10.07.2015 Views

61. sayi PDF sayfalar_54. sayi PDF sayfalar.qxd - Hayat Online

61. sayi PDF sayfalar_54. sayi PDF sayfalar.qxd - Hayat Online

61. sayi PDF sayfalar_54. sayi PDF sayfalar.qxd - Hayat Online

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

haberArtık çifte standardason verilerek İslamdüşmanlığı ciddiyealınmalı!sayfa 10Ekim · Oktober 2011 · Zilkâde 1432Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<strong>Hayat</strong>DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Dere’ninPAPA Benedikt XVI İle BuluşmasıKatolik dünyasının ruhani lideriPapa Benedikt XVI’nınkendi vatanı Almanya’yayapmış olduğu resmi ziyaret, devletve halk tarafından büyük bir ilgi iletakip ediliyor. Papa dün (22 Eylül2011) Alman Federal Meclisi’nde,insan için değer üreten akıl ve diniele alan, yasama dahil her türlü kararve davranışlarda “iyi ve kötüyü”görüp ayırt edebilme yeteneğine vehakkaniyet kavramına vurgu yapan,teolojik ve felsefi bir konuşma yaptı.Papa, ziyareti esnasında kalabalıkkitlelerin katıldığı ayinleri yönetti.Ayrıca Protestan Kilisesi yetkilileri,Müslüman ve Yahudi dini kurumtemsilcileri ile de bir araya geldi.Papa cenaplarının Müslümankesim temsilcilerini Cuma günü(23.09.2011) kabulünde hazır bulunan,Almanya Dini Yüksek İstişareKurulu ve DİTİB Genel BaşkanıProf. Dr. Ali Dere, Papa Benedikt’e“dünyanın sağlıklı bir maneviyata,İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) GenelSekreteri Oğuz Üçüncü Sol Parti’nin“Müslüman karşıtı ırkçılık ve aşırı sağcılık”(BT-Drucksache 17/6910) başlıklı soruönergesine Federal Hükümetin verdiği cevabailişkin olarak; “İslam düşmanlığınıtehlikesiz olarak gösterme çabası çifte standardınzirvesidir” eleştirisinde bulundu.Üçüncü ayrıca şunları söyledi:“Müslüman dini cemaatlerin bir temsilcisiolarak Federal Hükümetin anayasal düzeninkorunması ile ilgili değerlendirmelerindekiçifte standarda ve kültürel ırkçılığıgörmezden gelmelerine şaşırıyor ve üzülüyoruz.Sol Parti’nin İslam düşmanlığınaodaklanmış internet siteleri ile ilgili soruönergesine verdiği cevapta hükümet, suç teşkileden ifadelerin bile, ‘aşırılığın ifadesiolarak görülmesi zorunlu değildir ve bu nedenleanayasayı koruma görevi açısındandikkate alınması gereken eylemler arasındasayılması zorunlu değildir, yine AnayasayıKoruma Dairesi’nin ‘zihniyet kontrol aracıolmadığı’ gibi açıklamalarda bulunmuştur.Burada dile getirilen tehlike anlayışı,Almanya’daki sınır tanımayan önlem politikalarıçerçevesinde güvenlik birimlerininMüslümanlara yönelik düşünce kontrolü uygulamasınıngayet doğalmış gibi çalışmalarıarasında olduğu dikkate alınırsa, oldukçaşaşırtıcıdır. Müslümanlara yönelik önlemler,Müslümanlar arasındaki dindarlaşmayı dahiradikalleşme yönünde bir adım olarak gösterenmasa başı hazırlanan sözde radikalleşmesenaryolarına dayanırken, İslam düşmanıçevrelerde cezai yaptırım gerektiren ırkçısöylemlerin bile ektremist bir düşünceninifadesi olarak görülmemesi ayrıca dikkat çekicidir.Federal Hükümetin İslam düşmanlığınıyayan bir içeriğe sahip ‘Politically Incorrect’(PI) adlı internet sitesine yönelik tutumuda bu şekildedir. Hükümet, söz konususitede açıktan açığa müslüman düşmanlığıve ırkçı içerikli yayınlar yapıldığını belirtmekte,ancak metinlerdeki argümanlarınklasik bir şekilde aşırı sağcı ırkçı bir dilledeğil daha ziyade İslam eleştirisi olduğunusavunmaktadır. Burada tuhaf olan husus, sitedekiinsanlık düşmanı bu kışkırtıcılığınhükümetçe ‘yabancılaşmaya yönelik korkununbir ifadesi’ tanımıyla basite alınması ve‘yabancılaşma’ kavramının ırkçılığın merkezîkavramlarından biri olduğunu açıklamadan,bunun neredeyse meşru olduğunugösteriyor olmasıdır.Federal Hükümet aynı mantığı maalesefOslo ve Utoya saldırganı Anders BehringBreivik’e karşı fiili tutumunda da göstermektedir.77 kişinin katilini ‘irrasyonel hareketeden ve fanatikleşmiş bireysel eylemci’olarak nitelendiren Federal Hükümetin,söz konusu katilin İslam düşmanı motiflerlehareket ettiğini ve bildirisini büyük ölçüdePI ve benzeri içerikli internet sitelerindenoluşturduğunu dile getirmemeye oldukçaönem verdiği görülüyor. Bunu dile getirmekyerine Breivik’in, hazırladığı bildiride nasyonalsosyalizm ve antisemitizmi reddettiğineve bu nedenle klasik ırkçılık kalıbına uymadığınayer veriliyor.Federal Hükümet aslında şimdiye kadar,İslam düşmanı hareketlerin klasik ırkçılıkkavramının altında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğininhiçbir öneminin olmadığınınbilincine varmalıydı. Barış içerisindebir arada yaşama yönelik sistematik olarakişlenen hukuk ihlalleri ve bariz ırkçılık vakaları(kültür ırkçılığı) mutlaka cezai takibatgerektirir. Hükümet ve yasama organı, emniyetdairelerinin mücadele imkânlarınınyetersiz kaldığı durumlarda, yeni gelişentoplumsal tehditlere karşı etkin tedbirler alabilecekhale getirmelidirler. Yine şimdiyekadar ki mücadele araçları örneğin ırkçılıkkavramı gibi yetersiz kalıyorsa, yenileri düşünülmelidir.Ancak bu noktada adeta refleks halinialan güvenlik birimleri aracılığıyla dahafazla kontrol ve baskı çağrılarının bir çözümyolu olmadığına da dikkat çekmeli, aksineyoğun bir şekilde kültür ırkçılığının asıl tehlikesinintoplumun merkezinde geniş kabulgörmesinde yattığının vurgulanması gerekir.Bu nokta hiçbir şekilde görmezden gelinmemelidir.Son olarak Federal Hükümet artık İslamdüşmanlığı konusunun bir güvenlik politikasıolmadığının, daha ziyade giderek kendinidaha fazla hissettiren ve artık sadecesözde bırakılmaması gereken tüm toplumayönelik doğru politikaların geliştirilmesiyleancak aşılabileceğinin farkına varmalıdır.”vicdan ve değerler eğitimine ihtiyaçduyduğunu” ifade ederek, bu konulardakidüşüncelerini kendilerineyazılı olarak sundu. Prof. Dr. Dere,Almanya Müslümanlarının bir dizisorun ve beklentileri ile Almanya’dakiİslam tartışmalarını ve gelişmelerianlamaya katkı sağlayacakbir bilgi notunu ve bazı yayınları datakdim etti.Auf der Bleiche 29 . 42289 Wuppertal . Tel.: 0202 747 659 70 . Fax.: 0202 747 659 71www.casado.eu . info@tec-tec.de

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!