You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
AMEDEO MODİGLİANİ<br />
BİR TUTAM SANAT<br />
RESSAM<br />
Hatice Eroğlu<br />
Görsel Sanatlar Öğretmeni<br />
“Ruhunu gördüğümde gözlerini<br />
çizeceğim.”<br />
Değeri sonradan anlaşılmış, hayatı boyunca<br />
ihmal edilmiş bir dâhi… Kişisel<br />
fikrimi sorarsanız bohem kelimesinin<br />
etten kemikten hali, kelimenin ruhunu zayıf bedeninde<br />
taşımış; ucuz içkilerle, umursamazlık<br />
ve acıyla beslemiş; ölümsüzleştirmiş olandır.<br />
Onun için “bohemia” hayata meydan okumaktır<br />
ve sanatın ta kendisi olmuştur. Yaptığı nefes<br />
kesici tabloların yanı sıra trajik hayatı başlı<br />
başına sanatın kendisidir belki de. İmzasını<br />
taşıyan portrelerin gözlerini boş bırakan, eserlerinin<br />
satılması veya satılmaması umurunda<br />
olmayan, yaşadığı süre boyunca popüler<br />
olmamak için sanki özellikle çabalamış, kendisini<br />
öven burjuvalara bile ruhsuz olduklarını<br />
söyleyebilen pasif-agresif sanatçının kişiliğini;<br />
acılarını ve içinde bulunduğu koşullarla dalga<br />
geçercesine yaşama meydan okuyan halini,<br />
ruhundan katarak yaptığı resimlerinde görürüz<br />
duygusal derinliğimizin ölçüsünde. Hayatı boyunca<br />
canının istemediği hiçbir eser yapmamış;<br />
beş kuruşu olmamasına rağmen taviz vermemiş<br />
bir ressamdır çağdaşlarının aksine ve bu diğer<br />
sanatçılar arasında büyük bir saygı uyandırmıştır.<br />
İçinden geldiği gibi yaşamıştır.<br />
Amedeo Modigliani, 19. yüzyılın sonlarında<br />
İtalyan standartlarında yeni şehirleşen<br />
Livorno’da, Yahudi asıllı bir ailenin dördüncü<br />
ve son çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Baba<br />
Flaminio Modigliani, Roma’da ünlü bir banker<br />
aileden gelir, annesi ise Eugène Garsin de<br />
Yahudi asıllı bir Fransız’dır. Babasının iflasından<br />
sonra, aile kendini müthiş bir yoksulluk<br />
içerinde bulur. Modigliani’nin doğuşu aslında<br />
aileyi kurtarıcı bir rol oynamıştır. Çünkü<br />
yasalar hamile veya yeni doğum yapmış bir<br />
kadının üzerine olan eşyalara el konulmasını<br />
engellemiştir. Dolayısıyla mal varlığının büyük<br />
bir bölümü bu yolla koruma altına alınmıştır.<br />
Yaşamının bir bölümünde varlıklı bir ortamda<br />
yaşamasına rağmen küçük Amedeo, çocukluğundan<br />
itibaren narin olan sıhhati ardı ardına<br />
geçirdiği hastalıklarla sarsılır. Daha on yaşında<br />
iken tüberküloza yakalanan Modigliani hayatı<br />
boyunca zayıf akciğerlerinin yarattığı hastalık<br />
tehdidinin gölgesinde yaşar. Önce zatülcenbe,<br />
sonra da tifoya yakalanır. Daha sonra ise hastalığı<br />
iltihap yapar ve ciğerleri ağır bir şekilde<br />
zedelenir. Bu rahatsızlığı ise lise tahsilini yarım<br />
bırakmasına sebep olur. Hatta bu rahatsızlıkları<br />
ileride 1. Dünya Savaşı sırasında orduya<br />
katılmak isteğinin de önünü keserek sağlıklı olmadığı<br />
gerekçesiyle orduya alınmasını engelleyecektir.<br />
Modigliani’nin de hayatındaki önemli<br />
kadınlardan biridir annesi ve belki de sanat<br />
kariyerine sahip olmasındaki en büyük role sahip<br />
kişi. Çünkü annesi sanatçının ilk öğretmeni<br />
ve aynı zamanda onu sanata ilk yönlendirendir.<br />
Annesi, Modigliani’yi daha 14 yaşında Laverno’daki<br />
en usta ressam olan “Macchiaioli” adı<br />
verilen ve Fransız izlenimcilerine yakın, renge<br />
ve manzaraya ağırlık veren yerel bir İtalyan resim<br />
akımına dâhil Guglielmo Micheli’nin sanat<br />
okuluna kaydeder. Böylece biçime yönelik ilk<br />
sanat eğitimini 19.yüzyıl İtalyan sanat ortamının<br />
temaları ve üsluplarından derin şekilde<br />
etkilenerek geliştirir. Önce Rönesans sanatının<br />
izleri, ardından Leutrac ve Giovanni Boldini<br />
gibi ressamların üsluplarının etkileri ilk dönem<br />
çalışmalarında kendini gösterir. Resimleri çoğunlukla<br />
tek figürlüdür. Çok ustalıklı bir çizgi<br />
ahengi vardır. Gerçeğe pek bağlı kalmamıştır.<br />
Örneğin tablolarındaki bütün kişiler uzun<br />
yüzlü, çok uzun boyludur. Tekrar annesinin de<br />
yönlendirmesiyle 17 yaşında evden ayrılarak<br />
sanat eğitimini tamamlamak amacıyla önce<br />
Floransa’ya ve ardından da 1903 yılında Venedik’e<br />
taşınır. Istituto di Belle Arti’ye kaydolan<br />
Modigliani, bohem hayatına ilk adımını atar.<br />
Önce şehrin tekinsiz gece hayatına ve alkole,<br />
sonra da onu aslında sağlığından en çok edecek<br />
haşhaş kullanımına burada başlar. “Kendi<br />
alevinle yakmaya hazır olmalısın kendini.<br />
Önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki?”<br />
Friedrich, Zerdüşt böyle diyordu. Modigliani<br />
küçük yaştan itibaren felsefeye büyük bir ilgi<br />
duyar ve tam bir Nietzsche hayranıdır. Onun<br />
gibi radikal bir felsefeye sahiptir. Bu ilgi ve<br />
hayranlığın oluşumundaki etken ise sanatçının<br />
dedesi İsaco Garsin’dir. Çünkü dedesi, sanatçıyı<br />
küçük yaştan itibaren felsefe konusunda<br />
eğitmiştir. Sanatçının bu eğilimi, Nietzsche,<br />
Baudelaire, Carducci ve Comte de Lautreamont<br />
gibi yazarlardan çok etkilenmesini ve<br />
gerçek yaratıcılığa giden tek yolun düzene ve<br />
hayata meydan okumadan geçtiği felsefesini<br />
oluşturmuştur.<br />
24 Ocak 1920 tarihinde henüz 35 yaşındayken<br />
Hopital de la Charite’de hayata gözlerini<br />
yuman Amadeo Modigliani Paris’in neredeyse<br />
tüm avangart sanat çevresinin katıldığı<br />
muazzam bir cenaze töreniyle toprağa verilir.<br />
Dokuz aylık hamile olan eşi Jeanne Hebuterne<br />
ertesi gün ailesinin evinin 9. kat penceresinden<br />
atlayarak intihar eder.<br />
Onun hayatını kitaplardan okur, filmlerden<br />
izlerken gözyaşlarınızı tutabiliyorsanız da<br />
muhtemelen boğazınızda düğümlenen bir<br />
şeyler vardır. Bir taraftan da ölümüne sebep<br />
olan umursamazlığı ve “Hayatım umrumda<br />
bile değil.” sözlerini haklı çıkaran ihmalkarlığına<br />
kızmak şöyle dursun; ona saygı duyar,<br />
hatta yer yer hak verirsiniz. Beş kuruşsuz ve<br />
kimsesiz halde ölen ve ömrü boyunca yalnızca<br />
bir tek kişisel sergi açabilen Modigliani’nin<br />
ünü ölümünden sonra birden artar. Acıdır ki<br />
ressamın öldüğü yıl zengin Amerikalı müşterilerin<br />
Paris’i istila ettiği yıl olur. Bugüne<br />
değin hayatı hakkında dokuz roman, bir tiyatro<br />
oyunu yazılan, bir belgesel ve üç uzun metrajlı<br />
film çekilen Amadeo Modigliani’nin, sanatçı<br />
öldüğünde henüz 15 aylık olan kızı Jeanne<br />
tarafından “Modigliani: İnsan ve Efsane” adlı<br />
bir de biyografi yazılmıştır.<br />
Modigliani üslubunu ve özelliğini edebiyatımızda<br />
Cemal Süreya , ressamın kusursuz göz<br />
ve boyun tasvirlerinden yola çıkarak Aslan<br />
Heykelleri şiirinde dizelere böyle dökmüştür:<br />
“Yeni sözler buldum bir nice seni görmeyeli<br />
Daha geniş bir gökyüzünde soluk aldıracak şiire<br />
Hadi bir de bunlarla çağır gelsin aslan heykelleri<br />
Oldurmanın yıkmanın yeniden yapmanın aslan heykelleri<br />
Olduran yıkan yeniden yapan gözlerini seviyorum kaç<br />
kişi<br />
Bir senin gözlerin var zaten daha yok<br />
Ya bu başını alıp gidiş boynundaki<br />
Modigliani oğlu modigliani “<br />
<strong>Metod</strong>ergi<br />
13