26.03.2017 Views

marketing europe & anatolia Sayı: 034

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Tarih: Ekim 2014 <strong>Sayı</strong>: 34<br />

retorik<br />

Siz de<br />

bir mum yakın...<br />

kelebeğin<br />

fırtınası<br />

Sütçünün itibarı<br />

iade edilsin...<br />

Türkiye’nin<br />

Yeni Logosu


İçindekiler<br />

<strong>marketing</strong><br />

<strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

<strong>Sayı</strong>: 34 Tarih: Ekim 2014<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Eksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve<br />

Yayıncılık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.<br />

e-mail: eksantrik@eksantrik.com<br />

P.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.<br />

Genel Yayın Yönetmeni ve<br />

Sorumlu Yazı İşler Müdürü<br />

Elvin Ekşioğlu<br />

e-mail: elvin@eksantrik.com<br />

P.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.<br />

Haber ve Fotoğraflar<br />

Agency Europe & Anatolia<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Nurgül Eryıldır Günay<br />

Ali Erdem Ekşioğlu<br />

Seval Duban<br />

Ekim Sölemez<br />

Danışman<br />

Abdullah Ekşioğlu<br />

Kısa Kısa 04 - 07<br />

Yeni Ürünler 10 - 11<br />

Medya Dünyası 12 - 15<br />

Röportaj 17 - 20<br />

kelebeğin fırtanası 23<br />

Reklam Dünyası 28 - 29<br />

İlan Rezervasyon<br />

Ayşe Yılmaz<br />

Yayın Türü<br />

Süreli Yayın<br />

Yönetim Yeri<br />

Agency Europe & Anatolia<br />

Feneryolu Mh. Fahri Açan Cad.<br />

Deniz Ap. No: 21 /15<br />

Kadıköy - İstanbul - Tr.<br />

Tel: +90 555 233 24 41<br />

e-mail: meadergi@gmail.com<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Agency Europe & Anatolia tarafından<br />

Süreli yayınlanan bir e-dergidir.<br />

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film<br />

Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmetleri<br />

San. ve Tic. Ltd. Şti. aittir. Tamamı ya<br />

da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın<br />

çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.<br />

Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki<br />

görüşler ve hukuki<br />

sorumluluk yazarlara aittir.<br />

Röportaj 30 - 35<br />

retorik 37<br />

Kampanyalar 39 - 49<br />

Gezi 50 - 55<br />

Game On 56 - 59<br />

Bu derginin yayınlanma sürecinde<br />

hiçbir ağaç zarar görmemiştir.<br />

mobil: http://m-mea.eksantrik.com<br />

http://www.facebook.com/meadergi<br />

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.<br />

Kültür Sanat 60 - 61<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 1


Köşe<br />

Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com<br />

( editörden<br />

)<br />

Kim çıplak...<br />

Aslında bu ay size “Kral Çıplak” öyküsünü yazıp bu köşeyi kapatacaktım. Sonra<br />

baktım ki çıplak olan sadece kral değil, tüm teba soyunmuş kralla birlikte olmuş,<br />

çıplak olmayanları parmaklarıyla gösterip kahkahalar atarak eleştirmeye çalışıyorlar.<br />

Artık kral çıplak demek yeterli olmaktan çıkmış, tüm ahali çıplak, ancak mahcup bir<br />

fısıldamayla “haddim olmayarak ben giyinik kalmak istiyorum” diyebildim. Sonra kısık<br />

bir ses daha duydum. “ben de”, sonra bir ses daha “ben de” birden bu kısık sesler bir<br />

uğultuya dönüştü. “ben de, ben de, ben de” uğultu büyüdükçe fısıltılar haykırışlara<br />

dönüştü. artık kimsenin ne dediği tek tek seçilemiyor ama toplulukta büyük bir ses<br />

yükseliyordu “ben de, ben de” Anladım ki yalnız değilim. Benim gibi giyinik kalmak<br />

isteyen başkaları da var. O halde artık korkmadan söyleyebilirim. “Bu kral da çıplak,<br />

avanesi de çıplak.”<br />

Siz de korkmayın giyinik kalmak istiyorsanız haykırın “Çıplaksınız önce kendinize<br />

bakın sonra kahkaha atın” diye.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 3


Kısa Kısa<br />

Uçan Arabanın Mucidi Pazarlama Zirvesi’nde...<br />

MCT Danışmanlık’ın<br />

her yıl geleneksel<br />

olarak düzenlediği<br />

“Pazarlama Zirvesi”,<br />

bu yıl dünyaca<br />

ünlü konukları ile<br />

katılımcıları geleceği<br />

yaratmaya davet ediyor.<br />

Bu yıl “Change<br />

The Game” konseptiyle<br />

15’inci kez<br />

düzenlenecek olan Pazarlama Zirvesi, dünyanın en iyi<br />

düşünürlerini ve girişimcilerini İstanbul’da Lütfi Kırdar<br />

Kongre ve Sergi Sarayı’nda bir araya getiriyor. Zirvenin<br />

sürprizleri arasında uçan arabanın mucidi Slovakyalı<br />

mühendis Stefan Klein gibi isimler yer alıyor.<br />

Her yıl pazarlama sektöründe binlerce profesyoneli bir araya<br />

getiren Pazarlama Zirvesi, bu yıl tüm kuralları yıkmaya<br />

ve kökünden değiştirmeye hazırlanıyor. 3-4 Aralık 2014<br />

tarihlerinde İstanbul’da 15’incisi düzenlenecek olan Pazarlama<br />

Zirvesi’nin bu yılki teması “Change The Game”.<br />

Bu tema aynı zamanda bu yılki Konferans Başkanı Peter<br />

Fisk’in yakında raflarda yerini alacak olan “Gamechanger”<br />

adlı kitabına ilham veren ve oyunu değiştirmek için gerekli<br />

10 fikri kapsıyor.<br />

Pazarlama Zirvesi’nin bu yılki en önemli sürprizlerinden biri<br />

de zirvede bu yıl ilk kez Türk inovasyon fikirlerinin en iyileri<br />

seçilecek olması. Zirvenin ikinci gününde yapılacak olan<br />

“Game Changers Turkey Ödül Töreni” ile yerel düzeyde<br />

fark yaratan ve kazanan işletme ve markalar, katılımcılarla<br />

buluşacak.<br />

“GREAT Startup” yarışmasının süresi uzatıldı...<br />

‘GREAT’ kampanyası kapsamında Türkiye’nin genç<br />

teknoloji girişimcilerine ulaşmayı hedefleyen ‘GREAT<br />

Startup’ yarışmasına gelen yoğun başvurular ve bu<br />

yöndeki talepler üzerine başvuru tarihi 15 gün uzatıldı.<br />

Yarışmanın son başvuru tarihi 15 Ekim olarak belirlendi.<br />

Şimdiye kadar gerçekleşen başvurular Türk ekonomisine<br />

katkı sağlama potansiyeline sahip projeler olarak<br />

öne çıkarken, 5 kategoride yapılacak yarışmada birinci<br />

olan şirketler,Birleşik Krallık’a seyahat hakkı kazanacak<br />

ve Birleşik Krallık’ta iş kurmak için danışmanlık hizmeti<br />

alacaklar.<br />

Birleşik Krallık ile Türkiye arasındaki ticaret ve yatırımı<br />

desteklemek amacıyla Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım<br />

Ajansı (UKTI) tarafından yürütülen GREAT kampanyası<br />

kapsamında,Türkiye’deki genç teknoloji şirketlerine yönelik<br />

düzenlenen‘GREAT Startup’ yarışmasınaçok sayıda<br />

başvuru yapıldı. Gelen yoğun başvurular ve belirlenen<br />

sürenin uzatılmasına yönelik talepler üzerine 30 Eylül<br />

olan son başvuru tarihi 15 gün uzatılarak 15 Ekim olarak<br />

belirlendi.‘GREAT Startup’ yarışmasına yapılan başvurular<br />

arasında Türk ekonomisine katkı sağlayacak nitelikte çok<br />

sayıda proje yer alıyor.<br />

‘GREAT Startup’ yarışmasına Türkiye’de yaşayan, en az<br />

bir yıl önce kurulmuş şirketinde ana hissedarlardan biri<br />

olan, 40 yaşını geçmemiş bütün girişimciler başvurabiliyor.<br />

‘Kadın Teknoloji Girişimcisi’, ‘Üniversiteli Genç Girişimci’,<br />

‘Anadolu’dan Teknoloji Girişimcisi’, ‘Sosyal Teknoloji<br />

Girişimcisi’ ve ‘Jüri Özel Ödülü’ olmak üzere 5 farklı kategoride<br />

ödül dağıtılacak .<br />

4 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kısa Kısa<br />

Coca-Cola Türkiye’de 50. Yaşını Kutluyor ...<br />

Coca-Cola’nın Türkiye’deki<br />

yolculuğu,<br />

1964’te “Dünyaca<br />

Meşhur Coca-Cola<br />

Şimdi de Memleketimizde”<br />

sloganı ile başladı.<br />

19 araçlık “Coca-Cola<br />

Kervanı”nın<br />

bando ve alkışlar eşliğinde<br />

tüm İstanbul’u<br />

dolaşmasının üzerinden tam yarım asır geçti. Türkiye’yi bölgesel<br />

ve stratejik bir yönetim üssü olarak konumlayan Coca-<br />

Cola’nın dünyadaki beş büyük yönetim merkezinden biri olan<br />

Avrasya ve Afrika Grubu, İstanbul’daki genel merkezinden<br />

yaklaşık 2 milyarlık bir nüfusu kapsayan 84 ülkeyi yönetir hale<br />

geldi. Bu yıl Türkiye’deki 50. yaşını kutlayan Coca-ColaSistemi,<br />

Türkiye’de Çorlu, Ankara, İzmir, Bursa, Mersin, Elazığ,<br />

Sapanca, Köyceğiz ve Hazar olmak üzere toplam dokuz fabrikada<br />

üretim gerçekleştirirken,portföyünde 8 farklı kategoride,<br />

16 farklı marka yer alıyor.<br />

McKinsey firmasına 50. yılına özel bir araştırma yaptırdı. Araştırmaya<br />

göre, Coca-Cola Türkiye ve şişeleyici ortağı Coca-Co-<br />

la İçecek’ten oluşan Coca-Cola Türkiye Sistemi’nin yarattığı her<br />

1 TL, ülke ekonomisine 6.8 TL olarak yansıyor.<br />

Araştırmaya göre, Coca-Cola Türkiye Sistemi, ülkedeki ana operasyonları,<br />

tedarikçileri ve müşterileri aracılığıyla, doğrudan ve<br />

dolaylı olarak 118 bin kişilik istihdam etkisi yaratıyor.<br />

Coca-Cola Türkiye Sistemi, tarım sektöründe 685 milyon TL katma<br />

değer yaratarak 145 bin çiftçi için gelir oluştururken; perakende<br />

sektöründe ise, 2,5 milyar TL katma değer yaratarak, sektöre<br />

katkı yapmaya devam ediyor.<br />

Araştırmayla Türkiye’deki 50’inci yılında yarattığı ekonomik etkiyi<br />

ölçümleyen Coca-Cola, bugüne kadar Türkiye’ye sosyal ve<br />

çevresel olarak da önemli katkılar sağladı. Coca-Cola Türkiye<br />

Sistemi, Coca-Cola Hayata Artı Vakfı aracılığıyla 2008-2013 yılları<br />

arasında çevre, fiziksel aktivite ve diğer toplumsal projelerle<br />

ilgili, 58 projeyle, 1,2 milyon insana ulaşarak, toplam 20 milyon<br />

TL’lik yatırım gerçekleştirmiş bulunuyor. Devam eden “Çık Dışarıya<br />

Oynayalım” ve “3.2.1 Başla!”projeleriyle çocukları ve gençleri<br />

daha aktif bir yaşama yönlendirmeyi hedefleyen Coca-Cola<br />

Türkiye Sistemi, Konya havzasında gerçekleştirdiği “Geleceğin<br />

Tarımı Projesi” ile de hem toprağın ve suyun korunmasını hem<br />

de çiftçilerin iklim değişikliğine uyumunu sağlamayı amaçlıyor.<br />

17. Rafineri ve Petrokimya Konferansı...<br />

STAR Rafinerisi projesi ile Türkiye’nin özel sektör eliyle<br />

yapılan ilk rafineri yatırımına ev sahipliği yapan İzmir,<br />

rafineri ve petrokimya sektörlerinin dünya devlerini ağırlamaya<br />

hazırlanıyor.<br />

SOCAR Türkiye’nin ana sponsoru olduğu 17. Orta ve<br />

Doğu Avrupa Rafineri ve Petrokimya Konferansı 14-16<br />

Ekim tarihleri arasında Hilton Oteli’nde gerçekleştirilecek.<br />

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın<br />

açılış konuşmasını yapacağı konferans hakkında bilgi<br />

veren SOCAR Türkiye Başkanı (CEO) ve Petkim Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, 10 yıl önce rafineripetrokimya<br />

entegrasyonun taşıdığı önemi Türkiye’de<br />

anlatmaya başladıklarını söyledi. Dünyada gelişmiş<br />

ülkelerin ortak özelliklerinin, bu entegrasyonu başarıyla<br />

hayata geçirmeleri olduğunu kaydeden Yavuz, “Petkim<br />

Yarımadası’nda inşası süren STAR Rafinerisi projemiz,<br />

bu entegrasyonun dünyadaki özgün örneklerinden biri<br />

olacak. Yatırımlarımızla Avrupa’daki en önemli üretim üslerinden<br />

birini oluşturmak istiyoruz. İzmit-Yarımca’da ve<br />

İzmir-Aliağa’da 1970’li yıllarda devlet tarafından başarıyla<br />

gerçekleştirilen entegrasyon zinciri, bugün yeni halkalar<br />

eklenerek özel sektör mantığı ile yeniden hayat bulacak.<br />

5.6 Milyar Dolar yatırım bedeli ile ülkemizin özel sektör<br />

eliyle yapılan ilk rafinerisi olma özelliğini taşıyan yatırımla<br />

İzmir’e böylesine önemli bir konferans getirdiğimiz için<br />

mutluyuz. Bu konferansla dünyada ilgili sektörlerin dikkatini<br />

İzmir’e çekmeyi hedefliyoruz. SOCAR Türkiye olarak<br />

bizler de misafirlerimizi Petkim Yarımadası’nı gezdirerek<br />

yatırımlarımızı tanıtma imkanı bulacağız.” dedi.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 5


Kısa Kısa<br />

Yudum Dijital Reklam<br />

Ajansı Lowe İstanbul Oldu…<br />

Yudum Gıda, sosyal medya ve dijital reklam ajansını seçti.<br />

Lowe İstanbul Dijital, Yudum Gıda’nın Dijital Reklam Ajansı<br />

oldu. Lowe İstanbul Dijital bundan böyle Yudum Gıda’ya dijital<br />

pazarlama iletişimi kapsamında stratejik danışmanlık sunacak<br />

ve sosyal medya yönetiminden de sorumlu olacak.<br />

Lowe İstanbul Dijital, markalar en doğru strateji, en yaratıcı<br />

ve en eğlenceli haliyle dijital dünyada var olmasını sağlamak<br />

amacıyla 5 sene önce hayata geçti.<br />

Bu sürede onlarca markaya microsite, advergame, dijital<br />

projeler, sosyal medya stratejileri ve mobil uygulama gibi farklı<br />

çözümler sunarak hayata geçmesini sağladı.Lowe Istanbul’un<br />

tüm yaratıcı gücünü de arkasına alan dijital ekip, butik ajans<br />

titizliği ve dev kadro verimliliğiyle çalışmaktadır.<br />

Avansas.com,<br />

Contactplus tercih etti...<br />

Avansas.com’un<br />

iletişim<br />

danışmanı, sektörde 10.<br />

yılını kutlayan Contactplus<br />

İletişim Hizmetleri oldu. KO-<br />

Bİ’lerden büyük şirketlere ve<br />

bireysel müşterilerden kamu<br />

kuruluşlarına kadar tüm ofislerin<br />

her türlü ihtiyacını karşılayan<br />

Türkiye’nin ilk online<br />

ofis marketi Avansas.com, Contactplus ile birlikte yürüteceği<br />

çalışmalarla müşteri ağını daha da genişleterek, ofislerin zamandan<br />

ve paradan tasarruf etmelerini sağlamayı amaçlıyor.<br />

Contactplus, geliştireceği projelerle Avansas.com’un uzun<br />

vadeli bir iletişim süreci oluşturmasına katkıda bulunacak.<br />

Contactplus İletişim Hizmetleri, turizm markalarından sanayi<br />

sektörüne, hazır giyim firmalarından bilişim ve teknoloji şirketlerine<br />

farklı alanlarda 50’yi aşkın müşterisinin 70’in üzerinde<br />

markasına halkla ilişkiler alanında hizmet sunuyor. Contactplus,<br />

müşterilerine medya iletişimi, kurum içi iletişim, etkinlik<br />

ve proje yönetimi, sosyal sorumluluk projeleri geliştirilmesi gibi<br />

alanlarda bütünsel bir yaklaşımla hizmet veriyor.<br />

Sony Eurasia’da<br />

görev değişikliği...<br />

Sony PlayStation Grup<br />

Ürün Müdürü olarak<br />

atanan Mustafa Yiğit,<br />

yeni görevi kapsamında<br />

PlayStation’ın Türkiye’deki<br />

tüm operasyonlarının yönetiminini<br />

üstlenecek.<br />

Sony Eurasia’da 2011<br />

yılından bu yana PlayStation<br />

Ürün Müdürüolarak<br />

çalışan Mustafa Yiğit,<br />

PlayStation Grup Ürün Müdürlüğü görevine getirildi.<br />

Yeni görevi kapsamında PlayStation’ın Türkiye’deki tüm<br />

operasyonlarının yönetiminini üstlenecek olan Yiğit, Koç<br />

Üniversitesi İşletme Bölümü’nden tam burslu olarak<br />

2005 yılında mezun oldu.Sony’ye katılmadan önce ETİ<br />

ile Nestlé Türkiye’de pazarlama ve satış departmanlarında<br />

çeşitli yönetici pozisyonlarında görev aldı. Evli ve<br />

bir çocuk babası olan 1982 doğumlu Yiğit, iyi derecede<br />

İngilizce konuşuyor.<br />

3M Türkiye’de<br />

yapısal değişiklik...<br />

Çorlu Super Hub yatırımını<br />

bu yıl hayata geçirmeye<br />

hazırlanan 3M Türkiye’de,<br />

2011’den bu yana Üretim Direktörü<br />

olarak görev yapan<br />

Tamer Güneş, Tedarik Zinciri<br />

Direktörlüğü pozisyonuna<br />

atandı. Güneş, 3M Türkiye’nin<br />

Tedarik Zinciri Direktörlüğü<br />

görevi ile Türkiye’deki tüm üretim,<br />

satınalma, paketleme, lojistik, depolama ve fiziksel<br />

dağıtım operasyonlarını bir araya getiren Türkiye Tedarik<br />

Zinciri organizasyonunuyönetecek. 3M Türkiye, Super<br />

Hub olarak adlandırılan yeni üretim tesisini Çorlu’da<br />

kuruyor. Temelleri 2012 yılında atılan, 3M Türkiye’nin,<br />

yüksek kapasiteli üretim yaparak ve hem lokal, hem de<br />

uluslararası ihtiyaçlara cevap verebilecek olan Super<br />

Hub Çorlu tesisi, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesini<br />

kapsayan geniş bir coğrafyadaki üçüncü Super Hub tesisi<br />

olacak.<br />

6 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kısa Kısa<br />

Global Functional Excellence Award Türk Henkel’e...<br />

Global Functional<br />

Excellence Award<br />

2014’e kurumsal<br />

iletişim kategorisinde<br />

bu yıl Türkiye<br />

layık görüldü.<br />

Henkel’in global<br />

olarak şirket içinde<br />

verdiği en prestijli<br />

ödüllerden biri olan<br />

Global Functional<br />

Excellence Award<br />

2014, “Henkel’in<br />

Türkiye’deki 50.<br />

Yıldönümü” çalışmaları<br />

dolayısıyla “Kurumsal İletişim” kategorisinde bu yıl<br />

Türkiye’ye verildi.<br />

Henkel’in Türkiye’deki 50. Yıldönümü çalışmaları için Kurumsal<br />

İletişim departmanı ile birlikte şirketin farklı iş birimleri ve<br />

fonksiyonlarından çalışanların yer aldığı bir proje ekibi oluşturuldu.<br />

Tüm bu çalışmaların sonunda Türk Henkel, “Kurumsal<br />

İletişim” kategorisinde Global Functional Excellence Award<br />

2014’ü almaya hak kazandı.<br />

Türk Henkel Kurumsal İletişim Müdürü Hande Ardane, ödülden<br />

duyduğu mutluluğu ifade ederken “Henkel’in başarısı için 50. yıl<br />

ekibi olarak tutkuyla çalıştık. Global platformda da farkedilen çalışmalarımızın<br />

ödülünü de bizi çok mutlu eden Global Functional<br />

Excellence Award ile aldık. Bu özel ödül Türkiye’ye ilk kez geliyor,<br />

bu da gururumuzu bir kat daha artırıyor.” dedi.<br />

Henkel’in başarısını devam ettirebilmesi için stratejisinin mükemmel<br />

bir şekilde hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Aynı şekilde<br />

tutku, kendini işine adayan ekipler ve yüksek motivasyon<br />

da öyle. Global Functional Excellence Award da Henkel’in şirket<br />

içinde kurumsal fonksiyonlardaki mükemmel çalışmalarını onurlandırmak<br />

amacıyla Finansman, Satın Alma, İnsan Kaynakları,<br />

Kurumsal İletişim, Hukuk ve Bilgi İşlem olmak üzere her kurumsal<br />

fonksiyon dalında tüm dünyada sadece bir adet veriliyor.<br />

Ödülün değerlendirme kriterleri arasında; projenin Henkel için<br />

yarattığı değer, zorlukların üstesinden gelme, inovasyon ve yaratıcılık,<br />

strateji ve planlama, proje sonuçları, bütçe, zaman ve<br />

diğer ülkelere aktarılabilirlik yer alıyor. Seçim sürecinde öncelikle<br />

her kurumsal fonksiyonun finale kalan üç projesi ilgili fonksiyonun<br />

yürütme kurullarında seçiliyor. Son karar ise ise farklı fonksiyonlardan<br />

oluşan birimler arası global bir komite tarafından alınıyor.<br />

Turizmde reklam harcamaları 37 milyon lirayı aştı...<br />

Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nin (TUYED)<br />

Medya Takip Merkezi (MTM) verilerinden derlediği bilgilere<br />

göre, bu yılın ağustos ayında turizm sektörünün<br />

ilanları 37 milyon 668 bin liralık reklam değerine ulaştı.<br />

MTM verileri, ağustos ayında yazılı basında en fazla<br />

ilanı çıkan oteller, seyahat acentesi ve otobüs şirketlerinden<br />

derledi. Bu noktada her alanın ilk 10 firmasının<br />

ilanları dikkate alındı. İncelenen firmalar ise şöyle sıralanıyor:<br />

Ramada Plaza İzmit, Rixos Hotel, Sheraton Hotel,<br />

Golden Beach, Merit Royal Hotel, Voyage Hotels, WOW<br />

İstanbul, Holiday Inn Istanbul Airport, Akgün Hotel ,<br />

Crystal Hotel, Anı Tur, Metro Turizm, Etstur, Jolly Tours,<br />

Lady Travel, Setur, Kamil Koç, Coral Travel, Pronto Tour<br />

ve Kappa Tur.<br />

TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, bundan sonra turizm<br />

reklam harcamalarını aylık olarak açıklayacaklarını belirterek<br />

“Veriler incelendiğinde, 2014’ün ağustos ayında<br />

yazılı basında en fazla ilanları çıkan ve toplam alanı 60<br />

bin 872 sütun/cm kapsayan 10 otelin reklam adedinin<br />

603’e ulaştığı görülüyor” dedi.<br />

İlk 10 otel içinde, yerel basını da kullanarak 166 adet<br />

ilan veren Ramada Plaza İzmit adet bazında birinci sırada<br />

yer aldı. Ramada’nın ilanlarının reklam değeri 53 bin<br />

54 lira olarak hesaplanırken, ilk 10 otel içinde ilanlarının<br />

reklam değeri 2 milyon 43 bin 995 lirayı bulan Sheraton<br />

Hotel bu alanda ilk sırayı aldı. Sheraton’u ilanlarının reklam<br />

değeri 1 milyon 755 bin 855 lirayı bulan Rixos Hotel<br />

ikinci, ilanlarının reklam değeri 1 milyon 168 bin 244 liraya<br />

ulaşan Voyage Hotel üçüncü sırada izliyor.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 7


Yeni Ürünler<br />

Sony CP-V10 Taşınabilir Şarj Cihazı...<br />

ve (yanlışlıkla açılma durumundaki) şarj kayıplarını önlemek<br />

için bir Açma/Kapama düğmesine sahip. Sony’nin Hibrit<br />

Jel Teknolojisi’ni kullanan CP-V10’‘un, 1.000 defa şarj<br />

sonrasında bile batarya kalitesinin yüzde 90’nını korumasını<br />

sağlayan lityum-iyon pili, bilgisayarların USB yuvası veya bir<br />

AC adaptörü ile şarj edilebiliyor .<br />

Siyah ve beyaz renklerde sunulan Sony’nin yeni CP-V10<br />

Taşınabilir Şarj Cihazı, 15 Ekim 2014’ten itibaren Türkiye’de<br />

satışa çıkacak.<br />

Sony’nin sunduğu yeni CP-V10 Taşınabilir Şarj Cihazı,<br />

10,000mAh’lik muazzam şarj kapasitesi ile akıllı telefon, tablet,<br />

kompakt dijital kamera ve diğer taşınabilir cihazlarınızı<br />

dört defaya kadar şarj edebilme özelliği sunuyor. Bu sayede,<br />

önceki gece cihazlarınızı şarj etmemiş olsanız dahi, yeni<br />

bir güne başlarken gönül rahatlığıyla evden çıkabilmenizi<br />

sağlıyor.<br />

Yaklaşık 245 gram ağırlığında olan CP-V10 Taşınabilir<br />

Şarj Cihazı, hafif bir plastik gövdeye, ne kadar enerjiniz<br />

kaldığını görmenize imkân veren dört LED pil göstergesine<br />

Basis, Peak’i tanıttı...<br />

Giyilebilir Teknoloji lideri Basis, spor ve uyku takip cihazı<br />

Peak’i tanıttı.<br />

Intel tarafından satın alınmasından sonra tanıtılan ilk cihaz<br />

olan yeni nesil Basis Peak, benzersiz dokunmatik ekranlı<br />

yapısıyla kalp atış hızını görüntülemede isabet oranını artırıyor.<br />

Spor, uyku ve sağlık uygulamaları için tasarlanan giyilebilir<br />

cihaz teknolojileri alanında lider olan ve geçtiğimiz aylarda<br />

Intel tarafından satın alınan Basis (www.mybasis.com),<br />

yeni nesil sağlık ve uyku takip cihazı Basis Peak’i duyurdu.<br />

Yeni parlak dokunmatik ekran tasarımı ve geliştirilmiş<br />

sensör teknolojisiyle Peak, herhangi bir sırt bağına ihtiyaç<br />

duymadan, egzersizler de dahil olmak üzere 7/24 kalp ritmi<br />

görüntüleme imkanı sunuyor. Peak ile Basis, kendine özgü<br />

otomatik aktivite takibi, gelişmiş uyku analizi ve gerçek davranış<br />

değişimlerine göre tasarlanmış kullanıcı deneyimini bir<br />

araya getirerek kendi kategorisindeki en kapsamlı spor ve<br />

uyku fotoğrafını çekiyor.<br />

Peak, iOS ve Android cihazlardan gelen arama ve yazışmalar<br />

gibi akıllı telefon bildirimlerini de gösterebilecek.<br />

10 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Yeni Ürünler<br />

Galaxy K zoom’dan Sanal Tur...<br />

Samsung’un 10x optik zoom lens akıllı telefonu bir araya getiren<br />

yeni nesil ürünlerinden Galaxy K zoom’un “Sanal Tur”<br />

özelliğiyle bulunduğunuz ortamı saniyeler içinde 360 derecelik<br />

açıyla tarayıp paylaşabilirsiniz.<br />

Samsung Electronics’in bugüne kadar sunulan en gelişmiş<br />

kamera özellikleriyle kullanıcılarla buluşturduğu, benzersiz<br />

bir akıllı telefon olan Galaxy K zoom, sıradışı ve akıllı özellikleriyle<br />

ilgi çekiyor.<br />

Ürünün çekim modları içinde yer alan “Sanal Tur” özelliği,<br />

bulunduğunuz mekânı, hiçbir detayı kaçırmadan hızlı bir<br />

şekilde 360 derecelik açıyla taramanıza, görüntülemenize<br />

ve anında paylaşmanıza olanak sağlıyor. İçinde bulunduğunuz<br />

ortamı, tüm açılardan görüntüleyebileceğiniz “Sanal<br />

Tur” özelliğiyle, bir alanın tamamını görüntülemek için arka<br />

arkaya birkaç farklı kare çekip ayrı ayrı paylaştığınız günler<br />

geride kalıyor.<br />

Samsung Galaxy K zoom’un “Sanal Tur” özelliğini kullanmak<br />

aynı zamanda son derece kolay. Kamera içinden bu<br />

modu seçtiğinizde, makine size deklanşöre ne zaman basacağınızı<br />

hem yönlendirme oklarıyla hem de zamanlama<br />

Mini Drone...<br />

seçeneğiyle işaret ediyor. Size kalansa, sadece açınızı değiştirmeden<br />

olduğunuz yerde ya da ileriye-geriye doğru hareket<br />

ederek, dilediğiniz kareleri yakalamak. Çekimi tamamladığınızda<br />

Galaxy K zoom’un “Sanal Tur” modu, çektiğiniz<br />

kareleri sizin için en doğru biçimde birleştiriyor.<br />

CES 2014’te “Dijital Trendler” finalisti olan Rolling Spider ve<br />

Jumping Sumo, bulundukları her ortama eğlenceyi getiriyor.<br />

Cep telefonu ve tablet gibi mobil cihazlarla kumanda edilebilen,<br />

ve dünyanın ilk dört pervaneli Wi-Fi helikopteri<br />

olan AR.Drone’un yaratıcısı Parrot tarafından üretilen Mini<br />

Drone’lar, iOS ve Android, Kasım 2014 itibariyle Windows<br />

8.1 işletim sistemine sahip akıllı cep telefonları ve tabletlerle<br />

kontrol edilebiliyor.<br />

Parrot, oyun severlerin merakla beklediği ödüllü ‘Mini<br />

Drone’ları, Rolling Spider ve Jumping Sumo’yu piyasaya<br />

sunuyor. Mobicom tarafından Türkiye’ye getirilen Mini<br />

Drone’lar teknoloji tutkunlarıyla buluşuyor.<br />

Hem teknoloji tutkunlarının hem de oyun severlerin merakla<br />

beklediği Parrot’ın uçan robotları ‘Rolling Spider’ ve zıplayan<br />

robot ‘Jumping Sumo’ Mobicom tarafından Türkiye’ye getiriliyor.<br />

CES 2014’de En Yenilikçi Ürün, Mashable tarafından<br />

“En İyi Teknoloji”, The Verge tarafından “En İyi Drone”, Popular<br />

Mechanics tarafından “Editörün Seçimi” ödüllerini alan ve<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 11


Medya Dünyası<br />

Görev değişiklikleri...<br />

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri<br />

• Yeni Şafak Gazetesi’nden ayrılarak Yeni Akit Gazetesi<br />

Ekonomi Servisi’nde görev almaya başlayan Ekonomi<br />

Gazetecileri Derneği üyesi Cevat Kışlalı, otomotiv editörlüğü<br />

yapacak ve sektörel eklerde görev alacak.<br />

• Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Hasan Arslan, Anadolu Ajansı Finans Haberleri Müdür<br />

Yardımcısı olarak atandı.<br />

• 18 yıldır gazete ve dergilerin reklam departmanlarında,<br />

reklam müdürlüğünden direktörlüğe ve genel müdürlüğe<br />

kadar birçok pozisyonda çalışan deneyimli isim Aylin<br />

Orhan, Hürriyet’e Reklam Grup Müdürü olarak atandı<br />

• Hürriyet Ekonomi Servisi’nin deneyimli isimlerinden<br />

Demet Cengiz’in yayın ile yolları ayrıldı.<br />

• TürkMedya Dergi Grubu’nda bulunan futbol dergisi<br />

FourFourTwo genel yayın yönetmeni Mustafa Sapmaz<br />

görevinden ayrıldı.<br />

• Geçtiğimiz hafta Hürriyet Gazetesi’nden ayrılan ekonominin<br />

deneyimli ismi Demet Cengiz, bundan böyle<br />

Sözcü’de haftalık söyleşiler yapacak ve iş dünyasından<br />

kulisleri yazacak.<br />

• Milat’ın Ankara Temsilciliği’ni yürüten Seyfi Uzunkök’ün<br />

yerine gazetede köşe yazarlığı yapan Bayram Zilan<br />

atandı.<br />

• Tuğrul Eryılmaz Radikal’den ayrıldıktan sonra Radikal<br />

2’yi tek başına yapan Nazan Özcan, Yurt Gazetesi<br />

ile anlaştı. Özcan, Yurt’ta “Serbest Kürsü” isimli yorum<br />

sayfalarının editörlüğünü yapacak ve Radikal 2 tadında<br />

haftalık fikir dergisi çıkaracak.<br />

• Bugün Gazetesi yazarı Gülay Göktürk, gazeteye veda<br />

ettiğini duyurdu. Göktürk, yeni adresi olan Akşam Gazetesi’ndeki<br />

ilk yazısıyla 13 Eylül Cumartesi günü okuyucusuyla<br />

buluştu.<br />

• Habertürk’ün Ekonomi Yazarı Yavuz Semerci yayındaki<br />

görevinden ayrıldı.<br />

- Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim<br />

Yıldız, gazete ile yollarını ayırdı.<br />

• Orhan Can, spor yazarı olarak Cumhuriyet Gazetesi’nin<br />

yazar kadrosu arasına katıldı.<br />

• İbrahim Yıldız’ın ayrılması ile boşalan Cumhuriyet Gazetesi<br />

Genel Yayın Yönetmenliği görevine Utku Çakırözer<br />

getirildi.<br />

• Sabah Gazetesi’nde uzun yıllar Diploması Muhabirliği<br />

yapan ve Temmuz ayında Enerji Piyasası Düzenleme<br />

Kurumu’nda (EPDK) Basın Danışmanlığı görevine atanan<br />

Mehmet Nayır, Başbakanlık Basın Danışman Yardımcılığı<br />

görevine getirildi.<br />

• Yavuz Alogan ve Uğur Civelek, Aydınlık’ın yazar kadrosuna<br />

katıldı.<br />

• Cemiyet hayatına dair özel haberleriyle tanınan usta gazeteci<br />

Ünal Demirkaya, yazılarına Sözcü Gazetesi’nde<br />

devam edecek.<br />

• Enis Berberoğlu, CHP’nin İletişim ve Medya İle İlişkilerden<br />

sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.<br />

• Posta Gazetesi yazar kadrosuna Erkut Can’ı dahil etti.<br />

Deneyimli gazeteci, gazetenin pazar eki Karnaval’da<br />

okuyucularıyla buluşacak.<br />

• Daha önce de BirGün de köşe yazıları yazan Enver<br />

Aysever, Ekim ayında tekrar okuyucuyla buluşacak.<br />

• Usta çizer Zafer Temoçin’in Cumhuriyet Gazetesi ile<br />

yolları ayrıldı.<br />

• Hazırladığı özel dosya ve haberlerle tanınan Milli Gazete<br />

muhabiri Mustafa Kılıç’ın yayından ayrıldı. Kılıç,<br />

bundan böyle Milat Gazetesi’nde politika editörlüğü ve<br />

köşe yazarlığı yapacak.<br />

• Avrupa Sabah’ta görev alan İlan Müdürü Mesut Çakar,<br />

Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı İsmail Erel ve Haber<br />

Merkezi sorumlusu Seyfi Alp’in yayınla ilişiği kesildi.<br />

Görsel Basında Görev Değişiklikleri<br />

• TGRT Haber’de gece sorumlusu ve sabah haberleri<br />

sunuculuğu görevini yürüten İbrahim Güneş, TGRT Haber<br />

Koordinatörü olarak yeni görevine başladı.<br />

• Bülent Ülgen, BJK TV’nin genel yayın yönetmenliği görevine<br />

getirildi.<br />

• Haber Prodüktörü Ercan Eren Gürsoy, Editör İpek Kıran<br />

ve Yayın Yönetim’den Fahri Kuş’un, 360 ile yolları<br />

ayrıldı.<br />

• Kısa bir süre önce TVEM ile anlaşan Can Dündar ve<br />

ekibinin, kanal ile yolları ayrıldı.<br />

• Özge ile Güzel Bir Gün’ün sunucusu Özge Uzun’un<br />

tv8’e veda etti.<br />

• Jülide Ateş, Gündüz Kuşağı haberlerini sunmak üzere<br />

Habertürk TV ile anlaştı.<br />

• NTV’de 1 yıldır Hafta Sonu programını sunan Pınar<br />

Ergüner, kanalla yollarını ayırdı.<br />

• BJK TV’nin Haber Müdürlüğü görevine, daha önce Kanaltürk<br />

TV’de Spor Bülteni’ni sunan Ufuk Kaan Karacan<br />

getirildi.<br />

• ATV’de Basınla İlişkiler Sorumlusu olarak görev alan<br />

Aslı Ertuğrul’un yayınla yolları ayrıldı.<br />

• ATV’de Kahvaltı Haberleri’ni sunan Salih Nayman görevinden<br />

ayrıldı. Bundan böyle Kahvaltı Haberleri’ni İbrahim<br />

Sadri sunacak.<br />

• Yaklaşık 2.5 yıldır Habertürk TV’de haber sunan Gazeteci<br />

Zafer Arapkirli ile yollar ayrıldı.<br />

• Star TV’nin Basınla İlişkiler Yönetmeni Mürsel Kan görevinden<br />

ayrıldı.<br />

•TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in yayınla ilişiği ke-<br />

12 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Medya Dünyası<br />

Görev değişiklikleri...<br />

sildi. Şahin, bundan böyle Samsun Valisi olarak görev<br />

alacak.<br />

•İMC TV’de muhabirlik yapan Michelle Demishevich’in<br />

yayınla yolları ayrıldı.<br />

• Deneyimli Gazeteci Emin Varol, TVEM Ankara Temsilciliği<br />

görevine getirildi.<br />

• Bir süre önce yayını durdurulan Kanal Sokak’ın genel<br />

yayın yönetmenliği görevine Yurt Gazetesi Yazarı İdris<br />

Akyüz geldi.<br />

• Uzun süredir Kanaltürk’te görev yapan Seyhan<br />

Soygür’ün kanalla yolları ayrıldı.<br />

• TGRT Haber Ankara Diplomasi muhabiri Burak Alganatay,<br />

24 televizyonu kadrosuna katıldı.<br />

Ajansta Görev Değişiklikleri<br />

• 8 yıldır gazetecilik yapan, son olarak da İHA’da özel<br />

haber muhabirliği yapan Emin Genç, inşaat şirketi<br />

ViaProperties’te Kurumsal İletişim Uzmanı olarak göreve<br />

başladı.<br />

Medya Dünyasından Diğer Haberler<br />

• Takvim Gazetesi yazarı Arda Uskan, uzun süredir mücadele<br />

karaciğer yetmezliği nedeniyle hayata gözlerini<br />

yumdu.<br />

• Türk sinemasında, “Tosun Paşa” filminde canlandırdığı<br />

“Küçük Enişte Bekir” karakteriyle ünlenen 75 yaşındaki<br />

Tuncay Gürel hayatını kaybetti.<br />

Gazeteci Ercan Yılmaz, geçirdiği kalp krizi nedeniyle<br />

kaldırıldığı hastanede yaşama veda etti.<br />

• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi, Basın Şeref Kartı<br />

sahibi Erdoğan Erentöz yaşamını yitirdi.<br />

• tv8 yayın serüvenine yeni logosuyla devam ediyor.<br />

• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi, sürekli basın kartı<br />

sahibi Suavi Kaptan hayata gözlerini yumdu.<br />

• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi, Basın Şeref Kartı<br />

sahibi Foto Muhabiri Yılmaz Canel vefat etti.<br />

• Kanal D’nin başrollerinde Damla Sönmez, Barış Kılıç<br />

ve Canan Ergüder’in yer aldığı Güllerin Savaşı dizisi,<br />

6 Eylül’den itibaren artık, yeni bölümleri ile Cumartesi<br />

akşamları saat 20.00’de ekrana gelecek.<br />

• Yeni yayın döneminin başlamasıyla birlikte Star Ana<br />

Haber yeni saatinde ekranlara gelmeye başladı. Deneyimli<br />

haberci Nazlı Çelik’in sunumuyla Star Ana Haber<br />

18:30’da başlayacak.<br />

Başrollerinde Hüseyin Avni Danyal, Ayda Aksel, Ufuk<br />

Özkan, Ecem Özkaya Üstündağ, Mahir İpek ve Gözde<br />

Okur gibi isimlerin yer aldığı TRT 1’in sevilen dizisi Zengin<br />

Kız Fakir Oğlan’ın yayın günü değişti. Dizi çarşamba<br />

akşamları 19:55’te ekranlarda yer alacak.<br />

• Ramazan ayında ekranlara gelen Arda’nın Mutfağı,<br />

bundan böyle her cumartesi ve pazar saat 12:00’de tv8<br />

ekranlarında olacak.<br />

• Yayıncılık dünyasının önde gelen isimlerinden Kezban<br />

Akçalı hayatını kaybetti.<br />

• Başrollerini Şenay Gürler, Ege Aydan, Selin Şekerci ve<br />

Deniz Baysal’ın paylaştığı Kaçak Gelinler’in yayın günü<br />

değişti. Kaçak Gelinler, bundan böyle cumartesi akşamları<br />

saat 20:00’de izleyicisiyle buluşacak.<br />

• Çarkıfelek, hafta içi her akşam 17:00’de Kanal D ek-<br />

ranlarında olacak.<br />

• FOX’un yeni dizisi Kadim Dostum’un yayın gününde<br />

değişikliğe gidildi. Dizi, bundan böyle çarşamba akşamları<br />

19:45’te ekranlara gelecek.<br />

• Yetenek Sizsiniz Türkiye, yeni yayın dönemine yeni<br />

kanalında yeni jürileriyle merhaba dedi. Eser Yenenler,<br />

Özgü Namal ve Murat Boz’un jüri koltuğuna oturduğu<br />

Yetenek Sizsiniz Türkiye, 13 Eylül Cumartesi günü saat<br />

19:45’te tv8 ekranlarında izleyicisiyle buluştu.<br />

• Çukurova Gazeteciler Cemiyeti üyesi S. Erol ERK vefat<br />

etti.<br />

• Ali İhsan Varol’un sunumuyla daha önce Bloomberg<br />

HT ve Show TV’de yayınlanan Kelime Oyunu, yeni sezona<br />

FOX ekranlarında merhaba dedi. Kelime Oyunu<br />

pazartesi, salı, çarşamba akşamları saat 23:15’te ekranlarda<br />

yer alacak.<br />

• Kim Milyoner Olmak İster’i bundan böyle Selçuk<br />

Yöntem sunacak. Kim Milyoner Olmak İster, Selçuk<br />

Yöntem’in sunumuyla 15 Eylül Pazartesi akşam ATV’de<br />

yeni sezona başladı.<br />

• Ekranların uzun soluklu dizisi Kurtlar Vadisi, 12. sezonuna<br />

yeni kanalında devam ediyor. Kurtlar Vadisi, 18<br />

Eylül Perşembe akşamı saat 20:00’de 230. bölümüyle<br />

Kanal D ekranlarında yeni sezona başladı.<br />

• Daha önceleri çarşamba akşamları ekrana gelen Kızılelma,<br />

yeni sezona merhaba dediği 19 Eylül tarihinden<br />

itibaren cuma akşamları ekranlarda yer alacak<br />

• Eser Yenenler, İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç’un<br />

sunuculuğunu yaptığı 3 Adam programı tv8’e transfer<br />

oldu. 3 Adam, 19 Eylül’den itibaren tv8 ekranlarında.<br />

• Başrollerini Pelin Akil, Berk Oktay, Çağdaş Onur Öztürk<br />

ve Ceren Hindistan’ın paylaştığı Aşktan Kaçılmaz<br />

dizisinin yayın saati değişti. Aşktan Kaçılmaz, bundan<br />

böyle pazar akşamları 22:15’de ekranlarda yer alacak.<br />

• Başrollerinde Erkan Petekkaya ve Nurgül Yeşilçay’ın<br />

yer aldığı Star TV’nin iddialı dizisinin ismi değişti. Ben<br />

Olsaydım ismiyle ekranlarda yer alması beklenen dizinin<br />

adı Paramparça oldu.<br />

• 2001 - 2008 yılları arasında TRT 1 de yayınlanan Küçük<br />

Şeyler programı, Yaşama Yerleşmek adıyla yeni<br />

formatı ve güncellenmiş konularıyla Prof. Dr. Üstün<br />

Dökmen’in rehberliğinde yeniden ekrana geliyor. Yaşama<br />

Yerleşmek, 21 Eylül Pazar günü saat 18.00’de TRT<br />

1 ekranlarında yayın serüvenine yeniden başladı.<br />

• Kayseri’de yerel bir radyo kanalı olan Kolej FM’de<br />

programcılık yapan Mehmet Aslankaya, aracıyla kırmızı<br />

ışıkta beklediği sırada silahlı saldırıya uğrayarak hayatını<br />

kaybetti.<br />

• Kanal D’nin ana haber sunucularından Gözde Atasoy,<br />

işadamı Emirhan Kökçü ile hayatını birleştirdi.<br />

• Şarkıcı ve sunucu Gülben Ergen, haber sunucusu Erhan<br />

Çelik ile dünyaevine girdi.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 13


Medya Dünyası<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 15


Tas


Röportaj<br />

arımda Estetik...<br />

Arzum Elektrikli Ev Aletleri<br />

Alp Somyürek<br />

Arzum ismi, 1966 yılında şirketin kurucusu üç Kolbaşı<br />

kardeşin ortak arzusunu simgeleme fikrinden ortaya çıkmıştır. Bu<br />

da gitmek istediğimiz noktayı da çok doğru tanımlıyor.<br />

Günümüzde ihtiyaçları karşılayacak her kalite ve fiyatta o kadar<br />

çok seçenek var ki bu ortamda rekabet etmek hem zor, hem de<br />

başarılı olunsa bile gerçek bir tatmin yaratmıyor.<br />

Röportaj Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com<br />

- Alp Somyürek kimdir? Biraz kendinizden<br />

ve ihracat pazarlarımız arasında mekik<br />

ve iş yaşamınızdan bahseder dokuyorum. Arzum’da bulunduğum 5<br />

misiniz?<br />

yıllık dönemde 1 milyon milin üzerinde<br />

1990 yılında Boğaziçi Üniversitesi uçtum.<br />

Elektrik – Elektronik Mühendisliği bölümünden<br />

- Günümüz pazarlama trendlerinde<br />

mezun oldum. Yaklaşık 6 yıl ürünün ihtiyaç olarak satın alınma-<br />

Vestel ARGE’sinde çalıştıktan sonra sı dışında arzu nesnesi olarak sahip<br />

1996 yılında Vestel Dış Ticaret’e geçtim.<br />

olma isteği uyandırması yöntemi hız-<br />

Vestel’in ihracatının 5 yıl içerisinde la yaygınlaşmaya başladı.<br />

80 milyon dolar seviyelerinden 1 milyar Arzum ismi bana hemen bunu çağrıştırdı.<br />

doların üzerine çıktığı dönemde, bölge<br />

Arzum ismi nereden geliyor?<br />

müdürlüğü, pazarlama müdürlüğü Özel bir hikayesi var mı?<br />

ve genel müdür yardımcılığı yaptım. Arzum ismi, 1966 yılında şirketin kurucusu<br />

Ardından, 2001 yılında İngiltere’de<br />

üç Kolbaşı kardeşin ortak arzu-<br />

satın aldıkları teknoloji firması Cabot sunu simgeleme fikrinden ortaya çıkmıştır.<br />

Communications’ın başında 6 yıl geçirdim.<br />

Bu da gitmek istediğimiz noktayı<br />

Bu süre içerisinde geliştirdiğimiz da çok doğru tanımlıyor. Günümüzde<br />

yazılım, İngiltere’deki karasal yayıncılık<br />

ihtiyaçları karşılayacak her kalite ve<br />

pazarında yüzde 80’lere varan paya fiyatta o kadar çok seçenek var ki bu<br />

ulaştı. 2010 yılında da Arzum Elektrikli ortamda rekabet etmek hem zor, hem<br />

Ev Aletlerine katıldım. Kariyerim boyunca<br />

de başarılı olunsa bile gerçek bir tatmin<br />

hep yeni pazarlar ve yeni ürünlerden yaratmıyor. Ama siz o güne kadar ya-<br />

sorumlu oldum. Vestel yıllarımda ekibimle<br />

ratılmamış, düşünülmemiş ya da hayal<br />

birlikte ilk uydu alıcısı, ilk düz ek-<br />

bile edilmemiş bir ürün ya da hizmet orratılmamış,<br />

ranlı TV, ilk bilgisayar monitörü, ilk DVD taya çıkartırsanız, ufacık bir ilgi bile yaratmayı<br />

Player ihracatlarını yaptık.<br />

başarırsanız, bunun getireceği<br />

Evim hala İngiltere’de. Türkiye, İngiltere tatminin çok daha büyük ve kalıcı oldu<strong>marketing</strong><br />

<strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /17


Röportaj<br />

ğunu düşünüyorum. Arzum’daki işimi<br />

bu açıdan seviyorum, aynı hayallere<br />

koşuyoruz.<br />

- Arzum ne zaman, nerede kuruldu?<br />

Kuruluş öyküsünü kısaca anlatır<br />

mısınız?<br />

Biraz önce de bahsettiğim üç kardeş<br />

önce 1953 yılında Günay İthalat’ı kurmuşlar.<br />

O dönem markalaşma fikri henüz<br />

oluşmamış. Günay İthalat firması,<br />

bilinen yabancı markaları ithal ederek<br />

Türkiye’de dağıtıyordu. Firma olarak<br />

ufak çapta üretim işine girilerek vantilatör,<br />

portakal sıkacağı, ütü gibi ürün-<br />

Eylül ayında lanse ettiğimiz<br />

otomatik<br />

Türk Kahvesi Makinası<br />

Arzum OKKA örnek olarak<br />

verilebilir. Bu ürünler hem<br />

yurtiçinde, hem de yurtdışında<br />

Reddot, IF, Good Design, Plus<br />

X gibi pek çok ödül kazandı<br />

ve kazanmaya devam ediyor.<br />

ler üretilmiş. İlerleyen dönemde şirketin<br />

büyümesiyle Arzum markası ortaya<br />

çıkmıştır. 1966 yılındaki markalaşma<br />

Arzum’un tarihindeki ilk kırılma noktasıdır.<br />

İkinci kırılım noktası ise 1990’ların<br />

ortasında Uzakdoğu’yu keşfetmemizle<br />

gerçekleşmiştir. Sektörümüzde<br />

Çin’in dev bir üretim makinası olarak<br />

önlenemeyen yükselişini ilk keşfeden<br />

firmalardan biri olduk. Arzum olarak<br />

önce stratejik bir ortaklıkla, ardından<br />

da kendi firmamızla bir ayağımızı oraya<br />

koymayı başardık.<br />

2000’li yıllarda ise şirket bir yandan<br />

kurumsallaşırken diğer yandan Arzum<br />

ürünlerinde inovasyona gidilmiştir. Arzum<br />

olarak 2001 krizinden aldığımız<br />

derslerden birisi, şirketin finanstan<br />

başlayarak bütün fonksiyonlarında<br />

profesyonellere emanet edilme ihtiyacı<br />

olmuştur. Hızla yükselen pazar<br />

payıyla Arzum, yerli ve yabancı yatırımcıların<br />

dikkatini çekmeye başlamıştır.<br />

2008 yılında yine sektörde bir<br />

ilk gerçekleştirilerek yüzde 49 hisseyle<br />

Arzum finansal bir ortağa sahip olmuştur.<br />

Bunlara paralel olarak her biri pek çok<br />

ödül taşıyan ürünler üretilmeye başlanmıştır.<br />

İlk elektrikli cezve, elektrikli<br />

çay makinası, sürgülü ekmek kızartma<br />

makinası gibi. Son olarak 2014<br />

yılının Eylül ayında lanse ettiğimiz<br />

otomatik Türk Kahvesi Makinası Arzum<br />

OKKA örnek olarak verilebilir. Bu<br />

ürünler hem yurtiçinde, hem de yurtdışında<br />

Reddot, IF, Good Design, Plus X<br />

gibi pek çok ödül kazandı ve kazanmaya<br />

devam ediyor.<br />

- Elektrikli ev aletleri sektörünün<br />

Türkiye’de geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Bu gelişmede<br />

Arzum’un marka konumlandırması<br />

nasıl, nerede duruyor?<br />

Türkiye her şeyden önce elektrikli ev<br />

aletleri sektöründe ciddi bir üretim üssü.<br />

Hem yerli, hem de yabancı markalara<br />

üretim yapan pek çok tesis var. Ürün<br />

18 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Röportaj<br />

ve hizmet kalitemizden ödün vermeden<br />

ve yenilikçi ürünlerimizi ön plana çıkartarak,<br />

yakın coğrafyamızdan başlayıp<br />

Arzum’u elektrikli ev aletleri sektöründe<br />

bir dünya markası yapmayı hedefliyoruz.<br />

Bununla ilgili stratejilerimiz planladık.<br />

Çıktığımız bu yolda, yukarıda<br />

bahsettiğimiz ‘ihtiyaç ürünleri’nden ziyade<br />

‘arzu ürünleri’ en önemli kozumuz<br />

olacak.<br />

- Arzum’un ürün gamında hangi kategoriler<br />

var? Her markanın bir amiral<br />

gemisi oluyor. Arzum’un amiral<br />

gemisi ürünü hangisi?<br />

Arzum’un ürün gamı 8 kategoriden<br />

oluşuyor: Gıda Hazırlama, İçecek Hazırlama,<br />

Pişirme ve Kızartma, Kişisel<br />

Bakım, Ütü, Temizlik, Tava/Tencere<br />

ve Aksesuar Grubu. En kuvvetli olduğumuz<br />

kategoriler Gıda Hazırlama ve<br />

İçecek Hazırlama. Geleneksel olarak<br />

Arzum’un mutfak içindeki yeri ayrı diyebiliriz.<br />

Pazar payı araştırmalarında<br />

mutfak ürünleri söz konusu olduğunda<br />

genelde birinci sırada yer alıyoruz.<br />

Türkiye’de bir ilk olan 6 bıçaklı Blendart<br />

serisi blenderlarımız, buzu bile parçalayan<br />

gücüyle önce çıkan ürünlerimiz var.<br />

Ancak bu yıl temizlik kategorisine yatırım<br />

yaparak, bu konuda atağa geçtik.<br />

- Büyük şehirlerde satılan ürünlerinizle,<br />

Anadolu’da satılan ürünler<br />

arasında farklılıklar var mı? Ülkenin<br />

doğusu ve batısı aynın ürünlere mi<br />

ilgi gösteriyor, yoksa yöresel olarak<br />

farklar oluşuyor mu?<br />

Yöresel olarak farklılıklar olabiliyor.<br />

Sözgelimi, ailelerin daha kalabalık olduğu<br />

Anadolu’da büyük hazneli pişiriciler;<br />

fritözler, pilav makinalarının yanı<br />

sıra mutfak robotları ve kıyma makinaları<br />

daha fazla satılıyor.<br />

- İhracat yaptığınız ülkeler hangileri?<br />

Türkiye üretiminizin ne kadarını ihraç<br />

ediyorsunuz? Türkiye pazarında<br />

ya da yurtdışında rakip gördüğünüz<br />

ülke ya da markalara ilişkin rekabet<br />

şartlarını değerlendirir misiniz?<br />

En büyük ihracat<br />

pazarlarımız, Almanya, Irak<br />

ve İran. Yurtdışındaki<br />

rakiplerimizi iki gruba<br />

ayırmak mümkün: Birincisi<br />

dünya markası olan rakipler,<br />

diğeri de her ülkenin<br />

kendi yerel markaları.<br />

30 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yıllık satışlarımızın<br />

yaklaşık yüzde 10’unu ihracat<br />

oluşturuyor. En büyük ihracat pazarlarımız,<br />

Almanya, Irak ve İran. Yurtdışındaki<br />

rakiplerimizi iki gruba ayırmak<br />

mümkün: Birincisi dünya markası olan<br />

rakipler, diğeri de her ülkenin kendi yerel<br />

markaları. Dünya markaları genelde<br />

kaliteli ürünleri ve marka bilinirlikleri ile<br />

öne çıkarken, yerel markalar tüketicileri<br />

düşük fiyatlarla cezbetmeye çalışıyorlar.<br />

Bu ortam içerisinde biz uzun vadeli<br />

düşünerek, kalitemizden ödün vermeden,<br />

kendimizi dünya markaları arasında<br />

konumlandırmayı amaçlıyoruz.<br />

İnsanların güvenini kazanıp bizden gönül<br />

rahatlığıyla ikinci, üçüncü kez ürün<br />

almalarını ve bizi çevrelerindekilere<br />

tavsiye etmelerini hedefliyoruz. Bu açıdan<br />

satış sonrası servis ağına da önem<br />

veriyoruz. Hangi ülkede olursak olalım,<br />

ürünümüzü satmaktan ziyade, müşteri<br />

kitlemizle bir gönül bağı kurmaya, bize<br />

sadık bir müşteri kitlesi oluşturmaya<br />

özen gösteriyoruz. Bu anlamda her<br />

ülkenin koşullarını en iyi bilen, bizimle<br />

uyumlu çalışacak yerel ve uzun soluklu<br />

iş ortaklarımız var.<br />

- Arzum’un sürdürülebilir gelişim,<br />

inovasyon ve enerji verimliliği konularına<br />

bakışı nasıl? ARGE faaliyetlerinizden<br />

söz eder misiniz?<br />

Ciromuzdan ARGE’nin aldığı payı takip<br />

ediyoruz. Şu anda yüzde 1 seviyesinde<br />

olan bu payı önümüzdeki 5 yıl içerisinde<br />

yüzde 3’e çıkartmayı hedefliyoruz.<br />

Özellikle bizim için stratejik öneme<br />

sahip mutfakla ilgili ürünlerde patent<br />

portföyümüzü zenginleştiriyoruz. Enerji<br />

verimliliğinin yanı sıra kablosuz enerji<br />

aktarımı konularını da yakından takip<br />

ediyoruz. Bizce bu iki alan elektrikli ev<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 19


Röportaj<br />

Bunu yaparken mevcut kaliteli portföaletlerinde<br />

önümüzdeki 10 yıla damgalarını<br />

vuracaklar.<br />

- Bildiğim kadarıyla pek çok ödüllü<br />

ürününüz var. Bu konuda biraz bilgi<br />

verir misiniz?<br />

Arzum Fırrın olarak adlandırdığımız<br />

sürgülü ekmek kızartma makinamız<br />

tam bir ödül avcısı. Bu ürünümüz Amerika,<br />

Avrupa, Çin ve Türkiye’de toplam<br />

yedi yarışmada ödül aldı. Bunların en<br />

bilinenleri Reddot, IF, Good Design ve<br />

Plus X. Fırrın ile 100 yıldır değişmeyen<br />

ekmek kızartma dünyasına yepyeni bir<br />

açı kazandırdık. Çıktığı ilk günden bu<br />

yana bütün ekmek kızartma makinaları<br />

aynı prensiple çalışırlar; içine ekmeği<br />

üstten koyarsınız, düğmeye basarsınız<br />

ve beklersiniz. Kızartma işlemi bittiğinde<br />

makina otomatik olarak ekmeği<br />

yukarı doğru atar. Biz ise, makinanın<br />

içine bir kızak mekanizması koyarak<br />

ekmeğin dikey değil, yatay hareketle<br />

yerleştirilmesini ve çıkartılmasını sağladık.<br />

Böylece, tüketicileri standart dilimlenmiş<br />

ekmeklere mahkum etmeden,<br />

Trabzon ekmeği de dahil olmak üzere<br />

20 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Arzum Fırrın olarak<br />

adlandırdığımız<br />

sürgülü ekmek kızartma<br />

makinamız tam bir ödül avcısı.<br />

Bu ürünümüz Amerika,<br />

Avrupa, Çin ve Türkiye’de<br />

toplam<br />

yedi yarışmada ödül aldı.<br />

farklı boyutlardaki ekmekleri kızartabilmelerine,<br />

simit, poğaça gibi mamulleri<br />

ısıtabilmelerine olanak yarattık. Ekmek<br />

makinanın içinden kızakla birlikte çıkartıldığı<br />

için parmak yakma ve makinanın<br />

dibine biriken kırıntıları temizleme sorunlarını<br />

da ortadan kaldırdık.<br />

- Arzum’un uzun vadeli hedefleri ve<br />

yeni projelerinizden bahseder misiniz?<br />

Uzun vadede mutfaktaki gücümüzü<br />

daha da pekiştirmeyi hedefliyoruz.<br />

yümüzün yanısıra kendi tasarımımız<br />

olan ürünlere de ağırlık vereceğiz. Kendimizi<br />

rekabetten ayrıştırmak stratejik<br />

önceliğimiz olacak. Vizyonumuzda, en<br />

değerli elektrikli ev aletleri şirketler grubu<br />

olmak söylemi var. Bunu gerçekleştirmek<br />

için sıradışı işlere devam etmemiz<br />

gerektiğine inanıyoruz.<br />

- Son olarak tüketicilere vereceğiniz<br />

tüyolar var mı? Elektrikli ev aletleri<br />

alırken nelere dikkat etsinler?<br />

Tüketicilere tavsiyemiz; fiyatın cazibesine<br />

kapılmadan, üründe kaliteyi ön<br />

planda tutmaları yönüne. Ucuz ürün<br />

kısa vadede avantajlı görünebilir ama<br />

zaman geçtikçe kaliteli ürün hem performans,<br />

hem de dayanıklılık açısından<br />

ucuzuna oranla her zaman daha avantajlı.<br />

Aileler küçülüyor, mutfaklar birer iş<br />

mekanı olmanın yanısıra aynı zamanda<br />

birer sunum mekanına dönüşüyorlar, o<br />

yüzden tasarımlarda estetik de ön plana<br />

çıkıyor. İnsanlar elektrikli ev aletlerini<br />

dolaplara saklamak istemiyorlar, göz<br />

önünde durarak mutfaklarına şıklık katmalarını<br />

da bekliyorlar.


Köşe<br />

Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com<br />

(<br />

kelebeğin<br />

fırtınası)<br />

Sütçünün itibarı iade edilsin...<br />

Merhaba<br />

Bu yıl kurban bayramı ve hayvanları koruma günü aynı<br />

tarihe geldi. Hayvan dostuyum, o kadar ki, sırf onları<br />

sevdiğim için et yemekten vazgeçtim, vejetaryen oldum.<br />

O nedenle kurban bayramı benim için hep zor geçiyor.<br />

Okuyucularımın affına sığınarak kurban sözcüğünü<br />

kullanmadan sadece "bayramınız" kutlu olsun demek<br />

istiyorum.<br />

Ramazan bayramı öncesi Kent Şekerleme'nin basın<br />

toplantısına davetliydim. Yeni reklam filmini gösterip, yeni<br />

ürünlerini tanıtmışlardı. O gün ilginç birşey öğrendim.<br />

Hepimizin "Madlen" çikolata olarak bildiğimiz ince kare ya<br />

da yuvarlak çikolatanın ismi aslında yaprak çikolataymış.<br />

"Madlen" ismini ilk olarak Kent Şekerleme kullanmış. Yani<br />

bir nevi yaprak çikolatanın adını koymuşlar. Ben olsam<br />

bunu reklamlarımda ön plana çıkarırdım.<br />

Organik beslenme çılgınlığının tavan yaptığı bir dönem<br />

yaşıyoruz. Hatta şifalı otları tavsiye eden doktorların<br />

çıktığı sabah programları reyting rekorları kırıyor. Biraz<br />

da bu aşırılıklarla dalga geçtiği için Sek Yoğurt'un yeni<br />

reklam filmini çok sevdim. Filmde bebeğini katkısız ve<br />

doğal besinlerle büyütmek isteyen annenin olayı abartıp<br />

çiftlikte inekten süt sağmaya çalıştığını görüyoruz. Sedef<br />

Avcı'nın anneyi canlandırdığı filmde şehirli genç bir kadın<br />

için inekten süt sağmanın ne kadar zor ve zahmetli olduğu<br />

hatta neredeyse imkansız olduğu gözler önüne seriliyor.<br />

Ve tam burada Sek yoğurt sahneye çıkıyor: katkısız ve<br />

doğal!<br />

Bu katkısız ve doğal kavramı son zamanlarda çok kafamı<br />

karıştırmaya başladı. Ben çocukken annem sütçüden<br />

süt alır, kaynatır yoğurt yapardı. Sonra o kapıda satılan<br />

sütlerin bakteri yuvası olduğu söylendi. Öyle abartılı<br />

kampanyalar yapıldı ki içmeye devam edersek ölürüz<br />

zannettik. Sütçüden vazgeçtik, bakkaldan günlük şişe süt<br />

alma dönemini başlattık. Böylece sağlığımızı korumuş<br />

olacaktık. Yıllar geçti, sanayileşen gıda maddelerinin<br />

yediğimiz içtiğimiz pek çok şeyin kanserojen maddeler<br />

içerdiğini öğrendik. Yeniden işlemden geçmemiş, doğal<br />

besinleri aramaya başladık. Eskiden şekli düzgün görünen<br />

yiyecekler revaçtaydı, şimdi nerde eğri büğrü meyve sebze<br />

varsa herkes onların peşine düştü. Neden; çünkü sözde<br />

organik! Yakında sokak sütçüleri tekrar kapıları çalmaya<br />

başlarsa şaşmamak lazım :)<br />

Çocukların cinsel istismarı, Allah düşmanımın başına<br />

vermesin denecek türden, insanlık dışı, mide bulandıran<br />

korkunç bir olay. Son yıllarda medyada haber olan<br />

vakaların sayısı da ne yazık ki oldukça fazla. Böyle bir<br />

gerçek varken Koton firmasının çocuk koleksiyonu reklam<br />

filmi ''Koton Kids'' beni şoke etti. İlkokul hatta anaokul<br />

çağındaki minicik kızın makyajlı görüntüsü, küçücük erkek<br />

çocuğun sanki yetişkin bir erkek gibi gösterildiği film bir çok<br />

çevreden de bolca eleştiri aldı. Koton'un bunca eleştiriye<br />

rağmen hala reklamlarını geri çekmemesinin mantığı nedir<br />

onu da anlamış değilim!<br />

Eski sayılardan birinde bahsetmiştim. Topçular, popçular<br />

derken ekonomistler de reklamlarda oynamaya başladı<br />

diye. Şimdi de tarihçiler reklam sahnesine çıktı. İlber<br />

Ortaylı'nın sosyal medyada çokca yer alan ''cahil insana<br />

tahammülüm yok'' capsleri reklama da yansımış. Findeks<br />

kredi notu için çekilen seri reklamda İlber Hoca'nın cahil<br />

insanlara tahammül edemediği konusu işlenmiş. Filmler<br />

güzel ama genelde genç ve öğrenci kesimi reklamda<br />

kullanıldığı için bahsi geçen ''kredi notu''nun tam olarak<br />

ne olduğu anlaşılmıyor. Ben de bu yazıyı hazırlarken<br />

nasıl birşey bu Findeks diye düşünüp, bugün internet<br />

sitesine girince ne olduğunu anladım. Kredi notu dediği<br />

şeyin okulla falan ilgisi yok. 9 tane bankanın oluşturduğu<br />

ortak bir platform. En basit anlatımıyla şöyle: buraya kayıt<br />

oluyorsunuz ve size bankadan kredi alıp alamayacağınızı<br />

söylüyor. En azından reklamın sonunda üye bankaların<br />

logoları geçse daha doğru olurdu. Üniversite kredi notu<br />

zannedilip reklam güme gidebilir, benden söylemesi.<br />

Bu sayıdaki yazım başta evimizin neşesi kurt köpeğimiz<br />

Paşa, sonra benim korkak kızım tekir kedim Toprak, ve<br />

evimizin yeni üyesi Amazon papağanı Burak için. Sizlerle<br />

yaşamak hayatı daha güzel kılıyor. İyi ki varsınız...<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 23


Röportaj<br />

Türkiye’nin Yeni LoL<br />

Türkiye’nin yeni logosunu<br />

reklamcılara sorduk. Tarafsız bir gözle<br />

değerlendirmelerini istedik<br />

bu logo gücü keşfetmek bir yana,<br />

baskın yayılmacı kültüre teslim olmuş,<br />

fakir ve şark kurnazı bir kalitesizlik içerisinde<br />

eskiyi antika diye kakalayacak<br />

üçkağıtçı esnaf algısı yaratıyor.<br />

Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com<br />

Ümit Ülker<br />

Uzun uzadıya yazmam gerekirse Cyrano<br />

de Bergerac’ın ünlü burun tiradına<br />

taş çıkartacak bir eleştiri yazabilirdim.<br />

Ama yerim dar. Aslen reklamcı olmayan<br />

bir bey’in (haşa huzurdan beyin değil)<br />

bireysel ilişkileriyle pazarladığı bu<br />

logo ve slogandan Kasım ayında ciddi<br />

bir patlama bekliyorum. Hazır önümüz<br />

Şükran Günü yani Thanksgiving Day.<br />

“Turkey Discover The Potential” sloganıyla<br />

hindi satışlarında patlama yapabiliriz.<br />

O kadar.<br />

24/ <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Nurgül Günay Eryıldır<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ihraç<br />

edilen Türk mallarının üzerine konulacak<br />

olan yeni logoyu tanıttı. Bundan<br />

böyle Türk malları üzerinde ‘’Made in<br />

Turkey’’ yerine ‘’Turkey Discover the<br />

potential’’ yani ‘’Türkiye gücü keşfet’’<br />

logosu yer alacak.<br />

Logoda Türkler’in tarihte kilim, halı, el<br />

sanatları, mimari gibi alanlarda kullandıkları<br />

kültürel motiflerden esinlenilmiş<br />

ve onlara çağdaş anlamlar yüklenmiş.<br />

8 MOTİF 8 SİMGE<br />

Buna göre logoyu oluşturan 8 motif;<br />

yükselişi, sinerjiyi, dünyayı, buluşmayı,<br />

doğu ve batıyı, inovasyonu, birlikteliği<br />

ve harmoniyi simgeliyor.<br />

‘’Türkiye Markası’’ tanıtım toplantısına<br />

katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip<br />

Erdoğan’ın ifadesiyle yeni logo ve<br />

‘Gücü Keşfet’ sloganı yeni Türkiye’nin<br />

özgüveninin simgesi.<br />

Törende konuşan Türkiye İhracatçılar<br />

Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet<br />

Büyükekşi’nin yeni logoyla ilgili anlatımı<br />

da şöyle: ‘’Turkey kelimesini oluşturan<br />

işaret dili, ilhamını bu topraklar<br />

üzerindeki medeniyet hazinesinin temel<br />

sembollerinden alıyor. Bu yüzden<br />

logomuz sadece Türkiye Cumhuriyetini<br />

değil, onu besleyen tüm kadim medeniyetlerin<br />

esintilerini taşıyan bir sentez<br />

niteliğindedir. Bu logo açıkça şunu söy-


Röportaj<br />

ogosu...<br />

Turan Asan<br />

Beykent üniversitesi, MYO grafik Tasarımı<br />

bölüm başkanı.<br />

lemektedir, ‘Yeni Türkiye, artık kendisini<br />

besleyen tüm evrensel ve kadim değerlerle<br />

barışık bir sentezdir’ Turkey Discover<br />

the Potential, bu teklif, bu işaret,<br />

tüm paydaşların birlikte çalışmasının,<br />

en geniş katılımlı iş birliğinin sonucudur”.<br />

Buyrun bu da yeni logonun bende<br />

uyandırdığı duygu:<br />

Annem eskiden artan kumaşlardan<br />

kare parçalar kesip birbirine ekleyerek<br />

yatak örtüsü dikerdi. Bu logoyu ilk gördüğümde<br />

o yatak örtüleri aklıma geldi.<br />

Hatta geçen yıl yine böyle birşey yapmaya<br />

kalkıştı, hepimiz birden ‘’aman<br />

anne ya hiç güzel olmuyor yapma artık<br />

böyle şeyler’’ diyip kadıncağızı üzdük.<br />

Nerden bilecektik uluslararası bir ajansın<br />

kalkıp annemin yaptığı gibi yamalı<br />

bohça benzeri logo tasarlayacağını.<br />

Logonun akılda kalıcı olması yanında,<br />

ait olduğu ürün ya da hizmetle anlamlı<br />

bir bağ kurması gerekir. Yeni Türkiye<br />

logosu bir çok simgeyi üzerinde barındırırken<br />

akılda kalmak yerine aksine<br />

karmaşa yaratıyor.<br />

Diğer bir sorun tekstil ürünlerinin etiketlerinde<br />

ya da antetli kağıt vb yerlerde<br />

küçük boyutta kullanılmak istendiği zaman<br />

ne olacak? Örneğin bir fuara katılıyoruz<br />

ve küçük yaka rozeti yaptırmak<br />

istiyoruz. Rozet üzerindeki simgeler o<br />

minik rozette asla görünmeyecek, içinde<br />

mavimtırak bir renk olan Turkey yazısı<br />

olarak yakamızda bulunacak.<br />

Sonuç 8 motif, 8 simge, olacak size hikaye..<br />

Yeni logo Türkiye’nin alameti farikası<br />

mıdır?<br />

Yeni logo “Turkey” “logotype”ın içerisine<br />

bir takım şekiller, işaretler yerleştirilerek<br />

bir çeşit farkındalık, yaratıcılık sergilenmeye<br />

ve öyküsünükurmayayönelerek<br />

bir çeşit tutarlılık sergilenmeye çalışıldığı,<br />

logo tanıtım toplantısında izah<br />

ve ikna çabalarınagirişilmiştir. Ancak<br />

gerçekten yüceltildiği gibi Türkiye’nin<br />

kimliği olacak biçimde estetik, artistik<br />

ve anlamsal nitelikte mi?<br />

“Turkey” logosunu tipografi bağlamında<br />

incelediğimiz zaman kullanılan font özgün<br />

yaratım yada logotype üzerinde yaratıcı<br />

çözümlemeden uzak bir yaklaşımla<br />

tasarlandığı aşikardır. “Logotype”ın<br />

içerisine bir takım sembollerin, şekillerin,<br />

imgelerin kullanılması yeni bir logo<br />

çözümleme uslubu değil, daha önce bir<br />

çok firma logosunu bu “moda” çerçevesine<br />

logolarını yenilemişlerdir. Ancak<br />

bu tarz yaklaşım ilk yapılan grafik ürünü<br />

açısından yenilik getirsede logonun<br />

yaratım kuralı olan yalınlık, özgünlük,<br />

estetik, akılda kalıcılık ve kalıcı olma<br />

özelliğinden çok uzak olduğu,Turkey ve<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /25


Röportaj<br />

diğer logolardan da yeteri kadar anlaşılmaktadır.<br />

Turkey logosunu anlamsal olarak irdelendiğinde,<br />

logonun tanıtımında iddia<br />

edildiği gibi Osmanlı – Selçuklu<br />

motifleri, ikonları logotype’ın içindeki<br />

karmaşadan hangi göstergeler olduğu<br />

anlaşılmamaktadır. Kaldıki Türkiye<br />

çoğrafyası, millattan önce ve sonra çok<br />

önemli uygarlıklara ev sahipliği yapmış<br />

ve bu uygarlıkların yaratıları Selçuklu-<br />

Osmanlı’dan daha çok günümüze kadar<br />

dünya mirası olarak gelebilmiştir.<br />

Bu logonun Turizm amaçlı Türkiyenin<br />

tanıtımında kullanılacağını düşününce<br />

doğru sembol tercihinde de bulunamamıştır.<br />

Oysaki Ülkeler bağlamında<br />

yaratılacak logodaki sembol tercihi<br />

tek ve yalın yapılmalı, aynı zamanda<br />

sembol ülkenin alameti farikası olmalıdır.<br />

Örneğin “Japonya’nın güneşi” , “<br />

Avustralya’nın kangurusu” “Meksikanın<br />

Aztek ikonları” karmaşa yaratmadan<br />

yalın bir biçimde “logotype” ve<br />

sembolayrı, fakat brarada kompoze<br />

edilmişlerdir. Bu yüzden çarpıcılık, farkındalık<br />

ön plana çıkabilmiştir.<br />

Renk olgusu açısından “Turkey” logosunu<br />

analiz ettiğimizde “turkuvaz - Osmanlı<br />

renk göstergesi” kısmen doğru<br />

olmasına rağmen diğer ülkelerin logolarına<br />

baktığımızda kendileriyle özdeşleşen<br />

ulasal renklerini tercih etmişlerdir.<br />

Dolayısıyla Türkiye de logosunda<br />

kurumsal rengini kullanması iletişim ve<br />

atıf açısında daha doğru olurdu.<br />

Türkey logosunun küçük boyutlarda<br />

basımı gözardı edimişe benziyor. Logo<br />

küçüldüğünde, İçinde iddia edilen motifler,<br />

semboller görüntülerini anlamlarını<br />

yitirecek sadece birer dokudan<br />

ibaret kalacaktır. Hele logo tanıtımında<br />

“TURKMALI” yerine kullanma tavsiyesini,<br />

ürünlerin üzerindeki uygulamasını<br />

merak ediyorum doğrusu.<br />

Türkey logosuyla beraber yeni sloganda<br />

lanse edildi. “Discover potential”<br />

Slogan“gücü keşfet” olarak çevirisi<br />

yapıldı. Motiflerle bezeli logo ve slogan<br />

birbirini anlatma- ve anlamlandırmadan<br />

son derece uzaktır. Burada<br />

tanıtım amaçlı tasarlanan bu logonun<br />

Türkiye’nin hangi gücünü keşfe vurgu<br />

yaptığı anlaşılmamaktadır.<br />

Türkey logosu, sembolüyle, rengiyle,<br />

tipografisiyle, özgünlüğüyle, yaratıcılığıyla,<br />

estetiğiyle,akılda kalıcılığıyla,<br />

yalınlığıyla bilimsel ve sanatsal değerlere<br />

dayalı olarak tasarlanmalıydı, bu<br />

değerlere uyulmadığı takdirde daha<br />

çok “turkey” logosu göreceğiz ki bu<br />

ikincisiydi.<br />

Abdullah Ekşioğlu<br />

Son günlerin moda tabiri Yeni<br />

Türkiye’nin yeni markasını oluşturmak<br />

için bir logo çalışması yapılmış. Logodan<br />

beklenen güçlü bir Türkiye markasının<br />

oluşmasında görsel farkındalık<br />

yaratması. Ancak yerine oturmayan<br />

bazı şeyler var gibi. Öncelikle bu logo<br />

eğer güçlü bir Türkiye imajına katkıda<br />

bulunacaksa neden iddiasının aksine<br />

İngilizcenin baskınlığını kabul ettiğini<br />

tüm dünyaya ilan ederek zaten ilk<br />

başta 1-0 yenik pozisyona geçtiği bir<br />

alt mesaj içeriyor. Yaşı müsait olanlar<br />

hatırlarlar uluslararası alanda yazılan<br />

mektuplarda adres bölümüne “Turkey”<br />

yerine “Türkiye” yazmaya başlayalı 20<br />

yıl kadar oldu. Bu değişimi uluslararası<br />

alanda “Türkiye”nin saygınlığını arttırmak<br />

için hayata geçirmiştik. Ancak bu<br />

logo son 20 yıldaki bu çabayı sıfırlayacak<br />

bir aşağılık duygusuyla yola çıkıyor.<br />

Tabii ki eğer ihracat gelirlerimizi arttırmak<br />

istiyorsak, bir Türkiye markası<br />

oluşturulması şart. “Üstün Alman Mühendisliği”,<br />

“Japon Teknolojisi”, “Dinamik<br />

İtalyan Tasarımı” ya da “Paris<br />

Modası” gibi katma değer yaratacak<br />

bir Türkiye algısının oluşması, fiyat rekabetinin<br />

Çin tekelinde olduğu dünya<br />

pazarında ürünlerimizin fiyat rekabetine<br />

dayalı olarak değil, kalite algısına<br />

dayalı olarak yüksek değerle yer almasını<br />

sağlayacaktır. Ancak bunun yolu<br />

yayılmacı İngilizce hakimiyetini baştan<br />

kabul ederek olmayacaktır. Bu sadece<br />

yanlışlardan biri. Keşke tek yanlış bu<br />

olsaydı. Bir dil revizyonuyla işi kurtarabilirdik.<br />

Maalesef logonon tutulur hiçbir<br />

yanı yok.<br />

Kıtlık yıllarındaki zorunlu tasarrufun<br />

bir icadı olan 40 yama deri ve tekstil<br />

ürünlerini hatırlatan yapısıyla direkt<br />

olarak fakirlik algısı yaratan logomuz<br />

eğer Sultanahmet’te halı tüccarlarına<br />

yapılmış olsaydı üzerindeki eli belinde<br />

vb. kilim motifleri belki işe yarayabilirdi.<br />

Ancak güçlü bir ülke algısı yaratmaktan<br />

çok uzak. Bazıları kültürel zenginlik<br />

ya da mozaik yorumu yapabilir ancak<br />

maalesef öyle bir algı yaratmıyor. Daha<br />

çok ana okulu el işi dersinde lise mezunu<br />

bir eğitmenin öğrencinin önünden<br />

aldığı kırpıntıları bir kağıda yapıştırıp<br />

veliye pazarladığı izlenimi yaratıyor.<br />

Sözün özü bu logo gücü keşfetmek bir<br />

yana, baskın yayılmacı kültüre teslim<br />

olmuş, fakir ve şark kurnazı bir kalitesizlik<br />

içerisinde eskiyi antika diye kakalayacak<br />

üçkağıtçı esnaf algısı yaratıyor.<br />

Keşke bu konuda tüm reklam ajanslarının<br />

eşit şartlarda bedeli ödenmiş bir<br />

konkura çağırıldığı geniş bir organizasyon<br />

yapılsa ve şeffaf akademik değerlendirmeler<br />

sürece eklemlendirilebise<br />

ve logo öyle oluşturulsaydı. Belki gerçek<br />

Türkiye markası ortaya çıkabilirdi.<br />

26 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Reklam Dünyası<br />

Türk otomotiv sektöründe ilk kez...<br />

Nissan yeni Qashqai lansmanıyla Türk otomotiv sektöründe ilk kez<br />

kullanılan Blippar uygulamasını, yeni Juke modelinin lansmanında<br />

da akıllı telefon ve tablet kullanıcılarına sundu.<br />

B-Crossover segmentinin yaratıcısı ve lideri Nissan Juke, yenilenen<br />

tasarımı ve özellikleriyle sınıfının trend belirleyicisi olmaya<br />

devam ederken, dijital platformda da farklı ve eğlenceli bir iletişim<br />

deneyimi sunuyor. Akıllı telefon ve tabletlere ücretsiz yüklenebilen<br />

Blippar uygulaması, interaktif içeriğiyle görselleri sabit bir görüntü<br />

olmanın ötesine taşıyarak geleneksel medyayı, yenilikçi dijital bir<br />

mobil platformda birleştiriyor.<br />

Akıllı telefon ve tabletlere Blippar’ın yüklenmesinin ardından Yeni<br />

Juke’un ilan ve broşürlerinin üzerine tutulan uygulama ile interaktif<br />

“My Burberry”...<br />

Burberry, Londra’nın yağmur sonrası büyüleyici kokan çiçek<br />

bahçelerinden esinlenerek yarattığı yeni parfümü “My<br />

Burberry” ile moda ve güzellik dünyasını bir araya getiriyor.<br />

Parfüm; My Burberry’nin hazır giyim koleksiyonu, aksesuar-<br />

bir deneyim başlatılıyor.<br />

Blippar ile Yeni Juke’un kişiselleştirme özellikleri kullanıcılar tarafından<br />

deneyimlenirken, 360 derecelik platformda farklı açılardan<br />

görüntüleme yapılabiliyor ve reklam filmi de izlenebiliyor. Yeni Nissan<br />

Juke ile ilgili merak edilenler ise Blippar uygulamasında yer<br />

alan ‘sizi arayalım’ kolaylığıyla Nissan bayileri tarafından iletişime<br />

geçilerek gideriliyor.<br />

larını içinde barındıran kapsül koleksiyonu ve ikonik trençkot<br />

renk paletinden ilham alan makyaj koleksiyonu ile birlikte tanıtılıyor.<br />

My Burberry global kampanyası için, dünyaca ünlü<br />

moda ikonları Kate Moss ve Cara Delevingne ilk kez kamera<br />

karşısına geçti. İki farklı jenerasyonun mükemmel birlikteliği.<br />

Kate Moss ve Cara Delevingne’nin fotoğrafları, Christopher<br />

Bailey’nin kreatif direktörlüğünde Mario Testino tarafından<br />

çekildi. Bu kampanya ile iki topmodel, iki farklı jenerasyonun<br />

benzersiz uyumunu hayata geçirdiler.<br />

28 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Reklam Dünyası<br />

IAB ABD MixxAwards...<br />

Dünyanın en yaratıcı dijital kampanyalarını ödüllendiren<br />

ve bu yıl 10.’su düzenlenen IAB ABD MixxAwards’da<br />

Türkiye’den 2 çalışma ödül aldı.<br />

Yarışmada IAB Rising Stars Mobile Rich Media Display<br />

Gümüş Mixx Ödülü’nü, Mobilike ve Ontarget’ın Ford için<br />

hazırladığı Ford Focus Timeline Projesi; Custom Mobile<br />

Reach Media Display Kategorisi Bronz Mixx Ödülü’nü<br />

ise,Mindshare Turkey ve Mobilike’ınJohnson & Johnson için<br />

hazırladığı Acuvue Contact Lenses Projesi kazandı.<br />

Dünyanın en iyi dijital reklamlarının yarıştığı 10.IAB MixxAwards<br />

Gala Gecesi 30 Eylül akşamı New York’da gerçekleşti.<br />

Kendi alanındaen iyilerin ödül aldığı Mixx’de kazanan<br />

kampanyalar, dijitalin pazarlama karmasındaki güçlü etkisini<br />

yansıtan değerli bir platform oluşturuyor.<br />

IAB ABD MixxAwards’da 119 proje finale kaldı. 119 projenin<br />

yalnızca 28’i ABD dışındaki ülkelerden seçildi. 28 projenin<br />

4’ü Türkiye’den başvuranlara aitti. İnteraktif reklam ekosisteminden<br />

gelen 34 kişilik ana değerlendirme jürisi New York’ta<br />

bir araya gelerek, gün boyu süren tartışmalar sonuncunda<br />

en iyi interaktif reklamları belirledi ve Yılın En İyilerini seçti.<br />

ABD merkezli MixxAwards, 4 senedir Türkiye’de de düzenleniyor.<br />

MixxAwards Türkiye’de ödül alan birçok kampanya,<br />

uluslararası arenalarda da boy göstererek, çoğu yarışmadan<br />

ödülle dönüyor. MixxAwards Türkiye bu yıl 5. kez düzenlenecek<br />

ve ödül töreni 18 Şubat 2015’te yapılacak.<br />

Kazananlar listesi<br />

http://www.iab.net/mixxawards/gallery2014/MIXXAwardWinners_pressrelease2014.pdf<br />

Come and See...<br />

Tüketicilerin fotoğraf çekme ve paylaşma yöntemlerinin değiştiği<br />

gözleminden yola çıkan Canon, kullanıcıları sürekli<br />

şekil değiştiren fotoğraflama serüvenlerinde desteklemeye<br />

ve onlara ilham vermeye devam ediyor.<br />

‘Come and See’ kampanyasına, dünyanın en büyük fotoğraflama<br />

ve görüntüleme fuarı olan Photokina’da start verildi.<br />

Bu kampanya, Canon’un yeni iletişim stratejisini destekleyen<br />

ilk etkinlik olacak. Eylül 2014’ten itibaren EMEA çapında<br />

gündeme alınan kampanya, kreatif etkinliklerden oluşan<br />

kapsamlı bir formatta hayata geçirilecek. 15 Eylül’de Fox kanalında<br />

ilk reklam yayınıyla birlikte duyurulan kampanya; 16<br />

Eylül’den itibaren etki alanı geniş, basılı malzemeleri ve açık<br />

alan etkinliklerini içeren bir kampanya olarak devam ediyor.<br />

Canon Avrupa Tüketici Görüntüleme Pazarlama Direktörü<br />

Nigel Taylor şunları söyledi: “Fotoğraflar aracılığıyla hikaye<br />

anlatmak gün geçtikçe popülerlik kazanıyor ve sadece bu yıl<br />

içinde bir trilyon görüntü çekileceği tahmin ediliyor, dolayısıyla<br />

bu ortamda bir görüntüleme şirketi olmak kadar daha<br />

heyecan verici bir şey olamaz. 80 yıldan beri tüketicilerimizi,<br />

çekimler yaparak, bunları paylaşıp yazdırarak ve fotoğrafların<br />

tadını çıkararak kendi benzersiz hikayelerini anlatmaya<br />

teşvik ediyoruz. Bu yeni görüntüleme dünyasında, tüketicilerimize<br />

sadece her zaman sevgiyle anacakları değerli anlarını<br />

yakalamaları, saklamaları ve paylaşmalarını sağlayan araçlar<br />

sağlamak için değil, aynı zamanda önlerine çıkan anları<br />

ve deneyimleri açığa çıkarabilecekleri ilhamı da vermek için<br />

çabalıyoruz.”<br />

Daha fazla bilgi edinmek için Come and See web sitesi<br />

www.canon-<strong>europe</strong>.com/comeandsee<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /29


Röportaj<br />

Türkiye’de Bebek<br />

Numil Gıda Ürünleri<br />

Medikal Direktörü<br />

Dr. Yalım Üner<br />

Bu durumda ne yapmalı, imdada yetişen bebek mamaları<br />

hakkında yeterli bilgiye sahip miyiz? Bebek beslenmesi pazarında<br />

hangi gelişmeler yaşanıyor, Türkiye’deki durum nedir?<br />

Bu konularla ilgili bilgi almak için Milupa Bebek Mamalarının<br />

Türkiye’de dağıtım ve pazarlamasını yapan<br />

Numil Gıda Ürünleri’nin<br />

Medikal Direktörü Dr. Yalım Üner’e sorularımı yöneltiyorum.<br />

Röportaj Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com<br />

Türkiye, diğer Avrupa ülkelerine rum<br />

göre hala genç bir nüfusa sahip. - Milupa markası hakkında biraz bilgi<br />

2013 yılı sonu adrese dayalı nüfus<br />

almak istiyoruz. Milupa kaç yıldır<br />

sayımına göre Türkiye’de 0-2 yaş Türkiye’de? Menşei nedir?, nerede<br />

grubundaki çocukların sayısı 4 milyona<br />

üretiliyor? Hangi ülkelerde satışa<br />

yakın (3 milyon 671 bin 143). sunuluyor?<br />

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pek çok Şirketimiz 1984 yılında Milupa Bebek<br />

konuşmasında dile getirdiği her aileye<br />

Mamalarının Türkiye’de dağıtım ve<br />

en az 3 çocuk önerisiyle önü-<br />

pazarlamasını yapmak üzere faaliyete<br />

müzdeki yıllarda çocuk sayısı daha başlamıştır. Türkiye’de sağlıklı nesillere<br />

da artacak gibi görünüyor. Hepimizin hizmetin bu sene 30. yılını kutluyoruz.<br />

canı ciğeri minik bebekler için en iyi Türkiyede Nutricia Anne Bebek Beslenmesi<br />

beslenme anne sütü. Anne sütüyle<br />

olarak önceliğimiz, anneleri, be-<br />

büyüyen sağlıklı ve mutlu bebekler beklerini beslemek için doğru seçimleri<br />

hepimizin hayali. Ama ya anne sütü<br />

yapabilmelerini desteklemektir.<br />

yeterli değilse...<br />

Türkiye’deki pediatristler, yetkili makamlar<br />

Bu durumda ne yapmalı, imdada<br />

ve annelerle uzun yıllardır birlikte<br />

yetişen bebek mamaları hakkında çalışıyoruz. Türkiye’de, son 20 yılda,<br />

yeterli bilgiye sahip miyiz? Bebek<br />

bebeğini ilk 6 ay sadece anne sütüyle<br />

beslenmesi pazarında hangi besleyen annelerin sayısı %2,9’dan<br />

gelişmeler yaşanıyor, Türkiye’deki (1993), %62,5’a (2010) çıkmıştır<br />

durum nedir? Bu konularla ilgili<br />

ve bu olumlu gelişmede, eğitim<br />

bilgi almak için Milupa Bebek programlarımızla önemli bir katkıda<br />

Mamalarının Türkiye’de dağıtım ve bulunduğumuza inanmaktayız. Tek<br />

pazarlamasını yapan Numil Gıda hedefimiz, daha çok anne sütü alan,<br />

Ürünleri’nin Medikal Direktörü Dr. doğru beslenen, sağlıklı bebeklerdir.<br />

Yalım Üner’e sorularımı yöneltiyo-<br />

Konularında<br />

uzmanlaşmış<br />

30/ <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Mamaları...


Röportaj<br />

fabrikalarımız sağlıklı hammaddelerin<br />

bulunabildiği ülkelerde faaliyet göstermektedirler.<br />

Hammadde ve kalite<br />

standardı nedenleriyle her mamayı her<br />

ülkede üretmiyoruz. İngiltere, Hollanda,<br />

Fransa, Almanya, Polonya ve Çek<br />

Cumhuriyet’lerindeki fabrikalarımızda<br />

tüm Avrupa Birliği ülkeleri için üretilen<br />

mamalardan ülkemizin ihtiyacı kadar<br />

hacimleri ithal ediyoruz. Aynı fabrikalardan<br />

üretilen ürünlerimiz 150 farklı<br />

dünya ülkesine dağıtılıyor.<br />

- Bebek gıdalarında en önemli faktör<br />

sağlıklı beslenme. Bu konuda<br />

Milupa’nın Ar-Ge çalışmalarından<br />

bahseder misiniz?<br />

Nutricia, lokal ihtiyaçları belirleyerek ve<br />

bu ihtiyaçları en iyi şekilde karşılamak<br />

için klinik çalışmalar yapan global bir<br />

politika izlemektedir. Merkezi Utrecht<br />

Hollanda olan AR-GE çalışmalarımız,<br />

Shangai ve Singapor’daki merkezler<br />

de dahil toplam 3 merkezden devam<br />

etmektedir. AR-GE için yıllık 276<br />

32 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Bebek gıdalarını bebek sütleri<br />

(0-6 ay bebekler), devam sütleri<br />

(6-12 ay bebekler), büyüme<br />

sütleri (1 yaş sonrası), ve ek<br />

gıdalar olarak en basit şekli<br />

ile 4 kategoride<br />

incelemek mümkün.<br />

m€ bütçe ayırıyoruz. Bu bütçe ile lokal<br />

araştırmaları global gelişmeler<br />

ile birleştirip, bebeklerin sağlığı için<br />

kullanıyoruz.<br />

Hollanda Utrecht’te, çok büyük özel<br />

bir merkez sadece anne sütünü<br />

araştırmaktadır. Ayrıca, sağlıklı bebeklerin<br />

mamalarının yanında, sağlık<br />

problemleri yaşayan bebekler için<br />

de çok geniş bir ürün yelpazemiz<br />

bulunmaktadır. Alerji, sindirim problemi<br />

olan, kusan, prematüre doğan bebekler<br />

gibi, özel tıbbi tedavi gerektiren bebekler<br />

için de geniş klinik araştırmalarla<br />

etkinliği kanıtlanan bir ürün portföyümüz<br />

bulunmaktadır ve Avrupa’nın<br />

farklı üniversite ve hastanelerinde çok<br />

merkezli AR-GE çalışmaları devamlı<br />

olarak sürdürülmektedir. Bu ürünlerin<br />

tamamını ülkemizde bulundurmaktayız.<br />

- Ar-Ge çalışmalarının dışında üretim<br />

ve paketleme aşamaları da<br />

çok önemli. Milupa’nın uyguladığı<br />

prosedür nedir, sağlığa uygunluğu<br />

için hangi analizlerden geçiyor?<br />

Türkiye’ye ithal ettiğimiz ürünlerimiz<br />

Avrupa’da üretilmektedir.Tüm ürünler<br />

standart şekilde 170 ayrı kontrol<br />

ile 1000’in üzerinde kalite ve güvenlik<br />

testinden geçmektedir. Ürünlerin<br />

her biri için üretildiği Avrupa Ülkesi<br />

otoritesinden resmi garanti belgesi<br />

alınmaktadır. Daha sonra tüm ürünler<br />

tekrar Türkiye gümrüğünde, Tarım<br />

Bakanlığı tarafından aynı analizlere<br />

(mikrobiyolojik ve GDO) tabi tutulur<br />

ve uygunluk raporu alındıktan sonra<br />

ithalatı gerçekleşir. Türkiye’de 30 yıldır<br />

anne ve bebeklerin başta anne sütü olmak<br />

üzere güvenli ve doğru beslenme<br />

ile sağlıklı gelişimine destek olmak için<br />

çalışıyoruz.<br />

- Bebek gıdalarını kaç kategoriye<br />

ayırabiliriz? Bebek maması pazarının<br />

büyüklüğü nedir? Gelişmiş ülkeler<br />

ve Türkiye’yi karşılaştırırsak bebek<br />

gıdaları tüketimi açısından farklar<br />

var mı?<br />

Bebek gıdalarını bebek sütleri (0-6 ay<br />

bebekler), devam sütleri (6-12 ay bebekler),<br />

büyüme sütleri (1 yaş sonrası),<br />

ve ek gıdalar olarak en basit şekli ile<br />

4 kategoride incelemek mümkün. Aynı<br />

zamanda bebek sütleri kategorisinin<br />

içerisinde prematüre, sindirim sorunu<br />

olan, allerjik ve kusan bebekler<br />

için de özel beslenme ürünlerimiz<br />

bulunmaktadır. Türkiye’de şu an için<br />

bebek pazarı yaklaşık 600 milyon TL<br />

dir.


Röportaj<br />

Türkiye’de çok erken aylarda,<br />

gereğinden fazla miktarda ek gıdaya<br />

geçiş görülmektedir. Bu da bebeği<br />

anne sütü faydalarından mahrum<br />

bırakmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü,<br />

6.aydan sonra da 2 yaşına kadar günde<br />

en az 500 ml anne sütü verilmesini tavsiye<br />

etmektedir. Anne sütü yetersiz veya<br />

yoksa aynı miktarın bebeğin yaşına uygun<br />

biberon maması ile tamamlanması<br />

önerilir. Oysa ülkemizde çoğunlukla<br />

katı besin ile tamamlanmaktadır. Bu<br />

dönemde bebeğe verilmesi gereken<br />

katı gıda, günde 2 çay bardağı ile sınırlı<br />

kalmalıdır. Anne sütünün önemi bilen<br />

gelişmiş ülkelerde bu bilinç çok daha<br />

fazla oturmuş durumdadır. Neredeyse<br />

bebeğin 3 yaşına kadar tükettiği her<br />

besin, bebek için özel üretilmiş süt ve<br />

ek gıdalardan oluşmaktadır. Bu da bebek<br />

beslenmesi pazarının Türkiye’de<br />

küçük kalmasına sebeptir. Türkiye’de<br />

bebek başına yıllık tüketim oranı 17<br />

kilolarda iken bu miktar Fransa’da 162<br />

kilolardadır. Özellikle Polonya anne sütü<br />

Bu da bebek beslenmesi<br />

pazarının Türkiye’de küçük<br />

kalmasına sebeptir. Türkiye’de<br />

bebek başına yıllık tüketim<br />

oranı 17 kilolarda iken<br />

bu miktar Fransa’da 162<br />

kilolardadır.<br />

kullanım oranı olarak Türkiye ile çok<br />

benzerdir, doğar doğmaz %98 oranında<br />

anne sütü kullanımı bulunmaktadır. Ancak<br />

Polonya’da örneğin Polonya’da<br />

anne sütü sonrası ve yetersizliğinde<br />

bebeğe özel ürünlerin kullanım miktarı<br />

bebek başına 150 kg lerdedir.<br />

- Milupa’nın Türkiye pazarındaki<br />

büyüme hedefleri nelerdir? Yakın<br />

gelecekte burada da bir üretim tesisi<br />

kurabilir mi?<br />

Nutricia Anne Bebek Beslenmesi olarak;<br />

öncelikle annelere, bebeklerini doğru<br />

besleyebilmeleri için yardımcı olmaya<br />

çalışıyoruz. Bu amaç ile şirketimiz her<br />

yıl belli bir tempoyla büyüyor ve pazarda<br />

liderliğini koruyor. Türkiye’de üretime<br />

geçmek üzere yatırım yapmak, fabrika<br />

açmak çok arzu ettiğimiz bir hedef ve<br />

umuyoruz ki bir gün bu hayalimizi<br />

gerçekleştireceğiz. 2013 yılını %20<br />

büyüme ile bitirdik, 2014 skorlarımızda<br />

benzer seviyelerde. Bizim için bu<br />

rakamın anlamı;artan anne sütü bilinci,<br />

emziren anne beslenmesinin öneminin<br />

anlaşılması ve bebek beslenmesindeki<br />

yanlışları gidermektir. Daha fazla<br />

bebeği önce sütü, sonrasında emziren<br />

anne ürünleri ile buluşturmamız, ilk 1<br />

yıl mümkünse inek sütünden ve diğer<br />

yanlış gıdalardan korumamız gerekiyor.<br />

Fabrika yatırımlarını bu hedefler<br />

gerçekleştikten sonra netleştirmek<br />

daha doğru olacaktır.<br />

- Anneler bebek maması alırken nasıl<br />

karar veriyor? Doktor tavsiyesi,<br />

arkadaş önerisi, markaya duyulan<br />

güven vb. en çok hangi faktörden<br />

etkileniyor?<br />

Hekim tavsiyesi annelerin kararında<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /33


Röportaj<br />

en önemli rolü oynamaktadır. Varsa,<br />

ilk bebekteki annenin tecrübeleri, yakın<br />

cevreden edinilen bilgiler, annelerin<br />

media ve digital dünyadan yaptıkları<br />

araştırmalar kararlarını oluşturmakta<br />

yardımcı olmaktadır.<br />

Biz her konuda olduğu gibi, burada<br />

da önemli konunun uzmanlarına yani<br />

sağlık personeline sorulması gerektiğini<br />

düşünüyoruz. Sağlık Bakanlığı da<br />

yayınladığı kamu spotlarında annelerin<br />

bebek beslenmesi ilgili sorularını<br />

hekimine sormasını önermektedir.<br />

İnsan hayatında ilk 1000 gün içindeki<br />

beslenme tüm hayatı etkiler. Bu<br />

dönemde örneğin komşudan duyularak<br />

yapılabilecek bir hatanın bedeli ağır<br />

olabilir. Sağlık personelinin önemini annelerimize<br />

sizin aracılığınızla bir kere<br />

daha hatırlatmak isteriz.<br />

- Son yıllarda bebeklerin anneleri<br />

için de beslenmeye yardımcı ürünler<br />

geliştirildi. Bu ürünlere neden ihtiyaç<br />

var? Bu konuda da biraz bilgi<br />

34 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Genel bir bilgi olarak<br />

“Sağlıklı beslenmenin sağlıklı<br />

yaşamı uzatacağı” bilinir.<br />

Bebekler için üretilen ürünlerin<br />

sağlık standardı erişkin<br />

gıdalarından çok farklıdır.<br />

verir misiniz?<br />

İyi beslenen canlının iyi sütü olur.<br />

Doğanın kanunudur. Bizim de anneler<br />

için çok önemli yepyeni bir<br />

ürünümüz var, Lactamil. Türkiye’deki<br />

annelerin besin ihtiyaçlarına göre<br />

geliştirlmiştir. Bir mama firması olarak,<br />

anne sütünü destekleyen, emziren<br />

annenin beslenmesine katkıda bulunan<br />

bu ürün şirket olarak hepimizi çok<br />

heyecanlandırmaktadır. Bebek beslenmesinde<br />

anne sütünün önemini yıllarca<br />

beslenme eğitimlerinde dile getirdik.<br />

Şimdi kendi ürün yelpazemizde de, bu<br />

bilinci kanıtlayan bir ürüne yer vermek,<br />

amacımızı desteklemektedir. Yeni ürünler<br />

hep olacaktır, Numil pazarda lider<br />

olduğu müddetçe her zaman yeniliklerin<br />

öncüsü olmaya devam edecektir.<br />

- Son soru olarak ‘‘köpek maması<br />

yiyorum’’ diyerek esprili bir şekilde<br />

bunu yalanlasa da Ajda Pekkan’ın<br />

genç kalmak için bebek maması<br />

yediği ortaya atılmıştı. Bebek<br />

maması yemek insanı gençleştirir<br />

mi:)<br />

Genel bir bilgi olarak “Sağlıklı beslenmenin<br />

sağlıklı yaşamı uzatacağı”<br />

bilinir. Bebekler için üretilen ürünlerin<br />

sağlık standardı erişkin gıdalarından<br />

çok farklıdır. Çok daha sıkı kontrollere<br />

tabi olunduğu için böyle bir yorum<br />

yapılabilir. Burada bizim önerimiz yine<br />

uzmanlara danışarak, eğer bir özel ihtiyaç<br />

varsa, buna yönelik olarak yaşa ve<br />

yaşam tarzına uygun beslenme tarzının<br />

seçilmesidir.


Röportaj<br />

6 aylık İpek'in annesi Elif Bakır– Organizatör<br />

Mamayla beslenen bebekler daha mı kilolu oluyor?<br />

Sağlık Personeline sorularak seçilmiş doğru kullanılan mama böyle bir<br />

sonuca neden olmaz. Bebek Beslenme Uzmanlarının çalıştığı Anne<br />

Danışma Hatlarımız bu konuda da annelerin yanındadır.<br />

2 aylık Yaman’ın annesi Halide Güçlü - Bankacı:<br />

Mama satın alırken nelere dikkat etmeliyiz?<br />

Hekiminizin, Aile Sağlığı Merkezindeki hekim ve hemşirenizin<br />

düşüncelerini alınız. Sağlık Bakanlığı Beslenme Rehberi, anne föylerini<br />

okuyunuz.<br />

9 aylık Derin'in annesi Yeliz Avcı - Eczacı<br />

Mama alerjiye neden olabilir mi?<br />

Tüm besin maddelerine ve hatta anne sütüne bebeğin alerjisi olabilir.<br />

Hekiminize danışmak en doğru davranış olacaktır.<br />

19 aylık Ömer'in annesi Burcu Bingöl - Bankacı<br />

Mamalar şeker ya da tatlandırıcı içeriyor mu?<br />

Nutricia Bebek Beslenme Ürünleri Biberon Mamaları şeker ya da<br />

tadlandırıcı içermez. Böyle bir hata anne sütünün bırakılmasına neden<br />

olur.<br />

11 aylık Öykü'nün annesi Deniz Erdinç - Yazılım Uzmanı<br />

Bebekler kaç aylık olana kadar mama verilebilir?<br />

Dünya Sağlık Örgütü ilk bir yıl içinde mümkünse inek sütü verimemesini<br />

önermektedir. Otoritelerce ilk 2 yıl anne sütüne devam edilmesi önerildiği<br />

için mamaya da bu süreyle devam etmek doğrudur. Diğer türlü çocuğun<br />

süt ihtiyacını doğru olarak karşılamak mümkün olmaz. Diğer gıdalarla da<br />

bebeğin sütten alabileceği besin öğelerini verebilmek mümkün değildir.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /35


Köşe<br />

Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com<br />

(retorik<br />

)<br />

Siz de bir mum yakın...<br />

Nasıl bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz? İşte bu soruyu<br />

hergün defalarca kendimize sormak ve ne yapıyorsak,<br />

kimin ardından gidiyorsak ya da ardımızda kimlere<br />

önderlik ediyorsak bu sorunun yanıtına göre yapmamız<br />

gerekiyor. Soru basit, hatırlaması da kolay "nasıl bir<br />

Türkiye'de yaşamak istiyoruz?"<br />

İktidar partisine baktığımızda bize çok aydınlık seçenekler<br />

sunduğunu söylemek mümkün değil. En azından benim<br />

yaşamak istediğim Türkiye iktidarın vaadettiği ülke değil.<br />

Haremlik selamlık miting alanları, Ortadoğu bataklığına<br />

saplanmış bir dış politika, kurumsallıktan uzak fırsatçı<br />

esnaf mantığıyla dizayn edilmiş bir ekonomi, sadece<br />

seçim yapmayı tek başına demokrasi için yeterli gören<br />

bir demokrasi anlayışı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin tek<br />

adam yönetimine evrildiği bir organizasyon yapısı,<br />

kız çocuklarının kadın olarak kategorize edildiği bir<br />

ilköğretim, dindarlık referansı üzerinden yapılandırılmış,<br />

bilimsellikten uzak bir eğitim sistemi, tarikatlardan ve<br />

hurafelerden müteşekkil bir din anlayışı, insan hayatının<br />

değersizleştirildiği bir yüce devlet kurgusu, kutuplaşmış<br />

birbirine düşman topluluklardan oluşan bir halk, bilginin<br />

ve özgür düşüncenin tukaka ilan edildiği, cehaletin<br />

bilgiye karşı kışkırtıldığı bir anlayış, her türlü ahlaksızlığın<br />

iktidara hizmet ediyorsa meşru, her türlü meşru hakkın<br />

iktidar aleyhineyse hainlik ilan edildiği bir zihniyet, çağdaş<br />

uygarlık hedefini 500 yıl öncesinde arayan bir vizyon ve<br />

bunlara benzer neler neler.<br />

İşte iktidarın sözde "Yeni" aslen "Geri" Türkiyesi'nin bize<br />

vaadettiği gelecek bu. Peki tekrar soralım biz "nasıl bir<br />

Türkiye'de yaşamak istiyoruz?<br />

Ben aydınlık bir Türkiye'de yaşamak istiyorum. Kadın<br />

erkek herkesin omuz omuza, kimsenin dini, ırkı, cinsiyeti<br />

için ayrımcılığa tabi tutulmadığı, demokratik hakların<br />

dünyadaki en ileri seviyesinin hayat bulduğu, bilgi ve<br />

özgür düşüncenin yüceltildiği, cehaletin bilgiden intikam<br />

aldığı değil, eğitimin cehaleti yok ettiği, herkesin kendi<br />

dinini, yaşam tarzını özgürce yaşadığı, devletin ise bir<br />

dinin kurallarına göre değil, özgürlükçü, demokratik<br />

yasalarla yönetildiği, vatandaşın yüce devletin tebası<br />

değil, devletin vatandaşlarının hizmetçisi olduğu,<br />

tarihinden ders alan ama gelecek vizyonuyla gelişimini<br />

yapılandıran, dış politikasını Ortadoğu bataklığına<br />

saplamamış ama refahıyla Ortadoğu ülkeleri için de bir<br />

örnek olan, yüzü uygarlığa dönük, kendi teknolojisini,<br />

kendi sanatını, kendi ekonomisini en üst düzeye çıkarmış<br />

ve bu kazanımlarını halkının refahı için kullanmış, liderleri<br />

boş ağızlı olmayan ama konuştukları zaman sadece<br />

kendi vatandaşları değil tüm dünyanın dikkat kesildiği ve<br />

şimdi belki aklıma gelmeyen sizin aklınıza gelen ne kadar<br />

olumlu meziyet varsa bünyesinde toplamış bir Türkiye'de<br />

yaşamak istiyorum.<br />

Ben bu soruyu hergün kendime soruyorum ve aldığım<br />

cevapla ülkenin gidişini örtüştüremediğim için yazıyorum,<br />

konuşuyorum bu fikirleri yaygınlaştırmak için emek<br />

harcıyorum. Siz de kendi cevaplarınıza bakın, eğer<br />

Türkiye'nin gidişiyle örtüşüyorsa şanslısınız ama<br />

örtüşmüyorsa siz de bana katılın, yazın konuşun<br />

ya da yazanları, konuşanları paylaşın bu fikirlerin<br />

canlanmasına, ülkemizin geleceğini aydınlatmaya katkıda<br />

bulunun. Karanlığı yenmek için bir mum yakmak gerekir.<br />

Ben yakıyorum siz de yakın.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 37


Kampanyalar<br />

Vivident; Zombileri Aşka Getirdi!...<br />

Şimdiye kadar çekilen Vivident Storming reklamlarında gördüğümüz<br />

muzip melek karakteri yeni reklam filminde güçlü,<br />

modern, dişi bir kahraman olarak karşımıza çıkıyor.<br />

Türkiye pazarı için özel olarak hazırlanan reklam filminin çekimleri,<br />

Milano’daki eski bir tekstil fabrikasında gerçekleştirildi.<br />

Fabrika, özel dekorlar ve efektler sayesinde terkedilmiş,<br />

karanlık bir çıkmaz sokağa dönüştürüldü. Zombilerin özel<br />

makyajı ve oyuncuların kıyafetleri saatler süren titiz çalışmalar<br />

ile hazırlandı.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Müşteri: Perfetti Van Melle Türkiye<br />

Ürün: Vivident Storming<br />

Reklam Veren Yetkilileri: Serkan Ergün – PVM Türkiye<br />

Pazarlama Direktörü; Çiğdem Serim – Sakız Grubu Kıdemli<br />

Marka Müdürü; İdil Ziyaoğlu – Sakız Grubu Marka Müdürü<br />

Emin Alev – Sakız Grubu Marka Müdür Yardımcısı<br />

Reklam Ajansı: Selection<br />

Yaratıcı Ekip: International Team Selection<br />

Lokasyon: Milano - İtalya<br />

Medya Ajansı: Media Republic<br />

Medya Planlama: Günay Aranoğlu, Erkin Çoker<br />

Kampanya Mecraları:TV, Sinema, İnternet, Açıkhava<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 39


Kampanyalar<br />

Rutkay Aziz NESCAFÉ3ü1, yüzü...<br />

NESCAFÉ3ü1 Arada’yı gençlerle buluşturma görevini üstlenen<br />

üstad Rutkay Aziz, elinden geldiğince iyi bir kahvenin<br />

tadını tarif etmeye çalışıyor. Tİlk olarak bir resim heykel<br />

atölyesinde başlayan maceralar izleyenleri bakalım nerelere<br />

götürecek? Rutkay Aziz serinin diğer filmlerinde de<br />

NESCAFÉ3ü1 Arada’nın yüzü olmaya devam edecek.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: NESCAFÉ<br />

Reklamveren Yetkilisi: Burçin Alev Ekşi, Miray Tok Çakır,<br />

Elif Yonca Çevik, Emre Tabak<br />

Reklam Ajansı: Publicis Yorum<br />

Yaratıcı Grup: Adnan Elmasoğlu, Ali Bozkurt, Emrah Kural,<br />

Cihangir Gümüş<br />

Müşteri İlişkileri: Özlem Öğüt, Eda Altan, Ceysun Giritli<br />

Stratejik Planlama: Selda Sedes, Zeynep Bortaçina<br />

Medya Planlama ve Satın Alma: Mindshare<br />

Prodüksiyon: Arzu Köksal, Ceyhun Sevil<br />

Kullanılan Mecra: TV<br />

Yönetmen: Umut Aral<br />

Prodüksiyon Şirketi: Atlantik Film<br />

Alın, deneyin gerisini dert etmeyin...<br />

Hepsiburada.com’un “Kolay İade” uygulaması için hazırlanan<br />

reklam filmi de eğlenceli içeriğiyle televizyonda ve internet<br />

sitelerinde kullanıcıların en çok ilgisini çeken reklamlar<br />

arasında yer alıyor. Reklam ajansı Alametifarika’nın hazırladığı<br />

reklam filminin yönetmenliğini Tolga Karaçelik üstlendi.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam Ajansı: Alametifarika<br />

Film müziği: Nilinişleri<br />

Yönetici Kreatif Direktör: Emrah Karpuzcu, Kenan Ünsal<br />

Kreatif Direktör: Can Çelikbilek<br />

Yaratıcı Ekip: Serhat Bayram, Can Dağlı, Leman Köksal,<br />

Erdem Güngör, Seden Padır, Nilüfer Acar.<br />

Strateji: Başar Sarıkaya, Serra Akyel.<br />

Ajans Prodüktörü: Sertuğ Alptekin, Berkay Tahmaz,<br />

Teğin Polat.<br />

Yapım Şirketi: Vana Film<br />

Prodüksiyon Şirket: Post43<br />

Yönetmen: Tolga Karaçelik<br />

Görüntü Yönetmeni: Taylan Sancaktar<br />

Prodüktör: Seda Özdemir, Sarper Soyuret<br />

Kullanılan Mecralar: TV, internet, basın ilanı, radyo<br />

40 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

COLIN’S bize uyar...<br />

Murat Boz’un ilk kez bir giyim markasının reklam filminde rol<br />

aldığı “COLIN’S bize uyar” kampanyasının ikinci filmi yayına<br />

girdi. Çekimleri İstanbul’da 3 gün süren yeni reklam filminde<br />

Murat Boz’a yine 2013 Rusya Güzeli Elmira Abdrazakova<br />

eşlik etti. İkinci reklam filminin yönetmenliğini de ilk film gibi<br />

Özer Feyzioğlu yaptı. Romantik komedi tadındaki reklam filminin<br />

çekimleri, keyifli anlara sahne oldu. Üç günlük yoğun<br />

ve yorucu tempoya rağmen, Murat Boz’un neşesi ve pozitifliği<br />

sete renk kattı. Çekimlerde mekan olarak İTÜ Maslak<br />

Kampüsü, Sabiha Gökçen Havalimanı ve Beykoz Kundura<br />

Fabrikası kullanıldı.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: COLIN’S: Tarık Gülsün, Bike Geçkinli,<br />

Aslı Ayhan, Selçuk Dabanlı, Aytaç Dalyan, Özge Ulusoy<br />

Reklamveren Marka Danışmanı: Hakan Senbir<br />

Film Prodüksiyon Şirketi: 2012<br />

Yönetmen: Özer Feyzioglu<br />

Post Prodüksiyon: Sinefekt<br />

Medya ajansı: Veritas<br />

sahibinden.com’da yoksa; yoktur!...<br />

Rafineri Reklam Ajansı tarafından hazırlanan reklam filmlerinin<br />

yönetmenliğini Serdar Dönmez’in üstlendi. Çekimleri 4<br />

gün süren emlak ve vasıta filminde; İstanbul’un farklı semtlerinde<br />

yaklaşık 20 ayrı mekan kullanıldı, 3 ana karakter ve<br />

50 yan karakterin yanı sıra, 200 yardımcı oyuncu rol aldı.<br />

Sahibinden.com reklam kampanyasının iddiası da ortaya çıkıyor;<br />

“aradığınız ev ya da araba sahibinden.com’da yoksa<br />

muhtemelen öyle bir ev / araba yoktur”.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Müşteri: sahibinden.com<br />

Müşteri Yetkilisi: Boğaç Göncü, Gülşah Kunç, Selen Yığın,<br />

Tuba Pilavcı<br />

Reklam ajansı: Rafineri<br />

Adı: Ev / Araba<br />

Yaratıcı yönetmen: Emre Kaplan<br />

Metin yazarı: Can Erdoğan, Ali Şener, Kerim Gürsel,<br />

Doğu Göçük, Gökhan Özdemir<br />

Sanat yönetmeni: Emrah Güzel<br />

Marka takımı: İlke Güner, Virna Estroti, Aslı Aksu<br />

Yapım şirketi: Depo Film<br />

Yönetmen: Serdar Dönmez<br />

Yapımcı: Ender Sevim<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 41


Kampanyalar<br />

“Generali Ali”...<br />

çözülebileceğini gösteriyor.<br />

Çekimleri İstanbul’da 1 günde gerçekleştirilen reklam filminin<br />

prodüksiyonunu Spark Film üstlendi, yönetmenliğini Emre<br />

Şahin yaptı.<br />

Leo Burnett İstanbul yaratıcı ekibi tarafından yapılan Reklam<br />

filmi kaza, yolda kalma gibi herkesin sıkça karşılaşabileceği<br />

ve stres yaşatan bir durumun çok kolay bir şekilde<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam Veren: Generali<br />

Reklam Veren Temsilcisi: Petar Dobric, Jakub Drobec,<br />

Hande Altay<br />

Reklam Ajansı: Leo Burnett İstanbul<br />

Kreatif Direktör: Emrah Akay, Oktar Akın<br />

Kreatif Ekip: Emrah Akay, Koray Şahan, Ersin Pekin,<br />

Aysu Erenuluğ, Barış Çetin, Arca Ataerkil<br />

Müşteri İlişkileri: Gonca Alper, Ece Özyurt, Aysu Sıldır,<br />

Ayşegül Ilgaz<br />

Stratejik Planlama Grup Direktörü: İsmail Seval<br />

Ajans Prodüktörü: Sevinç Metuçin Öktem,<br />

Erman Karahisarlı, Canan Polat<br />

Yönetmen: Emre Şahin<br />

Yapım Şirketi: Spark Film Collective<br />

Post Prodüksiyon: Mojo<br />

Ziller okul için çalıyor...<br />

“Okul heyecanı FLO’da başlar” diyerek öğrencilerin dikkatini<br />

çeken reklam filminin eğlenceli melodisi de okul hayatının<br />

enerjisini yansıtıyor.<br />

Okul alışverişi için ilk adresin FLO olduğuna vurgu yapan<br />

reklam filminde, ayakkabılar öğrencilerin yaşlarına göre<br />

çeşitlendirilerek karşınıza çıkıyor.FLO’nun okula dönüş<br />

koleksiyonunda yer alan babetler, loafer ayakkabılar, spor<br />

ayakkabılar ve daha birçok model reklam filminde okul zili<br />

eşliğinde en eğlenceli şekilde ekrana geliyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren:FLO<br />

Reklamveren temsilcisi: Didem Şavluğ, Özgür Saraç,<br />

Nuray Yazgan<br />

Reklamajansı:Alametifarika<br />

Kreatif Direktörler: Emrah Karpuzcu, Kenan Ünsal<br />

Yaratıcı Ekip:Ceyda Koç, Nuri Gülver<br />

Ajans Prodüktörleri: Berkay Tahmaz, Özgür Dağgez<br />

Prodüksiyon Şirketi: Post43<br />

Müzik:Nil’in İşleri<br />

42 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

Şimdi değilse ne zaman?...<br />

Acer, hayallerini ertelemek için devamlı bahaneler bulanlara<br />

: “Şimdi değilse ne zaman? Sen değilsen kim?” diye soruyor<br />

ve kendi maceralarını www.hayatiminmacerasi.com ‘a tıklayarak<br />

yaşamaya ve paylaşmaya bekliyor.<br />

Hayatiminmacerasi.com üzerinden kullanıcılar birbirinden<br />

heyecanlı ve eğlenceli maceralardan dilediklerini seçecek<br />

ve Facebook akışlarında oraya gitmiş gibi görülecekler.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Müşteri: Acer Türkiye<br />

Uygulamanın başlığı: Hayatımın Macerası<br />

Kampanya adresi: www.hayatiminmacerasi.com<br />

Uygulama Tipi: Interaktif Uygulama<br />

Uygulama Sahibi: Acer Türkiye<br />

Marka Yetkilisi: Semanur Aksoy<br />

Dijital Ajans: workattack<br />

Creative Director/Copywriter: Bengisu Gençay<br />

Art Director: Neslin Çavuşoğlu<br />

Sosyal Medya Yöneticisi: Semih Tüfekçi<br />

Teknosa’nın artık 81 ilde...<br />

Yönetmenliğini Koray Güzey’in üstlendiği filmin animasyonu<br />

Anima İstanbul, müziği ise Emre Irmak tarafından<br />

yapıldı.<br />

TBWA\ISTANBUL tarafından Teknosa için hazırlanan “81 İl”<br />

filmi yayında.<br />

Teknosa’nın artık 81 ilde de var olduğunu anlatan animasyon<br />

filminde karakterimiz Trakya’dan yola çıkıyor ve Ege’de<br />

zeytin toplayıp İç Anadolu’da balona binerek tüm Türkiye’yi<br />

dolaşıyor. Film boyunca karakterimizin yolculuğuna güzel,<br />

keyifli bir müzik eşlik ediyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Teknosa<br />

Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL<br />

CCO: İlkay Gürpınar<br />

Kreatif Direktör: Volkan Karakaşoğlu<br />

Yaratıcı Ekip: Güney Soykan, Yiğit İrde, Ezgi Tanyeri<br />

Marka Ekibi: Esra Özkan, Tuğba Balcı, Özge Keskin<br />

CSO: Toygun Yılmazer<br />

Stratejik Planlama Ekibi: Nisan Danışman,<br />

Emirhan Çelikbilek<br />

Prodüksiyon Ekibi: Pelin Güneş, Melis İnceoğlu<br />

Yönetmen: Koray Güzey<br />

Yapımcı: Gizem Ergezgin<br />

Prodüksiyon Şirketi: Anima İstanbul<br />

Post Prodüksiyon Şirketi: Anima İstanbul<br />

Müzik: Emre Irmak<br />

Medya Ajansı: Mediacom<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 43


Kampanyalar<br />

“Dükkan Sizin” ...<br />

Garanti Bankası yeni reklam filmiyle ekranlarda yer alıyor.<br />

Filmde, dükkanının açılışını yapan bir esnafın tereddütleri,<br />

Garanti’den aldığı hizmet ve ürünler sayesinde ortadan kalkıyor;<br />

esnaf Garanti ile işini kolayca büyütebileceğine ikna<br />

oluyor. Market sahibinin açılış anında yaşadığı telaşın gösterildiği<br />

filmde rol alan İzzet Altınmeşe’ye, Garanti’nin tosbağası<br />

eşlik ediyor.<br />

Çekimlerin 1 günde, animasyonun ise 3 haftada tamamlandığı<br />

reklam filminin yönetmenliğini Turgut Akaçık üstlendi.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Garanti Bankası<br />

Reklam ve medya ekibi: Burcu Tokcan,<br />

Sinem Görgöz İnnice, Saba Şimşeker<br />

Reklam Ajansı: Alametifarika<br />

Alametifarika Ekibi: Emrah Karpuzcu, Kenan Ünsal,<br />

Can Çelikbilek, Barış Alkan, Caner Apaydın, Sertuğ Alptekin,<br />

Berkay Tahmaz, Özgür Dağgez, Burcu Atış Topçu<br />

Yapım Şirketi: Autonomy<br />

Yönetmen: Turgut Akaçık<br />

Müzik: Jingle House<br />

‘’Yeni bir hayata’’...<br />

Enza Home’un yeni satış kampanyası eğlenceli ve sıcak bir<br />

tonla izleyenlerle buluşuyor.<br />

İki gün boyunca elli kişilik bir ekibin çekimlerini tamamladığı<br />

‘’ Yeni bir Hayata’’ reklam filmi, aynı zamanda fiyat bilgilerini<br />

de reklam filmine entegre ederek izleyicilerine ‘’ulaşılabilir<br />

tasarım’’ vurgusu yapıyor.<br />

Reklam filminin kreatif sürecini Vietnam Reklam Ajansı üstlenirken,<br />

yapım sürecini Vana Film sahipleniyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam veren: Yataş Grup<br />

Reklam veren Temsilcisi: Nevzat Yıldız,<br />

Selmin Gündoğdu, Dilek Toyga<br />

Reklam Ajansı: Vietnam<br />

Yaratıcı Yönetmen: Gürkan Günaydın<br />

Yaratıcı Grup: Rıza Çankaya<br />

Müşteri İlişkileri: Melike Karamehmetoğlu, Ersin Çetinkaya<br />

Ajans Prodüktörü: Begüm Baran<br />

Yönetmen: Barış Çolak<br />

Görüntü Yönetmeni: Tolga Kutlar<br />

Yapım Şirketi: Vana Film<br />

44 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

Colombia...<br />

Colombia Turbodown reklam filmi sinema adaptasyonu.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Colombia<br />

Yapım Şirketi: Eksantrik Prodüksiyon<br />

Prodüktör: Elvin Ekşioğlu<br />

Yönetmen: Abdullah Ekşioğlu<br />

Post- Prodüksiyon: Eksantrik-Express<br />

Mecra: Sinema<br />

“Molfix Yenidoğan”...<br />

Molfix’in en sevilen reklamlarından birisi olan “Molfix Yenidoğan”<br />

reklam filmi yeniden ekranlarda. Molfix’in sahiplendiği<br />

‘’göbek bağı oyuntusu’’ özelliğine vurgu yapan film,<br />

animatik anlatımla anne ve babaların duygularına dokunarak<br />

heyecanlarına ortak oluyor.<br />

Seslendirmesini Okan Yalabık’ın yaptığı film, bir babanın<br />

aşk hikâyesini ve bu aşkın meyvesi, en değerli varlıkları,<br />

bebeklerinin hayatlarına getirdiği tatlı heyecanı anlatıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Hayat Kimya<br />

Reklamveren Temsilcisi: Melek Soklangıç Dinçer,<br />

Gülşen Serin Bakır, Aysun Nayır, Özden Özden<br />

Reklam Ajansı: Vietnam<br />

Yaratıcı Yönetmen: Gürkan Günaydın<br />

Sanat Yönetmeni: Onur Eker<br />

Metin Yazarı: Gaye Basmacı<br />

Müşteri İlişkileri: Ceren Gül<br />

Ajans Prodüktörü: Cengiz Karadeniz<br />

Prodüksiyon Şirketi: 1000 Volt<br />

Yönetmen: Luca Schenato<br />

Medya Ajansı: Speed Medya<br />

Müzik: Jingle House<br />

Dublaj sanatçıları: Okan Yalabık, Zeyno Günenç<br />

Kullanılan Mecralar: TV, internet.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 45


Kampanyalar<br />

Isıcam’dan ‘Cam Alıcı...<br />

TV’lerin yanı sıra radyo, basın, internetin de yer aldığı birçok<br />

mecrada yayınlanıyor.<br />

Isıcam’ın 40’ıncı yıl etkinlikleri kapsamındaTBWA\İstanbul<br />

tarafından hazırlanan reklam filminde, ünlü oyuncu Wilma-<br />

Elles ile oyuncu ve dublaj sanatçısı Gamze Gözalan, kamera<br />

karşısına geçti. Gamze Özalan’ın, komşusu WilmaElles’e<br />

yakıt faturasından dert yandığı filmde,Elles ona Isıcam Konfor<br />

ile faturaların nasıl azalacağını anlatıyor.<br />

Yeni teknoloji ürünü olan, ısıtma ve soğutma enerjisinde tasarruf<br />

sağlayan ‘Isıcam Konfor’un yeni reklam kampanyası;<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren:Isıcam Konfor<br />

Reklam Ajansı: TBWA\İstanbul<br />

ECD: Emre Kaplan<br />

Yaratıcı Ekip: Ali Şener, Burak Kunduracıoğlu, Yiğit İrde,<br />

Demet Toprak, Emir Yüksel<br />

Marka Ekibi: Didem Tamer Gül, Yasemin Tolunay,<br />

Melih Mermutlu<br />

CSO: Toygun Yılmazer<br />

Stratejik Planlama Ekibi: Tuğyan Çelik<br />

Prodüksiyon Ekibi: Ceyda KayaçetinSchulte, Pelin Güneş,<br />

Gizem İnan<br />

Prodüksiyon Şirketi:Autonomy<br />

Yönetmen: Uygar Kutlu<br />

Post Prodüksiyon:Otomat<br />

Müzik:Opus Audio / Mehmet Yaranona, Tolga Türünz<br />

Kullanılan Mecralar: TV, basın, radyo, internet, açıkhava –<br />

billboard-otobüs –metro-panolar- otobüs durakları<br />

“Hayat meydan okumaktır”...<br />

Mitsubishi yeni reklam filmiyle tüketicilere “hayata meydan<br />

okumaları” için sesleniyor. Yeni nesil otomobili Mitsubishi<br />

Outlander’ın reklam filmini tüketicilerle buluşturan Mitsubishi,<br />

sürdürülebilir sürüş keyfi için dayanıklı ve güvenilir araçlar<br />

ürettiğini reklam filmiyle yansıtıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Marka: Mitsubishi Outlander<br />

Reklamveren: Temsa Motorlu Araçlar<br />

Dağıtım ve Pazarlama A.Ş.<br />

Reklamveren Temsilcileri: Aytuğ Bük, Nilpar Tunaboylu<br />

Reklam Ajansı: İlancılık<br />

Müşteri İlişkileri: Atılay Bingöl, Lora Cemal<br />

Yaratıcı Ekip: Mithat Çalışkan, Eymür Oskay, Duygu Yücel,<br />

Yılmaz Şahin, İbrahim Sıvar<br />

Post Prodüksiyon: IPD<br />

46 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

Yeni “atıştırmalık”...<br />

Twitto’nun reklam filmi, futbol karşılaşmalarının duayen sesi<br />

Ertem Şener ile, basketbol maçlarının efsane spikeri Murat<br />

Kosova’nın seslendirmeleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.<br />

Twitto reklam kampanyasının yaratıcı ajansı Mod Ajans, yapımcısı<br />

ise Terra Film House.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Şimşek A.Ş.<br />

Reklamveren Yetkilileri: Hakverdi Aydın, Nasuh Şişik<br />

Kreatif Ajans: Mod Ajans<br />

Yaratıcı Ekip: Ragıp Öztürk, Ali Ender Uysal,<br />

Sefa Öncül, Barış Arslan, Cemil Keskin, Neslihan Başol<br />

Müşteri İlişkileri: Elvan Şentürker, Gizem Çelikman<br />

Yapımcı:Terra Film House - Murathan Kodaman /<br />

Ferda Bravo Kodaman<br />

Yönetmen: Hakan Algül<br />

Medya Ajansları: Starcom, Reksan<br />

Pr Ajansı: prEkstra İletişim Danışmanlık<br />

Seramik VitrA’dır...<br />

tanıklık ediyor.<br />

VitrA; yeni reklam filmini, izleyicilerle buluşturdu. “Hayranlık<br />

uyandıran evlerde seramik VitrA’dır” sloganıyla UltraRPM<br />

Reklam Ajansı tarafından hazırlanan reklam filminde; tatile<br />

giden komşusunun kedisini beslemek üzere eve giren bir<br />

karı-koca rol alıyor. Kediyi ararken evi dolaşan çift, evin<br />

farklı alanlarında kullanılan VitrA seramiklerinin; yüzey,<br />

doku, ebat ve renk alternatifleriyle hayranlık yarattığına<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam Veren: VitrA<br />

VitrA Ekibi: Orçin Egemen, Elif Özalkan, Algın Can,<br />

Hande Üreten<br />

Reklam Ajansı: UltraRPM<br />

Executive Kreatif Direktör: Hakkı Mısırlıoğlu<br />

Yaratıcı Grup: Cumhur Güçer, Duygu Yegül,<br />

Furkan Civelek<br />

Müşteri Grubu: Melda Tarlan, Demet Akpınar,<br />

Enhar Giritli Baydar<br />

Yapım şirketi: Böcek Yapım<br />

Yönetmen: Kıvanç Barıönü<br />

Post Prodüksiyon: İmaj<br />

Ajans Prodüktörü: İdris Özgül<br />

Fotoğrafçı: Bomonti / Kerem Sanlıman<br />

Medya Ajansı: Carat<br />

PR Ajansı: A&B İletişim<br />

Dijital Ajans: Ping<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 47


Kampanyalar<br />

Çok mu çok modayız...<br />

Mavi’nin Gold; daha fit, daha esnek ve daha ince görünüme<br />

imza atıyor. Sınırsız hareket özgürlüğünü vurgulayan Ali Taran<br />

imzalı “Çok mu çok modayız” reklam filminde, Serenay<br />

aksiyon sahneleriyle dikkat çekiyor. Hız ve esnekliğin göz<br />

önünde olduğu kampanyada, Serenay’a, Hollywood aksiyon<br />

filmlerinin dikkat çeken ismi Chase Armitage eşlik ediyor. Çekimleri<br />

3 gün süren film; Kapalıçarşı’nın çatısı, Yeni Cami’nin<br />

geçit ve merdivenleri, Büyük Han’ın galerileri, Bomonti Eski<br />

Bira Fabrikası’nın avlusu ve Galata teraslarında geçiyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Mavi<br />

Reklam Kampanyası: Çok mu çok modayız!<br />

Reklamın Yıldızı: Serenay Sarıkaya<br />

Rol Arkadaşı: Chase Armitage<br />

Reklam Ajansı: Ali Taran<br />

Yönetmen: Cemal Alpan<br />

Görüntü Yönetmeni: Simon Coull<br />

Stil Editörü: Carlo Alberto Pregnolato<br />

Fotoğraflar: Riccardo Tinelli<br />

“I am the Pompacı”...<br />

BP’nin marka yüzü Mustafa Sandal’ın başrolünü BP pompacısı<br />

ile paylaştığı yen ireklam filmi yayına girdi. Yeni reklamda<br />

ayrıca, bir öncekinde olduğu gibi Mustafa Sandal’ın<br />

“Bombacı” adlı şarkısının,geçtiğimiz aylarda sosyal medyada<br />

ses getiren uyarlaması olan “I am the Pompacı” versiyonu<br />

da kullanılıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamın Başlığı: Uğurlama<br />

Reklamveren: BP Petrolleri A.Ş.<br />

Reklamveren Temsilcisi: Deniz Güloğlu, Görkem Önal,<br />

Sabiha Arabacı<br />

Reklam Ajansı: Ogilvy & Mather Istanbul<br />

Prodüksiyon Şirketi: Kala Film<br />

Yönetmen: Hakan Yonat<br />

Post Prodüksiyon: Post Modern<br />

Müzik: Mustafa Sandal, Atakan Ilgazdağ<br />

PR Ajansı: Ogilvy PR Istanbul<br />

Medya Ajansı: MindShare<br />

Kullanılan Mecralar: TV<br />

Medya Ajansı: MindShare<br />

Kullanılan Mecralar: TV<br />

48 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

Pompomgiller’in Maceraları...<br />

Familia’nın sevimli penguen ailesi Pompomgiller, yeni reklam<br />

filminde Familia Parfümlü Tuvalet Kağıdı’nın özelliklerini<br />

anlatıyor. . Filmde senaryo, alışverişe çıkan sevimli babanın<br />

banyo kokusunu almayı unutmasıyla başlıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam veren: Hayat Kimya – Familia<br />

Reklam veren Temsilcisi: Aysel Aydın,<br />

Gül Yeşilay Coşkun, Elif Yılmaz Okçuoğlu<br />

Reklam ajansı: Vietnam<br />

Yaratıcı Yönetmen: Gürkan Günaydın<br />

Yaratıcı Grup Direktörü: Rıza Çankaya<br />

Sanat Yönetmeni: Umut Kısa, Kenan Çetinkaya<br />

Reklam Yazarı: Erdem Güngör, Aslı Sevim,<br />

Ayberk Çınar, Besime Yıldız<br />

Müşteri İlişkileri: İlknur Korkmaz<br />

Ajans Prodüktörü: Begüm Baran<br />

Animasyon Yaratım: Robotika – Coşku Özdemir<br />

Karakter Tasarım: Fayeshu<br />

Bellona halı...<br />

Bellona’nın modern tesislerinde geçen yeni reklam filminde,<br />

2015 yılı halı modelleri Şevval Sam’ın sesi ve güzelliğiyle<br />

birlikte seyirciye ulaşıyor. Bellona’nın sımsıcak renkleri ve<br />

birbirinden güzel desenlerinin yer aldığı filmde, ipliklerin<br />

nasıl halıda hayat bulduğunu, showroom alanında nasıl<br />

sergilendiğini göstermesinin ardından Bellona ürünleriyle<br />

uyumlu halıların seyirciye ulaşmasıyla son buluyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Prodüksiyon Şirketi: FilmColony Production Company<br />

Yönetmen: Can Evrenol<br />

Yapımcı: Tolga Erener<br />

Reklamveren: Bellona - Murtaza Durmuş/ Mehmet Emin<br />

Çakıcı, Ebru Çalışkan<br />

Ajans: Piramit Tasarım & Reklamcılık<br />

Kreatif Ekip: Deniz Köker, Beste Köker, Sibel Aydın<br />

Müşteri ilişkileri: Deniz Sesli, Ayşe Işın, Damla Özeren<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /49


Cennetin Minik Bi


Gezi<br />

r Demo’su, Bali...<br />

Yaz gelip de tatil kaşıntılarım tutunca Bali’ ye dalışa giden bir<br />

gruba zorla ek oldum :) Zed biletimi aldım tarih gelince de ekiple,<br />

havaalanında bi’ lokmacık tanıştık.<br />

Bali uçuşu Katar aktarmalı. Bi’ lokmacık muhabbeti uçakta<br />

koyulaştıraraktan Doha, Katar’ a kadar birlikte gittik.<br />

Katar’ dan Bali’ ye gideceğiz.<br />

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com<br />

Yaz gelip de tatil kaşıntılarım tutunca<br />

Bali’ ye dalışa giden bir gruba zorla ek<br />

oldum :) Zed biletimi aldım tarih gelince<br />

de ekiple, havaalanında bi’ lokmacık<br />

tanıştık.<br />

Bali uçuşu Katar aktarmalı. Bi’ lokmacık<br />

muhabbeti uçakta koyulaştıraraktan<br />

Doha, Katar’ a kadar birlikte gittik. Katar’<br />

dan Bali’ ye gideceğiz. Fakat benim<br />

bilet, zed bilet (THY personeli, indirimli<br />

bilet), uçakta yer olmadığı için ben binemedim<br />

ve Katar havaalanında mahsur<br />

kaldım. Ekip bindi gitti. Ben bir başıma<br />

havaalanında kala kaldım :( Gece saat<br />

23:00. Satış ofisinde bakıyoruz, sonraki<br />

günlerin uçakları da dolu ve günde<br />

sadece 1 uçuş var. Farklı aktarma<br />

versiyonları deniyoruz ama hepsi dolu.<br />

Müslümanların Ramazan Bayramı ve<br />

hepsi de müslüman ülkeler. Baktım<br />

sabah 07:00’ de Jakarta’ ya uçak var.<br />

Onda da yer yok. Dediler ki bekleyin,<br />

gelmeyen olursa sizi alırız. Ben sabah<br />

06:00’ ya kadar bir başıma havaalanında<br />

18 derecede titreyerek bekledim.<br />

Neyse ki uykusuzluk sorunu olan bir<br />

arkadaşım var da, sabaha kadar whats<br />

up’ tan sohbetiyle bana eşlik etti :)<br />

Sabah 06:00’ da gittim müşteri servisine,<br />

baktılar yer yok. Ben hem üşümüş<br />

hem uykusuz vaziyetteyim neredeyse<br />

ağlayacağım. Satış ofisindeki abi halime<br />

acıdı sanırım, bana camsit denilen,<br />

hostes koltuğu verdi. Ben ona razı<br />

olaraktan atladım uçağa. 9 saat sonra<br />

Jakarta’ ya indim. Saat farkından dolayı<br />

yine gece :( 2 gündür gündüz yüzü<br />

görmüyorum. Oradan da Bali’ ye, Denpasar’<br />

a gitmem lazım. Meşekkatli bir<br />

araştırmadan sonra Sumatra üzerinden<br />

aktarmalı Denpasar uçağı buldum. Sabah<br />

05:00’ te uçak kalktı ve Sumarta’<br />

ya gittik. 2 saat de orada bekledikten<br />

sonra nihayet Bali’ ye vardım. Bakmayın<br />

böyle anlattığıma, resmen macera<br />

oldu, 3 günlük yolculuk.<br />

Neyse ki arkadaşlar havaalanına araç<br />

göndertip beni aldırdılar. 3 saat araba<br />

yolculuğundan sonra otele vardım. Ve<br />

gördüğüm manzara karşısında ne yorgunluk<br />

kaldı ne gerginlik. Deniz kenarında<br />

tek odalı tek katlı bungalov tipi<br />

evler, muhteşem frangi pani çiçekleri<br />

ve palmiye ağaçları. Ortam inanılmaz<br />

güzel... Kaldığımız otel aslında bir tatil<br />

köyü gibi. Müstakil evlerden oluşuyor.<br />

Çoğunluk bir odalı, süitler çok odalı.<br />

Evler kocaman bir arazi üzerine serpiştirilmiş.<br />

Çatıları yukarıya doğru uzun ve<br />

sazlardan yapılmış.<br />

Tek sorun havanın çok erken kararması.<br />

Biz İstanbul’ da 21:00’ de havanın<br />

kararmasına alışığız burada 17:30’ da<br />

hava kararıyor. Bünye de güneş saatine<br />

ayarlı olduğu için erkenden uyku bastırıyor.<br />

İlk akşamı kalıbı fazla yormadan,<br />

yemek yiyip, üzerine de Türkiye’ den itinayla<br />

taşınmış rakıdan içerek kapattık.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 51


Gezi<br />

Kaldığımız odaların banyolarının üzeri<br />

açık, yani açık havada tuvalete gidip,<br />

duş alıyorsunuz. İlk etapta yadırgansa<br />

da sonra alışıyorsunuz. Hatta eve dönünce<br />

de banyoda daral geliyor :)<br />

Ertesi gün, dalış olduğu için erken kalkıp<br />

saat 07:00 gibi dalış teknesine doluştuk.<br />

O kadar çok özlemişim ki dalışı,<br />

kalbim pır pır heyecandan. Minik bir<br />

yolculuktan sonra dalış bölgesine vardık.<br />

Sonra da sırayla atladık suya.<br />

Bali volkanik bir ada ve dalış bölgesi<br />

de Agung Yanardağı’ nın eteğinde Tulamben<br />

adında bir yer. Yanardağa çok<br />

yakın olması sebebiyle suyun altı da<br />

volkanik kayalarla dolu. Dip yapısı siyah<br />

ve karanlık. Bir sürü canlı var. Hatta<br />

bir keresinde 2 tane köpekbalığına<br />

rastladık. Fakat hayvanların o kadar<br />

çok üzerlerine gitmişiz ki mercanların<br />

altına kaçıp, saklandılar bizden.<br />

Tulamben’ de dalış için kaldığımız 5<br />

gün boyunca günde 3’ er dalış yaptık.<br />

Bir gün de Amed üzerinden Nusa Penida’<br />

ya gidip orada daldık. Orada suyun<br />

altı bembeyaz kum. Su turkuaz rengi.<br />

Kısacası muhteşem :)<br />

Tabii o kadar güzel ki, su altında ben<br />

kendimi kaybedip oradan oraya yüzerken<br />

dizimi mercanlara sürttüm. O gün<br />

Bali volkanik bir ada<br />

ve dalış bölgesi de<br />

Agung Yanardağı’ nın<br />

eteğinde Tulamben adında bir<br />

yer. Yanardağa çok yakın olması<br />

sebebiyle suyun altı da<br />

volkanik kayalarla dolu.<br />

pek bir şey olmadı ama sonrasında o<br />

mercanlar benim dizimde büyümeye<br />

devam etti. Hatta bir ara tüm bacağımdan<br />

mercanlar çıkacak diye korktum :(<br />

5 gün boyunca gündüzleri su altında<br />

lay lay lom şeklinde geçirdik. 1 günü de<br />

çevre gezisi ile geçirdik. Hocamız bizi<br />

gezdirmesi için 2 tane araç ve rehber<br />

ayarlamış, sağolsun.<br />

Hep birlikte çıkıp önce pirinç tarlalarını<br />

gezdik. Yani uzaktan bakıp fotoğraf<br />

çektik.Çünkü oralar bataklık.<br />

Sonra yola devam ederken trafik başladı.<br />

Biz de meraklanıp indik arabadan.<br />

Bir de baktık yöresel kıyafetler giyinmiş<br />

kadın ve erkekler sembolik cenazeler<br />

taşıyıp, ölü yakma törenine gidiyorlar.<br />

Bali’ de insanlar Ağustos ayı haricinde<br />

ölürlerse, toprağa gömülüyorlar<br />

sanırım. Ağustos olunca da oldukları<br />

yerlerden alınıp tapınaklarda yakılıyor.<br />

Ağustos ayı boyunca “Cremation Ceremony”<br />

dedikleri ölü yakma törenleri<br />

düzenleniyor. Ağustos ayında cennetin<br />

kapıları açıldığı için ruhlar cennete gidiyormuş.<br />

Töreni de pas geçip Tırta Gangga su<br />

sarayına gittik. 1946 yılında Karangsem’<br />

de,1 hektarlık bir alana inşa edi-<br />

52 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Gezi<br />

len sarayın yanı sıra, arazide, havuz,<br />

pirinç terasları ve heykeller var.<br />

Tırta Gangga’ yı da gezip dolaştıktan<br />

sonra Ujung Sarayına geçtik. Yine Karangsem’<br />

de yer alan saray 1909 yılında<br />

Alman Dutch van Den Hentz ve<br />

Çinli Loto Ang isimli mimarlar tafından<br />

inşa edilmiş. Arazinin içinde kocaman 3<br />

tane havuz var. Hatta 1 tanesinde balık<br />

bile yetiştiriyorlar.<br />

Yalnız bu balık havuzunun yanından<br />

geçerken burnunuzun direği kırılıyor.<br />

Hava sıcak, su hem çamurlu hem de<br />

pis, üzerine bir de balık kokusu. Korkunç<br />

bir koku. Okyanusta bir ada olup<br />

da havuzda balık avlamak tuhaf.<br />

Ujung Saray Parkı oldukça büyük bir<br />

arazinin içinde. Etraf yemyeşil, kenarlarında<br />

rengarenk çiçeklerin süslediği<br />

havuzlar, havuzların üzerine inşa edilmiş<br />

sarayalar. Manzara ve atmosfer<br />

gerçekten mükemmel.<br />

Bu harika yer 1963 yılında Agung yanardağının<br />

patlaması sebebiyle 1975<br />

yılında da deprem sebebiyle hasar görmüş<br />

ve onarılmış. Bazı binalarda bu<br />

hasarların izlerine rastlıyorsunuz.<br />

Ailenin kaldığı saray ise şu an müze<br />

şeklinde. Yalnız saray ve müze deyince<br />

aklınıza öyle kocaman binalar, bir sürü<br />

Bu harika yer 1963 yılında<br />

Agung yanardağının patlaması<br />

sebebiyle 1975 yılında da<br />

deprem sebebiyle hasar görmüş<br />

ve onarılmış.<br />

mal mülk gelmesin.İçinde iki üç tane<br />

odası olan son derece sade bir bina.<br />

Avrupa’ da gördüğümüz saraylarla hiç<br />

ilgisi yok.<br />

Tulamben’ de ayrıca gezilmesi gereken<br />

Beshakih Tapınağı var fakat biz dalışlardan<br />

fırsat bulamadığımız için orayı<br />

gezemedik. Belki bir daha ki sefere.<br />

Gündüzleri dalış, arada bir gün gezi<br />

ve akşamları da Bali masajı ardından<br />

sohbet muhabbet şeklinde bir hafta bir<br />

zaman geçirdik Tulamben’ de.<br />

Bali masajı demişken ondan bahsetmeden<br />

geçmek olmaz. Masaj için baş<br />

kısmı delik olan ahşap yataklar var.<br />

Üzeri deri kaplı. Bikinilerizi giyip geliyorsunuz<br />

sonra yüz üstü yatıyorsunuz.<br />

Balili hanımlar mis kokulu lavanta yağlarını<br />

alıyor ve ellerine sürerek yavaş<br />

yavaş tüm vücudunuza masaj yapıyor.<br />

Arka kısım bittikten sonra sırt üstü yatıyorsunuz.<br />

Masaj yapılmadık yeriniz<br />

kalmıyor neredeyse. İnanılmaz rahatlatıcı.<br />

Doğanın kucağında masaj :)<br />

Bazı arkadaşlarımız o kadar rahatladı<br />

ki, horultu sesleri eşlik etti doğaya :)<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /53


Gezi<br />

Tatil boyunca sık sık masajla şımarttık<br />

kendimiz.<br />

Sabah erken saatlerde balığa çıkan balıkçı<br />

tekneleri biz kahvaltı ederken dönmeye<br />

başlıyorlardı. Bir gün dalış rehberinden<br />

bizim için balık almasını rica etti.<br />

O da sağolsun bizi kırmadı. Şansımıza<br />

orkinos varmış. o akşam mangal yandı<br />

ve orkinoslar salata eşliğinde servis<br />

edildi. Ahhh, bir de rakı olaydı :)<br />

14 kişilik ekibimizin hepsi birbirinden<br />

güzel ve eğlenceli kişilerden oluşuyordu.<br />

Masajlardan sonra havanın da<br />

kararmasıyla birlikte hepimiz masa başında<br />

yerlerimizi alıp hoş sohbetlere<br />

daldık. Bazı geceler de havuz başı partileri<br />

ve bahçe partileri yaptık.<br />

Çok şeker iki arkadaşımızın evlilik yıldönümleri<br />

tatil tarihimize denk geldiği<br />

için onların için de çok güzel kutlama<br />

yaptık. Bali’ ye özgü saronglarımızı giyinip<br />

nikah tazelettirdik :) Dilerim hep<br />

mutlu olsunlar.<br />

Son derece dost canlısı ve güler yüzlü<br />

otel işletmesi de bu güzel çiftler için düğün<br />

pastası hazırladılar. O da çok tatlı<br />

sürpriz oldu.<br />

Palmiye ağaçları ve mis kokulu çiçeklerin<br />

altında tatil yapmak çok keyifli.<br />

Huzur, dinginlik ve sessizlik arayanlara<br />

Palmiye ağaçları<br />

ve mis kokulu çiçeklerin<br />

altında tatil yapmak çok keyifli.<br />

Huzur,<br />

dinginlik ve sessizlik<br />

arayanlara<br />

Tulamben’i tavsiye ederim.<br />

Tulamben’ i tavsiye ederim.<br />

Bali’ nin bu bölgesi biraz daha yöresel<br />

ve çok şehirleşmemiş. Hatta şöyle ki;<br />

evinizin yüksekliği bahçenizdeki ağaçtan<br />

daha yüksek olamaz. Halkın ekonomik<br />

geliri çok düşük ve çok fakirler.<br />

Çok az şeye sahipler. Materyallere yani<br />

eşyalara bağımlılıkları yok. Evleri genelde<br />

tek odalı. Çok az eşyalayı var.<br />

Televizyonları yok mesela. Ne kadar<br />

şanslılar.<br />

Eczane ve doktor çok az var mesela.<br />

Reiki ile iyileştiriyorlar kendilerini veya<br />

birbirlerini.<br />

Hindu dinine mensuplar ve gerçekten<br />

tüm gerekliliklerini yerine getiriyorlar.<br />

Buradaki aileler evlerde değil tapınaklarda<br />

yaşıyorlar aslında. Evlerinde tapınak<br />

yok, tapınaklarında ev var. Her ailenin<br />

ekonomik şartlarına göre tapınağı<br />

var. Tapınağın girişinde de minik plakalar<br />

çakılı. Plakaların üzerinde, orada<br />

yaşayan kişilerin bilgileri var. Böylece<br />

hangi tapınakta kim var görebiliyorsunuz.<br />

Tapınağın her köşesinde tanrıları<br />

var. Her sabah bu tanrıalara şükranlarını<br />

sunmak için yiyecek, içecek vs<br />

sunuyorlar. Bazen sigara, ciklet bile<br />

gördüğünüz oluyor. Arabası olanları ön<br />

54 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Gezi<br />

konsol üzerinde mutlaka şükran sepeti<br />

oluyor. Balık ızgara yaptığımız akşam<br />

mangalı yapan arkadaş bir parça da<br />

tanrıların sunağına bırakmıştı:)<br />

Toplu ibadetleri gereği akşamları büyük<br />

tapınaklarda bir araya gelip toplu<br />

ibadetler yapıyorlar. Sanırım bunlar bir<br />

süre sonra eğlenceğe dönüşüyor çünkü<br />

önünden geçerken baktığımızda herkes<br />

çok şen görünüyordu.<br />

Bu tapınak ve ibadet işi iyi güzel de etraf<br />

yiyeceklerden dolayı çok pis kokuyor.<br />

Çünkü sabah konan yiyecekler gün<br />

boyu sokaklarda kalıyor ve onlar çöpe<br />

atılmıyor. Oldukları yerde, bir hayvan<br />

gelip de onları yiyene kadar kalıyorlar.<br />

Bu da korkunç bir koku oluşmasına sebep<br />

oluyor.<br />

İşte, Bali’ nin bir kısmı yani Tulamben<br />

böyle. Daha sırada Ubud ve Kuta var.<br />

Ama onları sonra yazacağım. Yoksa<br />

çok uzun olacak. Editör hanımefendi<br />

çok yer kaplıyorum diye fırça çekmesin<br />

sonra :)<br />

Eleştiri ve önerileriniz için:<br />

seval@sevalduban.com<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /55


Röportaj Game On<br />

inFAMOUS Second<br />

Ali Erdem Ekşioğlu<br />

Seattle<br />

Günümüz Amerika'sında Seattle'ın<br />

kalablık sokaklarında gezinme şansı.<br />

Kahraman/Terörist<br />

Oyun boyunca yapıcağınız seçimlerle<br />

maceranıza yön verin


Son...<br />

GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn<br />

Derin Karakter Gelişimi<br />

Yeni Bir Düzen<br />

Güçlerinizi keşfetmeden geliştirme fırsatı ve Aramızda dolaşan süper insanlara uyum<br />

hiç bitmeyen bir gelişim ağacı.<br />

sağlayamayan dünyanın aldığı yeni şekli<br />

ve düzeni Delsin Rowe'un gözlerinden<br />

keşfedin.


Game On<br />

Seattle’ın sokaklarında farklı, esşiz<br />

insanların haklarını arayan Delsin<br />

Rowe’un hikayesini anlatan Infamous:<br />

Second Son geniş bir open world<br />

tecrübesiyle oyuncularla 21 Mart 2014<br />

tarihinde buluştu. PS4 platformuna<br />

göre geliştirilen oyun birçok farklı<br />

mekaniğe, akıcı ve rahat kontrollere<br />

ve muhteşem grafiklere sahip. Oyun<br />

PlayStation 4’ün performans imkanlarını<br />

sonuna kadar kullanırken aynı<br />

zamanda ilgi çekici, merak uyandıran<br />

ve aslında biraz da sembolik bir<br />

hikayesi var. İnsanüstü güçler keşfetmez<br />

ve büyülenmezken bile oyun<br />

sizi aynı heyacanla ekran başında<br />

tutabiliyor.<br />

Oyun boyunca yapmanız gereken<br />

bazı seçimlerle bu yolculuğunuzun<br />

ne yönde olucağınızı belirliyor. Zengin<br />

karakter gelişimini yeni seçimlerinizle<br />

iyice çeşitli ve derin bir hale<br />

sokuyorsunuz. Oyunun size sunduğu<br />

seçimlerle sekil alan hikaye de<br />

Sizin için deneyimleyip<br />

montajladığımız<br />

review videosunu<br />

http://www.youtube.com/user/meaGameOn<br />

adresinden izleyebilirsiniz.<br />

geniş Open World’ün yanında sizi<br />

oyunu daha fazla oynamaya itiyor.<br />

Oyunu bitirseniz bile farklı seçimler<br />

yaparak nerelere gelebiliceğinizi<br />

öğrenme isteği sizi yine controllerlarınıza<br />

bağlıyor.<br />

Bazı insanların olağanüstü güçleri<br />

olduğunu duyan ve korkan halkı<br />

baskıcı bir zihniyetle “koruyan”<br />

D.U.P güçlerine karşı bir başka<br />

olağanüstü birey ya da onların<br />

deyişiyle “conduit” olarak bu rejim<br />

ve denetime günümüz Seattle’ın da<br />

karşı çıkarken, askerlerle savaşmakdan<br />

bıkarsanız Open World’ün size<br />

sunduğu çeşitli yollarla da “anarşik”<br />

hareketlerinize devam edebilirsiniz.<br />

Duvarları boyamakdan, güvenlik<br />

kameralarını kırmaya, takip cihazları<br />

indirmekden, sivil polisler bulmaya<br />

kadar birçok farklı mekanik tecrübe<br />

edebilirsiniz.<br />

Eğer third person aksiyon oyunları<br />

sizin zevkinize uygunsa bu oyun<br />

kesinlikle size göre. Küçük detaylardan<br />

eğlenmek istiyorsanız da yine<br />

Infamous: Second Son kesinlikle tercih<br />

etmeniz gereken bir çalışma. Sizin için<br />

deneyimlediğimiz bu oyuna GameOn<br />

ekibi olarak 10 üzerinden 8 veriyor ve<br />

size iyi oyunlar diliyoruz.<br />

58 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Game On<br />

Skylanders Trap Team...<br />

Skylanders Trap Team’de Kaos Skylands’i ele geçirme<br />

çabalarına devam ediyor. Kaos, baştan aşağı sihirli<br />

madde Traptanium’dan yapılmış olan ve Skylands’in en<br />

korkunç kötü adamlarını içinde tutan Cloudcracker Hapishanesinin<br />

yerini tespit etmiştir. Kendi kötü adamlar ordusunu<br />

kurmak isteyen Kaos hapishaneyi havaya uçurur ve<br />

en çok aranan kötü adamlar serbest kalırken, parçalanan<br />

Traptaniumkırıkları da Tuzaklar şeklinde Dünya’ya düşer.<br />

Portal Master’lara düşen görev güçlü TraptaniumTuzaklarını<br />

kullanarak kaçan tüm kötü adamları yakalamak ve<br />

çok geç olmadan Kaos’u yenmek!<br />

Skylanders Trap TeamPortal Master’ların Skylands’in en<br />

çok aranan kötülerini “tuzakla yakalama” ve onlarla oyunda<br />

oynama yeniliğini sunuyor. Oyun TraptaniumTuzakları<br />

ile oyunun oynanışına benzersiz bir yenilik kazandırıyor.<br />

Bu yeni oyuncak türü TraptaniumPortal’ınaTM yerleştirildiğinde<br />

Portal Master’lar oyundaki bir çok özel kötüyü<br />

“yakalayabilecek” ve onları sihirli biçimde Skylands’ten<br />

gerçek dünyaya getirebilecekler.<br />

http://www.aralgame.com<br />

Just Dance’la Dilediğiniz Zaman Oynayın...<br />

Ubisoft® Electronic Entertainment Expo (E3) fuarında<br />

Just Dance® 2015 ve Just Dance® Now’ın geliştirilmekte<br />

olduğunu duyurdu. Just Dance 2015 dünyanın<br />

#1 numaralı dans oyunu serisinin en yeni oyunu ve 24<br />

Ekim’de tüm hareket-kontrollü oyun platformları için piyasada<br />

olacak. 2009 yılından beri 50 milyonun üzerinde<br />

satan bir seri olan Just Dance dünyanın dört bir yanındaki<br />

oyuncular tarafından sevilerek oynanan bir popkültür<br />

fenomeni haline geldi.<br />

Geçtiğimiz yıl çıkan Just Dance 2014 dünya çapında<br />

tüm platformlarda en çok satan dokuzuncu video oyunu,<br />

tatil döneminde ise en çok satan dördüncü video oyunu<br />

olmuştu.<br />

Just Dance 2015 bugüne kadarki en interaktif özellikler<br />

ve en iyi şarkı listesiyle geliyor. Oyuncuların en sevdiği<br />

özelliklerden devasa çoklu oyuncu modu World Dance<br />

Floor, video yaratıcı Autodance ve şarkılara eşlik edeceğiniz<br />

Karaoke özellikleri yeni oyun için yenilenerek geri<br />

geliyor. 40’tan fazla şarkı herkes için birşeyler sunacak.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /59


Kültür - Sanat<br />

‘Hayatın Dengesi’...<br />

Tüketicileri dengeli tuz tüketimi konusunda bilinçlendirmeyi<br />

görev bilen Estuz’un tuz kullanımında duyarlılığı artırmak<br />

amacıyla başlattığı Hayatın Dengesi Fotoğraf Yarışması’na<br />

ilgi büyük. Belgesel ve haber fotoğrafçısı Haluk Çobanoğlu,<br />

fotoğrafın duayen hocalarından Doç. Dr. Hüseyin Eryılmaz,<br />

fotoğrafçı Firdevs <strong>Sayı</strong>lan, tecrübeli fotoğraf editörü Umut<br />

Sülün, ünlü reklamcı A. Selim Tuncer, Estuz Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Vedat Özdemir, Efsina Genel Müdürü Özgür<br />

Özdemir ve iletişim Danışmanı Mustafa Kaya’dan oluşan<br />

yarışma jürisi, sonuçları değerlendirerek kazananları 3<br />

Aralık 2014 tarihinde açıklayacak. Yarışmaya son başvuru<br />

tarihi ise 30 Kasım 2014.<br />

Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF)<br />

danışmanlığında yürütülen “Hayatın Dengesi” ana temalı<br />

yarışmaya, seçici kurul üyeleri, TFSF temsilcisi ve onların<br />

birinci derece yakınları dışında, Türkiye’de ikamet eden<br />

herkes katılabiliyor. www.estuz.com/hayatindengesi/web<br />

sitesi üzerinden elektronik ortamda yükleme yaparak<br />

başvuruların yapıldığı ve bir kişinin en çok üç eserle<br />

katılabildiği yarışmada, birinciye 5.000 TL, ikinciye 3.000<br />

TL ve üçüncüye 2.000 TL’lik para ödülü dağıtılacak. Ayrıca<br />

bir kişiye de 1.000 TL’lik mansiyon verilecek.<br />

13:Kurtuluşa Doğru...<br />

Hayat oyununda<br />

kurallara göre oynamak<br />

diye bir şey yoktur.<br />

Blöf yaparak kazanmak<br />

vardır…<br />

Jessie, terapiye<br />

gittiği doktorun tavsiyesi<br />

üzerine akıl<br />

hastanesine yatırılır.<br />

Tedavisiyle ilgilenen<br />

doktorun, kendisini<br />

ölümcül projelerine<br />

dahil etmek istediğini<br />

öğrendiğinde ise akıl<br />

almaz olayların merkezinde yer aldığını fark eder.<br />

Bu karmaşanın içinde Pietr da bir yandan Jessie’yi<br />

kapatıldığı yerden çıkarmak için uğraşırken, diğer yandan<br />

da annesini kurtarma planları yapmaktadır. Pietr<br />

hayatını ortaya koyma pahasına da olsa sevdiklerini<br />

özgürlüğe kavuşturabilecek midir?<br />

Filmekimi...<br />

(İKSV) tarafından 13. kez<br />

düzenlenen Filmekimi bu<br />

yıl yine Vodafone FreeZone<br />

sponsorluğunda<br />

gerçekleştirilecek.<br />

İstanbul ayağı 11-17 Ekim<br />

tarihlerinde yapılacak<br />

İKSV tarafından Vodafone<br />

FreeZone<br />

sponsorluğunda<br />

gerçekleştirilecek 13.<br />

Filmekimi, her yıl olduğu<br />

gibi merakla beklenen<br />

göz alıcı filmleri izleyiciyle<br />

buluşturacak. Yeni sinema sezonunun habercisi olan<br />

Filmekimi’nin 13’üncüsünde, prömiyerini Sundance, Berlin,<br />

Cannes, Venedik, Toronto gibi saygın festivallerde<br />

yapan, Godard, Cronenberg, Leigh, Loach ve Sissako<br />

gibi ustaların son yapıtlarının da aralarında bulunduğu<br />

43 film sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. 11-17<br />

Ekim tarihlerinde, 7 gün boyunca İstanbul’da olacak 13.<br />

Filmekimi, Ekim ayı boyunca da Ankara, İzmir, Bursa,<br />

Diyarbakır, Şanlıurfa ve Trabzon’u ziyaret edecek.<br />

60/ <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kültür - Sanat<br />

Endgame: Çağrı...<br />

Genç yetişkin edebiyatında<br />

fenomen olmaya aday<br />

Endgame, 7 Ekim’de tüm<br />

dünyayla aynı anda Pena<br />

Yayınları’ndan çıkacak.<br />

Dünyanın her yerinden<br />

okuyucular Endgame’in<br />

bulmacasını çözüp 500 bin<br />

dolar değerindeki altını kazanmak<br />

için yarışacak.<br />

Endgame, sinema, bilgisayar<br />

oyunu, sosyal ağlar, bir<br />

dizi hikaye ve sayısız interaktif<br />

uygulamayı kapsayan yapısıyla dünyada şimdiye<br />

kadar yapılmış en kapsamlı kitap projesi. Google kitabın<br />

oyun platformunu hayata geçirirken, filmin çekimini ise<br />

20th Century Fox üstleniyor.<br />

“On iki Oyuncu. Bedenen gençler ama kadim bir geçmişten<br />

geliyorlar. Binlerce yıl önce yaratıldılar ve seçildiler. O günden<br />

beri hazırlanıyorlar. Doğaüstü değiller. Ne uçabilir ne<br />

de kurşunu altına çevirebilirler. Ölüm geldiğinde onların da<br />

yapacak bir şeyleri yok. Onlar için de, hepimiz için de. Onlar<br />

Dünya’nın mirasçıları ve Büyük Kurtuluş Bulmacası’nı<br />

çözmeliler. Biri yapmalı, yoksa hepimiz yok oluruz.”<br />

Pena Yayınları, ABD’li yazar James Frey’in şimdiden<br />

dünyada fenomen olmaya aday kitap dizisinin ilk romanı<br />

“Endgame:Çağrı”yı Türkçe olarak, 7 Ekim’de dünyada<br />

38 ülkeyle aynı anda yayınlayacak. Macera Fenerbahçe<br />

Stadı’nda başlıyorRoman, bir maç sırasında Fenerbahçe<br />

Stadı’na düşen bir meteorla başlıyor ve bu, dünyanın<br />

sonunu getirecek felaketlerin ilki<br />

oluyor. Doğduklarından beri dünyayı<br />

kurtarmak için yetiştirilen,<br />

farklı niteliklere ve güçlere sahip<br />

13-20 yaş arası 12 genç ise bu<br />

işaretle birlikte kendi medeniyetlerinin<br />

kurtuluşu için her biri üçlemenin<br />

bir cildine konu olan 3<br />

anahtarı bulmak için amansız bir<br />

mücadeleye girişiyor.<br />

VİKO Çocuk Tiyatrosu...<br />

VİKO’nun çocuk tiyatrosu ekibi ile çocukları enerji verimliliği<br />

konusunda bilgilendirmek üzere sahnelediği “Aydınlık<br />

Bir Gelecek İçin” adlı çocuk oyunu yeniden perdelerini<br />

açıyor.Ders zilinin çalmasıyla birlikte ‘Aydınlık Bir Gelecek<br />

İçin Okullarda Enerji Verimliliği’ projesine yeniden start veren<br />

VİKO, bu yıl 100 bin öğrenciye ulaşmayı amaçlıyor. Üç<br />

yıldır sürdürülen proje,ilkokul çağındaki öğrencilere enerji<br />

verimliliği, doğal kaynakların korunması, geri dönüşüm ve<br />

elektrikli ev kazalarına karşı korunma konularında bilinç<br />

kazandırmak amacıyla hayata geçiriliyor.<br />

Kurumsal sosyal sorumluluk alanındaki örnek projeleri<br />

ile tanınan VİKO’nun oluşturduğu VİKO Çocuk<br />

Tiyatrosu,teması enerji verimliliği olan ‘Aydınlık Bir Gelecek’<br />

isimli oyununu yeniden sergilemeye başlıyor. Oyun,<br />

İstanbul’da her gün bir okulda öğrencilere ücretsiz olarak<br />

sahnelenecek.Yeni eğitim öğretim yılının başlaması ile<br />

birlikte perdelerini ilk kez Maltepe ilçesi okullarında açacak<br />

olan tiyatro ekibi, bu yıl 100 bin öğrenciye ulaşmayı<br />

amaçlıyor. VİKO,İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte<br />

yürütülen‘Aydınlık Bir Gelecek İçin Okullarda Enerji<br />

Verimliliği’ projesinde 3 yılda 250 bin öğrenciye ulaşmayı<br />

başardı. Büyük hedef ise 2020 yılına kadar 1 milyon öğrenciye<br />

ulaşmak.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 61

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!