Dışarı çıkmalı
Gezi ı, , hayat dışarda... Kulübümüz, BEYOFF’ un (Beykoz Offroad Spor Kulübü) yarışları için sponsor ararken, başkan, outdoor malzeme satan bir firmadan randevu almış. İş çıkışı başkanla buluşup firmaya gideceğiz. Yerleri Tepeüstü’ nde. Ben iş çıkışı servisle gidip, kocaman boncuk yeşili binayı buldum. Sonradan hatırladım; ben kuzene giderken bu binayı görmüştüm ve çok da merak etmiştim. Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com Kulübümüz, BEYOFF’ un (Beykoz Offroad Spor Kulübü)yarışları için sponsor ararken, başkan, outdoor malzeme satan bir firmadan randevu almış. İş çıkışı başkanla buluşup firmaya gideceğiz. Yerleri Tepeüstü’ nde. Ben iş çıkışı servisle gidip, kocaman boncuk yeşili binayı buldum. Sonradan hatırladım; ben kuzene giderken bu binayı görmüştüm ve çok da merak etmiştim. Kampereset, Kamp, Rest vs. ne satıyorlar ki, hımmm, gibi şeyler geçmişti aklımdan. Başkan da gelince birlikte girdik mağazaya. Girer girmez de acayip sevindirik oldum. Rengarenk ayakkabılar, montlar, şapkalar, çadırlar, mataralar, kamp malzemeleri vs. Çünkü doğayı, doğada vakit geçirmeyi, kamp yapmayı, dalışı, yelken yapmayı, balık tutmayı ve avı çok seviyorum. Bu mağazada da hepsi için ürün satılıyor. Hani çocukları bakkala götürdüklerinde bir sürü çeşit çikolata ve şekeri görünce hangisine bakacağını şaşırırlar ya , ben de öyle oluyorum, outdoor malzeme satan bir yere girince. Hele de Kamperest’ in ürün yelpazesinin genişliğini görünce, ağzım kulaklarıma fiyonk oldu:) Meraklı meraklı ürünleri karıştırdıktan sonra firma sahibi Hakan Bey ile görüşmek üzere 5. kata çıktık. Düşünsenize 5 katlı mağaza ve hepsi ayrı bir spora hitap ediyor. 10 numara 5 yıldız :) Hakan Bey’ e, hayırlı uğurlu olsun dedikten sonra başladık sohbete. Kamperest’ in en büyük hayal kırıklığı, kadın müşterilerinin olmamasıymış. Hakan Bey’ i duyunca şok oldum çünkü içeride bir birinden güzel renklerde thsirt’ ler, montlar, polarlar, şapkalar, ayakkabılar vs. var. O kadar güzeller ki mümkün olsa hepsinden alacağım :) Sonradan düşününce dank etti. İstanbul’ da bir sürü AVM var ve herkes orada vakit geçiriyor. Doğaya dönüp bakan yok. Bizim gibi outdoor spor sevenler hariç. Bu çok ciddi bir sorun bence büyük şehirler için. Doğaya ilgi olmadığı için yeşil alanlar da gittikçe azalıyor İstanbul’ da. Çünkü sahip çıkan yok. O yüzden de bu konuda yazmaya karar verdim. Ben, kurumsal bir şirkette çalıyorum ve şirket çalışanları ile sosyal medya hesaplarımda bir çoğu ile arkadaşım. Bu insanların çoğu hafta sonlarını AVM’ lerde geçiriyor ve orada çekilmiş fotoğraflarını paylaşıyor, sosyal medyada. Ben de hafta sonları kamp, trekking, dalış, yelken vs. gezilerinde çekilmiş fotoğraflarımı paylaşıyorum. Görenler imrenerek bakıyor ve nasıl vakit ayırdığımı soruyor. Çok basit, ben sizin gibi AVM gezip kalabalıkta kafa patlatıp, İstanbul trafiğinde delirmek yerine yakın yerlere gezilere gidiyorum. Riva, Üvezli, Polonezköy, Ömerli, Kemerburgaz vs. Bunlar şu an aklıma gelen yerler. <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 39