Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>IT</strong><br />
B<br />
n e tw o r k<br />
İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />
05 • 15 <strong>Haziran</strong> • <strong>2023</strong> • KDV Dahil 35 TL www.itnetwork.com.tr
Türkiye’den Dünyaya “Terzi Usulü” Yazılım!<br />
<strong>2023</strong> yılında 665 milyar dolara ulaşması öngörülen dünya yazılım sektörü Türk şirketleri için önemli fırsatları barındırıyor. Türk<br />
yazılımcılar tarafından geliştirilen yerli yazılımlar dünyanın dört bir yayına ihraç ediliyor. Bunlardan birisi de yerli teknoloji şirketi<br />
BISS. Firmalar için ihtiyaca özel ürettiği yazılımlarla Amerika, Almanya ve Hollanda gibi ülkelere ihracat yapan BISS’in Kurucusu<br />
Bekir İçli, hedeflerinin Türkiye’yi yazılım denilince ilk akla gelen ülkelerden biri haline getirmek olduğunu söylüyor. 2019 yılında yüzde<br />
100 yerli sermaye ile kurulan teknoloji şirketi Bosphorus Industrial Software Solutions(BISS) çoğunluğu yazılım mühendislerinden<br />
oluşan 35 kişilik uzman kadrosuyla endüstriyel IoT yazılımları geliştirip ihraç ediyor. Bugüne kadar 9 milyon dolardan fazla endüstriyel<br />
IoT yazılımı ihraç eden firmanın <strong>2023</strong> yılını 5 milyon dolar ihracatla tamamlamak. Hedefler ve gelecek planlarının detaylarını Bekir<br />
İçli’nin söylemleriyle okuyabilirsiniz…<br />
Turkcell Çağrı ve Mesleki Eğitim Merkezi İçin İlk Adımı Attı<br />
6 Şubat depremlerinden sonra yaraları sarmak için ‘Gönül Bağı Projeleri’ni başlatan Turkcell’in bu kapsamda Hatay’da kuracağı<br />
Çağrı ve Mesleki Eğitim Merkezi, yerinde tanıtıldı. Bölgesel kalkınmanın ekonomik canlanmayla mümkün olacağı düşüncesiyle<br />
bir dizi proje geliştiren Turkcell, bu merkezde grup şirketi Global Bilgi’yle yıl içinde toplam 250 depremzedeyi istihdam edecek.<br />
Merkez faaliyete geçtiğinde, Turkcell Akademi’yle 5 bin depremzedeye de mesleki eğitim verecek. İstihdamdan üretime, sanattan<br />
gastronomiye, psikolojiden eğitime kadar pek çok alanda bir dizi proje geliştiren Turkcell, #UnutmakYok sloganıyla çıktığı yolda<br />
depremzedelerle yeni gönül bağları kuruyor. Projenin detaylarını haberimizden takip edebilirsiniz…<br />
Türk Mühendisler, ChatGPT’nin Rakibini Geliştirdi<br />
Türkiye’de yapay zeka alanında pazarın önemli oyucularından, sanal asistan uygulamaları için herhangi bir veri tabanıyla entegre<br />
edilebilen, kurumsal kullanıma hazır bir büyük dil modeli (LLM) olan CBOT GPT’yi piyasaya sürdü. Şirket, CBOT GPT’nin GPT-4’den<br />
önemli ölçüde daha küçük olduğunu ve şirket içinde kurumsal amaçlarla kontrollü şekilde çalışabileceğini belirtiyor. Türkiye’nin<br />
GPT’si olarak nitelendirilebilecek olan CBOT GPT, OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT sistemine bağımlı olmadığı için, kurumsal<br />
kullanıcılar için daha çekici bir seçenek haline geliyor. Bu bağımsızlık, kurumların özel ihtiyaçlarına daha esnek ve özelleştirilebilir<br />
bir şekilde cevap verilebilmesini sağlıyor. Teknolojinin detaylarını sayfalarımızdan inceleyebilirsiniz…<br />
Şirketler Dijital Dönüşüm İle Verimliliklerinin Artacağını Öngörüyor<br />
Yapılan yeni araştırma, şirketlerin verimliliklerini teknolojiyle artırabileceklerini düşündüğünü, ancak dijital dönüşüm projelerini<br />
tamamlamak için büyük bilgi ve beceri engelleriyle karşı karşıya kaldıklarını gösteriyor. Üst düzey karar vericiler, Avrupalı şirketlerin<br />
teknolojik dijital dönüşüm projelerinin sadece 3 yıl içinde verimliliklerini ortalama yüzde 38 artırmasını ve yatırımlarının geri<br />
dönüşünü de (ROI) 5 yıldan kısa bir süre içinde tamamlamasını istiyor. Ancak şu ana kadar şirketlerin ortalama sadece yüzde 15’i<br />
dijital dönüşüm projelerini tamamladı… Araştırmanın detaylarını sayfalarımızda bulabilirsiniz…<br />
Teknoloji sektörünün hareketliliğinin devam ettiği bugünlerde birçok sektör oyuncusu yeniliklerini, geliştirdikleri teknolojileri<br />
hedef kitleleriyle paylaşmayı sürdürüyor. Sektörün önemli oyuncularından olan derginiz <strong>IT</strong> <strong>Network</strong> olarak; yeniliklerin yer aldığı,<br />
araştırma sonuçlarının paylaşıldığı, teknolojinin pozitifliği ile hayatımıza ve iş yapış şekillerimize yön verdiği haberleri sizler için<br />
derledik. Dergimiz içerisinde bulacağınız araştırma ve sektörel haberlerin daha çoğunu da www.itnetwork.com.tr adresimizden<br />
takip edebilir, teknolojideki gelişmelerden haberdar olmayı sürdürebilirsiniz.<br />
Bir sonraki sayımızda yeniliklerin ve gelişen teknolojinin ferahlığını yaşayabileceğimiz güzel içeriklerle buluşmak üzere…<br />
Hoşça kalın…<br />
Ahmet Mızrak<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr
Intel 13. Nesil<br />
Intel Core’lu<br />
Yeni vPro<br />
Platformunu<br />
duyurdu<br />
10<br />
16<br />
Azerbaycan’ın ilk<br />
Türk çoklu bulut<br />
servis sağlayıcısı<br />
oldu<br />
20<br />
E-ticaret <strong>2023</strong><br />
sonuna kadar<br />
% 60 büyüme<br />
ile 1.2 trilyona<br />
ulaşabilir
05-15 <strong>Haziran</strong> <strong>2023</strong><br />
<strong>IT</strong><br />
BİL<br />
network<br />
Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
37<br />
Türkiye’den<br />
dünyaya<br />
“Terzi Usulü”<br />
yazılım<br />
34<br />
Dijitalleşen<br />
dünyada yapay<br />
zeka teknolojileri<br />
İK alanında etkili<br />
çözümler<br />
sunuyor<br />
38<br />
Sürdürülebilir<br />
kentler için<br />
akıllı ulaşım<br />
sistemleri<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
SIDIKA AKYOL KAYIR<br />
sidika.kayir@aplusmedya.com<br />
GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />
AHMET MIZRAK<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr<br />
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
HABER MERKEZİ<br />
ENES KARADAYI<br />
enes.karadayi@img.com.tr<br />
KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />
Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />
ozbudun@gmail.com<br />
ÖMER KARDAŞ<br />
omer.kardas@ihlas.com.tr<br />
ALİ İLKER YÜCEER<br />
ali@mak ro bil.com.tr<br />
TEKNİK MÜDÜR<br />
TAYFUN AYDIN<br />
Tayfun.aydin@img.com.tr<br />
GRAFİK TASARIM<br />
HAKAN SÖZTUTAN<br />
hakan.soztutan@img.com.tr<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
A BO NE VE DAĞI TIM<br />
İSMAİL ÖZÇELİK<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Reklam Rezervasyon<br />
A PLUS MEDYA<br />
NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />
No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />
Bahçelievler - İstanbul<br />
Reklam İletişim<br />
reklam@aplusmedya.com<br />
Tel : 0212 216 99 13<br />
Gsm : 0552 805 34 35<br />
İdare Merkezi:<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Renk Ayrımı:<br />
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />
CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 30 00
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Küresel Ekosistemdeki<br />
Öncü Vizyonumuzu<br />
Türkiye Pazarında da<br />
Sürdürüyoruz…<br />
Eylül Yüksel Özşahin<br />
Anker Türkiye ve Orta Asya Pazarlarından Sorumlu<br />
Kıdemli Satış ve Pazarlama Yöneticisi<br />
Akıllı yaşam teknolojilerine getirdiği<br />
öncü yaklaşımlarla kullanıcıların<br />
hayatını kolaylaştıran, hayatlarının<br />
her anında tüketicinin yanında<br />
olmayı hedefleyen Anker ürün<br />
çeşitliliği ve kalitesiyle öne çıkıyor.<br />
Anker’in yeni ürün yelpazesini,<br />
Türkiye Pazarına bakışını, Vizyonel<br />
hedef ve gelecek yolculuğunu,<br />
bugünün ve geleceğin<br />
teknolojilerini Anker Türkiye ve<br />
Orta Asya Pazarlarından Sorumlu<br />
Kıdemli Satış ve Pazarlama<br />
Yöneticisi Eylül Yüksel Özşahin ile<br />
konuştuk.<br />
4<br />
•Öncelikle Eylül Yüksel Özşahin<br />
kimdir? Şirket ile ilgili gelecek<br />
hedefleri nelerdir?<br />
Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği<br />
bölümünden mezun oldum. Ardından yüksek<br />
lisansımı aynı üniversitede İnovasyon Yönetimi<br />
ve Liderlik alanında başlayıp İtalya Calabria<br />
Üniversitesi’nde MBA’yi tamamladım. Profesyonel<br />
çalışma hayatıma 2015 yılında Schneider<br />
Elektrik’te Proje Mühendisi olarak adım attım.<br />
Sonrasında thyssenkrupp’ta Satış Destek Mühendisliği<br />
görevini üstlendim. 2019 yılında İtalya’dan<br />
döndükten sonra kariyerimde yeni bir<br />
adım atarak Anker Innovations şirketinde marka<br />
yöneticisi olarak çalışmaya başladım. Bugün<br />
itibarıyla da Türkiye ve Orta Asya Pazarlarından<br />
Sorumlu Kıdemli Satış ve Pazarlama Yöneticisi<br />
olarak görev yapıyorum.<br />
Şirketin global pazarda olduğu gibi Türkiye ve sorumlu<br />
olduğum pazarlarda da stratejilerine uygun<br />
olarak büyümesini desteklemek, pazar payımızı<br />
artırmak ve müşteri geri bildirimlerini takip edip<br />
onlara en iyi deneyimi sunarak müşteri memnuniyetini<br />
ve sadakatini sağlamak, küresel ekosistemdeki<br />
öncü vizyonumuzu Türkiye pazarında başarılı<br />
şekilde yürütmeyi hedefliyoruz.<br />
• Şirketin Türkiye için gelecek<br />
hedefleri nelerdir?<br />
Türkiye pazarında 2018 yılından bu yana faaliyet<br />
gösteriyoruz ve son 4 yıl içinde en hızlı büyüyen<br />
pazarlar arasına girmeyi başardık. <strong>2023</strong> yılında<br />
global ciromuzu yüzde 35, Ar-Ge yatırımlarımızı<br />
ise bir önceki yıla göre yüzde 10 oranında<br />
arttırmayı hedefliyoruz. Türkiye pazarında ise<br />
2018 yılından bu yana çift haneli büyümemizi<br />
sürdürüyoruz. <strong>2023</strong> yılında da bu başarımızı<br />
katlayarak sürdürmeyi öngörüyoruz.<br />
Bunların yanı sıra perakende iş ortaklarımız<br />
olan Teknosa, Media Markt, D&R ve Vatan olmak<br />
üzere hedeflediğimiz mağazalarda mevcut<br />
olan stant sayımızı artırmayı planlıyoruz.<br />
Akasya AVM’de ilk kiosk deneyimimize dayanarak,<br />
önümüzdeki süreçte de A+ AVM’lerde<br />
Anker Kiosk sayımızı artırmayı hedefliyoruz.<br />
Ayrıca <strong>2023</strong> yılı içinde yeni ürünlerimizi pazara<br />
sunarak portföyümüzü genişletmeyi ve herkesi<br />
Anker ürünleri ve teknolojisiyle buluşturmak da<br />
gelecek hedeflerimiz arasında yer alıyor.<br />
• Yeni ürün yelpazesiyle akıllı<br />
teknolojilerin temsilcilerinden<br />
biri olan Anker’in pazarlama<br />
faaliyetleri nelerdir?<br />
Anker olarak 2018 yılından bu yana sektörün<br />
gelişimi ve değişen trendler doğrultusunda 360<br />
derece pazarlama stratejisiyle faaliyetlerimizi<br />
sürdürüyoruz. Yazılı, görsel ve işitsel mecraların
yanı sıra dijitali de aktif şekilde kullanıyoruz.<br />
Hedef kitlemizin de dijital dünyaya yönelmesi<br />
ile pazarlama faaliyetlerimizi dijital ortamlarda<br />
da yoğunlaştırdık. Dijital yolların yanı sıra<br />
geleneksel ürün tanıtımlarımızdan ve içeriklerimizden<br />
de vazgeçmeyerek hedef kitlemizin<br />
olabileceği her mecrada yer almaya özen gösterdik<br />
ve bundan sonra da göstereceğiz. Ürün<br />
lansmanları ve tanıtımları ile basın etkinlikleri,<br />
sosyal medya kampanyaları ve diğer tanıtım<br />
etkinlikleri gibi yöntemlerle yeni ürünlerimizi<br />
duyurmaya devam edeceğiz.<br />
Sosyal medya pazarlama stratejimizle, premium<br />
marka bilinirliğimizi artırırken; Facebook,<br />
Instagram, YouTube gibi popüler sosyal medya<br />
platformlarda hedef kitlemize yönelik içeriklerle<br />
kullanıcılarımızla etkileşim kurmaya ve yeni<br />
ürünlerimiz hakkında bilgi vermeyi de sürdüreceğiz.<br />
Ayrıca sosyal medya üzerinde çeşitli<br />
yarışmalar, indirim kampanyaları gibi çalışmalarımız<br />
da mevcut.<br />
Tabii bunların yanı sıra sosyal medya ortaklıklarımız<br />
da bulunuyor. Bu ortaklıkları gerçekleştirirken<br />
gerçek Anker kullanıcısı olan isimleri<br />
seçiyor ve iki tarafa da karşılıklı değer katacak<br />
bir kurguda ilerlemeyi tercih ediyoruz.<br />
Bahsettiğim tüm bu örnekler, pazarlama faaliyetlerimizi<br />
kapsayan genel yaklaşımlar... Ancak<br />
trendlere, ve pazarlama stratejilerimize göre<br />
zaman zaman değişebiliyor ve bunlara yeni uygulamalar<br />
da katabiliyoruz.<br />
• Anker global ve Türkiye<br />
pazarında pazar payını ne<br />
kadar büyüttü ve ilerleyen<br />
dönemlerde tüketicileri ne gibi<br />
yenilikler bekliyor?<br />
Türkiye’deki herkesi Anker teknolojisi ve kalitesi<br />
ile bir araya getirme misyonuyla hareket<br />
ediyoruz. Bu doğrultuda Türkiye pazarında büyürken,<br />
tüketicileri son teknoloji ürünlerle buluşturmaya<br />
da devam ediyoruz. Şu anda Nebula<br />
kategorisindeki pazar payımız ile Anker global<br />
sıralamasında 5. sıradayız. Türkiye pazarında<br />
ise taşınabilir akıllı projeksiyon cihazları alanında<br />
%45 pazar payıyla lider konumdayız. 2022<br />
yılını global olarak 2 milyar dolar civarında bir<br />
ciroyla kapattık, bir önceki yıla göre yüzde 32<br />
büyüdük. Tüketicilere MACH silip süpüren ve<br />
kendi kendini temizleyen dikey kablosuz süpürge,<br />
3D printer, GAN teknolojili yüksek güçlü şarj<br />
cihazları ve kusursuz ses deneyimi yaşatacak<br />
kulaklık ve hoparlörler sunuyoruz. Önümüzdeki<br />
dönemde de her kategori markamızdaki yeni<br />
ürünlerde kullanıcılarımızın hayatlarını kolaylaştırmaya<br />
ve beklentilerini karşılamaya devam<br />
edeceğiz<br />
• Tüketici trendleri ne yöne<br />
gidiyor?<br />
Tüketici elektroniği alanında trendler sürekli<br />
olarak değişiyor, ancak bazı genel eğilimler<br />
mevcut. Özellikle bizim de ürün gruplarımızın<br />
ön plana çıktığı eğilimleri şöyle sıralayabiliriz:<br />
Akıllı Ev Cihazları: Akıllı ev cihazları, ev otomasyonu<br />
ve bağlantılı ev teknolojilerinde hızla<br />
büyüyen bir trend haline geldi. Akıllı hoparlörler,<br />
akıllı güvenlik kameraları ve diğer ev<br />
eşyaları, internet üzerinden kontrol edilebilir<br />
ve birbirleriyle etkileşime geçebilir. Burada<br />
soundcore, eufy clean ve eufy security kategori<br />
markalarımızla kullanıcılarımızı bu trendin<br />
teknolojileriyle buluşturuyoruz.<br />
Yapay Zeka ve Sesli Asistanlar: Yapay zeka ve<br />
sesli asistanlar, tüketici elektroniğinde önemli<br />
bir rol oynamaya başladı. Alexa, Google Assistant<br />
ve Siri gibi popüler sesli asistanlar, akıllı<br />
hoparlörler, telefonlar, televizyonlar ve diğer<br />
cihazlarla entegre çalışarak kullanıcılara daha<br />
kolay ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor.<br />
eufy security güvenlik kameralarımızla yapay<br />
zeka destekli, kablosuz kolay kullanım, solar<br />
desteğiyle sonsuz enerji, aylık kullanım bedeli<br />
ödemeden ön plana çıkan özellikleriyle vazgeçilmez<br />
bir ürün grubu haline geldi.<br />
Kablosuz Şarj: Kablosuz şarj teknolojisi, mobil<br />
cihazların kullanımını kolaylaştırıyor, telefonlar,<br />
akıllı saatler, kulaklıklar ve diğer cihazları<br />
kablosuz olarak şarj etme imkanı sağlıyor. Anker’in<br />
Euromonitor International’ın perakende<br />
satış istatistiklerine göre, dünyanın 1 numaralı<br />
şarj markası olduğunu da ayrıca belirtmek<br />
isterim. Mottomuz olan “Hayatı kolaylaştıran<br />
teknolojilere öncülük eden Anker’in sunduğu<br />
taşınabilir bataryalar, duvar ve araç şarjları,<br />
mag safe ve yeni nesil şarj cihazları ile akıllı<br />
telefonunuzu, tablet, laptop, MacBook ya da<br />
AirPods’un daha hızlı ve en önemlisi de güvenli<br />
bir şekilde şarj edebilmenize olanak sağlıyor.<br />
• En çok tercih edilen ürünler ya<br />
da ürün grupları nelerdir?<br />
En çok tercih edilen ürünler kullanıcının tercihlerine,<br />
ihtiyaçlarına ve bütçesine bağlı olarak<br />
değişebiliyor. Ancak genel olarak Soundcore<br />
kategori markamıza ait kulaklık ürünleri; hem<br />
TWS hem de kafaüstü kablosuz kulaklıklar, Anker<br />
şarj cihazları, Nebula kategori markamıza<br />
ait taşınabilir çok yönlü projeksiyon cihazları<br />
ve eufy security kategori markamıza ait güvenlik<br />
kameraları en çok tercih edilen ve bizim de<br />
bu yıl içerisinde en fazla büyüme beklediğimiz<br />
ürün gruplarından bazıları.<br />
• Sektördeki rakip markalardan<br />
ayrıştıran en önemli özellikler<br />
nelerdir?<br />
Anker, tüketici elektroniği sektöründe globalde<br />
lider bir marka. Bunun en önemli nedeni ileri<br />
teknolojiye sahip kaliteli ve ürünleri rekabetçi<br />
fiyatlarla sunması… Bu çerçevede Anker’i diğer<br />
markalardan farklı kılan bazı özelliklerini şöyle<br />
sıralayabilirim:<br />
¬Yüksek Kalite ve Dayanıklılık: Anker, ürünlerinde<br />
yüksek kalite ve dayanıklılığa önem<br />
veriyor. Ürünlerinin malzeme kalitesi ve yapıları,<br />
dayanıklı ve uzun ömürlü olmalarını<br />
sağlayarak tüketicilerimize hem güven hem de<br />
uzun süreli bir kullanım deneyimi sunuyor. Bu<br />
nedenle Ar-Ge yatırımlarına da büyük önem vererek,<br />
her yıl bu alandaki yatırımlarını artırıyor.<br />
¬İleri Teknoloji ve İnovasyon: Anker, teknolojik<br />
yeniliklere odaklanarak ürünlerini geliştiriyor.<br />
Özellikle powerbankler, şarj cihazları ve kablosuz<br />
şarj cihazları gibi ürünlerinde ileri teknoloji<br />
ve yenilikçi çözümler sunuyor. Örneğin,<br />
PowerIQ ve Power Delivery gibi teknolojileri<br />
kullanarak hızlı, verimli ve güvenli şarj sağlıyor.<br />
¬Rekabetçi Fiyatlar: Premium marka ürünlerimizi<br />
erişilebilir fiyat politikasıyla yüksek kalite<br />
ve performans sunabilmesi, tüketiciler arasında<br />
tercih edilmesini sağlıyor.<br />
¬ Müşteri Odaklılık: Anker olarak müşteri<br />
memnuniyetine çok önem veriyoruz. Globalde<br />
de müşteri hizmetleri ve satış sonrası destek<br />
konusunda güçlü bir ekibe ve itibara sahibiz.<br />
Ürünlerimizin her zaman arkasında durarak<br />
müşterilerimizin sorunlarını çözmek için aktif<br />
olarak çalışıyoruz.<br />
Bizi rakiplerimizden ayrıştıran teknolojilerimizden<br />
ve ürünlerimizden de kısaca bahsetmek<br />
istiyorum. Örneğin şarj cihazlarımızda<br />
kullandığımız Power IQ, MultiProtect, GaN II<br />
ve IPA teknolojileri, tüm cihazları şarj etmek<br />
için taşınabilir güç istasyonu Powerhouse‘lar<br />
sektörde öncü olarak kabul ediliyor. Her bütçeye<br />
uygun kulaklık ve hoparlör sunan Soundcore<br />
kategori markamızda ise ACAA, HearID, Aktif<br />
Gürültü Engelleyici, VoiceRadar, VoiceShield<br />
ve MagicSight gibi alanında uzman teknolojiler<br />
kullanıyoruz.<br />
eufy clean kategori markamızdaki robot süpürgelerimizde<br />
iPath lazer navigasyon, AI Map<br />
haritalama, güçlü emiş teknolojisi gibi önemli<br />
teknolojilerden yararlanırken; akıllı güvenlik<br />
sistemleri sunduğumuz eufy security ürünlerimizde<br />
bulunan uçtan uca şifreli yerel depolama<br />
ve yapa zeka destekli cihaz entegrasyonu, solar<br />
enerji ile kesintisiz güç gibi teknoloji alanında<br />
ön plana çıkan özellikleri kullanıyoruz.<br />
Projeksiyon cihazları alanında taşınabilir ve<br />
portatif özellikleriyle pek çok kullanıcının beğenisini<br />
kazanmış Nebula kategori markamızda<br />
ise otomatik odak, DLP IntelliBright ve sinematik<br />
ses gibi özellikler kullanıcıların beklentilerini<br />
aşıyor. Nebula çatısı altında dünyanın en<br />
kompakt lazer projeksiyon cihazı Cosmos Laser<br />
4K ile kullanıcılar sinema keyfini dilediği her<br />
yere taşıyabiliyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dyson, Yeni<br />
Teknolojisiyle<br />
Ortak Kullanım<br />
Alanları İçin<br />
Sürdürülebilir<br />
Çözümler Sunuyor<br />
Çalışanların, öğrencilerin, bina sakinlerinin sağlığını korumak için hijyenik ortamlar yaratma konusunda<br />
işletmeler üzerindeki baskılar giderek artıyor. İşletmeler bu noktada sürdürülebilir,<br />
az maliyetli ve çevreye duyarlı çözümler kullanmaya çalışıyor.<br />
Daha az malzeme kullanarak daha çok şey yapmak<br />
Dyson’ın DNA’sında yer alıyor. Yenilikçi teknolojisi,<br />
düşünce yapısı ve inovasyonlarıyla kaynakları etkin<br />
bir şekilde kullanan Dyson, ortak yaşam alanlarındaki<br />
iç mekan hava kalitesi sorununu ele alan,<br />
profesyonel kullanıma yönelik yeni hava temizleme<br />
teknolojisini duyurdu.<br />
Dyson’ın şimdiye kadarki<br />
en sessiz ve en güçlü hava<br />
temizleyicisi: Dyson HEPA<br />
Big+Quiet Formaldehyde<br />
Profesyonel kullanım için tasarlanan Dyson HEPA<br />
Big+Quiet Formaldehyde, iç mekan hava temizliğini<br />
daha da ileri götürerek ortak yaşam alanlarındaki<br />
hava kalitesi ile ilgili sorunları ele alıyor.<br />
Dyson HEPA Big+Quiet Formaldehyde hava temizleyici,<br />
saniyede 90 litreye kadar hava akışıyla<br />
önceki Dyson hava temizleyicilerinin iki katından<br />
daha fazla hava akışı sunuyor. Dyson mühendisleri<br />
bunu başarmak için Koni Aerodinamiği adında<br />
yeni bir enerji tasarruflu, düşük basınçlı hava dağıtım<br />
sistemi geliştirdi.<br />
Koni Aerodinamiği, iki hava akımını pürüzsüz bir<br />
yüzey üzerinde birleştirmek için Coanda etkisini<br />
kullanıyor ve sonuçta minimum gürültü ile geniş<br />
alanlardaki havayı temizleyen güçlü ve yoğunlaştırılmış<br />
bir hava jeti elde ediliyor. Güçlü projeksiyon,<br />
makinenin geniş, ortak alanlarda etkili bir<br />
şekilde temiz hava vermesini ve kirli havayı filtreye<br />
doğru geri göndermesini sağlamak için kritik<br />
öneme sahiptir. Dyson HEPA Big+Quiet Formaldehyde<br />
hava temizleyici, hava akışı etkileşimini<br />
azaltmak için temizlenmiş havayı 50o’lik sabit bir<br />
açıyla geri veriyor.<br />
CO2 seviyelerini gerçek zamanlı<br />
olarak algılıyor ve raporluyor<br />
İç mekanlardaki daha yüksek CO2 seviyeleri, sağlığı<br />
ve bilişsel yetenekleri etkileyebiliyor. Dyson<br />
HEPA Big+Quiet Formaldehyde hava temizleyici,<br />
1,44 inç LCD ekranda CO2 seviyelerinin canlı, renk<br />
kodlu olarak okunmasını sağlayan bir CO2 sensörü<br />
içeriyor. CO2 seviyeleri önerilen seviyeleri aşarsa,<br />
ekran değerleri kırmızı renkte göstererek, hava<br />
temizleyicinin ne zaman gerekli olduğunu mekanda<br />
bulunanlara haber veriyor.<br />
Üç aşamalı tamamen kapalı<br />
filtreleme<br />
HEPA H13 standardında tamamen kapalı bir filtreleme<br />
sistemine sahip olan Dyson HEPA Big+Quiet<br />
Formaldehyde hava temizleyici, temizlenmiş<br />
havanın odaya geri verilmesini sağlıyor. Üç aşamalı<br />
filtreleme sistemi, ultra ince partikülleri hapsediyor,<br />
gazları yakalıyor ve formaldehiti yok ediyor.<br />
Tam güçte bile sessiz:<br />
Maksimum hava akış hızında 55,6 desibel Ses<br />
Gücü Seviyesinde çalışan Dyson HEPA Big+Quiet<br />
Formaldehyde hava temizleyici, performanstan<br />
ödün vermeden gürültüyü en aza indirmek için<br />
düşük basınçlı, yüksek hızlı bir sistemle akustik<br />
olarak tasarlanmıştır.
Gerçek dünya testleri:<br />
Hava temizleyiciler için endüstri standardı olan<br />
Temiz Hava Dağıtım Oranı (CADR) testi, sadece<br />
bir sensör ve yapay hava karışımı ile 12m2’lik<br />
küçük bir test odasında test ediliyor. Dyson’ın bugüne<br />
kadarki en büyük, en sessiz ve en güçlü hava<br />
temizleyicisi için Dyson mühendisleri, Dyson’ın<br />
Hullavington kampüsünde 100 m2’lik bir test odası<br />
inşa etti. Oda, makinenin geniş, açık planlı bir<br />
alana eş değer bir alanı derinlemesine ve eşit bir<br />
şekilde temizleme yeteneğini ölçmek için 36 sensörle<br />
donatıldı. Bu titiz test yöntemini uygulayarak<br />
Dyson, sağlıklı ve konforlu ortak alanları teşvik<br />
etmek için geleneksel test yöntemlerini aşarak temizleyicisinin<br />
gerçek dünya şartlarında en iyi performansı<br />
göstermesini sağlayabiliyor.<br />
Dyson HEPA Big+Quiet Formaldehyde hava temizleyici<br />
hakkında bilgiler paylaşan Dyson Kıdemli<br />
Mekanik Tasarım Mühendisi Muharrem Aris:<br />
”Hava akışı güçlü bir etkendir. İnanılmaz sonuçlar<br />
doğurabilir. Dyson makineleri havayı yönlendirerek<br />
yüzeyleri temizliyor, havayı arındırıyor, elleri<br />
kurutuyor ve saçları şekillendiriyor. Filtreleme ise<br />
neredeyse tüm Dyson makinelerinin merkezinde<br />
yer alıyor. Yaklaşık 30 yıldır, elektrikli süpürgelerimizde<br />
kullanılan ayrıştırma sistemlerinden<br />
başlayarak, Dyson’ın şimdiye kadarki en gelişmiş<br />
nesil hava temizleyicilerine entegre edilen en son<br />
teknolojiye kadar filtreleme konusundaki uzmanlığımızı<br />
geliştiriyoruz. Dyson’ın şimdiye kadarki<br />
en sessiz ve en güçlü hava temizleyicisi olan ve profesyonel<br />
kullanım için tasarlanan Dyson HEPA Big+Quiet<br />
Formaldehyde, iç mekân hava temizliğini<br />
kelimenin tam anlamıyla daha da ileri götürerek<br />
ortak alanlardaki hava kalitesiyle ilgili sorunları<br />
ele alıyor.” dedi.<br />
Dyson Sürdürülebilirliği<br />
Destekleyen Kurumların Yanında<br />
Kâğıt havluların çevreye etkisi fazlayken, yarattıkları<br />
dağınıklık ve tıkanıklık tuvaletlerde ekstra<br />
bakıma neden olarak işletmelerin maliyetini artırıyor.<br />
Havluluklar boş kalınca ellerinizi kurutacak<br />
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
bir yöntem bulamadığınızda, tuvaletin ötesinde<br />
de hijyen sorunları ortaya çıkıyor.<br />
Airblade el kurutma makineleri, elleri kurutmak<br />
için Dyson’ın patentli dijital motorlarını ve yüksek<br />
hızlı ısıtılmamış hava tabakasını kullanıyor. Sıcak<br />
hava el kurutma makinelerinin enerjisinin yüzde<br />
10’unu kullanarak, tek bir kağıt havlunun içerdiği<br />
karbona eşdeğer olarak altı çift eli kurutabiliyor.<br />
Eco modda, Airblade 9kJ kurutma başına sadece<br />
9,3 kilojul enerji kullanıyor. Dyson el kurutma makineleri<br />
ayrıca temassız tasarım ve 0,1 mikron kadar<br />
küçük partiküllerin yüzde 99,95’ini yakalayan<br />
HEPA filtreleri ile hijyene öncelik verecek şekilde<br />
tasarlanıyor.<br />
Kağıt havlulara göre yüzde 88’e kadar daha az<br />
CO2 yayan Airblade 9kJ’nin çalıştırma maliyeti<br />
yüzde 99 daha düşüktür. En hızlı, enerji harcama<br />
bakımından en verimli ve HEPA filtreli el kurutma<br />
makinesi olma özelliği taşıyan Airblade 9kJ, maksimum<br />
modda elleri kağıt israfı olmadan sadece 10<br />
saniyede hijyenik ve verimli bir şekilde kurutuyor.<br />
Sürdürülebilirlik için iyi olduğu kadar, satın alan<br />
işletmeler için de avantaj sağlıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Günlük QR “Tarama Dolandırıcılığı”<br />
kullanıcıları mobil cihazları Üzerinden avlıyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
8<br />
HP, bilgisayar korsanlarının QR kodlu<br />
kimlik avı kampanyalarındaki artış da<br />
dahil olmak üzere saldırı yöntemlerini<br />
çeşitlendirdiğini gösteren en son üç<br />
aylık HP Wolf Security Tehdit Öngörüleri<br />
Raporu’nu yayınladı. HP Wolf<br />
Security, tespit araçlarından kaçan bilgisayarlardaki<br />
tehditleri izole ederek,<br />
hızla değişen siber suç ortamında siber<br />
suçlular tarafından kullanılan en son<br />
teknikler hakkında özel bir içgörüye<br />
sahip oluyor. HP Wolf Security müşterileri<br />
bugüne kadar 25 milyardan fazla<br />
e-posta ekine, web sayfasına tıklamış<br />
ve hiçbir ihlal bildirilmeden dosya indirmiş<br />
bulunuyor. HP Wolf Security<br />
ile ilgili diğer bilgilerin, 28-30 Mart tarihleri<br />
arasında McCormick Place Chicago’da<br />
düzenlenecek olan Amplify İş<br />
Ortakları Konferansı›nda sunulacağı<br />
belirtiliyor.<br />
Şubat 2022›den itibaren Microsoft,<br />
Office dosyalarındaki makroları<br />
varsayılan olarak engellemeye<br />
başlayarak saldırganların kötü amaçlı<br />
kod çalıştırmasını zorlaştırdı. HP<br />
Tehdit Araştırma ekibi tarafından<br />
toplanan veriler, 2022›nin 2.<br />
çeyreğinden itibaren saldırganların<br />
cihazlara sızmanın ve veri çalmanın<br />
yeni yollarını bulmak için tekniklerini<br />
çeşitlendirdiğini gösteriyor. Araştırma,<br />
HP Wolf Security çalıştıran milyonlarca<br />
uç noktadan elde edilen verilere dayanıyor:<br />
• QR tarama dolandırıcılığının yükselişi:<br />
HP, Ekim 2022’den bu yana neredeyse<br />
her gün QR kodu “tarama dolandırıcılığı”<br />
kampanyalarına tanık oldu. Bu<br />
dolandırıcılıklar, kullanıcıları mobil<br />
cihazlarını kullanarak bilgisayarlarından<br />
QR kodlarını taramaları için kandırıyor<br />
ve böylece potansiyel olarak bu<br />
tür cihazlarda daha zayıf kimlik avı<br />
koruması ve tespitinden yararlanıyor.<br />
QR kodları kullanıcıları kredi ve banka<br />
kartı bilgilerini isteyen kötü niyetli<br />
web sitelerine yönlendiriyor. Dördüncü<br />
çeyrekteki örnekler arasında, ödeme<br />
isteyen paket teslimat şirketleri gibi<br />
görünen kimlik avı kampanyaları da<br />
yer aldı.<br />
• HP, zararlı PDF eklerinde yüzde 38’lik<br />
bir artış kaydetti: Son saldırılar, web ağ<br />
geçidi tarayıcılarını atlayarak şifrelenmiş<br />
kötü amaçlı ZIP dosyalarına bağlantı<br />
veren gömülü görüntüler kullanıyor.<br />
PDF talimatları, kullanıcının bir<br />
ZIP dosyasını açmak için girmesi için<br />
kandırıldığı bir parola içeriyor ve fidye<br />
yazılımı dağıtmak için plaj başı olarak<br />
Yeni HP Wolf Security raporu, makroları varsayılan<br />
olarak engelleme hamlesinin tehdit aktörlerini yaratıcı<br />
yollarla düşünmeye zorladığını gösteriyor…<br />
kullanılan sistemlere yetkisiz erişim<br />
elde etmek için QakBot veya IcedID<br />
kötü amaçlı yazılımını dağıtıyor.<br />
• Zararlı yazılımların yüzde 42’si ZIP,<br />
RAR ve IMG gibi arşiv dosyalarının<br />
içinde ulaştırıldı: Tehdit aktörleri yüklerini<br />
çalıştırmak için komut dosyalarına<br />
geçtikçe, arşivlerin popülaritesi<br />
2022’nin ilk çeyreğinden bu yana yüzde<br />
20 arttı. Bu oran, Microsoft Word,<br />
Excel ve PowerPoint gibi Office dosyaları<br />
aracılığıyla gönderilen zararlı yazılımların<br />
yüzde 38’lik oranı ile karşılaştırılıyor.<br />
HP, HP Wolf Security tehdit araştırma<br />
ekibi Kıdemli Kötü Amaçlı Yazılım<br />
Analisti Alex Holland, “Emotet gibi zararlı<br />
yazılım dağıtıcılarının Office’in<br />
daha katı makro politikasını karmaşık<br />
sosyal mühendislik taktikleriyle aşmaya<br />
çalıştığını gördük ve bunun daha az<br />
etkili olduğunu düşünüyoruz. Ancak<br />
bir kapı kapandığında diğeri açılıyor<br />
ve tarama dolandırıcılığı, kötü amaçlı<br />
reklamcılık, arşivler ve PDF zararlı<br />
yazılımlarındaki artışı da bunu gösteriyor”<br />
diyor ve ekliyor: “Kullanıcıların,<br />
QR kodlarını tarayıp hassas verilerini<br />
vermelerini isteyen e-postalara ve web<br />
sitelerine ve parola korumalı arşivlere<br />
bağlanan PDF dosyalarına dikkat etmesi<br />
gerekiyor.”<br />
HP ayrıca 4. çeyrekte, bilgisayarlara<br />
sekiz zararlı yazılım ailesini bulaştırmak<br />
için kullanılan kötü amaçlı reklam<br />
kampanyalarında taklit edilen 24<br />
popüler yazılım projesi buldu (bir önceki<br />
yıl sadece iki benzer kampanya<br />
vardı). Saldırılar, kullanıcıların gerçek<br />
web siteleriyle neredeyse aynı görünen<br />
kötü amaçlı web sitelerine yönlendiren<br />
arama motoru reklamlarına tıklamasına<br />
dayanıyor.<br />
HP Kişisel Sistemler Küresel Güvenlik<br />
Başkanı Dr. Ian Pratt, “Teknikler gelişse<br />
de, tehdit aktörleri kullanıcıları uç<br />
noktada hedef almak için hala sosyal<br />
mühendisliğe güveniyor” diyor ve ekliyor:<br />
“Kurumlar e-posta, web taraması ve<br />
indirmeler gibi en yaygın saldırı vektörlerini<br />
kontrol altına almak için güçlü<br />
izolasyon uygulamalı. Bunu, saldırı<br />
yüzeyini büyük ölçüde azaltmak ve bir<br />
kurulumun güvenlik duruşunu iyileştirmek<br />
için kullanıcıları uyaran veya<br />
hassas bilgileri şüpheli sitelere girmelerini<br />
önleyen kimlik bilgisi koruma<br />
çözümleriyle birleştirmeliler.”<br />
HP Wolf Security, kullanıcıları korumak<br />
için e-posta eklerini açma, dosya<br />
indirme ve bağlantılara tıklama gibi<br />
riskli görevleri yalıtılmış, mikro sanal<br />
makinelerde (mikro VM’ler) çalıştırıyor<br />
ve virüs bulaşma girişimlerinin<br />
ayrıntılı izlerini yakalıyor. HP’nin uygulama<br />
izolasyonu teknolojisi, diğer<br />
güvenlik araçlarını atlatabilecek tehditleri<br />
azaltıyor ve yeni izinsiz giriş<br />
teknikleri ve tehdit aktörlerinin davranışları<br />
hakkında benzersiz bilgiler<br />
sağlıyor.<br />
Raporun tamamına buradan ulaşabiliyor:<br />
https://threatresearch.ext.hp.<br />
com/hp-wolf-security-threat-insights-report-q4-2022/
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
SFS Danışmanlık’a yeni CTO<br />
Sigortacılık sektöründe uçtan uca yazılım ürünleri geliştiren<br />
ve yeni nesil teknolojik çözümleriyle dijital dönüşüme<br />
katkı sunan SFS Yazılım ve Danışmanlık’a yeni CTO…<br />
Sigortacılık sektöründe 30 yılı aşkın birikimiyle,<br />
müşterilerinin dijital dönüşüm iş ortağı<br />
olmayı hedefleyen SFS Yazılım ve Danışmanlık’ta<br />
Saliha Çevik Öksüzoğlu Yazılım<br />
Teknolojileri ve Arge’den sorumlu Genel Müdür<br />
Yardımcısı olarak göreve başladı.<br />
Ege Üniversitesi Matematik bölümü lisans<br />
mezunu olan Öksüzoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi<br />
Bilgisayar Mühendisliği’nde yüksek<br />
lisans eğitimini tamamladı.<br />
Saliha Çevik Öksüzoğlu kariyerine BIL-<br />
DES’de şirket ortağı olarak başladı ve sırası<br />
ile Yapı Kredi Sigorta’da Yazılımcı, Sistem<br />
Analisti, Proje Yöneticisi, İş Analizi ve Yazılım<br />
Geliştirme Müdürü görevlerinde bulundu.<br />
Sonrasında Allianz Türkiye’de Yazılım<br />
Geliştirme Direktörü (Head of Software Development)<br />
olarak görev yaptı.<br />
26 yıllık iş tecrübesine sahip olan Öksüzoğlu<br />
kariyeri boyunca özellikle yazılım geliştirme<br />
ve dönüşüm projelerinde aktif rol aldı.<br />
Yazılım ekiplerinin yönetimi, agile süreçleri,<br />
değişim dönüşüm planlama ve yönetimi<br />
konusunda tecrübe sahibidir.<br />
BMC Software Çözümleri, Basistek<br />
Danışmanlığıyla İşNet Bulut Platformu’nda<br />
Müşteri ve iş ortaklarının memnuniyetini<br />
merkezinde tutan, insan için teknoloji ve değer<br />
üreten bilişim çözümleri yaklaşımlarını<br />
ülkenin dijital ekosisteminin temeli olarak<br />
tanımlayan BMC Software, İşNet ve Basistek<br />
Bilgi Teknolojileri; BMC Software çözüm ve<br />
ürünlerinin İşNet Bulut Platformu üzerinden<br />
Basistek uzmanlığı ve danışmanlığıyla<br />
sunulması konusunda iş ortaklığı için anlaştı.<br />
Böylece BMC Software’in tüm ürünleri<br />
Türkiye’de ilk defa yerel ve yaygın bir<br />
platformda hizmet ve çözüm olarak (SaaS)<br />
sunulacak.<br />
Bu stratejik adımla birlikte, kurumlar; daha<br />
yenilikçi BT hizmetlerini ilk yatırım maliyeti<br />
olmadan, aylık ödeme modeliyle kolayca<br />
kullanabilecekler. Bu sayede kurumlar, kullanacakları<br />
akıllı hizmet otomasyonu yetenekleriyle;<br />
daha hızlı, daha doğru ve verimli<br />
bilgi teknolojileri yönetimini keşfetme fırsatı<br />
yakalayacaklar.<br />
BMC Software, İşNet ve Basistek, tüm BMC HELIX çözümlerinin<br />
Türkiye’de en yaygın şekilde müşterilere<br />
sunulması için “Birlikte, insan için, geleceğe dokunarak<br />
değer üretmek” yaklaşımıyla yeni iş ortaklığı projesini<br />
hayata geçirdi. Anlaşmanın imza töreni 24 Mart <strong>2023</strong><br />
tarihinde İşNet Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi…<br />
Performans sağlamada<br />
proaktif iş birliği<br />
Günümüzde şirketlerin dijitalleşme ihtiyacı<br />
hızla artarken organizasyonların sağladıkları,<br />
aldıkları ve dahil oldukları tüm hizmetlerin<br />
ölçülmesinde ve takip edilmesinde BT<br />
servis yönetimi giderek daha kritik bir rol<br />
oynuyor. Aynı zamanda operasyonların dijital<br />
hafızasının korunması, optimizasyonunun<br />
sağlanması, görünürlüğün artırılması<br />
ve maliyet etkin yönetimin mümkün kılınması<br />
önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor.<br />
Bu kapsamda BMC Software, Basistek<br />
ve İşNet tüm BT süreçlerini merkezi olarak<br />
göz önünde tutan hizmet anlayışını güçlü bir<br />
çözüm olarak ortaya koyuyor.<br />
BMC Software lider ve yenilikçi Helix<br />
çözümleri ile kurumların dijital ağlarını ve<br />
sistemlerini optimize etmelerini ve verimli<br />
bir şekilde çalıştırmalarını sağlıyor.<br />
Uzman hizmet kadrosu ve yaptığı yatırımlarla<br />
katma değeri yüksek çözümler sunmaya<br />
devam eden İşNet; Tier 4 tasarım, operasyon<br />
ve işletme sertifikalı veri merkezi, ülke<br />
çapında yaygın iletişim altyapısı, kapsamlı<br />
bulut ve siber güvenlik hizmetleri ile iş ortaklarına<br />
sürdürülebilir, güvenli ve esnek bir<br />
altyapı sağlıyor.<br />
Bilgi teknolojileri sektöründe 2009 yılından<br />
bu yana bilgisayar ve yazılım mühendislerinden<br />
oluşan deneyimli, konularında uzman<br />
kadrosu ve sektörün önde gelen uluslararası<br />
teknoloji firmalarıyla iş ortaklıklarıyla<br />
ürün ve çözüm sağlama konusunda yetkin<br />
Basistek Bilgi Teknolojileri ise proje mimarisi,<br />
konfigürasyon, teknik destek, uyarlama<br />
konularındaki bilgi birikimi ve tecrübesini<br />
kapsayıcı bir danışmanlık hizmeti olarak<br />
sunuyor.<br />
Şirketler SaaS hizmet<br />
modeliyle BMC çözümlerini<br />
kullanabilecek<br />
Dev anlaşmayı; “Ürün-platform-danışmanlık<br />
üçgenini eş kenar hale getirerek proaktif<br />
BT verimliliği sağlaması açısından oldukça<br />
önemli” şeklinde yorumlayan Basistek Bilgi<br />
Teknolojileri Genel Müdürü Mehmet Ali Ceylan,<br />
hayata geçirilen anlaşmanın müşterilere<br />
çeviklik ve maliyet avantajı getireceğini belirtti.<br />
İşNet Genel Müdürü Mehmet F. Can bu<br />
iş anlaşmasıyla ilgili olarak: “Küresel teknoloji<br />
şirketlerinin, ulusal ekonomik döngünün<br />
ayrılmaz bir parçası olarak ülkemize yatırım<br />
yapması, çok önemli bir adım. Bu iş ortaklığına<br />
ev sahipliği yaparak, BT hizmetlerinde<br />
Türkiye’nin dijital gelişimine ve verimliliğine<br />
katkı sunduğumuz ve ülkemizin verisinin<br />
ülkemizde kalmasını sağladığımız için son<br />
derece mutluyuz” şeklinde konuştu.<br />
BMC Software Ülke Müdürü Ender Bozanoğlu<br />
anlaşmaya ilişkin olarak “Türkiye,<br />
bölgedeki dijital ekonominin öncüsü ve BT<br />
hizmetleri için en büyük pazarlardan biri.<br />
Ülkenin muazzam potansiyeli ve teknolojileri<br />
çözümleri için küresel bir merkez olma<br />
olasılığı, Basistek ve İşNet ile işbirliği yapma<br />
kararımızı kolaylaştırdı. “Bu yolculukta Türkiye’nin<br />
en önde gelen danışmanlık şirketi<br />
olan Basistek’in bilgi ve tecrübesini de dahil<br />
ederek müşterilerimize uçtan uca altyapı, yazılım<br />
ve danışmanlık bileşenlerini bir bütün<br />
olarak sunarak, müşterilerimizin bu çözümü<br />
çok hızlı kullanma, hayata geçirme ve büyüme<br />
gibi eylemlerini çevik ve maliyet avantajlı<br />
halde yapmalarını sağlayacağız” dedi.<br />
9Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Intel 13. Nesil Intel Core’lu Yeni vPro<br />
Platformunu duyurdu<br />
Intel’in en yeni vPro platformu en kapsamlı güvenliği,<br />
üstün performansı ve modern uzaktan yönetilebilirliği<br />
sunuyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
10<br />
Getirdiği Yenilikler: Intel, 13. Nesil Intel®<br />
Core işlemciler serisinin tamamı<br />
tarafından desteklenen yeni Intel vPro®<br />
platformunu tanıttı. İşletmeler için<br />
tasarlanan Intel vPro; en kapsamlı güvenlik,<br />
bilgisayar yenileme ihtiyacı olan<br />
şirketler için gerekli donanımlar ve tüm<br />
çalışanlar için verimlilik artışı sunarak<br />
işletmelerin sürekli değişen ihtiyaçlarını<br />
karşılayacak. Geniş ticari portföy bu<br />
yıl Acer, ASUS, Dell, HP, Lenovo, Fujitsu,<br />
Panasonic ve Samsung gibi iş ortaklarından<br />
170’ten fazla dizüstü bilgisayar,<br />
masaüstü bilgisayar ve giriş iş istasyonu<br />
sunacak.<br />
Görüşlerini bildiren Intel Başkan Yardımcısı<br />
ve Ticari İstemci Birimi Genel<br />
Müdürü Stephanie Hallford şunları söyledi:<br />
“Neredeyse yirmi yıldır, kuruluşların<br />
çalışmasını ve çalışanların verimli olmasını<br />
sağlayan ürün ve teknolojiler sunma<br />
misyonumuza bağlılığımızı koruyoruz.<br />
Yeni 13. Nesil Intel Core işlemcilerimizi<br />
içeren Intel vPro platformu, her büyüklükteki<br />
kuruluş için en iyi güvenlik, işletme<br />
yönetimi ve performansı sağlayan<br />
lider kurumsal bilişim temeli olmayı sürdürüyor.”<br />
Intel vPro Neden İlk Tercih<br />
Edilen Kurumsal Bilgi İşlem<br />
Temeli?<br />
Intel’in yeni vPro platformu, silikonun<br />
derinliklerine yerleştirilmiş onlarca<br />
güvenlik özelliği ile kritik tehdit önleme<br />
olanağını sunarak saldırı yüzeyini<br />
4 yıllık bilgisayarlara kıyasla tahminen<br />
yüzde 70 oranında azaltmaya yardımcı<br />
oluyor. Yeni BT özellikli bellek şifrelemesi<br />
de Windows’ta sanallaştırma tabanlı<br />
güvenliği çığır açıcı bir seviyeye taşıyacak.<br />
Müşteriler, Intel® Tehdit Algılama<br />
Teknolojisi ile donatılmış uç nokta algılama<br />
ve yanıt (EDR) sağlayıcıları ile<br />
daha fazla seçeneğe sahip olacak ve en<br />
son tehditlerin daha yüksek etkinlikte<br />
algılanmasını sağlayacak. Tüm bunların<br />
yanı sıra fidye yazılımı ve yazılım tedarik<br />
zinciri saldırılarını tespit etmek için<br />
yerleşik donanım güvenliğine sahip tek<br />
işletme platformu olan Intel vPro, sektördeki<br />
en kapsamlı güvenlik ürününü<br />
teşkil ediyor.<br />
Yeni vPro platformu; yeni Performans<br />
çekirdekleri, belirli ürünlerde daha verimli<br />
çekirdekler, Intel® Thread Director<br />
ile daha akıllı görev sınıflandırması ve<br />
Intel® Dynamic Tuning Teknolojisi ile<br />
daha yüksek enerji verimliliğiyle hibrit<br />
bir mimari sunan 13. Nesil Intel Core<br />
işlemcileri temel alıyor. Intel vPro cihazları;<br />
Intel® Wi-Fi 6E (Gig+), Thunderbolt<br />
4 gibi lider teknolojiler ve Intel® Evo<br />
platformunun akıllı işbirliği gibi üstün<br />
deneyimlerle doğrulanmasıyla modern<br />
kurumsal bilişim için optimize edildi.<br />
13. Nesil Intel Core taşıyan Intel vPro tasarımları<br />
için performans iyileştirmeleri<br />
şunları içeriyor:<br />
• 3 yaşındaki masaüstü bilgisayara kıyasla<br />
yüzde 65’e kadar daha hızlı Windows<br />
uygulama performansı.<br />
• Mevcut bir AMD masaüstüne göre çoklu<br />
görevlerde yüzde 45’e kadar daha hızlı<br />
içerik oluşturma.<br />
• 3 yaşındaki mobil bilgisayara kıyasla<br />
2,3 kata kadar daha hızlı Windows<br />
uygulama performansı.<br />
• Mevcut bir AMD dizüstü bilgisayara<br />
kıyasla yüzde 40’a kadar daha hızlı Windows<br />
uygulama performansı ve Apple<br />
M2’ye kıyasla yüzde 25’e kadar daha hızlı<br />
kurumsal uygulama performansı.<br />
• İşbirliği yaparken mevcut bir AMD dizüstü<br />
bilgisayara kıyasla yüzde 58’e kadar<br />
daha hızlı rapor oluşturma.<br />
Intel vPro platformlarındaki 13. Nesil<br />
Intel Core işlemciler; uç uygulama<br />
geliştiricileri için uçta işleme performansı,<br />
uzaktan cihaz yönetilebilirliği, güçlü<br />
güvenlik araçları ve verilerinin gücünü<br />
ortaya çıkaracak çok daha fazla özellik<br />
sağlıyor. Bu işlemciler; perakende,<br />
bankacılık, konaklama, eğitim, sağlık,<br />
üretim ve diğer alanlardaki uygulamalar<br />
için ideal çözümü teşkil ediyor.<br />
Neden Önemli: IDC’nin yakın tarihli bir<br />
raporuna göre, Intel tabanlı Windows<br />
PC’ler, diğer Windows PC’lere kıyasla PC<br />
ile ilgili önemli güvenlik olayları açısından<br />
yüzde 26 daha düşük riske taşıyor.<br />
Günümüzün iş ortamında, en yeni donanımlarla<br />
yenilenmek artık bir lüks değil,<br />
bir gereklilik. Her büyüklükteki şirketler;<br />
en son güvenlik tehditlerine karşı daha<br />
iyi savunma yapmak, çalışan verimliliğini<br />
artırmak ve video konferans gibi optimum<br />
deneyimleri etkinleştirmek için<br />
mücadele ediyor.<br />
Intel teknolojileri, geçen yıl Intel vPro<br />
Enterprise ve Intel vPro Essentials’ın piyasaya<br />
sürülmesiyle kullanıcılar ve her<br />
ölçekten kuruluş için erişilebilir hâle<br />
geldi. Bugün, küçük ya da orta ölçekli bir<br />
işletme, büyük bir işletme, kamu sektörü<br />
kuruluşu ya da akademik bir kurum,<br />
kendi benzersiz ihtiyaçları için en iyi<br />
bilişim temelini sunan doğru Intel vPro<br />
yetenekleri setini edinebilir.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Logo Yazılım Stevie Ödülleri’nden<br />
iki altın ödül kazandı<br />
Perakende sektörünün ve müşterilerinin<br />
değişen ihtiyaçlarına ve beklentilerine yanıt<br />
sunmak için geliştirilen Logo Diva RETAIL<br />
Mobil Satış Uygulaması, kasa satış işlemlerini<br />
sabit kasalardan bağımsız hale getiriyor.<br />
Logo Diva RETAIL, gelişmiş özellikleriyle<br />
ilk kez bulut üzerinden birçok farklı sürecin<br />
gerçek zamanlı yönetilmesini sağlayarak<br />
kullanıcılarına tüm satış kanallarında benzersiz<br />
müşteri deneyimi sunuyor. Logo Diva<br />
RETAIL’in satış özelliklerini mobile taşıyan<br />
Mobil Satış Uygulaması, mağaza içinde<br />
müşterilere kasa kuyruğuna girmeden satın<br />
alma deneyimi sunarak müşteri memnuniyetini<br />
güçlendiriyor.<br />
Logo tarafından geliştirilen Logo Diva RE-<br />
TAIL Mobil Satış Uygulaması ile Stevie Ödülleri’nde<br />
iki farklı kategoride ödül almaktan<br />
büyük mutluluk duyduklarını belirten Logo<br />
Perakende Çözümleri Genel Müdürü Arslan<br />
Arslan şunları söyledi: “Logo Diva RETAIL<br />
Evlerdeki WiFi sorunlarını kesin olarak çözen<br />
Deco Mesh ailesine yeni bir üye daha ekleniyor.<br />
Üstelik bu yeni üye WiFi 6E teknolojisine<br />
sahip ve üç bantlı, güçlü bir model. Deco<br />
XE75 model adlı ürünü TP-Link®, Nisan ayı<br />
sonunda Türkiye’de satışa sunacak.<br />
Şu anda satışta olan en yeni WiFi teknolojisi<br />
olan WiFi 6E, üç bantlı kablosuz ağ oluşturuyor.<br />
Yeni 6 GHz bandı, çok yüksek kablosuz<br />
hız ve hiç olmadığı kadar düşük gecikme<br />
hızı sunuyor. Bu sayede WiFi kapasitesi ciddi<br />
oranda yükseliyor. 6 GHz bandı ve yeni eklenen<br />
160 MHz kanalları sayesinde yıldırım<br />
hızında WiFi bağlantısı sağlanıyor, kablosuz<br />
ağda trafik önleniyor ve temiz bir bağlantı<br />
elde ediliyor.<br />
Türkiye’de üç birimli paketi satışa sunulacak<br />
olan Deco XE75, WiFi 6E teknolojisiyle Mesh<br />
teknolojisini birleştirerek, çok daha geniş bir<br />
alanda, çok hızlı ve kesintisiz bir WiFi ağı<br />
oluşturuyor. Normal şartlar altında üç birim<br />
Logo Yazılım, Türkiye’de bir ilk olan Logo Diva RETAIL<br />
Mobil Satış Uygulaması ile Stevie Ödülleri’nde iki farklı<br />
kategoride altın ödül kazandı. Mobil ödeme ve mobil<br />
satışın güçlü bir kombinasyonuyla perakende sistemlerinde<br />
bir ilki gerçekleştiren Logo Diva RETAIL Mobil<br />
Satış Uygulaması, Stevie Ödülleri <strong>2023</strong>’te, “Teknoloji<br />
Geliştirmede İnovasyon” ve “Teknoloji Sektöründe<br />
İnovasyonda Mükemmellik” kategorilerinde altın ödüllerin<br />
sahibi oldu…<br />
WiFi 6E’li Deco Mesh geliyor<br />
ile ortalama olarak 670 m2’ye kadar erişim<br />
ve 200 cihaza kadar bağlantı desteği sunan<br />
Deco XE75, 6E desteğine sahip olmayan cihazların<br />
da WiFi performansını artırıyor.<br />
Ayrıca yapay zeka destekli yeni Deco Mesh<br />
teknolojisi sayesinde her odada en iyi bağlantı<br />
kalitesi elde ediliyor. Ağdaki bağlantılar<br />
için özel algoritmalar kullanan yapay zeka<br />
teknolojisi, her cihaz için mümkün olan en<br />
güçlü sinyal ile bağlantı sağlıyor. Aynı ağ adı<br />
ve şifre ile kesintisiz ve güçlü bir WiFi bağlantısı<br />
oluştuğundan, evde hareket halindeyken<br />
de bağlı kalınıyor.<br />
Mobil Satış Uygulaması’nı tanıtırken Türkiye’de<br />
bir ilki gerçekleştirdiğimizi ifade<br />
etmiştik. İnovasyon odaklı kategorilerde aldığımız<br />
ödüller, bu durumu adeta tescilledi.<br />
Perakende sektörünün dinamik pazar değişkenleri<br />
ve müşteri deneyimini geliştirmeye<br />
yönelik eğilimi, bu inovatif teknolojinin doğmasına<br />
önayak oldu. Böylesine prestijli bir<br />
kurumdan iki altın ödül kazanmış olmak bizim<br />
için büyük bir motivasyon olacak” dedi.<br />
Logo Diva RETAIL’in bulut gücünü taşıyan<br />
Mobil Satış Uygulaması, yoğun dönemlerde<br />
kasa önündeki yığılmayı önleyerek kasa bankosuna<br />
ilave kasa donanımları almaya gerek<br />
kalmadan, satış süreçlerini mobil olarak hızlı<br />
ve kolayca yönetebilmeyi sağlıyor. Böylece<br />
müşteriler daha konforlu bir şekilde alışveriş<br />
yapıyor ve uygulama müşteri memnuniyetine<br />
katkı sunuyor.<br />
Faturalama süreçleri için e-Çözümler sunan<br />
uygulama, dijital dönüşüm için önemli<br />
bir adım niteliği taşıyor. Uygulama iç veya<br />
dış entegrasyon özelliği sayesinde sadakat<br />
uygulamaları ile entegre çalışırken, sadakat<br />
puanları, QR Kare Kod ve mobil cüzdanlar ile<br />
de ödeme alma imkânı tanıyor. Bulut sistem<br />
olması nedeniyle, kullanıcılar yüksek teknoloji<br />
bilgisi gereken adminlere ihtiyaç duymadan<br />
çözümü tüm satış süreçlerine entegre<br />
olacak şekilde rahatlıkla kullanabiliyor.<br />
TP-Link, Deco Mesh ailesine WiFi 6E’li bir model ekliyor.<br />
Deco XE75 model mesh WiFi sisteminin üç birimli paketi<br />
Nisan ayı sonunda Türkiye’de satışa sunulacak…<br />
Güçlü bağlantı, güçlü<br />
güvenlik…<br />
Deco XE75, kablolu bağlantıda da Gigabit<br />
hızlar sunan bir ürün. Her birimde üç adet<br />
Gigabit Ethernet girişi yer alıyor ve bu girişler<br />
WAN/LAN bağlantıyı otomatik algılıyor. Bu<br />
sayede hem kablolu hem kablosuz bağlantıda<br />
yüksek hızlara sahip bir ev ağı oluşturuluyor.<br />
Ev ağının güçlü olması kadar güvenli olması<br />
da çok önemli. TP-Link mühendisleri<br />
Deco XE75’i tasarlarken güvenliği de en üst<br />
seviyede tutmuşlar. TP-Link HomeShiled<br />
güvenlik paketi sayesinde ağın güvenliği<br />
son teknolojik özelliklerle sağlanıyor. IoT<br />
(nesnelerin interneti) koruması da sağlayan<br />
HomeShield, denetimin yanı sıra kapsamlı<br />
raporlar ile ağı daha iyi tanıma olanağı sunuyor.<br />
Güçlü ebeveyn denetimleri sayesinde<br />
aile üyelerinin online güvenliği sağlanıyor.<br />
Yaşa göre kullanıcı profili, içerik filtrelemesi,<br />
uyku zamanı gibi özelliklere sahip olan ebeveyn<br />
denetimi ile uygunsuz içerikler engelleniyor.<br />
Deco uygulaması ile kurulumu son derece<br />
kolay olan WiFi 6E teknolojili yeni Deco,<br />
Amazon Alexa desteğine sahip ve ses ile de<br />
yönetilebiliyor. Farklı Deco modelleri ile<br />
uyumlu olan ve birlikte çalışabilen Deco<br />
XE75, tüm WiFi standartlarıyla da uyumlu<br />
ve farklı modemlere bağlanabiliyor. Üç birimli<br />
modelin tavsiye edilen satış fiyatı 9,049<br />
TL (KDV dahil).<br />
11Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
HP yeni oyun donanım ve<br />
yazılım serisini duyurdu!<br />
Yeni OMEN ve Victus Dizüstü Bilgisayarlar, OMEN Monitörler<br />
ve OMEN Gaming Hub özellikleri ile kesintisiz oyun<br />
ve çalışma için tasarlanmış bir ekosistemi tanıtıyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
12<br />
HP, Amplify İş Ortakları Konferansı’nda, oyunculara<br />
sevdikleri oyunların keyfini çıkarmaları için<br />
ihtiyaç duydukları her şeyi sunmak üzere tasarlanan<br />
en yeni oyun donanımı ve yazılımı serisini<br />
duyurdu. Yeni OMEN Transcend 16 Dizüstü Bilgisayar,<br />
OMEN 16 Dizüstü Bilgisayar, Victus 16 Dizüstü<br />
Bilgisayar ve çok çeşitli çarpıcı OMEN monitörleri,<br />
yeni ve tecrübeli oyunculara, hobi amaçlı<br />
kullanıcılara, oyun oynamak ve sıkı çalışmak için<br />
güç ve esneklik sunuyor. Her şeyi bir araya getiren<br />
OMEN Gaming Hub’daki yeni geliştirmeler çeşitli<br />
performans ve kişiselleştirme özellikleriyle geliyor.<br />
İnsanlar her yerde hibrit oyun ve çalışmaya uyum<br />
sağlayabilen cihazlar arıyor. Oyuncuların yüzde<br />
62’si sadece oyun oynamak için kullanmak yerine<br />
tüm yaşamlarına uyan bir bilgisayarı tercih ediyor.<br />
Son yedi yılda bir milyar yeni oyuncunun bu alana<br />
girdiği ve bunların yüzde 84’ünün benzer ilgi<br />
alanlarına sahip diğer kişilerle bağlantı kurmak<br />
için oyunları kullandığı düşünüldüğünde, oyun<br />
cihazlarının sayısız oyuna ve ilgili topluluklara<br />
erişim sağladığı görülüyor.<br />
Yaratıcılık için son teknoloji<br />
güç ve oyunlarda müthiş hız<br />
Yaşam tarzı oyuncuları, en zorlu AAA oyunlarını<br />
oynama gücü ve çoklu görevler, 3D modelleri hızlı<br />
oluşturma veya Adobe yazılım paketi gibi güçlü<br />
yaratıcı araçları kullanırken grafiksel olarak en yoğun<br />
yaratıcı etkinliklerin üstesinden gelmek için<br />
performans sağlayan hibrit cihazlar istiyor. OMEN<br />
Transcend 16 Dizüstü Bilgisayar, son teknoloji ekranı,<br />
birinci sınıf ince kasası ve üst düzey dahili<br />
bileşenleri ile oyun ve yaratıcılık için tasarlandı.<br />
Yeni OMEN Transcend 16 Dizüstü Bilgisayar,<br />
hibrit yaşam tarzı oyunlarına şunları sunuyor:<br />
• Çarpıcı Parlaklıkta Görseller: Sürükleyici ve<br />
içerik oluşturmak için mükemmel olan, bir<br />
OMEN cihazındaki ilk mini LED ekran, inanılmaz<br />
ayrıntılar ve canlı, gerçekçi renkler için olağanüstü<br />
HDR 1000 sunuyor. 16:10 en-boy oranı ile yaşam<br />
tarzı oyuncuları, gelişmiş dikey içerik görüntüleme<br />
ile video, ses ve fotoğraf düzenlerken daha<br />
üretken olmak için daha fazla ekran alanı görebiliyor.<br />
En yüksek 1.180 nit parlaklık, HDR 1000 ve<br />
240Hz yenileme hızı ile oyunlar, yaratıcı projeler<br />
ve eğlenceli içerikler güneş ışığında bile şaşırtıcı<br />
derecede canlı ve net görünecek.<br />
• Gösterişli ve Taşınabilir Tasarım: Oyuncular<br />
kolayca taşınabilir tasarımlarda ciddi oranda güç<br />
istiyor. Bu cihaz, 2,1 kg’ın altında ve 19,9 mm ile<br />
HPix’in bugüne kadarki en ince ve en hafif oyun<br />
dizüstü bilgisayarını sunmak için magnezyum<br />
çerçeve kullanan ilk ve tek OMEN Dizüstü bilgisayarı.<br />
Bu özellik 97Whr pil paketi ile birleştiğinde,<br />
oyunculara ve yaratıcılara daha uzun ömürlü,<br />
kolayca taşınabilir ve dokunulduğunda harika bir<br />
his veren birinci sınıf bir hareket halindeyken deneyim<br />
sunuyor.<br />
• Göz Alıcı Performans: En yeni hitleri oynamak veya<br />
yoğun bilgi işlem çalışmalarını kolaylıkla yürütmek<br />
isteyen kullanıcılar, 13. Nesil Intel® Core i9-13900HX<br />
mobil işlemci ve NVIDIA® GeForce® RTX 4070<br />
Dizüstü GPU ile oyunları ve uygulamaları sınırlarına<br />
kadar zorlayabiliyor. Gerçek zamanlı CPU ve GPU<br />
kapasitesini hassas bir şekilde tespit etmek ve oyun<br />
veya uygulamada meydana gelen aktiviteye göre<br />
ekstra boşluk yaratmak ve performansı optimize<br />
etmek için gücü ikisi arasında dinamik olarak tahsis<br />
etmek için OMEN Gaming Hub’daki OMEN Dynamic<br />
Power’dan tam olarak yararlanıyorlar.<br />
• Serin Tasarım: Dizüstü bilgisayar, hava akışını ve<br />
cilt sıcaklığını önemli ölçüde iyileştirmek için daha<br />
fazla hava girişi sağlayan yeni bir kare havalandırma<br />
tasarımına sahip gelişmiş OMEN Tempest Cooling<br />
ile en iyi oyunları oynarken ve yoğun çoklu uygulama<br />
iş yükleri altında bile serin kalıyor.<br />
Hangi oyun olursa olsun<br />
olağanüstü performans<br />
HP ayrıca sıkı oyuncular için yeni nesil OMEN<br />
16 Dizüstü Bilgisayarı da duyuruyor. Cihaz, Cyberpunk<br />
2077’de yüzde 119 FPS iyileştirmesi ile<br />
şimdiye kadarki en güçlü OMEN 16. Ultra hızlı<br />
oyun içi hesaplamalar için 13. Nesil Intel® Core<br />
i9-13900HX’e kadar mobil işlemci veya AMD Ryzen<br />
9 7940HS’ye kadar mobil işlemci14 ile güçlendirildi.<br />
NVIDIA® GeForce® RTX 4080 Dizüstü<br />
Bilgisayar GPU’suna kadar desteklenen grafikler,<br />
3 ms tepki süresine sahip QHD 240 Hz’e kadar ekranda<br />
her pikselin aydınlatma hızlarında işlenmesini<br />
sağlıyor.<br />
Hem OMEN Transcend 16 hem de OMEN 16 Dizüstü<br />
Bilgisayarlar kullanıcıların şunları yapmasını<br />
sağlıyor:<br />
• Çok Çalışın, Çok Oynayın: 32 GB’a kadar DDR5-<br />
5600 MHz RAM ve 2 TB PCIe® Gen4 NVMe TLC<br />
M.2 SSD ile oyunlar ve yoğun iş uygulamaları hızlı<br />
ve güvenilir bir şekilde çalışıyor.<br />
Çağrıya Cevap Verin: İster iş yerinizle ekip sohbeti<br />
yapın, ister topluluk üyeleriyle konuşun, güvende<br />
olmak için manuel deklanşörlü yepyeni FHDxiv<br />
kamera’yı kullanın. Dahası OMEN Transcend<br />
16’ya Windows Hello Yüz tanıma özelliğinin<br />
eklenmesi, oturum açma deneyimini hızlı ve<br />
güvenli hale getirmeye yardımcı olmak için biyometrik<br />
tanımlama sağlıyor.<br />
Yüksek Performanslı Oyun<br />
Deneyimi<br />
Z kuşağının yüzde 90’ı düzenli olarak oyun oynadığını<br />
ve oyunlarla ilgilendiğini belirtirken, Alfa<br />
kuşağı da oyunların boş zamanlarının yüzde<br />
21’ini oluşturduğunu belirtiyor. Bu kitleler, oyun<br />
oynamaya ve günlük ihtiyaçlarının geri kalanına<br />
güç verebilecek giriş seviyesi bir cihaza ihtiyaç<br />
duyuyor. Victus 16 Dizüstü Bilgisayar, bunu ana<br />
akım bir cihazda yüksek performansla sunuyor.<br />
OMEN Dynamic Power ile yükseltilen kullanıcılar,<br />
oyun yolculuklarına okul çalışmaları, eğlence<br />
ve içerik oluşturma esnekliği ile başlayabiliyor.<br />
Victus 16 Dizüstü Bilgisayar, oyun yolculuklarına<br />
başlayanları şu konularda güçlendiriyor:<br />
• Rahatlayın: Victus artık belirli modellerde HP’nin<br />
sağlam OMEN Tempest Soğutma çözümünün<br />
yanı sıra sıcaklıkları doğru bir şekilde yönetmek ve<br />
oyundaki aksiyon ısınırken ortamı soğuk tutmak<br />
için bir IR termopil sensörüne sahip.<br />
• Seviye Atlayın: Bir Victus dizüstü bilgisayarda<br />
oyun oynamak, 13. Nesil Intel® Core i7-13700HX<br />
mobil işlemciler veya AMD Ryzen 7 7840HS mobil<br />
işlemci ile hiç bu kadar etkileyici olmamıştı. NVI-<br />
DIA® GeForce® RTX Laptop 4070 GPU’ya kadar<br />
grafik seçenekleri, en iyi oyunların çarpıcı görünmesini<br />
sağlıyor.<br />
• Stilinizi Esnekleştirin: Mika gümüşü, performans<br />
mavisi ve seramik beyazı gibi cesur renk seçenekleri<br />
ve 1 Bölgeli RGB klavye seçeneği ile kullanıcıların<br />
havasına uyan doğru görünümü bulmak hiç bu<br />
kadar kolay olmamıştı.<br />
Yeni oyun monitorü portföyü<br />
Kullanıcılar monitörlerini nasıl kullanırsa kullansın<br />
(PC veya konsol oyunları, iş, eğlence veya eğlenceli<br />
içerik oluşturma) HP’nin yeni OMEN monitör<br />
serisi, günümüzün hibrit yaşamı için tasarlanmış<br />
çok çeşitli boyut ve özelliklerde sunuluyor.<br />
OMEN 27, OMEN 27q ve OMEN 32c oyun monitörlerinin<br />
tümü endüstri standardı 165Hz yenileme<br />
hızı ve tak ve çalıştır bağlantısıyla birlikte geliyor.<br />
OMEN Monitör portföyü şunları sunuyor:<br />
• Net, Renkli ve Yüksek Sesli: Tüm monitörler,<br />
en aksiyon dolu anların bile akıcı, net ve hareket<br />
bulanıklığından uzak olmasını sağlamak için en<br />
az VESA ClearMR5000›e sahip. OMEN 32c, VESA<br />
ClearMR 6000 ile bir adım öne çıkıyor. Kulaklıklarına<br />
ara vermek isteyenler için OMEN 34c, doğrudan<br />
müzik dinlemeye başlayanlara yönelik 2 x 3W<br />
entegre hoparlörler içeriyor.<br />
• Şık ama Rahat: Ergonomik özelliklerden ödün<br />
vermeden birinci sınıf bir görünüme sahip olan<br />
monitörler, rahatça oyun oynanmasına ve çalışılmasına<br />
olanak tanıyor. Tüm yeni monitörler,<br />
ergonomik ihtiyaçları karşılayan yükseklik ayarlı,<br />
eğimli ve pivotlu bir standa sahip. Monitörlerini<br />
monte etmek isteyenler için VESA uyumluluğu<br />
desteği mevcut.<br />
OMEN Gaming Hub ile optimizasyon, kişiselleştirme<br />
ve sıradışı oyun deneyimi<br />
Bugün duyurulan tüm ürünler, oyuncular ve içerik<br />
oluşturucular için optimize edilmiş ve kişiselleştirilmiş<br />
PC deneyimleri için güçlü yeni OMEN<br />
Gaming Hub özellikleriyle geliştirildi. OMEN<br />
Optimizer içindeki İşlemci Çekirdeği Benzeşim<br />
Optimizasyonu ile başlayarak, kullanıcılar FPS’de<br />
yüzde 10›a varan bir iyileşme yaşayacaklar. Daha<br />
akıcı ve daha güvenilir bir deneyimler oyun<br />
sırasında hızla artıyor. ECO Modunun eklenmesi,<br />
daha sessiz oyun oturumları ve daha uzun pil<br />
ömrü için OMEN ve Victus Dizüstü Bilgisayarlarda<br />
yüzde 20’ye kadar daha uzun pil ömrü ve<br />
fan gürültüsünde 7 dB’ye kadar azalma sağlıyor.<br />
Performans Modu, Ağ Güçlendirici, Sistem Değerleri<br />
ve NVIDIA’nın GeForce NOW yüksek performanslı<br />
bulut oyun hizmeti ile entegre Bulut Oyun<br />
çözümü gibi diğer özelliklerle birlikte OMEN Gaming<br />
Hub, daha keyifli ve sorunsuz bir deneyim<br />
için oyun cihazlarının birlikte daha iyi çalışmasını<br />
sağlıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Yurtdışına çıkış azalıyor!<br />
DİA Yazılım Genel<br />
Müdürü Suha Onay,<br />
yurtdışına açılan yazılımcıların<br />
yavaş yavaş<br />
azaldığını belirterek,<br />
“Geçtiğimiz yıl tecrübeli<br />
ve dil yeteneği olan<br />
yazılımcılar “Yurtdışına<br />
iş yapabilirim, gidebilirim” mantığıyla ilerledi.<br />
Pandemi sonrası yurtdışında borsalarda da<br />
büyük bir hareketlilik vardı ve yazılım şirketleri<br />
büyüyordu. Piyasa ve Türkiye’deki birçok<br />
tecrübeli yazılımcı da yurtdışında iş aramaya<br />
başladı. Uzaktan çalışma yöntemiyle veya direkt<br />
o ülkeye giderek çalışmaya başladılar. Ancak<br />
son bir yılda özellikle Amerika’daki Silikon<br />
Vadisi odaklı olarak resesyon beklentilerinin<br />
artması, enflasyonun hızlı yükselmesinden<br />
sonra FED’in faizleri daha fazla yükseltmesi ve<br />
ekonomiyi yavaşlatmaya çalışması, son 3-4 ay<br />
içinde tüm yazılım şirketlerini ve borsayı fazlasıyla<br />
etkiledi. Benzer bir durum da Avrupa’da<br />
DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, yurtdışında resesyon<br />
beklentisiyle beraber yazılım şirketlerinin olanaklarının<br />
kısırlaştığını ve Türkiye’de yazılım sektöründeki<br />
firmaların tecrübeli yazılımcıları ellerinde tutabilmeye<br />
başladığını açıkladı. Onay’a göre bir süredir devam eden<br />
yazılımcı istihdamı problemi <strong>2023</strong> yılında azalacak…<br />
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan kaynaklı<br />
olarak yaşanıyor. Bunun sonucunda da<br />
yazılım şirketleri büyük işten çıkarmalar yapmak<br />
durumunda kaldılar. Türkiye’deki yazılım<br />
firmaları, tecrübeli yazılımcıların yurtdışına<br />
gidip iş bulmada sorunlar yaşamaya başlaması<br />
üzerine, tecrübeli yazılımcıları ellerinde tutabilmeye<br />
başladılar. Bu da Türkiye’deki yazılım<br />
firmalarını aslında pozitif yönde etkiledi.” dedi.<br />
Türkiye’nin yazılımcı açığının <strong>2023</strong>’te azalacağını<br />
öngördüğünü de sözlerine ekleyen<br />
Onay, “Türkiye’de yazılım şirketleri geçen senekinden<br />
daha rahat bir durumda. Türkiye’de<br />
enflasyonun artmasıyla yazılım şirketlerinde<br />
bir sıkıntı baş gösterdi. Ama yazılım şirketleri<br />
büyüdüler ve personel maliyetleri artsa da,<br />
elde ettikleri gelirlerle bunu da karşılayabilecek<br />
noktaya geldiler. Böylelikle yazılımcıları ellerinde<br />
tutmaya başladılar. Geçen seneye göre<br />
şu an durum normalleşmeye başladı. Çünkü<br />
yurtdışındaki olanaklar giderek kısırlaşmaya<br />
başladı.” şeklinde konuştu.<br />
Trend Micro <strong>2023</strong> yılına yönelik<br />
siber güvenlik tahminlerini açıkladı<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Yönetilen Servis Sağlayıcılar, Hibrit Çalışanlar ve Bağlantılı<br />
Otomobillere yönelik siber tehditler <strong>2023</strong> yılında<br />
daha da yoğunlaşacak ve siber risk düzeyini artıracak…<br />
Siber güvenlik alanında dünyanın önde gelen<br />
şirketlerinden Trend Micro, <strong>2023</strong> yılına yönelik<br />
siber güvenlik öngörülerinin yer aldığı “Trend<br />
Micro Siber Güvenlik Tahminleri <strong>2023</strong>” başlıklı<br />
raporunu yayınladı. Rapor, siber saldırganların<br />
önümüzdeki yıl ev, ofisler, yazılım tedarik<br />
zinciri ve bulut ortamını hedef alan saldırıları<br />
yoğunlaştıracağı konusunda uyarıyor.<br />
Pandeminin etkilerinin azaldığını ancak<br />
uzaktan ve hibrit çalışmanın kalıcı hale geldiğini<br />
belirten Trend Micro Türkiye Ülke<br />
Müdürü Hasan Gültekin, “Bu durum, siber<br />
saldırganların <strong>2023</strong> yılında güvenlik açıkları<br />
kapatılmamış VPN’lere, ağ ve ofis cihazlarına<br />
ve bulut altyapısına odaklanacakları anlamına<br />
geliyor. Bu nedenle siber güvenlik ekiplerinin<br />
ve işletmelerin saldırı yüzeyi yönetimi<br />
ile tespit ve müdahaleyi tek ve daha uygun<br />
maliyetli bir platformda birleştiren çözümlere<br />
odaklanmaları gerekiyor.” dedi.<br />
Rapor, birden fazla kurumsal ağı hedef almak<br />
için kullanılabileceğinden VPN’lerin cazip<br />
bir hedef teşkil edeceğini ortaya koyuyor. Evlerde<br />
kullanılan modemler ve yönlendiriciler<br />
de genellikle gerekli güvenlik güncellemeleri<br />
yapılmadan kullanıldığından ve BT ekipleri<br />
tarafından merkezi olarak yönetilmediklerinden<br />
siber saldırganların bir diğer önemli hedefi<br />
olacak.<br />
Rapor, BT güvenlik ekiplerinin <strong>2023</strong> yılında<br />
dikkatle izlemeleri gereken çeşitli eğilimleri<br />
sıralıyor:<br />
• Yönetilen Servis Sağlayıcılardan (MSP) kaynaklanan<br />
büyüyen bir tedarik zinciri hedefi.<br />
Büyük hacimli alt müşterilere erişim sağlamaları<br />
ve fidye yazılımı, veri hırsızlığı ve diğer<br />
saldırılardan elde ettikleri gelirin artmasını<br />
sağlayacağından siber saldırganların önemli<br />
hedefleri arasında yer alacak.<br />
• “Bulutun dışında var olma” teknikleri.<br />
Bulut altyapısına saldıran gruplar için geleneksel<br />
siber güvenlik araçlarından gizlenme<br />
konusunda bir norm haline gelecek. Siber saldırganların<br />
çaldıkları verileri kendi depolama<br />
alanlarına indirmek için saldırdıkları hedefin<br />
yedekleme çözümünü kullanmak buna güzel<br />
bir örnek olarak verilebilir.<br />
• Araç içi yerleşik SIM’leri (eSIM) ve arka uç<br />
uygulama sunucuları arasında yer alan bulut<br />
API’lerini hedef alan bağlantılı araçlara yönelik<br />
tehditler.<br />
Bu API’ler (Ör. Tesla API) araçlara erişim sağlamak<br />
için kullanılabilir. Bağlantılı otomobil<br />
sektörü, açık kaynak depolarında gizlenen<br />
kötü amaçlı yazılımlardan da etkilenebilir.<br />
• RaaS (Hizmet Olarak Fidye Yazılımı) grupları,<br />
saldırıların etkisi azaldıkça yeni iş modelleri<br />
geliştirecek.<br />
Bazı gruplar bulut altyapısına odaklanırken<br />
diğerleri fidye yazılımlarından tamamen vazgeçerek<br />
veri hırsızlığı gibi diğer yöntemlerden<br />
para kazanmayı deneyecek.<br />
• Sosyal mühendislik vakaları artacak.<br />
BEC-as-a-Service (hizmet olarak sunulan BEC<br />
saldırıları) ve “deepfake” tabanlı BEC saldırılarındaki<br />
artışla birlikte sosyal mühendislik<br />
vakalarında büyük artış yaşanacak.<br />
Trend Micro, kurumlara <strong>2023</strong>’te ortaya çıkması<br />
beklenen bu tehditleri şu yollarla azaltmalarını<br />
öneriyor:<br />
• Kullanıcı verimliliğinden ödün vermeden<br />
hasarı en aza indirmek için “asla güvenme, her<br />
zaman doğrula” mantığı üzerine kurulu sıfır<br />
güven stratejileri.<br />
• Güvenlik zincirindeki zayıf bir halkayı etkili<br />
bir savunma hattına dönüştürmek için çalışanların<br />
eğitimi ve farkındalığını artırma.<br />
• Tüm saldırı yüzeyinin izlenmesi ve tehdit<br />
tespit ve müdahalesi için tüm güvenlik süreçlerini<br />
tek bir güvenlik platformunda birleştirme.<br />
Bu, bir şirketin ağındaki şüpheli etkinlikleri<br />
tespit etme becerisini geliştirecek,<br />
güvenlik ekiplerinin yükünü azaltacak ve güvenlik<br />
ekiplerini zinde tutacaktır.<br />
• Özellikle bir ağ geçidinin halihazırda ihlal<br />
edildiği çeşitli senaryolarla siber saldırıya<br />
hazır olmayı sağlamak için BT altyapılarının<br />
stres testinden geçirilmesi.<br />
• Şirket içinde geliştirilen, ticari kaynaklardan<br />
satın alınan ve üçüncü taraf kaynaklardan<br />
oluşturulan kodlara görünürlük sağlayarak<br />
güvenlik açığı yönetimini hızlandırmak ve<br />
geliştirmek için her uygulama için özel olarak<br />
hazırlanmış bir yazılım malzeme listesi<br />
(SBOM)<br />
13
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ASUS ROG ve ACRONYM iş birliğinde<br />
sınırları zorladı!<br />
ASUS, oyuncular için özel olarak tasarladığı, çok yönlü<br />
oyun dizüstü bilgisayar modellerinden oluşan serisi<br />
ROG (Republic of Gamers) ve ACRONYM® iş birliğinde<br />
tasarlanan yeni cihazını tanıttı. <strong>2023</strong> Flow serisinin bir<br />
parçası olan ROG FLOW Z13-ACRNM RMT02, kompakt,<br />
taşınabilir ve güçlü bir tablette oyun oynamak isteyenler<br />
için özenle geliştirildi. Üretimde mümkün olan tüm<br />
sınırları zorlayan cihaz, taşınabilirlik ve etkileşimi de<br />
yeniden tanımlıyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
14<br />
ASUS Republic of Gamers (ROG), önde<br />
gelen teknik giysi tasarım ajansı AC-<br />
RONYM ® ile yaptığı iş birliğinin ikinci<br />
projesini duyurdu. ROG ve ACRONYM®,<br />
özel sürüm Zephyrus serisinden sonra<br />
güçlü bir tablette oyun oynamak isteyenler<br />
için ROG FLOW Z13-ACRNM<br />
RMT02’yi tasarladı. Moda, sanat, teknoloji<br />
ve Web3 dünyasını bir araya getirmeyi<br />
amaçlayan yeni cihaz, 3 Nisan <strong>2023</strong>’ten<br />
itibaren dünya çapında satışa sunulacak.<br />
Güçlü cihaz, Intel Core i9-13900H işlemci<br />
ve NVIDIA GeForce RTX 4070 GPU<br />
dahil olmak üzere profesyonel düzeyde<br />
özelliklere sahip. Bu büyük gücün en<br />
önemli özelliği ise taşınabilirliği ve gerçek<br />
dünyada kullanımı teşvik etmek için<br />
tasarlanmış tablet boyutunda bir kasaya<br />
sahip olması. Ustalıkla tasarlanmış entegre<br />
taşıma sistemi, birden çok modda<br />
kullanıma izin veren çok yönlü bir kayış<br />
kullanıyor. Her yönde tutuş sağlamak<br />
için içe yerleştirilen lastik tutacakların<br />
yanı sıra cihazı kazara çarpma veya düşmelere<br />
karşı korumak için köşeleri de<br />
ekstra güçlendirildi.<br />
ACRONYM® kurucu ortağı Errolson<br />
Hugh, şirketin kurulduğu 1994 yılından<br />
bu yana teknik giyim endüstrisinin öncüsü.<br />
ACRONYM® kurulduğu günden bu<br />
yana, gelişmiş işlevselliği üst düzey teknoloji<br />
ile birleştirmeye adanmış kapsamlı<br />
bir tasarım portföyü oluşturdu. Nike ve<br />
BE@RBRICK ile yaptığı iş birliği, Death<br />
Stranding oyununda yer alması, kendi<br />
bayrakları altında giysiler yaratmasıyla<br />
ACRONYM®, giyim endüstrisinde birinci<br />
sınıf malzemeleri tedarik etme taahhüdü<br />
ile vizyoner olarak kanıtlanmış bir<br />
sicile sahip. ROG FLOW Z13-ACRNM<br />
RMT02 ise ASUS ROG ile devam eden iş<br />
birliğinin ikinci ürünü.<br />
Ultra çok yönlü kullanım<br />
ROG FLOW Z13-ACRNM RMT02,<br />
ROG’nin her senaryoya uyum sağlayabilen<br />
ultra ince cihazlarla “çok yönlü oyun”<br />
sunmayı amaçlayan <strong>2023</strong> Flow serisinin<br />
bir parçası. Flow Z13, ACRONYM® ve<br />
ROG için bu çok yönlülüğü profesyonel<br />
özellikli işleme ve grafikler gerektiren<br />
diğer kullanımlara genişletmek için mükemmel<br />
bir platform. Entegre taşıma<br />
sistemi ve sabitlenmiş tutma yerleri, hareket<br />
halindeyken kullanıma yardımcı<br />
olurken, entegre destek ayağı, RMT02’yi<br />
kolayca oyun oynamak, içerik oluşturmak<br />
veya içerik görüntülemek için mükemmel<br />
olan geleneksel bir dizüstü bilgisayar<br />
formuna dönüştürebiliyor. Destek<br />
ayağı, makine dikey yöndeyken de kullanılabiliyor,<br />
bu da onu her iki açıdan da<br />
eller serbest olarak kullanabilen tek Z13<br />
yapıyor.<br />
Nefes kesen performans<br />
FLOW Z13-ACRNM RMT02, Intel Core<br />
i9-13900H işlemci NVIDIA GeForce RTX<br />
4070 GPU’ya sahip. ROG, cihaza 65W<br />
termal kapasitenin yanı sıra bir MUX<br />
Switch ve Nvidia Advanced Optimus<br />
da ekledi. Ayrıca ROG Akıllı Soğutma<br />
sistemi ile yüzde 44 anakart kapsama<br />
alanına sahip bir buhar odasıyla güçlendirdi.<br />
Sıvı metal ve ark akışlı fanlar, 0db<br />
ortam soğutması sağlıyor. Cihaz ayrıca<br />
XG Mobile’ı destekliyor. 16:10 en boy<br />
oranıyla ROG Nebula ekran ise can alıcı<br />
diğer özelliklerinden. Ekranla ilgili diğer<br />
özellikler arasında 165 Hz yenileme hızı,<br />
500 nit parlaklık ve Gorilla Glass DXC ile<br />
yüzde 100 DCI-P3 dokunmatik ekran paneli<br />
de yer alıyor.<br />
Yeni Z13, Type-A, Type-C ve MicroSD<br />
bağlantı seçenekleriyle donatıldı. Ayrıca<br />
Thunderbolt 4 ve Wi-Fi 6E önemli özellikleri<br />
arasında. Tamamen CNC frezelenmiş<br />
metal bir kasaya sahip cihaz, Type-C<br />
bağlantı noktası üzerinden 130 W hızlı<br />
şarjı destekliyor.<br />
Taşınabilirlik ve etkileşim<br />
yeniden tanımlandı<br />
ACRONYM®, FLOW Z13 tabanından<br />
başlayarak ve işlevsel öğeleri ve giysi tasarımının<br />
felsefesini bir araya getirerek<br />
FLOW Z13-ACRNM RMT02’nin kompakt<br />
taşınabilirliğini radikalleştirdi.<br />
Cihaz, üst düzey bir tablet, oyun oynamak<br />
için güçlü mobil bir masaüstü bilgisayar<br />
ve hareket halindeyken yaratıcı<br />
bir iş istasyonu arasında zahmetsizce<br />
geçiş yapabiliyor. ACRONYM® tasarım<br />
felsefesi, kullanıcının ürünle birden çok<br />
şekilde arayüz oluşturması fikrini savunuyor.<br />
Bu, RMT02’de de açıkça görülen<br />
bir yaklaşım. Tasarım öğeleri, cihazın<br />
kullanıcının elinde nasıl hissettiğine ve<br />
yeni senaryolarda kullanımı nasıl teşvik<br />
ettiğine göre belirleniyor.<br />
Ürün tasarımcısı Phil Saunders, cihazın<br />
tasarım konseptini şöyle açıklıyor:<br />
“Elinize aldığınızda ilk fark ettiğiniz<br />
şey, her şeyin son derece dokunsal<br />
olması. Askı sistemi, kullanıcısının<br />
kendi çantası haline gelerek kullanıcıya<br />
cihazlarıyla etkileşime girebilmeleri için<br />
mümkün olduğunca fazla yetki veriyor.<br />
Omzundan asabildiğin gibi hareket<br />
halindeyken etkileşim kurabilmek için<br />
iki elinizi de serbest bırakan bir mod da<br />
var.”<br />
Yenilik sunma misyonuyla hareket eden<br />
iş birliği, üretimde mümkün olanın sınırlarını<br />
zorluyor. İşlenmiş alüminyum,<br />
gömülü kauçuk tutma elemanları, koruyucu<br />
köşeler, kayış sistemi ve baştan<br />
sona hassas gravürler, tasarımda büyük<br />
bir teknik özen gerektiren hassas bir cihaz<br />
olduğu fikrini pekiştiriyor. Kendi<br />
taşıma çantası olacak şekilde tasarlanan<br />
sağlam alüminyum kasa, hem güzel bir<br />
şekilde rafine edilmiş hem de ham olarak<br />
sunulan ve belirgin CNC yol işaretleri<br />
sergileyen yoğun bir işleme sürecinden<br />
geçti. Cihaza daha yakından bakıldığında,<br />
lazerle kazınmış grafikler ve özelleştirilmiş<br />
yazı biçimleri ve ikonografi gibi<br />
çarpıcı dokunuşlar da ortaya çıkıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Air Peace dijital dönüşüm yolculuğunu<br />
Crane ile sürdürdü<br />
Abuja Hitit’in Afrika’daki<br />
en yeni<br />
partneri Air Peace,<br />
Crane çözümleri<br />
ile entegrasyonunu<br />
başarıyla tamamlayarak,<br />
yolcularına<br />
Hitit’in yazılım çözümleri ile hizmet vermeye<br />
başladı. Sadece Nijerya’nın değil, Batı Afrika’nın<br />
da en büyük havayolu şirketi olan Air<br />
Peace, geniş hizmet ağını daha da büyütme<br />
hedefine ulaşmak için yolcu hizmet sistemleri<br />
(PSS) için Hitit’i teknoloji partneri olarak seçti.<br />
20 iç hat, 7 bölgesel ve 3 dış hat noktasına uçan<br />
Air Peace, teknolojik altyapısını Hitit’in yazılım<br />
çözümleriyle güçlendirdi.<br />
Hitit’in Afrika’daki Partner<br />
sayısı 16’ya yükseldi<br />
Air Peace, önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde<br />
artması beklenen yolcu sayısı için mobil uygulama<br />
ve online rezervasyon motoru sistemlerini<br />
güçlendirmek ve yüksek performanslı bir<br />
sadakat sistemi çözümü ile ilerlemek istiyordu.<br />
Hitit’in Crane IBE (İnternet Arama Motoru),<br />
Crane MA (Mobil Uygulama) ve Crane LL<br />
(Sadakat Programı) çözümlerini kullanan Air<br />
Peace, dünya çapında 300’den fazla havalimanında<br />
kullanılan Hitit’in Crane DCS (Kalkış<br />
Kontrol Sistemi) çözümünü de sistemlerine<br />
entegre etti.<br />
Batı Afrika’nın en büyük havayolu şirketi olan ve sekiz yılda<br />
55 milyondan fazla yolcu taşıyan Air Peace, Hitit’in PSS çözümleri<br />
ile yolcu hizmetlerinde dijital dönüşüme gitti. Merkezi<br />
olan Nijerya’da en fazla rotaya uçan havayolu unvanına<br />
sahip Air Peace, yenilikçi ve sürekli büyüme vizyonuyla Afrika’nın<br />
önde gelen şirketleri arasında yer alıyor. Hızlı büyüme<br />
vizyonuna sahip Air Peace, bu yolculuğunda Hitit’in Crane<br />
markalı çözümleri ile operasyonuna başladı…<br />
Hitit’in Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel<br />
Müdür Yardımcısı Nevra Onursal Karaağaç;<br />
Afrika’nın Hitit için önemli bir bölge olduğunu<br />
ve Hitit’in şu anda bölgedeki partner havayolu<br />
sayısının 16’ya yükseldiğini belirterek, “Batı<br />
Afrika’nın ve Nijerya’nın en büyük havayolu<br />
şirketinin Hitit’i tercih etmesi Afrika’da Hitit’in<br />
ne kadar çok tercih edildiğini göstermesi<br />
açısından önemli. Ekiplerimizin uyum içinde<br />
çalıştığı sorunsuz bir geçiş sürecinin ardından<br />
Air Peace, Hitit’in Crane çözümleri ile operasyonlarına<br />
başladı. Nijerya ile zaten yakın olan<br />
bağlarımız ve uzun yıllar önce başlattığımız<br />
teknoloji merkezli ihracat köprüsü, Air Peace’in<br />
Hitit Ailesi’ne katılmasıyla birlikte daha<br />
da güçlendi. Önemli bir büyüme projeksiyonu<br />
olan Air Peace’in, hedeflerine ulaşmalarında<br />
en yakın iş ortakları biz olacağız” Şeklinde konuştu.<br />
Air Peace’in Sözcüsü Stanley Olisa ise, iş<br />
birliği hakkında şunları söyledi: “Aktif ve vizyoner<br />
bir havayolu olarak, tüm temas noktalarında<br />
kesintisiz, dünya standartlarında bir yolcu<br />
deneyimi sunmak için sürekli olarak teknolojik<br />
olarak gelişiyor ve operasyonlarımızda yenilikçi<br />
çözümler sunuyoruz. Bu nedenle, yolcu hizmet<br />
sistemimizi daha da geliştirmek amacıyla<br />
Crane çözümlerinin entegrasyonu için Hitit<br />
ile iş birliğini tercih ettik. Bir marka olarak<br />
büyüdükçe, müşteri memnuniyetini arttırmak<br />
için yeni teknolojilerle güçlendirilmiş hizmetler<br />
sunmamız ve operasyonel optimizasyonu artırmamız<br />
gerekiyordu. Bu nedenle Hitit’i teknoloji<br />
ortağımız olarak görmekten çok büyük<br />
mutluluk duyuyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
61 ülkeden çalışanlar deprem bölgesindeki<br />
çocuklara destek için adım attı<br />
Yeni nesil çalışan<br />
esenliği platformu<br />
Wellbees tarafından<br />
toplamda dört,<br />
bu yıl ise ilk kez<br />
düzenlenen global<br />
adım yarışması<br />
Wellbees Challenge’ın<br />
sonuçları<br />
açıklandı. Avustralya’dan Filipinler’e, Mozambik’ten<br />
Kanada’ya 61 ülkede faaliyet gösteren<br />
46 şirketten 2.442 çalışan, 350 milyon olarak<br />
belirlenen toplam adım hedefinin üzerine çıkarak<br />
368 milyon 999 bin adım attı. Wellbees’in<br />
algoritması ile her şirkete özel adım hedefinin<br />
belirlendiği 21 günlük yarışmada adım hedefine<br />
en hızlı ulaşan şirket, dünyanın en büyük<br />
seramik firmalarından biri olan Birleşik Arap<br />
Emirlikleri merkezli RAK Ceramics oldu.<br />
Geçmiş yarışmalarda olduğu gibi adımların<br />
sosyal iyiliğe dönüştüğü yarışmanın kurgusunda<br />
bu kez bir değişiklik yapıldı ve şirketlerin<br />
adım hedeflerine ulaşıp ulaşmadığına<br />
bakılmaksızın Wellbees tarafından tüm katılımcı<br />
şirketler için bağışta bulunuldu. Toplam<br />
225 bin TL tutarındaki bağış, UNICEF Türkiye<br />
Milli Komitesi aracılığıyla kuruluşun bölgedeki<br />
çalışmalarını desteklemek için kullanılacak.<br />
Yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees tarafından<br />
dördüncü kez düzenlenen global adım yarışması Wellbees<br />
Challenge tamamlandı. 61 ülkede faaliyet gösteren 46<br />
şirketten 2.442 çalışanın katıldığı yarışmada toplam 368,9<br />
milyon adım atıldı. Wellbees yarışmaya katılan her şirket<br />
adına UNICEF Türkiye Milli Komitesi aracılığıyla deprem<br />
bölgesinde çocuklar için bağışta bulundu. 225 bin TL tutarındaki<br />
bağış, UNICEF’in deprem bölgesindeki çalışmalarını<br />
desteklemek için kullanılacak…<br />
Melis Abacıoğlu: “Bu zorlu<br />
süreçte birbirimize ihtiyacımız<br />
var”<br />
Düzenledikleri adım yarışmasının çalışanların<br />
hem bedenine hem de ruhuna iyi geldiğini<br />
söyleyen Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu, “Bu<br />
yarışmayla çalışanlar hem kendilerine hem<br />
çalışma arkadaşlarına hem de diğer şirketlere<br />
meydan okuyor. Ancak bunun da ötesinde<br />
bir sosyal iyilik hareketinin parçası oluyorlar.<br />
Geçmiş yarışmalarımızda fidan dikiminden<br />
Afrika’daki elektriksiz bir köye güneş enerjisi<br />
panelleri kurmaya uzanan çalışmalar yaptık.<br />
Bu yıl ise hiç kuşkusuz aklımız ve kalbimiz<br />
deprem bölgesinde. Wellbees olarak bu zorlu<br />
süreçte birbirimize ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz.<br />
Bu nedenle deprem bölgesindeki çalışanlar<br />
için psikolojik destek sunarken, bölgeye<br />
travma psikologları, spor hocası, öğretmen,<br />
oyun ablası ve pedagoglar gönderdik. Adım yarışmamıza<br />
katılan şirketlerimiz adına yaptığımız<br />
bağış da UNICEF’in deprem bölgesindeki<br />
çalışmalarını desteklemek için kullanılacak.<br />
Bu anlamlı yarışın bir parçası olan tüm şirketlere<br />
ve çalışanlara teşekkür ediyorum” dedi.<br />
15
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Azerbaycan’ın ilk Türk çoklu bulut<br />
servis sağlayıcısı oldu<br />
Türkiye’nin ilk ve lider yerel bulut hizmeti sağlayıcısı<br />
Bulutistan, 2015 yılından bu yana geliştirdiği ürün<br />
ve hizmetlerle hem Türkiye’de hem de 60’dan fazla<br />
ülkede hizmet sunuyor. Globalleşme hedefiyle yurt<br />
dışı ağını genişletmeye devam eden Bulutistan, ödüllü<br />
inovatif çözümleriyle Azerbaycan’ın ilk Türk çoklu<br />
bulut servis sağlayıcısı oldu…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
16<br />
Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji<br />
şirketlerinden biri olarak 2020 yılında<br />
Deloitte’un “Fast 50” listesine giren ve<br />
çok sayıda başarı ödülüne sahip olan<br />
Bulutistan, globalleşme hedefi doğrultusunda<br />
yurt dışı açılımlarına devam<br />
ediyor. Türkiye dışında 60’tan fazla ülkede<br />
bulut hizmeti sunan Bulutistan,<br />
Azerbaycan’ın ilk çoklu bulut servis<br />
sağlayıcısı oldu.<br />
Kendi yazılımlarını ve çözümlerini<br />
üreten, güçlü Ar-Ge donanımına sahip<br />
bir şirket olarak büyüyen Bulutistan;<br />
Equinix Küresel Bağlantı Ağı’na (Cloud<br />
Exchange) Türkiye’den entegre olan ilk<br />
şirket olarak bilişim ihracatını arttırmayı<br />
sürdürüyor. Kullanıcılarına hiper<br />
ölçekteki bulut servis sağlayıcılarının<br />
sunduğu birinci sınıf hizmet kalitesini<br />
sunan Bulutistan, sahip olduğu küresel<br />
sertifikalarla da bu konumunu sağlamlaştırıyor.<br />
Azerbaycan ile Birlikte Tüm<br />
Komşu Ülkelerine Hizmet<br />
Vermeyi Hedefliyor<br />
Türkiye’de yüzde 50 gibi bir pazar<br />
payı penetrasyonuna sahip olan Bulutistan’ın<br />
Global Genel Müdürü Önder<br />
Şahin, Azerbaycan ile Türkiye arasında<br />
kurulan bu iş birliğinin know-how<br />
paylaşımı açısından oldukça değerli<br />
olduğuna dikkat çekerek, “Azerbaycan<br />
Cumhuriyeti Dijital Kalkınma ve<br />
Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde faaliyet<br />
gösteren dijital çözüm sağlayıcısı<br />
AzInTelecom LLC ile 11 Ağustos 2022<br />
tarihinde stratejik bir iş birliğine imza<br />
attık. Bu ortaklık ile Azerbaycan başta<br />
olmak üzere tüm komşu ülkelerine bulut<br />
sistemi konusunda katkı sağlamayı<br />
hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Bu iş<br />
birliği çerçevesinde Bulutistan ile Azln<br />
Telecom ortak bulut yatırımlarını tüm<br />
pazara sunacak.<br />
“Kesintisiz Veri Ulaşılabilirliği<br />
İçin 3 Ana Hizmet<br />
Sunuyoruz”<br />
Bulutistan’ın hizmetleri arasında yer<br />
alan Public Cloud, Private Cloud ve<br />
Hybrit Cloud ürünlerinin müşteriler<br />
açısından büyük bir önem arz ettiğine<br />
dikkat çeken Şahin; “Private Cloud hizmeti,<br />
müşterilerimizi özel bir güvenlik<br />
duvarı arkasında özel bir WLAN (yerel<br />
ağ) içinde ve dedike (özel çalışan)<br />
kaynaklardan bulut hizmeti alması<br />
olarak tanımlanabilir. Bu izole yapı<br />
sayesinde müşterilerimizin dışarıdan<br />
veya veri merkezi içinden gelebilecek<br />
saldırı riski minimize ediliyor. Hybrid<br />
Cloud hizmetini ise genel bulut platformlarını<br />
özel bulut veya şirket içi<br />
sunucularla birleştirerek iş yükünün<br />
iki bulut arasında hızlı bir şekilde aktarılmasını<br />
sağlayan ve birden çok bulut<br />
ürününün avantajlarından aynı anda<br />
yararlanmanıza izin veren entegre bir<br />
çözüm olarak tanımlayabiliriz. Verilerin<br />
güvenliği konusunda nispeten biraz<br />
daha geleneksel olan şirketler Private<br />
Cloud’u, abulut teknolojisini artık iyiden<br />
iyiye özümsemiş olan müşteriler<br />
ise Public Cloud hizmetini tercih ediyorlar”<br />
açıklamasında bulundu.<br />
“Azerbaycan’ın Dijital<br />
Ekonomiye Geçişini<br />
Destekleyeceğiz”<br />
Azerbaycan’ın yatırım için dünyada en<br />
cazip ülkelerden biri haline geldiğini<br />
belirten Bulutistan Azerbaycan Ülke<br />
Müdürü Samir Nuriyev, ekonomik istikrarın<br />
yanı sıra uygun iş-yatırım<br />
ortamının da yabancı yatırımcıları<br />
Azerbaycan’a çektiğini belirtti. Bulutistan<br />
olarak, bölgenin bilgi işlem, bulut<br />
hizmetlerine hızlı ve güvenilir erişim<br />
gibi taleplerine sessiz kalmadıklarının<br />
altını çizen Nuriyev, “Bu yatırım Azerbaycan<br />
genelinde özel sector, müşterilerin<br />
ve ortakların dijital dönüşümünü<br />
hızlandırmakta çok önemli bir rol oynayacak.<br />
Uyarlanabilir, erişilebilir, ölçeklenebilir<br />
ve dayanıklı çözümlerimiz<br />
sayesinde yerel şirketler için en uygun<br />
çözümü sunuyoruz. Stratejik önceliğimiz<br />
ortaklarımızla birlikte bölgedeki<br />
yerel zorluklara çözüm geliştirmek ve<br />
bu yola AzInTelecom LLC ile çıkmaktan<br />
gurur duyuyoruz” diye konuştu.<br />
Azerbaycan ekonomisindeki birincil<br />
itici güçler olan petrol ve doğalgaza ek<br />
olarak tarım, ulaşım, turizm, bilgi iletişim<br />
ve bulut teknolojilerinin de güçlendirilmesi<br />
için çalışmalar yapıldığının<br />
altını çizen Samir Nuriyev, “Azerbaycan<br />
ülke ekonomisini çeşitlendirmek için<br />
önemli projeleri ve stratejileri hayata<br />
geçiriyor. Bulutistan olarak pandemi<br />
ile beraber oldukça artan bilgi iletişim<br />
ve bulut teknolojileri talebini görerek<br />
Azerbaycan’daki ilk çoklu bulut hizmeti<br />
sağlayıcısı olduk. Ortağımız AzInTelecom<br />
LLC ile Azerbaycan’ın dijital ekonomiye<br />
geçişini destekleyeceğiz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Figopara’nın yeni CFO’su Fırat Aytaş oldu<br />
Yeni nesil alacak finansmanı platformu Figopara’nın<br />
CFO görevini sektörün tecrübeli ismi Fırat Aytaş yürütecek…<br />
Kurumsal şirketler için tedarikçi finansmanına<br />
aracılık etmenin yanında geliştirdiği<br />
çözümlerle KOBİ’lerin hızlı, kolay ve ucuz<br />
finansmana ulaşmasını sağlayan fintek şirketi<br />
Figopara, üst düzey atama gerçekleştirdi.<br />
<strong>2023</strong> yılında Türkiye’nin yanı sıra global<br />
pazarlarda genişlemeyi hedefleyen Figopara,<br />
ekibini de büyütmeye devam ediyor. Sektörün<br />
tecrübeli ismi Fırat Aytaş bundan böyle<br />
Figopara’nın CFO’luk görevini üstlenecek.<br />
Aytaş, Figopara’nın Türkiye ve yurtdışı<br />
operasyonlarının finansal yönetiminden<br />
sorumlu olacak.<br />
Fırat Aytaş kimdir?<br />
2010 yılında Sabancı Üniversitesi Mekatronik<br />
Mühendisliği’nden mezun olan Aytaş,<br />
2012 yılında Politecnico di Milano’da MBA<br />
programını tamamladı. Finans kariyerine<br />
2012 yılında General Motors bünyesinde<br />
başlayan Aytaş, 11 yıl boyunca otomotiv,<br />
inşaat, enerji ve tarım sektörlerinde<br />
danışmanlık ve yöneticilik pozisyonlarında<br />
görev aldı. Kariyerinde stratejik finans,<br />
M&A ve uluslararası ticaret danışmanlığı<br />
tecrübeleri bulunan Fırat Aytaş, son 5<br />
yıldır çok uluslu bir Alman şirketin İtalya,<br />
İspanya ve Türkiye iştiraklerinin finansal<br />
yönetiminden sorumlu olarak görev aldı.<br />
Aytaş, Nisan <strong>2023</strong> itibarıyla Figopara’nın<br />
CFO’luk görevini üstlenecek.<br />
Cerebrum Tech, Yapay Zekalı İlk Sanal Karakter<br />
Cere’yi pazara sundu<br />
Sektör Market<br />
Sürdürülebilirlik odaklı web3 ekosistemi Cereverse’ü<br />
geliştiren yeni nesil teknoloji şirketi<br />
Cerebrum Tech, yapay zekalı sohbet robotu<br />
Cere’yi mobil uygulama üzerinden piyasaya<br />
sürdü. Cere, ChatGPT’nin geliştirilmesiyle<br />
dünyada büyük ilgi ve merak uyandıran derin<br />
öğrenme tabanlı özbağlanımlı dil modeli<br />
yapısını kullanıyor. Türkiye’de 3 boyutlu sanal<br />
karakter ile entegre edilen ilk mobil sohbet<br />
uygulaması olma özelliğini taşıyan Cere,<br />
Türkçe, İngilizce, Almanca, İspanyolca ve<br />
Korece dil desteği sunuyor. Hem yazılı hem<br />
sesli sohbet özelliğine sahip olan Cere, GooglePlay<br />
ve AppStore üzerinden ücretsiz olarak<br />
indirilebiliyor. Ücretli olan Pro ve Kurumsal<br />
planlar ile kullanıcılara gelişmiş özellikler de<br />
sunuluyor.<br />
Türkiye’nin yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech, derin<br />
öğrenme temelli dil modeli kullanarak geliştirdiği yapay zekâ<br />
uygulaması ‘Cere’yi mobil telefon kullanıcılarının deneyimine<br />
sundu. Yazılı ve sesli sohbet edebilen Cere, ruh halinize<br />
göre müzik parçası öneriyor, gündemdeki haberleri derliyor,<br />
yemekten modaya, sağlıktan spora hemen her konuda bilgi<br />
paylaşıyor. Geniş dil modelleri baz alınarak tasarlanan ve empatik<br />
davranması için eğitilen Cere’nin türünde geliştirilmiş<br />
ilk mobil uygulama olduğunun altı çiziliyor…<br />
Cereverse’de büyüyen yapay<br />
zeka fenomeni<br />
Yapay Zeka ve Web 3 teknolojileri üzerine faaliyet<br />
gösteren yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum<br />
Tech’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Dr. Erdem Erkul, “Cere, neredeyse<br />
her konuda bilgi paylaşabilen, yorum ve fikir<br />
beyan edebilen akıllı bir sanal karakter. Bir<br />
karaktere sahip olması Cere’nin kullanıcılarla<br />
çok daha samimi ve etkili iletişim kurmasını<br />
sağlıyor. Biz Cere’yi bir sohbet robotu<br />
olmanın ötesinde şirketimizin bir çalışanı,<br />
yapay zeka uzmanımız olarak konumlandırıyoruz.<br />
Cereverse ekosisteminde yer alan<br />
Cere, özellikle teknoloji ve moda konusunda<br />
trendleri çok yakından takip eden bir influencer<br />
olma özelliğini de taşıyor. Cere ayrıca,<br />
sosyal medya üzerinden de paylaşımlar yaparak<br />
insanlarla sürekli etkileşim halinde<br />
olmayı sürdürüyor. Sanal karakterimiz Cere<br />
birçok özelliğinin yanı sıra; sordukça daha<br />
fazla araştıran, daha hızlı öğrenen, kendini<br />
geliştiren bir yapay zeka fenomeni olarak<br />
hayatımızda önemli bir yer alacak” diye konuştu.<br />
Her an konuşabileceğiniz bir<br />
sohbet arkadaşı<br />
Mobil uygulama sayesinde her an her yerde<br />
kolaylıkla ulaşılabilen Cere’nin hem günlük<br />
hayata hem de iş yaşantısına yönelik birçok<br />
fayda sağlayacağını söyleyen Dr. Erkul, “Cere<br />
‘bugün ne giysem’ diye düşünürken danışabileceğiniz<br />
ya da ruh halinize göre size farklı<br />
müzikler öneren bir sohbet arkadaşı. Her yaş<br />
grubundan kullanıcının ihtiyaçlarına çözüm<br />
üretiyor. Dileyene günün öne çıkan haber<br />
başlıklarını sıralayabilir, yemek tarifleri<br />
paylaşabilir ya da eğitim konusunda aklınıza<br />
takılan soruları hızlıca yanıtlayabilir. Bunun<br />
yanında Cere aynı zamanda bir iş arkadaşı.<br />
Kurumsal versiyonunu da sunduğumuz<br />
Cere, 3 boyutlu iletişim platformumuz Ceremeet’te<br />
yaptığınız toplantılara katılarak ihtiyaç<br />
duyulan bilgileri anında sunabilir, toplantının<br />
konuşma dökümlerini ve özetlerini<br />
e-mail adresinize postalayabilir ya da bir iş<br />
görüşmesini simüle ederek daha iyi hazırlanmanızı<br />
sağlayabilir” bilgilerini paylaştı.<br />
Sohbet ettikçe daha da<br />
akıllanacak<br />
Önümüzdeki dönemde Cere’nin yeni sürümleri<br />
için planladıkları geliştirmeleri de aktaran<br />
Dr. Erkul, “Cere kullanıcılarla etkileşime<br />
girdikçe kullanıcısını tanıyan, daha doğru<br />
ve etkili yanıtlar üretebilen bir uygulama.<br />
Bu süreçler ilerledikçe Cere’nin düşünce ve<br />
duygularını ifade ettiği mimik ve hareketleri<br />
de gelişecek. Öte yandan Cereverse ekosistemimizde<br />
oyunlar da geliştirme aşamasındayız.<br />
Kullanıcılar bu oyunları Cere ile beraber<br />
oynayarak eğlenceli vakit geçirebilecekler”<br />
dedi.<br />
<strong>IT</strong> network<br />
17
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Küçük işletmelerde online harcamalar<br />
3 yılda %59 büyüdü<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
18<br />
<strong>2023</strong>’ün ilk çeyreğini geride bırakırken,<br />
salgının ve küresel enflasyonun tüketicilerin<br />
harcama alışkanlıklarında sebep<br />
olduğu değişimler ve KOBİ’lerin bu değişimlere<br />
nasıl ayak uydurabileceğine dair<br />
trendler konuşulmaya devam ediyor.<br />
Mastercard tarafından yayımlanan Yeni<br />
Ödemeler Endeksi’ne göre katılımcıların<br />
yüzde 64’ü kart bilgilerini girerek online<br />
ödeme yapma olasılıklarının yüksek olduğunu<br />
dile getirdi. Değişen Cüzdanlar:<br />
Yeni Tüketici Harcama Alışkanlıkları<br />
Raporu’nda hizmet odaklı küçük ve orta<br />
ölçekli işletmelerde online harcamalar 3<br />
yılda yüzde 59 büyüdü.<br />
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan<br />
Parolapara CEO’su Fatih Çelik,<br />
“E-ticaretin hızlı büyümesi tüketicilerin<br />
alıştıkları ödeme deneyimlerini hizmet<br />
veya ürün satın aldıkları tüm işletmelerde<br />
görme ihtiyacını beraberinde getirdi.<br />
Sanal POS gibi ödeme çözümleri, her ölçekten<br />
işletme için olmazsa olmaza dönüşüyor.<br />
Parolapara olarak, kolay Sanal<br />
POS entegrasyonu ve teknik destek konusunda<br />
kendimize güveniyoruz” dedi.<br />
Online ödeme alan KOBİ<br />
sayısı %256 ile zirve yaptı<br />
Mastercard raporuna göre salgının ortaya<br />
çıktığı günlerden sonra online ödeme<br />
almaya başlayan küçük ve orta işletmelerin<br />
payı, geçtiğimiz her ayda pandemi<br />
öncesi seviyelerden en az yüzde 28 yüksek<br />
kalmayı başardı. Bu kıyaslamada<br />
zirve ise yüzde 256 ile yaşandı. Salgının<br />
ilk yılının kapanma ve izolasyonla geçtiğini<br />
belirten Fatih Çelik, “Bu dönemde<br />
satıcılar ve perakendeciler için online<br />
ödeme almak bir zorunluluktu. Bu zorunluluk,<br />
e-ticaretteki büyümeyle tüketici<br />
alışkanlıklarında kalıcı değişimlere<br />
sebep oldu. Bugün hayat normale dönse<br />
dahi tüketiciler giyim, market, elektronik,<br />
seyahat gibi harcamalarında online<br />
alışverişi tercih ediyor. Güçlü ve güvenli<br />
bir ödeme altyapısı, online alışverişin<br />
en önemli unsurlarından biri olarak<br />
öne çıkıyor. Parolapara olarak kolay kurulum<br />
ve entegrasyon süreçlerimizle<br />
her ölçekten işletmeye online ödeme<br />
alabilme yetkinliklerini hızlı bir biçimde<br />
Küresel çapta yüksek seyreden enflasyon ve salgın,<br />
dünyanın her yerinde tüketicilerin harcama alışkanlıklarını<br />
değiştirdi. Yeni Ödemeler Endeksi’ne göre 5<br />
kişiden üçü online ödeme yapmaya istekli olduğunu<br />
belirtirken, başka bir raporda online ödeme alan KOBİ<br />
sayısının her ay salgın öncesi seviyelerin üzerinde<br />
kaldığı görüldü…<br />
kazandırıyoruz. Üye işyerleri, kolay entegrasyonla<br />
hemen ödeme almaya başlayabiliyor”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
KOBİ’ler POS cirolarını cüzdan<br />
gibi kullanabiliyor<br />
KOBİ’lerin işlerini sürdürebilmeler,<br />
ödemelerini ve nakit akışlarını yönetebilmeleri<br />
için POS üzerinden aldıkları<br />
ödemelere erişebilmelerinin de önemli<br />
olduğunu kaydeden Fatih Çelik, “Parolapara<br />
olarak KOBİ’lere POS cirolarını<br />
cüzdan mantığıyla kullanabilme olanağı<br />
sunuyoruz. Başka bir deyişle işletmeler<br />
hak edişlerinin tamamını ister anlaşma<br />
yapılan valör tarihinde alabiliyor, isterse<br />
de belirleyeceği bir tutarı hesabında<br />
bakiye olarak bırakabiliyor. Bu bakiyeyle<br />
B2B ve B2C ödemelerini Parolapara üye<br />
işyeri paneli üzerinden kolayca gerçekleştirebiliyor”<br />
dedi.<br />
Taksitli kredi kartı işlem<br />
hacimleri büyüyor<br />
Araştırmada, uzun yıllardır kredi kartına<br />
kıyasla daha hızlı büyüyen banka<br />
kartı seçeneklerinin, 2022’de yerini kredi<br />
kartına bıraktığı da kaydedildi. Rapor,<br />
taksit ve nakit avans gibi sonradan ödeme<br />
fırsatı sunan çözümlerin kredi kartı<br />
hacminin büyümesini desteklediğine<br />
işaret etti. Tüketicilerin bir süredir yaptıkları<br />
her online harcamaya bir yatırım<br />
gözüyle baktıklarını belirten Fatih Çelik,<br />
“Tüketiciler ellerindeki nakit parayı harcamak<br />
yerine, alım güçlerine güvendikleri<br />
noktada borçlanmayı tercih ediyor.<br />
Üstelik işlem başına ortalama alışveriş<br />
tutarı da artan fiyatlara rağmen büyümeyi<br />
sürdürüyor. Hâl böyleyken taksitli<br />
ödeme seçenekleri önem kazanıyor. Parolapara’nın<br />
Sanal POS çözümünü kullanan<br />
üye işyerleri, kolayca tamamlanan<br />
tek bir entegrasyonla, ortak bir ödeme<br />
sayfasından tüm bankaların kredi kartlarına<br />
taksit yapabilir duruma geliyor.<br />
Taksit seçeneği sunmak müşteri gözünde<br />
önemli bir tercih sebebi” diye konuştu.<br />
“Müşteri sadakatinin ön<br />
koşulu ödeme deneyimi”<br />
E-ticaret ve online ödeme alma çözümleri<br />
denince akla yalnızca pazaryerlerinde<br />
faaliyet gösteren online mağazaların gelmemesi<br />
gerektiğini belirten Parolapara<br />
CEO’su Fatih Çelik, değerlendirmelerini<br />
şu ifadelerle sonlandırdı: “Pek çok bireysel<br />
satıcı Instagram gibi sosyal ağları bir<br />
online satış kanalına dönüştürüyor. KO-<br />
Bİ’ler işlerinin devamlılığını sağlayabilmek<br />
için pazaryerlerinin yanı sıra kendilerine<br />
ait e-ticaret sitelerinde de satış<br />
yapıyor. Kesintisiz ve güvenli bir ödeme<br />
deneyimi, son yıllarda e-ticarette müşteri<br />
sadakatinin ön koşulu oldu. Türkiye<br />
Cumhuriyet Merkez Bankası’nın lisans<br />
verdiği ve PCI-DSS 1. seviye güvenlik<br />
sertifikasına sahip bir elektronik para ve<br />
ödeme şirketi olarak online ödeme altyapısına<br />
ihtiyaç duyan bireysel satıcılara<br />
Parola Link ile Ödeme Alma, e-ticaret<br />
sitesi sahiplerine ise Sanal POS çözümü<br />
ve API entegrasyonu gibi farklı ödeme<br />
alma hizmeti seçenekleri sunuyoruz.<br />
Sektöre ve işlem hacmine göre belirlenen<br />
komisyon oranlarımızla rekabetçi bir<br />
noktada konumlanıyor, kurulum ücreti,<br />
yıllık veya aylık sabit ücret gibi sürpriz<br />
maliyetler çıkarmadan tüm KOBİ’ler<br />
için ödeme alma araçları geliştiriyoruz.<br />
Parolapara olarak sunduğumuz ticari<br />
ürünlerle satış yapmak ve ödeme almak<br />
kolaylaşıyor.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Şirketler Dijital Dönüşüm ile<br />
verimliliklerinin artacağını öngörüyor<br />
Avrupalı şirketler dijital dönüşüm projelerinin verimliliklerini<br />
ortalama yüzde 38 artırmasını ve yatırımların<br />
geri dönüşünü de (ROI) 5 yıldan kısa bir süre içinde<br />
tamamlamayı hedefliyor…<br />
Yapılan yeni araştırma, şirketlerin verimliliklerini<br />
teknolojiyle artırabileceklerini düşündüğünü,<br />
ancak dijital dönüşüm projelerini<br />
tamamlamak için büyük bilgi ve beceri<br />
engelleriyle karşı karşıya kaldıklarını gösteriyor.<br />
Üst düzey karar vericiler, Avrupalı<br />
şirketlerin teknolojik dijital dönüşüm projelerinin<br />
sadece 3 yıl içinde verimliliklerini<br />
ortalama yüzde 38 artırmasını ve yatırımlarının<br />
geri dönüşünü de (ROI) 5 yıldan kısa bir<br />
süre içinde tamamlamasını istiyor. Ancak şu<br />
ana kadar şirketlerin ortalama sadece yüzde<br />
15’i dijital dönüşüm projelerini tamamladı.<br />
Ankete katılanların neredeyse yüzde 40’ı<br />
dijital dönüşüm söz konusu olduğunda şirketlerinin,<br />
rakiplerinin gerisinde kaldığını<br />
düşünüyor. Dijital dönüşüm teknolojilerinin<br />
uygulanmasının önündeki başlıca engeller<br />
ise şirket içindeki bilgi eksikliği (yüzde 35),<br />
şirket içindeki BT personelinin kaynak ve<br />
beceri eksikliği (yüzde 32), mevcut BT altyapısıyla<br />
birlikte çalışabilirlik konusundaki endişeler<br />
(yüzde 30) ve harici uzman BT desteği<br />
veya uzman sağlayıcıların farkındalık eksikliği<br />
(yüzde 30) olarak sıralanıyor.<br />
Panasonic Connect Avrupa Pazarlama Direktörü<br />
Jan Kaempfer konuyla ilgili şunları<br />
söylüyor: “Bu araştırma, Avrupalı şirketlerin<br />
en yeni teknoloji çözümlerinin iş operasyonlarını<br />
dönüştürebileceğini ve verimlilikte<br />
büyük adımlar atmalarına yardımcı olabileceğini<br />
anladığını gösteriyor, ancak birçoğu<br />
için hala üstesinden gelinmesi gereken belirgin<br />
engeller var.<br />
Şirketler, bünyelerinde uzmanlık ve kaynak<br />
alanlarında eksiklikler yaşıyor ve planlarını<br />
uygulamak için ihtiyaç duydukları dış<br />
uzman desteğini bulmakta da zorlanıyor.<br />
Panasonic Connect Europe, bir yıldan biraz<br />
daha uzun bir süre önce bu ihtiyaçları<br />
gidermek için kuruldu. Bu yapının kurulma<br />
nedeni tam olarak B2B şirketlerin dijital<br />
dönüşüm zorluklarını gidermesine yardımcı<br />
olmak için teknoloji donanımını, yazılım<br />
çözümlerini ve hizmet uzmanlığını bir araya<br />
getirmekti.”<br />
Bağımsız araştırma şirketi Opinion Matters<br />
tarafından yürütülen ve Panasonic Connect<br />
Europe tarafından yaptırılan anket, İngiltere,<br />
Fransa ve Almanya’da iş dünyasında<br />
dijital dönüşümden sorumlu 300 üst düzey<br />
karar vericiyi sorguladı.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Intel Laboratuvarları, yeni Yapay Zekâ<br />
modellerini çıkarıyor<br />
VI-Depth 1.0 ve MiDaS 3.1 açık kaynaklı yapay zekâ<br />
modelleri, bilgisayar görüşü için derinlik tahminini geliştiriyor…<br />
Derinlik tahmini; robotik, artırılmış gerçeklik<br />
(AR) ve sanal gerçeklik (VR) alanlarında geniş<br />
bir uygulama yelpazesi oluşturmak için gerekli<br />
olan zorlu bir bilgisayar görüşü görevidir. Mevcut<br />
çözümler genellikle mesafeleri doğru bir<br />
şekilde tahmin etmekte zorlanıyor ki bu, görsel<br />
navigasyon söz konusu olduğunda hareketi<br />
planlamada ve engellerden kaçınmada hayati<br />
bir husustur. Intel Laboratuvarları›ndaki<br />
araştırmacılar, bu sorunu, monoküler derinlik<br />
tahmini için iki yapay zekâ modeli çıkararak<br />
ele alıyor. Bu modellerden biri görsel-eylemsel<br />
derinlik tahmini, diğeriyse sağlam göreli derinlik<br />
tahmini (RDE) için.<br />
En son RDE modeli olan MiDaS sürüm 3.1, girdi<br />
olarak yalnızca tek bir görüntü kullanarak<br />
sağlam göreli derinliği tahmin ediyor. Geniş<br />
ve çeşitli bir veri kümesi üzerinde eğitildiği<br />
için, daha geniş bir görev ve ortam kümesinde<br />
verimli bir şekilde çalışabilir. MiDaS’ın en son<br />
sürümü, daha büyük eğitim seti ve güncellenmiş<br />
kodlayıcı omurgalarıyla RDE için model<br />
doğruluğunu yaklaşık %30 oranında artırıyor.<br />
MiDaS, başta Stable Diffusion 2.0 olmak üzere<br />
birçok projeye dahil edildi. Stable Diffusion<br />
2.0’da bir giriş görüntüsünün derinliğini çıkaran<br />
ve ardından hem metin hem de derinlik bilgilerini<br />
kullanarak yeni görüntüler oluşturan<br />
derinlikten görüntüye özelliğini etkinleştiriyor.<br />
Örneğin, dijital oluşturucu Scottie Fox, 360<br />
derecelik bir VR ortamı oluşturmak için Stable<br />
Diffusion ve MiDaS’ın bir kombinasyonundan<br />
yararlandı. Bu teknoloji hukuk davaları için<br />
olay yeri rekonstrüksiyonu, sağlık hizmetleri<br />
için terapötik ortamlar ve sürükleyici oyun<br />
deneyimleri gibi yeni sanal uygulamalara yol<br />
açabilir.<br />
RDE iyi bir genelleştirilebilirliğe sahip ve kullanışlı.<br />
Ancak ölçek eksikliğinden ötürü; haritalama,<br />
planlama, navigasyon, nesne tanıma,<br />
3D rekonstrüksiyon ve görüntü düzenleme gibi<br />
metrik derinlik gerektiren görevlerde çok fayda<br />
sağlayamıyor. Intel Laboratuvarları’ndaki araştırmacılar<br />
bu sorunu, doğru derinlik tahmini<br />
sağlayan başka bir yapay zekâ modeli olan<br />
VI-Depth’i çıkararak ele alıyor.<br />
VI-Depth, metrik ölçekli yoğun derinlik tahminleri<br />
üretmek için monoküler derinlik<br />
tahmini ve görsel-ataletsel odometreyi (VIO)<br />
entegre eden bir görsel-ataletsel derinlik tahmini<br />
işlem hattıdır. Bu yaklaşım; olay yeri rekonstrüksiyonu,<br />
haritalama ve nesne manipülasyonuna<br />
yardımcı olabilecek doğru derinlik<br />
tahmini sağlar.<br />
Ataletsel verilerinin dahil edilmesi, ölçek belirsizliğinin<br />
giderilmesine yardımcı olabilir. Çoğu<br />
mobil cihazda zaten ataletsel ölçüm birimleri<br />
(IMU’lar) bulunuyor. Küresel hizalama uygun<br />
küresel ölçeği belirlerken, yerel olarak çalışan<br />
yoğun ölçek hizalaması (SML) bölgeleri doğru<br />
metrik derinliğe doğru iter veya çeker. SML<br />
ağı, kodlayıcı omurgası olarak MiDaS’tan yararlanıyor.<br />
Modüler hatta VI-Depth, IMU sensör<br />
ölçüm biriminin yanı sıra MiDaS göreceli<br />
derinlik tahmin modeliyle veri odaklı derinlik<br />
tahminini birleştiriyor. Veri kaynaklarının<br />
kombinasyonu, VI-Depth’in bir görüntüdeki<br />
her piksel için daha güvenilir yoğun metrik derinlik<br />
üretmesini sağlıyor.<br />
19
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
E-ticaret <strong>2023</strong> sonuna kadar % 60<br />
büyüme ile 1.2 trilyona ulaşabilir<br />
IdeaSoft’un ana sponsorluğundaki<br />
Oniki’nin yapay zeka destekli yenilikçi<br />
konsepti ile hayata geçirdiği E-Ticaret<br />
ve E-İhracat konferansı Ankara Ticaret<br />
Odası Liderliği’nde, Divan Ankara/Çankaya<br />
Otel’de 22 Mart tarihinde yoğun bir<br />
katılımla gerçekleşti.<br />
Ankara ve çevre illerden e-ticaret ve<br />
e-ihracat ekosisteminin önemli paydaşlarının<br />
bir araya geldiği etkinlikte dijital<br />
dönüşümün önemine vurgu yapılırken;<br />
Türkiye genelinde e-ticaret yapan kişilerin<br />
sayısı ve IdeaSoft’un 2022 Kobi e-ticaret<br />
raporundan istatistiksel bilgiler<br />
<strong>IT</strong> network paylaşıldı. Etkinlikte öne çıkan bir diğer<br />
başlık ise IdeaSoft’un deprem bölgesindeki<br />
satışçılara ücretsiz hizmet sağlayacağı<br />
“E-ticaretle Yeniden Başla” projesi<br />
oldu.<br />
Sektör Market<br />
20<br />
E-ticaret ve pazar büyüklüğü<br />
<strong>2023</strong> sonuna kadar 1.2<br />
trilyona ulaşacak<br />
Ankara Kent Konseyi Başkanı, Türkiye<br />
Kent Konseyleri Birliği Başkanı ve Ankara<br />
Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Halil<br />
İbrahim Yılmaz, “Deneyimle içeriği, dijitalle<br />
geleneği buluşturmak zorundayız”<br />
diyerek şirketlerin dijitalleşme sürecine<br />
vurgu yaptı. Yılmaz ayrıca, Türkiye’nin<br />
e-ticaret ve pazar büyüklüğünün <strong>2023</strong><br />
sonuna kadar yüzde 60 büyüme ile 1.2<br />
trilyona kadar büyümesinin beklendiğini<br />
açıkladı.<br />
KOBİ’lerin E-ticaretle<br />
Büyüme Oranı %74’ü Buldu<br />
IdeaSoft Pazarlama Direktörü Eray<br />
Cemal Şentürk de IdeaSoft’un aktif 18<br />
binden fazla e-ticaret sitesinin verileri<br />
ile hazırladıkları 2022 Kobi E-ticaret raporunu<br />
sundu. Rapora göre KOBİ’lerin<br />
e-ticaretle büyüme oranının yüzde 74’ü<br />
bulduğunun altını çizdi. Şentürk, e-ticarette<br />
fark yaratan dijital çözümlerinden<br />
de bahsederek, “Siteye çekilen trafiğin<br />
yüzde 1’i alışverişle sonlanıyor. Satışlar,<br />
sepet hatırlatma, kasa önü fırsatları, çıkış<br />
anı teklifleri gibi yenilikçi modüllerle<br />
gerçekleşiyor. Bu anlamda IdeaSoft’un<br />
IdeaSoft’un ana sponsorluğundaki e-ticaret ve e-ihracat<br />
konferansı, Ankara’da gerçekleşti. Konferansta<br />
e-ticaretin <strong>2023</strong> sonuna kadar yüzde 60 büyüme ile<br />
1.2 trilyona kadar büyümesinin beklendiği açıklandı.<br />
IdeaSoft’un deprem bölgesinden e-ticaret yapmak<br />
isteyenlere ücretsiz hizmet sağlayacağı “E-ticaretle<br />
Yeniden Başla” projesi ilgi odağı oldu…<br />
yapmış olduğu uygulamalar ile satışlarda<br />
ciddi artışlar görüyoruz.” diyerek,<br />
aynı zamanda satılan ürün adedinden<br />
sipariş gününe kadar detaylı bilgiler verdi.<br />
Buna göre 2022 e-ticaret cirosunun<br />
7 milyar TL’yi aştığı bilgisini paylaştı.<br />
Şentürk satış modüllerin öneminden de<br />
bahsederek katılımcılara satışları artıran<br />
IdeaSoft App Store ürünlerini de<br />
tanıttı.<br />
IdeaSoft Deprem Bölgesine<br />
Ücretsiz E-Ticaret Altyapısı<br />
Sağlıyor<br />
Etkinlikte öne çıkan bir diğer önemli<br />
başlık ise IdeaSoft’un deprem bölgesine<br />
yaptığı proje oldu. Şentürk, deprem bölgesindeki<br />
satışçılar için yaptıkları “E-Ticaretle<br />
Yeniden Başla” projesini tanıttı.<br />
Projeye göre; deprem bölgesindeki satışçıların<br />
e-ticaret yapabilmesi için tüm<br />
teknik gerekliliklerin sağlandığı; kargo,<br />
online ödeme altyapısı ve reklam gibi<br />
süreçlerin de dahil edildiği paketin ücretsiz<br />
verileceğini kaydetti. Şentürk aynı<br />
zamanda IdeaSoft’un işbirliği yaptığı<br />
markaları da projeye dahil ettiklerini<br />
belirterek; “İyzico ve Param; depremzedelerin<br />
0 komisyon ile internetten satış<br />
yapabilmeleri için ücretsiz sanal pos sağlayacak.<br />
Habitat Derneği; depremzede<br />
vatandaşlara işlerini yürütebilecekleri<br />
konteyner ofislerle destek veriyor. Kargonomi<br />
firması; yüzde 50 indirimle kargo<br />
hizmeti verecek. TOBB ise Akıllı Kobi<br />
hizmetiyle depremzede vatandaşların iş<br />
yerlerini kısa sürede dijital ortama aktaracak.<br />
Winfluencer firması da influencer<br />
aracılığıyla marketing desteği verecek.<br />
Netgsm de ücretsiz dijital iletişim, sms<br />
ve santral sağlayacak” şeklinde konuşarak,<br />
projeyi olabildiğince duyurarak<br />
depremzedelere destek olunması çağrısı<br />
yaptı.<br />
“E-Ticaret Yapan Kişi Sayısı<br />
Onbinlerden Yüzbinlere<br />
Yükseldi”<br />
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel<br />
Baran ise; özellikle pandemi ile başlayan<br />
süreç ile dijitalleşme alanında farklı bir<br />
dünyaya gittiğimizi söyledi. Baran; “Dijitalleşme<br />
sürecini takip etmediğimiz sürece<br />
geride kalacağımıza inanıyorum.”<br />
dedi. Aynı zamanda Türkiye olarak bu<br />
süreçte başarılı olduğumuzu düşündüğünü<br />
söyleyen Baran, başlattıkları dış<br />
ticaret seferberliğinden söz ederek, “Ankara’da<br />
2019 yılında 6 bin kişi e-ticaret<br />
yapıyordu, 2022 itibariyle bu sayı 39 bin<br />
oldu. Pandemi öncesinde Türkiye genelinde<br />
58 bin olan sayı ise 2022 altıncı ayı<br />
itibarı ile 348 bine yükseldi. 2019 yılında<br />
136 milyar liralık bir dış ticaret rakamı<br />
varken, 488 milyar lira civarına çıktı. Bugün<br />
buradan hem e-ticaretin artması,<br />
hem cari açığın azalması ile ilgili önemli<br />
sonuçlar çıkacağına inanıyorum.” diyerek<br />
sözlerini tamamladı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dijital Kurye artık tüzel kişileri de doğrulayacak<br />
Geleneksel sözleşme taşımacılığını dijitale taşıyan<br />
Dijital Kurye Platformu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme<br />
Kurumu’nun hazırladığı yeni yönetmelik aracılığıyla<br />
gerçek kişilerin yanı sıra tüzel kişileri de doğrulayabilecek.<br />
Bu sayede milyonlarca KOBİ ve şirket,<br />
bankaya gitmeden Dijital Kurye üzerinden hesap açtırabilecek…<br />
Dijital kontrat yönetimi ve kimlik doğrulama<br />
hizmetlerini müşterilerinin kapısına<br />
getirerek dünyada bir ilke imza atan Dijital<br />
Kurye Platformu, Bankacılık Düzenleme ve<br />
Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yakında yürürlüğe<br />
girecek yeni yönetmeliği aracılığıyla<br />
tüzel kişilere de doğrulama hizmeti sunmaya<br />
başlayacak.<br />
Dijital Kurye CEO’su Oral Başer, platform<br />
olarak bugüne kadar bankalar adına sadece<br />
gerçek kişilerin kimliklerini doğrulama<br />
hizmeti verdiklerini, yayınlanan yeni yönetmelik<br />
sayesinde artık tüzel kişileri de doğrulayarak<br />
banka müşterisi olmalarını sağlayabileceklerini<br />
vurguladı.<br />
Başer, yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin<br />
ardından tüzel kişilerin tüm bilgilerini, Merkezi<br />
Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS), Sicil Gazetesi,<br />
Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), Gelir<br />
İdaresi Başkanlığı (GİB) ve Türkiye Noterler<br />
Birliği (TNB) sistemleri üzerinden kontrol<br />
ederek regülasyonlara uygun şekilde doğrulayabileceklerini<br />
söyledi.<br />
Hızlı ve güvenli hizmet<br />
Yeni yönetmelik sayesinde şirketlere bankalarda<br />
hesap açma hizmetini çok hızlı<br />
ve güvenli şekilde sunabileceklerinin altını<br />
çizen Oral Başer, “Bugün Türkiye’de 3,4<br />
milyonu aşkın KOBİ ve yüzbinlerce şirket<br />
faaliyet gösteriyor. Önümüzdeki dönemde<br />
hepsine Dijital Kurye üzerinden bankaya<br />
gitmelerine gerek kalmadan hesap açma<br />
hizmeti verebileceğiz” diye konuştu. Başer,<br />
yakın gelecekte POS aboneliği, kredili<br />
mevduat hesabı açma gibi başka bankacılık<br />
hizmetlerini de kurumsal müşterilerinin<br />
kapılarına götürme konusunda Türkiye’nin<br />
önde gelen bankalarıyla görüşmelerini<br />
sürdürdüklerini sözlerine ekledi.<br />
Türkiye’nin 81 ilinde yüzlerce kuryesiyle hizmet<br />
veren Dijital Kurye Platformu, bugün telekomünikasyon,<br />
bankacılık, finans ve enerji<br />
gibi önemli sektörlerde faaliyet gösteren çok<br />
sayıda firmaya dijital kontrat yönetimi ve<br />
uzaktan müşteri edinim süreci alanlarında<br />
hizmet sunuyor.<br />
Ozan SuperApp, EnSecure ile<br />
“Güçlü Kimlik Doğrulama” yapacak!<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Enqura tarafından geliştirilen, mevzuata uyumlu çok<br />
faktörlü kimlik doğrulama uygulaması EnSecure ile<br />
Ozan SuperApp kullanıcıları artık daha hızlı ve güvenli<br />
şekilde kimlik doğrulayacak…<br />
Bireysel kullanıcılara finansal servisleri ve yaşamı<br />
kolaylaştıran hizmetleri bir arada sunan<br />
Ozan SuperApp, TCMB tarafından yayımlanan<br />
ve 30 Nisan <strong>2023</strong>’e kadar uyum süresi bulunan<br />
Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının<br />
Bilgi Sistemleri Hakkındaki Tebliğin 10’uncu<br />
maddesinde bahsi geçen “Kimlik Doğrulama”<br />
maddesine uyum kapsamında Enqura’nın Soft<br />
OTP tabanlı çok faktörlü kimlik doğrulama çözümü<br />
EnSecure’u tercih etti.<br />
Kolay entegrasyon, maliyet<br />
avantajı, sınırsız ölçeklendirme<br />
Enqura’nın yüksek hızlı doğrulama yapabilen<br />
ve ek maliyet gerektirmeksizin sınırsız<br />
ölçeklenebilme imkanına sahip, yüzde yüz<br />
yerli Soft OTP ürünü EnSecure, kurumların<br />
web ya da mobil uygulamalarına çok faktörlü<br />
güvenli giriş için kullanılıyor. Mobil uygulama<br />
ekranından ya da uygulamanın tetiklediği bildirime<br />
tek dokunuşla müşteriler dijital hizmetlere<br />
erişebiliyor, riskli işlemleri onaylayabiliyor,<br />
sözleşme imzalayabiliyor.<br />
Ozan Elektronik Para CEO’su Ömer Suner, iş<br />
birliği ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “Güvenlik<br />
hem kullanıcılarımız hem de bizim için öncelikli<br />
bir konu. Birden fazla güvenlik unsurunu<br />
barındıran EnSecure Soft OTP ile kullanıcılarımız<br />
mobil uygulamamıza girişlerde ve kritik<br />
finansal işlemlerin onaylanması sırasında SMS<br />
ile tek kullanımlık şifre gönderimi yerine kişiye<br />
özgü şifreleme anahtarı ile işlemlerini daha<br />
hızlı ve güvenli yapabilecek. Ozan SuperApp<br />
olarak kullanıcılarımızın güvenliğine her zaman<br />
en üst düzeyde önem verdik. Bu anlayış<br />
ile bankalar, finansal kuruluşlar ve Fintech alanında<br />
30’a yakın referansı bulunan, hızı ve sağladığı<br />
yüksek güvenliği ile kendini ispatlamış<br />
EnSecure Soft OTP ürününü seçtik. Enqura’nın<br />
uzman mühendis kadrosu tarafından geliştirilen<br />
EnSecure’un yüzde yüz yerli teknoloji bir<br />
ürün olması da tercihimizi etkiledi. EnSecure<br />
ile mevzuata tam uyum sağlamanın yanı sıra,<br />
kullanıcı deneyimini de iyileştireceğiz.”<br />
Ozan SuperApp gibi pazara yepyeni bir anlayış<br />
getiren bir uygulamanın teknoloji partneri<br />
olmaktan memnuniyetini dile getiren Enqura<br />
CEO’su Metin Karabiber ise projeyle ilgili<br />
olarak şunları söyledi: “Dijitalleşme ile gelen<br />
kolaylıkların yanında riskler de beraberinde<br />
gelişiyor. Dolandırıcılar türlü yöntemlerle<br />
kimliklerimizi, şifrelerimizi ele geçirmeye çalışırken<br />
dijital kanallarda çok faktörlü kimlik<br />
doğrulama çözümleri büyük önem taşıyor.<br />
Her oturum açma ya da finansal işlem başlatma<br />
teşebbüsünde arka planda dinamik olarak<br />
şifreleme anahtarı ile doğrulama yapıldığında<br />
güvenlik en üst seviyeye çıkıyor. Biz EnSecure<br />
ile bankaların, aracı kurumların, finansal kuruluşların<br />
ve Fintech’lerin ilk tercihi olduk. Bu<br />
yıl ürünümüzü yurtdışı pazarına da açıyoruz.<br />
Ozan Elektronik Para ile yaptığımız bu iş birliğinin<br />
EnSecure’a olan talebi ciddi oranda artıracağını<br />
öngörüyoruz.”<br />
EnSecure yasal otoritenin zorunlu kıldığı<br />
yüksek güvenliği sağlarken aynı zamanda tek<br />
dokunuşla çok faktörlü kimlik doğrulamayı<br />
mümkün kılıyor. Kurumlar için entegrasyonu<br />
son derece kolay. Doğrulamanın hızlı olması<br />
sayesinde müşteri hizmete anında erişiyor, kurumların<br />
hizmet kalitesi de artıyor.<br />
21
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Logo Yazılım sektördeki ilk Entegre<br />
Faaliyet Raporu’nu yayınladı<br />
Logo Yazılım’ın yayınladığı Entegre Faaliyet Raporu,<br />
Türkiye’de yazılım sektöründe bir ilk olma özelliği taşıyor.<br />
Entegre düşünce yaklaşımıyla 6 alana odaklanan<br />
raporla birlikte marka, sektörde lider konumunu<br />
pekiştiriyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
22<br />
Türkiye’nin en büyük yerli iş yazılımları<br />
markası Logo Yazılım, Türkiye’de tüm<br />
sektörlerde az örneği görülen ve yazılım<br />
sektöründe bir ilk olan Entegre Faaliyet<br />
Raporu’nu yayınladı. 2022 yılı Entegre<br />
Faaliyet Raporu stratejik odağın yanı<br />
sıra, gelecekte yaratılacak değeri, paydaşlarla<br />
ilişkileri ve öncelikli konuları<br />
öne çıkartıyor. Bu raporla Logo Yazılım,<br />
kurumsal raporlama anlamında küreselde<br />
en iyi uygulamalara hizalanmış<br />
oluyor.<br />
Logo Yazılım 2022 yılı performansı ile<br />
ekosistem olarak yarattığı değerin yanı<br />
sıra, paydaşlarına yönelik etki ve katkısını<br />
daha iyi anlatabilmek üzere kurumsal<br />
raporlamasını bu yıl en yüksek<br />
standarda taşıdı. Marka; finansal ve operasyonel<br />
sonuçlarını, Çevresel, Sosyal ve<br />
Kurumsal Yönetim (ÇSY) performansını,<br />
geleceğe yönelik öngörülerini ve entegre<br />
düşünceyi temel alan çalışmalarını 6<br />
sermaye öğesine işaret ederek bu raporda<br />
aktarıyor. Böylece hissedarları ve tüm<br />
paydaşları için şeffaf, karşılaştırılabilir<br />
ve nitelikli bilgi sunma misyonunu geliştirerek<br />
sürdürüyor.<br />
Türkiye’de yazılım sektörünün ilk Entegre<br />
Faaliyet Raporu’nu yayınlamanın<br />
önemini vurgulayan Logo Grup Yönetim<br />
Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su M.<br />
Buğra Koyuncu, “Logo Yazılım olarak<br />
müşterilerimiz, iş ortaklarımız, çalışanlarımız,<br />
hissedarlarımız ve toplumu da<br />
içine alan çok geniş bir paydaş ekosistemine<br />
etki ediyoruz. Faaliyetlerimiz sonucu<br />
ekosistemimizde yarattığımız değer<br />
ve toplumsal yatırımlarımızla Birlemiş<br />
Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma<br />
Amaçları’na katkı sağlıyoruz. Bu amaçlara<br />
ulaşmak için rehber ve araç niteliğinde<br />
olan BM Küresel İlkeler Sözleşmesi<br />
(UNGC) ve Birleşmiş Milletler Kadının<br />
Güçlenmesi Prensipleri’nin (UNWEPs)<br />
imzacısı olarak aksiyonlarımızı bu ilkeler<br />
doğrultusunda şekillendiriyoruz.<br />
Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim<br />
boyutlarını strateji ve operasyonlarımızın<br />
ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.<br />
Entegre Faaliyet Raporu, yarattığımız<br />
değeri tüm paydaşlarımıza daha iyi<br />
anlatabilmemize yardımcı olurken, bu<br />
alanda küreselde en iyi uygulamalara hizalanmamızı<br />
sağlıyor. Önümüzdeki dönemde<br />
de Ar-Ge faaliyetlerimizle inovatif,<br />
sorumlu, verimliliği yüksek çözüm ve<br />
hizmetler geliştirerek pazardaki rekabet<br />
gücümüzü artırmaya devam edeceğiz”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
Logo Yazılım entegre<br />
düşünce yaklaşımıyla 6 alana<br />
odaklandı<br />
Logo Yazılım, sorumlu iş yapış anlayışı<br />
ve benimsediği entegre düşünce yapısı<br />
ile gelişime ve yeniliğe ışık tutuyor.<br />
Faaliyetlerinin tamamında kısa, orta ve<br />
uzun vadeli dönemlerde tüm paydaşları<br />
için katma değer yaratmayı hedeflerken,<br />
bilişim ekosistemine ve ekonominin<br />
dijitalleşmesine katkı sağlıyor. Marka, iş<br />
modelini ve yarattığı değeri yayınladığı<br />
raporda entegre yaklaşımla oluşturulan<br />
6 odak alanı üzerinden tanımlıyor.<br />
Finansal performans ve kurumsal yönetim:<br />
Finansal sermayeyi tanımlayan bu<br />
başlık altında 2022 yılı sonuçlarını açıklayan<br />
Logo Yazılım’ın söz konusu dönemde<br />
konsolide gelir artışı TL bazında<br />
yüzde 101 ve ABD doları bazında yüzde<br />
8 olarak gerçekleşti. Şirketin ABD doları<br />
bazında 10 yıllık bileşik büyüme oranı<br />
yüzde 14’e ulaştı. Aynı dönemde FAVÖK<br />
marjı yüzde 32 ve kurumsal yönetim<br />
notu 9,4/10,0 oldu.<br />
İnovasyon: Fikri sermayeyi yansıtan<br />
bu odak altında açıklanan verilere göre<br />
Logo Yazılım’ın Ar-Ge harcaması/Faturalanan<br />
gelir oranı yüzde 29 olurken, bulut<br />
tabanlı mikroservis sayısı 32 ve sunulan<br />
473 yeni sürümde 4.011 yeni özellik<br />
yer alıyor.<br />
Müşteri deneyimi ve ekosistem: Logo Yazılım’ın<br />
üretilen sermaye altında tanımladığı<br />
verilere göre müşteri sayısı 180<br />
binin, iş ortağı sayısı ise 900’ün üzerine<br />
çıktı.<br />
Çalışan deneyimi: 6 odaktan biri olarak<br />
belirlenen insan sermayesinde ise çalışan<br />
sayısı 1.500’ü aştı ve kadın çalışan<br />
oranı yüzde 47 oldu. Çalışan başına eğitim<br />
ise 32,3 saate ulaştı.<br />
Sosyal etki: Sosyal sermaye boyutunda<br />
“Hayallerini Kodlayanlar” projesi çerçevesinde<br />
Türkiye’nin çeşitli illerinde<br />
gerçekleştirilen robotik kodlama atölyelerinde<br />
ulaşılan öğrenci sayısı 2.500’ü<br />
geçti. Logo çözümleriyle ders veren üniversite<br />
ve meslek yüksek okulu sayısı ise<br />
133’e ulaştı.<br />
Çevresel etki: Sera gazı yoğunluğundaki<br />
azalış yüzde 29, enerji yoğunluğundaki<br />
azalış yüzde 25 ve geri dönüştürülen tehlikeli<br />
ve tehlikesiz atık miktarı da yüzde<br />
90 oldu.<br />
Logo Yazılım sunduğu çözümler, müşterilerinin<br />
işinde verimlilik ve çeviklik sağlayarak<br />
onları operasyonel olarak güçlendirirken,<br />
karbon ayak izinden doğal<br />
kaynak tüketimine çevresel etkiyi azaltmalarına<br />
katkı sağlıyor. Logo iş yazılımlarını<br />
kullanan şirketlerde, verinin tek<br />
noktadan girişi, kaynaklarını ve süreçlerini<br />
daha etkin kontrol etmelerine ve<br />
yönetmelerine olanak tanıyor. Yenilenebilir<br />
enerji kaynağı kapsamında ise markanın<br />
Gebze yerleşkesinde bulunan 20<br />
kWh kapasiteli güneş panelleriyle enerji<br />
üretimi yapılıyor. 2009’dan bu yana BIST<br />
Kurumsal Yönetim Endeksi üyesi olan<br />
Logo Yazılım, 2017’den bu yana da BIST<br />
Sürdürülebilirlik Endeksine üye.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
CALIGO’da Chief People Officer görevine<br />
Saadet Gümüşkaptan getirildi<br />
Saadet Gümüşkaptan,<br />
CALIGO’nun<br />
hem Türkiye’deki<br />
hedeflerine hem de<br />
yeni dönemde şirketin<br />
küresel büyüme<br />
stratejilerine katkı<br />
sağlayacak İnsan ve<br />
Kültür süreçlerinin<br />
tasarlanmasından<br />
sorumlu olacak.<br />
İşletme alanındaki lisans eğitimini Bilkent<br />
Üniversitesinde tamamlayan Saadet Gümüşkaptan,<br />
profesyonel hayatına Ekol Lojistik<br />
İnsan Kaynakları departmanında başladı.<br />
Sonrasında Migros, pladis Global, Turkcell<br />
gibi şirketlerde İnsan Kaynaklarının çeşitli<br />
fonksiyonlarında; stratejik iş ortaklığı, çalışan<br />
deneyimi yönetimi, organizasyonel gelişim,<br />
dijital dönüşüm ve büyüme süreçlerin-<br />
Veri ve analitik çözümleriyle öne çıkan yerli teknoloji<br />
şirketi CALIGO’da Chief People Officer (İnsan ve Kültür<br />
Direktörü) görevine Saadet Gümüşkaptan getirildi…<br />
den sorumlu olarak görev aldı. CALIGO’ya<br />
katılmadan önce Getir’de People Business<br />
Partnering Manager olarak görev yapıyordu.<br />
Yeni görevlendirmeye ilişkin değerlendirmelerde<br />
bulunan CALIGO Kurucu Ortağı<br />
Muharrem İşeri “Yurtiçinde yürüttüğümüz<br />
başarılı çalışmalarımızın yanı sıra CALIGO<br />
artık teknoloji ihracatı yapan bir şirket konumunda.<br />
Büyüme hedefimizle birlikte, son<br />
yıllarda değişim gösteren çalışan deneyimi<br />
ve yeni çalışma modelleri gibi pek çok kavramın<br />
kurum kültürümüze adaptasyonunu<br />
da önemsiyoruz. Global oyuncularda ve teknoloji<br />
şirketlerinde edindiği deneyimlerin<br />
ardından aramıza katılan Saadet’in liderliği<br />
ile şirket kültürümüzü ve organizasyon modelimizi,<br />
hizmet kalitemizin sürekliliğini<br />
destekleyecek şekilde geliştirmeye devam<br />
edeceğiz.” dedi.<br />
Yeni göreviyle ilgili Saadet Gümüşkaptan şu<br />
açıklamada bulundu: “Uzun zamandır çalışmalarını<br />
takip ettiğim CALIGO’nun stratejik<br />
hedeflerine katkı sağlayacak insan süreçleri<br />
ve uygulamalarını geliştirecek ve tüm CALI-<br />
GO ekosistemi ile birlikte çalışacak olmaktan<br />
mutluluk duyuyorum.”<br />
E Data tüm hizmet ve çözümlerini<br />
Propay markası altında topluyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
38 yıllık geçmişinde Olivetti, Profilo, Farex, Telestar,<br />
SABA, Siemens, Telefunken gibi güçlü markalarla 15<br />
ülkede iki milyondan fazla satış gerçekleştiren E Data,<br />
tüm ürün ve hizmetlerini Propay Ödeme Teknolojileri<br />
markası altında topluyor…<br />
Sektörünün lider şirketleri arasında bulunan<br />
ve AR-GE yatırımlarıyla teknolojiye yön veren<br />
E Data, 1985 yılında KDV’nin uygulamaya<br />
geçmesiyle hayatımıza giren ve günlük yaşantımızda<br />
“yazar kasa” olarak adlandırılan<br />
ödeme kaydedici cihazların donanımlarını<br />
ve bu cihazlar üzerinde çalışan her türlü yazılım<br />
uygulamalarını geliştiriyor.<br />
Şimdiye kadar 15 ülkede, yeni nesil yazar<br />
kasa, EFT POS sistemleri, Android POS,<br />
Pompa Yazar Kasa, Online Yazar Kasa ve<br />
çevre birimlerini ilgili yasalara uygun tasarlamış,<br />
üretmiş ve sektörün geliştirilmesine<br />
öncülük etmiş kuruluşların başında gelen E<br />
Data, faaliyetlerini Profilo Ödeme Sistemleri<br />
adı altında yürütüyordu.<br />
Geçen süre içerisinde faaliyetlerini sadece cihaz<br />
satışından oldukça öteye taşıyan E Data,<br />
geliştirdiği yazılımlar, farklı altyapılarda çalışan<br />
özel ürünler, Android POS, Pompa Yazar<br />
Kasa gibi inovatif ürünlerin yanı sıra kurduğu<br />
hizmet altyapısıyla ödeme sektörünün<br />
en önemli oyuncularından biri haline geldi.<br />
Bu yeni yapısıyla sektörün öncülüğünü yapan<br />
ve konusunda uzmanlaşan E Data, yeni<br />
markasını da bu uzmanlık ve ustalık konumuna<br />
uygun olarak Propay Ödeme Teknolojileri<br />
olarak belirledi.<br />
Türkiye’de ilk termal yazıcılı ve akülü yazar<br />
kasa, akaryakıt sektöründe ilk pompa yazar<br />
kasa, ilk elektronik kayıt üniteli yazar kasa,<br />
Dünyada ilk dokunmatik ekranlı mobil yazar<br />
kasa POS’u üretmiş ve 6 farklı model Android<br />
POS ürünün BKM sertifikasyonunu almış ve<br />
Android POS’lar üzerinden ilk yemek kartı<br />
uygulamasını geliştiren Propay Ödeme Teknolojileri<br />
yeni ürünlerini de Propay markası<br />
altında üretecek.<br />
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından<br />
2015 tarihinden itibaren onaylı Ar-Ge<br />
Merkezlerinden biri olan ve son 5 yıldır Türkiye’nin<br />
en çok AR-GE harcaması yapan ilk<br />
250 şirketi arasında yer alan Propay Ödeme<br />
Teknolojileri, geleceğe yönelik yenilikçi çalışmalarını,<br />
yurt içi ve yurt dışında bulunan<br />
70’in üzerinde Ar-Ge çalışanı ile ara vermeksizin<br />
sürdürüyor.<br />
Dünya’da ve Türkiye’de ilklere imza atmış<br />
Propay Ödeme Teknolojileri, yeniliklere öncülük<br />
eden, mevzuatlara uygun şekilde farklı<br />
sektörlere yönelik sunduğu hızlı ve profesyonel<br />
çözümlerle müşteri ihtiyaçlarına beklentinin<br />
üzerinde karşılık veren lider bir kuruluş<br />
olma misyonuna artık çok daha odaklanmış<br />
bir gayretle devam ediyor.<br />
23
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Turkcell ‘Gönül Bağı Projeleri’yle<br />
deprem yaralarını saracak<br />
Türkiye’nin Turkcell’i ülkemizde yıkımlara neden olan depremlerin<br />
ardından yaraları sarmak için ‘Gönül Bağı Projeleri’<br />
ile harekete geçiyor. İstihdamdan üretime, sanattan<br />
gastronomiye, psikolojiden eğitime kadar pek çok alanda<br />
proje seferberliği başlatan Turkcell, “Bura bizim memleket”<br />
diyerek bölgeyi iyileştirmek için yola çıkıyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
24<br />
Turkcell, ekosistemindeki markalarla depremden<br />
zarar gören şehirlerde ilk adımı<br />
istihdamla atıyor. Hatay’da Çağrı ve Mesleki<br />
Eğitim Merkezi kuruyor. Geçen ay<br />
afet bölgesi için bin 100 kişilik istihdam<br />
seferberliği başlattığını açıklayan Turkcell,<br />
Hatay’daki Çağrı ve Mesleki Eğitim Merkezi’nde<br />
ilk etapta 50 kişiyi işe alacak. Ayrıca<br />
Turkcell Akademi de 5 bin depremzedeyi<br />
teknik ve kişisel gelişim programları ile<br />
destekleyip meslek edindirerek ülkeye nitelikli<br />
iş gücü kazandıracak.<br />
Büyük yıkımlara neden olan depremlerin<br />
yaralarını sarmak için ilk günden itibaren<br />
sahada çalışan Turkcell, ekosistemindeki<br />
pek çok markasıyla afet bölgesinde topluma<br />
dokunan kalkınma ve iyilik projelerini<br />
hayata geçirmeye hazırlanıyor. Yüzyılın<br />
felaketinin ardından deprem bölgesini<br />
iyileştirmeye odaklanan Turkcell, ilk aşamadaki<br />
3.5 milyar TL’lik yardım desteği<br />
ve geçen ay başlattığı #Turkcellİstihdam-<br />
Seferberliği’nden sonra, şimdi de toplumun<br />
her kesimine fayda sağlayacak pek<br />
çok projeyi hayata geçirecek. “Bura bizim<br />
memleket” diyerek yola çıkan Turkcell,<br />
depremden zarar gören şehirlerin tamamındaki<br />
depremzedelere, farklı projelerle<br />
el uzatarak yaraları yerinde saracak.<br />
Murat Erkan: “Çünkü bura<br />
bizim memleket”<br />
“Türkiye’nin Turkcell’i” kimliğinin verdiği<br />
sorumluluk ve duyarlılıkla bugüne kadar<br />
toplumun ihtiyaç duyduğu her alanda gönülden<br />
hizmet verdiklerini, milyonlarca<br />
hayata dokunan pek çok projeyle iz bıraktıklarını<br />
vurgulayan Turkcell Genel Müdürü<br />
Murat Erkan, depremlerden sonra da<br />
bölgenin kalkınması için dayanışma temeliyle<br />
çalışmaya başladıklarını kaydetti.<br />
Erkan şöyle konuştu: “Ülke olarak çok zor<br />
bir dönemden geçtik. Afetin ilk anından<br />
itibaren önceliğimiz, hayati önemdeki şebekeyi<br />
ve iletişimi eski haline getirmek<br />
oldu. Bu büyüklükteki bir felaketten sonra<br />
canımızı dişimize taktık. Yasımızı ve kayıplarımızın<br />
acısını daha fazla sorumluluk<br />
alarak dindirmeye çalıştık. Şimdi başka<br />
bir evredeyiz; dayanışma ve yaraları sarma<br />
vakti. Aklımız afet bölgesinin canlanmasında,<br />
kalbimiz depremde zarar gören<br />
şehirlerimizde. Yapılacak çok şey var. Biz<br />
Türkiye’nin Turkcell’iyiz. Bugüne kadar<br />
her alanda projeleriyle tarihe iz bırakan<br />
bir şirket olarak, marka mirasımızın aydınlattığı<br />
yolda durmadan yürüyoruz ve<br />
yeni ‘Gönül Bağları’ kurmak için seferberlik<br />
ruhuyla harekete geçiyoruz. İyileşmek<br />
için önce umutları yeşerteceğiz, el ele verip<br />
gönülleri bir edeceğiz. Çünkü ‘Bura Bizim<br />
Memleket’. Dün olduğu gibi bugün de elimiz<br />
taşın altında. Gücümüzü memleket<br />
sevdamızdan alarak yaraları yerinde saracağız.<br />
‘Gönül Bağı’ bir dayanışma, birlikte<br />
çalışarak başarma projesi… Bu bir memleket<br />
projesi. Çünkü bize başka memleket<br />
yok.”<br />
“Projelerin devamı gelecek”<br />
Afet bölgesinde depremden etkilenen hayatlara<br />
Turkcell’in ekosistemindeki markalarla<br />
dokunacaklarını belirten Murat<br />
Erkan, “Bu kapsamda öncelikle bölgedeki<br />
istihdama ve ekonomik kalkınmaya destek<br />
olacağız. Yerel üreticilere, KOBİ’lere,<br />
çiftçiye ve bölge esnafına iyi gelecek pek<br />
çok projeyi hayata geçireceğiz. Devamında<br />
kültür-sanattan gastronomiye, çocuklardan<br />
gençlere ve kadınlara kadar sosyal ve<br />
kültürel hayatın farklı noktalarına dokunacağız.<br />
Projelerimiz uzun soluklu olacak<br />
ve devamı gelecek” dedi.<br />
Gönül Bağı Projeleri’nde neler<br />
var?<br />
Öncelik istihdamda<br />
Turkcell bölgede hayatı canlandırmak için<br />
işe istihdam yaratacak projelerle başlıyor.<br />
Afet bölgesinde yeniden yapılanmanın<br />
ekonomik kalkınmayla mümkün olacağı<br />
fikrinden hareketle depremzedelerin iş<br />
hayatına dönüşü için arka arkaya adımlar<br />
atılıyor. Turkcell geçen ay başlattığı #TurkcellİstihdamSeferberliği<br />
ile depremden etkilenen<br />
illerde yaşayan, depremden sonra<br />
farklı illere yerleşen veya birinci derece yakınları<br />
afetzede olan bin 100 kişiye iş imkânı<br />
sağlayacağını duyurmuştu. Şimdi de<br />
Hatay’a ‘Çağrı ve Mesleki Eğitim Merkezi’<br />
kuruyor. İlk aşamada 50 kişinin işe alınacağı<br />
bu merkezde depremzedelerin istihdamı,<br />
eğitim alması ve meslek edinmesi<br />
sağlanacak. Mesleki eğitimlerle uzaktan<br />
ve evden çalışmaya uygun iş modelleri<br />
geliştirilerek çalışan sayısının artırılması<br />
hedefleniyor. Öte yandan Turkcell Akademi<br />
de 5 bin depremzedeyi teknik ve kişisel<br />
gelişim programlarıyla destekleyecek.<br />
Depremzedelere verilecek yazılım, yazılım<br />
test uzmanlığı, robotik kodlama, bulut<br />
teknolojiler, satış, pazarlama eğitimleriyle<br />
ülkeye nitelikli iş gücü kazandırılacak.<br />
Mesleki eğitimleri tamamlayanlar Turkcell,<br />
Paycell, Atmosware, Turkcell Global<br />
Bilgi ve Turkcell Bayii Satış kanallarında iş<br />
bulma imkanına sahip olacak.<br />
Esnaf ve KOBİ’ler Paycell,<br />
Pasaj, İşTurkcell’le<br />
desteklenecek<br />
Deprem bölgesinin lokomotif gücü olan<br />
yerel ve küçük işletmelerin üretime devam<br />
etmesi ve pazarda yer alması sağlanacak.<br />
Turkcell’in dijital iş servislerinden olan<br />
İşTurkcell, dijital ödeme ve finansal hizmetler<br />
platformları Financell ve Paycell ile<br />
bölgedeki KOBİ’ler, esnaf ve yeni açılacak<br />
işletmeler de farklı projelerle desteklenecek.<br />
Elektronik pazar yeri Pasaj’da her il<br />
adına kurulacak dijital çarşılar bölgeden<br />
dünyaya köprü kuracak.<br />
Çocuklar ve kadınlar öncelikli<br />
Depremden en çok etkilenen kadınlara ve<br />
çocuklara yönelik projeler de devreye alınacak.<br />
Paycell El Sanatları Vitrinleri projesinde;<br />
el sanatları ile geçimini sağlayan<br />
kadınlar faydalanacak. Turkcell Bizce ile<br />
bölgedeki kadın girişimcilerin kalkınması<br />
desteklenecek. Millî Eğitim Bakanlığı<br />
iş birliğiyle sürdürülen sosyal sorumluluk<br />
projesi ‘Eğitime Dönüştür’ gibi çocukların<br />
eğitimine katkı sağlayacak projelere<br />
ağırlık verilecek. Ayrıca Hatay öncelikli<br />
olmak üzere deprem bölgelerindeki çocukların<br />
moral motivasyonu için düzenlenen<br />
etkinlikler 23 Nisan’a kadar devam edecek.<br />
Benzer sosyalleşme ve rehabilitasyon<br />
çalışmaları bölgede yaygınlaştırılacak.<br />
Çadırkentlere ve yerel üreticiye yönelik hasat<br />
dönemi etkinlikleriyle Turkcell yıl boyu<br />
depremzedelerin yanında olacak.<br />
Ayrıca kültür ve sanat alanlarında da yapılacak<br />
özel projelerle şehirlerin bilinen<br />
yaşam kültürleri korunmaya çalışılacak.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
“Sektör paydaşları şarj istasyonları<br />
için ortak çalışmalı”<br />
Türkiye’deki operatörlere sistem entegratörlüğü<br />
yapan ve en geniş şarj ağına sahip olan şarj<br />
istasyonu ağı şirketi Sharz.net, Türkiye’deki<br />
şarj istasyonu ağı ve ülkemizin elektrikli araç<br />
dünyasındaki geleceği ile ilgili görüşlerini<br />
paylaştı. “İstasyonların şarj edebilirlik düzeylerinin<br />
yüksek seviyede kalabilmesi oldukça<br />
önemli bir konu. Bu sebeple Türkiye’de kurulacak<br />
şarj üniteleri teknolojilerinin dikkatle<br />
seçilmesi gerektiği görüşündeyiz.” yorumunu<br />
yapan Sharz.net Genel Koordinatörü Ayşe Ece<br />
Şengönül, “Elektrikli araç teknolojisi ne kadar<br />
gelişmiş olursa olsun, aracı şarj edemediğiniz<br />
sürece bir işlevi olmayacaktır. Ülkemizde şarj<br />
istasyonu sayısının yeterli olacak şekilde artacağını<br />
düşünüyoruz; ancak önemli olan, büyük<br />
şirketlerin yanı sıra şarj istasyon ağı yatırımı<br />
yapmak üzere konu ile alakası olmayan birçok<br />
firma da bu süreçte lisans sahibi oldu. Bu noktada<br />
düşük maliyetli ünitelerin istasyonlara<br />
montajı yapıldıktan sonra farklı marka-model<br />
Sharz.net, elektrikli araç şarj istasyonları için sağlanan<br />
teşviklerin sektöre etkileri ve şarj istasyonlarının geleceğiyle<br />
ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz yıl<br />
elektrikli araç satışları yüzde 170’i aşan oranlarda artarken,<br />
elektrikli otomobiller kadar şarj istasyonlarının sayısı<br />
ve niteliğinin de önemine dikkat çekildi…<br />
araçları şarj edip edemeyeceği göz önünde bulundurulmalıdır.<br />
Bu konuda endişelerimiz var.”<br />
dedi.<br />
“Sektör paydaşları rekabeti<br />
kenara bırakıp ortak çalışmalı”<br />
Elektrikli motorların önemi her geçen gün artarken<br />
Türkiye’nin bu konuda dünyanın önde<br />
gelen ülkeleri arasında yer alabilmesi için<br />
Edirne’den Artvin’e uzanan istasyon ağımız,<br />
iş ortaklıklarımız ve gelecek planlarımız ile çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz.” diyen Şengönül,<br />
<strong>2023</strong> yılı sonunda bin istasyon, bin 200 şarj<br />
ünitesi ve 2 bin soket sayısına ulaşmayı hedeflediklerini<br />
belirtti. Konuşmasının devamında<br />
Şengönül “100 yıllık fosil yakıt çağı, yerini yer<br />
üstünde bulunan doğal enerji kaynaklarından<br />
elde edilen enerjilerin üretilebildiği yeni bir<br />
çağa bırakıyor. Yaşanılan bu çağ değişiminde<br />
Türkiye’nin önde gelen ülkeler arasında yer alabilmesi<br />
için sektör paydaşı şirketler, rekabeti<br />
kenara bırakıp ortak çalışmalarda da bulunarak<br />
birbirlerine katkıda bulunmalı. Sharz.net<br />
olarak; şarj ağı operatörü olan yeni şirketlerle<br />
istasyon ağımızı paylaşıp daha geniş bir alanda<br />
müşterilerine şarj ağı sunmalarına imkan tanıyoruz.<br />
2018’den bu yana önemli şirketleri bir<br />
araya getirerek vesile olduğumuz birlikteliklerin<br />
hazırlamış olduğu<br />
zeminin de katkılarıyla<br />
birlikte Türkiye’nin, girişimci<br />
ruhlu ve dinamik<br />
yatırımcı şirketleri<br />
ile elektrikli araç şarj<br />
dünyasında önde gelen<br />
ülkeler arasında yerini<br />
alacağına inanıyoruz.”<br />
ifadelerine yer verdi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Atos, Türkiye’de yeni SAP Mükemmeliyet<br />
Merkezini duyurdu<br />
Atos, yeni kuruluş ile mevcut SAP müşterilerinin<br />
iş sürekliliğini ve bölgede büyüme fırsatı<br />
sağlamayı hedefliyor. Yeni SAP kuruluşu,<br />
Atos’un teslimat yeteneklerini ve müşteriye<br />
erişimini artırması adına önemli bir adım<br />
olarak öne çıkıyor.<br />
Türkiye SAP CoE, daha şimdiden Atos’un en<br />
stratejik müşterilerinden biri olan Siemens<br />
Healthineers’a dünya çapındaki geniş SAP<br />
danışmanı kapasitesiyle SAP Uygulama<br />
Yönetim Hizmetleri sağlıyor. Türkiye CoE,<br />
Atos’un değer yaratma ve müşterilerine bağlılık<br />
hedefiyle uyumlu olarak, gelişmiş kapasitesiyle<br />
dünya çapında yüksek kaliteli çok<br />
dilli SAP hizmetleri sunmak için tam donanımlı<br />
bir mükemmeliyet merkezidir.<br />
Atos Türkiye SAP Uygulamaları Başkanı<br />
Atos, Türkiye’deki yeni SAP Mükemmeliyet Merkezini<br />
(Center of Excellence-CoE) duyurdu. Atos’un başlıca<br />
SAP dağıtım merkezlerinden biri olarak Türkiye SAP<br />
CoE, Orta Avrupa ülkelerine hizmet sağlamaya ve aynı<br />
zamanda büyümekte olan pazarlar için yetenek ölçeklendirmeye<br />
odaklanacak. Bu yeni SAP mükemmeliyet<br />
merkezinin lansmanı, stratejik bir adım olarak Atos’un<br />
Türkiye›deki SAP ekibinin kapsamını genişletme ve<br />
yakın kıyı merkezlerinden biri olarak Atos’un bölgedeki<br />
varlığını güçlendirme amacı taşıyor…<br />
Şule Topal, Türkiye SAP CoE ile ilgili düşüncelerini<br />
paylaştı: “Türkiye’deki yeni SAP Mükemmeliyet<br />
Merkezinin lansmanı, hem bölgedeki<br />
ve hem de dünyadaki müşterilerimize<br />
yüksek kaliteli SAP hizmetleri sunma yolculuğumuzda<br />
bizim için önemli bir kilometre<br />
taşı olarak büyük önem arz ediyor. Orta<br />
Avrupa’daki ve büyümekte olan pazarlardaki<br />
müşterilerimize, Türkiye’deki yeni SAP<br />
Mükemmeliyet Merkezinin genişletilmiş<br />
kapasitesiyle en son dijital çözümleri ve hizmetleri<br />
sunmaktan büyük gurur duyuyoruz.<br />
Bu yeni merkezin, müşterilerimizin gelişen<br />
ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmemizi<br />
sağlayacağından ve itibarımızı artıracağından<br />
oldukça eminiz.”<br />
Atos, müşterilerine en son dijital çözümleri<br />
ve hizmetleri sağlamaya kendini adamış bir<br />
bilişim teknolojileri hizmeti ve danışmanlık<br />
şirketidir. Atos, Türkiye’deki yeni SAP Mükemmeliyet<br />
Merkezinin lansmanı ile dünya<br />
çapındaki müşterilerine olağanüstü SAP hizmetleri<br />
ve çözümleri sunmak adına oldukça<br />
başarılı bir şekilde konumlanmıştır.<br />
25
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
EasyCep’in yılsonu hedefi<br />
400 bin telefonu yenilemek<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
26<br />
Türkiye’de yenilenmiş telefon pazarının öncüsü<br />
EasyCep, tüketicileri yenilenmiş telefon<br />
tercihinin faydaları hakkında bilinçlendirerek<br />
2022 yılında büyüme yolunda önemli bir ivme<br />
kazandı. Telefon ve teknolojiyi tüm tüketiciler<br />
için ulaşılabilir hale getirmeyi hedefleyen<br />
şirket, 2022 yılında küresel ekonomide ve yurt<br />
içinde yaşanan zorlu ortamda binlerce telefonun<br />
yenilemesini yaparak ekonomiye kazandırdı.<br />
Şirket, sağladığı fırsatlarla artan tüketici<br />
ilgisi sayesinde geçen yıl 15 kat büyüdü. <strong>2023</strong> yılında<br />
telefon yenileme kapasitesini 3 kat artırmayı<br />
planlayan EasyCep, bu yıl sonu itibarıyla<br />
kuruluşundan itibaren toplamda 400 bin adet<br />
telefonu yenilemiş olmayı hedefliyor.<br />
Yeni telefon alımlarında tüketici kredileri 3 ay<br />
vade ile sınırlandırılmış olmasına karşın, yenilenmiş<br />
telefonlarda peşin fiyatına 12 ay taksit<br />
ve 12 ay garanti hizmeti sunan EasyCep, dünyada<br />
artan enflasyonla alım gücü zayıflayan<br />
tüketiciye akılcı bir alternatif sunuyor.<br />
EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir, “Türkiye’yi,<br />
ABD ve Avrupa’da daha yerleşik hale<br />
gelmiş bir sektörle tanıştırdık. Tüketiciler, sağladığımız<br />
faydayı anlıyor ve deneyimlemek için<br />
harekete geçiyor. Bu da bizim her yıl hızlı büyümemizi<br />
sağlıyor” dedi.<br />
Mağaza sayısı 60’a, çalışan<br />
sayısı 700’e çıkacak<br />
Geçtiğimiz yıl 20 yeni mağaza açarak toplamda<br />
15 farklı şehirde 26 mağazaya ulaşan Easy-<br />
Cep, <strong>2023</strong> yılı mart ayı itibarıyla 40 mağazada<br />
hizmet veriyor. “Bu yıl sonunda 60 mağazaya<br />
ulaşacağız. CarrefourSA ve Turkcell mağazalarından<br />
sonra çok yakın zamanda Türkiye<br />
genelinde yer alan 41 Migros mağazasındaki<br />
stantlarımızda tüketici ile buluşacağız” diyen<br />
Özdemir, şunları söyledi: “Geçen yılın başında<br />
109 olan çalışan sayımız, yıl sonuna geldiğimizde<br />
477’ye ulaştı. Bu yıl ekibimizi 700 kişiye<br />
çıkarmayı hedefliyoruz. Kurduğumuz EasyAkademi<br />
ile hem teknik hem de kişisel gelişimlerine<br />
katkıda bulunduğumuz ekibimizin<br />
büyümesine paralel olarak telefon yenileme<br />
kapasitemizi de ayda 45 bin adet seviyesine<br />
yükselteceğiz. EasyCep olarak yaptığımız bu<br />
istihdam ve altyapı yatırımlarıyla <strong>2023</strong> yılı<br />
sonu itibarıyla 2,7 milyar TL brüt ciroya ulaşmayı<br />
hedefliyoruz.”<br />
Hedef üç yıl içinde unicorn<br />
olmak<br />
Özdemir, “Yeni bir pazar oluşturmanın<br />
zorluğuna rağmen, şimdiye kadar elde<br />
ettiğimiz başarıya bizi götüren etkenlerin<br />
başında, sunduğumuz faydaların yanında<br />
tüketicinin bize güvenmesi geliyor. Bunu da<br />
teknik ve finansal altyapımıza, ekibimizin<br />
uzmanlığına ve gelişmeye yaptığımız yatırıma<br />
borçluyuz” dedi. 2022 yılında 64,1 milyar $’a<br />
ulaştığı tahmin edilen dünya yenilenmiş telefon<br />
pazarının 2030’a kadar yüzde 11,45’lik yıllık<br />
bileşik büyüme oranıyla yaklaşık 146,43 milyar<br />
$’a ulaşacağının öngörüldüğünü belirten Özdemir,<br />
“Bu görünüme ek olarak başarılı performansımız<br />
sayesinde 2022 Yılında seri A yatırım<br />
Türkiye’de yenilenmiş telefon sektörünün öncüsü Easy-<br />
Cep, 2022 yılını 15 kat büyüme ile kapattı. 2022 yılında mağaza<br />
sayısını 26’ya yükseltti. <strong>2023</strong> yılında hızlı büyümesini<br />
sürdürmeyi hedefleyen EasyCep, mağaza sayısını 60’a<br />
ve çalışan sayısını 700’e yükseltmeyi hedefliyor. Telefon<br />
yenileme kapasitesini artırmayı planlayan şirket, <strong>2023</strong> yılı<br />
sonun itibarıyla toplamda 400 bin telefon yenileme hedefi<br />
ile ülke ekonomisine ve çevreye katkısını sürdürecek. Bu<br />
yıl yeni yatırım turuna çıkmayı planlayan EasyCep, Türkiye’den<br />
çıkan unicorn’lar arasına katılmak istiyor…<br />
turunda 100 milyon dolar değerleme üzerinden<br />
11 milyon dolarlık yatırım aldık. Kararlılığımız<br />
ve iş modelimize olan inancımız ikna sürecinde<br />
oldukça etkili oldu. Şimdi de, en az 50 milyon<br />
dolar yatırım alma hedefiyle Seri B yatırım turu<br />
hazırlıklarımızı yapıyoruz. Amacımız, 2026 yılı<br />
itibarıyla Türkiye’den çıkan unicorn’lar arasına<br />
katılmış olmak” diye konuştu.<br />
Yüzde 30 daha ucuz ve çok<br />
çevreci<br />
Tüketiciye sundukları değerin çok açık olduğunu<br />
belirten Özdemir, şunları söyledi: “Eski<br />
cihazlarını kapılarından alıp değerlendiriyoruz,<br />
telefon alımlarında da, peşin fiyatına 12 ay<br />
taksit ve 12 ay garanti veriyoruz. Bu yılın başında<br />
yeni telefon alımlarında tüketici kredisi ile<br />
3 ayla sınırlandırması sonrasında daha belirgin<br />
hale gelen bu faydayı anlatmaya devam edeceğiz.<br />
Yurtiçinde yenilenmiş telefon pazarı, toplam<br />
pazarın henüz yüzde 1’i bile değil. Batı Avrupa’da<br />
ve Kuzey Amerika’da ise bu oran yüzde<br />
20’ye ulaşıyor. Yenilenmiş telefonların, muadili<br />
yeni telefonlara göre yüzde 30’a varan oranda<br />
daha ucuz oluşun yanı sıra, çok daha çevreci<br />
oluşunun fark edilmesi bu pazarın gelişiminde<br />
önemli rol oynayacak” diye konuştu.<br />
Yeni bir telefonun üretilmesinde yaklaşık 85<br />
kg karbon salımı gerçekleşirken, bunun yüzde<br />
95’lik kısmı üretim safhasında ortaya çıkıyor.<br />
Bir ağacın bu miktarda bir karbon salınımını<br />
dengelemesinin ise neredeyse 20 yıl sürdüğünün<br />
altını çizen Özdemir, “EasyCep olarak,<br />
kurulduğumuz ilk günden bu yana toplamda<br />
yaklaşık 200 bin telefonu lisanslı yenileme merkezimizde<br />
yenileyerek ekonomiye ve çevreye<br />
kazandırmaktan mutluyuz” diye konuştu.<br />
Sadece ürün değil bütünleşik<br />
bir hizmet sunuyoruz<br />
EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir, sadece<br />
ürün değil hizmet portföylerini de büyüttüklerini<br />
belirterek, şunları söyledi: “EasyCep olarak<br />
Türkiye’nin en büyük yenilenmiş ürün marketiyiz.<br />
Satmış olduğumuz telefonlar kadar tüketiciye<br />
daha iyi bir müşteri deneyimi sağlamak<br />
adına verdiğimiz hizmetlerin çeşitliliğine de<br />
önem veriyoruz. Bu kapsamda ürün portföyümüze<br />
Colendi iş birliği ile başlattığımız ‘Telefon<br />
Koruma Paketi’ ürünümüz olan ‘EasyCare’i,<br />
mağazalarımıza gelen müşterilerimizden telefonlarını<br />
alıp yetkili servise gönderip 2 gün<br />
içerisinde kendilerine teslim ettiğimiz iş modelimiz<br />
olan ‘EasyFix’i ve satışlarımızın yüzde<br />
20’lik kısmının gerçekleştiği mobil uygulamamızı<br />
hayata geçirdik. Büyümeye ve ürün<br />
portföyümüzü genişletmeye devam edeceğiz.<br />
Sadece hizmet çeşitliliğinde değil bu yıl ürün<br />
çeşitliliğimizi de arttırdık. Arzum küçük ev<br />
aletlerini portföyünüze ekledik özellikle mağazalarımızda<br />
ürün portföyümüze farklılık kazandırarak<br />
müşterilerimizin dikkatini daha da<br />
çekmiş olduk. Beklediğimizden çok daha fazla<br />
verim aldık diyebilirim. Fiyat performans açısından<br />
tüketici için oldukça iyi bir fırsat oldu.<br />
En çok talep gören ürünlerimiz evlerin olmazsa<br />
olmazı kahve ve çay makinaları, blender ve dikey<br />
süpürgeler oldu.”<br />
Tüketicilerin %40’ı yenilenmiş<br />
telefonu bir başkası için alıyor<br />
Gerçekleştirdikleri operasyonun ayrıntılarına<br />
ve tüketicilerin tercihlerine de değinen Easy-<br />
Cep CEO’su Mehmet Akif Özdemir, “Yeni telefon<br />
satan önde gelen bazı markaların ‘Eskiyi<br />
getir yeniyi götür’ kampanyalarında toplanan<br />
telefonları biz alıyoruz. İki bin noktadan cihaz<br />
topluyoruz. Topladığımız eski telefonların<br />
yüzde 60’ı bu kampanyalardan, yüzde 40’ı ise<br />
bizim kendi alım yaptığımız cihazlardan oluşuyor.<br />
Satışlarımızda ortalama sepet tutarımız<br />
8 bin TL seviyesinde yer alırken, aldığımız eski<br />
telefonlarda ortalama tutar ise 5.500 TL seviyesinde.<br />
Tüketicilerimizin yüzde 60’ı yenilenmiş<br />
telefonlarını kendileri için satın alırken, yüzde<br />
40’ı ise bir başkası için alıyor” açıklamalarını<br />
yaptı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Savunma için üretilen TOUGHBOOK 40,<br />
Viasat Şifreli SSD’ye sahip<br />
Mayıs <strong>2023</strong>’te satışa sunulacak olan ve kendi<br />
kendini şifreleyen SSD’ye sahip TOUGHBOOK<br />
40 dizüstü bilgisayar, Çok Gizli (Top Secret)<br />
bilgileri ve aşağıdaki tüm güvenlik seviyelerini<br />
güvence altına almak için Birleşik Krallık’ta<br />
kullanım için sertifikalandırıldı ve NATO ve<br />
diğer Avrupa ülkeleri tarafından kullanım için<br />
onaylandı. Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler<br />
İş Bölümü Mühendislik, Ürün ve Mobilite<br />
Çözümleri Genel Müdürü Jon Tucker, konuyla<br />
ilgili şunları söyledi: “Bu cihaz, Viasat ile ortaklığımızı<br />
TOUGHBOOK serisinde en üst düzey<br />
güvenlik disklerini sunacak şekilde genişletmenin<br />
bir sonraki adımını temsil ediyor. “Avrupa<br />
ve ötesindeki mevcut jeopolitik gerilimlerle, bu<br />
tür son derece güvenli, sağlam ve modüler esnek<br />
cihazlara olan talep her geçen gün artıyor.”<br />
Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Türkiye<br />
Satış Müdürü Onur Cansu, “Viasat SSD’li TOU-<br />
GHBOOK 40, Türkiye’nin askeri sektörüne de<br />
büyük faydalar sağlıyor çünkü Çok Gizli olarak<br />
sınıflandırılan verilerin yanı sıra altındaki tüm<br />
güvenlik seviyelerindeki verileri başarıyla saklayabiliyor.<br />
Aynı zamanda da Türkiye, NATO ve<br />
diğer Avrupa ülkelerinde kullanım için gerekli<br />
sertifikalara sahip” diyor.<br />
Üstün 14 inçlik sağlam dizüstü bilgisayar, yaya<br />
ve araçta operasyonel kullanımın yanı sıra araç<br />
Panasonic savunma sektörü için dünyanın önde gelen<br />
dayanıklı dizüstü bilgisayarının artık küresel iletişim<br />
şirketi Viasat Inc.’in Eclypt® Core Şifreli Dahili SSD ile<br />
donatılabileceğini duyurdu ve Panasonic TOUGHBOOK<br />
40’ı askeri, sınır kontrolü ve acil durum hizmetleri için<br />
yeteneklerinde en üst seviyeye taşıdı…<br />
teşhisi, bakımı ve eğitimi de dahil olmak üzere<br />
Savunma için tasarlanmıştır. Polis ve sınır kontrolü<br />
için cihaz, yönlendirme, plaka veya şüpheli<br />
tanımlama gibi operasyonel hizmetler için ideal<br />
bir kullanım sunuyor. Dayanıklı bilişimi başka<br />
bir seviyeye taşıyan modüler tasarım, mobil çalışanların<br />
7 genişletme alanını donatarak farklı<br />
zorluklar için cihazı hızlı ve kolay bir şekilde<br />
değiştirmelerine olanak tanıyor. Güçlü, yeni<br />
ve tamamen siyah model, kritik operasyonları<br />
desteklemek için askeri sınıf güvenlik ve iletişim<br />
yetenekleriyle en zorlu koşullarda kullanılmak<br />
üzere üretiliyor. Windows 11 Güvenli Çekirdekli<br />
bilgisayar, Intel® Core i5-1145G7 vPro işlemci (opsiyonel<br />
Intel® Core i7 vPro® işlemci), 16 GB RAM<br />
(opsiyonel 64 GB’a kadar) ve standart olarak hızlı<br />
sürüm 512 GB NVMe OPAL SSD (opsiyonel 2<br />
TB’a kadar) ile donatılmıştır. Artık VIASAT’ın<br />
hızlı serbest bırakma NATO onaylı (quick release<br />
NATO approved) kendinden şifrelemeli<br />
güvenli sürücülerin yanı sıra MIL konektörleri<br />
ve yerleştirme istasyonları ile kullanım için de<br />
onaylandı. İşlemler sırasında ışığı ve elektronik<br />
şanzımanları hemen kapatmak için tek dokunuşla<br />
Gizli Mod işlevine de sahip. Viasat UK<br />
Genel Müdürü Hisham Awad ise görüşlerini şu<br />
şekilde dile getiriyor: “Panasonic ile ortaklığımızı<br />
genişletmekten ve savunma sektöründeki<br />
kullanıcılara yeni nesil dayanıklı ve son derece<br />
güvenli cihazlar sunmak için Viasat şifrelemesini<br />
TOUGHBOOK 40’a entegre etmekten heyecan<br />
duyuyoruz. Viasat’ın İngiltere’de tasarlanan<br />
ve üretilen güvenli bekleyen veri (data-at-rest)<br />
teknolojisi Eclypt, gelişmiş kimlik doğrulama,<br />
tüm disk şifreleme ve veri depolamayı kurcalamaya<br />
karşı korumalı dahili veya taşınabilir bir<br />
donanımda birleştiriyor. Cihaz hırsızlığı, kaybı<br />
veya saldırısı durumunda, SSD kapatıldıktan<br />
sonra verilerin korunmasını ve güvenli olmasını<br />
sağlamaya yardımcı olur. Savunma sektöründeki<br />
kullanıcıların en hassas verilerini korumalarına<br />
yardımcı olmak için gelişmiş bekleyen veri<br />
çözümleri sunmaya devam etmeyi dört gözle<br />
bekliyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
TP-Link, VIGI Kurumsal Güvenlik<br />
Sistemlerini yeniledi<br />
TP-Link, VIGI alt markasıyla sunduğu kurumsal güvenlik<br />
sistemlerini yeniledi, güçlendirdi. Model sayısı<br />
artan ve farklı tiplerde profesyonel iç ve dış mekan<br />
kameraları, network kayıt cihazları ve güvenlik yönetim<br />
yazılımıyla VIGI kurumlara seçenek oluşturuyor…<br />
VIGI alt markasıyla kurumsal güvenlik sistemleri<br />
geliştiren TP-Link®, VIGI ürün ailesini<br />
geliştirdi, yeniledi. Farklı kamera tipleri, farklı<br />
çözünürlük seçenekleriyle her işletmenin ihtiyacına<br />
uygun güvenlik kamerası ve network<br />
kayıt cihazı (NVR) VIGI ailesinde yer alıyor.<br />
Yenilenen VIGI ailesinde hem iç hem dış mekan<br />
kameraları, seçenekli NVR cihazları ve<br />
güvenlik yönetim yazılımı yer alıyor. Farklı kurumların<br />
farklı kamera tipine gereksinimi olduğunu<br />
düşünen TP-Link, bullet, turret, dome<br />
tiplerinde kameralara sahip. Farklı özelliklerle<br />
donatılmış olan VIGI kameralar, güvenliği artırarak<br />
kullanımı kolaylaştırmayı hedeflemiş.<br />
Örneğin dış mekan kameralarında insan ve<br />
araçları diğer nesnelerden ayıran sınıflama<br />
yapma, akıllı algılama, otomatik takip gibi<br />
özellikler bulunuyor. İç mekan kameraları arasında<br />
hem kablolu hem WiFi bağlantı özellikli<br />
modeller yer alıyor. Kurumlar ihtiyacına uygun<br />
kamerayı seçebiliyor. Aynı şekilde görüntü kalitesi<br />
açısından da seçenekli kamera modelleri<br />
sunuluyor. VIGI güvenlik kameraları 2 MP’den<br />
4 MP’ye kadar farklı çözünürlüğe sahip.<br />
Esnek Yönetim Olanağı<br />
VIGI güvenlik kameralarının yönetimi konusunda<br />
kurumlara esneklik sağlanmış durumda.<br />
NVR cihazları üzerinden kameralar<br />
yönetilebildiği gibi VIGI uygulaması ya da VIGI<br />
Security Manager yazılımıyla da yönetim ve<br />
ayarlar, denetimler yapılabiliyor.<br />
VIGI network kayıt cihazlarında da seçenek<br />
sunuyor. 4’ten 16’ya kadar farklı kanal adetlerine<br />
sahip olan NVR cihazlarında PoE özellikli<br />
modeller de bulunuyor. Bu sayede elektrik hattı<br />
olmayan yerlerde Ethernet üzerinden güç alarak<br />
cihazlar çalışabiliyor.<br />
VIGI güvenlik sistemlerinin kullanımı kolaylaştıran<br />
çeşitli özellikleri bulunuyor. Bunlardan<br />
bazıları şunlar:<br />
- NVR cihazı üzerinden tüm kameralara istenirse<br />
tek şifre, istenirse farklı şifreler oluşturulabiliyor<br />
- Arayüzden kameraların tümüne yazılım güncellemesi<br />
yapmak mümkün, tek tek güncelleme<br />
yapılması gerekmiyor.<br />
- Çoklu kamera şifre değişikliği yapılabiliyor<br />
- Her kamera için otomatik takvim oluşturulabiliyor;<br />
yeniden başlatma yapılabiliyor.<br />
27
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
HPE Aletra Porföyü, veri yaşam döngüsü<br />
yönetimini dönüştürüyor!<br />
Dosya, blok ve veri koruma hizmetleriyle genişletilen<br />
HPE Alletra Storage MP üzerine inşa edilen yeni veri hizmetleri,<br />
sezgisel bulut deneyimi, yüksek performanslı<br />
ölçeklenebilir depolama ve HPE GreenLake aracılığıyla<br />
sağlanan hibrit veri korumasını birlikte sunuyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
28<br />
Hewlett Packard Enterprise, müşterilerinin<br />
veri silolarını ortadan kaldırmasına, maliyeti<br />
ve karmaşayı azaltmasına, performansı artırmasına<br />
yardımcı olmak üzere tasarladığı<br />
yeni dosya, blok, felaket koruma ve yedekten<br />
kurtarma odaklı veri hizmetlerini duyurdu.<br />
Sunulan yeni hizmetler veri yoğun iş yükleri<br />
için kurumsal düzeyde ölçeklenebilir performans<br />
sunarken, genişletilmiş blok hizmetleri<br />
orta sınıf ekonomilerin kritik depolama ihtiyaçlarını<br />
karşılıyor.<br />
Yeni dosya ve blok teklifleri, HPE Alletra Storage<br />
MP aracılığıyla esnek mimariden yararlanıyor.<br />
Böylece müşteriler hibrit buluttaki<br />
tüm veri türlerini tek bir birleşik platform<br />
üzerinden depolayabiliyor, yönetebiliyor ve<br />
koruma altına alabiliyor. Sunulan yeni veri<br />
hizmetleri, müşterilerin veri yaşam döngüsü<br />
yönetimini dönüştürmesini ve içgörü çağında<br />
gelişimi sürdürmesini sağlayan sezgisel<br />
bir bulut deneyimi sunuyor.<br />
Müşterilerin verilerini yönetirken benzersiz<br />
zorluklarla karşılaştıklarına değinen HPE<br />
Storage Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü<br />
Tom Black, şöyle konuştu: “Verilerin hacmindeki<br />
ve karmaşasındaki hızlı artış, kuruluşları<br />
tüm bunları silo depolama çözümlerinin<br />
maliyetli bir kombinasyonuyla yönetmeye<br />
zorladı. Yeni HPE GreenLake veri hizmetleri<br />
ve genişletilmiş HPE Alletra inovasyonları,<br />
birden fazla veri türünü, depolama protokolünü<br />
ve iş yükünü yönetmeyi daha kolay ve<br />
ekonomik hale getirerek müşterilerin inovasyonu<br />
hızlandırmaya ve iş sonuçlarını artırmaya<br />
odaklanmasını sağlıyor.”<br />
HPE Türkiye, Doğu-Güney Avrupa, Kafkaslar<br />
ve Orta Asya Genel Müdürü Güngör Kaymak<br />
konuya ilişkin şunları ifade etti: “HPE<br />
olarak varolma amacımız insanların yaşam<br />
ve çalışma şekillerini iyileştirmek. Teknolojinin<br />
en önemli potansiyelini iyilik için bir<br />
güç olarak kullanılmasında görüyoruz. Bu<br />
doğrultuda geliştirdiğimiz teknolojiler bugüne<br />
kadar çözemediğimiz karmaşıklıktaki<br />
problemlere cevap bulmak, evrenin sırlarını<br />
deşifre edebilmek, pandemide hızlı ilaç geliştirebilmek,<br />
daha doğru hava tahminleri<br />
yapabilmek gibi birçok önemli araştırmada<br />
kullanılıyor.<br />
Sürdürülebilirliğin dünyamızın geleceği<br />
için en önemli konuların başında geldiğinin<br />
bilinciyle, geliştirdiğimiz ürünlerde ve<br />
müşterilerimize sunduğumuz sahip olma<br />
modellerinde sürdürülebilirliği en ön plana<br />
koyuyoruz. HPE GreenLake’in zenginleşen<br />
bu yeni çözümüyle dijital dönüşüm çabalarını<br />
bu çerçevede ele alıp müşterilerimize<br />
kolay erişilebilir, esnek, ekonomik ve sürdürülebilir<br />
hibrit bulut deneyimi sunuyoruz.<br />
Ayrıca Türkiye ve çevre ülkelerde genişleyen<br />
iş potansiyelleri yapımızda da bazı yenilikleri<br />
beraberinde getiriyor. Bu çerçevede HPE<br />
Türkiye Kurumsal Satış Direktörü görevinde<br />
olan Alper Yıldız yeni dönemde HPE Türkiye<br />
Genel Müdürlüğü’nü üstlenecek. Bu gelişme<br />
aynı zamanda, gelecek vaat eden Türkiye ve<br />
çevre ülke pazarına HPE’nin duyduğu güveni<br />
temsil ediyor. Bu vesileyle hayırlı olmasını<br />
diliyor, Alper Bey’e yeni görevinde başarılar<br />
diliyorum.”<br />
Günümüzde her büyüklükteki işletme, veri<br />
yönetimine dair maliyetleri ve karmaşayı<br />
azaltırken daha iyi sonuçlar elde etmek için<br />
elindeki verilerden yararlanmaya odaklanıyor.<br />
Bunun yanında üretilen küresel veri hacminin<br />
2026 yılına kadar iki katına çıkması<br />
bekleniyor. Bu durum kuruluşları her biri<br />
farklı destek ve yönetim sistemleri gerektiren<br />
kaotik bir dizi iş yükü ve veri protokolüyle<br />
karşı karşıya bırakırken, işleri sürdürmek<br />
için gerekli olan verileri yedeklemek, korumak<br />
ve kurtarmak zorlu bir mücadeleye dönüşüyor.<br />
HPE, kuruluşların veri yaşam döngüsü zorluklarının<br />
üstesinden gelmesine yardımcı<br />
olmak için blok veya dosya depoları için yapılandırılabilen<br />
yeni, modüler bir depolama çözümü<br />
sunuyor. HPE Alletra Storage MP, aynı<br />
donanım üzerinde performans ve kapasite<br />
için bağımsız olarak ölçeklenebilen birden<br />
fazla depolama protokolüyle ayrıştırılmış<br />
altyapıları destekliyor. Müşteriler, iş yükü<br />
ve depolama protokolünden bağımsız olarak<br />
veri ve depolama hizmetlerini yaygınlaştırmak,<br />
yönetmek ve düzenlemek için tek bir<br />
birleşik bulut platformundan yararlanıyor.<br />
HPE Alletra Storage MP’nin esnekliği, günümüz<br />
için daha uygun maliyetle performans<br />
ve geleceğe yönelik aynı donanım üzerinde<br />
altyapıyı uygun maliyetle şekilde ölçeklendirme<br />
olanağı sağlıyor. Böylece yatırımların<br />
korunmasına yardımcı oluyor. Ayrıca AIOps<br />
tarafından desteklenen sezgisel bulut deneyimi,<br />
ek uzmanlığa ihtiyaç duymadan depolama<br />
provizyonuna ve yönetimine imkân<br />
tanıyor.<br />
HPE GreenLake Dosya<br />
Depolama Pazarına Giriyor,<br />
Blok Depolamayı Genişletiyor<br />
HPE Alletra Storage MP’nin esnek mimarisinden<br />
faydalanan yeni HPE dosya ve blok depolama<br />
teklifleri, HPE GreenLake aracılığıyla<br />
sunuluyor. Dosya ve blok veri hizmetlerini<br />
tek bir birleşik platformdan düzenleme ve<br />
yönetme yeteneği, müşterilerin inovasyonu<br />
ortaya çıkarmak ve rekabet avantajı elde etmek<br />
için verilerin gücünden yararlanmasına<br />
olanak tanıyor.<br />
HPE GreenLake for File Storage, ölçeklenebilir<br />
yapısı ve saniyede yüzlerce gigabayta<br />
ulaşan iş hacmiyle kurum genelindeki veri<br />
yoğun iş yüklerinin işlenmesini hızlandırıyor.<br />
Yeni dosya depolama hizmeti, HPE GreenLake<br />
bulut deneyimini ve VAST Data yazılımını<br />
bir araya getirerek exabyte ölçeği için<br />
tasarlanmış son derece esnek dosya hizmeti<br />
sunuyor.<br />
Agoda CTO’su Idan Zalzberg, şunları söylüyor:<br />
“Agoda’da müşteri bilgileri ve seyahat<br />
iş ortaklarımızdan gelen veriler hayati varlıklarımızı<br />
oluşturuyor. Büyümemize ayak<br />
uydurmak için performansı ve kapasiteyi kolayca<br />
ölçeklendirebilen bir veri platformuna<br />
ihtiyacımız var. Agoda’da her zaman işimiz<br />
için en iyi teknolojiyi kullanmayı ilke edindik.<br />
Bu noktada HPE GreenLake ile VAST<br />
Data teknolojisinin birleşimi bizim için mükemmel<br />
bir anlam ifade ediyor. HPE Green-<br />
Lake for File Storage çözümünün önümüzdeki<br />
yıllarda sınıfının en iyisi performansını<br />
sunmasını dört gözle bekliyoruz.”<br />
HPE GreenLake for Block Storage, iş kritik<br />
depolamanın kullanılabilirliği, performansını<br />
ve ölçeklenebilirliğini uygun maliyetlerle<br />
sunuyor. Yeni HPE GreenLake for Block<br />
Storage, sektörün yüzde 100 veri kullanılabilirliği<br />
garantisine sahip ilk ayrıştırılmış,<br />
ölçeklenebilir blok depolaması olmasıyla öne<br />
çıkıyor. HPE GreenLake for Block Storage,<br />
müşterilerin görev açısından kritik uygulamalar<br />
ve karma iş yükleri için SLA’ları karşılamalarına<br />
yardımcı olmak üzere tasarlanan,<br />
her zaman mevcut ve hızlı mimari eşliğinde<br />
yüksek performansı daha iyi fiyata sunuyor.<br />
Müşteriler, HPE GreenLake for Block Storage<br />
abonelik hizmetleriyle HPE Alletra Storage<br />
MP’yi alabiliyorlar.<br />
Dallas Cowboys Kurumsal Sistemler Müdürü<br />
Evan Scates, şu yorumda bulunuyor:<br />
“Markamızın temel taşlarından birini inovasyon<br />
oluşturuyor. Bu nedenle HPE’nin<br />
hibrit bulut vizyonuyla ön planda olmasını<br />
ve bulut operasyonel deneyimini şirket içine<br />
taşımasını takdir ediyoruz. Uzun süredir<br />
HPE müşterisiyiz ve yeni HPE GreenLake<br />
For Block Storage tarafından sağlanan basit<br />
yönetimin, verimli ölçeklendirme ve yüksek<br />
performansın BT operasyonlarımıza ve müşteri<br />
deneyimimize daha fazla değer katacağına<br />
inanıyoruz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Anadolubank’tan 7/24 ticareti destekleyen hizmet<br />
Anadolubank, BD-<br />
DK’nın geçen sene<br />
açıkladığı Servis<br />
Bankacılığı düzenlemesi<br />
ile bu yöndeki<br />
çalışmalarına<br />
daha da yoğunlaşarak,<br />
müşterilerine<br />
yeni hizmetler<br />
sunmaya odaklanıyor.<br />
Bu kapsamda, güçlü teknolojik alt yapısı ile<br />
farklı bankalardaki hesap hareketlerini tek bir<br />
platform üzerinden takip etmek isteyen ve para<br />
transferi işlemlerini yine bu platformlar aracılığı<br />
ile yönetmek isteyen müşterilerinin hayatını<br />
kolaylaştırırken; tahsilat ve ödeme süreçlerini<br />
de hızlı, kolay ve güvenilir hale getirip kesintisiz<br />
ticarete destek oluyor.<br />
“Hızlı, güvenilir, kolay ve maliyetleri<br />
düşüren sistem”<br />
“Amacımız, değişen müşteri beklentilerine<br />
hızlı cevap vermek, yenilikçi yaklaşımlar ile<br />
Türkiye’nin spor ülkesi olma potansiyeline<br />
inancıyla 2021 yılında Team Paribu’yu hayata<br />
geçiren Paribu, bu yıl Team Paribu Mentor<br />
ve Team Paribu Seninle projelerinin içeriğini<br />
zenginleştirmeye ve etki alanını genişletmeye<br />
devam ediyor. Takıma katılan iki yeni sporcuyla<br />
sekiz kişilik bir kadro olarak yoluna devam<br />
eden Team Paribu, deprem bölgesine fayda<br />
sağlama hedefiyle yeniden yapılandırdığı <strong>2023</strong><br />
planlarını anlattı.<br />
<strong>2023</strong> Team Paribu kadrosu A Milli Kadın Voleybol<br />
Takımı Kaptanı Eda Erdem’in kaptanlığında;<br />
milli cimnastikçi Ahmet Önder, milli<br />
modern pentatlet İlke Özyüksel, milli yüzücü<br />
Nida Eliz Üstündağ, milli karateci Dilara Bozan,<br />
milli eskrimci Deniz Selin Ünlüdağ ve bu<br />
yıl takıma katılan milli güreşçi Kerem Kamal<br />
ve milli atlet Ersu Şaşma’dan oluşuyor.<br />
Fintek platformları aracılığıyla veya kurumların kendi ERP<br />
sistemlerine entegre olarak sunulan bu hizmet, ticaretin<br />
7/24 kesintisiz sürmesine destek oluyor…<br />
müşterilerimizin ticari hayatını kolaylaştırmak”<br />
diyen Anadolubank Nakit Yönetimi<br />
Bölüm Başkanı Alper Yaylı, yeni hizmetlerine<br />
ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Sektördeki<br />
dijital dönüşüme paralel olarak dijital bankacılık<br />
alanında yaşanan gelişmeler, ürün çeşitliliğinin<br />
artması ve mobil uygulamalara<br />
kolay erişimle birlikte bankalar için Fintek iş<br />
birlikleri daha fazla önem kazandı. Biz de 30’a<br />
yakın Fintek iş birliğimiz ile müşterilerimizin<br />
bankacılık işlemlerini daha hızlı, kolay ve<br />
güvenilir modellerle sürdürmesini sağlamak<br />
için çalışıyoruz. Bilgi akışını uçtan uca<br />
dijital ortama taşıyarak müşterilerimize,<br />
günümüz teknolojilerinden en üst seviyede<br />
faydalanmalarını sağlayacak çözümler<br />
sunuyoruz. Fintek iş birliklerimiz çerçevesinde<br />
müşterilerimiz, seçtikleri Fintek uygulamalarından<br />
birini kullanarak bankamızdaki hesap<br />
hareketlerini izleyebiliyor ve yine bu uygulama<br />
üzerinden bankamızdaki hesabından<br />
farklı bankalardaki hesaplarına para transferi<br />
gerçekleştirebiliyorlar. Diğer yandan, Fintek<br />
platformlarını tercih etmeyen müşterilerimiz<br />
online servisler aracılığı ile bankamızdaki<br />
hesap hareketlerini kendi alt yapısına entegre<br />
edebiliyor ve kendi ERP’leri üzerinden transfer<br />
işlemlerini yapabiliyorlar.’’<br />
Team Paribu, Afet Bölgesi Spor Alanları Projesi<br />
ve yeni sporcularını tanıttı<br />
Paribu’nun Türkiye’de spor kültürünün geleceğine katkı sağlamak<br />
için olimpiyat ruhundan ilham alarak kurduğu Team Paribu, üçüncü<br />
yılında da etkisini genişletmeye devam ediyor. Bu yılki hedefleri<br />
arasında deprem bölgesindeki çocuk ve gençlerin “sporla iyileşme”sini<br />
desteklemeye yer veren Team Paribu, “Team Paribu<br />
Seninle Afet Bölgesi Spor Alanları Projesi” başta olmak üzere <strong>2023</strong><br />
planlarını ve takıma yeni katılan sporcularını tanıttı…<br />
“Sporun iyileştirici gücünü<br />
kullanacağız”<br />
Team Paribu ile Türkiye’de bireysel branşlardaki<br />
sporcuları desteklemeyi hedeflediklerini<br />
belirten Paribu CEO’su Yasin Oral, <strong>2023</strong> planları<br />
için şu açıklamalarda bulundu: “Team Paribu’nun<br />
bugün geldiği noktayı görmek bizim<br />
için heyecan ve gurur verici. Bu yıl Team Paribu<br />
çatısı altında gerçekleştirdiğimiz projeler<br />
depremle birlikte yeniden şekillendi. Sporun<br />
iyileştirici gücünü kullanarak depremden zarar<br />
gören insanlar için neler yapabileceğimize<br />
odaklandık. Team Paribu Mentor programında<br />
ve İhtiyaç Haritası iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz<br />
Team Paribu Seninle projesinde bu<br />
bakış açısıyla daha geniş kapsamda çalışmalar<br />
yürüteceğiz. Bununla birlikte takımımıza katılan<br />
yeni sporcularımızın da katkısıyla genç<br />
sporcuların yetişmesini ve Türk sporunu desteklemeye<br />
devam edeceğiz.”<br />
“Depremden etkilenen<br />
bölgelerde spor alanları<br />
oluşturacağız”<br />
Team Paribu Proje Yöneticisi Murat Tankut,<br />
İhtiyaç Haritası ile hayata geçirilen Team Paribu<br />
Seninle projesiyle bugüne kadar Türkiye’nin<br />
farklı şehirlerinde bulunan 28 okulda 10 binden<br />
fazla öğrenciye ulaştıklarını ve 8.210 spor malzemesi<br />
ihtiyacını karşıladıklarını söyledi. Bu yıl<br />
hayata geçirilmesi planlanan Team Paribu Seninle<br />
Afet Bölgesi Spor Alanları Projesi ile ilgili<br />
de şu açıklamalarda bulundu: “Afet bölgelerinde<br />
bulunan çocuk ve gençlerin, özellikle deprem<br />
sonrasında hayata yeniden bağlanmalarını,<br />
sosyal beceriler geliştirmelerini mümkün<br />
kılacak aktiviteler organize ederek sporla<br />
iyileşmeyi sağlayacağız. Bu bakış açısıyla ilk<br />
günden beri bölgede aktif rol oynayan İhtiyaç<br />
Haritası ile güçlerimizi birleştirdik. Depremden<br />
en çok etkilenen Hatay, Kahramanmaraş ve<br />
Adıyaman’da inşa edilen yaşam kentlerinde<br />
spor alanlarının oluşturulmasını hedefledik.”<br />
Spor psikolojisi bu yıl da Team<br />
Paribu’nun odak noktaları<br />
arasında<br />
Team Paribu Seninle ile birlikte Team Paribu<br />
Mentor projesinin de bu yılki kapsamı genişliyor.<br />
Klinik Spor Psikoloğu Berceste Şeber,<br />
spor psikolojisinin Team Paribu projelerindeki<br />
yerini şu sözlerle anlattı: “Team Paribu Mentor<br />
programında bu yıl hem mentee’lere, hem de<br />
onların ailelerine yönelik belirli eğitim modülleri<br />
uygulayacağız. Ailelerle ‘Sporcu ailesi olmak<br />
nedir?’ veya ‘Spor ve okul yönetimi arasındaki<br />
dengede ailenin rolü’ gibi farklı konularda<br />
yönlendirici çalışmalar yapacağız. Bir yandan<br />
Team Paribu Seninle Afet Bölgesi Spor Alanları<br />
Projesi’nin de en önemli temalarından biri<br />
psikolojik destek olacak. Çocukların negatif<br />
duygulardan arınarak anda kalabilecekleri ve<br />
kendilerini iyi hissedecekleri rutinler yaratabilmeleri<br />
için sporu bir araç olarak kullanacağız.”<br />
Jimnastik külübü ve jimnastik<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
29
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dijitaldeki varlığın başarı anahtarı: SEO<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
30<br />
Global SEO platformu<br />
Ahrefs’in<br />
paylaştığı verilere<br />
göre, internetteki<br />
d e n e y i m l e r i n<br />
yüzde 68’i bir<br />
arama motoru<br />
ile başlıyor. Kullanıcıların<br />
yüzde<br />
99.4’ü birinci<br />
sayfadaki arama sonuçlarına tıklarken,<br />
Google arama sonuçlarında sıralamadaki<br />
ilk üç site de tüm tıklamaların yüzde<br />
54,4’ünü alıyor ve site sahipleri ziyaretçilerini<br />
müşteriye dönüştürebiliyor. Öyle<br />
ki dijital pazarlama profesyonellerinin<br />
yüzde 60’ına göre de Arama Motoru Optimizasyonu<br />
(SEO) aramaları potansiyel<br />
satış kaynaklarının ilk sırasında yer alırken,<br />
internet sitelerini SEO odaklı içeriklerle<br />
destekleyerek arama motorlarında<br />
üst sıralara çıkan şirketler, bu sayede büyümelerini<br />
ölçeklendirebiliyor.<br />
Dijital performans ajansı Clicks’us Digital<br />
Ajans Direktörü Kerim Atasu ise dijital<br />
pazarlama ve SEO’nun her ölçekteki<br />
şirket için stratejik hale geldiğini söyledi.<br />
Dijital dünyada yer alan veya bu dünyaya<br />
adım atmak isteyen herkese rehberlik<br />
etmek üzere Clicks’us Akademi platformunu<br />
kurduklarını belirten Kerim Atasu,<br />
günümüzde markaların rekabetinde<br />
stratejik hale gelen SEO uygulamalarına<br />
ilişkin değerlendirmede bulundu.<br />
Arama Motoru Optimizasyonu, markalar için stratejik<br />
bir hale geldi. Dijital dünyada görünürlüklerini artırmak<br />
ve müşteri kitlesini büyütmek isteyen markalar, SEO’ya<br />
ağırlık veriyor. Çünkü dijital pazarlama profesyonellerinin<br />
yüzde 60’ı SEO aramalarının potansiyel satış kaynaklarının<br />
ilk sırasında yer aldığına dikkat çekiyor ve internette<br />
arama yapan kullanıcıların yüzde 99.4’ü birinci<br />
sayfadaki arama sonuçlarına tıklıyor…<br />
“SEO, bir sektör olarak<br />
değerlendiriliyor”<br />
360 derece SEO hizmetleri ile markalara<br />
dijital dünyada rehberlik eden dijital<br />
performans ve SEO ajansı Clicks’us Digital<br />
Ajans Direktörü Kerim Atasu, dijital<br />
dünyada şirketler arasındaki rekabetin<br />
her geçen gün arttığına dikkat çekerek<br />
Arama Motoru Optimizasyonu (SEO)<br />
gibi dijital performans uygulamalarıyla<br />
dijitalde öne çıkmanın yollarını arayan<br />
markaların dijitalleşmeyi müşterilere<br />
ulaşmanın en hızlı yolu olarak gördüğünü<br />
aktardı.<br />
SEO’nun artık başlı başına bir sektör<br />
olarak değerlendirilmeye başlandığını<br />
vurgulayan Kerim Atasu, “Arama motorlarının<br />
ve arama teknolojilerinin gelişmesiyle<br />
birlikte şirketler dijital marka<br />
stratejileri geliştirmeye başladı. Bunun<br />
temelinde dijital pazarlama ve SEO yani<br />
Arama Motoru Optimizasyonu var. Dijital<br />
dünyadaki rekabette kilit rol üstlenen<br />
SEO, markaları dijital dünyada üst sıralara<br />
taşıyor, dijital görünürlüğü artırıyor<br />
ve web trafiğini olumlu etkiliyor. Markalar<br />
SEO ile potansiyel müşterilere çok<br />
daha kolay ulaşabiliyor ve rakip markaların<br />
bir adım önüne geçebiliyor” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
“SEO, sihirli bir formül gibidir”<br />
SEO’nun internet sitesinin sıralamalardaki<br />
konumu açısından önemine işaret<br />
eden Kerim Atasu, şu bilgileri verdi: “Organik<br />
arama motoru sonuçlarını iyileştirmek,<br />
sihirli bir formül gibidir. Anahtar<br />
kelime araştırması, SEO uyumlu içerik<br />
ve teknik SEO gibi uygulamalar sayesinde<br />
arama motoru sıralamalarını iyileştirmek<br />
mümkün. Bu sebeple SEO, sadece<br />
dijital alanda varlığı olmayan markaların<br />
değil; holdinglerden startup’lara,<br />
e-ticaret markalarından global girişimlere<br />
kadar her ölçekteki şirket için stratejik<br />
hale geldi. Bir marka dijitalde var<br />
olmak istiyorsa, SEO’ya ihtiyacı var. İnternet<br />
sitenizi veya içeriklerinizi SEO’ya<br />
uygun olarak aramalara optimize etmezseniz,<br />
organik görünürlüğünüzü ve<br />
pazar payınızı kaybedersiniz. Bu sebeple<br />
SEO, şirketlerin büyümesi için önemli bir<br />
alandır.<br />
SEO için kademeli strateji<br />
planı oluşturuyorlar<br />
Clicks’us Akademi’nin kurucularından<br />
Kerim Atasu, markaların dijitaldeki varlığını<br />
analiz ederek, SEO için kademeli<br />
olarak tutarlı bir stratejik plan sunduklarını<br />
vurguladı. Bu çerçevede SEO alanında<br />
kariyer yapmak isteyenler için de<br />
SEO eğitimleri sunduklarını söyleyerek<br />
akademinin SEO’ya adım atmak isteyen<br />
ve dijital ajans yaklaşımını merak eden<br />
herkese rehberlik ettiğini belirtti.<br />
Dijitalde kariyer yapmak<br />
isteyenlere staj imkanı<br />
Clicks’us Akademi’de dijital ajans dünyasının<br />
eğlenceli dinamiğinin yanı sıra<br />
yaratıcı ve eğitici yönüne de odaklandıklarını<br />
ifade eden Kerim Atasu sözlerini<br />
şöyle sonlandırdı: “Markaların dijital<br />
dünyadaki varlıklarını dijital pazarlama<br />
stratejileri belirliyor. Clicks’us Akademi<br />
olarak bu stratejilerin en başında gelen<br />
SEO için özel bir eğitim programı hazırladık.<br />
Eğitim sonunda kariyerine dijital<br />
alanda devam etmek isteyenlere Clicks’us<br />
Digital’de ve iş ortaklarımız bünyesinde<br />
staj imkanı vermeyi planlıyoruz.<br />
Katılımcılara deneyimli bir dijital ajansın<br />
know-how’ını da aktarıyoruz. Sürekli<br />
öğrenmeye ve gelişime odaklanan<br />
Clicks’us Akademi Discord Sunucusu ile<br />
sunduğumuz sertifikalı SEO eğitimine<br />
katılanlar, arama motorlarının algoritmalarını<br />
algılayabiliyor. Anahtar kelime<br />
analizinden SEO uyumlu içerik oluşturmaya,<br />
analitik verileri yorumlamaktan<br />
web sitesine trafik çekme stratejilerine<br />
kadar uzmanlaşıyor.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
BtcTurk, Start Up’lara yatırım yapmak üzere<br />
BtcTurk Girişim’i kurdu<br />
Türkiye’nin ilk<br />
Bitcoin ve kriptopara<br />
alım satım<br />
platformu<br />
olarak bugün 5<br />
milyonu aşkın<br />
müşterisine 7/24<br />
hizmet sunan BtcTurk, büyümeyi geliştirecek<br />
atılımları desteklemek üzere BtcTurk Girişim<br />
şirketini kurdu. BtcTurk Girişim, BtcTurk Grubu’nun<br />
Kurumsal Girişim Sermayesi (Corporate<br />
Venture Capital) kolu olarak faaliyet gösterecek.<br />
BtcTurk Girişim öncelikle, yurt içinde<br />
ve yurt dışında teknoloji odaklı iş modelleriyle<br />
faaliyet gösterdikleri pazarları ve geleneksel<br />
endüstrileri yıkıcı inovasyon ile değiştirme potansiyeli<br />
olan, güçlü bir takıma sahip, katma<br />
değerli ürün veya hizmetler geliştiren ve büyüme<br />
potansiyeli yüksek şirketlere odaklanacak.<br />
BtcTurk’ün yeni nesil self servis finansal hizmetler<br />
grubu olma yolculuğunda genişleyen<br />
faaliyet alanları kapsamında sinerji ve değer<br />
yaratabilecek şirketlere yönelik stratejik yatırımlar<br />
da BtcTurk Girişim’in öncelikli amaçları<br />
arasında olacak.<br />
Kuluçka veya tohum devresini<br />
tamamlayan Start Up’lar<br />
hedefte<br />
Yatırım safhası olarak tercihen kuluçka/tohum<br />
devresini tamamlayan, erken veya büyüme<br />
aşamasındaki şirketlere (Pre-Series A veya<br />
Series A) odaklanan BtcTurk Girişim, daha ileriki<br />
aşamada olan ve belirli bir olgunluğa ulaşmış<br />
firmalara da yatırım yapma esnekliğine sahip<br />
olacak. Aynı şekilde yatırımlarda önceden<br />
belirlenmiş bir çıkış (exit) süresi bulunmayıp,<br />
portföy şirketlerinin büyümesinin uzun vadeli<br />
BtcTurk, teknoloji odaklı ürün veya hizmetler geliştiren, büyüme<br />
potansiyeli yüksek şirketlere yatırım yapmak üzere BtcTurk Girişim’i<br />
kurdu. BtcTurk Grubu, BtcTurk Girişim kanalıyla önümüzdeki<br />
2-3 yıl içinde 500 milyon TL’yi aşkın bir kaynağı, Türkiye girişim<br />
ekosistemi başta olmak üzere yatırıma yönlendirmeyi hedefliyor…<br />
stratejik bir bakış açısıyla desteklenmesi hedeflenmekte.<br />
BtcTurk Grubu, BtcTurk Girişim<br />
kanalıyla önümüzdeki 2-3 yıllık vadede 500<br />
milyon TL’yi aşkın bir kaynağı Türkiye girişim<br />
ekosistemi başta olmak üzere yatırıma yönlendirmeyi<br />
hedefliyor. Burada spesifik girişimlere<br />
yatırım açısından herhangi bir yatırım sınırı<br />
bulunmayacak. Yatırım tutarları her bir girişim<br />
özelinde girişimin değer önerisi, büyüme<br />
potansiyeli ve finansman ihtiyacına göre belirlenecek.<br />
Yatırımlarında çoğunluk<br />
hissedarı olacak<br />
BtcTurk CEO’su Özgür Güneri yaptığı açıklamada,<br />
yatırım yapılan portföy şirketlerinde geleneksel<br />
girişim sermayesi yaklaşımından farklı<br />
olarak yüzde 50’nin üzerinde payla çoğunluk<br />
hissedarı olmayı hedeflediklerini paylaştı. Güneri,<br />
“Yatırımlarımızda çoğunluk hisseye sahip<br />
olmanın stratejik karar verme sürecine aktif olarak<br />
katılmamıza, operasyonel iyileştirmeleri yönlendirmeye<br />
ve uzun vadeli değer yaratmak için<br />
yönetim ekipleriyle yakın çalışmamıza olanak<br />
sağlayacağına inanıyoruz. Bununla birlikte Btc-<br />
Turk Grubu olarak finansman ve network desteği<br />
dışında özellikle teknoloji alanındaki tecrübe ve<br />
kaynaklarımızın, yatırım yaptığımız portföy şirketlerimiz<br />
için çok değerli bir varlık olabileceğine<br />
inanıyoruz” diye konuştu.<br />
BtcTurk Girişim’den ilk yatırım<br />
Infoset’e<br />
Bu süreçte yeni bir atılım daha gerçekleştiren<br />
BtcTurk Girişim, yazılım şirketi Infoset’e yatırım<br />
yaparak çoğunluk hissedarı oldu. Infoset,<br />
teknoloji odaklı müşteri destek hizmetleri sunan<br />
Türkiye’nin önde gelen yazılım şirketlerinden<br />
biri. Şirket, e-posta, telefon, canlı destek,<br />
WhatsApp, sosyal medya gibi müşteriye odaklanan<br />
tüm destek kanallarını tek bir platform<br />
üzerinden yönetme imkânı sunuyor. İşletmeler<br />
için gelişmiş bulut çağrı merkezi, çok kanallı<br />
destek, chatbot teknolojisi, süreç yönetimi gibi<br />
özellikler sağlayan Infoset, müşteri yolculuğundaki<br />
her adımı titizlikle takip eden teknolojilerle<br />
yenilikçi çözümler geliştiriyor. BtcTurk<br />
bu yatırımla müşteri hizmetleri operasyonlarını<br />
daha da geliştirmeyi ve kişiselleştirilmiş<br />
destek sağlayabilmek için platformun yeteneklerinden<br />
yararlanmayı hedefliyor. Geçen<br />
yıl 6 kattan fazla büyüme kaydeden Infoset ise<br />
BtcTurk’ten aldığı yatırımla, platformu daha<br />
da geliştirmek ve erişimini genişletmek için<br />
artık BtcTurk Grubu’nun kaynaklarından ve<br />
uzmanlığından yararlanabilecek. Satın alma,<br />
Infoset’e ürün ve hizmetlerini ölçeklendirme,<br />
yeni pazarlara ulaşma ve büyüme yörüngesini<br />
hızlandırma fırsatı sağlayacak.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı’nda<br />
Teknopark İstanbul’a 11 ödül<br />
Teknopark İstanbul, Connectto Teknoloji Transfer Ofisi ile katıldığı<br />
ISIF’23 İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı’nda en iyi ödüllerden<br />
biri olan WIPO Best National da dahil 11 ödül kazandı…<br />
Teknopark İstanbul, TEKNOFEST <strong>2023</strong> kapsamında<br />
gerçekleşen ISIF’23 İstanbul Uluslararası<br />
Buluş Fuarı’nda 11 ödüle layık görüldü.<br />
Etkinliğe Connectto Teknoloji Transfer Ofisi<br />
ile katılan Teknopark İstanbul, en iyi ödüllerden<br />
WIPO Best National Ödülü’nün yanı sıra<br />
2 ARCA (International Innovation Exhibition)<br />
Özel Ödülü, 4 Altın, 2 Gümüş ve 2 Bronz<br />
Madalya almaya hak kazandı. 2016’dan bu<br />
yana düzenlenen İstanbul Uluslararası Buluş<br />
Fuarı’nda bugüne kadar birçok ödül kazanan<br />
Teknopark İstanbul, kazanılması son derece<br />
zor olan GRAND PRIX kupasına geçtiğimiz<br />
iki yıl boyunca üst üste layık görülmüştü.<br />
22 ülkeden 424 patent yarıştı<br />
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın himayelerinde,<br />
Türk Patent ve Marka Kurumu’nun<br />
ev sahipliğinde, Uluslararası Buluşçular<br />
Birliği Federasyonu (IFIA)’nın, Dünya Fikri<br />
Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) ve Türkiye Teknoloji<br />
Takımı Vakfının destekleri ile düzenlenen,<br />
22 ülkenin katılım sağladığı ISIF’23’e bu<br />
yıl 133’ü yabancı 424 patent katılım sağladı.<br />
Teknoloji Transfer Ofisimiz Connectto’nun<br />
10 patent ile katıldığı fuarda, Teknopark İstanbul<br />
bünyesindeki SFA Ar-Ge firması en<br />
prestijli ödüllerden biri olan WIPO Best National<br />
ve ARCA özel ödülüne layık görüldü.<br />
Plustechno firmasının da ARCA özel ödülünün<br />
yanı sıra Altın Madalyaya layık görüldüğü<br />
etkinlikte, Çaçan Enerji firması Altın<br />
Madalya, Ayem İnovasyon firması Altın Madalya,<br />
Arventek Bilişim Teknolojileri firması<br />
Altın Madalya, İgnis Nano Yazılım Teknoloji<br />
firması Gümüş Madalya, Chivalric Regulus<br />
Biyoteknoloji firması Gümüş Madalya, Osea<br />
Biyoteknoloji firması Bronz Madalya, Hyperion<br />
İleri Teknoloji firması ise Bronz Madalya<br />
almaya hak kazandı.<br />
31
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türk Mühendisler, ChatGPT’nin<br />
rakibini geliştirdi<br />
Türkiye’de yapay zeka alanında lider olan CBOT, CBOT<br />
GPT’yi piyasaya çıkardı. Sanal asistanlar için kurumsal<br />
kullanıma hazır büyük dil modeli olan CBOT GPT,<br />
kurumlara esneklik ve özelleştirme sağlayan Türk<br />
GPT’si olarak adlandırılıyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
32<br />
Türkiye’de yapay zeka alanının pazar<br />
lideri CBOT, sanal asistan uygulamaları<br />
için herhangi bir veri tabanıyla entegre<br />
edilebilen, kurumsal kullanıma<br />
hazır bir büyük dil modeli (LLM) olan<br />
CBOT GPT’yi piyasaya sürdü. Şirket,<br />
CBOT GPT’nin GPT-4’den önemli ölçüde<br />
daha küçük olduğunu ve şirket<br />
içinde kurumsal amaçlarla kontrollü<br />
şekilde çalışabileceğini belirtiyor.<br />
Türkiye’nin GPT’si olarak nitelendirilebilecek<br />
olan CBOT GPT, OpenAI<br />
tarafından geliştirilen ChatGPT sistemine<br />
bağımlı olmadığı için, kurumsal<br />
kullanıcılar için daha çekici bir seçenek<br />
haline geliyor. Bu bağımsızlık, kurumların<br />
özel ihtiyaçlarına daha esnek<br />
ve özelleştirilebilir bir şekilde cevap<br />
verilebilmesini sağlıyor.<br />
OpenAI tarafından geliştirilen, doğal<br />
dil işleme teknolojisi ile insanlar tarafından<br />
oluşturulan doğal ifadeleri<br />
anlayabilen ve yine insan ifadelerine<br />
çok yakın metinler üretebilen, yapay<br />
zeka teknolojilerindeki gelişmelerin<br />
en son ürünlerinden olan “ChatGPT”<br />
herkesin gündemini meşgul ederken,<br />
CBOT mühendisleri tarafından geliştirilen<br />
CBOT GPT teknolojisi, kullanıcıların<br />
bilgiye ulaşmasını, metin yazma<br />
gibi işlerini daha kolay halletmesini ve<br />
daha verimli çalışmasını olanaklı hale<br />
getirerek kurum ve kuruluşlar için de<br />
sayısız avantajın kapılarını aralıyor.<br />
Müşteri hizmetleri, çalışan eğitimi,<br />
insan kaynakları, pazarlama ve satış,<br />
otomasyon gibi pek çok alanda kurumlar<br />
için değer yaratan ChatGPT,<br />
özellikle müşteri hizmetleri alanında,<br />
müşteri deneyimini iyileştirmek ve işletmelerin<br />
daha hızlı ve daha etkili hizmet<br />
sunmasını sağlamak için büyük<br />
bir potansiyel barındırıyor. CBOT GPT<br />
sayesinde ise kuruluşlar müşterilerin<br />
sorduğu sorulara, kurum için özelleştirilmiş<br />
bir alanda hızlı, kolay ve doğru<br />
yanıtlar sunabilecek, birçok görev<br />
ve sürecin otomatikleştirilmesini<br />
sağlayarak verimliliği arttıracak.<br />
CBOT GPT ile Kuruma<br />
Özelleştirilmiş Dil Modelleri<br />
Geliyor<br />
CBOT GPT, GPT modelinin doğal dil<br />
işleme ve yapay zeka yeteneklerini kullanarak<br />
kurumların kendi verilerine<br />
dayalı olarak özelleştirilmiş bir dil modeli<br />
oluşturmasına ve bu dil modelini<br />
kendi iç süreçlerinde veya müşteri hizmetleri<br />
odağında kullanmasına imkan<br />
tanıyor.<br />
CBOT GPT, kurumların özel domainlerinde,<br />
özellikle bankacılık, yatırım<br />
ve kamu hizmetleri gibi belirli düzenlemeye<br />
tabi sektörlerdeki şirketlerin<br />
sahip olduğu kendi altyapılarında da<br />
kolaylıkla kullanılabiliyor. CBOT GPT,<br />
daha verimli ve etkin bir şekilde yapay<br />
zeka eğitiminin zenginleştirilmesini,<br />
müşteriye verilecek cevapların<br />
oluşturulmasında<br />
geleneksel<br />
yöntemler ve ChatGPT’nin hibrit çalışması<br />
ile deneyimin daha geniş bir<br />
konu alanını kapsar hale getirilmesini<br />
sağlıyor. Bu sayede, kurumlar sınırlarını<br />
kendi belirledikleri alanlarda doğru<br />
yanıtlar verebilen özelleştirilmiş bir<br />
sanal asistana sahip oluyor. Örneğin,<br />
bir banka, bankacılık işlemleri gibi süreçleri<br />
önceden tanımlanmış akışlar<br />
ile gerçekleştirirken, müşterilerinin<br />
ihtiyaç duyduğu bilgileri yine kendi<br />
sistemlerinde çalışan CBOT GPT, ile<br />
kolayca cevaplayabiliyor.<br />
CBOT GPT ile CHATGPT ile<br />
beraber çalışabiliyor<br />
Kişisel verilerin korunması kanunu nedeniyle<br />
kurumların ChatGPT’yi sadece<br />
kurumsal amaçlarla kullanmasının<br />
sorunlara neden olabileceğini ve bu<br />
nedenle CBOT GPT ile teknolojinin kurumlara<br />
özelleştirilmesinin çok daha<br />
etkili olduğunun altını çizen CBOT<br />
CEO’su Mete Aktaş, CBOT GPT’nin<br />
geliştirilmesindeki ana motivasyonun,<br />
kurumsal müşterilerinden aldıkları<br />
geri bildirimler olduğunu açıkladı ve<br />
ekledi “Müşterilerimiz, verilerinin kendi<br />
iç sistemlerinden dışarıya çıkması<br />
ile ilgili endişelerini dile getirdiler. Bu<br />
sebeple CBOT olarak, mevcut büyük<br />
dil modelleri ile benzer doğruluk seviyesini<br />
korurken şirket içinde çalıştırılabilen,<br />
küçük ve ticari açıdan uygun<br />
bir model oluşturmayı hedefledik ve<br />
bunu gerçekleştirdik. CBOT GPT, zorlu<br />
ihtiyaçlara cevap veren etkili bir çözüm<br />
sunarak kurumsal şirketler için<br />
ideal bir seçenek oldu.”<br />
CBOT’un, şirketlerin GPT gibi yapay<br />
zeka teknolojilerini etkili bir şekilde<br />
kullanmalarına yardımcı olacak uzmanlığa<br />
ve deneyime sahip olduğunu<br />
belirten Aktaş, “Sadece yüksek maliyetler<br />
değil aynı zamanda iş dünyasında<br />
yasallık, kurumsallık ve doğruluk<br />
kriterlerinin elzem olması sebebiyle<br />
de CBOT GPT çözümü tercih ediliyor.<br />
CBOT Platformun ChatGPT ile entegre<br />
olması ve kurulumlar için özel olarak<br />
geliştirdiğimiz CBOT GPT modülünün<br />
kurumsal ihtiyaçlara uygun şekilde<br />
kullanılması tüm sektörler için çok<br />
önemli bir değer yarattı. Ayrıca, kurumsal<br />
dünyada diyalogsal deneyim<br />
sadece genel bilgileri değil, banka hesap<br />
durumunuz, gönderilerinizin teslimat<br />
durumu, doktor randevularınız,<br />
vergi ödemeleriniz gibi kişisel bilgi ve<br />
işlemleri içerir. Bu nedenle, kurumsal<br />
sanal asistanların tasarımında önemli<br />
bir faktör olan bağlam uygunluğu,<br />
kullanıcının amacına yönelik hizmet<br />
sağlamak için hedef odaklı bir diyalog<br />
tasarımı gerektirir. ChatGPT entegrasyonu<br />
ve CBOT GPT kurumsal modülüyle<br />
birlikte kurguladığımız hibrit ve<br />
bütünsel deneyim ile CBOT’un yapay<br />
zeka alanındaki gücünü ve deneyimini<br />
bir kez daha ortaya koyduk.” diyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Eniz Akdağ, Procat CEO’su oldu<br />
Deneyimli ekibi<br />
ve alanında lider<br />
teknolojileriyle<br />
2004’ten bu yana<br />
müşterilerinin iletişim<br />
(çağrı) merkezlerini<br />
dünya standartlarının<br />
üzerine<br />
çıkarma hedefiyle<br />
çalışan Procat, organizasyon<br />
yapısındaki<br />
değişimle<br />
birlikte yönetimdeki<br />
görev değişimini duyurdu. Eylül 2021’den<br />
bu yana Chief Commercial Officer olarak görev<br />
yapan ve ekibiyle önemli başarılara imza atan<br />
Eniz Akdağ, 1 Nisan itibarıyla Procat’in yeni<br />
CEO’su olarak göreve getirildi. Procat, yerel ve<br />
global pazarlarda sergilediği başarıların ardından<br />
gerçekleşen bu değişimlerle birlikte sektörde<br />
etkin ve kararlı adımlarla ilerlemeye devam<br />
ediyor.<br />
Bu değişimin şirketin globalleşme adımlarında<br />
tetikleyici güç olacağını belirten Procat’in<br />
yeni CEO’su Eniz Akdağ; “Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz<br />
global ölçekli projelerle sektörde<br />
büyük başarılara imza attık. Özellikle 2016<br />
yılından itibaren yurt dışı projelere daha fazla<br />
yönelerek, 2021 yılı itibarıyla pek çok uluslararası<br />
projeyi bünyemize dahil ettik. Satış ekibimizi<br />
yeniden yapılandırdık. Müşteri portföyümüzü<br />
büyüttük. Bugün Türkiye’nin e-ticaret<br />
sektörünün en büyük oyuncuları ile çalışıyor,<br />
farklı sektörlerdeki lider markalarla müşteri<br />
deneyimi alanında başarı hikayeleri yazıyoruz.<br />
Aynı zamanda yurt dışına hizmet ihracatı<br />
yapabilen bir konumdayız. Yeni dönem hedeflerimizde<br />
çok daha iddialıyız ve bu hedeflere<br />
ulaşmak için çalışma arkadaşlarımla birlikte<br />
bütün gücümüzü ortaya koyacağız” dedi.<br />
İletişim (çağrı) merkezi sektörünün önemli oyuncularından<br />
Procat’te Chief Commercial Officer olarak görev yapan<br />
Eniz Akdağ, Nisan ayı itibarıyla Chief Executive Officer<br />
(CEO) görevine atandı. Görev değişimiyle birlikte Procat,<br />
yeni dönem hedeflerini de açıkladı…<br />
“Yurt dışında açacağımız yeni<br />
ofislerle büyümeye devam<br />
edeceğiz.”<br />
Eniz Akdağ, “Şirketteki bu değişimle birlikte<br />
globalleşme konusunda yeni adımlarımız olacak.<br />
2017 yılında ilk yurt dışı ofisimizi Birleşik<br />
Krallık’ta açarak Avrupa’daki global markalara<br />
hizmet vermeye başladık. Türkiye’de uzun<br />
yıllar edindiğimiz tecrübe ve uzmanlığımızı<br />
İngiltere’ye taşımamız ve ileri düzeyde teknolojiye<br />
ve know-how’a dayanan hizmetler sunmamız<br />
çağrı merkezi sektöründe büyük etki<br />
yarattı. Kazandığımız bu uzmanlığı şimdi de<br />
diğer Avrupa ülkelerine taşıyoruz. Yurt dışında<br />
biri İspanya, diğeri Kuzey Afrika olmak üzere<br />
iki yeni lokasyon daha açma hedefimiz var.<br />
Açacağımız yeni lokasyonlarla birlikte uluslararası<br />
pazarda payımızı artıracağız. Yurt dışında<br />
daha fazla müşteriye ulaşırken insan gücümüz<br />
de artmaya devam edecek.” dedi.<br />
“Hizmet verdiğimiz dillere,<br />
yenilerini de ekleyeceğiz.”<br />
Akdağ; “Bugün 40’tan fazla müşteriye 9 dilde<br />
hizmet veriyor, 4 ülkeye hizmet ihracatı yapıyoruz.<br />
Yurt içindeki müşteri sayımızı artırırken<br />
küresel çapta hizmet veren daha fazla sayıda<br />
markanın çok dilli operasyonlarının yönetimini<br />
üstlenmek istiyoruz. Bu konuda ciddi yatırımlar<br />
yaparak, ağımızı genişletiyoruz. Halihazırda<br />
Türkçe, Almanca, İngilizce, Felemenkçe,<br />
Fransızca, İtalyanca, Romence, İspanyolca ve<br />
Arapça dillerinde verdiğimiz hizmetlerimize<br />
Nordik dilleri de ekleyerek, hizmet verdiğimiz<br />
coğrafyayı genişleteceğiz. Bu da Procat olarak<br />
dünya arenasındaki varlığımızın diğer bir kanıtıdır.”<br />
dedi.<br />
“3. kez “Great Place to Work”<br />
unvanına layık görüldük.”<br />
Çalışanların mutluluğu bize göre Procat’in<br />
iyi işveren olmasının en somut göstergesi. En<br />
büyük önceliğimiz, çalışanlarımıza keyifli<br />
ve rahat olabildikleri bir ortam sağlamak. Bu<br />
amaçla Procat bünyesindeki her bir çalışanın,<br />
adil bir yönetimle, fikirlerinin önemsendiği,<br />
ihtiyaçlarının karşılanması için çaba sarf edilen<br />
huzurlu bir çalışma ortamında hissetmesi en<br />
önem verdiğimiz konu. Bu yaklaşımımızın<br />
karşılığını da veriye dayalı ölçümlemelerle<br />
alıyoruz: Bu yıl bir kez daha Great Place To<br />
Work Enstitüsü® tarafından düzenlenen araştırmada,<br />
1000’den fazla çalışanımızın katıldığı<br />
güven endeksi, çalışan deneyimi ve kurum<br />
kültürü hakkındaki ölçümlemeler sonrasında<br />
“Great Place to Work” sertifikasını almaya hak<br />
kazandık.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Simya VC’nin ilk yatırımı Yapay Zekâ Tabanlı<br />
içerik üretimi platformu Evercopy’e!<br />
12 yıldır girişim ekosistemine öncülük eden<br />
212’nin, erken aşama girişimlere yatırım yapma<br />
hedefi doğrultusunda Neo Portföy ve dünyanın<br />
en iyi hızlandırma programlarından biri<br />
olan Alchemist Accelerator ile beraber hayata<br />
geçirdiği Simya VC, ilk yatırımını Evercopy’e<br />
yaptı. Yapay zekâ altyapısı sayesinde saniyeler<br />
içinde kişiselleşmiş yaratıcı içerik üreten Evercopy,<br />
aldığı bu yatırımı global arenada büyümede,<br />
ekibini genişletmede ve pazarlama, satış<br />
faaliyetlerini artırmada kullanacak.<br />
Erken aşama girişimlere odaklanan uluslararası hızlandırma<br />
fonu Simya VC, ilk yatırımını yapay zekâ tabanlı içerik üretimi<br />
platformu Evercopy’e yaptı...<br />
Özgür: “Bir sene içinde globalde akla<br />
gelen ilk marka olmayı hedefliyoruz”<br />
Evercopy Kurucu Ortağı Deniz Özgür konuyla<br />
ilgili şu açıklamada bulundu: “Yapay zekâ yakın<br />
gelecekte her birey için tamamen kişiselleştirilmiş<br />
içerikler üretebilecek. Bu her birimiz için<br />
bambaşka bir internet ve etkileşim deneyimi anlamına<br />
geliyor. Evercopy ile içerik üretim ve tüketim<br />
sürecimizi tamamen iyileştirecek bir çözüm<br />
sunuyoruz. Bir sene içinde AI tabanlı yaratıcı içerik<br />
üretim alanında globalde akla ilk gelen marka<br />
olmayı hedefliyoruz.”<br />
Bahçıvanoğlu: “Geleceğin<br />
teknolojilerine yatırım yapıyoruz”<br />
Simya VC Yönetici Ortağı Selma Bahçıvanoğlu<br />
da şunları söyledi: “Simya VC olarak yenilikçi<br />
teknoloji ve B2B iş modeline sahip erken aşama<br />
girişimleri odağımıza aldık. Fon kuruluşumuzu<br />
yaptıktan sonra hızlı bir şekilde yatırımlara<br />
başladık. Geleceğin teknolojisine yatırım yapma<br />
hedefiyle Evercopy’e ilk yatırımımızı yaptık.<br />
Erken aşama bir girişim olan Evercopy’nin<br />
global yolculuğuna eşlik edeceğimiz için çok<br />
mutluyuz.”<br />
Chalmers:” Uluslararası pazarlarda<br />
tecrübe kazanmış liderlerle çalışma<br />
fırsatı sunuyoruz”<br />
Alchemist Başkanı Rachel Chalmers ise şu<br />
değerlendirmeyi yaptı: “B2B erken aşama<br />
hızlandırma programı olarak girişimlerin<br />
uluslararası pazarlara açılmasına destek oluyoruz.<br />
Deneyimli mentor ağımızla girişimler<br />
uluslararası pazarlarda tecrübe kazanmış<br />
liderlerle birebir çalışma fırsatı buluyor.<br />
Evercopy’e de global pazardaki büyüme sürecinde<br />
ihtiyaç duyduğu tüm aşamalarda<br />
rehberlik sunacağız.”<br />
33
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dijitalleşen dünyada yapay zeka teknolojileri<br />
İK alanında etkili çözümler sunuyor<br />
Son yıllarda teknolojideki hızlı gelişmelerle birlikte, yapay<br />
zeka hayatın hemen hemen her alanında kullanılmaya<br />
başlandı. İnsan kaynakları da bu alanların başında<br />
geliyor. Şirketlerin çalışanlarını daha verimli hale<br />
getirmelerine ve İK departmanlarının işlerini daha da<br />
kolaylaştırmalarına olanak sağlayan yapay zeka teknolojileri,<br />
İK alanında önemli fırsatlar sunuyor…<br />
Sektör Market<br />
Workindo CEO’su Nursel Kahriman<br />
Özkaya, konuyla ilgili şunları söyledi:<br />
“ChatGPT ve diğer yapay zeka teknolojilerinin,<br />
işe alım süreçlerinde ve performans<br />
yönetimi süreçlerinde büyük bir<br />
fark yaratabileceğine inanıyorum. Ayıca<br />
<strong>IT</strong> network bu tür çözümler işe alım sonrasında da<br />
etkisini gösteriyor. Doğru çalışanı işe<br />
alma, çalışanın verimliliği, işten çıkmak<br />
isteyebilecek çalışanların önceden tespit<br />
edilmesi, çalışan memnuniyeti gibi insan<br />
kaynakları ile alakalı birçok konuda,<br />
yapay zeka bizim en önemli asistanımız<br />
haline gelecek.<br />
Günümüzde yapay zeka; işe alım süreçlerinde<br />
adayların özgeçmişlerini analiz<br />
ederek, iş ilanlarını otomatik olarak yayınlamak<br />
ve adaylarla otomatik olarak<br />
görüşme yaparak raporlamak, doğru<br />
adayların seçilmesine yardımcı olmak<br />
gibi konularda çözümler sunuyor. Ayrıca,<br />
bu teknolojiler performans yönetimi<br />
süreçlerinde de büyük bir rol oynuyor.<br />
Çalışanların performansını takip ediyor<br />
ve İK departmanına raporlar sunarak<br />
şirketlerin daha iyi performans göstermesine<br />
yardımcı olabiliyor.”<br />
34<br />
İnşaat Sektöründe Büyük<br />
Avantaj Sağlar<br />
İnşaat sektöründe de yapay zeka teknolojileri<br />
ile insan kaynakları yönetimi<br />
alanında faydalar sağlanabileceğinin<br />
altını çizen Nursel Kahriman Özkaya,<br />
“Elbette inşaat sektörü de tüm bu teknolojik<br />
gelişmelerle birlikte değişiyor<br />
ve dönüşüyor. Bu dijital dönüşümün en<br />
önemli unsurlarından biri de yapay zeka<br />
teknolojisi olacak. Yapay zeka, inşaat<br />
sektöründe birçok alanda iş süreçlerinin<br />
optimize edilmesine yardımcı oluyor.<br />
Örneğin, proje yönetimi konusunda<br />
büyük bir fayda sağlıyor. Proje<br />
takvimlerinin<br />
oluşturulması,<br />
kaynakların yönetimi, işçi planlaması,<br />
malzeme yönetimi ve envanter kontrolü<br />
gibi birçok görevde yapay zeka teknolojisi<br />
kullanılabiliyor. Yapay zeka sayesinde,<br />
inşaat firmaları projeleri daha hızlı<br />
ve daha verimli bir şekilde yönetebiliyor,<br />
böylece proje süreleri kısalıyor ve maliyetler<br />
düşüyor. Personel yönetiminde<br />
verimliliği de sağladığı için, yapay<br />
zeka çözümlerini bir insan kaynakları<br />
asistanı gibi konumlamak mümkün.<br />
İnşaat sektöründe iş güvenliği konusu da<br />
yine çözüm sağlanabilecek alanlardan<br />
biri. Yapay zeka, iş güvenliği konusunda<br />
da önemli bir rol oynayabilir. Örneğin,<br />
sahada çalışan işçilerin takibi yapılabilir<br />
ve güvenlik risklerinin tespit edilmesi<br />
ve önlenmesi için çözümler üretilebilir.<br />
Böylece, iş kazalarının önüne geçilerek,<br />
işçi sağlığı ve güvenliği sağlanabilir. Bu<br />
konuda denemeler yapılıyor ve şu anda<br />
fotoğrafları kaza kayıtlarıyla eşleştiren<br />
bir algoritma geliştiriliyor. Yapay zeka<br />
son yıllarda hayatımıza girse de, gerçekleşen<br />
gelişmeler heyecan verici.<br />
Çok yakında risk yönetimi, maliyet<br />
tahmini ve maliyet artışının önlenmesi,<br />
tasarım, planlama, güvenlik, üretkenlik<br />
gibi birçok konuda yapay zekadan destek<br />
alacağımızı söylemek yanlış olmaz.<br />
Bugün yapılan denemeler gelecekteki<br />
gelişmelere ışık tutuyor. Başlangıç aşamasında<br />
bile riskleri azaltmak, maliyetleri<br />
korumak, daha iyi tasarımlar<br />
geliştirmek, planları optimize etmek, iş<br />
güvenliğini desteklemek ve üretkenliği<br />
artırmak mümkünken, ileride sunulabilecek<br />
çözümlerle, inşaat sektörü insan<br />
kaynakları alanında da pek çok farklı<br />
çözüm ve teknik göreceğimizi söylemek<br />
yanlış olmaz. Yapay zeka, günümüzdeki<br />
kalifiye insan probleminin çözülmesini<br />
bile destekleyebilir ve mevcut işgücü<br />
kadromuzdan daha verimli şekilde yararlanmamızı<br />
sağlayabilir.<br />
Proje maliyetleri ve bütçe yönetimi, malzeme<br />
seçimi, kalite kontrolü gibi birçok<br />
alanda yapay zeka teknolojisi kullanılarak<br />
riskler minimize edilebilir ve bu sayede<br />
maliyetler düşürülebilir.<br />
Sonuç olarak, insan kaynakları departmanlarının,<br />
yapay zeka teknolojisini<br />
kullanarak daha iyi işe alım, eğitim ve<br />
performans yönetimi kararları alabileceğini<br />
düşünüyorum. İK çalışanları, yapay<br />
zeka teknolojilerinin doğru kullanımını<br />
öğrenerek verimli ve etkili sonuçlar elde<br />
edebilirler. Yapay zekanın doğru kullanımı,<br />
İK profesyonellerinin işlerini daha<br />
kolaylaştırmak ve işletmeleri verimli<br />
hale getirmek için önemli bir adımdır”<br />
dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Suha Onay: “B2B e-ticaret sitelerinin başarısı<br />
kolay sipariş ve müşteri memnuniyetinden geçiyor”<br />
Hızla dijitalleşen dünyada B2B e-ticaret de hızla büyüyor ve<br />
gelişmeye devam ediyor. DİA Yazılım Genel Müdürü Suha<br />
Onay, e-ticaret işletmelerinin büyümesine ve trendleri takip<br />
etmesine yardımcı olacak ipuçlarını açıklayarak, “Müşterilerinizi<br />
tanımaya çalışın ve internet sitenizi onların deneyimini<br />
daha iyi hale getirebilmek için güncelleyin” mesajını verdi…<br />
E-ticaretin günümüzde olmazsa olmazlar<br />
arasında yer aldığını ve gelecekte de çok daha<br />
büyük bir pazar haline geleceğini belirten DİA<br />
Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, e-ticaret<br />
işletmelerinin büyümesine ve trendleri takip<br />
etmesine yardımcı olabilmek için önemli ipuçlarını<br />
sıraladı:<br />
1. Kolay Sipariş İmkanı: B2B e-ticaret sitelerinde<br />
bir “müşteri sipariş geçmişi” ekranı<br />
muhakkak olmalı. B2B müşterileri genellikle<br />
büyük ölçekli siparişler verir ve düzenli aralıklarla<br />
aynı siparişi vermeye meyillidir.<br />
2. Teslimata Dair Bilgiler: E-ticarette dürüst<br />
olmak, müşterilere teslimatları hakkında<br />
ihtiyaç duyacakları bilgileri hızlı vermeye<br />
çalışmak çok önemli. Sipariş normalden biraz<br />
daha uzun mu sürecek? Fazladan kargo ücreti<br />
mi alınacak? Bunları sepet sayfasına gelmeden<br />
müşteriye belirtmek gerekiyor. Müşteriler sepette<br />
sürprizlerle karşılaşmamalı.<br />
3. Müşteri Deneyimi: İnternet sitesi müşteri<br />
deneyimini daha iyi hale getirebilmek için<br />
periyodik olarak güncellenmeli. B2B e-ticarette<br />
müşteriler, uzun vadeli çözüm arayışında<br />
olur ve buna uygun satın alım yaparlar.<br />
Bu yüzden aradıklarını hızlı ve kolay bulabilmeleri<br />
çok önemlidir.<br />
4. Özgünlük: Farklı düşünmek ve yeni şeyler<br />
denemek de çok önemlidir. Özgünlük, firmaları<br />
rekabette öne çıkarmayı sağlar.<br />
5. Bülten Aboneliği ve Blog: Müşterilere<br />
haftalık veya aylık bülten aboneliği fırsatı<br />
sunmak, işinizden ve sektörden haberler,<br />
indirimler, ilham verici hikayeler paylaşmak<br />
da çok etkili. Bu içerikleri, web sitenizin Blog<br />
sayfasındaki makalelerden üretebilirsiniz.<br />
6. Dijital Katalog: Müşterilere dijital<br />
bir ürün kataloğu sunmak da oldukça<br />
etkili. Dijital ürün katalogları, özellikle<br />
potansiyel müşteriler için muazzam faydalı<br />
olabilir. B2B e-ticarette sipariş verecek olan<br />
müşterilerin yüzde 80’inden fazlası, bir satın<br />
alım yapmadan önce web sitesini ve dijital<br />
katalogları gezmeyi tercih ediyor.<br />
7. Kampanya: Dönemsel trendlerde belli<br />
başlı ürünlerin internet sitesinde öne çıkması<br />
ya da mevsimsel ürünlerin zamanı gelince<br />
öne alınması gibi kampanyalar kurgulanabilir.<br />
8. Bilgi: Sitenizde ürünlerinizin, ürün açıklaması<br />
bölümünde detaylı bilgilerle sunulduğundan<br />
emin olun. Ölçü, renk, malzeme,<br />
fiyat ve diğer önemli ve gerekli bilgiler muhakkak<br />
ürün açıklamasında bulunmalı.<br />
9. Mobil Uyumluluk: Mobil satın alımlar<br />
B2C tarafında daha fazla öne çıkıyor olsa da<br />
B2B tarafında da satın alımların bir kısmı<br />
mobil üzerinden gerçekleşiyor. Bu yüzden<br />
internet sitenizin her cihazda üstün performans<br />
ve kalite sunduğundan emin olmak<br />
gerekiyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
OCR Labs’dan, ABD’nin Merkez Bankası<br />
Federal Reserve için bir ilk!<br />
OCR Labs, FedNow<br />
Service’i benimseyen<br />
şirketlere aşağıdaki<br />
anlık ödeme hizmetini<br />
sunmayı planlıyor:<br />
Uzaktan Kimlik Doğrulama<br />
Teknolojisi (Remote<br />
Identity Validation<br />
Technology, RIVT) alanında küresel bir lider<br />
olan OCR Labs’ın sunduğu RIVT imkanları<br />
finansal kuruluşların, firmaların ve bireylerin<br />
anlık ödeme akışlarını güvene alabilmelerini<br />
sağlıyor. Şirketin kurumsal seviye<br />
yapay zekayı temel alan tamamen otomatikleştirilmiş<br />
platformu kullanıcıların kimliklerini<br />
anında doğrulayabiliyor. Bu sayede Fed-<br />
Now katılımcılarının tamamı yılın her günü,<br />
her saatte fonlarını güvenle gönderebiliyor<br />
ve alabiliyor.<br />
OCR Labs Amerika Kıtası Başkanı Bryan Smythe,<br />
konuyla ilgili şunları söylüyor: “FedNow<br />
Service Provider Showcase’in bir parçası olmaktan<br />
mutluluk duyuyoruz ve diğer şirketlerin<br />
anlık ödemeler gerçekleştirebilmesini<br />
bekliyoruz. FedNow Service <strong>2023</strong>’te kullanıma<br />
sunulduktan sonra çözümlerimizle<br />
finansal kuruluşlar, şirketler ve kullanıcılar<br />
Merkezi Londra’da bulunan ve dijital kimlik doğrulama<br />
alanında lider şirketlerden OCR Labs, ABD merkez bankası<br />
Federal Reserve’ün FedNow Service’i benimsemek<br />
ve inovasyon yapmak isteyen finansal kuruluşlar anlık<br />
ödeme çözümleri sunan hizmet sağlayıcılarla buluşturmak<br />
için tasarladığı çevrimiçi bir kaynak olan FedNow<br />
Service Provider Showcase sistemine dahil oldu. OCR<br />
Labs bu FedNow Service Provider Showcase sisteminde<br />
yer alan ilk kimlik doğrulama platformu olacak…<br />
hız ve kolaylık gibi faydalarına erişebilecek.”<br />
Federal Reserve Bank Kıdemli Başkan Yardımcısı<br />
ve FedNow Kurumsal Yöneticisi Nick<br />
Stanescu ise görüşlerini şu şekilde dile getiriyor:<br />
“OCR Labs’ın FedNow’un benimsenmesi<br />
için gösterdiği bağlılığın yanı sıra sisteme<br />
katılması bizi çok mutlu ediyor. Pazarın talep<br />
ettiği uçtan uca çözümleri geliştirmek isteyen<br />
şirketlerin ihtiyaç duyduğu iş ortaklarını<br />
belirlemenin ve onları bir araya getirmek<br />
için en doğru zamandayız.”<br />
OCR Labs Türkiye ve Orta Doğu Satış<br />
Direktörü Buğra Anıldı, konuyla ilgili şunları<br />
söylüyor: “2018 kurulan ve dijital kimlik<br />
doğrulama alanında küresel bir lider olan<br />
kurulan OCR Labs’in ABD Merkez Bankası’nın<br />
FedNow servis sağlayıcı listesinde ilk<br />
kimlik doğrulama platformu olarak yer almasından<br />
dolayı gururluyuz. Türkiye’deki<br />
kimlik doğrulama ekosisteminin önemli<br />
bir parçası olan şirketimizin bu başarısının,<br />
tüm ekosisteme katma değer sağlayacağını<br />
düşünüyoruz.”<br />
35
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Nikon’a TIPA World Awards’tan üç ödül!<br />
Sektör Market<br />
TIPA jürisi, Z 30’u tüm sosyal medya ve<br />
dijital kanallarda canlı yayına ve anlık<br />
paylaşımlara yönelik hızla ve kolaylıkla<br />
yanıt verdiği için ödüllendirdi. Jüri NIK-<br />
KOR Z 600mm f/4 TC VR S’ için, özellikle<br />
“yaban hayatı fotoğrafçıları için rüya gibi<br />
bir objektif” değerlendirmesinde bulundu.<br />
NIKKOR Z 85mm f/1.2 S ise, ultra<br />
yüksek maksimum diyafram açıklığı,<br />
güzel bokeh efekti ve hassas otomatik<br />
netleme gibi etkileyici özellikleri sayesinde<br />
ödüle layık görüldü.<br />
Görüntüleme teknolojileri alanında dünyanın en prestijli<br />
ödül organizasyonu TIPA World Awards’tan Nikon’un<br />
üç farklı ürününe üç ayrı ödül geldi. “Best<br />
APS-C Vlogger Camera” (En İyi APS-C Vlog Fotoğraf<br />
Makinesi) kategorisinin birincisi Nikon Z 30 olurken<br />
objektif kategorisinde ise NIKKOR Z 600mm f/4<br />
TC VR S, “Best Supertelephoto Prime Lens” (En İyi<br />
Süper Telefoto Prime Objektif) ödülüne layık görüldü.<br />
NIKKOR Z 85mm f/1.2 S ise “Best Portrait Lens” (En<br />
İyi Portre Objektifi) ödülünü sahiplendi. Fotoğrafçıların<br />
ve içerik üreticilerinin özgür ve özgün içerik yaratmalarına<br />
destek olan bu üç ürün teknolojilerini ve<br />
başarılarını bu ödüllerle tescilledi…<br />
<strong>IT</strong> network<br />
36<br />
Nikon Z 30’u TIPA’nın “Best<br />
APS-C Vlogger Camera”<br />
ödülüne götüren özellikleri...<br />
Nikon Z 30 daha fazla yaratıcılık ve daha<br />
fazla kayıt seçeneği sağlamanın yanı sıra<br />
kompakt fotoğraf makineleri ile akıllı telefonlardan<br />
bir adım ötesini temsil eden<br />
bir çözüm sunuyor. Nikon Z 30; 30 p’de<br />
4K video, 120 fps’ye kadar 1080p video<br />
ağır çekim seçenekleri, tamamen eklemli<br />
3 inçlik bir ekran ve üst plakasında yerleşik<br />
bir stereo mikrofon gibi özelliklere<br />
sahip. Z 30 ile birlikte set halinde veya<br />
ayrı olarak sunulan vlog ve içerik oluşturucu<br />
aksesuarları, kullanıma hazır bir<br />
kurulumu monte etmeyi kolaylaştırıyor.<br />
Ayrıca bu aksesuarlar, mevcut SmalRrig<br />
mini tripod/selfie tutacağı ile sorunsuz<br />
bir şekilde birleştirilebilen SmallRig<br />
tüylü mikrofon başlığı ve Nikon Bluetooth<br />
uzaktan kumanda birimi içeriyor.<br />
Nikon Z 30, yalnızca gövde olarak veya<br />
çeşitli set objektifleriyle birlikte satın alınabilir<br />
ve ayrıca diğer Nikon ekipmanlarına<br />
sahip olanlar için tam çerçeveli Z<br />
serisi objektiflerle (kırpma özelliğinin<br />
eşlik ettiği) kullanılabilir.<br />
Yaban Hayatı Fotoğrafçıları<br />
için ödüllü NIKKOR Z 600mm<br />
f/4 TC VR S...<br />
Yaban hayatı fotoğrafçıları için rüya gibi<br />
bir objektif olan NIKKOR Z 600, objektifi<br />
840 mm f/5,6’lık bir modele çeviren yerleşik<br />
bir 1,4 kat teleobjektif dönüştürücü<br />
içeriyor. Açık havada çalışmak, genellikle<br />
zorlu ışık ve hava koşulları anlamına<br />
gelir; bu nedenle yeni geliştirilen “Meso<br />
Amorphous Kaplama”, bir Nikon objektiften<br />
en iyi yansıma önleyici performansı<br />
sunarken, ARNEO ve Nano Kristal<br />
Kaplamalar da gölgelenmeyi, yansımaları<br />
ve parlamayı azaltmak için üzerlerine<br />
düşeni yapıyor. AF, netleme gruplarını<br />
hareket ettirmek için dişliler yerine<br />
mıknatıslar kullanılan ve hem durağan<br />
görüntü hem de video kaydına fayda sağlayan<br />
“Silky Swift Ses Bobini Motoru” ile<br />
büyük ölçüde geliştirilmiş durumda. Bunun<br />
gibi bir objektifte titreşim azaltma<br />
oldukça önemlidir ve buradaki uyumlu<br />
fotoğraf makinesi gövdeleriyle 5,5 duraklamaya<br />
kadardır. Bir tripodun sahip olduğu<br />
yapı ve tasarım, pan yapmayı daha<br />
yumuşak ve daha duyarlı hale getiren bir<br />
denge sağlıyor.<br />
“En iyi portre objektifi” seçilen<br />
NIKKOR Z 85mm f/1.2 S...<br />
Ultra yüksek maksimum diyafram açıklığı,<br />
güzel bokeh efekti ve sağlam yapısı<br />
ile bu klasik odak uzaklığına sahip objektifi<br />
fotoğrafçılar için moda, düğün<br />
ve portre görüntüleri çekmeye yönelik<br />
mükemmel bir seçim haline geliyor. Tamamen<br />
geniş açıyla çekim yapılırken<br />
çarpıcı arka planlar elde edilebiliyor ve<br />
f/2 noktasındaki ışık kaynakları yumuşak<br />
ve “rüya gibi” küreler olarak işleniyor.<br />
Nikon’un birinci sınıf S-line ailesinin bir<br />
üyesi olan bu ürün, çift STM motorunun<br />
yardımıyla hem durağan görüntü hem<br />
de video çekimi için üstün optik, çalışma<br />
ve yapı kalitesi sunuyor. Otomatik<br />
öncelikli manuel netleme, AF işlevi çalışırken<br />
manuel moda kolay geçiş sağlıyor.<br />
Programlanabilir kontrol halkası ise her<br />
ruh hali ve sahne için her fotoğrafçının<br />
kendi tarzına uyacak şekilde görüntülemenin<br />
kolayca özelleştirilmesine olanak<br />
tanıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türkiye’den dünyaya “Terzi Usulü” yazılım<br />
Yerli teknoloji şirketi BISS, firmalar için ihtiyaca özel<br />
ürettiği yazılımlarla Amerika, Almanya ve Hollanda<br />
gibi ülkelere ihracat yapıyor. Firmanın kurucusu Bekir<br />
İçli, “Hedefimiz Türkiye’yi yazılım denilince ilk akla<br />
gelen ülkelerden biri haline getirmek” diyor…<br />
<strong>2023</strong> yılında 665 milyar dolara ulaşması öngörülen<br />
dünya yazılım sektörü Türk şirketleri<br />
için önemli fırsatlar barındırıyor. Türk<br />
yazılımcılar tarafından geliştirilen yerli<br />
yazılımlar dünyanın dört bir yanına ihraç<br />
ediliyor. Girişimci Bekir İçli tarafından 2019<br />
yılında yüzde 100 yerli sermaye ile kurulan<br />
teknoloji şirketi Bosphorus Industrial<br />
Software Solutions (BISS) de çoğunluğu yazılım<br />
mühendislerinden oluşan 35 kişilik uzman<br />
kadrosuyla Türkiye’de endüstriyel IOT<br />
yazılımları geliştirip yurtdışına ihraç ediyor.<br />
Bugüne kadar Amerika, Almanya ve Hollanda’ya<br />
9 milyon dolardan fazla endüstriyel IoT<br />
yazılımı ihraç eden firma, <strong>2023</strong> yılında 5 milyon<br />
dolar daha ihracat yapmayı hedefliyor.<br />
Tersine Göçü Hedefliyor<br />
BISS CEO’su ve Kurucusu Bekir İçli, “Biz genç<br />
mühendislerden oluşan yeni nesil bir yazılım<br />
şirketiyiz. Firmaya özel yazılımda 2 sene gibi<br />
kısa bir sürede Avrupa’da lider olmayı planlıyoruz.<br />
Türkler yazılım konusunda çok başarılı<br />
ve yetenekliler. Bu nedenle kısa bir zaman<br />
sonra yazılım denilince ilk akla gelin ülkenin<br />
Türkiye olacağına inanıyoruz. Türkiye’den<br />
dünyaya bugüne kadar 30 bin yazılımcı gitti.<br />
Bizim amacımız yurtdışına giden bu yazılımcıları<br />
tekrar ülkemize döndürmek. Yani<br />
tersine göçü sağlamak. BISS olarak sorumluluğumuzun<br />
farkındayız ve bu hedef doğrultusunda<br />
çalışmalarımızı sürdürüyoruz”<br />
dedi.<br />
Teknopark ofisiyle büyüyecek<br />
İstanbul Levent’teki merkez ofisinin<br />
yanında, İstanbul İhtisas Serbest Bölgesi’nde<br />
ve Eindhoven’da da bulunan ofisleriyle<br />
faaliyet gösteren BISS, katıldığı fuarlar,<br />
geliştirdiği işbirlikleri ve yüksek müşteri<br />
memnuniyetiyle ihracat kapasitesini sürekli<br />
artırmayı hedefliyor. Firmanın halen devam<br />
eden ve <strong>2023</strong>’ün ilk yarısında tamamlanması<br />
planlanan Teknopark Ofisi (Kocaeli Teknopark)<br />
başvurusu da bulunuyor. Firma<br />
böylece, ürettiği teknolojinin hem Ar-Ge çalışmalarını<br />
yapabilen (Teknopark), hem de<br />
uluslararası pazara sunulmasını sağlayan<br />
(Serbest Bölge) yapısıyla güçlü bir büyüme<br />
planı öngörüyor.<br />
Pazar 1.8 trilyon dolara<br />
koşuyor<br />
IoT, nesnelerin birbirine veya daha büyük<br />
sistemlere internet vasıtasıyla bağlanıp veri<br />
alışverişi yapmasını, birlikte çalışmasını sağlıyor.<br />
Koronavirüs pandemisi tüm dünyada<br />
IoT pazarının dünyada hızla büyümesini<br />
sağladı. Bu dönüşümün pandemi sonrasında<br />
da devam edip IoT pazar segmentinin 2028<br />
yılına kadar 1.8 trilyon dolara ulaşacağı tahmin<br />
ediliyor. BISS, Endüstriyel IoT alanında<br />
özelleştirilmiş yazılım çözümleriyle dünyada<br />
Türk markasını başarıyla temsil ediyor.<br />
Teknoloji ve İnovasyondan güç alan BISS,<br />
‘Gömülü Sistemler’, ‘DevOps Mimarisi’, ‘Test<br />
Otomasyonu’, ‘Kod Kalitesi’ gibi alanlarda<br />
modern çözümler ve ürünler sunuyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Sivas Belediyesi su kaçaklarını<br />
yapay zekalı sistemle tespit edecek<br />
Tüm Türkiye’de yağışsız<br />
geçen kış aylarının<br />
ardından barajlardaki<br />
su doluluk oranlarında<br />
meydana gelen kaygı<br />
verici azalma kentlerdeki<br />
su tasarrufunun<br />
önemini bir kez daha<br />
ön plana çıkarıyor.<br />
Sıcak yaz ayları öncesinde<br />
harekete geçen<br />
Sivas Belediyesi, kentte<br />
su tasarrufunu artırabilmek<br />
adına bir dizi<br />
önlem alıyor. Bu kapsamda<br />
Sivas Belediyesi<br />
Su ve Kanalizasyon<br />
İşleri (Sibeski) Müdürlüğü,<br />
su kaçaklarının yönetimi ve tespitinin<br />
sağlanması için yeni nesil teknoloji şirketi<br />
Yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech, Sivas Belediyesi<br />
Su ve Kanalizasyon İşleri (Sibeski) Müdürlüğü<br />
ve Kore Çevresel Endüstri ve Teknoloji Enstitüsü<br />
(KE<strong>IT</strong>I), su kaçaklarının yönetimi ve tespitinin sağlanması<br />
için birlikte çalışmaya başlıyor. İki bölgesel<br />
ölçüm alanında 5 bin haneyi kapsayacak akıllı su kaybı<br />
yönetimi projesinde, su basıncı ve akış verileri yapay<br />
zeka destekli ses analizi sistemleriyle analiz edilerek<br />
su tasarrufu artırılacak…<br />
Cerebrum Tech, Kore Çevresel Endüstri ve<br />
Teknoloji Enstitüsü (KE<strong>IT</strong>I) ve Güney Koreli<br />
iş ortağı Wi.Plat ile ortak hareket edecek.<br />
Güney Kore’den teknik<br />
ekip teknoloji transferi<br />
gerçekleştirecek<br />
8 ay sürecek olan ‘Akıllı Su Kaybı Yönetimi<br />
Projesi’nde, iki Bölgesel Ölçüm Alanında<br />
(DMA) yaklaşık 5000 aboneyi kapsayan bir<br />
çalışma gerçekleştirilecek. DMA kontrolünü<br />
ve kapasite geliştirmeyi hedefleyen projede,<br />
Coğrafi Bilgi Sisteminden alınan harita verileri<br />
ile beraber, su kaybı ve su basıncı verileri<br />
işlenerek anlık analizler yapılacak. Türkiye’de<br />
ortalama yüzde 30 oranında olan ve<br />
dönem dönem yüzde 50’lere ulaşan su kaybı,<br />
son teknoloji IoT cihazları ve yapay zeka<br />
kullanımı ile azaltılarak temiz suda tasarruf<br />
sağlanacak. Ayrıca teknik danışmanlık<br />
kapsamında Türkiye’yi ziyaret edecek Koreli<br />
teknik ekip, Sibeski teknik personel ve saha<br />
ekibi ile tecrübe paylaşımında bulunup teknoloji<br />
transferi gerçekleştirecek.<br />
37
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Sürdürülebilir kentler için<br />
akıllı ulaşım sistemleri<br />
Sürdürülebilir bir gelecek için kentsel hareketliliğin bugünden<br />
değişmesi gerektiğine inanan Infinidium Technologies,<br />
şehirlerde artan nüfus popülasyonunun doğru<br />
yönetilebilmesi adına geliştirdiği akıllı ulaşım teknolojileriyle<br />
öne çıkıyor. Nesnelerin İnterneti (IoT) ve yapay<br />
zekâ (AI) teknolojilerini kullanarak entegre ulaşım sistemlerine<br />
hayat verdiklerini ifade eden Infinidium Technologies<br />
CEO’su Berk Ündeğer; sürdürülebilir, güvenli<br />
ve birbirine bağlı çözümlerle akıllı şehirleri bugünden<br />
inşa etmeye katkıda bulunduklarını vurguladı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
38<br />
Akıllı ulaşım sistemleri konusunda entegre<br />
hizmetler sunan Infinidium Technologies,<br />
farklı çözümleri ile şehrin trafiğini<br />
güvenli hale getirmek için çalışıyor.<br />
Şirket, trafik için geliştirdiği LED’ler<br />
sayesinde sürücüleri alternatif yollara<br />
yönlendirerek trafik akışını ve yoğunluğunu<br />
kontrol altında tutuyor. Kural ihlali<br />
yapan araçları sensörler ve video analizi<br />
ile tespit ederek plakalarını kaydeden<br />
Infinidium Technologies, yol ağı kapasitesini<br />
etkin olarak kullanıp trafiğin 7/24<br />
gerçek zamanlı izlenmesini ve kontrol<br />
edilmesini sağlıyor. Ayrıca yol güvenliğine<br />
ek olarak otoparkların da kaliteli, verimli<br />
ve pratik bir şekilde kullanımı için<br />
akıllı sistemler geliştiriyor.<br />
Şehir izleme sistemleri ile<br />
güvenli ve sürdürülebilir<br />
kentler<br />
Geniş ürün yelpazesiyle müşterilerine<br />
en iyi hizmeti vermeyi hedeflediklerini<br />
söyleyen Berk Ündeğer; “Infinidium Technologies<br />
olarak, şehir izleme sistemleri<br />
alanında güvenli şehirler için kamera<br />
teknolojilerini kullanıyoruz. Dünyanın<br />
önde gelen kamera üreticileri ile yurt<br />
içi ve yurtdışı pazarda, güvenli şehirler<br />
alanında kamera teknolojileri sunuyoruz.<br />
Yüksek çözünürlüklü ürünler sayesinde<br />
her türlü alt yapıya uygun izleme<br />
ve kayıt çözümleri ile müşterilerimizin<br />
uzun yıllar aynı kalitede hizmet almasını<br />
sağlıyoruz. Şehir İzleme Sistemleri;<br />
gasp, yağmalama, kapkaç gibi toplumsal<br />
olayların önlenmesinde, sokaklarda,<br />
caddelerde ve okul önlerinde olabilecek<br />
yasadışı davranışların tespiti ve önlenmesinde,<br />
sokaklarda meydana gelen<br />
yasadışı olaylara karışanların tespitinde,<br />
suçluların takibi ve yakalanmasında<br />
kullanılıyor. Otoparkların kaliteli,<br />
verimli ve pratik bir şekilde kullanımı<br />
içinse akıllı sistemler ile zamandan ve<br />
yakıttan kazanç sağlıyor, bu sayede karbon<br />
salımını düşürmeyi hedefleyerek<br />
ülke ekonomisine katkıda bulunan entegre<br />
otopark çözümleri sunuyoruz. Bu<br />
kapsamda; Bariyer Sistemleri, Otopark<br />
Kamera Sistemleri, Park Bilgilendirme<br />
Ekranları, Dolu-Boş Sistemleri ve Ücret<br />
Toplama Sistemleri tasarlıyoruz” dedi.<br />
Trafik yoğunluğuna çare<br />
olacak akıllı sistemler<br />
geliştiriyor<br />
Trafik Bilgilendirme Sistemleri ile de<br />
yüksek standartlar sunduklarının altını<br />
çizen Ündeğer, şunları söyledi: “Bu<br />
sistemler, trafik için geliştirilen LED’ler<br />
kullanılarak grafik tabanlı yazı, şekil ve<br />
resim gösterebilen teknolojiler olarak<br />
öne çıkıyor. Sürücüleri; trafik yoğunluğu<br />
ve trafik hakkında bilgilendirmek, verilen<br />
bilgiler doğrultusunda sürücüleri<br />
alternatif yollara yönlendirmek ve trafik<br />
akışını kontrol etmek amacıyla kullanılıyor.<br />
Trafik Bilgilendirme Sistemlerimiz;<br />
trafik yoğunluklarını azaltıyor, yol ağı<br />
kapasitesinin daha etkin biçimde kullanılmasını<br />
sağlıyor, sürücülerin etkin<br />
seyahat planlamasına olanak tanıyor.<br />
Seyahat süresince zaman ve yakıt tasarrufu<br />
sağlarken; kaza, buzlanma ve sis<br />
gibi değişen yol ve hava koşulları ile ilgili<br />
olarak sürücülerin uyarılmasına ve trafik<br />
seyir güvenliğine katkı sağlıyor.”<br />
Bu sistemler ile yollar çok<br />
daha güvenli<br />
Sürdürülebilir şehirler için kritik olan<br />
EDS sistemleri ile kontrol ve kumanda<br />
merkezleri konusunda da hizmet verdiklerini<br />
belirten Berk Ündeğer; “EDS,<br />
kural ihlali yapan araçların sensörler ve<br />
video analizi ile tespit edilmesi, plakalarının<br />
kaydedilmesi ve ilgili kanunda<br />
öngörülen cezaya tabi tutulması için gerekli<br />
kanıtların toplandığı bir denetleme<br />
sistemi. Buradaki amaç kapsam olarak<br />
kusurlu sürücüleri cezalandırmak değil,<br />
sürücülerde davranış değişikliğini gerçekleştirmek.<br />
Sistemin uygulandığı noktalarda<br />
kısa zamanda kural ihlallerinin<br />
yüzde 90 azaldığı gözlemleniyor. Infinidium<br />
Technologies olarak EDS projelendirme<br />
hizmetlerimiz kapsamında, kural<br />
ihlali yapan araçları sensörler ve video<br />
analizi ile tespit ederek plaka bilgilerinin<br />
tutulmasını sağlıyoruz. Kontrol ve Kumanda<br />
Merkezlerimiz ile de yol ağı kapasitesinin<br />
etkin olarak kullanılmasına,<br />
trafiğin 7/24 gerçek zamanlı izlenmesine<br />
ve kontrol edilmesine yardımcı oluyoruz”<br />
diye belirtti.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Baran Yıldırım: “Dünyadaki kripto<br />
regülasyonları şekillenmeye başladı”<br />
Kripto paraların günlük yaşantıdaki<br />
popülerliği arttıkça regülasyon konusu<br />
da daha sık gündeme gelmeye başladı.<br />
Özellikle ABD’de stablecoinler’e<br />
ilişkin yasal düzenlemelerin gündeme<br />
gelmesi ve lisanslama sistemiyle<br />
para transferi kurallarını kapsayan<br />
MiCA’nın Avrupa Parlamentosu’nda<br />
kabul edilmesi piyasaların da gözünü<br />
regülasyon konusuna çevirdi. Mamoru<br />
Türkiye Ülke Müdürü Baran<br />
Yıldırım, yasal düzenlemelerin neden<br />
gerekli olduğuna ilişkin açıklamalarda<br />
bulundu.<br />
Son dönemde kripto paraları kapsayan yasal düzenlemelerin<br />
ABD’de ve Avrupa Birliği’nde gündeme<br />
gelmesi regülasyon tartışmalarını tekrar başlattı.<br />
Yasal düzenlemelerin bir gereklilik olduğunu ifade<br />
eden kripto para borsası Mamoru’nun Türkiye Ülke<br />
Müdürü Baran Yıldırım, regülasyonların uzun vadede<br />
ekosisteme yarar sağlayacağını söyledi…<br />
Regülasyon neden gerekli?<br />
“Kripto paralar geleneksel finanstan<br />
bağımsız olarak ayrı bir felsefeye, tanıma<br />
ve teknolojiye sahip. Dolayısıyla<br />
geleneksel finans için oluşturulmuş<br />
hukuki mevzuatın doğrudan kripto<br />
paraları da kapsamına alması mümkün<br />
olmuyor. Ancak ekosistem her ne<br />
kadar zamanla edindiği tecrübeler sonucunda<br />
kendi iç normlarını oluşturmaya<br />
başlasa da kamu otoritelerinin<br />
de artık sürece dahil olması gerekiyor.<br />
Çünkü gün geçtikçe insanların kripto<br />
paralara karşı tutumunun yumuşaması<br />
bu alandaki yatırımcı ve kullanıcıların<br />
da artmasına neden oluyor. Bugün<br />
yaşanan sorunlar yatırımcı sayısının<br />
hala zirve noktasına ulaşmamasından<br />
dolayı büyük sorunlara neden olmasa<br />
da ilerleyen dönemde artan yatırımcı<br />
sayısıyla birlikte en küçük sorun birden<br />
büyük etkiye sebep olabilir. Hal<br />
böyleyken devletlerin regülasyon çalışmalarına<br />
destek olmak uzun vadede<br />
kripto para ekosistemine de yarar sağlıyor.<br />
Öte yandan son dönemde kripto para<br />
ekosisteminin iç dinamiklerinden kaynaklı<br />
olumsuz olayların yaşandığını<br />
gördük. Bu noktada özellikle kamunun<br />
sürece dahil olması yatırımcıların korunmasına<br />
destek olarak piyasaların<br />
sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır.<br />
Mamoru regülasyona nasıl<br />
bakıyor?<br />
Mamoru olarak regülasyonlara olan<br />
bakış açımız oldukça net. Kripto paralar<br />
yaygınlaştıkça ekosistemdeki düzenleme<br />
ihtiyacı da artıyor. Dolayısıyla<br />
sektörde daha fazla olumsuzluk yaşanmadan<br />
bu ihtiyacın karşılanması gerekiyor.<br />
Biz de bu noktada ekosistemdeki<br />
tüm paydaşların görüşleri dikkate alınarak<br />
gerekli düzenlemelerin yapılması<br />
gerektiğini düşünüyoruz. Regülasyonlar<br />
her ne kadar kripto paraların<br />
felsefesine aykırı olarak kabul edilse de<br />
özellikle piyasaların sağlam bir temele<br />
oturtulması için en azından bir çerçevenin<br />
oluşturulması gerekiyor.<br />
Öte yandan geçtiğimiz sene dünyadaki<br />
regülasyon eksikliği sebebiyle kripto<br />
para piyasalarında olumsuz olaylar<br />
yaşandı. Regülasyon olsaydı bu<br />
olaylar yaşanır mıydı veya nasıl yaşanırdı?<br />
Bu soruların üzerine biraz düşünülmeli.<br />
Tabi diğer taraftan regülasyon<br />
açısından mutlak bir doğrunun<br />
olmaması da bir zorluk olarak<br />
karşımıza çıkıyor. Çünkü kripto paraların<br />
sahip olduğu dağınık yapı net<br />
bir hüküm koymaya olanak tanımıyor.<br />
Dolayısıyla regülasyon çalışmalarında<br />
herkes tarafından kabul edilebilecek<br />
bir bakış açısı geliştirmek ve farklı ülkelerin,<br />
kurumların bu bakış açısına<br />
uyumunu sağlamak biraz güç. Fakat<br />
burada başta ABD gibi büyük ekonomiye<br />
sahip ülkelerin atacağı adımları<br />
takip etmekte fayda var. Halihazırda<br />
da zaten ABD’deki stablecoinler ile<br />
ilgili planlanan düzenlemeyle Avrupa<br />
Birliği’ndeki MiCa düzenlemesi<br />
gündemin üst sıralarında yer alıyor.<br />
Tabi bu gelişmeler bize aynı zamanda<br />
dünyadaki kripto regülasyonlarının<br />
şekillenmeye başladığını ifade ediyor.<br />
Ancak burada diğer ülkelerin bu adımları<br />
nasıl izleyeceği büyük önem taşıyor.<br />
Geleneksel finanstan hazırız<br />
mesajı<br />
Son dönemde geleneksel finansın blockchain<br />
teknolojilerine ve kripto paralara<br />
olan ilgisi artmış durumda. Haliyle<br />
kripto paralarla ilgili gelebilecek<br />
yasal düzenlemeler de geleneksel finans<br />
tarafından yakından takip ediliyor.<br />
Özellikle bankacılık sektöründeki<br />
yöneticilerden de Türkiye’deki finans<br />
sektörünün regülasyonlara hazır olduğuna<br />
ve sektörün olası yasal düzenlemelere<br />
uyum sağlayabilme konusunda<br />
yeterli altyapıya sahip olduğunu vurgulayan<br />
açıklamalar geldiğini görüyoruz.<br />
Dolayısıyla Türkiye’de getirilecek<br />
yasal düzenlemelerin işleyişte büyük<br />
problemlere yol açmama ihtimalinin<br />
oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
39
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ASUS Segmentinin en ince dizüstü<br />
bilgisayarını tanıttı<br />
ASUS, segmentinin en ince 13,3 inç dizüstü bilgisayarı<br />
olarak tasarladığı Zenbook S 13 OLED’i (UX5304) tanıttı.<br />
Ultra taşınabilir dizüstü bilgisayar, hafif tasarımı,<br />
sürdürülebilirliği, daha azla daha fazlasını sunmaya<br />
yönelik performansıyla şimdiye kadarki en çevre<br />
dostu Zenbook…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
40<br />
ASUS, Zenbook serisine bir yenisini<br />
daha ekledi. 1 cm’lik süper ince profili<br />
ve 1 kg›lık süper hafif kasasıyla sofistike<br />
Zenbook S 13 OLED, hiçbir koşulda ödün<br />
vermeyen performansı, güçlü bağlantısı<br />
ve uzun pil ömrüyle ultra taşınabilir teknolojinin<br />
en somut örneği.<br />
Hareket halindeyken rakipsiz performans<br />
sunma konusunda mükemmel<br />
olan Zenbook serisinin yeni üyesi, gücünü<br />
32 GB LPDDR5 RAM ve 1 TB PCIe® 4.0<br />
x4 SSD ile 13. Nesil Intel Core i7 işlemcilerinden<br />
alıyor. Cihaz, hareket halindeyken<br />
kesintisiz bağlantılar için eksiksiz<br />
bir G/Ç bağlantı noktası seti ve uzun<br />
ömürlü 63 Wh pil de içeriyor. Sürükleyici<br />
görseller sunma konusunda da iddialı<br />
olan Zenbook S 13 OLED, Dolby Vision,<br />
Pantone®, inanılmaz ayrıntı ve en derin<br />
siyah seviyeleri sağlayan VESA Display-<br />
HDR True Black 500 sertifikalarına ve<br />
muhteşem bir 16:10 2.8K (2880 x 1800)<br />
ASUS Lumina OLED ekrana sahip.<br />
Çok yönlü sürdürülebilirlik<br />
Bazalt grisi veya klasik ponder mavisi<br />
seçeneklerinden oluşan Zenbook, yapısında<br />
geri dönüştürülmüş metaller ve<br />
plastikler, FSC® Mix sertifikalı ambalaj,<br />
bazalt gri modeli için zarif yeni çevre<br />
dostu plazma seramik alüminyum ve<br />
halojensiz elektronikler kullanılarak<br />
çevre ve karbon nötrlüğü kesinlikle göz<br />
önünde bulundurularak tasarlandı. Bu<br />
özelliği, cihazı şimdiye kadar üretilen en<br />
çevre dostu Zenbook yapıyor.<br />
Zenbook aracılığıyla daha azıyla daha<br />
fazlasını yapmaya kendini adayan ASUS,<br />
dünyanın en ince Zenbook’unu enerji tasarrufu,<br />
ürün ömrü, çevresel olarak hassas<br />
maddelerin azaltılması gibi kategorilerin<br />
bulunduğu puanlama sistemi olan<br />
EPEAT® Gold tescilledi. Geri dönüştürülmüş<br />
malzemeleri dahil ederek ve çevreye<br />
daha duyarlı ambalajlar tasarlayarak<br />
karbon ayak izini de azalttı.<br />
Cihaz, klavye kapağında, kasada ve kapakta<br />
post-endüstriyel geri dönüştürülmüş<br />
(PIR) magnezyum-alüminyum alaşımı<br />
içeren ve karbon ayak izini yüzde<br />
50’den fazla azaltan özellikleriyle de şimdiye<br />
kadar yapılmış çevreye en duyarlı<br />
Zenbook. Klavye tuşları ve hoparlörler,<br />
tüketici sonrası geri dönüştürülmüş<br />
(PCR) plastikler içerirken, hoparlörler ayrıca<br />
okyanusa bağlı plastikler kullanıyor.<br />
Zenbook’un ambalajı, yeniden kullanılabilir<br />
ve kompostlanabilir malzemelerle<br />
yüzde 100 geri dönüştürülebilir olacak<br />
şekilde yeniden tasarlandı.<br />
MIL-STD-810H ABD askeri sınıf dayanıklılık<br />
standardı kullanan Zenbook 13<br />
S OLED, 26 ayrı testle sıkı bir şekilde test<br />
edilerek dünyanın en sıkı şekilde test<br />
edilen en dayanıklı dizüstü bilgisayarı<br />
oldu.<br />
ASUS, sürekli hareket halinde<br />
olanları da düşündü<br />
Intel Evo sertifikalı Zenbook S 13 OLED,<br />
yüzde 20 artırılmış 20 watt’a kadar termal<br />
tasarım gücü (TDP) ve sahip olduğu<br />
13. Nesil Intel Core i7 işlemciye kadar<br />
performansıyla taşınabilirliğin en güçlü<br />
örneğini sunuyor. Bu özellikler 32 GB’a<br />
kadar LPDDR5 RAM ve ultra hızlı 1 TB<br />
PCIe 4.0 x4 SSD ile uzun ömürlü yüksek<br />
kapasiteli 63 Wh pil ile destekleniyor.<br />
ASUS, WiFi Master Premium ile geliştirilmiş<br />
WiFi 6E sayesinde hızlı ve kesintisiz<br />
bağlantılar sağlıyor.<br />
Ultra kompakt olmasına rağmen, Zenbook<br />
S 13 OLED tam bir G/Ç bağlantı<br />
noktası içeriyor. Böylelikle kullanıcıların<br />
seyahatleri sırasında adaptör taşımasına<br />
gerek kalmıyor. İki ultra hızlı Thunderbolt<br />
4 USB-C® bağlantı noktası, hızlı<br />
şarjı, 4K harici ekranları ve 40 Gb/sn’ye<br />
kadar veri aktarımını desteklerken, bir<br />
USB 3.2 Gen 2 Type-A bağlantı noktası,<br />
bir HDMI® 2.1 bağlantı noktası ve bir 3,5<br />
mm ses jakı bağlantı noktası da içeriyor.<br />
Zenbook, hareket halindeyken gelişmiş<br />
video konferans deneyimleri için FHD<br />
IR kamera, yapay zeka destekli görsel<br />
efektler ve yapay zeka gürültü önleme<br />
teknolojisine de sahip. Ayrıca Windows<br />
Hello ile hızlı ve güvenli yüz oturum<br />
açmayı da destekliyor. Etkileyici Dolby<br />
Atmos® Harman Kardon sertifikalı ses<br />
sistemi, sesi 5,25 kata kadar artırmak<br />
için ASUS Audio Booster teknolojisiyle<br />
birleştirilmiş akıllı bir amplifikatör içeriyor.<br />
Yüzde 9,5 daha büyük parmak izi<br />
bırakmayan kaplamasıyla ASUS Ergo-<br />
Sense dokunmatik yüzeyi ise daha kolay<br />
hareket imkanı sağlıyor.<br />
ASUS Lumina OLED ekran:<br />
daha uyumlu, daha güvenilir<br />
Zenbook S 13 OLED, sürükleyici bir izleme<br />
deneyimi için yalnızca katı kalite<br />
kriterlerini karşılayan ve daha üstün bir<br />
görsel deneyim sunan 16:10 en boy oranlı<br />
ASUS Lumina OLED ekran ile donatıldı.<br />
ASUS Lumina OLED ekranlar, ASUS<br />
Splendid ve ASUS OLED Care gibi özel<br />
ASUS teknolojilerinin yanı sıra Delta E<br />
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
DNSSense: “Siber saldırganlar da yapay<br />
zekayı kullanıyor”<br />
Günler içinde 1 milyon kullanıcıyı aşarak<br />
bir rekora imza atan, yapay zekanın en<br />
yaygın kullanıma ulaşan son ürünlerinden<br />
ChatGPT, gelişen teknolojilerin potansiyelini<br />
bir kez daha ortaya koydu. Hızlı<br />
dijitalleşme ve yapay zeka gibi yükselen<br />
teknolojiler siber saldırganların elini güçlendirirken,<br />
siber güvenlik konusundaki<br />
endişeleri de artırdı. Öte yandan iş dünyası,<br />
siber riskleri azaltmak ve tehditlere<br />
karşı daha dayanıklı olmak için yapay zekayı<br />
benimsemeye başladı. Acumen Research<br />
tarafından yürütülen bir araştırma,<br />
2021’de 14,9 milyar dolar büyüklüğe sahip<br />
olan yapay zeka (AI) tabanlı siber güvenlik<br />
ürünleri pazarının 2030’a kadar 133,8 milyar<br />
dolara ulaşacağını öngördü.<br />
Küresel standartlarda DNS güvenliği çözümleri<br />
sunan DNSSense’in Yapay Zeka<br />
Takım Lideri Ebubekir Buber, konuyla ilgili<br />
şu değerlendirmeyi paylaştı: “Siber güvenlik<br />
ve yapay zeka konularında madalyonun<br />
iki yüzü var. Bir yanda yapay zeka<br />
gibi yeni teknolojileri kullanarak daha<br />
karmaşık saldırılar düzenleyebilen siber<br />
saldırganlar yer alıyor. Diğer yanda ise yapay<br />
zekadan beslenen siber tehditlere karşı<br />
yine yapay zeka tabanlı siber güvenlik<br />
çözümleriyle karşı konulabileceğini düşünen<br />
şirketler konumlanıyor” dedi.<br />
10 işletmeden 9’u siber<br />
güvenlikte yapay zekayı<br />
benimseyecek<br />
IBM’in Siber Güvenlik İçin Yapay Zeka ve<br />
Otomasyon raporunda, dünya çapındaki<br />
şirketlerin yüzde 93’ünün ilerleyen süreçte<br />
yapay zekayı siber güvenlik süreçlerinde<br />
kullanmayı düşündüğü görüldü.<br />
Siber güvenlikte yapay zeka kullanımı<br />
konusunda en iyi performansı ortaya koyan<br />
şirketler, güvenlik odağındaki yatırım<br />
getirilerini yüzde 40 artırırken, veri ihlali<br />
maliyetlerini de en az yüzde 18 azalttı.<br />
2022’nin son aylarında yayımlanan verilerin<br />
küresel siber güvenlik ihlallerinin ve<br />
siber suçların maliyetinin yıllık 1 trilyon<br />
dolara ulaştığını gösterdiğini belirten<br />
Ebubekir Buber, “Bu rakam küresel gayrisafi<br />
yurt içi hasılanın yüzde 1’ine karşılık<br />
geliyor. İşletmeler hızla dijitalleşiyor, her<br />
Yıldızı ChatGPT ile parlayan ve potansiyelini her ölçekte<br />
kanıtlayan yapay zeka teknolojileri, siber saldırganlara<br />
da yeni kapılar açtı. Siber güvenlik ekosistemi,<br />
yapay zekayla saldırı süreçlerini hızlandıran ve<br />
daha karmaşık saldırılar düzenleme yeteneği kazanan<br />
siber suçluların üstesinden yine yapay zekanın<br />
gelebileceğini düşünüyor…<br />
katmanda kurumsal ağa bağlı daha çok<br />
cihaz kullanılıyor. Uzaktan çalışma yaklaşımı<br />
yaygınlaştıkça iç tehdit kaynaklı<br />
riskler de artıyor. Siber saldırganların yapay<br />
zeka gibi teknolojileri benimsemesi,<br />
tehditleri insan gücüyle öngörülemez hale<br />
getirirken, işletmeleri her açıdan kırılganlaştırıyor.<br />
Bu ortamda güçlü bir siber<br />
güvenlik altyapısı kurmak için uygulama<br />
katmanının en altında, başka bir deyişle<br />
kurumsal ağların merkezinde yer alan<br />
DNS güvenliğine önem vermek ve ağlardaki<br />
kötü amaçlı trafiği algılayan yapay<br />
zeka destekli sistemlere yönelmek gerekiyor”<br />
diye konuştu.<br />
Günlük 240 bin zararlı domain<br />
tespit edildi<br />
DNSSense Yapay Zeka Takım Lideri Ebubekir<br />
Buber, yayımladıkları “Things of the<br />
Internet” başlıklı raporda yer alan veriye<br />
atıfta bulunarak, “İnternetin tamamının<br />
verisini elinde tutan yapay zeka destekli<br />
domain sınıflandırma çözümümüz Cyber<br />
X-Ray’den aldığımız veriler, 2022’nin<br />
ikinci yarısında her gün ortalama 240 bin<br />
zararlı domain kaydedildiğini gösterdi. Siber<br />
saldırganlar, güvenlik önlemlerinden<br />
kaçınmak ve zor tespit edilen saldırılar<br />
düzenlemek için yapay zeka tabanlı domain<br />
oluşturma algoritmalarını (DGA)<br />
kullanıyor. Bu durum ağ trafiğinin sürekli<br />
izlenmesini, tüm ağ kullanıcılarının DNS<br />
seviyesinde korunmasını, saldırılar gerçekleşmeden<br />
diğer güvenlik çözümlerinin<br />
bilgilendirilmesini ve tetiklenmesini gerektiriyor.<br />
DNSSense olarak geliştirdiğimiz<br />
teknolojiler, işletmeleri yapay zekanın<br />
gücü ve hızıyla DNS katmanında koruyor”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
“DNS güvenliğinde uçtan uca<br />
görünürlük sunuyoruz”<br />
Siber güvenlikte yapay zeka, doğal dil işleme<br />
ve makine öğrenmesi gibi yüksek teknolojilerin<br />
kullanımına ilişkin akademik<br />
çalışmalar yürüten bir ekibe sahip olduklarını<br />
ifade eden Ebubekir Buber, değerlendirmelerini<br />
şu ifadelerle sonlandırdı: “7<br />
ülkede milyonlarca kullanıcıyı internete<br />
güvenli bir biçimde bağlayan DNSSense<br />
olarak geliştirdiğimiz Cyber X-Ray, portföyümüzdeki<br />
diğer çözümlerin de veri kaynağı<br />
olarak konumlanıyor. Kurumsal ağ<br />
trafiğini sürekli izleyen DNSEye, işletmelere<br />
DNS güvenliğinde uçtan uca görünürlük<br />
sunarken, bulut tabanlı koruma çözümümüz<br />
DNSDome, bir ağı kullanan tüm<br />
kullanıcı ve cihazları internetteki zararlı<br />
içeriklerden koruma görevini üstleniyor.<br />
Çözümlerimiz siber güvenlik ekiplerinin<br />
yükünü azaltırken, farklı güvenlik çözümlerinin<br />
etkinliğine de katkıda bulunuyor.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
41
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Teknoloji şirketlerini 400 milyar dolarlık<br />
bir fırsat bekliyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
42<br />
TD SYNNEX’in <strong>2023</strong> ve sonrası için kritik endüstrilerdeki<br />
eğilimleri ve fırsatları değerlendirdiği yeni Küresel<br />
Teknoloji Ekosistemi Değerlendirme Raporu’na<br />
göre AR/VR pazarında teknoloji şirketlerini 400 milyar<br />
dolarlık bir fırsat bekliyor. Global çapta iş ortaklarının<br />
yüzde 69’u donanım satışlarının önümüzdeki üç yılda<br />
yatay kalmasını veya artmasını tahmin ederken yüzde<br />
82’si bu mali yılda büyüme bekliyor. Katılımcıların<br />
yüzde 43’ü ise güvenlik, sunucu ve depolamanın en<br />
çok gelir getiren alanlar olduğunu belirtiyor. Bunlar<br />
içerisinde en kârlı teknoloji alanı ise güvenlik oldu…<br />
TD SYNNEX, <strong>2023</strong> ve sonrası için kritik<br />
endüstrilerdeki eğilimleri ve fırsatları<br />
değerlendirdiği yeni Küresel<br />
Teknoloji Ekosistemi Değerlendirme<br />
Raporu’nu yayımladı. Bu kapsamda<br />
hazırlanmış ilk küresel rapor olan TD<br />
SYNNEX Küresel Teknoloji Ekosistemi<br />
Değerlendirme Raporu, Kuzey Amerika,<br />
Avrupa, Asya Pasifik ve Japonya<br />
ile Latin Amerika ve Karayipler’deki<br />
endüstrilerin durumunu analiz ediyor.<br />
TD SYNNEX Strateji Direktörü Sergio<br />
Farach yaptığı açıklamada, “Lider bir<br />
BT ekosistemi dağıtıcısı ve çözüm toplayıcısı<br />
olarak, kanal ortaklarımızın<br />
durmak bilmeyen dönüşümüne yön<br />
vermek ve stratejik büyümeyi planlarken<br />
sektör trendlerini belirlemelerine<br />
yardımcı olma sorumluluğumuz da<br />
bulunuyor. Küresel Ekosistem Değerlendirme<br />
Raporumuz, küresel çapta<br />
birbiriyle bağlantılı BT ekosisteminde<br />
nelerin olup bittiğini belirlemede ve<br />
anlamada önemli bir kilometre taşı niteliğinde.”<br />
dedi.<br />
AR/VR pazarında teknoloji şirketlerini<br />
400 milyar dolarlık bir fırsatın beklediğine<br />
dikkat çeken raporda buna karşı<br />
iş ortaklarının sadece yüzde 17’sinin<br />
2024 yılında metaverse pazarına çözüm<br />
sunmayı planladığına dikkat çekiliyor.<br />
Raporda yer alan diğer bilgilere<br />
göre ise global çapta iş ortaklarının<br />
yüzde 69’u donanım satışlarının önümüzdeki<br />
üç yılda yatay kalmasını veya<br />
artmasını tahmin ederken Türkiye’nin<br />
de içerisinde yer aldığı Avrupa bölgesindeki<br />
iş ortaklarının yüzde 74’ü<br />
üç yıl içerisinde daha fazla yönetilen<br />
hizmet sunmayı bekliyor. İş ortaklarının<br />
yüzde 79’u ise BT ekosisteminde<br />
iş birliklerinin artmasını önemli bir<br />
büyüme stratejisi olarak görüyor. İş ortaklarının<br />
yüzde 43’ü önümüzdeki 24<br />
ay içerisinde sürdürülebilirlik raporu<br />
yayımlamayı da planlıyor.<br />
Ayrıca iş ortaklarının yüzde 82’si bu<br />
mali yılda büyüme beklerken yüzde<br />
43’ü güvenlik, sunucu ve depolamanın<br />
en çok gelir getiren alanlar olduğunu<br />
belirtiyor. Bunlar içerisinde en kârlı<br />
teknoloji alanı ise güvenlik oldu. İkinci<br />
sırada uç nokta cihazları ve ağlar yer<br />
aldı. Katılımcıların dörtte biri ise hibrit<br />
bulutu en çok gelir getiren üç alandan<br />
biri olarak gösterdi.<br />
TD SYNNEX’in dünya çapında 300’e<br />
yakın orta ölçekli iş ortağının katılımı<br />
ile hazırlanan araştırmada şu beş<br />
kritik sonuç ortaya çıktı:<br />
• Regülasyonlara tabi sektörlerin öneminin<br />
artıyor: Küresel çapta teknoloji<br />
satıcıları, stratejik büyüme planları<br />
kapsamında yeni dikey pazarlara<br />
girmeye öncelik veriyor. Ayrıca, artan<br />
ekosistem ortaklıklarının da bu<br />
büyüme stratejisinin uygulanmasında<br />
önemli bir rol oynaması bekleniyor.<br />
Finansal hizmetler, kamu, eğitim,<br />
sağlık ve ÇSY (çevresel, sosyal,<br />
yönetişim) gibi regülasyonlara tabi<br />
sektörlerin üç yıl içinde öneminin artması<br />
bekleniyor.<br />
• İnsana yatırım yapılıyor: Bayiler,<br />
müşterilerin en çok istediği sonuçları<br />
elde etmek için yatırımlarını insanlara<br />
yapıyor. Bayi yatırımlarının en büyük<br />
kategorileri yetenek, sertifika ve uzmanlık<br />
edinme ile doğrudan bağlantılı.<br />
Dünya genelindeki bayilerin dörtte<br />
üçünden fazlası yönetilen hizmetler,<br />
güvenlik ağı, profesyonel hizmetler,<br />
sunucular + depolama ve hibrit bulut<br />
dâhil olmak üzere müşterilerin sıklıkla<br />
talep ettiği teknik ve iş çözümleri alanlarında<br />
bilgilerini artırmak için bütçelerine<br />
öncelik veriyor.<br />
• Bulut çözümleri portföylerin temeli<br />
oluşturuyor: Bayiler bulut portföylerini<br />
genişletmek için kaynaklarını<br />
aktarıyor. Küresel Değerlendirme Raporu’na<br />
göre, tek bir kategori olarak<br />
bakıldığında, bulut çözümleri (bulut<br />
dağıtımı, bulut entegrasyonu, çoklu<br />
bulut yönetimi ve diğerleri), bayilerin<br />
önümüzdeki 24 ay içinde sunmayı<br />
planladıklarını belirttikleri diğer tüm<br />
teknoloji çözümlerini geride bırakıyor.<br />
Üstelik verilen diğer yanıtlar da (hizmet<br />
olarak cihaz, dijital dönüşüm, IoT,<br />
güvenlik) bulut ekosistemi ile bağlantılı.<br />
Bu da bulut çözümlerini küresel<br />
bayilerin sunduğu portföyün temeli<br />
haline getiriyor.<br />
• Ödeme koşullarında esneklik talep<br />
ediliyor: Bayilerin önümüzdeki iki yıl<br />
içinde planladıkları hizmet olarak tüketim<br />
modellerinin neredeyse tamamen<br />
benimsenmesi, müşterilerinin<br />
teknoloji çözümleri ihtiyaçlarına yanıt<br />
vermesinden ve bulut hizmetlerinin<br />
genişlemesinden kısa bir süre sonra<br />
gerçekleşecek bir durum olarak değerlendiriliyor.<br />
Müşteriler ödeme koşulları<br />
söz konusu olduğunda her zaman<br />
esneklik istediklerini belirtiyor. Operasyonel<br />
giderlere ve tüketime dayalı<br />
BT’ye yönelik eğilim, bayilerin işlerinin<br />
daha büyük bir kısmının tekrar eden<br />
gelirlerden geleceği anlamına geliyor.<br />
• ÇSY ve AR/VR’de kaçırılmış potansiyel<br />
fırsatlar mevcut: ÇSY (Çevresel,<br />
Sosyal ve Yönetişim) ve AR/VR pazarı,<br />
bayiler için kaçırılmış potansiyel fırsatları<br />
barındırıyor. Yetenek kazanımı,<br />
portföy genişletme ve yeni dikey pazarlara<br />
girme çabalarına verilen önemin<br />
aksine, sürdürülebilirlik ve çığır açan<br />
teknolojiler, çözüm geliştirme ve iş yatırımı<br />
için öncelik listesinde düşük sıralarda<br />
yer alıyor. Buna karşın ÇSY ve<br />
AR/VR çözümlerinin her ikisi de küresel<br />
bayiler için fırsatlar sunuyor. Bazı<br />
analistler AR/VR pazarında 2024 yılına<br />
kadar 800 milyar dolarlık bir fırsat<br />
öngörüyor. Bu gelirin yüzde 50’si teknoloji<br />
platformları ve donanımla ilişkilendiriliyor<br />
ki bu da 400 milyar dolara<br />
denk geliyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Linktera’ya Letven Capital’dan<br />
100 milyon TL yatırım<br />
10 yılı aşkın süredir şirketlerin dijitalleşme yolculuklarında<br />
yazılım ve danışmanlık ekipleri ile uçtan uca çözümler<br />
üreten Linktera, gelecek 10 yılını tasarlamak<br />
için harekete geçti…<br />
Finans ve bankacılık sektörü başta olmak<br />
üzere medya, ulaşım, lojistik, e-ticaret ve kamuya<br />
kadar 100’den fazla müşterisine 10 yılı<br />
aşkın süredir uçtan uca dijital dönüşüm ve<br />
danışmanlık hizmeti veren Linktera, yakın<br />
zamanda kendi içinde başlatmış olduğu dönüşüm<br />
stratejisinin meyvelerini almaya başladı.<br />
3 yıl önce başlattığı ‘servis şirketinden<br />
Ürün Şirketine’ geçiş yolculuğunda, geçtiğimiz<br />
ay Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi<br />
şirketi olan Letven Capital’dan 100milyon<br />
TL’lik yatırım alarak önemli bir iş ortaklığına<br />
imza attı. Linktera bu yatırım ile Türkiye ve<br />
Dubai’de bulunan merkez ve satış ofislerinin<br />
yanında yeni coğrafyalara açılmayı, mevcut<br />
ürünlere ilave olarak yeni ürün ve hizmetlere<br />
odaklanmayı planlıyor. Yapılan iş ortaklığı<br />
ve geleceğe dair planlar hakkında bilgi veren<br />
Linktera CEO’su Taşkın Osman Aksoy, “Yaptığımız<br />
iş, bizim keşfimiz değil; 130 yılı aşkın<br />
süredir yeryüzünün farklı coğrafyalarında<br />
verilen bir hizmet. Farkımız, bu işe bakış tarzımız;<br />
uygulamadaki mükemmeliyetçiliğimiz.<br />
Tamamıyla yerli ve milli olan şirketimiz<br />
ile yıllardır Türkiye için değer üretiyor, teknoloji<br />
geliştiriyoruz. Bunu yaparken geçtiğimiz<br />
10 yıl içerisinde 120milyon TL’lik AR-GE<br />
harcamasında bulunup, 30’un üzerinde AR-<br />
Ge projesi gerçekleştirdik. Son 3 yıl içinde 6<br />
farklı ürünümüzü hayata geçirip satışlarına<br />
başladık. Tüm bunları her biri kendi alanında<br />
uzman ve aynı zamanda da girişimci olan<br />
250’yi aşkın çalışma arkadaşımızın fikir ve<br />
hizmetleriyle gerçekleştirdik. Letven Capital<br />
ile yaptığımız bu yeni ortaklık ile temellerini<br />
attığımız bu ‘geleceği dönüştürme’ stratejimizi<br />
çok daha geniş bir coğrafi alana sunmayı<br />
hedefliyoruz.” dedi.<br />
“Yatırım İştahından<br />
Memnunuz”<br />
Şirketlerin yatırım aldığı zaman bu sermaye<br />
girişini kullanma biçiminin o şirketin kendi<br />
yaptığı işe ve ülkesine bakışını da ortaya<br />
koyduğunun altını çizen Letven Capital Genel<br />
Müdürü Kamil Kılıç, şu ifadeleri kullandı:<br />
“Şirketler yatırımcıların dikkatini ürettiği<br />
hacim ve kârlılık, geleceğe yönelik ellerindeki<br />
somut iş planlarının gücü, ve yarattığı<br />
geniş müşteri portföyü ve müşteri memnuniyetiyle<br />
çeker. Linktera gibi hizmet sağlayan<br />
ve teknoloji üreten şirketlerin son yıllarda<br />
yatırımcıların gözdeleri arasında yer alıyor<br />
olması bir tesadüf değil. Türkiye’de yazılım<br />
ve bilişim sektörünün büyüklüğü 23 milyar<br />
dolara ulaştı. Bir araştırmaya göre 2022’nin<br />
ilk 9 ayında Türkiye’de 208 teknoloji girişimi<br />
1.5 milyar dolar yatırım aldı; bu tutar ile<br />
Türkiye, ABD ve İngiltere’nin ardından 3. sırada<br />
yer aldı. Yılın son çeyrek rakamlarıyla<br />
birlikte Türkiye’deki teknoloji şirketlerinin<br />
1.8 milyar dolar yatırım aldığı düşünülüyor.<br />
Bu rakam 2021 yılında 1.6 milyar dolardı.<br />
Türkiye’deki teknoloji şirketlerine dönük bu<br />
yatırım iştahından memnunuz.”<br />
“Fintech yolculuğumuz<br />
hızlanarak devam edecek.”<br />
2019 yılı sonunda bir servis ve hizmet firmasından<br />
Fintech şirketine dönüşme stratejisini<br />
benimseyen şirket, Linktera Labs<br />
adını verdiği şirket içi girişimcilik eko-sistemi<br />
ile elindeki bilgi ve tecrübeleri ürünlere<br />
çevirmeye başladı ve şu anda 6 farklı<br />
ürünü hayata geçirip satışlarına başlamış<br />
durumda. Linktera ürünleri hakkında bilgi<br />
veren Aksoy, ‘’Hayata geçirdiğimiz ürünlerin<br />
hepsi, müşterilerimizden gelen ihtiyaçlar ve<br />
onların derin iş bilgisini kullanarak hayata<br />
geçirdiğimiz ürünler – dolayısıyla hem<br />
mimari tasarım hem de fonksiyonellikte<br />
rekabetin bir hayli önünde. Diğer bir avantajımız,<br />
bu ürünlerin hepsi hali hazırda en az<br />
bir büyük müşteride kullanılıyor ve öneriliyor<br />
olması. Bugün AktifBank’da kullanılan<br />
hazine önyüz ve fiyatlama ürünümüz SpineX<br />
dünya muadilleriyle rekabet edebilecek<br />
bir ürün. Yine BRM adını verdiğimiz Banka<br />
Raporlama Ürünümüz, yasal raporlamadan<br />
başlayıp altyapısı sayesinde diğer tüm banka<br />
raporlarının konsolide edilmesine imkan<br />
vermesi ile HSBC bankasına kullanılmakta.<br />
Son dönemde büyük hareketliliğin yaşandığı<br />
Dijital Bankacılık ürünümüz Payify ise,<br />
dijital cüzdandan sanal pos’a, kampanya<br />
yönetiminden sahtekarlık yönetimine kadar<br />
birçok alanda sıfırdan kurulacak bir Dijital<br />
Bankanın ihtiyaçlarını uçtan uca karşılıyor.<br />
Yeni dönemde bir yandan bu ürünlerimizin<br />
yaygınlaşması için emek harcarken, diğer<br />
yandan da yeni ürün yatırımlarımıza devam<br />
etmeyi planlıyoruz.’’<br />
“En Büyük Değer, Linktera<br />
Ailemiz”<br />
Kurulduğumuz günden beri şirketimizde<br />
hep bir ‘aile’ kültürü yaratmaya odaklandıklarını<br />
belirten Aksoy, “Farklı bir çalışan profili<br />
hedefliyoruz; kendilerine bir şans tanınması<br />
için beş-on yıl beklemek istemeyenleri.<br />
Boyundan büyük işlere kalkışmayı ve etrafında<br />
fark yaratmayı gerçekten isteyen birilerini.<br />
Ve biliyoruz ki muhteşem sonuçlar, asla<br />
tek bir kişinin marifeti değil, birbirlerini dengeleyen<br />
ve tamamlayan ekiplerin ürünüdür.<br />
Bu yüzden de yeni dönemde değer yarattıkça<br />
şirkete ortak olan bir çalışma anlayışına<br />
geçiyoruz. Bu yıl itibariyle şirketimizin belli<br />
bir orandaki hissesini fark yaratan ve bizimle<br />
Linktera yolculuğuna devam eden çalışma<br />
arkadaşlarımıza dağıtma kararı aldık.”<br />
“Değişik Coğrafyalara Açılım<br />
Sürecek”<br />
Birçok değişik iş sahasında faaliyet gösteren<br />
holding, şirket ve devlet kuruluşunun dijital<br />
dönüşümünde yanlarında bulunduklarının<br />
altını çizen Linktera CEO’su Taşkın Osman<br />
Aksoy, “Linktera’yı öne çıkaran iş modelimiz,<br />
müşterilerimize farklı işkollarında uçtan uca<br />
sunduğumuz danışmanlık, yazılım ve teknoloji<br />
hizmetleri. Risk yönetiminden yasal<br />
raporlamaya, süreç izleme ve geliştirmeden<br />
veri analitiği ve yapay zekaya, Robotik Süreç<br />
Otomasyonundan mobil uygulama yazılımına<br />
kadar farklı çözüm ve hizmetlere sahibiz.<br />
Eş zamanlı olarak bir müşterilerimizin iade<br />
süreçlerinin optimizasyonunu çalışırken bir<br />
başka müşterimizde iş makinalarının önleyici<br />
bakım ve servis tahminleme projesini<br />
yönetiyor, diğer müşterimizde sanal pos ve<br />
dijital bankacılık alt yapısını yazıyor, büyük<br />
ölçekli bir bankanın uçtan uca leasing platformunu<br />
hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz yıl<br />
130’un üzerinde farklı projeye imza attık.<br />
Bugüne kadar ana hedef bu hizmetlerimizi<br />
Türkiye ve Dubai ofisimiz aracılığıyla orta<br />
doğu ülkelerine ulaştırmaktı. Bu yeni yatırımla<br />
birlikte hedeflerimiz arasında bulunan<br />
yurt dışı açılımını sürdüreceğiz. Yılın ilk yarısında<br />
Katar’da ve ikinci yarısında ABD’de<br />
birer ofis daha açıp tecrübe ve bilgi birikimimizi<br />
daha çok şirketle buluşturma imkanı<br />
yakalayacağız” ifadelerini kullandı.<br />
“Hedef Halka Arz”<br />
Linktera’nın her zaman insan kaynağı gücü<br />
ile alanında öncü bir danışmanlık ve yazılım<br />
şirketi olduğunu ve daima insana yatırım<br />
yaptıklarını anlatan Taşkın Osman<br />
Aksoy, bu politikalarına hız vererek devam<br />
edeceklerini ifade etti. Aksoy, “Yeni yatırımı<br />
Ar-Ge ve insan kaynağı gücümüzü daha da<br />
artırmak için kullanacağız. Sürdürülebilir ve<br />
verimli olarak büyüyebildiğimizi gösterdik,<br />
şimdi sıra hızlı ve farklı coğrafyalarda büyüme<br />
ile tamamen yerli ve milli bir teknoloji<br />
şirketi olarak dünyaya açılmak ve ardından<br />
halka arz olmak” dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
43
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Paynet ilk çeyrekte rekor sayıda<br />
işlem hacmine ulaştı<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
44<br />
Ödeme sistemlerinde Türkiye’nin öncü<br />
fintek şirketi Paynet, <strong>2023</strong> yılının ilk çeyreğinde<br />
işlem adedinde yüzde 63, işlem<br />
hacminde de yüzde 226 artış yakalayarak<br />
büyüme rekoru kırdı. İlk çeyrekte<br />
işlem tutarına göre işlemlerin yüzde 95’i<br />
3Dli, yüzde 5’i ise 3Dsiz gerçekleşti. Bununla<br />
birlikte işlem hacmine göre ödemelerin<br />
yüzde 16’sı tek çekim, yüzde 84’ü<br />
taksitli işlem olarak kaydedildi. Ödeme<br />
platformları olarak PayPortal toplam işlemlerden<br />
yüzde 57 pay alırken, Paynet<br />
Api yüzde 22, Paynet Mobil yüzde 21 pay<br />
aldı.<br />
“Pazar payımızı artırmaya<br />
devam ettik”<br />
<strong>2023</strong> yılı ilk çeyreğinde, geçen yıl üretilen<br />
işlem hacminin yaklaşık yarısına<br />
ulaştıklarını belirten Paynet Genel Müdürü<br />
Onur Ertürk, “Yılın ilk çeyreğine<br />
çok güzel bir başlangıç yaptık. BKM<br />
kartlı işlem pazarı 2022 Ocak ayı verilerine<br />
göre Pazar yüzde 146 büyürken<br />
Paynet olarak aynı dönemde yüzde 294<br />
oranında büyüme kaydettik. Ardından<br />
da rekorlar gelmeye başladı. En yüksek<br />
günlük işlem hacmimizi Mart ayı içerisinde<br />
gerçekleştirerek ilk çeyrek işlem<br />
hacmimizi de yaklaşık yüzde 134’lük bir<br />
hedef gerçekleştirme oranıyla tamamladık.<br />
Böylelikle <strong>2023</strong> yılında da kartlı<br />
işlemler pazarındaki işlem hacmimizi<br />
genişletmeyi sürdürdük” diyor.<br />
Yeni ürünlerle büyümesine<br />
ivme kazandırıyor<br />
İşletmelerin ürünlerini daha kolay<br />
satması için alternatif finans kanalları<br />
yaratmaya odaklanan Paynet, özellikle<br />
tahsilatta hızın ve verimliliğin önem<br />
kazandığı bu dönemde çözümleriyle<br />
sektörde farklılaşırken şirketlere önemli<br />
bir katma değer yaratıyor. Örneğin Paynet<br />
Bayi Ağı Çözümü özellikle bayi ve alt<br />
bayiye sahip şirketlerin nakit ve tahsilat<br />
akışını kolaylıkla yönetmelerini sağlıyor.<br />
Üreticiden son kullanıcıya kadar<br />
olan süreçte gerçekleştirilen satışlarda<br />
tahsilat tüm paydaşlara Paynet Bayi Ağı<br />
Çözümüyle otomatik olarak aktarılıyor.<br />
2022 yılında sektörün 2 kat üzerinde büyüyen Paynet,<br />
hız kesmiyor. <strong>2023</strong>’e yüzde 100’ün üzerinde büyüme<br />
hedefiyle giren şirket, ilk çeyrekte işlem hacmini yüzde<br />
226 artırarak rekor kırdı. Yenilikçi ürün ve çözümlerinin<br />
desteklediği bu performansla pazar payını da artıran<br />
Paynet, ikinci çeyrek için de iddialı. Bu yıl finansman alternatiflerini<br />
artırmaya odaklandıklarını belirten Paynet<br />
Genel Müdürü Onur Ertürk, “Yılın ikinci çeyreği bu anlamda<br />
daha hareketli geçecek” diyor.<br />
Anında herkesin hak ediş tutarı ilgili<br />
banka hesaplarına paylaştırılmış oluyor.<br />
2022 yılında sektör ortalamasının 2 kat<br />
üzerinde yüzde 164 büyüme yakalayan<br />
şirket, biri Android tabanlı cihazların<br />
POS cihazı olarak kullanılmasını sağlayan<br />
PayPOS, diğeri de bireysel tüketici<br />
kredisi olmak üzere iki yeni ürünü<br />
pazara sunmuştu. Android tabanlı cihazları<br />
kullanarak ek bir cihaza ihtiyaç<br />
duyulmaksızın fiziksel POS cihazlarının<br />
özellikleri ile ödeme almasını sağlayan<br />
PayPOS sayesinde NFC teknolojisi ile<br />
temassız ödeme alınabiliyor. Güvenli ve<br />
kolay kullanımı sayesinde ödeme işlemini<br />
sadece 4-5 saniyede tamamlıyor.<br />
Paynet’in geçtiğimiz yıl pazara sunduğu<br />
diğer yenilikçi çözümü PayKredi de işletmelerin<br />
yeni finansman opsiyonu ile son<br />
tüketicilere farklı ödeme alternatifi sunmasını<br />
sağlıyor.<br />
Anlaşmalı bankalar üzerinden avantajlı<br />
faiz oranları, masrafsız ve sigortasız<br />
kredi sunması PayKredi’nin en önemli<br />
avantajları. Bu çözümle müşteriler kart<br />
limitlerini doldurmadan uzun vadede<br />
ödeme imkanı buluyor. Banka şubesine<br />
gitmeden, hızlı, dijital, anında onaylı ve<br />
güvenilir bir alışveriş deneyimi yaşıyorlar.<br />
Üye iş yerleri de taksit sayısını artırıp<br />
kart dışında alternatif bir ödeme yöntemi<br />
daha elde ettikleri için satış hacimlerini<br />
yükseltiyor.<br />
“Müşterinin ihtiyacına<br />
yönelik sunulan çözümlerle<br />
ikinci çeyrek daha hareketli<br />
geçecek”<br />
<strong>2023</strong> yılına yüzde 100’ün üzerinde büyüme<br />
hedefiyle giren Paynet, yılın ilk çeyreğinde<br />
yeni ürün ve çözümleriyle şirketlerin<br />
en büyük finansal destekçisi olmaya<br />
devam etti. Şirketlerin nakit akışlarını<br />
daha hızlı ve kolay yönetmeleri bugün<br />
her şeyden daha kritik hale gelirken<br />
Paynet de Paynet üye iş yerlerinin ticari<br />
şirket kartları üzerinden tedarikçilerine<br />
ödeme yapmasını sağlayan Tedarikçi<br />
Ödemesi çözümünü pazara sundu. Bu<br />
çözümle tedarikçiler ödemelerini hızlıca<br />
alırken Paynet üye işyerleri de kartlarına<br />
uygulanan taksit ile ödemelerinde vade<br />
avantajı elde ediyor. Böylece işletmeler<br />
daha sağlıklı bir nakit akışına sahip oluyor.<br />
Bu yıl finansman alternatiflerini artırmaya<br />
odaklandıklarını belirten Paynet<br />
Genel Müdürü Onur Ertürk, yılın ikinci<br />
çeyreğinin bu anlamda daha hareketli<br />
geçeceğini ifade ediyor. Ertürk sözlerini<br />
şöyle sürdürüyor: “İşletmelerin finansal<br />
araçlara erişimini kolaylaştırmak için<br />
çalışacak, fon sağlayan bankalar ile fon<br />
ihtiyacı olan şirketler arasında köprü<br />
vazifesi görmeye devam edeceğiz. Ödemelerin<br />
dijitalleştirilmesinin yanı sıra<br />
işletmelerin hangi bankada olursa olsun<br />
tüm hesaplarını tek bir noktadan izleyebileceği,<br />
hesaplar arası hızlı ve zahmetsiz<br />
şekilde para transferi yapabileceği ve<br />
nakit akışlarını kolayca yönetebileceği<br />
Açık Bankacılık çözümümüzde lisans<br />
kapsamımızı genişleterek <strong>2023</strong>’te bu<br />
çözümümüzü daha geniş bir yelpazede<br />
sunacağız. Biz deneyim odaklı bir şirketiz.<br />
Başarımızın ve büyümede rekorlar<br />
kırmamızın en büyük nedeni müşterilerimizi<br />
dinleyerek onların ihtiyaçlarına<br />
odaklı çözüm geliştirme kabiliyetimiz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Ses teknolojilerine talep iki yılda çok hızlı arttı<br />
Hızın gittikçe önemli bir hale geldiği günümüz dünyasında,<br />
ses teknolojilerinin zaman tasarrufu sağlaması<br />
ve hayatı kolaylaştırması müşteriler ve dolayısıyla<br />
şirketler için de son derece önemli. Konuşma Tanıma,<br />
Konuşma Analizi, Ses Biyometrisi gibi ileri ses teknolojileriyle<br />
müşteri deneyimlerini kusursuzlaştırmayı<br />
hedefleyen Speechouse, şirketlerin bu teknolojileri<br />
günden güne daha fazla tercih ettiğini belirtiyor…<br />
Speechouse, 2006 yılından bu yana kurumların<br />
otomasyon oranını artıran ve<br />
maliyet avantajı sağlayan ileri ses teknolojileri<br />
projeleri gerçekleştiriyor. Konuşma<br />
Tanıma (Speech Recognition), Ses Biyometrisi<br />
(Voice Biometrics), Metni Sese<br />
Dönüştürme (Text-to-Speech), Doğal<br />
Konuşmayı Algılama (NLU) ve Konuşma<br />
Analizi (Speech Analytics) gibi ileri<br />
ses teknolojilerini kullanan uygulamalar<br />
sunan Speechouse, firmaların müşteri<br />
hizmetleri alanındaki verimliliklerini ve<br />
performanslarını artırmayı hedefliyor.<br />
Müşterilerin hızlı ve en kolay şekilde<br />
hizmet almalarını sağlayan gelişmiş ses<br />
teknolojileriyle müşteri memnuniyeti artırılırken<br />
tüm çağrıları uçtan uca analiz<br />
eden çözümler sayesinde olası krizler<br />
hızla tespit edilebilir hale geliyor.<br />
2022 yılında Konuşma Analizi<br />
kullanımında artış yaşandı<br />
Başta telekomünikasyon, finans, seyahat,<br />
perakende, kamu, eğlence, sigorta<br />
ve sağlık olmak üzere farklı sektörlerden<br />
firmalara gelişmiş ses teknolojileri çözümleri<br />
sunan Speechouse, 2021 yılında<br />
2.156.807 çağrıyı ses teknolojilerini<br />
kullanarak analiz etti ve 2022 yılında<br />
bu sayının yüzde 12,7 oranında artarak,<br />
analiz ettiği çağrı sayısını 2.431.980’e<br />
yükseldiğini belirtti.<br />
2 yılda oluşturulan ses imzası sayısı ise<br />
915.000. 2022 yılında yaklaşık 7,5 milyon<br />
çağrıda müşteriler, annelerinin evlenmeden<br />
önce soyadı gibi kişisel sorulara<br />
maruz kalmadan yalnızca ses imzalarıyla<br />
doğrulanarak işlem yaptı. İletişim<br />
merkezlerindeki işlem sürelerini 30-45<br />
saniye arasında kısaltan bu teknoloji<br />
sayesinde, dolandırıcılık ve kimlik<br />
hırsızlığına karşı proaktif ve inovatif<br />
yöntemlerle işlemler çok daha güvenli<br />
hale getiriliyor.<br />
Yolcular 200 bine yakın uçuş<br />
bilgisini konuşma tanıma<br />
sistemi ile öğrendi<br />
Havayollarına özel self-servis konuşma<br />
tanıma çözümü geliştiren Speechouse,<br />
yolcuların uçuşları hakkında bilgi alma<br />
sürecini yine ses teknolojileriyle zahmetsiz<br />
ve hızlı hale getirdi. Konuşma Tanıma<br />
çözümü ile müşterilerin uzun süre<br />
telefonda müşteri temsilcisi beklemesine<br />
gerek kalmadan uçuş bilgilerine hızlı ve<br />
kolay ulaşması sağlanıyor. Konuşma Tanıma<br />
teknolojisi sayesinde kullanıcı bir<br />
çağrı merkezini aradığında tuşlayarak<br />
işlem yapmak yerine konuşarak işlemlerini<br />
kolaylıkla gerçekleştirebiliyor. 2021<br />
yılında ASR çözümü ile 3 farklı havayolu<br />
müşterilerine İngilizce, Almanca ve<br />
Türkçe dillerinde, 103.821 uçuş bilgisi<br />
verilirken 2022 yılında bu sayı yüzde 60<br />
artış göstererek 166.908’e yükseldi.<br />
“Ses teknolojileri, şirketlerin<br />
gelecek planlarının kritik bir<br />
parçası olacak”<br />
Ses teknolojilerinin şirketler için önemine<br />
değinen Speechouse Ses Teknolojileri<br />
Kıdemli Direktörü Taylan Kapan; “Müşteri<br />
sadakatini güvence altına almak her<br />
zamankinden daha zor. Bu da giderek<br />
daha fazla şirketin müşteri deneyiminde<br />
farklılaşmaya gitmesini zorunlu kılıyor.<br />
Ses teknolojilerini kullanan çözümlerin<br />
en önemli avantajı zaman tasarrufu ve<br />
maliyet avantajı sağlaması. Amacımız,<br />
hemen hemen her konuda hızın son derece<br />
önemli hale geldiği günümüz dünyasında,<br />
müşterilere zaman kazandırmak.<br />
Ayrıca ses teknolojilerini kullanan<br />
firmalar kişileri sesleri ile eşleştirerek<br />
müşteri güvenliğini en üst noktada tutuyor.<br />
Opus Research araştırma şirketinin<br />
400 şirket yöneticisi ile görüşerek hazırladığı<br />
rapora göre, katılımcıların yüzde<br />
99’u, müşterilere ses teknolojileri ile<br />
hizmet vermeyi şirketlerinin gelecekteki<br />
kurumsal stratejisinin kritik bir parçası<br />
olarak görüyor. Ayrıca araştırmada yer<br />
alan şirketlerin; yüzde 87’si bu teknolojilerin<br />
verimliliği artırmada, yüzde 77’si<br />
yeni iş fırsatlarını görmede, yüzde 62’si<br />
ise gelirleri artırmada etkili olduğunu<br />
belirtiyor. Kısacası, müşteri sadakatinde<br />
önemli yer tutan ses teknolojileri şirketlerin<br />
geleceği için hayati önem taşıyor”<br />
dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Şifre ya da parola olmadan<br />
sadece ses kullanarak 3,5<br />
milyon imza<br />
Ses Biyometrisi çözümü, iletişim<br />
merkezini arayan müşterilerin<br />
karmaşık güvenlik önlemleriyle<br />
vakit kaybetmeden, kendi benzersiz<br />
seslerini kullanarak dil ve aksan ayrımı<br />
olmaksızın doğrulanmasına olanak<br />
tanıyor. Bugüne kadar Speechouse’un<br />
gerçekleştirdiği projelerde bu yöntemi<br />
kullanarak oluşturulan toplam aktif<br />
ses imzası sayısı 3,5 milyona ulaştı. Son<br />
45
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Yapay zeka, eğitimlerin tamamlanma<br />
oranını % 75 Artırdı<br />
Dijital Eğitim Kataloğunda 7650 içeriğe sahip olan ve<br />
3 milyonu aşkın çalışana dijital eğitim çözümleri hizmeti<br />
veren Enocta’nın verilerine göre, <strong>2023</strong> yılının ilk<br />
çeyreğinde eğitimleri tamamlama oranı bir önceki<br />
yılın aynı dönemine göre yüzde 75 oranında arttı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
46<br />
Türkiye’nin ilk “uzaktan eğitim” şirketlerinden<br />
birisi olarak 1999 yılında kurulan,<br />
günümüzde uçtan uca sunduğu dijital<br />
eğitim çözümleri ile 3 milyonu aşkın çalışana<br />
hizmet veren Enocta, <strong>2023</strong> yılının<br />
ilk çeyreğine ait verileri açıkladı.<br />
Enocta CEO’su Ahmet Hançer, “<strong>2023</strong> yılının<br />
ilk çeyreğinde kullanıcı davranışlarını<br />
analiz ederek elde ettiğimiz veriler<br />
bize, kullanıcılarımızın 2022 yılının<br />
ilk çeyreğine göre eğitimlere daha fazla<br />
önem verdiğini ve yapay zeka önermeleri<br />
ile eğitimleri tamamlama oranlarının<br />
yüzde 75 oranında arttığını gösteriyor”<br />
dedi. Hançer, aynı dönemde aktif kullanıcı<br />
sayılarında yüzde 20, içerik atamalarında<br />
yüzde 50 artışın olduğunu söyledi.<br />
Yapay Zeka<br />
Enocta’nın pandemi döneminde yoğun<br />
bir çalışma ile Dijital Eğitim Kataloğu’nda<br />
bulunan 7650 içeriği yıllık abonelik<br />
modeli ile kurumsal kullanıcıların hizmetine<br />
sunduğunu, aynı zamanda kişiselleştirilmiş<br />
öğrenme için yapay zeka<br />
yardımıyla kullanıcıları analiz eden,<br />
onlara öneriler sunan bir uygulamayı<br />
devreye aldığını belirten Hançer şunları<br />
söyledi: “Yapay Zeka’nın devreye girmesi<br />
ve içerik seçeneğinin zenginleşmesi<br />
ile atanan, tercih edilen eğitim sayıları<br />
ile eğitimleri tamamlama oranlarında<br />
yükseliş görülmeye başlandı, bu yükseliş<br />
artarak devam ediyor. Biz de, kullanıcılarımızın<br />
eğilim ve tercihlerini analiz<br />
ediyor, onlara sorular soruyor, aldığımız<br />
yanıtları da dikkate alarak sunduğumuz<br />
içerik ve altyapı olanaklarını geliştirmeye<br />
devam ediyoruz.”<br />
Hançer, bilginin çok hızlı eskidiği, okuldan<br />
edinilen bilgilerin iş yaşamındaki<br />
değişimi algılamak ve değişime liderlik<br />
etmek için yeterli olmadığı bir dönemden<br />
geçildiğini belirterek, “Dijital eğitim,<br />
bilginin hızla eskidiği bu ortamda bireylerin<br />
gelişim yolculuğuna çok önemli<br />
katkılar sunuyor; internet bağlantısının<br />
olduğu her yerden, her zaman dijital bir<br />
cihaz aracılığıyla eğitim alma olanağı<br />
sağlıyor” dedi.<br />
Enocta Katalog<br />
Enocta son olarak Türkiye’de alanında<br />
bir ilk olan “enoctakatalog.enocta.com”<br />
web sitesini oluşturdu. Çalışanlarına<br />
güncel beceri ve bilgiler kazandırmak<br />
isteyen kurum temsilcileri, bu yeni web<br />
sitesi aracılığıyla Enocta Katalog’da yer<br />
alan tüm eğitimlerin, hedef kitle, süre ve<br />
kategori gibi bilgilerini görerek eğitim<br />
seçebiliyor ve yaptıkları bu seçimlere<br />
göre Enocta’dan bilgi ve teklif alabiliyor.<br />
Enocta’nın <strong>2023</strong> yılı ilk çeyrek verileri<br />
şöyle:<br />
• Makine öğrenmesi desteği ile kullanıcılara<br />
13 milyona yakın eğitim önerisi<br />
gösterildi. Kullanıcılar bu önermeleri<br />
genel eğitim önermelerine göre 3 kat<br />
daha fazla tıkladı.<br />
• En çok deneyimlenen eğitim tipi yüzde<br />
60 oranı ile video formatındaki eğitimler<br />
oldu. Deneyim süresi kişi bazında ortalama<br />
100 dakika olarak gerçekleşti.<br />
• Enocta Premium Katalog kullanıcıları<br />
yüzde 45, Basic Katalog kullanıcıları<br />
yüzde 32 oranında kendi eğitimlerini<br />
seçmeyi, kısaca “özgür gelişim” fırsatını<br />
kullanmayı tercih etti.<br />
• Enocta Katalog eğitimleri beğeni seviyesi<br />
<strong>2023</strong> yılının ilk 3 ayında yaklaşık<br />
500 bin değerlendirme sonucunda 5<br />
üzerinden 4,67 oldu.<br />
En çok tamamlanan eğitim konuları<br />
• Güvenli Sürüş<br />
• İlkyardım<br />
• Depreme Hazırlıklı Olmak ve Depremle<br />
Yaşamak<br />
• Satış Becerileri<br />
• İletişim<br />
• Zaman Yönetimi ve Verimlilik<br />
• Duygusal Zeka<br />
• Müşteri Deneyimi<br />
En beğenilen eğitim başlıkları<br />
• Uzaktan Çalışma<br />
• Verimli Sanal Toplantılar<br />
• Pazarlama Yönetimi<br />
• Belirsizlik Dönemlerinde Stres ve Duygu<br />
Yönetim<br />
• Problem Çözme Becerileri
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Faruk Kocabaş: “Elektronik perakendeciliğinde deneyim<br />
şampiyonu olacağız”<br />
Türkiye pazarına girdiği ilk günden itibaren<br />
büyümesini sürdüren MediaMarkt, bugün<br />
29 ilde 91 mağazada 230 bin metrekarenin<br />
üzerinde bir alanda hizmet veriyor ve Türkiye’nin<br />
en geniş satış alanına sahip elektronik<br />
perakendecisi konumunda. Yatırımlarına<br />
hız kesmeden devam ederek geçtiğimiz<br />
günlerde Ankara’da Panora AVM içerisinde<br />
Türkiye’deki 91. mağazasının açılışını gerçekleştiren<br />
MediaMarkt, önümüzdeki 3 aylık<br />
dönemde Alanya, Antalya ve Isparta’da<br />
mağazalar açacak.<br />
Her geçen yıl istihdama katkı sağlamaya devam<br />
eden MediaMarkt Türkiye, 2021 yılında<br />
2.495 olan çalışan sayısını bir sonraki sene<br />
3.006’ya çıkarırken, 2022 yılı Ekim ayından<br />
bugüne kadar olan sürede yüzde 10’luk bir<br />
artış ile istihdam ettiği kişi sayısını 3.315’e<br />
çıkardı.<br />
Yeni Hedef Deneyim<br />
Şampiyonu Olmak<br />
2022 yılında global stratejisinde tüketici<br />
elektroniği perakendeciliğinden, deneyim<br />
elektroniği perakendeciliğine yöneldiklerini<br />
söyleyen MediaMarkt Türkiye CEO’su<br />
Faruk Kocabaş, konuyla ilgili şunları söyledi:<br />
“Deneyim Şampiyonluğu yol haritamızı 4<br />
ana başlık altında şekillendirdik. Bütünleşik<br />
kanal yaklaşımıyla, mağazalarımızda ve<br />
tüm dijital platformlarda sunduğumuz<br />
Alışveriş Deneyimi; sağladığımız servis ve<br />
hizmetlerde Kullanım Deneyimi; işini seven<br />
uzman çalışanlarımız için Çalışan Deneyimi;<br />
sürdürülebilirliğe katkıda bulunacak Sosyal<br />
& Çevresel Etki Deneyimi. Hedefimiz bu<br />
alanların tamamında ilk tercih edilen<br />
deneyim elektroniği perakendecisi olmak.”<br />
“Alışveriş Deneyimini müşterilerimize<br />
hem mağazamızda hem de satın alma<br />
sonrasında en iyi şekilde yaşatıyoruz.<br />
55 mağazamızda MediaMarkt Barista<br />
köşemiz bulunuyor. Mağazamızda<br />
alışverişe gelen müşterilerimiz, kahve<br />
makinesi satın almadan önce, diledikleri<br />
kahve makinesinde yapılmış kahveleri<br />
deneyimleyebiliyor veya ikram kahvelerin<br />
tadına bakabiliyorlar. Bu deneyim sayesinde<br />
müşterilerimiz satın almadan önce ürünün<br />
performansından emin olabiliyorlar. Bizi<br />
tercih eden müşterilerimize sunduğumuz<br />
ürün sevkiyat deneyiminin de en üst düzeyde<br />
olmasına önem veriyoruz. Zamanında<br />
teslimat performansımızda yüzde 99 oranında<br />
başarı elde ettik. 81 ilde kapıdan iade<br />
alımı hizmetimiz bulunuyor. Küçük ürün<br />
gruplarında saatli teslimat gerçekleştiriyoruz.<br />
Geri dönüştürülebilir materyalden kargo<br />
kutuları kullanımıyla ambalaj atıklarını<br />
Geniş ürün yelpazesiyle teknoloji severlere konforlu alışverişin<br />
keyfini sunan Avrupa’nın 1 numaralı ve Türkiye’nin<br />
lider elektronik perakendecisi MediaMarkt, 2022 mali yılı<br />
sonuçlarını açıkladı. MediaMarktSaturn Perakende Grubu’nun<br />
2022 mali yılı cirosu 21,8 Milyar Euro olarak gerçekleşirken,<br />
yine aynı dönemde yapılan faaliyetler sonrasında<br />
elde edilen FVÖK 197 Milyon Euro olarak açıklandı.<br />
MediaMarkt Türkiye ise MediaMarktSaturn Perakende<br />
Grubu içerisinde en hızlı büyüme gösteren ülke oldu…<br />
azaltmayı ve atık kaynaklı karbon ayak izimizi<br />
önümüzdeki 2 yıl içinde yüzde 25 azaltmayı<br />
planlıyoruz.”<br />
“Kullanım Deneyiminde ürün yaşam döngüsü<br />
boyunca sunduğumuz hizmetler ile<br />
tüketicinin ürünleri en iyi şekilde deneyimlemesini<br />
sağlıyoruz. Ürünün satın alındığı<br />
andan, tüm kullanım süresi boyunca üründen<br />
en yüksek verimin alınabilmesi için çok<br />
çeşitli satış sonrası hizmetler sunuyoruz.<br />
Müşterimiz ürününü yenilemek istediğinde,<br />
eskiyi ver yeniyi al dediğimiz geri alım olanağı<br />
sunarak, ürün yaşam döngüsünü uzatıyor;<br />
müşterimize mükemmel bir kullanım<br />
deneyimi sağlamaya devam ederken, aynı<br />
zamanda atık oranını azaltarak çevreye de<br />
katkı sağlıyoruz. Ayrıca Türkiye’de bir ilk<br />
olarak telefon kategorisinde müşterimizin<br />
ürünü arızalandığında tamiri yapılana kadar<br />
ikame ürün verebiliyoruz ve ikame ürün<br />
gamımızı da genişletmek için çalışıyoruz.”<br />
Faruk Kocabaş, açıklamalarına şöyle devam<br />
etti: “Çalışan Deneyimini en üst noktaya taşımak<br />
için çalışanlarımızı teknoloji ile donatıyoruz,<br />
eğitim ve gelişimlerine yatırım<br />
yapıyoruz. 3.315 çalışanımıza sağladığımız<br />
mobil cihazlarla, teknolojideki uzmanlığımızı<br />
tüm altyapılarımıza da yansıtarak<br />
güçlendiriyoruz. Canlı ve interaktif tedarikçi<br />
ürün eğitimleri ve kategori bazlı eğitimler<br />
veriyoruz. Her çeyrekte en az 40 eğitimimiz<br />
oluyor. Top Employer Enstitüsü tarafından<br />
‘En İyi İşverenler’den biri seçildik. Düzenli<br />
aralıklarla memnuniyet ölçümü yapıyoruz.<br />
Çalışanlarımızın yüzde 88’i “MediaMarkt’ta<br />
çalışmaktan gurur duyuyorum” ifadesini<br />
kullanıyor.<br />
Sürdürülebilir bir gelecek için<br />
“Daha İyiye”<br />
MediaMarkt Türkiye Sosyal & Çevresel Etki<br />
Deneyimi kapsamında “Daha İyiye” vizyonuyla<br />
dünyayı daha sürdürülebilir kılmak<br />
için çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede<br />
ülkemizi daha fazla ağaçlandırmak için<br />
TEMA Vakfı aracılığı ile Gaziantep Çınarlı<br />
ağaçlandırma sahasında 10.000 fidanlık bir<br />
Hatıra Ormanı oluşturan MediaMarkt, alışveriş<br />
sonrası kendilerine e-posta ile iletilen<br />
memnuniyet anketini doldurarak Media-<br />
Markt Hatıra Ormanı’nın oluşturulmasına<br />
katkıda bulunan müşterileriyle birlikte, sürdürülebilir<br />
bir geleceğe adım atmayı destekliyor.<br />
MediaMarkt “Eğitimle Daha<br />
İyiye” Projesiyle deprem<br />
bölgesindeki 12 bin çocuğun<br />
umudu olacak<br />
MediaMarkt Türkiye, sadece bugünü değil,<br />
yarını da düşünerek deprem felaketinden<br />
etkilenen bölgelere uzun vadede katkıda<br />
bulunabilecek sürdürülebilir çalışmalara<br />
odaklanıyor. Deprem bölgesine yardım<br />
amacıyla açıkladığı 2 Milyon Euro’luk bağış<br />
fonu kapsamında MediaMarkt, gençlerin<br />
eğitim hayatına devam edebilmelerine destek<br />
olmak için Türkiye Eğitim Gönüllüleri<br />
Vakfı (TEGV) ile önemli bir projeye imza attı.<br />
MediaMarkt “Eğitimle Daha İyiye” projesi<br />
kapsamında 3 adet donanımlı TEGV Ateşböceği<br />
eğitim tırı oluşturarak, deprem bölgesine<br />
gönderecek. Eylül ayında başlayacak<br />
ve 3 yıl devam edecek bu proje kapsamında,<br />
ikinci ve sekizinci sınıf aralığındaki 12 bin<br />
çocuğun umudu olmak hedefleniyor ve deprem<br />
bölgesindeki çocukların eğitimine yönelik<br />
çalışmalara devam edileceği belirtiliyor.<br />
Türkiye’nin 100. yılında<br />
deneyim odaklı yepyeni<br />
bir mağazacılık konsepti:<br />
MediaMarkt Lighthouse<br />
MediaMarkt Türkiye, perakendecilik<br />
anlayışını değiştirecek yepyeni bir konsept<br />
ile ilk Lighthouse mağazasını Ekim ayında<br />
İstanbul Marmara Park’ta açacağını duyurdu.<br />
Markaların ve Teknolojinin Evi olarak<br />
konumlandırılan bu yeni konsept mağazanın<br />
odak noktasına müşteri deneyimini alarak<br />
farklılaşacaklarını söyleyen MediaMarkt<br />
Türkiye CEO’su Faruk Kocabaş, Lighthouse<br />
mağazada, alanında yetkin uzmanlarla<br />
müşterilere en son teknolojileri göstermeyi,<br />
üstün müşteri hizmeti sunmayı ve benzersiz<br />
bir deneyim yaşatmayı hedefledikleri söyledi.<br />
Bu mağazada teknolojiyi tüketicilerle buluşturan<br />
Deneyim Alanları ve markaların en<br />
son yeniliklerini sundukları Butikler, Servis<br />
& Müşteri Hizmetlerine özel alanlar ve müşterilerin<br />
daha keyifli vakit geçirebilmeleri<br />
için özel bir kafeterya olacak.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
47