12.07.2015 Views

Eylül 2007 - Sayı: 136 (1840 KB) - İzmir

Eylül 2007 - Sayı: 136 (1840 KB) - İzmir

Eylül 2007 - Sayı: 136 (1840 KB) - İzmir

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BaşyazıBAŞYAZIDEPREMİ YAŞAYAN BİLİRProf. Dr. Ömer Zafer ALKUİMO İzmir Şube Başkanı17 Ağustos 1999 Körfez Depreminin üzerinden sekizyıl geçti. 1999 yılında aldığımız deprem dersi acabaaklımızı başımıza getirdi mi? Deprem korkusuteslimiyetçilik anlayışımızı, mantalitemizi değiştirdi mi?O günkü felaket gözlerimin önüne geldi ve bu sorularısordum kendi kendime. Bu nedenle bültenimizin busayısında yine deprem konusunda yazmakistedim.Size önce yaşamış olduğum üç olayı aktarmakistiyorum.Birinci olay 1999 Körfez depreminden. 17 Ağustos1999 depreminden sonra Körfez bölgesinde gerekliincelemeleri yaptıktan sonra İstanbul'a geçtim.Ataköy'de konaklayacağım apartmana gittim. Hemen“14. katta çatlak var, bakar mısın” dediler. 14. kataçıktık. Yönetici zili çaldı. Kapı açıldı. Karşımızda birbayan. İçeri girdik. Evde bir gariplik var. Neredeyse evinbütün eşyaları yerde. Telaşlı ve çok heyecanlı bayan ilearamızda şu diyalog geçti:- Bu eşyalar depremde mi yere düştü?- Hayır, hayır… Ben taşınıyorum.- Ama bu çatlağın hiç önemi yok, çatlak ikincil birelemanda ve önemsiz.- Hayır, taşınıyorum, gideceğim bu evden.- Gideceğiniz ev bundan sağlam mı? Biliyormusunuz?- Gideceğim, gideceğim, gideceğim.Artık konuşulacak hiçbir şey kalmamıştı,diyaloğumuz bitti. Konaklayacağım 8. kata indik. 14.kattaki bayanın korkusunu orada anladım. Saten boyalıbir duvarda alüminyum çerçeveli bir tablo asılı. Metalçerçevenin bir köşesinde çapak kalmış. Sallantısırasında bu tablo da sallanarak saten boyayı çizmiş.Çiziğin uzunluğu tam 14 cm. Bu 14 cm. çiziği gördüktensonra acaba bu binanın 14. katı depremde sağa ve soladoğru kaç santimetre yer değiştirdi diye düşündüm. 14.kattaki bayanın korkusunu, psikolojisini o an anladım.İkinci olay 2003 Seferihisar depreminden. Hasarlıbinaları görmek için dolaşıyorum. Binaları az veya çokçatlamış veya çatlamamış birçok aile evine yakın boşalanlara çadır kurmuş. Çadırda yaşıyor. İlçede dolaştığımsırada bir artçı deprem oldu. Çadır içinde bulunan biri,telaş ve korku ile dışarı fırladı. Bu kişinin yüzü korkununta kendisiydi. Bu refleksi ancak depremi yaşamış biriyapabilir. Bu kişinin o anda çadırın yıkılmayacağınıdüşünmesi mümkün değildir. Zaten çadır yıkılsa ne olur?Bu korkunun insanımızı sağlam, depreme dayanıklı yapıyaptırmaya veya konut satın alırken depreme dayanıklıolup olmadığını araştırmaya hala niyeyönlendiremediğini anlayamıyorum.Üçüncü olay yine Körfez depreminden. Sakarya'daAnadoludan göç dolayısı ile kırk yıl kadar önce oluşmuşbir mahallede dört katlı evi tamamen yıkılan ve evindeneşya kurtarmaya çalışan bir bey ile sohbete başlıyorum.- Geçmiş olsun.- Sağolun.- Eviniz yıkılmış, tekrar geçmiş olsun.- Canımız sağ, yaralımız yok, tesellimiz bu.- Ne yapacaksınız, memleketinize midöneceksiniz?- Hayır, evimi yeniden yapacağım. 1967depreminde yıkılmıştı. Gecekonduydu. Yenidenyaptım, şimdi tekrar yaparım.- Bu binanın ruhsatı var mıydı?- Hayır, yoktu.- Bir mühendisten neden yardım istemedin?- Mühendise vereceğim parayla evimin temeliniyaptım.Konuşmamız epey sürdü. Yeni yapacağı bina için birinşaat mühendisinden hizmet satın almaya kendisiniikna edebildim mi bilmiyorum.Bu olaylar depremi yaşamayanın depremin nasıl birolay olduğunu bilemeyeceğini veya duyarsızlığınıgöstermektedir. Depremi yaşayanlar bile bir müddetsonra duyarsızlaşıyorlar. Konutunun depreme dayanıklıolduğundan şüphe duyarak veya bilerek hiçbirgüçlendirme işlemi yapmadan konutlarında oturanbirçok aile var. İnsanımız depremden bu kadarkorkmasına rağmen niye hala sağlam ve depremedayanıklı konut arayışında değil? Niye halavurdumduymaz?Son onbeş yılda Türkiye'de meydana gelendepremlerin insani ve ekonomik faturası çok büyük.Sadece Körfez Depreminde maddi kayıp 15 milyar dolarcivarındadır. Öyleyse niye hala Yapı Denetim Yasasınınaksayan yönleri değiştirilmiyor? Türkiye'nin neredeysetamamı deprem bölgesinde olmasına rağmen niye halaondokuz ilimiz Yapı Denetimi kapsamında? Niyealtmışbir ilimiz yapı denetimi kapsamı haricinde? Niyekamu inşaatları yapı denetimi kapsamı dışında? Bizkendimizi bizden birine denetlettirmek istemiyoruz. Amabir gün yabancıların bizi denetlemesine izin vereceğiz.Sağlam ve depreme dayanıklı bina yapmak çokzor birşey değil. Binanın mutlaka bir mimari, statik-betonarmeprojesi yapılmalı ve inşaat yapılırken her safhası birinşaat mühendisi tarafından denetlenmelidir. Bu işlerinbedeli toplam inşaat maliyetinin % 4-5'i kadartutmaktadır. Bu bedeli ödemekten kaçarak insanlar herşeylerini kaybedebiliyorlar. Önce halkımızıbilinçlendirmemiz ve mantalitesini değiştirmemizgerekiyor. Bu konuda biz inşaat mühendislerine çok işdüştüğünü ve çok büyük sorumluluk altında olduğumuzubir kez daha hatırlatmakistiyorum.2 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


Yayın KurulundanMERHABAYaz mevsiminin en sıcak günlerini yaşadığımızgünler içerisinde yeni bir sayımızla yine birlikteyiz.Acaba, bu sayıda Yayın Kurulu yazımızda siesta mıyapsak?Oysa, gerek ülke gündemimiz ve gerekse Odagündemimiz buna izin vermiyor. Yine de sizleribunaltmayacakşeyler yazalım istedik.Ülkemizde, milletvekili genel seçimleri geçen ayiçerisinde tamamlandı. Mevcut hükümette olan partioy oranını artırarak çıktı bu seçimlerden. T.B.M. M.Başkanlığı seçimleri tamamlandı. Sırada BakanlarKurulunun oluşturulması ve Cumhurbaşkanlığıseçimleri var. Yeni hükümeti kurmakla görevlendirileneski Başbakan, yeni kabinesini, yeniCumhurbaşkanına onaylatacak. Yaşayıp göreceğiz.Konuya ilişin görsel ve yazılı basın yazıp çizmeyedevam ediyor. Bu konudaki bakış açımızı geçensayımızda sizlere iletmiştik.Öte yandan, büyük kentlerimiz ayrı sorunlaryaşamaya ve yaşatmaya başladı. Başkent Ankara'dasu kesintilerinin yıllar sonra yeniden başlamasıyla,küresel ısınmaya “bağlanan” kent sorunlarınıöngöremeyen yerel yöneticilerin; gerekli yönetsel veteknik tedbirleri planlayıp uygulamak yerine, bu işinsorumluluğunu da takdiri ilahiye havale ettiğini yinegörsel ve yazılı basından takip ettiğinizi umuyoruz.Ülkenin Başkentinin “yerel yöneticisi” “idareetmenin” yukarıdaki örneğe ilave en güzel örneğiniBaşkentte yaşayanların akrabalarının yanına, Ankaradışına gitmelerini önererek göstermiştir. Dünya kentiolmaya aday İstanbul'daki “yönetici” sorunları da çokfarklı değil ne yazık ki. İstanbul başlı başına ülkeyi deetkileyecek“idarelere” sahne olmaktadır.Kamu vicdanına, ekolojik dengelere, bilime veortak akla ters bir şekilde yapılan bu uygulamalarıkabul etmek mümkün değildir. Yoksa bu uygulamalar,kent merkezinden geçen fay hattını taşımayı planlayanyerel yöneticilerin; Tüpraş, Petkim gibi tesisleri, KuzeyAnadolu fay hattının boydan boya kat ettiği İzmit'eyerleştiren vurdumduymaz bürokratlar ve akıl almazcahillikte bu kararı alan siyasilerin başka bir tezahürümüdür?İzmir'de ise E.Ü. Hastanesi – Bornova Merkezeuzanacak 3 km'lik metro inşaatı için yapılan kazıçalışmalarında; kentin nefes yollarından olan, onlarcayıllık çam ve zeytin ağaçlarının kesildiğiniduymayanınız var mı? Dünya ile birlikte ülkemizin dekarşı karşıya kaldığı iklim koşulları, coğrafi şartlardikkate alındığında, çevresel dengeler ve bilimselrealite göz önünde bulundurulduğunda yapılan buağaç kesim işleri kabul edilemez bir durumdur.Bülten elinize geçtiğinde 17 Ağustos 1999depreminin yıldönümü de geçmiş olacaktır. 20.yüzyılın felaketi olarak kabul edilen MarmaraDepreminde 18 bin kişinin öldüğünü bildiğinizi vehatırınızdan çıkarmadığınızı umuyoruz. Koca 8 yılgeçmiş üzerinden. Yapılanlar, alınan tedbirleraçısından o zamandan bu zamana bakıldığında, çokyol kat edemediğimizi ve elimizde pek bir şeyolmadığını da görüyoruz ne yazıkki.Sadece ucundan kulağından değindiğimizyukarıdaki konuların tamamı ne ilginçtir kimesleğimizle doğrudan ilişkilidir. O zaman şimdiçuvaldızı kendimize batırma zamanıdır.Konularla doğrudan ilişkili, yetkili ve yetkin meslekve Meslek Odası mensupları olarak yaptıklarımızıgözden geçirip, ülke ve toplum yararına yapılmasıgerekenleri belirleyip; bıkmadan usanmadan,ilgilileri, yetkilileri uyarmalıyız. Yapılacak çok iş vargörüldüğü gibi.SevgilerimizleİMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>3


ŞubedenTEMMUZ <strong>2007</strong>ETKİNLİKLERİMİZ9 Temmuz <strong>2007</strong>İşçi Partisi Karşıyaka İlçe Örgütü Şubemiziziyaret etti. Yaklaşan seçimler ve genel ülkesorunları görüşüldü.12 Temmuz <strong>2007</strong>Dokuz Eylül Üniversitesi MühendislikFakültesinin Kültürpark Atatürk AçıkhavaTiyatrosunda yapılan mezuniyet töreninekatıldık. Okulu dereceyle bitiren gençmezunlarımıza Şubemiz yayınlarından birseçkiyi, yine mezun olan tüm öğrencilere Odarozetimizi ve <strong>2007</strong> deprem yönetmeliği ileŞubemiz ajandasını hediye ettik. Dereceye girenöğrencilerden bu dönem Şubemizde yapılacakücretli kurslardan ücret alınmaması, bu yılmezun olup Şubemize kayıt yaptıran gençmeslektaşlarımızdan ise %50 indirimli ücretalınması yönündeki Yönetim Kurulu Kararımızcoşkuyla karşılandı.16 Temmuz <strong>2007</strong>TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak22 Temmuz seçimlerine yönelik “Çağdaş,Demokratik, Sanayileşen ve Üreten Bir Türkiyeiçin Görüş ve Önerilerimiz”i aktardığımız birbasın açıklaması yaptık. Çağdaş, demokratik,sanayileşen ve üreten Türkiye hedefiyle; siyasetitoplumsallaştırmak,toplumu siyasallaştırmakiçin, halk için siyasetçi, toplum için siyaset, şeffafdevlet, bağımsız siyasi iktidar istiyoruz dedik.24 Temmuz <strong>2007</strong>İzmir Büyükşehir Belediyesinin oluşturduğuSağlıklı Kent Platformu tanıtım toplantısınaŞube Sekreter Üyemiz JaleAlel katıldı.25 Temmuz <strong>2007</strong>2000-<strong>2007</strong> yılları arasında mezun olanüyelerimize yönelik altı konudan oluşan"Mesleğe Hazırlık Seminerleri" Şubemizdebaşladı.13 Temmuz <strong>2007</strong>KESK Şubeler Platformu Konak eski Sümerbankönünde memur maaş zamlarıyla ilgili basınaçıklaması yaptı.31 Temmuz <strong>2007</strong>İzmir Büyükşehir Belediyesi Çetin EmeçSalonunda yapılan Sağlıklı Kent Platformutoplantısına katıldık.4 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


Şubeden<strong>2007</strong> - 2008 SONBAHAR-KIŞ DÖNEMİ ETKİNLİKLERİMİZ12 Eylül <strong>2007</strong> Çarşambaİşyeri Temsilcileri Ortak ToplantısıToplantıYer : İMO İzmir ŞubesiSaat : 18.00 - 20.0020 Eylül <strong>2007</strong> PerşembeSeminerGüçlendirmede Çelik + Betonarme Kompozit Kesitler Yer : İMO İzmir ŞubesiMüfit GÖ<strong>KB</strong>UDAK - İnş. Yük. Müh. Saat : 18.30 - 21.0021 Eylül <strong>2007</strong> CumaSİM ve Yetkin Mühendislik Nedir?Sunum ve ForumGenç Mühendisler Forumu - 1Yer : İMO İzmir ŞubesiSaat : 18.30 - 21.00EYLÜL <strong>2007</strong>27 Eylül <strong>2007</strong> PerşembeYapı Dinamiğinde Temel Yaklaşımlar Yer : İMO İzmir ŞubesiProf. Dr. H. Hüseyin ÇATAL Saat : 18.30 - 21.0029 Eylül <strong>2007</strong> CumartesiSeminerTeknik GeziBeydağ Barajı Teknik Gezisi Buluşma : İMO İzmir ŞubesiSaat : 09.00-19.0006-07 Ekim <strong>2007</strong> Cumartesi-PazarSıracettin Bilyap 7. Anı Satranç Turnuvası Yer : Halkapınar Spor SalonuSaat : 09.00 - 15.0009 Ekim <strong>2007</strong> Salıİlçe Temsilcileri Ortak Toplantısı Yer : İMO İzmir ŞubesiSaat : 15.00-18.0010 Ekim <strong>2007</strong> Çarşambaİşyeri Temsilcileri Ortak Toplantısı Yer : İMO İzmir ŞubesiSaat : 18.00-20.0018 Ekim <strong>2007</strong> PerşembeSatranç TurnuvasıToplantıToplantıÜrün TanıtımıSu ve Isı Yalıtımı Yer : İMO İzmir ŞubesiAli ERYİĞİT - İnş. Müh. - BTM Satış ve Pazarlama Müdürü Saat : 18.30 - 21.00M. Kemal GEL - İnş. Müh. - BTM Teknik MüdürüEKİM <strong>2007</strong>19 Ekim <strong>2007</strong> CumaYabancı Mühendislerin Çalışma Yasası ve Ünvanlarımızın KaldırılmasıSunum ve Forum25-28 Ekim <strong>2007</strong> Perşembe - Pazar6. Ulusal Kıyı Mühendisliği SempozyumuGenç Mühendisler Forumu - 2Yer : İMO İzmir ŞubesiSaat : 18.30 - 21.00SempozyumYer : DEÜ DESEM Bordo Salon06 Kasım <strong>2007</strong> SalıSeminerYeni Tuğla Standartları TSN 771-1 ve CE Markalaması Yer : İMO İzmir ŞubesiTuğla ve Kiremit Sanayicileri Derneği Saat : 18.30 - 21.00KASIM <strong>2007</strong>08 Kasım <strong>2007</strong> PerşembeDinletiSöz ile Ezginin Vuslatı 2 - Tanınmış Şairlerimizin Yer : İMO İzmir ŞubesiBestelenmiş Şiirleri Saat : 18.30 - 21.00Abdullah BİZDEN - İnş. Yük. Müh.İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>5


Şubeden08 Ocak 2008 SalıToplantıİlçe Temsilcileri Ortak Toplantısı Yer : İMO İzmir ŞubesiSaat : 15.00-18.0008 Ocak 2008 SalıİMO İzmir Şubesi Türk Sanat Müziği Korosu Yer : İMO İzmir ŞubesiSaat : 20.30 - 23.0009 Ocak 2008 Çarşambaİşyeri Temsilcileri Ortak Toplantısı Yer : İMO İzmir ŞubesiSaat : 18.00-20.0010 Ocak 2008 PerşembeMarmaray Projesi 2. Kısım Tanıtım Yer : İMO İzmir ŞubesiMete AKALIN - İnş. Yük. Müh. - Ali AÇAN - İnş. Müh. Saat : 18.30 - 21.0014-28 Ocak 2008KonserToplantıSeminerSergi50. Yılda 50 Eser Projesi Sergisi Yer : İMO İzmir ŞubesiOCAK <strong>2007</strong>17 Ocak 2008 PerşembeSeminerTransandantal Meditasyon - Kişiliğe ve Toplumsallığa Etkileri Yer : İMO İzmir ŞubesiSungur PAMİR - Elektronik Yük. Müh.Saat : 18.30 - 21.00H. Hüsnü AŞÇI - İnşaat Mühendisi18 Ocak <strong>2007</strong> CumaGenç Mühendisler Forumu - 4Nasıl Bir İnşaat Mühendisliği Eğitimi İstiyoruz?Sunum ve ForumYer : İMO İzmir ŞubesiSaat : 18.30 - 21.0014 Şubat 2008 PerşembeDinletiTaş Plak Dinletisi Yer : İMO İzmir ŞubesiYard. Doç. Dr. İsmail ÇİL Saat : 18.30 - 21.00ŞUBAT <strong>2007</strong>21 Şubat 2008 Perşembeİzmir Metropol Alanında Havza Yönetimi Kapsamında Yer : İMO İzmir ŞubesiAtık Suyun Projelendirilmesi Saat : 18.30 - 21.00Adnan ADIGÜZEL - İnş. Müh. - İZSU Gen. Md.lüğü Etüd Plan Daire Bşk.28 Şubat 2008 PerşembeSeminerSeminerSoğuk Havada Beton Dökümü Yer : İMO İzmir Şubesiİrfan KADİROĞLU - İnş. Müh. Saat : 18.30 - 21.00<strong>2007</strong> SONBAHAR-KIŞ DÖNEMİ YAPI - YAPI MALZEMESİ - GEOTEKNİK KURSLARIDaha önce başladığımız YAPI – YAPI MALZEMESİ ve GEOTEKNİK Kurslarımız aynı içeriklerde olmak üzere bu dönem de devam edecektir. Bukurslarımız İMO İzmir Şubesinde ve İlçe Temsilciliklerimizde ayrı ayrı verilecektir. Adı geçen kursların açılabilmesi için;1. İMO İzmir Şubesinde verilecekkurslar için katılım sayısının en az 40 olması,2. İlçe Temsilciliklerde verilecekkurslar için katılım sayısının en az 30 olması gerekmektedir.3. Kurslar ücretli olup,Yapı Kursu: 100 YTL.Yapı Malzemesi Kursu: 100 YTL.GeoteknikKursu: 140 YTL. dir.4. Kurs tarihleri ve saatleri katılım durumuna göre belirlenip ilan edilecektir.5. Kursa katılacakların İMO İzmir Şubesi Örgütlenme Sekreteri Eylem ULUTAŞ'a 21 Eylül <strong>2007</strong> Cuma günü mesai bitimine kadar ön kayıtyaptırmaları gerekmektedir.6. Temsilcilikler için düzenlenen kurslar Tire, Bergama ve Urla'da yapılacak olup, yakın temsilcilik üyeleri kurslara buralarda devamedebileceği gibi İMO İzmir Şubesinde katılabilirler.7. Menemen, Kemalpaşa ve Torbalı'daki üyelerimiz kurs ve etkinliklere İMO İzmir Şubesinde katılabilecekleri gibi temsilciliklerde dekatılabilirler.İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 7


Şubeden<strong>2007</strong> SONBAHAR-KIŞ DÖNEMİ BİLGİSAYAR EĞİTİM KURSLARI1. AUTOCAD - 1. DÖNEMEğitmen: Nermin ÖZTORUN - İnşaat MühendisiTarih : 12-14-19-21-26-28 Eylül / 03-05 Ekim <strong>2007</strong>Çarşamba-Cuma Toplam: 24 Saat (4 Hafta)Saat : 18.30-21.30Yer : İMO İzmir Şubesi Ücret : 150 YTL2. AUTOCAD - 2. DÖNEMEğitmen: Nermin ÖZTORUN - İnşaat MühendisiTarih : 17-19-24-26-31 Ekim / 02-07-09 Kasım <strong>2007</strong>Çarşamba-Cuma Toplam: 24 Saat (4 Hafta)Saat : 18.30-21.30Yer : İMO İzmir Şubesi Ücret : 150 YTL3. SAP 2000'E GİRİŞ - 1. DÖNEMEğitmen: Çelik MATER - İnşaat MühendisiTarih : 17-18-24-25 Eylül / 1-2-8-9-15-16 Ekim <strong>2007</strong>Pazartesi-Salı Toplam 20 Saat (5 Hafta)Saat : 18.30-20.30Yer : İMO İzmir Şubesi Ücret : 150 YTL4. SAP 2000'E GİRİŞ - 2. DÖNEMEğitmen: Çelik MATER - İnşaat MühendisiTarih : 5-6-12-13-19-20-26-27 Kasım / 3-4 Aralık <strong>2007</strong>Pazartesi-Salı Toplam 20 Saat (5 Hafta)Saat : 18.30-20.30Yer : İMO İzmir Şubesi Ücret : 150 YTL5. BİLGİSAYARLI İŞ PROGRAMI HAZIRLAMA - 1. DÖNEMTarih : 15-16-22-23-29-30 Eylül / 6-7 Ekim <strong>2007</strong>Cumartesi-Pazar 24 Saat (4 Hafta)EğitmenSaat: Dinçer KÖSE - İnşaat Mühendisi: Ctesi: 17.30-20.30 / Paz:15.00-18.00Yer : İMO İzmir Şubesi Ücret : 180 YTL5. BİLGİSAYARLI İŞ PROGRAMI HAZIRLAMA - 2. DÖNEM Eğitmen : Dinçer KÖSE - İnşaat MühendisiTarih : 14-16-21-23-28-30 Kasım / 5-7-12-14 Aralık <strong>2007</strong>Çarşamba-Cuma 25 Saat (5 Hafta)Saat : 18.30-21.00Yer : İMO İzmir Şubesi Ücret : 180 YTL• Sonbahar döneminde başlayacak olan Meslek İçi Eğitim Kurslarımız, Seminerlerimiz ve Bilgisayar Kurslarımızın güncelprogramlarını şubemizin internet sayfasından takip edebilirsiniz.• Bilgisayar Kurslarımız 26 kişiyle sınırlı olup, hafta içi ve hafta sonu olarakuygulanmaktadır.• Ödemeler Şubemizden yapılacağı gibi, İMO İzmir Şubesi'nin Garanti Bankası Bornova Şubesi (031) - 666 2914 numaralıhesabına veya İş Bankası AlsancakŞubesi (3401) – 0005512 numaralı hesabına da yapılabilir.• Banka kanalı ile yapılan ödemelerde, ödeme dekontuna ad soyad ve kurs ismi yazılarak, İMO İzmir Şubesi 0232 462 1167no.lu faksına gönderilecektir.• Kredi kartı ile yapılan ödemelerde taksitlendirme yapılır.www.imoizmir.org.trAÇIKLAMALARTelefon: 462 56 55 / 105 - Eylem ULUTAŞİMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>9


ŞubedenİMO’danGELECEĞİMİZLE OYNAMAYIN!Akarsuların özelleştirilmesiyle ilgili İnşaatMühendisleri Odası tarafından yapılan açıklama.10 Ağustos <strong>2007</strong>Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler,31 Temmuz günü yaptığı açıklamayla akarsu vegöletlerin işletme hakkını 49 yıllığına özel sektöredevredeceklerini belirtti. Bazı illerde yaşanan susorununu ve kuraklığı fırsat bilen hükümet buyolla en doğal hakkımız olan su hakkını ihlalederek akarsuları özel sektöre peşkeş çekmekistemektedir.Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nce aylardıryürütülen akarsuların özelleştirme çalışmasıseçimlerin sona ermesi ve kuraklığın etkisiylenihayet açığa çıktı. Yap-işlet-devret modeliyleözelleştirilmesi düşünülen akarsuların arasındaFırat, Dicle ve Kızılırmak'ın yanı sıra 12'den fazlaakarsu bulunuyor. Sanıldığı gibi su zenginiolmayan ülkemizde akarsu işletmelerinin karamacı güden özel şirketlere devri büyük tehlikearz etmektedir.Kişi başına yıllık 1,570 m³ su düşen ülkemizde2050 yılında bu oranın yarı yarıya düşerek 700 m³'edüşeceği öngörülmektedir. UNESCO'nun tatlısukaynaklarını değerlendirildiği "Dünya Su GelişmeRaporu"nda, kullanılabilir su miktarına göreTürkiye dünyada 45'ci sırada yer almaktadır. Burakamlar 2050 yılında su fakiri bir ülke olacağımızıgöstermektedir. Elektrik kesintisi yaparak nükleersantraller kuran hükümet, su kesintileriyle deakarsuları özelleştirmeyi planlamaktadır.Su kaynaklarının son derece dikkatlikullanılması, korunması gerekirken, kaynaklarınözel şirketlere devri, geleceğimizin sermayegruplarının insafına bırakıldığı anlamınagelmektedir. Hükümet yetkililerini halkıngeleceğiyle oynamamaya ve sorumlu davranmayadavet ediyoruz.ARTIK YETER!Başbakan Erdoğan'a sesleniyoruz: Verdiğinizsözleri tutun. Yoksa yaşanacak acıların vebalinitaşıyamazsınız.17 Ağustos 1999 Depreminin yıldönümüdolayısıyla, İnşaat Mühendisleri Odası YönetimKurulu Başkanı Taner Yüzgeç tarafından yapılanbasın açıklaması. 16 Ağustos <strong>2007</strong>1999 Depremlerinin üzerinden geçen oncaseneye rağmen, AKP iktidarı depremkonusunda kılını kıpırdatmıyor. 2004'tekendilerinin topladığı Deprem Şurasıkararlarını uygulamayan yine kendileriolduBaşbakanı Tayyip Erdoğan, eski MeclisBaşkanı Bülent Arınç sesleniyoruz: Şura'daverdiğiniz sözleri tutun<strong>2007</strong>-2013 yıllarını kapsayan DokuzuncuKalkınma Planı'nda depremin adı bilegeçmiyorBaşta, İmar ve Yapı Denetim Kanunlarıolmak üzere mevzuatta yapılması gerekendeğişiklikler bir an önce hayatageçirilmezse, yalnız bugünü değil geleceğide kaybedeceğizOkullar, hastaneler, yurtlar, köprü veviyadükler tehlike altında. Binlerce insandeprem tehlikesiyle baş başa bırakıldı.Türkiye her geçen gün büyük trajediyeyaklaşıyorNüfusunun yüzde 98'i deprem tehlikesialtında yaşayan bir ülkede, depreme karşıönlem almamak cinayettirÖnemli olan iş işten geçmeden adımatmaktır. Yoksa Ankara'nın su konusundayaşadığı sıkıntıyı yaşamak işten değildir.17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde birkez daha siyasi erki, karar almaya ve adım atmayaçağırıyoruz.Depreme karşı alınacak önlemler bellidir.Kimse mucizevî çözümler peşinde değildir; kimsesiyasi iktidarın şapkadan tavşan çıkarmasınıbeklememektedir.Depremden sonra oluşturulan ve raporunu2002 yılında kamuoyuyla paylaşan DepremKonseyi'nin görüş ve önerileri yol haritası içinyeterlidir. Siyasi iktidarın 2004 yılında topladığı veönemli kararların alındığı Deprem Şurası sonuçlarıuygulanmayı beklemektedir. İktidarın elindenelerin yapılacağına, nelerin değiştirilmesigerektiğine ilişkin yeteri kadar çalışma mevcuttur.Konsey raporunun üzerinden beş, Şurakararlarının üzerinden ise 3 yıl geçmiştir. Ancaksiyasi iktidar, bırakalım adım atmayı, Şurakararlarını rafa kaldırmış, hatta Deprem Konseyi'nilağvetmiştir.Kaldı ki o Şura bizzat AKP iktidarı tarafındantoplanmış, Şura'da konuşma yapan BaşbakanTayyip Erdoğan, "21. Yüzyıl Cumhuriyet10 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


ŞubedenTürkiye'sinin artık deprem manzarası yaşamaması"gerektiğini belirtmiş, bu çerçevede hükümet olarakellerinden geleni yapacaklarını söylemiş, acılardan dersalınacağını vurgulamıştır.Bu sözlerin hiç bir inandırıcılığının olmadığı, 1Temmuz 2006 tarihinde yayımlanan "DokuzuncuKalkınma Planı"nda, afete karşı hazırlık ve afetzararlarıyla mücadele konusuna yer verilmemesindenanlaşılmaktadır. Hükümet deprem tehlikesini yoksaymaktadır. <strong>2007</strong>-2013 yıllarının temel hedefleriarasında deprem ve depreme karşı alınacak önlemleryoktur.Büyük bir ciddiyetsizlikle karşı karşıya bulunuyoruz.Ne yapılmak istendiğini anlamak mümkün değildir.Siyasi iktidarın harekete geçmesi için daha kaçinsanımızın ölmesi gerekmektedir? Ekonomide hangibüyüklükte bir tahribat siyasi iktidarı hareketegeçirecektir?AKP kentsel dönüşüm projeleri için hareketegeçiyorSiyasi iktidarın deprem önlemleri için adımatmamasının nedeni bellidir. İktidar kentlerimizidepreme karşı hazır hale getirmek için, kentseldönüşümden medet ummaktadır. Kentsel değerleriyabancı sermayeye peşkeş çekmeyi hedefleyen proje,depreme karşı alınacak temel önlem olarakgörülmektedir. Zaten, AKP'nin seçim beyannamesinde'depremin' sözcük olarak bile geçmemesi, bunu yerineKentsel Dönüşüme atıfta bulunulması, niyetin açıktanifşa edilmesidir. İktidar, kentlerimizi depremehazırlamak yerine, kentlerimizi yabancı sermayenin kardürtüsünün insafına bırakmaktadır.Bu konuyla ilgili birkaç sorumuz olacaktır: Dönüşümprojelerinin tüm ülke sathına yayılması için ne kadarzamana ihtiyaç duyulmaktadır? Kentsel dönüşüme parayatıracak uluslararası sermaye, işe kar marjı yüksekbölgelerden mi başlayacaktır? Kentsel dönüşüm projesikapsamında yeniden yapılacak binalar için hangi kriterleresas alınacaktır. Kentsel dönüşüm projeleri denetlenecekmidir? Binaların projesi, inşa süreci, kullanılan malzemedenetime tabi tutulacak mıdır? Güvenli, sağlıklı, kaliteliyapıların maliyet artırıcı özelliği karşısında, tek amacı karolan sermaye gruplarının tavrı ne olacaktır?Kamu binaları; vahametin öteki yüzüVatandaşın oturduğu evi, yaşadığı mahalleyi gözdençıkartan siyasi iktidarın, kamu binalarına; okullara,hastanelere, yurtlara, kreşlere dönük tasarrufu nedir? Kaçtane kamu binasının haldeki durumu test edilmiştir?Kaçının güçlendirilmesine karar verilmiştir? Kaçgüçlendirme projesi hazırlanmıştır? Kaç binagüçlendirilmiştir? Daha kaçının güçlendirilmesigerekmektedir? Bu binaları kullanan nüfus ne kadardır?Olası bir depremde ne kadar insan zarar görecektir?Bu sorulara verilecek yanıt, durumun vahametini gözönüne sermektedir; durum tek kelimeyle vahimdir. 1999depremlerinden sonra İSMEP (İstanbul Sismik RiskinAzaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi) çalışmalarıçerçevesinde ortaya çıkan tablo, okullar, kreşler, yurtlarbaşta olmak üzere toplu kullanım alanlarının açık tehditoluşturduğunu göstermektedir. 2006 yılında kamuoyuylapaylaşılan rapora göre; güçlendirilmesi ya da yıkılıpyeniden yapılması gereken 1783 okul binasından sadece206 tanesi; Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı 133 hastanebinasından sadece beşi; yine Kredi Yurtlar Kurumu'nabağlı 55 binadan beşi; Sosyal Hizmetlere bağlı 97 binadan19 tanesi depreme karşı güçlendirilmiştir. Böyle gidersehastaneler 190, yurtlar 55, okullar 33 yıl sonragüçlendirilmiş olacaktır ki, Türkiye'nin bu kadarbeklemeye zamanı yoktur.Milli Eğitim Bakanlığı Yatırım ve Tesisler GenelMüdürlüğü'nün, Nisan <strong>2007</strong>'de açıkladığı bir başkarapora ülke genelindeki MEB'e ait okullar toplam 240milyon metrekare kullanım alanına sahiptir. Bunun yarısıolan 120 milyon metrekarelik alanda güçlendirmeçalışması yapılması gerekmektedir. Güçlendirme içinyaklaşık 15 milyar YTLbir paraya ihtiyaç duyulmaktadır.Aynı raporda pansiyonlu okullarla ilgili bilgiler dedikkat çekicidir. Pansiyonlu okullarda toplam 1087 blokbulunmaktadır. Eğitim, pansiyon, lojman, atölye, sporsalonu ve yemekhaneden oluşan 1087 bloktan yalnızca 72tanesi sağlamdır. Geriye kalan 1015 blok çocuklarımızınhayatı için tehdit oluşturmaktadır.Deprem Konseyi ve Deprem Şurası kararlarıışığında mevzuat değişmelidirŞimdiye kadar üzerinde durduğumuz konular,uygulamadaki sıkıntılar ve mevcut duruma dairdir.Elbette güçlendirme çalışmaları hayati öneme sahiptirama asıl ihtiyaç, güçlendirmeyle sınırlı kalan bir çalışmadeğil, geleceği garantiye almaktır. Mevzuatta yapılacakdeğişiklikler, işleyişte de köklü değişiklik anlamınagelecek, yasal dayanağı oluşan süreç depreme güvenliyapıların açığa çıkmasını sağlayacaktır.Mevzuata ilişkin hangi değişikliklerin yapılmasıgerektiği Deprem Konseyi'nin Raporu'nda ve DepremŞurası kararlarında açıktan ifade edilmiş, değişikliklerinhangi yönde olması gerektiği belirtilmiştir.İmar Kanunu, Afet Kanunu, Yapı Denetim Kanunu,yerel yönetimlerle ilgili kanunlar, mühendislik vemimarlığı düzenleyen kanunlar acilen değişmeli, DoğalAfet Sigortası (DASK) yeniden düzenlenmelidir.Kentlerde servisli kentsel arsa üretimi gerçekleştirilmeli,sağlıksız ve kaçak yapılaşma önlenmeli, emrediciplandan, tanımlayıcı plana geçilmeli, coğrafi bilgi sistemioluşturulmalı ve uydu teknolojileri devreye alınmalı,deprem önlemleri için dış kaynaklı fonlar yerine genelİMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>11


Şubedenbütçeden pay ayrılmalıdır.Bütün bu değişikliklerin ve düzeltmelerin yapılmasıiçin siyasi irade kullanılması zorunluluktur. Eğer bu iradekullanılmaz, kentleşmeye ve yapılaşmaya dair gelişmişülkeler düzeyinde yasal düzenleme yapılmaz ve denetimsistemi uygulamaya alınmazsa, ilerde yaşayacağımızyıkımın, şimdiye kadar yaşananları aratacağıbilinmelidir.Yapıların ve yarınların güvencesi: Yapı DenetimSistemi ya da tutulmayan sözlerDepremle ilgili hemen her konunun ayrı bir önemibulunmaktadır ama geleceğe daha güvenli bakmakaçısından yapı denetim sistemini işlerli hale getirmek veilgili yasayı bu çerçevede ele almak zorundayız. Çünkümevcut mevzuat ve uygulamaların, güçlendirmeçalışmalarının pek çoğu geçmişte yapılan hataların yolaçtığı veya açacağı zararı azaltmaya yöneliktir. Eğer YapıDenetim Yasası'nda gerekli değişiklikleri yapmaz, yasayızafiyete yol açacak özelliklerinden arındırmazsak, on yılsonra aynı sorunla karşı karşıya kalacağımız açıktır. Birdoğa olayı olan depremin, can ve mal kaybına yolaçmamasını sağlamanın yolu, yapı denetim sistemindengeçmektedir ki, İnşaat Mühendisleri Odası, yapı denetimsistemiyle ilgili ısrarcı olmak, konuyu bıkıp usanmadankamuoyu gündemine taşımak kararlığındadır. Çünküihtiyacımız budur; yapı denetim sisteminin tamanlamıyla işlerliğe kavuşturulması, yarınların güvencesiolacaktır.Doğal afet riskinin en az düzeyde olduğu Avrupaülkelerinde bile yapı denetimi konusunda kurallargetirilmişken, büyük depremleri yaşayan ülkemizdekonu gerek kamuoyu gerekse siyasi erk nezdinde hakettiği ilgiyi görememektedir. Çünkü ekonomik/siyasalsistemimiz denetimi değil, denetimsizliği teşviketmektedir.Depreme karşı mevzuat değişiklik talebinin odaknoktasında Yapı Denetim Yasası bulunmaktadır. 4708sayılı Yasa 13 Temmuz 2001 tarihinde yürürlüğealınmıştır. Alelacele hazırlanan yasa, ihtiyacı karşılamayıbir kenara bırakalım, başlı başına sorun olarakgündemdeki yerini almıştır.Yapı Denetim Yasası'nın taşıdığı eksiklik veaksaklıklar her zeminde dile getirilmiş, 2002 seçimlerindeişbaşına gelen iktidar sözcüleri tarafından gereklideğişikliklerin yapılacağına dair sözler verilmiştir.Mevcut Yapı Denetim Yasası'nda tespit edilenaksaklık ve eksiklikler şunlardır:- Yasanın 19 ille sınırlı olarak uygulanması,topraklarının büyük bölümü deprem kuşağında bulunanbir ülke için kabul edilemez bir durumdur.- İnşaatlarda sorumlu teknik elemanbulundurulmaması kaliteyi ve etkili bir denetimiengellemektedir.- Denetçilerin ve denetim kuruluşlarının sicilleriBayındırlık Bakanlığı tarafından tek merkezdetutulmaktadır. Dolayısıyla bu kuruluşların çalışmalarıtakip edilememektedir.- Denetçi belgesi 12 yılını doldurmuş tüm mühendisve mimarlara herhangi bir bilgi ve deneyim sahibi olupolmadığı sınanmadan verilebilmektedir. Bu durum gerekproje, gerekse yapı denetiminin gerçek anlamada yapılmaşartını ortadan kaldırmaktadır.- Denetim bedelleri için asgari ücret tespit edilmişolmasına rağmen müteahhitler ya da mal sahipleriyle çokdaha az ücretlere anlaşmalar yapılabilmekte, bununkarşılığı mühendislik hizmetlerinden feragatedilmektedir. Hem düşük bedellerle teknik elemanistihdam edilmekte hem de imalatlar denetlenmedenimza atılabilmektedir.- Müteahhit tanımı ve sorumlulukları üzerindekibelirsizlik varlığını korumaktadır.- Laboratuvarların çalışmaları denetlenememektedir.Kamu kuruluşlarına ait laboratuvarların hizmetvermesinin engellenmesi, az sayıdaki laboratuvarınkalitelerinin artmasını sağlamamış, tam tersi bir etkiyaratmıştır.- Yapı sigortası ve hizmet sigortasının olmayışı etkinve nitelikli bir yapı denetim sisteminin oluşmasınıengellemektedir.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2003 Mayıs ayındayaptığı "Ulusa Sesleniş" konuşmasında, Yapı DenetimYasası'yla ilgili olarak, yasadaki eksiklik ve aksaklıklarıgiderecek revizyon çalışmalarını tamamladıklarını,uygulamanın tüm illere yayılmasına karar verdiklerinisöylemiştir. 2004'teki Deprem Şurası'na da telefonlakatılan Başbakan Erdoğan aynı görüşleri paylaşmış,ancak bu konuda herhangi bir adım atılmamıştır. Şura'nınyeni hukuki düzenlemelere de zemin olacağını, ifadeeden Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'nin Şura iledeprem gerçeğiyle yüzleşeceğini ve bilinç tazeleyeceğini''kaydetmiş ancak 'verilen sözlerin unutulması' şeklindenükseden hastalığa kendisi de yakalanmıştır.Zamanın TBMM Başkanı Arınç, "Deprem konusundaçalışma yapacak herkese ve her kuruluşa TBMM Başkanıolarak destek vermeye hazırım. Olası bir depremehazırlık için yürütülecek mevzuat çalışmalarının altınaben de imza atacağım ve en kısa zamanda kanunlaşmasıiçin çaba harcayacağım. Deprem konusundakiihmalkârlığımıza artık bir son vermeliyiz" diyecek kadariddialı açıklamalar yapmış, ancak iddiasını dayanaksızbırakmış, Şura salonu terk edildikten sonra verilen tümsözler unutulmuştur.12 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


İncelemelerZEMİN STABİLİZASYONUNDA ETKİN BİR YÖNTEM:CONSOLID SİSTEMİDoç. Dr. H. Recep YILMAZEge Üniversitesi Mühendislik Fakültesiİnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim DalıAr. Gör. Tuğba ESKİŞAREge Üniversitesi Mühendislik Fakültesiİnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim DalıGİRİŞÇevrenin korunması, iyileştirilmesi; kırsal vekentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların enuygun şekilde korunması; su zemin ve havakirlenmesinin önlenmesi ile bugünkü ve gelecekkuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam düzeyiningeliştirilmesi ve güvence altına alınması için yenidüzenlemeler yapılması gerekmektedir.Çakıl ve ezilmiş agrega gibi bazı zemincinslerinin azlığı, yeni bir yaklaşıma; yeni teknik veteknoloji arayışlarına yol açmıştır. Bundan dolayı,bütün zemin çeşitlerinde stabilizasyon kalitesiniyükseltmek ve daha iyi fiziksel ve kimyasalsonuçlar elde etmek amacıyla kullanılabilecekmalzeme ihtiyacı doğmuştur.Stabilizasyonun dahil olduğu tüm inşaatlardaen zayıf kısım daima zemindir. Bu nedenle maliyetve dayanıklılık açısından en iyi neticelere ulaşmakiçin tüm çabalar bu zayıf noktayı kuvvetlendirmeküzerine yoğunlaşmaktadır.Yeraltı sularının, yüzeysel suların, zemin vebesin maddelerinin kirlenmesini önlemek içinmutlak surette geçirmezlik tabakasının hem zeminhem de yüzey için sağlanması gerekmektedir.Consolid Sisteminin amacı, her türlü zemini, yolyapımı veya zemin stabilizasyonu ileiyileştirmektir. Geleneksel inşaat malzemelerininkaynaklarının kısıtlı olması ve yıpranmalarısonucu, yerleşik zemin üzerinde yapılacak yolinşaatları ve bakım onarım çalışmaları ve diğer tüminşaat çalışmalarında; çevreyi korumak, kısıtlıkaynaklara sahip kırılmış agrega ve çakıldantasarruf etmek ve değerli inşaat malzemelerininatılmasını engellemek amaçlanmaktadır.CONSOLID SİSTEMİNİN TANIMI VEÖZELLİKLERİConsolid Sisteminin TanımıConsolid sistemi, zemin stabilizasyonu içingeliştirilen bir sistemdir. Consolid sistemindezemin stabilizasyonu için daima iki ürün birliktekullanılır: Consolid 444 ve Solidry Consolid 444 sıvıbileşen, Solidry ise katı/toz biçiminde bir bileşendir.İki bileşen zeminle karıştırılır. Bunun ardındanzemin tamamen sıkıştırılmış olur.Consolid sistemi bağlayıcı veya oksitleyiciolarak tepkimeye girmez. Consolid sistemi, hertürlü sıkı zeminin doğal katılaşma sürecinihızlandırır. Zemin niteliğine olumlu bir katkısıvardır. Consolid sistemini oluşturan Solidry veConsolid 444'ün zeminle çok iyi karıştırılmaları veoptimum su içeriğinde çok iyi derecedesıkıştırılmaları gerekmektedir. (Merkler vd.,1996).Consolid sisteminin uygulanması ile zemininsızdırmaz hale gelişi aşağıdaki şekildegösterilmiştir (Şekil 1).Şekil 1. Consolid sistemde zeminin sızdırmalığının arttırılması.Consolid Sisteminin Temel BileşenleriConsolid Sistemi, Consolid 444 (sıvı bileşen) veSolidry (katı/toz) adlı iki ürünün birliktekullanıldığı bir sistemdir. Consolid Sistemi hemenhemen her türlü zemin ile kullanılabilmektedir(Şekil 2).Şekil 2. Consolid sistemin bileşenleri ve zeminde uygulamasıİMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>13


İncelemelerConsolid 444 (T.C. Bayındırlık ve İskanBakanlığı Birim ve Rayiç Fiyatları Poz No:04.624/3)Consolid, yapışmış olan ince su tabakasınıparçalayıp tanelerin geri dönülmez bir şekildekümelenmelerine yol açarak suyun kapiler artışınıönemli ölçüde azaltan kimyasal bir maddedir (Şekil3). Consolid 444'ün kullanımı ince tanelerin geridönüşü olmayacak şekilde bağlanması ve bu yollafaal zemin yüzeyinin azaltılmasıyla sonuçlanır.Bağlanan su tabakası büyük ölçüde kırılır, böylecezeminin has kenetleme kuvveti açığa çıkar.Zemindeki su içeriği, özellikle kapiler doygunluğuyüksek ölçüde azalır ve yavaşlar. Consolid'inyüksek etkisi toprağı, özellikle suyun içineişlemesine karşı korur. İşlenen zeminin daha iyisıkışmasına olanak tanır ve zamanla sıkışmanınetkisiyle yoğunluğu arttırır.Şekil 3. Consolid malzemesiKimyasal Yapısı ve ÖzelliğiSuda çözünmüş %20 mono-moleküler ve polimolekülerCAS No 61791-550-7 ve dimetilamonyum klorit, CAS No 61798-80-8 veizopropenol (IPA), CAS No 67-63-0 çözücüler,emülgatörler ve katalizörlerden oluşan kararlıyüzey aktif madde karışımıdır.KenarAl—OH2 +-----OOC—R**—COO-----Karbonil veyaAmidpolimer: O _ H O—KenarHydroksipolimerAlan Si—O----HO—R—OH----R: Organik Polimer Consolid 444 sıvı bir maddedir ve pH'ı 6 dır.Yüksek basınç altında yanıcı değildir.Uygulama süreklilik gösterir ve kuruduktansonra geri dönüşümsüzdür (Hillel, 1980).Zemine ağırlık bazında %1 oranında veya 13m zemine 0.8 litre olarak uygulanır.İyileştirilmemiş zemine göre avantajlarıaşağıda verilmiştir (Giurgea vd., 1998). Gözeneklerdeki suyun azaltılması sebebiylesıkışmanın daha kolay olması, Zemindeki su niteliğini değiştirmek suretiyledaha iyi sıkılaşabilirlik, Kapiler hareketin azaltılması yolu ile suemiliminde ağır düşüş,Azaltılmış su geçirgenliği,İşlenmiş zeminin Proctor Optimum'u dahadüşük ve yoğunluk daha yüksek,Su hassasiyetinde ağır düşüş,Ağır düşüş gösteren kabarma ve büzülmehareketi.Sıkıştırılan zeminin yoğunluğunun artması.İnce tanelerin zaman içinde sürekli olarakezilmesi Kuru hacim yoğunluğundaki artışın dahafazla olması.Solidry (T.C. Bayındırlık ve İskan BakanlığıBirim ve Rayiç Fiyatları Poz No: 04.624/4)Solidry, zemin koruyucusu olarak uygulanankatı/toz halde kimyasal/organik bir maddedir.Zeminin kendine has bağlanma özellikleriniarttırır. Maddenin kabarma hareketi işlenmişzeminde kapiler artışı engeller ve su emilimikapasitesi şiddetli miktarda düşer. Consolid 444'eek olarak, Solidry işlenen zeminin yüzeydeki suyave aşınmaya maruz kalan üst katmanlarını korur.Suyun kapiler artışını daha fazla azaltır. Zemine3ağırlık bazında %1-%2 oranında veya 1 m zemine16-24 kg olarak uygulanır (Merkler vd., 1996;Giurgea vd., 1998).Kimyasal Özelliği%96.5 Portland Çimentosu ve kireç, CAS CEM266-043-4, %3.5 SOLİDRY Mono-moleküler ve CASNo 61789-80-8, poliakrilikler ve reaktanlar,14 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


İncelemeleralkilamin ve dimetil amonyum klorit'ten oluşankararlı poli-moleküler yüzey aktif maddedir.CONSOLID SİSTEMİNİN AVANTAJLARIGeleneksel yöntemlerle Consolid sistemiarasındaki temel farklar Çizelge 1'de verilmiştir.kolaydır, · Çöp ve tehlikeli atık depolama alanlarınınüzerini kaplamak için de kullanılabilir vesızdırma kesinlikle görülmez.Consolid Sisteminin Sentetik MembranlaraGöreAvantajlarıİnşaatı sırasında diğer malzemeler kaynakyerlerinden kopabilirler ya da inşaat sonrasındakaynak yerlerinden bozulmaya başlayarakgeçirimsizliklerini kaybedebilirler, Oysa Consolidsisteminin inşaatı ve uygulaması sırasında hiçbirbozulma söz konusu değildir.Consolid Sisteminin Diğer GeçirimsizlikSistemlerine Göre ÜstünlükleriZamandan tasarruf sağlar,Malzeme, zehirli değildir,Malzeme zeminin kendine has bağlanmaözelliklerini arttırmaktadır, Malzeme işlenen zeminin yüzeydeki suya veaşınmaya maruz kalan üst katmanlarınıkorur, suyun kapiler artışını daha fazlaazaltır, Zeminin donmaya karşı direnç etkisini uzunvadeli olarak sağlar.Consolid Sisteminin Betona GöreAvantajlarıConsolid sisteminin betona göre avantajlarışöyle sıralanabilir:Karıştırılan zemin sınırsız süre içindepolanabilir,Saha uygulaması kolaydır,Uzun vadede verimlidir,Değişik zemin türlerine karşı geniş toleransgösterir.Consolid Sisteminin Bentonite GöreAvantajlarıConsolid sisteminin bentonite göre avantajlarıaşağıda verilmiştir: Zemin geri kuruduğunda zeminde hiçbirşekilde bozulma olmaz. Böylece önünegeçilemeyen flokülleşme olmaz ve zemininkoruyucu etkisi hiçbir zaman kaybolmaz, İnşaat ve uygulama sırasında hiçbir bozulmasöz konusu değildir. Uygulaması çokConsolid Sisteminin Maliyet AçısındanAvantajları Yerel zeminin kazılması ve dışarıdan alınanmalzemeyle değiştirilmesi ve her iki taşımamasrafından kaçınılması, Yerli zeminlerin kullanılmasının vegeliştirilmesinin mümkün olması, Malzemenin önceden karıştırılması imkanıve inşaat süresinden tasarruf, Zemin nitelikleri ve kuvvet değerlerininarttırılması kalıcı bir etkidir ve hatta zamanve sıkıştırma sonucu trafiğin etkisi ile deartarak devam eder. Zeminin sürekliliği veartan stabilizesi daha yüksek dayanıklılık veböylece daha düşük bakım giderlerisayesinde ilaveten tasarruf sağlar, Yapım esnasında bile eski inşaat usullerinekıyasla büyük ölçüde kazanç sağlandığı (%20ile %50 arasında), üstelik daha fazladayanıklılık ve daha düşük bakım ücretindendolayı da ayrıca tasarruf edildiği farkedilebilir.İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 15


İncelemelerCONSOLID SİSTEMİNİN UYGULAMA ALANLARIKatı Atık, Tıbbi Atık ve Tehlikeli Atık Alanları Taban Sızdırmazlığı ve Üst Örtü Kaplaması Uygulamaları (Şekil 4)Gölet ve Baraj ve Suni Havuz, Set İnşaatı ve Toprak Dolgu Uygulamaları (Şekil 5)Yol Temel İnşaatı Uygulamaları (Şekil 6)Metro ve Demiryolu Temel İnşaatı Uygulamaları (Şekil 7)16 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


İncelemelerDiğer uygulama alanları ise şu başlıklar altındatoplanabilir:Boru Hatları ve Kanal İnşaatıErozyon KontrolüHavaalanı Pistleri İnşaatıLiman İnşaatıMilli Güvenlik Projeleri İnşaatıParklar ve Rekreasyon Alanları İnşaatıSpor ve Oyun Alanları İnşaatıYerleşim Yerleri ve Otopark İnşaatıTuğla imalatıYeraltı Yolları (Madencilik)Sorunlu İnşaatlar için Alt TemellerCONSOLID SİSTEMİNİN KULLANILDIĞIÜLKELERBu teknoloji Macaristan, Polonya ve Letonya,Almanya, Avustralya, Avusturya, Almanya,Bulgaristan, Sirilanka, Güney Afrika, Amerika,Romanya, Çek Cumhuriyeti, Kanada, Hollanda,Fransa, Rusya Federasyonu, Mısır, İsviçre, Nijerya,Küba, Çin ve Türkiye'de kullanılmaktadır.Almanya, İsviçre, Mısır, Polonya, Bolivya,Kanada, Küba, Macaristan ve Türkiye ConsolidSistemi'nin ülkelerinde kullanılmasına dair izinbelgesi düzenlemişlerdir.KAYNAKLARConsolid Sistemi Zemin Stabiliasyonu Teknik TanıtımKatoloğu <strong>2007</strong>GIURGEA V., MERKLER G.-P., HÖTZL H., HANNICH D.(1998): Ingenieurgeologische und hydrogeologischeUntersuchungen zur Lagerung mittel- und schwachradioaktiverAbfälle in Cernavodã/Rumänien. Baugrundstabilisierung mitdem Consolid-System. - Schr. Angew. Geol. Karlsruhe, 50, 135 -154, Karlsruhe.HILLEL D. (1980): Fundamentals of Soil Physics. - 413 S.,Academic Press, Inc, New York.MERKLER G.-P., KONRAD H., GÖTZ U., GERDUN R.D.(1996): Möglichkeiten und Eignung des CONSOLID-Systemszur Abdichtung und Immobilisierung. - Schr. Angew. Geol.Karlsruhe, 41, 9-1 – 9-23, Karlsruhe.DUYURUŞube Yönetim Kurulumuzun 09.07.<strong>2007</strong> tarihve 69 no'lu toplantısında aldığı karar gereğince;- <strong>2007</strong> yılında üniversitelerimizin İnşaatMühendisliği Bölümlerinden 1., 2., ve 3. olarakmezun olup şubemize üye olanmeslektaşlarımız bu dönem şubemizdedüzenlenen tüm ücretli kurslardan öncedenkayıt olmakşartıyla ücretsiz yararlanacaktır.- <strong>2007</strong> yılında mezun olup şubemize kaydınıyaptıran üyelerimiz tüm ücretli kurslardan % 50indirimli yararlanacaklardır.KAMULAŞTIRMA BİLİRKİŞİLİKKURSU4650 sayılı Kanunla değişik 2492 sayılı kanunun 15.maddesi ve bu madde gereği Maliye Bakanlığınca 24Kasım 2006 tarihinde yayınlanan KamulaştırmaBilirkişiliğiyle ilgili yönetmelikgereği;Kamulaştırma Bilirkişilik Kursuna katılıp, kurssonunda yapılacak sınavlarda başarılı olanmeslektaşlarımız "Bilirkişi Yetki Belgesi" alacaklarve Kamulaştırma Bilirkişisi olarakatanabileceklerdir.KURS KONULARI- TMMOB ve Oda Mevzuatı ve Bilirkişilik İlkeleri- Bilirkişilik Mevzuatı- Taşınmaz Değerlemesi ve Esasları- Hukuksal Çerçeve- Odalara Özel Eğitim Programları- Bilirkişi Raporlarının Hazırlanması- Kamulaştırmanın Sosyal ve Ekonomik EtkileriTarih: 7-8-9 Eylül <strong>2007</strong>09.00-16.20 (Toplam 18 saat)Kurs Yeri:DEÜ-DESEM Bordo Salon- PasaportKurs Ücreti: 220 YTLSon kayıt tarihi: 4 Eylül <strong>2007</strong> SalıPANELEge Bölgesi Sanayi Odası tarafından düzenlenen"İNŞAAT SEKTÖRÜ VE DEPREM" paneli 20.09.<strong>2007</strong>tarihinde 13.15 - 18.15 saatleri arasında yapılacaktır.Panelin ayrıntılı programına www.ebso.org.tradresindeki "Son Duyurular" bölümünden ulaşılabilir.YAPI MALZEMELERİ SEMİNERİYapı İşleri Genel Müdürlüğü'nden alınan yazıdaİngiltere Hükümeti ile ortaklaşa Yapı MalzemelerininPiyasa Gözetimi ve Denetimi Faaliyetleri için BakanlıkKapasitesinin Güçlendirilmesi konulu bilgilendirmesemineri yapılacağı bildirilmiştir.Söz konusu seminer İzmir'de 21 Eylül <strong>2007</strong> tarihindeİzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Denizli, Uşak veÇanakkale illerinin de katılımıyla yapılacaktır.İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 17


İncelemelerPERFORMANS ANALİZİ ve KAPASİTE SPEKTRUMUProf. Dr. Hikmet Hüseyin ÇATALDokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesiİnşaat Mühendisliği Bölümü, İzmir1. GİRİŞBetonarme taşıyıcılı yapılar güçlü yer ivmelerialtında doğrusal olmayan davranış gösterebilirler.Bu tür davranış gösteren yapıların performansanalizinde yaygın olarak ATC-40'da [1]tanımlanmış olan elastik ötesi statik analize dayalıkapasite spektrumu yöntemi ve FEMA 273 [2] veFEMA 356'da [3] tanımlanmış olan deplasmankatsayıları yöntemi kullanılmaktadır [4]. Her ikiyöntemde de elastik bir sistemin tepkispektrumundan, elastik ötesi tepki spektrumlarınageçiş için tek serbestlik dereceli eşdeğer bir sistemkullanılmaktadır. Bu çalışmada, güçlü yerivmelerinin etkisi altındaki betonarme yapılarınperformans analizinde kullanılan kapasitespektrumu yönteminin hesap aşamaları sunulmuşve irdelenmiştir.2.EŞDEĞER TEK SERBESTLİK DERECELİSİSTEMKütleleri kat seviyesinde topaklanmış (Şekil-1)'de sunulan elastik ötesi davranan, (n) katlı, çokserbestlik dereceli bir sistem; efektif kütle Mefveefektif rijitlik Kef'e bağlı olarak tek serbestlikdereceli sisteme dönüştürülebilir [1].Arş. Gör. Yusuf YEŞİLCEDokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesiİnşaat Mühendisliği Bölümü, İzmirM, çok serbestlik dereceli sistemin toplam kütlesinigöstermek üzere, eşdeğer tek serbestlik dereceli sisteminefektif kütlesi ve efektif rijitliği aşağıdaki gibihesaplanabilir.(1)Burada α, çok serbestlik dereceli sistemin birincidoğal moduna ait modal kütle katsayısını; ωef,eşdeğer tek serbestlik dereceli sistemin açısalfrekansını göstermekte olup aşağıdaki bağıntılarkullanılarak hesaplanabilir.(2)(3)Burada mi, (i) inci katın kütlesini; Фi1, çokserbestlik dereceli sistemin birinci moduna ait (i)inci kat genlik değerini göstermektedir.Şekil-1: (a) Çok serbestlik dereceli sistem; (b) eş değer tek serbestlik dereceli sistem18 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


İncelemelerÇok serbestlik dereceli sistemin (n) inci tepekatının yatay deplasmanı ( δm) ile, sistemintabanındaki toplam kesme kuvveti (Tt) arasındakideğişimi tanımlayan kapasite eğrisinin eldeedilebilmesi amacıyla, deprem doğrultusuna göresimetrik olan yapılarda önerilecek ve birinci modudikkate alan itme analizi uygulanabilir. Yapınınsimetrik olmaması halinde, diğer modlarınkatkısının da dikkate alınması gerekmektedir. Budurum halen yürürlükte olan “DepremBölgelerinde Yapılacak Binalar HakkındakiYönetmeliğin” 7D.1.1 maddesinde belirtilmiştir [5].Çok serbestlik dereceli sistemin, düşey yükler vegiderek artan yatay yükler altında (n) incikatındaki, yatay tepe deplasmanı hesaplanır. Çokserbestlik dereceli sisteme kat seviyelerindeuygulanan yükler, sistemi göçme mekanizmasınagetirecek yeterli plastik mafsal oluşumuna kadararttırılır. Her adımda arttırılan yatay yüklerinoluşturduğu taban kesme kuvveti (Tt) değerleridüşey eksende, bu yükler nedeniyle sistemin tepenoktasında oluşacak yatay deplasman ( δm) eğerleriyatay eksende gösterilerek çok serbestlik derecelisistemin elastik ötesi kapasite eğrisi elde edilir. Çokserbestlik dereceli bir sistemin elastik ötesi kapasiteeğrisinin şematik gösterimi (Şekil-2)'desunulmuştur.(a)Şekil-2: (a) Çok serbestlik dereceli sisteme artımsal yatay yük yüklemesi(b) Çok serbestlik dereceli sistemin elastik ötesi kapasite eğrisi(b)İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 19


İncelemelerElastik ötesi davranan çok serbestlik derecelisistemin kapasite eğrisinden, eşdeğer tek serbestlikdereceli sistemin elastik ötesi “kapasitespektrumu” grafiğine ATC-40'da verilen bağıntılarile geçilmektedir. Buna göre tek serbestlik derecelisistemin spektral ivme değerleri (Sai), taban kesme(i)kuvveti değerleri Tt, yapının toplam ağırlığı (W) vemodal kütle katsayısına ( α1) bağlı olarak aşağıdakigibi hesaplanır [1]:(4)Tek serbestlik dereceli sistemin spektral deplasmandeğerleri (S ),ATC-40'a göre aşağıdaki gibi hesaplanır.di(5)Burada γ1, modal katılım çarpanını; Фm1,sistemin birinci moduna ait tepe katın genliğinigöstermektedir. γ1modal katılım çarpanınıaşağıdaki bağıntı ile hesaplanır.(6)Burada Фi1, sistemin birinci moduna ait (i) incikatın genliğini göstermektedir.(4) ve (5) numaralı bağıntılar kullanılarak, Şekil-2(b)'de sunulan çok serbestlik dereceli sisteminelastik ötesi kapasite eğrisinden, tek serbestlikdereceli sistemin kapasite spektrumu (Şekil-3)'desunulduğu gibi elde edilmektedir. Elde edilenkapasite spektrumu grafiği çoğu kez eğimi k1 ve k2olarak gösterilen iki eğimli doğru parçaları ileidealize edilmektedir. İdealize edilen kapasitespektrum grafiği Şekil-3'de kesikli çizgi ilegösterilmiştir.3.TALEP SPEKTRUMUTek serbestlik dereceli bir sistemin ivme, hız vedeplasman tepki spektrumları, güçlü yer ivmedeğerleri, yapının sönüm oranları ve periyotlarınabağlı olarak elde edilmektedir. Viskoz sönümü %5olan tek serbestlik dereceli sistemin ivme tepkispektrumu grafiği elde edildikten sonra grafik,aşağıdaki bağıntılar kullanılarak “ivme-deplasmantepki spektrumu”na dönüştürülmektedir [6].STd2T S(7)2 Ta4Burada STd, deplasman tepki spektrumudeğerini; T, yapı periyodunu; STa, ivme tepkispektrumunu değerini göstermektedir. Ancakyapının elastik ötesi davranış gösterdiğivarsayıldığından elde edilen “ivme-deplasmantepki spektrumu” grafiği, histerik sönüm ve viskozsönümün toplamından oluşan efektif sönümyüzdesi kullanılarak indirgenmiş ivme-deplasmantepki spektrumu olan talep spektrumu grafiği eldeedilmektedir. Efektif sönüm yüzdesi ξef, kapasitespektrum eğrisinin iki eğimli doğrular ile idealizeedilmesi halinde aşağıdaki bağıntı kullanılarakhesaplanabilir [1].kBurada (0.33-1.0) değerleri arasında değişenkatsayıyı; ξ 0, histerik sönüm oranınıgöstermektedir. Histerik sönüm oranı, şekildeğiştirme enerjisi (ES) ve elastik ötesi davranansistemde sönüm nedeniyle yutulan enerjiye (ED)bağlı olarak aşağıdaki bağıntı ile hesaplanmaktadır[1], [7].ED0(9)4 ESİvme-deplasman tepki spektrumununindirgenmesinde kullanılan indirgeme katsayıları20 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


aşağıdaki bağıntılar ile hesaplanmaktadır [1].SA3.210.68 ln( 2.12ef)(10)İncelemelerHakkındaki Yönetmelik” hükümlerinin 7.8.bölümünde binalar için hedeflenen depremperformans düzeyleri; 7.5.2. bölümünde,betonarme binaların yapı elemanlarındaperformans kriterleri belirtilmiştir [5].SB2.310.41ln( 1.65(10) ve (11) numaralı bağıntılar ile hesaplananindirgeme değerleri için bir sınırlama getirilmişolup, bu değerler ATC-40'da tanımlanmıştır. İvmedeplasmantepki spektrumunun indirgenmesindekullanılan SAve SBkatsayıları, ivme-deplasmantepki spektrumunun sırası ile 1. ve 2. bölgelerindekullanılmaktadır. İvme-deplasman tepkispektrumunun 1. ve 2. bölgelerindeki STadeğerleri,SAve SBkatsayıları ile azaltılarak indirgenmiş talepspektrumu grafiği elde edilmektedir [1], [8]. Şekil-4'de indirgeme katsayılarının kullanılacağı 1. ve 2.bölgeler ivme-deplasman tepki spektrumu doluçizgi ile, indirgenmiş talep spektrumu kesikli çizgiile gösterilmiştir.ef)(11)5. SONUÇYapıların performans analizinde kullanılankapasite spektrumu yöntemi büyük ölçüdekabullere dayanan iteratif bir hesap yöntemidir.Yöntemin iteratif olması, uygun hesapalgoritmalarını içeren bilgisayar programlarınınkullanılmasını gerekli kılmaktadır.KAYNAKLAR[1] ATC-40, “Seismic evaluation and retrofit of concretebuildings”, Cilt 1-2,Applied Technology Concil, 1996,ABD.[2] FEMA-273, “Guidelines for the seismic rehabilitation ofbuildings”, Federal Emergency Management Agency, 1997,ABD.[3] FEMA-356, “Prestandard and commentary for theseismic rehabilitation of buildings”, Federal EmergencyManagementAgency, 2000,ABD.[4] FEMA-440, “Improvement of nonlinear static seismicanalysis procedures”, Federal Emergency Management Agency,2005,ABD.[5] “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar HakkındakiYönetmelik”, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, 6 Mart 2006 gün ve26100 sayılı Resmi Gazete,Ankara.[6] Chopra, A.K., “Dynamics of Structures”, Prentice-HallInc., 1995.[7] Chopra, A.K., Goel, R.K., “Capacity-Demand-DiagramMethod for Estimating Seismic Deformation of InelasticStructures: SDF Systems”, Pacific Earthquake EngineeringResearch Center, 1999,ABD.[8] Özer, E., “Yapı Sistemlerinin Lineer Olmayan Analizi”,Ders Notları, İ.T.Ü., 2006, İstanbul.HAZIR BETON BİRLİĞİ'NDEN ÇAĞRIŞekil-4: İndirgenmiş talep spektrum eğrisi ve indirgeme bölgeleri4. YAPI PERFORMANS NOKTALARIYatay eksende spektral deplasman, düşeyeksende spektral ivme değişkenlerinin gösterildiğikoordinat takımına indirgenmiş talep spektrumeğrisinin ve kapasite spektrum eğrisinin çizilip heriki eğrinin kesiştiği nokta belirlenerek söz konusuyapının performans noktası saptanır. Yapınınperformans noktasına bağlı olarak, plastik kesitdönmesi, yer değiştirme gibi değişkenlerinhedeflenen değişken sınırları içerisinde kalıpkalmadığı irdelenir. Halen yürürlükte olan“Deprem Bölgelerinde Yapılacak BinalarHazır Beton Birliği (HBB), beton alıcılarının büyükçoğunluğunun sipariş verirken sadece dayanım sınıfı vefiyatla sınırlı bir taleple geldiğini, oysa ki hazır betonkullanıcılarının satın alacakları beton hakkında detaylıbilgi sahibi olmalarının hakları olduğunu, sadecedayanım sınıfı değil, slump, agrega boyu, çevresel etkisınıfı gibi diğer temel teknik detayları da istemelerinindurabilite/işlenebilirlik ve kalite açısından önemliolduğunu vurguladı.Bunun sonucunda İnşaat Mühendisleri Odası, tümüyelerimizin hazır beton alırken bu hususları titizlikleistemeleri ve dikkat etmeleri konusunun altınıçizmektedir.Örnek Hazır Beton Fiyat / Teklif Listesine İMO İzmirŞubesi web sitesinden ulaşabilirsiniz:http://www.imoizmir.org.tr/yeni/ftp_folder/other/thbb.pdfİMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 21


İncelemelerTÜRK İNŞAAT SEKTÖRÜNDEN KESİTLERProf. Dr. Orhan YükselEge Üniversitesi Müh. Fak. İnşaat Müh. BölümüÖZETYüklenici, taşaron, ortak girişim, konsorsiyum,proje yönetimi, proje yapımı, inşaatın kontrolü,hukuksal yapısı, kamu-özel inşaatları, yap-satçılık,yap-işlet-devret sistemi, konut kooperatifleri, arsapayı karşılığı inşaat, işçi sağlığı ve güvenliği, şantiyeşefi, uyuşmazlıkların çözümü, eğitim yapısı,… gibiçok geniş alana yayılan inşaat sektörü, bu alandayapılan çalışmalar yardımıyla ve küçük kesitlerhalinde yorumlanmağa çalışılacaktır.GİRİŞDepremde yıkılmaması gereken konut yıkılır,sorumlu tanımlanamaz. Aslında sorumlu gereklidüzenlemeleri yapmayan, ya da yapamayandevlettir. Yasal düzenlemenin yapılmamasıdır,uygun yürütme kurallarının getirilememesi ya dagetirilmemesidir. Proje yapımı, yüklenici, denetim,kooperatif inşaatları, iş güvenliği,… ile ilgilidüzenleme ya yoktur ya da doğru değildir. Bir yasaya da yönetmelikte söylenen bir diğerinde dahafarklı olabilmektedir.Altmışı aşkın alt sektörü, heterojen yapısınedeniyle inşaat sektörü, konjonktüreldalgalanmalardan çok çabuk etkilenen, düze çıkıştaen çok gereksinilen bir sektördür. Limanındanbarajına, konut inşaatından yoluna, viyadüğüne,tüneline,… her alan farklı yapıdadır. Hatta birbarajın diğeriyle aynı özellikleri taşımasıbeklenemez. İnşaat mühendisi bu işlerde; projeyapımında, yapıyı gerçekleştirirken ya da kontrolederken şantiyede, özel bir hukuksal düzenlemeyle,eser sözleşmesi kurallarına göre, görev yapar. Buona teknik bilgisini kullanırken bağımsız davranmaolanağı sağlar. Bu özelliğin kaybolması durumunda,mühendis bilgisini uygulayamaz, ortaya sağlıklıyapı çıkamaz, kendisi büyük zarar görür.İzleyen satırlarda, 60'lardan bu yana ortaya çıkangelişmeler ya da varolan durumdaki doğru veyanlış, sektörün farklı kesitlerinde, çok ayrıntıyagirilmeden, yorumlanmaya, daha iyiye gitmek için,kurum gözetmeksizin, ortaya konulmayaçalışılacaktır.SEKTÖRDEN KESİTLERYüklenici sistemiYüklenici kavramına ilişkin düzenlemelerinBorçlar Yasası'nın istisna akdi ve genel hükümleriiçeren bölümlerinde, Ticaret Yasası ve MedeniYasa'nın bazı hükümlerinde yer bulduğusöylenebilir. İhale Yasası, İmar Yasası,… gibi pek çoközel yasa da kendi düzenlemelerini yapar. Yüklenicimüdebbir bir tacirdir. Yaptığı şeyle ilgili her türlüsorumluluk ona aittir. Bu denli sorumluluğa karşınmevcut düzenleme çok dağınık ve yetersizdir. Aynışekilde yüklenicinin yaptıkları ile ilgili yaptırımlarda yeterli değildir. Yapılan şeyle ilgili gizliayıplardan sorumluluk 10 yılla sınırlıdır. Sözleşmesağlıklı düzenlenememişse eser sahibinin hakkınıalabilmesi pek kolay olmaz. Konu teknik, hukuk vebir ölçüde de ekonomi bilgisini gerektirir.İnşaat sektöründe resmi kayıtlarda 67 379 olarakgörülen (Manisalı ve Gencer,2000) yüklenicisayısının 300.000'in üzerinde olduğu tahminedilmektedir. Fransa'da bu sayının 4.000 olduğu gözönüne alınırsa, Türkiye'de, yanlış sistem ya dasistemsizlik nedeniyle 295 000 fazla yüklenicibulunmakta, anlamsız rekabet yüzünden %70 lereulaşan indirimler olmakta, kalite düşmekte veyüklenici sektörü daima sıkıntı içinde olmaktadır.1980 sonrası üç basamaklı sayılara yükselenenflasyon, bilanço yapısı nedeniyle diğerlerindenfarklı olan inşaat sektörünü çalışamaz hale getirdi.1980-99 yılları TC Merkez Bankası verilerinde,inşaat sektöründe, şirketlerin, mevcutlarını faizhesaplarına yatırdığı, üretimden tamamen çekildiğigörülmektedir (Çetin,2002). 2000 sonrası yok olmadurumundaki sektör için arayışlar başlar.Kamu inşaatlarında durumDüne kadar kamu inşaatları, kamu inşaatkurumlarınca yapılır, yaptırılırdı. Yapı İşleri GenelMüdürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti Karayolları,Devlet Su İşleri,… bu kurumların enönemlilerindendi. 1980'lere kadar harika yapılar,barajlar, yollar,… yapıldı, nefis teknik birikimimizoldu. 1938-68 yılları arasını kapsayan BayındırlıkKurulu Kararları (Bayındırlık Bakanlığı,1969), odönemlere ait genelgelerden hala yararlanmak22 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


İncelemelermümkün. Bakanlığın yürürlükteki genelgelerine(Bayındırlık Bakanlığı, 1983; Bayındırlık ve İskânBakanlığı,1993; 1997) bakılarak bugün için aynıbirikimin bulunduğunu söylemek çok zor. 1980sonrası devlet küçültüldü, “benim memurum işinibilir” mantığıyla özel sektöre yaptırılıyor bu işlerşimdi. Peki özel sektör özel sektör olabildi mi? Negezer, henüz uzun vadeli yatırım kredisi açacak birbanka bile yok, şirketlerin sabit aktifleri erimesindiye her sene yeniden değerlemeye gidildi uzun birsüre (Yüksel ve Tözün, 2000). Yazında, “bir ülkedünya savaşı gibi bir savaşa katılırsa ancak o zamanve bir kereye mahsus olmak üzere yenidendeğerlemeye gidilir” denilir (Pekiner,1977), olsun,iktisatçı başbakanlar bile bu durumu uygun gördü.1997 yılında yapılan, 1980-1996 yılları arasınıkapsayan bir çalışmada incelenen 318 yargıkararında (Yüksel, 2000), uyuşmazlığa düşen kamuhizmeti gören kurumların başında belediyelergeliyordu. Belediye başkanlarının siyasi kimlikleriile öne çıktığı, mevzuata uymadıkları, ya damevzuatı bilmedikleri, uyarıları da dikkatealmadıkları, bu durumun belediyelerinbüyümesiyle daha da arttığı görüldü.Konut yapı kooperatifleriSivil uygulamada, orta gelir sahibi yurttaşlarınkonut edinmek için başvurdukları yapıkooperatiflerindeki durumu da pek farklı değildir.1999 yılında sunulan bir çalışmada (Urkun,1999),İzmir ili içinde incelenen 768 konut yapıkooperatifinde; yönetimin, ortakların ve inşaatıyapan yüklenicilerin kendi durumlarıyla ilgilimevzuat bilgisine sahip olmadığı görüldü. Yargıtaykararlarında (Uygur,1993), konut yapıkooperatiflerinde; teknik, mevzuat ve yönetimaçısından tam bir karmaşa olduğu görülmektedir.Proje bürolarıİnşaat sektörünün bir diğer uygulama alanı,proje yapımında da yeterli düzenlemeden söz etmekmümkün olamamaktadır. Bir yazılımı kullanmayıöğrenen herkes büro açabilmekte, proje bürosusayısında bir kısıtlama bulunmamaktadır. Yüklenicisayısında olduğu gibi bu alanda da gerekenden çokfazla proje bürosu bulunduğu düşünülebilir. Projeyapımında kullanılan yazılımların denetimiyapılmamaktadır.Yapıların denetimiYapı denetiminde tam bir kaos yaşanmaktadır.Dün sorumlusu olduğu yapının yerini bilemeyenteknik uygulama sorumluları vardı, şimdi dedenetimini yaptığı yapının yerini bilmeyen denetimmühendisleri var. Sistem, yapının yalnız depremedayanıklılığını denetleme amaçlı, inşaatmühendislerince yapılan kaba inşaat denetimibiçimindeki Alman sistemi idi. Çözüme mimarlar,elektrik, makine, jeoloji, kimya, jeofizik ve haritamühendisleri de eklendi. Onlar da kazansındı,yapının maliyeti çok artacakmış, açık ayıplarla ilgiliTüketiciyi Koruma Yasası varmış olsundu(Yüksel,2002). Düzenlemede denetimlerin birsermaye şirketi olan limited şirket tarafındanyapılması öngörülmektedir. Ticaret Yasası uyarıncalimited şirket ortaklarının sorumlulukları şirketekoydukları sermaye ile sınırlı tutulmaktadır.Denetim sisteminde, denetim şirketini yapı sahibi(yüklenici demek daha doğru) bulur. Bu nedenlehizmet sözleşmesinin özellikleri öne çıkar, bir diğerifade ile mal sahibi (yüklenici) aleyhine denetimyapılamaz, proje hatası düzelttirilemez, hatalıimalat değiştirilemez, aksi halde o denetim firmasıbir daha iş bulamaz. Aksini düşünmek hizmetsözleşmesinin özelliklerine ters düşer. Bu durumadenetim şirketleri dahil hiçbir kurum tepkigöstermemektedir. Denetimin bağımsız olması için,Almanlar, denetim mühendislerini Yapı DenetimMerkezi (yapı denetimi için ilk çıkarılan 595 sayılıkanun hükmündeki kararnamede bu işlevi İnşaatMühendisleri Odası üstlenmek istemişti) adınıverdikleri bir kamu kurumu aracılığıyla belirler.Denetim mühendisi olabilmek için arananözelliklerde ve istenilenlerde de benzer hatalarbulunmaktadır. Görüldüğü gibi bu organize birkarmaşadır.Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılar,profesyonel mühendis denilen sertifikalı uzmanmühendislerce izlenmektedir. Fransa'da isedenetim, sigorta esasına dayanmaktadır. Projeyiyapan, yüklenici, kontrol eden,… tüm taraflarkendilerini kasko ile, yapı sahibi de yapıyı hasarakarşı korunmak için sigortalatmaktadır. Görüldüğügibi, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri veFransa, yapılarını sağlam yaptırabilmek için farklısistemler uygulamaktadır. Yetkin mühendislik,Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanan sisteminbir benzeridir. Zaman zaman sigorta ağırlıklıçözümün de sisteme dahil edilmesi istenilmektedir.Tek amaç için üç ayrı modelin uygulanmakistenmesi hem denetimi, dolayısıyla yapı maliyetiniçok pahalı hale getirecek ve hem de denetimİMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 23


İncelemelersistemini tam bir kaosa sokacaktır. Bu nedenle odamevcut durumu yeniden gözden geçirmeli, ODTÜtarafından hazırlanan (1999) çalışmadanyararlanmalı, gerekirse yeni araştırmalarayönelmelidir.Mühendislik eğitimiMühendislik eğitimi, sağlam bir matematiktemeli ve doğru mantık yürütmeyi gerektirir.Öğrencilere test yöntemiyle çabuk karar vermeöğretiliyor, muhakeme yürütmesini bilmiyoröğrenciler, lise yıllarında verilmesi gerekenmatematik verilmiyor. Böylece ilk ve orta öğretimyılları kaybediliyor. Bir yandan lisede verilmeyenmatematik ve fizik üniversitede tamamlanmağaçalışılıyor, öte yandan teste göre biçimlenmiş kafamuhakemeye yönlendirilmeğe çalışılıyor, üstelikbu, eskiden 30-40 saat olan haftalık ders saati 20saate indirerek yapılıyor (!). Durmadan açılan,ancak, laboratuvarı, öğretim üyesi, araştırmagörevlisi, kütüphanesi, dershanesi olmayanüniversitelerle (okul demek daha doğru) yapılmayaçalışılıyor bütün bunlar. Fiziksel eksiklikler,laboratuvarda kullanılan makineler bölüm içindekiçalışmalarla giderilmeğe çalışılıyor, bazen sınavdakullanılan kağıtlar öğretim elemanlarınca alınıyor.Bir yandan siyasilerin her fırsatta saygıdan uzaktutumlarına muhatap olan, öte yandan yetersizsosyal olanakları ile tükenmek üzere olan öğretimelemanları ile yapılıyor tüm bunlar.Uyuşmazlıkların çözümüİnşaat uyuşmazlıklarının çözümündeYargıtay'ın ilgili daireleri, yasama ve yürütmetarafından konulan kurallarla ilgili pek çok sorunaçözüm bulmakta, böylece önemli bir boşlukdoldurulmaktadır. Mühendislerin büyük birkesiminin, teknolojide gelişmeleri izlemede yetersizoldukları, 1960'larda Ankara İMO'da yapılan birçalışmada sunulmuştu. Aldıkları biçimlenmegereği, yasa, yönetmelik ve yargı kararları daha daaz izlenmektedir. Uyuşmazlık dosyalarında,durumun hala devam etmekte olduğugörülmektedir.Adli yargıda görülen içtihat tutarlılığı, ne yazıkki getirilmek istenilen istinaf mahkemeleri ile yokolacaktır. İstinaf mahkemeleri yerine, tahkimsisteminin geliştirilmesi, yurt dışındaki; haklı olmakyerine sonuca gitmenin amaçlandığı yeni arayışlar;ombudsmanlık, tartışma, arabuluculuk, miniyargılama, uyuşmazlıkları inceleme kurulu, hakembilirkişi,…gibi yolların (Akıncı,1196) açılması ilehem yargıdaki tutarlılık korunacak ve hem deyargının yükü azaltılacaktır. Uyuşmazlığınçözümünde uzmanlardan yararlanılması ile, sonucadaha hızlı gidilebilecek, tarafların çözüm için gayretsarfetmeleri gibi özellikleri nedeniyle sektöre farklıbir bakış açısı gelecektir.SONUÇYukarıda analatılagelenlerden görüleceği üzere,sektör, çözüm bekleyen oldukça karmaşık sorunlariçermektedir. Burada tüm görev meslek odası olarakİMO'ya düşmektedir. Yönetimin olduğu her yerde;planlama, organizasyon, yürütme, denetim vekoordinasyon işlevleri bulunur (Tosun,1974).Kurumlar, daireler, organlar bu işlevlere göreoluşturulurlar. Meslek odalarına kuruluş yasası veteşkilat yapısıyla “denetim işlevi” verilmiştir. Tosun(1974), “bir uğraşı alanının meslek niteliğikazanabilmesi için gerekli olan başlıca koşulları”söyle özetler; Önemli bir bilimsel niteliği olan sistematik birbilgi topluluğu… Bu bilgilerin özel olaylara uygulanmasıylailgili olarak kişisel beceriye dayananuygulama… Mesleki amaçları kişisel amaçların üstündetutan mesleki davranış standartlarının(meslek ahlakı) varlığı… Sözü geçen bilimsel ilke ve bilgiler ile meslekahlakı kurallarının uygulanmasını, gerektiğizaman, zorlayabilecek bir meslekiteşekkülünün (ticaret odası, sanayi odası,mühendisler odası,…) varolması, Mesleğe girebilmek için en az kurumsal vepratik standartların (bilimsel uygulamsalözellikteki koşulları) saptamış bulunması…Meslek odalarının “yürütme” işlevine desoyunması, yasal yapıya aykırı olması nedeniyle,tüm yapılanlar yok varsayılacak, yönetim bilimineaykırı olması (organizasyon yapısı uygun1olmaması) nedeniyle doğru sonuca gitmesi demümkün olamayacaktır. Bugünün Türkiye'sinde,yapısı, yukarıda anlatıldığı gibi, çok hassas olan birsektörde, önce gerekli sistemlerin doğru kurulmasıgerekir. Bunun sahibi de, denetleme işlevinedeniyle, meslek odalarıdır. Denetim mühendisiolacakların seçimi, yetkin mühendislik, serbestinşaat mühendisliği ünvanlarının verilmesi, projevizesi,… gibi yürütmeye ilişkin görevleri, kuruluşyasasına tamamen aykırı olmasına rağmen,24 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


İncelemeleryapmakta direnmesi, hukuka aykırı düşmesineneden olmakta, daha da önemlisi bu düzenlemeleriizleme ve hesap sorma işlevinin yapılmayarak,yürütme ve yasama kurumlarına hesap soracak birorgan yok edilmektedir.1Bir organ hem yürütme ve hem de denetim işlevini aynı anda yapamaz. Birörnek vermek gerekirse bir kişi hem yüklenici ve hem de kontrol olamaz.YARARLANILAN KAYNAKLARAKINCI, Z., 1996, Milletlerarası Özel Hukukta İnşaatSözleşmeleri, DEÜ Hukuk Fakültesi Döner Sermaye İşletmesiYaytınları No:73, İzmir, 251+xviii s.BAYINDIRLIK BAKANLIĞI, 1969, Bayındırlık KuruluKararları (1938-1968), Baş-bakanlık Basımevi,Ankara, 538 s.BAYINDIRLIK BAKANLIĞI, 1983, Yapı İşleri GenelMüdürlüğü Uygulamaları İle İlgili Yürürlükteki TeknikGenelgeler, Bayındırlık Bakanlığı Matbaası,Ankara, 350s.BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI, 1993, Yapı İşleriGenel Müdürlüğü Uygulamaları İle İlgili Yürürlükteki TeknikGenelgeler, Bayındırlık Bakanlığı Mat-baası,Ankara, 870s.BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI, 1997, TeknikAraştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü, Genelgeler(1.1.1983-31.12.1996), TAU Yayın No:95Ankara 232s.ÇETİN, H.C, 2002, İnşaat Sektörünün Yapısı ve FinansalAçıdan İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi FenBilimleri Enstitüsü, İzmir, 134+xv s, (yayımlanmamış).MANİSALI, E, ve GENCER, H., 2000, Kamu Yatırımİhalelerinde İhale İndirim Oranlarını Etkileyen FaktörlerinAnalizi, 2.Yapı İşletmesi Kongresi, EÜ ve İTÜ YüksekMühendisler Birliği Derneği, Atatürk Kültür Merkezi, 15-17Haziran 2000, İzmir, s.89-98.ODTÜ, 1999, Türkiye'de Afetlere Karşı DayanıklılığıSağlayacak Yeni Bir Yerleşme ve Yapılaşma Denetim SistemiÖnerisi, TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma veUygulama Genel Müdürlüğü;Ankara.PEKİNER, K., 1977, İşletme Denetimi (İşletme Analizleri),İstanbul Üniversitesi Yayın No:2306, Sermet Matbaası, İstanbul,530 s.TOSUN, K., 1974, İşletme Yönetimi, Fakülteler Matbaası,İstanbul, 485s.URKUN, H., 1999, 1970 Yılından Bu Yana İzmir'de KurulanKonut Kooperatiflerinin İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, EgeÜniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir, 123+xviii s,(yayımlanmamış).UYGUR, T., 1993, Açıklamalı İçtihatlı İnşaat Hukuku Eserve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, Adalet Matbaacılık,Ankara, 1056 s.YÜKSEL, O. ve TÖZÜN, A.H., 2000, Enflasyon Etkisindeİnşaat Sektörü - Yeniden Değerleme, 2.Yapı İşletmesi Kongresi,EÜ ve İTÜ Yüksek Mühendisler Birliği Derneği, Atatürk KültürMerkezi, 15-16-17 Haziran 2000, İzmir, s.281-291.YÜKSEL, O., 2002, Yapı İşlerinde İhale Düzenimiz, EgeÜniversitesi Basımevi, İzmir, 611+xvii s.YÜKSEL, O., 2000, İhale Uygulamasında Uyuşmazlıklar,2.Yapı İşletmesi Kongresi, EÜ ve İTÜ Yüksek MühendislerBirliği Derneği, Atatürk Kültür Merkezi, 15-16-17 Haziran 2000,İzmir, s.55-66.ODAMIZ ÜYELERİNEİNDİRİM YAPANKURULUŞLARBİLGİ DERSANESİTel: 441 43 40BİLİMSER BİLGİSAYARTel: 441 59 49CENGİZ ÖZEREĞİTİM MERKEZİ463 05 44CEYLAN AÇIKÖĞRETİM-BİLGİSAYAR-YABANCI DİL KURSLARITel: 425 29 04DEÜ DESEMTel: 422 29 46DİYALOG PSİKOLOJİK DANIŞMANLIKTel: 323 03 03EGE SAĞLIK TESİSLERİ VE EĞİTİMMÜESSESELERİ A.Ş.Tel: 463 77 00İTA PENTel: 376 81 33İYTEV ÖZEL İSMAİL HAKKI TONGUÇİLKÖĞRETİM OKULU238 39 39KİRAZOĞLU OTOMOTİVTel: 462 73 71KORU ANAOKULUTel: 330 77 07-08LORYMA RESORT HOTELMARMARİS - TURUNÇ0 252 476 7220ÖZEL KENT HASTANESİTel: 386 70 70T.C. M.E.B. ÖZEL İZMİR DENİZYABANCI DİL KURSUTel: 330 73 66VATAN BİLGİSAYARTel: 444 56 56YAŞAMSAĞLIK LABORATUVARITel: 464 55 64Odamız üyesi velilerin çocuklarına% 30 indirim uygulanmaktadır.Odamız üyelerinin yararlanacağı ilk teknik servishizmetinden ücret alınmayacak, tüm ürünlerde% 5 indirim uygulanacaktır.Odamız üyelerine fotoğraf, takı tasarımı, kumaşboyama, resim gibi kurslar ücretsiz olarakverilmektedir.Odamız üyelerine ve ailelerine% 20 indirim uygulanmaktadır.Odamız üyelerine çeşitli kurslarda çeşitliindirimler uygulanmaktadır.Odamız üyelerine ve yakınlarına% 20 indirim uygulanmaktadır.Odamız üyesi ve birinci derece yakınlarınınsağlık hizmetlerinden faydalanmalarınısağlamak amacıyla indirimli ücretleruygulanmaktadır.Odamız üyelerine % 5 indirim uygulanmaktadırOdamız üyelerine % 10 indirimuygulanmaktadır.Odamız üyelerine işçilik ücretlerinden % 15,malzeme bedellerinden% 10 indirim uygulanmaktadır.Odamız üyelerine % 15 indirimuygulanmaktadır.Odamız üyelerine özel fiyat uygulamasıyapılacaktır.Odamız üyelerine % 10 indirimuygulanmaktadır.Odamız üyelerine ve ailelerine yaz döneminde% 20 toplu indirim uygulanmaktadır.Odamız üyelerine diğer indirimlere ek olarak(şok kampanyalar haricinde)% 3 indirim uygulanacaktır.Laboratuvar hizmetlerinde Odamız üyelerine% 20 indirim uygulanmaktadır.İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 25


Beton KöşesiTAZE BETON ÇATLAKLARIVedat YORULMAZELİnşaat MühendisiŞantiyelerde en çok görülen taze beton çatlaklarıbüzülme (rötre) ve oturma çatlaklarıdır.1. PLASTİK BÜZÜLME (RÖTRE)ÇATLAKLARIPlastik rötre çatlakları beton prizini almadanönce yaklaşık 0,5 – 4 saatleri arasında özellikledöşeme ve zemin betonlarının yüzeyinde oluşançatlaklardır (Resim 1-2)Bu çatlaklar tipik olarak düzensiz, rast geledağılımlı ve birkaç cm ile 1–2 m uzunluğundadırlar.Çatlakların derinliği 2,5 – 7 cm, genişliği 0,10 ile 3mm arasında olabilir.Çatlaklar sonrasında betonun durabilitesibozulabilir. Korozyona açık geçirgen bir durumalabilir. Çatlaklar bazen de çok nadiren olmaküzere betonda mukavemet kayıplarına yolaçabilirler.Şimdi tipik bir nisan–mayıs gününü düşünelim.oGökyüzü açık mavi, hava sıcaklığı 20 C civarında,düşük nem oranı ve saatte 20–30 km hızla esen birrüzgar.Beton dökmek için uygun bir gün izlenimiveriyor değil mi? İşte böyle günler yüklenici vemühendisleri sık sık şaşırtır. Çünkü böyle günlerdeplastik rötre çatlaklarının oluşması hemen hemenkesindir (Bu şartlarda buharlaşma oranı yaklaşık1,5 kg/m²/saat olur). O halde çıkarılacak ders şudur.Yılın her anında güneşli, rüzgarlı ve kuru (düşüknemli) havalara dikkat ediniz.Resim 2: Büzülme ( Rötre) çatlağı yakın görünüşüRötre Çatlaklarının NedenleriTaze beton yüzeyindeki buharlaşma hızınınfazla oluşu nedeniyle kaybedilen su, betonunterlemesi ile karşılanamadığı durumlarda plastikrötre çatlakları oluşur. Yüzeye yakın kısımlarda,beton su kaybederek büzülür. Alttaki beton ise bubüzülmeye uymadığı için üstteki betontabakasında çekme gerilmeleri oluşur ve betonunçatlamasına yol açar (Resim 3).Güneş Hızlı Esen Rüzgar Düşük Nem OranıResim 1: Büzülme (r ötre) çatlaklarıResim 3: Plastik büzülme nedeniyle çatlak oluşumu26 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


Beton KöşesiBu çatlamaların nedenlerini aşağıdakibaşlıklar altında toplayabiliriz.Doğal Nedenler,1- Beton dökümü sırasında havadaki nemindüşük olması (Nem oranı %90'dan % 10'a düşersebuharlaşma miktarı 8 kat, % 90'dan % 50'ye düşerse5 kat artmaktadır.)2- Havanın rüzgarlı olması, beton dökümüyapılan sahanın rüzgara açık olması, ( rüzgar hızı0'dan 40 km/saat'e yükselirse buharlaşma miktarı 9kat, 0'dan 6 km/saat'e yükselirse 4 kat artmaktadır.)3- Havanın sıcak olması ve betonundoğrudan güneş ışığına maruz kalması, ( Havaoosıcaklığı 10 Cden 38 C' ye yükselirse buharlaşmamiktarı 7 kat, 10oC'den 21oC'ye yükselirsebuharlaşma hızı 2 kat artmaktadır.)4- Dökülen betonun hidratasyonu sonucuaçığa çıkan sıcaklığı ile hava sıcaklığının çok farklıolması.Şantiye Nedenleri, Betonun boşluksuz, sıkı olarak üretilmesi,beton içindeki suyun terlemeyle yukarıçıkamaması. Beton karışımındaki ince tanelerin fazlaolması, Özellikle dökme çimentolarda çimentosıcaklığının fazla olması, Betonda inceliği fazla olan çimentolarınkullanılması, Betonun döküldüğü zemin veya kalıbın suemmesi yada su veya şerbet kaçırması, Yerleştirilen betonun olduğu gibi bırakılmasıyüzey ıslahı veya kürleme yapılmaması, Hatalı çimento kullanılması. Sıcak havalardakatkılı çimentolar yerine PÇ42,5 gibihidratasyonu yüksek çimentolarkullanılması.Çareler,Çatlama olayı yüzeydeki buharlaşmanın hızlıolmasından kaynaklandığına göre yüzeydeki nemoranını yüksek tutmak gerekmektedir (Klasikbetonda Amerikan Beton Enstitüsü 305' deöngörülen nem kaybı 0,5 kg/m²/saat'i geçtiğiyerlerde plastik rötre çatlakları için önlem alınmasıönerilmektedir). Bunu sağlamak için de:1- Döşeme ve zemin betonlarında, kalıp vezemin beton dökümü öncesi sulanarak nemlitutulmalı, olanaklar elveriyorsa kalıp yağı v.b. gibimalzemeler kullanılarak kalıplar yağlanmalıdır.2- Beton vibratör ile yerleştirilmeli, havasıcaklığı ve betonun sertleşmeye başlama hızınabağlı olarak 2. gerekiyorsa 3. kez tahta mala ileperdahlanarak yüzey ıslahı yapılmalı ve sulanarakbeton yüzeyindeki buharlaşma engellenmelidir.Varsa kür malzemesi veya ıslatılmış çuval bezi ilebeton yüzeyi kaplanmalıdır.3- Rüzgara açık inşaat alanlarında rüzgarıntaze beton yüzeylerine direkt olarak temas etmesiönlenmeli güneş ışığına açık inşaat alanlarındakuru ve sıcak havalarda geniş yüzeyli betonlartercihen gece dökülmeli ve yüzey ıslahı muhakkakyapılmalıdır. Soğuk havalarda ise betonu fazlaısıtmaktan kaçınılmalıdır.4- Betonarme yapılarda donatılar önemli birgerekçe olmadan arttırılmamalıdır. Zira bir kesittedonatı miktarının artması, betonun çekmegerilmesinin artmasına neden olur. Diğer taraftandonatıların da olabildiği kadar simetrikyerleştirilmesi lazımdır. Bu surette rötregerilmelerinin üniform bir şekilde yayılmasısağlanır ve bu gerilmelerin, bu suretle bazınoktalarında büyük bir değer almasının önünegeçilmiş olur.Sonuç:Betonun sertleşmesinden sonra yapılan yüzeysulamaları rötre çatlaklarını önlemez. Yüzeysulamasının ne zaman ne kadar süre ile yapılacağıçok önemlidir.Rötre çatlamalarını önleyen yüzey sulamaları,beton işlenebilme özelliğini kaybetmeye başladığıanda yada ilk kılcal çatlamaların oluşmayabaşladığı anda, yağmurlama denilen yöntem ileveya basınçsız doğal akışlı sulama ile yapılır vebeton sertleşinceye kadar da devam etmelidir.Genellikle zamanında yapılan ve betonsertleşinceye kadar devam eden yüzey sulamalarırötre çatlaklarının oluşmasını engellemede yeterliolabilmektedir.2. OTURMA ÇATLAKLARIOturma çatlakları özellikle döşemebetonlarında kirişlerde üst yüzeye yakın demirlerin(boyuna demirler veya etriyeler) hemen üstündeoluşurlar (Resim 6). Taze beton kalıbayerleştirildikten sonra oturma yapar, yani hafif olansu üst yüze doğru (su kusma) ağır olan agregataneleri dibe doğru hareket eder. Örneğin 40 cm.İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>27


Beton Köşesiderinliğindeki kirişte 1–2mmoturma olabilir,derinlik 39.8 – 39.9 cm' e inebilir. Kiriş içindekidemirler, özellikle üst yüze yakın olanlar, buhareketi engeller, oturmasını yapamayan betondemir boyunca çatlar (Resim 4).Döşemeler ince olduğu için oturma azdır, pekçatlama görülmez. Kirişler daha derin olduğu içinoturma çok olabilir ve demirlerin haritası betonyüzeyine çıkar.Resim 6: Donatının şeklini alan oturma çatlağıResim 4: Oturma ÇatlaklarıBeton suyu arttıkça oturma artar. Beton iyiyerleştirilmez, sıkıştırılmaz, vibrasyonuygulanmazsa oturma yine artar. Dolayısı ileçatlama da artar. Bu çatlakları önlemenin yolunormal kıvamda (~12 cm çökme ) beton kullanıpaşırı sulu betonlardan kaçınmak ve betona iyivibrasyon uygulamaktır.Oturma çatlağı bazen kolonlarda da görülebilir(Resim 5). Kolonların yüksek kıvamda dökülmesi,kötü sıkıştırma ve erken kalıp sökme kolonlardaetriyelerin altında yatay olarak oturma çatlaklarınaneden olur.Oturma çatlakları, büzülme çatlaklarınıntersidir. Büzülme çatlaklarını önlemek için betonunterlemesi olumlu bir özellikken, oturmaçatlaklarının oluşmaması için betonun terlemehızını düşürmek gerekir. Bunun için koyu kıvamdabeton dökmek ve iyi sıkıştırma yapmak yeterli olur.KAYNAKYORULMAZEL V. (2005) Şantiye Mühendisleri İçin Beton.TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi YayınıNo:49ÜyemizEmrah Emin Figen ile PınarSerçekuşuÜyemizErgün Sakartepe ile Sevgi Yılmaz01 Ağustos <strong>2007</strong> tarihinde evlendiler.ÜyemizHalit Yazıcı ile Derya Hepkarşı03 Ağustos <strong>2007</strong> tarihinde evlendiler.Resim 5: Kolonda plastik oturma çatlağıÜyemizAtilla Yıldırım ile Aslı Basank25 Ağustos <strong>2007</strong> tarihinde evlendiler.Üyelerimize yeni yaşamlarındaÖmür boyu mutluluklar dileriz.28 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


ÜyelerimizdenTRAFİK LEVHALARINDAN HAREKETLEGENİŞ YELPAZEDE DÜŞÜNCE TEMRİNLERİAbdullah BİZDENİnşaat Yüksek MühendisiKıtaları “Koparmak”/Kıtaları BağlamakKıtaları her zaman okyanuslar ve doğalengebeler birbirinden ayırmıyor. Bu ayırma işi“insan eliyle” de olabiliyor. Deniz yollarını dahakestirme bir hale getirmek için kıtaları birbirindenayıran kanallar yapmak, özünde ticarî/siyasal birkarara dayansa da bu işin gerçekleştirilmesindemühendis meslektaşlarımızın katkısı elbette büyükolmuştur.Afrika ile Asya'yı Süveyş Kanalı ile ayırmak,Güney Amerika ile Kuzey Amerika'yı PanamaKanalı ile ortadan “koparmak” 1800'lü yıllardadeğil de bugün gündemde olsaydı, acaba buprojelerin “ÇED Raporu” onay alabilir miydi?Doğanın dengesi kavramının o zaman şimdikikadar gündemde ve ağırlıklı olduğunu kimsöyleyebilir ki?Ama hak yemeyelim; meslektaşlarımız sadecekıtaları ayırıcı işlere katkı koymuyor. İki kıtayı birköprü veya tünelle birleştirmek fikri insanoğlunungenel ilgisi kadar meslektaşlarımızın da özel ilgisiniçeken bir konu elbette.Avrupa ile Afrika'yı Cebelitarık(hani şu yabancıların “Gibraltar”dediği) Boğazının altından tünellebirleştirmek, Asya ile KuzeyAmerika'yı Bering Boğazından birviyadük ile bağlamak gibi güncelprojelerin planlama vegerçekleştirilmesi için katkı koyanmeslektaşlarımız var. O kadar uzağagitmeye gerek yok; çünkü Asya ileAvrupa'yı İstanbul Boğazınınaltından tüp geçiş ile birleştirenMarmaray Projesinin sorunsuzilerlediğini de biliyoruz .Kuveyt ile Arabistan, İsveç ile Danimarkaarasında iki ülkeyi birbirine bağlayan yollar,viyadükler var. Ama iki ülkeyi değil de iki kıtayıköprü ile birleştirme işinin gerçekleşmiş örnekleriBoğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsüde ülkemizde bulunuyor.Bu köprülerin yapılmasındaki /İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>yapılmamasındaki isabet ve doğruluk derecesikonusundaki tartışmaları yok saymadan, bugün“Boğazın Gerdanlığı” nitelemesiyle İstanbulsiluetinde yerini alan bu köprülerden, mühendisolarak mesleki bir heyecan duymamak mümkündeğil. Ama “birileri” bu köprüleri Asya tarafındangelip geçenlere “Avrupa'ya Hoşgeldiniz”, Avrupatarafından gelip geçenlere “Asya'ya Hoşgeldiniz”diyebilme hazzını bile bize çok görüyor!Çünkü batılaşma yolunda kırk kusür yıllık sonsevdamız (AB)nin ülkemizle ilgili yetkililerindenbirinin (Oliver Rehn olacak galiba) BBC'de birdemecini dinledim geçenlerde: Batının o pek tutarlırasyonalitesi içinde, “Avrupa birliğine aday olanbir ülkede 'Asya'ya Hoşgeldiniz' levhası birçelişkidir, bu levhalar kaldırılmalıdır” gibilerdenbirşeyler söylüyordu.Fiziksel / coğrafî bir gerçeği ortadan kaldırma(!)pahasına bu levhaları kaldırma fikri, bize temelkonular üzerinde düşünme lüksü vermemek içinortaya habire yapay konular atıp gündemi buyapay sorunlarla doldurmaihanetinin ne güzel bir örneği!Bir “birlik” ki üye ülkelerdenbazıları “bu saatte” (yani kırk küsuryıl sonra!) “TürkiyeAvrupada/Avrupalı değildir kiAvrupa Birliğine üye yapalım”diyecek, öte yandan bir diğeryetkilisi “Yahu siz şu 'Asya'yaHoşgeldiniz', 'Avrupa'yaHoşgeldiniz' levhalarını niyekaldırmıyorsunuz” diyecek... Ve bizbunları tartışacağız!Sahi “biz” kimiz?Biz, Bize Benzeriz”Ülkemizde insan ve yük taşımacılığının %85'tenfazla bir kısmı karayollarıyla yapılıyor.Karayollarının en yüksek standartlı türü iseotoyollardır. Sürücülere bir karayolundabulunabilecek en yüksek konforu otoyollarsunuyor.29


Üyelerimizden“Erişme Kontrollu” olmaları, yani yola giriş veçıkışların sadece belirlenmiş sınırlı noktalardan,kavşaklardan olması, otoyolların başta gelenözelliği. Bunun yanında gidiş-geliş şeritlerininayrılmış olması, sayısı, izin verilen seyir hızınınyüksekliği (ülkemizde 120 km/saat) , meyillerinsınırlandırılması, kavşaklarda kurp yarıçaplarınındiğer yollara göre çok geniş tutulması nedeniylekavşak kollarındaki dönüş rahatlığı... gibiotoyolların da “olmazsa olmaz”ları var. Meselahiçbir otoyolda “sürekli viraj” işareti göremezsiniz.Çünkü sürekli virajları olan yol, otoyol olmaz. Öylebir yola otoyol denmez.İyi de, o zaman bazı otoyollarda gördüğümüz,kırmızı zemin beyaz yazıyla “Dikkat Keskin Viraj”yazan levhalar ne oluyor?Tabii bu soruya yukarıda örneklediğimiz“Avrupalı rasyonalizmi” içinde bir cevapveremezsiniz. Çünkü bizdeki “sürücü faktörü”nü,daha geniş bir ifade ile “insan faktörü”nü (ya dadaha doğru bir ifade ile “insanımız” faktörünü)dikkate almadan bu soruya doğru bir cevapverilemez.Doğru yanıt şudur: Evet “otoyol” tanımı“keskin viraj” kavramını dışlar. Ama otoyola girişve çıkışların yapıldığı kavşak kollarında izinverilen emniyetli seyir hızları da otoyolunkendisinde izin verilen hızdan çok daha düşüktür.Bunu unutmamak kaydıyla! Evet, otoyolun anagüzergahında 120 km/saat olan azamî seyir hızınınkavşaklardaki katılma ve ayrılmalarda, durumagöre, 90 km/saate, 70 km/saate, hatta 50 km/saatedüşürülmesi gerekir. Bu uyarı da her kavşak kolunagelmeden ve yol boyunca çok sayıda ve gayetbelirgin hız düşürme levhaları ile sürücüyehatırlatılır, sürücü otoyol güzergâhında 120km/saat hızını kavşaklarda, yani otoyol giriş veçıkışlarında düşürmesi için uyarılır.Peki bu mantıkla projelendirilen otoyollarda,uygulamada ne olur? Genelde kısa mesafeler içinpek otoyolu tercih etmeyen “bizim sürücümüz”otoyolun ana gövdesinde 120 km/saat sınırlamasıne demek, altındaki aracın gücüne göre “Allah neverdiyse” basıp geldiği otoyoldan çıkacağı kavşağagelirken, onca hız düşürme uyarı levhasına rağmenhızını düşürmez, çıkacağı kavşak koluna da aynıhızla girer!O zaman ne olur? “Bizim sürücümüzün” görüpde algılamadığı, görüp de “takmadığı” o hızdüşürme uyarı levhalarına temel olan merkezkaçkuvvet yasası da onu “takmaz” ve o yüksekstandartlı, geniş kurp yarıçaplı otoyolların kavşakkollarında, özellikle çıkış kollarında, vahim kazalarolur. (Mesela ülkemizin en güvenilir şehirlerarasıotobüs firmalarından birinin çift katlı otobüsününotoyol kavşağında devrildiğini görebilirsiniz.Aynıyla yaşanmıştır!)O zaman ne yapılır? Hız düşürme için konanonca standart uyarı levhasını görüp de“iplemeyen” “bizim sürücü”ye hitabeden, onunanladığı dilden bir tür “kırmızı alarm” verilir,kırmızı zeminli bir “Dikkat Keskin Viraj” levhasıkonur. Standartlar kitabında olmasa bile,işlevselliği tartışılmayacak olan bu yeni uyarılevhaları da o kesimdeki kazaları hemen hemenhiçe indirecek kadar azaltır!Şimdi; Atatürk'ümüzün bir sözünühatırlamamak mümkün mü? “Biz, bize benzeriz.”Süreksiz Eğitim / Sürekli EhliyetTrafik kazaları sıralamalarında ülkemizin neyazık ki “mutena” bir yeri var. Kayıtlara göre son 26yılda trafik kazalarında ölenlerin sayısı 164.300,yaralananların sayısı 6.250.000. (Kaza raporlarına“yaralı” olarak geçip te sonradan kaza sırasındaaldığı yaralardan dolayı ölenlerin kaydıolmadığından, bunlar ölenlerin sayısına dahildeğil) Evet, barış yaşayan bir ülkenin kaybı bunlar,savaş döneminin değil!“Sürücü Belgesi”, yani yerleşmiş kullanımıyla“ehliyet” almak için bir kurs ve bir yazılı sınav,sonra da bir “direksiyon sınavı”nda başarılı olmakgerekiyor. Sürücü kursları özelleşti, ama tümü MilliEğitim Bakanlığının denetiminde. Bu sürücükurslarında öğretilen temel konulardan biri detrafik. Burada tüm trafik levhaları tanıtılıyor.Fakat şu var: “Tüm trafik levhaları” elbette hepaynı kalmıyor. Mevcut standart trafik işaretlerineyenileri ekleniyor, değişenler oluyor.Peki acaba bu hususlar sürücü kurslarındakieğitime hangi hızda yansıyor?Ayrıca daha önce ehliyet alanlar, bu ilavelevhalardan ve değişikliklerden nasıl haberdarediliyor?Mesela ülkemizde hizmete açılan hayli moderndonanıma sahip 2X3 şeritli otoyol tünelleri artık azdeğil. Ayrıca tüneller dışında da modern donanımasahip “akıllı yol”larımız, otoyollarımız var. Acaba30 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


ÜyelerimizdenİMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 31


Üyelerimizdentünellerdeki değişken trafik işaretleri (VTS),değişken mesajlı trafik levhaları (VMS)'ler,otoyollardaki özel levhalar, AB'ye uyumkapsamında değiştirilen ve eklenen levhalar,sürücü kurslarının trafik eğitimi müfredatındayerini aldı mı?Ehliyeti daha önce alanlara, bu yeni işaretleri vedeğişiklikleri tanıtmak için medya ve örgün eğitimkurumları aracılığı ile hangi kurumlar, ne gibiçalışmalar yapıyor?Umalım ki bu soruların doyurucu cevaplarıvardır.Üzerinde durulması gereken bir nokta da şu:Ülkemizde yürürlükteki mevzuata göre, herhangibir şekilde alınan sürücü belgeleri artık otomatikolarak “ömür boyu” geçerli mi oluyor? Yoksa belgesahiplerinin yaşı veya sağlık durumlarına göredaha belge sahibi trafik suçu işlemeden devreyegirip halâ “ehil” olup olmadıklarını kontrol edenmekanizma(lar) var mı? Yoksa yaşı ve sağlıkdurumu ne olursa olsun, cepteki ehliyetledireksiyon başına geçip geçmemek sadece kişininizanına ve kararına mı bırakılıyor?Daha somut bir soru: Sürücü belgesinde“kullandığı cihaz ve protezler” kısmında“gözlükle” yazan bir sürücü, gözlük değil de lenstakmışsa, bir trafik kontrolunda bunu kontrolyapan görevliye nasıl ispatlıyor? Direksiyonbaşında lensini çıkarıp görevliye göstererek mi?Umalım ki bu sorunun da uygulanabilir bir cevabıolsun!Trafik Levhası Tacizcileri / Trafik LevhasıHırsızlarıYolları atış poligonu olarak görüp trafik işaretlevhalarını hedef tahtası olarak algılayan, hernasılsa edindiği silahın namlusunu böylecepaslanmaktan kurtaran bir kafa yapısı, ülkemizdehiç te nadir değil.Böyleyken, ülkemizde maddî boyutu biletrilyonlarla (pardon milyon YTL'lerle!) ifade edilentrafik levhası hırsızlığı olgusunu yadırgamakmümkün mü?Siz istediğiniz kadar “Her trafik levhası uzunaraştırmalar sonucu sizin can ve mal güvenliğiniziçin konulmuştur. Trafik levhalarını koruyunuz.Onlara uyunuz” gibilerden sloganları tekrarlayıpdurun! Vergi dairelerinin dış cephelerine“Vergilendirilmiş Kazanç Kutsaldır” yazmak kadaretkisi olabilir ancak. Kutsal kavramının içiniboşalttıktan sonra...Tamam seyahat özgürlüğü var, ama seyahatedecek parayı bulamayan, bulabildiğini birinciderecede temel ihtiyaçlarına harcayan, seyahat içinyayalığı tercih durumunda olan bireyin hangi ahlaknormuyla “çalmayacağını” varsayıyoruz?Evet, trafik levhalarının bu gruptakiyurttaşlarımız için tek mesajı var: Levhamalzemesinin saç veya tercihen alüminyum olarakhurda değeri! (Tabii saçdan mamul daireselstandart levhaları tepsi ya da gözleme sacı olarakkullanmak için çalanları istisna sayıyoruz!)Tanım gereği, yaya girmemesi gereken erişimkontrollu otoyollarımızın sağında, solunda, kâhemniyet şeridinde, kâh refüjlerinde, başı yerdegezinen, elindeki çuvala alüminyum meşrubatkutularını, cam şişeleri dolduran yayaların hiçyadırganmadığı, yadırganmak ne kelime, adeta32 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


Üyelerimizdenuzak tutacak bir değer ölçüleri bütününü içyaptırım olarak benimsetecek bir eğitim vermek.Ama sadece okullarda değil, okuldan önce, okulunyanında öncelikle evde, sonra da formel eğitimdışında, sivil toplum kuruluşlarında.Tamam, kabul ediyorum, “basacaksın sopayı”,“tıkacaksın kodese” veya “asacaksın bir ikisini”kolaycılığı ile şartlanan zihniyetler için kolay, kısasürede sonuç veren bir çözüm değil bu.Fakat ben de şunu iyi biliyorum: Belki zor, belkiuzun vadeli, ama elbette mümkün!“çevre gönüllüsü” gibi görüldüğü bir ortam oluştu.Böyle bir ortamda, yollardaki trafik levhasıtacizcilerine, hırsızlarına çözüm ne olabilir?Uygulamada, trafik levhalarında sonradanyapılabilecek değişiklik ve onarımları zorlaştıracakbile olsa, bu külfeti yüklenip cıvataları kaynatmak,hırsızlığa karşı bir ölçüde caydırıcı olabiliyor. Amatakdir edilir ki bu, ancak kanamalı hastanınkanamalı yerini üstten bağlayıp tamponlamaktüründen bir ön tedbir olabilir.Doğru çözüm elbette sadece polisiye önlemlerde değildir. Çünkü ekonomik etkenleri gözardıeden polisiye önlemlerin de başarılı olacağınıdüşünemeyiz.Diğer taraftan, yollarda trafik levhalarınakurşun sıkanların en azından bir bölümününekonomik bir sorunu olmadığını düşünebiliriz.Ama yine de “sıkıyorlar” işte! Bunların salt “devletmalına zarar vermek” gibi amaçla böyle hareketettiğini söylemek de gerçekçi olamaz. Psikolojiksorunlar, eğitim eksikliği gibi etkenlerebağlarsanız, o zaman da “değer ölçüleri”nikoymanız lazım ortaya! En sarhoş insanı bile okontrolsuz halinde bazı şeyleri yapmaktanalıkoyacak, köklü iç müeyyideler, içsel yaptırımlarolamaz mı?Evet, bu konuda kalıcı ve etkili çözüm, insanınher şeyden önce “eşref-i mahlukât/yaratılmışlarınen şereflisi” olma onurunu gözeten ekonomikşartların sağlandığı bir toplumda, şakaya gelmez,sulandırılmamış dış yaptırımlar yanında, bireyi dekendine ve topluma zarar verecek davranışlardanTamam, “Yasak”da, “Yasak” Olan Ne?Trafik işaretleri içinde önemli bir kümeyi“yasak” levhalar oluşturuyor. İster tehlike uyarı (T)grubu, ister trafik tanzim (TT) grubu levhalarındanolsun bir yasak, bir sınırlama mutlaka kırmızırenkle beraber! Gerçi kırmızı renk bizde bazısürücülerde, kırmızı şalın boğada yaptığı etkiyebenzer bir etki yapıyor ama, ne yapalım kural bu!Yasak içeren levhalar genelde yazısız. Levhanınüzerindeki şekilde neyin yasaklandığınısürücünün/yayanın hemen algılayıp ona göresüratle karar/tepki vermesini sağlayacak kadar netoluyor.Ama bazı durumlarda değişik ülkelerde yerelşartların zorunlu kıldığı özel yasaklar da olabiliyor.Bunların bir kısmını daha önce hiç görmemişolsanız bile, kullanıldığı ortamda ilk görüşünüzdeneyin yasaklandığını hemen anlarsınız.Mesela Fas'ın Fez şehrinde taşımacılığınağırlıklı olarak (sözüm meclisten dışarı!) eşeklerleyapıldığı mahallelerde, yaya trafiğinin yoğunolduğu sokakların başına konan “değişik” birlevhanın “eşek giremez” uyarısı olduğunu hemenanlarsınız!İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 33


ÜyelerimizdenKezâ karayollarında kullanılan bir “GirişiOlmayan Yol” levhasını, Venedikte tek yönlütrafiğe açık bir kanal/sokağın diğer başında evinduvarında görünce yadırgamazsınız.Ama İrlanda'da bir evin duvarında (Allahtanyolda değil!) gördüğünüz bir tehlike uyarıişaretinin mesajını hemen algılamanız, modadeyimle şifresini çözmeniz pek kolay olmayabilir.Eh, normal sayılır bu da; çünkü protestanİngilizlerin İngilterenin son katolik kralına karşızafer kazandığı gün olan 12 Temmuz'u OrangeOrder diye kutsayıp her yıl bu günde haylitaşkınlıkların yapıldığı bir yürüyüşdüzenlendiğini, bazı katoliklerin de bu taşkınlıklarıinançlarına saldırı sayıp evlerinin sokağa bakanduvarlarına “Protestanlar Giremez” levhalarınıasacağını neredenbileceğiz ki?Canım neyapalım, şu kuzeyIrak'taki 2000 kişilikAsurî topluluğununinançlarına ve etnikkültürüne saatlerayıran BBC, kendiyaşadığı İrlandaolayının,IRA/SinFein olayınınmezhep yönünübize hiç anlatmıyorki!Trafik Levhalarının FeminizmiÜlkemizde trafik işaretleri Avrupa EkonomikKonseyine üye olan ülkelerin 8 Kasım 1968'deViyana'da imzaladığı “Karayolu Işıklı İşaret veİşaret Levhaları Anlaşması”na göre, tabii buanlaşmanın sonraki revizyonları da dikkatealınarak yapılıyor. Bu işin anayasası bu!Bir süre önce bir gazete haberinde, Viyana'datrafik levhalarının “kadın – erkek eşitliği” ilkesinegöre yeniden düzenlendiğini okumuştum(Akşam/18.02.2006)Habere göre insanfigürü içeren trafiklevhalarında bu figürünartık sadece erkek olarakresmedilmesi sona eriyor,trafik levhalarındaki“erkek egemenliğikırılıyor”du!Mesela artık yoldaçalışma gösteren (T-15)levhasındaki kürekle harçkaran pantolonlu erkekfigürü etekli kadınolabilecekti. Ya da “AtArabası Giremez”, “ElArabası Giremez”,“Traktör Giremez” gibilevhalardaki erkek sürücüyerine artık bir hanımsürücü olabilecekti. Hanımlar (TT-40,) daki atabinebilecek, (40a/40b) “Mecburi Yaya Yolu”işaretlerindeki kız çocuğunun elini sadece “baba”figüründeki erkek değil “anne”de tutabilecekti.(TT39a/39b). Yaya geçiti, polis, alt geçit, üst geçitgösteren levhalardaki figür hanım da olmalıydı.Aynı duyarlılık herhalde “Özürlü SürücüPaneli”ndeki figür içinde geçerlidir!Ne denilebilir ki?“Pozitif ayrımcılık” gibi bir kavrama bileolumsuz bakan bu kafa, “insan hakları” gibikapsayıcı bir kavramı dahi âdeta sadece “suçluhakları”na indirgeyen, böylece kadın ya da erkek,“suç işlememiş insanın” haklarını göz ardı edenkafadan pek mi farklı sizce?34 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


Üyelerimizdenİşini Doğru Yap,Aşağılık Duygusundan Uzak ol!(AB)ye uyum çalışmaları kapsamında veyukarıda değinilen “Viyana Anlaşması”revizyonları çerçevesinde turistik yolları vemahalleri kahverengi zeminli levhalarlagöstermeye başladık.Kahverengi zemin üzerinde beyaz bordür veyazılar bulunan bu “turistik” levhalardayönlendirdiği turistik mahallin adı Türkçe olarakyazılmakla birlikte, bazı durumlarda Türkçeninaltında İngilizcesi de var (Trafik İşaretleri ElKitabının 2004 baskısında bu konuda bir bilgibulunmuyor.)Ülkemizde özgeçmişine “iyi derecede” İngilizcebildiğini yazanların çokluğunu, ama bunlarıniçinde doğru ve yerinde birkaç cümle kurupkonuşamayanların varlığını biliriz.Bu durumda yapılıp yerine konana kadar birkaçkontroldan geçmiş olması gereken turistik mahallevhalardaki İngilizce bilgilerde bazı yazım hatalarıolabiliyor. Ama bu tür levhalara “Ayıp Levhalar”manşetleriyle tepki göstermek de aşırı bir tepkiolmuyor mu dersiniz?Peki, acaba o hatalı İngilizce yazımlarla ayıpettiğimizi düşündüğümüz turistlerin ülkelerindetrafik levhalarında ne gibi yanlışlıklaryapılabiliyor, biliyor muydunuz?İşte “olmuş” bir olay: Bir yabancı ülkede bir yoltamiratı dolayısıyla yapılan geçici bir trafikdüzenlemesi işinde “Bu Yol 13 Ağustostan 31Kasıma Kadar Kapalı” yazan bir levha görürsenizne düşünürsünüz? “Yahu, Kasım ayı da nezamandan beri 31 gün çekmeye başladı” ya da “Eh,bu yol da çıkmaz ayın Çarşambası açılır artık” gibiironik şeyler mi geçer aklınızdan? Yoksa böyle birhatayı oranın gazeteleri, medyası “Çok Ayıp” gibimanşetlerle vermiştir mutlaka diye midüşünürsünüz?Benim bu olayı okuduğum meslekî dergide buolayı sadece “gırgıra alıyorlar” da...Neyse, orası İngiltere, burası Türkiyedemeyelim,. İşimizi doğru yapalım. Ama aşağılıkduygusundan da uzak olalım!İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong> 35


Üyelerimizden“Entellerimizin” ve “Halkımızın” TrafikLevhalarına BakışıTrafik levhalarına “bakanlar” ışık yeterliyse vegörme kusurları yoksa levhayı ve üzerindekiyazıları, şekilleri elbette “görürler”, ama bulevhaların vermeyi amaçladığı mesaj nasıl“algılanır” acaba? Ya da bir trafik levhası, mesajıstandard olsa bile, herkeste aynı algıyı mı doğurur?Bu en azından “entellerimiz” için böyle değil.Çünkü çoğu “dış odaklı” da olsa, artık ülkemizdede Türkçe posterlere, kartpostallara geçmiş pekçok örneğe bakarak böyle düşünüyorum.Meselâ standard trafik levhaları ile şöyle birhikâye oluşturabilmek, bu trafik levhalarınınmesajlarını “hikâyedeki gibi” algılayabilmek içinherhalde sadece “entel” olmakta yetmez. Enazından “muzip ve hınzır bir entel” olmakgerekmez mi sizce?Gerçi siz, “canım, okumanın fazlası da insanıböyle yapıyor demek ki” diye de düşünebilirsiniz.Yahut bu tür “hikâyeleri”, “hiç aklımdan çıkmıyorki” esprisinin “entelcesi” olarak değerlendirebilirsiniz.KAYBETTİKLERİMİZHasan ŞEN(1949- <strong>2007</strong>)1949 yılında doğan üyemiz 1970 yılında Ege Özel MMYOİnşaat bölümünden mezun oldu. İzmir ve Manisa'daserbest müteahhitlik ve şantiye şefliği gibi işlerde çalıştı.Üyemiz 04 Mayıs <strong>2007</strong> tarihinde vefat etti.Nadir İRİS(1946- <strong>2007</strong>)1946 yılında Diyarbakır'da doğan üyemiz ADMMAKİnşaat Bölümünden 1973 yılında mezun oldu. TCKarayolları ve DSİ'de çeşitli görevler yaptıktan sonra2005 yılında mezun oldu. Bir süre de yapı denetim işindeçalışan üyemiz 18 Temmuz <strong>2007</strong> tarihinde vefat etti.Üyelerimizin ailelerine, dostlarına vemeslektaşlarımıza başsağlığı diliyoruz.Ama ben haddimi bilip bu konuda psikoanalitikçözümlemelere falan girmeyeceğim. Sadece trafikişaret ve levhalarını bu “değişik” algılamabiçiminin direksiyon başında değil de masabaşında ya da uzun yol şoförlerinin uyumamolalarında rüyalarda kalmasını dileyeceğim!Zaten “entellerimizin” ancak “inerek” iletişimkurabildiği halkımızın bu konuda böyle kalifiyeürünler ortaya çıkarma becerisi de yok! Halkımızbu konuda çok zorlanırsa “bilinçaltını” daha somutbir şekilde ortaya dökebiliyor!ÜyemizSayın Emrah EMRE'nin eşiSedef EMRE16.07.<strong>2007</strong> tarihinde vefat etmiştir.ÜyemizSayın Talat SİVRİ'nin babasıGazeteci Yazar İsmail SİVRİ03.08.<strong>2007</strong> tarihinde vefat etmiştir.Üyelerimizin acısını paylaşır,kendilerine ve yakınlarına başsağlığı dileriz36 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


genç-İMOMESLEĞE HAZIRLIKSEMİNERLERİMİZOnur Burak MİLLİİnşaat MühendisiSeminerlere katılırken aklımda tek bir şey vardı.Acaba seminer başlıklarındaki konular, ne dereceaktarılabilecek ve o kısa zamanda verimliolabilecek mi?Seminerlere girdikçe gözlemlediğim; buseminerlerin aslında bir “yeniden gözden geçirme”işlevi gördüğüydü. İşlenilecek konu dinleyenlertarafından kısa da olsa bir ön araştırma sürecineihtiyaç duyuyor. Odadaki buluşmaderinleştiremediğiniz araştırmanın nereye doğruderinleşmesi gerektiğine ve kafanıza takılansoruları daha deneyimli birisine sorma yönündekılavuzluk etme işlevinden fazlasınıkarşılayamıyor doğal olarak, çünkü ayrılan süreancak buna izin veriyor. Ama gün içinde çalışan vekoşturanlar için kendi adıma, hem saati hem deperiyodu açısından kıvamı iyi ayarlanmış birseminerler dizisi olduğunu söyleyebilirim.Seminerlerin asıl amacı daha önce de dediğimgibi bir hızlıca “gözden geçirme” süreciolduğundan, dinleyicinin kısa da olsa bir araştırmaiçinde olması, “zaten üniversitede gördük”kolaycılığına girmeden, konuyu kısaca ele almasıve soracağı sorularını seminere gelmeden öncebelirlemesi, hem anlatıcı hem de dinleyici içinseminerlerin verimliliğini arttıracaktır.Aslında odanın dağıttığı konu özetleri; üzerindekonuşulan konunun kalıcılığı olmasını sağladığıkadar, ayrıca kısa araştırma yapamayanların konuhakkında kafasında ana hatların oluşmasınısağlayacak bir çerçeveyi sağlıyor. Bu açıdandağıtılan konu özetlerinin amacına ulaştığısöylenebilir.Sonbahar döneminde konuların daha detaylıolarak anlatılabileceği düşünülürse, sonrakiseminerler için bu toplantılar bir giriş oluşturuyor.Katılımcıların profili genelde üniversiteli veyeni mezun olduğu için seminerler bir ders dinlemeedilgenliğinde geçiyor. Oysaki bu konularınüzerinde durulması, sorularla irdelenmesi hattatartışılması gerekiyor. Tartışma ortamının canlıkılınması birçok faktöre bağlıdır. Ama ilk olarak;üniversitede kampüs yaşamının lisenin devamıgibi sürdürüldüğü gibi, meslek yaşamını daüniversite sonrası akademik bir sarhoşluklageçirme durumuna düşmeden “farkında” ve“sözde değil özde katılımcı olması gerekiyor” (!)Bu buluşmaların gerçekleşmesinde emeği geçengenç mühendisler komisyonuna teşekkürediyorum. Seminerler vasıtasıyla tanıştığımkomisyonun çalışmalarına, zamanımız olanakverdiği ölçüde bundan sonra katılacağım.Öğrenmek ve örgütlenmek dileğiyle…İMO ÖĞRENCİ ÜYELİĞİİMO ÖĞRENCİ ÜYELİĞİNİN SAĞLADIĞI AVANTAJLAR:İMO İzmir Şubesi Öğrenci Üyelerine iki ayda biryayınlanan "İMO İzmir Bülten" ile İMO GenelMerkezince çıkartılan “Teknik Güç” dergisi ücretsizolarakadreslerine gönderilecektir.İMO İzmir Şubesince açılan kurslarda % 40, Şube kitapsatış bölümlerinde bulunan kitaplarda %20 indirimdenfaydalanacaklardır.BAŞVURU İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR:Öğrenci Belgesi2 FotoğrafNüfus CüzdanıBaşvuru Ücreti : 5 YTLNOT: İMO öğrenci üyeliği için başvurular, Şubeyegelerek veya Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesive Celal Bayar Üniversitesi Genç-İMO sorumlularıylailişkiye geçip gerekli belgeleri teslim ederekyapılmaktadır.İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>37


Düşün ve SanatKİTAPLAR ARASINDAAlim ŞADANİnşaat MühendisiİNŞAAT İŞLERİNDESÖZLEŞME YÖNETİMİTeorik ve Pratik BilgilerYazan:Nedim UYANIK - İnş. Yük. Müh.Sözleşme yönetimi hertürlü yapım işinin (bina, yol,baraj, tünel, köprü vs.) ortakpaydası olan bir bütündür.Ekonomideki bütünfaaliyetlerin tahminen %40'ıinşaat sektöründe yeralmaktadır.Sözleşme, 4734 sayılı kamu ihale kanuna göre, (bukanunun bazı maddeleri 4761 ve 4964 sayılı kanunlar iledeğiştirilmiştir.) mal veya hizmet alımları ile yapımişlerinde idare ile yüklenici arasında yapılan yazılıanlaşmadır.Diğer taraftan hukuki bir işlem olup, sözleşmehukuki literatürde borçlar kanunun 355-371. maddelerikapsayan “istisna akdi” kısmında incelenmektedir.Kitap 14 bölümden oluşmakta olup her bölümsonunda pratik bilgiler verilmektedir.Konu başlıkları ; 1.Sözleşme yönetimi, 2. İhaleler içinteklif hazırlanması 3. Verimlilik ve iş etüdü, 4. İnşaatişlerinin planlanmasında kullanılan iş programları, 5.İşin süreci, süre uzatımı ve ödenek dilimi, 6. Metraj, 7.Yapı yaklaşık maliyeti düzenleme esasları, 8. Hakedişraporları, 9. Fiyat farkı esasları, 10. Kabul işlemleri, 11.Sözleşmenin bozulması ve tasfiye durumları, 12.Anlaşmazlıkların çözümü, 13. Mevzuat, 14. YararlanılankaynaklarBETONARMEYAPILARIN HESAP VETASARIMI<strong>2007</strong> Deprem Yönetmeliğive TS500-2000 'e uygunYazan : Prof.Dr. AdemDOĞANGÜNKitap 13 bölümden oluşmaktaolup, 1. Giriş, 2. BetonarmeyiOluşturan Malzemeler, 3.Beton ve DonatınınÖzellikleri, 4. Taşıyıcı SistemiSeçimi, 5. Yapılara Etkiyen Yükler, 6. Döşemeler, 7.Kirişler, 8. Kolonlar, 9. Birleşim Bölgeleri, 10. PerdeDuvarlar, 11. Merdivenler, 12. Temeller, 13. Örnek BirYapının Projelendirilmesi konularını içermektedir.YENİ ÇIKAN KİTAPLARMühendisler,Mimarlar, Bilirkişilerve Hakemler içinMevzuat El Kitabıİnş. Müh. Fikret Kemal Yıldırımİnş. Müh. Tuncer Ergenekon[Teknik Kitabevi]Özel Fiyat Analizleri<strong>2007</strong>İnş. Müh. Fikret Kemal Yıldırımİnş. Tek. Sudi Tuncel[Teknik Kitabevi]Kazıklı TemellerProf. Dr. Altay A.BİRAND[Teknik Kitabevi]MühendislikMekaniğiStatik ÇözümlüProblemlerProf. Dr. Mehmet BAKİOĞLUDoç. Dr. Ünal ALDEMİRDoç. Dr. Abdul HAYIR[Birsen Yayınevi]Zeminlerde SıvılaşmaAnaliz ve İyileştirmeYöntemleriProf. Dr. M. Mahmutoğluİnş. Yük. Müh. F. Babuçcu[Bet Yayınları]Cisimlerin MukavemetiYöntemleriProf. Dr. Mehmet Bakioğlu[Beta Yayınları]38 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


Düşün ve SanatÖYKÜ:BİR LOKMA BİR İŞ...Müfit GÖ<strong>KB</strong>UDAKİnşaat Yüksek MühendisiUzunca bir kuyruk vardı önünde…Köşebaşıkalabalık…tabağını, tepsisini kapan gelmiş… Dökülen lokmahamurları yutkunması ile yarışıyordu sanki… bir lokma… biryutkunma… hava sıcakkkk… lokmalar kızarıyor, o dakızarıyordu güneşin alnında… biraz kuyruk ilerlerse binanıngölgesine geldiğinde serinlerdi belki…sıra hala uzun.Üç gündür doğru dürüst bir şey girmemiştikarnına…doğru dürüst dediği de yumurtalı melemendi..hemşehrileri ile geldiği gün yediği karşılama yemeğiydi bu….İnşaatta... Tahtalardan çakılmış bir masa üzerindeydimelemen tenceresi… yine tahtalardan çakılmış yatakranzalarının üzerine oturup ne keyifle yemişlerdi… Allah razıolsundu arkadaşların- dan…ama olmazdı ki …o çalışmayagelmişti ve kendi emeğinin hakkını yemeliydi…yük olmakolmazdı…“Allah razı olsun…Allah kabul etsin..”“Sağol abla!”Bu seslerle sıraya döndü düşünceleri…hayır işi için lokmadöktüren tel bıyıklı,orta yaşlı tıknaz adam pek de telaşlıydı.Bir yandan tanış ve ahbapları selamlıyor,kiminin elinisıkıyor,kiminin yanağından öpüyor.. acaba biliş bir ikrammıydı? Hani kendi kendilerine!?Yok canım! Olur muydu öyle şey..karnının gurultusu daonayladı onu..gurrr…öyleyse ayıp olurrrr…. Hayırrr…. İyi deşu önündeki şişman kadın..? Evet o şişman kadının ne işi vardıki sanki burada? Kucağında altı aylık bebek de yumuk yumukelli… yanında da bir kız çocuğu…o nun kızı besbelli…o daanasına çekmiş..tos toparlak yavrucuk…Ya tam ona gelince bitiverirse lan bu hamur? Daha dayürüyeceği bir kıyamet yol var gerisin geriye, yayan yapıldak,binaların arasından, yeni yapılan inşaatlara… iş sora sora….“Abi iş var mı?”“yok!”“ne iş olursa yaparım abey… düz işçi.!”(bu kibarlığı yeniöğrenmişti..teknik terimmiş)“bize usta lazım!”“ben usta değilem!”“bize usta lazım!”“canın sağolsun…” bir ötekine…bir ötekine… ya hiç işyok, ya da aranan galifiye eleman! Ama o değildi işte ondan. Obir düz...ve hatta dümdüz bir işçiydi…yürü…yürü…yürümekten tabanları şişmişti…Şu öndeki şişman kadın da hiç yürümez miydi ki? Sırasanki hiç ilerlemiyordu.. mis gibi de kokuyordu caanımlokmalar. Şöyle şerbetli ohhh!Köyde karısı da katmer yapardı kendisine. Yanan ateşinetrafında pişen yufkaları kapışırlardı çoluk çocuk.. hiçgelmese miydi acaba buralara? Ama kış… ama kar… altı aykalkmaz kar onun memleketinden.. bir inek var cılız. Bir ikikilo süt verir. Ot yok yem yok…ne yiyordu ki ne süt verecek…“şehir ineği!”, demişti hani o geldiği ilk gün de, dayakyemişti.. gülümsedi…Sabahçı kahvesinde çayını yudumlarken bir gözüeşyalarında -yatak yorgan- bir gözü de TVde.. ŞimdiHaberler…“özel haralarda beslenen ithal cins inekler kapitalistçesinegünde tam 35 kilo süt vermekteydiler…”Hayretle; “ya şehir ineği ya !” deyivermişti..“kime diyon lan şehir eşeği?!” pata küte dayak yemiştikahvenin külhanbeyinden…Nihayet gelmişti sıra…evet şimdi kazanındibindeydi…lokmalar ıscak ıscak..ne yenirdi ama..şişmankadın da önündeydi …son anlar…tel bıyıklı adam halatelaşlıydı… gururluydu…hayır yapıyordu..Allah razıolsundu.. ama neden kuyruktakilerin çoğu iyi giyimli ve sankitok gibiydiler? Gibiydiler ve de sırf hayra binaen sıradaduruyor gibiydiler? Yoksa kibarlıklarından vazgeçmemek içinmi tok gibiydiler?Şişman kadın tepsiyi doldurttu.. çocuğun elindeki derintencereyi de..“op ooop!”“Bitecek lan! Yeter lan! Bana da kalsın lan!”Tel bıyıklı;“şşşşt! Birader ayıp oluyo! Sırayı bozmayalım lütfen!Zaten az kaldı.. bak hatta bitti bile.. bitiiii!.......”Tek bir lokma kalmıştı nasibine… elinde de çatal niyetinekürdan! Hangi dişini karıştıracaktı ki? Lokmayı nasılyuttuğunu bilemedi… hırsla koşmaya başladı…“Usta ha! Usta arıyordunuz ha! Ben ustayım lan benustayım lan!”“Usta mısın?””“evet!”“ne ustası?”“demirci ustası”“tamam yevmiye elli YTLyarın işe başla!”“olur tamam lan!( şey abey!)”Olmuştu ..olmuştu işte..işi vardı şimdi artık..köye paragönderebilecekti..bir hafta yedi gün. Yedi çarpı elli; üç yüüzellii ! ama … ama.. olmazdı.. olamazdı..“beyim kusura bakma!”“ne oldu ki?”“ben demirci ustası değilem.. yalan söyledim emme içimsığmadı.. bizim köyde deprem oldu beyim bilirsen… çokbebeler öldü..ben usta değilem.ben ehil değilem.. bu iş ehilişi… şakaya gelmez.!”“SALAK!!” dedi kendi kendine… memleketi sanki okurtaracaktı..kimler ne binalar yapıyordu bu memleketteehliyetsiz…bilgisiz.. işte şimdi yine işsizdi . Yine açtı.. çıkınınıaldı.. uzaklaşırken bir lokma'yı bir lokma işi düşündü…yutkundu… arkadan bir ses;“birader!”“buyur beyim!”“bekçilik yapar mısın? Ama yevmiye 30 ytl!Seni gidi düz dürüst işçi seni!Gel lan buraya…”“geldim bey!Allah razı olsun beeyy!”Birkaç ay sonraydı… yine yollardaydı ama bu kez keyifiçindi. İzinliydi.. geziyordu… Yine bir köşede kalabalıkgördü.. yine lokma dökülüyordu ve o şişman kadın yinesıradaydı…İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>39


Düşün ve SanatVedat YORULMAZELİnşaat MühendisiDuvar Yazılarından...Karnında fazla su vardı, adalelerinde kireçlenme,böbreklerinde de demir fazlalılığı... Beton gibiydi amaöldü"İlk görüşte aşka inanır mısın? Yoksa dışarı çıkıptekrar mı gireyim?"- Kusura bakma birader, seni birine benzettim.- Olabilir, babam çok gezermiş.Babama değerimi sordum "Dünyalar kadar” dedidünyanın değerini sordum "Beş para etmez” dedi.Her başarılı öğrencinin arkasında kopya olabilir.-Bir fille televizyon arasında ne fark vardır?-Bilmem...-Öyleyse hemen öğrenmeye bak, yoksa sana bir filitelevizyon diye yutturabilirler.Adalet mülkün temelidir. Mülk ise adaletsizliğin...AİDS virüsü de,ebola virüsü de maymun patentli.Maymundan gelmediğimiz kesin de, galiba maymundangideceğiz..Akıl yaşta değil baştadır,Zaman insanı değil armudu olgunlaştırır!Akıllı Olup Dünyanın Kahrını Çekeceğine Deli Ol DünyaSenin Kahrını Çeksin!Allah'ım! Kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Senanneme güzel bir gelin nasip et...Altın gibi çocuktu, bozdura bozdura harcadılar...Asansör bozuk. En yakın asansör karşı binadadır...Bana geceyi zindan ettiler. Af çıkacak diye sabahladım.Başına gelenlerin daha korkuncu da olabilirdi . Meselabenim başıma gelebilirdi.Benzinlikte sigara içmeyiniz. Hayatınız ucuz olabilirama benzin pahalı...Çok yaratıcıyımdır... Acayip sorun yaratırım!Dünyada ve ahirette yanmanın yolu plajlardan geçer...Eğer dünya görüşünüz tuvalet duvarında ise sizin işinizsifona kalmıştır.Eğer kişi, akıllı ve çalışkan ise takdir etAkıllı değil ama çalışkan ise dikkat etAkıllı olup da tembel ise ikaz etHem akılsız, hem de tembel ise imha et...Eskiden kibirliydim... Şimdi tamamen kusursuzum.Flaş flaş flaş.. 2,5 iskender, 1,5 kıymalı, 1 künefe, 1,5 adana,1 cola yaz 3988'e gönder... Boşan da semerini ye melodisicebine gelsin...Gözlüklerin numaralı mı? Hayır, kale arkasıHay Allah gazetesi müstehakınızı veriyor! Sadece 30 kuponaHayat bir cümledir ölüm ise noktası...Her şey üstüne üstüne geliyorsa sen ters yola girdindemektir.Hiçbir önyargım yok, bütün insanlardan eşit derece denefret ediyorum o kadar..İlgi istiyorsan hemen öl, el üstünde taşınırsın!İnsanlar neden kafalarına su dökülerek uyandırılırlar?Çünkü suyun kaldırma kuvveti vardır...İntihar özeleştirinin en dürüst biçimidir...Karanlıkta mehtapta oturmak iyidir... Ama Mehtaplakaranlıkta oturmak daha iyi!Kaynanamı kaybettim. Görenlerin görmemezlikten gelmesirica olunur....Kişi başına düşen milli gelir artsın diye hayatına son verdi.Kopya bir sanattır... Ama bizim hocalar sanattan anlamıyoo...Melike eğer bu yazıyı okuyorsan aramızdaki ilişki bitmişdemektir... (Erkekler tuvaletinde bir yazı)Aşk bir futbol topu gibidir... Önce tekmeyi basarsın, sonrada peşinden koşarsın...O kadar fakirim ki, ayakkabılarım eskimesin diye okulataksiyle gidiyorum..Okusaydım adam olacaktım, şimdi milyarderim!Otelimizde hamam böceği bulunmaz! (Fareler sağolsun)Öfke ile kalkan, bir güzel dayak yer.Ölüm korkusu sürekli değil, mezarda biten geçici birduygudurRüyaları gerçekleştirmenin en kısa yolu, uyanmaktır.Seni düşünürken, senin beni düşünüp düşünmediğindüşüncesi düşündürüyor beni...Şiddete karşı savaş açın, şiddet yanlılarını kurşunlayın.40 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


Düşün ve SanatKomik fotoğraflarİMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>41


Oyun KöşesiHABERLERBRİÇŞakir YOKAŞİnşaat Yüksek MühendisiBU SAYININ PROBLEMİBu sayımızda internette ulaşabileceğimiz briçle ilgiliönemli siteleri vereceğiz.• www.bridge.gr/wbf.htmDünya Briç Federasyonu resmi sitesi.• www.eurobridge.orgAvrupa Briç Birliği resmi sitesi.• www.acbl.orgAmerikan Kontrat Briç Ligi sitesi.• www.okbridge.orgOkbridge, internetin en büyükbriç kulübü.Günün her saatinde dünyanın her yerindenoyuncularla briç oynamanız mümkün.• www.e-bridgemaster.comOnline briç oynayabileceğiniz Okbridge'densonra en popüler site.Pik: DV1054Kör: 1098Karo: RD10Sinek: V7Pik: 7632Kör: AD732Karo: 98Sinek: R6BKGDPik: A9Kör: 54Karo: A7Sinek: A1085432Batı PikDamını çıkar. Güney 5 Trefli yapar.BULMACA ÇÖZÜMÜPik: R8Kör: RV6Karo: V65432Sinek: D9GEÇEN SAYIDAKİ PROBLEMİN ÇÖZÜMÜPik: A432Kör: 74Karo: AR32Sinek: R54Pik: R987Kör: RD5Karo: V109Sinek: 876<strong>KB</strong> DGPik: DV10Kör: V63Karo: 54Sinek: AD932Batı Trefl çıkar. Güney 5 Trefl yapar.Pik: 65Kör: A10982Karo: D876Sinek: V10SUDOKU ÇÖZÜMLERİGüney elden Tr Dam ile alır. Karo ile yere geçer, kör oynar.1) Doğu küçük koyarsa güneybüyütür. Batı alır, sinek gelir. Güneyelden alır. 2 tur pikempası yapar ve kör 7'ye doğru kör oynar. Batı kozoynamakiçin kör Ruasını koymakzorunda.SUDOKU 1Pik: 4Kör: -Karo: A32Sinek: -Pik: 9Kör: 5Karo: V10Sinek: -BKGPik: -Kör: VKaro: 5Sinek: 32Batı: Pik-karoDoğu: Kör-karoÇifte sıkışma (squeeze) geekleşmiştir.DPik: -Kör: A10Karo: D8Sinek: -2) Doğu Kör As koyup koz gelirse karo A-R ve ele kup, 2 tur pik çevirir,3. de yere doğru kör oynar. Batı alır trefli döner. Trefl (R) ile alan güneykaro çakarakele gelirken Batı Pikve Körde sıkışır.SUDOKU 2SUDOKU 342 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>


Oyun KöşesiSATRANÇEnis BİLYAP16 Yaş Altı Satranç OlimpiyatıSingapur'da yapıldıRk. Team Games + = - TB11 India 10 7 2 1 28,02 Hungary 10 7 2 1 27,53 Philippines 10 7 2 1 25,54 Uzbekistan 10 6 2 2 24,5Mert Yılmazyerli, Burak Fırat ve Ataman Aydoğdu'dan oluşankadromuz ülkemizi temsil ediyor. Ayrıca kafilede FM AlperEfe Ataman antrenör olarak bulunurken Disiplin Kuruluüyelerinden gazeteci Lütfü Özel ise kafile başkanlığınıüstlendi. Son turda Filipinler'e yenildik ve Hindistan'ın 28puanla 1., Macaristan'ın 27,5 puanla 2., Filipinler'in 25,5 3.olduğu olimpiyatta 23,5 puanla 6.olduk. İlk yedideki diğerbütün takımlarla oynayan takımımız hedeflediği sonucaulaşamasa da ilk altı takıma madalya verildiği için yurdamadalyalarla dönecekler.5 Australia 1 10 5 3 2 24,06 Turkey 10 5 1 4 23,57 Indonesia 10 6 1 3 23,58 Iran 10 4 2 4 23,09Singapore210 5 2 3 22,510 England 10 5 2 3 22,54-12 Ağustos <strong>2007</strong> tarihlerinde Singapur'da düzenlenenDünya 16 Yaş Altı Satranç Olimpiyatı sona erdi. Geçtiğimiz aySubotica'da 18 Yaş Altı Avrupa Takımlar Şampiyonası'ndagümüş madalya alan Mustafa Yılmaz, Oğulcan Kanmazalp,İki GM Normu Bir AradaPardubice'de Kıvanç Haznedaroğlu duvarı yıktı. Artıknormlar birer birer değil, ikişer ikişer geliyor. Olomuc ChessSummer <strong>2007</strong>'de iki uluslararası ustamız da büyükustanormu ve turnuva birinciliği için mücadele ediyorlardı. Bubüyükmücadele başarıyla sona erdi.IM Kıvanç Haznedaroğlu'nun sabah GM Zakhartsov ileberabere yapıp 8,5 puana ulaşarak üst üste ikinci büyükustanormunu almasının ardından en genç uluslararası ustamızEmre Can en genç büyükustamız olma yolunda ilk adımı attı.Son turda GM Sulypa ile berabere kalarak 8 puana ulaştı veilk GM Normunu aldı. İki uluslararası ustamız da hem GMNormu aldı hem de oynadıkları kapalı GM turnuvalarınıkazandılar.San Agustin Uluslararası Gençler TurnuvasıSona Erdi4-12 Ağustos <strong>2007</strong>tarihleri arasındadüzenlenen "InternationalChess Open San Agustin",Jose Ramon Anı TurnuvasıAviles'te sona erdi. 20 yaşaltı sporcuların yer aldığıve aynı turnuvada farklı yaşgruplarının sonuçlarınındeğerlendirildiği birgençler turnuvası olan Aviles, sporcularımız için Avrupa veDünya Yaş Grupları'na hazırlık turnuvası niteliğini taşıyor.Turnuvaya son üç senedir katılan Türkiye bu sene Can Ertan,IrmakSipahioğlu, Sarp Uzun, Atilla Köksel Yüksel ve MustafaYılmaz Karabayır tarafından temsil edildi.GM Atalık'tan San Francisco'da Birincilik18-26 Temmuz tarihleri arasında ABD'ninSan Francisco kentinde düzenlenen KönigGM/IM adlı Scheveningen usulü turnuvadaGM Atalık, 8/10 yaparak GM'ler arasındakien yüksek puanı aldı. IM Ekaterina Atalık ise4.5 puan alıp 5-7. dereceleri paylaştı.GM'ler maçı 30-20 kazandı.İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>43


Oyun KöşesiBULMACAAli İhsan ARGITİnşaat MühendisiBULMACASUDOKUSUDOKU-1SUDOKU-2SOLDAN SAĞA1-Dördüncü jeolojik zaman. 2-Kuytu ve karanlıkyer – Irak eski yönetiminin partisi. 3- Bir nota –Sevinç anında söylenen söz – Koyun kuzu sesi. 4 –Baş çoban – İsim – Büyücü , şaman . 5- Bayan rakip. 6- Çok acıklı olay – Buyruk, direktif. 7- Soğurma,mas. – Bir rüzgar adı . 8- Nobelyum'un simgesi –İşsiz işe yaramaz , haylaz . 9– Bağış yapma – Yarımdeğil – Çok eski tarihi anlatırken kullanılan sözcük .10- Pul bilimi, pulculuk .YUKARIDAN AŞAĞI:1- Kırmızı renkli bir kil türü . 2- Irak – Biçimsiz,ölçüsüz, şekilsiz. 3- Avrupa Birliği – Menzil,mesafe, uzaklık – Eski Filistinde bir kent . 4-Başına geldiği sözcüğü yeni anlamını veren yabancıbir önek – Yemen'in baskentinin de bulundugubölgenin adı . 5- Bir cila türü – Cet, ecdat, soy . 6-Sonsuz , bitimsiz, daimi – Abadan, Bayındır,gelişmiş ve refah içinde. 7- Trenin üzerindegittiği demir – Çocuk kundaklamak . 8- Sodyum'unsimgesi – Omurgalıların çatısını oluşturan sertmaddelerin genel adı. 9- Bir bayan adı – Bağıl,bağıntılı, göreceli. 10- EmirberSUDOKU-3Çözümler Sayfa 42'de44 İMO İzmir Şubesi Bülteni - Eylül <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>136</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!