24Röportaj Interview<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Tramvay Tünel ve hava gazı işletmeleri Türkhükümetine geçti, Fransız şirketi bıraktı bu işidediler. O da bir hatıra işte ya 1938 yada 1939seneleri falandı zannediyorum tam olaraktarihini hatırlayamıyorum.Yani İETT, İstanbul’un elektriğini SilahtarağaSantrali’nden verirdi. Ben de orada çalışacağımdiye çok memnundum. Haziranda mezunoldum. Gittim umum müdür muavini olanbeyefendiye. Dedim ki “Efendim ben mezunoldum”. Sormuştum arkadaşlarıma oradaçalışan yani İETT’de çalışan, bizden 1-2 seneönce mezun olmuş arkadaşlar çok da güzel birmaaş alıyorlardı. İstanbul’da oturmaya devamedeceğim, hiçbir şeyim değişmeyecek. Mektebide bitirdim, Silahtarağa’da çalışacağım vegüzel de bir maaş alacağım zannediyordum.Umum müdür muavini dedi ki bana, “senöyle almayacaksın”. “Sen” dedi “300 lira mıne alacaksın”, zaten 250 lira burs alıyordum.“Niçin efendim” dedim. Dedi ki “sen mecburihizmetlisin. Mecburi hizmetin olduğuna görebiz ne verirsek o”. Onun üzerine ben deçalışmamaya karar verdim. Bir aile dostumuzbir avukata gittim. Allah rahmet eylesin çokmuhterem bir adamdı. “Bu borç, ödenecek”dedi. “Ama sen şimdi yeni mezun oldunödeyemezsin, kaç senede ödersin ben o davayıo kadar uzatırım problem değil” dedi. “Peki 2-3senede herhalde kazanırız o parayı” dedim.“Tamam ben sana 2 sene garanti ediyorum, senmerak etme” dedi. Dolayısıyla biz hiç İETT’yegirmedik. Protesto ettik yani o haksızlığı veAnkara’da bir işte çalışmaya başladım amayani bir işe girmiş olmak için. O sırada FikretBey ve Sadık Bey (Olgaç) zaten arkadaşımız,Celal’in sınıfından yani 1955 mezunu, beniKarakaş diye bir adama tavsiye etmişler. TokarAnkara bürosunda Yılmaz Aksu hala Tokar’ınYönetim Kurulu üyesidir. O bana telefon etti.Dedi ki “seni bir yere göndereceğiz, sakınukalalık etme. İşte şu kadar maaş isterim falan.Seni bir adama göndereceğiz İstanbul’da,adam seni eğer beğenir alırsa hiçbir şey sormasesini çıkarma gir çalış, bir daha bu fırsatıkazanamazsın” dedi. Peki dedik biz de geldik.Adam da bizi aldı. Meğer ki işte Garih artıkçıkmış biz de giriyormuşuz falan.M.Ç. Ama Üzeyir Beyin orada olması, siz ÜzeyirBey’le benzer dönemlerdensiniz herhalde?E.K. Yok Üzeyir 1951 mezunu, çalışıyor işte.Tecrübe edinmiş ve kendisi artık firma kuruyorişte, onlar İshak Alaton ile 5 ortak falandılarzannediyorum başlangıçta, tabi tam olarakbilemiyorum. Ama ben İshak Alaton’u veÜzeyir Garih’i tabi çok yakından tanıyorum.
25<strong>TTMD</strong> Ocak Şubat 2013Röportaj InterviewAllah rahmet eylesin Üzeyir vefat etti, İshak’lasık görüşmüyoruz ama gene de dostum olarakdüşünüyorum kendisini.M.Ç. Ankara dediniz ama orayı çok hızlı geçtiniz.İstanbul’dan Ankara’ya gittiniz.E.K. İstanbul’da iş bulmak çok zordu onun için.M.Ç. Ankara’da ne hissettiniz. Yani meşhurYahya Kemal’in bir lafı vardır, Ankara’nın engüzel yanı İstanbul’a dönüşüdür der.E.K. Ankara’da şöyle oldu, zaten kısa birmüddet kaldık. Bir iş bulmak için gittik. İşverendevletti zaten o zaman özel sektörde, bizsonradan bulduk Karakaş’ın yanında ama yani,onlar istisnai şeyler. Normal olarak yeni mezunolan adam, gidip Türkiye Petrolleri, Karayolları,Devlet Su İşleri, Bayındırlık Bakanlığı falan gibibir yerde devlet kapısına girecek. Elektrik İşleriEtüt İdaresi’ne girebilirse çok iyi mesela oradangeçmiş olanlar Süleyman Demirel, Turgut Özalgibi kişiler çünkü orada biraz da size planlamave iktisadi mefhumlar şey yapılıyor ama oralaragirmek çok zordu. Ben onların zaten hiç birinibeceremedim. Toprak Mahsulleri Ofisi’ndeyani.. Ama bize bir istikbal vermedi. Mademmezun olduk, öbür tarafa da giremedik, biryerden bir maaş alalım. Toprak Mahsulleri Ofisiiyi maaş veriyordu. Yani iyi dediğim o günküşeye göre. Girdik çalışıyorduk işte ama 3-5 aysonra çıktım.için Türkiye’de bazen ekalliyetlere karşı böyletuhaf davranılabiliyor. Karakaş aslında çokesaslı bir Osmanlı Beyefendisiydi. Memleketebağlı bir insandı. Kendisine bir Amerikanfirması İsviçre’de oturacak “wise president”likpayesi verdi. O şart olarak “Ben memleketimiterk etmem, vaktimin üçte birini Türkiye’de,vaktimin üçte ikisini İsviçre’de geçirmek şartıylakabul ederim” dedi. Birçok, hatta devlet içindebüyük payelere yükselmiş kişilerin yaptığıgibi buradaki şeyleri satıp satıp öbür tarafatransfer olmadı. Bu memleketin insanıydı,bu memlekete faydalı olan insanlardanbiriydi. Kendisini rahmetle anıyorum, saygıylaanıyorum gerçekten. Ve benim gibi birçok gençmühendisin, şimdi dünyanın çeşitli yerlerineyayılmış birçok mühendisin iyi bir formasyonalmasına sebep olmuş çok iyi bir hoca, çok iyibir insandı.M.Ç. Sayın Kenber, bu söyleşiyigerçekleştirebildiğimiz için size çok teşekkürederim.M.Ç. İETT ve Ankara’dan bahsettik, sonra neoldu? Tokar..E.K. Tokar’a girdik, orada çalışmaya başladık.Tokar hakikatken bana bahsedildiği gibi TodoriKarakaş istisnai bir adamdı. Hem akıllı, hemçok bilgili hem de insani tarafı kuvvetli birinsandı. İlk bakışta biraz aksi gibi gözüküyordu.Çalışanlar kendisinden biraz korkar, çekinirlerdiama o aslında çok iyi bir insandı. Ben şahsen,hemen hemen formasyonuma çok tesir edeninsanlardan biri olmuştur. Düzgün düşünmeyi,vaktini israf etmeden kullanmayı, dürüstolmayı, iş hayatında dürüst olmanın esasolduğunu, mantıklı hareket etmeyi, bilgiyedeğer vermeyi hep Karakaş’tan öğrendik.Onun yanında çalışırken yalnız mühendislikşeyleri değil, o günkü Türkiye’ye göre çokgeniş bir öğrenme imkanı da vardı başka,ama yani mühendislik bilgisi yanında genç birinsan olarak, formasyon olarak bize çok tesiriolmuş bir adamdır. İsmi Todori Karakaş olduğu