14.12.2012 Views

HABERLER - Diyanet İşleri Başkanlığı

HABERLER - Diyanet İşleri Başkanlığı

HABERLER - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

portre<br />

hadislerde geçen müteşabih lafızlara<br />

getirdikleri yorumlar, özellikle<br />

Ehl-i Hadis tarafından aşırı gitmek<br />

şeklinde değerlendirildi. Nitekim<br />

onların Allah’ı tenzih yönündeki<br />

bu yorumları sünnî kesim tarafından<br />

Allah’ın sıfatlarını inkâr şeklinde<br />

algılandı. Onların bu çıkışı<br />

sadece dönemin âlimlerinin değil,<br />

halkın da tepkisine neden oldu ve<br />

sünnî inanç ilkelerinin muhafaza<br />

edilmesine yönelik halk arasında<br />

tepkisel bir eğilimin doğmasına<br />

yol açtı.<br />

Bu dönemde özellikle Ahmed b.<br />

Hanbel, Mu’tezile’ye karşı yürüttüğü<br />

mücadele ile ön plana çıktı;<br />

bunun sonucu olarak da sünnî<br />

kesimin doğal lideri mevkiine<br />

yükseldi. Onun temsil ettiği Ehl-i<br />

Hadis de toplum içerisinde daha<br />

itibarlı bir konuma yükseldi. Çünkü<br />

o, hiçbir zaman halifeden dahi<br />

gelse direktif ve baskı ile inancın<br />

belirlenmesini kabul etmeme<br />

azmindeydi. Eziyet görmesine ve<br />

ayaklarına pranga vurulmasına<br />

rağmen inancını koruma uğrundaki<br />

metanetini hiç yitirmedi.<br />

Sözgelimi Halife Me’mun Bizans’a<br />

yönelik çıktığı seferde, bugün<br />

Mersin’in bir ilçesi olan Tarsus’ta<br />

konaklamıştı. Bu sırada Me’mun<br />

Bağdat’taki vekiline mektup<br />

yazarak bütün dinî önderlerin<br />

Mu’tezile inanç esaslarını benimsemeleri<br />

için ikna edilmeleri yönünde<br />

çalışma yapılması talimatı<br />

verdi. Özellikle de Kur’an’ın yaratılmış<br />

(halku’l-Kur’ân) olduğunun<br />

herkes tarafından kabul edilmesi<br />

gerektiğini belirtti. Bunu, üzerine<br />

bütün âlimler sorguya çekildiler,<br />

Ahmet b. Hanbel ve Muhammed<br />

b. Nuh hariç hepsi halifenin buyruğuna<br />

uydu veya baskı ve zulme<br />

uğramamak için talimata uygun<br />

hareket ederek kurtuluş yolu buldu.<br />

Ahmed b. Hanbel ve Muhammed<br />

b. Nuh ise direndi. Çünkü<br />

40<br />

Ağustos 2010 - 136<br />

ona göre Kur’an’ın yaratılmışlığına<br />

dair hiçbir ayet ve hadis yoktu.<br />

Delil olmayan bir hususta konuşmak<br />

ve hüküm vermek doğru<br />

değildi. Bunun üzerine Ahmed<br />

b. Hanbel ve arkadaşı gözetim<br />

altına alındılar ve eziyete uğradılar.<br />

Hatta Me’mun’un talimatı ile<br />

Tarsus’a gönderilmek üzere yola<br />

çıkarıldılar. Zincire vurulmuş bir<br />

şekilde Rakka’ya vardıklarında,<br />

Me’mun’un Tarsus’ta öldüğü haberi<br />

geldi. Bunun üzerine tekrar<br />

Bağdat’a gönderildiler. Ondan<br />

sonra gelen Halife Mu’tasım<br />

döneminde de işkence ve hapis<br />

hayatı devam etti. Hatta kızgın<br />

çölde kamçılattırmak suretiyle eziyet<br />

ettiler. Bu işkence dolu hapis<br />

hayatı iki yıldan fazla sürdü. Bir<br />

sonraki halife Vasık döneminde<br />

ise ev hapsine maruz kaldı. Öyle<br />

ki cuma namazlarına bile gidemedi.<br />

Neticede halkın da desteğini<br />

arkasına alan Ahmed b. Hanbel’in<br />

temsil ettiği düşünce galip geldi<br />

ve Mütevekkil’in halifeliği ile<br />

birlikte sünnî inanca yönelik<br />

baskılar ortadan kalktı. Ancak bu<br />

dönemde Ahmed b. Hanbel kuşku<br />

ve önyargılardan kurtulamadı.<br />

Ona yönelik bu tavır dolayısıyla<br />

halife Mütevekkil, imamın gönlünü<br />

almak için ihsanda bulundu<br />

ve hediyeler gönderdi. Ancak o,<br />

içinde haram vardır düşüncesiyle<br />

halifeden gelen hediyeleri kabul<br />

etmek istemedi. Halifeden gelen<br />

hediyeleri reddetmek doğru değildir,<br />

şeklindeki dostlarının telkini<br />

ile bu hediyeleri kabul etti ise de,<br />

hepsini ihtiyaç sahiplerine dağıttı.<br />

Halife’nin kendisine bağladığı maaşı<br />

kabul etmedi, bağlanan maaşı<br />

alan çocuklarına da gücendi.<br />

Ahmed b. Hanbel’in ilk evliliğinden<br />

Salih adlı oğlu dünyaya geldi.<br />

Hanımının ölümü üzerine ikinci<br />

evliliğini yaptı, ondan da ünlü<br />

hadis kitabı el-Müsned’i rivayet<br />

eden oğlu Abdullah dünyaya geldi.<br />

Son eşinden de üç oğlu ile bir<br />

kızı dünyaya geldi.<br />

241/855 tarihinde vefat eden<br />

Ahmed b. Hanbel’in cenazesine,<br />

kadınlı erkekli binlerce kişi katıldı.<br />

Hz. Peygamber’in hadisleri ile<br />

meşguliyet Ahmed b. Hanbel’in<br />

hayatında çok önemli bir yer<br />

tutmuştur. Adeta hayatını hadise<br />

göre tanzim etmiş, davranışlarını<br />

hadislere göre ayarlamıştır.<br />

Kendisinden fetva istendiğinde<br />

hadislere başvurmuş ve onlara<br />

dayanarak fetva vermiştir. Kendi<br />

anlayışı ve şartlarına göre derlediği<br />

el-Müsned adlı eseri içerisinde<br />

zayıf hadis bulunduğu yolundaki<br />

iddialar, başka şartlarla değerlendirmekten<br />

ve farklı bir anlayışla<br />

ele almaktan kaynaklanır. Hadislerin<br />

onun hayatını bu kadar<br />

meşgul etmesi dolayısıyla bazı<br />

âlimler, onu fakih kategorisine<br />

almamışlar ve sadece muhaddis<br />

saymışlardır. Ancak ona nispet<br />

edilen fıkıh mezhebi hâlâ yaşamakta<br />

ve müntesipleri bağlılıklarını<br />

sürdürmektedir.<br />

Onun en önemli eseri 700 bin<br />

hadis arasından seçerek meydana<br />

getirdiği el-Müsned adlı<br />

kitabıdır. Diğer eserlerinin bazıları<br />

ise şunlardır: Kitâbü’s-Sunne,<br />

Kitâbü’l-Vera, Kitabü’z-Zühd,<br />

Kitabü’l-İlel ve Ma’rifeti’r-Ricâl,<br />

Kitabü Fadaili’s-Sahâbe, el-Mesâil,<br />

Kitabü’s-Salât, Kitabü’l-Eşribe,<br />

er-Red Ale’z-Zenâdıka ve’l-<br />

Cehmiyye, el-Akîde, Kitabü Fadâili<br />

Ali ve Kitâbü’l-İmân.<br />

Kaynakça<br />

-Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-i İslamiyye<br />

ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, İst.<br />

1985, I, 389.<br />

-Ali Sami en-Neşşâr-Ammâr C. Et-Talibî,<br />

Akâidü’s-Selef, Kahire 1971, s. 9-13.<br />

-Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Âlimleri,<br />

Ankara 1990, s. 156-158.<br />

-M. Yaşar Kandemir, “Ahmed b. Hanbel”,<br />

DİA, İstanbul 1990, II, 75-80.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!