Konfeksiyon Teknik Dergisi Eylül 2017 Sayısı

C L O T H I N G T E C H N O L O G Y M A G A Z I N E 

EYLÜL SEPTEMBER 2017 www.konfeksiyonteknik.com.tr ISSN 2148-9246

YILLIK 

BİRİKİM 

GÜVEN 

BAŞARI ÖYKÜSÜ 

6 - 8 EYLÜL 2017 13-15 EYLÜL 2017

CEKET SON ÜTÜ PRESLERİ 

Malkan Makina San. Tic. Ltd. Şti. 

Merkez : Küçükköy Karayolları Mah. 559 Sk. No: 16 Gaziosmanpaşa 34255 / İstanbul Tel : 90(212) 477 97 97 - 479 89 94 -95 Fax : 90(212) 477 99 50 

Fabrika : Küçükköy Karayolları Mh. 559. Sk No: 27/B Gaziosmanpaşa 34255 / İstanbul Tel : 90(212) 538 05 34 Fax: 90(212) 538 12 23 

www.malkan.com.tr • pazarlama@malkan.com.tr 

MENSAR

REKLAM İNDEKSİ 

ADVERTISEMENT 

AKBARKOD.........................................Ö.K 

DENİZ ETİKET..........................................19 

FİLİZ MAKİNE.........................................13 

GLENGO.................................................5 

GROZ-BECKERT..................................A.K 

HUZURLU İNŞAAT..................................53 

İHLAS KUZULUK.....................................57 

İHLAS MATBAACILIK........................A.K.İ 

İHLAS PAZARLAMA..............................47 

İMG........................................................55 

MALKAN.....................................Ö.K.İ. – 1 

MERCAN MAKİNE................................ 31 

MESEL-WERMAC............................ 22-23 

MEYDAN DIŞ TİCARET............................9 

PREMIER VISION...................................27 

SANKO...................................................43 

SEBAT KİMYA (FOMY).......................... 61 

SLEEP WELL............................................59 

ŞİMŞEK MAKİNE.................................... 17 

TGSD......................................................33 

TÜRKİYE HASTANESİ..............................49 

TÜYAP (İPLİK FUARI)..............................35 

TÜYAP (KONF. MAKİNALARI FUARI).....39 

VOLİ TURİZM..........................................45 

www.konfeksiyonteknik.com.tr

İMTİYAZ SAHİBİ 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA 

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

GENEL MÜDÜR 

General Manager 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ 

News Editor 

SORUMLU MÜDÜR 

Responsible Editör 

YAYIN KURULU BAŞKANI 

Editorial Board Chief 

YAYIN KURULU 

Editorial Board 

SÜREKLİ YAZARLAR 

Permanent Columnists 

Ali ERDEM 

ali.erdem@img.com.tr 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

Prof. Dr. Cevza Candan 

Prof. Dr. Bülent Özipek 

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay 

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt 

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş 

Prof. Dr. W. Oxenham 

Prof. Dr. Emel Önder 

Prof. Dr. Yusuf Ulcay 

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner 

Prof. Dr. İsmail KAYA 

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN 

Ekrem Hayri PEKER 

REKLAM DANIŞMANI 

Advertisement Consultant 

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ 

Foreign Relations Manager 

Yılmaz ÖZKAN 

yilmaz.ozkan@img.com.tr 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ 

Marketing 

Comunication Manager 

MUHASEBE MÜDÜRÜ 

Chief Accountant 

SANAT YÖNETMENİ 

Art director 

GRAFİK & TASARIM 

Graphics & Design 

BİLGİ İŞLEM 

IT Manager 

SOSYAL MEDYA 

Social Media 

ABONE VE DAĞITIM 

Subsc rip ti on and 

C i rc ul at io n M an ag e r 

Ebru PEKEL 

ebru.pekel@img.com.tr 

Mustafa AKTAŞ 

mustafa.aktas@img.com.tr 

İsmail GÜRBÜZ 

ismail.gurbuz@img.com.tr 

Hakan SÖZTUTAN 

hakan.soztutan@img.com.tr 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

Songül ÇEK 

songul.cek@img.com.tr 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.ozcelik@img.com.tr 

AD RES | He ad Of fi ce 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 

Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 604 51 00 Fax: +90 212 604 51 35 

www.konfeksiyonteknik.com.tr | e-ma il : img@img.com.tr 

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş. 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: 0212 454 30 00 

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ 

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN 

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 

KONYA | Me tin DE MİR 

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 

Advertising Representatives 

TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee 

Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw 

JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina 

Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp 

KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn 

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr 

BİLGİ / Information 

Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. 

Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. 

Konfeksiyon Teknik is published monthly. Ad ver ti se ments res pon si bi li ti es 

pub lis hed in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.

4 

EDİTÖR 

KONFEKSİYON TEKNİK | EYLÜL | SEPTEMBER | 2017 

Tekstil atıklarının 

geri dönüşümü 

Artan sanayileşme ile birlikte doğal kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliği problemlerini 

artması ile birlikte geri dönüşüm kavramı daha bir önemli hale gelmiş 

durumda. Tekstil ürünlerinin geri dönüşümünde de sektör önemli adımlar atıyor. 

Tekstil ürünleri, hayatımızın en temel ihtiyaçlarından başlayarak, pek çok alanında 

ihtiyaç duyulan malzemelerdir ve üretimleri de artarak devam etmektedir. 

Tekstil sektörü, petrol sektörünün ardından dünyada en fazla kirlilik oluşturan 2. 

endüstri dalı. Tekstil atıkları üç ana grup altında toplanabilir. Birincisi suni iplik 

fabrikalarından çıkan atıklar, ikincisi tekstil imalatı atıkları, üçüncüsü ise tüketicilerin 

tekstil atıkları. Tekstil ve konfeksiyon sektörü için uluslararası çözümler 

üretmeye çalışan kuruluşlar, tekstil atıklarının yeniden kullanımı ve geri kazanımı 

konusunda çalışmalar yürütmekteler. Öncelikle tekstilde geri dönüşüm konusunda 

yoğun çalışmaların yürütülmesinin en önemli nedenlerinden biri kıyafet 

ve tekstil ürünlerinin %100’ e yakınının geri dönüştürülebilmesi. Hatta bazı ürünler 

ne kadar yıpranmış olursa olsun geri dönüştürülebiliyor. 

Ali ERDEM 

Yazı İşleri Müdürü 

News Editor 

Dünyada her yıl 150 milyon ton yeni giysi ve ayakkabı satışa sunuluyor. Yetkililere 

göre, bir kenara atılan giysilerin ise yüzde 95’i halen kullanılabilir durumda. Bu nedenle 

kıyafetlerin yeniden değerlendirilmesi büyük önem taşıyor. Örneğin denim 

ürünleri mevcut koşullarda en fazla yüzde 20 geri dönüşüm pamuk elyafı içerebilmekte. 

Kaliteyi düşürmeden bu oranı arttırmak için daha fazla teknolojik inovasyon 

gerekiyor. Denim ürünlerini değerlendirmek üzere, kullanılmayan denim 

ürünleri lif haline gelene kadar parçalanmaktadır. Elde edilen liflerin büyük kısmı 

yalıtım malzemesi olarak kullanılırken, kalan kısım ise yeni kumaş üretmek üzere, 

kullanılmamış lifler ile karıştırılmakta. Giysileri geri dönüşümde kullanmak için geri 

dönüşüm tesislerine ihtiyaç duyuluyor. Günlük 500 ton veya daha fazla tekstil ürünü 

toplanabildiği taktirde, geri dönüşüm tesisi kurulabiliyor. Atıkların geri dönüşümü 

sayesinde; doğal kaynaklar korunmuş, enerji tasarrufu sağlanmış, atık miktarı 

azalmış, ekonomiye katkı sağlanmış, geleceğe yatırım yapılmış oluyor. 

EDİTÖR 

Özellikle Türkiye’nin en önemli pazarı olan AB ülkeleri ve ABD’de, çevre konularına 

duyarlı ve çevreyle dost ürünleri satın alan kişilerin pazardaki oranı % 

40’lara çıkmıştır. Dünya tekstil ihracat pazarının yıllık hacminin 600 milyar dolar 

olduğu düşünüldüğünde, çok önemli bir pazardan bahsedildiği görülebilir. 

Türkiye konumu itibarı ile bu pazardan pay alabilecek durumdadır ve tekstil 

geri kazanım sektörü de bu pazarı destekleyebilecek önemli bir aktördür. Bilindiği 

gibi % 5 geri kazanılmış elyaf kullanan bir ürün Recycle etiketi alabilmektedir 

ve recycle etiketi alan ürün çevreci pazarda kendine yer bulabilmektedir. 

Bu yeni pazarda geri kazanılmış elyaf artık yalnızca, daha düşük kalitedeki 

ürünlere değil, üst segment ürünlere de girebilecektir. Bu durum geri kazanım 

sektörünün pazar payını da artırabilecektir. Görüldüğü gibi geri kazanım sektörü, 

“sürdürülebilir üretim ve kalkınma”nın önemli bir ayağıdır ve mutlaka desteklenmesi 

gerekmektedir. Modadan keyif almaya devam etmeyi istiyorsak, 

kaynaklarımızı daha iyi kullanmanın bir yolunu bulmalıyız.

6 

PANORAMA 

KONFEKSİYON TEKNİK | EYLÜL | SEPTEMBER | 2017

PANORAMA 7 


Tekstil endüstrisi, küresel ekonominin ve vatandaşların 

yaşam kalitesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ekonomideki 

önemli etkiyi bilerek, hükümetin büyümesine yönelik en 

kârlı politikaları kusursuz sunması mantıklıdır. Hükümet 

girişimleri, tekstil imalatını canlandırmanın, iş yaratmanın, 

ev tekstili ve konfeksiyon ürünlerinin alımını 

ve desteğini geliştirmenin ve sanayi ve ekonominin 

geçim ve istikrarını korumanın mükemmel bir yoludur. 

Tekstil endüstrisinin büyümesini artırmak için dünyanın 

dört bir yanına götürülen en kârlı ve destekleyici 

hükümet girişimlerinden bazılarına bir göz atalım. 

Dünya ülkelerinin 

tekstil sektörüne 

destekleri 

NİJERYA 

Şubat 2017’de Nijeryalı hükümet, yerel tekstil endüstrisinin 

canlandırılması ve iyileştirilmesi için 162 milyon 

dolar tahsisat gerçekleştirdiğini açıkladı. Bu fonlar, 

sektörde büyümenin teşvik edilmesi, işler oluşturulması, 

yerel olarak üretilen tekstil ve giyim ürünlerinin 

alımının teşvik edilmesi ve sahte ve kaçak tekstil 

ürünlerinin tehditleriyle mücadele edilmesine yönlendirilecek. 

Tahsis ayrıca altyapıyı, özellikle de tekstil 

üreticileri için kilit olan elektriğe erişimi geliştirmek için 

kullanılacaktır. Aynı zamanda pamuk üretimini ve 

kalitesini artırmaya yardımcı olması bekleniyor. 

HİNDİSTAN 

2016’da NDA hükümeti tarafından ilan edilen Yeni 

Ulusal Tekstil Politikası, 894 milyon dolarlık bir pakettir. 

Bu pak, iplik, makyaj ve kumaş gibi ilgili sektörlerde 

işgücü reformlarını destekliyor ve Hindistan’daki 

tekstil endüstrisinin Bangladeş ve Vietnam 

gibi rakiplerini aşmasına yardımcı olması bekleniyor. 

Tekstil ihracatını artıracak ve milyonlarca yeni 

iş yaratması bekleniyor. Hindistan’daki iş yaratma 

ve üretimini teşvik eden Hindistan’ın Made in India 

girişimi de Hindistan’ın tekstil endüstrisinin başarısını 

ve büyümesini artırmaya yardımcı olacaktır. 

MALEZYA 

Malezya’nın 2020 yılına kadar yürürlüğe girecek 

olan Üçüncü Sanayi Master Planı, tekstil endüstrisinin 

büyümesini teşvik ediyor. Plan, endüstriyel ve ev 

tekstili, fonksiyonel kumaşlar, üst seviye kumaşlar ve 

giysilerin büyümesi ile tasarım evleri, moda merkezleri 

ve özel boyama ve apre tesisleri gibi destek tesislerinin 

ve hizmetlerin geliştirilmesi üzerine odaklanmaktadır. 

ABD 

Geçtiğimiz yıl, eski ABD Başkanı Barack Obama 

Cambridge, Massachusetts’de yeni bir elyaf ve tekstil 

imalatı yenilik merkezi kurmayı ve araştırma ve 

geliştirme yatırımları üretiminde 2 milyar dolardan fazla 

yatırım yaptığını açıkladı. Devrimci Lifler ve Tekstil 

İmalat İnovasyon Enstitüsü, yenilikçi özelliklere sahip 

yenilikçi tekstillerin araştırılması ve üretilmesi için federal 

kaynaklarda 75 milyar dolar ve federal olmayan 

yatırımlar için 250 milyon dolar tutarındaki birikimi 

birleştiriyor. Bu girişim, endüstrinin 2000’li yılların gerilemesinden 

kurtarmaya devam eden tekstil sanayi 

işlerini meydana getirmek ve ev tekstili baskı, tekstil 

imalatı ve tekstil imalatçılarını teşvik etmektedir.

8 

PANORAMA 


Linexpo İç Giyim ve Çorap Fuarı, 

Şubat 2018’de sektörü buluşturuyor 

Fuar öncesinde yapılan yurt dışı gezileriyle 60 ülkenin davet edildiği Linexpo 

İç Giyim ve Çorap Fuarı, 2018 yılında dünyanın her yerinden profesyonel 

müşterileri ağırlamaya hazırlanıyor. 

Geçtiğimiz yıl sektörün yoğun katılımı ve zengin 

ziyaretçi profili ile dikkat çeken Linexpo İç Giyim 

ve Çorap Fuarı bu yıl da fuar öncesinde yaptığı 

çalışmalarla oldukça iddialı… Tüm İç Giyim Sanayicileri 

Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Osman 

Alyüz, “Linexpo İç Giyim ve Çorap Fuarı, 08-10 

Şubat tarihleri arasında kapılarını açacak. Öncesinde 

hummalı bir hazırlık süreci geçirdiğimiz fuar 

için geri sayım başladı. Türk iç giyim firmalarının 

yeni sezona özel olarak hazırladıkları kreasyonlarla 

renklenecek ve Türkiye’nin en önemli iç giyim ve 

çorap, ev içi giyim, yatak ve plaj kıyafetleri markalarını 

bir araya getirecek olan fuarda 2018 yılının 

yaz ve kış modası da belirlenecek” ifadelerine yer 

verdi. İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek 

olan Linexpo İç Giyim ve Çorap Fuarı’nda bu yıl 

Türkiye’nin önde gelen markaları boy gösterecek. 

İç giyim sektörünü hareketlendirmek ve katılımcıları 

profesyonel iş ortakları ile buluşturmak için 

dernek tarafından fuar öncesinde ve sonrasında 

etkili reklam çalışmaları yapılıyor. Yıl boyunca fuara 

katılan firmaların iştirakiyle yurt dışına düzenlenen iş 

gezilerinin neticesinde dünyanın dört bir yanından 

yabancı önemli firma ve ziyaretçiler fuara davet 

ediliyor. Yapılan iş gezileri ile Doğu Blok Ülkeleri, 

Asya, Afrika, Amerika, Avustralya, Avrupa, Çin ve 

Avrasya başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden 

fuara katılım bekleniyor. Fuarın, yapılan tüm 

Ar-Ge ve tanıtım çalışmaları, her yıl düzenli olarak 

ağırladığı ziyaretçi baz alındığında bu sene de sektörün 

nabzını tutması bekleniyor.

10 

PANORAMA 


Gerber-Glengo 

Operatörleri 

partide buluştu 

Başta konfeksiyon olmak üzere mobilya, deri, otomotiv, 

havacılık, denizcilik, ambalaj sektörlerine CAD, 

CAS, CAM sistemleri konusunda hizmet veren Glengo, 

markası olan Gerber sistemleri kullanıcı/operatörlerine 

yönelik bir parti düzenledi. 26 Ağustos Cumartesi günü 

Ataköy Marina Nossa Costa’da düzenlenen etkinliğe 

Türkiye’nin her bölgesinden Gerber sistemlerini kullanan 

operatörler katıldı. Partiye, başta İstanbul-Bursa-Ankara-Denizli-Adana-Sivas-Malatya 

olmak üzere 

ülkemizin her bölgesinden yaklaşık 1000 operatör 

iştirak etti. Davetlilerin partiye katılımlarından sonra 

bir konuşma yapan Glengo Teknoloji Yönetim Kurulu 

Başkanı Mehmet Aykut Vural, öncelikle böyle bir 

gecede kendilerini yalnız bırakmayan Gerber sistemleri 

operatörlerine ve partiye gelen diğer katılımcılara 

teşekkür etti. Mehmet Aykut Vural, “1985 yılında rah-

PANORAMA 11 


metli ağabeyim Yurdakul Vural ile Glengo Teknoloji firmasını 

kurarken, Türkiye’mizde -Orta Doğu –Orta Asya 

ve şimdi de balkanlarda yayılacağımızı, bu işimizin on 

yıllarca süreceğini ve 7000’nin üzerinde sistem satabileceğimizi 

düşünmemiştik. Şu anda dünyada Gerber’in 

satış miktarı itibarıyla en büyük mümessili Glengo 

teknoloji firmasıdır. Eğer 32 yılımızda bu başarılara 

ulaşmışsak bunda Glengo teknolojide çalışan yaklaşık 

100 kişinin emeği olduğu gibi siz bu sistemleri 

makinaları kullanan arkadaşlarımızın da emeği var. 

Sizlere bu vesile ile Glengo-Gerber ailesinin bir ferdi 

olduğunuz için şirketlerimiz adına teşekkür ediyorum” 

dedi. Konuşmanın ardından ülke sanayimizde önemli 

bir iş gücü oluşturan Glengo ile birlikte olan davetliler, 

gecenin güzel atmosferinde sohbet ederek ve eğlenerek 

unutamayacakları bir akşam yaşadılar.

12 

PANORAMA 


Büyüme 

rakamlarında 

olumlu 

sinyaller 

Türkiye ekonomisi geçtiğimiz yıl yüzde 2,9 

büyümesi sonrası 2017 yılının ilk çeyreğinde 

öncü göstergelere baktığımızda büyüme 

adına olumlu görüntünün yer aldığını 

söyleyebiliriz. Büyümeye en çok katkı 

sağlayan kalem olan tüketim harcamaları 

2016 yılının son çeyreğine göre ciddi 

bir artış göstermese de, tüketici kredilerinde 

yaşanan yükseliş büyüme rakamlarını 

destekleyecek nitelikte görünüyor. 2016 

yılının son çeyreğinde yüzde 0,8 artış gösteren 

tüketici kredileri 2017 yılının ilk çeyreğinde 

yüzde 1,2 yükseliş gösterdi. Tüketici kanalının 

yanı sıra son zamanlarda büyümeye önemli 

katkı sağlayan kamu harcamalarında ise bir 

önceki çeyreğe göre azalış dikkat çekiyor. 

İHRACAT ORANINDA YÜKSELİŞ ÖNEMLİ 

Yılın ilk çeyreğinde büyümeye katkı sağlayacak 

kalemlerin başında ihracat oranı 

geliyor. İhracat, ilk çeyrekte yüzde 6’ya 

yakın yükseliş gösterdi. Yükselişte özellikle 

otomobil ihracatının rekor seviyelere ulaşması 

önemli katkı sağladığını söyleyebiliriz. 

İthalat oranında ise bir önceki çeyreğe 

göre azalış yer alıyor. Özellikle TL’nin döviz 

kurlarına karşı değer kaybı ithal mallara 

olan talebi bir miktar düşürdüğünü 

söyleyebiliriz. Bu bağlamda net ihracatın 

büyümeye katkı sağladığını görebiliriz. 

ÖNCÜ GÖSTERGELER TOPARLANIYOR 

İhracat rakamlarının yanı sıra sanayi üretiminde 

toparlanma olsa da ortalamaların 

altındaki hareket devam ediyor. Dayanıklı 

tüketim mal üretimindeki ve otomobil üretimindeki 

artış büyümeye katkı sağladığını 

görüyoruz. Otomobil üretimindeki artış 

ile ihracat oranındaki yükselişin birbirini 

tamamladığını da söylemek mümkün. 

Ayrıca öncü gösterge olarak takip ettiğimiz 

PMI imalat ( Satın Alma Yöneticileri 

Endeksi) rakamları hızlı yükselişine devam 

ediyor. 2016 yılının Ağustos ayında 

46 ile en düşük seviyesine gerileyen PMI 

imalat rakamları 2017 yılının Mart ayında 

52,3 seviyesine yükseldi. Yöneticilerin 

ekonomiye yönelik olumlu beklentileri 

yatırım kararlarını destekleyecek nitelikte 

olabilir. Takip ettiğimiz öncü göstergelere 

baktığımızda 2017 yılının ilk çeyreğinde 

büyüme rakamlarının olumlu sinyaller verdiğini 

görüyoruz. Bu beklentilerle birlikte 

2017 yılının ilk çeyreğinde % 2 seviyesine 

yakın bir büyüme oranı gerçekleşebilir. Yıl 

sonunda ise yüzde 4’e yakın bir büyüme 

oranı takip edilebilir ancak tüketim kaleminin 

toparlanması yıl içinde beklentilerin 

değişmesinde etkili olabilir.

14 

PANORAMA 


Premier Vision New York’a 

Türk damgası 

Moda dünyasının önemli fuarlarından birisi olan 

ve bu yıl 18-19 Temmuz tarihleri arasında New York 

Pier 94’te gerçekleştirilen Premiere Vision New York 

Fuarı’na 44 Türk tekstil firması katıldı. 2017-2018 sonbahar/kış 

koleksiyonlarının sergilendiği fuarda katılan 

firmalar, Türk tekstilinin moda ve tasarımda geldiği 

noktayı, yenilikçi ve inovatif ürünleriyle Amerika 

vitrininden dünyanın beğenisine sundu. Türk firmaları, 

UTİB tarafından düzenlenen milli katılım organizasyonu 

ile tekstil dünyasındaki küresel liderler ve 

moda profesyonellerini aynı çatı altında buluşturan 

ve gelecek sezonların trendlerini doğru görme ve 

de ilham alma bakımından büyük fırsatlar sunan 

Premiere Vision New York Fuarı’na katıldı. 

SANAL GERÇEKLİK ÖZELLİĞİ İLE HAZIRLANAN FİLM 

BEĞENİ TOPLADI 

Fuar kapsamında UTİB tarafından Türkiye’de bir ilk olarak 

sanal gerçeklik tekniği ile hazırlanan tekstil filmi, ilk 

olarak New York fuarı ziyaretçilerine sunulurken, özel 

gözlükler takarak filmi izleyen ziyaretçiler, kendilerini 

sahnelerin içinde bulurken, Türk tekstilinin tarihine ve

PANORAMA 15 


UTİB Başkan Yardımcısı Pınar Taşdelen Engin, (soldan ikinci) stantlara tek tek gezerek firma temsilcilerinin fuar ile ilgili görüşlerini dinledi. 

gelişimine, yaşayarak tanıklık etti. Fuar boyunca sosyal 

medya aktif olarak kullanılırken, bu iletişim mecrası 

sayesinde potansiyel alıcılara da ulaşıldı. Ayrıca fuar 

boyunca gerçekleştirilen çeşitli çekilişlerle ziyaretçiler, 

Türk Hamam Seti kazanma şansı da yakaladı. 

TÜRK MİSAVİRPERVERLİĞİNİ LAYIKIYLA SERGİLEDİLER 

Fuara katılan firmalar ayrıca Türkiye’nin hem kültürel 

hem de sanatsal değerlerini New York’ta profesyonel 

alıcılara sundu. Kültürel değerlerin yanı sıra Türkiye 

standında Türk mutfağının lezzetlerine de yer 

verilirken, Türk stantlarını ziyaret edenler, Türk mutfağının 

eşsiz lezzetlerini de tatma fırsatı yakaladı. 

“AVRUPA’DAN SONRAKİ EN BÜYÜK TEKSTİL PAZARI” 

UTİB tarafından hazırlanan Türkiye standı fuar süresince 

tüm dikkatleri üstüne çekerken, fuara katılan yabancı 

alıcılar Türkiye standında yer alan trend alanı ile Türk 

katılımcıların en gözde kumaşlarını yakından görme 

ve inceleme imkanı buldular. Özel bir tasarım ile 

sergilenen Türk kumaşlarına yoğun ilgi gösterildiğini 

söyleyen UTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Pınar 

Taşdelen Engin, gösterilen ilgiden ve başarılı 

organizasyondan son derece memnun olduklarını 

belirterek, ABD’nin Avrupa’dan sonra en büyük tekstil 

pazarı olduğunu hatırlattı. Pınar Taşdelen Engin, 

“Amerika Birleşik Devletleri, 300 milyonun üzerinde 

nüfusu ve satın alma gücü paritesine göre dünyanın 

en büyük ekonomisi. Bu dev pazarın tekstil ithalatı 12 

milyar dolar civarında, hazır giyim ithalatı ise 96 milyar 

dolar. 2017 yılının ilk yarısında Türkiye’nin ABD’ye 

tekstil ve hazır giyim ihracatı 416 milyon dolara oldu. 

Fuarın da etkisiyle ihracatımızda özellikle önümüzdeki 

yıl önemli bir artış olacağını düşünüyoruz” dedi. 

AMERİKALI TÜKECİLER TÜRK TEKSTİL ÜRÜNLERİNİ 

YAKINDAN TANIYACAK 

Türk hazır giyim sektörünün dünyayı giydiren 6’ncı 

en büyük ülke olduğuna dikkat çeken Engin, “Tekstil 

sektörünün gelecek planlarının belirlenmesinde 

PV New York fuarı büyük önem arz ediyor. 

Fuar tekstilcilerimizin kendi profesyonel ağlarını 

güçlendirmeleri bakımından da önemli fırsatlar 

sunuyor. ABD pazarını çok önemsiyoruz ve ABD 

için de 2000 yılından itibaren önemli tedarikçiler 

arasında yer alıyoruz. Biz bu pazardaki potansiyeli 

değerlendirdik. Tasarımlarımız Amerikalı tüketiciler 

tarafından büyük beğeni ve ilgiyle karşılandı. 

Amerikan tüketiciler kısa zamanda Türk hazır giyiminde 

farklı kategorideki tasarım ürünlerimizi 

ayırt edecek ve değerini bilecek” diye konuştu. 

Özel tasarımı ve renkli yapısıyla UTİB standının, 

dünyanın en büyük moda markalarının yetkilileri 

ve ziyaretçilerinin dikkatini çektiğine de değinen 

Engin, UTİB standını ziyaret eden dünyaca ünlü 

moda markalarının temsilcilerinin, Türk firmalarıyla 

sektör adına önemli iş birliklerinin yolunu açacak 

ikili görüşmeler yaptıklarını sözlerine ekledi.

16 

PANORAMA 


SANKO’nun 7 şirketi 

Türkiye’nin en büyükleri arasında 

SANKO Holding’in 7 şirketi, İstanbul Sanayi Odası 

(İSO) tarafından düzenlenen Türkiye’nin En Büyük 

1000 Şirketi arasında yer aldı. İSO tarafından, kamu 

ve özel sektördeki sanayi işletmelerine yönelik olarak 

2016 yılı üretimden net satışlar baz alınarak düzenlenen 

araştırmada, SANKO Holding şirketlerinden 

Sanko Tekstil İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. 55’inci, 

Çimko Çimento ve Beton Sanayi Ticaret A.Ş. 206’ıncı, 

Süper Film Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. 253’üncü 

ve Sanko Enerji 445’inci sıradan Türkiye’nin En Büyük 

500 Şirketi arasına girdi. Türkiye’nin İkinci 500 Büyük 

Şirketi araştırmasında ise Başak Traktör Tarım Ziraat 

ve İş Makinaları Sanayi ve Ticaret A.Ş. 189’uncu, 

Bartın Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. 227’inci ve 

Sanko Rüzgar Enerjisi Sanayi ve Ticaret A.Ş. 379’uncu 

sırada bulunuyor. Bu durumda SANKO Holding’in 

7 şirketi Türkiye’nin En Büyük 1000 Şirketi arasına 

girme başarısını göstermiş oldu. Bu arada, Türkiye 

İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından yapılan değerlendirmeye 

göre, Sanko Dış Ticaret A.Ş. 35’inci, Çimko 

Çimento ve Beton Sanayi Ticaret A.Ş. 292’inci, 

Sanko Tekstil İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ise 

438’inci sıradan Türkiye’nin 1000 Büyük İhracatçı Firması 

arasında yer alıyor. TİM’in 2015 yılı verilerini baz 

alarak hazırladığı listeye göre, Sanko Dış Ticaret A.Ş. 

sıralamada yerini korurken, Çimko Çimento ve Beton 

Sanayi Ticaret A.Ş. 266, Sanko Tekstil İşletmeleri 

Sanayi ve Ticaret A.Ş. 211 sıra yükseldi.

18 

PANORAMA 


Procter & Gamble 

üç boyutlu teknolojileri seçti 

Dassault Systèmes’in “Perfect Product” ve “Perfect Package” Endüstri Çözümü 

Deneyimleri, Dünya Çapında 18.000 kullanıcıya ulaşacak. 

3D tasarım yazılımı, 3D Dijital Modelleme ve Ürün 

Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümlerinde dünya 

lideri 3DEXPERIENCE Şirketi Dassault Systèmes 

dünyanın en büyük paketlenmiş tüketim ürünleri 

şirketlerinden biri olan Procter & Gamble’ın (P&G) 

3DEXPERIENCE platformunu kullandığını duyurdu. 

P&G, Dassault Systèmes’in “Perfect Product“ ve 

“Perfect Package“ endüstri çözümü deneyimlerini 

kullanarak paketleme, ürün tasarımı, ihtiyaç ve program 

yönetimini süreçlerini hızlandırıyor ve geliştiriyor. 

Paketlenmiş tüketim ürünleri pazarı, çoğu satın 

alım kararının birkaç saniye içinde verildiği, hızlı 

tempolu ve rekabetçi bir pazardır. Şirketlerin bir 

ürünü piyasadaki benzerlerinden ayıran, güçlü 

ve güvenilir bir marka imajına katkıda bulunan ve 

tüketicileri ürünü satın almaya ve bunu tekrar etmeye 

teşvik eden yeni malzemeleri, formülleri ve paketleri 

hızlı bir şekilde sunması gerekiyor. 

Dassault Systèmes’in tasarım, geliştirme ve simülasyon 

uygulamalarının uzun süredir müşterisi olan P&G, 

80’den fazla ülkede 10 ürün kategorisi ve 65 marka 

yönetiyor. 3DEXPERIENCE platformu, P&G’nin kısa 

ürün kullanım ömürleri, hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalar 

ve son derece değişken tüketici talepleri 

bağlamında ürün programlarını yenilemek, verimli 

şekilde yönetmek ve hızlandırmak için ölçeğini daha 

yüksek esneklikle desteklemesine yardımcı oluyor. 

P&G BT Direk törü Jean - Louis Hospitel, “Mevcut Da s - 

sault Systèmes ürün yaşam döngüsü yönetimimizi 

3DEXPERIENCE platformuna yükseltme kararımız, 

iş sürecimizin dijital dönüşümünü desteklemek ve 

değerini yükseltmek için faaliyetlerimizde dijital 

bir dönüşüm sağlama çalışmamızın bir parçası,” 

şeklinde konuştu ve”3DEXPERIENCE platformu, 

teknik topluluğumuzun sorunsuz hale gelmesi için 

uçtan uca yenilik entegrasyonunu ve gelişmiş kullanıcı 

deneyimini kolaylaştırıyor” dedi. 

3DEXPERIENCE platformuna dayanan “Perfect Product” 

ve “Perfect Package”, P&G bünyesinde ürünlerin 

tasarımını ve geliştirilmesini desteklemek için 

araştırma ve geliştirme, ürün tedariki, kalite ve diğer 

alanlarda 18.000 kullanıcıya uzanıyor. Global ve ortak 

bir dijital ortamda, proje verileri izlenebiliyor, paylaşılabiliyor 

ve yeniden kullanılabiliyor. Ekipler, verileri 

aramak için daha az zaman harcıyor ve daha tutarlı 

ve doğru paketleme ve ürün özelliklerine erişebiliyorlar. 

Bu da süreçleri kolaylaştırıyor ve işlerin tekrarlanmasından 

ve giderlerden tasarruf sağlıyor. Verimliliğin 

artmasına ek olarak; eğilimler, ihtiyaçlar ve 

kullanım hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için 

veriler tüketicilerle kolayca değiş tokuş edilebiliyor. 

Dassault Systèmes Paketlenmiş Tüketim Ürünleri ve 

Perakende Endüstrisi Başkan Yardımcısı Philippe Loeb 

ise, “3DEXPERIENCE platformu ve paketlenmiş tüketim 

ürünleri için sunduğumuz endüstri çözümü tecrübeleri; 

insanları, süreçleri ve sistemleri birbirine bağlıyor. 

Sonuç olarak şirketler, ürün geliştirme süresini yüzde 

20’ye kadar azaltabiliyor. Bu da sürekli değişen tüketici 

alışkanlıklarına yanıt olarak iş önceliklerini devamlı 

yeniden düzenlemek zorunda kalan şirketlerin daha 

büyük, daha iyi ve daha hızlı yenilikler getirmesini 

gerektiren bir endüstride büyük bir avantaj. Dönüm 

noktası olacak bir sonraki ürünün keşfedilmesi ve kullanıma 

sunulması çok daha verimli hale geliyor.”

Tekstil Etiketi Rulo Baskı Sanayi

20 

PANORAMA 


Kızılay, Türk tekstiliyle 

dünyaya iyilik taşıyacak 

Kızılay’ın 6.500 çalışanı kendileri için özel olarak üretilen nano teknoloji ürünü 

kumaşlardan üretilen Modacı Hakan Akkaya’nın tasarladığı yeni kurumsal 

giysileriyle dünyaya iyilik taşıyacaklar. Türk Tekstilcilerin ürettiği, yanmayan, 

buruşmayan, nefes alabilen antibakteriyel kumaşlar dünyada bir ilk olarak ilk 

kez Kızılay personeli tarafından giyilecek. 

Türk Kızılayı, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları 

Birliği’nin özel kumaştan üretip, modacı Hakan 

Akkaya’ya tasarlattığı yeni kurumsal giysileriyle 

dünyaya iyilik taşıyacaklar. (İTHİB), dünyanın dört bir 

yanına yardım elini uzatan Türk Kızılayı’na tasarım ve 

kumaş desteği sağladı. İTHİB, Türk Kızılayı görevlilerinin 

yardım faaliyetlerinde giydiği kurumsal kıyafetleri, 

teknik tekstil kumaşı ve modern çizgileriyle yeniden 

tasarladı. İTHİB, Kızılay Koleksiyonu için başlangıçta 

50 bin metre nano teknoloji, antibakteriyel, nefes alabilen, 

yanmayan, buruşmayan, terletmeyen kumaş 

kullandı. Rahatlığı ve dünya modasına uygunluğu ile 

dikkat çeken koleksiyonu İTHİB’in Moda Danışmanı 

dünyaca ünlü Modacı Hakan Akkaya tasarladı. 

GÜLLE: “6.500 KIZILAY ÇALIŞANI YENİ KIYAFETLERİ 

İLE FARKINI ORTAYA KOYACAK” 

İTHİB’in Türk Kızılayı içini ürettiği nano teknoloji kumaştan 

ürettiği yeni kurumsal kıyafetleri basına 

tanıtıldı. Basın toplantısında konuşan İTHİB Yönetim 

Kurulu Başkanı İsmail Gülle, “Dünya markamız 

Türk Kızılayı görevlilerinin dünyada ülkemizi temsil 

ederken giydiği kıyafetleri Türkiye’nin kumaşı ve 

Türkiye’nin tasarımı ile yeniledik. Türk tekstil sektörü 

olarak dünyadaki son teknolojik yeniliklerle 

ürettiğimiz nano teknoloji, antibakteriyel, nefes 

alabilen, yanmayan, buruşmayan, terletmeyen 

kumaşlarımızla Kızılayımızın kurumsal kıyafet imajını 

tasarladık. 6.500 çalışanı ile sadece ülkemizde 

değil, tüm dünyada insani yardım hizmetinde model 

alınan, insanların en zor anlarında yanında olan 

gurur kaynağımız Türk Kızılayı’na, bizler de Türk tek-

PANORAMA 21 


stilcileri olarak elimizden gelen katkıyı sunmak istedik. 

Dünyanın dört bir yanına Türk yardımseverliğini 

taşıyan Türk Kızılayı çalışanlarının kutsal görevlerini 

yerine getirirken hareket kabiliyetini kolaylaştırmayı 

ve keyifli hale getirmeyi hedefledik” dedi. 

ÖZEL KUMAŞ ÇORLU’DA ÜRETİLECEK 

Türk tekstil sektörü olarak farklı özelliklere sahip 

teknik tekstil ürünlerini uzun bir süredir ihraç ettiklerini 

belirten Gülle, bu kadar özelliği bir arda 

barındıran kumaşın ise ilk olarak Türk Kızılayı’nın 

ihtiyaçları doğrultusunda İTHİB üyesi Öztek Tekstil 

tarafından Çorlu’da üretildiğini bildirdi. 

KINIK: “YENİ KIYAFETLER DÜNYA İNSANİ YARDIM 

SEKTÖRÜNE ÖRNEK OLACAK” 

Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık da ilk kez Türk 

Kızılaycılarının giyeceği nano teknoloji kumaştan 

üretilen giysilerin, tüm dünyada insani yardım sektörüne 

örnek olacağını kaydetti. Kınık şunları söyledi: 

“Ülkemiz ihracatının lokomotifi tekstil sektörümüzle 

insani yardım ortak paydasında bir kez daha buluştuk. 

Kızılaycıların dünyanın dört bir yanında değişiki 

coğrafyalarda insani yardım çalışmaları yapıyor. 

Biz kıyafetlerimizde bayrağımızın hilalini taşıyoruz. 

Şimdi bu kıyafetlerimize sanatçı eli değdi. Dünyadaki 

mazlumlar bu kıyafetlerimizi gördüğünde kurtarıcı 

geldi diyerek seviniyorlar. Ülkemiz dünyada en çok 

insani yardım yapan ikinci ülke. Bu ramazanda da 

13 milyon insana yardım ulaştırdık. İnsani yardımda 

çalışma şartları ve koşulları göz önüne alındığında, 

kan bağışı ve yardım konusunda da olduğu gibi her 

zaman desteğini bir kez daha esirgemeyen İTHİB 

Başkanı İsmail Gülle’ye teşekkür ediyorum. Bizler de 

Kızılaycılar olarak sadece ülkemizde değil dünyanın 

dört bir yanında ihtiyaç sahiplerinin yaralarını sararken 

milli gururumuz olan Türk tekstili ve tasarımı ürünü 

olan yeni kıyafetlerimizi üzerindeki kırmızı hilalimizle 

gururla taşıyacağız. Bu proje sayesinde dünyada 

‘Türk Tipi Yardım Modeli’nin yanında Türk kumaşı ve 

tasarımı da insani yardım sektörüne imzasını atacak. 

Yeni tasarım ve yeni kumaş ile dünyadaki ’ dedi. 

İTHİB Moda Danışmanı ve dünyaca ünlü modacı Hakan 

Akkaya da “8 ayrı tasarımda mont, yelek, pantolon, 

yağmurluk, polar, basic t-shirt, polo yaka kısa ve 

uzun kollu t-shirtten oluşan koleksiyonu tasarlarken, 

Kızılay çalışanlarının insanlara yardım elini uzatırken, 

konforunu ve işlerini kolaylaştırmasını hayal ettim” 

dedi. Toplantının ardından, ünlü şarkıcı Alişan ve TV 

Sunucusu Esra Erol, dizi ve sinema oyuncuları Ekin Türkmen 

ve Barış Murat Yağcı, Hakan Akkaya’nın tasarladığı 

giysileri, giyerek basın mensuplarına tanıttılar.

24 

PANORAMA 


SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu: 

“Tekstilde Türkiye’nin bayrağı 

dalgalanıyor” 

SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, “Tekstil bitti diyenlere 

sesleniyorum; tekstil bitti diyenlere bakmayın. Tekstilde Türkiye bayrağı 

dalgalanıyor, açın gözlerinizi. Türkiye tekstilden daha uzun yıllar ekmek yer” dedi. 

TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Başkanı da olan 

Konukoğlu, SANKO’nun ana sponsorluğunda, İstanbul 

Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) 

Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle ve Akdeniz Tekstil 

ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) Yönetim 

Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç ile birlikte, İstanbul Teknik 

Üniversitesi Maçka Mustafa Kemal Amfisinde düzenlenen 

14’üncü Ulusal Tekstil Mühendisliği Öğrenci 

Kongresi’ne katıldı. SANKO Holding Yönetim Kurulu 

Başkanı Zeki Konukoğlu’nun da izlediği kongrede, 

Türkiye genelindeki üniversitelerin tekstil mühendisliği 

bölümlerinden 500’ün üzerinde öğrencinin yanı sıra, 

öğretim üyeleri hazır bulundu. Öğrenciler, konuşmalardan 

önce izlettirilen ve Gaziantep’te iplikçilerin 

türküsü olan Haşıl’ın eşliğinde eğlendiler. SANKO Holding 

Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, başarılı

PANORAMA 25 


olmak için çok çalışmak gerektiğine işaret ederek, 

çok çalışmayanın ve kendisinden fedakarlık yapmayanın 

başarılı olmayacağını söyledi. 

TEKSTİLDE TÜRKİYE’NİN BAYRAĞI DALGALANIYOR 

Öğrencilere iş yaşamından kesitler anlatan ve iş 

başvurusu sürecinde nasıl davranmaları gerektiği 

konusunda paylaşımda bulunan Konukoğlu, tekstil 

sektörünün geleceğinden endişe edilmemesini isteyerek, 

“Mühendis adaylarına sesleniyorum; tekstil 

bitti diyenlere bakmayın, tekstilde Türkiye’nin bayrağı 

dalgalanıyor. Açın gözlerinizi, Türkiye tekstilden 

daha uzun yıllar ekmek yiyecek” diye konuştu. Tekstilde 

İngiltere ve Fransa’nın bir asra varan hakimiyetlerinin, 

bu ülkelerin sömürgelerinin bağımsızlıklarını 

kazanması ile sona erdiğini anımsatan Konukoğlu, 

“Fransa’dan sonra tekstilde bayrağı İtalya devralmıştı. 

Ancak, son 20-25 yıldaki gelişmeler sonrasında Türkiye 

öne çıktı. Kumaşımız, tasarımımız rakip tanımaz 

hale geldi. Türkiye’de birikim var, tekstil bitmez. Tekstilde 

ekmek var. Korkmayın, mesleğinizi en iyi şekilde 

yapmak için çaba gösterin” ifadelerine yer verdi. 

HER ÜNİVERSİTEDE TEKSTİL BÖLÜMÜ OLMAMALI 

“Türkiye’de tekstil mühendisliği bölümü olmayan 

üniversite yok gibi” diyen Konukoğlu, şu öneride bulundu: 

“Böyle olmaz. Bütün bölümler, fakülteler için 

buna çözüm bulunmalı. Hangi üniversite veya üniversiteler 

tekstilde güçlüyse ki bu en fazla 2-3 olmalı, 

orada kümelenme modeli uygulanmalı. Fakülte ve 

bölümler, yanlarına kurulacak fabrikaları ve son teknoloji 

makinalarla teçhiz edilmiş laboratuvarlarıyla 

uygulamalı eğitim vermeli. Yalnız tekstil değil, diğer 

bölümler için de böyle bir yaklaşım sergilenmeli. 

Tekstil kampüsü, makina kampüsü, inşaat kampüsü 

gibi sistemle daha güçlü eğitim verilmeli.” Herkesin 

başarı hikayesini kendisinin yazacağına vurgu yapan 

Konukoğlu, “Hayal edin, hedef koyun, peşinden 

koşun, çok çalışın” diyerek öğrencilere yol haritası 

çizdi. Bir soru üzerine, çalışmaya başladığı dönemde 

Adana Güney Sanayi’de usta olmayı hayal ettiğini, 

örnek aldığı kişinin ise Sakıp Sabancı olduğunu 

kaydeden Konukoğlu, sektörün geldiği noktayı, “Eskiden 

bobinde bir usta günde en fazla 12 kilogram 

iplik sarardı. Şimdi 6 ton iplik sarıyor” diyerek özetledi. 

DİĞER KONUŞMACILAR 

Sözlerine, “İdolümüz olan Abdulkadir Ağabey’den 

sonra konuşmak kolay olmayacak” diye başlayan 

ATHİB Başkanı Zeki Kıvanç ise Türkiye’nin milletçe çok 

çalışarak yol alacağına inandığını bildirdi. Kıvanç, “Ailenizin 

zenginliği sizi sivil toplum kuruluşlarında bir yere 

getirmez. Ancak başarılı olursanız sivil toplum kuruluşlarında 

yer alabilirsiniz” diyerek gençleri sivil toplum 

kuruluşlarında yer almaya çağırdı. İTHİB Başkanı İsmail 

Gülle de “İplikte, tekstilde olmamızda, vizyonuyla bize 

cesaret veren Abdulkadir Bey’in büyük rolü vardır” 

dedi ve sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı.

26 

PANORAMA 


SINGER’den 

yeni elektronik 

taşınabilir 

dikiş makinası 

Dikiş makinesinin mucidi SINGER, 

şimdi evlerde özel dikiş alanı olmayan 

ya da dar alanda çalışmak 

zorunda kalan kadınlar için yepyeni 

bir ürün geliştirdi: SINGER FEATH- 

ERWEIGHT C240 dikiş makinesi… 

Yeni ürün hafif olması, boyutları ve 

taşınabilir özelliği ile fark yaratıyor. 

Elbise ve giysi dikenler için geliştirilen 

benzersiz SINGER Entegre Eşit 

Besleme Sistemi sayesinde de 

kalın kumaşlardan ince kumaşlara 

kadar her tür kumaş için hassas 

dikiş olanağı sağlıyor. Dikişin ustası 

SINGER, yeni dikiş makinesi modeli 

FEATHERWEIGHT C240 ile kadınları 

bir kez daha ileri teknoloji ve 

konforla tanıştırıyor. Kompakt ve 

portatif dikiş makinesi hafifliğinde 

olan ürün, kolayca taşınabiliyor 

ve muhafaza edilebiliyor. Mükemmel 

sonuçlu dikişler için geliştirilen 

Entegre Eşit Besleme Sistemi, üstten 

ve alttan eşit kumaş beslemesi 

sağlıyor. Bu sistem, kumaş 

katlarının kaymasını önleyerek, 

kumaş beslemesini üstten ve alttan 

mükemmel şekilde eşitliyor. 

Üstten çıkartılabilir masura özelliği 

sayesinde, iplik beslemesi kolay 

görünebilir masura kapağıyla 

kolayca takip edilebiliyor. 

DİKİŞ DİKMEK 

ARTIK ÇOK DAHA KOLAY 

Başlat/Durdur tuşlu hız kontrolü 

de makinenin maksimum dikiş 

hızını istediğiniz şekilde ayarlayabilmenize 

yardımcı oluyor. Ürün, 

70 dahili dikişle temel, esnek, 

dekoratif, aplike ve kapitone dikişler 

arasından seçim yapabilme 

özgürlüğü tanıyor. STAYBRIGHT LED 

lambalar, gölgeli alanları ortadan 

kaldırıyor ve dikiş alanınızın net bir 

şekilde görülebilmesini sağlıyor. 

Ürünün sağlam metal gövdesi ve 

paslanmaz çelik taban plakası, 

uzun kullanım ömrü ve dayanıklılığı 

da beraberinde getiriyor. Alt 

besleme - kapitone, düğme dikişi 

ve daha birçok dikiş için serbest 

hareketli dikiş özelliğine sahip olan 

ürün, kadınlara dikişte yardımcı 

olacak iğne paketi, masuralar, 

makara başlıkları, yedek makara 

pimi, makara pimi keçesi ve sert 

koruyucu kapak gibi aksesuarlarla 

birlikte satışa sunuluyor.

ISTANBUL 

OCT. 18-20 | 2017 

C L O U D O F F A S H I O N 

YARNS | FABRICS | DENIM | DESIGNS 

ACCESSORIES | MANUFACTURING | TREND BUREAUX 

CNR EXPO

28 

PANORAMA 


Mitsubishi 

Electric’ten 

Sanayi 4.0’a 

uyumlu 

endüstriyel 

dikiş 

makineleri 

Teknoloji öncüsü Mitsubishi Electric, 9-12 Mayıs tarihleri 

arasında Frankfurt’ta düzenlenen Uluslararası Tekstil 

Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı Texprocess 2017’de 

“Endüstriyel Dikiş Makinelerinin Endüstriyel İnterneti” 

uygulamasının Avrupa lansmanını gerçekleştirdi ve 

avantajlarını anlattı. Ziyaretçiler, Mitsubishi Electric’in 

Sanayi 4.0’a uyumlu endüstriyel dikiş makineleri ve 

otomasyon çözümlerinin, Endüstriyel Nesnelerin İnterneti 

(IIoT) bağlantısı sayesinde sağladığı verimlilik ve 

kalite artışını görme fırsatı yakaladı. Tekstil ve otomotiv 

sektörleri başta olmak üzere pek çok farklı sektörde 

kullanılan yeni endüstriyel dikiş makineleri giderek 

daha akıllı hale geliyor. Bu noktada, teknoloji öncüsü 

Mitsubishi Electric, arttırılmış zeka sunan otomasyon 

teknolojisi ile zenginleştirilmiş endüstriyel dikiş makineleriyle 

dikkat çekiyor. 9-12 Mayıs tarihleri arasında 

Frankfurt’ta düzenlenen Uluslararası Tekstil Ekipmanları 

ve Teknolojileri Fuarı Texprocess 2017’de ziyaretçilerini 

ağırlayan Mitsubishi Electric, güncel endüstriyel 

gerekliliklere yanıt veren “Endüstriyel Dikiş Makinelerinin 

Endüstriyel İnterneti” uygulamasının Avrupa lansmanını 

gerçekleştirdi. Rekabetin yoğun ve yüksek katma 

değerli ürünlerin tercih edilir olduğu günümüzün 

pazar şartlarında, endüstriyel dikiş makinelerinin artık 

salt bağımsız cihazlar olmadığına dikkat çeken Mitsubishi 

Electric, Sanayi 4.0’a uyumlu endüstriyel dikiş 

makineleri ve otomasyon çözümlerinin, Endüstriyel 

Nesnelerin İnterneti (IIoT) sayesinde sağladığı verimlilik 

ve kalite artışının yanı sıra bakım maliyetlerinin azaltılmasına 

nasıl yardımcı olacağını anlattı. 

ALTI ENDÜSTRİYEL DİKİŞ MAKİNESİ İLE CANLI DEMO 

Texprocess 2017’de, daha üst seviyede bir kontrol sistemine 

bağlanan altı Mitsubishi Electric endüstriyel 

dikiş makinesi ile canlı demo yapıldı. Gerçek işlem 

verileri, dikiş makinelerinin her birinde bulunan ve 

MELSEC PLC verilerini gösteren Mitsubishi Electric 

GOT2000 serisi bir dokunmatik ekran olan HMI’ye 

aktarıldı. Bu uygulama, üreticilerin kalite standartlarının 

korunduğundan emin olmasına ve kalitenin 

arttırılması için uygulanması gereken başka bir işlem 

olup olmadığını görmelerine izin veriyor. Ziyaretçiler, 

Mitsubishi Electric’in MAPS SCADA yazılımıyla fuarda 

sergilenen endüstriyel dikiş makinelerinin verilerinin 

nasıl bir araya getirildiğini görme imkanı da buldular. 

Mitsubishi Electric, Texprocess 

2017’de endüstriyel dikiş 

makinelerinde kalite ve verimliliği 

artıran “Endüstriyel Nesnelerin 

İnterneti” dönemini anlattı. 

DİKİŞ MAKİNELERİNİN ENDÜSTRİYEL İNTERNETİ 

Mitsubishi Electric’in “Endüstriyel Dikiş Makinelerinin 

Endüstriyel İnterneti” uygulaması ile üreticiler, her bir 

makinenin çalışma süresini görerek hangi iş istasyonlarının 

diğerlerinden daha verimli olduğunu ve bunun 

nedenlerini tespit edebiliyor. Sistemde toplanan üretim 

verileri sayesinde, üreticiler varsayımlar yerine 

gerçek bilgilere dayalı olarak performans ya da makine 

uygunluğunu arttırmaya yönelik uygun adımları 

atabiliyor. Ayrıca bu akıllı makinelerin sağladığı bilgiler, 

istenildiğinde servis ve bakım faaliyetlerinin planlanmasını 

mümkün kılıyor. Önceden belirlenen bakım 

programları yerine bu şekilde bir çalışma yöntemi,

PANORAMA 29 


makinelerin çalışma sürelerinin arttırılmasına ve maliyetlerin 

azaltılmasına yardımcı olarak verimliliğe ve 

kârlılığa olumlu katkıda bulunuyor. 

“KALİTE KONTROLÜ” YERİNE “KALİTE GÜVENCE” 

Mitsubishi Electric’in endüstriyel dikiş makinelerinde 

sağladığı yüksek verimlilik, aynı zamanda üretim 

süreçlerinde istikrarlı yüksek kaliteyi de beraberinde 

getiriyor. Yeni nesil dikiş makineleri, örneğin seçme 

hatalarını ortadan kaldıran sistemler gibi daha geniş 

kapsamlı kalite güvence süreçlerine kolaylıkla entegre 

edilebiliyor. Bu hatalar örneğin, dikilecek kasnak 

için malzeme parçalarının seçilmesi sırasında yanlış 

parçanın alınması veya makineye yüklenmek 

üzere yanlış nakış kasnağının kullanılması şeklinde 

gerçekleşebiliyor. Hata paylarının azaltılmasına katkıda 

bulunmayı hedefleyen Mitsubishi Electric, Poka-Yoke 

(Hata Engelleme) Sistemi ile operatörlerin dikiş 

makinesine kasnak yüklemesi için doğru malzeme 

parçalarını seçmelerini sağlıyor. Belirli bir dikiş işlemi 

için makineye yüklenmek üzere doğru kasnağın kullanıldığını 

garanti etmek amacıyla nakış kasnaklarında 

bulunan barkodlar kontrolörle taratılıyor. Ayrıca dikişe 

başlanmadan önce ek kalite güvence tedbiri olarak 

makine kontrol sistemi, malzeme kalınlığını önceden 

belirlenen parametrelere göre kontrol ediyor. Bir başka 

kalite kontrol yöntemi olarak ise üreticiler, özel kameralarla 

bitmiş ürünün görüntülerini çekebiliyor ve dikiş 

kalitesini depolanan yüksek çözünürlüklü görüntüyle 

karşılaştırabiliyor. Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a 

uyumlu yeni nesil endüstriyel dikiş makinelerinde bulunan 

tüm bu özellikler ve fonksiyonlar sayesinde, tekstil 

üreticileri kalite kontrolünden kalite güvence ortamına 

geçebilecekler. Ayrıca tedarik zincirinin tamamında 

izlenebilirliği mümkün kılmak üzere üretim bilgilerinin 

tamamının saklanması mümkün olacak.

30 

PANORAMA 


Connected 

Enterprise 

Türkiye’nin 

üretim geleceğine 

ışık tutuyor 

Türkiye’de adapte edilmeye 

başlanan Connected Enterprise 

konsepti, Türkiye’nin bulunduğu 

gelişmekte olan ülkeler grubundan 

bir üst seviyeye çıkabilmesinde rol 

oynayacak en önemli etkenlerden 

biri. Türkiye, gerçekleştirilen 

Connected Enterprise çalışmalarıyla 

rekabet avantajında sürdürülebilirliği 

sağlayabilir ve katma değeri yüksek 

üretim ile dünya değer zincirinden 

daha fazla pay alabilir. 

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 

yayınladığı Endüstri 4.0 raporuna göre Connected 

Enterprise çalışmalarıyla birlikte Türkiye’nin sanayi 

üretiminde yaklaşık yüzde 3’e varan bir büyüme 

bekleniyor. Verimlilik artışının ise yüzde 4 ila 7 arasında 

olacağı öngörülüyor. Yaklaşık oranlara baktığımızda, 

GSMH’nın yüzde bir ve üzeri büyüme kaydedebileceğini 

söyleyebiliriz diyen Rockwell Automation Türkiye 

Ülke Direktörü Cenk Ceylan; “Yapılan son araştırmalara 

göre; Türkiye için beklenen bu büyümeleri 

otomasyon sektöründe yaşanan olumlu gelişmeler 

doğrudan etkileyecektir. Bu gerçeğin farkına varıp, 

politikalarımızı da dijital dönüşüme adapte edersek 

hedeflere sağlam adımlarla ulaşmış oluruz” dedi. 

“MEVCUT TESİSLER İÇİN GERÇEKÇİ TEŞVİKLER GEREK” 

Türkiye’nin hedeflediği büyümeye ve rakamlara ulaşabilmesi 

için mevcut tesislerin ve sanayinin belli 

bir teknolojik seviyeye çıkarılması gerektiğini aktaran 

Rockwell Automation Türkiye Ülke Direktörü Cenk 

Ceylan; “Son dönemde ülkemizde çok güzel sanayi 

teşvikleri açıklandı. Bunlar hep yeni fabrika yatırımları 

ile ilgili oldu. Bu adımlar sadece otomasyon sektörü 

için değil, sanayimizi Connected Enterprise reformuna 

çok daha hızlı adapte etmek ve Türk sanayisinin üretim 

geleceğine ışık tutmak için de atılıyor. Bunların yanında 

mevcut tesisler için Connected Enterprise’a yönelik 

yapılacak gerçekçi yatırımların teşvik edileceği bir 

program da ortaya çıkarılsa dijital dönüşüme geçiş 

süreci hızlandırılmış olacaktır. Böylece fabrika yöneticilerinin 

Connected Enterprise’a geçiş sürecine karar 

verme zorluğu ortadan kalkacaktır” dedi. 

“DİJİTAL DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE ÖNCE 

İHTİYAÇLAR BELİRLENMELİ” 

Rockwell Automation’ın Amerika’da yer alan Fabrikası, 

30 yıl önce kurulmuş olmasına rağmen, çalışma 

süreçleri günümüze adapte olarak Connected Enterprise 

seviyesinde çalışıyor. Bu şekilde her üretim tesisi 

ve işletme Connected Enterprise sürecine adapte 

olurken kendi ihtiyaçlarını belirlemeli diyen Cenk 

Ceylan; “Connected Enterprise’ın uygulanabileceği 

birçok modül, yapı ve yazılım mevcut. Gerçekten tesisin 

verimini üretimini kapasitesini artıracak, arıza ve 

duruş oranını azaltacak anahtar konular ne ise bunu 

en iyi müşterinin kendisi bilir. Bunu örneklendirecek 

olursak; bir ERP sistem tedarikçisi fabrika yöneticisi 

ziyaretine gidiyor ve ihtiyaçlarını soruyor. Fabrika yöneticisi 

“Hepsini kurun” derse çıkan faturayı tahmin 

bile edemeyiz. “Şu modül olmasın burada ekstra bir 

optimizasyona gitmem mümkün görünmüyor, üretim 

modülü olsun, tedarikçilerime iş emirlerini mevcut 

ERP sistemi üzerinden gönderemiyorum” şeklinde tercihlerini 

ve ihtiyaçlarını ERP sistem tedarikçisine belirtirse 

en uygun çözümler tesise adapte edilecektir. 

Bu bakımdan fabrika yöneticilerinin öncelikli olarak 

ihtiyaçlarını belirlemesi önemli” dedi. Türkiye’nin dijital 

dönüşüm sürecine daha hızlı adapte olabilmesi 

için ülke olarak doğru stratejiler belirlememiz gerekiyor 

diyerek konuyu özetleyen Ceylan; “Devletimizin 

uygulayacağı gerçekçi ve yerinde teşvikler, üreticilerin 

ihtiyaçlarını belirlemesinde önemli rol oynayacak. 

Süreci doğru planlamak ve doğru yatırımlar 

yapmak uzun vadede Türkiye’nin sanayi üretimine 

büyük oranda katkı sağlayacaktır” dedi.

32 

PANORAMA 


Zorluteks’ten sürdürülebilir 

bir dünya için doğa dostu üretim 

Faaliyet gösterdiği tüm alanlarda çevre ve sürdürülebilirlik esasını hedef alan 

Zorluteks, çevre dostu üretim teknolojileri, enerji verimliliği ve tasarrufu, geri 

dönüşüm projeleri ile sektöründe öncü rol oynuyor. 

Türkiye tekstil sektörünün en köklü temsilcilerinden 

biri olan Zorluteks, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim 

alanında yürüttüğü çalışmaların sonuçlarını hesap 

verebilirlik ve şeffaflık ilkeleri doğrultusunda tüm 

paydaşları ile düzenli aralıklarla paylaşmaya devam 

ediyor. Faaliyet gösterdiği pazarlarda çevre ve sürdürülebilirlik 

esaslarını hedef alan Zorluteks fabrikası, hayata 

geçirdiği tüm projelerde bir yandan yüksek kaliteli 

ürünler üretirken diğer yandan doğa dostu olma 

ve üretimde sürdürülebilirlik ilkesiyle hareket ediyor. 

“DOĞAL KAYNAKLARIN ETKİN KULLANIMI 

ANLAYIŞINI BELİMSİYORUZ” 

Zorluteks’in çevre ve sürdürülebilirlik konusundaki 

yaklaşımı ile ilgili açıklamalarda bulunan Zorluteks 

Genel Müdürü Cemil Çiçek, “Çevresel ve toplumsal 

fayda yaratmadan finansal başarıların bir anlam ifade 

etmediğine inanıyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz tüm 

alanlarda sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunmak 

üzere çalışıyoruz. Sektörde 60 yılı aşan tecrübemizle 

dünyanın her tarafında iş yapabilme becerisine sahibiz. 

Büyüme hedeflerimiz doğrultusunda müşteri 

memnuniyetini en üst düzeye çıkarırken doğal kaynakların 

etkin kullanımı için en iyi uygulamaları benimsiyoruz 

ve bu bilinçle hareket ediyoruz” dedi. 

“DÜNYANIN TEK ENTEGRE TESİSİ” 

Çevre ve sürdürülebilirliğin Zorlu Tekstil’in hassasiyet 

gösterdiği en önemli konulardan biri olduğunun altını 

çizen Çiçek, “İplik üretiminden, dokumaya, boya ve

34 

PANORAMA 


baskıdan konfeksiyona kadar üretimin tüm aşamalarını 

kendi bünyesinde gerçekleştiren ve bunu kendi 

kanalları ile tüketiciye sunan dünyanın tek entegre tesisi 

ile ekonomik sürdürülebilirliği ispatlıyoruz” dedi. Çiçek, 

sözlerine şöyle devam etti: “Zorluteks olarak sahip 

olduğumuz çevre dostu üretim teknolojileri geliştirme, 

enerji verimliliği ve tasarrufu, geri dönüşüm projeleri, 

tedarik, üretim, dağıtım, kullanım süresi, sevkiyat, atık 

bertarafı ile ilgili bütün konularda süreç, ürün tasarımı 

ve test kabiliyetiyle birlikte tüm tekstil tedarik zincirimizle 

sektörümüzde öncü rol oynuyoruz. Buna göre, Türkiye’nin 

ilk ekolojik özellikli fabrikası ile üretim yapıyoruz. 

Dünyanın tek entegre tesisi ile sürdürülebilir ekonomi 

anlayışını destekliyoruz. Karbon emisyonumuzu hesaplayarak, 

emisyon miktarını nötürleyebilecek sayıda 

ağaçtan çok daha fazlasını doğayı kazandırıyoruz. 

2010 yılından bu yana sürekli genişleyen ormanımızda 

120 bin ağacı büyütmekten gurur duyuyoruz. Kurduğumuz 

geri kazanım tesisleri sayesinde, suyu birden 

fazla proseste kullanıyoruz. Bu sayede, 1 kg pamuklu 

kumaş üretiminde dünya ortalaması 120 lt su iken, 

Zorluteks olarak 1kg pamuklu kumaşı 80 lt ortalama 

su ile üretiyoruz. Katı atıklarımızın yüzde 90’nını geri 

dönüşüm süreçleri ile yeniden değerlendiriyoruz. 

Farklı renklerdeki atık boyaları bir araya getirerek her 

yıl ortalama 11 ton siyah boya geri kazanımı yapıyoruz. 

Atık yağı toplama projemizde çalışanlarımızla 

beraber 1.140 litre bitkisel atık yağı geri dönüşüme 

kazandırdık. Doğa Dostu Çanta projemiz kapsamında 

36 bin adet bez çanta üreterek naylon torba 

kullanımını azalttık. Dijital baskı makineleri sayesinde 

yılda 3.700 KW elektrik tasarrufu sağlıyoruz. Ayrıca 

müşterilerimize sertifikalı organik ürünler sunuyoruz. 

Özellikle nevresim takımlarımız bitkisel elyaflardan 

üretiliyor. Uzun ömürlü leke tutmaz ve kolay ütülenebilen 

ürünlerimizle enerji tasarrufu sağlıyoruz” dedi.

36 

PANORAMA 


Hazır giyimde 

Avrupa’nın en büyük 

üç tedarikçisinden biri Türkiye 

Avrupa’nın en büyük üç tedarikçisinden biri olan 

Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, İngiltere’nin 

başkenti Londra’da 27-28 Haziran 2017 tarihlerinde 

düzenlenen Fashion SVP Fuarı’nda yeni koleksiyonlarını 

İngiliz ve Avrupalı ithalatçılara tanıttı. Türkiye’nin 

hazır giyim ihracatında 2 milyar 28 milyon 

dolarlık tutarla Almanya’nın ardından ikinci büyük 

ihraç pazarı olan İngiltere’deki en önemli moda 

fuarı olan Londra Fashion SVP Fuarı’nın Türkiye Milli 

Katılım Organizasyonu’nu Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon 

İhracatçıları Birliği üstlenirken, Türk hazır giyim 

sektörü, 12 firma ile fuarda yerini aldı. Ege Hazırgiyim 

ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu 

Üyesi ve Tanıtım Komitesi Başkanı Elvan Ünlütürk,

PANORAMA 37 


“Kazançlı Tedarikçi ve Alıcı İlişkilerinin Oluşturulması” 

başlıklı bir sunum yaptı. Ünlütürk, hem tedarikçilerin, 

hem de ithalatçıların ticarette kazançlı çıkmasının 

formülünü verdi. Seminerde tedarikçi ve alıcıların 

daha fazla uyum içerisinde ve etkin çalışabilmeleri 

için kritik noktaların altını çizen Ünlütürk, “Tedarikçiler 

olarak kendimizi alıcıların yerine koyarak, tüketiciyi 

anlamak için çaba sarf ediyoruz. Tüm organizasyonlarımızı 

alıcıların isteklerine göre uyarlıyoruz. Alıcılar 

da tedarikçilere çok iyi ve hatasız bilgi aktardığı 

takdirde iki tarafında kazançlı ve mutlu olduğu bir 

sistem ortaya çıkıyor. Türkiye’den tedarikçi arayışınızda 

Ege İhracatçı Birlikleri sizi doğru tedarikçiyle buluşturacak 

kontak” diye konuştu. Türkiye’nin ihracat 

ve istihdamda lokomotif sektörlerinden hazırgiyim 

ve konfeksiyon sektörünün güçlü 12 firması Fashion 

SVP Fuarı’nda; Türkiye standını ziyaret eden N Brown, 

Paul Smith, ASOS, John Lewis, Aurora, Oasis, White 

stuff, Boo hoo, Zalando, Firetrap, Style brands, Ivy 

park, Jd sports, Lk Bennett, Might Jeans, Musto, Lacoste, 

Reiss, People Tree, The White Company, Quiz, 

Religion Clothing, Temperley, Jigsaw, Jacques Vert, 

Jaeger, Childrensalon ve Debenhams firmalarının 

satın almacıları ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. 

Londra Fashion SVP Fuarı’nın ikinci gününde düzenlenen 

seminerde Özsimge Teksil’den Şahika Aşkıner 

ve Egedeniz Tekstil’den Özgü Çubukçuoğlu Türk 

Hazır Giyim Sektörü ile ilgili katılımcılara bilgi verdiler. 

YENİ TASARIMCI ÖDÜLÜ, DİLARA KARACA’YA 

Üretilebilirlik ve maliyet konularında yapılan elemelerin 

ardından New Designer Awards ödülü EİB 12. 

Moda Tasarım Yarışması finalistlerinden Dilara Karaca’nın 

oldu. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları 

Birliği’nin Türkiye Milli Katılım Organizasyonu 

ile Fashion SVP Fuarı’na; “MOSİ TEKSTİL, VERSİON, 

İYA, TULİNE, EGEDENİZ TEKSTİL, ÖZ-SİMGE TEKSTİL, 

LEANA TEKSTİL, TAYRA TEKSTİL, RAL TEKSTİL, KGB ÇO- 

RAP TEKSTİL SAN VE TİC, FIRATTEKS TEKSTIL, YILMAZ 

KONFEKSİYON TİC. VE SAN. A.Ş. firmaları katıldı.

38 

PANORAMA 


Tekstil sektörü, 

DHL Express ile 

dünyaya bağlanıyor 

DHL Express, fuarlara özel 

çözümleriyle tekstil şirketlerinin 

uluslararası fuar ve sergilerde 

en etkin ve verimli şekilde 

yer alarak yeni müşteriler 

kazanmasına destek oluyor. 

Sektörel çözümleriyle Türkiye’deki üreticilerin ve ihracatçıların 

en önemli iş ortaklarından biri olan DHL 

Express Türkiye, tekstil alanındaki uzmanlığını da sektörün 

hizmetine sunuyor. DHL Express Türkiye Satıştan 

Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Boğaç Özsan, yurtdışı 

fuarların yeni müşteriler ve yeni pazarlarla tanışmak 

açısından çok önemli bir fırsat olduğuna işaret 

ederek, burada şirketlerin lojistikle ilgili tüm süreçlerini 

üstlendiklerini ve yalnızca ürünlerini en iyi şekilde 

tanıtmaya odaklanmalarına imkan tanıdıklarını 

söyledi. Boğaç Özsan, “Konsolide fuar ürünümüzle 

gönderi evraklarının hazırlanması, ulaştırılacağı 

makama ilişkin prosedürler, Türkiye ve yurtdışındaki 

gümrükleme süreçleri üzerindeki tüm detayları DHL 

Express olarak biz üzerimize alıyoruz. Aynı zamanda 

fuar alanlarında hazır bulunan temsilcilerimiz operasyonları 

yerinde yönetiyor ve ihtiyaç halinde hızla 

harekete geçiyor. Böylece fuara katılan üreticiler etkinlik 

boyunca yalnızca satış ve sipariş alımı işlemlerine 

odaklanabiliyor. Sunduğumuz kapsamlı çözümlerle 

sektörün dünya ile bağlantılarını güçlendiriyor; 

ihracata ve Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyoruz. 

Sektöre özel desteğimiz, müşteri adayları ile 

bağlantılar kurulduktan sonra da devam ediyor. 

Yurtdışındaki markalara üretim yapan şirketlerin numunelerini 

şirket merkezine en hızlı şekilde ulaştırarak 

üretim sürecini hızlandırıyoruz” diye konuştu.

40 

PANORAMA 


MÜSİAD’dan yatırım, ticaret ve 

ihracat seferberliği 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Abdurrahman 

Kaan’ın Genel Başkanlığında hem MÜSİAD’ın hem de ülke ekonomisinin 

büyümesine katkı sağlayacak. 

3 Haziran’da düzenlenen 24. Olağan Genel Kurulu’nun 

ardından, Türkiye’nin lider sivil toplum 

kuruluşu MÜSİAD’ın yeni yönetimi, Abdurrahman 

Kaan’ın Genel Başkanlığında kolları sıvadı. MÜSİ- 

AD’ın yeni yönetim kadrosu ve yeni dönem projeksiyonu 

MÜSİAD Genel Merkez’de düzenlenen 

bir basın toplantısıyla tanıtıldı. MÜSİAD’ın 6. Genel 

Başkanı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD’ın yatırım, 

ticaret ve ihracat seferberliği başlattığını ve bu 

seferberlikle hem MÜSİAD üyelerinin hem de ülke 

ekonomisinin büyümesine önemli katkı sağlayacaklarını 

kaydetti. Kaan toplantıda, Toplu Sanayi 

İdaresi’nden (TOSİ), faizsiz ekonomik modele kadar 

önemli bilgiler verdi. MÜSİAD Genel Başkanı 

Abdurrahman Kaan, “MÜSİAD sadece bir iş adamları 

derneği değil bir medeniyettir ve kurulduğumuz 

günden bu yana her yönetim medeniyetimizin 

gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Biz de yeni 

yönetim ekibimiz, teşkilatımız, profesyonel kadromuz 

ve en önemlisi de üyelerimiz ile bu medeniyeti 

büyütmek üzere kolları sıvadık. Yatırımı, ticareti 

ve ihracatı artırmak üzere seferberlik ilan ettik ve 

bu kapsamda projeler üretiyoruz. Ana önceliğimiz 

üretim ekonomisi olacak. Üreterek büyümek için 

üzerimize ne düşüyorsa fazlasıyla yapacağız. Üyelerimiz 

arasındaki ticareti artırmak da en önemli 

hedeflerimiz arasında yer alıyor” dedi. 

“ÜRETEREK BÜYÜME STRATEJİMİN YAPI 

TAŞLARINDAN BİRİ TOSİ” 

Sanayinin büyümesi ve katma değerli ürün geliştirmesi 

için çalışmalarına hız verdiklerinin altını çizen 

Kaan, orta ölçekli sanayiciler için 81 ilde TOSİ adını 

verdikleri sanayi siteleri kurulması için çalıştıklarını 

söyledi. Kaan, “Adını Toplu Sanayi İdaresi (TOSİ) diye 

ifade ettiğimiz proje, üreterek büyüme stratejimizin

PANORAMA 41 


yapı taşlarından birini oluşturuyor. 3 yıllık titiz bir çalışmayla 

oluşturduğumuz projemizin hayata geçmesini 

sağlayacak kanuni altyapının çıkması için gerekli 

görüşmelerimizi yapıyoruz. Ülkemizde sanayi işletmeleri, 

küçük sanayi siteleri yani yaklaşık 100-150 metrekarelik 

sanayi tesislerinde üretimlerini gerçekleştiriyor. 

Bu işletmelerin, maddi imkân yetersizliğinden 

dolayı 3 bin metrekarelik Organize Sanayi Bölgelerinde 

yer almaları mümkün olmuyor. Fiziki ortam, üretim 

şartlarını etkiliyor ve üretim miktarları düşük oluyor. 

Bu projemizin ana çıkış fikri, fiziki şartları büyüterek 

firmaları büyük hedeflere yönlendirmek oldu. TO- 

Sİ’ler, sanayi siteleri ve OSB arasında sıkışmış işletmeleri 

bir alternatifle buluşturacak. İşletmesini küçükten 

orta ölçeğe taşıma hedefi olan firmalara cesaret 

verecek. Proje, TOKİ öncülüğünde gerçekleşecek ve 

bir “üretim kampüsü” şeklinde inşa edilecek. Burada 

en az 200 sanayi yapısı faaliyette olacak. Kampüsün 

içinde konutlar, bir meslek okulu ve sağlık kuruluşu 

gibi yapılar yer alacak” diye konuştu.

42 

PANORAMA 


“FAİZSİZ FİNANS İÇİN GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM 

KOMİSYONU OLUŞTURDUK” 

Yüksek faizin, günümüz ekonomilerinde yatırımcılar 

için büyük engel ve risk oluşturduğunun altını çizen 

Kaan, MÜSİAD’ın yeni dönemde, kâr odaklı ve üretimi 

besleyen faizsiz çözüm ile faizsiz model hazırlığı 

yaptığını belirtti. Kaan şöyle konuştu; “Bir girişimcinin 

yapacağı yatırım ya da bir yatırımcının sürdürülebilir 

bir büyüme içinde olmasının önündeki en büyük 

engeli faiz olarak görüyoruz. Bir işletme sahibi, faizi 

en büyük çıktı olarak kabul ediyor ve sonuçlar da 

bunu doğruluyor. Büyük umutlarla girilen işler, belki 

risk alınarak hayata geçirilen işletmeler, faiz kurbanı 

oluyor. Çünkü kazanılan paranın hatırı sayılır miktarı 

faize gidiyor. Biz bu noktada faizsiz modeller üzerine 

yoğunlaştık. Kar odaklı ve üretimi besleyen alternatif 

bir model üretme sürecindeyiz. Çünkü Türkiye, 

artık faiz dışı fazladan yatırım dışı fazla esasına dayalı 

bir ekonomik yapıya geçmelidir. Bu noktada yeni 

bir komisyon oluşturduk. MÜSİAD Girişim Sermayesi 

Yatırım Komisyonumuz, faizsiz finans ilkeleri doğrultusunda 

girişimcileri yatırım sermayesiyle buluşturan 

en güçlü uluslararası yatırım ağı olmayı amaçlıyor.” 

“ERDEMLİ İNSAN EĞİTİMİ KAMPANYASI 

BAŞLATACAĞIZ” 

MÜSİAD’ın, iş dünyasında ve iş dünyasıyla doğrudan 

ilgili alanlarda, tecrübelerin paylaşıldığı, çalışmalarının 

da olacağını belirten Kaan, “MÜSİAD olarak 

biz, elde edilen rakamsal kazanımları değil, ahlakı 

ve itibarı önceliğimize koyuyoruz. Bu kapsamda 

oluşturduğumuz ‘Erdemli insan eğitimi’ modelimizle, 

tüm şubelerimiz dâhil olmak üzere bir eğitim kampanyası 

başlatacağız. Bu kampanyada, iş insanlarına 

erdem kavramını anlatarak benimseteceğiz” dedi. 

“KANUN TASARISI ÖNERİLERİ SUNACAĞIZ” 

MÜSİAD’ın yaşamın her alanıyla dertlenip kendini 

sorumlu hisseden, helal olanın yasallaşması ve hayat 

bulması için çalışan bir dernek idealiyle çalıştığını 

belirten Kaan, “Bugüne kadar Türkiye’de dile getirilmemiş 

veya çözüm üretilmemiş, ekonomiyi, toplumu, 

sosyal hayatı etkileyen konulara yönelik mevzuat 

alışmaları yapacağız. Ekonomi ana işimiz gibi gözükse 

de aileden eğitime, sağlıktan spora, sanattan 

hukuka yani hayatın her alanıyla ilgili önemli kanun 

tasarısı önerileri sunacağız. Zekât Fonu/Zekât Vakfı, 

Dijital Zorbalık ve Unutulma Hakkı ve Kamu Özel Sektör 

İşbirliği (PPP), yakın dönemde sunacağımız önerilerden 

birkaçı olacak” şeklinde konuştu.

44 

PANORAMA 


İnsanca çalışma ortamı 

oluşturulmasına yönelik 

ana talepler 

Ralf Pieper, Prof. Dr. rer. pol., 

Bergische Universität Wuppertal, 

Güvenlik Teknolojileri / 

Güvenlik ve Kalite Mevzuatı 

17 – 19 Ekim 2017 tarihleri arasında düzenlenecek olan 

A+A Uluslararası İhtisas Fuarı ve 35. Uluslararası İşyeri 

Güvenliği ve İşyerinde Sağlık Kongresi çerçevesinde 

ergonomi ve işyeri tasarımı (Workplace Design) 

konuları hakkında kapsamlı bilgi sunulacak. Wuppertal 

Bergische Universitaet öğretim görevlisi Prof. 

Dr. Ralf Pieper’in „ergonomi“ kavramına ve ergonominin 

alt disiplinlerine ilişkin açıklamasını ve 

fuarda ele alınacak ağırlıklı konulara ilişkin derlemiş 

olduğu bilgileri aşağıda bulabilirsiniz. 

Ergonomi nedir? 

İlk kez 1857 yılında Polonyalı doğa bilimci Wojciech 

B. Jastrzebowski tarafından kullanılan „ergonomi“ 

sözcüğü, Yunanca ergon = iş („work“) ve nomos = 

ilke veya yasa („principle or law“) anlamına gelen 

sözcüklerin birleştirilmesiyle elde edilmiş olup, „iş bilimi“ 

olarak tanımlanmıştır. Jastrzebowski bu bağlamda 

„zararlı faaliyetler bilimi“ ve „yararlı faaliyetler bilimi“1 

olarak bir ayırım yapmış, ancak daha sonraki 

açıklamalarında sadece „yararlı faaliyetlere“ odaklanmış 

ve karşılıklı etkileşim içinde bulunan İş („labor“) 

Eğlence („entertainment“), Akıl yürütme („thinking“) 

ve Kendini adama („devotion“) ayrımını ortaya koymuştur. 

Jastrzebowski çalışmalarında hiçbir şekilde 

sanayi veya diğer sektörlerdeki çalışma koşullarına 

veya kadın çalışanların sosyal ve siyasi konumlarına 

veya güç ve iktidar şekillerine veya iş ilişkilerinde ortaya 

çıkabilecek anlaşmazlık ve itirazlara yer vermemiştir. 

Oysa ergonomi zaman içinde uzun süren bir disipliner 

gelişme sürecini geride bırakmış ve günümüzde 

yazılım ergonomisi de dahil olmak üzere her türlü ürün 

tasarımını ve istihdam ilişkileri çerçevesinde çalışma 

koşullarının oluşturulmasını konu almaktadır. 

Ergonomi ve İşyerleri 

İşyeri Yeri Yönetmeliği’nin (ArbStättV 2016) 3. maddesinin 

1. paragrafı uyarınca işveren, işyerinin 

tasarımında ve işletilmesinde gerekli koruma önlemlerini 

almak ve bu önlemleri alırken teknoloji, iş hekimliği 

ve hijyen alanındaki en yeni gelişmeleri, ergonomik 

ve teknik koşulları dikkate almakla yükümlüdür. 

Bu husus iş ekipmanlarına ilişkin İşletme Güvenliği 

Yönetmeliği (BetrSichV) ve fiziksel yüklere (yük aktar-

46 

PANORAMA 


ma/taşıma işlemleri) ilişkin Yük Taşıma ve Aktarma 

Yönetmeliği (LasthandhabV) dikkate alınarak tüm 

işyerleri, özellikle de monitör karşısında veya uzaktan 

yapılan çalışmalar için de geçerlidir (Bkn. İşyeri Yönetmeliği’nin 

(ArbStAettV 2016) 3 ve 6 no’lu eklerinde 

yer alan çalışma koşullarına ve monitör başı veya 

uzaktan çalışma faaliyetlerine ilişkin hükümler). 

Üreticinin yükümlülüğü açısından ergonomi 

Teknik iş ekipmanlarının kullanımına ilişkin olarak 1968 

yılında yürürlüğe giren yasa, teknik ekipman üretici 

ve ithalatçılarına (ev aletleri ve oyuncaklar için 

tüketici koruma hükümleri de bu yasaya dahil edilmişti) 

iş güvenliği ve kazaların önlenmesine ilişkin yasal 

düzenlemelerde belirtilen koşullara uyma zorunluluğu 

getirmiştir. Bu hususlar günümüzde kapsamlı olarak 

Ürün Güvenliği Yasası, Avrupa Birliği Mevzuatı (Ürün 

Güvenliği Yönergesi ve örneğin Makine Yönergesi ve 

Normlar) ve diğer yasal hükümlerle düzenlenmiş bulunmaktadır. 

Böylelikle piyasaya sürülecek ürünlerin 

gerekli güvenlik koşullarını ve ergonomik özellikleri de 

içermekte olmaları zorunluluğuna ilişkin temel ilkeler 

tanımlanmış bulunmaktadır (risk değerlendirmesi, 

işletim ve kullanım kılavuzları). 

Ergonomi ve Kalifikasyon 

Fiziksel/bedensel, bilişsel ve organizasyonel ergonominin 

gerektirdiği koşulların kalifikasyona 

ilişkin önlemlerle birlikte ele alınması gerekir. İş 

Güvenliği Yasası’nın (ArbSchG) 2. maddesinin 7. 

bendine göre işveren bu konuda gerekli talimatları 

vermekle yükümlüdür. İş Güvenliği Yasası’nın 7 

maddesine göre işveren, görevlendirdiği çalışanların 

bu görevi yerine getirirken güvenlik ve sağlığın 

korunması için dikkat edilecek yasal hüküm ve 

önlemlere uygun davranabilme becerisine sahip 

olup olmadıklarını dikkate almakla yükümlüdür. İş 

Güvenliği Yasası’nın 12. maddesi uyarınca uygun 

bir bilgilendirme yapılmış olması gerekmektedir. 

Ergonomi, Kapsama ve Ayrımcılığın Önlenmesi 

İş Güvenliği Yasası’nın 4. maddesinin 6. bendinde 

özellikle korunmaya muhtaç çalışanlar için uygulamaya 

konulacak önlemlerde ergonomiye ilişkin esasların 

dikkate alınması gerektiği ifade edilmektedir. 

Dikkate alınması gereken bir diğer husus ise, ayrımcılığın 

önlenmesine ve ortadan kaldırılmasına yönelik 

önlemlerdir (Bkn. Eşit Muamele Yasası, 12.madde). 

Bu bağlamda İş Güvenliği Yasası’nın (ArbSchG) 4. 

maddesinin 8. bendine göre dolaylı veya dolaysız 

olarak cinsiyete dayalı düzenlemeler yapılması 

ancak biyolojik nedenlerden ötürü bir zorunluluk 

doğması halinde veya çalışma koşullarının yaşa göre 

düzenlenmesi nedeniyle mümkündür. Ayrıca engelli 

kişilerin istihdam edilmesi halinde işveren, İşyerleri Yönetmeliği’nin 

3. maddesinin a bendinin 2. paragrafına 

uygun olarak işyerini engelli çalışanların sağlık ve 

güvenliğinin sağlanacağı şekilde düzenlemek ve bu 

kişilerin özel ihtiyaçlarına uygun şekilde işletmekle 

yükümlüdür ve düzenlemelerde de ergonomiye ilişkin 

esasların dikkate alınması zorunludur. 

Ergonomi ve Dijitalleşme Süreci 

Çalışma ve yaşam koşullarında görülen dijitalleşme 

süreci risk değerlendirmesi ve teknik, organizasyonel 

ve kişiye özel önlemlere yönelik beklentilerin 

de değişmesine neden olmuş bulunuyor. Dolayısıyla 

yapılacak değerlendirmelerde teknoloji kullanımının 

sosyal açıdan değerlendirilmesinde ergonomik 

kıstasların da dikkate alınması gerekiyor. 

Bu husus örneğin monitör başında çalışanlar, uzaktan 

çalışanlar ve mobil faaliyetler için geçerli oluyor. 

Burada yazılım ergonomisi ve verilerin korunması da 

dahil olmak üzere çalışma sisteminin tasarımı önemli 

rol oynuyor. İşyerleri Yönetmeliği’nin (ArbStaettV) 

6.5 sayılı ekinin 5. paragrafında işyerinde yapılan 

çalışmaların kalitatif veya kantitatif sonuçlarını 

belirlemek için uygulanacak kontrollerin çalışanlardan 

habersiz yapılamayacağı öngörülmektedir. 

Çalışanların sahip olduğu bu hak, verilerin korunmasına 

ilişkin yasal hükümlerde belirtilmiş olan kişisel 

verilerin gizliliğini ve çalışanlara ilişkin verilerin korunmasına 

ilişkin temel haklardan kaynaklanmaktadır. 

Ergonomi ve Sürdürülebilirlik 

Federal Çevre Dairesi tarafından yapılan tanıma göre 

eko-tasarımın hedefi, entegre bir yaşam süreci içinde 

herhangi bir ürünün çevreye vereceği etkiyi azaltmak 

amacıyla çevreye duyarlı çözümler geliştirmektir. 

Dolayısıyla ürün gelişimine yönelik işlevsellik, güvenlik, 

ergonomi ve maliyet/fayda oranı gibi klasik beklentilere 

çevreye duyarlılık faktörü de eklenmiş bulunmaktadır. 

Böylelikle eko-tasarım sürdürülebilir şirket yönetimi 

açısından da kapsamlı bir görev oluşturmaktadır.

48 

PANORAMA 


Deride 

200 milyonluk 

bayram 

İDMİB Başkanı Mustafa Şenocak, ‘’Bu yıl kurban derilerinin doğru kesilmesi 

ve saklanmasıyla, ihtiyacımızın yüzde 30 civarında bir kısmını kurban 

derilerinden karşılayacağız bu da yaklaşık 200 milyon TL’lik bir ekonomik 

değere tekabül ediyor” dedi. 

Ham deri ihtiyacının yurt içinden sağlanması açısından 

Kurban Bayramı’nın önemini vurgulayan İstanbul Deri 

ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı 

Mustafa Şenocak, ‘’Doğru kesim ile doğru saklama 

yöntemleri, kurban derilerini sektörümüze kazandırabilmek 

açısından çok önemli. Bu yıl deri ihtiyacının 

yaklaşık yüzde 30 oranında Kurban Bayramı’nda karşılanmasını 

bekliyoruz, ancak bu oranlar bilinçli kesim ve 

stoklama koşulları ile doğrudan ilintilidir. Çok önemli 

bir ekonomik değer ifade eden kurban derilerinde, 

son yıllarda doğru kesim ve stoklamaya ilişkin olarak 

yapılan uyarılar ve eğitim çalışmaları neticesinde 

zararın önemli oranda azaldığını gözlemliyoruz. Yaklaşık 

2 milyon civarında büyükbaş, 3 milyonun üzerinde 

küçükbaş kesilmesini beklediğimiz bayramda derilerin 

tamamının doğru kesim ve saklama prosedürleri ile sektörümüze 

kazandırılmasını arzuluyoruz. Türkiye genelinde 

Kurban derilerinin yaklaşık olarak 175 – 200 milyon 

TL civarında bir ekonomik değere sahip olduğunu 

düşünürsek doğru kesiminde ne kadar önemli olduğunu 

anlamış oluruz’’ diye konuştu. Ham deri ithalatını 

minimum seviyeye çekmeleri gerektiğini söyleyen 

Şenocak, ‘’Türkiye ham deri ihtiyacının önemli bir 

bölümünü yurtiçinden temin edebilecek potansiyele 

sahip. Buna rağmen, son yıllarda daralma eğilimi 

gözlense de, hala ciddi oranda ham deri ithalatı 

gerçekleştirmekteyiz. İthalatımızı minimum seviyeye 

indirmek ve böylece ülke ekonomisine de katkı 

sağlayabilmek için kesimlerin doğru yapılmasına ve 

kesimden sonraki 2-4 saat içinde tuzlama yapılarak 

derilerin uygun koşullarda saklanmasına özen 

gösterilmeli. Modern kesimhanelerin kurulmasıyla 

deri kaybının en büyük sebeplerinden olan kesim ve 

tuzlama hataların önüne geçmek mümkün’’ dedi. 

“DERİYİ YARI İŞLENMİŞ ŞEKİLDE İHRAÇ EDİP 

HAM DERİ İTHAL EDİYORUZ” 

Son yıllarda artış gösteren yarı işlenmiş kromlu deri 

ihracatına da değinen Şenocak “Katma değeri 

ve ürün kalitesi gittikçe artan sektörümüzün ürün 

grubu bazında ihracatında son yıllarda önemli 

değişiklikler meydana gelmiştir. İhracatı nispeten 

daha sınırlı olan yarı işlenmiş/bitmiş deri ve kürk 

ürünlerinin ihracatında ise son dönemde bir artış 

kaydedilmiş, toplam ihracatımızda yüzde 12 paya 

sahip olan bu ürünlerin ihracatımız içerisindeki 

payları yüzde 17 – 18 seviyelerine, sektörümüzdeki 

sıralamaları ise 3. büyük ihracat sektörü konumuna 

kadar yükselmiştir. Bu yükselişte en büyük 

etmen kromlu deri ihracatında yaşanan artış olmuştur. 

Bu ürünlerin yurtiçinde işlenmesi ve katma 

değerli olarak yurtdışına ihracı mümkün iken 

maalesef yurtdışına gönderilmekteydi” dedi. Deriyi 

yarı işlenmiş halde katma değerini yükseltmeden 

gerçekleştirilen ihracat katkı gibi gözükse de 

dezavantaj olduğunu vurgulayan Şenocak, şöyle 

konuştu; “Sektörümüzün en önemli ayağını oluşturan 

bu ürünlerin yurtiçinde işlenemiyor olması, 

deri ve deri mamulleri açısından büyük kayıp 

yaratmaktadır. Deriyi yarı işlenmiş halde ihraç 

edip daha sonrasında ham deri ithal ediyoruz. Burada 

bir yanlışlık var. Geçtiğimiz hafta içerisinde 

bu çok önemli konu ile ilgili olarak Ekonomi Bakanlığımız 

bir düzenleme yürürlüğe koyarak, en önemli 

amacı katma değerli ihracatını arttırmak olan 

sektörümüzün gelişimine çok büyük bir destek 

vermiştir. Umuyorum ki uygulama sektörümüzde 

katma değerli ihracat artışı noktasında olumlu etkilerini 

çok kısa bir süre içerisinde hissettirecektir.”

50 

PANORAMA 


EİB’nin ihracatı Temmuz ayında 

yüzde 22 arttı 

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), 2017 yılı Temmuz ayında 

928 milyon 482 bin dolar ihracat gerçekleştirdi. 

EİB’nin ihracatı 2016 yılı Temmuz ayında ise; 763 milyon 

735 bin dolar olmuştu. EİB’nin ihracatı geçen 

yılın aynı ayına göre yüzde 22 artış gösterdi. Ege 

İhracatçı Birlikleri 2016 yılı Ocak – Temmuz döneminde 

6 milyar 226 milyon dolarlık ihracat kayda 

almışken, 2017 yılının ilk yedi aylık dönemindeki 

ihracat tutarı yüzde 4’lük artışla 6 milyar 470 milyon 

dolara ulaştı. Ege İhracatçıların son bir yıllık 

ihracatı ise yüzde 5’lik artışla 11 milyar 145 milyon 

dolara yükseldi. Ege İhracatçı Birlikleri’nin Temmuz 

ayında kayda aldığı sanayi ürünleri ihracatı 2016 

yılı Temmuz ayına göre yüzde 24’lük artışla 424 milyon 

dolardan, 525 milyon dolara yükselirken, Tarım

PANORAMA 51 


ürünleri ihracatı yüzde 13’lük gelişimle 288 milyon 

dolardan 324 milyon dolara çıktı. Madencilik sektörünün 

ihracatı ise; yüzde 55’lik rekor artışla 50 

milyon dolardan 78 milyon dolara fırladı. Temmuz 

ayında; Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 12 

ihracatçı birliğinden 8 tanesi, 2016 yılı Temmuz ayına 

göre ihracatını arttırırken, 4 tanesi geçen yılkı 

ihracat rakamlarını yakalayamadı. Ege Hazırgiyim 

ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 119 milyon 717 

bin dolarlık ihracat rakamıyla zirvedeki yerini korurken, 

ihracatını Temmuz ayında yüzde 17 arttırma 

başarısı gösterdi. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal 

Mamuller İhracatçıları Birliği yüzde 32’lik ihracat 

yükselişiyle ihracatını 60 milyon dolardan 78 milyon 

945 bin dolara yükseltti ve üçüncü sırada yer aldı.

52 

PANORAMA 


Kağıt 

fiyat etiketleri 

tarih oluyor 

Hayatta herkesin en az bir defa başına gelmiş bir 

durumdur; satın aldığınız bir ürünün raf fiyatıyla 

kasada ödeme yaptığınız fiyat birbirinden farklıdır. 

Özellikle perakende sektöründe yaşanan bu durumda 

müşteri memnuniyetini ilke edinen bazı marketler, 

“Raf fiyatı geçerlidir.” derken; bazılarında 

mağaza müdürüne kadar akseden tatsız durumlar 

yaşanabiliyor. Bunun nedeni; etiketleme işleminin 

ciddi emek gerektiren, yoğun, insan odaklı, hataya 

açık ve kontrolü son derece zor bir uygulama olması. 

Sensormatic, Elektronik Fiyat etiketi ile bu soruna 

çözüm buluyor. Rafta etiketleme yapan tüm 

perakendeciler, artık elektronik fiyat etiketleme sistemi 

ile fiyat etiketlerini saniyeler içinde güncelleyebiliyor, 

elle yazılan ya da basılan kağıt etiketleri tarihe 

karışıyor. Sensormatic Pazarlama Direktörü Pelin 

Yelkencioğlu, marka ve ürün çeşitliliğinin her geçen 

gün arttığı perakende sektöründe, hız ve verimlilik 

artışı sağlayan sistemlerin yaygınlaşmasının bir 

zorunluluk haline geldiğine dikkat çekiyor. Anlık 

değişen piyasa ve rekabet koşullarına uygun, hızlı 

aksiyon alabilen işletmelerin satışlarını yükseltebildiğini 

belirten Yelkencioğlu, “Müşteri hassasiyetinin 

yüksek olduğu konular arasında ilk sıralarda 

yer alan “fiyat” hızlı ve güvenilir biçimde yönetildiğinde, 

işletmelere büyük karlılık sağlıyor” dedi. 

AYNI ANDA GÜNCELLEME 

Anlık müdahalelerle yönetilmesi gereken fiyat 

etiketleri artık elektronik olarak tek merkezden 

yönetilebiliyor. Merkezin, şehir dışında ya da 

mağaza içinde olmasının yani uzaklığın hiçbir 

önemi kalmıyor. Elektronik fiyat etiketleri sayesinde 

fiziksel mağazadaki fiyat değişikliği eş zamanlı 

olarak sanal (online) mağazalarda da hızlı bir 

şekilde güncellenebiliyor. Hızlı ve doğru bir işleyişi 

mümkün kılan yeni teknolojiler sayesinde 90 bin 

fiyat etiketinin değişimi ve kontrolü 1 saat içinde 

tamamlanabiliyor. Elektronik fiyat etiketlerinde 

yapılan tüm değişiklikleri de merkezden kontrol ve 

takip etmek mümkün oluyor. Güncellemelerin ardından 

etiketler, sistemin çift yönlü iletişim özelliği 

sayesinde merkeze onay gönderiyor. Bu teknoloji 

sayesinde, binlerce etikette yapılan fiyat değişikliklerinin 

doğruluğu, tek tek kontrol edilmeye gerek 

kalmadan, bilgisayar başında rapor olarak görülebiliyor. 

Sensormatic’in sunduğu Pricer elektronik fiyat 

etiketlerinin merkezi raporlama özelliği, kurumlara 

operasyonel anlamda büyük tasarruf sağlıyor. 

Diğer yandan ürünlerin mağaza içinde planlanan 

yerlerinde olup olmadığı da, plan pogram uyumluluğu 

kontrol edilerek sağlanabiliyor. 

İSTEDİĞİNİZ PROMOSYON ÜRÜNÜNÜ ÖNE ÇIKARIN 

SmartFlash özelliği etiketin üzerindeki flash ile raf 

önlerinde aranan ürünlerin daha kolay bulunması, 

promosyondaki ürünlerin öne çıkarılmasını sağlıyor. 

Elektronik etiketler sayesinde süreli veya gruba özel 

merkezi kampanya yönetimi yapılabiliyor. Örneğin 

müşteri trafiğinin düşük olduğu saat aralıklarında 

istenilen ürünlerde kampanya düzenlenebiliyor. 

Etiket üzerine konan QR kod sayesinde mağaza 

müşterileri ürünlerin web sayfasına ulaşabiliyor, 

ürünle ilgili detaylı bilgiye ulaşabiliyor, yorum yapabiliyor 

ve sosyal medya üzerinden beğenebiliyor.

54 

KISA KISA 


KİP’te ‘Uzlaşma’ 

sezonu 

KİP 2017/18 Sonbahar-Kış Koleksiyonu’nda insanların 

doğaya olan ihtiyacına övgü niteliği taşıyan 

“uzlaşma”dan ilham alıyor. Doğal desen 

ve formların ön plana çıktığı koleksiyon; bordo, 

yeşil, haki tonlar, petrol, mor ve bu renklerle birlikte 

kullanılan lacivert, gri bej, kahve ve toprak 

renklerinin yanı sıra gül kurusu rengi tasarımlarla 

da fark oluşturuyor. Erkek moda markası KİP, 

erkekleri yoğun iş tempolarında bile rahat aynı 

zamanda şık olmaya davet eden 2017/18 Sonbahar-Kış 

Koleksiyonu ile sezona iddialı bir giriş 

yapıyor. Koleksiyonda, şık ve iddialı triko ceketler, 

fit kesim örme ceketler, buklet kabanlar, garnili 

montlar ve kaplamalı trençkotlar ve t-shirtler 

sezonun anahtar parçaları olarak öne çıkıyor. 

Sezonun trendi buklet, trikoların yanı sıra ceket 

ve paltolarda da etkisini hissettiriyor. Takım elbiselerde 

petrol renginin yanı sıra fit kesimler ve 

kruvazeler dikkat çekiyor. 3D efektler, armürler 

ve yaka detaylarıyla farklılaşan gömleklerin 

yanı sıra koleksiyonda renk olarak ilk kez yer 

alan gül kurusu triko ve pantolonlar da iddialı. 

Baskılı t-shirtler, örme, buklet ya da koton ceketlerin 

yanı sıra triko ceketlerle şık bir ikili oluştururken 

erkeğin smart casual havasını da koruyor. 

Gap’le okula 

dönüş bu yıl çok şık 

Gap’in yepyeni, şık ve eğlenceli okula dönüş koleksiyonu 

hem çocukların hem anne babaların 

yüzünü güldürecek neşeli kombinleriyle dikkat 

çekerken, minikler bu sene Gap sayesinde okula 

en sevdikleri Disney kahramanıyla beraber gidebilecek. 

Gap’in stil sahibi miniklere özel hazırladığı 

yeni okula dönüş koleksiyonu, birbirinden 

eğlenceli parçalara sahip Disney lisanslı ürünleriyle 

zenginleşiyor. Gap çocukları bu yıl okula 

giderken Mickey & Minnie Mouse, Batman, 

Marvel, Elsa, Sleeping Beauty, Spiderman, Snow 

White & 7 Dwarfs, Star Wars, Superman, Alice in 

Wonderland, Tweety, Bambi, Bugs Bunny, Disney 

Princesses, Frozen gibi pek çok unutulmaz 

karakteri de yanlarında götürebilecek. Renkli 

ve dinamik desenleriyle dikkat çeken çeşit çeşit 

okul çantalarının yanı sıra Gap’in vazgeçilmez 

kapüşonlu üstleri ve günlük giyimin kurtarıcısı 

tişörtleri de yeni koleksiyonda ön plana çıkıyor. 

Pastel pembe, turkuaz ve lacivertin göz alıcı 

kombinlere dönüştüğü okula dönüş koleksiyonunda 

çizgili ve hayvan baskılı çoraplar, sıcacık 

montlar, rahat kesimli ve eğlenceli detaylarıyla 

denim parçalar, rengarenk elbise ve pantolonlar 

yer alıyor. Disney lisanslı ürünlerinin al-üst 

giyim gruplarının yanı sıra çorap ve çanta gibi 

aksesuarlarla da zenginleştirildiği yepyeni Gap 

çocuk ürünleri, bu yıl okula dönüş için birbirinden 

sevimli alternatifler sunuyor. Okula dönüşün 

neşesini tarzlarına da yansıtacak koleksiyonuyla 

Gap, tüm çocukları anne ve babalarıyla yapacakları 

okul alışverişi için mağazalarına bekliyor.

56 

KISA KISA 


Okul alışverişi için 

Decathlon’a uğrayın 

Okula dönüş, 

LC Waikiki ile güzel 

Avrupa’nın en büyük spor perakende zinciri Decathlon, 

Türkiye genelindeki 22 spor mağazası ve 

online alışveriş sitesiyle spor tutkusunu yayamaya 

devam ediyor. Okula başlayan çocuklar için 

rengarenk ve çeşit çeşit sırt çantaları, her yaşa 

uygun ceketler, yağmurluklar, çoraplar, ayakkabılar, 

spor dersleri için eşofman takımları, spor 

ayakkabıları, mataralar, jimnastik, bale, basket, 

yüzme, tenis, futbol ve pek çok spora dair tekstil 

ve aksesuarlar ve çok daha fazlası Decathlon 

mağazalarında uygun fiyatlarla bulabilirsiniz. Çocuklarınızın 

okul için ihtiyaçları olan pek çok ürünü 

Decathlon’da bir arada bulabilirsiniz. Rengarenk 

ve pek çok farklı modelde sırt çantaları, hem 

omuz hem sırt çantası olabilen Newfeel Backenger 

çanta, spor çantaları, tablet çantaları, spor 

dersleri için rahat ve terletmeyen eşofmanlar, 

nefes aldıran esnek T-shirtler, renk renk çoraplar, 

spor ayakkabıları, bale kıyafetleri; basket, futbol 

tutkunu çocuklar için özel formalar, yüzme mayoları 

ve ekipmanları, tenis ekipman ve aksesuarları 

ve çok daha fazlası Decathlon mağazalarında. 

LC Waikiki ile okula dönüş, çocukların heyecanına 

heyecan katacak. Okulda daha rahat 

hareket etmelerini sağlayan LC Waikiki ‘Back to 

School’ koleksiyonu çocuklara aynı zamanda 

tarzını yansıtma imkanı da sunuyor. Tüm zamanların 

klasik desenlerinin yanı sıra hareketli baskıların 

yer aldığı koleksiyon çocuklara okulda da 

cool bir görünüm katıyor. LC Waikiki, yaz tatilinin 

ardından okula dönmeye hazırlanan öğrencilere 

hem içinde rahat edebilecekleri hem de tarzlarını 

ortaya çıkarabilecekleri bir ‘Back to School’ 

koleksiyonu hazırladı. Enerjinin rengi kırmızı, 

huzur ve güvenin rengi yeşilin yoğun olduğu koleksiyonda 

oduncu gömlekler, kamuflaj desenli 

ve baskılı sweatshirtler koleksiyonda göze çarpıyor. 

Asaletin rengi beyazın kullanıldığı gömlek ve 

polo yaka tişörtler sezonun trendi olurken, siyah 

ve bejle kombinlenen kanvas pantolon ve eteklerle 

genç kızlar tarzını konuşturacak. Erkekler ise, 

hem spor hem klasik stillere hitap eden okula dönüş 

koleksiyonunda rahat tasarımlarla boy gösterecek. 

En eğlenceli okul günleri için tasarlanan 

pantolon, gömlek, süveterler sevdikleri renk ve 

baskılarla küçük beyleri beklerken, birbirinden 

renkli pantolon, polo yaka tişört, yelek, hırka ise 

minik kız öğrencilerin stilini tamamlayacak aksesuarlarla 

okul günlerinin vazgeçilmezi olacak.

58 

KISA KISA 


Yaz şıklığınızı Butigo 

ile tamamlayın 

Dünya trendlerini cazip fiyat avantajlarıyla kadınların 

beğenisine sunan Butigo ayakkabıları, 

yaz kombinlerinizin tartışmasız yıldızı olacak. Butigo’nun 

2017 İlkbahar-Yaz koleksiyonunda yer alan 

birbirinden şık ayakkabı modelleri, yazın enerjisini 

doyasıya yaşamak isteyen ve sıcak havalarda da 

şıklığından ödün vermeyenlerin kurtarıcısı oluyor. 

Renkleri ve detaylarıyla dikkat çeken koleksiyonda; 

ponponlu sandaletlerden hasır topuğa, lazer 

kesimden botanik desenlere tüm yaz trendleri en 

şık yorumuyla yer buluyor. Hem gündüz hem de 

gece için şık alternatifler sunan Butigo’nun yaz koleksiyonunda 

yer alan metalik detaylar, ışıltılar ve 

botanik desenlerin hakimiyetindeki yüzlerce model 

her güne yeni bir ayakkabı seçeneği sunuyor. 

Levi’s ® 

Sonbahar 2017 

Altered 

koleksiyonu’nu 

tanıttı 

144 yıldan bu yana Levi’s ® , dünya çapında sevilen 

ikonik giysiler tasarlamaya devam ediyor. 

O günden bugüne, 501 ® ve Trucker gibi Levi’s ® 

klasiği haline gelmiş ürünler, marka tutkunları 

için kişiselleştirmenin ve kendini ifade etme yolu 

oldu. Vintage denimin ve kişiselleştirmenin öncüsü 

olan Levi’s ® , klasik tasarımları yeniden düzenlemeye 

yönelik yaratıcı yaklaşımının bir örneği 

olan Sonbahar 2017 Altered Koleksiyonu’nu tanıtıyor. 

Altered Koleksiyonu’nda denimseverlerin 

en çok tercih ettiği kıyafetlerin üzerinde çalışıldı. 

Yamalar, kıvrımlı dikişler ve kapatılmış para cepleri 

gibi ayrıntılarla kişiselleştirilmiş eşsiz parçalar 

ortaya çıktı. Levi’s ® tasarım ekibinden Jonathan 

Cheung, yeni koleksiyonla ilgili yaptığı açıklamada 

“Altered” fikri üzerinde oynamak istediklerini 

çünkü insanların sahip oldukları Levi’s ® ürünlerinde 

sık sık değişiklik yaptıklarını belirtti. Cheung, 

“Marka tutkunları, jean’lerini kişiselleştiriyor, değiştiriyor 

ve kendilerine özgü bir hale getiriyor. Altered 

bizim için değişim anlamına geliyor ama aynı 

zamanda alternatif ve farklı olma anlamı da var” 

dedi. Sonbahar 2017 Levi’s ® Altered Koleksiyonu, 

Levi’s ® hayranlarının kendi ürünlerini kişiselleştirmelerinden 

yola çıkılarak tasarlandı ve en beğenilen 

ikonik ürünlere ince dokunuşlar yapıldı. 

Keten hafifliğini 

Koton’la hissedin 

Koton Keten Koleksiyonu, sezonun ruhunu yansıtan 

tasarımları ile ön plana çıkıyor. Keten kumaşının 

hafifliğini ve yarattığı stilin naifliğini yaz sezonuna 

taşıyan Koton, hem günlük şıklığın hem 

de ofis stilinin anahtar parçalarını keten koleksiyonu 

ile sunuyor. Koton Erkek Koleksiyonu’nda; 

ceket, gömlek, pantolon, elbise ve şort tasarımlarında 

kullanılan keten kumaşlar, kadın koleksiyonlarında 

ise pantolon, ceket ve gömleklerin 

yanı sıra etek tasarımlarında da yer alıyor. Tenin 

rahat nefes almasını sağlayan ipeksi dokusu ile 

yaz mevsiminin en çok tercih edilen kumaşları 

arasında yer alan keten, Koton dokunuşlarıyla 

modern, zamansız ve zarif tasarımlara dönüşüyor. 

Konforundan ve stilinden vazgeçmeyenlerin 

ortak buluşma noktası Koton Keten Koleksiyonu, 

hem ofis şıklığının hem de günlük stilin en 

dikkat çeken parçaları arasında yer alıyor.

60 

KISA KISA 


Giydikleriniz 

sizi yansıtıyor mu? 

Sürdürülebilir moda markası reflect, düşünce yapınızla 

uyumlu, sizi yansıtan ürünler tasarlarken, bir 

yandan da her koleksiyonunda bir sosyal soruna 

odaklanıyor. Ürünlerini oluştururken her koleksiyonunda 

bir sosyal soruna odaklanan reflect, belirlediği 

sosyal sorunu yaşayan insanlarla sanat 

terapisi yapıyor. Sanat terapisinin, insanların kendilerini 

ve yaşadıkları sosyal sorunları en açık ve 

doğal bir biçimde ifade ettiği yöntem olduğuna 

inanan reflect, böylece insanların yaşadıklarını 

dışa vurmalarını sağlıyor. Sanatın iyileştirme gücünü 

kullanarak bir sosyal etki yaratmayı amaçlayan 

marka, sanat terapisinin çıktılarını tasarımcılarla 

bir araya getirerek ürün tasarımlarına dönüştürüyor. 

Sürdürülebilirlik hedefiyle bütün ürünlerini yüzde 

100 organik pamuktan veya geri dönüştürülmüş 

materyaller kullanarak üreten reflect, üretim 

aşamasından paketlemeye kadar her aşamada 

çevreye duyarlı bir yol izliyor. Ürünleri satın alanları 

da çözümün bir parçası haline getirmeyi amaçlayan 

marka, satılan her ürünün tasarım maliyetini 

belirledikleri sosyal sorun için çalışan sivil toplum 

kuruluşuna aktarıyor. reflect, ilk koleksiyonu Solidarity’de 

İstanbul’da yaşayan Suriyeli çocukların 

eğitime ulaşma konusunda yaşadıkları zorlukları 

aşmaları ve eğitim sistemine entegre olabilmelerini 

sağlamak amacıyla çalışmalar yürütüyor. 

Ayaklara özgürlük 

Scooter’ın rahat, şık ve anatomiye uygun tasarımdaki 

yazlık modellerini yıllar sonra bile ayağınızdan 

çıkartmak istemeyeceksiniz. Modernliği ve 

geniş ürün skalasıyla ayakkabı modasının öncü 

markası Scooter, teknolojiyi takip eden ve bunu 

ürünlerine yansıtan modelleriyle ailenizin markası 

olmaya devam ediyor. Scooter’ın 2017 yaz sezonunda 

yer alan cıvıl cıvıl modellerinden stilinize 

uygun bir model mutlaka bulacaksınız. Sezon modellerine 

siyah, bej, kahverengi ve camel gibi klasik 

ama trend renkler hakim… Scooter’ın yaz koleksiyonunda 

her tarza hitap eden birbirinden şık 

modelleriyle, kalite ve rahatlık ayaklarınıza geliyor. 

Yazın vazgeçilmezleri 

Ayakkabı 

Dünyası’nda 

Sıcakların iyice kendini hissettirmeye başladığı 

bugünlerde değişim ilk olarak kıyafetlerde yaşanıyor. 

Dünya markalarının buluşma noktası 

Ayakkabı Dünyası da yaz aylarının trendlerini 

yansıtan rengarenk Birkenstock ve Crocs çeşitlerini 

mağazalarında tüketicileriyle buluşturuyor. 

Terlikler bu senede günlük stilin tamamlayıcıları 

arasında… Rahatlığı ve her kombine uyumlu 

yapılarıyla Birkenstock ve Crocs terlikler de yine 

sezonun vazgeçilmezleri arasındaki yerini alıyor. 

Birbirinden farklı renkleriyle her zevke hitap eden 

Birkenstock ve Crocs terlikler, her yaştaki tüketicileriyle 

Ayakkabı Dünyası mağazalarında buluşuyor. 

Siyah, beyaz, kırmızı, kahverengi ve bu 

senenin trendi gümüş, bronz ve metalik pembe 

Brikenstock ve rengarenk Crocs çeşitleri, Ayakkabı 

Dünyası mağazalarını ziyaret edenleri bekliyor. 

Ayrıca Ayakkabı Dünyası, hemen her kombine 

uyacak tarzda geniş sandalet çeşitliliği ile 

de tüketicilerinin beğenisini kazanıyor. Adidas, 

Nike, Dockers, Hush Puppies, Clarks, Lumberjack 

gibi 100’in üzerinde dünya markasını tüketiciler 

ile buluşturan Ayakkabı Dünyası’nın zengin koleksiyonu, 

her zevke ve yaşa hitap ediyor.

62 

TASARIM 


İTÜ FASHION SHOW’17 

Beste YALÇIN 

11 Eylül 1995 tarihinde İstanbul’da 

doğdu. Pera Güzel 

Sanatlar Lisesi Resim Bölümünü 

birincilikle bitirdi. Lise 

yıllarında sanatla uğraşırken 

içindeki tasarım aşkını keşfederek 

İstanbul Teknik Üniversitesi 

Moda Tasarımı bölümünü 

kazandı.Futuristik tasarım 

onun hayatının büyük bir 

bölümünü oluşturuyor ve bu 

yönde kendini geliştirmeyi 

seviyor. İTÜ’ de eğitimini tamamlayıp 

okulunun son yılını 

bitirmek üzere bu yaz New 

York’a gidip FIT’den mezun 

olmayı hedefliyor. 

THE EDGE 

Yıl 2100, şu ana kadar bildiğimiz 

tüm gerçekler belki 

tamamen değişmiş ya da 

başka formlara bürünerek 

varlıklarını devam ettiriyorlar. 

Hayat hiç olmadığı kadar 

hızlı, Maskülizm & Feminizm 

arasındaki duvar eriyerek 

kendini şeffaf bir örtü haline 

getiriyor ve birbirine karışıp 

bir bütün olması an meselesi. 

Fütürizm rüzgarları kendini 

şiddetle hissettiyor ve 

giysileri artık kategorilendirmek 

oldukça zor. Karşıdan 

bize doğru yürüyen kadının 

ceketinin çizgileri Giacomo 

Balla’nın tablosundan fırlamış 

gibi. Uzay artık bize hiç 

olmadığı kadar yakın ve biz 

yıldızlara dokunup sonsuzluğa 

karışmak istiyoruz. Tasarımlarımda 

keskin ve asimetrik 

hatları öne çıkarmanın 

yanı sıra şehrin hızlı ruhunu 

alevlendirmeyi hedefledim. 

Scuba kumaşının üstünde 

harmanlanan metalik detaylar 

Satürn’ün halkalarından 

esinlenildi. Koleksiyonumda 

kullandığım gümüş 

deriye dikkatli baktığımızda 

kendi yansımamızı görüyor 

ve geri dönülmez bir yolculuğa 

ilk adımımızı atıyoruz.. 

THE EDGE

TASARIM 63 


FOREVER LIGTH 

Çiğdem Güney YILMAZ 

Tasarım teknikleri ve finans. 

Bir tasarımın gerçeğe dönüşmesini 

sağlayan temel 

disiplin bilgisi ve on yıllık iş 

dünyası. İletişim, organizasyon 

ve efektif zaman yönetimi 

becerileri. Dünyada 

dokunulan, hissedilen birçok 

ülke, kültür ve hayatlar. 

Öğrenmenin keyfini bilen, 

başarıya hevesli bir meraklı. 

Tecrübelerini alacağı eğitime 

aktarıp kendini gerçekleştirmek 

isteyen bir öğrenci. 

FOREVER LIGTH 

Geleceğimizi geçmişe göre, 

geçmişimizi de gelecek 

beklentilerimize göre gerçekleştiriyoruz. 

Birbirini besleyen 

bir döngü içinde referansımız 

durduğumuz yere 

göre değişiyor. Aynı şeyler 

farklı şekilde hizmet ediyorlar 

bize. Örneğin, geçmişteki 

yerçekimine yenik bir taş 

yapı, gelecekte de -ama 

bu sefer uçarak- var olabiliyor. 

Taşlarında yılların hikayelerini 

taşıyan Aya Sofya , 

ve gelecekten hikayeler getiren 

Arrival filmi, bu zaman 

kavramını sorgulatıyor. Uçan 

taş yapılı uzay gemileri... Tasarımdaki 

kavissel siluetler 

Aya Sofya’dan esinlenerek 

tasarlandı. Etek, Arrival filmindeki 

uzay gemilerindeki 

gibi, sert kabukî görünümde 

dizayn edildi. Aynı şekilde 

geminin içinde ne olduğu 

merak uyandırırken, bu konsepti 

eteğe de yerleştirdim. 

(Tıpkı taş gibi hep orada 

olan, bir zaman sonra bakış 

açımızı değiştiren). Siluetlerdeki 

katmanları toprağın zamanla 

yüzeyleri örtmesi gibi 

zamanın akışını sembolize 

etmesi için tasarladım. 

İTÜ FASHION SHOW’17

64 

TASARIM 


İTÜ FASHION SHOW’17 

Deniz İrem ORUÇ 

1993 yıılında Istanbul’da 

doğdu.Herkesin yeteneğe 

sahip olduğuna inandığı ve 

bunu ortaya çıkarmanın sadece 

denemekle olacağını 

düşündüğüı için Anadolu 

Lisesini bitirdikten sonra İstasyon 

Sanat Akademisi’nde 

1 yıla yakın güzel sanatlara 

hazırlandı ve ilk tercihi 

olan ITU’yu kazandı.Güzel 

bir başlangıç olduğunu düşündüğü 

ITU’de ki eğitimini 

tamamlayıp Fashion Instıtute 

Of Technology’den mezun 

olmayı planlıyor. 

LEAVE A TRACE 

İnsanlar hayatları boyunca 

her fırsatta kendilerinden 

iz bırakmaya çalışmışlardır 

bir sonraki nesile.Taşa,duvara 

kimi zaman da kilime 

aktarmışlar istediklerini,- 

motiflerinde hep gizli bir dili 

vardı,onlar cümleyi oluşturan 

kelimelere benzerler. 

İnsan ilişkilerinin koptuğu 

çoğu şeyin anlamını yitirdiği 

bu dönemde toplumların 

ölümsüzlüğünü,gelişen ve 

yükselen hayatı,dişilik, neşe 

ve mutluluğu temsil eden,- 

beni anlamları ile etkilediğini 

düşündüğüm hayatın bu 

temel kavramlarını detaylarda 

modernize ederek pozitif 

bir dille aktarmaya çalıştım. 

LEAVE A TRACE

66 

ENGLISH 


Texprocess opens 

with increased 

exhibitor numbers 

once again 

STRONG GROWTH IN CUTTING, SEWING, SEAMING 

AND FASTENING 

With 312 exhibitors from 36 countries (2015: 273 from 

33 countries) and a growth rate of 14 %, Texprocess 

(9 to 12 May 2017) launched its biggest event ever. 

Held in parallel to Techtextil, Texprocess, the leading 

international trade fair for the processing of textile 

and flexible materials in Frankfurt am Main, showcased 

for the fourth time, all the stages of the value 

creation train in the textile industry, including design 

technologies, IT, the various processes and procedures 

for cutting, sewing, seaming, embroidering and 

knitting, as well as technologies for finishing, textile 

printing and logistics. And Texprocess will be offering

ENGLISH 67 


additional stimulus for the sector with the first ever 

Digital Textile Micro Factory. “Texprocess demonstrates 

the unbelievable dynamism that currently exists 

in the textile-processing industry. Particularly in areas 

like cutting, as well as sewing, seaming and fastening 

technologies, we are seeing strong growth amongst 

exhibitors. At the same time, the automation of the 

processes involved is becoming ever more important,” 

says Olaf Schmidt, Vice President Textiles and 

Textile Technologies at Messe Frankfurt. Elgar Straub, 

Managing Director of the VDMA’s Textile Care, Fabric 

and Leather Technologies Division, concurs: “Personalisation 

of clothing, digitalisation of the value 

creation chain and new technologies such as digital 

printing and sustainable processing technologies 

are the major issues currently preoccupying the sector.” 

All the international market leaders were to be 

found amongst the companies to have signed up 

as exhibitors at Texprocess. They included: Amann, 

Astas, assyst/Human Solutions, Barudan, Brother, bullmer, 

Caron Technology, Dürkopp Adler, Epson, Filiz 

Makina, Gemini CAD Systems, Gerber Technology, 

Gütermann, Juki, Kuris Spezialmaschinen, MACPI, 

Malkan, Mitsubishi, Morgan Tecnica, Pfaff, Serkon 

Tekstil Makina, SMRE, Strima, Tajima, Teseo, Tetas, Veit 

and Zünd. Newcomers to the show were amongst others 

Caron Technology (Italy), Gemini CAD Systems 

(Romania), Mitsubishi Electric Europe (France) und 

Trotec Laser (Austria).The additional exhibitors came 

mainly from Turkey (+10) and Italy (+9) as well as from 

China (+9) and Japan (+4). China, Japan and Taiwan 

are each represented with a national pavilion 

at Texprocess. Altogether, there are 204 companies 

from outside Germany amongst the exhibitors (2015: 

161) and 108 from within Germany (2015: 112). 

TEXPROCESS INNOVATION AWARD HANDED OUT TO 

FOUR OUTSTANDING TEXTILE PROCESSING PRODUCTS 

The Texprocess Innovation Awards were presented 

during the official opening ceremony of Texprocess 

2017. Altogether, the expert jury made up of 

Alexander Artschwager, German Institute for Textile 

and Fibre Research, Denkendorf, Centre for Management 

Research (DITF-MR), Claudia von Bonn, 

Deutscher Fachverlag GmbH, Jürgen Brecht, Marc 

Cain GmbH, Iris Schlomski, textile network and Prof 

Kerstin Zöll, Lower Rhine University, Department of 

Textile and Garment Technology, chose four products 

for an award. They include a new technology for 

dyeing yarns and a digitalized sewing machine that 

is set up via a touchscreen or app. The Texprocess 

Innovation Award 2017 is given in two categories. 

In the ‘new technology’ category, two companies 

convinced the judges with their developments: 

Coloreel from Sweden wins with a technology that 

enables the white basic thread to be dyed during 

the embroidery process, which results in unique and 

colourful patterns. The Japanese company Juki is

68 

ENGLISH 


launching the DDL-9000C, the world’s first sewing 

machine for which, inter alia, thread tension and 

stitch length can be adjusted and stored via a touchscreen 

on the machine or via a special app. Also 

in this category, industrial-sewing machine specialist 

Xi’an Typical Europe was honoured for Vetron Trace, 

a new technology that permits pedal-less sewing. 

Sensors on the machine track hand movements and 

pass on the information to the machine in real-time. 

In the ‘new process’ category, the Bielefeld-based 

Dürkopp Adler Company won with an online monitoring 

system for industrial production. The parameters 

checked by the system include productivity 

and the status of up to 1,500 sewing machines in a 

network. The data is then supplied in real-time. The 

Texprocess Innovation Award has been honouring 

outstanding achievements and new developments 

along the Texprocess product chain since 2011. The 

winning products are selected on the basis of criteria 

such as innovativeness, choice of materials and 

ecological quality. Throughout the fair, a special exhibition 

of the award-winning companies presented 

their innovative technology, areas of application 

and qualitative features (Hall 4.0, Stand C20). 

DIGITAL TEXTILE MICRO FACTORY: 

ON THE WAY TO INDUSTRY 4.0 

In the ‘Digital Textile Micro Factory’, Texprocess 

staged for the first time, live, a fully integrated production 

chain for clothing manufacture. In collaboration 

with the German Institutes for Textile and 

Fibre Research (Deutsche Institute für Textil- und 

Faserforschung) in Denkendorf and a number of 

well-known companies from the textile processing 

industry, Texprocess showcased a completely 

networked garment production chain in the micro

ENGLISH 69 


factory in Hall 6.0 – from design, digital printing and 

the automated cutting-out process to assembly. 

COMPLEMENTARY PROGRAMME: EMPHASIS 

ON DIGITAL PRINTING AND FASHION SHOW 

Digital printing was one of the major themes in this 

year’s complementary programme. The World Textile 

Information Network (WtiN), which serves as the 

sector’s central information service, for the first time, 

offered the European Digital Textile Conference at 

Texprocess. Centre stage at the conference is occupied 

by technologies for digital printing of textiles. 

The Innovative Apparel Show, which was successfully 

launched at Techtextil and Texprocess 2015, becomes 

even more of an international event in 2017 with 

universities and colleges of fashion and design from 

Germany, France, Italy and Portugal. The young designers 

showed designs relating to the key areas of 

‘Textile Effects’, ‘Creative Engineering’ and ‘Smart 

Fashion’. Their fashion pieces were staged professionally 

in a fashion show in the Foyer of Halls 5.1/6.1. 

TEXTILE PROCESSING TECHNOLOGIES 

FOR SPACE TRAVEL 

Exhibitors and visitors at Texprocess this year, have 

the added benefit of the special Techtextil exhibition 

‘Living in Space’ in Hall 6.1. In this area, Techtextil, 

in collaboration with the European Space Agency 

(ESA) and the German Aeronautics Centre (Deutsches 

Zentrum für Luft- und Raumfahrt – DLR), using the 

example of space travel, showcased the diversity of 

applications for technical textiles, together with the 

processing techniques used in their manufacture. 

NEW LOCATIONS FOR EXHIBITORS 

OF CAD/CAM AND CMT 

With a view to sharpening the profile of Texprocess 

still further, product groups including bonding and 

separating technologies, cutting, making and trimming 

(CMT), CAD/CAM and printing have all been 

concentrated in Hall 4.0 at Texprocess. Exhibitors 

from Techtextil in this segment now exhibited at 

Texprocess. The names of the sections at Techtextil 

have been adjusted to take account of the product 

groupings mentioned. Apart from this change, 

the layout of the halls remained the same as usual. 

Visitors again found the new IT solutions for the apparel 

industry in the IT@Texprocess area in Hall 4.0. 

Exhibitors presented Product Lifecycle Management 

Systems (PLM), Cloud applications and 3D CAD systems, 

which make it possible to create made-to-measure 

clothes in real time and without the need for 

trial fittings. Trade visitors also found the ‘Design’ area 

in Hall 4.0. In Halls 5.0 and 5.1, exhibitors presented 

machines and accessories for sewing, seaming and 

joining. Hall 6.0 showcased embroidery techniques, 

finishing and textile logistics. The next Texprocess will 

be held in Frankfurt am Main from 14 to 17 May 2019.

70 

ENGLISH 


Zünd introduces cradle feeder 

With the cradle feeder, Zünd brings to market a new roll-feed system that permits 

wrinkle and distortion-free unwinding of stretch fabrics. Integrated edge control 

ensures precise and reliable positioning of the material on the cutting surface. 

Simple handling, automated processes, and 

high-quality results – these are the basic requirements 

any state-of-the-art roll-handling system has 

to meet. Add to that the kind of flexibility that is indispensable 

for complying with increasingly individual 

customer needs. To address all of these demands, 

Zünd has added a cradle feeder to its assortment 

of automated material-handling devices. At the 

core of the new feeder is a cradle equipped with 

an array of conveyor belts. For ergonomic loading, 

the back of the cradle tilts down. A dancer bar 

continually registers fluctuations in web tension. If 

necessary, the system automatically regulates the 

feed rate, which is also in synch with the cutter and 

further minimizes tension and wrinkles. Intelligent 

edge control continually governs the precise positioning 

of the web on the cutting surface. If the 

sensor detects any irregularities, the cradle feeder 

adjusts automatically by correcting the alignment 

of the cradle. Because of this capability, even less 

than perfectly wound rolls can be fed accurately 

onto the cutting surface. When the roll comes to an 

end, the unwinding/advancing process stops automatically, 

which permits error-free feeding of textile 

rolls even in cases where the end of the material is 

attached to the core. Because no shaft is needed 

to hold the roll in place, there are no particular requirements 

in terms of core diameter or characteristics. 

Even rolls with crimped, broken, or missing cores 

are suitable for processing with the cradle feeder. 

The cradle feeder is suitable for both unwinding and 

rewinding rolls. When a job is completed, the material 

can easily be rewound back onto the roll. Rewinding 

textiles this way creates tight, compact rolls 

without any air pockets. For even greater flexibility, 

the cradle feeder can be equipped as needed with 

an optional secondary roll-off unit with shaft. The 

new feeder is available immediately for the Zünd S3, 

G3 and D3 cutter series (it comes in widths of 1800 

mm/71 in, 2270 mm/89 in and 3210 mm/126 in).

Her an 

ONLINE olun! 

Bütün dünya sizi görsün! 

www.konfeksiyonteknik.com.tr 

Banner reklam talepleriniz için; 

yilmaz.ozkan@img.com.tr 

0 212 604 51 00 

www.img.com.tr

SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU 

Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ......................................................................................................................................................................... 

Company / Firma : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... 

Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................ 

Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................ 

Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : ....................................................................................................................................................................................................... 

Business Type / Faaliyet Alanınız : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. 

One year EURO 80 

Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 150 TL. 

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ 

Check is enclosed / Çek ektedir. 

Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. 

Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. 

Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. 

Credit card no / Kredi kartı no : 

Security number / Güvenlik numarası : 

Name of the card holder 

Kart sahibinin adı-soyadı 

: ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Expiry date / Geçerlilik süresi : .................... / .................... / .................... 

Type of the card / Kartın cinsi : Visa Master / Eurocard 

Date / Tarih : .................... / .................... / .................... Stamp & Signature / İmza : ................................................................................................................................................................................................................. 

YURTİÇİ BANKA 

HESAP NUMARALARIMIZ ( TL ) 

İSTMAG MAGAZİN 

GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

GARANTİ BANKASI 

GÜNEŞLİ ŞUBESİ 

ŞUBE KODU: 295 

HESAP NO: 6293152 

IBAN NO: 

TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52 

BANK ACCOUNT NO ( EURO ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073622 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22 

BANK ACCOUNT NO ( USD ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073623 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35 

web: www.tekstilteknik.com.tr | e-mail: img@img.com.tr

Gazete baskılarında Türkiye’nin en geniş web ofset makine parkur 

ağına sahip olan“İhlas Gazetecilik A.Ş.” bünyesinde, Türkiye 

gazetesi başta olmak üzere, günlük olarak çok sayıda ulusal ve yerel 

gazeteyi, 6 bölgede bulunan tesislerimizde basmaktayız. 

Heatsetlerde (63 kesim günlük 800 bin forma), (58 kesim günlük 800 

bin forma) yüksek üretim kapasitemiz baskı makinelerimizdeki üretim 

özellikleri sayesinde siparişlerinizi terminlerine uygun ve kaliteli bir şekilde 

hazırlayıp teslim ediyoruz. Modern renk kontrol ve izleme-denetim sistemleri 

ile maksimum renk kalitesine ulaşılmakta kokulu sayfalar, özel renkler ve silikon 

uygulamaları ile siz müşterilerimize farklılık kazandırmaktadır. 

WEB OFSET 

İhlas Matbaacılık Baskı Tesisleri, tabaka ofset baskı alanında sektörün önde 

gelen isimleri arasındadır. Tabaka ofset baskı makine parkurumuzun zenginliği 

ve profesyonel ekibimiz sayesinde tek renkli işlerden, çok renkli işlere 

kadar her türlü baskılarınızı uluslararası standartlara göre yapmaktayız. 

Mürekkep kontrolü ve renk yönetim sistemleri ile çalışan tabaka ofset 

baskı makinelerimiz; laminasyon çeşitleri ile de hizmet vermektedir. 

DÜZ OFSET 

İhlas Matbaacılık Baskı sonrası tesislerde. Modern makine, 

ekipmanları ve kalifiye personelimiz ile hizmet 

vermekteyiz. Amerikan cilt, iplik dikiş, mukavva taslama 

cilt, iplik dikiş flexi kapaklı cilt, tel dikişli cilt 

(tel-omega) spiral cilt, işlere çeşitli fonksiyonlarla 

birlikte yapılmaktadır. 

MÜCELLİT 

İhlas Matbaacılık, ambalaj alanında da faaliyetlerine 

başlamıştır. Baskılı ve baskısız dopel 

koli, krome karton ve sıvamalı kutu üretimini 

bünyesinde toplayarak, ürün yelpazesini daha da 

genişletmiştir. 

AMBALAJ 

“İşi profesyonellerine bırakın” 

Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi 

İhlas Plaza No:11 A / 41 

Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE 

Tel.: + 90 212 454 30 00 

www.ihlasmatbaacilik.com 

Detaylar İçin:

Haber Bülteni 

Online kayıt olabilirsiniz 

Hem şimdi hem de gelecek için çeşitlilik: 

İşinizi Groz-Beckert ile geliştirin! 

Groz-Beckert’in sunduğu dikiş makinesi iğneleri ve sistem parçalarına, dünyadaki 

bütün makine üreticileri ve kullanıcıları güven duymaktadırlar. 5000 adet farklı tipten 

oluşan ürün gamı, en yüksek beklentilere cevap verebilmektedir. Kullanıcılar, yüksek 

işlem güvenliği ve uzun kullanım süreleri gibi eşsiz ve sürdürülebilir çözümlerden 

istifade etmektedirler. Beklentilerinizi daha da yükseltmenin tam zamanı! 

Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması 

www.groz-beckert.com 

Groz-Beckert Turkey Tekstil Makine Parç. Tic. Ltd. Şti. 

Örgü-Dikiş-Keçe-Tafting-Dokuma Tarak 

Gen.Ali Rıza Gürcan Cad. 

Büyükşehir Mah.Cumhuriyet Cad. 

Alparslan İş Merkezi No: 29/01 Ekinoks Plz.E1 Blk. Kat:6 D: 84 

34169, Merter, İstanbul Beylikdüzü , İstanbul 

Tel: 0212-9246868 Tel: 0212-4384947 Faks: 0212-4384949 

E-Mail: info.turkey@groz-beckert.com

Konfeksiyon Teknik Dergisi Eylül 2017 Sayısı

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?