27.06.2013 Views

depresyon, tıbbi hastal ve sitokin hipotezi syon, tıbbi hastalıklar e ...

depresyon, tıbbi hastal ve sitokin hipotezi syon, tıbbi hastalıklar e ...

depresyon, tıbbi hastal ve sitokin hipotezi syon, tıbbi hastalıklar e ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DEPRESYON, TIBBİ HASTALIKLAR<br />

VE SİTOKİN HİPOTEZİ<br />

Yrd. Doç. Dr. Özden Arısoy<br />

Abant İzzet Baysal Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

İzzet Baysal Tıp Fakültesi<br />

Psikiyatri Anabilim Dalı


Araştırmacı: Yok<br />

Danışman: Yok<br />

Konuşmacı: Yok<br />

Açıklama 2008 2008­2009


Zihin­beden beden etkileşimi<br />

• Son yıllarda biriken bilgi MSS, immün<br />

sistem <strong>ve</strong> endokrin sistem arasındaki<br />

etkileşimlerin çeşitli <strong>tıbbi</strong> <strong>hastal</strong>ıklarda <strong>ve</strong><br />

psikiyatrik <strong>hastal</strong>ıklarda rolü olduğunu<br />

göstermekte<br />

• Özellikle immün hücrelerden üretilen<br />

<strong>sitokin</strong>ler zihin­beden beden etkileşiminde önemli<br />

rol oynamakta


Sitokinler<br />

• Yapılan son araştırmalar immün sistemin MSS üzerindeki etkisinin özellikle<br />

<strong>sitokin</strong>ler aracılığıyla gerçekleştiğini göstermiştir.<br />

• Sitokinler, uykunun, iştahın, vücut ısısının, motor aktivitenin, kogni<strong>syon</strong>un<br />

<strong>ve</strong> hazzın düzenlenmesinde rol alan kimyasal moleküllerdir.<br />

•<br />

• Sitokinler ayrıca nörotransmitter metabolizmasında, nöroendokrin işlevlerde,<br />

sinaptik plastisitede <strong>ve</strong> bölgesel beyin aktivitesinde rol oynarlar.<br />

•<br />

• Sitokinler <strong>tıbbi</strong> bir <strong>hastal</strong>ık durumunda ya da kronik strese cevaben salınırlar<br />

<strong>ve</strong> iki grupta ele alınırlar:<br />

– Proinflamatuar sitokiler: IL­1, IL­2, IL­ ­6, TNF­α, IFNγ<br />

– Antiinflamatuar <strong>sitokin</strong>ler: IL­4, IL­10, 10, IL IL­12, IL­13<br />

(Kaplan&Sadock Textbook of Psychiatry, 9. Baskı, Immune system and Central Nervous System Interactions, p:175 p:175­198)


• İmmün sistem innate <strong>ve</strong> adaptif olmak<br />

üzere iki alt sistemden oluşur.<br />

• Bu iki sistem işlevsel olarak birbiri ile<br />

denge içindedir.<br />

• Her iki sistemin hücresel <strong>ve</strong> humoral<br />

bölümleri bulunur.<br />

• Innate <strong>ve</strong> Adaptif immün sistemin<br />

ürettiği <strong>sitokin</strong>ler farklıdır.<br />

• Adaptif immün sistemde iki tip<br />

yardımcı T hücresi bulunur. Th1 <strong>ve</strong><br />

Th2.<br />

• Th1 <strong>ve</strong> Th2 hücreleri adaptif immün<br />

sistemin hücresel <strong>ve</strong> humoral<br />

ayaklarının farklı <strong>sitokin</strong>ler üretmesine<br />

neden olur. (Müller <strong>ve</strong> ark 2000)<br />

İmmün Sistem<br />

Bileşenler Innate<br />

(doğuştan­<br />

özgül<br />

olmayan)<br />

Hücresel Monosit<br />

Makrofaj<br />

Granülosit<br />

NK hücreler<br />

γ/∂ hücreler<br />

Humoral Kompleman<br />

Ürettikleri<br />

<strong>sitokin</strong>ler<br />

Akut faz<br />

proteinleri<br />

(AFP)<br />

Makrofaj<br />

deri<strong>ve</strong><br />

<strong>sitokin</strong>ler<br />

IL­1, IL­6,<br />

TNF­α, IFN­α<br />

Adaptif<br />

(özgül)<br />

T hücreleri<br />

B hücreleri<br />

Th1: IL2,<br />

IFNγ<br />

Antikorlar<br />

Th2: IL4, IL10<br />

Lenfosit<br />

deri<strong>ve</strong><br />

<strong>sitokin</strong>ler<br />

IL­2, IFN­γ,<br />

IL­4, IL­10


Vücut patojenlerle<br />

karşılaştığında<br />

infalamatuar<br />

mediatörler olan<br />

<strong>sitokin</strong>ler,<br />

kemokinler <strong>ve</strong> lipit<br />

mediatörleri (Pg)<br />

salınır


İmmün sistem dengesizliği<br />

• Azlığı (AIDS):<br />

– Enfeksiyonlara yatkınlık<br />

– Viral orijinli malignant tümör gelişimi<br />

– MSS’de nöronlar <strong>sitokin</strong> salınımına bağlı olarak etkilenerek<br />

demans gibi nöropsikiyatrik tablolar ortaya çıkar)<br />

• Fazlalığı (Autoimmünite):<br />

– Tip 1 DM, RA, MS gibi otoimmün <strong>hastal</strong>ıklar (Th1 aktivite)<br />

– Ülseratif Kolit gibi inflamatuar barsak <strong>hastal</strong>ıkları (Th1 aktivite)<br />

– SLE gibi otoimün <strong>hastal</strong>ıklar (Th2 aktivite)<br />

– Astım , allerjik <strong>hastal</strong>ıklar (Th2 aktivite)<br />

– Kardiovasküler <strong>hastal</strong>ıklar (Th1 aktivite)<br />

– Depre<strong>syon</strong>, Şizofreni, Demans<br />

(Kaplan&Sadock Textbook of Psychiatry, 9. Baskı, Immune system and Central Nervous System Interactions, p:175­198)


İmmün sistem­ MSS <strong>ve</strong> endokrin<br />

sistem arasındaki etkileşim<br />

• Bu 3 sistem arasında etkileşim olduğuna dair kanıtlar:<br />

– İmmün hücreler üzerinde nörotransmitterler, hormonlar <strong>ve</strong><br />

nöropeptitler için reseptörler var<br />

– Stres de immün sistemi etkiliyor<br />

– Lenfoid organlar otonom sinir sistemi tarafından inner<strong>ve</strong> ediliyor<br />

(semp ↑ immün aktiva<strong>syon</strong>, parasemp ↓ immün aktiva<strong>syon</strong>)<br />

– Sitokin sinyalleri MSS’e vagal sinirle iletiliyor<br />

– MSS’de <strong>sitokin</strong> <strong>ve</strong> reseptörleri eksprese oluyor<br />

– Sitokinler nörotransmitterleri etkiliyor<br />

– Sitokinlerin nöroendokrin etkisi var<br />

– Sitokinlerin sinaptik plastisite (BDNF), beyin kan akımı <strong>ve</strong><br />

davranış üzerine etkileri var<br />

(Kaplan&Sadock Textbook of Psychiatry, 9. Baskı, Immune system and Central Nervous System Interactions, p:175­198)


Stresin <strong>sitokin</strong>lere etkisi<br />

• Stresin akut/kronik olmasına, şiddetine <strong>ve</strong> zamanlamasına bağlı olarak immün sistem<br />

üzerinde zıt etkiler görülebilmekte<br />

• Akut stres, katekolaminler aracılığıya innate immün <strong>sitokin</strong> salınımını,Th1 <strong>sitokin</strong><br />

salınımını arttırmakta <strong>ve</strong> Th1 aracılı inflamatuar <strong>hastal</strong>ıkları alevlendirmekte<br />

• Kronik stres de innate immün aktiva<strong>syon</strong>u arttırmakta ancak Th2 aktiva<strong>syon</strong>a <strong>ve</strong><br />

dolayısıyla allerjik <strong>hastal</strong>ıklara <strong>ve</strong> hipersensitivite reaksiyonlarına yol açabilmekte<br />

• Strese bağlı immün aktivitedeki bu artışın amacı aslında organizmayı bakteriel<br />

enfeksiyonlara karşı korumak olabilir ama infalamatuar <strong>hastal</strong>ık alevlenmesi pahasına<br />

• Kronik stres <strong>ve</strong> <strong>depre<strong>syon</strong></strong> infalama<strong>syon</strong>un rol oynadığı otoimmün <strong>hastal</strong>ıklar,<br />

kardivasküler <strong>hastal</strong>ıklar, kanser <strong>ve</strong> diabetteki morbidite <strong>ve</strong> mortaliteyi arrtırabilmekte<br />

• Çocukluk çağı travmaları da innate immün <strong>sitokin</strong> aktiva<strong>syon</strong>a yol açarak çeşitli <strong>tıbbi</strong><br />

morbiditelerin ortaya çıkmasına neden olabilmekte<br />

(Kaplan&Sadock Textbook of Psychiatry, 9. Baskı, Immune system and Central Nervous System Interactions, p:175­198


Sitokinlerin davranış üzerine etkisi<br />

• Innate immün <strong>sitokin</strong>ler → “<strong>hastal</strong>ık davranışı”<br />

(IL­1, Il­6, TNF­α, IFN­α)<br />

• Hastalık davranışı:<br />

– Disfori<br />

– Anhedoni<br />

– Yorgunluk<br />

– Sosyal içe çekilme<br />

– Hiperaljezi<br />

– Anoreksi<br />

– Uyku­uyanıklık uyanıklık döngüsünde bozulma<br />

– Kognitif disfonksiyon<br />

• Antidepresanlar da <strong>sitokin</strong>e cevaben <strong>hastal</strong>ık davranışını önlemekte<br />

Schiepers O, Wichers MC, Maes M, 2005. Progress in Neuropsychopharmacology and Biological Psychiatry


Sitokinler beyne nasıl ulaşıyor?<br />

1) KBB’den aktif transportla<br />

2) KBB’nin geçirgen olduğu bölgelerden (lamina<br />

terminalisteki organum vasculosum)<br />

3) Sitokin sinyallerinin duyusal afferent vagus siniri<br />

yoluyla beyne iletilmesi yoluyla<br />

4) Sitokin sinyallerinin beyindeki kan damarlarını<br />

kaplayan endotel tarafından NO <strong>ve</strong> PG gibi sekonder<br />

sinyallere çevrilmesi yoluyla (DantzerR, 2001)


Sitokinlerin beyin üzerindeki etkisi<br />

• Periferik <strong>sitokin</strong>ler MSS’de santral <strong>sitokin</strong> salınımını uyarır (mikroglia<br />

aracılığıyla)<br />

• Bu <strong>sitokin</strong>ler de beyinde ilgili reseptörlerine bağlanır<br />

• Sitokin reseptörleri beyinde en yoğun olarak affekt, stres cevabı,<br />

öğrenme <strong>ve</strong> bellekle ilgili hipokampus, amigdala, PFK <strong>ve</strong><br />

hipotalamusta bulunur<br />

• Sitokinler beyinde BDNF üretimini azaltarak özellikle hipokampusta<br />

apoptozise yol açarlar<br />

• Sitokinlere bağlı BDNF azalması beyinde nörodejeneratif<br />

değişikliklere yol açarak AH, MS, HIV demansı gibi durumların<br />

oluşmasına neden olabilmektedir<br />

Kaplan&Sadock Textbook book of Psychiatry, 9. Baskı, Immune system and Central Nervous System Interactions, p:175 p:175­198


Sitokinlerin nörotransmitterler<br />

üzerine etkisi<br />

• Triptofandan serotonin üretilmesinde yer alan indolamin indolamin­ 2,3­<br />

deoksijenaz (IDO) enzimini akti<strong>ve</strong> ederek triptofanın kynurenin <strong>ve</strong><br />

quinolonic aside dönüşmesine <strong>ve</strong> 5HT sentezinin azalmasına, buna<br />

bağlı olarak da depresif semptomların oluşmasına sebep olurlar (Müller ,<br />

Schwarz MJ, 2007)<br />

• Triptofan metbolitlerinden quinolonic asit ise güçlü bir NMDA<br />

reseptör agonisti olup nörotoksik etkileri mevcuttur. (Müller , Schwarz MJ, 2007)<br />

• Quinolonic acid aynı zamanda nitric oksit senteazı (NOS) indükler<br />

<strong>ve</strong> yaşlanmaya neden olur (Oxengrug GF, 2007, Ann N Y Acad Sci)<br />

• Kynureninin yıkım ürünü olan kynurenik asit ise endojen bir NMDA<br />

reseptör antagonisti olup, nöroprotektif etkiye sahiptir<br />

• Ancak, kynurenic asidin şizofreni benzeri belirtilerin ortaya<br />

çıkmasına neden olabildiği belirtilmektedir (Erhardt <strong>ve</strong> ark 2007)


Sitokinlerin NT’ler üzerindeki etkisi<br />

• TNF­α, IFN­α gibi proinflamatuar <strong>sitokin</strong>ler serotonin <strong>ve</strong><br />

noradrenalin geri alım pompalarının ekspre<strong>syon</strong>unu<br />

arttırarak sinaptik aralıkta bu NT’erin azalmasına yol<br />

açmaktadırlar<br />

• IL­2 <strong>ve</strong> IFN­α ise dopamin miktarını azaltmaktadırlar<br />

• Sitokinlerin indüklediği NO de dopamin üretiminde hız<br />

kısıtlayıcı enzim olan tirozin hidroksilazı inhibe<br />

etmektedir<br />

Kaplan&Sadock Textbook of Psychiatry, 9. Baskı, Immune sys system and Central Nervous System Interactions, p:175­198


Sitokinlerin bölgesel beyin aktivitesi<br />

üzerindeki etkileri<br />

• IFN­α <strong>ve</strong>rilen <strong>ve</strong> kognitif test uygulanan kişilerin dorsal<br />

anterir singülat korteks (DACC) aktivitelerinde artış<br />

saptanmış <strong>ve</strong> bu artış testteki hata sayısı ile korele<br />

bulunmuş<br />

• DACC aktivitesindeki artış duygudurum bozukluklarına<br />

yatkınlığı olan yüksek durumsal anksiyeteli, nörotik <strong>ve</strong><br />

OKB’si olan kişilerde de yüksek bulunmuştur<br />

• IFN­ α aynı zamanda bazal ganglionlarda Parkinson’a<br />

benzer etki göstermiş, IFN­ α ‘nın dopamini azaltıcı etkisi<br />

Kaplan&Sadock Textbook of Psychiatry, 9. Baskı, Immune sy system and Central Nervous System Interactions, p:175­198


Sitokinlerin HPA eksen üzerine<br />

• CRH <strong>ve</strong> kortizol salınımı arttırılar<br />

• CRH artışı <strong>hastal</strong>ık davranışı belirtilerine<br />

katkıda bulunur<br />

etkisi<br />

• Dokuların glukortikoid duyarlılığını azaltarak<br />

(inaktif GR­β reseptör aktiva<strong>syon</strong>u ya da<br />

GR’lerinin sitoplazmadan nükleusa<br />

transloka<strong>syon</strong>u yoluyla) glukokortikoid direncine<br />

yol açarlar<br />

• Depresif <strong>hastal</strong>arda ya da kronik stresi<br />

olanlarda da HPA hiperaktivitesi <strong>ve</strong> direnci<br />

görülür, ki bu da dolaylı olarak inflamatuar<br />

<strong>sitokin</strong> üretiminde artışa <strong>ve</strong> <strong>depre<strong>syon</strong></strong>un<br />

şiddetlenmesine neden olabilir<br />

• DST nonsüpre<strong>syon</strong>u olan <strong>hastal</strong>ar tedaviye<br />

daha dirençlidir<br />

• CRH reseptör antagonistlerinin ise<br />

antidepresan etkisi vardır<br />

Kaplan&Sadock Textbook of Psychiatry, 9.


Depre<strong>syon</strong> <strong>ve</strong> İmmün sistem<br />

• Depre<strong>syon</strong>da adaptif immün sistemde (T hücrelerde) süpre<strong>syon</strong>, innate immün<br />

aktivitede ise artış söz konusu. Özellikle IL IL­6, CRP, PG, adhezyon moleküllerinin<br />

sentezinde artış mevcut<br />

• Inflamatuar <strong>sitokin</strong>lerin DM, KVH, kanser, artrit, kolit, MS gibi <strong>hastal</strong>ıklardaki rolü göz<br />

önüne alındığında <strong>depre<strong>syon</strong></strong> bu tip <strong>tıbbi</strong> <strong>hastal</strong>ıklar üzerinde olumsuz etki<br />

göstermekte<br />

• Tıbbi <strong>hastal</strong>ığı olan kişilerde de <strong>depre<strong>syon</strong></strong> sağlıklı kişilere göre 10 kat fazla<br />

görülmekte<br />

• Bunda <strong>hastal</strong>ığa psiklojik tepkinin yanısıra, <strong>tıbbi</strong> <strong>hastal</strong>ığa yol açan inflama<strong>syon</strong> gibi<br />

ortak patofizyolojik süreçler de rol oynayabilmekte<br />

• Çeşitli çalışmalarda <strong>tıbbi</strong> hst+ <strong>depre<strong>syon</strong></strong>u olanlarda <strong>depre<strong>syon</strong></strong>u olmayanlara göre<br />

daha fazla <strong>sitokin</strong> saptanmıştır<br />

• Ayrıca, MS, Herpes gibi epizodik seyirli <strong>hastal</strong>ıklarda atak öncesi tipik olarak<br />

<strong>depre<strong>syon</strong></strong> gözlenmekte olup, depresif belirtler <strong>hastal</strong>ığa psikolojik tepki olmaktan<br />

ziyade altta yatan immün sistem aktivitesi sonucu ortaya çıkıyor gibi görünmektedir<br />

Kaplan&Sadock Textbook of Psychiatry, 9. Baskı, Immune system and Central Nervous System Interact Interactions, p:175­198


Sitokin­ DM ilişkisi<br />

• Proinflamatuar <strong>sitokin</strong>lerin NO aracılığıyla pankreatik<br />

hücre ölümüne yol açtığı gösterilmiştir (Souza K et al 2008)<br />

• β hücre ölümü de insulin direncine <strong>ve</strong> metabolik<br />

sendroma yol açabilmektedir. (Kahl <strong>ve</strong> ark 2005)<br />

• Adipoz dokudan TNF­α, IL­1, 1, IL IL­6, IFN­γ, leptin gibi<br />

hormonlar salgılanır <strong>ve</strong> açlık hissi bozularak kilo alımı <strong>ve</strong><br />

obesite gelişir. (Brandacher <strong>ve</strong> ark 2007)<br />

• Obezite de tekrar inflamatuar <strong>sitokin</strong> <strong>ve</strong> leptin<br />

salınımınına <strong>ve</strong> kilo alımına yol açarak kısır döngü<br />

oluşturur


Sitokin ­ CVH ilişkisi<br />

• TNF­α, , myokardial kontraktiliteyi, özellikle sol <strong>ve</strong>ntrikül kontraktilitesini deprese eder (Sando et al<br />

2008)<br />

• TNF­α, , hücreiçi Ca <strong>ve</strong> süperoksit anyon artışına yol açarak kardiak hasar oluşturur (Zhang M <strong>ve</strong><br />

ark 2005)<br />

• TNF­α, vasküler adhezyon molekülü­1 1 <strong>ve</strong> intasellüler adhezyon molekülü molekülü­1’i arttırarak<br />

atheroskleroza yol açar (Waldman <strong>ve</strong> ark 2008)<br />

• TNF­α, , apoptotik etkisiyle kalpte çizgili kas yıkımına <strong>ve</strong> kaşeksiye yol açar ( (Paulus WJ 2000)<br />

• Straburzynska­Migaj Migaj <strong>ve</strong> ark (2005) KKY’li <strong>hastal</strong>arda kontrol grubuna göre <strong>sitokin</strong>lerin<br />

belirgin olarak arttığını, HRV’nin (heart rate variablity) ise belirgin olarak azaldığını<br />

saptamışlardır.<br />

• HRV MI, aritmiler, ani ölüm, kalp yetmezliği <strong>ve</strong> ateroskleroz açısından önemli bir risk<br />

faktörüdür. (Singh et al 2002).<br />

• Proinfalamtuar <strong>sitokin</strong>ler ayrıca endotele lökosit çekilmesini arttırır <strong>ve</strong> plak monositlerini<br />

(makrofajlar) akti<strong>ve</strong> ederler. Bu makrofajlar da hücredışı plak matriksini metallopoteinazlar<br />

aracılığıyla parçalar <strong>ve</strong> koroner plak instabilitesine yol açarlar. (Gidron H et al 2002)<br />

• Bu <strong>sitokin</strong>ler ek olarak vazokonstriksiyona <strong>ve</strong> kan basıncında yükselmeye yol açarak yatkın<br />

plağın rüptüre olmasına neden olurlar. (Gidron H et al 2002)<br />

• Sitokinler koagüla<strong>syon</strong> faktörlerinde artışa, Protein C gibi antikoagülan faktörlerin de<br />

azalmasına yol açarak trombozun ilk aşaması olan platelet agre<strong>syon</strong>ununa neden olurlar.<br />

(Gidron H et al 2002)


Sitokin­ Kanser İlişkisi<br />

• Stres <strong>ve</strong> <strong>depre<strong>syon</strong></strong>, NK hücre <strong>ve</strong> sitotoksik T hücre aktivitesini azaltarak ya da reaktif oksijen türlerinin oluşumuna<br />

yol açarak kanser oluşumuna ya da kanserin ilerlemesine neden olabilmektedir (Reiche <strong>ve</strong> ark, 2005)<br />

• Özellikle çeşitli <strong>sitokin</strong>lerin lösemi, NHL, Multipl myeloma gibi kanserle ilişkili olduğu bildirilmiştir<br />

• Bu <strong>sitokin</strong>lerden IL­1β angiogeneze <strong>ve</strong> neovaskülariza<strong>syon</strong>a yol açmaktadır (Petri S et al 2002)<br />

• Nitrik oksit ise IL1β ekspre<strong>syon</strong>unu arttırarak vaskülariza<strong>syon</strong>a yol açmaktadır (Saski K et al 1998, Kisley R et al<br />

2002)<br />

• Sitokinlerin oluşturduğu PGE2 ise hücre adhezyonuna <strong>ve</strong> endotel hücrelerinin yayılımına yol açmaktadır<br />

• Kanser <strong>hastal</strong>arında ayrıca sıklıkla <strong>depre<strong>syon</strong></strong> da görülmekte <strong>ve</strong> yaşam süresini kısaltmaktadır<br />

• Kansere bağlı <strong>depre<strong>syon</strong></strong> genellikle kaşeksiyle beraber görülmektedir <strong>ve</strong> bunda inflamatuar <strong>sitokin</strong>lerin rolü olduğu<br />

düşünülmektedir (Illman <strong>ve</strong> ark 2005)<br />

• Ek olarak kanserde terapötik amaçlı proinflamatuar <strong>sitokin</strong> <strong>ve</strong>rilmesi de <strong>depre<strong>syon</strong></strong>a yol açmaktadır (Schiepers O <strong>ve</strong> ark 2005)


Sitokin – ağrı ilişkisi<br />

• Doku hasarına bağlı inflama<strong>syon</strong> sonucu akti<strong>ve</strong> makrofajar tarafından proinflamatuar<br />

<strong>sitokin</strong>ler salınır.<br />

• Sitokinler araşidonik asidden siklooksijenaz enzimi aracılığıyla PG üretimine yol açar.<br />

• PG’ler de nosiseptif sinir terminallerinin sensitiza<strong>syon</strong>una <strong>ve</strong> hiperalzejiye yol açar.<br />

• Kronik ağrı sendromu olan <strong>hastal</strong>arda kontrollerden daha fazla TNF TNF­α <strong>ve</strong> IL­2 mRNA<br />

düzeyleri, daha az IL­4 <strong>ve</strong> IL­10 10 düzeyleri tespit edilmiştir. (Üçeyler N <strong>ve</strong> ark 2007)<br />

• Ağrılı, ağrısız nöropatili <strong>hastal</strong>ar <strong>ve</strong> kontrollerin karşılaştırıldığı başka bir çalışmada<br />

da ağrılı nöropatisi olan <strong>hastal</strong>arda daha fazla IL IL­2 <strong>ve</strong> TNF­α saptanırken, ağrısız<br />

nöropatisi olanlarda daha fazla IL­4 <strong>ve</strong> IL­ ­10 tespit edilmiştir. (Üçeyler <strong>ve</strong> ark 2007)<br />

• Fibromyaljili <strong>hastal</strong>arın <strong>ve</strong> kontrollerin karşılaştırıldığı başka bir çalışmada ise<br />

fibromyaljili <strong>hastal</strong>arda daha fazla IL­18, 18, TNF TNF­ α düzeyleri saptanmıştır. Bazicchi L <strong>ve</strong> ark 2007


Sitokin­ inflamatuar <strong>hastal</strong>ık ilişkisi<br />

• Proinflamatuar <strong>sitokin</strong>lerin, RA, AS, Crohn <strong>hastal</strong>ığı, Ülseratif Kolit, psöriazis, astım<br />

gibi çeşitli immün aracılı kronik inflamatuar <strong>hastal</strong>ıklarda rol oynadığı<br />

düşünülmektedir.<br />

• Psöriaziste TNF­α’nın α’nın inflama<strong>syon</strong>a <strong>ve</strong> kreatinosit stimüla<strong>syon</strong>una yol açtığı<br />

•<br />

belirtilmektedir (Nickoloff, Nat. Med. 13:242, 2007)<br />

• Inflamatuar artritlerde IL­1 1 salınımı sinovial inflama<strong>syon</strong>a, kemik <strong>ve</strong> kıkırdak yıkımına<br />

yol açabilmektedir (Harris ED et al 1990)<br />

• IBH’da barsak duvarından kana çok fazla bakteriel <strong>ve</strong> dietle antijen geçer <strong>ve</strong> bu da<br />

proinflamatuar <strong>sitokin</strong> artışına yol açar. (Liebregts <strong>ve</strong> ark 2007)<br />

• IBH’da stres barsak duvar geçirgenliğinin artmasına <strong>ve</strong> bakteriel transloka<strong>syon</strong>a <strong>ve</strong><br />

barsak duvarında inflama<strong>syon</strong>a yol açar(Hollander (Hollander et al 1986, Wilson LM, Baldwin AL 1999)<br />

• Astımda ise Th2 <strong>sitokin</strong>i IL­4 <strong>ve</strong> IL­13; 13; IgE aracılı hipersensitivite, eosinofili, mast<br />

hücre degranüla<strong>syon</strong>u, bronkokonstriksiyon, ödem <strong>ve</strong> mukus sekre<strong>syon</strong>una neden<br />

olur (Maddox L, Schwartz DA, 2002)


Tıbbi Hastalık Hastalık­Depre<strong>syon</strong><br />

ilişkisinde <strong>sitokin</strong> <strong>hipotezi</strong><br />

• Sonuç olarak, yıllardır stresin, immün sistemin rol<br />

oynadığı <strong>tıbbi</strong> <strong>hastal</strong>ıkları kötüleştirdiği bilinmektedir<br />

• Stres, <strong>depre<strong>syon</strong></strong> <strong>ve</strong> <strong>tıbbi</strong> <strong>hastal</strong>ık ilişkisinde ortak olan<br />

birtakım patofizyolojik süreçler söz konusudur<br />

• Özellikle proinflamatuar <strong>sitokin</strong>ler bu ilişkide ana rolü<br />

oynuyor görünmektedir<br />

• Son yıllarda, patofizyolojideki bu ortaklık tedaviye de<br />

yansımış <strong>ve</strong> yeni tedavilerin gündeme gelmesine yol<br />

açmıştır


Antiinfalamatuar<br />

Antiinfalamatuar­ Antidepresan<br />

• MSS <strong>ve</strong> immün sistem arasındaki karşılıklı etkileşim göz önüne alındığında, stresi azaltan ilaçların<br />

immün sistem üzerinde, immün sistemi etkileyen ilaçların da nöropsikiyatrik tablolar üzerinde<br />

olumlu etkisi olabileceği düşünülebilir<br />

• Antidepresanların proinflamatuar <strong>sitokin</strong> düzeyini azalttığı <strong>ve</strong> özellikle <strong>sitokin</strong>lere bağlı <strong>ve</strong>jetatif<br />

değil ama affektif belirtileri iyileştirdiği görülmüştür, ayrıca glukortikoid direncini de düzeltmişlerdir<br />

• Celecoxib gibi antiinflamatuarların da AD etkinlik gösterdiği görülmüştür (Akhondzadeh S et al 2009)<br />

• IL1­rA’leri rA’leri de hayvanlarda endotoksin <strong>ve</strong>rilmesi sonucu gelişen <strong>hastal</strong>ık davranışını azaltmıştır (Swiergiel AH et al 1997)<br />

• TNF­α reseptör knock­out out farelerde ise <strong>depre<strong>syon</strong></strong> <strong>ve</strong> anksiyeteye dirençli fenotip izlenmiştir (Simen<br />

BB et al 2006)<br />

• Yine TNF­α blokeri alan RA, AS, psöriazisli <strong>hastal</strong>arda duygudurumda belirgin düzelmeler<br />

görülmüştür. (Braun et al 2007, Wolfe F, Michaud K 2004)<br />

• Beyinde mikroglialari doğrudan etkileyen minosiklin gibi ajanların da <strong>sitokin</strong>e bağlı davranışsal<br />

değişiklikleri düzelttiği görülmüştür (Henry CJ et al 2008)<br />

• Stresi azaltıcı davranışsal tedavilerin <strong>ve</strong> sosyal desteğin de <strong>sitokin</strong>leri azaltıcı etkisi olabilir (Reiche <strong>ve</strong><br />

ark 2005)<br />

• Yine, aerobik egzersiz, beslenme şekli de <strong>sitokin</strong>leri azaltıcı etki gösterebilir (Kohut <strong>ve</strong> ark 2006)


Çalışma­ TNF Alpha Blokerleri<br />

• Romatoloji Bölümü’ne başvuran, 9 tedaviye dirençli RA, AS hastasına<br />

ayaktan TNF­α blokeri başlanmış <strong>ve</strong> 0,2,6. haftalarda HAD, HAMD, HAMA,<br />

SF­36 ölçekleri <strong>ve</strong>rilerek izlenmiştir<br />

• Çalışmaya alım ölçütleri:<br />

– Tedaviye dirençli RA, AS hastası olmak<br />

– TNF­ α blokeri kullanımı açısından kontrendika<strong>syon</strong>u olmamak<br />

– Psikotrop tedavi altında olmamak<br />

• Çalışma dışı kalma ölçütleri:<br />

– AntiTNF alfa tedavisi için kontrendika<strong>syon</strong> oluşturan durumu olanlar<br />

(ailesinde <strong>ve</strong>ya kendisinde kanser öyküsü, tüberküloz öyküsü, vb)<br />

– Başka herhangi bir otoimmün <strong>hastal</strong>ığı bulunanlar<br />

– Psikotrop tedavi altında olanlar<br />

– Psikotik ya da bipolar bozukluğu olanlar


0. hafta (ilk görüşme) 2.hafta (2. görüşme)<br />

HADD (ort) 5,11 4,22<br />

HADA (ort) 7,44 4,22<br />

HAMD (ort) 11,89 3,44<br />

HAMA (ort) 10,22 2,78<br />

SF­36­ fiziksel fonksiyon 17,50 25,33<br />

SF­36­ fiziksel rol güçlüğü 4,76 6,78<br />

SF­36­ ağrı 6,16 8,09<br />

SF­36­ genel sağlık 12,42 17,82<br />

SF­36­ vitalite (enerji) 14,00 18,56<br />

SF­36­sosyal fonksiyon 6,88 8,22<br />

SF­36­ emo<strong>syon</strong>el rol<br />

güçlüğü<br />

3,88 5,44<br />

SF­36­ mental sağlık 20,50 24,22<br />

6. Hafta (3. görüşme) ANOVA POSTHOC<br />

4,78 p=0,830 1­2 p= 0,550<br />

1­3 p=0,822<br />

2­3 p=0,708<br />

4,00 p=0,042 1­2 p=0,034<br />

1­3 p=0,024<br />

2­3 p=0,878<br />

3,67 p=0,00 1­2 p=0,00<br />

1­3 p=0,00<br />

2­3 p=0,877<br />

3,67 p=0,00 1­2 p=0,00<br />

1­3 p=0,00<br />

2­3 p=0,531<br />

25,33 p=0,00 1­2 p=0,00<br />

1­3 p=0,00<br />

2­3 p=1,00<br />

6,56 p=0,015 1­2 p=0,08<br />

1­3 p=0,017<br />

2­3 p=0,754<br />

8,47 p=0,016 1­2 p=0,022<br />

1­3 p=0,007<br />

2­3 p=0, 637<br />

18,40 p=0,007 1­2 p=0,008<br />

1­3 p=0,005<br />

2­3 p=0,764<br />

18,56 p=0,023 1­2 p=0,016<br />

1­3 p=0,016<br />

2­3 p=1,00<br />

8,11 p=0,271 1­2 p=0,148<br />

1­3 p=0,183<br />

2­3 p=0,903<br />

5,11 p=0,013 1­2 p=0,005<br />

1­3 p=0,023<br />

2­3 p=0,519<br />

23,33 p=0,214 1­2 p=0,095<br />

1­3 p=0,198<br />

2­3 p=0, 682


Insanity:<br />

doing the same thing<br />

o<strong>ve</strong>r and o<strong>ve</strong>r again<br />

and<br />

expecting different<br />

results.


Teşekkürler<br />

Teşekkürler

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!