10873,mehemmedfuzulipdf
10873,mehemmedfuzulipdf
10873,mehemmedfuzulipdf
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Zâhid mey-i nâbdendir ikrah qelet!<br />
Sen xâh sözüm sehîh tut, xah qelet.<br />
Mescidlere girdiğim değil rağbetden.<br />
Sermestligimden eylerem râh qelet.<br />
Dağ vurma dil-İ hazîne, ey mişkinxet!<br />
Ger mâil-i hüsn-i xettsen, qılma qelet<br />
Kim, eylememiş kâtib-i divân-i qezâ<br />
Dil herflerin qâbîl-i tezyini nüqet!<br />
Mey nefyini eyleyib şüâr, ey vaiz!<br />
Tutdun reh-i te'n-i eşq-i yâr, ey vaiz!<br />
Terk-i mey ü mehbûb ederiz cennet üçün,<br />
Şerh eyle ki, cennetde ne var, ey vaiz?<br />
Pervaneye zülm-i bîhesâb eyler şem'<br />
Zülm oduna bağrını kebâb eyler şem'<br />
Gûyâ ki, bilir zülm serancâmı nedir<br />
Bîhûde değil ki- iztirâb eyler şem'.<br />
Hergeh ki, bahar qıldı ârâyiş-i bağ,<br />
Növmîdlik urdu lâle veş bağrıma dağ,<br />
Zîrâ tıkan üzre tutdu bülbül mesken<br />
Gül bed güzergehinde yandırdı çirağ.<br />
Yox dehrde bir müvâfiq-i teb' herif,<br />
Kim söhbet-i dilguşa ola, teb'i zerîf.<br />
Feryâd ki, nâ-cins müsâhibler ile,<br />
Bî-fâide zâye 1 oldu övqet-i şerîf.<br />
Ey nâvek-i bî-dâdine her sine hedef<br />
V'ey cövher-i peykânine her dîde sedef<br />
Feryâd ü feğânım qem-i hicranından,<br />
Bezm-i qemedir nâle-i ney, növhe-i def.<br />
Sermenzil-i her murâde rehberdir eşq,<br />
Keyfiyyet-i her kemâle mezherdir eşq.<br />
Gencîne-i kâinata gövherdir eşq,<br />
Her sâdir olan neş'eye mesderdir cşq.<br />
Xoş ol ki dem-i ecel çekem bâde-i nâb<br />
Sermest yatam gebrde tâ ruz-i hesâb<br />
Qavga-i qıyametde duram mest ü herâb<br />
Ne fikr-i hesab ola ne idrâk-i ezâb<br />
Sâqî kerem et şerab-i gül-fam yürüt<br />
Gül-fâm seraba verme ârâm yürüt<br />
Bezm içre hübab-i eşk-i gül gunumdan<br />
Min câm yürütme can içün cam yürüt.<br />
Ey Zahid (ham sofu)! Sen sözümü ister doğru, ister<br />
hata kabul et ama; saf şaraptan nefret etmek hatadır.<br />
Mescidlere girdiğim oraya rağbet ettiğimden<br />
değildir. Sarhoşluğumdan yolu şaşırmışım.<br />
Ey yanağının tüyleri misk kokulu olan sevgili, eğer<br />
bu yanağının tüylerinin güzelliğine mail isen (seviyorsan),<br />
hata edip hüzünlü gönüle dağ vurma<br />
(gönlü yaralama). Kaza divanının kâtibi de (Allah)<br />
gönül harflerini noktasıyla süslemeyi mümkün kılmamış<br />
tır.<br />
Ey vaiz, şarabın yasak olduğunu adet edip yar aşkını<br />
ayıplama yolunu tuttun. Ey vaiz, cennet için<br />
şarap ve sevgilinin terkini söyledin. Cennette ne olduğunu<br />
açıkla, anlat.<br />
Mum, pervaneye hesapsız zulmeder. Mum, zulüm<br />
için onun bağrını kebap eder. Zulüm hadisesinin<br />
ne olduğunu bilir, fakat bunu boş yere değil, işkence<br />
için yapar.<br />
Bahar her yerde bağı süsledi. Zira, bülbül diken üstünde<br />
mesken tuttu. Gül, rüzgarın geçit yerinde<br />
çıra yandırdı.<br />
Dünyada zarif tabiatlı, gönül açıcı sohbeti olan bir<br />
dost yok. Yazık ki, uygun olmayan yârenlerle şerefli,<br />
güzel vaktim boş yere geçti.<br />
Ey sevgili senin zalim okuna her sine hedeftir. Ve<br />
yine okunun devrini cevherine her göz inci kabuğudur.<br />
Ayrılığının gamından ettiğim feryâd ve<br />
figanlar gam meclisi için mey sesi ve tef iniltisidir.<br />
Aşk, her muradın durağına rehberdir. Her olgunluğun<br />
niteliğine nail olmadır. Alemin hazinesine<br />
cevherdir. Aşk gerçekten de temiz, mübarek<br />
şeydir.<br />
Ey halis, duru şarap; öyle güzel ol ki ecel vaktinde<br />
de seni içeyim (Halis, duru şarap özde hoştur, güzeldir;<br />
ecel gününde de onu içeyim). Kabirde hesap gününe<br />
dek sarhoş olayım. Kıyamet kavgasında, gürültüsünde<br />
mest ve viran olayım. Ne hesap düşüncesi<br />
olsun ne ceza anlayışı, idraki. {Fuzûlî kıyamet<br />
gününde, içtiği şarapla hesabı ve azabı düşünemeyecek,<br />
idrak edemeyecek bir halde olmak istiyor).<br />
Saki! Lütfet gül renkli şarabı getir. Güle renkli şaraba<br />
ara verme, getir. Meclise gül renkli gözyaşı<br />
kabarcıklarından bin kadeh getirme. Dudak dudağa<br />
kadeh getir.