08.01.2019 Views

marketing europe & anatolia Sayı: 081

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Tarih: Ocak 2019 <strong>Sayı</strong>: 81<br />

retorik<br />

Yorumsuz...<br />

2019<br />

Hoşgeldi...


İçindekiler<br />

<strong>marketing</strong><br />

<strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

<strong>Sayı</strong>: 81 Tarih: Ocak 2019<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Eksantrik Film Prodüksiyon<br />

P.K.: 112 34725 Fenerbahçe - İstanbul - Tr.<br />

Genel Yayın Yönetmeni ve<br />

Sorumlu Yazı İşler Müdürü<br />

Elvin Ekşioğlu<br />

e-mail: elvineksioglu@gmail.com<br />

Haber ve Fotoğraflar<br />

Agency Europe & Anatolia<br />

http://aea.eksantrik.com<br />

aeanews@gmail.com<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Nurgül Eryıldır Günay<br />

Ali Erdem Ekşioğlu<br />

Seval Duban<br />

Kübra Nebioğlu<br />

Yusuf Yener Günay<br />

Danışman<br />

Abdullah Ekşioğlu<br />

İlan Rezervasyon<br />

Ayşe Yılmaz<br />

Kısa Kısa 04 - 07<br />

Teknoloji 10 - 11<br />

retorik 13<br />

Medya Dünyası 14 - 15<br />

Röportaj 16 - 24<br />

Reklam dünyası 28 - 29<br />

Yayın Türü<br />

Süreli Yayın<br />

Yönetim Yeri<br />

Agency Europe & Anatolia<br />

e-mail: meadergi@gmail.com<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Agency Europe & Anatolia tarafından<br />

Süreli yayınlanan bir e-dergidir.<br />

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film<br />

Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir<br />

bölümü yayıncısının izni olmaksızın<br />

çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.<br />

Tüm ilanların sorumluluğu firmalara,<br />

makalelerdeki görüşler ve hukuki<br />

sorumluluk yazarlara aittir.<br />

Bu derginin yayınlanma sürecinde<br />

hiçbir ağaç zarar görmemiştir.<br />

http://www.meadergi.com<br />

mobil: http://m.meadergi.com<br />

http://www.facebook.com/meadergi<br />

instagram: meadergi<br />

https://twitter.com/meadergi<br />

Röportaj 30 - 33<br />

Kampanyalar 35 - 39<br />

Gezi 40 - 46<br />

Game On 48 - 51<br />

Kültür Sanat 52 - 53<br />

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 1


Köşe<br />

Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com<br />

( editörden<br />

)<br />

2019 Hoşgeldi...<br />

Merhaba,<br />

Yeni ylınız kutlu olsun, yeni yılın tüm Türkiye'ye huzur, güven, istikrar getirmesini<br />

diliyorum.<br />

Her yıl olduğu gibi bu yıl da kampanyalar özel sayımızı yayınladık. Türkiye reklamcılık<br />

tarihinde çok önemli bir yer alan kampanyalar özel sayımızda her yıl olduğu gibi<br />

bu yıl da 2018 yılı kampanya künyelerini toplu halde ücretsiz okuyabilir, digital<br />

kütüphanenizde arşivleyebilirsiniz.<br />

Dergimiz yine dopdolu. Haber sayfalarımız, teknoloji sayfalarımız, kampanya<br />

sayfalarımız yine büyük bir özenle hazırlandı. Sektörden arkdaşlardan 2018<br />

yılı değerlendirmeleri ve 2019 yılı öngörülerini yazmalarını istedim. Sektörün<br />

görüşlerini röportaj sayfalarımızdan okuyabilirsiniz. Gezi yazarımız Seval Duban<br />

Romanya gezisinin 3. bölümünü sizler için kaleme aldı. Ali Erdem Ekşioğlu Gameon<br />

sayfalarımızda bu ay Battlefield V oyununu deneyimleyip yazdı.Yazarmız Abdullah<br />

Ekşioğlu, yine bizlere yeni pencereler açtı. Bizim için her ay olduğu gibi bu ay da<br />

koşuşturma ve dergimizi tarafsız bir bakış açısıyla hazırlama telaşıyla geçti.<br />

Dergimizin okuma, görüntülenme sayılarını her sayımızda vermekten gurur duyuyorum.<br />

Çünkü Türkiye'nin en çok okunan <strong>marketing</strong> dergisi olmaktan çok mutluyum. Dergimizin<br />

okunma sayısı aylık 10.000 kişiye ulaştı :)<br />

Mutluyuz, gururluyuz :)<br />

Medya takip kuruluşlarının izleme ve ölçme değerlendirme verilerine göre<br />

sayfalarımızın değeri her geçen gün artıyor :)<br />

Sevgiler,<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 3


Kısa Kısa<br />

12. TEB Akıl Fikir Yarışması...<br />

Türk -Ekonomi Bankası<br />

(TEB tarafından düzenlenen,<br />

finans alanında<br />

yenilikçi ve yaratıcı<br />

fikirlerin ödüllendirildiği<br />

TEB Akıl Fikir Yarışması<br />

başvuruları için bir hafta<br />

kaldı. 2006 yılından bu<br />

yana sektöre yenilikçi<br />

fikirler ve yaratıcı projeler<br />

kazandıran TEB Akıl<br />

Fikir Yarışması için 15<br />

Ocak’a kadar yarışmanın web sitesi www.icatcikar.com<br />

üzerinden başvuru yapılabilecek.<br />

‘İcat Çıkar’ sloganıyla bu yıl 12.’sini düzenlenen TEB Akıl<br />

Fikir Yarışması için başvuruların sona ermesine bir hafta<br />

kaldı. Türk Ekonomi Bankası (TEB) tarafından sektöre<br />

yenilikçi ve yaratıcı ürünler kazandırmak, müşteri deneyimini<br />

iyileştirmek ve inovasyon kültürünü yaygınlaştırmak<br />

amacıyla düzenlenen ve her yıl daha da büyüyen bir ilgiyle,<br />

en önemli açık inovasyon uygulamalarından biri olan<br />

TEB Akıl Fikir Yarışması, bu yıl da ‘Üniversite Öğrencisi-<br />

Yeni Mezun’, ‘Müşteri’ ve ‘Teknolojik Girişimci’ olmak üzere<br />

üç ayrı kategoride düzenlenecek.<br />

‘Üniversite Öğrencisi-Yeni Mezun’ ve ‘Müşteri’ kategorilerinde<br />

bankacılık ürün ve hizmetleriyle ilgili yenilikçi, yaratıcı<br />

fikir ve projeler; ‘Teknolojik Girişimci’ kategorisinde ise sektör<br />

bağımsız teknoloji tabanlı projeleri olan tüm girişimciler<br />

15 Ocak 2019 tarihine kadar www.icatcikar.com üzerinden<br />

başvuruda yapabilecek.<br />

Jürinin sektörün önde gelen isimlerden oluştuğu<br />

yarışmada, katılımcıları finansal ödüllerin yanı sıra TEB’de<br />

kariyer fırsatları, Roland Garros Seyahati ve TEB Girişim<br />

Evi’ne katılım önceliği bekliyor. Ayrıca en inovatif üç proje<br />

sahibi Bahçeşehir Üniversitesi tarafından MBA bursu ile<br />

ödüllendiriliyor.<br />

‘Üniversite Öğrencisi – Yeni Mezun’ Kategorisi’nin birincisi<br />

25 bin TL, ikincisi 15 bin TL, üçüncüsü ise 10 bin TL ödül<br />

kazanıyor. Garros’a katılma hakkı kazanıyor. İkinci olan<br />

TEB müşterisi 15 bin TL, üçüncü ise 10 bin TL’lik ödülün<br />

sahibi oluyor.<br />

Gereksizse Kapat, Geleceği Aydınlat…<br />

oluşturduğu VİKO by Panasonic Çocuk Tiyatrosu, teması<br />

enerji verimliliği olan ‘Aydınlık Bir Gelecek’ isimli oyununu<br />

sergileyerek çocukları bu konuda bilinçlendiriyor.<br />

Panasonic Eco Solutions Türkiye, İstanbul İl Milli Eğitim<br />

Müdürlüğü ile birlikte yürütülen ‘Aydınlık Bir Gelecek İçin<br />

Okullarda Enerji Verimliliği’ projesinde yaklaşık 7 yılda 620<br />

bin ilkokul öğrencisine ulaşarak bir rekora imza attı. Büyük<br />

hedef ise 1 milyon öğrenciye ulaşmak.<br />

Kurumsal Marka Yönetim Genel Müdürü Aysel Özaltınok<br />

“İçinde bulunduğumuz dönemde, gelecek kuşaklara<br />

daha yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin ortak<br />

Toplumdaki enerji kültürü ve verimlilik bilincinin artırılmasına sorumluluğu. Hepinizin bildiği gibi doğal kaynaklarımız<br />

yönelik olarak 1981 yılından bu yana her yıl Ocak ayının tükeniyor, küresel ısınma giderek daha büyük bir tehdit<br />

ikinci haftası Enerji Tasarrufu Haftası olarak kutlanıyor. haline geliyor, çevre kirleniyor. Ülke olarak enerjinin büyük<br />

Her geçen gün tükenen doğal kaynaklar ve kirlenen çevre, bir bölümünü ithal ettiğimizi de özellikle belirtmek istiyorum.<br />

Ve tüm bu nedenlerle toplumun tüm kesimleri olarak<br />

dünyamızın ve insanlığın geleceğini tehlikeye atıyor. Enerji<br />

için ödenen bedeller ise her geçen gün artıyor. Bu enerji verimliliği ve doğal kaynakların bilinçli tüketimi<br />

bağlamda geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın konularında daha sorumlu yaklaşımlar sergilemeliyiz.”<br />

enerji kullanımı ve tüketimi konusunda bilinçlendirilmesi şeklindeki sözleri ile projeye verdikleri önemi ifade ediyor.<br />

büyük önem taşıyor. Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin<br />

4 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kısa Kısa<br />

PepsiCo’nun yeni fabrikası...<br />

tüketicilerin damak tadına uygun tariflere göre hazırlanmış<br />

Lay’s, Doritos ve Ruffles markalarının geniş çeşitliliğe sahip<br />

atıştırmalık ürünleri üretiliyor. Burada üretilen Doritos<br />

ürünlerinin yaklaşık yüzde 25’i Romanya, Bulgaristan,<br />

Moldova, Litvanya, Estonya, Polonya, Makedonya, Kosova,<br />

Arnavutluk ve Sırbistan’a ihraç ediliyor. İnşaatında 500<br />

kişinin çalıştığı fabrika faaliyete geçmesiyle birlikte 300<br />

kişiye iş olanağı yaratıyor.<br />

PepsiCo Avrupa ve Sahra-altı Afrika Başkanı Silviu Popovici<br />

tesis yatırımı ile ilgili şöyle konuştu: “PepsiCo olarak<br />

56 yıldır Türkiye’nin zengin tarihinin bir parçası olmaktan<br />

gurur duyuyoruz. Bugün ise, Manisa’da kurduğumuz yeni<br />

PepsiCo’nun yeni fabrikası, Manisa Organize Sanayi<br />

yiyecek fabrikamız, Türkiye’ye yatırımlarımızın önemli bir<br />

Bölgesi’nde 47 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam<br />

100 bin metrekarelik bir alan üzerine kuruldu. Bu<br />

dönüm noktasını oluşturuyor ve Türkiye halkına, ekonomisine<br />

ve geleceğine olan inancımızı simgeliyor.”<br />

alanın seçiminde, lojistik konumu, Organize Sanayi<br />

PepsiCo, Türkiye’nin 24 farklı şehrinde tarımsal faaliyet<br />

Bölgesi’nin yatırıma uygun altyapısı, eğitimli işgücü ve<br />

yürütüyor ve kullandığı patates ve mısırın yüzde 100’ünü<br />

belirli hammadde kaynaklarına yakınlığı gibi bir dizi temel<br />

yine Türkiye’nin yerel üreticilerinden satın alıyor. Manisa<br />

kriter rol oynadı.<br />

fabrikasının faaliyete geçmesiyle birlikte PepsiCo’nun yerel<br />

çiftçilerden satın aldığı patates ve mısır miktarı yüzde<br />

Türkiye’de PepsiCo’nun altıncı fabrikası olan Manisa<br />

fabrikasında, en yüksek kalite standartlarında ve yerel<br />

14 oranında arttı.dedi.<br />

Penti, 2018 yılında % 29 büyüdü...<br />

Penti, 2018 yılını % 29 büyüme ve 1.1 milyar TL ciro ile ile kapatan Penti, 2019 yılında<br />

kapadı. 2019 yılında mağaza sayısını 620’ye çıkaracak Kazakistan’dan Kanada’ya 5<br />

olan marka, 1.5 milyar TL ciro hedefliyor. Dünyanın<br />

doğusundan batısına her noktasına adım atmayı hedefleyen<br />

kıtada 50 yeni mağaza açmayı<br />

hedefliyor. Penti Yönetim Ku-<br />

marka, Kazakistan’dan Kanada’ya 5 kıtada 50 yeni rulu Başkanı Sami Kariyo,<br />

mağaza açacak.<br />

İç giyim, bacak giyim, ev giyim ve plaj giyim kategorilerinde<br />

Türkiye’nin en sevilen ve tercih edilen Türkiye’nin<br />

lovemark’ı Penti, 2023’ye giden yolda çizdiği gelecek<br />

projeksiyonuna hız kesmeden devam ediyor. 2018<br />

yılında %25’i LFL olmak üzere toplamda %29 oranında<br />

bir büyümeyle cirosunu 1.1 milyar TL’ye çıkaran Penti, 1<br />

yılda metrekare başına 3500 ziyaretçiyle Türkiye nüfusundan<br />

fazla ziyaretçiyi mağazalarında ağırladı. 2019 yılı<br />

sonunda, cirosunu 1.5 milyar TL’ye çıkarmayı hedefleyen<br />

Penti’nin 2018 yılı performansını ve gelecek dönem stratejilerini<br />

Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo ve Penti<br />

Giyim A.Ş. CEO’su Mert Karaibrahimoğlu anlattı.<br />

Global marka olma yolunda beş kıtada 620 mağaza…<br />

2018 yılını yurt içinde 62 ilde 364, yurtdışında ise 30’u<br />

aşkın ülkede 170 olmak üzere toplamda 534 mağaza<br />

“Penti olarak 2018 yılı yurt<br />

dışı operasyonlarımızda %82<br />

büyüme gösterdik. 2019 yılı sonuna<br />

kadar yurtiçi ve yurtdışı<br />

toplam mağaza sayımızı 620’ye<br />

çıkararak dünya üzerinde adım<br />

atmadık kıta bırakmayacağız” dedi.<br />

İran, Arnavutluk, Kosova Makedonya, Gürcistan, Azerbaycan<br />

ve Suudi Arabistan’da yıllardır devam ettirdiği pazar<br />

liderliğini kimseye bırakmadıklarını belirten Kariyo, 2018<br />

yılında yeni girdikleri Karadağ, Kuveyt, Ürdün ve Lübnan<br />

gibi ülkelerde de pazar liderliğine oynadıklarını ifade etti.<br />

Sami Kariyo, “2019 yılının ilk ayında Amerika kıtasındaki<br />

ilk mağazamızı açacağız. Ayrıca Yunanistan pazarına<br />

da giriş yaparak Avrupa, Ortadoğu ve Balkanlardaki hızlı<br />

büyümemize devam edeceğiz” dedi.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 5


Kısa Kısa<br />

PRİDA İletişim Ödülleri...<br />

İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği’nin (İDA) bu yıl ikincisini<br />

düzenlediği PRİDA İletişim Ödülleri’ne başvuruların<br />

online değerlendirme süreci tamamlandı ve finale kalan<br />

projeler belli oldu.<br />

İletişim danışmanlığı sektörünün Türkiye’nin toplumsal<br />

kalkınmasındaki rolünü göstermek, paydaşlarına kattığı<br />

değerin bilinmesini sağlamak ve yeni projelerin üretilmesini<br />

teşvik etmek amacıyla İDA’nın başlattığı PRİDA İletişim<br />

Ödülleri’nde finale kalan 99 proje açıklandı. İletişim profesyonelleri,<br />

sektör yayınlarının temsilcileri ve akademisyenlerden<br />

oluşan jüri heyetinin değerlendirmesi sonucunda<br />

finale kalan projelerin tam listesine www.pridaodulleri.org<br />

web sitesinden ulaşılabiliyor.<br />

23 Ocak’ta düzenlenmesi planlanan ödül töreninde<br />

‘Stratejik İletişim’, ‘Pazarlama İletişimi’, ‘Dijital ve Sosyal<br />

Medya’, ‘Özel Ödüller’, ‘Sürdürülebilir Başarı Ödülleri’ ve<br />

‘İletişim Emektarları’ olmak üzere 6 ana başlık altında 35<br />

kategoride sahiplerine takdim edilecek.<br />

Atama...<br />

Nielsen’nin yeni Medya<br />

Müşteri Hizmetleri ve Pazarlama<br />

Direktörü Mehmet Fazıl<br />

Kanyılmaz oldu. Nielsen’de<br />

Medya Müşteri Hizmetleri ve<br />

Pazarlama Müdürü olarak<br />

görev yapan Mehmet Fazıl<br />

Kanyılmaz, gösterdiği yüksek<br />

performans sonrası Müşteri Hizmetleri ve Pazarlama<br />

Direktörü olarak atandı.<br />

Doğuş Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni 2005 yılında<br />

tamamlayan Mehmet Fazıl Kanyılmaz, medya kariyerine<br />

2009 yılında Turkuvaz Medya Grubu’nda Yönetici<br />

Adayı (MT) olarak başladı. Minika çocuk kanalının kurulum<br />

aşamasında görev alan Kanyılmaz, 2011-2014<br />

arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde sürdürdüğü<br />

eğitimi kapsamında University of California Los Angeles<br />

(UCLA) Film Production ve University of Southern<br />

California’da (USC) İletişim Yönetimi Master<br />

programlarını tamamladı.<br />

Atama...<br />

Ömer Barbaros Yiş, lisans eğitimini<br />

Koç Üniversitesi İşletme ve Ekonomi<br />

Bölümlerinde çift anadal olarak,<br />

Ekonomi Yüksek lisansını Universitat<br />

Autonoma De Barcelona’da<br />

tamamladı. Profesyonel iş hayatına<br />

2006 yılında Kurumsal ve Bireysel<br />

Fiyatlandırma Uzmanı olarak Turkcell’de başlayan Yiş,<br />

Pazarlama bünyesinde çeşitli Kıdemli Ürün Yöneticisi<br />

pozisyonlarında bulundu. 2010 - 2013 yılları arasında<br />

kariyerine Peppers & Rogers Grup’ta Global Telekom<br />

Sektörü Direktörü olarak devam etmiştir. 2013 yılında<br />

Türk Telekom bünyesinde sırasıyla Mevcut Müşteri Yönetimi<br />

Direktörlüğü, Değerli Müşteriler Yönetimi Direktörlüğü,<br />

Sabit Ürünler Gelir Yönetimi rollerini üstlendi.<br />

2017 yılından bu yana Turkcell’de görev yapan Yiş,<br />

Stratejik ve Odaklı Pazarlama Direktörü rolü ardından<br />

Bireysel Pazarlama Direktörü olarak görevine devam<br />

etmektedir. Kendisi, 18 Aralık 2018 itibarıyla görevine<br />

ek olarak Turkcell Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığı<br />

görevine vekaleten atanmıştır.<br />

6 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kısa Kısa<br />

Shell’in, Türkiye’deki yatırımları...<br />

Shell, Türkiye’de yatırımlarına inde 11 farklı kategoride 1500’den fazla ürün sunuyor.<br />

hız kesmeden devam ediyor Shell & Turcas, Shell Select marketlerde sunduğu ürünlerini<br />

misafirlerinin ihtiyaçları doğrultusunda geliştiriyor.<br />

Her gün 1 milyondan fazla misafirine<br />

hizmet veren Shell & Shell Select Marketleri ziyaret eden misafirler, çekirdekten<br />

Turcas, Shell Select marketleri taze çekilmiş kahve, fırın ürünleri ve özel şefler tarafından<br />

ile sektörüne öncülük ediyor. tasarlanan lezzetli deli2go sandviçler alabiliyorlar.<br />

Shell Select marketleri ile 2013 Shell & Turcas CEO’su Felix Faber, istasyonlarından<br />

yılında bir ilke imza atan Shell & akaryakıt alan her 2 kişiden birinin Shell Select marketlerimizi<br />

de ziyaret ettiğini söyledi: “Genç, dinamik nüfu-<br />

Turcas, aradan geçen 5 yılda,<br />

42 şehirde 360 noktaya ulaştı. Shell Select marketlerde su ve büyüyen ekonomisi ile Türkiye, Shell için öncelikli ülkeler<br />

arasında yer alıyor. Shell & Turcas olarak Türkiye’ye<br />

kahveden sandviçe, soğuk sıkım meyve suyundan<br />

çiğ köfteye 1500 farklı ürün sunuluyor.Shell, dünyada her zaman olduğu gibi yatırım yapmaya devam ediyoruz.<br />

70’den fazla ülkede 44 bin satış noktası ile dünyanın Türkiye çapında 42 şehirde 360 adet özel konseptli Shell<br />

tek marka altında konumlanan en büyük perakende Select marketimiz ile misafirlerimizin akaryakıt dışındaki<br />

şirketi özelliğini taşıyor. Dünya genelinde 500 bin ön ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. 2020 yılında Shell Select Market<br />

sayısını 500’e çıkarmayı hedefliyoruz.”<br />

saha çalışanı ile her gün 30 milyon, Türkiye’de ise 15<br />

bin ön saha çalışanı ile her gün 1 milyondan fazla misafire<br />

hizmet veriyor. Sektörü yeni nesil market formatı devam ettiğini belirten Faber, yılda yaklaşık 2 milyon<br />

Starbucks ve Kahve Dünyası ile başarılı iş birliklerinin<br />

Shell Select ile tanıştıran Shell & Turcas, Türkiye’de 42 adet deli2go sandviç ve 2.5 milyon bardak kahve satışı<br />

şehirde 360 noktada bulunan Shell Select marketler- gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.<br />

İşbirliği...<br />

Dünyada 63. yılını kutlayan<br />

Golin, moda ve perakendecilik<br />

iletişimi alanındaki<br />

deneyimini, 1 Ocak 2019 itibariyle<br />

çalışmaya başladığı<br />

Hemington ile sürdürecek.<br />

Hemington, yüzde yüz saflık<br />

ve doğallık prensibiyle dünyanın seçilmiş noktalarından<br />

temin ettiği en iyi kalite ipliklerle hazırladığı koleksiyonlarıyla<br />

erkek giyim deneyimini yepyeni bir noktaya<br />

taşıyor.<br />

Hemington koleksiyonları, Akmerkez AVM, Akasya AVM,<br />

Bağdat Caddesi Suadiye, Nişantaşı City’s AVM, Mall of<br />

İstanbul AVM, Ataköy A Plus AVM, Bursa Sur Yapı Marka<br />

AVM konsept mağazalar ve www.hemington.com.tr<br />

sitesinde müşterileriyle buluşturuyor.<br />

Golin İstanbul, Hemington’a stratejik iletişim danışmanlığı<br />

çatısı altında marka iletişimi, medya ilişkileri, konu,<br />

etkinlik ve sponsorluk yönetimi,liderlik iletişimi,influencer<br />

<strong>marketing</strong>,sosyal medya ve içerik üretimi kapsamlarında<br />

hizmet verecek.<br />

İşbirliği...<br />

KIA, yeni dönem iletişim<br />

çalışmaları için Communication<br />

Partner’la anlaştı.<br />

75 yıllık global hikayesi ve<br />

teknolojik alt yapısıyla otomotiv<br />

sektörünün öncü markalarından KIA’nın iletişim<br />

danışmalığını Communication Partner yürütecek.<br />

Güney Koreli otomotiv devi KIA, yeni yıla yeni iletişim<br />

ajansıyla başladı. Anadolu Grubu çatısı altındaki Çelik<br />

Motor distribütörlüğüyle Türkiye pazarında faaliyet<br />

gösteren KIA, iletişim danışmanlığı hizmeti için Communication<br />

Partner’la anlaştı.<br />

Otomotiv sektöründe 75 yılı geride bırakan, global<br />

bağımsız araştırma ve danışmanlık şirketi Interbrand’in<br />

“2018’in en iyi markaları” araştırmasında 71. sırada yer<br />

alan KIA, Türkiye’de 18 yıldır Çelik Motor güvencesiyle<br />

kullanıcılarıyla buluşuyor. başlıklarında topluyor.<br />

Ajans, kurucusu olduğu Communication Platform ile<br />

İstanbul dışında sekiz ilde de hizmet veriyor.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 7


Teknoloji<br />

Tak çalıştır, unut gitsin...<br />

Technopc, yeni teknoloji<br />

harikası, 8’inci nesil Intel<br />

Core işlemcili Mini PC’si<br />

H385 modelini satışa sundu.<br />

Gücünden taviz vermeden<br />

küçük hacimli mini<br />

bilgisayara geçip konfor<br />

alanını arttırmak isteyenlerin<br />

ilk tercihi olacak<br />

H385, 3 ekrana görüntü<br />

verme ve sadece binde 2 arıza oranına sahip. Ayrıca, yarı<br />

endüstriyel yapıdaki cihaz, ‘Tak çalıştır, unut gitsin’ diyerek<br />

tanımlanabilir<br />

Türkiye’de bilgisayar üretiminde ilk yerli malı belgesini alan,<br />

Türkiye’de mini bilgisayarların kullanılmasında öncülük eden<br />

ve bu alanda en çok modele sahip olan Technopc, 8’inci nesil<br />

Intel Core işlemcili Mini PC’si H385 modelini satışa sundu.<br />

Technopc Yönetici Ortağı Murat Yücel, ürünün üstün özelliklere<br />

sahip olduğunu belirtti. Yücel, yüksek performanslı<br />

desktop işlemciler kullanılan H385’in çalışma hızı ve yüksek<br />

benchmark score’larının rakiplerine göre bir adım önde<br />

olduğunu söyledi.<br />

Yücel, H385’in standart desktop bilgisayarların gücünden<br />

taviz vermeden küçük hacimli mini bilgisayara geçip konfor<br />

alanını arttırmak isteyen küçükten büyüğe tüm işletmelerin<br />

tercihi olacağını da anlatarak, “Güçlü grafik altyapısı ve hızlı<br />

disk teknolojileri ile geleneksel masa üstü bilgisayarlardan<br />

bile daha hızlı bir model H385” dedi. Yücel, “H385’in üzerinde<br />

2 adet Display, 1 adet HDMI ve 1 adet VGA port olmak<br />

üzere 4 farklı ekran çıkışı var. 3 farklı ekrana aynı anda<br />

görüntü verebilen H385, çoklu bağlantı noktalarıyla da tercih<br />

sebebi olacak. Ayrıca enerjide de tasarruf sağlıyor. H385<br />

modelimiz SATA ve SSD disklere göre daha hızlı ve düşük<br />

enerji tüketimi ile çalışmasını sağlayan NVM teknolojisine<br />

sahip” diyerek model hakkında bilgi verdi.<br />

1 adet RS 232 com porta sahip olan H385, ayrıca metal<br />

kasası ve özel soğutma sistemi ile uzun ömürlü kullanım<br />

kolaylığı sunuyor. Cihaz, binde 2 gibi düşük bir arıza oranına<br />

sahip. Cihazın diğer bir artısı ise sahip olduğu TPM güvenlik<br />

modülü sayesinde üstün veri güvenliği sağlaması. Yarı<br />

endüstriyel bir yapıya sahip olan cihaz, ‘Tak çalıştır, unut gitsin’<br />

diyerek tanımlanabilir.<br />

Casper VIA G3...<br />

Casper, yeni akıllı telefonu VIA G3’ü kullanıcıyla buluşturdu.<br />

Sahip olduğu yapay zekâ teknolojisi, alternatif renk<br />

seçenekleri ve geniş ekran deneyimiyle trendlere göz kırpan<br />

VIA G3, Casper’ın bugüne kadar ürettiği en büyük ekranlı<br />

akıllı telefon.<br />

Casper’ın VIA G3, ekran boyutundan alternatif renk<br />

seçeneklerine, 2 katmanlı Incell teknolojisine sahip<br />

ekranından çentik boyuna kadar güncel akıllı telefon<br />

trendleriyle uyumlu fiyat performans oranındaki iddiasıyla<br />

da kullanıcının yeni favorisi olmaya aday.<br />

Geniş ekranı ile kullanıcıların görsel ve video deneyimini<br />

bir adım ileriye taşıyan VIA G3, %81.2 ekran gövde, 6.22’’<br />

geniş ekran boyutuna sahip. Çarpıcı ekran tasarımı sayesinde<br />

oyun oynarken, sosyal medyada gezinirken ve video<br />

izlerken daha fazla ayrıntının görünür olmasını sağlıyor.<br />

Bununla birlikte geniş ekranı, elde tutuş ergonomisiyle fark<br />

yaratıyor. VIA G3, diğer VIA modellerine göre daha küçük<br />

olan çentik kullanımı sayesinde ekranda daha fazla bildirime<br />

de yer açıyor.<br />

10 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Teknoloji<br />

LG, CineBeam 4K projektörü...<br />

LG’nin CES 2019’da tanıtacağı en yeni CineBeam projektörü,<br />

yapay zeka teknolojisiyle üstün bir kullanıcı deneyimi<br />

ve şaşırtıcı bir görüntü kalitesi sunuyor.<br />

LG Electronics (LG), CES 2019’da kısa mesafeden görüntü<br />

teknolojisine (UST) sahip ikinci nesil CineBeam Laser 4K<br />

projektörünü (model HU85L) tanıtacak. LG’nin CES 2019<br />

İnovasyon Ödülü’nün de sahibi olan cihaz; duvar, zemin<br />

veya tavan gibi herhangi bir düz yüzeyde çarpıcı 4K görüntü<br />

yansıtabilen kompakt tasarımıyla rakipleri arasından kolayca<br />

sıyrılabiliyor.<br />

UST teknolojisine sahip LG CineBeam Laser 4K, duvardan 5<br />

cm’den biraz daha fazla uzağa yerleştirilerek 90 inçlik diyagonal<br />

bir görüntü oluşturabiliyor. 18 cm uzağa yerleştirildiğinde<br />

ise projektör, 120 inç büyüklüğünde ve oldukça parlak bir<br />

görüntü üretiyor. Basit bir kuruluma sahip kullanıcı dostu<br />

cihaz, sinematik bir ölçekte çarpıcı görüntüleme deneyimi<br />

sağlıyor.<br />

2,500 ANSI lümen ve 4K UHD çözünürlüğü sunan LG<br />

CineBeam Laser 4K, izleyicideki sanal gerçeklik hissini<br />

artırıyor. HU85L projektör, geniş renk gamı sayesinde yüksek<br />

doğrulukta renk üreterek, görüntülenen her resmin<br />

gerçekliğini artırıyor, ayrıca mükemmel bir siyah seviyesi de<br />

sunuyor. LG CineBeam’da bulunan USB, Ethernet ve HDMI<br />

bağlantı seçenekleri izleyenlere film, şov gibi farklı içerikteki<br />

görüntüleri de izleme fırsatı sunuyor.<br />

Yapay Zeka Teknolojisi*, müşterilerin, LG’nin Yapay Zeka<br />

çözümü olan ThinQ’nun doğal dil işleme özelliklerine erişmek<br />

için sesli komutları kullanmalarını sağlıyor. LG CineBeam<br />

Laser 4K’ya, bu Yapay Zeka Teknolojisinin dahil edilmesi<br />

de maksimum kullanıcı rahatlığını getiriyor. Örneğin cihaza<br />

“Film bittikten sonra projektörü kapat.” ya da “YouTube’da<br />

yoga videoları oynat.” gibi komutlar verilebiliyor.<br />

Dıesel Saatlerine Mavi Dokunuş...<br />

saat tutkunlarının bu sezon da favorisi olacak.<br />

Mat mavi renk kasası ve gri kadranıyla cesur erkekleri tavlayacak<br />

MS9 Chrono ve mat siyah ağırlıklı yalın bir tasarıma<br />

sahip Stigg modelleri Diesel 2019 koleksiyonunun iddialı<br />

modelleri arasında yerini alıyor.<br />

Diesel 2019 saat modelleri Saat&Saat mağazalarında ve<br />

www.saatvesaat.com.tr’de sizleri bekliyor.<br />

Diesel bu sezon pozitif enerji yayan mavi ile siyah renklerini<br />

bir araya getirerek sportif ve retro bir saat koleksiyonu<br />

sunuyor. Her dönem cesur stiliyle farkını ortaya koyan Diesel,<br />

mat siyah ağırlıklı saat modellerinde yer alan mavi detaylarla,<br />

yeni koleksiyonuna sportif ve şık bir görünüm katıyor.<br />

Motor tutkunlarının DNA’sından ilham alan Diesel Mega<br />

Chief modeli, 51mm paslanmaz çelik kasasıyla geniş kasalı<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 11


Köşe<br />

Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com<br />

(retorik<br />

)<br />

Yorumsuz...<br />

“Ey Oğul!<br />

Beysin!<br />

Bundan sonra öfke bize; uysallık sana…<br />

Güceniklik bize; gönül almak sana..<br />

Suçlamak bize; katlanmak sana..<br />

Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana..<br />

Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar<br />

bize; adalet sana..<br />

Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama<br />

sana…<br />

Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana..<br />

Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek,<br />

şekillendirmek sana..<br />

Ey Oğul!<br />

Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala<br />

yardımcın olsun.<br />

Beyliğini mübarek kılsın.<br />

Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın.<br />

Uzaklara iletsin.<br />

Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl<br />

ve kalp versin.<br />

Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de<br />

düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü<br />

açmalıyız.<br />

Tıkanıklığı temizlemeliyiz.<br />

Oğul!<br />

Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede<br />

ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında<br />

savrulur gidersin..<br />

Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için<br />

daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!..<br />

Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir.<br />

Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense<br />

bile bağrında kalır.<br />

Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir.<br />

Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme.<br />

Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan<br />

da bu irfandır.<br />

İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında<br />

ölürler.<br />

Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.<br />

Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin<br />

fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır.<br />

Ananı ve atanı say!<br />

Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir.<br />

Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur,<br />

çöllere dönersin.<br />

Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme;<br />

bildin deme!<br />

Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın<br />

zedelenir…<br />

Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken<br />

fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı!<br />

Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar<br />

emniyette değildir.<br />

Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine<br />

doru, yiğidin iyisine deli derler.<br />

En büyük zafer nefsini tanımaktır.<br />

Düşman, insanın kendisidir.<br />

Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.<br />

Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü<br />

ortak malı değildir.<br />

Ülke sadece idare edene aittir.<br />

Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur.<br />

Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini<br />

oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir<br />

ki, yaşayamadılar..<br />

İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz.<br />

Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar.<br />

Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri<br />

iflah etmez.<br />

Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!..<br />

Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar.<br />

Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa<br />

kavuşturur.<br />

Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin<br />

değil, bırakmayanın ardından ağlamalı…<br />

Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli.<br />

Savaşı sevmem.<br />

Kan akıtmaktan hoşlanmam.<br />

Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir.<br />

Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır.<br />

Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir.<br />

Bey memleketten öte değildir.<br />

Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz.<br />

Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok.<br />

Çünkü, zaman yok, süre az!..<br />

Yalnızlık korkanadır.<br />

Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz.<br />

Yalnız başına kalsa da!<br />

Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin.<br />

Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir.<br />

Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!..<br />

Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.<br />

Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.<br />

Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini<br />

unutmayasın…”<br />

Şeyh Edebali, 13. Yüzyıl, Söğüt-Bilecik-Türkiye<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 13


Medya Dünyası<br />

Görev değişiklikleri...<br />

Medya Dünyasından Diğer Haberler<br />

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri<br />

• Esquire Genel Yayın Yönetmeni Togan Noyan’la yollar<br />

ayrıldı.<br />

• 2010 yılından bu yana Sabah gazetesinde önemli görevlerde<br />

bulunan ve son olarak gazetenin okur temsilciliğini<br />

yapan İbrahim Altay, Daily Sabah Genel Yayın<br />

Yönetmenliği görevine getirildi.<br />

• Hürriyet Gazetesi Seyahat İlavesi Yayın Yönetmeni<br />

Serkan Ocak görevinden ayrıldı.<br />

• Vatan Gazetesi ekonomi editörü Emre Eser artık Hürriyet<br />

Ekonomi’de çalışma hayatını sürdürecek.<br />

• Sabah Gazetesinde köşe yazarlığı yapan Prof. Şükrü<br />

Hanioğlu, artık gazetede yazmayacağını açıkladı.<br />

• Cumhuriyet Gazetesi yazarı Bartu Soral, sosyal medya<br />

hesabından gazetedeki yazılarına son verildiğini<br />

açıkladı.<br />

• Posta İzmir’in uzun süredir Ege Bölge Temsilciliği yürüten<br />

Bülent Zarif görevinden ayrıldı, yerine Hürriyet Muhabiri<br />

Banu Şen atandı. Şen, Posta Ege’nin Genel Yayın<br />

Yönetmeni oldu.<br />

• 15 yıldır Milliyet gazetesi ve Milliyet.com.tr bünyesinde<br />

görev yapan tecrübeli haberci Musa Kesler grup içi bir<br />

transfer ile Hürriyet gazetesine geçti.<br />

• Demirören Medya Özel Ekler Direktörlüğü’ne deneyimli<br />

gazeteci Eren Aka atandı.<br />

Görsel Basında Görev Değişiklikleri<br />

• Habertürk sunucusu Buse Biçer, Ciner Grubu’nun bir<br />

diğer kanalı Bloomberg HT’ye transfer oldu.<br />

• Gazeteci Pınar Işık Ardor Beyaz TV ile anlaştı.<br />

• CNN Türk Haber Merkezi’nde 5 yıldır muhabir olarak<br />

görev yapan Pınar Çıtak Koygunkanalla yollarını ayırdı.<br />

• Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Kurucu ve Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Celal Toprak, TGRT Haber Ekonomi<br />

Haberleri Müdürü olarak göreve başladı.<br />

• Turkuvaz Medya Grubu çatısı altında yayınlanan “Bebeğim<br />

ve Biz” dergisi yayın hayatına son verdi.<br />

• Hilal Tv, 13 yıllık yayınlarına son veriyor. Kanalda program<br />

yapan Ebubekir Kurbanoğlu, kanalın ekonomik sıkıntılar<br />

nedeniyle programına son verdiğini ve bundan<br />

böyle programlar yapılmayacağını duyurdu.<br />

• Bu sene 4. kez verilen ‘Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri’<br />

sahiplerini buldu. Milliyet.com. tr çevreye duyarlılık gösteren,<br />

toplumu çevre ve geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmeye<br />

yönelik haberleri nedeniyle basın dalında bu<br />

ödüle layık görüldü.<br />

• Gazeteci, yazar ve spor adamı Avni Erboy, Avrupa Fair<br />

Play Birliği (EFPM) tarafından bu yıl ilk kez verilen ve<br />

“Büyük Ödül” olarak adlandırılan “European Fair Play<br />

Movement Fair Play SPIRIT Award 2018 (2018 Avrupa<br />

Fair Play Hareketi, Fair Play Ruhu Ödülü)nü törenle aldı.<br />

• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 2018 Sedat Simavi<br />

Ödülleri’n de Gazetecilik Ödülü’ne Sözcü yazarı Çiğdem<br />

Toker layık görüldü.<br />

• Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu tarafından engellilere<br />

yönelik katkı veren ve çalışma gerçekleştiren kurum<br />

ve kuruluşlara ‘Onur Ödülleri’ verildi. Gecede Star TV<br />

Ana Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik ödüle<br />

layık görüldü.<br />

• beIN Media Group, iki film kanalı beIN Movies Comedy<br />

ve beIN Movies Festival kanallarıyla ilgili flaş bir karara<br />

imza attı. İki kanalını televizyon yayınına kapatan beIN<br />

Media, bu kanallarda yayınlanan filmlerin beIN Connect<br />

uygulamasından ulaşaılabileceğini duyurdu.<br />

• Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin yayınladığı “Foto<br />

Muhabiri” dergisi son sayısını geçtiğimiz ay hayatını<br />

kaybeden usta foto muhabiri Ara Güler’e ayırdı.<br />

• 1905 Galatasaraylı Yönetici ve İş İnsanları Derneği<br />

(GSYİAD) tarafından düzenlenen “Sarı Kırmızı Kareler”<br />

fotoğraf ve video yarışmasında, Anadolu Ajansı (AA)<br />

foto muhabirleri Elif Öztürk Özgöncü, Salih Zeki Fazlıoğlu<br />

ve Berk Özkan ödüle layık görüldü.<br />

• İhlas Medya Gurubu ailesi, Dünya Gazeteciler Derneğince<br />

düzenlenen “Yılın En İyi Oscar Ödülleri” töreninde<br />

yılın en iyi özel haber ajansı ödülüne layık görülürken,<br />

TGRT Haber kanalında yayınlanan Ekrem Açıkel ile Ana<br />

Haber programı yılın en iyi haber programı seçildi.<br />

• 45. Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde en iyi en iyi kadın<br />

sunucu ödülüne Müge Anlı layık görüldü.<br />

14 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Medya Dünyası<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 15


Röportaj<br />

2018 - 2019 değer<br />

Yakup Barouh - İlancılık Reklam Ajansı Başkanı<br />

Cemil Bayram - W’ART Reklam Ajansı Ajans Başkanı<br />

Yelda Benezra - Hap İstanbul Kurucusu<br />

Selçuk Akyüz - Lansman Istanbul<br />

Ümit Çelebi - Bcom Brand Communication, CEO<br />

Eray Dengiz - Badbaz Dijital İletişim Kurucu Ortağı<br />

Sevda SOLAK - TimePR Ajans Başkanı<br />

Yakup Barouh<br />

İlancılık Reklam Ajansı Başkanı<br />

2018 yılını değerlendirmesini ve 2019<br />

yılı için öngörülerimi, son yıllarda öne<br />

çıkan PESTEL analizi ışığında ele almak<br />

istiyorum. Aslında PESTLE analizi,<br />

bir kuruluş üzerinde etkisi olan makroçevresel<br />

faktörleri analiz etmek kullanılan<br />

araçtır. SWOT analizinde kullanılan<br />

tehditleri ve zayıflıkları tanımlamak<br />

amacıyla kullanılır.<br />

Açılımı; P – Political (Politik), E – Economic<br />

(Ekonomik), S – Social (Sosyal),<br />

T – Technological (Teknolojik), L – Legal<br />

(Yasal) ve E – Environmental (Çevresel)<br />

şeklindedir.<br />

2018’i geride bırakıp 2019’u<br />

karşılamaya hazırlandığımız şu günlerde<br />

2018 değerlendirmeleri ve 2019 hedeflerine ilişkin,<br />

piyasanın görüşlerini sizlerle paylaşmak için,<br />

reklamcı ve iletişimci<br />

dostlarımızın görüşlerine<br />

kulak verdik.<br />

Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com<br />

Bir marka, dünyanın herhangi bir yerinde<br />

faaliyetini sağlıklı bir şekilde yürütmek<br />

için bu analizi mutlaka yapmalı ve<br />

gelecek hedeflerini buna göre şekillendirmelidir.<br />

Ben, geçtiğimiz yılın değerlendirmesini<br />

ve önümüzdeki yıl hakkındaki öngörülerimi,<br />

PESTEL analizinin en başında<br />

yer alan “Politika” faktörü ile ele almak<br />

istiyorum.<br />

Her türlü ekonomik gelişme, tüm dünyadaki<br />

ve özellikle gelişmiş ülke hükümetlerinin<br />

siyasi alandaki karar ve stratejileri<br />

çerçevesinde şekillenir. Bu her<br />

zaman böyle olagelmiştir.<br />

Ancak 2018’de bunun en üst seviyede<br />

yaşadığımızı söyleyebilirim. Dünya liderlerinin<br />

aldıkları siyasi kararlar ya da<br />

sosyal medyayı yoğun kullanarak dile<br />

getirdikleri söylemler, küresel ekonomide<br />

olduğu gibi ülke ekonomimizde de<br />

sert dalgalanmalara neden olmuştur.<br />

2019’da da benzer şekilde siyasi hamlelerin<br />

gelmesi muhtemeldir. Kuruluşların<br />

önde gelen yöneticileri, artık sa-<br />

16 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


lendirmeleri...


Röportaj<br />

dece küresel ya da ulusal ekonomide<br />

olabilecekleri değil, hükümetlerin politik<br />

arenadaki tutumlarını da öngörebilme<br />

zorunlulukları ortaya çıkmıştır.<br />

Sadece Türkiye’deki değil, tüm dünyadaki<br />

her ölçekteki kuruluş ya da marka<br />

yöneticileri, bundan sonraki süreçte refleks<br />

olarak daha temkinli olacaklarıdır.<br />

Dinamizmini ya da en azından pozisyonunu<br />

korumak isteyen her kuruluş için<br />

elbette ki büyüme ve gelişme hedefi<br />

vazgeçilmezdir.<br />

Ancak 2019’da özellikle yeni yatırımlar<br />

için hem uluslararası hem de lokal kuruluşların<br />

daha kontrollü hareket edeceklerini<br />

düşünüyorum.<br />

Şartlar ne olursa olsun, yeni konjonktüre<br />

göre taşlar yerine oturur ve denge bir<br />

şekilde oluşur. Yeni yılda da bu dengelerin<br />

oluşacağını ve politik gelişmelere<br />

koşut olarak ekonominin yeniden şekilleneceğini<br />

düşünüyorum.<br />

18 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Dinamizmini ya da en<br />

azından pozisyonunu<br />

korumak isteyen<br />

her kuruluş için elbette ki<br />

büyüme ve gelişme hedefi<br />

vazgeçilmezdir.<br />

Cemil BAYRAM<br />

W’ART Reklam Ajansı Ajans Başkanı<br />

Ajanslar, teknoloji ile müşteri yakınlaşmasına<br />

katkı sağlarken ülke ekonomisinin<br />

etkisinde kalarak 2018 yılının<br />

ikinci çeyreğinde belirli bütçelerden dolayı<br />

ivme kaybı yaşadığını gözlemliyoruz.<br />

Özellikle gıda ve inşaat sektöründe<br />

olan dalgalanmalar yılın<br />

ikinci yarısında sert geçtiğinden enflasyon<br />

yüksek, karlılık ve talep düşük<br />

olduğunu rekabetin 2018 yılı için zor<br />

geçtiğini söyleyebiliriz.<br />

Önceki yıllara nazaran sektörde görmediğimiz<br />

bazı durumlarda gerçekleştiğini<br />

günü kurtarma yönünde kararların<br />

alındığını zaman zaman gördük.<br />

Rekabetin artacağı piyasada; tüketici<br />

kitlesinin beklentilerini doğru okuyarak,<br />

marka vaadini gerçekleştirmeye yönelik<br />

iletişim hizmetlerinin organize edilmesiyle<br />

rekabeti domine etmek önem<br />

kazanıyor. Haliyle iç piyasadaki birçok<br />

iş, kalitesiyle işte budur diyebileceğimiz<br />

kampanya veya projeler göremiyoruz.<br />

2018 yılı için aklımda kalan bir kaç reklam<br />

kampanyası, geçen yıl başlayan<br />

Allianz Türkiye – Allianz Seninle kampanyanın<br />

tuttuğunu görmüşler devamını<br />

getirerek cesaretli, acaba dedirterek<br />

ikilemde bırakıyor. Bir diğer aklımda<br />

kalan Ünye Belediyesine yapılmış olduğu<br />

neredeyse bir Ödül alması gereken<br />

bir tanıtım film kampanyasıydı. Filmin<br />

görselliği ve hikayesel anlatılış biçimi<br />

etkileyici yanı sıra Ünye’yi Anadolu’da<br />

hiç bilmeyenler için farkındalık oluşturduğunu<br />

gözlemliyorum.<br />

Son olarak gözüme çarpan farklı bir<br />

diğer kampanya Vodafone’nun Metin<br />

Nerede? diye çıkış yaptığı Türk aileleri<br />

ve internet kullanımı konusunda çok<br />

güçlü bir içgörüyü, güzel yorumlayarak<br />

hayata geçirilmiş olarak bir kampanya<br />

olarak görüyorum.<br />

Onca şeylere rağmen keyifle ve tutkuyla<br />

yapılmış her projenin dönem farketmeksizin<br />

yüce olduğunu görüyorum.<br />

Millet olarak Televizyon ve dijital çağ<br />

ile bir bağ oluşturduğumuzu bildiğimizden<br />

dijitalde hızlanan bir nesil ve tüketim<br />

mevcut oldukça fazla ve görünen<br />

o Reklam harcamaları özellikle son 5<br />

yılda geleneksel medyadan dijital içerik<br />

platformlarına doğru müthiş bir hızla<br />

kayıyor. Daha dün sadece sosyal<br />

medya platformları olarak nitelendirilen<br />

dev teknoloji şirketleri, önce kitlesel bir


Röportaj<br />

erişime ulaştı ve sonrasında da hepsi<br />

birer reklam mecrası olarak pastanın<br />

önemli bir kısmını aldı.<br />

2019 yılı için basılı gazete ve dergiler,<br />

kendi dijital versiyonlarına ya da yeni<br />

medya mecralarına doğru evrildiler.<br />

Video içerik gündelik hayatımızın en<br />

önemli unsuru haline geldi, mobil cihazlar<br />

içerik tüketimi için en fazla vakit<br />

harcanan mecra olmaya devam edecek<br />

gibi görünüyor.<br />

Halen küresel ölçekte dijitalin televizyonu<br />

geçerek en büyük mecra konumuna<br />

ulaştığını biliyoruz. Bu bağlamda<br />

ülkemizde ilk altı ayda yine çift haneli<br />

büyüme elde edilebilirse, İkinci yarıda<br />

markaların orta – uzun vadede kazançlı<br />

olacağını, Dijitalin bu bilince sahip markalar<br />

için<br />

ideal reklam mecrası olduğunu anlamaya<br />

uzun süre devam edecek gibi görünüyor.<br />

Keyifle ve tutkuyla yapılmış her<br />

projenin dönem farketmeksizin<br />

yüce olduğunu görüyorum.<br />

Yelda Benezra<br />

Hap İstanbul Kurucusu<br />

Istanbul’un global ve büyük bircok ajansında<br />

uzun yıllar art director olarak çalıştım.<br />

Daha tasarım odaklı is yapabilmek<br />

için kendi tasarım ofisimi kurdum.<br />

Benim için en büyük problem ajanslarda<br />

fabrikasyon, fikir ve görsel anlamda<br />

tekrarlanan ve tatmin etmeyen işlerin<br />

ortaya çıkmasıydı. Aynı vizyonu paylaştığım<br />

müşteriye ulaşma şansım yoktu.<br />

Daha finansal odaklı yaklaşımdan,<br />

tasarım odaklı bir yaklaşıma ulaşmak<br />

istiyordum. Kendi tasarım ofisimi kurduğumdan<br />

beri tasarım odaklı düşünen ve<br />

dünya trendlerini takip eden ve vizyonu<br />

olan / sektöre yeni giren/girmiş müşteriler<br />

beni hergün daha fazla bulmaya<br />

başladı. Küçük oluşumları küçümseme<br />

ve yetersiz görme algısı yavaş yavaş<br />

değişiyor. Ve müşteriler küçük oluşumlarla<br />

daha iyi iletişimde olup daha<br />

iyi hizmet aldığını fark etmeye başladı.<br />

Problem olarak düşündüğüm algı<br />

zaman içinde kırılıyor ve bu bizi daha<br />

iyisini arayan bir ekip olarak çok mutlu<br />

ediyor. Aynı vizyonu paylaştığımız girişimcilerle<br />

çalışmak en heyecan verici.<br />

Sıfırdan bir markayı yaratmak ve her<br />

aşamasında müşteri ile aynı heyecanı<br />

hissetmek işin en zevkli kısmı. Eskiden<br />

küçük bir ekiple çalışmak istemeyecek<br />

bir sürü marka, tanışma emailleri atıyor.<br />

Bu da bize mutluluk veriyor.<br />

Ekonominin gidişatı kötü olsa da, türk<br />

yatırımcısı cesur. Vizyonu ve birikimi<br />

olan müşteriler, yaratıcı projelerle her<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 19


Röportaj<br />

ayak uzuvları daima iki biçimde görügün<br />

bizi şaşırtmaya devam ediyor. Genelde<br />

çalıştığımız markalar Türkiye pazarını<br />

hedefleyen ama yüzü Avrupa’ya<br />

dönük olan girişimler. Şuanda yeni çalıştığımz<br />

büyük bir proje var, isim çalımasından,<br />

tüm branding çalışmasına<br />

kadar, en büyük eforumuz farklı ülkelerde<br />

nasıl işleyeceğini planlamak. Her<br />

platformda değişiklerle markayı hayata<br />

geçirmek.<br />

Kreatif süreçler, genelde müşterilerimizle<br />

aynı lisanı konustuğumuz için<br />

akıcı ve sonuca çok çabuk ulaşıyor.<br />

Tüm müşterilerle aynı vizyonu paylaştığımız<br />

için çok ortak noktamız oluyor ve<br />

bir süre sonra dostluğa da dönüşüyor.<br />

Ödüller konusunda girişimlerimiz yok.<br />

Kendimizi ödül alarak ispat etmek için<br />

bir kaygımız yok. Biraz klişe gelebelir<br />

ama bunun sebebi ise, zaten yaptığımız<br />

işlerin bize yeni müşteriler getirmesi<br />

bize en büyük ödül.<br />

Ekip olarak modular bir sisteme sahibiz.<br />

Yapımız projenin büyüklüğüne göre genişliyor<br />

ya da küçülüyor. Her gelen proje<br />

kendi içinde farklı ihtiyaçlar doğuruyor.<br />

Doğru insanları bir araya getirmek<br />

konusunda deneyimliyiz. Böylece bütçe<br />

20 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Ekonominin gidişatı<br />

kötü olsa da, türk yatırımcısı<br />

cesur. Vizyonu ve birikimi<br />

olan müşteriler, yaratıcı<br />

projelerle her gün bizi<br />

şaşırtmaya devam ediyor.<br />

lüyor (Çift başparmaklılık ya da çift üç<br />

parmaklılık). Bu da şu demek: Bir hata<br />

olunca vücut en son doğru kopyalanan<br />

dosyanızı çağırıyor ve onu yineliyor.<br />

Bir bilgi akış önceliği sistemi olan tasarımda<br />

da bunun böyle olduğu söylenebilir.<br />

Bugün biyomimik yöntemlerle<br />

yapılıyor birçok tasarım. Bu alanda mimarlar<br />

ve endüstriyel tasarımcılar, dünyada<br />

sözü geçen pazarlama iletişimi<br />

uzmanlarından çok ilerideler. Lansman<br />

İstanbul olarak üç yıl içindeki hedefimiz<br />

teknoloji ürüten bir reklam ve tasarım<br />

ajansı haline gelmek.<br />

Bilinen tüm çizgi üstü ajanslar bilinen<br />

tüm markaları iç piyasaya pazarlıyorlar.<br />

Biz tam tersini yapmak için kurulduk:<br />

Türkiye’den dünya devi markalar çıkarmak<br />

için çalışıyoruz.<br />

“Gemileri karadan yürütelim.” diyen bir<br />

CMO kovulmaktan çekinir. Bunu ancak<br />

şirketin patronu söyleyebilir. Dolayısıyla<br />

biz kovulamayacak biriyle çalışmak<br />

zorundayız. Böyle birini bulmak da kolay<br />

değil.<br />

İhracatımızın %68’i ithalata dayalı.<br />

Yani Türkiye’nin hizmetler sektöründeki<br />

payını artırmamız gerekiyor. Millî hekaygısından<br />

dolayı, vizyonumuzun tutmadığı<br />

projelerde çalışmak zorunda<br />

kalmıyoruz.<br />

Selçuk Akyüz<br />

Lansman Istanbul<br />

– “Herkes Mersine gidiyorsa biz tam<br />

tersine gitmeliyiz... “ olarak çevrilebilir<br />

ünlü İngiliz iletişim tasarımcısı John<br />

Hegarty’nın felsefesi.<br />

Gerçekten de simetride veri yoktur.<br />

Bu yüzden denden koyarız. Herkesin<br />

Mersin’e gitmesi bilgi değildir. Bir kişinin<br />

tersine gitmesi yeni bilgidir, yani<br />

bilgi asimetriden doğar. Bateson Yasası<br />

diyor ki, mutasyona uğrayan el ve


Röportaj<br />

defimiz 2023’te 500 milyar dolar... Bu<br />

hedefin önemli kısmını kültür ve turizm<br />

alanında yaratılacak gelirlerle kapatabiliriz.<br />

Sektörel fuarlarda inanılmaz potansiyel<br />

var. Birçok firma yöneticisi, sadece<br />

fişi prize takmakla yüzlerce milyon<br />

dolar kazanacak, piyonu bir kare itse<br />

vezir olacak ama bu hamleyi görmüyor.<br />

Örneğin bu yaz (50 metre üstü) onlarca<br />

yeni mega yat siparişi yaratabiliriz. Ama<br />

bu kadar siparişe yanıt verecek düzeyde<br />

bir tersane bulamıyoruz. Dolayısıyla<br />

yüzlerce milyon Euro kazanılamadan<br />

orada kuzu kuzu yatıyor.<br />

Türkiye’yi 2023 yılına kadar marka ülke<br />

yapmak için gece gündüz çalışıyoruz.<br />

Turizmden Isparta gülüne, gemi ve<br />

yat endüstrisinden dericiliğe, balıkçılığa,<br />

her sektörden, her şehirden dünya<br />

çapında markalar yaratmak için buradayız.<br />

Uluslararası fuarlara katılıyorsanız<br />

bizi mutlaka arayın; size Harvard<br />

Üniversitesi’nin kaynaklarıyla hazırladığımız<br />

küçük pazar araştırmalıklarından<br />

ikram edelim.<br />

Örneğin fıstık gibi ülkeyiz ama fıstık ihracatımız<br />

istenen noktada değil. 11 milyon<br />

dolarlık Avustralya fıstık pazarından<br />

aldığımız pay 200 bin dolar. Fransa<br />

Türkiye’den 1 milyon dolarlık parfüm bitkisi<br />

alıyor, 22 milyon dolara parfüm olarak<br />

geri satıyor. Viyana Kuşatması’nda<br />

bırakılan kahve çuvallarına fesli marka<br />

basıp dünyaya satıyorlar.<br />

Sırf buraları toparlasak milyarlarca dolar<br />

döviz girdisi yaratırız. Daha marka<br />

şehirler, turizm gelirleri, kültürel gelirler<br />

“Gemileri karadan yürütelim.”<br />

diyen bir CMO<br />

kovulmaktan çekinir.<br />

var. Yazılım, tasarım ve teknolojik anlamdaki<br />

fırsatlara henüz değinmedik<br />

bile. Yani dememiz o ki, bu ülkenin taşı<br />

toprağı altın; gelin bu parıltıyı önce hedef<br />

ülkelere sonra dövize çevirelim.<br />

Lansman’ın Lansmanı<br />

“Tereciye tere satıyorsan bizi ara yiğidim!”<br />

minvalinde küçük bir sosyal medya<br />

kampanyasıyla iş fikrimizi test etmek<br />

istedik. Bu kadar ilgi beklemiyorduk.<br />

Tebrik telefonları alıyoruz; size özel pasaport<br />

verilmesi lazım diyenler, ortaklık<br />

teklif edenler, bizim adımıza bizden çok<br />

heyecanlananlar oluyor. Bu tip şeyler<br />

bizi yüreklendiriyor. Onlarca farklı sektörden<br />

ve bölgeden ihracatçıyla görüşüyoruz.<br />

2019 yılının beklenin aksine<br />

parlak geçeceğini, en azından ihracat<br />

dünyasında görülmemiş fırsatlar görüldüğünü<br />

rahatlıkla söyleyebilirim.<br />

Bu vesileyle herkese mutlu, sağlıklı,<br />

kazançlı bir yeni yıl dilerim.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 21


Röportaj<br />

Ümit Çelebi<br />

Bcom Brand Communication, CEO<br />

2018 yılı tüm iş dünyası için olduğu gibi<br />

reklam camiası için de ürkütücü bir yıl<br />

oldu. 2018 bir ekonomik kriz yılı olmaktan<br />

çok bizler için bir belirsizlik ve gelecekten<br />

korkmanın krizini yaşadığımız<br />

bir yıldı.<br />

Reklam sektörü de 2019 yılında ne<br />

olacağını, nasıl bir ekonomik daralma<br />

yaşanacağını, hangi sektörleri ne kadar<br />

etkileyeceğini ve bu zor sürecin<br />

tüm 2019 ile birlikte 2020’yi de kapsayıp<br />

kapsamayacağını merak ediyor. 35<br />

yıldır iş dünyasının içinde olan finans<br />

masteri ile pazarlama yapan biri olarak<br />

beni daima krizler değil belirsizlikler<br />

tedirgin etmiştir. Kötü durumları biliyorsanız<br />

stratejilerinizi ve çözümleri ona<br />

göre hazırlarsınız. Bence kriz belirsizliktir.<br />

Şu anda bir belirsizlik içinde olduğumuz<br />

net. Kahinlik yapıp ne olacağını<br />

tahmin etmek yerine, tüm olumsuz<br />

koşullarda verimliliği artırmak adına<br />

ne yapmamız gerektiğine odaklanmayı<br />

tercih ediyorum.<br />

Dünya genelinde puslu bir hava, politik<br />

krizler ve bunlara bağlı olarak ekonomik<br />

daralmalar yaşanıyorsa, bu bizlere<br />

de yansıyacak. Kendi bölgemizin ve<br />

ekonomimizin özgün sorunları ile bu<br />

negatif durum ne yazık ki daha da büyüme<br />

riski taşıyor.<br />

35 yıllık bir reklamcı ve 23 yıllık<br />

iletişim&pazarlama akademisyeni olarak<br />

bu tarz krizlerin üstesinden, planlı<br />

ve stratejik hedefler doğrultusunda kalifiye<br />

kadrolarla, iş ortaklarına saygılı<br />

şekilde çalışanların başarılarıyla gelineceğine<br />

inanıyorum.<br />

Ekonomik daralmalardan bağımsız<br />

olarak; iletişim ve reklam sektörü sürekli<br />

kalite krizi ile karşı karşıya. Günümüzde<br />

bir işin amatörü olmak ile profesyoneli<br />

olmak arasında kavramsal bir<br />

kargaşa yaşıyoruz. Örneğin, iPhone<br />

ile photoshop yapan herkes bu alanda<br />

4 yıl eğitim almış, sonra yıllarca bu işi<br />

yapmış kişilerden daha bilge oluyor ve<br />

işin profesyoneli olan kişilere akıl verme<br />

cesaretine sahip hale geliyor. Gelinen<br />

noktada herkes kendi işinin ehli olmak<br />

yerine diğerinin işine ahkam kesen<br />

olma başarısının peşine düşüyor.<br />

Yılların pazarlama direktörlerinin brieflerini<br />

saçma bulan genç reklamcıları<br />

gözlemlediğim kadar kendi sosyal<br />

medya hesabını çok iyi yönettiğini düşündüğü<br />

için ajansına metin dayatan,<br />

hiç grafik eğitimi olmadan font belirleyen<br />

reklamverenleri bile görüyorum.<br />

2019’un toplum olarak birbirimize saygı<br />

duyduğumuz, birbirimizin birikimi<br />

üzerine ek bilgiler yüklediğimiz, el ele<br />

vererek ortak geleceğimiz için birbirimizin<br />

uzmanlık alanlarına ve bilgilerine<br />

güvendiğimiz, farklılıklarına hoşgörü<br />

ve saygıyla yaklaştığımız bir yıl olma-<br />

Ekonomik<br />

daralmalardan bağımsız<br />

olarak;<br />

iletişim ve reklam<br />

sektörü sürekli kalite krizi<br />

ile karşı karşıya.<br />

sını diliyorum. Bu toplumun küçük bir<br />

parçası olarak biz pazarlamacıların,<br />

markalarımızın başarısı için güç ve birikimlerimizi<br />

uyumla değerlendirmemiz,<br />

kişisel güç gösterilerimize ve egolarımıza<br />

yenilmememiz gerekiyor. Aksi halde<br />

ülke ekonomisi için olduğu gibi sorumlu<br />

olduğumuz markalar ve fikir ürettiğimiz<br />

iş ortaklarımız için de çok zor bir yıl olacaktır.<br />

Her şerde bir hayır vardır deyip; global<br />

ekonomik sorunların yaşanabileceği<br />

2019 yılında ajans, reklamveren demeden,<br />

taraf olmadan birlikte sorumlu<br />

olduğumuz markaların başarısı için güç<br />

birlikteliği yapmalıyız.<br />

Ajanslar müşterilerinin gelirlerini artırmaya,<br />

satışlarını teşvik etmeye<br />

odaklanmalı, reklamveren ise ajansını<br />

maddi manevi desteklemeli ve birlikte<br />

çalışmalıdır. Bu koşullar sağlandığında<br />

darboğazlar başarı ile aşılabilir. Sağlıklı<br />

olan giderleri düşürmek değil gelirleri<br />

artırabilmektir. Bu nedenle önceliğimizin<br />

reklam harcamalarını kesmek yerine<br />

satışları artırmak olması gerekiyor.<br />

Şuursuz harcamalar yapmak ne kadar<br />

hatalı ise panikle yapılan küçülmeler de<br />

o kadar hatalı olacaktır. Tüm bu nedenlerle<br />

2019, birlikte hareket ettiğimiz bir<br />

22 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Röportaj<br />

Planlarımızda İstanbul ve<br />

Bodrum dışında bir şehirde<br />

daha ofis açma niyetimiz var.<br />

yıl olmalı.<br />

Pantone her yıl olduğu gibi bu yıl da<br />

‘yılın rengi’ni belirledi. 2019 için seçilen<br />

renk “Pantone Living Coral” yani canlı<br />

mercan. Bu rengin alt metninde iyimserlik<br />

ve mutluluk arayışı olması boşuna<br />

değil. Dünya iyimserlik ve mutluluk<br />

arayışı içinde. 2019’da başarı zıtlaşmalarda,<br />

didişmelerde değil iyimserlik ve<br />

mutlu olmayı bilmekte gizli olacak.<br />

Eray Dengiz<br />

Badbaz Dijital İletişim Kurucu Ortağı<br />

2018 yılını geride bırakıp, 2019 yılına<br />

girerken dijital’in her geçen gün geliştiğini<br />

görüyoruz. Dijital için ayrılan bütçeler<br />

artarken, küçük ve büyük demeden<br />

kobi veya startup olsun her şirket dijital<br />

içerisinde olmak ve bu yolda bir şeyler<br />

yapmak için bilinçlenmeye başladı.<br />

2018 yılında etkilerini hissettiğimiz kriz<br />

ortamının, 2019 yılına da yansıyacağına<br />

ve bu yolda şirketlerin ajanslar konusunda<br />

daha titiz davranacağını düşünmekteyiz.<br />

Bu yıl, Badbaz Dijtal İletişim<br />

için verimli bir yıl oldu. Mayıs ayında<br />

Bodrum ofisimizi ve ekibimizi kurduk.<br />

Bu yolda farklı markalarla çalışmak ve<br />

İstanbul dışında hizmet vermenin farklılığını<br />

yaşamaya başladık. Bizler için de<br />

yepyeni bir deneyim oldu. 2018 yılında<br />

ayrıca geleceğe yatırım olarak gördüğümüz<br />

farklı konular üzerinde durduk.<br />

İstanbul dışında ofis açmanın yanı sıra,<br />

şirket olarak e-fatura’ya geçiş yaptık.<br />

Artık kağıt kullanımını azaltarak, çoğu<br />

işlemimizi internet ortamından yapmaya<br />

başladık. 2018 yılında ofisimizdeki<br />

çalışanlara, artık ofiste olma zorunluluğunu<br />

kaldırdık. Kendileri, tıpkı freelance<br />

gibi dışarıda, evde veya bir kafede<br />

çalışabiliyorlar. Kullandığımız programlar,<br />

ekibimiz, faturalarımız ve ofislerimiz<br />

artık daha özgür ve daha yenilikçi bir<br />

bakış açısı kazandı. Yeni getirdiğimiz<br />

bu düzeni de müşterilerimize anlatarak,<br />

onların da desteğini aldık. Bu şekilde<br />

daha verimli bir çalışmanın yanı sıra,<br />

özellikle İstanbul gibi büyük bir şehirdeki<br />

yaşamanın zorluğunu da bir nebze<br />

olsun azaltmış bulunmaktayız.<br />

2019 yılı itibariyle planlarımızda İstanbul<br />

ve Bodrum dışında farklı bir şehirde<br />

daha ofis açma niyetimiz var. Özellikle<br />

dijitale yatırım yapabilecek şirketleri<br />

belirliyor ve ortaya çıkardığımız strateji<br />

doğrultusunda kendimize öncelikli iller<br />

seçiyoruz. Bu iller arasında özellikle<br />

gelecek sene itibariyle bir ilimizi daha<br />

yakın incelemeye aldık ve yakın zamanda<br />

orada da bir ofis ve ekip kurma<br />

niyetindeyiz. Ayrıca Badbaz Dijital İletişim<br />

olarak 2019 ve 2020 planlarımızda<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 23


Röportaj<br />

yurtdışına açılma düşüncelerimiz var.<br />

Bu yolda da, gerekli adımları şimdiden<br />

atmaya başladık.<br />

Yeni yaptığımız düzenlemeler ve teknolojinin<br />

gelişmesini de kullanarak<br />

geleceğin şirketi olma yolunda ilerliyoruz.<br />

Yakın zamanda müşteriler de bu<br />

konuda değişim yaşayacak ve ajans<br />

ile müşteri ilişkileri de bu yolda daha<br />

sağlam adımlar atacaktır. Toplantıların<br />

daha kısa ve verimli olacağını, teknolojinin<br />

faydalarını kullanarak daha az ama<br />

sıklığı fazla toplantıların etkili olacağını<br />

düşünüyoruz. Bu süreçte; geleceği düşünerek<br />

yapılandırılan şirketlerin daha<br />

efektif bir hale geleceğini ve ajansların<br />

da buna ayak uyduracağını öngörüyoruz.<br />

Badbaz Dijital İletişim olarak geleceğin<br />

değişiminin bugün olduğunu ve<br />

gelecekte buna öncülük etme niyetinde<br />

olduğumuzu hissediyoruz.<br />

Sevda SOLAK<br />

TimePR Ajans Başkanı<br />

Markalar, insanın algı haritasında rek-<br />

Ne yazık ki<br />

aralarında<br />

köklü yapıların da olduğu<br />

pek çok ajansın kapandığını<br />

yahut reklam<br />

ya da sosyal medya<br />

ajansları ile<br />

birleştiğini gördük.<br />

lamın yaptığı resim ve halkla ilişkilerin<br />

yazdığı hikayelerle yerlerini alır... Kurumlar<br />

ve markalar için bu kadar kritik<br />

öneme sahip halkla ilişkiler ve iletişim<br />

danışmanlığı alanı için ne yazık ki 2018<br />

çok da parlak bir yıl olmadı. Nitekim global<br />

araştırmalar da sektörün son yıllarda<br />

yaşadığı sıkıntıları ortaya koyuyor.<br />

Öyle ki “The Holmes Report”un 2018<br />

ortasında açıkladığı 2017 sonuçlarına<br />

göre sektör, 2009 global ekonomik krizinden<br />

bu yana en durgun günlerini yaşadı.<br />

Global PR sektörü 2017 ve 2018<br />

yıllarında sadece yüzde 5 büyüdü.<br />

Sektörün hacmi ise bir önceki sene ile<br />

aynı, yani 15 milyar dolar seviyesinde<br />

gerçekleşti.<br />

Geçen sene dünyanın en hacimli 10<br />

PR markası bir önceki seneye kıyasla<br />

sadece yüzde 0.9 oranında gelir artışıyla<br />

5 milyar dolar ciro elde etmişti. Bu<br />

tablo 2009 küresel finansal krizinden<br />

bu yana daralmanın en fazla olduğu yıl<br />

anlamına geliyor.<br />

Sektördeki orta ölçekli kurumlara baktığımızda<br />

tablonun o denli karamsar<br />

olmadığını görüyoruz. 2018’de özellikle<br />

orta ölçekli ajansların esnek yapıları<br />

sayesinde hem lokal hem de global<br />

alanda çok iyi işler yaptığına şahit olduk.<br />

Özellikle Avrupa’daki halkla ilişkiler<br />

ajansları dijitalleşme konusunda<br />

önemli bir hız kazandı.<br />

Türkiye’ye baktığımızda ise diğer tüm<br />

sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüz<br />

de çalkantılı bir yıl geçirdi. Ekonomik<br />

dalgalanmalar kurumların iletişim<br />

ve pazarlama politikalarını önemli ölçüde<br />

etkiledi. Ne yazık ki aralarında köklü<br />

yapıların da olduğu pek çok ajansın<br />

kapandığını yahut reklam ya da sosyal<br />

medya ajansları ile birleştiğini gördük.<br />

Bu durum bize 2019 PR trendleri ile ilgili<br />

önemli ipuçları veriyor. Dijitalleşemeyen<br />

kurumların ne yazık ki esnekliğini<br />

kaybettiği aşikâr. Bu nedenle 2019’da<br />

PR sektörünün de kendi Sanayi 4.0’ını<br />

başlatması gerektiğine inanıyorum. Dijital<br />

dönüşümün kurumlara, halkla ilişkilerin<br />

iletişim kurma misyonunu yeniden<br />

hatırlatacağını, itibar yönetimi konusunda<br />

kasları gelişmiş yetenekli ve deneyimli<br />

halkla ilişkiler uzmanlarının öne<br />

çıkacağını düşünüyorum. İletişim uzmanlarının<br />

önümüzdeki dönemde karşılaşacağı<br />

iki ana sorun yapay zeka ve<br />

makineleşme olacak. İletişimi sağlıklı<br />

devam ettirmek için ajanslar bu yeni<br />

dilleri okumayı öğrenmek durumunda<br />

kalacak. Böyle bir dönemde de sanal<br />

dünyada kaybolan pek çok marka yönünü<br />

PR ile bulacak.<br />

24 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Reklam Dünyası<br />

2019 Pirelli Takvimi...<br />

bulundu: “Bu projeye diğer fotoğrafçılardan farklı bir şekilde<br />

yaklaşmak istedim ve bunun en iyi yolunun ne olacağını düşündüm.<br />

Sonuçta, derinliği olan ve bir öykü anlatan, güzel<br />

nitelikli fotoğraflar aradım. Sadece bir kişinin portresinden<br />

daha fazlası olan, bir film karesi gibi görünen bir şey yaratmak<br />

istedim. Takvime bakanların, en saf haliyle fotoğrafçılığı<br />

amaçladığımı, çektiğim kadınları araştırdığımı ve günümüz<br />

kadınlarının pozitif vizyonunu ileten bir durum yarattığımı<br />

görmelerini istedim.” dedi.<br />

Albert Watson tarafından Nisan ayında Miami ve New<br />

York’ta çekilen “Dreaming” temalı 2019 Pirelli Takvimi, Milano’daki<br />

modern sanat mekanı Pirelli HangarBicocca’da tanıtıldı.<br />

Takvimde, kırk çekimden oluşan bir akışta Gigi Hadid<br />

ile Alexander Wang, Julia Garner, Misty Copeland ile Calvin<br />

Royal III ve Laetitia Casta ile Sergei Polunin tarafından canlandırılan<br />

karakterlerin öyküleri anlatılıyor. Renkli ve siyah<br />

beyaz fotoğraflar, Albert Watson’un film sanatına duyduğu<br />

tutkudan alınan ilhamla sinematik 16:9 formatında çekildi.<br />

Watson, 2019 Pirelli Takvimi ile ilgili şu değerlendirmede<br />

QNB’nin Marka Elçisi Neymar Jr...<br />

QNB Group, Paris Saint Germain forması giyen Brezilyalı futbol<br />

yıldızı Neymar Jr’ı Grubun “Uluslararası Marka Elçisi” olarak<br />

atadığını açıkladı.<br />

Anlaşma, global marka elçisi olarak grubun pazarlama<br />

kampanyalarında ve reklam platformlarında yer alacak Neymar<br />

Jr’ın tüm pazarlama haklarını QNB’ye veriyor.<br />

Bankanın Neymar Jr ile yaptığı ortaklık, dünya genelindeki<br />

müşterilerine en iyi bankacılık ürünlerini sunma ve 4,2 milyar ABD<br />

doları değerindeki marka görünürlüğünü artırma taahhüdü ve tutku-<br />

sunu yansıtan temel değerlerini ve 2020 itibariyle Orta Doğu, Afrika<br />

ve Güneydoğu Asya’nın lider bankası olma vizyonunu destekliyor.<br />

Facebook, Twitter ve Instagram’da yaklaşık 209 milyon takipçisiyle<br />

olağanüstü bir sosyal medya varlığına sahip olan Neymar Jr’ın<br />

QNB’nin yeni global marka elçisi olarak seçilmesi, Banka’nın dünya<br />

çapında büyüyen uluslararası şube ağı ile müşterilerinin hayatlarını<br />

zenginleştirmeye yönelik taahhüdünün bir yansıması olacak.<br />

QNB Group İletişim Genel Müdürü Yousef Darwish imza töreninde<br />

yaptığı konuşmada: “Markamızla aynı değerleri paylaşan ve<br />

mükemmelliğe ulaşmak için fırsatların peşinde koşmaktan asla<br />

vazgeçmeyen Neymar’ın QNB ailesine katılması bizim için büyük<br />

bir mutluluk. Dünyanın en etkili 100 ismi arasında yer alan Neymar<br />

Jr, dünya çapında hayranlarına en yüksek mükemmeliyet<br />

standartlarına ulaşmak için ilham veren gerçek bir spor ikonu.<br />

Neymar Jr şüphesiz, müşterilerimize istisnai bir deneyim sunmak<br />

için bize ilham verecek, bizimle aynı değerleri paylaşan en iyi<br />

marka elçisi. Neymar Jr ile olan bu ortaklık, küresel iş stratejilerimiz<br />

doğrultusunda büyük bir özveriyle çalıştığımız uluslararası<br />

pazarlarda marka bilinilirliğimizi artırma çabalarımızı desteklerken,<br />

büyüyen uluslararası ağımızda faaliyet gösterdiğimiz toplumları<br />

geliştirme konusundaki çabalarımızı da güçlendirecek” dedi.<br />

28 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Reklam Dünyası<br />

İnternet Reklamlarına Vergi<br />

Uygulaması...<br />

1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek yeni düzenlemeyle,<br />

Google, Youtube, Facebook gibi yurt dışı platformlara<br />

ve İnternet Fenomeni olarak tabir edilen kişilere verilecek<br />

reklamlar ve aracılık hizmetleri, ödemeler üzerinden<br />

stopaj uygulamasıyla vergiye tabi olacak.<br />

Mobil pazarlamanın ve ilgili teknolojilerin gelişimine öncülük<br />

eden MMA (Mobil Pazarlama Birliği) Türkiye, 19 Aralık<br />

2018 tarihli Resmî Gazete ’de yayınlanan, İnternet Ortamında<br />

Verilen Reklam Hizmetlerinin Vergi Kapsamına Alınması<br />

konulu 476 sayılı Cumhurbaşkanı kararı hakkında bilgi ve<br />

görüş aktardı.<br />

01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecek olan “İnternet Ortamında<br />

Verilen Reklam Hizmetlerinin Vergi Kapsamına Alınması”<br />

konulu karar, mobil pazarlama ve reklamcılığı da yakından<br />

ilgilendiriyor.<br />

Karar uyarınca internet ortamında reklam hizmeti verenlere<br />

veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık<br />

edenlere yapılacak ödemeler, ödeme yapılan kişinin vergi<br />

mükellefi olup olmadığına bakılmaksızın, belirlenmiş oranlarda<br />

stopaj vergisine tabi olacak.<br />

Gerçek kişilere ve dar mükellefiyete tabi kurumlara yapılacak<br />

ödemelere uygulanacak stopaj oranı yüzde 15 olarak belirlenirken;<br />

Türkiye’de kurumlar vergisi mükellefi olan kurumlara<br />

yapılacak ödemelerden vergi kesintisi yapılmayacak.<br />

MMA Türkiye Hukuk Danışmanı Özlem Baysal Sezgin söz<br />

konusu karar ile ilgili olarak şu açıklamayı getirdi: “Google,<br />

Youtube, Facebook gibi yurt dışında kurulu şirketler üzerinden<br />

ya da internet fenomenleri tarafından verilen reklam hizmetleri,<br />

bu düzenleme ile vergiye tabi olacak bu şirketlere,<br />

kişilere ve onlara aracılık eden şirket ya da kişilere yapılacak<br />

ödemelere belirtilen oranlarda stopaj uygulanması gerekecek.”<br />

Sektörel regülasyonların faydalı olduğunu ve mobil reklamcılığı<br />

ilgilendiren bu kararın da sektörün yararına olacağını düşündüklerini<br />

belirten MMA Türkiye & MENA Bölge Direktörü<br />

Melis Ertem, “Lokal yayıncılar ve platformlar datalarını daha<br />

efektif şekilde analiz edip kullanarak global platformlarla eş<br />

değer hedefleme imkanları sundukça rekabetin daha da gelişeceğine<br />

inanıyoruz” şeklinde konuştu.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 29


Keşif D


Röportaj<br />

Dünyası Projesi...<br />

Öznur Çatı<br />

Henkel Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü<br />

Keşif Dünyası’nın konsepti ve programı,<br />

2011 yılında Henkel uzmanlarının<br />

desteği ile birlikte<br />

Ruhr Üniversitesi Bochum’da Kimya Eğitim Bilimi Bölüm<br />

Başkanı Prof. Dr. Katrin Sommer<br />

önderliğinde geliştirildi.<br />

Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com<br />

- Şirket olarak KSS projelerine genel<br />

bakış açınız nedir?<br />

- Kurumsal sosyal sorumluluk, Henkel’in<br />

tarihinde köklü bir yere sahip. Kurumsal<br />

Vatandaşlık Programı’mızın üç ana<br />

modülü bulunuyor. Bunlardan ilki; çalışan<br />

ve emeklilerimizin gönüllülüğe<br />

dayalı çalışmalarını desteklediğimiz<br />

“Kurumsal Gönüllülük Programı”mız.<br />

Bu kapsamda şirket emeklilerimizin<br />

ve çalışanlarımızın projelerine finansal<br />

destek, ürün desteği ve ücretli izin<br />

desteği veriliyor. Çalışanlar bir okulun<br />

tiyatro salonunun restorasyonu, kimsesiz<br />

çocuklara destek, hayvan barınaklarının<br />

bakımı, sokakta çalışan çocuklara<br />

meslek kazandırılması vb. pek çok gönüllü<br />

proje gerçekleştiriyorlar.<br />

İkincisi; kurum ve ürün markalarının<br />

katılımı ile yapılan projeler. Örneğin;<br />

Tursil ile Anadolu’da ihtiyacı bulunan<br />

okullara kütüphane ve kitaplıklar yapıldı.<br />

Schwarzkopf markamız AÇEV<br />

ile anlamlı bir iş birliğine imza atarak,<br />

okul öncesi eğitime destek verdi. Loctite<br />

markamız ile orman kuruldu. Ürün<br />

markalarımız ile de birçok proje gerçekleştirilmekte.<br />

Üçüncüsü de doğal afetler meydana<br />

geldiğinde Fritz Henkel Vakfı tarafından<br />

sunulan yardımlar.<br />

- Keşif Dünyası projesini anlatabilir<br />

misiniz?<br />

- 40 yılı aşkın tarihi boyunca Henkel<br />

hep gelişim sağlamak, marka ve teknolojilerini<br />

daha da mükemmelleştirmek,<br />

yenilikçi ürünlerle tüketicilere daima<br />

daha iyisini sunmak için çalıştı. İnovasyonlara<br />

bu kadar önem veren bir firma<br />

olarak, çocukların içindeki kâşifi erken<br />

yaşlarda ortaya çıkarmak için Keşif<br />

Dünyası girişimini hayata geçirdik.<br />

Keşif Dünyası’nın konsepti ve programı,<br />

2011 yılında Henkel uzmanlarının<br />

desteği ile birlikte Ruhr Üniversitesi<br />

Bochum’da Kimya Eğitim Bilimi Bölüm<br />

Başkanı Prof. Dr. Katrin Sommer önderliğinde<br />

geliştirildi. Keşif Dünyası’nda<br />

kullanılan deney malzemeleri ve çalışma<br />

kitapçıkları tamamen çocuklara özel<br />

olarak, uzmanlar tarafından hazırlandı.<br />

Eğitim materyalleri içinde çizgi filmler,<br />

çocuklara özel boyama sayfaları, deney<br />

malzemeleri vb. pek çok materyal<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 31


Röportaj<br />

bulunuyor. Programda onlara bilimi<br />

sevdirecek eğitici ve eğlenceli deneyler<br />

yer alıyor. Bilim atölyelerimizin, çocuklara<br />

bilimi sevdirmenin yanında bir katkısı<br />

daha var: İçinde doğayı korumaya<br />

teşvik etmek üzere, sürdürülebilirlik ile<br />

ilgili bir modülümüz de bulunuyor.<br />

Keşif Dünyası projesini, Almanya ve<br />

Rusya’dan sonra uygulayan üçüncü<br />

ülkeyiz. Projeyi 2015 yılından bu yana<br />

Türkiye’de Yaratıcı Çocuklar Derneği<br />

iş birliği ile gerçekleştiriyoruz. Okullarda<br />

ve çeşitli etkinliklerde ücretsiz olarak<br />

düzenlediğimiz bilim atölyelerinde,<br />

Yaratıcı Çocuklar Derneği bünyesinde<br />

bulunan profesyonel eğitimciler ve uzmanlar<br />

görev alıyor.<br />

- Projenin amaçları nelerdir?<br />

- Keşif Dünyası ile temel amacımız,<br />

çocukların erken yaşta bilim ile ilgilenmeye<br />

teşvik edilmesi. Bunun sırrı ise<br />

aslında eğitim metodolojisinde yatıyor.<br />

Çünkü atölye çalışmalarında çocuklara<br />

bir şey anlatmak yerine, uygulamalı bilim<br />

atölyeleri ile onların deneyerek keşfetmeleri<br />

sağlanıyor. Bilim ve keşfet-<br />

mek, merak ve soru sormakla başlıyor.<br />

Çocuklar, küçük yaşlarda hayatı algılamaya<br />

çalışırken büyük bir merak içinde<br />

pek çok soru soruyorlar ve ne oluyorsa<br />

sonradan soru sormayı unutuyorlar.<br />

Soru sormak, sonrasında sorularına<br />

cevap aramaya çalışmak, bazen doğru<br />

bazen yanlış yapabilmek bilim için<br />

önemli. Merak, soru sorma cesaretine<br />

sahip olmak ve öğrenirken eğlenmek<br />

Keşif Dünyası’nın temelini oluşturuyor.<br />

- Keşif Dünyası çocuklara ne öğretiyor?<br />

Keşif Dünyası projesini,<br />

Almanya ve Rusya’dan<br />

sonra uygulayan<br />

üçüncü ülkeyiz<br />

- Çocuklara öğrettiği ilk şey keşfetmekten<br />

keyif almak! Birbirinden eğlenceli<br />

deneyleri yaparken merak etmek, “neden”<br />

sorusunu bolca kullanırken bir şeyin<br />

nedenini anlamaya çalışmak, Keşif<br />

Dünyası’nın çocuklara kazandırmak<br />

istediği özellikler... Çocuklar bu proje<br />

ile ayrıca sürdürülebilirlik için daha az<br />

tüketmenin, tekrar kullanmanın ve geri<br />

dönüştürmenin önemini de öğreniyorlar.<br />

- Bu proje ile şimdiye kadar kaç öğrenciye<br />

ulaştınız?<br />

- 2012 yılında ilk olarak Almanya’daki<br />

okullarda uygulanmaya başlanan Keşif<br />

Dünyası projesi, 2014 yılında uluslararası<br />

oldu. Bugün Türkiye ile birlikte<br />

Rusya, Arjantin, Polonya, İtalya, Birleşik<br />

Arap Emirlikleri, Hindistan, Şili ve<br />

İrlanda, projenin gerçekleştiği diğer ülkeler<br />

durumunda. Projeye bugüne kadar<br />

25 binden fazla çocuk katıldı. Eğitimlerde<br />

100’den fazla öğretmen görev<br />

aldı. Şu anda da üç kıtada 35’ten fazla<br />

eğitmen, düzenli olarak sınıflarda çocuklara<br />

eğitim veriyor.<br />

Keşif Dünyası projesi kapsamında ülkemizde<br />

ise 2014-2015 eğitim öğretim<br />

yılından itibaren Yaratıcı Çocuklar<br />

Derneği iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz<br />

347 atölye çalışması ile 14 bin 246 öğrenciye<br />

ulaştık. 15 bininci öğrencimize<br />

ise Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın<br />

Maslak kampüsünde eğitime açtığımız,<br />

Keşif Dünyası’nın Türkiye’deki ilk merkezinde<br />

ulaşacağız.<br />

- Çocuklar Keşif Dünyası’nda ne gibi<br />

deneyler yapıyorlar? Çocukların<br />

yaş aralığı nedir?<br />

- Atölye çalışmalarına 8-10 yaş arasındaki<br />

çocuklar katılıyor. Çocuklar, okullardaki<br />

bilim atölyelerinde yapıştırma,<br />

yıkama, temizleme ve sürdürülebilirlik<br />

dahil olmak üzere çeşitli konularda<br />

deneyler yapıyorlar. Deneylerde araştırmalarını<br />

su, limon, yumurta kabuğu<br />

gibi malzemeler üzerinde yapıyorlar.<br />

“Keşif Dünyası” projesinde, yarınlara<br />

yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için<br />

çocuklara özellikle doğa sevgisi ve sürdürülebilirlik<br />

bilinci kazandırılmaya büyük<br />

önem veriliyor.<br />

- Keşif Dünyası projesi kapsamında,<br />

dünyadaki ilk laboratuvarınızı<br />

Türkiye’de açtınız. Bu konuda ilk<br />

32 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Röportaj<br />

olarak ülkemizi seçme sebebiniz ne<br />

oldu? Karar sürecinizi anlatır mısınız?<br />

- Keşif Dünyası kapsamında Türkiye’de<br />

yaklaşık 15 bin çocuğa ulaşmanın<br />

mutluluğu ve gururu ile daha çok öğrenciye<br />

ulaşmak üzere laboratuvar<br />

projemizi geliştirdik. Darüşşafaka Eğitim<br />

Kurumları’nın eğitimdeki yüksek<br />

kalitesi ve saygınlığı ise bizim bu konudaki<br />

tercihimizi belirleyen etkenler<br />

oldu. Darüşşafaka, 155 yıllık “eğitimde<br />

fırsat eşitliği” misyonuyla eğitim veren,<br />

aynı zamanda ülkemizin ve dünyanın<br />

en saygın eğitim kurumlarından. Keşif<br />

Dünyası’nın kimya laboratuvarını;<br />

çocuklarımızın çağdaş, özgüvene sahip,<br />

topluma karşı sorumluluk sahibi<br />

bireyler olarak yetişmesi için çalışan;<br />

Darüşşafaka’da açmaktan gurur duyuyoruz.<br />

- Açılan laboratuvarın Keşif Dünyası<br />

ve Henkel açısından önemi nedir?<br />

- Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın<br />

Projeye bugüne kadar<br />

25 binden fazla çocuk katıldı.<br />

Eğitimlerde 100’den fazla<br />

öğretmen görev aldı.<br />

Maslak’taki kampüsünde eğitime açtığımız<br />

laboratuvar, Keşif Dünyası projesinin<br />

Türkiye’deki ilk ve dünyadaki<br />

üçüncü merkezi olma özelliğini taşıyor.<br />

- Başka okullar da bu laboratuvardan<br />

yararlanabilecek mi?<br />

- Laboratuvarımız, Keşif Dünyası projemiz<br />

kapsamında gerçekleştirilecek<br />

bilim atölyelerinin yanı sıra Darüşşafaka<br />

Eğitim Kurumları’nda yapılacak fen<br />

bilimleri derslerinde de öğrenci ve öğretmenler<br />

tarafından kullanılacak. Aynı<br />

zamanda, Keşif Dünyası projesine öğrenci<br />

göndererek katılmak isteyen diğer<br />

okullara da açık olacak. Farklı okullar<br />

kesifdunyasi@darussafaka.com adresinden<br />

randevu alarak pazartesi ve salı<br />

günleri, 10.00 – 12.00 saatleri arasında<br />

Keşif Dünyası bilim atölyesine ücretsiz<br />

şekilde katılabilecek.<br />

- Laboratuvar yılda kaç öğrenciye<br />

hizmet verecek?<br />

- Laboratuvarımızın Darüşşafaka öğrencileri<br />

ile birlikte, yılda 3.500 öğrenciye<br />

uygulamalı bilim eğitimi vermesini<br />

hedefliyoruz.<br />

- Henkel’in bu alanda önümüzdeki<br />

döneme yönelik projeleri neler?<br />

- Hedeflerimizi şirketimizin stratejisinden<br />

hareketle belirliyoruz. Projelerimizi<br />

bu stratejiye bakarak çiziyoruz. Hedefimiz;<br />

stratejik proseslerimizi ve projelerimizi<br />

iletişim bağlamında hayata<br />

geçirerek değer yaratmak, Henkel’e ve<br />

topluma değer katan projeler yapmaya<br />

devam etmek olacak.<br />

Bu kapsamda Keşif Dünyası girişimini<br />

daha da genişleterek, daha fazla öğrencinin<br />

bundan yararlanmasını ve İstanbul<br />

dışındaki öğrencilerin de bilim<br />

atölyelerine ulaşmasını sağlamak için<br />

çalışacağız.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 33


Kampanyalar<br />

Herkesin de işine geldi...<br />

Kuveyt Türk, inovatif ürün ve hizmetlerini tanıttığı dijital reklam<br />

kampanyasının devam serisini yayınladı. “Herkesin de<br />

işine geldi” sloganının kullanıldığı dört yeni reklam filminde,<br />

sevilen oyuncu Bilal Çatalçekiç, haşere ilaçlama uzmanından<br />

astronota kadar birbirinden eğlenceli karakterleri canlandırdı.<br />

Yeni reklam serisinde Kuveyt Türk’ün bireysel, KOBİ ve ticari<br />

müşterilerine hitap eden inovatif ürünleri XTM, Cebim<br />

POS, Online Finansman ve Senin Bankan ürünlerinin iletişimi<br />

yapıldı.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Kuveyt Türk Katılım Bankası<br />

Reklamveren Temsilcisi: Emre Memiş, Fırat Keçili,<br />

Semih Karakaya<br />

Reklam Ajansı: Gram İstanbul<br />

Ajans Başkanı: Nurcan Yıldız<br />

Kreatif Direktör: Tarık Akın<br />

Reklam Yazarı: Serhan Özden<br />

Sanat Yönetmeni: Tolga Akın<br />

Müşteri İlişkileri: Simla Pamuk, Yeliz Tezcan,<br />

Selen Beşikçi<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 35


Kampanyalar<br />

Boyner’in yeni reklam filmi...<br />

Boyner, yeni yıl alışverişi için özel olarak hazırlanan kampanyanın<br />

reklam filminde izleyicilere eğlenceli anlar yaşatıyor.<br />

“Yeni Yıl Coşkusu Boyner’de Başlar Tüm Türkiye’ye<br />

Yayılır” diyen ve Boyner mağazalarında yaşanan yeni yıl heyecanını<br />

yansıtan reklam filmi, müzikle senkronlu bir şekilde<br />

tasarlanan rengarenk ışık animasyonlarıyla dikkat çekiyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Marka Yönetimi ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı: Burcu<br />

Körpeağaç<br />

Executive Kreatif Direktör: Emre Kaplan, Ayşe Bali<br />

Kreatif Direktör: Ali Şener<br />

Grouphead: Gizem Şengüler<br />

Art Direktör: Sevil Şimşek, Pelin Ün, Emel Karadeniz<br />

Metin Yazarı: Deniz Dülgeroğlu<br />

Müşteri İlişkileri: Tarçın Köprülü, Emel Cansu Özdemir,<br />

Burak Karakurt<br />

Ajans Prodüktörü: Şafak Serter, İpek Savaş<br />

Crax’layarak...<br />

Tuzlu atıştırmalık sevenlerin vazgeçilmezi Eti Crax, herkesin<br />

hayatında öğrenirken zorlandığı ya da öğrenmeye zaman<br />

bulamadığı konuları “Crax’layarak” eğlenceye çeviriyor.<br />

Eti Crax, yeni kampanyasının ilk iki filminde Future Perfect<br />

Tense ve Sürrealizm’i eğlenceli bir dille öğretiyor. Sosyal<br />

medyada büyük ilgi gören bu iki film toplamda 10 milyondan<br />

fazla izlendi 22 binden fazla paylaşıldı<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Eti<br />

Reklamveren yetkilisi: Didem Usluer Özel, Ebru Üstün,<br />

Nida Kermen, Emir İşeri, Belis Akyel<br />

Reklam ajansı: Kompüter<br />

Post prodüksiyon: Basthead, Autonomy<br />

Müzik: 25m2<br />

36 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

Garanti Bankası reklam filmi...<br />

Garanti’nin, Engin Günaydın ile Dilan Çiçek Deniz’in babakızı,<br />

Ayşen Gruda’nın da babaanne karakterini canlandırdığı<br />

ve Ugi’nin eşlik ettiği yeni yıl reklam filmi yayında. Kampanyanın<br />

yeni filminde Ayhan Sabit, bu sefer hepimizi şaşırtıyor.<br />

Hep birlikte oturulan yeni yıl sofrasının ise tek eksiği vardır;<br />

Ugi. Ancak yeni yılın bir araya getiren gücü ve umut veren<br />

havası tüm aile ile birlikte Ayhan Sabit’i de sarmıştır. Ve filmin<br />

sonunda kendisinden hiç beklenmeyen bir hareket ile<br />

hepimizi şaşırtmayı başarır.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Garanti Bankası<br />

Reklamveren Ekibi: Burcu Tokcan,<br />

Saba Şimşeker, Armağan Tulunay Dölek,<br />

Duygu Karabaş, Tolga Aygör, Eren Yüce,<br />

Buse Kaya<br />

Reklam Ajansı: Alametifarika<br />

Kreatif Direktör: Ozan Özüm Özbey,<br />

Odisseas Sevsevme<br />

Kreatif Ekip: Caner Apaydın, Deniz Yükselci,<br />

Buğra Birgin, Enes Hadzibegovic,<br />

Deniz Eroğlu, Ümit Şentürk, Selin Topçu,<br />

Ercan Tarhan<br />

Müşteri İlişkileri Ekibi: Duygu Yılmaz, Özge Öncül<br />

Stratejik Planlama Ekibi: Berra Katlav, Alara Akkamış<br />

Ajans Prodüksiyon Ekibi:Teğin Polat, Övgü Akgürgen,<br />

Merve Haklı<br />

Medya Planlama: Cereyan , Group M<br />

Özdilek’ten yeni reklam kampanyası...<br />

Özdilek, son dönemin ses getiren ve sevilen isimlerinden<br />

Brezilyalı Oyuncu Jessica May ile yeni reklam filminde tekrar<br />

bir araya geldi. Yeni yıl temalı reklam filminde, yatak<br />

odalarını yenilemek isteyenler için ipuçları veriliyor. Snow<br />

House Nevresim Takımı ve Yıldız Kırmızı Bornoz’un tanıtıldığı<br />

reklam filminin ardından, ekrana sürpriz bir yeni yıl koleksiyonu<br />

geliyor. Yeni yıl koleksiyonunun capcanlı renkleri<br />

ve baskılarıyla hazırlanan First Company pijama ve sabahlıklara,<br />

Snow House Nevresim Takımı’na ve Yıldız Kırmızı<br />

Bornoz’a; Özdilek mağazalarından ve www.ozdilekteyim.<br />

com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam veren: Özdilek Ev Tekstili<br />

Reklam Ajansı: ZIT Görsel ve İşitsel Sanatlar<br />

Kreatif Direktör: Ramiz Bayraktar<br />

Oyuncu: Jessica May<br />

Müzik: Cordelia Gartside - Waking<br />

Prodüksiyon Şirketi: ZIT Görsel ve İşitsel Sanatlar<br />

Kullanılan Mecralar: TV - Radyo<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 37


Kampanyalar<br />

Havalar Değişse de Vız Gelir...<br />

Doğal ürünleri tercih eden sağlıklı yaşam tutkunları için dünyanın<br />

en mucizevi besini olan balı, doğal ve saf diğer arı<br />

ürünleriyle bir araya getirerek Apitera Serisi’ni hazırlayan<br />

Balparmak, yeni reklam filminde arıların mucizevi salgısı<br />

propolis içeren ApiteraZen’in, her mevsim yanınızda olduğunu<br />

anlatıyor.<br />

Doğal ve gerçek balı, diğer arı ürünleri ile bir araya getirerek<br />

yenilikçi ve katma değerli ürünler sunan Balparmak’ın,<br />

Apitera Serisi’nden ApiteraZen ürünü için hazırlanan reklam<br />

filmi yayına girdi.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamın Başlığı: Balparmak Apitera -<br />

Doğanın Gücü Yanında<br />

Reklamveren: Balparmak<br />

Reklamveren Temsilcisi: Dr. Pınar Nokay, Cemil Durgun,<br />

Demet Umezu, Ayça Zengin Sarı, Elif Gökçe Aydoğmuş<br />

Kreatif Ajans: TBWA\İstanbul<br />

Hayran Bırakan Kasırga...<br />

sapındaki kumandası sayesinde çekim gücünü<br />

eğilmeye ihtiyaç duymadan tek tıkla ayarlama<br />

imkânı da sunuyor.<br />

Vestel Küçük Ev Aletleri ailesinin yeni kahramanı Vestel Kasırga<br />

A9000 toz torbalı elektrikli süpürge, geniş hacmi ve<br />

1.319 TL’lik tavsiye edilen perakende satış fiyatıyla tozları<br />

hapsetmeye geliyor. Kasırga A9000 yüzde 99,99 toz filtreleme<br />

performansı sayesinde, süpürge fırçasından giren<br />

tozu filtreleyerek hapseder, çekilen tozun tekrar evin içine<br />

salınmasını engeller. 700 W motor gücü, ve A enerji sınıfı<br />

ile dikkat çeken süpürge 63 dB ses seviyesine sahip. Ayrıca<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Vestel<br />

Reklamveren Yetkilileri: Tunç Berkman, Feza<br />

Turunçoğlu Erim, Ayşe Tokgöz, Esra Nadar, Özgecan<br />

Akbulut,<br />

Gediz Sağlam<br />

Reklam Ajansı: Concept<br />

Yönetici Kreatif Direktör: Kerem Özkut<br />

Kreatif Direktör: Sedat Dündar, Umut Dizdar<br />

Yaratıcı Ekip: Barış Özdemir, Bülent Ekel, Emre<br />

Günaydın, Furkan Yaman, Irıs<br />

Marka Direktörü: Berna Aşkın<br />

Marka Yöneticisi: Serap Balaban<br />

Stratejik Planlama: Tuğay Güven, İpek Kardeşler<br />

Ajans Prodüktörü: Mert Turan, Hilal Kınalıada<br />

38 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

n11pro’nun reklam filmi...<br />

n11.com bünyesinde kurulan şirketler için Toptan Alışveriş<br />

Platformu n11pro yeni reklam kampanyasıyla Türkiye’nin<br />

her yerinden toptancılara sesleniyor. Tüm ürünlerin toptan<br />

alışverişe açık olduğu ve toptancıların işlerini dijitale taşıyan<br />

toptan alışveriş platformu n11pro’nun eğlenceli reklam filmi<br />

radyo ve dijital mecralarda yayına girdi.<br />

n11.com bünyesinde hayata geçen Türkiye’nin Toptan Alışveriş<br />

Platformu n11pro yeni reklam kampanyasında toptan<br />

alışveriş yapan şirketlere sunduğu ayrıcalıkları anlatıyor.<br />

Her bölümde farklı bir sektörden kullanıcının iş yerine konuk<br />

olan n11pro’nun reklam filmlerine eğlenceli bir jingle<br />

eşlik ediyor. Toptan alışverişe dijitalde yeni bir soluk getiren<br />

n11pro’yu kullananların hikayelerinden yola çıkarak hazırlanan<br />

üç farklı reklam filmi, platformda sunulan çeşitli ödeme<br />

sistemlerinin kolaylığı, baremli fiyat avantajı ve ürün/tedarikçi<br />

çeşitliliği ile sözü işin uzmanlarına bırakıyor. Binlerce ürün<br />

ve tedarikçiyi tek bir çatı altında toplayan n11pro’nun reklam<br />

filminde; mobilyacı, nalbur ve satın alma uzmanı gibi farklı<br />

sektörlerden toptan alışveriş yapan kullanıcıların ağzından<br />

n11pro’nun faydaları anlatılıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: n11pro<br />

Reklamveren Yetkilisi: Zafer Özçelik, Tuba Güven, Naz<br />

Özerden İncili<br />

Reklam Ajansı: Karbonat<br />

Yaratıcı Başkan: Cenk Gümüşcüoğlu<br />

Yaratıcı Ekip Lideri: Varol Döken<br />

Yaratıcı Grup: Ziya Levent Aybay, Burak Güngör<br />

OMO ve Yumoş Yeni Reklam Filmi...<br />

OMO ve Yumoş, yeni dijital filminde çevre ve bütçe dostu<br />

yeni paketleriyle Y kuşağına sesleniyor. Filmde farklı gençleri<br />

İstanbul’un dört bir yanında kaykay üstü, salıncak ve<br />

hatta bir evin çatısı gibi beklenmedik yerlerde ve durumlarda<br />

görüyor, onların OMO ve Yumoş’un Trendy paketleriyle<br />

eğlendikleri heyecanlı anlara tanıklık ediyoruz. Jonglörler<br />

ve gerçek hayatta sosyal medyada bu eğlenceli oyuna<br />

katılanların oyuncu olarak yer aldığı film, dijital mecralarda<br />

yayınlanıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Unilever<br />

Reklam Ajansı: Manajans J. Walter Thompson<br />

Yaratıcı Yönetmen:Sami Basut<br />

Reklam Yazarı: Deniz Ergin, Cem Etyemez<br />

Sanat Yönetmeni:Şükran Genç, Hasan Çalışkan,<br />

Nurgül İletir<br />

Ajans Prodüktörleri: Ahmet Bayık, Elif Mermer<br />

Stratejik Planlama: Berkant Avcı, Mervenaz Mete<br />

Müşteri Grubu: Leslie Krespin, Ece Özyurt, Sevim Özgür,<br />

Alanur Akyıldız<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 39


Balkanların en fa


Gezi<br />

ntastik ülkesi 3...<br />

Salina Turda’yı da gezdikten sonra yeni şehirler keşfetmek için<br />

yola çıkıyoruz. Sıradaki bölge Alba Iulia olacaktı ancak<br />

vaktimiz yetmeyecek korkusuyla orayı pas geçiyoruz. Görülecek<br />

yerlerini gelmeden önce çalışmıştık ve feda edilebilecek bir yer<br />

olduğuna karar verdik. Ve rotamızı Hunedoara’ ya çevirdik.<br />

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com<br />

Salina Turda’yı da gezdikten sonra yeni<br />

şehirler keşfetmek için yola çıkıyoruz.<br />

Sıradaki bölge Alba Iulia olacaktı ancak<br />

vaktimiz yetmeyecek korkusuyla<br />

orayı pas geçiyoruz. Görülcek yerlerini<br />

gelmeden önce çalışmıştık ve feda edilebilecek<br />

bir yer olduğuna karar verdik.<br />

Ve rotamızı Hunedoara’ya çevirdik.<br />

Turda ile Hunedoara arası 2 saatlik bir<br />

yol. Hunedoara da diğerleri gibi minik<br />

bir yerleşim yeri ve en önemli turistik<br />

yeri Corvin Castle (Castelul Corvinilor).<br />

Hunedoara’ya yol alırken gökyüzünde<br />

kapkara yağmur bulutları belirdi ve biraz<br />

sonra da çok şiddetli bir dolu başladı.<br />

İstanbul’daki dolu felaketinden sonra<br />

çok korktuğum için epey panikledim.<br />

Daha fazla doluya maruz kalmamak<br />

için hemen arabayı yol kenarında bir<br />

ağacın altına çektim. Dolu bitip de yağmura<br />

çevirince yola çıkıp Hunedoara’ya<br />

vardık. Hedefimiz Corvin Castle (Castelul<br />

Corvinilor) olduğu için navigasyona<br />

orayı yazıp direk oraya gittik.<br />

Corvinilor Kalesi, Romanya’nın en<br />

büyük ve gösterişli kalelerinden biri.<br />

1400’lü yıllarda, Gotik tarzda, Anjou<br />

ailesi tarafından yaptırılan, kale tarihte<br />

bir çok kez yangın geçirmiş. Anjou ailesinden<br />

kalan yıkıntılar üzerine, John<br />

Hunyadi bugün ki şatoyu yaptırmış.<br />

Corvinilor Kalesi’ne dışardan bakıp da<br />

büyülenmemek mümkün değil. Ben<br />

içeriye girmeden önce uzun uzun dışardan<br />

izledim ve bakmaya doyamadım.<br />

Benim gibi düşünen bir çok yapımcı<br />

olmalı ki burada bir sürü film çekilmiş.<br />

Yapılan en son film de Dehşetin Yüzü<br />

(The Nun). Filmin bir kısmı bu şatoda<br />

çekilmiş.<br />

Şatoya gitmek için nehrin üzerindeki<br />

bir köprüden geçiyorsunuz ve büyük<br />

kapıdan içeri giriyorsunuz. Kapı, büyük<br />

bir avluya açılıyor. Bu avludan da diğer<br />

binalara giriş var. Binalardan birinde,<br />

şatonun eski duvar ve taşları sergileniyor.<br />

Zamanla kırılıp dökülmüş heykel ve<br />

duvar parçaları bu salonda. Sonrasında<br />

kırılan yerlere yenisi yapılıp eklenmiş.<br />

Diğer bir salonda da John Hunyadi ve o<br />

şatoda yaşayanlara ait eşyaların sergilendiği<br />

bir alan var. El yazması kitaplar,<br />

mühürler, paralar, miğfer ve zırhlar, vs.<br />

Bir başka binada ise, şövalyelerin toplandığı<br />

büyük bir salon var. Salonun<br />

muhteşem apsisli tavanı muhteşem görünüyor.<br />

Diğer kısımlar da ise hapishane,<br />

odalar ve işkence odaları var.<br />

16. yüzyıl başlarında Romanya toprağı<br />

olan Eflak ve Boğdan, Türk hakimiyeti<br />

altında birer derebeylikmiş. Askeri ve<br />

diplomatik açıdan Osmanlı Sultanının<br />

emrine göre hareket eder ve yıllık vergi<br />

verirlermiş. İdarecileri de Osmanlı<br />

Padişahları tarafından tayin edilirmiş.<br />

Eflak ve Boğdan derebeyleri kendilerini<br />

Avrupalıların saldırılarından korumak<br />

için Osmanlı idaresinde kalmayı<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 41


Gezi<br />

arzu ediyorlarmış. O dönemler, Eflak<br />

ve Boğdan halkı, Avusturyalılar, Ruslar,<br />

Tatarlar, Kazaklar ve Lehlerden ibaret<br />

bölgedeki diğer ordulara karşı Osmanlı<br />

ordusunun yanında yer almışlar. Ancak,<br />

1711 yılında Osmanlı-Rus Harbi<br />

esnasında bu derebeyleri isyan ederek,<br />

Deli Petro’ya yardım etmişler.<br />

Yaklaşık bir asır Türk idaresindeki derebeyliklerin<br />

bu isyanları üzerine Eflak ve<br />

Boğdan tahtları “voyvodalık” adı altında<br />

yeni bir sisteme konulmuş. Voyvodalık<br />

sonrasında da ortalık karışmış çünkü<br />

kendi Rusya artık Osmanlı’nın iç işlerine<br />

de karışmaya başlamış.<br />

Bu dönemlerde, hapishane ve işkence<br />

için kullanılan Corvin Şatosu’nda çok<br />

fazla Osmanlı askeri esir alınmış. Hatta,<br />

bir rivayete göre kalenin bahçesinde<br />

bulunan su kuyusu 3 Türk esir tarafından<br />

özgürlükleri karşılığında yapılmış.<br />

Tam 15 yıl 28 gün süren, kuyunun yapılması<br />

sonunda kalenin komutanı ben<br />

kararımdan vazgeçtim deyip onları öldürmüş.<br />

Başka bir rivayet de şatoda ayıların<br />

bulunduğu bir bölümünde olması. Yaşlanan,<br />

hastalanan veya artık iş göre-<br />

Corvinilor Kalesi, Romanya’nın<br />

en büyük ve gösterişli<br />

kalelerinden biri.<br />

meyen esirler de ayının kafesine atılıp,<br />

yem yapılıyormuş.<br />

Son bir tane daha:( Bir dönem, burada<br />

tutsak edilen, susuzluktan ölüme terk<br />

edilmişler. Susuzluktan ölmekte olan<br />

42 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Gezi<br />

insanlar, duvara “suyunuz var ama ruhunuz<br />

yok” yazmış, osmanlıca.<br />

Tabii sadece türkler tutsak edilmemiş<br />

bu kalede. Söylenene göre Vlad Dracul<br />

yani Kont Drakula da bu şatoda 4 yıl<br />

esir edilmiş.<br />

Eveeet, rivayetleri bir kenara bırakıp<br />

şatoyu gezmeye devam ediyoruz. Şatonun<br />

hem yuvarlak hem de diktörtgen<br />

kuleleri var ve bunlar şatoya çok estetik<br />

bir görünüm kazandırıyor. Diktörtgen<br />

olan kulelere çıkıp manzara izlemek<br />

mümkün. Surların üzerinde de yürünecek<br />

yerler var ve oradan türk esirlerin<br />

yaptığı kuyuya çıkış var. Geçmişte çok<br />

kötü anlara ev sahipliği yapmış olsa da<br />

şato çok ihtişamlı görünüyor.<br />

Sadece Corvin Şatosu’nu görmek için<br />

Hunedoara’ya gelinirmiş. Şatonun hemen<br />

çıkışında bir de korku tüneli gibi<br />

Susuzluktan ölmekte olan<br />

insanlar, duvara “suyunuz var<br />

ama ruhunuz yok” yazmış,<br />

osmanlıca.<br />

bir yer var. İşkence ve korkunç yaratıkların<br />

olduğu bir yer. Ancak biz içeri girip<br />

bakmadık çünkü Corvin Şatosu’nun rivayetleri<br />

bile insanın içini ürpertiyor.<br />

Corvin Şatosu’ nu gezdikten sonra Sibiel’<br />

e doğru yola çıkıyoruz. Hunedoara<br />

ile Sibiel arası 1,5 saat kadar sürüyor.<br />

Aslına bakarsanız Sibiel’de yapılacak<br />

pek de bir şey yok. Şirin sokaklarında<br />

dolanıp, renkli evleri fotoğraflayabilirsiniz.<br />

Sibiel’in en popüler olduğu kısım<br />

ise ziraat turizmi.<br />

Biz, Sibiel’e vardığımızda sağnak yağmur<br />

yağıyordu. Ancak çok acıktığımız<br />

için durup yemek yemek istedik. Arabayı<br />

park ettikten sonra bir İtalyan restorantı<br />

bulup yemeğe oturduk.<br />

Yemekten sonra da Sibiu’ya doğru yola<br />

koyulduk. Sibiel ile Sibiu arası yarım<br />

saat sürüyor.<br />

Sibiu, 2007’de Avrupa Kültür Başkenti<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 43


Benim en çok dikkatimi çeken,<br />

evlerin çatılarındaki<br />

pencereler oldu.<br />

Gezi<br />

seçilmiş ancak şimdiye kadar gezdiğimiz<br />

yerlerden daha farklı bir atmosferi<br />

var. Benim en çok dikkatimi çeken,<br />

evlerin çatılarındaki pencereler oldu.<br />

Evlerin çatıları çok yüksek ve çatılarda<br />

küçük pencereler var. Ancak pencereler,<br />

gözü andırıyor. Sanki siz gezerken<br />

şehir sizi izliyor gibi bir ruh haline bürünüyor<br />

insan.<br />

Aracımızı otoparka park ettikten sonra<br />

Yalan Köprüsü’nün (Bridge of Lies) üstünden<br />

değil altından geçip eski şehri<br />

gezmeye koyulduk.<br />

Şehrin tarihi merkezinde bulunan ve<br />

trafiğe kapalı olan Yalan Köprüsü’nün<br />

üzerinden geçtikten sonra bir daha hiç<br />

yalan söylememeniz gerekiyor. Yalan<br />

Köprüsü aynı zamanda Sibiu şehrinin<br />

bir sembolü. 1659 yılında ahşaptan yapılan<br />

köprü, 1859’ da dökme demirden<br />

tekrar yapılmış. Ocnei caddesi üzerinde<br />

inşa edilen yaya köprüsü, Aşağı<br />

Kenti, Yukarı Kasaba’ ya bağlayan köprü<br />

2000’ li yıllarda, Sibiu ilçesindeki tarihi<br />

eserlere dahil edilmiş ve eski Avrupa<br />

Kültür Başkenti’ nin gerçek bir sembolü<br />

olmuş. Lies Brigde ile ilgili de bir sürü<br />

efsane var tabii. En ünlü efsane, köprünün<br />

kulaklara ve açıklanamayan bir<br />

güce sahip olduğu. Üzerinden geçenler<br />

birbirlerine yalan söylediğinde köprü<br />

çığlık atmaya başlıyormuş. Bu nedenle,<br />

yerel halk bu köprüde yalan konuşmaktan<br />

korkarmış.<br />

Lies Bridge’yi arkamızda bırakıp, Turnul<br />

Sfatului’ye (The Tower of the Council)<br />

yani Konsül Kulesine varıyoruz.<br />

Bu kulenin ne zaman yapıldığına dair<br />

net bir bilgi yok. Eski belgelere bakıldığında<br />

1324 yılında ilk kez adı anılmış<br />

ancak yapılan kazı çalışmalarında,<br />

1025 – 1235 yılları arasında, Andrew II<br />

döneminde basılmış olan sikkelerden<br />

bulunmuş. Zamanla hasar gören kule<br />

defalarca onarılmış ve üzerine kat çıkılmış.<br />

Kulenin üst katlarına çıkmak için<br />

spirial bir merdiven kullanılıyor. Biz de<br />

merdivenlere yönelip Turnul Sfatului’yi<br />

gezmeye çıkıyoruz. Kulenin katlarında<br />

çeşitli resim sergileri vardı biz gittiğimizde.<br />

Benim en çok hoşuma giden,<br />

elinde bıçaıyla duran cellat oldu. Bir<br />

de üst katlarda bulunan saat. Bu antik<br />

saat, Bernberg’ de (Saksonya) “J.J.<br />

Fuchs&Fii” tarafından yapılmış. Bana<br />

Prag’daki saat eskizlerini hatırlattı.<br />

Bu fantastik kule, 1917’de Alman ordusu<br />

tarafından ele geçirilmiş. Sonrasında,<br />

tahıl deposundan tutun da yangın<br />

gözlem noktasına, hapishaneye hatta<br />

doğa bilimi müzesine kadar bir çok kullanım<br />

amacına hizmet etmiş. Ayrıca da<br />

1962 ve 1998 yılları arasında, Brukenthal<br />

Ortaçağ Sergileri Müzesi’ nin bir bölümünü<br />

barındırmış.<br />

Kuleden şehir izledikten sonra ki bence<br />

şehir bizi izliyordu, eski kenti dolaşmak<br />

için aşağı indik. Ancak bizim gittiğimiz<br />

gün festival tarzında bir eğlence vardı<br />

ve meydana kocaman bir çadır kurulmuştu.<br />

İçinde de jaz konseri vardı ancak<br />

bizi sokakta müzik yapan perküsyon<br />

grubu daha çok cezbetti. Hatta<br />

güzel birer kahve alıp bir süre onları<br />

izlmeye koyulduk.<br />

Sibiu’da da oyalandıktan sonra bir sonraki<br />

gezi noktasına doğru yola çıktık.<br />

Bir sonra ki yer, Arefu.<br />

Sibiu ile Arefu arası yaklaşık 3 saat<br />

sürüyor, yani google maps öyle gösteriyordu,<br />

biz, tatili planı yaparken. Arabaya<br />

binip rotayı çizdirdik ve yola koyulduk.<br />

Rota yaklaşık 3 saat gösterdi<br />

biz de yola çıktık.<br />

Biz yola çıktığımızda vakit öğleden<br />

sonraydı ve güneş gökyüzünde muhteşem<br />

bir şekilde parıldıyordu, etrafta<br />

muhteşem ormanlar, radyoda güzel<br />

bir müzik tam keyif yapmalık yol. Karşımızdaki<br />

dağların üzerinde karlar pırıl<br />

pırıl parlarken birden yol rampaya<br />

döndü. Sonrasında keskin virajlar ve<br />

muhteşem bir orman. Yalnız normal olmayan<br />

bir şey vardı, yolda bizden başka<br />

kimse yok. Sadece geliş tarafında<br />

çok nadir bir araba geçiyordu. Bir süre<br />

virajlar çok keskinleşti ve çok yavaş<br />

ilerlemeye başladık. Navigasyona bakıyoruz<br />

zaman hep aynı hiç azalmıyor.<br />

44 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Gezi<br />

Gidiyoruz ama fayda etmiyor.<br />

Yaklaşık bir saat virajlı yollarda debelendikten<br />

sonra bisiklet binen bir adam<br />

gördük. Yanına yaklaşıp yolu sorduk.<br />

Adam bize Transfagaraşan yolundasınız<br />

ve yukarıda yol kapalı, boşuna çıkmayın<br />

dedi. İşte o zaman benim moral<br />

bitti. O yolu komple geri dönüp tekrar<br />

otobana çıkıp, aşağı yoldan gitmemiz<br />

gerekiyormuş. Doğru yola çıkmamız<br />

toplam 2 saati buldu.<br />

Doğru yolup da hedefimize doğru ilerlerken<br />

hava da karardı tabi. Bir süre<br />

sonra daracık otobanda orman eteğinde<br />

yol aldıktan sonra virajlı köy yollarına<br />

girdik. 10 – 15 hanelik köylerden<br />

geçerken yol da bozulmaya başladı ve<br />

bir süre sonra toprak yola çıktık. Tabii<br />

ben bu arada habire Mustafa’ya söyleniyorum,<br />

yine yanlış yola soktun bizi<br />

diye. Ben dır dır ederken yol iyice yokuş<br />

oldu ve yerler taşlı toprak karışımı<br />

bir şey. Bir ara patinaj çekmeye başladık.<br />

Araba otomatik, vites küçültüp<br />

arabayı da kurtaramıyorsun. Bir ara<br />

arabadaki tüm ikaz lambaları yanmaya<br />

başladı. Ben iyiden iyiye tırsmaya<br />

başladım çünkü yakın çevrede yerleşim<br />

yeri yok ve telefon çekmiyor. Kurda<br />

kuşa yem olacağız oralarda:( Epey<br />

bir debelendikten sonra yola çıktık.<br />

Önceden otel de<br />

bakmadık.<br />

Kaldık sokakta.<br />

Bizim Arefu’ya varmamız gece 1 oldu.<br />

Önceden otel de bakmadık. Kaldık sokakta.<br />

Arabayı kenara çekip booking<br />

üzerinden yer aramaya başladık. Bir<br />

kaç tane ev bulup onlara bakalım dedik.<br />

İlk bulduğumuza gidebilmek için yine<br />

köy yoluna girdik, epey bir çamur içinde<br />

gittikten sonra kocaman bahçe içinde<br />

bir yere vardık. Arabayı park edip ışık<br />

olan yere girdik. Bir ne görelim, bir dönemler<br />

“Evli ve Çocuklu” dizisinin evinde<br />

gibi olduk. Leopar desenli taytlar<br />

giymiş ablalar, bir kaç tane Al Bundy<br />

kılıklı adam, masada 4-5 tane boş viski<br />

şişesi. Durumu anlatınca otel sahibini<br />

çağırmaya gittiler. Otel dediğime bakmayın,<br />

iki katlı köy evi. Adam yatağından<br />

kalktı bize odaları göstermeye.<br />

Köy evi yaklaşık 50 senelik bir bina.<br />

Nerdeyse yıkılacak. Odalardaki yatakların<br />

ortası çökmüş. Halıların rengi<br />

pislikten belli olmuyor ve ısıtıcı yok.<br />

Ev buz gibi. Biz teşekkür ederip, koşar<br />

adım uzaklaştık oradan. Sonra da<br />

Arefu’nun merkezine vardık. Merkezde<br />

4 katlı kocaman bir bina gördük ve müzikten<br />

yıkılıyor ortalık. Büyük ihtimalle<br />

düğün salonu dedik. Sonra baktık, yanında<br />

hotel yazıyor. Arabayı park edip<br />

düğün salonuna girdik. Meğerse gerçekten<br />

otelmiş ancak parti olduğu için<br />

çok gürültülü ortam.<br />

Resepsiyondaki kadına yer var mı dedik,<br />

evet dedi. Görelim diye üst kata<br />

çıktık. Bina yeni, odalar hiç kullanılmamış,<br />

pırıl pırıl. Hemen zıpladık tabii.<br />

Biz kalalım burada dedik ama kadın<br />

gürültüden rahatsız oluruz diye tavsiye<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 45


Gezi<br />

etmedi. Biz kalmışız sokakta, kadın gürültü<br />

diyor. Aldık oda anahtarlarını çıktık<br />

yukarı ama sanki davul odada çalıyor.<br />

Baktık olmayacak biz de indik partiye.<br />

Sonra iki tane bira içip ancak uyuduk.<br />

Romanlar şimdiye kadar gördüğüm en<br />

eğlenceli insanlar. Oynamayı dans etmeyi<br />

çok seviyorlar :)<br />

Ertesi gün kalktığımızda otel son derece<br />

sessizdi. Dere manzarasına karşı<br />

kahvaltımızı ettikten sonra Poienari<br />

Castle’ı ziyaret etmek için yola çıktık.<br />

Poienari Kalesinin giriş kısmı ana caddeye<br />

bakıyor. Cadde üzerinde bir kamp<br />

alanı bir de yüksek gerilimin dağıtıldığı<br />

bir trafo merkezi var. İkisinin arasında<br />

bir orman yolu. Poienari Kalesine çıkmak<br />

için bu yolu takip ediyorsunuz ve<br />

yukarı ulaşmak için 1480 tane merdiven<br />

çıkmanız gerekiyor.<br />

Biz aheste aheste merdivenleri çıkmaya<br />

koyulduk. Manzara çok güzel ancak<br />

merdivenler çok dik. İnsan nefes nefese<br />

kalıyor. Orta yaşın üstü bir çok insan<br />

merdivenleri gördükten sonra vazgeçiyor<br />

kaleden.<br />

Biz hırs yapıp çıktık hepsini ve bizi<br />

muhteşem bir manzara karşıladı. Tezgahı<br />

kur, akşama kadar demlen.<br />

Kalenin hemen çıkışında sizi kazığa<br />

geçirilmil iki asker karşılıyor. Bunlar<br />

vitrin mankeni ve kan görüntüsü veren<br />

boyalar var üzerlerinde.<br />

Karpat dağlarının eteklerinde, Arges<br />

46 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Nehrine bakan kısma yapılan bu kale<br />

13. yüzyılın başlarında, ilk Walachian<br />

hükümdarları tarafından inşa edilmiş.<br />

Sonrasında Vlad Tepeş burayı keşfetmiş<br />

ve kendine mesken edinmiş.<br />

1462’de, Türkler kaleye saldırdırdığında<br />

Vlad Tepeş, kaçıp kurtulmuş. Kale,<br />

1476 yılında Vlad’ ın ölümünden sonra<br />

uzun yıllar kullanılmasına rağmen,<br />

16. yüzyılın ilk yarısında yeniden terk<br />

edilmiş ve zaman ve hava koşullarının<br />

tahribatına yenik düşmüş. 1888’ deki,<br />

büyük heyelan, kalenin bir kısmını yıkmış.<br />

Sonrasında onarımı yapılmış ve<br />

duvarlarının ve kulelerinin kalıntıları bu<br />

güne kadar ayakta kalmayı başarmış.<br />

Şimdilerde ise en dikkat çeken turistik<br />

yerlerden biri.<br />

Tezgahı kur,<br />

akşama<br />

kadar demlen.<br />

Kaleyi gezip dolaştıktan sonra aşağı inmeye<br />

hazırlanırken, orada çalışan görevliyle<br />

karşılaştık. Ne güzel manzarası<br />

olan bir yerde çalışıyorsun dedim, o da<br />

“evet ama her gün 1480 tane merdiven<br />

çıkıp, iniyorum” dedi :)<br />

Poienari Kalesi’ni gezdikten sonra<br />

muhteşem bir manzaraya sahip olan<br />

Vidraru Barajı’na doğru yola koyulduk.<br />

1966 yılında yapılan hidroelekterik barajı,<br />

avrupa’ nın beşinci en büyük barajı.<br />

Baraj duvarlarının gerisinde ise<br />

muhteşem Vidraru gölü uzanıyor. Argeş<br />

Nehri üzerinde bulunan bu baraj<br />

yolu, aynı zamanda Transfagaraşan<br />

yolu üzerinde.<br />

Baraj gölünün yanında muhteşem ormanlar,<br />

konaklamak için masal gibi<br />

oteller var. Cennet gibi bir yer. Baraj<br />

yolunun hemen bitiminde bir de seyir<br />

kulesi var. Oraya çıkıp muhteşem Arefu<br />

manzarasını izleyebilirsiniz. Seyir terasının<br />

hemen üst tarafında da metal bir<br />

Prometheus heykeli var. Yunan mitolojisinde,<br />

Olimpos Dağı’ ndan ateş yakıp,<br />

insanlara vermiş olan antik Titan,<br />

elektriği sembolize etmek için elinde<br />

bir şimşek çakması tutuyor. Bu fantastik<br />

heykele bakınca insanın aklına He-<br />

Man çizgi filmi geliyor.<br />

Barajın bir başka özelliği ise alınan<br />

güvenlik önlemleri. Eğer olur da barajda<br />

bir çatlak veya sızıntı olursa, dağın<br />

eteklerine yerleştirilmiş olan dinamitler<br />

patlayarak kayaları parçalayacak ve<br />

şehrin sular altında kalmasına mani<br />

olacak.<br />

Bu muhteşem manzarayı seyretmeye<br />

doyamadık ancak yola çıkmamız gerektiği<br />

için Arefu’ya veda edip Bükreş’e<br />

doğru yola çıktık.<br />

Arefu ile Bükreş arası yaklaşık 3 saat<br />

sürüyor. O gün uçağımız olduğu için<br />

Bükreş’te eski şehri (Piata Romana) ve<br />

sarayı dolaşıp, kahve içecek kadar zamanımız<br />

oldu<br />

Bükreş’i, Doğu’nun Paris’i yapmak istiyen<br />

komünist lider Çavuşesku kentin<br />

bütün sokaklarını, kendi sarayına çıkacak<br />

şekilde planlatarak yaptırmış.<br />

Bükreş’te tüm yollar, saraya çıkıyor. Ancak<br />

saray şu anda parlamento ve müze<br />

olarak kullanılıyor. Piata Relovuiei yani<br />

İnkılâp Meydanı, Arcul de Triumf, Parcul<br />

Herastrau, Victoriei Street gezilmesi<br />

gereken yerler arasında. Fakat bizim<br />

zamanımız olmadığı için gezemedik.<br />

Arabamızı teslim edip, uçağımıza binerek<br />

evin yolunu tuttuk.


Game On<br />

Battlefield V...<br />

Battlefield V...<br />

Ali Erdem Ekşioğlu<br />

Takım Oyunu<br />

Battlefield'den alıştığımızın üstünde bir<br />

takım anlayışı ve önem kazanan kişisel<br />

roller.<br />

Gerçeküstü Grafikler<br />

Büyüleyici savaş sahneleri, birebir döneme<br />

uygun silah ve araçlar, gerçekçi ve çok<br />

katmanlı haritalar.


GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn<br />

Savaş Hikayeleri<br />

Aceleci İlk Sürüm<br />

Farklı karakterlerin kahramanlık An itibariyle hataların oyun tecrübenizi<br />

öykülerine şahit olduğumuz kısa tek kirlettiği ve sizi oyunun atmosferinden çekip<br />

oyunculu hikayeler.<br />

çıkardığı bir Battlefield dünyası.


Gameon<br />

EA Dice’ın Battlefield serisinin İkinci<br />

Dünya Savaşı döneminde geçen yeni<br />

oyunu Battlefield 5 oyuncu ile buluştu.<br />

Oyun 6-8 saatlik bir hikâye ve 8 farklı<br />

çoklu oyuncu haritasından oluşuyor.<br />

EA Dice’tan alıştığımız şekilde harita<br />

tasarımları, grafikleri, dönem silahları<br />

ve araçlarının aynı şekilde tasarımları<br />

ve grafikleri çağdaş oyunlarını geride<br />

bırakacak bir kalitede uygulanmış.<br />

Bunun yanında silahların geri tepmesi,<br />

sesleri ve etkileri de benzer şekilde<br />

türdeşlerinden kendini ayırmayı<br />

başarıyor.<br />

Fakat bu üst düzey grafiklerin ve<br />

mekaniklerin kullanıma sunulmasında<br />

aceleci bir tavrın etkileri hissediliyor.<br />

Haritaların her moda uygun olmaması,<br />

bazı çoklu oyuncu modlarında<br />

savunan ya da saldıran tarafın bariz<br />

ve ezici avantajlara sahip olması<br />

anlamına geliyor bu da oyun kalitesini<br />

ve zevkini doğal olarak düşürüyor.<br />

Benzer bir etkiyi ister menüde<br />

isterse oyun içinde karşınıza çıkan<br />

hatalar yaratıyor. Aceleci oyunlarda<br />

gördüğümüz gibi Battlefield 5’de<br />

de önümüzdeki güncellemelerle bu<br />

hataların azalacağını söylemek çok<br />

cüretkâr bir tahmin olmaz ama şu an ki<br />

haliyle bu hatalar, özellikle arka arkaya<br />

karşınıza çıktığında, oyuncuda bir<br />

kültür şoku etkisi yaratıyor.<br />

50 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Sizin için deneyimleyip<br />

montajladığımız<br />

review videosunu<br />

http://www.youtube.com/user/meaGameOn<br />

adresinden izleyebilirsiniz.<br />

Haritalardaki tasarım defolarını ve<br />

hatalarını aştığınız zaman karşınıza<br />

iyice törpülenmiş bir dinamik çıkıyor.<br />

Canınızın yenilenmemesi gibi küçük<br />

değişikliklerle takım arkadaşlarınıza<br />

artık daha muhtaçsınız ve bu da<br />

zorunlu bir takım oyunu hissi yaratıyor.<br />

Rollerin önemi bu gibi değişikliklerle<br />

arttığı gibi, rol gözetmeksiniz<br />

herkesin takım arkadaşlarını hayata<br />

geri döndürme becerisine sahip<br />

olması takımınızla hareket etmenizi<br />

ödüllendiriyor ve iletişim içindeki<br />

oyunculara avantaj sağlıyor.<br />

Tek oyunculu hikayesi daha önceki<br />

oyunlar kadar yüzeysel ve zayıf<br />

olmasa da kesinlikle oyunun güçlü bir<br />

yanı değil. Yaklaşık 2 saat süren üç<br />

farklı savaş hikayesinden oluşan tek<br />

oyunculu mod size farklı karakterlerin<br />

öykülerini anlatıyor. Çoğunlukla<br />

kişisel kahramanlıklar üzerine kurulu<br />

bu hikayeler bu denli büyük çaplı<br />

bir savaşta samimiyetsiz ve yersiz<br />

duruyor. Aynı zamanda Battlefield’ın<br />

mekaniksel olarak daha güçlü<br />

olduğu topyekûn savaştan oyuncuyu<br />

uzaklaştırmak da çok doğru bir tercih<br />

olmamış. Hikâyenin güçlü unsurları<br />

da genelde topyekûn savaş ortamına<br />

dönülen sayılı anlarda geliyor. Tüm<br />

FPS sever okurlarımıza öneririm.


Gameon<br />

Predator X27...<br />

Acer’ın, Predator X27, Türkiye’de satışa sunuldu. Etkileyici<br />

derecede net görüntüler, canlı renkler ve olağanüstü akıcı<br />

performansıyla oyun deneyimini geliştiren monitör, 27 inç ekran<br />

boyutu, 144 Hz yüksek yenileme hızı ve göz takip teknolojisinin<br />

yanı sıra 4K çözünürlükte NVIDIA G-SYNC HDR ile<br />

oyun deneyimini yeni bir seviyeye çıkarıyor. Predator X27,<br />

14.000 TL’den başlayan fiyatlarla oyun severlerle buluşuyor.<br />

Quantum Dot teknolojisinden yararlanan Predator X27, Adobe<br />

RGB renk alanının %99’unu destekleyerek daha parlak,<br />

daha doygun ve daha doğru bir renk gamıyla çok daha canlı<br />

görüntüler oluşturuyor. Belirli renklerde ışık yayan nano<br />

boyutunda çeşitli tür noktalarla kaplanan bir Quantum Dot<br />

filmine sahip yeni ekranlar, renk saflığını ve etkinliğini artırarak<br />

standart monitörlere göre çok daha geniş bir renk gamı<br />

sunabiliyor.<br />

Acer Predator X27, 4K (3840 x 2160) çözünürlük, 144 Hz<br />

yenileme hızı, 4 ms tepki süresi ve 1000 nit parlaklık seviyesi<br />

sayesinde inanılmaz derecede canlı ve hareket bulanıklığı<br />

olmayan görüntüler sunuyor. Acer HDR Ultra teknolojisinden<br />

yararlanan monitör, yalnızca gerektiğinde yanacak<br />

şekilde her biri ayrı ayrı kontrol edilen 384 adet alandaki<br />

gelişmiş yerel LED aydınlatma özelliğiyle yüksek dinamik<br />

menzil teknolojisinin izin verdiği en iyi kontrast kalitesini<br />

sağlıyor. Ürün yalnızca daha geniş ve daha doygun bir renk<br />

gamı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda geleneksel dinamik<br />

menzilli monitörlere göre çok daha yüksek parlaklık veriyor.<br />

GAMMIX S11 Pro SSD...<br />

ADATA Technology, oyuncular için ürettiği XPG GAMMIX<br />

S11 Pro PCIe Gen 3x4 M.2 2280 SSD modelini duyurdu.<br />

Yeni SSD modeli firmanın oyunculara mümkün olan en<br />

yüksek performansı verecek donanımlar üretme hedefine<br />

olan bağlılığını gösteriyor.<br />

Gelişmiş 3D NAND Flash yongalarla üretilen XPG GAM-<br />

MIX S11 Pro, yüksek kapasite, daha iyi verimlilik değerleri,<br />

daha yüksek güvenilirlik ve TBW değerleri sunuyor. Yüksek<br />

hızlı PCIe Gen 3x4 arayüzünü kullanan ve NVMe 1.3<br />

ile SLC önbellekleme teknolojileri ve DRAM tampon bellek<br />

gibi özellikleri sayesinde saniyede 3500MB’a kadar okuma<br />

ve 3000 MB’a kadar yazma hızları sunabiliyor. GAMMIX<br />

S11<br />

SSD’lerin gerçek performansında önemli bir gösterge olan<br />

rasgele okuma ve yazma becerisi bakımından da iddialı<br />

olan GAMMIX S11 Pro, 390K/380K IOPS’a kadar çıkabiliyor.<br />

Böylelikle kullanıcılar sistem açılışında, büyük boyutlu<br />

dosyaların transferinde ve oyunlarda yüksek hızlar ve kısa<br />

tepkime süreleri elde edebiliyor.<br />

GAMMIX S11 Pro performans kadar veri güvenliğine de<br />

önem veriyor. LDPC (Düşük Yoğunluklu Parite Kontrolü)<br />

hata düzeltme kodu teknolojisinden faydalanan ürün, geniş<br />

bir yelpazedeki veri hatalarını tespit ederek kullanıcıların veri<br />

kaybı yaşamasını önlüyor. Ayrıca Uçtan Uca Veri Koruması<br />

ve RAID desteği de olan SSD, verilere izinsiz ulaşımı engellemenin<br />

yanında veri aktarımının istikrarlı biçimde sürdürülmesini<br />

de sağlıyor.<br />

Üç farklı kapasite seçeneğiyle gelen GAMMIX S11 Pro<br />

SSD’nin yakın zamanda 256GB için 439TL, 512GB için<br />

769TL ve 1TB’lık model için 1479TL fiyat etiketiyle raflarda<br />

yer alması bekleniyor. Ürünle ilgili ayrıntılı bilgi için xpg.com/<br />

tr/feature/596 adresini ziyaret edin.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 51


Kültür - Sanat<br />

Türk Resminden Seçkiler...<br />

Caddebostan Kültür Merkezi 36 sanatçının eserlerinin yer<br />

aldığı “Klasikten Çağdaşa Türk Resminden Seçkiler” adlı<br />

karma sergiye ev sahipliği yapıyor.<br />

Türk resim sanatı tarihinden bir seçki niteliği taşıyan sergi,<br />

Osmanlı Dönemi’nden Cumhuriyet Dönemi’ne geçişle beraber<br />

Çağdaş Türk Resim Sanatı’nın öncüleri olan ve Türk<br />

Sanatı’na katkılar sağlayan sanatçıların eserlerini içeriyor.<br />

Sergide Nadide Akdeniz, Erol Akyavaş, M. Sadık Altınok,<br />

Fethi Arda, Maide Arel, Ruhi Bey (Arel), Aydın Ayan, Cafer<br />

Bater, Bedri Baykam, H. Vecih Bereketoğlu, Şefik Bursalı,<br />

İlhan Berk, Nurullah Berk, Sabri Berkel, Cihat Burak, Şefik<br />

Bursalı, Gül Derman, Abidin Dino, Feyhaman Duran,<br />

Devrim Erbil, Turan Erol, Leyla Gamsız, Hamit Görele,<br />

Mehmet Güleryüz, Mürşide İçmeli, Ergin İnan, Zeki Faik<br />

İzer, Ercüment Kalmık, Oya Zaim Katoğlu, Mustafa Pilevneli,<br />

İbrahim Safi, Süleyman Saim Tekcan, Berna Türemen,<br />

Burhan Uygur, Eşref Üren, Turgut Zaim’in eserleri<br />

yer alıyor. “Klasikten Çağdaşa Türk Resminden Seçkiler”<br />

karma sergi 26 Ocak’a kadar Kadıköy Belediyesi Caddebostan<br />

Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde görülebilir.<br />

Müzikte Romantik<br />

Dönem Bestecileri...<br />

Klasisizmin her bakımdan<br />

kuralcılığına<br />

başkaldıran<br />

Romantik Dönemin müzik<br />

duayenleri, Serhan Bali’nin<br />

“Müzikte Romantik Dönem<br />

Bestecileri”nde anlatılıyor.<br />

VakıfBank Kültür Yayınları<br />

aracılığıyla okurla buluşan<br />

kitapta, 19. yüzyıl müziği incelenirken Paganini’den<br />

Donizetti’ye, Brahms’tan Chopin ve Schubert’e kadar<br />

73 bestecinin sıradışı yaşamı ve eserleri yer alıyor.<br />

VakıfBank Kültür Yayınları tarafından yayımlanan, Serhan<br />

Bali’nin kaleme aldığı “Müzikte Romantik Dönem<br />

Bestecileri”, konu ettiği dönemi klasik müzik duayenleri<br />

üzerinden ele alıyor. Tam 73 bestecinin hayatı,<br />

yaşamının kırılma noktaları ve çalışmalarının aktarıldığı<br />

kitap, “19. yüzyıl müziği” olarak da geçen dönemin<br />

icracılarının sanatını gözler önüne seriyor.<br />

Alakent Kilisesi...<br />

Koç Üniversitesi Stavros Niarchos<br />

Vakfı Geç Antik Çağ ve<br />

Bizans Araştırmaları Merkezi’nin<br />

(GABAM) ilk kitabı, “Alakent<br />

Kilisesi: Myra’da Bir Bizans<br />

Yapısı (12. – 13. Yüzyıllar)”<br />

Türkçe ve İngilizce iki ayrı cilt<br />

olarak yayımlandı.<br />

“Alakent Kilisesi: Myra’da Bir Bizans<br />

Yapısı (12. – 13. Yüzyıllar)”<br />

başlıklı kitap, 2010-2013 yılları arasında Antalya’nın<br />

Demre İlçesi’nde bulunan Myra Antik Kenti’nin Roma<br />

dönemi tiyatrosuna 250 metre uzaklıkta bulunan bir<br />

orta Bizans dönemi kilisesinin kazısından restorasyonuna<br />

kadar olan tüm aşamalarını ele alıyor. GABAM<br />

Direktörü Engin Akyürek’in editörlüğünü yaptığı kitap,<br />

Koç Üniversitesi Yayınları ve Yapı Kredi Yayınları’nın<br />

satış noktalarından ve Pandora Kitapevi’nde satışa<br />

sunulacak.<br />

52 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kültür - Sanat<br />

Olağanüstü Makineleri Sergisi...<br />

Zamanı aşan fikirleri, bakış açısı ve felsefesiyle modern<br />

mekaniğin babası kabul edilen; Artuklu Sarayı’nın<br />

26 yıl başmühendisliğini yapan, Anadolu’nun en büyük<br />

mucidi Cezeri’nin olağanüstü makineleri, 15 yıllık titiz<br />

bir çalışmayla 800 yıl aradan sonra yeniden canlanıyor!<br />

Orta Çağ’ın en büyük dâhisi kabul edilen Cezeri’nin, 15<br />

Şubat’ta UNIQ Expo’da ziyaretçilerin karşısına çıkacak<br />

makineleriyle geçmiş, bugün ve gelecek arasında sıra<br />

dışı bir yolculuğa hazır olun.<br />

Dünyanın ilk insansı robotları, şifresi Enigma’dan bile<br />

güçlü kilitler, bugün hâlâ kullandığımız 4 zamanlı dişli<br />

mekanizmalar, zamanı hassas şekilde ölçen saatler ve<br />

krank mili.Mühendisliği sanatla, bilimi hayatla buluşturan<br />

Cezeri’den öğreneceğimiz pek çok şey var.<br />

Merkezine Cezeri’yi yerleştirerek mekanik tarihinin<br />

görkemli hikayesini ilham verici bir şekilde sunacak<br />

“Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri Sergisi”, 15 Şubat’ta<br />

UNIQ Expo’da kapılarını açıyor. 15 yıl boyunca üzerinde<br />

büyük bir titizlikle çalışılan Cezeri’nin kendi kitabı Kitab-ül<br />

Hiyel’indeki tarife uygun ve çalışır vaziyette üretilen makinalarını<br />

karşımıza çıkaracak sergi, adeta bir bilim tarihi<br />

arkeolojisi sayılabilecek yapısıyla dünyada bir ilk olma<br />

özelliğini taşıyor. 1500 m2’lik alanda, içerisinde boyutları 4<br />

metreyi bulan dev makinelerle birlikte 66 farklı alete, makineye<br />

ve çeşitli düzeneklere yer veren sergi, 7’den 77’ye<br />

herkese ilham kaynağı olmaya hazır.<br />

“Bavul” 6 Ocak’ta İstanbul’da…<br />

Senaryosunu Sam Bobrick’in yazdığı usta yönetmen Levent<br />

Tülek’in oturduğu “Bavul”, Zeytinburnu Belediyesi<br />

Külür Sanat Merkezi’nda sahneleniyor.<br />

6 Ocak Pazar akşamı sahnelenecek olan oyunun oyuncu<br />

kadrosunda sahnelerin usta isimlerinden Bekir Aksoy, Çiçek<br />

Dilligil, Yasemin Hadivent ve Mert Asutay’ın yer alıyor.<br />

“Bavul” tiyatro oyunu, son derece zıt iki insanın çılgın, delice<br />

ve kahkaha dolu karşılaşmalarını konu alıyor.<br />

Çaresiz ve huysuz bir adamın bavulunun havaalanında<br />

yalnız ve meraklı bir kadının bavulu ile karışması ile başlayan<br />

hikaye tuhaf ve komik olayların birbirini kovalamaya<br />

başlamasıyla devam ediyor.<br />

Yapımcılığını Karart Kültür Sanat tarafından Osman<br />

Genç’in üstlendiği “Bavul” insan ilişkilerini, aşkları, sevgileri,<br />

yalnızlıkları doğru insan-yanlış insan tartışmasını ve<br />

günümüz insanının mutluluktan ne anladığını esprili ve<br />

renkli bir biçimde anlatan çılgın, delidolu bir oyun.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 53

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!