07.12.2012 Views

Bereket - Albaraka Türk

Bereket - Albaraka Türk

Bereket - Albaraka Türk

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

durumuna imreniyor ve bizi okutmak<br />

istiyordu. Cağaloğlu’ndaki İstanbul<br />

Erkek Lisesi’ne kaydoldum. Kışın okuyup<br />

yazın memlekete giderek oradaki<br />

işlere yardımcı oluyordum. Hiç ikmale<br />

kalmadan okulumu bitirdim.”<br />

Gölova’nın İkinci<br />

Üniversitelisi<br />

Eskiden üniversiteye giriş için<br />

şimdiki gibi merkezî üniversite sınavı<br />

bulunmadığını belirten Seyfettin<br />

Yenidünya, “O zamanlar her üniversite<br />

sınavını kendisi yapıyordu” diyor.<br />

Şimdiki sistemin daha sağlıklı olduğunu<br />

savunan Seyfettin Yenidünya,<br />

bunun gerekçesini şöyle açıklıyor:<br />

“Her üniversite yazılı sınavını yapıyordu.<br />

Bu objektif olmayabiliyordu.<br />

Çünkü herkesin kendi tanıdıklarına torpil<br />

yapması mümkündü.” İstanbul’da<br />

bulunan bütün üniversitelerin sınavına<br />

girdiğini, ancak 1955’de son tercihle<br />

Marmara Üniversitesi Yüksek Ticaret<br />

Akademisi’ne girmeyi başardığını<br />

ifade eden Yenidünya, 1959’da mezun<br />

olurken okulun isminin Marmara<br />

Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler<br />

Akademisi olduğu bilgisini verdi. Yenidünya,<br />

“Ben Gölova’da üniversiteye<br />

giden ikinci veya üçüncü kişiyim” diyerek<br />

o günkü şartlarda eğitimli insan<br />

kaynağının ne kadar yetersiz olduğunu<br />

vurguluyor.<br />

<strong>Albaraka</strong> <strong>Türk</strong><br />

Kültürü Oluştu<br />

Profesyonel anlamda ilk işine bir<br />

dershanede muhasebeci olarak başlayan<br />

Seyfettin Yenidünya, gerçek kariyeri<br />

olan bankacılığa 1961’de <strong>Türk</strong><br />

Ticaret Bankası’nda Müfettiş Yardımcısı<br />

olarak adım atmış. Aynı bankada<br />

müfettişlik ve şube müdürlüklerinden<br />

sonra Genel Müdür Yardımcılığı görevinde<br />

de bulunduktan sonra 1982’de<br />

genç yaşta emekli olmuş. 3 sene kafasını<br />

dinleyen Yenidünya, 1985’de<br />

<strong>Türk</strong>iye’nin ilk ‘katılım bankası’ olarak<br />

faaliyete başlayan <strong>Albaraka</strong> <strong>Türk</strong>’e geçerek<br />

bankacılık kariyerinde yeni bir<br />

sayfa açmış.<br />

<strong>Albaraka</strong> <strong>Türk</strong> Merkez Şube’de<br />

Müdür Yardımcılığı yapan Yenidünya,<br />

1997’ye kadar süren <strong>Albaraka</strong> kariyerinde<br />

Karaköy ve Kadıköy Şube Müdürlüğü<br />

de bulunuyor. <strong>Albaraka</strong>’dan sonra<br />

Ticaret Sigorta’da da iki yıl Yönetim<br />

Kurulu Azası ve Genel Müdürlük görevinde<br />

bulunan Seyfettin Yenidünya,<br />

şu anda <strong>Albaraka</strong> <strong>Türk</strong>’e Denetçi olarak<br />

dışarıdan hizmet veriyor. Gelinen noktada<br />

<strong>Albaraka</strong> <strong>Türk</strong>’ün kendi kurumsal<br />

kültürünü oluşturduğuna dikkat çeken<br />

Seyfettin Yenidünya, “Banka ilk kurulduğunda<br />

herkes farklı yerden geldiği<br />

için başlangıçta uyumsuzluk vardı. Ancak<br />

zamanla kendi kültürünü oluşturdu<br />

ve oturttu. Şu anda katılım bankaları<br />

içinde en iyi çalışanlardan birisi olarak<br />

görüyorum” diye konuştu.<br />

Emeklilik<br />

Kolay İş Değil!<br />

Her çalışanın özlemle hayalini<br />

kurduğu emeklilik için, “Kolay ve<br />

tavsiye edilecek iş değil. Evde oturmak<br />

insanı öldürür. İnsanın kendini<br />

bu sürece hazırlaması lazım. Çünkü<br />

menfaat odaklı eş-dost kalmayacak”<br />

açıklamasını yapan Seyfettin Yenidünya,<br />

Okmeydanı’nda sahibi olduğu<br />

apartmanın alt katını Gölova Vakfı’na<br />

tahsis etmiş. 2000’den bu yana asıl<br />

uğraşını Gölova Vakfı oluşturuyor ve<br />

her gün işe gider gibi vakfa iniyor.<br />

“Ben okurken çok zorluk çektiğim için<br />

şimdi eğitim gören gençlerin hayatını<br />

kolaylaştırmak istiyorum” diyen Yenidünya,<br />

Gölova Vakfı yöneticisi olarak<br />

memleketine okullar - yurtlar kazandırıyor,<br />

ağaçlandırma yapıyor, yüksekokul<br />

öğrencilerine burs organize ediyor.<br />

Hemşehri ve dostlarıyla ilgilenip, kitap<br />

okuyor. İlerleyen yaşına rağmen belli<br />

olan hiçbir hastalığı bulunmadığını<br />

belirten ve dinç gözüken Yenidünya,<br />

bunun sırrının düzenli yürüyüş olduğunu<br />

söyledi. En iyi sporun yürüyüş<br />

olduğuna dikkat çeken Seyfettin Yenidünya,<br />

Okmeydanı’ndan Taksim’e 45<br />

dakikada gidebilecek kadar da yürüyüşte<br />

iddialı olduğunu ifade etti.<br />

Sevilen Bankacıya Dikkat<br />

“Şimdiye kadar verdiğim kredilerden<br />

hiç geri dönmeyen olmadı”<br />

şeklinde iddialı konuşan Seyfettin<br />

Yenidünya, “Ticaret Bankası’ndayken<br />

verdiğim kredilerden dolayı bazen<br />

gece uyuyamadığım da oldu. Kredi<br />

sonradan değil, verilirken batar. Çok<br />

sevilen bankacı tehlikelidir. Çünkü uygunsuz<br />

insanlara kredi verenler sevilir.<br />

İnce eleyip sık dokumadan kredi veren<br />

müdürlerin görevleri süresince sevenleri<br />

çok olur” dedi. Kredi verme konumunda<br />

bulunan her bankacının alıcının<br />

beden dilini iyi okuması gerektiğini<br />

vurgulayan ve “Bir insana baktığınız<br />

zaman gözünden anlayacaksınız” diyen<br />

Yenidünya, muhatabı tanıma kriterlerini<br />

şöyle sıraladı: “İnsanlar kendilerini<br />

belli ediyorlar. Yeni gelen birisi kendisini<br />

çok övüyorsa ondan korkacaksınız.<br />

Abartılı giysilerle gelenler de öyle.<br />

‘Şunu tanıyorum, falancanın selamını<br />

getirdim’ diyenlere ‘Tamam o size kefil<br />

olursa veririm’ dediğimde bir daha<br />

gelmiyorlardı zaten. Kredi alacak adamın<br />

aile hayatına da bakarım.”<br />

Kredi Kartları<br />

Herkese Verilmemeli<br />

“Kredi kartı krizinin çıkacağı baştan<br />

belliydi” açıklamasını yapan Seyfettin<br />

Yenidünya, şöyle devam etti:<br />

“Çünkü kredi kartı rastgele herkese<br />

veriliyordu. Yeni hayata atılmış, hiç<br />

para görmemiş insanlara o kartı verdiğiniz<br />

zaman kullanır, ancak ödemesini<br />

hiç düşünmez. Nitekim şimdi bunun<br />

sıkıntısı yaşanıyor. Bana göre 25-<br />

30 yaşlarına gelmiş çalışan ve ailesi<br />

olanlara verilmeli ki, harcarken sorumluluk<br />

hissetsin. İşi-gücü olmayanlara<br />

rastgele verilen kartlar yüzünden şimdi<br />

tüm ekonomi zarar görüyor.”<br />

B E R E K E T | 21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!