12.11.2014 Views

10873,mehemmedfuzulipdf

10873,mehemmedfuzulipdf

10873,mehemmedfuzulipdf

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ögünür dîde ki, heyrânem ezelden üzüne<br />

Oldu me'lum bu lafında ki, çoxdur yaşı.<br />

Eşq le'li reh-i eşqinde tutubdur eteyim,<br />

Qorxuluqdur nece salıb gedelim yoldaşı?<br />

Yetdi ol qayete ze'fim ki, çeker tesvirim,<br />

Her zaman daire-i heyrete min neqqaşı.<br />

Möhtesib Tanrı üçün gel mene çox verme ezab,<br />

Meyli mescid mi eder meykedeler ovbaşı?<br />

Kesdi men şif teden ehl-i selâmet yolunu,<br />

Bes ki, etrafıma cem' oldu melâmet daşı.<br />

Ey Fuzûlî, ne belâ oxları kim, gelse mene,<br />

Sebeb ol qaşları yayın gözüdür, yâ qaşı.<br />

Göz, senin yüzüne hayranım diyerek övünür.<br />

Onun bu sözünden çok fazla yaş döktüğü besbellidir.<br />

Aşk yolunda gözyaşı incileri eteklerimi tutmaktadır.<br />

Bu haldeki yoldaşı nasıl bırakıp gideyim,<br />

korkmaktadır.<br />

Zayıflığımın öyle bir zor mertebesine geldim ki,<br />

benim görünüşüm her an bir nakkaşı hayretler<br />

içinde bırakır.<br />

Ey hesabımı tutan, Allah için bana çok edep verme.<br />

Meyhaneler, hiç aşağılık kimseleri mescitten yana<br />

gönderir mi?<br />

Benim gibi çılgın bir âşığa selâmet ehli yaklaşmamaktadır.<br />

Melâmet yolunda olanların etrafıma<br />

toplanmaları bana yeter.<br />

Ey Fuzûlî, bana ne türlü belâ okları gelirse gelsin<br />

sebep, o kaşları yay gibi olan sevgilinin ya gözü, ya<br />

da kaşıdır.<br />

IX<br />

Qansı mâhin bilmezem mehrile olmuş zâr sübh.<br />

Her gün eyler xelqe bir dağ-i nihân izhâr sübh.<br />

Batdı encüm, çıxdı gün, yâ bir esîr-i eşqdir,<br />

Tökdü dürr-i eşk, çekdi âhi ateşbâr sübh.<br />

Nola ger emvâte ehyâ verse sübhün demleri,<br />

Zikr-i leyindir kim, eyler dem-be-dem tekrar sübh.<br />

Bir müsevvirdir ki, zerrin kilk ile her gün çeker,<br />

Sefhe-i gerdûne neqş-i âriz-i dildâr sübh.<br />

Müjde bir xurşîdden vermiş meğer bâd-i sebâ,<br />

Kim, nisâr eyler ona yüz min dür-i şehvâr sübh.<br />

Âşiq-i sâdiqdir, izhâr-i qem eyler her seher,<br />

Âh ile xelqi yuxusundan gılır bîdâr sübh.<br />

Ey Fuzûlî, şâm-i gem encamına yoxdur ümîd,<br />

Bir tesellidir sene ol söz ki, derler var sübh.<br />

Sabah, ayın yüzünden mi, yoksa güneşin yüzünden<br />

mi bilmem ağlar, inler olmuş. Sabah, hergün<br />

halka gizli bir yarasını gösterir, açıklar.<br />

Yıldızlar battı, güneş çıktı. Bir aşk esîri olan sabah,<br />

bu sırada sürekli gözyaşı incileri döktü; ateş saçan<br />

ahlar çekti.<br />

Sabahın nefesi, ölüleri diriltse ne olur. Saban<br />

daima dudağının zikrini terkarlar durur.<br />

Sabah, öyle bir musavvirdir ki, altın kalemle dünyanın<br />

yüzüne gönül sahibi olan sevgilinin yanağının<br />

nakşını (suretini) çeker.<br />

Sabah rüzgârı güneşten bir müjde verince sabah,<br />

ona yüzbin iri inci saçar.<br />

Sabah, her seher gam saçan sadık bir âşıktır. "Ah"<br />

ile halkı uykusundan uyandırır<br />

Ey Fuzûlî, gam gecesinin sona ereceğine dair bir<br />

ümit yoktur. "Sabah var" demeleri sana teselli<br />

veren bir sözdür.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!