HABERLER - Diyanet İşleri Başkanlığı
HABERLER - Diyanet İşleri Başkanlığı
HABERLER - Diyanet İşleri Başkanlığı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
din ve sosyal hayat<br />
sokaklara, dehlizlere çekebiliyor.<br />
Fakat Yüce Yaratıcı insana öyle<br />
bir lütufta bulunmuş, ona öyle<br />
bir fıtrat vermiş ki, hiçbir dış<br />
tesir olmasa dahi çoğu insan bir<br />
gün kendi kendine, “Artık dur<br />
bakalım, bu gidiş gidiş değildir.”<br />
diyebiliyor.<br />
Zaten güzel olan da böyle bir<br />
kendine geliş değil midir? Yoksa<br />
insanlık elbette ilâhî vahye<br />
ve risalete muhtaçtır, dışarıdan<br />
gelecek uyarı ve öğütlerle beslenmelidir.<br />
Ama peygamberî<br />
mesaja mazhar olmasına rağmen<br />
her nasılsa düşülen çukurdan,<br />
fıtrî ve vicdanî bir hamle ile<br />
kurtulmak ne güzel bir diriliştir,<br />
ne kadar insanî ve irfanî bir<br />
haysiyettir! İşte İslam’a fıtrat<br />
dini denmesinin sebebi bu olsa<br />
gerektir. “Sen yüzünü Hanif<br />
olarak dine, Allah insanları hangi<br />
fıtrat üzere yaratmışsa ona çevir.”<br />
(Rum, 30) Fıtrat dini demek,<br />
İslam’ın inanç, ibadet, ahlak<br />
28<br />
Ağustos 2010 - 136<br />
ve diğer tüm kuralları ile insan<br />
karakterinin örtüşmesi demektir.<br />
İnsanın doğuştan getirdiği<br />
rûhî/manevî bünyesi, yaratılış<br />
hamuru ve çamuru diyebileceğimiz<br />
“fıtrat” şayet bozulmamış<br />
ise, insan ne kadar bocalarsa<br />
bocalasın, günün birinde düz bir<br />
yola çıkabiliyor ve suyun doğal<br />
yatağını bulduğu gibi, insan da<br />
sahip olması gereken mizac ve<br />
mizanını bulabiliyor. Bilginlerimizin<br />
özetle, “İslama yatkınlık”<br />
veya “Haktan yana olma eğilimi”<br />
şeklinde anladıkları fıtrat (Doç.<br />
Dr. H. Hökelekli, İA, Fıtrat md.), bir<br />
bakıma insanın saf vicdanı gibi<br />
zamanla karşısına dikilip ona,<br />
kâinattaki ve Allah karşısındaki<br />
gerçek konumunu hatırlatmakta,<br />
gözardı ettiği ve sürekli ihmal<br />
edegeldiği gerçek görevlerini<br />
işaret etmektedir.<br />
Hevâya düşmek, gaflete dalmak<br />
kimi insanlar için bir ömür sürebilir.<br />
Ama kimilerine göre bir tek<br />
sabah namazına kalkamamak<br />
dahi gaflettir. Hatta kimi seçkinlerin<br />
göz açıp kapayıncaya<br />
kadar mâsivaya dalmaları gafletin<br />
ta kendisidir. Öyle olmasa<br />
geçmiş ve gelecek günahları<br />
bağışlanmış olan Peygamber<br />
Efendimizin günde yetmiş defa<br />
istiğfâr etmesi nasıl izah edilebilir?<br />
Esasen fıtrata uygun bir<br />
hayatta sürekli doğruluk ve hakşinaslık<br />
esas olduğu için, Elmalılı<br />
merhumun belirttiği gibi gayr-i<br />
ahlakîlik arazîdir, yani istisnadır.<br />
(Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini<br />
Kur’an Dili, c. 6, s. 3823) Böyle<br />
olduğu için de insan kendine,<br />
gidişatına bir vesileyle çekidüzen<br />
vermeye, istisna olanı değil,<br />
aslolanı bulmaya meyillidir. Bu<br />
vesile bazen davudî bir ezan<br />
olabilir, bazen bir kandil coşkusu<br />
olabilir, bazen bir ramazan bereketi<br />
veya omuz omuza kılınan<br />
bir teravih namazı olabilir. Şairin<br />
“meclis-i takvâ” dediği -çok özel<br />
anlamları olabilirse de- böyle bir<br />
birliktelik olsa gerektir. Demek<br />
ki, fıtratımız aslında bizim için<br />
çok büyük bir fırsattır. Ne mutlu<br />
bu kutlu günlerde kendi gönlüne,<br />
daha doğrusu kendi nefsine<br />
böyle seslenip de zararın neresinden<br />
dönersen kârdır hesabı,<br />
kalan ömrün kıymetini idrak<br />
edenlere! Fıtratımıza kulak<br />
verecek olursak, yanlış hesap<br />
Bağdat’tan döner misali, yanlış<br />
gidiş de fıtrattan dönecektir.<br />
Yeter ki, Allah’ın çamurumuza<br />
çaldığı o maya bozulmamış olsun!<br />
Yeter ki, o mayanın sesi diğer<br />
gürültülerin arasında kaybolup<br />
gitmesin!<br />
Ve yeter ki, o sesi duyacak<br />
hassas kulak ile idrak ve insaf<br />
sahibi yürekler olsun…