12.07.2015 Views

Dergi pdf için tıklayın - TTMD

Dergi pdf için tıklayın - TTMD

Dergi pdf için tıklayın - TTMD

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

20Röportaj Interview<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013M.Ç. Siz 5 sene okudunuz.E.K. 5 sene okudum ve o zamanlar yanilisenin devamı gibiydi. İsmimiz üniversiteydiama biz mektebe gelip gidiyorduk.Yoklamalar yapılıyordu aynı lisede olduğugibi. Yoklamasıyla, şeyiyle mektep gibiydive kendimize yüksek mühendis diye birtitr, bir paye koyup mezun oluyorduk amazannediyorum sonunda görüldü ki dünyadakimobil üniversitelerle tatbik edilen trendindışında bir şeydi bu. Tam bizim okuduğumuzsenelerde bunun düzeltilmesine teşebbüsettiler ama biz bir kere 5 sene okumak üzereyapılmış bir müfredatın içinde olduğumuz içinhemen değiştiremediler. Bize şey koydular,opsiyonlar koydular. İşte 4.seneden sonra birmezuniyet projesi yapma şeyi falan koydulardolayısıyla bir nevi önce “bachelor degree”alıp sonradan master yapmış gibi bir şeklesoktular bizi o zamanlar. Biz o senelerinilklerinden birileriyiz. İlki bunların 1955mezunlarıdır biz de 1956 mezunları, ilk defabu yapıldı. O yapıldığında opsiyon derslerikonuldu. İşte herkes başka bir opsiyondan şeyyapıyor, kimisi tekstil opsiyonunu kullanıyor.Isı opsiyonunda olanları, Allah rahmet eylesinFikret Narter yönetiyordu. Fikret Narter Beytesisatın önemini görüyordu daha o zamandave gene rahmetli Serbülent Bingöl Bey vardı ozamanlar.M.Ç Bakanlık yapmıştı değil mi?E.K. Sonradan bakanlık da yaptı, çok değerlibir insandı. Tabi Fikret Bey, Serbülent Bey’ibulup Teknik Üniversite’ye bize hoca getirdiğizamanlarda Serbülent Bey BayındırlıkBakanlığı’nda Tesisat Bürosu’nun başkanıydı.Ve onu ilk kuruyorlar gibi bir şeydi, daha buişler henüz gelişmemişti, öğrenilmemişti,bilinmiyordu. Bize tesisat dersleri koydular.Rahmetli Nejat Aybers bize klima konularınıanlatıyordu. Bunları opsiyon dersler olarakbiz görüyorduk, bölüm dersleri olarak. Klimaöğretiyordu ve güzel öğretiyordu hakikatençok şey, işin ruhunu anlatarak. SerbülentBey sıhhi tesisat anlatıyordu, o güne kadarduyulmamış bir şeydi. Ne demek sıhhi tesisat…Böyle bir mefhum olduğunu öğrendik orada.Ve hakikaten biz mezun olduktan sonrabu işler gelişmeye başladı ve bizler de buişleri yapan insanlar olduk yavaş yavaş. Vekendilerinden çok fayda gördük yani o zamangerek Serbülent Bey’in derslerinden gerekNejat Beyin, Fikret Narter Beyin derslerindenben şahsen çok istifade ettim, formasyonumaçok tesir etti.M.Ç Derslerde uygulama imkanı bulabiliyormuydunuz?E.K. Uygulama imkanı pek yoktu o zaman.Bizler de yani talebe zihniyetiyle tatilimizdede bir yerlerde körü körüne çalışmakistemiyorduk. Daha çok herkes Karayollarındafalan, çünkü Karayollarında stajyer olarakbile çalışsanız yevmiye veriyorlardı. Herkeskendisine stajda para kazandırabilecek biryerde staj yapmak istiyordu onun için pek fazlaşey olmadı doğrusu. Ben İstinye Tersanesi’ndestajyaptığım zaman, orada da Suavi Bey vardı,o zamanki müdür. O da bu buhar ve teknolojikonularıyla çok uğraşan bir kişiydi bize de ısıekonomisi mefhumunu ilk öğretendi. SonradanSulzer Firması’nın mümessilliğiyle falan ilgiliişler yapıyordu zannediyorum. Hakikaten ısıekonomisi diye bir şey olduğunu o zamanakadar bilmiyorduk. Şöyle söyleyeyim ısıekonomisi mesela Bomonti Bira Fabrikası’nınlojmanlarında kalorifer vardı. Buhar geliyordu,radyatörlerin içinde geçiyordu öteki taraftançıkıp havaya atılıyordu. Yani o zaman böyleydi.M.Ç Üniversitede okurken Gümüşsuyu’nda,sosyal hayatınız nasıldı yani biraz da GalatasarayLisesi mezunu olduğunuz için bunu soruyorum?O dönemdeki İstanbul nasıldı?E.K. Ben tabi bu şehrin çocuğu olduğum için,o dönemki İstanbul, tabi o kelime beni çokcezbediyor, çok güzel bir İstanbul’du. Dahafakirdik, daha yoksulduk birçok şeyimiz yoktu,eksikti. Herkesin bir pantolonu iki gömleği vardıbaşka bir şeyi yoktu ama çok mesut yaşıyorduk.Birbirimize karşı çok saygılı yaşıyorduk. Şöylebir cümle hep aklımda kalmıştır,işte yenibitirdik mektebimizi, bazı arkadaşlarımız dayurt dışında. Ya yeniden tahsillerine devametmekte. Yine böyle yurt dışına giden birarkadaşımız bir gün, Türkiye’ye gelmiştelefonlaşıyoruz. “Biz Beyoğlu’na gidiyoruz”dedik “sen de gelir misin?”. –“Ah gelemembugün tıraş olmadım” dedi. Yani bu söylenmişbir cümle, ben uydurmuyorum. Şimdi bir debugünkü Beyoğlu’nu gözünüzün önüne getirin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!