Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
3. Havalimanı / İstanbul<br />
Kalıp Uzmanı.<br />
Teşekkür ederiz.<br />
Türkiye’nin ve dünyanın en önemli projelerinde yer almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve<br />
iskele sistemlerini seçtiğiniz için teşekkür ederiz.<br />
twitter.com/dokakalipiskele<br />
facebook.com/dokakalipiskele<br />
youtube.com/doka<br />
www.dokakalipiskele.com<br />
linkedin.com/company/doka-turkey<br />
instagram.com/dokakalip<br />
İstanbul | T 0 262 751 50 66 | F 0 262 751 50 05 | turkiye@doka.com | www.doka.com/tk<br />
Kuzey Marmara Otoyolu / İstanbul
Swissotel / İstanbul
İstmag Magazin Gazetecilik<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
H. Ferruh Işık<br />
Genel Müdür<br />
Mehmet Söztutan<br />
mehmet.soztutan@img.com<br />
Reklam Müdürü<br />
Hakan Girgin<br />
hakan.girgin@img.com.tr<br />
Yayın Editörü<br />
Tarık Oral<br />
tarik.oral@img.com.tr<br />
Grafik Tasarım<br />
Sami Aktaş<br />
sami.aktas@img.com.tr<br />
Sorumlu Müdür<br />
Cüneyt Aktürk<br />
cuneyt.akturk@img.com.tr<br />
Dış İlişkiler Müdürü<br />
Yusuf Okçu<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
Kurumsal İletişim Müdürü<br />
Ebru Pekel<br />
ebru.pekel@img.com.tr<br />
Muhasebe ve Finans Müdürü<br />
Mustafa Aktaş<br />
mustafa.aktas@img.com<br />
Bilgi İşlem<br />
Emre YENER<br />
emre.yener@img.com.tr<br />
Abone<br />
İsmail Özçelik<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
CTP - Baskı<br />
İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.<br />
İhlas Plaza No:11 A / 41<br />
Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul<br />
Tel: 0 212 454 30 00<br />
Adres<br />
Evren Mahallesi Bahar Caddesi<br />
Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1<br />
Güneşli - Bağcılar<br />
İSTANBUL / TURKEY<br />
Tel : +90 212 604 51 00<br />
Fax : +90 212 604 51 35
editör<br />
Yeni yıla girmeden<br />
geçen yıla bir göz atalım<br />
Geçen ay sektörde neler yaşandı? Fazla detaylarda boğulmadan sizlere aktarmaya çalıştık yine. Sektörü oluşturan tüm<br />
bileşenlerden derlediğimiz haberlerle her ay olduğu gibi bu ayda karşınızdayız. Piyasaya çıkan yeni ürünler ve trendlerden<br />
projelere, ödül törenlerinden açıklanan istatistiklere, merak ettiğiniz ne varsa dergimizde yer vermeye çalıştık...<br />
“Bilimsellikten uzak beyanlarla kamuoyu yanlış yönlendiriliyor” diyen İZODER Başkanı Levent Pelesen, geçtiğimiz Haziran<br />
ayında Londra’da, kısa süre önce de Manisa’da bir apartmanda meydana gelen yangın sonrasında yaşanan tartışmalara<br />
yönelik bir açıklama yaptı...<br />
‘Gyoder Gösterge’ Türkiye Gayrimenkul Sektörü 2017-3. Çeyrek Raporu yayınlandı. Rapora göre, teşvikler gayrimenkul<br />
sektörünü hareketlendiriyor... Gayrimenkul sektörüne yön veren şirketleri teşvik etmeyi amaçlayan Real Estate Stars<br />
Ödülleri sahiplerini buldu. İklimlendirme sektörünün lideri Daikin’in ana sponsorluğunda gerçekleştirilen törende 4 ayrı<br />
kategoride Nef, Sur <strong>Yapı</strong>, Mesa ve Sinpaş Holding liderlik koltuğuna oturan şirketler oldu. Gayrimenkul devi Emlak Konut<br />
ise özel ödüle layık görüldü... Bu ve benzeri aktüalite haberlerimizi keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz.<br />
Birazda reel sektöre değinirsek,<br />
Sianji Group Yönetim Kurulu Başkanı Recai Çakır ile doğayla iç içe geçmiş, geçmişin çizgilerini geleceğe taşıyan projeleri<br />
‘Sianji Well-Being Resort’ hakkında konuştuk. “Babil’in Asma Bahçeleri’nden ilham aldık” diyen Çakır, otelin içerisinde<br />
7 ayrı konsept oluşturdukları söylüyor... Yoğun bir program ile 2017 yılını tamamlayan GF Hakan Plastik, düzenlendiği<br />
toplantıda sektör yayınlarının yetkililerini ağırlarken <strong>2018</strong>’e yönelik planlarını da paylaştı...<br />
2017 yılını rekorla kapatan şirketlerden bir tanesi de Vaillant oldu. Şirket %51’lik büyüme ile yeni yıla merhaba diyor...<br />
Canon Europe, geniş format yazıcılarında önemli bir kilometre taşına ulaştı: Dünya genelinde 10 bininci Océ CrystalPoint<br />
makinesi kuruldu...<br />
Dosya konularımız ve daha pekçok haberle yayınımız sizlerle.<br />
Faydalı bir sayı olması dileğiyle…<br />
Tarık Oral
İçindekiler<br />
15 - İZODER Başkanı Levent Pelesen:<br />
“Bilimsellikten uzak beyanlarla<br />
kamuoyu yanlış yönlendiriliyor”<br />
36 - Real Estate Stars ödülleri Daikin<br />
sponsorluğunda sahiplerini buldu<br />
44 - Gf Hakan Plastik, <strong>2018</strong>’e iyi dileklerle girdi<br />
56 - Permolit boya yurtdışı büyümesini<br />
hızlandırdı<br />
78 - Çimsa İnovasyona öncülük ediyor<br />
115 -Studio Vertebra, Kütahya’nın Kültürel<br />
Mirasına katkı sağlıyor<br />
REKLAM İNDEKSİ<br />
ÇİMSA........................................................79<br />
DAİKİN......................136 - ARKA KAPAKİÇİ<br />
DOKA KALIP ve İSKELELERİ.ÖN KAPAKİÇİ - 1<br />
E.C.A..........................................................49<br />
HP........................................... ARKA KAPAK<br />
INTEK KALIP VE İSKELE......................2 - 3<br />
ISIDEM.......................................................27<br />
ISK-SODEX’<strong>2018</strong>.....................................127<br />
İSKELE&KALIP FUARI’<strong>2018</strong>..................135<br />
İSTANBUL HIRDAVAT FUARI’<strong>2018</strong>........134<br />
KİLSAN......................................................85<br />
KÖLN HIRDAVAT FUARI’<strong>2018</strong>.................89<br />
KRATOS & KORDSA.................................55<br />
LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ................35
ME-SA İMALAT.......................................6 - 7<br />
NİMEÇATI..................................................97<br />
ÖZLER KALIP ve İSKELE......................8 - 9<br />
PERİ DUO...........................................18 - 19<br />
PERİ KALIP ve İSKELELER .... ÖN KAPAK<br />
R+T ASIA’<strong>2018</strong>........................................129<br />
SAMSUNG.................................................41<br />
SARAY ALÜMİNYUM.........................61 - 63<br />
SERAMİKSAN.........................................107<br />
SİSTEM 9...................................................77<br />
SİSTEM ALÜMİNYUM........................72 - 73<br />
TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ....4 - 5<br />
TÜRKBARTER......................................... 117<br />
UNICERA’<strong>2018</strong>........................................ 111
Türkiye İmsad, Aralık 2017 Sektör Raporu’nu açıkladı:<br />
İnşaat sektöründe büyüme sürerken,<br />
yeni destek beklentisi de artıyor<br />
Türkiye İMSAD Aralık 2017 Sektör Raporu’nda; inşaat sektörünün, 2017 yılını %8,0<br />
oranında bir büyüme ile tamamlayacağına dikkat çekildi. Bu hızlı büyümede, konut<br />
tarafında verilen önemli destekler ile kamunun inşaat işlerinin etkili olduğu vurgulandı.<br />
<strong>2018</strong>’de inşaat sektöründe büyümenin kendi dinamikleri ile süreceği, sona eren kamu<br />
desteklerinin de yenileriyle devam etmesi yönünde beklentilerin bulunduğu belirtildi.<br />
Türkiye İnşaat <strong>Malzeme</strong>si Sanayicileri<br />
Derneği (Türkiye İMSAD)’nin, sektörün<br />
en önemli çatı kuruluşu olarak hazırladığı<br />
‘Aralık 2017 Sektör Raporu’nda; inşaat<br />
sektörüne destek çerçevesinde, tüketicilere<br />
ve üreticilere yönelik finansman olanaklarının,<br />
2017 yılında genişletici olduğu<br />
belirtildi. Yurtdışı müteahhitlik işlerinin zayıflamasına<br />
rağmen, inşaat malzemeleri<br />
ihracatının iki yıllık küçülmenin ardından<br />
2017 yılında yeniden artış gösterdiği ifade<br />
edilen raporda, inşaat malzemeleri iç<br />
pazarında da ortalama yüzde 7-8 arasında<br />
büyüme yaşandığı vurgulandı.<br />
<strong>2018</strong> yılında ekonomide ve inşaat sektöründe<br />
büyümenin normalleşerek kendi<br />
dinamikleri ile süreceğinin öngörüldüğü<br />
raporda şu tespitler yer aldı: <strong>2018</strong> yılında<br />
ekonomide ve inşaat sektöründe yüzde<br />
4-5 arasında bir büyüme, yurtiçi inşaat<br />
malzemeleri pazarında da yüzde 4-5 arasında<br />
bir büyüme bekleniyor. Kamunun<br />
sona eren desteklerinin bir bölümünün<br />
veya yenilerinin <strong>2018</strong> yılında uygulanması<br />
beklentisi de bulunuyor. Raporda;<br />
tüketici ve üretici tarafına yönelik finansman<br />
olanaklarının daha sınırlı olacağı<br />
<strong>2018</strong>’de, finansman maliyetlerinin daha<br />
yüksek gerçekleşeceği, yurtdışı pazarlarındaki<br />
iyileşmelerin ise inşaat malzemeleri<br />
ihracatını destekleyeceği öngörülüyor.<br />
İnşaat sektörü üçüncü çeyrekte<br />
yüzde 18,7 büyüme gösterdi<br />
İnşaat sektöründe büyüme üçüncü çeyrekte<br />
hızlandı ve yüzde 18,7 oldu. Yılın<br />
ilk ve ikinci çeyreğinde büyümeler yüzde<br />
5,6 ve 5,5 olarak revize edildi. Böylece yılın<br />
ilk 9 ayında inşaat sektörü yüzde 9,9<br />
büyüdü. 2016 yılı ilk 9 ayında ise inşaat<br />
sektörü yüzde 6,0 büyümüştü. Gayrimenkul<br />
sektöründe büyüme 2017 yılı üçüncü<br />
çeyreğinde yüzde 1,5 oldu. Yılın ilk ve<br />
ikinci çeyreğinde ise büyümeler yüzde<br />
1,5 ve yüzde 1,4 olarak revize edildi. Böylece<br />
yılın ilk dokuz ayında gayrimenkul<br />
sektörü yüzde 1,5 büyüdü.<br />
İnşaat harcamaları üçüncü<br />
çeyrekte 142,4 milyar TL ile tarihi<br />
seviyede<br />
Üçüncü çeyrekte 142,4 milyar TL ile bugüne<br />
kadarki en yüksek seviyeye çıkan<br />
toplam inşaat harcamaları, 2017 yılı ilk<br />
9 ayında 392,8 milyar TL olarak gerçekleşti.<br />
İnşaat harcamaları bu dönem cari<br />
fiyatlarla yüzde 30,9 arttı. Türkiye İstatistik<br />
Kurumu tarafından, milli gelirin hesaplamasında<br />
kullanılan yeni yöntem çerçevesinde,<br />
toplam inşaat harcamalarına yer<br />
verilirken, inşaat harcamalarının kamu ve<br />
özel ayrımına yer verilmedi.<br />
İnşaat malzemesi sanayi üretimi<br />
yüzde 9,0 ile Ekim’de sıçrama<br />
gösterdi<br />
2017 yılı Ekim ayında inşaat malzemesi<br />
ortalama sanayi üretimi 2016 yılı Ekim<br />
ayına göre yüzde 9,0 arttı. Böylece Ekim<br />
ayında yılın en yüksek üçüncü aylık üretim<br />
artışı gerçekleşti. Ekim ayı üretim artışı<br />
iç ve dış talebin de kuvvetli kaldığını<br />
gösterdi. Üretim artışında mevsimsellik<br />
ve baz etkisinden çok sektörün kendi iç<br />
dinamikleri belirleyici oldu. Ekim ayındaki<br />
üretim artışı ile birlikte <strong>Ocak</strong>-Ekim dönemi<br />
üretimi de geçen yılın yüzde 5,2 üzerinde<br />
gerçekleşti.<br />
2017 yılı Ekim ayında inşaat malzemeleri<br />
alt sektörlerindeki sanayi üretiminde artış<br />
eğilimi ağırlık kazandı. 26 alt sektörden<br />
24’ünde üretim geçen yıla göre artarken<br />
sadece 2 alt sektörde üretim geçen yıla<br />
göre geriledi. <strong>Ocak</strong>-Ekim döneminde ise<br />
22 alt sektörde üretim geçen yılın üzerinde<br />
gerçekleşti. İnşaat malzemeleri sanayisinde<br />
ağırlıklı yeri olan sektörlerden<br />
dokuzunda, yılın ilk 10 ayında çift haneli<br />
üretim artışı gerçekleşti. Soğutma ve ısıtma<br />
donanımları, düz cam, merkezi ısıtma<br />
radyatörleri, kilit ve menteşeler, seramik<br />
sıhhi ürünleri, inşaat amaçlı beton ürünleri,<br />
kablolar ile musluk vana ve valfler üretimi<br />
yüzde 10’un üzerinde büyüme gösterdi.<br />
Yıl genelinde zayıf kalan mermerler,<br />
hazır beton ile seramik karo üretimleri de<br />
toparlanmaya başladı. İlk 10 aylık dönem<br />
itibarıyla üretimi gerileme gösteren sadece<br />
dört sektör kaldı.<br />
Avrupalı şehirler arasında İstanbul’un<br />
gayrimenkul pazarındaki konumu<br />
Aralık 2017 Sektör Raporu’nun özel bölümünde,<br />
inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri<br />
sanayisi açısından gayrimenkul<br />
sektörünün gelişiminin büyük önem taşıdığı,<br />
bu çerçevede İstanbul’un uluslararası<br />
ölçekte ve nitelikte bir gayrimenkul<br />
pazarına sahip olarak Avrupalı şehirler ile<br />
rekabet içinde bulunduğu vurgulandı.<br />
2013 yılında Avrupalı şehirler içinde ilk<br />
sırada yer alan İstanbul ile ilgili değerlendirmeler<br />
raporda şöyle sıralandı: İstanbul<br />
gayrimenkul pazarı 2013 yılına kadar<br />
mevcut potansiyelini kullanarak yerli ve<br />
yabancı yatırımcılar için çekim oluşturmayı<br />
başardı. İstanbul 2013 yılında 31<br />
Avrupalı şehir içinde gelişme beklentileri<br />
itibarıyla ilk sırada yer aldı. Ancak İstanbul’un<br />
performansı 2013 yılından sonra<br />
hızla gerilemeye başladı. 2016 yılında<br />
mevcut koşullar içinde İstanbul gayrimenkul<br />
pazarında beklentiler önemli ölçüde<br />
geriledi. İstanbul yatırımlarda 29’uncu<br />
sıraya, gelişme beklentilerinde ise 27’nci<br />
sıraya düştü. 2017 yılında da gerileme<br />
devam etti. İstanbul 31 Avrupa şehri içinde<br />
en alt sıraya indi. Gerilemede pazarın<br />
kendi dinamiklerindeki zayıflamayla birlikte<br />
siyasi, dış politika ve güvenlik konularında<br />
yaşanan gelişmeler de etkili olmaya<br />
devam ediyor.<br />
16<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Aktüel<br />
İZODER Başkanı Levent Pelesen:<br />
“Bilimsellikten uzak beyanlarla<br />
kamuoyu yanlış yönlendiriliyor”<br />
Yalıtım konusunda kamuoyu ve sektörü bilinçlendirmeyi amaç edinen İZODER, geçtiğimiz<br />
Haziran ayında Londra’da, kısa süre önce de Manisa’da bir apartmanda meydana gelen<br />
yangın sonrasında yaşanan tartışmalara yönelik bir açıklama yaptı.<br />
İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent<br />
Pelesen, “Bilinçsizce yapılan beyan ve<br />
yorumlar kamuoyunda yanlış algıya yol<br />
açıyor. Yangının binanın dış cephesinde<br />
yayılması ile mantolamanın bir ilgisi yok.<br />
Mantolama, Yangın Yönetmeliği’ne uygun,<br />
güvenli bir uygulamadır” diyerek, ısı<br />
yalıtımı ile ilgili bilinmesi gereken doğruları,<br />
10 maddede kamuoyu ile paylaştı.<br />
Yalıtım sektörünün çatı örgütü Isı Su Ses<br />
ve Yangın Yalıtımcıları Derneği-İZODER<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen,<br />
“Son dönemde rezidans, hastane, konutlarda<br />
meydana gelen ve dış cephelerde<br />
yayıldığı görülen yangınların, ülkemizde<br />
‘Mantolama’ olarak adlandırılan ‘ısı yalıtımı’<br />
sistemleri ile bir ilgisi yok. Binaların<br />
dış cephelerinde çok hızlı yayıldığı ifade<br />
edilen söz konusu yangınları incelediğimizde,<br />
bu binalarda baca etkisine sebebiyet<br />
veren giydirme cephe detaylarının<br />
kullanıldığı anlaşılıyor. Bu binalarda Taşyünü<br />
gibi yanmayan yalıtım malzemeleri<br />
kullanılmış olmasına rağmen, son zamanlarda<br />
kullanımı yaygınlaşan yanıcı<br />
dış cephe kaplamalarının yangınların<br />
etkisini artırdığı görülüyor. Ülkemizdeki<br />
mevzuat, bu tür havalandırmalı giydirme<br />
cephe detaylarında hiçbir malzemenin<br />
yanmaması gerektiğini ifade ediyor. Bu<br />
detaylar değerlendirilmeden bilinçsizce<br />
yapılan tüm beyanlar, kamuoyunda yanlış<br />
bir algı oluşmasına neden oluyor. Hâlbuki<br />
bırakın yangının büyümesine mantolamanın<br />
neden olmasını, söz konusu binalarda<br />
mantolama bile olmadığı ortaya<br />
çıktı” dedi.<br />
İZODER Başkanı Levent Pelesen, 10<br />
maddede özetlediği, yalıtım ile ilgili bilinmesi<br />
gereken doğruları şöyle sıraladı:<br />
1 - Meydana gelen tüm cephe yangınlarında<br />
yapılan uygulamaların nasıl olduğuna<br />
dikkat etmeden hepsini sanki mantolamaymış<br />
gibi ele alarak yayınlanan<br />
haberler ve bilimsellikten uzak beyanlar,<br />
tüketici nezdinde olumsuz bir algı yaratıyor.<br />
Tüketicilerin yanlış yönlendirilmemesi<br />
için yıllardır yalıtım konusundaki çalışmalarını<br />
bilimsel temelde ve tarafsız bir<br />
şekilde, uluslararası standartlara dayanarak<br />
sürdüren İZODER gibi kurumların<br />
açıklamalarına itibar edilmesi çok önemli.<br />
2 - Ülkemizde, Taşyünü, EPS, XPS gibi<br />
malzemeler ile mantolama yapılması<br />
mümkündür. Ancak kamuoyuna sunulan<br />
bazı bilgilerde ciddi hatalar var. Bunlardan<br />
biri de; ‘Mantolamanın Yangın Yönetmeliği’ne<br />
aykırı olduğu yönündeki yanlıştır.<br />
Mantolama, yangın yönetmeliğine<br />
aykırı değil, Binaların Yangından Korunması<br />
Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak<br />
farklı bina türlerinde farklı ürünler ile<br />
sunulabilen bir çözümdür.<br />
3 - Daha çok konut türü binalarda tercih<br />
edilen mantolamada, ısı yalıtım malzemelerinin<br />
duvarla arasında boşluk kalmayacak<br />
şekilde yapıştırılması ve mekanik<br />
olarak dübellerle sabitlenerek üzerinin<br />
sıva katmanları ile kaplanması doğru bir<br />
uygulamadır.<br />
4 - Buna karşılık cephelerde yapılan başka<br />
uygulama çeşitleri de bulunuyor. Son<br />
zamanlarda ticari yapılar başta olmak<br />
üzere tercih edilen en yaygın uygulamalardan<br />
biri de giydirme cephe uygulamalarıdır.<br />
Giydirme cephelerde de ısı yalıtımı<br />
dış cepheye uygulanmakta ancak mantolamadan<br />
farklı olarak binaya estetik görüntü<br />
veren ve yalıtımla alakası olmayan<br />
dış cephe kaplamaları ile duvar arasında<br />
havalandırma boşluğu kalacak şekilde<br />
cepheye asılmaktadır. Yangın güvenliği<br />
açısından, bu havalandırma boşluğunun,<br />
baca etkisi yaparak yangınların cephede<br />
hızlıca yayılmasına sebebiyet verebildiği<br />
biliniyor. Oysa bu detaylarda yanıcı ürünlerin<br />
kullanılmaması gerekiyor.<br />
5 - Yönetmeliğe göre mantolamada kullanılacak<br />
olan ürünler, binanın yüksekliğine<br />
göre belirleniyor. Yüksekliği 28,5 metrenin<br />
üzerinde olan binalarda mantolama<br />
yapılacaksa yönetmeliğe uygun olarak<br />
taşyünü içeren sistemleri öneriyoruz. Bu<br />
yükseklik kabaca 9-10 kata denk geliyor.<br />
6 - Yüksekliği 28,5 metrenin altında olan<br />
Levent Pelesen / İZODER Yönetim Kurulu Başkanı<br />
binalarda ise yalıtım uygulamaları olarak,<br />
Taşyününün yanı sıra EPS veya XPS de<br />
kullanmak mümkün.<br />
7 - Yönetmeliğe göre EPS ve XPS ile yapılan<br />
uygulamalarda pencere kenarlarına<br />
üstten en az 30 cm, yanlardan ise en az<br />
15’er cm Taşyünü gibi yanmaz malzemeler<br />
ile bariyer yapılması gerekli.<br />
8 - Eğer EPS ve XPS ile mantolama çözümü<br />
oluşturulduysa zemin seviyesinden<br />
1,5 metrelik mesafede, üzerinin yanmayan<br />
bir malzeme ile kaplanması gereklidir.<br />
9 - Yönetmelikte doğrudan mantolama<br />
ile ilgili hükümler varken, ‘Mantolama Yönetmeliğe<br />
aykırıdır’ iddiasını, iyi niyetli ve<br />
hakkaniyetli bir yaklaşım olarak görmüyoruz.<br />
10 - Konut ve işyerlerindeki enerji tüketimini<br />
önemli ölçüde azaltmanın ve her<br />
mevsim konforlu yaşamanın yolu, binalarımıza<br />
ısı yalıtımı yaptırmaktan geçiyor.<br />
Belgeli ustalar tarafından, doğru yalıtım<br />
ürünleri ile mevzuatlara uygun yapılan<br />
mantolama uygulamaları tüketiciler tarafından<br />
güvenle tercih edilebilir.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 17
Gyoder Gösterge ‘Türkiye Gayrimenkul Sektörü 2017-3. Çeyrek Raporu’ yayınlandı<br />
Teşvikler gayrimenkul sektörünü<br />
hareketlendirdi<br />
Aktüel<br />
GYODER’in, Türk Ekonomi Bankası (TEB) katkılarıyla hazırladığı raporda; 2017 yılı 3.<br />
Çeyrekte, 2. Çeyreğe göre %14,5, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %10 oranında bir<br />
büyüme yakalandığı belirtildi. Raporda ayrıca, 2017 ilk yarıyılında görülen yeni konut satışlarındaki<br />
yavaşlamanın 3. Çeyrekle birlikte tekrar pozitif bir seyir izlediğine dikkat çekildi.<br />
GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul<br />
Yatırım Ortaklığı Derneği), dünya ve Türkiye<br />
ekonomisinden, temel makroekonomik<br />
göstergelere, sektör içi üretim rakamlarından,<br />
çeşitli istatistiklere kadar önemli<br />
bilgiler aktaran ‘GYODER Gösterge’ ile<br />
gayrimenkul sektörüne ışık tutmaya devam<br />
ediyor. 2017 yılında da Türk Ekonomi<br />
Bankası (TEB) katkılarıyla hazırlanan<br />
GYODER Gösterge, tasarımında ve içeriğinde<br />
gerçekleştirilen revizyonlar sonucu<br />
yepyeni bir kimlikle yayınlanıyor. Temel<br />
ekonomik verilerin yanı sıra konut, krediler,<br />
AVM, ofis, lojistik, turizm ve GYO gibi<br />
gayrimenkulün tüm alt segmentlerini kapsayan<br />
raporda, Prof. Dr. Emre Alkin’in de<br />
değerlendirmeleri yer alıyor. Rapor, aynı<br />
zamanda GYODER Gösterge’nin yenilenen<br />
web sitesi ile dijital ortama taşınıyor.<br />
Türkiye gayrimenkul sektörünün dinamiklerinin<br />
incelendiği GYODER Gösterge<br />
2017-3. Çeyrek Raporu’nda; ilk kez satılan<br />
konutlarda 2. Çeyreğe kıyasla yüzde<br />
20’lik bir artış görülürken, ikinci el satışlarda<br />
yaşanan daralmanın yüzde 1,4 seviyesinde<br />
gerçekleştiği vurgulandı. 2017<br />
ilk yarıyılında görülen yeni konut satışlarındaki<br />
yavaşlamanın 3. Çeyrek ile birlikte<br />
tekrar pozitif bir seyir izlediği ancak bu seyirde<br />
ağırlıklı olarak tapu harç indiriminden<br />
yararlanmak üzere yapılan satışların<br />
etkili olduğu ifade edildi. Raporda, gayrimenkul<br />
sektörü ile ilgili gelişmeler, şu bilgi<br />
ve değerlendirmelerle aktarıldı:<br />
Konutlarda fiyat artışı yavaşladı<br />
Geçtiğimiz yıl toplam konut stokuna 752<br />
bin 868 yeni konut eklendi. Yüzölçümü<br />
bazında; yapı ruhsatı adeti önceki yılın<br />
aynı dönemine göre %50,8 artarken, yapı<br />
kullanma izin belgesi adeti %2,9 azaldı.<br />
Daire sayılarına göre yapı ruhsatı miktarı<br />
önceki yılın aynı dönemine göre %55,4,<br />
yapı izin belgesi miktarı ise %0,9 oranında<br />
artış gösterdi. Yeni konut üretimi<br />
ve tamamlanan konutların arzı devam<br />
ederken, TCMB verilerine göre 2017 yılı<br />
2. Çeyreği ile birlikte konut fiyat endeks<br />
artışının yavaşlama trendine geçtiği, 3.<br />
Çeyrekte de bu durumun artarak devam<br />
ettiği görüldü. Nisan ayında yüzde 13,13<br />
olan konut fiyat endeksi yıllık artışı Ağustos<br />
ayında yüzde 11,31’e kadar geriledi.<br />
Başka bir deyişle, konut fiyatlarındaki artış<br />
yavaşladı.<br />
Konut kredisi faizleri yükseldi<br />
Kullanılan yeni konut kredisi miktarı 2017<br />
yılının ikinci çeyreğinde, bir önceki yılın<br />
aynı dönemine göre yüzde 33 artarak,<br />
17,8 milyar TL’ye ulaştı. Bu oran 2016<br />
son çeyreğinde ise yüzde 87 olarak en<br />
yüksek seviyesini görmüştü. Ortalama<br />
kredi tutarı ise 2017’nın ikinci çeyreğinde<br />
bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde<br />
18,7 artarak 142 bin TL oldu. Konut kredisi<br />
faiz oranlarındaki düşüş 2016’nın ikinci<br />
çeyreğinden bu yana devam ederken, bu<br />
yılın ikinci çeyreğinden itibaren faizlerde<br />
yükselme görüldü. Eylül 2017 itibarıyla<br />
konut kredilerinde aylık faiz oranı yüzde<br />
1,01, bileşik faiz oranı ise yüzde 12,88<br />
seviyesinde gerçekleşti.<br />
Konut kredilerinin payı<br />
%38,2 arttı<br />
Bankalardaki kredi mevduat rasyosunun<br />
bozulması nedeniyle artan kaynak maliyeti<br />
konut kredileri faiz oranları üzerinde<br />
baskı yarattı. Kamu bankalarının konut<br />
kredileri içerisindeki payı 2016 yılı ikinci<br />
çeyreğinde yüzde 33 olup 2017 ikinci<br />
çeyreğinde yüzde 41’e yükseldi. 2017<br />
Eylül ayı itibarıyla konut kredilerinde aylık<br />
faiz oranı yüzde 1,01, yıllık bileşik faiz<br />
ise yüzde 12,88 seviyesinde gerçekleşti.<br />
Toplam konut kredisi hacmi ise 2017 yılı<br />
ikinci çeyrek itibarıyla 180 milyar TL’yi<br />
aştı. Konut kredilerinin bireysel krediler<br />
içindeki payı hem bir önceki yılın aynı dönemine<br />
göre hem de bir önceki çeyreğe<br />
göre artarak yüzde 38,2 oldu. Takipteki<br />
konut kredileri, hem miktar hem de toplam<br />
konut kredileri içindeki oran olarak<br />
2017 ilk çeyreğine göre azalma gösterdi.<br />
Tüketicinin tercihi senet oldu<br />
Markalı konut projelerinden konut satın<br />
alan tüketiciler, 2017 yılı 3. Çeyrekte peşinat,<br />
senet ve banka kredisi kullanımı seçeneklerinden<br />
en fazla senet kullanımını<br />
tercih etti. 2017 yılı son çeyrek dönemde<br />
stok erime hızı yüzde 3,2 oranında gerçekleşti<br />
ve markalı konut projelerinde<br />
yapılan satışların yüzde 4,5’lik oranı ise<br />
yabancı yatırımcılara yapıldı.<br />
Yabancıya konut satışında<br />
teşviklerin etkisi hissedildi<br />
Yabancıya konut satışları 2. çeyreğe göre<br />
yaklaşık yüzde 6, 2016 yılının aynı dönemine<br />
göre yaklaşık yüzde 47 artış ile 5 bin<br />
646 adet seviyesinde gerçekleşti. 3. çeyrekte,<br />
Suudi Arabistan ve Irak vatandaşlarına<br />
yapılan konut satışlarının yabancıya<br />
konut satışlarındaki payı yaklaşık yüzde<br />
31 olarak gerçekleşti. Yabancıya konut<br />
satışlarında uygulanan vergi muafiyeti<br />
ve vatandaşlık izni gibi teşviklerin etkisi<br />
hissedildi. 2017’nin ilk 9 ayında, yabancıların<br />
gayrimenkul yatırımlarında en çok<br />
tercih ettiği il İstanbul oldu. İstanbul aynı<br />
döneme göre yüzde 25’lik bir artış gösterdi.<br />
Yabancıların 2016 ve 2017’nin ilk 9<br />
ayında tüm gayrimenkul çeşitleri bazında<br />
Türkiye’de yaptıkları yatırımlar; alan bazında<br />
aynı döneme göre yüzde 6,3 artış,<br />
işlem sayısı bazında ise yüzde 10,3 artış<br />
gösterdi. 2017’nin ilk 9 ayında, bir önceki<br />
yılın aynı dönemine göre Almanya vatandaşları<br />
tarafından yapılan gayrimenkul<br />
yatırımlarında; alan bazında yüzde 67,<br />
kişi sayısı olarak ise yüzde 16 oranında<br />
artış yaşandı.<br />
Kaynak maliyetindeki artış, konut<br />
kredi faiz oranlarını baskılıyor<br />
Ülkemizde mevcut duruma bakıldığında,<br />
konut fiyatlarının yüksek olması ailelerin<br />
konut satın alımında belli bir oranda banka<br />
kredisi kullandığı gerçeğini gösteriyor.<br />
Konut fiyatlarının kişilerin gelirleriyle karşılaştırıldığında<br />
çok yüksek olduğu, konut<br />
kredilerinin düşük maliyetli ve uzun vadeli<br />
olarak verilebilmesi durumunda, kişilerin<br />
bunları geriye ödeyebilmelerinin mümkün<br />
olduğu gerçeği gözlemleniyor. Konut kredisi<br />
faiz oranları <strong>Ocak</strong>-Eylül döneminde<br />
ortalama aylık yüzde 0,98’idi; ancak özellikle<br />
son 3 ayda yüzde 1’i aşan oranlar<br />
gözlemleniyor. Artan kredi maliyetlerinin<br />
göreli olarak talebi azaltması bekleniyor.<br />
18<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
AGT’den yeni yılda<br />
yeni ürünler<br />
Dünyanın modasını sizlerle buluşturan, Türkiye’nin önde gelen<br />
mobilya bileşenleri markası AGT, yeni yılda yeni<br />
ürünleriyle yaşam alanlarınıza büyüleyici bir<br />
güzellik katacak. Doğadan ilham alan renklerin<br />
ve dokuların kullanıldığı AGT’nin yeni parke<br />
serileri; Bella, Natura Slim & Large ve Legno<br />
Lamine ahşabın doğallığını mekanlarınıza<br />
taşıyacak. Yepyeni Panel renkleriyle ise farklı zevklere hitap<br />
edecek.<br />
Türkiye’nin önde gelen mobilya bileşenleri<br />
markası AGT, <strong>2018</strong>’e yepyeni ürünleriyle<br />
merhaba diyecek. AGT, doğadan<br />
ilham aldığı renkleriyle, leke tutmayan,<br />
kolay temizlenen parkeleriyle ve yeni panel<br />
renk seçenekleriyle önümüzdeki yıla<br />
damgasını vuracak.<br />
Özgün tasarımlarıyla modanın öncüsü<br />
AGT’nin yeni parke serilerinden Bella; 8<br />
mm kalınlığı, doğadan ilham alan renkleriyle<br />
yaşam alanlarınızdaki mutluluğa<br />
eşlik ediyor. Dar ve geniş ölçüleri bulunan<br />
Natura Slim & Large Serisi, gerçek ağaç<br />
hissi veren, senkronize yüzey dokusu, 8<br />
mm kalınlığı ile yaşam alanlarına doğanın<br />
huzurunu getiriyor. Natura Slim & Large<br />
Serilerinin parke tasarımlarının aynı olması<br />
sebebiyle birlikte de kullanılabiliyor.<br />
14 mm kalınlığı ile fark yaratan Legno Lamine<br />
Serisi ise dünya ormanlarından izler<br />
taşıyor. AGT parkeler, patentli klik sistemi<br />
sayesinde çok kolay uygulanıyor, zamanla<br />
açılma yapmıyor ve zamandan tasarruf<br />
sağlıyor. Aynı zamanda ısıya ve aşınmaya<br />
dayanıklı, üstün sızdırmazlık özelliği<br />
olan AGT Parkeler, uzun yıllar boyunca<br />
kullanım kolaylığı sağlıyor.<br />
Ahşabı teknoloji ve tasarımla buluşturan<br />
AGT yeni parkelerinin<br />
yanı sıra,<br />
panel kartelasına<br />
yeni eklediği;<br />
metalik renk ve<br />
dokular taş hissini veren uygulamalar ile<br />
yaşam alanlarınızın atmosferini değiştiriyor.<br />
Yüksek leke dayanımı sayesinde kolay<br />
temizlenebilen, üstün yüzey kalitesine<br />
sahip AGT Panel ile mekanlar artık daha<br />
ferah.<br />
AGT’nin yeni parke serileri ve panel renkleri<br />
<strong>2018</strong>’in ilk haftalarında satış noktalarında<br />
yerlerini alacak.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 19
PERI DUO<br />
Tek bir sistem ile<br />
perde, kolon ve döşeme imalatı<br />
DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa<br />
sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme<br />
yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir<br />
sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,<br />
perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.<br />
Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu<br />
DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen<br />
ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma<br />
kapasitesine sahiptir.<br />
<strong>Malzeme</strong> yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde<br />
tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.<br />
DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici<br />
alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça<br />
kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye<br />
sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde<br />
çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem<br />
elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği<br />
arttırır.<br />
DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.<br />
Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini<br />
de en aza indirir.<br />
Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir<br />
olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için<br />
kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi<br />
malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde<br />
tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı<br />
azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.<br />
DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin<br />
bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi<br />
ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme<br />
alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli<br />
derecede azalır.<br />
Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım<br />
Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı<br />
iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.<br />
DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.<br />
Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller<br />
için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,<br />
günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş<br />
kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde<br />
keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma<br />
indirir.<br />
Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli<br />
vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da<br />
azaltılabilir.<br />
DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının<br />
çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.<br />
DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,<br />
hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek<br />
monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya<br />
getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı
ir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay<br />
istiflenebilmelerine olanak tanır.<br />
Bağlantı elemanları;<br />
, Panelleri birbirine bağlamak için,<br />
, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,<br />
, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,<br />
kullanılır.<br />
DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme<br />
imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının<br />
monte edildiği yer olarak görev yapar.<br />
DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,<br />
kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.<br />
Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine<br />
bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa<br />
doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm<br />
sunar.<br />
Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı<br />
DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey<br />
elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay<br />
bir şekilde değiştirilmesidir.<br />
DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden<br />
yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım<br />
ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.<br />
Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir<br />
edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.<br />
Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar<br />
DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda<br />
gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.<br />
Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer<br />
Strip Kolon imalatı için kullanılır.<br />
2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.<br />
Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.<br />
Köşe bağlayıcısı kolayca panele<br />
takılır ve sonra çok amaçlı<br />
panele DUO köşe saplaması ile<br />
bağlanır ve güvenli hale gelir.<br />
DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum<br />
DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı<br />
olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren<br />
diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu<br />
bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde<br />
görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu<br />
oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan<br />
bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.
GC Group İç ve Dış Tic.Ltd.Şti– 3.Havalimanı Kar Küreme Binası<br />
Havalimanı destek binalarında da<br />
PERİ imzası…<br />
Hazırlayan : İnş. Müh.Tolga APAYDIN<br />
PERI KALIP VE İSKELELERİ<br />
Yeri<br />
: ARNAVUTKÖY/İSTANBUL<br />
İş Veren<br />
: İGA HAVALİMANLARI İNŞ.ADİ ORT.<br />
Yüklenici Firma : GC GROUP İÇ VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ<br />
Proje Müdürü : Ömer Türker<br />
Kaba İnşaat Süresi : 12 ay<br />
PROJEDE KULLANILAN PERI<br />
KALIP SİSTEMLERİ<br />
Döşeme Kalıpları:<br />
3.Havalimanı destek binaları ihalesi kapsamında<br />
GC GROUP İÇ VE DIŞ TİC.LTD.<br />
ŞTİ firmasının yapımını üstlendiği bakım<br />
merkezi, kar küreme binası, katı atık binası,<br />
meteoroloji binası, trafo binası, idari<br />
bina ve köpek barınağı gibi pek çok farklı<br />
yapıyı aynı solukta imal edebilmek adına,<br />
şantiye ekibi ile birlikte kalıp dizaynları ve<br />
devir planları hassasiyetle oluşturulmuş<br />
ve şantiye sevkiyat programına paralel<br />
sevkiyatlar gerçekleştirilmiştir.<br />
Projenin zorlu yanlarının belki de en başında<br />
geleninin; çok sayıda farklı binanın<br />
aynı anda başlayan imalatlarındaki kalıp<br />
22<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Çözüm Ortağı<br />
Proje ile ilgili genel bilgiler:<br />
Katı Atık Ayrıştırma Tesisi, Kaba işleri,<br />
İnce işleri, alt yapı işleri ve çelik işleri<br />
olarak ayrışmış birim fiyatlı anahtar<br />
teslim projedir.<br />
İşin Süresi: 7 Ay<br />
Detaylı Tanımı: Katı Atık Ayrıştırma<br />
tesisi 3 Binadan (Merkez Bina, Ofis<br />
Binası ve Trafo Binası) oluşmaktadır.<br />
Toplamda 4.000 m² kapalı alanı olan<br />
ve döşeme yüksekliği yaklaşık 10<br />
metre olan inşaat alanımız bulunmaktadır.<br />
Avrupanın en büyük katı atık ayrıştırma<br />
tesisi olup, 3. Havalimanında<br />
yüksek döşemesi bulunan nadir binalardandır.<br />
İş Durumu: 15.03.2017 tarihi itibariyle<br />
başladı ve 15.07.2017 itibariyle<br />
tamamlanmıştır.<br />
Bakım Merkezleri Bölgesi<br />
Köpek Barınağı<br />
Meteoroloji Binası<br />
Kar Temizleme Merkezi<br />
Bakım Merkezi<br />
Proje Tanımı: Bakım Bölgesi, Kaba işleri<br />
birim fiyatlı anahtar teslim projedir.<br />
İşin Süresi: 4 Ay<br />
Detaylı Tanımı: Bakım Bölgesi 4<br />
Binadan oluşmaktadır. Toplamda<br />
17.000 m² kapalı alanı olan inşaat<br />
alanımız bulunmaktadır. Avrupanın en<br />
büyük bakım tesisleridir. Döşeme yükseliği<br />
yaklaşık 8 ila 12 metre arasında<br />
değişkenlik göstermektedir. Bakım<br />
Bölgesi 3. Havalimanında yüksek döşemeli<br />
ve uzun kolonlu binalardandır.<br />
Meteoroloji Merkezi havalimanı ATC<br />
kulesiyle koordineli olarak çalışmakta<br />
ve kule yüksekliği yaklaşık 24 metreyi<br />
bulmaktadır.<br />
İş Durumu: 15.06.2017 tarihi itibariyle<br />
başladı.<br />
sirkülasyon detaylarının doğru bir şekilde<br />
planlanması olduğundan, sıkışık imalat<br />
takviminde bu planlama ve sevkiyatlar<br />
şantiye ekibi ile koordineli olarak oluşturulmuş<br />
ve uygulanmıştır.<br />
Döşeme kalıplarında PD8 İskele sistemi,<br />
GT24 kafes kiriş mahyalar ve VT20 ahşap<br />
kiriş ızgaralar kullanılmıştır.4,5mm<br />
et kalınlığında Ø60,3mm çapında, sıcak<br />
daldırma galvanizli borulardan imal edilen<br />
PD8 iskele sisteminin ve ana taşıyıcı<br />
mahya olarak kullanılan GT24 kafes<br />
kirişlerin yüksek taşıma gücü kapasitesi<br />
sayesinde, daha az sayıda yük kulesi kullanılmış<br />
ve bu sayede iskele kurulum, devir<br />
işçilik ve sürelerinde ciddi tasarruflar<br />
sağlanmıştır.<br />
Yüksek tabliyelerde uygulanan; yük kulelerinin<br />
zeminde oluşturulup vinç yardımı<br />
ile nihai kurulum noktasına taşınması<br />
uygulaması ile iş güvenliği ve devir hızı<br />
açısından geleneksel sistemlerin kullanıldığı<br />
benzer uygulamaların çok ötesine<br />
geçilmiştir.<br />
Döşeme kalıbı kurulum aşamasındaki bir<br />
diğer dikkat edilmesi gereken husus ise<br />
kalıp kenar korkuluk ve bariyerlerinin,<br />
çalışanları düşme tehlikelerine karşı koruyabilmesidir.<br />
Bunun için uygulanacak<br />
yaşam halatlarının yanı sıra PERI’nin<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 23
PROJEDE KULLANILAN KALIP SİSTEMLERİ:<br />
DÖŞEME KALIBI<br />
PD8 YÜK İSKELESİ<br />
KATI ATIK BERTARAF BİNASI : 2.000m2<br />
BAKIM MERKEZİ : 3.000m2<br />
KAR KÜREME BİNASI 2.500m2<br />
METEOROLOJİ BİNASI : 250m2<br />
TRAFO BİNASI<br />
: 650m2<br />
KÖPEK BARINAĞI<br />
: 800m2<br />
TOPLAM<br />
A = 9.200m2 hmax= 12,25m<br />
PERDE KALIBI<br />
KOLON KALIBI<br />
TRIO SİSTEM PERDE KALIBI<br />
A = 390m2 H=6,60m<br />
TRIO SİSTEM KOLON KALIBI<br />
8 SET 105X105cm H=10,50m<br />
VARIO GT24 SİSTEM KOLON KALIBI<br />
5 SET 100X100cm H=9,00m<br />
TIRMANIR KONSOLLAR<br />
CB160 SİSTEM TIRMANIR PLATFORMLAR<br />
GÜVENLİK EKİPMANLARI<br />
MERDİVEN MODÜLÜ<br />
PERI UP MODÜLER İSKELE SİSTEMİ<br />
150X300cm H=12,30m<br />
KOLON KALIPLARI İÇİN EMNİYET KAFESLİ MERDİVEN MODÜLÜ<br />
DÖŞEME KALIBI İÇİN PROKIT KENAR BARİYERLERİ<br />
24<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Çözüm Ortağı<br />
PROJE MÜDÜRÜ SN.ÖMER TÜRKER YORUMU:<br />
PERI ile daha önceden 3. Boğaz Köprüsü’nde de çalışma<br />
imkanımız olmuştu. GC GROUP firmasıyla 3. Havalimanı’nda<br />
PERI ile gerek getirdiği çözümler, gerek mobilizasyon<br />
ve mali açıdan bizlere destekleri her daim önümüzü<br />
açacak biçimde oldu. 3. Havalimanı’ndaki Projemizde PE-<br />
RI’nin kurulumu ve sökümü kolay olan yüksek kolon kalıpları<br />
ve döşeme iskele sistemlerini başarıyla uyguladık. Bir<br />
projede gerekli olan 2 etkenden birisi malzeme ve diğeri<br />
ise işçiliktir. PERI ekipmanları, sistemleri ve malzemeleri<br />
o kadar yaygın kullanılmakta ki, ekiplerimiz herhangi bir<br />
süpervizör desteğine ihtiyaç duymamış olup, gerekli tüm<br />
kurulumları daha önceden birçok projede gerçekleştirdiğinden<br />
dolayı 3. Havalimanı’ndaki projelerimizin de imalatlarını<br />
ivedilikle tamamlamıştır. Mobilizasyon, projelendirme,<br />
sevkiyat ve diğer ihtiyacımız olan tüm konularda PERI’nin<br />
özverili çalışmasını her daim hissettiğimizi belirtmek ister<br />
ve PERI’ye teşekkürlerimizi iletiriz.<br />
geliştirdiği PROKIT sistem koruma bariyerleri<br />
ana taşıyıcı mahya kafes kiriş<br />
GT24’ler ve/veya tali taşıyıcı ahşap kiriş<br />
VT20’lere takılabilen tek tip korkuluk tutacaklarına<br />
uygulanan, hem malzeme hem<br />
de personeli düşmelere karşı koruyabilen<br />
kenar bariyer sistemi de önemli bir güvenlik<br />
açığını kapatmış bulunmaktadır.<br />
Kolon Kalıpları :<br />
Katı atık bertaraf merkezi binasında bulunan<br />
guseli kolonlar için VARIO GT24<br />
sistem kolon kalıbının esnek kurulum ve<br />
boyutlandırılabilme imkanlarından faydalanarak,<br />
9m yüksekliğinde guseli kolonlar<br />
guse betonları da beraber tek seferde dökülebilecek<br />
şekilde imal edilmiştir.<br />
Diğer ölçülerdeki düz kolonların imalatında<br />
ise TRIO oversize kolon kalıbı kullanılmıştır.Trio<br />
kolon kalıbı ile 20x20cm den<br />
105x105cm ebatlarına kadar her türlü<br />
kolonu tie-rod ihtiyacı olmadan dökülebilmektedir.<br />
Hızlı devir edilebilme özelliği<br />
sayesinde 10m yüksekliğinde TRIO kolon<br />
kalıpları günlük döküm yapılarak projede<br />
yüksek imalat hızlarına ulaşılmıştır.<br />
Tüm kolon kalıplarının betonlama platformlarına<br />
erişim için arka kafesli merdiven<br />
modülleri monte edilmiş ve kalıplar<br />
ile merdivenlerin de devri sağlanmıştır.<br />
Merdiven Modülü :<br />
Döşeme kalıbına erişim noktasında da<br />
güvenlik ve verimliliği ön planda tutan<br />
GC GROUP, PERI UP sistemin bir başka<br />
uygulama alanı olan merdiven modülünden<br />
de saha çalışanlarının kullanımına<br />
sunmuş, kalıp imalatı için döşeme üzerine<br />
erişimi güvenlikten taviz vermeden en<br />
uygun sistem ile çözmüştür.<br />
PERI İle Başarılı İnşaatlar…….. !<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 25
Yeni İstanbul Swissotel<br />
Doka Otomatik Tırmanır Kalıp Sistemi<br />
ile yükseliyor<br />
İstanbul Esenyurt’ta içinde AVM ve rezidans da bulunan Kozapark Projesi’nin en dikkat<br />
çekici yapısı Swissotel. İstanbul’un en yüksek binaları arasına girecek olan otel projesi,<br />
Doka otomatik tırmanır kalıp sistemi SCP ile yükseliyor. Swissotel, yeni oteli ile 213<br />
metreye kadar yükselerek dikkatleri üzerine çekmeye hazırlanıyor.<br />
Yüksek yapılarda en güvenli ve en hızlı<br />
çözümler sunan Doka, değişik geometrisi<br />
ve yüksekliği ile fark yaratacak olan<br />
yeni Swissotel için de tercih sebebi oldu.<br />
<strong>2018</strong>’in sonlarında tamamlanması planlanan<br />
yapının bu kadar hızlı ve maksimum<br />
güvenlikle ilerlemesi ise 150 yıllık tecrübeye<br />
sahip Doka kalıp iskele sistemleri<br />
mümkün olacak.<br />
Otomatik Tırmanır Kalıp sistemi ile<br />
6 günde 1 kat<br />
Yatırımcı firma Garanti Koza, bu özel yapının<br />
inşası için Doka SCP Otomatik Tırmanır<br />
Kalıp Sistemini tercih ediyor. Yüksek<br />
binaların çekirdeği için kullanılan bu modüler<br />
kalıp sistemi ile perde kalıbı ve çalışma<br />
platformu az sayıda güçlü hidrolik silindir<br />
sayesinde bir defada kaldırılarak bir sonraki<br />
döküm katına taşınıyor. SCP Otomatik<br />
Tırmanır Kalıp Sistemi ile binanın çekirdek<br />
kısmı katlardan önde gider ve bu sistem<br />
sayesinde döşeme ve perdeler tek seferde<br />
dökülebilir. Etrafı muhafaza edilmiş büyük<br />
çalışma alanı sayesinde güvenli ve hava<br />
koşullarından korunmuş bir çalışma ortamı<br />
sağlar. Platform tırmanırken malzeme<br />
konteyneri ve beton dağıtıcının da dahil<br />
26<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Çözüm Ortağı<br />
olduğu ağır yükler kaldırabildiği için vinç<br />
kapasitesinden tasarruf elde edilir.<br />
SCP Otomatik Tırmanır Kalıp Sistemi’nin<br />
yanı sıra projede tercih edilen bir diğer sistem<br />
de Xclimb 60 Koruma Perdesi. Yüksek<br />
binalarda tercih edilen Xclimb 60 Koruma<br />
Perdesi, bu projede de binanın eğimli geometrisine<br />
uyum sağlayan ve proje lokasyonundaki<br />
şiddetli rüzgâra meydan okuyan<br />
yapısı sayesinde her koşulda güvenliği<br />
sağlamaya devam ediyor.<br />
Dokadek 30 ile 1 günde 1000 m2<br />
Projenin hızına hız katan bir diğer sistem<br />
ise Dokadek 30’dur. 2 farklı boyuta sahip<br />
olan döşeme kalıbı Dokadek 30 sayesinde<br />
1000 m2’lik döşeme normal uygulamalara<br />
göre 2 kat daha hızlı gerçekleşerek<br />
yalnızca 1 günde tamamlanabiliyor. Swissotel<br />
projesi için tedarik edilen 2.350 m2<br />
Dokadek 30 ile döşeme dökümleri rakipsiz<br />
bir hızla gerçekleşiyor. Ayrıca sistemin bir<br />
parçası olan 10 yıllık ömre sahip ve taşıma<br />
kapasitesi 3 ton olan Eurex 30 dikmeler<br />
sayesinde hızlı ve güvenli kurulum sağlanabiliyor.<br />
Hafif ve ekonomik Frami Xlife<br />
Kolon ve perde kalıpları içinse hafif ve elle<br />
taşınabilen Kolon ve Perde Kalıp Sistemi<br />
Frami Xlife tercih edilen projede rüzgâr ve<br />
benzeri sebepler ile vincin çalışmadığı durumlarda<br />
kolay montajlı kalıplar büyük bir<br />
avantaj sağlıyor. Sistem ön montaj gerektirmeden<br />
şantiyeye indirildiği gibi kullanılabiliyor<br />
ve aynı şekilde söküm işlemi de çok<br />
hızlı ve kolayca gerçekleştirilebiliyor. Bir<br />
yandan zamandan tasarruf sağlarken aynı<br />
zamanda diğer yöntemlere kıyasla Frami<br />
Xlife Perde ve Kolon Kalıp Sistemi işçilik<br />
masraflarını da %50 oranında azaltıyor.<br />
Veriler ve Rakamlar<br />
Proje adı: Swissotel<br />
Bulunduğu yer: İstanbul<br />
Yatırımcı firma: Garanti Koza<br />
İnşaat Başlangıcı: Mart 2017<br />
Tamamlanma tarihi: <strong>2018</strong><br />
Bina yüksekliği: 213 m / 47 kat<br />
Kullanılan sistemler:<br />
- Otomatik Tırmanır Kalıp SCP<br />
- Xclimb 60 Koruma Perdesi<br />
- Geniş yüzeyli kalıp sistemi Top 50<br />
- Dokadek 30 Döşeme Kalıbı<br />
- Perde ve Kolon Kalıbı Frami Xlife<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 27
Çözüm Ortağı<br />
Kayseri Mobilyakent’te<br />
Isıdem Yalıtım ürünleri<br />
kullanıldı<br />
Kayseri’de mobilya üretimini ve satış ofislerini bir araya<br />
getirecek Kayseri Mobilyakent projesinde ISIDEM Yalıtım<br />
ürünleri tercih edildi.<br />
Esnaf ve Sanatkârlar Değişim, Dönüşüm<br />
ve Destek (3D) Strateji Belgesi ve Eylem<br />
Planı (ESDEP) kapsamında inşasına<br />
başlanan Kayseri Mobilyakent’in ısıtma-soğutma-havalandırma<br />
sistemlerinde<br />
ISIDEM Yalıtım’ın LEED sertifikalı tesislerinde<br />
ürettiği Coolflex elastomerik kauçuk<br />
köpüğü ve Flexiduct esnek hava kanalı<br />
ürünleri kullanıldı.<br />
3 ayaktan oluşan Mobilyakent projesi<br />
Kayseri Şeker Fabrikası’nın arkası ile<br />
Kuzey Çevreyolu arasında kalan 1 milyon<br />
350 bin metrekare arazide hayata<br />
geçiriliyor. 114 milyon 938 bin TL ihale<br />
bedeli bulunan Projenin 1. ayağında kent<br />
merkezindeki Doğu Sanayi, Eski Sanayi<br />
ve Ağaç İşleri Sanayi Sitesi’ndeki mobilya<br />
üreticileri için 200 metrekare ile 1000<br />
metrekare büyüklükteki 700 işyeri yapılıyor.<br />
Sektörün en yüksek su buharı<br />
difüzyon direnç katsayısı<br />
Coolflex’te<br />
Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü Yüksek<br />
Su Buharı Difüzyon Direnci Katsayısı<br />
ile korozyon riskini minimuma indirmek<br />
adına μ ≥ 10.000 değeri ile üretiliyor.<br />
Bu değer şu ana kadar TSE tarafından<br />
tescillenmiş ürünler arasında sektörün<br />
en yüksek su buharı difüzyon direnç katsayısı<br />
olma özelliği taşıyor. Kapalı gözenekli<br />
ve homojen dağılımlı hücre yapısı<br />
sayesinde uygulandığı tesisatlarda maksimum<br />
termal performans ve yoğuşma<br />
kontrolü sağlayan Coolflex ürünleri, TS<br />
EN 13501-1 yangın yönetmeliğine göre<br />
levhalarda B,s3-d0, borularda BL,s2-d0<br />
yangın performansıyla uluslararası standartlara<br />
uygunluğuyla öne çıkıyor.<br />
Isıdem Yalıtım<br />
Dubai Big 5 Fuarı’nda<br />
ürünlerini sergiledi<br />
ISIDEM Yalıtım, 26 – 29 Kasım tarihleri<br />
arasında Dubai’de düzenlenen ve<br />
inşaat sektörünün önde gelen temsilcilerinin<br />
katıldığı The Big 5 Show 2017<br />
Uluslararası <strong>Yapı</strong> Fuarı'nda yenilikçi<br />
ürünlerini sergiledi.<br />
İnşaat sektörü açısından önemli ve<br />
stratejik bir tüketim merkezi olan Körfez'in<br />
en önemli yapı fuarlarından<br />
The Big 5 Show 2017’ye 60 ülkeden<br />
2.500’den fazla<br />
firma katıldı. ISI-<br />
DEM Yalıtım’ın<br />
Coolflex elastomerik<br />
kauçuk köpüğü,<br />
Flexiduct<br />
esnek hava kanalı<br />
ve Duct Connect<br />
kanal bağlantı<br />
parçalarını sergilediği<br />
fuara 4 günde<br />
140 ülkeden<br />
yaklaşık 80.000<br />
ziyaretçi katıldı.<br />
Konuyla ilgili<br />
olarak ISIDEM<br />
Yalıtım Genel<br />
Müdürü Murat Murat Erenoğlu<br />
ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü<br />
Erenoğlu şunları<br />
belirtti: “5 kıtada,<br />
50’dan fazla ülkeye ihracat yapan ISI-<br />
DEM Yalıtım, sunduğu kaliteli ürünlerle<br />
sektörde lider markalardan biridir.<br />
Önemli ihracat potansiyeline sahip<br />
olan GCC ülkeleri pazarını yakından<br />
takip ederek, yeni ilişkiler kurduk. Yurt<br />
dışındaki fuarlar mevcut ihracat hedeflerini<br />
geliştirmede ve yeni pazarlara<br />
ulaşmada bizim için büyük önem taşıyor.<br />
Bölgenin en büyük fuarlarından<br />
olan bu fuarda da ürünlerimizi tanıtma,<br />
yeni iş olanakları yaratma ve mevcut<br />
satış noktalarımızla buluşma imkânı<br />
bulduğumuz için memnunuz.”<br />
28<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Basın Ekspres bölgesinin Prestijli Projesi<br />
‘Gül Proje Express’<br />
İntek Kalıp ve İskele Sistemleri<br />
ile yükseliyor<br />
Proje hakkında genel bilgi<br />
Projenin Adı:<br />
Gül Proje Express<br />
Ana Yüklenicisi:<br />
Gül Proje<br />
Projenin Yeri:<br />
İstanbul<br />
Gül Proje tarafından Basın Ekspres yolunda,<br />
yüksek yapı kalitesi ve estetik<br />
algıyla inşa edilen Gül Proje Express,<br />
İstanbul’da yaşayanların hayatını kolaylaştırmak<br />
için tasarlandı.<br />
Gül Proje Express İstanbul’un en önemli<br />
iki ulaşım aksı olan E-5 ile TEM otoyolunu<br />
birbirine bağlayan ve resmi rakamlara<br />
göre günde 1 milyon kişinin kullandığı<br />
Basın Ekspres yolunda, 3. Havalimanı ve<br />
3. Köprü bağlantı yolunun üstünde konumlanıyor.<br />
Gül Proje Express’in karşısında 1 milyon<br />
metrekare alanı, 35 meslek grubu ve 7<br />
bin işyerinin bulunduğu İstoç Ticaret Merkezi<br />
yer alıyor.<br />
29 katlı ve 19 katlı iki blok, 100.000 m²<br />
inşaat alanıyla, 658 rezidans, 31 cadde<br />
mağazasından oluşan proje İntek Kalıp<br />
ve İskele Sistemleri ile yükseliyor.<br />
Proje Kat Bilgileri:<br />
A blok:<br />
5 Bodrum Kat, 1 Zemin Kat, 29 Normal<br />
Kat<br />
B blok:<br />
5 Bodrum Kat, 1 Zemin Kat, 19 Normal<br />
Kat<br />
30<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Çözüm Ortağı<br />
Projede Kullanılan İntek Kalıp ve<br />
İskele Sistemleri:<br />
Perde kolon kalıplarında ‘’PANEMAX’’<br />
vinçle taşınan panel kalıp sistemi tercih<br />
edilmiştir. Kolon ve perdelerin dış cephedeki<br />
kısımları için 150 A Tırmanma sisteminin<br />
tırmanma konsolları kullanılarak<br />
güvenli bir çalışma platformu oluşturulmuştur.<br />
L= 25 metretül uzunluğunda h: 300 cm<br />
yüksekliğinde 1 takım bodrum perde kalıbı,<br />
1 takım şaft perde kalıbı, 10 takım<br />
100x140 kolon kalıbı verilmiştir. Bu kalıplar<br />
ile her iki blokta da bir kattaki perde-kolonlar<br />
iki seferde dökülebilmektedir. Farklı<br />
formlara çok kolayca adapte edilebilmesi<br />
PANEMAX sisteminin en önemli özelliklerinden<br />
biridir. PANEMAX panel kalıp<br />
sistemi, 80 kN/m² (düzgün yayılı yük) gibi<br />
yüksek bir beton basıncı dayanımı, ön<br />
montaj gerektirmeden şantiyeye geldiği<br />
ilk günden itibaren kullanıma hazır olması,<br />
özel forma sahip çelik kenar profilleri<br />
ve buna uygun bağlantı kilitleri vasıtası ile<br />
panellerin yan yana ve üst üste çok pratik<br />
bir şekilde birleştirilip sökülmesi, yine<br />
çelik kenar profillerin formu ve plywood<br />
ile birleşiminde uygulanan silikon detayı<br />
sayesinde plywoodun değiştirilmeden<br />
çok tekrar kullanılabilmesi gibi özellikleri<br />
ile mükemmel bir perde-kolon kalıbı sistemidir.<br />
Panemax panellerde, pazarda yer<br />
alan diğer Avrupalı ve yerli birçok markadan<br />
farklı olarak 18 mm değil 21 mm<br />
kalınlığında plywood kullanılmaktadır. Bu<br />
özellik, eşit beton basınçlarında daha düşük<br />
sehim anlamına gelmektedir.<br />
Gül Proje ‘’ İş Güvenliği ve Çalışan Sağlığı’’<br />
konularına büyük önem vermektedir.29<br />
katlı A blok için, maksimum iş güvenliği,<br />
verimlilik ve rüzgârdan korunmak<br />
amacı ile 2,5 katı kapatan ‘’RT sistemi<br />
Rüzgâr ve Koruma Perdeleri’’ kullanılmıştır.<br />
Rüzgar ve koruma perdeleri, özellikle<br />
çok katlı yapılarda iş güvenliğini, çalışma<br />
konforunu ve buna bağlı olarak verimliliği<br />
arttıran aynı zamanda çevredeki insanları<br />
da koruyan mükemmel bir güvenlik<br />
sistemidir. Çalışılan katlarda, binanın tüm<br />
cephesini kapatarak, çalışanların yüksekten<br />
ve hava koşullarından etkilenmeden<br />
çalışmasına olanak sağlayan bu sistem,<br />
binadan dışarıya herhangi bir malzemenin<br />
düşmesini engelleyerek çevredeki insanları<br />
da korur. Sistem kule vince ihtiyaç<br />
duymadan hidrolik ekipmanlar vasıtası ile<br />
yükseltilebildiği gibi istenen durumlarda<br />
kule vinçle de yükseltilebilir. Sistemin ilk<br />
kurum ve iş bitimindeki söküm aşamalarında<br />
kule vince ihtiyaç vardır.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 31
EMAAR SQUARE PROJESİ<br />
Yüksek teknoloji ürünü, güvenilir, çok<br />
yönlü, hızlı, güvenli ve ekonomik<br />
TMS Kalıp ve İskele Sistemleri<br />
dünyanın her yerinde<br />
44 yıldır Türk inşaat sektörünün güvenilir<br />
kalıp ve iskele sistemlerini 50’yi aşkın ülkeye<br />
ihracatı ile dünya inşaat sektöründe<br />
ileri teknoloji ürünleri ile hizmet vermeye<br />
devam ediyor.<br />
1973 yılında üretime başlayan TMS Kalıp<br />
ve İskele sistemlerinin geliştirdiği yüksek<br />
teknoloji ürünü “CLIMBEX” Hidrolik tırmanma<br />
sistemleri ve rüzgar perdeleri;<br />
Emaar Square , Ant <strong>Yapı</strong> Sky Towers,<br />
Samsung co Al Rajhi HQ, Azenco Azerbaycan,<br />
Ataşehir Mimar Sinan Camii,<br />
Baytur Arabistan, Marina Mix 011 Hotel<br />
& Residences, Frankfurt, Viyana projelerinde<br />
başarı ile kullanıldı ve kullanılmaya<br />
devam ediyor.<br />
bir ray tarafından yönlendirilir<br />
• 70 km/saat rüzgâr hızına kadar güvenli<br />
tırmanma sağlar<br />
• Bina geometrisine göre değişkenlik gösterebilen<br />
büyük platformlar mevcuttur.<br />
• 4.5 m yüksekliğe kadar döküm yapma<br />
imkânı sağlar<br />
• Tırmanma modülü perdeye yakalayıcı<br />
pabuç ve tırmanma taşıyıcı elemanlarıyla<br />
bağlıdır<br />
• Ray, alt kaldırma kafasına bağlıdır<br />
• Alt kaldırma kafası rayı hidrolik silindir<br />
yardımıyla yukarı iter<br />
• Üst kaldırma kafası rayı otomatik yakalar.<br />
Sistem bu operasyonu 15-20<br />
dakikada tamamlayarak yüksek bir hızla<br />
tırmanmayı tamamlar<br />
CLIMBEX Hidrolik Rüzgar Perdesi Sistemi<br />
:<br />
Yüksek binalarda, çalışanları rüzgara ve<br />
düşmeye karşı önleyici, çalışma alanlarında<br />
verimliliği artıran bir sistemdir.<br />
Emaar projesinde h:24 m yüksekliği ile bu<br />
alanda Türkiye’nin en yüksek rüzgar ve<br />
koruma perdesi başarı ile uygulanmıştır.<br />
CLIMBEX® HİDROLİK<br />
TIRMANMA SİSTEMİ<br />
CLIMBEX 100, CLIMBEX 60 ve CLIM-<br />
BEX 50 hidrolik tırmanır sistemleri :<br />
Yüksek yapıların hızla çoğaldığı ülkemizde,<br />
buna uygun yapı teknolojileri de hızla<br />
ilerlemekte. Sektörün öncü firması olan<br />
TMS Kalıp ve İskele Sistemleri, AR-GE<br />
çalışmalarına verdiği önemin karşılığını<br />
almakta gecikmemiştir. TMS’nin kendinden<br />
tırmanır Climbex sistemi, hidromekanik<br />
kumandalı kaldırma ekipmanına<br />
sahiptir. Hidromekanik elemanları sayesinde<br />
sistemin vince bağımlı olmaması<br />
en büyük avantajlarından biridir.<br />
Çalışma prensibi ve diğer önemli avantajları<br />
ise;<br />
• Sistem tırmanma sırasında binaya bağlı<br />
CITY GATE PROJESİ<br />
32<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Çözüm Ortağı<br />
TMS KATAR<br />
TMS’nin dünyaya açılmasının bir sonucu<br />
olan TMS Katar’ın temelleri 2015 yılında<br />
atılmış buradaki kalıp ve iskele stoku ile<br />
Goldline Metro Projesi, Al Thumama Stadyum<br />
Projesi, New Orbital Highway Phase<br />
3, Marina Mix 11 Otel & Rezidans Kulesi,<br />
Navayuga Underground Reservoir, Msheireb<br />
Phase 4 Projeleri ve başka bir çok proje<br />
ile Katar’da hizmet vermektedir.<br />
Ayrıca Katar ile sınırlı kalmayıp Ortadoğu<br />
ve Körfez ülkelerindeki, Günal-Mapa Dubai<br />
köprü, CCC Dubai Al Zahia City Center<br />
alışveriş ve başka projeler ile ülkemizin<br />
gururu olmaktadır.<br />
TMS Kalıp ve İskele sistemleri inşaat firmalarının<br />
her türlü ihtiyacına uygun en<br />
doğru sistemleri sunmakta güvenli ve kaliteli<br />
ürünleri ile bu firmaların güvenilir, hızlı<br />
ve daha ekonomik çalışmalar yapmalarına<br />
olanak sağlamaktadırlar.<br />
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de<br />
Kuzey Marmara Otoyolu, Emaar Projesi,<br />
3.Köprü Viyadükleri, 3.Havalimanı Projesi,<br />
İzmit Körfez Geçiş Projesi, Finans Kent<br />
Projesi, İzmit Hastane Projesi gibi bir çok<br />
alt yapı ve üst yapı projelerinde müşterilerinin<br />
çözüm ortağı olarak çalışmış ve çalışmaya<br />
devam etmektedir. Bu projelerde<br />
kullanılan, TMS Kalıp ve İskele sistemlerini<br />
şöyle sıralayabiliriz.<br />
Döşeme Kalıbı Sistemleri:<br />
-MKH sistem elemanları ile masa kalıbı,<br />
ağır yük iskelesi ve merdiven kulesi oluşturulabilmekte,<br />
en zor ihtiyaçlara en ideal<br />
çözümleri sunmaktadır.<br />
- SLABFLEX döşeme sistemi çok yönlü<br />
ve kullanışlı elemanlardan oluşmaktadır.<br />
Farklı projelerde döşeme planına kolayca<br />
uygulanabilmekte ayrıca değişen döşeme<br />
kalınlığına ve yüklere göre ayarlanabilmekte<br />
olup oldukça esnek bir sistedir.<br />
-KD 100 ile hemen her yükseklikte ve kalınlıkta<br />
döşeme taşıtılabilmektedir. KD 100<br />
kule dikmeler yüksek taşıma kapasiteleri<br />
ile son derece mukavemetli ve stabildir.<br />
-KUP’A İskele güçlü düğüm noktaları olan<br />
bir iskele sistemi; TMS KUP’A güçlü düğüm<br />
noktaları ve ihtiyaca göre sıklığı ayarlanabilir<br />
yatay bağlantı detayları ile gerek<br />
cephe iskelesi gerekse kalıp iskelesi olarak<br />
şantiyenizde güvenle kullanılabilecek<br />
çok yönlü örme iskele sistemidir.<br />
-KAM’A; Kalıp iskelesi veya cephe iskelesi<br />
olarak kullanabilen dikey ve yatay elemanlardan<br />
oluşmaktadır. Yatay elemanlar<br />
kama ile flaşa kilitlenerek hızlı ve güvenli<br />
montaj imkanı sağlayarak her türlü yapıya<br />
uyum sağlar.<br />
PERDE VE KOLON SISTEMLERİ<br />
- SIMPEX-SIMPEX R<br />
- VINC’I 80 PERDE VE KOLON KALIBI<br />
- VINC’I 70 PERDE VE KOLON KALIBI<br />
- HAND’I PERDE VE KOLON KALIBI<br />
- COMBI HAFİF PANO SİSTEMİ<br />
DUBAİ KÖPRÜ PROJESİ<br />
- GLOBAL HAFİF PANO SİSTEMİ<br />
ÇELİK YÜZEYLİ PANOLAR<br />
- ROUNDEX DAIRESEL PERDE:<br />
- CIREX - DAİRESEL KOLON KALIBI<br />
TIRMANMA ISKELE SİSTEMLERİ:<br />
- TRK 160‐240 TIRMANMA KONSOL-<br />
LARI<br />
- TRK 250 D BARAJ TİPİ TIRMANMA<br />
GRUBU<br />
TMS sadece ürünleri ile değil verdiği hizmetler<br />
ile de müşterilerinin daima yanındadır.<br />
Teklif aşamasında ekonomik çözümleri<br />
ile müşterilerine avantaj sağlar ihale<br />
aşamasında işin tamamlanmasına kadar<br />
iş programını aksatmayarak projenin en<br />
hesaplı şekilde tamamlanmasına katkıda<br />
bulunur. TMS bünyesinde bulundurduğu<br />
mühendisleri ve teknikerleri şantiye çalışanları<br />
aynı dili konuşarak, onlara dünyanın<br />
her tarafında edindiği tecrübesini aktarır<br />
ve işlerin verimli bir şekilde yapılmasına<br />
katkıda bulunurlar. TMS Kalıp ve İskele<br />
Sistemlerinin satışı ile beraber kiralama<br />
ve satılan malzemenin geri alınması konusunda<br />
da hizmet vermektedir. Bu sayede<br />
müşteriler kendileri için en uygun modeli<br />
seçebilirler. Satış sonu hizmetleri ve eğitimleri<br />
sayesinde kalıp ve iskele kullanımı<br />
verimli ve güvenli hale gelir.<br />
DOHA GOLDLINE METRO PROJESİ<br />
AL ZAHİA CİTY CENTER PROJESİ<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 33
Cebeci Residence Pendik Projesi<br />
Özler Kalıp ve İskele Sistemleri<br />
ile sona yaklaşıyor<br />
Türkiye’nin en prestijli gayrimenkul ödüllerinin dağıtıldığı Sing of the City Awards<br />
Yarışması’nda devam edenler kategorisinde 2014 yılının “En İyi Çok Katlı Konut Projesi”<br />
ödülünü alan Cebeci Residence, ÖZLER Kalıp sistemleri ile tamamladığı kaba yapı<br />
imalatlarından sonra dış cephe imalatlarında da ÖZLER’e ait Tam Güvenlikli İskele Sistemi<br />
olan Safetyscaff’ı tercih etmiştir.<br />
34<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Çözüm Ortağı<br />
Alparslan Atalar / Proje Müdürü<br />
Proje Müdürü Sn. Alparslan Atalar, projenin<br />
başlangıcından itibaren kullanılan<br />
ÖZLER markalı kalıp ve iskele sistemleri<br />
ile hızlı ve güvenli çözümler geliştirilerek<br />
projede sona yaklaştıklarını, bu konuda<br />
ÖZLER ile yapılan proje ortaklığından<br />
duyduğu memnuniyeti dile getirdi.<br />
Cebeci Group’ un yüksek vizyonuyla hayata<br />
geçirdiği, hem iç hem dış mimaride<br />
kullanılan yenilikçi tasarımlarla mükemmelliğin<br />
hayatın öznesi haline getirildiği bu<br />
projede kullanılan ÖZLER markalı ürünler<br />
hakkında kısaca bilgi veren Sn. Atalar<br />
konu hakkında;<br />
“Kolon ve perde imalatlarında hızlı kuruluma<br />
imkan veren, 80 kN/m2 lik yüksek<br />
beton basıncına dayanıklı ve güvenli bir<br />
sistemi olan ÖZLER markalı RAPIDO<br />
Panel Kalıp Sistemi tercih ederek projede<br />
ilerlediklerini, döşeme ve kiriş altlarında<br />
taşıyıcı iskele olarak yine kurulum ve uygulama<br />
kolaylığı olan ve projelendirmesini<br />
ÖZLER mühendislerinin yaptığı Slabform<br />
Masa Tipi (Ağır Yük ) kalıp iskele sistemini<br />
kullanıld.<br />
Projede ayrıca ÖZLER markalı Formdeck<br />
<strong>Malzeme</strong> Çıkartma Platformu kullanılarak<br />
kalıp sirkülasyonu ve malzeme taşınmasında<br />
daha güvenli bir yol izlendi.<br />
Pendik’ de yükselen bu seçkin projenin<br />
kaba İnşaat aşamasında çözüm ortağı<br />
olarak tercih ettikleri ÖZLER Kalıp ve İskele<br />
Sistemlerini, dış cephe uygulamaları<br />
aşamasında da tercih ederek ÖZLER Mühendislerinin<br />
sunduğu projeye uygun, hızlı<br />
ve güvenli çözüm hizmetlerinden ince işler<br />
aşamasında da yararlanmak istiyoruz. Bu<br />
doğrultuda yine ÖZLER markalı Safetyscaff<br />
Tam Güvenlikli İskele Sistemlerini tercih<br />
ettik. Montaj ve demontaj işlerinin de<br />
yine bir ÖZLER kuruluşu olan İKS İskele<br />
Sistemleri A.Ş. tarafından yapılmasının<br />
ayrı bir güven oluşturduğunu vurgulamak<br />
isterdim.” Atalar son olarak; “Son aşamaya<br />
gelen projede SIFIR İŞ KAZASI hedeflerini<br />
ÖZLER ile yapılan bu verimli proje<br />
ortaklığıyla pekiştirdikleri belirtti.<br />
Sohbetin sonunda projede emeği geçen<br />
tüm ÖZLER ve İKS çalışanlarına teşekkür<br />
eden Sn. Atalar projelerinde kendileri ile<br />
yaptıkları uyumlu çalışmalarından dolayı<br />
memnuniyetlerini belirtmiştir.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 35
Sektörel<br />
Hilti 5 Milyon TL’lik yeni<br />
Teknik Servisini açtı<br />
İnşaat profesyonellerine ileri teknolojiyle donatılmış inovatif çözümler sunan Hilti, 5 milyon<br />
TL yatırımla hayata geçirdiği 120 bin makine tamir kapasiteli yeni teknik servisinin açılışını<br />
gerçekleştirdi. Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan 3 bin 500 metrekare kapalı alana<br />
sahip yeni teknik servis ile Hilti’nin operasyon hızı büyük ölçüde arttı.<br />
Ar-Ge temelli kaliteli ürünleriyle yapı<br />
sektörüne değer katan Hilti, müşteri<br />
beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda<br />
geliştirdiği yeni teknik servisi ile inşaat<br />
profesyonellerinin çalışma hayatlarını<br />
ciddi oranda kolaylaştırmayı amaçlıyor.<br />
Hilti’nin, pazardaki Hilti makinelerinin<br />
sayısında yaşanan hızlı artışa bağlı olarak<br />
Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde<br />
yaklaşık 5 milyon TL’lik yatırımla hayata<br />
geçirdiği Teknik Servis ve Eğitim Merkezi’nin<br />
yıllık 120 bin makine tamir kapasitesi<br />
bulunuyor.<br />
Uzun ömürlü ve dayanıklı ürünlerin yanı<br />
sıra hizmet kalitesiyle de farklılaşmaya<br />
devam eden Hilti’nin yeni Teknik Servis<br />
ve Eğitim Merkezi, 3 bin 500 metrekare<br />
kapalı alana sahip üç katlı bir binadan<br />
oluşuyor. Binanın birinci katı teknik servis,<br />
ikinci katı ofis ve çalışanlar için sosyal<br />
alan, üçüncü katı ise eğitim ve konferans<br />
alanı olarak kullanılıyor.<br />
Önceki yerleşkeye göre üç kat<br />
daha geniş<br />
Önceki yerleşkeye göre üç kat daha geniş<br />
bir alana kurulan yeni teknik serviste,<br />
yenilenen ve sayısı artırılan makineler ve<br />
segmentlere göre sınıflandırılan uluslararası<br />
standartlardaki tezgahlar ile operasyon<br />
hızı büyük ölçüde artıyor. Yıkama<br />
kazanları sayısının iki katına, toz toplama<br />
makineleri sayısının ise dört katına çıkarıldığı<br />
yeni serviste, son teknoloji elmaslı<br />
sistemler test makinesi ve kumlama yöntemiyle<br />
temizleme yapabilen kompresörlü<br />
yıkama cihazı sayesinde, müşterilerin<br />
özellikle yatırım bedeli yüksek olan duvar<br />
kesme ve karot makinelerinin tamirleri<br />
daha kaliteli ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.<br />
36<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Real Estate Stars ödülleri Daikin<br />
sponsorluğunda sahiplerini buldu<br />
Gayrimenkul sektörüne yön veren şirketleri teşvik etmeyi amaçlayan Real Estate Stars<br />
Ödülleri sahiplerini buldu. İklimlendirme sektörünün lideri Daikin’in ana sponsorluğunda<br />
gerçekleştirilen törende 4 ayrı kategoride Nef, Sur <strong>Yapı</strong>, Mesa ve Sinpaş Holding liderlik<br />
koltuğuna oturan şirketler oldu. Gayrimenkul devi Emlak Konut ise özel ödüle layık görüldü.<br />
Hasan Önder / Daikin Türkiye CEO’su<br />
Daikin ana sponsorluğunda, Capital ve<br />
Ekonomist dergileri tarafından sektörün<br />
önde gelen iş örgütleri Gayrimenkul ve<br />
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği<br />
(GYODER) ve Türkiye Müteahhitler Birliği’nin<br />
(TMB) destekleriyle düzenlenen<br />
Real Estate Stars - Türkiye’nin Gayrimenkul<br />
Liderleri Ödül Töreni, gayrimenkul<br />
sektörünün zirvesini bir araya getirdi.<br />
Sektöre yön veren şirketleri teşvik etmeyi<br />
amaçlayan ve bu yıl 2’ncisi gerçekleşen<br />
törende 4 kategoride ilk 10’a girmeyi başaran<br />
şirketlere ödülleri verildi. Törene<br />
Evren Yiğit Mimarlık da co-sponsor olarak<br />
destek oldu.<br />
5 Aralık Salı günü İstanbul The Ritz Carlton<br />
Hotel’de gerçekleşen törenin açılışında<br />
konuşan Capital ve Ekonomist dergileri<br />
Yayın Direktörü Rauf Ateş, bu projeyle<br />
sektördeki önemli bir boşluğu doldurduklarını<br />
belirterek, şunları söyledi: “Real<br />
Estate Stars’a ilgi ikinci yılında da artarak<br />
devam ediyor. Her sektörde performans<br />
takibi, kıyaslaması ve eğilimleri gözlemek<br />
çok önemlidir. Bu ödülde hem kıyaslama<br />
hem de başarıları ortaya koyma olanağını<br />
sunuyoruz. Sektörün de katkı ve önerileriyle<br />
her yıl geliştirerek yolumuza devam<br />
edeceğiz. Projenin ana sponsoru Daikin<br />
ile destekleri ile yanımızda olan GYO-<br />
DER ve Türkiye Müteahhitler Birliği’ne de<br />
çok teşekkür ediyoruz.”<br />
Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder,<br />
törendeki konuşmasında Real Estate<br />
Stars’ın sektör için önemine dikkat çekerek,<br />
projeye destek vermekten duydukları<br />
memnuniyeti belirtti. İklimlendirme ve<br />
gayrimenkul sektörlerinin beraber gelişip,<br />
büyüdüklerini söyleyen Önder, şu değerlendirmeyi<br />
yaptı: “2017 hepimiz için çok<br />
zorlu bir yıldı. <strong>2018</strong> de aynı şekilde zorlu<br />
geçecek gibi görünüyor ancak biz biliyoruz<br />
ki fark yaratanlar her zaman zoru<br />
başaranlardır. İnşaat sektörü büyümeye<br />
devam ediyor ve büyümesini sürdürecek,<br />
<strong>2018</strong> yılında da ekonominin en önemli<br />
unsurlarından olacak. Türkiye’deki inşaat<br />
sektörü 300 kadar sektörü etkiliyor. İklimlendirme<br />
ve inşaat sektörleri kardeş sektörler<br />
ve bugün geçmiştekinden çok daha<br />
birlikte hareket ediyorlar. İnşaat sektörü<br />
çok hızlı ilerleyen bir sektör, biz de hızına<br />
yetişmeye çalışıyoruz. Kentsel dönüşüm,<br />
marka projeler ekseninde önem arz eden<br />
yeşil binalar ile iklimlendirme sektörünü<br />
de ivmelendiriyor. Geçmişte projeler<br />
tamamlandıktan sonra ısıtma, soğutma<br />
ve havalandırmanın nasıl yapılacağı düşünülürdü.<br />
Bugün ise, iklimlendirme ve<br />
inşaat sektörü olarak daha proje aşamasında<br />
birlikte çalışmaya başlıyor ve her<br />
bir proje için en uygun çözümü birlikte belirliyor.<br />
Daikin iklimlendirmenin en büyük<br />
şirketlerinden biri. 2 bine yakın mühendis<br />
Ar-Ge alanında çalışıyor. Bugün her iki<br />
marka projeden birinde Daikin’in tercih<br />
ediliyor. Her iki sektör de Ar-Ge ve inovasyona<br />
verdiği değerle gelişip büyüyor.”<br />
38<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
GAYRİMENKULÜN ÖNCÜLERİ<br />
2017 YILINI DEĞERLENDİRDİ<br />
Törende sektör liderleri “Fark Yaratanlar-Gayrimenkul<br />
<strong>2018</strong>” panelinde 2017<br />
değerlendirmelerini, gelecek yıl beklentilerini<br />
ve yeni dönem planlarını paylaştılar.<br />
Moderatörlüğünü Ekonomist <strong>Dergisi</strong> Yayın<br />
Yönetmeni Talat Yeşiloğlu’nun üstlendiği<br />
panelde Nef Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Erden Timur, Sinpaş Holding Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Mahmut Sefa Çelik, Folkart<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak,<br />
Fuzul Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
Eyüp Akbal, Metal <strong>Yapı</strong> Konut<br />
Genel Müdürü Akın Karali ve Sur <strong>Yapı</strong><br />
Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas konuşmacı<br />
olarak yer aldı.<br />
GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNÜN<br />
LİDERLERİ ÖDÜLLENDİRİLDİ<br />
Real Estate Stars Ödül Töreni’nde, 2016<br />
rakamlarına göre ciro bazında “Türkiye’nin<br />
En Çok Satış Yapan Şirketi” Nef<br />
olurken, “Türkiye’nin Adet Bazında En<br />
Çok Satış Yapan Şirketleri” kategorisinde<br />
ise Mesa birincilik ödülünün sahibi oldu.<br />
Sur <strong>Yapı</strong>, 2017 itibariyle “Türkiye’nin En<br />
Çok Konut Projesi Yürüten Şirketi” ödülünü<br />
alırken, 2016 yılının “En Çok Proje<br />
Üreten Şirketi” ise Sinpaş Holding seçildi.<br />
Gayrimenkul devi Emlak Konut ise bu<br />
alandaki çalışmaları ile özel ödüle layık<br />
görüldü.<br />
Elements Yalıkavak,<br />
Daikin ile yaz kış yaşam konforu sunuyor<br />
Eskiz Gayrimenkul tarafından, her biri Yalıkavak<br />
Tilkicik Koyu manzarasına hakim birbirinden farklı<br />
23 özel ev olarak tasarlanan Elements Yalıkavak,<br />
iklimlendirme tercihini Daikin’den yana yaptı. Dünyaca<br />
ünlü mimarımız Emre Arolat imzasını taşıyan<br />
Elements Yalıkavak, Daikin’in üstün özellikler taşıyan<br />
VRV ve Altherma sistemleri ile 4 mevsim yaşam<br />
konforu yaşatacak. Yüz yıllık zeytin ağaçlarının,<br />
kayaların ve taşların yeri korunarak doğal yapıyı<br />
bozmadan inşa edilen ve her biri Bodrum Yalıkavak<br />
Tilkicik Koyu’nun muhteşem manzarasına hakim<br />
birbirinden farklı 23 özel evden oluşan Elements<br />
Yalıkavak projesi, iklimlendirmesi ile de farkını ortaya<br />
koyacak. Yoğun bitki ve kaya dokularının iç içe<br />
geçtiği çok özel bir alanda, bölgenin iklimsel özelliklerine<br />
uygun olarak planlanan binaların arazinin<br />
mevcut renk ve doku paletinin bir uzantısı olarak<br />
tasarlandığı bu özel proje, bu dokuya uygun olarak<br />
seçilen iklimlendirme çözümleri ile Akdeniz havasında<br />
4 mevsim Daikin konforu yaşatacak.<br />
VERİMLİ, ÇEVRE DOSTU VE SESSİZ<br />
Ünlü mimar Emre Arolat imzalı Elements Yalıkavak’ta doğası<br />
ve mimari konseptiyle benzersiz bir yaşam sunan, 320 m2 ile<br />
820 m2 arasında değişen büyüklükleri ile tamamen birbirinden<br />
farklı 23 özel ev, Daikin teknolojisinin üstün özelliklerini taşıyan<br />
sistemler ile 4 mevsim iklimlendirme konforu barındıracak.<br />
Doğaya saygılı, arazinin dokusuna uygun şekilde ahşap, cam<br />
ve doğal taşların sentezi ile tasarlanan ve gürültüden uzak bir<br />
dinginlik sunan proje, ısıtma ve soğutma konforunu da verimlilik<br />
ve tasarruf değeri yüksek, ses düzeyi düşük ve çevre dostu<br />
cihazlar ile karşılayacak.<br />
VRV IV VE ALTHERMA BİR ARADA<br />
Eskiz Gayrimenkul ve Yatırım A.Ş. tarafından çevreci bir anlayışla<br />
tasarlanan ve her biri birbirinden farklı 23 blok ve 25<br />
bağımsız bölüm olarak hayata geçirilen Elements Yalıkavak’ta<br />
yıl boyunca konforu üst seviyede tutabilmeyi sağlayan üstün<br />
özellikleri ve verimlilik değerleriyle öne çıkan Daikin Mini VRV<br />
merkezi klima ve VRV IV üniteler ile tek sistemle ısıtma, soğutma<br />
ve sıcak su ihtiyacını karşılayan Daikin Altherma Isı Pompası<br />
tercih edildi. Her dairenin büyüklüğüne uygun kapasitede<br />
seçilen, kullanıcı ve enerji dostu yeni nesil VRT (Değişken Soğutucu<br />
Akışkan Sıcaklığı) teknolojisine sahip ısı pompası (Heat<br />
Pump) tipi VRV dış üniteler ile de her dairenin birbirinden bağımsız<br />
şekilde soğutulması sağlanıyor. Projenin yerden ısıtma<br />
ve sıcak su ihtiyacı ise Daikin Altherma Isı Pompası ile karşılanıyor.<br />
Daikin Altherma Isı Pompası, enerjiyi verimli kullanarak<br />
ısıtmadaki enerji maliyetlerini bölgede kullanılan diğer enerji<br />
kaynaklarına göre yüzde 80’e varan oranda azaltmasının yanı<br />
sıra, düşük bakım masrafı, yüksek güvenlik, az yer kaplama,<br />
zahmetsiz ve kolay kullanım ve programlanabilme özellikleriyle<br />
de fark yaratıyor.<br />
Mekanik proje tasarımı Daikin’in Bodrum bayisi Duru Mekanik<br />
tarafından gerçekleştirilen proje, ulaştığı yüksek verimlilik ve<br />
enerji tasarrufu değerleri ile Elements Yalıkavak projesi için dört<br />
mevsim süren ısıtma, soğutma ve sıcak kullanım suyu konforu<br />
sunarken, çevrenin korunmasına da katkıda bulunuyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 39
Basınç Transmitterinin<br />
genel özellikleri ve seçim kriterleri<br />
Basınç birçok proses değişkeninden biridir.<br />
Basınç, katı, sıvı ve gazların ağırlıkları<br />
nedeniyle bulundukları yüzeye<br />
uyguladıkları kuvvet olarak açıklanabilir.<br />
Proses basıncının ölçülmesi sistemin durumu<br />
ve performansı açısından bilgi verir.<br />
Sistem verimliliğinin izlenmesi açısından<br />
bu ölçümlerin yapılması büyük önem taşımaktadır.<br />
Dolayısıyla basıncın ölçülmesini<br />
sağlayan sensör ihtiyacı ortaya çıkar.<br />
Bu sensörlere basınç sensörleri denir.<br />
Basınç Transmitteri ise ölçülen basıncın<br />
değerini standart bir elektriksel değere<br />
çevirir.<br />
Basınç Trasnmitterlerinin kullanım alanı<br />
oldukça geniştir.<br />
Endüstriyel uygulama alanlarında;<br />
- Marin<br />
- Su<br />
- Mobil ve hidrolik uygulamalar<br />
- Hava ve gaz uygulamaları<br />
Soğutma ve İklimlendirme uygulama<br />
alanlarında;<br />
- Perakende ve gıda uygulamaları<br />
- Ticari soğutma<br />
- Endüstriyel soğutma uygulamaları gibi<br />
birçok kullanım alanına sahiptir.<br />
Bu değerler transmitter içerisinde bulunan<br />
elektronik devre sayesinde yükseltilir<br />
ve istenilen şekilde ayarlanabilir. Transmitterin<br />
içerisinde bulunan elektronik<br />
devrede sıcaklık farklarından dolayı ölçüm<br />
çıkışında olabilecek hataları ortadan<br />
kaldırmak ve doğrusallığı sağlamak için<br />
kompanzasyon devreleri de kullanılır.<br />
2. Sensör Elemanı<br />
Aşındırıcı ve aşındırıcı olmayan sıvı ya<br />
da gaz formundaki akışkanların basıncını<br />
ölçebilen transmitterlerde ölçüm elemanı<br />
olarak basınçla doğrusal olarak direnç<br />
değeri değişen piezo-resistive elemanlar<br />
ya da metal thinfilm sensör teknolojileri<br />
kullanılır. Üreticiler tarafından yaygın olarak<br />
tercih edilen bu teknolojilerin yanı sıra<br />
micro fused ve ceramic teknolojileride<br />
mevcuttur. Bu teknolojilerden hangisinin<br />
en iyi ölçüm teknolojisi olduğu sorusu sıkça<br />
sorulan bir sorudur. Bu sorunun kesin<br />
bir cevabı yoktur, her teknolojinin kuvvetli<br />
ve zayıf olduğu yönleri vardır. Uygulamaya<br />
göre tercih yapmak en doğru karar<br />
olacaktır.<br />
• Yüksek şoklara ve titreşime dayanımı<br />
• IP koruma sınıfı<br />
• Darbe sönümleyici özelliği sayesinde<br />
su koçu darbesine ve kavitasyona karşı<br />
koruma<br />
• Paslanmaz çelik gövde yapısı<br />
Sensör Seçim Kriterleri<br />
1. Basınç Ölçüm Tipleri ve Aralığı<br />
Çalışma basıncı, basınç transmitter ölçüm<br />
aralığının seçiminde 40-60 % arasında<br />
olmalıdır. Spesifik uygulamalarda<br />
basınç transmitter seçiminin yanı sıra<br />
ilk olarak basınç sahasına göre basınç<br />
ölçümü göz önünde bulundurulmalıdır.<br />
Basınç sensörleri belirlenecek giriş basıncına<br />
göre birbirlerinden ayrılır. En çok<br />
kullanılan basınç transmitterleri; absolute<br />
pressure transmitter (mutlak basınç),<br />
gauge pressure transmitter, differential<br />
pressure transmitter (fark basınç) olarak<br />
bilinir.<br />
• Mutlak Basınç Ölçümü<br />
Mutlak (absolute) basınç transmitterleri<br />
boş hacim yani basınç değerinin sıfırı<br />
<strong>Yapı</strong>sal Özellikleri<br />
Basınç transmitterleri 3 ana fonksiyon<br />
elemanından oluşmaktadır, bu bileşenlerin<br />
farklı kombinasyonları ile birçok tipte<br />
basınç transmitteri imal edilebilir.<br />
- Elektronik<br />
- Sensör elemanı<br />
- Kaplama<br />
Thin Piezo Micro Ceramic<br />
Film Resistive fused technologies<br />
Doğruluk < 0.1 % : + + + +<br />
Dayanım: + + + +<br />
Pik basınç dayanımı<br />
(hidrolik uygulamalar): + ++ + o<br />
Yüksek basınç dayanımı: + ++ + o<br />
Patlama basınç dayanımı: ++ + ++ o<br />
Şok ve titreşim dayanımı: ++ ++ ++ +<br />
o : yeterli / + : iyi / ++ : çok iyi<br />
3. Kaplama<br />
Transmitter dizaynında uygulamalara<br />
bağlı olarak uzun ömürlü kullanım için<br />
dikkat edilmesi gereken birçok nokta vardır.<br />
Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;<br />
gösterdiği vakum değer ile ölçüm yapar.<br />
Mutlak basınç sensörleri yüksek hassasiyetli<br />
vakumu ve kendi diyafram algılaması<br />
ile basınç ölçümü yapar. Bu vakum<br />
ölçülecek olan basınca kıyasla ihmal edilebilir<br />
seviyededir.<br />
1. Elektronik<br />
Transmitter çıkış sinyali olarak 4-20 mA,<br />
0-5V veya 0-10V gibi değerler kullanılır.<br />
40<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
• Gauge Basınç Ölçümü<br />
Gauge basınç transmitterler ortamın atmosferik<br />
basıncına göre ölçüm yapar.<br />
Hava basıncı tam olarak 1013.25 mbar<br />
seviyesindedir ancak ortalama alınarak<br />
1 bar referans kabul edilir. Gauge basınç<br />
sensörleri sadece bir basınç portuna sahiptir.<br />
Ortalama hava basınç değeri tek<br />
bir porttan direkt olarak alınır.<br />
2. Mekanik<br />
Bağlantı<br />
Bütün mekanik bağlantılarda<br />
yiv boyu<br />
standart olduğu için<br />
ölçüm noktasına sorunsuz<br />
bir şekilde<br />
bağlanabilir. Dolayısıyla<br />
birçok farklı endüstri<br />
ve uygulamalarda, hatta bölgesel<br />
ve ulusal standartlarda bile farklı mekanik<br />
bağlantılar mevcuttur.<br />
3. Elektriksel Bağlantı<br />
Elektriksel bağlantılar standart soket<br />
bağlantısı veya kablolu olmak üzere farklı<br />
montaj koşulları göz önüne alınarak (ortam<br />
sıcaklığı, IP koruma sınıfı, çevresel<br />
etkiler vb.) seçilebilir.<br />
en aza indirir. <strong>Yapı</strong>lan uygulama hatalarını<br />
aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;<br />
- Ürün yanlış kullanımına örnek olarak;<br />
yüksek voltaj gerilimi, yanlış montaj, fazla<br />
tork ile sıkmak,<br />
- Uygun olmayan ortam şartlarında kullanıma<br />
örnek olarak; aşındırıcı ortam, agresif<br />
ortamlar (tuzlu su), yüksek sıcaklıklar,<br />
- Teknik şartlara uygun olmayan kullanımlar;<br />
yanlış IP koruma seçimi, yüksek şok<br />
ve titreşim, yüksek ortam sıcaklığı.<br />
Hazırlayan:<br />
E.Doruk Baydoğan<br />
Danfoss Otomasyon ve Kontrol Ürünleri,<br />
Bayi Kanalı Satış Mühendisi<br />
4. Çıkış Sinyali<br />
Düşük seviyedeki çıkış sinyalleri elektronik<br />
devre tarafından yükseltilip filtre edilerek<br />
standardize edilir. (4-20mA, 0-10V<br />
vb.) Standardize edilmiş sinyal, çıkış sinyali<br />
olarak adlandırılır. Çıkış sinyali, genel<br />
olarak analog voltaj sinyali veya akım sinyali<br />
olarak çıkış verse de dijital çıkış sinyali<br />
veren modeller de mevcuttur.<br />
• Fark Basınç Ölçümü<br />
Fark basınç transmitterleri farklı iki basıncı<br />
referans alarak ölçüm yapar. Bu yüzden<br />
fark basınç transmitterlerinde ayrı iki<br />
basınç portu olmalıdır. Transmitter pozitif<br />
ve negatif ölçüm yapabilmelidir, örneğin<br />
P1>P2 ise pozitif P1
Sektörel<br />
Samsung’dan devrim niteliğinde<br />
Klima ve İklimlendirme Çözümleri<br />
Samsung Electronics, Orta Doğu ve Kuzey<br />
Afrika bölgesinde sektörün en büyük fuarı<br />
olma özelliğini taşıyan ISK-SODEX’te yenilikçi<br />
teknolojileriyle yer alacak<br />
Samsung Electronics hem kurumsal hem<br />
de evsel kullanıma yönelik en yeni klima<br />
ve iklimlendirme çözümlerini ISK-SODEX<br />
<strong>2018</strong> İstanbul Fuarı’nda sergilemeye hazırlanıyor.<br />
Samsung Electronics bu yıl ilk kez<br />
kendi standı ile en yeni ürünlerini sergileyecek.<br />
Samsung Electronics’in standında ziyaretçileri<br />
bekleyecek olan ürünler arasında International<br />
Forum 2016’da Tasarım Ödülü<br />
alan ve homojen iklimlendirme çözümü ile<br />
sektöre büyük bir yenilik kazandıran 360<br />
Kaset Klima ile birlikte rüzgârsız serinlik<br />
teknolojisine sahip Wind-Free tek yön ve<br />
Wind-Free 4 yön kaset tipi iç üniteler ile duvar<br />
tipi iç üniteler de yer alıyor. Bu sene ilk<br />
kez Fan-coil cihazları da ürün gamına ekleyen<br />
Samsung, 360 Kaset tipi Fan Coil gibi<br />
şık ve benzersiz modellerini de ISK-SO-<br />
DEX <strong>2018</strong>’de sergileyecek. Samsung Electronics,<br />
sektöre yenilik katan 360 Kaset<br />
ve Wind-Free ürün çözümlerinin yanında<br />
maksimum enerji ve alan verimliliği sunan<br />
DVM S 30 HP, DVM S Eco, DVM S Water<br />
ve DVM Chiller modellerini de ISK-SODEX<br />
<strong>2018</strong>’de ziyaretçilerin beğenisine sunacak.<br />
Türkiye pazarını bölgenin en önemli pazarlarından<br />
biri olarak değerlendiren Samsung<br />
Electronics’in üstün teknolojileri, ISK-SO-<br />
DEX <strong>2018</strong> fuarında klima bayilerinden inşaat<br />
şirketlerine kadar çok farklı alanlardan<br />
gelen profesyoneller tarafından deneyimlenebilecek.<br />
42<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Samsung İklimlendirme Sistemleri<br />
yenilikçi teknolojileriyle<br />
Sodex Fuarı’nda<br />
Her yıl sektöre kattığı artı değerlerle yükselen Samsung İklimlendirme Sistemleri,<br />
<strong>2018</strong> yılının inovatif ürünlerini ilk kez Sodex Fuarı’nda sergiliyor.<br />
Yenilikçi Samsung teknolojileriyle tanışmak isteyenler, Sodex’te buluşuyor.<br />
Sodex Fuarı: 7-10 Şubat <strong>2018</strong><br />
Salon No: 2<br />
Stand No: C02
2017 rekor yılı oldu:<br />
Vaillant, yılı %51’lik büyüme ile kapatıyor<br />
Türkiye’de 25’inci yılını dolduran Vaillant, yenilikçi ürünleri ile 2017’de rekorlara imza attı.<br />
Kombide pazarın üzerinde büyüme ile tarihinde ilk kez 100 bin satış sınırını aşan Vaillant,<br />
cirosunu da yüzde 51 büyüterek, 2020 hedefini öne çekti.<br />
Isıtma ve soğutma sektörünün öncülerinden<br />
Vaillant Türkiye 2017 finansal sonuçlarını<br />
açıkladı. Vaillant Group Türkiye<br />
CEO’su Alper Avdel ve Vaillant Türkiye Satış<br />
ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu,<br />
Türkiye’de 25.inci yılını dolduran Vaillant’ın<br />
2017 yılında ana iş kolları olan kombide,<br />
tarihlerinde ilk kez 100 bin adet sınırını<br />
aştıklarını açıkladı. Cirosunu TL bazında<br />
%51 büyüten Vaillant Türkiye, 2020 yılı için<br />
belirlediği “Cirosunu ikiye katlama” hedefini<br />
de öne çekti.<br />
Vaillant Group Türkiye CEO’su Alper Avdel,<br />
konuşmasına Vaillant Group hakkında<br />
bilgi vererek başladı: “Dünya çapında<br />
60’ın üzerinde ülkede 8 markasıyla faaliyet<br />
gösteren Vaillant Group, 12 binin üzerinde<br />
çalışanı istihdam ediyor.<br />
Türkiye, Avrupa’nın en büyük 3.<br />
kombi pazarı<br />
Alper Avdel konuşmasında sektörü değerlendirerek<br />
“2017’de kentsel dönüşüm,<br />
yenileme pazarı ile şofben, termosifon ve<br />
klimalardaki ÖTV indiriminin etkisiyle sektörümüz<br />
büyüdü. Sektörde ihtiyaç duyan<br />
firmalara sağlanan çeşitli finansman kaynakları<br />
ve teşvikler de üretime ve sektörel<br />
büyümeye katkı sağladı. Sektörümüzün<br />
yıl sonunda %7-8 civarında büyüyeceğini<br />
öngörüyoruz. Bu büyümeye paralel olarak<br />
kombi pazarının da yıllık 1 milyon adedi<br />
aşmasını bekliyoruz.” dedi.<br />
Avdel, Vaillant’ın pazardaki durumu hakkında<br />
da şu bilgileri verdi: “Vaillant Group<br />
içerisinde 3. büyük kombi pazarına sahip<br />
olan, ciro ve personel sayısı açısından da<br />
ilk 3 ülke arasında yer alan Vaillant Türkiye<br />
olarak, 2017’de yüksek verimli ve yenilenebilir<br />
ürünlerimizle sektörde fark yaratmayı<br />
başardık. Yüzde yüz tüketici memnuniyeti<br />
doğrultusunda; çevre dostu ve enerji<br />
tasarruflu ısıtma, sıcak su ve soğutma<br />
sistem çözümlerinin yanında yenilenebilir<br />
enerji kaynaklı ürünler, enerji verimliliği<br />
danışmanlığı, kaskad yoğuşmalı ısıtma<br />
çözümleri ve sistem otomasyonu; yenilenebilir<br />
enerjiler ve konvansiyonel sistemlerin<br />
beraber kullanıldığı hibrid sistemlere<br />
odaklandıklarını da belirten Avdel, <strong>2018</strong>’de<br />
de yolumuza aynı hızla devam edeceğiz.<br />
<strong>2018</strong> yılında büyük kapasiteli sistem çözümleri,<br />
yenilenebilir enerji ürünleri ve<br />
VRF klima alanında büyümeyi hedefliyoruz”<br />
dedi.<br />
“Yoğuşmalı cihazlar ile Türkiye’nin<br />
kazancı 1 milyar dolar olacak”<br />
Avdel yoğuşmalı kombi satışlarının enerji-maliyet<br />
açısından ülke ekonomisine ve<br />
tüketiciye etkileri hakkında da bilgi verdi.<br />
Yoğuşmalı kombilerin konvansiyonel kombilere<br />
göre yüksek oranda enerji tasarrufu<br />
sağladığını ve doğa dostu olduğunu<br />
belirten Avdel, şöyle devam etti: “Enerji<br />
Piyasası Düzenleme Kurumu’nun verilerine<br />
göre; 2016 yılında Türkiye’nin toplam<br />
doğalgaz ithalatı 16 milyar dolardır. Bu tutarın<br />
%25’inin hane halkı tarafından evlerde<br />
kullanıldığı öngörülmektedir. Hermetik<br />
baca teknolojisi ile ortam havası yerine dış<br />
havayı kullandığı için daha güvenli olan,<br />
daha düşük Nox seviyesi ile çevre dostu<br />
olan yoğuşmalı kombi ve akıllı oda termostatı<br />
kullanıldığında, evin izolasyon ve<br />
coğrafi konumuna göre %25-35’ e varan<br />
doğalgaz tasarrufu sağlanabiliyor. Bu da,<br />
hane başına ısıtma giderinin yıllık 500 TL<br />
civarında düşmesi anlamına geliyor. <strong>2018</strong><br />
Nisan ayında devreye girmesi beklenen<br />
Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu<br />
ErP yönetmeliği doğrultusunda, teorik olarak<br />
tüm haneler yoğuşmalı kombi ve akıllı<br />
oda termostatı kullanırsa, Türkiye’nin yıllık<br />
1 milyar dolarlık enerji harcamasının içeride<br />
kalmasını bekliyoruz.”<br />
Kayaoğlu: 2017’de %51’lik büyüme<br />
ile 25 yıllık tarihimizin rekorunu<br />
kırdık<br />
Türkiye’deki hızlı büyüme ile ilgili memnuniyetini<br />
dile getiren Vaillant Türkiye Satış<br />
ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu<br />
da başarılı performanslarıyla ilgili şunları<br />
söyledi: “2017 yılı Ciromuzu %51’lik büyüme<br />
ile 370 milyon TL’ye ulaştıracağız.<br />
Bu performans Euro bazında %22’lik bir<br />
büyümeye tekabül etmektedir. Bu başarılı<br />
sonuçla 2020 yılı için belirlediğimiz “ciromuzu<br />
ikiye katlama” hedefimizi bir yıl öne<br />
çekmiş olduk. <strong>2018</strong> yılında ErP’ye geçişle<br />
birlikte pazarda büyüme bekliyoruz. Biz de<br />
bu değişimi iyi yöneterek Euro bazında minumum<br />
yüzde 10’luk bir büyümeyi hedefliyoruz.”<br />
dedi.<br />
Vaillant GroupTürkiye CEO’su Alper Avdel<br />
44<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
Mitsubishi Electric çevresel duyarlılığa dikkat çekiyor<br />
Sürdürülebilir Dünya İçin Enerji Verimliliği Şart<br />
Küresel ölçekte öncü bir yeşil şirket olma<br />
yolunda ilerleyen Mitsubishi Electric, tüm<br />
faaliyetlerinde çevresel duyarlılık ve enerji<br />
verimliliğini önceliği olarak belirliyor. İleri<br />
teknolojisi ile sürdürülebilir dünyanın desteklenmesine<br />
katkıda bulunan Mitsubishi<br />
Electric, yüksek enerji tasarrufuna sahip<br />
çözümleriyle Türkiye’de çevre dostu binalar,<br />
tesisler ve alt yapı projelerinin iklimlendirme,<br />
otomasyon, asansör, yürüyen<br />
merdiven ve görsel veri sistemleri için<br />
iddialı bir çözüm ortağı olarak dikkat çekiyor.<br />
Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında<br />
açıklamalarda bulunan Mitsubishi Electric<br />
Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, markanın<br />
enerji verimliliğine verdiği önem ve<br />
çevre ile ilgili hedefleri konusunda bilgi<br />
aktardı.<br />
Toplumların yaşam kalitesini artırmak<br />
amacıyla ileri teknolojili çözümler geliştiren<br />
Mitsubishi Electric, sürdürülebilir<br />
dünyanın önündeki en önemli engellerden<br />
birinin küresel iklim değişikliği olduğu<br />
gerçeğinden hareketle enerji verimliliğine<br />
büyük önem veriyor. Bu bağlamda Mitsubishi<br />
Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu,<br />
enerjinin verimli kullanılmasına<br />
yönelik toplum bilincini artırmayı amaçlayan<br />
Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında,<br />
enerji tasarrufu ve çevresel duyarlılığın<br />
önemine dikkat çekti. Mitsubishi Electric’in<br />
yeniliklerle daha aydınlık bir gelecek<br />
yaratmak için çalıştığını söyleyen<br />
Saraçoğlu, markanın evler, ofisler, fabrikalar,<br />
altyapılar ve hatta uzay için yaptığı<br />
işler aracılığıyla sürdürülebilir dünyanın<br />
desteklenmesine katkıda bulunduğunu<br />
belirterek sözlerine şöyle devam etti;<br />
“Mitsubishi Electric’in her zaman gelişmeye<br />
ve değişmeye olan bağlılığını ifade<br />
eden kurumsal sloganı “Changes for the<br />
Better” (Daha İyisi İçin Değişim) ile aynı<br />
doğrultuda olan “Eco Changes” (Eko<br />
Değişim) ilkesi, yaşadığımız dünyayı ve<br />
çevreyi daha iyi hale getirmek için markamızın<br />
gösterdiği çabaları temsil ediyor.<br />
Mitsubishi Electric olarak; toplumun karbon<br />
salımını düşürmeye, geri dönüşüme<br />
dayalı bir toplum yaratmaya, biyolojik çeşitliliğe<br />
saygı duyarak doğaya uyum sağlamaya<br />
ve çevre bilincini artırmaya katkı<br />
sağlamayı hedefliyoruz.”<br />
İşletmelerde ve projelerde yüksek enerji<br />
tasarrufu<br />
Mitsubishi Electric’in tüm ürün ve çözümlerinin<br />
ileri teknoloji, kalite ve enerji tasarrufu<br />
çerçevesinde geliştirildiğinin altını<br />
çizen Saraçoğlu, “Dünyada olduğu gibi<br />
Türkiye’de de çevre dostu binalar, tesisler<br />
ve alt yapı projelerinin iklimlendirme, otomasyon,<br />
asansör, yürüyen merdiven ve<br />
görsel veri sistemleri için iddialı bir çözüm<br />
ortağıyız” diyerek şu bilgileri aktardı;<br />
Dünyada mevcut kaynakların en etkili<br />
ve verimli şekilde kullanılması gittikçe<br />
daha çok önem kazanıyor. Özellikle sanayide<br />
enerji kullanımının, üretimde ve<br />
üretim standartlarında bir düşüşe neden<br />
olmadan azaltılması gerekiyor. Mitsubishi<br />
Electric olarak enerji verimli ve çevreci<br />
fabrika otomasyon ürünlerimiz ile Türk<br />
sanayisinde yüksek katma değer yaratıyoruz.<br />
Türkiye’de çevreci, kullanıcı dostu<br />
ve uzun ömürlü otomasyon çözümlerimizle<br />
işletmelerde ve projelerde ciddi oranda<br />
enerji tasarrufu sağlıyoruz. Mitsubishi<br />
Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital<br />
fabrika konseptimiz e-F@ctory ile fabrikalara<br />
çok daha hızlı, verimli ve çevreci<br />
üretim imkanı tanıyoruz. Konut, ofis ve<br />
Şevket Saraçoğlu<br />
Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı<br />
endüstriyel klima sistemleri alanında sistem<br />
ömrünü tamamlayana kadar çevreye<br />
dost bir yaklaşımla Avrupa standartlarına<br />
uygun maksimum enerji tasarrufu sağlayacak<br />
sorunsuz bir performans sunmayı<br />
hedefliyoruz. Mitsubishi Electric tarafından<br />
icat edilen ve sadece markamızın<br />
asansörlerinde bulunan kabin içi yüke<br />
göre asansör hızını belirleme teknolojimizle<br />
de yüksek enerji tasarrufu sağlıyor<br />
ve karbondioksit salımını azaltıyoruz.”<br />
Mitsubishi Electric Türkiye’de Ev Tipi Klima Fabrikası açıyor<br />
Avrupa ve Türkiye’de klima ve soğutma sistemleri segmentinin büyütülmesine katkı sağlayacak. Mitsubishi Electric Corporation,<br />
Mitsubishi Electric Turkey Klima Sistemleri Üretim Anonim Şirketi tarafından ev tipi klimaların geliştirilmesi ve üretimi için Türkiye’de<br />
kurulan yeni fabrikanın 12 Aralık’ta üretime başlayacağını açıkladı. Mitsubishi Electric, ev tipi klima talebinde artış beklenen<br />
Türkiye ve Avrupa’da iş hacmini büyütmeyi amaçlıyor. Mart 2021’de sona eren mali yıl itibari ile yıllık üretim miktarının 500.000<br />
sete (iç ve dış ünite) ulaşması hedefleniyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 45
Gf Hakan Plastik,<br />
<strong>2018</strong>’e iyi dileklerle girdi<br />
Yoğun bir program ile 2017 yılını tamamlayan GF Hakan Plastik, düzenlendiği Yeni Yıla<br />
Merhaba kokteylinde sektör yayınlarının yetkililerini ağırlarken <strong>2018</strong>’e yönelik planlarını da<br />
paylaştı.<br />
2017 yılına yüzde yüz Georg Fischer markası<br />
olarak giren GF Hakan Plastik, kurumsal<br />
yapılanmasının yanı sıra gerek iç pazarda<br />
gerekse yurtdışı pazarında yoğun bir<br />
yılı geride bıraktı. Yoğun ama başarılı bir<br />
yılı, düzenlenen Yeni Yıla Merhaba kokteyli<br />
ile kutlayan GF Hakan Plastik’in Türkiye ve<br />
Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler,<br />
sektör yetkililerine yapılan çalışmalar hakkında<br />
bilgi verdi ve <strong>2018</strong> yılı için planlarından<br />
söz etti.<br />
Konuşmasına 2017 yılı inşaat sektörünün<br />
kısa bir değerlendirmesini yaparak başlayan<br />
Batuhan Besler, inşaat sektörünün ilk<br />
dokuz ayda yüzde 10,2 büyüme kaydettiğini<br />
ve bunun da Türkiye ekonomisinin büyümesinde<br />
pozitif bir etki sağladığını belirtti.<br />
Bu pozitif gelişmenin diğer tarafında<br />
ise sektörün yaşadığı finans sorunlarının<br />
inşaat sektörü ile birlikte tüm paydaşlarını<br />
olumsuz etkilediğine değindi. Besler, “Döviz<br />
kurlarının ve enflasyonun artış trendinde<br />
olmasına rağmen, sağlanan destekler<br />
ve yapılan kampanyalar ile inşaat sektörü<br />
önemli bir büyüme kaydetti. Ancak bu büyümenin<br />
sürdürülebilir bir büyüme olup olmadığını<br />
önümüzdeki günler bize daha net<br />
gösterecek” dedi.<br />
İnşaat ve buna bağlı olarak yapı malzemeleri<br />
sektöründe yaşanan bu gelişmelerle<br />
2017 yılının sonuna gelindiğinde GF Hakan<br />
Plastik için yine de başarılı bir yıl olduğunu<br />
söyleyen Batuhan Besler, “GF Hakan<br />
Plastik olarak iyi bir yıl geçirdiğimizi rahatlıkla<br />
söyleyebilirim. 2017 başı itibari ile<br />
organizasyonumuza yaptığımız yatırımlar,<br />
şirket içindeki değişim yönetimi ve güçlü finansal<br />
yapımız ile 2016 yılına göre %30 civarında<br />
bir büyüme kaydettik. Büyümemiz<br />
özellikle iç pazardaki etkinliğimizin artmasına<br />
paralel olarak geldi. İhracatta henüz<br />
istediğimiz en üst performansa ulaşamasak<br />
da hem yeni pazarlara girdik hem de<br />
bulunduğumuz pazarlarda konumumuzu<br />
güçlendirdik. Bu da önümüzdeki dönemde<br />
daha etkin ve sürdürülebilir bir ihracat<br />
büyümesini beraberinde getirecektir” dedi.<br />
2017 yılının hemen başlarında Mart ayında<br />
ISH Fuarı ile başlayan süreçte yıl içerisinde<br />
toplam 8 yurtdışı fuara katıldıklarını<br />
söyleyen Batuhan Besler, özellikle yeni oldukları<br />
pazarlarda fuarların olumlu etkisini<br />
gördüklerini ifade etti. Gana’da katıldıkları<br />
fuar sonrasında ulaştıkları yeni müşteriler<br />
ile ticaret başlattıklarını kaydetti. Yurtiçi<br />
eğitimleri ile birlikte yine yurtdışı müşteri<br />
eğitimlerinin de yıl içerisinde Kıbrıs’tan<br />
Gürcistan’a hatta Etiyopya’ya kadar uzandığını<br />
belirtti.<br />
Türkiye önemli bir üretim üssü<br />
Georg Fisher için Türkiye’nin önemli bir<br />
üretim üssü olduğunu belirten Besler,<br />
hem Türkiye’deki hem de dünyadaki talebe<br />
karşılık verebilmek açısından yeni<br />
bir yatırım gerçekleştirmeleri gerektiğini,<br />
bu nedenle 2017 yılında SİLENTA ürün<br />
grubu için üretim hattı ile ilgili yatırım yaptıklarını<br />
kaydetti.<br />
46<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
Besler; “ Bununla beraber GF birleşmesi<br />
ile birlikte hız verdiğimiz sistem altyapısı,<br />
endüstriyel uygulamalar, izleme araçları<br />
ve verimlilik artırmaya yönelik çalışmalarımız<br />
oldu ki yeni yılda da bu çalışmalarımız<br />
devam edecek. 2016 itibari ile Georg<br />
Fischer’in tüm dünyada, tüm şirketlerinde<br />
uygulanmak üzere anons ettiği Strateji<br />
2020 hedefleri doğrultusunda kendi önceliklerimizi<br />
belirledik. Bir taraftan organizasyonumuzu<br />
ve iş yapış süreçlerimizi<br />
geliştirirken diğer taraftan da hedeflerimizi<br />
yakalamaya çalıştık. GF Strateji 2020’yi,<br />
GF Hakan Plastik süreçlerine çok başarılı<br />
bir şekilde entegre ettik. Bunun karşılığında<br />
da bütün Georg Fischer firmaları içinde<br />
Strategy 2020’yi olağanüstü uygulayan<br />
firma ünvanını aldık ve “Gold Award”ı kazandık”<br />
dedi.<br />
“İK, bizim için çok önemli bir<br />
yatırım”<br />
2017 yılında özellikle satış kanalı ve insan<br />
kaynağına yatırımlarının öne çıktığını<br />
söyleyen Batuhan Besler, bu alanda yapılan<br />
çalışmalarla ilgili bilgi aktardı: “İnsan<br />
Kaynakları alanında hem eğitimler hem<br />
de etkinlikler ile çalışanlarımızın tüm süreçlere<br />
katılımını artırmayı hedefledik. Örneğin,<br />
en önemli çalışmalarımızdan biri iç<br />
iletişim yayınımızı çıkarmaya başlamamız<br />
oldu. Hali hazırda tüm GF şirketlerinde<br />
ortak yayınlanan ve şirket içindeki global<br />
çalışmaları anlatan bir dergimiz var. Biz<br />
GF Hakan Plastik bünyesinde de kendi<br />
içimizden haberlere yer verdiğimiz yayınımızı<br />
oluşturduk.<br />
Bir diğer çalışmamız “Öneri Sistemi”. “Bir<br />
işi en iyi bilen o işi yapan kişidir ‘’ felsefesinden<br />
yola çıkarak oluşturduğumuz<br />
sistem ile üretim verimliliğimizin artırılması,<br />
kalitemizin iyileştirilmesi, iş sağlığı ve<br />
güvenliğinin sağlanması, iş süreçlerimizin<br />
hızlandırılması, zaman kaybının önüne<br />
geçilmesi ve maliyetlerin düşürülmesini<br />
hedefledik. 6 aylık süreçte toplam 129<br />
öneri topladık.<br />
İK alanındaki bir başka önemli çalışmamız<br />
İSG Haftası etkinliğimiz oldu. Bir hafta<br />
boyunca “sıfır iş kazası, sıfır meslek hastalığı”<br />
hedefi ile hem Çerkezköy hem de<br />
Urfa fabrikamızda çeşitli etkinlikler düzenledik.<br />
Eğitimlerin yanı sıra gerçekleştirilen<br />
tiyatro gösterisi ile kendi içimizde iş sağlığı<br />
ve güvenliği farkındalığımızı artırmayı<br />
amaçladık. Etkinliğin en önemli parçalarından<br />
biri de çalışanlarımızın çocukları<br />
arasında düzenlediğimiz “Güvenli çalış,<br />
yanımda ol!” konulu resim yarışması oldu.<br />
Çocuklarımız anne ve babalarını düşünerek<br />
ortaya harika eserler çıkardılar.<br />
Çalışanlarımıza yönelik eğitim çalışmalarımız<br />
ihtiyaçlar ve hedefler doğrultusunda<br />
düzenli olarak da devam ediyor. Ancak<br />
GF için en önemli programlardan biri “Etkili<br />
İnsanların 7 Alışkanlığı” eğitim programı.<br />
2004 yılından beri tüm GF şirketlerinde<br />
sürdürülen program 2017 yılı itibari ile<br />
GF Hakan Plastik içinde de uygulanmaya<br />
başladı.<br />
<strong>2018</strong> için hedef, markaya olduğu<br />
kadar sektörün gelişimine de katkı<br />
sağlamak<br />
<strong>2018</strong> yılına ülke olarak birçok belirsizlikle<br />
girildiğini belirten GF Hakan Plastik<br />
Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan<br />
Besler, özellikle dövizde yaşanılan<br />
belirsizlik, yüksek enflasyon ve sınırlarda<br />
yaşanan sıkıntıların endişe yarattığını<br />
kaydetti.<br />
Ayrıca seçim yılı olacak 2019’dan önceki<br />
yıl olması sebebi ile <strong>2018</strong>’de seçim<br />
ekonomisi uygulamalarının olabileceğini<br />
öngördüklerini ifade eden Besler, “Buna<br />
rağmen Georg Fischer olarak Türkiye’ye<br />
olan inancımız tam ve bu ülkeden beklentilerimiz<br />
yüksek. GF Hakan Plastik<br />
olarak özellikle insan kaynağımıza, üretim<br />
teknolojilerimize ve satış kanallarımıza<br />
kesintisiz yatırım yapmaya devam ediyor<br />
olacağız. Operasyonlarımızdaki iyileştirmeler<br />
ile üretim verimliliğini artırırken,<br />
ürün kalitemizi de sektör beklentilerinin<br />
üzerine taşımayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda<br />
<strong>2018</strong> için %10 civarında bir büyüme<br />
Batuhan Besler<br />
GF Hakan Plastik’in Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı<br />
öngörüyoruz” dedi. Bu büyümeye ana katkının<br />
ihracattan olmasını hedeflediklerini<br />
sözlerine ekledi.<br />
<strong>2018</strong> yılından beklentilerinin yaptıkları<br />
yatırımların sektörün gelişimine de katkıda<br />
bulunması olduğunu söyleyen Besler,<br />
özellikle eğitim ve teknik danışmanlık çalışmalarına<br />
ağırlık vereceklerini kaydetti.<br />
2017 yılı içinde pazarlama departmanı<br />
içinde oluşturdukları Teknik Hizmetler bölümü<br />
ile satış öncesi ve sonrasında sundukları<br />
hizmet kalitesini birkaç basamak<br />
yukarıya taşıdıklarını belirten Batuhan<br />
Besler, <strong>2018</strong> yılında satış öncesinde özellikle<br />
profesyonel karar verici ve kullanıcıların<br />
plastik boruyu düşündüklerinde ilk<br />
destek almak isteyecekleri kaynak olmayı<br />
hedeflediklerini; buradaki amaçlarının sadece<br />
GF Hakan Plastik ürünlerini tanıtmak<br />
ya da satmak değil, özellikle projelerin<br />
ihtiyacına en uygun sistem çözümlerini<br />
sunmak olduğunun altını çizdi.<br />
2017 yılı Mayıs sonunda Çevre ve Şehircilik<br />
Bakanlığı tarafından “Binaların<br />
Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik”in<br />
yayınlanmasına da değinen<br />
Batuhan Besler, “ Bu yönetmelikle her<br />
türlü yapı, bina, tesis ve işletmede yapım,<br />
kullanım, bakım ve işletim bakımından<br />
uyulacak kurallar detaylı olarak sıralandı.<br />
İnsan sağlığı açısından dikkat edilmesi<br />
gereken bir konu ve <strong>2018</strong>’de bina<br />
inşaatlarının da önemli konulardan birinin<br />
Sessiz Binalar olacağı kanaatindeyim. Bu<br />
konuda GF Hakan Plastik olarak tesisat<br />
konusunda yıllardır hazırız. Türkiye’nin<br />
ilk sessiz boru üreticisi olarak, bu konunun<br />
önemini çok iyi biliyor ve tüm paydaşlarımıza<br />
bu konudaki sistem önerimizi<br />
anlatıyoruz” dedi.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 47
Bosch Rexroth,<br />
Connected Hydraulic Sistemlerle<br />
Sanayi 4.0’a hazır<br />
Makine üreticileri, makinelerini günden güne dijital hale getiriyor ve hidrolik sistemlerin bu<br />
ağ ortamıyla sorunsuzca entegre olmasını bekliyorlar. Uzun yıllardır elektronikler, sensörler,<br />
uygun aksesuar ve otonom kontrollerle gelecek için donatılan hidrolik sistemler ise otomasyon<br />
teknolojisi açısından bugün en az elektromekanik tahriklerle aynı düzeye ulaşmış<br />
bulunuyor.<br />
roth, parametre oluşturmada onlarca yıllık<br />
tecrübesini aktardığı yeni yazılım sihirbazını<br />
pazara sundu. Elektronik hidrolik<br />
eksenlerin devreye girişini kolaylaştıran<br />
yazılım sayesinde teknisyenler, dakikalar<br />
içerisinde kusursuz sonuçlar elde edebiliyor.<br />
Avrupalı makine üreticileri, makinelerini<br />
günden güne dijital hale getiriyor ve hidrolik<br />
sistemlerin bu ağ ortamıyla sorunsuzca<br />
entegre olmasını bekliyorlar.<br />
Daha önceden demir ve çelik valf kontrolleriyle<br />
gerçekleştirilen görevler artık elektronik<br />
tahrik kontrolü ünitesi içindeki merkezi<br />
olmayan zekayla yerine getiriliyor.<br />
Müşteri, güce ihtiyacı olduğu durumda<br />
tahrik pompasının hızını ayarlıyor veya<br />
neredeyse sıfıra kadar düşürüyor. Gücü<br />
değişebilen hidrolik sistemler, sabit sistemlere<br />
göre yüzde 80’e kadar daha az<br />
enerji tüketiyor.<br />
Merkezi olmayan zeka ile akıllı<br />
çözümler<br />
Merkezi olmayan zeka ve açık arayüzler<br />
geleceğin otomasyon çözümleri için büyük<br />
önem taşıyor. Bosch Rexroth, elektroniklerindeki<br />
ve hidrolik sistemlerindeki<br />
bütün standart protokolleri destekleyen<br />
çoklu-Ethernet arayüzlerini kullanıyor. Bir<br />
sonraki adım ise sensörleri mevcut valf<br />
gövdelerine entegre etmek... Bu çeşitli<br />
olanakları da beraberinde getiriyor. Örneğin,<br />
durum izleme aşamasında sensörler<br />
yağ kalitesinden ısıya, titreşimlerden değişim<br />
döngülerine her türlü bilgiyi kayıt<br />
altına alabiliyor. Derin öğrenme algoritmaları,<br />
kullanıcılara aşınmayı herhangi<br />
bir bozukluğa sebep olmadan önce belirleme<br />
olanağı sağlıyor ve bu da önleyici<br />
bakıma giden en önemli adımlarından<br />
birini oluşturuyor.<br />
48<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
Akıllı tek eksenli kontroller halihazırda<br />
kapalı kontrol döngüsünde merkezi olmayan<br />
hidrolik hareketten sorumlu bulunuyor.<br />
Bunu başarmak için, valfin üzerindeki<br />
elektroniklere güçlü bir hareket kontrolü<br />
entegre ediliyor. Kontrol kabini olmayan<br />
kontroller giderek daha geniş çapta farklı<br />
pazarlarda kullanılıyor.<br />
Rexroth da IAC kontrol valfi ile valf elektroniğiyle<br />
tamamen entegre, kabini olmayan<br />
hareket kontrolü sunuyor. Kendine<br />
özel merkezi olmayan akışkan dolaşımlı<br />
servo-hidrolik eksenleri gibi açık arayüzler<br />
kullanılarak tamamen ağa bağlanmak<br />
mümkün hale geliyor. Bu kuruluma hazır<br />
eksenlerin, pompaların ve silindirlerin<br />
makine üreticisinin sadece güç kaynağına<br />
bağlamasını ve iletişimi kontrol etmesini<br />
gerektiren tek bir montajla kurulumları<br />
tamamlanıyor.<br />
Hidrolik sistemler için ‘Tak-<br />
Çalıştır’<br />
Gelecekte, önceden hareket için gerekli<br />
olan valflerin yerini sınıfında en iyi kontroller<br />
alacak. Elektrikli tahrik, hidrolik silindiri<br />
sadece tahrik pompasının hızına<br />
göre konumlandırır. Dolayısıyla hidrolik<br />
dişliler, elektromekanik doğrusal tahriklerle<br />
tam olarak aynı işleve sahiptir. Artı<br />
olarak, hidroliğin tüm avantajları sayesinde<br />
elektrikli tahriklerin döner hareketini<br />
doğrusal harekete çevirirler.<br />
Otarşik doğrusal eksenler olarak adlandırılan<br />
bir sonraki geliştirme aşamasında<br />
ilerleme daha belirgindir. Özel, yüksek<br />
düzeyde akışkan devreye sahip silindir<br />
grupları kuruluma hazırdır. Bu nedenle<br />
bu eksenleri işletmek için makinelerin<br />
merkezi hidrolik ünitelere ihtiyacı yoktur.<br />
Otarşik eksenler, elektronik tahrikler<br />
ile aynı şekilde bağlanırlar. Gereken tek<br />
şey, bir güç kablosu ve makine kontrollü<br />
bir veri bağlantısıdır. Elektronik tahriklerin<br />
çalıştırılması için kullanılan yazılım araçlarının<br />
aynısı kullanılır. Devreye alma<br />
mühendislerinin hidrolik sistemler ile ilgili<br />
derinlemesine bilgiye ihtiyaçları yoktur,<br />
çünkü sadece makine koşulları için önceden<br />
programlanmış fonksiyonları basitçe<br />
ayarlayabilmektedirler.<br />
3D baskı kullanılarak yapılan yeni tasarım<br />
Rexroth, yeni materyaller ve üretim teknolojisi<br />
alanlarında da yenilikler sunuyor.<br />
Döküm mahfazaları için çekirdeklerin<br />
3D baskısı veya doğrudan baskı, işleyen<br />
valfler için enerji gereksinimleri büyük<br />
oranda düşürüyor. Merkez tasarımı,<br />
önceden merkez aracının bölünebilirliği<br />
hesaba katılarak yapılmak zorundayken,<br />
merkez baskısıyla bu zorunluluk ortadan<br />
kalkıyor. Örneğin, Bosch Rexroth hem<br />
alt basınç kayıplarına izin veren hem de<br />
enerji dengesini geliştiren bir boru tasarlayabilir.<br />
Dakikada 10.000 litre akışlı bir<br />
valfte, akış direncinde yüzde 20 düşüş<br />
olması, işletme masraflarında çok büyük<br />
bir tasarruf sağlar.<br />
Hidrolik devreye alma süreci<br />
büyük oranda otomatikleşiyor<br />
Rexroth’un yeni yazılım asistanı sayesinde,<br />
akışkan teknolojisi konusunda kapsamlı<br />
bilgi sahibi olmaya gerek kalmadan<br />
elektrikli hidrolik sistemleri kolaylıkla çalıştırabilirsiniz.<br />
Hidrolik aktüatörlerin ilk<br />
çalıştırılmasını, eksenin ve hareket parametrelerinin<br />
ayarlarını yaparken sadece<br />
birkaç tuşa basmaya kadar indirger. Teknisyenler<br />
dakikalar içerisinde kusursuz,<br />
sağlam sonuçlara ulaşmıştır ve eksenleri<br />
hareket ettirebilmişlerdir.<br />
Rexroth, elektronik hidrolik eksenlerin ilk<br />
çalışmaları için, parametre oluşturmadaki<br />
onlarca yıllık tecrübesini yazılım sihirbazına<br />
aktardı. Bu yazılım sihirbazı, teknisyenlere<br />
parametre oluşturmada mantıklı<br />
bir şekilde rehberlik ediyor ve yanlış girdilerin<br />
önüne geçiyor. Hidrolik sitemlerle ilgili<br />
hiçbir tecrübesi olmayanlar bile hızlıca<br />
ve güvenilir bir şekilde sağlam sonuçlar<br />
elde edebiliyorlar.<br />
Sihirbaz, bilgileri elektronik plakadan<br />
okuyamazsa bileşenleri diyalogla soruyor.<br />
Sonrasında asistan yükleme konumu,<br />
hareket ettirilecek kütleler ve maksimum<br />
darbe gibi uygulamaya özel bilgileri<br />
istiyor. Ayrıca maksimum hız, maksimum<br />
güç ve doğal tahrik frekansı gibi karakteristik<br />
değerleri de hesaplıyor.<br />
Yazılım, dahili olarak akışkanlar mekaniğinin<br />
bütün özelliklerini göz önünde<br />
bulunduruyor. Doğrusal bir mesafeye<br />
girerek, doğrusal olmayan bir valf özelliği<br />
oluşturuyor ve ‘hedef aşımlarını’ dengeliyor.<br />
Devreye alma mühendisleri bu<br />
hesaplamalara dahil olmazken, onlar<br />
sadece uygulamanın fiziksel parametreleri<br />
üzerinde çalışıyorlar. Önerilen parametreler<br />
sayesinde tahrikler, dakikalar<br />
içerisinde çarpma riski olmadan hareket<br />
ettirilebiliyor.<br />
Otomatik mesafe tanımlama da ayrıca<br />
birçok hidrolik eksen için mümkündür.<br />
Çalıştırma sihirbazıyla, devreye alma<br />
mühendisleri, hidrolik tahriklerin, izlenen<br />
hareketleri belirlenen sınırlar içerisinde<br />
bağımsız bir şekilde yapmalarına izin<br />
verebiliyor. Akıllı fonksiyon dahili değerleri<br />
insan müdahalesi olmadan otomatik<br />
olarak bütün hesaplıyor ve manüel olarak<br />
ince ayar yapılmasına izin veriyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 49
Sektörel<br />
E.C.A. SEREL yetkili servisleri<br />
İstanbul’da buluştu<br />
Yurt genelinde Yetkili Servislerimizin katılım sağladığı öz<br />
değerlendirme toplantısında 2017 yılı değerlendirmesi, <strong>2018</strong><br />
yılı hedefleri, 5 yıllık stratejik planlar, hizmet ve sektörel<br />
değerlendirmeler yapıldı.<br />
Elginkan Holding ve Elginkan Vakfı Başkanı<br />
Sayın Gaye Akçen , Üretici ve Satış<br />
Şirketlerimizin Yetkilileri, Emar A.Ş. Genel<br />
Müdürü Ekrem Erkut, tüm çalışanları<br />
ve yetkili servisleri bir araya gelerek, hem<br />
2017 yılını değerlendirdi, hem de <strong>2018</strong> yılı<br />
için motivasyon sağladı. Toplantıda konuklara,<br />
E.C.A-Serel markalı ürünlerin üretim,<br />
satış ve pazarlamasını yapan Elginkan<br />
Topluluğu’nun “Daima Kalite ve Yıllarca<br />
Beraber” ilkelerine verdiği önem ve bakış<br />
açısı vurgulandı. Toplantı, ‘“İşimiz Hizmet,<br />
Gücümüz E.C.A.” temasıyla gerçekleştirildi.<br />
Toplantı kapsamında müşterilerimizin<br />
hizmetine sunulan E.C.A. Mobil Hizmet<br />
uygulaması tanıtımı yapılarak, dijitalleşen<br />
dünyada geleceğimiz, Türkiye’de bir ilk<br />
olarak uygulanan E.C.A. markalı armatürlerde<br />
20 yıl garanti hakkında bilgiler sunuldu.<br />
Toplantının son kısmında müşteri<br />
memnuniyeti ve yetkili servis hizmetlerinin<br />
en önemli unsuru “iletişim” konusunda<br />
Prof. Dr. Üstün Dökmen’in paylaşımları ile<br />
müşteri beklentilerindeki değişimi ve müşterinin<br />
önemini içeren interaktif bir seminer<br />
düzenlendi. Elginkan Topluluğu “Yıllarca<br />
Beraber” ilkesiyle Yetkili Servisleriyle de<br />
uzun yıllar birlikte çalışılmakta, bu kapsamda<br />
toplantıda servislerine teşekkürlerini<br />
sunarak 58 yetkili servisine 10-20-30. yıl<br />
kıdem ödüllerini takdim etti. Gala Yemeği<br />
öncesinde Elginkan Holding ve Elginkan<br />
Vakfı Başkanı Sayın Gaye Akçen Topluluğun<br />
temel değerleri, Kurucusu Sayın Ekrem<br />
Elginkan’ın müşteri ve kaliteye verdiği<br />
önem, Elginkan Topluluğu’nun <strong>2018</strong> yılı<br />
ve uzun dönem hedefleri hakkında bilgiler<br />
vererek, Servislerin başarılarının devamı<br />
temennisinde bulundu.<br />
Emar A.Ş. Yetkili Servis Tanıma Takdir Sistemi<br />
kapsamında müşteri memnuniyeti,<br />
hizmet kalitesi kriterleri ile belirlenen “Yılın<br />
Servisi, Yılın Bölge Servisi ve Yılın Başarılı<br />
Servis Teknisyeni” kategorilerinde başarılı<br />
servisler belirlenmiş ve ödül töreni düzenlendi.<br />
- Yılın Yetkili Servisi Ödülü, Çorlu<br />
Servisi Göksel Ergün’e Elginkan<br />
Holding ve Elginkan Vakfı Başkanı<br />
Sayın Gaye Akçen tarafından,<br />
- İstanbul, Ankara, İzmir Bölge<br />
Yılın Başarılı Servis Ödülleri, Zeytinburnu<br />
Servisi Ercan Küçükaraba,<br />
Konya Servisi İbrahim Tana,<br />
Alanya Servisi Fevzi Olgun’a<br />
Emar A.Ş. Genel Müdürü Ekrem<br />
Erkut tarafından,<br />
- Yılın Servis Teknisyeni Ödülü,<br />
Esenler Servisi Teknisyeni Serhat<br />
Doğan’a en kıdemli servislerden<br />
Kayseri Servisi Faruk Vural tarafından<br />
sunuldu.<br />
E.C.A.<br />
ile yıllarca<br />
beraber olmak<br />
garanti!<br />
Çevre ve gelecek hassasiyetiyle geliştirdiği<br />
teknoloji ve tasarımlarıyla tüketicilerinin<br />
her zaman yanında olan E.C.A.<br />
, Yıllarca Beraberlik ilkesinin vermiş<br />
olduğu amaç doğrultusunda<br />
E.C.A. markalı<br />
krom kaplı tek kumandalı<br />
– çift kumandalı batarya<br />
ve musluk gurubu ürünlerinde<br />
20 yıl garanti veren<br />
ilk ve tek firma olmanın<br />
gururunu yaşıyor.<br />
Armatür pazarında kalite<br />
denildiğinde akla gelen ilk marka olma<br />
özelliğini taşıyan E.C.A., teknolojisine<br />
ve ürünlerine duymuş olduğu güvenle<br />
“Yıllarca Beraber<br />
Olmak Garanti!’’<br />
diyerek tüketicilerine<br />
E.C.A. garantisiyle<br />
teşekkür ediyor.<br />
E.C.A. markalı<br />
ürünlerin yurt içi<br />
satış ve pazarlamasından<br />
sorumlu<br />
Elmor A.Ş.’nin<br />
Genel Müdürü Enver<br />
ÖZ temsilcisi<br />
oldukları markanın<br />
ürünlerinin garanti<br />
süresinin 20 yıla<br />
çıkarılmasıyla ilgili<br />
düşüncelerini şu<br />
şekilde ifade etti;<br />
“Sektöründe daima ilkleri gerçekleştiren<br />
E.C.A., Türkiye’de yine bir ilkle E.C.A.<br />
markalı krom kaplı tek kumandalı – çift<br />
kumandalı batarya ve musluk gurubu<br />
ürünlerinde Türkiye’de ilk defa garanti<br />
süresini 20 yıla çıkarttı. E.C.A. Yıllarca<br />
Beraber Olmak Garanti! mottosuyla<br />
çıktığımız bu yolda kalitemize, teknolojimize<br />
ve tasarımlarımıza olan güvenimiz<br />
tam. Armatür pazarında ilk defa nano<br />
teknoloji ile üretilen özel hygiene plus<br />
kaplama E.C.A.’nın teknoloji olarak<br />
önde olduğunun göstergesi. Hygiene<br />
Plus Teknolojisi; tüm kullanım alanlarında<br />
hijyen problemini ortadan kaldırdı.<br />
Teknoloji konusunda olduğu kadar<br />
tasarımda da iddialı olan E.C.A., Icon<br />
ve Purity serilerimizle aldığı ödüllerle de<br />
adından bolca söz ettirdi.<br />
Yapmış olduğumuz tüm çalışmalarda<br />
yanımızda olan tüketicilerimize zaten<br />
bildiğimiz E.C.A. kalitesini 20 Yılla<br />
birleştirerek teşekkürlerimizi iletmek<br />
istedik.”<br />
Enver Öz / Elmor A.Ş. Genel Müdürü<br />
50<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
20<br />
GARANTi<br />
TÜRKİYE’DE İLK<br />
YIL
Canon Europe, geniş format yazıcı ailesi<br />
Océ CrystalPoint’in<br />
10 bininci makinesini kurdu!<br />
2008 yılında çok yönlü ve üretken geniş format yazıcı ailesi olarak grafik ve tasarım sektörünün<br />
hizmetine sunulan Océ CrystalPoint, 10. yılına bir kala dünya genelinde 10.000’inci<br />
makinesini kurmanın gururunu yaşıyor.<br />
Görüntüleme çözümlerinde dünya lideri<br />
Canon Europe, geniş format yazıcılarında<br />
önemli bir kilometre taşına ulaştı: Dünya<br />
genelinde 10 bininci Océ CrystalPoint<br />
makinesi kuruldu...<br />
2008 yılında çok yönlü ve üretken geniş<br />
format yazıcı ailesi olarak grafik ve tasarım<br />
sektörünün hizmetine sunulan Océ<br />
CrystalPoint, 10. yılına bir kala, dünya<br />
genelinde 10 bininci makinesini kurmanın<br />
gururunu yaşıyor.<br />
Canon’un mürekkep püskürtmeli ve tonerli<br />
teknolojisi Océ CrystalPoint’in kullanıldığı<br />
Océ ColorWave portföyü, mürekkep<br />
püskürtmeli ve tonerli sistemlerin<br />
her ikisinin de en iyi özelliklerine sahip<br />
olduğundan, kaplanmamış ve geri dönüştürülmüş<br />
kağıtlar gibi ekonomik ortamlarda<br />
bile net, yüksek kaliteli, su geçirmez<br />
renkli ve siyah beyaz baskılar alabiliyor.<br />
Bu teknoloji, CAD çizimler, haritalar ve<br />
posterler de dahil olmak üzere çok çeşitli<br />
uygulamalar için ideal. Sağlam ve anında<br />
kuruyan baskılar kısa süreli dış mekân<br />
kullanımlarına mükemmel uyum gösteriyor.<br />
Yazıcılarda üçüncü dalga<br />
Portföyün öne çıkan Océ CrystalPoint<br />
temelli Océ ColorWave 500 ve 700 ürünleri,<br />
üçüncü kuşak yazıcı ailesinin üyeleri<br />
arasında yer alıyor. Çok çeşitli ve yüksek<br />
kalite gerektiren uygulamalarda kullanılmak<br />
üzere tasarlanan bu ürünler, baskı<br />
hizmeti sağlayıcılarını, şirket içi veya<br />
uzak çalışma gruplarını ve merkezi baskı<br />
odalarını da destekliyorlar.<br />
Océ ColorWave 500, imalat, mimari, inşaat,<br />
tasarım ve reprografi sektörlerindeki<br />
CAD, harita ve üretim uygulamalarını<br />
en üst seviyeye taşırken, Océ ColorWave<br />
700 ise, yüksek baskı hacimlerine gereksinimi<br />
olan reprografi, tabela ve teşhir<br />
baskısı sağlayıcıları, perakende, konaklama,<br />
POS, eğitim ve kamu gibi sektörlerdeki<br />
kurum içi baskı uygulamalarına<br />
hizmet veriyor.<br />
Her iki yazıcı da, bulut entegrasyonu,<br />
“Mimar ve mühendislik ofisleri geniş format baskı<br />
pazarının önemli bir bölümünü temsil ediyor”<br />
Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz?<br />
Ben, Levent Kölege, 1 yıldır Canon Eurasia’da “Geniş Format<br />
Baskı Çözümleri – Ürün ve İş Geliştirme Yöneticisi” görevindeyim.<br />
Öncesinde, farklı sektörlerde satış yöneticiliği pozisyonlarında<br />
bulundum.<br />
Océ CrystalPoint Teknolojisi’ni bir de sizden<br />
dinleyebilir miyiz?<br />
Öncelikle Oce CrsystalPoint teknolojisini kullanan 10.000’inci<br />
ürünümüzü sahaya çıkarmanın gururunu yaşadığımızı ifade etmek<br />
isterim. Rekabetin yüksek olduğu geniş format renkli baskı<br />
pazarında, patentini elimizde bulundurduğumuz bu teknoloji ile<br />
farklılaşmayı amaçlamıştık. Gelinen noktada, Oce Colorwave<br />
serisinin pazardaki yeri beklentileri karşıladığımızın en büyük<br />
göstergesi olmuştur. Oce Colorwave ürün portföyümüzün arkasındaki<br />
CrystalPoint teknolojisi, mürekkep püskürtmeli ve<br />
tonerli sistemlerin her ikisinin de olumlu yönlerini bünyesinde<br />
bulunduruyor. Kısa süreli dış mekan kullanımlarına bile uygun<br />
olan baskı yapısının yanında, geri dönüştürülmüş kağıtlar gibi<br />
düşük maliyetli medyalara baskı yapabilmek de CrystalPoint<br />
teknolojisinin kullanıcılarımıza sağladığı en büyük avantajlardandır.<br />
Tonerpearl adını verdiğimiz katı formdaki mürekkeplerin,<br />
ısı ile jel haline gelmesi ve medyanın üzerine püskürtülerek<br />
baskı işleminin gerçekleşmesi CrystalPoint teknolojisinin temel<br />
çalışma prensibi olarak görülebilir.<br />
İlk üründen 10 bin’inci ürüne kadar ne tür aşamalar<br />
kaydedildi? Pazarda bulduğu karşılıklarıyla birlikte<br />
bizlere anlatır mısınız?<br />
Ürün yaşam döngüsü içerisinde elbette CrystalPoint teknolojisinde<br />
de bazı geliştirmeler ve iyileştirmeler yapıldı. Özellikle<br />
hardware tarafında kullanıcı ihtiyaçları gözetilerek, daha kullanıcı<br />
dostu arayüzler geliştirilerek son olarak Colorwave 500 ve<br />
Colorwave 700 modellerimizin lansmanını yaptık. Bu cihazlar<br />
ile birlikte kullanıcılar tarafından talep edilen tarayıcılarda da<br />
3. nesil cihazlara geçildi ve toplamda hem kullanım kolaylığı<br />
arttırıldı hem de baskı / tarama kalitesinde iyileştirmeler gerçekleştirildi.<br />
Geniş format yazıcı pazarını nasıl kategorize<br />
ediyorsunuz? Mimar ve mühendislik ofislerinin<br />
buradaki payı nedir?<br />
Pazarı categorize ederken, her adımda olduğu gibi müşteri ihtiyaçlarını<br />
merkezde tutuyoruz. Bu noktada müşterinin alacağı<br />
üründen ziyade, üreteceği uygulamalar ile ilgileniyoruz. Müşterilerimizin<br />
üreteceği uygulamaların iyileştirilmesi noktasında<br />
52<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
çoklu kullanıcı desteği, güvenli iş<br />
akışı, opsiyonel yerleşik tarayıcı<br />
ve çok çeşitli entegre çıkış seçeneklerine<br />
sahip. Océ ColorWave<br />
500 ve 700’ün çok rulolu kurulumu,<br />
birçok farklı işin, arada rulo<br />
yükleme veya boşaltmayı gerektirmeden,<br />
yürütülebilmesini sağlıyor.<br />
Kullanışlı Océ ClearConnect<br />
yazılım paketi ise belgelerinizi<br />
gereksiniminiz olduğu yer ve zamanda<br />
elde etmenizi kolaylaştırıyor.<br />
Océ CrystalPoint nasıl<br />
çalışır?<br />
Çok iyi tanınan Océ TonerPearls<br />
tonerinin kullanıldığı Océ<br />
CrystalPoint teknolojisi, temiz<br />
bir sistem elde etmek için hava<br />
kirlenmesi riski olmayan ”Katı<br />
Giriş–Katı Çıkış” ilkesine dayanarak<br />
çalışıyor. TonerPearls’ün<br />
şeffaf kartuşları ile her renk tonerin<br />
sistemde kalan seviyesini görebiliyorsunuz.<br />
Océ TonerPearls sisteme<br />
verilir verilmez ısıtılıp jel haline geliyor.<br />
Bu jel, ardından görüntüleme cihazları<br />
tarafından ortamın üstüne fışkırtılıyor.<br />
Jel damlacıkları en yüksek hassasiyetle<br />
konumlanıyor ve şekillerini geri dönüştürülmüş<br />
kağıtta bile koruyorlar. Bu işlem,<br />
net baskı kalitesini tüylenme olmadan<br />
sağlıyor.<br />
Océ CrystalPoint teknolojisi, bugün, yani<br />
10. yıldönümüne bir yıl kala, en yeni Océ<br />
ColorWave ürünlerinin çekirdeğinde kullanılıyor.<br />
Geldikleri teknolojik seviyeyi “Müşterilerin<br />
dış mekânlarda anında kuruyan, hemen<br />
kullanılabilen baskılardan yararlanmaları<br />
sağlıyor” şeklinde açıklayan Canon<br />
Europe Endüstriyel ve Üretim Çözümleri,<br />
AEC&M ve TDS Direktörü Carel Raijmakers,<br />
başarıyı “Océ CrystalPoint teknolojisi,<br />
müşterilerimizin olağanüstü bir yaratıcı<br />
uygulama sunabilmelerini desteklemek<br />
üzere tasarlandı. Müşterilerin uygulama<br />
kapasitelerini daha da geliştiren ColorWave<br />
yazıcı serisinin son on yıldaki<br />
büyük başarısını görmek çok güzel...”<br />
onlara rehberlik ediyoruz. Burada da; baskının kullanım süresi,<br />
kullanım yeri, basılacak işin hacmi, baskının kalitesi, medya<br />
tercihi gibi birçok değişkeni ele alıyoruz. Mimar ve mühendislik<br />
ofislerinin geniş format baskı pazarının önemli bir bölümünü<br />
temsil ediyor. Canon olarak biz, mimar ve mühendislik ofisleri<br />
için yukarıdaki belirttiğim kriterlere göre; imageprograf, colorwave,<br />
plotwave serilerini önerebiliyoruz. O sebeple müşterinin<br />
işini ve ihtiyacını iyi anlamak oldukça önemli.<br />
Beklentilerin tamamını karşılayabildiğinizi<br />
düşünüyor musunuz?<br />
Pazarda her zaman yeni ihtiyaçlar doğacağı gibi yeni çözümler<br />
de gerekecektir. Mevcut pazarda geldiğimiz noktaya baktığımız<br />
zaman ortaya çıkan tablo bizleri mutlu ediyor. Ama Canon<br />
olarak bizim amacımız her geçen gün gelişen ve değişen baskı<br />
dünyasında, ihtiyaçları belirleyerek en doğru çözümleri en doğru<br />
araçlar ile sunmaktır. Bu nedenle beklentilerin tamamını karşıladığımızı<br />
düşünmenin bizleri yavaşlatacağı inancındayım.<br />
Yeni yıla dair üretim ve satış hedeflerinizden kısaca<br />
bahseder misiniz?<br />
2017 yılı Canon Geniş Format Baskı Çözümleri adına başarılı<br />
bir yıl oldu. <strong>2018</strong>’deki hedeflerimiz çok daha büyük. Herşeyden<br />
önce yukarıda da bahsettiğim gibi müşterilerin hemen yanıbaşında<br />
olarak onları anlamak, sadece uygun cihazı önermek<br />
yerine, uçtan uca çözümler sunmak yeni yıldaki vizyonumuz<br />
olmaya devam edecek. Bu şekilde <strong>2018</strong>’deki zorlu hedefleri de<br />
başarı ile gerçekleştireceğimiz inancındayım.<br />
Levent Kölege<br />
Geniş Format Baskı Çözümleri – Ürün ve İş Geliştirme Yöneticisi<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 53
“Sloganımız;<br />
‘İnovasyondan<br />
gelen<br />
değer’”<br />
“Biz, yeni teknolojilerin<br />
geliştirilmesine ev sahipliği<br />
yapacağız. Uzman<br />
arkadaşlarımızın ikna<br />
olduğu projeleri/fikirleri<br />
önce Avrupa merkezimize,<br />
sonrasında ise Japonya’daki<br />
genel merkezimize<br />
ulaştıracağız.”<br />
Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden<br />
Fujifilm, 6’ncı ‘Açık İnovasyon Merkezi’ni<br />
geçtiğimiz aylarda İstanbul’da hayata<br />
geçirdi.<br />
Fujifilm’in oldukça zengin teknolojik alt<br />
yapısını ve bilgi birikimini geniş bir yelpazede<br />
sunacaklarını belirten Fujifilm<br />
Türkiye Genel Müdürü Cengiz Metin,<br />
Fujifilm’in derin teknolojisini Türkiye ile<br />
paylaşmaya hazırız...” şeklindeki ifadeleriyle<br />
ilgili sektörlere mesajını iletmiş oldu.<br />
Sayın Metin’e konuyla ilgili çalışmaları<br />
ve planları hakkında merak ettiklerimizi<br />
yönelttik. Yeni merkezin ülkemize hayırıl<br />
olmasını diliyor emeği geçen herkese<br />
dergimiz adına teşekkür ediyoruz.<br />
Cengiz Metin / Fujifilm Türkiye Genel Müdürü<br />
‘Açık İnovasyon Merkezi’nin<br />
planlama ve uygulama<br />
süreçlerinden kısaca bahseder<br />
misiniz?<br />
Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden<br />
biri olan Fujifilm, fotoğraftan medikale,<br />
grafik sistemlerden endüstriyel ürünlere<br />
kadar uzanan teknolojik alt yapısını<br />
girişimcilere açık hale getiriyor. Bu amaçla,<br />
Japonya, Amerika, Hollanda, İspanya<br />
ve İngiltere’de bu teknolojilerin sunulduğu<br />
inovasyon merkezleri açtı ve büyük<br />
ilgi gördü. Gerek coğrafi konumu, gerek<br />
çevre ülkelerle yapılan başarılı iş birlikleri,<br />
gerekse Fujifilm Türkiye ekibinin başarılı<br />
çalışmaları sonucunda, Fujifilm yönetimi<br />
Türkiye’ye büyük bir önem veriyordu. Bu<br />
nedenle, altıncı inovasyon merkezinin<br />
Tükiye’de açılmasına karar verildi. Merkezimiz,<br />
Fujifilm Türkiye’nin İstanbul’daki<br />
merkez binasında geçtiğimiz yıl Ekim<br />
ayında hizmete girdi.<br />
Fujifilm’in Türkiye’deki ana faaliyet alanları<br />
olan medikal sistemler, grafik sistemler,<br />
endüstriyel ürünler, dijital kamera ve<br />
fotoğraf baskı ürünlerinin dışında; global<br />
know-how’ı da tüm şirketlere, üniversitelere<br />
ve girişimcilere açık olacak.<br />
Başarılı çalışmalar nedeniyle daha önce<br />
Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan’ın<br />
da içinde bulunduğu 15 ayrı ülkenin yönetim<br />
merkezi olan Fujifilm Türkiye, şimdi<br />
de “İnovasyon Üssü” oldu diyebiliriz. Açık<br />
İnovasyon Merkezi, Türkiye’nin yanı sıra<br />
Kafkaslar, Orta Asya, Balkanlar, Ortadoğu<br />
ve Afrika ülkelerinin de aralarında olduğu<br />
yaklaşık 50 ülkeden gelen fikirlerle<br />
farklı teknolojilerin geliştirilmesine ev sahipliği<br />
yapacak.<br />
Finansal anlamda ne kadara mal<br />
oldu?<br />
Bu merkezi maddi anlamda rakamsal ola-<br />
54<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
rak sunmak imkânsız. Çünkü, Fujifilm’in<br />
global Know-How’ını açıyoruz. İnovasyon<br />
merkezimiz, gelişmiş teknolojilerle geleceğe<br />
öncülük edecek. Fotoğraf filmiyle<br />
başladık; medikale kadar uzanan çok<br />
sayıda temel teknoloji geliştirdik. Çok<br />
daha ileri ürünleri geliştirmek amacıyla<br />
bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanıma<br />
soktuk. Bunun da yeryüzünde bir maddi<br />
karşılığı yok.<br />
Merkez’de bugüne kadar hayata<br />
geçen faaliyetlerinizden biraz<br />
bahseder misiniz?<br />
Şu anda, merkezimizin tanıtım faaliyetlerine<br />
ağırlık veriyoruz. Üniversiteleri, devlet<br />
kurumlarını, teknolojiyle anılan firmaları<br />
ziyaret ediyoruz. Türkiye İnovasyon Haftası’na<br />
katılarak uzman arkadaşlarımızla<br />
birlikte yer aldık. Diğer katılımcı firmalarla<br />
ve ziyaretçilerle faydalı görüşmeler yaptık.<br />
Bunların yanı sırda özellikle Ortadoğu<br />
ülkelerinden büyük ilgi görüyoruz. Oralardan<br />
gelerek merkezimizi ziyaret eden ve<br />
bilgi alan gruplar oldu. Biz, yeni teknolojilerin<br />
geliştirilmesine ev sahipliği yapacağız.<br />
Uzman arkadaşlarımızın ikna olduğu<br />
projeleri/fikirleri önce Avrupa merkezimize,<br />
sonrasında ise Japonya’daki genel<br />
merkezimize ulaştıracağız.<br />
Merkez’de ne kadarlık bir istihdam<br />
söz konusu?<br />
Türkiye’de aktif olan; medikal sistemler,<br />
grafik sistemler, endüstriyel ürünler, dijital<br />
kamera ve fotoğraf baskı bölümlerimizden<br />
birer temsilcinin bulunduğu bir ekip,<br />
inovasyon merkezinin idaresinde yer alıyor.<br />
“Öncelikli olarak devlet kurumları<br />
ve üniversitelerle<br />
iş birliği halinde<br />
olacağız” diye<br />
bir ifadeniz<br />
olmuştu. İlgili<br />
kurumlarla<br />
istediğiniz<br />
boyutta ilişkiler<br />
kurabildiniz mi?<br />
Bu dönem kendimizi<br />
tanıtmaya ağırlık<br />
verdik. Bu amaçla<br />
ziyaretlerimizi yapıyoruz,<br />
etkinliklere<br />
katılıyoruz ve ilgili<br />
davetlerimizi yapıyoruz.<br />
<strong>2018</strong> yılı itibariyle<br />
ziyaret trafiğinin<br />
artacağını ön görüyoruz. Ancak, şunu net<br />
olarak söyleyebilirim; gördüğümüz ilgi<br />
bizleri mutlu ediyor. Fujifilm’in Türkiye’de<br />
böyle bir merkez açmış olması herkesin<br />
büyük ilgisini çekiyor.<br />
Eklemek istedikleriniz?<br />
İnovasyon alanında buluşmak için ortak<br />
bir platform oluşturduk. Fujifilm’in zengin<br />
teknolojik alt yapısını ve bilgi birikimini<br />
geniş bir yelpazede sunuyoruz. Sağlık,<br />
endüstri ve teknoloji alanında çözümlerimiz<br />
var. Burada iş ortaklarımızla önemli<br />
projeleri geliştirerek anlaşmalar yapmayı<br />
hedefliyoruz.<br />
Sloganımız “İnovasyondan Gelen Değer”.<br />
Günlük yaşamımızın pek çok alanında<br />
Fujifilm teknolojisiyle iç içeyiz. Hayatımızı<br />
zenginleştiren, bizi sağlıklı tutan<br />
ürün ve teknolojileri, doğal kaynaklarımızı<br />
koruyan çözümler üreterek her gün kullanıyoruz:<br />
dış mekânlarda karşılaştığımız<br />
reklamlar (injekt baskı), evlerimizde<br />
kullandığımız doğal su arıtma cihazları<br />
(membran teknonolojisi), marketten satın<br />
aldığımız pekçok ürün (gıda ambalaj<br />
baskısı), anında baskı veren kameralar<br />
(İnstax), telefondan resim basan baskı<br />
uygulamaları (İnstax Share), televizyonumuzda<br />
izlediğimiz bir maç yayınının kaliteli<br />
görüntü sağlayıcısı (4 K TV ve cine<br />
lensler), okuduğumuz gazete ve dergiler<br />
(baskı kalıpları), aynasız dijital kameralar,<br />
elimizden düşürmediğimiz telefon,<br />
tablet gibi dijital ekranlardaki dokunmatik<br />
sistem (geliştirilmiş dokunma sistemi),<br />
güvenilir veri depolama (LTO bantları),<br />
ileri seviye endoskopi teknolojisi, hastalıklarda<br />
teşhis ve tedavi süreçlerinde ileri<br />
teknoloji, tıbbi ağlarda görüntülerin paylaşımı,<br />
dijital mamografi…<br />
Buradan açık çağrı yapmak istiyorum,<br />
mevcut fikirleri olanlarla karşılıklı ürün<br />
geliştirmeleri yaparak inovatif çözümler<br />
sunmak istiyoruz. Fujifilm’in derin teknolojisini<br />
Türkiye ile paylaşmaya hazırız.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 55
Dosya<br />
Kordsa, yatırımlarına kapasite artırımı ile<br />
hız kesmeden devam ediyor<br />
Kordsa, 19 Aralık Salı günü İzmit’teki fabrikasında polyester iplik kapasitesini 7 bin ton<br />
artıracak ek bir hattın temelini attı. Kordsa, bu yeni polyester yatırımının yanı sıra, inşaat<br />
güçlendirme alanında “polipropilen monofilament” hattının da temelini attı.<br />
Sabancı Holding iştiraklerinden, dünyanın<br />
lider naylon ve polyester iplik, kord bezi<br />
üreticisi Kordsa, artan talebe cevap verebilmek<br />
amacıyla planladığı ve İzmit fabrikasındaki<br />
polyester kapasitesini genişletecek<br />
olan ek binanın temel atma törenini 19<br />
Aralık Salı günü gerçekleştirdi. Bina inşaatının<br />
tamamlanması ve yeni ekipmanların<br />
gelmesiyle <strong>2018</strong> yılında faaliyete girmesi<br />
planlanan 3.500 m2’lik bu ek tesisle birlikte<br />
7 bin tonluk ek polyester iplik kapasite<br />
artışı hedefleniyor. Temel atma töreninde<br />
konuşan Sabancı Holding Sanayi Grup<br />
Başkanı Cenk Alper, Kordsa’nın Sabancı’nın<br />
tek global markası olarak pazardaki<br />
başarılarına ve inovasyon liderliğine vurgu<br />
yaptı. Alper şunları dile getirdi: “Sabancı<br />
vizyonunun en önemli temsilcilerinden<br />
olan Kordsa’nın küresel başarılarını gururla<br />
izliyoruz. Hikâyesi İzmit’te 44 yıl önce<br />
başlayan Kordsa, bugün bir dünya devine<br />
dönüşmüş durumda. Dünya’da üretilen<br />
her 3 otomobil lastiğinden 1’ini ve her 3<br />
uçak lastiğinden 2’sini Kordsa güçlendiriyor.<br />
Bu konumu korumak, daha da ileri<br />
taşımak için hem kapasiteye yönelik, hem<br />
de inovasyona yönelik akıllı yatırımlarımız<br />
hız kesmeden devam ediyor. Dijitalleşen<br />
dünyada Kordsa, inovasyonları ve ‘Hayatı<br />
Güçlendirme’ misyonuyla varlığını her<br />
geçen gün daha da güçlendirecek. Buna<br />
inancım tam.”<br />
Kordsa CEO’su Ali Çalışkan ise yaptığı konuşmada<br />
kapasite artırımlarından duyduğu<br />
memnuniyeti dile getirmenin yanı sıra<br />
ürün portföyünü de geliştirmeye devam<br />
ettiklerinin müjdesini verdi. Çalışkan konuşmasına<br />
şöyle devam etti “Kordsa olarak<br />
güçlü büyüme ivmemizi sürdürüyoruz.<br />
2017 yılında global çapta, önemli büyüme<br />
kararlarına ve dev iş birliklerine imza attık.<br />
Aynı zamanda yurt içi ve yurt dışı ödüllerle<br />
başarılarımızı taçlandırdık. Hem şirketimizin<br />
hem Sabancı Topluluğumuzun hem<br />
de ülkemizin adını dünyaya duyurmaktan<br />
dolayı çok gururluyuz. İzmit fabrikamızın<br />
bizim için anlamı ve önemi çok büyük.<br />
Bugün global pazarda liderliğimize, 44 yıl<br />
önce yolculuğumuzu başlattığımız İzmit’te<br />
adım attık. Kordsa’nın ilk Ar-Ge Merkezi,<br />
İzmit’te kuruldu. Kordsa’nın teknoloji ve<br />
pazar liderliği ile güçlendirme teknolojilerindeki<br />
uzun yıllara dayanan tecrübesinde,<br />
İzmit fabrikamızın payı çok büyük. 2016 yılında<br />
Türkiye’deki tesislerimizde 30 milyon<br />
ABD dolarlık ek kapasite yatırımı yapılacağını<br />
duyurmuştuk. İzmit fabrikamızdaki<br />
yeni tesisle artan talebe daha hızlı ve daha<br />
etkin şekilde cevap verebileceğiz. Endonezya’da<br />
ise yeni polyester iplik hattımızı<br />
devreye aldığımızı da sizinle paylaşmaktan<br />
büyük mutluluk duyuyorum. Bu tesisimizde<br />
de polyester iplik kapasitesini 7 bin<br />
ton artırdık. Bu yatırımımız, 2007 yılından<br />
bu yana faaliyet gösterdiğimiz Asya-Pasifik<br />
pazarındaki gücümüzü pekiştirecek.<br />
Ar-Ge gücümüz ve açık inovasyon anlayışımızdan<br />
aldığımız güçle dünya genelinde<br />
sektörü değiştiren, yenilikçi, katma değerli<br />
ürünler geliştirmek üzere yatırımlarımıza<br />
devam edeceğiz.”<br />
Kordsa, İnovasyon Stratejisinde 3’üncülük ödülünü aldı<br />
Sabancı Holding iştiraki Kordsa, Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik<br />
Haftası kapsamında gerçekleşen İnovalig Ödülleri’nde<br />
İnovasyon Stratejisi kategorisinde üçüncülük ödülüne lâyık görüldü.<br />
Kordsa CEO’su Ali Çalışkan ödülü, Türkiye Cumhuriyeti<br />
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi<br />
Başkanı Mehmet Büyükekşi’den aldı.<br />
Lastik ve inşaat güçlendirme ile kompozit teknolojileri pazarlarının<br />
global oyuncusu Kordsa, etkinlik kapsamında yaptığı<br />
sunumla Ar-Ge ve inovasyon alanında geçmişten günümüze<br />
başarılarını aktardı ve gelecek hedeflerini paylaştı.<br />
Sabancı Holding iştiraki Kordsa, 9 Aralık 2017 tarihinde İstanbul<br />
Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen İnovalig Ödülleri’nde<br />
İnovasyon Stratejisi kategorisinde üçüncülük ödülüne lâyık görüldü.<br />
Kordsa CEO’su Ali Çalışkan ödülü, Türkiye Cumhuriyeti<br />
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi<br />
Başkanı Mehmet Büyükekşi’den aldı.<br />
56<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
AKÇALI; “İNGİLTERE FUARINDA<br />
ÜLKEMİZİ TEMSİL EDEN TEK<br />
TÜRK FİRMAYIZ”<br />
Nihai tüketicilerin yanı sıra kamu projelerinde<br />
de en çok tercih edilen markalardan<br />
biri olduklarına değinen Akçalı Şirketler<br />
Topluluğu CEO’su M. Akın Akçalı; “Yurtdışı<br />
pazarındaki payımızı her geçen yıl<br />
artırırken ihracat yaptığımız 22 ülkede en<br />
beğenilen ve bilinirliği en yüksek markayız.<br />
<strong>2018</strong> hedeflerimiz doğrultusunda başta<br />
İngiltere pazarı olmak üzere gelişmiş Avrupa<br />
pazarında ticari hamlelere hız verdik.<br />
Yurtdışındaki pazar payımızı arttırmak için<br />
Londra merkezli bir şirket kurduk. Oradaki<br />
ekibimiz yerel dağıtım firmaları ile görüşmelerini<br />
tamamladı. Londra perakendenin<br />
güçlü olduğu bir ülke. Bu bölgedeki konumumuzu<br />
güçlendirmek için İngiltere’de düzenlenen<br />
en büyük boya ve yapı fuarına<br />
katıldık. Fuara katılan tek Türk şirketi olarak<br />
üzerimize düşen sorumluluğun bilincinde<br />
olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil<br />
ettik ve ziyaretçilerimizden tam not aldık.<br />
Kuruluşumuzdan bugüne inşaat boyaları,<br />
sentetik boyalar, ahşap koruyucular ve ısı<br />
yalıtım sistemlerine yönelik özel boyalar<br />
üretiyoruz. Toplamda 300’ün üzerinde ürünümüzle<br />
faaliyetlerimize devam ederken<br />
sadece su bazlı boya grubunda yılda 40<br />
bin tonu aşkın satış hacmimizle Türkiye’nin<br />
en çok tercih edilen markaları arasındayız.<br />
Bu anlamda <strong>2018</strong> yılında Türkiye’deki pazar<br />
payımızı da yüzde 10 artırmayı hedefliyoruz.”<br />
dedi.<br />
Mert Gençay / YKU ve CMO - M. Akın Akçalı / YKU ve CEO - Serter Akçalı / YKU ve COO<br />
Permolit boya<br />
yurtdışı büyümesini<br />
hızlandırdı<br />
Boya sektörünün önde gelen markalarından Permolit Boya,<br />
33 yılı aşkın süredir Türkiye’nin %100 yerli sermayeli markası<br />
olarak yurtiçi ve yurtdışı pazar payını büyütmeye devam<br />
ediyor. Yurtiçinde en çok tercih edilen 5 marka içinde yer alan<br />
Permolit Boya, WRX markasıyla da İngiltere pazarına açılıyor.<br />
Akçalı Şirketler Topluluğu <strong>2018</strong> yılı hedefleri<br />
doğrultusunda yurtiçi ve yurtdışı yatırımlarını<br />
artırmaya devam ediyor. Akçalı<br />
UK adıyla Londra merkezli bir şirket kuran<br />
firma, 28 - 29 Kasım tarihlerinde İngiltere’nin<br />
en büyük yapı ve boya fuarı “National<br />
Decorating and Painting Show”da<br />
İngiltere pazarına özel olarak oluşturduğu<br />
WRX Sprey Boya markasını lanse etti.<br />
“WRX” MARKASIYLA İNGİLTERE<br />
PAZARINI HEDEFLİYOR<br />
4 milyonun üzerinde sprey, 2 milyonun<br />
üzerinde de teknik sprey boya satışına sahip<br />
Akçalı Şirketler Topluluğu, şimdi de İngiltere<br />
pazarına yönelik oluşturduğu WRX<br />
markasıyla sektöre güçlü bir giriş yapıyor.<br />
Avrupa’nın en yüksek sağlık standartlarına<br />
uygun şekilde üretilen WRX Sprey Boya,<br />
hızlı kuruma özelliği sayesinde istenmeyen<br />
akma izlerinin önüne geçiyor ve çevre<br />
dostu özelliğiyle de benzerleri arasında<br />
öne geçiyor.<br />
AKÇALI; “YERLİ SERMAYE İLE BU<br />
KONUMA GELMEKTEN GURUR<br />
DUYUYORUZ”<br />
Akçalı Şirketler Topluluğu CEO’su M. Akın<br />
Akçalı; “Bugün, ülkemizin dört bir yanındaki<br />
binalardan kamu yapılarına, otoyollara,<br />
oyun parklarına ve sahalara kadar birçok<br />
noktada ürünlerimiz kullanılıyor. Türkiye’nin<br />
ilk tavan boyasını ürettiğimiz dönemden<br />
bugüne Permolit markamızı yüzde<br />
yüz yerli sermaye ile buralara taşıdık.<br />
Sektörde ulaştığımız şu anki konumumuz<br />
bizleri oldukça gururlandırıyor. <strong>2018</strong> yılı<br />
itibariyle yurtiçi ve yurtdışında büyümemizi<br />
sürdüreceğiz. Ülkemizde de en çok tercih<br />
edilen 5 marka arasında yer alan Pemolit<br />
Boya’yı daha da kuvvetlendirerek ilk 3 içinde<br />
yer alma hedefimiz var. Müşterilerimizin<br />
talepleri doğrultusunda ürün çeşitlerimizi<br />
geliştirdik ve AR–GE departmanımızla<br />
oluşturduğumuz farklı konseptlerdeki yeni<br />
ürünlerimizi de yakın zamanda tüketicilerin<br />
beğenisine sunacağız.” şeklinde konuştu.<br />
FİRMALARA VE KİŞİYE ÖZEL<br />
RENK ÜRETİMİ YAPIYOR<br />
İnsanların hayatına renk katma hedefiyle<br />
ürün gamını her geçen gün zenginleştiren<br />
Permolit Boya, Türkiye geneline yayılmış<br />
bayi ağı ve satış noktaları aracılığıyla 81<br />
ilde kullanıcılarına ulaşıyor.<br />
Firmaların kurumsal renklerinde özel boyaların<br />
oluşturulması ve renklerin iç ve dış<br />
cephelerde en doğru şekilde uygulanmasına<br />
yönelik çözümler üreten Permolit Boya,<br />
birçok renkten oluşan renk kartelasına ek<br />
olarak Permolit Boya renklendirme sistemi<br />
ile tüketicilere hayalindeki renkleri sunuyor.<br />
30 YILI AŞKIN SÜREDİR TAVAN<br />
BOYASINDA LİDER<br />
Sektörünün öncü markaları arasında konumlanan<br />
Permolit Boya kuruluşundan<br />
bugüne birçok ilke imza attı. Türkiye’nin<br />
ilk tavan boyasını üreten ve bu alandaki<br />
pazar liderliğini de koruyarak dikkat çeken<br />
Permolit Boya, tüm ürünleriyle de müşterilerinin<br />
beğenisini kazanan kaliteli ve güvenilir<br />
bir marka olarak öne çıkıyor.<br />
58<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
WACKER,<br />
yeni teknik<br />
merkezini açtı<br />
Wacker Chemie AG<br />
Türkiye’deki hizmet<br />
yelpazesini genişleterek<br />
yeni bir teknik merkezin<br />
açılışını gerçekleştirdi.<br />
Teknik tesis bölgedeki<br />
inşaat, tekstil, tüketici<br />
bakımı ve kozmetik<br />
endüstrisinde kullanılan<br />
polimer bağlayıcılar ve<br />
silikonlar için bir uygulama<br />
ve test laboratuvarı olarak<br />
hizmet verecek.<br />
Yeni teknik merkez ile, Wacker Chemie<br />
AG Türkiye’nin süren ekonomik büyümesine<br />
yanıt veriyor. Açılış töreni sırasında,<br />
WACKER yönetim kurulu üyesi Auguste<br />
Willems “Müşterilerimizin satışlarındaki<br />
yükselişle birlikte kalite ve servis talepleri<br />
de artıyor. Yeni test tesisimizde artık bu<br />
talepleri yerinde daha iyi bir şekilde karşılayabileceğiz”<br />
dedi. Özellikle bölgedeki<br />
inşaat endüstrisinde şu anda bir yükseliş<br />
mevcut ve buna bağlı olarak da danışmanlık<br />
taleplerinde bir artış söz konusu.<br />
WACKER’in yeni teknik merkezi bu trendi<br />
karşılamak için en uygun donanıma sahip.<br />
Bu yeni tesiste örneğin WACKER’in polimer<br />
bağlayıcılarının önemli uygulamalarından<br />
ikisi olan karo yapıştırıcılarının ve<br />
harici kompozit ısı yalıtımı sistemlerinin<br />
(ETICS) spesifik özellikleri test edilebilmektedir.<br />
Merkez, taze harçların viskozite<br />
ve hava gözenek içeriği veya kürleşme<br />
süresi gibi analizlerinin detaylı şekilde gerçekleştirilmesi<br />
için gerekli modern laboratuvar<br />
ekipmanlarıyla donatılmıştır. Ayrıca,<br />
kürleşmiş harçların özellikleri, örneğin EN<br />
12004 veya EN 13499 gibi çeşitli standartlara<br />
uygun şekilde test edilebilmektedir.<br />
Bu testler arasında örneğin bağlanma,<br />
eğilme ve basınç dayanımının yanı sıra su<br />
buharı geçirgenliği ve darbe dayanımının<br />
tayin edilmesine yönelik testler bulunmaktadır.<br />
Ayrıca, örneğin ETICS yapıştırıcılarının<br />
düşük sıcaklıklarda uygulanması<br />
gibi, ürünlerin çeşitli iklim koşulları altında<br />
test edilmesini sağlayan ekipmanlar da<br />
mevcuttur. Wacker Kimya Ticaret yönetici<br />
direktörü Hande Bucuklar “İnşaat polimerlerine<br />
yönelik yeni laboratuvarımız ile<br />
Türkiye’de ve komşu ülkelerde modern inşaat<br />
malzemelerinin yaygınlaştırılmasına<br />
önemli bir katkı sağlamaktayız” diyor.<br />
Yeni tesiste tekstil endüstrisinde kullanılan<br />
silikonlar için de bir laboratuvar bulunuyor.<br />
Bu laboratuvarda, sunulan ürünlerin<br />
ve müşteri formülasyonlarının termal ve<br />
kesme stabilitesi, köpüklenme eğilimi,<br />
parlaklık ve renk kararlılığının yanı sıra<br />
su iticilik veya hidrofiliklik özelliklerini belirlemek<br />
amaçlı detaylı incelemeler yapma<br />
imkanı bulunuyor. Bu yeni laboratuvarda,<br />
çeşitli formüller fular ve çektirme işlemleri<br />
gibi gerçeğe uygun koşullar altında da test<br />
edilebilmektedir. Ayrıca, laboratuvarın donanımı<br />
kozmetik ve tüketici bakımı uygulamalarında<br />
yerel gerekliliklere uygun özel<br />
testlerin de gerçekleştirilmesini mümkün<br />
kılmaktadır. Laboratuvarda ayrıca yerel<br />
formüllerin geliştirilmesi için uygun donanım<br />
da mevcuttur. Böylece, WACKER<br />
silikonlarını içeren şampuanlar, kremler<br />
veya yumuşatıcılar formüle edilerek müşterilerin<br />
geliştirme projelerine destek olma<br />
imkanı yaratılmaktadır.<br />
Yeni teknik merkezde ayrıca teorik ve pratik<br />
eğitimler de gerçekleştirilecektir. Ayrıca,<br />
firmanın çeşitli yapı kimyasallarıyla<br />
hazırlanmış olan ve dolayısıyla WACKER<br />
ürünlerinin uzun süreli performansını gösteren<br />
bir de showroom oluşturulmuştur.<br />
Örneğin, kolay temizlenen yüzeylere örnek<br />
oluşturmak amacıyla, duvarlarda kullanılan<br />
boya SILRES® BS 333 ile modifiye<br />
edilmiştir. WACKER’in uzun ömürlü bina<br />
koruması için sunduğu çözümleri göstermek<br />
amacıyla, Paskalya Adası’ndan bir<br />
Moai heykeli replikası da SILRES® BS<br />
290 ile işlenmiştir. Su, silikonların su itici<br />
etkisi sayesinde yüzeylerden damlacıklar<br />
halinde akıp gitmektedir.<br />
Yeni geliştirme merkezinin müşterilere<br />
yakınlığı, WACKER’in pazar pozisyonunu<br />
güçlendirmeye ve yerel müşterilerin özgün<br />
ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilmeye<br />
yardımcı olma amacını taşımaktadır.<br />
Hande Bucuklar “Yeni hizmet tesisimiz ile<br />
bölgedeki trendleri ve gelişmeleri erkenden<br />
algılayarak gerekli reaksiyonu verebiliyoruz”<br />
diyor. “Müşterilerimize yerinde ve<br />
ihtiyaçlarına göre tasarlanmış çözümler<br />
sunarak yerel ekonomiden daha fazla kar<br />
sağlamak istiyoruz.”<br />
Yeni teknik merkez ayrıca komşu ülkelerdeki<br />
müşterilere de hizmet verecek. Merkez,<br />
Wacker Kimya Ticaret’in gelişmekte<br />
olan Ataşehir ilçesinde bulunan yeni merkezinin<br />
bir parçasıdır.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 59
Vefa, yurtdışında<br />
gücünü artırıyor<br />
Dünyanın birçok noktasında projeleri, ön üretimli yapıları<br />
ve ürünleri ile yer alan Vefa, 96 ülkeye ürün ve hizmetlerini<br />
ulaştırıyor. Know how ihracatı da yapan Vefa, <strong>2018</strong> yılında<br />
bu alana ağırlık vermeyi planlıyor.<br />
Vefa Holding, ihraç pazarlarını genişletiyor.<br />
Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı<br />
Turan Koçyiğit, 96 ülkeye çözüm, ürün<br />
ve hizmetlerini ulaştırdıklarını belirterek,<br />
Vefa’nın Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu,<br />
Körfez ve Afrika’da etkin hale geldiğini<br />
söyledi. Son beş yıldır Türkiye İhracatçılar<br />
Meclisi (TİM) tarafından açıklanan en<br />
başarılı ilk 1000 ihracatçı firma arasında<br />
yer aldıklarını dile getiren Koçyiğit, ürün<br />
ihracatı yanında know how ihracatı da<br />
yaptıklarını kaydetti.<br />
En son olarak Afganistan Devleti’ne<br />
ülke genelinde prefabrike binalar inşa<br />
edebilecek son teknolojilerle donatılmış<br />
bir fabrika kurmak üzere sözleşme imzaladıklarını<br />
hatırlatan Koçyiğit, Vefa’nın,<br />
böylelikle Afganistan’a know how ihraç<br />
ederek fabrika kurmuş olacağını kaydetti.<br />
Sürecin ilk aşaması olarak fabrikada<br />
kullanılacak olan makinaların sevkiyatını<br />
ve yerinde montajlarını yapmaya başladıklarını<br />
ifade eden Koçyiğit, Afganistan’dan<br />
sonra Cezayir’de de bu tür bir<br />
çalışmalarının olacağını bildirdi.<br />
Katar’da, Gabon’da ve Dubai’de şirketlerinin<br />
bulunduğunu belirten Turan<br />
Koçyiğit, birçok ülkede de bayileri ve<br />
çözüm ortaklıklarının olduğunu söyledi.<br />
Koçyiğit, “Ortadoğu’da Afrika’da marka<br />
bilinirliliğimiz yüksek. Geçen yıl kabul<br />
edildiğimiz Turquality Programı ile birlikte<br />
yurtdışında markalaşma sürecimiz de<br />
daha da bir hız kazandı. Bu program ile<br />
Etiyopya, Endonezya ve BAE ülkelerine<br />
odaklandık. Öte yandan Dubai’de Vekon<br />
MiddleEast diye distürbütörümüzün kurduğu<br />
bir şirketle o bölgenin pazarlamasını<br />
yapıyoruz. Katar’da faaliyet gösteren<br />
bir inşaat firmasıyla ortaklık yaptığımız<br />
Vekongulf adında bir şirketimiz ve ona<br />
bağlı yerel bayilerimiz de bulunuyor” diye<br />
konuştu.<br />
Hedef, Güney Amerika ülkeleri<br />
Önümüzdeki yıl Güney Amerika ülkelerine<br />
ağırlık vereceklerini açıklayan<br />
Turan Koçyiğit, bu bağlamda ilk siparişi<br />
Arjantin’den aldıklarını ve sevkiyatlara<br />
başladıklarını bildirdi. Koçyiğit, “<strong>2018</strong> yılında<br />
da montajlarını yapıp projeyi teslim<br />
edeceğiz”dedi.<br />
Yurt dışında katıldıkları fuarlarla da ihraç<br />
pazarlarını genişlettiklerini ve dünya<br />
pazarındaki güçlerini artırdıklarının altını<br />
çizen Koçyiğit, bu yıl BAU Almanya,<br />
Ghana Build, The Big 5 Construction<br />
Indonesia ile Kamerun <strong>Yapı</strong> ve <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong>leri<br />
fuarlarına katıldıklarını söyledi.<br />
Fuarlarda yoğun ilgi ile karşılaştıklarını<br />
ifade eden Koçyiğit, mevcut projeleri ile<br />
Turan Koçyiğit / Vefa Holding İcra Kurulu Başkanı<br />
birlikte yenilikçi ürünlerini de sergilediklerini<br />
söyledi. Koçyiğit, “Fuarlar; daha<br />
fazla insana ulaşılıyor olması bunun<br />
profesyonel bir platformda aynı sektörden<br />
firmaların katılımı ile gerçekleştiriliyor<br />
olmasından ötürü önemli. Sektörü<br />
dinamik tutuyor” dedi.<br />
60<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız:<br />
“<strong>2018</strong>’de, pazarın<br />
%20’sini hedefleyeceğiz”<br />
Ağaç bazlı panel sektörünün lideri Kastamonu Entegre,<br />
gerçekleştirdiği yatırımlarla global pazardaki gücünü arttırıyor.<br />
2017 yılında İtalya’nın üçüncü büyük yonga levha<br />
üreticisi olan Gruppo Trombini’yi satın alan şirket, yapılacak<br />
modernizasyon ve bakım çalışmalarından sonra faaliyete<br />
geçirmeye hazırlanıyor.<br />
Gruppo Trombini, Pomposa’da bulunan<br />
yılda 480 bin m3, Frossasco’da bulunan<br />
yılda 320 bin m3 kapasiteli iki ayrı yonga<br />
levha tesisiyle, toplamda yıllık 800 bin m3<br />
kapasiteye sahip yapısıyla öne çıkıyor.<br />
Kastamonu Entegre, 150 milyon euro yatırımla,<br />
ilk aşamada <strong>2018</strong>’in ilk yarısında,<br />
Pomposa’daki tesiste, mobilya sektörüne<br />
yönelik ham ve melamin kaplı yonga levha<br />
üretecek.<br />
Kastamonu Entegre’nin gerçekleştirdiği<br />
yatırımla, İtalya’da yüzde 20 pazar payı<br />
hedeflediklerini belirten Kastamonu Entegre<br />
CEO’su Haluk Yıldız, “Bu satın alma<br />
ile birlikte şirketimizin üretim haritasına<br />
İtalya’yı eklemenin gururunu yaşarken,<br />
mobilya sektörünün kalbinde, İtalya’da<br />
üretim yapacak olmanın heyecanı içinde<br />
olduğumuzu vurgulamak isterim. Satın<br />
alınan tesislerin <strong>2018</strong> yılından itibaren<br />
devreye alınması ile birlikte orta vadede<br />
şirketimiz toplam 5.8 milyon m3/yıl üretim<br />
kapasitesiyle global pazardaki konumunu<br />
güçlendirecek.” dedi.<br />
2017 yılında gerçekleştirilen ikinci yatırımla<br />
Fransa’da Darbo şirketine ait yonga<br />
levha üretim hattını da satın aldıklarını<br />
hatırlatan Yıldız, “500 bin m3/yıl kapasiteli<br />
bu hattı Bulgaristan’daki mevcut yonga<br />
levha tesisimize taşıdık. Modernizasyon<br />
ve bakım çalışmalarından sonra 2019<br />
yılında devreye alacağız”. dedi. Adana<br />
MDF Tesisi’nde devreye alınan yeni laminat<br />
parke hattı ile ilgili de bilgi veren<br />
Yıldız, “Üretim kapasitesini arttırmaya<br />
yönelik gerçekleştirdiği yatırımlarla öne<br />
çıkan şirketimiz, sektörde ilk kez seramik<br />
fayans ebatlarında parke üretimine başladı.<br />
Statik elektriklenmeyi önleyici, bakteri<br />
barındırmayan parke üretimi de bu<br />
hat ile mümkün olacak.” açıklamasında<br />
bulundu.<br />
Haluk Yıldız / Kastamonu Entegre CEO’su<br />
“2017 yılında sektörümüz<br />
% 10’dan fazla bir büyüme<br />
gerçekleştirdi…”<br />
Sektörün 2017 yılında, hem ağaç bazlı<br />
panel endüstrisi ve hem de mobilya sektörü<br />
olarak güçlü bir ivme kazandığını<br />
belirten Yıldız, “Beklentiler, sektörün yeni<br />
yıla % 10’dan fazla bir büyüme ile girmesi<br />
yönünde. Mobilya sektöründe KDV indirimine<br />
gidilmesi, 2016 yılında ertelenen taleplerin<br />
2017 yılına kayması, Türkiye’de<br />
seçim döneminin biterek, yeniden istikrarın<br />
sağlanması, sektörün büyümesini<br />
tetikleyen unsurlar olarak öne çıktı. <strong>2018</strong><br />
yılında ise bu ivmenin kısmen azalacağını<br />
öngörüyoruz.” dedi.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 61
Ağaoğlu Şirketler Grubu,<br />
Çekmeköy Park projesine başlıyor<br />
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu; “Ben yaptığım bütün işlerde<br />
büyük Ağaoğlu ailesi diye tanımladığımız daire sahiplerimize, tedarikçimize, çalışanımıza<br />
kazandırmayı önemsedim. Ben de kazandım Allah’a şükür. Çekmeköy Park projemizde<br />
de bu kural işleyecek, herkes kazanacak. Kısacası büyük Ağaoğlu ailesine servet transferi<br />
yapıyorum. Kârımı vatandaşla paylaşıyorum.”<br />
Proje<br />
Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun Çekmeköy<br />
Park projesisin tanıtımı için Çekmeköy<br />
Park projesinin satış ofisinde gerçekleştirilen<br />
basın toplantısında konuşan Ali Ağaoğlu<br />
ve Ağaoğlu Şirketler Grubu Murahhas<br />
Azası – Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Rahvalı<br />
proje ile ilgili açıklamalarda bulundu.<br />
Çekmeköy Park projesinin uzun süredir<br />
Ağaoğlu müşterisi tarafından beklendiğini<br />
belirten Ali Ağaoğlu; “Ben, bu arsayı 20 yıl<br />
önce aldım. Bugün bölgede böyle bir arsanın<br />
m2 fiyatı 2 bin doları geçmiş durumda.<br />
Çekmeköy Park projesinin bulunduğu lokasyonda<br />
böyle bir arsa da bulmak mümkün<br />
değil. Ben bu fiyata Ağaoğlu kalitesinde<br />
daire satıyorum. Üstelik % 25 lansman<br />
indirimi ile daha da büyük bir fırsat sağlıyorum.<br />
Yani arsa fiyatına daire alacaklar.<br />
Oturacağınız daire de benden size hediye”dedi.<br />
Daha önce de söylediğim gibi dere<br />
her zaman kütük getirmez<br />
2008’de global krizin etkisi ile benzer bir<br />
konjonktürden geçildiğini belirten Ali Ağaoğlu;<br />
“O zaman da söyledim “dere her zaman<br />
kütük getirmez” diye. Bunu yatırımcı<br />
için söylüyorum. Bu tip dönemlerde oturup<br />
ağlamak, yatırımları durdurmak kimseye<br />
bir yarar getirmez. Biz 2008’de de aynı<br />
şeyi yaptık. Hem kazandık, hem kazandırdık.<br />
2009 yılında satışa çıktığımız My City<br />
Bahçelievler’de tüm daireleri 10 günde sattık.<br />
O zaman da tıkanan çarkların dönmesini<br />
sağladık. Biz, tüketici için derenin her<br />
zaman kütük getirmesini istiyoruz. Bugün<br />
de aynı şeyi yapıyoruz.” Yeni yapacakları<br />
projelere de değinen Ağaoğlu “Ankara’da<br />
1.200 konutluk yeni bir projeye başlıyoruz.<br />
Bodrum’da Çinliler ile devasa bir proje için<br />
ön anlaşma imzaladık” dedi.<br />
Bugüne kadar yaptığımız en<br />
kullanışlı kat planları<br />
Çekmeköy Park projesinde en güvendikleri<br />
özelliğin kat planları olduğunu vurgulayan<br />
Ali Ağaoğlu sözlerine şu şekilde son verdi;<br />
“ İddia ediyorum müşterilerimiz, bugüne<br />
kadar yaptığımız en kullanışlı kat planları<br />
ile karşılaşacaklar. Projemizde her evde bir<br />
balkon var, özellikle çocuklu aileler için büyük<br />
ve kullanışlı m2’li yaşam alanları planladık.<br />
Ayrıca 1453’te olduğu gibi sitenin ve<br />
çevrenin ihtiyaçlarını karşılayacak cadde<br />
konseptinde alışveriş üniteleri de mevcut.<br />
Yaptığımız hamlelerin karşılığını<br />
her zaman aldık<br />
Ekonominin daraldığı ve durgunluk yaşandığı<br />
dönemlerde yaptıkları yatırımların<br />
karşılığını daima aldıklarını vurgulayan<br />
Ağaoğlu; “Büyük Ağaoğlu ailesi bilir ki dere<br />
onlar için her zaman kütük getirecek. Maslak<br />
1453 projemizde % 250 gibi bir getiri<br />
elde ettiler. Çekmeköy Park projemizde de<br />
%25 lansman indirimi ile müşterilerimize<br />
kısa sürede yüksek getiriyi sağlıyoruz.<br />
Her projemizde olduğu gibi Çekmeköy<br />
Park projemizin de çok iyi prim yapacağına<br />
ve Ağaoğlu müşterisine kazandıracağına<br />
eminiz” dedi.<br />
Ali Ağaoğlu, daha önce Ağaoğlu projelerinden<br />
daire sahibi olan ya da irtibata geçen<br />
müşterilerini lansmandan önce satış ofislerine<br />
davet ettiklerini ve hafta sonu Çekmeköy<br />
Park projesinin satış ofisinde büyük<br />
izdiham yaşandığını söyledi. Yaptıkları<br />
satışla yeni bir rekora imza attıklarını ve 2<br />
günde 150 konut sattıklarını belirtti. Bütün<br />
müşterilerine, Ağaoğlu’na güvendikleri için<br />
ayrı ayrı teşekkür ettikler<br />
ni sözlerine ekledi.<br />
Çekmeköy Park projesinin basın toplantısında<br />
konuşan Ağaoğlu Şirketler Grubu<br />
Murahhas Azası ve Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Hasan Rahvalı proje ile ilgili detayları basın<br />
ile paylaştı. Rahvalı; “ Projemiz 738<br />
daire ve 30 bin m2 bir alışveriş merkezi<br />
diyebileceğimiz bir zeminde yer alan lüks<br />
mağazalardan ve yiyecek içecek ünitelerinden<br />
oluşuyor. A, B ve C gruplarından<br />
oluşan 3 çeşit ve 15 katlı 13 bloğumuz var.<br />
A bloklarda 4+1, B bloklarda 3+1, C bloklarda<br />
2+1 ve 1+1 daire tiplerimiz yer alıyor.<br />
Çekmeköy Park projemiz kendi mimarlarımızdan<br />
oluşan 40 kişilik ekibimiz tarafından<br />
tasarlandı. Dubai’de ve benzer ülkelerde<br />
görebileceğiniz ihtişamlı bir mimarisi<br />
var. Ağaoğlu kalitesi ortada, Kat ve daire<br />
planlarında iddialı olmamızın nedeni tasarım<br />
ekibimizin başarısı. Projemiz, oturum<br />
için tercih edenlerin istekleri doğrultusunda<br />
projelendirildi. Lokasyon en büyük avantajımız.<br />
Metro, Çekmeköy Park projemizin<br />
yanı başında. Hastanelere, markalı eğitim<br />
kurumlarına ve Alışveriş merkezlerine çok<br />
yakın konumda. Fiyatla ilgili bölgede bulunan<br />
markalı konut projelerinde araştırmalar<br />
yapıldı” dedi.<br />
62<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
Toplam satış ve ciromuzun yaklaşık<br />
%35’ini ihracattan elde ediyoruz<br />
“<strong>2018</strong> yılında da ihracattaki başarılı yükselişimizi sürdüreceğimize inanıyorum. Geniş<br />
ihracat ağımıza bu sene Amerika’yı da ekleyeceğiz.”<br />
arasında yer alıyor. Sektörümüzün yıllık<br />
kapasite miktarı 1 milyon tonun üzerinde.<br />
Alüminyum sektörü, Türkiye ekonomisinin<br />
yanı sıra, inşaat sektörüyle de entegre<br />
işleyiş gösteriyor. Dolayısıyla, inşaat<br />
sektöründe bir süredir yaşanan talebe<br />
endeksli canlanma, sektörümüzü de hareketli<br />
tutuyor. 2017 yılında da hem Türkiye<br />
ekonomisi, hem de inşaat sektöründe<br />
büyüme yaşandı. Tabi bu durum sektörümüzdeki<br />
canlılığın da devam etmesini<br />
sağladı.<br />
Sektörün öncü kuruluşlarından Saray Alüminyum<br />
olarak, 2017 yılını yaklaşık 560<br />
milyon TL ciro ile kapatmayı hedefliyoruz.<br />
Kasım ayı itibariyle bu hedefimizde 518<br />
milyon TL’yi yakaladık bile. Yılı, yüzde<br />
8-9 civarında büyüme ile kapatacağımızı<br />
öngörüyoruz. 2017 yılında en çok tercih<br />
edilen ürünlerimiz, Türkiye’de üretimi ilk<br />
kez bizim tarafımızdan gerçekleştirilen,<br />
A2 yanmazlık sınıfı SarayA2 kompozit<br />
paneller oldu.<br />
<strong>2018</strong> yılı öngörüleriniz ve<br />
hedeflerinizden bahseder misiniz?<br />
<strong>2018</strong>’de hangi ürünleri ön plana<br />
çıkaracağız, <strong>2018</strong>’de ilk defa<br />
ihracat yapacağımız bir ülke<br />
olacak mı?<br />
Bu sene alımını gerçekleştirdiğimiz panjur<br />
üretim hattımızı <strong>2018</strong> yılının ilk çeyreğinde<br />
devreye almayı planlıyoruz. Artan<br />
talebi hızla karşılayabilmek için yeni bir<br />
kompozit hattı alımı yönünde görüşmelerimiz<br />
ve kapasite artırımına yönelik yeni<br />
yatırımlarımızın görüşmeleri de devam<br />
ediyor. Globalleşmemizin bir göstergesi<br />
olarak toplam satış ve ciromuzun yaklaşık<br />
%35’ini ihracattan elde ediyoruz. Alüminyum<br />
Profil üretimimizin yaklaşık yüzde<br />
50‘sini Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve<br />
Asya’da yer alan 50‘yi aşkın ülkeye ihraç<br />
ediyoruz. 2017 yılında ihracat sıralamasında<br />
üst noktalardaki yerimizi korumaya<br />
devam ettik. Yılı, 190 milyon TL ihracat ile<br />
kapatmayı hedefliyoruz. <strong>2018</strong> yılında da<br />
ihracattaki başarılı yükselişimizi sürdüreceğimize<br />
inanıyorum. Geniş ihracat ağımıza<br />
bu sene Amerika’yı da ekleyeceğiz.<br />
Talin Saraylı Dikici / Saray Holding Yönetim Kurulu Üyesi<br />
30 seneyi aşkın deneyimiyle giydirme<br />
cephe ve kapı pencere sistemleri, alüminyum<br />
kompozit panel, kış bahçeleri,<br />
güneş kırıcılar ve solar sistemler gibi<br />
mimari uygulamalarla ilgili üretim yapan;<br />
boya, kaplama, eloksal, ekstrüzyon, biyet<br />
döküm, levha boyama ve kompoze<br />
levha üretim tesislerini de bünyesinde<br />
bulunduran tam entegre bir kuruluş olan<br />
Saray Alüminyum, üretiminin %60′ını Avrupa,<br />
Afrika, Orta Doğu ve Asya’ya ihraç<br />
etmekte. Toplam 89.000 m² kapalı alanda<br />
üretim yapan Saray Holding Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Talin Saraylı Dikici ile geçen<br />
yılın değerlendirmesi ve yeni yıla dair öngörülerini<br />
bizlerle paylaştı.<br />
2017 yılı sektörünüz ve<br />
firmanız özelinde nasıl geçti?<br />
2017’yi yüzde kaç büyüme ile<br />
kapatıyorsunuz? 2017’de en çok<br />
hangi ürünler tercih edildi?<br />
Alüminyum sektörü 5 milyar dolarlık iş<br />
hacmiyle Türkiye’nin lokomotif sektörleri<br />
64<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
DKY, 600 Milyon Lira’ya<br />
‘ADA’yı Kartal’a getirdi<br />
DKY , Anadolu Yakası’nın cazibe merkezi Kartal’ın en değerli lokasyonu E-5 ile Sahil Yolu<br />
hattının tam ortasında, 19 dönümlük arazi üzerinde yükselecek, proje değeri 600 milyon TL<br />
olan DKY ADA Projesi’ni satışa çıkardı. Muhteşem adalar manzarası ve adaların huzurunu<br />
hissettiren yaşam alanıyla toplam 4 bloktan oluşan DKY ADA’ da, farklı formatlarda<br />
tasarlanan 792 konut yer alıyor. Sınırlı süre için lansmana özel fiyatlarla satışa sunulan<br />
DKY ADA projesi, 36 ay sonra teslim edilecek.<br />
İstanbul – Gayrimenkul sektörünün yenilikçi<br />
firması DKY, Anadolu Yakası’nın<br />
parlayan yıldızı Kartal’ın en büyük kentsel<br />
dönüşüm projesi olan ‘DKY ADA’yı satışa<br />
sundu. Proje değeri 600 Milyon TL olan<br />
DKY ADA, Prens Adaları’nın tam karşısında,<br />
24 bloktan oluşan 301 konutun dönüştürülmesiyle<br />
elde edilen 19 dönümlük bir<br />
alanda yükselecek.<br />
DKY, yeni projesi DKY ADA’yı DKY Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Ali Dumankaya, DKY<br />
İş Geliştirme Satış ve Pazarlama Grup<br />
Başkanı Tevfik Türel ve DKY Satış ve Pazarlama<br />
Müdürü Aykut Dumankaya’nın katılımıyla<br />
Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de<br />
29 Eylül Cuma günü düzenlenen basın<br />
toplantısıyla tanıttı.<br />
Şehir yaşamıyla ada huzurunu birleştiren<br />
yeni bir konsept sunan DKY ADA, toplam 4<br />
blok ve 792 bağımsız bölümden oluşuyor.<br />
Kartal’ın simgesi olmaya aday projede,<br />
93,94 ile 211,54 metrekare arasında değişen,<br />
2+1’den 4+1’e kadar balkonlu ve yeni<br />
nesil ev konseptiyle +1,5 olarak planlanan<br />
2+1,5 ve 3+1,5 olmak üzere farklı formatlarda<br />
konutlar yer alıyor.<br />
Şehrin ortasında Ada yaşamının ayrıcalığı<br />
Modern mimarisi, konforlu ve ferah yaşam<br />
alanlarıyla Kartal’ı geliştiren ve dönüştüren<br />
DKY ADA projesi, toplu konut yaşamından<br />
daha fazlasını arayanlara şehrin ortasında<br />
daha huzurlu, daha sportif, stresten ve<br />
şehrin karmaşasından uzak, herkesin dilediğince<br />
özgürleşebileceği ve doğayla iç içe<br />
olacağı tam bir ada yaşamı sunuyor. Sahip<br />
olduğu adalar manzarasına ek olarak, yüzde<br />
70’ini oluşturan peyzaj alanları ile farklılaşan<br />
proje, şehrin ortasında bir vaha sunuyor.<br />
DKY ADA’ nın ferah, gün ışığı alan,<br />
kullanışlı evleri ailelerin ihtiyaçlarına göre<br />
tasarlandı.<br />
Ali Dumankaya: “Kartal’ın en büyük kentsel<br />
dönüşüm projesini hayata geçiriyoruz”<br />
Bugüne kadar geliştirdikleri projelerle hem<br />
binlerce aileyi ev sahibi yaptıklarını hem<br />
de projelerin bulunduğu bölgelerin çehresini<br />
değiştirerek, birer yaşam merkezi haline<br />
getirdiklerini anlatan DKY Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Ali Dumankaya: “DKY ADA projemiz<br />
ile Kartal’ın en büyük kentsel dönüşüm<br />
projesini hayata geçiriyoruz” dedi.<br />
Ali Dumankaya sözlerine şöyle devam<br />
etti: “DKY ADA projemiz, adını sahip olduğu<br />
muhteşem adalar manzarası, adaların<br />
ruhunu yansıtan ve huzurunu hissettiren<br />
yaşam konseptinden alıyor. Yeni nesil buçuklu<br />
dairelerin yer aldığı ‘DKY ADA’ geniş<br />
ve kullanışlı daireleri, peyzajıyla farklılaşan<br />
yeşil alanları, zengin sosyal ve sportif olanakları,<br />
çocuklara özel aktivite alanlarıyla<br />
aileler için tasarladığımız özel bir proje.<br />
792 konutun, 4 adet ticari alanın ve 1 kreşin<br />
yer aldığı DKY ADA projemiz, fitness ve<br />
66<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Proje<br />
DKY projeleri yüzde 100’e<br />
varan oranda değer kazanıyor<br />
DKY imzasıyla hayata geçirilen projelerden<br />
lansman döneminde yapılan<br />
alımlar, proje sonuna gelindiğinde<br />
yüzde 100’e yakın değer artışı sağladığını<br />
altını çizen Ali Dumankaya;<br />
“2017’nin Mart ayında DKY Cadde<br />
Erenköy 86 projesinin teslimini, DKY<br />
Sahil Kartal projemizin lansmanını<br />
gerçekleştirdik. Haziran 2017’den<br />
itibaren etaplar halinde teslimine<br />
başladığımız ve yıl içerisinde devam<br />
edeceğimiz Lokum Evler projesinin<br />
son etabı da dahil olmak üzere inşaatı<br />
halen süren projelerimizin toplam<br />
yatırım değeri yaklaşık 2,3 milyar TL<br />
iken, 2017 yılında başlayan projelerimizin<br />
değeri ise 1 milyar 180 milyon<br />
TL. Halen inşaatı devam eden 7 projede<br />
toplam 2500 konut ve işyeri bulunuyor.<br />
Toplamda 825 adet konutun<br />
teslimini bu yıl içinde gerçekleştirmiş<br />
olacağız.<br />
SPA merkezi, spor alanları, yürüyüş parkuru,<br />
açık ve kapalı yüzme havuzu ve aktivite<br />
alanlarıyla yaşam kalitesini arttıracak ve<br />
Kartal’a değer katacak. ”<br />
“Lansman öncesi 4000 adet talep<br />
topladık”<br />
“DKY ADA, bölgeye katacağı değer ve<br />
şehrin merkezinde sunduğu premium yaşam<br />
standardı ile Kartal’ın ikonik projelerinden<br />
biri olacak. Lansman öncesinde<br />
dört bin adet talep topladığımız projemiz,<br />
Kadıköy-Tuzla E-5 hattı, Kadıköy-Kartal<br />
Metro Hattı ve Marmaray gibi toplu ulaşıma<br />
rahatlıkla ulaşabileceğiniz bir lokasyon<br />
olarak ön plana çıkıyor. ‘DKY ADA’ sosyal<br />
imkânları dışında, yakın çevresindeki<br />
üniversiteler, hastaneler ve alışveriş merkezlerinin<br />
yakınlığı ile burada yaşayacak<br />
sakinlerine İstanbul’un merkezinde yaşamanın<br />
ayrıcalığını hissettirecek.”<br />
DKY ADA projesinde lansmana<br />
özel “Ekopratik” Ödeme Sistemi<br />
Lansmana özel kampanya ile “Ekopratik”<br />
ödeme sistemini de tanıtan DKY, şirket<br />
bünyesinde kişiye özel ödeme planlarının<br />
anlık olarak hazırlanabildiği yeni bir ödeme<br />
sistemi sunuyor. Bu sisteme göre DKY<br />
ADA müşterileri istedikleri vadelerde diledikleri<br />
peşinat ve ara ödeme tutarlarıyla<br />
kendi ödeme planlarını kendileri anlık olarak<br />
oluşturabilecekler. Ulaşılabilir fiyatlara<br />
sahip DKY ADA projesi Ekopratik ile “fiyatı<br />
ekonomik ödemesi pratik” bir ödeme sistemi<br />
sunuyor. 395.000 TL’den başlayan fiyatlarla<br />
satışa sunulan DKY ADA’da ekopratik<br />
ile alımlarda ise 120 aya varan vade ile ev<br />
sahibi olma avantajı sunuyor.<br />
Neo <strong>Yapı</strong> son 18 ayda Bolluca’da 5. Projesine başlıyor!<br />
Neo <strong>Yapı</strong>, Kemerburgaz ve Göktürk’teki başarılı projelerinden sonra 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul projesi ile ses getiren ve<br />
yatırımcıların gözdesi olan Arnavutköy’ün Bolluca bölgesinde hayata geçirdiği projelere, her geçen gün yenilerini ekliyor. Bölgedeki<br />
ilk ve en büyük projesi olan, kendi diktiği ağaçlarla yeşillendirmeye destek olduğu, 2 bin dönüm orman arazisi ve 600<br />
dönümde 415 müstakil ev ve 8 mahalleden oluşan Neo Gölpark İstanbul'dan sonra bölgeyi geliştirmeye devam ediyor. Neo<br />
<strong>Yapı</strong>, satışları 18 ay gibi kısa sürede tamamlanan Neo Bolluca, Neo Bolluca 2 ve Neo Bolluca 3 Neo Bolluca 4 projelerinden<br />
sonra şimdi de Neo Bolluca 5 ile yatırımcıların yüzünü güldürmeye devam ediyor.<br />
Neo Bolluca 5, yeni şehir Bolluca’da, ormanın yanı başında!<br />
Hem yaşamak hem de yatırım anlamında yeni nesil bir site olarak öne çıkan Neo Bolluca 5, otopark alanları ve güvenlikle çevrili<br />
2 blokta; 64 adet 2+1 ve 3+1 daireden oluşuyor. Sunduğu imkanlar ve ormanın yanı başında oluşuyla yatırımcıların gözdesi<br />
olacak Neo Bolluca 5’te, diğer Neo Bolluca projelerinde olduğu gibi; doğa, şehir ve yaşam bir arada…<br />
Bu projede sürdürülebilirlik adına yerden ısıtmalı, pay ölçerli merkezi ısıtma sistemi, çevre dostu aydınlatma sistemleri, Isı<br />
tasarruflu özel kaplamalar, çatı ve yüzey izolasyonları, ısı camlı doğramalar, kesintisiz elektrik için jeneratör, ortak alanlar giderlerini<br />
düşüren solar sistem ve özel peyzaj alanları gibi birçok ince detay düşünüldü. Bununla beraber proje, teknolojinin tüm<br />
avantajlarından da yararlanılacak bir mimari tasarıma sahip. 1 adet açık yüzme havuzu bulunan projede, kapalı Fitness alanı<br />
ve her daireye özel otopark alanı da bulunuyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 67
Tolga Çehreli<br />
Royal Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
“Başarımızın arkasında yatan en önemli unsur<br />
insan ihtiyaçlarının doğru<br />
tespit edilmesidir”<br />
“Biz Royal Group olarak her projemizin merkezine ‘insan mutluluğunu’ koyan ve ‘önce<br />
insan’ diyerek yola çıkan büyük bir aileyiz. Ve ailemize katılacak üyelerimize bir evden çok<br />
daha fazlasını vadediyoruz”<br />
Üstlendikleri her proje için odak noktasında<br />
öncelikle insan ihtiyaçlarının olduğu bir<br />
anlayışla mimari çözümler geliştiren Royal<br />
Group, kent hayatının dinamiklerine<br />
uygun aynı zamanda farklı tasarımlarıyla<br />
dikkat çekiyor. Royal Group Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Tolga Çehreli ile müşterilerine<br />
sundukları mimari çözümler hakkında bir<br />
röportaj gerçekleştirdik.<br />
Öncelikle kendinizden ve kısaca<br />
gerçekleştirdiğiniz projelerinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
Aslen Trabzonluyum ve 42 yaşındayım.<br />
Hayatı boyunca inşaat ile uğraşan bir aileden<br />
geliyorum. 24 yıldan bu yana inşaat<br />
sektörü ile ilgileniyorum. İstanbul Anadolu<br />
yakasında; Ataşehir, Ümraniye, Kartal,<br />
Pendik bölgelerinde sayısız inşaat projeleri<br />
yaptık. Bugüne kadar teslim ettiğimiz<br />
anahtar sayısının 5000 civarında olduğunu<br />
düşünüyorum. İnşaatını yaptığımız konutlarda,<br />
bir ailenin ihtiyacı olan tüm konforu<br />
ve güvenliği sağlamak bizim en önemli ilkemiz.<br />
Üç çocuk sahibiyim, bir ailenin nasıl<br />
bir konutta yaşamak isteyeceğini ve hangi<br />
özelliklere dikkat ettiğini biliyorum. Bu nedenle<br />
inşaatlarımızı yaparken tüm bu özellikleri<br />
göz önüne alıyoruz.<br />
Royal Group, ilk olarak Topselvi’deki Skyblue<br />
İstanbul Rezidans projesiyle işe başladı.<br />
Başarı ve memnuniyetle kule inşaatını<br />
bitirerek konut sahiplerine anahtarlarını<br />
teslim ettik. Şu anda Royal Garden Kartal<br />
Rezidans projesi, 400’den fazla daire inşaatı<br />
ile devam ediyor. İnşaatın %70’i tamamlandı<br />
diyebilirim. 2017 yılının sonunda<br />
anahtar teslimi yapacağız. Ayrıca Kartal’ın<br />
yeni trendi olan Yakacık bölgesinde iki büyük<br />
proje; Royal Garden Yakacık ve Royal<br />
Garden Yaka Park’ın hazırlıkları tüm<br />
hızıyla devam ediyor. Birkaç ay içerisinde<br />
bu projelerimizin yapımına başlamayı düşünüyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong>mı tamamlamak üzere olan Royal<br />
Marin Business Center projesi de yakında<br />
hizmete girecek. Özellikle bu proje, bizim<br />
için İstanbul genelinde bir ilk olacak. Mimari<br />
çizimi ile fark yaratan proje, fonksiyonel<br />
büyük ofis alanları ile büyük lüks bir<br />
yat formunda tasarlandı. Projenin planı ve<br />
tasarımı çok beğenildi. Şimdiden çok fazla<br />
taleple karşı karşıyayız ve tüm bu talepleri<br />
değerlendiriyoruz.<br />
68<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Proje<br />
Gerçekleştirdiğiniz projelerin<br />
tasarım süreçlerinde ilham<br />
aldığınız kaynaklar neler oluyor?<br />
Öncelikle insanı ele almak gerekiyor. Hem<br />
konut hem de iş yeri inşa ediyoruz. İnsanı<br />
ele alarak, insan ihtiyaçlarına göre dizayn<br />
yapıyoruz, tabi bu durum da tercih edilme<br />
oranını artırıyor. Her şeyden önce ihtiyaçları<br />
çok net tespit edebiliyor olmak gerekiyor.<br />
Sanal aldatmacalardan ziyade ihtiyaçları<br />
giderebiliyor olmak önemli. Bizim<br />
başarımızın kaynağı da tam olarak budur.<br />
Mesela teslim ettiğimiz büyük rezidans<br />
projelerinden birisi Skyblue, İstanbul Dünya<br />
İnşaat Oscarlarına seçildi ve jürinin de<br />
ilgisini çekti. Çok büyük bir kulede sadece<br />
87 daire var. Bir katta 3 daire yer alacak<br />
şekilde dizayn ettik. Kalabalık ve en önemlisi<br />
insanları rahatsız eden bir gürültü yok.<br />
Royal Garden Kartal’da aynı şekilde Dünya<br />
İnşaat Oscarları’na seçildi. Onun da<br />
seçilme sebebi Anadolu yakasındaki daire<br />
başına düşen en fazla (33m2) yeşil alana<br />
sahip olmasıydı. Avrupa standartlarında ve<br />
Anadolu Yakası’ndaki en güçlü projelerden<br />
bir tanesi. Burada, 30 tane daha daire<br />
yapabilirdik. Fakat biz daha fazla yeşil<br />
alan bulunmasını istedik. Bu projede AVM<br />
seçeneği dışında 24 saati doldurabilecek<br />
tüm aktiviteler var. Sürdürülebilir kalite çok<br />
önemli, nasıl başladıysanız sonraki projelerde<br />
de aynı kaliteyi yakalamalısınız.<br />
Türkiye’de mimarinin gelişimini<br />
ve ortaya çıkan projeleri nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Türkiye’deki mimari gelişim, dünya ülkeleri<br />
göz önüne alındığında ilk sıralarda geliyor.<br />
Özellikle son on yıl içerisinde büyük şehirlerden<br />
başlayarak bütün ülkeye yayılan<br />
kentsel dönüşüm projeleri ve çalışmaları<br />
mimari gelişmede önemli bir etken oluyor.<br />
Türkiye, 1999 yılında yaşadığı acı deneyimden<br />
sonra güçlü ve güvenilir inşaat<br />
yapma konusunda büyük mesafeler katetti.<br />
Buna samimiyetle inanıyorum; artık yeni<br />
yapılan binalar, şiddetli depremlerde kolay<br />
kolay zarar görmeyecektir. Kentsel dönüşüm,<br />
mimari gelişimde iyi bir tarih unsur<br />
olmakla birlikte, uluslararası alanda ödül<br />
kazanan projeler ve mimarlarda da ciddi<br />
oranda artış var. Buna örnek verecek olursak;<br />
markamız olan Royal Group, ilk kule<br />
projesinin yanı sıra hemen yapımına başlanan<br />
ikinci kule projesi de Dünya inşaat<br />
Oscar’ı sayılan Property Awards Europa<br />
Ödüllerini almıştır. Demek ki; bir yandan inşaat<br />
kaliteye yönelirken diğer yandan, projeleri<br />
ortaya koyan insan kalitesinde ciddi<br />
bir yükselme var. Bu da ülkemiz adına bizi<br />
memnun ediyor.<br />
Hızlı değişim gösteren toplumsal<br />
tüm algılarımızı göz önüne<br />
aldığımızda, gelecekte mimari<br />
üzerindeki en önemli etken sizce<br />
ne olacak?<br />
Söz konusu değişim devam ettiği sürece<br />
yakın gelecekte inşaatlar üzerindeki en<br />
önemli etkisi; kalitenin, konforun ve maliyetin<br />
ön plana çıkacak olmasıdır. Yani insanlar<br />
artık daha kaliteli, daha estetik ve<br />
daha konforlu konutlarda ve işyerlerinde<br />
daha düşük maliyetlerle yaşamak isteyeceklerdir.<br />
Bu durum elbette insanların doğal<br />
hakkıdır.<br />
Başarılı bir mimari projeden söz<br />
ederken bulunması<br />
gereken mutlak unsurlar<br />
nelerdir?<br />
Bütün başarıların arkasında<br />
yatan en önemli unsur insan<br />
ihtiyaçlarının doğru tespit<br />
edilmesidir. Biz Royal Group,<br />
olarak kısa sürede devler ligine<br />
çıktıysak bunun en önemli<br />
sebebi, insanların ihtiyaçlarını<br />
doğru tespit ederek bu ihtiyaçların<br />
tam karşılığını onlara<br />
sunmamızdır. Elbette bu<br />
durum netice olarak büyük<br />
bir memnuniyeti veriyor. Hem<br />
projeyi yapan hem de projeyi<br />
satın alan insanlar kendilerini<br />
mutlu hissediyorlar.<br />
Özellikle engelliler<br />
için geliştirdiğiniz<br />
projeleriniz var mı? Bu<br />
tür projelerde dikkate<br />
aldığınız unsurlar neler<br />
oluyor?<br />
Önümüzdeki dönemlerde engelliler<br />
için de gerek mevcut<br />
projelerimizde gerekse sadece<br />
engellilere özel projelerde<br />
yeni atılımlarmız olacak. Zaman<br />
içerisinde bunları sizinle<br />
paylaşacağız.<br />
Royal Garden Kartal<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
Biz Royal Group olarak her projemizin<br />
merkezine ‘insan mutluluğunu’ koyan ve<br />
‘önce insan’ diyerek yola çıkan büyük bir<br />
aileyiz. Ve ailemize katılacak üyelerimize<br />
bir evden çok daha fazlasını vadediyoruz.<br />
Biz, rotasına hayallerin yön verdiği ve<br />
doğanın kalbinde bir yaşam sunan işlere<br />
imzasını atarak mutluluğun gölgesinde bir<br />
yaşam standardı vadediyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 69
“Babil’in Asma Bahçeleri’nden<br />
ilham aldık”<br />
“Dünyanın yedi harikasından birinden ilham kaynağımızı alırken, yedinin de uğuruna<br />
inandığımız için otelin içerisinde 7 ayrı konsept oluşturduk. Dışarıdan baktığınız zaman<br />
doğayla iç içe geçmiş, geçmişin çizgilerini geleceğe taşıyan bir mimariyle karşılaşabilirsiniz,<br />
Sianji Well-Being Resort’te!”<br />
İçinde bulunduğu sektörlere yeni bir soluk<br />
getirmeyi misyon olarak benimsediklerini<br />
ifade eden Sianji Group Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Recai Çakır ile sıradışı bir hizmet<br />
anlayışının olduğu Sianji Residence<br />
Projesi hakkında konuştuk. Proje şu ana<br />
kadar sektörde bir örneği bulunmayan<br />
iddialı yönetim ve servis uygulamalarıyla<br />
rakiplerinden ayrışıyor.<br />
Öncelikle kendinizden ve<br />
şirketinizin kısa tarihçesiyle<br />
beraber faaliyetlerinden bahseder<br />
misiniz?<br />
1981-85 yılları arasında Kapalıçarşı’da<br />
baba mesleği olan sarraflık yaptım. 1986<br />
yılında öz sermayemle Bodrum’da bir<br />
arazi aldım ve o zamanki teşviklerden<br />
yararlanarak Kadıkale Resort adı altında<br />
Bodrum’da 5 yıldızlı bir tatil köyü inşa<br />
ettim. 1992 yılında ise Çankırı Organize<br />
Sanayi Bölgesi’nde trikotaj fabrikasını<br />
kurarak sanayici oldum. 2001 kriziyle<br />
birlikte tekstil sektöründen çıkıp 2006 yılında<br />
Babil’in Asma Bahçeleri konseptiyle<br />
otelimizin inşaatına başladım. 2009 yılında<br />
işletmeye başladığımız Babil’in Asma<br />
Bahçeleri otelimize 2014 yılında 2 milyon<br />
Euro’luk bir renovasyon projesiyle zincir<br />
otel ve uluslar arası marka olmak amacıyla<br />
için isim değişikliğine giderek tesisimize<br />
Sianji ismi ile yola devam etmeye karar<br />
verdik. Türkiye’nin ilk ve tek wellbeing,<br />
healing konseptini taşıyan, uluslararası<br />
arenada 24 tane ödülü kucaklayan, Seven<br />
Stars Luxury Hospitality and Lifestyle<br />
Awards tarafından kendi konseptinde 7<br />
yıldızlı tek otel olma unvanını taşıyan Sianji<br />
Wellbeing Resort’de, 7 ayrı konsept<br />
geliştirdik. Otelimiz 12 ay boyunca hizmet<br />
veriyor. Dünyanın dört bir yanından<br />
misafirlerimizi ağırlıyoruz. Sadece sağlık<br />
programlarımız için Romanya, İngiltere,<br />
Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Çin,<br />
Ortadoğu ve BDT gibi ülkelerden misafirlerimiz<br />
geliyor. Ayrıca otelimize gelen 10<br />
kişiden 7’si otelimizi tekrar tercih ediyor.<br />
Sianji Residence projesi hakkında<br />
biraz bilgi verir misiniz?<br />
25 milyon Euro yatırım değeri bulunan ve<br />
2009’da oturumun başladığı Sianji Residence’da<br />
şu an 20 residence’ı satışa çıkardık.<br />
Fiyatların minimum 340 bin Euro’dan<br />
başladığı projemizde, ev sahipleri isterlerse<br />
bize evlerini yüzde 8 Euro bazlı kira<br />
garantisiyle verebiliyorlar. Bodrum’daki<br />
evlerin amortisman süresi 20 yıl, ancak<br />
Sianji Residence’ta bu süre sadece 12<br />
yıl! Tamamı deniz veya havuz manzaralı<br />
rezidans ve villalar, 1+1, 2+1, 3+1 olarak<br />
daire ya da dubleks villa olarak tasarlandı.<br />
1+1 daireler 74 m2’den başlıyor. 2+1’ler<br />
93 ila 180 m2 arasında, 3+1 dairelerin büyüklüğü<br />
ise 109 ila 197 m2 arasında değişim<br />
gösteriyor. Residence alan misafirler,<br />
aynı gün tapularını alıp yerleşebiliyorlar.<br />
Tüm residence’larda tamamı ithal kartlı<br />
kapı sistemi, tam ankastre beyaz eşyalar,<br />
klima sistemleri, LCD TV’ler, son sistem<br />
mutfaklar, jakuzi ve duşakabinler, elektrikli<br />
küçük ev aletleri, tüm mobilyalar ve bah-<br />
70<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Proje<br />
çe mobilyaları gibi her detay bulunuyor.<br />
Türkiye’nin ilk ve tek wellbeing, healing<br />
konseptini taşıyan, uluslararası 24 tane<br />
ödülü kucaklayan, Seven Stars Luxury<br />
Hospitality Lifestyle Awards tarafından 7<br />
yıldızlı tek otel olma unvanını taşıyan Sianji<br />
Well-being Resort içerisinde bulunuyor<br />
Sianji Residence. Burada 5 yıldızın üstünde<br />
bir konfor sunuyoruz. Yatırımcılar, A’dan<br />
Z’ye her şeyi düşündüğümüz, sadece valizlerini<br />
alıp gelebilecekleri, otelimizin sağlıklı<br />
yaşam merkezini ve SPA’sını ücretsiz<br />
kullanabilecekleri, hayallerinin ötesinde bir<br />
konforla evlerinde yaşayabiliyorlar.<br />
Bu projenin tasarımında ilham<br />
kaynağınız ne oldu?<br />
Projemizin arsası engebeli olduğu için<br />
alanı yatay olarak değil, dikey olarak değerlendirmek<br />
durumundaydık ve bu noktada,<br />
Babil’in Asma Bahçeleri’nden ilham<br />
kaynağımızı aldık. Dünyanın yedi harikasından<br />
birinden ilham kaynağımızı alırken,<br />
yedinin de uğuruna inandığımız için otelin<br />
içerisinde 7 ayrı konsept oluşturduk. Dışarıdan<br />
baktığınız zaman doğayla iç içe<br />
geçmiş, geçmişin çizgilerini geleceğe taşıyan<br />
bir mimariyle karşılaşabilirsiniz, Sianji<br />
Well-Being Resort’te!<br />
Bu projenin çevresine ve şehir<br />
yaşamına etkileri sizce nasıl oldu?<br />
Bodrum’a katma değer kazandıran bir proje<br />
geliştirdiğimizi düşünüyoruz. Otel kısmında<br />
Türkiye’nin ilk ve tek wellness-healing<br />
konseptini gerçekleştirerek Bodrum’u<br />
dünyanın bu konudaki önemli lokasyonlarından<br />
biri haline getirdik. Bölgenin ruhuna<br />
uygun bir mimari konseptle sadece bugünün<br />
değil, önümüzdeki dönemde de etkisini<br />
yitirmeyecek bir proje ortaya çıkardık.<br />
Turizmde yapılan projeleri nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Ne yazık ki turizm Türkiye’de doğru değerlendirilmiyor.<br />
Turizm, Türkiye’nin önemli<br />
bir ihracat kalemidir ve turizmi sadece<br />
yaz ile sınırlamak yanlıştır. Türkiye’deki<br />
kültürel ve doğal zenginlik, turizmin 12 ay<br />
boyunca yapılmasına olanak sağlamaktadır.<br />
Bunu iyi değerlendirip projelerin de bu<br />
doğrultuda şekillendirilmesi çok önemlidir.<br />
Ancak doğru lokasyonlarda doğru projeler<br />
geliştiremediğimiz gibi bir de kötü işletme<br />
örnekleri turizmin değerini aşağıya çekiyor.<br />
Bölgenin ruhuna uymayan mimari örnekler,<br />
sadece silueti bozmakla kalmıyor<br />
aynı zamanda turizmin büyümesine de<br />
engel teşkil ediyor. Örneğin; otellere yönelik<br />
yıldız uygulaması… Artık otellere 1’den<br />
5’e kadar yıldız yetmiyor. Bir yıldızlı veya<br />
iki yıldızlı otel görüyor musunuz? Yok! Çoğunlukla<br />
3 – 4 – 5 yıldızlı otel var. Turizm<br />
Bakanlığı nitelikler yönetmeliğinin yeniden<br />
ele alınması gerekiyor. Belediye belgeli<br />
otellerin de Turizm Bakanlığı’nın denetlemesine<br />
girmesi gerekiyor. Öyle ki 5 yıldızlı<br />
bir tesiste, işletmenin aslında hiç de 5 yıldızlı<br />
olmadığına şahit olabiliyorsunuz. Ben<br />
deluks otellerin 5 yıldız plus ile ödüllendirilmesi<br />
gerektiğine inanıyorum. Ayrıca<br />
Türk turizminin geliştirilmesi için rezidence<br />
modelinin de Turizm Bakanlığı denetimine<br />
girmesi gerektiğini düşünüyorum.<br />
Recai Çakır / Sianji Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Sianji Residence Projesi ile<br />
kalıplaşmış modellerin ötesine<br />
geçtiğinizi düşünüyor musunuz?<br />
Hem Bodrum hem de Türkiye turizmi için<br />
örnek teşkil edecek bir projeye imza attığımızı<br />
düşünüyorum. Konuyu Bodrum<br />
nezdinde inceleyecek olursak, Bodrum’da<br />
sahil hattında çok fazla kooperatif<br />
bulunuyor. Oysa kooperatiflerin<br />
yerine sahile sıfır<br />
otel yatırımları, otellerin hemen<br />
arkasında da residence<br />
projeleri geliştirilebilir. Konut<br />
imarında 10/20, turizm imarında<br />
ise 15/30 imarı var. İmarda<br />
20/40 yapılırsa, yani ön kısımlara<br />
otel arka kısımlara evler<br />
yapılırsa, hem konut sahipleri<br />
aynı metrekare haklarını devam<br />
ettirerek evlerinin değeri<br />
en az 5 kat artar hem de turizm<br />
yatırımcısı kazanır. Bodrum’da<br />
yaşam 12 aya çıkarken,<br />
Bodrum tam da istenildiği<br />
gibi bir lüks yaşam merkezi<br />
olur. Şu an Sianji Well-Being<br />
Resort’te bu sistemi uyguluyoruz.<br />
Projemizde hem otel<br />
hem de residence ayrıcalığı<br />
bir arada sunuluyor. Otelimizde<br />
dünyanın dört bir yanından<br />
misafirlerimizi ağırlayarak,<br />
Bodrum turizmine önemli bir<br />
katkı sağlarken, ev sahipleri<br />
de evlerini 12 ay boyunca yaşayarak<br />
değerlendirebilecekleri<br />
gibi dilerlerse bize işletmeye<br />
vererek kazanç da sağlayabiliyorlar.<br />
Sianji Well-Being Resort’te, proje tasarımı,<br />
işletme ve inşaat kısımlarını biz üstlendik.<br />
Doğru lokasyonda doğru proje ve doğru işletmeyle<br />
ancak başarıyı yakalayabilirsiniz.<br />
Uyguladığımız bu farklı modelle wellness<br />
oteli kısmında dünyanın en iyi 5 detoks<br />
merkezinden biri olarak gösterilmenin gururunu<br />
yaşarken, geliştirdiğimiz konut projesi<br />
dahilinde bizden sonra birçok inşaat<br />
firmasının aynı konsepti daha yeni yeni<br />
uygulamaya başladıklarını görüyoruz. Uyguladığımız<br />
bu başarılı konsept sayesinde<br />
yurt dışından da birçok teklif alıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 71
Nivo İstanbul’da bölgenin<br />
en büyük çarşısı kuruluyor<br />
İstanbul’un hızla değerlenen bölgelerinden Basın Ekspres’te 5 yıldızlı dönüşüm gerçekleştiren<br />
Nivo İstanbul’un alışveriş caddesinde satışlar devam ediyor. Tam 7 kilometrelik<br />
mesafede 20 otel ve 100 bin öğrencinin okuduğu 11 üniversitenin yakınında konumlanan<br />
Nivo İstanbul’un alışveriş caddesi, projede yaşayacak 6 bin kişilik nüfusuyla da bölgesinin<br />
cazibe ve çekim merkezi olacak.<br />
Hızla gelişen Basın Ekspres’de özel bir<br />
lokasyonda yer alan ve kaba inşaatının<br />
büyük bölümü tamamlanan Nivo İstanbul,<br />
çok yönlü özellikleriyle yerli ve yabancı<br />
yatırımcının ilgisini çekmeye devam ediyor.<br />
Konut, home-office, çocuklar için<br />
Alman konseptli 1200 m2 aktif eğlence<br />
parkı, konuklarına 5 yıldızlı otel konforunda<br />
uzun konaklama imkânı sunacak<br />
iş apartmanı, otel, mağazalar ve açık<br />
hava konseptli alış veriş caddesi ile çok<br />
kullanımlı karma bir proje olan Nivo İstanbul’da<br />
ticari alanların satışı devam ediyor.<br />
Nivo İstanbul’da yer alacak ticari üniteler,<br />
50 metrekare ile 145 metrekare arasında<br />
değişen farklı tip ve genişlikten oluşuyor.<br />
Mağazalar modüler sistem ile bir araya<br />
getirilerek toplam 1500 metrekareye kadar<br />
alan elde edilebiliyor.<br />
6 bin kişilik nüfus ticari avantaj<br />
oluşturuyor<br />
Cathay Group Satış ve Pazarlamadan<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Okan<br />
Süha Yıldırım; “Açık hava konseptli alışveriş<br />
caddemizde, ticari işletmeler açısından<br />
çok büyük avantajlar bulunuyor. Tam<br />
7 kilometrelik mesafede 20 otel ve 100<br />
bin öğrencinin okuduğu 11 üniversite konumlanıyor.<br />
Ayrıca Nivo İstanbul, tamamlandığında<br />
ortalama 6 bin kişiye yaşam alanı olacak.<br />
Tüm bunları düşündüğümüzde ‘bölgenin<br />
çekim ve cazibe merkezini kuruyoruz’<br />
demeliyiz... Nivo İstanbul’da tüm blokların<br />
en alt iki katı ticari alanlara ayrıldı.<br />
Toplamda 223 ticari bölüm ile bölgedeki<br />
en büyük çarşı burada yer alacak. Ayrıca<br />
orta avluda yeme içme alanları olacak”<br />
dedi.<br />
İdeal marka karması yapılıyor<br />
Yıldırım şunları ekledi; “Daha şimdiden<br />
pek çok tanınmış marka ile anlaşma sağlandı.<br />
İdeal marka karmasını oluşturmak<br />
için hassas bir çalışma yapıyoruz. Çünkü<br />
doğru ve kaliteli bir marka karması ile bu<br />
çarşının bölgedeki en önemli çekim ve<br />
alışveriş merkezi haline geleceğini düşünüyoruz”<br />
dedi.<br />
Şık mimarisiyle bölgeyi<br />
dönüştürüyor<br />
Yıldırım, Nivo İstanbul’la ilgili ayrıca şu<br />
bilgileri verdi; “Şık mimarisiyle bölgeyi dönüştüren<br />
projenin 3 bloğu home-ofis ve 2<br />
bloğu ise konut olarak hayata geçirilecek.<br />
Nivo İstanbul karma yaşam alanı projesi<br />
50 M² ile 161 M² arasında değişen farklı<br />
tip ve metrekarelerde 1+1, 2+1, 3+1 daire<br />
seçeneklerinden oluşuyor.<br />
Halkalı metrosu Fatih durağından<br />
projeye çıkıyor<br />
Lokasyonuyla hem hayata hem de yatırıma<br />
değer katıyor. Şehir hayatının hızlı<br />
temposunu, mükemmel bir mimari ve güvenli<br />
yaşam alanlarıyla birleştiriyor. Nivo<br />
İstanbul <strong>2018</strong> yılında hizmete girecek<br />
olan Fatih Metro İstasyonu’nun yanı başında<br />
yer almasıyla bu avantajı yaşamak<br />
için ideal bir seçim.”<br />
72<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Proje<br />
Türkiye’nin “En Yeşil Bina”sı<br />
Greenox Urban Residence<br />
Alutechbond 100’ü tercih etti<br />
Dünyanın 2. Türkiye’nin ilk ve tek dikey ormanı olarak yaşama geçirilen Greenox<br />
Urban Residence, 28 Kasım tarihinde düzenlenen gayrimenkul sektörünün en prestijli<br />
ödüllerinden Sign of the City Awards organizasyonunda ‘Devam eden projeler’ dalında “En<br />
Yeşil Bina” ödülüne layık görüldü.<br />
İstanbul Avrupa yakasında, Kağıthane<br />
ilçesi sınırlarında, 4. Levent Metro istasyonuna<br />
400 metre mesafede 27 katlı tek<br />
blok halinde yükselen Greenox projesi,<br />
Aycan&Feres ortaklığı tarafından inşa<br />
ediliyor. Greenox’un ön ve arka cephelerinde<br />
900 ağaç ve ağaççık, yan cephelerinde<br />
“yeşil duvarlar” olarak nitelenen<br />
56 ve 53 metre yüksekliğindeki dikey<br />
bahçeler yer alıyor. Proje böylece, Avrupa’nın<br />
en yüksek yeşil duvarlarına ev<br />
sahipliği yapıyor. Greenox Urban Residence’ın<br />
cephe mimarisinde, yeşil duvarları<br />
ve ağaçları barındıran dev saksıları<br />
tamamlamak üzere, Sistem Alüminyum<br />
tarafından üretilen; 4000 m² Euramax<br />
Eura Design Venetian Plaster ve 4000<br />
m² Euramax EuraTex Rough Ral 9010<br />
serisi Alutechbond 100 kompozit panelleri<br />
kullanılıyor. Ayrıca Leed Gold adayı<br />
ve Dünya Bankası kuruluşu IFC tarafından<br />
EDGE (Yüksek Verimlilik için Tasarımda<br />
Mükemmellik) Sertifika sisteminin<br />
Türkiye’de Pilot Projesi seçilen Greenox<br />
projesinde ‘gri su arıtma ve depolama<br />
sistemi’ ve yağmur suyu sulamada kullanılarak<br />
sudan tasarruf edilecek projede;<br />
güneş enerjisi sistemlerinden de faydalanılarak,<br />
gerek su gerekse enerji harcamasında<br />
yaklaşık %40 tasarruf sağlanacak.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 73
76<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
YAPI KİMYASALLARI<br />
ÇİMENTO / BETON ve EKİPMANLARI<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 77
İnşaat faaliyetleri hız kesmeden<br />
devam ediyor<br />
Dosya<br />
Türkiye Hazır Beton Birliğinin (THBB) inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki<br />
mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2017<br />
Kasım Ayı Raporu açıklandı. Rapor’da bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi kasım ayında<br />
eşik değerine oldukça yaklaşırken önceki yılın aynı ayına göre %0,6 oranında artış gösterdi.<br />
Hazır Beton Faaliyet Endeksi kasım ayında<br />
bir önceki yılın aynı ayına göre %1’lik<br />
artış ile en fazla artış gösteren endeks<br />
oldu. Ankete katılan firmaların %32’si kasım<br />
ayında satışlarının arttığını belirtirken<br />
satışlarında önceki aya göre azalma olduğunu<br />
ifade edenlerin oranı %20 oldu.<br />
Alınan kayıtlı siparişlerde artış olduğunu<br />
söyleyenlerin oranı %24 iken azaldı diyenlerin<br />
oranı da %24 olarak gerçekleşti.<br />
Güven Endeksi, en fazla artış<br />
gösteren ikinci endeks oldu<br />
Hazır Beton Güven Endeksi kasım ayında<br />
bir önceki yılın aynı ayına göre %0,9’luk<br />
artış ile en fazla artış gösteren ikinci endeks<br />
oldu. Endeks değerinin eşiğin altında<br />
kalması, sektörün güveninin istenilen<br />
düzeyde olmadığını ortaya koydu. Ankete<br />
katılanların %13’ü yeni istihdamı düşünürken,<br />
yeni yatırım düşünenlerin oranı<br />
ise %20 oldu. Ankete katılan firmaların<br />
yalnızca %12’si tedarikçilere vereceği<br />
siparişin önümüzdeki üç ayda artacağını<br />
düşündüğünü açıkladı.<br />
Beklenti Endeksi’nde çok sınırlı<br />
bir azalma yaşandı<br />
İnşaat sektöründe önümüzdeki dönemde<br />
yaşanması muhtemel gelişmeleri göstermesi<br />
açısından önemli olan Hazır Beton<br />
Beklenti Endeksi’nin kasım ayı değeri bir<br />
önceki yılın aynı ayına kıyasla %0,1 oranında<br />
gerileyerek çok sınırlı bir azalma<br />
gösterdi. Önümüzdeki üç ayda satışlarının<br />
artacağını düşünenlerin oranı %12<br />
iken satışların azalacağını düşünenlerin<br />
oranı ise %60 oldu. Gelecek üç ayda girdi<br />
stoklarını artıracağını söyleyen firmaların<br />
oranı ise %20’de kaldı.<br />
İnşaat sektörünün Türkiye ortalamasının<br />
üzerinde bir performans göstermesi bekleniyor<br />
Hazır Beton Endeksi Kasım Ayı Raporu<br />
sonuçlarını değerlendiren Avrupa Hazır<br />
Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksi’nin<br />
kasım ayında eşik değerin üzerinde<br />
tutunmayı başardığını, bu şekilde<br />
hazır beton faaliyetinde 9 aydır kesintisiz<br />
hareketliliğin devam ettiğini söyledi.<br />
Sektörün kış dönemi ile birlikte önümüzdeki<br />
döneme ilişkin beklentisinin azalma<br />
eğilimine girdiğini ifade eden Yavuz Işık,<br />
“Güven Endeksi, geçen ayla aynı seviyede<br />
olmakla beraber hâlen istenilen düzeyde<br />
değildir. Ekim ayında Faaliyet Endeksi<br />
yükseldikten sonra, kasım ayında<br />
düşüş göstermiş olmasına rağmen halen<br />
eşik değerin üzerinde olması, inşaat sektöründe<br />
ilerlemenin devam ettiğine işaret<br />
etmektedir. TÜİK tarafından yakında kamuoyu<br />
ile paylaşılacak olan 3. Çeyrek<br />
Yavuz Işık<br />
Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO)<br />
ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı<br />
büyüme rakamlarında inşaat sektörünün<br />
%6’nın üzerinde önemli bir büyüme ile<br />
Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans<br />
göstereceği tahmin edilmektedir.<br />
Ekim ve kasım aylarındaki Hazır Beton<br />
Faaliyet Endeksi değerleri, yalnızca 3.<br />
Çeyrekte değil yılın geri kalan kısımlarında<br />
da inşaat sektörünün Türkiye’nin büyümesini<br />
sırtlanacağını göstermektedir.”<br />
dedi.<br />
Müteahhitler ve beton üreticileri Hatay’da bir araya geldi<br />
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından Hatay’da “Beton<br />
Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları Semineri” düzenlendi.<br />
Kaliteli beton üretimi ve beton uygulamasının doğru<br />
yapılması amacıyla düzenlenen Seminere, Hatay<br />
ve çevre illerdeki kamu kurum ve kuruluşlarının<br />
temsilcileri, inşaat mühendisleri, müteahhitler, mimarlar,<br />
yapı denetim kuruluşlarının temsilcileri ve<br />
hazır beton tesislerinin yetkilileri katıldı.<br />
Kuruluş tarihi olan 1988 yılından bu yana Türkiye’de<br />
kaliteli betonun üretilip kullanılması için<br />
önemli çabalar gösteren Türkiye Hazır Beton Birliği<br />
(THBB), bu amaçla yapmış olduğu çok sayıda<br />
etkinliğin yanı sıra “Beton Teknolojileri ve Doğru<br />
Beton Uygulamaları” konulu seminerler düzenliyor.<br />
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde periyodik olarak gerçekleştirilen<br />
bu seminerler ile müteahhitler, mimarlar, mühendisler<br />
başta olmak üzere beton kullanıcılarına; betonla ilgili kamu<br />
idarelerinin yetkililerine; yapı denetim kuruluşu temsilcilerine<br />
ve beton üreticilerine betonun doğru uygulamalarının anlatılması<br />
hedefleniyor.<br />
2017 yılında İstanbul, Gaziantep, Samsun, Bodrum,<br />
Malatya, Tekirdağ ve Sakarya’da düzenlenen<br />
seminerler dizisinin sekizincisi 26 Aralık 2017<br />
tarihinde İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi'nde<br />
yapıldı. Seminer’e inşaat mühendisleri,<br />
müteahhitler, mimarlar ve beton üreticileri yoğun<br />
ilgi gösterdi. Seminer kapsamında, THBB Genel<br />
Sekreter Yardımcısı Aslı Özbora Tarhan; “Türkiye’de<br />
ve Dünyada Hazır Beton Sektöründeki Son<br />
Gelişmeler”, İTÜ İnşaat Fakültesi Eski Dekanı<br />
Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir “Beton Teknolojisinde<br />
Son Gelişmeler”; THBB Kalite Güvence Sistemi Direktörü<br />
Selçuk Uçar ise “Betonda Kalite Denetimleri” başlıklı birer sunum<br />
gerçekleştirdi.<br />
78<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
SİSTEM 9<br />
DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE<br />
KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN!<br />
Sistem 9’un profosyonel ekran çözümleriyle<br />
kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın,<br />
kurumsal iletişiminizi güçlendirin.<br />
40.000+ ekran yönetimi<br />
18 ülkede hizmet<br />
HOLDİNGLER, OTELLER VE ÜRETİM TESİSLERİNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ<br />
KURUMSAL TV<br />
VIDEO WALL<br />
İNTERAKTİF UYGULAMALAR<br />
TOPLANTI ODASI VE OTOMASYON SİSTEMLERİ<br />
LED EKRAN<br />
Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir,<br />
afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir<br />
ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz.<br />
Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası<br />
7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.<br />
info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00
Dosya<br />
Çimsa<br />
İnovasyona<br />
öncülük<br />
ediyor<br />
Çimsa, “Formülün Adı”<br />
aplikasyonu ile sektöründe<br />
bir ilke imza<br />
atarak, iş ortaklarına<br />
7/24 dijital deneyim<br />
vaat ediyor.<br />
Türkiye çimento sektörünün yenilikçi ve<br />
öncü şirketi Çimsa, geliştirdiği hizmetlerle<br />
iş ortaklarının hayatını kolaylaştırıyor. Tüm<br />
IOS ve Android tabanlı akıllı telefonlara ve<br />
tabletlere ücretsiz indirilebilen mobil uygulaması<br />
ile Çimsa, her an müşterilerinin yanında<br />
yer almaya devam ediyor.<br />
Dijital müşteri deneyimi için<br />
“Formülün Adı: Çimsa”<br />
Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay,<br />
Çimsa olarak teknolojik<br />
gelişmeleri takip<br />
ettiklerini ve sektörde<br />
bu alanda da öncü konumlarını<br />
sürdürdüklerini<br />
belirterek, “İçinde<br />
bulunduğumuz teknoloji<br />
çağında gerek iş<br />
yapış biçimimiz gerek<br />
tüketim alışkanlıklarımız<br />
hızla değişiyor.<br />
Faaliyette olduğumuz<br />
çimento sektörü iletişimden<br />
finansa, satış<br />
ve pazarlamadan<br />
insan kaynaklarına<br />
kadar tüm iş süreçlerinde<br />
dijital dönüşümden<br />
etkileniyor.<br />
Biz de Çimsa olarak,<br />
sürdürülebilir başarı<br />
sağlamanın yegâne<br />
koşulunun inovasyonda<br />
yetkinlik<br />
kazanmak olduğu<br />
öngörüsüyle hareket<br />
ediyor, sektörümüzün<br />
ve şirketimizin gelişimine hizmet<br />
edecek birçok teknolojik yeniliğe öncülük<br />
ediyoruz. Bu bakış açısıyla geliştirdiğimiz<br />
“Çimsa-Formülün Adı” mobil uygulamamız,<br />
çimento sektöründe satış ve pazarlama<br />
kanallarının dijitalleşmesi açısından<br />
bir ilk niteliği taşıyor” dedi.<br />
Değişen tüketici ihtiyaçları için<br />
dijital çözümler<br />
Çimsa Beyaz Çimento ve Özel Ürünler<br />
Genel Müdür Yardımcısı<br />
Ülkü Özcan, Çimsa:<br />
Formülün Adı’<br />
mobil uygulaması<br />
sayesinde Çimsa<br />
iş ortaklarının<br />
diledikleri anda,<br />
diledikleri yerden<br />
zengin bir müşteri<br />
deneyimi yaşayarak,<br />
aplikasyonun<br />
sağladığı birçok<br />
kolaylıktan yararlanabileceklerini<br />
belirtti.<br />
Özcan, “Çimsa olarak<br />
iş ortaklarımıza<br />
daha fazla temas<br />
edebilmek, müşteri<br />
memnuniyetini artırmak<br />
ve güvenilir<br />
bir iş ortağı olmak<br />
amacıyla hareket<br />
ediyoruz. ‘Formülün<br />
Adı’ çatısı altında<br />
topladığımız yenilikçi<br />
çözümlere bir<br />
Ülkü Özcan<br />
Çimsa Beyaz<br />
Çimento ve<br />
Özel Ürünler<br />
Genel Müdür<br />
Yardımcısı<br />
yenisini daha ekleyerek geliştirdiğimiz<br />
mobil uygulamamız ile artık Çimsa Süper<br />
Beyaz ve Çimsa Aluminates ailelerine ait<br />
ürün broşürlerimiz, teknik dokümanlarımız,<br />
güvenlik veri sayfalarımız kolaylıkla<br />
ulaşabilir olacak. İş ortaklarımız ihtiyaçları<br />
doğrultusunda ürün numune talebinde<br />
bulunabilecekler ve bir sorunla karşılaştıklarında<br />
Çimsa Teknik Destek Ekibi ile<br />
direkt temasa geçebilecekler. Bununla<br />
birlikte, Çimsa’nın beyaz çimento dağıtım<br />
ağını detaylıca inceleyebilecek; hangi<br />
bölgelere sevkiyat yapıldığı bilgisine bir<br />
tık ile ulaşabilecekler” dedi. Özcan ayrıca,<br />
Çimsa’nın global arenada öncü kimliğini<br />
pekiştiren beyaz çimento ve özel ürünlerle<br />
ilgili tüm gelişmelerin, ‘Çimsa: Formülün<br />
Adı’ kullanıcı dostu mobil uygulaması<br />
ile anlık olarak takip edilebileceğini sözlerine<br />
ekledi.<br />
80<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
“İnovasyon, kurum kültürünün<br />
dinamik bir parçası olarak<br />
değerlendirilmelidir”<br />
“İnovasyonu bir kurum kültürü olarak içselleştirmenin başlıca kuralı bu süreci doğru bir<br />
şekilde anlamak ve şirket içerisinde anlaşılmasını sağlamaktır. Bugüne dek yapılmış çalışmaları<br />
takip etmek, sektörel gelişmelerden haberdar olmak ve sürekli araştırmak, gelişimin<br />
temel koşuludur.”<br />
Türkiye Çimento sanayisinin önde gelen<br />
kuruluşları arasında yer alan Çimsa, gri<br />
çimentonun yanı sıra ürettiği beyaz çimento<br />
ve kalsiyum alüminat çimentosu<br />
gibi özel ürünlerle de inovasyon konusunda<br />
Türkiye çimento ve yapı malzemeleri<br />
sektörüne öncülük etmekte. Çimsa Genel<br />
Müdürü Nevra Hatay ile Sürdürülebilirlik<br />
ve İnovasyon konuları özelinde bir röportaj<br />
çalışması gerçekleştirdik.<br />
Sürdürülebilirlik Stratejisi derken<br />
tam olarak neyi kastediyoruz?<br />
Türkiye çimento ve yapı malzemeleri<br />
sektörünün global bir oyuncusu olarak iş<br />
modelimizi ve stratejilerimizi sürdürülebilir<br />
kılmak adına tüm birimlerimizin katılımıyla<br />
çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. Bizler<br />
başarının sadece maddi kaynaklı olmadığı,<br />
sosyal ve çevresel kaynakların doğru<br />
ve verimli kullanımının son derece önem<br />
taşıdığı bilinciyle hareket ediyor; tüm<br />
paydaşlarımız için artı değer yaratmaya<br />
gayret ediyoruz. Uzun vadeli fayda yaratmak<br />
amacıyla hareket ettiğimiz bu yolda,<br />
kurumsal yönetim ilkeleri ile ekonomik,<br />
sosyal ve çevresel etkenlerin şirket faaliyetlerimize<br />
ve karar mekanizmalarımıza<br />
dâhil edilmesi, iş planlarımızın ve yeni yatırımlarımızın<br />
sürdürülebilir modeller üzerine<br />
kurgulanması adına yoğun çalışmalar<br />
yürütüyoruz.<br />
Çimsa olarak, sürdürülebilir iş modelimizi<br />
oluştururken küresel inisiyatifleri yakından<br />
takip ediyor, bilimsel gelişmeleri ve yenilikleri<br />
aktif bir şekilde izliyoruz. Bu bakış<br />
açısıyla sürdürülebilirlik stratejimizi şeffaf,<br />
etik ve adil davranma, hesap verebilirlik,<br />
doğaya zarar vermeyen teknolojilerin kullanımı,<br />
çalışanlarımıza güvenli ve sağlıklı<br />
bir iş ortamı oluşturmak ve enerji verimliliğine<br />
dair yenilikçi bakış açımızın geliştirilmesi<br />
gibi geniş kapsamlı bir düzeyde<br />
kurguluyor ve bu yönde somut adımlar<br />
atıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızda, 21.<br />
yüzyılın başarılı şirketleri arasında yer almanın<br />
yegâne koşulunun enerji ve su verimliliğine<br />
yatırım yapmak ve doğa dostu<br />
inovasyonu kucaklamak olduğu öngörüsüyle<br />
hareket ediyoruz.<br />
Sıraladığımız faktörler sadece Çimsa’nın<br />
değil, tüm şirketlerin faaliyetlerini uygulama<br />
sürecine dâhil etmesi gereken önemli<br />
faktörlerdir. Bununla beraber şirketlerin,<br />
sürdürülebilirlik uygulamalarını tüm<br />
paydaşlarının yararlandığı bir kaynak ve<br />
yenilikler bütünü olarak sunduğunda ba-<br />
82<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
Nevra Hatay / Çimsa Genel Müdürü<br />
şarıya ulaşabileceklerine ve diğer şirketlere<br />
örnek olabileceklerine inanıyoruz. Bu<br />
bakış açısıyla Çimsa olarak 2016 yılında,<br />
senelerce gerçekleştirdiğimiz raporlama<br />
faaliyetlerimizi bir adım öteye taşıyarak,<br />
sektöre örnek olacak bir Entegre Faaliyet<br />
Raporu yayınladık. Uzun soluklu çalışmalarla<br />
tamamladığımız Entegre Faaliyet<br />
Raporu’muzu, tüm paydaşlarımızın da<br />
kolaylıkla ulaşabileceği ve aynı zamanda<br />
çevre dostu olması adına elektronik ortamlarda<br />
paylaşıyoruz. Böylece bir yanda<br />
paydaşlarımıza sunduğumuz bilginin<br />
kalitesini artırırken, bir yandan Türkiye’de<br />
raporlama alanında örnek bir şirket ve<br />
kamuoyu nezdinde güvenilir bir iş ortağı<br />
olmayı hedefliyoruz.<br />
Sürdürülebilirliği içselleştirmiş<br />
firmalar arasında isminiz geçiyor.<br />
Bu içselleştirmenin ölçüsü nedir?<br />
Bunun altında yatan değerlerden<br />
biraz bahseder misiniz?<br />
İnovasyona yapılan yatırımlar ve Ar-Ge<br />
çalışmaları ülkemizin ve sektörümüzün<br />
sürdürülebilir kalkınması için önem taşıyan<br />
konuların başında gelmektedir.<br />
Biz de Çimsa olarak faaliyette olduğumuz<br />
45 yıl boyunca inovasyona yatırım<br />
yapmayı ilke edinerek, çimento ve yapı<br />
malzemeleri sektörünün dinamiklerine<br />
yön vermeyi hedefliyoruz. Bu öngörüyle,<br />
sürdürülebilirliği daimi hale getirebilmek<br />
adına sürekli değişen dünya şartlarında,<br />
paydaşlarımızın farklılaşan ihtiyaçlarına<br />
iş ortaklarımızla birlikte geliştirdiğimiz<br />
ürün ve hizmetlerle hızlı bir şekilde çözüm<br />
üretiyoruz. Çimsa Mersin Fabrikamız<br />
bünyesinde 2000 yılında kurulan ve<br />
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı<br />
tarafından tescillenerek sektöründe bir<br />
ilke imza atan Ar-Ge Merkezimiz Formülhane’de<br />
geliştirdiğimiz çözümlerle yaşam<br />
kalitesinin ve çevrenin iyileştirilmesine<br />
katkı sağlıyoruz.<br />
Bu çalışmalarımızın neticesinde ise marka<br />
değerimizi yükseltmeyi, kurumsal itibarımızı<br />
artırmayı, maliyetlerimizi azaltmayı<br />
ve nitelikli iş gücü elde ederek yeni istihdam<br />
olanakları sağlamayı hedefliyoruz.<br />
Bununla birlikte, sürdürülebilirliği karar<br />
alma mekanizmalarından üretim sürecine<br />
dek tüm faaliyetlerinin merkezine yerleştiren<br />
şirketlerin kısa ve uzun vadede çok<br />
katmanlı bir başarıya ulaşacaklarına inanıyoruz.<br />
İnovasyona yatkın çalışma<br />
arkadaşlarını seçerken nasıl bir<br />
yol izliyorsunuz?<br />
Çimsa olarak, insan kaynaklarındaki temel<br />
hedefimiz yüksek performans kültürü<br />
oluşturarak organizasyonel değişimi ve<br />
gelişimi sağlamaktır. Bu bakış açısıyla<br />
yönetimsel ve operasyonel trendleri yakından<br />
takip ediyor; iyi uygulamaları inceliyor<br />
ve şirketimizi daha verimli ve yenilikçi<br />
bir noktaya taşımak için proaktif bir<br />
bakış açısıyla hareket ediyoruz. Bu yolda<br />
birlikte yürüdüğümüz çalışma arkadaşlarımızın<br />
da gelişime açık, dijital dünyayı<br />
takip eden, teknolojiyi içselleştirmiş, yenilikleri<br />
uygulamaya istekli olmalarını ve<br />
kendilerini Çimsa ailesinin bir ferdi olarak<br />
görmelerini hedefliyoruz. Kurum içerisinde<br />
geliştirdiğimiz çeşitli projeler, uygulamalar<br />
ve eğitimlerle de çalışanlarımızın<br />
mesleki gelişimlerine sürekli katkı sağlayarak,<br />
her açıdan yetkinlik kazanmalarına<br />
destek oluyoruz.<br />
İnovasyon ve sürdürülebilirlik<br />
alanlarında danışmanlık hizmeti<br />
alıyor musunuz?<br />
Şirketimiz paydaşları ile etkileşimli bir iletişim<br />
ve işbirliği içerisinde çalışmakta ve<br />
etkin paydaş iletişimini Kurumsal İletişim<br />
ve Sürdürülebilirlik stratejisinin bir parçası<br />
olarak benimsemektedir. 2013 yılında<br />
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi<br />
Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi’ne<br />
(CSI-Cement Sustainability Initiative) üye<br />
olduk.Dünya çimento üretiminin yaklaşık<br />
üçte birini temsil eden bu kuruma Türkiye’den<br />
ilk ve tek üye olarak, Türkiye çimento<br />
sektörü adına önemli bir başarıya<br />
imza attık. CSI aracılığıyla ulusal, bölgesel<br />
ve uluslararası düzeyde diğer üye şirketlerle<br />
bilgi paylaşımı ve deneyim aktarımında<br />
bulunabiliyor, en iyi uygulamaları<br />
tartışabiliyor ve böylece sürdürülebilirlik<br />
konularında mevcut durumu ve gelişim<br />
alanlarını takip etme fırsatı yakalayarak,<br />
sürdürülebilirlik yaklaşımımızın gelişimine<br />
olanak sağlıyoruz.<br />
Bununla beraber, bu yıl ilkini yayınladığımız<br />
Çimsa 2016 Entegre Faaliyet Raporumuzu,<br />
üç senedir üyesi olduğumuz<br />
Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi<br />
(IIRC) tarafından önerilen sermaye kategorizasyonu<br />
kapsamında hazırlayarak,<br />
şirket faaliyetlerimizin güncel çıktılarını,<br />
geleceğe dair hedef ve planlarımızı ve<br />
bir kurum kültürü haline getirdiğimiz sürdürülebilirliği<br />
bütünleşik bir bakış açısı<br />
ile ele alarak, paydaşlarımızın bilgisine<br />
sunduk. Öte yandan Türkiye’de entegre<br />
raporlamanın tanıtımı ve şirketlerin finansal<br />
olmayan bilgilerini finansal bilgiler ile<br />
entegre bir şekilde raporlamaları amacıyla<br />
kurulan Entegre Raporlama Türkiye<br />
Ağı’nın (ERTA) kurucu paydaşlarından<br />
biri olarak, entegre düşüncenin yaygınlaştırılması<br />
adına çeşitli çalışmalar yürütüyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 83
Ülkemizde, İnovasyon ve<br />
Sürdürülebilirlik konuları çok fazla<br />
ilgi görüyor. Ancak kişiye göre de<br />
bazen tanımı değişebiliyor. Sizce<br />
yolun henüz çok başında mıyız?<br />
İşletmeleri inovasyona teşvik etmek ve<br />
inovatif fikirleri hayata geçirmek tüm dünyada<br />
olduğu gibi ülkemizde de yükselen<br />
bir trend ve bu yönde birçok farklı sektörün<br />
gün geçtikçe daha yoğun çaba sarf ettiğine<br />
şahit oluyoruz. Artık şirketlerin sadece kâr<br />
elde etmek için çalışmalar yürüttüğü günler<br />
geride kaldı. Biz de Çimsa olarak, iş verimliliğimizi<br />
artırmak ve şirket faaliyetlerimizin<br />
sosyal ve çevresel risklerini azaltmak<br />
adına yürüttüğümüz sürdürülebilirlik çalışmalarımızı<br />
kurumsal gelişimimize katkı<br />
sağlamak adına bir fırsat olarak görüyoruz.<br />
İnovasyonda yetkinlik kazanmanın ekonomik<br />
büyüme ve toplumsal gelişme açısından<br />
taşıdığı hayati önem yadsınamaz. Ülkemizde<br />
de inovatif çalışmalar her geçen<br />
gün yaygınlaşmakta olup, sürdürülebilirliğin<br />
önemi giderek daha iyi anlaşılmakta<br />
ve bu yöndeki çalışmalar kamu otoriteleri<br />
ile teşvik edilmektedir. Biz Çimsa olarak,<br />
ulusal ve global düzeyde rekabet üstünlüğü<br />
sağlamanın yanı sıra, hayat standartlarını<br />
yükseltmek ve istihdam olanaklarını<br />
genişletmek açısından da teknolojik gelişmelerin<br />
bir parçası olmayı kurumsal bir sorumluluk<br />
olarak görüyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızla<br />
yenilikçi ürünlere hayat veriyor,<br />
sektörümüzü ve ülkemizi her geçen gün<br />
ileriye taşıyacak çalışmalar yürütüyoruz.<br />
İnovasyonun her şeyden önce<br />
hâkim bir kültürün ve zihniyetin<br />
ürünü olduğunu düşünürsek,<br />
okurlarımıza ne tür bir mesaj<br />
vermek istersiniz?<br />
İnovasyonu en basit anlamıyla yenilikçi<br />
fikirler geliştirmek, var olan sistemi iyileştirmek,<br />
dönüştürmek ve bu süreci uygulamaya<br />
geçirmek olarak tanımlayabiliriz. Bu<br />
fikirler, var olan hizmet veya ürünü daha<br />
kullanışlı bir hale getirebileceği gibi daha<br />
önce hiç çözülmemiş sorunlara cevap bulmak<br />
ve ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla<br />
da geliştirilebilir. Ancak gelişim bir sürekliliği<br />
işaret etmektedir. Dolayısıyla, günümüzde<br />
teknolojinin hızla ilerlemesiyle bugün<br />
inovatif olarak değerlendirdiğimiz bir ürün<br />
ya da hizmet yarın, geçerliliğini kaybedip,<br />
yenilik olmaktan çıkabilme potansiyeline<br />
sahiptir. Bu sebeple inovasyonun kurum<br />
kültürünün dinamik bir parçası olarak değerlendirilmesi<br />
gerektiğine inanıyoruz.<br />
İnovasyonu bir kurum kültürü olarak içselleştirmenin<br />
başlıca kuralı bu süreci doğru<br />
bir şekilde anlamak ve şirket içerisinde<br />
anlaşılmasını sağlamaktır. Bugüne dek<br />
yapılmış çalışmaları takip etmek, sektörel<br />
gelişmelerden haberdar olmak ve sürekli<br />
araştırmak, gelişimin temel koşuludur.<br />
Öte yandan, geleneksel iş yapış modellerinin<br />
geride kaldığı, tüketici davranışlarının<br />
değiştiği bir çağa tanıklık ediyoruz ve<br />
bu dönüşüm kaçınılmaz olarak yönetim<br />
anlayışını da evrimleştiriyor. Dolayısıyla<br />
çalışanlarının fikirlerine değer veren, tüm<br />
kademelerde yaratıcı düşünmeyi teşvik<br />
eden ve özellikle yeni neslin bakış açısını,<br />
şirket stratejisine entegre ederek sürdürülebilirliği<br />
ve inovasyonu bütünsel olarak<br />
ele alan şirketlerin rekabette fark yaratarak<br />
sürdürülebilir bir gelişim sağlamaları kaçınılmazdır.<br />
Bizlerle paylaşabileceğiniz başarılı<br />
bulduğunuz Sürdürülebilirlik<br />
Stratejisi örnekleri var mı?<br />
Çimsa olarak sürdürülebilirlik konusunda<br />
öncelik alanlarımızı belirlerken faaliyet<br />
gösterdiğimiz çimento ve yapı malzemeleri<br />
sektörünün dinamiklerini göz önünde bulunduruyor<br />
ve ülke ekonomisine, topluma<br />
ve dünyaya katkı sağlama hedefiyle hareket<br />
ediyoruz. Bizler, birleştirici ve güçlü bir<br />
ürün olan çimentoya hayat veriyoruz. Bu<br />
süreçte, bir sanayici olmanın ötesine geçiyor<br />
ve ülkemize değer katıyoruz. Bu bakış<br />
doğrultusunda enerji ve emisyon yönetimi,<br />
doğal kaynakların verimli kullanımı, iş sağlığı<br />
ve güvenliği, İş’te Eşitlik gibi konulara<br />
hassasiyetle yaklaşıyor; sürdürülebilirlik<br />
stratejimizi bu başlıklar etrafında şekillendiriyoruz.<br />
Aynı zamanda paydaşlarımızın<br />
beklenti ve geri bildirimlerini iş süreçlerimize<br />
yansıtarak, katılımcı ve ortak aklı<br />
teşvik eden bir yönetim anlayışıyla hareket<br />
ediyoruz. Bu süreçte, küresel ölçekte başarıya<br />
ulaşmış sürdürülebilirlik stratejilerini<br />
de takip ederek, trendleri yakından inceliyoruz.<br />
Öte yandan, “insana ve çevreye saygı”<br />
misyonu ile daha yaşanabilir bir dünya<br />
hedefliyle çıktığımız yolda, iklim değişikliğinin<br />
olumsuz etkileriyle mücadele alanında<br />
istikrarlı çalışmalar yürütüyoruz. Bu<br />
bağlamda, iklim değişikliğine bağlı riskler<br />
karşısında şirketlerin politikalarını raporlayan<br />
ve kamuoyunda farkındalık yaratma<br />
işlevine sahip, bağımsız ve uluslararası<br />
bir kuruluş olan Karbon Saydamlık Projesi’ni<br />
(CDP) destekliyoruz. CDP tarafından<br />
2016 yılında hazırlanan, en yüksek performanslı<br />
şirketlerin yer aldığı CDP Türkiye<br />
İklim Değişikliği Raporu’nda A- liderlik listesine<br />
girmeye hak kazanarak, sektöründe<br />
bu başarıya imza atan ilk ve tek şirket olma<br />
özelliğini taşıyoruz. Son olarak, sürdürülebilirlik<br />
alanındaki faaliyetlerimiz sonucunda<br />
1 Kasım 2017 tarihiyle BİST (Borsa İstanbul)<br />
Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dâhil<br />
olarak, Borsa’da işlem gören ve kurumsal<br />
sürdürülebilirlik performansı yüksek olan<br />
şirketlerle bilgi ve uygulama paylaşımında<br />
bulunma fırsatı elde ediyoruz.<br />
84<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
“<strong>2018</strong>’in ülkemiz ve<br />
ekonomimiz için<br />
çok iyi bir yıl olacağına<br />
inanıyorum”<br />
“Maruz kaldığımız hava kirliliği ve küresel ısınma, bizim<br />
geleceğimizin çok ciddi tehdit altında olduğunun kanıtıdır.<br />
Bunun için 2 yıldır Güneş panellerini cephe panellerimize<br />
uygulayarak enerji kazanma projelerimize son 6 ayda daha<br />
da ağırlık verdik. İlk denemelerimiz <strong>2018</strong>’in ortalarına doğru<br />
teste girmeye başlayacak.”<br />
Çağrı Baydemir / Mutasyon <strong>Yapı</strong> Teknolojileri Genel Müdürü<br />
Çalışma misyonlarını; “Kaliteli iş yapmak<br />
her zaman çok iş yapmak anlamına gelmez.<br />
İşimizi günümüz teknoloji şartlarının<br />
en iyi haline getirir ve profesyonel uygulama<br />
kadromuzla, verdiğimiz eğitimlerle,<br />
müşteri memnuniyetini en üst düzeyde<br />
tutarak işimizi tamamlarız. Tüm dünyadaki<br />
gelişmeleri takip ederek tasarım ve detayları<br />
geliştiririz.” cümleleriyle ifade eden<br />
Mutasyon <strong>Yapı</strong> Teknolojileri Genel Müdürü<br />
Çağrı Baydemir ile dosya konumuz çerçevesinde<br />
bir röportaj gerçekleştirdik.<br />
Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
Merhaba ben Çağrı Baydemir, Mutasyon<br />
<strong>Yapı</strong> Tasarım olarak hazır yapı sektöründe<br />
ülkemize tüm üretiminde yüksek teknolojiyi<br />
kullanarak kaliteli, tasarımlarıyla<br />
ülkemizde ilkleri getiren detayları sunarak,<br />
ürünlerini efektif kullanan beton menşeili<br />
yapı malzemeleri üreten bir firmayız. 2001<br />
yılında başladığımız prekast beton cephe<br />
üretim faaliyetlerimizi uzun yıllar devam ettirmek<br />
istiyoruz. Sadece seri üretim cephe<br />
panelleri üreterek başladığımız sektörde<br />
bugün her renk ve tasarımda uygulamalarımız,<br />
3D robot CNC’lerle ürettiğimiz panellerimiz,<br />
tek parçada 40 m2 lik ürünlerimizle<br />
mimarların her türlü tasarımına yanıt<br />
verebiliyoruz.<br />
Ürün gruplarınız ve yeni ürünleriniz<br />
hakkında biraz bilgi verir misiniz?<br />
Prekast cephe panellerimiz elyaf takviyesiyle<br />
yüksek mukavemete getirdiğimiz beton<br />
kabukla üretilmektedir. Cepheye döşemelerden<br />
monte edilen bu cephe sistemi,<br />
içerisine uyguladığımız hafif beton dolgu<br />
ve çelik karkasla cephe paneli haline gelmektedir.<br />
3D CNC teknolojisiyle her türlü<br />
formda üretebildiğimiz bu paneller yüksek<br />
dayanımı ve su geçirimsizliğiyle uzun yıllar<br />
dayanarak binaları eskimeyen yapı statüsüne<br />
sokacaktır. Biz firma olarak sürekli<br />
kendimizi geliştirmeyi planlamaktayız ancak<br />
dünyamızın küresel kirlenmesinin de<br />
farkında olarak ürünlerimizi geliştirmeye<br />
karar verdik. Bu kararla beraber ilk adımımız<br />
güneş panelleri kullanarak yapıların<br />
cephelerini güneş enerjisinden faydalanacak<br />
şekilde panel dizaynlarına ağırlık vermekteyiz.<br />
Armutluda 120 dairelik bir projemizi,<br />
hiç elektrik kullanmadan hatta elektrik<br />
satarak gelir elde eden bir proje olarak tasarlamaktayız.<br />
Bu demek oluyor ki yakın<br />
gelecekte güneş panelli prekast cepheleri<br />
çevrenizde görebilirsiniz.<br />
2017 yılı sizin için nasıl geçti? Kısa<br />
bir değerlendirme alabilir miyiz?<br />
2017 yılı ülkemizin siyasal ve ekonomik<br />
zorluklar çektiği bir dönemdi. Biz bu dönemi<br />
genelde yurtdışı ağırlıklı projelerimizle<br />
atlattık. Ayrıca firmalarla barter yöntemiyle<br />
çalışarak müşterilerimize kolaylık sağladık.<br />
Önümüzdeki yıl ülkemiz ve ekonomimiz<br />
için çok iyi geçeceğine inanıyorum.<br />
Yatırım planlarınızı oluştururken<br />
hangi kriterlere öncelik<br />
veriyorsunuz?<br />
Beton cephe panelleri üretimi ve yapı sektöründe<br />
faaliyetlerimize devam etmekteyiz.<br />
Kendi alanımızda AR-GE ve ÜR-Ge çalışmalarımızı<br />
sürekli genişleterek dünyamız<br />
için en iyiyi üretmek için çalışıyoruz. İşimiz<br />
gereği ağırlıklı insan gücü kullanmaktayız.<br />
Üretimin her aşamasında ve montajda insan<br />
hatasını en aza indirecek teknolojiler<br />
üzerine yatırım yapmaktayız. Modellerimizi<br />
robotik tezgahlarda hazırlıyor. tüm kimyasal<br />
karışımlarımızı otomasyonla oluşturuyor.<br />
Dizaynlarımızı montaj hatasına izin<br />
vermeyecek şekilde oluşturuyoruz. Çalışmalarımız<br />
ve yatırımlarımızın büyük kısmı,<br />
sürdürülebilir ve hatasız üretim üzerine<br />
gerçekleştirilmektedir.<br />
Yeşil ürünler ve sürdürülebilirlik<br />
konularına yaklaşımınız ve sosyal<br />
sorumluluk faaliyetleriniz hakkında<br />
neler söylemek istersiniz?<br />
Dünyamızı tehdit eden ve her geçen gün<br />
hissetmeye başladığımız hava kirliliği ve<br />
küresel ısınma geleceğimizin çok ciddi<br />
tehdit altında olduğunun kanıtıdır. Bunun<br />
içindir iki yıldır güneş panellerini cephe<br />
panellerimize uygulayarak enerji kazanma<br />
projelerimize son altı ayda daha da<br />
ağırlık verdik. İlk denemelerimiz <strong>2018</strong>’in<br />
ortalarına doğru teste girmeye başlayacak.<br />
Güneş enerjisini, içinde yaşadığımız<br />
dünyanın ömrünü uzatmak için büyük bir<br />
fırsat olarak görüyoruz. İnsanların enerjiyi<br />
toprağın altındaki petrolden değil herkesiz<br />
ulaşabildiği güneşten almasının insanlığın<br />
geleceği için kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz.<br />
<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi birkaç<br />
kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />
misiniz?<br />
Gelecek yıl, ülkemizin yıpratılmaya çalışıldığı<br />
son iki yılın izlerini sileceğini düşünüyorum.<br />
Ayrıca özellikle üst düzey kazanç<br />
sağlayanların şehirlerden uzaklaştığı bir<br />
yıl olacaktır. Sadece İstanbul odaklı değil<br />
ülkenin her yerinde kaliteli yapıların başlayacağını<br />
öngörmekteyim.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 85
Parexgroup;<br />
“Gelişim, ilerleme hedefi ve kalite güvencesi”<br />
“Her şeyden önce yaşadığımız bu dünyayı gelecek nesillere halen yaşanabilir bir<br />
şekilde bırakabilmemiz için öncelikle insan oğlunun ürettiği karbon salınımını azaltması<br />
gerekmektedir.”<br />
Dosya<br />
Hayreddin Demirel<br />
Parexgroup Türkiye Ürün Müdürü<br />
Özel kuru harç çözümlerinde lider bir tedarikçi<br />
olan ParexGroup, 21 ülkede 3550 çalışanı,<br />
61 üretim tesisi, Fransa ve Çin’de 2<br />
grup Ar-Ge merkezi ve 7 adet yerel Ar-Ge<br />
tesisiyle faaliyetlerini sürdürmekte. Dosya<br />
konumuz çerçevesinde Parexgroup Türkiye<br />
Ürün Müdürü Hayreddin Demirel ile bir<br />
röportaj gerçekleştirdik.<br />
Kısaca firmanızdan ve kendinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
Parexgroup dünya üzerinde 21 ülkede<br />
<strong>Yapı</strong> Kimyasalları alanında üretim, satış ve<br />
ihracat yapan Amerikan CVC Capital Partners<br />
şirketine bağlı bir kuruluştur.<br />
Ben Hayreddin Demirel, Parexgroup Türkiye<br />
Ürün Müdürü olarak görev almaktayım.<br />
Üretim süreçleriniz ve ürün<br />
gruplarınız hakkında biraz bilgi<br />
verir misiniz?<br />
Türkiye’de 2 dünya çapında 61 üretim tesisi<br />
ve 9 adet Ar-Ge merkezi ile yapı işlerinde<br />
temelde <strong>Yapı</strong>sal Su Yalıtımı ile başlayarak<br />
çatıya kadar Seramik Uygulamaları, Beton<br />
Tamir ve Koruma Ürünleri, Su Yalıtımı, Zemin<br />
Kaplama Ürünleri, Tarihi Eser Koruma<br />
Ürünleri, Isı Yalıtım ve Boya Ürünleri, Mastikleri,<br />
ve Beton-Harç Katkıları alanlarında<br />
hizmet veriyoruz.<br />
Ürünlerinizin rekabet edebilir<br />
olması ve uzun vadede varlığını<br />
sürdürebilmesi için ne gibi<br />
konulara önem veriyorsunuz?<br />
Önceliğimiz her zaman saha ihtiyaçlarını<br />
anlamak ve onlarla birlikte ilerlemektir. 9<br />
Ar-Ge merkezimiz ve … yıllık tecrübemizle<br />
inovatif ürünler üretiyor, sahanın ihtiyacına<br />
profesyonel çözümler sunuyoruz.<br />
İnsanlar ve insan ilişkileri işletmemizin<br />
temelini oluşturuyor. Hep birlikte projeler<br />
üzerinde açık bir şekilde ortaklaşa çalışıyoruz<br />
ve fikir alışverişi yapıyoruz.<br />
Şirket içinde, grup genelinde bilginin aktarılmasını<br />
kolaylaştırıyoruz ve çapraz<br />
işlevsel çalışmayı teşvik ediyoruz.<br />
Yerel piyasalar arasında fikir ve bilgi paylaşımı<br />
ParexGroup ortakları ve müşterileri<br />
için önemli bir rekabet avantajı haline<br />
geldi.<br />
Ortaklarımız ve müşterilerimiz ile güçlü<br />
ilişkiler kuruyoruz çünkü, sadece onları<br />
dinleyerek ve onlarla iş birliği içinde çalışarak,<br />
piyasanın ihtiyaçlarına cevap veren<br />
başarılı bir işletme haline gelebileceğimize<br />
inanıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> Kimyasallarındaki yenilikleri<br />
nasıl takip ediyorsunuz?<br />
Parexgroup, global bir marka olmanın sağladığı<br />
deneyim, sürekli gelişim, ilerleme<br />
hedefi ve kalite güvencesi ile birleştirerek<br />
müşteri memnuniyetini en üst noktalara taşımaktadır.<br />
Parexgroup’un dünyanın farklı lokasyonlarındaki<br />
Ar-Ge laboratuarlarında geliştirdiği<br />
teknolojik çözümler, ülkelerarası paylaşım<br />
sistemi sayesinde Parexgroup, Türkiye’de<br />
müşterileri ve bayileri ile buluşmaktadır.<br />
Firmanızın kalite politikaları ve<br />
sahip olduğunuz sertifikalar<br />
hakkında biraz bilgi verir misiniz?<br />
Ürünler ve hizmetlerimizle müşteri memnuniyetini<br />
en üst düzeyde tutmak ve bu memnuniyetin<br />
devamlılığını sağlamak amacıyla<br />
“Kalite Yönetim”, “İş Sağlığı ve Güvenliği”<br />
ve “Çevre Sağlığı ve Güvenliği”ni hedefler<br />
ve bu amaçla çalışırız.<br />
Ekonomik sorumluluk açısından iki<br />
hedefe odaklanmaktayız:<br />
Sürdürülebilir gelişim girişimlerinde müşterilerimizi<br />
bilgilendirmek ve desteklemek.<br />
Bütün yaşam döngüsü boyunca daha fazla<br />
çevre ve kullanıcı dostu olan ürünler ve<br />
hizmetlerle yeniliklere imza atmak.<br />
Özellikle Singapur’da olmak üzere Güney<br />
Doğu Asya’da şimdiden iyi örneklerimiz<br />
var. Çevre sertifikalarını elde etmek için<br />
uygun projeleri hayata geçirmek üzere onlarla<br />
ortaklaşa çalışıyoruz.<br />
Yeşil bina sertifikası almasına yardım ettiğimiz<br />
müşteri sayısı her gün artmaktadır.<br />
Sektörde kullanılan ve başta<br />
karbon salımı gibi pek çok<br />
olumsuzluklara sebebiyet veren<br />
ürünler için sizce ne gibi tedbirler<br />
alınmalı? Şirket olarak bu tür<br />
konularda ne tür çalışmalarınız<br />
bulunuyor?<br />
Her şeyden önce yaşadığımız bu dünyayı<br />
gelecek nesillere halen yaşanabilir bir şekilde<br />
bırakabilmemiz için öncelikle insan<br />
oğlunun ürettiği karbon salınımını azaltması<br />
gerekmektedir.<br />
Karbon salınımını denilince akla her ne kadar<br />
mamuller gelse de önceliğimiz üretim<br />
sırasında oluşan karbon salınımını minimize<br />
etmek olmalıdır. Oluşan sera gazları<br />
geri kazanım ile sistem kapalı çevrime<br />
sokulmalı ve sera gazı salınımı minimize<br />
edilmelidir.<br />
İkinci büyük adım ise enerji verimliliğinin<br />
arttırılması olmalı ve yapılarda kullanılan<br />
enerjinin verimli kullanılmasının sağlanması<br />
gerekmektedir. Ekolojik (kendi kendine<br />
yeten) evler bu anlamda geleceğin anahtarı<br />
olacaktır.<br />
Karbon salınımının bu ana adımlarının<br />
yanı sıra sektörde kullanılan ürünler için<br />
azaltılması ise gerek sivil toplum kuruluşlarında<br />
gerekse bakanlıklarda yapılan ve<br />
sektör temsilcileri tarafından hazırlanan<br />
yönetmeliklerde belirlenen sınırlamalarla<br />
ile ürün ve hizmette de minimize edilmesi<br />
hedefleniyor.<br />
Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
ParexGroup’un kuruluşundan beri süregelen<br />
sağlam ve karlı büyümeye ilişkin performansı,<br />
sürdürülebilir ve dinamik organik<br />
büyümenin yanı sıra genellikle güçlü yerel<br />
markalar içeren küçük ve orta büyüklükteki<br />
şirketlerin düzenli olarak Grup bünyesine<br />
dahil edilmesine dayanmaktadır.<br />
Şirket satın alma fırsatları ortaya çıktıkça,<br />
kanıtlanmış deneyimlerimizi kaliteli şirketlerin<br />
Grubumuzla entegrasyonunu amacıyla<br />
kullanmaya devam ediyoruz. Harici<br />
büyüme, küresel genişlememizde ve büyümemizde<br />
çok önemli bir strateji unsuru<br />
olmaktadır.<br />
86<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
“İnşaat faaliyetlerinin belirli bir ivme<br />
ile devam edeceğini düşünüyoruz”<br />
“Ürettiğimiz ürün ve yaptığımız iş, mevsim koşullarıyla doğrudan etkileşim içindedir.<br />
2017 kış koşullarının tahminlerin ötesinde sert ve zorlu geçmiş olması, yılın başında<br />
hedeflediğimiz yere gelmemiz konusunda bizi engellemiş olsa da sonrasında ekibin<br />
ciddi çabaları ve hedefe odaklı çalışmalarımız sonucu toparladık ve önceki senenin satış<br />
rakamlarına ulaştık.”<br />
Ege Bölgesi’nin ilk çimento fabrikası<br />
olarak 1950 yılında İzmir’de kurulan Çimentaş,<br />
üretim kapasitesi açısından günümüzde<br />
Türkiye’nin en büyük grupları<br />
arasında yer almakta. Çimentaş Grup<br />
Ticari Direktörü Barış Karahüseyin ile bir<br />
röportaj çalışması gerçekleştirdik.<br />
Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği<br />
Bölümünden 1996 yılında<br />
mezun oldum. 2005 yılında İstanbul Üniversitesinde<br />
İşletme Yüksek Lisansını tamamladım.<br />
Tüm iş yaşamım Çimento ve<br />
Beton sektöründe geçti diyebilirim. Satış<br />
Mühendisi olarak başladığım iş hayatıma<br />
bugün Çimentaş Grubu Ticari Direktörü<br />
olarak devam ediyorum. Bu yıl ise sektördeki<br />
20. yılım...<br />
33. yıldönümümüzü kutlamakta olduğumuz<br />
Çimbeton Türkiye’nin ilk ve öncü<br />
hazır beton markalarından biri. Kuruluşunu<br />
takiben Ege Bölgesinde faaliyete<br />
başlayan Çimbeton firmamız, son üç yıldır<br />
Marmara Bölgesinde de faaliyet göstermektedir.<br />
17 tesisimizle sürdürmekte<br />
olduğumuz faaliyetlerimizi yakında 20’ye<br />
çıkararak sürdürmeyi hedefliyoruz. Yıllık<br />
beton üretimimiz ise yaklaşık olarak 2.2<br />
Milyon metreküptür.<br />
Çimentaş, İzmir, Edirne, Kars ve Elazığ’da<br />
4 entegre çimento fabrikası bulunan<br />
ve 5 milyon ton üretim kapasitesi ile<br />
Türkiye’nin lider çimento üreticilerinden<br />
Çimentaş Grup’a bağlı şirketlerden biri<br />
olarak grubun en önemli sektör oyuncularından<br />
biridir.<br />
Ürün gruplarınız ve yeni ürünleriniz<br />
hakkında biraz bilgi verir misiniz?<br />
Türkiye’nin dört farklı bölgesinde sürdürdüğümüz<br />
çimento üretim faaliyetlerindeki<br />
ürün portföyümüzü, farklı ihtiyaçlar, iklim<br />
koşulları ve coğrafi özelliklere göre şekillendiriyoruz.<br />
Ar-Ge ve ürün geliştirme<br />
çalışmalarında Danimarka’da bulunan<br />
merkez Ar-Ge laboratuvarından da des-<br />
88<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
tek alıyoruz. Özellikle son dönemlerde<br />
projelere özel urun geliştirme çalışmalarına<br />
ağırlık vermekteyiz.<br />
2017 yılı sizin için nasıl geçti?<br />
Kısa bir değerlendirme alabilir<br />
miyiz?<br />
Ürettiğimiz ürün ve yaptığımız iş, mevsim<br />
koşullarıyla doğrudan etkileşim içindedir.<br />
2017 kış koşullarının tahminlerin ötesinde<br />
sert ve zorlu geçmiş olması, yılın başında<br />
hedeflediğimiz yere gelmemiz konusunda<br />
bizi engellemiş olsa da sonrasında ekibin<br />
ciddi çabaları ve hedefe odaklı çalışmalarımız<br />
sonucu toparladık ve önceki senenin<br />
satış rakamlarına ulaştık. Sektörün yılın<br />
ikinci yarısında çok hareketli bir dönem<br />
geçirdiğini söylemek yanlış olmaz.<br />
Yatırım planlarınızı oluştururken<br />
hangi kriterlere öncelik<br />
veriyorsunuz?<br />
Çimentaş Grup ve dolayısıyla Cementir<br />
Holding’in bir parçası olarak yatırım kriterlerimizi<br />
Holding yönetimimizin küresel<br />
portföy tercihleri ve ölçütlerinden bağımsız<br />
yapmamız söz konusu olmamakla birlikte<br />
size, bizim de içinde olduğumuz sektör<br />
genelinin yatırım kriterleri hakkında bilgi<br />
verebilirim. Öncelikle yatırım ihtiyacı nereden<br />
doğmuş, yatırım yapmaktaki temek<br />
nedeniniz nedir, bunların yanıtlanması gerekmektedir.<br />
Yatırımınız, yeni bir tesisin hayata<br />
geçirilmesi mi, yoksa yenileme,<br />
modernizasyon ya da kapasite<br />
artırımı ile mi ilgilidir?<br />
Her yatırım projesinde olduğu gibi biz de<br />
eldeki kaynakları en doğru yatırımda kullanmak<br />
üzere önceliklendirme yapmaktayız.<br />
Bu değerlendirmeyi yapmak için ise<br />
geniş bir proje havuzuna ihtiyaç duyulmaktadır<br />
ve biz de buna sahibiz. Bir zaman<br />
çizelgesi üzerinde özetleyecek olursak,<br />
proje etütlerinin yapılması, yatırımın<br />
maliyeti, geri dönüş süresi ve yaratacağı<br />
toplam fayda çerçevesinde değerlendirilmesinin<br />
ardından, önemine göre yatırıma<br />
ve zamanına karar verilir.<br />
Yeşil ürünler ve sürdürülebilirlik<br />
konularına yaklaşımlarınız ve<br />
sosyal sorumluluk faaliyetleriniz<br />
hakkında neler söylemek<br />
istersiniz?<br />
Grubumuzda her işletme kendi bütçesi<br />
ve hedefleri doğrultusunda bu faaliyetlerde<br />
bulunmakla birlikte özellikle Eğitim ve<br />
Sağlık alanlarındaki çalışmalarımızı “Çimentaş<br />
Eğitim ve Sağlık Vakfı” (ÇESVAK)<br />
bünyesinde sürdürmekteyiz. Çimentaş’ın<br />
ismini taşıyan okullarımızın yanında kurmuş<br />
olduğu Işıkkent Eğitim Kampüsü’nde<br />
yüzlerce çocuk ve gencimiz eğitim ve<br />
başarı ve ihtiyaca göre onlarcası da burs<br />
almaktadır.<br />
Sürdürülebilirlik konusunda ise oldukça<br />
iddialıyız zira yine grubumuz bünyesinde<br />
entegre atık yönetimi ve atıktan enerji üretimi<br />
alanlarında faaliyet göstermekte olan<br />
Recydia A.Ş ile tehlikeli endüstri atıkları ve<br />
Barış Karahüseyin / Çimentaş Grup Ticari Direktörü<br />
belediye atıklarını proses ederek sektöre<br />
alternatif enerji kaynağı sağlamakta, dolayısıyla<br />
hem sektöre ve hem de grup şirketlerimize<br />
sürdürülebilir endüstriyel faaliyetlerinde<br />
kaynak ve yardımcı olmaktayız.<br />
<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi birkaç<br />
kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />
misiniz?<br />
İnşaat sektörü hem Dünyada hem de Türkiye’de<br />
ekonomik faaliyetlerin itici güçlerinden.<br />
Dünyaya baktığınızda inşaat sektörünün<br />
küresel ekonomiden aldığı pay<br />
%10-12 civarında. Türkiye’de ise inşaat<br />
sektörünün GSYH içindeki payı %8-9 civarında.<br />
Gelişmekte olan bir ülke olduğumuz<br />
göz önüne alındığında <strong>2018</strong>’de de<br />
hem kamu hem de özel sektör olarak inşaat<br />
faaliyetlerinin belirli bir ivme ile devam<br />
edeceğini düşünüyoruz.<br />
Ülkemizde de değişen yaşam tarzları ve<br />
taleplere bağlı olarak daha sağlam ve modern<br />
binalara, daha çevreci, sosyal aktivite<br />
merkezleri olan yapılara olan ihtiyaç<br />
artmaktadır. Bu da doğal bir dönüşümü<br />
beraberinde getiriyor.<br />
Kamu kaynaklı büyük altyapı projeleri ve<br />
dev projeler ise sektöre ciddi bir canlılık<br />
getiriyor. Öte yandan, bölgesel ölçekte<br />
arz-talep dengesizlikleri nedeniyle belirli<br />
bölgelerde ise sağlıksız stok ve fiyat hareketleri<br />
gözlemliyor ve bu noktada bazı<br />
bölgeleri daha riskli görüyoruz.<br />
Talep anlamında yukarıda özetlemeye<br />
çalıştığım olumlu tablonun yanında Türkiye’de<br />
faiz oranlarının önümüzdeki dönemde<br />
seyrine göre inşaat sektöründe<br />
de finansman koşullarında bir sıkışma<br />
bekleyebiliriz. Buna bağlı olarak ise talepte<br />
aşağı yönlü gelişmeler olması ihtimal<br />
dâhilindedir. Ayrıca dalgalı bir seyir izleyen<br />
döviz kurunun ve enerji fiyatlarındaki<br />
artış beklentisinin de sektörün maliyetleri<br />
üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturacağını<br />
söyleyebiliriz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 89
“Ürünlerimize hakim ve geliştirmeye<br />
dönük bir yapı sergilemekteyiz”<br />
“Pi Makina, 45 yıllık bilgi birikimiyle ve sahip olduğu gelişmiş üretim altyapısı ve üst düzey<br />
kalite kontrol laboratuvarları ile bölgesindeki en gelişmiş üretim tesislerinden birisidir. Bu<br />
özelliklerimiz açısından rakiplerimizden belirgin bir şekilde ayrılmaktayız.”<br />
Sahip olduğu gelişmiş teknolojisiyle,<br />
zamanında ve kaliteli üretim yaparak<br />
müşteri memnuniyetini en üst seviyelere<br />
çekmeyi başarmış olan Pİ Makina, sektöre<br />
sunmuş olduğu benzersiz çözümlerle<br />
dikkate değer başarılara imza atmakta. Pi<br />
Makina Ar-Ge Grup Lideri Erman Kılıç ile<br />
yeni ürünlerini, yıl değerlendirmesini ve<br />
yeni yıl hedeflerini konuştuk.<br />
Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
İsmim Erman Kılıç, Ar-Ge Grup Lideri’yim<br />
ve “beton santralleri ve kırma eleme tesisleri”<br />
nden sorumlu olarak 14 kişilik bir<br />
Ar-Ge grubunu yönetmekteyim. 8 yıldır Pi<br />
Makina bünyesinde çalışıyorum.<br />
Pi Makina 1970 yılında kurulmuş olan<br />
ERG İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş. nin<br />
kendi inşaat firmasının ihtiyaçları olan<br />
makineleri üretmek maksadıyla 1972 yılında<br />
sektöre adım atmıştır. Ankara Gölbaşı’nda<br />
şu anda 100.000 m2 den fazla<br />
kapalı alana ve yaklaşık 150.000 m2 açık<br />
alana sahiptir. Yaklaşık 600 personeli ile<br />
bölgesinde lider bir kuruluş olarak modern<br />
ve yenilikçi birçok iş kolunu aynı çatı<br />
altında toplamıştır.<br />
Faaliyet alanı olarak “İş ve İnşaat Makinaları”<br />
olarak geniş bir tanımlama yapabiliriz.<br />
Beton ürün gruplarınız hakkında<br />
bilgi verir misiniz?<br />
Bildiğiniz üzere Pi Makina oldukça geniş<br />
bir ürün gamına sahip. Beton ürün grupları<br />
olarak “beton santralleri”, “beton dağıtım<br />
sistemleri” ve beton pompaları”’nı<br />
sayabiliriz.<br />
Yeni geliştirdiğiniz ürünleriniz var<br />
mı?<br />
Pi Makina Temmuz 2017’den beri Sanayi<br />
Bakanlığı’nın desteklediği bir Ar-Ge<br />
Merkezi’dir. Bu bünyeye dahil olabilmek<br />
ve süreklilik yaratabilmek için bir Ar-Ge<br />
alt yapısına ve Ar-Ge bakış açısına sahip<br />
olmak gerekmekte, bu yüzden Pi Makina<br />
her geçen gün yenilikçi ürünleri bünyesine<br />
dahil etmektedir.<br />
Bunlardan en prestijli ve güncel olan ürünümüz<br />
TEYDEB desteğiyle bitirilen “yüksek<br />
hızlı beton dağıtım sistemi” dir. Pi FLY<br />
2000, bir ray sistemi üzerinde hareket<br />
eden yüksek hızlı beton taşıma kovası ve<br />
Pi Cast 2000, tavan vinçlerine akuple edilebilen<br />
bir beton boşaltma kovasıdır. Bu<br />
sistem ile özellikle wet-cast (ıslak döküm)<br />
yapan beton elemanları üreticilerine maliyet,<br />
hız kapasite, kalite ve emniyet açısından<br />
ciddi avantajlar sağlamaktadır.<br />
Bunlardan başka nakliye maliyetlerini<br />
minimuma indirme hedefiyle tasarımına<br />
başlanan yeni nesil 60 m3/h kompakt<br />
beton santralimiz ve yine 60 m3/h, bir tanesi<br />
kendi kendine kurulan mobil beton<br />
santrali diğeri ise sınıfında en hafif mobil<br />
beton santrali hedefiyle tasarımında sona<br />
yaklaşılan 2 adet Ar-Ge merkezi çıktısı<br />
bulunmaktadır. Yine bir Ar-Ge projesi olan<br />
tamamen kendi tasarımımız 1 m3 ikizşaft<br />
mikser de ürün gamımıza dahil edilmiştir.<br />
Rakip ürünlerden farklarınızdan<br />
bahseder misiniz?<br />
Pi Makina yapısı itibariyle çok geniş ürün<br />
yelpazesinde üretim yapan bir firma. Geçmişteki<br />
taahhüt firması görünümünden<br />
son dönemde ciddi anlamda sıyrılmış durumda.<br />
Ar-Ge’ye ve ticari ürünlerine ciddi<br />
yatırımlar yapmaktadır. Bu noktada Ar-<br />
Ge merkezi olmamızın ciddi avantajı söz<br />
konusu. Her yeni ürünü bir proje yönetimi<br />
bakış açısıyla yönetmekte ve fikrin ortaya<br />
çıkmasından ürünlerin test ve doğrulanması<br />
aşamasına kadar geçen tüm süreci<br />
bu bakış açısıyla ele almaktayız.<br />
Diğer firmalarda Ar-Ge kültürü henüz yerleşmemiş<br />
olduğundan genellikle tersine<br />
mühendislik bile diyemeyeceğimiz birebir<br />
tasarım kopyalama bakış açısı hakimdir.<br />
Bu noktada ürün hakimiyeti oldukça düşük<br />
seviyelerde kalmakta ve ürün yaşam dön-<br />
90<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
güsü içerisinde firmalar yetersiz kalmaktadır.<br />
Pi Makina olarak kendi tasarımı olan<br />
ürünlerimiz ve yeri geldiğinde gerçek tersine<br />
mühendislik çalışmalarıyla tüm ürünlerimize<br />
hakim ve geliştirmeye dönük bir yapı<br />
sergilemekteyiz. Ayrıca kurumsal yapımızla,<br />
Ar-Ge, satış, satış sonrası, sevkiyat<br />
vs. departmanları ve müşteri odaklı bakış<br />
açısıyla rakiplerimizden bu noktalarda ayrılmaktayız.<br />
Maalesef çoğu rakiplerimizde<br />
müşterilerin muhattab bulma noktasında<br />
bile sıkıntı yaşadığını biliyoruz.<br />
Bir kültür olan sınai ve mülkiyet hakları<br />
konusunda da 2 yeni patent ve faydalı<br />
model başvurumuz bulunmakta, ayrıca<br />
üniversite-sanayi iş birliği noktasında da<br />
birkaç üniversite ile görüşmeler son noktaya<br />
gelmiş ve ürün tasarımlarında akademik<br />
bir bakış açısı kazanma konusunda<br />
yeni bir kültür oluşturmaktayız.<br />
Pi Makina, 45 yıllık bilgi birikimiyle ve sahip<br />
olduğu gelişmiş üretim altyapısı ve<br />
üst düzey kalite kontrol laboratuvarları<br />
ile bölgesindeki en gelişmiş üretim tesislerinden<br />
birisidir. Bu özelliklerimiz açısından<br />
rakiplerimizden belirgin bir şekilde<br />
ayrılmaktayız.<br />
Ayrıca maalesef sektörde makine emniyeti<br />
ve iş sağlığı ve güvenliği konularında<br />
ciddi bir farkındalık eksikliği bulunmaktadır.<br />
Rakip ürünleri de incelediğimizde her<br />
firmanın bu konulara önem vermediği ve<br />
maliyeti düşürmek için bu tür önemli konuların<br />
bile göz ardı edildiği fark etmekteyiz.<br />
Pi Makina büyük ölçekli ve kurumsal<br />
bir firma olduğu için iş güvenliği ve özellikle<br />
makina emniyeti noktasında ciddi<br />
hassasiyet göstermektedir.<br />
2017 yılı sizin için nasıl geçti?<br />
<strong>2018</strong> yılından beklentileriniz neler?<br />
2017, aslında Ar-Ge merkezinin, prosedürel<br />
altyapısının oluşturulması ve bu<br />
bakış açısına alışma noktasında bir geçiş<br />
süreci olarak geçti. Bu anlamda tasarım<br />
anlamında en verimli geçen senelerden<br />
birisi olmuştur. Satışlar anlamında beton<br />
sektörünün bir miktar daralmasından biz<br />
de etkilendik ve satış rakamları 2017’de<br />
bir miktar düştü. Ancak biz bunu avantaja<br />
çevirerek çok sayıda yeni ürünü, bünyemize<br />
dahil ettik.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />
<strong>2018</strong> yılında ülkemizin, tüm sektörde yer<br />
alan işletmeler adına daha teknoloji yoğun<br />
ve katma değerli ürün üretmek adına<br />
gelişmesini temenni ediyorum. Size de<br />
işlerinizde başarılar diliyorum, teşekkür<br />
ediyorum.<br />
Erman Kılıç / Pi Makina Ar-Ge Grup Lideri<br />
WWW.EISENWARENMESSE.COM<br />
WORK HARD!<br />
ROCK HARD!<br />
EISENWARENMESSE – Köln<br />
Uluslararası Hırdavat Fuarı<br />
4 – 7 MART <strong>2018</strong><br />
Koelnmesse GmbH Türkiye Temsilciliği, tezulaş fuar danışmanlık hizmetleri ltd. şti., Bağdat Cad. No: 181/6,<br />
34730 Çiftehavuzlar – Kadıköy / İSTANBUL, Tel: 0216-385 66 33, Fax: 0216-385 74 00, info@tezulas-fuar.com<br />
218x150_EIS18-TUR_Yapi <strong>Malzeme</strong>.indd 1 10.11.17 11:04<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 91
“Ar-Ge çalışmalarımız<br />
kuruluşlarımızın vazgeçilmez birer parçasıdır”<br />
“Gerek çimento fabrikalarımız gerekse hazır beton laboratuvarlarımızda kalite kontrol<br />
faaliyetlerinin yanında Ar-Ge çalışmaları yapılmakta. Mevcut ürünlerin performanslarının<br />
ve maliyetlerinin iyileştirilmesi bu çalışmalarda öncelik hedefimiz olup bunların dışında<br />
sektörün sorun ve ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar da yapıyoruz.”<br />
1966 yılında %100 Türk sermayesi ile yola<br />
çıkan BATI ANADOLU GRUBU, klinker,<br />
çimento, hazır beton, agrega, uçucu kül,<br />
elektrik enerjisi üretimi ve liman işletmeciliği<br />
alanlarında faaliyet göstermekte. Batı<br />
Anadolu Grubu İcra Üyesi Feyyaz Ünal<br />
ile şirketin bugüne kadarki yatırımlarını ve<br />
gelecek planlarını ele alırken hem çimento<br />
hem de hazır beton alanındaki faaliyetlerini<br />
de konuştuk.<br />
Kısaca firmanızdan bahseder<br />
misiniz?<br />
ÇİMENTO<br />
BATIÇİM BATI ANADOLU ÇIMENTO SA-<br />
NAYII A.Ş. kurulduktan sonra hızla büyüyerek<br />
Türk Çimento Endüstrisi’nin güçlü<br />
şirketlerinden biri haline geldi. Bugün, klinker<br />
üretim kapasitesi yılda 1.4 milyon ton,<br />
çimento üretim kapasitesi ise yılda 1.8 milyon<br />
tona ulaşan BATIÇİM, kalitesini üretimin<br />
her aşamasında rol alan etkin kontrol<br />
sistemi ile sağlıyor.<br />
Tüm BATI ANADOLU GRUBU şirketlerinde<br />
olduğu gibi teknolojik gelişmeleri ve<br />
sürekli iyileştirme faaliyetlerini devam ettiren<br />
BATISÖKE SÖKE ÇIMENTO SANAYII<br />
T.A.Ş. bugün itibariyle klinker üretim kapasitesi,<br />
yılda 1 milyon ton klinker, çimento<br />
öğütme kapasitesi ise yaklaşık 1.4 milyon<br />
tondur. BATISÖKE çimento fabrikamızın<br />
günde 5 bin ton kapasiteli klinker üretimi,<br />
çimento öğütme ve paketleme tesisi yatırım<br />
çalışmaları, 2014 yılı 2. çeyreğinde<br />
başladı ve halen devam ediyor. Yatırım<br />
maliyeti 680 milyon TL olarak belirlenen<br />
klinker fırını, farin, kömür ve çimento değirmenleri<br />
gibi ana ünitelerin satın alım<br />
sözleşmeleri 2015 yılı içerisinde yapıldı.<br />
Bu hattın tamamlanmasıyla BATISÖKE<br />
toplam klinker üretim kapasitesi yılda 2.65<br />
milyon ton seviyesine ulaşacak. BATISÖ-<br />
KE fabrika alanı içerisinde devam eden bu<br />
yeni yatırım <strong>2018</strong> yılında tamamlanarak<br />
devreye alınacak.<br />
BATISÖKE üretim hattı yatırımının tamamlanması<br />
ile Grubun toplam klinker<br />
kapasitesi yılda 4 milyon tona ulaşacak.<br />
HAZIR BETON<br />
BATIÇİM, 1986 yılında inşaat sektörünün<br />
artan beton ihtiyacının karşılanması ve<br />
hazır beton bilincinin yayılması amacıyla<br />
BATIBETON markasını sektörün hizmetine<br />
sundu. 1986 yılında İzmir Bornova‘da<br />
hazır beton üretimine başlayan şirketimiz,<br />
2016 yılından itibaren BATIBETON SANA-<br />
YI A.Ş. olarak İzmir, Manisa, Denizli ve Aydın<br />
ili ve ilçelerinde 24 hazır beton santralı<br />
ile hizmet veriyor, yıllık 4,5 milyon m3 kapasiteli<br />
üretim gerçekleştiriyor. Hazır beton<br />
üretimine başladığı ilk günden itibaren<br />
kendini yenileyen, güncel teknolojiyi takip<br />
eden BATIBETON, kalitesi ile bölgede sürekli<br />
yatırım yapıyor. Ürün ve hizmet kalitesi<br />
ile birlikte maksimum müşteri memnuniyetini<br />
hedefleyen BATIBETON, çevreye<br />
olan duyarlılığı ile de öne çıkıyor.<br />
Kuruluşumuz, tüm çalışanların katılımı ile<br />
toplam kalitenin artacağı bilincinde olup<br />
çalışanlara sürekli iç ve dış eğitimler veriyor.<br />
TS EN 17025 şartlarını sağlayan<br />
merkez kalite kontrol laboratuvarında ürün<br />
performansının arttırılmasına yönelik olarak<br />
arge çalışmaları yapılıyor. Tüm hazır<br />
beton tesislerimiz KGS tarafından G İşareti<br />
Uygunluk ve KGS Uygunluk Belgeleri<br />
ile belgelendiriliyor. Ayrıca tüm hazır beton<br />
tesislerimiz TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim<br />
Sistemi, TS EN ISO 14001 Çevre<br />
Yönetim Sistemi ve TS 18001 OHSAS İş<br />
Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Belgeleri’ne<br />
sahip.<br />
Ürün gruplarınız hakkında bilgi<br />
verir misiniz? Hangi sektörlere<br />
hizmet vermektesiniz?<br />
ÇİMENTO<br />
Ürünlerimiz arasında Portland (CEM I<br />
42,5 R), Portland kompoze (CEM II/A-M<br />
(P-L) 42,5 R ve CEM II/B-M (L-W) 42,5<br />
R) ve puzolanik (CEM IV B (P-W) 32,5 R)<br />
çimentolar ayrıca portland klinkeri bulunuyor.<br />
Başlıca hizmet ettiğimiz sektör hazır<br />
beton olmakla birlikte bunun yanında Jetgrout<br />
metodu ile zemin iyileştirme işlerinde,<br />
seramik yapıştırıcı ve derz dolgu harcı<br />
üretimlerinde, prefabrik betonarme yapı<br />
elemanları imalatlarında, denge betonu ve<br />
prekast uygulama ve imalatlarında ürünlerimiz<br />
kullanılıyor. Bölgemizdeki otoyol,<br />
karayolları sanatsal yapıları ve baraj imalatlarında<br />
ürün portföyümüzdeki ürünler<br />
tercih ediliyor. Ürün gamımızda olamayan<br />
proje bazlı özel çimento taleplerini de de-<br />
92<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
Feyyaz Ünal / Batı Anadolu Grubu İcra Üyesi<br />
ğerlendirilerek müşterilerimize sunuyoruz.<br />
Buna ek olarak bor atıklarının değerlendirilmesi<br />
ile hem borlu hem de normal<br />
çimento üretilebiliyoruz. Böylelikle atık<br />
hammaddelerin kullanılmasıyla düşük<br />
maliyetli çimento üretirken, atıkların bir<br />
sanayi ürününe dönüştürülmesi ile de ülke<br />
ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Ayrıca<br />
borlu çimento üretiminde, atmosfere salınan<br />
karbondioksit miktarının yüzde 25-30<br />
oranında düşük olması çevreye sağladığımız<br />
katkılar arasında yer alıyor.<br />
HAZIR BETON<br />
BATI ANADOLU GRUBU bünyesindeki<br />
şirketimiz yapı sektörüne standartlara ve<br />
talebe uygun şekilde çimento ve hazır beton<br />
üretimi ve satışı gerçekleştiriyor. Ürün<br />
portföyümüzde Cem I 42,5 R (portland<br />
çimentosu), Cem I 42,5 R SR5 (sülfata<br />
dayanıklı çimento), Cem II/B-M (L-W) 42,5<br />
R (portland kompoze çimento), Cem IV/B<br />
(P-W) 32,5 R (puzolanik çimento) çimentolar<br />
bulunuyor.<br />
Hazır betonda ise, basınç dayanım sınıfı<br />
olarak C 8/10 ‘dan C 60/75 ‘e kadar farklı<br />
kıvam ve farklı tane büyüklüğünde betonlar<br />
üretiliyor. Firmamız ürünlerimizin yanında<br />
bölgedeki inşaat sektörüne satış öncesi<br />
ve sonrası hizmet de veriyor. Özellikle<br />
betonun yarı mamül olarak teslim edilmesi<br />
müşteri ile iletişim açısından çok önemli.<br />
Değişen ihtiyaç ve beklentiler<br />
çerçevesinde kullanılan ürün ve<br />
uygulamada son dönemde ne gibi<br />
yenilikler mevcut?<br />
ÇİMENTO<br />
Deprem bölgesinde olan bölgemizde 1999<br />
depremleri sonrasında binalarda en çok<br />
kullanılan beton cinsi C20/25’den C30/37<br />
sınıfına kaydı. Betondaki mukavemet artışı<br />
ile birlikte daha yüksek dayanımlı çimento<br />
karışımları tercih edilmeye başlandı.<br />
Betonun çevresel etkilere karşı daha<br />
mukavim bir yapıya sahip olması açısından<br />
katkılı çimentolar beton üretimlerinde<br />
daha çok tercih ediliyor. Kentsel dönüşüm<br />
ve yeni imar planları dâhilinde şehrimizde<br />
dikine binalarda ciddi bir artış var. Binaların<br />
inşası başlamadan önce alınan<br />
zemin etüdü raporlarına göre zeminde<br />
iyileştirme çalışamaları gerçekleştiriliyor.<br />
Çalışamalarda uygulanan yönteme bağlı<br />
olarak sadece çimento su karışımı veya<br />
beton kullanılıyor. Binaları yüksekliği ile<br />
temel betonların kalınlıkları doğru orantılı<br />
olarak artıyor. Kütle betonların dökümünde<br />
sıcaklık, beton bakımı gibi konular<br />
ön plana çıkarken kullanılan çimento tipi,<br />
karışım dizaynları ve bakımları çok büyük<br />
önem kazandı. Bu bağlamda BATIBETON<br />
firmamız ile birlikte entegre çalışmalarımız<br />
yoğun olarak devam ediyor.<br />
HAZIR BETON<br />
Son dönemde yapı standartların yenilenmesi<br />
ve projelerin artması ile betonun<br />
basınç dayanımı özelliğinin yanında durabilitesi<br />
(ömrü) de önem kazandı. Beton<br />
tasarımlarında bu özellik öne çıktı. Ayrıca<br />
yüksek yapı, otoyol ve tünel projelerinin<br />
bölgemizde artması farklı özelliklerdeki<br />
beton üretimlerimizin artmasını sağladı.<br />
Ürün portföyünüzü genişletirken<br />
hangi kıstaslara dikkat<br />
ediyorsunuz? Yeni ürünlerinizi<br />
neye göre belirliyorsunuz?<br />
ÇİMENTO<br />
Ürün portföyü oluştururken öncelikli müşteri<br />
taleplerini dikkate alıyoruz. Bunun<br />
yanısıra çevresel etkileri minimize etmek<br />
adına daha çok katkı oranı yüksek çimentoları<br />
ürün gamımıza dahil etmeye<br />
ve üretimden daha fazla pay almalarını<br />
hedefliyoruz. Katkılı çimentoların bölgemizin<br />
jeolojik yapısına daha uygun olduğuna<br />
inanıyoruz. Geçmişten gelen portland<br />
çimentosu kullanım alışkınları yaptığımız<br />
bilgilendirme çalışmaları ile birlikte Avrupa<br />
ülkelerinde de olduğu gibi ülkemizde de<br />
gitgide azalmaya başladı.<br />
HAZIR BETON<br />
Ürün portfoyümüzü genişletirken müşterilerimizin<br />
beklentileri ve gelişen teknolojilere<br />
yönelik uygulamaları baz alıyoruz.<br />
Gelişen teknoloji ile birlikte daha akışkan,<br />
yatayda veya düşeyde uzun mesafelere<br />
pompalanarak dökümü gerçekleştirilen,<br />
yüksek basınç dayanım sınıfına sahip<br />
betonların tasarımı yapıyoruz. 2000’li yıllarda<br />
yapılarda genellikle C20/25 sınıflı<br />
betonlar kullanılırken, günümüzde özellikle<br />
şehir merkezlerinde C35/45 sınıflı<br />
betonlar tercih ediliyor.<br />
Benzer şekilde 2000’li yıllarda S3 kıvamlı<br />
betonlar kullanılırken, gelişen katkı teknolojisinin<br />
ürünlerimizde kullanımı ile günümüzde<br />
daha akışkan S4 - S5 kıvamlı<br />
betonlar tercih ediliyor.<br />
AR-GE ve inovasyon çalışmalarında<br />
önceliğinizi hangi konulara<br />
göre belirliyorsunuz?<br />
ÇİMENTO<br />
AR-GE ve inovasyon çalışmalarımızı sürdürülebilirlik<br />
üzerine yoğunlaştırdık. Bu<br />
amaçla enerji verimliliği arttırıcı teknolojiler<br />
ve ürünler üzerine çalışıyoruz. Geçmişe<br />
göre çok daha çevreci olmak için<br />
süreçlerimizi ve teknolojilerimiz, tekrar<br />
gözden geçiriyoruz.<br />
Şehrimizde ve bölgemizde olan atıkların<br />
bertaraf etmek ile ilgili çalışmalarımız sorumlu<br />
sanayicilik anlayışımızla beraber<br />
devam etmekte.<br />
HAZIR BETON<br />
Ar-Ge çalışmalarımız kuruluşlarımızın<br />
vazgeçilmez birer parçasıdır. Gerek çimento<br />
fabrikalarımız gerekse hazır beton<br />
laboratuvarlarımızda kalite kontrol faaliyetlerinin<br />
yanında Ar-Ge çalışmaları yapılmakta.<br />
Mevcut ürünlerin performanslarının<br />
ve maliyetlerinin iyileştirilmesi bu<br />
çalışmalarda öncelik hedefimiz olup bunların<br />
dışında sektörün sorun ve ihtiyaçlarına<br />
yönelik çalışmalar da yapıyoruz.<br />
Örneğin geçtğimiz Beton Kongresi’nde<br />
yayınlanan çalışmamız, geri dönüşümlü<br />
agreganın hazır beton üretiminde kullanılabilirliği,<br />
kentsel dönüşüm sonucunda<br />
ortaya çıkan, inşaat moloz atıklarının tekrar<br />
beton üretiminde kullanılması ile ilgili<br />
bir çalışma.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 93
“Hazır beton kalitesinde<br />
hassasiyet göstermeliyiz”<br />
“Bilinçli hareket eden, kaliteyi tercih ettiği için uzun vadede kesinlikle daha karlı olacağına<br />
inanan vizyon sahibi bir müşteri olmak, kısa vadede ucuz ve çoğunlukla bunun neticesi<br />
olan kalitesiz ürünü tercih eden müşteri olmaktan elbette ki daha doğrudur.”<br />
Yıllık 3.5 milyon metreküp satış kapasitesine<br />
sahip olan ve gerektiğinde 24 saat<br />
kesintisiz hizmet verebilen Bursa Beton,<br />
çok yüksek standartlarda olmak üzere<br />
saatte 160 metreküp üretim yapabiliyor.<br />
Yenilikçi yapısı ile hazır beton sektörünün<br />
gelişimi yaygınlaşmasında ciddi payı olan<br />
şirket tüketiciye sunduğu yüksek kaliteli<br />
betonlar ile ülkemizin yapı kalitesini de<br />
artırmakta. Bursa Beton Genel Müdürü<br />
Fatih Vardar ile kısa bir röportaj çalışması<br />
gerçekleştirdik.<br />
Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
Bursa Çimento iştiraki olan ve sektörde<br />
32 yılı geride bırakan ve kurulduğundan<br />
bu yana 40 milyon metreküp hazır beton<br />
üretimi gerçekleştiren Bursa Beton olarak;<br />
hazır beton üretimi, teknoloji ve kalite<br />
anlamında önemli gelişmeler gösterdik.<br />
Tesis, yüksek standartlarda saatte 160<br />
metreküp üretim yapabiliyor, büyük harman<br />
hacimlerine sahip, tam otomasyonlu<br />
22 beton santrali, 3,5 milyon metreküp<br />
satış kapasitesiyle gerektiğinde 24 saat<br />
kesintisiz hizmet verebiliyor. Araç parkımızda<br />
240 adet transmikser, 60’a yakın<br />
beton pompası bulunuyor. Bursa Beton,<br />
özellikle Bursa, Yalova, Balıkesir ve Kütahya’yı<br />
içine alan bölgede Güney Marmara’nın<br />
beton ihtiyacının yüzde 50’sini<br />
karşılıyor.<br />
<strong>Yapı</strong> güvenliği açısından beton<br />
kalitesinin önemi nedir?<br />
İnşaatlarda kaliteli dekorasyon malzemelerinin<br />
kullanımında gösterilen hassasiyetin<br />
hazır beton kalitesinde de gösterilmesi<br />
gerektiğini düşünüyorum. Potansiyel<br />
deprem bölgesi olarak adlandırılan kentimizin<br />
ve çevre illerin özellikle konutlarda<br />
kullanılacak hazır beton konusunda<br />
bilinçlenmesi gerekiyor. Bilinçli hareket<br />
eden, kaliteyi tercih ettiği için uzun vadede<br />
kesinlikle daha karlı olacağına inanan<br />
vizyon sahibi bir müşteri olmak, kısa vadede<br />
ucuz ve çoğunlukla bunun neticesi<br />
olan kalitesiz ürünü tercih eden müşteri<br />
olmaktan elbette ki daha doğrudur. Tüketici<br />
doğrudan en ucuzu değil, satın aldığı<br />
her malda olduğu gibi betonda da aynı<br />
kalitede olması şartıyla en ucuzu tercih<br />
etmelidir. Aynı görünümde olduğu için,<br />
aynı nitelikte olduğu zannedilen tek tip<br />
bir malzeme algısı yaratan gri renkli, içerisinde<br />
su, mıcır, kum ve çimento bulunan<br />
betonun, zemin tesviyesinde de gökdelen<br />
inşaatında da kullanıldığını ve farkın bu<br />
hammaddelerin kullanıldığı alana göre<br />
betonlar içinde farklı oranlarda yer alması<br />
olduğuna dikkat çekiyor. Bu sebeple de<br />
tüketicilerin tercihlerini yaparken en azından<br />
inşaat işini üstlenen ve beton tedarik<br />
eden firmayı sorgulaması gerektiğini düşünüyorum.<br />
Türkiye’nin deprem ülkesi<br />
olduğunu göz önünde<br />
bulundurursak projelerde beton<br />
tercihinde neye dikkat edilmeli<br />
sizce?<br />
Ülkemizde yapılan araştırmalar konut<br />
satın alan tüketicilerin kaliteli hazır beton<br />
konusunda çok bilinçli olmadığını gösteri-<br />
94<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
yor. Uzun yıllardır bu konuya dikkat çekmek<br />
ve farkındalık yaratmak için çalışmalar<br />
yaptık. Konut satın alırken kullanılan<br />
hazır betonun kalitesinin sorgulanması ile<br />
deprem ve doğal felaketlerde yaşanacak<br />
zararların en aza indirileceğinin kanaatindeyiz.<br />
Potansiyel deprem bölgesi olarak<br />
adlandırılan Marmara Bölgesi’nin ve<br />
diğer bölgelerin özellikle konutlarda kullanılacak<br />
hazır beton konusunda bilinçlenmesi<br />
gerektiğini düşünüyoruz. Yaklaşık<br />
100 yıllık bir maziye sahip olan ve şu<br />
anda işin ehli olmadığı halde maddi güce<br />
sahip herkes tarafından rahatlıkla üretilebilir<br />
olan hazır betonun, aslında ciddi bir<br />
mühendislik altyapısı gerektirdiği, depremle<br />
pek çok kez yüz yüze gelmiş olan<br />
ülkemizin yaşadığı acı tecrübelerden<br />
sonra daha iyi anlaşılmıştır. Kaliteli beton<br />
için gerekli olan bu en önemli şart maalesef<br />
ikinci plana atılmaktadır. Tüketicilerin<br />
bu noktada çok kritik bir rol üstleniyor.<br />
Mesela 100 metrekare bir daire için kullanılacak<br />
beton 60 metreküp. İyi bir beton<br />
firmasıyla çalışmanın maliyeti metreküp<br />
başına yaklaşık 10 lira fazla. Çünkü üretim<br />
maliyeti daha yüksek. Mühendislik<br />
hizmeti görmüş, kalite kontrol birimi iyi<br />
çalışan, kendi ekibini kurmuş, mühendis<br />
kadrosu güçlü, yıllardır bu işi yapan bir<br />
firmayla merdiven altı üretim yapan firma<br />
arasında bir dairedeki fark 500-600<br />
liradır. Bu fark insan hayatıyla ölçülmez.<br />
Bu nedenle ev alırken inşaat firmasının<br />
hangi beton firmasıyla çalıştığını sorgulanması<br />
gerekiyor. Türkiye Hazır Beton<br />
Birliği üyesi firmaların beton döktüğü konutlar<br />
tercih edilmelidir.<br />
2017 yılı sizin için nasıl geçti?<br />
Kısa bir değerlendirme alabilir<br />
miyiz?<br />
2017 firmamız için verimli ve başarılı geçti.<br />
Özellikle Ağustos ayında rekor dökümü<br />
gerçekleştirdik.<br />
Yatırım planlarınızı oluştururken<br />
hangi kriterlere öncelik<br />
veriyorsunuz?<br />
Yatırım planlarımız yaparken öncelikle<br />
hammadde olarak kullandığımız agrega<br />
tesisi ile ilgili yatırımlara ağırlık verdik.<br />
<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi birkaç<br />
kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />
misiniz?<br />
Hedefimiz; hizmet verdiğimiz bölgelerde<br />
sektör liderliğimizi koruyarak büyürken,<br />
pazar payımızı daha da arttırmak ve karlılığımızı<br />
yükseltmek.<br />
Fatih Vardar / Bursa Beton Genel Müdürü<br />
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği 60 yaşında<br />
Sektörün itibarını yurt içi ve yurt dışında koruyup gelişmesini sağlamak, kaliteli üretim ve gelişmiş<br />
teknolojiyle, sürdürülebilir büyüme içerisindeki konumunu artırmak hedefiyle kurulan<br />
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) 60. yılını kutladı. Yaklaşık 100 ülkeye, yıllık 10<br />
milyon tonu aşan ihracat ile ülkemizi üretimde Dünya 4.sü, Avrupa’da ise lider konuma taşıyan<br />
çimento sektörünün en önemli oyuncuları TÇMB’nin 60. yıl Balosu’nda bir araya geldi.<br />
Türk Çimento sektörü; yolculuğuna 1911 yılında 20.000 ton üretim kapasitesiyle başlayarak,<br />
bugün yıllık 85 milyon ton klinker üretim kapasitesine ve 500 milyon dolarlık ihracat hedefine<br />
ulaşarak ülke ekonomisinin yapı taşlarından biri oldu. Türkiye çimento sektörüyle, Avrupa’da<br />
birinci, dünyada 4. çimento üreticisi konumunda ve 100’e yakın ülkeye ihracat yapan dünyanın<br />
ilk 5 ihracatçı ülkesi arasında yer alıyor. Sektörün faaliyetlerini yurtiçi ve yurtdışında<br />
tanıtmak, sürdürülebilir ve çevreye değer veren iklim politikalarıyla bütünsel bir anlayış yaratmak<br />
amacıyla kurulan Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) geçtiğimiz günlerde<br />
kuruluşunun 60’ıncı yılını özel bir balo davetiyle kutladı.<br />
M. Şefik Tüzün / TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı<br />
“Atık Isıdan Elektrik Üretiminde Avrupa’dan Öndeyiz”<br />
Gecenin açılış konuşmasını yapan TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün:“TÇMB toplum faydasını temele oturtan bir<br />
anlayışla, ekonomik kalkınmaya katkı ve çevreyi koruma misyonunu sürdürülebilirlik temasıyla yürütmektedir. Başlıca çalışmalarımızı<br />
özetlemek gerekirse: sektörümüz atık ısıdan elektrik üretiminde ciddi yol almış ve var olan kapasitenin yaklaşık %50’sini<br />
kullanmış durumdadır. Bu alanda Avrupa’daki fabrikaların çok önünde olduğumuzu belirtmek isterim; böylece hem ülke ekonomisine<br />
katkıda bulunup ekonomik fayda sağlarken hem de sera gazı emisyonlarının azaltımı sayesinde iklim değişikliği ile mücadele<br />
çalışmalarına da önemli katkı sağlamış oluyoruz” dedi.<br />
“Beton yol farkındalık çalışmalarına hız verdik”<br />
Tüzün: “Yıllar önce başlattığımız ülkemizde beton yolların kullanılması ve yaygınlaştırılması çalışmalarımıza son 2 yıldır daha da<br />
bir hız verdik. Biz beton yolların ve bariyerlerin bir seçenek olarak kullanılmasını ekonomik olarak öneriyoruz, ama bir o kadar da<br />
trafik güvenliği ve ülkemiz insanlarının can güvenliği açısından da önemsiyoruz. Bu kapsamda geçtiğimiz iki yıl boyunca çeşitli<br />
illerde sempozyumlar düzenleyerek Beton Yol ve Beton Bariyerlerin yollarda ve tünellerde kullanımı ile ülke olarak neler kazanacağımızdan<br />
bahsettik. Son 16 ayda ülke çapında 40 ili ziyaret ettik, 11 seminer organizasyonu düzenledik.” diyerek konuşmasını<br />
sonlandırdı.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 95
Hazır beton ve su yalıtımı ürünleri yarı üründür<br />
Doğru şekilde uygulandıktan sonra<br />
ürün haline gelirler<br />
Bazı terimler İngilizceden Türkçeye çevrilerek kullanılmaktadır. Ancak çeviri tam olarak Türkçe<br />
karşılığını bulamamıştır. Örneğin; İngilizceden Ready Mixed Concrete, Türkçeye Hazır Beton<br />
olarak çevrilmiştir. Oysa Hazır Beton hazır değil. ( Kaynak: Prof. Dr. M.Ali Taşdemir) Yerinde hava koşullarına,<br />
su, çimento, kimyasal ve mineral katkı hatta döküm şekli kararlaştırılarak hazırlanan bir<br />
karışımdır. Ayrıca yerine yerleştirme ve gerekli kür koşullarını sağlamakta tüketiciye aittir. <strong>Yapı</strong><br />
Kimyasalları da benzer durumdadır.<br />
Bir yapının kapısını, penceresini, musluğunu,<br />
çatısını değiştirebilirsiniz. Rengini<br />
beğenmediğiniz bir parkeyi kaldırıp yerine,<br />
farklı renkte bir parke döşetip, kullanabilirsiniz.<br />
Ancak konstruktif yapıyı, binayı ayakta<br />
tutan iskeleti, değiştiremezsiniz. İnşaatı<br />
tamamlanan bir betonarme yapının, ‘’betonunu<br />
eski haline getiremez, demirini çıkarıp<br />
yerine başka donatı ikame edemezsiniz’’.<br />
Bunu insanlarda rastlanan kemik<br />
erimesi hastalığına benzetebiliriz. Hastalık<br />
başladıktan sonra, insanlardaki kemiği,<br />
eski durumuna geri getiremezsiniz. Betonarme<br />
yapılarda oluşan demir donatının<br />
korozyonunu, insan kemiğine benzetebiliriz.<br />
Başlamış olan korozyonu durdurmak,<br />
etkisini yavaşlatmak mümkündür. Ancak<br />
korozyona uğramış, paslanmış, kesit kaybına<br />
uğramış bir demir donatıyı eski haline<br />
getiremeyiz.<br />
Gelişmiş ülkelerde, su yalıtımı betonu korumak<br />
amacıyla yapılırken, ülkemizde su<br />
yalıtımı yapıya suyun girmesini engellemek<br />
amacıyla uygulanmaktadır. Teknolojinin<br />
gelişmesiyle birlikte, su yalıtım malzemelerinin<br />
çeşitliliği de artmıştır. İhtiyaçlara ve<br />
taleplere göre ultraviyoleye dayanıklı, bitki<br />
köklerine dayanıklı, içme suyu depolarına<br />
uygun( fayans gerektirmeyen) vb. birçok<br />
yapı kimyasalları üretilmektedir. Ancak,<br />
mutlaka inşaat sırasında drenaj yapılmalı,<br />
meyil betonu atılmalı, yalıtımın korunması<br />
için tüm tedbirler alınmalıdır. Ürünün, uygulama<br />
sırasında kürünü almasına zaman<br />
tanınmalıdır. Uygulama yapılacak yüzeyi<br />
temizlemeden, su giderlerini koymadan,<br />
betonda gerekli meyili ve drenajı yapmadan,<br />
sadece 2-3 mm kalınlıktaki su yalıtım<br />
malzemesini yapıya uygulayıp ‘’Su yalıtımı<br />
yaptık olmadı’’ diyemeyiz. Zayıf şap yerine<br />
beton (brüt beton veya 2 numarası azaltılmış<br />
beton) dökülmesi her zaman daha<br />
sağlıklı olur. Su yalıtımı sağlam beton üzerine<br />
yapılmalıdır.<br />
<strong>Yapı</strong>larda yalıtımı;<br />
‘’Su, ısı, ses ve yangın’’ diye 4 sınıfa ayırmaktayız.<br />
Isı yalıtımı yapılması zorunluluğu,<br />
yayımlanan TS 825, uygulamaya<br />
alınan BEP TR ile eski ve yeni yapılarda<br />
uygulanmaktadır. <strong>Yapı</strong>nın türüne, kullanılan<br />
yapı malzemelerine göre ‘’Isı Yalıtımı<br />
Projesi’’ çıkarılarak, <strong>Yapı</strong> Denetim firmalarının<br />
kontrollüğünde Belediyeler vasıtasıyla<br />
uygulatılmaktadır. Bir yapıda ‘’Isı Yalıtımı<br />
Projesi’’ yok ise ruhsat verilmemektedir.<br />
Devlet’in ısı yalıtımı yapılması için uyguladığı<br />
yaptırım, çevre, sağlık, ekonomik getirisi<br />
ısı yalıtımını tartışmasız kabul edilir<br />
hale getirmiştir. İnsanlar konutlarında ısı<br />
yalıtımı yaptırırken kazandığı ekonomik<br />
göstergeyi ay sonlarında ödediği faturalardan<br />
ve yaşam konforundan hemen değerlendirebiliyor.<br />
Olumlu etkisini hissediyor.<br />
Ayrıca ısı yalıtımlı olması halinde eski yapılarda,<br />
mimari bir estetik geldiği için yapının<br />
maddi değeri de artmaktadır.<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hazırladığı<br />
‘’Su Yalıtım Yönetmeliği’’ 27.10.2017<br />
tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. 1<br />
Haziran <strong>2018</strong>’den itibaren Binalarda Su<br />
Yalıtımı Yönetmeliği yürürlüğe girecek.<br />
Pazara olumlu yönde katkı sağlayacaktır.<br />
Her ne kadar su yalıtımı yapılması herkes<br />
tarafından kabul görse de şayet teknik<br />
şartnamede veya devlet tarafından yapılan<br />
projelerde ‘’ Su Yalıtımı <strong>Yapı</strong>lması Zorunluluğu’’<br />
resmen ihaleler de yazılmaz ise sahada<br />
uygulamaya geçmesi çok mümkün<br />
görünmemektedir.<br />
Türkiye’nin Hazır Beton kullanımına geçmesi<br />
de yönetmelik ve teknik şartnamelerde<br />
zorunlu hale getirildi.<br />
Yönetmelik su yalıtımı üreticilerini, uygulamacıların,<br />
ürünü satan bayilerin işini<br />
olumlu yönde arttıracaktır. Sektörün uzun<br />
zamandan beri beklediği bir haberdi. İnşaat<br />
kalitesini arttıracak son derece önemli<br />
bir karar olmuştur. Uygulamada Bakanlığa,<br />
Mimari Ofislere, Mühendislik Firmalarına,<br />
Müşavirlik Firmalarına, Belediyelere, <strong>Yapı</strong><br />
Denetim Kuruluşlarına, Müteahhitlere, Üniversitelere<br />
de çok işler düşecektir. Bunun<br />
bir sonraki aşamasında ise mimari ofislerden<br />
‘’ Su Yalıtım Projesi ‘’ istenmesi olmalıdır.<br />
Şantiyede uygulama mutlaka yapılmalı<br />
ve denetlenmelidir. Aksi taktirde, belediyeler<br />
tarafından, yapı ruhsatı verilmemelidir.<br />
Gelişmiş ülkelerde bir mimari ofis, yılda<br />
8-10 proje çizdiği zaman, o yılın çok yoğun<br />
çalışılarak geçirildiğini iletmektedir. Ülkemizdeki<br />
bazı mimari proje firmalarında,<br />
proje adedi üç haneli rakamlarla ifade edilmektedir.<br />
Gelişmiş ülkelerin yurtdışında<br />
çizilen projeye göre pafta sayısı, ülkemizdekine<br />
göre 10 kattan daha fazla olabiliyor.<br />
Ayrıntılara inildikçe pafta sayısı da artmaktadır.<br />
<strong>Yapı</strong>lan işe göre de alınan bedelin<br />
tatminkar olması gerekmektedir.<br />
Devlet tarafından ‘’su yalıtımı yapılma-<br />
96<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
sı zorunluluğuna’’ yönelik çalışmaların<br />
tamamlanması faydalı olacaktır. Çünkü<br />
devlet tarafından istenmediği taktirde, bir<br />
bağlayıcılığı yok diye su yalıtımı gözardı<br />
edilebiliyor. Milli bir ‘’su yalıtımı yönetmeliği’’<br />
çıkarılması gerekmektedir. <strong>Yapı</strong> türüne,<br />
yapının fonksiyonlarına ait ‘’ Su Yalıtımı<br />
Projesi’’ belediyelerce istenmelidir. Proje<br />
yoksa veya uygun değil ise, ısı yalıtımında<br />
olduğu gibi yapı ruhsatı verilmemelidir.<br />
Projenin uygulamaya geçilmesi öncesi ve<br />
sonrasında da eğitimler, seminerler yapılmalı,<br />
doğru ürünün doğru yerde doğru kişilerce<br />
uygulanması sağlanmalıdır.<br />
Devlet’in su yalıtımı yapılması hususundaki<br />
kararlı tutumu ve yaptırımı oldukça<br />
önemlidir. Bir örnek verirsek; ‘’Süt, yoğurt,<br />
kaymak, yağ, peynir üreticisi, eskiden<br />
atıklarını arıtma yapmadan doğaya bırakabiliyordu.<br />
İçerisindeki asitlerden dolayı,<br />
bu durum çevreye zarar veriyordu. T.C.<br />
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca<br />
arıtma yapılması zorunluluğu getirilmiştir.<br />
Bu tebligat ile, il müdürlüklerince yaptırım<br />
uygulanmaktadır. Süt, peynir üreticisi firma<br />
sahibi, arıtma tesisi inşa etmek zorunda<br />
kalmıştır. Süt içerisindeki laktik asit betona<br />
zarar vermektedir. Bu nedenle üretici, inşaat<br />
sırasında kullanacağı hazır beton firmasına<br />
dönerek, çimento tipini değiştirtmiştir.<br />
Sülfatlara dayanıklı çimento SDÇ, CEM V<br />
yani çimento bileşiğindeki tri kalsiyum oranı<br />
(C3A) %5 ‘in altında olan çimento beton<br />
üretiminde kullanılmıştır. Kaba inşaat tamamlandıktan<br />
sonra, arıtma tesisinin betonarme<br />
depolarında sıva, fayans-seramik<br />
ve derz dolgusu yaparak geçecek yerde;<br />
kimyasallara dayanıklı, daha ekonomik,<br />
daha hızlı, hem de su yalıtımı görevi yapan<br />
bir yapı kimyasalları kullanılmıştır. Böylece<br />
arıtma istenen standartlara getirmiştir.<br />
İnşaatçılar arasında sıkça kullanılan bir<br />
söz vardır ‘’En iyi mühendis sudur’’. <strong>Yapı</strong>da,<br />
su yalıtımının tam ve eksiksiz olması<br />
görünüşte, yapı konforunun iyi olduğuna<br />
ait göstergelerden biridir. Oysa su yalıtımının<br />
yapılmamasından kaynaklanan<br />
olumsuzluklar, direkt hayatta var olup<br />
olamayacağımızı etkilemektedir. 1999 ve<br />
2001 Marmara Depremlerinin ardından,<br />
eskiye nazaran su yalıtımı yapılmasına<br />
çok daha fazla özen gösteriliyor ve yapılıyor.<br />
Ancak eski binalarda korozyon, şiddetini<br />
arttırarak devam etmektedir. Su yalıtımı<br />
olmayan korozyona uğramış bir yapı ise,<br />
10 yıl sonunda, mevcut dayanımının %66’<br />
sını kaybeder.<br />
Zemin ve beton çok iyi analiz<br />
edilmelidir. Gerekli tedbirler<br />
alınmalıdır.<br />
Zemin; <strong>Yapı</strong>nın inşa edileceği zeminin<br />
türü, temel yalıtımını belirleyen en önemli<br />
kriterdir. Yeraltı suyu yüksekliği, seçilecek<br />
su yalıtım ürününün değerlendirilmesinde<br />
bir etkendir. Zemin yapısı fore kazık gerektiriyorsa,<br />
fore kazık başlarında uygulanacak,<br />
su yalıtım detayları çözülmelidir.<br />
Şayet zeminde organik maddeler fazla ve<br />
zararlı kimyasallar var ise sülfata dayanıklı<br />
çimento (Tip V çimento) kullanarak beton<br />
dökümü tasarlanmalıdır. Kullanılacak su<br />
yalıtım ürünün de bu kimyasallara dayanıklı<br />
olması gerekliliği istenmelidir.<br />
Beton; TS EN 206 Hazır Beton Standardının<br />
kullanımına yönelik TS 13515’e göre<br />
90 cm. yüksekliği geçen her temel betonu,<br />
‘’kütle betonu gibi tasarlanmalıdır’’ denmiştir.<br />
Öyle ise havaların çok sıcak olduğu<br />
yaz aylarında, betonu korumak ve geçirimsiz<br />
hale getirmek gereklidir. TS 500’e<br />
göre betonarme yapıda 0,2 mm çatlağa<br />
izin verilmektedir. Kullanılacak su yalıtımı<br />
ürününden çatlak köprüleme özelliği, bu<br />
çatlağı tolere edebilme özelliği aranmalıdır.<br />
Zemin Çevresel Etki Sınıfına göre min.<br />
çimento ve min. beton kalitesi özellikleri<br />
belirtilmiştir.<br />
Temelde kullanacağınız bir su yalıtımı ürününü,<br />
ıslak hacimde veya su deposunda<br />
kullanamazsınız. <strong>Yapı</strong>nın türüne, ebadına,<br />
fonksiyonlarına göre uygun su yalıtımı ürünü<br />
tercih edilmelidir. 2-3 mm kalınlığında<br />
serme veya sürme esaslı su yalıtımı ürünü<br />
uygulayıp, inşaatın tekniğinden kaçamazsınız.<br />
Örneğin bir teras yalıtımında, meyil<br />
betonu yoksa, sürekli su göllenmesi oluyor<br />
ise burada yapacağınız yalıtım öncesi bu<br />
tür sorunlar giderilmelidir. Yine bir su deposu<br />
yalıtımında betonarme yüzeyi kötü,<br />
betonda ayrışma (segregasyon) olmuş,<br />
tie-rod delikleri doldurulmamış, pahlar yapılmamış<br />
ise uygulayacağınız su yalıtım<br />
ürününden çok da bir fayda bekleyemezsiniz.<br />
Gerek serme gerekse sürme esaslı<br />
ürünlerde yalıtımın başarısının önemli bir<br />
kısmı altyapı ve yüzey hazırlığıdır. Üretici<br />
firmaların marka bilinirliği ve kalitesi mutlaka<br />
çok önemlidir. Ancak ister yerli menşeili,<br />
isterse yabancı menşeili, hangi ürün olur<br />
ise olsun, şayet önceden tecrübe etmediğiniz<br />
bir ürün ise ön denemelerin yapılması<br />
gereklidir. Türkiye’de su yalıtımI pazarı çok<br />
geniştir. Maalesef su yalıtımı halen, sıva,<br />
şap, büyük ölçüde de seramik kullanılarak<br />
yapılmaktadır. Bu uygulama bölgesel olarak<br />
da değişmektedir. Bazı bölgelerde şap<br />
su yalıtım malzemesi olarak görülüyor ve<br />
şap üstüne şap atılarak yalıtım yapıldığı<br />
sağlanıyor.<br />
Bazı bölgelerde ise ki yaygın bir şekilde,<br />
su yalıtımını çözmek için fayans-seramik<br />
malzemeleri su yalıtım malzemesi olarak<br />
kullanılıyor ve fayans üzerine fayans yapılıyor.<br />
Oysa seramik, fayans bir zemin kaplama<br />
malzemesidir. Derzleri yalıtımlı olsa<br />
dahi, fayans, seramik, granit, mermer vb.<br />
kendi içinde de çatlamaktadır. Bu nedenle<br />
zemin kaplama malzemelerinin altına, su<br />
yalıtımı yapılması gereklidir.<br />
Tüketiciler, temelden çatıya kadar, istedikleri<br />
yalıtım türünü seçebilmektedirler.<br />
Mutlaka iletişim araçlarının ve internetin<br />
yaygın kullanılmasının çok faydası vardır.<br />
Üreticilerin çoğunun web sayfalarında<br />
ürünler, satıcı veya uygulayıcı bayilerin listeleri<br />
yer almaktadır. Su yalıtımı uygulamalarını<br />
ikiye ayırabiliriz.<br />
Cem ERCAN / İnşaat Yüksek Mühendisi<br />
Dosya<br />
a) Ürünlerin bir kısmını kendiniz uygulayabilirsiniz<br />
(Do it your self). Poliüretan mastik,<br />
sürme tek bileşenliler vb.. Bu ürünleri<br />
seçerken ve kullanmadan önce, üreticinin<br />
beyan ettiği ürünün teknik bilgi föyü ve güvenlik<br />
bilgi föyü mutlaka okunmalıdır. Her<br />
üreticinin aynı işi yapan farklı kimyasal formülleri<br />
olabilir.<br />
b) Bazı su yalıtım ürünlerinin uygulanmasında,<br />
profesyonellere ihtiyaç duyulmaktadır.<br />
Çünkü su ve ısı yalıtımını gerektiren<br />
bir sistem detayı istenebilir. Bu tarz durumlarda<br />
nihai tüketiciler, üreticileri arayarak<br />
uygulamacı talep etmelidirler. Çünkü bu<br />
yalıtımcı bayiler ve personeli üreticilerden<br />
‘’Su Yalıtımı Eğitimi’’ almışlardır, yıllarca<br />
ürünleri kullanmışlardır. Ayrıca ticari olarak<br />
uygulayıcı bayilerin, üreticilere teminat<br />
mektubu, ipotek, doğrudan borçlandırma<br />
sistemi (DBS) gibi bazı sorumlulukları vardır.<br />
Üreticilerin de ürünü zamanında, aynı<br />
kalitede teslim etmek gibi sorumlulukları<br />
vardır. Sadece cep telefonu olan X usta,<br />
‘’en az 10 yıl garanti veririm, ne gerek var<br />
abi’’ ve daha ucuza mal edildiği düşünülen<br />
işlerin çoğu hüsranla sonlanmaktadır.<br />
Daha büyük bedeller ödenmekte, kaybedilen<br />
zaman ve prestij de işin cabası olmaktadır.<br />
Son olarak;<br />
<strong>Yapı</strong> kimyasalları ve su yalıtımı ürünleri bir<br />
yarı mamuldur. Profesyonel uygulayıcılar<br />
tarafından tatbik edildikten sonra mamül<br />
haline dönüşmektedir. Tüm bileşenleri ile<br />
uygulama yapıldıktan sonra ürünün zaman<br />
içindeki performansı gözlenmelidir.<br />
Bu yönüyle yapı kimyasalları ile hazır beton<br />
arasında, uygulamada bir benzerlik<br />
bulunmaktadır.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 97
Dosya<br />
Btm 2017’de<br />
%18 büyüdü<br />
Türkiye’de yalıtım sektörünün<br />
lider firmalarından BTM, 2017<br />
yılında yüzde 18 büyüme<br />
gerçekleştirdi. BTM yine aynı<br />
dönemde ihracatını önceki yıla<br />
oranla yüzde 12 artırdı.<br />
Yılın son günlerine yaklaşırken yalıtım<br />
sektörü ve sektörün lider firması BTM’nin<br />
2017 performansı ve <strong>2018</strong> beklentileri<br />
konusunda değerlendirmelerde bulunan<br />
BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent<br />
Ürkmez, “BTM olarak 42. yılımızı geride<br />
bıraktığımız 2017 yılı ülkemizin ve çevremizin<br />
içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik<br />
kargaşalar nedeniyle dalgalanmalar ve<br />
dengesizlikler içinde geçti. Başta inşaat<br />
sektörü bu durumdan etkilenirken, beklenenin<br />
aksine az bir büyüme gerçekleşti.<br />
Bu büyüme sayesinde yalıtım sektörü de<br />
hemen hemen aynı oranda büyüme gösterdi”<br />
dedi.<br />
BİNALARDA SU YALITIMI ARTIK<br />
ZORUNLU<br />
Yalıtım sektörünün 42 yıldır mücadelesini<br />
verdiği zorunlu su yalıtım yönetmeliğinin<br />
İZODER ve BİTÜDER’in özverili çalışmalarıyla<br />
2017 yılında çıkartılmış olmasından<br />
memnuniyet duyduğunu dile getiren Ürkmez,<br />
“Yayımlanan Su Yalıtım Yönetmeliği<br />
ile su yalıtımının nerelerde, nasıl yapılacağı;<br />
hangi malzemelerin kullanılacağı<br />
gibi konular netliğe kavuştu. Yönetmeliğin<br />
amacı binalarda yapı elemanlarının muhtelif<br />
yollarla suya veya neme maruz kalması<br />
sonucu oluşan korozyon ve dayanım kayıpları<br />
gibi etkenler ile sürdürülebilirlik ve<br />
kullanım yönünden risk oluşturan durumlara<br />
karşı, tasarım ve yapım bakımından<br />
alınacak önlemler ve uyulacak kurallara<br />
ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.<br />
Tüm emeği geçen arkadaşlara teşekkür<br />
ederim” diye konuştu.<br />
BTM <strong>2018</strong>’DE İHRACATTA ATAĞA<br />
GEÇECEK<br />
BTM’nin 2017 performansını değerlendiren<br />
ve <strong>2018</strong> beklentilerini açıklayan<br />
Ürkmez, şunları kaydetti; “BTM, 2017 yılı<br />
içerisinde yaklaşık olarak ihracatta yüzde<br />
12, genel ciroda yüzde 18’lik bir büyüme<br />
gerçekleştirmiş olacak. Önümüzdeki aylarda<br />
cirolarımızı daha net açıklayabileceğiz.<br />
<strong>2018</strong> yılında BTM Grup Şirketleri olarak<br />
başta Kazakistan tesislerimiz olmak üzere<br />
tevsi ve modernizasyon yatırımlarımıza<br />
devam edeceğiz. Ve her geçen sene artmakta<br />
olan yurtdışı bağlantılarımıza azami<br />
özen göstererek sayılarını arttırmaya<br />
çalışacağız. BTM için <strong>2018</strong> yılı ihracatta<br />
önemli ataklar yaptığımız bir yıl olacak.”<br />
<strong>2018</strong>’DE İŞSİZLİKTE ARTIŞ<br />
OLABİLİR<br />
Ülkemizin geneli için <strong>2018</strong> yılının nasıl<br />
geçeceğini tahmin etmenin oldukça güç<br />
olduğuna dikkat çeken Ürkmez, “Fakat şu<br />
anki tablo gösteriyor ki inşaat sektörünün<br />
aşırı şişmesi nedeniyle talep daralmaları<br />
ve buna bağlı olarak fiyat gerilemeleri yaşanabilir.<br />
Bu da ülke genelinde işsizlikte<br />
bir artış yaşanabileceğinin habercisi. Yine<br />
bağlantılı olarak yalıtım sektörü etkilenecek<br />
ve talep daralmaları yaşanacaktır diye<br />
düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.<br />
SIKINTISI AZ REFAHI BOL BİR YIL<br />
OLSUN<br />
Yalıtım sektöründe ise en büyük sıkıntının<br />
arz-talep dengesizliği olduğunu vurgulayan<br />
Ürkmez, sözlerini şöyle sürdürdü; “Karşımıza<br />
çıkan uzun vadeli satışlar, standartlara<br />
uygun olmayan üretim ve kayıt dışı<br />
satışlarsa bu durumun bir kanıtı olarak<br />
karşımıza çıkmakta. Burada tüketiciye çok<br />
iş düşmekte. <strong>Yapı</strong> elemanları ile ilgili uzun<br />
vadeli düşünmeli, kısa vadede karlı gibi<br />
görünen ama kendisini zarara uğratacak<br />
ürünleri tercih etmemesi gerektiğini bilmeli.<br />
Mümkün olduğu kadar standartlara uygun<br />
kaliteli ve güvenilir mal talep etmesi gerektiğini<br />
düşünüyoruz. Bu noktada biz sektör<br />
firmaları olarak tüketiciyi bilinçlendirmek<br />
için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.<br />
Fakat tüketicinin de burada araştırması,<br />
bir bilene danışması büyük önem taşıyor.”<br />
Ürkmez, “Özetle <strong>2018</strong> yılının önce ülkemiz,<br />
sonra da sektörümüz için neler getireceğini<br />
bekleyip göreceğiz. Dileriz ki, sıkıntısı<br />
az, refahı bol, huzur dolu bir <strong>2018</strong><br />
geçirelim” dedi.<br />
98<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
“Ar-Ge<br />
yatırımlarına<br />
önem veren<br />
bir firmayız’<br />
“Kurulduğumuz günden bu yana<br />
inşaat sektörümüzün bir paydaşı<br />
olarak; artan ivme ve istikrarlı gelişim<br />
ile faaliyetlerimize devam ediyor<br />
ve malzeme kalitemizi daima en<br />
yukarda tutarak, müşteri ihtiyaç ve<br />
beklentilerine yanıt veriyoruz.”<br />
Mimar Semagül Köprülü / Fixa <strong>Yapı</strong> Kimyasalları Teknik Ürün Müdürü - SUDER Başkanı<br />
İçerisinde mutlu yaşamların sürebileceği<br />
yapıların yalnızca yüksek teknoloji ürünü<br />
kimyasallarla sağlanabileceğine inan<br />
FİXA, araştırma ve geliştirmeye verdiğimiz<br />
önemle 2001 yılından bu yana yenilikçi<br />
yapı kimyasalları üretmekte. Fixa<br />
<strong>Yapı</strong> Kimyasalları Teknik Ürün Müdürü<br />
Semagül Köprülü ile dosya konumuz çerçevesinde<br />
keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.<br />
Kısaca kendinizden ve<br />
firmanızdan bahseder misiniz?<br />
Mimarlık ile malzeme hiç bitmeyecek bir<br />
ilişki. Bir anlamda malzemeyi kullanma<br />
sanatı Mimarlık…<strong>Yapı</strong>larda tasarım ile<br />
karar verilen malzeme, hem estetik hem<br />
Fixa Adana<br />
de fonksiyonel özelliğini uzun yıllar koruyor.<br />
Doğru malzemeyi doğru detayda<br />
kullandırmak biz mimarların en önemli<br />
işlerinden. <strong>Yapı</strong>ların kaliteli ömrü doğru<br />
malzemeler ile oluşturulmalıdır deyip,<br />
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Mimarlık<br />
Fakültesi’nden mezun olur olmaz bir zamanlar<br />
siyasi parti genel merkezlerinin<br />
yer aldığı, ulusal ve yerel basın büroları<br />
ve matbaalarıyla “Ankara’nın Babıalisi”<br />
olarak adlandırılan; ama artık inşaat malzemelerinin<br />
yoğun olarak satıldığı Rüzgarlı<br />
Sokak’ta 1995 yılında Levent Tecrit<br />
<strong>Malzeme</strong>leri’nde başladı iş hayatım. Harika<br />
bir filmin kamera arkası emekçileri<br />
gibi, yapılarda çoğunlukla görünmeyen,<br />
ya toprak altında ,ya kaplama altında ya<br />
bir cephe panelinin arkasında ya da tonlarca<br />
ağırlıkta bir temel betonunu altında<br />
kullanılan yalıtım malzemelerinin içinde<br />
buldum kendimi. Yalıtımın yavaş yavaş<br />
daha da önem kazanmaya başladığı yıllardı,<br />
malzemeler şimdiki yeni nesil ürünler<br />
gibi renklenmemişti. “Vur karayı, al<br />
parayı” sloganında da olduğu gibi yalıtım<br />
mutlaka siyah olmalıydı o yıllarda. Sıcak<br />
asfalt, camtülü pestili, kabaüstübeç gibi<br />
ürünlerle tanışmıştım. Zamanla o malzemeler<br />
yerini yeni nesil malzemelere bıraktı.<br />
Aslında malzemeler gibi, sektör de<br />
renklendi. Sektörümüzü daha ileriye taşıyacak<br />
STK’ların gücüne inanmaktayım.<br />
SUDER Su Yalıtımcılar Derneği Başkan<br />
Yardımcılığı görevim yanında, İZODER<br />
Su Yalıtımı Komisyonlarında, IMSAD “Su<br />
ve Isı Yalıtımı Teknik Şartnameler Komisyonları”nda<br />
severek görev alıyorum.<br />
Yüzlerce yapının yalıtım uygulamalarında<br />
yer aldığım, uzun yıllar Ankara’da süren<br />
iş hayatıma, 6 yıldır da İstanbul’da Fixa<br />
<strong>Yapı</strong> Kimyasalları’ nda devam etmekteyim.<br />
Fixa <strong>Yapı</strong> Kimyasalları, AR-GE ve eğitim<br />
ile birlikte ürün kalitesini etkileyen tüm<br />
hammaddeler, yarı mamuller ve üretimi<br />
tamamlanmış ürünlerin piyasaya sunulmadan<br />
önceki kalite kontrol sistemlerine<br />
de büyük önem veren %100 yerli sermaye<br />
ile 2001 yılında kurulmuş bir firmadır.<br />
Kurulduğumuz günden bu yana inşaat<br />
sektörümüzün bir paydaşı olarak; artan<br />
ivme ve istikrarlı gelişim ile faaliyetlerimize<br />
devam ediyor ve malzeme kalitemizi<br />
daima en yukarda tutarak, müşteri ihtiyaç<br />
ve beklentilerine yanıt veriyoruz.<br />
100<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
Üretim süreçleriniz ve ürün<br />
gruplarınız hakkında biraz bilgi<br />
verir misiniz?<br />
Yılda 350.000 ton toz ve 5.000 ton sıvı<br />
üretimi kapasitesine sahip, Ankara Adana<br />
ve İstanbul’daki tamamı bilgisayar otomasyonlu<br />
modern üretim tesislerimize<br />
ilave olarak , 2013 yılından beri faaliyette<br />
olan MS Hibrid, Poliüretan ve Silikon üretim<br />
tesisimiz ile,su yalıtım sistemleri, sızdırmazlık<br />
ürünleri, onarım, güçlendirme<br />
ve restorasyon ürünleri, zemin sistemleri,<br />
ısı yalıtım sistemleri, beton ve harç katkıları,<br />
kalıp ayırıcılar ve kür malzemeleri,<br />
çimento esaslı sıvalar ve örgü harçları,<br />
seramik yapıştırıcıları, seramik derz dolguları<br />
ve teknik yapıştırıcılar olmak üzere<br />
toplam 11 çeşit ürün grubumuz ve 204<br />
çeşit malzeme ile yurtiçi ve yurtdışı inşaat,<br />
marin ve çeşitli endüstriyel sektörlere<br />
hizmet vermekteyiz.<br />
2013 ve 2014 yılında ürün gamımıza<br />
dahil ettiğimiz inovatif malzemelerimiz ile<br />
sektör profesyonelleri ve halk oylaması<br />
sonucu iki yıl üst üste “Yılın Su Yalıtımı<br />
Ödülüne” layık görülmüş olmaktan aldığımız<br />
heyecan ile Ar-Ge ve kalite yatırımlarımıza<br />
ağırlık vermeye devam ediyoruz.<br />
Ürünlerinizin rekabet edebilir<br />
olması ve uzun vadede varlığını<br />
sürdürebilmesi için ne gibi<br />
konulara önem veriyorsunuz?<br />
Sektörde yasalar ile belirlenmiş, kalite kriterlerini<br />
göz ardı ederek, tamamen fiyat<br />
odaklı “merdiven altı” üretim yapan firmalar<br />
gerçeği ile mücadele ediyoruz. “Haksız<br />
rekabet uygulamalarına” karşı üretici<br />
firmalar olarak bizlerin tüketicileri bilinçlendirme<br />
faaliyetlerine ağırlık vermemiz<br />
gerektiğini düşünüyorum.<br />
<strong>Yapı</strong> Kimyasallarındaki yenilikleri<br />
nasıl takip ediyorsunuz?<br />
Ar-Ge yatırımlarına önem veren bir firmayız.<br />
FİXA olarak, yurt çapında sahip olduğumuz<br />
yaygın bayi yapılanmasının yanı<br />
sıra, markamızı uluslararası tanınırlığa ve<br />
güvenirliliğe ulaştırmak için de yurtdışı ve<br />
ülkemizde sektörümüzü ilgilendiren tüm<br />
ürün grupları ile dahil olduğumuz <strong>Yapı</strong><br />
Fuarı, sızdırmazlık ürünlerimizi ön plana<br />
çıkardığımız Kapı Pencere Fuarı, Marin<br />
sektöründe kullanılacak ürünlerimizin<br />
tanıtımı için de Boat Show, ürünlerimizi<br />
diğer ülkelerin beğenisine sunmak üzere<br />
de Bau Fuarı gibi fuarlara katılıyoruz. Katılımcı<br />
olarak yer aldığımız fuarlar dışında<br />
sektörü ve malzemelerdeki gelişmeleri<br />
takip etmek üzere yurtdışındaki birçok fuarı<br />
ziyaretçi olarak da takip ediyoruz.<br />
Firmanızın kalite politikaları ve<br />
sahip olduğunuz sertifikalar<br />
hakkında biraz bilgi verir misiniz?<br />
FİXA, CE, TSE, TSEK gibi kalite belgelerinin<br />
yanı sıra ISO 9001:2008 kalite<br />
yönetim sistemi sertifikalarına ve yurtdışı<br />
pazarlarda aranan diğer kalite belgeleri<br />
ile İstanbul, Adana ve Ankara’da, tamamı<br />
bilgisayar otomasyonlu modern tesislerinde<br />
üretim yapmaktadır. FİXA, tüm müşterilerine,<br />
ürün seçimi ve ürünlerin doğru<br />
uygulamasını garanti altına almak için,<br />
donanımlı ve profesyonel satış kadroları<br />
ve destek birimleri ile hizmet vermektedir.<br />
Sektörde kullanılan ve başta<br />
karbon salımı gibi pekçok<br />
olumsuzluklara sebebiyet veren<br />
ürünler için sizce ne gibi tedbirler<br />
alınmalı? Şirket olarak bu tür<br />
konularda ne tür çalışmalarınız<br />
bulunuyor?<br />
İnşaat sektöründe kullanılan malzemelerin<br />
üretiminde,sürdürülebilir,çevre dostu<br />
daha az C02 salınımı yapan malzemeler<br />
olması, yapılaşmanın çevreye verdiği zararı<br />
en aza indirecek inovatif adımlardır.<br />
Biz de Fİxa <strong>Yapı</strong> Kimyasalları olarak 2017<br />
yılı içerisinde lansmanını yaptığımız daha<br />
az karbon salınımı yapan alçı esaslı kendinden<br />
yayılan tesviye şapları kategorisindeki<br />
iki yeni ürünümüz, Maxifloor ve<br />
Topfloor’un üretimine başladığımızı bildirmekten<br />
de mutluluk duyarız.<br />
Yeni proje/yatırımlarınız olacak<br />
mı?<br />
2016-2017 senesinde yeni bir yatırımımız<br />
Fixa İstanbul<br />
Fixa Ankara<br />
olmadı ancak mevcut tesislerimizde kapasite<br />
kullanım oranlarımızı arttırdık, verimlilik<br />
sağlamaya çok gayret ettik. Özellikle<br />
MS polimer ve silikon üretiminde<br />
mevcut ürünlerimizi hem geliştirdik, hem<br />
de maliyetlerinde sağladığımız avantajlar<br />
sonucunda satış fiyatlarını da düşürebilmeyi<br />
başardık. Ürün kalitesini daima en<br />
yukarıda tutarak, müşteri ihtiyaç ve beklentilerine<br />
yanıt verebilmek için çözüm ortaklarımız<br />
ile her daim işbirliği içerisinde<br />
olmaya devam edeceğiz. Şirketimizdeki<br />
farklı departmanlar kanalı ile tüm paydaşlarımıza<br />
ulaşıp, malzemelerimizin<br />
doğru kullanılması, su ve ısı yalıtımı bilincinin<br />
oluşturulması için her türlü desteklerimize<br />
ve Ar-Ge ,Ür-Ge yatırımlarımıza<br />
devam edeceğiz.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz!<br />
Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat<br />
sektörünün, her geçen gün artan<br />
malzeme ve uygulama kalitesi ile yükselmeye<br />
devam etmesi en büyük temennim.<br />
Kalite standartlarına uygun üretilen<br />
malzemelerin ehil ellerde şekillenmesi,<br />
sertifikalı işçi uygulaması ile gelişen yalıtım<br />
sektörünün daha fazla yol alacağına<br />
inancım tam. Su yalıtım zorunluluğu ile<br />
ilgili standartların oluşturulup, gerekli yasal<br />
düzenlemelerin biran evvel yürürlüğe<br />
konması için oluşturulacak “Su Yalıtımı<br />
Yönetmeliği” çalışmalarını, üyesi olduğumuz<br />
dernekler kanalı ile destekliyor ve<br />
çalışmalar içerisinde yer alıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 101
“Hedef kitlemizi iyi tanıyarak<br />
doğru çözümleri sunmak birincil<br />
önceliklerimiz arasında”<br />
“MAPEI olarak uluslararası tüm değerlere sahip olmakla beraber yerel olmaya inanıyoruz.<br />
Yerel firmaların yerel yöneticiler tarafından yönetilmesine dikkat ediyor ve buradaki gücü<br />
yakalamaya çalışıyoruz”<br />
4 yıldır Mapei Türkiye olarak ülkemizde<br />
faaliyet gösteren Mapei, bu sene kuruluşunun<br />
80’inci yılı kutluyor. <strong>Yapı</strong>ştırıcı ve<br />
tamamlayıcı ürünlerin üretiminde dünya<br />
lideri olan Mapei’nin alanındaki başarısının<br />
sırlarını Mapei Türkiye Genel Müdürü<br />
Cem Baki Sinal’dan dinledik.<br />
80. yılını kutlayan Mapei’nin<br />
dünya ve Türkiye’deki çalışmaları<br />
hakkında bilgi verir misiniz?<br />
1937’de Milano’da kurulan MAPEI, günümüzde<br />
her tür zemin, duvar ve kaplama<br />
malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı<br />
ve tamamlayıcı ürünler üretiminde<br />
dünya lideridir. Aynı zamanda su yalıtım<br />
ürünleri, özel harçlar, beton katkıları, yeraltı<br />
inşaatı için ürünler ve beton ve tarihi<br />
yapıların restorasyonu gibi yapı endüstrisinde<br />
kullanılan diğer kimyasal ürünlerde<br />
de uzmanlaşmıştır.<br />
Grubun 2017 profili; 5 kıtada, 34 farklı ülkede<br />
73 üretim tesisi ve grup bünyesinde<br />
istihdam edilen 9000’den fazla çalışan<br />
olarak özetlenebilir. Grubun 2017 konsolide<br />
cirosu 2.4 milyar Euro’dur ve dünyanın<br />
en geniş ve tamamlayıcı ürün yelpazesindeki<br />
yüksek kaliteli ürünleriyle, sahip olduğu<br />
66.000’den fazla müşterisinin taleplerine<br />
cevap vermektedir.<br />
MAPEI, ayrıca, dünyadaki tüm ofislerinde<br />
etkin bir teknik destek hizmeti sunmaktadır.<br />
Alanında uzman mühendisler ve şantiye<br />
destek personeli tarafından sunulan bu<br />
hizmet; tasarımcılar, mimarlar, müteahhitler<br />
ve profesyonel zemin uygulamacıları<br />
tarafından takdir edilmektedir.<br />
4 yıl önce Türkiye pazarına giriş yapan<br />
MAPEI Türkiye, Ankara’da yer alan merkez<br />
ofis, İstanbul ofis, yeni açılışı yapılan<br />
İzmir ofis ve Ankara’nın en önemli sanayi<br />
bölgelerinden Polatlı OSB’deki üretim<br />
tesisiyle faaliyet göstermektedir. MAPEI<br />
Türkiye, her zaman tam bir sistem olarak<br />
sunulan ve aralarında seramik yapıştırıcı<br />
ve derz dolguları, su yalıtım sistemleri,<br />
özel harçlar ve ankraj harçları, ısı yalıtım<br />
ürünleri, iç ve dış mekan kaplamaları,<br />
endüstriyel zeminler ve diğer yapı malzemelerinin<br />
olduğu geniş ürün yelpazesiyle,<br />
yapı endüstrisi için ürün ve sistemlerin<br />
üretimi ve satışını gerçekleştirmektedir.<br />
Toplam 23.000 m 2 alan üzerine kurulu<br />
olan üretim tesisinin kapalı alanı, 2016 yılının<br />
ilk çeyreğinde tamamlanan ek 3.500<br />
m 2 ’lik bölümle birlikte 9.000 m 2 ’ye çıkmıştır.<br />
Üretim süreçleriniz hakkında biraz<br />
bilgi verir misiniz?<br />
MAPEI’nin felsefesi yapının ve son kullanıcılarının<br />
ihtiyaçlarına cevap veren maksimum<br />
kaliteyi ve yıllara meydan okuyan<br />
dayanıklılığı sunan tam sistem çözümleri<br />
geliştirmektir. Yüksek teknoloji ürünlere<br />
ve AR-GE’ye kendi adamış olan MAPEI,<br />
uluslarası standartlarda üretim yapmaktadır.<br />
Uluslararası bir firma olmasının yanısıra<br />
çok çeşitli yerel firmalarla da işbirliği<br />
bulunmaktadır.<br />
Üretim yaparken başlıca önceliklerimiz<br />
arasında ürünlerimizin tüm uluslararası<br />
standartlara uygunluğu gelmektedir. MA-<br />
PEI olarak uluslararası tüm değerlere<br />
sahip olmakla beraber yerel olmaya inanıyoruz.<br />
Yerel firmaların yerel yöneticiler<br />
tarafından yönetilmesine dikkat ediyor ve<br />
102<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
buradaki gücü yakalamaya çalışıyoruz.<br />
Bizi farklı kılan özelliklerimizden bir diğeri<br />
de yerelde büyüme isteğimiz. Bulunduğumuz<br />
bölgelerdeki insanların yaşam<br />
tarzları ne, ne düşünürler bunları bilmek<br />
durumundayız. Hedef kitlemizi iyi tanıyarak<br />
doğru çözümleri sunmak yine birincil<br />
önceliklerimiz arasında yer alıyor.<br />
İç pazar faaliyetlerinizden ve<br />
çözüm sunduğunuz projelerden<br />
bahseder misiniz?<br />
MAPEI Türkiye olarak 16 farklı ürün grubumuzu<br />
5 ana grupta toplayarak pazara<br />
sunuyoruz. Türkiye’deki tüm satışımızı<br />
160’a yakın bayimiz vasıtasıyla yaparken<br />
bayilerimizi Seramik, <strong>Yapı</strong>, Taş <strong>Yapı</strong>ların<br />
Onarımı & Tarihi Eser Restorasyonu, Isı<br />
Yalıtımı & Boya ve Zemin gruplarında uzmanlaşmış<br />
firmalar oluşturuyor. Dünya<br />
genelinde pazar lideri olduğumuz Seramik<br />
<strong>Yapı</strong>ştırıcıları ve Derz Dolgu ürünlerimizi<br />
ağırlıklı olarak Türkiye’nin en seçkin seramik<br />
mağazalarından oluşan bayi ağımızla<br />
pazara sunuyoruz. Şu an Türkiye’nin<br />
gündeminde olan tüm önemli projelerde<br />
(havalimanı, hastane, avm ve konut) söz<br />
sahibi olmaya çalışırken; 2016 senesinde<br />
oluşturduğumuz Özel Projeler Satış Ekibimizle<br />
3. Havalimanı, 1915 Çanakkale<br />
Köprüsü ve bölge hastaneleri gibi bazı kilit<br />
projelere yakın hizmet veriyoruz. Türkiye<br />
genelindeki seçkin satıcı bayilerimizle tüm<br />
şantiyelere zamanında ve hatasız hizmet<br />
verirken; uzman uygulayıcılarımız ve teknik<br />
destek departmanımız sayesinde de<br />
MAPEI ürünlerinin bu projelerde doğru<br />
kullanılmasını sağlıyoruz.<br />
<strong>Yapı</strong> kimyasallarının güvenli bir<br />
yapının oluşumunda rolü ve önemi<br />
nedir?<br />
Dünyada depremden etkilenen ve etkilenecek<br />
ülkeler sıralamasında ön sıralardayız.<br />
Topraklarımızın neredeyse % 90`ı<br />
deprem bölgeleri içerisinde ve nüfusumuzun<br />
% 95` i bu bölgelerde yaşıyor. Bu<br />
durum, tabii ki yapı kimyasalları sektörüne<br />
de önemli sorumluluklar yüklemekte.<br />
Depremin olumsuz etkilerini önlemek için<br />
öncelikle denetimlerin düzenli ve doğru<br />
bir şekilde yapılması gerekiyor. Ruhsatsız<br />
veya depreme karşı mutlaka güçlendirilmesi<br />
gereken yapıların tespit edilmesi ve<br />
gereken işlemlerin uygulanması ve takip<br />
edilmesi çok önemli. Kullanılan malzemenin<br />
miktarı, kalitesi, ömrü ve doğru<br />
uygulama bu noktada dikkat edilmesi gereken<br />
hususlar. Deprem sırasında çoğu<br />
yıkımın sebebini yapılardaki zayıflama<br />
ve korozyon oluşturuyor. MAPEI olarak;<br />
deprem sırasında binalarda taşıyıcı olmayan<br />
duvarların yıkılmasını geciktirerek<br />
tahliyenin zorlaşmasını önleyen yapısal<br />
güçlendirme çözümlerimiz, binanın faydalı<br />
ömrünün uzatılması ve korozyonun yavaşlatılması<br />
için geliştirdiğimiz su yalıtım<br />
sistemlerimiz ve bina içindeki yoğuşmayı<br />
düzenleyerek yaşam konforununun iyileştirmesinin<br />
yanısıra donatı korozyonunu da<br />
engellemeye yardımcı olan Thermetics Isı<br />
Yalıtım sistemimiz sayesinde güvenli yapıların<br />
oluşumuna katkıda bulunuyoruz.<br />
Cem Baki Sinal / Mapei Türkiye Genel Müdürü<br />
MAPEI ürünlerinin çevre dostu ve<br />
güvenli yapı oluşumunda yarattığı<br />
fark nedir?<br />
MAPEI, dünya çapında eko-sürdürülebilir<br />
sertifikalı çözümler ile çevreyi korumaya<br />
kendini adamıştır. Kaliteli mimarlıkla<br />
çevrenin koruma altına alınmasını birleştiren<br />
sürdürülebilirlik bizim için önem arz<br />
etmektedir. MAPEI için, ürünlerinin yıllar<br />
boyunca güvenilirliği çok önemli. Daha<br />
yüksek dayanıma sahip olan, malzeme<br />
ve enerji tasarrufu sağlanmasına yardımcı<br />
olan ürünler ve çözümler sunuyoruz;<br />
çünkü bu yapılar, sonraki yıllarda bina ve<br />
altyapılara müdahale edilmemesi anlamına<br />
geliyor.<br />
Biz, enerji tüketimini azaltan ve çok düşük<br />
zararlı organik bileşen yayan yenilikçi,<br />
geri dönüştürülmüş, ultra hafif ham madde<br />
içeren formülasyonlarla “yeşil” bina<br />
kavramına önemli bir katkıda bulunuyoruz.<br />
Geliştirdiğimiz yüksek mekanik performans<br />
özelliklerine ve dayanıma sahip<br />
ürünler sayesinde yapı elemanlarının ve<br />
binaların hizmet ömrünü uzatıyoruz; atık<br />
malzemeleri azaltıyoruz, daha az malzeme<br />
ve dolayısıyla daha az enerji tüketimi<br />
sağlıyoruz.<br />
Eko-sürdürülebilirlik kavramına daha da<br />
yakın olmak için, çok düşük zararlı organik<br />
bileşen yayan solvent-free ürünler<br />
geliştirdik. Bu ürünler sayesinde uygulayıcılara<br />
ve son kullanılacara kapalı mekanlarda<br />
(yapı içlerinde) yüksek kalite garanti<br />
ediyoruz.<br />
Yeni proje/yatırımlarınız olacak<br />
mı?<br />
MAPEI olarak sürekli olarak gelişen ve<br />
büyüyen bir firmayız. Türkiye pazarındaki<br />
en başarılı 3 şirketten biri olma hedefiyle<br />
yaptığımız plan çerçevesinde sabit varlıklar<br />
ve insan kaynaklarına olan yatırımlarımıza<br />
devam edeceğiz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 103
“Ar-Ge bizim can<br />
damarlarımızdan biri”<br />
Sika’da son iki senedir eğer yeni bir ürün çıkarılacaksa bunun önceki versiyondan daha<br />
çevreci bir ürün olması kuralı getirilmiştir. Bu da firmamıza hem yeni fikirlerin hayata<br />
geçmesinde hem de çevreci çözümlerin ortaya çıkmasını da tetikleyici bir etken görevi<br />
yapmaktadır.<br />
Sika <strong>Yapı</strong> Kimyasalları 100 yılı aşkın süredir<br />
özellikli yapı kimyasallarında hizmet<br />
vermekte. Sektörün pek çok farklı alanlarına<br />
çözüm üreten Sika, müşterilerinin taleplerini<br />
en yüksek seviyede karşılamakta. 27<br />
yıldır Türk yapı sektöründe faaliyet gösteren<br />
şirket hakkında merak ettiklerimizi Sika<br />
Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim<br />
Yöneticisi Fazlı Bulut’dan dinledik.<br />
Öncelikle sizi ve şirketinizi kısaca<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
Bugün dünyada 5 kıta üzerindeki 94 ülkede,<br />
170 üretim tesisi ve 17 bin çalışanı ile<br />
faaliyet gösteren Sika’nın ürün gamı; bir<br />
yapıyı temelden çatıya kadar yapı kimyasalları,<br />
endüstriyel üretim için özel yapıştırıcılar<br />
ve sızdırmazlık gibi farklı alanlarda<br />
çözüm sunabilecek geniş bir ürün yelpazesine<br />
sahip olmanın yanında gerek otomotiv<br />
gerekse marin sektörlerinde de müşterilerinin<br />
zorlu taleplerini en iyi şekilde karşılamaktadır.<br />
27 yıldır Türk yapı sektörü profesyonellerine<br />
hizmet vermekte olan Sika<br />
Türkiye ise, en iyi ürünü en iyi teknik destekle,<br />
performans ve müşteri ihtiyaçlarının<br />
ön planda olduğu bir yaklaşımla sunmaktadır.<br />
İstanbul ve Mersin’de alanında en<br />
son teknolojiye sahip, toplam 600 bin tonun<br />
üzerinde kapasitesi bulunan 2 üretim<br />
tesisi, 7 bölge ofisi ve 200’e yakın çalışanı<br />
ile Sika Türkiye’nin sorumluluğunda, başta<br />
Türki Cumhuriyetler olmak üzere 9 ülke<br />
bulunuyor. Sika Türkiye, hitap ettiği inşaat<br />
ve endüstriyel üretim sektörlerinin büyük<br />
çoğunluğunda lider tedarikçi konumuyla 8<br />
farklı hedef pazardaki çalışmalarına aktif<br />
ve etkili olarak devam ediyor.<br />
İTÜ İnşaat Mühendisliği’nden mezun olduktan<br />
sonra Türk Telekom İnşaat Emlak<br />
Daire Başkanlığı’nda Statik Proje Kontrolörü<br />
olarak 2,5 yıl görev aldım. Deprem<br />
güçlendirmesi ve tamir alanlarında Türk<br />
Telekom’da kazandığım deneyimleri 2013<br />
yılı itibariyle katıldığım Sika bünyesinde,<br />
çok çeşitli projelerde teknik çözüm ortağı<br />
olarak sunmaya çalıştım. Aynı dönemde<br />
Boğaziçi Üniversitesi’nde <strong>Yapı</strong>m Yönetimi<br />
yüksek lisansımı tamamladım. Sika Türkiye’de<br />
3 yıl süre ile yürüttüğüm Ürün Mühendisliği<br />
görevimin ardından yaklaşık 1,5<br />
yıldır da Sika Türkiye Kurumsal İletişim ve<br />
Pazarlama Yönetici olarak çalışmaktayım.<br />
Ürün gruplarınız ve çalışma<br />
sahalarınız hakkında biraz bilgi<br />
verir misiniz?<br />
Sika olarak çok geniş bir ürün gamına<br />
sahibiz. Bu ürün gamının daha işlevsel<br />
yönetilmesi adına Hedef Pazar sistemi ile<br />
müşterilerimize cevap vermekteyiz. Beton,<br />
Endüstri ve <strong>Yapı</strong> Sistemleri grupları içeresinde<br />
toplam sekiz hedef pazar odağımızla<br />
endüstriyel yapıştırıcılardan beton katkılarına,<br />
yüksek performanslı zemin uygulamalarından<br />
çatı kaplamalarına kadar çok<br />
geniş bir yelpazede çözüm üretmekteyiz.<br />
ABC Kimya’nın satın alınarak bünyemize<br />
katılması ile beraber Türkiye’deki üretim<br />
tesislerimiz2’den 3’e yükseldi. Tuzla, Tarsus<br />
ve Silivri’deki bu tesislerde yerel üretim<br />
yapılmakta ve sektörün ihtiyaçlarına karşılık<br />
verilmektedir.<br />
2017 yılı sizin için nasıl geçti? Kısa<br />
bir değerlendirme alabilir miyiz?<br />
Sika’nın geleneksel yönetim tarzından profesyonel<br />
yönetime geçmesi ile birlikte, global<br />
büyümesinde çok büyük bir ivmelenme<br />
olmuştur. Sika; 107 yıl önce bulduğu Sika-<br />
1 katısındaki ileri görüşlülüğünü, şu anda<br />
gelişen inşaat sektöründeki ihtiyaçları<br />
karşılamak amacıyla her geçen gün yeni<br />
ürünlerle geliştirmektedir. Modern inşaat<br />
teknolojilerinin gelişmesi aynı zamanda bu<br />
sistemler için modern çözümlere gereksinim<br />
duymaktadır. Sika olarak 2020 stratejimiz,<br />
dünyanın her yerinde bu çözümleri<br />
sunabilmek ve bunu yaparken de doğanın<br />
ve insanın en az şekilde etkilenmesini<br />
sağlamaktır. Her sene birkaç farklı ülkede<br />
yüksek Sika standartlarında yeni iştirakler<br />
ve fabrikalar kurulmaktadır. Sika Türkiye<br />
olarak ise bu sene özellikle İSG konularında<br />
büyük yatırım ve eğitimler yapılmıştır.<br />
ABC Kimya’nın Sika bünyesine katılması<br />
104<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
Fazlı Bulut<br />
Sika Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi<br />
hem Sika global hem de Sika Türkiye için<br />
çok stratejik bir öneme sahip. Sika olarak<br />
daha çok proje odaklı bir firma izlenimi<br />
vermekteyiz. Büyük projelerin ihtiyaçlarının<br />
hem performans hem de sertifikasyon<br />
olarak çok fazla olmasından dolayı özellikle<br />
nalbur ve son kullanıcı tarafında odaklılığımızın<br />
artması yönünde ABC Kimyanın<br />
mevcut satış kanalının ve organizasyonun<br />
etkisinin çok fazla olacağını düşünüyoruz.<br />
Satın alma çalışması sonrası bir araya gelen<br />
ekiplerimiz gerek satış gerek dağıtım<br />
kanalları gerekse teknik servis konularında<br />
işleyecek yapı için çalışmalarını halen sürdürmektedir.<br />
Yatırım planlarınızı oluştururken<br />
hangi kriterlere öncelik<br />
veriyorsunuz?<br />
Sika olarak tüm yatırım planlamaları dünya<br />
hedefleri doğrultusunda gerçekleştirilmektedir.<br />
Global planların yerel uygulama<br />
örneklerini ise, Türkiye’de ABC Kimya’nın<br />
satın alınması olarak görebiliriz. Global ve<br />
yerel koşullar ve sektörel gelişmelere göre<br />
yatırım planlarını oluşturan kriterler farklılık<br />
göstermektedir. Bizim de şu an en büyük<br />
odağımız ABC Kimya satınalması sonrası<br />
sinerjiyi en yüksek seviyeye çıkararak<br />
mevcut ve yeni markamıza odaklanmaktır.<br />
İnovasyon ve Ar-Ge alanlarında<br />
firma olarak ne tür çalışmalar<br />
yapıyorsunuz?<br />
Büyük bir memnuniyetle paylaşmak isteriz<br />
ki, Sika Türkiye olarak tüm dünyadaki 100<br />
Sika şirketi içerisinden seçilen 12 adet Teknoloji<br />
Merkezi’nden biri olarak görev yapmaktayız.<br />
Türkiye’de bulunan takriben 20<br />
kişilik Ar–Ge personelimiz ve uluslararası<br />
düzeydeki laboratuvar ekipman altyapımızla,<br />
sadece Türkiye pazarına değil aynı<br />
zamanda Ortadoğu ve Afrika pazarındaki<br />
Sika şirketlerine de teknoloji geliştirme hizmeti<br />
vermekteyiz.<br />
Söz konusu Ar-Ge altyapımızın katkılarıyla<br />
her sene takriben 50 adet yeni ürün<br />
geliştiriyor ve ciromuzun takriben %20’sini<br />
son üç yıl içerisinde geliştirdiğimiz ürünler<br />
ile üretiyoruz. İnovasyon şirketimiz için<br />
ana stratejik hedeflerden biridir. Yenilikçi<br />
fikirlere ve çözümlere her zaman, her çalışanımız<br />
tarafından kapımız sonuna kadar<br />
açıktır. Çok büyük bir organizasyona<br />
sahip olmamızdan ötürü globalde yaşanılan<br />
sorunlar ve bunlara üretilen çözümler<br />
çok farklı bakış açılarına sahip olabiliyor.<br />
Dolayısı ile Türkiye’den çıkan bir çözümü<br />
Çin’de görmemiz olası hale geliyor. Bu da<br />
bize hem kolektif bir bakış açısı hem de<br />
farklı detayları farklı çözümler ile çözme<br />
yetisi sağlıyor. Ar-Ge bizim can damarlarımızdan<br />
biri ve firmayı geleceğe taşıyacak<br />
en büyük kaynaklarımızdan biri olarak görülmektedir.<br />
Sika Türkiye’nin bölge Ar-ge<br />
merkezi olarak konumlandırılmış olması<br />
da bizim için çok büyük fırsat ve ayrı bir<br />
gururdur.<br />
Sika’da son iki senedir eğer yeni bir ürün<br />
çıkarılacaksa bunun önceki versiyondan<br />
daha çevreci bir ürün olması kuralı getirilmiştir.<br />
Bu da firmamıza hem yeni fikirlerin<br />
hayata geçmesinde hem de çevreci çözümlerin<br />
ortaya çıkmasını da tetikleyici bir<br />
etken görevi yapmaktadır.<br />
Üniversite-sanayi işbirliği<br />
kapsamında geliştirdiğiniz<br />
projeleriniz var mı, varsa nelerdir?<br />
Sika Türkiye olarak, üniversiteler ile işbirliği<br />
kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi<br />
(İTÜ) İnşaat Mühendisliği <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong>leri<br />
Bölümü ile 2016 yılında bir protokol<br />
imzaladık. Bu protokol kapsamında güncel<br />
inşaat teknolojilerine ayak uyduracak inşaat<br />
malzemelerinin geliştirilmesi hususlarında<br />
projelerimiz devam ediyor. <strong>Malzeme</strong><br />
teminimiz, üniversiteler bünyesinde yapılacak<br />
olan projelerde hemen hemen tüm üniversiteleri<br />
kapsıyor. Öğrenciler için ise sık<br />
sık eğitim ve seminerler organize ederek,<br />
teknolojik gelişmeleri düzenli olarak kendileri<br />
ile paylaşmaktayız. Özellikle karbon lifli<br />
güçlendirme elemanları konusunda yoğun<br />
çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bir deprem<br />
ülkesi olan Türkiye için en son tekniklere<br />
uygun güçlendirme metodlarının benimsenmesi<br />
bu noktada çok önemlidir.<br />
<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi birkaç<br />
kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />
misiniz?<br />
Sika’nın geleneksel yönetim tarzından<br />
profesyonel yönetime geçmesi ile birlikte<br />
global büyümesinde çok büyük bir ivmelenme<br />
olmuştur. Önümüzdeki dönemde<br />
gerek organik olarak gerek ise şirket satın<br />
almaları ile büyümenin devam edeceği ve<br />
sektördeki lider konumunu daha da güçlü<br />
bir şekilde koruyacağını öngörmekteyim.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 105
“Başka bir dünya yok,<br />
dünyayı kurtarabilmek için<br />
yapılacaklar çok”<br />
“Kalekim olarak dünyamıza sadece faydalı izler bırakmayı hedefliyoruz. İşte bu bakış<br />
açısıyla son 4 yılda karbon salınımımızı 804,3 ton azaltarak 1956 ağaç dikimine eş değer<br />
tasarruf sağladık.”<br />
İnşaat sektörünün temel taşı olan yapı<br />
kimyasallarının lider markası Kalekim,<br />
yapılarda teknik çözümler sunan mevcut<br />
ürünlerinin yanında gelişen teknolojiyle<br />
üretilen yeni ürünleriyle de hayatımızı kolaylaştırıyor.<br />
Kalekim Genel Müdürü Altuğ<br />
Akbaş ile şirket faaliyetleri ve sektöre dair<br />
konuştuk.<br />
Kısaca firmanızdan ve kendinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
<strong>Yapı</strong> kimyasalları sektörünün jenerik markası<br />
Kalekim olarak, inşaat sektöründe<br />
kullanılan seramik yapıştırıcısından derz<br />
dolguya, ısı ve su yalıtımı ürünlerinden<br />
dekoratif sıva ve boyaya, endüstriyel zemin<br />
ürünlerinden her türlü harç ve katkı<br />
malzemelerine kadar çok geniş yelpazede<br />
üretim yapıyoruz.<br />
44 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesiyle, yapı<br />
sektöründe öncülüğünü sürdüren Kalekim,<br />
bugün İstanbul, Yozgat, Isparta, Mersin,<br />
Erzurum ve Mardin tesisleri ile faaliyet<br />
gösteriyor. <strong>Yapı</strong> kimyasalları fabrikalarında<br />
yıllık toplam 800 bin ton yapı kimyasalı<br />
üretim kapasitesine sahip olan Kalekim,<br />
İstanbul’da bulunan Kale Boya ve Sıva<br />
işletmesinde yılda 100 bin ton boya ve<br />
sıva üretiyor. Araştırma ve geliştirmeyi<br />
ilke edinen Kalekim; kuruluşundan 44 yıl<br />
sonra da, Türk yapı kimyasalları sektörüne<br />
kazandırdığı yenilikçi ürünlerle ilklere<br />
imza atmayı sürdürüyor. Bugün Kalekim,<br />
ülkemizde yüzde 50’nin üzerinde pazar<br />
payına ulaşarak sektörde açık ara önde<br />
olan Kalekim, bulunduğu coğrafyada zirveye<br />
çıkmayı başarmış bir Türk şirketidir.<br />
Sektörünüzü kısaca değerlendirir<br />
misiniz? Önümüzdeki dönemde<br />
sektörünüzün gelişimini nasıl<br />
öngörüyorsunuz?<br />
Büyüyen yapı sektöründe, enerji tasarruflu<br />
yapılar ve yeşil binalar, kullanılan<br />
malzemenin kalitesi gibi çok önemli gelişmeler<br />
var. Bunların hepsini bir araya<br />
koyduğumuz zaman, yüksek standartlara<br />
sahip malzemelerin kullanılması ile birlikte<br />
projelerin kalitesinin de artmasını,<br />
sektörümüz adına çok olumlu bir gelişme<br />
olarak görüyorum.<br />
Bizler temel olarak sağlıklı, güvenli, verimli<br />
yaşam alanları üretmek için çalışıyoruz.<br />
Bu minvalde üretilen malzemenin<br />
kalitesi kadar, uygulama, tercih etme ve<br />
tüketme bilinci yerleştirmek de önemli.<br />
Son yıllarda şahit olduğumuz, biz üreticilerden<br />
uygulama yapan ustalara, yapıları<br />
planlayan üreten tüm paydaşlarımıza,<br />
hatta evlerinde kullanılacak malzemeleri<br />
ve sistemi araştıran tüketiciye akıp giden<br />
oldukça umut verici bir gelişme süreci söz<br />
konusu.<br />
Altuğ Akbaş / Kalekim Genel Müdürü<br />
Firmanızın Ar-Ge çalışmaları ve<br />
kalite politikaları hakkında biraz<br />
bilgi verir misiniz?<br />
Kalekim’i rakiplerinden ayıran en önemli<br />
özelliklerinden biri Ar-Ge’ye yaptığı yatırımdır<br />
ve inovasyon en önemli şirket stratejilerimizdendir.<br />
Ürettiğimiz ürünlerden,<br />
sunduğumuz hizmetlere tüm süreçlerimizde<br />
inovasyonun önemine inanıyoruz. Bu<br />
anlamda kuruluşu çok uzun yıllar öncesine<br />
dayanan ve her geçen gün güçlenen ve<br />
büyüyen bir Ar-Ge bölümümüz var.<br />
Kalekim olarak, ortaya koyduğumuz bilim-<br />
106<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Dosya<br />
sel çalışmalarla ulusal ve uluslararası birçok<br />
platforma katılımcı olarak davet edilip,<br />
çalışmalarımızı sunmanın, Ar-Ge gücümüzle<br />
dünya çapında tanınmanın gurunu<br />
yaşıyoruz.<br />
Kalekim olarak, Ar-Ge çalışmalarımızı<br />
sadece performans analizine dayalı çalışmalarla<br />
değil, fiziksel ve kimyasal çözümlemeye<br />
de dayalı hale getirme vizyonuyla<br />
“Kalekim Uygulamalı Araştırma Laboratuvarı”nı<br />
oluşturduk ve son teknolojik cihazlarla<br />
donattık. Yarattığımız bu teknoloji üssünde<br />
bir yandan devlet ve üniversitelerle<br />
projeler yürütebilmeyi sağlayan enstrümantal<br />
analiz araçları ile çalışmalarımızı<br />
sürdürürken, kalite ve müşteri memnuniyetini<br />
garanti eden Avrupa Standartlarına<br />
ait tüm testlerimizi de gerçekleştiriyoruz.<br />
Ar-Ge gücümüzün bir izdüşümü olan, patenti<br />
tamamen Kalekim’e ait ve sektörde<br />
bir ilk olma özelliği taşıyan KALEKİM ID<br />
teknolojisiyle dünyanın her yerinde bulunan<br />
hammaddelerle aynı kalitede üretim<br />
yapabiliyoruz. Ürünleri, üretildiği coğrafyadan<br />
bağımsız olarak, farklı iklim koşullarını<br />
simüle eden sıcaklık ve nem ayarlı<br />
özel kabinlerde test ediyoruz. Uygulama<br />
ve performans testleri başarıyla sonuçlandırılan<br />
ürünler tüketicilerimizle buluşturuyoruz.<br />
Sektörde kullanılan ve başta<br />
karbon salımı gibi pekçok<br />
olumsuzluklara sebebiyet veren<br />
ürünler için sizce ne gibi tedbirler<br />
alınmalı? Şirket olarak bu tür<br />
konularda ne tür çalışmalarınız<br />
bulunuyor?<br />
Kalekim olarak, yapı sektöründeki faaliyet<br />
alanımızda ulusal liderliğimizi sürdürürken;<br />
ülkemizin bulunduğu bölgede, bilgi ve<br />
teknoloji gücümüz ile daima en iyi çözümler<br />
üreten bölgesel lider olma vizyonuyla<br />
hareket ediyoruz.<br />
“Başka bir dünya yok, dünyayı kurtarabilmek<br />
için yapılacaklar çok” prensibinden<br />
hareketle, doğal kaynak kullanımında oldukça<br />
duyarlıyız. Atıklarımızı ayırıp tekrar<br />
doğaya kazandırma çalışmaları yapıyoruz.<br />
Yasal mevzuatlara uyum çerçevesinde;<br />
çevre, eğitim, iş sağlığı ve güvenliği,<br />
müşteri memnuniyeti konularında sorumluluğumuzun<br />
farkında olmaya devam ediyoruz.<br />
Kalekim olarak dünyamıza sadece faydalı<br />
izler bırakmayı hedefliyoruz. İşte bu bakış<br />
açısıyla son 4 yılda karbon salınımımızı<br />
804,3 ton azaltarak 1956 ağaç dikimine eş<br />
değer tasarruf sağladık.<br />
Gelişen teknoloji ile birlikte, ülkemiz yapı<br />
sektöründe sürdürülebilirliğin önemi geç<br />
de olsa anlaşılmaya başlandı. Çünkü tüketici<br />
ve profesyoneller artık daha fazla<br />
sorgulayıcı ve seçici oldu. Şirketler de bu<br />
doğrultuda yenilikçi düşünmeye yöneldi.<br />
Artan müşteri beklentilerinin yanı sıra çevre<br />
ve enerji verimliliği konuları da sektörün<br />
bu alana odaklanılmasını zorunlu kılıyor.<br />
Bu rekabet ortamında, müşterilerimizin<br />
ihtiyaç ve beklentilerine en doğru cevabı<br />
verebilmek için tüm faaliyet alanlarımızda<br />
‘daima en iyi’ prensibiyle hareket ediyoruz.<br />
Yeni proje/yatırımlarınız olacak mı?<br />
<strong>Yapı</strong> kimyasalları alanında özellikle Türkiye’nin<br />
yakın çevresi bizim için çok önemli.<br />
Ortadoğu ve Afrika’da farklı açılımlarla<br />
büyümek istiyoruz. Bir yandan da dünyaya<br />
entegre olarak, farklı coğrafyalarda<br />
üretim yapabilen bir yapı oluşturuyoruz.<br />
Bugün dünyanın pek çok yerinde güçlü<br />
bir dağıtım ağına sahibiz ve ürünlerimizi<br />
tam 70 ülkede tüketici ve profesyonellerle<br />
buluşturuyoruz. İhracatımızın yüzde 6’sını<br />
Avrupa Birliği ülkelerine, yüzde 35’ini Ortadoğu’ya,<br />
geri kalanını tüm dünyaya<br />
yapıyoruz. 2017 yılı dahil önümüzdeki<br />
dönemde bu bölgelerdeki faaliyetlerimizle<br />
birlikte Afrika’da da etkinliğimiz artacak.<br />
Balıkesir’de yeni fabrika<br />
kuruyoruz<br />
İstanbul-İzmir aksında, geleceği en parlak<br />
kentlerin başında gelen Balıkesir’e 30<br />
milyon TL yatırımla yeni bir Kalekim fabrikası<br />
kuruyoruz. İstanbul, Isparta, Mersin,<br />
Yozgat, Erzurum ve Mardin olmak üzere<br />
5 coğrafi bölgede üretim yapan fabrikalarımıza<br />
Balıkesir ile birlikte Ege Bölgesi’ni<br />
de katıyoruz.<br />
Böylece bölgedeki konumumuzu güçlendirecek,<br />
Marmara Bölgesi’ndeki faaliyetlerimizi<br />
de desteklemiş olacağız. Kalekim<br />
olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm iş<br />
kollarında üretim yapabilecek kapasiteye<br />
sahip yeni fabrikamızda, her türlü yapı<br />
kimyasallarını kapsayan; seramik yapıştırıcıları,<br />
derz dolguları, su ve ısı yalıtım<br />
malzemeleri, iç ve dış cephe boyaları ve<br />
dekoratif dış cephe sıvaları, en yeni teknolojiyle<br />
üreteceğiz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 107
Ürün<br />
Seramiksan’ın<br />
özel tasarım serileri<br />
Mekanlarda<br />
İtalyan tarzı:<br />
Silver Calacatta<br />
Dünyada en çok beğenilen mermerler<br />
arasında yer alan, İtalya’nın ünlü Calacatta<br />
mermerinden ilham alan Seramiksan,<br />
yeni ürünü Silver Calacatta ile mekanlarda<br />
doğal bir hava estiriyor. Beyaz zemin<br />
üzerine gri damarlı görünümüyle mermer<br />
efektini ve dokusunu mekanlara yansıtan<br />
duvar karosu Silver Calacatta, 30 x 90 cm<br />
ebadında mat ve parlak seçenekler sunuyor.<br />
Mermerin çarpıcı güzelliğinin yansıdığı<br />
dalgalı rölyef seçeneğiyle mekanlar<br />
bambaşka bir atmosfere sahip oluyor. 50<br />
x 50 cm ebadında yer karosu da bulunan<br />
seri, doğal görünümü ile farklı dekorasyon<br />
seçeneklerine de kolayca uyum sağlıyor.<br />
Doğaya zarar vermeden doğanın huzuru yaşam alanlarında: Sagano<br />
Doğanın içinde kaybolmuş hissi veren Sagano, mekanlara derinlik katıyor. Ormanın içinde ağaçların büyüleyici<br />
etkisinden ilham alınarak tasarlanan Sagona ile dingin ve keyifli mekanlar yaratmak artık mümkün. Doğaya<br />
olan özleme son verecek Sagono Serisi, gövdesi renkli olarak üretilmesiyle de gerçekçi bir görünüm sunuyor.<br />
20 x 120 cm ebatında üretilen Sagona leke tutmayan, mikrop ve bakteri üretmeyen ve uzun ömürlü kullanım<br />
özelliğiyle de ilgi çekiyor.<br />
108<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
MAN, <strong>2018</strong>’de de<br />
fark oluşturmaya devam edecek<br />
Türkiye kamyon pazarında pazar payını en çok yükselten marka konumundaki MAN,<br />
müşteri memnuniyeti alanındaki liderliğini bağımsız araştırma şirketlerinin anketleriyle de<br />
tescillendi.<br />
Çeşitli zorluklarla mücadele edilen 2017 yılı,<br />
Ekim ayı sonu itibari ile 12 ton üstü kamyon<br />
pazarında, halihazırda ciddi miktarda daralma<br />
gösterdi. Bir önceki yılın aynı dönemine<br />
göre yaklaşık %6’lık bir daralma gözlendiğini<br />
belirten MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret<br />
A.Ş. Kamyon Satış Direktörü Serkan<br />
Sara, “MAN Kamyon ise 2017 yılında TAİD<br />
tarafından paylaşılan satış rakamlarına bakıldığında<br />
pazar payını en çok yükselten<br />
marka konumunda” dedi. Rekabetin çok<br />
yoğun yaşandığı pazarda MAN’ın, yüksek<br />
kalitesi, müşteri odaklı çözüm önerileri ve<br />
müşteri memnuniyetine verdiği önem ile bir<br />
adım öne çıktığını vurgulayan Serkan Sara,<br />
şöyle konuştu:<br />
“MAN, müşteri odaklı üretim anlayışıyla her<br />
alanda fark yaratıyor. Bu yaklaşımla geliştirilen<br />
EfficientLine serisi çekilerimizde, üstün<br />
özellikleri ve yeni seri Euro 6C araçlarımızda<br />
müşterilerimize sunduğumuz ilave<br />
çözümler ile sektörü adeta şekillendirmektedir.<br />
Yaşam boyu maliyetlere bakıldığında<br />
MAN; yakıt ekonomisi, uzun ömürlü olması<br />
ve daha az yıpranması ile ciddi anlamda<br />
fark yaratmıştır. Ayrıca araçlarımızın yüksek<br />
performansına satış sonrası hizmetlerdeki<br />
müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımımız<br />
eklenince halihazırda çok yüksek olan<br />
memnuniyet sonuçlarımız, her yıl olduğu<br />
gibi gelişim göstermiş ve Dünya çapındaki<br />
tüm MAN organizasyonlarına ilham verecek,<br />
örnek gösterilecek seviyeye ulaşmıştır.<br />
MAN, EURO 6C ile iddiasını daha da<br />
geliştirdi<br />
Özellikle 2017’nın ikinci yarısından itibaren<br />
müşterileriler EURO 6C araçlarla tanıştı.<br />
MAN’ın teknoloji alanındaki öncülüğü,<br />
EURO 6C ile bir kez daha tecrübe ve tescil<br />
edildi. Euro 6C’de kullanılan Commonrail<br />
motor teknolojisi, bizim uzun yıllardır kullandığımız,<br />
bu konuda çok ciddi bir tecrübe<br />
ve bilgi birikimimizin olduğu bir teknolojidir.<br />
Euro 6C araçlarımızda teknik anlamda bir<br />
çok gelişme yaşandı. Euro 6 araçlarımıza<br />
göre yeni seri Euro6C araçlarımızdaki en<br />
önemli geliştirme araç performansının en<br />
belirgin öğesi olan motorlarda yaşandı.<br />
Yeni seri araçlarımızda kullanılan motorlar<br />
bir önceki seriye oranla 20 hp daha fazla<br />
güç ve 200 Nm ilave tork değeri<br />
sağlamakta ve halihazırda sektörün<br />
yakıt tasarrufu konusunda<br />
öncüsü olan araçlarımızı bir<br />
adım daha öne çıkarmaktadır.<br />
MAN’ın üstün özelliklerinin yanı<br />
sıra rakiplerine göre en büyük<br />
avantajlarından biri de; geniş<br />
ürün yelpazesidir. Sektörün ihtiyaç<br />
duyduğu tüm araç tipi ve<br />
versiyonlarına, araçlarda herhangi<br />
bir tadilat veya adaptasyona<br />
gerek kalmadan cevap verebiliyoruz.<br />
Önümüzdeki 10 yılda<br />
da yeni teknolojiler, yeni ürünler,<br />
kapsamlı hizmetler ile yeni lokasyonlarda<br />
müşterilerimiz ile<br />
iç içe olmayı planlıyoruz. EURO<br />
6C araçlarımızda sunduğumuz<br />
geniş ürün gamı ile müşterilerimizin<br />
taleplerini karşılamaya<br />
devam ediyoruz.<br />
MAN, müşteri<br />
memnuniyetinde de<br />
liderliğini koruyor<br />
MAN olarak, araçlarımızda yaptığımız<br />
geliştirmelerin yanı sıra<br />
‘Yaşamboyu İş Ortağı’ olarak<br />
Serkan Sara<br />
gördüğümüz müşterilerimizin işletme maliyetlerini<br />
en aza indirmek üzere özel eğitimler<br />
veriyor, sistemler geliştiriyoruz. Bizim<br />
asıl işimiz, müşterilerimiz aracımızı satın<br />
aldıktan sonra başlıyor. Ticari bir aracın<br />
sahibine çalıştıkça para kazandırdığının ve<br />
bu nedenle de müşterilerimize satış sonrası<br />
hizmetlerimizi en kapsamlı ve en hızlı şekilde<br />
ulaştırmamız gerektiğinin bilincindeyiz.<br />
Yıllardır tüm bayi ve servis yapılanmamızı,<br />
hizmet anlayışımızı çok bilinen bir deyimle<br />
‘Müşteri Velinimetimizdir’ diyerek tarif ettiğimiz<br />
bu felsefeye göre kurguladık, sonuçlarını<br />
da alıyoruz. Ağır ticari araçlar alanında<br />
bağımsız araştırma şirketleri tarafından yapılan<br />
CXI (Customer Experience Index) gibi<br />
müşteri memnuniyeti anketlerinde, 2017 yılında<br />
hem satış, hem de satış sonrası alanlarında<br />
müşterilerimiz; MAN markasını açık<br />
ara ‘En Değerli Marka’ olarak seçmiş ve<br />
müşteri memnuniyetinde lider konuma taşımıştır.<br />
MAN, Türkiye pazarına olan inancı<br />
ile tüketicilerin ihtiyaçlarını en doğru şekilde<br />
anlayarak, en doğru aracı sunma azmi<br />
ile yeni teknolojileri ülkemize getirmeye ve<br />
müşteri odaklı satış sonrası organizasyonu<br />
ile lider marka olmaya devam edecektir.<br />
110<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Sektörel<br />
“Müşterilerimizin bir<br />
günlük değil, sürekli<br />
çözüm ortağıyız”<br />
“Teknik özellikler yönünden baktığımızda, profesyonel<br />
ürünlerimizin neredeyse tamamında kullanıcının günlük<br />
kullanımda ayar/bağlantı vb. şeyleri yapabileceği alanları<br />
görünür bir şekilde işaretleyerek, kullanıcı dostu bir<br />
deneyim sunuyoruz.”<br />
Marka bilinirliği olarak dünyanın en büyük<br />
teknolojik temizlik malzemeleri üreticilerinden<br />
biri olan Kärcher, işmakinalarının<br />
temizliğinde sıcak su basınçlı yıkama<br />
makinaları ile önemli bir ihtiyaca karşılık<br />
vermekte. Yenilikçi yaklaşımı ve piyasaya<br />
sürekli bir şekilde sürdüğü birbirinden farklı<br />
ürünler ile büyümeye devam eden şirket<br />
her yıl ürün gamını da genişletmekte. Kärcher<br />
Türkiye Kanallar Ülke Satış Müdürü<br />
Metin Ağar ile şirket faaliyetleri ve yeni yıl<br />
planları üzerine konuştuk.<br />
Öncelikle kısaca kendinizden ve<br />
firmanızdan bahseder misiniz?<br />
Kärcher, 1935 yılında Alfred Kärcher tarafından<br />
Almanya, Stuttgart’ta bir aile şirketi<br />
olarak kuruldu. Alfred Kärcher, sanayileşmenin<br />
başlangıcından bu yana Almanya’nın<br />
ilerlemesine büyük katkıda bulunmuş<br />
mucit ve girişimcilerden biridir. Bugün<br />
190’dan fazla ülkede 40.000 satış ve<br />
servis noktası bulunan Kärcher, 12 binin<br />
üzerinde çalışan sayısı ile dünyanın her<br />
yerinde müşterilerine temizlik konusunda<br />
gelişmiş teknoloji desteği sağlayan bir Alman<br />
firmasıdır.<br />
Dünyanın teknolojik temizlik makineleri<br />
konusunda lider üretici olan Kärcher, sektöre<br />
1950 yılında Avrupa’nın ilk sıcak su<br />
basınçlı yıkama makinesinin (DS 350 buhar<br />
jeti) üretimiyle giriş yaptı. 1962 yılında<br />
yurt dışındaki ilk şirketini Fransa’da kuran<br />
Kärcher, Avusturya ve İsviçre’de kurulan<br />
şirketleri ile Avrupa’da büyümeye devam<br />
etti. 1974 yılından itibaren yüksek basınçlı<br />
yıkama makineleri üretimine yoğunlaşan<br />
Kärcher, 10 yıl içerisinde Kuzey Amerika,<br />
Afrika ve Avustralya kıtalarındaki şirket<br />
sayısını 16’ ya çıkardı. 1980 yılına gelindiğinde<br />
ise lojistik ve binalarda kullanılabilecek<br />
genel temizlik ürünlerinin üretimine de<br />
geçerek ürün gamını genişletti. 1984’te ilk<br />
ev tipi taşınabilir basınçlı yıkama makinesi<br />
HD 555’ i pazara sunarak önemli ölçüde<br />
büyüme elde eden Kärcher, 1993 yılında<br />
buharlı temizlik makineleri ve elektrikli süpürgeleri<br />
de bünyesine ekleyerek ev tipi iç<br />
mekan ürünlerinin sayısını arttırdı. 2003<br />
yılında dünyanın ilk otomatik temizlik robotu<br />
olan RoboCleaner RC 3000’i piyasaya<br />
sürdü. Son olarak, 2007 yılında yepyeni bir<br />
iş grubu olan bahçe ekipmanları sektörüne<br />
girip; sulama pompaları, hidroforlar ve<br />
sulama sistemleri gibi ürünlerin üretimine<br />
başladı. 2011 yılında, Kärcher 100’den fazla<br />
yeni ürünü piyasaya sürdü. 2012 yılında<br />
57 ülkede kendi iştirakleriyle temsil edilen<br />
ve gelirinin %85’ini yabancı ülkelerden<br />
elde eden bir firma konumuna geldi. Yenilikçilik<br />
şimdiye kadar olduğu gibi bizim için<br />
en önemli büyüme faktörü olmaya devam<br />
ediyor. Her sene ürün gamımızı genişletiyoruz.<br />
Marka bilinirliği olarak dünyanın<br />
en büyük teknolojik temizlik malzemeleri<br />
üreticilerinden biriyiz. Almanya, Fransa,<br />
İngiltere, İspanya, Belçika, Hollanda gibi<br />
Avrupa ülkelerinde %90’ı aşan bir marka<br />
bilinirliğimiz var. Hatta “Kärcher” markası<br />
bazı ülkelerde ‘’derin/etkin/üstün temizlik’’<br />
ile eş anlamlı olarak konuşma diline ve<br />
sözlüklere girmiştir.<br />
2017 yılı sizin için nasıl geçti? Kısa<br />
bir değerlendirme alabilir miyiz?<br />
2016’dan sonra ithalata dayalı tüm firmalarda<br />
olduğu gibi bizlerde ürünlerimizin<br />
fiyatını artırmak durumunda kaldık. Bu<br />
durum 2017 yılında adet satışlarımızı etkileyecek<br />
diye düşünürken ürün gamımızın<br />
çeşitliliği, yeni ürünler ve müşterilerimize<br />
daima söylediğimiz “çözüm ortağı” yaklaşımımızla<br />
2017’yi hedeflediğimiz şekilde<br />
kapattık.<br />
Yeni nesil makinelerinizin<br />
kullanıcıya sunduğu konfor,<br />
teknik özellikler ve iş güvenliği<br />
noktasındaki niteliklerinden biraz<br />
bahseder misiniz?<br />
Günümüzün en önemli konularından birisi<br />
iş güvenliği ve bir Alman firması olarak önceliğimiz<br />
her zaman bu yönde olmuştur. İş<br />
güvenliği, makinelerimizin konforunu veya<br />
teknik özelliklerini düşürmediği gibi, bu<br />
bahsi geçen tüm alanlarda inovatif ve çağın<br />
ilerisindeki yaklaşımlara sahip ürünlerimiz<br />
her zaman tercih edilir olmaktadır.<br />
Metin Ağar<br />
Kärcher Türkiye Profesyonel Kanallar Ülke Satış Müdürü<br />
Bir örnek verecek olursak, bugün yaklaşık<br />
10-15 yıldır piyasada olan binicili tip zemin<br />
süpürme, yıkama vb. otomatlarımızda<br />
Dead Man’s Switch denilen bir teknoloji<br />
kullanıyoruz. Operatörün herhangi bir sağlık<br />
problemi yaşaması, bayılması, istemli<br />
veya istemsiz koltuktan kalkmak gibi durumlarda<br />
makine otomatik olarak duruyor.<br />
Bu sayede iş güvenliği sağlıyoruz. Teknik<br />
özellikler yönünden baktığımızda, profesyonel<br />
ürünlerimizin neredeyse tamamında<br />
kullanıcının günlük kullanımda ayar/<br />
bağlantı vb. şeyleri yapabileceği alanları<br />
görünür bir şekilde işaretleyerek, kullanıcı<br />
dostu bir deneyim sunuyoruz.<br />
Satış ve satış sonrası hizmetleriniz<br />
hakkında neler söylemek<br />
istersiniz?<br />
Türkiye’de 25 kişilik Kärcher bordrolu bayi<br />
ve doğrudan satış ekibimiz, 100 adet satış<br />
noktamız ve buna paralel 68 adet yetkili<br />
servisimiz bulunmaktadır. Hem satış hem<br />
de satış sonrası için tüm ekiplerimize yurt<br />
içinde ve yurt dışında sadece ürün eğitimleri<br />
değil, satış teknikleri ve diğer eğitimleri<br />
de sürekli veriyoruz. Bu güçlü ağımızla<br />
müşterilerimizin bir günlük değil, sürekli<br />
çözüm ortağı olmaya devam ediyoruz.<br />
<strong>2018</strong> yılı beklentilerinizi bir kaç<br />
kelimeyle bizlerle paylaşmak ister<br />
misiniz?<br />
Ana sloganımız “Makes a Difference” yani<br />
“Fark Yaratır”dır. <strong>2018</strong> yılında da inovatif<br />
ürünlerimiz, çözümlerimiz ve ürün gamımızın<br />
çeşitliliğiyle fark yaratmaya, müşterilerimizin<br />
çözüm ortağı olmaya devam<br />
edeceğiz.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 111
Mimari<br />
Tabanlıoğlu, Design Miami’de<br />
yeni AKM’yi anlattı<br />
Tasarım kültürünü paylaşmak üzere dünyanın en etkili koleksiyonerlerini,<br />
galerilerini, tasarımcılarını, küratörlerini ve eleştirmenlerini<br />
bir araya getiren Design Miami, bu yıl da gösterilen yoğun ilgi ile<br />
küresel bir platforma dönüştü. Bu küresel platformda New York’un<br />
en önemli ticari gayrimenkul ağının Art Basel Miami 2017 faaliyetleri<br />
arasında düzenlediği, yıldızlar karmasının katıldığı 2017 Art<br />
Basel Yatırım Forumu, 6 Aralık Çarşamba gecesi gerçekleşen gala<br />
ile başladı.<br />
Checketts Partners Yatırım Yönetimi kurucusu Dave Checketts ile<br />
Profesyonel Spor Yatırımı’ndan JDS Geliştirme Grubu Kurucu ve<br />
Yönetici Ortağı Michael Stern’e, birçok katılımcının liderliğinde, yatırımla<br />
ilgili çeşitli konularda bilgilendirici paneller Bass Müzesi’nde<br />
düzenlendi.<br />
Bir kültür simgesi tasarlamak: AKM<br />
Türkiye’nin uluslararası alanda en güçlü mimarlarından Murat Tabanlıoğlu,<br />
Design Miami çadırında yatırımcıları bir araya getiren<br />
Art Brunch’ta, yeni Atatürk Kültür Merkezi projesini anlattı. Sanat<br />
Mimari Buluşması; Bir 21. Yüzyıl deneyimi” başlığı altında, bir kültür<br />
simgesi tasarlamak içeriğinde düzenlenen paneldeki diğer konuşmacılar<br />
tasarımcı Andrew Sheinman ve mimar Kobi Karp oldu.<br />
“Güncel AKM projesinin, örnek bir vaka teşkil etmesini<br />
bekliyoruz”<br />
Bir anlamda farklı sosyal grupların bir araya gelebildiği bu tür yarı-kamusal<br />
mekanların, birer rastlaşma alanları olarak da kurgulanması<br />
gerektiğine vurgu yapan Murat Tabanlıoğlu, “Kültür yapıları<br />
aracılığıyla, yaratıcı ifade ve toplumsal bilinç birlikte ve doğru<br />
ele alındığında, kentler herkes için yaşanır, uzun ömürlü olabilir.<br />
AKM, çağdaşlarıyla birlikte ele aldığımız bir değerlendirme içinde,<br />
‘nasıl olmalı?’ sorusuna verilecek cevaplardan biri olacak şekilde<br />
tasarlandı. Özellikle ‘opera gibi karmaşık bir işlevin icrasına hizmet<br />
veren, 60’ların mimarisini bugün nasıl ele almalıyız?’ sorusuna cevap<br />
ararken, güncel AKM projesinin, örnek bir vaka teşkil etmesini<br />
bekliyoruz. Çünkü hala dünyanın pek çok şehrinde ‘tarihi yapıların<br />
korunması’ kuvvetle savunulmasına rağmen, new-old (yeni-eski)<br />
denilen 20. YY yapılarının korunmaları ile ilgili net prensipler, henüz<br />
çok yakın bir zamanda tartışılmaya başlandı” açıklamasında<br />
bulundu.<br />
Oylum ışık, elinin ‘harcıyla’ Nişantaşı’na ‘el attı’<br />
Oylum Işık’ın Nişantaşı’ndaki “Yeni Poyracık Palas’’ Projesi sektörün prestijli yarışmalarından<br />
olan Sign of the City Awards’ta en iyi konut kategorisine girdi. “Işıklar <strong>Yapı</strong> Sağlığı<br />
Merkezi’’ kurucusu Oylum Işık, tasarladığı farklı ve inovatif projelerle kentsel dönüşüm<br />
yaklaşımına Işık tutuyor.<br />
Işıklar <strong>Yapı</strong> Sağlığı Merkezi’nin kurucusu, Oylum Işık 1995’ten bu yana tasarladığı birçok<br />
proje ile ödüle layık görülmüş bir tasarımcı. Hem mimar hem müteahhit olan Oylum Işık<br />
estetik kaygılar taşıyan bir inşaatçı. Şişli Belediyesi’ne kayıtlı tek kadın müteahhit olan<br />
Oylum Işık, bir projeyi tasarlarken çiziminden malzeme seçimine kadar tüm unsurları ile<br />
ilgileniyor. Oylum Işık Nişantaşı’nda yaptığı ‘’YENİ POYRACIK PALAS, adlı konutla en iyi<br />
konut kategorisinde “Premium Proje’’ seçildi.<br />
Sektörün duayenleri arasında kabul edilen jüri üyeleri tarafından ‘’Premium Proje’’ kategorisinde<br />
değerlendirilen “Yeni Poyracık Palas’’ Işık’ın kentsel dönüşümünü yansıtıyor.<br />
Işık projesini “Bulunduğu semtin dokusuna saygı gösteren ve modern zamanın diline sahip<br />
bir yapı’’ olarak örnek, gösteriyor.<br />
Kentsel dönüşüm yasasının yapısal dönüşümleri hızlandırdığını belirten Işık, yeniden yapılan<br />
binaların semtlerin korunması ve gelişmesi üzerindeki etkisine dikkat çekiyor. Uydu<br />
projelerle ortaya çıkan ‘kentleşmenin büyürken semtleşmenin yok olma’ tehdidinin önemini<br />
vurguluyor.<br />
Kentsel dönüşüm için doğru tasarım ve estetik kararlar şart<br />
Oylum Işık / <strong>Yapı</strong> Sağlığı Merkezi<br />
Dönüşümün; ancak doğru tasarım ve estetik kararlarla, gerçekleşeceğine inanan Işık,<br />
semte değer katacak yaklaşımın bu şekilde gerçekleşeceğini belirtiyor.<br />
Oylum Işık’ın bu yaklaşımla yürüttüğü ve tamamladığı “Yeni Poyracık Palas’’ projesinin, en önemli özelliği; tasarımının mahalle<br />
dokusuyla uyumu ve bu doku içerisinde ‘fark edilmeden dikkat çekmeyi’ başarması olarak gösteriliyor.<br />
112<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Antalya’da Yeşil ve Maviyi Buluşturan Sürdürülebilir Yaşam Kompleksi:<br />
Sunis Residence<br />
Alpugan Mimarlık’ın Antalya’da tasarladığı Sunis Residence projesi, kentin tarihsel, doğal<br />
ve fiziksel parametrelerini referans alan yaklaşımı, doğayla kurduğu ilişki ve ‘açık yeşil<br />
sistem’ ile bütünleşen yerleşim kararlarıyla, geleceği düşünen, esnek ve sürdürülebilir bir<br />
yaşam kompleksi sunuyor.<br />
Bugüne kadar yurtiçinde ve yurtdışında<br />
farklı fonksiyonlarda pek çok nitelikli<br />
mimari ve iç mimari projeye imza atan<br />
Alpugan Mimarlık, Antalya’nın Konyaaltı<br />
ilçesinde, ekolojik, ekonomik ve sosyal<br />
bileşenleri eş zamanlı ve dengeli biçimde<br />
öncel hale getiren, kentin dinamikleriyle<br />
uyumlu, açık yeşil sistemle kurgulanmış<br />
ve doğayla iç içe bir yaşam olanağı sunan,<br />
komşuluk ilişkilerini güçlendirirken,<br />
hem yazlık hem de kışlık olarak kullanılabilecek<br />
bir konut projesini hayata geçirdi.<br />
Turaçlar Group yatırımıyla uygulanan ve<br />
25.400 m² inşaat alanında konumlanan,<br />
büyüklükleri 100 – 800 m² arasında değişen<br />
tamamı deniz manzaralı 152 konuttan,<br />
sosyal ve ticari alanlardan ve dev<br />
peyzaj ağından oluşan Sunis Residence<br />
projesinin <strong>2018</strong> yılı Eylül ayında tamamlanması<br />
öngörülüyor.<br />
Alpugan Mimarlık kurucusu Mimar Boğaç<br />
Alpuğan, Sunis Residence projesinin tasarım<br />
kararlarını “Dinamik bir coğrafyada<br />
mavi ile yeşilin buluştuğu bir odak” olarak<br />
tarif ettiği Antalya’nın birbirini takip<br />
eden katmanlarını derinlemesine analiz<br />
ederek, kentin tarihsel, doğal ve fiziksel<br />
parametrelerini referans alan bir yaklaşımla<br />
kurgulamış. Kompleksi oluşturan<br />
yapıların hem bütüncül olarak, hem de<br />
birimler ölçeğinde birbirleriyle, kentle ve<br />
denizle kuracağı ilişkiler ağı ve yeşil alan<br />
kullanımındaki hassasiyetler tasarımın en<br />
önemli çıkış noktaları olmuş.<br />
Kent merkezine<br />
oldukça yakın olan<br />
arazinin kuzey-güney<br />
yönelimi ne-<br />
Proje Künyesi:<br />
deniyle yerleşim Proje Adı<br />
Konumu<br />
ve manzaraya<br />
Yatırımcı Firma<br />
erişimde sunduğu<br />
potansiyellerden<br />
ve hemen<br />
önünden denize<br />
girilebilmesi gibi<br />
avantajlardan, konut<br />
kompleksinde<br />
yaşayacak olanların<br />
en iyi şekilde<br />
yararlanabileceği<br />
bir tasarım kurgulayan Alpugan Mimarlık,<br />
arsayla ilgili tüm bu avantajları yeşille birleştirmeyi<br />
hedeflemiş.<br />
Sosyal donatılar ve yeşil dokuyla<br />
güçlenen komşuluk ilişkileri...<br />
Alpugan Mimarlık’ın tasarımdaki ilk hedefi<br />
ve amaçladığı yaşam kurgusu; alt katlarda<br />
balkonlar ve bahçeler, üst katlarda<br />
: Sunis Residence<br />
: Konyaaltı-Antalya<br />
: Turaçlar Group<br />
: Turaçlar İnşaat<br />
Yüklenici Firma<br />
Toplam Arsa Alanı : 14.666,00 m²<br />
Toplam İnşaat Alanı : 25.368,42 m²<br />
Toplam Peyzaj Alanı : 6.527,20 m²<br />
Toplam Konut Adedi : 152<br />
Konut Büyüklükleri : 100-800 m² arasında değişiklik göstermektedir.<br />
Sosyal Donatılar : Kapalı otopark, açık ve kapalı yüzme havuzu,<br />
çocuk havuzu, fitness center, restoranlar, çocuk oyun alanları, yürüyüş<br />
parkurları, dinlenme alanları ve kent mobilyaları, akıllı ev sistemi, depo ve<br />
diğer ticari hizmet alanları.<br />
114<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Mimari<br />
Mimar Boğaç Alpuğan<br />
Alpugan Mimarlık Kurucusu<br />
ise çatı terasları üzerinden komşuluk ve<br />
sosyalleşme potansiyellerinin artırmak<br />
yönünde olmuş. Bu örgütlenmeyi sağlayabilmek<br />
için Antalya kent yaşamı ile<br />
tatil anlayışını bir araya getirecek şekilde,<br />
özelleşmiş modüler içerikler tanımlanarak<br />
klasik konut tipolojisinden ayrışan<br />
farklı konut tipleri önerilmiş. Konutların<br />
hem yaz/kış yaşamaya, hem de yazlık<br />
olarak kullanıma uygun nitelikte tasarlanması<br />
nedeniyle, her bir ünitenin iç mekan<br />
yerleşim olasılıkları tasarımda göz<br />
önünde bulundurulmuş. Tüm birimlerin<br />
deniz görmesini sağlamak amacıyla tek<br />
parça halinde ve U formunda tasarlanan<br />
yapıda kullanılan kat bahçeleri sayesinde,<br />
arka tarafta kalan yerleşimlerin farklı<br />
bir vistaya sahip olmaları sağlanmış. U<br />
formlu kütlenin ön cephesinde oluşan iç<br />
avluya ise havuz ve yeşil alanlar yerleştirilerek<br />
ortak alan olarak kurgulanmış.<br />
Bu bölümün önünde planlanan alışveriş<br />
sokağı ve ticari alanlar ile de yapı kompleksinin<br />
kentle bağları güçlendirilmiş. Bu<br />
bağlamda ticari işlev koridoru, işletilebilir<br />
ticari birim sayısına da katkı sağlayacak<br />
şekilde, zemin ve alt zemin katlarda sürekliliği<br />
olan bir ‘alışveriş sokağı’ olarak<br />
planlanmış.<br />
Açık yeşil sistemle biçimlenen<br />
bloklar...<br />
Sunis Residence projesinde yükselen<br />
katlar, birbirinin önünü kesmeyecek şekilde,<br />
hakim yöneliş esas alınarak, üzerinde<br />
yeşil alanlar oluşturulmuş teraslar şeklinde<br />
konumlandırılmış. Böylelikle hem<br />
havuz alanına güneşin daha verimli bir<br />
şekilde alınması sağlanmış, hem de bu<br />
teraslar üzerinde oluşturulan yeşil alanlar<br />
ile kullanıcılara çok katlı bir bina yerine<br />
bahçeli bir evde yaşama hissi verilmek<br />
istenmiş.<br />
<strong>Yapı</strong>nın heybetli kütlesini kırmak ve rüzgar<br />
geçirgenliğini sağlamak amacıyla<br />
orta bölüm aşağı çekilerek, sağ ve sol<br />
kanatların arası açılmış. Bu durum aynı<br />
zamanda yapının arka cephesinin düzenlenmesini<br />
ve teraslı evlerin sayılarının da<br />
artırılmasını sağlamış.<br />
Alpugan Mimarlık tarafından “açık yeşil<br />
sistem” anlayışıyla tasarlanan Sunis<br />
Residence projesinde yapıyı çevreleyen,<br />
avludaki havuzu ve yapının iç çeperini<br />
saran yeşil koridorla bu anlayışın sürekliliği<br />
sağlanırken, yine aynı bakış açısıyla<br />
deniz tarafındaki yeşil alan tamamen kamuya<br />
terk edilmiş. Rekreasyon alanlarının<br />
yanı sıra, ticari alanı da kapsayarak<br />
tasarımın içine akan yeşil kuşaklar, tasarım<br />
içindeki negatif boşlukların sürekliliği<br />
ile yeşil sistem ağını tanımlamış.<br />
İlkesel olarak proje bütününde yaya dostu<br />
bir tasarım felsefesini benimseyen Alpugan<br />
Mimarlık alandaki araç trafiği ve<br />
sirkülasyonunu, otopark giriş çıkış noktaları<br />
ve geçici park alanlarını çepere doğru<br />
iterek, alanı dışarıdan besleyen bir taşıt<br />
ulaşım şeması benimsemiş. <strong>Yapı</strong> aksları<br />
özel kabuller üzerinden tasarlanmış; daire<br />
tipleri, ticari birimler, sirkülasyon birimleri<br />
ve cephe sistemi de bu aks sistemi<br />
üzerinden tanımlanmış.<br />
Yağmur ve sulama suları tekrar<br />
kullanılabiliyor...<br />
Yeşil alanlarda kullanılan sulama suyunun<br />
en verimli şekilde kullanılması için etkin<br />
bir drenaj ağı ve vejetasyon tabakası<br />
öngörülmüş.<br />
Çatılardan ve bahçelerden toplanan yağmur<br />
ve sulama suları drene edilerek,<br />
tekrar kullanılmak üzere depolara aktarılacak<br />
şekilde kurgulanmış. Alanın tamamının<br />
gece direkt ve endirekt elemanlarla<br />
aydınlatılmasını planlayan Alpugan<br />
Mimarlık, aydınlatma projesini zonlama<br />
esasına göre kurgularken, havuz içlerinde<br />
ve oturma elemanlarının altlarında<br />
lineer aydınlatma ile görsel bütünlük sağlamayı<br />
hedeflemiş.<br />
Bütün bu fikirler ile geleceği düşünen,<br />
esnek ve sürdürülebilir bir yapı tasarımı<br />
sağladıklarını dile getiren Alpugan Mimarlık<br />
kurucusu Mimar Boğaç Alpuğan,<br />
yapı içerisinde teknik verilerin ve yeni<br />
nesil yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />
kullanımının tasarımda değerlendirildiğini<br />
dile getiriyor ve ekliyor: “Sunis Residence<br />
projesinde gelecekte oluşacak teknolojik<br />
gelişmelere ayak uyduracak bir tasarım<br />
altyapısı kurguladık. Ana hedefimiz katılımcı<br />
bir modelle ekolojik, ekonomik ve<br />
sosyal bileşenleri eş zamanlı ve dengeli<br />
biçimde öncel hale getirmekti. Kentin dinamiklerine<br />
aykırı düşmeden hızlı ve kolay<br />
uygulanabilir bir proje tasarladık.”<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 115
Iglo Architects’ten<br />
‘Tümüyle Sürdürülebilir’ Endüstri <strong>Yapı</strong>sı:<br />
Balıkesir organik gıda fabrikası<br />
Iglo Architects imzası taşıyan, yaklaşık 120.000 m² inşaat alanına sahip Balıkesir Organik<br />
Gıda Fabrikası, tamamlandığında Balıkesir’de önemli bir istihdam kaynağı oluştururken,<br />
tümüyle sürdürülebilir bir endüstri yapısı olmasıyla da Türkiye’de bir ilke imza atacak.<br />
Birbirinden farklı ölçeklerde ve fonksiyonlarda<br />
ödüllü mimari ve iç mimari projelere<br />
imza atan Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar<br />
Esen Akyar ortaklığındaki Iglo Architects,<br />
HEG Gıda yatırımıyla Balıkesir Organize<br />
Sanayi Bölgesi’nde hayata geçirilen,<br />
yaklaşık 120.000 m² inşaat alanına sahip<br />
Balıkesir Organik Gıda Fabrikası projesine<br />
imza atıyor. Balıkesir’e önemli bir istihdam<br />
kaynağı sağlamayı hedefleyen proje, sıradan<br />
bir fabrika binası olmaktan çok öte,<br />
tümüyle sürdürülebilir bir döngü oluşturarak<br />
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek ve<br />
bölgesel kalkınmaya destek olacak.<br />
Eğimli bir arazi üzerine büyük bir kütleyle<br />
inşa edilen projenin dezavantaj olarak görünen<br />
bu durumunu tasarım çözümleriyle<br />
fırsata dönüştürmeyi başaran Iglo Architects,<br />
yapıyı iki ana kütleye ayırarak büyüklük<br />
algısını düzenlemiş ve kabuğu binanın<br />
çok fonksiyonlu yapısını reddetmeden,<br />
hem ayrıştırıcı hem de birleştirici bir kimlikte<br />
tasarlamış. Her katı karınca yuvası gibi<br />
son derece detaylı çalışılan bu kütleler,<br />
fonksiyonlarına göre ayrıştırılmış. <strong>Yapı</strong> kültelerinden<br />
birinde üretim alanları, yaklaşık<br />
500 kişilik çalışanların sosyal ihtiyaçlarının<br />
çözümü ve hijyen ile ilgili fonksiyonlar bulunurken,<br />
ağırlıklı olarak lojistik ve sevkiyat<br />
birimlerini barındıran diğer kütlede ise yönetim<br />
binası, otel, matbaa, organik market<br />
ve kapalı otoparklar yer alıyor. Ayrıca burada<br />
“sprout” adı verilen çimlendirme işlemi<br />
yapılarak ürünün aromasını ve lezzetini<br />
çok üst seviyeye çıkaracak olan, dünyada<br />
çok az firmanın gerçekleştirebildiği özel bir<br />
sera alanı kuruluyor. Dünya markalarına<br />
üretim yapacak tesiste, gezen tavuk yumurtası,<br />
gezen inek sütü, meyve, sebze ve<br />
tahıl ürünleri üretimlerde kullanılacak. Tesis<br />
bünyesinde yer alan matbaada üretilecek<br />
ürün ambalajları da dahil olmak üzere<br />
tüm ürünler tamamen organik olacak.<br />
Hijyen ve Gıda Güvenliği En<br />
Önemli Kriterler<br />
Hijyen ve gıda güvenliğinin en önemli tasarım<br />
kriterleri olduğu Balıkesir Organik<br />
Gıda Fabrikası’nda yüksek teknolojiden<br />
faydalanılıyor. Yalnızca ilgili kişilerin ilgili<br />
oldukları alanlara erişebileceği kampüste,<br />
fabrika sahasına alınması izin verilen<br />
araçlar da özel bir sistemle dezenfekte<br />
edildikten sonra alana girebiliyor. DGNB<br />
yani Alman yeşil bina prensiplerine göre<br />
planlanan yapı, endüstri yapıları arasında<br />
bu prensiplerle tasarlanan dünyadaki tek<br />
yapı olmasıyla da dikkat çekiyor.<br />
Balıkesir Organik Gıda Fabrikası’nda hijyen<br />
ve güvenlik dışında, yönlendirme tasarımı<br />
da mimariyi şekillendiren önemli<br />
etkenlerden biri olmuş. Kullanıcıların kampüste<br />
kaybolmadan ilgili bölümlere kolay-<br />
116<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Mimari<br />
lıkla ulaşabilmeleri ve binanın bir fabrika<br />
yapısı gibi değil, çok fonksiyonlu yapı karakteristiğiyle<br />
algılanması sağlanmış. Çok<br />
sayıdaki yapı fonksiyonları, karmaşa yaratmadan<br />
temiz bir çizgi altında bir araya<br />
toplanmış.<br />
Balıkesir’in Ekonomisini<br />
Güçlendirecek<br />
Balıkesir’e önemli bir istihdam kaynağı<br />
sağlayacak olan Balıkesir Organik Gıda<br />
Fabrikası, ayrıca kadın istihdamının artırılmasına<br />
yönelik hedeflere de sahip.<br />
Çalışanların çocuklarına yüksek kalitede<br />
eğitim verecek bir kreşi de bünyesinde<br />
barındırarak kadın çalışan sayısının artırılmasını<br />
amaçlıyor. Bunun yanında, civardaki<br />
toprak sahiplerine çeşitli eğitimler<br />
verilerek bölgenin kalkınmasına önemli bir<br />
katkı sağlanacak.<br />
Sürdürülebilirliğin temel alındığı Balıkesir<br />
Organik Gıda Fabrikası üretimde ortaya<br />
çıkacak bütün proses atıkları ve enerjinin<br />
kayıpsız olarak kullanılacağı bir sistemle<br />
tasarlanmış. Örneğin, peynir üretiminin<br />
sonucunda ortaya çıkan peyniraltı suyu<br />
sistemde yüksek protein artırıcı katkı malzemesi<br />
olarak kullanılacak. Çevreyi kirletmeyen,<br />
neredeyse hiç atık üretmeyen, son<br />
derece temiz, dünyada örneği olmayan bir<br />
yapı olarak da farkını ortaya koyan Balıkesir<br />
Organik Gıda Fabrikası, çevre dostu<br />
bir endüstri yapısı olmasının yanında Balıkesir’e<br />
sağlayacağı katkılarla da bölgenin<br />
ekonomisini güçlendirecek.<br />
Studio Vertebra,<br />
Kütahya’nın Kültürel<br />
Mirasına<br />
katkı sağlıyor<br />
Kuruluşundan bu yana ulusal ve uluslararası<br />
ölçekte ‘çok disiplinli’ çalışmalar yürüten,<br />
Baş Mimar Gencer Yalçın, Y. Mimar<br />
Dilşad Öktem Aslaner, Y. Mimar Bahar<br />
Yücel ve İç Mimar Efe Kağan Hızar’ın ortaklığındaki<br />
İstanbul merkezli tasarım ofisi<br />
Studio Vertebra, tasarım çalışmalarını<br />
yönlendiren tümel proje yaklaşımı ilkesi<br />
doğrultusunda restorasyon projelerine de<br />
imza atıyor. 2013 yılından itibaren birçok<br />
şehirde çok çeşitli sivil mimarlık örneğinin<br />
ve anıtsal yapının rölöve, restitüsyon ve<br />
restorasyon projelerini hazırlayarak, T.C<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları<br />
ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan<br />
“proje ve proje ile ilgili hizmet alımı işleri<br />
için 2016 yılında ön yeterlilik alan firma<br />
listesine” girme başarısını göstermiş.<br />
Geçtiğimiz yıllarda Kütahya’da<br />
yeni yapılar ve park projeleri yapan<br />
Studio Vertebra, kent merkezinde<br />
özgün dokusunu koruyan<br />
caddelerin rölöve ve sokak<br />
sağlıklaştırma çalışmalarıyla bu<br />
caddeler üzerinde yer alan 35<br />
adet yapının da rölöve, restitüsyon ve restorasyon<br />
projelerini de hazırladı.<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2016 yılında<br />
Kütahya kent merkezinde, özgün dokusunu<br />
korumuş olan iki alan belirlemiş: Birinci<br />
alan Meydan ve Germiyan Caddeleri, ikinci<br />
alan ise Osmanlı ve Balıklı Kara Caddeleri<br />
olmuş. Belirlenen proje alanlarında Studio<br />
Vertebra tarafından rölöveleri çalışılmış<br />
olan yapıların restitüsyon ve restorasyon<br />
projelerinin hazırlanması konusu gündeme<br />
gelmiş. 2017 yılında seçi<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 117
Sektörel<br />
Türk Barter<br />
ile inşaat<br />
sektörü<br />
için aranan<br />
kan<br />
bulundu<br />
Türk Barter, Türkiye’de<br />
ekonominin lokomotifi<br />
sayılan inşaat sektörünün<br />
finansman sıkıntısına<br />
alternatifler üretiyor.<br />
Özellikle de yapımına<br />
başlanıp finansman ve<br />
pazarlama sıkıntısından<br />
tamamlanamayan binlerce<br />
inşaat projesini çözüme<br />
kavuşturmayı hedefleyen<br />
Türk Barter, gayrimenkul<br />
firmalarının ilgisini çekmeye<br />
devam ediyor.<br />
Birbirinden farklı birçok ürünün bulunduğu<br />
Barter Ortak Pazarı’nda büyük bir<br />
paya sahip olan sektörlerin başında gayrimenkul<br />
sektörü geliyor. İnşaat firmaları<br />
yıllardır, vade ile malzeme alıp günü geldiğinde<br />
yapı malzeme firmasına konut<br />
teklif ederek takas yönetimini kullanıyor.<br />
Asansör karşılığı daire vermek, mutfak<br />
dolapları karşılığı daire vermek takas<br />
yönteminde sıklıkla başvurulan seçenekler<br />
arasında gösteriliyor. Ancak sektördeki<br />
darboğaz, pazarlama yetersizliği,<br />
finansman ve nakit ihtiyacı sebebiyle inşaat<br />
sektörünün yoğun olarak kullandığı<br />
bu takas yöntemi uygulamada yetersiz<br />
kalıyor ve karşılıklı iki firmanın da memnuniyeti<br />
ile sonuçlanmayabiliyor. Bazı<br />
firmalar alacağını tahsil edebilmek için<br />
gayrimenkul ile yapı malzeme takasını<br />
kabul ediyor fakat çeşitli sebeplerle aldığı<br />
gayrimenkulü ticarete çevirme olanağına<br />
sahip olmayan firma, bu takasını değerlendiremiyor.<br />
Bu sebepten dolayı firmalar;<br />
kendi aralarında yaptığı bu takas işlemi<br />
yerine Barter Sistemi’ne dahil olarak, bir<br />
Barter şirketi garantisi altında ticaretlerini<br />
çok taraflı olarak gerçekleştirebiliyor.<br />
Dr. M. Sırrı Şimşek / Türk Barter’ın Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Türk Barter, üyeleri için güvenilir<br />
zeminde ortak bir platform<br />
sunuyor<br />
Barter Sistemi’nin global oyuncusu Türk<br />
Barter, teknolojik alt yapısı ve uzman<br />
kadrosuyla ‘kaliteli ve inovatif’ bir hizmet<br />
sunarak tüm bu sorunları ortadan kaldırıyor.<br />
Borçlu olan inşaat firması, Türk Barter<br />
üyesi olduğunda borcu olduğu kişiye konut<br />
dışında ‘Barter Ortak Pazarı’ içerisinde yer<br />
alan birbirinden farklı birçok ürün ve hizmeti<br />
teklif edebiliyor. Dolayısıyla tedarikçi<br />
firma da bu Ortak Pazar’dan dilediği ürünü<br />
alma şansına sahip oluyor. Örneğin, Türk<br />
Barter üyesi bir firma, turizm firmasından<br />
aldığı konaklama hizmeti karşılığında<br />
ödemeyi konut olarak yapabiliyor. Ayrıca<br />
inşaat sektöründeki firma malzeme temin<br />
etmek için borçlanmak zorunda da kalmıyor,<br />
Barter Ortak Pazarı’nda yer alan yapı<br />
malzeme şirketlerinden malzeme ihtiyacını<br />
nakit para ödemeden karşılayabiliyor.<br />
Bu da daralan gayrimenkul piyasasında<br />
yer alan firmaların rahat bir nefes almasını<br />
sağlıyor.<br />
Ticarete köklü bir yenilik kazandıran Barter<br />
Sistemi ile sektöre yepyeni bir soluk<br />
getiren Türk Barter’ın Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Dr. M. Sırrı Şimşek konuyla ilgili<br />
olarak şunları söyledi: “Satış yapmakta<br />
zorlanan ve dolayısıyla inşaatlarını tamamlayabilmek<br />
için yapı malzemesi ihtiyacını<br />
karşılayamayan inşaat şirketleri,<br />
Barter Ortak Pazarı’na katıldıkları andan<br />
itibaren ihtiyaçlarını nakit para ödemeden<br />
Barter Sistemi ile karşılama imkânına<br />
sahip olacaklar. İnşaat şirketleri böylelikle<br />
üretmiş oldukları gayrimenkullerini<br />
Barter Ortak Pazarı’nda gerçek değeri<br />
üzerinden diğer üye kuruluşlara pazarlayabilmektedirler.<br />
Türk Barter’a üye inşaat<br />
şirketleri inşaatlarını Barter Sistemi ile tamamladıklarında<br />
nakit olarak da pazarlayabilme<br />
imkânına kavuşmaktadır. Bu durumda<br />
hem inşaat sektörü hem de yapı<br />
malzeme sektörü, içinde bulundukları<br />
durgunluktan kurtulma ve sektörlerinde<br />
yeni girişimlere yatırım yapabilmektedir.<br />
Bunu dönen bir çarkın dişleri gibi düşünebilirsiniz.<br />
Barter Ortak Pazarı ile entegre<br />
bir sistem ağı geliştiriyor ve kazan-kazan<br />
yöntemiyle partnerlerimize güvenli bir<br />
platform sunuyoruz.”<br />
İnşaat sektörüne can suyu Türk<br />
Barter’dan<br />
En iyi ödeme enstrümanı olarak, üretilen<br />
mal veya hizmet karşılığında ihtiyacını<br />
satın alma olanağı sunan ve işletmelerin<br />
kendi öz kaynakları ile finanse edilmesini<br />
sağlayan Türk Barter, modern zaman<br />
ihtiyaçlarına yeni alternatifler sunuyor.<br />
Mevcut koşullardan en çok etkilenen sektörlerin<br />
başında gelen inşaat sektörü için<br />
önemli olanaklar sunan Türk Barter, geliştirdikleri<br />
yöntemlerle sektöre can suyu<br />
olmayı başarıyor.<br />
118<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
YENİ ÜRÜNLER<br />
BOYA<br />
Dyo<br />
AYDINLATMA<br />
Legrand<br />
VİTRİFİYE<br />
Kale Banyo
SIHHİ TESİSAT<br />
Geberit<br />
Baymak<br />
Daikin<br />
BANYO & SERAMİK<br />
Decovita<br />
Bien<br />
Çanakkale Seramik<br />
Graniser<br />
Bocchi<br />
Seramiksan<br />
İş Sağlığı<br />
&<br />
Güvenliği<br />
Askaynak<br />
YAPI<br />
KİMYASALLARI<br />
Weber<br />
Kalekim<br />
AHŞAP<br />
Peli Parquet
Kış otellerine Bien’le modern konseptler<br />
Tasarımları ile farkını ortaya<br />
koyan ve sektöre inovatif çözümler<br />
sunan Bien Seramik,<br />
koleksiyonlarındaki ahşap ve<br />
doğal taş görünümlü ürünler<br />
ile kış otellerine ve dağ evlerine<br />
farklı bir bakış açısı kazandırıyor.<br />
Kışın sertliğini yumuşatan,<br />
ortama sıcak bir görüntü kazandıran<br />
ahşap görünümü ve<br />
doğal taşın soğuk ve modern<br />
tarzı ile uyumlu bir kontrast<br />
oluşturan koleksiyon ürünleri<br />
mekanın doğal bir kimlik kazanmasına<br />
da aracılık ediyor.<br />
Bien seramikleri ile mekanların<br />
kolay temizliğini garanti<br />
altına alırken, doğanın izlerini<br />
mekanın içinde adımlayabilirsiniz.<br />
Üstün kalitede üretilmiş zengin<br />
ürün gamı, farklı renk ve ebat seçenekleriyle Bien Seramik<br />
tasarımda sınır tanımıyor.<br />
Bien Seramik’in kış konseptine uygun doğal ahşap görünümlü<br />
koleksiyonları Natura Wood, Homey, Koru, Iron Wood, Atelier,<br />
Zebra Wood, Woody serilerindeki renk, ebat, dekofon alternatifleri<br />
ile çeşitli kombinasyonlar yaparak mekanlarda modern ve<br />
doğal konforu sağlayabilirsiniz. Bu koleksiyonları Bien’in doğal<br />
taş görünümlü Beton, Mash, Clinker koleksiyonları ile birlikte kullanarak<br />
uyumlu kontraslara imza atabilirsiniz.Aralık 2009 tarihinden<br />
itibaren kullanmaya başlayarak, Türkiye’de Dijital Teknoloji<br />
ile üretilen duvar karolarının ilk üreticisi olmuştur.<br />
Bocchi’den yeni sırlı porselen ve seramik karo koleksiyonu<br />
“Il bagno per tutti” (Herkes için banyo) mottosuyla yıllardır<br />
seramiği yüksek teknolojiyle biçimlendirerek birbirinden<br />
etkileyici tasarım ve renk alternatifleriyle banyolara taşıyan<br />
BOCCHI son olarak doğal taş, ahşap, beton, mermer<br />
ve metalik görünümlü sırlı porselen ve seramik karoları da<br />
ürün gamına ekledi. BOCCHI Karo Koleksiyonu, zengin<br />
renk, desen, doku ve boyut seçenekleri ile ıslak mekanları<br />
aşarak salondan yatak odasına, bahçeden verandaya<br />
tüm yaşam alanlarına sınırsız tasarım özgürlüğü getiriyor.<br />
70 yıldır seramik banyo ve mutfak ürünleri alanlarında<br />
yenilikçi ve yaratıcı çözümler sunan köklü İtalyan firması<br />
BOCCHI, ürün gamına yeni eklediği karo koleksiyonu ile<br />
ahşabın, taşın, betonun, mermerin ve metalin doğallığını,<br />
geniş renk, desen ve doku yelpazesiyle, tasarımda esneklik<br />
sunan boyut seçenekleriyle ve uzun kullanım ömrüyle<br />
yaşam alanlarına taşıyor.<br />
Doğal görünümü, dayanıklılık ve sürdürülebilirlik avantajlarıyla<br />
şehir hayatının hızlı temposunda yaşam alanlarına<br />
natürellik, estetik, işlev ve kalite kazandıran BOCCHI karo<br />
koleksiyonundaki tüm seriler sahip oldukları zemin ve duvar<br />
kombinasyonlarıyla iç mekanlarda tasarım bütünlüğü<br />
de sunuyor.<br />
122<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Ürün<br />
Çanakkale Seramik’ten Motion serisi ile şık ve çekici mekanlar<br />
Hayat geçirdiği yenilikçi ürünlerle tüketicilerin<br />
beğenisine hitap eden Çanakkale<br />
Seramik, saten yüzeyli ve rektifiyeli<br />
yapısıyla ön plana çıkan yeni serisi<br />
Motion ile mekanlara estetik ve işlevsel<br />
çözümler getiriyor. Serinin en dikkat çekici<br />
özelliğini ise 4 farklı kalıp seçeneğinin<br />
birlikte veya ayrı kullanımı ile farklı<br />
mekanlar yaratmaya olanak tanıması<br />
oluşturuyor. Seramik karoda geliştirdiği<br />
özel tasarımlarla bilinen ve kalıpların<br />
ötesine geçerek, tüketici tercihlerinde<br />
ilk sıraya yerleşen Çanakkale Seramik,<br />
mermer görüntüsünde, modern<br />
yaklaşım diline sahip Motion serisi ile<br />
zengin seçenekler sunuyor. 30x90 cm<br />
rektifiyeli duvar karosu ve 60x60 cm<br />
boyutlarında rektifiyeli sırlı granit yer<br />
karolarından oluşan Motion, gri ve beyaz<br />
renk seçenekleriyle kullanıcının<br />
beğenisine sunuluyor. Motion serisinde<br />
2 set modern dekor çeşidi bulunuyor.<br />
Adını lotus çiçeğinin, stilize yorumundan<br />
alan Motion Lotus Dekor, 3 boyutlu,<br />
derin rölyefli kalıptan bir dekor olma<br />
özelliğine sahip. Motion Dotted, Motion<br />
Linear, Motion Cage Dekorlar ise Mix &<br />
Match trendinden gelen yorum ile farklı<br />
desende üretiliyor.<br />
Doğadan aldığı ilhamı trendleri<br />
belirleyen inovatif tasarımlarla<br />
buluşturan Decovita<br />
Seramik, yeni koleksiyonu<br />
Fuma Red ile kışın en soğuk<br />
günlerinde bile sıcacık bir<br />
ortam sunuyor. Decovita’nın<br />
mermer grubunda yer alan<br />
Fuma Red, zengin damarlı<br />
yapısı ve beyazdan kızıla<br />
uzanan sıcak renk geçişleriyle<br />
mekanların havasını değiştiriyor.<br />
Başta banyo ve mutfak<br />
olmak üzere yaşam alanlarındaki<br />
tüm bölümlere doğallık<br />
ve estetik katan koleksiyon,<br />
özellikle ahşap görünümlü seramikler<br />
ile birbirini kusursuz<br />
bir biçimde tamamlıyor. Fuma<br />
Red, Decovita’nın tüm ürün<br />
gruplarında olduğu gibi hem<br />
yer hem de duvarda uygulanabiliyor.<br />
Özel sır tekniği<br />
sayesinde parlak ve pürüzsüz<br />
bir yapı kazanan ürün, büyük<br />
ebatlarıyla ise modern ve<br />
trend bir görünüm sergiliyor.<br />
Decovita’dan içinizi ısıtacak yepyeni bir koleksiyon:<br />
Fuma Red<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 123
<strong>2018</strong>’in renk trendlerini<br />
DYO ile yakalayın<br />
Uluslararası renk otoritesi Pantone <strong>2018</strong><br />
yılının rengini, icatlara ilham veren Ultra<br />
Violet (mor ötesi) olarak açıkladı. Mavi<br />
tabanlı bir moru ifade eden <strong>2018</strong>’in yeni<br />
rengi sezgisel Ultra Violet, yeni teknolojileri<br />
keşfetmeyi galaksiyi daha sanatsal<br />
ifade etmeyi anlatıyor.<br />
Pantone’nin ‘henüz gelmemiş olanın yolunu<br />
aydınlatıyor’ diye tanımladığı Ultra<br />
Violet’i dekorasyonda kullanımı konusunda<br />
ilk ipuçlarını ise DYO verdi. Türkiye’nin<br />
en köklü boya markası DYO’nun<br />
Renk Yağmuru Kartelası’nda bulunan ve<br />
Ultra Violet’e karşılık gelen 6254 renk<br />
kodu mekânlarınıza ilahi bir ışık vaat<br />
ediyor. İlham verici mor ile mekânlarınızda<br />
yaratıcı düşüncelerin gelişmesine<br />
katkıda bulunmanız mümkün. Meditasyon<br />
ve sosyal alanlarda mor tonlarının<br />
kullanılması bu noktalarda bir araya<br />
gelen topluluklarının enerjilerini de yükseltme<br />
etkisi gösteriyor.<br />
Teknolojinin<br />
sürdürülebilir<br />
dünya ile<br />
buluşması<br />
İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, sürdürülebilir<br />
bakış açısıyla tasarladığı yeni nesil pisuvar<br />
sistemleriyle yaşam alanlarında devrim<br />
yaratmaya devam ediyor.<br />
Kolay montaj, kolay kullanım<br />
Genel mekanlar için maksimum hijyen, tasarruf<br />
ve kullanım kolaylığı sunan pisuvar sistemleri,<br />
kişisel tercihlere göre ayarlanabilen<br />
deşarj programlarıyla da standartların üstünde<br />
olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Konu bakım<br />
olduğunda da tüm fonksiyonel elemanlara<br />
pisuvarı demonte etmeye gerek kalmadan<br />
kolay erişim olanağı sunan Geberit, entegre<br />
pisuvar deşarj kontrolü için de pratik yerleştirme<br />
istasyonu geliştirerek sisteme direkt erişim<br />
olanağı sağlıyor.<br />
Geberit ile geleceğe…<br />
Fotoselli deşarj kontrolü, entegre deşarj kontrolü<br />
ve susuz çalışma özellikleriyle yaşam<br />
alanlarına yenilik katan Geberit pisuvar sistemi,<br />
yalnızca 0,5 litre su tüketimiyle kullanıcısını<br />
optimum deşarj olanağıyla buluşturuyor.<br />
Pisuvarın akıllı formu, minimum su ile optimum<br />
deşarj imkanı sağlarken, aynı zamanda su sıçratmadan<br />
çalışıyor. Tasarımı tamamlayan tüm<br />
bileşenlerin birbiriyle uyum içerisinde olduğu iF<br />
Design Award 2016 ödüllü pisuvar sistemleri<br />
yaşam alanlarının kalitesini artırıyor.<br />
124<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Ürün<br />
Mermer dokular soft renkler<br />
ve desenlerle buluşuyor<br />
Banyo ve mutfaklarda yükselişe geçen mermer trendi,<br />
Graniser Seramik koleksiyonunda soft renklerle ve geometrik<br />
desenlerle yeniden yorumlanıyor. İnovatif yeni<br />
seriler arasında yer alan Soho, beyaz ağırlıklı mermer<br />
deseni üzerine yer alan gri ve soft mavi geometrik desenleri<br />
ile uygulandığı alanlarda sadeliği dinamizmle buluşturuyor.<br />
Türkiye’nin lider seramik karo üreticileri arasında bulunan<br />
Graniser Seramik, koleksiyonuna eklediği yeni tasarımlarıyla<br />
mutfak ve banyolara hareket kazandırıyor. Yenilikçi<br />
marka, ürün yelpazesini sade ve şık mermer desenini<br />
geometrik desenlerle buluşturan Soho ile genişletiyor.<br />
Geçmişten günümüze mutfak ve banyoların vazgeçilmezi<br />
olan mermer dokuların sade şıklığını geometrik desenlerle<br />
hareketlendiren tasarım, modern dekorasyona tam<br />
uyum sağlıyor. Soho’nun duvar karoları ve geometrik desenlerin<br />
bulunduğu dekor karoları 30x60 ölçülerinde, yer<br />
karoları ise 60x60 ölçülerinde koleksiyonda yerini alıyor.<br />
Kale Banyo’dan tabuları yıkan seri: Artdeco<br />
Artdeco serisi lavabolar, modern<br />
ve klasik tarzı aynı mekanda tek bir<br />
form haline dönüştürerek, tüm tabuları<br />
yıkıyor.<br />
Kale Banyo’nun kullanıcı odaklı tasarımları,<br />
banyoları yaşanılası mekanlara<br />
dönüştürmeye devam ediyor.<br />
Naturel formu ve stilize edilmiş<br />
klasik tarzıyla banyoları çok daha<br />
çekici hale getirmeyi amaçlayan<br />
Artdeco serisi lavabolar, yumuşak<br />
hatları nedeniyle zarif ve elegan bir<br />
görünüm sunuyor.<br />
65x50 cm, 80x50 cm ve 100x50<br />
cm’lik seçenekleriyle satışa sunulan<br />
Artdeco lavabo ailesi, klasik tarzın<br />
zarafeti ile modern tarzın şıklığını<br />
bir araya getirerek banyolara taşıyor.<br />
Tabuları yıkan bu birliktelik,<br />
banyolarda zamansız bir atmosfer<br />
yaratıyor. Kıvrımlı yapısıyla yumuşak<br />
ve elit bir görünüm kazandıran<br />
seri, aynı zamanda banyolara estetik<br />
bir dokunuş da katıyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 125
Peli Parquet’nin kış konsepti<br />
ile yeni yılda yeni imaj<br />
Tasarımın hayata dokunan her alanında ürünleriyle dikkatleri<br />
çeken Peli Parquet, mekanlarınızı kış için üçlü kombinasyonuyla<br />
yeni yıla hazırlıyor. Yeni yılın yaklaştığı bugünlerde<br />
iç mekanlara yönelen hayatımızla beraber, yaşam<br />
alanlarında geçirdiğimiz vakit ve mekanlarımızın değeri<br />
daha da önem kazanıyor. Peli Parquet bu soğuk günlerde<br />
özlediğimiz sıcacık ortamları yaratmak için eşsiz koleksiyonlarıyla<br />
bize eşlik ediyor. Sürekli yenilenen koleksiyonlarına<br />
bu yıl Peli DK adıyla kapı da üreterek, mekanlara<br />
bütünlük duygusunu yansıtan Peli Parquet zengin renk ve<br />
ürün çeşidiyle yaşam alanlarınızı yeni yıla hazırlayacak.<br />
Peli’nin zemin, kapı, süpürgelik üçlemesiyle özgün ve özgür<br />
tasarımlar yaşam alanlarınızı anlamlı kılacak.<br />
İlk kez Peli Parquet’nin üretmeye başladığı zeminle eş dekorda<br />
üretilen iç mekan kapılarıyla yaşam alanlarınızda<br />
yeni yıla yepyeni konseptinizle merhaba deyin.<br />
BAYMAK Aqua Prizmatik Jet<br />
Termosifon<br />
Baymak elektrikli termosifonlar yılların tecrübesi ve araştırmaları<br />
sonucu kısa zamanda, emniyetli ve hijyenik olarak sıcak su<br />
temin edecek şekilde tasarlandı. Baymak Prizmatik Termosifon<br />
ailesinin son üyesi olan Aqua Prizmatik Jet, estetik görünümü ve<br />
kolay kurulumunun yanı sıra suyun daha hızlı ısınmasını sağlayan<br />
2x2=4kw ısıtıcı rezistansıyla benzerlerini geride bırakıyor.<br />
50, 65, 80 ve 100 litre kapasite<br />
alternatifleri bulunan Aqua<br />
Prizmatik Jet serisi termosifonlar,<br />
ileri teknolojiye sahip<br />
programlama özelliğine de<br />
sahiptir. 3 ayrı modda çalışan<br />
Aqua Prizmatik Jet serisi kullanıcının<br />
tercihine göre manuel,<br />
ekonomik ya da zaman<br />
programı özelliğiyle istendiği<br />
zaman aktif hale getirilecek<br />
şekilde kullanılabiliyor.<br />
Baymak Aqua Prizmatik Jet<br />
model termosifonun depo iç<br />
yüzeyi diğer modellerde olduğu<br />
gibi çift kat emaye ile kaplanmıştır.<br />
Bu sayede, kullanım<br />
suyunun depolandığı ortamda<br />
suyun içindeki korozif maddelerin<br />
depo çeliğine zarar vermesi<br />
önlenerek hijyen seviyesi<br />
sağlanmış olur. Magnezyum<br />
anot, depo içinde meydana<br />
gelen elektroliz yardımıyla çözünerek,<br />
emaye kaplamanın ihtiyacı olan noktalara yapışır ve<br />
korozyona karşı depoyu koruyarak depo ömrünü uzatır. Aqua<br />
Prizmatik Jet serisi termosifonların depolarında ısı yalıtımı,<br />
30mm – 64mm kalınlığında ve 42 kg/m3 yoğunluğundaki poliüretanla<br />
sağlanmıştır. Çalışma Basıncı 8 bar, test basıncı 12<br />
bar’dır.<br />
Saf akrilik çözümlerle dış cepheler Weber güvencesinde!<br />
Dünyanın ilk 100 şirketi arasında yer alan Saint-Gobain Grubu’nun<br />
endüstriyel harçlar alanında faaliyet gösteren şirketi Saint-Gobain<br />
Weber, 60 ülkede 200’e yakın üretim tesisi ile yüksek<br />
teknik ihtiyaçları karşılayan gelişmiş formülasyon teknolojilerini<br />
kullanarak eksiksiz çözümler sunuyor.<br />
Sürdürülebilir yaşam alanları yaratma hedefiyle, inşaat malzemeleri<br />
üretiminde ihtiyaçlara yönelik inovatif çözümler sunan<br />
Weber, saf akrilik esaslı boya ve kaplamaları ile<br />
yüksek örtücülük, suya ve neme karşı direnç, yüksek<br />
UV dayanımı gibi pek çok avantaj sağlıyor.<br />
En yenilikçi cephe çözümlerinden weber.tex UV<br />
star ve weber.tex UV flex yüksek UV direnci sayesinde<br />
güneş ışınlarının yaratacağı renk solmalarına<br />
karşı üstün performans göstererek, standart dış<br />
cephe boyalarına göre rengini ve parlaklığını daha<br />
uzun süre koruyor.<br />
Çatlak köprüleme özelliğine sahip, ince tekstürlü<br />
weber.tex UV flex süper elastik yapısıyla oluşabilecek<br />
kılcal çatlaklara karşı dayanıklılık ve kendinden<br />
renkli yapısı sayesinde uygulama kolaylığı sağlıyor.<br />
Yeni projeler ve renovasyon için farklı kullanıcı ihtiyaçlarına<br />
yönelik yenilikçi çözümler sunan Weber, Türkiye’de<br />
1998 yılından beri faaliyet gösteriyor. Seramik yapıştırıcıları ve<br />
derz dolguları, dış cephe ve ısı yalıtımı, teknik ürünler, zemin<br />
sistemleri ve iç cephe boyaları ile geniş bir ürün portföyüne sahip<br />
olan Weber’in Türkiye’de 6 fabrikası, 8 bölge müdürlüğü ve<br />
yaygın bir satış ağı bulunuyor.<br />
126<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Ürün<br />
Kalekim’den seramik kaplamada hızlı çözüm:<br />
‘Rapitech’<br />
Kalekim, bir gün içerisinde kullanıma açılması gereken mekanlar için geliştirdiği, yüksek yapışma gücüne<br />
sahip seramik yapıştırma harcı ‘Rapitech’ ile hızlı çözümler sunuyor.<br />
Kalekim, köklü Ar-Ge tecrübesiyle geliştirdiği yenilikçi ürünlerini, ‘teknik çözüm’ konseptiyle tüketici ve profesyonellerin<br />
kullanımına sunmaya devam ediyor. Seramik uygulamaları ürün<br />
grubunda yer alan Rapitech, hızla sertleşen<br />
yapıştırma harcı olarak 6 saat sonra<br />
mukavemet alarak derz dolgu uygulamasına<br />
imkan tanıyor.<br />
Hızlı priz alan, yüksek performanslı,<br />
kayma özelliği azaltılmış çimento esaslı<br />
yapıştırma harcı Rapitech; yer ve duvar<br />
seramiği, granit, doğaltaş gibi kaplama<br />
malzemelerinin, beton, sıva, şap gibi yüzeyler<br />
üzerine yapıştırılmasında kullanılabiliyor.<br />
Mevcut seramik üzerine seramik<br />
kaplama uygulamalarında da rahatlıkla<br />
kullanılan Rapitech, dikey yüzey uygulamalarında<br />
kayma yapmıyor.<br />
Yüksek yapışma gücüne sahip Rapitech,<br />
bir gün içerisinde kullanıma açılması<br />
istenen mağazalar, devlet binaları,<br />
kafeler, süper marketler, havaalanları gibi<br />
mekanlarda hızlı seramik kaplamak için<br />
kapsamlı bir çözüm sunuyor.<br />
Daikin ısıtmadaki iddiasını Hoval’in yeni kazanları ile güçlendirdi<br />
Sahip olduğu geniş ürün gamı ile bireyselden endüstriyel çözümlere<br />
kadar tüm iklimlendirme ihtiyaçlarını karşılayan Daikin,<br />
işbirliği yaptığı güçlü markalar ile de kullanıcısına yüksek verimlilik<br />
ve konfor alternatifleri sunuyor. Isıtma sezonunun başlamasıyla<br />
birlikte, segmentinin en küçük hacimli cihazı Daikin Premix<br />
Tam Yoğuşmalı Kombi’yi tanıtarak bu pazardaki hedeflerini büyüten,<br />
hemen ardından tam yoğuşmalı kombi ile entegre bir şekilde<br />
çalışan Daikin Altherma Hibrit Isı Pompası ile ürün gamına<br />
yenilikçi ürünler eklemeye devam eden Daikin, işbirliği yaptığı<br />
öncü markalar ile de bu iddiasını güçlendiriyor.<br />
İklimlendirme sektörünün dünya devi Daikin, Türkiye’de soğutma<br />
sektöründe yakaladığı başarıyı Hoval kazanları ile merkezi ısıtma<br />
sektöründe de yayarak, Türkiye’deki ısıtma pazarında güçlü<br />
bir oyuncu olmayı hedefliyor. Daikin Türkiye, enerji tasarrufu ve<br />
çevrenin korunmasını temel alarak, İngiltere, İtalya, Avusturya<br />
ve Slovakya’daki fabrikalarında ileri teknolojiyle üretim yapan<br />
Hoval ile 11 yıldır işbirliğini sürdürüyor. Türkiye ısıtma pazarında<br />
iddialı bir çıkış yapan Daikin, Hoval’in farklı teknolojileri ve<br />
sistem çözümleri ile merkezi ısıtma pazarında önemli bir boşluğu<br />
doldurmayı amaçlıyor. Daikin Türkiye’nin satış portföyünde<br />
Hoval’in duvar tipi yoğuşmalı kazanları, entegre brülörlü yer tipi<br />
yoğuşmalı kazanları, çelik kazanları, endüstriyel büyük kapasiteli<br />
sıcak su kazanları, boylerleri ve hava apareyleri yer alıyor.<br />
Farklı kazan teknolojileri, kompakt dizayn<br />
Yüksek verimli ve uzun ömürlü olmaları ve yaygın teknik destek<br />
nedeniyle Hoval ürünleri hastane, otel, alışveriş merkezi, konut<br />
ve ofis projeleri tarafından tercih ediliyor. Özellikle, “Yeşil Bina<br />
Sertifikasyon” sistemleri Leed ve Breeam gibi yeşil bina sertifikası<br />
almak isteyen projelerde Hoval ürünleri önemli avantajlar<br />
sunuyor. Daikin Türkiye, fabrika projelerinde hava apareyleri ile<br />
de öne çıkan Hoval ürünleriyle, müşterilerine sunduğu komple<br />
sistem çözümü ile farklı avantajlar sağlıyor.<br />
Hoval kazanları dünyada özellikle farklı kazan teknolojileri, kompakt<br />
dizaynları, yüksek su hacimleri, uzun ömürlü olması, patentli<br />
aluFer eşanjör yapısı,<br />
yüksek verimleri, kazan<br />
kontrol sistemleri,<br />
düşük nitrik oksit<br />
(NOx) ve karbonmonoksit<br />
(CO) salınımları<br />
ve yeşil binalarda<br />
kullanılmaya uygun<br />
özellikleri ile tanınıyor.<br />
Hoval ürünleri,<br />
yüksek teknolojili ve<br />
uzun ömürlü olmasının<br />
yanında Hoval’in<br />
verdiği sistem<br />
mühendisliği hizmeti<br />
nedeniyle seçkin projelerde<br />
tercih ediliyor.<br />
Kazan satışının yanında,<br />
yaygın eğitim<br />
çalışmalarıyla uzmanlar<br />
yetiştiren Daikin<br />
Türkiye, geniş uzman<br />
kadrosuyla tesisatla<br />
ilgili mühendislik hizmeti<br />
de veriyor.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 127
Ürün<br />
Askaynak’tan İş ve İşçi Sağlığını koruyan benzersiz bir ürün:<br />
Kaynak Maskesi VIKING PAPR 3350<br />
40 yılı aşkın tecrübesiyle kaynak sektöründe öncü çalışmalara<br />
imza atan Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, en zorlu ortamlarda<br />
dahi güvenle çalışmaya olanak veren ve EN 12941 gereğince<br />
TH2 solunum sistemi koruma sınıfına sahip benzersiz bir<br />
kaynak güvenliği ürünü geliştirdi: VIKING PAPR 3350 Kaynak<br />
Maskesi. sistemi. Kapalı veya etkin havalandırmanın olmadığı,<br />
kaynak dumanına maruz kalmanın kontrol edilemeyeceği ya da<br />
vücuda girecek gazın risk yaratacağı alanlarda iş ve işçi sağlığını<br />
koruyan bu benzersiz ürün, operatöre tüm gün boyunca temiz,<br />
solunabilir hava sağlıyor.<br />
Tanker, boru, treyler ve tersane üretimlerinin gerçekleştiği atölyelerde<br />
ortam havasını temizleyen ve kesintisiz olarak sekiz saate<br />
kadar filtrelenmiş, solunabilir hava sağlayan eksiksiz bir sisteme<br />
sahip VIKING PAPR 3350, rakiplerinin çok üstünde bir performans<br />
sergiliyor. Sadece 3 saatte şarj olabilen bataryası, 8 saat<br />
boyunca kesintisiz kullanılabilmesi ve sahip olduğu 1/1/1/1 optik<br />
netliğin yanı sıra hafifliği ve kolay kullanımı ile de avantaj sağlayan<br />
ürün, hava akışını sabit tutmak için fan hızlarını otomatik<br />
olarak ayarlıyor. 180 ve 210 litre/dak olmak üzere iki hızda pozitif<br />
basınç sağlayabilen ürünün fan ağırlığı ise sadece 998 gr. 2,8 kg<br />
olan toplam ağırlığın önemli bir kısmı kemer paketinde, hortumda<br />
ve baş ile omuzlardan uzak bölümlerde olan VIKING PAPR<br />
3350, ağırlığı dengeleyerek konforlu çalışmaya imkan veriyor ve<br />
kemer ünitesindeki düşük profilli üfleyici hareketleri kısıtlamıyor.<br />
Legrand uzmanlığı her zaman yanınızda<br />
Hepimizin hayatında kritik bir noktada konumlanan hastaneler,<br />
proje aşamasından bitiş anına kadar master planlar çerçevesinde<br />
kurgulanıyor. Hijyen konusundan genel mekan tasarımlarına,<br />
güvenlik konusundan yönetime kadar her şeyin titizlikle projelendirildiği<br />
hastanelerin pek çok ihtiyaca aynı anda cevap vermesi<br />
ise en kritik konuların başında geliyor. Bu farkındalıkla Legrand,<br />
hastane ortamlarında hasta konforu, hijyenik çözümler, etkin<br />
enerji kullanımı ve kaliteli aydınlatma çözümleri ile tüm beklenti<br />
ve ihtiyaçları karşılayarak hasta ve hasta yakınlarının yaşamını<br />
konforlu hale getiriyor.<br />
İnsan sirkülasyonunun yoğun olduğu hastaneleri kurgularken<br />
hasta konforundan, hijyenik çözümlere, etkin enerji kullanımından<br />
kaliteli aydınlatma çözümlerine kadar her şeyin titizlikle<br />
projelendirilmesi gerekiyor. Bu farkındalıkla da bina, elektrik ve<br />
dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzman olan<br />
Legrand, Ar-Ge destekli inovasyon harikası ürünleriyle, genel<br />
mekanların gereksinimlerine uygun, estetik ve işlevsel çözümler<br />
sunuyor.<br />
128<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
ISK-SODEX ISTANBUL <strong>2018</strong><br />
Sürdürülebilir İklimlendirme Çözümleri<br />
Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma,<br />
Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş<br />
Enerjisi Sistemleri Fuarı<br />
7-10 Şubat <strong>2018</strong><br />
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi<br />
Beylikdüzü İstanbul<br />
sodex.com.tr<br />
Yeni Yer<br />
Yeni Tarih!<br />
<br />
Hannover-Messe<br />
Sodeks Fuarcılık A.Ş.<br />
Destekleyenler<br />
Eş Organizatörler / Destekleyen Dernekler<br />
Resmi<br />
Havayolu<br />
Resmi Seyahat<br />
Acentesi<br />
Bizi Takip Edin!<br />
Tel. +90 212 334 69 00<br />
Fax +90 212 347 10 96<br />
info@sodex.com.tr<br />
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
Advertorial<br />
Asya’nın 1 numaralı fuarı<br />
R + T Asia <strong>2018</strong> sürprizlerle geliyor!<br />
520’den fazla katılımcı ve 30.000’den fazla ziyaretçiyi cezbeden R + T Asia<br />
bu sene 20 - 22 Mart <strong>2018</strong>’de Şanghay’da düzenlenecek.<br />
Kapı/Kepenk ve Pencere Güneş Koruma<br />
Sistemleri Fuarı, R+T Asia Shanghai<br />
<strong>2018</strong> en son trendleri sunacak. Asya<br />
bölgesinde sektörün en önde gelen fuarı<br />
olan R + T Asia <strong>2018</strong> bu sene de göz kamaştıracak.<br />
50.000 metrekareden büyük<br />
bir alanda, Şangay’daki Yeni Uluslararası<br />
Fuar Merkezi’nde (SNIEC), Mart ayında<br />
düzenlenecek fuara 520’den fazla katılımcı<br />
firma ve 30.000’den fazla profesyonel<br />
ziyaretçi başvurusunu şimdiden<br />
yaptı bile. Sunduğu buluşma toplantıları,<br />
eğitim konferansları ve sergiler ve uluslararası<br />
ve etkili B2B formatı sayesinde, R<br />
+ T Asia fuarı yeni iş olanakları oluşturma<br />
sürecini hızlandırıyor. Sonuç olarak, fuar<br />
tüm katılımcılarına zaman ve masraf açısından<br />
mükemmel fayda sağlıyor.<br />
InnovAction & IWDS ile rekabet<br />
<strong>2018</strong>’de geri döndü<br />
Popüler InnovAction yarışması <strong>2018</strong>’de<br />
geri dönüyor! Ziyaretçilerin katıldığı bu<br />
özel programda her şeyin en yenisi sunulurken,<br />
en yenilikçi ürün ve fikirler de vurgulandığı<br />
için beklentiler yüksek.<br />
Uluslararası üst düzey uluslararası konferans<br />
olan Uluslararası Pencere ve Kapı<br />
Zirvesi (IWDS) <strong>2018</strong>, Güneşten Koruma<br />
ve Kapı – Kepenk Sektörü için Asya-Pasifik<br />
bölgesinde, “Daha büyük düşün, daha<br />
iyi düşün” sloganıyla geri döndü.<br />
Uluslararası derneklerden<br />
uzmanlar, durum analizlerini<br />
ve en iyi uygulamaları sunarak<br />
sektörün en yeni haberlerini<br />
ve trendlerini paylaşacaklar.<br />
Bu üst düzey konuşmacılara<br />
Stuttgart’daki R + T <strong>2018</strong> fuarı<br />
InnovAction Prize’a aday gösterilenler de<br />
dahil. Güneş koruma ürünleri için IWDS, fikir<br />
ve çözümleri iki tartışma panelinde tartışılacak.<br />
Birinde geleceğin akıllı ev uygulamalarına<br />
odaklanılırken ve diğerinde ise<br />
tüm bina ile kombine edildiğinde güneşten<br />
koruma çözümleri ele alınacak. Kapı ve kepenk<br />
sektörü IWDS’de iki görüşme paneli<br />
sunulacak. Kapağın açılıp kapanmasının<br />
güvenliği ve tüm binanın bir parçası olarak<br />
kapının önemi iki önemli konu olacak.<br />
Biletinizi hemen alın!<br />
Şu an çevrimiçi ön kayıt sistemi http://rtasia.org<br />
adresinde açık ve size zaman ve<br />
para kazandırır. Ön kayıt yaptıranlar tam<br />
fuar ön izlemelerini, e-uyarıları ve network<br />
etkinliklerine ve özel fuar promosyonlarına<br />
davetiyeler alacaklar. Buna ek olarak, ön<br />
kayıt yapan şanslı biri R + T Asia <strong>2018</strong>’e<br />
bir gezi kazanacak. Aşağıdaki QR kodunu<br />
tara ve iki dakikada internetten ön kaydını<br />
yaptır.<br />
20-22 Mart <strong>2018</strong><br />
tarihleri arasında<br />
3 gün süren fuar<br />
için Şanghay’a gel<br />
ve fuar, etkinlik<br />
ve konferansların<br />
ödüllendirici<br />
kombinasyonunun<br />
tadını çıkar!<br />
130<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
WHERE THE ENTIRE<br />
INDUSTRY COMES TOGETHER<br />
R+T ASIA MAXIMIZES YOUR SUCCESS<br />
Best purchasing platform in the Asia – Pacific Region<br />
Exclusively B2B format<br />
Matchmaking initiatives<br />
Easy access to effective information<br />
Excellent service and business support<br />
Educational and international<br />
Outstanding exhibitors and professional visitors<br />
50,000 square meters<br />
31,149 visitors from 92 countries<br />
9,291 international visitors<br />
524 exhibitors from 20 countries<br />
Don’t miss this opportunity! Join an unparalleled<br />
combination of exhibition and educational events.<br />
Pre-registration system<br />
available from October 2017.<br />
Get your FREE entrance ticket<br />
and win a trip to R+T Asia <strong>2018</strong>!
Reva Yatırım Genel Müdürü Yusuf Boz<br />
2017 yılını değerlendirdi<br />
Gayrimenkul sektörünün 2016 yılına göre geçtiğimiz yılın daha iyi bir başlangıç yaptığını<br />
söyledi. Boz; “Bildiğiniz üzere geçen yıl 1milyon 300 bin civarı konut satış yapıldı. Bunların<br />
%40-45’i ikinci el konutlar, %55-60’ı ise yeni üretilmiş konutlar oldu. Ayrıca toplamda<br />
satılan konutların yaklaşık %20’si İstanbul’da satıldı” diyerek genel olarak 2016 yılını yorumladı.<br />
2017 yılına gelindiğinde ise satışların bir önceki yıla göre artış gösterdiğini yaklaşık<br />
olarak aylık 100-120 bin civarı konut satıldığını belirtti. 2016’da ülkemizde yaşanan<br />
sıkıntılara rağmen konut satışlarının iyi olduğunu ve 2017’de satışların arttığını söyledi.<br />
Ayrıca Reva Yatırım şirketinin yerli ve yabancı müşterilere konut sattığını belirten Boz,<br />
2016 yılındaki satışlar baz aldığında 2017’de de artış yaşadıklarını belirtti. Özellikle ekonomik<br />
ve yatırım amaçlı gelen yabancı müşterilerin başta İstanbul olmak üzere, Ankara,<br />
Sakarya, Yalova, Antalya, Trabzon gibi şehirlerden binlerce konut aldıklarını söyledi.<br />
Boz; “Ülke genelinde 2017’nin son çeyreğinde doların hızlı artışı ve dünyada yaşanan siyasi olaylar insanların ev almalarında şüphe<br />
uyandırdı. İlk iki çeyrekteki iyi gidiş sebebi ile inşaat firmaları hızlıca projelere başladı fakat bu sefer de arzın talebi geçtiğini görüldü.<br />
Son zamanlarda projelerdeki daire stoklarında artış yaşandı. Fakat bunun geçici olduğuna inanıyoruz. Yeni yılla beraber gayrimenkul<br />
sektörünün tekrar iyi hale geleceğini ve 2017’ye göre <strong>2018</strong>’in ilk çeyreğinin güzel başlayacağını tahmin ediyoruz” dedi.<br />
Yusuf Boz<br />
Monart kağıdı inovatif ürünlere dönüştürüyor<br />
Ambalaj sektöründe farklı çizgisiyle dikkat çeken Monart Ambalaj,<br />
markalara etkili çözümler sunuyor. Markaların ihtiyaçlarına uygun<br />
olarak farklı inovatif ürünler sunabilmek adına Ar-Ge çalışmalarına<br />
hız veren marka, bunu yeni makine yatırımları ile de destekliyor.<br />
Markanın başarı grafiğine bakıldığında kısa zamanda çok<br />
yol kat ettiğini görmek mümkün. İlk olarak 2002 yılında Sultançiftliği’nde<br />
bir iş hanının 3. katında 20 m2 bir ofis odasında ticari<br />
hayatına başlayan Monart Ambalaj, yapmış olduğu girişimlerle<br />
satış ve pazarlamada çok hızlı bir büyüme trendi yakaladı. 2004<br />
yılında genişleyen müşteri ağına daha iyi hizmet vermek için makine<br />
yatırımı yaparak üretime başlayan Monart Ambalaj müşteri<br />
sayısının yüzde yüz artırarak sektörde var olduğunu kanıtlamış<br />
ve yatırımlarına daha da hız vermiştir. Bunu 2008 yılında İkitelli<br />
Sanayi bölgesine taşınıp, yeni makine yatırımı ile desteklediklerini<br />
ifade eden Monart Ambalaj Firma Yetkilisi Murat Çıkan, sektörün<br />
önde gelen markaları arasına ismini yazdırdıklarını belirtti.<br />
Yenilikte sınır yok<br />
Bünyesinde sunduğu zengin ürün profili ile de müşterilerine MO-<br />
NART ambalaj bünyesinde oluklu mukavva koli, kutu, kesimli<br />
kutu, ofset baskılı kutu, promosyon ürünler, pizza ve pide kutusu,<br />
oto güneşlik, köşebent ve benzeri kağıt cinsi bir çok ürün sunuyor.<br />
Kraft, Teslaynır, Fluting gibi bir çok kağıt cinsini kullandıklarını ifade<br />
eden Çıkan, bunlardan oluklu mukavva ürettiklerini ve daha<br />
sonrasında bunu koli ve kutu üretimin kullandıklarını aktardı.<br />
Ürünler üzerine uygulanan Ofset ve Flekso baskılardan sonra<br />
kutu veya koli formatı yakalanıyor. Murat Çıkan, Ar-Ge çalışmalarıyla<br />
çocukların güvenle oynayabileceği ve kullanabileceği oluklu<br />
mukavva oyuncak üzerinde çalışmalar yaptıklarını paylaştı.<br />
Üretimde ileri teknoloji kullanılıyor<br />
İleri teknolojik makinalarda uygun fiyat ve kaliteli hizmet taahhüttü<br />
veren firma, sadece ambalaj değil çözüm üreten bir konsepte<br />
çalışıyor. Yeni makine yatırımı yaparak ihracat ayağını güçlendirmeyi<br />
planladıklarına da değinen Murat Çıkan, “Bu doğrultuda<br />
insan kaynaklarımıza ciddi yatırımlar yapmaktayız. Avrupa’nın<br />
birçok ülkesinde işbirlikleri yaparak o bölgelerde var olmayı hedefliyoruz”<br />
dedi.<br />
132<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Kısa Kısa<br />
Sektörün en yeni şirketi ‘Bien<br />
Banyo Ürünleri’ kuruldu<br />
Ercan Şirketler Topluluğu’na bağlı Bien markasının her kategoriye ayrı odaklanma stratejisi<br />
doğrultusunda 2017’de kurulan Bien Banyo Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> itibariyle<br />
satış ve pazarlama faaliyetlerine başladı. Yatırımlarda önceliği, Seramik Sağlık Gereçleri’nde<br />
kapasite artışına vereceklerini ifade eden Bien Banyo Genel Müdürü Hakan Günderen,<br />
bu nedenle ürün geliştirme süreçlerini de hızlandırdıklarını ve <strong>2018</strong> yılında kapasite artışı ile<br />
birlikte geliştirecekleri yeni ürünler ile sektöre farklılık getireceklerini ve beş yıl içinde üretim kapasitelerini<br />
beş kat büyütmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu hedefle ürün yelpazesini genişleterek,<br />
her ürün grubunda önümüzdeki beş yılda pazar liderleri arasında olma vizyonu oluşturan Bien<br />
markası, Bien Banyo’nun faaliyete başlaması ile, en son teknolojik yenilikleri kullanan üretim<br />
sistemleriyle, ıslak mekanlara yönelik ürün üretecek olan marka; seramik sağlık gereçlerinden<br />
armatürlere, gömme rezervuardan banyo mobilyası ve banyo aksesuarlarına kadar geniş<br />
bir ürün yelpazesi ile faaliyette bulunacak. Bien Banyo A.Ş. Genel Müdürü Hakan Günderen,<br />
Bien Banyo’nun farklı çözüm önerileriyle sektöre farklı bir bakış açısı getireceğini söyledi. Bien<br />
Banyo’nun gerek teknolojik ve gerekse fonksiyon açısından sektörde daha önce denenmemiş<br />
yenilikler ile önce Unicera Fuarı’nda, ardından bayilerinin Showroom’larında ürünlerini teşhir<br />
etmeye başlayacaklarını belirtti.<br />
Hakan Günderen / Bien Banyo A.Ş. Genel Müdürü<br />
Mar <strong>Yapı</strong>’dan tatil kazandıran<br />
sinema kampanyası<br />
Divan, YOO, Rotana, Wanda<br />
gibi ulusal ve uluslararası<br />
lider markalarla yaptığı<br />
işbirlikleri ile kısa zamanda<br />
yatırımcıların gözdesi haline<br />
gelen Mar <strong>Yapı</strong>, sinema<br />
kampanyasının lansmanını<br />
‘Arif V 216’ gösterimiyle gerçekleştirdi.<br />
İstanbul genelinde<br />
Cinemaximum ile anlaşan<br />
Mar <strong>Yapı</strong>, ‘G’ sırasından<br />
bilet alan sinemaseverler<br />
arasında yapılacak çekilişle<br />
Şanghay, Dubai ve Bodrum’da<br />
çift kişilik tatil hediye<br />
edecek.<br />
Türkiye’nin önemli merkezleri ve İstanbul’un yükselen değeri Basın Ekspres<br />
Yolu’nda hayata geçirdiği projeleriyle bölgeyi cazibe merkezlerinden biri haline<br />
getiren Mar <strong>Yapı</strong>, sinema kampanyasına, Cem Yılmaz'ın Arif V 216 filmi<br />
ile start verdi.<br />
Sinema kampanyasının lansmanını İstanbul’da Kanyon Cinemaximum’da<br />
gerçekleştiren Mar <strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, film gösterimi<br />
öncesi gazetecilerle kampanya detaylarını paylaştı. Mar <strong>Yapı</strong>’nın kuruluşundan<br />
beri katma değerli işlere imza attığını dile getiren Münir Özkök,<br />
“Sinema kampanyamız ile de sektörde bir ilki gerçekleştirerek farklılığımızı<br />
ortaya koymak istedik” dedi.<br />
Mar <strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
“Bir yıl sürecek kampanyamız kapsamında ‘G’ sırasında oturanlara işbirliği<br />
yaptığımız ulusal ve uluslararası markaların ürünlerini deneyimleyecekleri<br />
çeşitli hediyeler sunacağız. Bunu yıl boyunca yapılacak çekilişlerle belirleyeceğiz.<br />
Öncelikli olarak Divan’ın Bodrum’daki, Rotana’nın Dubai’deki ve<br />
Wanda’nın Shanghai’daki otellerinde tatil ile başlayacak olan hediyelerimiz<br />
yılsonunda Yoo markasının yaratıcılarından Philippe Starck imzalı bir sürpriz<br />
ile sonuçlanacak. Marka bilinirliğimizi arttırmak ve Mar <strong>Yapı</strong> farkını ortaya<br />
koymak için kurguladığımız sinema kampanyası belirlediğimiz lokasyonlardaki<br />
Cinemaximum salonlarında Aralık ayı içerisinde başladı. Sinema kampanyamız<br />
başlayalı çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen şu ana kadar<br />
yoğun bir ilgi gördü ve şimdiden yaklaşık 5000 sinemasever kampanyamıza<br />
katıldı. İlginin büyüyerek devam etmesini bekliyoruz.”<br />
Günsan Bayileri,<br />
Vietnam Kamboçya<br />
Tayland turu yaptı<br />
Anahtar ve priz sektörünün önde gelen<br />
markalarından Günsan Elektrik, bu yılki<br />
satış faaliyetleri kapsamında Türkiye<br />
genelindeki farklı illerden iş ortaklarını<br />
“3 Ülke 3 Başkent” temalı gezi ile Vietnam-Kamboçya<br />
ve Tayland’da ağırladı.<br />
8 gece 7 günlük seyahat program çerçevesinde<br />
Günsan bayileri, Uzakdoğu’nun<br />
egzotik ülkelerini keşfetme, Vietnam’ın<br />
tarihi ve savaş zamanı yaşanan olayları<br />
görme, turistik yerlerini, kültürlerini öğrenme<br />
fırsatı buldu. Gezi boyunca Günsan<br />
bayileri muhteşem ve gizemli topraklarda<br />
yöresel müzikler eşliğinde keyifli vakit geçirdiler.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 133
18. İzocam Öğrenci Yarışması başladı<br />
İzocam, sosyal sorumluluk bilinciyle her yıl farklı bir ülke, şehir ve konseptle hayata geçirdiği Öğrenci Yarışması’nın bu yıl 18.’sini<br />
düzenliyor. Bu yılki yarışmaya ‘Sıcak İklimde Sürdürülebilir Tasarım’ başlığıyla konu olacak şehir ise Dubai… Üniversite öğrencilerinin<br />
katılım gösterdiği yarışmada tüm süreçler, www.izocamogrenciyarismasi.com sitesi üzerinden yürütülecek.<br />
‘Fikirden Projeye’ formatıyla gerçekleşecek olan yarışma, tüm fakülte ve bölümlerde okuyan üniversite öğrencilerinin katılımına açık<br />
olacak. İki aşamadan oluşan yarışmanın ilk adımında öğrencilerden “Dubai Kültür Köyü” başlığı altında, bölgesel şartları hesaba<br />
katarak, sürdürülebilir ve iklimle dengeli bir mimari tasarım fikri geliştirmeleri ve bu fikirleri somutlaştırarak avan projeye dönüştürerek<br />
multi konfor bina tasarlamaları beklenecek.<br />
Öğrenciler yarışma için 26 Şubat <strong>2018</strong> tarihine kadar www.izocamogrenciyarismasi.com adresi üzerinden başvuru yapabilecekler.<br />
Gelen projeler arasından başarılı bulunanlar ikinci aşamaya geçebilecek ve jüriden projelerini geliştirmeye katkı sağlayacak yorum<br />
alacaklar. 19 Nisan <strong>2018</strong>’de düzenlenecek açık jüri buluşmasında ise başarılı projeler dereceye girmek için yarışacaklar.<br />
<strong>2018</strong> dilekleri fidanlarla büyüyor<br />
351 yıllık Saint-Gobain firmasının bir parçası olan Saint-Gobain<br />
Aşındırıcılar, dünyada 62 üretim tesisi ile 11 bin’den fazla kişiye<br />
istihdam sağlarken Türkiye’deki faaliyetlerini Norton, Atlas Zımpara,<br />
Clipper ve Winter markaları ile sürdürmekte. 3 yılı aşkın<br />
süredir Türkiye’de aktif olarak faaliyet gösteren firma, yeni yılı<br />
bir sosyal sorumluluk projesi ile karşılıyor.<br />
Çevre ve iş sağlığı konularını her zaman ön planda tutan Saint-Gobain<br />
Aşındırıcılar, yeni yıl hediyesi olarak bu sene fidan<br />
bağışı yaptı. Kırklareli Lüleburgaz Hatıra Ormanı’na bağışlanan<br />
fidanlar kişi isimlerine özel olarak dikildi ve projenin anısına sertifikalar<br />
hazırlandı. Çevre bilinci, doğal kaynakların korunması<br />
ve doğaya saygı amaçlanırken sertifikaların gönderimi ile farkındalığın<br />
birçok kişiye ulaşması sağlandı.<br />
Mimar ve Tasarımcılar<br />
Arch+ Design Summit <strong>2018</strong>’de<br />
yeniden buluşacak<br />
Arch+ Design Summit <strong>2018</strong> mimarlar, tasarımcılar ve diğer yaratıcı<br />
endüstri profesyonellerini buluşturacak.<br />
Zirve katılımcılara, mimarlık mesleğinin taşıdığı işlevsel ve estetik<br />
özellikler bağlamında, endüstri ürünleri, mühendislik, güzel sanatlar,<br />
felsefe ve sosyoloji olmak üzere pek çok disiplinle ilişkilerin<br />
güçlendirilmesine yönelik zengin bir program sunacak.<br />
Arch+ Design Summit <strong>2018</strong> Mimarlığın, İçmimarlığın ve tasarımın<br />
kapsam ve değerini, güncel uluslararası odaklarla tartışarak<br />
toplumun bu konudaki farkındalığını arttırmayı amaçlamaktadır.<br />
Şişecam Bilim ve Teknoloji<br />
Merkezi’ne Fikri Mülkiyet<br />
Yetkinliği ödülü<br />
Şişecam Topluluğu, Ar-Ge alanındaki başarısını T.C. Bilim, Sanayi<br />
ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 20-21 Aralık tarihlerinde<br />
Ankara Congresium’da gerçekleştirilen 6. Özel Sektör Ar-Ge ve<br />
Tasarım Merkezleri Zirvesi’nde aldığı ödülle taçlandırdı.<br />
Şişecam Topluluğu’nun 40 milyon TL’lik yatırımla Gebze-Çayırova’da<br />
faaliyete geçirdiği Bilim ve Teknoloji Merkezi, T.C. Bilim<br />
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Fikri Mülkiyet Yetkinliği<br />
ödülüne layık görüldü. Şişecam Araştırma ve Teknolojik Geliştirme<br />
Başkanı Prof. Dr. Şener Oktik ödülü T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün elinden aldı. Şişecam Bilim ve<br />
Teknoloji Merkezi, bu ödül için Bakanlık tarafından desteklenen<br />
889 ArGe merkezi arasından seçildi.<br />
Şişecam Topluluğu’nun cam bilimi ve teknolojisi alanında geleceğin<br />
ürünlerine ve üretim teknolojilerine yön verdiğini ifade eden<br />
Prof. Dr. Şener Oktik, “Şişecam Topluluğu bünyesindeki ArTeGe<br />
(Araştırma ve Teknolojik Geliştirme) faaliyetlerinin lokomotifi konumunda<br />
olan Şişecam Bilim ve Teknoloji Merkezi, toplam 9 bin<br />
400 metrekare kapalı alana ve ödüllü bir yeşil bina olma özelliğine<br />
sahip bulunuyor. Alanında Türkiye’nin en büyük ve donanımlı,<br />
dünyanın da sayılı Ar-Ge merkezleri arasında yer alan Şişecam<br />
Bilim ve Teknoloji Merkezi’nde yurt içi ve yurt dışında araştırma<br />
ve teknolojik geliştirme çalışmaları alanında 225 yetkin uzmanın<br />
görev alıyor. Araştırma ve Teknolojik Geliştirmeye bağlı bir büyüme<br />
hedefleyen Şişecam Topluluğu, bu alandaki yatırımlarını hız<br />
kesmeden sürdürüyor” diye konuştu.<br />
134<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong>
Halk oylaması sonuncunda Ceylan İnşaat<br />
Türkiye’nin inşaat alanındaki altın markası seçildi<br />
Kısa Kısa<br />
Ceylan İnşaat, bu yıl ilk kez düzenlenen Türkiye Altın Marka Ödülleri’nden iki<br />
ayrı ödülle döndü. 4 Aralık Pazartesi günü Bomonti Hilton Conference Center’da<br />
düzenlenen ödül töreninde Ceylan İnşaat, halk oylaması sonucunda, ‘Yılın İnşaat<br />
Markası’ ödülüne değer bulunurken Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muammer<br />
Ceylan’da ‘Yılın İş Adamı’ ödülünü aldı.<br />
20 Ekim - 20 Kasım tarihleri arasında yapılan halk oylaması sonucunda belirlenen<br />
ödül için 1.936.896 kişi oy kullandı. 21 dalda ödüllerin verildiği Türkiye Altın<br />
Marka Ödülleri’nde Ceylan İnşaat, Yılın İnşaat Markası ödülüne layık görüldü.<br />
Ceylan İnşaat’a ‘Yılın İnşaat Markası ödülünü; Zer Mecidiyeköy, Zer Tuzla Marina,<br />
Zer Muhteşem Yeni Yıl Konutları, Zer Göztepe, Zer Levent ve Zer Kartal<br />
olmak üzere 3000 konut ve ticarilerden oluşan ‘Zer’ projeleri getirdi. ‘Önce İnsan’<br />
prensibiyle tüm iş süreçlerini yürüten Ceylan İnşaat, inovatif bakış açısıyla farklı<br />
bir projeyi hayata geçirdi.<br />
Ödül töreninde konuşan Ceylan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ceylan,<br />
“Ben bu ödülü vatanları için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden tüm<br />
şehitlerimizin aziz anıları için alıyorum. Şehitlerimizin kıymetli aileleri ve yetim<br />
bıraktıkları çocukları adına alıyorum” dedi.<br />
Kone’den akıllı çözüm:<br />
Residential Flow<br />
Artık marketten elleriniz dolu geldiğinizde hem paketlerinizle<br />
uğraşıp hem anahtarla kapıyı açmak ya da asansörü çağırabilmek<br />
için paketlerinizi koyacak yer aramak derdi son buluyor.<br />
Çünkü KONE’nin Residential Flow çözümü ile bunların hepsi<br />
şimdi kendi kendine halloluyor. Hem yeni hem de mevcut binalarda<br />
rahatlıkla kullanılabilen çözüm, KONE Access (Erişim),<br />
KONE Visit (Ziyaret) ve KONE Information (Bilgi) olmak üzere<br />
üç paket halinde sunuluyor.<br />
KONE Residential Flow’un en çarpıcı çözümlerinden olan<br />
KONE Access paketi, bina kapılarını kontrol ederken, asansörü<br />
otomatik olarak sizin için çağırıyor, evinizin bulunduğu kata<br />
kolayca ulaşmanızı sağlıyor ve böylece kullanıcıların anahtar<br />
taşıma veya kullanma gereğini ortadan kaldırıyor. Apartmanınızın<br />
kapısına yaklaştığınızda kapı otomatik olarak açılıyor. Asansöre<br />
yöneldiğinizde, asansör sizi giriş katında kapıları açık ve<br />
dairenizin bulunduğu kat seçili olarak bekliyor. Kabine girdikten<br />
sonra asansör sizi otomatik olarak evinizin bulunduğu kata götürüyor.<br />
Akıllı telefonunuzun Bluetooth’unun açık olması yeterli.<br />
DYO, 4’üncü kez ‘En Başarılı<br />
Ar-Ge Merkezi’ seçildi<br />
Boya sektörünü çok sayıda inovatif ürünle tanıştıran DYO’nun<br />
Ar-Ge Merkezi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Ar-Ge<br />
Merkezleri Performans Endeksi’nin 2016 sonuçlarına göre ‘Kimya<br />
Sektörünün En Başarılı Ar-Ge Merkezi’ seçildi. Ar-Ge çalışmalarına<br />
büyük önem veren ve Türkiye’nin ilk Ar-Ge Merkezi Belgesi’ne<br />
sahip boya şirketi unvanını da elinde bulunduran DYO,<br />
2012, 2013 ve 2015’ten sonra dördüncü kez ‘Kimya Sektörünün<br />
En Başarılı Ar-Ge Merkezi’ ödülünün sahibi oldu. 20-21 Aralık<br />
tarihlerinde yapılan 6’ncı Ar-Ge Zirvesi’nde ödülü Bilim, Sanayi<br />
ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’den , DYO Ar-Ge Merkezi adına<br />
İnsan Kaynakları Direktörü Özlem Yaylalı aldı. Cirosunun yüzde<br />
2,5’ini Ar-Ge’ye ayıran DYO’nun Çiğli fabrikası Ar-Ge Merkezinde<br />
toplam 70 çalışanı bulunuyor. Ar-Ge Merkezleri arasında Türkiye’de<br />
ilk 10’da yer alan DYO, boya sektörünün geleceğini; katma<br />
değeri yüksek , verimliliği arttıracak, çevre dostu, yenilikçi teknolojilerin<br />
belirleyeceğine dair öngörüsü ve vizyonu ile çalışmalarını<br />
sürdürüyor. Dyo Boya, 2016 yılında da yeni ürün tasarımlarında,<br />
üniversiteler ve araştırma kuruluşlarının yanısıra, tedarikçileri ve<br />
müşterileri ile de çeşitli işbirliklerine imza attı. Ayrıca, Sanayi-Sanayi<br />
işbirliğine yönelik projelerle etkin işbirliği sağlayarak yeni<br />
ürünlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalarda bulundu. Dördüncü<br />
kez ‘en başarılı merkez’ seçilmeleri nedeniyle çalışma arkadaşlarını<br />
kutlayan DYO Boya Fabrikaları Genel Müdürü ve Başkan<br />
Yardımcısı Serdar Oran, “Ar-Ge merkezimizde çok sayıda proje<br />
ürüne dönüştü. Ürün satışlarımızda yeni ürün projelerimizin payı<br />
çok yüksektir. Teknolojideki öncü rolümüzü sürdürürken, Ar-Ge<br />
ve inovasyon çalışmalarıyla fark yaratan, katma değerli ürünleri<br />
Pazar sunmaya devam edeceğiz.” dedi.<br />
<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2018</strong> 135
15-18 MART<br />
<strong>2018</strong><br />
9.-10. HALL<br />
Dünya Markaları İstanbul’da buluşuyor!<br />
İstanbul Fuar Merkezi / Yeşilköy / İstanbul<br />
Ana Sponsor<br />
Platinum Sponsor<br />
Gold Sponsorlar<br />
+90 212 604 50 50<br />
www.voli.com.tr<br />
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB<br />
(TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ)<br />
DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR
Destekleriyle<br />
6. ULUSLARARASI İSKELE KALIP VE<br />
HAREKETLİ PLATFORM TEKNOLOJİLERİ İHTİSAS FUARI<br />
ŞANTİYELER İÇİN İSKELE VE KALIP ÇÖZÜMLERİ<br />
BU FUARDA<br />
Demos Fuarcılık ve Organizasyon A.Ş.<br />
www.demosfuar.com.tr - info@demosfuar.com.tr<br />
E X H I B I T I O N<br />
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
Akıllı bir tercihi yapın<br />
HP DesignJet T730 Yazıcı<br />
Küçük ölçekli işletmeler için akıllı bir yatırım<br />
Dayanıklı ve kompakt, 910 mm (36 inç) HP DesignJet T730 Yazıcı, iş<br />
yerinize ve ihtiyaçlarınıza uyarak size çalışma alanı sağlar. Kullanıcı dostu,<br />
akıllı telefon benzeri dokunmatik ekran zaman tasarrufu sağlar ve entegre<br />
A3/B+ tepsisi baskı işini kolaylaştırır. Dahası, ofis dışındayken mobil<br />
cihazınızdan baskı yapabilirsiniz1. Üstelik bunların tümü çok hesaplı bir<br />
fiyata; işte bu akıllıca!<br />
Daha fazla bilgi alın: hp.com/go/designjetT730<br />
1. Yerel yazdırma mobil cihazın ve yazıcının aynı ağda olmasını veya doğrudan bir kablosuz bağlantıya sahip olmasını gerektirir. Kablosuz performansı, fiziksel çevre ve erişim noktasına olan mesafeye<br />
bağlıdır. Kablosuz işlemler yalnızca 2,4 GHz altında çalışma ile uyumludur. Uzaktan baskı Internet bağlantısı ile web bağlantılı HP yazıcı gerektirir. Kablosuz geniş bant kullanımı, mobil cihazlar için ayrıca<br />
satın alınmış bir hizmet sözleşmesi gerektirir. Bulunduğunuz yerdeki kapsam ve kullanılabilirlik açısından servis sağlayıcınıza danışın. Ayrıntılar için bkz. http://www.hp.com/go/mobileprinting.<br />
© Telif Hakkı 2015 HP Development Company, L.P.