10.07.2015 Views

61. sayi PDF sayfalar_54. sayi PDF sayfalar.qxd - Hayat Online

61. sayi PDF sayfalar_54. sayi PDF sayfalar.qxd - Hayat Online

61. sayi PDF sayfalar_54. sayi PDF sayfalar.qxd - Hayat Online

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidirdosyaİlhan BİLGÜGöç Eden CamilerAnlamı apaçık ortada. “Göç”,insanlar sözkonusu olduğunda,o insanların alışık olduğuveya vatan edindiği yerden, her ne sebebleolursa olsun vazgeçip bir başkayere “göçmesi”dir. Yani, bir başka yereyerleşmek için, bulunduğu yeri terkedipgitmektir. Türkçe’de böyle bireylem, “göçmek” şeklinde fiil olarakkullanılır. Lakin, Türkçe’de aynı harfve seslerden oluşan bir başka “göçmek”daha vardır ki, hem yıkımı, hemyaşlanma ve hastalanmayı, hem deölümü hatırlatır. Belki de, göç kelimesiile esrarengiz bir bağı vardır, göçmekkelimesinin. Bu esrarengiz bağolmasa bile, insanlık tarihindeki tümgöçlerde, hüzün ve hasret içiçe olmuşturher zaman. Hüznün ve hasretin azaindirgenmesi için ise; inançların, hayatşekillerinin ve alışkanlıkların canlandırılıpdiri tutulması önemli bir yerişgal eder. Bu durum, göçmenlerin yeniyerlerinde kendilerini bulma anlamınada gelir aynı zamanda. Onuniçindir ki, farklı bir inanç nizamına sahipolan Müslümanlar, dinî hayatlarınınmevcudiyetinin işaretleri olarak,diğer dinlere mensup insanlara oranladaha kesif bir şekilde “cami” kurmayolunda ilerlemiş durumdadır. Camilereverilen isimlere bakıldığında,Müslümanlarla birlikte bu camilerinde adetâ göç ettiklerini görebiliriz.Müslümanların daha görülür birşekilde camiler kurmaları ve dinî hayatlarınıbu şekilde ortaya koymalarınınsebebi, elbette ki, bu değildir yalnızca.Bunun en önemli sebebi, İslamdininin mensuplarının hayatına nüfûzeden ve bu hayatı şekillendiren bir dinolmasıdır. İslam, ictimaî hayata büyükönem verir. Fakat İslam, her şeydenönce, ferdin hayatını düzenler ve ferdinkimliğini oluşturur. Bu kimlik oluşumunda“cami” olarak isimlendirilenmüessese önemli bir rol oynar. Her nekadar, özellikle yalnızca Osmanlı kültürününmüessir olduğu yerlerdekiMüslümanlar bu kelimeyi kullansalarda, “cami” kelimesinin ifade ettiğimüessese, anlam olarak tüm İslamdünyasında ve Müslümanların yaşadığıher yerde aynı şeyi ifade eder. “Cami,İslamî hayatın merkezidir”, şeklindeifade edilebilecek olan bu anlam,Müslümanların camilere verdikleriönemi de ortaya koyar. Her şeyden önce,Namazların her yerde kılınabileceğigerçeğinden hareketle, cami gibi birmüessesenin ortaya konulmuş olması,Müslümanların artık o yere yerleştiklerinibizzat kendilerinin kabullendiklerianlamına gelir.İlk gelen göçmen işciler misafirolarak görüldükleri ve kendileri de bumisafirliği kabullendikleri için namazlarınıcemaatle, işyerlerinin yurtlarınodalarında kılarlar. Sonra geçici olarak,bu yurtlarda herhangi bir odanıncemaatle namaz için tahsis edilmesi sürecigelir. Müslüman nüfûsun artmasısürecinde, daha geniş mekanlar, hattakiliseler ve müzeler Cuma ya da Bayramnamazları için kiralanak kullanılır.Kilise olarak, Köln’deki katedral1,müze olarak da Münih’teki DeutschesMuseum örnekleri gösterilebilir.ibilgu@igmg.deGöçmen işçilerin kurdukları derneklerinbüyük çoğunluğu “cami” olarakkurulmasa bile mutlaka, camifonksiyonu icra edebilecek şekilde kurulmuştur.Göç sürecinde, mimarî olarakda bir cami fonksiyonu icra edecekilk iki müesseden birisi Aachen’de, diğeride Münih’te (Freimann) kurulancamilerdir. Bununla birlikte, bugünAvrupa’nın en önemli İslamî kuruluşlarındanbirisi olan, IGMG’nin doğrudanolmasa bile dolaylı olarak, ortayaçıkışı ilk olarak 1971 yılında Braunschweig’taAhmet Rüşdü Banaz tarafındankurulan “Türk Birliği” derneğişeklinde olur. Daha sonra İslam Birliğiisimlerini alacak olan bu dernekler,bir süre sonra bir çatı kuruluş altındabir aya gelirler. O zamanlar buçalışmalara öncülük eden büyüklerimizinbir zamanlar, bugünkü adı İslamKültür Merkezleri Birliği (VIKZ) olanKöln İslam Merkezi ile uzun süre beraberçalıştıklarını da hatırlamak gerekir.Göçmen Müslümanlar ile birliktecamilerin sayısının da giderek artması,sosyolojik olarak Müslümanların dindarlıklarınınarttığı şeklindeki bir gözlemiancak kısmen doğrular. Müslümanlararasında dindarlaşma diğer dinmensuplarına göre arttı denilebilirsede, camilerin sayısının artmasındakien önemli sebep belki de, bir müesseseolarak camilerin Müslüman nüfûsunhem kimliğini oluşturması, hemde bu kimliği gelecek nesillere aktarmadakifonksiyonunda yatar. Müslümanların,kendi nufûslarına oranla,camilere daha az üye olmaları camilerinhizmetlerinden yararlanmadıklarıya da yararlanamayacakları anlamınagelmez. Zira bir camiye üye olma gibibir gelenek olmadığı gibi, bir caminin,cami olabilmesi için, üye olup olmadıklarınabakmaksızın, bütün müslümanlarınorada namaz kılabilmesi vehizmetlerinden yararlanabiliyor olmalarıgerekir.Müslümanların yerleşik hâle gelmesiile birlikte, camiler bir eğitim veöğretim merkezi hâline gelmiştir. Çocuklarınküçük yaştan itibaren dinîbilgileri ve Kur’an okumayı öğrenmelericamide mümkün olmaktadır. Çocuklarınküçük yaşta dinî bilgiler öğrenmeleri,yalnızca bir öğrenim sürecideğildir. Bu süreç bir eğitim sürecidirde. Bu eğitim sürecinde İslâmî kimlikde oluşur.Daha önceleri hafta sonlarında azsayıdaki çocuğa yönelik olarak verilendin dersleri ve Kur’an dersleri, dahasonraları düzenli bir programa dönüşür.Nüfûsun giderek artması üzerine,okul tatilleri bu eğitimin daha programlıbir şekilde yapılabilmesi için değerlendirilir.Teşkilatımızın, “Yaz TatiliniDeğerlendirme Programları” buaçıdan bahsetmeye değer bir eğitimorganizasyonudur.Burada, artık yeni bir konu gündemegelir. Çocuklara, bu ülkelerde büyüyengençlere hitap edebilecek birdinî eğitim programı artık en önemliihtiyaç haline gelir. Çünkü, nesiller değişmiş,değişen bu nesillerin kimliğide farklı bir ortamda gelişmiştir. Gerekkişilerin kendi içindeki çalkalanmalara,gerekse toplumsal endişelerecevap bulabilecek bir kişiliğin gelişmesiiçin, bu şartların şuurunda olaneğitimci ve öğretmene ihtiyaç duyuluyor.Bunun sevindirici olan tarafı, hemMüslümanların hem de devletlerinböyle bir ihtiyacın olduğunu kabullenmeleridir.Endişe verici tarafı ise, devletinİslâmî eğitimi kendine göre yönlendirmekistemesi ve din derslerinemüdaheleci bir niyetle yaklaşmasıdır.Almanya’da, Frankfurt, Münster, Osnabrück,Paderborn, Tübingen gibiüniversitelerin bu soruna bir cevapbulma yolundaki adımlarını, çeşitli itirazlarave “siyasetçilere alet olma” endişelerinerağmen olumlu gelişmelerolarak değerlendirmek mümkün. Bunlarınyanı sıra, İslâmî kuruluşlar tarafındançeşitli eğitim kurumlarının kurulmuşolması ise ihtiyaca tam cevapveremiyor. Ama şu bir gerçek ki, “misafirişçi göçü” dinî hayat bakımındanAvrupa’yı daha da renkli hâle getiriyor.1 http://pdfarchiv.zeit.de/1965/07/muselmanen-beten-im-koelner-dom.pdfEkim · Oktober 2011 · Zilkâde 1432 sayfa 19

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!