26.03.2017 Views

marketing europe & anatolia Sayı: 058

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Köşe<br />

Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com<br />

(retorik<br />

)<br />

Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete...<br />

Son yıllarda toplumsal bir akıl tutulması mı yaşıyoruz.<br />

Yoksa, ülkemiz hep böyleydi de ben gerçeklere gözlerimi<br />

mi yummuştum, bilmiyorum.<br />

Piyasalara bakıldığında ekonomik durum hiç de parlak<br />

görünmüyor. Üretim prosesinde girdi kalemleri fazla<br />

olan inşaat sektörü ülkemizde ekonominin hala ayakta<br />

durabiliyor olmasının tek dayanağı gibi görünüyor. Ancak<br />

inşaat sektörüne de baktığımızda bankalar aracılığıyla<br />

dışarıdan gelen sıcak parayla fonlandığını görüyoruz.<br />

Bunun ne önemi var diyebilirsiniz. Tabii ki ülkede sıcak<br />

parayı kaçırmayacak demokratik, şeffaf ve yatırımcıya<br />

güven veren bir istikrar sağladığınız sürece bu çark<br />

dönmeye devam edebilir. Uzun vadede de yapısal<br />

reformlarla başka bir çıkış yakalanıp, inşaat sektörü<br />

kademeli olarak lokomotif pozisyonundan çıkarılabilir<br />

diyebilirsiniz.<br />

İşte burada bir sorun var. İstikrarı kurumları<br />

güçlendirmekte değil, tek adam yönetiminde arayan<br />

çarpık bir zihniyet toplumun kılcal damarlarına kadar<br />

sızmış durumda. Zannediliyorki bir adam kuvvetler<br />

ayrılığı ilkesini de bypass ederek tüm kararları tek<br />

başına alırsa işler daha hızlı yürür ve kararlar bir dirençle<br />

karşılaşmayacağı için şu anda ekonomimizi yapay<br />

olarak ayakta tutan sıcak paranın kaçmamak için ihtiyaç<br />

duyduğu istikrar sağlanabilir. Oysaki esasında işler öyle<br />

yürümüyor. Ülke yönetimleri, çok seslilik sağlanabildiği,<br />

kuvvetler ayrımı ilkesine bağlı kalınabildiği, kurumlar<br />

güçlendirip kişiler önemsizleştirildiği, hızlı değil, üzerinde<br />

tartışılmış toplumun her kesimi tarafından uzlaşma<br />

sağlanabilmiş yavaş ama doğru kararlar uygulanabildiği<br />

ölçüde istikrara kavuşabiliyor. Koalisyonlar halka<br />

anlatıldığı gibi istiktrarsızlığın değil, çoğu zaman istikrarın<br />

güvencesi olabiliyor.<br />

Tüm gücü bir kişinin elinde toplamak sa istikrarı<br />

bozmaktan başka bir işe yaramıyor ve sıcak para<br />

yolsuzluk olmadığı sürece istikrar olmayan bu tek adam<br />

yönetimindeki ülkelerde kalmıyor.<br />

Şimdi koca koca adamlar halka yalan söylüyor,<br />

doğrusunu bile bile tek bir adamış ihtiraslarına hizmet<br />

edebilmek için halkı kandırıyorlar. Diyorlar ki ülkemiz çok<br />

büyüdü üçüncü hava alanı, köprü vs. dış güçler bunları<br />

çekemedikleri için bize tekme takıyor. Dış güçlerin bu<br />

engellemesini boşa çıkarmak için tek adam yönetimlerinin<br />

hızlı karar süreçlerine ihtiyacımız var.<br />

Kimse "boş bir alana beton dökerek yapacağın<br />

hava alanını elalem niye kıskansın, o hava alanına<br />

konup kalkacak tek bir uçağı üretemiyorken, neyin<br />

ilerlemesinden bahsediyorsun" demiyor. Belki diyemiyor,<br />

belki aklına gelmiyor, belki de işine gelmiyor.<br />

Bu tek adam ne kadar üstün meziyetlere ship olursa<br />

olsun, bir ülkenin kaderini bir faninin iki dudağının arasına<br />

mahkum ederseniz nasıl bir istikrar umabilirsiniz ki.<br />

Üstelik bu tek adam için adayınız her gün fikrini bir kaç<br />

defa değiştirmekle nam salmışken. Örneğin bir başka<br />

ülkeye ne için müdahale ettiğini bile her gün ayrı bir<br />

gerekçeyle açıklarken.<br />

Görünen o ki inşaat sektöründeki yapay canlılık,<br />

toplumun büyük bir bölümünün gözünü, vicdanını,<br />

sağduyusunu hatta bir bölümünün ahlakını bloke etmiş<br />

durumda ve kimse inşaattaki bu balon patladığında<br />

geriye kalacak enkazı şimdiden görmek istemiyor. Ben de<br />

istemiyorum. O halde tek bir çare var. Zararın neresinden<br />

dönülse kardır diyerek, henüz ortadan kaldırılmamışken<br />

demokratik yöntemlerle bu kötü gidişe son vermek.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!