06.07.2013 Views

televizyon habercili?inde bir mesleki ki?ilik olarak ?anchor?

televizyon habercili?inde bir mesleki ki?ilik olarak ?anchor?

televizyon habercili?inde bir mesleki ki?ilik olarak ?anchor?

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

INFORMATION AND MORE: USES AND GRATIFICATIONS OF PRINT<br />

NEWSPAPERS AMONG UNIVERSITY STUDENTS IN TURKEY<br />

Çağdaş toplumlarda iletişim doğal ve kaçınılmaz <strong>bir</strong> olgu <strong>olarak</strong> karşımıza çıkmakta ve<br />

<strong>bir</strong>eyin yaşadığı çevre ile iliş<strong>ki</strong>ye girmesi, öğrenmesi, anlaması, karşılıklı et<strong>ki</strong>leşim sürecini<br />

ve bu bağlamda da haberleşmeyi gerekli kılmaktadır. Bugün teknoloji gerek görsel, gerek<br />

işitsel <strong>olarak</strong> ulaştığı düzeyle <strong>bir</strong>eylerin zaman ve mekan ortaklığını yok ederek mesafeleri<br />

ortadan kaldırmakta, zamandan tasarruf sağlamakta ve bilgiyi taşınabilir ve saklanabilir<br />

duruma getirmektedir.<br />

Kitle iletişim araçlarının <strong>bir</strong>eyin yaşamını hemen tüm yönleriyle <strong>bir</strong> bütün <strong>olarak</strong> işgal<br />

ettiğini söylemek mümkündür. Bu araçların başında da günlük hayatta<strong>ki</strong> kullanım kolaylığı,<br />

bol seçenekli özellikleri, sunduğu renkli dünyalar, bilgi ve görüntü sağlamada<strong>ki</strong> hızlılık ve<br />

canlılık gibi üstünlük faktörleri ile <strong>televizyon</strong> gelmektedir. Televizyonu, <strong>ki</strong>tle iletişim<br />

araçları iç<strong>inde</strong> ayrıcalıklı <strong>bir</strong> yere oturtan bu özelliklerin, onu aynı zamanda en et<strong>ki</strong>n, en ikna<br />

edici <strong>ki</strong>tlesel araç konumuna getirdiğini de söylemek mümkündür.<br />

Fiske ve Hartley, gündelik yaşamın ayrılmaz <strong>bir</strong> parçası haline gelen ve en temel <strong>ki</strong>tlesel<br />

iletişim aracı olan <strong>televizyon</strong>un toplumsal işlevlerini <strong>bir</strong>kaç temel nokta üzer<strong>inde</strong> özellikle<br />

durarak şöyle değerlendirmektedirler (Fiske ve Hartley, 1989: 88, Aktaran: Turam, 1994: 105):<br />

“Toplumda kabul edilebilir gerçeklerin tabiatı konusunda yerleşik kalıpların oturtulmasına<br />

ve bunların sınırlarının belirlenmesine yardımcı olmak, ilettiği mesajların içerdiği genel<br />

ideolojik temeller sayes<strong>inde</strong> <strong>bir</strong>eylerin toplumun yerleşik kültürel değerler sistemine adapte<br />

edilmelerini sağlamak, yerleşik kültürün değerlerini açıklayarak ve gerektiğ<strong>inde</strong> savunarak<br />

dünyada yaşayan tüm insanlara tanıtılmasına aracılık etmek, öte yandan toplumun yerleşik<br />

kültürüne de dünyanın diğer kültürleriyle <strong>bir</strong>araya gelerek aktif <strong>olarak</strong> ideolojilerini ve<br />

geçerliliğini sınama imkanı yaratmak, toplumların kültürler<strong>inde</strong> dünyada<strong>ki</strong> değişimlere<br />

ayak uydurulmasından kaynaklanmış olabilecek herhangi <strong>bir</strong> toplumsal veya siyasal<br />

yetersizliğin ve aynı zamanda toplum içeris<strong>inde</strong>n gelen yeni ideolojilere yönelik değişim<br />

taleplerinin ortaya çıkarılmalarına ve sergilenmelerine olanak sağlamak, bu arada toplumu<br />

oluşturan <strong>bir</strong>eylerin her <strong>bir</strong>ine <strong>ki</strong>şisel <strong>ki</strong>mliklerinin ve statülerinin siyasal kültürün tümü<br />

tarafından garanti edildiği güvencesini vermek ve böylece toplumun <strong>bir</strong>eylerine güvenlik ve<br />

paylaşma hissinin yanında küresel <strong>bir</strong> bütünün parçası olma duygusunu iletmektir”.<br />

Bugün güçlü <strong>bir</strong> endüstri kolu haline gelen <strong>televizyon</strong>, <strong>bir</strong> anlamda başlı başına kendi<br />

sektörünü de yaratmıştır. Televizyon, <strong>bir</strong> yanıyla teknolojinin <strong>bir</strong> ürünü hatta daha da<br />

ötes<strong>inde</strong> teknolojinin doğrudan kendisi iken, diğer yandan da kültürün üretim, aktarım ve<br />

tüketim süreçlerinin yaşandığı <strong>bir</strong> ortam <strong>olarak</strong> da görülmektedir (Mutlu, 1999: 11).<br />

Televizyonun yalnızca kültürün ve yaşananların aktarımı ve yeniden üretimi süreçler<strong>inde</strong><br />

değil, aynı zamanda kültürü bizzat oluşturma, yeni yaşam biçimleri yaratma ve bu<br />

yaşamları geniş <strong>ki</strong>tlelere benimsetme, kabullendirme, seslendiği <strong>ki</strong>tleyi ve yaşam biçimini<br />

yeniden yapılandırma, et<strong>ki</strong>leme gibi pek çok süreçte de rol aldığını söylemek mümkündür.<br />

Yüz yüze olmayan milyonlarca hatta milyarlarca insanla aynı duygu, düşünce ve<br />

heyecanların eş zamanlı yaşandığı paylaşım biçimleri, ulaşılan çağdaş teknolojik düzeyin <strong>bir</strong><br />

göstergesi, <strong>bir</strong> uzantısı olan <strong>televizyon</strong> ile artık kolaylıkla gerçekleşebilmektedir.<br />

1048

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!