10.07.2015 Views

61. sayi PDF sayfalar_54. sayi PDF sayfalar.qxd - Hayat Online

61. sayi PDF sayfalar_54. sayi PDF sayfalar.qxd - Hayat Online

61. sayi PDF sayfalar_54. sayi PDF sayfalar.qxd - Hayat Online

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde GizlidirdosyaYrd. Doç. Dr. Bedrettin KesginGeçicilikten KalıcılığaGöçün 50. Yılında GöçmenlerGöçmenlerin, ülkelerintarih sahnesine tekrarçıkmasında en önemliitici gücünün dün olduğugibi bugün de gerçekolduğu açıktır.Geçmişte büyük medeniyetkuranlar, büyükideal ve ülkülerin peşindenkoşanlar da onlardı.50 yıl önce yinetarih sahnesine çıkıp, busefer Avrupa’nın maddîve manevî kayıplarınıtelafi etmişlerdi.Günümüzde Avrupa Birliği’nin-AB’ye göç verenülkeler içinde de aynı şekilde-en sorunlu konularının başındagöçmenlik olgusu gelmektedir.Avrupa Birliği üyesi ülkeler,özellikle yakın bölgelerinde olanher türlü gelişmeyi, öncelikle “göçdalgası” bağlamında değerlendirerekgündemlerini buna göre belirlemektedir.Yine Avrupa ülkelerindeseçim dönemlerinde siyasi partilerarasında gerek yasal, gereksebedrettink@gmail.comyasadışı göç tartışması ana gündemmaddesi olmaya devam etmektedir.Göç ve göç ilişkisi kapsamı birçokalana nüfuz edecek kadar geniş birçerçeveyi ifade etmektedir. Göç vegöçmen denildiğinde, ulus devlet,küreselleşme, refah politikaları,entegrasyon, eşgüdüm, çok kültürlülük,aile birleşmeleri ve çok dahafazlasını ilgilendiren bir alan aklagelmektedir. Bundan dolayı göç/göçmenlik üzerinde sürekli durulması,yeni boyutları ile irdelenmesigereği açıktır. Aynı şekilde yinebirçok sorunun da temelini oluşturabilecekbir gerçekliği ifade ettiğiunutulmamalıdır. Bu yüzden göçolayı tek bir kitabın kapsamıyla yada birkaç makale çalışmayla üstesindengelinebilecek bir konu değildir.Bununla birlikte göç konusundasınırlamalar yapılarak gündemegetirilmesi de bir nebze olsunbu ihtiyacı karşılayabilir.Göçmenler, sahip oldukları birçokdeğeri geride bırakıp yeniumutlarla ve varoluşlarla hayat sürecekleriülkelere göç ederken sahipoldukları birçok değeri geldikleriülkeye getirdiler. Türkiye’denAlmanya’ya göçün teknik boyutubirçok defa gündeme getirilip tartışılmıştır.Oysa göçmenlere sosyolojikbakış nadir olarak tartışmalarakonu olmaktadır. Göç ve göçmenliğesosyolojik yaklaşım, göçmenlerinyaşadıkları toplumsal değişimve dönüşümleri anlamlandırmadabelli bir dereceye kadar katkısağlayabilir (belki “eski göçmenlere”ifadesini kullanmak daha doğruolur, çünkü artık bu insanlar geldikleriülkenin yerlisi konumundaolmaya çoktan başlamışlardır. Yinede yeni bir kavram bulununcayakadar göçmen kelimesi kullanılmayadevam edecektir).Türkiye’nin ulus devlet sonrasıen kapsamlı anlaşmaları yaptığı veen geniş göçmen nüfusu gönderdiğiAlmanya’ya doğru gerçekleşengöçün üzerinden tam 50 yıl geçti.Bu neredeyse bir insan ömrüne yakınbir zaman. Ayrıca toplam üçkuşağın Almanya’yı mesken edindiğive dördüncü kuşağın da yakıngelecekte bu toplum içerisinde varolacak olması da göçün üzerindengeçen zamanın nasıllığının ve nesillerboyu göçün etkisini gösterdiğininen önemli göstergesidir.Ulus devletlerin sınırlarını katıbir şekilde koruduğu dönemler artıkgerilerde kaldı. Yeni dönem vedurumda göç/göçmenler nitelik değiştirerekyoluna devam edecektir.Ulus devletin güçlü olduğu zamanlardagöçmenliğin sorun alanı olarakalgılanması katı ulusçu anlayışınmantığına pek fazla ters olmasada, küreselleşme çağında göçmenleredönük ırkçı, ayrımcı ve hattaonları düşman belleyen görüşlerinaçığa çıkması ve kamuoyunda bugörüşlerin takdir görmesi kabuleşayan gözükmemektedir.1 Türkiye’dengelen göçmenlerin en fazlabulunduğu Almanya’ya dönük göçünüzerinden uzun yıllar geçmesinerağmen birçok sorunun halledilememişolması da bu gerçeği açıkçaortaya koymaktadır.Göçmenler önceleri inşaat sektöründeistihdam edilmişler sonrasındaise birçok alanda yani hayatıntüm alanlarında varlık göstermişlerdir.1961’de başlayan Türkgöçü 1973 petrol krizine kadar devametmiştir. Bu tarihten sonra göçalımı durdurulmuş, işçi alımı yerinegöç eden ailelerin birleştirilmesişeklinde süreç devam etmiştir.İlk geldikleri zaman vasıfsız işçiolarak değerlendirilen bu kesimartık hayatın tüm alanlarında varolarak ve hayata kendi zenginliklerinidahil ederek varlık kazandılar.Esnaflıktan, iş adamlığına, siyasetyaşamından, medya sahipliğine kadarbirçok alanda rüştlerini ispatetmişlerdir. Bu durum yapılan çalışmalardada kendini göstermektedir.İlk göçmenlerin Almanya’yagelişleri ekonomik ağırlıklıydı vebu göçmenler belli bir birikimdensonra kesin dönüş yapma duygusuylahareket etmişlerdi. Bundandolayı da gelen konuk işçilerinekonomik faaliyetleri ilk dönemlerbelli alanlarda işçilik ve basit esnaflıktanöteye geçememişti. Kamualanında faaliyet göstermek yada iş adamlığı, finans sektöründebulunmak, medyada görünmekakıllarının ucuna gelmemişti. Almandevleti de bundan dolayı gelipgeçici gördüğü bu işçilere karşı onlarıkendi kaderlerine terk etmektenya da asimilasyondan öteye bir çabaiçine girmedi. Göçmenler de budurumda sürekli yeni stratejiler geliştirerek,işçi gönderen ve alan ülkearasında önemli taktikler izlediler.Bir yandan kendi kültürel değerleriile var olmaya çalışırken,diğer taraftan yeni kimlik ve kültürlekaynaşarak üçüncü bir kültüroluşturdular. Kaynak ülkesine göre“Almancı” hedef ülkeye göre “yabancı”olarak görülen göçmenlerçeşitlenmiş, kozmopolitleşmiş vefarklılaşmış olarak varlığını sür-Ekim · Oktober 2011 · Zilkâde 1432 sayfa 13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!