspraktika und Exkursionen erfahren<br />

sie konkret, wie der Arbeitsalltag in der<br />

Praxis aussieht. In der Basisqualifizierung wird<br />

auf die anschließende technische Ausbildung<br />

vorbereitet – fachlich wie zum Beispiel mit<br />

Umfrage bekräftigt<br />

Jobwechsel derzeit schwierig<br />

Das Job-Portal willhaben führte gemeinsam<br />

mit dem Meinungsforschungsinstitut Mind-<br />

Take eine Umfrage unter rund 1.000 Personen<br />

im erwerbsfähigen Alter durch. Die<br />

Ergebnisse bekräftigen:<br />

Jobwechsel stellen eine große Herausforderung<br />

dar. 72,1 Prozent der Befragten, quer<br />

durch alle Berufsgruppen, sehen es als „derzeit<br />

schwierig“ an, eine neue Beschäftigung<br />

zu finden.<br />

Zu Arbeitsklima und Arbeitsmoral<br />

äußern sich<br />

die Beschäftigten positiv.<br />

Die Arbeitsmoral im<br />

jeweiligen Unternehmen<br />

bezeichnen mehr als 80<br />

Prozent als gut bzw. eher<br />

gut. Puncto Arbeitsklima<br />

stehen knapp 50 Prozent<br />

Zufriedenen und eher<br />

Zufriedenen nur rund 18<br />

Prozent eher Unzufriedene<br />

bzw. Unzufriedene gegenüber.<br />

Rund ein Drittel der Befragten hat bereits die<br />

viel zitierte Einkommensschere zwischen<br />

Frauen und Männern persönlich festgestellt.<br />

Personen, die diese Antwort gaben, waren zu<br />

zwei Dritteln weiblich. Weitere 29,3 Prozent<br />

kennen Fälle aus ihrem näheren Umfeld, wo<br />

für die gleiche Arbeit in vergleichbaren Positionen<br />

weniger oder mehr verdient wurde.<br />

Mathematik- und Physikeinheiten, aber<br />

auch praktisch (Handwerk-Workshops) und<br />

in Sachen Kommunikation. In einem weiteren<br />

Schritt steigen sie dann in die konkrete<br />

Fachausbildung (Lehre, Schule, …) ein und<br />

absolvieren eine solide Berufsausbildung.<br />

Auch während dieser Zeit werden die Frauen<br />

professionell begleitet und gecoacht, sie bekommen<br />

bei Bedarf laufend Unterstützung.<br />

Das AMS fördert ihre Ausbildung, vom Vorbereitungslehrgang<br />

bis zum Ziel – den Ausbildungsabschluss.<br />

Frauen und technische Berufe -<br />

kein Widerspruch<br />

„Frauen und technische Berufe, das ist kein<br />

Widerspruch. Frauen bringen einen anderen<br />

Spirit ins technische Umfeld und fördern so<br />

Kommunikation, Ideenfindung und Teamwork.<br />

Heute ist es immer noch ungewöhnlich,<br />

wenn Frauen technische Berufe ausüben,<br />

doch das ändert sich immer mehr. FiT zeigt,<br />

wie es geht,“ motiviert Gaby Dallinger-König<br />

zur Teilnahme. Auch in Richtung Unternehmen<br />

zielt die Botschaft: „Sie können auf gut<br />

qualifizierte, kompetente Mitarbeiterinnen<br />

nicht verzichten, dafür aber<br />

auf traditionelle Vorstellungen?<br />

Dann sind Sie bei uns<br />

genau richtig. Gehen Sie mit<br />

dem AMS Tirol neue Wege bei<br />

der Personalentwicklung und<br />

bei der Qualifizierung neuer<br />

Mitarbeiterinnen.“<br />

Nachstehende FiT – Kurse<br />

starten 2017<br />

OTS<br />

FiT- Kurse im 1. Halbjahr 2017<br />

Innsbruck 16.1.2017<br />

Wörgl 18.4.2017<br />

Innsbruck 24.4.2017<br />

Reutte 2.5.2017<br />

Imst 8.5.2017<br />

Schwaz 15.5.2017<br />

FiT - Kurse im 2. Halbjahr<br />

Innsbruck 18.9.2017<br />

Wörgl 9.10.2017<br />

Landeck 10.10. 2017<br />

Entgeltliche Einschaltung


13 - JOB UND KARRIERE<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

<strong>DEZEMBER</strong> <strong>2016</strong><br />

Keine Wettbewerbsfähigkeit...<br />

...ohne internationale Talente<br />

„Österreich wird internationaler – und das<br />

ist auch gut so!“, sagt die Generalsekretärin<br />

der Wirtschaftskammer Österreich, Anna<br />

Maria Hochhauser. „60 % des Wohlstandes<br />

in Österreich kommen vom Export. Dabei<br />

spielen internationale Mitarbeiterinnen und<br />

Mitarbeiter mit ihrem speziellen Markt-Know<br />

how und Kulturverständnis ihrer Herkunftsregion<br />

sowie ihren Sprachkenntnissen eine<br />

wichtige Rolle. Will Österreich in der globalisierten<br />

Welt wettbewerbsfähig bleiben,<br />

dann brauchen wir diese internationalen<br />

Talente.“<br />

Andererseits wird auch der Fachkräftemangel<br />

zu einem immer bedeutenderen Problem<br />

für die österreichische Wirtschaft. 93 % der<br />

österreichischen Unternehmen sahen die<br />

Sicherung des Fachkräftebedarfs in einer <strong>2016</strong><br />

durchgeführten Erhebung des Marktforschungsinstituts<br />

Market im Auftrag der WKÖ<br />

als sehr wichtig bzw. wichtig an. Obwohl Maßnahmen,<br />

die am Arbeitskräftepotenzial im<br />

Inland ansetzen Priorität haben, werden<br />

diese alleine nicht ausreichen. Daher bedarf<br />

es auch der Zuwanderung von qualifizierten<br />

Arbeitskräften.<br />

Mentoring für MigrantInnen<br />

„Vielfalt und eine Kultur der Offenheit in<br />

Gesellschaft und Wirtschaft sind ein großer<br />

Gewinn für Österreich. Deswegen setzt die<br />

WKÖ hier seit Jahren selbst aktiv Initiativen.“,<br />

so Hochhauser. Die Wirtschaftskammern<br />

Österreichs führen seit 2008 gemeinsam mit<br />

dem Österreichischen Integrationsfonds und<br />

dem Arbeitsmarktservice Österreich das<br />

Programm „Mentoring für MigrantInnen“<br />

durch: Dabei unterstützen in der Wirtschaft<br />

gut etablierte Personen (MentorInnen) qualifizierte<br />

Migranten bei der Arbeitsmarkteingliederung<br />

(selbständig oder unselbständig).<br />

Maßnahmen für dauerhaften Aufschwung<br />

Jugendbeschäftigung in Salzburg<br />

(LK) Das Land Salzburg liegt im internationalen<br />

und österreichischen Vergleich der Arbeitsmarktdaten<br />

im Spitzenfeld. Trotz dieser<br />

erfreulichen Entwicklung müssen Maßnahmen<br />

in vielen Bereichen gesetzt werden, um dem<br />

Arbeitsmarkt dauerhaft neuen Aufschwung<br />

zu verleihen. Aus diesem Grund wurde 2015<br />

die Salzburger Allianz für Wachstum und<br />

Beschäftigung ins Leben gerufen.<br />

Studie der Landesstatistik zur<br />

Jugendarbeitslosigkeit<br />

Bei der Analyse der NEET-Jugendlichen (Not in<br />

Education, Employment or Training) handelt es<br />

sich um Jugendliche zwischen 15 und 24 Jahren,<br />

die nicht beschäftigt sind, keiner formalen<br />

Ausbildung nachgehen und sich nicht in<br />

beruflicher Fortbildung befinden. Jugendliche<br />

mit geringem Ausbildungsgrad, mit Migrationshintergrund<br />

und den damit verbundenen<br />

sprachlichen Problemen sind besonders gefährdet,<br />

zur Gruppe der NEETs zu zählen. Aber<br />

auch kulturelle Aspekte und die Möglichkeit<br />

der Vereinbarkeit von Familie und Beruf haben<br />

vor allem bei Frauen einen Einfluss auf das<br />

NEET-Risiko.<br />

Berufsorientierung nach Stärken<br />

wird immer wichtiger<br />

Die Kluft zwischen den offenen Lehrstellen und<br />

Lehrstellensuchenden hat auch damit zu tun,<br />

dass viele Fähigkeiten und Talente der Jugendlichen<br />

oft nicht erkannt und folglich nicht genutzt<br />

werden. Um die Situation zu verbessern<br />

und jedem Jugendlichen eine Perspektive<br />

zu eröffnen, kommt der stärkenorientierten<br />

Berufsorientierung eine hohe Bedeutung zu.<br />

Überbetriebliche Lehrausbildung<br />

wird ausgebaut<br />

Wer trotz intensiver Bemühungen keinen<br />

Lehrplatz in einem Betrieb findet, kann eine<br />

Lehrausbildung in einer überbetrieblichen<br />

Lehrwerkstätte beginnen.<br />

Bei der überbetrieblichen Lehrausbildung wird<br />

ein Ausbildungsvertrag nicht mit einem Lehrbetrieb,<br />

sondern mit einer Schulungseinrichtung<br />

abgeschlossen. Gelingt es während der<br />

überbetrieblichen Lehre nicht, eine Lehrstelle<br />

bei einem Betrieb zu finden, kann die gesamte<br />

Lehre überbetrieblich erfolgen und anschließend<br />

zur Lehrabschlussprüfung angetreten<br />

werden.<br />

Projekt ermöglicht Lehrzeugnis durch Berufserfahrung<br />

Mit „Du kannst was!“ zum Abschluss<br />

Mit dem Projekt „Du kannst was!“ holten in<br />

Oberösterreich und Salzburg bereits fast 600<br />

Arbeitnehmerinnen und Arbeitnehmer den<br />

Lehrabschluss auf Basis ihrer Berufserfahrung<br />

nach. Dadurch erhalten sie nicht nur<br />

Berufsschutz, sondern oft auch mehr Gehalt.<br />

In jedem Fall ist man als Fachkraft besser für<br />

die Zukunft aufgestellt!<br />

Nur 30 Prozent des menschlichen Lernens findet<br />

in Bildungsinstituten statt. Das meiste Wissen<br />

wird im Alltag erworben – vor allem im<br />

Beruf. In Salzburg stehen 52.344 Menschen<br />

ohne anerkannten Berufsabschluss da. Sie<br />

sammeln bei der Arbeit trotzdem eine Menge<br />

Erfahrung. Dieses Wissen wird im Projekt „Du<br />

kannst was!“ nach einer Inventur des beruflichen<br />

Könnens als Basis für den Lehrabschluss<br />

anerkannt: Dann lernt man punktgenau, was<br />

zum Zeugnis noch fehlt. Aus Hilfskräften, die<br />

gute Fertigkeiten aber noch keinen Abschluss<br />

haben, werden so Fachkräfte.<br />

Georg Auer zum Beispiel. Der Lagerlogistiker<br />

dachte nach einem Berufswechsel zunächst<br />

nicht daran, den Lehrabschluss im neuen Feld<br />

zu holen. Aber mit „Du kannst was!“ war das<br />

unkompliziert möglich und vor allem mit der<br />

Familie vereinbar. Jetzt genießt der Facharbeiter<br />

unter anderem Berufsschutz. „Ich bin<br />

besser für die Zukunft aufgestellt“, so Auer.<br />

AK-Bildungsexpertin Hilla Lindhuber: „Bei „Du<br />

kannst was!“ kommt man mit Erfahrung in vier<br />

Schritten zum Zeugnis. Die Finanzierung durch<br />

Land und AK Salzburg<br />

sowie den Europäischen<br />

Sozialfonds garantiert<br />

geringe Kosten.<br />

Die angebotenen Ausbildungen:<br />

Betriebslogistik,<br />

Bürokaufmann/<br />

-frau, Einzel- und Großhandelskaufmann/-frau,<br />

Industriekaufmann/-<br />

frau, Koch/Köchin, Restaurantfachkraft<br />

und<br />

Metalltechnik. „Prinzipiell<br />

können über „Du<br />

kannst was!“ aber auch andere Fachausbildungen<br />

auf der Basis der gesammelten Berufserfahrung<br />

absolviert werden, wenn genügend<br />

Interessenten vorhanden sind. Es lohnt sich in<br />

jedem Fall, sich über das Projekt zu<br />

informieren“, sagt Hilla Lindhuber.<br />

Im letzten Durchgang holten sich<br />

Georg Auer machte seinen Lehrabschluss auf Basis der gesammelten Berufserfahrung.<br />

fast 600 Beschäftigte aus Oberösterreich<br />

und Salzburg den Lehrabschluss auf diese<br />

unkomplizierte, familienfreundliche und vor<br />

allem kostensparende Weise.<br />

Mehr zum Projekt:<br />

www.ak-salzburg.at/dukannstwas<br />

Foto: AK Salzburg<br />

Betriebslogistiker/in<br />

Bürokaufmann/frau<br />

Einzelhandelskaufmann/frau<br />

Großhandelskaufmann/frau<br />

Industriekaufmann/frau<br />

Kein Lehrabschluss, aber eine Menge Berufserfahrung und -wissen?<br />

Koch/Köchin<br />

Restaurantfachmann/frau<br />

Metalltechniker/in<br />

Ihr Beruf ist nicht dabei?<br />

Fragen Sie einfach bei<br />

uns nach.<br />

Machen Sie mehr aus sich.<br />

Nutzen Sie dieses Können.<br />

Erwerben Sie einen Berufsabschluss.<br />

Hier erfahren Sie, wie Sie in 4 Schritten<br />

zum Lehrabschluss kommen:<br />

www.ak-salzburg.at/dukannstwas<br />

Tel.: 0662 88 30 81 – 555<br />

(AK Kompetenzberatung im BFI Salzburg)<br />

Entgeltliche Einschaltung


ARALIK <strong>2016</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 14<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Çocuk ve gençlerin tütün<br />

ürünlerine ulaşımlarını engellemek<br />

için kimlik zorunluğu<br />

getiriliyor. Artık sigara<br />

bayileri de kontrol altına<br />

alınacak.<br />

Avusturya’da 2017 yılından<br />

itibaren bayilerde zorunlu<br />

kimlik kontrolü başlatılıyor.<br />

''Alter, check’s'' kampanyasıyla<br />

tütün ürünlerinin sadece<br />

16 yaş üstüne satılması<br />

sağlanacak.<br />

2017 başından itibaren bayi,<br />

gencin tütün ürünü almak<br />

Ausweiskontrollen in<br />

Trafiken ab 2017 Pflicht<br />

Sigara Satan İşyerlerinde<br />

Gençlere Kimlik Zorunluluğu<br />

1 Ocak 2017’den itibaren 16 yaş altındaki çocuk ve gençlere<br />

sigara satan bayi ve işyerlerine büyük ceza kesilecek...<br />

için gerekli yaşta olduğundan<br />

emin olmak için gence<br />

kimlik sormak zorunda.<br />

Tekel idaresi 2500 profesyonel<br />

işletme ve 3500 satış<br />

yerinde yılda 600 kimlik<br />

kontrolü denetimi yapacak.<br />

Bayilere de ceza<br />

Bayinin kimlik sorup sormadığını<br />

tespit için genç görünen<br />

16 yaş üstü kişi bayiye<br />

gönderilecek. Bayi kimliği<br />

sormazsa ilkinde açıklayıcı<br />

bir konuşma, ikincisinde de<br />

bayi akademisinde masrafını<br />

kendi karşılayacağı bir günlük<br />

eğitime tabi tutulacak.<br />

Üçüncü kez yakalanırsa aylık<br />

cirosunun %1’i kadar bir<br />

para cezasına çarptırılacak.<br />

Tekel idaresi işletmecisi Hannes<br />

Hofer, yöntemin geçtiğimiz<br />

yaz test edildiğini ve<br />

bütün katılımcılarda iyi izlenimler<br />

bıraktığını ifade etti.<br />

Kampanyanın güçlendirilmesi<br />

ve bayilerin konuyu gençlerin<br />

gözü önüne sermesi için<br />

afiş ve bilgilendirici materyaller<br />

hazırlandı.<br />

Ömer Erkan<br />

omererkan92@hotmail.com<br />

Çünkü bir annenin gözyaşının<br />

bedelini hiç kimse ödeyemez!<br />

Aslında güzel başlamıştı her<br />

şey. Sabah uyanıp elime kahvemi<br />

aldığımda hafta sonuna<br />

güzel başladığım için camdan<br />

dışarı bakıp doğaya teşekkür<br />

etmiştim. Uzaklarda olanlar<br />

bilir, ne kadar olayların<br />

dışında olursanız, yaşanan<br />

yerleri uzaktan gözlemlerseniz,<br />

olayları bir o kadar daha<br />

iyi kavrama yeteneğini edinirsiniz<br />

zamanla.<br />

Tarifi imkânsız olmasa da,<br />

değişik ve tuhaf bir olgu var<br />

gibiydi. Sanki herkes dolup<br />

dolup taşmış ve sifonu çekmişti.<br />

İnanılmaz bir rahatsız<br />

sessizlik vardı. Kocaman ülkenin<br />

üzerindeki kara bulutlar<br />

vardı tabi ki her zaman olduğu<br />

gibi ama artık sanki her<br />

şey değişecekmiş, huzur tekrardan<br />

sağlanacakmış gibi<br />

umutlar uçuşuyordu etrafta.<br />

Tam da o anda, elimde kahvemle<br />

televizyonu açıp kanal<br />

kanal gezmiştim. Yine her zamanki<br />

değişik yarışma programları,<br />

kadınların saçma<br />

sapan ev gezip çeyiz gösterme<br />

halleri, ses yarışmalarında<br />

sözüm ona güzel<br />

sesleri yarıştırma çabaları,<br />

kanal kanal gezip elektrik alamadığı<br />

için birbirini beğenmeyen<br />

adaylar. ''İşte bu''<br />

demişim fark etmeden. ''İşte<br />

yine eskiye döndük, artık<br />

bitti, terör belasından kurtulduk.<br />

Ne ötekiler kaldı ne berikiler.<br />

Artık huzur sağlandı<br />

cennet memleketimde.''<br />

Memleket yine cennet de,<br />

huzuru çok görmüşler demek<br />

ki o bir dakikalık şükrüme,<br />

şükrümüze, insanlarımıza,<br />

milletimize, cennetimize! Çok<br />

değil iki gün sonrası bir gece<br />

telefonuma gelen son dakika<br />

mesajıyla aldım haberi. O anki<br />

nefesimin bir an duruşunu,<br />

bir an için tüm dünyanın sanki<br />

''duraklat'' tuşuna basmış olduğunu<br />

zannettim. Etrafımda<br />

insanlar vardı, hayat devam<br />

ediyordu ama sanki aynı zamanda<br />

her şey durmuş gibiydi.<br />

Diledim, gaz kaçağından,<br />

ocaktan, sobadan, tüp<br />

kamyonundan, inşaattan...<br />

herhangi bir şeyden olmasını<br />

diledim haince. Olmuştu olan!<br />

Patlamıştı ama bu terör olmasındı,<br />

gözleri bu kadar da<br />

kararmış olmasındı! Patlasındı<br />

yine bomba, tüp, doğalgaz<br />

ya da herhangi bir kaçak ama<br />

bu teröristin işi olmasındı ve<br />

ölmesindi asker, polis, vatandaş,<br />

insan...Tam da iki gün evvelinde,<br />

Allah'ım ne güzel<br />

olduk böyle. Bitti gitti terör<br />

belası başımızdan demişken...<br />

İki gün dayanamayan hainler<br />

yapmasaydı bunu!<br />

Çok değil bir an sonra tekrardan<br />

kendime geldim ve<br />

düşündüm. Oradaki polisin<br />

annesini, eşini, evladını, ailesini,<br />

arkadaşını bile. Ya insan<br />

sokakta bir kere, bir kere ya,<br />

bir kere gördüğü insanın ölümünü<br />

duyduğunda bile bir an<br />

için içi cız ediyor. Bir anneye<br />

''oğlun'' öldü demek kadar<br />

küstahça bir şey olabilir mi?<br />

Bunun nasıl bir affı olabilir?<br />

Ecel değil bu, kaza değil,<br />

yanlışlık değil, takdir-i ilahi<br />

değil. Bir kalleşin, hainin, yediği<br />

çanağa pisleyen soysuzun<br />

patlattığı, yüreklere attığı<br />

bombanın affı olamaz. Bunun<br />

mantıksal bir yanı yok. Gözü<br />

dönmüşlüğün son raddesini<br />

yaşayan bu insanların hala bu<br />

dünyada yaşıyor olmasını anlamlandıramıyorum.<br />

O anne,<br />

o eş, o evlat... Yine aynı şeyler<br />

olacak. Haber bültenlerinde<br />

siyah şeritli bantta<br />

yazacak aynı sözler, vatan bölünmez,<br />

şehitler ölmez...<br />

Siyah giyinmiş muhabirler ve<br />

ağlayan analar, izin vermeyeceğiz<br />

diyen siyasetçiler ve<br />

hiçbir işe yaramayan boş sözler...<br />

Artık yeter demeğe bile<br />

gerek yok. Artık tükendi kelimeler,<br />

artık yoruldu herkes,<br />

artık susmak lazım ve<br />

ağıtlarını dinlemek lazım o<br />

anaların. Çünkü bir annenin<br />

gözyaşının bedelini hiç kimse<br />

ödeyemez!<br />

Avusturya Psikologlar Derneği (BÖP) çocuk sağlığındaki<br />

bakım hizmeti eksikliklerini tespit etti...<br />

‘Ruhsal Sorunlu Çocukların<br />

Daha Çok İlgiye İhtiyacı Var’<br />

Viyana (OTS)- Çok az sayıdaki bakım<br />

merkezleri, uzun bekleme süreleri<br />

ve yüksek tedavi masrafları. Avusturya’da<br />

sağlık sistemi ruhsal problemi<br />

olan çocuk ve gençler<br />

konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor.<br />

Bu konuda BÖP Başkanı Sandra<br />

Lettner, 'Çocuk Hakları' konusunda<br />

yaptıkları tespitler hakkında açıklamalarda<br />

bulundu:<br />

''Çocuk ve gençlerin 1/5’i ruhsal sorunla<br />

karşılaşırken, bunlardan çok<br />

azı devlet destekli tedavi alabiliyor.<br />

Alarm sinyalleri çok geç tanındığından<br />

önleme işleminde de geç kalınıyor<br />

ve bu konuya yönelik yatırım<br />

çok az. Psikolog ve Möwe’nin işletmecisi<br />

Hedwig Wölfl’in çocuklarda<br />

şiddet ve istismar araştırması da<br />

basın yoluyla siber taciz ve cinsel<br />

içerikli mesajlar şeklinde özellikle<br />

kızlara uygulanan şiddeti göstermektedir.<br />

Buna karşı aileler ve okulların<br />

davranış talimatlarına ihtiyaçları<br />

vardır. Sistemin reformundaki<br />

her başarı çocuk ve genç sağlığındaki<br />

bakım hizmeti eksikliğinin<br />

ne derece ortadan kaldırdığıyla da<br />

ölçülebilir. Çocuklarda tedavi edilmeyen<br />

ruhsal hastalıklar erişkinlik<br />

döneminde daha çok hastalık gelişmesine<br />

neden olur. Tedavi modern<br />

sağlık hizmetlerinde en yüksek<br />

önceliğe sahip olmalıdır. Birçok ebeveyn<br />

tedavi masrafını karşılayamamakta,<br />

klinikte sorunların teşhis<br />

süreci sağlık sigorta kurumu tarafından<br />

ödenirken, tedavi ödenmemektedir.<br />

Tedavi edilmeyen ruhsal<br />

hastalıklar da, davranış bozukluklarına,<br />

ADHS, artan sigara ve alkol tüketimine,<br />

diyabet ya da obeziteye<br />

neden olmaktadır. İlerdeki sonuç,<br />

maliyetleri artan hasta, kaybedilen<br />

günler ve meslek çağında iş göremezlik<br />

şeklinde olacaktır, çünkü çocukluk<br />

ve gençlik çağındaki ruhsal<br />

hastalanmaların yarıya yakını kronik<br />

bir devamlılık arzeder. Olabildiğince<br />

erken bir tedavi, ruhsal hastalıkları<br />

engeller.’’<br />

Önleme çalışması okullarda güçlü<br />

bir şekilde yapılmalıdır. Okul psikologları<br />

çocuk ve genç sağlığının iyileştirilmesinde<br />

kendilerine düşeni<br />

yapmaya hazırdırlar.<br />

Kinder mit<br />

psychischen<br />

Problemen brauchen<br />

me hr Beachtung<br />

Sandra Lettner, Präsidentin<br />

des Österreichischen PsychologInnenverbandes<br />

(BÖP):<br />

„Obwohl etwa jeder fünfte<br />

Jugendliche von einem<br />

psychischen Problem betroffen<br />

ist, bekommen nur die<br />

wenigsten eine bezahlte Behandlung.<br />

Auch Alarmsignale<br />

werden oft zu spät erkannt, in<br />

die Prävention wird zu spät<br />

und zu wenig investiert“<br />

Yeni bir araştırmaya göre gençler şiddeti<br />

önleme konusunda bilinçlendirilmeli...<br />

Gençler Arasında<br />

Şiddet Artışta<br />

Döğüş ve aşağılama genç insanların<br />

günlük yaşantılarının bir<br />

parçası olmuş durumda. Her dört<br />

gençten 1’i arkadaşları tarafından<br />

tehdit edildiği hissini taşıyor.<br />

Çocuk ve genç savunma merkezinin<br />

yaptırdığı bir IMAS araştırmasına<br />

göre 14-18 yaş arasındaki<br />

her iki gençten birisi hayatı boyunca<br />

şiddeti en az bir kez kendisi<br />

yaşamış ya da gözlemlemiş,<br />

her dört gençten birisi arkadaşları<br />

tarafından tehdit edildiği hissini<br />

taşıyor. Bu sayılar okullarda<br />

toplumsal değerlerin öğretilmesi<br />

ve gençlerin korkularının ciddiye<br />

alınması gerektiği noktasında<br />

önemli bir işaret veriyor.<br />

Ankete katılanların çoğunluğu<br />

gençler arasındaki atmosferi huzurlu<br />

olarak tasvir etse de, IMAS<br />

araştırmacısı Paul Eiselsberg’e<br />

göre çatışma olasılığı genel olarak<br />

yükseliyor. Her 10 gençten<br />

biri bireysel çevrelerinin çatışma<br />

yönünden zengin olduğunu söylüyor.<br />

Yukarı Avusturya sosyal işlerden<br />

sorumlu eyalet meclisi<br />

üyesi SPÖ’lü Birgit Gerstorfer<br />

çocuk ve gençlik savunma merkezi<br />

ile birlikte özellikle şiddeti<br />

önleme için çaba sarfediyor. Bu<br />

bağlamda aydınlatma önemli bir<br />

anahtar ve toplumda şiddetin<br />

hiçbir koşulda hoş görülemeyeceğinin<br />

bilincine varılmalı.


15 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

ARALIK <strong>2016</strong><br />

2015 PISA sonuçları açıklandı: Avusturyalı öğrenciler<br />

okumada yine OECD ortalamasının altında kaldı...<br />

PISA Araştırmasında<br />

Avusturya'ya kötü not<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Die Leistungen österreichischer Schüler liegen in der Pisa-Studie 2015 beim Lesen wieder unter dem OECD-Schnitt<br />

Entgeltliche Einschaltung<br />

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün<br />

(OECD) Uluslararası Öğrenci<br />

Değerlendirme Programı<br />

(PISA) 2015 yılı sonuçları açıklandı.<br />

"Öğrencilerin okulda öğrendikleri<br />

bilgileri gerçek hayatta<br />

kullanıp kullanamadıklarını ölçme”<br />

amacını taşıyan araştırma programı<br />

kapsamında, 72 farklı ülkeden<br />

15 yaşındaki toplam 540 bin<br />

gencin çeşitli alanlardaki performansları<br />

değerlendirmeye alındı.<br />

PISA araştırmasının sonuçlarına<br />

göre Avusturya okuma, matematik<br />

ve fen bilimleri testlerinde kötü<br />

sonuçlar aldı. 38 OECD ülkesi arasında<br />

okumada 25., fen bilimlerinde<br />

20. ve matematikte 15. sırada<br />

yer aldı. Eğitim Bakanı Sonja<br />

Hammerschmid (SPÖ) araştırma<br />

neticesi hakkında şunları söyledi:<br />

‘‘Sonuçlar kabul edilemez. Avusturya<br />

orta sıralarda ve hedef bu<br />

nokta olmamalı. Gelecek hedef ve<br />

11 ARALIK <strong>2016</strong>’DA SEFER<br />

<br />

<br />

<br />

» <br />

» <br />

<br />

<br />

» <br />

Sefer<br />

<br />

<br />

<br />

sloganımız dünyanın en iyi on<br />

ülkesi arasında yer almak olmalı.<br />

Şu anda tartışılmakta olan eğitim<br />

reformunu hedefimiz doğrultusunda<br />

bir adım olarak görüyorum.<br />

Yapılacak çok şey var.’’<br />

Cinsiyetler arası fark büyük<br />

Avusturya’dan başka dünyanın<br />

<br />

<br />

<br />

hiçbir ülkesinde matematik ve fen<br />

bilimleri konusunda kız ve erkek<br />

performansı arasındaki uçurum<br />

bu kadar derin değil. OECD genelinde<br />

erkekler matematikte kızlardan<br />

ortalama 8 puan daha iyi,<br />

Avusturya’da ise 27 puan. Fen bilimlerinde<br />

de durum aynı. OECD<br />

ortalamasında cinsiyetler arası<br />

fark 4 puanken Avusturya’da 19<br />

puan. Cinsiyetler arasındaki fark<br />

zamanla daha da büyüyor. Avusturya<br />

birkaç sene önce bu nedenle<br />

OECD’nin uyarısına maruz kalmıştı.<br />

PISA’nın sonuçları bunun<br />

nedenlerini açıklamıyor, fakat<br />

araştırma farkın olmaması gerektiğini<br />

söylüyor, çünkü 38 ülkenin<br />

18’inde kız ve erkeklerin matematik<br />

performansında fark yok. Avusturya’da<br />

okumada matematiğin<br />

tersi bir durum söz konusu; erkek<br />

öğrenciler kızların arkasından geliyor.<br />

Özellikle Avusturya’da göçmenler<br />

dezavantajlı durumda<br />

PISA araştırmasına göre Avusturya<br />

dünyada göçmen kökenli gençlerin<br />

en dezavantajda olduğu ülkeler<br />

grubunda yer alıyor. Fen<br />

bilimlerinde Avusturyalılar ve göçmenler<br />

arasında 70 puanlık bir<br />

performans farkı var. Okumada<br />

yabancı kökenli olan ve olmayan<br />

öğrenciler arasında 64 puanlık bir<br />

fark var ki, bu göçmen kökenli<br />

genç nüfusun %5’den fazla olan<br />

tüm OECD veya AB ülkeleri arasında<br />

en yüksek puan farkı. Avusturya’da<br />

göçmen oranı 2000<br />

yılındaki ilk PISA testinden bu<br />

yana %11’den %20’ye çıktı. Sadece<br />

göçmenlerin düşük sosyal<br />

statüleri ile bu dezavantajlar açıklanamaz.<br />

Sosyal statüler arasındaki<br />

farklar da büyük<br />

Avusturya’da ebeveynlerin sosyal<br />

statü geçmişleri ve eğitim düzeylerinin<br />

de çocukların performansı<br />

üzerinde etkisi büyük. Her üç alanın<br />

testlerinde akademisyen ebeveynlerin<br />

çocukları, ebeveynleri<br />

en çok zorunlu eğitimi tamamlamış<br />

çocuklardan yaklaşık 100<br />

puan daha fazla aldılar. Bu üç yıldan<br />

fazla eğitim yılının performans<br />

farkına denk gelir. Geçen 16<br />

yılda da bu fark azaltılamamıştır.<br />

PISA Hakkında:<br />

PISA, Uluslararası Öğrenci<br />

Değerlendirme Programının<br />

kısaltılmışıdır. Program OECD<br />

tarafından uygulanır. Her üç yılda<br />

yüzbinlerce 15-16 yaşlarındaki<br />

öğrencinin okuma, matematik ve<br />

fen bilimleri konusunda bilgileri<br />

sınanır. Son araştırmada fen<br />

bilimleri ağırlıktaydı.


ODAK NOKTA<br />

EKONOMİ<br />

birlikte<br />

Sosyal İşler Bakanlığı Hizmet Dairesi’nin<br />

(Sozialministeriumservice), Avusturya Ticaret<br />

Odası (WKO) ilebirlikteViyana, Graz,<br />

Innsbruck veDornbirn’debaşlattığı ODAK<br />

NOKTA EKONOMİ etkinlikler zinciri, şirketleri<br />

teşvikler ve ücretsiz destek hizmetleriyle<br />

engelli insanların ekonomide<br />

nasıl kalıcı olarak tutulabilecekleri ve<br />

yenilikçi<br />

başarıyla yer değiştirebilecekleri konularında<br />

bilgilendiriyor.<br />

Yaklaşık 300 şirket; en üst teknoloji firmaları<br />

gibi büyük şirketlerden, lojistikçilere,<br />

esnaflara ve temizlik firmalarına…<br />

Hepsi de şimdiye kadar olan etkinliklere<br />

katılımlarıyla engelli insanların da çalışmalarına<br />

olan ilgilerini gösterdiler.<br />

Kompaktseminar für Unternehmen<br />

setzt auf nachhaltige Inklusion!<br />

Die<br />

von Sozialministeriumservice in Kooperation<br />

mit der WKO in Wien, Graz, Innsbruck und Dorn<br />

birn gestartete Veranstaltungsreihee FOKUS<br />

WIRTSCHAFT<br />

informiert Unternehmen, wie mit<br />

Förderungen<br />

und kostenlosen Unterstützungs<br />

leistungen die<br />

Inklusion von MenschenmitEin<br />

schränkungenn in der Wirtschaft nachhaltig und<br />

erfolgreich umgesetzt werden kann.<br />

Ca. 300 Unternehmen – von Großbetrieben wie<br />

TopTechnologiebetrieben bis zu LogistikerInnen,<br />

HandwerkerInnen oder auch Reinigungsfirmenn <br />

zeigten mit ihrer Teilnahme an den bisherigen<br />

Veranstaltungen ihr Interesse für die Beschäfti<br />

gung von Menschen mit Einschränkungen.<br />

Erfolgsbeispiele von Unternehmen wie der<br />

Generali Gruppe Österreich, Starbucks, WISAG,<br />

Magna STEYR<br />

AG & Co KG, das LKH Univ.<br />

Klinikum Graz, Plakativ Werbetechnik oder<br />

Zumtobel lighting lieferten dafür die<br />

entsprechenden Beweise. Dass Inklusion aber<br />

nicht nur umsetzbar ist, sondern auch neue<br />

unternehmerische Akzente setzen kann, zeigtee<br />

etwa das Statement eines blinden<br />

Waschmaschinenverkäufers, der bei Mediamarkt<br />

Kunden und Kundinnen mit seinem Wissen zu<br />

begeistern versteht, oder auch die<br />

Marienapotheke, die mit<br />

der Beschäftigung eines<br />

gehörlosen Apothekers neue Gruppen von<br />

Kunden und Kundinnenansprechen<br />

konnte.<br />

Nach einem 2stündigen Kompaktseminar<br />

können Unternehmendas Gehörte im<br />

Ausstellungsbereich an<br />

ExpertInnencornerndiskutieren und<br />

an Ort und<br />

Stelle gleich die richtigenKontakte für die Zukunft<br />

knüpfen.<br />

NEBA – Netzwerk Berufliche Assistenz<br />

Das Sozialministeriumservice will mit seiner<br />

Şirketler için yoğun<br />

seminerler kalıcı<br />

bir şekilde ‘Dahil<br />

Olmayı’ sağlıyor!<br />

Avusturya Generali Grup, Starbucks,<br />

WISAG, Magna STEYR AG & Co KG, Graz<br />

Üniversite Hastanesi, Plakativ Reklamcılık<br />

veZumtobel Aydınlatma gibi şirketlerin<br />

başarı örnekleri bunun için en güzel<br />

ispatları gösteriyor. Mediamarkt’ta müşterileri<br />

bilgisiyle heyecanlandıran görme<br />

engelli bir çamaşır makinesi satıcısı veya<br />

Bezahlte Anzeige<br />

Veranstaltungsreihe Unternehmen<br />

und<br />

Organisationen als PartnerInnen für<br />

das NEBA<br />

Netzwerk Berufliche Assistenz gewinnen. Dennn<br />

vielfach klagen Betriebe,<br />

dass sie zwar offen<br />

wären für eine Beschäftigung von Menschen mit<br />

Einschränkungen, aber sich zu wenige Personen<br />

aktiv dafür melden. Eine Partnerschaft wäre in<br />

diesem Bereich von großem Vorteil, weil die<br />

NEBAOrganisationen die<br />

von ihnenn betreuten<br />

Personen durch Beratung, Schulung<br />

und Training<br />

fit für den Arbeitsmarkt<br />

machen. (www.neba.at)<br />

fit2work – Beratung für<br />

Personen und<br />

Betriebe<br />

fit2work bietet Information, Beratung und<br />

Unterstützung bei Fragen zur psychischen und<br />

körperlichen<br />

Gesundheit<br />

am Arbeitsplatz. Die<br />

fit2workBetriebsberatung richtet sich vor allem<br />

an<br />

Betriebe, die betriebliches (Wieder<br />

)Eingliederungsmanagement aufbauen wollen.<br />

Mit der fit2work Betriebsberatung wird eine<br />

nachhaltige Verbesserung der Arbeitsfähigkeit<br />

der MitarbeiterInnen im Unternehmen erreicht.<br />

Krankenstände bzw.<br />

Abwesenheitszeiten<br />

werden reduziert.<br />

(www.fit2work.at)<br />

FOKUS WIRTSCHAFT: inklusiv innovativ wird<br />

2017 in Burgenland, Kärnten, Salzburg,<br />

Oberösterreich und Niederösterreich angeboten.<br />

Die Teilnahme ist für Unternehmen<br />

kostenlos,<br />

eineAnmeldung ist jedoch notwendig.<br />

Termine und Anmeldung<br />

unter:<br />

https://www.fokuswirtschaft.at/<br />

işitme engelli bir kişiyi işe almasıyla yeni<br />

müşteri grubuna hitap edebilen Marien<br />

Eczanesi dahil etmenin yalnız uygulanabilirliğini<br />

değil aynı zamanda farklı bir<br />

yeni girişimci tarzını gösteriyor.<br />

İki saatlik yoğun bir seminerden sonra<br />

şirketler dinlediklerini, sergi alanındaki<br />

uzmanlar köşesinde anında ve yerinde<br />

tartışabilir, gelecek için doğru bağlantıları<br />

kurabilirler.<br />

NEBA- Mesleki Yardım Ağı<br />

Sosyal İşler Bakanlığı Hizmet Dairesi, etkinlikler<br />

zinciriyle şirket ve organizasyonları<br />

mesleki yardım ağı NEBA’ya ortak<br />

olarak kazanmak istiyor. Çünkü şirketler<br />

defalarca engelli kişileri çalıştırmaya açık<br />

olduklarını, fakat çok az kişinin aktif olarak<br />

başvurduklarından şikâyet ediyor.<br />

NEBA kuruluşları danışmanlık, eğitim ve<br />

stajla kişileri işgücü piyasasına hazırladıkları<br />

için bu alanda bir ortaklık, büyük bir<br />

avantaj olur (www.neba.at).<br />

fit2work - Şahıs ve Şirketlere danışmanlık<br />

fit2work işyerinde, ruhsal ve fiziksel sağlığa<br />

dair konularda bilgi, danışmanlık ve<br />

destek sunuyor. fit2work’ün şirket danışmanlığı<br />

özellikle, (tekrar) bütünleşme yönetimi<br />

kurmak isteyen firmalara yönelik.<br />

fit2work’ün şirket danışmanlığıyla, çalışanların<br />

çalışma beceresinde kalıcı bir iyileşmeye<br />

ulaşılır. Hastalık izinleri ve işte<br />

bulunmama azalır. (www.fit2work.at)<br />

ODAK NOKTA EKONOMİ: birlikte // yenilikçi<br />

2017’deBurgenland, Kärnten, Salzburg,<br />

Yukarı Avusturya veAşağı<br />

Avusturya’da sunulacak. Katılım şirketler<br />

için ücretsiz ama başvuru gereklidir.<br />

Tarihler ve başvurular için:<br />

https://www.fokus-wirtschaft.at/<br />

İnternet Adresi:<br />

www.sozialministeriumservice.at<br />

Avusturya Geneli Telefon Numarası:<br />

05 99 88<br />

Entgeltliche Einschaltung

Hurra! Ihre Datei wurde hochgeladen und ist bereit für die Veröffentlichung.

Erfolgreich gespeichert!

Leider ist etwas schief gelaufen!