HABERLER - Diyanet İşleri Başkanlığı

More documents

Recommendations

Info

tarih kültür sanat rahatını terk etti. Malı ve canı ile Senin emirlerine uymak amacı ile Senin yoluna düştü. Çünkü Sen, Kur’an-ı Kerim’inde; ‘Ey iman edenler! Can yakıcı bir azaptan kurtaracak kazançlı bir yolu size göstereyim mi? Allah’a ve Peygamberine inanır, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihat edersiniz.’ (Saff, 10-11) diyorsun. Senin sözün gerçektir. Allahım! O, nasıl Senin çağrına uyup, dininin korunmasında gevşeklik göstermeden emrine uymuş ve düşmanlarına bizzat karşı koyarak, dinine hizmet için geceyi gündüze katmışsa, Sen de ona zafer nasip eyle. Dileklerinde ona yardımcı ol, kaza ve kaderini onun için iyi tecelli ettir.” (Mektup kısaltılmıştır; Ali Sevim, “Malazgirt Muharebesi”, DİA, C. 27, TDV Yay., Ankara 2003, s. 482; Nuri Ünlü, İslam Tarihi, C. 1, İFAV Yay., İstanbul 1994, s. 417) Sultan Alparslan’ın imamı Buharalı Muhammed bin Abdülmelik de, Sultan Alparslan’a: “Sultanım! Sen İslamiyet uğrunda bir cihada giriyorsun. Bütün Müslümanların dua ettikleri mübarek cuma günü savaşa başla. Allah, zaferi inşallah senin adına yazacak.” tavsiyesinde bulundu. (Komisyon, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, C. 7, Çağ Yay., İstanbul 1989, s. 125; Sevim, age, s. 482) Kılınan Cuma namazından sonra Sultan Alparslan secdeye kapanıp şöyle dua etti: “Ya Rabbi! Seni kendime vekil yapıyor; azametin karşısında yüzümü yere sürüyorum ve Senin uğrunda savaşıyorum. Ey Allahım, niyetim halistir. Bana yardım et. Sözlerimde hilaf varsa beni kahret.” Sonra da askerlerine şunları söyledi: “Yiğitlerim, beylerim, askerlerim! Yerlerde ve göklerde Allah’tan başka Sultan yoktur. Emir ve kader yalnız 32 Ağustos 2010 - 136 O’na aittir. Biz ne kadar az olursak olalım, onlar (Bizanslılar) ne kadar çok olurlarsa olsunlar, bütün Müslümanların bizim için minberlerde dua ettikleri şu saatlerde düşman üstüne atılmak istiyorum. Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya da şehit olarak cennete giderim. Sizlerden beni takip etmeyi tercih edenler takip etsin. Ayrılmayı tercih edenler gitsinler. Burada emreden Sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ben de ancak sizlerden biriyim, sizlerle birlikte savaşan bir gaziyim. Beni takip edenler ve nefislerini Allah’a adayanlardan şehit olanlar cennete, sağ kalanlar ise zafere kavuşacaklardır. Ayrılanları ise ahirette ateş, dünyada da alçaklık beklemektedir.” Sultan Alparslan’ın bu sözlerine, bütün asker: “Ey Yüce Sultan! Biz her zaman senin emrinde ve seninle olacağız. Nereye gidersen oraya gideceğiz.” diye haykırdılar. Sultan Alparslan’ın üzerinde beyaz bir elbise vardı. Düşmana hücum emrini vermeden önce şu sözleri söyledi: “İşte şehitlik kefenim. Savaşta şehit olursam beni bu elbiseyle gömünüz.” (Ali Sevim, Anadolu’nun Fethi, TTK Yay., Ankara 1993, s. 64; Ünlü, age, s. 419; Komisyon, age, s. 125) 26 Ağustos 1071 Cuma günü Malazgirt Ovası’nda yapılan savaşta, Bizans ordusu büyük bir bozguna uğramıştır. Bizans İmparatoru Romen Diyojen esir düşmüşse de Sultan Alparslan tarafından bağışlanarak ülkesine geri gönderilmiştir. Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu “Malazgirt Marşı” isimli şiirinde bu zaferi şöyle ölümsüzleştirmektedir: “Aylardan Ağustos, günlerden Cuma Gün doğmadan evvel iklim-i Rum’a Türk ordusu geçti hücuma Yeni bir şevk ile gürledi gökler Ya Allah... Bismillah... Allahu ekber!” (N. Y. Gençosmanoğlu, Malazgirt Destanı, Ötüken Yay., İstanbul 1971, s. 93) Ağustos ayında kazanılan bir diğer önemli zafer ise Başkomutanlık Meydan Muharebesi’dir. Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’nda mağlup olması üzerine emperyalist Batılı Devletler, Osmanlı Devleti’ne Mondros Ateşkes Antlaşması (30
Ekim 1918) ve Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920)’nı imzalatmışlarsa da tarih boyunca hür yaşamış milletimiz bu antlaşmaları tanımamıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Müslüman-Türk Milleti dinini, vatanını, bayrağını her şeyden daha aziz bilmiş ve bu yüce gayelerle 26-30 Ağustos 1922’de emperyalist Batılı Devletlere karşı Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni kazanmıştır. Şair Yahya Kemal Beyatlı’nın “26 Ağustos 1922” başlıklı şiiri Müslüman-Türk Milletinin (ordusunun) nasıl bir ölüm kalım mücadelesi verdiğini çok iyi özetlemektedir: “Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi! Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi! Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın.” (Y. K. Beyatlı, Eski Şiirin Rüzgârıyla, 6. baskı, Fetih Cemi- yeti Yay., İstanbul 1999, s. 140) Bu iki zaferin benzer tarafları vardır. İşte bunlardan bazıları: Her iki zaferle Anadolu’nun ebediyen Müslüman-Türk yurdu olduğu ispatlanmıştır. Her iki zafer de Haçlı zihniyetine ve bu zihniyetin temsilcileri Bizans’a ve emperyalist Batılı Devletlere karşı kazanılmıştır. Malazgirt Zaferi ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin her ikisi de aynı gün ve ayda 26 Ağustos’ta başlamıştır. Gerek Malazgirt Zaferi’nde ve gerekse Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde Müslüman-Türk ordusu kendisinden sayıca kat kat fazla rakip orduları büyük bir bozguna uğratmıştır. Malazgirt Meydan Muharebesi’nde Bizans imparatoru/başkomutanı Romen Diyojen Türklere esir düştüğü gibi, Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde de Yunan Başkomutanı General Trikopis Türklere esir düşmüştür. Alparslan, nasıl Romen Diyojen’i bağışladıysa Atatürk de General Trikopis’i bağışlamıştır. Alparslan’ın Malazgirt’te Bizans ordusuna karşı kazandığı şanlı zafer bütün İslam dünyasında çok büyük bir sevgi ve coşkuyla karşılandığı, her tarafta günlerce şenlik yapıldığı gibi; Atatürk’ün kazandığı Başkomutanlık Meydan Muharebesi de hem Batıda hem de İslam dünyasında çok büyük ve olumlu yankılar uyandırmıştır. Sonuç olarak söylemek gerekirse bu şanlı zaferlerin kazanılmasında Müslüman-Türk Milletinin dinini, vatanını, bayrağını vb. mukaddes değerleri her şeyin üstünde tutması, bu uğurda canını seve seve fedâ etmesi etkili olduğu gibi; kazanılan bu şanlı zaferlerin ilimle, adaletle, ahlakla ve yüksek medeniyet anlayışıyla pekiştirilip kalıcılığı sağlanmıştır. Ağustos 2010 - 136 33 tarih kültür sanat
Page 1 and 2: Ağustos 2010 - sayı 136 Diyanet
Page 3 and 4: 5 10 13 17 24 28 30 32 TARİH - KÜ
Page 5 and 6: gündem Kırgızistan Tarihi M. Şe
Page 7 and 8: Aynı coğrafyada diğer bölgelerd
Page 9 and 10: sel olarak VII. asrın ikinci yarı
Page 11 and 12: Kırgızlar İslam fıkhıyla birli
Page 13 and 14: Kırgızistan’da Dinî Hayat Fahr
Page 15 and 16: ne has özel bir kurumdur. Başta D
Page 17 and 18: Kırgızistan Cumhuriyeti ve Kırg
Page 19 and 20: ilgili faaliyet olursa olsun bu kur
Page 21 and 22: O Rab olduğundan dolayı, kulluk e
Page 23 and 24: Sabır, nefsin olumsuz duygu, düş
Page 25 and 26: Kur'an’ın insanlıkla buluşmaya
Page 27 and 28: Fıtratımız Fırsatımızdır Kud
Page 29 and 30: aile Ne yepyeni menüler mutlu eder
Page 31: Tarihimize baktığımız zaman en
Page 35 and 36: ile de unutulmayacak bir isim. Bu b
Page 37 and 38: Türk kurtuluş tarihinde önemli b
Page 39 and 40: portre Doç. Dr. Cağfer Karadaş U
Page 41 and 42: ir ayet bir yorum Yüce Allah’ın
Page 43 and 44: Pişman olmamak için Kur'an’a sa
Page 45 and 46: Hadisin başka bir tarîkında Hz.
Page 47 and 48: Hollanda Diyanet Vakfı organizatö
Page 49 and 50: HABERLER Nürnberg ve Ingolstadt Pr
Page 51 and 52: Berlin-Chemnitz Fatih Camiinde Din
Page 53 and 54: Karlsruhe Din Hizmetleri Ataşeliğ
Page 55 and 56: Bavyera ve Baden Württemberg DİT
Page 57 and 58: HABERLER Selimiye Camiinden DİTİB
Page 59 and 60: DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan
Page 61 and 62: Düsseldorf-Krefeld ve çevresi cam
Page 63 and 64: HDV’nın, her yıl olduğu gibi b

HABERLER - Diyanet İşleri Başkanlığı

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?