06.05.2016 Views

Cinedergi 38

Binder38

Binder38

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SERDAR AKBIYIK<br />

n HİÇ de alışık olmadığımız şeyler<br />

oluyor sinema endüstrisinde.<br />

Daha önce belgesel lafını doğada<br />

koşturan aslanlar veya vahşi yaşam<br />

olarak algılayan sinemamız ilk önce<br />

belgesellerle festivallerde tanıştı.<br />

Daha sonra internetin büyüsü<br />

sayesinde toplum belgeselin ne kadar<br />

önemli bir tür olduğunu anladı.<br />

Ve en sonunda sinema salonları da<br />

bu önemli türe ilgisiz kalamadı.<br />

Senna vizyona girdi. Ünlü F1 pilotu<br />

Brezilyalı Ayrton Senna’nın hayatını<br />

anlatan belgesel izleyeni sarsacak<br />

bir yapım. 1994 yılında geçirdiği<br />

kaza sonucu hayatını kaybeden<br />

Senna’nın kişisel hikayesi sadece<br />

bir araba yarışçısının öyküsü değil.<br />

Brezilya için anlamı, dini görüşleri,<br />

Alain Prost ile girdiği rekabette<br />

duruşu ve ona yapılan haksızlıklar<br />

izlenmeye değer. Batı dünyasının<br />

kendi içinde yaşadığı ikiyüzlülüğü<br />

deşifre eden Senna’nın hikayesinde<br />

F1 endüstrisinde yaşanan<br />

rezaletleri de gözler önüne seriyor.<br />

Bazı sahneler inanılmaz. Mesela<br />

Senna’nın ilk F1 yarışında birinci<br />

olarak varış çizgisini geçtiği anda<br />

attığı kahkaha ve hıçkırık karışımı o<br />

garip çığlığı. Arabayı durdurduktan<br />

sonra kendinden geçmiş ve fizik<br />

olarak bitmiş halini, yardıma gelenlerin<br />

parmaklarını zorla direksiyondan<br />

söküşlerini unutamam.<br />

Omuzlarına öyle bir kramp girmiş<br />

ki acıdan ağlaya ağlaya birincilik<br />

kupasını havaya kaldırmaya<br />

çalışıyor. Zaten sonunda da yere<br />

düşürüyor kupayı.<br />

Yurdumuza gelen Kerim Abdül<br />

Cabbar’ın belgeseli On<br />

The Shoulders of Giants da<br />

Türkiye’de özel gösterimlerle izleyici<br />

ile buluştu. Film Kerim Abdül<br />

Cabbar’ı anlatmıyor. The Harlem<br />

Rens takımının kuruluşuna<br />

ve NBA’ye etkisine odaklanıyor.<br />

ABD’deki ırkçılığın basketboldaki<br />

boyutları, yaşanan acılar insanı<br />

şaşırtıyor.<br />

Siyahların o dönemde beyazlarla<br />

beraber basket oynayamaması<br />

ve daha sonra bugünlere gelinmesi<br />

çok ilginç. Bu filmle birlikte<br />

Batı kültürünün temellerinde ne<br />

büyük haksızlıkların, iki yüzlülüklerin<br />

yattığını bir kere daha<br />

görüyoruz. Zaten Kerim Abdül<br />

Cabbar’a sorduğum bir soru<br />

üzerine söyledikleri çok önemliydi.<br />

Filmde anlatılan türde bir<br />

ırkçılığın Türkiye’de yaşandığını<br />

düşünüp düşünmediğini<br />

sorduğumda şöyle cevap verdi,<br />

“Burada öyle bir ırkçılık yok.<br />

Zaten Osmanlı imparatorluğunun

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!