dosyaGerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde Gizlidir<strong>Hayat</strong>Asım TOZOĞLUParalı İşten ÇıkıştaÖnemli İki Husus veMaliyedeki YeniliklerDiplom-VolkswirtVergi Denkleştirme Derneği Başkanımelik.sel@gmx.deFederal Almanya`da zamanzaman gelen kriz dönemlerindenyararlanan bazı işverenler, çalışanlarınabelirli bir toplu para(Abfindung) ödemek kaydıyla iştençıkarıyorlar.İşverenlerin bu anlaşmalarda genellikleçok büyük menfaati olmaktadır.Çünkü daha önce yıllardır çalışan elemanlarayüksek saat ücreti ödeyen firmalar,bu elemanları çıkardıktan sonraaldığı yeni ve daha genç elemanlara(ki bu elemanlar Avrupa Topluluğunayeni katılan doğu blok ülkelerindengeliyorlar) kıyaslanamayacak kadarfarklı (düşük) ücret ödeyerek çalıştırıyorlar.Bizim için önemli olaniki önemli nokta var:Bunlardan birincisi, alınan paranınkarşılığında yaklaşık yüzde 28 oranındakesilen verginin maliyeden gerialınması için gösterilecek masraflar.Ki, bunların başında Türklere mahsusolmak üzere Sosyal GüvenlikKurumuna (SGK) ödenen paralar olurken,Almanya`da ‘’Rürup Rente’ diyeadlandırılan emeklilik sigortasına yatırılanparalar. Bu paralar kesilen vergiyegöre bazan çok büyük miktardavergi iadesi sağlamaktadır.Örneğin Yüz bin euro çıkış parasıalan bir kimseden takriben yirmisekizbin euro vergi kesilmektedir. Diğergelirlerle biraraya geldiği zaman yükselenaile geliri, bazen bunca kesintiyerağmen, borçlu çıkmaya bile nedenolabilmektedir.Burada devreye giren SGK ödentileribüyük miktarda örneğin yatırılanyirmibeşbin euro karşılığında onbeşbineuro geri alınabilmektedir.Türkiye`ye para gönderemeyenlerve Almanya`da sigortaya para yatıramayanlariçin ikinci alternatif, kamuyararına çalışan derneklere bağış yaparakda vergi kesintilerinden geriyedönüşüm sağlayabilirler.Paralı çıkış konusunda ikinci önemlinokta ise, işverenle paralı çıkış alançalışan arasında yapılan anlaşmada‘işçinin isteği ile paralı çıkış ’ ibaresininkullanılmaması gereklidir.Aksi halde maliye vergi iadesindegerekli indirimli işlemi yapmamaktadırve dolayısıyle vatandaş mağdurolmaktadır.Almamcatabiriyle‘Aufhebungsvertrag’ olan belgeninhazırlanmasında çok dikkatli olunmalıdır.MALİYEDEKİ YENİLİKLERBilindiği gibi, vergi denkleştirmeişlemleri birkaç yıldır elektronik olarak(ELSTER) maliye`ye gönderiliyorve böylece memurlar orda yenidenyazmaktan kurtuldukları için vergiiade işlemleri daha çabuk gerçekleştiriliyordu.Bu sisteme geçilmeden öncevergi iadeleri ortalama iki veya üç aysürerken, ELSTER sistemiyle bu süreyarıya indirilmiş durumda.Maliye Bakanlığının almış olduğubir kararla, vergi denkleştirmede nazarıitibara alınacak diğer gelirler (yangelirler) işsizlik parası, sosyal yardım,kısa çalışma parası, hastalık parası,ebeveyn parası vs. gibi belgeler artıkilgili kuruluşlardan direkt olarak maliyeyeelektronik olarak bildirilecek.Örneğin 2011 yılının bu belgeleri, ilgilikurumlardan maliyeye 28.02.2012tarihine kadar gerçekleşecek.Bu arada, üç yıl önce FederalMaliye Bakanlığı tarafından herkese(yeni doğan çocuklara da geliyor) gönderilen‘IDENTIFIKATIONSNUM-MER’ kısa adıyla ID bu bilgilerinmaliyeye gönderilmesinde işe yarıyor.Gelecek yıldan itibaren şimdiyekadar geçerli olan vergi numaralarıherkesin maliyesinin ön numarasıylabaşlıyor ve şehir değişikliğinden sonratekrar değişiyordu.Türkiye`de kullanılan ve nüfuscüzdanlarında kayıtlı olan T.C. kimliknumarası gibi Almanya`da da IDnumaraları her yerde geçerli olacak vetabir caizse, bir aracın plakası gibiinsanların yanında bulundurulmasıgerekiyor.Bir hastaneye veya kura müracaattabile bu numara sorulmaktadır.Pasaportların kapağına not edilmesinisalık veririz.Not: Hessen EyaletiMaliyelerinde sistem değiştirilmesindendolayı işlemler uzun sürecektir.Vergi iadesinin sonuçlarını bekleyenlerinsabretmeleri gerekmektedir.T.C. Köln Başkonsolosluğundan“Meslek Eğitimi Yoluyla Uyum” ProjesiTC Köln Konsolosluğu ÇalışmaAteşeliği Alman Kurum ve kuruluşlarıylaberaber yürüttüğü dialoklarsonucu pozitif neticeler almayadevam ediyor.Özelde gençlere meslek yeri kazandırmaamaçlı faaliyettde bulunankurumlardan, Esnaf ve Zenaat Odaları,Sanayi ve Ticaret Odaları, EyaletiHükümeti, T.C. Köln Başkonsolosluğunda’Meslek Eğitimi Yoluyla Uyum’afişleri ile ‘Matching Plus’ projesinintanıtımını yaptı. Etkinlikte proje içinyaklaşık 100 kadar Türk genci bu projedenfaydalanmak üzere mesleğe başvuruformu doldurdu. Matching Plusprojesi ile Hauptschule’den mezun olanişsiz gençlerin meslek eğitim yerlerineyerleştirmeleri öngörülüyor.Meslek eğitim yoluyla uyum afişlerinintanıtımı ve Matchin Plus projesinintanıtıldığını belirten Çalışma veSosyal Güvenlik Ataşesi Tahsin Özdemir,“Her yıl 50 Hauptschule mezunugenci bizzat firmalarda meslek eğitimyapmak üzere işe yerleştirmeyi amaçlayanmatching plus projesinin tanıtımınıyaptık. Proje kampasımda Köln Sanayive Ticaret Odası ile Köln ZanaatkarlarOdası’nın koordinasyonunda 50`denfazla Türk gencinin matching plus projesinekaydı yapılarak meslek eğitimiyapmak üzere Alman firmalarına yerleştirmeyebaşlanacak” dedi.Özdemir T.C. Köln BaşkonsolosluğuZanaatkarlar Odası’nın bölgesinde2008 yılında meslek eğitim yapmaoranları 5,4 iken bu oran 2010 yüzde16,8’e çıktığını vurguladı. Özdemirbunun bir rekor olduğunu vurguladı.Federal Teknoloji BakanlığındanHeinz Ackermann ise meslek eğitimiyoluyla uyum konusunun önemine değinerek“Almanya’nın en önemli ödevlerindenbirisinin de başarılı bir uyumusağlamak için gerekli koşulları sağlamakolduğunu belirtti.Türk gençlerine Almanya’nın sunduğumeslek eğitim fırsatlarındanyararlanmaya çağıran Ackermann başarılıbir uyuma etken bir faktörün demeslek eğitimi olduğunu” kaydetti.TC. Köln Başkonsolosu MustafaKemal Basa burada yaptığı konuşmadaişsizliğin Almanya’daki toplumuntemel sorunlarında biri olduğunu belirterekAlmanya’daki Türkler arasındakiişsizlik oranınının da yüksek olduğunuifade etti.Türk velilerince memnuniyetle karşılananprojeden umutlu olan velilerdenbazıları “Köln Konsolosluğu ÇalışmaAteşeliğinin daha evvel de Türk gençlerinemeslek yeriyle ilgili aracılık ettiğiniduyduk inşaalah bizim dilekçelemizde okeylenirse çocuğumuza bir fırsatdoğacak” dediler.Öte yandan TC. Köln Konsolosluğunda29 Eylül 2011 günü konuyla ilgilikapsamlı bir çalışma daha yapılacağı,“Alman kurumlarından yetkililerin deiştirakiyle Çalışma Ateşeliği burayayine meslek yeri arayan Türk gençlerive velilerini misafir edeceklerini” bildirdiler.sayfa 12Ekim · Oktober 2011 · Zilkâde 1432
<strong>Hayat</strong> Gerçekler “<strong>Hayat</strong>”ın İçinde GizlidirdosyaYrd. Doç. Dr. Bedrettin KesginGeçicilikten KalıcılığaGöçün 50. Yılında GöçmenlerGöçmenlerin, ülkelerintarih sahnesine tekrarçıkmasında en önemliitici gücünün dün olduğugibi bugün de gerçekolduğu açıktır.Geçmişte büyük medeniyetkuranlar, büyükideal ve ülkülerin peşindenkoşanlar da onlardı.50 yıl önce yinetarih sahnesine çıkıp, busefer Avrupa’nın maddîve manevî kayıplarınıtelafi etmişlerdi.Günümüzde Avrupa Birliği’nin-AB’ye göç verenülkeler içinde de aynı şekilde-en sorunlu konularının başındagöçmenlik olgusu gelmektedir.Avrupa Birliği üyesi ülkeler,özellikle yakın bölgelerinde olanher türlü gelişmeyi, öncelikle “göçdalgası” bağlamında değerlendirerekgündemlerini buna göre belirlemektedir.Yine Avrupa ülkelerindeseçim dönemlerinde siyasi partilerarasında gerek yasal, gereksebedrettink@gmail.comyasadışı göç tartışması ana gündemmaddesi olmaya devam etmektedir.Göç ve göç ilişkisi kapsamı birçokalana nüfuz edecek kadar geniş birçerçeveyi ifade etmektedir. Göç vegöçmen denildiğinde, ulus devlet,küreselleşme, refah politikaları,entegrasyon, eşgüdüm, çok kültürlülük,aile birleşmeleri ve çok dahafazlasını ilgilendiren bir alan aklagelmektedir. Bundan dolayı göç/göçmenlik üzerinde sürekli durulması,yeni boyutları ile irdelenmesigereği açıktır. Aynı şekilde yinebirçok sorunun da temelini oluşturabilecekbir gerçekliği ifade ettiğiunutulmamalıdır. Bu yüzden göçolayı tek bir kitabın kapsamıyla yada birkaç makale çalışmayla üstesindengelinebilecek bir konu değildir.Bununla birlikte göç konusundasınırlamalar yapılarak gündemegetirilmesi de bir nebze olsunbu ihtiyacı karşılayabilir.Göçmenler, sahip oldukları birçokdeğeri geride bırakıp yeniumutlarla ve varoluşlarla hayat sürecekleriülkelere göç ederken sahipoldukları birçok değeri geldikleriülkeye getirdiler. Türkiye’denAlmanya’ya göçün teknik boyutubirçok defa gündeme getirilip tartışılmıştır.Oysa göçmenlere sosyolojikbakış nadir olarak tartışmalarakonu olmaktadır. Göç ve göçmenliğesosyolojik yaklaşım, göçmenlerinyaşadıkları toplumsal değişimve dönüşümleri anlamlandırmadabelli bir dereceye kadar katkısağlayabilir (belki “eski göçmenlere”ifadesini kullanmak daha doğruolur, çünkü artık bu insanlar geldikleriülkenin yerlisi konumundaolmaya çoktan başlamışlardır. Yinede yeni bir kavram bulununcayakadar göçmen kelimesi kullanılmayadevam edecektir).Türkiye’nin ulus devlet sonrasıen kapsamlı anlaşmaları yaptığı veen geniş göçmen nüfusu gönderdiğiAlmanya’ya doğru gerçekleşengöçün üzerinden tam 50 yıl geçti.Bu neredeyse bir insan ömrüne yakınbir zaman. Ayrıca toplam üçkuşağın Almanya’yı mesken edindiğive dördüncü kuşağın da yakıngelecekte bu toplum içerisinde varolacak olması da göçün üzerindengeçen zamanın nasıllığının ve nesillerboyu göçün etkisini gösterdiğininen önemli göstergesidir.Ulus devletlerin sınırlarını katıbir şekilde koruduğu dönemler artıkgerilerde kaldı. Yeni dönem vedurumda göç/göçmenler nitelik değiştirerekyoluna devam edecektir.Ulus devletin güçlü olduğu zamanlardagöçmenliğin sorun alanı olarakalgılanması katı ulusçu anlayışınmantığına pek fazla ters olmasada, küreselleşme çağında göçmenleredönük ırkçı, ayrımcı ve hattaonları düşman belleyen görüşlerinaçığa çıkması ve kamuoyunda bugörüşlerin takdir görmesi kabuleşayan gözükmemektedir.1 Türkiye’dengelen göçmenlerin en fazlabulunduğu Almanya’ya dönük göçünüzerinden uzun yıllar geçmesinerağmen birçok sorunun halledilememişolması da bu gerçeği açıkçaortaya koymaktadır.Göçmenler önceleri inşaat sektöründeistihdam edilmişler sonrasındaise birçok alanda yani hayatıntüm alanlarında varlık göstermişlerdir.1961’de başlayan Türkgöçü 1973 petrol krizine kadar devametmiştir. Bu tarihten sonra göçalımı durdurulmuş, işçi alımı yerinegöç eden ailelerin birleştirilmesişeklinde süreç devam etmiştir.İlk geldikleri zaman vasıfsız işçiolarak değerlendirilen bu kesimartık hayatın tüm alanlarında varolarak ve hayata kendi zenginliklerinidahil ederek varlık kazandılar.Esnaflıktan, iş adamlığına, siyasetyaşamından, medya sahipliğine kadarbirçok alanda rüştlerini ispatetmişlerdir. Bu durum yapılan çalışmalardada kendini göstermektedir.İlk göçmenlerin Almanya’yagelişleri ekonomik ağırlıklıydı vebu göçmenler belli bir birikimdensonra kesin dönüş yapma duygusuylahareket etmişlerdi. Bundandolayı da gelen konuk işçilerinekonomik faaliyetleri ilk dönemlerbelli alanlarda işçilik ve basit esnaflıktanöteye geçememişti. Kamualanında faaliyet göstermek yada iş adamlığı, finans sektöründebulunmak, medyada görünmekakıllarının ucuna gelmemişti. Almandevleti de bundan dolayı gelipgeçici gördüğü bu işçilere karşı onlarıkendi kaderlerine terk etmektenya da asimilasyondan öteye bir çabaiçine girmedi. Göçmenler de budurumda sürekli yeni stratejiler geliştirerek,işçi gönderen ve alan ülkearasında önemli taktikler izlediler.Bir yandan kendi kültürel değerleriile var olmaya çalışırken,diğer taraftan yeni kimlik ve kültürlekaynaşarak üçüncü bir kültüroluşturdular. Kaynak ülkesine göre“Almancı” hedef ülkeye göre “yabancı”olarak görülen göçmenlerçeşitlenmiş, kozmopolitleşmiş vefarklılaşmış olarak varlığını sür-Ekim · Oktober 2011 · Zilkâde 1432 sayfa 13