YAPI MALZEME DERGİSİ 2019 ARALIK
İnşaat, Şantiye, Proje, Yatırım, Mimarlık, Müteahhitlik, Yapı Teknolojileri Dergisi
İnşaat, Şantiye, Proje, Yatırım, Mimarlık, Müteahhitlik, Yapı Teknolojileri Dergisi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kalıp Uzmanı.
Zorlu geometrilerde en hızlı
ve güvenli çözüm.
Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer
almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini
seçtiğiniz için teşekkür ederiz.
/ @DokaKalipIskele / Doka Turkey
/ dokakalipiskele
/ dokakalip
/ doka kalıp ve iskele
İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk
Kömürhan Köprüsü / Elazığ
Nissibi Köprüsü / Adıyaman
Osmangazi Köprüsü / İzmit
Eyiste Viyadüğü / Konya
editör
2019’u yoğun
faaliyetlerle
uğurluyoruz
VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş. adına
İMTİYAZ SAHİBİ
Hüseyin Ferruh Işık
Sorumlu Müdür
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@voli.com.tr
Reklam Müdürü
Hakan Girgin
hakan.girgin@img.com.tr
Yayın Editörü
Tarık Oral
tarik.oral@img.com.tr
Grafik Tasarım
Cüneyt Er
cuneyt.er@voli.com.tr
Finans Müdürü
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@img.com.tr
Abone
İsmail Özçelik
ismail.ozcelik@img.com.tr
CTP - Baskı
İhlas Gazetecilik A.Ş.
Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.
İhlas Plaza No:11 A / 41
Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul
Tel: 0 212 454 30 00
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yeni işbirliği imkânlarını ele almak üzere sektörün
Körfez Bölgesi’ndeki en önemli pazarı olan Katar’dan üst düzey bir heyeti ağırladı.
TMB’nin ev sahipliğinde, Katar Bayındırlık İdaresi’nin (Ashghal) katılımıyla gerçekleşen
“Türkiye - Katar İnşaat Forumu”nda 18,3 milyar dolarlık Katar pazarını büyütecek
işbirliği fırsatları konuşuldu.
Forumun açılışında konuşan TMB Başkanı Mithat Yenigün, toplantıda Katar heyetinden
önemli bilgiler edinileceğini ve bu bilgiler ışığında kısa sürede çalışmalara
başlayacaklarını belirterek, iki ülke arasındaki yakın ilişkilerin inşaat sektörü özelinde
de yeni açılımlarla aksamadan ve artarak devam etmesini istediklerini ifade etti.
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının
2019 yılının 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7
artarak 3 milyar 869 milyon dolara çıktığını açıkladı.
İnşaat malzemeleri sanayisinin uluslararası oyuncuları, Türkiye İMSAD tarafından
9’uncusu düzenlenen ‘Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nde bir araya geldi. Türkiye
İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız
Ticaret’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz zirveyle hedefimiz, dış ticaret performansımızı
daha da artırmak için dış ticarette bizi sınırlayan kendi engellerimizi ortadan
kaldırmak ve sektörümüzün büyümesi için yeni açılımlar sağlamaktır” dedi.
İnşaat malzemeleri sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri
Derneği (Türkiye İMSAD), 2009 yılından bu yana gerçekleştirdiği ‘Uluslararası
İnşaatta Kalite Zirvesi’nin 9’uncusunu, bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız Ticaret’
temasıyla Swissotel The Bosphorus İstanbul’da düzenledi. İş ve ekonomi dünyasının
önde gelen isimlerinin katıldığı zirvede, sektörün her kesiminden 500’ü aşkın
katılımcı bir araya geldi.
Dengeli yatırım portföyü ve nitelikli projeleriyle faaliyetlerini sürdüren Halk GYO,
üçüncü çeyrek finansal verilerini açıkladı. Yılın ilk 9 ayı sonunda konut satış gelirleri,
düzenli kira gelirleri ve finansal gelirden oluşan toplam hasılatı 96 milyon TL’ye ulaşan
Halk GYO, aktif büyüklüğünü 2,7 milyar TL’ye taşıdığını duyurdu. Şirketin aynı
dönemdeki net karı ise 47,5 milyon TL olarak gerçekleşti.
Ülke genelinde yalıtım bilincini artırmak, kamu ile sektör temsilcilerini buluşturmak
ve vatandaşlara çözüm önerileri sunmak amacıyla Anadolu’da ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım
Seminerleri’ düzenlemeye devam eden İZODER, 2019’un beşinci seminerini
Gaziantep’te gerçekleştirdi.
Tarık Oral
Adres:
15 Temmuz Mahallesi
Bahar Caddesi Polat İş Merkezi
B Blok No:3 Kat:1
Güneşli - Bağcılar
İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 604 51 00
Faks: +90 212 604 51 35
REKLAM
İNDEKSİ
14 - Katar’da 36 milyar dolarlık
potansiyel Türk şirketlerini bekliyor
BOSCH PROFESYONEL........................................ 58 – 59
BOSCH TERMOTEKNİK......................................... 82 – 83
BUDERUS............................................................... 92 – 93
ÇİMSA...............................................................................11
ÇİMSA.............................................................................. 45
DAIKIN.......................................... 128 - ARAKAKAPAKİÇİ
DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.ÖN KAPAKİÇİ – 1
E.C.A..............................................................................111
KÖLN HIRDAVAT FUARI’2020 ....................................117
İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 2 – 3
KİLSAN.......................................................................... 103
KORDSA / KRATOS........................................................ 13
LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ................................... 8 - 9
ODE................................................................................. 73
ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.................... 6 – 7
PCK FUARI’2020.......................................................... 126
PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ........ARKA KAPAK
RAVAGO.......................................................................... 63
SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 31
SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 37
SEREL............................................................................119
SİSTEM ALÜMİNYUM............................................. 48 – 49
SİSTEM ALÜMİNYUM............................................. 54 – 55
18 - Halk GYO, nitelikli projeler
geliştirmeye devam edecek
22 - Sektörün tek çatı kuruluşu ve
ortak buluşma noktası: İskele Kalıp
Sanayicileri Derneği
47 - Akçansa ihracat gelirini ilk 9 ayda
%131 artırdı
64 - Mardav, Ravaber Ve Stoper
Firmaları, Ravago Bina Çözümleri
markası bltında birleşti
66 - İzocam Dünya Şehircilik Günü’nde
enerji verimli şehirlere olan ihtiyacı
vurguluyor
72 - Ode Yalıtım’a TAİDER’den büyük
ödül
74 - Tasarruflu İklimlendirmenin Şifresi:
Isı Pompaları
81 - Bosch Termoteknoloji’den kombi
yenileme kampanyası
89 - Viessmann Group Türkiye’deki 25
yıllık varlığından aldığı güçle geleceğe
yatırım yapıyor
94 - Türk Ytong, Gazbeton Dersleri ile 10
yılda bin 200 mimarlık öğrencisine ulaştı
İÇİNDEKİLER
TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ........................ 4 – 5
UNICERA’2020.............................................................. 127
TMB “Türkiye - Katar inşaat forumu” düzenledi;
Katar’da 36 milyar dolarlık
potansiyel Türk şirketlerini
bekliyor
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yeni işbirliği imkânlarını ele almak üzere
sektörün Körfez Bölgesi’ndeki en önemli pazarı olan Katar’dan üst düzey
bir heyeti ağırladı. TMB’nin ev sahipliğinde, Katar Bayındırlık İdaresi’nin
(Ashghal) katılımıyla gerçekleşen “Türkiye - Katar İnşaat Forumu”nda 18,3
milyar dolarlık Katar pazarını büyütecek işbirliği fırsatları konuşuldu.
Forumun açılışında konuşan TMB Başkanı Mithat Yenigün, toplantıda Katar
heyetinden önemli bilgiler edinileceğini ve bu bilgiler ışığında kısa sürede
çalışmalara başlayacaklarını belirterek, iki ülke arasındaki yakın ilişkilerin
inşaat sektörü özelinde de yeni açılımlarla aksamadan ve artarak devam
etmesini istediklerini ifade etti.
Katar’daki kaliteli yaşamın Türk
müteahhitlerin katkısı ile sağlandığını
söyleyen Al-Emadi, “Katar’da
2020- 2024 döneminde toplam 36
milyar dolarlık proje gerçekleştirilmesi
öngörülüyor” dedi.
Türk müteahhitlerinin dünyadaki
en büyük yedinci pazarı olan Katar,
yeni işbirliği fırsatları sunuyor.
Bugüne kadar toplam değeri 18,3
milyar doları bulan 148 projenin
üstlenildiği Katar’dan üst düzey bir
heyet, mevcut işbirliğinin daha da
genişletilmesi için Türkiye’de temaslarda
bulunuyor. Katar’da Türk
inşaat sektörü için gelecek 4 yıllık
dönemde 36 milyar dolarlık potansiyel
bulunuyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği ev sahipliğinde,
Türkiye inşaat sektörünün
Körfez Bölgesi’ndeki en önemli
pazarı Katar’ın Bayındırlık İdaresi
(Ashghal) Başkan Yardımcısı Yousef
Al-Emadi’nin başkanlığındaki
heyetin katılımı ile 13 Kasım 2019
tarihinde İstanbul’da “Türkiye-Katar
İnşaat Forumu” gerçekleştirildi.
Toplantıya Türkiye İnşaat Malzemesi
Sanayicileri Derneği (Türkiye
İMSAD) ve Türk Müşavir Mühendisler
ve Mimarlar Birliği (TürkM-
MMB) yöneticileri ve üyeleri de
katıldı. Forumda Katar’ın Türk müteahhitlerine
sunduğu yeni fırsatlar
ele alınırken, pazarda karşılaşılan
mevcut sorunlar da aktarıldı.
Katar’da 148 proje üstlenildi
Forumun açılış konuşmasını yapan
TMB Başkanı Mithat Yenigün,
yurtdışı müteahhitlik hizmetleri
kapsamında Türk müteahhitlerinin
bugüne kadar 126 ülkede yaklaşık
400 milyar dolar tutarında 10 bine
yakın proje üstlendiklerini belirtti.
Bu projelerin 1/4’inden fazlasının
Orta Doğu ülkelerinde olduğunu
ifade eden Yenigün, “Bölgede Türk
müteahhitlerince 104 milyar dolar
tutarında 2 bin 65 proje üstlenildi.
Katar’da ise, müteahhitlerimiz tarafından
bugüne kadar 18,3 milyar
dolar tutarında 148 proje üstlenildi.
İki ülke arasındaki işbirliği potansiyelinin
bu tablonun çok daha
ilerisinde olduğunu düşünüyoruz.
Gerek Birliğimiz, gerek firmalarımızın
Ashghal’ı ve Ashghal’ın da
bizleri yakından tanıyor olmasının
önümüzdeki dönemde işbirliğimizin
gelişimine çok önemli katkıları
olacağına inanıyoruz” dedi.
TMB Başkanı Yenigün, yapılan
toplantıda Katar heyetinden önemli
bilgiler edinerek kısa sürede yeni
çalışmalara başlayacaklarını, iki
ülke arasındaki yakın ilişkilerin
inşaat sektörü özelinde de yeni
açılımlarla aksamadan ve artarak
devam etmesini istediklerini belirtti.
‘Türk şirketlerinin daha hızlı
kayıt olması için çalışıyoruz’
Toplantıda konuşan Ashghal Başkan
Yardımcısı Yousef Al-Emadi,
kuruluşlarının Katar’ın hem sosyal
hem de ekonomik gelişmesine
katkıda bulunduğunu kaydetti.
Çok kapsamlı altyapı ve üstyapı
programları uyguladıklarına dikkat
çeken Al-Emadi, 2030 vizyonları
çerçevesinde Katar’daki mevcut
altyapı güncellenirken, eksik altyapının
da bazı bölgelerde tamamlandığını
dile getirdi. Toplantıda
Katar’da Şubat 2018’den bu yana
Türk inşaat malzemesi üreticilerinin
ürünlerinin tercih edildiğini belirten
Al-Emadi, şöyle devam etti:
“Biz Ashghal projelerinde buna
önem veriyoruz. Katar’a mal satabilmek
için 3 haftalık kayıt ve onay
süreci gerekiyor. Türk şirketlerinin
16
Yapı Malzeme Aralık 2019
Aktüel
daha hızlı kayıt olabilmesi için çalışmalar
yürütüyoruz.”
2020- 2024 dönemi için toplam 36
milyar dolarlık proje gerçekleştirilmesinin
öngörüldüğünü anlatan
Yousef Al-Emadi, bunun 17 milyar
dolarlık bölümünün yerel yolların
inşası ve rehabilitasyonu, 8 milyar
dolarlık kısmının da otoyolların
inşası için kullanılacağını belirtti.
Bütün Türk müteahhitlik, müşavirlik
ve inşaat malzemesi üreticilerini
Katar’a davet eden Al- Emadi, Türk
şirketlerinin Katar’da daha fazla yer
almasını istediklerini vurguladı.
Batı standartlarıyla üretip,
Doğu’nun fiyatlarıyla rekabet
ediyor
Toplantıda konuşan Türkiye İMSAD
Yönetim Kurulu Üyesi Batuhan
Besler, Katar’da hem altyapı hem
üstyapı projelerinin hızla devam ettiğini
dile getirdi. Katar’ın yeni proje
ihaleleri hazırladığını söyleyen
Besler, “Katar inşaat malzemelerinin
çok büyük kısmını ithal ediyor.
Bu bize olumlu yansıyacak” dedi.
İhracattaki başarının devam edebilmesi
için hedef pazarları yakından
takip ettiklerini kaydeden Besler,
sektörlerinin 85 milyar doları iç pazar,
21.5 milyar doları ihracat olmak
üzere 106.5 milyar dolarlık bir pazar
büyüklüğüne sahip olduğunu kaydetti.
Besler, batının standartlarıyla
üretip, doğunun fiyatlarıyla rekabet
etmek zorunda olduklarını anlattı.
Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar
Birliği Başkan Yardımcısı
İsmail Hakkı Baydur da birlik üyelerinin
yurtdışında bugüne kadar
114 ülkede toplam 2 milyar 350
milyon dolarlık büyüklüğe sahip 2
bine yakın proje üstlendiklerini ifade
ederek, şunları söyledi: “Bu deneyimimizi
maalesef Katar’da gösteremiyoruz.
Müşavirlerin bize ilettiği
sorunlardan birisi Katar’da kayıt
olma şartları ve ücretlerinin ağır olduğu.
Bunları karşılamakta zorluk
çekiyoruz. İhalelerde yer almak için
istenen şartnamelerde ABD’li ve Avrupalı
şirketlere uygun kriterlere yer
veriliyor. Katar’ın çıkarlarına zarar
vermeden bizim de yer almamızı
temin ederseniz mutlu oluruz.”
Katar’da son dönemde
müteahhitlik firmalarımızca
üstlenilmiş projeler içinde
dikkat çekenler:
• Al Khor Otoyol Projesi, Tekfen İnşaat
• Doha Metrosu Golden Line Projesi,
STFA ile Yapı Merkezi ortak
girişimi
• Hamad Uluslararası Havaalanı
Yolcu Terminali Binası, TAV ile Taisei
ortak girişimi
• Al-Rayyan Yol Projesi, Doğuş İnşaat
ile Onur Taahhüt ortak girişimi
• Kuzey Yolu Projesi, Tekfen İnşaat
• Qatargas Projesi, Gama İnşaat
• Masaieed Limanı, STFA
• Lusail City Projesi (Altyapı İnşaat
İşleri Paket 4), Yüksel İnşaat ile
Midmac İnşaat ortak girişimi
• 2022 Dünya Kupası statlarından
Al Thumama Stadyumu Projesi,
Tekfen İnşaat
Yapı Malzeme Aralık 2019 17
İklimlendirme Sektörünün İhracat
Atağı Devam Ediyor!
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği ( İSİB ), Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının
2019 yılının 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7 artarak 3 milyar
869 milyon dolara çıktığını açıkladı.
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği
(İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
ŞANAL, ihracat rakamlarına ilişkin
değerlendirmesinde “Sektörümüzün bu
yılki ihracat performansı oldukça iyi, dış
ticarette Türkiye ortalamasının üzerinde
büyüme gösterdi. Türkiye iklimlendirme
sektörü olarak 2019 yılının sonunda 5
milyar dolar seviyelerinde ihracat rakamına
ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (
İSİB ), Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının
2019 yılının 10 aylık döneminde,
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde
2.7 artarak 3 milyar 869 milyon dolara
çıktığını açıkladı. Yılın ilk 10 ayındaki
ihracatın yüzde 48’i Türkiye iklimlendirme
sektörünün ihracat sıralamasında ilk
10’da yer alan ülkelere yapılmış oldu.
Türkiye iklimlendirme sektörünün en çok
ihracat yaptığı ülke Almanya olurken, bu
ülkeyi İngiltere, İtalya, Fransa, Romanya,
Irak, Rusya, Polonya, İspanya ve Çin takip
etti.
Türkiye İklimlendirme sektörü, yılın ilk 10
ayında Almanya’ya 438 milyon 706 bin
dolar ihracat gerçekleştirdi. 2018 yılının
aynı dönemine göre bu ülkeye yapılan
ihracatta yüzde 1,35 artış yaşandığı belirtildi.
Türkiye İklimlendirme sektörünün en çok
ihracat yaptığı 10 ülke arasında en büyük
artış %29 ile 129 milyon 115 bin dolar ihracat
hacmine ulaşan İspanya’da yaşandı.
İspanya’yı %25 artışla 97 milyon 880
bin dolar ihracat gerçekleştirilen Çin takip
etti.
Türkiye iklimlendirme sektöründe 2019
yılının ilk 10 ayında en çok ihracat yapılan
ürün grubu ise klima oldu. Bir önceki yıla
göre yüzde 38 artış yaşanan klima sektöründe
toplam ihracat, 395 milyon 511 bin
dolara ulaştı. İhracatta birinci sırayı alan
klimayı, havalandırma, yalıtım, soğutma
ve tesisat ürün grupları ihracatı takip etti.
Isıtma sektörünün ihracatı ise %5,7 azalış
kaydetti.
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği
(İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
ŞANAL, ihracat rakamlarına ilişkin değerlendirmesinde
“Türkiye iklimlendirme
sektörü olarak ihracatımız 2019 yılının
10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 2.6 artarak 3 milyar
869 milyon dolar oldu. Sektörümüzün bu
yılki ihracat performansı oldukça iyi, dış
ticarette Türkiye ortalamasının üzerinde
büyüme gösterdi. 2019 yılının sonunda 5
milyar dolar seviyelerinde ihracat rakamına
ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.
İSİB olarak ihracatı geliştirme faaliyetlerine
aralıksız devam ettiklerini belirten Şanal
sözlerine şöyle devam etti: ”Türkiye,
split klimadaki üretim kapasitesi ile Avrupa
pazar lideri, radyatör ve havlupan’da
ise dünya lideri konumundadır. Soğutma,
tesisat, yalıtım ve havalandırma gibi diğer
ürün gruplarında da benzer başarıları yakalamayı
ve dünya sıralamasında ilk 10’a
girmeyi hedefliyoruz. Planlı çalışmalar
yürüterek 6-7 yıl gibi kısa bir süre içerisinde
bu hedeflerimize ulaşmak mümkün”-
dedi.
18
Yapı Malzeme Aralık 2019
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan:
“Dış ticarette bizi sınırlayan kendi
engellerimizi ortadan kaldırmalıyız”
Aktüel
İnşaat malzemeleri sanayisinin uluslararası
oyuncuları, Türkiye İMSAD tarafından
9’uncusu düzenlenen ‘Uluslararası İnşaatta
Kalite Zirvesi’nde bir araya geldi. Türkiye
İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi
Erdoğan, “Bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız
Ticaret’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz
zirveyle hedefimiz, dış ticaret performansımızı
daha da artırmak için dış ticarette
bizi sınırlayan kendi engellerimizi ortadan
kaldırmak ve sektörümüzün büyümesi için
yeni açılımlar sağlamaktır” dedi.
İnşaat malzemeleri sektörünün çatı kuruluşu
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri
Derneği (Türkiye İMSAD), 2009 yılından
bu yana gerçekleştirdiği ‘Uluslararası İnşaatta
Kalite Zirvesi’nin 9’uncusunu, bu yıl
‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız Ticaret’ temasıyla
Swissotel The Bosphorus İstanbul’da
düzenledi. İş ve ekonomi dünyasının önde
gelen isimlerinin katıldığı zirvede, sektörün
her kesiminden 500’ü aşkın katılımcı bir
araya geldi.
“Dış ticaretimizi sınırlayan engelleri
kaldırmalıyız”
İnşaat malzemeleri sanayisinin, gerek
toplam üretim, dış ticaret ve istihdamdaki
payı, gerekse diğer sektörlerle yakın ilişkisi
sebebiyle Türkiye için stratejik önem
taşıdığını belirten Türkiye İMSAD Yönetim
Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Zirvemizin
bu yılki teması ‘Sınırsız Ticaret’ çünkü Türkiye
olarak inşaat malzemesi üretiminde
dünyanın en büyük 5 ülkesinden biriyiz.
Küresel Rekabet Endeksi’nde yer alan 140
ülkenin 115’ine ihracat gerçekleştiriyoruz.
Almanya, İngiltere, ABD, Kanada, İsrail,
Irak en önemli pazarlarımız. Bununla birlikte
en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında
Çin, Romanya, Fransa, Yemen ve
İtalya da bulunuyor. Bu zirveyle, dış ticaret
performansımızı daha da artırmak için ticaretimizi
sınırlayan engelleri ve çözüm
önerilerini masaya yatırarak sektörümüzün
gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
Sektör olarak Türkiye’nin ilk 3 sektörü içinde
yer aldığımız ihracat hacmindeki ivmeyi
sürekli kılmak en önemli amacımız. Bunu
gerçekleştirmek için de; neler yapmamız
gerektiğini, mevcut pazarlarımızın dışındaki
bölgelere ulaşarak ihracattaki sınırları ne
şekilde aşmamız gerektiğini araştırıyor ve
benzer bir dizi konuyu masaya yatırarak,
sektörümüzün büyümesi için yeni açılımlar
sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Haksız rekabetin uluslararası ticarette
gündemde olduğunu belirten Ferdi Erdoğan,
“Çin taklitçilikte birinci, Türkiye ikinci.
Kayıt dışı üretim ile mücadele etmemiz
gerekiyor. Hız, maliyet ve kalite üçgenini
sağlamalıyız. Bu, tedarik zinciri yönetiminde
maliyeti ve müşteri memnuniyetini
etkileyen en önemli faktördür. Biz Batı’nın
standartlarıyla üretip Doğu’nun fiyatlarıyla
rekabet ediyoruz. Ülkelerin rekabet endeksine
baktığımızda 98 baz puanla batımızdaki
ülkelerden daha iyi bir endekse
sahipken, doğumuzdaki gelişmekte olan
ülkelerden de daha yüksek bir endekse
sahibiz” şeklinde konuştu.
Almanya Endüstri 4.0’ı tamamladığında
pazarı kaybetme tehlikemiz oluşacak
Endüstri 4.0 konusuna da dikkat çeken
Ferdi Erdoğan, “Son yıllarda Endüstri 4.0
çok konuşuluyor. Türkiye’nin üretim maliyet
endeksi 98, ABD 100, Almanya yüzde
121, İngiltere 109, Fransa 124, Çin 96,
Hindistan 91, Singapur 82. Özellikle Almanya,
maliyet endeksinde bizden 24-25
baz puan daha yüksek iken, 2024’te Endüstri
4.0’ı tamamladığında maliyet endeksi
90’a, bizim altımıza düşecektir. Bu gelişmeyle
Almanya pazarını kaybetmemiz söz
konusu. En büyük ve en iyi pazarlarda rekabet
gücümüzü korumak için ülke olarak
etkinliğe, verimliliğe ve insana daha çok
yatırım yapmamız gerekiyor” dedi.
Hedef yüksek teknolojiye geçiş
İnşaat malzemeleri alanında yüksek teknolojiye
geçişi hedeflediklerini Ferdi Erdoğan,
şunları söyledi: “En güçlü kaslarımız
olan inşaat malzemeleri sanayisinde
yüksek teknolojiyi geliştirmemiz gerekiyor.
Ülke olarak 2003’te 1 milyar dolar olan
yüksek teknolojili ürün ihracatını 5 milyar
dolara taşıdık. Geçen bu süreçte Çin ise
40 milyar doları 600 milyar dolara taşıdı.
Demek ki yapmamız gereken daha çok
iş var. Artık akıllı kentler, akıllı binalar ve
yeşil binaların planlandığı bir dünyadan
bahsediyoruz. 2030 yılında dünyada 41
mega kent olacak. Bunların enerji, su, katı
atık, ulaşım yönetimi sensörler vasıtasıyla
gerçekleşecek. Evlerimizde yaşam kalitesi
sensörler ve cihazlar ile artacak. Dolayısıyla
bir binayı artık sadece inşaat olarak düşünebilir
misiniz? Artık binaları bir makine,
bir fabrika olarak görmeliyiz.”
İhracatçı fazla ama ihracat değeri
düşük
İhracatın daha değerli hale gelmesi için
Türkiye’nin markalaşmasının çok önemli
olduğunun altını çizen Ferdi Erdoğan,
“Türkiye’de yaklaşık 83 bin ihracatçı var.
2018’deki ihracat gelirimiz 168 milyar dolar.
168 milyar dolarlık ihracatın, 102 milyar
doları, TİM’in açıkladığı 1000 ihracatçıya
ait. Geriye kalan 83 bin ihracatçının yaptığı
ihracat değeri, 66 milyar dolar. İhracatçısı
bu kadar fazla olan bir ülkenin, bu kadar
düşük bir ortalamaya sahip olması önemli
bir soruna işaret ediyor. Made in Turkey
için ihracatı nicelik için değil nitelik için
yapmalıyız. Ürünümüze güven duyulması
olmazsa olmaz unsurdur. Ayrıca ihracatta
büyüme trendimiz yüksek olduğu için altyapı
çalışmaları bizim için kritik önem taşıyor.
Organize sanayi bölgelerinin yaklaşık
yüzde 99’unda demiryolu bağlantısı yok.
Oysa limana ulaşmak, maliyetin yüzde
25’idir” diye konuştu.
Yapı Malzeme Aralık 2019 19
Halk GYO, nitelikli projeler
geliştirmeye devam edecek
Dengeli yatırım portföyü ve nitelikli projeleriyle faaliyetlerini sürdüren Halk GYO, üçüncü
çeyrek finansal verilerini açıkladı. Yılın ilk 9 ayı sonunda konut satış gelirleri, düzenli kira
gelirleri ve finansal gelirden oluşan toplam hasılatı 96 milyon TL’ye ulaşan Halk GYO, aktif
büyüklüğünü 2,7 milyar TL’ye taşıdığını duyurdu. Şirketin aynı dönemdeki net karı ise 47,5
milyon TL olarak gerçekleşti.
Konut kredilerinin düşmesi ve firmaların
sürdürdüğü kampanyaların
yılın üçüncü çeyreğinde sektöre
canlılık kazandırdığını ifade
eden Halk GYO Genel Müdürü Dr.
Feyzullah Yetgin şunları söyledi:
“250 alt sektörü doğrudan etkileme
gücüne sahip olan gayrimenkul
sektörü, Ülkemiz büyümesine
en fazla katkı veren sektörlerdendir.
Kamu bankalarımızın konut
kredilerine verdiği desteğin tüm
sektöre olumlu yansıdığını düşünüyoruz.
Gayrimenkul sektörü
Türkiye’nin kent yaşamına değer
katmayı sürdürecek, Halk GYO
da bu süreçte nitelikli projeler geliştirmeye
devam edecektir. Konut
satış gelirleri, düzenli kira gelirleri
ve finansal gelirden oluşan toplam
hasılatımızı, yılın 3. çeyreği sonunda
96 milyon TL’ye yükseltmeyi
başardık. Paydaşlarımıza katma
değer yaratma, gayrimenkul
sektörünün gelişimine katkımızı
artırarak devam ettirme yönündeki
faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.”
Dr. Feyzullah Yetgin / Halk GYO Genel Müdürü
Halk GYO projelerinde
satışlar devam ediyor
Teknik Yapı işbirliği ile Alsancak’ta
hayata geçen Evora İzmir projesinde
kampanyalı fiyatlarla satışlarına
devam eden Halk GYO,
Vakıf GYO işbirliğiyle “Mutluluk
Evinizden Başlar ”sloganıyla hayata
geçirilen konut projesi Bizimtepe
Aydos ile Er Konut İnşaat
ortaklığıyla inşaatı tamamlanan
Şehristan Konutları’nda da anahtar
teslimleri sürdürüyor. İstanbul
Uluslararası Finans Merkezi Projesi’nin
en büyük paydaşlarından
biri olan Halk GYO, bu proje kapsamındaki
46 ve 34 katlı Halk Ofis
Kulelerinin inşasına da devam
ediyor.
20
Yapı Malzeme Aralık 2019
Aktüel
İZODER, 2019’un beşinci ‘Yalıtım Semineri’ni Gaziantep’te düzenledi
İZODER Başkanı Levent Pelesen:
“Konutlarda gerçek
tasarruf yalıtımla başlar”
Ülke genelinde yalıtım bilincini artırmak,
kamu ile sektör temsilcilerini buluşturmak
ve vatandaşlara çözüm önerileri sunmak
amacıyla Anadolu’da ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım
Seminerleri’ düzenlemeye devam
eden İZODER, 2019’un beşinci seminerini
Gaziantep’te gerçekleştirdi.
İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları
Derneği), ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım
Seminerleri-Gaziantep’i; Gaziantep Çevre
ve Şehircilik İl Müdürlüğü işbirliği ile 14
Kasım Perşembe günü Shimall Otel ve
Kongre Merkezi’nde düzenledi. Seminere,
kamu ve sektör temsilcileri ile alanında
uzman isimler konuşmacı olarak katıldı.
Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’nin
yalıtım bilincinin artması açısından faydalı
olduğunu vurgulayan Gaziantep Çevre
ve Şehircilik İl Müdürü Hasan Alan, yalıtımın
insan sağlığı ve konforu için vazgeçilmez
bir unsur olduğunu, aynı zamanda
hem aile ekonomisi hem de milli ekonomi
açısından son derece önemli olduğunu
belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iş birliği
protokolü çerçevesinde şimdiye kadar
12 ilde ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’ni
düzenlediklerini belirten İZODER
Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen,
“Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz seminerlerin
gördüğü yoğun ilgiden oldukça
memnunuz. Gerçekleştireceğimiz seminerle
amacımız, yalıtım sektörünün tüm
bileşenlerini ve taraflarını bir araya getirerek,
yalıtım bilincini artırmak ve farkındalık
yaratmaktır” diye konuştu.
Isı, su, ses ve yangın yalıtımının Türkiye’nin
geleceği için stratejik öneme sahip
bir konu olduğuna dikkat çeken Levent
Pelesen, “Ülkemizde yalıtım ile ilgili yasal
düzenlemeler henüz AB ülkeleri seviyesinde
değil. Isı, su, ses ve yangın
yalıtımının etkin bir şekilde uygulanması
ve denetlenmesi noktasında eksiklerimiz
var. Kentsel Dönüşüm Eylem Planı çerçevesinde
mevzuatların da iyileştirilmesi,
ısı yalıtım kalınlıklarının artırılarak AB
seviyesine yükseltilmesi, enerji verimliliği
için çok önemli bir adım olacak. Kentsel
Dönüşüm Eylem Planı’nın katkısıyla
tüm yalıtım grubunu kaliteli malzeme ve
uzman uygulamalar ile gerçekleştirirsek,
dayanıklı, sağlıklı ve konforlu yapılara kavuşabiliriz”
dedi.
Kış aylarının sert geçtiği Gaziantep’te
doğalgaz faturasını yüzde 50 azaltmanın
tek yolunun ısı yalıtımı uygulaması
olduğunu belirten Levent Pelesen, “Ülke
olarak enerji ihtiyacımızın yüzde 75’ini
ithal etmemize rağmen konutlarımızda,
ısıtma ve soğutma amaçlı kullandığımız
enerjinin yarısını israf ediyoruz. Konutlarda
gerçek tasarruf yalıtımla başlar. Son
zamlarla daha da artan doğalgaz faturasını
yüzde 50 azaltmanın tek yolu, yaşadığımız
binalara ısı yalıtımı uygulaması
yaptırmaktır. Bununla birlikte bina yapım
süreci içerisinde yapılan su, ses ve yangın
yalıtım uygulamaları da bina kullanım
süreleri boyunca bize hizmet vererek tasarrufun
bir başka boyutunu ortaya koyuyor”
diye konuştu.
Bonus, Filli Boya, İzocam, Kalekim ve
MegaBoard sponsorluğunda düzenlenen
Tüm Yönleriyle Yalıtım Semineri-Gaziantep’te,
İZODER Su Yalıtımı Komisyonu
Bașkan Yardımcısı Jozef Bonfil “Su
Yalıtımı Yönetmeliği Neler Getiriyor, Su
Yalıtımı Uygulamaları” hakkında bilgi verdi.
“Enerji Verimliliği için Isı Yalıtımı ve Isı
Yalıtımı Uygulamaları ve Pasif Ev Örneği”
konusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü
Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı
Murat Bayram, Gaziantep Büyükşehir
Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı
İmar Şube Müdürü Seda Güleç ve
İZODER Isı Yalıtımı Komisyonu Başkanı
Kürşad Sakarya tarafından ele alındı.
“Ses Yalıtımı Yönetmeliği ve Ses Yalıtımı
Uygulamaları” oturumuna Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel
Müdürü Atilla Erenler ve İZODER Yönetim
Kurulu Üyesi Volkan Dikmen katıldı.
“Yangın Yalıtımı ve Yangın Güvenliği Tedbirleri”
başlıklı sunumda İZODER Teknik
İşler ve Eğitim Yöneticisi Güneş Yüzügür
katılımcılara bilgi verdi. Oturumların modetarörlüğünü
İZODER Genel Sekreteri
Timur Diz’in üstlendiği seminerde, belediye
ve kamu çalışanları, mimar, mühendis
ve STK temsilcilerinden oluşan sektörün
tüm bileşenleri ve tarafları bir araya geldi.
Yapı Malzeme Aralık 2019 21
DOSYA KONULARI:
Elektrikli El Aletleri & Mekanik El Aletleri ve Teknolojileri
Kalıp & İskele Sistemleri ve Ekipmanları
Çimento & Hazır Beton Ekipmanları ve Teknolojileri
DOSYA
Sektörün tek çatı kuruluşu ve ortak buluşma noktası:
İskele Kalıp Sanayicileri Derneği
(İKSD)
Bir yandan gençlere ve öğrencilere yönelik akademik çalışmalar gerçekleştiren, diğer
yandan müteahhitler ve müteahhitlerin dernek/birlikleriyle ile sürekli dirsek temasında
bulunan, pek çok noktada kamuyla işbirliği bulunan İskele ve Kalıp Sektörünün tek çatı
kuruluşu olan İskele Kalıp Sanayicileri Derneği, sektörünün tüm paydaşları için bir köprü
vazifesi üstlenmiş. Eğitimden, teknolojik gelişmelere, fuarlardan, iş güvenliğine pek çok
disiplini bir arada yürüten dernek, sahip olduğu nitelikli üyeleriyle sektörün ihtiyaç duyduğu
yeniliklere kapı aralamak için tüm gayretiyle çalışıyor…
İskele ve Kalıp sektörünün geliştirilmesini
sağlamak amacıyla 2017 yılında kurulan
İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD),
o günden bu yana uluslararası standartlara
uygun ürünler üreterek tüm pazarlarda
etkin rol oynayabilecek firmalara ve bu
konularda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara
destek vermekte.
Geçtiğimiz ay, İKSD Yönetim Kurulu
Başkanı Kubilay Tüfekçi ve İKSD Genel
Sekreteri Akın Alıkçıoğlu ile bir araya geldik.
Dernek faaliyetleri, yakın dönemdeki
hedefleri ve sektörün başlıca sorunlarını
ele almaya çalıştığımız keyifli bir sohbet
gerçekleştirdik...
Sektör adına çok değerli çalışmalar gerçekleştiren
İskele Kalıp Sanayicileri Derneği
ve yöneticilerine başarılar diliyoruz.
Akın bey, derneğiniz hakkında
kısaca bilgi verir misiniz?
Akın Alıkçıoğlu:
İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD),
bugün itibariyle Kalıp ve İskele Sanayicilerini
sayısal ve nitelik anlamda temsil
eden tek çatı kuruluşudur. Derneğimizde
yerli ve yabancı toplam 24 üyemiz bulunmakta.
Üye firmaların tümü; standartlar
doğrultusunda üretim yapan gerek ulusal
gerekse uluslararası ölçekte önemli
konut, baraj, ticari bina, havaalanı, hastane,
yol metro, endüstriyel tesis gibi birçok
farklı yapının inşaat sürecinde proje,
danışmanlık, malzeme satışı, kiralama ve
satış sonrası destek hizmeti vermekteler.
İKSD Üyeleri başta Rusya, ABD, Fransa,
İtalya, Kazakistan, Hindistan, Irak, İran,
Malezya, Cezayir, Katar, Kuveyt, Suudi
Arabistan olmak üzere dünyanın 115 ülkesine
ihracat yapmakta.
Akın Alıkçıoğlu / İKSD Genel Sekreteri
Derneğin gündeminden biraz
bahseder misiniz?
Derneğimizin kuruluş aşamasında sektörün
gündemi nedir diye kendimize bir
24
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
yol haritası çıkardık. Karşılaştığımız en
büyük problemin; denetim eksikliğinden
dolayı haksız rekabet olduğunu gördük.
Haksız rekabetin sonucu olarak sektörün
genel karlılık oranlarında da ciddi kayıplar
yaşanıyor. Zaman zaman üyelerimize
yönelik bir anket yaptığımızda da bu
problemler daima ön sıralarda yer alıyor.
Bizim bu noktada dernek olarak hukuki
bir yaptırımımız bulunmuyor. Ancak derneğimizin
üyeleriyle, lobi gücümüzle ve
farklı çalışmalarımızla konuyu her defasında
kamu kuruluşlarıyla paylaşarak
sorunu sürekli gündemde tutuyoruz. Bununla
ilgili olarak ilgili bakanlıkları, yapı
denetim firmalarını, TSE’yi ve diğer sivil
toplum kuruluşlarını ziyaret ediyor çözüm
için yapılacaklar noktasında fikir alışverişinde
bulunuyoruz.
Yeni ve genç bir dernek olarak sektör
bilinirliğini artırma gayretlerimiz mevcut.
Türk müteahhitleri dünyanın her tarafında
çok güzel işler yapıyor. Global projelerde
yer alıyoruz. Müteahhitlik hizmetlerinde
Çin’den sonra ikinci sırada geliyoruz. İskele
Kalıp sektörünün inşaat sektörünün
bir parçası olarak bu projelerde yer alıyor
olması, gerek teknik-uygulama, gerekse
imalat noktasında bir gelişmeyi meydana
çıkarıyor. Bizim bu noktadaki yaklaşımımız,
inşaat sektörünün gizli kahramanı
olarak ürün ve hizmetlerimizi, sektörümüzü
en doğru platformlarda dernek çalışmalarıyla
anlatmaya çalışıyoruz. Ortaya
koyacağımız gayret ve çabayla, bilinirliğimizi
ve farkındalığımızı daha da artıracağımıza
inanıyorum.
İş Güvenliği noktasında da bazı çalışmalarımız
bulunuyor. Ayrıca, yakın dönemde
bir Avrupa Birliği Hibe Programı’na iş güvenliği
içerikli bir proje ile katıldık. Şu an
ön değerlendirmeyi geçtik ve final başvurusu
için projemizi yazarak teslim ettik.
Program kapsamında 44 farklı ana etkinlik
bulunmaktadır. Bu başlıkların tamamı
bizim ihtiyaç duyduğumuz eğitim ve aktiviteleri
kapsıyor. Program içerisinde, çalışanları,
işverenleri, medya ve sivil toplum
kuruluşlarının dahil olduğu çok kapsamlı
etkinlik ve çalışmalar mevcut. AB projemiz
final değerlendirme aşamasını geçip
onaylandığında tahmin ediyorum. 2020
yılının son aylarında çalışmalar start veriyor
olacağız.
Yine farkındalığı artırmak adına fuar firmalarıyla
da ortak çalışmalarımız bulunuyor.
Yurtiçi fuarlarda seminer ve etkinlikler
gerçekleştirerek farkındalığı o platformlarda
da ortaya koymaya gayret ediyoruz.
Bir diğer konu ise; sektördeki kalitenin
arttırılması. Bu noktada maalesef sektörümüzün
gelişmeye açık alanları var.
Rekabetin kaliteden çok fiyat üzerinde
yoğunlaştığı dönemlerde, sırf daha ucuz
olduklarından dolayı, her anlamda kalite
standartlarının altında ürünler pazardan
oldukça yüksek oranda pay alabiliyorlar.
Ben şahsen kalitenin artırılması için en
önemli kriterlerden bir tanesinin hatta en
önemlisinin, müşterinin bilinçlendirilmesi
olduğunu düşünüyorum ve bu konuya
ilişkin de çalışmalarımız var.
Çalışmalarınızda destek aldığınız
kurumlar var mı?
Tüm firmalarımızdan gerekli desteği alıyoruz.
Bu zor piyasa koşullarında dahi
bizlere karşı dernek faaliyetlerine katkı
sağlamak için büyük özveride bulunuyorlar.
Derneğin bir çatı kuruluşu olması, herkese
eşit ve adil davranması bize karşı
duyulan güveni perçinliyor. Üyelerimizle
aramızda özveri ve samimiyete dayalı
bir ilişki var. Üyelerimizin yanı sıra kurum
olarak, Türkiye Müteahhit Birliği, İMSAD,
İNDER bizim hep dirsek temasında olduğumuz
kuruluşlar.
Biz bu kuruluşlardan aldığımız güçle, ilgili
bakanlıklarla bir araya gelerek ortak sektörel
sorunlara ilişkin birlikte çözüm üretmeye
yönelik gayret sarfediyoruz.
Kubilay bey, İKSD hakkında siz
neler söylemek istersiniz?
Kubilay Tüfekçi:
Çok rekabetçi bir dünyaya açılıyoruz. Günümüzde
doğru sistemin, doğru yerde uygulanmasıyla
ekonomi sağlanıyor. Hızın
her alanda bir kriter olduğu bu dönemde,
sürekli bildiğiniz yoldan klasik yöntemlerle
devam ederseniz, daha hızlı gitmeniz
mümkün değil. İhtiyacı doğru analiz edip
doğru adımlar atmalısınız. Bu bağlamda
en teknolojik sistem her zaman en iyi sis-
Kubilay Tüfekçi / İKSD Yönetim Kurulu Başkanı
Yapı Malzeme Aralık 2019 25
tem anlamına da gelmiyor. Her şeyden
önce projeyi doğru tanımlayıp ona uygun
sistemleri tercih etmeliyiz ve kurmalıyız.
Doğru kalıbın seçimi ve uygulanmasının
yapılması, inşaatın genel giderlerini ciddi
anlamda alt seviyelere çeker. Bu çok
önemli bir nokta. İskele Kalıp Sanayicileri
Derneği olarak bizler, ilerde bu işlerin teknik
formenliğini yapacak mühendislere,
genç öğrenci arkadaşlarımıza bu farkındalığı
bir şekilde vermek istiyoruz.
Eğitim kurumlarındaki müfredata yönelik
özellikle Meslek liseleri ve üniversitelerin
İnşaat Mühendisliği bölümlerine yönelik
çalışmalarımız sürmektedir. Bugünkü
müfredatta, öğrencilerin ilerde şantiyelerde
karşılaşacakları meselelerin birçoğu
maalesef bulunmuyor. Bu bizim eğitim
noktasında çok büyük bir eksiğimiz. Bu
işin uzmanları ve sorumlularıyla bir araya
gelerek müfredatta gerekli değişiklikleri
hep birlikte bir şekilde gerçekleştireceğiz.
Şu an Teknik Liselerdeki eğiticilere sektörel
birtakım eğitimler veriyoruz. Bunların
yanı sıra meslek odaları üniversitelerde
paydaşlarımıza üyelerimizin uzman kadrolarının
desteği ile mesleki gelişim seminerleri
vermekteyiz. Bu eğitimlerin tamamını
belli bir sistem içinde planlıyoruz.
Yine sistemli ve periyodik olarak uygulamalarını
da gerçekleştireceğiz.
2019 yılında sizi en çok zorlayan
konu ne oldu?
Geride bırakmak üzere olduğumuz bu yıl
özellikle iç pazarın daralması ve ekonomik
koşullardan dolayı biraz sorunlu geçti
diyebiliriz. İç pazara yönelik bazı alacak
ve tahsilat problemleri gündeme geldi
maalesef. Dernek olarak biz bu konuda
üye firmalarımıza yönelik risklerin azaltılması
ve farkındalık yaratmak için ‘Alacak
Sigortası’ ile ilgili sigorta firmaları ile ortak
seminerler düzenledik. Belli bir farkındalık
oluştu diyebiliriz.
26
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
Ülkemizde maalesef tüm
sektörler için kronik bir hastalığa
dönüşmüş olan, haksız rekabet
konusunda neler söylemek
istersiniz?
Türkiye’de hemen hemen sektörel tüm
derneklerin ortak şikayeti; haksız rekabet
ve denetim yetersizliği diyebiliriz. Bizler
belirli bir seviyenin üzerinde, mesleki
tüm sertifikasyonlara sahip firmalardan
oluşan bir derneğiz. Tabi bu sertifikalara
sahip olabilmek için ürün ve üretim kalitesinin
belli bir standardın üstünde olması
gerekiyor. Bu standartlara sahip olmanın
da bir maliyeti var hiç şüphesiz. Bu maliyetleri
göğüsleyerek tüm bu sertifikaları
edinen firmalar kendilerini pazarda konumlandırmaya
gayret ederken, bunun
tam tersi olarak hiçbir kalite ve standart
gözetmeden çok daha ucuza ürünler
üreten firmalar, denetim eksikliğinden de
faydalanarak sektörde kendilerine kolayca
pazar edinebiliyorlar. Buradaki denetim
yetersizliğini kamu tarafının bir şekilde
sağlaması gerekiyor. Bu denetimler
yeterli oranda gerçekleşmediği zaman,
bizim sahip olduğumuz belgelerinde bir
anlamı kalmıyor. Bu konuda da dernek
olarak kamu tarafıyla sıkı görüşmeler içerisindeyiz.
Her fırsatta bu noktadaki sıkıntımızı
dillendiriyor, çözümü için öneriler
sunuyoruz. Bu konuyu sürekli gündemde
tutmaya devam edeceğiz.
Ar&Ge çalışmaları hakkında neler
söylemek istersiniz?
İnşaat sektörünün hala emek yoğun çalışıyor
olması ve verimliliğin çok düşük olması,
bizlere Ar&Ge konusunda daha çok
yol kat etmemiz gerektiğini gösteriyor.
Aslında sektörün tüm paydaşları olarak
Ar&Ge anlamında çok daha fazla gayret
göstermemiz gerekiyor.
Son yıllarda dijitalleşme her alanda olduğu
gibi sektörümüzde de ön plana çıkıyor.
Özellikle Türkiye’de elimizi zayıflatan
noktalardan bir tanesi pazarda bulunan
mevcut ürünlerimizin birbiriyle çok benzer
olması. Şirket ürün gamlarının bu kadar
birbiriyle benzer olduğu bir pazarda
ürün artık tamamen emtia halini alıyor.
Rekabet sadece fiyat noktasında dar bir
alanda gerçekleşmeye başlıyor. Katı bir
fiyat rekabeti olan bir sektörde de Ar&Ge
yatırımı yapılması daha güç bir durum
halini alıyor. Bu tabi sektörün tamamını
etkileyen ve ilgilendiren bir sorun.
Global ölçekte gelişmeleri değerlendirdiğimizde,
sektör artık farklı bir mecraya
doğru ilerliyor. Emek yoğun olmaktan çıkarak
daha verimli olmaya doğru bir ilerleme
sürecinde. Biz bu süreci iyi okumak
ve geleceği iyi görmek zorundayız.
İnşaatlar henüz yapılmadan tüm paydaşların
yer aldığı bir modellemeyle olası
problemleri öncesinde tespit edebiliyorsunuz.
Normal koşullarda gözle göremeyeceğiniz
hata ve kusurları artırılmış
gerçeklik sistemlerle görme şansınız var.
Bu sistemleri global ölçekli büyük firmalar
kullanıyorlar. Türk firmaları olarak bu
sistemleri artık bizlerin de kullanması gerekiyor.
Dünyadaki bu gelişmelere adapte olarak
aradaki farkı bir an önce kapatma çabasında
olmalıyız. Aksi takdirde treni kaçıracak,
kendi içerimizde kısır bir fiyat rekabetiyle
boğuşacağız. İKSD olarak bizler
bu konuda; firmaların Ar&Ge çalışmalarını
sürekli dinamik tutarak ve kendilerini
geliştirerek yollarına devam etmelerinin
gerektiğini ifade ediyoruz. Uluslararası
pazarlarda var olabilmek için firmaların
Ar&Ge yatırımlarını dernek olarak önemsiyor
ve tavsiye ediyoruz.
Yapı Malzeme Aralık 2019 27
PERI 50’nci yılına
inovasyon ve Ar&Ge
ağırlıklı yeniliklerle girdi
PERI Kalıp ve İskeleleri, kuruluşundan bu yana dünya
çapında gerçekleştirilen pek çok mega projede yer aldı.
Sektöründe daima lider konumda olan şirket, 50’nci yılını
hizmet verdiği tüm ülkelerde büyük bir coşkuyla kutladı.
PERI Kalıp ve İskele Sistemleri, 1969
yılından bu yana dünyanın önde gelen
kalıp ve iskele üreticilerinden biridir. Türkiye’deki
faaliyetlerine ilk defa 1986 yılında
başlayan PERI, o tarihten bu güne
ülkemizde gerçekleşen büyük ölçekli
projelerin hemen hemen tamamında yer
almakta.
PERI Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü
Halil Karaca bizleri kendi ofislerinde
ağırladılar. PERI hakkında merak ettiklerimizi
kendilerinden dinledik. Bizlere vakit
ayırarak sorularımızı yanıtlayan sayın
Karaca’ya teşekkür ediyoruz.
Şirketiniz hakkında kısa bir bilgilendirmede
bulunabilir misiniz?
PERI, 1969 yılında Almanya’da şuan
artık aramızda olmayan 2009 yılında
kaybettiğimiz Artur Schwörer ve değerli
eşleri Bayan Christl Schwörer tarafından
bir aile şirketi olarak kuruldu ve tam
yarım asırdır kalıp ve iskele sektörünün
inovasyon gücü ve 1,6 Milyar Euro ciro
büyüklüğü ile de pazar lideri. 1969’da
Weissenhorn’da 6.000 m² büyüklüğünde
ilk fabrikasını kurarak işe başlayan PERI,
şuanda dünyanın 110 ülkesinde temsil
edilmekte, 70 kardeş şirketi, 160 deposu
ve 2500 mühendis, teknik eleman olmak
üzere toplam 9.500 çalışanı ile müşterilerine
hizmet vermektedir. 1986 yılında şu
an aramızda olmayan 8 yıl önce kaybettiğimiz
sayın Orhan Terzioğlu tarafından
kurulan irtibat bürosundan sonra, Türkiye
kardeş firmamız PERI Kalıp ve İskeleleri
San. Tic. Ltd. Şti. 1990 yılında %100
yabancı sermaye ile PERI grubu içinde
kurulan 9’ncu şirket olarak 33 yıldır Türkiye’de
de faaliyet göstermektedir.
Faaliyetleriniz hakkında neler
söylemek istersiniz?
Türkiye’de faaliyete başladığımız günden
itibaren sürekli yatırım yapmaya ve büyümeye
devam ettik. Aslında herbiri büyük
emek, gayret, zaman ve uğraşla ve
elbette siz değerli müşterilerimizin bizlere
verdiği destek ve gösterdiği teveccühle
hayata bulan bu başarıları şuan İstanbul,
Ankara, Gaziantep ve Samsun’daki depolarımıza
ve yurtiçinde 7 yurtdışında 5
olmak üzere 12 bölge müdürlüğüne, toplam
66.000 m² alana, 90 Milyon Euro’ya
değere ulaşan kira parkımıza ve 150
kişilik işinde uzman kadroya ulaştırarak
büyüme ve gelişme olarak taçlandırdık,
pekiştirdik.
PERI Türkiye olarak yurt dışında da bize
bağlı ülkelerde hizmet vermekteyiz. Azerbaycan,
Arnavutluk,Gürcistan ve Irak’taki
mevcut ofislerimiz başta olmak üzere Kosava,
İran, Türkmenistan, Afganistan, Tacikistan
ülkelerine de hizmet vermekteyiz.
Halil Karaca / PERI Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü
2019 yılını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
2019 Yılı PERI Ailesi için çok önemliydi.
Çünkü bizler yani PERI 50’nci yılımızı
dünyanın birçok ülkesinde değerli mesai
arkadaşlarımızın katılımıyla özel etkinliklerle
kutladık.
2018 yılı 2’nci çeyreğinden başlamak
üzere inşaat sektöründe önce yavaşlama
akabinde de daralma yaşıyoruz. Türkiye’de
inşaatı genel ekonomiden ayır düşünmek
ve bunun etkilerinden arındırmak
pek mümkün değil. Türkiye’yi, inşaat sektörünü,
yurtdışı müteahhitlik hizmetlerimizi
ve Türkiye inşaat malzemesi sanayinin
ihracatını global ekonominin parçası olarak
da görmek gerekir. Diğer taraftan, yetişmiş
insan kaynağı, bulunduğu coğrafya,
nüfusu ve sanayi altyapısının verdiği
güç ile reel ve üretime dayalı, katma değer
yaratacak ekonomik kalkınma modelini
benimseyen ülkemizde, bu ihtiyaçlara
cevap verebilecek şekilde inşaat sektörünün
büyümesinin süreceğini düşünüyor
ve bu nedenle daha iyi, kaliteli, hızlı ve
ekonomik hizmet verebilmek ve sürdürülebilir
ve rekabetçi olmak için tüm imkanlarımızı
seferber ederek, yatırımlarımıza
devam ediyoruz ve edeceğiz.
28
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
Bu yıl eğitim ve tanıtımlarımızda kullanmayı
planladığımız İstanbul Fabrika sergi
salonumuzu büyüttük. Yeni salonumuzda
bire bir örneklerine yer verdiğimiz çeşitli
perde kalıbı, kolon kalıbı, döşeme kalıbı,
köprü kalıbı ve iskelesi, endüstriyel iskele
çözümleri, güvenlik ekipmanları, tırmanır
iskeleler ve kalıplar gibi birçok ürünümüzü
sergilemekteyiz. Meslekle ilgi tüm
arkadaşlarımızı gerek eğitim ve gerekse
ziyaret için bu salonumuzda ağırlamakta
memnuniyet duyacağız.
2019 yılı içersinde hedeflerimizi büyük ölçüde
yakaladığımızı söyleyebilirim. Gerçekleştirdiğimiz
önemli projeler hedeflerimizi
yakalamamıza yardımcı olmuştur.
Bunlardan bir kaçını sayarsak; Çanakkale
Köprü ve Viyadükleri, Kuzay Marmara
Otoyolu, Bakırköy Kirazlı Metro Hattı,
Yusufeli Barajı Köprüleri, İstanbul Havalimanı
içindeki Hangar, Metro İstasyonu,
Camii v.s çeşitli yapılar, Sabiha Gökçen
Hava Kontrol Kulesi, Basrada bir Liman
yapısı, Irakta arıtma tesisi ve köprü projeleri,
Yeni Yargıtay Binası İnşaatı, Tüpraş
Rafinerisi, SASA Polyester v.b önemli ve
büyük bir çok proje sayılabilir.
Katıldığınız fuarlar ve etkinlikler
hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Bu sene bir çok sosyal etkinliğe de katıldık.
Münih’te gerçekleşen Bauma Fuarı,
4. Uluslararası Karayolları, Köprüler ve
Tüneller İhtisas Fuarı, 4. Proses Zirvesi
ve Sergisi, Adana Çukurova Üniversitesi’nde
gerçekleştirilen 1. Uluslararası 10.
Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi,
İSG Mesleki Gelişim Grubu üyeleri
için Ankara şubesinde “Uygulamalı Endüstriyel
ve Dış Cephe İskele Sistemleri”
konulu bir seminer ve çeşitli üniversitelerde
düzenlenen kongreler.
Bu yıl özellikle eğiteme en çok önem verdiğimiz
yıllardan biri olduğu söylenebilir.
Teknik ofisimiz, Pazarlama Departmanımız,
Satış Elemanlarımız ,Süpervizörlerimiz,
Lojistik Bölümümüz gibi tüm birimler
çeşitli seviyede eğitimlerini almışlar ve bu
eğitim disiplini her sene devam edecektir.
Yeni ürünler hakkında neler
söylemek istersiniz?
Bu yıl içersinde bir çok yeni ürün piyasaya
sürülmüştür. Bunlardan en önemlisi
şuanda Çanakkale Köprüsü Projesinde
kullanılan ALPHAKIT Ağır yük iskelesidir.
Bu yeni ürün elle kurulabilen hafif profillere
rağmen 30 tona kadar ayak taşıma
kapasitesine sahiptir. Tek sistemle hem
ağır yük kulesi ve hemde geniş açıklık
geçilebilen makas kiriş imalatı yapmak
mümkündür.
Polimer Hafif pano kalıbımız DUO kullanımı
yurt içi ve yurt dışı şantiyelerimizde
gerek perde&kolon ve gerekse döşeme
kalıplarında kullanımı yaygınlaşmıştır.
PD5 Sistem yeni nesil iskele inovasyonu
ile iskele taşıma kapasiteleri düşürülmeden
elemanları işçilerin rahatlıkla taşıyabileceği
boyutlara getirilmiştir. Özellikle
Konut, Hastane ve Sanayi yapıları için
geliştirilen sistem özel kiriş çözümleri ile
dikkat çekmektedir.
Önümüzdeki yıla dair hangi
alanda ne tür planlarınız
bulunuyor?
PERI olarak 2020 senesi içersinde Bauma
Fuarında tanıtımı yapılan biri Alüminyum
panel döşeme sistemi diğeri de
hafif pano perde kalıp sistemi olarak iki
adet yeni ürünü piyasaya sürecektir. Bu
iki ürünün temel özelliği Sakaryadaki
fabrikamızda üretilip dünyaya servis edileceğidir.
Bu yeni ürün yatırımlarıyla İnşaat
piyasasına hem kısa sürede temin
ve hemde maliyet olarak önemlibir katkı
sağlayacağımız inancındayım. Çünkü
her iki ürün de mevcut işçiliklerin düşürerek
maliyetten tasarruf sağlayacağı gibi
ürünlerin yerli üretim olması dolayısı ile
imalat ve nakliye avantajı da değerli müşterilemize
yansıyacaktır.
PERI gelişmekte olan Endüstriyel İskele
sektörüne daha iyi hizmet verebilmek tüm
dünyada ve Türkiye de iskele departmanını
kurmuştur. İskele bölümümüz kurulduğu
yıldan itibaren birçok başarılı işe
imza atmıştır. Gerçekleştirdiğimiz ve devam
eden en büyük projelerimiz İstanbul
Havalimanı Terminal Binası, Camii İskelesi,
Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, Tüpraş
Rafinerisi, Petkim Rafinerisi, SASA
Polyester, Çimsa, Akçansa, Cargill v.b
iş ve bakım iskelesi gerektiren irili ufaklı
projelerdir. Bu projelerimizde son 10 yılda
büyük bir çoğunluğu Euro Norma göre
Türkiyede üretilen PERI Up iskele Sistemleri
kullanılmıştır. Aynı zamanda yazıda
bahsi geçen digital ürünler kullanılarak
yapılan çözümlerle tüm projelendirme
de dahil olmak üzere Türkiye genelinde
yaygın Lojistik tesislerimizden hizmet verilmektedir.
PERI’nin gelecek hedefleri içerisinde
yer alan dijitalleşme üzerine de birkaç
şey söylememizde fayda var. SAP, ERP,
Statik Analiz programları, Yapı Bilgi Modelleme(BIM)
yazılımı, Tekla Structures,
Bauma 2019’da sergilenen ve inşaat
projelerinin 3 boyutlu görselleştirmelerini
sağlayan “PERI Extended Experience”
uygulaması. Bu uygulama, 3 boyutlu modellerin
mobil cihazların ekranında Artırılmış
Gerçeklik (AR), Sanal Gerçeklik (VR)
ve Karışık Gerçeklik (MR) gibi üç farklı
mod aracılığıyla görüntülenmesini kolaylaştırmaktadır.
Bunlara ilave olarak müşterilerimizin şantiyelerinde
PERI faaliyetlerini takip edebilecekleri
çeşitli, dökümanlara ulaşabilecekleri
MyPERI gibi yazılımlar ile Beton içerisine
bırakılan digital sensörlerle ısı ölçümü, kalıba
gelen basınç, su muhteviyatı gibi saha
uygulamalarında gerekli verileri toplayan
çözümler şuanda hayata geçirilmiştir.
Yapı Malzeme Aralık 2019 29
Doka ihracat
çalışmalarında
rekora koşuyor
Doka Kalıp ve İskele
Sistemleri, sektörün
içerisinde bulunduğu bu
zorlu zamanda ciddi bir
ihracat başarısına imza
atıyor. Geçen yıla oranla
dış pazarda çok güçlü çift
haneli büyüme kaydeden
firma, satış – kiralamadan,
e-ticarete kadar bir çok
alanda günün gerektirdiği
stratejileri oluşturmayı
başarmış. Gerçekleştirdiği
sermaye arttırımıyla da
önümüzdeki yıl içinde iddialı
olan firma, sorumluluk
alanlarında yakın dönemde
önemli projelere imza
atacağının sinyallerini
veriyor… Tamamı ödenmiş
sermayesini 180 milyon
TL’ye çıkaran firma
geleceğe güvenle bakıyor.
La Luna Projesi
Avusturya kökenli bir şirket olan Doka Kalıp
ve İskele Sistemleri Türkiye’de faaliyet
gösterdiği süre içerisinde, daima öncü ve
piyasayı belirleyici bir rolde oldu. Tüm yenilikleri
sistematik bir şekilde doğru zamanda
ortaya koymayı başaran firma, 2020
yılında da yine sektörde bir çok yeniliğin
öncüsü olacak.
Doka Kalıp-İskele Genel Müdürü Ender
Özatay ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
sektörün içerisinde bulunduğu
durumu ve Doka’nın gerçekleştirdiği çalışmaları
konuştuk. Her zamanki nezaketiyle
bizleri ağırlayan sayın Özatay’a bize vakit
ayırdıkları için teşekkür ediyoruz.
2019 yılı için kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
Kalıp ve İskele firması olarak elbetteki inşaat
sektörünü yakından takip ediyoruz.
Sektörün tüm bileşenlerini etkileyen bir
Kömürhan Köprü Projesi
Eyiste Viyadüğü
30
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
daralma söz konusu. Örneğin, çimento
tüketimi bu yol %39 oranında azalmış. Bu
rakam, yıl içinde gerçekleşen inşaatların
ne ölçüde azaldığını da bizlere göstermekte.
Karşımızda böyle bir tablo varken biz
Doka Kalıp ve İskele olarak, bütün bu küçülen
pazarda ciro kaybı yaşamadık. Tam
aksine geçen yıla oranla ciddi bir büyüme
gerçekleştirerek ciromuzu çift haneli bir şekilde
arttırdık. Bu artışın en temel sebebi
ihracattaki başarımız oldu. Yıl içerisinde
satışlarımızın önemli bir oranını yurtdışı
işlerden gerçekleştirdik.
İç pazarda her ne kadar küçülen bir inşaat
pazarı olsa da 3 aydır burada da bir toparlanma
sinyali alıyoruz. İç pazardan beklentimizi
ise, stabil bir durumun pazara hakim
olması. Pazar stabil ve güvenilir kaldığı sürece,
biz her duruma karşı kendimizi motive
edebiliriz.
Şirketinizdeki mevcut yeniliklerden
biraz bahseder misiniz?
2 ay önce internetten satışlara başladık.
Bu anlamda ilk defa e-ticarete geçen Kalıp
firmasıyız. Satışlar istediğimiz seviyede
gerçekleşmekte. 2 ay içerisinde internet
satış oranı toplam satışlarımızın %5’ine
ulaştı. Gayet iyi bir oran diyebiliriz. Bu noktada
hedefimiz, e-ticaretin payını toplam
satışlarımız içersinde %10’a çıkarmak.
2020 yılında tüm tasarımlarımızı 3 boyutlu
olarak gerçekleştirmek istiyoruz. Çalışanlarımızı
bu konuda yoğun eğitimlere tabi
tutuyoruz. Mühendislik ekibimizde 3 boyutlu
tasarım yapmayı bilmeyen kimse kalmayacak.
Bu süreç sonunda verimliliğimizi
çok yüksek oranda artıracağımıza inanıyoruz.
Sektörümüz verimliliği en düşük sektörlerin
en başında geliyor. Genel verimlilik
ortalaması %40 civarında. Yapılan projelerin
bir çoğunda projedeki diğer paydaşların
etkileri önceden öngörülemediğinden, bazı
çizimler 2 hatta bazen 3. defa yapılmak zorunda
kalınıyor. Bunu biz ciddi bir zaman
ve maliyet israfı olarak görüyoruz. Bundan
sonra 3 boyutlu dizayn ile uygulama öncesi
diğer paydaşlarnda etkisini ortaya koyarak
bazı işleri 2 kere yapmaktan kurtulacağız.
Yatırım planlarınız hakkında bilgi
verir misiniz?
2020 yılı için bir yatırım planımız bulunmuyor.
Ama biz bu sene ödenmiş sermayemizi
80 milyon TL arttırarak 180 milyol TL’ye
çıkarttık. Çok güçlü sremaye yapımızla da
sektörümüzdeki en güvenilik oyunculardan
birisiyiz.
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınızı genel hatlarıyla paylaşır
mısınız?
Ülkemizde mevcut olan konut stoğunu erimeden
önce herhangi bir süpriz beklemiyoruz.
Kamu projelerinde de bir yavaşlama
durumu göze çarpıyor.
2020 yılı için daha stabil bir pazar öngörüyoruz.
Piyasanın bu seviyeden daha
fazla aşağı bir seviyeye ineceğini düşünmüyoruz.
Piyasanın bir süre daha bu
seviyelerde devam ettikten sonra yavaş
Ender Özatay / Doka Kalıp-İskele Genel Müdürü
yavaş yükselişe geçeceğini düşünüyoruz.
Dolayısıyla tüm hazırlığımızı, 2020 yılında
da işlerin hemen hemen bu şekilde devam
edeceği düşüncesiyle gerçekleştirdik.
Dış pazarda ise; sorumluluk alanımız olan,
Orta Asya ülkeleri, Irak ve Azerbaycan’da
büyümenin devam edeceğine inanıyoruz.
Özbekistan’da varız. Kazakistan’da yeniden
yapılanıyoruz. Irak’ta varız. Azerbaycan’da
çalışmalarımız var. Bu perspektifte
oradaki pazarlarda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
İKSD Dernek çalışmaları hakkında
neler söylemek istersiniz?
Türkiye’de standartların geliştirilmesi, merdiven
altı üretimin engellenmesi ve oluşturulan
standartlarda ve şartlarda üretilen
ürünlerin şantiyelerde tercih edilmesi ve
projelendirilmesine yönelik çok kıymetli
çalışmalar yapıyor. Biz de faaliyet gösterdiğimiz
Kalıp ve İskele komitesinde bu tip
çalışmalara katılıyoruz. Derneğin Kalıp ve
İskele sektörünün gelişiminde olumlu katkıları
olacağını düşünüyoruz.
Nissibi Köprü Projesi
Yapı Malzeme Aralık 2019 31
“Yurtdışında yeni bayilikler için
çalışmalarımız olacak”
“Yıl başından bugüne kadar Asya, Avrupa, Afrika kıtalarındaki birçok ülkeye ürünlerimizi
gönderdik. İhracat yapmak, ülkemize döviz girdisi sağlamak bizi mutlu ederken aynı
zamanda da aldığımız olumlu geri dönüşler iştahımızı ve konsantremizi daha da arttırdı.”
Dosya
Ümit Yağmur / Yağmur İskele Genel Müdürü
Kurulduğu günden itibaren, kaliteli hizmet
ve ürün ilkesinden taviz vermeyen Yağmur
İskele, müşterilerileriyle satış ile bitmeyen
bir dostluk geliştirmiş. Dengeli ve
sağlıklı bir yapı içerisinde hızla büyüyen
firma, güvenilir ve kaliteli hizmet anlayışıyla
ön plana çıkmakta.
Yağmur İskele Genel Müdürü Ümit Yağmur
ile dosya konumuz çerçevesinde bir
röportaj çalışması gerçekleştirdik.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir
misiniz?
Güvenlikli iskele, flanşlı iskele ve kenar
koruma sistemlerinin üretimini, satışını
ve kiralamasını yapmaktayız. Bundan
hariç olarak kalıp altı iskele ve mobil iskele
sistemlerinin de üretimini ve satışını
yapmaktayız. Çalışmalarımız ürün gamını
arttırma, var olan ürünleri geliştirme
yönünde devam etmektedir. En önemli
projemiz ise istihdam ve ihracat rakamlarımızı
arttırıp ülke ekonomisine maksimum
fayda sağlamaktır.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
2019 yılı ülkemizde inşaat sektörünün
daralma yaşadığı bir yıl oldu. Kimi projeler
yavaşladı, kimisi ise durdu. Bununla
birlikte yeni yatırımların sayısıda oldukça
az oldu tabi. Haliyle yurtiçi satış rakamlarımız
geçtiğimiz yıllara göre daha düşük
oldu. Diğer taraftan yurtdışı satış rakamlarımız
rekor seviyede arttı. Ihracat yaparak
ülkeye döviz girdisi sağlamak, yeni
pazarlara açılmak oldukça önemli.
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da
yurtdışında yeni yatırımlarınız
olacak mı?
Umuyorum ki 2020 yılı ülkemizde inşaat
sektörünün canlandığı bir yıl olur. Bizimde
yatırımlarımız bununla paralel artar.
Yurtdışında ise yeni bayilikler için çalışmalarımız
olacak.
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınızı genel hatlarıyla
paylaşmak ister misiniz?
2019 yılı yönümüzü ihracata çevirdiğimiz
bir yıl oldu. Bunun adımlarını geçtiğimiz
yılın son çeyreğinde atmaya başlamıştık.
Yıl başından bugüne kadar Asya, Avrupa,
Afrika kıtalarındaki birçok ülkeye ürünlerimizi
gönderdik. İhracat yapmak, ülkemize
döviz girdisi sağlamak bizi mutlu ederken
aynı zamanda da aldığımız olumlu
geri dönüşler iştahımızı ve konsantremizi
daha da arttırdı. 2020 yılında da ürünlerimizi
farklı ülkelerde ki kullanıcıları ile buluşturmayı
hedefliyoruz. Bununla birlikte
tabi ki yurtiçinde inşaat piyasasının tekrar
yükselişe geçmesi sektörü canlı tutacağına
inanıyoruz.
32
Yapı Malzeme Aralık 2019
1915 Çanakkale Köprüsü
İntek’in uzmanlık
stratejisi
Kalıp ve iskele sektörü tasarım, üretim,
projelendirme ve satış sonrası şantiye
desteği gibi birbirinden farklı fakat
birbirini tamamlayan konuları kapsayan
bir uzmanlık alanıdır. Kalıp ve iskele
sektörünün her alanında uzman olan
İntek,
-Uluslararası standartlara uygun,
-Kullanıcıların beceri ve inisiyatiflerine
en düşük düzeyde ihtiyaç duyacak kadar
kolay kullanılabilen,
-Çalışanların sağlığını ve iş güvenliğini
en üst düzeyde koruyan,
-Zaman kazandıran,
-Az sayıda parçadan oluşan ve sahada
kontrol edilmesi kolay,
-Çok sefer kullanılabilecek kadar sağlam
ve uzun ömürlü,
-Aynı zamanda ekonomik ürünler
tasarlar ve üretir.
Selim King / İntek Kalıp ve İskele Yönetim Kurulu Başkanı
34
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
Tashkent City Projesi
İnşaat sektörü ve bunun bir alt sektörü
olan kalıp ve iskele işi, çok tehlikeli iş
kolları arasında yer almaktdır. Betonun
priz almadan önceki akışkan halinde ortaya
çıkan dinamik etkiler, büyük beton
basınçları ve büyük yükler, büyük rüzgâr
yükleri, yüksekte çalışma, büyük ve ağır
kalıp elemanlarının vinçlerle taşınması ve
buna benzer birçok etki, bu sektörün çok
tehlikeli iş kolları arasında yer almasına
neden olmaktadır. Bu etkiler tasarımdan-üretime,
projelendirmeden-uygulamaya
kadar tüm aşamalarda çok dikkatli
bir şekilde analiz edilmeli ve hesaba katılmalıdır.
Kalıp ve iskele uygulamaları, gerek
verimliliğin arttırılması gerekse hatalı
uygulamaların yol açabileceği iş kazalarının
engellenmesi için yukarıda bahsedilen
tüm bu etkilerin dikkate alındığı bir
“uygulama projesine” bağlı olarak gerçekleştirilmelidir.
“Kalıp ve İskele uygulama
projeleri”, konunun uzmanı olan kalıp ve
iskele firmaları tarafından, yukarıda belirtilen
tüm etkiler dikkate alınıp mühendislik
hesapları yapılarak oluşturulur. Bu projelere
temel teşkil eden statik hesaplar, ileri
mühendislik yöntemleri kullanmayı gerektiren,
bazı durumlarda deneylerle doğrulanması
gereken, kalıp ve iskele firmalarının
sahip olması gereken bir uzmanlık
alanıdır. Buradan hareketle İntek, sadece
tasarım ve üretimde değil, projelendirme
ve satış sonrası şantiye desteği konularında
da uzmanlaşmayı ilke edinmiştir.
Nasıl ki bir betonarme inşaatı yapabilmek
için o binaya ait bir statik uygulama projesinin
varlığı zorunlu ise kalıp ve iskele
uygulamalarında da bu tür bir uygulama
projesinin zorunlu hale getirilmesi sektörümüzün
en büyük sorunu olan standardizasyonun
sağlanması ve buna paralel
iş kazalarının azaltılması sorunlarının çözümünde
çok faydalı bir rol oynayacaktır.
Uluslararası pazarlarda gelişme
stratejisi
Türk inşaat firmalarının uluslararası pazarlardaki
büyük gücü, Türkiye’deki dinamik
ve genç nüfusun yarattığı iş gücünün,
kalite/fiyat oranı açısından yüksek bir değere
sahip olması ve Türkiye’nin üretim
yapmak için her türlü olanağa sahip bir
ülke olması, İntek’in uluslararası pazarlara
açılmasında bir kaldıraç etkisi yaratmıştır.
İntek, Türkiye’nin sahip olduğu bu
olanaklara, kalıp ve iskele mühendisliğindeki
ileri bilgi ve tecrübelerini ekleyerek
dünyanın birçok farklı yerinde, çok sayıda
büyük projede, başarılı bir çözüm ortağı
olarak yer almıştır.
İstanbul Yeni Havalimanını şehir merkezine bağlayacak metro istasyonu projeler;
İstanbul Uluslararası Finans Merekezi Halk GYO Projesi
Günümüzde işlerin süreleri çok kısaldı.
Hizmeti en hızlı biçimde sunmak gerekiyor.
Buna ilaveten müşteriler her geçen
gün, satın alma yerine kiralama yapmayı
ve her türlü ihtiyaçlarını iş yaptıkları ülkede
yerleşik olan tedarikçilerle çözmeyi tercih
ediyorlar. İş hayatının bu yönde gelişmesi,
firmaları iş yaptıkları ülkelerde derinleşmeye,
bir başka deyişle “yerel olmaya” doğru
itiyor. İntek, son yıllarda ihracat stratejisini
bu “yerelleşme” ilkesi üzerine kurmaktadır.
Hedef pazarlar seçip, o pazarlarda ofis ve
depolar oluşturarak o ülkenin yerel bir firması
haline gelmek, bunu yaparken, o pazarı
bilen, güvenilir yerel firmalara bayilik
vererek ortaklıklar oluşturmak İntek’in uluslararası
pazarlardaki gelişme stratejisidir.
Gerçekleştirdiğimiz projelerimiz:
Türkiye’de
• 1915 Çanakkale Köprüsü Projesi
• İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Halk
GYO Projesi
• Galataport Projesi
• Ankara ABD Elçilik Projesi
• Medipol Bağcılar Hastane Projesi
• İzmit Sağlık Kampüsü Ana Hastane
Projesi
• Mahmutbey Metro İstasyonu Projesi
• Güneşli Metro İstasyonu Projesi
• Hasdal Metro İstasyonu Projesi
• İstanbul Şehir Hastane Metro İstasyonu
Projesi
• Göktürk Metro İstasyonu Projesi
• Sivas - Erzincan Hızlı Tren Projesi
• Balıkesir Biyogaz Tesisi Projesi
Hasdal Metro Projesi
İstanbul Şehir Hastane Metro Projesi
Göktürk Metro Projesi
Yurt dışında;
• ABD Elçilik Projesi - Uganda
• Tashkent City Projesi - Özbekistan
• Darüsselam-Morogoro Demiryolu Projesi
- Tanzanya
• Souk Tleta Baraj Projesi - Cezayir
Yapı Malzeme Aralık 2019 35
TMS Grup önümüzdeki yıl
Kuzey Amerika bölgesine yoğunlaşacak
TMS Kalıp ve İskele Sistemleri müşterilerine sunduğu mühendislik çözümleriyle her zaman
bir adım önde olmayı başarmakta. Kendisine Avrupa kökenli firmalarla bir rekabet alanı
oluşturan firma, Ar&Ge’sine yapmış olduğu sürekli yatırımlarla başarı grafiğini her zaman
pozitif seviyede tutmakta. 2020 yılı için Kuzey Amerika pazarını hedefleyen TMS, yeni
sistem ve ürün çalışmalarını da aralıksız sürdürüyor…
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
2019 yılında genel manada sektörün daralmasıyla
birlikte TMS olarak bizlerin iş
hacminde de bir gerileme oldu. Özellikle
iç piyasanın daralıyor olması ve bir önceki
yıla göre meydana gelen kayıplar 2019
yılının çok parlak bir yıl olmasının önüne
geçti.
Biz bu süre içerisinde yurtdışında gerçekleştirdiğimiz
yatırım ve projelerle yılı
toparlamaya gayret ettik.
Dünyanın pek çok farklı bölgesinde özellikle
de Avusturya ve Almanya’da birtakım
projeler gerçekleştirdik. Aynı zamanda
yeni pazar arayışımıza da ara vermedik.
Bu arayışlar neticesinde önümüzdeki yakın
dönemde Kuzey Afrika ve Amerika
pazarları için planlarımız var.
Yeni pazarlar sizler için birtakım
yenilikleri de zorunlu kılıyor mu?
Her pazarın kendine göre farklı dinamikleri
bulunmakta. Özellikle Avrupa etkisi
altında kalarak hali hazırda geliştirdiğimiz
ve uyguladığımız zorlu sistemler, başka
bir bölge içinde pazarın yapısı ve kullanım
alışkanlıkları sebebiyle fazla geçerli
olmayabiliyor.
Dünyanın daha büyük bir coğrafyasına
baktığımızda inşaatların Avrupa’daki gibi
yapılmadığını görüyoruz. Çok daha basite
indirgenmiş ve daha ekonomik çözümler
görmek mümkün.
Örneğin Amerika’da buradaki yaygın kullanımın
tersi olarak çelik, betonun yerine
çok daha yaygın bir şekilde kullanılıyor.
Bizlerde bu doğrultuda bu bölge özelinde
muhtemelen yeni ürünler ve sistemler geliştireceğiz.
Yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda inşaat sektörüne
‘Endüstriyel Kalıp ve İskele Sistemleri’
üreten TMS Kalıp ve İskele Sistemleri,
1973’de İzmit’te kurulan mütevazi
bir firmadan, günümüze kadar geçen sürede,
56’dan fazla ülkeye ihracat yapmayı
başarmış, bünyesinde çok uluslu firmalar
da bulunduran bir yapıya dönüşmüş.
TMS Grup Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay
Tüfekçi ile bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
Kubilay Tüfekçi, 2019 yılının
kısa bir değerlendirmesini yaptı ve 2020
yılı projeksiyonlarını da bizlere aktardı.
Bizlere vakit ayırarak sorularımızı özenle
Kubilay Tüfekçi / TMS Grup Yönetim Kurulu Başkanı
yanıtlayan sayın Tüfekçi’ye teşekkür ediyoruz.
Tam da bu noktada, Ar&Ge
çalışmalarınıza da biraz
değinebilir misiniz?
TMS olarak bizler Ar&Ge’ye her zaman
çok önem verdik ve veriyoruz. Her sektörde
olduğu gibi bizim de beklentilerimiz
daha iyiye, daha yukarıya ve daha
teknolojiye doğru ve bunda da başarılı
olduğumuza inanıyoruz. Rekabet ettiğimiz
firmaların çoğunun Avrupa kökenli
firmalar olması, bu işi doğru yaptığımızın
en belirgin örneklerinden birisi olsa gerek.
İşlerin biraz daha yavaş ilerlediği
bu dönemde Ar&Ge özelinde neler
söylemek istersiniz?
İşlerin yavaş olduğu dönemlerde dahi
Ar&Ge çalışmalarına ara vermiyoruz.
Böyle zamanlarda Ar&Ge konusunda
36
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
adımlar atıyor olmanın, finansal açıdan
zor olsa da, zamanlama açısından çok
doğru bir karar olduğuna inanıyoruz. Bu
durağan süre içerisinde geliştireceğimiz
sistemler, işlerin hızlandığı dönemlerde
daha büyük adımlar atmak için bizlere
büyük imkanlar sunacaktır.
2020 yılında Ar&Ge noktasında sıkı bir
çalışmamız olacak. Hem teknolojik ürünler
noktasında hem de basite indirgenmiş
ürünler noktasında farklı çözümlerimiz
olacak.
Bu çözümlerden bir tanesini söylemem
gerekirse yeni bir dizayn üzerine yoğunlaştığımızı
söyleyebilirim. Bu yeni dizaynımızda,
kira parkında ataleti önleyecek
ve kullanım yüzdelerini artıracak sistemler
geliştiriyoruz. Bu yönde planlarımız ve
çalışmalarımız bulunmakta.
Qatar Mozoon Tower
Qatar Al Mana Edition Tower
Qatar SFSF Silo
Önümüzdeki yılda yeni
yatırımlarınız olacak mı?
Bu yıl çok büyük yatırımlarımız olmadı.
Sadece bir lazer makinesi aldık fabrikamız
için. Zaten bu yıl üretim kapasitemizin tamamını
hiç kullanmadık. Her 2 fabrikamız
için de atıl bir kapasite durumu mevcut diyebiliriz.
Bu anlamda yakın dönemde de
bir yatırım planımız bulunmuyor.
Ancak dış pazardaki şirketlerimizde yatırımlarımız
devam edecek. Katar ve Kuveyt’te
yatırımlarımızı ara vermeden sürdürüyoruz.
Zaten bu bölgelerde 20-25
kadar devam eden projelerimiz bulunmakta.
2020 yılı beklentilerinizi kısaca
öğrenebilir miyiz?
TMS olarak 2020 yılında iç piyasadan
açıkçası çok bir beklentimiz yok. Konut
tarafının oldukça durağan bir döneme
girmiş olması bunun için bir gerekçe diyebiliriz.
Büyük ölçekli mega projeler ise
hemen hemen tamamlanmış durumda.
Kısa vadede sektörü hareketlendirecek
bir proje maalesef görünmüyor. Önümüze
ciddi projeler gelse bile, bu projeler
için rekabetinde çok sert olacağını söylemek
mümkün. Bu sebeplerden dolayı iç
piyasada 2020 yılı için olumlu noktada bir
sürpriz beklentimiz bulunmuyor.
Önümüzdeki yıl içerisinde iç pazardan ziyade,
Ortadoğu, Körfez ülkeleri, Amerika
Çanakkale Köprü
ve Avrupa bölgesine yoğunlaşmayı düşünüyoruz.
Bu bölgelerde geçtiğimiz yıllara
oranla çok daha etkili olmayı planlıyoruz.
Özellikle Kuzey Amerika pazarı için daha
çok planlarımız var ve bu pazardan daha
umutluyuz. Saydığım bu bölgelerde daha
yoğun olarak varlık göstermeye gayret
edeceğiz.
Yapı Malzeme Aralık 2019 37
“Önümüzdeki yıl 2 yeni ülkede daimi
olarak bulunacağız”
Önümüzdeki yıl yurtiçi bekleyen projelerin hayata geçeceğini düşünüyoruz. Bunun
görüşmeleri içindeyiz. Yurt dışı projelere ağırlık vererek, hem yurt için hem de yurtdışı
marka değerimizi daha da ileriye taşıyacağız.
Dosya
20 yılı aşkın süredir kalıp ve iskele sistemlerinde
projelendirme, teknik, üretim
ve süpervizörlük hizmetleri veren Berka
Kalıp, teknolojik gelişmeliri yakından takip
ederek ve her geçen gün büyüyen
kadrosuyla kendi faaliyet alanında ilerlemisini
sürdürmekte.
Berk Kalıp Satış Koordinatörü Özgür Özden
ile şirket faaliyetlerini ve önümüzdeki
yıla dair planlarını konuştuk.
Özgür Özden / Berk Kalıp Satış Koordinatörü
oldu. Ülkemizdeki sektörel
daralmaları öngörüp
yurtdışı projelerine
ağırlık verdiğimiz ve
meyvelerini topladığımıx
bir yıl geçiriyoruz.
İhracata verdiğimiz
ağırlık, hem firmamıza
hem de ülkemize daha
da değer katmaktadır.
Önümüzdeki
yılda yurtiçi ya
da yurtdışında
yeni yatırımlarınız
olacak mı?
Halihazırda devam eden yurtdışı bayilik
ve şube açma görüşmelerimiz var. Zannediyorum
önümüzdeki yıl 2 yeni ülkede
daimi olarak bulunacağız. Ülke olarak
Avrasya coğrafyasına yeterince ağırlık
vermediğimizi düşünüyorum. Bu bölgede
daha çok başarılara imza atmalıyız.
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınızı genel hatlarıyla
paylaşmak ister misiniz?
Önümüzdeki yıl yurtiçi bekleyen projelerin
hayata geçeceğini düşünüyoruz. Bunun
görüşmeleri içindeyiz. Yurt dışı projelere
ağırlık vererek, hem yurt için hem de
yurtdışı marka değerimizi daha da ileriye
taşıyacağız. ‘2020 yılında Suriye’de büyük
bir yeniden yapılanma bekliyoruz. Bu
inşaa sürecinde türk müteahhitlerle birlikte
başarılı projelere imza atmacağımıza
inanıyorum.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Sektörümüzde gelişen kalite standartları
ile birlikte Avrupa’daki müşterilerimize
hitap edebiliyor ve maliyet olarak onlarla
yarışabiliyoruz. İlgili bakanlıklarla sürekli
istişare halindeyiz. Bazı Afrika ülkelerinde
ülke bazında iş konseyleri kurulup ülkeler
arası ticarete fayda sağlayacak adımlar
atılmalı diye düşünüyorum.
Firmanızın pazardaki
faaliyetleri hakkında kısaca
bilgi verir misiniz?
BERKA Kalıp olarak kalıp ve iskele
üretimimizle, Yurt içi ve yurtdışında
20’den fazla ülkeye ihracat yapan,
çözüm ortağı olduğumuz, sektörümüzün
önde gelen köklü inşaat firmalarına
mühendislik çözümleri sunan bir
şirketiz.
Şirketimizde; proje aşamasından başlayıp
şantiye bitimine kadar
olan süreçte, inşaat firmalarıyla,
koordineli olarak
gerek uygulamalı eğitimler,
gerekse çözüm analizlerini
beraberce yapmaktayız.
2019 yılı sizin için
nasıl bir yıl oldu? Kısa
bir değerlendirme
alabilir miyiz?
2019 yılı, şirket bazında büyüdüğümüz
ve ihracatımızı
daha da arttırdığımız bir yıl
38
Yapı Malzeme Aralık 2019
Burak Özelci / Özler Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı
ÖZLER, 2020 yılında
Avrupa’da üs kuracak
Özler Kalıp ve İskele Sistemleri son 5-6 yıldır çok önem vererek gerçekleştirdiği ihracat
çalışmalarını 2020 yılında daha da hızlandıracak. Özellikle Avrupa bölgesinde ciddi
oyuncularla gerçekleştirdiği rekabetle önemli bir mesafe kaydeden firma, bu süreçte
oluşturduğu müşteri portföyüne yönelik çözümleriyle 2020 yılında çok daha etkili olacak…
İnşaat beton kalıbı ve iskele sistemlerinin
üretimi ve kiralanmasındaki bilgi ve deneyimini
müşterilerinin hizmetine sunan Özler
Kalıp ve İskele Sistemleri; konusunda
uzman mühendisleriyle sektörün ihtiyaç
duyduğu tüm hizmetleri titizlikle gerçekleştiriyor.
Özler Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim
Kurulu Başkanı Burak Özelci ile gerçekleştirdiğimiz
röportaj çalışmamızda; 2019
yılının kısa bir değerlendirmesinin yanı
sıra firmanın önümüzdeki yıla dair planlarını
da konuştuk.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir
misiniz?
Firmamız; inşaat firmalarına, müteahhitlere
ve alt taşeronlarına, inşaatın proje
aşamasından ve akabinde başlanan projenin
temel aşamasından dış cephede ki
uygulama safhasına kadar hizmet veren
bir mühendislik firmasıdır. Köprü, viyadük,
havalimanı, otoyollar, endüstriyel
tesisler, tersaneler, hastane, konut, AVM
gibi tüm kompleks projelerde yer alıyoruz.
Restorasyon noktasında ise, camii,
müze, kilise ve tarihi tüm mekanlara da
hizmet vermekteyiz.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
Dünya ekonomisi geçtiğimiz yıl sizin de
malumunuz ciddi anlamda bir daralma
yaşadı. İnşaat sektörü de bundan ciddi
anlamda etkilendi. Devam eden projelerin
bir çoğu yavaşladı. Bazıları tamamen
durma noktasına geldi. Tüm bu gelişmelerin
bizlere de yansıması oldu tabiki.
Ancak biz, Özler olarak bu daralmayı 4-5
yıl öncesinde öngörmüştük. Yapmış olduğumuz
tüm toplantı ve değerlendirmelerde
iç pazardaki daralmayı ancak ihracat
ile aşmamızın mümkün olacağını görüyorduk.
Biz de bu noktada peşpeşe yurtdışı hamleleri
gerçekleştirdik. Hedef pazarlarda
ciddi araştırmalar yaptık, yerel partnerlerle
hareket ettik, biz de bu pazarlarda bir
nevi yerel olduk ve olmaya çalışıyoruz.
Şu an özellikle Ortadoğu, Avrupa, Balkanlar
ve Orta Asya bölgesinde ki ülkelerde
faal durumdayız.
40
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınız hakkında neler
söylemek istersiniz?
Önümüzdeki yıl özellikle ihracat kapasitemizi
artırarak daha fazla ülkede rekabet
edebilir bir ‘Özler’ için çalışacağız.
Daha fazla projede ve daha fazla ihalede
yer alacağız. Gerek iç piyasada gerekse
dış piyasa da iş hacmimizi artırmayı
hedefliyoruz. Avrupa kıtası bizim için çok
önemli. Sektöründe süper ligi zaten Avrupa
olarak biliniyor. Bizim o bölgede rekabet
ediyor olmamız işimizi her anlamda
daha da geliştirmek için büyük bir fırsat.
Bu sebepten biz bu bölgede daha etkin
ve kalıcı olmak istiyoruz. Özellikle 2020
yılı içerisinde Avrupa’da bir üs noktası
oluşturmayı planlıyoruz. İlk etapta ofis ve
depo şeklinde kurguladığımız bu projeyi,
daha sonrasında üretimin de gerçekleşiyor
olacağı bir yapılanmaya doğru dönüştürmeyi
istiyoruz. Hali hazırda bölgede
arayışımız devam ediyor.
Yatırım planlarınızı nasıl hayata
geçireceksiniz?
Yatırım noktasındaki planlamamız ise;
2020’nin sonuna doğru üretim kapasitemizi
daha da artırmak. Zaten şu an halihazırda
makine yatırımlarımız bulunuyor.
Daha önce sipariş verdiğimiz yeni robotlarımızı
teslim aldık. Onları da en kısa
zamanda fabrikamızda devreye alacağız.
Yıl içerisinde nihai hedefimiz; üretim
hacmimizi %100 artırmak ve şu an farklı
noktalarda olan 3 fabrikamızı birleştirerek
üretimi tek bir noktadan gerçekleştiriyor
olmak. Buna bağlı olarak da üretim hacmimizle
beraber üretim alanımızı da 2 katına
çıkaracak yeni yatırımımızı devreye
almak istiyoruz.
Yapı Malzeme Aralık 2019 41
Layher Türkiye Genel Müdürü Tevfik Ceran;
“Layher İskele Sistemleri olarak yeni yıl ile birlikte
hali hazırda güçlü olduğumuz pazarlarda konumumuzu
pekiştirmek, yeni atılım yapmayı düşündüğümüz
mecralarda da plan ve projelerimizi hayata geçirmek
istiyoruz.”
Sistem iskele konseptinin geçerli olduğu
her alanda teknik hizmet sunan Layher
Türkiye, malzeme kalitesi, ürün çeşitliliği,
hızlı teslimat ve sunduğu teknik hizmetler
ile markanın global pazarda sunduğu tüm
imkanları yerelleştirme çabası içerisinde
faaliyetlerini gerçekleştirmekte.
Layher Türkiye Genel Müdürü Tevfik Ceran
ile, 2019 yılını değerlendirken, önümüzdeki
yıla dair beklenti ve projelerini
de ele almaya çalıştık.
Firmanızın iskele pazarındaki
faaliyetleri hakkında kısaca bilgi
verir misiniz?
Layher markası, dünyanın en büyük sistem
iskele üreticisi olarak 1945 yılında
yolculuğuna başlayan, Almanya’da üretimini
devam ettiren, o günden bu yana
da dünya genelinde 40’dan fazla ülkede
faaliyet gösteren ve 1900 çalışanı olan
global bir firma. Layher’in Türkiye’deki
yolculuğu 2011 yılına uzanıyor. Faaliyet
gösterdiğimiz alanlardaki iş güvenliği
farkındalığının artması sayesinde gittikçe
büyüyüp genişleyen bir pazara hitap
etmekte ve Kocaeli, İzmir ve Ankara’daki
ofis ve depolarımızla faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
2019 yılı ekonomik açıdan birçok zorlukla
mücadele edilen, firmaları mevcut işlerini
yürütmede ve geleceğe yönelik planlar
yapma konusunda oldukça zorlayan bir
sene oldu. Birçok sektörde olduğu gibi bizim
sektörümüzde de 2019 yılının getirdiği
mali zorluklar ve pazarlardaki daralmalar
yakından hissedildi. Özellikle inşaat
piyasasında görülen ve hala da hissedilmekte
olan darboğazlar, sektörümüzdeki
Tevfik Ceran / Layher Türkiye Genel Müdürü
firmaları da etkiledi. Biz bu zor günlerde
müşterilerimizle ve onların ihtiyaçları ile
daha yakından ilgilenmeye ve problemlerine
çözümler üretmeye çalıştık.
Ürünlerinizle ve yeniliklerle
ilgili bizi kısaca bilgilendirebilir
misiniz?
Ürünlerimizi beş temel gruba ayırıyoruz.
Layher Speedyscaf® (Şimşek) Cephe
iskelesi, Layher Allround® Endüstriyel İskeleler,
Sahne Sistemleri, Layher Çatı &
Koruma Sistemleri, Hareketli İskeleler ve
Merdivenler.
Şimşek® İskele, cephe sistemleri ile çalışan
tüm müşterilerimize hitap eden, son
derece hızlı monte ve demonte edilebilen
bir sistem iskele ürünü. Allround®
Endüstriyel İskeleler, başta endüstriyel
tesisler olmak üzere gemi inşa, enerji
santralleri, madenler, çimento tesisleri
gibi çok yönlü çalışmaların yapıldığı alanlarda
güvenle kullanılmakta. Sahne sistemlerimiz
gösteri alanları, sahne, stand
ve tribün kurulum işlerinde faaliyet gösteren
müşterilerimize tüm alanlarda hitap
eden bir sistem. Çatı ve koruma sistemlerimiz,
inşaat faaliyetleri süresince çalışılan
alanları dış etkilerden koruyan çatı
ve cephe sistemlerinden oluşmakta. Son
olarak, Hareketli iskele ve merdivenler
grubumuzda yine endüstriyel çözümler
geniş çaplı seçenekleriyle müşterilerimize
sunuluyor.
42
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
Bence, tüm bu sistemlerin tamamen birbirine
uyumlu çalışabilen ve ekstra yatırım
maliyeti gerektirmeyecek şekilde dizayn
edilmiş sistemler olması, Layher’in
en önemli katma değerlerinden biri. Bir
de Layher’in tartışılmaz kalitesi ve uzun
ömrü diğer markaların önüne geçmesini
sağlıyor. Bu da Layher’i iskele konusundaki
en güvenilir yatırım aracı yapıyor.
Yeni ürünlerimizden bahsetmek gerekirse,
Bauma 2019 ile birlikte pazara yeni
bir mobil iskele sürdük. SoloTower, Layher’in
yenilikçilik anlayışının bir ürünü
olarak 6.15 metreye kadar çalışma olanağı
sunan, tek bir kişi tarafından hızlı, güvenli
ve kolay bir şekilde monte edilebilen
mobil bir iskele. Yine mevcut Lightweight
ürün gamımıza ek olarak, konvansiyonel
platformlardan %10 daha hafif olan
“Lightweight Platform” global iskele pazarına
tanıtıldı. Bunlara ilaveten, bu sene,
bakım ve yapım çalışmalarında özellikle
uzun açıklıkların kolaylıkla geçilmesini
sağlayan “Aluflex” kiriş sistemlerimiz de
piyasaya sunuldu. Tüm bunları düşününce,
Layher oldukça inovatif bir sene geçirdi
diyebiliriz.
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınızı genel hatlarıyla
bizimle paylaşmak ister misiniz?
Layher İskele Sistemleri olarak yeni yıl
ile birlikte hali hazırda güçlü olduğumuz
pazarlarda konumumuzu pekiştirmek,
yeni atılım yapmayı düşündüğümüz mecralarda
da plan ve projelerimizi hayata
geçirmek istiyoruz. Endüstriyel projelerde
Layher’in varlığı her geçen gün daha da
büyüyerek piyasalarda kendini hissettiriyor.
Artarak devam etmesi yönünde malzeme
ve eğitim faaliyetlerimizi organize
ediyoruz.
Gelişen teknolojinin
ve dijital
dönüşümün
Türkiye’de iskele
endüstrisine
tatbikinin
öncüsü olmaya
çalışacağız. Bunun
için altyapı
hazırlığımızı tamamlamış
bulunuyoruz.
Yavaş
yavaş müşterilerimizi
yeniliklerimizle
buluşturmaya
ve bunun
sonucunda da
çok olumlu geri
dönüşler almaya
başladık.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Piyasanın içinden geçtiği bu zor dönemin
farkındayız. Ancak, özellikle endüstriyel
iskele pazarı büyüme trendini hala sürdürmekte.
Layher Türkiye, bu konsepte
uygun olarak ve globalden aldığı güçle,
önüne koyduğu hedefleri gerçekleştirmeye
daima devam edecek. Ancak, bu
hizmetlerin ve ürünlerin kullanıcısı olan
müşterilerimizi dinlemenin ve bu zor dönemlerde
onların ihtiyaçlarına yönelik çözümler
bulmanın, Layher Türkiye olarak
birinci önceliğimiz olduğunu tekrar hatırlatmak
isterim.
Aluflex Taşıyıcı Kiriş
Keder XL Çatı Sistemi
SoloTower
Yapı Malzeme Aralık 2019 43
“2020 yılının bir önceki yıla göre daha
iyi geçeceğini düşünüyorum”
“2018 ve 2019 yılında yapmış olduğumuz yurt dışı atılımları, yurt dışı müşteri pörtföyümüzü
artımamıza sebep oldu. Bu durum bizim için olumlu bir gelişme fakat hiç bir zaman yeterli
olmadığını düşünüyoruz.”
Turanlar Grup çatısı altında Kalıp, İskele
ve Plywood üretimi gerçekleştiren Pelit
İnşaat Kalıp Sistemleri, 2002 yılından bu
yana aynı kailte ve güvenle çalışmalarını
sürdürmekte.
Pelit İnşaat Kalıp Sistemleri Satış Müdürü
Hakan Yanık bizlere 2019 yılını kısaca
değerlendirerek önümüzdeki yıl hakkında
da görüşlerini bildirdi.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir
miyiz?
İlk olarak içinde bulunduğumuz inşaat
sektörünün durumu üzerine değerlendirmelerde
bulunmamız gerekiyor. Malum
3-4 yıldır inşaat sektöründe dalgalanmalar
yaşıyoruz. Son 1 yılda tam anlamıyla
dibi gördük diyebiliriz. Bunun neticesi iç
pazardaki satış potensiyelini ciddi anlamda
düşmesine neden oldu. Bu yüzden
de yakın coğrafya dışında uzak coğrafyadaki
pazarlara yönelmek durumunda
kaldık. Daha önce de Türkiye ‘nin yakın
coğrafyasına ihracatlarımız oluyordu fakat
iç piyasa daha fazla yoğunlaştığımız
bir bölgeydi ve dış piyasaya arzu edilen
miktarda imalat yapmamıza pek fırsat
vermedi diyebilirim.
Bu yıl geçirdiğimiz sancılı süreci yurt dışı
pansumanı ile atlatabildik. Herkes bizim
kadar şanlı değildi . Bir çok yerden duyuyoruz,
bir çok işletme maliyetleri kısabilmek
adına işçi çıkarmak zorunda kaldı.
Biz de böyle bir durum oluşmadı. Fakat
yeni personel alımı ihtiyacımız da olmadı
diyebilirim. Umarım yıl sonuna kadar satış
hedefleri tutturabiliriz.
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da
yurtdışında yeni yatırımlarınız
olacak mı?
Geçmişimize baktığınızda Grup olarak
atıl kalan alanlara yatırım yaparak yaşat-
44
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
Hakan Yanık
Pelit İnşaat Kalıp Sistemleri Satış Müdürü
ma özelliğimiz var. Bu özelliği sayesinde
taş üstüne taş koyarak, 3 sektörde 1500
kişiye iş ve aş verme olanağı sağlamakta.
Yine grubumuza ait Vezirköprü’deki fabrikamızın
1996 yılında özelleştirme yolu ile
hayata geçirilmesi bunun iyi bir örneğidir.
Zarar eden ve devletin sırtında yük olan
fabrika yeni bir hayat buldu diyebiliriz. O
bölgede bir tek bizim fabrikamızın bacası
tütmekte ve 500 kişiye direk istihdam
sağlamaktadır. Hatta Samsun’da vergi
rekortmenleri arasına girdiğini söyleyebiliriz.
Önümüzdeki 2020 yılı içerisinde, yukarıda
bahsetmiş olduğumuz bu sancılı
sürec geçene kadar yurt içinde zaruri
yatırımlar dışında herhangi bir yatırım
yapmayı düşünmüyoruz. Yatırımlarımız
yurt dışı fuarlarına yapacağımız katılımlar
ile tanıtım ve yeni yurt dışı müşterisi
kazanma üzerine olacak. Yurt dışında rekabette
olduğumuz firmalara karşı neler
geliştirebiliriz bunlara yatırım yapacağız.
Yani yatırımımızı yurt dışındaki müşterileri
ülkemize çekmek şeklinde olacak.
2018 ve 2019 yılında yapmış olduğumuz
yurt dışı atılımları, yurt dışı müşteri pörtföyümüzü
artımamıza sebep oldu. Bu
durum bizim için olumlu bir gelişme fakat
hiç bir zaman yeterli olmadığını düşünüyoruz.
2020 yılında oluşabilecek yurt içi piyasa
hareketlenmesi ile iki pazarı da yönetilmek
için, imalat ile ilgili makine ekipman
ve personel yatırımına gidebiliriz. Yeni
ürünlerinlerin geliştirilmesine de ağırlık
verebiliriz. Bu durumlarla ilgili de her zaman
açık bir kapımız bulunmakta.
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınızı genel hatlarıyla
paylaşmak ister misiniz?
2020 yılının bir önceki yıla göre daha iyi
geçeceğini düşünmek istiyorum. Çünkü
piyasayı ayakta tutan kurallardan birisi
de her zaman yapıcı ve olumlu olmaktan
yana. İnşaat sektörü bir sınav veriyor.
Bankaların ve devletin desteğiyle, bu
sınavı erken atlatırsak planlarımızı ona
göre revize etmeyi düşünüyoruz. İnşaat
sektörü olduğu sürece biz de grup olarak
ihtiyaçları karşılamaya hazırız. Eğer sektör
küçülür ve sektör olmazsa bizde ürünlerimiz
sunamaz ve satamıyız.
Türkiye doğru bir lokasyon, Türkiye inşaat
sektörü açısından dışarıdan çok cazibeli
görünen bir ülke konumundaydı ve
umarım bu cazibesini kısa sürede tekrar
yakalar. Fuarlara gelen yabancı katılımcılara
baktığımız da Türkiye ‘nin üretim
üssü olduğunu ve bunu tüm dünyaya
anlatmamız gerektiğini düşünüyorum.
Dünyada bir ihtiyaç varsa bunu karşılayabiliriz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı
günümüz dünyasında işletmelerin başarılı
olmalarının bir yolu da ihracat. Ancak
müşteri sayısının sınırlı, ürün ve firma sayısının
neredeyse sonsuz olduğu uluslararası
pazarlarda başarılı olmak ve yoğun
rekabete karşı ihracatı gerçekleştirmek
gerçekten zor.
Ülkemizde sektör ile ilgili bir yavaşlama
olduğunda yurt dışına yöneliyoruz. Geçmişte
olduğu gibi İç piyasada düzenli siparişler
aldığımız müşterilerimiz olabilir.
Bu durum bizleri rahatlığa itebilir. Değişken
piyasa şartlarına hazırlıklı olmamız
gerekiyor. Bu yüzden alışkanlıklarımızı
bir kenara bırakarak, hep beraber ezberi
bozmamız gerektiğini düşünüyorum.
Dünya’nın herhangi bir yerinde ürettiğimiz
malzemeye ihtiyaç varsa , işte biz
orada olmalıyız.
Ekmek, aslanın ağzı veya artık midesinde
bile değil bu yüzden zorlu iç ve dış
piyasa şartlarını aşmamız için daha çok
çalışmamız gerekecek…
Yapı Malzeme Aralık 2019 45
“Yurtdışında hem organik hem de
inorganik büyüme adımları atıyoruz”
“Şirketimiz küresel piyasalara ihracat yapma kapasitesi, güçlü pazarlama ağı ve son
dönemde hayata geçirdiği yatırımların sonucunda artan beyaz çimento kapasitesi ile de
yurt dışı pazarların yanı sıra iç piyasada da etkinliğini artırmaya ve sağlıklı büyümesini
sürdürmeye devam ediyor.”
Dosya
Ülkü Özcan / Çimsa CEO’su
Türkiye çimento sanayisinin öncü kuruluşlarından
Çimsa, 1972 yılında faaliyetlerine
başladı. Çimsa, 50 yıla yakın süredir
çimento ve yapı malzemeleri sektörünün
global bir oyuncusu olarak faaliyetlerini
sürdürüyor ve Yeni Neslin Sabancı’sı’ndan
aldığı güç ve vizyon doğrultusunda
sektöre öncülük ediyor.
Çimsa CEO’su Ülkü Özcan ile 2019 yılı
değerlendirmeleri ve önümüzdeki yıla
dair beklentilerini kapsayan kısa bir röportaj
çalışması gerçekleştirdik.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Çimsa, Orta Doğu, Avrupa, Kuzey Afrika
ve Amerika başta olmak üzere 65’i aşkın
ülkeye ihracat yapıyor.
Geniş dağıtım ağıyla müşterilerinin ürün
ve hizmet gereksinimlerini eksiksiz karşılarken,
gelecek nesillere miras kalacak
yaşam alanları ve altyapılar için gerekli
malzemeleri sağlıyor.
Çimsa, gri çimentonun yanı
sıra beyaz çimento ve kalsiyum
alüminat çimentosu gibi
özel ürünler üretiyor. Türkiye’nin
en geniş hazır beton
tesis ağına sahip olan Çimsa,
hazır beton sektöründeki
teknolojik ve bilimsel gelişmeleri
dikkatle takip ederek
yenilikçi ürünler geliştiriyor
ve müşterilerinin farklı ihtiyaçlarına
özel çözümler sunuyor.
Türkiye’nin en büyük gri çimento
üreticilerinden Çimsa,
beyaz çimento alanında küresel
ligde ilk üç arasında yer
alıyor. Çimsa, küresel piyasalara
ihracat yapma kapasitesi,
güçlü pazarlama ağı ve
son dönemde hayata geçirdiği
yatırımların sonucunda artan
beyaz çimento kapasitesi
ile yurt dışı pazarların yanı
sıra iç piyasada da etkinliğini
artırmaya ve sağlıklı marjlarla
büyümeye odaklanıyor.
Bununla birlikte AR-GE çalışmalarına
dayalı inovasyon gücü, geniş
ürün yelpazesi, insana ve çevreye saygılı
yaklaşımı ile kurulduğu günden bugüne
sektörün nabzını tutarak, sürdürülebilir
bir gelişim sergiliyor.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
Bu yıl Çimsa olarak gerek yurt içi gerekse
yurt dışı pazarlardaki varlığımızı güçlendirmek
adına stratejik adımlar attık. Beyaz
çimento ve özel ürünlerde yarım asra
yaklaşan bilgi birikimi ve güçlü bir AR-GE
altyapısına sahibiz. Bununla beraber
ekonomik performans, yeni ürün ve yeni
pazar gelişimi, insan kaynağının gelişimi
gibi başlıklarda gerçekleştirdiğimiz atılımlar
ile paydaşlarımız için kalıcı değer
yaratıyoruz.
Yurtdışında hem organik hem de inorganik
büyüme adımları atıyoruz. Bu konudaki
büyüme hedeflerimize uygun şekilde
İspanya’daki Buñol Fabrikası’nın satın
alma işlemlerinin tamamlanmasını hedefliyoruz.
Şirketimiz küresel piyasalara ihracat yapma
kapasitesi, güçlü pazarlama ağı ve
son dönemde hayata geçirdiği yatırımların
sonucunda artan beyaz çimento kapasitesi
ile de yurt dışı pazarların yanı sıra
iç piyasada da etkinliğini artırmaya ve
sağlıklı büyümesini sürdürmeye devam
ediyor.
Aynı zamanda dijitalleşme, 2020 yılında
gündemimizde yer alacak konu başlıklarından
biri olmaya devam edecek. Geleceğin
dijital çimento şirketi olarak, dijital
stratejilerimiz ile akıllı fabrika sistemlerine,
veri analitiğine ve verimliliğe daha da
önem vererek, endüstri 4.0 projelerine
odaklandığımız projelerimizle Çimsa’nın
değerini ve itibarını küresel ölçekte yukarıya
taşıyacağız.
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da
yurtdışında yeni yatırımlarınız
olacak mı?
Amerika’daki beyaz çimento değirmeni
yatırımımızı bu yıl devreye alıyoruz. Ayrıca
İspanya Buñol Fabrikası’nın satın
alma işlemlerinin entegrasyonunu tamamlamayı
hedefliyoruz.
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınızı genel hatlarıyla
paylaşmak ister misiniz?
Bu yıl olduğu gibi 2020’de de iç ve dış
pazarda büyüme trendine devam edeceğimizi
öngörüyoruz. Üretim ve ihracat
hedeflerimizin yanı sıra dijital dönüşüm
ve endüstri 4.0 odaklı çalışmalara ağırlık
vererek Geleceğin Çimsa’sı’nı inşa edeceğiz.
Ayrıca gerçekleşen satın alma ile birlikte
Çimsa olarak Türkiye’nin ihracat gelirlerine
sağlayacağımız katkıyı da çok daha
iyi noktalara çekeceğiz. Buñol Fabrikası’nın
üretim ve dağıtım ağına katılması
ile birlikte, daha geniş bir coğrafyada söz
sahibi olarak Avrupa’nın yanı sıra Kuzey
Afrika ve Güney Amerika pazarlarında da
güçlü bir ihracat ağı oluşturmayı hedefliyoruz.
46
Yapı Malzeme Aralık 2019
Kordsa, İnteraktif Sürdürülebilirlik
Raporu’nu Yayımladı
Kordsa, 2018 yılındaki yönetsel, sosyal, ekonomik ve çevresel performansını açıkladığı
beşinci sürdürülebilirlik raporunu yayımladı. Bu rapor aracılığıyla paydaşlarına
sürdürülebilirlik eksenindeki faaliyetlerini izleme ve değerlendirme imkânı sunan Kordsa’nın
geçen yılki raporu yurt içi ve yurt dışında farklı ödüller almıştı.
Kordsa, beşinci sürdürülebilirlik raporunu
yayımladı. Kordsa’nın 2018 yılı sürdürülebilirlik
performansını önceki yıllarla karşılaştırmalı
olarak içeren raporda, şirketin
öncelikli sürdürülebilirlik konuları olan
yönetsel, ekonomik, sosyal ve çevresel
faaliyetlerine yönelik hedefler, alınan
aksiyonlar, kaydedilen ilerlemeler ve çalışanların
geliştirdiği örnek uygulamalar
yer alıyor.
2018 Sürdürülebilirlik Raporu’nda,
önceki yıllardan farklı olarak lastik
güçlendirme ile kompozit teknolojileri
iş kollarının değer zincirlerine ve sürdürülebilirlik
etkilerine şemalarla yer
verildi. Önceki yıllara nazaran daha
özet ve odaklı hale getirilen raporda,
sürdürülebilirlik hedeflerine hizmet
eden Ar-Ge ve toplam üretken bakım
(TPM) projelerinin sonuç ve kazanımları
birlikte yer aldı. Ayrıca raporun
içeriği, bilgilere daha kolay ve pratik
şekilde ulaşılabilmesi için destekleyici
web sitesi, doküman ve videolara verilen
linkler ile zenginleştirildi.
Ar-Ge’yi ve inovasyonu iş süreçlerinin temeline
koyan Kordsa, 2017’den 2018’e
patent portföyünü %22 oranında arttırdı.
Daha az enerji ve malzeme ile daha
hafif ve dayanıklı lastik ve kompozit malzemeler
üretmek için yaptığı çalışmalar
sonucunda Kordsa’nın
2018 yıl sonu itibariyle, patent başvurusu
sayısı 670’e, buluş sayısı ise 183’e ulaştı.
2018 yılında yeni ürünlerden elde ettiği
ciro 64 milyon ABD doları oldu. Güçlendirme
devi, attığı yeniden kazanım adımlarıyla
yaklaşık 3 milyon bobini yeniden
kullanarak 1,82 milyon ABD doları tasarruf
etti. Emisyon yönetimi, atık yönetimi
ve eğitimler ile 790 bin ABD doları değerinde
çevresel yatırım gerçekleştirdi.
Çalışanlarına büyük önem veren şirket,
onlara ortalama 36 saat eğitim sağladı ve
çalışan devir oranını %1 düşürdü.
2016 yılında Borsa İstanbul’da işlem gören
ve kurumsal sürdürülebilirlik performansları
üst seviyede olan şirketlerin yer
aldığı BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne
kabul edilen Kordsa, BİST Sürdürülebilirlik
Endeksi’ndeki çevre ile ilgili kriterlerde
notunu iyileştirerek, Kasım 2018-Ekim
2019 döneminde BİST Sürdürülebilirlik
Endeksi’ndeki üçüncü yılına girdi.
Kordsa Büyüme Stratejisini Sürdürüyor
Sabancı Holding iştiraklerinden Kordsa’nın 2019 yılı üçüncü
çeyrek finansal sonuçları açıklandı. Kordsa Eylül 2019 itibariyle
cirosunu, 2018’in aynı dönemine göre %40 oranında artırarak
3,9 milyar TL’ye ulaştırdı. Aynı dönemde FAVÖK’ü 583 milyon
TL’ye, net karı ise %3,6 artırarak 301 milyon TL’ye geldi.
Lastik güçlendirme pazarında müşterilerine uzun vadede katma
değerli teknolojiler sunan Kordsa, 3. çeyrekte, Pirelli’den
“En İyi Tedarikçi” ödülünü aldı. Pirelli’nin global yaygınlık ve
hizmet düzeyi kriterleri açısından yaptığı değerlendirme sonucunda
Kordsa bu ödüle layık görüldü.
Kompozit teknolojileri pazarında ikinci bir Kordsa yaratma
stratejisi ile ilerleyen Kordsa, bir süredir Kompozit Teknolojileri
Mükemmeliyet Merkezi’nde çalışmaları devam eden ve hafiflik,
dayanıklılık, uzun ömürlülük ve geri dönüştürülebilirlik gibi
avantajları ile metal malzemelerin yerini alabilen termoplastik
prepreg kullanarak ilk prototip parça üretimini otomotiv sektöründen
bir proje ortağı ile birlikte gerçekleştirdi. Bu malzemenin
portföye eklenmesi ile bir dakika gibi kısa sürede kompozit
parça üretilmesi mümkün olacak.
2018 yılında Kordsa bünyesine katılan Textile Products, Fabric
Development ve Advanced Honeycombe Technologies firmalarının
ciroya katkısı ise 9 ay içerisinde 96 Milyon Dolar olarak
hedefler içerisinde kaldı. 2019’un üçüncü çeyreğinin başında
ABD’li Axiom Materials’ı bünyesine katmıştı. Bu satın alma ile
Kordsa, ileri teknoloji kompozit ara mamul portföyünü tamamlayarak
uçak motorlarında kullanılan yüksek ısıya dayanıklı
Oksit-Oksit seramik kompozit pazarının lider oyuncusu haline
geldi.
Kordsa CEO’su Ali Çalışkan üçüncü çeyrek dönem sonuçlarını
değerlendirdi: “Kordsa olarak ‘Yaşamı Güçlendiriyoruz’
vizyonumuzun verdiği sorumlulukla sürdürülebilir bir gelecek
için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Lastik güçlendirme
pazarında uzun yıllardır gösterdiğimiz istikrarlı müşteri
memnuniyeti, kompozit pazarındaki büyümemiz ve portföyümüze
eklediğimiz yeni teknolojiler ve pazarlar ile yolumuza,
hedeflerimiz doğrultusunda devam ediyoruz. Kordsa’da, Ar-
Ge gücümüz ile karlı büyümemizi ve dokunduğumuz alanı her
geçen gün daha da artırmanın yollarını arıyoruz. Kompozit
büyümemiz devam ederken, güçlendirme portföyümüze şimdi
de ince filmler ve esnek elektornikleri katmak için çalışıyoruz.
Önümüzdeki dönemlerde bu alanlardaki patentlerimizi ve
ticarileşme yolculuğumuzu sizlerle paylaşmak için heyecanla
çalımalarımıza devam ediyoruz. Kordsa ailesi olarak daha fazla
alanı güçlendirmek ve yatırımcılarımıza değer katmak için
vizyonumuz doğrultusunda yol almaya devam edeceğiz. Bu
başarımıza katkısı olan tüm çalışanlarımıza va paydaşlarımıza
teşekkür ederim.”
48
Yapı Malzeme Aralık 2019
2019 yılı ilk 9 aylık finansal sonuçları açıklandı
Akçansa ihracat gelirini ilk 9 ayda
%131 artırdı
Dosya
Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, 2019 yılının üçüncü çeyrek dönemine
ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre şirketin ilk 9 ayındaki satış gelirleri 1,4 milyar
TL, brüt dönem kârı 193,7 milyon TL, net dönem kârı ise 53,2 milyon TL oldu. Akçansa’nın
Çanakkale ve Ambarlı Liman’larının etkin yönetimi ile ihracat gelirleri %131 oranında arttı.
Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi
Akçansa’nın açıkladığı 30 Eylül 2019 tarihi
itibarıyla düzenlenmiş konsolide gelir
tablosu ve döneme ait mali sonuçlara
göre, şirketin bu yılın ilk 9 aylık dönemindeki
cirosu 1,4 milyar TL oldu. Şirketin
Ocak-Eylül 2019 dönemindeki brüt kârı
193,7 milyon TL, net dönem kârı ise 53,2
milyon TL olarak açıklandı.
Zenar: ‘ABD’nin en büyük çimento
tedarikçisi olduk.’
Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar, sonuçlara
ilişkin yaptığı değerlendirmede;
‘Lojistik avantajımız ve etkin liman yönetimimiz
ile ihracatımızı geçen yıl aynı
döneme oranla %131 oranında artırdık.
Limancılık iş kolunu büyütme hedefiyle
faaliyetlerine devam eden Akçansa Port
Ambarlı Limanı’ndan sonra Yalova terminalinden
de üçüncü şahıslara hizmet
vermeye başladı. Uzun süren Ar-Ge çalışmaları
sonucunda 1915 Çanakkale
Köprüsü’ne özel geliştirilen 1803 beton
isimli ürünümüz ile projenin denizin ortasında
devam eden beton dökümleri
tamamlandı. ‘dedi. Akçansa’nın iş süreçlerine
dijitalleşmeyi de entegre ettiklerinin
altını çizen Zenar; ‘Dünyaya örnek olacak
projeler üzerine çalışıyoruz. Tüm fabrikalarımızı
en üst dijital çözümlerle donatıyoruz.
Hedefimiz fabrikalarımızda uygulayacağımız
bu dijital ürün ve çözümleri
ticarileştirerek şirketimizin karlılığına pozitif
etki yaratmaktır.’ şeklinde konuştu.
Umut Zenar / Akçansa Genel Müdürü
Akçansa’ya yeni ödüller…
Akçansa’nın hazır beton sektöründe faaliyet
gösteren markası Betonsa’nın Kemerburgaz
Tesisi büyük bir başarıya imza
attı. Betonsa Kemerburgaz Tesisi, Uluslararası
Beton Sürdürülebilirlik Konseyi’nin
(The Concrete Sustainability Council)
belirlediği kurallar doğrultusunda, “GOLD
- Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sürdürülebilirlik
Belgesi”ne layık görüldü.
Akçansa’nın, yeni mezun gençleri bünyesine
katmak için başlattığı işe alım programı
‘Geleceği Birlikte Şekillendirelim’,
programı Management Center Türkiye
tarafından ödüllendirildi.
Akçansa’nın, yapılardaki sağlamlığa dikkat
çekmek için hazırladığı www.betondafarkindalik.com
web sitesi de, dünyanın
en prestijli yarışmaları arasında gösterilen
Uluslararası Stevie Ödülleri’nde, Yapı&Malzeme
kategorisinde ödüle layık
görüldü.
Akçansa’nın insan kaynağı yönetimine IIP ‘Altın Standart’
Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa,
uluslararası insan yönetim ve gelişim
standardı olan Investors In People’da (IIP) Altın
Standart’a layık görüldü.
İnsan kaynağının gelişimine ve yönetimine
yönelik tüm süreçlere ve uygulamalara odaklanan
ve dünyadaki insan odaklı tek kalite standardı
olan IIP süreci, yerli ve yabancı değerlendiricilerin
saha incelemeleri ve tüm çalışan
grupları ile yapılan görüşmeler sonrası tamamlandı.
Akçansa, Altın Standart ile IIP 6.Nesil’de
Türkiye’de, bu başarıyı gösteren ilk şirket oldu.
Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı
Berrin Yılmaz IIP yolculuğunu başarıyla
tamamlamalarında tüm Akçansalıların
emeğinin olduğunun altını çizerek “Ulusal ve
uluslararası değerlendiricilerin yaptığı süreç
ve saha incelemeleri, tüm çalışan gruplarımızla
birebir görüşmeler sonrasında 75 ülkede
tanınan ve 685 sanayi şirketi ile yapılan karşılaştırma
sonucunda IIP sürecini başarıyla
tamamladık ve Altın Standart ile değerlendirildik.
Çalışanına sürekli yatırım yapan bir şirket
olarak aldığımız bu sonuç, esas başarının birbirine
inanan, güvenen ekiplerle olabileceğini
gösterdi.” dedi.
Berrin Yılmaz / Akçansa İnsan Kaynakları Genel
Müdür Yardımcısı
Yapı Malzeme Aralık 2019 49
“Markanın en önemli işlevlerinden
biri tüketiciye güven vermesidir”
“Müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetin iyileştirilmesi, müşteri isteklerinin
karşılanabilmesi için iş hacmimizi faaliyet gösterdiğimiz her alanda devamlı büyütmeye
çalışıp, verimliliğimizi artırmaya odaklanırken, teknoloji ve kalite standartlarımızı sürekli
yeniliyor, müşterilerimizde yarattığımız katma değeri geliştirmeye odaklanıyoruz.”
Bursa Çimento Fabrikası A.Ş. kuruluşu
olan Bursa Beton; hazır beton sektöründe
güven, istikrar, kalite politikası ekseninde
katma değeri yüksek üretim ve hizmet faaliyeti
anlayışı ile hazır beton üretiminde,
teknoloji ve kalite anlamında önemli başarılara
imza atıyor.
Bursa Beton Genel Müdürü Barbaros
Onulay ile dosya konumuz çerçevesinde
bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir
misiniz?
Beton endüstrisindeki gelişmelere öncülük
etmeye devam eden Bursa Beton;
kuruluşundan bu yana geçen 32 yılda
üretim hacminde kesintisiz bir artış trendi
izleyerek 40 milyon metreküp hazır beton
üretimi gerçekleştirmiştir. Her dönem
yaptığımız çalışmalar ve büyüme ivmesiyle
sektör liderliğimizi sürdürmekteyiz.
Yenilikçi bakış açısıyla yürüttüğü Ar-Ge
çalışmaları ile marka değerini geliştirmeye
yönelik yatırımlar yapmaya devam
etmekte olan Şirketimiz, hazır beton sektöründe
uzun ömürlü ve kaliteli beton
üretimi bilinci konusunda öncü duruşuyla
mega projelere çözüm ortaklığı sunmaktadır.
Bursa Beton bugün; Bursa, Kütahya, Yalova
ve Bandırma’da kurulu 15 tesis, tam
otomasyonlu 19 beton santrali ile günlük
18.000 metreküp üretim kapasitesi, 30
beton pompası ve 150 transmiksere sahip
güçlü araç parkı, yeni tesis teknolojisi,
çevreci yaklaşımı ve koşulsuz müşteri
memnuniyeti ile 24 saat kesintisiz hizmet
sunmaktadır.
Döviz kurlarındaki
dalgalanmalardan ne ölçüde
etkileniyorsunuz? Satışların
sürekliliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
Beton agrega, çimento, su, kimyasal katkı
maddesi ve önemli ölçüde farklı fiziksel
veya kimyasal özelliklere sahip bazı
katkı maddelerinin bir karışımı olan kompozit
bir malzemedir. Döviz kurlarındaki
dalgalanmalar ile fiyat artışlarına sebep
olan ekonomik türbülans, genel ekonominin
yanı sıra, konjonktürel değişimlerin
etkisini hızla gösterdiği inşaat sektörü
ile beraber çimento, kimyasal katkı piyasalarını
ve hammadde fiyatlarımızı da
önemli ölçüde etkiledi. 50’den fazla alt
sektörü doğrudan ya da dolaylı olarak
destekleyen ve harekete geçiren inşaat
sektörünün tekrar hız kazanması inşaat
sektörünün önemli bir parçası olan hazır
beton sektörünü de harekete geçirecektir.
Mevcut konut stokunun eriltilebilmesi için
yoğun çaba sarf eden inşaat sektörünün
yeni projelere ve yatırımlara yönelebilmesi
için konut kredi faiz indirimleri, kentsel
dönüşüm ile, kamu ve belediye yatırımlarının
artırılması gibi faaliyetlerin hayata
geçirilmesi gerekmektedir. Konunun
hükümetimizin, kapsamlı, uzun vadeli
ve çok yönlü bir yol haritası ile çözüme
kavuşturabileceğini söyleyebiliriz. Alınan
tedbirlerin inşaat sektörüne parallel olarak
satış sürekliliğimize de etki edeceğini
düşünüyorum.
Sizce markalaşmanın rekabetteki
yeri nedir? Bu konudaki
çalışmalarınızdan biraz bahseder
misiniz?
Günümüzde her alanda olduğu gibi teknoloji
alanında da büyük ve hızlı değişimler
yaşanmaktadır. Yaşanan değişim ve
yenilişim, teknoloji ürünlerinin çeşitliğini
arttırıp kullanım alanlarını çeşitlendirmektedir.
Teknoloji ürünlerindeki değişimler
tüketicilerin satın alma davranışlarını etkilemekte,
istek ve ihtiyaçlarının farklılaştırılmasına
neden olmaktadır. İhtiyaçlara
ve isteklere göre üreticiler markalarını şekillendirirken
tüketici davranışlarını analiz
ederek yoğun rekabet ortamında farklı
çözümler bulmaya yönelmiştir. Tüketici-
52
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
nin satın alma davranışı sosyal, kültürel,
psikolojik ve kişisel faktörlerden etkilendiği
için mal ve hizmetleri nasıl, nereden
ve niçin satın alma, kullanma gibi eylemleri
kişi bazlı homojen özellik göstermemektedir.
Bu bağlamda tüketicilerin ürün
tercih etme safhasında marka, ürünün
önemli bir parçası olarak görülür. Tüketici
satın alma davranışlarını etkilemek
konusunda özellikle marka temel etken
olarak karşımıza çıkmaktadır. Son yıllarda
tüketicinin alışveriş alışkanlıklarının
değişmesi sonucunda tüketicilere hem
marka hem ürün hem de fiyat olarak çok
geniş bir yelpaze sunulmaktadır. Bu durum
tüketici tarafında karar verme eylemini
karışık hale getirmiş ve tercih ettiği
ürünü pek çok marka arasından seçmesi
için bir takım satın alma davranışları göstermesine
sebep olmuştur. Tüketici satın
alma davranışları tüketicinin istekleri doğrultusunda
değişebildiği gibi dış etmenlere
bağlı olarak da değişebilir. Bu rekabet
ortamında işletmelerin tutunabilmesi için
tüketici davranışında meydana gelen
değişiklikleri iyi anlaması, değişime açık
olması ve değişikliğe hızlı cevap verebiliyor
olması önemlidir. Markaların değişim
süreçlerinde beklenilmedik olaylara hızlı
tepki verebilmesi için belli çözüm planlarını
hazır bulundurmaları gerekir. Buna
bağlı olarak tercihleri, değişimleri tahmin
edemeyip hazır olmayan işletmelerin günümüz
piyasa koşullarında kalıcı olmaları
imkânsızdır.
Markanın en önemli işlevlerinden biri tüketiciye
güven vermesidir. Sadece markanın
ismine bakarak ürünün güvenilir
olup olmadığı kanaati tüketicide oluşabilir.
Bizim marka değerimizin en önemli
yapı taşlarından biri Şirketimize duyulan
güven duygusudur. Marka güveni, hem
markaya olan sadakatin hem de markaya
olan tercihin oluşmasında etki eden
önemli bir bileşendir. Tüketiciler güvendiği
markanın isteklerini karşılayabileceklerine
inanır ise o markaya olan güveni
artış gösterir. Bu kapsamda biz de
müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetin
iyileştirilmesi, müşteri isteklerinin
karşılanabilmesi için iş hacmimizi faaliyet
gösterdiğimiz her alanda devamlı büyütmeye
çalışıp, verimliliğimizi artırmaya
odaklanırken, teknoloji ve kalite standartlarımızı
sürekli yeniliyor, müşterilerimizde
yarattığımız katma değeri geliştirmeye
odaklanıyoruz. Gelişmeleri sürekli yakından
takip eden bir kurum olarak teknolojik
yatırımlarımızı sürdürmeye önem gösteriyoruz.
Şirketimizin tüm tesislerinde
bilgisayar kontrollü otomatik sistemlerle
üretim yapılmakta olup, bütün tesislerimiz
uydu aracılığıyla birbirleri ve merkezle
on-line iletişim kurabilmekte, anormal
hava koşullarında dahi tüm tesislerimizde
gerekli teknolojik önlemler alınmakta ve
müşterilerimize standartlara uygun beton
teslim edebilmekteyiz. Farklı illere yayılmış
organizasyon yapımızın
tüm süreçlerini
detaylı bir şekilde yönetebilmemize
olanak tanıyan
teknolojik avantajları kullanarak
müşteri talep ve
ihtiyaçlarını karşılamaya
yönelik çalışmalarımızı
her zaman ön planda tutmaktayız.
Araç parkının
genç olması, tesis teknolojisinin
yeniliği, müşteri
hizmetleri tanımı altında
yaptığı CRM çalışmalarıyla
işin sürekli takipçisi
olması, geri dönüşüm
konusundaki hassasiyeti
ve çevreci yaklaşımı markamızı
sektöründe önemli
bir noktada tutuyor.
Barbaros Onulay / Bursa Beton Genel Müdürü
Tüketici beklentileri
sürekli değişiyor.
Firma olarak bu değişime cevap
verdiğinizi düşünüyor musunuz?
Ana faaliyet konumuz olan hazır beton ve
agrega üretimimiz haricinde vibrabeton
(kendiliğinden yerleşen beton), vipraşap
(kendiliğinden yerleşen şap), çeton (çelik
telli beton), kuruşap ve hafif beton gibi
farklı formlarda ve farklı markalarla müşterilerimizin
ihtiyaçlarına çözüm sunan bir
firmayız. Ar-Ge çalışmalarımız ile inşaat
sektörünün ihtiyaçlarına kalıcı çözümler
sunabilmek için kaliteli, durabilitesi yüksek
ürün üretmek adına sürekli kendimizi
geliştirerek, inovasyon çalışmalarımız ile
müşterilerimize ‘’İlk’ ’leri sunmaya devam
ediyoruz Yapım kolaylığı, ekonomik ve
kalıcı olmasının yanı sıra milli sermayenin
yurtiçinde kalması suretiyle ülke
ekonomisine katkı anlamında da fayda
sunan silindirle sıkıştırılmış beton yollar
çalışmamızı “betonyol” markasıyla pazara
sunduk. Endüstriyel atıkların betonda
değerlendirilmesi suretiyle hem çevreye
hem de ülke ekonomisine faydalı olacak
çalışmalarımız sürekli gündemimizde
oldu. Bizim başarımızın en önemli unsurundan
biri her zaman müşteri odaklı bir
yaklaşıma sahip olmamız. Her müşterimizin
projesine özel çözümler sunabilen
güçlü bir mühendislik ekibimiz, müşteri
taleplerini anlayan ve en hızlı şekilde dönüş
yapan bir satış ekibimiz var.
Ar-Ge çalışmalarımıza her geçen yıl daha
fazla önem vermekte olup, en kaliteli ürün
ve hizmeti en yeni teknolojiyle üretmeye
devam etmekteyiz. Hazır betonda oldukça
önemli olan pompalanabilir beton üzerine
yapmış olduğumuz çalışmalar ile beton
tasarımlarımızda iyileştirici faaliyetler
gerçekleştirdik.
Ülkemizde kentleşmenin paralelinde
yüksek katlı binaların yapımı hızla arttığından,
olası şiddetli bir depremde daha
fazla kayıp yaşanma ihtimali de her geçen
gün büyümektedir. Bu kayıpların
önüne geçebilmek için bina inşa ederken;
yüzeyin jeolojik ve sismik yapısı,
bina yüksekliği, statik hesaplamaları,
mühendislik çalışmaları ve öngörüleri,
taşıyıcı sistemleri, beton sınıfı gibi birçok
parametrenin incelenmesi ve değerlendirilmesi
gerekmektedir. Bursa Entegre
Sağlık Kampüsü Projesi’nde de deprem
etkisini ve zararlarını minimize etmek için
deprem izolatörleri kullanılmıştır. Deprem
izolatörlerinin bağlandığı yapı düşey elemanlarının
daha mukavemetli ve rijit olması
gerekmektedir. Bursa Beton ‘un bu
proje için gerçekleştirmiş olduğu Ar-Ge
çalışmaları ve üretimi yapılan C60 sınıfı
beton, şirketimizin teknoloji ve gelişime
uyum sağladığının en net göstergesidir..
Sektörünüzdeki son gelişmeler
neler?
Son 5 yıl içerisinde sektörün gündeminde
olan bitümlü sıcak karışım asfalt yollara
göre alternatif olarak sunulan beton yol
uygulamalarının 2018 yılında büyük ivme
kazandığını söyleyebiliriz. Ankara, Antalya,
Denizli, Samsun ve Karadeniz’in bazı
coğrafi bölgelerinde silindirle sıkıştırılmış
beton yol uygulamalarına dair hem örnek
uygulamalara hem de ilgili belediyelerin
gerçekleştirdiği yol imalatlarına şahit olduk.
Asfalt gibi serilen ve silindirle sıkıştırılan
beton yolların, bu yollarda kullanılan
asfalt türüne göre maliyet olarak daha
avantajlı olması ve servis bakım ömrünün
asfalta göre 2 kat daha ekonomik olması,
beton yolları tercih edilir hale getirmektedir.
Ayrıca yurtdışından temin edilen bir
malzeme olan bitüm esaslı asfalt yerine,
yerli ürün olarak ön plana çıkan çimento
esaslı beton kaplamalarını önümüzdeki
dönemde de yollarımızda sıklıkla göreceğimizi,
önümüzdeki yılarda da SSB’ye ait
uygulamaların yaygınlaşacağını tahmin
ediyoruz.
Yapı Malzeme Aralık 2019 53
“Önümüzdeki yıl
yurtdışı
bayi ağını
genişleteceğiz”
“Hem 1 yıllık kısa vadeli hem de 5 yıllık uzun
vadeli stratejik planlarımızı yaptık. Hatta 2019
yılında aldığımız Turquality belgesi ile beraber
bu planlarımızı ekonomi bakanlığına da sunarak
önümüzdeki yıllarda neler yapmayı planlıyoruz
tek tek yazılı hale getirdik.”
Onur Kalkan / Marka Pazarlama Müdürü
Türkiye’nin iş ve inşaat makinaları alanında en geniş ürün gamına sahip
firması olan Pi Makina, sektörün ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmetleriyle
müşterilerinin daima aranan bir çözüm ortağı olmuştur.
Pi Makina Marka Pazarlama Müdürü Onur Kalkan ile gerçekleştirdiğimiz
röportaj çalışmamızda; 2019 yılını kısaca değerlendirirken, önümüzdeki
yıl için beklentileri de ele almaya çalıştık.
54
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir
misiniz?
Pi Makina iş ve inşaat makinaları alanında
Türkiye’deki en geniş ürün gamına
sahip firma özelliğine sahiptir. Yapı
sektörünün ve betonun temel taşı olan
agreganın üretimi ve taşınması, sonrasında
betonun üretimi, dağıtımı, kalıba
dökülmesi süreçlerinde görev alan “Kırma
Eleme Tesisleri”, “Beton Santralleri”,
“Beton Dağıtım Sistemleri”, “Beton Pompaları”
ve sektörün yükünü taşıyan “Kule
Vinçleri” Pi Makina’nın ana ürün gamını
oluşturmaktadır. Bunların yanında tüm bu
işlere yardımcı olmak amacıyla üretilen
“Kazıcı Yükleyiciler” “Lastikli Yükleyiciler”
ve “ Greyderler” de üretilmektedir.
Yarım asırdır bu makina ve tesislerin
bir çoğunun ilk üreticisi olan Pi Makina
1000’in üzerinde tesis ve makina üretmiş
ve kullanıma sunmuştur. Her geçen gün
satış ve servis ağını genişleten Pi Makina
günümüzde Avrupa, Asya, Afrika ve
Körfez ülkelerinin neredeyse tamamına
makina ihrac etmektedir.
Ürettiği tüm bu ürünlerin yanında son yıllarda
yaptığı büyük yatırımlarla Pi Makina
“Kamyon ve Çekici” grubunda da birçok
ürün üretip büyük inşaat ve müteahhitlik
firmalarının kullanımına sunmuştur.
İş ve inşaat makinaları alanı dışında savunma
sanayi için de büyük üreticilerden
olan Pi Makina, gerek kamyon ve araçlar
gerekse diğer alt bileşenler üreterek Türk
Savunma sanayi’nin gelişimine büyük
katkılar sağlamaktadır.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
Türkiye’deki inşaat sektöründe yaşanan
daralma ve özellikle büyük inşaat ve müteahhitlik
firmalarının da birçok projeyi
durdurması sektöre iş yapan tüm firmaları
etkiledi. Biz zaten bu daralmayı önceden
görmüş ve yurt dışı işlerimizi arttırmak
için geçen sene çalışmalara başlamıştık.
Hem yurtdışı ekiplerimizi güçlendirmiş
hem de yurtdışı ziyaretlerimizi, fuar
katılımlarımızı arttırmıştık. Bu çalışmalar
senenin ikinci yarısından sonra meyvelerini
vermeye başladı ve birçok yurtdışı
pazarımızda büyük atılımlar yaparak makina
ve tesis satışları yaptık. Bu girişimler
Bizim 2019 yılını yurtiçinde yaşanan
sıkıntıları en hafif şekilde atlatmamıza
yardımcı oldu.
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da
yurtdışında yeni yatırımlarınız
olacak mı?
2020 yılında yurt dışında bazı hedef pazarlarımızda
yeni bayi arayışlarımız, bazı
pazarlarda da mevcut bayilerimizde beraber
yapmayı hedeflediğimiz yatırımlar
bulunmaktadır. Hem 1 yıllık kısa vadeli
hem de 5 yıllık uzun vadeli stratejik planlarımızı
yaptık. Hatta 2019 yılında aldığımız
Turquality belgesi ile beraber bu
planlarımızı ekonomi bakanlığına da sunarak
önümüzdeki yıllarda neler yapmayı
planlıyoruz tek tek yazılı hale getirdik.
Bu kapsamda seçtiğimiz bazı ülkelerde
ofisler, bazı ülkelerde küçük üretim ve
montaj hatları kurmayı hedefliyoruz. Bu
sayede o ülke ve çevresindeki pazarlara
daha kolay ulaşım ve hizmet vermeyi
hedefliyoruz. Aynı şekilde satış sonrası
hizmetler ağı için de yeni yatırımlarımız
olacak. Yurtdışında birçok ülkede yedek
parka depoları kurmayı ve servisi yerinde
vermeyi amaçlıyoruz.
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınızı genel hatlarıyla
paylaşmak ister misiniz?
Önümüzdeki yıl yurt içindeki inşaat sektörü
büyümesinin eksilerde seyredeceğini
düşünüyoruz. Büyük inşaat firmaları
başladıkları projeleri tamamlayıp, yeni
adımlar atmayacağı söyleniyor. Ekonominin
de daralması bu öngörüyü destekliyor.
Biz de tüm bu sıkıntılar nedeni ile
yine yurtdışı ihracatlarına ağırlık vermeyi
düşünüyoruz. Satış ekibimizi bu bağlamda
genişlettik. Teknolojik altyapımız için
de sürekli yatırımlar yapıyoruz. Birçok ülkeden
bayilik talepleri alıyoruz ve bunları
değerlendirmeye başladık. Önümüzdeki
yıl mevcut pazarlarımızın dışındaki birçok
ülkede yeni bayilikler verip yeni pazarlara
açılmayı düşünüyoruz.
Yapı Malzeme Aralık 2019 55
“Dijitalleşmeye yönelik yatırımlarımız
ve yeniliklerimiz artarak devam edecek”
“Bosch profesyonel ölçme aletlerini kullananlar artık yaptıkları bütün ölçümleri anında cep
telefonlarına, bilgisayarlarına aktarabilme imkânına sahip. Ayrıca kullanıcılarımızın, mobil
uygulama üzerinden makinelerini teker teker yapılandırmalarına olanak sağlayacak bir
Bluetooth modülü ve ona uyumlu makineleri bu yıl içerisinde piyasaya sunduk.”
58
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
Ali Fahri Özcan / Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü
Türkiye’de ilk kez 1910 yılında kurulan bir
temsilcilikle faaliyetlerine başlayan Bosch
Grubu, ilk fabrikasını 1972 yılında Bursa’da
kurdu. Teknoloji ve hizmetler alanında
önde gelen tedarikçilerden biri olarak
Bosch’un Türkiye’de, ‘Mobilite Çözümleri’,
‘Enerji ve Bina Teknolojileri’, ‘Sanayi Teknolojileri”
ile ‘Dayanıklı Tüketim Malları’
alanlarında faaliyet gösteren beş ayrı şirketi
bulunuyor.
Elektrikli El Aletleri dosya konumuz çerçevesinde
Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke
Satış Direktörü Ali Fahri Özcan bizlere
geçtiğimiz yılın kısa bir değerlendirmesini
yaptı. 2020 yılı planlarına da değinene Özcan,
dijitalleşmenin önemine vurgu yaptı.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Bosch Grubu’nun Elektrikli El Aletleri iş
kolu, elektrikli el aletleri, aksesuarları ve
ölçme aletleri konusunda dünya lideri konumundadır.
Taşınabilir elektrikli el aletleri,
tezgâh üstü elektrikli el aletleri, aksesuarlar,
bahçe aletleri ve ölçme aletleri olmak
üzere beş ayrı kategoride, hem profesyonel
(mavi) hem de hobi amaçlı amatör kullanıcılara
(yeşil) yönelik ürünler sunuyoruz.
Ürün gamımızda yaklaşık 5 bin çeşit ürün
yer alıyor. Ayrıca bünyemizdeki Sia ve Dremel
markalarını da pazara sunuyoruz.
Türkiye, bu iş kolunda da Bosch için stratejik
önem taşıyan ülkelerden biri. Avrupa’nın
en yüksek hacme sahip ülkeleri arasında
yer alan Türkiye’de bir yandan kullanıcılarımızın
yaşamlarını kolaylaştıran teknolojiler
sunmak diğer yandan da pazarımızı genişletmek
amacıyla faaliyetlerimize devam
ediyoruz.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu?
Kısa bir değerlendirme alabilir
miyiz?
2019, Bosch Elektrikli El Aletleri için pozitif
bir yıl oldu. İnşaat sektöründeki daralmaya
karşın, sanayideki yükseliş ile Türkiye’de
pazar payı kazandık. Ek olarak, 2019 yılında
önemli yatırımlarda da bulunduk. 2020
yılında da bu başarımızın devam edeceğini
öngörüyoruz.
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınızı genel hatlarıyla
paylaşmak ister misiniz?
Dijital dönüşümün dünyada hız kazandığı
son dönemde özellikle dijitalleşme ve ağa
bağlı teknolojiler konuları dikkat çekiyor.
Biz de Bosch olarak bu alanlara yatırım
yapıyoruz. Örneğin; Bosch profesyonel
ölçme aletlerini kullananlar artık yaptıkları
bütün ölçümleri anında cep telefonlarına,
bilgisayarlarına aktarabilme imkânına sahip.
Ayrıca kullanıcılarımızın, mobil uygulama
üzerinden makinelerini teker teker
yapılandırmalarına olanak sağlayacak bir
Bluetooth modülü ve ona uyumlu makineleri
bu yıl içerisinde piyasaya sunduk.
Gelecekte de dijitalleşmeye yönelik yatırımlarımız
ve yeniliklerimiz artarak devam
edecek diyebilirim.
Yapı Malzeme Aralık 2019 59
“Müşteri memnuniyeti, satış sonrası hizmetlerin kalitesi ve güvenilirliği
en önem verdiğimiz konular
arasında”
“Burla Makina çok köklü bir firma ve bugüne kadar Türkiye’nin yaşadığı farklı kriz
dönemlerinde aldığı önlemlerle hep ayakta kalmayı başardı. 2020 yılı için hem ülkemiz
hem de ticari faaliyetler açısından ümitliyiz.”
Yenilikçi ve girişimci ruhuyla, üstün nitelikli
ürün satışı ve satış sonrası hizmetler
sunan Burla Makina, müşteri memnuniyetini
sürekli kılmak ve tercih ve takip
edilen bir grup olma yolunda emin adımlarla
ilerliyor.
Burla Makina Pazarlama Müdürü Seda
Aksoy Evren ile şirket hakkında merak
ettiklerimizi konuştuk.
Firmanızın pazardaki faaliyetleri
hakkında kısaca bilgi verir
misiniz?
Burla 1911 yılından bu yana pek çok
alanda faaliyet gösteren köklü bir firma.
Makina bölümü olarak temsil ettiğimiz
ürünlerin sadece Türkiye satışını gerçekleştiriyoruz.
Markalarımız, yurtdışında birçok ülkeye
satışlarını doğrudan yapıyor. Türkiye’de
bayi ağımızla satışlarımızı yapıyoruz.
Bölgelerinden sorumlu satıcı arkadaşlarımızın
dışında bünyemizde elektrikli el
aleti ve kaynak makinaları ile ilgili fabrikaları
ziyaret eden ve son kullanıcılara
ihtiyaçlarına göre hangi ürünleri kullanabileceklerini
araştırıp, gerekli ürün tanıtımları
ile ürünlerimizin satışını sağlayan
iş geliştirme sorumlusu ekibimiz mevcut.
Bu şekilde standart ürünler dışında ilave
özellikleri olan ürünleri de sunabiliyoruz.
Müşteri memnuniyeti, satış sonrası hizmetlerin
kalitesi ve güvenilirliği en önem
verdiğimiz konular arasında.
Merkezimizde çok ciddi bir servis ekibimiz
ve teknik hırdavat ürünleri ile ilgili tüm
Türkiye’yi kapsayan yaklaşık 100 servis
bayimiz mevcut.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl
oldu? Kısa bir değerlendirme
alabilir miyiz?
Senenin ilk ayları piyasa durgundu. Elbette
bayilerimiz ve doğal olarak biz de
etkilendik ancak ihracat yapan ciddi bir
son tüketici grubumuz da var. Bu gruptaki
müşteriler yurtdışı ile iş yapmaya devam
ediyor. Bu yüzden de fabrikaları hala aktif.
Bu anlamda şanslıydık.
Burla Makina çok köklü bir firma ve bugüne
kadar Türkiye’nin yaşadığı farklı kriz
dönemlerinde aldığı önlemlerle hep ayakta
kalmayı başardı. 2020 yılı için hem ülkemiz
hem de ticari faaliyetler açısından
ümitliyiz.
62
Yapı Malzeme Aralık 2019
Dosya
2020 yılı beklentileriniz ve
planlarınızı genel hatlarıyla
paylaşmak ister misiniz?
Tüm dünya artık kablosuz bir şantiye
alanina dönüşüyor ve biz beş senedir
yaptığımız gibi 2020’de de yine akülü
ürünlere yoğunlaşmaya devam edeceğiz.
Tabi bunu yirmi yılı aşkın süredir temsil
ettiğimiz, kablolu makinelerden hiçbir şekilde
geri kalmayan performans seviyesine
sahip Alman üretici Metabo’nun üstün
LiHD akü teknolojisine borçluyuz. Bu teknoloji
sayesinde şu anda tek akü, 18 V
sınıfında yer alan 140’ı aşkın makine ile
%100 uyumlu ve bu sayı her geçen gün
artmaya devam ediyor. Metabo LiHD akü,
piyasadaki 5 Ah 18 V aküler ile kıyaslandığında
yüzde 160 daha fazla güçlü ve
yüzde 115 daha fazla çalışma süresine
sahip. Tüm bunlara ek olarak daha uzum
ömürlü ve yüzde 100 daha sağlam.
Sloganımız “Kabloyu at- Gücü tut” aslında
her şeyi özetliyor.
Akümüze 3 yıl koşulsuz garanti veriyoruz.
Bu da piyasada olmayan bir uygulama ki
biliyorsunuz akü makinadan
daha pahalı bir parça. Bu
durum da Metabo’nun akü
sistemine olan güvenini gösteriyor.
Buna ek olarak 2019’un son
çeyreğinde lanse ettiğimiz
ve oldukça ümitli olduğumuz
bir diğer grup da Metabo’nun
ekonomik taşlama modelleri.
2020 yılında W 750-115,
elektronik hız kontrollü WEV
850-125 ve ekonomik büyük
taşlama makinası WP 2200-
180 modellerine de yoğunlaşacağız.
Seda Aksoy Evren / Burla Makina Pazarlama Müdürü
Son olarak eklemek
istedikleriniz?
Distribütörlüğünü 2018 yılında
aldığımız Alman marka
Wera el aletleri ile güzel geri
dönüşler almaya başladık.
“Asiler için el aletleri” sloganıyla kendini
rakiplerinden farklı bir yerde konumlandıran
Wera standartlara meydan okuyan
ve kullanıcılar için mükemmel ve şaşırtıcı
ürünler geliştiriyor. Bu sırada, sadece
Wera ürününü geliştirenler değil, bayiler
ve son kullanıcılar da kendilerini el aletlerinin
asileri olarak değerlendiriyor. Dünyanın
pek çok yerinde birçok taraftarı var.
Kaymaya karşı dayanıklı elmas kaplı uçlar
ve tornavidalar, yuvarlatılmış vidalara
karşı Hex-Plus, muhtemelen dünyanın
en hızlı cırcırı (Zyklop), inanılmaz tutma
fonksiyonuna sahip Joker anahtarı. Bunlar
sadece burada sayabildiğim birkaç
başarılı ürün.
Wera’yı kullanan bir daha vazgeçmek istemiyor.
Yapı Malzeme Aralık 2019 63
Sektörel
Katta Hafif Dolgu // ZKZY Orjin Grup
ZKZY Orjin Grup tarafından inşa edilen
“İstinyePark İzmir” otel ve alışveriş merkezi
projesinin podyum alanlarındaki hafif
dolgu ihtiyacı ABS Plus Kör Kalıpları
kullanılarak giderildi. Orijinal projesinde
farklı katmanlarda yüksek yoğunluklu
EPS doldurulması planlanan alanlarda,
ABS Plus kör kalıpları kullanılarak öncelikle
inşaat maliyeti ve inşaat süresi ciddi
oranda azaltıldı.
Ayrıca, kör kalıpların oluşturduğu yükseltilmiş
betonarme yüzeyin altında sıhhi
tesisat geçişleri için %95’i boş olan bir
hacim yaratıldı. Tesisat boruları bu boşluk
içinde tabanlar ve kılavuzların oluşturduğu
şablon kullanılarak beton dökümü öncesinde
döşendi ve test edildi. Üzerinde
yoğun bir araç trafiği olması planlanan
alanlarda ABS Kör Kalıpları ile yapıya
ilave bir yük eklenmeden yüksek bir yük
taşıma kapasitesi elde edildi.
En iyi deneyim için lütfen basit bir VR gözlüğü
kullanın veya ekranı parmağınızla
kaydırarak sahaya farklı açılardan bakın.
Betonarme Yükseltilmiş Döşeme
Sistemi // Emaar Square
Emaar Square projesinin Kuzey Kulesi
kompozit bir yapı olduğundan, en önemli
tasarım kriterlerinden biri yapının ağırlığını
hiçbir şekilde arttırmamaktı. Bunu
göz önünde bulundurarak, döşeme katının
üstüne tüm katlarda şap olarak ABS
Level H5 cm + 4-5 cm kalınlığında fiber
betonarme kullanıldı. Sonuç olarak, şap
kalınlığı ve böylece şap betonunun ağırlığı%
50 azaltıldı.
Ayrıca, ABS Level H5 tarafından oluşturulan
boşluk mekanik, elektrik ve sıhhi
tesisatların içinden geçmesi için de kullanılmıştır.
Emaar Square projesinde otopark
rampaları, havuz kenarı dolguları,
peyzaj dolguları, düşük döşeme dolguları
ve betonarme yükseltilmiş zeminler dahil
olmak üzere birçok uygulama alanında
ABS Kör Kalıplar tercih edilmiştir.
64
Yapı Malzeme Aralık 2019
MARDAV, RAVABER VE STOPER
FİRMALARI,
RAVAGO BİNA ÇÖZÜMLERİ
MARKASI ALTINDA BİRLEŞTİ…
İnşaat sektörünün tecrübeli markası Mardav Yalıtım, ülkemizin ve bulunduğu coğrafyanın
en büyük taşyünü üreticisi olan Ravaber Yapı ve Bitümlü su yalıtım membranı üretiminin
önde gelen markası Stoper Yapı…
Bu 3 büyük şirket artık Ravago Grubu’nun İnşaat ve Yalıtım sektöründe, üretim, satış ve
dağıtım hizmetleri sunan iş kolu “RAVAGO BİNA ÇÖZÜMLERİ” adı ile sektöre hizmet
verecektir.
66
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
Ravago Bina Çözümleri’ lansman
toplantısının mottosu olan
“Hızlı - Verimli - Güvenli” ile
Grup ilerleyen süreçlerde, günümüz
koşullarının da gerekliliği
olan, daha hızlı performans,
kazançlı, verimli ve güvenli ticaret
anlayışı ile sektördeki yoluna
devam edecektir.
Bu büyük dönüşümü Ravago
Grup, 8-10 Kasım 2019 tarihleri
arasında Antalya Sueno Deluxe
Hotel’de yerli - yabancı müşterileri,
tedarikçileri ve iş ortaklarının
katılımıyla coşkulu bir lansman
organizasyonu ile paylaştı.
Toplantıda yeni dönem stratejilerini
misafirleri ile paylaşan
Ravago Türkiye Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Onur ve
Ravago Bina Çözümleri Ticari
Direktörü Alper Doğruer’in yanısıra,
Prof.Dr.Özgür Demirtaş Türkiye ve
Dünya Ekonomisi’ni anlatan sunumuyla
misafirlerin büyük beğenisini kazandı.
Organizasyonun 2.günü tedarikçi sunumları
ve ürün eğitimleriyle devam ederken,
toplantı sonrasında tüm misafirlerimizin
katılımıyla motivasyon aktiviteleri düzenlendi.
Gala Gecesi’nde 2018 Yılı Ciro
Ödülleri sahiplerini buldu ve keyifli bir Betül
Demir konseriyle gece sona erdi.
Yapı Malzeme Aralık 2019 67
İzocam Dünya Şehircilik Günü’nde
enerji verimli şehirlere olan ihtiyacı
vurguluyor
1976 yılından beri ülkemizde de her yıl 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü olarak kutlanıyor.
Bu özel gün, kentlerde yaşayan herkesin ve her kesimin yaşam ortamlarındaki sorunlarının
evrensel planda eş zamanlı olarak gündeme getirilmesini, tartışılmasını ve böylece, “şehirciliğin”
önemini ve önemsenmesini hedefliyor. Şehircilikte, konforlu ve refah içinde yaşanan
alanlara sahip olunması gerektiğine dikkat çeken İzocam, Dünya Şehircilik Günü’nde daha
çok enerji tasarrufu için Kentsel Dönüşümün gerekliliğini ve bunun ülkemiz için bir fırsat
olduğunu vurguluyor.
İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk
Özcan, Dünya Şehircilik Günü’nde yeni
yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda
Enerji Performans Yönetmeliği’ne,
2020’de yürürlüğe girecek olan EKB’ye
uygun ve enerji etkin şekilde inşa edilmesinin
gerekliliğini anlatıyor. Sürdürülebilir
bina yaklaşımları kapsamında Multi Konfor
Binalara duyulan ihtiyacın da altını çiziyor.
Küresel ısınmanın büyük bir tehlike olduğu
günümüzde enerji verimli binalar hem
dünyamızın korunması hem de ülke ekonomimiz
için oldukça önemli. İzocam Genel
Müdür Yardımcısı Doruk Özcan, ısı
kazanç ve kayıplarıyla beraber tesisatı da
içine alacak şekilde binanın tümüne uygulanan
doğru yalıtımın hem hane hem de
ülke ekonomisine azami fayda sağlayacağını
belirtiyor.
Doruk Özcan, şu anda geçerli olan BEP
Yönetmeliği’nin çok sıkı uygulanması ve
izlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor; “Türkiye
Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1.CP/20 sayılı
kararlar uyarınca, Birleşmiş Milletler
İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin
(BMİDÇS) 2. maddesinde yer alan temel
hedefini sağlamaya yönelik olarak beyan
edilen ulusal katkısı (NDC) ve yürütülmesi
öngörülen plan politikalar” ve hazırlanmakta
olan “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”nın
çıktıları da hem dünyamız için hem
de ülke ekonomisi için enerji verimli bina
ihtiyacını kanıtlar nitelikte... Özellikle NDC
beyanında yeni yapılan konut ve hizmet
binalarının Binalarda Enerji Performans
Yönetmeliği’ne uygun ‘enerji etkin’ olarak
inşa edilmesi gerekliliği vurgulanıyor. Ayrıca,
NDC’de yer alan hedeflere ulaşılması
için yeşil bina ve sıfıra yakın enerjili ev
tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji
ihtiyacının minimuma indirilmesinin öneminin
altı çiziliyor. İşte bunları gerçekleştirebilmek
için yalıtım ve tasarımdan uygulamaya
yenilikçi sürdürülebilir yaklaşımlar
devreye giriyor”.
Sürdürülebilir bina yaklaşımının başında
Doruk Özcan / İzocam Genel Müdür Yardımcısı
ise kalın yalıtım uygulamaları geliyor. Türkiye’de
kullanılan malzeme kalınlığı ortalama
4–5 santimetre iken, aynı malzemenin
Avrupa ülkelerinde 20–30 santimetre ve
üzerinde değişen kalınlıklarda uygulandığına
değinen Özcan, “Yalıtım kalınlıklarıyla
ilgili henüz etkin bir denetim olmamasına
rağmen, “BEP (Binalarda Enerji Performansı)
Yönetmeliği” ile binalarda ve tesisatta
yalıtımın önemi artıyor, uygulamalar
yayılıyor ve yüksek kalınlıklar daha çok
gündeme geliyor. BEP ile birlikte önümüzdeki
10 yılda mevcut binalarda da enerji
verimliliği önlemleri ile yalıtım seviyelerinin
artacağını, sektöre ve ülkemize büyük katkıları
olacağını düşünüyoruz. BEP ülkemiz
için kuşkusuz son derece önemli bir adım.
Ancak BEP’in tüm detaylarının ve denetim
mekanizmalarının, tüm işlerliği devreye
sokularak uygulanması büyük önem taşıyor.
Bu yönetmelikte geliştirilmesi gereken
hususların tekrar gözden geçirilerek bir an
önce tamamlanması gerekir” dedi.
Kentsel dönüşümün enerji verimliliği için
büyük bir fırsat olduğunu ifade eden Doruk
Özcan, ülkemizin sağlıklı çevre ortamına
kavuşması için kentsel dönüşümün doğru
değerlendirilmesinin gerekliliğine dikkat
çekerek şunları söyledi; “Kentsel dönüşümde
konu binaların enerji tüketimlerinin
daha fazla sınırlandırılması; AB’nin 2020
hedefleri gibi Türkiye’nin de İklim Değişikliği
Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği
Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek,
yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını
sağlayacak. Avrupa Parlamentosu
yayımlanan Binalarda Enerji Performansı
direktiflerine göre 31 Aralık 2020 tarihinden
itibaren bütün yeni binalar sıfıra yakın
enerjili bina olacak. Kentsel dönüşüm uygulanırken
yakın gelecekteki bu hedefin de
göz önünde bulundurulması gerekiyor.”
Bu kapsamda Özcan, Ocak 2020’de yürürlüğe
girmesi beklenen Binalarda Enerji
Performans Yönetmeliği’ni de değerlendirdi.
Özcan, “Yeni inşa edilen binalar için
Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alınmasını
şu an zorunlu. Binaların ne kadar enerji
harcadığını gösteren EKB aynı zamanda
binanın enerji sınıfını da belirliyor. EKB
alacak binaların A, B ve C sınıfı performansına
yükselebilmeleri için en etkin yol ise
ısı yalıtımından geçiyor. Özellikle konut kiralarken
ya da konut alım-satımlarında bu
belge etkin rol oynayacak. EKB için henüz
ısı yalıtımı olmayan binaların ise konusunda
uzman firmalarla çalışmaları gerekiyor.
Bu noktada doğru malzeme seçiminin de
en az uygulamanın kendisi kadar önemli
olduğunu unutmamak lazım.”
68
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
İzocam ENKA’nın Irak’taki iki büyük
projesinin yalıtımında tercih edilen
marka oldu
Dev enerji projelerinin yalıtım danışmanı İzocam, ENKA’nın Irak’ta gerçekleştirdiği iki projenin
yalıtım işlerinde tercih ettiği marka oldu. İzocam, Irak’ın Basra bölgesindeki Samawa ve
Nasiriyah şehirlerinde yapılmakta olan iki ayrı kombine çevrim santraline ürün temin etti.
Bu yıl başlayan ve 2020 yılında tamamlanması
planlanan Samawa 750 MW
Kombine Çevrim Elektrik Santrali projesine
İzocam, 392 m2 TAŞYÜNÜ / 1362,53
m3XPS ürün sağladı.
İzocam 2019’da başlayıp yine 2020’de
tamamlanması programlanan Nasiriyah’taki
DHI QAR 750 MW Kombine
Çevrim Santraline de 392 M2 TAŞYÜNÜ
/ 1342,80 M3 XPS ürünü temin etti.
Kalitesi marka güvenliği nedeniyle tercih
edilen İzocam projelere satış aşamasında
teknik destek sağladı.
Türkiye’de yalıtım sektörünün lider kuruluşu
İzocam, Türkiye’deki projelerin yanı
sıra bölgedeki diğer önemli enerji projelerine
de yalıtım danışmanlığı hizmeti
sağlıyor.
Dünyanın birçok ülkesindeki büyük çaplı
rafinerilerin kurulum projelerine ihracat
gerçekleştiren İzocam, bu alandaki referans
listesine daha önce Irak’taki Besmaya
projesini de eklemiş ve Enka’nın ana
yüklenici olarak Irak’ta gerçekleştirdiği
rafineri projesine yalıtım malzemeleri ve
danışmanlığı hizmeti sunmuştu.
İzocam, son dönemde Türkiye’de gerçekleştirilen
en önemli enerji projelerine de
ürün temin ediyor ve projelerin yalıtım sürecinde
sunduğu danışmanlık hizmeti nedeniyle
tercih ediliyor. İzocam, bu çerçevede
TÜPRAŞ ve STAR rafinelerinin yanı
sıra, Tufanbeyli, İncirliova ve Soma’daki
enerji santrallarının da ürün tedarikçisi
oldu.
Yapı Malzeme Aralık 2019 69
Hem yurtiçi hem yurtdışı fuarlarda
GF Hakan Plastik’e yoğun ilgi
GF Hakan Plastik, Ekim 2019’da hem yurt içinde hem yurtdışında yoğun bir fuar dönemi
geçirdi. ISK-SODEX 2019 ile İstanbul ile başlayan fuar dönemi Riyad, Ankara ve son olarak
Addis Ababa ile noktalandı.
2-5 Ekim tarihlerinde ISK-SODEX Fuarı
ile yoğun bir aya başlayan GF Hakan
Plastik, 07-10 Ekim tarihlerinde Suudi
Arabistan’ın başkenti Riyad’da bu yıl
31.’si düzenlenen Saudi Build Riyadh
2019 fuarında yerini aldı. Üst yapı ürün
grubu ve ısıtma sistemlerinin sergilendiği
standda GF Hakan Plastik ürünleri yoğun
ilgi gördü. Saudi Build, ülkenin en prestijli
yapı malzemeleri fuarı olarak binlerce yerel
ve uluslararası sektör profesyonelini
buluşturuyor.
9-11 Ekim tarihlerinde Ankara’da düzenlenen
5. Su Kayıp ve Kaçakları Forum&Fuarı
ve 09-12 Ekim tarihlerinde
Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da
düzenelenen Addis Build 2019’da yerini
aldı. Etiyopya, tüm üst yapı ve alt yapı
projeleriyle dinamik bir inşaat sektörüne
sahip bulunuyor. 2010 yılından buyana
düzenlenen Addis Build Fuarı ile ülke
ekonomisine %16 katkı sağlayan inşaat
sektöründe bölge ve uluslararası paydaşların
biraraya getirilmesi hedefleniyor. GF
Hakan Plastik, fuarda ağırlıklı olarak üst
tapı ürünlerini sergiledi. Yeni ürünlerinden
PP-RCT ve ek parçaları, Silenta Premium
boru sistemi ve ısıtma sistemleri ziyaretçilerden
ilgi gördü.
70
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
“Isı Yalıtımı’’İklim Değişikliği ile
Mücadelenin Anahtarı
Hava sıcaklıklarının mevsimlere bağlı olarak değişmesi sonucu enerji tüketiminde ciddi
oranda artışlar meydana geliyor. Yaz kış enerjinin verimli ve etkin kullanılması ancak doğru
ısı yalıtım sistemi ile sağlanabiliyor. Filli Boya Capatect Isı Yalıtım sistemi binalarda enerji
tüketimini azaltarak çevre kirliliği ve küresel ısınmaya karşı pozitif yönde etki sağlıyor.
Yaşadığımız konutlarda sadece ısınmak
amacıyla bir yılda 14 milyar $ değerinde
enerji tüketiyoruz. Harcadığımız bu enerjinin
yarısından fazlası yalıtımsız duvarlar
yüzünden havaya gidiyor ve israf oluyor.
Tükettiği enerjinin %75 civarındaki kısmını
ithal eden ülkemiz için artan tüketim ve
enerji kaynaklarının kullanımı konusunun
önemi daha da belirginleşiyor. Ayrıca tüketilen
enerji sonucunda oluşan atıklarında
artışı da önemli bir çevre kirliliği ve
iklim değişikliğine neden oluyor.
Isı yalıtımı ve enerji verimliliği ise iklim değişikliği
ile mücadelede kilit rol üstleniyor.
Isı yalıtımı ile yakıt tüketimi azaltılarak,
çevre kirliliği ve küresel ısınmaya karşı
pozitif yönde etki sağlanıyor. Dünyaya bıraktığımız
karbon ayak izimiz azaltılıyor.
Konutlarda tüketilen toplam enerjinin
%75’inden fazlası ısıtma ve soğutma için.
Ülkemizde enerjinin %37,2’si binalarda,
%32’si sanayide ve %20’si ulaşımda harcanıyor.
Binalarda tüketilen enerjinin en
büyük payı ise ısıtmadan kaynaklanıyor.
Konutlarda tüketilen toplam enerjinin yaklaşık
%75’inden fazlası ısıtma ve soğutma
için tüketiliyor.
Doğru ürün ve uygulama ile dış cephe ısı
yalıtımı yapıldığı taktirde
%50’ye varan tasarruflar
sağlanabildiği gibi, Binalarda
Enerji performansı
yönetmeliği gereği alınması
zorunlu olan Enerji
Kimlik belgesinde yüksek
enerji ve sera gazı emisyon
sınıfına sahip binalar
elde etmenin en ekonomik,
en yaygın ve en etkili
yolunun binalarda “Isı
Yalıtımı” olduğu biliniyor.
15 yılda 6,5 milyar m3
tasarruf!
Filli Boya Capatect Isı
Yalıtım Sistemi ile 15
yılda uygulanan yalıtım
uygulamaları sonucunda
14,25 milyon ton karbondioksit
eşdeğeri sera gazı salınımı
engellenerek çevreye katkı sağlandı. Bu
rakam Bolu Ormanları’nın yıllık karbondioksit
emiliminin 10,3 katına
eşdeğerdir. Betek’in yenilikçi
ürün ve teknolojileri ile binaların
sadece ısıtmada elde ettiği
doğalgaz tasarrufu yaklaşık
6,5 milyar m³’e ulaşıyor.
Filli Boya Capatect Isı Yalıtım
Sistemi, yapıştırıcısından son
kat kaplama ve boya ürünlerine
kadar birlikte uyumlu, standartlara
uygun ve uzun ömürlü
bir sistem sunuyor. Tüm ana
ürünleri kendi tesislerinde
üretilen Capatect Isı Yalıtım
Sistemi, tüketicilerinin enerji
tasarrufuna ve çevreye olan
katkılarının sürdürülebilirliğini
güvence altına alarak, yaz kış
tasarruf yapabilmelerine imkan
sağlıyor.
Yapı Malzeme Aralık 2019 71
Depremde Yüksek Emniyet Sağlayan
Yapay Zekalı Asansör
Teknoloji devi Mitsubishi Electric, yüksek hızlı, konforlu, emniyetli ve yüksek enerji
verimliliğine sahip asansörleri ile sektöre yön veriyor. Deprem ve elektrik kesintisi gibi
durumlarda markanın her asansöründe bulunan Back-Up Sistemi’nin devreye girmesi ile
asansörler en yakın katta duruyor ve yolcuların asansörden tahliyesi sağlanıyor.
Asansör sektörüne öncülük eden teknolojileriyle
dikkat çeken Mitsubishi Electric,
asansörlerde VVVF Invertör kontrol
teknolojisini başarıyla geliştiren ilk firma
konumunda. 1993 yılında Yokohoma’daki
70 katlı bir gökdelene, en yüksek hızında
bile dikine duran bir madeni paranın
devrilmemesini sağlayacak asansörler
kurmayı başaran marka, bugün çok daha
gelişmiş bir teknolojiyle sürekli olarak
yüksek hızlı, konforlu, emniyetli ve yüksek
enerji verimliliğine sahip asansörler
geliştirmeye devam ediyor.
Deprem ve elektrik kesintisinde Back-Up
sistemi ile yolcuları güvenle tahliye ediyor
Mitsubishi Electric, asansörlerin sağladığı
kolaylıkların yanı sıra hatalı durumlarda
oluşturabileceği tehlikelerin farkında
olunması için kullanıcıların ve asansör
sektöründe çalışanların daha bilinçli olması
gerektiği bilinciyle hareket ediyor.
Markanın asansörlerinin sahip olduğu yedek
kontrol yazılımı ile deprem ve elektrik
kesintisi gibi durumlarda asansörün kat
arasında kalmasının önüne geçilirken,
kontrol panelinde arıza olması durumunda
ikinci bir Back-Up Sistemi ile yolcuların
asansörden tahliyesi sağlanıyor. Dünyada
olduğu gibi Türkiye’de de büyük ilgiyle
karşılanan asansörlerinde Back-Up Sistemi’ni
standart bir özellik olarak bulunduran
markanın asansörleri sektörde en
problemsiz ve arıza oranı en düşük asansörler
arasında gösteriliyor. Kullandığı
ileri teknoloji, kaliteli üretim stoğu, montaj
aşamasındaki yeterliliği ve satış sonrası
hizmetleri sayesinde asansörlerde arıza
oranlarını en az seviyeye indiren markanın
asansörleri 20-25 sene boyunca
modernizasyon çalışmasına ihtiyaç duymaması
nedeniyle de önemli bir maliyet
avantajına sahip. Üst düzeyde güvenlik
donanımı ve yazılımının yanı sıra yedek
kontrol yazılımıyla da fark yaratan Mitsubishi
Electric, “seyahat konforu, kalite,
sessizlik” konularında da asansör sektörüne
öncülük ediyor.
Asansörlerde yapay zeka teknolojisi
Mitsubishi Electric, operasyonda verimlilik
sağlayan ve kullanıcı memnuniyetini
arttıran AI Neural Network’u geliştirerek
asansörlerinde özel tasarlanmış yapay
zeka denetleme sistemi kullanıyor. Bu
sistemde mevcut trafik akışı sistem bilgisayarında
hafızaya alınıp bekleme süreleri
minimuma indirilerek servis hizmeti
sorunsuz ve minimum enerji sarfiyatı ile
gerçekleşiyor. İleri teknolojisi sayesinde
daha küçük ve yüksek enerji tasarruflu
asansörler geliştiren marka, ultra hızlarda
dahi gürültü ve titreşimi ortadan kaldırarak
güvenli ve sarsıntısız seyir konforu
sağlıyor.
Isı enerjisi bina elektrik
şebekesine kullanılabilir enerji
olarak geri veriliyor
Mitsubishi Electric tarafından icat edilen
ve sadece Mitsubishi Electric asansörlerinde
bulunan kabin içi yüke göre
asansör hızını belirleme teknolojisi, ciddi
oranda enerji tasarrufu sağlıyor. Regenaration
özelliği sayesinde ısı enerjisinin
bina elektrik şebekesine kullanılabilir
enerji olarak geri verilmesine imkan tanınıyor.
Bu sistem ile yüzde 35’e varan
oranlarda enerji tasarrufu yapılarak yılda
yaklaşık 1.400 kg CO2 salınımı azaltılabiliyor.
Mitsubishi Electric asansörleri,
çağrı almadığında ya da binada
trafik yoğunluğunun az olduğu anlarda
kendini uyku moduna alarak yine
enerjiden tasarruf ediyor.
Global ve yerli projelerde
Mitsubishi Electric imzası
Türkiye’de asansör sistemleri ile Quasar
İstanbul – Fairmont Hotel İstanbul,
Rönesans Tower Ataşehir, Tema
İstanbul, Bursa Hilton Oteli, Çırağan
Palace By Kempinski, Vadistanbul
Bulvar ve Park Etapları gibi çok sayıda
prestijli projede tercih edilen Mitsubishi
Electric, dünyanın sayılı projelerinde
de adından söz ettiriyor. Güney
Kore’nin Busan kentinde bulunan LCT
Landmark Kulesi’ne ülkenin en hızlı
asansörlerini monte eden Mitsubishi
Electric, bu projede ultra yüksek hızlı
asansörler için geliştirdiği ileri sürüş
ve kontrol ekipmanları sayesinde üstün
sürüş konforu, sessizlik ve güvenlik
sunuyor.
72
Yapı Malzeme Aralık 2019
Greeneco’nun da tercihi bonus
Sektörel
Bonus Yalıtım, ürün gruplarının gerek üretim proseslerinde, gerekse de kullanım amacı ile
çevreye ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamaya devam ediyor. Bu yönde en büyük hizmet
alanlarından biri olan enerji santrallerinin yalıtım ihtiyacı için Bonus Taş Yünü kullanımına
devam ediliyor.
Bugüne kadar çok sayıda prestijli projede
kullanıldığı gibi, bir Saray Holding kuruluşu
ve iştiraki olan Greeneco tarafından
inşa edilen Denizli / Sarayköy Jeotermal
Tesisi’nin inşasında da Bonus Taş Yünü
kullanıldı. Devreye alındığı 2016 yılından
bu yana Denizli Sarayköy JES ek ünite
yatırımlarının da yalıtımında kullanılan
Bonus Taş Yünü, üstün yalıtım özelliği ve
doğal yapısı sayesinde enerji tesislerinin
en önemli tedarikçisi olarak görülüyor.
Greeneco tarafından yapılan Denizli Sarayköy
JES, Türkiye’nin artan enerji ihtiyacının,
ithal girdiye ihtiyaç duymaksızın,
çevreci ve yenilenebilir enerji kaynakları
ile karşılanmasını amaçlıyor. Türkiye’nin
yerli türbin kullanılarak kurulan ilk jeotermal
enerji santrali olan Greeneco Denizli/
Sarayköy JES, yerli enerji üretimiyle ülke
kalkınmasına büyük katkı sağlıyor.
2.250 hektarlık alanda gerçekleştirilen
yatırım; yenilenebilir, temiz enerji üretimi
ile çevreye duyarlılığı ve yüksek teknolojisiyle
hayata geçirilen örnek proje olarak
göze çarpıyor. Projede kullanılan binary
tipi, yüksek verimli modern santrallerde
çevreye herhangi bir karbondioksit emisyon
salımı oluşmuyor. ilk kez yerli türbin
kullanılan bir enerji santrali olan Denizli
Sarayköy JES, ülkemize bu yönüyle birçok
anlamda kazanç sağlıyor.
Yeşil Enerjinin En Büyük
Destekçisi Bonus
Fosil yakıt rezervlerinin tükenme tehlikesinin
ile birlikte karbon emisyonundaki
artışı durdurmak ve düşük karbon ekonomisine
geçişi sağlama amacı ile yenilenebilir
enerji kaynaklarının önem kazandığı
günümüz dünyasında en önemli paya
sahip olan jeotermal enerji santrallerinin
inşasından önemli kıstas olan enerji verimliliği
ve tasarrufu ise en kaliteli yalıtım
malzemeleri sayesinde sağlanabiliyor.
Üretimine başlandığı ilk günden itibaren
kaliteli üretim anlayışı ve üstün performans
özellikleri ile çok sayıda prestijli yapı
projesinde imzası bulunan Bonus Taş
Yünü, yenilenebilir kaynaklardan enerji
üretimine destek veriyor ve enerji santrallerinin
yalıtımında da tercih nedeni oluyor.
%100 yerli hammadde ve doğal malzemelerden
üretilen Bonus Taş Yünü, bu
yönü ile yeşil enerjinin üretiminde önemli
bir destekçi konumunda bulunuyor. Greeneco
tarafından inşa edilen Denizli /
Sarayköy Jeotermal Enerji Santrali’nin
en büyük tedarikçilerinden
olan Bonus Taş
Yünü, Industrial MW
grubu sanayi şilteleri
ile enerji santralinin
enerji korunumunda
başrol oynuyor. Bugüne
kadar Greeneco
Denizli Sarayköy JES
inşasında 8 ve 10 cm
kalınlıklarında kullanılan
Bonus Taş Yünü,
yeşil enerjiyi desteklemeye
devam edecek.
Yapı Malzeme Aralık 2019 73
Sektörel
Ode
Yalıtım’a
TAİDER’den
büyük ödül
ODE Yalıtım, TAİDER
Aile İşletmeleri Derneği
tarafından aile şirketlerinde
sürdürülebilirlik
bilincinin gelişmesini
desteklemek amacıyla
hayata geçirilen Kuzey
Yıldızı: Aile Şirketlerinde
Sürdürülebilirlik Ödülü’nün
sahibi oldu. Yarışmada
Büyük Ölçekli İşletmeler
kategorisinde ödül alan
ODE Yalıtım, kurumsal
yönetimde gösterdiği başarı
ile birincilik ödülüne layık
görüldü. Ödül töreninde
konuşan ODE Yalıtım
Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Turan, “Başarı,
sürekli değer yaratmaktır.
ODE Yalıtım olarak
kurumsallaşmaya çok önem
veriyoruz ve şirketimizin
sürdürülebilirliği için
kurumsal yönetim yapımızı
her geçen gün daha da
geliştiriyoruz” dedi.
Orhan Turan / ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli
en büyük yalıtım şirketi olan ODE Yalıtım,
TAİDER Aile İşletmeleri Derneği
tarafından aile şirketlerinde sürdürülebilirlik
bilincinin gelişmesini desteklemek
amacıyla hayata geçirilen Kuzey Yıldızı:
Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Ödülü’nü
kazandı. Yarışmada Büyük Ölçekli
İşletmeler kategorisinde ödül alan ODE
Yalıtım, kurumsallaşmaya uzun süredir
yatırım yapan, TURQUALITY Destek
Programı’na katılan ve tüm ürünlerine
EPD (Çevresel Ürün Beyanı) alan ilk firma
olarak, bir girişim sermayesinin yalıtım
sektöründe yatırım yaptığı tek firma
olma özelliği de taşıyor.
Orhan Turan: “ODE Yalıtım olarak
kurumsallaşmaya çok önem
veriyoruz”
Ödül töreninde ODE Yalıtım Yönetim Kurulu
Başkanı Orhan Turan kurumsallaşmaya
verdiği önemin altını çizerek şöyle
konuştu: “Başarı, sürekli değer yaratmaktır.
ODE Yalıtım olarak kurumsallaşmaya
çok önem veriyoruz ve şirketin sürdürülebilirliği
için kurumsal yönetim yapımızı her
geçen gün geliştiriyoruz. Kurumsal sosyal
sorumluluk ve sürdürülebilirlik yükümlülüklerimizi
yerine getirerek, sadece kendi
şirketimiz için değil ülkemizde de sürdürülebilir
kalkınmayı hızlandırmak amacıyla
faaliyet yürütüyoruz. Bugün tüm bu
çalışmalarımızın böyle önemli bir ödülle
taçlandırılmasından büyük memnuniyet
duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Kurumların
sürdürülebilirliğinin anahtarı kurumsallaşmadır.
Bu yolda kendimizi her
geçen gün daha iyileştirmeye devam etmek
üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
74
Yapı Malzeme Aralık 2019
Tasarruflu İklimlendirmenin Şifresi:
Isı Pompaları
Doğadan aldığı düşük sıcaklıktaki enerjiyi daha yüksek bir sıcaklığa yükselterek
mekanların ısıtılmasının yanı sıra soğutulmasında da kullanan ısı pompaları sağladığı
konforun yanı sıra iklimlendirmede büyük tasarruf sunuyor. Klimalara benzer bir soğutma
çevrimiyle çalışan sistem hava, su ve toprak gibi doğada bulunan ve bir bedel ödenmesi
gerekmeyen yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak; sadece kurulum masrafıyla ısıtma
ve soğutma problemini kökünden çözüyor. Boyler sıcak su tanklarına bağlandığında
kullanım için sıcak su eldesi de sağlayan Daikin Altherma Isı Pompaları, fotovoltaik
sistemleriyle entegre çalışma beceresi sayesinde güneşten sağladığı elektrik enerjisini
yüzde 500’lere varan verimle kullanıyor ve tasarruflu bir iklimlendirmenin şifresini veriyor.
Konut veya binalardaki iklimlendirme işlemi
sadece ekipman olarak değil, kullandığı
enerji kaynakları nedeniyle de büyük
maliyetlere yol açarak her geçen gün
tüketicinin cebini daha çok yakıyor. Dünyada
yaygın olarak kullanılan ısı pompaları
ise ısıtma-soğutma ve kullanım sıcak
suyu eldesine yeni bir boyut getirerek kullanıcıyı
bütün bu dertlerden kurtarmayı
vaat ediyor. Isı pompaları; fosil yakıtların
hakimiyetine son veren çevreci özelliklerinin
yanı sıra sağladığı müthiş tasarruf
miktarlarıyla da tüketicinin tercihlerini
belirler hale geliyor. Büyük oranda tasarruf
sağlayan cihaz, kısa sürede kendini
amorti ediyor.
Doğada bulunan ancak düşük sıcaklığı
nedeniyle kullanılamayan enerjiyi kullanılabilir
sıcaklığa yükselterek kullanılabilir
hale getiren cihazlara ‘ısı pompası’ adı
veriliyor. Bu işlem, klimalardaki gibi soğutma
çevrimi sayesinde gerçekleşiyor.
Yani bu sistemde bir kompresör ve soğutucu
akışkan devresi bulunuyor. Hava,
su, toprak gibi doğada bulunan ve kullanırken
hiçbir ücret ödenmesi gerekmeyen
bu enerji kaynakları ısı pompalarının çalışmasını
sağlayarak ısıtma, soğutma ve
sıcak su eldesi sağlıyor. Soğutucu akışkan
içeren kapalı bir devreden meydana
gelen sistem; buharlaşma, sıkıştırma,
yoğuşma ve genleşme adımlarından oluşan
termodinamik bir döngü oluşturuyor.
Bu şekilde de ısıtma ve soğutma sağlıyor.
Hava, doğal enerji kaynakları içinde
en kolay ve en fazla bulunanı olduğu için
günümüzde çoğunlukla hava kaynaklı ısı
pompaları tercih ediliyor.
Üstün özellikli buluşlarıyla iklimlendirme
sektörüne yön veren Daikin tarafından
üretilen Altherma hava kaynaklı ısı pompaları;
segmentinin en verimli ürünlerinden.
Cihaz, yenilenebilir enerji kaynaklarını
kullandığı için son derece çevreci bir
ürün. Dış ortam havasındaki ısıyı çekerek
ısıtma yapan Daikin Altherma, iç ortamdan
çektiği ısıyla da soğutma sağlıyor.
ISI POMPASI NE SAĞLAR?
Isı pompaları yerden ısıtma, radyatör,
konvektör ve fancoil gibi ısı yayıcılar aracılığıyla
konut veya işyerlerinin ısıtılmasını
ve soğutulmasını sağlıyor. Cihazın
‘Boyler’ sıcak su tanklarına bağlanabilme
76
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
özelliği ise kullanım için gerekli sıcak su
eldesine olanak verirken, büyük konfor
yaşatıyor.
Isı pompaları güneş enerji kolektörleri
ile entegre edilebilme özelliği taşıyor.
Bu yöntemle kullanım sıcak su eldesinde
yenilebilir enerji kullanımı maksimize
hale geliyor. Ayrıca fotovoltaik (PV)’lerle
entegre edildiğinde güneşten elde edilen
elektrik enerjisini yüzde 500’lere varan
bir verimle kullanabiliyor. Böylece şebekeden
bağımsız, tamamen yenilenebilir
enerji kullanımı mümkün oluyor.
Altherma ısı pompaları, diğer yakıt türleriyle
çalışan kombi, kat kaloriferi gibi ısıtma
sistemleriyle de eş güdümlü çalışarak
kullanıcılara en ekonomik çalışma ve
çevreci hibrit çözümü üretebiliyor. Cihaz,
Daikin multi klimalarla birlikte hibrit çalışma
imkanını tek bir klima dış ünitesiyle
birlikte tüketiciye sunuyor. Markaya ait
klima sistemlerinin tüm üstün özellikleri
ısı pompası ile kullanılırken de aynı verimi
gösteriyor. Böylece flash streamer gibi
Daikin kalitesinin imzası sayılan özellikler
rahatlıkla kullanılıyor. Isıtma, soğutma ve
sıcak su ihtiyaçlarını tek bir sistemle bir
arada sağlayan Altherma, tüm yıl boyunca
gerekli olan ortam konforu için farklı
sistemler kurulmasına gerek bırakmıyor.
Mazot, LPG tankı gibi herhangi bir yakıt
depolama gerektirmediğinden alandan
kazanç sağlıyor. Yüksek COP değerleri
ve akıllı işletim sistemi ile enerji maliyeti
düşük olan Altherma, bir düğmeye basılarak
kolayca kullanıma alınabiliyor. Isıtma-soğutma-kullanım
sıcak suyu eldesi
sağlamanın en tasarruflu ve konforlu yolu
olan ısı pompası, çok kısa bir sürede
kendini amorti ederek tüketicinin yüzünü
güldürüyor.
ÇEVREYİ KORUMANIN TAM
ZAMANI!
Yeni veya eski, tüm binalarda uygulanabilen
Altherma; kömür, sıvı yakıt kazanlar
gibi düşük konforlu sistemlere göre
ekonomik ve konforlu bir alternatif olarak
geleceğin dünyasında öne çıkıyor.
Isı pompaları, fosil yakıtlarda olduğu gibi
baca gazı emisyonu üretmiyor ve baca
gibi yapı konstrüksiyonlarına ihtiyaç duymuyor.
Böylece baca şaftı yapılmasına
gerek bırakmıyor.
Yanıcı ve patlayıcı yakıt kullanmaması ve
zehirli baca gazı emisyonları üretmemesi
nedeni ile son derece emniyetli cihazlar
olan ısı pompaları, düşük karbon ayak izi
nedeniyle son derece çevreci ürünler olarak
günümüz dünyasına önemli bir katkı
sağlıyor.
Altherma ısı pompası; elektrikli ısıtıcılara
göre 4,5 kata, LPG ve mazota göre ise 5
kata kadar, ithal kömüre göre ise 2,2 kata
kadar daha ekonomik bir işletim sunuyor.
Online kontrol özelliği sayesinde cep telefonlarından
takip ve kontrol edilebilen
cihaz, modern ve çevreci bir ürün olarak
tüketicileri bekliyor.
Yapı Malzeme Aralık 2019 77
Tüketicisinin hayatını kolaylaştırıp,
kalbine dokunan
DemirDöküm’e iki ödül birden
Geçtiğimiz yıl hayatta yapılan doğru seçimlerin bir ömür sürdüğüne dikkat çektiği reklam
kampanyası ile pazarlama sektörünün en prestijli ödüllerini alan DemirDöküm, “Doğru
Seçim” filminin yenisiyle bu kez Felis Başarı Ödülü’nün sahibi oldu. ErP geçişiyle birlikte
yoğuşma teknolojisinin hayatlarını nasıl değiştireceğini merak eden tüketiciler için
tasarladığı “Tasarruf Ölçer” uygulamasıyla DemirDöküm, bu yıl 17’ncisi düzenlenen Altın
Örümcek yarışmasında ise “En iyi mikrosite” kategorisinde 3’üncülük ödülüne layık görüldü.
İklimlendirme sektörünün öncü
markalarından DemirDöküm,
hayata geçirdiği projelerle sektörün
prestijli ödüllerini kazanmaya
devam ediyor. Geçtiğimiz
yıl hayatta yapılan doğru seçimlerin
bir ömür sürdüğüne dikkat
çektiği reklam kampanyası ile
Effie, Felis ve Kristal Elma Ödülü’nü
kazanan DemirDöküm,
cast kullanmadan çektiği ve
tüketicilerin kalbine dokunduğu
yeni reklam filmiyle de başarısını
sürdürdü.
Kompüter imzası taşıyan yeni
reklam filminde; kendini kariyerine
adamış bir kadının bir gün
şantiyeden geçerken tesadüfen
karşılaştığı sakat bir köpeği sahiplenmesiyle
değişen hayatını
ve sahiplenmenin verdiği huzuru
duygusal ve samimi bir dille
aktaran DemirDöküm; bu kez
Felis Başarı Ödülü’ne layık görüldü.
Dijital dünyayı odağına
alan yeni filminde doğru seçimlerin
verdiği huzuru ekranlara
taşıyan DemirDöküm, Felis’in
“Markalı İçerik ve Eğlence” bölümünde
“Online Markalı İçerik-Video”
kategorisinde başarı
ödülünü kazandı.
Müşteri profili ve tüketici trendleri
doğrultusunda reklamın
yanı sıra dijital dünyada hazırladığı
projelerle adından söz ettiren
DemirDöküm, ikinci ödülünü
ise bu yıl 17’ncisi düzenlenen
Altın Örümcek yarışmasından
kazandı. ErP geçişiyle birlikte
yoğuşma teknolojisinin hayatlarını
nasıl değiştireceğini merak
eden tüketicileri bilgilendirmek
için tasarladığı “Tasarruf Ölçer”
uygulamasıyla DemirDöküm,
sektördeki ilklerine bir yenisini
daha ekledi. Tasarruf Ölçer uygulamasıyla
yoğuşmalı kombi
kullanarak bir sezonda ne kadar
tasarruf sağlandığını 3 adımda
paylaşan DemirDöküm; Altın
Örümcek’te “En iyi mikrosite”
kategorisinde 3’üncülük ödülüne
layık görüldü.
DemirDöküm başarılı yetkili satıcılarını 3 farklı ülkede ağırladı
İklimlendirme sektörüne 65 yılda birçok ilki kazandıran Demir-
Döküm, Türkiye genelindeki başarılı yetkili satıcılarını bu yıl
da yurtdışı seyahati ile ödüllendirdi. İş ortaklarıyla oluşturduğu
bağ ile her yıl başarılarına yenilerini
ekleyen DemirDöküm, gelenekselleşen
seyahat kampanyasını
bu yıl 3 farklı destinasyonda
gerçekleştirdi.
Yetkili satıcılar ile sinerjiyi artırmanın
da hedeflendiği ödül
kapsamında 2019 yılında üstün
performans sergileyen yetkili satıcılar
için Prag, Odessa ve Moskova'ya seyahatler düzenledi.
3 farklı ülkede gerçekleştirilen organizasyonlara toplamda
400’e yakın yetkili satıcı katıldı.
78
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
DemirDöküm 65 yıllık başarı
hikayesini gençlerle paylaştı
DemirDöküm, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Yatırım Kulübü tarafından bu yıl 8’inci kez
gerçekleştirilen Pazarlama ve Finans Zirvesi’nin Altın Sponsor’u oldu. “İlham Burada, Sen
Neredesin?” mottosuyla düzenlenen, iş, sanat ve spor dünyasının ünlü isimlerini bir araya
getiren etkinlikte DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna, DemirDöküm’ün 65
yıllık başarı hikayesini öğrencilerle paylaştı.
düzenlenen etkinlikte, DemirDöküm’ün
hikayesinin 1930’lu yılların başında Koç
Holding Kurucusu Vehbi Koç’un bir döküm
fabrikası kurmayı hayal etmesiyle
başladığını belirten Erdem Ertuna; “1954
yılında ülkemizin ilk sanayi şirketlerinden
biri olarak kurulan DemirDöküm, Türkiye’nin
tarihine, gelişimine tanıklık etti.
Döküm radyatörden, sobaya, şofbenden
fırına, panel radyatörden doğal gaz sobası,
kombi ve yoğuşmalı kombiye kadar
Türkiye’de sektörüne birçok ilki sundu.
DemirDöküm, Bozüyük fabrikasında Ar-
Ge çalışmaları, nitelikli çalışan gücü ve
teknolojisiyle ürettiği ürünleri bugün dünyanın
50 ülkesine ihraç ediyor” dedi.
Konuşmasında DemirDöküm’ün bir başarı
sözünün Türkiye’deki en iyi hikayelerinden
biri olduğuna dikkat çeken Ertuna;
ısıtma pazarı, tüketicilerin satın alma kararları
hakkında da bilgi paylaştı. Küresel
ölçekte şirketlerin yaşam süresinin kısaldığı
günümüzde DemirDöküm’ün kendini
yenileyen, dönüştüren bir kurum olmayı
başardığını belirten Erdem Ertuna şöyle
konuştu; “Köklü geçmişimiz, ürün çeşitliliğimiz,
kalitemiz ile tüketicilerimizin takdirini
kazanmaya devam ediyoruz. Yaptığımız
araştırmalarda DemirDöküm uzman,
güvenilir, sıcak, samimi ve ‘bizden biri’
olarak tanımlanıyor. Sektördeki öncülüğümüzü,
tüketicilerimizin teveccühünü sürdürebilmek
için geleceğimize yatırım yapmaya
devam ediyoruz. Üretimden satışa,
pazarlamadan saha yapılanmasına kadar
tüm süreçlerimizde, sürekli gelişen teknolojimizden
faydalanarak iş ortaklarımız ve
müşterilerimizle bir araya geliyoruz. Ürünlerimiz
kadar hayata geçirdiğimiz projelerle
de ülkemize, iş ortaklarımıza, tüketicilerimize
her yıl daha fazla değer katıyoruz.
Müşterilerimiz ve tüm paydaşlarımız için
birçok dönüşüm projesini eş zamanlı yürütüyoruz.
DemirDöküm Akademi, bu
kapsamda sektörün ilkleri arasında yer
alıyor. Deneyime dayalı dönüşüm çalışmaları
ile hedefimiz müşterilerimize ve iş
ortaklarımıza her temas noktasında eşsiz,
unutulmaz bir marka deneyimi yaşatmak.
Türkiye iklimlendirme sektörüne 65 yıldır
öncülük eden DemirDöküm, üniversite
öğrencileriyle buluşmaya devam ediyor.
Radyatörden panel radyatöre, şofbenden
kombiye kadar ürettiği her üründe tüketicilerini
ilklerle buluşturan DemirDöküm,
İTÜ Yatırım Kulübü tarafından bu yıl 8’incisi
düzenlenen Pazarlama ve Finans Zirvesi’nin
Altın Sponsor’u oldu. İş, sanat ve
spor dünyasının ünlü isimlerini bir araya
getiren etkinlikte, DemirDöküm Yönetim
Kurulu Üyesi Erdem Ertuna konuşmacı
olarak yer aldı.
“DEMİRDÖKÜM BİR BAŞARI
SÖZÜNÜN TÜRKİYE’DEKİ EN İYİ
HİKAYELERİNDEN BİRİ”
İTÜ Maçka Mustafa Kemal Amfisi’nde
Erdem Ertuna / DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi
HAYALLERİNİ NASIL BAŞARI
HİKAYESİNE DÖNÜŞTÜRDÜĞÜNÜ
ANLATTI
Bu yıl “İlham Burada, Sen Neredesin?”
mottosuyla düzenlenen etkinlikte hayallerini
nasıl başarı hikayesine dönüştürdüğünü
de anlatan Erdem Ertuna; “Benim
hikayem de 1980’lerden gelen bir hayalle
başladı. Kariyerim boyunca çalışmaktan,
hayal etmekten ve hedeflerimden vazgeçmedim.
Sizler de hangi işi yaparsanız
yapın, nereye ulaşmak istediğinizi bugünden
belirleyin. Yeteneklerinizi geliştirmek,
hedeflediğiniz noktaya ulaşmak için
öğrenmeye ve bilgiye yatırım yapın. Her
zaman çok çalışın, ekip çalışmasına güvenin
ve kariyer yolculuğunuzda öz eleştiri
yapmaktan çekinmeyin. Tüm bunların
yanında kendinize zaman ayırmayı da
unutmayın” açıklamasını yaptı.
Yapı Malzeme Aralık 2019 79
“Geniş ürün
gamımızla
müşterilerimizin
ihtiyaçlarına etkili
şekilde çözüm
sunmak için
çalışıyoruz”
“Kuruluşumuzdan bu yana ürünlerimizdeki
üstün mühendislik, teknoloji ve kalitenin
yanı sıra sektördeki eşsiz yapılanmamız
ile tüketici nezdinde fark yaratıyor, güçlü
ve tecrübeli iş ortaklarımız ile yola devam
ediyoruz.”
Erol Kayaoğlu / Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü
1992’de ülkemizdeki faaliyetlerine başlayan
Vaillant Türkiye; müşteri memnuniyeti
için hizmet vermektedir.
Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü
Erol Kayaoğlu ile Vaillant hakkında
merak ettiklerimizi konuştuk. Bizlere vakit
ayırarak sorularımızı yanıtlayan sayın Kayaoğlu’na
teşekkür ediyoruz.
Öncelikle ürün gruplarınız
hakkında bilgi verir misiniz?
Şofbenin ve kombinin mucidi Vaillant, sektörde
pek çok yenilik ve ilki gerçekleştirmiş
bir şirket olarak doğal gazlı, LPG’li, fuel-oil’li,
elektrikli ve güneş enerjili sıcak su ve
ısıtma sistemlerinde komple çözümler
sunuyor. Hem doğayı koruma anlayışımız
hem de dijitalleşen dünyayla aynı doğrultuda
ilerleyerek enerji verimliliğini en üst seviyeye
çıkaran ürünlere yatırım yapıyoruz.
ecoTEC Plus, ecoTEC Pro, ecoTEC Pure
ve ecoFIT Start’dan oluşan yoğuşmalı
kombi ailemizi geçtiğimiz yıl Mayıs ayında
piyasaya sunduğumuz ecoTEC Exclusive
multi yoğuşmalı kombimiz ile genişletmiştik.
ecoTEC Exclusive yoğuşmalı
kombimiz, Vaillant Group içerisinde seçili
ürünlerimizde uyguladığımız Green IQ felsefesi
ile tasarlandı. Bu sene ekim ayında
ise yüksek verimlilik sunan yeni yoğuşmalı
kombi modelimiz ecoTEC INTRO’yu kullanıcılarımız
ile buluşturduk.
Vaillant olarak kombi kategorisindeki başarımızı
bu sene ısıtma cihazlarına ve ısı
pompasına da yansıttık. Bu kapsamda
çevre dostu aroTHERM hava kaynaklı ısı
pompası serisini genişlettik. 5 farklı geniş
kapasite seçeneği bulunan yeni Vaillant
aroTHERM Split Isı Pompası ile kullanıcılar
enerji verimliliği sağlayabiliyor. Isı
pompasının yanı sıra sektörde elektrikli
kombi olarak da anılan yeni nesil elektrikli
ısıtma cihazı eloBLOCK’u da bu sene kullanıcılarla
buluşturduk.
Vaillant markası olarak Türkiye pazarında
hem bireysel kullanıma yönelik klimalarımız
hem de okul, hastane, iş merkezleri,
otel gibi büyük yapılara hitap eden VRF
sistemlerimiz ile tüketicilerimize akıllı çözümler
sunuyor, her yıl ısıtma pazarında
olduğu gibi soğutma pazarında da ürün
gamımızı genişletmeye devam ediyoruz.
Bu doğrultuda VAI6 Inverter Split klima serimizden
sonra, 2018 yılında piyasaya çıkardığımız
VAI8 Inverter Split klimalarımız
ve VAI8 Multi inverter klima ailemizle birlikte
kombide olduğu kadar klima alanında
da geniş bir ürün gamına sahip hale geldik.
Bu ürün grupları içerisinde öne
çıkan avantajlardan biraz bahseder
misiniz?
Gren IQ felsefesi ile tasarlanan ve yüzde
85 geri dönüştürülebilir malzemelerden
üretilen, ecoTEC Exclusive multi yoğuşmalı
kombimiz beraberindeki VRC700f
ile birlikte A+ ısıtma verimliliğine sahip bir
ürün. Birden fazla yoğuşma sağlayan teknolojisi,
cep telefonuyla kontrol ve uzaktan
erişim gibi üstün özelliklere sahip. Yüksek
sıcak su konforu, Quite Mark sessizlik ödülü,
benzersiz Vaillant tasarımı ve 1:10’a
varan geniş modülasyon oranı ile hem
teknolojik hem de verimlilik anlamında da
kullanıcılarına avantaj sağlıyor. Bu sene
kullanıcılarımızla buluşturduğumuz, yoğuşmalı
kombi ailemizi son üyesi ecoTEC
INTRO ise 18 kW ile 24 kW olmak üzere
iki farklı kapasite seçeneğine sahip, yüksek
verimlilik oranlarıyla daha fazla tasarruf
sağlıyor. A sınıfı verimliliğe sahip ve XL
80
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
sıcak su kapasitesi ile ERP yönetmeliğine
göre 55 °C’de minimum 16 lt/dak. kullanım
suyu verme özelliğini temsil ediyor. Kanıtlanmış
uzun ömre sahip ecoTEC INTRO,
kullanıcı dostu ara yüzü, LCD ekranı ve
dokunmatik ön paneli ile kolay kullanım
olanağı sunmaktadır. Kompakt yapıdaki
ürün, piyasadaki en küçük ürünle eşdeğer.
eloBLOCK elektrikli ısıtma cihazımız ise
gerek ısı pompaları ile akuple edilen sistem
çözümleri, gerekse gaz bulunmayan
yerlerde kullanıcılarımıza konfor sunmamızı
sağlıyor. Yüksek enerji tasarrufu sağlayan
eloBLOCK, 9 kW’tan 18 kW’a kadar
4 farklı kapasite seçeneği ile ihtiyaca göre
çözüm önerisi sunuyor.
Kombinin dışında aroTHERM hava kaynaklı
ısı pompası serisinin son üyesi Vaillant
aroTHERM Split Isı Pompası A++ sınıfı
enerji verimliliği sağlıyor. Yüksek konfor/
performans oranı ile hem yeni yapılar, hem
de modernizasyon yapılan projeler için
avantajlı bir seçenek sunan aroTHERM ısı
pompası, havada bulunan serbest haldeki
ısı enerjisini kullanıyor. aroTHERM ailesine
yeni katılan aroTHERM Split ısı pompasının
dış ünitesinde inverter kompresör
ve aksesuar bulunurken, kondenser ve
yüksek verimli pompa iç ünitede yer alıyor.
aroTHERM Split ısı pompası tüketicilere;
yüksek verim COP’si, uzaktan bağlantı imkanı,
düşük ses seviyesi ve kolay kurulum
ile her bakımdan konfor sunuyor. Klimalarımızda
da diğer ürün serilerimizde olduğu
A++ enerji verimlilik sınıfındaki ürünlerimizle,
üstün teknoloji ve tasarrufu bir arada
sunuyoruz.
İnşaat sektöründeki son gelişmeler
üretim ve satış faaliyetlerinizi nasıl
etkilemekte?
Geçtiğimiz yıl inşaat firmalarının yatırımlarını
ertelemesi ve yeni projelerin hayata
geçirilememesinin etkilerini bizim sektörümüzde
de hissettiğimiz bir dönem oldu.
2019 yılında bir önceki yılın etkilerinin devam
etmesinin yanı sıra kullanıcılardaki
verimli cihazlara karşı olan bilincin artması
ve yenileme pazarının canlılığını bir nebze
korumaya devam etmesi ile verimli bir yıl
geçirdik. İnşaat sektörünün yanı sıra kurdaki
dalgalanmalar birçok sektörü etkilediği
gibi bizim sektörümüzü ve tüketicinin
satın alma kararlarını da etkiledi. Vaillant
olarak bu süreci daha iyi yönetebilmek adına
kur riskini üstlenerek iş ortaklarımıza ve
tüketicilerimize daha kolay bir satın alma
süreci sağlamaktayız. Ülke ekonomisinde
düzelme trendinin devam etmesi ile sektörümüze
de olumlu yönde yansıyacağına
olan inancımız tam.
Güvenilir ve tercih edilir bir marka
olmak ve bunu sürdürmek sizce
neyle mümkün?
Vaillant 147 yıllık tecrübesi ile sektörün
öncüsü konumunda. Vaillant olarak, geniş
ürün çeşitliliğimiz ve gamımızla müşterilerimizin
ihtiyaçlarına cevap vermeye, etkili
şekilde çözüm sunmak için çalışıyoruz. Vaillant’ın
en önemli gücü, yenilikçi ürün gelişimine
olan yatırımlarıdır. Dünya genelinde
yenilenebilir enerji kaynaklarına ait ürünlere
odaklanmış bir firmayız ve bu ürünlerin
gelecekte tüketiciler için yeni trendler yaratacağı
bilinci ile Ar-Ge’ye büyük önem veriyor
ve büyük yatırımlar yapıyoruz. Kuruluşumuzdan
bu yana ürünlerimizdeki üstün
mühendislik, teknoloji ve kalitenin yanı sıra
sektördeki eşsiz yapılanmamız ile tüketici
nezdinde fark yaratıyor, güçlü ve tecrübeli
iş ortaklarımız ile yola devam ediyoruz.
250 yetkili satıcı ve 300’den fazla satış
noktası ile toplamda 550’den fazla noktada
son kullanıcılar ile buluşuyoruz.
Vaillant Türkiye olarak müşterilerimize
yalnızca ürün değil, komple bir deneyim
sunma hedefiyle hareket ediyoruz. Müşteri
odaklı iş anlayışımız ile yalnızca bir
hikaye anlatıcısı olmayı değil hikayeyi
yaşatmayı hedefliyoruz. Müşterilerimizin
satın almadan itibaren, ürünü kullanmaya
kadar tüm hizmet sürecindeki deneyimleri
bizler için ayrı birer bilgi birikimi. “Müşterilerini
ve paydaşlarını dinle. Her zaman
bilgi birikimini genişlet” vizyonuyla hareket
ederek yaptığımız araştırmalar aracılığıyla
müşteri deneyimimizi ve müşteri satın
alma serüvenini yakından takip ediyoruz.
Müşterilerimizin beklentilerini öğrenip onlara
en kusursuz hizmeti verebilmek üzere
sürekli proje geliştiriyoruz. Her bir kullanıcı
için temas noktalarını iyileştirebileceğimiz
irili ufaklı projeleri aylık müşteri deneyimi
toplantılarında önceliklendirerek hayata
geçiriyoruz.
İş ortaklarımıza sunacağımız dijital çözümlerle
Vaillant’ı kolay erişilebilir ve
daha hızlı ulaşılabilen, iletişim kurulabilen
bir platform haline getiriyoruz. Günümüz
teknolojisinin geldiği nokta ve sağladığı
kolaylıklardan yola çıkarak bu sene çağrı
merkezimize “Whatsapp Vaillant” uygulamasını
da ekledik. Kullanıcılarımız Vaillant
Türkiye’nin 0 850 222 2 888 numaralı çağrı
merkezinden ulaşılabilen “WhatsApp Vaillant?”
uygulaması ile saniyeler içerisinde
servis talebinden ürün satın almaya, ürün
broşürlerinden kullanım videolarına kadar
diledikleri tüm yazılı ve görsel materyal ile
bağlantılara 7 gün 24 saat ulaşabiliyor.
7/24 çözüm merkezimiz, kurumsal numaramız
ile Whatsapp iletişim hattımız, tüketici
deneyimi geliştirme birimimiz, 200’ün
üzerinde 7/24 faaliyet gösteren mobil
servis araçlarımız ve kısa mesaj ile servis
randevusunu tüketicilerimize bildiren sistemimiz
ile sektörde rakipsiziz. Sektörde ilk
7/24 Çağrı Merkezi, ilk mobil servis hizmeti
gibi birçok ilki hayata geçirdik. Müşterilerimizin
şikayetlerini 10 saat içerisinde çözüm
ve memnuniyet hedefiyle çalışıyoruz.
Hem tüketicileri hem de ustaları kapsayan
sadakat kulübümüz Vaillant Club sayesinde
hedef kitlemiz ile sürekli temas halinde
bulunuyor, aynı zamanda kendilerini ödüllendiren
birçok fırsat sunuyoruz. Vaillant
Club ile 400 bine yakın üyeye ulaştığımız
Vaillant Club ile hem müşterilerimize hem
de yetkili satıcılarımıza; hayat tarzlarına,
günlük ihtiyaçlarına, kullandıkları Vaillant
ürünlerine göre konfor, sağlık ve yaşam
tarzı gibi kategorilerde ayrıcalıklar tasarlıyoruz.
Kulübümüzün sunduğu ayrıcalıklar
arasında mobil sağlık hizmetleri, özel etkinlik
ve organizasyonlara katılma fırsatları,
satış sonrası hizmetlerde çağrı merkezi
önceliği ve yeniden Vaillant ürünü alımında
sadakat indirimleri gibi seçenekler bulunuyor.
Bu kapsamda farklı iş birlikleri de yapıyoruz.
Medline Acil Sağlık ile yaptığımız
iş birliği en önemlilerinden biri. Üyelerimize
sunduğumuz Medline Acil Sağlık sağlık
hizmetlerinden yararlanma olanağının
kapsamını bu yıl genişlettik ve çalışanlarımızı
da bu fırsata ortak ettik. Vaillant Club
üyeleri ile çalışanlarımız Medline’ın telefon
ile tıbbi danışmanlık, doktorlu kara ambulansı
ve medikal bilgi köprüsü hizmetleri
başta olmak üzere birçok hizmetinden ücretsiz
faydalanabiliyor.
2018 yılında Türkiye’nin ilk ve tek müşteri
memnuniyetini ölçen platformu Sikayetvar.
com sitesi üzerinden iletilen şikayetlerin,
yüzde 82‘sini müşteri memnuniyetini sağlayarak
çözmeyi başardık, bu sayede 2018
yılında ‘Mükemmel Müşteri Memnuniyeti
Başarı Ödülleri’nde Isı Sistemleri kategorisinde
birinci olduk.
Yapı Malzeme Aralık 2019 81
Anel Elektrik, Azerbaycan’da
Vergiler Bakanlığı Genel Merkezi’nin
elektrik ve mekanik sistemlerini üstlendi
Rıdvan Çelikel tarafından 1986 yılında kurulan ve uluslararası standartlarda büyük
projelere imza atan Anel Elektrik, Azerbaycan’da yapılan Vergiler Bakanlığı Genel
Merkezi’nin elektrik ve mekanik sistemlerinin yapımı için çalışmaları başlattı.
Proje hakkında genel bilgi
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Heydar
Aliyev Prospektinde bulunan ve 21. Yüzyıl
modern mimarisi ile simge projelerinin
arasında yerini alacak olan proje, Vergiler
Bakanlığı’nın dağınık yapıda bulunan
pek çok yönetim binasını tek bir yerde
toplayacak şekilde tasarlandı. 170 metre
yükseklikten ve 33 kattan oluşacak. Toplamda
44.200 m² kapalı alanı, 30.000 m²
dış cephe kaplaması bulunan, birbirine
göre kıvrılan 5 ayrı küp ile özel mimariye
sahip projede; yönetim ofisleri, konferans
salonları, yeraltı otoparkı, kat bahçeleri
ve ilave Oditoryum Binası ile birlikte dinlenme
alanları bulunacak.
Anel Elektrik çalışmalarını başlattı
2012 yılında BP Merkez Ofis Binası projesiyle
Azerbaycan’daki ilk faaliyetini başlatan
Anel Elektrik, Vergiler Bakanlığı Genel
Merkezi projesinin elektrik ve mekanik
işleri için Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. ile
sözleşme imzaladı. Sözleşme kapsamında
projenin sıhhi tesisat, havalandırma
sistemi, ısıtma-soğutma tesisatı, yangın
tesisatı, OG-AG kuvvetli akım tesisatı,
aydınlatma sistemi, zayıf akım sistemleri
ve bina otomasyon sistemi için çalışmalar
başlatıldı.
Anel Elektrik Proje Yöneticisi Murat İlkdoğan:
“Şehrin önde gelen simge projelerinden
biri olacak bu projenin elektrik
ve mekanik sistemleri için çalışmalarımızı
hızlıca başlattık. Binanın kaba inşaatı ve
dış cephe kaplaması tamamen bittiğinden,
idari ve teknik ekibimizin uzmanlığı
ve becerisiyle kalan işlerin bir yıl gibi kısa
bir sürede tamamlanmasını hedefliyoruz.
Anel Elektrik olarak, projede yaklaşık 35
kişilik bir idari ekip öngördük. Projede işlerin
hızlandığı dönemde çalışan sayımız
yaklaşık 250’lere ulaşacak.”
82
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
Bosch Termoteknoloji’den kombi
yenileme kampanyası
Bosch Termoteknoloji; eski teknolojiye sahip ve ekonomik ömrünü tamamlamış kombiler
için başlattığı “Kombi Liderle Yenilenir” kampanyasıyla kullanıcılara, eski kombilerini yeni
nesil Bosch yoğuşmalı kombiyle değiştirme fırsatı sunuluyor
Uluslararası standartlarda bir kombinin
ortalama ömrü 15 yıl olarak kabul ediliyor.
Bosch Termoteknoloji uzmanları, kombileri
yenilerken dikkat edilmesi gereken en
önemli noktaların kombinin marka ve çeşidi
olduğu ifade ediyor. Yoğuşmalı kombi
üretiminde Türkiye’nin 6 yıldır lider*
markası olan Bosch, tüketicilerin daha az
fatura ödeyerek daha fazla ısınabilmeleri
için eski kombileri yeni nesil yoğuşmalı
kombilerle değiştirme fırsatı sunan “Kombi
Liderle Yenilenir” kampanyasını başlattı.
Yoğuşmalı kombilerin fiyatları klasik
ısıtma cihazlarına göre daha yüksek olsa
da iklim, işletme ve bina şartlarına bağlı
olarak sağladıkları yüzde 40’a varan
tasarruf performansları ile kullanıcılara
uzun vadede önemli miktarda kar sağlıyor.
Yoğuşmalı kombiler aynı zamanda
sera gazı emisyonlarını da azaltarak
çevre korunmasına katkı sağlıyor. Diğer
kombilere oranla çok daha sessiz çalışan
yenilenmiş sistemler, servis ve bakım
masraflarında da önemli miktarda tasarruf
sağlıyor. Bosch Termoteknoloji, yıl sonuna
kadar web sitesinde bulunan formu
dolduran; https://www.bosch-thermotech-
nology.com/tr/tr/residential/muesteri-hiz-
metleri/kombi-degisimi/
kullanıcıları en yakın bayisine yönlendirerek
ücretsiz keşif imkanı sunuyor.
Condens 2300iW sağladığı
tasarruf ile ön planda
A sınıf enerji verimliliğine sahip Bosch’un
yeni nesil yoğuşmalı duvar tipi kombisi
Condens 2300i W’nin 1:8 modülasyonlu
brülörü, kendisini anlık ısı ihtiyacınıza
göre otomatik olarak ayarlıyor. Cihaza
ihtiyaç olmadığı durumlarda, cihaz kapasitesini
8’de 1’i kadar kendiliğinden kısabiliyor
ve böylece gereksiz gaz tüketimi
önleniyor. Bosch Termoteknoloji YouTube
kanalından tasarruf ipuçları ile ilgili videoyu
izleyerek kombi kullanımınızda daha
çok tasarruf elde edebilirsiniz.
Yapı Malzeme Aralık 2019 83
Kastamonu Entegre’den
50. Yıla Özel Koleksiyon
Ağaç bazlı panel sektörünün global markası Kastamonu Entegre, 50. yılı vesilesiyle kurulduğu
günden bugüne yaşam alanlarına hayat veren melamin kaplı MDF ve yonga levha ürünlerini
çok özel bir seçkide bir araya getirdi. 1970’li yıllardan günümüze, dekorasyon ve tasarım
trendlerindeki değişime uyum gösterecek şekilde retrospektif bir bakış açısıyla oluşturulan 50.
Yıl Özel Serisi, geniş renk ve desen yelpazesiyle dikkat çekiyor.
Ağaç bazlı panel sektörünün yarım asırlık
lideri Kastamonu Entegre, 50. yıldönümü
için melamin kaplı MDF ve yonga levha
koleksiyonlarını özel bir seçkiyle sektörün
beğenisine sundu. 50. Yıl Özel Serisi,
1970’li yılların retro stilinden 1980’lerin
ihtişamlı tarzına; 1990’ların yalın çizgisinden
2000’lerin minimalist ruhuna ve
günümüzün eklektik görünümlerine kadar
son 50 yılın dekorasyon ve tasarım trendlerinden
yola çıkılarak oluşturuldu.
Kastamonu Entegre’nin retrospektif bir
bakış açısıyla bir araya getirdiği 50. Yıl
Özel Serisi, geniş desen yelpazesi ve
malzeme kombinasyonlarıyla mobilya,
dekorasyon ve iç mekân düzenlemeleri
için çok çeşitli uygulama olanakları sunuyor.
Mermer ve ahşap görünümlü zarif örnekleriyle
farklı zevklere yanıt veren 50.
Yıl Özel Serisi, çağdaş mekânlar yaratmak
üzere mutfaklar, ofis mobilyaları, raf
ve duvar kaplamalarında tercih ediliyor.
Kaliteyi zengin detaylarla
buluşturan 50. Yıl Serisi
Doğal ahşap dokusunun zengin detaylarını
yansıtan görünümleriyle Valencia,
Vincenza, Sorrento, Cambridge, Lugano,
San Pietro ve Richmond serinin en çarpıcı
dekorları arasında yer alıyor. Lagos
yalın çizgilerin yükselişe geçtiği 1990’ları
özleyenlere; San Marino, Andorra, Padova
ise 2000’li yılların “cool” havasını
yaşatmak isteyenlere hitap ediyor. Trieste,
Pesaro ve Treviso dekorları küçük
mekânlarda büyük yaşam alanları yaratırken,
damar efektli mermer görünümü
ile öne çıkan Calcutta ve Pietra yaşam ve
çalışma alanlarını modern ve klasik çizgide
buluşturuyor.
86
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
Havalandırma sektöründe
FORM & CVS iş birliği
Cvsair’in havalandırma amaçlı ürünlerinin satışı iklimlendirme sektörünün en köklü
ve öncü firmalarından Form Şirketler Grubu’nun iştiraki Form Endüstri Ürünleri
tarafından gerçekleştirilecek. Fan pazarında sektör dinamiklerini değiştirecek bu
iş ortaklığı sayesinde Form Endüstri Ürünleri kurumsal firmalara kapalı alanlardaki
konfor standartlarını yükselten iklimlendirme seçenekleri sunacak.
Yapılan anlaşma çerçevesinde Cvsair
tarafından üretilen yüksek kaliteli
havalandırma cihazları Türkiye pazarında
yalnızca Form Endüstri Ürünleri
tarafından satılacak. Form Endüstri
Ürünleri, enerji verimli çözümler üreten
Cvsair ile gerçekleştirdiği iş ortaklığı
sayesinde kapalı alanlardaki
konfor standartlarını yükselten iklimlendirme
seçeneklerine daha güçlü
paket çözümler sunarak sektör profesyonellerine
katma değer yaratmayı
hedefliyor.
Cvsair’in, kapalı alanlardaki konfor
standartlarını yükselten havalandırma
amaçlı ürünleri; yüksek yapılardan
katlı otoparklara, hastanelerden dini
yapılara, otellerden iş merkezlerine
kadar pek çok kamusal alanın havalandırma
ihtiyaçlarının karşılanmasına
yardımcı oluyor.
Form Endüstri Ürünleri, iklimlendirme
sektörünün nabzının tutulduğu ISK –
Sodex 2019 fuar standında ilk defa
tanıttığı ve büyük ilgi gören Cvsair
ürünleri ile sektör profesyonellerine
çevre dostu, tasarruflu ve kaliteli çözüm
alternatifleri sunacak.
Form Endüstri Ürünleri, Cvsair ile
gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında
FORM Cvsair markalı kanal fanları,
çatı fanları, hücreli fanlar ürün grupları
ile duman egzoz fanı, jet fan ve radyal
jet fan gibi ürünlerini Türkiye’deki tek
yetkili satıcısı konumuyla sektörle buluşturacak.
FORM tarafından ISK- Sodex 2019
fuarında tanıtımı yapılan Cvsair ürünlerinden
duman egzoz fanları; kapalı
alanlarda çıkabilecek olası bir yangınla
oluşan dumanın hızlıca tahliye
edilmesini sağlıyor. Bu fan, sıcak daldırma
galvanizli gövdesi, aerofoil kesitli
alüminyum kanat yapısı ve farklı
motor seçenekleri sayesinde yangın
anında oluşan çok yüksek sıcaklıklarda
çalışabileceği uluslararası bağımsız
kuruluşlarca test edilip onaylanmış
dayanıklı bir tasarıma sahip.
Günlük havalandırma ve yangın anı
için çift devirli motora sahip radyal
jet fan, motorlarının H yalıtım sınıfı
IP55 korumalı, yüksek verimli IE2
özellikleri sayesinde daha az enerji
harcıyor.
Günlük havalandırma ve yangın anı
için bir diğer çift motorlu ürün olan
aksiyal jet fan ise, her iki tarafında
konumlandırılan susturucusu ile
daha sessiz bir çalışma performansı
sergiliyor.
Form Endüstri Ürünleri yeni iş birliği
sayesinde kamusal yapılara havalandırma
ihtiyaçları için çevre dostu ve
tasarruflu ürünler ile 55 yıllık tecrübesini
buluşturduğu kaliteli ve verimli
iklimlendirme çözümleri sunuyor.
Yapı Malzeme Aralık 2019 87
Doğru PVC Pencere seçimi ile kışın
keyfini sürün
Ev ve iş yerlerindeki ısı kaybı kış mevsiminin en büyük sorunlarından birini oluşturuyor.
Yanlış PVC pencere seçiminden kaynaklanan ısı kaybının önüne geçebilmek için teknolojik
performans faktörü önem kazanıyor.
Ev ve iş yerlerinde yaşanan ısı kaybı kış
aylarında en büyük sorunların başında
geliyor. Isı kaybının önemli bir kısmının
pencerelerden kaynaklanması, mekanlardaki
ısı kaybını ortadan kaldırmak için
en önemli faktörün PVC pencere seçiminden
geçtiğine işaret ediyor. Doğru pencere
seçiminin püf noktalarına değinen
Egepen Deceuninck Pazarlama ve Satış
Grup Müdürü Tamer Özen, “PVC pencere
seçerken; pencerenin profil genişliği, ısı,
ses yalıtımı, hava geçirgenliği, odacık sayısı,
direnç sınıfı ve cam kalitesine dikkat
etmek gerekiyor” diyor.
“Doğru PVC’ler bütçe ve konfor
dostu”
Egepen Deceuninck olarak dünya standartlarında
üstün teknoloji ile PVC üretimi
gerçekleştirdiklerini ifade eden Özen,
“Kış aylarında konforun en önemli rol oynayanı
doğru PVC pencere seçimi. PVC
üretiminde de üstün teknolojik özellikler
çok önemli. Üstün teknolojik performansla
ısı ve enerji kaybı engelleniyor. Diğer
yandan şiddetli yağmura, soğuğa ve kara
karşı emniyet ve dayanıklılık gösteren
özellikler PVC’lerin uzun ömürlü olmasını
sağlıyor. Bütçe ve konfor dostu doğru
PVC pencerelerle kullanıcılara kışın keyfini
yaşamak kalıyor” dedi.
88
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
Samsung’dan
Klima
Sektörüne
Yenilikçi
Çözümler
İklimlendirme Soğutma Klima
İmalatçıları Derneği’nin düzenlediği
Ar-Ge Proje Destekleri ve Proje
Hazırlama Kriterleri seminerinin ana
sponsoru olan Samsung Electronics,
klima sektörüne kazandırdığı yenilikçi
çözümleri katılımcılarla paylaştı
Samsung Electronics, İklimlendirme Soğutma
Klima İmalatçıları Derneği’nin (İS-
KİD) düzenlediği Ar-Ge Proje Destekleri
ve Proje Hazırlama Kriterleri konulu seminerin
ana sponsoru oldu. Seminerin
açılış konuşmasını yapan İSKİD Yönetim
Kurulu Başkanı Ozan Atasoy, konuşmasında
Ar-Ge, Ür-Ge ve inovasyon arasındaki
farklara değinirken, “Ür-Ge faaliyetleri
ile mevcut müşterilerimizin, Ar-Ge
ile yeni müşterilerimizin ve inovasyon ile
gelecekteki müşterilerimizin beklentilerini
karşılıyoruz. Üretimden yaratılan katma
değer her geçen gün azalma eğiliminde.
Daha fazla katma değer yaratabilmek için
Ar-Ge ve inovasyona odaklanarak, bu konuda
daha çok yatırım yapmalıyız” dedi.
Etkinlikte Samsung Electronics Türkiye
Satış Müdürü Tibet Tokat, ‘Samsung’un
Ar-Ge Çalışmaları ve Yenilikçi Çözümleri’
konulu bir sunum yaptı. Samsung’un
klima sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerini
anlatan Tibet Tokat, şu konulara
değindi: “Samsung, kurulduğu 1939 yılından
itibaren 1993 yılındaki Frankfurt
Deklarasyonu’na kadar olan süreçte
müzik seti, kaset çalar, klima, buzdolabı,
çamaşır makinesi, video kaset kaydedici,
fotoğraf makinesi ve televizyon gibi çok
çeşitli alanlarda ürünler geliştirdi. Frankfurt
Deklarasyonu sonrasında, marka
olarak belirlediğimiz ‘Change Everything’
mottosuyla hareket ederek ürünlerimizi
geliştirmeye devam ettik. Televizyon,
akıllı telefon, buzdolabı, hafıza ürünleri
ve dijital ekranlarda pazar lideriyiz. 2016
yılında Forbes’un En Saygın Teknoloji
Firması araştırmasında ikinci sırada yer
aldık. Fortune’un 2018 yılındaki Global
500 sıralamasında 12’nci sıradayız. Dünya
genelinde 35 Ar-Ge
merkezimiz var. Toplam
çalışanlarımızın 5’te 1’i
Ar-Ge departmanında
çalışıyor. Günde 40 milyon
dolar yatırım yapıyoruz.
Yıllık toplam yatırımımız
ise 14.6 milyar
dolar.
Samsung olarak klima
sektöründe pek çok ilki
gerçekleştirdik. Dünyanın
ilk tek modül 30HP
Heat Pump VRF dış ünitesi,
bulunduğu ortamın
tamamına hava üfleyerek
fark yaratan 360 Kaset
klimamız ve sektöre kazandırdığımız
WindFree
teknolojisini örnek verebilirim.
30 HP dış ünite
sektörde tek modülde
minimum alanda maksimum
kapasiteyi veren
tek ürün olma özelliğine
sahip. Rakiplerimize göre
değerlendirdiğimizde bu
dış ünite ile istenilen kapasiteleri
çok daha az dış
ünite alanı kaplayarak
sağlayabiliyoruz. 360 Kaset
klimamız, sektörde 4
Yöne Üflemeli Kaset Klima olarak bilinen
klimaların aksine kanatçık kullanmadan
şartlandırılmış havayı her yöne üfleyerek
9,5 metre çapında ortamda iklimlendirilmemiş
kör nokta bırakmadan mahallerinizi
iklimlendiriyor. Bu ürünümüz 2016
yılında IF Design Ödülü aldı. WindFree
teknolojisine sahip klimalarımız ise öncelikle
odayı istenilen derecede hızlıca soğutup
ısıtabiliyor. Ardından kanatçıklarını
kapatıp üzerindeki mikro deliklerden üfleme
yapmaya başlıyor. Wind-Free teknolojisi
hava hızını 0,15 metre/saniyenin altına
düşürerek ortamda aslında ASHREA
standartlarına göre hava hareketi olmadan,
ortamın serin veya sıcak tutulmasını
sağlayan bir teknolojimiz.”
Yapı Malzeme Aralık 2019 89
Ege Seramik, bu kez de yönetim
komitelerinde profesyonel kadın
yöneticilere yer verdiği için
ödüllendirildi
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından hayata geçirilen Bağımsız
Kadın Direktörler Projesi kapsamında; 2019 yılı ‘Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu
Endeksi’ ve ‘Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülleri’, "7. Kadın Direktörler
Konferansı"nda açıklandı.
Toplamda 7 şirketin ödül aldığı konferansta
EGE SERAMİK, 2019 yılında BIST’de
kayıtlı profesyonel kadın üyesi olan tüm
şirketler arasında “komitelerinde en fazla
kadın üyesi oranına sahip şirketlerden”
biri olarak “2019 Kadınlarla Güçlendirilmiş
Yönetim Kurulu” ödülünü almaya
hak kazandı. Ödülü Ege Seramik adına
Kurumsal Yönetim Komite Üyesi Aysel
Hatipoğlu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası
Türkiye Ülke Direktörü Arvid Tuerkner’den
aldı.
Ege Seramik AŞ. Yönetim Kurulu
Başkanı Murat Polat konu ile ilgili
yaptığı açıklamada;
“Kadınların iş yaşamına kattığı pozitif değere
inanıyoruz. Doğaları gereği ortaya
koydukları üretkenlikleri, analitik bakış
açıları, sağduyulu ve pozitif yaklaşımları
ile iş yaşamında denge sağladıklarını ve
başarıda büyük pay sahibi olduklarının
farkındayız. Borsa İstanbul Şirketlerinin
geneline baktığımızda
% 37,8 inde kadın yönetim
kurulu üyesi bulunmazken,
Ege Seramik
AŞ. Yönetim Kurulu’nda
2 kadın üyemiz ve Yönetim
Kurulu Komitelerimizde
de değerli kadın
yöneticilerimiz yer almaktadır.
Ege Seramik
şirketimizin operasyonel
yönetim süreçlerinde de
kadın yöneticilerimizin
sayısı azımsanmayacak
kadar çoktur. Bugüne
kadar olduğu gibi, bu
günden sonra da iş yaşamında
kadın gücünü desteklemeye
ve yönetim kadrolarımızda kadın yönetici
sayımızı arttırmaya devam edeceğiz ‘’
dedi.
Ege Seramik’te hali hazırda, 6 üyenin
bulunduğu yönetim kurulunda 2 bağımsız
kadın üye, Bağımsız Denetim ve Kurumsal
Yönetim Komitelerinde 2’şer kadın
üye görev alıyor.
Borsa İstanbul’da yer alan toplam 402
şirket içinde görev alan 2.734 Yönetim
Kurulu Üyesi’nin % 15,9’u ( 435 kişi ) kadınlardan
oluşuyor.
90
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
Viessmann Group Türkiye’deki 25
yıllık varlığından aldığı güçle geleceğe
yatırım yapıyor
25. yıl etkinlikleri için Türkiye’ye gelen şirketin CEO’su Maximilian Viessmann, 25 yılın bir
başlangıç olduğunu ve derin bir bağlılıkla Türkiye’de değer üretmeye ve yatırım yapmaya
devam edeceklerini söyledi.
Thomas Heim
Maximilian Viessmann
25. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen
basın toplantısında konuşan Viessmann
Group CEO’su ve kurucu ailenin 4. kuşak
temsilcisi Maximilian Viessmann, Türk
toplumu ve ekonomisinin çeyrek asırdır
bir parçası olmaktan gurur duyduklarını
kaydetti. Viessmann’ın kuruluşunun 100.
yılı olan 2017’de CEO olarak çalışmaya
başlayan ve o tarihten bu yana şirketin dijital
dönüşümü ile gelecek stratejilerinden
sorumlu olan Maximilian Viessmann hem
üretim hem de tüketim pazarı olarak Türkiye’nin
şirketin geleceği için stratejik bir
öneme sahip olduğunu belirtti.
1917’de kurulan Viessmann Group, bugün
12 bin çalışanı ve 2.5 milyar Euro’luk
cirosuyla iklimlendirme çözümleri üretiminde
uluslararası liderlerden biri. Grubun
aralarında Türkiye’nin de bulunduğu
12 ülkede 23 üretim tesisi bulunuyor ve
dünya çapında 74 ülkede dağıtım ve temsilcilik
ofisleri ile faaliyet gösteriyor.
Gelecek nesillerin nasıl yaşayacağına
dair insanoğlunun bir dönüm noktasında
olduğunu söyleyen Maximilian Viessmann,
dünyanın geleceği için sorumluluk
alan bir şirket olarak amaçlarını “Gelecek
nesiller için yaşam alanları tasarlamak”
şeklinde yeniden belirlediklerini ve Viessmann
ailesine mensup dünyadaki 12 bin
kişiden her birinin kendisini bu konuya
adadığını ifade etti.
Dünyanın giderek daha fazla değiştiğini
ve bu durumun özellikle iklim değişikliğiyle
daha fazla fark edildiğini belirten
Maximillian Viessmann, 2019 yılının
kaydedilen en sıcak yıl olduğunu vurgulayarak
“Bu sorunu ele almamız ve bunu
ortak bir çaba içerisinde yapmamız gerekiyor.”
dedi. Türkiye’nin bu ihtiyacı kabul
ettiğini, bu doğrultuda hem Türk hem de
Alman hükümetlerinin CO2 emisyonlarını
azaltma ve enerji verimliliği ile birlikte
yenilenebilir enerji kullanımını artırma konusunda
ortak çaba göstermek için taahhütte
bulunduğunu hatırlatan Viessmann,
iklimlendirme sanayiinin dünyada toplam
enerji talebinin yüzde 40’ının nedeni olduğunu
ve bir evin enerji maliyetinin yaklaşık
yüzde 80’inin ısınmaya gittiğini belirtti.
Geçiş sürecinin başarısına bir katkı sağlamak
için ellerine yüz yılda bir gelecek
bir fırsatı geçtiğini ifade eden Maximillan
Viessmann, “Bu nedenle, 12 bin kişilik
Viessmann ailesi olarak, amacımızın “gelecek
nesiller için yaşam alanları tasarlamak”
olduğunu açıkça belirttik. Hepimiz
buna; binalar içindeki sağlıklı ortamlar,
emisyonsuz kentsel alanlar sayesinde
iklim değişikliğinin daha da hızlanmasını
engelleyerek katkıda bulunabiliriz.” şeklinde
konuştu.
Dijital dünyaya entegre olan genç nesil
sayesinde Türkiye’nin bu değişimde
önemli bir rol aldığını ve değişime açıklığı
ve fırsatları birlikte yakalama tutkusunun
Viessmann ailesi için eşsiz olduğunu vurgulayan
Maximillian Viessmann, Viessmann
Türkiye’nin de yüksek motivasyona
sahip satış, pazarlama ve servis ekiplerinin
yanı sıra Manisa’daki Ar-Ge ve üretim
ekibinin de bu iş birliğinde katkısı olduğunun
altını çizdi. Türkiye’deki 25 yıllarının
sadece bir başlangıç olduğunu belirten
Maximillan Viessman, “Türkiye organizasyonumuz
ve Viessmann Ailesi olarak
derin bir bağlılıkla Türkiye’de değer üretmeye
ve yatırım yapmaya devam edeceğiz,”
şeklinde konuştu.
Dr. Celalettin Çelik
“Viessmann Türkiye
çift haneli büyümeye devam
edecek”
Viessmann A.Ş. Genel Müdürü Dr. Celalettin
Çelik ise, Viessmann’ın Türkiye’de
çeyrek asrı bulan faaliyetlerinin
şirket misyonuna paralel olarak istikrarlı
bir şekilde geliştiğini vurgularken, 25
senelik tecrübeleri ve bilgi birikimleri ile
Türkiye’nin iklimlendirme sektörünün en
önemli aktörlerinden biri olarak faaliyet
gösterdiklerini söyledi.
Viessmann Group’un 2013 yılında, Türkiye’deki
çalışanlarının en büyük ideallerinden
biri gerçekleştirerek yatırım yapmaya
karar verdiğini ve 20 Milyon Euro yatırım
ile Manisa Organize Sanayi Bölgesinde
kombi fabrikasını hayata geçirdiklerini
belirten Çelik, “Bu tarihten itibaren Türkiye’de
ürettiğimiz Viessmann kombileri
iç pazarın yanı sıra yüksek oranda aralarında
Avrupa ülkeleri de olmak üzere
yurt dışına ihraç edilmeye başladık. Yani,
2013 yılına kadar ürünlerimiz yurt dışından
ithal edilirken, 2013 yılında fabrikamızın
açılmasıyla yerli üretici ve ihracatçı
kimliği kazandık.” dedi.
Yapı Malzeme Aralık 2019 91
Hep daha yüksek beklentiler:
Deneyim ekonomisi çağında
asma tavanların rolü
Geçmişte her ortama belirli bir işlev karşılık geliyordu: hastane tedavilerin yapıldığı bir
yerdi, okul öğrenim yeriydi, ofis sadece işe adanan bir ortamdı. Bugün ise, bir mekan artık
sadece bir mekan değil.
Deneyim Ekonomisi caginda her ortam
ayni zamanda yeni bir deneyim sunuyor.
Mekanlar sosyal medya, google gibi kanallar
ile dunyaya acilarak bu platformlardaki
yorum, paylasim ve degerlendirmelerle
ayni zamanda sanal bir yansıma
ve karsilik da elde ediyor. Bu degisim en
standart ortak çevrenin bile paylaşım ve
sürekli geri bildirim konusu haline geldiği,
hafızalarda daha fazla yer ettigi bir donemi
de beraberinde getiriyor.
Olumlu etkiler getiren bu gelisme, mekanların
sorumlularını son kullanıcılar için giderek
daha özel deneyimler oluşturmaya
teşvik ederek, yapıcı rekabeti desteklemektedir.
Bu etki tüm sektörlerde geçerlidir:
örneğin eğitim sektöründe, olumlu
eleştiriler almak, öğrencileri ve yatırımciları
çekmeye katkı sağlar, yine bunun gibi
sağlık sektöründe, hastanelerin değerlendirilmesi
hem konfor hem de hizmet kalitesine
dayanır. Müşterilerin ziyaret süresini
artırmayi hedefleyen perakende sektörüne
ayrılmış mekanlar, her geçen gün eğlence
ve zevk anları yaşanacak yerlere
dönüşüyor. Bu bağlamda, tasarımcılardan
ve mimarlardan beklenen, beklentileri daima
yükselterek, deneyime değer katmalarıdır.
- Akustik asma tavan çözümlerinin
üretimi ve pazarlamasında uzmanlaşmış
şirket - Armstrong Ceiling Solutions, asma
tavanların tasarımının bu amaca ulaşmada
nasıl merkezi bir rol üstlendiğine ilişkin
derinlemesine bir bakış sunuyor.
Çok yukarılara... taa tavana
çıkmayı hedefleyen bir deneyim
Asma tavanlar; titiz bir tasarım ve dikkatli
malzeme seçimi yapildigi taktirde , ışığı
yayma, ortamdaki akustigi duzenleme,
hava kalitesini iyileştirme ve fazlasını yapabilme
performanslari gostererek, basit
ve işlevsel bir alani , ilgi uyandırabilecek
duyusal bir uyarıcıya dönüştürebilir. Bu
acidan asma tavan mekan icerisindeki en
onemli mimari elemanlardan birisidir.
Duyuların etki alanında, ışık cok onemlidir.
Asma tavanda isik yansıması açısından
üstün teknolojik performans garanti eden
mineral fiber panellerle gerçekleştirilmiş
moduler asma tavan tasarimalari mekan
icerisinde kilit bir rol oynamaktadır: Panel
yuzeyindkei saf beyaz renklendirme,
genel bir huzur ve refah duygusu uyandırarak,
içeridekilerin verimliliğini ve konsantrasyonunu
artırir, odaların içine doğru
kalibre edilmiş doğal ışık yayar.
Asma tavanlar, benzer şekilde, ortamı keyifli
hale getirmek için mekanların görsel
algısını güzelleştirmeye katkıda bulunur.
Ada tavan sistemleri hem tavani gizlemeye
hem de dinamik ortamları biçimlendirmeye
imkan tanıyarak, aynı zamanda sesi
doğru şekilde sonumleme veya yönlendirmeyi
sağlar. Sınıflarda ve oditoryumlarda
oldukca elzem olan, sesin yonlendirilmesi
ve emilimi arasindaki akustik denge; öğretmenlerin
sesinin duyulmasını ve öğrencilerin
gurultusunun sonumlenmesini saglayarak
daha etkili egitim ortamini garanti
eder. Ada tavanlar, mekani daha konforlu
hale getiren bir mimari eleman olarak da
kullanabilir, örneğin, hastaneleri daha samimi
ve konuksever kılarken ayni zamanda
mükemmel bir konsantrasyon seviyesi
de saglayarak kalabalik mekanalarda dahi
gurultuyu azaltip, hastane calisanlari icin
calismayi, hastalar icin daha sakin bir ortam
yaratmayi mümkün hale getirir.
Uyum içinde bir arada bulunan farklı unsurlar
arasındaki mükemmel denge, paylaşımın
mekanlara değer kattığı ve Deneyim
Ekonomisi için yeni ufuklar açtığı
ortamda mekanin fiziksel ozelliklerinden
ötesine çıkarmayı mümkün kılar.
92
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
Buderus’tan
“Isıtmayı Artık
Uzmanına Bırakın!”
Kampanyası
Dünya’nın lider markalarından biri olan Buderus, kış mevsiminin
gelmesi ile birlikte bir yenileme kampanyası başlattı.
Termoteknoloji dünyasının uzman
markası Buderus, 21 Ekim – 31
Ocak tarihleri arasında geçerli
olacak bir yenileme kampanyası
başlattı. “Isınmayı artık uzmanına
bırakın!” başlıklı kampanya
kapsamında; verimli ısıtmanın
uzmanı Buderus’un resmi websitesindeki
formu, belirtilen tarih
aralığında doldurup Buderus
kombi alan, fatura ve cihaz seri
numarasını Buderus Müşteri Hizmetleri
aracılığı ile ileten ilk 150
kullanıcıya 200 TL değerinde gıda
çeki hediye edilecek.
Kombimizi neden
yenilemeliyiz?
Uluslararası standartlarda bir
kombinin ortalama ömrü 15 yıl
olarak kabul edilmektedir. Eski
teknolojiye sahip kombiler ekonomik
nedenler, kullanım kolaylığı,
yüksek sesle çalışma gibi
sebeplerle hayatınızı zorlaştırıyor
olabilir veya kombiniz ekonomik
ömrünü tamamlamış olabilir.
Kombinizin yoğuşma teknolojisine
sahip olmaması ya da kısıtlı
modülasyon kapasitesine sahip
olmasından dolayı yüksek doğal
gaz faturaları ile karşılaşıyor olabilirsiniz.
Bunların dışında teknolojiyi yakında
takip ediyor ve en gelişmiş
ürünleri kullanmayı tercih ediyorsanız,
Buderus’un yeni nesil
oda kumandaları ile uyumlu yeni
platform kombilerini tercih edebilirsiniz.
Böylece enerji verimliliğinizi
arttırabilir ve ısıtma sisteminizi
akıllı bir cep telefonu ya da tablet
vasıtası ile her yerden kontrol edebilirsiniz.
Tüm bu nedenlerden dolayı kombinizin
değişim zamanının geldiğini
düşünüyorsanız, Buderus yoğuşmalı
kombi sahibi olarak sizde
geleceğin teknolojisini bugünden
yaşayabilirsiniz. Buderus’un verimli
cihazlarını Buderus‘un resmi
websitesinden inceleyebilirsiniz.
Yapı Malzeme Aralık 2019 93
Seçim:
EN İYİ ÜRÜN
2017
Türk Ytong, Gazbeton Dersleri ile
10 yılda bin 200 mimarlık öğrencisine ulaştı
Yapı malzemesi sektörünün lider kuruluşu Türk Ytong, sektörün ve yapı kültürünün
gelişimi için Ytong Akademi çatısı altında örnek çalışmalar gerçekleştiriyor. 2010 yılında
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde başlayan Gazbeton Dersleri, 10 yılda
üç üniversitede bin 200 öğrenciye ulaştı. Ders notlarından derlenen içerikler, Türkiye’de
gazbeton üzerine yazılmış en kapsamlı teknik başvuru kaynağı olarak kitaplaştırıldı.
İnşaat sektöründeki insan kaynağı kalitesine
ve entelektüel gelişime, mimarlık ve
yapı kültürüne katkıda bulunmayı amaçlayan
bir sosyal sorumluluk projesi olan
Ytong Akademi, çalışmalarına hız kesmeden
devam ediyor. Sektörün her kademesindeki
paydaşları hedefleyen, yaygın
ve sürdürülebilir programlar yürütülen
Ytong Akademi’de düzenlenen seminerler,
üniversite dersleri, ürün eğitimleri ve
yarışmalarla, bilginin paylaşılmasına,
yenilikçi düşüncelerin ortaya çıkmasına
öncülük ediliyor.
Her yıl hem ilgi hem de ulaşılan
öğrenci sayısı artıyor
Ytong Akademi’de gerçekleştirilen ve
kurumsallaşmış örnek çalışmalardan biri
olan ‘Gazbeton Dersleri’ 10’uncu yılına
ulaştı. Geçen 10 yılda bin 200’ün üzerinde
mimar adayı bu derslere katıldı. Yapı
sektörünün çağdaş standartlara ulaşmasına
56 yıldır öncülük eden Türk Ytong,
‘Gazbeton Dersleri’ ile her yıl artan sayıda
mimarlık öğrencisine ulaşıyor.
Sektörün deneyimli ismi Mak. Yük. Müh.
Nuri Ertokat öncülüğünde yürütülen ve
ilk olarak 2010’da Yıldız Teknik Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi’nde başlayan
akademik program, bugün Yıldız Teknik,
Maltepe ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar
üniversitelerinin mimarlık bölümleri dahil
olmak üzere üç üniversitede devam ediyor.
Dersin notları, 2014 yılında Nuri Ertokat
tarafından kitaplaştırılarak, Türkiye’de
gazbeton üzerine yazılmış en kapsamlı
teknik başvuru kaynağı olarak yayınlandı.
Mimarlık eğitiminde teori ve pratiği birleştiren
14 haftalık seçmeli ders programında,
gazbeton yapı malzemesinin mimari
tasarım ve uygulama alanlarıyla ilişkisi,
ısı yalıtımı ve enerji verimliliği, yangın ve
deprem emniyet, çevreyle uyum gibi konulardaki
faydaları ve güncel yönetmeliklerdeki
yeri gibi konular ele alınıyor. Son
yıllarda yapı sektöründeki en dikkat çekici
dijitalleşme adımı olan BIM-Yapı Bilgi
Modellemesi uygulamalarını da içeren
dersler, Türk Ytong teknik uzmanlarının
rehberliğinde yürütülüyor. Sektörden deneyimli
mühendis ve mimarların da katılarak
kendi pratiklerine uygun konularda
katkı sağladığı dersler, öğrencilerin uzmanlaşmasına
destek oluyor.
İnşaat sektöründe gelenekselliğin yerini,
çağdaş ve yenilikçi teknolojiler alıyor
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan
Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı
Tolga Öztoprak, ‘Ytong Türkiye’de inşaat
sektörünün köklü bir markası. Güven
üzerine inşa edilmiş güçlü bir markamız
var. Malzeme ve üretim kalitesinin yanı
sıra kurumsallaşma ve sektörel gelişim
konularında da sektörünün lideri konumunda.
56 yıldır Türkiye’nin enerji verimli
ve kaliteli yapılara kavuşması, nitelikli
kentleşmesi için pek çok alanda, sosyal
paydaşlarımız ile birlikte çalışmalar yürütüyoruz.
Dünya ile yarışan sektörümüz,
yapılaşma alışkanlıkları ve inşaat teknolojilerinde
yaşanan sıçramalarla, önemli
bir dönüşüm yaşadı. Bir bakıma inşaat
sektöründe gelenekselliğin yerini, çağdaş
ve yenilikçi teknolojiler aldı. Ytong olarak
bu dönüşümün her aşamasında ortaya
çıkan yeni ihtiyaç ve teknolojilere çözüm
üreten bir konumda olmaya gayret ediyoruz.”
“Bu bilinçle akademik ve sektörel iş birliklerine,
gençlere yönelik eğitim ve etkinliklere
ayrı bir önem veriyoruz. Çağdaş
yapılara, sürdürülebilir yerleşim alanlarına
imza atacak genç mimar ve mühendislerle
sürekli bir arada olmak bize ayrı
bir vizyon ve dinamizm de kazandırıyor.
Gazbeton Dersleri’ne başladığımız 2010
yılından bugüne 10 yılda bin 200’ün üzerinde
mimar adayıyla bir araya gelme fırsatı
bulduk. Sektördeki yenilikler ve yapı
malzemeleri hakkında bilgi paylaşımları
gerçekleştirdik. Dersleri yürüten teknik
kadrolarımız, akademik içeriklerin güncellenmesi
ve geliştirilmesi için düzenli
araştırma ve çalışmalar yapıyor. Bizlere
güvenerek, bu dersleri açmamıza olanak
sağlayan üniversite yönetimlerine de teşekkür
ediyoruz. Üniversite-Sanayi iş birliğinin
en güzel örneklerinden biri olan ve
yıllardır başarıyla devam eden bu programın,
sektörümüzde yaygınlaşmasını
diliyoruz.’ dedi.
96
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
Baymak’tan iklimlendirme
sektörüne deneyim merkezi
İklimlendirme sektörünün lider firmalarından Baymak, yatırımlarına hız kesmeden devam
ediyor. Bayi ağını her geçen gün büyüten şirket, İstanbul’daki güçlü iş ortaklarından KRC
Proje ile Ataşehir’de bir showroom açılışı gerçekleştirdi. Sektörün en büyük deneyim
merkezlerinden biri olmaya hazırlanan showroom’da Baymak’n en tasarruflu ve çevreci
ürünleri de sergilenecek.
Isıtma ve soğutma sektörünün öncüsü
olan Baymak, Türkiye’nin dört bir yanını
bayileriyle örmeye devam ediyor. 6 yılda
bayi sayını yüzde 180 oranında büyüten
firma, KRC Proje ile Ataşehir’de büyük bir
bayi açılışı gerçekleştirdi. Baymak’ın en
büyük ana bayilerinden biri olma özelliği
taşıyan açılış töreni, Baymak CEO’su
Ender Çolak, KRC Proje yöneticileri, Ümraniye
Kaymakamı Suat Dervişoğlu ve
bayilerin katılımıyla düzenlendi.
İstanbul genelinde 15’i aşkın alt bayi ve
yüzlerce satıcı bayiyle 500’ü aşkın firma
ve Baymak’ın geniş ürün gamının tedarikini
sağlayan KRC Proje, Baymak’ın en
yeni, tasarruflu ve çevreci ürünlerinin sergileneceği
KRC showroom ile sektörün
en büyük deneyim merkezlerinden biri
olmaya hazırlanıyor.
BAYİ SAYISI YÜZDE 180 BÜYÜDÜ
Açılış konuşmasına Baymak’ın 50.yılına
vurgu yaparak başlayan Baymak CEO’su
Ender Çolak, “Baymak’ın 50. yılını kutladığımız
bu yıl içinde, ailemize yeni katılan
ama hızla büyüyen ve bayi kanalımızda
çok değerli bir yer edinen KRC Proje bayimizin
açılışına ev sahipliği yapıyoruz.
Baymak olarak, Türkiye’nin her yerinde
münhasır bayi örgütlemesiyle bir taraftan
kaliteli hizmeti ve müşteri memnuniyeti
anlayışını sahaya yayarken diğer taraftan
istihdam yaratmaya devam ediyoruz.
2018’de de önemli bir atılımla büyüyerek
başta İstanbul olmak üzere birçok kentimizde
geçtiğimiz 3 yıla göre ciddi bir pazar
payı elde ettik. 6 yılda bayi sayımızı
yüzde 180 oranında büyütmemiz bunun
en somut örneği oldu” diye konuştu.
“RUSYA’YA 30 BİN KOMBİ
SATTIK”
İhracat tarafında da bu yıl önemli hamlelere
imza attıklarının altını çizen Çolak,
“65 ülkeye ihracat yapan bir şirket
olarak, hizmet verdiğimiz İklimlendirme
sektöründe liderliğimizi sürdürüyoruz.
BDR THERMEA’nın da gücüyle, sahip
olduğumuz teknoloji ve iş yapış biçimi ile
bir dünya markası olma yolunda hareket
ediyoruz. 2019 yıl sonu itibarıyla BDR
Thermea Group’un markası olan ısıtma
sektörünün en köklü markası De Dietrich
de artık Baymak bünyesinde yer alacak.
Böylece artık üst segmentte de pazarda
varlık göstereceğiz” dedi.
Almanya ve Fransa’nın boyler ihtiyacı
ve kazan tedariğinin Baymak tarafından
sağlandığı bilgisini paylaşan Çolak
sözlerini şöyle sürdürdü, “Ocak itibariyle
Almanya’ya Brötje markasıyla boylerleri
satmaya başlayacağız. Öte yandan geçen
yıl henüz birkaç bin ile satışa başladığımız
Rusya’ya bu yıl 30 bin kombi üretip
sattık. Bu yatırımlarla Avrupa’nın kombi
ve boyler merkezi olmaya başladık. Hedefimiz
ihracata yaptığımız bu katkıyı içeride
istihdam ile de destekleyip ülkemize
değer katmak.”
AVRUPA’NIN KOMBİSİ
TÜRKİYE’DE
Önümüzdeki 2 yıl içerisinde yaklaşık 17
milyon Euro’luk yatırımla sektördeki ataklarına
devam edeceklerine dikkat çeken
Çolak, Avrupa’da satılacak olan yoğuşmalı
kombi projesini tamamladıklarının
bilgisini de verdi. Üretiminin Türkiye’de
yapılacağı Brötje StarTec Premix kombi,
Türkiye’den sonra 2020 yılı içerisinde
özellikle batı Avrupa ülkelerinde de satışa
hazır hale getirilecek.
Yapı Malzeme Aralık 2019 97
“Global pazarda, tasarım ve
teknoloji odaklı üretimlerle rekabet
edeceğiz”
“Yerli sanayi olarak, küresel pazarlardaki etkinliğimizi ve marka değerimizi arttırmak
için uzun vadeli hedefler koymalı ve bu hedeflere ulaşıp ulaşmadığımızı yakından takip
etmeliyiz.”
Çuhadaroğlu kaç yılından beri hizmet
vermektedir? Ürün ve hizmet
gurupları hakkında biraz bilgi alabilir
miyiz?
Grup şirketleri olarak, ürün ve hizmet
ettiğimiz sektörlerin %70’i inşaat sektöründe,
mimari uygulama olarak tabir ettiğimiz
alüminyum kapı pencere ve cephe
sistemleri profilleri üretimi ve imalatını
teşkil etmektedir. %30’unu inşaat sektörü
dışında otomotiv, makine, solar enerji, savunma
sanayi gibi alanlarda ihtiyaç duyulan
endüstriyel alüminyum profil talepleri
oluşturmaktadır.
Yapı ve inşaat sektöründe kullanılan ürünlerimizin
başında alüminyum giydirme
cepheler, sürme ve doğrama sistemleri,
otomatik döner ve kayar kapılar, ofis bölme
sistemleri, kurşun geçirmez ve yangına
dayanıklı doğramalar, bombaya dayanıklı
güvenlik doğrama sistemleri olarak
sıralayabiliriz. Savunma Sanayi için ise
güvenlik kabinleri sistemleri çalışmalarımız
tamamlanmış olup, testleri başarı ile
gerçekleşmiştir.
Kenana Aracı / Çuhadaroğlu Genel Müdürü
Metal Sanayi ve Alüminyum Cephe Sistemleri
taahhütleri yapan iki ana şirket
grubu ile faaliyetlerini sürdüren Çuhadaroğlu
Alüminyum, bugün 750 çalışanı,
yurtiçi ve yurtdışında 100 civarında uygulama
ve satış yapan bayi ve yüzlerce
tedarikçisi ile geniş bir aile olarak faaliyetlerini
gerçekleştirmekte.
Çuhadaroğlu Genel Müdürü Kenana Aracı
ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
sektördeki yenilikleri, ihracat
hedeflerini ve önümüzdeki döneme dair
planlarını ele almaya çalıştık.
Alüminyum sistemlerin özelliği ve
önemi nedir?
Günümüzde yapıların vazgeçilmez unsuru
olan alüminyum sistemler, %100 geri
dönüşüm, ısı yalıtımı özelliğinin sağlanabilmesi,
bakım gerektirmeyen, farklı
yüzey işlem seçenekleri sunması gibi pek
çok özelliği ile pvc, ahşap ve çelik doğramalara
kıyasla avantaj sunmaktadır.
Mimari uygulama alüminyum cephe sistemleri,
kapı-pencere sistemleri ve sürme
sistemler olarak estetik, fonksiyonelliğin
yanı sıra en üst düzey performans gösterecek
tasarımlarla üretiyoruz.
Alüminyum kapı, pencere doğrama sistemleri,
teras, balkon ve pencere gibi
yapı üzerinde yer alan geniş açıklıkların
kapatılmasında kullanılmaktadır. Minimalist
bir yaklaşımla tasarlanan ve su, hava
sızdırmazlığı gibi teknik açıdan beklentilerin
karşılanmasının yanı sıra, maksimum
görsel açıklık sağlayan alüminyum
sistemler mimarlar, uygulayıcılar ve kullanıcılar
tarafından günümüzde tercih edilmektedir.
Son yıllarda özellikle büyük şehirlerde
arsa arzının yetersiz ve az olması nedeniyle
giderek artan dikey yapılaşma
nedeniyle yüksek katlı binaların artması,
balkon ve teras kullanımı ile birlikte bu
sistemlerden beklenen performans değerlerini
de artmıştır. Su sızdırmazlığı,
hava sızdırmazlığı, ısıl performans, rahat
ve konforlu kullanım bu özelliklerden birkaçını
oluşturmaktadır. Sistemlerin kullanılacakları
coğrafi konum, iklim şartlarına
bağlı olarak kendisinden beklenilen per-
98
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
formans kriterleri ve değerleri
farklılık göstermektedir. Fiziksel
ve estetik ihtiyaçlar doğrultusunda
doğru sistemlerin seçimi
için yapılan tasarım ve hesaplamalar
sonucunda projeye uygun
sistemlerin, binanın mimari
projelendirme aşamasında yapılmasını
sağlıyoruz. Bu çalışmalar,
yatırımcı için ekonomi
sağlamaktadır.
İhracat hedefleriniz
nelerdir?
İhracat yaptığımız ülkelerin sayısı
35 civarı olup, bu ülkeler
Amerika, Avrupa, Asya, Afrika
ve son olarak da Avustralya olarak
5 kıtaya yayılmaktadır.
2019 yılı ilk 3 aylık satış ciromuzdaki
ihracatın payı %40
seviyelerine gelmiş olup, hedefimiz
yılsonuna kadar %50’lere
çıkmak ve daha sonrasında
da bu oranı arttırmaktır. Yurtiçi
pazarda yaşanan daralmanın
olumsuz etkisini azaltmak için
öncelikli hedefimiz ABD, Avrupa
ve Afrika ülkelerindeki satış
paylarını arttırarak büyümeyi
sürdürmeyi planlamaktır.
Önümüzdeki yıla dair
ne gibi planlarınız
bulunmakta?
Çuhadaroğlu vizyonu; inovasyon
ve teknolojik üretim ilkeleri
olduğu kadar, insan kaynağımıza önem
veren insan odaklı bir yapıyı merkez alıyor
ve bu doğrultuda yapılan faaliyetlerle
katma değerli ürünlerin satışlarının arttırılmasını
hedefliyoruz. Diğer önemsediğimiz
unsur, salt yerel pazarlar değil, küresel
pazarlardaki bilgi akışının yakından
takip edilmesi. Çünkü artık pazarımız tüm
dünya ve bu pazarda dijitalleşmenin de
etkisi ile müşteri talep ve beklentilerinde
korkunç bir değişim süreci ile karşı karşıyayız.
Tüm sektörlerin ortak problemi olan denetim
bilincinin oluşturulması yine önceliklerimiz
arasındadır. Sektörel denetimlerde
zor hedefler olmalıdır, piyasa denetim
gözetimi güçlü yapılmak suretiyle düşük
kaliteli, ihtiyaçları karşılamayan ürünlerin
önüne geçilmelidir. Kaliteli ürün; nitelikli
insan gücü, belgeli ve sertifikalı dökümantasyon,
eğitimli çalışanlarla, sertifikalı
ürünlerle olur. İMSAD Başkanımız Sayın
Ferdi Erdoğan’ın çok önemsediğim bir
sözü vardır : “Saçımızı teslim ettiğimiz
berber de sertifika ararız ama can güvenliğimizi
teslim ettiğimiz yapılar, binalar için
sertifika aramayız.” Malum, son günlerde
karşı karşıya kaldığımız yangın ve hep
gündemimizde olan deprem gibi afetler
güvenli yapı konseptini de beraberinde
getirmiştir. Bu bakış da sertifikalı, standartlara
uygun malzemelerle sağlanabilir.
Yerli üretimin önemi hakkında
neler söylemek istersiniz?
Malum olunduğu üzere, ülkemiz yerlileşmeye
dayalı bir ekonomik dönüşümün
içerisindedir. Bu doğrultuda, yerli üretimin
veya Türkiye’de üretim yapan, istihdam
eden firmaların desteklenmesi ve yüksek
katma değere sahip ürünlerin, hem kamuda,
hem özel sektörde hem de Yap – İşlet
- Devret modeli projelerde daha çok kullanılmasına
teşvik edilmesi gerekmektedir.
Yerli sanayi olarak, küresel pazarlardaki
etkinliğimizi ve marka değerimizi arttırmak
için uzun vadeli hedefler koymalı ve
bu hedeflere ulaşıp ulaşmadığımızı yakından
takip etmeliyiz. Sanayi şirketleri olarak
uzun vadede koyduğumuz hedeflere
ulaşmanın reçetesi de inovasyon, ARGE,
markalaşma ve rekabet gücümüzü arttırmak
için tasarım ve teknoloji odaklı üretim
yoluyla ve global pazarlarda var olmaktır.
Ar&Ge çalışmalarınız hakkında
kısaca bilgilendirir misiniz?
Araştırmacı, yenilikçi, yaratıcı alt yapısıyla,
insan ve doğa ara yüzünde, sürdürülebilir
enerji, etkin, fonksiyonel, estetik, güvenli
ve dinamik sistemleri, dünyanın her
yerinde mimarların ve endüstrinin
hızlı ve kolay bir şekilde
kullanımına sunabilmek adına
Çuhadaroğlu, Bilim ve Sanayi
bakanlığı onaylı resmî Arge
merkezi olarak alüminyum mimari
sistemlerin geleceğine yön
vermekteyiz. Bu süreçte YTÜ,
İTÜ ve Yaşar Üniversitesi ile
çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
Son dönemlerde gerçekleştirdiğimiz
başarılı testler ile kullanıcılara
sunduğumuz kurşun
geçirmez, bombaya dayanıklı
özel güvenlik sistemlerinin yanı sıra yüksek
katlı ve prestijli binalar başta olmak
üzere tercih edilen yüksek sızdırmazlık
değerlerine sahip alüminyum ısı yalıtımlı
sistemleri pazara sunduk.
Şehirlerde son dönemlerde artan dikey
yapılaşmanın bir sonucu olarak ortaya
çıkan bahçe uygulamaları, balkonlar, teraslar
nedeniyle, yüksek performanslı
ve kaldır sür özellikli sistemlere duyulan
ihtiyacı, 900 pascal, 1200 pascal gibi
yüksek su, hava sızdırmazlığı performansına
sahip sistemlerimiz ile tam olarak
karşılanabilmektedir. Çuhadaroğlu adına
resmî olarak Avrupa Patentine sahip çift
yön sızdırmazlık teknolojisi sayesinde,
yüksek performanslı sistemlerimizi kullanıcılara
sunabilmekteyiz. Çuhadaroğlu
Arge merkezinde yapılan, yönetimsel ve
organizasyonel değişiklikler sayesinde
daha dinamik ve pazara açık bir Arge
modeli uygulanmakta olup, nihai müşteriler
yani ürünlerimizi kullananlar başta
olmak üzere tüm paydaşların isteklerini
karşılayabilen ve işlerini kolaylaştırabilen
ürünler tasarlanmaktayız. Arge Merkezimizde
mimari talepler ve projeye uygun
özel çözümler sunarak adeta her binaya
farklı bir kimlik kazandırarak, adeta “binaların
terzisi” gibi binalara elbiseler dizayn
etmekteyiz.
Yapı Malzeme Aralık 2019 99
“Yenilikler, tesa’nın başarısının
ve dinamik büyümesinin temeli”
“Yenilikler, tesa’nın başarısının ve dinamik büyümesinin temeli. Almanya, Amerika Birleşik
Devletleri ve Asya’da Ar-Ge laboratuvarlarımız bulunuyor. Bu Ar-Ge merkezlerinde ise 500
araştırmacı, yenilikçi fikirler geliştirmek için görev yapıyor. tesa her yıl ürettiği yaklaşık 100
yeni buluşun birçoğu için patent başvurusunda bulunuyor.”
Mete Konuralp / tesa Türkiye Genel Müdürü
125 yıllık geçmişi olan ve 100’ün üzerinde
ülkede faaliyet gösteren tesa Bant,
bugün dünya genelinde 4.900’den fazla
çalışanı, 7 bölgesel yönetim merkezi, 14
üretim tesisi, 500’den fazla Ar-Ge çalışanı
ve 7.000’in üzerindeki ürün çeşitliliğiyle
global boyutta dev bir kuruluş.
tesa Türkiye Genel Müdürü Mete Konuralp
ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
bizler de şirket hakkında bilmediklerimizi
öğrenme şansı yakalamış
olduk.
Sizden kısaca tesa hakkında bilgi
alabilir miyiz?
Carl Paul Beiersdorf tarafından 1882 yılında
Hamburg’da kurulan Beiersdorf Grup
markalarından tesa Bant, global olarak
faaliyet gösteriyor. Kuruluşumuz, kendinden
yapışkanlı ürünlerin üretimini gerçekleştirerek
nihai tüketiciler, endüstriyel ve
profesyonel müşterileri için çözüm sunuyor.
tesa’nın satışları arasında endüstriyel
alanda; otomotiv, elektronik, ambalaj, basım,
kağıt, inşaat, enerji (rüzgar, güneş)
gibi sektörlerin dışında; etkin marka ve
ürün korunması için güvenlik konseptleri
gibi farklı endüstriyel sektörler için uygulamalar
da büyük yer tutuyor. tesa aynı zamanda,
sağlık alanında ilaçlı plasterlerin
geliştirilmesi için ilaç endüstrisiyle de ortak
çalışmalar yapıyor. Farklı sektörlerdeki
bayiliklerimiz aracılığıyla ülke genelinde
hizmet sağlarken nihai müşterilerimiz
için pazara sunduğumuz 300’ün üzerinde
ürünle de tüketicilerin evlerinde ve ofislerinde
çalışmalarını kolaylaştırıyoruz. tesa
olarak, teknik hırdavat ve nalbur faaliyet
alanında ise geniş ürün yelpazemizle boyacı
ve mimarlara da hizmet veriyoruz.
125 yıllık geçmişi olan ve 100’ün üzerinde
ülkede faaliyet gösteren tesa Bant,
bugün dünya genelinde 4.900’den fazla
çalışanı, 7 bölgesel yönetim merkezi, 14
üretim tesisi, 500’den fazla Ar-Ge çalışanı
ve 7.000’in üzerindeki ürün çeşitliliğiyle
global boyutta dev bir kuruluş.
tesa ülkemizdeki 25. yılını
kutluyor. Bu konuda bir
değerlendirme yapabilir misiniz?
Son yıllarda ülkemizin de yer aldığı Doğu
Avrupa bölgesi tesa açısından giderek
önem kazandı. Ülkemiz de Doğu Avrupa,
Türk Cumhuriyetleri ve Orta Doğu pazarlarına
yakın konumu sayesinde bu coğrafyada
anahtar rol üstleniyor. Türkiye’de 25
yıl süresince ortaya koyduğumuz yüksek
performans, endüstriyel ve perakende
alanında sağladığımız başarılar, kuruluşumuzun
Türkiye pazarına olan güvenini
pekiştirdi. Bu zaman zarfında lokal pazar
dinamiklerine uygun şekilde ürün sunabilmek
için çeşitli makine yatırımları yaparak
ürün işleme faaliyetlerimizi hayata geçirdik.
Kuruluşumuzdan bugüne bayilerimiz,
direkt müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle
karşılıklı güven üzerine kurmuş olduğumuz
iş birliklerinin yanı sıra ekibimizin
sabırlı, titiz ve azimli çalışmaları sayesinde
de önemli başarılara imza atmış
bulunuyoruz. Bu çerçevede ülkemizin potansiyeline
olan inancımız ve uluslararası
yatırımcıya verilen önem, ileride gerçekleştirebileceğimiz
yeni yatırımlarımız adına,
bizim için çok değerli bir motivasyon
kaynağına dönüşüyor.
İnovasyon, Ar-Ge ve teknoloji
alanlarındaki çalışmalarınız
nelerdir?
Yenilikler, tesa’nın başarısının ve dinamik
büyümesinin temeli. Almanya, Amerika
Birleşik Devletleri ve Asya’da Ar-Ge laboratuvarlarımız
bulunuyor. Bu Ar-Ge merkezlerinde
ise 500 araştırmacı, yenilikçi
fikirler geliştirmek için görev yapıyor. tesa
her yıl ürettiği yaklaşık 100 yeni buluşun
birçoğu için patent başvurusunda bulunuyor.
Satışlarımızın da %5’i araştırma
ve geliştirmeye gidiyor. Hamburg-Hausbruch
tesisinde bulunan temiz oda ünitesi,
tesa’nın, özellikle tüketici elektroniği sektörlerinde
(örneğin, tablet PC’lerin montajında
kullanılan yapışkan bantlar, optik
bantlar ve ultra ince çift taraflı bantlar) ve
ilaç sektöründe yeni pazarlara girmesini
sağlıyor (farmasötik yamalar ve oral film).
Yapı, malzeme ve inşaat
sektöründe öne çıkan marka ve
ürünleriniz hangileri?
Bu sektörde uzun yıllardır, tesa markamız
ve ülke genelinde çalışmakta olduğumuz
bayilerimizle son kullanıcı konumundaki
müşterilerimize hizmet vermekteyiz.
Geniş ürün yelpazemiz içerisinden, hem
pazarın mevcut ihtiyaçlarına yönelik ürünlerimizi
hem de yenilikçi ürünlerimizi sürekli
tanıtmaya devam ediyoruz. Pazarın
temel girdilerinden olan maskeleme, koli,
elektrik izolasyon, bez, genel amaçlı çift
taraflı, yer kaydırmaz ve yer işaretleme
gibi ürünleri tedarik etmenin yanında
maskeleme folyosu, hassas yüzey ve
dış ortama dayanıklı UV özel maskeleme
bantları, yüksek performans gösteren çift
taraflı bantlar gibi kullanıcının hayatını kolaylaştıran,
farklı, yenilikçi bantlarımızı da
müşterilerimize sunuyoruz.
100
Yapı Malzeme Aralık 2019
Sektörel
Yapı, malzeme ve inşaat
sektöründeki ürünlerinizin
sağladığı avantajlar hakkında
neler söyleyebilirsiniz?
Özellikle yenilikçi ürünlerimiz ile müşterilerimizin
verimliliğini artırırken aynı zamanda
da uygulama kolaylığı sağlıyoruz.
Bir örnek vermek gerekirse; klasik yöntemlerle
bir duvarın boyanması sırasında
farklı maskeleme girdileriyle yapılan uygulamaları,
biz maskeleme folyolarımızla
tek bir ürün kullanımı ile gerçekleştirebiliyoruz.
Diğer bir örnek olarak da sızdırmazlıkta
kullanılan ve yapışkansız, kendi
üzerine sarılarak patlayan bir borunun
sarılarak izolasyonunu sağlayan yenilikçi
ürünümüzü gösterebiliriz.
Türkiye’deki inşaat sektörünün
önemli sorunları ve çözüm
önerileriniz nelerdir? Türkiye’de
bu sektöre ilişkin nasıl bir
projeksiyon çiziyorsunuz?
İnşaat sektörü, bünyesinde çok farklı iş
alanları olan ve geniş tedarikçi ekosistemine
sahip temel endüstriyel alanlardan
biri... Bu sektör, ülkemizin kalkınmasında
uzun yıllar rol oynadı ve oynamaya da
devam ediyor. Zaman zaman konjonktürel
gelişmelere bağlı yavaşlama olsa
da Türkiye’nin bir deprem ülkesi olması
ve şehirleşme gibi gerçekler dolayısı ile
bu sektörün ülke ekonomisi içindeki payı
önemli ve bu önemini korumayı da sürdürecek.
Bu pazarda 25 yılını tamamlamış
bir firma olarak, sektörde ciddi sayıda irili
ufaklı teknik hırdavat, nalbur ve toptancının
tüm ülke genelinde yapı malzemeleri
tedariki yaparak faaliyet gösterdiğini yakından
gözlemlemekteyiz. Özellikle dijital
dönüşüm ile birlikte bu sektöre özel
satılan ürünlerin, yakın gelecekte daha
aktif bir şekilde online satış kanalları üzerinden
satışa sunulmasıyla sektörde orta
vadede bir dönüşüm olması muhtemeldir.
tesa olarak ülkemize bugüne dek
hangi yatırımları yaptınız? Bundan
sonraki yatırım hedefleriniz
hakkında neler söyleyebilirsiniz?
İşimizin temelini ithalat, satış ve dağıtım
oluşturuyor. Pazar dinamikleri paralelinde,
farklı özelliklerde makine yatırımları
yaparak müşterilerimizin beklentilerini
karşılıyoruz. Yerel paydaşlarla iş birliklerimizi
uzun vadeli olarak geliştiriyoruz.
Müşterilerin kendi özel istekleri doğrultusunda
talep ettikleri ürün tasarımlarını
da bu yerel iş ortaklarımızla pazara sunuyoruz.
Önemli yatırım alanlarımızdan biri
de kalifiye insan kaynağını firmamızda
istihdam etmek ve gerek yerel gerekse
de uluslararası eğitimlerle yetiştirmektir.
Özellikle Türk Cumhuriyetleri için ihracatın
ülkemiz üzerinden yapılmasına yönelik
yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz.
Uluslararası dev bir kuruluş
olarak, sürdürülebilirlik anlamında
dünya genelinde ve ülkemizde
yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir?
tesa olarak; sosyal, ekolojik ve ekonomik
açıdan sürdürülebilir bir iş yapma modelini
benimsiyor, uluslararası bir şirket
olarak sorumluluk bilinci ile hareket ediyoruz.
Bu anlayışı ifade etmek için, tesa
2006 yılından bu yana BM Küresel İlkeler
Sözleşmesi’ne üye olarak, çevre, insan
hakları, çalışma standartları ve yolsuzlukla
mücadele konularındaki on ilkeyi
onayladı.
Bir üretim şirketi olarak tesa, özellikle çevre
alanında büyük sorumluluk hissediyor.
Bu bağlamda şirket, etkin iklim korumasına
ve CO2 emisyonlarını azaltmaya
odaklanıyor. tesa şu anda sekiz farklı noktada
ISO 14001 sertifikalı çevre yönetim
sistemlerini kullanıyor. Şirket merkezimiz,
Hamburg ve Offenburg gibi üretim tesislerimiz
ISO 50001 kapsamında sertifikalandırılmış
bir enerji yönetim sistemi ile
birlikte bu tür bir çevre yönetim sistemine
sahip. CO2 emisyonlarını azaltırken kaynakları
koruyan teknolojileri kullanmak,
enerji verimliliğini artırmak için stratejik bir
başlangıç noktası oluşturuyor. Bu çalışma,
elektriğin yenilenebilir kaynaklardan temin
edilmesini ve şirketin kendi gücünün kojenerasyon
yoluyla verimli bir şekilde üretilmesini
içeriyor. Bu süreçte sadece elektrik
üretilmekle kalmıyor; üretilen ısı, ısıtma ve
üretim işlemleri gibi uygulamalarda da kullanılıyor.
Şirketin biri Offenburg’da diğeri
Hamburg’da bulunan iki kojenerasyon tesisi,
2018’de tesa’nın dünya çapında ihtiyaç
duyduğu tüm elektrik enerjisinin yüzde
41’ini karşıladı.
Hangi uygulama alanı olursa olsun, tesa
tüm ürünleri için kaynak verimliliği, dayanıklılık
ve çevresel uyumluluk üzerine
odaklanıyor. Bu yaklaşım, enerji verimliliğini
artırmanın yanı sıra tesa stratejisinin
de temel unsurları arasında. Kuruluşumuz,
daima seçilen ürünlerin çevresel
ayak izini göz önünde bulunduruyor ve
tüm ürün yaşam döngüsü üzerindeki çevresel
etkilerini dikkatle analiz ediyor.
Yapı Malzeme Aralık 2019 101
Bi’Boya ile iyi uykular
Türkiye’nin yeni boya markası Bi’Boya, tüketiciler için günümüz trendlerini yakından takip
ederek, yaratıcı uygulama ve dekorasyon çözümleriyle yeni fikirlerin yaratılmasına yardımcı
oluyor.
Kalekim’in yeni dijital uygulamalarıyla
tüketici ve profesyonellerle buluşturduğu
Bi’Boya’nın odak noktasını tüketici memnuniyeti
oluşturuyor. Uzun ve titiz araştırmalar
sonucu günümüz trendleri ve
tüketici ihtiyaçları gözetilerek geliştirilen
Bi’Boya, ürettiği ürünler ile tüketicilerin
beklentilerinin kusursuz bir şekilde karşılanmasını
hedefliyor.
Aynı zamanda online satış platformu haline
gelen Bi’Boya’nın web sitesi üzerinden
ücretsiz renk kartını sipariş ederek
binlerce renk arasında duvarlarınıza yakışan
rengi görerek seçim yapabilirsiniz.
Renklerin hayatımıza etkileri, düşünülenden
daha fazla olduğu biliniyor. Her ne
kadar kişiler birbirinden farklı özelliklere
sahip olsa da, bilimsel araştırmalar bazı
renklerin insanlar üzerindeki etkilerini
kanıtlamış durumda. Özellikle de odanız
için sakin ve dinlendirici bir ortam oluşturmak
söz konusu ise, renklerin bu yöndeki
etkisi yadsınamaz bir gerçek haline geliyor.
Hangi renklerin dinlenmeyi ve daha
huzurlu hissettirmeyi başarabildiğini kavradıktan
sonra, yatak odanız ve dinlenme
alanlarınız için dekorasyon seçeneklerinde
uygulayabilirsiniz.
Yaşam alanının en mahremine
yolculuk…
Birçok insan yatak odasını sadece uyku
saatlerinde kullanılan bir mekan olarak
görüyor. Oysa sağlıklı yaşam için günde
en az 8 saat geçirilen tek yer yatak odaları.
Yatak odalarının mekan kalitesi, tercih
ettiğiniz yataktan pencerenden gelen
ışığa, o ışığı odanıza alan perdeye kadar
ruhunuzla iletişim halinde. Doğru duvar
rengi, derin bir uykuya dalmanızı kolaylaştırmanın
yanı sıra kaliteli bir uyku çekerek
yeni güne de zinde uyanmanın da
en önemli sırrı.
İyi uyku için en iyi renk rehberi
Renklerin hem bedenin hem de ruhun
üzerinde etkisi olduğu uzun zamandır biliniyor.
Yatak odası duvar renkleri, uyku
getireceği gibi uykunuzu da kaçırabilecek
etkiye sahip. Eğer siz de günün yorgunluğunu
atmak için iyi bir uyku çekmeyi
hayal ediyorsanız, uyku durumunu koruyacak
duvar boyası renk alternatiflerini
tanımalısınız. Bu keşfe doğanın en sıcak
rengi yeşil, mavi, gümüş, sarı ve turuncunun
tonlarıyla başlayabilirsiniz. Pozitif
uyanma ihtimalini yükselten bu renkler
sayesinde uykunun tadına varacaksınız.
Yatak odası duvar renkleri arasında, gecede
7 saat 52 dakika uyku vaadi ile mavi
karşınıza çıkarsa biliniz ki diğer renklere
göre uykuyla ilişkiniz çok daha iyi olacaktır.
Mavi, uyku denince her daim açık ara
önde. Duvar rengi seçiminizde ki mavi,
tansiyonunuzu ve kalp atış hızınızı düşürdüğü
için keyifle uykuya dalmanızı sağlar.
Ayrıca parlament mavisi olarak da tanımlanan
gece mavisinin meditasyon etkisi
yaratması, yatak odası duvar renkleri
arasında maviyi seçmenin artı bir hediyesi
olmaktadır.
Mavinin kardeşi diye tanınan yeşil de iyileştirici
özelliği ile tam bir enerji deposudur.
İyi bir uyku ile ruhunuzu tazeler.
Kırmızı ve beyaz uyku savar
Tavandaki duvar boyanızın uykunuzu
kaçıracağı hiç aklınıza gelir miydi? Eğer
yatak odası duvar renkleri baştan çıkarıcı
etkisiyle kırmızı ise, uykuyu beklemeseniz
iyi olur. Yoğun uyarıcı etkiye sahip kırmızı
tam bir uykusavar. Kalbinizin daha
hızlı atmasını sağlayan kırmızıyla uykusuz
gecelere hazırlıklı olmalısınız. Yatak
odası duvar rengi için illa da beyaz olsun
diyorsanız, kirli beyaz ya da griye çalan
bir ton kurtarıcınız olabilir. Ancak yatak
odası duvar renkleri arasında beyaza yakın
diye sarıyı tercih etmeyin. Sarı yemek
pişirirken size enerji verebilir ama uyku
için iyi bir yol arkadaşı değildir.
102
Yapı Malzeme Aralık 2019
Kalekim Türkiye’nin en mükemmeli oldu
Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu :
“Yarım asra yaklaşan tecrübe ve bilgi
birikimimizle sektörümüzde rol model
konumdayız”
Sektörel
Türkiye’nin en prestijli ödülleri arasında gösterilen 2019 Türkiye Mükemmellik Ödülleri
sahiplerini buldu. Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl ‘Çözüm Özünde’
temasıyla düzenlenen 28. Kalite Kongresi’nde, yapı kimyasalları sektörünün lideri Kalekim,
2019 Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü alarak sektörde bir ilke imza attı. Müşterilere değer
katma ve sürdürülebilir bir gelecek yaratma kavramlarını temel alan yaklaşımıyla Kalekim
Usta Kulübü, ödülün alınmasında öne çıkan uygulama oldu.
Şirket olarak, en mükemmeli üretme ve
sunma hedefiyle çalıştıklarını belirten
Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu,
“Yarım asra yaklaşan tecrübe ve bilgi
birikimimizle sektörümüzde rol model konumdayız.
Tüm faaliyetlerimizde ‘Daima
En İyi’ olmak için kalite yönetimimizi sürekli
geliştirerek, sektörümüze öncülük etmeye
devam ediyoruz. Bu ödül de bizim
için yıllardır süregelen ‘Daima daha iyi’
mottomuzun bir sonucu ve Kalekim Ailesi
olarak ne kadar doğru işler yaptığımızı da
gösteriyor” dedi.
KalDer tarafından Türkiye’nin en mükemmelerinin
belirlendiği 2019 Türkiye
Mükemmelik Ödülleri sahiplerini buldu.
Kurulduğu günden bu yana yapı kimyasalları
sektörüne liderlik yapan Kalekim, bu yıl
‘Çözüm Özünde’ temasıyla gerçekleştirilen
28. Kalite Kongresi’nde, 2019 Türkiye Mükemmellik
Ödülü’nün sahibi oldu.
Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep
Bodur Okyay ile üst yönetimden isimlerinde
yer aldığı ödül törenine, Kalekim yaklaşık
yüz kişilik bir ekiple çıkarma yaptı.
Ödül töreninde konuşan Timur Karaoğlu,
kısa süre önce Kaleseramik koltuğuna
oturan, Kalekim’in eski Genel Müdürü
Altuğ Akbaş’ı da bu sürecin asıl mimarı
diyerek sahneye davet etti. Akbaş, “Mensubu
olmaktan, ekip arkadaşı olmaktan,
her zaman gurur duyduğum bir ailedeyim.
İnanın, Kalekim bu ödülü almak için işini
iyi yapmadı. İşini iyi yaptığı için bu ödülü
aldı” diye konuştu.
Kalekim’in kalite yaklaşımını değerlendiren
Timur Karaoğlu, “Müşteri odaklı ve
sürekli kendini geliştiren bir bakış açısıyla
içinde olduğumuz çağın getirdiği değişimi
her zaman yakından izledik. 2009’dan bu
yana değişimi etkin bir şekilde gözlemlemek,
yapılacakları belirlemek, uygulamaya
almak ve mevcut projeleri daha etkin
yönetmek için yeni bir yol haritasıyla belirledik.
Bu çerçevede çalışmalarımızı, tüm
çalışanlarımızın da aktif katılımıyla bütünsel
bir çerçevede yürütmeye başladık.
Tüm bu çalışmaların ana çerçevesini ve
omurgasını oluşturmada ise EFQM Mükemmellik
Modeli’ni yönetim modeli olarak
benimsedik. Çalışmalarımızın uzman
bir bakış açısıyla değerlendirilmesi için de
2010 yılında KalDer dış değerlendirme
sürecinden geçtik” şeklinde konuştu.
“Mükemmelliğe gönül verdik”
Özdeğerlendirme projeleriyle çalışmalarının
etkinliğini geliştirmeye devam ettiklerini
vurgulayan Kalekim Genel Müdürü
Timur Karaoğlu, şunları söyledi: “EFQM
Mükemmellik Modeli ile birlikte, bütünsel
bir bakış açısı elde ettik. Faaliyet, yaklaşım
ve iyileştirmeleri tek bir çerçeve içinde
yönetmeye başladık. 46 yıllık bilgi ve tecrübe
birikimimizle sektörümüzde rol model
konumdayız. Bu anlamda faaliyetlerimizin
her adımında mükemmelliğe gönül verdik.
Şimdi ise tüm bu çalışmalarımızın Mükemmelik
Ödülü’ne layık görülmesi bizim için
büyük bir gurur. Bu ödül, yıllar boyunca
yürüttüğümüz yönetim anlayışı ve her faaliyetimizde
özenle uyguladığımız “Daima
En İyi” ilkemizin taçlandırılmasıdır. Her bir
çalışanımızın bu süreçte çok büyük katkısı
var. Bu mükemmellik yolculuğunda tüm
ekip arkadaşlarıma ve bize her zaman güvenen
iş ortaklarımıza teşekkür ediyorum.”
Yapı Malzeme Aralık 2019 103
Proje
NG Hotels 2020’ye
yeni yatırımlarla hazırlanıyor
Turizm sektörünün
öncü markası NG
Hotels, NG Hotels,
aldığı yeni yatırım
kararları ile 2020
yılında NG Sapanca
Club’ı ve 2021’de
de NG Phaselis
Bay’i hizmete açarak
Türkiye’nin turizm
gücüne sunduğu
katkıyı artıracak.
Özellikle “Wellness” ve “Business Wellness”
konularında sergilediği uzmanlık
ve fark yaratan hizmetleriyle hızlı bir büyüme
trendi yakalayan NG Hotels’in Başkanı
Hediye Güral Gür, yeni yatırımlarla
ilgili şunları söyledi: “NG Hotels olarak,
ilk 5 yıldızlı otelimiz olan NG Sapanca’yı
2008 yılında, zincirin ikinci halkası olan
NG Afyon’u ise 2012 yılında hizmete
aldık. Sunduğumuz hizmetler misafirlerimizi
memnun ettikçe biz de büyük bir
kararlılıkla yatırımlarımızı sürdürüyoruz.
NG Sapanca Otelimizin yanında yatırımını
sürdürdüğümüz NG Sapanca Club’ı
2020’nin ilk çeyreğinde hizmete açmayı
hedefliyoruz. NG Sapanca Club, orman
içinde dört mevsimin güzelliklerini yansıtırken
son trendleri yansıtan lüks ve ferah
tasarımıyla günümüz gezgininin beklentisine
cevap verecek bir otel olacak. Bir
süre önce Antalya Göynük’teki eski Phaselis
Otel’i satın aldık, yepyeni bir konsept
ve hizmetlerle sunmak için çalışmalara
başladık. NG Phaselis Bay olarak isimlendirdiğimiz
otelimiz olağanüstü bir koya
sahip, çam ağaçları arasında yer alıyor.
NG Phaselis Bay’i de 2021’de hizmete
girecek şekilde planlıyoruz. İstanbul’daki
ilk otelimiz için Amerika merkezli Marriott
International ile 20 yıllık franchise anlaşması
imzaladık. Marriott West İstanbul’un
da şu an dekorasyon çalışmaları sürüyor.
Otellerimizde verdiğimiz hizmetin kalitesini
yükseltirken yeni yatırımlarımız bizi heyecanlandırıyor.
Yurt içindeki otel sayımızı
artırıp ülkemizin turizmde elini daha da
güçlendirirken yurt dışında yeni otel yatırımları
gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bununla
birlikte otellerimiz, Türkiye’de wellness
imkanları sunan öncü otellerden.
Global Wellness Institute’ın son raporuna
göre dünyada wellness, 4,5 Trilyon
$’a ulaşan bir mega sektör. Bu sektörde
kendimizi dünyadaki trendlere göre geliştirerek
hizmet vermeye devam edeceğiz.
NG Sapanca’da bu ay itibarıyla Yeni Nesil
Wellness konseptini uygulamaya başlıyoruz.
Konunun uzmanları ile işbirliği yaptık.
Otellerimizde başlatacağımız yeni nesil
wellness konseptiyle misafirlerimize klasik
spa anlayışının ötesinde beden, ruh
ve zihin olarak bütünsel bir wellness deneyimi
yaşatacağız. Yeni Nesil Wellness
konseptimiz, wellness ve detoks, aile
boyu wellness ve sağlıklı yaş alma programlarını
kapsayacak. Aile boyu wellness
programımızda tüm aile bireyleriyle birlikte
çocuklarda doğru beslenme, egzersiz
alışkanlıkları, farkındalık içinde yaşamak
gibi hayat boyu sürdürülebilir bir wellness
yolculuğunun temellerini atacağız.’’
104
Yapı Malzeme Aralık 2019
Türk müteahhitleri, geleneksel pazarları aştı:
Avrupa’da üstlenilen dev projeler
dikkat çekiyor
Devler Ligi’nin zirvesindeki 10 Türk firmasının gerçeklestirdiği projeler arasında;
Rönesans’ın Aşkabat’ta yürüttüğü ve alanında en büyük olma iddiası taşıyan Doğalgazdan
Benzin Üretim Tesisi Projesi, Limak’ın bir Türk müteahhitlik firması tarafından kazanılan
en büyük kontrat bedeline sahip Kuveyt Uluslararası Havalimanı Terminal Projesi, TAV’ın
Avrupa’nın üçüncü büyük havalimanı olan Amsterdam Schiphol Havalimanı’nın genişleme
çalışmaları, Yapı Merkezi’nin Doğu Afrika’da inşa edilen en hızlı demiryolu hattı olması
hedeflenen Darüsselam Morogoro Projesi de yer alıyor.
Ronesans Askabat GTF Projesi
Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR
(Engineering News Record), tüm dünyada
ekonomi çevreleri tarafından ilgiyle
takip edilen, müteahhitlerin bir önceki yılda
ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde
ettikleri gelirleri esas alarak yayımladığı
“Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası
Müteahhidi” listesi ekonomi çevrelerinde
ilgi uyandırdı.
Küresel ve ulusal ekonomideki kırılganlıklara
rağmen Türkiye’den listeye giren 44
firmanın 40’ı, listedeki ilk 10 Türk müteahhitlik
firmasının ise tamamı Türkiye Müteahhitler
Birliği (TMB) üyelerinden oluştu.
Söz konusu ilk 10 firma sırasıyla Rönesans,
Limak, Tekfen, TAV, Yapı Merkezi,
Ant Yapı, Enka, Alarko, Gama ve Çalık
Enerji oldu. Geçen yıl da aynı listede yer
alan Türk firmalarının çoğunluğu son listede
daha yukarı basamaklara çıkmayı
başardı.
Tüm dünyada referans alınan “Dünyanın
En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi”
listesine giren ilk 10 Türk firmasını bu başarıya
götüren uluslararası projelerden
bazıları şöyle sıralandı:
1. RÖNESANS: Türkiye listesindeki liderliğini
bu yıl da koruyan ve Avrupa’nın en
büyükleri arasında 9., dünya sıralamasında
ise 33. sırada yer alan Rönesans’ın
uluslararası projeleri arasında Türkmenistan’ın
başkenti Aşkabat’ta yürüttüğü
Doğalgazdan Benzin Üretim Tesisi Projesi
dikkat çekiyor. Alanında en büyük olma
iddiası taşıyan tesis tamamlandığında
günlük ortalama 1.800 ton, yıllık ise ortalama
600.000 ton benzin ile 100.000 ton
LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) üretim kapasitesine
ulaşılacak.
2. LİMAK: Türkiye listesinde Rönesans’ı,
dünya sıralamasında 67. sırada yer alan
Limak izliyor. Şirket son olarak bir Türk
müteahhitlik firması tarafından kazanılan
en büyük kontrat bedeline sahip olduğu
ifade edilen Kuveyt Uluslararası Havalimanı
Terminal II Projesi’ni sürdürüyor.
Proje kapsamında ilk etapta 13 milyon
Limak Kuveyt Havalimanı
yolcu kapasiteli olarak inşa edilecek olan
Kuveyt Uluslararası Havalimanı Yeni Terminal
Binası’nın kapasitesi, ardından yapılacak
iyileştirmelerle 25 milyona kadar
çıkarılabilecek.
3. TEKFEN: ENR listesinde önceki yıla
oranla önemli bir atılımla 69. sıraya yükselen
TEKFEN’in Katar’da üstlendiği Al
Khor Otoyol Projesi, sözleşme bedeli
itibarıyla şirketin bugüne kadarki en büyük
taahhüt işini oluşturdu. Proje, 34 km
uzunluğunda toplam 10 şeritli otoyol inşası
ile çok katlı 10 kavşak inşası ve toplam
uzunluğu 900 km’yi bulan kablo ve yeraltı
borulama kanallarının inşasını kapsıyor.
Proje Nisan 2019’da, planlanandan 9 ay
önce, Katar Başbakanı’nın da katıldığı bir
törenle trafiğe açıldı.
4. TAV: ENR’ın dünya listesinde 71. sırada
bulunan TAV, geçtiğimiz yıl Avrupa’nın
üçüncü büyük havalimanı olan Amsterdam
Schiphol Havalimanı’nın genişletme
çalışmaları kapsamında yapılan ihaleyi
Rönesans Holding grup şirketi Ballast
Nedam ile birlikte kazandı. Schiphol Havalimanı
Ek Terminal Binası, TAV İnşaat’ın
Paris’te Charles de Gaulle Havali-
106
Yapı Malzeme Aralık 2019
Proje
manı’nda gerçekleştirdiği Aéroports de
Paris Genel Müdürlük Binası’ndan sonra
bir Avrupa Birliği ülkesinde kazandığı
ikinci proje olma özelliğini taşıyor. Avrupa’da
önümüzdeki dönem gerçekleştirilecek
yeni havalimanı projeleri açısından
şirketin bu başarısı büyük önem taşıyor.
Yapı Merkezi Tanzanya Demiryolu Hattı
5. YAPI MERKEZİ: Yapı Merkezi’nin çeşitli
uluslararası projeleri arasında Doğu
Afrika’da inşa edilen en hızlı demiryolu
hattı olması hedeflenen Darüsselam Morogoro
Projesi dikkat çekiyor. Geçtiğimiz
günlerde ilk deneme sürüşü Tanzanya
Ulaştırma Bakanı’nın katılımıyla gerçekleşen
projede inşa edilen hat ülke için büyük
öneme sahip.. Yapı Merkezi, ENR’ın
dünya sıralamasında 77. sırada yer alıyor.
6. ANT YAPI: Ant Yapı’nın üstlendiği
uluslararası işler içinde dikkat çeken
Capital Towers Projesi, Moskova Nehri
ile tarihi Krasnopresnenskaya Parkı’nın
arasında bulunan 233.000 m2 büyüklüğe
sahip çok fonksiyonlu bir yaşam
kompleksi… İçerisinde
rezidans, ofis, kafe, restoran,
spor salonu gibi
çok amaçlı alanlar bulunan
kompleks modern
teknoloji ile doğal denge
arasında bağ kuran
tasarımıyla farklılaşıyor.
Ant Yapı, dünya sıralamasında
ise 87. sırada
yer alıyor.
Gama Bahreyn Çevrim Santrali
Ant Yapı Capital Towers Projesi
7. ENKA: ENR’ın dünya
listesinde 92. sırada
yer alan ENKA, Moskova’da
gerçekleştirdiği
çok-fonsiyonlu ticaret
merkezi Kaşirskaya
Plaza Projesi ile dikkat
çekiyor. Toplam
196.750 m²lik bir alanı
kaplayan ve çevre
düzenlemesiyle yaya dostu bir cazibe
merkezi oluşturmayı amaçlayan Proje;
perakende mağazaları, fitness salonu,
sinema, eğlence yerleri, restoran ve hipermarket
gibi mekânları biraraya getiren
entegre bir kompleks olma özelliğine
sahip… Kaşirskaya Plaza Projesi, EN-
KA’nın yeniden geliştirme projeleri kapsamında
inşa ettiği 2. alışveriş merkezi
olma özelliğini taşıyor.
8. ALARKO: Dünya sıralamasında 105.
sırada yer alan Alarko’nun yine listede
bulunan Makyol ile birlikte Kazakistan’da
üstlenmiş olduğu Büyük Alma-Ata Çevre
Yolu Yapımı ve İşletilmesi Kamu-Özel
Ortaklığı Projesi dikkat çekiyor. Projenin
inşaat yapım süresi 50 ay, işletme süresi
ise 15 yıl 10 ay olup toplam sözleşme bedeli
1.67 milyar ABD Dolarıdır.
9. GAMA: ENR’ın dünya listesinde 118.
sırada yer alan Gama, son dönemde
Bahreyn’in en önemli projelerinden birini
yürütüyor. Devam eden Kombine Çevrim
Doğalgaz Santrali Projesi (1800 MW
ALBA PS5) tamamlandığında tesisin ülkenin
en büyük ve bölgenin en verimli
güç santrali olması hedefleniyor. Santral,
bir alüminyum tesisi içinde kullanılan ve
Ortadoğu’da kurulan ilk H-Class teknolojisine
sahip güç santrali olacak. Santral,
yapımı devam eden altıncı alüminyum
döküm hattının elektrik ihtiyacını sağlamak
için inşaa ediliyor. Hattın tamamlanmasıyla
dünyadaki en büyük alüminyum
döküm tesisi olması hedefleniyor.
10. ÇALIK ENERJİ: ENR’ın sıralamasında
119. olan Çalık Enerji ise Türkmenistan’da
sürdürdüğü Mary-3 Kombine
Çevrim Elektrik Santrali Projesi ile öne
çıkıyor. Proje 2018 yılında devreye alınmış
en büyük Doğalgaz Kombine Çevrim
Santrali ve Orta Asya’da tek fazda
tamamlanan en büyük Elektrik Santrali
olma iddiasını taşıyor. 1.574 MW’lık
Elektrik Santrali’nin açılışı geçen yıl Türkmenistan
Cumhurbaşkanı’nın katıldığı bir
törenle gerçekleştirildi. Proje hem kontrat
büyüklüğü hem de kapasite açısından
Çalık Enerji’nin de tamamladığı en büyük
proje.
Yapı Malzeme Aralık 2019 107
Süleyman Çetinsaya:
“19.000 konut teslim ettik. Sırada
Avrupa Konutları Yamanevler var”
“Standartlar, kaliteler; gününün en iyilerindendir projelerimizde. Zaman ilerleyip teknoloji
geliştikçe her projemiz bir öncekinden daha iyi olur. Avrupa Konutları Yamanevler de şu
anda inşaatını sürdürdüğümüz en yeni projemizdir. Öte yandan bu projemizi diğerlerinden
ayıran bir başka özellik ise Anadolu yakasındaki ilk konut projemiz olması ve Avrupa
Konutları kalitesini Anadolu yakasında yaşayan İstanbullulara da ulaştırmamızdır.”
Estetik, fonksiyonellik ve sağlamlık odaklı
tasarımları ile sektörün önde gelen firmaları
arasında yer alan Artaş İnşaat,
ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiği konut
sektöründe taahhüt ve kat karşılığı projeler
gerçekleştirmekte. Ofis, otel, alışveriş
merkezi inşaatlarında da yüksek birikimi
olan firma, sosyal sorumluluk kapsamında
çok sayıda eğitim ve sağlık binası ile
cami inşaatına da imza atmış.
Bugüne kadar toplam 19.000 konut teslim
eden firma, Avrupa Konutları markası
ile “konutta güvenin ve kalitenin markası”
haline gelmiş durumda.
Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Süleyman Çetinsaya ile Yamanevler
özelinde gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
projenin teknik özellikleri ve
tasarım süreçlerinin yanı sıra, şirketin pazarlama
stratejileri ve yeni dönem planlarını
ele almaya çalıştık.
‘Yamanevler Projesi şu an hangi
aşamada?
Avrupa Konutları Yamanevler projemizin
ilk etabının inşaatında sona doğru ilerliyoruz.
Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde
tamamlamayı planladığımız etapta 545
daire yer alıyor.
Daireler 1+1’den 4+1’e kadar çeşitleniyor.
Malzeme tercihleri ve uygulama
süreçlerinde karşılaştığınız
problemler oldu mu?
Artaş İnşaat 1977 yılında kuruldu. 40 yılı
aşkın bir zamandır inşaat sektöründeyiz.
Avrupa Konutları markamızla şehrin çeşitli
bölgelerinde İstanbulluları konut sahibi
yaptık. Ortaklarımızla Vadistanbul ve
Tema İstanbul projelerini gerçekleştirdik.
Bugüne dek 19 bin konut teslim ettik.
Konutların yanı sıra alışveriş merkezleri,
oteller, ofisler inşa ettik. Uzun yıllar boyunca
gerçekleşen işbirlikleri sebebiyle
yapı malzemeleri sektöründe hem tedarikçi
firmaları hem de malzemeleri tanırız.
Bu nedenle tercih sürecinde bir sorun yaşamayız.
Bu süreçte bizim asıl amacımız
108
Yapı Malzeme Aralık 2019
Proje
sektörde öncü işler çıkarmaktır. Kullanışlılık,
verimlilik açılarından müşteri taleplerini
firmalarla paylaşır, ar-ge çalışmalarına
da katkıda bulunuruz. Tercih ettiğimiz
malzemelerin uygulama sürecinde de
elbette yine tecrübelerimiz doğrultusunda
hareket ederiz. Deneyimli ve bilgili teknik
personelimizin denetimi, kontrolü ve
firmalarla sağlanan iletişim ile uygulama
sürecini de başarıyla tamamlarız. İnşaatı
süren Avrupa Konutları Yamanevler’de
de süreç böyle ilerliyor.
Çözüm ortaklarınızı belirlerken
ne gibi kriterleri göz önünde
bulundurdunuz?
İşlerimizin çeşitliliği ve büyüklüğü sebebiyle
çok geniş bir tedarikçi portföyümüz
var. Çözüm ortaklarımızı belirlerken en
büyük kriterimiz müşteri memnuniyetidir.
Ürün kalitesinin yanı sıra firmalardan servis,
bakım gibi hizmetleri sorunsuz alıyor
olmamız önemlidir. İhtiyacımız olan her
an, desteklerini çözüm odaklı yaklaşımlarıyla
hızlı şekilde sunan firmaları tercih
ederiz. Böyle firmalarla uzun ömürlü
çalışırız. Avrupa Konutları Yamanevler
projemizde de çalışıyor olduğumuz firmaları
böyle belirledik. Elbette şartnamelere
uyan ve teknik ekibimizi ikna eden yeni
firmalara da açığız. Önemli olan müşterinin
ihtiyacına cevap verecek, kaliteli ve
yenilikçi ürünleri sunabilmesidir.
Avrupa Konutları Yamanevler’i
diğerlerinden farklı kılan en
belirgin özellik nedir?
Standartlar,kaliteler; gününün en iyilerindendir
projelerimizde. Zaman ilerleyip
teknoloji geliştikçe her projemiz bir öncekinden
daha iyi olur. Avrupa Konutları
Yamanevler de şu anda inşaatını sürdürdüğümüz
en yeni projemizdir. Öte yandan
bu projemizi diğerlerinden ayıran bir
başka özellik ise Anadolu yakasındaki ilk
konut projemiz olması ve Avrupa Konutları
kalitesini Anadolu yakasında yaşayan
İstanbullulara da ulaştırmamızdır.
Bu projede konut sahiplerine
sunduğunuz en önemli avantaj ne
oldu? Bu anlamda geri dönüşleri
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her projemizde olduğu gibi Yamanevler
projemizde de hem kullanılan malzemeler,
hem de teslim sonrası yaşam açısından
Avrupa Konutları markamızın kalite
ve güvencesini sunuyoruz. Öte yandan
Avrupa Konutları Yamanevler; lokasyonu
çok özel, çok avantajlı bir projedir. 2017
yılı sonunda hizmete giren metro hattının
Yamanevler istasyonu, Ümraniye ilçesinde
inşa ettiğimiz projeye yürüme mesafesindedir.
Yine yürüme mesafesinde
alışveriş merkezleri ve hastaneler ile çevrilidir.
Merkezi iş alanına yakındır. Köprülere
ve ana arter yollara kolay ulaşımın
gerçekleştiği bir noktadadır. Müşterilerimizin
birçoğu Avrupa Konutları standartlarımızı
böyle bir lokasyona taşıdığımız
için memnuniyetlerini bildirirler.
Önümüzdeki döneme dair,
Türkiye ya da yurtdışında yeni
yatırımlarınız/projeleriniz olacak
mı?
2018 yılında Avrupa Konutları Başakşehir,
Avrupa Konutları Atakent 4, Avrupa
Süleyman Çetinsaya
Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Konutları Kale 2 ve ortaklı projelerimizden
Vadistanbul’un 3. etabı Vadistabul
Park’ı konut sahiplerine teslim ettik. Bu
yılın Ağustos ayında da yine ortaklı projelerimizden
Tema İstanbul’un ikinci etabı
Tema İstanbul Bahçe’de yaşam başladı.
Avrupa Konutları Yamanevler projemizin
teslimatına doğru ilerliyoruz. Önümüzdeki
dönemde planladığımız projelerimiz ise
Avrupa Konutları Atakent 4-B ve Avrupa
Konutları Arıcılar’dır.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Herkesin nitelikli, kaliteli, sağlıklı alanlarda
yaşaması ve çalışmasını isteriz. Bu
konuda biz üzerimize düşeni en iyi şekilde
yapmaya çalışıyor, yatırımlarımıza
devam ediyoruz. İnşaat sektörü konutlar,
alışveriş merkezleri, oteller ile sosyal yaşamda
kaliteyi yükseltirken, yan sektörlerle
yapılan işbirlikleri ve sağladığı istihdam
dolayısıyla ekonomiye de çok katkı
sağlamıştır. Özellikle ev sahibi olmak isteyen
daha çok fazla vatandaşımız olduğunu
biliyoruz. Temennim bundan sonra
da en doğru projelerle yol alınması, dileyen
herkesin iyi yaşam alanlarına kavuşması
ve yatırım yapan herkesin memnun
kalmasıdır.
Yapı Malzeme Aralık 2019 109
“Konusunda uzman kurumlarla
çalışmaya özen gösteriyoruz”
“Elite Concept projemizin başlangıcından itibaren malzeme tercihlerimiz ve uygulama
süreçlerimizle ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Binanın dış cephesinden sosyal
tesislere ve daire içlerine kadar her alanda üst düzey kalitede malzemeler tercih ettik.”
Nimetullah Kaya / Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Şua İnşaat’ın, “Yaşamın merkezinde, İstanbul’un
ortasında” mottosuyla hayata
geçirdiği Elite Concept Projesi, cephe tasarımı
ve özgün mimarisiyle benzer projelerden
sıyrılıyor. Yapımında kullanılan
malzeme ve ürün kalitesiyle konut sahiplerine
kalite ve konforu bir arada sağlayan
proje, bulunduğu lokasyon ile de ulaşımda
önemli avantajlar sunuyor.
Elite Concept Projesi ile ilgili merak edilen
soruları Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Nimetullah Kaya’ya yönelttik. Sorularımızı
yanıtlayan sayın Kaya’ya teşekkür
ediyoruz.
Elite Concept projesi şu an hangi
aşamada?
“Yaşamın merkezinde, İstanbul’un ortasında”
yepyeni ve elit bir konsept söylemi
ile hayata geçirdiğimiz projemiz Elite
Concept’te tüm daireleri sahiplerine teslim
ettik ve yaşam yüzde 70 oranında başladı.
Projemiz Anadolu yakasının kalbinde,
eğlencenin, kültürün, alışverişin, yatırımın
ve yaşamın merkezi Kadıköy Fikirtepe’de
konumlanıyor. 24 katlı 3 bloktan oluşan
bir rezidans projesi olan Elite Concept,
1+1’den 4+1’e kadar çeşitli büyüklük ve
özellikte 785 konut, 26 ticari ünite ve sosyal
yaşam alanlarından oluşuyor. Yüzde
75’ini sosyal donatı ve peyzaj alanlarına
ayırdığımız Elite Concept’in sosyal tesisleri
içinde; kapalı havuz, sauna, buhar odası,
fitness center, cafe, süs havuzları, koşu ve
yürüyüş parkurları, çarşı otoparkı ve kapalı
otopark yer alıyor. Blok zeminlerinde yer
alan çarşı caddedeki mağazaları ise giyimden
gıdaya, eczaneden markete, banka
şubelerinden ATM’lere kadar tüm önemli
ihtiyaçlara yanıt verecek şekilde tasarlamayı
planlıyoruz.
Çözüm ortaklarınızı belirlerken
ne gibi kriterleri göz önünde
bulundurdunuz?
Gelecek nesillere sürdürülebilir yapılar bı-
110
Yapı Malzeme Aralık 2019
Proje
rakma misyonuyla kent mimarisine estetik
ve yaşama değer katan projeler üreten
markamız; köklü geçmişi, güçlü finansal
yapısı, yüksek kalite anlayışı, yenilikçi
mimari tarzı ve doğaya dost yaklaşımı ile
bugüne kadar binlerce konut ve ticari üniteye
imza attı. Kurulduğumuz günden bu
yana öncü olma, girişimcilik, güven, istikrar
ve takım çalışması ilkelerinden taviz
vermeyen bir marka olarak yüksek müşteri
memnuniyeti ve sosyal sorumluluk anlayışını
temel şirket prensiplerimiz olarak
görüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projelerle
konumlandığımız lokasyonların mimari,
sosyal ve finansal gelişimine öncülük etmeyi
hedefliyoruz. Bu kapsamda çözüm
ortaklarımızı da seçerken birçok kriteri
göz önünde bulunduruyoruz. Konusunda
uzman ve ihtiyaçlarımıza yönelik en doğru
çözümler sunan kurumlarla çalışmaya
özen gösteriyoruz.
Malzeme tercihleri ve uygulama
süreçlerinde karşılaştığınız
problemler oldu mu?
Elite Concept projemizin başlangıcından
itibaren malzeme tercihlerimiz ve uygulama
süreçlerimizle ilgili herhangi bir sorunla
karşılaşmadık. Binanın dış cephesinden
sosyal tesislere ve daire içlerine kadar her
alanda üst düzey kalitede malzemeler tercih
ettik. Elite Concept’in mobilya, dolap,
kapı, granit ve pencere sistemleri gibi pek
çok detayı Şua Şirketler Grubu çatısı altında
faaliyet gösteren Elite Desing bünyesinde
konumlanan üretim tesisimizde
projemize özel olarak tasarlayıp ürettik.
Yüksek kaliteye sahip özgün tasarımlarla
donatılmış projemizde, standartlar kapsamında
yeterli olan C-35 yerine deprem
dayanımı daha yüksek olan C-45 beton
kullandık. Her köşesi ve metrekaresi elit
bir yaşamın gereklilikleri planlanarak tasarlanan
projemizde, dünyanın en prestijli
kulelerinde kullanılan Amerikan menşeli
Guardian markasının reflekte camlarını
tercih ettik. Projemizde kullandığımız güneşe
karşı yüksek performanslı koruma
sağlayan bu özel camlar, daire içlerinde ısı
ve morötesi ışık artışına neden olabilecek
güneş enerjisini en aza indirirken, her türlü
uygulama için görünür ışık iletimini ise
maksimum noktaya çıkarıyor.
Elite Concept’i diğerlerinden farklı
kılan en belirgin yanı nedir?
Fikirtepe’nin en merkezi lokasyonunda bir
yanda adalar, deniz ve tarihi yarımadanın
göz alıcı siluetini diğer yanda Çamlıca’yı
gören İstanbul’un dört bir yanına hakim
manzarasıyla dikkat çeken projemiz, yüzde
90 cam panoramik cephe mimarisi ile
manzarayı kesintisiz olarak izleyebilmeye
olanak sağlıyor. Bölgenin kendi içerisinde
açık teras bahçeleri bulunan tek projesi
olma özelliği taşıyan Elite Concept, İstanbul’daki
yüksek katlı projelerde eşine az
rastlanır şekilde dairelerin etrafını çepeçevre
saran balkonlarıyla da farklılaşıyor.
Akıllı telefon ya da tabletlerle internet bağlantısı
üzerinden kontrolü sağlanabilen
akıllı ev konsepti ile hayatı kolaylaştıran
projemizi, doğaya dost sürdürülebilir bir
yaklaşımla planladık. Elite Concept’teki
tüm peyzaj alanlarının sulaması ve klozet
rezervuarlarında kullanılacak su ihtiyacı;
banyo, mutfak ve lavabolarda kullanılan
sular ve yağmur sularının arıtılmasıyla elde
edilen gri su arıtma sistemi ile gerçekleştiriliyor.
Ayrıca ortak alanların aydınlatma ve
sıcak su ihtiyacı için de güneş panelleri sayesinde
güneş enerjisinden yararlanılıyor.
Bu uygulamalar sayesinde elde edilecek
tasarrufla, işletme maliyetlerini minimuma
düşürmeyi ve aidatları azaltmayı hedefliyoruz.
Kara, deniz, hava yolu ve raylı sistem gibi
pek çok farklı ulaşım alternatifinin kesişim
noktasında yükselen Elite Concept, E-5
karayoluna 1 dakika mesafede, metro ve
metrobüsün yanı başında yer alıyor. Projemiz
yaklaşık olarak; Bağdat Caddesi’ne
6 dakika, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne
5 dakika, Avrasya Tüneli’ne ve Harem Arabalı
Vapur İskelesi’ne 8 dakika, Kadıköy
vapur iskelesine, Moda sahiline ve Kalamış
Marina’ya 10 dakika ve İstanbul Sabiha
Gökçen Havalimanı’na 20 dakika mesafede
konumlanıyor. Ayrıca çok sayıda
hastane, eğitim kurumu ve alışveriş merkezine
de çok yakın mesafede bulunuyor.
Bu projeden konut sahibi olmak
isteyenlere sunduğunuz en önemli
avantaj nedir?
Şua İnşaat olarak konut alımını kolaylaştırmak
adına cazip kampanyalar geliştirerek
sektörün, genel ekonominin, istihdamın ve
tüketicilerin yararına olacak her türlü adımı
atıyoruz. Son olarak ise kamu bankaları
tarafından başlatılan 0,99 faiz oranı ve 120
aydan 180 aya kadar vade seçeneğine
Elite Concept projemizle destek veriyoruz.
Aynı zamanda yüzde 10 indirim ve kişiyle
özel ödeme planı da uygulayarak avantaj
sağlıyoruz.
Önümüzdeki döneme dair,
Türkiye ya da yurtdışında yeni
yatırımlarınız/projeleriniz olacak
mı?
Şua İnşaat olarak 1992 yılında yola çıktığımız
ilk günde hedefimizi belirledik ve her
zaman “Daha iyi bir gelecek için ne yapabiliriz?”
düşüncesiyle yol almayı misyon
edindik. Bu misyonla, çağın şartları doğrultusunda
toplumun değişen beklenti ve
ihtiyaçlarına yanıt verebilmek adına sürekli
yenilenen ve ileri teknolojiyle modern mimarinin
buluştuğu yapılara imza atan kalite
odaklı bir şirket olmak için var gücümüzle
çalıştık ve çalışmaya da devam edeceğiz.
Şu an proje aşamasında olan çalışmalarımızı
ilerleyen dönemde kamuoyu ile paylaşmayı
planlıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden
biri olan inşaat sektörü son 15 yılda
şüphesiz çok büyük gelişmelere imza attı.
Özellikle Türkiye’de kentsel dönüşüm çalışmalarıyla
birlikte inşaat sektörü de her
yıl büyüdü ve ekonomik olarak da önemli
bir yere geldi. Şua İnşaat olarak inşaat
sektöründe yaşanan gelişmeleri ve büyümeyi
hem Türkiye ekonomisi hem de konut
üreticileri açısından çok değerli buluyoruz.
2018 yılından itibaren gerçekleşen döviz
kurundaki yükseliş ve enflasyondaki artış
sektörümüzü olumsuz yönde etkilese de
ülkemizin gelecek perspektifi içinde inşaat
sektörünün büyümeye ve gelişmeye
devam edeceğine inanıyoruz. Şua İnşaat
olarak inşaat sektöründeki yenilikleri ve
gelişmeleri yakından takip ederek projelerimizi
bu doğrultuda oluşturmaya devam
edeceğiz.
Yapı Malzeme Aralık 2019 111
Marshall 2020 yılının rengini açıkladı;
“Sakin Şafak”
Sektörel
Marshall uzmanları, en insani özelliklerimizin değerini bilme arzumuzu içinde barındıran 2020
yılının rengini ilan etti. 2020 yılının rengi “Sakin Şafak”ın anahtar konumunda olduğu 4 renk
paleti de farklı konseptlerle koleksiyona dahil oldu. Özen, Anlam, Oyun ve Yaratıcılık renk
paletleri tüketicilerin renkler yoluyla kendilerini ifade etmesine imkan veriyor.
AkzoNobel’in Marshall markası tarafından,
2020’de Yılın Rengi seçilen Sakin
Şafak, gerek AkzoNobel gerekse dünyanın
dört bir yanından gelen uzmanlar
tarafından yürütülen kapsamlı trend araştırmaları
sonucunda ortaya çıktı. Renk,
yeni bir on yılın eşiğinde, bizi insan yapan
şeylerin özünü yakalayacak şekilde
tasarlandı.
Yeşil, mavi ve gri arasında, narin, akıcı
bir ton olan Sakin Şafak, müşterilere güç
ve ilham vermek ve duvarlar için boya
renkleri seçmeyi kolaylaştırmak üzere tasarlanan
ColourFutures 2020 paletlerinin
dördünde de yer buldu.
AkzoNobel, her yıl, dünyanın dört bir yanından
önde gelen profesyonelleri, anın
ruhunu yakalamak üzere, global tasarım
ve yaşam tarzı trendlerini keşfetmek
üzere davet ediyor. Bu yıl ki çalışmaya
katılanlar, “Dünya pek çok harika fırsatı
sunarken bir yandan da “anlam” aradığımız
bir karmaşa yaratıyor. Bizi
farklı yapan nedir? Bizi insan
yapan nedir? Bizi robotlardan
ayıran nedir? Bizi özel yapan
nedir?” gibi sorulara cevap
aradılar. AkzoNobel Global
Estetik Merkezi Müdürü Heleen
van Gent, “Bu çerçevede
yapılan çalışmalarda, 2020
yılının temel sorusunun, ‘Bizi
insan yapan nedir?’ olduğunu
keşfettik,” cevabının da “İnsancıl
bir dokunuş” olduğunu
gördük diyerek sözlerini şöyle
sürdürdü. “Sabah gökyüzünde
beliren renkleri andıran “Sakin Şafak”,
önümüzdeki yeni 10 yılda ihtiyaç duyacağımız
en insani özelliklerimizin değerini
bilme arzumuzu içinde barındırıyor. Bu,
boya konusundaki tutkumuzu dünya ile
paylaşmanın heyecan ve ilham verici bir
yolu.”
Yılın rengini yorumlayan Heleen van
Gent şöyle konuştu: “Trend konusundaki
araştırmalarımız, insanların umursamak,
şen olmak, anlamı aramak ve yaratıcı
olmak istediğini ortaya koyuyor ve bu arzular
artık dört renk paletimizin temelini
oluşturuyor. Şehirlerde yaşayan nüfusun
2019’da %55’ten 2020 yılında %66’ya
çıkması beklenirken, toplumun değerini
yeniden keşfederken dahi, bir huzur ve
dinginlik hissi arıyoruz. Bugün değeri 4,2
trilyon ABD Dolarına yükselen ve giderek
büyüyen global iyi yaşam sektörü, kendimizi
ve diğer insanları önemsemenin hayatımızda
yol açacağı olumlu etkinin bir
başka kanıtını oluşturuyor.”
Marshall’ın dört renk paletinin her
biri, “Sakin Şafak” rengini farklı
bir konseptle yorumluyor.
İyi yaşam ve olumlu ilişkilerin yaşandığı
ortamları yaratan Özen Paleti, puslu bahar
sabahlarından ilham alan nötr renklerin
yumuşak ve neşeli bir karışımından
oluşuyor; neşe veren alanları simgeleyen
Oyun Paleti, parlak bir yaz gününün dönüştürücü
enerjisini içinde barındırıyor.
Dinginlik ve düşünce odaklı minimalist
Anlam Paleti, soğuk bir kış gününün net,
canlı ufkunu hatırlatırken, merak ve keşfe
yönelten Yaratıcılık Paleti, ılık bir sonbahar
gününün yoğun, zengin tonlarına doyuyor.
Evler ve özellikle de dekoratif boyalar için,
dört ilişkili renk paleti insanların özel duygusal
ihtiyaçlarını karşılarken, bir yandan
da, tüketicilerin renkler yoluyla kendilerini
ifade etmesine imkan veriyor.
2020 Yılın Rengi hakkında daha fazla
bilgi için, marshallboya.com web sitesini
ziyaret edebilir veya sosyal medyada
#CF20 etiketini takip edebilirsiniz.
112
Yapı Malzeme Aralık 2019
20
GARANTi
TÜRKİYE’DE İLK
YIL
Mimaride
yeni
yaklaşım:
Ağacın
izinde yeşil
yapılaşma!
Dünyada gün geçtikçe artan
bir farkındalıkla yayılan
çevre hassasiyeti mimariye
de yansıdı… Dünyaca ünlü
mimarlar yeni projelerinde
ağacın ve doğanın izini
sürerken, farklı ülkelerdeki
çok sayıda konut projesinde
artık yüksek yapılarda da
geniş yeşil alan yaratan
tasarımlar görmek mümkün.
Dünya şehirlerinde yaşayan insan sayısı
her geçen gün artarken, Birleşmiş Milletler
verileri 2050 yılında dünyadaki her 100
insandan 68’inin şehirlerde yaşayacağını
öngörüyor. 2014 yılında bu oranın yüzde
54 olduğunu belirten uzmanlar, 2030 yılında
var olacak şehir merkezlerinin üçte
ikisinin de henüz inşa edilmediğini ifade
ediyor. Tüm bu veriler şehirlerde yakın
gelecekte daha yoğun bir yerleşime işaret
ederken, kamusal alan ihtiyacımızın
da o oranda artacağının da altını çiziyor.
Kamusal alanlarda doğa ile buluşmak
için kentli insanlara yönelik alternatif çözümler
üretilmesi gerekliliği de mimarlar
ve kent plancıları için önemli bir tasarım
sorunu olarak gündeme taşınıyor.
DÜNYADA YAYGINLAŞIYOR
Bugün dünyanın önde gelen metropollerinde,
bahçelerle birlikte yükselen konut
projeleri büyük ilgi görürken, yakın gelecekte
benzer projelerin dünya genelindeki
diğer ülke ve şehirlere de yayılması
bekleniyor. Yoğun yapılaşma içinde yapılan
bahçecilik çalışmalarının süs olmadığı,
estetik kaygılarla değil tamamen
bireylerin ihtiyaçlarından yola çıkılarak
yapıldığı, bulunduğu iklime uygun çevreci
bir bitkilendirme yapılması gerekliliği de
uzmanların ve çevrecilerin dile getirdiği
bir yaklaşım olmaya başladı. Dünyada bu
akımın ilk temsilcilerinden biri olan Bos-
114
Yapı Malzeme Aralık 2019
Mimari
co Verticale projesi bundan yaklaşık 5 yıl
önce Avrupa’nın önde gelen ticari merkezlerinden
Milano’da kapılarını açmıştı.
İlk görüşte dikey bir orman havası veren;
biri 76, diğeri 110 metre olmak üzere iki
kuleden oluşan Bosco Verticale, hayata
geçtiği dönemde Avrupa’nın simge yapıları
arasında gösterilmişti.
TORONTO’YA 62 METRELİK KULE
Özellikle son dönemde dünya genelinde
bu tarz yapıların ağırlığı da hızla artmaya
devam ediyor. Kanada’nın önde gelen
şehirlerinden Toronto’da yapılması planlanan
Toronto Tree Tower da yine dünyada
ağacın izinde giden projelerden biri.
Dünyaca ünlü mimar Chris Precht tarafından
tasarlanan ve 18 katıda ahşaptan
oluşan binanın toplam uzunluğunun 62
metre olması planlanıyor.
MELBOURNE’E ‘YEŞİL OMURGA’
Dünyadaki yeşil yapılaşmanın en önemli
temsilcilerinden biri olmaya aday projelerden
biri de Avustralya’nın Melbourne
kentinde inşa edilecek ‘Green Spine’
yani Türkçe anlamıyla ‘Yeşil Omurga’.
Tamamlandığında Avustralya’nın en uzun
binası olacak olan proje iki kuleden oluşuyor.
Toplam yatırım maliyeti 2 milyar
doları bulacak proje, katlarda ağaçların
büyümesine olanak verecek şekilde tasarlanacak.
356 metrelik uzun kulenin
en üst katında ise, dışarıdan ziyaretçilere
açık bir ‘gökyüzü botanik parkı’ yapılması
planlanıyor.
AMSTERDAM’DAKİ ‘HAUT’
TARİHE GEÇECEK
Hollanda’nın Amsterdam kentinde hayata
geçecek Haut da yine bu akımın önemli
temcilsilerinden… İlk açıklandığında dünyanın
en uzun ahşap binası unvanının
sahibi olacağı belirtilen projede toplam 55
daire bulunuyor. 73 metre yüksekliğindeki
projede teslimlerin 2021 yılında tamamlanması
planlanıyor.
KARBONDİOKSİT HAPSEDEREK
HAVAYI TEMİZLİYOR
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan
Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal
İletişim Müdürü Ercan Şahin, yeşil yapılaşmaya
doğru giden yeni mimari yaklaşımların
son dönemde dünyada ağırlık
kazandığının altını çizerken, “Dünyada
artık bütün mimari konseptlerin gözden
geçirildiği; çevre hassasiyetlerinin hiç
olmadığı kadar projelere yön verdiği bir
dönemden geçiyoruz. Teknolojideki son
gelişmelerle birlikte, bugüne kadar hep
çelik ve betonla birlikte andığımız gökdelenlerde
ahşabın kullanımı her geçen
gün artıyor. Bu dönüşüm tabii doğanın,
çevrenin korunması için de son derece
önemli. Özellikle bu tarz binalarda kullanılan
ahşap materyaller önemli ölçüde
karbondioksit depolamaları dolayısıyla
çevreye de büyük katkı sunuyor. Yapılan
son araştırmalar, bu binalarda kullanılan
bir metreküplük ahşabın, 900 kilogramdan
fazla karbondioksiti hapsettiğini dolayısıyla
havayı ciddi ölçüde temizlediğini
gösteriyor” dedi.
AĞACIN İZİNİ SÜRÜYORUZ
Yıldız Entegre olarak tüm dünyada yeni
mimari yaklaşımları yakından takip ettiklerini
ve sürdürülebilirlik anlayışını tüm
faaliyetlerinin temeline yerleştirdiklerini
sözlerine ekleyen Ercan Şahin, “Son
dönemde iletişimine ağırlık verdiğimiz
‘Ağacın İzinde’ mottosu da şirket olarak
benimsediğimiz sürdürülebilirlik vizyonunun
önemli bir göstergesi. Tasarımını ve
üretimini gerçekleştirdiğimiz tüm ürünlerle,
gelecekte de bu vizyona katkıda bulunmayı;
orman ürünleri sektörünün lider
oyuncusu olarak faaliyetlerimizde ‘ağacın
izini’ sürmeye devam edeceğiz.” ifadelerini
kullandı.
Yapı Malzeme Aralık 2019 115
GMW MIMARLIK’a
Architecture MasterPrize’dan
“Honorable Mention” ödülü
GMW MIMARLIK tasarımı Taşkent Uluslararası Havalimanı, Amerika menşeli mimarlık
ödülü Architecture MasterPrize (AMP) 2019’da “Ulaşım Projeleri” kategorisinde “Honorable
Mention” ödülüne layık görüldü.
Havalimanı projeleri ağırlıklı olmak üzere
yurt içinde ve yurt dışında farklı fonksiyonlarda
pek çok nitelikli mimari ve iç mimari
projeye imza atan GMW MIMARLIK,
Architecture MasterPrize 2019’da “Ulaşım
Projeleri” kategorisinde “Honorable
Mention” ödülünün sahibi oldu.
Bu yıl 4. kez organize edilen, dünya çapında
mimari tasarımda yaratıcılık ve yenilikçiliğin
önemini arttırmayı amaçlayan
Architecture MasterPrize 2019’a dünyanın
birçok ülkesinden çok sayıda proje
başvurdu. Yarışma bünyesinde finale
kalan projeler, “Peyzaj Mimarlığı”, “İç Mimarlık”
ve “Mimari Tasarım” ana kategorileri
altında 41 alt kategoride yarıştı. Architecture
MasterPrize ödül töreni 14 Ekim
2019 tarihinde Guggenheim Museum Bilbao’da
gerçekleşecek.
Architecture MasterPrize 2019, GMW
MIMARLIK tasarımı “Taşkent Uluslararası
Havalimanı” projesinin elde ettiği ilk
başarı değil. Proje, mimarlık dünyasının
en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul
edilen World Architecture Festival (WAF)
Awards’ta da “Future Projects - Infrastructure”
kategorisinde finalist olma başarısını
gösterdi. “Taşkent Uluslararası
Havalimanı” projesi, 4-6 Aralık 2019’da
Amsterdam’da gerçekleştirilecek olan
WAF Awards finallerinde yarışarak kategori
birinciliği ve WAF Overall Winners
için mücadele edecek.
Özbekistan’ın Mimari Kimliğini
Çağdaş Yapım Yöntemleriyle
Yorumluyor...
GMW MIMARLIK’ın mimarlık, mühendislik
ve danışmanlık hizmetleri sunacağı
Taşkent Uluslararası Havalimanı kapsamında
yaklaşık 90,000 m² terminal alanı,
iki adet 10,000 m²’lik yönetim ofisleri,
6,000 m²’lik yeme-içme hizmetleri binası,
20,000 m²’lik bakım hangarı ile tüm kara
ve hava bölgesinin altyapı tasarım hizmetleri
bulunuyor.
Gerçekleştirdiği tüm havaalanı terminali
projelerinde olduğu gibi bu projede de
yolcu konforunu en ön planda tutarak;
güvenlik, işletme etkinliği, terminalin ticari
başarısı, büyütülebilirlik, esneklik ve
sürdürülebilirlik gibi işlevsel kavramları
yerine getirmeyi amaçlayan GMW MI-
MARLIK, Taşkent Uluslararası Havalimanı
projesi için üç farklı tasarım yaklaşımı
hazırlamış, idare tarafından da seçilen
alternatif ile yarışmaya katılarak finalist
olmuş.
Tasarımda Özbekistan’ın Khiva, Semerkant,
Buhara gibi şehirlerindeki mimari
mirasından ve yerel bir simge olan Huma
kuşundan yola çıkılarak çağdaş yapım
yöntemleri ve teknoloji ile kültürel kimlik
öğeleri bir araya getirilmiştir. Kütleden iç
mimariye kadar tüm tasarım kararlarında
yöreye özgün öğelerle kullanıcıların nerede
olduklarını hissettikleri, akılda kalıcı
özgün bir dil yaratılmıştır.
GMW MIMARLIK’ın Özbekistan’ın zengin
mimari mirasından ve doğasından
esinlenerek tasarladığı alternatifler, idare
tarafından ilgiyle karşılanmış. Semerkant,
Buhara ve Hive’de renk ve doku bakımından
dünyanın en önemli mimari eserlerini
barından bir ülkenin başkentinin kapısını
tasarlamanın çok büyük bir sorumluluk ve
gurur olduğunu belirten GMW MIMAR-
LIK, Taşkent Uluslararası Havalimanı için
tasarladıkları tüm alternatif konsept projelerde,
özgün ve çağdaş bir mimari tasarım
ve yapı - yapım teknolojisi açısından
116
Yapı Malzeme Aralık 2019
Mimari
uygulanabilir olma hedeflerini ön planda
tutmuş. Bunun yanı sıra yerel mimari mirastan
yararlanarak ve kültürel değerlere
saygı göstererek toplumsal ihtiyaçlara
uygun çözümler üreten ve güncel uluslararası
standart ve normlara uyarak çağdaş
bir havalimanının tüm ihtiyaçlarını
gözeten projeler üretmeye dikkat etmiş.
GMW MIMARLIK’ın proje tasarımında
esinlendiği Özbekistan’ın doğal çevresi,
ipek yolu, hüma kuşu ve ipek yolu üzerindeki
tarihi hanlar projenin iç mekandaki
kütlelerinin oluşum sürecine katkı sağlamış.
İç mekanda Hive’deki Kalta Minor
minaresine, Orta Asya’nın mimari mücevheri
sayılan 10. yüzyılda inşa edilmiş İsmail
Samani’nin mozolesine ve Uluğ Bey
medresesine referanslar bulunuyor. Çatı
ışıklıkları ile derin iç mekanlara gün ışığı
alınıyor ve ışıklıkların yönleri yolculara
içgüdüsel olarak yönlendirme sağlıyor.
Geceleri ışıklıklardan gökyüzüne yayılan
iç mekan ışığı, form ile kontrast oluşturarak
binanın formuna vurgu yapıyor. Havaalanı
terminalinin önünde oluşturulan
meydanın kafeler ve oturma alanları ile
şehrin dokusuna uyum sağlayacak şekilde
bol ağaçlı olması; tarihi su kanallarına
referanslarla sadece yolcu, karşılayıcı ve
uğurlayıcı için değil aynı zamanda tüm
şehir halkı için bir çekim merkezi haline
dönüşmesi hedeflenmiş.
Yapı Malzeme Aralık 2019 115
Mimari
IQ Alüminyum, Architect at Work İstanbul’da!
Mekanlarınıza kaliteli ve yenilikçi ürünler sunan IQ Alüminyum, 1-2 Kasım 2019 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen
Architect at Work İstanbul Fuarı’nda yer aldı. Teknolojiyi yakından takip ederek farklı tasarımlarla mekanları güzelleştiren, mimaride
kişisel tarzın uygulanmasına olanak sağlayan ürünleri ile dikkat çeken IQ
Alüminyum, uzun yıllardır Avrupa’daki başarısı ile tanınmış ve uluslararası
bir marka haline gelen Architect at Work’te mimarlar, tasarımcılar, sanatçılar
ve daha birçok profesyonelle bir araya geldi.
Açık, dürüst ve samimi bir çalışma ortamı yaratarak, uzun süreli iş birliktelikleri
oluşturan ve en önemlisi profesyonel bayi ağı ile müşteri memnuniyetini
en yüksek düzeyde tutan IQ Alüminyum’un tüm vizyonunu yansıttığı standına
bu yıl da ilgi büyüktü. IQ Alimünyum, tasarım ve teknolojiyi biraraya
getirerek geniş açıklıklar için uygulanan katlanır kapı sistemi Vival Plus ile
ilgi odağı oldu.
IQ Alüminyum Satış ve Pazarlama Müdürü Hakan Nurhan Architect at Work
İstanbul’da yer almaktan duyduğu memnuniyeti belirtirken “Profesyonellerle
bir arada olmak, onlar ile fikir alışverişinde bulunmak bizi mutlu etti. Bu
platformların hem bize hem de ziyaretçilere çok faydası olduğu düşüncesindeyim.
Fuara katıldığımız Vival Plus’a olan ilginin büyüklüğü ise bizi ayrıca
sevindirdi.” dedi.
Mapei, Architect@Work
İstanbul’a katıldı
80 yıllık tecrübesi ile yapı endüstrisinde her tür zemin, duvar ve
kaplama malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı ve tamamlayıcı
ürünler geliştiren dünya lideri MAPEI, geliştirdiği çimento
esaslı zemin çözümü ile aşınma dayanımlı estetik zeminler
sunan ULTRATOP® ürününü ARCHITECT@WORK fuarında
tanıttı.
ULTRATOP®, 5 ila 40 mm arası kalınlıklarda aşınma dayanımlı
zemin kaplamaları için özel hidrolik bağlayıcı esaslı, ultra-hızlı
prizlenen, kendiliğinden yayılan bir harçtır. İç mekanlarda, kamusal
ve endüstriyel binalarda yeni veya mevcut beton ve seramik
alt yüzeylerin tesviye edilmesi ve düzeltilmesi, alışveriş
merkezlerinin, ofislerin, mağazaların, showroomların ve kauçuk
tekerlekli araçların kullanımda olduğu alanların ağır yaya trafiğine
uygun hale getirilmesi için kullanılıyor.
Yüksek mekanik mukavemete sahip, aşınmaya dayanıklı ve çok
amaçlı kullanılma özelliğine sahip ULTRATOP® aynı zamanda
tek başına bir zemin kaplaması olarak da kullanılabiliyor. Ürün,
sunduğu doğal, parlak veya terrazzo efektli bitiş özelliği ile yapı
dekorasyonu sektöründe geniş bir kullanım alanına da sahip.
6 farklı renkte sunulan, ULTRATOP®, farklı şekillerde uygulanarak
hem farklı yüzeyler oluşturulmasına imkan tanıyor hem
de dekoratif zemin kaplaması olarak da kullanılabiliyor. Doğal
agregalarla birlikte kullanıldığında ise evler, ofisler, mağazalar,
müzeler, tiyatrolar ve sergi salonlarında “Terrazzo alla Veneziana”
gibi yeni dekoratif zeminler oluşturulmasını sağlıyor.
Baumit Yenilikçi
Ürünlerini Sergiledi
Baumit, inovasyon odaklı konsepti ile Türkiye’deki mimar, iç mimar,
tasarımcı ve yapı uzmanları için düzenlenen Architect@
Work fuarına fonskiyon ve estetiği bir araya getiren inovatif ürünü
CreativTop ile katıldı. Yapı tasarımını, işlevsel ve özgün bir cephe
tasarımı ile birleştirmek, mimari projelendirme süreci için büyük
önem taşıyor. Doğru yapı malzemelerini, uygulama tekniklerini,
dokuları ve renkleri seçmek binanın uzun ömürlü olmasını ve karakterinin
vurgulanmasını sağlıyor.
SIRADIŞI TASARIMLAR
Baumit CreativTop hazır dekoratif kaplamalar mimarlara cephelerde
sonsuz tasarım özgürlüğü sağlar. Yeni yapılarda veya renovasyon
projelerinde kolay ve hızlı uygulamalar elde edilmesine
olanak tanır. Sektörde uzun yıllara dayanan tecrübesi ile Baumit,
tasarım sürecinin önemini bilmekte ve en yaratıcı mimari konseptleri
gerçekleştirmeye yardımcı olacak yenilikçi ve benzersiz
ürünler sunmakta, CrativTop, kullanıma hazır olarak 6 farklı tane
boyutunda ve 758 farklı renkte üretilebilir. Yaratıcı tasarımlar ile
isteğe göre şekillendirilebilen ürün ile cephelerde sınırsız doku
elde etmek mümkün.
118
Yapı Malzeme Aralık 2019
Uluslararası Hırdavat Fuarı
Hırdavat Endüstrisini Köln’e topluyor
Almanya’nın Köln kenti, 1- 4 Mart 2020 arasında
tüm uluslararası hırdavat endüstrisi bir
kez daha buluşma noktası olacak. Dört gün
boyunca, 55’ten fazla ülkeden yaklaşık 2.800
tedarikçi, aletler, endüstriyel tedarikten ürünler,
bağlantı ve sabitleme elemanları, bağlantı
parçaları ve ev donanım ekipmanlarını uzanan
geniş yelpazede ürünleri görücüye çıkaracak.
Koelnmesse GmbH Başkan Yardımcısı Catja
Caspary’ye göre, “Katılımcı kalitesi bir kez
daha EISENWARENMESSE – Köln Uluslararası
Hırdavat Fuarı’nın hırdavat endüstrisi için
dünyanın bir numaralı buluşma noktası olduğunu
gösteriyor”. “EISENWARENMESSE sektörün
alıcıları ve karar vericileri için en uygun
buluşma noktasıdır.” Katılımcıların ürün teklifleri,
sektörü harekete geçirici iletişim için temalar
ve fırsatlar sunan kapsamlı ve çeşitli bir etkinlik
programı ile tamamlanmaktadır. Bu ticaret fuarında
öne çıkacak en dikkat çekici etkinliklerden
biri, EISENforum’da ZHH’nin desteklediği E EI-
SEN İnovasyon Ödülü’nün sunulması olacak.
Bu Mart ayında, Köln EISENWARENMESSE-
Uluslararası Hırdavat Fuarı sadece yeni bir
salon ve daha fazla metrekareden ibaret olmayacak.
Buna ek olarak tüm segmentler tüm salonlara
eşit olarak dağıtılacaktır. En büyük ürün
teklifi ise 2, 4, 5, 10 ve 11 numaralı salonlardaki
“Aletler” bölümünde gerçekleşecek. Endüstriyel
Tedarik teması, bir kez daha 2- 5 numaralı
salonlarda yer alırken, Bağlantı Elemanları ve
Sabitleme ve Ev Geliştirme bölümlerinin katılımcıları
2- 5 ve 11. Salonlarda yer alacaktır.
Ticari ziyaretçiler EISENWARENMESSE’nin
diğer bölümlerle olan birleşmeden ve bundan
kaynaklanan sinerjiden daha fazla fayda sağlayacaklar.
EISENWARENMESSE- Köln Uluslararası
Hırdavat Fuarı, muazzam ürün yelpazesine
ek olarak katılımcılarının kalitesi ve
derin uluslararası karakteristik özellikleri dikkat
çekicidir. 2020’de bir kez daha katılımcıların
yüzde 85’inden fazlasını bir kez daha yurt dışı
oluşturuyor. Kasım ayındaki son katılımcı değerlendirmesi
Almanya’dan birçok katılımcının
yanı sıra diğer Avrupa ülkelerinin de Köln’de
çok iyi temsil edildiğini gösteriyor. İtalya, Polonya
ve Hollanda diğerleri arasında güçlü katılımcı
ülkeler olarak öne çıkmaktadır. Denizaşırı
ülkelerden Çin, Tayvan, Hong Kong, Hindistan
ve ABD büyük birlikler ile temsil edilmektedir.
Endüstrinin en önemli buluşma noktası olarak
etkinliğin önemi, ön kayıt listesindeki isimler
listesinde görülebilir. Cordless Alliance System
ile olan işbirliği anlaşmasıyla elektrikli el aletleri
de EISENWARENMESSE – Köln Uluslararası
Hırdavat Fuarı’na geri dönüyor.
WWW.EISENWARENMESSE.COM/TICKETS
WORK HARD!
ROCK HARD!
EISENWARENMESSE –
ULUSLARARASI HIRDAVAT FUARI
KÖLN, 1 – 4 MART 2020
BİLETLERİ-
NİZİ ŞİMDİ
EDİNİN!
Koelnmesse GmbH Türkiye Temsilciliği, tezulaş fuar danışmanlık hizmetleri ltd. şti., Bağdat Cad. No: 181/6,
34730 Çiftehavuzlar – Kadıköy / İSTANBUL, Tel: 0216-385 66 33, Fax: 0216-385 74 00, info@tezulas-fuar.com
Sektörel
İçinizi ısıtacak kış renkleri
Filli Boya’da
Günlerin kısalmaya başladığı, sıcak günlerin geride kaldığı, gri bulutların çoğalmaya
başladığı bu günlerde Filli Boya yaşam alanlarınız için içinizi ısıtacak renkler öneriyor...
Kışın soğuk etkisini azaltmak için
içinde kırmızı bulunan bej tonlarını
kullanabilirsiniz. Filli Boya Renxmatik
kartelasından Tan 280 ve Hasır 75
renkleriyle mekanlarımızda güneşin
yüzünü ilk göstermeye başladığı sabah
saatlerindeki etkisini hissedebiliriz.
Griden vazgeçemeyenler için yine
Filli Boya Renxmatik kartelasından
Krom 150 rengi ile capcanlı sarı tonlarda
Işıltı 115 rengini birlikte kullanabilirsiniz.
Kışın sıcaklığını hissettiren bir başka
renk de tarçın tonları… Dumanı üstünde
tarçınlı salebin o iştah açan pozitif
etkisini duvarlarınıza taşımak için
Filli Boya Renxmatik kartelasından
Tan 240 rengini tercih edebilirsiniz.
Mimar Benim’le Yaşam
Alanlarınızın Renkleri
Belirlemek Çok Kolay…
İçinizi ısıtacak kış renklerinin evinizde
nasıl duracağını görmek ister
miydiniz? Filli Boya’nın ödüllü Mimar
Benim uygulaması, kullanıcılara yaşadıkları
yerin mimarı olma imkânı
sunuyor. Mimar Benim uygulamasıyla
yaşam alanlarınızı ışık ve gölgelendirme
esas alarak gerçeğe en
yakın şekilde renklendirebilirsiniz.
120
Yapı Malzeme Aralık 2019
Banyolara farklı yorum kazandıran: Bien Moly
Sadelik, estetik, hijyen ve yeniliği
birlikte sunan Bien Banyo’nun
yeni tasarımlarından Moly Serisi
modern formuyla banyoları geliştiriyor.
Banyo dekorasyonu; hijyenik koşulların
sağlanmasını şart koşarken
fonksiyonelliğin estetik kaygılarla
uygulanmasını öne çıkarıyor.
Islak zeminlere yönelik inovatif
ürünler tasarlayan Bien, tüm bu
unsurları göz önünde bulundurarak
tasarladığı ürünlerle banyoları
geliştiriyor.
Bien’in formuyla dikkat çeken
Moly Serisi modern banyolar için
yeni bir seçenek oluşturuyor. Serinin
52 cm’lik No-Rim asma klozeti
ve gövde üstü deliksiz lavabosu,
geometrik formu ile banyolara estetik
bir yaklaşım getirmekte.
Hijyen standartlarını da üst seviyede
tutan Bien imzalı Moly Serisi
işlevselliği ve yaratıcılığı bünyesinde
barındırarak banyolarınızda
yeni bir ihtiyaca cevap veriyor.
E.C.A. Proteus Premix kombiler 5 yıl garantili
Elginkan Topluluğu çatısı altında 30 yılı aşkın süredir
iklimlendirme sektörünün en güçlü markalarından biri
olarak faaliyetlerini sürdüren E.C.A., oda termostatı aracılığıyla
cep telefonundan kumanda edilebilen Proteus
Premix kombi ile kullanıcısına 5 yıl garanti sözü veriyor.
Ergonomik tasarımın yanı sıra düşük atık gaz emisyonu
ve enerji verimli sirkülasyon pompası ile daha az enerji
tüketiminin yolunu açan Proteus Premix, ErP yönetmenliğine
uygun, A enerji verimlilik sınıfıyla sürdürülebilir
dünyaya katkı sağlıyor.
Sektörde E.C.A. markalı ısıtma ve soğutma ürünleriyle
faaliyet gösteren Emas Makina, 25 Temmuz – 31 Aralık
2019 tarihleri arasında ilk çalıştırması yapılan Proteus
Premix kombilerde kullanıcısına 5 yıl garanti sözü veriyor.
Daha az enerji tüketimi, minimal tasarım…
ErP yönetmenliğine uygun, A enerji verimlilik sınıfıyla
kullanıcısına yüksek tasarruf sağlamanın ötesinde küçük
boyutlarıyla da az yer kaplayan Proteus Premix,
teknolojisiyle kullanıcısına sabit sıcaklıkta su alma imkanı
sunuyor. Ayrıca Proteus Premix, daha az enerji tüketimiyle
tasarruf sağlarken, periyodik bakım dönemlerini
hatırlatan bakım hatırlatıcı modu ile de kullanım kolaylığı
sağlıyor. Donmalara karşı kombiyi, tesisat suyunun
sirkülasyonunu sağlayarak da tesisatı koruyan otomatik
By-Pass sistemiyle olası kötü senaryoların önüne geçen
Proteus Premix, sessiz çalışma özelliği ile öne çıkıyor.
122
Yapı Malzeme Aralık 2019
Ürün
Tasarımı sadelikle buluşturan seri ‘Zero 2.0’
Alışılmış banyo tasarımına farklı ve modern bir bakış açısı kazandıran
Kale Banyo, yeni lavabo serisi Zero 2.0’ın sıra dışı çizgileri
ve ince tasarımı ile banyolara tasarım özgürlüğü sunuyor.
Dekorasyona bakış açısının değiştiği
günümüzde, çağdaş olduğu kadar zamana
meydan okuyan mekanlar yaratmak
için, kullanılan ürünlerin kalitesi,
tasarımı ve işlevselliği büyük önem
taşıyor. Bugün banyolar, temel ihtiyaçların
karşılandığı alanlardan ziyade,
ambiyansı, konforu ve şıklığıyla evi tamamlayan
mekanlar olarak görülüyor;
karakteristik detaylarla kullanıcısının
zevklerini ve kişiliğini yansıtan alanlara
dönüşüyor.
Kale Banyo’nun tüketici ihtiyaçları gözetilerek
yenilikçi ve modern tasarım
anlayışıyla yeniden yorumladığı Zero
2.0 çanak lavaboları, mükemmel su
akışı ile kirin yüzeyde kalmasını engellerken,
modern çizgileri ve yeni inovatif
tasarımıyla göz alıyor. Serinin sıra dışı
çizgileri ve ince tasarımından ortaya
çıkan şık tasarımı banyolara stil kazandırırken,
kullanıcıya kullanım kolaylığı
sunuyor.
Zero 2.0 çanak lavaboları, 60x40 santimetre boyutu ve derin
haznesi ile daha fonksiyonel bir yıkama alanı sunarken, dikdörtgen
ve oval seçenekleriyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor.
Geberit Pluvia’dan 10 dakikada 50 kg yağış drenajı
Genel mekanlar için ideal çözüm olan
Geberit Pluvia Çatı Drenaj Sistemi, teknolojisiyle
çatı drenajını daha güvenli
hale getiriyor. Sonbaharda oluşabilecek
ani su baskınları için yeni nesil teknolojisiyle
öne çıkan Pluvia Çatı Drenaj
Sistemi ile Geberit, 10 dakikada 50 kg
yağışı drene ederek mevsimsel su baskınlarının
önüne geçiyor.
Son yıllarda hızla değişen iklim nedeniyle
ani yağmurların yol açtığı su baskınlarıyla
karşı karşıya kalabiliyoruz.
Bu noktada da su baskınlarına karşı
hazırlıklı olmak ve suyu hızlı tahliye
etmek önemli… Bu farkındalıkla 1000-
1500m2 ve üzerindeki yaşam alanlarında
oluşabilecek ani su baskınlarına
Geberit, son teknolojiyle cevap veriyor.
Geberit, saniyede 12 veya 25 litre kapasiteli
Pluvia çatı süzgeçlerinin kullanıldığı
Pluvia Drenaj Sistemi ile su baskınlarının
önüne geçiyor.
Mevsimsel su baskınları için
yeni nesil teknoloji Pluvia…
Geberit Pluvia, en yoğun sağanak yağışlarda
bile verimli ve güvenilir çatı
drenajı olarak öne çıkıyor. Pluvia, sifonik
çatı drenajı için konvansiyonel sistemlere
göre daha az ürün malzemesi
ve alan gerektiği için mekan planlaması
açısından daha fazla tasarım özgürlüğü
sağlıyor. Öte yandan 10 dakikada
50 kg yağışı drene edebilen sistem,
eğimli olmayan yatay boru
hatlarıyla da maksimum alan
kullanımı yaratıyor. Yoğun yağışlarda
hızlı drenaj sayesinde
çatıda suyun birikmemesine olanak
tanıyan Pluvia, her türlü hava
şartına uygunluğuyla öne çıkıyor. En az
1000-1500m2 üzerindeki binalarda ideal
çözüm olarak karşımıza çıkan Pluvia,
konvansiyonel drenaj sistemlerine göre
7-8 kat daha hızlı drene etme özelliğiyle
de su baskınlarının önüne geçiyor.
Kendi kendini temizleme özelliği sayesinde
tıkanıklığın önüne geçen Geberit
Pluvia, darbelere dayanıklılığıyla öne çıkan
HDPE borulardan tasarlanarak olası
riskleri minimize ediyor. Çatıdan yer
altı bağlantısına kadar tek bir sistemle
çözüm sunan Geberit, çatı süzgeçleri,
HDPE borular ve Pluvia askılama elemanlarını
bir bütün olarak kullanmak
gerektiğini savunuyor.
Yapı Malzeme Aralık 2019 123
İskandinav Stili Legno ile Banyolarda.
Creavit, evlerinde sade, minimal
ve doğal çözümleri sevenler
için, son yılların trend tasarım
akımı İskandinav stilini,
LEGNO ile banyolara taşıyor.
LEGNO, doğal ahşap, metal
ve seramiğin mükemmel uyumuyla,
modern banyolara yeni
bir tasarım çizgisi getiriyor.
Creavit’in tasarımcıları İskandinav
stilinin belirleyici özelliği
beyazı, LEGNO’ da baskın
renk olarak kullanmışlar.
LEGNO, evlerinde aydınlık,
ferah, sade ama tarz sahibi bir
banyo isteyenlere, arzuladıkları
tasarımı sunuyor. LEGNO
70 cm’lik kübik hatlara sahip
minimal lavabosu, mat siyah
metal platform ve cilalı doğal
kayın ayaklardan oluşan alt
modülü ile tamamlanıyor. 70
cm’lik mat siyah çerçeveli kare
aynası ve dar banyolar için
efektif saklama çözümü sunan
boy dolabı ile LEGNO, banyosunda
modern, minimal İskandinav
stilini arzulayanların
banyolarına tarz kazandırıyor.
Pion ile banyolarda beyaz bir sayfa açılıyor
Creavit, modern hatlara sahip banyo mobilyası takımı Pion ile
beyaz ve doğal ahşabın ahengini banyolara taşıyor. Keskin
köşeler yerine, her detayında yumuşatılmış kesitlere yer veren
Pion, banyosunda doğallık, sadelik ve sakinliği tercih edenlere
sesleniyor.
Modern ve şık tasarımı ile ön plana çıkan Pion, fonksiyonel faydaları
ile de kullanıcısına
pek çok
avantaj sağlıyor.
Beyaz lake kaplama
yüzeyi ve doğal
kayın detaylarıyla
yüksek neme dayanıklı
Pion, özel
tasarlanmış 120
cm’lik yumuşak
hatlara sahip konkav
lavabosu ile
de tasarım bütünlüğünü
sağlıyor.
Uyumlu lavabosunun
etajer özeliği
sayesinde kişisel
bakım ürünleri için
alan sunan Pion,
120 cm’lik, gizli ve
tam açılır çekmece
özelliklerine ek
olarak, çekmece içi
seperatöre sahip
alt modülü ile banyoda kullanılan pek çok eşya için ihtiyaç duyulan
saklama alanını sunuyor. 120 cm’lik alt modülüne ek olarak,
geniş saklama hacmine sahip boy dolabı ve özel çerçevesi sayesinde
etajer özellikli dokunmatik LED aydınlatmalı ayna modülü
de, Pion’un kullanıcısına sunduğu saklama çözümlerinden.
124
Yapı Malzeme Aralık 2019
Ürün
VitrA’dan oteller için Integra
VitrA, Integra
banyo koleksiyonuyla
oteller için
ferah bir alternatif
sunuyor. Integra,
geniş ürün gamı
ve alternatif ölçü
seçenekleriyle
banyoları ferahlatıyor.
Otellerin
tercih edeceği
lavabo, lavabo
dolabı ve ayna gibi
birbirinden farklı
amaçlara hizmet
eden modül ve
ölçü alternatiflerine
sahip Integra
koleksiyonunda;
asma, yerden ve
takım klozetler
ile hem duvara
monte edilebilen
hem de mobilya ile
kullanılabilen farklı
ölçülerdeki lavabolar
her ihtiyaca
cevap veriyor.
Daikin, yerli üretim ‘Sensira’ ile split klima gamını genişletiyor
İklimlendirme sektörünün
inovatif markası Daikin,
çevre dostu ve yenilikçi
ürünleriyle sektöre yön
vermeye devam ediyor.
Kasım ayından itibaren tüketiciyle
buluşan yeni ürün
‘Sensira Split Klima’ üstün
özellikleri ve alışıldık Daikin
kalitesi ile segmentinde
çok önemli bir boşluğu
doldurmaya hazırlanıyor.
Kapasite aralığı çok daha
geniş olan Sensira, 2.0,
2.5, 3.5, 5.0, 6.0 ve 7.1 kW
olmak üzere 6 ayrı kapasite
ile sektörün en geniş
çözüm aralığını tek modelde
sunuyor. ‘Fısıltıdan
daha az’ anlamına gelen
20 desibel ses basıncıyla
muadillerine göre en sessiz
çalışma performansına
sahip olan cihaz kullanıcılara
büyük konfor sağlıyor.
Ilıman iklim bölgesinde
A+++’a kadar ısıtma verimliliğine
ulaşan Sensira, bu özelliği ile Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde kış aylarında ısınma için çok verimli bir çözüm olarak dikkat
çekiyor. Segmentine göre üstün verimlilik değerleri sunan Sensira, tüketicinin ısıtma için ayrı, soğutma için ayrı çözümler aramasına
‘ekonomik’ bir çare olarak öne çıkıyor.
Yapı Malzeme Aralık 2019 125
Villeroy & Boch ile her zaman zarif!
Villeroy & Boch’un Memento koleksiyonu, modası geçmeyecek
tarzı, lüks yüzeyleri ve sofistike dekorlarıyla, banyo mekanının
cazibesini artırıyor. Seramiklerin net tasarım dilini yansıtan mobilyalarıyla
Memento, şık, estetik ve minimalist tarzlara hitap ediyor.
Tasarımcı Patrick Frey, Memento koleksiyonu için, “Seramikler,
mobilyalar, zemin ve duvarlar arasındaki açık/koyu renk kontrastı,
mekana belirgin bir karakter kazandırıyor. Birbiriyle kontrast
malzemeler, canlı bir atmosfer yaratıyor” diyor.
Tutarlı ve düz çizgiler ortaya koyan Memento, modern ahşap ve
camın bir araya gelişiyle hayat buluyor. Parlak meşeden üretilen
mobilyalar, seramiklerle zıtlıklar yaratarak farklı bir deneyime
kapı aralıyor. Parlak siyah gibi sofistike renkler, koleksiyondaki
seramiklerin saflığını ve estetiğini öne çıkarıyor.
Minimal ve Sade mekânların yeni kombini:
Duomo Ice & Serenity Ice
Mekânda sade şıklığı vurgulayan Duomo ice & Serenity ice serisi
ister salonda, ister şık bir çalışma odasında isterse de sıcacık
döşenmiş bir kafe de olsun mekânın içindeki sade detaylarla
yepyeni bir kombin önerisi sunacak. Duomo’nun özgün ve farklı
dokusu, Serenity’in sakin ve doğal tonları birbirini dengeleyen
eşsiz bir uyum yakalamanızı sağlayacak.
20x20 ebatlarda şıklığın unutulmaz
keyfine vardığınız küçük ebatlı serilerin
kombin sıcaklığını yakaladığınız bu özgün
& öncü kombin, aynı zamanda hangi
aksesuar ya da tasarımlarla kullanılırsa
kullanılsın mekânın ruhuna sıcacık bir
doku kazandıracak, sizlere eşsiz keyifli
dakikalar yaşatacak.
Günümüzde hepimiz biliyoruz ki şık
mekânların içindeki dokuyu ve ahengi
tamamlayan bir yapı malzemesi olan
seramik, farklı çözümler sunan mekâna
tasarım şıklığı katan bir malzeme hâline
geldi. Trendlerle beraber çok farklı
döşeme şekilleri ve ebatlarla karşımıza
çıkan bu sıcak malzeme, doğru kombin
önerileriyle bizlere nefes alan mekânlar
vadediyor.
İşte bu mottoyla yola çıktığımız Duomo
ice & Serenity ice serisisizlere sınırları
hayal gücünüzle harmanlanmış bir kombin önerisi sunuyor. Duomo
ice & Serenity ice kombini doğal, minimal ve öncü bir tarza
sahip. 20x20 ebat şıklığıyla tanışmak isteyenler Duomo ice &
Serenity ice kombin seçeneğiyle sıcacık mekânlar tasarlamaya
bir adım daha yakınlar...
126
Yapı Malzeme Aralık 2019
Ürün
Atlas Copco Kompresör,
çimento sektörünün havasını değiştirecek
ürettiği ZS Vidalı Blower serisi kompresörleriyle, çimento
üretiminde yeni bir sayfa açıyor. ZS Vidalı Blower
serisi, üretim sırasında maliyet yükü yaratan loblu tip
blower’larla kıyaslandığında zaman ve enerjiyi gözeten
avantajlar sağlıyor.
Geri kaçırma sorununa son!
ZS vidalı Blower serisi, sonsuz vida sisteminden oluşan
bir sıkıştırma ünitesine sahip. Bu vidalı sistem sayesinde
lob teknolojisindeki gibi dış sıkıştırma yerine, dişli
içerisinde (vida içi) sıkıştırma gerçekleşiyor. Bu sayede
loblu blower’larda yüksek basınçlarda gerçekleşen geri
kaçırma problemi ortadan kalkıyor. Üstün vida teknolojisi,
1.5 bar basınç değerlerine kadar ulaşabiliyor. ZS Vidalı
Blower’ların sahip olduğu sıkıştırma ünitesi ile loblu
blower’lardaki gibi kayış kasnak kullanılmasına gerek
kalmıyor.
Atlas Copco Kompresör, piyasada loblu ya da roots tip olarak
bilinen, çok yüksek gürültü oluşturması ve yüksek enerji tüketmesi
nedeniyle üretime olumsuz etki eden blower’lara karşın
geliştirdiği üstün vidalı teknolojisiyle, sektöre üst düzey bir boyut
kazandırıyor. Atlas Copco Kompresör, çimento üreticilerinin
basınçlı hava ihtiyacını sağlamak için vidalı teknoloji kullanarak
Ortalama 2 yılda kendini amorti ediyor
ZS Vidalı Blower serisi kompresörler, sunduğu enerji tasarrufu
sayesinde ortalama 2 yılda kendini amorti ediyor. Düzenli
bakım yapıldığında bu süre, 1 yılın altına gerileyebiliyor. Şirket;
yol verici, frekans konvertörü ve ses kabini ile birlikte sunduğu
ZS Vidalı Blower serisi kompresörlerde, ayrıca vida grubuna 5
sene garanti veriyor.
Yanmaya karşı dayanıklı, PP bazlı Silenta Extreme
öldürücü gaz açığa çıkan malzemeler) içermeden alev geciktirici
özellikte malzemelere ulaşmak oldukça zor bir konudur. GF Hakan
Plastik, Türkiye’nin ilk sessiz borusu Silenta ürün grubuna
eklediği Silenta Extreme ile bu zor uygulamayı hayata geçirdi.
GF Hakan Plastik yine bir ilke imza atarak PP bazlı yanmaya
dirençli B-s1;d0 sınıfında bir ürünü plastik boru sektörüne kazandırmış
oldu. GF Silenta Extreme, yönetmeliği uygun özelliklerinin
yanı sıra GF Hakan Plastik sessizlik kelepçeleri ile
EN14366’ya göre 4 l/sn’de 18 dB(A) ses performansına da sahip
bulunuyor. Hem sessiz, hem yanmaya karşı yüksek dirençli hem
de halojen madde içermeyen PP bazlı Silenta Extreme Boru Sistemi,
d50-d200 mm çap aralığında üretilebiliyor.
Yüksek ve çok işlevli bina sayısının artması, tasarım ve yapım
aşamasında seçilen malzemelerle güvenli yapılar oluşturulması
yönünde çalışmalara hız kazandırıyor. 2007 yılında uyulması
zorunlu hale gelen Binaların Yangından Korunması Hakkında
Yönetmelik kapsamında ülkemizde TS EN 13501 standardı uygulanıyor.
GF Hakan Plastik, EN 13501 yanma normlarına göre
B-s1; d0 değerlerini sağlayan yüksek performanslı bir ürün geliştirdi:
Silenta Extreme Yanmaya Dayanıklı PP Bazlı Halojen İçermeyen
Ses Yalıtımlı Boru Sistemi.
Polipropilen (PP) hammaddeler kullanarak halojen (yandığında
3 katmanlı bir yapıya sahip olan Silenta Extreme:
-İç katmanının pürüzsüz yapısı ile mükemmel akış performansı
sergiliyor. Üstün kimyasal direnci ile korozyon ve aşınmaların
önüne geçiyor.
-Yüksek moleküler yapıya sahip orta katmanı, ses dalgalarının
emilimini sağlıyor.
-Dış katman ise yüksek sıcaklık ve darbelere dayanıklılık sergiliyor.
Anti Shrink Sistemi ile üretilen tüm Silenta Extreme ailesi ve ek
parçaları, atık sistemlerinin sorunsuz bir şekilde uzun yıllar hizmet
vermesini garanti ediyor.
Özel muf yapısı ile kolay ve hızlı bir şekilde kolay kurulum imkanı
sunan Silenta Extreme, özel conta yapısı ile de su sızdırmazlığını
garantiliyor.
Yapı Malzeme Aralık 2019 127
Doğru Hava Uzmanı
DÜNYANIN
EN AZ YER KAPLAYAN KOMBiSi
DAIKIN
KOMBi
• Çok tasarruflu • Çok sessiz
Sadece Daikin Bayilerinde
Çağrı Merkezi 444 999 0 • daikin.com.tr • facebook.com/daikin.turkiye
PERI ACS Hidrolik Tırmanır Kalıp Sistemi, PERI FINPLY, PERI BIRCH ve PERI BETO PLYWOOD