Aşkın Evrimi: Bağlanmak v Yitirmek şkın Evrimi: Bağlanmak ve ...
Aşkın Evrimi: Bağlanmak v Yitirmek şkın Evrimi: Bağlanmak ve ...
Aşkın Evrimi: Bağlanmak v Yitirmek şkın Evrimi: Bağlanmak ve ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>A<strong>şkın</strong></strong> <strong>Evrimi</strong>: <strong>Bağlanmak</strong> <strong>ve</strong><br />
<strong>Yitirmek</strong><br />
Dr. Ürün Özer<br />
Bakırköy Ruh <strong>ve</strong> Sinir Hastalıkları Hastanesi<br />
BARİLEM Evrimsel Psikiyatri Grubu
Konuşmacı: Yok<br />
Araştırmacı: Yok<br />
Danışman: Yok<br />
Açıklama 2008 20082010
Aşk<br />
“Lo<strong>ve</strong> is a matter of feeling, not to willing, and I<br />
cannot lo<strong>ve</strong> because I will to, still less because I<br />
ought to (I cannot be constrained to lo<strong>ve</strong>); so a<br />
duty to lo<strong>ve</strong> is an absurdity.”<br />
“Aşk bir duygu meselesidir, irade değil; sevmek<br />
zorunda olduğum için se<strong>ve</strong>mem (sevmeye<br />
mecbur tutulamam), dolayısıyla bir görev olarak<br />
sevmekten söz etmek saçmalıktır.”<br />
(Kant I, Ahlakın Metafiziği 1797)
<strong>A<strong>şkın</strong></strong> Nörobilimi<br />
• <strong>A<strong>şkın</strong></strong> genel olarak insanlara özgü olduğu varsayılsa da, aşka<br />
benzer bağlanma davranışının diğer memelilerde de olduğu<br />
bilinmektedir.<br />
• Kur yapma <strong>ve</strong> baştan çıkarma davranışı filogenetik olarak<br />
daha yeni beyin yapılarıyla ortaya çıkan davranışlar olarak<br />
sayılmaktadır.<br />
• Primatların cinsellik davranışı genelde yüz ifadesi <strong>ve</strong> sesler<br />
yoluyla iletişim kurarak başlatılır, bu iletişim yakınlığı <strong>ve</strong><br />
üreme davranışını getirecektir.<br />
(Eşel 2007)
<strong>A<strong>şkın</strong></strong> Nörobilimi<br />
• Memelilerde çiftleşme, üreme <strong>ve</strong> çocuk<br />
büyütme için beyinde birbirleriyle ilişkili 3 esas<br />
emosyonel‐motivasyonel motivasyonel sistem vardır:<br />
1.Cinsel dürtü (lust)<br />
2.Cezbedilme (attraction)<br />
3.Bağlanma (attachment)<br />
(Fisher <strong>ve</strong> ark 2002)
1. Cinsel dürtü (lust):<br />
<strong>A<strong>şkın</strong></strong> Nörobilimi<br />
• Bir partner ile eşleşmeyi sağlar.<br />
• Cinsel doyum isteği ile karakterizedir.<br />
• Östrojen <strong>ve</strong> androjenler ile<br />
ilişkilendirilmektedir.
<strong>A<strong>şkın</strong></strong> Nörobilimi<br />
2. Cezbedilme (attraction):<br />
• Özellikle bir partneri seçmeyi <strong>ve</strong> tercih etmeyi<br />
sağlar.<br />
• Romantik aşk sırasında devreye girer.<br />
• Sevilen nesnenin obsesif biçimde düşünülmesi<br />
<strong>ve</strong> partnerle emosyonel olarak birleşme isteği<br />
ile karakterizedir.<br />
• Artmış dopamin <strong>ve</strong> noradrenalin, azalmış<br />
serotonin ile ilişkilendirilmektedir.
<strong>A<strong>şkın</strong></strong> Nörobilimi<br />
3. Bağlanma (attachment):<br />
• Çiftlerin ebe<strong>ve</strong>yn görevleri yerine getirilene<br />
kadar birlikte kalmasını <strong>ve</strong> birlikte hareket<br />
etmesini sağlar.<br />
• Gü<strong>ve</strong>nlik, emosyonel birliktelik duyguları eşlik<br />
eder.<br />
• Oksitosin, vazopressin gibi nöropeptidlerle<br />
ilişkilendirilmektedir.
Cinsel dürtü (lust)<br />
Rol Herhangi bir uygun<br />
partner ile cinsel<br />
birleşme amaçlanır<br />
Mediatörler Hipotalamus, seks<br />
hormonları<br />
Modifiye etme<br />
yolları<br />
Feromonlar,<br />
testosteron<br />
Cezbedilme<br />
(attraction)<br />
Bir partner seçme‐<br />
tercih etme<br />
Kortikolimbilk<br />
yolaklar, dopamin,<br />
azalmış serotonin,<br />
adrenalin<br />
Feromonlar,<br />
stimulanlar,<br />
oksitosin?<br />
Bağlanma<br />
(attachment)<br />
Partnerle<br />
birlikteliğe devam<br />
etme<br />
Oksitosin,<br />
vazopressin, CRH?<br />
Oksitosin,<br />
vazopressin,<br />
entaktogenler,<br />
CRH?<br />
(Savulescu <strong>ve</strong> Sandberg 2008)
Oksitosin/Vazopressin<br />
• <strong>A<strong>şkın</strong></strong> <strong>ve</strong> sosyal bağlanma davranışının biyolojik<br />
temelinde esas rolü oynarlar.<br />
• Sosyal davranışlar, sosyal işaretleri tanıma,<br />
hatırlama, tanıdık bireyleri hatırlama, toplum<br />
içinde işlevsellikte işlev görürler.<br />
• Amigdaladaki oksitosin reseptörlerinin uyarılması<br />
sosyal ilişkileri arttırır.<br />
• Nukleus accumbens gibi ödül yapılarında D2<br />
reseptörlerini uyararak sosyal davranışları<br />
kolaylaştırırlar.<br />
(Eşel 2007)
Feromonlar<br />
• Başlıca aksiller <strong>ve</strong> pubik bölgedeki apokrin bezlerden<br />
salgılanan <strong>ve</strong> testosterondan metabolize edilen 16 16‐<br />
androstenlerden üretilen steroid yapıda maddelerdir.<br />
• Bu bezler puberte sırasında aktifleşirler.<br />
• Feromonlar algılandığında GnRH, buna bağlı olarak<br />
FSH, LH <strong>ve</strong> testosteron salınımına neden olarak cinsel<br />
istekte artışa neden olur.<br />
• Feromonların algılanması amigdaladan nukleus<br />
akumbense giden dopaminerjik yolakları uyararak<br />
ödüllendirici bir etki de oluşturmaktadır.<br />
(Eşel 2007)
Feromonlar<br />
• Varsayımsal erkek feromonu olan 4,16 4,16‐<br />
androstadien‐3‐one one kadınlarca koklandığında ön<br />
hipotalamus akti<strong>ve</strong> olurken, erkekler kokladığında<br />
sadece primer olfaktor bölge akti<strong>ve</strong> olur.<br />
• Varsayımsal kadın feromonu olan oestra oestra‐1,3,5,10‐<br />
tetraen‐3‐ol ol erkeklerce koklandığında tüm<br />
hipotalamus akti<strong>ve</strong> olurken, kadınlar kokladığında<br />
yine sadece primer olfaktor bölge akti<strong>ve</strong> olur.<br />
(Eşel 2007)
Testosteron<br />
• Testosteron <strong>ve</strong>rilmesi kadında <strong>ve</strong> erkekte cinsel<br />
arzuyu arttırabilir.<br />
• Cinsellikle ilgili düşünce <strong>ve</strong> eylemde artış<br />
tanımlanmış fakat romantik tutku ya da<br />
partnerlerine bağlılıklarında artış belirtilmemiştir.<br />
(Savulescu <strong>ve</strong> Sandberg 2008)<br />
• Aşık olan insanlarda yapılan bir çalışmada serum<br />
testosteron miktarının kadınlarda artarken<br />
erkeklerde azaldığı görülmüştür.<br />
(Eşel 2007)
CRH<br />
• Aşkta ayrılmaktan korkma <strong>ve</strong> ayrılmayla<br />
birlikte ortaya çıkan üzüntünün CRH’a bağlı<br />
olabileceği düşünülmektedir.<br />
Kortizol<br />
(Savulescu <strong>ve</strong> Sandberg 2008)<br />
• Aşık olan insanlarda yapılan bir çalışmada<br />
erkek <strong>ve</strong> kadınlarda Kortizol düzeyi yüksek<br />
bulunmuştur.<br />
(Eşel 2007)
<strong>A<strong>şkın</strong></strong> Nörobilimi<br />
• Aşık olunan kişinin resmi gösterildiğinde akti<strong>ve</strong> olan beyin<br />
bölgeleri kokain kullanıldığında uyarılanların aynısıdır.<br />
(Bartels <strong>ve</strong> Zeki 2000)<br />
• İnsanlara sevdikleri kişinin fotoğrafları gösterildiğinde limbik<br />
yapılarda aktivite artışı olduğu gözlenmiştir.<br />
(Fisher <strong>ve</strong> ark 2005)<br />
• Aşık oldukları kişiye bakan kadınlarda kaudat nukleus,<br />
septum <strong>ve</strong> posterior parietal kortekste (emosyon, bellek <strong>ve</strong><br />
dikkatle ilişkili yapılarda) aktivite artışı gözlenmiştir.<br />
• Aşık oldukları kişiye bakan erkeklerde vizüel kortekste<br />
aktivite artışı olmuştur. (Bu bölgede cinsel uyarılma<br />
sırasında da aktivite artışı olur.)<br />
(Fisher <strong>ve</strong> ark 2005)
<strong>A<strong>şkın</strong></strong> Nörobilimi<br />
• Aşık olan kişilerde olumsuz affekt, diğer insanların<br />
duygularını <strong>ve</strong> davranışlarını yargılama <strong>ve</strong><br />
olumsuz değerlendirme ile ilişkili bölgelerde<br />
sistematik deaktivasyon gözlenmiştir.<br />
(Savulescu <strong>ve</strong> Sandberg 2008)<br />
• Olumsuz emosyonlar, sosyal yargı <strong>ve</strong> eleştirel<br />
düşünceyle ilgili beyin yapılarında (orta<br />
prefrontal, inferior parietal <strong>ve</strong> posterior singulat<br />
korteks gibi) aktivasyon azalması olmaktadır.<br />
(Bartels <strong>ve</strong> Zeki 2004)
<strong>A<strong>şkın</strong></strong> Nörobilimi<br />
• Aşık olan insanlarda yapılan bir çalışmada<br />
erkek <strong>ve</strong> kadınlarda kortizol düzeyi yüksek<br />
saptanmış, testosteron miktarı kadınlarda<br />
artarken erkeklerde azaldığı görülmüştür.<br />
• Bu çalışmada aynı insanlara 12 12‐18 ay sonra<br />
bakıldığında hormon düzeyleri normal<br />
saptanmıştır.<br />
(Eşel 2007)
Romantik Aşk/Olgun Aşk<br />
• Geleneksel olarak a<strong>şkın</strong> iki farklı türünün<br />
olduğu kabul edilir:<br />
‐Romantik aşk<br />
‐Olgun aşk<br />
• Romantik aşk zamanla sonlanır, biter ya da<br />
olgun aşka döner.
Romantik Aşk<br />
Aşık olunan kişi idealize edilir, ona abartılı,<br />
büyüsel özellikler atfedilir, onun iyi<br />
taraflarına odaklanılır, kötü tarafları<br />
görülmez.<br />
Yoğun erotik cezbedilme vardır.<br />
Sevilen kişinin obsesif biçimde<br />
düşünülmesi söz konusudur.<br />
Reddedilme korkusu, ayrılık anksiyetesi,<br />
kıskançlık belirgindir.<br />
Artmış enerji, öfori, uyku ihtiyacının<br />
azalması, iştah kaybı, titremeler, çarpıntı<br />
gibi belirtiler görülür.<br />
Noradrenalin <strong>ve</strong> Dopamin artışı, Serotonin<br />
azalmasıyla ilişkilendirilir.<br />
Olgun Aşk<br />
Aşık olunan kişi olduğu gibi, kusurlu<br />
taraflarıyla görülür <strong>ve</strong> beğenilir, kişi<br />
bütünüyle sevilir.<br />
Fedakarlık, dostluk <strong>ve</strong> paylaşım ön<br />
plandadır.<br />
Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> birliktelik duyguları hissedilir.<br />
Bu belirtiler görülmez.<br />
Oksitosin <strong>ve</strong> Vazopressin gibi<br />
nöropeptidlerle ilişkilendirilmektedir.<br />
(Eşel, 2007)
Monogami<br />
• Hayvan türlerinde “yaşam boyu eş” bulmaya<br />
rastlanmaktadır.<br />
• Hayvanlarda monogami daha çok çocuğun büyütülmesi<br />
için iki ebe<strong>ve</strong>yne de gereksinim olduğunda görülür.<br />
• Bu durumda a<strong>şkın</strong>‐sosyal sosyal bağlanmanın geliştirilmesi<br />
üremeyi <strong>ve</strong> çocuğun yaşamasını kolaylaştırarak doğal<br />
seçilimde avantaj sağlar.<br />
• Memelilerin %3 kadarı monogamdır (insan da buna<br />
dahil edilebilir).<br />
• Monogam hayvan türlerinde eş dışı ilişkinin de yaygın<br />
bir davranış şekli olduğu bilinmektedir.<br />
(Eşel 2007)
Monogami<br />
• İnsan türünde bireylerin yaklaşık %80’i monogam yaşar.<br />
• Poligami, izin <strong>ve</strong>rilen topluluklarda da göreceli olarak<br />
nadirdir (%20’den az) <strong>ve</strong> genelde yüksek ekonomik<br />
düzey ile ilişkilendirilir.<br />
• Poligaminin erkeğin kaynak sağlama becerisi ile,<br />
kadının ise en iyi partneri seçme (bu partneri<br />
paylaşacak olsa dahi) isteği ile ilişkili olması olasıdır.<br />
• Araştırmalar insan türünün insanlık tarihinde uzun<br />
süredir monogamiye güçlü bir eğilimi olduğunu<br />
göstermektedir.<br />
(Savulescu <strong>ve</strong> Sandberg 2008)
Monogami<br />
• Monogam olan <strong>ve</strong> olmayan hayvan türlerinde Oksitosin<br />
<strong>ve</strong> Vazopressin reseptör dağılımı farklıdır.<br />
• Beynin hangi bölgesindeki V1a reseptörlerinin<br />
monogamiden sorumlu olabileceği konusunda en<br />
büyük aday <strong>ve</strong>ntral pallidum <strong>ve</strong> bununla ilişkili ödül<br />
yapılarıdır.<br />
• Bir başka ödül yapısı olan nukleus accumbenste<br />
Oksitosin reseptörleri monogam hayvanlarda fazla<br />
bulunmuştur.<br />
• Ödül sisteminden gelen uyaranlar ile sosyal bellek<br />
<strong>ve</strong>rileri <strong>ve</strong>ntral ön beyinde bir araya getirilerek eş<br />
seçimi sağlanıyor olabilir.<br />
(Lim <strong>ve</strong> ark 2004)
Monogami<br />
• CRH’ın da monogam hayvanlarda eşleşmede<br />
etkili olduğu ileri sürülmektedir.<br />
• Monogam hayvanların CRF1 <strong>ve</strong> CRF2 reseptör<br />
dağılımları da farklıdır.<br />
• Nukleus accumbensteki CRF2, Oksitosin <strong>ve</strong> D2<br />
reseptörlerin birbirleriyle etkileşerek eşleşme<br />
davranışını, dolayısıyla monogamiyi<br />
destekliyor olabilecekleri düşünülmektedir.<br />
(Lim <strong>ve</strong> ark 2005)
Microtus ochrogaster Microtus montanus
Kır sıçanlarının eşleşme stratejilerinin<br />
araştırıldığı bir çalışmada:<br />
• Monogam kır sıçanları (Microtus ochrogaster) <strong>ve</strong><br />
poligam dağ sıçanları (Microtus montanus) yakın<br />
akrabadır.<br />
• Sıçanın eşe bağlanma stratejileri, ebe<strong>ve</strong>yn ebe<strong>ve</strong>yn‐çocuk<br />
bağlanmasını <strong>ve</strong> sosyal tanımayı da sağlayan oksitosin<br />
<strong>ve</strong> vazopressin gibi hormonlarla ilişkilidir.<br />
• Monogam <strong>ve</strong> poligam sıçanlarda hormonal<br />
reseptörlerin dağılımı farklı bulunmuştur.<br />
• Dişi kır sıçanlarının beynine oksitosin, erkek kır<br />
sıçanlarının beynine vazopressin enjeksiyonu, çiftleşme<br />
olmasa dahi eşe bağlanmayı kolaylaştırmıştır.<br />
• Monogam olmayanlarda bir etki gözlenmemiştir.<br />
(Savulescu <strong>ve</strong> Sandberg 2008)
Kır sıçanlarının eşleşme stratejilerinin<br />
araştırıldığı başka bir çalışmada:<br />
• Monogam erkek kır sıçanından alınan<br />
Vazopressin reseptör geni, gen terapisi<br />
kullanılarak yakın akrabası olan poligam dağ<br />
sıçanının beynine uygulanmıştır.<br />
• Genetik olarak modifiye edilen dağ sıçanı<br />
monogam olmuştur.<br />
(Savulescu <strong>ve</strong> Sandberg 2008)
Eşleşme (Mating)<br />
• Eşleşme evrimsel süreçte adaptasyonlar<br />
yaratmada merkezi bir role sahiptir.<br />
• Modern insanlar başarılı bir eşleşme için gereken<br />
karmaşık görevleri yerine getirebilmiş ataların<br />
soyundan gelmektedir.<br />
• Bu nedenle doğurgan bir eş seçme, eşi<br />
cezbetmekte aynı cinsten rakiplerini yarış dışı<br />
bırakma, eşin terk etmesini önleme, başarılı bir<br />
döllenme, çocuğun doğumu <strong>ve</strong> hayatta kalması<br />
için gereken cinsel <strong>ve</strong> sosyal davranışları gösterme<br />
gibi eşleşme stratejileri kalıtılmıştır.<br />
(Buss 2007)
Eşeysel Seçilim (Sexual Selection)<br />
Teorisi<br />
• Eşeysel seçilim teorisi canlılardaki özelliklerin<br />
evriminin, eşleşmede avantaj sağlama<br />
doğrultusunda olduğunu ileri sürer.<br />
• Eşeysel seçilim iki alt süreçte<br />
gerçekleşmektedir:<br />
‐Cinsiyet Cinsiyet içi rekabet<br />
‐Cinsiyetler Cinsiyetler arası seçilim<br />
(Buss 2007)
Eşeysel Seçilim (Sexual Selection)<br />
Teorisi<br />
• Cinsiyet içi rekabet:<br />
Aynı cinsin üyeleri karşı cinsi elde etmek için<br />
rekabete girerler. Bu mücadelenin galibi karşı<br />
cinsle eşleşmeyi başarır. Bu durumda eşleşme<br />
açısından avantaj sağlayan özellikler sonraki<br />
kuşaklara daha fazla aktarılır.<br />
• Cinsiyetler arası seçilim:<br />
Karşı cinsin tercih ettiği özelliklere sahip olan canlı<br />
eşleşmeyi başarır <strong>ve</strong> bu özellikler sonraki<br />
kuşaklara daha fazla aktarılır.<br />
(Buss 2007)
Cinsiyetler arası<br />
seçilim<br />
Cinsiyet içi<br />
rekabet<br />
• Bu süreçler karşılıklı olarak birbirini etkiler.<br />
• Burada önemli olan eşleşme açısından başarıya<br />
ulaştıran özelliklerin sonraki kuşaklara daha fazla<br />
aktarılması <strong>ve</strong> eşeysel seçilim doğrultusunda<br />
evrimin gerçekleşmesidir.<br />
(Buss 2007)
Anababasal Yatırım<br />
(Parental In<strong>ve</strong>stment)<br />
• Eş seçiminde hangi cinsin seçen, hangisinin<br />
seçilmek için yarışan olacağını belirlemekte<br />
anababasal yatırım teorisi ortaya atılmıştır.<br />
• Bu teoriye göre çocuğa diğer cinse göre daha<br />
fazla yatırım yapan cins seçen olacaktır.<br />
(Demirtaş Madran 2007, Buss 2007)
Eş Seçimi (Mate Selection)<br />
• Canlılar üreme güçlerini en üst düzeye getirecek<br />
biçimde eş seçerler.<br />
(Eşel 2007)<br />
• Güzelliğin eşeysel seçilim sonucunda evrimleştiği<br />
ileri sürülür.<br />
• Her iki cinste eş seçiminde tercih edilen bazı<br />
özelliklerin büyük benzerlik gösterdiği<br />
görülmüştür.<br />
• Karşı cinste aranan ortak özellikler : zeki, nazik,<br />
anlayışlı, gü<strong>ve</strong>nilir <strong>ve</strong> sağlıklı olması<br />
(Buss 2007)
Eş Seçimi (Mate Selection)<br />
• Cinsiyetler arasında eş seçimi için tercih edilen<br />
özelliklerdeki farklılıklar ele alındığında: Kadınların<br />
erkeklerde daha çok kaynak sağlama becerisi,<br />
erkeklerinse kadınlarda daha çok doğurganlıkla<br />
ilişkili olarak gençlik <strong>ve</strong> fiziksel çekicilik işaretleri<br />
aradığı ileri sürülmüştür.<br />
• Böylelikle üreme <strong>ve</strong> üreme sonucunda doğan<br />
çocuğun sağ kalımı olasılığının arttırıldığı<br />
düşünülmüştür.<br />
(Eşel 2007, Buss 2007)
Kıskançlık<br />
• Kıskançlığın kökeninde evrimsel nedenlerin yattığı<br />
düşünülmektedir.<br />
• Kıskançlık insanın yaşamsal uyumuna hizmet eden bir<br />
duygudur, aldatılma <strong>ve</strong> terk edilmeye karşı bir savunma<br />
olarak ortaya çıkmıştır.<br />
(Buss 2000)<br />
• Kıskançlık ilişkiyi koruma amacına hizmet eden bir<br />
içgüdüdür.<br />
(Kenrick <strong>ve</strong> Trost 1997)<br />
• Kıskançlıkla ilgili duygu <strong>ve</strong> davranışlar, çiftlerin ilişkilerini<br />
sürdürmelerini, üremelerini, çocuklarını büyütmelerini <strong>ve</strong><br />
dolayısıyla soylarını sürdürmelerini sağlar.<br />
(Demirtaş Madran 2007)
Duygusal/Cinsel Kıskançlık<br />
• Kadın <strong>ve</strong> erkeğin kıskançlığının evrimsel<br />
temellerinin farklı olduğu ileri sürülmektedir.<br />
• Kadınların duygusal, erkeklerinse cinsel<br />
aldatılma durumunda daha çok kıskançlık<br />
duydukları belirtilmektedir.<br />
(Demirtaş Madran 2007, Buss 2007)
Duygusal/Cinsel Kıskançlık<br />
• Cinsel sadakatsizlik durumunda erkeğin bir<br />
başkasının çocuğuna babalık etme, dolayısıyla<br />
kaynaklarını kendi soyundan olmayan bir çocuğa<br />
aktarma <strong>ve</strong> belki de kendi soyunun sürmesinin<br />
engellenmesi riskiyle karşı karşıya kaldığı;<br />
• Kadının ise eşinin duygusal olarak bağlandığı<br />
başka bir kadına kaynaklarını yatırmasından,<br />
dolayısıyla kendisinin <strong>ve</strong> çocuğunun bu<br />
kaynaklardan mahrum kalmasından çekindiği<br />
şeklinde açıklanmaktadır.<br />
(Demirtaş Madran 2007, Buss 2007)
Duygusal/Cinsel Kıskançlık<br />
• Erkeklerde <strong>ve</strong> kadınlarda kıskançlığa yol açan<br />
rakibin özelliklerinin farklı olduğu <strong>ve</strong><br />
kıskançlığa <strong>ve</strong>rilen tepkilerin <strong>ve</strong> baş etme<br />
yollarının da farklılık gösterdiği ileri<br />
sürülmüştür.<br />
(Demirtaş Madran 2007, Buss 2007)
Eşleşme Stratejileri<br />
• Uzun <strong>ve</strong> kısa‐süreli süreli eşleşme stratejileri<br />
açısından kadın <strong>ve</strong> erkek arasındaki<br />
farklılıkların üreme açısından yarar sağlamaya<br />
yönelik geliştiği düşünülmektedir.<br />
(Buss 2007)
Ayrılık<br />
• Sosyal bağların sağlık üzerinde olumlu<br />
etkisinin olduğu <strong>ve</strong> stresörlere karşı koruyucu<br />
işlev gördüğüne dair kanıtlar vardır.<br />
• Sosyal bağların yokluğunun ya da aniden<br />
yitirilmesinin bazı bozukluklara yol açtığı<br />
bilinmektedir.<br />
(Bosch <strong>ve</strong> ark 2009)
Partnerden ayrılmanın nörobiyolojik<br />
sonuçlarının araştırıldığı bir çalışmada:<br />
• Monogam olan erkek kır sıçanları (Microtus ochrogaster)<br />
dişilerden 3‐5 5 gün süreyle ayrılarak incelenmiştir.<br />
• Dişilerden ayrılan erkeklerde pasif başa çıkma davranışının<br />
(depresyon <strong>ve</strong> anksiyete benzeri davranış indikatörü) ortaya<br />
çıktığı görülmüştür.<br />
• Bu aşamada CRF reseptör blokajı bu davranışın ortaya<br />
çıkmasını engellemiştir.<br />
• Bazal plazma kortikosteron düzeyleri yüksek bulunmuş, HPA<br />
ekseninde aktivite artışı saptanmıştır.<br />
• Dişiyle temasa geçildiğinde HPA ekseninin baskılandığı <strong>ve</strong><br />
bazal plazma kortikosteron düzeylerinin azaldığı<br />
görülmüştür.<br />
(Bosch <strong>ve</strong> ark 2009)
Ayrılığın Nörobilimi<br />
• Bağlanılan partnerden ayrılmanın davranışsal etkileri beyin<br />
CRF sistemi <strong>ve</strong> HPA ekseni ile ilgili olabilir.<br />
• CRF sisteminin kronik upregülasyonunun anksiyete <strong>ve</strong><br />
depresyon gibi bozuklukların patogenezinde önemli olduğu<br />
düşünülmektedir.<br />
• Bağlanılan partnerden ayrılmayla artan HPA ekseni<br />
aktivitesi <strong>ve</strong> ortaya çıkan anksiyete <strong>ve</strong> depresyonla ilişkili<br />
davranışların maladaptif olduğu düşünülebilir.<br />
• Bunlar bağ kurma, bağları sürdürme <strong>ve</strong> güçlendirme amaçlı<br />
adaptif emosyonel sistemin yanürünüdür.<br />
• Ayrılma durumunda tekrar temas kurma, yakınlık arama<br />
davranışlarını sağlar.<br />
(Bosch <strong>ve</strong> ark 2009)
Sonuç<br />
• İnsanın aşk, bağlanma, kıskançlık gibi sosyal davranışlarının<br />
altında karmaşık biyolojik süreçler yatmaktadır.<br />
• Beyinde özel olarak “aşk merkezleri”nden söz etmek güçtür,<br />
a<strong>şkın</strong> oluşmasında rol oynayan geniş olarak yayılmış<br />
sistemlerdir.<br />
• İnsanlarda bağlanma sadece cinsel dürtü amaçları ile<br />
açıklanamayacağı gibi, aşık olmak da sadece cinsel arzu,<br />
yakınlık ya da bağlanma gereksinimi ile açıklanamaz.<br />
• İnsan sosyal bir canlıdır <strong>ve</strong> sosyal davranışlar geliştirmesi de<br />
evrimsel süreçte ona avantaj sağlamıştır.<br />
• Aşk <strong>ve</strong> bağlanmanın insan türünün devam etmesinde<br />
önemli etkileri olduğu açıktır.
Sonuç<br />
“Evolution has not created us to be happy, but<br />
rather created happiness to keep us ali<strong>ve</strong> and<br />
reproducing.”<br />
“Evrim bizlerin mutlu olması amacıyla<br />
gerçekleşmedi, mutluluk bizlerin hayatta<br />
kalması <strong>ve</strong> üremesi için evrimleşti.”<br />
(Savulescu <strong>ve</strong> Sandberg 2008)
Kaynaklar<br />
• Eşel E: <strong>A<strong>şkın</strong></strong> Biyolojik <strong>ve</strong> Evrimsel Temelleri. Yeni/New Symposium<br />
Journal 2007; 45 (1):21‐27<br />
• Buss D M: The Evolution of Human Mating. Acta Psychologica Sinica<br />
2007; 39(3):502‐512<br />
• Eşel E: Güzellik Algılaması <strong>ve</strong> Cinsel Çekicilik. Türkiye'de Psikiyatri<br />
2007; 9(2):124‐134<br />
• Demirtaş Madran H A: Duygusal <strong>ve</strong> Cinsel Kıskançlık Açısından<br />
Temel Cinsiyet Farklılıkları: Evrimsel Yaklaşım <strong>ve</strong> Süregelen<br />
Tartışmalar. Türk Psikiyatri Dergisi 2008; 19(3):300 19(3):300‐309<br />
• Bosch O J et all: The CRF System Mediates Increased Passi<strong>ve</strong> Stress Stress‐<br />
Coping Behavior Following the Loss of a Bonded Partner in a<br />
Monogamous Rodent. Neuropsychopharmacology 2009; 34:1406 34:1406‐<br />
1415<br />
• Savulescu J, Sandberg A: Neuroenhancement of Lo<strong>ve</strong> and Marriage:<br />
The Chemicals Between Us. Neuroethics 2008; 1:31 1:31‐44
Teşekkürler...