15.01.2018 Views

Yapı Malzeme Dergisi Ocak 2018 Sayısı

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

3. Havalimanı / İstanbul<br />

Kalıp Uzmanı.<br />

Teşekkür ederiz.<br />

Türkiye’nin ve dünyanın en önemli projelerinde yer almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve<br />

iskele sistemlerini seçtiğiniz için teşekkür ederiz.<br />

twitter.com/dokakalipiskele<br />

facebook.com/dokakalipiskele<br />

youtube.com/doka<br />

www.dokakalipiskele.com<br />

linkedin.com/company/doka-turkey<br />

instagram.com/dokakalip<br />

İstanbul | T 0 262 751 50 66 | F 0 262 751 50 05 | turkiye@doka.com | www.doka.com/tk<br />

Kuzey Marmara Otoyolu / İstanbul


Swissotel / İstanbul


İstmag Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

H. Ferruh Işık<br />

Genel Müdür<br />

Mehmet Söztutan<br />

mehmet.soztutan@img.com<br />

Reklam Müdürü<br />

Hakan Girgin<br />

hakan.girgin@img.com.tr<br />

Yayın Editörü<br />

Tarık Oral<br />

tarik.oral@img.com.tr<br />

Grafik Tasarım<br />

Sami Aktaş<br />

sami.aktas@img.com.tr<br />

Sorumlu Müdür<br />

Cüneyt Aktürk<br />

cuneyt.akturk@img.com.tr<br />

Dış İlişkiler Müdürü<br />

Yusuf Okçu<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

Kurumsal İletişim Müdürü<br />

Ebru Pekel<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

Muhasebe ve Finans Müdürü<br />

Mustafa Aktaş<br />

mustafa.aktas@img.com<br />

Bilgi İşlem<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Abone<br />

İsmail Özçelik<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

CTP - Baskı<br />

İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.<br />

İhlas Plaza No:11 A / 41<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul<br />

Tel: 0 212 454 30 00<br />

Adres<br />

Evren Mahallesi Bahar Caddesi<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1<br />

Güneşli - Bağcılar<br />

İSTANBUL / TURKEY<br />

Tel : +90 212 604 51 00<br />

Fax : +90 212 604 51 35


editör<br />

Yeni yıla girmeden<br />

geçen yıla bir göz atalım<br />

Geçen ay sektörde neler yaşandı? Fazla detaylarda boğulmadan sizlere aktarmaya çalıştık yine. Sektörü oluşturan tüm<br />

bileşenlerden derlediğimiz haberlerle her ay olduğu gibi bu ayda karşınızdayız. Piyasaya çıkan yeni ürünler ve trendlerden<br />

projelere, ödül törenlerinden açıklanan istatistiklere, merak ettiğiniz ne varsa dergimizde yer vermeye çalıştık...<br />

“Bilimsellikten uzak beyanlarla kamuoyu yanlış yönlendiriliyor” diyen İZODER Başkanı Levent Pelesen, geçtiğimiz Haziran<br />

ayında Londra’da, kısa süre önce de Manisa’da bir apartmanda meydana gelen yangın sonrasında yaşanan tartışmalara<br />

yönelik bir açıklama yaptı...<br />

‘Gyoder Gösterge’ Türkiye Gayrimenkul Sektörü 2017-3. Çeyrek Raporu yayınlandı. Rapora göre, teşvikler gayrimenkul<br />

sektörünü hareketlendiriyor... Gayrimenkul sektörüne yön veren şirketleri teşvik etmeyi amaçlayan Real Estate Stars<br />

Ödülleri sahiplerini buldu. İklimlendirme sektörünün lideri Daikin’in ana sponsorluğunda gerçekleştirilen törende 4 ayrı<br />

kategoride Nef, Sur <strong>Yapı</strong>, Mesa ve Sinpaş Holding liderlik koltuğuna oturan şirketler oldu. Gayrimenkul devi Emlak Konut<br />

ise özel ödüle layık görüldü... Bu ve benzeri aktüalite haberlerimizi keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz.<br />

Birazda reel sektöre değinirsek,<br />

Sianji Group Yönetim Kurulu Başkanı Recai Çakır ile doğayla iç içe geçmiş, geçmişin çizgilerini geleceğe taşıyan projeleri<br />

‘Sianji Well-Being Resort’ hakkında konuştuk. “Babil’in Asma Bahçeleri’nden ilham aldık” diyen Çakır, otelin içerisinde<br />

7 ayrı konsept oluşturdukları söylüyor... Yoğun bir program ile 2017 yılını tamamlayan GF Hakan Plastik, düzenlendiği<br />

toplantıda sektör yayınlarının yetkililerini ağırlarken <strong>2018</strong>’e yönelik planlarını da paylaştı...<br />

2017 yılını rekorla kapatan şirketlerden bir tanesi de Vaillant oldu. Şirket %51’lik büyüme ile yeni yıla merhaba diyor...<br />

Canon Europe, geniş format yazıcılarında önemli bir kilometre taşına ulaştı: Dünya genelinde 10 bininci Océ CrystalPoint<br />

makinesi kuruldu...<br />

Dosya konularımız ve daha pekçok haberle yayınımız sizlerle.<br />

Faydalı bir sayı olması dileğiyle…<br />

Tarık Oral


İçindekiler<br />

15 - İZODER Başkanı Levent Pelesen:<br />

“Bilimsellikten uzak beyanlarla<br />

kamuoyu yanlış yönlendiriliyor”<br />

36 - Real Estate Stars ödülleri Daikin<br />

sponsorluğunda sahiplerini buldu<br />

44 - Gf Hakan Plastik, <strong>2018</strong>’e iyi dileklerle girdi<br />

56 - Permolit boya yurtdışı büyümesini<br />

hızlandırdı<br />

78 - Çimsa İnovasyona öncülük ediyor<br />

115 -Studio Vertebra, Kütahya’nın Kültürel<br />

Mirasına katkı sağlıyor<br />

REKLAM İNDEKSİ<br />

ÇİMSA........................................................79<br />

DAİKİN......................136 - ARKA KAPAKİÇİ<br />

DOKA KALIP ve İSKELELERİ.ÖN KAPAKİÇİ - 1<br />

E.C.A..........................................................49<br />

HP........................................... ARKA KAPAK<br />

INTEK KALIP VE İSKELE......................2 - 3<br />

ISIDEM.......................................................27<br />

ISK-SODEX’<strong>2018</strong>.....................................127<br />

İSKELE&KALIP FUARI’<strong>2018</strong>..................135<br />

İSTANBUL HIRDAVAT FUARI’<strong>2018</strong>........134<br />

KİLSAN......................................................85<br />

KÖLN HIRDAVAT FUARI’<strong>2018</strong>.................89<br />

KRATOS & KORDSA.................................55<br />

LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ................35


ME-SA İMALAT.......................................6 - 7<br />

NİMEÇATI..................................................97<br />

ÖZLER KALIP ve İSKELE......................8 - 9<br />

PERİ DUO...........................................18 - 19<br />

PERİ KALIP ve İSKELELER .... ÖN KAPAK<br />

R+T ASIA’<strong>2018</strong>........................................129<br />

SAMSUNG.................................................41<br />

SARAY ALÜMİNYUM.........................61 - 63<br />

SERAMİKSAN.........................................107<br />

SİSTEM 9...................................................77<br />

SİSTEM ALÜMİNYUM........................72 - 73<br />

TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ....4 - 5<br />

TÜRKBARTER......................................... 117<br />

UNICERA’<strong>2018</strong>........................................ 111


Türkiye İmsad, Aralık 2017 Sektör Raporu’nu açıkladı:<br />

İnşaat sektöründe büyüme sürerken,<br />

yeni destek beklentisi de artıyor<br />

Türkiye İMSAD Aralık 2017 Sektör Raporu’nda; inşaat sektörünün, 2017 yılını %8,0<br />

oranında bir büyüme ile tamamlayacağına dikkat çekildi. Bu hızlı büyümede, konut<br />

tarafında verilen önemli destekler ile kamunun inşaat işlerinin etkili olduğu vurgulandı.<br />

<strong>2018</strong>’de inşaat sektöründe büyümenin kendi dinamikleri ile süreceği, sona eren kamu<br />

desteklerinin de yenileriyle devam etmesi yönünde beklentilerin bulunduğu belirtildi.<br />

Türkiye İnşaat <strong>Malzeme</strong>si Sanayicileri<br />

Derneği (Türkiye İMSAD)’nin, sektörün<br />

en önemli çatı kuruluşu olarak hazırladığı<br />

‘Aralık 2017 Sektör Raporu’nda; inşaat<br />

sektörüne destek çerçevesinde, tüketicilere<br />

ve üreticilere yönelik finansman olanaklarının,<br />

2017 yılında genişletici olduğu<br />

belirtildi. Yurtdışı müteahhitlik işlerinin zayıflamasına<br />

rağmen, inşaat malzemeleri<br />

ihracatının iki yıllık küçülmenin ardından<br />

2017 yılında yeniden artış gösterdiği ifade<br />

edilen raporda, inşaat malzemeleri iç<br />

pazarında da ortalama yüzde 7-8 arasında<br />

büyüme yaşandığı vurgulandı.<br />

<strong>2018</strong> yılında ekonomide ve inşaat sektöründe<br />

büyümenin normalleşerek kendi<br />

dinamikleri ile süreceğinin öngörüldüğü<br />

raporda şu tespitler yer aldı: <strong>2018</strong> yılında<br />

ekonomide ve inşaat sektöründe yüzde<br />

4-5 arasında bir büyüme, yurtiçi inşaat<br />

malzemeleri pazarında da yüzde 4-5 arasında<br />

bir büyüme bekleniyor. Kamunun<br />

sona eren desteklerinin bir bölümünün<br />

veya yenilerinin <strong>2018</strong> yılında uygulanması<br />

beklentisi de bulunuyor. Raporda;<br />

tüketici ve üretici tarafına yönelik finansman<br />

olanaklarının daha sınırlı olacağı<br />

<strong>2018</strong>’de, finansman maliyetlerinin daha<br />

yüksek gerçekleşeceği, yurtdışı pazarlarındaki<br />

iyileşmelerin ise inşaat malzemeleri<br />

ihracatını destekleyeceği öngörülüyor.<br />

İnşaat sektörü üçüncü çeyrekte<br />

yüzde 18,7 büyüme gösterdi<br />

İnşaat sektöründe büyüme üçüncü çeyrekte<br />

hızlandı ve yüzde 18,7 oldu. Yılın<br />

ilk ve ikinci çeyreğinde büyümeler yüzde<br />

5,6 ve 5,5 olarak revize edildi. Böylece yılın<br />

ilk 9 ayında inşaat sektörü yüzde 9,9<br />

büyüdü. 2016 yılı ilk 9 ayında ise inşaat<br />

sektörü yüzde 6,0 büyümüştü. Gayrimenkul<br />

sektöründe büyüme 2017 yılı üçüncü<br />

çeyreğinde yüzde 1,5 oldu. Yılın ilk ve<br />

ikinci çeyreğinde ise büyümeler yüzde<br />

1,5 ve yüzde 1,4 olarak revize edildi. Böylece<br />

yılın ilk dokuz ayında gayrimenkul<br />

sektörü yüzde 1,5 büyüdü.<br />

İnşaat harcamaları üçüncü<br />

çeyrekte 142,4 milyar TL ile tarihi<br />

seviyede<br />

Üçüncü çeyrekte 142,4 milyar TL ile bugüne<br />

kadarki en yüksek seviyeye çıkan<br />

toplam inşaat harcamaları, 2017 yılı ilk<br />

9 ayında 392,8 milyar TL olarak gerçekleşti.<br />

İnşaat harcamaları bu dönem cari<br />

fiyatlarla yüzde 30,9 arttı. Türkiye İstatistik<br />

Kurumu tarafından, milli gelirin hesaplamasında<br />

kullanılan yeni yöntem çerçevesinde,<br />

toplam inşaat harcamalarına yer<br />

verilirken, inşaat harcamalarının kamu ve<br />

özel ayrımına yer verilmedi.<br />

İnşaat malzemesi sanayi üretimi<br />

yüzde 9,0 ile Ekim’de sıçrama<br />

gösterdi<br />

2017 yılı Ekim ayında inşaat malzemesi<br />

ortalama sanayi üretimi 2016 yılı Ekim<br />

ayına göre yüzde 9,0 arttı. Böylece Ekim<br />

ayında yılın en yüksek üçüncü aylık üretim<br />

artışı gerçekleşti. Ekim ayı üretim artışı<br />

iç ve dış talebin de kuvvetli kaldığını<br />

gösterdi. Üretim artışında mevsimsellik<br />

ve baz etkisinden çok sektörün kendi iç<br />

dinamikleri belirleyici oldu. Ekim ayındaki<br />

üretim artışı ile birlikte <strong>Ocak</strong>-Ekim dönemi<br />

üretimi de geçen yılın yüzde 5,2 üzerinde<br />

gerçekleşti.<br />

2017 yılı Ekim ayında inşaat malzemeleri<br />

alt sektörlerindeki sanayi üretiminde artış<br />

eğilimi ağırlık kazandı. 26 alt sektörden<br />

24’ünde üretim geçen yıla göre artarken<br />

sadece 2 alt sektörde üretim geçen yıla<br />

göre geriledi. <strong>Ocak</strong>-Ekim döneminde ise<br />

22 alt sektörde üretim geçen yılın üzerinde<br />

gerçekleşti. İnşaat malzemeleri sanayisinde<br />

ağırlıklı yeri olan sektörlerden<br />

dokuzunda, yılın ilk 10 ayında çift haneli<br />

üretim artışı gerçekleşti. Soğutma ve ısıtma<br />

donanımları, düz cam, merkezi ısıtma<br />

radyatörleri, kilit ve menteşeler, seramik<br />

sıhhi ürünleri, inşaat amaçlı beton ürünleri,<br />

kablolar ile musluk vana ve valfler üretimi<br />

yüzde 10’un üzerinde büyüme gösterdi.<br />

Yıl genelinde zayıf kalan mermerler,<br />

hazır beton ile seramik karo üretimleri de<br />

toparlanmaya başladı. İlk 10 aylık dönem<br />

itibarıyla üretimi gerileme gösteren sadece<br />

dört sektör kaldı.<br />

Avrupalı şehirler arasında İstanbul’un<br />

gayrimenkul pazarındaki konumu<br />

Aralık 2017 Sektör Raporu’nun özel bölümünde,<br />

inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri<br />

sanayisi açısından gayrimenkul<br />

sektörünün gelişiminin büyük önem taşıdığı,<br />

bu çerçevede İstanbul’un uluslararası<br />

ölçekte ve nitelikte bir gayrimenkul<br />

pazarına sahip olarak Avrupalı şehirler ile<br />

rekabet içinde bulunduğu vurgulandı.<br />

2013 yılında Avrupalı şehirler içinde ilk<br />

sırada yer alan İstanbul ile ilgili değerlendirmeler<br />

raporda şöyle sıralandı: İstanbul<br />

gayrimenkul pazarı 2013 yılına kadar<br />

mevcut potansiyelini kullanarak yerli ve<br />

yabancı yatırımcılar için çekim oluşturmayı<br />

başardı. İstanbul 2013 yılında 31<br />

Avrupalı şehir içinde gelişme beklentileri<br />

itibarıyla ilk sırada yer aldı. Ancak İstanbul’un<br />

performansı 2013 yılından sonra<br />

hızla gerilemeye başladı. 2016 yılında<br />

mevcut koşullar içinde İstanbul gayrimenkul<br />

pazarında beklentiler önemli ölçüde<br />

geriledi. İstanbul yatırımlarda 29’uncu<br />

sıraya, gelişme beklentilerinde ise 27’nci<br />

sıraya düştü. 2017 yılında da gerileme<br />

devam etti. İstanbul 31 Avrupa şehri içinde<br />

en alt sıraya indi. Gerilemede pazarın<br />

kendi dinamiklerindeki zayıflamayla birlikte<br />

siyasi, dış politika ve güvenlik konularında<br />

yaşanan gelişmeler de etkili olmaya<br />

devam ediyor.<br />

16<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Aktüel<br />

İZODER Başkanı Levent Pelesen:<br />

“Bilimsellikten uzak beyanlarla<br />

kamuoyu yanlış yönlendiriliyor”<br />

Yalıtım konusunda kamuoyu ve sektörü bilinçlendirmeyi amaç edinen İZODER, geçtiğimiz<br />

Haziran ayında Londra’da, kısa süre önce de Manisa’da bir apartmanda meydana gelen<br />

yangın sonrasında yaşanan tartışmalara yönelik bir açıklama yaptı.<br />

İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent<br />

Pelesen, “Bilinçsizce yapılan beyan ve<br />

yorumlar kamuoyunda yanlış algıya yol<br />

açıyor. Yangının binanın dış cephesinde<br />

yayılması ile mantolamanın bir ilgisi yok.<br />

Mantolama, Yangın Yönetmeliği’ne uygun,<br />

güvenli bir uygulamadır” diyerek, ısı<br />

yalıtımı ile ilgili bilinmesi gereken doğruları,<br />

10 maddede kamuoyu ile paylaştı.<br />

Yalıtım sektörünün çatı örgütü Isı Su Ses<br />

ve Yangın Yalıtımcıları Derneği-İZODER<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen,<br />

“Son dönemde rezidans, hastane, konutlarda<br />

meydana gelen ve dış cephelerde<br />

yayıldığı görülen yangınların, ülkemizde<br />

‘Mantolama’ olarak adlandırılan ‘ısı yalıtımı’<br />

sistemleri ile bir ilgisi yok. Binaların<br />

dış cephelerinde çok hızlı yayıldığı ifade<br />

edilen söz konusu yangınları incelediğimizde,<br />

bu binalarda baca etkisine sebebiyet<br />

veren giydirme cephe detaylarının<br />

kullanıldığı anlaşılıyor. Bu binalarda Taşyünü<br />

gibi yanmayan yalıtım malzemeleri<br />

kullanılmış olmasına rağmen, son zamanlarda<br />

kullanımı yaygınlaşan yanıcı<br />

dış cephe kaplamalarının yangınların<br />

etkisini artırdığı görülüyor. Ülkemizdeki<br />

mevzuat, bu tür havalandırmalı giydirme<br />

cephe detaylarında hiçbir malzemenin<br />

yanmaması gerektiğini ifade ediyor. Bu<br />

detaylar değerlendirilmeden bilinçsizce<br />

yapılan tüm beyanlar, kamuoyunda yanlış<br />

bir algı oluşmasına neden oluyor. Hâlbuki<br />

bırakın yangının büyümesine mantolamanın<br />

neden olmasını, söz konusu binalarda<br />

mantolama bile olmadığı ortaya<br />

çıktı” dedi.<br />

İZODER Başkanı Levent Pelesen, 10<br />

maddede özetlediği, yalıtım ile ilgili bilinmesi<br />

gereken doğruları şöyle sıraladı:<br />

1 - Meydana gelen tüm cephe yangınlarında<br />

yapılan uygulamaların nasıl olduğuna<br />

dikkat etmeden hepsini sanki mantolamaymış<br />

gibi ele alarak yayınlanan<br />

haberler ve bilimsellikten uzak beyanlar,<br />

tüketici nezdinde olumsuz bir algı yaratıyor.<br />

Tüketicilerin yanlış yönlendirilmemesi<br />

için yıllardır yalıtım konusundaki çalışmalarını<br />

bilimsel temelde ve tarafsız bir<br />

şekilde, uluslararası standartlara dayanarak<br />

sürdüren İZODER gibi kurumların<br />

açıklamalarına itibar edilmesi çok önemli.<br />

2 - Ülkemizde, Taşyünü, EPS, XPS gibi<br />

malzemeler ile mantolama yapılması<br />

mümkündür. Ancak kamuoyuna sunulan<br />

bazı bilgilerde ciddi hatalar var. Bunlardan<br />

biri de; ‘Mantolamanın Yangın Yönetmeliği’ne<br />

aykırı olduğu yönündeki yanlıştır.<br />

Mantolama, yangın yönetmeliğine<br />

aykırı değil, Binaların Yangından Korunması<br />

Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak<br />

farklı bina türlerinde farklı ürünler ile<br />

sunulabilen bir çözümdür.<br />

3 - Daha çok konut türü binalarda tercih<br />

edilen mantolamada, ısı yalıtım malzemelerinin<br />

duvarla arasında boşluk kalmayacak<br />

şekilde yapıştırılması ve mekanik<br />

olarak dübellerle sabitlenerek üzerinin<br />

sıva katmanları ile kaplanması doğru bir<br />

uygulamadır.<br />

4 - Buna karşılık cephelerde yapılan başka<br />

uygulama çeşitleri de bulunuyor. Son<br />

zamanlarda ticari yapılar başta olmak<br />

üzere tercih edilen en yaygın uygulamalardan<br />

biri de giydirme cephe uygulamalarıdır.<br />

Giydirme cephelerde de ısı yalıtımı<br />

dış cepheye uygulanmakta ancak mantolamadan<br />

farklı olarak binaya estetik görüntü<br />

veren ve yalıtımla alakası olmayan<br />

dış cephe kaplamaları ile duvar arasında<br />

havalandırma boşluğu kalacak şekilde<br />

cepheye asılmaktadır. Yangın güvenliği<br />

açısından, bu havalandırma boşluğunun,<br />

baca etkisi yaparak yangınların cephede<br />

hızlıca yayılmasına sebebiyet verebildiği<br />

biliniyor. Oysa bu detaylarda yanıcı ürünlerin<br />

kullanılmaması gerekiyor.<br />

5 - Yönetmeliğe göre mantolamada kullanılacak<br />

olan ürünler, binanın yüksekliğine<br />

göre belirleniyor. Yüksekliği 28,5 metrenin<br />

üzerinde olan binalarda mantolama<br />

yapılacaksa yönetmeliğe uygun olarak<br />

taşyünü içeren sistemleri öneriyoruz. Bu<br />

yükseklik kabaca 9-10 kata denk geliyor.<br />

6 - Yüksekliği 28,5 metrenin altında olan<br />

Levent Pelesen / İZODER Yönetim Kurulu Başkanı<br />

binalarda ise yalıtım uygulamaları olarak,<br />

Taşyününün yanı sıra EPS veya XPS de<br />

kullanmak mümkün.<br />

7 - Yönetmeliğe göre EPS ve XPS ile yapılan<br />

uygulamalarda pencere kenarlarına<br />

üstten en az 30 cm, yanlardan ise en az<br />

15’er cm Taşyünü gibi yanmaz malzemeler<br />

ile bariyer yapılması gerekli.<br />

8 - Eğer EPS ve XPS ile mantolama çözümü<br />

oluşturulduysa zemin seviyesinden<br />

1,5 metrelik mesafede, üzerinin yanmayan<br />

bir malzeme ile kaplanması gereklidir.<br />

9 - Yönetmelikte doğrudan mantolama<br />

ile ilgili hükümler varken, ‘Mantolama Yönetmeliğe<br />

aykırıdır’ iddiasını, iyi niyetli ve<br />

hakkaniyetli bir yaklaşım olarak görmüyoruz.<br />

10 - Konut ve işyerlerindeki enerji tüketimini<br />

önemli ölçüde azaltmanın ve her<br />

mevsim konforlu yaşamanın yolu, binalarımıza<br />

ısı yalıtımı yaptırmaktan geçiyor.<br />

Belgeli ustalar tarafından, doğru yalıtım<br />

ürünleri ile mevzuatlara uygun yapılan<br />

mantolama uygulamaları tüketiciler tarafından<br />

güvenle tercih edilebilir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 17


Gyoder Gösterge ‘Türkiye Gayrimenkul Sektörü 2017-3. Çeyrek Raporu’ yayınlandı<br />

Teşvikler gayrimenkul sektörünü<br />

hareketlendirdi<br />

Aktüel<br />

GYODER’in, Türk Ekonomi Bankası (TEB) katkılarıyla hazırladığı raporda; 2017 yılı 3.<br />

Çeyrekte, 2. Çeyreğe göre %14,5, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %10 oranında bir<br />

büyüme yakalandığı belirtildi. Raporda ayrıca, 2017 ilk yarıyılında görülen yeni konut satışlarındaki<br />

yavaşlamanın 3. Çeyrekle birlikte tekrar pozitif bir seyir izlediğine dikkat çekildi.<br />

GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul<br />

Yatırım Ortaklığı Derneği), dünya ve Türkiye<br />

ekonomisinden, temel makroekonomik<br />

göstergelere, sektör içi üretim rakamlarından,<br />

çeşitli istatistiklere kadar önemli<br />

bilgiler aktaran ‘GYODER Gösterge’ ile<br />

gayrimenkul sektörüne ışık tutmaya devam<br />

ediyor. 2017 yılında da Türk Ekonomi<br />

Bankası (TEB) katkılarıyla hazırlanan<br />

GYODER Gösterge, tasarımında ve içeriğinde<br />

gerçekleştirilen revizyonlar sonucu<br />

yepyeni bir kimlikle yayınlanıyor. Temel<br />

ekonomik verilerin yanı sıra konut, krediler,<br />

AVM, ofis, lojistik, turizm ve GYO gibi<br />

gayrimenkulün tüm alt segmentlerini kapsayan<br />

raporda, Prof. Dr. Emre Alkin’in de<br />

değerlendirmeleri yer alıyor. Rapor, aynı<br />

zamanda GYODER Gösterge’nin yenilenen<br />

web sitesi ile dijital ortama taşınıyor.<br />

Türkiye gayrimenkul sektörünün dinamiklerinin<br />

incelendiği GYODER Gösterge<br />

2017-3. Çeyrek Raporu’nda; ilk kez satılan<br />

konutlarda 2. Çeyreğe kıyasla yüzde<br />

20’lik bir artış görülürken, ikinci el satışlarda<br />

yaşanan daralmanın yüzde 1,4 seviyesinde<br />

gerçekleştiği vurgulandı. 2017<br />

ilk yarıyılında görülen yeni konut satışlarındaki<br />

yavaşlamanın 3. Çeyrek ile birlikte<br />

tekrar pozitif bir seyir izlediği ancak bu seyirde<br />

ağırlıklı olarak tapu harç indiriminden<br />

yararlanmak üzere yapılan satışların<br />

etkili olduğu ifade edildi. Raporda, gayrimenkul<br />

sektörü ile ilgili gelişmeler, şu bilgi<br />

ve değerlendirmelerle aktarıldı:<br />

Konutlarda fiyat artışı yavaşladı<br />

Geçtiğimiz yıl toplam konut stokuna 752<br />

bin 868 yeni konut eklendi. Yüzölçümü<br />

bazında; yapı ruhsatı adeti önceki yılın<br />

aynı dönemine göre %50,8 artarken, yapı<br />

kullanma izin belgesi adeti %2,9 azaldı.<br />

Daire sayılarına göre yapı ruhsatı miktarı<br />

önceki yılın aynı dönemine göre %55,4,<br />

yapı izin belgesi miktarı ise %0,9 oranında<br />

artış gösterdi. Yeni konut üretimi<br />

ve tamamlanan konutların arzı devam<br />

ederken, TCMB verilerine göre 2017 yılı<br />

2. Çeyreği ile birlikte konut fiyat endeks<br />

artışının yavaşlama trendine geçtiği, 3.<br />

Çeyrekte de bu durumun artarak devam<br />

ettiği görüldü. Nisan ayında yüzde 13,13<br />

olan konut fiyat endeksi yıllık artışı Ağustos<br />

ayında yüzde 11,31’e kadar geriledi.<br />

Başka bir deyişle, konut fiyatlarındaki artış<br />

yavaşladı.<br />

Konut kredisi faizleri yükseldi<br />

Kullanılan yeni konut kredisi miktarı 2017<br />

yılının ikinci çeyreğinde, bir önceki yılın<br />

aynı dönemine göre yüzde 33 artarak,<br />

17,8 milyar TL’ye ulaştı. Bu oran 2016<br />

son çeyreğinde ise yüzde 87 olarak en<br />

yüksek seviyesini görmüştü. Ortalama<br />

kredi tutarı ise 2017’nın ikinci çeyreğinde<br />

bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde<br />

18,7 artarak 142 bin TL oldu. Konut kredisi<br />

faiz oranlarındaki düşüş 2016’nın ikinci<br />

çeyreğinden bu yana devam ederken, bu<br />

yılın ikinci çeyreğinden itibaren faizlerde<br />

yükselme görüldü. Eylül 2017 itibarıyla<br />

konut kredilerinde aylık faiz oranı yüzde<br />

1,01, bileşik faiz oranı ise yüzde 12,88<br />

seviyesinde gerçekleşti.<br />

Konut kredilerinin payı<br />

%38,2 arttı<br />

Bankalardaki kredi mevduat rasyosunun<br />

bozulması nedeniyle artan kaynak maliyeti<br />

konut kredileri faiz oranları üzerinde<br />

baskı yarattı. Kamu bankalarının konut<br />

kredileri içerisindeki payı 2016 yılı ikinci<br />

çeyreğinde yüzde 33 olup 2017 ikinci<br />

çeyreğinde yüzde 41’e yükseldi. 2017<br />

Eylül ayı itibarıyla konut kredilerinde aylık<br />

faiz oranı yüzde 1,01, yıllık bileşik faiz<br />

ise yüzde 12,88 seviyesinde gerçekleşti.<br />

Toplam konut kredisi hacmi ise 2017 yılı<br />

ikinci çeyrek itibarıyla 180 milyar TL’yi<br />

aştı. Konut kredilerinin bireysel krediler<br />

içindeki payı hem bir önceki yılın aynı dönemine<br />

göre hem de bir önceki çeyreğe<br />

göre artarak yüzde 38,2 oldu. Takipteki<br />

konut kredileri, hem miktar hem de toplam<br />

konut kredileri içindeki oran olarak<br />

2017 ilk çeyreğine göre azalma gösterdi.<br />

Tüketicinin tercihi senet oldu<br />

Markalı konut projelerinden konut satın<br />

alan tüketiciler, 2017 yılı 3. Çeyrekte peşinat,<br />

senet ve banka kredisi kullanımı seçeneklerinden<br />

en fazla senet kullanımını<br />

tercih etti. 2017 yılı son çeyrek dönemde<br />

stok erime hızı yüzde 3,2 oranında gerçekleşti<br />

ve markalı konut projelerinde<br />

yapılan satışların yüzde 4,5’lik oranı ise<br />

yabancı yatırımcılara yapıldı.<br />

Yabancıya konut satışında<br />

teşviklerin etkisi hissedildi<br />

Yabancıya konut satışları 2. çeyreğe göre<br />

yaklaşık yüzde 6, 2016 yılının aynı dönemine<br />

göre yaklaşık yüzde 47 artış ile 5 bin<br />

646 adet seviyesinde gerçekleşti. 3. çeyrekte,<br />

Suudi Arabistan ve Irak vatandaşlarına<br />

yapılan konut satışlarının yabancıya<br />

konut satışlarındaki payı yaklaşık yüzde<br />

31 olarak gerçekleşti. Yabancıya konut<br />

satışlarında uygulanan vergi muafiyeti<br />

ve vatandaşlık izni gibi teşviklerin etkisi<br />

hissedildi. 2017’nin ilk 9 ayında, yabancıların<br />

gayrimenkul yatırımlarında en çok<br />

tercih ettiği il İstanbul oldu. İstanbul aynı<br />

döneme göre yüzde 25’lik bir artış gösterdi.<br />

Yabancıların 2016 ve 2017’nin ilk 9<br />

ayında tüm gayrimenkul çeşitleri bazında<br />

Türkiye’de yaptıkları yatırımlar; alan bazında<br />

aynı döneme göre yüzde 6,3 artış,<br />

işlem sayısı bazında ise yüzde 10,3 artış<br />

gösterdi. 2017’nin ilk 9 ayında, bir önceki<br />

yılın aynı dönemine göre Almanya vatandaşları<br />

tarafından yapılan gayrimenkul<br />

yatırımlarında; alan bazında yüzde 67,<br />

kişi sayısı olarak ise yüzde 16 oranında<br />

artış yaşandı.<br />

Kaynak maliyetindeki artış, konut<br />

kredi faiz oranlarını baskılıyor<br />

Ülkemizde mevcut duruma bakıldığında,<br />

konut fiyatlarının yüksek olması ailelerin<br />

konut satın alımında belli bir oranda banka<br />

kredisi kullandığı gerçeğini gösteriyor.<br />

Konut fiyatlarının kişilerin gelirleriyle karşılaştırıldığında<br />

çok yüksek olduğu, konut<br />

kredilerinin düşük maliyetli ve uzun vadeli<br />

olarak verilebilmesi durumunda, kişilerin<br />

bunları geriye ödeyebilmelerinin mümkün<br />

olduğu gerçeği gözlemleniyor. Konut kredisi<br />

faiz oranları <strong>Ocak</strong>-Eylül döneminde<br />

ortalama aylık yüzde 0,98’idi; ancak özellikle<br />

son 3 ayda yüzde 1’i aşan oranlar<br />

gözlemleniyor. Artan kredi maliyetlerinin<br />

göreli olarak talebi azaltması bekleniyor.<br />

18<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

AGT’den yeni yılda<br />

yeni ürünler<br />

Dünyanın modasını sizlerle buluşturan, Türkiye’nin önde gelen<br />

mobilya bileşenleri markası AGT, yeni yılda yeni<br />

ürünleriyle yaşam alanlarınıza büyüleyici bir<br />

güzellik katacak. Doğadan ilham alan renklerin<br />

ve dokuların kullanıldığı AGT’nin yeni parke<br />

serileri; Bella, Natura Slim & Large ve Legno<br />

Lamine ahşabın doğallığını mekanlarınıza<br />

taşıyacak. Yepyeni Panel renkleriyle ise farklı zevklere hitap<br />

edecek.<br />

Türkiye’nin önde gelen mobilya bileşenleri<br />

markası AGT, <strong>2018</strong>’e yepyeni ürünleriyle<br />

merhaba diyecek. AGT, doğadan<br />

ilham aldığı renkleriyle, leke tutmayan,<br />

kolay temizlenen parkeleriyle ve yeni panel<br />

renk seçenekleriyle önümüzdeki yıla<br />

damgasını vuracak.<br />

Özgün tasarımlarıyla modanın öncüsü<br />

AGT’nin yeni parke serilerinden Bella; 8<br />

mm kalınlığı, doğadan ilham alan renkleriyle<br />

yaşam alanlarınızdaki mutluluğa<br />

eşlik ediyor. Dar ve geniş ölçüleri bulunan<br />

Natura Slim & Large Serisi, gerçek ağaç<br />

hissi veren, senkronize yüzey dokusu, 8<br />

mm kalınlığı ile yaşam alanlarına doğanın<br />

huzurunu getiriyor. Natura Slim & Large<br />

Serilerinin parke tasarımlarının aynı olması<br />

sebebiyle birlikte de kullanılabiliyor.<br />

14 mm kalınlığı ile fark yaratan Legno Lamine<br />

Serisi ise dünya ormanlarından izler<br />

taşıyor. AGT parkeler, patentli klik sistemi<br />

sayesinde çok kolay uygulanıyor, zamanla<br />

açılma yapmıyor ve zamandan tasarruf<br />

sağlıyor. Aynı zamanda ısıya ve aşınmaya<br />

dayanıklı, üstün sızdırmazlık özelliği<br />

olan AGT Parkeler, uzun yıllar boyunca<br />

kullanım kolaylığı sağlıyor.<br />

Ahşabı teknoloji ve tasarımla buluşturan<br />

AGT yeni parkelerinin<br />

yanı sıra,<br />

panel kartelasına<br />

yeni eklediği;<br />

metalik renk ve<br />

dokular taş hissini veren uygulamalar ile<br />

yaşam alanlarınızın atmosferini değiştiriyor.<br />

Yüksek leke dayanımı sayesinde kolay<br />

temizlenebilen, üstün yüzey kalitesine<br />

sahip AGT Panel ile mekanlar artık daha<br />

ferah.<br />

AGT’nin yeni parke serileri ve panel renkleri<br />

<strong>2018</strong>’in ilk haftalarında satış noktalarında<br />

yerlerini alacak.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 19


PERI DUO<br />

Tek bir sistem ile<br />

perde, kolon ve döşeme imalatı<br />

DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa<br />

sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme<br />

yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir<br />

sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,<br />

perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.<br />

Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu<br />

DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen<br />

ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma<br />

kapasitesine sahiptir.<br />

<strong>Malzeme</strong> yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde<br />

tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.<br />

DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici<br />

alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça<br />

kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye<br />

sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde<br />

çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem<br />

elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği<br />

arttırır.<br />

DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.<br />

Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini<br />

de en aza indirir.<br />

Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir<br />

olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için<br />

kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi<br />

malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde<br />

tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı<br />

azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.<br />

DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin<br />

bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi<br />

ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme<br />

alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli<br />

derecede azalır.<br />

Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım<br />

Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı<br />

iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.<br />

DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.<br />

Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller<br />

için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,<br />

günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş<br />

kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde<br />

keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma<br />

indirir.<br />

Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli<br />

vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da<br />

azaltılabilir.<br />

DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının<br />

çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.<br />

DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,<br />

hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek<br />

monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya<br />

getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı


ir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay<br />

istiflenebilmelerine olanak tanır.<br />

Bağlantı elemanları;<br />

, Panelleri birbirine bağlamak için,<br />

, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,<br />

, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,<br />

kullanılır.<br />

DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme<br />

imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının<br />

monte edildiği yer olarak görev yapar.<br />

DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,<br />

kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.<br />

Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine<br />

bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa<br />

doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm<br />

sunar.<br />

Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı<br />

DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey<br />

elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay<br />

bir şekilde değiştirilmesidir.<br />

DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden<br />

yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım<br />

ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.<br />

Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir<br />

edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.<br />

Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar<br />

DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda<br />

gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.<br />

Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer<br />

Strip Kolon imalatı için kullanılır.<br />

2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.<br />

Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.<br />

Köşe bağlayıcısı kolayca panele<br />

takılır ve sonra çok amaçlı<br />

panele DUO köşe saplaması ile<br />

bağlanır ve güvenli hale gelir.<br />

DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum<br />

DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı<br />

olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren<br />

diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu<br />

bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde<br />

görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu<br />

oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan<br />

bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.


GC Group İç ve Dış Tic.Ltd.Şti– 3.Havalimanı Kar Küreme Binası<br />

Havalimanı destek binalarında da<br />

PERİ imzası…<br />

Hazırlayan : İnş. Müh.Tolga APAYDIN<br />

PERI KALIP VE İSKELELERİ<br />

Yeri<br />

: ARNAVUTKÖY/İSTANBUL<br />

İş Veren<br />

: İGA HAVALİMANLARI İNŞ.ADİ ORT.<br />

Yüklenici Firma : GC GROUP İÇ VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ<br />

Proje Müdürü : Ömer Türker<br />

Kaba İnşaat Süresi : 12 ay<br />

PROJEDE KULLANILAN PERI<br />

KALIP SİSTEMLERİ<br />

Döşeme Kalıpları:<br />

3.Havalimanı destek binaları ihalesi kapsamında<br />

GC GROUP İÇ VE DIŞ TİC.LTD.<br />

ŞTİ firmasının yapımını üstlendiği bakım<br />

merkezi, kar küreme binası, katı atık binası,<br />

meteoroloji binası, trafo binası, idari<br />

bina ve köpek barınağı gibi pek çok farklı<br />

yapıyı aynı solukta imal edebilmek adına,<br />

şantiye ekibi ile birlikte kalıp dizaynları ve<br />

devir planları hassasiyetle oluşturulmuş<br />

ve şantiye sevkiyat programına paralel<br />

sevkiyatlar gerçekleştirilmiştir.<br />

Projenin zorlu yanlarının belki de en başında<br />

geleninin; çok sayıda farklı binanın<br />

aynı anda başlayan imalatlarındaki kalıp<br />

22<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Proje ile ilgili genel bilgiler:<br />

Katı Atık Ayrıştırma Tesisi, Kaba işleri,<br />

İnce işleri, alt yapı işleri ve çelik işleri<br />

olarak ayrışmış birim fiyatlı anahtar<br />

teslim projedir.<br />

İşin Süresi: 7 Ay<br />

Detaylı Tanımı: Katı Atık Ayrıştırma<br />

tesisi 3 Binadan (Merkez Bina, Ofis<br />

Binası ve Trafo Binası) oluşmaktadır.<br />

Toplamda 4.000 m² kapalı alanı olan<br />

ve döşeme yüksekliği yaklaşık 10<br />

metre olan inşaat alanımız bulunmaktadır.<br />

Avrupanın en büyük katı atık ayrıştırma<br />

tesisi olup, 3. Havalimanında<br />

yüksek döşemesi bulunan nadir binalardandır.<br />

İş Durumu: 15.03.2017 tarihi itibariyle<br />

başladı ve 15.07.2017 itibariyle<br />

tamamlanmıştır.<br />

Bakım Merkezleri Bölgesi<br />

Köpek Barınağı<br />

Meteoroloji Binası<br />

Kar Temizleme Merkezi<br />

Bakım Merkezi<br />

Proje Tanımı: Bakım Bölgesi, Kaba işleri<br />

birim fiyatlı anahtar teslim projedir.<br />

İşin Süresi: 4 Ay<br />

Detaylı Tanımı: Bakım Bölgesi 4<br />

Binadan oluşmaktadır. Toplamda<br />

17.000 m² kapalı alanı olan inşaat<br />

alanımız bulunmaktadır. Avrupanın en<br />

büyük bakım tesisleridir. Döşeme yükseliği<br />

yaklaşık 8 ila 12 metre arasında<br />

değişkenlik göstermektedir. Bakım<br />

Bölgesi 3. Havalimanında yüksek döşemeli<br />

ve uzun kolonlu binalardandır.<br />

Meteoroloji Merkezi havalimanı ATC<br />

kulesiyle koordineli olarak çalışmakta<br />

ve kule yüksekliği yaklaşık 24 metreyi<br />

bulmaktadır.<br />

İş Durumu: 15.06.2017 tarihi itibariyle<br />

başladı.<br />

sirkülasyon detaylarının doğru bir şekilde<br />

planlanması olduğundan, sıkışık imalat<br />

takviminde bu planlama ve sevkiyatlar<br />

şantiye ekibi ile koordineli olarak oluşturulmuş<br />

ve uygulanmıştır.<br />

Döşeme kalıplarında PD8 İskele sistemi,<br />

GT24 kafes kiriş mahyalar ve VT20 ahşap<br />

kiriş ızgaralar kullanılmıştır.4,5mm<br />

et kalınlığında Ø60,3mm çapında, sıcak<br />

daldırma galvanizli borulardan imal edilen<br />

PD8 iskele sisteminin ve ana taşıyıcı<br />

mahya olarak kullanılan GT24 kafes<br />

kirişlerin yüksek taşıma gücü kapasitesi<br />

sayesinde, daha az sayıda yük kulesi kullanılmış<br />

ve bu sayede iskele kurulum, devir<br />

işçilik ve sürelerinde ciddi tasarruflar<br />

sağlanmıştır.<br />

Yüksek tabliyelerde uygulanan; yük kulelerinin<br />

zeminde oluşturulup vinç yardımı<br />

ile nihai kurulum noktasına taşınması<br />

uygulaması ile iş güvenliği ve devir hızı<br />

açısından geleneksel sistemlerin kullanıldığı<br />

benzer uygulamaların çok ötesine<br />

geçilmiştir.<br />

Döşeme kalıbı kurulum aşamasındaki bir<br />

diğer dikkat edilmesi gereken husus ise<br />

kalıp kenar korkuluk ve bariyerlerinin,<br />

çalışanları düşme tehlikelerine karşı koruyabilmesidir.<br />

Bunun için uygulanacak<br />

yaşam halatlarının yanı sıra PERI’nin<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 23


PROJEDE KULLANILAN KALIP SİSTEMLERİ:<br />

DÖŞEME KALIBI<br />

PD8 YÜK İSKELESİ<br />

KATI ATIK BERTARAF BİNASI : 2.000m2<br />

BAKIM MERKEZİ : 3.000m2<br />

KAR KÜREME BİNASI 2.500m2<br />

METEOROLOJİ BİNASI : 250m2<br />

TRAFO BİNASI<br />

: 650m2<br />

KÖPEK BARINAĞI<br />

: 800m2<br />

TOPLAM<br />

A = 9.200m2 hmax= 12,25m<br />

PERDE KALIBI<br />

KOLON KALIBI<br />

TRIO SİSTEM PERDE KALIBI<br />

A = 390m2 H=6,60m<br />

TRIO SİSTEM KOLON KALIBI<br />

8 SET 105X105cm H=10,50m<br />

VARIO GT24 SİSTEM KOLON KALIBI<br />

5 SET 100X100cm H=9,00m<br />

TIRMANIR KONSOLLAR<br />

CB160 SİSTEM TIRMANIR PLATFORMLAR<br />

GÜVENLİK EKİPMANLARI<br />

MERDİVEN MODÜLÜ<br />

PERI UP MODÜLER İSKELE SİSTEMİ<br />

150X300cm H=12,30m<br />

KOLON KALIPLARI İÇİN EMNİYET KAFESLİ MERDİVEN MODÜLÜ<br />

DÖŞEME KALIBI İÇİN PROKIT KENAR BARİYERLERİ<br />

24<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

PROJE MÜDÜRÜ SN.ÖMER TÜRKER YORUMU:<br />

PERI ile daha önceden 3. Boğaz Köprüsü’nde de çalışma<br />

imkanımız olmuştu. GC GROUP firmasıyla 3. Havalimanı’nda<br />

PERI ile gerek getirdiği çözümler, gerek mobilizasyon<br />

ve mali açıdan bizlere destekleri her daim önümüzü<br />

açacak biçimde oldu. 3. Havalimanı’ndaki Projemizde PE-<br />

RI’nin kurulumu ve sökümü kolay olan yüksek kolon kalıpları<br />

ve döşeme iskele sistemlerini başarıyla uyguladık. Bir<br />

projede gerekli olan 2 etkenden birisi malzeme ve diğeri<br />

ise işçiliktir. PERI ekipmanları, sistemleri ve malzemeleri<br />

o kadar yaygın kullanılmakta ki, ekiplerimiz herhangi bir<br />

süpervizör desteğine ihtiyaç duymamış olup, gerekli tüm<br />

kurulumları daha önceden birçok projede gerçekleştirdiğinden<br />

dolayı 3. Havalimanı’ndaki projelerimizin de imalatlarını<br />

ivedilikle tamamlamıştır. Mobilizasyon, projelendirme,<br />

sevkiyat ve diğer ihtiyacımız olan tüm konularda PERI’nin<br />

özverili çalışmasını her daim hissettiğimizi belirtmek ister<br />

ve PERI’ye teşekkürlerimizi iletiriz.<br />

geliştirdiği PROKIT sistem koruma bariyerleri<br />

ana taşıyıcı mahya kafes kiriş<br />

GT24’ler ve/veya tali taşıyıcı ahşap kiriş<br />

VT20’lere takılabilen tek tip korkuluk tutacaklarına<br />

uygulanan, hem malzeme hem<br />

de personeli düşmelere karşı koruyabilen<br />

kenar bariyer sistemi de önemli bir güvenlik<br />

açığını kapatmış bulunmaktadır.<br />

Kolon Kalıpları :<br />

Katı atık bertaraf merkezi binasında bulunan<br />

guseli kolonlar için VARIO GT24<br />

sistem kolon kalıbının esnek kurulum ve<br />

boyutlandırılabilme imkanlarından faydalanarak,<br />

9m yüksekliğinde guseli kolonlar<br />

guse betonları da beraber tek seferde dökülebilecek<br />

şekilde imal edilmiştir.<br />

Diğer ölçülerdeki düz kolonların imalatında<br />

ise TRIO oversize kolon kalıbı kullanılmıştır.Trio<br />

kolon kalıbı ile 20x20cm den<br />

105x105cm ebatlarına kadar her türlü<br />

kolonu tie-rod ihtiyacı olmadan dökülebilmektedir.<br />

Hızlı devir edilebilme özelliği<br />

sayesinde 10m yüksekliğinde TRIO kolon<br />

kalıpları günlük döküm yapılarak projede<br />

yüksek imalat hızlarına ulaşılmıştır.<br />

Tüm kolon kalıplarının betonlama platformlarına<br />

erişim için arka kafesli merdiven<br />

modülleri monte edilmiş ve kalıplar<br />

ile merdivenlerin de devri sağlanmıştır.<br />

Merdiven Modülü :<br />

Döşeme kalıbına erişim noktasında da<br />

güvenlik ve verimliliği ön planda tutan<br />

GC GROUP, PERI UP sistemin bir başka<br />

uygulama alanı olan merdiven modülünden<br />

de saha çalışanlarının kullanımına<br />

sunmuş, kalıp imalatı için döşeme üzerine<br />

erişimi güvenlikten taviz vermeden en<br />

uygun sistem ile çözmüştür.<br />

PERI İle Başarılı İnşaatlar…….. !<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 25


Yeni İstanbul Swissotel<br />

Doka Otomatik Tırmanır Kalıp Sistemi<br />

ile yükseliyor<br />

İstanbul Esenyurt’ta içinde AVM ve rezidans da bulunan Kozapark Projesi’nin en dikkat<br />

çekici yapısı Swissotel. İstanbul’un en yüksek binaları arasına girecek olan otel projesi,<br />

Doka otomatik tırmanır kalıp sistemi SCP ile yükseliyor. Swissotel, yeni oteli ile 213<br />

metreye kadar yükselerek dikkatleri üzerine çekmeye hazırlanıyor.<br />

Yüksek yapılarda en güvenli ve en hızlı<br />

çözümler sunan Doka, değişik geometrisi<br />

ve yüksekliği ile fark yaratacak olan<br />

yeni Swissotel için de tercih sebebi oldu.<br />

<strong>2018</strong>’in sonlarında tamamlanması planlanan<br />

yapının bu kadar hızlı ve maksimum<br />

güvenlikle ilerlemesi ise 150 yıllık tecrübeye<br />

sahip Doka kalıp iskele sistemleri<br />

mümkün olacak.<br />

Otomatik Tırmanır Kalıp sistemi ile<br />

6 günde 1 kat<br />

Yatırımcı firma Garanti Koza, bu özel yapının<br />

inşası için Doka SCP Otomatik Tırmanır<br />

Kalıp Sistemini tercih ediyor. Yüksek<br />

binaların çekirdeği için kullanılan bu modüler<br />

kalıp sistemi ile perde kalıbı ve çalışma<br />

platformu az sayıda güçlü hidrolik silindir<br />

sayesinde bir defada kaldırılarak bir sonraki<br />

döküm katına taşınıyor. SCP Otomatik<br />

Tırmanır Kalıp Sistemi ile binanın çekirdek<br />

kısmı katlardan önde gider ve bu sistem<br />

sayesinde döşeme ve perdeler tek seferde<br />

dökülebilir. Etrafı muhafaza edilmiş büyük<br />

çalışma alanı sayesinde güvenli ve hava<br />

koşullarından korunmuş bir çalışma ortamı<br />

sağlar. Platform tırmanırken malzeme<br />

konteyneri ve beton dağıtıcının da dahil<br />

26<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

olduğu ağır yükler kaldırabildiği için vinç<br />

kapasitesinden tasarruf elde edilir.<br />

SCP Otomatik Tırmanır Kalıp Sistemi’nin<br />

yanı sıra projede tercih edilen bir diğer sistem<br />

de Xclimb 60 Koruma Perdesi. Yüksek<br />

binalarda tercih edilen Xclimb 60 Koruma<br />

Perdesi, bu projede de binanın eğimli geometrisine<br />

uyum sağlayan ve proje lokasyonundaki<br />

şiddetli rüzgâra meydan okuyan<br />

yapısı sayesinde her koşulda güvenliği<br />

sağlamaya devam ediyor.<br />

Dokadek 30 ile 1 günde 1000 m2<br />

Projenin hızına hız katan bir diğer sistem<br />

ise Dokadek 30’dur. 2 farklı boyuta sahip<br />

olan döşeme kalıbı Dokadek 30 sayesinde<br />

1000 m2’lik döşeme normal uygulamalara<br />

göre 2 kat daha hızlı gerçekleşerek<br />

yalnızca 1 günde tamamlanabiliyor. Swissotel<br />

projesi için tedarik edilen 2.350 m2<br />

Dokadek 30 ile döşeme dökümleri rakipsiz<br />

bir hızla gerçekleşiyor. Ayrıca sistemin bir<br />

parçası olan 10 yıllık ömre sahip ve taşıma<br />

kapasitesi 3 ton olan Eurex 30 dikmeler<br />

sayesinde hızlı ve güvenli kurulum sağlanabiliyor.<br />

Hafif ve ekonomik Frami Xlife<br />

Kolon ve perde kalıpları içinse hafif ve elle<br />

taşınabilen Kolon ve Perde Kalıp Sistemi<br />

Frami Xlife tercih edilen projede rüzgâr ve<br />

benzeri sebepler ile vincin çalışmadığı durumlarda<br />

kolay montajlı kalıplar büyük bir<br />

avantaj sağlıyor. Sistem ön montaj gerektirmeden<br />

şantiyeye indirildiği gibi kullanılabiliyor<br />

ve aynı şekilde söküm işlemi de çok<br />

hızlı ve kolayca gerçekleştirilebiliyor. Bir<br />

yandan zamandan tasarruf sağlarken aynı<br />

zamanda diğer yöntemlere kıyasla Frami<br />

Xlife Perde ve Kolon Kalıp Sistemi işçilik<br />

masraflarını da %50 oranında azaltıyor.<br />

Veriler ve Rakamlar<br />

Proje adı: Swissotel<br />

Bulunduğu yer: İstanbul<br />

Yatırımcı firma: Garanti Koza<br />

İnşaat Başlangıcı: Mart 2017<br />

Tamamlanma tarihi: <strong>2018</strong><br />

Bina yüksekliği: 213 m / 47 kat<br />

Kullanılan sistemler:<br />

- Otomatik Tırmanır Kalıp SCP<br />

- Xclimb 60 Koruma Perdesi<br />

- Geniş yüzeyli kalıp sistemi Top 50<br />

- Dokadek 30 Döşeme Kalıbı<br />

- Perde ve Kolon Kalıbı Frami Xlife<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 27


Çözüm Ortağı<br />

Kayseri Mobilyakent’te<br />

Isıdem Yalıtım ürünleri<br />

kullanıldı<br />

Kayseri’de mobilya üretimini ve satış ofislerini bir araya<br />

getirecek Kayseri Mobilyakent projesinde ISIDEM Yalıtım<br />

ürünleri tercih edildi.<br />

Esnaf ve Sanatkârlar Değişim, Dönüşüm<br />

ve Destek (3D) Strateji Belgesi ve Eylem<br />

Planı (ESDEP) kapsamında inşasına<br />

başlanan Kayseri Mobilyakent’in ısıtma-soğutma-havalandırma<br />

sistemlerinde<br />

ISIDEM Yalıtım’ın LEED sertifikalı tesislerinde<br />

ürettiği Coolflex elastomerik kauçuk<br />

köpüğü ve Flexiduct esnek hava kanalı<br />

ürünleri kullanıldı.<br />

3 ayaktan oluşan Mobilyakent projesi<br />

Kayseri Şeker Fabrikası’nın arkası ile<br />

Kuzey Çevreyolu arasında kalan 1 milyon<br />

350 bin metrekare arazide hayata<br />

geçiriliyor. 114 milyon 938 bin TL ihale<br />

bedeli bulunan Projenin 1. ayağında kent<br />

merkezindeki Doğu Sanayi, Eski Sanayi<br />

ve Ağaç İşleri Sanayi Sitesi’ndeki mobilya<br />

üreticileri için 200 metrekare ile 1000<br />

metrekare büyüklükteki 700 işyeri yapılıyor.<br />

Sektörün en yüksek su buharı<br />

difüzyon direnç katsayısı<br />

Coolflex’te<br />

Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü Yüksek<br />

Su Buharı Difüzyon Direnci Katsayısı<br />

ile korozyon riskini minimuma indirmek<br />

adına μ ≥ 10.000 değeri ile üretiliyor.<br />

Bu değer şu ana kadar TSE tarafından<br />

tescillenmiş ürünler arasında sektörün<br />

en yüksek su buharı difüzyon direnç katsayısı<br />

olma özelliği taşıyor. Kapalı gözenekli<br />

ve homojen dağılımlı hücre yapısı<br />

sayesinde uygulandığı tesisatlarda maksimum<br />

termal performans ve yoğuşma<br />

kontrolü sağlayan Coolflex ürünleri, TS<br />

EN 13501-1 yangın yönetmeliğine göre<br />

levhalarda B,s3-d0, borularda BL,s2-d0<br />

yangın performansıyla uluslararası standartlara<br />

uygunluğuyla öne çıkıyor.<br />

Isıdem Yalıtım<br />

Dubai Big 5 Fuarı’nda<br />

ürünlerini sergiledi<br />

ISIDEM Yalıtım, 26 – 29 Kasım tarihleri<br />

arasında Dubai’de düzenlenen ve<br />

inşaat sektörünün önde gelen temsilcilerinin<br />

katıldığı The Big 5 Show 2017<br />

Uluslararası <strong>Yapı</strong> Fuarı'nda yenilikçi<br />

ürünlerini sergiledi.<br />

İnşaat sektörü açısından önemli ve<br />

stratejik bir tüketim merkezi olan Körfez'in<br />

en önemli yapı fuarlarından<br />

The Big 5 Show 2017’ye 60 ülkeden<br />

2.500’den fazla<br />

firma katıldı. ISI-<br />

DEM Yalıtım’ın<br />

Coolflex elastomerik<br />

kauçuk köpüğü,<br />

Flexiduct<br />

esnek hava kanalı<br />

ve Duct Connect<br />

kanal bağlantı<br />

parçalarını sergilediği<br />

fuara 4 günde<br />

140 ülkeden<br />

yaklaşık 80.000<br />

ziyaretçi katıldı.<br />

Konuyla ilgili<br />

olarak ISIDEM<br />

Yalıtım Genel<br />

Müdürü Murat Murat Erenoğlu<br />

ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü<br />

Erenoğlu şunları<br />

belirtti: “5 kıtada,<br />

50’dan fazla ülkeye ihracat yapan ISI-<br />

DEM Yalıtım, sunduğu kaliteli ürünlerle<br />

sektörde lider markalardan biridir.<br />

Önemli ihracat potansiyeline sahip<br />

olan GCC ülkeleri pazarını yakından<br />

takip ederek, yeni ilişkiler kurduk. Yurt<br />

dışındaki fuarlar mevcut ihracat hedeflerini<br />

geliştirmede ve yeni pazarlara<br />

ulaşmada bizim için büyük önem taşıyor.<br />

Bölgenin en büyük fuarlarından<br />

olan bu fuarda da ürünlerimizi tanıtma,<br />

yeni iş olanakları yaratma ve mevcut<br />

satış noktalarımızla buluşma imkânı<br />

bulduğumuz için memnunuz.”<br />

28<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Basın Ekspres bölgesinin Prestijli Projesi<br />

‘Gül Proje Express’<br />

İntek Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

ile yükseliyor<br />

Proje hakkında genel bilgi<br />

Projenin Adı:<br />

Gül Proje Express<br />

Ana Yüklenicisi:<br />

Gül Proje<br />

Projenin Yeri:<br />

İstanbul<br />

Gül Proje tarafından Basın Ekspres yolunda,<br />

yüksek yapı kalitesi ve estetik<br />

algıyla inşa edilen Gül Proje Express,<br />

İstanbul’da yaşayanların hayatını kolaylaştırmak<br />

için tasarlandı.<br />

Gül Proje Express İstanbul’un en önemli<br />

iki ulaşım aksı olan E-5 ile TEM otoyolunu<br />

birbirine bağlayan ve resmi rakamlara<br />

göre günde 1 milyon kişinin kullandığı<br />

Basın Ekspres yolunda, 3. Havalimanı ve<br />

3. Köprü bağlantı yolunun üstünde konumlanıyor.<br />

Gül Proje Express’in karşısında 1 milyon<br />

metrekare alanı, 35 meslek grubu ve 7<br />

bin işyerinin bulunduğu İstoç Ticaret Merkezi<br />

yer alıyor.<br />

29 katlı ve 19 katlı iki blok, 100.000 m²<br />

inşaat alanıyla, 658 rezidans, 31 cadde<br />

mağazasından oluşan proje İntek Kalıp<br />

ve İskele Sistemleri ile yükseliyor.<br />

Proje Kat Bilgileri:<br />

A blok:<br />

5 Bodrum Kat, 1 Zemin Kat, 29 Normal<br />

Kat<br />

B blok:<br />

5 Bodrum Kat, 1 Zemin Kat, 19 Normal<br />

Kat<br />

30<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Projede Kullanılan İntek Kalıp ve<br />

İskele Sistemleri:<br />

Perde kolon kalıplarında ‘’PANEMAX’’<br />

vinçle taşınan panel kalıp sistemi tercih<br />

edilmiştir. Kolon ve perdelerin dış cephedeki<br />

kısımları için 150 A Tırmanma sisteminin<br />

tırmanma konsolları kullanılarak<br />

güvenli bir çalışma platformu oluşturulmuştur.<br />

L= 25 metretül uzunluğunda h: 300 cm<br />

yüksekliğinde 1 takım bodrum perde kalıbı,<br />

1 takım şaft perde kalıbı, 10 takım<br />

100x140 kolon kalıbı verilmiştir. Bu kalıplar<br />

ile her iki blokta da bir kattaki perde-kolonlar<br />

iki seferde dökülebilmektedir. Farklı<br />

formlara çok kolayca adapte edilebilmesi<br />

PANEMAX sisteminin en önemli özelliklerinden<br />

biridir. PANEMAX panel kalıp<br />

sistemi, 80 kN/m² (düzgün yayılı yük) gibi<br />

yüksek bir beton basıncı dayanımı, ön<br />

montaj gerektirmeden şantiyeye geldiği<br />

ilk günden itibaren kullanıma hazır olması,<br />

özel forma sahip çelik kenar profilleri<br />

ve buna uygun bağlantı kilitleri vasıtası ile<br />

panellerin yan yana ve üst üste çok pratik<br />

bir şekilde birleştirilip sökülmesi, yine<br />

çelik kenar profillerin formu ve plywood<br />

ile birleşiminde uygulanan silikon detayı<br />

sayesinde plywoodun değiştirilmeden<br />

çok tekrar kullanılabilmesi gibi özellikleri<br />

ile mükemmel bir perde-kolon kalıbı sistemidir.<br />

Panemax panellerde, pazarda yer<br />

alan diğer Avrupalı ve yerli birçok markadan<br />

farklı olarak 18 mm değil 21 mm<br />

kalınlığında plywood kullanılmaktadır. Bu<br />

özellik, eşit beton basınçlarında daha düşük<br />

sehim anlamına gelmektedir.<br />

Gül Proje ‘’ İş Güvenliği ve Çalışan Sağlığı’’<br />

konularına büyük önem vermektedir.29<br />

katlı A blok için, maksimum iş güvenliği,<br />

verimlilik ve rüzgârdan korunmak<br />

amacı ile 2,5 katı kapatan ‘’RT sistemi<br />

Rüzgâr ve Koruma Perdeleri’’ kullanılmıştır.<br />

Rüzgar ve koruma perdeleri, özellikle<br />

çok katlı yapılarda iş güvenliğini, çalışma<br />

konforunu ve buna bağlı olarak verimliliği<br />

arttıran aynı zamanda çevredeki insanları<br />

da koruyan mükemmel bir güvenlik<br />

sistemidir. Çalışılan katlarda, binanın tüm<br />

cephesini kapatarak, çalışanların yüksekten<br />

ve hava koşullarından etkilenmeden<br />

çalışmasına olanak sağlayan bu sistem,<br />

binadan dışarıya herhangi bir malzemenin<br />

düşmesini engelleyerek çevredeki insanları<br />

da korur. Sistem kule vince ihtiyaç<br />

duymadan hidrolik ekipmanlar vasıtası ile<br />

yükseltilebildiği gibi istenen durumlarda<br />

kule vinçle de yükseltilebilir. Sistemin ilk<br />

kurum ve iş bitimindeki söküm aşamalarında<br />

kule vince ihtiyaç vardır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 31


EMAAR SQUARE PROJESİ<br />

Yüksek teknoloji ürünü, güvenilir, çok<br />

yönlü, hızlı, güvenli ve ekonomik<br />

TMS Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

dünyanın her yerinde<br />

44 yıldır Türk inşaat sektörünün güvenilir<br />

kalıp ve iskele sistemlerini 50’yi aşkın ülkeye<br />

ihracatı ile dünya inşaat sektöründe<br />

ileri teknoloji ürünleri ile hizmet vermeye<br />

devam ediyor.<br />

1973 yılında üretime başlayan TMS Kalıp<br />

ve İskele sistemlerinin geliştirdiği yüksek<br />

teknoloji ürünü “CLIMBEX” Hidrolik tırmanma<br />

sistemleri ve rüzgar perdeleri;<br />

Emaar Square , Ant <strong>Yapı</strong> Sky Towers,<br />

Samsung co Al Rajhi HQ, Azenco Azerbaycan,<br />

Ataşehir Mimar Sinan Camii,<br />

Baytur Arabistan, Marina Mix 011 Hotel<br />

& Residences, Frankfurt, Viyana projelerinde<br />

başarı ile kullanıldı ve kullanılmaya<br />

devam ediyor.<br />

bir ray tarafından yönlendirilir<br />

• 70 km/saat rüzgâr hızına kadar güvenli<br />

tırmanma sağlar<br />

• Bina geometrisine göre değişkenlik gösterebilen<br />

büyük platformlar mevcuttur.<br />

• 4.5 m yüksekliğe kadar döküm yapma<br />

imkânı sağlar<br />

• Tırmanma modülü perdeye yakalayıcı<br />

pabuç ve tırmanma taşıyıcı elemanlarıyla<br />

bağlıdır<br />

• Ray, alt kaldırma kafasına bağlıdır<br />

• Alt kaldırma kafası rayı hidrolik silindir<br />

yardımıyla yukarı iter<br />

• Üst kaldırma kafası rayı otomatik yakalar.<br />

Sistem bu operasyonu 15-20<br />

dakikada tamamlayarak yüksek bir hızla<br />

tırmanmayı tamamlar<br />

CLIMBEX Hidrolik Rüzgar Perdesi Sistemi<br />

:<br />

Yüksek binalarda, çalışanları rüzgara ve<br />

düşmeye karşı önleyici, çalışma alanlarında<br />

verimliliği artıran bir sistemdir.<br />

Emaar projesinde h:24 m yüksekliği ile bu<br />

alanda Türkiye’nin en yüksek rüzgar ve<br />

koruma perdesi başarı ile uygulanmıştır.<br />

CLIMBEX® HİDROLİK<br />

TIRMANMA SİSTEMİ<br />

CLIMBEX 100, CLIMBEX 60 ve CLIM-<br />

BEX 50 hidrolik tırmanır sistemleri :<br />

Yüksek yapıların hızla çoğaldığı ülkemizde,<br />

buna uygun yapı teknolojileri de hızla<br />

ilerlemekte. Sektörün öncü firması olan<br />

TMS Kalıp ve İskele Sistemleri, AR-GE<br />

çalışmalarına verdiği önemin karşılığını<br />

almakta gecikmemiştir. TMS’nin kendinden<br />

tırmanır Climbex sistemi, hidromekanik<br />

kumandalı kaldırma ekipmanına<br />

sahiptir. Hidromekanik elemanları sayesinde<br />

sistemin vince bağımlı olmaması<br />

en büyük avantajlarından biridir.<br />

Çalışma prensibi ve diğer önemli avantajları<br />

ise;<br />

• Sistem tırmanma sırasında binaya bağlı<br />

CITY GATE PROJESİ<br />

32<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

TMS KATAR<br />

TMS’nin dünyaya açılmasının bir sonucu<br />

olan TMS Katar’ın temelleri 2015 yılında<br />

atılmış buradaki kalıp ve iskele stoku ile<br />

Goldline Metro Projesi, Al Thumama Stadyum<br />

Projesi, New Orbital Highway Phase<br />

3, Marina Mix 11 Otel & Rezidans Kulesi,<br />

Navayuga Underground Reservoir, Msheireb<br />

Phase 4 Projeleri ve başka bir çok proje<br />

ile Katar’da hizmet vermektedir.<br />

Ayrıca Katar ile sınırlı kalmayıp Ortadoğu<br />

ve Körfez ülkelerindeki, Günal-Mapa Dubai<br />

köprü, CCC Dubai Al Zahia City Center<br />

alışveriş ve başka projeler ile ülkemizin<br />

gururu olmaktadır.<br />

TMS Kalıp ve İskele sistemleri inşaat firmalarının<br />

her türlü ihtiyacına uygun en<br />

doğru sistemleri sunmakta güvenli ve kaliteli<br />

ürünleri ile bu firmaların güvenilir, hızlı<br />

ve daha ekonomik çalışmalar yapmalarına<br />

olanak sağlamaktadırlar.<br />

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de<br />

Kuzey Marmara Otoyolu, Emaar Projesi,<br />

3.Köprü Viyadükleri, 3.Havalimanı Projesi,<br />

İzmit Körfez Geçiş Projesi, Finans Kent<br />

Projesi, İzmit Hastane Projesi gibi bir çok<br />

alt yapı ve üst yapı projelerinde müşterilerinin<br />

çözüm ortağı olarak çalışmış ve çalışmaya<br />

devam etmektedir. Bu projelerde<br />

kullanılan, TMS Kalıp ve İskele sistemlerini<br />

şöyle sıralayabiliriz.<br />

Döşeme Kalıbı Sistemleri:<br />

-MKH sistem elemanları ile masa kalıbı,<br />

ağır yük iskelesi ve merdiven kulesi oluşturulabilmekte,<br />

en zor ihtiyaçlara en ideal<br />

çözümleri sunmaktadır.<br />

- SLABFLEX döşeme sistemi çok yönlü<br />

ve kullanışlı elemanlardan oluşmaktadır.<br />

Farklı projelerde döşeme planına kolayca<br />

uygulanabilmekte ayrıca değişen döşeme<br />

kalınlığına ve yüklere göre ayarlanabilmekte<br />

olup oldukça esnek bir sistedir.<br />

-KD 100 ile hemen her yükseklikte ve kalınlıkta<br />

döşeme taşıtılabilmektedir. KD 100<br />

kule dikmeler yüksek taşıma kapasiteleri<br />

ile son derece mukavemetli ve stabildir.<br />

-KUP’A İskele güçlü düğüm noktaları olan<br />

bir iskele sistemi; TMS KUP’A güçlü düğüm<br />

noktaları ve ihtiyaca göre sıklığı ayarlanabilir<br />

yatay bağlantı detayları ile gerek<br />

cephe iskelesi gerekse kalıp iskelesi olarak<br />

şantiyenizde güvenle kullanılabilecek<br />

çok yönlü örme iskele sistemidir.<br />

-KAM’A; Kalıp iskelesi veya cephe iskelesi<br />

olarak kullanabilen dikey ve yatay elemanlardan<br />

oluşmaktadır. Yatay elemanlar<br />

kama ile flaşa kilitlenerek hızlı ve güvenli<br />

montaj imkanı sağlayarak her türlü yapıya<br />

uyum sağlar.<br />

PERDE VE KOLON SISTEMLERİ<br />

- SIMPEX-SIMPEX R<br />

- VINC’I 80 PERDE VE KOLON KALIBI<br />

- VINC’I 70 PERDE VE KOLON KALIBI<br />

- HAND’I PERDE VE KOLON KALIBI<br />

- COMBI HAFİF PANO SİSTEMİ<br />

DUBAİ KÖPRÜ PROJESİ<br />

- GLOBAL HAFİF PANO SİSTEMİ<br />

ÇELİK YÜZEYLİ PANOLAR<br />

- ROUNDEX DAIRESEL PERDE:<br />

- CIREX - DAİRESEL KOLON KALIBI<br />

TIRMANMA ISKELE SİSTEMLERİ:<br />

- TRK 160‐240 TIRMANMA KONSOL-<br />

LARI<br />

- TRK 250 D BARAJ TİPİ TIRMANMA<br />

GRUBU<br />

TMS sadece ürünleri ile değil verdiği hizmetler<br />

ile de müşterilerinin daima yanındadır.<br />

Teklif aşamasında ekonomik çözümleri<br />

ile müşterilerine avantaj sağlar ihale<br />

aşamasında işin tamamlanmasına kadar<br />

iş programını aksatmayarak projenin en<br />

hesaplı şekilde tamamlanmasına katkıda<br />

bulunur. TMS bünyesinde bulundurduğu<br />

mühendisleri ve teknikerleri şantiye çalışanları<br />

aynı dili konuşarak, onlara dünyanın<br />

her tarafında edindiği tecrübesini aktarır<br />

ve işlerin verimli bir şekilde yapılmasına<br />

katkıda bulunurlar. TMS Kalıp ve İskele<br />

Sistemlerinin satışı ile beraber kiralama<br />

ve satılan malzemenin geri alınması konusunda<br />

da hizmet vermektedir. Bu sayede<br />

müşteriler kendileri için en uygun modeli<br />

seçebilirler. Satış sonu hizmetleri ve eğitimleri<br />

sayesinde kalıp ve iskele kullanımı<br />

verimli ve güvenli hale gelir.<br />

DOHA GOLDLINE METRO PROJESİ<br />

AL ZAHİA CİTY CENTER PROJESİ<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 33


Cebeci Residence Pendik Projesi<br />

Özler Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

ile sona yaklaşıyor<br />

Türkiye’nin en prestijli gayrimenkul ödüllerinin dağıtıldığı Sing of the City Awards<br />

Yarışması’nda devam edenler kategorisinde 2014 yılının “En İyi Çok Katlı Konut Projesi”<br />

ödülünü alan Cebeci Residence, ÖZLER Kalıp sistemleri ile tamamladığı kaba yapı<br />

imalatlarından sonra dış cephe imalatlarında da ÖZLER’e ait Tam Güvenlikli İskele Sistemi<br />

olan Safetyscaff’ı tercih etmiştir.<br />

34<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Alparslan Atalar / Proje Müdürü<br />

Proje Müdürü Sn. Alparslan Atalar, projenin<br />

başlangıcından itibaren kullanılan<br />

ÖZLER markalı kalıp ve iskele sistemleri<br />

ile hızlı ve güvenli çözümler geliştirilerek<br />

projede sona yaklaştıklarını, bu konuda<br />

ÖZLER ile yapılan proje ortaklığından<br />

duyduğu memnuniyeti dile getirdi.<br />

Cebeci Group’ un yüksek vizyonuyla hayata<br />

geçirdiği, hem iç hem dış mimaride<br />

kullanılan yenilikçi tasarımlarla mükemmelliğin<br />

hayatın öznesi haline getirildiği bu<br />

projede kullanılan ÖZLER markalı ürünler<br />

hakkında kısaca bilgi veren Sn. Atalar<br />

konu hakkında;<br />

“Kolon ve perde imalatlarında hızlı kuruluma<br />

imkan veren, 80 kN/m2 lik yüksek<br />

beton basıncına dayanıklı ve güvenli bir<br />

sistemi olan ÖZLER markalı RAPIDO<br />

Panel Kalıp Sistemi tercih ederek projede<br />

ilerlediklerini, döşeme ve kiriş altlarında<br />

taşıyıcı iskele olarak yine kurulum ve uygulama<br />

kolaylığı olan ve projelendirmesini<br />

ÖZLER mühendislerinin yaptığı Slabform<br />

Masa Tipi (Ağır Yük ) kalıp iskele sistemini<br />

kullanıld.<br />

Projede ayrıca ÖZLER markalı Formdeck<br />

<strong>Malzeme</strong> Çıkartma Platformu kullanılarak<br />

kalıp sirkülasyonu ve malzeme taşınmasında<br />

daha güvenli bir yol izlendi.<br />

Pendik’ de yükselen bu seçkin projenin<br />

kaba İnşaat aşamasında çözüm ortağı<br />

olarak tercih ettikleri ÖZLER Kalıp ve İskele<br />

Sistemlerini, dış cephe uygulamaları<br />

aşamasında da tercih ederek ÖZLER Mühendislerinin<br />

sunduğu projeye uygun, hızlı<br />

ve güvenli çözüm hizmetlerinden ince işler<br />

aşamasında da yararlanmak istiyoruz. Bu<br />

doğrultuda yine ÖZLER markalı Safetyscaff<br />

Tam Güvenlikli İskele Sistemlerini tercih<br />

ettik. Montaj ve demontaj işlerinin de<br />

yine bir ÖZLER kuruluşu olan İKS İskele<br />

Sistemleri A.Ş. tarafından yapılmasının<br />

ayrı bir güven oluşturduğunu vurgulamak<br />

isterdim.” Atalar son olarak; “Son aşamaya<br />

gelen projede SIFIR İŞ KAZASI hedeflerini<br />

ÖZLER ile yapılan bu verimli proje<br />

ortaklığıyla pekiştirdikleri belirtti.<br />

Sohbetin sonunda projede emeği geçen<br />

tüm ÖZLER ve İKS çalışanlarına teşekkür<br />

eden Sn. Atalar projelerinde kendileri ile<br />

yaptıkları uyumlu çalışmalarından dolayı<br />

memnuniyetlerini belirtmiştir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 35


Sektörel<br />

Hilti 5 Milyon TL’lik yeni<br />

Teknik Servisini açtı<br />

İnşaat profesyonellerine ileri teknolojiyle donatılmış inovatif çözümler sunan Hilti, 5 milyon<br />

TL yatırımla hayata geçirdiği 120 bin makine tamir kapasiteli yeni teknik servisinin açılışını<br />

gerçekleştirdi. Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan 3 bin 500 metrekare kapalı alana<br />

sahip yeni teknik servis ile Hilti’nin operasyon hızı büyük ölçüde arttı.<br />

Ar-Ge temelli kaliteli ürünleriyle yapı<br />

sektörüne değer katan Hilti, müşteri<br />

beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda<br />

geliştirdiği yeni teknik servisi ile inşaat<br />

profesyonellerinin çalışma hayatlarını<br />

ciddi oranda kolaylaştırmayı amaçlıyor.<br />

Hilti’nin, pazardaki Hilti makinelerinin<br />

sayısında yaşanan hızlı artışa bağlı olarak<br />

Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde<br />

yaklaşık 5 milyon TL’lik yatırımla hayata<br />

geçirdiği Teknik Servis ve Eğitim Merkezi’nin<br />

yıllık 120 bin makine tamir kapasitesi<br />

bulunuyor.<br />

Uzun ömürlü ve dayanıklı ürünlerin yanı<br />

sıra hizmet kalitesiyle de farklılaşmaya<br />

devam eden Hilti’nin yeni Teknik Servis<br />

ve Eğitim Merkezi, 3 bin 500 metrekare<br />

kapalı alana sahip üç katlı bir binadan<br />

oluşuyor. Binanın birinci katı teknik servis,<br />

ikinci katı ofis ve çalışanlar için sosyal<br />

alan, üçüncü katı ise eğitim ve konferans<br />

alanı olarak kullanılıyor.<br />

Önceki yerleşkeye göre üç kat<br />

daha geniş<br />

Önceki yerleşkeye göre üç kat daha geniş<br />

bir alana kurulan yeni teknik serviste,<br />

yenilenen ve sayısı artırılan makineler ve<br />

segmentlere göre sınıflandırılan uluslararası<br />

standartlardaki tezgahlar ile operasyon<br />

hızı büyük ölçüde artıyor. Yıkama<br />

kazanları sayısının iki katına, toz toplama<br />

makineleri sayısının ise dört katına çıkarıldığı<br />

yeni serviste, son teknoloji elmaslı<br />

sistemler test makinesi ve kumlama yöntemiyle<br />

temizleme yapabilen kompresörlü<br />

yıkama cihazı sayesinde, müşterilerin<br />

özellikle yatırım bedeli yüksek olan duvar<br />

kesme ve karot makinelerinin tamirleri<br />

daha kaliteli ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.<br />

36<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Real Estate Stars ödülleri Daikin<br />

sponsorluğunda sahiplerini buldu<br />

Gayrimenkul sektörüne yön veren şirketleri teşvik etmeyi amaçlayan Real Estate Stars<br />

Ödülleri sahiplerini buldu. İklimlendirme sektörünün lideri Daikin’in ana sponsorluğunda<br />

gerçekleştirilen törende 4 ayrı kategoride Nef, Sur <strong>Yapı</strong>, Mesa ve Sinpaş Holding liderlik<br />

koltuğuna oturan şirketler oldu. Gayrimenkul devi Emlak Konut ise özel ödüle layık görüldü.<br />

Hasan Önder / Daikin Türkiye CEO’su<br />

Daikin ana sponsorluğunda, Capital ve<br />

Ekonomist dergileri tarafından sektörün<br />

önde gelen iş örgütleri Gayrimenkul ve<br />

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği<br />

(GYODER) ve Türkiye Müteahhitler Birliği’nin<br />

(TMB) destekleriyle düzenlenen<br />

Real Estate Stars - Türkiye’nin Gayrimenkul<br />

Liderleri Ödül Töreni, gayrimenkul<br />

sektörünün zirvesini bir araya getirdi.<br />

Sektöre yön veren şirketleri teşvik etmeyi<br />

amaçlayan ve bu yıl 2’ncisi gerçekleşen<br />

törende 4 kategoride ilk 10’a girmeyi başaran<br />

şirketlere ödülleri verildi. Törene<br />

Evren Yiğit Mimarlık da co-sponsor olarak<br />

destek oldu.<br />

5 Aralık Salı günü İstanbul The Ritz Carlton<br />

Hotel’de gerçekleşen törenin açılışında<br />

konuşan Capital ve Ekonomist dergileri<br />

Yayın Direktörü Rauf Ateş, bu projeyle<br />

sektördeki önemli bir boşluğu doldurduklarını<br />

belirterek, şunları söyledi: “Real<br />

Estate Stars’a ilgi ikinci yılında da artarak<br />

devam ediyor. Her sektörde performans<br />

takibi, kıyaslaması ve eğilimleri gözlemek<br />

çok önemlidir. Bu ödülde hem kıyaslama<br />

hem de başarıları ortaya koyma olanağını<br />

sunuyoruz. Sektörün de katkı ve önerileriyle<br />

her yıl geliştirerek yolumuza devam<br />

edeceğiz. Projenin ana sponsoru Daikin<br />

ile destekleri ile yanımızda olan GYO-<br />

DER ve Türkiye Müteahhitler Birliği’ne de<br />

çok teşekkür ediyoruz.”<br />

Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder,<br />

törendeki konuşmasında Real Estate<br />

Stars’ın sektör için önemine dikkat çekerek,<br />

projeye destek vermekten duydukları<br />

memnuniyeti belirtti. İklimlendirme ve<br />

gayrimenkul sektörlerinin beraber gelişip,<br />

büyüdüklerini söyleyen Önder, şu değerlendirmeyi<br />

yaptı: “2017 hepimiz için çok<br />

zorlu bir yıldı. <strong>2018</strong> de aynı şekilde zorlu<br />

geçecek gibi görünüyor ancak biz biliyoruz<br />

ki fark yaratanlar her zaman zoru<br />

başaranlardır. İnşaat sektörü büyümeye<br />

devam ediyor ve büyümesini sürdürecek,<br />

<strong>2018</strong> yılında da ekonominin en önemli<br />

unsurlarından olacak. Türkiye’deki inşaat<br />

sektörü 300 kadar sektörü etkiliyor. İklimlendirme<br />

ve inşaat sektörleri kardeş sektörler<br />

ve bugün geçmiştekinden çok daha<br />

birlikte hareket ediyorlar. İnşaat sektörü<br />

çok hızlı ilerleyen bir sektör, biz de hızına<br />

yetişmeye çalışıyoruz. Kentsel dönüşüm,<br />

marka projeler ekseninde önem arz eden<br />

yeşil binalar ile iklimlendirme sektörünü<br />

de ivmelendiriyor. Geçmişte projeler<br />

tamamlandıktan sonra ısıtma, soğutma<br />

ve havalandırmanın nasıl yapılacağı düşünülürdü.<br />

Bugün ise, iklimlendirme ve<br />

inşaat sektörü olarak daha proje aşamasında<br />

birlikte çalışmaya başlıyor ve her<br />

bir proje için en uygun çözümü birlikte belirliyor.<br />

Daikin iklimlendirmenin en büyük<br />

şirketlerinden biri. 2 bine yakın mühendis<br />

Ar-Ge alanında çalışıyor. Bugün her iki<br />

marka projeden birinde Daikin’in tercih<br />

ediliyor. Her iki sektör de Ar-Ge ve inovasyona<br />

verdiği değerle gelişip büyüyor.”<br />

38<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

GAYRİMENKULÜN ÖNCÜLERİ<br />

2017 YILINI DEĞERLENDİRDİ<br />

Törende sektör liderleri “Fark Yaratanlar-Gayrimenkul<br />

<strong>2018</strong>” panelinde 2017<br />

değerlendirmelerini, gelecek yıl beklentilerini<br />

ve yeni dönem planlarını paylaştılar.<br />

Moderatörlüğünü Ekonomist <strong>Dergisi</strong> Yayın<br />

Yönetmeni Talat Yeşiloğlu’nun üstlendiği<br />

panelde Nef Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Erden Timur, Sinpaş Holding Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Mahmut Sefa Çelik, Folkart<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak,<br />

Fuzul Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Eyüp Akbal, Metal <strong>Yapı</strong> Konut<br />

Genel Müdürü Akın Karali ve Sur <strong>Yapı</strong><br />

Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas konuşmacı<br />

olarak yer aldı.<br />

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNÜN<br />

LİDERLERİ ÖDÜLLENDİRİLDİ<br />

Real Estate Stars Ödül Töreni’nde, 2016<br />

rakamlarına göre ciro bazında “Türkiye’nin<br />

En Çok Satış Yapan Şirketi” Nef<br />

olurken, “Türkiye’nin Adet Bazında En<br />

Çok Satış Yapan Şirketleri” kategorisinde<br />

ise Mesa birincilik ödülünün sahibi oldu.<br />

Sur <strong>Yapı</strong>, 2017 itibariyle “Türkiye’nin En<br />

Çok Konut Projesi Yürüten Şirketi” ödülünü<br />

alırken, 2016 yılının “En Çok Proje<br />

Üreten Şirketi” ise Sinpaş Holding seçildi.<br />

Gayrimenkul devi Emlak Konut ise bu<br />

alandaki çalışmaları ile özel ödüle layık<br />

görüldü.<br />

Elements Yalıkavak,<br />

Daikin ile yaz kış yaşam konforu sunuyor<br />

Eskiz Gayrimenkul tarafından, her biri Yalıkavak<br />

Tilkicik Koyu manzarasına hakim birbirinden farklı<br />

23 özel ev olarak tasarlanan Elements Yalıkavak,<br />

iklimlendirme tercihini Daikin’den yana yaptı. Dünyaca<br />

ünlü mimarımız Emre Arolat imzasını taşıyan<br />

Elements Yalıkavak, Daikin’in üstün özellikler taşıyan<br />

VRV ve Altherma sistemleri ile 4 mevsim yaşam<br />

konforu yaşatacak. Yüz yıllık zeytin ağaçlarının,<br />

kayaların ve taşların yeri korunarak doğal yapıyı<br />

bozmadan inşa edilen ve her biri Bodrum Yalıkavak<br />

Tilkicik Koyu’nun muhteşem manzarasına hakim<br />

birbirinden farklı 23 özel evden oluşan Elements<br />

Yalıkavak projesi, iklimlendirmesi ile de farkını ortaya<br />

koyacak. Yoğun bitki ve kaya dokularının iç içe<br />

geçtiği çok özel bir alanda, bölgenin iklimsel özelliklerine<br />

uygun olarak planlanan binaların arazinin<br />

mevcut renk ve doku paletinin bir uzantısı olarak<br />

tasarlandığı bu özel proje, bu dokuya uygun olarak<br />

seçilen iklimlendirme çözümleri ile Akdeniz havasında<br />

4 mevsim Daikin konforu yaşatacak.<br />

VERİMLİ, ÇEVRE DOSTU VE SESSİZ<br />

Ünlü mimar Emre Arolat imzalı Elements Yalıkavak’ta doğası<br />

ve mimari konseptiyle benzersiz bir yaşam sunan, 320 m2 ile<br />

820 m2 arasında değişen büyüklükleri ile tamamen birbirinden<br />

farklı 23 özel ev, Daikin teknolojisinin üstün özelliklerini taşıyan<br />

sistemler ile 4 mevsim iklimlendirme konforu barındıracak.<br />

Doğaya saygılı, arazinin dokusuna uygun şekilde ahşap, cam<br />

ve doğal taşların sentezi ile tasarlanan ve gürültüden uzak bir<br />

dinginlik sunan proje, ısıtma ve soğutma konforunu da verimlilik<br />

ve tasarruf değeri yüksek, ses düzeyi düşük ve çevre dostu<br />

cihazlar ile karşılayacak.<br />

VRV IV VE ALTHERMA BİR ARADA<br />

Eskiz Gayrimenkul ve Yatırım A.Ş. tarafından çevreci bir anlayışla<br />

tasarlanan ve her biri birbirinden farklı 23 blok ve 25<br />

bağımsız bölüm olarak hayata geçirilen Elements Yalıkavak’ta<br />

yıl boyunca konforu üst seviyede tutabilmeyi sağlayan üstün<br />

özellikleri ve verimlilik değerleriyle öne çıkan Daikin Mini VRV<br />

merkezi klima ve VRV IV üniteler ile tek sistemle ısıtma, soğutma<br />

ve sıcak su ihtiyacını karşılayan Daikin Altherma Isı Pompası<br />

tercih edildi. Her dairenin büyüklüğüne uygun kapasitede<br />

seçilen, kullanıcı ve enerji dostu yeni nesil VRT (Değişken Soğutucu<br />

Akışkan Sıcaklığı) teknolojisine sahip ısı pompası (Heat<br />

Pump) tipi VRV dış üniteler ile de her dairenin birbirinden bağımsız<br />

şekilde soğutulması sağlanıyor. Projenin yerden ısıtma<br />

ve sıcak su ihtiyacı ise Daikin Altherma Isı Pompası ile karşılanıyor.<br />

Daikin Altherma Isı Pompası, enerjiyi verimli kullanarak<br />

ısıtmadaki enerji maliyetlerini bölgede kullanılan diğer enerji<br />

kaynaklarına göre yüzde 80’e varan oranda azaltmasının yanı<br />

sıra, düşük bakım masrafı, yüksek güvenlik, az yer kaplama,<br />

zahmetsiz ve kolay kullanım ve programlanabilme özellikleriyle<br />

de fark yaratıyor.<br />

Mekanik proje tasarımı Daikin’in Bodrum bayisi Duru Mekanik<br />

tarafından gerçekleştirilen proje, ulaştığı yüksek verimlilik ve<br />

enerji tasarrufu değerleri ile Elements Yalıkavak projesi için dört<br />

mevsim süren ısıtma, soğutma ve sıcak kullanım suyu konforu<br />

sunarken, çevrenin korunmasına da katkıda bulunuyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 39


Basınç Transmitterinin<br />

genel özellikleri ve seçim kriterleri<br />

Basınç birçok proses değişkeninden biridir.<br />

Basınç, katı, sıvı ve gazların ağırlıkları<br />

nedeniyle bulundukları yüzeye<br />

uyguladıkları kuvvet olarak açıklanabilir.<br />

Proses basıncının ölçülmesi sistemin durumu<br />

ve performansı açısından bilgi verir.<br />

Sistem verimliliğinin izlenmesi açısından<br />

bu ölçümlerin yapılması büyük önem taşımaktadır.<br />

Dolayısıyla basıncın ölçülmesini<br />

sağlayan sensör ihtiyacı ortaya çıkar.<br />

Bu sensörlere basınç sensörleri denir.<br />

Basınç Transmitteri ise ölçülen basıncın<br />

değerini standart bir elektriksel değere<br />

çevirir.<br />

Basınç Trasnmitterlerinin kullanım alanı<br />

oldukça geniştir.<br />

Endüstriyel uygulama alanlarında;<br />

- Marin<br />

- Su<br />

- Mobil ve hidrolik uygulamalar<br />

- Hava ve gaz uygulamaları<br />

Soğutma ve İklimlendirme uygulama<br />

alanlarında;<br />

- Perakende ve gıda uygulamaları<br />

- Ticari soğutma<br />

- Endüstriyel soğutma uygulamaları gibi<br />

birçok kullanım alanına sahiptir.<br />

Bu değerler transmitter içerisinde bulunan<br />

elektronik devre sayesinde yükseltilir<br />

ve istenilen şekilde ayarlanabilir. Transmitterin<br />

içerisinde bulunan elektronik<br />

devrede sıcaklık farklarından dolayı ölçüm<br />

çıkışında olabilecek hataları ortadan<br />

kaldırmak ve doğrusallığı sağlamak için<br />

kompanzasyon devreleri de kullanılır.<br />

2. Sensör Elemanı<br />

Aşındırıcı ve aşındırıcı olmayan sıvı ya<br />

da gaz formundaki akışkanların basıncını<br />

ölçebilen transmitterlerde ölçüm elemanı<br />

olarak basınçla doğrusal olarak direnç<br />

değeri değişen piezo-resistive elemanlar<br />

ya da metal thinfilm sensör teknolojileri<br />

kullanılır. Üreticiler tarafından yaygın olarak<br />

tercih edilen bu teknolojilerin yanı sıra<br />

micro fused ve ceramic teknolojileride<br />

mevcuttur. Bu teknolojilerden hangisinin<br />

en iyi ölçüm teknolojisi olduğu sorusu sıkça<br />

sorulan bir sorudur. Bu sorunun kesin<br />

bir cevabı yoktur, her teknolojinin kuvvetli<br />

ve zayıf olduğu yönleri vardır. Uygulamaya<br />

göre tercih yapmak en doğru karar<br />

olacaktır.<br />

• Yüksek şoklara ve titreşime dayanımı<br />

• IP koruma sınıfı<br />

• Darbe sönümleyici özelliği sayesinde<br />

su koçu darbesine ve kavitasyona karşı<br />

koruma<br />

• Paslanmaz çelik gövde yapısı<br />

Sensör Seçim Kriterleri<br />

1. Basınç Ölçüm Tipleri ve Aralığı<br />

Çalışma basıncı, basınç transmitter ölçüm<br />

aralığının seçiminde 40-60 % arasında<br />

olmalıdır. Spesifik uygulamalarda<br />

basınç transmitter seçiminin yanı sıra<br />

ilk olarak basınç sahasına göre basınç<br />

ölçümü göz önünde bulundurulmalıdır.<br />

Basınç sensörleri belirlenecek giriş basıncına<br />

göre birbirlerinden ayrılır. En çok<br />

kullanılan basınç transmitterleri; absolute<br />

pressure transmitter (mutlak basınç),<br />

gauge pressure transmitter, differential<br />

pressure transmitter (fark basınç) olarak<br />

bilinir.<br />

• Mutlak Basınç Ölçümü<br />

Mutlak (absolute) basınç transmitterleri<br />

boş hacim yani basınç değerinin sıfırı<br />

<strong>Yapı</strong>sal Özellikleri<br />

Basınç transmitterleri 3 ana fonksiyon<br />

elemanından oluşmaktadır, bu bileşenlerin<br />

farklı kombinasyonları ile birçok tipte<br />

basınç transmitteri imal edilebilir.<br />

- Elektronik<br />

- Sensör elemanı<br />

- Kaplama<br />

Thin Piezo Micro Ceramic<br />

Film Resistive fused technologies<br />

Doğruluk < 0.1 % : + + + +<br />

Dayanım: + + + +<br />

Pik basınç dayanımı<br />

(hidrolik uygulamalar): + ++ + o<br />

Yüksek basınç dayanımı: + ++ + o<br />

Patlama basınç dayanımı: ++ + ++ o<br />

Şok ve titreşim dayanımı: ++ ++ ++ +<br />

o : yeterli / + : iyi / ++ : çok iyi<br />

3. Kaplama<br />

Transmitter dizaynında uygulamalara<br />

bağlı olarak uzun ömürlü kullanım için<br />

dikkat edilmesi gereken birçok nokta vardır.<br />

Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;<br />

gösterdiği vakum değer ile ölçüm yapar.<br />

Mutlak basınç sensörleri yüksek hassasiyetli<br />

vakumu ve kendi diyafram algılaması<br />

ile basınç ölçümü yapar. Bu vakum<br />

ölçülecek olan basınca kıyasla ihmal edilebilir<br />

seviyededir.<br />

1. Elektronik<br />

Transmitter çıkış sinyali olarak 4-20 mA,<br />

0-5V veya 0-10V gibi değerler kullanılır.<br />

40<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

• Gauge Basınç Ölçümü<br />

Gauge basınç transmitterler ortamın atmosferik<br />

basıncına göre ölçüm yapar.<br />

Hava basıncı tam olarak 1013.25 mbar<br />

seviyesindedir ancak ortalama alınarak<br />

1 bar referans kabul edilir. Gauge basınç<br />

sensörleri sadece bir basınç portuna sahiptir.<br />

Ortalama hava basınç değeri tek<br />

bir porttan direkt olarak alınır.<br />

2. Mekanik<br />

Bağlantı<br />

Bütün mekanik bağlantılarda<br />

yiv boyu<br />

standart olduğu için<br />

ölçüm noktasına sorunsuz<br />

bir şekilde<br />

bağlanabilir. Dolayısıyla<br />

birçok farklı endüstri<br />

ve uygulamalarda, hatta bölgesel<br />

ve ulusal standartlarda bile farklı mekanik<br />

bağlantılar mevcuttur.<br />

3. Elektriksel Bağlantı<br />

Elektriksel bağlantılar standart soket<br />

bağlantısı veya kablolu olmak üzere farklı<br />

montaj koşulları göz önüne alınarak (ortam<br />

sıcaklığı, IP koruma sınıfı, çevresel<br />

etkiler vb.) seçilebilir.<br />

en aza indirir. <strong>Yapı</strong>lan uygulama hatalarını<br />

aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;<br />

- Ürün yanlış kullanımına örnek olarak;<br />

yüksek voltaj gerilimi, yanlış montaj, fazla<br />

tork ile sıkmak,<br />

- Uygun olmayan ortam şartlarında kullanıma<br />

örnek olarak; aşındırıcı ortam, agresif<br />

ortamlar (tuzlu su), yüksek sıcaklıklar,<br />

- Teknik şartlara uygun olmayan kullanımlar;<br />

yanlış IP koruma seçimi, yüksek şok<br />

ve titreşim, yüksek ortam sıcaklığı.<br />

Hazırlayan:<br />

E.Doruk Baydoğan<br />

Danfoss Otomasyon ve Kontrol Ürünleri,<br />

Bayi Kanalı Satış Mühendisi<br />

4. Çıkış Sinyali<br />

Düşük seviyedeki çıkış sinyalleri elektronik<br />

devre tarafından yükseltilip filtre edilerek<br />

standardize edilir. (4-20mA, 0-10V<br />

vb.) Standardize edilmiş sinyal, çıkış sinyali<br />

olarak adlandırılır. Çıkış sinyali, genel<br />

olarak analog voltaj sinyali veya akım sinyali<br />

olarak çıkış verse de dijital çıkış sinyali<br />

veren modeller de mevcuttur.<br />

• Fark Basınç Ölçümü<br />

Fark basınç transmitterleri farklı iki basıncı<br />

referans alarak ölçüm yapar. Bu yüzden<br />

fark basınç transmitterlerinde ayrı iki<br />

basınç portu olmalıdır. Transmitter pozitif<br />

ve negatif ölçüm yapabilmelidir, örneğin<br />

P1>P2 ise pozitif P1


Sektörel<br />

Samsung’dan devrim niteliğinde<br />

Klima ve İklimlendirme Çözümleri<br />

Samsung Electronics, Orta Doğu ve Kuzey<br />

Afrika bölgesinde sektörün en büyük fuarı<br />

olma özelliğini taşıyan ISK-SODEX’te yenilikçi<br />

teknolojileriyle yer alacak<br />

Samsung Electronics hem kurumsal hem<br />

de evsel kullanıma yönelik en yeni klima<br />

ve iklimlendirme çözümlerini ISK-SODEX<br />

<strong>2018</strong> İstanbul Fuarı’nda sergilemeye hazırlanıyor.<br />

Samsung Electronics bu yıl ilk kez<br />

kendi standı ile en yeni ürünlerini sergileyecek.<br />

Samsung Electronics’in standında ziyaretçileri<br />

bekleyecek olan ürünler arasında International<br />

Forum 2016’da Tasarım Ödülü<br />

alan ve homojen iklimlendirme çözümü ile<br />

sektöre büyük bir yenilik kazandıran 360<br />

Kaset Klima ile birlikte rüzgârsız serinlik<br />

teknolojisine sahip Wind-Free tek yön ve<br />

Wind-Free 4 yön kaset tipi iç üniteler ile duvar<br />

tipi iç üniteler de yer alıyor. Bu sene ilk<br />

kez Fan-coil cihazları da ürün gamına ekleyen<br />

Samsung, 360 Kaset tipi Fan Coil gibi<br />

şık ve benzersiz modellerini de ISK-SO-<br />

DEX <strong>2018</strong>’de sergileyecek. Samsung Electronics,<br />

sektöre yenilik katan 360 Kaset<br />

ve Wind-Free ürün çözümlerinin yanında<br />

maksimum enerji ve alan verimliliği sunan<br />

DVM S 30 HP, DVM S Eco, DVM S Water<br />

ve DVM Chiller modellerini de ISK-SODEX<br />

<strong>2018</strong>’de ziyaretçilerin beğenisine sunacak.<br />

Türkiye pazarını bölgenin en önemli pazarlarından<br />

biri olarak değerlendiren Samsung<br />

Electronics’in üstün teknolojileri, ISK-SO-<br />

DEX <strong>2018</strong> fuarında klima bayilerinden inşaat<br />

şirketlerine kadar çok farklı alanlardan<br />

gelen profesyoneller tarafından deneyimlenebilecek.<br />

42<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Samsung İklimlendirme Sistemleri<br />

yenilikçi teknolojileriyle<br />

Sodex Fuarı’nda<br />

Her yıl sektöre kattığı artı değerlerle yükselen Samsung İklimlendirme Sistemleri,<br />

<strong>2018</strong> yılının inovatif ürünlerini ilk kez Sodex Fuarı’nda sergiliyor.<br />

Yenilikçi Samsung teknolojileriyle tanışmak isteyenler, Sodex’te buluşuyor.<br />

Sodex Fuarı: 7-10 Şubat <strong>2018</strong><br />

Salon No: 2<br />

Stand No: C02


2017 rekor yılı oldu:<br />

Vaillant, yılı %51’lik büyüme ile kapatıyor<br />

Türkiye’de 25’inci yılını dolduran Vaillant, yenilikçi ürünleri ile 2017’de rekorlara imza attı.<br />

Kombide pazarın üzerinde büyüme ile tarihinde ilk kez 100 bin satış sınırını aşan Vaillant,<br />

cirosunu da yüzde 51 büyüterek, 2020 hedefini öne çekti.<br />

Isıtma ve soğutma sektörünün öncülerinden<br />

Vaillant Türkiye 2017 finansal sonuçlarını<br />

açıkladı. Vaillant Group Türkiye<br />

CEO’su Alper Avdel ve Vaillant Türkiye Satış<br />

ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu,<br />

Türkiye’de 25.inci yılını dolduran Vaillant’ın<br />

2017 yılında ana iş kolları olan kombide,<br />

tarihlerinde ilk kez 100 bin adet sınırını<br />

aştıklarını açıkladı. Cirosunu TL bazında<br />

%51 büyüten Vaillant Türkiye, 2020 yılı için<br />

belirlediği “Cirosunu ikiye katlama” hedefini<br />

de öne çekti.<br />

Vaillant Group Türkiye CEO’su Alper Avdel,<br />

konuşmasına Vaillant Group hakkında<br />

bilgi vererek başladı: “Dünya çapında<br />

60’ın üzerinde ülkede 8 markasıyla faaliyet<br />

gösteren Vaillant Group, 12 binin üzerinde<br />

çalışanı istihdam ediyor.<br />

Türkiye, Avrupa’nın en büyük 3.<br />

kombi pazarı<br />

Alper Avdel konuşmasında sektörü değerlendirerek<br />

“2017’de kentsel dönüşüm,<br />

yenileme pazarı ile şofben, termosifon ve<br />

klimalardaki ÖTV indiriminin etkisiyle sektörümüz<br />

büyüdü. Sektörde ihtiyaç duyan<br />

firmalara sağlanan çeşitli finansman kaynakları<br />

ve teşvikler de üretime ve sektörel<br />

büyümeye katkı sağladı. Sektörümüzün<br />

yıl sonunda %7-8 civarında büyüyeceğini<br />

öngörüyoruz. Bu büyümeye paralel olarak<br />

kombi pazarının da yıllık 1 milyon adedi<br />

aşmasını bekliyoruz.” dedi.<br />

Avdel, Vaillant’ın pazardaki durumu hakkında<br />

da şu bilgileri verdi: “Vaillant Group<br />

içerisinde 3. büyük kombi pazarına sahip<br />

olan, ciro ve personel sayısı açısından da<br />

ilk 3 ülke arasında yer alan Vaillant Türkiye<br />

olarak, 2017’de yüksek verimli ve yenilenebilir<br />

ürünlerimizle sektörde fark yaratmayı<br />

başardık. Yüzde yüz tüketici memnuniyeti<br />

doğrultusunda; çevre dostu ve enerji<br />

tasarruflu ısıtma, sıcak su ve soğutma<br />

sistem çözümlerinin yanında yenilenebilir<br />

enerji kaynaklı ürünler, enerji verimliliği<br />

danışmanlığı, kaskad yoğuşmalı ısıtma<br />

çözümleri ve sistem otomasyonu; yenilenebilir<br />

enerjiler ve konvansiyonel sistemlerin<br />

beraber kullanıldığı hibrid sistemlere<br />

odaklandıklarını da belirten Avdel, <strong>2018</strong>’de<br />

de yolumuza aynı hızla devam edeceğiz.<br />

<strong>2018</strong> yılında büyük kapasiteli sistem çözümleri,<br />

yenilenebilir enerji ürünleri ve<br />

VRF klima alanında büyümeyi hedefliyoruz”<br />

dedi.<br />

“Yoğuşmalı cihazlar ile Türkiye’nin<br />

kazancı 1 milyar dolar olacak”<br />

Avdel yoğuşmalı kombi satışlarının enerji-maliyet<br />

açısından ülke ekonomisine ve<br />

tüketiciye etkileri hakkında da bilgi verdi.<br />

Yoğuşmalı kombilerin konvansiyonel kombilere<br />

göre yüksek oranda enerji tasarrufu<br />

sağladığını ve doğa dostu olduğunu<br />

belirten Avdel, şöyle devam etti: “Enerji<br />

Piyasası Düzenleme Kurumu’nun verilerine<br />

göre; 2016 yılında Türkiye’nin toplam<br />

doğalgaz ithalatı 16 milyar dolardır. Bu tutarın<br />

%25’inin hane halkı tarafından evlerde<br />

kullanıldığı öngörülmektedir. Hermetik<br />

baca teknolojisi ile ortam havası yerine dış<br />

havayı kullandığı için daha güvenli olan,<br />

daha düşük Nox seviyesi ile çevre dostu<br />

olan yoğuşmalı kombi ve akıllı oda termostatı<br />

kullanıldığında, evin izolasyon ve<br />

coğrafi konumuna göre %25-35’ e varan<br />

doğalgaz tasarrufu sağlanabiliyor. Bu da,<br />

hane başına ısıtma giderinin yıllık 500 TL<br />

civarında düşmesi anlamına geliyor. <strong>2018</strong><br />

Nisan ayında devreye girmesi beklenen<br />

Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu<br />

ErP yönetmeliği doğrultusunda, teorik olarak<br />

tüm haneler yoğuşmalı kombi ve akıllı<br />

oda termostatı kullanırsa, Türkiye’nin yıllık<br />

1 milyar dolarlık enerji harcamasının içeride<br />

kalmasını bekliyoruz.”<br />

Kayaoğlu: 2017’de %51’lik büyüme<br />

ile 25 yıllık tarihimizin rekorunu<br />

kırdık<br />

Türkiye’deki hızlı büyüme ile ilgili memnuniyetini<br />

dile getiren Vaillant Türkiye Satış<br />

ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu<br />

da başarılı performanslarıyla ilgili şunları<br />

söyledi: “2017 yılı Ciromuzu %51’lik büyüme<br />

ile 370 milyon TL’ye ulaştıracağız.<br />

Bu performans Euro bazında %22’lik bir<br />

büyümeye tekabül etmektedir. Bu başarılı<br />

sonuçla 2020 yılı için belirlediğimiz “ciromuzu<br />

ikiye katlama” hedefimizi bir yıl öne<br />

çekmiş olduk. <strong>2018</strong> yılında ErP’ye geçişle<br />

birlikte pazarda büyüme bekliyoruz. Biz de<br />

bu değişimi iyi yöneterek Euro bazında minumum<br />

yüzde 10’luk bir büyümeyi hedefliyoruz.”<br />

dedi.<br />

Vaillant GroupTürkiye CEO’su Alper Avdel<br />

44<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Mitsubishi Electric çevresel duyarlılığa dikkat çekiyor<br />

Sürdürülebilir Dünya İçin Enerji Verimliliği Şart<br />

Küresel ölçekte öncü bir yeşil şirket olma<br />

yolunda ilerleyen Mitsubishi Electric, tüm<br />

faaliyetlerinde çevresel duyarlılık ve enerji<br />

verimliliğini önceliği olarak belirliyor. İleri<br />

teknolojisi ile sürdürülebilir dünyanın desteklenmesine<br />

katkıda bulunan Mitsubishi<br />

Electric, yüksek enerji tasarrufuna sahip<br />

çözümleriyle Türkiye’de çevre dostu binalar,<br />

tesisler ve alt yapı projelerinin iklimlendirme,<br />

otomasyon, asansör, yürüyen<br />

merdiven ve görsel veri sistemleri için<br />

iddialı bir çözüm ortağı olarak dikkat çekiyor.<br />

Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında<br />

açıklamalarda bulunan Mitsubishi Electric<br />

Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, markanın<br />

enerji verimliliğine verdiği önem ve<br />

çevre ile ilgili hedefleri konusunda bilgi<br />

aktardı.<br />

Toplumların yaşam kalitesini artırmak<br />

amacıyla ileri teknolojili çözümler geliştiren<br />

Mitsubishi Electric, sürdürülebilir<br />

dünyanın önündeki en önemli engellerden<br />

birinin küresel iklim değişikliği olduğu<br />

gerçeğinden hareketle enerji verimliliğine<br />

büyük önem veriyor. Bu bağlamda Mitsubishi<br />

Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu,<br />

enerjinin verimli kullanılmasına<br />

yönelik toplum bilincini artırmayı amaçlayan<br />

Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında,<br />

enerji tasarrufu ve çevresel duyarlılığın<br />

önemine dikkat çekti. Mitsubishi Electric’in<br />

yeniliklerle daha aydınlık bir gelecek<br />

yaratmak için çalıştığını söyleyen<br />

Saraçoğlu, markanın evler, ofisler, fabrikalar,<br />

altyapılar ve hatta uzay için yaptığı<br />

işler aracılığıyla sürdürülebilir dünyanın<br />

desteklenmesine katkıda bulunduğunu<br />

belirterek sözlerine şöyle devam etti;<br />

“Mitsubishi Electric’in her zaman gelişmeye<br />

ve değişmeye olan bağlılığını ifade<br />

eden kurumsal sloganı “Changes for the<br />

Better” (Daha İyisi İçin Değişim) ile aynı<br />

doğrultuda olan “Eco Changes” (Eko<br />

Değişim) ilkesi, yaşadığımız dünyayı ve<br />

çevreyi daha iyi hale getirmek için markamızın<br />

gösterdiği çabaları temsil ediyor.<br />

Mitsubishi Electric olarak; toplumun karbon<br />

salımını düşürmeye, geri dönüşüme<br />

dayalı bir toplum yaratmaya, biyolojik çeşitliliğe<br />

saygı duyarak doğaya uyum sağlamaya<br />

ve çevre bilincini artırmaya katkı<br />

sağlamayı hedefliyoruz.”<br />

İşletmelerde ve projelerde yüksek enerji<br />

tasarrufu<br />

Mitsubishi Electric’in tüm ürün ve çözümlerinin<br />

ileri teknoloji, kalite ve enerji tasarrufu<br />

çerçevesinde geliştirildiğinin altını<br />

çizen Saraçoğlu, “Dünyada olduğu gibi<br />

Türkiye’de de çevre dostu binalar, tesisler<br />

ve alt yapı projelerinin iklimlendirme, otomasyon,<br />

asansör, yürüyen merdiven ve<br />

görsel veri sistemleri için iddialı bir çözüm<br />

ortağıyız” diyerek şu bilgileri aktardı;<br />

Dünyada mevcut kaynakların en etkili<br />

ve verimli şekilde kullanılması gittikçe<br />

daha çok önem kazanıyor. Özellikle sanayide<br />

enerji kullanımının, üretimde ve<br />

üretim standartlarında bir düşüşe neden<br />

olmadan azaltılması gerekiyor. Mitsubishi<br />

Electric olarak enerji verimli ve çevreci<br />

fabrika otomasyon ürünlerimiz ile Türk<br />

sanayisinde yüksek katma değer yaratıyoruz.<br />

Türkiye’de çevreci, kullanıcı dostu<br />

ve uzun ömürlü otomasyon çözümlerimizle<br />

işletmelerde ve projelerde ciddi oranda<br />

enerji tasarrufu sağlıyoruz. Mitsubishi<br />

Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital<br />

fabrika konseptimiz e-F@ctory ile fabrikalara<br />

çok daha hızlı, verimli ve çevreci<br />

üretim imkanı tanıyoruz. Konut, ofis ve<br />

Şevket Saraçoğlu<br />

Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı<br />

endüstriyel klima sistemleri alanında sistem<br />

ömrünü tamamlayana kadar çevreye<br />

dost bir yaklaşımla Avrupa standartlarına<br />

uygun maksimum enerji tasarrufu sağlayacak<br />

sorunsuz bir performans sunmayı<br />

hedefliyoruz. Mitsubishi Electric tarafından<br />

icat edilen ve sadece markamızın<br />

asansörlerinde bulunan kabin içi yüke<br />

göre asansör hızını belirleme teknolojimizle<br />

de yüksek enerji tasarrufu sağlıyor<br />

ve karbondioksit salımını azaltıyoruz.”<br />

Mitsubishi Electric Türkiye’de Ev Tipi Klima Fabrikası açıyor<br />

Avrupa ve Türkiye’de klima ve soğutma sistemleri segmentinin büyütülmesine katkı sağlayacak. Mitsubishi Electric Corporation,<br />

Mitsubishi Electric Turkey Klima Sistemleri Üretim Anonim Şirketi tarafından ev tipi klimaların geliştirilmesi ve üretimi için Türkiye’de<br />

kurulan yeni fabrikanın 12 Aralık’ta üretime başlayacağını açıkladı. Mitsubishi Electric, ev tipi klima talebinde artış beklenen<br />

Türkiye ve Avrupa’da iş hacmini büyütmeyi amaçlıyor. Mart 2021’de sona eren mali yıl itibari ile yıllık üretim miktarının 500.000<br />

sete (iç ve dış ünite) ulaşması hedefleniyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 45


Gf Hakan Plastik,<br />

<strong>2018</strong>’e iyi dileklerle girdi<br />

Yoğun bir program ile 2017 yılını tamamlayan GF Hakan Plastik, düzenlendiği Yeni Yıla<br />

Merhaba kokteylinde sektör yayınlarının yetkililerini ağırlarken <strong>2018</strong>’e yönelik planlarını da<br />

paylaştı.<br />

2017 yılına yüzde yüz Georg Fischer markası<br />

olarak giren GF Hakan Plastik, kurumsal<br />

yapılanmasının yanı sıra gerek iç pazarda<br />

gerekse yurtdışı pazarında yoğun bir<br />

yılı geride bıraktı. Yoğun ama başarılı bir<br />

yılı, düzenlenen Yeni Yıla Merhaba kokteyli<br />

ile kutlayan GF Hakan Plastik’in Türkiye ve<br />

Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler,<br />

sektör yetkililerine yapılan çalışmalar hakkında<br />

bilgi verdi ve <strong>2018</strong> yılı için planlarından<br />

söz etti.<br />

Konuşmasına 2017 yılı inşaat sektörünün<br />

kısa bir değerlendirmesini yaparak başlayan<br />

Batuhan Besler, inşaat sektörünün ilk<br />

dokuz ayda yüzde 10,2 büyüme kaydettiğini<br />

ve bunun da Türkiye ekonomisinin büyümesinde<br />

pozitif bir etki sağladığını belirtti.<br />

Bu pozitif gelişmenin diğer tarafında<br />

ise sektörün yaşadığı finans sorunlarının<br />

inşaat sektörü ile birlikte tüm paydaşlarını<br />

olumsuz etkilediğine değindi. Besler, “Döviz<br />

kurlarının ve enflasyonun artış trendinde<br />

olmasına rağmen, sağlanan destekler<br />

ve yapılan kampanyalar ile inşaat sektörü<br />

önemli bir büyüme kaydetti. Ancak bu büyümenin<br />

sürdürülebilir bir büyüme olup olmadığını<br />

önümüzdeki günler bize daha net<br />

gösterecek” dedi.<br />

İnşaat ve buna bağlı olarak yapı malzemeleri<br />

sektöründe yaşanan bu gelişmelerle<br />

2017 yılının sonuna gelindiğinde GF Hakan<br />

Plastik için yine de başarılı bir yıl olduğunu<br />

söyleyen Batuhan Besler, “GF Hakan<br />

Plastik olarak iyi bir yıl geçirdiğimizi rahatlıkla<br />

söyleyebilirim. 2017 başı itibari ile<br />

organizasyonumuza yaptığımız yatırımlar,<br />

şirket içindeki değişim yönetimi ve güçlü finansal<br />

yapımız ile 2016 yılına göre %30 civarında<br />

bir büyüme kaydettik. Büyümemiz<br />

özellikle iç pazardaki etkinliğimizin artmasına<br />

paralel olarak geldi. İhracatta henüz<br />

istediğimiz en üst performansa ulaşamasak<br />

da hem yeni pazarlara girdik hem de<br />

bulunduğumuz pazarlarda konumumuzu<br />

güçlendirdik. Bu da önümüzdeki dönemde<br />

daha etkin ve sürdürülebilir bir ihracat<br />

büyümesini beraberinde getirecektir” dedi.<br />

2017 yılının hemen başlarında Mart ayında<br />

ISH Fuarı ile başlayan süreçte yıl içerisinde<br />

toplam 8 yurtdışı fuara katıldıklarını<br />

söyleyen Batuhan Besler, özellikle yeni oldukları<br />

pazarlarda fuarların olumlu etkisini<br />

gördüklerini ifade etti. Gana’da katıldıkları<br />

fuar sonrasında ulaştıkları yeni müşteriler<br />

ile ticaret başlattıklarını kaydetti. Yurtiçi<br />

eğitimleri ile birlikte yine yurtdışı müşteri<br />

eğitimlerinin de yıl içerisinde Kıbrıs’tan<br />

Gürcistan’a hatta Etiyopya’ya kadar uzandığını<br />

belirtti.<br />

Türkiye önemli bir üretim üssü<br />

Georg Fisher için Türkiye’nin önemli bir<br />

üretim üssü olduğunu belirten Besler,<br />

hem Türkiye’deki hem de dünyadaki talebe<br />

karşılık verebilmek açısından yeni<br />

bir yatırım gerçekleştirmeleri gerektiğini,<br />

bu nedenle 2017 yılında SİLENTA ürün<br />

grubu için üretim hattı ile ilgili yatırım yaptıklarını<br />

kaydetti.<br />

46<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Besler; “ Bununla beraber GF birleşmesi<br />

ile birlikte hız verdiğimiz sistem altyapısı,<br />

endüstriyel uygulamalar, izleme araçları<br />

ve verimlilik artırmaya yönelik çalışmalarımız<br />

oldu ki yeni yılda da bu çalışmalarımız<br />

devam edecek. 2016 itibari ile Georg<br />

Fischer’in tüm dünyada, tüm şirketlerinde<br />

uygulanmak üzere anons ettiği Strateji<br />

2020 hedefleri doğrultusunda kendi önceliklerimizi<br />

belirledik. Bir taraftan organizasyonumuzu<br />

ve iş yapış süreçlerimizi<br />

geliştirirken diğer taraftan da hedeflerimizi<br />

yakalamaya çalıştık. GF Strateji 2020’yi,<br />

GF Hakan Plastik süreçlerine çok başarılı<br />

bir şekilde entegre ettik. Bunun karşılığında<br />

da bütün Georg Fischer firmaları içinde<br />

Strategy 2020’yi olağanüstü uygulayan<br />

firma ünvanını aldık ve “Gold Award”ı kazandık”<br />

dedi.<br />

“İK, bizim için çok önemli bir<br />

yatırım”<br />

2017 yılında özellikle satış kanalı ve insan<br />

kaynağına yatırımlarının öne çıktığını<br />

söyleyen Batuhan Besler, bu alanda yapılan<br />

çalışmalarla ilgili bilgi aktardı: “İnsan<br />

Kaynakları alanında hem eğitimler hem<br />

de etkinlikler ile çalışanlarımızın tüm süreçlere<br />

katılımını artırmayı hedefledik. Örneğin,<br />

en önemli çalışmalarımızdan biri iç<br />

iletişim yayınımızı çıkarmaya başlamamız<br />

oldu. Hali hazırda tüm GF şirketlerinde<br />

ortak yayınlanan ve şirket içindeki global<br />

çalışmaları anlatan bir dergimiz var. Biz<br />

GF Hakan Plastik bünyesinde de kendi<br />

içimizden haberlere yer verdiğimiz yayınımızı<br />

oluşturduk.<br />

Bir diğer çalışmamız “Öneri Sistemi”. “Bir<br />

işi en iyi bilen o işi yapan kişidir ‘’ felsefesinden<br />

yola çıkarak oluşturduğumuz<br />

sistem ile üretim verimliliğimizin artırılması,<br />

kalitemizin iyileştirilmesi, iş sağlığı ve<br />

güvenliğinin sağlanması, iş süreçlerimizin<br />

hızlandırılması, zaman kaybının önüne<br />

geçilmesi ve maliyetlerin düşürülmesini<br />

hedefledik. 6 aylık süreçte toplam 129<br />

öneri topladık.<br />

İK alanındaki bir başka önemli çalışmamız<br />

İSG Haftası etkinliğimiz oldu. Bir hafta<br />

boyunca “sıfır iş kazası, sıfır meslek hastalığı”<br />

hedefi ile hem Çerkezköy hem de<br />

Urfa fabrikamızda çeşitli etkinlikler düzenledik.<br />

Eğitimlerin yanı sıra gerçekleştirilen<br />

tiyatro gösterisi ile kendi içimizde iş sağlığı<br />

ve güvenliği farkındalığımızı artırmayı<br />

amaçladık. Etkinliğin en önemli parçalarından<br />

biri de çalışanlarımızın çocukları<br />

arasında düzenlediğimiz “Güvenli çalış,<br />

yanımda ol!” konulu resim yarışması oldu.<br />

Çocuklarımız anne ve babalarını düşünerek<br />

ortaya harika eserler çıkardılar.<br />

Çalışanlarımıza yönelik eğitim çalışmalarımız<br />

ihtiyaçlar ve hedefler doğrultusunda<br />

düzenli olarak da devam ediyor. Ancak<br />

GF için en önemli programlardan biri “Etkili<br />

İnsanların 7 Alışkanlığı” eğitim programı.<br />

2004 yılından beri tüm GF şirketlerinde<br />

sürdürülen program 2017 yılı itibari ile<br />

GF Hakan Plastik içinde de uygulanmaya<br />

başladı.<br />

<strong>2018</strong> için hedef, markaya olduğu<br />

kadar sektörün gelişimine de katkı<br />

sağlamak<br />

<strong>2018</strong> yılına ülke olarak birçok belirsizlikle<br />

girildiğini belirten GF Hakan Plastik<br />

Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan<br />

Besler, özellikle dövizde yaşanılan<br />

belirsizlik, yüksek enflasyon ve sınırlarda<br />

yaşanan sıkıntıların endişe yarattığını<br />

kaydetti.<br />

Ayrıca seçim yılı olacak 2019’dan önceki<br />

yıl olması sebebi ile <strong>2018</strong>’de seçim<br />

ekonomisi uygulamalarının olabileceğini<br />

öngördüklerini ifade eden Besler, “Buna<br />

rağmen Georg Fischer olarak Türkiye’ye<br />

olan inancımız tam ve bu ülkeden beklentilerimiz<br />

yüksek. GF Hakan Plastik<br />

olarak özellikle insan kaynağımıza, üretim<br />

teknolojilerimize ve satış kanallarımıza<br />

kesintisiz yatırım yapmaya devam ediyor<br />

olacağız. Operasyonlarımızdaki iyileştirmeler<br />

ile üretim verimliliğini artırırken,<br />

ürün kalitemizi de sektör beklentilerinin<br />

üzerine taşımayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda<br />

<strong>2018</strong> için %10 civarında bir büyüme<br />

Batuhan Besler<br />

GF Hakan Plastik’in Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı<br />

öngörüyoruz” dedi. Bu büyümeye ana katkının<br />

ihracattan olmasını hedeflediklerini<br />

sözlerine ekledi.<br />

<strong>2018</strong> yılından beklentilerinin yaptıkları<br />

yatırımların sektörün gelişimine de katkıda<br />

bulunması olduğunu söyleyen Besler,<br />

özellikle eğitim ve teknik danışmanlık çalışmalarına<br />

ağırlık vereceklerini kaydetti.<br />

2017 yılı içinde pazarlama departmanı<br />

içinde oluşturdukları Teknik Hizmetler bölümü<br />

ile satış öncesi ve sonrasında sundukları<br />

hizmet kalitesini birkaç basamak<br />

yukarıya taşıdıklarını belirten Batuhan<br />

Besler, <strong>2018</strong> yılında satış öncesinde özellikle<br />

profesyonel karar verici ve kullanıcıların<br />

plastik boruyu düşündüklerinde ilk<br />

destek almak isteyecekleri kaynak olmayı<br />

hedeflediklerini; buradaki amaçlarının sadece<br />

GF Hakan Plastik ürünlerini tanıtmak<br />

ya da satmak değil, özellikle projelerin<br />

ihtiyacına en uygun sistem çözümlerini<br />

sunmak olduğunun altını çizdi.<br />

2017 yılı Mayıs sonunda Çevre ve Şehircilik<br />

Bakanlığı tarafından “Binaların<br />

Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik”in<br />

yayınlanmasına da değinen<br />

Batuhan Besler, “ Bu yönetmelikle her<br />

türlü yapı, bina, tesis ve işletmede yapım,<br />

kullanım, bakım ve işletim bakımından<br />

uyulacak kurallar detaylı olarak sıralandı.<br />

İnsan sağlığı açısından dikkat edilmesi<br />

gereken bir konu ve <strong>2018</strong>’de bina<br />

inşaatlarının da önemli konulardan birinin<br />

Sessiz Binalar olacağı kanaatindeyim. Bu<br />

konuda GF Hakan Plastik olarak tesisat<br />

konusunda yıllardır hazırız. Türkiye’nin<br />

ilk sessiz boru üreticisi olarak, bu konunun<br />

önemini çok iyi biliyor ve tüm paydaşlarımıza<br />

bu konudaki sistem önerimizi<br />

anlatıyoruz” dedi.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 47


Bosch Rexroth,<br />

Connected Hydraulic Sistemlerle<br />

Sanayi 4.0’a hazır<br />

Makine üreticileri, makinelerini günden güne dijital hale getiriyor ve hidrolik sistemlerin bu<br />

ağ ortamıyla sorunsuzca entegre olmasını bekliyorlar. Uzun yıllardır elektronikler, sensörler,<br />

uygun aksesuar ve otonom kontrollerle gelecek için donatılan hidrolik sistemler ise otomasyon<br />

teknolojisi açısından bugün en az elektromekanik tahriklerle aynı düzeye ulaşmış<br />

bulunuyor.<br />

roth, parametre oluşturmada onlarca yıllık<br />

tecrübesini aktardığı yeni yazılım sihirbazını<br />

pazara sundu. Elektronik hidrolik<br />

eksenlerin devreye girişini kolaylaştıran<br />

yazılım sayesinde teknisyenler, dakikalar<br />

içerisinde kusursuz sonuçlar elde edebiliyor.<br />

Avrupalı makine üreticileri, makinelerini<br />

günden güne dijital hale getiriyor ve hidrolik<br />

sistemlerin bu ağ ortamıyla sorunsuzca<br />

entegre olmasını bekliyorlar.<br />

Daha önceden demir ve çelik valf kontrolleriyle<br />

gerçekleştirilen görevler artık elektronik<br />

tahrik kontrolü ünitesi içindeki merkezi<br />

olmayan zekayla yerine getiriliyor.<br />

Müşteri, güce ihtiyacı olduğu durumda<br />

tahrik pompasının hızını ayarlıyor veya<br />

neredeyse sıfıra kadar düşürüyor. Gücü<br />

değişebilen hidrolik sistemler, sabit sistemlere<br />

göre yüzde 80’e kadar daha az<br />

enerji tüketiyor.<br />

Merkezi olmayan zeka ile akıllı<br />

çözümler<br />

Merkezi olmayan zeka ve açık arayüzler<br />

geleceğin otomasyon çözümleri için büyük<br />

önem taşıyor. Bosch Rexroth, elektroniklerindeki<br />

ve hidrolik sistemlerindeki<br />

bütün standart protokolleri destekleyen<br />

çoklu-Ethernet arayüzlerini kullanıyor. Bir<br />

sonraki adım ise sensörleri mevcut valf<br />

gövdelerine entegre etmek... Bu çeşitli<br />

olanakları da beraberinde getiriyor. Örneğin,<br />

durum izleme aşamasında sensörler<br />

yağ kalitesinden ısıya, titreşimlerden değişim<br />

döngülerine her türlü bilgiyi kayıt<br />

altına alabiliyor. Derin öğrenme algoritmaları,<br />

kullanıcılara aşınmayı herhangi<br />

bir bozukluğa sebep olmadan önce belirleme<br />

olanağı sağlıyor ve bu da önleyici<br />

bakıma giden en önemli adımlarından<br />

birini oluşturuyor.<br />

48<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Akıllı tek eksenli kontroller halihazırda<br />

kapalı kontrol döngüsünde merkezi olmayan<br />

hidrolik hareketten sorumlu bulunuyor.<br />

Bunu başarmak için, valfin üzerindeki<br />

elektroniklere güçlü bir hareket kontrolü<br />

entegre ediliyor. Kontrol kabini olmayan<br />

kontroller giderek daha geniş çapta farklı<br />

pazarlarda kullanılıyor.<br />

Rexroth da IAC kontrol valfi ile valf elektroniğiyle<br />

tamamen entegre, kabini olmayan<br />

hareket kontrolü sunuyor. Kendine<br />

özel merkezi olmayan akışkan dolaşımlı<br />

servo-hidrolik eksenleri gibi açık arayüzler<br />

kullanılarak tamamen ağa bağlanmak<br />

mümkün hale geliyor. Bu kuruluma hazır<br />

eksenlerin, pompaların ve silindirlerin<br />

makine üreticisinin sadece güç kaynağına<br />

bağlamasını ve iletişimi kontrol etmesini<br />

gerektiren tek bir montajla kurulumları<br />

tamamlanıyor.<br />

Hidrolik sistemler için ‘Tak-<br />

Çalıştır’<br />

Gelecekte, önceden hareket için gerekli<br />

olan valflerin yerini sınıfında en iyi kontroller<br />

alacak. Elektrikli tahrik, hidrolik silindiri<br />

sadece tahrik pompasının hızına<br />

göre konumlandırır. Dolayısıyla hidrolik<br />

dişliler, elektromekanik doğrusal tahriklerle<br />

tam olarak aynı işleve sahiptir. Artı<br />

olarak, hidroliğin tüm avantajları sayesinde<br />

elektrikli tahriklerin döner hareketini<br />

doğrusal harekete çevirirler.<br />

Otarşik doğrusal eksenler olarak adlandırılan<br />

bir sonraki geliştirme aşamasında<br />

ilerleme daha belirgindir. Özel, yüksek<br />

düzeyde akışkan devreye sahip silindir<br />

grupları kuruluma hazırdır. Bu nedenle<br />

bu eksenleri işletmek için makinelerin<br />

merkezi hidrolik ünitelere ihtiyacı yoktur.<br />

Otarşik eksenler, elektronik tahrikler<br />

ile aynı şekilde bağlanırlar. Gereken tek<br />

şey, bir güç kablosu ve makine kontrollü<br />

bir veri bağlantısıdır. Elektronik tahriklerin<br />

çalıştırılması için kullanılan yazılım araçlarının<br />

aynısı kullanılır. Devreye alma<br />

mühendislerinin hidrolik sistemler ile ilgili<br />

derinlemesine bilgiye ihtiyaçları yoktur,<br />

çünkü sadece makine koşulları için önceden<br />

programlanmış fonksiyonları basitçe<br />

ayarlayabilmektedirler.<br />

3D baskı kullanılarak yapılan yeni tasarım<br />

Rexroth, yeni materyaller ve üretim teknolojisi<br />

alanlarında da yenilikler sunuyor.<br />

Döküm mahfazaları için çekirdeklerin<br />

3D baskısı veya doğrudan baskı, işleyen<br />

valfler için enerji gereksinimleri büyük<br />

oranda düşürüyor. Merkez tasarımı,<br />

önceden merkez aracının bölünebilirliği<br />

hesaba katılarak yapılmak zorundayken,<br />

merkez baskısıyla bu zorunluluk ortadan<br />

kalkıyor. Örneğin, Bosch Rexroth hem<br />

alt basınç kayıplarına izin veren hem de<br />

enerji dengesini geliştiren bir boru tasarlayabilir.<br />

Dakikada 10.000 litre akışlı bir<br />

valfte, akış direncinde yüzde 20 düşüş<br />

olması, işletme masraflarında çok büyük<br />

bir tasarruf sağlar.<br />

Hidrolik devreye alma süreci<br />

büyük oranda otomatikleşiyor<br />

Rexroth’un yeni yazılım asistanı sayesinde,<br />

akışkan teknolojisi konusunda kapsamlı<br />

bilgi sahibi olmaya gerek kalmadan<br />

elektrikli hidrolik sistemleri kolaylıkla çalıştırabilirsiniz.<br />

Hidrolik aktüatörlerin ilk<br />

çalıştırılmasını, eksenin ve hareket parametrelerinin<br />

ayarlarını yaparken sadece<br />

birkaç tuşa basmaya kadar indirger. Teknisyenler<br />

dakikalar içerisinde kusursuz,<br />

sağlam sonuçlara ulaşmıştır ve eksenleri<br />

hareket ettirebilmişlerdir.<br />

Rexroth, elektronik hidrolik eksenlerin ilk<br />

çalışmaları için, parametre oluşturmadaki<br />

onlarca yıllık tecrübesini yazılım sihirbazına<br />

aktardı. Bu yazılım sihirbazı, teknisyenlere<br />

parametre oluşturmada mantıklı<br />

bir şekilde rehberlik ediyor ve yanlış girdilerin<br />

önüne geçiyor. Hidrolik sitemlerle ilgili<br />

hiçbir tecrübesi olmayanlar bile hızlıca<br />

ve güvenilir bir şekilde sağlam sonuçlar<br />

elde edebiliyorlar.<br />

Sihirbaz, bilgileri elektronik plakadan<br />

okuyamazsa bileşenleri diyalogla soruyor.<br />

Sonrasında asistan yükleme konumu,<br />

hareket ettirilecek kütleler ve maksimum<br />

darbe gibi uygulamaya özel bilgileri<br />

istiyor. Ayrıca maksimum hız, maksimum<br />

güç ve doğal tahrik frekansı gibi karakteristik<br />

değerleri de hesaplıyor.<br />

Yazılım, dahili olarak akışkanlar mekaniğinin<br />

bütün özelliklerini göz önünde<br />

bulunduruyor. Doğrusal bir mesafeye<br />

girerek, doğrusal olmayan bir valf özelliği<br />

oluşturuyor ve ‘hedef aşımlarını’ dengeliyor.<br />

Devreye alma mühendisleri bu<br />

hesaplamalara dahil olmazken, onlar<br />

sadece uygulamanın fiziksel parametreleri<br />

üzerinde çalışıyorlar. Önerilen parametreler<br />

sayesinde tahrikler, dakikalar<br />

içerisinde çarpma riski olmadan hareket<br />

ettirilebiliyor.<br />

Otomatik mesafe tanımlama da ayrıca<br />

birçok hidrolik eksen için mümkündür.<br />

Çalıştırma sihirbazıyla, devreye alma<br />

mühendisleri, hidrolik tahriklerin, izlenen<br />

hareketleri belirlenen sınırlar içerisinde<br />

bağımsız bir şekilde yapmalarına izin<br />

verebiliyor. Akıllı fonksiyon dahili değerleri<br />

insan müdahalesi olmadan otomatik<br />

olarak bütün hesaplıyor ve manüel olarak<br />

ince ayar yapılmasına izin veriyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 49


Sektörel<br />

E.C.A. SEREL yetkili servisleri<br />

İstanbul’da buluştu<br />

Yurt genelinde Yetkili Servislerimizin katılım sağladığı öz<br />

değerlendirme toplantısında 2017 yılı değerlendirmesi, <strong>2018</strong><br />

yılı hedefleri, 5 yıllık stratejik planlar, hizmet ve sektörel<br />

değerlendirmeler yapıldı.<br />

Elginkan Holding ve Elginkan Vakfı Başkanı<br />

Sayın Gaye Akçen , Üretici ve Satış<br />

Şirketlerimizin Yetkilileri, Emar A.Ş. Genel<br />

Müdürü Ekrem Erkut, tüm çalışanları<br />

ve yetkili servisleri bir araya gelerek, hem<br />

2017 yılını değerlendirdi, hem de <strong>2018</strong> yılı<br />

için motivasyon sağladı. Toplantıda konuklara,<br />

E.C.A-Serel markalı ürünlerin üretim,<br />

satış ve pazarlamasını yapan Elginkan<br />

Topluluğu’nun “Daima Kalite ve Yıllarca<br />

Beraber” ilkelerine verdiği önem ve bakış<br />

açısı vurgulandı. Toplantı, ‘“İşimiz Hizmet,<br />

Gücümüz E.C.A.” temasıyla gerçekleştirildi.<br />

Toplantı kapsamında müşterilerimizin<br />

hizmetine sunulan E.C.A. Mobil Hizmet<br />

uygulaması tanıtımı yapılarak, dijitalleşen<br />

dünyada geleceğimiz, Türkiye’de bir ilk<br />

olarak uygulanan E.C.A. markalı armatürlerde<br />

20 yıl garanti hakkında bilgiler sunuldu.<br />

Toplantının son kısmında müşteri<br />

memnuniyeti ve yetkili servis hizmetlerinin<br />

en önemli unsuru “iletişim” konusunda<br />

Prof. Dr. Üstün Dökmen’in paylaşımları ile<br />

müşteri beklentilerindeki değişimi ve müşterinin<br />

önemini içeren interaktif bir seminer<br />

düzenlendi. Elginkan Topluluğu “Yıllarca<br />

Beraber” ilkesiyle Yetkili Servisleriyle de<br />

uzun yıllar birlikte çalışılmakta, bu kapsamda<br />

toplantıda servislerine teşekkürlerini<br />

sunarak 58 yetkili servisine 10-20-30. yıl<br />

kıdem ödüllerini takdim etti. Gala Yemeği<br />

öncesinde Elginkan Holding ve Elginkan<br />

Vakfı Başkanı Sayın Gaye Akçen Topluluğun<br />

temel değerleri, Kurucusu Sayın Ekrem<br />

Elginkan’ın müşteri ve kaliteye verdiği<br />

önem, Elginkan Topluluğu’nun <strong>2018</strong> yılı<br />

ve uzun dönem hedefleri hakkında bilgiler<br />

vererek, Servislerin başarılarının devamı<br />

temennisinde bulundu.<br />

Emar A.Ş. Yetkili Servis Tanıma Takdir Sistemi<br />

kapsamında müşteri memnuniyeti,<br />

hizmet kalitesi kriterleri ile belirlenen “Yılın<br />

Servisi, Yılın Bölge Servisi ve Yılın Başarılı<br />

Servis Teknisyeni” kategorilerinde başarılı<br />

servisler belirlenmiş ve ödül töreni düzenlendi.<br />

- Yılın Yetkili Servisi Ödülü, Çorlu<br />

Servisi Göksel Ergün’e Elginkan<br />

Holding ve Elginkan Vakfı Başkanı<br />

Sayın Gaye Akçen tarafından,<br />

- İstanbul, Ankara, İzmir Bölge<br />

Yılın Başarılı Servis Ödülleri, Zeytinburnu<br />

Servisi Ercan Küçükaraba,<br />

Konya Servisi İbrahim Tana,<br />

Alanya Servisi Fevzi Olgun’a<br />

Emar A.Ş. Genel Müdürü Ekrem<br />

Erkut tarafından,<br />

- Yılın Servis Teknisyeni Ödülü,<br />

Esenler Servisi Teknisyeni Serhat<br />

Doğan’a en kıdemli servislerden<br />

Kayseri Servisi Faruk Vural tarafından<br />

sunuldu.<br />

E.C.A.<br />

ile yıllarca<br />

beraber olmak<br />

garanti!<br />

Çevre ve gelecek hassasiyetiyle geliştirdiği<br />

teknoloji ve tasarımlarıyla tüketicilerinin<br />

her zaman yanında olan E.C.A.<br />

, Yıllarca Beraberlik ilkesinin vermiş<br />

olduğu amaç doğrultusunda<br />

E.C.A. markalı<br />

krom kaplı tek kumandalı<br />

– çift kumandalı batarya<br />

ve musluk gurubu ürünlerinde<br />

20 yıl garanti veren<br />

ilk ve tek firma olmanın<br />

gururunu yaşıyor.<br />

Armatür pazarında kalite<br />

denildiğinde akla gelen ilk marka olma<br />

özelliğini taşıyan E.C.A., teknolojisine<br />

ve ürünlerine duymuş olduğu güvenle<br />

“Yıllarca Beraber<br />

Olmak Garanti!’’<br />

diyerek tüketicilerine<br />

E.C.A. garantisiyle<br />

teşekkür ediyor.<br />

E.C.A. markalı<br />

ürünlerin yurt içi<br />

satış ve pazarlamasından<br />

sorumlu<br />

Elmor A.Ş.’nin<br />

Genel Müdürü Enver<br />

ÖZ temsilcisi<br />

oldukları markanın<br />

ürünlerinin garanti<br />

süresinin 20 yıla<br />

çıkarılmasıyla ilgili<br />

düşüncelerini şu<br />

şekilde ifade etti;<br />

“Sektöründe daima ilkleri gerçekleştiren<br />

E.C.A., Türkiye’de yine bir ilkle E.C.A.<br />

markalı krom kaplı tek kumandalı – çift<br />

kumandalı batarya ve musluk gurubu<br />

ürünlerinde Türkiye’de ilk defa garanti<br />

süresini 20 yıla çıkarttı. E.C.A. Yıllarca<br />

Beraber Olmak Garanti! mottosuyla<br />

çıktığımız bu yolda kalitemize, teknolojimize<br />

ve tasarımlarımıza olan güvenimiz<br />

tam. Armatür pazarında ilk defa nano<br />

teknoloji ile üretilen özel hygiene plus<br />

kaplama E.C.A.’nın teknoloji olarak<br />

önde olduğunun göstergesi. Hygiene<br />

Plus Teknolojisi; tüm kullanım alanlarında<br />

hijyen problemini ortadan kaldırdı.<br />

Teknoloji konusunda olduğu kadar<br />

tasarımda da iddialı olan E.C.A., Icon<br />

ve Purity serilerimizle aldığı ödüllerle de<br />

adından bolca söz ettirdi.<br />

Yapmış olduğumuz tüm çalışmalarda<br />

yanımızda olan tüketicilerimize zaten<br />

bildiğimiz E.C.A. kalitesini 20 Yılla<br />

birleştirerek teşekkürlerimizi iletmek<br />

istedik.”<br />

Enver Öz / Elmor A.Ş. Genel Müdürü<br />

50<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


20<br />

GARANTi<br />

TÜRKİYE’DE İLK<br />

YIL


Canon Europe, geniş format yazıcı ailesi<br />

Océ CrystalPoint’in<br />

10 bininci makinesini kurdu!<br />

2008 yılında çok yönlü ve üretken geniş format yazıcı ailesi olarak grafik ve tasarım sektörünün<br />

hizmetine sunulan Océ CrystalPoint, 10. yılına bir kala dünya genelinde 10.000’inci<br />

makinesini kurmanın gururunu yaşıyor.<br />

Görüntüleme çözümlerinde dünya lideri<br />

Canon Europe, geniş format yazıcılarında<br />

önemli bir kilometre taşına ulaştı: Dünya<br />

genelinde 10 bininci Océ CrystalPoint<br />

makinesi kuruldu...<br />

2008 yılında çok yönlü ve üretken geniş<br />

format yazıcı ailesi olarak grafik ve tasarım<br />

sektörünün hizmetine sunulan Océ<br />

CrystalPoint, 10. yılına bir kala, dünya<br />

genelinde 10 bininci makinesini kurmanın<br />

gururunu yaşıyor.<br />

Canon’un mürekkep püskürtmeli ve tonerli<br />

teknolojisi Océ CrystalPoint’in kullanıldığı<br />

Océ ColorWave portföyü, mürekkep<br />

püskürtmeli ve tonerli sistemlerin<br />

her ikisinin de en iyi özelliklerine sahip<br />

olduğundan, kaplanmamış ve geri dönüştürülmüş<br />

kağıtlar gibi ekonomik ortamlarda<br />

bile net, yüksek kaliteli, su geçirmez<br />

renkli ve siyah beyaz baskılar alabiliyor.<br />

Bu teknoloji, CAD çizimler, haritalar ve<br />

posterler de dahil olmak üzere çok çeşitli<br />

uygulamalar için ideal. Sağlam ve anında<br />

kuruyan baskılar kısa süreli dış mekân<br />

kullanımlarına mükemmel uyum gösteriyor.<br />

Yazıcılarda üçüncü dalga<br />

Portföyün öne çıkan Océ CrystalPoint<br />

temelli Océ ColorWave 500 ve 700 ürünleri,<br />

üçüncü kuşak yazıcı ailesinin üyeleri<br />

arasında yer alıyor. Çok çeşitli ve yüksek<br />

kalite gerektiren uygulamalarda kullanılmak<br />

üzere tasarlanan bu ürünler, baskı<br />

hizmeti sağlayıcılarını, şirket içi veya<br />

uzak çalışma gruplarını ve merkezi baskı<br />

odalarını da destekliyorlar.<br />

Océ ColorWave 500, imalat, mimari, inşaat,<br />

tasarım ve reprografi sektörlerindeki<br />

CAD, harita ve üretim uygulamalarını<br />

en üst seviyeye taşırken, Océ ColorWave<br />

700 ise, yüksek baskı hacimlerine gereksinimi<br />

olan reprografi, tabela ve teşhir<br />

baskısı sağlayıcıları, perakende, konaklama,<br />

POS, eğitim ve kamu gibi sektörlerdeki<br />

kurum içi baskı uygulamalarına<br />

hizmet veriyor.<br />

Her iki yazıcı da, bulut entegrasyonu,<br />

“Mimar ve mühendislik ofisleri geniş format baskı<br />

pazarının önemli bir bölümünü temsil ediyor”<br />

Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz?<br />

Ben, Levent Kölege, 1 yıldır Canon Eurasia’da “Geniş Format<br />

Baskı Çözümleri – Ürün ve İş Geliştirme Yöneticisi” görevindeyim.<br />

Öncesinde, farklı sektörlerde satış yöneticiliği pozisyonlarında<br />

bulundum.<br />

Océ CrystalPoint Teknolojisi’ni bir de sizden<br />

dinleyebilir miyiz?<br />

Öncelikle Oce CrsystalPoint teknolojisini kullanan 10.000’inci<br />

ürünümüzü sahaya çıkarmanın gururunu yaşadığımızı ifade etmek<br />

isterim. Rekabetin yüksek olduğu geniş format renkli baskı<br />

pazarında, patentini elimizde bulundurduğumuz bu teknoloji ile<br />

farklılaşmayı amaçlamıştık. Gelinen noktada, Oce Colorwave<br />

serisinin pazardaki yeri beklentileri karşıladığımızın en büyük<br />

göstergesi olmuştur. Oce Colorwave ürün portföyümüzün arkasındaki<br />

CrystalPoint teknolojisi, mürekkep püskürtmeli ve<br />

tonerli sistemlerin her ikisinin de olumlu yönlerini bünyesinde<br />

bulunduruyor. Kısa süreli dış mekan kullanımlarına bile uygun<br />

olan baskı yapısının yanında, geri dönüştürülmüş kağıtlar gibi<br />

düşük maliyetli medyalara baskı yapabilmek de CrystalPoint<br />

teknolojisinin kullanıcılarımıza sağladığı en büyük avantajlardandır.<br />

Tonerpearl adını verdiğimiz katı formdaki mürekkeplerin,<br />

ısı ile jel haline gelmesi ve medyanın üzerine püskürtülerek<br />

baskı işleminin gerçekleşmesi CrystalPoint teknolojisinin temel<br />

çalışma prensibi olarak görülebilir.<br />

İlk üründen 10 bin’inci ürüne kadar ne tür aşamalar<br />

kaydedildi? Pazarda bulduğu karşılıklarıyla birlikte<br />

bizlere anlatır mısınız?<br />

Ürün yaşam döngüsü içerisinde elbette CrystalPoint teknolojisinde<br />

de bazı geliştirmeler ve iyileştirmeler yapıldı. Özellikle<br />

hardware tarafında kullanıcı ihtiyaçları gözetilerek, daha kullanıcı<br />

dostu arayüzler geliştirilerek son olarak Colorwave 500 ve<br />

Colorwave 700 modellerimizin lansmanını yaptık. Bu cihazlar<br />

ile birlikte kullanıcılar tarafından talep edilen tarayıcılarda da<br />

3. nesil cihazlara geçildi ve toplamda hem kullanım kolaylığı<br />

arttırıldı hem de baskı / tarama kalitesinde iyileştirmeler gerçekleştirildi.<br />

Geniş format yazıcı pazarını nasıl kategorize<br />

ediyorsunuz? Mimar ve mühendislik ofislerinin<br />

buradaki payı nedir?<br />

Pazarı categorize ederken, her adımda olduğu gibi müşteri ihtiyaçlarını<br />

merkezde tutuyoruz. Bu noktada müşterinin alacağı<br />

üründen ziyade, üreteceği uygulamalar ile ilgileniyoruz. Müşterilerimizin<br />

üreteceği uygulamaların iyileştirilmesi noktasında<br />

52<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

çoklu kullanıcı desteği, güvenli iş<br />

akışı, opsiyonel yerleşik tarayıcı<br />

ve çok çeşitli entegre çıkış seçeneklerine<br />

sahip. Océ ColorWave<br />

500 ve 700’ün çok rulolu kurulumu,<br />

birçok farklı işin, arada rulo<br />

yükleme veya boşaltmayı gerektirmeden,<br />

yürütülebilmesini sağlıyor.<br />

Kullanışlı Océ ClearConnect<br />

yazılım paketi ise belgelerinizi<br />

gereksiniminiz olduğu yer ve zamanda<br />

elde etmenizi kolaylaştırıyor.<br />

Océ CrystalPoint nasıl<br />

çalışır?<br />

Çok iyi tanınan Océ TonerPearls<br />

tonerinin kullanıldığı Océ<br />

CrystalPoint teknolojisi, temiz<br />

bir sistem elde etmek için hava<br />

kirlenmesi riski olmayan ”Katı<br />

Giriş–Katı Çıkış” ilkesine dayanarak<br />

çalışıyor. TonerPearls’ün<br />

şeffaf kartuşları ile her renk tonerin<br />

sistemde kalan seviyesini görebiliyorsunuz.<br />

Océ TonerPearls sisteme<br />

verilir verilmez ısıtılıp jel haline geliyor.<br />

Bu jel, ardından görüntüleme cihazları<br />

tarafından ortamın üstüne fışkırtılıyor.<br />

Jel damlacıkları en yüksek hassasiyetle<br />

konumlanıyor ve şekillerini geri dönüştürülmüş<br />

kağıtta bile koruyorlar. Bu işlem,<br />

net baskı kalitesini tüylenme olmadan<br />

sağlıyor.<br />

Océ CrystalPoint teknolojisi, bugün, yani<br />

10. yıldönümüne bir yıl kala, en yeni Océ<br />

ColorWave ürünlerinin çekirdeğinde kullanılıyor.<br />

Geldikleri teknolojik seviyeyi “Müşterilerin<br />

dış mekânlarda anında kuruyan, hemen<br />

kullanılabilen baskılardan yararlanmaları<br />

sağlıyor” şeklinde açıklayan Canon<br />

Europe Endüstriyel ve Üretim Çözümleri,<br />

AEC&M ve TDS Direktörü Carel Raijmakers,<br />

başarıyı “Océ CrystalPoint teknolojisi,<br />

müşterilerimizin olağanüstü bir yaratıcı<br />

uygulama sunabilmelerini desteklemek<br />

üzere tasarlandı. Müşterilerin uygulama<br />

kapasitelerini daha da geliştiren ColorWave<br />

yazıcı serisinin son on yıldaki<br />

büyük başarısını görmek çok güzel...”<br />

onlara rehberlik ediyoruz. Burada da; baskının kullanım süresi,<br />

kullanım yeri, basılacak işin hacmi, baskının kalitesi, medya<br />

tercihi gibi birçok değişkeni ele alıyoruz. Mimar ve mühendislik<br />

ofislerinin geniş format baskı pazarının önemli bir bölümünü<br />

temsil ediyor. Canon olarak biz, mimar ve mühendislik ofisleri<br />

için yukarıdaki belirttiğim kriterlere göre; imageprograf, colorwave,<br />

plotwave serilerini önerebiliyoruz. O sebeple müşterinin<br />

işini ve ihtiyacını iyi anlamak oldukça önemli.<br />

Beklentilerin tamamını karşılayabildiğinizi<br />

düşünüyor musunuz?<br />

Pazarda her zaman yeni ihtiyaçlar doğacağı gibi yeni çözümler<br />

de gerekecektir. Mevcut pazarda geldiğimiz noktaya baktığımız<br />

zaman ortaya çıkan tablo bizleri mutlu ediyor. Ama Canon<br />

olarak bizim amacımız her geçen gün gelişen ve değişen baskı<br />

dünyasında, ihtiyaçları belirleyerek en doğru çözümleri en doğru<br />

araçlar ile sunmaktır. Bu nedenle beklentilerin tamamını karşıladığımızı<br />

düşünmenin bizleri yavaşlatacağı inancındayım.<br />

Yeni yıla dair üretim ve satış hedeflerinizden kısaca<br />

bahseder misiniz?<br />

2017 yılı Canon Geniş Format Baskı Çözümleri adına başarılı<br />

bir yıl oldu. <strong>2018</strong>’deki hedeflerimiz çok daha büyük. Herşeyden<br />

önce yukarıda da bahsettiğim gibi müşterilerin hemen yanıbaşında<br />

olarak onları anlamak, sadece uygun cihazı önermek<br />

yerine, uçtan uca çözümler sunmak yeni yıldaki vizyonumuz<br />

olmaya devam edecek. Bu şekilde <strong>2018</strong>’deki zorlu hedefleri de<br />

başarı ile gerçekleştireceğimiz inancındayım.<br />

Levent Kölege<br />

Geniş Format Baskı Çözümleri – Ürün ve İş Geliştirme Yöneticisi<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 53


“Sloganımız;<br />

‘İnovasyondan<br />

gelen<br />

değer’”<br />

“Biz, yeni teknolojilerin<br />

geliştirilmesine ev sahipliği<br />

yapacağız. Uzman<br />

arkadaşlarımızın ikna<br />

olduğu projeleri/fikirleri<br />

önce Avrupa merkezimize,<br />

sonrasında ise Japonya’daki<br />

genel merkezimize<br />

ulaştıracağız.”<br />

Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden<br />

Fujifilm, 6’ncı ‘Açık İnovasyon Merkezi’ni<br />

geçtiğimiz aylarda İstanbul’da hayata<br />

geçirdi.<br />

Fujifilm’in oldukça zengin teknolojik alt<br />

yapısını ve bilgi birikimini geniş bir yelpazede<br />

sunacaklarını belirten Fujifilm<br />

Türkiye Genel Müdürü Cengiz Metin,<br />

Fujifilm’in derin teknolojisini Türkiye ile<br />

paylaşmaya hazırız...” şeklindeki ifadeleriyle<br />

ilgili sektörlere mesajını iletmiş oldu.<br />

Sayın Metin’e konuyla ilgili çalışmaları<br />

ve planları hakkında merak ettiklerimizi<br />

yönelttik. Yeni merkezin ülkemize hayırıl<br />

olmasını diliyor emeği geçen herkese<br />

dergimiz adına teşekkür ediyoruz.<br />

Cengiz Metin / Fujifilm Türkiye Genel Müdürü<br />

‘Açık İnovasyon Merkezi’nin<br />

planlama ve uygulama<br />

süreçlerinden kısaca bahseder<br />

misiniz?<br />

Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden<br />

biri olan Fujifilm, fotoğraftan medikale,<br />

grafik sistemlerden endüstriyel ürünlere<br />

kadar uzanan teknolojik alt yapısını<br />

girişimcilere açık hale getiriyor. Bu amaçla,<br />

Japonya, Amerika, Hollanda, İspanya<br />

ve İngiltere’de bu teknolojilerin sunulduğu<br />

inovasyon merkezleri açtı ve büyük<br />

ilgi gördü. Gerek coğrafi konumu, gerek<br />

çevre ülkelerle yapılan başarılı iş birlikleri,<br />

gerekse Fujifilm Türkiye ekibinin başarılı<br />

çalışmaları sonucunda, Fujifilm yönetimi<br />

Türkiye’ye büyük bir önem veriyordu. Bu<br />

nedenle, altıncı inovasyon merkezinin<br />

Tükiye’de açılmasına karar verildi. Merkezimiz,<br />

Fujifilm Türkiye’nin İstanbul’daki<br />

merkez binasında geçtiğimiz yıl Ekim<br />

ayında hizmete girdi.<br />

Fujifilm’in Türkiye’deki ana faaliyet alanları<br />

olan medikal sistemler, grafik sistemler,<br />

endüstriyel ürünler, dijital kamera ve<br />

fotoğraf baskı ürünlerinin dışında; global<br />

know-how’ı da tüm şirketlere, üniversitelere<br />

ve girişimcilere açık olacak.<br />

Başarılı çalışmalar nedeniyle daha önce<br />

Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan’ın<br />

da içinde bulunduğu 15 ayrı ülkenin yönetim<br />

merkezi olan Fujifilm Türkiye, şimdi<br />

de “İnovasyon Üssü” oldu diyebiliriz. Açık<br />

İnovasyon Merkezi, Türkiye’nin yanı sıra<br />

Kafkaslar, Orta Asya, Balkanlar, Ortadoğu<br />

ve Afrika ülkelerinin de aralarında olduğu<br />

yaklaşık 50 ülkeden gelen fikirlerle<br />

farklı teknolojilerin geliştirilmesine ev sahipliği<br />

yapacak.<br />

Finansal anlamda ne kadara mal<br />

oldu?<br />

Bu merkezi maddi anlamda rakamsal ola-<br />

54<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

rak sunmak imkânsız. Çünkü, Fujifilm’in<br />

global Know-How’ını açıyoruz. İnovasyon<br />

merkezimiz, gelişmiş teknolojilerle geleceğe<br />

öncülük edecek. Fotoğraf filmiyle<br />

başladık; medikale kadar uzanan çok<br />

sayıda temel teknoloji geliştirdik. Çok<br />

daha ileri ürünleri geliştirmek amacıyla<br />

bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanıma<br />

soktuk. Bunun da yeryüzünde bir maddi<br />

karşılığı yok.<br />

Merkez’de bugüne kadar hayata<br />

geçen faaliyetlerinizden biraz<br />

bahseder misiniz?<br />

Şu anda, merkezimizin tanıtım faaliyetlerine<br />

ağırlık veriyoruz. Üniversiteleri, devlet<br />

kurumlarını, teknolojiyle anılan firmaları<br />

ziyaret ediyoruz. Türkiye İnovasyon Haftası’na<br />

katılarak uzman arkadaşlarımızla<br />

birlikte yer aldık. Diğer katılımcı firmalarla<br />

ve ziyaretçilerle faydalı görüşmeler yaptık.<br />

Bunların yanı sırda özellikle Ortadoğu<br />

ülkelerinden büyük ilgi görüyoruz. Oralardan<br />

gelerek merkezimizi ziyaret eden ve<br />

bilgi alan gruplar oldu. Biz, yeni teknolojilerin<br />

geliştirilmesine ev sahipliği yapacağız.<br />

Uzman arkadaşlarımızın ikna olduğu<br />

projeleri/fikirleri önce Avrupa merkezimize,<br />

sonrasında ise Japonya’daki genel<br />

merkezimize ulaştıracağız.<br />

Merkez’de ne kadarlık bir istihdam<br />

söz konusu?<br />

Türkiye’de aktif olan; medikal sistemler,<br />

grafik sistemler, endüstriyel ürünler, dijital<br />

kamera ve fotoğraf baskı bölümlerimizden<br />

birer temsilcinin bulunduğu bir ekip,<br />

inovasyon merkezinin idaresinde yer alıyor.<br />

“Öncelikli olarak devlet kurumları<br />

ve üniversitelerle<br />

iş birliği halinde<br />

olacağız” diye<br />

bir ifadeniz<br />

olmuştu. İlgili<br />

kurumlarla<br />

istediğiniz<br />

boyutta ilişkiler<br />

kurabildiniz mi?<br />

Bu dönem kendimizi<br />

tanıtmaya ağırlık<br />

verdik. Bu amaçla<br />

ziyaretlerimizi yapıyoruz,<br />

etkinliklere<br />

katılıyoruz ve ilgili<br />

davetlerimizi yapıyoruz.<br />

<strong>2018</strong> yılı itibariyle<br />

ziyaret trafiğinin<br />

artacağını ön görüyoruz. Ancak, şunu net<br />

olarak söyleyebilirim; gördüğümüz ilgi<br />

bizleri mutlu ediyor. Fujifilm’in Türkiye’de<br />

böyle bir merkez açmış olması herkesin<br />

büyük ilgisini çekiyor.<br />

Eklemek istedikleriniz?<br />

İnovasyon alanında buluşmak için ortak<br />

bir platform oluşturduk. Fujifilm’in zengin<br />

teknolojik alt yapısını ve bilgi birikimini<br />

geniş bir yelpazede sunuyoruz. Sağlık,<br />

endüstri ve teknoloji alanında çözümlerimiz<br />

var. Burada iş ortaklarımızla önemli<br />

projeleri geliştirerek anlaşmalar yapmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

Sloganımız “İnovasyondan Gelen Değer”.<br />

Günlük yaşamımızın pek çok alanında<br />

Fujifilm teknolojisiyle iç içeyiz. Hayatımızı<br />

zenginleştiren, bizi sağlıklı tutan<br />

ürün ve teknolojileri, doğal kaynaklarımızı<br />

koruyan çözümler üreterek her gün kullanıyoruz:<br />

dış mekânlarda karşılaştığımız<br />

reklamlar (injekt baskı), evlerimizde<br />

kullandığımız doğal su arıtma cihazları<br />

(membran teknonolojisi), marketten satın<br />

aldığımız pekçok ürün (gıda ambalaj<br />

baskısı), anında baskı veren kameralar<br />

(İnstax), telefondan resim basan baskı<br />

uygulamaları (İnstax Share), televizyonumuzda<br />

izlediğimiz bir maç yayınının kaliteli<br />

görüntü sağlayıcısı (4 K TV ve cine<br />

lensler), okuduğumuz gazete ve dergiler<br />

(baskı kalıpları), aynasız dijital kameralar,<br />

elimizden düşürmediğimiz telefon,<br />

tablet gibi dijital ekranlardaki dokunmatik<br />

sistem (geliştirilmiş dokunma sistemi),<br />

güvenilir veri depolama (LTO bantları),<br />

ileri seviye endoskopi teknolojisi, hastalıklarda<br />

teşhis ve tedavi süreçlerinde ileri<br />

teknoloji, tıbbi ağlarda görüntülerin paylaşımı,<br />

dijital mamografi…<br />

Buradan açık çağrı yapmak istiyorum,<br />

mevcut fikirleri olanlarla karşılıklı ürün<br />

geliştirmeleri yaparak inovatif çözümler<br />

sunmak istiyoruz. Fujifilm’in derin teknolojisini<br />

Türkiye ile paylaşmaya hazırız.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 55


Dosya<br />

Kordsa, yatırımlarına kapasite artırımı ile<br />

hız kesmeden devam ediyor<br />

Kordsa, 19 Aralık Salı günü İzmit’teki fabrikasında polyester iplik kapasitesini 7 bin ton<br />

artıracak ek bir hattın temelini attı. Kordsa, bu yeni polyester yatırımının yanı sıra, inşaat<br />

güçlendirme alanında “polipropilen monofilament” hattının da temelini attı.<br />

Sabancı Holding iştiraklerinden, dünyanın<br />

lider naylon ve polyester iplik, kord bezi<br />

üreticisi Kordsa, artan talebe cevap verebilmek<br />

amacıyla planladığı ve İzmit fabrikasındaki<br />

polyester kapasitesini genişletecek<br />

olan ek binanın temel atma törenini 19<br />

Aralık Salı günü gerçekleştirdi. Bina inşaatının<br />

tamamlanması ve yeni ekipmanların<br />

gelmesiyle <strong>2018</strong> yılında faaliyete girmesi<br />

planlanan 3.500 m2’lik bu ek tesisle birlikte<br />

7 bin tonluk ek polyester iplik kapasite<br />

artışı hedefleniyor. Temel atma töreninde<br />

konuşan Sabancı Holding Sanayi Grup<br />

Başkanı Cenk Alper, Kordsa’nın Sabancı’nın<br />

tek global markası olarak pazardaki<br />

başarılarına ve inovasyon liderliğine vurgu<br />

yaptı. Alper şunları dile getirdi: “Sabancı<br />

vizyonunun en önemli temsilcilerinden<br />

olan Kordsa’nın küresel başarılarını gururla<br />

izliyoruz. Hikâyesi İzmit’te 44 yıl önce<br />

başlayan Kordsa, bugün bir dünya devine<br />

dönüşmüş durumda. Dünya’da üretilen<br />

her 3 otomobil lastiğinden 1’ini ve her 3<br />

uçak lastiğinden 2’sini Kordsa güçlendiriyor.<br />

Bu konumu korumak, daha da ileri<br />

taşımak için hem kapasiteye yönelik, hem<br />

de inovasyona yönelik akıllı yatırımlarımız<br />

hız kesmeden devam ediyor. Dijitalleşen<br />

dünyada Kordsa, inovasyonları ve ‘Hayatı<br />

Güçlendirme’ misyonuyla varlığını her<br />

geçen gün daha da güçlendirecek. Buna<br />

inancım tam.”<br />

Kordsa CEO’su Ali Çalışkan ise yaptığı konuşmada<br />

kapasite artırımlarından duyduğu<br />

memnuniyeti dile getirmenin yanı sıra<br />

ürün portföyünü de geliştirmeye devam<br />

ettiklerinin müjdesini verdi. Çalışkan konuşmasına<br />

şöyle devam etti “Kordsa olarak<br />

güçlü büyüme ivmemizi sürdürüyoruz.<br />

2017 yılında global çapta, önemli büyüme<br />

kararlarına ve dev iş birliklerine imza attık.<br />

Aynı zamanda yurt içi ve yurt dışı ödüllerle<br />

başarılarımızı taçlandırdık. Hem şirketimizin<br />

hem Sabancı Topluluğumuzun hem<br />

de ülkemizin adını dünyaya duyurmaktan<br />

dolayı çok gururluyuz. İzmit fabrikamızın<br />

bizim için anlamı ve önemi çok büyük.<br />

Bugün global pazarda liderliğimize, 44 yıl<br />

önce yolculuğumuzu başlattığımız İzmit’te<br />

adım attık. Kordsa’nın ilk Ar-Ge Merkezi,<br />

İzmit’te kuruldu. Kordsa’nın teknoloji ve<br />

pazar liderliği ile güçlendirme teknolojilerindeki<br />

uzun yıllara dayanan tecrübesinde,<br />

İzmit fabrikamızın payı çok büyük. 2016 yılında<br />

Türkiye’deki tesislerimizde 30 milyon<br />

ABD dolarlık ek kapasite yatırımı yapılacağını<br />

duyurmuştuk. İzmit fabrikamızdaki<br />

yeni tesisle artan talebe daha hızlı ve daha<br />

etkin şekilde cevap verebileceğiz. Endonezya’da<br />

ise yeni polyester iplik hattımızı<br />

devreye aldığımızı da sizinle paylaşmaktan<br />

büyük mutluluk duyuyorum. Bu tesisimizde<br />

de polyester iplik kapasitesini 7 bin<br />

ton artırdık. Bu yatırımımız, 2007 yılından<br />

bu yana faaliyet gösterdiğimiz Asya-Pasifik<br />

pazarındaki gücümüzü pekiştirecek.<br />

Ar-Ge gücümüz ve açık inovasyon anlayışımızdan<br />

aldığımız güçle dünya genelinde<br />

sektörü değiştiren, yenilikçi, katma değerli<br />

ürünler geliştirmek üzere yatırımlarımıza<br />

devam edeceğiz.”<br />

Kordsa, İnovasyon Stratejisinde 3’üncülük ödülünü aldı<br />

Sabancı Holding iştiraki Kordsa, Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik<br />

Haftası kapsamında gerçekleşen İnovalig Ödülleri’nde<br />

İnovasyon Stratejisi kategorisinde üçüncülük ödülüne lâyık görüldü.<br />

Kordsa CEO’su Ali Çalışkan ödülü, Türkiye Cumhuriyeti<br />

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi<br />

Başkanı Mehmet Büyükekşi’den aldı.<br />

Lastik ve inşaat güçlendirme ile kompozit teknolojileri pazarlarının<br />

global oyuncusu Kordsa, etkinlik kapsamında yaptığı<br />

sunumla Ar-Ge ve inovasyon alanında geçmişten günümüze<br />

başarılarını aktardı ve gelecek hedeflerini paylaştı.<br />

Sabancı Holding iştiraki Kordsa, 9 Aralık 2017 tarihinde İstanbul<br />

Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen İnovalig Ödülleri’nde<br />

İnovasyon Stratejisi kategorisinde üçüncülük ödülüne lâyık görüldü.<br />

Kordsa CEO’su Ali Çalışkan ödülü, Türkiye Cumhuriyeti<br />

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi<br />

Başkanı Mehmet Büyükekşi’den aldı.<br />

56<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


AKÇALI; “İNGİLTERE FUARINDA<br />

ÜLKEMİZİ TEMSİL EDEN TEK<br />

TÜRK FİRMAYIZ”<br />

Nihai tüketicilerin yanı sıra kamu projelerinde<br />

de en çok tercih edilen markalardan<br />

biri olduklarına değinen Akçalı Şirketler<br />

Topluluğu CEO’su M. Akın Akçalı; “Yurtdışı<br />

pazarındaki payımızı her geçen yıl<br />

artırırken ihracat yaptığımız 22 ülkede en<br />

beğenilen ve bilinirliği en yüksek markayız.<br />

<strong>2018</strong> hedeflerimiz doğrultusunda başta<br />

İngiltere pazarı olmak üzere gelişmiş Avrupa<br />

pazarında ticari hamlelere hız verdik.<br />

Yurtdışındaki pazar payımızı arttırmak için<br />

Londra merkezli bir şirket kurduk. Oradaki<br />

ekibimiz yerel dağıtım firmaları ile görüşmelerini<br />

tamamladı. Londra perakendenin<br />

güçlü olduğu bir ülke. Bu bölgedeki konumumuzu<br />

güçlendirmek için İngiltere’de düzenlenen<br />

en büyük boya ve yapı fuarına<br />

katıldık. Fuara katılan tek Türk şirketi olarak<br />

üzerimize düşen sorumluluğun bilincinde<br />

olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil<br />

ettik ve ziyaretçilerimizden tam not aldık.<br />

Kuruluşumuzdan bugüne inşaat boyaları,<br />

sentetik boyalar, ahşap koruyucular ve ısı<br />

yalıtım sistemlerine yönelik özel boyalar<br />

üretiyoruz. Toplamda 300’ün üzerinde ürünümüzle<br />

faaliyetlerimize devam ederken<br />

sadece su bazlı boya grubunda yılda 40<br />

bin tonu aşkın satış hacmimizle Türkiye’nin<br />

en çok tercih edilen markaları arasındayız.<br />

Bu anlamda <strong>2018</strong> yılında Türkiye’deki pazar<br />

payımızı da yüzde 10 artırmayı hedefliyoruz.”<br />

dedi.<br />

Mert Gençay / YKU ve CMO - M. Akın Akçalı / YKU ve CEO - Serter Akçalı / YKU ve COO<br />

Permolit boya<br />

yurtdışı büyümesini<br />

hızlandırdı<br />

Boya sektörünün önde gelen markalarından Permolit Boya,<br />

33 yılı aşkın süredir Türkiye’nin %100 yerli sermayeli markası<br />

olarak yurtiçi ve yurtdışı pazar payını büyütmeye devam<br />

ediyor. Yurtiçinde en çok tercih edilen 5 marka içinde yer alan<br />

Permolit Boya, WRX markasıyla da İngiltere pazarına açılıyor.<br />

Akçalı Şirketler Topluluğu <strong>2018</strong> yılı hedefleri<br />

doğrultusunda yurtiçi ve yurtdışı yatırımlarını<br />

artırmaya devam ediyor. Akçalı<br />

UK adıyla Londra merkezli bir şirket kuran<br />

firma, 28 - 29 Kasım tarihlerinde İngiltere’nin<br />

en büyük yapı ve boya fuarı “National<br />

Decorating and Painting Show”da<br />

İngiltere pazarına özel olarak oluşturduğu<br />

WRX Sprey Boya markasını lanse etti.<br />

“WRX” MARKASIYLA İNGİLTERE<br />

PAZARINI HEDEFLİYOR<br />

4 milyonun üzerinde sprey, 2 milyonun<br />

üzerinde de teknik sprey boya satışına sahip<br />

Akçalı Şirketler Topluluğu, şimdi de İngiltere<br />

pazarına yönelik oluşturduğu WRX<br />

markasıyla sektöre güçlü bir giriş yapıyor.<br />

Avrupa’nın en yüksek sağlık standartlarına<br />

uygun şekilde üretilen WRX Sprey Boya,<br />

hızlı kuruma özelliği sayesinde istenmeyen<br />

akma izlerinin önüne geçiyor ve çevre<br />

dostu özelliğiyle de benzerleri arasında<br />

öne geçiyor.<br />

AKÇALI; “YERLİ SERMAYE İLE BU<br />

KONUMA GELMEKTEN GURUR<br />

DUYUYORUZ”<br />

Akçalı Şirketler Topluluğu CEO’su M. Akın<br />

Akçalı; “Bugün, ülkemizin dört bir yanındaki<br />

binalardan kamu yapılarına, otoyollara,<br />

oyun parklarına ve sahalara kadar birçok<br />

noktada ürünlerimiz kullanılıyor. Türkiye’nin<br />

ilk tavan boyasını ürettiğimiz dönemden<br />

bugüne Permolit markamızı yüzde<br />

yüz yerli sermaye ile buralara taşıdık.<br />

Sektörde ulaştığımız şu anki konumumuz<br />

bizleri oldukça gururlandırıyor. <strong>2018</strong> yılı<br />

itibariyle yurtiçi ve yurtdışında büyümemizi<br />

sürdüreceğiz. Ülkemizde de en çok tercih<br />

edilen 5 marka arasında yer alan Pemolit<br />

Boya’yı daha da kuvvetlendirerek ilk 3 içinde<br />

yer alma hedefimiz var. Müşterilerimizin<br />

talepleri doğrultusunda ürün çeşitlerimizi<br />

geliştirdik ve AR–GE departmanımızla<br />

oluşturduğumuz farklı konseptlerdeki yeni<br />

ürünlerimizi de yakın zamanda tüketicilerin<br />

beğenisine sunacağız.” şeklinde konuştu.<br />

FİRMALARA VE KİŞİYE ÖZEL<br />

RENK ÜRETİMİ YAPIYOR<br />

İnsanların hayatına renk katma hedefiyle<br />

ürün gamını her geçen gün zenginleştiren<br />

Permolit Boya, Türkiye geneline yayılmış<br />

bayi ağı ve satış noktaları aracılığıyla 81<br />

ilde kullanıcılarına ulaşıyor.<br />

Firmaların kurumsal renklerinde özel boyaların<br />

oluşturulması ve renklerin iç ve dış<br />

cephelerde en doğru şekilde uygulanmasına<br />

yönelik çözümler üreten Permolit Boya,<br />

birçok renkten oluşan renk kartelasına ek<br />

olarak Permolit Boya renklendirme sistemi<br />

ile tüketicilere hayalindeki renkleri sunuyor.<br />

30 YILI AŞKIN SÜREDİR TAVAN<br />

BOYASINDA LİDER<br />

Sektörünün öncü markaları arasında konumlanan<br />

Permolit Boya kuruluşundan<br />

bugüne birçok ilke imza attı. Türkiye’nin<br />

ilk tavan boyasını üreten ve bu alandaki<br />

pazar liderliğini de koruyarak dikkat çeken<br />

Permolit Boya, tüm ürünleriyle de müşterilerinin<br />

beğenisini kazanan kaliteli ve güvenilir<br />

bir marka olarak öne çıkıyor.<br />

58<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

WACKER,<br />

yeni teknik<br />

merkezini açtı<br />

Wacker Chemie AG<br />

Türkiye’deki hizmet<br />

yelpazesini genişleterek<br />

yeni bir teknik merkezin<br />

açılışını gerçekleştirdi.<br />

Teknik tesis bölgedeki<br />

inşaat, tekstil, tüketici<br />

bakımı ve kozmetik<br />

endüstrisinde kullanılan<br />

polimer bağlayıcılar ve<br />

silikonlar için bir uygulama<br />

ve test laboratuvarı olarak<br />

hizmet verecek.<br />

Yeni teknik merkez ile, Wacker Chemie<br />

AG Türkiye’nin süren ekonomik büyümesine<br />

yanıt veriyor. Açılış töreni sırasında,<br />

WACKER yönetim kurulu üyesi Auguste<br />

Willems “Müşterilerimizin satışlarındaki<br />

yükselişle birlikte kalite ve servis talepleri<br />

de artıyor. Yeni test tesisimizde artık bu<br />

talepleri yerinde daha iyi bir şekilde karşılayabileceğiz”<br />

dedi. Özellikle bölgedeki<br />

inşaat endüstrisinde şu anda bir yükseliş<br />

mevcut ve buna bağlı olarak da danışmanlık<br />

taleplerinde bir artış söz konusu.<br />

WACKER’in yeni teknik merkezi bu trendi<br />

karşılamak için en uygun donanıma sahip.<br />

Bu yeni tesiste örneğin WACKER’in polimer<br />

bağlayıcılarının önemli uygulamalarından<br />

ikisi olan karo yapıştırıcılarının ve<br />

harici kompozit ısı yalıtımı sistemlerinin<br />

(ETICS) spesifik özellikleri test edilebilmektedir.<br />

Merkez, taze harçların viskozite<br />

ve hava gözenek içeriği veya kürleşme<br />

süresi gibi analizlerinin detaylı şekilde gerçekleştirilmesi<br />

için gerekli modern laboratuvar<br />

ekipmanlarıyla donatılmıştır. Ayrıca,<br />

kürleşmiş harçların özellikleri, örneğin EN<br />

12004 veya EN 13499 gibi çeşitli standartlara<br />

uygun şekilde test edilebilmektedir.<br />

Bu testler arasında örneğin bağlanma,<br />

eğilme ve basınç dayanımının yanı sıra su<br />

buharı geçirgenliği ve darbe dayanımının<br />

tayin edilmesine yönelik testler bulunmaktadır.<br />

Ayrıca, örneğin ETICS yapıştırıcılarının<br />

düşük sıcaklıklarda uygulanması<br />

gibi, ürünlerin çeşitli iklim koşulları altında<br />

test edilmesini sağlayan ekipmanlar da<br />

mevcuttur. Wacker Kimya Ticaret yönetici<br />

direktörü Hande Bucuklar “İnşaat polimerlerine<br />

yönelik yeni laboratuvarımız ile<br />

Türkiye’de ve komşu ülkelerde modern inşaat<br />

malzemelerinin yaygınlaştırılmasına<br />

önemli bir katkı sağlamaktayız” diyor.<br />

Yeni tesiste tekstil endüstrisinde kullanılan<br />

silikonlar için de bir laboratuvar bulunuyor.<br />

Bu laboratuvarda, sunulan ürünlerin<br />

ve müşteri formülasyonlarının termal ve<br />

kesme stabilitesi, köpüklenme eğilimi,<br />

parlaklık ve renk kararlılığının yanı sıra<br />

su iticilik veya hidrofiliklik özelliklerini belirlemek<br />

amaçlı detaylı incelemeler yapma<br />

imkanı bulunuyor. Bu yeni laboratuvarda,<br />

çeşitli formüller fular ve çektirme işlemleri<br />

gibi gerçeğe uygun koşullar altında da test<br />

edilebilmektedir. Ayrıca, laboratuvarın donanımı<br />

kozmetik ve tüketici bakımı uygulamalarında<br />

yerel gerekliliklere uygun özel<br />

testlerin de gerçekleştirilmesini mümkün<br />

kılmaktadır. Laboratuvarda ayrıca yerel<br />

formüllerin geliştirilmesi için uygun donanım<br />

da mevcuttur. Böylece, WACKER<br />

silikonlarını içeren şampuanlar, kremler<br />

veya yumuşatıcılar formüle edilerek müşterilerin<br />

geliştirme projelerine destek olma<br />

imkanı yaratılmaktadır.<br />

Yeni teknik merkezde ayrıca teorik ve pratik<br />

eğitimler de gerçekleştirilecektir. Ayrıca,<br />

firmanın çeşitli yapı kimyasallarıyla<br />

hazırlanmış olan ve dolayısıyla WACKER<br />

ürünlerinin uzun süreli performansını gösteren<br />

bir de showroom oluşturulmuştur.<br />

Örneğin, kolay temizlenen yüzeylere örnek<br />

oluşturmak amacıyla, duvarlarda kullanılan<br />

boya SILRES® BS 333 ile modifiye<br />

edilmiştir. WACKER’in uzun ömürlü bina<br />

koruması için sunduğu çözümleri göstermek<br />

amacıyla, Paskalya Adası’ndan bir<br />

Moai heykeli replikası da SILRES® BS<br />

290 ile işlenmiştir. Su, silikonların su itici<br />

etkisi sayesinde yüzeylerden damlacıklar<br />

halinde akıp gitmektedir.<br />

Yeni geliştirme merkezinin müşterilere<br />

yakınlığı, WACKER’in pazar pozisyonunu<br />

güçlendirmeye ve yerel müşterilerin özgün<br />

ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilmeye<br />

yardımcı olma amacını taşımaktadır.<br />

Hande Bucuklar “Yeni hizmet tesisimiz ile<br />

bölgedeki trendleri ve gelişmeleri erkenden<br />

algılayarak gerekli reaksiyonu verebiliyoruz”<br />

diyor. “Müşterilerimize yerinde ve<br />

ihtiyaçlarına göre tasarlanmış çözümler<br />

sunarak yerel ekonomiden daha fazla kar<br />

sağlamak istiyoruz.”<br />

Yeni teknik merkez ayrıca komşu ülkelerdeki<br />

müşterilere de hizmet verecek. Merkez,<br />

Wacker Kimya Ticaret’in gelişmekte<br />

olan Ataşehir ilçesinde bulunan yeni merkezinin<br />

bir parçasıdır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 59


Vefa, yurtdışında<br />

gücünü artırıyor<br />

Dünyanın birçok noktasında projeleri, ön üretimli yapıları<br />

ve ürünleri ile yer alan Vefa, 96 ülkeye ürün ve hizmetlerini<br />

ulaştırıyor. Know how ihracatı da yapan Vefa, <strong>2018</strong> yılında<br />

bu alana ağırlık vermeyi planlıyor.<br />

Vefa Holding, ihraç pazarlarını genişletiyor.<br />

Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı<br />

Turan Koçyiğit, 96 ülkeye çözüm, ürün<br />

ve hizmetlerini ulaştırdıklarını belirterek,<br />

Vefa’nın Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu,<br />

Körfez ve Afrika’da etkin hale geldiğini<br />

söyledi. Son beş yıldır Türkiye İhracatçılar<br />

Meclisi (TİM) tarafından açıklanan en<br />

başarılı ilk 1000 ihracatçı firma arasında<br />

yer aldıklarını dile getiren Koçyiğit, ürün<br />

ihracatı yanında know how ihracatı da<br />

yaptıklarını kaydetti.<br />

En son olarak Afganistan Devleti’ne<br />

ülke genelinde prefabrike binalar inşa<br />

edebilecek son teknolojilerle donatılmış<br />

bir fabrika kurmak üzere sözleşme imzaladıklarını<br />

hatırlatan Koçyiğit, Vefa’nın,<br />

böylelikle Afganistan’a know how ihraç<br />

ederek fabrika kurmuş olacağını kaydetti.<br />

Sürecin ilk aşaması olarak fabrikada<br />

kullanılacak olan makinaların sevkiyatını<br />

ve yerinde montajlarını yapmaya başladıklarını<br />

ifade eden Koçyiğit, Afganistan’dan<br />

sonra Cezayir’de de bu tür bir<br />

çalışmalarının olacağını bildirdi.<br />

Katar’da, Gabon’da ve Dubai’de şirketlerinin<br />

bulunduğunu belirten Turan<br />

Koçyiğit, birçok ülkede de bayileri ve<br />

çözüm ortaklıklarının olduğunu söyledi.<br />

Koçyiğit, “Ortadoğu’da Afrika’da marka<br />

bilinirliliğimiz yüksek. Geçen yıl kabul<br />

edildiğimiz Turquality Programı ile birlikte<br />

yurtdışında markalaşma sürecimiz de<br />

daha da bir hız kazandı. Bu program ile<br />

Etiyopya, Endonezya ve BAE ülkelerine<br />

odaklandık. Öte yandan Dubai’de Vekon<br />

MiddleEast diye distürbütörümüzün kurduğu<br />

bir şirketle o bölgenin pazarlamasını<br />

yapıyoruz. Katar’da faaliyet gösteren<br />

bir inşaat firmasıyla ortaklık yaptığımız<br />

Vekongulf adında bir şirketimiz ve ona<br />

bağlı yerel bayilerimiz de bulunuyor” diye<br />

konuştu.<br />

Hedef, Güney Amerika ülkeleri<br />

Önümüzdeki yıl Güney Amerika ülkelerine<br />

ağırlık vereceklerini açıklayan<br />

Turan Koçyiğit, bu bağlamda ilk siparişi<br />

Arjantin’den aldıklarını ve sevkiyatlara<br />

başladıklarını bildirdi. Koçyiğit, “<strong>2018</strong> yılında<br />

da montajlarını yapıp projeyi teslim<br />

edeceğiz”dedi.<br />

Yurt dışında katıldıkları fuarlarla da ihraç<br />

pazarlarını genişlettiklerini ve dünya<br />

pazarındaki güçlerini artırdıklarının altını<br />

çizen Koçyiğit, bu yıl BAU Almanya,<br />

Ghana Build, The Big 5 Construction<br />

Indonesia ile Kamerun <strong>Yapı</strong> ve <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong>leri<br />

fuarlarına katıldıklarını söyledi.<br />

Fuarlarda yoğun ilgi ile karşılaştıklarını<br />

ifade eden Koçyiğit, mevcut projeleri ile<br />

Turan Koçyiğit / Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı<br />

birlikte yenilikçi ürünlerini de sergilediklerini<br />

söyledi. Koçyiğit, “Fuarlar; daha<br />

fazla insana ulaşılıyor olması bunun<br />

profesyonel bir platformda aynı sektörden<br />

firmaların katılımı ile gerçekleştiriliyor<br />

olmasından ötürü önemli. Sektörü<br />

dinamik tutuyor” dedi.<br />

60<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız:<br />

“<strong>2018</strong>’de, pazarın<br />

%20’sini hedefleyeceğiz”<br />

Ağaç bazlı panel sektörünün lideri Kastamonu Entegre,<br />

gerçekleştirdiği yatırımlarla global pazardaki gücünü arttırıyor.<br />

2017 yılında İtalya’nın üçüncü büyük yonga levha<br />

üreticisi olan Gruppo Trombini’yi satın alan şirket, yapılacak<br />

modernizasyon ve bakım çalışmalarından sonra faaliyete<br />

geçirmeye hazırlanıyor.<br />

Gruppo Trombini, Pomposa’da bulunan<br />

yılda 480 bin m3, Frossasco’da bulunan<br />

yılda 320 bin m3 kapasiteli iki ayrı yonga<br />

levha tesisiyle, toplamda yıllık 800 bin m3<br />

kapasiteye sahip yapısıyla öne çıkıyor.<br />

Kastamonu Entegre, 150 milyon euro yatırımla,<br />

ilk aşamada <strong>2018</strong>’in ilk yarısında,<br />

Pomposa’daki tesiste, mobilya sektörüne<br />

yönelik ham ve melamin kaplı yonga levha<br />

üretecek.<br />

Kastamonu Entegre’nin gerçekleştirdiği<br />

yatırımla, İtalya’da yüzde 20 pazar payı<br />

hedeflediklerini belirten Kastamonu Entegre<br />

CEO’su Haluk Yıldız, “Bu satın alma<br />

ile birlikte şirketimizin üretim haritasına<br />

İtalya’yı eklemenin gururunu yaşarken,<br />

mobilya sektörünün kalbinde, İtalya’da<br />

üretim yapacak olmanın heyecanı içinde<br />

olduğumuzu vurgulamak isterim. Satın<br />

alınan tesislerin <strong>2018</strong> yılından itibaren<br />

devreye alınması ile birlikte orta vadede<br />

şirketimiz toplam 5.8 milyon m3/yıl üretim<br />

kapasitesiyle global pazardaki konumunu<br />

güçlendirecek.” dedi.<br />

2017 yılında gerçekleştirilen ikinci yatırımla<br />

Fransa’da Darbo şirketine ait yonga<br />

levha üretim hattını da satın aldıklarını<br />

hatırlatan Yıldız, “500 bin m3/yıl kapasiteli<br />

bu hattı Bulgaristan’daki mevcut yonga<br />

levha tesisimize taşıdık. Modernizasyon<br />

ve bakım çalışmalarından sonra 2019<br />

yılında devreye alacağız”. dedi. Adana<br />

MDF Tesisi’nde devreye alınan yeni laminat<br />

parke hattı ile ilgili de bilgi veren<br />

Yıldız, “Üretim kapasitesini arttırmaya<br />

yönelik gerçekleştirdiği yatırımlarla öne<br />

çıkan şirketimiz, sektörde ilk kez seramik<br />

fayans ebatlarında parke üretimine başladı.<br />

Statik elektriklenmeyi önleyici, bakteri<br />

barındırmayan parke üretimi de bu<br />

hat ile mümkün olacak.” açıklamasında<br />

bulundu.<br />

Haluk Yıldız / Kastamonu Entegre CEO’su<br />

“2017 yılında sektörümüz<br />

% 10’dan fazla bir büyüme<br />

gerçekleştirdi…”<br />

Sektörün 2017 yılında, hem ağaç bazlı<br />

panel endüstrisi ve hem de mobilya sektörü<br />

olarak güçlü bir ivme kazandığını<br />

belirten Yıldız, “Beklentiler, sektörün yeni<br />

yıla % 10’dan fazla bir büyüme ile girmesi<br />

yönünde. Mobilya sektöründe KDV indirimine<br />

gidilmesi, 2016 yılında ertelenen taleplerin<br />

2017 yılına kayması, Türkiye’de<br />

seçim döneminin biterek, yeniden istikrarın<br />

sağlanması, sektörün büyümesini<br />

tetikleyen unsurlar olarak öne çıktı. <strong>2018</strong><br />

yılında ise bu ivmenin kısmen azalacağını<br />

öngörüyoruz.” dedi.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 61


Ağaoğlu Şirketler Grubu,<br />

Çekmeköy Park projesine başlıyor<br />

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu; “Ben yaptığım bütün işlerde<br />

büyük Ağaoğlu ailesi diye tanımladığımız daire sahiplerimize, tedarikçimize, çalışanımıza<br />

kazandırmayı önemsedim. Ben de kazandım Allah’a şükür. Çekmeköy Park projemizde<br />

de bu kural işleyecek, herkes kazanacak. Kısacası büyük Ağaoğlu ailesine servet transferi<br />

yapıyorum. Kârımı vatandaşla paylaşıyorum.”<br />

Proje<br />

Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun Çekmeköy<br />

Park projesisin tanıtımı için Çekmeköy<br />

Park projesinin satış ofisinde gerçekleştirilen<br />

basın toplantısında konuşan Ali Ağaoğlu<br />

ve Ağaoğlu Şirketler Grubu Murahhas<br />

Azası – Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Rahvalı<br />

proje ile ilgili açıklamalarda bulundu.<br />

Çekmeköy Park projesinin uzun süredir<br />

Ağaoğlu müşterisi tarafından beklendiğini<br />

belirten Ali Ağaoğlu; “Ben, bu arsayı 20 yıl<br />

önce aldım. Bugün bölgede böyle bir arsanın<br />

m2 fiyatı 2 bin doları geçmiş durumda.<br />

Çekmeköy Park projesinin bulunduğu lokasyonda<br />

böyle bir arsa da bulmak mümkün<br />

değil. Ben bu fiyata Ağaoğlu kalitesinde<br />

daire satıyorum. Üstelik % 25 lansman<br />

indirimi ile daha da büyük bir fırsat sağlıyorum.<br />

Yani arsa fiyatına daire alacaklar.<br />

Oturacağınız daire de benden size hediye”dedi.<br />

Daha önce de söylediğim gibi dere<br />

her zaman kütük getirmez<br />

2008’de global krizin etkisi ile benzer bir<br />

konjonktürden geçildiğini belirten Ali Ağaoğlu;<br />

“O zaman da söyledim “dere her zaman<br />

kütük getirmez” diye. Bunu yatırımcı<br />

için söylüyorum. Bu tip dönemlerde oturup<br />

ağlamak, yatırımları durdurmak kimseye<br />

bir yarar getirmez. Biz 2008’de de aynı<br />

şeyi yaptık. Hem kazandık, hem kazandırdık.<br />

2009 yılında satışa çıktığımız My City<br />

Bahçelievler’de tüm daireleri 10 günde sattık.<br />

O zaman da tıkanan çarkların dönmesini<br />

sağladık. Biz, tüketici için derenin her<br />

zaman kütük getirmesini istiyoruz. Bugün<br />

de aynı şeyi yapıyoruz.” Yeni yapacakları<br />

projelere de değinen Ağaoğlu “Ankara’da<br />

1.200 konutluk yeni bir projeye başlıyoruz.<br />

Bodrum’da Çinliler ile devasa bir proje için<br />

ön anlaşma imzaladık” dedi.<br />

Bugüne kadar yaptığımız en<br />

kullanışlı kat planları<br />

Çekmeköy Park projesinde en güvendikleri<br />

özelliğin kat planları olduğunu vurgulayan<br />

Ali Ağaoğlu sözlerine şu şekilde son verdi;<br />

“ İddia ediyorum müşterilerimiz, bugüne<br />

kadar yaptığımız en kullanışlı kat planları<br />

ile karşılaşacaklar. Projemizde her evde bir<br />

balkon var, özellikle çocuklu aileler için büyük<br />

ve kullanışlı m2’li yaşam alanları planladık.<br />

Ayrıca 1453’te olduğu gibi sitenin ve<br />

çevrenin ihtiyaçlarını karşılayacak cadde<br />

konseptinde alışveriş üniteleri de mevcut.<br />

Yaptığımız hamlelerin karşılığını<br />

her zaman aldık<br />

Ekonominin daraldığı ve durgunluk yaşandığı<br />

dönemlerde yaptıkları yatırımların<br />

karşılığını daima aldıklarını vurgulayan<br />

Ağaoğlu; “Büyük Ağaoğlu ailesi bilir ki dere<br />

onlar için her zaman kütük getirecek. Maslak<br />

1453 projemizde % 250 gibi bir getiri<br />

elde ettiler. Çekmeköy Park projemizde de<br />

%25 lansman indirimi ile müşterilerimize<br />

kısa sürede yüksek getiriyi sağlıyoruz.<br />

Her projemizde olduğu gibi Çekmeköy<br />

Park projemizin de çok iyi prim yapacağına<br />

ve Ağaoğlu müşterisine kazandıracağına<br />

eminiz” dedi.<br />

Ali Ağaoğlu, daha önce Ağaoğlu projelerinden<br />

daire sahibi olan ya da irtibata geçen<br />

müşterilerini lansmandan önce satış ofislerine<br />

davet ettiklerini ve hafta sonu Çekmeköy<br />

Park projesinin satış ofisinde büyük<br />

izdiham yaşandığını söyledi. Yaptıkları<br />

satışla yeni bir rekora imza attıklarını ve 2<br />

günde 150 konut sattıklarını belirtti. Bütün<br />

müşterilerine, Ağaoğlu’na güvendikleri için<br />

ayrı ayrı teşekkür ettikler<br />

ni sözlerine ekledi.<br />

Çekmeköy Park projesinin basın toplantısında<br />

konuşan Ağaoğlu Şirketler Grubu<br />

Murahhas Azası ve Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Hasan Rahvalı proje ile ilgili detayları basın<br />

ile paylaştı. Rahvalı; “ Projemiz 738<br />

daire ve 30 bin m2 bir alışveriş merkezi<br />

diyebileceğimiz bir zeminde yer alan lüks<br />

mağazalardan ve yiyecek içecek ünitelerinden<br />

oluşuyor. A, B ve C gruplarından<br />

oluşan 3 çeşit ve 15 katlı 13 bloğumuz var.<br />

A bloklarda 4+1, B bloklarda 3+1, C bloklarda<br />

2+1 ve 1+1 daire tiplerimiz yer alıyor.<br />

Çekmeköy Park projemiz kendi mimarlarımızdan<br />

oluşan 40 kişilik ekibimiz tarafından<br />

tasarlandı. Dubai’de ve benzer ülkelerde<br />

görebileceğiniz ihtişamlı bir mimarisi<br />

var. Ağaoğlu kalitesi ortada, Kat ve daire<br />

planlarında iddialı olmamızın nedeni tasarım<br />

ekibimizin başarısı. Projemiz, oturum<br />

için tercih edenlerin istekleri doğrultusunda<br />

projelendirildi. Lokasyon en büyük avantajımız.<br />

Metro, Çekmeköy Park projemizin<br />

yanı başında. Hastanelere, markalı eğitim<br />

kurumlarına ve Alışveriş merkezlerine çok<br />

yakın konumda. Fiyatla ilgili bölgede bulunan<br />

markalı konut projelerinde araştırmalar<br />

yapıldı” dedi.<br />

62<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Toplam satış ve ciromuzun yaklaşık<br />

%35’ini ihracattan elde ediyoruz<br />

“<strong>2018</strong> yılında da ihracattaki başarılı yükselişimizi sürdüreceğimize inanıyorum. Geniş<br />

ihracat ağımıza bu sene Amerika’yı da ekleyeceğiz.”<br />

arasında yer alıyor. Sektörümüzün yıllık<br />

kapasite miktarı 1 milyon tonun üzerinde.<br />

Alüminyum sektörü, Türkiye ekonomisinin<br />

yanı sıra, inşaat sektörüyle de entegre<br />

işleyiş gösteriyor. Dolayısıyla, inşaat<br />

sektöründe bir süredir yaşanan talebe<br />

endeksli canlanma, sektörümüzü de hareketli<br />

tutuyor. 2017 yılında da hem Türkiye<br />

ekonomisi, hem de inşaat sektöründe<br />

büyüme yaşandı. Tabi bu durum sektörümüzdeki<br />

canlılığın da devam etmesini<br />

sağladı.<br />

Sektörün öncü kuruluşlarından Saray Alüminyum<br />

olarak, 2017 yılını yaklaşık 560<br />

milyon TL ciro ile kapatmayı hedefliyoruz.<br />

Kasım ayı itibariyle bu hedefimizde 518<br />

milyon TL’yi yakaladık bile. Yılı, yüzde<br />

8-9 civarında büyüme ile kapatacağımızı<br />

öngörüyoruz. 2017 yılında en çok tercih<br />

edilen ürünlerimiz, Türkiye’de üretimi ilk<br />

kez bizim tarafımızdan gerçekleştirilen,<br />

A2 yanmazlık sınıfı SarayA2 kompozit<br />

paneller oldu.<br />

<strong>2018</strong> yılı öngörüleriniz ve<br />

hedeflerinizden bahseder misiniz?<br />

<strong>2018</strong>’de hangi ürünleri ön plana<br />

çıkaracağız, <strong>2018</strong>’de ilk defa<br />

ihracat yapacağımız bir ülke<br />

olacak mı?<br />

Bu sene alımını gerçekleştirdiğimiz panjur<br />

üretim hattımızı <strong>2018</strong> yılının ilk çeyreğinde<br />

devreye almayı planlıyoruz. Artan<br />

talebi hızla karşılayabilmek için yeni bir<br />

kompozit hattı alımı yönünde görüşmelerimiz<br />

ve kapasite artırımına yönelik yeni<br />

yatırımlarımızın görüşmeleri de devam<br />

ediyor. Globalleşmemizin bir göstergesi<br />

olarak toplam satış ve ciromuzun yaklaşık<br />

%35’ini ihracattan elde ediyoruz. Alüminyum<br />

Profil üretimimizin yaklaşık yüzde<br />

50‘sini Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve<br />

Asya’da yer alan 50‘yi aşkın ülkeye ihraç<br />

ediyoruz. 2017 yılında ihracat sıralamasında<br />

üst noktalardaki yerimizi korumaya<br />

devam ettik. Yılı, 190 milyon TL ihracat ile<br />

kapatmayı hedefliyoruz. <strong>2018</strong> yılında da<br />

ihracattaki başarılı yükselişimizi sürdüreceğimize<br />

inanıyorum. Geniş ihracat ağımıza<br />

bu sene Amerika’yı da ekleyeceğiz.<br />

Talin Saraylı Dikici / Saray Holding Yönetim Kurulu Üyesi<br />

30 seneyi aşkın deneyimiyle giydirme<br />

cephe ve kapı pencere sistemleri, alüminyum<br />

kompozit panel, kış bahçeleri,<br />

güneş kırıcılar ve solar sistemler gibi<br />

mimari uygulamalarla ilgili üretim yapan;<br />

boya, kaplama, eloksal, ekstrüzyon, biyet<br />

döküm, levha boyama ve kompoze<br />

levha üretim tesislerini de bünyesinde<br />

bulunduran tam entegre bir kuruluş olan<br />

Saray Alüminyum, üretiminin %60′ını Avrupa,<br />

Afrika, Orta Doğu ve Asya’ya ihraç<br />

etmekte. Toplam 89.000 m² kapalı alanda<br />

üretim yapan Saray Holding Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Talin Saraylı Dikici ile geçen<br />

yılın değerlendirmesi ve yeni yıla dair öngörülerini<br />

bizlerle paylaştı.<br />

2017 yılı sektörünüz ve<br />

firmanız özelinde nasıl geçti?<br />

2017’yi yüzde kaç büyüme ile<br />

kapatıyorsunuz? 2017’de en çok<br />

hangi ürünler tercih edildi?<br />

Alüminyum sektörü 5 milyar dolarlık iş<br />

hacmiyle Türkiye’nin lokomotif sektörleri<br />

64<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


DKY, 600 Milyon Lira’ya<br />

‘ADA’yı Kartal’a getirdi<br />

DKY , Anadolu Yakası’nın cazibe merkezi Kartal’ın en değerli lokasyonu E-5 ile Sahil Yolu<br />

hattının tam ortasında, 19 dönümlük arazi üzerinde yükselecek, proje değeri 600 milyon TL<br />

olan DKY ADA Projesi’ni satışa çıkardı. Muhteşem adalar manzarası ve adaların huzurunu<br />

hissettiren yaşam alanıyla toplam 4 bloktan oluşan DKY ADA’ da, farklı formatlarda<br />

tasarlanan 792 konut yer alıyor. Sınırlı süre için lansmana özel fiyatlarla satışa sunulan<br />

DKY ADA projesi, 36 ay sonra teslim edilecek.<br />

İstanbul – Gayrimenkul sektörünün yenilikçi<br />

firması DKY, Anadolu Yakası’nın<br />

parlayan yıldızı Kartal’ın en büyük kentsel<br />

dönüşüm projesi olan ‘DKY ADA’yı satışa<br />

sundu. Proje değeri 600 Milyon TL olan<br />

DKY ADA, Prens Adaları’nın tam karşısında,<br />

24 bloktan oluşan 301 konutun dönüştürülmesiyle<br />

elde edilen 19 dönümlük bir<br />

alanda yükselecek.<br />

DKY, yeni projesi DKY ADA’yı DKY Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Ali Dumankaya, DKY<br />

İş Geliştirme Satış ve Pazarlama Grup<br />

Başkanı Tevfik Türel ve DKY Satış ve Pazarlama<br />

Müdürü Aykut Dumankaya’nın katılımıyla<br />

Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de<br />

29 Eylül Cuma günü düzenlenen basın<br />

toplantısıyla tanıttı.<br />

Şehir yaşamıyla ada huzurunu birleştiren<br />

yeni bir konsept sunan DKY ADA, toplam 4<br />

blok ve 792 bağımsız bölümden oluşuyor.<br />

Kartal’ın simgesi olmaya aday projede,<br />

93,94 ile 211,54 metrekare arasında değişen,<br />

2+1’den 4+1’e kadar balkonlu ve yeni<br />

nesil ev konseptiyle +1,5 olarak planlanan<br />

2+1,5 ve 3+1,5 olmak üzere farklı formatlarda<br />

konutlar yer alıyor.<br />

Şehrin ortasında Ada yaşamının ayrıcalığı<br />

Modern mimarisi, konforlu ve ferah yaşam<br />

alanlarıyla Kartal’ı geliştiren ve dönüştüren<br />

DKY ADA projesi, toplu konut yaşamından<br />

daha fazlasını arayanlara şehrin ortasında<br />

daha huzurlu, daha sportif, stresten ve<br />

şehrin karmaşasından uzak, herkesin dilediğince<br />

özgürleşebileceği ve doğayla iç içe<br />

olacağı tam bir ada yaşamı sunuyor. Sahip<br />

olduğu adalar manzarasına ek olarak, yüzde<br />

70’ini oluşturan peyzaj alanları ile farklılaşan<br />

proje, şehrin ortasında bir vaha sunuyor.<br />

DKY ADA’ nın ferah, gün ışığı alan,<br />

kullanışlı evleri ailelerin ihtiyaçlarına göre<br />

tasarlandı.<br />

Ali Dumankaya: “Kartal’ın en büyük kentsel<br />

dönüşüm projesini hayata geçiriyoruz”<br />

Bugüne kadar geliştirdikleri projelerle hem<br />

binlerce aileyi ev sahibi yaptıklarını hem<br />

de projelerin bulunduğu bölgelerin çehresini<br />

değiştirerek, birer yaşam merkezi haline<br />

getirdiklerini anlatan DKY Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ali Dumankaya: “DKY ADA projemiz<br />

ile Kartal’ın en büyük kentsel dönüşüm<br />

projesini hayata geçiriyoruz” dedi.<br />

Ali Dumankaya sözlerine şöyle devam<br />

etti: “DKY ADA projemiz, adını sahip olduğu<br />

muhteşem adalar manzarası, adaların<br />

ruhunu yansıtan ve huzurunu hissettiren<br />

yaşam konseptinden alıyor. Yeni nesil buçuklu<br />

dairelerin yer aldığı ‘DKY ADA’ geniş<br />

ve kullanışlı daireleri, peyzajıyla farklılaşan<br />

yeşil alanları, zengin sosyal ve sportif olanakları,<br />

çocuklara özel aktivite alanlarıyla<br />

aileler için tasarladığımız özel bir proje.<br />

792 konutun, 4 adet ticari alanın ve 1 kreşin<br />

yer aldığı DKY ADA projemiz, fitness ve<br />

66<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Proje<br />

DKY projeleri yüzde 100’e<br />

varan oranda değer kazanıyor<br />

DKY imzasıyla hayata geçirilen projelerden<br />

lansman döneminde yapılan<br />

alımlar, proje sonuna gelindiğinde<br />

yüzde 100’e yakın değer artışı sağladığını<br />

altını çizen Ali Dumankaya;<br />

“2017’nin Mart ayında DKY Cadde<br />

Erenköy 86 projesinin teslimini, DKY<br />

Sahil Kartal projemizin lansmanını<br />

gerçekleştirdik. Haziran 2017’den<br />

itibaren etaplar halinde teslimine<br />

başladığımız ve yıl içerisinde devam<br />

edeceğimiz Lokum Evler projesinin<br />

son etabı da dahil olmak üzere inşaatı<br />

halen süren projelerimizin toplam<br />

yatırım değeri yaklaşık 2,3 milyar TL<br />

iken, 2017 yılında başlayan projelerimizin<br />

değeri ise 1 milyar 180 milyon<br />

TL. Halen inşaatı devam eden 7 projede<br />

toplam 2500 konut ve işyeri bulunuyor.<br />

Toplamda 825 adet konutun<br />

teslimini bu yıl içinde gerçekleştirmiş<br />

olacağız.<br />

SPA merkezi, spor alanları, yürüyüş parkuru,<br />

açık ve kapalı yüzme havuzu ve aktivite<br />

alanlarıyla yaşam kalitesini arttıracak ve<br />

Kartal’a değer katacak. ”<br />

“Lansman öncesi 4000 adet talep<br />

topladık”<br />

“DKY ADA, bölgeye katacağı değer ve<br />

şehrin merkezinde sunduğu premium yaşam<br />

standardı ile Kartal’ın ikonik projelerinden<br />

biri olacak. Lansman öncesinde<br />

dört bin adet talep topladığımız projemiz,<br />

Kadıköy-Tuzla E-5 hattı, Kadıköy-Kartal<br />

Metro Hattı ve Marmaray gibi toplu ulaşıma<br />

rahatlıkla ulaşabileceğiniz bir lokasyon<br />

olarak ön plana çıkıyor. ‘DKY ADA’ sosyal<br />

imkânları dışında, yakın çevresindeki<br />

üniversiteler, hastaneler ve alışveriş merkezlerinin<br />

yakınlığı ile burada yaşayacak<br />

sakinlerine İstanbul’un merkezinde yaşamanın<br />

ayrıcalığını hissettirecek.”<br />

DKY ADA projesinde lansmana<br />

özel “Ekopratik” Ödeme Sistemi<br />

Lansmana özel kampanya ile “Ekopratik”<br />

ödeme sistemini de tanıtan DKY, şirket<br />

bünyesinde kişiye özel ödeme planlarının<br />

anlık olarak hazırlanabildiği yeni bir ödeme<br />

sistemi sunuyor. Bu sisteme göre DKY<br />

ADA müşterileri istedikleri vadelerde diledikleri<br />

peşinat ve ara ödeme tutarlarıyla<br />

kendi ödeme planlarını kendileri anlık olarak<br />

oluşturabilecekler. Ulaşılabilir fiyatlara<br />

sahip DKY ADA projesi Ekopratik ile “fiyatı<br />

ekonomik ödemesi pratik” bir ödeme sistemi<br />

sunuyor. 395.000 TL’den başlayan fiyatlarla<br />

satışa sunulan DKY ADA’da ekopratik<br />

ile alımlarda ise 120 aya varan vade ile ev<br />

sahibi olma avantajı sunuyor.<br />

Neo <strong>Yapı</strong> son 18 ayda Bolluca’da 5. Projesine başlıyor!<br />

Neo <strong>Yapı</strong>, Kemerburgaz ve Göktürk’teki başarılı projelerinden sonra 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul projesi ile ses getiren ve<br />

yatırımcıların gözdesi olan Arnavutköy’ün Bolluca bölgesinde hayata geçirdiği projelere, her geçen gün yenilerini ekliyor. Bölgedeki<br />

ilk ve en büyük projesi olan, kendi diktiği ağaçlarla yeşillendirmeye destek olduğu, 2 bin dönüm orman arazisi ve 600<br />

dönümde 415 müstakil ev ve 8 mahalleden oluşan Neo Gölpark İstanbul'dan sonra bölgeyi geliştirmeye devam ediyor. Neo<br />

<strong>Yapı</strong>, satışları 18 ay gibi kısa sürede tamamlanan Neo Bolluca, Neo Bolluca 2 ve Neo Bolluca 3 Neo Bolluca 4 projelerinden<br />

sonra şimdi de Neo Bolluca 5 ile yatırımcıların yüzünü güldürmeye devam ediyor.<br />

Neo Bolluca 5, yeni şehir Bolluca’da, ormanın yanı başında!<br />

Hem yaşamak hem de yatırım anlamında yeni nesil bir site olarak öne çıkan Neo Bolluca 5, otopark alanları ve güvenlikle çevrili<br />

2 blokta; 64 adet 2+1 ve 3+1 daireden oluşuyor. Sunduğu imkanlar ve ormanın yanı başında oluşuyla yatırımcıların gözdesi<br />

olacak Neo Bolluca 5’te, diğer Neo Bolluca projelerinde olduğu gibi; doğa, şehir ve yaşam bir arada…<br />

Bu projede sürdürülebilirlik adına yerden ısıtmalı, pay ölçerli merkezi ısıtma sistemi, çevre dostu aydınlatma sistemleri, Isı<br />

tasarruflu özel kaplamalar, çatı ve yüzey izolasyonları, ısı camlı doğramalar, kesintisiz elektrik için jeneratör, ortak alanlar giderlerini<br />

düşüren solar sistem ve özel peyzaj alanları gibi birçok ince detay düşünüldü. Bununla beraber proje, teknolojinin tüm<br />

avantajlarından da yararlanılacak bir mimari tasarıma sahip. 1 adet açık yüzme havuzu bulunan projede, kapalı Fitness alanı<br />

ve her daireye özel otopark alanı da bulunuyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 67


Tolga Çehreli<br />

Royal Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

“Başarımızın arkasında yatan en önemli unsur<br />

insan ihtiyaçlarının doğru<br />

tespit edilmesidir”<br />

“Biz Royal Group olarak her projemizin merkezine ‘insan mutluluğunu’ koyan ve ‘önce<br />

insan’ diyerek yola çıkan büyük bir aileyiz. Ve ailemize katılacak üyelerimize bir evden çok<br />

daha fazlasını vadediyoruz”<br />

Üstlendikleri her proje için odak noktasında<br />

öncelikle insan ihtiyaçlarının olduğu bir<br />

anlayışla mimari çözümler geliştiren Royal<br />

Group, kent hayatının dinamiklerine<br />

uygun aynı zamanda farklı tasarımlarıyla<br />

dikkat çekiyor. Royal Group Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Tolga Çehreli ile müşterilerine<br />

sundukları mimari çözümler hakkında bir<br />

röportaj gerçekleştirdik.<br />

Öncelikle kendinizden ve kısaca<br />

gerçekleştirdiğiniz projelerinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Aslen Trabzonluyum ve 42 yaşındayım.<br />

Hayatı boyunca inşaat ile uğraşan bir aileden<br />

geliyorum. 24 yıldan bu yana inşaat<br />

sektörü ile ilgileniyorum. İstanbul Anadolu<br />

yakasında; Ataşehir, Ümraniye, Kartal,<br />

Pendik bölgelerinde sayısız inşaat projeleri<br />

yaptık. Bugüne kadar teslim ettiğimiz<br />

anahtar sayısının 5000 civarında olduğunu<br />

düşünüyorum. İnşaatını yaptığımız konutlarda,<br />

bir ailenin ihtiyacı olan tüm konforu<br />

ve güvenliği sağlamak bizim en önemli ilkemiz.<br />

Üç çocuk sahibiyim, bir ailenin nasıl<br />

bir konutta yaşamak isteyeceğini ve hangi<br />

özelliklere dikkat ettiğini biliyorum. Bu nedenle<br />

inşaatlarımızı yaparken tüm bu özellikleri<br />

göz önüne alıyoruz.<br />

Royal Group, ilk olarak Topselvi’deki Skyblue<br />

İstanbul Rezidans projesiyle işe başladı.<br />

Başarı ve memnuniyetle kule inşaatını<br />

bitirerek konut sahiplerine anahtarlarını<br />

teslim ettik. Şu anda Royal Garden Kartal<br />

Rezidans projesi, 400’den fazla daire inşaatı<br />

ile devam ediyor. İnşaatın %70’i tamamlandı<br />

diyebilirim. 2017 yılının sonunda<br />

anahtar teslimi yapacağız. Ayrıca Kartal’ın<br />

yeni trendi olan Yakacık bölgesinde iki büyük<br />

proje; Royal Garden Yakacık ve Royal<br />

Garden Yaka Park’ın hazırlıkları tüm<br />

hızıyla devam ediyor. Birkaç ay içerisinde<br />

bu projelerimizin yapımına başlamayı düşünüyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong>mı tamamlamak üzere olan Royal<br />

Marin Business Center projesi de yakında<br />

hizmete girecek. Özellikle bu proje, bizim<br />

için İstanbul genelinde bir ilk olacak. Mimari<br />

çizimi ile fark yaratan proje, fonksiyonel<br />

büyük ofis alanları ile büyük lüks bir<br />

yat formunda tasarlandı. Projenin planı ve<br />

tasarımı çok beğenildi. Şimdiden çok fazla<br />

taleple karşı karşıyayız ve tüm bu talepleri<br />

değerlendiriyoruz.<br />

68<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Proje<br />

Gerçekleştirdiğiniz projelerin<br />

tasarım süreçlerinde ilham<br />

aldığınız kaynaklar neler oluyor?<br />

Öncelikle insanı ele almak gerekiyor. Hem<br />

konut hem de iş yeri inşa ediyoruz. İnsanı<br />

ele alarak, insan ihtiyaçlarına göre dizayn<br />

yapıyoruz, tabi bu durum da tercih edilme<br />

oranını artırıyor. Her şeyden önce ihtiyaçları<br />

çok net tespit edebiliyor olmak gerekiyor.<br />

Sanal aldatmacalardan ziyade ihtiyaçları<br />

giderebiliyor olmak önemli. Bizim<br />

başarımızın kaynağı da tam olarak budur.<br />

Mesela teslim ettiğimiz büyük rezidans<br />

projelerinden birisi Skyblue, İstanbul Dünya<br />

İnşaat Oscarlarına seçildi ve jürinin de<br />

ilgisini çekti. Çok büyük bir kulede sadece<br />

87 daire var. Bir katta 3 daire yer alacak<br />

şekilde dizayn ettik. Kalabalık ve en önemlisi<br />

insanları rahatsız eden bir gürültü yok.<br />

Royal Garden Kartal’da aynı şekilde Dünya<br />

İnşaat Oscarları’na seçildi. Onun da<br />

seçilme sebebi Anadolu yakasındaki daire<br />

başına düşen en fazla (33m2) yeşil alana<br />

sahip olmasıydı. Avrupa standartlarında ve<br />

Anadolu Yakası’ndaki en güçlü projelerden<br />

bir tanesi. Burada, 30 tane daha daire<br />

yapabilirdik. Fakat biz daha fazla yeşil<br />

alan bulunmasını istedik. Bu projede AVM<br />

seçeneği dışında 24 saati doldurabilecek<br />

tüm aktiviteler var. Sürdürülebilir kalite çok<br />

önemli, nasıl başladıysanız sonraki projelerde<br />

de aynı kaliteyi yakalamalısınız.<br />

Türkiye’de mimarinin gelişimini<br />

ve ortaya çıkan projeleri nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Türkiye’deki mimari gelişim, dünya ülkeleri<br />

göz önüne alındığında ilk sıralarda geliyor.<br />

Özellikle son on yıl içerisinde büyük şehirlerden<br />

başlayarak bütün ülkeye yayılan<br />

kentsel dönüşüm projeleri ve çalışmaları<br />

mimari gelişmede önemli bir etken oluyor.<br />

Türkiye, 1999 yılında yaşadığı acı deneyimden<br />

sonra güçlü ve güvenilir inşaat<br />

yapma konusunda büyük mesafeler katetti.<br />

Buna samimiyetle inanıyorum; artık yeni<br />

yapılan binalar, şiddetli depremlerde kolay<br />

kolay zarar görmeyecektir. Kentsel dönüşüm,<br />

mimari gelişimde iyi bir tarih unsur<br />

olmakla birlikte, uluslararası alanda ödül<br />

kazanan projeler ve mimarlarda da ciddi<br />

oranda artış var. Buna örnek verecek olursak;<br />

markamız olan Royal Group, ilk kule<br />

projesinin yanı sıra hemen yapımına başlanan<br />

ikinci kule projesi de Dünya inşaat<br />

Oscar’ı sayılan Property Awards Europa<br />

Ödüllerini almıştır. Demek ki; bir yandan inşaat<br />

kaliteye yönelirken diğer yandan, projeleri<br />

ortaya koyan insan kalitesinde ciddi<br />

bir yükselme var. Bu da ülkemiz adına bizi<br />

memnun ediyor.<br />

Hızlı değişim gösteren toplumsal<br />

tüm algılarımızı göz önüne<br />

aldığımızda, gelecekte mimari<br />

üzerindeki en önemli etken sizce<br />

ne olacak?<br />

Söz konusu değişim devam ettiği sürece<br />

yakın gelecekte inşaatlar üzerindeki en<br />

önemli etkisi; kalitenin, konforun ve maliyetin<br />

ön plana çıkacak olmasıdır. Yani insanlar<br />

artık daha kaliteli, daha estetik ve<br />

daha konforlu konutlarda ve işyerlerinde<br />

daha düşük maliyetlerle yaşamak isteyeceklerdir.<br />

Bu durum elbette insanların doğal<br />

hakkıdır.<br />

Başarılı bir mimari projeden söz<br />

ederken bulunması<br />

gereken mutlak unsurlar<br />

nelerdir?<br />

Bütün başarıların arkasında<br />

yatan en önemli unsur insan<br />

ihtiyaçlarının doğru tespit<br />

edilmesidir. Biz Royal Group,<br />

olarak kısa sürede devler ligine<br />

çıktıysak bunun en önemli<br />

sebebi, insanların ihtiyaçlarını<br />

doğru tespit ederek bu ihtiyaçların<br />

tam karşılığını onlara<br />

sunmamızdır. Elbette bu<br />

durum netice olarak büyük<br />

bir memnuniyeti veriyor. Hem<br />

projeyi yapan hem de projeyi<br />

satın alan insanlar kendilerini<br />

mutlu hissediyorlar.<br />

Özellikle engelliler<br />

için geliştirdiğiniz<br />

projeleriniz var mı? Bu<br />

tür projelerde dikkate<br />

aldığınız unsurlar neler<br />

oluyor?<br />

Önümüzdeki dönemlerde engelliler<br />

için de gerek mevcut<br />

projelerimizde gerekse sadece<br />

engellilere özel projelerde<br />

yeni atılımlarmız olacak. Zaman<br />

içerisinde bunları sizinle<br />

paylaşacağız.<br />

Royal Garden Kartal<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Biz Royal Group olarak her projemizin<br />

merkezine ‘insan mutluluğunu’ koyan ve<br />

‘önce insan’ diyerek yola çıkan büyük bir<br />

aileyiz. Ve ailemize katılacak üyelerimize<br />

bir evden çok daha fazlasını vadediyoruz.<br />

Biz, rotasına hayallerin yön verdiği ve<br />

doğanın kalbinde bir yaşam sunan işlere<br />

imzasını atarak mutluluğun gölgesinde bir<br />

yaşam standardı vadediyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 69


“Babil’in Asma Bahçeleri’nden<br />

ilham aldık”<br />

“Dünyanın yedi harikasından birinden ilham kaynağımızı alırken, yedinin de uğuruna<br />

inandığımız için otelin içerisinde 7 ayrı konsept oluşturduk. Dışarıdan baktığınız zaman<br />

doğayla iç içe geçmiş, geçmişin çizgilerini geleceğe taşıyan bir mimariyle karşılaşabilirsiniz,<br />

Sianji Well-Being Resort’te!”<br />

İçinde bulunduğu sektörlere yeni bir soluk<br />

getirmeyi misyon olarak benimsediklerini<br />

ifade eden Sianji Group Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Recai Çakır ile sıradışı bir hizmet<br />

anlayışının olduğu Sianji Residence<br />

Projesi hakkında konuştuk. Proje şu ana<br />

kadar sektörde bir örneği bulunmayan<br />

iddialı yönetim ve servis uygulamalarıyla<br />

rakiplerinden ayrışıyor.<br />

Öncelikle kendinizden ve<br />

şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />

beraber faaliyetlerinden bahseder<br />

misiniz?<br />

1981-85 yılları arasında Kapalıçarşı’da<br />

baba mesleği olan sarraflık yaptım. 1986<br />

yılında öz sermayemle Bodrum’da bir<br />

arazi aldım ve o zamanki teşviklerden<br />

yararlanarak Kadıkale Resort adı altında<br />

Bodrum’da 5 yıldızlı bir tatil köyü inşa<br />

ettim. 1992 yılında ise Çankırı Organize<br />

Sanayi Bölgesi’nde trikotaj fabrikasını<br />

kurarak sanayici oldum. 2001 kriziyle<br />

birlikte tekstil sektöründen çıkıp 2006 yılında<br />

Babil’in Asma Bahçeleri konseptiyle<br />

otelimizin inşaatına başladım. 2009 yılında<br />

işletmeye başladığımız Babil’in Asma<br />

Bahçeleri otelimize 2014 yılında 2 milyon<br />

Euro’luk bir renovasyon projesiyle zincir<br />

otel ve uluslar arası marka olmak amacıyla<br />

için isim değişikliğine giderek tesisimize<br />

Sianji ismi ile yola devam etmeye karar<br />

verdik. Türkiye’nin ilk ve tek wellbeing,<br />

healing konseptini taşıyan, uluslararası<br />

arenada 24 tane ödülü kucaklayan, Seven<br />

Stars Luxury Hospitality and Lifestyle<br />

Awards tarafından kendi konseptinde 7<br />

yıldızlı tek otel olma unvanını taşıyan Sianji<br />

Wellbeing Resort’de, 7 ayrı konsept<br />

geliştirdik. Otelimiz 12 ay boyunca hizmet<br />

veriyor. Dünyanın dört bir yanından<br />

misafirlerimizi ağırlıyoruz. Sadece sağlık<br />

programlarımız için Romanya, İngiltere,<br />

Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Çin,<br />

Ortadoğu ve BDT gibi ülkelerden misafirlerimiz<br />

geliyor. Ayrıca otelimize gelen 10<br />

kişiden 7’si otelimizi tekrar tercih ediyor.<br />

Sianji Residence projesi hakkında<br />

biraz bilgi verir misiniz?<br />

25 milyon Euro yatırım değeri bulunan ve<br />

2009’da oturumun başladığı Sianji Residence’da<br />

şu an 20 residence’ı satışa çıkardık.<br />

Fiyatların minimum 340 bin Euro’dan<br />

başladığı projemizde, ev sahipleri isterlerse<br />

bize evlerini yüzde 8 Euro bazlı kira<br />

garantisiyle verebiliyorlar. Bodrum’daki<br />

evlerin amortisman süresi 20 yıl, ancak<br />

Sianji Residence’ta bu süre sadece 12<br />

yıl! Tamamı deniz veya havuz manzaralı<br />

rezidans ve villalar, 1+1, 2+1, 3+1 olarak<br />

daire ya da dubleks villa olarak tasarlandı.<br />

1+1 daireler 74 m2’den başlıyor. 2+1’ler<br />

93 ila 180 m2 arasında, 3+1 dairelerin büyüklüğü<br />

ise 109 ila 197 m2 arasında değişim<br />

gösteriyor. Residence alan misafirler,<br />

aynı gün tapularını alıp yerleşebiliyorlar.<br />

Tüm residence’larda tamamı ithal kartlı<br />

kapı sistemi, tam ankastre beyaz eşyalar,<br />

klima sistemleri, LCD TV’ler, son sistem<br />

mutfaklar, jakuzi ve duşakabinler, elektrikli<br />

küçük ev aletleri, tüm mobilyalar ve bah-<br />

70<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Proje<br />

çe mobilyaları gibi her detay bulunuyor.<br />

Türkiye’nin ilk ve tek wellbeing, healing<br />

konseptini taşıyan, uluslararası 24 tane<br />

ödülü kucaklayan, Seven Stars Luxury<br />

Hospitality Lifestyle Awards tarafından 7<br />

yıldızlı tek otel olma unvanını taşıyan Sianji<br />

Well-being Resort içerisinde bulunuyor<br />

Sianji Residence. Burada 5 yıldızın üstünde<br />

bir konfor sunuyoruz. Yatırımcılar, A’dan<br />

Z’ye her şeyi düşündüğümüz, sadece valizlerini<br />

alıp gelebilecekleri, otelimizin sağlıklı<br />

yaşam merkezini ve SPA’sını ücretsiz<br />

kullanabilecekleri, hayallerinin ötesinde bir<br />

konforla evlerinde yaşayabiliyorlar.<br />

Bu projenin tasarımında ilham<br />

kaynağınız ne oldu?<br />

Projemizin arsası engebeli olduğu için<br />

alanı yatay olarak değil, dikey olarak değerlendirmek<br />

durumundaydık ve bu noktada,<br />

Babil’in Asma Bahçeleri’nden ilham<br />

kaynağımızı aldık. Dünyanın yedi harikasından<br />

birinden ilham kaynağımızı alırken,<br />

yedinin de uğuruna inandığımız için otelin<br />

içerisinde 7 ayrı konsept oluşturduk. Dışarıdan<br />

baktığınız zaman doğayla iç içe<br />

geçmiş, geçmişin çizgilerini geleceğe taşıyan<br />

bir mimariyle karşılaşabilirsiniz, Sianji<br />

Well-Being Resort’te!<br />

Bu projenin çevresine ve şehir<br />

yaşamına etkileri sizce nasıl oldu?<br />

Bodrum’a katma değer kazandıran bir proje<br />

geliştirdiğimizi düşünüyoruz. Otel kısmında<br />

Türkiye’nin ilk ve tek wellness-healing<br />

konseptini gerçekleştirerek Bodrum’u<br />

dünyanın bu konudaki önemli lokasyonlarından<br />

biri haline getirdik. Bölgenin ruhuna<br />

uygun bir mimari konseptle sadece bugünün<br />

değil, önümüzdeki dönemde de etkisini<br />

yitirmeyecek bir proje ortaya çıkardık.<br />

Turizmde yapılan projeleri nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Ne yazık ki turizm Türkiye’de doğru değerlendirilmiyor.<br />

Turizm, Türkiye’nin önemli<br />

bir ihracat kalemidir ve turizmi sadece<br />

yaz ile sınırlamak yanlıştır. Türkiye’deki<br />

kültürel ve doğal zenginlik, turizmin 12 ay<br />

boyunca yapılmasına olanak sağlamaktadır.<br />

Bunu iyi değerlendirip projelerin de bu<br />

doğrultuda şekillendirilmesi çok önemlidir.<br />

Ancak doğru lokasyonlarda doğru projeler<br />

geliştiremediğimiz gibi bir de kötü işletme<br />

örnekleri turizmin değerini aşağıya çekiyor.<br />

Bölgenin ruhuna uymayan mimari örnekler,<br />

sadece silueti bozmakla kalmıyor<br />

aynı zamanda turizmin büyümesine de<br />

engel teşkil ediyor. Örneğin; otellere yönelik<br />

yıldız uygulaması… Artık otellere 1’den<br />

5’e kadar yıldız yetmiyor. Bir yıldızlı veya<br />

iki yıldızlı otel görüyor musunuz? Yok! Çoğunlukla<br />

3 – 4 – 5 yıldızlı otel var. Turizm<br />

Bakanlığı nitelikler yönetmeliğinin yeniden<br />

ele alınması gerekiyor. Belediye belgeli<br />

otellerin de Turizm Bakanlığı’nın denetlemesine<br />

girmesi gerekiyor. Öyle ki 5 yıldızlı<br />

bir tesiste, işletmenin aslında hiç de 5 yıldızlı<br />

olmadığına şahit olabiliyorsunuz. Ben<br />

deluks otellerin 5 yıldız plus ile ödüllendirilmesi<br />

gerektiğine inanıyorum. Ayrıca<br />

Türk turizminin geliştirilmesi için rezidence<br />

modelinin de Turizm Bakanlığı denetimine<br />

girmesi gerektiğini düşünüyorum.<br />

Recai Çakır / Sianji Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Sianji Residence Projesi ile<br />

kalıplaşmış modellerin ötesine<br />

geçtiğinizi düşünüyor musunuz?<br />

Hem Bodrum hem de Türkiye turizmi için<br />

örnek teşkil edecek bir projeye imza attığımızı<br />

düşünüyorum. Konuyu Bodrum<br />

nezdinde inceleyecek olursak, Bodrum’da<br />

sahil hattında çok fazla kooperatif<br />

bulunuyor. Oysa kooperatiflerin<br />

yerine sahile sıfır<br />

otel yatırımları, otellerin hemen<br />

arkasında da residence<br />

projeleri geliştirilebilir. Konut<br />

imarında 10/20, turizm imarında<br />

ise 15/30 imarı var. İmarda<br />

20/40 yapılırsa, yani ön kısımlara<br />

otel arka kısımlara evler<br />

yapılırsa, hem konut sahipleri<br />

aynı metrekare haklarını devam<br />

ettirerek evlerinin değeri<br />

en az 5 kat artar hem de turizm<br />

yatırımcısı kazanır. Bodrum’da<br />

yaşam 12 aya çıkarken,<br />

Bodrum tam da istenildiği<br />

gibi bir lüks yaşam merkezi<br />

olur. Şu an Sianji Well-Being<br />

Resort’te bu sistemi uyguluyoruz.<br />

Projemizde hem otel<br />

hem de residence ayrıcalığı<br />

bir arada sunuluyor. Otelimizde<br />

dünyanın dört bir yanından<br />

misafirlerimizi ağırlayarak,<br />

Bodrum turizmine önemli bir<br />

katkı sağlarken, ev sahipleri<br />

de evlerini 12 ay boyunca yaşayarak<br />

değerlendirebilecekleri<br />

gibi dilerlerse bize işletmeye<br />

vererek kazanç da sağlayabiliyorlar.<br />

Sianji Well-Being Resort’te, proje tasarımı,<br />

işletme ve inşaat kısımlarını biz üstlendik.<br />

Doğru lokasyonda doğru proje ve doğru işletmeyle<br />

ancak başarıyı yakalayabilirsiniz.<br />

Uyguladığımız bu farklı modelle wellness<br />

oteli kısmında dünyanın en iyi 5 detoks<br />

merkezinden biri olarak gösterilmenin gururunu<br />

yaşarken, geliştirdiğimiz konut projesi<br />

dahilinde bizden sonra birçok inşaat<br />

firmasının aynı konsepti daha yeni yeni<br />

uygulamaya başladıklarını görüyoruz. Uyguladığımız<br />

bu başarılı konsept sayesinde<br />

yurt dışından da birçok teklif alıyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 71


Nivo İstanbul’da bölgenin<br />

en büyük çarşısı kuruluyor<br />

İstanbul’un hızla değerlenen bölgelerinden Basın Ekspres’te 5 yıldızlı dönüşüm gerçekleştiren<br />

Nivo İstanbul’un alışveriş caddesinde satışlar devam ediyor. Tam 7 kilometrelik<br />

mesafede 20 otel ve 100 bin öğrencinin okuduğu 11 üniversitenin yakınında konumlanan<br />

Nivo İstanbul’un alışveriş caddesi, projede yaşayacak 6 bin kişilik nüfusuyla da bölgesinin<br />

cazibe ve çekim merkezi olacak.<br />

Hızla gelişen Basın Ekspres’de özel bir<br />

lokasyonda yer alan ve kaba inşaatının<br />

büyük bölümü tamamlanan Nivo İstanbul,<br />

çok yönlü özellikleriyle yerli ve yabancı<br />

yatırımcının ilgisini çekmeye devam ediyor.<br />

Konut, home-office, çocuklar için<br />

Alman konseptli 1200 m2 aktif eğlence<br />

parkı, konuklarına 5 yıldızlı otel konforunda<br />

uzun konaklama imkânı sunacak<br />

iş apartmanı, otel, mağazalar ve açık<br />

hava konseptli alış veriş caddesi ile çok<br />

kullanımlı karma bir proje olan Nivo İstanbul’da<br />

ticari alanların satışı devam ediyor.<br />

Nivo İstanbul’da yer alacak ticari üniteler,<br />

50 metrekare ile 145 metrekare arasında<br />

değişen farklı tip ve genişlikten oluşuyor.<br />

Mağazalar modüler sistem ile bir araya<br />

getirilerek toplam 1500 metrekareye kadar<br />

alan elde edilebiliyor.<br />

6 bin kişilik nüfus ticari avantaj<br />

oluşturuyor<br />

Cathay Group Satış ve Pazarlamadan<br />

Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Okan<br />

Süha Yıldırım; “Açık hava konseptli alışveriş<br />

caddemizde, ticari işletmeler açısından<br />

çok büyük avantajlar bulunuyor. Tam<br />

7 kilometrelik mesafede 20 otel ve 100<br />

bin öğrencinin okuduğu 11 üniversite konumlanıyor.<br />

Ayrıca Nivo İstanbul, tamamlandığında<br />

ortalama 6 bin kişiye yaşam alanı olacak.<br />

Tüm bunları düşündüğümüzde ‘bölgenin<br />

çekim ve cazibe merkezini kuruyoruz’<br />

demeliyiz... Nivo İstanbul’da tüm blokların<br />

en alt iki katı ticari alanlara ayrıldı.<br />

Toplamda 223 ticari bölüm ile bölgedeki<br />

en büyük çarşı burada yer alacak. Ayrıca<br />

orta avluda yeme içme alanları olacak”<br />

dedi.<br />

İdeal marka karması yapılıyor<br />

Yıldırım şunları ekledi; “Daha şimdiden<br />

pek çok tanınmış marka ile anlaşma sağlandı.<br />

İdeal marka karmasını oluşturmak<br />

için hassas bir çalışma yapıyoruz. Çünkü<br />

doğru ve kaliteli bir marka karması ile bu<br />

çarşının bölgedeki en önemli çekim ve<br />

alışveriş merkezi haline geleceğini düşünüyoruz”<br />

dedi.<br />

Şık mimarisiyle bölgeyi<br />

dönüştürüyor<br />

Yıldırım, Nivo İstanbul’la ilgili ayrıca şu<br />

bilgileri verdi; “Şık mimarisiyle bölgeyi dönüştüren<br />

projenin 3 bloğu home-ofis ve 2<br />

bloğu ise konut olarak hayata geçirilecek.<br />

Nivo İstanbul karma yaşam alanı projesi<br />

50 M² ile 161 M² arasında değişen farklı<br />

tip ve metrekarelerde 1+1, 2+1, 3+1 daire<br />

seçeneklerinden oluşuyor.<br />

Halkalı metrosu Fatih durağından<br />

projeye çıkıyor<br />

Lokasyonuyla hem hayata hem de yatırıma<br />

değer katıyor. Şehir hayatının hızlı<br />

temposunu, mükemmel bir mimari ve güvenli<br />

yaşam alanlarıyla birleştiriyor. Nivo<br />

İstanbul <strong>2018</strong> yılında hizmete girecek<br />

olan Fatih Metro İstasyonu’nun yanı başında<br />

yer almasıyla bu avantajı yaşamak<br />

için ideal bir seçim.”<br />

72<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Proje<br />

Türkiye’nin “En Yeşil Bina”sı<br />

Greenox Urban Residence<br />

Alutechbond 100’ü tercih etti<br />

Dünyanın 2. Türkiye’nin ilk ve tek dikey ormanı olarak yaşama geçirilen Greenox<br />

Urban Residence, 28 Kasım tarihinde düzenlenen gayrimenkul sektörünün en prestijli<br />

ödüllerinden Sign of the City Awards organizasyonunda ‘Devam eden projeler’ dalında “En<br />

Yeşil Bina” ödülüne layık görüldü.<br />

İstanbul Avrupa yakasında, Kağıthane<br />

ilçesi sınırlarında, 4. Levent Metro istasyonuna<br />

400 metre mesafede 27 katlı tek<br />

blok halinde yükselen Greenox projesi,<br />

Aycan&Feres ortaklığı tarafından inşa<br />

ediliyor. Greenox’un ön ve arka cephelerinde<br />

900 ağaç ve ağaççık, yan cephelerinde<br />

“yeşil duvarlar” olarak nitelenen<br />

56 ve 53 metre yüksekliğindeki dikey<br />

bahçeler yer alıyor. Proje böylece, Avrupa’nın<br />

en yüksek yeşil duvarlarına ev<br />

sahipliği yapıyor. Greenox Urban Residence’ın<br />

cephe mimarisinde, yeşil duvarları<br />

ve ağaçları barındıran dev saksıları<br />

tamamlamak üzere, Sistem Alüminyum<br />

tarafından üretilen; 4000 m² Euramax<br />

Eura Design Venetian Plaster ve 4000<br />

m² Euramax EuraTex Rough Ral 9010<br />

serisi Alutechbond 100 kompozit panelleri<br />

kullanılıyor. Ayrıca Leed Gold adayı<br />

ve Dünya Bankası kuruluşu IFC tarafından<br />

EDGE (Yüksek Verimlilik için Tasarımda<br />

Mükemmellik) Sertifika sisteminin<br />

Türkiye’de Pilot Projesi seçilen Greenox<br />

projesinde ‘gri su arıtma ve depolama<br />

sistemi’ ve yağmur suyu sulamada kullanılarak<br />

sudan tasarruf edilecek projede;<br />

güneş enerjisi sistemlerinden de faydalanılarak,<br />

gerek su gerekse enerji harcamasında<br />

yaklaşık %40 tasarruf sağlanacak.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 73


76<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

YAPI KİMYASALLARI<br />

ÇİMENTO / BETON ve EKİPMANLARI<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 77


İnşaat faaliyetleri hız kesmeden<br />

devam ediyor<br />

Dosya<br />

Türkiye Hazır Beton Birliğinin (THBB) inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki<br />

mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2017<br />

Kasım Ayı Raporu açıklandı. Rapor’da bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi kasım ayında<br />

eşik değerine oldukça yaklaşırken önceki yılın aynı ayına göre %0,6 oranında artış gösterdi.<br />

Hazır Beton Faaliyet Endeksi kasım ayında<br />

bir önceki yılın aynı ayına göre %1’lik<br />

artış ile en fazla artış gösteren endeks<br />

oldu. Ankete katılan firmaların %32’si kasım<br />

ayında satışlarının arttığını belirtirken<br />

satışlarında önceki aya göre azalma olduğunu<br />

ifade edenlerin oranı %20 oldu.<br />

Alınan kayıtlı siparişlerde artış olduğunu<br />

söyleyenlerin oranı %24 iken azaldı diyenlerin<br />

oranı da %24 olarak gerçekleşti.<br />

Güven Endeksi, en fazla artış<br />

gösteren ikinci endeks oldu<br />

Hazır Beton Güven Endeksi kasım ayında<br />

bir önceki yılın aynı ayına göre %0,9’luk<br />

artış ile en fazla artış gösteren ikinci endeks<br />

oldu. Endeks değerinin eşiğin altında<br />

kalması, sektörün güveninin istenilen<br />

düzeyde olmadığını ortaya koydu. Ankete<br />

katılanların %13’ü yeni istihdamı düşünürken,<br />

yeni yatırım düşünenlerin oranı<br />

ise %20 oldu. Ankete katılan firmaların<br />

yalnızca %12’si tedarikçilere vereceği<br />

siparişin önümüzdeki üç ayda artacağını<br />

düşündüğünü açıkladı.<br />

Beklenti Endeksi’nde çok sınırlı<br />

bir azalma yaşandı<br />

İnşaat sektöründe önümüzdeki dönemde<br />

yaşanması muhtemel gelişmeleri göstermesi<br />

açısından önemli olan Hazır Beton<br />

Beklenti Endeksi’nin kasım ayı değeri bir<br />

önceki yılın aynı ayına kıyasla %0,1 oranında<br />

gerileyerek çok sınırlı bir azalma<br />

gösterdi. Önümüzdeki üç ayda satışlarının<br />

artacağını düşünenlerin oranı %12<br />

iken satışların azalacağını düşünenlerin<br />

oranı ise %60 oldu. Gelecek üç ayda girdi<br />

stoklarını artıracağını söyleyen firmaların<br />

oranı ise %20’de kaldı.<br />

İnşaat sektörünün Türkiye ortalamasının<br />

üzerinde bir performans göstermesi bekleniyor<br />

Hazır Beton Endeksi Kasım Ayı Raporu<br />

sonuçlarını değerlendiren Avrupa Hazır<br />

Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksi’nin<br />

kasım ayında eşik değerin üzerinde<br />

tutunmayı başardığını, bu şekilde<br />

hazır beton faaliyetinde 9 aydır kesintisiz<br />

hareketliliğin devam ettiğini söyledi.<br />

Sektörün kış dönemi ile birlikte önümüzdeki<br />

döneme ilişkin beklentisinin azalma<br />

eğilimine girdiğini ifade eden Yavuz Işık,<br />

“Güven Endeksi, geçen ayla aynı seviyede<br />

olmakla beraber hâlen istenilen düzeyde<br />

değildir. Ekim ayında Faaliyet Endeksi<br />

yükseldikten sonra, kasım ayında<br />

düşüş göstermiş olmasına rağmen halen<br />

eşik değerin üzerinde olması, inşaat sektöründe<br />

ilerlemenin devam ettiğine işaret<br />

etmektedir. TÜİK tarafından yakında kamuoyu<br />

ile paylaşılacak olan 3. Çeyrek<br />

Yavuz Işık<br />

Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO)<br />

ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

büyüme rakamlarında inşaat sektörünün<br />

%6’nın üzerinde önemli bir büyüme ile<br />

Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans<br />

göstereceği tahmin edilmektedir.<br />

Ekim ve kasım aylarındaki Hazır Beton<br />

Faaliyet Endeksi değerleri, yalnızca 3.<br />

Çeyrekte değil yılın geri kalan kısımlarında<br />

da inşaat sektörünün Türkiye’nin büyümesini<br />

sırtlanacağını göstermektedir.”<br />

dedi.<br />

Müteahhitler ve beton üreticileri Hatay’da bir araya geldi<br />

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından Hatay’da “Beton<br />

Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları Semineri” düzenlendi.<br />

Kaliteli beton üretimi ve beton uygulamasının doğru<br />

yapılması amacıyla düzenlenen Seminere, Hatay<br />

ve çevre illerdeki kamu kurum ve kuruluşlarının<br />

temsilcileri, inşaat mühendisleri, müteahhitler, mimarlar,<br />

yapı denetim kuruluşlarının temsilcileri ve<br />

hazır beton tesislerinin yetkilileri katıldı.<br />

Kuruluş tarihi olan 1988 yılından bu yana Türkiye’de<br />

kaliteli betonun üretilip kullanılması için<br />

önemli çabalar gösteren Türkiye Hazır Beton Birliği<br />

(THBB), bu amaçla yapmış olduğu çok sayıda<br />

etkinliğin yanı sıra “Beton Teknolojileri ve Doğru<br />

Beton Uygulamaları” konulu seminerler düzenliyor.<br />

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde periyodik olarak gerçekleştirilen<br />

bu seminerler ile müteahhitler, mimarlar, mühendisler<br />

başta olmak üzere beton kullanıcılarına; betonla ilgili kamu<br />

idarelerinin yetkililerine; yapı denetim kuruluşu temsilcilerine<br />

ve beton üreticilerine betonun doğru uygulamalarının anlatılması<br />

hedefleniyor.<br />

2017 yılında İstanbul, Gaziantep, Samsun, Bodrum,<br />

Malatya, Tekirdağ ve Sakarya’da düzenlenen<br />

seminerler dizisinin sekizincisi 26 Aralık 2017<br />

tarihinde İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi'nde<br />

yapıldı. Seminer’e inşaat mühendisleri,<br />

müteahhitler, mimarlar ve beton üreticileri yoğun<br />

ilgi gösterdi. Seminer kapsamında, THBB Genel<br />

Sekreter Yardımcısı Aslı Özbora Tarhan; “Türkiye’de<br />

ve Dünyada Hazır Beton Sektöründeki Son<br />

Gelişmeler”, İTÜ İnşaat Fakültesi Eski Dekanı<br />

Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir “Beton Teknolojisinde<br />

Son Gelişmeler”; THBB Kalite Güvence Sistemi Direktörü<br />

Selçuk Uçar ise “Betonda Kalite Denetimleri” başlıklı birer sunum<br />

gerçekleştirdi.<br />

78<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


SİSTEM 9<br />

DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE<br />

KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN!<br />

Sistem 9’un profosyonel ekran çözümleriyle<br />

kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın,<br />

kurumsal iletişiminizi güçlendirin.<br />

40.000+ ekran yönetimi<br />

18 ülkede hizmet<br />

HOLDİNGLER, OTELLER VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ<br />

KURUMSAL TV<br />

VIDEO WALL<br />

İNTERAKTİF UYGULAMALAR<br />

TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ<br />

LED EKRAN<br />

Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir,<br />

afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir<br />

ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz.<br />

Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası<br />

7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.<br />

info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00


Dosya<br />

Çimsa<br />

İnovasyona<br />

öncülük<br />

ediyor<br />

Çimsa, “Formülün Adı”<br />

aplikasyonu ile sektöründe<br />

bir ilke imza<br />

atarak, iş ortaklarına<br />

7/24 dijital deneyim<br />

vaat ediyor.<br />

Türkiye çimento sektörünün yenilikçi ve<br />

öncü şirketi Çimsa, geliştirdiği hizmetlerle<br />

iş ortaklarının hayatını kolaylaştırıyor. Tüm<br />

IOS ve Android tabanlı akıllı telefonlara ve<br />

tabletlere ücretsiz indirilebilen mobil uygulaması<br />

ile Çimsa, her an müşterilerinin yanında<br />

yer almaya devam ediyor.<br />

Dijital müşteri deneyimi için<br />

“Formülün Adı: Çimsa”<br />

Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay,<br />

Çimsa olarak teknolojik<br />

gelişmeleri takip<br />

ettiklerini ve sektörde<br />

bu alanda da öncü konumlarını<br />

sürdürdüklerini<br />

belirterek, “İçinde<br />

bulunduğumuz teknoloji<br />

çağında gerek iş<br />

yapış biçimimiz gerek<br />

tüketim alışkanlıklarımız<br />

hızla değişiyor.<br />

Faaliyette olduğumuz<br />

çimento sektörü iletişimden<br />

finansa, satış<br />

ve pazarlamadan<br />

insan kaynaklarına<br />

kadar tüm iş süreçlerinde<br />

dijital dönüşümden<br />

etkileniyor.<br />

Biz de Çimsa olarak,<br />

sürdürülebilir başarı<br />

sağlamanın yegâne<br />

koşulunun inovasyonda<br />

yetkinlik<br />

kazanmak olduğu<br />

öngörüsüyle hareket<br />

ediyor, sektörümüzün<br />

ve şirketimizin gelişimine hizmet<br />

edecek birçok teknolojik yeniliğe öncülük<br />

ediyoruz. Bu bakış açısıyla geliştirdiğimiz<br />

“Çimsa-Formülün Adı” mobil uygulamamız,<br />

çimento sektöründe satış ve pazarlama<br />

kanallarının dijitalleşmesi açısından<br />

bir ilk niteliği taşıyor” dedi.<br />

Değişen tüketici ihtiyaçları için<br />

dijital çözümler<br />

Çimsa Beyaz Çimento ve Özel Ürünler<br />

Genel Müdür Yardımcısı<br />

Ülkü Özcan, Çimsa:<br />

Formülün Adı’<br />

mobil uygulaması<br />

sayesinde Çimsa<br />

iş ortaklarının<br />

diledikleri anda,<br />

diledikleri yerden<br />

zengin bir müşteri<br />

deneyimi yaşayarak,<br />

aplikasyonun<br />

sağladığı birçok<br />

kolaylıktan yararlanabileceklerini<br />

belirtti.<br />

Özcan, “Çimsa olarak<br />

iş ortaklarımıza<br />

daha fazla temas<br />

edebilmek, müşteri<br />

memnuniyetini artırmak<br />

ve güvenilir<br />

bir iş ortağı olmak<br />

amacıyla hareket<br />

ediyoruz. ‘Formülün<br />

Adı’ çatısı altında<br />

topladığımız yenilikçi<br />

çözümlere bir<br />

Ülkü Özcan<br />

Çimsa Beyaz<br />

Çimento ve<br />

Özel Ürünler<br />

Genel Müdür<br />

Yardımcısı<br />

yenisini daha ekleyerek geliştirdiğimiz<br />

mobil uygulamamız ile artık Çimsa Süper<br />

Beyaz ve Çimsa Aluminates ailelerine ait<br />

ürün broşürlerimiz, teknik dokümanlarımız,<br />

güvenlik veri sayfalarımız kolaylıkla<br />

ulaşabilir olacak. İş ortaklarımız ihtiyaçları<br />

doğrultusunda ürün numune talebinde<br />

bulunabilecekler ve bir sorunla karşılaştıklarında<br />

Çimsa Teknik Destek Ekibi ile<br />

direkt temasa geçebilecekler. Bununla<br />

birlikte, Çimsa’nın beyaz çimento dağıtım<br />

ağını detaylıca inceleyebilecek; hangi<br />

bölgelere sevkiyat yapıldığı bilgisine bir<br />

tık ile ulaşabilecekler” dedi. Özcan ayrıca,<br />

Çimsa’nın global arenada öncü kimliğini<br />

pekiştiren beyaz çimento ve özel ürünlerle<br />

ilgili tüm gelişmelerin, ‘Çimsa: Formülün<br />

Adı’ kullanıcı dostu mobil uygulaması<br />

ile anlık olarak takip edilebileceğini sözlerine<br />

ekledi.<br />

80<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


“İnovasyon, kurum kültürünün<br />

dinamik bir parçası olarak<br />

değerlendirilmelidir”<br />

“İnovasyonu bir kurum kültürü olarak içselleştirmenin başlıca kuralı bu süreci doğru bir<br />

şekilde anlamak ve şirket içerisinde anlaşılmasını sağlamaktır. Bugüne dek yapılmış çalışmaları<br />

takip etmek, sektörel gelişmelerden haberdar olmak ve sürekli araştırmak, gelişimin<br />

temel koşuludur.”<br />

Türkiye Çimento sanayisinin önde gelen<br />

kuruluşları arasında yer alan Çimsa, gri<br />

çimentonun yanı sıra ürettiği beyaz çimento<br />

ve kalsiyum alüminat çimentosu<br />

gibi özel ürünlerle de inovasyon konusunda<br />

Türkiye çimento ve yapı malzemeleri<br />

sektörüne öncülük etmekte. Çimsa Genel<br />

Müdürü Nevra Hatay ile Sürdürülebilirlik<br />

ve İnovasyon konuları özelinde bir röportaj<br />

çalışması gerçekleştirdik.<br />

Sürdürülebilirlik Stratejisi derken<br />

tam olarak neyi kastediyoruz?<br />

Türkiye çimento ve yapı malzemeleri<br />

sektörünün global bir oyuncusu olarak iş<br />

modelimizi ve stratejilerimizi sürdürülebilir<br />

kılmak adına tüm birimlerimizin katılımıyla<br />

çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. Bizler<br />

başarının sadece maddi kaynaklı olmadığı,<br />

sosyal ve çevresel kaynakların doğru<br />

ve verimli kullanımının son derece önem<br />

taşıdığı bilinciyle hareket ediyor; tüm<br />

paydaşlarımız için artı değer yaratmaya<br />

gayret ediyoruz. Uzun vadeli fayda yaratmak<br />

amacıyla hareket ettiğimiz bu yolda,<br />

kurumsal yönetim ilkeleri ile ekonomik,<br />

sosyal ve çevresel etkenlerin şirket faaliyetlerimize<br />

ve karar mekanizmalarımıza<br />

dâhil edilmesi, iş planlarımızın ve yeni yatırımlarımızın<br />

sürdürülebilir modeller üzerine<br />

kurgulanması adına yoğun çalışmalar<br />

yürütüyoruz.<br />

Çimsa olarak, sürdürülebilir iş modelimizi<br />

oluştururken küresel inisiyatifleri yakından<br />

takip ediyor, bilimsel gelişmeleri ve yenilikleri<br />

aktif bir şekilde izliyoruz. Bu bakış<br />

açısıyla sürdürülebilirlik stratejimizi şeffaf,<br />

etik ve adil davranma, hesap verebilirlik,<br />

doğaya zarar vermeyen teknolojilerin kullanımı,<br />

çalışanlarımıza güvenli ve sağlıklı<br />

bir iş ortamı oluşturmak ve enerji verimliliğine<br />

dair yenilikçi bakış açımızın geliştirilmesi<br />

gibi geniş kapsamlı bir düzeyde<br />

kurguluyor ve bu yönde somut adımlar<br />

atıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızda, 21.<br />

yüzyılın başarılı şirketleri arasında yer almanın<br />

yegâne koşulunun enerji ve su verimliliğine<br />

yatırım yapmak ve doğa dostu<br />

inovasyonu kucaklamak olduğu öngörüsüyle<br />

hareket ediyoruz.<br />

Sıraladığımız faktörler sadece Çimsa’nın<br />

değil, tüm şirketlerin faaliyetlerini uygulama<br />

sürecine dâhil etmesi gereken önemli<br />

faktörlerdir. Bununla beraber şirketlerin,<br />

sürdürülebilirlik uygulamalarını tüm<br />

paydaşlarının yararlandığı bir kaynak ve<br />

yenilikler bütünü olarak sunduğunda ba-<br />

82<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Nevra Hatay / Çimsa Genel Müdürü<br />

şarıya ulaşabileceklerine ve diğer şirketlere<br />

örnek olabileceklerine inanıyoruz. Bu<br />

bakış açısıyla Çimsa olarak 2016 yılında,<br />

senelerce gerçekleştirdiğimiz raporlama<br />

faaliyetlerimizi bir adım öteye taşıyarak,<br />

sektöre örnek olacak bir Entegre Faaliyet<br />

Raporu yayınladık. Uzun soluklu çalışmalarla<br />

tamamladığımız Entegre Faaliyet<br />

Raporu’muzu, tüm paydaşlarımızın da<br />

kolaylıkla ulaşabileceği ve aynı zamanda<br />

çevre dostu olması adına elektronik ortamlarda<br />

paylaşıyoruz. Böylece bir yanda<br />

paydaşlarımıza sunduğumuz bilginin<br />

kalitesini artırırken, bir yandan Türkiye’de<br />

raporlama alanında örnek bir şirket ve<br />

kamuoyu nezdinde güvenilir bir iş ortağı<br />

olmayı hedefliyoruz.<br />

Sürdürülebilirliği içselleştirmiş<br />

firmalar arasında isminiz geçiyor.<br />

Bu içselleştirmenin ölçüsü nedir?<br />

Bunun altında yatan değerlerden<br />

biraz bahseder misiniz?<br />

İnovasyona yapılan yatırımlar ve Ar-Ge<br />

çalışmaları ülkemizin ve sektörümüzün<br />

sürdürülebilir kalkınması için önem taşıyan<br />

konuların başında gelmektedir.<br />

Biz de Çimsa olarak faaliyette olduğumuz<br />

45 yıl boyunca inovasyona yatırım<br />

yapmayı ilke edinerek, çimento ve yapı<br />

malzemeleri sektörünün dinamiklerine<br />

yön vermeyi hedefliyoruz. Bu öngörüyle,<br />

sürdürülebilirliği daimi hale getirebilmek<br />

adına sürekli değişen dünya şartlarında,<br />

paydaşlarımızın farklılaşan ihtiyaçlarına<br />

iş ortaklarımızla birlikte geliştirdiğimiz<br />

ürün ve hizmetlerle hızlı bir şekilde çözüm<br />

üretiyoruz. Çimsa Mersin Fabrikamız<br />

bünyesinde 2000 yılında kurulan ve<br />

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı<br />

tarafından tescillenerek sektöründe bir<br />

ilke imza atan Ar-Ge Merkezimiz Formülhane’de<br />

geliştirdiğimiz çözümlerle yaşam<br />

kalitesinin ve çevrenin iyileştirilmesine<br />

katkı sağlıyoruz.<br />

Bu çalışmalarımızın neticesinde ise marka<br />

değerimizi yükseltmeyi, kurumsal itibarımızı<br />

artırmayı, maliyetlerimizi azaltmayı<br />

ve nitelikli iş gücü elde ederek yeni istihdam<br />

olanakları sağlamayı hedefliyoruz.<br />

Bununla birlikte, sürdürülebilirliği karar<br />

alma mekanizmalarından üretim sürecine<br />

dek tüm faaliyetlerinin merkezine yerleştiren<br />

şirketlerin kısa ve uzun vadede çok<br />

katmanlı bir başarıya ulaşacaklarına inanıyoruz.<br />

İnovasyona yatkın çalışma<br />

arkadaşlarını seçerken nasıl bir<br />

yol izliyorsunuz?<br />

Çimsa olarak, insan kaynaklarındaki temel<br />

hedefimiz yüksek performans kültürü<br />

oluşturarak organizasyonel değişimi ve<br />

gelişimi sağlamaktır. Bu bakış açısıyla<br />

yönetimsel ve operasyonel trendleri yakından<br />

takip ediyor; iyi uygulamaları inceliyor<br />

ve şirketimizi daha verimli ve yenilikçi<br />

bir noktaya taşımak için proaktif bir<br />

bakış açısıyla hareket ediyoruz. Bu yolda<br />

birlikte yürüdüğümüz çalışma arkadaşlarımızın<br />

da gelişime açık, dijital dünyayı<br />

takip eden, teknolojiyi içselleştirmiş, yenilikleri<br />

uygulamaya istekli olmalarını ve<br />

kendilerini Çimsa ailesinin bir ferdi olarak<br />

görmelerini hedefliyoruz. Kurum içerisinde<br />

geliştirdiğimiz çeşitli projeler, uygulamalar<br />

ve eğitimlerle de çalışanlarımızın<br />

mesleki gelişimlerine sürekli katkı sağlayarak,<br />

her açıdan yetkinlik kazanmalarına<br />

destek oluyoruz.<br />

İnovasyon ve sürdürülebilirlik<br />

alanlarında danışmanlık hizmeti<br />

alıyor musunuz?<br />

Şirketimiz paydaşları ile etkileşimli bir iletişim<br />

ve işbirliği içerisinde çalışmakta ve<br />

etkin paydaş iletişimini Kurumsal İletişim<br />

ve Sürdürülebilirlik stratejisinin bir parçası<br />

olarak benimsemektedir. 2013 yılında<br />

Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi<br />

Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi’ne<br />

(CSI-Cement Sustainability Initiative) üye<br />

olduk.Dünya çimento üretiminin yaklaşık<br />

üçte birini temsil eden bu kuruma Türkiye’den<br />

ilk ve tek üye olarak, Türkiye çimento<br />

sektörü adına önemli bir başarıya<br />

imza attık. CSI aracılığıyla ulusal, bölgesel<br />

ve uluslararası düzeyde diğer üye şirketlerle<br />

bilgi paylaşımı ve deneyim aktarımında<br />

bulunabiliyor, en iyi uygulamaları<br />

tartışabiliyor ve böylece sürdürülebilirlik<br />

konularında mevcut durumu ve gelişim<br />

alanlarını takip etme fırsatı yakalayarak,<br />

sürdürülebilirlik yaklaşımımızın gelişimine<br />

olanak sağlıyoruz.<br />

Bununla beraber, bu yıl ilkini yayınladığımız<br />

Çimsa 2016 Entegre Faaliyet Raporumuzu,<br />

üç senedir üyesi olduğumuz<br />

Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi<br />

(IIRC) tarafından önerilen sermaye kategorizasyonu<br />

kapsamında hazırlayarak,<br />

şirket faaliyetlerimizin güncel çıktılarını,<br />

geleceğe dair hedef ve planlarımızı ve<br />

bir kurum kültürü haline getirdiğimiz sürdürülebilirliği<br />

bütünleşik bir bakış açısı<br />

ile ele alarak, paydaşlarımızın bilgisine<br />

sunduk. Öte yandan Türkiye’de entegre<br />

raporlamanın tanıtımı ve şirketlerin finansal<br />

olmayan bilgilerini finansal bilgiler ile<br />

entegre bir şekilde raporlamaları amacıyla<br />

kurulan Entegre Raporlama Türkiye<br />

Ağı’nın (ERTA) kurucu paydaşlarından<br />

biri olarak, entegre düşüncenin yaygınlaştırılması<br />

adına çeşitli çalışmalar yürütüyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 83


Ülkemizde, İnovasyon ve<br />

Sürdürülebilirlik konuları çok fazla<br />

ilgi görüyor. Ancak kişiye göre de<br />

bazen tanımı değişebiliyor. Sizce<br />

yolun henüz çok başında mıyız?<br />

İşletmeleri inovasyona teşvik etmek ve<br />

inovatif fikirleri hayata geçirmek tüm dünyada<br />

olduğu gibi ülkemizde de yükselen<br />

bir trend ve bu yönde birçok farklı sektörün<br />

gün geçtikçe daha yoğun çaba sarf ettiğine<br />

şahit oluyoruz. Artık şirketlerin sadece kâr<br />

elde etmek için çalışmalar yürüttüğü günler<br />

geride kaldı. Biz de Çimsa olarak, iş verimliliğimizi<br />

artırmak ve şirket faaliyetlerimizin<br />

sosyal ve çevresel risklerini azaltmak<br />

adına yürüttüğümüz sürdürülebilirlik çalışmalarımızı<br />

kurumsal gelişimimize katkı<br />

sağlamak adına bir fırsat olarak görüyoruz.<br />

İnovasyonda yetkinlik kazanmanın ekonomik<br />

büyüme ve toplumsal gelişme açısından<br />

taşıdığı hayati önem yadsınamaz. Ülkemizde<br />

de inovatif çalışmalar her geçen<br />

gün yaygınlaşmakta olup, sürdürülebilirliğin<br />

önemi giderek daha iyi anlaşılmakta<br />

ve bu yöndeki çalışmalar kamu otoriteleri<br />

ile teşvik edilmektedir. Biz Çimsa olarak,<br />

ulusal ve global düzeyde rekabet üstünlüğü<br />

sağlamanın yanı sıra, hayat standartlarını<br />

yükseltmek ve istihdam olanaklarını<br />

genişletmek açısından da teknolojik gelişmelerin<br />

bir parçası olmayı kurumsal bir sorumluluk<br />

olarak görüyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızla<br />

yenilikçi ürünlere hayat veriyor,<br />

sektörümüzü ve ülkemizi her geçen gün<br />

ileriye taşıyacak çalışmalar yürütüyoruz.<br />

İnovasyonun her şeyden önce<br />

hâkim bir kültürün ve zihniyetin<br />

ürünü olduğunu düşünürsek,<br />

okurlarımıza ne tür bir mesaj<br />

vermek istersiniz?<br />

İnovasyonu en basit anlamıyla yenilikçi<br />

fikirler geliştirmek, var olan sistemi iyileştirmek,<br />

dönüştürmek ve bu süreci uygulamaya<br />

geçirmek olarak tanımlayabiliriz. Bu<br />

fikirler, var olan hizmet veya ürünü daha<br />

kullanışlı bir hale getirebileceği gibi daha<br />

önce hiç çözülmemiş sorunlara cevap bulmak<br />

ve ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla<br />

da geliştirilebilir. Ancak gelişim bir sürekliliği<br />

işaret etmektedir. Dolayısıyla, günümüzde<br />

teknolojinin hızla ilerlemesiyle bugün<br />

inovatif olarak değerlendirdiğimiz bir ürün<br />

ya da hizmet yarın, geçerliliğini kaybedip,<br />

yenilik olmaktan çıkabilme potansiyeline<br />

sahiptir. Bu sebeple inovasyonun kurum<br />

kültürünün dinamik bir parçası olarak değerlendirilmesi<br />

gerektiğine inanıyoruz.<br />

İnovasyonu bir kurum kültürü olarak içselleştirmenin<br />

başlıca kuralı bu süreci doğru<br />

bir şekilde anlamak ve şirket içerisinde<br />

anlaşılmasını sağlamaktır. Bugüne dek<br />

yapılmış çalışmaları takip etmek, sektörel<br />

gelişmelerden haberdar olmak ve sürekli<br />

araştırmak, gelişimin temel koşuludur.<br />

Öte yandan, geleneksel iş yapış modellerinin<br />

geride kaldığı, tüketici davranışlarının<br />

değiştiği bir çağa tanıklık ediyoruz ve<br />

bu dönüşüm kaçınılmaz olarak yönetim<br />

anlayışını da evrimleştiriyor. Dolayısıyla<br />

çalışanlarının fikirlerine değer veren, tüm<br />

kademelerde yaratıcı düşünmeyi teşvik<br />

eden ve özellikle yeni neslin bakış açısını,<br />

şirket stratejisine entegre ederek sürdürülebilirliği<br />

ve inovasyonu bütünsel olarak<br />

ele alan şirketlerin rekabette fark yaratarak<br />

sürdürülebilir bir gelişim sağlamaları kaçınılmazdır.<br />

Bizlerle paylaşabileceğiniz başarılı<br />

bulduğunuz Sürdürülebilirlik<br />

Stratejisi örnekleri var mı?<br />

Çimsa olarak sürdürülebilirlik konusunda<br />

öncelik alanlarımızı belirlerken faaliyet<br />

gösterdiğimiz çimento ve yapı malzemeleri<br />

sektörünün dinamiklerini göz önünde bulunduruyor<br />

ve ülke ekonomisine, topluma<br />

ve dünyaya katkı sağlama hedefiyle hareket<br />

ediyoruz. Bizler, birleştirici ve güçlü bir<br />

ürün olan çimentoya hayat veriyoruz. Bu<br />

süreçte, bir sanayici olmanın ötesine geçiyor<br />

ve ülkemize değer katıyoruz. Bu bakış<br />

doğrultusunda enerji ve emisyon yönetimi,<br />

doğal kaynakların verimli kullanımı, iş sağlığı<br />

ve güvenliği, İş’te Eşitlik gibi konulara<br />

hassasiyetle yaklaşıyor; sürdürülebilirlik<br />

stratejimizi bu başlıklar etrafında şekillendiriyoruz.<br />

Aynı zamanda paydaşlarımızın<br />

beklenti ve geri bildirimlerini iş süreçlerimize<br />

yansıtarak, katılımcı ve ortak aklı<br />

teşvik eden bir yönetim anlayışıyla hareket<br />

ediyoruz. Bu süreçte, küresel ölçekte başarıya<br />

ulaşmış sürdürülebilirlik stratejilerini<br />

de takip ederek, trendleri yakından inceliyoruz.<br />

Öte yandan, “insana ve çevreye saygı”<br />

misyonu ile daha yaşanabilir bir dünya<br />

hedefliyle çıktığımız yolda, iklim değişikliğinin<br />

olumsuz etkileriyle mücadele alanında<br />

istikrarlı çalışmalar yürütüyoruz. Bu<br />

bağlamda, iklim değişikliğine bağlı riskler<br />

karşısında şirketlerin politikalarını raporlayan<br />

ve kamuoyunda farkındalık yaratma<br />

işlevine sahip, bağımsız ve uluslararası<br />

bir kuruluş olan Karbon Saydamlık Projesi’ni<br />

(CDP) destekliyoruz. CDP tarafından<br />

2016 yılında hazırlanan, en yüksek performanslı<br />

şirketlerin yer aldığı CDP Türkiye<br />

İklim Değişikliği Raporu’nda A- liderlik listesine<br />

girmeye hak kazanarak, sektöründe<br />

bu başarıya imza atan ilk ve tek şirket olma<br />

özelliğini taşıyoruz. Son olarak, sürdürülebilirlik<br />

alanındaki faaliyetlerimiz sonucunda<br />

1 Kasım 2017 tarihiyle BİST (Borsa İstanbul)<br />

Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dâhil<br />

olarak, Borsa’da işlem gören ve kurumsal<br />

sürdürülebilirlik performansı yüksek olan<br />

şirketlerle bilgi ve uygulama paylaşımında<br />

bulunma fırsatı elde ediyoruz.<br />

84<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

“<strong>2018</strong>’in ülkemiz ve<br />

ekonomimiz için<br />

çok iyi bir yıl olacağına<br />

inanıyorum”<br />

“Maruz kaldığımız hava kirliliği ve küresel ısınma, bizim<br />

geleceğimizin çok ciddi tehdit altında olduğunun kanıtıdır.<br />

Bunun için 2 yıldır Güneş panellerini cephe panellerimize<br />

uygulayarak enerji kazanma projelerimize son 6 ayda daha<br />

da ağırlık verdik. İlk denemelerimiz <strong>2018</strong>’in ortalarına doğru<br />

teste girmeye başlayacak.”<br />

Çağrı Baydemir / Mutasyon <strong>Yapı</strong> Teknolojileri Genel Müdürü<br />

Çalışma misyonlarını; “Kaliteli iş yapmak<br />

her zaman çok iş yapmak anlamına gelmez.<br />

İşimizi günümüz teknoloji şartlarının<br />

en iyi haline getirir ve profesyonel uygulama<br />

kadromuzla, verdiğimiz eğitimlerle,<br />

müşteri memnuniyetini en üst düzeyde<br />

tutarak işimizi tamamlarız. Tüm dünyadaki<br />

gelişmeleri takip ederek tasarım ve detayları<br />

geliştiririz.” cümleleriyle ifade eden<br />

Mutasyon <strong>Yapı</strong> Teknolojileri Genel Müdürü<br />

Çağrı Baydemir ile dosya konumuz çerçevesinde<br />

bir röportaj gerçekleştirdik.<br />

Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />

tanıyabilir miyiz?<br />

Merhaba ben Çağrı Baydemir, Mutasyon<br />

<strong>Yapı</strong> Tasarım olarak hazır yapı sektöründe<br />

ülkemize tüm üretiminde yüksek teknolojiyi<br />

kullanarak kaliteli, tasarımlarıyla<br />

ülkemizde ilkleri getiren detayları sunarak,<br />

ürünlerini efektif kullanan beton menşeili<br />

yapı malzemeleri üreten bir firmayız. 2001<br />

yılında başladığımız prekast beton cephe<br />

üretim faaliyetlerimizi uzun yıllar devam ettirmek<br />

istiyoruz. Sadece seri üretim cephe<br />

panelleri üreterek başladığımız sektörde<br />

bugün her renk ve tasarımda uygulamalarımız,<br />

3D robot CNC’lerle ürettiğimiz panellerimiz,<br />

tek parçada 40 m2 lik ürünlerimizle<br />

mimarların her türlü tasarımına yanıt<br />

verebiliyoruz.<br />

Ürün gruplarınız ve yeni ürünleriniz<br />

hakkında biraz bilgi verir misiniz?<br />

Prekast cephe panellerimiz elyaf takviyesiyle<br />

yüksek mukavemete getirdiğimiz beton<br />

kabukla üretilmektedir. Cepheye döşemelerden<br />

monte edilen bu cephe sistemi,<br />

içerisine uyguladığımız hafif beton dolgu<br />

ve çelik karkasla cephe paneli haline gelmektedir.<br />

3D CNC teknolojisiyle her türlü<br />

formda üretebildiğimiz bu paneller yüksek<br />

dayanımı ve su geçirimsizliğiyle uzun yıllar<br />

dayanarak binaları eskimeyen yapı statüsüne<br />

sokacaktır. Biz firma olarak sürekli<br />

kendimizi geliştirmeyi planlamaktayız ancak<br />

dünyamızın küresel kirlenmesinin de<br />

farkında olarak ürünlerimizi geliştirmeye<br />

karar verdik. Bu kararla beraber ilk adımımız<br />

güneş panelleri kullanarak yapıların<br />

cephelerini güneş enerjisinden faydalanacak<br />

şekilde panel dizaynlarına ağırlık vermekteyiz.<br />

Armutluda 120 dairelik bir projemizi,<br />

hiç elektrik kullanmadan hatta elektrik<br />

satarak gelir elde eden bir proje olarak tasarlamaktayız.<br />

Bu demek oluyor ki yakın<br />

gelecekte güneş panelli prekast cepheleri<br />

çevrenizde görebilirsiniz.<br />

2017 yılı sizin için nasıl geçti? Kısa<br />

bir değerlendirme alabilir miyiz?<br />

2017 yılı ülkemizin siyasal ve ekonomik<br />

zorluklar çektiği bir dönemdi. Biz bu dönemi<br />

genelde yurtdışı ağırlıklı projelerimizle<br />

atlattık. Ayrıca firmalarla barter yöntemiyle<br />

çalışarak müşterilerimize kolaylık sağladık.<br />

Önümüzdeki yıl ülkemiz ve ekonomimiz<br />

için çok iyi geçeceğine inanıyorum.<br />

Yatırım planlarınızı oluştururken<br />

hangi kriterlere öncelik<br />

veriyorsunuz?<br />

Beton cephe panelleri üretimi ve yapı sektöründe<br />

faaliyetlerimize devam etmekteyiz.<br />

Kendi alanımızda AR-GE ve ÜR-Ge çalışmalarımızı<br />

sürekli genişleterek dünyamız<br />

için en iyiyi üretmek için çalışıyoruz. İşimiz<br />

gereği ağırlıklı insan gücü kullanmaktayız.<br />

Üretimin her aşamasında ve montajda insan<br />

hatasını en aza indirecek teknolojiler<br />

üzerine yatırım yapmaktayız. Modellerimizi<br />

robotik tezgahlarda hazırlıyor. tüm kimyasal<br />

karışımlarımızı otomasyonla oluşturuyor.<br />

Dizaynlarımızı montaj hatasına izin<br />

vermeyecek şekilde oluşturuyoruz. Çalışmalarımız<br />

ve yatırımlarımızın büyük kısmı,<br />

sürdürülebilir ve hatasız üretim üzerine<br />

gerçekleştirilmektedir.<br />

Yeşil ürünler ve sürdürülebilirlik<br />

konularına yaklaşımınız ve sosyal<br />

sorumluluk faaliyetleriniz hakkında<br />

neler söylemek istersiniz?<br />

Dünyamızı tehdit eden ve her geçen gün<br />

hissetmeye başladığımız hava kirliliği ve<br />

küresel ısınma geleceğimizin çok ciddi<br />

tehdit altında olduğunun kanıtıdır. Bunun<br />

içindir iki yıldır güneş panellerini cephe<br />

panellerimize uygulayarak enerji kazanma<br />

projelerimize son altı ayda daha da<br />

ağırlık verdik. İlk denemelerimiz <strong>2018</strong>’in<br />

ortalarına doğru teste girmeye başlayacak.<br />

Güneş enerjisini, içinde yaşadığımız<br />

dünyanın ömrünü uzatmak için büyük bir<br />

fırsat olarak görüyoruz. İnsanların enerjiyi<br />

toprağın altındaki petrolden değil herkesiz<br />

ulaşabildiği güneşten almasının insanlığın<br />

geleceği için kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz.<br />

<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi birkaç<br />

kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />

misiniz?<br />

Gelecek yıl, ülkemizin yıpratılmaya çalışıldığı<br />

son iki yılın izlerini sileceğini düşünüyorum.<br />

Ayrıca özellikle üst düzey kazanç<br />

sağlayanların şehirlerden uzaklaştığı bir<br />

yıl olacaktır. Sadece İstanbul odaklı değil<br />

ülkenin her yerinde kaliteli yapıların başlayacağını<br />

öngörmekteyim.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 85


Parexgroup;<br />

“Gelişim, ilerleme hedefi ve kalite güvencesi”<br />

“Her şeyden önce yaşadığımız bu dünyayı gelecek nesillere halen yaşanabilir bir<br />

şekilde bırakabilmemiz için öncelikle insan oğlunun ürettiği karbon salınımını azaltması<br />

gerekmektedir.”<br />

Dosya<br />

Hayreddin Demirel<br />

Parexgroup Türkiye Ürün Müdürü<br />

Özel kuru harç çözümlerinde lider bir tedarikçi<br />

olan ParexGroup, 21 ülkede 3550 çalışanı,<br />

61 üretim tesisi, Fransa ve Çin’de 2<br />

grup Ar-Ge merkezi ve 7 adet yerel Ar-Ge<br />

tesisiyle faaliyetlerini sürdürmekte. Dosya<br />

konumuz çerçevesinde Parexgroup Türkiye<br />

Ürün Müdürü Hayreddin Demirel ile bir<br />

röportaj gerçekleştirdik.<br />

Kısaca firmanızdan ve kendinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Parexgroup dünya üzerinde 21 ülkede<br />

<strong>Yapı</strong> Kimyasalları alanında üretim, satış ve<br />

ihracat yapan Amerikan CVC Capital Partners<br />

şirketine bağlı bir kuruluştur.<br />

Ben Hayreddin Demirel, Parexgroup Türkiye<br />

Ürün Müdürü olarak görev almaktayım.<br />

Üretim süreçleriniz ve ürün<br />

gruplarınız hakkında biraz bilgi<br />

verir misiniz?<br />

Türkiye’de 2 dünya çapında 61 üretim tesisi<br />

ve 9 adet Ar-Ge merkezi ile yapı işlerinde<br />

temelde <strong>Yapı</strong>sal Su Yalıtımı ile başlayarak<br />

çatıya kadar Seramik Uygulamaları, Beton<br />

Tamir ve Koruma Ürünleri, Su Yalıtımı, Zemin<br />

Kaplama Ürünleri, Tarihi Eser Koruma<br />

Ürünleri, Isı Yalıtım ve Boya Ürünleri, Mastikleri,<br />

ve Beton-Harç Katkıları alanlarında<br />

hizmet veriyoruz.<br />

Ürünlerinizin rekabet edebilir<br />

olması ve uzun vadede varlığını<br />

sürdürebilmesi için ne gibi<br />

konulara önem veriyorsunuz?<br />

Önceliğimiz her zaman saha ihtiyaçlarını<br />

anlamak ve onlarla birlikte ilerlemektir. 9<br />

Ar-Ge merkezimiz ve … yıllık tecrübemizle<br />

inovatif ürünler üretiyor, sahanın ihtiyacına<br />

profesyonel çözümler sunuyoruz.<br />

İnsanlar ve insan ilişkileri işletmemizin<br />

temelini oluşturuyor. Hep birlikte projeler<br />

üzerinde açık bir şekilde ortaklaşa çalışıyoruz<br />

ve fikir alışverişi yapıyoruz.<br />

Şirket içinde, grup genelinde bilginin aktarılmasını<br />

kolaylaştırıyoruz ve çapraz<br />

işlevsel çalışmayı teşvik ediyoruz.<br />

Yerel piyasalar arasında fikir ve bilgi paylaşımı<br />

ParexGroup ortakları ve müşterileri<br />

için önemli bir rekabet avantajı haline<br />

geldi.<br />

Ortaklarımız ve müşterilerimiz ile güçlü<br />

ilişkiler kuruyoruz çünkü, sadece onları<br />

dinleyerek ve onlarla iş birliği içinde çalışarak,<br />

piyasanın ihtiyaçlarına cevap veren<br />

başarılı bir işletme haline gelebileceğimize<br />

inanıyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> Kimyasallarındaki yenilikleri<br />

nasıl takip ediyorsunuz?<br />

Parexgroup, global bir marka olmanın sağladığı<br />

deneyim, sürekli gelişim, ilerleme<br />

hedefi ve kalite güvencesi ile birleştirerek<br />

müşteri memnuniyetini en üst noktalara taşımaktadır.<br />

Parexgroup’un dünyanın farklı lokasyonlarındaki<br />

Ar-Ge laboratuarlarında geliştirdiği<br />

teknolojik çözümler, ülkelerarası paylaşım<br />

sistemi sayesinde Parexgroup, Türkiye’de<br />

müşterileri ve bayileri ile buluşmaktadır.<br />

Firmanızın kalite politikaları ve<br />

sahip olduğunuz sertifikalar<br />

hakkında biraz bilgi verir misiniz?<br />

Ürünler ve hizmetlerimizle müşteri memnuniyetini<br />

en üst düzeyde tutmak ve bu memnuniyetin<br />

devamlılığını sağlamak amacıyla<br />

“Kalite Yönetim”, “İş Sağlığı ve Güvenliği”<br />

ve “Çevre Sağlığı ve Güvenliği”ni hedefler<br />

ve bu amaçla çalışırız.<br />

Ekonomik sorumluluk açısından iki<br />

hedefe odaklanmaktayız:<br />

Sürdürülebilir gelişim girişimlerinde müşterilerimizi<br />

bilgilendirmek ve desteklemek.<br />

Bütün yaşam döngüsü boyunca daha fazla<br />

çevre ve kullanıcı dostu olan ürünler ve<br />

hizmetlerle yeniliklere imza atmak.<br />

Özellikle Singapur’da olmak üzere Güney<br />

Doğu Asya’da şimdiden iyi örneklerimiz<br />

var. Çevre sertifikalarını elde etmek için<br />

uygun projeleri hayata geçirmek üzere onlarla<br />

ortaklaşa çalışıyoruz.<br />

Yeşil bina sertifikası almasına yardım ettiğimiz<br />

müşteri sayısı her gün artmaktadır.<br />

Sektörde kullanılan ve başta<br />

karbon salımı gibi pek çok<br />

olumsuzluklara sebebiyet veren<br />

ürünler için sizce ne gibi tedbirler<br />

alınmalı? Şirket olarak bu tür<br />

konularda ne tür çalışmalarınız<br />

bulunuyor?<br />

Her şeyden önce yaşadığımız bu dünyayı<br />

gelecek nesillere halen yaşanabilir bir şekilde<br />

bırakabilmemiz için öncelikle insan<br />

oğlunun ürettiği karbon salınımını azaltması<br />

gerekmektedir.<br />

Karbon salınımını denilince akla her ne kadar<br />

mamuller gelse de önceliğimiz üretim<br />

sırasında oluşan karbon salınımını minimize<br />

etmek olmalıdır. Oluşan sera gazları<br />

geri kazanım ile sistem kapalı çevrime<br />

sokulmalı ve sera gazı salınımı minimize<br />

edilmelidir.<br />

İkinci büyük adım ise enerji verimliliğinin<br />

arttırılması olmalı ve yapılarda kullanılan<br />

enerjinin verimli kullanılmasının sağlanması<br />

gerekmektedir. Ekolojik (kendi kendine<br />

yeten) evler bu anlamda geleceğin anahtarı<br />

olacaktır.<br />

Karbon salınımının bu ana adımlarının<br />

yanı sıra sektörde kullanılan ürünler için<br />

azaltılması ise gerek sivil toplum kuruluşlarında<br />

gerekse bakanlıklarda yapılan ve<br />

sektör temsilcileri tarafından hazırlanan<br />

yönetmeliklerde belirlenen sınırlamalarla<br />

ile ürün ve hizmette de minimize edilmesi<br />

hedefleniyor.<br />

Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />

ParexGroup’un kuruluşundan beri süregelen<br />

sağlam ve karlı büyümeye ilişkin performansı,<br />

sürdürülebilir ve dinamik organik<br />

büyümenin yanı sıra genellikle güçlü yerel<br />

markalar içeren küçük ve orta büyüklükteki<br />

şirketlerin düzenli olarak Grup bünyesine<br />

dahil edilmesine dayanmaktadır.<br />

Şirket satın alma fırsatları ortaya çıktıkça,<br />

kanıtlanmış deneyimlerimizi kaliteli şirketlerin<br />

Grubumuzla entegrasyonunu amacıyla<br />

kullanmaya devam ediyoruz. Harici<br />

büyüme, küresel genişlememizde ve büyümemizde<br />

çok önemli bir strateji unsuru<br />

olmaktadır.<br />

86<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


“İnşaat faaliyetlerinin belirli bir ivme<br />

ile devam edeceğini düşünüyoruz”<br />

“Ürettiğimiz ürün ve yaptığımız iş, mevsim koşullarıyla doğrudan etkileşim içindedir.<br />

2017 kış koşullarının tahminlerin ötesinde sert ve zorlu geçmiş olması, yılın başında<br />

hedeflediğimiz yere gelmemiz konusunda bizi engellemiş olsa da sonrasında ekibin<br />

ciddi çabaları ve hedefe odaklı çalışmalarımız sonucu toparladık ve önceki senenin satış<br />

rakamlarına ulaştık.”<br />

Ege Bölgesi’nin ilk çimento fabrikası<br />

olarak 1950 yılında İzmir’de kurulan Çimentaş,<br />

üretim kapasitesi açısından günümüzde<br />

Türkiye’nin en büyük grupları<br />

arasında yer almakta. Çimentaş Grup<br />

Ticari Direktörü Barış Karahüseyin ile bir<br />

röportaj çalışması gerçekleştirdik.<br />

Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />

tanıyabilir miyiz?<br />

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği<br />

Bölümünden 1996 yılında<br />

mezun oldum. 2005 yılında İstanbul Üniversitesinde<br />

İşletme Yüksek Lisansını tamamladım.<br />

Tüm iş yaşamım Çimento ve<br />

Beton sektöründe geçti diyebilirim. Satış<br />

Mühendisi olarak başladığım iş hayatıma<br />

bugün Çimentaş Grubu Ticari Direktörü<br />

olarak devam ediyorum. Bu yıl ise sektördeki<br />

20. yılım...<br />

33. yıldönümümüzü kutlamakta olduğumuz<br />

Çimbeton Türkiye’nin ilk ve öncü<br />

hazır beton markalarından biri. Kuruluşunu<br />

takiben Ege Bölgesinde faaliyete<br />

başlayan Çimbeton firmamız, son üç yıldır<br />

Marmara Bölgesinde de faaliyet göstermektedir.<br />

17 tesisimizle sürdürmekte<br />

olduğumuz faaliyetlerimizi yakında 20’ye<br />

çıkararak sürdürmeyi hedefliyoruz. Yıllık<br />

beton üretimimiz ise yaklaşık olarak 2.2<br />

Milyon metreküptür.<br />

Çimentaş, İzmir, Edirne, Kars ve Elazığ’da<br />

4 entegre çimento fabrikası bulunan<br />

ve 5 milyon ton üretim kapasitesi ile<br />

Türkiye’nin lider çimento üreticilerinden<br />

Çimentaş Grup’a bağlı şirketlerden biri<br />

olarak grubun en önemli sektör oyuncularından<br />

biridir.<br />

Ürün gruplarınız ve yeni ürünleriniz<br />

hakkında biraz bilgi verir misiniz?<br />

Türkiye’nin dört farklı bölgesinde sürdürdüğümüz<br />

çimento üretim faaliyetlerindeki<br />

ürün portföyümüzü, farklı ihtiyaçlar, iklim<br />

koşulları ve coğrafi özelliklere göre şekillendiriyoruz.<br />

Ar-Ge ve ürün geliştirme<br />

çalışmalarında Danimarka’da bulunan<br />

merkez Ar-Ge laboratuvarından da des-<br />

88<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

tek alıyoruz. Özellikle son dönemlerde<br />

projelere özel urun geliştirme çalışmalarına<br />

ağırlık vermekteyiz.<br />

2017 yılı sizin için nasıl geçti?<br />

Kısa bir değerlendirme alabilir<br />

miyiz?<br />

Ürettiğimiz ürün ve yaptığımız iş, mevsim<br />

koşullarıyla doğrudan etkileşim içindedir.<br />

2017 kış koşullarının tahminlerin ötesinde<br />

sert ve zorlu geçmiş olması, yılın başında<br />

hedeflediğimiz yere gelmemiz konusunda<br />

bizi engellemiş olsa da sonrasında ekibin<br />

ciddi çabaları ve hedefe odaklı çalışmalarımız<br />

sonucu toparladık ve önceki senenin<br />

satış rakamlarına ulaştık. Sektörün yılın<br />

ikinci yarısında çok hareketli bir dönem<br />

geçirdiğini söylemek yanlış olmaz.<br />

Yatırım planlarınızı oluştururken<br />

hangi kriterlere öncelik<br />

veriyorsunuz?<br />

Çimentaş Grup ve dolayısıyla Cementir<br />

Holding’in bir parçası olarak yatırım kriterlerimizi<br />

Holding yönetimimizin küresel<br />

portföy tercihleri ve ölçütlerinden bağımsız<br />

yapmamız söz konusu olmamakla birlikte<br />

size, bizim de içinde olduğumuz sektör<br />

genelinin yatırım kriterleri hakkında bilgi<br />

verebilirim. Öncelikle yatırım ihtiyacı nereden<br />

doğmuş, yatırım yapmaktaki temek<br />

nedeniniz nedir, bunların yanıtlanması gerekmektedir.<br />

Yatırımınız, yeni bir tesisin hayata<br />

geçirilmesi mi, yoksa yenileme,<br />

modernizasyon ya da kapasite<br />

artırımı ile mi ilgilidir?<br />

Her yatırım projesinde olduğu gibi biz de<br />

eldeki kaynakları en doğru yatırımda kullanmak<br />

üzere önceliklendirme yapmaktayız.<br />

Bu değerlendirmeyi yapmak için ise<br />

geniş bir proje havuzuna ihtiyaç duyulmaktadır<br />

ve biz de buna sahibiz. Bir zaman<br />

çizelgesi üzerinde özetleyecek olursak,<br />

proje etütlerinin yapılması, yatırımın<br />

maliyeti, geri dönüş süresi ve yaratacağı<br />

toplam fayda çerçevesinde değerlendirilmesinin<br />

ardından, önemine göre yatırıma<br />

ve zamanına karar verilir.<br />

Yeşil ürünler ve sürdürülebilirlik<br />

konularına yaklaşımlarınız ve<br />

sosyal sorumluluk faaliyetleriniz<br />

hakkında neler söylemek<br />

istersiniz?<br />

Grubumuzda her işletme kendi bütçesi<br />

ve hedefleri doğrultusunda bu faaliyetlerde<br />

bulunmakla birlikte özellikle Eğitim ve<br />

Sağlık alanlarındaki çalışmalarımızı “Çimentaş<br />

Eğitim ve Sağlık Vakfı” (ÇESVAK)<br />

bünyesinde sürdürmekteyiz. Çimentaş’ın<br />

ismini taşıyan okullarımızın yanında kurmuş<br />

olduğu Işıkkent Eğitim Kampüsü’nde<br />

yüzlerce çocuk ve gencimiz eğitim ve<br />

başarı ve ihtiyaca göre onlarcası da burs<br />

almaktadır.<br />

Sürdürülebilirlik konusunda ise oldukça<br />

iddialıyız zira yine grubumuz bünyesinde<br />

entegre atık yönetimi ve atıktan enerji üretimi<br />

alanlarında faaliyet göstermekte olan<br />

Recydia A.Ş ile tehlikeli endüstri atıkları ve<br />

Barış Karahüseyin / Çimentaş Grup Ticari Direktörü<br />

belediye atıklarını proses ederek sektöre<br />

alternatif enerji kaynağı sağlamakta, dolayısıyla<br />

hem sektöre ve hem de grup şirketlerimize<br />

sürdürülebilir endüstriyel faaliyetlerinde<br />

kaynak ve yardımcı olmaktayız.<br />

<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi birkaç<br />

kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />

misiniz?<br />

İnşaat sektörü hem Dünyada hem de Türkiye’de<br />

ekonomik faaliyetlerin itici güçlerinden.<br />

Dünyaya baktığınızda inşaat sektörünün<br />

küresel ekonomiden aldığı pay<br />

%10-12 civarında. Türkiye’de ise inşaat<br />

sektörünün GSYH içindeki payı %8-9 civarında.<br />

Gelişmekte olan bir ülke olduğumuz<br />

göz önüne alındığında <strong>2018</strong>’de de<br />

hem kamu hem de özel sektör olarak inşaat<br />

faaliyetlerinin belirli bir ivme ile devam<br />

edeceğini düşünüyoruz.<br />

Ülkemizde de değişen yaşam tarzları ve<br />

taleplere bağlı olarak daha sağlam ve modern<br />

binalara, daha çevreci, sosyal aktivite<br />

merkezleri olan yapılara olan ihtiyaç<br />

artmaktadır. Bu da doğal bir dönüşümü<br />

beraberinde getiriyor.<br />

Kamu kaynaklı büyük altyapı projeleri ve<br />

dev projeler ise sektöre ciddi bir canlılık<br />

getiriyor. Öte yandan, bölgesel ölçekte<br />

arz-talep dengesizlikleri nedeniyle belirli<br />

bölgelerde ise sağlıksız stok ve fiyat hareketleri<br />

gözlemliyor ve bu noktada bazı<br />

bölgeleri daha riskli görüyoruz.<br />

Talep anlamında yukarıda özetlemeye<br />

çalıştığım olumlu tablonun yanında Türkiye’de<br />

faiz oranlarının önümüzdeki dönemde<br />

seyrine göre inşaat sektöründe<br />

de finansman koşullarında bir sıkışma<br />

bekleyebiliriz. Buna bağlı olarak ise talepte<br />

aşağı yönlü gelişmeler olması ihtimal<br />

dâhilindedir. Ayrıca dalgalı bir seyir izleyen<br />

döviz kurunun ve enerji fiyatlarındaki<br />

artış beklentisinin de sektörün maliyetleri<br />

üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturacağını<br />

söyleyebiliriz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 89


“Ürünlerimize hakim ve geliştirmeye<br />

dönük bir yapı sergilemekteyiz”<br />

“Pi Makina, 45 yıllık bilgi birikimiyle ve sahip olduğu gelişmiş üretim altyapısı ve üst düzey<br />

kalite kontrol laboratuvarları ile bölgesindeki en gelişmiş üretim tesislerinden birisidir. Bu<br />

özelliklerimiz açısından rakiplerimizden belirgin bir şekilde ayrılmaktayız.”<br />

Sahip olduğu gelişmiş teknolojisiyle,<br />

zamanında ve kaliteli üretim yaparak<br />

müşteri memnuniyetini en üst seviyelere<br />

çekmeyi başarmış olan Pİ Makina, sektöre<br />

sunmuş olduğu benzersiz çözümlerle<br />

dikkate değer başarılara imza atmakta. Pi<br />

Makina Ar-Ge Grup Lideri Erman Kılıç ile<br />

yeni ürünlerini, yıl değerlendirmesini ve<br />

yeni yıl hedeflerini konuştuk.<br />

Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />

tanıyabilir miyiz?<br />

İsmim Erman Kılıç, Ar-Ge Grup Lideri’yim<br />

ve “beton santralleri ve kırma eleme tesisleri”<br />

nden sorumlu olarak 14 kişilik bir<br />

Ar-Ge grubunu yönetmekteyim. 8 yıldır Pi<br />

Makina bünyesinde çalışıyorum.<br />

Pi Makina 1970 yılında kurulmuş olan<br />

ERG İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş. nin<br />

kendi inşaat firmasının ihtiyaçları olan<br />

makineleri üretmek maksadıyla 1972 yılında<br />

sektöre adım atmıştır. Ankara Gölbaşı’nda<br />

şu anda 100.000 m2 den fazla<br />

kapalı alana ve yaklaşık 150.000 m2 açık<br />

alana sahiptir. Yaklaşık 600 personeli ile<br />

bölgesinde lider bir kuruluş olarak modern<br />

ve yenilikçi birçok iş kolunu aynı çatı<br />

altında toplamıştır.<br />

Faaliyet alanı olarak “İş ve İnşaat Makinaları”<br />

olarak geniş bir tanımlama yapabiliriz.<br />

Beton ürün gruplarınız hakkında<br />

bilgi verir misiniz?<br />

Bildiğiniz üzere Pi Makina oldukça geniş<br />

bir ürün gamına sahip. Beton ürün grupları<br />

olarak “beton santralleri”, “beton dağıtım<br />

sistemleri” ve beton pompaları”’nı<br />

sayabiliriz.<br />

Yeni geliştirdiğiniz ürünleriniz var<br />

mı?<br />

Pi Makina Temmuz 2017’den beri Sanayi<br />

Bakanlığı’nın desteklediği bir Ar-Ge<br />

Merkezi’dir. Bu bünyeye dahil olabilmek<br />

ve süreklilik yaratabilmek için bir Ar-Ge<br />

alt yapısına ve Ar-Ge bakış açısına sahip<br />

olmak gerekmekte, bu yüzden Pi Makina<br />

her geçen gün yenilikçi ürünleri bünyesine<br />

dahil etmektedir.<br />

Bunlardan en prestijli ve güncel olan ürünümüz<br />

TEYDEB desteğiyle bitirilen “yüksek<br />

hızlı beton dağıtım sistemi” dir. Pi FLY<br />

2000, bir ray sistemi üzerinde hareket<br />

eden yüksek hızlı beton taşıma kovası ve<br />

Pi Cast 2000, tavan vinçlerine akuple edilebilen<br />

bir beton boşaltma kovasıdır. Bu<br />

sistem ile özellikle wet-cast (ıslak döküm)<br />

yapan beton elemanları üreticilerine maliyet,<br />

hız kapasite, kalite ve emniyet açısından<br />

ciddi avantajlar sağlamaktadır.<br />

Bunlardan başka nakliye maliyetlerini<br />

minimuma indirme hedefiyle tasarımına<br />

başlanan yeni nesil 60 m3/h kompakt<br />

beton santralimiz ve yine 60 m3/h, bir tanesi<br />

kendi kendine kurulan mobil beton<br />

santrali diğeri ise sınıfında en hafif mobil<br />

beton santrali hedefiyle tasarımında sona<br />

yaklaşılan 2 adet Ar-Ge merkezi çıktısı<br />

bulunmaktadır. Yine bir Ar-Ge projesi olan<br />

tamamen kendi tasarımımız 1 m3 ikizşaft<br />

mikser de ürün gamımıza dahil edilmiştir.<br />

Rakip ürünlerden farklarınızdan<br />

bahseder misiniz?<br />

Pi Makina yapısı itibariyle çok geniş ürün<br />

yelpazesinde üretim yapan bir firma. Geçmişteki<br />

taahhüt firması görünümünden<br />

son dönemde ciddi anlamda sıyrılmış durumda.<br />

Ar-Ge’ye ve ticari ürünlerine ciddi<br />

yatırımlar yapmaktadır. Bu noktada Ar-<br />

Ge merkezi olmamızın ciddi avantajı söz<br />

konusu. Her yeni ürünü bir proje yönetimi<br />

bakış açısıyla yönetmekte ve fikrin ortaya<br />

çıkmasından ürünlerin test ve doğrulanması<br />

aşamasına kadar geçen tüm süreci<br />

bu bakış açısıyla ele almaktayız.<br />

Diğer firmalarda Ar-Ge kültürü henüz yerleşmemiş<br />

olduğundan genellikle tersine<br />

mühendislik bile diyemeyeceğimiz birebir<br />

tasarım kopyalama bakış açısı hakimdir.<br />

Bu noktada ürün hakimiyeti oldukça düşük<br />

seviyelerde kalmakta ve ürün yaşam dön-<br />

90<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

güsü içerisinde firmalar yetersiz kalmaktadır.<br />

Pi Makina olarak kendi tasarımı olan<br />

ürünlerimiz ve yeri geldiğinde gerçek tersine<br />

mühendislik çalışmalarıyla tüm ürünlerimize<br />

hakim ve geliştirmeye dönük bir yapı<br />

sergilemekteyiz. Ayrıca kurumsal yapımızla,<br />

Ar-Ge, satış, satış sonrası, sevkiyat<br />

vs. departmanları ve müşteri odaklı bakış<br />

açısıyla rakiplerimizden bu noktalarda ayrılmaktayız.<br />

Maalesef çoğu rakiplerimizde<br />

müşterilerin muhattab bulma noktasında<br />

bile sıkıntı yaşadığını biliyoruz.<br />

Bir kültür olan sınai ve mülkiyet hakları<br />

konusunda da 2 yeni patent ve faydalı<br />

model başvurumuz bulunmakta, ayrıca<br />

üniversite-sanayi iş birliği noktasında da<br />

birkaç üniversite ile görüşmeler son noktaya<br />

gelmiş ve ürün tasarımlarında akademik<br />

bir bakış açısı kazanma konusunda<br />

yeni bir kültür oluşturmaktayız.<br />

Pi Makina, 45 yıllık bilgi birikimiyle ve sahip<br />

olduğu gelişmiş üretim altyapısı ve<br />

üst düzey kalite kontrol laboratuvarları<br />

ile bölgesindeki en gelişmiş üretim tesislerinden<br />

birisidir. Bu özelliklerimiz açısından<br />

rakiplerimizden belirgin bir şekilde<br />

ayrılmaktayız.<br />

Ayrıca maalesef sektörde makine emniyeti<br />

ve iş sağlığı ve güvenliği konularında<br />

ciddi bir farkındalık eksikliği bulunmaktadır.<br />

Rakip ürünleri de incelediğimizde her<br />

firmanın bu konulara önem vermediği ve<br />

maliyeti düşürmek için bu tür önemli konuların<br />

bile göz ardı edildiği fark etmekteyiz.<br />

Pi Makina büyük ölçekli ve kurumsal<br />

bir firma olduğu için iş güvenliği ve özellikle<br />

makina emniyeti noktasında ciddi<br />

hassasiyet göstermektedir.<br />

2017 yılı sizin için nasıl geçti?<br />

<strong>2018</strong> yılından beklentileriniz neler?<br />

2017, aslında Ar-Ge merkezinin, prosedürel<br />

altyapısının oluşturulması ve bu<br />

bakış açısına alışma noktasında bir geçiş<br />

süreci olarak geçti. Bu anlamda tasarım<br />

anlamında en verimli geçen senelerden<br />

birisi olmuştur. Satışlar anlamında beton<br />

sektörünün bir miktar daralmasından biz<br />

de etkilendik ve satış rakamları 2017’de<br />

bir miktar düştü. Ancak biz bunu avantaja<br />

çevirerek çok sayıda yeni ürünü, bünyemize<br />

dahil ettik.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

<strong>2018</strong> yılında ülkemizin, tüm sektörde yer<br />

alan işletmeler adına daha teknoloji yoğun<br />

ve katma değerli ürün üretmek adına<br />

gelişmesini temenni ediyorum. Size de<br />

işlerinizde başarılar diliyorum, teşekkür<br />

ediyorum.<br />

Erman Kılıç / Pi Makina Ar-Ge Grup Lideri<br />

WWW.EISENWARENMESSE.COM<br />

WORK HARD!<br />

ROCK HARD!<br />

EISENWARENMESSE – Köln<br />

Uluslararası Hırdavat Fuarı<br />

4 – 7 MART <strong>2018</strong><br />

Koelnmesse GmbH Türkiye Temsilciliği, tezulaş fuar danışmanlık hizmetleri ltd. şti., Bağdat Cad. No: 181/6,<br />

34730 Çiftehavuzlar – Kadıköy / İSTANBUL, Tel: 0216-385 66 33, Fax: 0216-385 74 00, info@tezulas-fuar.com<br />

218x150_EIS18-TUR_Yapi <strong>Malzeme</strong>.indd 1 10.11.17 11:04<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 91


“Ar-Ge çalışmalarımız<br />

kuruluşlarımızın vazgeçilmez birer parçasıdır”<br />

“Gerek çimento fabrikalarımız gerekse hazır beton laboratuvarlarımızda kalite kontrol<br />

faaliyetlerinin yanında Ar-Ge çalışmaları yapılmakta. Mevcut ürünlerin performanslarının<br />

ve maliyetlerinin iyileştirilmesi bu çalışmalarda öncelik hedefimiz olup bunların dışında<br />

sektörün sorun ve ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar da yapıyoruz.”<br />

1966 yılında %100 Türk sermayesi ile yola<br />

çıkan BATI ANADOLU GRUBU, klinker,<br />

çimento, hazır beton, agrega, uçucu kül,<br />

elektrik enerjisi üretimi ve liman işletmeciliği<br />

alanlarında faaliyet göstermekte. Batı<br />

Anadolu Grubu İcra Üyesi Feyyaz Ünal<br />

ile şirketin bugüne kadarki yatırımlarını ve<br />

gelecek planlarını ele alırken hem çimento<br />

hem de hazır beton alanındaki faaliyetlerini<br />

de konuştuk.<br />

Kısaca firmanızdan bahseder<br />

misiniz?<br />

ÇİMENTO<br />

BATIÇİM BATI ANADOLU ÇIMENTO SA-<br />

NAYII A.Ş. kurulduktan sonra hızla büyüyerek<br />

Türk Çimento Endüstrisi’nin güçlü<br />

şirketlerinden biri haline geldi. Bugün, klinker<br />

üretim kapasitesi yılda 1.4 milyon ton,<br />

çimento üretim kapasitesi ise yılda 1.8 milyon<br />

tona ulaşan BATIÇİM, kalitesini üretimin<br />

her aşamasında rol alan etkin kontrol<br />

sistemi ile sağlıyor.<br />

Tüm BATI ANADOLU GRUBU şirketlerinde<br />

olduğu gibi teknolojik gelişmeleri ve<br />

sürekli iyileştirme faaliyetlerini devam ettiren<br />

BATISÖKE SÖKE ÇIMENTO SANAYII<br />

T.A.Ş. bugün itibariyle klinker üretim kapasitesi,<br />

yılda 1 milyon ton klinker, çimento<br />

öğütme kapasitesi ise yaklaşık 1.4 milyon<br />

tondur. BATISÖKE çimento fabrikamızın<br />

günde 5 bin ton kapasiteli klinker üretimi,<br />

çimento öğütme ve paketleme tesisi yatırım<br />

çalışmaları, 2014 yılı 2. çeyreğinde<br />

başladı ve halen devam ediyor. Yatırım<br />

maliyeti 680 milyon TL olarak belirlenen<br />

klinker fırını, farin, kömür ve çimento değirmenleri<br />

gibi ana ünitelerin satın alım<br />

sözleşmeleri 2015 yılı içerisinde yapıldı.<br />

Bu hattın tamamlanmasıyla BATISÖKE<br />

toplam klinker üretim kapasitesi yılda 2.65<br />

milyon ton seviyesine ulaşacak. BATISÖ-<br />

KE fabrika alanı içerisinde devam eden bu<br />

yeni yatırım <strong>2018</strong> yılında tamamlanarak<br />

devreye alınacak.<br />

BATISÖKE üretim hattı yatırımının tamamlanması<br />

ile Grubun toplam klinker<br />

kapasitesi yılda 4 milyon tona ulaşacak.<br />

HAZIR BETON<br />

BATIÇİM, 1986 yılında inşaat sektörünün<br />

artan beton ihtiyacının karşılanması ve<br />

hazır beton bilincinin yayılması amacıyla<br />

BATIBETON markasını sektörün hizmetine<br />

sundu. 1986 yılında İzmir Bornova‘da<br />

hazır beton üretimine başlayan şirketimiz,<br />

2016 yılından itibaren BATIBETON SANA-<br />

YI A.Ş. olarak İzmir, Manisa, Denizli ve Aydın<br />

ili ve ilçelerinde 24 hazır beton santralı<br />

ile hizmet veriyor, yıllık 4,5 milyon m3 kapasiteli<br />

üretim gerçekleştiriyor. Hazır beton<br />

üretimine başladığı ilk günden itibaren<br />

kendini yenileyen, güncel teknolojiyi takip<br />

eden BATIBETON, kalitesi ile bölgede sürekli<br />

yatırım yapıyor. Ürün ve hizmet kalitesi<br />

ile birlikte maksimum müşteri memnuniyetini<br />

hedefleyen BATIBETON, çevreye<br />

olan duyarlılığı ile de öne çıkıyor.<br />

Kuruluşumuz, tüm çalışanların katılımı ile<br />

toplam kalitenin artacağı bilincinde olup<br />

çalışanlara sürekli iç ve dış eğitimler veriyor.<br />

TS EN 17025 şartlarını sağlayan<br />

merkez kalite kontrol laboratuvarında ürün<br />

performansının arttırılmasına yönelik olarak<br />

arge çalışmaları yapılıyor. Tüm hazır<br />

beton tesislerimiz KGS tarafından G İşareti<br />

Uygunluk ve KGS Uygunluk Belgeleri<br />

ile belgelendiriliyor. Ayrıca tüm hazır beton<br />

tesislerimiz TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim<br />

Sistemi, TS EN ISO 14001 Çevre<br />

Yönetim Sistemi ve TS 18001 OHSAS İş<br />

Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Belgeleri’ne<br />

sahip.<br />

Ürün gruplarınız hakkında bilgi<br />

verir misiniz? Hangi sektörlere<br />

hizmet vermektesiniz?<br />

ÇİMENTO<br />

Ürünlerimiz arasında Portland (CEM I<br />

42,5 R), Portland kompoze (CEM II/A-M<br />

(P-L) 42,5 R ve CEM II/B-M (L-W) 42,5<br />

R) ve puzolanik (CEM IV B (P-W) 32,5 R)<br />

çimentolar ayrıca portland klinkeri bulunuyor.<br />

Başlıca hizmet ettiğimiz sektör hazır<br />

beton olmakla birlikte bunun yanında Jetgrout<br />

metodu ile zemin iyileştirme işlerinde,<br />

seramik yapıştırıcı ve derz dolgu harcı<br />

üretimlerinde, prefabrik betonarme yapı<br />

elemanları imalatlarında, denge betonu ve<br />

prekast uygulama ve imalatlarında ürünlerimiz<br />

kullanılıyor. Bölgemizdeki otoyol,<br />

karayolları sanatsal yapıları ve baraj imalatlarında<br />

ürün portföyümüzdeki ürünler<br />

tercih ediliyor. Ürün gamımızda olamayan<br />

proje bazlı özel çimento taleplerini de de-<br />

92<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Feyyaz Ünal / Batı Anadolu Grubu İcra Üyesi<br />

ğerlendirilerek müşterilerimize sunuyoruz.<br />

Buna ek olarak bor atıklarının değerlendirilmesi<br />

ile hem borlu hem de normal<br />

çimento üretilebiliyoruz. Böylelikle atık<br />

hammaddelerin kullanılmasıyla düşük<br />

maliyetli çimento üretirken, atıkların bir<br />

sanayi ürününe dönüştürülmesi ile de ülke<br />

ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Ayrıca<br />

borlu çimento üretiminde, atmosfere salınan<br />

karbondioksit miktarının yüzde 25-30<br />

oranında düşük olması çevreye sağladığımız<br />

katkılar arasında yer alıyor.<br />

HAZIR BETON<br />

BATI ANADOLU GRUBU bünyesindeki<br />

şirketimiz yapı sektörüne standartlara ve<br />

talebe uygun şekilde çimento ve hazır beton<br />

üretimi ve satışı gerçekleştiriyor. Ürün<br />

portföyümüzde Cem I 42,5 R (portland<br />

çimentosu), Cem I 42,5 R SR5 (sülfata<br />

dayanıklı çimento), Cem II/B-M (L-W) 42,5<br />

R (portland kompoze çimento), Cem IV/B<br />

(P-W) 32,5 R (puzolanik çimento) çimentolar<br />

bulunuyor.<br />

Hazır betonda ise, basınç dayanım sınıfı<br />

olarak C 8/10 ‘dan C 60/75 ‘e kadar farklı<br />

kıvam ve farklı tane büyüklüğünde betonlar<br />

üretiliyor. Firmamız ürünlerimizin yanında<br />

bölgedeki inşaat sektörüne satış öncesi<br />

ve sonrası hizmet de veriyor. Özellikle<br />

betonun yarı mamül olarak teslim edilmesi<br />

müşteri ile iletişim açısından çok önemli.<br />

Değişen ihtiyaç ve beklentiler<br />

çerçevesinde kullanılan ürün ve<br />

uygulamada son dönemde ne gibi<br />

yenilikler mevcut?<br />

ÇİMENTO<br />

Deprem bölgesinde olan bölgemizde 1999<br />

depremleri sonrasında binalarda en çok<br />

kullanılan beton cinsi C20/25’den C30/37<br />

sınıfına kaydı. Betondaki mukavemet artışı<br />

ile birlikte daha yüksek dayanımlı çimento<br />

karışımları tercih edilmeye başlandı.<br />

Betonun çevresel etkilere karşı daha<br />

mukavim bir yapıya sahip olması açısından<br />

katkılı çimentolar beton üretimlerinde<br />

daha çok tercih ediliyor. Kentsel dönüşüm<br />

ve yeni imar planları dâhilinde şehrimizde<br />

dikine binalarda ciddi bir artış var. Binaların<br />

inşası başlamadan önce alınan<br />

zemin etüdü raporlarına göre zeminde<br />

iyileştirme çalışamaları gerçekleştiriliyor.<br />

Çalışamalarda uygulanan yönteme bağlı<br />

olarak sadece çimento su karışımı veya<br />

beton kullanılıyor. Binaları yüksekliği ile<br />

temel betonların kalınlıkları doğru orantılı<br />

olarak artıyor. Kütle betonların dökümünde<br />

sıcaklık, beton bakımı gibi konular<br />

ön plana çıkarken kullanılan çimento tipi,<br />

karışım dizaynları ve bakımları çok büyük<br />

önem kazandı. Bu bağlamda BATIBETON<br />

firmamız ile birlikte entegre çalışmalarımız<br />

yoğun olarak devam ediyor.<br />

HAZIR BETON<br />

Son dönemde yapı standartların yenilenmesi<br />

ve projelerin artması ile betonun<br />

basınç dayanımı özelliğinin yanında durabilitesi<br />

(ömrü) de önem kazandı. Beton<br />

tasarımlarında bu özellik öne çıktı. Ayrıca<br />

yüksek yapı, otoyol ve tünel projelerinin<br />

bölgemizde artması farklı özelliklerdeki<br />

beton üretimlerimizin artmasını sağladı.<br />

Ürün portföyünüzü genişletirken<br />

hangi kıstaslara dikkat<br />

ediyorsunuz? Yeni ürünlerinizi<br />

neye göre belirliyorsunuz?<br />

ÇİMENTO<br />

Ürün portföyü oluştururken öncelikli müşteri<br />

taleplerini dikkate alıyoruz. Bunun<br />

yanısıra çevresel etkileri minimize etmek<br />

adına daha çok katkı oranı yüksek çimentoları<br />

ürün gamımıza dahil etmeye<br />

ve üretimden daha fazla pay almalarını<br />

hedefliyoruz. Katkılı çimentoların bölgemizin<br />

jeolojik yapısına daha uygun olduğuna<br />

inanıyoruz. Geçmişten gelen portland<br />

çimentosu kullanım alışkınları yaptığımız<br />

bilgilendirme çalışmaları ile birlikte Avrupa<br />

ülkelerinde de olduğu gibi ülkemizde de<br />

gitgide azalmaya başladı.<br />

HAZIR BETON<br />

Ürün portfoyümüzü genişletirken müşterilerimizin<br />

beklentileri ve gelişen teknolojilere<br />

yönelik uygulamaları baz alıyoruz.<br />

Gelişen teknoloji ile birlikte daha akışkan,<br />

yatayda veya düşeyde uzun mesafelere<br />

pompalanarak dökümü gerçekleştirilen,<br />

yüksek basınç dayanım sınıfına sahip<br />

betonların tasarımı yapıyoruz. 2000’li yıllarda<br />

yapılarda genellikle C20/25 sınıflı<br />

betonlar kullanılırken, günümüzde özellikle<br />

şehir merkezlerinde C35/45 sınıflı<br />

betonlar tercih ediliyor.<br />

Benzer şekilde 2000’li yıllarda S3 kıvamlı<br />

betonlar kullanılırken, gelişen katkı teknolojisinin<br />

ürünlerimizde kullanımı ile günümüzde<br />

daha akışkan S4 - S5 kıvamlı<br />

betonlar tercih ediliyor.<br />

AR-GE ve inovasyon çalışmalarında<br />

önceliğinizi hangi konulara<br />

göre belirliyorsunuz?<br />

ÇİMENTO<br />

AR-GE ve inovasyon çalışmalarımızı sürdürülebilirlik<br />

üzerine yoğunlaştırdık. Bu<br />

amaçla enerji verimliliği arttırıcı teknolojiler<br />

ve ürünler üzerine çalışıyoruz. Geçmişe<br />

göre çok daha çevreci olmak için<br />

süreçlerimizi ve teknolojilerimiz, tekrar<br />

gözden geçiriyoruz.<br />

Şehrimizde ve bölgemizde olan atıkların<br />

bertaraf etmek ile ilgili çalışmalarımız sorumlu<br />

sanayicilik anlayışımızla beraber<br />

devam etmekte.<br />

HAZIR BETON<br />

Ar-Ge çalışmalarımız kuruluşlarımızın<br />

vazgeçilmez birer parçasıdır. Gerek çimento<br />

fabrikalarımız gerekse hazır beton<br />

laboratuvarlarımızda kalite kontrol faaliyetlerinin<br />

yanında Ar-Ge çalışmaları yapılmakta.<br />

Mevcut ürünlerin performanslarının<br />

ve maliyetlerinin iyileştirilmesi bu<br />

çalışmalarda öncelik hedefimiz olup bunların<br />

dışında sektörün sorun ve ihtiyaçlarına<br />

yönelik çalışmalar da yapıyoruz.<br />

Örneğin geçtğimiz Beton Kongresi’nde<br />

yayınlanan çalışmamız, geri dönüşümlü<br />

agreganın hazır beton üretiminde kullanılabilirliği,<br />

kentsel dönüşüm sonucunda<br />

ortaya çıkan, inşaat moloz atıklarının tekrar<br />

beton üretiminde kullanılması ile ilgili<br />

bir çalışma.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 93


“Hazır beton kalitesinde<br />

hassasiyet göstermeliyiz”<br />

“Bilinçli hareket eden, kaliteyi tercih ettiği için uzun vadede kesinlikle daha karlı olacağına<br />

inanan vizyon sahibi bir müşteri olmak, kısa vadede ucuz ve çoğunlukla bunun neticesi<br />

olan kalitesiz ürünü tercih eden müşteri olmaktan elbette ki daha doğrudur.”<br />

Yıllık 3.5 milyon metreküp satış kapasitesine<br />

sahip olan ve gerektiğinde 24 saat<br />

kesintisiz hizmet verebilen Bursa Beton,<br />

çok yüksek standartlarda olmak üzere<br />

saatte 160 metreküp üretim yapabiliyor.<br />

Yenilikçi yapısı ile hazır beton sektörünün<br />

gelişimi yaygınlaşmasında ciddi payı olan<br />

şirket tüketiciye sunduğu yüksek kaliteli<br />

betonlar ile ülkemizin yapı kalitesini de<br />

artırmakta. Bursa Beton Genel Müdürü<br />

Fatih Vardar ile kısa bir röportaj çalışması<br />

gerçekleştirdik.<br />

Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />

tanıyabilir miyiz?<br />

Bursa Çimento iştiraki olan ve sektörde<br />

32 yılı geride bırakan ve kurulduğundan<br />

bu yana 40 milyon metreküp hazır beton<br />

üretimi gerçekleştiren Bursa Beton olarak;<br />

hazır beton üretimi, teknoloji ve kalite<br />

anlamında önemli gelişmeler gösterdik.<br />

Tesis, yüksek standartlarda saatte 160<br />

metreküp üretim yapabiliyor, büyük harman<br />

hacimlerine sahip, tam otomasyonlu<br />

22 beton santrali, 3,5 milyon metreküp<br />

satış kapasitesiyle gerektiğinde 24 saat<br />

kesintisiz hizmet verebiliyor. Araç parkımızda<br />

240 adet transmikser, 60’a yakın<br />

beton pompası bulunuyor. Bursa Beton,<br />

özellikle Bursa, Yalova, Balıkesir ve Kütahya’yı<br />

içine alan bölgede Güney Marmara’nın<br />

beton ihtiyacının yüzde 50’sini<br />

karşılıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> güvenliği açısından beton<br />

kalitesinin önemi nedir?<br />

İnşaatlarda kaliteli dekorasyon malzemelerinin<br />

kullanımında gösterilen hassasiyetin<br />

hazır beton kalitesinde de gösterilmesi<br />

gerektiğini düşünüyorum. Potansiyel<br />

deprem bölgesi olarak adlandırılan kentimizin<br />

ve çevre illerin özellikle konutlarda<br />

kullanılacak hazır beton konusunda<br />

bilinçlenmesi gerekiyor. Bilinçli hareket<br />

eden, kaliteyi tercih ettiği için uzun vadede<br />

kesinlikle daha karlı olacağına inanan<br />

vizyon sahibi bir müşteri olmak, kısa vadede<br />

ucuz ve çoğunlukla bunun neticesi<br />

olan kalitesiz ürünü tercih eden müşteri<br />

olmaktan elbette ki daha doğrudur. Tüketici<br />

doğrudan en ucuzu değil, satın aldığı<br />

her malda olduğu gibi betonda da aynı<br />

kalitede olması şartıyla en ucuzu tercih<br />

etmelidir. Aynı görünümde olduğu için,<br />

aynı nitelikte olduğu zannedilen tek tip<br />

bir malzeme algısı yaratan gri renkli, içerisinde<br />

su, mıcır, kum ve çimento bulunan<br />

betonun, zemin tesviyesinde de gökdelen<br />

inşaatında da kullanıldığını ve farkın bu<br />

hammaddelerin kullanıldığı alana göre<br />

betonlar içinde farklı oranlarda yer alması<br />

olduğuna dikkat çekiyor. Bu sebeple de<br />

tüketicilerin tercihlerini yaparken en azından<br />

inşaat işini üstlenen ve beton tedarik<br />

eden firmayı sorgulaması gerektiğini düşünüyorum.<br />

Türkiye’nin deprem ülkesi<br />

olduğunu göz önünde<br />

bulundurursak projelerde beton<br />

tercihinde neye dikkat edilmeli<br />

sizce?<br />

Ülkemizde yapılan araştırmalar konut<br />

satın alan tüketicilerin kaliteli hazır beton<br />

konusunda çok bilinçli olmadığını gösteri-<br />

94<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

yor. Uzun yıllardır bu konuya dikkat çekmek<br />

ve farkındalık yaratmak için çalışmalar<br />

yaptık. Konut satın alırken kullanılan<br />

hazır betonun kalitesinin sorgulanması ile<br />

deprem ve doğal felaketlerde yaşanacak<br />

zararların en aza indirileceğinin kanaatindeyiz.<br />

Potansiyel deprem bölgesi olarak<br />

adlandırılan Marmara Bölgesi’nin ve<br />

diğer bölgelerin özellikle konutlarda kullanılacak<br />

hazır beton konusunda bilinçlenmesi<br />

gerektiğini düşünüyoruz. Yaklaşık<br />

100 yıllık bir maziye sahip olan ve şu<br />

anda işin ehli olmadığı halde maddi güce<br />

sahip herkes tarafından rahatlıkla üretilebilir<br />

olan hazır betonun, aslında ciddi bir<br />

mühendislik altyapısı gerektirdiği, depremle<br />

pek çok kez yüz yüze gelmiş olan<br />

ülkemizin yaşadığı acı tecrübelerden<br />

sonra daha iyi anlaşılmıştır. Kaliteli beton<br />

için gerekli olan bu en önemli şart maalesef<br />

ikinci plana atılmaktadır. Tüketicilerin<br />

bu noktada çok kritik bir rol üstleniyor.<br />

Mesela 100 metrekare bir daire için kullanılacak<br />

beton 60 metreküp. İyi bir beton<br />

firmasıyla çalışmanın maliyeti metreküp<br />

başına yaklaşık 10 lira fazla. Çünkü üretim<br />

maliyeti daha yüksek. Mühendislik<br />

hizmeti görmüş, kalite kontrol birimi iyi<br />

çalışan, kendi ekibini kurmuş, mühendis<br />

kadrosu güçlü, yıllardır bu işi yapan bir<br />

firmayla merdiven altı üretim yapan firma<br />

arasında bir dairedeki fark 500-600<br />

liradır. Bu fark insan hayatıyla ölçülmez.<br />

Bu nedenle ev alırken inşaat firmasının<br />

hangi beton firmasıyla çalıştığını sorgulanması<br />

gerekiyor. Türkiye Hazır Beton<br />

Birliği üyesi firmaların beton döktüğü konutlar<br />

tercih edilmelidir.<br />

2017 yılı sizin için nasıl geçti?<br />

Kısa bir değerlendirme alabilir<br />

miyiz?<br />

2017 firmamız için verimli ve başarılı geçti.<br />

Özellikle Ağustos ayında rekor dökümü<br />

gerçekleştirdik.<br />

Yatırım planlarınızı oluştururken<br />

hangi kriterlere öncelik<br />

veriyorsunuz?<br />

Yatırım planlarımız yaparken öncelikle<br />

hammadde olarak kullandığımız agrega<br />

tesisi ile ilgili yatırımlara ağırlık verdik.<br />

<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi birkaç<br />

kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />

misiniz?<br />

Hedefimiz; hizmet verdiğimiz bölgelerde<br />

sektör liderliğimizi koruyarak büyürken,<br />

pazar payımızı daha da arttırmak ve karlılığımızı<br />

yükseltmek.<br />

Fatih Vardar / Bursa Beton Genel Müdürü<br />

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği 60 yaşında<br />

Sektörün itibarını yurt içi ve yurt dışında koruyup gelişmesini sağlamak, kaliteli üretim ve gelişmiş<br />

teknolojiyle, sürdürülebilir büyüme içerisindeki konumunu artırmak hedefiyle kurulan<br />

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) 60. yılını kutladı. Yaklaşık 100 ülkeye, yıllık 10<br />

milyon tonu aşan ihracat ile ülkemizi üretimde Dünya 4.sü, Avrupa’da ise lider konuma taşıyan<br />

çimento sektörünün en önemli oyuncuları TÇMB’nin 60. yıl Balosu’nda bir araya geldi.<br />

Türk Çimento sektörü; yolculuğuna 1911 yılında 20.000 ton üretim kapasitesiyle başlayarak,<br />

bugün yıllık 85 milyon ton klinker üretim kapasitesine ve 500 milyon dolarlık ihracat hedefine<br />

ulaşarak ülke ekonomisinin yapı taşlarından biri oldu. Türkiye çimento sektörüyle, Avrupa’da<br />

birinci, dünyada 4. çimento üreticisi konumunda ve 100’e yakın ülkeye ihracat yapan dünyanın<br />

ilk 5 ihracatçı ülkesi arasında yer alıyor. Sektörün faaliyetlerini yurtiçi ve yurtdışında<br />

tanıtmak, sürdürülebilir ve çevreye değer veren iklim politikalarıyla bütünsel bir anlayış yaratmak<br />

amacıyla kurulan Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) geçtiğimiz günlerde<br />

kuruluşunun 60’ıncı yılını özel bir balo davetiyle kutladı.<br />

M. Şefik Tüzün / TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı<br />

“Atık Isıdan Elektrik Üretiminde Avrupa’dan Öndeyiz”<br />

Gecenin açılış konuşmasını yapan TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün:“TÇMB toplum faydasını temele oturtan bir<br />

anlayışla, ekonomik kalkınmaya katkı ve çevreyi koruma misyonunu sürdürülebilirlik temasıyla yürütmektedir. Başlıca çalışmalarımızı<br />

özetlemek gerekirse: sektörümüz atık ısıdan elektrik üretiminde ciddi yol almış ve var olan kapasitenin yaklaşık %50’sini<br />

kullanmış durumdadır. Bu alanda Avrupa’daki fabrikaların çok önünde olduğumuzu belirtmek isterim; böylece hem ülke ekonomisine<br />

katkıda bulunup ekonomik fayda sağlarken hem de sera gazı emisyonlarının azaltımı sayesinde iklim değişikliği ile mücadele<br />

çalışmalarına da önemli katkı sağlamış oluyoruz” dedi.<br />

“Beton yol farkındalık çalışmalarına hız verdik”<br />

Tüzün: “Yıllar önce başlattığımız ülkemizde beton yolların kullanılması ve yaygınlaştırılması çalışmalarımıza son 2 yıldır daha da<br />

bir hız verdik. Biz beton yolların ve bariyerlerin bir seçenek olarak kullanılmasını ekonomik olarak öneriyoruz, ama bir o kadar da<br />

trafik güvenliği ve ülkemiz insanlarının can güvenliği açısından da önemsiyoruz. Bu kapsamda geçtiğimiz iki yıl boyunca çeşitli<br />

illerde sempozyumlar düzenleyerek Beton Yol ve Beton Bariyerlerin yollarda ve tünellerde kullanımı ile ülke olarak neler kazanacağımızdan<br />

bahsettik. Son 16 ayda ülke çapında 40 ili ziyaret ettik, 11 seminer organizasyonu düzenledik.” diyerek konuşmasını<br />

sonlandırdı.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 95


Hazır beton ve su yalıtımı ürünleri yarı üründür<br />

Doğru şekilde uygulandıktan sonra<br />

ürün haline gelirler<br />

Bazı terimler İngilizceden Türkçeye çevrilerek kullanılmaktadır. Ancak çeviri tam olarak Türkçe<br />

karşılığını bulamamıştır. Örneğin; İngilizceden Ready Mixed Concrete, Türkçeye Hazır Beton<br />

olarak çevrilmiştir. Oysa Hazır Beton hazır değil. ( Kaynak: Prof. Dr. M.Ali Taşdemir) Yerinde hava koşullarına,<br />

su, çimento, kimyasal ve mineral katkı hatta döküm şekli kararlaştırılarak hazırlanan bir<br />

karışımdır. Ayrıca yerine yerleştirme ve gerekli kür koşullarını sağlamakta tüketiciye aittir. <strong>Yapı</strong><br />

Kimyasalları da benzer durumdadır.<br />

Bir yapının kapısını, penceresini, musluğunu,<br />

çatısını değiştirebilirsiniz. Rengini<br />

beğenmediğiniz bir parkeyi kaldırıp yerine,<br />

farklı renkte bir parke döşetip, kullanabilirsiniz.<br />

Ancak konstruktif yapıyı, binayı ayakta<br />

tutan iskeleti, değiştiremezsiniz. İnşaatı<br />

tamamlanan bir betonarme yapının, ‘’betonunu<br />

eski haline getiremez, demirini çıkarıp<br />

yerine başka donatı ikame edemezsiniz’’.<br />

Bunu insanlarda rastlanan kemik<br />

erimesi hastalığına benzetebiliriz. Hastalık<br />

başladıktan sonra, insanlardaki kemiği,<br />

eski durumuna geri getiremezsiniz. Betonarme<br />

yapılarda oluşan demir donatının<br />

korozyonunu, insan kemiğine benzetebiliriz.<br />

Başlamış olan korozyonu durdurmak,<br />

etkisini yavaşlatmak mümkündür. Ancak<br />

korozyona uğramış, paslanmış, kesit kaybına<br />

uğramış bir demir donatıyı eski haline<br />

getiremeyiz.<br />

Gelişmiş ülkelerde, su yalıtımı betonu korumak<br />

amacıyla yapılırken, ülkemizde su<br />

yalıtımı yapıya suyun girmesini engellemek<br />

amacıyla uygulanmaktadır. Teknolojinin<br />

gelişmesiyle birlikte, su yalıtım malzemelerinin<br />

çeşitliliği de artmıştır. İhtiyaçlara ve<br />

taleplere göre ultraviyoleye dayanıklı, bitki<br />

köklerine dayanıklı, içme suyu depolarına<br />

uygun( fayans gerektirmeyen) vb. birçok<br />

yapı kimyasalları üretilmektedir. Ancak,<br />

mutlaka inşaat sırasında drenaj yapılmalı,<br />

meyil betonu atılmalı, yalıtımın korunması<br />

için tüm tedbirler alınmalıdır. Ürünün, uygulama<br />

sırasında kürünü almasına zaman<br />

tanınmalıdır. Uygulama yapılacak yüzeyi<br />

temizlemeden, su giderlerini koymadan,<br />

betonda gerekli meyili ve drenajı yapmadan,<br />

sadece 2-3 mm kalınlıktaki su yalıtım<br />

malzemesini yapıya uygulayıp ‘’Su yalıtımı<br />

yaptık olmadı’’ diyemeyiz. Zayıf şap yerine<br />

beton (brüt beton veya 2 numarası azaltılmış<br />

beton) dökülmesi her zaman daha<br />

sağlıklı olur. Su yalıtımı sağlam beton üzerine<br />

yapılmalıdır.<br />

<strong>Yapı</strong>larda yalıtımı;<br />

‘’Su, ısı, ses ve yangın’’ diye 4 sınıfa ayırmaktayız.<br />

Isı yalıtımı yapılması zorunluluğu,<br />

yayımlanan TS 825, uygulamaya<br />

alınan BEP TR ile eski ve yeni yapılarda<br />

uygulanmaktadır. <strong>Yapı</strong>nın türüne, kullanılan<br />

yapı malzemelerine göre ‘’Isı Yalıtımı<br />

Projesi’’ çıkarılarak, <strong>Yapı</strong> Denetim firmalarının<br />

kontrollüğünde Belediyeler vasıtasıyla<br />

uygulatılmaktadır. Bir yapıda ‘’Isı Yalıtımı<br />

Projesi’’ yok ise ruhsat verilmemektedir.<br />

Devlet’in ısı yalıtımı yapılması için uyguladığı<br />

yaptırım, çevre, sağlık, ekonomik getirisi<br />

ısı yalıtımını tartışmasız kabul edilir<br />

hale getirmiştir. İnsanlar konutlarında ısı<br />

yalıtımı yaptırırken kazandığı ekonomik<br />

göstergeyi ay sonlarında ödediği faturalardan<br />

ve yaşam konforundan hemen değerlendirebiliyor.<br />

Olumlu etkisini hissediyor.<br />

Ayrıca ısı yalıtımlı olması halinde eski yapılarda,<br />

mimari bir estetik geldiği için yapının<br />

maddi değeri de artmaktadır.<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hazırladığı<br />

‘’Su Yalıtım Yönetmeliği’’ 27.10.2017<br />

tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. 1<br />

Haziran <strong>2018</strong>’den itibaren Binalarda Su<br />

Yalıtımı Yönetmeliği yürürlüğe girecek.<br />

Pazara olumlu yönde katkı sağlayacaktır.<br />

Her ne kadar su yalıtımı yapılması herkes<br />

tarafından kabul görse de şayet teknik<br />

şartnamede veya devlet tarafından yapılan<br />

projelerde ‘’ Su Yalıtımı <strong>Yapı</strong>lması Zorunluluğu’’<br />

resmen ihaleler de yazılmaz ise sahada<br />

uygulamaya geçmesi çok mümkün<br />

görünmemektedir.<br />

Türkiye’nin Hazır Beton kullanımına geçmesi<br />

de yönetmelik ve teknik şartnamelerde<br />

zorunlu hale getirildi.<br />

Yönetmelik su yalıtımı üreticilerini, uygulamacıların,<br />

ürünü satan bayilerin işini<br />

olumlu yönde arttıracaktır. Sektörün uzun<br />

zamandan beri beklediği bir haberdi. İnşaat<br />

kalitesini arttıracak son derece önemli<br />

bir karar olmuştur. Uygulamada Bakanlığa,<br />

Mimari Ofislere, Mühendislik Firmalarına,<br />

Müşavirlik Firmalarına, Belediyelere, <strong>Yapı</strong><br />

Denetim Kuruluşlarına, Müteahhitlere, Üniversitelere<br />

de çok işler düşecektir. Bunun<br />

bir sonraki aşamasında ise mimari ofislerden<br />

‘’ Su Yalıtım Projesi ‘’ istenmesi olmalıdır.<br />

Şantiyede uygulama mutlaka yapılmalı<br />

ve denetlenmelidir. Aksi taktirde, belediyeler<br />

tarafından, yapı ruhsatı verilmemelidir.<br />

Gelişmiş ülkelerde bir mimari ofis, yılda<br />

8-10 proje çizdiği zaman, o yılın çok yoğun<br />

çalışılarak geçirildiğini iletmektedir. Ülkemizdeki<br />

bazı mimari proje firmalarında,<br />

proje adedi üç haneli rakamlarla ifade edilmektedir.<br />

Gelişmiş ülkelerin yurtdışında<br />

çizilen projeye göre pafta sayısı, ülkemizdekine<br />

göre 10 kattan daha fazla olabiliyor.<br />

Ayrıntılara inildikçe pafta sayısı da artmaktadır.<br />

<strong>Yapı</strong>lan işe göre de alınan bedelin<br />

tatminkar olması gerekmektedir.<br />

Devlet tarafından ‘’su yalıtımı yapılma-<br />

96<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


sı zorunluluğuna’’ yönelik çalışmaların<br />

tamamlanması faydalı olacaktır. Çünkü<br />

devlet tarafından istenmediği taktirde, bir<br />

bağlayıcılığı yok diye su yalıtımı gözardı<br />

edilebiliyor. Milli bir ‘’su yalıtımı yönetmeliği’’<br />

çıkarılması gerekmektedir. <strong>Yapı</strong> türüne,<br />

yapının fonksiyonlarına ait ‘’ Su Yalıtımı<br />

Projesi’’ belediyelerce istenmelidir. Proje<br />

yoksa veya uygun değil ise, ısı yalıtımında<br />

olduğu gibi yapı ruhsatı verilmemelidir.<br />

Projenin uygulamaya geçilmesi öncesi ve<br />

sonrasında da eğitimler, seminerler yapılmalı,<br />

doğru ürünün doğru yerde doğru kişilerce<br />

uygulanması sağlanmalıdır.<br />

Devlet’in su yalıtımı yapılması hususundaki<br />

kararlı tutumu ve yaptırımı oldukça<br />

önemlidir. Bir örnek verirsek; ‘’Süt, yoğurt,<br />

kaymak, yağ, peynir üreticisi, eskiden<br />

atıklarını arıtma yapmadan doğaya bırakabiliyordu.<br />

İçerisindeki asitlerden dolayı,<br />

bu durum çevreye zarar veriyordu. T.C.<br />

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca<br />

arıtma yapılması zorunluluğu getirilmiştir.<br />

Bu tebligat ile, il müdürlüklerince yaptırım<br />

uygulanmaktadır. Süt, peynir üreticisi firma<br />

sahibi, arıtma tesisi inşa etmek zorunda<br />

kalmıştır. Süt içerisindeki laktik asit betona<br />

zarar vermektedir. Bu nedenle üretici, inşaat<br />

sırasında kullanacağı hazır beton firmasına<br />

dönerek, çimento tipini değiştirtmiştir.<br />

Sülfatlara dayanıklı çimento SDÇ, CEM V<br />

yani çimento bileşiğindeki tri kalsiyum oranı<br />

(C3A) %5 ‘in altında olan çimento beton<br />

üretiminde kullanılmıştır. Kaba inşaat tamamlandıktan<br />

sonra, arıtma tesisinin betonarme<br />

depolarında sıva, fayans-seramik<br />

ve derz dolgusu yaparak geçecek yerde;<br />

kimyasallara dayanıklı, daha ekonomik,<br />

daha hızlı, hem de su yalıtımı görevi yapan<br />

bir yapı kimyasalları kullanılmıştır. Böylece<br />

arıtma istenen standartlara getirmiştir.<br />

İnşaatçılar arasında sıkça kullanılan bir<br />

söz vardır ‘’En iyi mühendis sudur’’. <strong>Yapı</strong>da,<br />

su yalıtımının tam ve eksiksiz olması<br />

görünüşte, yapı konforunun iyi olduğuna<br />

ait göstergelerden biridir. Oysa su yalıtımının<br />

yapılmamasından kaynaklanan<br />

olumsuzluklar, direkt hayatta var olup<br />

olamayacağımızı etkilemektedir. 1999 ve<br />

2001 Marmara Depremlerinin ardından,<br />

eskiye nazaran su yalıtımı yapılmasına<br />

çok daha fazla özen gösteriliyor ve yapılıyor.<br />

Ancak eski binalarda korozyon, şiddetini<br />

arttırarak devam etmektedir. Su yalıtımı<br />

olmayan korozyona uğramış bir yapı ise,<br />

10 yıl sonunda, mevcut dayanımının %66’<br />

sını kaybeder.<br />

Zemin ve beton çok iyi analiz<br />

edilmelidir. Gerekli tedbirler<br />

alınmalıdır.<br />

Zemin; <strong>Yapı</strong>nın inşa edileceği zeminin<br />

türü, temel yalıtımını belirleyen en önemli<br />

kriterdir. Yeraltı suyu yüksekliği, seçilecek<br />

su yalıtım ürününün değerlendirilmesinde<br />

bir etkendir. Zemin yapısı fore kazık gerektiriyorsa,<br />

fore kazık başlarında uygulanacak,<br />

su yalıtım detayları çözülmelidir.<br />

Şayet zeminde organik maddeler fazla ve<br />

zararlı kimyasallar var ise sülfata dayanıklı<br />

çimento (Tip V çimento) kullanarak beton<br />

dökümü tasarlanmalıdır. Kullanılacak su<br />

yalıtım ürünün de bu kimyasallara dayanıklı<br />

olması gerekliliği istenmelidir.<br />

Beton; TS EN 206 Hazır Beton Standardının<br />

kullanımına yönelik TS 13515’e göre<br />

90 cm. yüksekliği geçen her temel betonu,<br />

‘’kütle betonu gibi tasarlanmalıdır’’ denmiştir.<br />

Öyle ise havaların çok sıcak olduğu<br />

yaz aylarında, betonu korumak ve geçirimsiz<br />

hale getirmek gereklidir. TS 500’e<br />

göre betonarme yapıda 0,2 mm çatlağa<br />

izin verilmektedir. Kullanılacak su yalıtımı<br />

ürününden çatlak köprüleme özelliği, bu<br />

çatlağı tolere edebilme özelliği aranmalıdır.<br />

Zemin Çevresel Etki Sınıfına göre min.<br />

çimento ve min. beton kalitesi özellikleri<br />

belirtilmiştir.<br />

Temelde kullanacağınız bir su yalıtımı ürününü,<br />

ıslak hacimde veya su deposunda<br />

kullanamazsınız. <strong>Yapı</strong>nın türüne, ebadına,<br />

fonksiyonlarına göre uygun su yalıtımı ürünü<br />

tercih edilmelidir. 2-3 mm kalınlığında<br />

serme veya sürme esaslı su yalıtımı ürünü<br />

uygulayıp, inşaatın tekniğinden kaçamazsınız.<br />

Örneğin bir teras yalıtımında, meyil<br />

betonu yoksa, sürekli su göllenmesi oluyor<br />

ise burada yapacağınız yalıtım öncesi bu<br />

tür sorunlar giderilmelidir. Yine bir su deposu<br />

yalıtımında betonarme yüzeyi kötü,<br />

betonda ayrışma (segregasyon) olmuş,<br />

tie-rod delikleri doldurulmamış, pahlar yapılmamış<br />

ise uygulayacağınız su yalıtım<br />

ürününden çok da bir fayda bekleyemezsiniz.<br />

Gerek serme gerekse sürme esaslı<br />

ürünlerde yalıtımın başarısının önemli bir<br />

kısmı altyapı ve yüzey hazırlığıdır. Üretici<br />

firmaların marka bilinirliği ve kalitesi mutlaka<br />

çok önemlidir. Ancak ister yerli menşeili,<br />

isterse yabancı menşeili, hangi ürün olur<br />

ise olsun, şayet önceden tecrübe etmediğiniz<br />

bir ürün ise ön denemelerin yapılması<br />

gereklidir. Türkiye’de su yalıtımI pazarı çok<br />

geniştir. Maalesef su yalıtımı halen, sıva,<br />

şap, büyük ölçüde de seramik kullanılarak<br />

yapılmaktadır. Bu uygulama bölgesel olarak<br />

da değişmektedir. Bazı bölgelerde şap<br />

su yalıtım malzemesi olarak görülüyor ve<br />

şap üstüne şap atılarak yalıtım yapıldığı<br />

sağlanıyor.<br />

Bazı bölgelerde ise ki yaygın bir şekilde,<br />

su yalıtımını çözmek için fayans-seramik<br />

malzemeleri su yalıtım malzemesi olarak<br />

kullanılıyor ve fayans üzerine fayans yapılıyor.<br />

Oysa seramik, fayans bir zemin kaplama<br />

malzemesidir. Derzleri yalıtımlı olsa<br />

dahi, fayans, seramik, granit, mermer vb.<br />

kendi içinde de çatlamaktadır. Bu nedenle<br />

zemin kaplama malzemelerinin altına, su<br />

yalıtımı yapılması gereklidir.<br />

Tüketiciler, temelden çatıya kadar, istedikleri<br />

yalıtım türünü seçebilmektedirler.<br />

Mutlaka iletişim araçlarının ve internetin<br />

yaygın kullanılmasının çok faydası vardır.<br />

Üreticilerin çoğunun web sayfalarında<br />

ürünler, satıcı veya uygulayıcı bayilerin listeleri<br />

yer almaktadır. Su yalıtımı uygulamalarını<br />

ikiye ayırabiliriz.<br />

Cem ERCAN / İnşaat Yüksek Mühendisi<br />

Dosya<br />

a) Ürünlerin bir kısmını kendiniz uygulayabilirsiniz<br />

(Do it your self). Poliüretan mastik,<br />

sürme tek bileşenliler vb.. Bu ürünleri<br />

seçerken ve kullanmadan önce, üreticinin<br />

beyan ettiği ürünün teknik bilgi föyü ve güvenlik<br />

bilgi föyü mutlaka okunmalıdır. Her<br />

üreticinin aynı işi yapan farklı kimyasal formülleri<br />

olabilir.<br />

b) Bazı su yalıtım ürünlerinin uygulanmasında,<br />

profesyonellere ihtiyaç duyulmaktadır.<br />

Çünkü su ve ısı yalıtımını gerektiren<br />

bir sistem detayı istenebilir. Bu tarz durumlarda<br />

nihai tüketiciler, üreticileri arayarak<br />

uygulamacı talep etmelidirler. Çünkü bu<br />

yalıtımcı bayiler ve personeli üreticilerden<br />

‘’Su Yalıtımı Eğitimi’’ almışlardır, yıllarca<br />

ürünleri kullanmışlardır. Ayrıca ticari olarak<br />

uygulayıcı bayilerin, üreticilere teminat<br />

mektubu, ipotek, doğrudan borçlandırma<br />

sistemi (DBS) gibi bazı sorumlulukları vardır.<br />

Üreticilerin de ürünü zamanında, aynı<br />

kalitede teslim etmek gibi sorumlulukları<br />

vardır. Sadece cep telefonu olan X usta,<br />

‘’en az 10 yıl garanti veririm, ne gerek var<br />

abi’’ ve daha ucuza mal edildiği düşünülen<br />

işlerin çoğu hüsranla sonlanmaktadır.<br />

Daha büyük bedeller ödenmekte, kaybedilen<br />

zaman ve prestij de işin cabası olmaktadır.<br />

Son olarak;<br />

<strong>Yapı</strong> kimyasalları ve su yalıtımı ürünleri bir<br />

yarı mamuldur. Profesyonel uygulayıcılar<br />

tarafından tatbik edildikten sonra mamül<br />

haline dönüşmektedir. Tüm bileşenleri ile<br />

uygulama yapıldıktan sonra ürünün zaman<br />

içindeki performansı gözlenmelidir.<br />

Bu yönüyle yapı kimyasalları ile hazır beton<br />

arasında, uygulamada bir benzerlik<br />

bulunmaktadır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 97


Dosya<br />

Btm 2017’de<br />

%18 büyüdü<br />

Türkiye’de yalıtım sektörünün<br />

lider firmalarından BTM, 2017<br />

yılında yüzde 18 büyüme<br />

gerçekleştirdi. BTM yine aynı<br />

dönemde ihracatını önceki yıla<br />

oranla yüzde 12 artırdı.<br />

Yılın son günlerine yaklaşırken yalıtım<br />

sektörü ve sektörün lider firması BTM’nin<br />

2017 performansı ve <strong>2018</strong> beklentileri<br />

konusunda değerlendirmelerde bulunan<br />

BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent<br />

Ürkmez, “BTM olarak 42. yılımızı geride<br />

bıraktığımız 2017 yılı ülkemizin ve çevremizin<br />

içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik<br />

kargaşalar nedeniyle dalgalanmalar ve<br />

dengesizlikler içinde geçti. Başta inşaat<br />

sektörü bu durumdan etkilenirken, beklenenin<br />

aksine az bir büyüme gerçekleşti.<br />

Bu büyüme sayesinde yalıtım sektörü de<br />

hemen hemen aynı oranda büyüme gösterdi”<br />

dedi.<br />

BİNALARDA SU YALITIMI ARTIK<br />

ZORUNLU<br />

Yalıtım sektörünün 42 yıldır mücadelesini<br />

verdiği zorunlu su yalıtım yönetmeliğinin<br />

İZODER ve BİTÜDER’in özverili çalışmalarıyla<br />

2017 yılında çıkartılmış olmasından<br />

memnuniyet duyduğunu dile getiren Ürkmez,<br />

“Yayımlanan Su Yalıtım Yönetmeliği<br />

ile su yalıtımının nerelerde, nasıl yapılacağı;<br />

hangi malzemelerin kullanılacağı<br />

gibi konular netliğe kavuştu. Yönetmeliğin<br />

amacı binalarda yapı elemanlarının muhtelif<br />

yollarla suya veya neme maruz kalması<br />

sonucu oluşan korozyon ve dayanım kayıpları<br />

gibi etkenler ile sürdürülebilirlik ve<br />

kullanım yönünden risk oluşturan durumlara<br />

karşı, tasarım ve yapım bakımından<br />

alınacak önlemler ve uyulacak kurallara<br />

ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.<br />

Tüm emeği geçen arkadaşlara teşekkür<br />

ederim” diye konuştu.<br />

BTM <strong>2018</strong>’DE İHRACATTA ATAĞA<br />

GEÇECEK<br />

BTM’nin 2017 performansını değerlendiren<br />

ve <strong>2018</strong> beklentilerini açıklayan<br />

Ürkmez, şunları kaydetti; “BTM, 2017 yılı<br />

içerisinde yaklaşık olarak ihracatta yüzde<br />

12, genel ciroda yüzde 18’lik bir büyüme<br />

gerçekleştirmiş olacak. Önümüzdeki aylarda<br />

cirolarımızı daha net açıklayabileceğiz.<br />

<strong>2018</strong> yılında BTM Grup Şirketleri olarak<br />

başta Kazakistan tesislerimiz olmak üzere<br />

tevsi ve modernizasyon yatırımlarımıza<br />

devam edeceğiz. Ve her geçen sene artmakta<br />

olan yurtdışı bağlantılarımıza azami<br />

özen göstererek sayılarını arttırmaya<br />

çalışacağız. BTM için <strong>2018</strong> yılı ihracatta<br />

önemli ataklar yaptığımız bir yıl olacak.”<br />

<strong>2018</strong>’DE İŞSİZLİKTE ARTIŞ<br />

OLABİLİR<br />

Ülkemizin geneli için <strong>2018</strong> yılının nasıl<br />

geçeceğini tahmin etmenin oldukça güç<br />

olduğuna dikkat çeken Ürkmez, “Fakat şu<br />

anki tablo gösteriyor ki inşaat sektörünün<br />

aşırı şişmesi nedeniyle talep daralmaları<br />

ve buna bağlı olarak fiyat gerilemeleri yaşanabilir.<br />

Bu da ülke genelinde işsizlikte<br />

bir artış yaşanabileceğinin habercisi. Yine<br />

bağlantılı olarak yalıtım sektörü etkilenecek<br />

ve talep daralmaları yaşanacaktır diye<br />

düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.<br />

SIKINTISI AZ REFAHI BOL BİR YIL<br />

OLSUN<br />

Yalıtım sektöründe ise en büyük sıkıntının<br />

arz-talep dengesizliği olduğunu vurgulayan<br />

Ürkmez, sözlerini şöyle sürdürdü; “Karşımıza<br />

çıkan uzun vadeli satışlar, standartlara<br />

uygun olmayan üretim ve kayıt dışı<br />

satışlarsa bu durumun bir kanıtı olarak<br />

karşımıza çıkmakta. Burada tüketiciye çok<br />

iş düşmekte. <strong>Yapı</strong> elemanları ile ilgili uzun<br />

vadeli düşünmeli, kısa vadede karlı gibi<br />

görünen ama kendisini zarara uğratacak<br />

ürünleri tercih etmemesi gerektiğini bilmeli.<br />

Mümkün olduğu kadar standartlara uygun<br />

kaliteli ve güvenilir mal talep etmesi gerektiğini<br />

düşünüyoruz. Bu noktada biz sektör<br />

firmaları olarak tüketiciyi bilinçlendirmek<br />

için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.<br />

Fakat tüketicinin de burada araştırması,<br />

bir bilene danışması büyük önem taşıyor.”<br />

Ürkmez, “Özetle <strong>2018</strong> yılının önce ülkemiz,<br />

sonra da sektörümüz için neler getireceğini<br />

bekleyip göreceğiz. Dileriz ki, sıkıntısı<br />

az, refahı bol, huzur dolu bir <strong>2018</strong><br />

geçirelim” dedi.<br />

98<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


“Ar-Ge<br />

yatırımlarına<br />

önem veren<br />

bir firmayız’<br />

“Kurulduğumuz günden bu yana<br />

inşaat sektörümüzün bir paydaşı<br />

olarak; artan ivme ve istikrarlı gelişim<br />

ile faaliyetlerimize devam ediyor<br />

ve malzeme kalitemizi daima en<br />

yukarda tutarak, müşteri ihtiyaç ve<br />

beklentilerine yanıt veriyoruz.”<br />

Mimar Semagül Köprülü / Fixa <strong>Yapı</strong> Kimyasalları Teknik Ürün Müdürü - SUDER Başkanı<br />

İçerisinde mutlu yaşamların sürebileceği<br />

yapıların yalnızca yüksek teknoloji ürünü<br />

kimyasallarla sağlanabileceğine inan<br />

FİXA, araştırma ve geliştirmeye verdiğimiz<br />

önemle 2001 yılından bu yana yenilikçi<br />

yapı kimyasalları üretmekte. Fixa<br />

<strong>Yapı</strong> Kimyasalları Teknik Ürün Müdürü<br />

Semagül Köprülü ile dosya konumuz çerçevesinde<br />

keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.<br />

Kısaca kendinizden ve<br />

firmanızdan bahseder misiniz?<br />

Mimarlık ile malzeme hiç bitmeyecek bir<br />

ilişki. Bir anlamda malzemeyi kullanma<br />

sanatı Mimarlık…<strong>Yapı</strong>larda tasarım ile<br />

karar verilen malzeme, hem estetik hem<br />

Fixa Adana<br />

de fonksiyonel özelliğini uzun yıllar koruyor.<br />

Doğru malzemeyi doğru detayda<br />

kullandırmak biz mimarların en önemli<br />

işlerinden. <strong>Yapı</strong>ların kaliteli ömrü doğru<br />

malzemeler ile oluşturulmalıdır deyip,<br />

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Mimarlık<br />

Fakültesi’nden mezun olur olmaz bir zamanlar<br />

siyasi parti genel merkezlerinin<br />

yer aldığı, ulusal ve yerel basın büroları<br />

ve matbaalarıyla “Ankara’nın Babıalisi”<br />

olarak adlandırılan; ama artık inşaat malzemelerinin<br />

yoğun olarak satıldığı Rüzgarlı<br />

Sokak’ta 1995 yılında Levent Tecrit<br />

<strong>Malzeme</strong>leri’nde başladı iş hayatım. Harika<br />

bir filmin kamera arkası emekçileri<br />

gibi, yapılarda çoğunlukla görünmeyen,<br />

ya toprak altında ,ya kaplama altında ya<br />

bir cephe panelinin arkasında ya da tonlarca<br />

ağırlıkta bir temel betonunu altında<br />

kullanılan yalıtım malzemelerinin içinde<br />

buldum kendimi. Yalıtımın yavaş yavaş<br />

daha da önem kazanmaya başladığı yıllardı,<br />

malzemeler şimdiki yeni nesil ürünler<br />

gibi renklenmemişti. “Vur karayı, al<br />

parayı” sloganında da olduğu gibi yalıtım<br />

mutlaka siyah olmalıydı o yıllarda. Sıcak<br />

asfalt, camtülü pestili, kabaüstübeç gibi<br />

ürünlerle tanışmıştım. Zamanla o malzemeler<br />

yerini yeni nesil malzemelere bıraktı.<br />

Aslında malzemeler gibi, sektör de<br />

renklendi. Sektörümüzü daha ileriye taşıyacak<br />

STK’ların gücüne inanmaktayım.<br />

SUDER Su Yalıtımcılar Derneği Başkan<br />

Yardımcılığı görevim yanında, İZODER<br />

Su Yalıtımı Komisyonlarında, IMSAD “Su<br />

ve Isı Yalıtımı Teknik Şartnameler Komisyonları”nda<br />

severek görev alıyorum.<br />

Yüzlerce yapının yalıtım uygulamalarında<br />

yer aldığım, uzun yıllar Ankara’da süren<br />

iş hayatıma, 6 yıldır da İstanbul’da Fixa<br />

<strong>Yapı</strong> Kimyasalları’ nda devam etmekteyim.<br />

Fixa <strong>Yapı</strong> Kimyasalları, AR-GE ve eğitim<br />

ile birlikte ürün kalitesini etkileyen tüm<br />

hammaddeler, yarı mamuller ve üretimi<br />

tamamlanmış ürünlerin piyasaya sunulmadan<br />

önceki kalite kontrol sistemlerine<br />

de büyük önem veren %100 yerli sermaye<br />

ile 2001 yılında kurulmuş bir firmadır.<br />

Kurulduğumuz günden bu yana inşaat<br />

sektörümüzün bir paydaşı olarak; artan<br />

ivme ve istikrarlı gelişim ile faaliyetlerimize<br />

devam ediyor ve malzeme kalitemizi<br />

daima en yukarda tutarak, müşteri ihtiyaç<br />

ve beklentilerine yanıt veriyoruz.<br />

100<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Üretim süreçleriniz ve ürün<br />

gruplarınız hakkında biraz bilgi<br />

verir misiniz?<br />

Yılda 350.000 ton toz ve 5.000 ton sıvı<br />

üretimi kapasitesine sahip, Ankara Adana<br />

ve İstanbul’daki tamamı bilgisayar otomasyonlu<br />

modern üretim tesislerimize<br />

ilave olarak , 2013 yılından beri faaliyette<br />

olan MS Hibrid, Poliüretan ve Silikon üretim<br />

tesisimiz ile,su yalıtım sistemleri, sızdırmazlık<br />

ürünleri, onarım, güçlendirme<br />

ve restorasyon ürünleri, zemin sistemleri,<br />

ısı yalıtım sistemleri, beton ve harç katkıları,<br />

kalıp ayırıcılar ve kür malzemeleri,<br />

çimento esaslı sıvalar ve örgü harçları,<br />

seramik yapıştırıcıları, seramik derz dolguları<br />

ve teknik yapıştırıcılar olmak üzere<br />

toplam 11 çeşit ürün grubumuz ve 204<br />

çeşit malzeme ile yurtiçi ve yurtdışı inşaat,<br />

marin ve çeşitli endüstriyel sektörlere<br />

hizmet vermekteyiz.<br />

2013 ve 2014 yılında ürün gamımıza<br />

dahil ettiğimiz inovatif malzemelerimiz ile<br />

sektör profesyonelleri ve halk oylaması<br />

sonucu iki yıl üst üste “Yılın Su Yalıtımı<br />

Ödülüne” layık görülmüş olmaktan aldığımız<br />

heyecan ile Ar-Ge ve kalite yatırımlarımıza<br />

ağırlık vermeye devam ediyoruz.<br />

Ürünlerinizin rekabet edebilir<br />

olması ve uzun vadede varlığını<br />

sürdürebilmesi için ne gibi<br />

konulara önem veriyorsunuz?<br />

Sektörde yasalar ile belirlenmiş, kalite kriterlerini<br />

göz ardı ederek, tamamen fiyat<br />

odaklı “merdiven altı” üretim yapan firmalar<br />

gerçeği ile mücadele ediyoruz. “Haksız<br />

rekabet uygulamalarına” karşı üretici<br />

firmalar olarak bizlerin tüketicileri bilinçlendirme<br />

faaliyetlerine ağırlık vermemiz<br />

gerektiğini düşünüyorum.<br />

<strong>Yapı</strong> Kimyasallarındaki yenilikleri<br />

nasıl takip ediyorsunuz?<br />

Ar-Ge yatırımlarına önem veren bir firmayız.<br />

FİXA olarak, yurt çapında sahip olduğumuz<br />

yaygın bayi yapılanmasının yanı<br />

sıra, markamızı uluslararası tanınırlığa ve<br />

güvenirliliğe ulaştırmak için de yurtdışı ve<br />

ülkemizde sektörümüzü ilgilendiren tüm<br />

ürün grupları ile dahil olduğumuz <strong>Yapı</strong><br />

Fuarı, sızdırmazlık ürünlerimizi ön plana<br />

çıkardığımız Kapı Pencere Fuarı, Marin<br />

sektöründe kullanılacak ürünlerimizin<br />

tanıtımı için de Boat Show, ürünlerimizi<br />

diğer ülkelerin beğenisine sunmak üzere<br />

de Bau Fuarı gibi fuarlara katılıyoruz. Katılımcı<br />

olarak yer aldığımız fuarlar dışında<br />

sektörü ve malzemelerdeki gelişmeleri<br />

takip etmek üzere yurtdışındaki birçok fuarı<br />

ziyaretçi olarak da takip ediyoruz.<br />

Firmanızın kalite politikaları ve<br />

sahip olduğunuz sertifikalar<br />

hakkında biraz bilgi verir misiniz?<br />

FİXA, CE, TSE, TSEK gibi kalite belgelerinin<br />

yanı sıra ISO 9001:2008 kalite<br />

yönetim sistemi sertifikalarına ve yurtdışı<br />

pazarlarda aranan diğer kalite belgeleri<br />

ile İstanbul, Adana ve Ankara’da, tamamı<br />

bilgisayar otomasyonlu modern tesislerinde<br />

üretim yapmaktadır. FİXA, tüm müşterilerine,<br />

ürün seçimi ve ürünlerin doğru<br />

uygulamasını garanti altına almak için,<br />

donanımlı ve profesyonel satış kadroları<br />

ve destek birimleri ile hizmet vermektedir.<br />

Sektörde kullanılan ve başta<br />

karbon salımı gibi pekçok<br />

olumsuzluklara sebebiyet veren<br />

ürünler için sizce ne gibi tedbirler<br />

alınmalı? Şirket olarak bu tür<br />

konularda ne tür çalışmalarınız<br />

bulunuyor?<br />

İnşaat sektöründe kullanılan malzemelerin<br />

üretiminde,sürdürülebilir,çevre dostu<br />

daha az C02 salınımı yapan malzemeler<br />

olması, yapılaşmanın çevreye verdiği zararı<br />

en aza indirecek inovatif adımlardır.<br />

Biz de Fİxa <strong>Yapı</strong> Kimyasalları olarak 2017<br />

yılı içerisinde lansmanını yaptığımız daha<br />

az karbon salınımı yapan alçı esaslı kendinden<br />

yayılan tesviye şapları kategorisindeki<br />

iki yeni ürünümüz, Maxifloor ve<br />

Topfloor’un üretimine başladığımızı bildirmekten<br />

de mutluluk duyarız.<br />

Yeni proje/yatırımlarınız olacak<br />

mı?<br />

2016-2017 senesinde yeni bir yatırımımız<br />

Fixa İstanbul<br />

Fixa Ankara<br />

olmadı ancak mevcut tesislerimizde kapasite<br />

kullanım oranlarımızı arttırdık, verimlilik<br />

sağlamaya çok gayret ettik. Özellikle<br />

MS polimer ve silikon üretiminde<br />

mevcut ürünlerimizi hem geliştirdik, hem<br />

de maliyetlerinde sağladığımız avantajlar<br />

sonucunda satış fiyatlarını da düşürebilmeyi<br />

başardık. Ürün kalitesini daima en<br />

yukarıda tutarak, müşteri ihtiyaç ve beklentilerine<br />

yanıt verebilmek için çözüm ortaklarımız<br />

ile her daim işbirliği içerisinde<br />

olmaya devam edeceğiz. Şirketimizdeki<br />

farklı departmanlar kanalı ile tüm paydaşlarımıza<br />

ulaşıp, malzemelerimizin<br />

doğru kullanılması, su ve ısı yalıtımı bilincinin<br />

oluşturulması için her türlü desteklerimize<br />

ve Ar-Ge ,Ür-Ge yatırımlarımıza<br />

devam edeceğiz.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz!<br />

Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat<br />

sektörünün, her geçen gün artan<br />

malzeme ve uygulama kalitesi ile yükselmeye<br />

devam etmesi en büyük temennim.<br />

Kalite standartlarına uygun üretilen<br />

malzemelerin ehil ellerde şekillenmesi,<br />

sertifikalı işçi uygulaması ile gelişen yalıtım<br />

sektörünün daha fazla yol alacağına<br />

inancım tam. Su yalıtım zorunluluğu ile<br />

ilgili standartların oluşturulup, gerekli yasal<br />

düzenlemelerin biran evvel yürürlüğe<br />

konması için oluşturulacak “Su Yalıtımı<br />

Yönetmeliği” çalışmalarını, üyesi olduğumuz<br />

dernekler kanalı ile destekliyor ve<br />

çalışmalar içerisinde yer alıyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 101


“Hedef kitlemizi iyi tanıyarak<br />

doğru çözümleri sunmak birincil<br />

önceliklerimiz arasında”<br />

“MAPEI olarak uluslararası tüm değerlere sahip olmakla beraber yerel olmaya inanıyoruz.<br />

Yerel firmaların yerel yöneticiler tarafından yönetilmesine dikkat ediyor ve buradaki gücü<br />

yakalamaya çalışıyoruz”<br />

4 yıldır Mapei Türkiye olarak ülkemizde<br />

faaliyet gösteren Mapei, bu sene kuruluşunun<br />

80’inci yılı kutluyor. <strong>Yapı</strong>ştırıcı ve<br />

tamamlayıcı ürünlerin üretiminde dünya<br />

lideri olan Mapei’nin alanındaki başarısının<br />

sırlarını Mapei Türkiye Genel Müdürü<br />

Cem Baki Sinal’dan dinledik.<br />

80. yılını kutlayan Mapei’nin<br />

dünya ve Türkiye’deki çalışmaları<br />

hakkında bilgi verir misiniz?<br />

1937’de Milano’da kurulan MAPEI, günümüzde<br />

her tür zemin, duvar ve kaplama<br />

malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı<br />

ve tamamlayıcı ürünler üretiminde<br />

dünya lideridir. Aynı zamanda su yalıtım<br />

ürünleri, özel harçlar, beton katkıları, yeraltı<br />

inşaatı için ürünler ve beton ve tarihi<br />

yapıların restorasyonu gibi yapı endüstrisinde<br />

kullanılan diğer kimyasal ürünlerde<br />

de uzmanlaşmıştır.<br />

Grubun 2017 profili; 5 kıtada, 34 farklı ülkede<br />

73 üretim tesisi ve grup bünyesinde<br />

istihdam edilen 9000’den fazla çalışan<br />

olarak özetlenebilir. Grubun 2017 konsolide<br />

cirosu 2.4 milyar Euro’dur ve dünyanın<br />

en geniş ve tamamlayıcı ürün yelpazesindeki<br />

yüksek kaliteli ürünleriyle, sahip olduğu<br />

66.000’den fazla müşterisinin taleplerine<br />

cevap vermektedir.<br />

MAPEI, ayrıca, dünyadaki tüm ofislerinde<br />

etkin bir teknik destek hizmeti sunmaktadır.<br />

Alanında uzman mühendisler ve şantiye<br />

destek personeli tarafından sunulan bu<br />

hizmet; tasarımcılar, mimarlar, müteahhitler<br />

ve profesyonel zemin uygulamacıları<br />

tarafından takdir edilmektedir.<br />

4 yıl önce Türkiye pazarına giriş yapan<br />

MAPEI Türkiye, Ankara’da yer alan merkez<br />

ofis, İstanbul ofis, yeni açılışı yapılan<br />

İzmir ofis ve Ankara’nın en önemli sanayi<br />

bölgelerinden Polatlı OSB’deki üretim<br />

tesisiyle faaliyet göstermektedir. MAPEI<br />

Türkiye, her zaman tam bir sistem olarak<br />

sunulan ve aralarında seramik yapıştırıcı<br />

ve derz dolguları, su yalıtım sistemleri,<br />

özel harçlar ve ankraj harçları, ısı yalıtım<br />

ürünleri, iç ve dış mekan kaplamaları,<br />

endüstriyel zeminler ve diğer yapı malzemelerinin<br />

olduğu geniş ürün yelpazesiyle,<br />

yapı endüstrisi için ürün ve sistemlerin<br />

üretimi ve satışını gerçekleştirmektedir.<br />

Toplam 23.000 m 2 alan üzerine kurulu<br />

olan üretim tesisinin kapalı alanı, 2016 yılının<br />

ilk çeyreğinde tamamlanan ek 3.500<br />

m 2 ’lik bölümle birlikte 9.000 m 2 ’ye çıkmıştır.<br />

Üretim süreçleriniz hakkında biraz<br />

bilgi verir misiniz?<br />

MAPEI’nin felsefesi yapının ve son kullanıcılarının<br />

ihtiyaçlarına cevap veren maksimum<br />

kaliteyi ve yıllara meydan okuyan<br />

dayanıklılığı sunan tam sistem çözümleri<br />

geliştirmektir. Yüksek teknoloji ürünlere<br />

ve AR-GE’ye kendi adamış olan MAPEI,<br />

uluslarası standartlarda üretim yapmaktadır.<br />

Uluslararası bir firma olmasının yanısıra<br />

çok çeşitli yerel firmalarla da işbirliği<br />

bulunmaktadır.<br />

Üretim yaparken başlıca önceliklerimiz<br />

arasında ürünlerimizin tüm uluslararası<br />

standartlara uygunluğu gelmektedir. MA-<br />

PEI olarak uluslararası tüm değerlere<br />

sahip olmakla beraber yerel olmaya inanıyoruz.<br />

Yerel firmaların yerel yöneticiler<br />

tarafından yönetilmesine dikkat ediyor ve<br />

102<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

buradaki gücü yakalamaya çalışıyoruz.<br />

Bizi farklı kılan özelliklerimizden bir diğeri<br />

de yerelde büyüme isteğimiz. Bulunduğumuz<br />

bölgelerdeki insanların yaşam<br />

tarzları ne, ne düşünürler bunları bilmek<br />

durumundayız. Hedef kitlemizi iyi tanıyarak<br />

doğru çözümleri sunmak yine birincil<br />

önceliklerimiz arasında yer alıyor.<br />

İç pazar faaliyetlerinizden ve<br />

çözüm sunduğunuz projelerden<br />

bahseder misiniz?<br />

MAPEI Türkiye olarak 16 farklı ürün grubumuzu<br />

5 ana grupta toplayarak pazara<br />

sunuyoruz. Türkiye’deki tüm satışımızı<br />

160’a yakın bayimiz vasıtasıyla yaparken<br />

bayilerimizi Seramik, <strong>Yapı</strong>, Taş <strong>Yapı</strong>ların<br />

Onarımı & Tarihi Eser Restorasyonu, Isı<br />

Yalıtımı & Boya ve Zemin gruplarında uzmanlaşmış<br />

firmalar oluşturuyor. Dünya<br />

genelinde pazar lideri olduğumuz Seramik<br />

<strong>Yapı</strong>ştırıcıları ve Derz Dolgu ürünlerimizi<br />

ağırlıklı olarak Türkiye’nin en seçkin seramik<br />

mağazalarından oluşan bayi ağımızla<br />

pazara sunuyoruz. Şu an Türkiye’nin<br />

gündeminde olan tüm önemli projelerde<br />

(havalimanı, hastane, avm ve konut) söz<br />

sahibi olmaya çalışırken; 2016 senesinde<br />

oluşturduğumuz Özel Projeler Satış Ekibimizle<br />

3. Havalimanı, 1915 Çanakkale<br />

Köprüsü ve bölge hastaneleri gibi bazı kilit<br />

projelere yakın hizmet veriyoruz. Türkiye<br />

genelindeki seçkin satıcı bayilerimizle tüm<br />

şantiyelere zamanında ve hatasız hizmet<br />

verirken; uzman uygulayıcılarımız ve teknik<br />

destek departmanımız sayesinde de<br />

MAPEI ürünlerinin bu projelerde doğru<br />

kullanılmasını sağlıyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> kimyasallarının güvenli bir<br />

yapının oluşumunda rolü ve önemi<br />

nedir?<br />

Dünyada depremden etkilenen ve etkilenecek<br />

ülkeler sıralamasında ön sıralardayız.<br />

Topraklarımızın neredeyse % 90`ı<br />

deprem bölgeleri içerisinde ve nüfusumuzun<br />

% 95` i bu bölgelerde yaşıyor. Bu<br />

durum, tabii ki yapı kimyasalları sektörüne<br />

de önemli sorumluluklar yüklemekte.<br />

Depremin olumsuz etkilerini önlemek için<br />

öncelikle denetimlerin düzenli ve doğru<br />

bir şekilde yapılması gerekiyor. Ruhsatsız<br />

veya depreme karşı mutlaka güçlendirilmesi<br />

gereken yapıların tespit edilmesi ve<br />

gereken işlemlerin uygulanması ve takip<br />

edilmesi çok önemli. Kullanılan malzemenin<br />

miktarı, kalitesi, ömrü ve doğru<br />

uygulama bu noktada dikkat edilmesi gereken<br />

hususlar. Deprem sırasında çoğu<br />

yıkımın sebebini yapılardaki zayıflama<br />

ve korozyon oluşturuyor. MAPEI olarak;<br />

deprem sırasında binalarda taşıyıcı olmayan<br />

duvarların yıkılmasını geciktirerek<br />

tahliyenin zorlaşmasını önleyen yapısal<br />

güçlendirme çözümlerimiz, binanın faydalı<br />

ömrünün uzatılması ve korozyonun yavaşlatılması<br />

için geliştirdiğimiz su yalıtım<br />

sistemlerimiz ve bina içindeki yoğuşmayı<br />

düzenleyerek yaşam konforununun iyileştirmesinin<br />

yanısıra donatı korozyonunu da<br />

engellemeye yardımcı olan Thermetics Isı<br />

Yalıtım sistemimiz sayesinde güvenli yapıların<br />

oluşumuna katkıda bulunuyoruz.<br />

Cem Baki Sinal / Mapei Türkiye Genel Müdürü<br />

MAPEI ürünlerinin çevre dostu ve<br />

güvenli yapı oluşumunda yarattığı<br />

fark nedir?<br />

MAPEI, dünya çapında eko-sürdürülebilir<br />

sertifikalı çözümler ile çevreyi korumaya<br />

kendini adamıştır. Kaliteli mimarlıkla<br />

çevrenin koruma altına alınmasını birleştiren<br />

sürdürülebilirlik bizim için önem arz<br />

etmektedir. MAPEI için, ürünlerinin yıllar<br />

boyunca güvenilirliği çok önemli. Daha<br />

yüksek dayanıma sahip olan, malzeme<br />

ve enerji tasarrufu sağlanmasına yardımcı<br />

olan ürünler ve çözümler sunuyoruz;<br />

çünkü bu yapılar, sonraki yıllarda bina ve<br />

altyapılara müdahale edilmemesi anlamına<br />

geliyor.<br />

Biz, enerji tüketimini azaltan ve çok düşük<br />

zararlı organik bileşen yayan yenilikçi,<br />

geri dönüştürülmüş, ultra hafif ham madde<br />

içeren formülasyonlarla “yeşil” bina<br />

kavramına önemli bir katkıda bulunuyoruz.<br />

Geliştirdiğimiz yüksek mekanik performans<br />

özelliklerine ve dayanıma sahip<br />

ürünler sayesinde yapı elemanlarının ve<br />

binaların hizmet ömrünü uzatıyoruz; atık<br />

malzemeleri azaltıyoruz, daha az malzeme<br />

ve dolayısıyla daha az enerji tüketimi<br />

sağlıyoruz.<br />

Eko-sürdürülebilirlik kavramına daha da<br />

yakın olmak için, çok düşük zararlı organik<br />

bileşen yayan solvent-free ürünler<br />

geliştirdik. Bu ürünler sayesinde uygulayıcılara<br />

ve son kullanılacara kapalı mekanlarda<br />

(yapı içlerinde) yüksek kalite garanti<br />

ediyoruz.<br />

Yeni proje/yatırımlarınız olacak<br />

mı?<br />

MAPEI olarak sürekli olarak gelişen ve<br />

büyüyen bir firmayız. Türkiye pazarındaki<br />

en başarılı 3 şirketten biri olma hedefiyle<br />

yaptığımız plan çerçevesinde sabit varlıklar<br />

ve insan kaynaklarına olan yatırımlarımıza<br />

devam edeceğiz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 103


“Ar-Ge bizim can<br />

damarlarımızdan biri”<br />

Sika’da son iki senedir eğer yeni bir ürün çıkarılacaksa bunun önceki versiyondan daha<br />

çevreci bir ürün olması kuralı getirilmiştir. Bu da firmamıza hem yeni fikirlerin hayata<br />

geçmesinde hem de çevreci çözümlerin ortaya çıkmasını da tetikleyici bir etken görevi<br />

yapmaktadır.<br />

Sika <strong>Yapı</strong> Kimyasalları 100 yılı aşkın süredir<br />

özellikli yapı kimyasallarında hizmet<br />

vermekte. Sektörün pek çok farklı alanlarına<br />

çözüm üreten Sika, müşterilerinin taleplerini<br />

en yüksek seviyede karşılamakta. 27<br />

yıldır Türk yapı sektöründe faaliyet gösteren<br />

şirket hakkında merak ettiklerimizi Sika<br />

Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim<br />

Yöneticisi Fazlı Bulut’dan dinledik.<br />

Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />

tanıyabilir miyiz?<br />

Bugün dünyada 5 kıta üzerindeki 94 ülkede,<br />

170 üretim tesisi ve 17 bin çalışanı ile<br />

faaliyet gösteren Sika’nın ürün gamı; bir<br />

yapıyı temelden çatıya kadar yapı kimyasalları,<br />

endüstriyel üretim için özel yapıştırıcılar<br />

ve sızdırmazlık gibi farklı alanlarda<br />

çözüm sunabilecek geniş bir ürün yelpazesine<br />

sahip olmanın yanında gerek otomotiv<br />

gerekse marin sektörlerinde de müşterilerinin<br />

zorlu taleplerini en iyi şekilde karşılamaktadır.<br />

27 yıldır Türk yapı sektörü profesyonellerine<br />

hizmet vermekte olan Sika<br />

Türkiye ise, en iyi ürünü en iyi teknik destekle,<br />

performans ve müşteri ihtiyaçlarının<br />

ön planda olduğu bir yaklaşımla sunmaktadır.<br />

İstanbul ve Mersin’de alanında en<br />

son teknolojiye sahip, toplam 600 bin tonun<br />

üzerinde kapasitesi bulunan 2 üretim<br />

tesisi, 7 bölge ofisi ve 200’e yakın çalışanı<br />

ile Sika Türkiye’nin sorumluluğunda, başta<br />

Türki Cumhuriyetler olmak üzere 9 ülke<br />

bulunuyor. Sika Türkiye, hitap ettiği inşaat<br />

ve endüstriyel üretim sektörlerinin büyük<br />

çoğunluğunda lider tedarikçi konumuyla 8<br />

farklı hedef pazardaki çalışmalarına aktif<br />

ve etkili olarak devam ediyor.<br />

İTÜ İnşaat Mühendisliği’nden mezun olduktan<br />

sonra Türk Telekom İnşaat Emlak<br />

Daire Başkanlığı’nda Statik Proje Kontrolörü<br />

olarak 2,5 yıl görev aldım. Deprem<br />

güçlendirmesi ve tamir alanlarında Türk<br />

Telekom’da kazandığım deneyimleri 2013<br />

yılı itibariyle katıldığım Sika bünyesinde,<br />

çok çeşitli projelerde teknik çözüm ortağı<br />

olarak sunmaya çalıştım. Aynı dönemde<br />

Boğaziçi Üniversitesi’nde <strong>Yapı</strong>m Yönetimi<br />

yüksek lisansımı tamamladım. Sika Türkiye’de<br />

3 yıl süre ile yürüttüğüm Ürün Mühendisliği<br />

görevimin ardından yaklaşık 1,5<br />

yıldır da Sika Türkiye Kurumsal İletişim ve<br />

Pazarlama Yönetici olarak çalışmaktayım.<br />

Ürün gruplarınız ve çalışma<br />

sahalarınız hakkında biraz bilgi<br />

verir misiniz?<br />

Sika olarak çok geniş bir ürün gamına<br />

sahibiz. Bu ürün gamının daha işlevsel<br />

yönetilmesi adına Hedef Pazar sistemi ile<br />

müşterilerimize cevap vermekteyiz. Beton,<br />

Endüstri ve <strong>Yapı</strong> Sistemleri grupları içeresinde<br />

toplam sekiz hedef pazar odağımızla<br />

endüstriyel yapıştırıcılardan beton katkılarına,<br />

yüksek performanslı zemin uygulamalarından<br />

çatı kaplamalarına kadar çok<br />

geniş bir yelpazede çözüm üretmekteyiz.<br />

ABC Kimya’nın satın alınarak bünyemize<br />

katılması ile beraber Türkiye’deki üretim<br />

tesislerimiz2’den 3’e yükseldi. Tuzla, Tarsus<br />

ve Silivri’deki bu tesislerde yerel üretim<br />

yapılmakta ve sektörün ihtiyaçlarına karşılık<br />

verilmektedir.<br />

2017 yılı sizin için nasıl geçti? Kısa<br />

bir değerlendirme alabilir miyiz?<br />

Sika’nın geleneksel yönetim tarzından profesyonel<br />

yönetime geçmesi ile birlikte, global<br />

büyümesinde çok büyük bir ivmelenme<br />

olmuştur. Sika; 107 yıl önce bulduğu Sika-<br />

1 katısındaki ileri görüşlülüğünü, şu anda<br />

gelişen inşaat sektöründeki ihtiyaçları<br />

karşılamak amacıyla her geçen gün yeni<br />

ürünlerle geliştirmektedir. Modern inşaat<br />

teknolojilerinin gelişmesi aynı zamanda bu<br />

sistemler için modern çözümlere gereksinim<br />

duymaktadır. Sika olarak 2020 stratejimiz,<br />

dünyanın her yerinde bu çözümleri<br />

sunabilmek ve bunu yaparken de doğanın<br />

ve insanın en az şekilde etkilenmesini<br />

sağlamaktır. Her sene birkaç farklı ülkede<br />

yüksek Sika standartlarında yeni iştirakler<br />

ve fabrikalar kurulmaktadır. Sika Türkiye<br />

olarak ise bu sene özellikle İSG konularında<br />

büyük yatırım ve eğitimler yapılmıştır.<br />

ABC Kimya’nın Sika bünyesine katılması<br />

104<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Fazlı Bulut<br />

Sika Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi<br />

hem Sika global hem de Sika Türkiye için<br />

çok stratejik bir öneme sahip. Sika olarak<br />

daha çok proje odaklı bir firma izlenimi<br />

vermekteyiz. Büyük projelerin ihtiyaçlarının<br />

hem performans hem de sertifikasyon<br />

olarak çok fazla olmasından dolayı özellikle<br />

nalbur ve son kullanıcı tarafında odaklılığımızın<br />

artması yönünde ABC Kimyanın<br />

mevcut satış kanalının ve organizasyonun<br />

etkisinin çok fazla olacağını düşünüyoruz.<br />

Satın alma çalışması sonrası bir araya gelen<br />

ekiplerimiz gerek satış gerek dağıtım<br />

kanalları gerekse teknik servis konularında<br />

işleyecek yapı için çalışmalarını halen sürdürmektedir.<br />

Yatırım planlarınızı oluştururken<br />

hangi kriterlere öncelik<br />

veriyorsunuz?<br />

Sika olarak tüm yatırım planlamaları dünya<br />

hedefleri doğrultusunda gerçekleştirilmektedir.<br />

Global planların yerel uygulama<br />

örneklerini ise, Türkiye’de ABC Kimya’nın<br />

satın alınması olarak görebiliriz. Global ve<br />

yerel koşullar ve sektörel gelişmelere göre<br />

yatırım planlarını oluşturan kriterler farklılık<br />

göstermektedir. Bizim de şu an en büyük<br />

odağımız ABC Kimya satınalması sonrası<br />

sinerjiyi en yüksek seviyeye çıkararak<br />

mevcut ve yeni markamıza odaklanmaktır.<br />

İnovasyon ve Ar-Ge alanlarında<br />

firma olarak ne tür çalışmalar<br />

yapıyorsunuz?<br />

Büyük bir memnuniyetle paylaşmak isteriz<br />

ki, Sika Türkiye olarak tüm dünyadaki 100<br />

Sika şirketi içerisinden seçilen 12 adet Teknoloji<br />

Merkezi’nden biri olarak görev yapmaktayız.<br />

Türkiye’de bulunan takriben 20<br />

kişilik Ar–Ge personelimiz ve uluslararası<br />

düzeydeki laboratuvar ekipman altyapımızla,<br />

sadece Türkiye pazarına değil aynı<br />

zamanda Ortadoğu ve Afrika pazarındaki<br />

Sika şirketlerine de teknoloji geliştirme hizmeti<br />

vermekteyiz.<br />

Söz konusu Ar-Ge altyapımızın katkılarıyla<br />

her sene takriben 50 adet yeni ürün<br />

geliştiriyor ve ciromuzun takriben %20’sini<br />

son üç yıl içerisinde geliştirdiğimiz ürünler<br />

ile üretiyoruz. İnovasyon şirketimiz için<br />

ana stratejik hedeflerden biridir. Yenilikçi<br />

fikirlere ve çözümlere her zaman, her çalışanımız<br />

tarafından kapımız sonuna kadar<br />

açıktır. Çok büyük bir organizasyona<br />

sahip olmamızdan ötürü globalde yaşanılan<br />

sorunlar ve bunlara üretilen çözümler<br />

çok farklı bakış açılarına sahip olabiliyor.<br />

Dolayısı ile Türkiye’den çıkan bir çözümü<br />

Çin’de görmemiz olası hale geliyor. Bu da<br />

bize hem kolektif bir bakış açısı hem de<br />

farklı detayları farklı çözümler ile çözme<br />

yetisi sağlıyor. Ar-Ge bizim can damarlarımızdan<br />

biri ve firmayı geleceğe taşıyacak<br />

en büyük kaynaklarımızdan biri olarak görülmektedir.<br />

Sika Türkiye’nin bölge Ar-ge<br />

merkezi olarak konumlandırılmış olması<br />

da bizim için çok büyük fırsat ve ayrı bir<br />

gururdur.<br />

Sika’da son iki senedir eğer yeni bir ürün<br />

çıkarılacaksa bunun önceki versiyondan<br />

daha çevreci bir ürün olması kuralı getirilmiştir.<br />

Bu da firmamıza hem yeni fikirlerin<br />

hayata geçmesinde hem de çevreci çözümlerin<br />

ortaya çıkmasını da tetikleyici bir<br />

etken görevi yapmaktadır.<br />

Üniversite-sanayi işbirliği<br />

kapsamında geliştirdiğiniz<br />

projeleriniz var mı, varsa nelerdir?<br />

Sika Türkiye olarak, üniversiteler ile işbirliği<br />

kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi<br />

(İTÜ) İnşaat Mühendisliği <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong>leri<br />

Bölümü ile 2016 yılında bir protokol<br />

imzaladık. Bu protokol kapsamında güncel<br />

inşaat teknolojilerine ayak uyduracak inşaat<br />

malzemelerinin geliştirilmesi hususlarında<br />

projelerimiz devam ediyor. <strong>Malzeme</strong><br />

teminimiz, üniversiteler bünyesinde yapılacak<br />

olan projelerde hemen hemen tüm üniversiteleri<br />

kapsıyor. Öğrenciler için ise sık<br />

sık eğitim ve seminerler organize ederek,<br />

teknolojik gelişmeleri düzenli olarak kendileri<br />

ile paylaşmaktayız. Özellikle karbon lifli<br />

güçlendirme elemanları konusunda yoğun<br />

çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bir deprem<br />

ülkesi olan Türkiye için en son tekniklere<br />

uygun güçlendirme metodlarının benimsenmesi<br />

bu noktada çok önemlidir.<br />

<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi birkaç<br />

kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />

misiniz?<br />

Sika’nın geleneksel yönetim tarzından<br />

profesyonel yönetime geçmesi ile birlikte<br />

global büyümesinde çok büyük bir ivmelenme<br />

olmuştur. Önümüzdeki dönemde<br />

gerek organik olarak gerek ise şirket satın<br />

almaları ile büyümenin devam edeceği ve<br />

sektördeki lider konumunu daha da güçlü<br />

bir şekilde koruyacağını öngörmekteyim.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 105


“Başka bir dünya yok,<br />

dünyayı kurtarabilmek için<br />

yapılacaklar çok”<br />

“Kalekim olarak dünyamıza sadece faydalı izler bırakmayı hedefliyoruz. İşte bu bakış<br />

açısıyla son 4 yılda karbon salınımımızı 804,3 ton azaltarak 1956 ağaç dikimine eş değer<br />

tasarruf sağladık.”<br />

İnşaat sektörünün temel taşı olan yapı<br />

kimyasallarının lider markası Kalekim,<br />

yapılarda teknik çözümler sunan mevcut<br />

ürünlerinin yanında gelişen teknolojiyle<br />

üretilen yeni ürünleriyle de hayatımızı kolaylaştırıyor.<br />

Kalekim Genel Müdürü Altuğ<br />

Akbaş ile şirket faaliyetleri ve sektöre dair<br />

konuştuk.<br />

Kısaca firmanızdan ve kendinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

<strong>Yapı</strong> kimyasalları sektörünün jenerik markası<br />

Kalekim olarak, inşaat sektöründe<br />

kullanılan seramik yapıştırıcısından derz<br />

dolguya, ısı ve su yalıtımı ürünlerinden<br />

dekoratif sıva ve boyaya, endüstriyel zemin<br />

ürünlerinden her türlü harç ve katkı<br />

malzemelerine kadar çok geniş yelpazede<br />

üretim yapıyoruz.<br />

44 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesiyle, yapı<br />

sektöründe öncülüğünü sürdüren Kalekim,<br />

bugün İstanbul, Yozgat, Isparta, Mersin,<br />

Erzurum ve Mardin tesisleri ile faaliyet<br />

gösteriyor. <strong>Yapı</strong> kimyasalları fabrikalarında<br />

yıllık toplam 800 bin ton yapı kimyasalı<br />

üretim kapasitesine sahip olan Kalekim,<br />

İstanbul’da bulunan Kale Boya ve Sıva<br />

işletmesinde yılda 100 bin ton boya ve<br />

sıva üretiyor. Araştırma ve geliştirmeyi<br />

ilke edinen Kalekim; kuruluşundan 44 yıl<br />

sonra da, Türk yapı kimyasalları sektörüne<br />

kazandırdığı yenilikçi ürünlerle ilklere<br />

imza atmayı sürdürüyor. Bugün Kalekim,<br />

ülkemizde yüzde 50’nin üzerinde pazar<br />

payına ulaşarak sektörde açık ara önde<br />

olan Kalekim, bulunduğu coğrafyada zirveye<br />

çıkmayı başarmış bir Türk şirketidir.<br />

Sektörünüzü kısaca değerlendirir<br />

misiniz? Önümüzdeki dönemde<br />

sektörünüzün gelişimini nasıl<br />

öngörüyorsunuz?<br />

Büyüyen yapı sektöründe, enerji tasarruflu<br />

yapılar ve yeşil binalar, kullanılan<br />

malzemenin kalitesi gibi çok önemli gelişmeler<br />

var. Bunların hepsini bir araya<br />

koyduğumuz zaman, yüksek standartlara<br />

sahip malzemelerin kullanılması ile birlikte<br />

projelerin kalitesinin de artmasını,<br />

sektörümüz adına çok olumlu bir gelişme<br />

olarak görüyorum.<br />

Bizler temel olarak sağlıklı, güvenli, verimli<br />

yaşam alanları üretmek için çalışıyoruz.<br />

Bu minvalde üretilen malzemenin<br />

kalitesi kadar, uygulama, tercih etme ve<br />

tüketme bilinci yerleştirmek de önemli.<br />

Son yıllarda şahit olduğumuz, biz üreticilerden<br />

uygulama yapan ustalara, yapıları<br />

planlayan üreten tüm paydaşlarımıza,<br />

hatta evlerinde kullanılacak malzemeleri<br />

ve sistemi araştıran tüketiciye akıp giden<br />

oldukça umut verici bir gelişme süreci söz<br />

konusu.<br />

Altuğ Akbaş / Kalekim Genel Müdürü<br />

Firmanızın Ar-Ge çalışmaları ve<br />

kalite politikaları hakkında biraz<br />

bilgi verir misiniz?<br />

Kalekim’i rakiplerinden ayıran en önemli<br />

özelliklerinden biri Ar-Ge’ye yaptığı yatırımdır<br />

ve inovasyon en önemli şirket stratejilerimizdendir.<br />

Ürettiğimiz ürünlerden,<br />

sunduğumuz hizmetlere tüm süreçlerimizde<br />

inovasyonun önemine inanıyoruz. Bu<br />

anlamda kuruluşu çok uzun yıllar öncesine<br />

dayanan ve her geçen gün güçlenen ve<br />

büyüyen bir Ar-Ge bölümümüz var.<br />

Kalekim olarak, ortaya koyduğumuz bilim-<br />

106<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

sel çalışmalarla ulusal ve uluslararası birçok<br />

platforma katılımcı olarak davet edilip,<br />

çalışmalarımızı sunmanın, Ar-Ge gücümüzle<br />

dünya çapında tanınmanın gurunu<br />

yaşıyoruz.<br />

Kalekim olarak, Ar-Ge çalışmalarımızı<br />

sadece performans analizine dayalı çalışmalarla<br />

değil, fiziksel ve kimyasal çözümlemeye<br />

de dayalı hale getirme vizyonuyla<br />

“Kalekim Uygulamalı Araştırma Laboratuvarı”nı<br />

oluşturduk ve son teknolojik cihazlarla<br />

donattık. Yarattığımız bu teknoloji üssünde<br />

bir yandan devlet ve üniversitelerle<br />

projeler yürütebilmeyi sağlayan enstrümantal<br />

analiz araçları ile çalışmalarımızı<br />

sürdürürken, kalite ve müşteri memnuniyetini<br />

garanti eden Avrupa Standartlarına<br />

ait tüm testlerimizi de gerçekleştiriyoruz.<br />

Ar-Ge gücümüzün bir izdüşümü olan, patenti<br />

tamamen Kalekim’e ait ve sektörde<br />

bir ilk olma özelliği taşıyan KALEKİM ID<br />

teknolojisiyle dünyanın her yerinde bulunan<br />

hammaddelerle aynı kalitede üretim<br />

yapabiliyoruz. Ürünleri, üretildiği coğrafyadan<br />

bağımsız olarak, farklı iklim koşullarını<br />

simüle eden sıcaklık ve nem ayarlı<br />

özel kabinlerde test ediyoruz. Uygulama<br />

ve performans testleri başarıyla sonuçlandırılan<br />

ürünler tüketicilerimizle buluşturuyoruz.<br />

Sektörde kullanılan ve başta<br />

karbon salımı gibi pekçok<br />

olumsuzluklara sebebiyet veren<br />

ürünler için sizce ne gibi tedbirler<br />

alınmalı? Şirket olarak bu tür<br />

konularda ne tür çalışmalarınız<br />

bulunuyor?<br />

Kalekim olarak, yapı sektöründeki faaliyet<br />

alanımızda ulusal liderliğimizi sürdürürken;<br />

ülkemizin bulunduğu bölgede, bilgi ve<br />

teknoloji gücümüz ile daima en iyi çözümler<br />

üreten bölgesel lider olma vizyonuyla<br />

hareket ediyoruz.<br />

“Başka bir dünya yok, dünyayı kurtarabilmek<br />

için yapılacaklar çok” prensibinden<br />

hareketle, doğal kaynak kullanımında oldukça<br />

duyarlıyız. Atıklarımızı ayırıp tekrar<br />

doğaya kazandırma çalışmaları yapıyoruz.<br />

Yasal mevzuatlara uyum çerçevesinde;<br />

çevre, eğitim, iş sağlığı ve güvenliği,<br />

müşteri memnuniyeti konularında sorumluluğumuzun<br />

farkında olmaya devam ediyoruz.<br />

Kalekim olarak dünyamıza sadece faydalı<br />

izler bırakmayı hedefliyoruz. İşte bu bakış<br />

açısıyla son 4 yılda karbon salınımımızı<br />

804,3 ton azaltarak 1956 ağaç dikimine eş<br />

değer tasarruf sağladık.<br />

Gelişen teknoloji ile birlikte, ülkemiz yapı<br />

sektöründe sürdürülebilirliğin önemi geç<br />

de olsa anlaşılmaya başlandı. Çünkü tüketici<br />

ve profesyoneller artık daha fazla<br />

sorgulayıcı ve seçici oldu. Şirketler de bu<br />

doğrultuda yenilikçi düşünmeye yöneldi.<br />

Artan müşteri beklentilerinin yanı sıra çevre<br />

ve enerji verimliliği konuları da sektörün<br />

bu alana odaklanılmasını zorunlu kılıyor.<br />

Bu rekabet ortamında, müşterilerimizin<br />

ihtiyaç ve beklentilerine en doğru cevabı<br />

verebilmek için tüm faaliyet alanlarımızda<br />

‘daima en iyi’ prensibiyle hareket ediyoruz.<br />

Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />

<strong>Yapı</strong> kimyasalları alanında özellikle Türkiye’nin<br />

yakın çevresi bizim için çok önemli.<br />

Ortadoğu ve Afrika’da farklı açılımlarla<br />

büyümek istiyoruz. Bir yandan da dünyaya<br />

entegre olarak, farklı coğrafyalarda<br />

üretim yapabilen bir yapı oluşturuyoruz.<br />

Bugün dünyanın pek çok yerinde güçlü<br />

bir dağıtım ağına sahibiz ve ürünlerimizi<br />

tam 70 ülkede tüketici ve profesyonellerle<br />

buluşturuyoruz. İhracatımızın yüzde 6’sını<br />

Avrupa Birliği ülkelerine, yüzde 35’ini Ortadoğu’ya,<br />

geri kalanını tüm dünyaya<br />

yapıyoruz. 2017 yılı dahil önümüzdeki<br />

dönemde bu bölgelerdeki faaliyetlerimizle<br />

birlikte Afrika’da da etkinliğimiz artacak.<br />

Balıkesir’de yeni fabrika<br />

kuruyoruz<br />

İstanbul-İzmir aksında, geleceği en parlak<br />

kentlerin başında gelen Balıkesir’e 30<br />

milyon TL yatırımla yeni bir Kalekim fabrikası<br />

kuruyoruz. İstanbul, Isparta, Mersin,<br />

Yozgat, Erzurum ve Mardin olmak üzere<br />

5 coğrafi bölgede üretim yapan fabrikalarımıza<br />

Balıkesir ile birlikte Ege Bölgesi’ni<br />

de katıyoruz.<br />

Böylece bölgedeki konumumuzu güçlendirecek,<br />

Marmara Bölgesi’ndeki faaliyetlerimizi<br />

de desteklemiş olacağız. Kalekim<br />

olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm iş<br />

kollarında üretim yapabilecek kapasiteye<br />

sahip yeni fabrikamızda, her türlü yapı<br />

kimyasallarını kapsayan; seramik yapıştırıcıları,<br />

derz dolguları, su ve ısı yalıtım<br />

malzemeleri, iç ve dış cephe boyaları ve<br />

dekoratif dış cephe sıvaları, en yeni teknolojiyle<br />

üreteceğiz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 107


Ürün<br />

Seramiksan’ın<br />

özel tasarım serileri<br />

Mekanlarda<br />

İtalyan tarzı:<br />

Silver Calacatta<br />

Dünyada en çok beğenilen mermerler<br />

arasında yer alan, İtalya’nın ünlü Calacatta<br />

mermerinden ilham alan Seramiksan,<br />

yeni ürünü Silver Calacatta ile mekanlarda<br />

doğal bir hava estiriyor. Beyaz zemin<br />

üzerine gri damarlı görünümüyle mermer<br />

efektini ve dokusunu mekanlara yansıtan<br />

duvar karosu Silver Calacatta, 30 x 90 cm<br />

ebadında mat ve parlak seçenekler sunuyor.<br />

Mermerin çarpıcı güzelliğinin yansıdığı<br />

dalgalı rölyef seçeneğiyle mekanlar<br />

bambaşka bir atmosfere sahip oluyor. 50<br />

x 50 cm ebadında yer karosu da bulunan<br />

seri, doğal görünümü ile farklı dekorasyon<br />

seçeneklerine de kolayca uyum sağlıyor.<br />

Doğaya zarar vermeden doğanın huzuru yaşam alanlarında: Sagano<br />

Doğanın içinde kaybolmuş hissi veren Sagano, mekanlara derinlik katıyor. Ormanın içinde ağaçların büyüleyici<br />

etkisinden ilham alınarak tasarlanan Sagona ile dingin ve keyifli mekanlar yaratmak artık mümkün. Doğaya<br />

olan özleme son verecek Sagono Serisi, gövdesi renkli olarak üretilmesiyle de gerçekçi bir görünüm sunuyor.<br />

20 x 120 cm ebatında üretilen Sagona leke tutmayan, mikrop ve bakteri üretmeyen ve uzun ömürlü kullanım<br />

özelliğiyle de ilgi çekiyor.<br />

108<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


MAN, <strong>2018</strong>’de de<br />

fark oluşturmaya devam edecek<br />

Türkiye kamyon pazarında pazar payını en çok yükselten marka konumundaki MAN,<br />

müşteri memnuniyeti alanındaki liderliğini bağımsız araştırma şirketlerinin anketleriyle de<br />

tescillendi.<br />

Çeşitli zorluklarla mücadele edilen 2017 yılı,<br />

Ekim ayı sonu itibari ile 12 ton üstü kamyon<br />

pazarında, halihazırda ciddi miktarda daralma<br />

gösterdi. Bir önceki yılın aynı dönemine<br />

göre yaklaşık %6’lık bir daralma gözlendiğini<br />

belirten MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret<br />

A.Ş. Kamyon Satış Direktörü Serkan<br />

Sara, “MAN Kamyon ise 2017 yılında TAİD<br />

tarafından paylaşılan satış rakamlarına bakıldığında<br />

pazar payını en çok yükselten<br />

marka konumunda” dedi. Rekabetin çok<br />

yoğun yaşandığı pazarda MAN’ın, yüksek<br />

kalitesi, müşteri odaklı çözüm önerileri ve<br />

müşteri memnuniyetine verdiği önem ile bir<br />

adım öne çıktığını vurgulayan Serkan Sara,<br />

şöyle konuştu:<br />

“MAN, müşteri odaklı üretim anlayışıyla her<br />

alanda fark yaratıyor. Bu yaklaşımla geliştirilen<br />

EfficientLine serisi çekilerimizde, üstün<br />

özellikleri ve yeni seri Euro 6C araçlarımızda<br />

müşterilerimize sunduğumuz ilave<br />

çözümler ile sektörü adeta şekillendirmektedir.<br />

Yaşam boyu maliyetlere bakıldığında<br />

MAN; yakıt ekonomisi, uzun ömürlü olması<br />

ve daha az yıpranması ile ciddi anlamda<br />

fark yaratmıştır. Ayrıca araçlarımızın yüksek<br />

performansına satış sonrası hizmetlerdeki<br />

müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımımız<br />

eklenince halihazırda çok yüksek olan<br />

memnuniyet sonuçlarımız, her yıl olduğu<br />

gibi gelişim göstermiş ve Dünya çapındaki<br />

tüm MAN organizasyonlarına ilham verecek,<br />

örnek gösterilecek seviyeye ulaşmıştır.<br />

MAN, EURO 6C ile iddiasını daha da<br />

geliştirdi<br />

Özellikle 2017’nın ikinci yarısından itibaren<br />

müşterileriler EURO 6C araçlarla tanıştı.<br />

MAN’ın teknoloji alanındaki öncülüğü,<br />

EURO 6C ile bir kez daha tecrübe ve tescil<br />

edildi. Euro 6C’de kullanılan Commonrail<br />

motor teknolojisi, bizim uzun yıllardır kullandığımız,<br />

bu konuda çok ciddi bir tecrübe<br />

ve bilgi birikimimizin olduğu bir teknolojidir.<br />

Euro 6C araçlarımızda teknik anlamda bir<br />

çok gelişme yaşandı. Euro 6 araçlarımıza<br />

göre yeni seri Euro6C araçlarımızdaki en<br />

önemli geliştirme araç performansının en<br />

belirgin öğesi olan motorlarda yaşandı.<br />

Yeni seri araçlarımızda kullanılan motorlar<br />

bir önceki seriye oranla 20 hp daha fazla<br />

güç ve 200 Nm ilave tork değeri<br />

sağlamakta ve halihazırda sektörün<br />

yakıt tasarrufu konusunda<br />

öncüsü olan araçlarımızı bir<br />

adım daha öne çıkarmaktadır.<br />

MAN’ın üstün özelliklerinin yanı<br />

sıra rakiplerine göre en büyük<br />

avantajlarından biri de; geniş<br />

ürün yelpazesidir. Sektörün ihtiyaç<br />

duyduğu tüm araç tipi ve<br />

versiyonlarına, araçlarda herhangi<br />

bir tadilat veya adaptasyona<br />

gerek kalmadan cevap verebiliyoruz.<br />

Önümüzdeki 10 yılda<br />

da yeni teknolojiler, yeni ürünler,<br />

kapsamlı hizmetler ile yeni lokasyonlarda<br />

müşterilerimiz ile<br />

iç içe olmayı planlıyoruz. EURO<br />

6C araçlarımızda sunduğumuz<br />

geniş ürün gamı ile müşterilerimizin<br />

taleplerini karşılamaya<br />

devam ediyoruz.<br />

MAN, müşteri<br />

memnuniyetinde de<br />

liderliğini koruyor<br />

MAN olarak, araçlarımızda yaptığımız<br />

geliştirmelerin yanı sıra<br />

‘Yaşamboyu İş Ortağı’ olarak<br />

Serkan Sara<br />

gördüğümüz müşterilerimizin işletme maliyetlerini<br />

en aza indirmek üzere özel eğitimler<br />

veriyor, sistemler geliştiriyoruz. Bizim<br />

asıl işimiz, müşterilerimiz aracımızı satın<br />

aldıktan sonra başlıyor. Ticari bir aracın<br />

sahibine çalıştıkça para kazandırdığının ve<br />

bu nedenle de müşterilerimize satış sonrası<br />

hizmetlerimizi en kapsamlı ve en hızlı şekilde<br />

ulaştırmamız gerektiğinin bilincindeyiz.<br />

Yıllardır tüm bayi ve servis yapılanmamızı,<br />

hizmet anlayışımızı çok bilinen bir deyimle<br />

‘Müşteri Velinimetimizdir’ diyerek tarif ettiğimiz<br />

bu felsefeye göre kurguladık, sonuçlarını<br />

da alıyoruz. Ağır ticari araçlar alanında<br />

bağımsız araştırma şirketleri tarafından yapılan<br />

CXI (Customer Experience Index) gibi<br />

müşteri memnuniyeti anketlerinde, 2017 yılında<br />

hem satış, hem de satış sonrası alanlarında<br />

müşterilerimiz; MAN markasını açık<br />

ara ‘En Değerli Marka’ olarak seçmiş ve<br />

müşteri memnuniyetinde lider konuma taşımıştır.<br />

MAN, Türkiye pazarına olan inancı<br />

ile tüketicilerin ihtiyaçlarını en doğru şekilde<br />

anlayarak, en doğru aracı sunma azmi<br />

ile yeni teknolojileri ülkemize getirmeye ve<br />

müşteri odaklı satış sonrası organizasyonu<br />

ile lider marka olmaya devam edecektir.<br />

110<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

“Müşterilerimizin bir<br />

günlük değil, sürekli<br />

çözüm ortağıyız”<br />

“Teknik özellikler yönünden baktığımızda, profesyonel<br />

ürünlerimizin neredeyse tamamında kullanıcının günlük<br />

kullanımda ayar/bağlantı vb. şeyleri yapabileceği alanları<br />

görünür bir şekilde işaretleyerek, kullanıcı dostu bir<br />

deneyim sunuyoruz.”<br />

Marka bilinirliği olarak dünyanın en büyük<br />

teknolojik temizlik malzemeleri üreticilerinden<br />

biri olan Kärcher, işmakinalarının<br />

temizliğinde sıcak su basınçlı yıkama<br />

makinaları ile önemli bir ihtiyaca karşılık<br />

vermekte. Yenilikçi yaklaşımı ve piyasaya<br />

sürekli bir şekilde sürdüğü birbirinden farklı<br />

ürünler ile büyümeye devam eden şirket<br />

her yıl ürün gamını da genişletmekte. Kärcher<br />

Türkiye Kanallar Ülke Satış Müdürü<br />

Metin Ağar ile şirket faaliyetleri ve yeni yıl<br />

planları üzerine konuştuk.<br />

Öncelikle kısaca kendinizden ve<br />

firmanızdan bahseder misiniz?<br />

Kärcher, 1935 yılında Alfred Kärcher tarafından<br />

Almanya, Stuttgart’ta bir aile şirketi<br />

olarak kuruldu. Alfred Kärcher, sanayileşmenin<br />

başlangıcından bu yana Almanya’nın<br />

ilerlemesine büyük katkıda bulunmuş<br />

mucit ve girişimcilerden biridir. Bugün<br />

190’dan fazla ülkede 40.000 satış ve<br />

servis noktası bulunan Kärcher, 12 binin<br />

üzerinde çalışan sayısı ile dünyanın her<br />

yerinde müşterilerine temizlik konusunda<br />

gelişmiş teknoloji desteği sağlayan bir Alman<br />

firmasıdır.<br />

Dünyanın teknolojik temizlik makineleri<br />

konusunda lider üretici olan Kärcher, sektöre<br />

1950 yılında Avrupa’nın ilk sıcak su<br />

basınçlı yıkama makinesinin (DS 350 buhar<br />

jeti) üretimiyle giriş yaptı. 1962 yılında<br />

yurt dışındaki ilk şirketini Fransa’da kuran<br />

Kärcher, Avusturya ve İsviçre’de kurulan<br />

şirketleri ile Avrupa’da büyümeye devam<br />

etti. 1974 yılından itibaren yüksek basınçlı<br />

yıkama makineleri üretimine yoğunlaşan<br />

Kärcher, 10 yıl içerisinde Kuzey Amerika,<br />

Afrika ve Avustralya kıtalarındaki şirket<br />

sayısını 16’ ya çıkardı. 1980 yılına gelindiğinde<br />

ise lojistik ve binalarda kullanılabilecek<br />

genel temizlik ürünlerinin üretimine de<br />

geçerek ürün gamını genişletti. 1984’te ilk<br />

ev tipi taşınabilir basınçlı yıkama makinesi<br />

HD 555’ i pazara sunarak önemli ölçüde<br />

büyüme elde eden Kärcher, 1993 yılında<br />

buharlı temizlik makineleri ve elektrikli süpürgeleri<br />

de bünyesine ekleyerek ev tipi iç<br />

mekan ürünlerinin sayısını arttırdı. 2003<br />

yılında dünyanın ilk otomatik temizlik robotu<br />

olan RoboCleaner RC 3000’i piyasaya<br />

sürdü. Son olarak, 2007 yılında yepyeni bir<br />

iş grubu olan bahçe ekipmanları sektörüne<br />

girip; sulama pompaları, hidroforlar ve<br />

sulama sistemleri gibi ürünlerin üretimine<br />

başladı. 2011 yılında, Kärcher 100’den fazla<br />

yeni ürünü piyasaya sürdü. 2012 yılında<br />

57 ülkede kendi iştirakleriyle temsil edilen<br />

ve gelirinin %85’ini yabancı ülkelerden<br />

elde eden bir firma konumuna geldi. Yenilikçilik<br />

şimdiye kadar olduğu gibi bizim için<br />

en önemli büyüme faktörü olmaya devam<br />

ediyor. Her sene ürün gamımızı genişletiyoruz.<br />

Marka bilinirliği olarak dünyanın<br />

en büyük teknolojik temizlik malzemeleri<br />

üreticilerinden biriyiz. Almanya, Fransa,<br />

İngiltere, İspanya, Belçika, Hollanda gibi<br />

Avrupa ülkelerinde %90’ı aşan bir marka<br />

bilinirliğimiz var. Hatta “Kärcher” markası<br />

bazı ülkelerde ‘’derin/etkin/üstün temizlik’’<br />

ile eş anlamlı olarak konuşma diline ve<br />

sözlüklere girmiştir.<br />

2017 yılı sizin için nasıl geçti? Kısa<br />

bir değerlendirme alabilir miyiz?<br />

2016’dan sonra ithalata dayalı tüm firmalarda<br />

olduğu gibi bizlerde ürünlerimizin<br />

fiyatını artırmak durumunda kaldık. Bu<br />

durum 2017 yılında adet satışlarımızı etkileyecek<br />

diye düşünürken ürün gamımızın<br />

çeşitliliği, yeni ürünler ve müşterilerimize<br />

daima söylediğimiz “çözüm ortağı” yaklaşımımızla<br />

2017’yi hedeflediğimiz şekilde<br />

kapattık.<br />

Yeni nesil makinelerinizin<br />

kullanıcıya sunduğu konfor,<br />

teknik özellikler ve iş güvenliği<br />

noktasındaki niteliklerinden biraz<br />

bahseder misiniz?<br />

Günümüzün en önemli konularından birisi<br />

iş güvenliği ve bir Alman firması olarak önceliğimiz<br />

her zaman bu yönde olmuştur. İş<br />

güvenliği, makinelerimizin konforunu veya<br />

teknik özelliklerini düşürmediği gibi, bu<br />

bahsi geçen tüm alanlarda inovatif ve çağın<br />

ilerisindeki yaklaşımlara sahip ürünlerimiz<br />

her zaman tercih edilir olmaktadır.<br />

Metin Ağar<br />

Kärcher Türkiye Profesyonel Kanallar Ülke Satış Müdürü<br />

Bir örnek verecek olursak, bugün yaklaşık<br />

10-15 yıldır piyasada olan binicili tip zemin<br />

süpürme, yıkama vb. otomatlarımızda<br />

Dead Man’s Switch denilen bir teknoloji<br />

kullanıyoruz. Operatörün herhangi bir sağlık<br />

problemi yaşaması, bayılması, istemli<br />

veya istemsiz koltuktan kalkmak gibi durumlarda<br />

makine otomatik olarak duruyor.<br />

Bu sayede iş güvenliği sağlıyoruz. Teknik<br />

özellikler yönünden baktığımızda, profesyonel<br />

ürünlerimizin neredeyse tamamında<br />

kullanıcının günlük kullanımda ayar/<br />

bağlantı vb. şeyleri yapabileceği alanları<br />

görünür bir şekilde işaretleyerek, kullanıcı<br />

dostu bir deneyim sunuyoruz.<br />

Satış ve satış sonrası hizmetleriniz<br />

hakkında neler söylemek<br />

istersiniz?<br />

Türkiye’de 25 kişilik Kärcher bordrolu bayi<br />

ve doğrudan satış ekibimiz, 100 adet satış<br />

noktamız ve buna paralel 68 adet yetkili<br />

servisimiz bulunmaktadır. Hem satış hem<br />

de satış sonrası için tüm ekiplerimize yurt<br />

içinde ve yurt dışında sadece ürün eğitimleri<br />

değil, satış teknikleri ve diğer eğitimleri<br />

de sürekli veriyoruz. Bu güçlü ağımızla<br />

müşterilerimizin bir günlük değil, sürekli<br />

çözüm ortağı olmaya devam ediyoruz.<br />

<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi bir kaç<br />

kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />

misiniz?<br />

Ana sloganımız “Makes a Difference” yani<br />

“Fark Yaratır”dır. <strong>2018</strong> yılında da inovatif<br />

ürünlerimiz, çözümlerimiz ve ürün gamımızın<br />

çeşitliliğiyle fark yaratmaya, müşterilerimizin<br />

çözüm ortağı olmaya devam<br />

edeceğiz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 111


Mimari<br />

Tabanlıoğlu, Design Miami’de<br />

yeni AKM’yi anlattı<br />

Tasarım kültürünü paylaşmak üzere dünyanın en etkili koleksiyonerlerini,<br />

galerilerini, tasarımcılarını, küratörlerini ve eleştirmenlerini<br />

bir araya getiren Design Miami, bu yıl da gösterilen yoğun ilgi ile<br />

küresel bir platforma dönüştü. Bu küresel platformda New York’un<br />

en önemli ticari gayrimenkul ağının Art Basel Miami 2017 faaliyetleri<br />

arasında düzenlediği, yıldızlar karmasının katıldığı 2017 Art<br />

Basel Yatırım Forumu, 6 Aralık Çarşamba gecesi gerçekleşen gala<br />

ile başladı.<br />

Checketts Partners Yatırım Yönetimi kurucusu Dave Checketts ile<br />

Profesyonel Spor Yatırımı’ndan JDS Geliştirme Grubu Kurucu ve<br />

Yönetici Ortağı Michael Stern’e, birçok katılımcının liderliğinde, yatırımla<br />

ilgili çeşitli konularda bilgilendirici paneller Bass Müzesi’nde<br />

düzenlendi.<br />

Bir kültür simgesi tasarlamak: AKM<br />

Türkiye’nin uluslararası alanda en güçlü mimarlarından Murat Tabanlıoğlu,<br />

Design Miami çadırında yatırımcıları bir araya getiren<br />

Art Brunch’ta, yeni Atatürk Kültür Merkezi projesini anlattı. Sanat<br />

Mimari Buluşması; Bir 21. Yüzyıl deneyimi” başlığı altında, bir kültür<br />

simgesi tasarlamak içeriğinde düzenlenen paneldeki diğer konuşmacılar<br />

tasarımcı Andrew Sheinman ve mimar Kobi Karp oldu.<br />

“Güncel AKM projesinin, örnek bir vaka teşkil etmesini<br />

bekliyoruz”<br />

Bir anlamda farklı sosyal grupların bir araya gelebildiği bu tür yarı-kamusal<br />

mekanların, birer rastlaşma alanları olarak da kurgulanması<br />

gerektiğine vurgu yapan Murat Tabanlıoğlu, “Kültür yapıları<br />

aracılığıyla, yaratıcı ifade ve toplumsal bilinç birlikte ve doğru<br />

ele alındığında, kentler herkes için yaşanır, uzun ömürlü olabilir.<br />

AKM, çağdaşlarıyla birlikte ele aldığımız bir değerlendirme içinde,<br />

‘nasıl olmalı?’ sorusuna verilecek cevaplardan biri olacak şekilde<br />

tasarlandı. Özellikle ‘opera gibi karmaşık bir işlevin icrasına hizmet<br />

veren, 60’ların mimarisini bugün nasıl ele almalıyız?’ sorusuna cevap<br />

ararken, güncel AKM projesinin, örnek bir vaka teşkil etmesini<br />

bekliyoruz. Çünkü hala dünyanın pek çok şehrinde ‘tarihi yapıların<br />

korunması’ kuvvetle savunulmasına rağmen, new-old (yeni-eski)<br />

denilen 20. YY yapılarının korunmaları ile ilgili net prensipler, henüz<br />

çok yakın bir zamanda tartışılmaya başlandı” açıklamasında<br />

bulundu.<br />

Oylum ışık, elinin ‘harcıyla’ Nişantaşı’na ‘el attı’<br />

Oylum Işık’ın Nişantaşı’ndaki “Yeni Poyracık Palas’’ Projesi sektörün prestijli yarışmalarından<br />

olan Sign of the City Awards’ta en iyi konut kategorisine girdi. “Işıklar <strong>Yapı</strong> Sağlığı<br />

Merkezi’’ kurucusu Oylum Işık, tasarladığı farklı ve inovatif projelerle kentsel dönüşüm<br />

yaklaşımına Işık tutuyor.<br />

Işıklar <strong>Yapı</strong> Sağlığı Merkezi’nin kurucusu, Oylum Işık 1995’ten bu yana tasarladığı birçok<br />

proje ile ödüle layık görülmüş bir tasarımcı. Hem mimar hem müteahhit olan Oylum Işık<br />

estetik kaygılar taşıyan bir inşaatçı. Şişli Belediyesi’ne kayıtlı tek kadın müteahhit olan<br />

Oylum Işık, bir projeyi tasarlarken çiziminden malzeme seçimine kadar tüm unsurları ile<br />

ilgileniyor. Oylum Işık Nişantaşı’nda yaptığı ‘’YENİ POYRACIK PALAS, adlı konutla en iyi<br />

konut kategorisinde “Premium Proje’’ seçildi.<br />

Sektörün duayenleri arasında kabul edilen jüri üyeleri tarafından ‘’Premium Proje’’ kategorisinde<br />

değerlendirilen “Yeni Poyracık Palas’’ Işık’ın kentsel dönüşümünü yansıtıyor.<br />

Işık projesini “Bulunduğu semtin dokusuna saygı gösteren ve modern zamanın diline sahip<br />

bir yapı’’ olarak örnek, gösteriyor.<br />

Kentsel dönüşüm yasasının yapısal dönüşümleri hızlandırdığını belirten Işık, yeniden yapılan<br />

binaların semtlerin korunması ve gelişmesi üzerindeki etkisine dikkat çekiyor. Uydu<br />

projelerle ortaya çıkan ‘kentleşmenin büyürken semtleşmenin yok olma’ tehdidinin önemini<br />

vurguluyor.<br />

Kentsel dönüşüm için doğru tasarım ve estetik kararlar şart<br />

Oylum Işık / <strong>Yapı</strong> Sağlığı Merkezi<br />

Dönüşümün; ancak doğru tasarım ve estetik kararlarla, gerçekleşeceğine inanan Işık,<br />

semte değer katacak yaklaşımın bu şekilde gerçekleşeceğini belirtiyor.<br />

Oylum Işık’ın bu yaklaşımla yürüttüğü ve tamamladığı “Yeni Poyracık Palas’’ projesinin, en önemli özelliği; tasarımının mahalle<br />

dokusuyla uyumu ve bu doku içerisinde ‘fark edilmeden dikkat çekmeyi’ başarması olarak gösteriliyor.<br />

112<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Antalya’da Yeşil ve Maviyi Buluşturan Sürdürülebilir Yaşam Kompleksi:<br />

Sunis Residence<br />

Alpugan Mimarlık’ın Antalya’da tasarladığı Sunis Residence projesi, kentin tarihsel, doğal<br />

ve fiziksel parametrelerini referans alan yaklaşımı, doğayla kurduğu ilişki ve ‘açık yeşil<br />

sistem’ ile bütünleşen yerleşim kararlarıyla, geleceği düşünen, esnek ve sürdürülebilir bir<br />

yaşam kompleksi sunuyor.<br />

Bugüne kadar yurtiçinde ve yurtdışında<br />

farklı fonksiyonlarda pek çok nitelikli<br />

mimari ve iç mimari projeye imza atan<br />

Alpugan Mimarlık, Antalya’nın Konyaaltı<br />

ilçesinde, ekolojik, ekonomik ve sosyal<br />

bileşenleri eş zamanlı ve dengeli biçimde<br />

öncel hale getiren, kentin dinamikleriyle<br />

uyumlu, açık yeşil sistemle kurgulanmış<br />

ve doğayla iç içe bir yaşam olanağı sunan,<br />

komşuluk ilişkilerini güçlendirirken,<br />

hem yazlık hem de kışlık olarak kullanılabilecek<br />

bir konut projesini hayata geçirdi.<br />

Turaçlar Group yatırımıyla uygulanan ve<br />

25.400 m² inşaat alanında konumlanan,<br />

büyüklükleri 100 – 800 m² arasında değişen<br />

tamamı deniz manzaralı 152 konuttan,<br />

sosyal ve ticari alanlardan ve dev<br />

peyzaj ağından oluşan Sunis Residence<br />

projesinin <strong>2018</strong> yılı Eylül ayında tamamlanması<br />

öngörülüyor.<br />

Alpugan Mimarlık kurucusu Mimar Boğaç<br />

Alpuğan, Sunis Residence projesinin tasarım<br />

kararlarını “Dinamik bir coğrafyada<br />

mavi ile yeşilin buluştuğu bir odak” olarak<br />

tarif ettiği Antalya’nın birbirini takip<br />

eden katmanlarını derinlemesine analiz<br />

ederek, kentin tarihsel, doğal ve fiziksel<br />

parametrelerini referans alan bir yaklaşımla<br />

kurgulamış. Kompleksi oluşturan<br />

yapıların hem bütüncül olarak, hem de<br />

birimler ölçeğinde birbirleriyle, kentle ve<br />

denizle kuracağı ilişkiler ağı ve yeşil alan<br />

kullanımındaki hassasiyetler tasarımın en<br />

önemli çıkış noktaları olmuş.<br />

Kent merkezine<br />

oldukça yakın olan<br />

arazinin kuzey-güney<br />

yönelimi ne-<br />

Proje Künyesi:<br />

deniyle yerleşim Proje Adı<br />

Konumu<br />

ve manzaraya<br />

Yatırımcı Firma<br />

erişimde sunduğu<br />

potansiyellerden<br />

ve hemen<br />

önünden denize<br />

girilebilmesi gibi<br />

avantajlardan, konut<br />

kompleksinde<br />

yaşayacak olanların<br />

en iyi şekilde<br />

yararlanabileceği<br />

bir tasarım kurgulayan Alpugan Mimarlık,<br />

arsayla ilgili tüm bu avantajları yeşille birleştirmeyi<br />

hedeflemiş.<br />

Sosyal donatılar ve yeşil dokuyla<br />

güçlenen komşuluk ilişkileri...<br />

Alpugan Mimarlık’ın tasarımdaki ilk hedefi<br />

ve amaçladığı yaşam kurgusu; alt katlarda<br />

balkonlar ve bahçeler, üst katlarda<br />

: Sunis Residence<br />

: Konyaaltı-Antalya<br />

: Turaçlar Group<br />

: Turaçlar İnşaat<br />

Yüklenici Firma<br />

Toplam Arsa Alanı : 14.666,00 m²<br />

Toplam İnşaat Alanı : 25.368,42 m²<br />

Toplam Peyzaj Alanı : 6.527,20 m²<br />

Toplam Konut Adedi : 152<br />

Konut Büyüklükleri : 100-800 m² arasında değişiklik göstermektedir.<br />

Sosyal Donatılar : Kapalı otopark, açık ve kapalı yüzme havuzu,<br />

çocuk havuzu, fitness center, restoranlar, çocuk oyun alanları, yürüyüş<br />

parkurları, dinlenme alanları ve kent mobilyaları, akıllı ev sistemi, depo ve<br />

diğer ticari hizmet alanları.<br />

114<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Mimari<br />

Mimar Boğaç Alpuğan<br />

Alpugan Mimarlık Kurucusu<br />

ise çatı terasları üzerinden komşuluk ve<br />

sosyalleşme potansiyellerinin artırmak<br />

yönünde olmuş. Bu örgütlenmeyi sağlayabilmek<br />

için Antalya kent yaşamı ile<br />

tatil anlayışını bir araya getirecek şekilde,<br />

özelleşmiş modüler içerikler tanımlanarak<br />

klasik konut tipolojisinden ayrışan<br />

farklı konut tipleri önerilmiş. Konutların<br />

hem yaz/kış yaşamaya, hem de yazlık<br />

olarak kullanıma uygun nitelikte tasarlanması<br />

nedeniyle, her bir ünitenin iç mekan<br />

yerleşim olasılıkları tasarımda göz<br />

önünde bulundurulmuş. Tüm birimlerin<br />

deniz görmesini sağlamak amacıyla tek<br />

parça halinde ve U formunda tasarlanan<br />

yapıda kullanılan kat bahçeleri sayesinde,<br />

arka tarafta kalan yerleşimlerin farklı<br />

bir vistaya sahip olmaları sağlanmış. U<br />

formlu kütlenin ön cephesinde oluşan iç<br />

avluya ise havuz ve yeşil alanlar yerleştirilerek<br />

ortak alan olarak kurgulanmış.<br />

Bu bölümün önünde planlanan alışveriş<br />

sokağı ve ticari alanlar ile de yapı kompleksinin<br />

kentle bağları güçlendirilmiş. Bu<br />

bağlamda ticari işlev koridoru, işletilebilir<br />

ticari birim sayısına da katkı sağlayacak<br />

şekilde, zemin ve alt zemin katlarda sürekliliği<br />

olan bir ‘alışveriş sokağı’ olarak<br />

planlanmış.<br />

Açık yeşil sistemle biçimlenen<br />

bloklar...<br />

Sunis Residence projesinde yükselen<br />

katlar, birbirinin önünü kesmeyecek şekilde,<br />

hakim yöneliş esas alınarak, üzerinde<br />

yeşil alanlar oluşturulmuş teraslar şeklinde<br />

konumlandırılmış. Böylelikle hem<br />

havuz alanına güneşin daha verimli bir<br />

şekilde alınması sağlanmış, hem de bu<br />

teraslar üzerinde oluşturulan yeşil alanlar<br />

ile kullanıcılara çok katlı bir bina yerine<br />

bahçeli bir evde yaşama hissi verilmek<br />

istenmiş.<br />

<strong>Yapı</strong>nın heybetli kütlesini kırmak ve rüzgar<br />

geçirgenliğini sağlamak amacıyla<br />

orta bölüm aşağı çekilerek, sağ ve sol<br />

kanatların arası açılmış. Bu durum aynı<br />

zamanda yapının arka cephesinin düzenlenmesini<br />

ve teraslı evlerin sayılarının da<br />

artırılmasını sağlamış.<br />

Alpugan Mimarlık tarafından “açık yeşil<br />

sistem” anlayışıyla tasarlanan Sunis<br />

Residence projesinde yapıyı çevreleyen,<br />

avludaki havuzu ve yapının iç çeperini<br />

saran yeşil koridorla bu anlayışın sürekliliği<br />

sağlanırken, yine aynı bakış açısıyla<br />

deniz tarafındaki yeşil alan tamamen kamuya<br />

terk edilmiş. Rekreasyon alanlarının<br />

yanı sıra, ticari alanı da kapsayarak<br />

tasarımın içine akan yeşil kuşaklar, tasarım<br />

içindeki negatif boşlukların sürekliliği<br />

ile yeşil sistem ağını tanımlamış.<br />

İlkesel olarak proje bütününde yaya dostu<br />

bir tasarım felsefesini benimseyen Alpugan<br />

Mimarlık alandaki araç trafiği ve<br />

sirkülasyonunu, otopark giriş çıkış noktaları<br />

ve geçici park alanlarını çepere doğru<br />

iterek, alanı dışarıdan besleyen bir taşıt<br />

ulaşım şeması benimsemiş. <strong>Yapı</strong> aksları<br />

özel kabuller üzerinden tasarlanmış; daire<br />

tipleri, ticari birimler, sirkülasyon birimleri<br />

ve cephe sistemi de bu aks sistemi<br />

üzerinden tanımlanmış.<br />

Yağmur ve sulama suları tekrar<br />

kullanılabiliyor...<br />

Yeşil alanlarda kullanılan sulama suyunun<br />

en verimli şekilde kullanılması için etkin<br />

bir drenaj ağı ve vejetasyon tabakası<br />

öngörülmüş.<br />

Çatılardan ve bahçelerden toplanan yağmur<br />

ve sulama suları drene edilerek,<br />

tekrar kullanılmak üzere depolara aktarılacak<br />

şekilde kurgulanmış. Alanın tamamının<br />

gece direkt ve endirekt elemanlarla<br />

aydınlatılmasını planlayan Alpugan<br />

Mimarlık, aydınlatma projesini zonlama<br />

esasına göre kurgularken, havuz içlerinde<br />

ve oturma elemanlarının altlarında<br />

lineer aydınlatma ile görsel bütünlük sağlamayı<br />

hedeflemiş.<br />

Bütün bu fikirler ile geleceği düşünen,<br />

esnek ve sürdürülebilir bir yapı tasarımı<br />

sağladıklarını dile getiren Alpugan Mimarlık<br />

kurucusu Mimar Boğaç Alpuğan,<br />

yapı içerisinde teknik verilerin ve yeni<br />

nesil yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />

kullanımının tasarımda değerlendirildiğini<br />

dile getiriyor ve ekliyor: “Sunis Residence<br />

projesinde gelecekte oluşacak teknolojik<br />

gelişmelere ayak uyduracak bir tasarım<br />

altyapısı kurguladık. Ana hedefimiz katılımcı<br />

bir modelle ekolojik, ekonomik ve<br />

sosyal bileşenleri eş zamanlı ve dengeli<br />

biçimde öncel hale getirmekti. Kentin dinamiklerine<br />

aykırı düşmeden hızlı ve kolay<br />

uygulanabilir bir proje tasarladık.”<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 115


Iglo Architects’ten<br />

‘Tümüyle Sürdürülebilir’ Endüstri <strong>Yapı</strong>sı:<br />

Balıkesir organik gıda fabrikası<br />

Iglo Architects imzası taşıyan, yaklaşık 120.000 m² inşaat alanına sahip Balıkesir Organik<br />

Gıda Fabrikası, tamamlandığında Balıkesir’de önemli bir istihdam kaynağı oluştururken,<br />

tümüyle sürdürülebilir bir endüstri yapısı olmasıyla da Türkiye’de bir ilke imza atacak.<br />

Birbirinden farklı ölçeklerde ve fonksiyonlarda<br />

ödüllü mimari ve iç mimari projelere<br />

imza atan Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar<br />

Esen Akyar ortaklığındaki Iglo Architects,<br />

HEG Gıda yatırımıyla Balıkesir Organize<br />

Sanayi Bölgesi’nde hayata geçirilen,<br />

yaklaşık 120.000 m² inşaat alanına sahip<br />

Balıkesir Organik Gıda Fabrikası projesine<br />

imza atıyor. Balıkesir’e önemli bir istihdam<br />

kaynağı sağlamayı hedefleyen proje, sıradan<br />

bir fabrika binası olmaktan çok öte,<br />

tümüyle sürdürülebilir bir döngü oluşturarak<br />

Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek ve<br />

bölgesel kalkınmaya destek olacak.<br />

Eğimli bir arazi üzerine büyük bir kütleyle<br />

inşa edilen projenin dezavantaj olarak görünen<br />

bu durumunu tasarım çözümleriyle<br />

fırsata dönüştürmeyi başaran Iglo Architects,<br />

yapıyı iki ana kütleye ayırarak büyüklük<br />

algısını düzenlemiş ve kabuğu binanın<br />

çok fonksiyonlu yapısını reddetmeden,<br />

hem ayrıştırıcı hem de birleştirici bir kimlikte<br />

tasarlamış. Her katı karınca yuvası gibi<br />

son derece detaylı çalışılan bu kütleler,<br />

fonksiyonlarına göre ayrıştırılmış. <strong>Yapı</strong> kültelerinden<br />

birinde üretim alanları, yaklaşık<br />

500 kişilik çalışanların sosyal ihtiyaçlarının<br />

çözümü ve hijyen ile ilgili fonksiyonlar bulunurken,<br />

ağırlıklı olarak lojistik ve sevkiyat<br />

birimlerini barındıran diğer kütlede ise yönetim<br />

binası, otel, matbaa, organik market<br />

ve kapalı otoparklar yer alıyor. Ayrıca burada<br />

“sprout” adı verilen çimlendirme işlemi<br />

yapılarak ürünün aromasını ve lezzetini<br />

çok üst seviyeye çıkaracak olan, dünyada<br />

çok az firmanın gerçekleştirebildiği özel bir<br />

sera alanı kuruluyor. Dünya markalarına<br />

üretim yapacak tesiste, gezen tavuk yumurtası,<br />

gezen inek sütü, meyve, sebze ve<br />

tahıl ürünleri üretimlerde kullanılacak. Tesis<br />

bünyesinde yer alan matbaada üretilecek<br />

ürün ambalajları da dahil olmak üzere<br />

tüm ürünler tamamen organik olacak.<br />

Hijyen ve Gıda Güvenliği En<br />

Önemli Kriterler<br />

Hijyen ve gıda güvenliğinin en önemli tasarım<br />

kriterleri olduğu Balıkesir Organik<br />

Gıda Fabrikası’nda yüksek teknolojiden<br />

faydalanılıyor. Yalnızca ilgili kişilerin ilgili<br />

oldukları alanlara erişebileceği kampüste,<br />

fabrika sahasına alınması izin verilen<br />

araçlar da özel bir sistemle dezenfekte<br />

edildikten sonra alana girebiliyor. DGNB<br />

yani Alman yeşil bina prensiplerine göre<br />

planlanan yapı, endüstri yapıları arasında<br />

bu prensiplerle tasarlanan dünyadaki tek<br />

yapı olmasıyla da dikkat çekiyor.<br />

Balıkesir Organik Gıda Fabrikası’nda hijyen<br />

ve güvenlik dışında, yönlendirme tasarımı<br />

da mimariyi şekillendiren önemli<br />

etkenlerden biri olmuş. Kullanıcıların kampüste<br />

kaybolmadan ilgili bölümlere kolay-<br />

116<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Mimari<br />

lıkla ulaşabilmeleri ve binanın bir fabrika<br />

yapısı gibi değil, çok fonksiyonlu yapı karakteristiğiyle<br />

algılanması sağlanmış. Çok<br />

sayıdaki yapı fonksiyonları, karmaşa yaratmadan<br />

temiz bir çizgi altında bir araya<br />

toplanmış.<br />

Balıkesir’in Ekonomisini<br />

Güçlendirecek<br />

Balıkesir’e önemli bir istihdam kaynağı<br />

sağlayacak olan Balıkesir Organik Gıda<br />

Fabrikası, ayrıca kadın istihdamının artırılmasına<br />

yönelik hedeflere de sahip.<br />

Çalışanların çocuklarına yüksek kalitede<br />

eğitim verecek bir kreşi de bünyesinde<br />

barındırarak kadın çalışan sayısının artırılmasını<br />

amaçlıyor. Bunun yanında, civardaki<br />

toprak sahiplerine çeşitli eğitimler<br />

verilerek bölgenin kalkınmasına önemli bir<br />

katkı sağlanacak.<br />

Sürdürülebilirliğin temel alındığı Balıkesir<br />

Organik Gıda Fabrikası üretimde ortaya<br />

çıkacak bütün proses atıkları ve enerjinin<br />

kayıpsız olarak kullanılacağı bir sistemle<br />

tasarlanmış. Örneğin, peynir üretiminin<br />

sonucunda ortaya çıkan peyniraltı suyu<br />

sistemde yüksek protein artırıcı katkı malzemesi<br />

olarak kullanılacak. Çevreyi kirletmeyen,<br />

neredeyse hiç atık üretmeyen, son<br />

derece temiz, dünyada örneği olmayan bir<br />

yapı olarak da farkını ortaya koyan Balıkesir<br />

Organik Gıda Fabrikası, çevre dostu<br />

bir endüstri yapısı olmasının yanında Balıkesir’e<br />

sağlayacağı katkılarla da bölgenin<br />

ekonomisini güçlendirecek.<br />

Studio Vertebra,<br />

Kütahya’nın Kültürel<br />

Mirasına<br />

katkı sağlıyor<br />

Kuruluşundan bu yana ulusal ve uluslararası<br />

ölçekte ‘çok disiplinli’ çalışmalar yürüten,<br />

Baş Mimar Gencer Yalçın, Y. Mimar<br />

Dilşad Öktem Aslaner, Y. Mimar Bahar<br />

Yücel ve İç Mimar Efe Kağan Hızar’ın ortaklığındaki<br />

İstanbul merkezli tasarım ofisi<br />

Studio Vertebra, tasarım çalışmalarını<br />

yönlendiren tümel proje yaklaşımı ilkesi<br />

doğrultusunda restorasyon projelerine de<br />

imza atıyor. 2013 yılından itibaren birçok<br />

şehirde çok çeşitli sivil mimarlık örneğinin<br />

ve anıtsal yapının rölöve, restitüsyon ve<br />

restorasyon projelerini hazırlayarak, T.C<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları<br />

ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan<br />

“proje ve proje ile ilgili hizmet alımı işleri<br />

için 2016 yılında ön yeterlilik alan firma<br />

listesine” girme başarısını göstermiş.<br />

Geçtiğimiz yıllarda Kütahya’da<br />

yeni yapılar ve park projeleri yapan<br />

Studio Vertebra, kent merkezinde<br />

özgün dokusunu koruyan<br />

caddelerin rölöve ve sokak<br />

sağlıklaştırma çalışmalarıyla bu<br />

caddeler üzerinde yer alan 35<br />

adet yapının da rölöve, restitüsyon ve restorasyon<br />

projelerini de hazırladı.<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2016 yılında<br />

Kütahya kent merkezinde, özgün dokusunu<br />

korumuş olan iki alan belirlemiş: Birinci<br />

alan Meydan ve Germiyan Caddeleri, ikinci<br />

alan ise Osmanlı ve Balıklı Kara Caddeleri<br />

olmuş. Belirlenen proje alanlarında Studio<br />

Vertebra tarafından rölöveleri çalışılmış<br />

olan yapıların restitüsyon ve restorasyon<br />

projelerinin hazırlanması konusu gündeme<br />

gelmiş. 2017 yılında seçi<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 117


Sektörel<br />

Türk Barter<br />

ile inşaat<br />

sektörü<br />

için aranan<br />

kan<br />

bulundu<br />

Türk Barter, Türkiye’de<br />

ekonominin lokomotifi<br />

sayılan inşaat sektörünün<br />

finansman sıkıntısına<br />

alternatifler üretiyor.<br />

Özellikle de yapımına<br />

başlanıp finansman ve<br />

pazarlama sıkıntısından<br />

tamamlanamayan binlerce<br />

inşaat projesini çözüme<br />

kavuşturmayı hedefleyen<br />

Türk Barter, gayrimenkul<br />

firmalarının ilgisini çekmeye<br />

devam ediyor.<br />

Birbirinden farklı birçok ürünün bulunduğu<br />

Barter Ortak Pazarı’nda büyük bir<br />

paya sahip olan sektörlerin başında gayrimenkul<br />

sektörü geliyor. İnşaat firmaları<br />

yıllardır, vade ile malzeme alıp günü geldiğinde<br />

yapı malzeme firmasına konut<br />

teklif ederek takas yönetimini kullanıyor.<br />

Asansör karşılığı daire vermek, mutfak<br />

dolapları karşılığı daire vermek takas<br />

yönteminde sıklıkla başvurulan seçenekler<br />

arasında gösteriliyor. Ancak sektördeki<br />

darboğaz, pazarlama yetersizliği,<br />

finansman ve nakit ihtiyacı sebebiyle inşaat<br />

sektörünün yoğun olarak kullandığı<br />

bu takas yöntemi uygulamada yetersiz<br />

kalıyor ve karşılıklı iki firmanın da memnuniyeti<br />

ile sonuçlanmayabiliyor. Bazı<br />

firmalar alacağını tahsil edebilmek için<br />

gayrimenkul ile yapı malzeme takasını<br />

kabul ediyor fakat çeşitli sebeplerle aldığı<br />

gayrimenkulü ticarete çevirme olanağına<br />

sahip olmayan firma, bu takasını değerlendiremiyor.<br />

Bu sebepten dolayı firmalar;<br />

kendi aralarında yaptığı bu takas işlemi<br />

yerine Barter Sistemi’ne dahil olarak, bir<br />

Barter şirketi garantisi altında ticaretlerini<br />

çok taraflı olarak gerçekleştirebiliyor.<br />

Dr. M. Sırrı Şimşek / Türk Barter’ın Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Türk Barter, üyeleri için güvenilir<br />

zeminde ortak bir platform<br />

sunuyor<br />

Barter Sistemi’nin global oyuncusu Türk<br />

Barter, teknolojik alt yapısı ve uzman<br />

kadrosuyla ‘kaliteli ve inovatif’ bir hizmet<br />

sunarak tüm bu sorunları ortadan kaldırıyor.<br />

Borçlu olan inşaat firması, Türk Barter<br />

üyesi olduğunda borcu olduğu kişiye konut<br />

dışında ‘Barter Ortak Pazarı’ içerisinde yer<br />

alan birbirinden farklı birçok ürün ve hizmeti<br />

teklif edebiliyor. Dolayısıyla tedarikçi<br />

firma da bu Ortak Pazar’dan dilediği ürünü<br />

alma şansına sahip oluyor. Örneğin, Türk<br />

Barter üyesi bir firma, turizm firmasından<br />

aldığı konaklama hizmeti karşılığında<br />

ödemeyi konut olarak yapabiliyor. Ayrıca<br />

inşaat sektöründeki firma malzeme temin<br />

etmek için borçlanmak zorunda da kalmıyor,<br />

Barter Ortak Pazarı’nda yer alan yapı<br />

malzeme şirketlerinden malzeme ihtiyacını<br />

nakit para ödemeden karşılayabiliyor.<br />

Bu da daralan gayrimenkul piyasasında<br />

yer alan firmaların rahat bir nefes almasını<br />

sağlıyor.<br />

Ticarete köklü bir yenilik kazandıran Barter<br />

Sistemi ile sektöre yepyeni bir soluk<br />

getiren Türk Barter’ın Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Dr. M. Sırrı Şimşek konuyla ilgili<br />

olarak şunları söyledi: “Satış yapmakta<br />

zorlanan ve dolayısıyla inşaatlarını tamamlayabilmek<br />

için yapı malzemesi ihtiyacını<br />

karşılayamayan inşaat şirketleri,<br />

Barter Ortak Pazarı’na katıldıkları andan<br />

itibaren ihtiyaçlarını nakit para ödemeden<br />

Barter Sistemi ile karşılama imkânına<br />

sahip olacaklar. İnşaat şirketleri böylelikle<br />

üretmiş oldukları gayrimenkullerini<br />

Barter Ortak Pazarı’nda gerçek değeri<br />

üzerinden diğer üye kuruluşlara pazarlayabilmektedirler.<br />

Türk Barter’a üye inşaat<br />

şirketleri inşaatlarını Barter Sistemi ile tamamladıklarında<br />

nakit olarak da pazarlayabilme<br />

imkânına kavuşmaktadır. Bu durumda<br />

hem inşaat sektörü hem de yapı<br />

malzeme sektörü, içinde bulundukları<br />

durgunluktan kurtulma ve sektörlerinde<br />

yeni girişimlere yatırım yapabilmektedir.<br />

Bunu dönen bir çarkın dişleri gibi düşünebilirsiniz.<br />

Barter Ortak Pazarı ile entegre<br />

bir sistem ağı geliştiriyor ve kazan-kazan<br />

yöntemiyle partnerlerimize güvenli bir<br />

platform sunuyoruz.”<br />

İnşaat sektörüne can suyu Türk<br />

Barter’dan<br />

En iyi ödeme enstrümanı olarak, üretilen<br />

mal veya hizmet karşılığında ihtiyacını<br />

satın alma olanağı sunan ve işletmelerin<br />

kendi öz kaynakları ile finanse edilmesini<br />

sağlayan Türk Barter, modern zaman<br />

ihtiyaçlarına yeni alternatifler sunuyor.<br />

Mevcut koşullardan en çok etkilenen sektörlerin<br />

başında gelen inşaat sektörü için<br />

önemli olanaklar sunan Türk Barter, geliştirdikleri<br />

yöntemlerle sektöre can suyu<br />

olmayı başarıyor.<br />

118<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


YENİ ÜRÜNLER<br />

BOYA<br />

Dyo<br />

AYDINLATMA<br />

Legrand<br />

VİTRİFİYE<br />

Kale Banyo


SIHHİ TESİSAT<br />

Geberit<br />

Baymak<br />

Daikin<br />

BANYO & SERAMİK<br />

Decovita<br />

Bien<br />

Çanakkale Seramik<br />

Graniser<br />

Bocchi<br />

Seramiksan<br />

İş Sağlığı<br />

&<br />

Güvenliği<br />

Askaynak<br />

YAPI<br />

KİMYASALLARI<br />

Weber<br />

Kalekim<br />

AHŞAP<br />

Peli Parquet


Kış otellerine Bien’le modern konseptler<br />

Tasarımları ile farkını ortaya<br />

koyan ve sektöre inovatif çözümler<br />

sunan Bien Seramik,<br />

koleksiyonlarındaki ahşap ve<br />

doğal taş görünümlü ürünler<br />

ile kış otellerine ve dağ evlerine<br />

farklı bir bakış açısı kazandırıyor.<br />

Kışın sertliğini yumuşatan,<br />

ortama sıcak bir görüntü kazandıran<br />

ahşap görünümü ve<br />

doğal taşın soğuk ve modern<br />

tarzı ile uyumlu bir kontrast<br />

oluşturan koleksiyon ürünleri<br />

mekanın doğal bir kimlik kazanmasına<br />

da aracılık ediyor.<br />

Bien seramikleri ile mekanların<br />

kolay temizliğini garanti<br />

altına alırken, doğanın izlerini<br />

mekanın içinde adımlayabilirsiniz.<br />

Üstün kalitede üretilmiş zengin<br />

ürün gamı, farklı renk ve ebat seçenekleriyle Bien Seramik<br />

tasarımda sınır tanımıyor.<br />

Bien Seramik’in kış konseptine uygun doğal ahşap görünümlü<br />

koleksiyonları Natura Wood, Homey, Koru, Iron Wood, Atelier,<br />

Zebra Wood, Woody serilerindeki renk, ebat, dekofon alternatifleri<br />

ile çeşitli kombinasyonlar yaparak mekanlarda modern ve<br />

doğal konforu sağlayabilirsiniz. Bu koleksiyonları Bien’in doğal<br />

taş görünümlü Beton, Mash, Clinker koleksiyonları ile birlikte kullanarak<br />

uyumlu kontraslara imza atabilirsiniz.Aralık 2009 tarihinden<br />

itibaren kullanmaya başlayarak, Türkiye’de Dijital Teknoloji<br />

ile üretilen duvar karolarının ilk üreticisi olmuştur.<br />

Bocchi’den yeni sırlı porselen ve seramik karo koleksiyonu<br />

“Il bagno per tutti” (Herkes için banyo) mottosuyla yıllardır<br />

seramiği yüksek teknolojiyle biçimlendirerek birbirinden<br />

etkileyici tasarım ve renk alternatifleriyle banyolara taşıyan<br />

BOCCHI son olarak doğal taş, ahşap, beton, mermer<br />

ve metalik görünümlü sırlı porselen ve seramik karoları da<br />

ürün gamına ekledi. BOCCHI Karo Koleksiyonu, zengin<br />

renk, desen, doku ve boyut seçenekleri ile ıslak mekanları<br />

aşarak salondan yatak odasına, bahçeden verandaya<br />

tüm yaşam alanlarına sınırsız tasarım özgürlüğü getiriyor.<br />

70 yıldır seramik banyo ve mutfak ürünleri alanlarında<br />

yenilikçi ve yaratıcı çözümler sunan köklü İtalyan firması<br />

BOCCHI, ürün gamına yeni eklediği karo koleksiyonu ile<br />

ahşabın, taşın, betonun, mermerin ve metalin doğallığını,<br />

geniş renk, desen ve doku yelpazesiyle, tasarımda esneklik<br />

sunan boyut seçenekleriyle ve uzun kullanım ömrüyle<br />

yaşam alanlarına taşıyor.<br />

Doğal görünümü, dayanıklılık ve sürdürülebilirlik avantajlarıyla<br />

şehir hayatının hızlı temposunda yaşam alanlarına<br />

natürellik, estetik, işlev ve kalite kazandıran BOCCHI karo<br />

koleksiyonundaki tüm seriler sahip oldukları zemin ve duvar<br />

kombinasyonlarıyla iç mekanlarda tasarım bütünlüğü<br />

de sunuyor.<br />

122<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

Çanakkale Seramik’ten Motion serisi ile şık ve çekici mekanlar<br />

Hayat geçirdiği yenilikçi ürünlerle tüketicilerin<br />

beğenisine hitap eden Çanakkale<br />

Seramik, saten yüzeyli ve rektifiyeli<br />

yapısıyla ön plana çıkan yeni serisi<br />

Motion ile mekanlara estetik ve işlevsel<br />

çözümler getiriyor. Serinin en dikkat çekici<br />

özelliğini ise 4 farklı kalıp seçeneğinin<br />

birlikte veya ayrı kullanımı ile farklı<br />

mekanlar yaratmaya olanak tanıması<br />

oluşturuyor. Seramik karoda geliştirdiği<br />

özel tasarımlarla bilinen ve kalıpların<br />

ötesine geçerek, tüketici tercihlerinde<br />

ilk sıraya yerleşen Çanakkale Seramik,<br />

mermer görüntüsünde, modern<br />

yaklaşım diline sahip Motion serisi ile<br />

zengin seçenekler sunuyor. 30x90 cm<br />

rektifiyeli duvar karosu ve 60x60 cm<br />

boyutlarında rektifiyeli sırlı granit yer<br />

karolarından oluşan Motion, gri ve beyaz<br />

renk seçenekleriyle kullanıcının<br />

beğenisine sunuluyor. Motion serisinde<br />

2 set modern dekor çeşidi bulunuyor.<br />

Adını lotus çiçeğinin, stilize yorumundan<br />

alan Motion Lotus Dekor, 3 boyutlu,<br />

derin rölyefli kalıptan bir dekor olma<br />

özelliğine sahip. Motion Dotted, Motion<br />

Linear, Motion Cage Dekorlar ise Mix &<br />

Match trendinden gelen yorum ile farklı<br />

desende üretiliyor.<br />

Doğadan aldığı ilhamı trendleri<br />

belirleyen inovatif tasarımlarla<br />

buluşturan Decovita<br />

Seramik, yeni koleksiyonu<br />

Fuma Red ile kışın en soğuk<br />

günlerinde bile sıcacık bir<br />

ortam sunuyor. Decovita’nın<br />

mermer grubunda yer alan<br />

Fuma Red, zengin damarlı<br />

yapısı ve beyazdan kızıla<br />

uzanan sıcak renk geçişleriyle<br />

mekanların havasını değiştiriyor.<br />

Başta banyo ve mutfak<br />

olmak üzere yaşam alanlarındaki<br />

tüm bölümlere doğallık<br />

ve estetik katan koleksiyon,<br />

özellikle ahşap görünümlü seramikler<br />

ile birbirini kusursuz<br />

bir biçimde tamamlıyor. Fuma<br />

Red, Decovita’nın tüm ürün<br />

gruplarında olduğu gibi hem<br />

yer hem de duvarda uygulanabiliyor.<br />

Özel sır tekniği<br />

sayesinde parlak ve pürüzsüz<br />

bir yapı kazanan ürün, büyük<br />

ebatlarıyla ise modern ve<br />

trend bir görünüm sergiliyor.<br />

Decovita’dan içinizi ısıtacak yepyeni bir koleksiyon:<br />

Fuma Red<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 123


<strong>2018</strong>’in renk trendlerini<br />

DYO ile yakalayın<br />

Uluslararası renk otoritesi Pantone <strong>2018</strong><br />

yılının rengini, icatlara ilham veren Ultra<br />

Violet (mor ötesi) olarak açıkladı. Mavi<br />

tabanlı bir moru ifade eden <strong>2018</strong>’in yeni<br />

rengi sezgisel Ultra Violet, yeni teknolojileri<br />

keşfetmeyi galaksiyi daha sanatsal<br />

ifade etmeyi anlatıyor.<br />

Pantone’nin ‘henüz gelmemiş olanın yolunu<br />

aydınlatıyor’ diye tanımladığı Ultra<br />

Violet’i dekorasyonda kullanımı konusunda<br />

ilk ipuçlarını ise DYO verdi. Türkiye’nin<br />

en köklü boya markası DYO’nun<br />

Renk Yağmuru Kartelası’nda bulunan ve<br />

Ultra Violet’e karşılık gelen 6254 renk<br />

kodu mekânlarınıza ilahi bir ışık vaat<br />

ediyor. İlham verici mor ile mekânlarınızda<br />

yaratıcı düşüncelerin gelişmesine<br />

katkıda bulunmanız mümkün. Meditasyon<br />

ve sosyal alanlarda mor tonlarının<br />

kullanılması bu noktalarda bir araya<br />

gelen topluluklarının enerjilerini de yükseltme<br />

etkisi gösteriyor.<br />

Teknolojinin<br />

sürdürülebilir<br />

dünya ile<br />

buluşması<br />

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, sürdürülebilir<br />

bakış açısıyla tasarladığı yeni nesil pisuvar<br />

sistemleriyle yaşam alanlarında devrim<br />

yaratmaya devam ediyor.<br />

Kolay montaj, kolay kullanım<br />

Genel mekanlar için maksimum hijyen, tasarruf<br />

ve kullanım kolaylığı sunan pisuvar sistemleri,<br />

kişisel tercihlere göre ayarlanabilen<br />

deşarj programlarıyla da standartların üstünde<br />

olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Konu bakım<br />

olduğunda da tüm fonksiyonel elemanlara<br />

pisuvarı demonte etmeye gerek kalmadan<br />

kolay erişim olanağı sunan Geberit, entegre<br />

pisuvar deşarj kontrolü için de pratik yerleştirme<br />

istasyonu geliştirerek sisteme direkt erişim<br />

olanağı sağlıyor.<br />

Geberit ile geleceğe…<br />

Fotoselli deşarj kontrolü, entegre deşarj kontrolü<br />

ve susuz çalışma özellikleriyle yaşam<br />

alanlarına yenilik katan Geberit pisuvar sistemi,<br />

yalnızca 0,5 litre su tüketimiyle kullanıcısını<br />

optimum deşarj olanağıyla buluşturuyor.<br />

Pisuvarın akıllı formu, minimum su ile optimum<br />

deşarj imkanı sağlarken, aynı zamanda su sıçratmadan<br />

çalışıyor. Tasarımı tamamlayan tüm<br />

bileşenlerin birbiriyle uyum içerisinde olduğu iF<br />

Design Award 2016 ödüllü pisuvar sistemleri<br />

yaşam alanlarının kalitesini artırıyor.<br />

124<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

Mermer dokular soft renkler<br />

ve desenlerle buluşuyor<br />

Banyo ve mutfaklarda yükselişe geçen mermer trendi,<br />

Graniser Seramik koleksiyonunda soft renklerle ve geometrik<br />

desenlerle yeniden yorumlanıyor. İnovatif yeni<br />

seriler arasında yer alan Soho, beyaz ağırlıklı mermer<br />

deseni üzerine yer alan gri ve soft mavi geometrik desenleri<br />

ile uygulandığı alanlarda sadeliği dinamizmle buluşturuyor.<br />

Türkiye’nin lider seramik karo üreticileri arasında bulunan<br />

Graniser Seramik, koleksiyonuna eklediği yeni tasarımlarıyla<br />

mutfak ve banyolara hareket kazandırıyor. Yenilikçi<br />

marka, ürün yelpazesini sade ve şık mermer desenini<br />

geometrik desenlerle buluşturan Soho ile genişletiyor.<br />

Geçmişten günümüze mutfak ve banyoların vazgeçilmezi<br />

olan mermer dokuların sade şıklığını geometrik desenlerle<br />

hareketlendiren tasarım, modern dekorasyona tam<br />

uyum sağlıyor. Soho’nun duvar karoları ve geometrik desenlerin<br />

bulunduğu dekor karoları 30x60 ölçülerinde, yer<br />

karoları ise 60x60 ölçülerinde koleksiyonda yerini alıyor.<br />

Kale Banyo’dan tabuları yıkan seri: Artdeco<br />

Artdeco serisi lavabolar, modern<br />

ve klasik tarzı aynı mekanda tek bir<br />

form haline dönüştürerek, tüm tabuları<br />

yıkıyor.<br />

Kale Banyo’nun kullanıcı odaklı tasarımları,<br />

banyoları yaşanılası mekanlara<br />

dönüştürmeye devam ediyor.<br />

Naturel formu ve stilize edilmiş<br />

klasik tarzıyla banyoları çok daha<br />

çekici hale getirmeyi amaçlayan<br />

Artdeco serisi lavabolar, yumuşak<br />

hatları nedeniyle zarif ve elegan bir<br />

görünüm sunuyor.<br />

65x50 cm, 80x50 cm ve 100x50<br />

cm’lik seçenekleriyle satışa sunulan<br />

Artdeco lavabo ailesi, klasik tarzın<br />

zarafeti ile modern tarzın şıklığını<br />

bir araya getirerek banyolara taşıyor.<br />

Tabuları yıkan bu birliktelik,<br />

banyolarda zamansız bir atmosfer<br />

yaratıyor. Kıvrımlı yapısıyla yumuşak<br />

ve elit bir görünüm kazandıran<br />

seri, aynı zamanda banyolara estetik<br />

bir dokunuş da katıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 125


Peli Parquet’nin kış konsepti<br />

ile yeni yılda yeni imaj<br />

Tasarımın hayata dokunan her alanında ürünleriyle dikkatleri<br />

çeken Peli Parquet, mekanlarınızı kış için üçlü kombinasyonuyla<br />

yeni yıla hazırlıyor. Yeni yılın yaklaştığı bugünlerde<br />

iç mekanlara yönelen hayatımızla beraber, yaşam<br />

alanlarında geçirdiğimiz vakit ve mekanlarımızın değeri<br />

daha da önem kazanıyor. Peli Parquet bu soğuk günlerde<br />

özlediğimiz sıcacık ortamları yaratmak için eşsiz koleksiyonlarıyla<br />

bize eşlik ediyor. Sürekli yenilenen koleksiyonlarına<br />

bu yıl Peli DK adıyla kapı da üreterek, mekanlara<br />

bütünlük duygusunu yansıtan Peli Parquet zengin renk ve<br />

ürün çeşidiyle yaşam alanlarınızı yeni yıla hazırlayacak.<br />

Peli’nin zemin, kapı, süpürgelik üçlemesiyle özgün ve özgür<br />

tasarımlar yaşam alanlarınızı anlamlı kılacak.<br />

İlk kez Peli Parquet’nin üretmeye başladığı zeminle eş dekorda<br />

üretilen iç mekan kapılarıyla yaşam alanlarınızda<br />

yeni yıla yepyeni konseptinizle merhaba deyin.<br />

BAYMAK Aqua Prizmatik Jet<br />

Termosifon<br />

Baymak elektrikli termosifonlar yılların tecrübesi ve araştırmaları<br />

sonucu kısa zamanda, emniyetli ve hijyenik olarak sıcak su<br />

temin edecek şekilde tasarlandı. Baymak Prizmatik Termosifon<br />

ailesinin son üyesi olan Aqua Prizmatik Jet, estetik görünümü ve<br />

kolay kurulumunun yanı sıra suyun daha hızlı ısınmasını sağlayan<br />

2x2=4kw ısıtıcı rezistansıyla benzerlerini geride bırakıyor.<br />

50, 65, 80 ve 100 litre kapasite<br />

alternatifleri bulunan Aqua<br />

Prizmatik Jet serisi termosifonlar,<br />

ileri teknolojiye sahip<br />

programlama özelliğine de<br />

sahiptir. 3 ayrı modda çalışan<br />

Aqua Prizmatik Jet serisi kullanıcının<br />

tercihine göre manuel,<br />

ekonomik ya da zaman<br />

programı özelliğiyle istendiği<br />

zaman aktif hale getirilecek<br />

şekilde kullanılabiliyor.<br />

Baymak Aqua Prizmatik Jet<br />

model termosifonun depo iç<br />

yüzeyi diğer modellerde olduğu<br />

gibi çift kat emaye ile kaplanmıştır.<br />

Bu sayede, kullanım<br />

suyunun depolandığı ortamda<br />

suyun içindeki korozif maddelerin<br />

depo çeliğine zarar vermesi<br />

önlenerek hijyen seviyesi<br />

sağlanmış olur. Magnezyum<br />

anot, depo içinde meydana<br />

gelen elektroliz yardımıyla çözünerek,<br />

emaye kaplamanın ihtiyacı olan noktalara yapışır ve<br />

korozyona karşı depoyu koruyarak depo ömrünü uzatır. Aqua<br />

Prizmatik Jet serisi termosifonların depolarında ısı yalıtımı,<br />

30mm – 64mm kalınlığında ve 42 kg/m3 yoğunluğundaki poliüretanla<br />

sağlanmıştır. Çalışma Basıncı 8 bar, test basıncı 12<br />

bar’dır.<br />

Saf akrilik çözümlerle dış cepheler Weber güvencesinde!<br />

Dünyanın ilk 100 şirketi arasında yer alan Saint-Gobain Grubu’nun<br />

endüstriyel harçlar alanında faaliyet gösteren şirketi Saint-Gobain<br />

Weber, 60 ülkede 200’e yakın üretim tesisi ile yüksek<br />

teknik ihtiyaçları karşılayan gelişmiş formülasyon teknolojilerini<br />

kullanarak eksiksiz çözümler sunuyor.<br />

Sürdürülebilir yaşam alanları yaratma hedefiyle, inşaat malzemeleri<br />

üretiminde ihtiyaçlara yönelik inovatif çözümler sunan<br />

Weber, saf akrilik esaslı boya ve kaplamaları ile<br />

yüksek örtücülük, suya ve neme karşı direnç, yüksek<br />

UV dayanımı gibi pek çok avantaj sağlıyor.<br />

En yenilikçi cephe çözümlerinden weber.tex UV<br />

star ve weber.tex UV flex yüksek UV direnci sayesinde<br />

güneş ışınlarının yaratacağı renk solmalarına<br />

karşı üstün performans göstererek, standart dış<br />

cephe boyalarına göre rengini ve parlaklığını daha<br />

uzun süre koruyor.<br />

Çatlak köprüleme özelliğine sahip, ince tekstürlü<br />

weber.tex UV flex süper elastik yapısıyla oluşabilecek<br />

kılcal çatlaklara karşı dayanıklılık ve kendinden<br />

renkli yapısı sayesinde uygulama kolaylığı sağlıyor.<br />

Yeni projeler ve renovasyon için farklı kullanıcı ihtiyaçlarına<br />

yönelik yenilikçi çözümler sunan Weber, Türkiye’de<br />

1998 yılından beri faaliyet gösteriyor. Seramik yapıştırıcıları ve<br />

derz dolguları, dış cephe ve ısı yalıtımı, teknik ürünler, zemin<br />

sistemleri ve iç cephe boyaları ile geniş bir ürün portföyüne sahip<br />

olan Weber’in Türkiye’de 6 fabrikası, 8 bölge müdürlüğü ve<br />

yaygın bir satış ağı bulunuyor.<br />

126<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

Kalekim’den seramik kaplamada hızlı çözüm:<br />

‘Rapitech’<br />

Kalekim, bir gün içerisinde kullanıma açılması gereken mekanlar için geliştirdiği, yüksek yapışma gücüne<br />

sahip seramik yapıştırma harcı ‘Rapitech’ ile hızlı çözümler sunuyor.<br />

Kalekim, köklü Ar-Ge tecrübesiyle geliştirdiği yenilikçi ürünlerini, ‘teknik çözüm’ konseptiyle tüketici ve profesyonellerin<br />

kullanımına sunmaya devam ediyor. Seramik uygulamaları ürün<br />

grubunda yer alan Rapitech, hızla sertleşen<br />

yapıştırma harcı olarak 6 saat sonra<br />

mukavemet alarak derz dolgu uygulamasına<br />

imkan tanıyor.<br />

Hızlı priz alan, yüksek performanslı,<br />

kayma özelliği azaltılmış çimento esaslı<br />

yapıştırma harcı Rapitech; yer ve duvar<br />

seramiği, granit, doğaltaş gibi kaplama<br />

malzemelerinin, beton, sıva, şap gibi yüzeyler<br />

üzerine yapıştırılmasında kullanılabiliyor.<br />

Mevcut seramik üzerine seramik<br />

kaplama uygulamalarında da rahatlıkla<br />

kullanılan Rapitech, dikey yüzey uygulamalarında<br />

kayma yapmıyor.<br />

Yüksek yapışma gücüne sahip Rapitech,<br />

bir gün içerisinde kullanıma açılması<br />

istenen mağazalar, devlet binaları,<br />

kafeler, süper marketler, havaalanları gibi<br />

mekanlarda hızlı seramik kaplamak için<br />

kapsamlı bir çözüm sunuyor.<br />

Daikin ısıtmadaki iddiasını Hoval’in yeni kazanları ile güçlendirdi<br />

Sahip olduğu geniş ürün gamı ile bireyselden endüstriyel çözümlere<br />

kadar tüm iklimlendirme ihtiyaçlarını karşılayan Daikin,<br />

işbirliği yaptığı güçlü markalar ile de kullanıcısına yüksek verimlilik<br />

ve konfor alternatifleri sunuyor. Isıtma sezonunun başlamasıyla<br />

birlikte, segmentinin en küçük hacimli cihazı Daikin Premix<br />

Tam Yoğuşmalı Kombi’yi tanıtarak bu pazardaki hedeflerini büyüten,<br />

hemen ardından tam yoğuşmalı kombi ile entegre bir şekilde<br />

çalışan Daikin Altherma Hibrit Isı Pompası ile ürün gamına<br />

yenilikçi ürünler eklemeye devam eden Daikin, işbirliği yaptığı<br />

öncü markalar ile de bu iddiasını güçlendiriyor.<br />

İklimlendirme sektörünün dünya devi Daikin, Türkiye’de soğutma<br />

sektöründe yakaladığı başarıyı Hoval kazanları ile merkezi ısıtma<br />

sektöründe de yayarak, Türkiye’deki ısıtma pazarında güçlü<br />

bir oyuncu olmayı hedefliyor. Daikin Türkiye, enerji tasarrufu ve<br />

çevrenin korunmasını temel alarak, İngiltere, İtalya, Avusturya<br />

ve Slovakya’daki fabrikalarında ileri teknolojiyle üretim yapan<br />

Hoval ile 11 yıldır işbirliğini sürdürüyor. Türkiye ısıtma pazarında<br />

iddialı bir çıkış yapan Daikin, Hoval’in farklı teknolojileri ve<br />

sistem çözümleri ile merkezi ısıtma pazarında önemli bir boşluğu<br />

doldurmayı amaçlıyor. Daikin Türkiye’nin satış portföyünde<br />

Hoval’in duvar tipi yoğuşmalı kazanları, entegre brülörlü yer tipi<br />

yoğuşmalı kazanları, çelik kazanları, endüstriyel büyük kapasiteli<br />

sıcak su kazanları, boylerleri ve hava apareyleri yer alıyor.<br />

Farklı kazan teknolojileri, kompakt dizayn<br />

Yüksek verimli ve uzun ömürlü olmaları ve yaygın teknik destek<br />

nedeniyle Hoval ürünleri hastane, otel, alışveriş merkezi, konut<br />

ve ofis projeleri tarafından tercih ediliyor. Özellikle, “Yeşil Bina<br />

Sertifikasyon” sistemleri Leed ve Breeam gibi yeşil bina sertifikası<br />

almak isteyen projelerde Hoval ürünleri önemli avantajlar<br />

sunuyor. Daikin Türkiye, fabrika projelerinde hava apareyleri ile<br />

de öne çıkan Hoval ürünleriyle, müşterilerine sunduğu komple<br />

sistem çözümü ile farklı avantajlar sağlıyor.<br />

Hoval kazanları dünyada özellikle farklı kazan teknolojileri, kompakt<br />

dizaynları, yüksek su hacimleri, uzun ömürlü olması, patentli<br />

aluFer eşanjör yapısı,<br />

yüksek verimleri, kazan<br />

kontrol sistemleri,<br />

düşük nitrik oksit<br />

(NOx) ve karbonmonoksit<br />

(CO) salınımları<br />

ve yeşil binalarda<br />

kullanılmaya uygun<br />

özellikleri ile tanınıyor.<br />

Hoval ürünleri,<br />

yüksek teknolojili ve<br />

uzun ömürlü olmasının<br />

yanında Hoval’in<br />

verdiği sistem<br />

mühendisliği hizmeti<br />

nedeniyle seçkin projelerde<br />

tercih ediliyor.<br />

Kazan satışının yanında,<br />

yaygın eğitim<br />

çalışmalarıyla uzmanlar<br />

yetiştiren Daikin<br />

Türkiye, geniş uzman<br />

kadrosuyla tesisatla<br />

ilgili mühendislik hizmeti<br />

de veriyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 127


Ürün<br />

Askaynak’tan İş ve İşçi Sağlığını koruyan benzersiz bir ürün:<br />

Kaynak Maskesi VIKING PAPR 3350<br />

40 yılı aşkın tecrübesiyle kaynak sektöründe öncü çalışmalara<br />

imza atan Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, en zorlu ortamlarda<br />

dahi güvenle çalışmaya olanak veren ve EN 12941 gereğince<br />

TH2 solunum sistemi koruma sınıfına sahip benzersiz bir<br />

kaynak güvenliği ürünü geliştirdi: VIKING PAPR 3350 Kaynak<br />

Maskesi. sistemi. Kapalı veya etkin havalandırmanın olmadığı,<br />

kaynak dumanına maruz kalmanın kontrol edilemeyeceği ya da<br />

vücuda girecek gazın risk yaratacağı alanlarda iş ve işçi sağlığını<br />

koruyan bu benzersiz ürün, operatöre tüm gün boyunca temiz,<br />

solunabilir hava sağlıyor.<br />

Tanker, boru, treyler ve tersane üretimlerinin gerçekleştiği atölyelerde<br />

ortam havasını temizleyen ve kesintisiz olarak sekiz saate<br />

kadar filtrelenmiş, solunabilir hava sağlayan eksiksiz bir sisteme<br />

sahip VIKING PAPR 3350, rakiplerinin çok üstünde bir performans<br />

sergiliyor. Sadece 3 saatte şarj olabilen bataryası, 8 saat<br />

boyunca kesintisiz kullanılabilmesi ve sahip olduğu 1/1/1/1 optik<br />

netliğin yanı sıra hafifliği ve kolay kullanımı ile de avantaj sağlayan<br />

ürün, hava akışını sabit tutmak için fan hızlarını otomatik<br />

olarak ayarlıyor. 180 ve 210 litre/dak olmak üzere iki hızda pozitif<br />

basınç sağlayabilen ürünün fan ağırlığı ise sadece 998 gr. 2,8 kg<br />

olan toplam ağırlığın önemli bir kısmı kemer paketinde, hortumda<br />

ve baş ile omuzlardan uzak bölümlerde olan VIKING PAPR<br />

3350, ağırlığı dengeleyerek konforlu çalışmaya imkan veriyor ve<br />

kemer ünitesindeki düşük profilli üfleyici hareketleri kısıtlamıyor.<br />

Legrand uzmanlığı her zaman yanınızda<br />

Hepimizin hayatında kritik bir noktada konumlanan hastaneler,<br />

proje aşamasından bitiş anına kadar master planlar çerçevesinde<br />

kurgulanıyor. Hijyen konusundan genel mekan tasarımlarına,<br />

güvenlik konusundan yönetime kadar her şeyin titizlikle projelendirildiği<br />

hastanelerin pek çok ihtiyaca aynı anda cevap vermesi<br />

ise en kritik konuların başında geliyor. Bu farkındalıkla Legrand,<br />

hastane ortamlarında hasta konforu, hijyenik çözümler, etkin<br />

enerji kullanımı ve kaliteli aydınlatma çözümleri ile tüm beklenti<br />

ve ihtiyaçları karşılayarak hasta ve hasta yakınlarının yaşamını<br />

konforlu hale getiriyor.<br />

İnsan sirkülasyonunun yoğun olduğu hastaneleri kurgularken<br />

hasta konforundan, hijyenik çözümlere, etkin enerji kullanımından<br />

kaliteli aydınlatma çözümlerine kadar her şeyin titizlikle<br />

projelendirilmesi gerekiyor. Bu farkındalıkla da bina, elektrik ve<br />

dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzman olan<br />

Legrand, Ar-Ge destekli inovasyon harikası ürünleriyle, genel<br />

mekanların gereksinimlerine uygun, estetik ve işlevsel çözümler<br />

sunuyor.<br />

128<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


ISK-SODEX ISTANBUL <strong>2018</strong><br />

Sürdürülebilir İklimlendirme Çözümleri<br />

Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,<br />

Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş<br />

Enerjisi Sistemleri Fuarı<br />

7-10 Şubat <strong>2018</strong><br />

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi<br />

Beylikdüzü İstanbul<br />

sodex.com.tr<br />

Yeni Yer<br />

Yeni Tarih!<br />

<br />

Hannover-Messe<br />

Sodeks Fuarcılık A.Ş.<br />

Destekleyenler<br />

Eş Organizatörler / Destekleyen Dernekler<br />

Resmi<br />

Havayolu<br />

Resmi Seyahat<br />

Acentesi<br />

Bizi Takip Edin!<br />

Tel. +90 212 334 69 00<br />

Fax +90 212 347 10 96<br />

info@sodex.com.tr<br />

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.


Advertorial<br />

Asya’nın 1 numaralı fuarı<br />

R + T Asia <strong>2018</strong> sürprizlerle geliyor!<br />

520’den fazla katılımcı ve 30.000’den fazla ziyaretçiyi cezbeden R + T Asia<br />

bu sene 20 - 22 Mart <strong>2018</strong>’de Şanghay’da düzenlenecek.<br />

Kapı/Kepenk ve Pencere Güneş Koruma<br />

Sistemleri Fuarı, R+T Asia Shanghai<br />

<strong>2018</strong> en son trendleri sunacak. Asya<br />

bölgesinde sektörün en önde gelen fuarı<br />

olan R + T Asia <strong>2018</strong> bu sene de göz kamaştıracak.<br />

50.000 metrekareden büyük<br />

bir alanda, Şangay’daki Yeni Uluslararası<br />

Fuar Merkezi’nde (SNIEC), Mart ayında<br />

düzenlenecek fuara 520’den fazla katılımcı<br />

firma ve 30.000’den fazla profesyonel<br />

ziyaretçi başvurusunu şimdiden<br />

yaptı bile. Sunduğu buluşma toplantıları,<br />

eğitim konferansları ve sergiler ve uluslararası<br />

ve etkili B2B formatı sayesinde, R<br />

+ T Asia fuarı yeni iş olanakları oluşturma<br />

sürecini hızlandırıyor. Sonuç olarak, fuar<br />

tüm katılımcılarına zaman ve masraf açısından<br />

mükemmel fayda sağlıyor.<br />

InnovAction & IWDS ile rekabet<br />

<strong>2018</strong>’de geri döndü<br />

Popüler InnovAction yarışması <strong>2018</strong>’de<br />

geri dönüyor! Ziyaretçilerin katıldığı bu<br />

özel programda her şeyin en yenisi sunulurken,<br />

en yenilikçi ürün ve fikirler de vurgulandığı<br />

için beklentiler yüksek.<br />

Uluslararası üst düzey uluslararası konferans<br />

olan Uluslararası Pencere ve Kapı<br />

Zirvesi (IWDS) <strong>2018</strong>, Güneşten Koruma<br />

ve Kapı – Kepenk Sektörü için Asya-Pasifik<br />

bölgesinde, “Daha büyük düşün, daha<br />

iyi düşün” sloganıyla geri döndü.<br />

Uluslararası derneklerden<br />

uzmanlar, durum analizlerini<br />

ve en iyi uygulamaları sunarak<br />

sektörün en yeni haberlerini<br />

ve trendlerini paylaşacaklar.<br />

Bu üst düzey konuşmacılara<br />

Stuttgart’daki R + T <strong>2018</strong> fuarı<br />

InnovAction Prize’a aday gösterilenler de<br />

dahil. Güneş koruma ürünleri için IWDS, fikir<br />

ve çözümleri iki tartışma panelinde tartışılacak.<br />

Birinde geleceğin akıllı ev uygulamalarına<br />

odaklanılırken ve diğerinde ise<br />

tüm bina ile kombine edildiğinde güneşten<br />

koruma çözümleri ele alınacak. Kapı ve kepenk<br />

sektörü IWDS’de iki görüşme paneli<br />

sunulacak. Kapağın açılıp kapanmasının<br />

güvenliği ve tüm binanın bir parçası olarak<br />

kapının önemi iki önemli konu olacak.<br />

Biletinizi hemen alın!<br />

Şu an çevrimiçi ön kayıt sistemi http://rtasia.org<br />

adresinde açık ve size zaman ve<br />

para kazandırır. Ön kayıt yaptıranlar tam<br />

fuar ön izlemelerini, e-uyarıları ve network<br />

etkinliklerine ve özel fuar promosyonlarına<br />

davetiyeler alacaklar. Buna ek olarak, ön<br />

kayıt yapan şanslı biri R + T Asia <strong>2018</strong>’e<br />

bir gezi kazanacak. Aşağıdaki QR kodunu<br />

tara ve iki dakikada internetten ön kaydını<br />

yaptır.<br />

20-22 Mart <strong>2018</strong><br />

tarihleri arasında<br />

3 gün süren fuar<br />

için Şanghay’a gel<br />

ve fuar, etkinlik<br />

ve konferansların<br />

ödüllendirici<br />

kombinasyonunun<br />

tadını çıkar!<br />

130<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


WHERE THE ENTIRE<br />

INDUSTRY COMES TOGETHER<br />

R+T ASIA MAXIMIZES YOUR SUCCESS<br />

Best purchasing platform in the Asia – Pacific Region<br />

Exclusively B2B format<br />

Matchmaking initiatives<br />

Easy access to effective information<br />

Excellent service and business support<br />

Educational and international<br />

Outstanding exhibitors and professional visitors<br />

50,000 square meters<br />

31,149 visitors from 92 countries<br />

9,291 international visitors<br />

524 exhibitors from 20 countries<br />

Don’t miss this opportunity! Join an unparalleled<br />

combination of exhibition and educational events.<br />

Pre-registration system<br />

available from October 2017.<br />

Get your FREE entrance ticket<br />

and win a trip to R+T Asia <strong>2018</strong>!


Reva Yatırım Genel Müdürü Yusuf Boz<br />

2017 yılını değerlendirdi<br />

Gayrimenkul sektörünün 2016 yılına göre geçtiğimiz yılın daha iyi bir başlangıç yaptığını<br />

söyledi. Boz; “Bildiğiniz üzere geçen yıl 1milyon 300 bin civarı konut satış yapıldı. Bunların<br />

%40-45’i ikinci el konutlar, %55-60’ı ise yeni üretilmiş konutlar oldu. Ayrıca toplamda<br />

satılan konutların yaklaşık %20’si İstanbul’da satıldı” diyerek genel olarak 2016 yılını yorumladı.<br />

2017 yılına gelindiğinde ise satışların bir önceki yıla göre artış gösterdiğini yaklaşık<br />

olarak aylık 100-120 bin civarı konut satıldığını belirtti. 2016’da ülkemizde yaşanan<br />

sıkıntılara rağmen konut satışlarının iyi olduğunu ve 2017’de satışların arttığını söyledi.<br />

Ayrıca Reva Yatırım şirketinin yerli ve yabancı müşterilere konut sattığını belirten Boz,<br />

2016 yılındaki satışlar baz aldığında 2017’de de artış yaşadıklarını belirtti. Özellikle ekonomik<br />

ve yatırım amaçlı gelen yabancı müşterilerin başta İstanbul olmak üzere, Ankara,<br />

Sakarya, Yalova, Antalya, Trabzon gibi şehirlerden binlerce konut aldıklarını söyledi.<br />

Boz; “Ülke genelinde 2017’nin son çeyreğinde doların hızlı artışı ve dünyada yaşanan siyasi olaylar insanların ev almalarında şüphe<br />

uyandırdı. İlk iki çeyrekteki iyi gidiş sebebi ile inşaat firmaları hızlıca projelere başladı fakat bu sefer de arzın talebi geçtiğini görüldü.<br />

Son zamanlarda projelerdeki daire stoklarında artış yaşandı. Fakat bunun geçici olduğuna inanıyoruz. Yeni yılla beraber gayrimenkul<br />

sektörünün tekrar iyi hale geleceğini ve 2017’ye göre <strong>2018</strong>’in ilk çeyreğinin güzel başlayacağını tahmin ediyoruz” dedi.<br />

Yusuf Boz<br />

Monart kağıdı inovatif ürünlere dönüştürüyor<br />

Ambalaj sektöründe farklı çizgisiyle dikkat çeken Monart Ambalaj,<br />

markalara etkili çözümler sunuyor. Markaların ihtiyaçlarına uygun<br />

olarak farklı inovatif ürünler sunabilmek adına Ar-Ge çalışmalarına<br />

hız veren marka, bunu yeni makine yatırımları ile de destekliyor.<br />

Markanın başarı grafiğine bakıldığında kısa zamanda çok<br />

yol kat ettiğini görmek mümkün. İlk olarak 2002 yılında Sultançiftliği’nde<br />

bir iş hanının 3. katında 20 m2 bir ofis odasında ticari<br />

hayatına başlayan Monart Ambalaj, yapmış olduğu girişimlerle<br />

satış ve pazarlamada çok hızlı bir büyüme trendi yakaladı. 2004<br />

yılında genişleyen müşteri ağına daha iyi hizmet vermek için makine<br />

yatırımı yaparak üretime başlayan Monart Ambalaj müşteri<br />

sayısının yüzde yüz artırarak sektörde var olduğunu kanıtlamış<br />

ve yatırımlarına daha da hız vermiştir. Bunu 2008 yılında İkitelli<br />

Sanayi bölgesine taşınıp, yeni makine yatırımı ile desteklediklerini<br />

ifade eden Monart Ambalaj Firma Yetkilisi Murat Çıkan, sektörün<br />

önde gelen markaları arasına ismini yazdırdıklarını belirtti.<br />

Yenilikte sınır yok<br />

Bünyesinde sunduğu zengin ürün profili ile de müşterilerine MO-<br />

NART ambalaj bünyesinde oluklu mukavva koli, kutu, kesimli<br />

kutu, ofset baskılı kutu, promosyon ürünler, pizza ve pide kutusu,<br />

oto güneşlik, köşebent ve benzeri kağıt cinsi bir çok ürün sunuyor.<br />

Kraft, Teslaynır, Fluting gibi bir çok kağıt cinsini kullandıklarını ifade<br />

eden Çıkan, bunlardan oluklu mukavva ürettiklerini ve daha<br />

sonrasında bunu koli ve kutu üretimin kullandıklarını aktardı.<br />

Ürünler üzerine uygulanan Ofset ve Flekso baskılardan sonra<br />

kutu veya koli formatı yakalanıyor. Murat Çıkan, Ar-Ge çalışmalarıyla<br />

çocukların güvenle oynayabileceği ve kullanabileceği oluklu<br />

mukavva oyuncak üzerinde çalışmalar yaptıklarını paylaştı.<br />

Üretimde ileri teknoloji kullanılıyor<br />

İleri teknolojik makinalarda uygun fiyat ve kaliteli hizmet taahhüttü<br />

veren firma, sadece ambalaj değil çözüm üreten bir konsepte<br />

çalışıyor. Yeni makine yatırımı yaparak ihracat ayağını güçlendirmeyi<br />

planladıklarına da değinen Murat Çıkan, “Bu doğrultuda<br />

insan kaynaklarımıza ciddi yatırımlar yapmaktayız. Avrupa’nın<br />

birçok ülkesinde işbirlikleri yaparak o bölgelerde var olmayı hedefliyoruz”<br />

dedi.<br />

132<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Kısa Kısa<br />

Sektörün en yeni şirketi ‘Bien<br />

Banyo Ürünleri’ kuruldu<br />

Ercan Şirketler Topluluğu’na bağlı Bien markasının her kategoriye ayrı odaklanma stratejisi<br />

doğrultusunda 2017’de kurulan Bien Banyo Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> itibariyle<br />

satış ve pazarlama faaliyetlerine başladı. Yatırımlarda önceliği, Seramik Sağlık Gereçleri’nde<br />

kapasite artışına vereceklerini ifade eden Bien Banyo Genel Müdürü Hakan Günderen,<br />

bu nedenle ürün geliştirme süreçlerini de hızlandırdıklarını ve <strong>2018</strong> yılında kapasite artışı ile<br />

birlikte geliştirecekleri yeni ürünler ile sektöre farklılık getireceklerini ve beş yıl içinde üretim kapasitelerini<br />

beş kat büyütmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu hedefle ürün yelpazesini genişleterek,<br />

her ürün grubunda önümüzdeki beş yılda pazar liderleri arasında olma vizyonu oluşturan Bien<br />

markası, Bien Banyo’nun faaliyete başlaması ile, en son teknolojik yenilikleri kullanan üretim<br />

sistemleriyle, ıslak mekanlara yönelik ürün üretecek olan marka; seramik sağlık gereçlerinden<br />

armatürlere, gömme rezervuardan banyo mobilyası ve banyo aksesuarlarına kadar geniş<br />

bir ürün yelpazesi ile faaliyette bulunacak. Bien Banyo A.Ş. Genel Müdürü Hakan Günderen,<br />

Bien Banyo’nun farklı çözüm önerileriyle sektöre farklı bir bakış açısı getireceğini söyledi. Bien<br />

Banyo’nun gerek teknolojik ve gerekse fonksiyon açısından sektörde daha önce denenmemiş<br />

yenilikler ile önce Unicera Fuarı’nda, ardından bayilerinin Showroom’larında ürünlerini teşhir<br />

etmeye başlayacaklarını belirtti.<br />

Hakan Günderen / Bien Banyo A.Ş. Genel Müdürü<br />

Mar <strong>Yapı</strong>’dan tatil kazandıran<br />

sinema kampanyası<br />

Divan, YOO, Rotana, Wanda<br />

gibi ulusal ve uluslararası<br />

lider markalarla yaptığı<br />

işbirlikleri ile kısa zamanda<br />

yatırımcıların gözdesi haline<br />

gelen Mar <strong>Yapı</strong>, sinema<br />

kampanyasının lansmanını<br />

‘Arif V 216’ gösterimiyle gerçekleştirdi.<br />

İstanbul genelinde<br />

Cinemaximum ile anlaşan<br />

Mar <strong>Yapı</strong>, ‘G’ sırasından<br />

bilet alan sinemaseverler<br />

arasında yapılacak çekilişle<br />

Şanghay, Dubai ve Bodrum’da<br />

çift kişilik tatil hediye<br />

edecek.<br />

Türkiye’nin önemli merkezleri ve İstanbul’un yükselen değeri Basın Ekspres<br />

Yolu’nda hayata geçirdiği projeleriyle bölgeyi cazibe merkezlerinden biri haline<br />

getiren Mar <strong>Yapı</strong>, sinema kampanyasına, Cem Yılmaz'ın Arif V 216 filmi<br />

ile start verdi.<br />

Sinema kampanyasının lansmanını İstanbul’da Kanyon Cinemaximum’da<br />

gerçekleştiren Mar <strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, film gösterimi<br />

öncesi gazetecilerle kampanya detaylarını paylaştı. Mar <strong>Yapı</strong>’nın kuruluşundan<br />

beri katma değerli işlere imza attığını dile getiren Münir Özkök,<br />

“Sinema kampanyamız ile de sektörde bir ilki gerçekleştirerek farklılığımızı<br />

ortaya koymak istedik” dedi.<br />

Mar <strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

“Bir yıl sürecek kampanyamız kapsamında ‘G’ sırasında oturanlara işbirliği<br />

yaptığımız ulusal ve uluslararası markaların ürünlerini deneyimleyecekleri<br />

çeşitli hediyeler sunacağız. Bunu yıl boyunca yapılacak çekilişlerle belirleyeceğiz.<br />

Öncelikli olarak Divan’ın Bodrum’daki, Rotana’nın Dubai’deki ve<br />

Wanda’nın Shanghai’daki otellerinde tatil ile başlayacak olan hediyelerimiz<br />

yılsonunda Yoo markasının yaratıcılarından Philippe Starck imzalı bir sürpriz<br />

ile sonuçlanacak. Marka bilinirliğimizi arttırmak ve Mar <strong>Yapı</strong> farkını ortaya<br />

koymak için kurguladığımız sinema kampanyası belirlediğimiz lokasyonlardaki<br />

Cinemaximum salonlarında Aralık ayı içerisinde başladı. Sinema kampanyamız<br />

başlayalı çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen şu ana kadar<br />

yoğun bir ilgi gördü ve şimdiden yaklaşık 5000 sinemasever kampanyamıza<br />

katıldı. İlginin büyüyerek devam etmesini bekliyoruz.”<br />

Günsan Bayileri,<br />

Vietnam Kamboçya<br />

Tayland turu yaptı<br />

Anahtar ve priz sektörünün önde gelen<br />

markalarından Günsan Elektrik, bu yılki<br />

satış faaliyetleri kapsamında Türkiye<br />

genelindeki farklı illerden iş ortaklarını<br />

“3 Ülke 3 Başkent” temalı gezi ile Vietnam-Kamboçya<br />

ve Tayland’da ağırladı.<br />

8 gece 7 günlük seyahat program çerçevesinde<br />

Günsan bayileri, Uzakdoğu’nun<br />

egzotik ülkelerini keşfetme, Vietnam’ın<br />

tarihi ve savaş zamanı yaşanan olayları<br />

görme, turistik yerlerini, kültürlerini öğrenme<br />

fırsatı buldu. Gezi boyunca Günsan<br />

bayileri muhteşem ve gizemli topraklarda<br />

yöresel müzikler eşliğinde keyifli vakit geçirdiler.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 133


18. İzocam Öğrenci Yarışması başladı<br />

İzocam, sosyal sorumluluk bilinciyle her yıl farklı bir ülke, şehir ve konseptle hayata geçirdiği Öğrenci Yarışması’nın bu yıl 18.’sini<br />

düzenliyor. Bu yılki yarışmaya ‘Sıcak İklimde Sürdürülebilir Tasarım’ başlığıyla konu olacak şehir ise Dubai… Üniversite öğrencilerinin<br />

katılım gösterdiği yarışmada tüm süreçler, www.izocamogrenciyarismasi.com sitesi üzerinden yürütülecek.<br />

‘Fikirden Projeye’ formatıyla gerçekleşecek olan yarışma, tüm fakülte ve bölümlerde okuyan üniversite öğrencilerinin katılımına açık<br />

olacak. İki aşamadan oluşan yarışmanın ilk adımında öğrencilerden “Dubai Kültür Köyü” başlığı altında, bölgesel şartları hesaba<br />

katarak, sürdürülebilir ve iklimle dengeli bir mimari tasarım fikri geliştirmeleri ve bu fikirleri somutlaştırarak avan projeye dönüştürerek<br />

multi konfor bina tasarlamaları beklenecek.<br />

Öğrenciler yarışma için 26 Şubat <strong>2018</strong> tarihine kadar www.izocamogrenciyarismasi.com adresi üzerinden başvuru yapabilecekler.<br />

Gelen projeler arasından başarılı bulunanlar ikinci aşamaya geçebilecek ve jüriden projelerini geliştirmeye katkı sağlayacak yorum<br />

alacaklar. 19 Nisan <strong>2018</strong>’de düzenlenecek açık jüri buluşmasında ise başarılı projeler dereceye girmek için yarışacaklar.<br />

<strong>2018</strong> dilekleri fidanlarla büyüyor<br />

351 yıllık Saint-Gobain firmasının bir parçası olan Saint-Gobain<br />

Aşındırıcılar, dünyada 62 üretim tesisi ile 11 bin’den fazla kişiye<br />

istihdam sağlarken Türkiye’deki faaliyetlerini Norton, Atlas Zımpara,<br />

Clipper ve Winter markaları ile sürdürmekte. 3 yılı aşkın<br />

süredir Türkiye’de aktif olarak faaliyet gösteren firma, yeni yılı<br />

bir sosyal sorumluluk projesi ile karşılıyor.<br />

Çevre ve iş sağlığı konularını her zaman ön planda tutan Saint-Gobain<br />

Aşındırıcılar, yeni yıl hediyesi olarak bu sene fidan<br />

bağışı yaptı. Kırklareli Lüleburgaz Hatıra Ormanı’na bağışlanan<br />

fidanlar kişi isimlerine özel olarak dikildi ve projenin anısına sertifikalar<br />

hazırlandı. Çevre bilinci, doğal kaynakların korunması<br />

ve doğaya saygı amaçlanırken sertifikaların gönderimi ile farkındalığın<br />

birçok kişiye ulaşması sağlandı.<br />

Mimar ve Tasarımcılar<br />

Arch+ Design Summit <strong>2018</strong>’de<br />

yeniden buluşacak<br />

Arch+ Design Summit <strong>2018</strong> mimarlar, tasarımcılar ve diğer yaratıcı<br />

endüstri profesyonellerini buluşturacak.<br />

Zirve katılımcılara, mimarlık mesleğinin taşıdığı işlevsel ve estetik<br />

özellikler bağlamında, endüstri ürünleri, mühendislik, güzel sanatlar,<br />

felsefe ve sosyoloji olmak üzere pek çok disiplinle ilişkilerin<br />

güçlendirilmesine yönelik zengin bir program sunacak.<br />

Arch+ Design Summit <strong>2018</strong> Mimarlığın, İçmimarlığın ve tasarımın<br />

kapsam ve değerini, güncel uluslararası odaklarla tartışarak<br />

toplumun bu konudaki farkındalığını arttırmayı amaçlamaktadır.<br />

Şişecam Bilim ve Teknoloji<br />

Merkezi’ne Fikri Mülkiyet<br />

Yetkinliği ödülü<br />

Şişecam Topluluğu, Ar-Ge alanındaki başarısını T.C. Bilim, Sanayi<br />

ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 20-21 Aralık tarihlerinde<br />

Ankara Congresium’da gerçekleştirilen 6. Özel Sektör Ar-Ge ve<br />

Tasarım Merkezleri Zirvesi’nde aldığı ödülle taçlandırdı.<br />

Şişecam Topluluğu’nun 40 milyon TL’lik yatırımla Gebze-Çayırova’da<br />

faaliyete geçirdiği Bilim ve Teknoloji Merkezi, T.C. Bilim<br />

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Fikri Mülkiyet Yetkinliği<br />

ödülüne layık görüldü. Şişecam Araştırma ve Teknolojik Geliştirme<br />

Başkanı Prof. Dr. Şener Oktik ödülü T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün elinden aldı. Şişecam Bilim ve<br />

Teknoloji Merkezi, bu ödül için Bakanlık tarafından desteklenen<br />

889 ArGe merkezi arasından seçildi.<br />

Şişecam Topluluğu’nun cam bilimi ve teknolojisi alanında geleceğin<br />

ürünlerine ve üretim teknolojilerine yön verdiğini ifade eden<br />

Prof. Dr. Şener Oktik, “Şişecam Topluluğu bünyesindeki ArTeGe<br />

(Araştırma ve Teknolojik Geliştirme) faaliyetlerinin lokomotifi konumunda<br />

olan Şişecam Bilim ve Teknoloji Merkezi, toplam 9 bin<br />

400 metrekare kapalı alana ve ödüllü bir yeşil bina olma özelliğine<br />

sahip bulunuyor. Alanında Türkiye’nin en büyük ve donanımlı,<br />

dünyanın da sayılı Ar-Ge merkezleri arasında yer alan Şişecam<br />

Bilim ve Teknoloji Merkezi’nde yurt içi ve yurt dışında araştırma<br />

ve teknolojik geliştirme çalışmaları alanında 225 yetkin uzmanın<br />

görev alıyor. Araştırma ve Teknolojik Geliştirmeye bağlı bir büyüme<br />

hedefleyen Şişecam Topluluğu, bu alandaki yatırımlarını hız<br />

kesmeden sürdürüyor” diye konuştu.<br />

134<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>


Halk oylaması sonuncunda Ceylan İnşaat<br />

Türkiye’nin inşaat alanındaki altın markası seçildi<br />

Kısa Kısa<br />

Ceylan İnşaat, bu yıl ilk kez düzenlenen Türkiye Altın Marka Ödülleri’nden iki<br />

ayrı ödülle döndü. 4 Aralık Pazartesi günü Bomonti Hilton Conference Center’da<br />

düzenlenen ödül töreninde Ceylan İnşaat, halk oylaması sonucunda, ‘Yılın İnşaat<br />

Markası’ ödülüne değer bulunurken Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muammer<br />

Ceylan’da ‘Yılın İş Adamı’ ödülünü aldı.<br />

20 Ekim - 20 Kasım tarihleri arasında yapılan halk oylaması sonucunda belirlenen<br />

ödül için 1.936.896 kişi oy kullandı. 21 dalda ödüllerin verildiği Türkiye Altın<br />

Marka Ödülleri’nde Ceylan İnşaat, Yılın İnşaat Markası ödülüne layık görüldü.<br />

Ceylan İnşaat’a ‘Yılın İnşaat Markası ödülünü; Zer Mecidiyeköy, Zer Tuzla Marina,<br />

Zer Muhteşem Yeni Yıl Konutları, Zer Göztepe, Zer Levent ve Zer Kartal<br />

olmak üzere 3000 konut ve ticarilerden oluşan ‘Zer’ projeleri getirdi. ‘Önce İnsan’<br />

prensibiyle tüm iş süreçlerini yürüten Ceylan İnşaat, inovatif bakış açısıyla farklı<br />

bir projeyi hayata geçirdi.<br />

Ödül töreninde konuşan Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ceylan,<br />

“Ben bu ödülü vatanları için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden tüm<br />

şehitlerimizin aziz anıları için alıyorum. Şehitlerimizin kıymetli aileleri ve yetim<br />

bıraktıkları çocukları adına alıyorum” dedi.<br />

Kone’den akıllı çözüm:<br />

Residential Flow<br />

Artık marketten elleriniz dolu geldiğinizde hem paketlerinizle<br />

uğraşıp hem anahtarla kapıyı açmak ya da asansörü çağırabilmek<br />

için paketlerinizi koyacak yer aramak derdi son buluyor.<br />

Çünkü KONE’nin Residential Flow çözümü ile bunların hepsi<br />

şimdi kendi kendine halloluyor. Hem yeni hem de mevcut binalarda<br />

rahatlıkla kullanılabilen çözüm, KONE Access (Erişim),<br />

KONE Visit (Ziyaret) ve KONE Information (Bilgi) olmak üzere<br />

üç paket halinde sunuluyor.<br />

KONE Residential Flow’un en çarpıcı çözümlerinden olan<br />

KONE Access paketi, bina kapılarını kontrol ederken, asansörü<br />

otomatik olarak sizin için çağırıyor, evinizin bulunduğu kata<br />

kolayca ulaşmanızı sağlıyor ve böylece kullanıcıların anahtar<br />

taşıma veya kullanma gereğini ortadan kaldırıyor. Apartmanınızın<br />

kapısına yaklaştığınızda kapı otomatik olarak açılıyor. Asansöre<br />

yöneldiğinizde, asansör sizi giriş katında kapıları açık ve<br />

dairenizin bulunduğu kat seçili olarak bekliyor. Kabine girdikten<br />

sonra asansör sizi otomatik olarak evinizin bulunduğu kata götürüyor.<br />

Akıllı telefonunuzun Bluetooth’unun açık olması yeterli.<br />

DYO, 4’üncü kez ‘En Başarılı<br />

Ar-Ge Merkezi’ seçildi<br />

Boya sektörünü çok sayıda inovatif ürünle tanıştıran DYO’nun<br />

Ar-Ge Merkezi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Ar-Ge<br />

Merkezleri Performans Endeksi’nin 2016 sonuçlarına göre ‘Kimya<br />

Sektörünün En Başarılı Ar-Ge Merkezi’ seçildi. Ar-Ge çalışmalarına<br />

büyük önem veren ve Türkiye’nin ilk Ar-Ge Merkezi Belgesi’ne<br />

sahip boya şirketi unvanını da elinde bulunduran DYO,<br />

2012, 2013 ve 2015’ten sonra dördüncü kez ‘Kimya Sektörünün<br />

En Başarılı Ar-Ge Merkezi’ ödülünün sahibi oldu. 20-21 Aralık<br />

tarihlerinde yapılan 6’ncı Ar-Ge Zirvesi’nde ödülü Bilim, Sanayi<br />

ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’den , DYO Ar-Ge Merkezi adına<br />

İnsan Kaynakları Direktörü Özlem Yaylalı aldı. Cirosunun yüzde<br />

2,5’ini Ar-Ge’ye ayıran DYO’nun Çiğli fabrikası Ar-Ge Merkezinde<br />

toplam 70 çalışanı bulunuyor. Ar-Ge Merkezleri arasında Türkiye’de<br />

ilk 10’da yer alan DYO, boya sektörünün geleceğini; katma<br />

değeri yüksek , verimliliği arttıracak, çevre dostu, yenilikçi teknolojilerin<br />

belirleyeceğine dair öngörüsü ve vizyonu ile çalışmalarını<br />

sürdürüyor. Dyo Boya, 2016 yılında da yeni ürün tasarımlarında,<br />

üniversiteler ve araştırma kuruluşlarının yanısıra, tedarikçileri ve<br />

müşterileri ile de çeşitli işbirliklerine imza attı. Ayrıca, Sanayi-Sanayi<br />

işbirliğine yönelik projelerle etkin işbirliği sağlayarak yeni<br />

ürünlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalarda bulundu. Dördüncü<br />

kez ‘en başarılı merkez’ seçilmeleri nedeniyle çalışma arkadaşlarını<br />

kutlayan DYO Boya Fabrikaları Genel Müdürü ve Başkan<br />

Yardımcısı Serdar Oran, “Ar-Ge merkezimizde çok sayıda proje<br />

ürüne dönüştü. Ürün satışlarımızda yeni ürün projelerimizin payı<br />

çok yüksektir. Teknolojideki öncü rolümüzü sürdürürken, Ar-Ge<br />

ve inovasyon çalışmalarıyla fark yaratan, katma değerli ürünleri<br />

Pazar sunmaya devam edeceğiz.” dedi.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 135


15-18 MART<br />

<strong>2018</strong><br />

9.-10. HALL<br />

Dünya Markaları İstanbul’da buluşuyor!<br />

İstanbul Fuar Merkezi / Yeşilköy / İstanbul<br />

Ana Sponsor<br />

Platinum Sponsor<br />

Gold Sponsorlar<br />

+90 212 604 50 50<br />

www.voli.com.tr<br />

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB<br />

(TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ)<br />

DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR


Destekleriyle<br />

6. ULUSLARARASI İSKELE KALIP VE<br />

HAREKETLİ PLATFORM TEKNOLOJİLERİ İHTİSAS FUARI<br />

ŞANTİYELER İÇİN İSKELE VE KALIP ÇÖZÜMLERİ<br />

BU FUARDA<br />

Demos Fuarcılık ve Organizasyon A.Ş.<br />

www.demosfuar.com.tr - info@demosfuar.com.tr<br />

E X H I B I T I O N<br />

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.


Akıllı bir tercihi yapın<br />

HP DesignJet T730 Yazıcı<br />

Küçük ölçekli işletmeler için akıllı bir yatırım<br />

Dayanıklı ve kompakt, 910 mm (36 inç) HP DesignJet T730 Yazıcı, iş<br />

yerinize ve ihtiyaçlarınıza uyarak size çalışma alanı sağlar. Kullanıcı dostu,<br />

akıllı telefon benzeri dokunmatik ekran zaman tasarrufu sağlar ve entegre<br />

A3/B+ tepsisi baskı işini kolaylaştırır. Dahası, ofis dışındayken mobil<br />

cihazınızdan baskı yapabilirsiniz1. Üstelik bunların tümü çok hesaplı bir<br />

fiyata; işte bu akıllıca!<br />

Daha fazla bilgi alın: hp.com/go/designjetT730<br />

1. Yerel yazdırma mobil cihazın ve yazıcının aynı ağda olmasını veya doğrudan bir kablosuz bağlantıya sahip olmasını gerektirir. Kablosuz performansı, fiziksel çevre ve erişim noktasına olan mesafeye<br />

bağlıdır. Kablosuz işlemler yalnızca 2,4 GHz altında çalışma ile uyumludur. Uzaktan baskı Internet bağlantısı ile web bağlantılı HP yazıcı gerektirir. Kablosuz geniş bant kullanımı, mobil cihazlar için ayrıca<br />

satın alınmış bir hizmet sözleşmesi gerektirir. Bulunduğunuz yerdeki kapsam ve kullanılabilirlik açısından servis sağlayıcınıza danışın. Ayrıntılar için bkz. http://www.hp.com/go/mobileprinting.<br />

© Telif Hakkı 2015 HP Development Company, L.P.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!