06.12.2019 Views

YAPI MALZEME DERGİSİ 2019 ARALIK

İnşaat, Şantiye, Proje, Yatırım, Mimarlık, Müteahhitlik, Yapı Teknolojileri Dergisi

İnşaat, Şantiye, Proje, Yatırım, Mimarlık, Müteahhitlik, Yapı Teknolojileri Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.


Kalıp Uzmanı.

Zorlu geometrilerde en hızlı

ve güvenli çözüm.

Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer

almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini

seçtiğiniz için teşekkür ederiz.

/ @DokaKalipIskele / Doka Turkey

/ dokakalipiskele

/ dokakalip

/ doka kalıp ve iskele

İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk

Kömürhan Köprüsü / Elazığ

Nissibi Köprüsü / Adıyaman

Osmangazi Köprüsü / İzmit


Eyiste Viyadüğü / Konya










editör

2019’u yoğun

faaliyetlerle

uğurluyoruz

VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş. adına

İMTİYAZ SAHİBİ

Hüseyin Ferruh Işık

Sorumlu Müdür

Mustafa Aktaş

mustafa.aktas@voli.com.tr

Reklam Müdürü

Hakan Girgin

hakan.girgin@img.com.tr

Yayın Editörü

Tarık Oral

tarik.oral@img.com.tr

Grafik Tasarım

Cüneyt Er

cuneyt.er@voli.com.tr

Finans Müdürü

Mustafa Aktaş

mustafa.aktas@img.com.tr

Abone

İsmail Özçelik

ismail.ozcelik@img.com.tr

CTP - Baskı

İhlas Gazetecilik A.Ş.

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.

İhlas Plaza No:11 A / 41

Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul

Tel: 0 212 454 30 00

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yeni işbirliği imkânlarını ele almak üzere sektörün

Körfez Bölgesi’ndeki en önemli pazarı olan Katar’dan üst düzey bir heyeti ağırladı.

TMB’nin ev sahipliğinde, Katar Bayındırlık İdaresi’nin (Ashghal) katılımıyla gerçekleşen

“Türkiye - Katar İnşaat Forumu”nda 18,3 milyar dolarlık Katar pazarını büyütecek

işbirliği fırsatları konuşuldu.

Forumun açılışında konuşan TMB Başkanı Mithat Yenigün, toplantıda Katar heyetinden

önemli bilgiler edinileceğini ve bu bilgiler ışığında kısa sürede çalışmalara

başlayacaklarını belirterek, iki ülke arasındaki yakın ilişkilerin inşaat sektörü özelinde

de yeni açılımlarla aksamadan ve artarak devam etmesini istediklerini ifade etti.

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının

2019 yılının 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7

artarak 3 milyar 869 milyon dolara çıktığını açıkladı.

İnşaat malzemeleri sanayisinin uluslararası oyuncuları, Türkiye İMSAD tarafından

9’uncusu düzenlenen ‘Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nde bir araya geldi. Türkiye

İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız

Ticaret’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz zirveyle hedefimiz, dış ticaret performansımızı

daha da artırmak için dış ticarette bizi sınırlayan kendi engellerimizi ortadan

kaldırmak ve sektörümüzün büyümesi için yeni açılımlar sağlamaktır” dedi.

İnşaat malzemeleri sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri

Derneği (Türkiye İMSAD), 2009 yılından bu yana gerçekleştirdiği ‘Uluslararası

İnşaatta Kalite Zirvesi’nin 9’uncusunu, bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız Ticaret’

temasıyla Swissotel The Bosphorus İstanbul’da düzenledi. İş ve ekonomi dünyasının

önde gelen isimlerinin katıldığı zirvede, sektörün her kesiminden 500’ü aşkın

katılımcı bir araya geldi.

Dengeli yatırım portföyü ve nitelikli projeleriyle faaliyetlerini sürdüren Halk GYO,

üçüncü çeyrek finansal verilerini açıkladı. Yılın ilk 9 ayı sonunda konut satış gelirleri,

düzenli kira gelirleri ve finansal gelirden oluşan toplam hasılatı 96 milyon TL’ye ulaşan

Halk GYO, aktif büyüklüğünü 2,7 milyar TL’ye taşıdığını duyurdu. Şirketin aynı

dönemdeki net karı ise 47,5 milyon TL olarak gerçekleşti.

Ülke genelinde yalıtım bilincini artırmak, kamu ile sektör temsilcilerini buluşturmak

ve vatandaşlara çözüm önerileri sunmak amacıyla Anadolu’da ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım

Seminerleri’ düzenlemeye devam eden İZODER, 2019’un beşinci seminerini

Gaziantep’te gerçekleştirdi.

Tarık Oral

Adres:

15 Temmuz Mahallesi

Bahar Caddesi Polat İş Merkezi

B Blok No:3 Kat:1

Güneşli - Bağcılar

İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 604 51 00

Faks: +90 212 604 51 35



REKLAM

İNDEKSİ

14 - Katar’da 36 milyar dolarlık

potansiyel Türk şirketlerini bekliyor

BOSCH PROFESYONEL........................................ 58 – 59

BOSCH TERMOTEKNİK......................................... 82 – 83

BUDERUS............................................................... 92 – 93

ÇİMSA...............................................................................11

ÇİMSA.............................................................................. 45

DAIKIN.......................................... 128 - ARAKAKAPAKİÇİ

DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.ÖN KAPAKİÇİ – 1

E.C.A..............................................................................111

KÖLN HIRDAVAT FUARI’2020 ....................................117

İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 2 – 3

KİLSAN.......................................................................... 103

KORDSA / KRATOS........................................................ 13

LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ................................... 8 - 9

ODE................................................................................. 73

ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.................... 6 – 7

PCK FUARI’2020.......................................................... 126

PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ........ARKA KAPAK

RAVAGO.......................................................................... 63

SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 31

SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 37

SEREL............................................................................119

SİSTEM ALÜMİNYUM............................................. 48 – 49

SİSTEM ALÜMİNYUM............................................. 54 – 55

18 - Halk GYO, nitelikli projeler

geliştirmeye devam edecek

22 - Sektörün tek çatı kuruluşu ve

ortak buluşma noktası: İskele Kalıp

Sanayicileri Derneği

47 - Akçansa ihracat gelirini ilk 9 ayda

%131 artırdı

64 - Mardav, Ravaber Ve Stoper

Firmaları, Ravago Bina Çözümleri

markası bltında birleşti

66 - İzocam Dünya Şehircilik Günü’nde

enerji verimli şehirlere olan ihtiyacı

vurguluyor

72 - Ode Yalıtım’a TAİDER’den büyük

ödül

74 - Tasarruflu İklimlendirmenin Şifresi:

Isı Pompaları

81 - Bosch Termoteknoloji’den kombi

yenileme kampanyası

89 - Viessmann Group Türkiye’deki 25

yıllık varlığından aldığı güçle geleceğe

yatırım yapıyor

94 - Türk Ytong, Gazbeton Dersleri ile 10

yılda bin 200 mimarlık öğrencisine ulaştı

İÇİNDEKİLER

TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ........................ 4 – 5

UNICERA’2020.............................................................. 127



TMB “Türkiye - Katar inşaat forumu” düzenledi;

Katar’da 36 milyar dolarlık

potansiyel Türk şirketlerini

bekliyor

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yeni işbirliği imkânlarını ele almak üzere

sektörün Körfez Bölgesi’ndeki en önemli pazarı olan Katar’dan üst düzey

bir heyeti ağırladı. TMB’nin ev sahipliğinde, Katar Bayındırlık İdaresi’nin

(Ashghal) katılımıyla gerçekleşen “Türkiye - Katar İnşaat Forumu”nda 18,3

milyar dolarlık Katar pazarını büyütecek işbirliği fırsatları konuşuldu.

Forumun açılışında konuşan TMB Başkanı Mithat Yenigün, toplantıda Katar

heyetinden önemli bilgiler edinileceğini ve bu bilgiler ışığında kısa sürede

çalışmalara başlayacaklarını belirterek, iki ülke arasındaki yakın ilişkilerin

inşaat sektörü özelinde de yeni açılımlarla aksamadan ve artarak devam

etmesini istediklerini ifade etti.

Katar’daki kaliteli yaşamın Türk

müteahhitlerin katkısı ile sağlandığını

söyleyen Al-Emadi, “Katar’da

2020- 2024 döneminde toplam 36

milyar dolarlık proje gerçekleştirilmesi

öngörülüyor” dedi.

Türk müteahhitlerinin dünyadaki

en büyük yedinci pazarı olan Katar,

yeni işbirliği fırsatları sunuyor.

Bugüne kadar toplam değeri 18,3

milyar doları bulan 148 projenin

üstlenildiği Katar’dan üst düzey bir

heyet, mevcut işbirliğinin daha da

genişletilmesi için Türkiye’de temaslarda

bulunuyor. Katar’da Türk

inşaat sektörü için gelecek 4 yıllık

dönemde 36 milyar dolarlık potansiyel

bulunuyor.

Türkiye Müteahhitler Birliği ev sahipliğinde,

Türkiye inşaat sektörünün

Körfez Bölgesi’ndeki en önemli

pazarı Katar’ın Bayındırlık İdaresi

(Ashghal) Başkan Yardımcısı Yousef

Al-Emadi’nin başkanlığındaki

heyetin katılımı ile 13 Kasım 2019

tarihinde İstanbul’da “Türkiye-Katar

İnşaat Forumu” gerçekleştirildi.

Toplantıya Türkiye İnşaat Malzemesi

Sanayicileri Derneği (Türkiye

İMSAD) ve Türk Müşavir Mühendisler

ve Mimarlar Birliği (TürkM-

MMB) yöneticileri ve üyeleri de

katıldı. Forumda Katar’ın Türk müteahhitlerine

sunduğu yeni fırsatlar

ele alınırken, pazarda karşılaşılan

mevcut sorunlar da aktarıldı.

Katar’da 148 proje üstlenildi

Forumun açılış konuşmasını yapan

TMB Başkanı Mithat Yenigün,

yurtdışı müteahhitlik hizmetleri

kapsamında Türk müteahhitlerinin

bugüne kadar 126 ülkede yaklaşık

400 milyar dolar tutarında 10 bine

yakın proje üstlendiklerini belirtti.

Bu projelerin 1/4’inden fazlasının

Orta Doğu ülkelerinde olduğunu

ifade eden Yenigün, “Bölgede Türk

müteahhitlerince 104 milyar dolar

tutarında 2 bin 65 proje üstlenildi.

Katar’da ise, müteahhitlerimiz tarafından

bugüne kadar 18,3 milyar

dolar tutarında 148 proje üstlenildi.

İki ülke arasındaki işbirliği potansiyelinin

bu tablonun çok daha

ilerisinde olduğunu düşünüyoruz.

Gerek Birliğimiz, gerek firmalarımızın

Ashghal’ı ve Ashghal’ın da

bizleri yakından tanıyor olmasının

önümüzdeki dönemde işbirliğimizin

gelişimine çok önemli katkıları

olacağına inanıyoruz” dedi.

TMB Başkanı Yenigün, yapılan

toplantıda Katar heyetinden önemli

bilgiler edinerek kısa sürede yeni

çalışmalara başlayacaklarını, iki

ülke arasındaki yakın ilişkilerin

inşaat sektörü özelinde de yeni

açılımlarla aksamadan ve artarak

devam etmesini istediklerini belirtti.

‘Türk şirketlerinin daha hızlı

kayıt olması için çalışıyoruz’

Toplantıda konuşan Ashghal Başkan

Yardımcısı Yousef Al-Emadi,

kuruluşlarının Katar’ın hem sosyal

hem de ekonomik gelişmesine

katkıda bulunduğunu kaydetti.

Çok kapsamlı altyapı ve üstyapı

programları uyguladıklarına dikkat

çeken Al-Emadi, 2030 vizyonları

çerçevesinde Katar’daki mevcut

altyapı güncellenirken, eksik altyapının

da bazı bölgelerde tamamlandığını

dile getirdi. Toplantıda

Katar’da Şubat 2018’den bu yana

Türk inşaat malzemesi üreticilerinin

ürünlerinin tercih edildiğini belirten

Al-Emadi, şöyle devam etti:

“Biz Ashghal projelerinde buna

önem veriyoruz. Katar’a mal satabilmek

için 3 haftalık kayıt ve onay

süreci gerekiyor. Türk şirketlerinin

16

Yapı Malzeme Aralık 2019


Aktüel

daha hızlı kayıt olabilmesi için çalışmalar

yürütüyoruz.”

2020- 2024 dönemi için toplam 36

milyar dolarlık proje gerçekleştirilmesinin

öngörüldüğünü anlatan

Yousef Al-Emadi, bunun 17 milyar

dolarlık bölümünün yerel yolların

inşası ve rehabilitasyonu, 8 milyar

dolarlık kısmının da otoyolların

inşası için kullanılacağını belirtti.

Bütün Türk müteahhitlik, müşavirlik

ve inşaat malzemesi üreticilerini

Katar’a davet eden Al- Emadi, Türk

şirketlerinin Katar’da daha fazla yer

almasını istediklerini vurguladı.

Batı standartlarıyla üretip,

Doğu’nun fiyatlarıyla rekabet

ediyor

Toplantıda konuşan Türkiye İMSAD

Yönetim Kurulu Üyesi Batuhan

Besler, Katar’da hem altyapı hem

üstyapı projelerinin hızla devam ettiğini

dile getirdi. Katar’ın yeni proje

ihaleleri hazırladığını söyleyen

Besler, “Katar inşaat malzemelerinin

çok büyük kısmını ithal ediyor.

Bu bize olumlu yansıyacak” dedi.

İhracattaki başarının devam edebilmesi

için hedef pazarları yakından

takip ettiklerini kaydeden Besler,

sektörlerinin 85 milyar doları iç pazar,

21.5 milyar doları ihracat olmak

üzere 106.5 milyar dolarlık bir pazar

büyüklüğüne sahip olduğunu kaydetti.

Besler, batının standartlarıyla

üretip, doğunun fiyatlarıyla rekabet

etmek zorunda olduklarını anlattı.

Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar

Birliği Başkan Yardımcısı

İsmail Hakkı Baydur da birlik üyelerinin

yurtdışında bugüne kadar

114 ülkede toplam 2 milyar 350

milyon dolarlık büyüklüğe sahip 2

bine yakın proje üstlendiklerini ifade

ederek, şunları söyledi: “Bu deneyimimizi

maalesef Katar’da gösteremiyoruz.

Müşavirlerin bize ilettiği

sorunlardan birisi Katar’da kayıt

olma şartları ve ücretlerinin ağır olduğu.

Bunları karşılamakta zorluk

çekiyoruz. İhalelerde yer almak için

istenen şartnamelerde ABD’li ve Avrupalı

şirketlere uygun kriterlere yer

veriliyor. Katar’ın çıkarlarına zarar

vermeden bizim de yer almamızı

temin ederseniz mutlu oluruz.”

Katar’da son dönemde

müteahhitlik firmalarımızca

üstlenilmiş projeler içinde

dikkat çekenler:

• Al Khor Otoyol Projesi, Tekfen İnşaat

• Doha Metrosu Golden Line Projesi,

STFA ile Yapı Merkezi ortak

girişimi

• Hamad Uluslararası Havaalanı

Yolcu Terminali Binası, TAV ile Taisei

ortak girişimi

• Al-Rayyan Yol Projesi, Doğuş İnşaat

ile Onur Taahhüt ortak girişimi

• Kuzey Yolu Projesi, Tekfen İnşaat

• Qatargas Projesi, Gama İnşaat

• Masaieed Limanı, STFA

• Lusail City Projesi (Altyapı İnşaat

İşleri Paket 4), Yüksel İnşaat ile

Midmac İnşaat ortak girişimi

• 2022 Dünya Kupası statlarından

Al Thumama Stadyumu Projesi,

Tekfen İnşaat

Yapı Malzeme Aralık 2019 17


İklimlendirme Sektörünün İhracat

Atağı Devam Ediyor!

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği ( İSİB ), Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının

2019 yılının 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7 artarak 3 milyar

869 milyon dolara çıktığını açıkladı.

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği

(İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet

ŞANAL, ihracat rakamlarına ilişkin

değerlendirmesinde “Sektörümüzün bu

yılki ihracat performansı oldukça iyi, dış

ticarette Türkiye ortalamasının üzerinde

büyüme gösterdi. Türkiye iklimlendirme

sektörü olarak 2019 yılının sonunda 5

milyar dolar seviyelerinde ihracat rakamına

ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (

İSİB ), Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının

2019 yılının 10 aylık döneminde,

geçen yılın aynı dönemine göre yüzde

2.7 artarak 3 milyar 869 milyon dolara

çıktığını açıkladı. Yılın ilk 10 ayındaki

ihracatın yüzde 48’i Türkiye iklimlendirme

sektörünün ihracat sıralamasında ilk

10’da yer alan ülkelere yapılmış oldu.

Türkiye iklimlendirme sektörünün en çok

ihracat yaptığı ülke Almanya olurken, bu

ülkeyi İngiltere, İtalya, Fransa, Romanya,

Irak, Rusya, Polonya, İspanya ve Çin takip

etti.

Türkiye İklimlendirme sektörü, yılın ilk 10

ayında Almanya’ya 438 milyon 706 bin

dolar ihracat gerçekleştirdi. 2018 yılının

aynı dönemine göre bu ülkeye yapılan

ihracatta yüzde 1,35 artış yaşandığı belirtildi.

Türkiye İklimlendirme sektörünün en çok

ihracat yaptığı 10 ülke arasında en büyük

artış %29 ile 129 milyon 115 bin dolar ihracat

hacmine ulaşan İspanya’da yaşandı.

İspanya’yı %25 artışla 97 milyon 880

bin dolar ihracat gerçekleştirilen Çin takip

etti.

Türkiye iklimlendirme sektöründe 2019

yılının ilk 10 ayında en çok ihracat yapılan

ürün grubu ise klima oldu. Bir önceki yıla

göre yüzde 38 artış yaşanan klima sektöründe

toplam ihracat, 395 milyon 511 bin

dolara ulaştı. İhracatta birinci sırayı alan

klimayı, havalandırma, yalıtım, soğutma

ve tesisat ürün grupları ihracatı takip etti.

Isıtma sektörünün ihracatı ise %5,7 azalış

kaydetti.

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği

(İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet

ŞANAL, ihracat rakamlarına ilişkin değerlendirmesinde

“Türkiye iklimlendirme

sektörü olarak ihracatımız 2019 yılının

10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine

göre yüzde 2.6 artarak 3 milyar

869 milyon dolar oldu. Sektörümüzün bu

yılki ihracat performansı oldukça iyi, dış

ticarette Türkiye ortalamasının üzerinde

büyüme gösterdi. 2019 yılının sonunda 5

milyar dolar seviyelerinde ihracat rakamına

ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.

İSİB olarak ihracatı geliştirme faaliyetlerine

aralıksız devam ettiklerini belirten Şanal

sözlerine şöyle devam etti: ”Türkiye,

split klimadaki üretim kapasitesi ile Avrupa

pazar lideri, radyatör ve havlupan’da

ise dünya lideri konumundadır. Soğutma,

tesisat, yalıtım ve havalandırma gibi diğer

ürün gruplarında da benzer başarıları yakalamayı

ve dünya sıralamasında ilk 10’a

girmeyi hedefliyoruz. Planlı çalışmalar

yürüterek 6-7 yıl gibi kısa bir süre içerisinde

bu hedeflerimize ulaşmak mümkün”-

dedi.

18

Yapı Malzeme Aralık 2019


Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan:

“Dış ticarette bizi sınırlayan kendi

engellerimizi ortadan kaldırmalıyız”

Aktüel

İnşaat malzemeleri sanayisinin uluslararası

oyuncuları, Türkiye İMSAD tarafından

9’uncusu düzenlenen ‘Uluslararası İnşaatta

Kalite Zirvesi’nde bir araya geldi. Türkiye

İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi

Erdoğan, “Bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız

Ticaret’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz

zirveyle hedefimiz, dış ticaret performansımızı

daha da artırmak için dış ticarette

bizi sınırlayan kendi engellerimizi ortadan

kaldırmak ve sektörümüzün büyümesi için

yeni açılımlar sağlamaktır” dedi.

İnşaat malzemeleri sektörünün çatı kuruluşu

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri

Derneği (Türkiye İMSAD), 2009 yılından

bu yana gerçekleştirdiği ‘Uluslararası İnşaatta

Kalite Zirvesi’nin 9’uncusunu, bu yıl

‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız Ticaret’ temasıyla

Swissotel The Bosphorus İstanbul’da

düzenledi. İş ve ekonomi dünyasının önde

gelen isimlerinin katıldığı zirvede, sektörün

her kesiminden 500’ü aşkın katılımcı bir

araya geldi.

“Dış ticaretimizi sınırlayan engelleri

kaldırmalıyız”

İnşaat malzemeleri sanayisinin, gerek

toplam üretim, dış ticaret ve istihdamdaki

payı, gerekse diğer sektörlerle yakın ilişkisi

sebebiyle Türkiye için stratejik önem

taşıdığını belirten Türkiye İMSAD Yönetim

Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Zirvemizin

bu yılki teması ‘Sınırsız Ticaret’ çünkü Türkiye

olarak inşaat malzemesi üretiminde

dünyanın en büyük 5 ülkesinden biriyiz.

Küresel Rekabet Endeksi’nde yer alan 140

ülkenin 115’ine ihracat gerçekleştiriyoruz.

Almanya, İngiltere, ABD, Kanada, İsrail,

Irak en önemli pazarlarımız. Bununla birlikte

en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında

Çin, Romanya, Fransa, Yemen ve

İtalya da bulunuyor. Bu zirveyle, dış ticaret

performansımızı daha da artırmak için ticaretimizi

sınırlayan engelleri ve çözüm

önerilerini masaya yatırarak sektörümüzün

gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Sektör olarak Türkiye’nin ilk 3 sektörü içinde

yer aldığımız ihracat hacmindeki ivmeyi

sürekli kılmak en önemli amacımız. Bunu

gerçekleştirmek için de; neler yapmamız

gerektiğini, mevcut pazarlarımızın dışındaki

bölgelere ulaşarak ihracattaki sınırları ne

şekilde aşmamız gerektiğini araştırıyor ve

benzer bir dizi konuyu masaya yatırarak,

sektörümüzün büyümesi için yeni açılımlar

sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Haksız rekabetin uluslararası ticarette

gündemde olduğunu belirten Ferdi Erdoğan,

“Çin taklitçilikte birinci, Türkiye ikinci.

Kayıt dışı üretim ile mücadele etmemiz

gerekiyor. Hız, maliyet ve kalite üçgenini

sağlamalıyız. Bu, tedarik zinciri yönetiminde

maliyeti ve müşteri memnuniyetini

etkileyen en önemli faktördür. Biz Batı’nın

standartlarıyla üretip Doğu’nun fiyatlarıyla

rekabet ediyoruz. Ülkelerin rekabet endeksine

baktığımızda 98 baz puanla batımızdaki

ülkelerden daha iyi bir endekse

sahipken, doğumuzdaki gelişmekte olan

ülkelerden de daha yüksek bir endekse

sahibiz” şeklinde konuştu.

Almanya Endüstri 4.0’ı tamamladığında

pazarı kaybetme tehlikemiz oluşacak

Endüstri 4.0 konusuna da dikkat çeken

Ferdi Erdoğan, “Son yıllarda Endüstri 4.0

çok konuşuluyor. Türkiye’nin üretim maliyet

endeksi 98, ABD 100, Almanya yüzde

121, İngiltere 109, Fransa 124, Çin 96,

Hindistan 91, Singapur 82. Özellikle Almanya,

maliyet endeksinde bizden 24-25

baz puan daha yüksek iken, 2024’te Endüstri

4.0’ı tamamladığında maliyet endeksi

90’a, bizim altımıza düşecektir. Bu gelişmeyle

Almanya pazarını kaybetmemiz söz

konusu. En büyük ve en iyi pazarlarda rekabet

gücümüzü korumak için ülke olarak

etkinliğe, verimliliğe ve insana daha çok

yatırım yapmamız gerekiyor” dedi.

Hedef yüksek teknolojiye geçiş

İnşaat malzemeleri alanında yüksek teknolojiye

geçişi hedeflediklerini Ferdi Erdoğan,

şunları söyledi: “En güçlü kaslarımız

olan inşaat malzemeleri sanayisinde

yüksek teknolojiyi geliştirmemiz gerekiyor.

Ülke olarak 2003’te 1 milyar dolar olan

yüksek teknolojili ürün ihracatını 5 milyar

dolara taşıdık. Geçen bu süreçte Çin ise

40 milyar doları 600 milyar dolara taşıdı.

Demek ki yapmamız gereken daha çok

iş var. Artık akıllı kentler, akıllı binalar ve

yeşil binaların planlandığı bir dünyadan

bahsediyoruz. 2030 yılında dünyada 41

mega kent olacak. Bunların enerji, su, katı

atık, ulaşım yönetimi sensörler vasıtasıyla

gerçekleşecek. Evlerimizde yaşam kalitesi

sensörler ve cihazlar ile artacak. Dolayısıyla

bir binayı artık sadece inşaat olarak düşünebilir

misiniz? Artık binaları bir makine,

bir fabrika olarak görmeliyiz.”

İhracatçı fazla ama ihracat değeri

düşük

İhracatın daha değerli hale gelmesi için

Türkiye’nin markalaşmasının çok önemli

olduğunun altını çizen Ferdi Erdoğan,

“Türkiye’de yaklaşık 83 bin ihracatçı var.

2018’deki ihracat gelirimiz 168 milyar dolar.

168 milyar dolarlık ihracatın, 102 milyar

doları, TİM’in açıkladığı 1000 ihracatçıya

ait. Geriye kalan 83 bin ihracatçının yaptığı

ihracat değeri, 66 milyar dolar. İhracatçısı

bu kadar fazla olan bir ülkenin, bu kadar

düşük bir ortalamaya sahip olması önemli

bir soruna işaret ediyor. Made in Turkey

için ihracatı nicelik için değil nitelik için

yapmalıyız. Ürünümüze güven duyulması

olmazsa olmaz unsurdur. Ayrıca ihracatta

büyüme trendimiz yüksek olduğu için altyapı

çalışmaları bizim için kritik önem taşıyor.

Organize sanayi bölgelerinin yaklaşık

yüzde 99’unda demiryolu bağlantısı yok.

Oysa limana ulaşmak, maliyetin yüzde

25’idir” diye konuştu.

Yapı Malzeme Aralık 2019 19


Halk GYO, nitelikli projeler

geliştirmeye devam edecek

Dengeli yatırım portföyü ve nitelikli projeleriyle faaliyetlerini sürdüren Halk GYO, üçüncü

çeyrek finansal verilerini açıkladı. Yılın ilk 9 ayı sonunda konut satış gelirleri, düzenli kira

gelirleri ve finansal gelirden oluşan toplam hasılatı 96 milyon TL’ye ulaşan Halk GYO, aktif

büyüklüğünü 2,7 milyar TL’ye taşıdığını duyurdu. Şirketin aynı dönemdeki net karı ise 47,5

milyon TL olarak gerçekleşti.

Konut kredilerinin düşmesi ve firmaların

sürdürdüğü kampanyaların

yılın üçüncü çeyreğinde sektöre

canlılık kazandırdığını ifade

eden Halk GYO Genel Müdürü Dr.

Feyzullah Yetgin şunları söyledi:

“250 alt sektörü doğrudan etkileme

gücüne sahip olan gayrimenkul

sektörü, Ülkemiz büyümesine

en fazla katkı veren sektörlerdendir.

Kamu bankalarımızın konut

kredilerine verdiği desteğin tüm

sektöre olumlu yansıdığını düşünüyoruz.

Gayrimenkul sektörü

Türkiye’nin kent yaşamına değer

katmayı sürdürecek, Halk GYO

da bu süreçte nitelikli projeler geliştirmeye

devam edecektir. Konut

satış gelirleri, düzenli kira gelirleri

ve finansal gelirden oluşan toplam

hasılatımızı, yılın 3. çeyreği sonunda

96 milyon TL’ye yükseltmeyi

başardık. Paydaşlarımıza katma

değer yaratma, gayrimenkul

sektörünün gelişimine katkımızı

artırarak devam ettirme yönündeki

faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.”

Dr. Feyzullah Yetgin / Halk GYO Genel Müdürü

Halk GYO projelerinde

satışlar devam ediyor

Teknik Yapı işbirliği ile Alsancak’ta

hayata geçen Evora İzmir projesinde

kampanyalı fiyatlarla satışlarına

devam eden Halk GYO,

Vakıf GYO işbirliğiyle “Mutluluk

Evinizden Başlar ”sloganıyla hayata

geçirilen konut projesi Bizimtepe

Aydos ile Er Konut İnşaat

ortaklığıyla inşaatı tamamlanan

Şehristan Konutları’nda da anahtar

teslimleri sürdürüyor. İstanbul

Uluslararası Finans Merkezi Projesi’nin

en büyük paydaşlarından

biri olan Halk GYO, bu proje kapsamındaki

46 ve 34 katlı Halk Ofis

Kulelerinin inşasına da devam

ediyor.

20

Yapı Malzeme Aralık 2019


Aktüel

İZODER, 2019’un beşinci ‘Yalıtım Semineri’ni Gaziantep’te düzenledi

İZODER Başkanı Levent Pelesen:

“Konutlarda gerçek

tasarruf yalıtımla başlar”

Ülke genelinde yalıtım bilincini artırmak,

kamu ile sektör temsilcilerini buluşturmak

ve vatandaşlara çözüm önerileri sunmak

amacıyla Anadolu’da ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım

Seminerleri’ düzenlemeye devam

eden İZODER, 2019’un beşinci seminerini

Gaziantep’te gerçekleştirdi.

İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları

Derneği), ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım

Seminerleri-Gaziantep’i; Gaziantep Çevre

ve Şehircilik İl Müdürlüğü işbirliği ile 14

Kasım Perşembe günü Shimall Otel ve

Kongre Merkezi’nde düzenledi. Seminere,

kamu ve sektör temsilcileri ile alanında

uzman isimler konuşmacı olarak katıldı.

Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’nin

yalıtım bilincinin artması açısından faydalı

olduğunu vurgulayan Gaziantep Çevre

ve Şehircilik İl Müdürü Hasan Alan, yalıtımın

insan sağlığı ve konforu için vazgeçilmez

bir unsur olduğunu, aynı zamanda

hem aile ekonomisi hem de milli ekonomi

açısından son derece önemli olduğunu

belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iş birliği

protokolü çerçevesinde şimdiye kadar

12 ilde ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’ni

düzenlediklerini belirten İZODER

Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen,

“Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz seminerlerin

gördüğü yoğun ilgiden oldukça

memnunuz. Gerçekleştireceğimiz seminerle

amacımız, yalıtım sektörünün tüm

bileşenlerini ve taraflarını bir araya getirerek,

yalıtım bilincini artırmak ve farkındalık

yaratmaktır” diye konuştu.

Isı, su, ses ve yangın yalıtımının Türkiye’nin

geleceği için stratejik öneme sahip

bir konu olduğuna dikkat çeken Levent

Pelesen, “Ülkemizde yalıtım ile ilgili yasal

düzenlemeler henüz AB ülkeleri seviyesinde

değil. Isı, su, ses ve yangın

yalıtımının etkin bir şekilde uygulanması

ve denetlenmesi noktasında eksiklerimiz

var. Kentsel Dönüşüm Eylem Planı çerçevesinde

mevzuatların da iyileştirilmesi,

ısı yalıtım kalınlıklarının artırılarak AB

seviyesine yükseltilmesi, enerji verimliliği

için çok önemli bir adım olacak. Kentsel

Dönüşüm Eylem Planı’nın katkısıyla

tüm yalıtım grubunu kaliteli malzeme ve

uzman uygulamalar ile gerçekleştirirsek,

dayanıklı, sağlıklı ve konforlu yapılara kavuşabiliriz”

dedi.

Kış aylarının sert geçtiği Gaziantep’te

doğalgaz faturasını yüzde 50 azaltmanın

tek yolunun ısı yalıtımı uygulaması

olduğunu belirten Levent Pelesen, “Ülke

olarak enerji ihtiyacımızın yüzde 75’ini

ithal etmemize rağmen konutlarımızda,

ısıtma ve soğutma amaçlı kullandığımız

enerjinin yarısını israf ediyoruz. Konutlarda

gerçek tasarruf yalıtımla başlar. Son

zamlarla daha da artan doğalgaz faturasını

yüzde 50 azaltmanın tek yolu, yaşadığımız

binalara ısı yalıtımı uygulaması

yaptırmaktır. Bununla birlikte bina yapım

süreci içerisinde yapılan su, ses ve yangın

yalıtım uygulamaları da bina kullanım

süreleri boyunca bize hizmet vererek tasarrufun

bir başka boyutunu ortaya koyuyor”

diye konuştu.

Bonus, Filli Boya, İzocam, Kalekim ve

MegaBoard sponsorluğunda düzenlenen

Tüm Yönleriyle Yalıtım Semineri-Gaziantep’te,

İZODER Su Yalıtımı Komisyonu

Bașkan Yardımcısı Jozef Bonfil “Su

Yalıtımı Yönetmeliği Neler Getiriyor, Su

Yalıtımı Uygulamaları” hakkında bilgi verdi.

“Enerji Verimliliği için Isı Yalıtımı ve Isı

Yalıtımı Uygulamaları ve Pasif Ev Örneği”

konusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü

Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı

Murat Bayram, Gaziantep Büyükşehir

Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı

İmar Şube Müdürü Seda Güleç ve

İZODER Isı Yalıtımı Komisyonu Başkanı

Kürşad Sakarya tarafından ele alındı.

“Ses Yalıtımı Yönetmeliği ve Ses Yalıtımı

Uygulamaları” oturumuna Çevre ve Şehircilik

Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel

Müdürü Atilla Erenler ve İZODER Yönetim

Kurulu Üyesi Volkan Dikmen katıldı.

“Yangın Yalıtımı ve Yangın Güvenliği Tedbirleri”

başlıklı sunumda İZODER Teknik

İşler ve Eğitim Yöneticisi Güneş Yüzügür

katılımcılara bilgi verdi. Oturumların modetarörlüğünü

İZODER Genel Sekreteri

Timur Diz’in üstlendiği seminerde, belediye

ve kamu çalışanları, mimar, mühendis

ve STK temsilcilerinden oluşan sektörün

tüm bileşenleri ve tarafları bir araya geldi.

Yapı Malzeme Aralık 2019 21


DOSYA KONULARI:

Elektrikli El Aletleri & Mekanik El Aletleri ve Teknolojileri

Kalıp & İskele Sistemleri ve Ekipmanları

Çimento & Hazır Beton Ekipmanları ve Teknolojileri


DOSYA


Sektörün tek çatı kuruluşu ve ortak buluşma noktası:

İskele Kalıp Sanayicileri Derneği

(İKSD)

Bir yandan gençlere ve öğrencilere yönelik akademik çalışmalar gerçekleştiren, diğer

yandan müteahhitler ve müteahhitlerin dernek/birlikleriyle ile sürekli dirsek temasında

bulunan, pek çok noktada kamuyla işbirliği bulunan İskele ve Kalıp Sektörünün tek çatı

kuruluşu olan İskele Kalıp Sanayicileri Derneği, sektörünün tüm paydaşları için bir köprü

vazifesi üstlenmiş. Eğitimden, teknolojik gelişmelere, fuarlardan, iş güvenliğine pek çok

disiplini bir arada yürüten dernek, sahip olduğu nitelikli üyeleriyle sektörün ihtiyaç duyduğu

yeniliklere kapı aralamak için tüm gayretiyle çalışıyor…

İskele ve Kalıp sektörünün geliştirilmesini

sağlamak amacıyla 2017 yılında kurulan

İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD),

o günden bu yana uluslararası standartlara

uygun ürünler üreterek tüm pazarlarda

etkin rol oynayabilecek firmalara ve bu

konularda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara

destek vermekte.

Geçtiğimiz ay, İKSD Yönetim Kurulu

Başkanı Kubilay Tüfekçi ve İKSD Genel

Sekreteri Akın Alıkçıoğlu ile bir araya geldik.

Dernek faaliyetleri, yakın dönemdeki

hedefleri ve sektörün başlıca sorunlarını

ele almaya çalıştığımız keyifli bir sohbet

gerçekleştirdik...

Sektör adına çok değerli çalışmalar gerçekleştiren

İskele Kalıp Sanayicileri Derneği

ve yöneticilerine başarılar diliyoruz.

Akın bey, derneğiniz hakkında

kısaca bilgi verir misiniz?

Akın Alıkçıoğlu:

İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD),

bugün itibariyle Kalıp ve İskele Sanayicilerini

sayısal ve nitelik anlamda temsil

eden tek çatı kuruluşudur. Derneğimizde

yerli ve yabancı toplam 24 üyemiz bulunmakta.

Üye firmaların tümü; standartlar

doğrultusunda üretim yapan gerek ulusal

gerekse uluslararası ölçekte önemli

konut, baraj, ticari bina, havaalanı, hastane,

yol metro, endüstriyel tesis gibi birçok

farklı yapının inşaat sürecinde proje,

danışmanlık, malzeme satışı, kiralama ve

satış sonrası destek hizmeti vermekteler.

İKSD Üyeleri başta Rusya, ABD, Fransa,

İtalya, Kazakistan, Hindistan, Irak, İran,

Malezya, Cezayir, Katar, Kuveyt, Suudi

Arabistan olmak üzere dünyanın 115 ülkesine

ihracat yapmakta.

Akın Alıkçıoğlu / İKSD Genel Sekreteri

Derneğin gündeminden biraz

bahseder misiniz?

Derneğimizin kuruluş aşamasında sektörün

gündemi nedir diye kendimize bir

24

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

yol haritası çıkardık. Karşılaştığımız en

büyük problemin; denetim eksikliğinden

dolayı haksız rekabet olduğunu gördük.

Haksız rekabetin sonucu olarak sektörün

genel karlılık oranlarında da ciddi kayıplar

yaşanıyor. Zaman zaman üyelerimize

yönelik bir anket yaptığımızda da bu

problemler daima ön sıralarda yer alıyor.

Bizim bu noktada dernek olarak hukuki

bir yaptırımımız bulunmuyor. Ancak derneğimizin

üyeleriyle, lobi gücümüzle ve

farklı çalışmalarımızla konuyu her defasında

kamu kuruluşlarıyla paylaşarak

sorunu sürekli gündemde tutuyoruz. Bununla

ilgili olarak ilgili bakanlıkları, yapı

denetim firmalarını, TSE’yi ve diğer sivil

toplum kuruluşlarını ziyaret ediyor çözüm

için yapılacaklar noktasında fikir alışverişinde

bulunuyoruz.

Yeni ve genç bir dernek olarak sektör

bilinirliğini artırma gayretlerimiz mevcut.

Türk müteahhitleri dünyanın her tarafında

çok güzel işler yapıyor. Global projelerde

yer alıyoruz. Müteahhitlik hizmetlerinde

Çin’den sonra ikinci sırada geliyoruz. İskele

Kalıp sektörünün inşaat sektörünün

bir parçası olarak bu projelerde yer alıyor

olması, gerek teknik-uygulama, gerekse

imalat noktasında bir gelişmeyi meydana

çıkarıyor. Bizim bu noktadaki yaklaşımımız,

inşaat sektörünün gizli kahramanı

olarak ürün ve hizmetlerimizi, sektörümüzü

en doğru platformlarda dernek çalışmalarıyla

anlatmaya çalışıyoruz. Ortaya

koyacağımız gayret ve çabayla, bilinirliğimizi

ve farkındalığımızı daha da artıracağımıza

inanıyorum.

İş Güvenliği noktasında da bazı çalışmalarımız

bulunuyor. Ayrıca, yakın dönemde

bir Avrupa Birliği Hibe Programı’na iş güvenliği

içerikli bir proje ile katıldık. Şu an

ön değerlendirmeyi geçtik ve final başvurusu

için projemizi yazarak teslim ettik.

Program kapsamında 44 farklı ana etkinlik

bulunmaktadır. Bu başlıkların tamamı

bizim ihtiyaç duyduğumuz eğitim ve aktiviteleri

kapsıyor. Program içerisinde, çalışanları,

işverenleri, medya ve sivil toplum

kuruluşlarının dahil olduğu çok kapsamlı

etkinlik ve çalışmalar mevcut. AB projemiz

final değerlendirme aşamasını geçip

onaylandığında tahmin ediyorum. 2020

yılının son aylarında çalışmalar start veriyor

olacağız.

Yine farkındalığı artırmak adına fuar firmalarıyla

da ortak çalışmalarımız bulunuyor.

Yurtiçi fuarlarda seminer ve etkinlikler

gerçekleştirerek farkındalığı o platformlarda

da ortaya koymaya gayret ediyoruz.

Bir diğer konu ise; sektördeki kalitenin

arttırılması. Bu noktada maalesef sektörümüzün

gelişmeye açık alanları var.

Rekabetin kaliteden çok fiyat üzerinde

yoğunlaştığı dönemlerde, sırf daha ucuz

olduklarından dolayı, her anlamda kalite

standartlarının altında ürünler pazardan

oldukça yüksek oranda pay alabiliyorlar.

Ben şahsen kalitenin artırılması için en

önemli kriterlerden bir tanesinin hatta en

önemlisinin, müşterinin bilinçlendirilmesi

olduğunu düşünüyorum ve bu konuya

ilişkin de çalışmalarımız var.

Çalışmalarınızda destek aldığınız

kurumlar var mı?

Tüm firmalarımızdan gerekli desteği alıyoruz.

Bu zor piyasa koşullarında dahi

bizlere karşı dernek faaliyetlerine katkı

sağlamak için büyük özveride bulunuyorlar.

Derneğin bir çatı kuruluşu olması, herkese

eşit ve adil davranması bize karşı

duyulan güveni perçinliyor. Üyelerimizle

aramızda özveri ve samimiyete dayalı

bir ilişki var. Üyelerimizin yanı sıra kurum

olarak, Türkiye Müteahhit Birliği, İMSAD,

İNDER bizim hep dirsek temasında olduğumuz

kuruluşlar.

Biz bu kuruluşlardan aldığımız güçle, ilgili

bakanlıklarla bir araya gelerek ortak sektörel

sorunlara ilişkin birlikte çözüm üretmeye

yönelik gayret sarfediyoruz.

Kubilay bey, İKSD hakkında siz

neler söylemek istersiniz?

Kubilay Tüfekçi:

Çok rekabetçi bir dünyaya açılıyoruz. Günümüzde

doğru sistemin, doğru yerde uygulanmasıyla

ekonomi sağlanıyor. Hızın

her alanda bir kriter olduğu bu dönemde,

sürekli bildiğiniz yoldan klasik yöntemlerle

devam ederseniz, daha hızlı gitmeniz

mümkün değil. İhtiyacı doğru analiz edip

doğru adımlar atmalısınız. Bu bağlamda

en teknolojik sistem her zaman en iyi sis-

Kubilay Tüfekçi / İKSD Yönetim Kurulu Başkanı

Yapı Malzeme Aralık 2019 25


tem anlamına da gelmiyor. Her şeyden

önce projeyi doğru tanımlayıp ona uygun

sistemleri tercih etmeliyiz ve kurmalıyız.

Doğru kalıbın seçimi ve uygulanmasının

yapılması, inşaatın genel giderlerini ciddi

anlamda alt seviyelere çeker. Bu çok

önemli bir nokta. İskele Kalıp Sanayicileri

Derneği olarak bizler, ilerde bu işlerin teknik

formenliğini yapacak mühendislere,

genç öğrenci arkadaşlarımıza bu farkındalığı

bir şekilde vermek istiyoruz.

Eğitim kurumlarındaki müfredata yönelik

özellikle Meslek liseleri ve üniversitelerin

İnşaat Mühendisliği bölümlerine yönelik

çalışmalarımız sürmektedir. Bugünkü

müfredatta, öğrencilerin ilerde şantiyelerde

karşılaşacakları meselelerin birçoğu

maalesef bulunmuyor. Bu bizim eğitim

noktasında çok büyük bir eksiğimiz. Bu

işin uzmanları ve sorumlularıyla bir araya

gelerek müfredatta gerekli değişiklikleri

hep birlikte bir şekilde gerçekleştireceğiz.

Şu an Teknik Liselerdeki eğiticilere sektörel

birtakım eğitimler veriyoruz. Bunların

yanı sıra meslek odaları üniversitelerde

paydaşlarımıza üyelerimizin uzman kadrolarının

desteği ile mesleki gelişim seminerleri

vermekteyiz. Bu eğitimlerin tamamını

belli bir sistem içinde planlıyoruz.

Yine sistemli ve periyodik olarak uygulamalarını

da gerçekleştireceğiz.

2019 yılında sizi en çok zorlayan

konu ne oldu?

Geride bırakmak üzere olduğumuz bu yıl

özellikle iç pazarın daralması ve ekonomik

koşullardan dolayı biraz sorunlu geçti

diyebiliriz. İç pazara yönelik bazı alacak

ve tahsilat problemleri gündeme geldi

maalesef. Dernek olarak biz bu konuda

üye firmalarımıza yönelik risklerin azaltılması

ve farkındalık yaratmak için ‘Alacak

Sigortası’ ile ilgili sigorta firmaları ile ortak

seminerler düzenledik. Belli bir farkındalık

oluştu diyebiliriz.

26

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

Ülkemizde maalesef tüm

sektörler için kronik bir hastalığa

dönüşmüş olan, haksız rekabet

konusunda neler söylemek

istersiniz?

Türkiye’de hemen hemen sektörel tüm

derneklerin ortak şikayeti; haksız rekabet

ve denetim yetersizliği diyebiliriz. Bizler

belirli bir seviyenin üzerinde, mesleki

tüm sertifikasyonlara sahip firmalardan

oluşan bir derneğiz. Tabi bu sertifikalara

sahip olabilmek için ürün ve üretim kalitesinin

belli bir standardın üstünde olması

gerekiyor. Bu standartlara sahip olmanın

da bir maliyeti var hiç şüphesiz. Bu maliyetleri

göğüsleyerek tüm bu sertifikaları

edinen firmalar kendilerini pazarda konumlandırmaya

gayret ederken, bunun

tam tersi olarak hiçbir kalite ve standart

gözetmeden çok daha ucuza ürünler

üreten firmalar, denetim eksikliğinden de

faydalanarak sektörde kendilerine kolayca

pazar edinebiliyorlar. Buradaki denetim

yetersizliğini kamu tarafının bir şekilde

sağlaması gerekiyor. Bu denetimler

yeterli oranda gerçekleşmediği zaman,

bizim sahip olduğumuz belgelerinde bir

anlamı kalmıyor. Bu konuda da dernek

olarak kamu tarafıyla sıkı görüşmeler içerisindeyiz.

Her fırsatta bu noktadaki sıkıntımızı

dillendiriyor, çözümü için öneriler

sunuyoruz. Bu konuyu sürekli gündemde

tutmaya devam edeceğiz.

Ar&Ge çalışmaları hakkında neler

söylemek istersiniz?

İnşaat sektörünün hala emek yoğun çalışıyor

olması ve verimliliğin çok düşük olması,

bizlere Ar&Ge konusunda daha çok

yol kat etmemiz gerektiğini gösteriyor.

Aslında sektörün tüm paydaşları olarak

Ar&Ge anlamında çok daha fazla gayret

göstermemiz gerekiyor.

Son yıllarda dijitalleşme her alanda olduğu

gibi sektörümüzde de ön plana çıkıyor.

Özellikle Türkiye’de elimizi zayıflatan

noktalardan bir tanesi pazarda bulunan

mevcut ürünlerimizin birbiriyle çok benzer

olması. Şirket ürün gamlarının bu kadar

birbiriyle benzer olduğu bir pazarda

ürün artık tamamen emtia halini alıyor.

Rekabet sadece fiyat noktasında dar bir

alanda gerçekleşmeye başlıyor. Katı bir

fiyat rekabeti olan bir sektörde de Ar&Ge

yatırımı yapılması daha güç bir durum

halini alıyor. Bu tabi sektörün tamamını

etkileyen ve ilgilendiren bir sorun.

Global ölçekte gelişmeleri değerlendirdiğimizde,

sektör artık farklı bir mecraya

doğru ilerliyor. Emek yoğun olmaktan çıkarak

daha verimli olmaya doğru bir ilerleme

sürecinde. Biz bu süreci iyi okumak

ve geleceği iyi görmek zorundayız.

İnşaatlar henüz yapılmadan tüm paydaşların

yer aldığı bir modellemeyle olası

problemleri öncesinde tespit edebiliyorsunuz.

Normal koşullarda gözle göremeyeceğiniz

hata ve kusurları artırılmış

gerçeklik sistemlerle görme şansınız var.

Bu sistemleri global ölçekli büyük firmalar

kullanıyorlar. Türk firmaları olarak bu

sistemleri artık bizlerin de kullanması gerekiyor.

Dünyadaki bu gelişmelere adapte olarak

aradaki farkı bir an önce kapatma çabasında

olmalıyız. Aksi takdirde treni kaçıracak,

kendi içerimizde kısır bir fiyat rekabetiyle

boğuşacağız. İKSD olarak bizler

bu konuda; firmaların Ar&Ge çalışmalarını

sürekli dinamik tutarak ve kendilerini

geliştirerek yollarına devam etmelerinin

gerektiğini ifade ediyoruz. Uluslararası

pazarlarda var olabilmek için firmaların

Ar&Ge yatırımlarını dernek olarak önemsiyor

ve tavsiye ediyoruz.

Yapı Malzeme Aralık 2019 27


PERI 50’nci yılına

inovasyon ve Ar&Ge

ağırlıklı yeniliklerle girdi

PERI Kalıp ve İskeleleri, kuruluşundan bu yana dünya

çapında gerçekleştirilen pek çok mega projede yer aldı.

Sektöründe daima lider konumda olan şirket, 50’nci yılını

hizmet verdiği tüm ülkelerde büyük bir coşkuyla kutladı.

PERI Kalıp ve İskele Sistemleri, 1969

yılından bu yana dünyanın önde gelen

kalıp ve iskele üreticilerinden biridir. Türkiye’deki

faaliyetlerine ilk defa 1986 yılında

başlayan PERI, o tarihten bu güne

ülkemizde gerçekleşen büyük ölçekli

projelerin hemen hemen tamamında yer

almakta.

PERI Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü

Halil Karaca bizleri kendi ofislerinde

ağırladılar. PERI hakkında merak ettiklerimizi

kendilerinden dinledik. Bizlere vakit

ayırarak sorularımızı yanıtlayan sayın

Karaca’ya teşekkür ediyoruz.

Şirketiniz hakkında kısa bir bilgilendirmede

bulunabilir misiniz?

PERI, 1969 yılında Almanya’da şuan

artık aramızda olmayan 2009 yılında

kaybettiğimiz Artur Schwörer ve değerli

eşleri Bayan Christl Schwörer tarafından

bir aile şirketi olarak kuruldu ve tam

yarım asırdır kalıp ve iskele sektörünün

inovasyon gücü ve 1,6 Milyar Euro ciro

büyüklüğü ile de pazar lideri. 1969’da

Weissenhorn’da 6.000 m² büyüklüğünde

ilk fabrikasını kurarak işe başlayan PERI,

şuanda dünyanın 110 ülkesinde temsil

edilmekte, 70 kardeş şirketi, 160 deposu

ve 2500 mühendis, teknik eleman olmak

üzere toplam 9.500 çalışanı ile müşterilerine

hizmet vermektedir. 1986 yılında şu

an aramızda olmayan 8 yıl önce kaybettiğimiz

sayın Orhan Terzioğlu tarafından

kurulan irtibat bürosundan sonra, Türkiye

kardeş firmamız PERI Kalıp ve İskeleleri

San. Tic. Ltd. Şti. 1990 yılında %100

yabancı sermaye ile PERI grubu içinde

kurulan 9’ncu şirket olarak 33 yıldır Türkiye’de

de faaliyet göstermektedir.

Faaliyetleriniz hakkında neler

söylemek istersiniz?

Türkiye’de faaliyete başladığımız günden

itibaren sürekli yatırım yapmaya ve büyümeye

devam ettik. Aslında herbiri büyük

emek, gayret, zaman ve uğraşla ve

elbette siz değerli müşterilerimizin bizlere

verdiği destek ve gösterdiği teveccühle

hayata bulan bu başarıları şuan İstanbul,

Ankara, Gaziantep ve Samsun’daki depolarımıza

ve yurtiçinde 7 yurtdışında 5

olmak üzere 12 bölge müdürlüğüne, toplam

66.000 m² alana, 90 Milyon Euro’ya

değere ulaşan kira parkımıza ve 150

kişilik işinde uzman kadroya ulaştırarak

büyüme ve gelişme olarak taçlandırdık,

pekiştirdik.

PERI Türkiye olarak yurt dışında da bize

bağlı ülkelerde hizmet vermekteyiz. Azerbaycan,

Arnavutluk,Gürcistan ve Irak’taki

mevcut ofislerimiz başta olmak üzere Kosava,

İran, Türkmenistan, Afganistan, Tacikistan

ülkelerine de hizmet vermekteyiz.

Halil Karaca / PERI Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü

2019 yılını nasıl

değerlendiriyorsunuz?

2019 Yılı PERI Ailesi için çok önemliydi.

Çünkü bizler yani PERI 50’nci yılımızı

dünyanın birçok ülkesinde değerli mesai

arkadaşlarımızın katılımıyla özel etkinliklerle

kutladık.

2018 yılı 2’nci çeyreğinden başlamak

üzere inşaat sektöründe önce yavaşlama

akabinde de daralma yaşıyoruz. Türkiye’de

inşaatı genel ekonomiden ayır düşünmek

ve bunun etkilerinden arındırmak

pek mümkün değil. Türkiye’yi, inşaat sektörünü,

yurtdışı müteahhitlik hizmetlerimizi

ve Türkiye inşaat malzemesi sanayinin

ihracatını global ekonominin parçası olarak

da görmek gerekir. Diğer taraftan, yetişmiş

insan kaynağı, bulunduğu coğrafya,

nüfusu ve sanayi altyapısının verdiği

güç ile reel ve üretime dayalı, katma değer

yaratacak ekonomik kalkınma modelini

benimseyen ülkemizde, bu ihtiyaçlara

cevap verebilecek şekilde inşaat sektörünün

büyümesinin süreceğini düşünüyor

ve bu nedenle daha iyi, kaliteli, hızlı ve

ekonomik hizmet verebilmek ve sürdürülebilir

ve rekabetçi olmak için tüm imkanlarımızı

seferber ederek, yatırımlarımıza

devam ediyoruz ve edeceğiz.

28

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

Bu yıl eğitim ve tanıtımlarımızda kullanmayı

planladığımız İstanbul Fabrika sergi

salonumuzu büyüttük. Yeni salonumuzda

bire bir örneklerine yer verdiğimiz çeşitli

perde kalıbı, kolon kalıbı, döşeme kalıbı,

köprü kalıbı ve iskelesi, endüstriyel iskele

çözümleri, güvenlik ekipmanları, tırmanır

iskeleler ve kalıplar gibi birçok ürünümüzü

sergilemekteyiz. Meslekle ilgi tüm

arkadaşlarımızı gerek eğitim ve gerekse

ziyaret için bu salonumuzda ağırlamakta

memnuniyet duyacağız.

2019 yılı içersinde hedeflerimizi büyük ölçüde

yakaladığımızı söyleyebilirim. Gerçekleştirdiğimiz

önemli projeler hedeflerimizi

yakalamamıza yardımcı olmuştur.

Bunlardan bir kaçını sayarsak; Çanakkale

Köprü ve Viyadükleri, Kuzay Marmara

Otoyolu, Bakırköy Kirazlı Metro Hattı,

Yusufeli Barajı Köprüleri, İstanbul Havalimanı

içindeki Hangar, Metro İstasyonu,

Camii v.s çeşitli yapılar, Sabiha Gökçen

Hava Kontrol Kulesi, Basrada bir Liman

yapısı, Irakta arıtma tesisi ve köprü projeleri,

Yeni Yargıtay Binası İnşaatı, Tüpraş

Rafinerisi, SASA Polyester v.b önemli ve

büyük bir çok proje sayılabilir.

Katıldığınız fuarlar ve etkinlikler

hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Bu sene bir çok sosyal etkinliğe de katıldık.

Münih’te gerçekleşen Bauma Fuarı,

4. Uluslararası Karayolları, Köprüler ve

Tüneller İhtisas Fuarı, 4. Proses Zirvesi

ve Sergisi, Adana Çukurova Üniversitesi’nde

gerçekleştirilen 1. Uluslararası 10.

Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi,

İSG Mesleki Gelişim Grubu üyeleri

için Ankara şubesinde “Uygulamalı Endüstriyel

ve Dış Cephe İskele Sistemleri”

konulu bir seminer ve çeşitli üniversitelerde

düzenlenen kongreler.

Bu yıl özellikle eğiteme en çok önem verdiğimiz

yıllardan biri olduğu söylenebilir.

Teknik ofisimiz, Pazarlama Departmanımız,

Satış Elemanlarımız ,Süpervizörlerimiz,

Lojistik Bölümümüz gibi tüm birimler

çeşitli seviyede eğitimlerini almışlar ve bu

eğitim disiplini her sene devam edecektir.

Yeni ürünler hakkında neler

söylemek istersiniz?

Bu yıl içersinde bir çok yeni ürün piyasaya

sürülmüştür. Bunlardan en önemlisi

şuanda Çanakkale Köprüsü Projesinde

kullanılan ALPHAKIT Ağır yük iskelesidir.

Bu yeni ürün elle kurulabilen hafif profillere

rağmen 30 tona kadar ayak taşıma

kapasitesine sahiptir. Tek sistemle hem

ağır yük kulesi ve hemde geniş açıklık

geçilebilen makas kiriş imalatı yapmak

mümkündür.

Polimer Hafif pano kalıbımız DUO kullanımı

yurt içi ve yurt dışı şantiyelerimizde

gerek perde&kolon ve gerekse döşeme

kalıplarında kullanımı yaygınlaşmıştır.

PD5 Sistem yeni nesil iskele inovasyonu

ile iskele taşıma kapasiteleri düşürülmeden

elemanları işçilerin rahatlıkla taşıyabileceği

boyutlara getirilmiştir. Özellikle

Konut, Hastane ve Sanayi yapıları için

geliştirilen sistem özel kiriş çözümleri ile

dikkat çekmektedir.

Önümüzdeki yıla dair hangi

alanda ne tür planlarınız

bulunuyor?

PERI olarak 2020 senesi içersinde Bauma

Fuarında tanıtımı yapılan biri Alüminyum

panel döşeme sistemi diğeri de

hafif pano perde kalıp sistemi olarak iki

adet yeni ürünü piyasaya sürecektir. Bu

iki ürünün temel özelliği Sakaryadaki

fabrikamızda üretilip dünyaya servis edileceğidir.

Bu yeni ürün yatırımlarıyla İnşaat

piyasasına hem kısa sürede temin

ve hemde maliyet olarak önemlibir katkı

sağlayacağımız inancındayım. Çünkü

her iki ürün de mevcut işçiliklerin düşürerek

maliyetten tasarruf sağlayacağı gibi

ürünlerin yerli üretim olması dolayısı ile

imalat ve nakliye avantajı da değerli müşterilemize

yansıyacaktır.

PERI gelişmekte olan Endüstriyel İskele

sektörüne daha iyi hizmet verebilmek tüm

dünyada ve Türkiye de iskele departmanını

kurmuştur. İskele bölümümüz kurulduğu

yıldan itibaren birçok başarılı işe

imza atmıştır. Gerçekleştirdiğimiz ve devam

eden en büyük projelerimiz İstanbul

Havalimanı Terminal Binası, Camii İskelesi,

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, Tüpraş

Rafinerisi, Petkim Rafinerisi, SASA

Polyester, Çimsa, Akçansa, Cargill v.b

iş ve bakım iskelesi gerektiren irili ufaklı

projelerdir. Bu projelerimizde son 10 yılda

büyük bir çoğunluğu Euro Norma göre

Türkiyede üretilen PERI Up iskele Sistemleri

kullanılmıştır. Aynı zamanda yazıda

bahsi geçen digital ürünler kullanılarak

yapılan çözümlerle tüm projelendirme

de dahil olmak üzere Türkiye genelinde

yaygın Lojistik tesislerimizden hizmet verilmektedir.

PERI’nin gelecek hedefleri içerisinde

yer alan dijitalleşme üzerine de birkaç

şey söylememizde fayda var. SAP, ERP,

Statik Analiz programları, Yapı Bilgi Modelleme(BIM)

yazılımı, Tekla Structures,

Bauma 2019’da sergilenen ve inşaat

projelerinin 3 boyutlu görselleştirmelerini

sağlayan “PERI Extended Experience”

uygulaması. Bu uygulama, 3 boyutlu modellerin

mobil cihazların ekranında Artırılmış

Gerçeklik (AR), Sanal Gerçeklik (VR)

ve Karışık Gerçeklik (MR) gibi üç farklı

mod aracılığıyla görüntülenmesini kolaylaştırmaktadır.

Bunlara ilave olarak müşterilerimizin şantiyelerinde

PERI faaliyetlerini takip edebilecekleri

çeşitli, dökümanlara ulaşabilecekleri

MyPERI gibi yazılımlar ile Beton içerisine

bırakılan digital sensörlerle ısı ölçümü, kalıba

gelen basınç, su muhteviyatı gibi saha

uygulamalarında gerekli verileri toplayan

çözümler şuanda hayata geçirilmiştir.

Yapı Malzeme Aralık 2019 29


Doka ihracat

çalışmalarında

rekora koşuyor

Doka Kalıp ve İskele

Sistemleri, sektörün

içerisinde bulunduğu bu

zorlu zamanda ciddi bir

ihracat başarısına imza

atıyor. Geçen yıla oranla

dış pazarda çok güçlü çift

haneli büyüme kaydeden

firma, satış – kiralamadan,

e-ticarete kadar bir çok

alanda günün gerektirdiği

stratejileri oluşturmayı

başarmış. Gerçekleştirdiği

sermaye arttırımıyla da

önümüzdeki yıl içinde iddialı

olan firma, sorumluluk

alanlarında yakın dönemde

önemli projelere imza

atacağının sinyallerini

veriyor… Tamamı ödenmiş

sermayesini 180 milyon

TL’ye çıkaran firma

geleceğe güvenle bakıyor.

La Luna Projesi

Avusturya kökenli bir şirket olan Doka Kalıp

ve İskele Sistemleri Türkiye’de faaliyet

gösterdiği süre içerisinde, daima öncü ve

piyasayı belirleyici bir rolde oldu. Tüm yenilikleri

sistematik bir şekilde doğru zamanda

ortaya koymayı başaran firma, 2020

yılında da yine sektörde bir çok yeniliğin

öncüsü olacak.

Doka Kalıp-İskele Genel Müdürü Ender

Özatay ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

sektörün içerisinde bulunduğu

durumu ve Doka’nın gerçekleştirdiği çalışmaları

konuştuk. Her zamanki nezaketiyle

bizleri ağırlayan sayın Özatay’a bize vakit

ayırdıkları için teşekkür ediyoruz.

2019 yılı için kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

Kalıp ve İskele firması olarak elbetteki inşaat

sektörünü yakından takip ediyoruz.

Sektörün tüm bileşenlerini etkileyen bir

Kömürhan Köprü Projesi

Eyiste Viyadüğü

30

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

daralma söz konusu. Örneğin, çimento

tüketimi bu yol %39 oranında azalmış. Bu

rakam, yıl içinde gerçekleşen inşaatların

ne ölçüde azaldığını da bizlere göstermekte.

Karşımızda böyle bir tablo varken biz

Doka Kalıp ve İskele olarak, bütün bu küçülen

pazarda ciro kaybı yaşamadık. Tam

aksine geçen yıla oranla ciddi bir büyüme

gerçekleştirerek ciromuzu çift haneli bir şekilde

arttırdık. Bu artışın en temel sebebi

ihracattaki başarımız oldu. Yıl içerisinde

satışlarımızın önemli bir oranını yurtdışı

işlerden gerçekleştirdik.

İç pazarda her ne kadar küçülen bir inşaat

pazarı olsa da 3 aydır burada da bir toparlanma

sinyali alıyoruz. İç pazardan beklentimizi

ise, stabil bir durumun pazara hakim

olması. Pazar stabil ve güvenilir kaldığı sürece,

biz her duruma karşı kendimizi motive

edebiliriz.

Şirketinizdeki mevcut yeniliklerden

biraz bahseder misiniz?

2 ay önce internetten satışlara başladık.

Bu anlamda ilk defa e-ticarete geçen Kalıp

firmasıyız. Satışlar istediğimiz seviyede

gerçekleşmekte. 2 ay içerisinde internet

satış oranı toplam satışlarımızın %5’ine

ulaştı. Gayet iyi bir oran diyebiliriz. Bu noktada

hedefimiz, e-ticaretin payını toplam

satışlarımız içersinde %10’a çıkarmak.

2020 yılında tüm tasarımlarımızı 3 boyutlu

olarak gerçekleştirmek istiyoruz. Çalışanlarımızı

bu konuda yoğun eğitimlere tabi

tutuyoruz. Mühendislik ekibimizde 3 boyutlu

tasarım yapmayı bilmeyen kimse kalmayacak.

Bu süreç sonunda verimliliğimizi

çok yüksek oranda artıracağımıza inanıyoruz.

Sektörümüz verimliliği en düşük sektörlerin

en başında geliyor. Genel verimlilik

ortalaması %40 civarında. Yapılan projelerin

bir çoğunda projedeki diğer paydaşların

etkileri önceden öngörülemediğinden, bazı

çizimler 2 hatta bazen 3. defa yapılmak zorunda

kalınıyor. Bunu biz ciddi bir zaman

ve maliyet israfı olarak görüyoruz. Bundan

sonra 3 boyutlu dizayn ile uygulama öncesi

diğer paydaşlarnda etkisini ortaya koyarak

bazı işleri 2 kere yapmaktan kurtulacağız.

Yatırım planlarınız hakkında bilgi

verir misiniz?

2020 yılı için bir yatırım planımız bulunmuyor.

Ama biz bu sene ödenmiş sermayemizi

80 milyon TL arttırarak 180 milyol TL’ye

çıkarttık. Çok güçlü sremaye yapımızla da

sektörümüzdeki en güvenilik oyunculardan

birisiyiz.

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla paylaşır

mısınız?

Ülkemizde mevcut olan konut stoğunu erimeden

önce herhangi bir süpriz beklemiyoruz.

Kamu projelerinde de bir yavaşlama

durumu göze çarpıyor.

2020 yılı için daha stabil bir pazar öngörüyoruz.

Piyasanın bu seviyeden daha

fazla aşağı bir seviyeye ineceğini düşünmüyoruz.

Piyasanın bir süre daha bu

seviyelerde devam ettikten sonra yavaş

Ender Özatay / Doka Kalıp-İskele Genel Müdürü

yavaş yükselişe geçeceğini düşünüyoruz.

Dolayısıyla tüm hazırlığımızı, 2020 yılında

da işlerin hemen hemen bu şekilde devam

edeceği düşüncesiyle gerçekleştirdik.

Dış pazarda ise; sorumluluk alanımız olan,

Orta Asya ülkeleri, Irak ve Azerbaycan’da

büyümenin devam edeceğine inanıyoruz.

Özbekistan’da varız. Kazakistan’da yeniden

yapılanıyoruz. Irak’ta varız. Azerbaycan’da

çalışmalarımız var. Bu perspektifte

oradaki pazarlarda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

İKSD Dernek çalışmaları hakkında

neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de standartların geliştirilmesi, merdiven

altı üretimin engellenmesi ve oluşturulan

standartlarda ve şartlarda üretilen

ürünlerin şantiyelerde tercih edilmesi ve

projelendirilmesine yönelik çok kıymetli

çalışmalar yapıyor. Biz de faaliyet gösterdiğimiz

Kalıp ve İskele komitesinde bu tip

çalışmalara katılıyoruz. Derneğin Kalıp ve

İskele sektörünün gelişiminde olumlu katkıları

olacağını düşünüyoruz.

Nissibi Köprü Projesi

Yapı Malzeme Aralık 2019 31


“Yurtdışında yeni bayilikler için

çalışmalarımız olacak”

“Yıl başından bugüne kadar Asya, Avrupa, Afrika kıtalarındaki birçok ülkeye ürünlerimizi

gönderdik. İhracat yapmak, ülkemize döviz girdisi sağlamak bizi mutlu ederken aynı

zamanda da aldığımız olumlu geri dönüşler iştahımızı ve konsantremizi daha da arttırdı.”

Dosya

Ümit Yağmur / Yağmur İskele Genel Müdürü

Kurulduğu günden itibaren, kaliteli hizmet

ve ürün ilkesinden taviz vermeyen Yağmur

İskele, müşterilerileriyle satış ile bitmeyen

bir dostluk geliştirmiş. Dengeli ve

sağlıklı bir yapı içerisinde hızla büyüyen

firma, güvenilir ve kaliteli hizmet anlayışıyla

ön plana çıkmakta.

Yağmur İskele Genel Müdürü Ümit Yağmur

ile dosya konumuz çerçevesinde bir

röportaj çalışması gerçekleştirdik.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir

misiniz?

Güvenlikli iskele, flanşlı iskele ve kenar

koruma sistemlerinin üretimini, satışını

ve kiralamasını yapmaktayız. Bundan

hariç olarak kalıp altı iskele ve mobil iskele

sistemlerinin de üretimini ve satışını

yapmaktayız. Çalışmalarımız ürün gamını

arttırma, var olan ürünleri geliştirme

yönünde devam etmektedir. En önemli

projemiz ise istihdam ve ihracat rakamlarımızı

arttırıp ülke ekonomisine maksimum

fayda sağlamaktır.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

2019 yılı ülkemizde inşaat sektörünün

daralma yaşadığı bir yıl oldu. Kimi projeler

yavaşladı, kimisi ise durdu. Bununla

birlikte yeni yatırımların sayısıda oldukça

az oldu tabi. Haliyle yurtiçi satış rakamlarımız

geçtiğimiz yıllara göre daha düşük

oldu. Diğer taraftan yurtdışı satış rakamlarımız

rekor seviyede arttı. Ihracat yaparak

ülkeye döviz girdisi sağlamak, yeni

pazarlara açılmak oldukça önemli.

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da

yurtdışında yeni yatırımlarınız

olacak mı?

Umuyorum ki 2020 yılı ülkemizde inşaat

sektörünün canlandığı bir yıl olur. Bizimde

yatırımlarımız bununla paralel artar.

Yurtdışında ise yeni bayilikler için çalışmalarımız

olacak.

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla

paylaşmak ister misiniz?

2019 yılı yönümüzü ihracata çevirdiğimiz

bir yıl oldu. Bunun adımlarını geçtiğimiz

yılın son çeyreğinde atmaya başlamıştık.

Yıl başından bugüne kadar Asya, Avrupa,

Afrika kıtalarındaki birçok ülkeye ürünlerimizi

gönderdik. İhracat yapmak, ülkemize

döviz girdisi sağlamak bizi mutlu ederken

aynı zamanda da aldığımız olumlu

geri dönüşler iştahımızı ve konsantremizi

daha da arttırdı. 2020 yılında da ürünlerimizi

farklı ülkelerde ki kullanıcıları ile buluşturmayı

hedefliyoruz. Bununla birlikte

tabi ki yurtiçinde inşaat piyasasının tekrar

yükselişe geçmesi sektörü canlı tutacağına

inanıyoruz.

32

Yapı Malzeme Aralık 2019



1915 Çanakkale Köprüsü

İntek’in uzmanlık

stratejisi

Kalıp ve iskele sektörü tasarım, üretim,

projelendirme ve satış sonrası şantiye

desteği gibi birbirinden farklı fakat

birbirini tamamlayan konuları kapsayan

bir uzmanlık alanıdır. Kalıp ve iskele

sektörünün her alanında uzman olan

İntek,

-Uluslararası standartlara uygun,

-Kullanıcıların beceri ve inisiyatiflerine

en düşük düzeyde ihtiyaç duyacak kadar

kolay kullanılabilen,

-Çalışanların sağlığını ve iş güvenliğini

en üst düzeyde koruyan,

-Zaman kazandıran,

-Az sayıda parçadan oluşan ve sahada

kontrol edilmesi kolay,

-Çok sefer kullanılabilecek kadar sağlam

ve uzun ömürlü,

-Aynı zamanda ekonomik ürünler

tasarlar ve üretir.

Selim King / İntek Kalıp ve İskele Yönetim Kurulu Başkanı

34

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

Tashkent City Projesi

İnşaat sektörü ve bunun bir alt sektörü

olan kalıp ve iskele işi, çok tehlikeli iş

kolları arasında yer almaktdır. Betonun

priz almadan önceki akışkan halinde ortaya

çıkan dinamik etkiler, büyük beton

basınçları ve büyük yükler, büyük rüzgâr

yükleri, yüksekte çalışma, büyük ve ağır

kalıp elemanlarının vinçlerle taşınması ve

buna benzer birçok etki, bu sektörün çok

tehlikeli iş kolları arasında yer almasına

neden olmaktadır. Bu etkiler tasarımdan-üretime,

projelendirmeden-uygulamaya

kadar tüm aşamalarda çok dikkatli

bir şekilde analiz edilmeli ve hesaba katılmalıdır.

Kalıp ve iskele uygulamaları, gerek

verimliliğin arttırılması gerekse hatalı

uygulamaların yol açabileceği iş kazalarının

engellenmesi için yukarıda bahsedilen

tüm bu etkilerin dikkate alındığı bir

“uygulama projesine” bağlı olarak gerçekleştirilmelidir.

“Kalıp ve İskele uygulama

projeleri”, konunun uzmanı olan kalıp ve

iskele firmaları tarafından, yukarıda belirtilen

tüm etkiler dikkate alınıp mühendislik

hesapları yapılarak oluşturulur. Bu projelere

temel teşkil eden statik hesaplar, ileri

mühendislik yöntemleri kullanmayı gerektiren,

bazı durumlarda deneylerle doğrulanması

gereken, kalıp ve iskele firmalarının

sahip olması gereken bir uzmanlık

alanıdır. Buradan hareketle İntek, sadece

tasarım ve üretimde değil, projelendirme

ve satış sonrası şantiye desteği konularında

da uzmanlaşmayı ilke edinmiştir.

Nasıl ki bir betonarme inşaatı yapabilmek

için o binaya ait bir statik uygulama projesinin

varlığı zorunlu ise kalıp ve iskele

uygulamalarında da bu tür bir uygulama

projesinin zorunlu hale getirilmesi sektörümüzün

en büyük sorunu olan standardizasyonun

sağlanması ve buna paralel

iş kazalarının azaltılması sorunlarının çözümünde

çok faydalı bir rol oynayacaktır.

Uluslararası pazarlarda gelişme

stratejisi

Türk inşaat firmalarının uluslararası pazarlardaki

büyük gücü, Türkiye’deki dinamik

ve genç nüfusun yarattığı iş gücünün,

kalite/fiyat oranı açısından yüksek bir değere

sahip olması ve Türkiye’nin üretim

yapmak için her türlü olanağa sahip bir

ülke olması, İntek’in uluslararası pazarlara

açılmasında bir kaldıraç etkisi yaratmıştır.

İntek, Türkiye’nin sahip olduğu bu

olanaklara, kalıp ve iskele mühendisliğindeki

ileri bilgi ve tecrübelerini ekleyerek

dünyanın birçok farklı yerinde, çok sayıda

büyük projede, başarılı bir çözüm ortağı

olarak yer almıştır.

İstanbul Yeni Havalimanını şehir merkezine bağlayacak metro istasyonu projeler;

İstanbul Uluslararası Finans Merekezi Halk GYO Projesi

Günümüzde işlerin süreleri çok kısaldı.

Hizmeti en hızlı biçimde sunmak gerekiyor.

Buna ilaveten müşteriler her geçen

gün, satın alma yerine kiralama yapmayı

ve her türlü ihtiyaçlarını iş yaptıkları ülkede

yerleşik olan tedarikçilerle çözmeyi tercih

ediyorlar. İş hayatının bu yönde gelişmesi,

firmaları iş yaptıkları ülkelerde derinleşmeye,

bir başka deyişle “yerel olmaya” doğru

itiyor. İntek, son yıllarda ihracat stratejisini

bu “yerelleşme” ilkesi üzerine kurmaktadır.

Hedef pazarlar seçip, o pazarlarda ofis ve

depolar oluşturarak o ülkenin yerel bir firması

haline gelmek, bunu yaparken, o pazarı

bilen, güvenilir yerel firmalara bayilik

vererek ortaklıklar oluşturmak İntek’in uluslararası

pazarlardaki gelişme stratejisidir.

Gerçekleştirdiğimiz projelerimiz:

Türkiye’de

• 1915 Çanakkale Köprüsü Projesi

• İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Halk

GYO Projesi

• Galataport Projesi

• Ankara ABD Elçilik Projesi

• Medipol Bağcılar Hastane Projesi

• İzmit Sağlık Kampüsü Ana Hastane

Projesi

• Mahmutbey Metro İstasyonu Projesi

• Güneşli Metro İstasyonu Projesi

• Hasdal Metro İstasyonu Projesi

• İstanbul Şehir Hastane Metro İstasyonu

Projesi

• Göktürk Metro İstasyonu Projesi

• Sivas - Erzincan Hızlı Tren Projesi

• Balıkesir Biyogaz Tesisi Projesi

Hasdal Metro Projesi

İstanbul Şehir Hastane Metro Projesi

Göktürk Metro Projesi

Yurt dışında;

• ABD Elçilik Projesi - Uganda

• Tashkent City Projesi - Özbekistan

• Darüsselam-Morogoro Demiryolu Projesi

- Tanzanya

• Souk Tleta Baraj Projesi - Cezayir

Yapı Malzeme Aralık 2019 35


TMS Grup önümüzdeki yıl

Kuzey Amerika bölgesine yoğunlaşacak

TMS Kalıp ve İskele Sistemleri müşterilerine sunduğu mühendislik çözümleriyle her zaman

bir adım önde olmayı başarmakta. Kendisine Avrupa kökenli firmalarla bir rekabet alanı

oluşturan firma, Ar&Ge’sine yapmış olduğu sürekli yatırımlarla başarı grafiğini her zaman

pozitif seviyede tutmakta. 2020 yılı için Kuzey Amerika pazarını hedefleyen TMS, yeni

sistem ve ürün çalışmalarını da aralıksız sürdürüyor…

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

2019 yılında genel manada sektörün daralmasıyla

birlikte TMS olarak bizlerin iş

hacminde de bir gerileme oldu. Özellikle

iç piyasanın daralıyor olması ve bir önceki

yıla göre meydana gelen kayıplar 2019

yılının çok parlak bir yıl olmasının önüne

geçti.

Biz bu süre içerisinde yurtdışında gerçekleştirdiğimiz

yatırım ve projelerle yılı

toparlamaya gayret ettik.

Dünyanın pek çok farklı bölgesinde özellikle

de Avusturya ve Almanya’da birtakım

projeler gerçekleştirdik. Aynı zamanda

yeni pazar arayışımıza da ara vermedik.

Bu arayışlar neticesinde önümüzdeki yakın

dönemde Kuzey Afrika ve Amerika

pazarları için planlarımız var.

Yeni pazarlar sizler için birtakım

yenilikleri de zorunlu kılıyor mu?

Her pazarın kendine göre farklı dinamikleri

bulunmakta. Özellikle Avrupa etkisi

altında kalarak hali hazırda geliştirdiğimiz

ve uyguladığımız zorlu sistemler, başka

bir bölge içinde pazarın yapısı ve kullanım

alışkanlıkları sebebiyle fazla geçerli

olmayabiliyor.

Dünyanın daha büyük bir coğrafyasına

baktığımızda inşaatların Avrupa’daki gibi

yapılmadığını görüyoruz. Çok daha basite

indirgenmiş ve daha ekonomik çözümler

görmek mümkün.

Örneğin Amerika’da buradaki yaygın kullanımın

tersi olarak çelik, betonun yerine

çok daha yaygın bir şekilde kullanılıyor.

Bizlerde bu doğrultuda bu bölge özelinde

muhtemelen yeni ürünler ve sistemler geliştireceğiz.

Yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda inşaat sektörüne

‘Endüstriyel Kalıp ve İskele Sistemleri’

üreten TMS Kalıp ve İskele Sistemleri,

1973’de İzmit’te kurulan mütevazi

bir firmadan, günümüze kadar geçen sürede,

56’dan fazla ülkeye ihracat yapmayı

başarmış, bünyesinde çok uluslu firmalar

da bulunduran bir yapıya dönüşmüş.

TMS Grup Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay

Tüfekçi ile bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.

Kubilay Tüfekçi, 2019 yılının

kısa bir değerlendirmesini yaptı ve 2020

yılı projeksiyonlarını da bizlere aktardı.

Bizlere vakit ayırarak sorularımızı özenle

Kubilay Tüfekçi / TMS Grup Yönetim Kurulu Başkanı

yanıtlayan sayın Tüfekçi’ye teşekkür ediyoruz.

Tam da bu noktada, Ar&Ge

çalışmalarınıza da biraz

değinebilir misiniz?

TMS olarak bizler Ar&Ge’ye her zaman

çok önem verdik ve veriyoruz. Her sektörde

olduğu gibi bizim de beklentilerimiz

daha iyiye, daha yukarıya ve daha

teknolojiye doğru ve bunda da başarılı

olduğumuza inanıyoruz. Rekabet ettiğimiz

firmaların çoğunun Avrupa kökenli

firmalar olması, bu işi doğru yaptığımızın

en belirgin örneklerinden birisi olsa gerek.

İşlerin biraz daha yavaş ilerlediği

bu dönemde Ar&Ge özelinde neler

söylemek istersiniz?

İşlerin yavaş olduğu dönemlerde dahi

Ar&Ge çalışmalarına ara vermiyoruz.

Böyle zamanlarda Ar&Ge konusunda

36

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

adımlar atıyor olmanın, finansal açıdan

zor olsa da, zamanlama açısından çok

doğru bir karar olduğuna inanıyoruz. Bu

durağan süre içerisinde geliştireceğimiz

sistemler, işlerin hızlandığı dönemlerde

daha büyük adımlar atmak için bizlere

büyük imkanlar sunacaktır.

2020 yılında Ar&Ge noktasında sıkı bir

çalışmamız olacak. Hem teknolojik ürünler

noktasında hem de basite indirgenmiş

ürünler noktasında farklı çözümlerimiz

olacak.

Bu çözümlerden bir tanesini söylemem

gerekirse yeni bir dizayn üzerine yoğunlaştığımızı

söyleyebilirim. Bu yeni dizaynımızda,

kira parkında ataleti önleyecek

ve kullanım yüzdelerini artıracak sistemler

geliştiriyoruz. Bu yönde planlarımız ve

çalışmalarımız bulunmakta.

Qatar Mozoon Tower

Qatar Al Mana Edition Tower

Qatar SFSF Silo

Önümüzdeki yılda yeni

yatırımlarınız olacak mı?

Bu yıl çok büyük yatırımlarımız olmadı.

Sadece bir lazer makinesi aldık fabrikamız

için. Zaten bu yıl üretim kapasitemizin tamamını

hiç kullanmadık. Her 2 fabrikamız

için de atıl bir kapasite durumu mevcut diyebiliriz.

Bu anlamda yakın dönemde de

bir yatırım planımız bulunmuyor.

Ancak dış pazardaki şirketlerimizde yatırımlarımız

devam edecek. Katar ve Kuveyt’te

yatırımlarımızı ara vermeden sürdürüyoruz.

Zaten bu bölgelerde 20-25

kadar devam eden projelerimiz bulunmakta.

2020 yılı beklentilerinizi kısaca

öğrenebilir miyiz?

TMS olarak 2020 yılında iç piyasadan

açıkçası çok bir beklentimiz yok. Konut

tarafının oldukça durağan bir döneme

girmiş olması bunun için bir gerekçe diyebiliriz.

Büyük ölçekli mega projeler ise

hemen hemen tamamlanmış durumda.

Kısa vadede sektörü hareketlendirecek

bir proje maalesef görünmüyor. Önümüze

ciddi projeler gelse bile, bu projeler

için rekabetinde çok sert olacağını söylemek

mümkün. Bu sebeplerden dolayı iç

piyasada 2020 yılı için olumlu noktada bir

sürpriz beklentimiz bulunmuyor.

Önümüzdeki yıl içerisinde iç pazardan ziyade,

Ortadoğu, Körfez ülkeleri, Amerika

Çanakkale Köprü

ve Avrupa bölgesine yoğunlaşmayı düşünüyoruz.

Bu bölgelerde geçtiğimiz yıllara

oranla çok daha etkili olmayı planlıyoruz.

Özellikle Kuzey Amerika pazarı için daha

çok planlarımız var ve bu pazardan daha

umutluyuz. Saydığım bu bölgelerde daha

yoğun olarak varlık göstermeye gayret

edeceğiz.

Yapı Malzeme Aralık 2019 37


“Önümüzdeki yıl 2 yeni ülkede daimi

olarak bulunacağız”

Önümüzdeki yıl yurtiçi bekleyen projelerin hayata geçeceğini düşünüyoruz. Bunun

görüşmeleri içindeyiz. Yurt dışı projelere ağırlık vererek, hem yurt için hem de yurtdışı

marka değerimizi daha da ileriye taşıyacağız.

Dosya

20 yılı aşkın süredir kalıp ve iskele sistemlerinde

projelendirme, teknik, üretim

ve süpervizörlük hizmetleri veren Berka

Kalıp, teknolojik gelişmeliri yakından takip

ederek ve her geçen gün büyüyen

kadrosuyla kendi faaliyet alanında ilerlemisini

sürdürmekte.

Berk Kalıp Satış Koordinatörü Özgür Özden

ile şirket faaliyetlerini ve önümüzdeki

yıla dair planlarını konuştuk.

Özgür Özden / Berk Kalıp Satış Koordinatörü

oldu. Ülkemizdeki sektörel

daralmaları öngörüp

yurtdışı projelerine

ağırlık verdiğimiz ve

meyvelerini topladığımıx

bir yıl geçiriyoruz.

İhracata verdiğimiz

ağırlık, hem firmamıza

hem de ülkemize daha

da değer katmaktadır.

Önümüzdeki

yılda yurtiçi ya

da yurtdışında

yeni yatırımlarınız

olacak mı?

Halihazırda devam eden yurtdışı bayilik

ve şube açma görüşmelerimiz var. Zannediyorum

önümüzdeki yıl 2 yeni ülkede

daimi olarak bulunacağız. Ülke olarak

Avrasya coğrafyasına yeterince ağırlık

vermediğimizi düşünüyorum. Bu bölgede

daha çok başarılara imza atmalıyız.

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla

paylaşmak ister misiniz?

Önümüzdeki yıl yurtiçi bekleyen projelerin

hayata geçeceğini düşünüyoruz. Bunun

görüşmeleri içindeyiz. Yurt dışı projelere

ağırlık vererek, hem yurt için hem de

yurtdışı marka değerimizi daha da ileriye

taşıyacağız. ‘2020 yılında Suriye’de büyük

bir yeniden yapılanma bekliyoruz. Bu

inşaa sürecinde türk müteahhitlerle birlikte

başarılı projelere imza atmacağımıza

inanıyorum.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Sektörümüzde gelişen kalite standartları

ile birlikte Avrupa’daki müşterilerimize

hitap edebiliyor ve maliyet olarak onlarla

yarışabiliyoruz. İlgili bakanlıklarla sürekli

istişare halindeyiz. Bazı Afrika ülkelerinde

ülke bazında iş konseyleri kurulup ülkeler

arası ticarete fayda sağlayacak adımlar

atılmalı diye düşünüyorum.

Firmanızın pazardaki

faaliyetleri hakkında kısaca

bilgi verir misiniz?

BERKA Kalıp olarak kalıp ve iskele

üretimimizle, Yurt içi ve yurtdışında

20’den fazla ülkeye ihracat yapan,

çözüm ortağı olduğumuz, sektörümüzün

önde gelen köklü inşaat firmalarına

mühendislik çözümleri sunan bir

şirketiz.

Şirketimizde; proje aşamasından başlayıp

şantiye bitimine kadar

olan süreçte, inşaat firmalarıyla,

koordineli olarak

gerek uygulamalı eğitimler,

gerekse çözüm analizlerini

beraberce yapmaktayız.

2019 yılı sizin için

nasıl bir yıl oldu? Kısa

bir değerlendirme

alabilir miyiz?

2019 yılı, şirket bazında büyüdüğümüz

ve ihracatımızı

daha da arttırdığımız bir yıl

38

Yapı Malzeme Aralık 2019



Burak Özelci / Özler Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı

ÖZLER, 2020 yılında

Avrupa’da üs kuracak

Özler Kalıp ve İskele Sistemleri son 5-6 yıldır çok önem vererek gerçekleştirdiği ihracat

çalışmalarını 2020 yılında daha da hızlandıracak. Özellikle Avrupa bölgesinde ciddi

oyuncularla gerçekleştirdiği rekabetle önemli bir mesafe kaydeden firma, bu süreçte

oluşturduğu müşteri portföyüne yönelik çözümleriyle 2020 yılında çok daha etkili olacak…

İnşaat beton kalıbı ve iskele sistemlerinin

üretimi ve kiralanmasındaki bilgi ve deneyimini

müşterilerinin hizmetine sunan Özler

Kalıp ve İskele Sistemleri; konusunda

uzman mühendisleriyle sektörün ihtiyaç

duyduğu tüm hizmetleri titizlikle gerçekleştiriyor.

Özler Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim

Kurulu Başkanı Burak Özelci ile gerçekleştirdiğimiz

röportaj çalışmamızda; 2019

yılının kısa bir değerlendirmesinin yanı

sıra firmanın önümüzdeki yıla dair planlarını

da konuştuk.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir

misiniz?

Firmamız; inşaat firmalarına, müteahhitlere

ve alt taşeronlarına, inşaatın proje

aşamasından ve akabinde başlanan projenin

temel aşamasından dış cephede ki

uygulama safhasına kadar hizmet veren

bir mühendislik firmasıdır. Köprü, viyadük,

havalimanı, otoyollar, endüstriyel

tesisler, tersaneler, hastane, konut, AVM

gibi tüm kompleks projelerde yer alıyoruz.

Restorasyon noktasında ise, camii,

müze, kilise ve tarihi tüm mekanlara da

hizmet vermekteyiz.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

Dünya ekonomisi geçtiğimiz yıl sizin de

malumunuz ciddi anlamda bir daralma

yaşadı. İnşaat sektörü de bundan ciddi

anlamda etkilendi. Devam eden projelerin

bir çoğu yavaşladı. Bazıları tamamen

durma noktasına geldi. Tüm bu gelişmelerin

bizlere de yansıması oldu tabiki.

Ancak biz, Özler olarak bu daralmayı 4-5

yıl öncesinde öngörmüştük. Yapmış olduğumuz

tüm toplantı ve değerlendirmelerde

iç pazardaki daralmayı ancak ihracat

ile aşmamızın mümkün olacağını görüyorduk.

Biz de bu noktada peşpeşe yurtdışı hamleleri

gerçekleştirdik. Hedef pazarlarda

ciddi araştırmalar yaptık, yerel partnerlerle

hareket ettik, biz de bu pazarlarda bir

nevi yerel olduk ve olmaya çalışıyoruz.

Şu an özellikle Ortadoğu, Avrupa, Balkanlar

ve Orta Asya bölgesinde ki ülkelerde

faal durumdayız.

40

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınız hakkında neler

söylemek istersiniz?

Önümüzdeki yıl özellikle ihracat kapasitemizi

artırarak daha fazla ülkede rekabet

edebilir bir ‘Özler’ için çalışacağız.

Daha fazla projede ve daha fazla ihalede

yer alacağız. Gerek iç piyasada gerekse

dış piyasa da iş hacmimizi artırmayı

hedefliyoruz. Avrupa kıtası bizim için çok

önemli. Sektöründe süper ligi zaten Avrupa

olarak biliniyor. Bizim o bölgede rekabet

ediyor olmamız işimizi her anlamda

daha da geliştirmek için büyük bir fırsat.

Bu sebepten biz bu bölgede daha etkin

ve kalıcı olmak istiyoruz. Özellikle 2020

yılı içerisinde Avrupa’da bir üs noktası

oluşturmayı planlıyoruz. İlk etapta ofis ve

depo şeklinde kurguladığımız bu projeyi,

daha sonrasında üretimin de gerçekleşiyor

olacağı bir yapılanmaya doğru dönüştürmeyi

istiyoruz. Hali hazırda bölgede

arayışımız devam ediyor.

Yatırım planlarınızı nasıl hayata

geçireceksiniz?

Yatırım noktasındaki planlamamız ise;

2020’nin sonuna doğru üretim kapasitemizi

daha da artırmak. Zaten şu an halihazırda

makine yatırımlarımız bulunuyor.

Daha önce sipariş verdiğimiz yeni robotlarımızı

teslim aldık. Onları da en kısa

zamanda fabrikamızda devreye alacağız.

Yıl içerisinde nihai hedefimiz; üretim

hacmimizi %100 artırmak ve şu an farklı

noktalarda olan 3 fabrikamızı birleştirerek

üretimi tek bir noktadan gerçekleştiriyor

olmak. Buna bağlı olarak da üretim hacmimizle

beraber üretim alanımızı da 2 katına

çıkaracak yeni yatırımımızı devreye

almak istiyoruz.

Yapı Malzeme Aralık 2019 41


Layher Türkiye Genel Müdürü Tevfik Ceran;

“Layher İskele Sistemleri olarak yeni yıl ile birlikte

hali hazırda güçlü olduğumuz pazarlarda konumumuzu

pekiştirmek, yeni atılım yapmayı düşündüğümüz

mecralarda da plan ve projelerimizi hayata geçirmek

istiyoruz.”

Sistem iskele konseptinin geçerli olduğu

her alanda teknik hizmet sunan Layher

Türkiye, malzeme kalitesi, ürün çeşitliliği,

hızlı teslimat ve sunduğu teknik hizmetler

ile markanın global pazarda sunduğu tüm

imkanları yerelleştirme çabası içerisinde

faaliyetlerini gerçekleştirmekte.

Layher Türkiye Genel Müdürü Tevfik Ceran

ile, 2019 yılını değerlendirken, önümüzdeki

yıla dair beklenti ve projelerini

de ele almaya çalıştık.

Firmanızın iskele pazarındaki

faaliyetleri hakkında kısaca bilgi

verir misiniz?

Layher markası, dünyanın en büyük sistem

iskele üreticisi olarak 1945 yılında

yolculuğuna başlayan, Almanya’da üretimini

devam ettiren, o günden bu yana

da dünya genelinde 40’dan fazla ülkede

faaliyet gösteren ve 1900 çalışanı olan

global bir firma. Layher’in Türkiye’deki

yolculuğu 2011 yılına uzanıyor. Faaliyet

gösterdiğimiz alanlardaki iş güvenliği

farkındalığının artması sayesinde gittikçe

büyüyüp genişleyen bir pazara hitap

etmekte ve Kocaeli, İzmir ve Ankara’daki

ofis ve depolarımızla faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

2019 yılı ekonomik açıdan birçok zorlukla

mücadele edilen, firmaları mevcut işlerini

yürütmede ve geleceğe yönelik planlar

yapma konusunda oldukça zorlayan bir

sene oldu. Birçok sektörde olduğu gibi bizim

sektörümüzde de 2019 yılının getirdiği

mali zorluklar ve pazarlardaki daralmalar

yakından hissedildi. Özellikle inşaat

piyasasında görülen ve hala da hissedilmekte

olan darboğazlar, sektörümüzdeki

Tevfik Ceran / Layher Türkiye Genel Müdürü

firmaları da etkiledi. Biz bu zor günlerde

müşterilerimizle ve onların ihtiyaçları ile

daha yakından ilgilenmeye ve problemlerine

çözümler üretmeye çalıştık.

Ürünlerinizle ve yeniliklerle

ilgili bizi kısaca bilgilendirebilir

misiniz?

Ürünlerimizi beş temel gruba ayırıyoruz.

Layher Speedyscaf® (Şimşek) Cephe

iskelesi, Layher Allround® Endüstriyel İskeleler,

Sahne Sistemleri, Layher Çatı &

Koruma Sistemleri, Hareketli İskeleler ve

Merdivenler.

Şimşek® İskele, cephe sistemleri ile çalışan

tüm müşterilerimize hitap eden, son

derece hızlı monte ve demonte edilebilen

bir sistem iskele ürünü. Allround®

Endüstriyel İskeleler, başta endüstriyel

tesisler olmak üzere gemi inşa, enerji

santralleri, madenler, çimento tesisleri

gibi çok yönlü çalışmaların yapıldığı alanlarda

güvenle kullanılmakta. Sahne sistemlerimiz

gösteri alanları, sahne, stand

ve tribün kurulum işlerinde faaliyet gösteren

müşterilerimize tüm alanlarda hitap

eden bir sistem. Çatı ve koruma sistemlerimiz,

inşaat faaliyetleri süresince çalışılan

alanları dış etkilerden koruyan çatı

ve cephe sistemlerinden oluşmakta. Son

olarak, Hareketli iskele ve merdivenler

grubumuzda yine endüstriyel çözümler

geniş çaplı seçenekleriyle müşterilerimize

sunuluyor.

42

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

Bence, tüm bu sistemlerin tamamen birbirine

uyumlu çalışabilen ve ekstra yatırım

maliyeti gerektirmeyecek şekilde dizayn

edilmiş sistemler olması, Layher’in

en önemli katma değerlerinden biri. Bir

de Layher’in tartışılmaz kalitesi ve uzun

ömrü diğer markaların önüne geçmesini

sağlıyor. Bu da Layher’i iskele konusundaki

en güvenilir yatırım aracı yapıyor.

Yeni ürünlerimizden bahsetmek gerekirse,

Bauma 2019 ile birlikte pazara yeni

bir mobil iskele sürdük. SoloTower, Layher’in

yenilikçilik anlayışının bir ürünü

olarak 6.15 metreye kadar çalışma olanağı

sunan, tek bir kişi tarafından hızlı, güvenli

ve kolay bir şekilde monte edilebilen

mobil bir iskele. Yine mevcut Lightweight

ürün gamımıza ek olarak, konvansiyonel

platformlardan %10 daha hafif olan

“Lightweight Platform” global iskele pazarına

tanıtıldı. Bunlara ilaveten, bu sene,

bakım ve yapım çalışmalarında özellikle

uzun açıklıkların kolaylıkla geçilmesini

sağlayan “Aluflex” kiriş sistemlerimiz de

piyasaya sunuldu. Tüm bunları düşününce,

Layher oldukça inovatif bir sene geçirdi

diyebiliriz.

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla

bizimle paylaşmak ister misiniz?

Layher İskele Sistemleri olarak yeni yıl

ile birlikte hali hazırda güçlü olduğumuz

pazarlarda konumumuzu pekiştirmek,

yeni atılım yapmayı düşündüğümüz mecralarda

da plan ve projelerimizi hayata

geçirmek istiyoruz. Endüstriyel projelerde

Layher’in varlığı her geçen gün daha da

büyüyerek piyasalarda kendini hissettiriyor.

Artarak devam etmesi yönünde malzeme

ve eğitim faaliyetlerimizi organize

ediyoruz.

Gelişen teknolojinin

ve dijital

dönüşümün

Türkiye’de iskele

endüstrisine

tatbikinin

öncüsü olmaya

çalışacağız. Bunun

için altyapı

hazırlığımızı tamamlamış

bulunuyoruz.

Yavaş

yavaş müşterilerimizi

yeniliklerimizle

buluşturmaya

ve bunun

sonucunda da

çok olumlu geri

dönüşler almaya

başladık.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Piyasanın içinden geçtiği bu zor dönemin

farkındayız. Ancak, özellikle endüstriyel

iskele pazarı büyüme trendini hala sürdürmekte.

Layher Türkiye, bu konsepte

uygun olarak ve globalden aldığı güçle,

önüne koyduğu hedefleri gerçekleştirmeye

daima devam edecek. Ancak, bu

hizmetlerin ve ürünlerin kullanıcısı olan

müşterilerimizi dinlemenin ve bu zor dönemlerde

onların ihtiyaçlarına yönelik çözümler

bulmanın, Layher Türkiye olarak

birinci önceliğimiz olduğunu tekrar hatırlatmak

isterim.

Aluflex Taşıyıcı Kiriş

Keder XL Çatı Sistemi

SoloTower

Yapı Malzeme Aralık 2019 43


“2020 yılının bir önceki yıla göre daha

iyi geçeceğini düşünüyorum”

“2018 ve 2019 yılında yapmış olduğumuz yurt dışı atılımları, yurt dışı müşteri pörtföyümüzü

artımamıza sebep oldu. Bu durum bizim için olumlu bir gelişme fakat hiç bir zaman yeterli

olmadığını düşünüyoruz.”

Turanlar Grup çatısı altında Kalıp, İskele

ve Plywood üretimi gerçekleştiren Pelit

İnşaat Kalıp Sistemleri, 2002 yılından bu

yana aynı kailte ve güvenle çalışmalarını

sürdürmekte.

Pelit İnşaat Kalıp Sistemleri Satış Müdürü

Hakan Yanık bizlere 2019 yılını kısaca

değerlendirerek önümüzdeki yıl hakkında

da görüşlerini bildirdi.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir

miyiz?

İlk olarak içinde bulunduğumuz inşaat

sektörünün durumu üzerine değerlendirmelerde

bulunmamız gerekiyor. Malum

3-4 yıldır inşaat sektöründe dalgalanmalar

yaşıyoruz. Son 1 yılda tam anlamıyla

dibi gördük diyebiliriz. Bunun neticesi iç

pazardaki satış potensiyelini ciddi anlamda

düşmesine neden oldu. Bu yüzden

de yakın coğrafya dışında uzak coğrafyadaki

pazarlara yönelmek durumunda

kaldık. Daha önce de Türkiye ‘nin yakın

coğrafyasına ihracatlarımız oluyordu fakat

iç piyasa daha fazla yoğunlaştığımız

bir bölgeydi ve dış piyasaya arzu edilen

miktarda imalat yapmamıza pek fırsat

vermedi diyebilirim.

Bu yıl geçirdiğimiz sancılı süreci yurt dışı

pansumanı ile atlatabildik. Herkes bizim

kadar şanlı değildi . Bir çok yerden duyuyoruz,

bir çok işletme maliyetleri kısabilmek

adına işçi çıkarmak zorunda kaldı.

Biz de böyle bir durum oluşmadı. Fakat

yeni personel alımı ihtiyacımız da olmadı

diyebilirim. Umarım yıl sonuna kadar satış

hedefleri tutturabiliriz.

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da

yurtdışında yeni yatırımlarınız

olacak mı?

Geçmişimize baktığınızda Grup olarak

atıl kalan alanlara yatırım yaparak yaşat-

44

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

Hakan Yanık

Pelit İnşaat Kalıp Sistemleri Satış Müdürü

ma özelliğimiz var. Bu özelliği sayesinde

taş üstüne taş koyarak, 3 sektörde 1500

kişiye iş ve aş verme olanağı sağlamakta.

Yine grubumuza ait Vezirköprü’deki fabrikamızın

1996 yılında özelleştirme yolu ile

hayata geçirilmesi bunun iyi bir örneğidir.

Zarar eden ve devletin sırtında yük olan

fabrika yeni bir hayat buldu diyebiliriz. O

bölgede bir tek bizim fabrikamızın bacası

tütmekte ve 500 kişiye direk istihdam

sağlamaktadır. Hatta Samsun’da vergi

rekortmenleri arasına girdiğini söyleyebiliriz.

Önümüzdeki 2020 yılı içerisinde, yukarıda

bahsetmiş olduğumuz bu sancılı

sürec geçene kadar yurt içinde zaruri

yatırımlar dışında herhangi bir yatırım

yapmayı düşünmüyoruz. Yatırımlarımız

yurt dışı fuarlarına yapacağımız katılımlar

ile tanıtım ve yeni yurt dışı müşterisi

kazanma üzerine olacak. Yurt dışında rekabette

olduğumuz firmalara karşı neler

geliştirebiliriz bunlara yatırım yapacağız.

Yani yatırımımızı yurt dışındaki müşterileri

ülkemize çekmek şeklinde olacak.

2018 ve 2019 yılında yapmış olduğumuz

yurt dışı atılımları, yurt dışı müşteri pörtföyümüzü

artımamıza sebep oldu. Bu

durum bizim için olumlu bir gelişme fakat

hiç bir zaman yeterli olmadığını düşünüyoruz.

2020 yılında oluşabilecek yurt içi piyasa

hareketlenmesi ile iki pazarı da yönetilmek

için, imalat ile ilgili makine ekipman

ve personel yatırımına gidebiliriz. Yeni

ürünlerinlerin geliştirilmesine de ağırlık

verebiliriz. Bu durumlarla ilgili de her zaman

açık bir kapımız bulunmakta.

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla

paylaşmak ister misiniz?

2020 yılının bir önceki yıla göre daha iyi

geçeceğini düşünmek istiyorum. Çünkü

piyasayı ayakta tutan kurallardan birisi

de her zaman yapıcı ve olumlu olmaktan

yana. İnşaat sektörü bir sınav veriyor.

Bankaların ve devletin desteğiyle, bu

sınavı erken atlatırsak planlarımızı ona

göre revize etmeyi düşünüyoruz. İnşaat

sektörü olduğu sürece biz de grup olarak

ihtiyaçları karşılamaya hazırız. Eğer sektör

küçülür ve sektör olmazsa bizde ürünlerimiz

sunamaz ve satamıyız.

Türkiye doğru bir lokasyon, Türkiye inşaat

sektörü açısından dışarıdan çok cazibeli

görünen bir ülke konumundaydı ve

umarım bu cazibesini kısa sürede tekrar

yakalar. Fuarlara gelen yabancı katılımcılara

baktığımız da Türkiye ‘nin üretim

üssü olduğunu ve bunu tüm dünyaya

anlatmamız gerektiğini düşünüyorum.

Dünyada bir ihtiyaç varsa bunu karşılayabiliriz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı

günümüz dünyasında işletmelerin başarılı

olmalarının bir yolu da ihracat. Ancak

müşteri sayısının sınırlı, ürün ve firma sayısının

neredeyse sonsuz olduğu uluslararası

pazarlarda başarılı olmak ve yoğun

rekabete karşı ihracatı gerçekleştirmek

gerçekten zor.

Ülkemizde sektör ile ilgili bir yavaşlama

olduğunda yurt dışına yöneliyoruz. Geçmişte

olduğu gibi İç piyasada düzenli siparişler

aldığımız müşterilerimiz olabilir.

Bu durum bizleri rahatlığa itebilir. Değişken

piyasa şartlarına hazırlıklı olmamız

gerekiyor. Bu yüzden alışkanlıklarımızı

bir kenara bırakarak, hep beraber ezberi

bozmamız gerektiğini düşünüyorum.

Dünya’nın herhangi bir yerinde ürettiğimiz

malzemeye ihtiyaç varsa , işte biz

orada olmalıyız.

Ekmek, aslanın ağzı veya artık midesinde

bile değil bu yüzden zorlu iç ve dış

piyasa şartlarını aşmamız için daha çok

çalışmamız gerekecek…

Yapı Malzeme Aralık 2019 45


“Yurtdışında hem organik hem de

inorganik büyüme adımları atıyoruz”

“Şirketimiz küresel piyasalara ihracat yapma kapasitesi, güçlü pazarlama ağı ve son

dönemde hayata geçirdiği yatırımların sonucunda artan beyaz çimento kapasitesi ile de

yurt dışı pazarların yanı sıra iç piyasada da etkinliğini artırmaya ve sağlıklı büyümesini

sürdürmeye devam ediyor.”

Dosya

Ülkü Özcan / Çimsa CEO’su

Türkiye çimento sanayisinin öncü kuruluşlarından

Çimsa, 1972 yılında faaliyetlerine

başladı. Çimsa, 50 yıla yakın süredir

çimento ve yapı malzemeleri sektörünün

global bir oyuncusu olarak faaliyetlerini

sürdürüyor ve Yeni Neslin Sabancı’sı’ndan

aldığı güç ve vizyon doğrultusunda

sektöre öncülük ediyor.

Çimsa CEO’su Ülkü Özcan ile 2019 yılı

değerlendirmeleri ve önümüzdeki yıla

dair beklentilerini kapsayan kısa bir röportaj

çalışması gerçekleştirdik.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Çimsa, Orta Doğu, Avrupa, Kuzey Afrika

ve Amerika başta olmak üzere 65’i aşkın

ülkeye ihracat yapıyor.

Geniş dağıtım ağıyla müşterilerinin ürün

ve hizmet gereksinimlerini eksiksiz karşılarken,

gelecek nesillere miras kalacak

yaşam alanları ve altyapılar için gerekli

malzemeleri sağlıyor.

Çimsa, gri çimentonun yanı

sıra beyaz çimento ve kalsiyum

alüminat çimentosu gibi

özel ürünler üretiyor. Türkiye’nin

en geniş hazır beton

tesis ağına sahip olan Çimsa,

hazır beton sektöründeki

teknolojik ve bilimsel gelişmeleri

dikkatle takip ederek

yenilikçi ürünler geliştiriyor

ve müşterilerinin farklı ihtiyaçlarına

özel çözümler sunuyor.

Türkiye’nin en büyük gri çimento

üreticilerinden Çimsa,

beyaz çimento alanında küresel

ligde ilk üç arasında yer

alıyor. Çimsa, küresel piyasalara

ihracat yapma kapasitesi,

güçlü pazarlama ağı ve

son dönemde hayata geçirdiği

yatırımların sonucunda artan

beyaz çimento kapasitesi

ile yurt dışı pazarların yanı

sıra iç piyasada da etkinliğini

artırmaya ve sağlıklı marjlarla

büyümeye odaklanıyor.

Bununla birlikte AR-GE çalışmalarına

dayalı inovasyon gücü, geniş

ürün yelpazesi, insana ve çevreye saygılı

yaklaşımı ile kurulduğu günden bugüne

sektörün nabzını tutarak, sürdürülebilir

bir gelişim sergiliyor.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

Bu yıl Çimsa olarak gerek yurt içi gerekse

yurt dışı pazarlardaki varlığımızı güçlendirmek

adına stratejik adımlar attık. Beyaz

çimento ve özel ürünlerde yarım asra

yaklaşan bilgi birikimi ve güçlü bir AR-GE

altyapısına sahibiz. Bununla beraber

ekonomik performans, yeni ürün ve yeni

pazar gelişimi, insan kaynağının gelişimi

gibi başlıklarda gerçekleştirdiğimiz atılımlar

ile paydaşlarımız için kalıcı değer

yaratıyoruz.

Yurtdışında hem organik hem de inorganik

büyüme adımları atıyoruz. Bu konudaki

büyüme hedeflerimize uygun şekilde

İspanya’daki Buñol Fabrikası’nın satın

alma işlemlerinin tamamlanmasını hedefliyoruz.

Şirketimiz küresel piyasalara ihracat yapma

kapasitesi, güçlü pazarlama ağı ve

son dönemde hayata geçirdiği yatırımların

sonucunda artan beyaz çimento kapasitesi

ile de yurt dışı pazarların yanı sıra

iç piyasada da etkinliğini artırmaya ve

sağlıklı büyümesini sürdürmeye devam

ediyor.

Aynı zamanda dijitalleşme, 2020 yılında

gündemimizde yer alacak konu başlıklarından

biri olmaya devam edecek. Geleceğin

dijital çimento şirketi olarak, dijital

stratejilerimiz ile akıllı fabrika sistemlerine,

veri analitiğine ve verimliliğe daha da

önem vererek, endüstri 4.0 projelerine

odaklandığımız projelerimizle Çimsa’nın

değerini ve itibarını küresel ölçekte yukarıya

taşıyacağız.

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da

yurtdışında yeni yatırımlarınız

olacak mı?

Amerika’daki beyaz çimento değirmeni

yatırımımızı bu yıl devreye alıyoruz. Ayrıca

İspanya Buñol Fabrikası’nın satın

alma işlemlerinin entegrasyonunu tamamlamayı

hedefliyoruz.

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla

paylaşmak ister misiniz?

Bu yıl olduğu gibi 2020’de de iç ve dış

pazarda büyüme trendine devam edeceğimizi

öngörüyoruz. Üretim ve ihracat

hedeflerimizin yanı sıra dijital dönüşüm

ve endüstri 4.0 odaklı çalışmalara ağırlık

vererek Geleceğin Çimsa’sı’nı inşa edeceğiz.

Ayrıca gerçekleşen satın alma ile birlikte

Çimsa olarak Türkiye’nin ihracat gelirlerine

sağlayacağımız katkıyı da çok daha

iyi noktalara çekeceğiz. Buñol Fabrikası’nın

üretim ve dağıtım ağına katılması

ile birlikte, daha geniş bir coğrafyada söz

sahibi olarak Avrupa’nın yanı sıra Kuzey

Afrika ve Güney Amerika pazarlarında da

güçlü bir ihracat ağı oluşturmayı hedefliyoruz.

46

Yapı Malzeme Aralık 2019



Kordsa, İnteraktif Sürdürülebilirlik

Raporu’nu Yayımladı

Kordsa, 2018 yılındaki yönetsel, sosyal, ekonomik ve çevresel performansını açıkladığı

beşinci sürdürülebilirlik raporunu yayımladı. Bu rapor aracılığıyla paydaşlarına

sürdürülebilirlik eksenindeki faaliyetlerini izleme ve değerlendirme imkânı sunan Kordsa’nın

geçen yılki raporu yurt içi ve yurt dışında farklı ödüller almıştı.

Kordsa, beşinci sürdürülebilirlik raporunu

yayımladı. Kordsa’nın 2018 yılı sürdürülebilirlik

performansını önceki yıllarla karşılaştırmalı

olarak içeren raporda, şirketin

öncelikli sürdürülebilirlik konuları olan

yönetsel, ekonomik, sosyal ve çevresel

faaliyetlerine yönelik hedefler, alınan

aksiyonlar, kaydedilen ilerlemeler ve çalışanların

geliştirdiği örnek uygulamalar

yer alıyor.

2018 Sürdürülebilirlik Raporu’nda,

önceki yıllardan farklı olarak lastik

güçlendirme ile kompozit teknolojileri

iş kollarının değer zincirlerine ve sürdürülebilirlik

etkilerine şemalarla yer

verildi. Önceki yıllara nazaran daha

özet ve odaklı hale getirilen raporda,

sürdürülebilirlik hedeflerine hizmet

eden Ar-Ge ve toplam üretken bakım

(TPM) projelerinin sonuç ve kazanımları

birlikte yer aldı. Ayrıca raporun

içeriği, bilgilere daha kolay ve pratik

şekilde ulaşılabilmesi için destekleyici

web sitesi, doküman ve videolara verilen

linkler ile zenginleştirildi.

Ar-Ge’yi ve inovasyonu iş süreçlerinin temeline

koyan Kordsa, 2017’den 2018’e

patent portföyünü %22 oranında arttırdı.

Daha az enerji ve malzeme ile daha

hafif ve dayanıklı lastik ve kompozit malzemeler

üretmek için yaptığı çalışmalar

sonucunda Kordsa’nın

2018 yıl sonu itibariyle, patent başvurusu

sayısı 670’e, buluş sayısı ise 183’e ulaştı.

2018 yılında yeni ürünlerden elde ettiği

ciro 64 milyon ABD doları oldu. Güçlendirme

devi, attığı yeniden kazanım adımlarıyla

yaklaşık 3 milyon bobini yeniden

kullanarak 1,82 milyon ABD doları tasarruf

etti. Emisyon yönetimi, atık yönetimi

ve eğitimler ile 790 bin ABD doları değerinde

çevresel yatırım gerçekleştirdi.

Çalışanlarına büyük önem veren şirket,

onlara ortalama 36 saat eğitim sağladı ve

çalışan devir oranını %1 düşürdü.

2016 yılında Borsa İstanbul’da işlem gören

ve kurumsal sürdürülebilirlik performansları

üst seviyede olan şirketlerin yer

aldığı BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne

kabul edilen Kordsa, BİST Sürdürülebilirlik

Endeksi’ndeki çevre ile ilgili kriterlerde

notunu iyileştirerek, Kasım 2018-Ekim

2019 döneminde BİST Sürdürülebilirlik

Endeksi’ndeki üçüncü yılına girdi.

Kordsa Büyüme Stratejisini Sürdürüyor

Sabancı Holding iştiraklerinden Kordsa’nın 2019 yılı üçüncü

çeyrek finansal sonuçları açıklandı. Kordsa Eylül 2019 itibariyle

cirosunu, 2018’in aynı dönemine göre %40 oranında artırarak

3,9 milyar TL’ye ulaştırdı. Aynı dönemde FAVÖK’ü 583 milyon

TL’ye, net karı ise %3,6 artırarak 301 milyon TL’ye geldi.

Lastik güçlendirme pazarında müşterilerine uzun vadede katma

değerli teknolojiler sunan Kordsa, 3. çeyrekte, Pirelli’den

“En İyi Tedarikçi” ödülünü aldı. Pirelli’nin global yaygınlık ve

hizmet düzeyi kriterleri açısından yaptığı değerlendirme sonucunda

Kordsa bu ödüle layık görüldü.

Kompozit teknolojileri pazarında ikinci bir Kordsa yaratma

stratejisi ile ilerleyen Kordsa, bir süredir Kompozit Teknolojileri

Mükemmeliyet Merkezi’nde çalışmaları devam eden ve hafiflik,

dayanıklılık, uzun ömürlülük ve geri dönüştürülebilirlik gibi

avantajları ile metal malzemelerin yerini alabilen termoplastik

prepreg kullanarak ilk prototip parça üretimini otomotiv sektöründen

bir proje ortağı ile birlikte gerçekleştirdi. Bu malzemenin

portföye eklenmesi ile bir dakika gibi kısa sürede kompozit

parça üretilmesi mümkün olacak.

2018 yılında Kordsa bünyesine katılan Textile Products, Fabric

Development ve Advanced Honeycombe Technologies firmalarının

ciroya katkısı ise 9 ay içerisinde 96 Milyon Dolar olarak

hedefler içerisinde kaldı. 2019’un üçüncü çeyreğinin başında

ABD’li Axiom Materials’ı bünyesine katmıştı. Bu satın alma ile

Kordsa, ileri teknoloji kompozit ara mamul portföyünü tamamlayarak

uçak motorlarında kullanılan yüksek ısıya dayanıklı

Oksit-Oksit seramik kompozit pazarının lider oyuncusu haline

geldi.

Kordsa CEO’su Ali Çalışkan üçüncü çeyrek dönem sonuçlarını

değerlendirdi: “Kordsa olarak ‘Yaşamı Güçlendiriyoruz’

vizyonumuzun verdiği sorumlulukla sürdürülebilir bir gelecek

için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Lastik güçlendirme

pazarında uzun yıllardır gösterdiğimiz istikrarlı müşteri

memnuniyeti, kompozit pazarındaki büyümemiz ve portföyümüze

eklediğimiz yeni teknolojiler ve pazarlar ile yolumuza,

hedeflerimiz doğrultusunda devam ediyoruz. Kordsa’da, Ar-

Ge gücümüz ile karlı büyümemizi ve dokunduğumuz alanı her

geçen gün daha da artırmanın yollarını arıyoruz. Kompozit

büyümemiz devam ederken, güçlendirme portföyümüze şimdi

de ince filmler ve esnek elektornikleri katmak için çalışıyoruz.

Önümüzdeki dönemlerde bu alanlardaki patentlerimizi ve

ticarileşme yolculuğumuzu sizlerle paylaşmak için heyecanla

çalımalarımıza devam ediyoruz. Kordsa ailesi olarak daha fazla

alanı güçlendirmek ve yatırımcılarımıza değer katmak için

vizyonumuz doğrultusunda yol almaya devam edeceğiz. Bu

başarımıza katkısı olan tüm çalışanlarımıza va paydaşlarımıza

teşekkür ederim.”

48

Yapı Malzeme Aralık 2019


2019 yılı ilk 9 aylık finansal sonuçları açıklandı

Akçansa ihracat gelirini ilk 9 ayda

%131 artırdı

Dosya

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, 2019 yılının üçüncü çeyrek dönemine

ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre şirketin ilk 9 ayındaki satış gelirleri 1,4 milyar

TL, brüt dönem kârı 193,7 milyon TL, net dönem kârı ise 53,2 milyon TL oldu. Akçansa’nın

Çanakkale ve Ambarlı Liman’larının etkin yönetimi ile ihracat gelirleri %131 oranında arttı.

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi

Akçansa’nın açıkladığı 30 Eylül 2019 tarihi

itibarıyla düzenlenmiş konsolide gelir

tablosu ve döneme ait mali sonuçlara

göre, şirketin bu yılın ilk 9 aylık dönemindeki

cirosu 1,4 milyar TL oldu. Şirketin

Ocak-Eylül 2019 dönemindeki brüt kârı

193,7 milyon TL, net dönem kârı ise 53,2

milyon TL olarak açıklandı.

Zenar: ‘ABD’nin en büyük çimento

tedarikçisi olduk.’

Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar, sonuçlara

ilişkin yaptığı değerlendirmede;

‘Lojistik avantajımız ve etkin liman yönetimimiz

ile ihracatımızı geçen yıl aynı

döneme oranla %131 oranında artırdık.

Limancılık iş kolunu büyütme hedefiyle

faaliyetlerine devam eden Akçansa Port

Ambarlı Limanı’ndan sonra Yalova terminalinden

de üçüncü şahıslara hizmet

vermeye başladı. Uzun süren Ar-Ge çalışmaları

sonucunda 1915 Çanakkale

Köprüsü’ne özel geliştirilen 1803 beton

isimli ürünümüz ile projenin denizin ortasında

devam eden beton dökümleri

tamamlandı. ‘dedi. Akçansa’nın iş süreçlerine

dijitalleşmeyi de entegre ettiklerinin

altını çizen Zenar; ‘Dünyaya örnek olacak

projeler üzerine çalışıyoruz. Tüm fabrikalarımızı

en üst dijital çözümlerle donatıyoruz.

Hedefimiz fabrikalarımızda uygulayacağımız

bu dijital ürün ve çözümleri

ticarileştirerek şirketimizin karlılığına pozitif

etki yaratmaktır.’ şeklinde konuştu.

Umut Zenar / Akçansa Genel Müdürü

Akçansa’ya yeni ödüller…

Akçansa’nın hazır beton sektöründe faaliyet

gösteren markası Betonsa’nın Kemerburgaz

Tesisi büyük bir başarıya imza

attı. Betonsa Kemerburgaz Tesisi, Uluslararası

Beton Sürdürülebilirlik Konseyi’nin

(The Concrete Sustainability Council)

belirlediği kurallar doğrultusunda, “GOLD

- Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sürdürülebilirlik

Belgesi”ne layık görüldü.

Akçansa’nın, yeni mezun gençleri bünyesine

katmak için başlattığı işe alım programı

‘Geleceği Birlikte Şekillendirelim’,

programı Management Center Türkiye

tarafından ödüllendirildi.

Akçansa’nın, yapılardaki sağlamlığa dikkat

çekmek için hazırladığı www.betondafarkindalik.com

web sitesi de, dünyanın

en prestijli yarışmaları arasında gösterilen

Uluslararası Stevie Ödülleri’nde, Yapı&Malzeme

kategorisinde ödüle layık

görüldü.

Akçansa’nın insan kaynağı yönetimine IIP ‘Altın Standart’

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa,

uluslararası insan yönetim ve gelişim

standardı olan Investors In People’da (IIP) Altın

Standart’a layık görüldü.

İnsan kaynağının gelişimine ve yönetimine

yönelik tüm süreçlere ve uygulamalara odaklanan

ve dünyadaki insan odaklı tek kalite standardı

olan IIP süreci, yerli ve yabancı değerlendiricilerin

saha incelemeleri ve tüm çalışan

grupları ile yapılan görüşmeler sonrası tamamlandı.

Akçansa, Altın Standart ile IIP 6.Nesil’de

Türkiye’de, bu başarıyı gösteren ilk şirket oldu.

Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı

Berrin Yılmaz IIP yolculuğunu başarıyla

tamamlamalarında tüm Akçansalıların

emeğinin olduğunun altını çizerek “Ulusal ve

uluslararası değerlendiricilerin yaptığı süreç

ve saha incelemeleri, tüm çalışan gruplarımızla

birebir görüşmeler sonrasında 75 ülkede

tanınan ve 685 sanayi şirketi ile yapılan karşılaştırma

sonucunda IIP sürecini başarıyla

tamamladık ve Altın Standart ile değerlendirildik.

Çalışanına sürekli yatırım yapan bir şirket

olarak aldığımız bu sonuç, esas başarının birbirine

inanan, güvenen ekiplerle olabileceğini

gösterdi.” dedi.

Berrin Yılmaz / Akçansa İnsan Kaynakları Genel

Müdür Yardımcısı

Yapı Malzeme Aralık 2019 49




“Markanın en önemli işlevlerinden

biri tüketiciye güven vermesidir”

“Müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetin iyileştirilmesi, müşteri isteklerinin

karşılanabilmesi için iş hacmimizi faaliyet gösterdiğimiz her alanda devamlı büyütmeye

çalışıp, verimliliğimizi artırmaya odaklanırken, teknoloji ve kalite standartlarımızı sürekli

yeniliyor, müşterilerimizde yarattığımız katma değeri geliştirmeye odaklanıyoruz.”

Bursa Çimento Fabrikası A.Ş. kuruluşu

olan Bursa Beton; hazır beton sektöründe

güven, istikrar, kalite politikası ekseninde

katma değeri yüksek üretim ve hizmet faaliyeti

anlayışı ile hazır beton üretiminde,

teknoloji ve kalite anlamında önemli başarılara

imza atıyor.

Bursa Beton Genel Müdürü Barbaros

Onulay ile dosya konumuz çerçevesinde

bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir

misiniz?

Beton endüstrisindeki gelişmelere öncülük

etmeye devam eden Bursa Beton;

kuruluşundan bu yana geçen 32 yılda

üretim hacminde kesintisiz bir artış trendi

izleyerek 40 milyon metreküp hazır beton

üretimi gerçekleştirmiştir. Her dönem

yaptığımız çalışmalar ve büyüme ivmesiyle

sektör liderliğimizi sürdürmekteyiz.

Yenilikçi bakış açısıyla yürüttüğü Ar-Ge

çalışmaları ile marka değerini geliştirmeye

yönelik yatırımlar yapmaya devam

etmekte olan Şirketimiz, hazır beton sektöründe

uzun ömürlü ve kaliteli beton

üretimi bilinci konusunda öncü duruşuyla

mega projelere çözüm ortaklığı sunmaktadır.

Bursa Beton bugün; Bursa, Kütahya, Yalova

ve Bandırma’da kurulu 15 tesis, tam

otomasyonlu 19 beton santrali ile günlük

18.000 metreküp üretim kapasitesi, 30

beton pompası ve 150 transmiksere sahip

güçlü araç parkı, yeni tesis teknolojisi,

çevreci yaklaşımı ve koşulsuz müşteri

memnuniyeti ile 24 saat kesintisiz hizmet

sunmaktadır.

Döviz kurlarındaki

dalgalanmalardan ne ölçüde

etkileniyorsunuz? Satışların

sürekliliği konusunda neler

söylemek istersiniz?

Beton agrega, çimento, su, kimyasal katkı

maddesi ve önemli ölçüde farklı fiziksel

veya kimyasal özelliklere sahip bazı

katkı maddelerinin bir karışımı olan kompozit

bir malzemedir. Döviz kurlarındaki

dalgalanmalar ile fiyat artışlarına sebep

olan ekonomik türbülans, genel ekonominin

yanı sıra, konjonktürel değişimlerin

etkisini hızla gösterdiği inşaat sektörü

ile beraber çimento, kimyasal katkı piyasalarını

ve hammadde fiyatlarımızı da

önemli ölçüde etkiledi. 50’den fazla alt

sektörü doğrudan ya da dolaylı olarak

destekleyen ve harekete geçiren inşaat

sektörünün tekrar hız kazanması inşaat

sektörünün önemli bir parçası olan hazır

beton sektörünü de harekete geçirecektir.

Mevcut konut stokunun eriltilebilmesi için

yoğun çaba sarf eden inşaat sektörünün

yeni projelere ve yatırımlara yönelebilmesi

için konut kredi faiz indirimleri, kentsel

dönüşüm ile, kamu ve belediye yatırımlarının

artırılması gibi faaliyetlerin hayata

geçirilmesi gerekmektedir. Konunun

hükümetimizin, kapsamlı, uzun vadeli

ve çok yönlü bir yol haritası ile çözüme

kavuşturabileceğini söyleyebiliriz. Alınan

tedbirlerin inşaat sektörüne parallel olarak

satış sürekliliğimize de etki edeceğini

düşünüyorum.

Sizce markalaşmanın rekabetteki

yeri nedir? Bu konudaki

çalışmalarınızdan biraz bahseder

misiniz?

Günümüzde her alanda olduğu gibi teknoloji

alanında da büyük ve hızlı değişimler

yaşanmaktadır. Yaşanan değişim ve

yenilişim, teknoloji ürünlerinin çeşitliğini

arttırıp kullanım alanlarını çeşitlendirmektedir.

Teknoloji ürünlerindeki değişimler

tüketicilerin satın alma davranışlarını etkilemekte,

istek ve ihtiyaçlarının farklılaştırılmasına

neden olmaktadır. İhtiyaçlara

ve isteklere göre üreticiler markalarını şekillendirirken

tüketici davranışlarını analiz

ederek yoğun rekabet ortamında farklı

çözümler bulmaya yönelmiştir. Tüketici-

52

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

nin satın alma davranışı sosyal, kültürel,

psikolojik ve kişisel faktörlerden etkilendiği

için mal ve hizmetleri nasıl, nereden

ve niçin satın alma, kullanma gibi eylemleri

kişi bazlı homojen özellik göstermemektedir.

Bu bağlamda tüketicilerin ürün

tercih etme safhasında marka, ürünün

önemli bir parçası olarak görülür. Tüketici

satın alma davranışlarını etkilemek

konusunda özellikle marka temel etken

olarak karşımıza çıkmaktadır. Son yıllarda

tüketicinin alışveriş alışkanlıklarının

değişmesi sonucunda tüketicilere hem

marka hem ürün hem de fiyat olarak çok

geniş bir yelpaze sunulmaktadır. Bu durum

tüketici tarafında karar verme eylemini

karışık hale getirmiş ve tercih ettiği

ürünü pek çok marka arasından seçmesi

için bir takım satın alma davranışları göstermesine

sebep olmuştur. Tüketici satın

alma davranışları tüketicinin istekleri doğrultusunda

değişebildiği gibi dış etmenlere

bağlı olarak da değişebilir. Bu rekabet

ortamında işletmelerin tutunabilmesi için

tüketici davranışında meydana gelen

değişiklikleri iyi anlaması, değişime açık

olması ve değişikliğe hızlı cevap verebiliyor

olması önemlidir. Markaların değişim

süreçlerinde beklenilmedik olaylara hızlı

tepki verebilmesi için belli çözüm planlarını

hazır bulundurmaları gerekir. Buna

bağlı olarak tercihleri, değişimleri tahmin

edemeyip hazır olmayan işletmelerin günümüz

piyasa koşullarında kalıcı olmaları

imkânsızdır.

Markanın en önemli işlevlerinden biri tüketiciye

güven vermesidir. Sadece markanın

ismine bakarak ürünün güvenilir

olup olmadığı kanaati tüketicide oluşabilir.

Bizim marka değerimizin en önemli

yapı taşlarından biri Şirketimize duyulan

güven duygusudur. Marka güveni, hem

markaya olan sadakatin hem de markaya

olan tercihin oluşmasında etki eden

önemli bir bileşendir. Tüketiciler güvendiği

markanın isteklerini karşılayabileceklerine

inanır ise o markaya olan güveni

artış gösterir. Bu kapsamda biz de

müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetin

iyileştirilmesi, müşteri isteklerinin

karşılanabilmesi için iş hacmimizi faaliyet

gösterdiğimiz her alanda devamlı büyütmeye

çalışıp, verimliliğimizi artırmaya

odaklanırken, teknoloji ve kalite standartlarımızı

sürekli yeniliyor, müşterilerimizde

yarattığımız katma değeri geliştirmeye

odaklanıyoruz. Gelişmeleri sürekli yakından

takip eden bir kurum olarak teknolojik

yatırımlarımızı sürdürmeye önem gösteriyoruz.

Şirketimizin tüm tesislerinde

bilgisayar kontrollü otomatik sistemlerle

üretim yapılmakta olup, bütün tesislerimiz

uydu aracılığıyla birbirleri ve merkezle

on-line iletişim kurabilmekte, anormal

hava koşullarında dahi tüm tesislerimizde

gerekli teknolojik önlemler alınmakta ve

müşterilerimize standartlara uygun beton

teslim edebilmekteyiz. Farklı illere yayılmış

organizasyon yapımızın

tüm süreçlerini

detaylı bir şekilde yönetebilmemize

olanak tanıyan

teknolojik avantajları kullanarak

müşteri talep ve

ihtiyaçlarını karşılamaya

yönelik çalışmalarımızı

her zaman ön planda tutmaktayız.

Araç parkının

genç olması, tesis teknolojisinin

yeniliği, müşteri

hizmetleri tanımı altında

yaptığı CRM çalışmalarıyla

işin sürekli takipçisi

olması, geri dönüşüm

konusundaki hassasiyeti

ve çevreci yaklaşımı markamızı

sektöründe önemli

bir noktada tutuyor.

Barbaros Onulay / Bursa Beton Genel Müdürü

Tüketici beklentileri

sürekli değişiyor.

Firma olarak bu değişime cevap

verdiğinizi düşünüyor musunuz?

Ana faaliyet konumuz olan hazır beton ve

agrega üretimimiz haricinde vibrabeton

(kendiliğinden yerleşen beton), vipraşap

(kendiliğinden yerleşen şap), çeton (çelik

telli beton), kuruşap ve hafif beton gibi

farklı formlarda ve farklı markalarla müşterilerimizin

ihtiyaçlarına çözüm sunan bir

firmayız. Ar-Ge çalışmalarımız ile inşaat

sektörünün ihtiyaçlarına kalıcı çözümler

sunabilmek için kaliteli, durabilitesi yüksek

ürün üretmek adına sürekli kendimizi

geliştirerek, inovasyon çalışmalarımız ile

müşterilerimize ‘’İlk’ ’leri sunmaya devam

ediyoruz Yapım kolaylığı, ekonomik ve

kalıcı olmasının yanı sıra milli sermayenin

yurtiçinde kalması suretiyle ülke

ekonomisine katkı anlamında da fayda

sunan silindirle sıkıştırılmış beton yollar

çalışmamızı “betonyol” markasıyla pazara

sunduk. Endüstriyel atıkların betonda

değerlendirilmesi suretiyle hem çevreye

hem de ülke ekonomisine faydalı olacak

çalışmalarımız sürekli gündemimizde

oldu. Bizim başarımızın en önemli unsurundan

biri her zaman müşteri odaklı bir

yaklaşıma sahip olmamız. Her müşterimizin

projesine özel çözümler sunabilen

güçlü bir mühendislik ekibimiz, müşteri

taleplerini anlayan ve en hızlı şekilde dönüş

yapan bir satış ekibimiz var.

Ar-Ge çalışmalarımıza her geçen yıl daha

fazla önem vermekte olup, en kaliteli ürün

ve hizmeti en yeni teknolojiyle üretmeye

devam etmekteyiz. Hazır betonda oldukça

önemli olan pompalanabilir beton üzerine

yapmış olduğumuz çalışmalar ile beton

tasarımlarımızda iyileştirici faaliyetler

gerçekleştirdik.

Ülkemizde kentleşmenin paralelinde

yüksek katlı binaların yapımı hızla arttığından,

olası şiddetli bir depremde daha

fazla kayıp yaşanma ihtimali de her geçen

gün büyümektedir. Bu kayıpların

önüne geçebilmek için bina inşa ederken;

yüzeyin jeolojik ve sismik yapısı,

bina yüksekliği, statik hesaplamaları,

mühendislik çalışmaları ve öngörüleri,

taşıyıcı sistemleri, beton sınıfı gibi birçok

parametrenin incelenmesi ve değerlendirilmesi

gerekmektedir. Bursa Entegre

Sağlık Kampüsü Projesi’nde de deprem

etkisini ve zararlarını minimize etmek için

deprem izolatörleri kullanılmıştır. Deprem

izolatörlerinin bağlandığı yapı düşey elemanlarının

daha mukavemetli ve rijit olması

gerekmektedir. Bursa Beton ‘un bu

proje için gerçekleştirmiş olduğu Ar-Ge

çalışmaları ve üretimi yapılan C60 sınıfı

beton, şirketimizin teknoloji ve gelişime

uyum sağladığının en net göstergesidir..

Sektörünüzdeki son gelişmeler

neler?

Son 5 yıl içerisinde sektörün gündeminde

olan bitümlü sıcak karışım asfalt yollara

göre alternatif olarak sunulan beton yol

uygulamalarının 2018 yılında büyük ivme

kazandığını söyleyebiliriz. Ankara, Antalya,

Denizli, Samsun ve Karadeniz’in bazı

coğrafi bölgelerinde silindirle sıkıştırılmış

beton yol uygulamalarına dair hem örnek

uygulamalara hem de ilgili belediyelerin

gerçekleştirdiği yol imalatlarına şahit olduk.

Asfalt gibi serilen ve silindirle sıkıştırılan

beton yolların, bu yollarda kullanılan

asfalt türüne göre maliyet olarak daha

avantajlı olması ve servis bakım ömrünün

asfalta göre 2 kat daha ekonomik olması,

beton yolları tercih edilir hale getirmektedir.

Ayrıca yurtdışından temin edilen bir

malzeme olan bitüm esaslı asfalt yerine,

yerli ürün olarak ön plana çıkan çimento

esaslı beton kaplamalarını önümüzdeki

dönemde de yollarımızda sıklıkla göreceğimizi,

önümüzdeki yılarda da SSB’ye ait

uygulamaların yaygınlaşacağını tahmin

ediyoruz.

Yapı Malzeme Aralık 2019 53


“Önümüzdeki yıl

yurtdışı

bayi ağını

genişleteceğiz”

“Hem 1 yıllık kısa vadeli hem de 5 yıllık uzun

vadeli stratejik planlarımızı yaptık. Hatta 2019

yılında aldığımız Turquality belgesi ile beraber

bu planlarımızı ekonomi bakanlığına da sunarak

önümüzdeki yıllarda neler yapmayı planlıyoruz

tek tek yazılı hale getirdik.”

Onur Kalkan / Marka Pazarlama Müdürü

Türkiye’nin iş ve inşaat makinaları alanında en geniş ürün gamına sahip

firması olan Pi Makina, sektörün ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmetleriyle

müşterilerinin daima aranan bir çözüm ortağı olmuştur.

Pi Makina Marka Pazarlama Müdürü Onur Kalkan ile gerçekleştirdiğimiz

röportaj çalışmamızda; 2019 yılını kısaca değerlendirirken, önümüzdeki

yıl için beklentileri de ele almaya çalıştık.

54

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir

misiniz?

Pi Makina iş ve inşaat makinaları alanında

Türkiye’deki en geniş ürün gamına

sahip firma özelliğine sahiptir. Yapı

sektörünün ve betonun temel taşı olan

agreganın üretimi ve taşınması, sonrasında

betonun üretimi, dağıtımı, kalıba

dökülmesi süreçlerinde görev alan “Kırma

Eleme Tesisleri”, “Beton Santralleri”,

“Beton Dağıtım Sistemleri”, “Beton Pompaları”

ve sektörün yükünü taşıyan “Kule

Vinçleri” Pi Makina’nın ana ürün gamını

oluşturmaktadır. Bunların yanında tüm bu

işlere yardımcı olmak amacıyla üretilen

“Kazıcı Yükleyiciler” “Lastikli Yükleyiciler”

ve “ Greyderler” de üretilmektedir.

Yarım asırdır bu makina ve tesislerin

bir çoğunun ilk üreticisi olan Pi Makina

1000’in üzerinde tesis ve makina üretmiş

ve kullanıma sunmuştur. Her geçen gün

satış ve servis ağını genişleten Pi Makina

günümüzde Avrupa, Asya, Afrika ve

Körfez ülkelerinin neredeyse tamamına

makina ihrac etmektedir.

Ürettiği tüm bu ürünlerin yanında son yıllarda

yaptığı büyük yatırımlarla Pi Makina

“Kamyon ve Çekici” grubunda da birçok

ürün üretip büyük inşaat ve müteahhitlik

firmalarının kullanımına sunmuştur.

İş ve inşaat makinaları alanı dışında savunma

sanayi için de büyük üreticilerden

olan Pi Makina, gerek kamyon ve araçlar

gerekse diğer alt bileşenler üreterek Türk

Savunma sanayi’nin gelişimine büyük

katkılar sağlamaktadır.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

Türkiye’deki inşaat sektöründe yaşanan

daralma ve özellikle büyük inşaat ve müteahhitlik

firmalarının da birçok projeyi

durdurması sektöre iş yapan tüm firmaları

etkiledi. Biz zaten bu daralmayı önceden

görmüş ve yurt dışı işlerimizi arttırmak

için geçen sene çalışmalara başlamıştık.

Hem yurtdışı ekiplerimizi güçlendirmiş

hem de yurtdışı ziyaretlerimizi, fuar

katılımlarımızı arttırmıştık. Bu çalışmalar

senenin ikinci yarısından sonra meyvelerini

vermeye başladı ve birçok yurtdışı

pazarımızda büyük atılımlar yaparak makina

ve tesis satışları yaptık. Bu girişimler

Bizim 2019 yılını yurtiçinde yaşanan

sıkıntıları en hafif şekilde atlatmamıza

yardımcı oldu.

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da

yurtdışında yeni yatırımlarınız

olacak mı?

2020 yılında yurt dışında bazı hedef pazarlarımızda

yeni bayi arayışlarımız, bazı

pazarlarda da mevcut bayilerimizde beraber

yapmayı hedeflediğimiz yatırımlar

bulunmaktadır. Hem 1 yıllık kısa vadeli

hem de 5 yıllık uzun vadeli stratejik planlarımızı

yaptık. Hatta 2019 yılında aldığımız

Turquality belgesi ile beraber bu

planlarımızı ekonomi bakanlığına da sunarak

önümüzdeki yıllarda neler yapmayı

planlıyoruz tek tek yazılı hale getirdik.

Bu kapsamda seçtiğimiz bazı ülkelerde

ofisler, bazı ülkelerde küçük üretim ve

montaj hatları kurmayı hedefliyoruz. Bu

sayede o ülke ve çevresindeki pazarlara

daha kolay ulaşım ve hizmet vermeyi

hedefliyoruz. Aynı şekilde satış sonrası

hizmetler ağı için de yeni yatırımlarımız

olacak. Yurtdışında birçok ülkede yedek

parka depoları kurmayı ve servisi yerinde

vermeyi amaçlıyoruz.

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla

paylaşmak ister misiniz?

Önümüzdeki yıl yurt içindeki inşaat sektörü

büyümesinin eksilerde seyredeceğini

düşünüyoruz. Büyük inşaat firmaları

başladıkları projeleri tamamlayıp, yeni

adımlar atmayacağı söyleniyor. Ekonominin

de daralması bu öngörüyü destekliyor.

Biz de tüm bu sıkıntılar nedeni ile

yine yurtdışı ihracatlarına ağırlık vermeyi

düşünüyoruz. Satış ekibimizi bu bağlamda

genişlettik. Teknolojik altyapımız için

de sürekli yatırımlar yapıyoruz. Birçok ülkeden

bayilik talepleri alıyoruz ve bunları

değerlendirmeye başladık. Önümüzdeki

yıl mevcut pazarlarımızın dışındaki birçok

ülkede yeni bayilikler verip yeni pazarlara

açılmayı düşünüyoruz.

Yapı Malzeme Aralık 2019 55




“Dijitalleşmeye yönelik yatırımlarımız

ve yeniliklerimiz artarak devam edecek”

“Bosch profesyonel ölçme aletlerini kullananlar artık yaptıkları bütün ölçümleri anında cep

telefonlarına, bilgisayarlarına aktarabilme imkânına sahip. Ayrıca kullanıcılarımızın, mobil

uygulama üzerinden makinelerini teker teker yapılandırmalarına olanak sağlayacak bir

Bluetooth modülü ve ona uyumlu makineleri bu yıl içerisinde piyasaya sunduk.”

58

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

Ali Fahri Özcan / Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü

Türkiye’de ilk kez 1910 yılında kurulan bir

temsilcilikle faaliyetlerine başlayan Bosch

Grubu, ilk fabrikasını 1972 yılında Bursa’da

kurdu. Teknoloji ve hizmetler alanında

önde gelen tedarikçilerden biri olarak

Bosch’un Türkiye’de, ‘Mobilite Çözümleri’,

‘Enerji ve Bina Teknolojileri’, ‘Sanayi Teknolojileri”

ile ‘Dayanıklı Tüketim Malları’

alanlarında faaliyet gösteren beş ayrı şirketi

bulunuyor.

Elektrikli El Aletleri dosya konumuz çerçevesinde

Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke

Satış Direktörü Ali Fahri Özcan bizlere

geçtiğimiz yılın kısa bir değerlendirmesini

yaptı. 2020 yılı planlarına da değinene Özcan,

dijitalleşmenin önemine vurgu yaptı.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Bosch Grubu’nun Elektrikli El Aletleri iş

kolu, elektrikli el aletleri, aksesuarları ve

ölçme aletleri konusunda dünya lideri konumundadır.

Taşınabilir elektrikli el aletleri,

tezgâh üstü elektrikli el aletleri, aksesuarlar,

bahçe aletleri ve ölçme aletleri olmak

üzere beş ayrı kategoride, hem profesyonel

(mavi) hem de hobi amaçlı amatör kullanıcılara

(yeşil) yönelik ürünler sunuyoruz.

Ürün gamımızda yaklaşık 5 bin çeşit ürün

yer alıyor. Ayrıca bünyemizdeki Sia ve Dremel

markalarını da pazara sunuyoruz.

Türkiye, bu iş kolunda da Bosch için stratejik

önem taşıyan ülkelerden biri. Avrupa’nın

en yüksek hacme sahip ülkeleri arasında

yer alan Türkiye’de bir yandan kullanıcılarımızın

yaşamlarını kolaylaştıran teknolojiler

sunmak diğer yandan da pazarımızı genişletmek

amacıyla faaliyetlerimize devam

ediyoruz.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu?

Kısa bir değerlendirme alabilir

miyiz?

2019, Bosch Elektrikli El Aletleri için pozitif

bir yıl oldu. İnşaat sektöründeki daralmaya

karşın, sanayideki yükseliş ile Türkiye’de

pazar payı kazandık. Ek olarak, 2019 yılında

önemli yatırımlarda da bulunduk. 2020

yılında da bu başarımızın devam edeceğini

öngörüyoruz.

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla

paylaşmak ister misiniz?

Dijital dönüşümün dünyada hız kazandığı

son dönemde özellikle dijitalleşme ve ağa

bağlı teknolojiler konuları dikkat çekiyor.

Biz de Bosch olarak bu alanlara yatırım

yapıyoruz. Örneğin; Bosch profesyonel

ölçme aletlerini kullananlar artık yaptıkları

bütün ölçümleri anında cep telefonlarına,

bilgisayarlarına aktarabilme imkânına sahip.

Ayrıca kullanıcılarımızın, mobil uygulama

üzerinden makinelerini teker teker

yapılandırmalarına olanak sağlayacak bir

Bluetooth modülü ve ona uyumlu makineleri

bu yıl içerisinde piyasaya sunduk.

Gelecekte de dijitalleşmeye yönelik yatırımlarımız

ve yeniliklerimiz artarak devam

edecek diyebilirim.

Yapı Malzeme Aralık 2019 59




“Müşteri memnuniyeti, satış sonrası hizmetlerin kalitesi ve güvenilirliği

en önem verdiğimiz konular

arasında”

“Burla Makina çok köklü bir firma ve bugüne kadar Türkiye’nin yaşadığı farklı kriz

dönemlerinde aldığı önlemlerle hep ayakta kalmayı başardı. 2020 yılı için hem ülkemiz

hem de ticari faaliyetler açısından ümitliyiz.”

Yenilikçi ve girişimci ruhuyla, üstün nitelikli

ürün satışı ve satış sonrası hizmetler

sunan Burla Makina, müşteri memnuniyetini

sürekli kılmak ve tercih ve takip

edilen bir grup olma yolunda emin adımlarla

ilerliyor.

Burla Makina Pazarlama Müdürü Seda

Aksoy Evren ile şirket hakkında merak

ettiklerimizi konuştuk.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri

hakkında kısaca bilgi verir

misiniz?

Burla 1911 yılından bu yana pek çok

alanda faaliyet gösteren köklü bir firma.

Makina bölümü olarak temsil ettiğimiz

ürünlerin sadece Türkiye satışını gerçekleştiriyoruz.

Markalarımız, yurtdışında birçok ülkeye

satışlarını doğrudan yapıyor. Türkiye’de

bayi ağımızla satışlarımızı yapıyoruz.

Bölgelerinden sorumlu satıcı arkadaşlarımızın

dışında bünyemizde elektrikli el

aleti ve kaynak makinaları ile ilgili fabrikaları

ziyaret eden ve son kullanıcılara

ihtiyaçlarına göre hangi ürünleri kullanabileceklerini

araştırıp, gerekli ürün tanıtımları

ile ürünlerimizin satışını sağlayan

iş geliştirme sorumlusu ekibimiz mevcut.

Bu şekilde standart ürünler dışında ilave

özellikleri olan ürünleri de sunabiliyoruz.

Müşteri memnuniyeti, satış sonrası hizmetlerin

kalitesi ve güvenilirliği en önem

verdiğimiz konular arasında.

Merkezimizde çok ciddi bir servis ekibimiz

ve teknik hırdavat ürünleri ile ilgili tüm

Türkiye’yi kapsayan yaklaşık 100 servis

bayimiz mevcut.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl

oldu? Kısa bir değerlendirme

alabilir miyiz?

Senenin ilk ayları piyasa durgundu. Elbette

bayilerimiz ve doğal olarak biz de

etkilendik ancak ihracat yapan ciddi bir

son tüketici grubumuz da var. Bu gruptaki

müşteriler yurtdışı ile iş yapmaya devam

ediyor. Bu yüzden de fabrikaları hala aktif.

Bu anlamda şanslıydık.

Burla Makina çok köklü bir firma ve bugüne

kadar Türkiye’nin yaşadığı farklı kriz

dönemlerinde aldığı önlemlerle hep ayakta

kalmayı başardı. 2020 yılı için hem ülkemiz

hem de ticari faaliyetler açısından

ümitliyiz.

62

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla

paylaşmak ister misiniz?

Tüm dünya artık kablosuz bir şantiye

alanina dönüşüyor ve biz beş senedir

yaptığımız gibi 2020’de de yine akülü

ürünlere yoğunlaşmaya devam edeceğiz.

Tabi bunu yirmi yılı aşkın süredir temsil

ettiğimiz, kablolu makinelerden hiçbir şekilde

geri kalmayan performans seviyesine

sahip Alman üretici Metabo’nun üstün

LiHD akü teknolojisine borçluyuz. Bu teknoloji

sayesinde şu anda tek akü, 18 V

sınıfında yer alan 140’ı aşkın makine ile

%100 uyumlu ve bu sayı her geçen gün

artmaya devam ediyor. Metabo LiHD akü,

piyasadaki 5 Ah 18 V aküler ile kıyaslandığında

yüzde 160 daha fazla güçlü ve

yüzde 115 daha fazla çalışma süresine

sahip. Tüm bunlara ek olarak daha uzum

ömürlü ve yüzde 100 daha sağlam.

Sloganımız “Kabloyu at- Gücü tut” aslında

her şeyi özetliyor.

Akümüze 3 yıl koşulsuz garanti veriyoruz.

Bu da piyasada olmayan bir uygulama ki

biliyorsunuz akü makinadan

daha pahalı bir parça. Bu

durum da Metabo’nun akü

sistemine olan güvenini gösteriyor.

Buna ek olarak 2019’un son

çeyreğinde lanse ettiğimiz

ve oldukça ümitli olduğumuz

bir diğer grup da Metabo’nun

ekonomik taşlama modelleri.

2020 yılında W 750-115,

elektronik hız kontrollü WEV

850-125 ve ekonomik büyük

taşlama makinası WP 2200-

180 modellerine de yoğunlaşacağız.

Seda Aksoy Evren / Burla Makina Pazarlama Müdürü

Son olarak eklemek

istedikleriniz?

Distribütörlüğünü 2018 yılında

aldığımız Alman marka

Wera el aletleri ile güzel geri

dönüşler almaya başladık.

“Asiler için el aletleri” sloganıyla kendini

rakiplerinden farklı bir yerde konumlandıran

Wera standartlara meydan okuyan

ve kullanıcılar için mükemmel ve şaşırtıcı

ürünler geliştiriyor. Bu sırada, sadece

Wera ürününü geliştirenler değil, bayiler

ve son kullanıcılar da kendilerini el aletlerinin

asileri olarak değerlendiriyor. Dünyanın

pek çok yerinde birçok taraftarı var.

Kaymaya karşı dayanıklı elmas kaplı uçlar

ve tornavidalar, yuvarlatılmış vidalara

karşı Hex-Plus, muhtemelen dünyanın

en hızlı cırcırı (Zyklop), inanılmaz tutma

fonksiyonuna sahip Joker anahtarı. Bunlar

sadece burada sayabildiğim birkaç

başarılı ürün.

Wera’yı kullanan bir daha vazgeçmek istemiyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019 63


Sektörel

Katta Hafif Dolgu // ZKZY Orjin Grup

ZKZY Orjin Grup tarafından inşa edilen

“İstinyePark İzmir” otel ve alışveriş merkezi

projesinin podyum alanlarındaki hafif

dolgu ihtiyacı ABS Plus Kör Kalıpları

kullanılarak giderildi. Orijinal projesinde

farklı katmanlarda yüksek yoğunluklu

EPS doldurulması planlanan alanlarda,

ABS Plus kör kalıpları kullanılarak öncelikle

inşaat maliyeti ve inşaat süresi ciddi

oranda azaltıldı.

Ayrıca, kör kalıpların oluşturduğu yükseltilmiş

betonarme yüzeyin altında sıhhi

tesisat geçişleri için %95’i boş olan bir

hacim yaratıldı. Tesisat boruları bu boşluk

içinde tabanlar ve kılavuzların oluşturduğu

şablon kullanılarak beton dökümü öncesinde

döşendi ve test edildi. Üzerinde

yoğun bir araç trafiği olması planlanan

alanlarda ABS Kör Kalıpları ile yapıya

ilave bir yük eklenmeden yüksek bir yük

taşıma kapasitesi elde edildi.

En iyi deneyim için lütfen basit bir VR gözlüğü

kullanın veya ekranı parmağınızla

kaydırarak sahaya farklı açılardan bakın.

Betonarme Yükseltilmiş Döşeme

Sistemi // Emaar Square

Emaar Square projesinin Kuzey Kulesi

kompozit bir yapı olduğundan, en önemli

tasarım kriterlerinden biri yapının ağırlığını

hiçbir şekilde arttırmamaktı. Bunu

göz önünde bulundurarak, döşeme katının

üstüne tüm katlarda şap olarak ABS

Level H5 cm + 4-5 cm kalınlığında fiber

betonarme kullanıldı. Sonuç olarak, şap

kalınlığı ve böylece şap betonunun ağırlığı%

50 azaltıldı.

Ayrıca, ABS Level H5 tarafından oluşturulan

boşluk mekanik, elektrik ve sıhhi

tesisatların içinden geçmesi için de kullanılmıştır.

Emaar Square projesinde otopark

rampaları, havuz kenarı dolguları,

peyzaj dolguları, düşük döşeme dolguları

ve betonarme yükseltilmiş zeminler dahil

olmak üzere birçok uygulama alanında

ABS Kör Kalıplar tercih edilmiştir.

64

Yapı Malzeme Aralık 2019



MARDAV, RAVABER VE STOPER

FİRMALARI,

RAVAGO BİNA ÇÖZÜMLERİ

MARKASI ALTINDA BİRLEŞTİ…

İnşaat sektörünün tecrübeli markası Mardav Yalıtım, ülkemizin ve bulunduğu coğrafyanın

en büyük taşyünü üreticisi olan Ravaber Yapı ve Bitümlü su yalıtım membranı üretiminin

önde gelen markası Stoper Yapı…

Bu 3 büyük şirket artık Ravago Grubu’nun İnşaat ve Yalıtım sektöründe, üretim, satış ve

dağıtım hizmetleri sunan iş kolu “RAVAGO BİNA ÇÖZÜMLERİ” adı ile sektöre hizmet

verecektir.

66

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Ravago Bina Çözümleri’ lansman

toplantısının mottosu olan

“Hızlı - Verimli - Güvenli” ile

Grup ilerleyen süreçlerde, günümüz

koşullarının da gerekliliği

olan, daha hızlı performans,

kazançlı, verimli ve güvenli ticaret

anlayışı ile sektördeki yoluna

devam edecektir.

Bu büyük dönüşümü Ravago

Grup, 8-10 Kasım 2019 tarihleri

arasında Antalya Sueno Deluxe

Hotel’de yerli - yabancı müşterileri,

tedarikçileri ve iş ortaklarının

katılımıyla coşkulu bir lansman

organizasyonu ile paylaştı.

Toplantıda yeni dönem stratejilerini

misafirleri ile paylaşan

Ravago Türkiye Yönetim Kurulu

Başkanı Mehmet Onur ve

Ravago Bina Çözümleri Ticari

Direktörü Alper Doğruer’in yanısıra,

Prof.Dr.Özgür Demirtaş Türkiye ve

Dünya Ekonomisi’ni anlatan sunumuyla

misafirlerin büyük beğenisini kazandı.

Organizasyonun 2.günü tedarikçi sunumları

ve ürün eğitimleriyle devam ederken,

toplantı sonrasında tüm misafirlerimizin

katılımıyla motivasyon aktiviteleri düzenlendi.

Gala Gecesi’nde 2018 Yılı Ciro

Ödülleri sahiplerini buldu ve keyifli bir Betül

Demir konseriyle gece sona erdi.

Yapı Malzeme Aralık 2019 67


İzocam Dünya Şehircilik Günü’nde

enerji verimli şehirlere olan ihtiyacı

vurguluyor

1976 yılından beri ülkemizde de her yıl 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü olarak kutlanıyor.

Bu özel gün, kentlerde yaşayan herkesin ve her kesimin yaşam ortamlarındaki sorunlarının

evrensel planda eş zamanlı olarak gündeme getirilmesini, tartışılmasını ve böylece, “şehirciliğin”

önemini ve önemsenmesini hedefliyor. Şehircilikte, konforlu ve refah içinde yaşanan

alanlara sahip olunması gerektiğine dikkat çeken İzocam, Dünya Şehircilik Günü’nde daha

çok enerji tasarrufu için Kentsel Dönüşümün gerekliliğini ve bunun ülkemiz için bir fırsat

olduğunu vurguluyor.

İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk

Özcan, Dünya Şehircilik Günü’nde yeni

yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda

Enerji Performans Yönetmeliği’ne,

2020’de yürürlüğe girecek olan EKB’ye

uygun ve enerji etkin şekilde inşa edilmesinin

gerekliliğini anlatıyor. Sürdürülebilir

bina yaklaşımları kapsamında Multi Konfor

Binalara duyulan ihtiyacın da altını çiziyor.

Küresel ısınmanın büyük bir tehlike olduğu

günümüzde enerji verimli binalar hem

dünyamızın korunması hem de ülke ekonomimiz

için oldukça önemli. İzocam Genel

Müdür Yardımcısı Doruk Özcan, ısı

kazanç ve kayıplarıyla beraber tesisatı da

içine alacak şekilde binanın tümüne uygulanan

doğru yalıtımın hem hane hem de

ülke ekonomisine azami fayda sağlayacağını

belirtiyor.

Doruk Özcan, şu anda geçerli olan BEP

Yönetmeliği’nin çok sıkı uygulanması ve

izlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor; “Türkiye

Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1.CP/20 sayılı

kararlar uyarınca, Birleşmiş Milletler

İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin

(BMİDÇS) 2. maddesinde yer alan temel

hedefini sağlamaya yönelik olarak beyan

edilen ulusal katkısı (NDC) ve yürütülmesi

öngörülen plan politikalar” ve hazırlanmakta

olan “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”nın

çıktıları da hem dünyamız için hem

de ülke ekonomisi için enerji verimli bina

ihtiyacını kanıtlar nitelikte... Özellikle NDC

beyanında yeni yapılan konut ve hizmet

binalarının Binalarda Enerji Performans

Yönetmeliği’ne uygun ‘enerji etkin’ olarak

inşa edilmesi gerekliliği vurgulanıyor. Ayrıca,

NDC’de yer alan hedeflere ulaşılması

için yeşil bina ve sıfıra yakın enerjili ev

tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji

ihtiyacının minimuma indirilmesinin öneminin

altı çiziliyor. İşte bunları gerçekleştirebilmek

için yalıtım ve tasarımdan uygulamaya

yenilikçi sürdürülebilir yaklaşımlar

devreye giriyor”.

Sürdürülebilir bina yaklaşımının başında

Doruk Özcan / İzocam Genel Müdür Yardımcısı

ise kalın yalıtım uygulamaları geliyor. Türkiye’de

kullanılan malzeme kalınlığı ortalama

4–5 santimetre iken, aynı malzemenin

Avrupa ülkelerinde 20–30 santimetre ve

üzerinde değişen kalınlıklarda uygulandığına

değinen Özcan, “Yalıtım kalınlıklarıyla

ilgili henüz etkin bir denetim olmamasına

rağmen, “BEP (Binalarda Enerji Performansı)

Yönetmeliği” ile binalarda ve tesisatta

yalıtımın önemi artıyor, uygulamalar

yayılıyor ve yüksek kalınlıklar daha çok

gündeme geliyor. BEP ile birlikte önümüzdeki

10 yılda mevcut binalarda da enerji

verimliliği önlemleri ile yalıtım seviyelerinin

artacağını, sektöre ve ülkemize büyük katkıları

olacağını düşünüyoruz. BEP ülkemiz

için kuşkusuz son derece önemli bir adım.

Ancak BEP’in tüm detaylarının ve denetim

mekanizmalarının, tüm işlerliği devreye

sokularak uygulanması büyük önem taşıyor.

Bu yönetmelikte geliştirilmesi gereken

hususların tekrar gözden geçirilerek bir an

önce tamamlanması gerekir” dedi.

Kentsel dönüşümün enerji verimliliği için

büyük bir fırsat olduğunu ifade eden Doruk

Özcan, ülkemizin sağlıklı çevre ortamına

kavuşması için kentsel dönüşümün doğru

değerlendirilmesinin gerekliliğine dikkat

çekerek şunları söyledi; “Kentsel dönüşümde

konu binaların enerji tüketimlerinin

daha fazla sınırlandırılması; AB’nin 2020

hedefleri gibi Türkiye’nin de İklim Değişikliği

Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği

Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek,

yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını

sağlayacak. Avrupa Parlamentosu

yayımlanan Binalarda Enerji Performansı

direktiflerine göre 31 Aralık 2020 tarihinden

itibaren bütün yeni binalar sıfıra yakın

enerjili bina olacak. Kentsel dönüşüm uygulanırken

yakın gelecekteki bu hedefin de

göz önünde bulundurulması gerekiyor.”

Bu kapsamda Özcan, Ocak 2020’de yürürlüğe

girmesi beklenen Binalarda Enerji

Performans Yönetmeliği’ni de değerlendirdi.

Özcan, “Yeni inşa edilen binalar için

Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alınmasını

şu an zorunlu. Binaların ne kadar enerji

harcadığını gösteren EKB aynı zamanda

binanın enerji sınıfını da belirliyor. EKB

alacak binaların A, B ve C sınıfı performansına

yükselebilmeleri için en etkin yol ise

ısı yalıtımından geçiyor. Özellikle konut kiralarken

ya da konut alım-satımlarında bu

belge etkin rol oynayacak. EKB için henüz

ısı yalıtımı olmayan binaların ise konusunda

uzman firmalarla çalışmaları gerekiyor.

Bu noktada doğru malzeme seçiminin de

en az uygulamanın kendisi kadar önemli

olduğunu unutmamak lazım.”

68

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

İzocam ENKA’nın Irak’taki iki büyük

projesinin yalıtımında tercih edilen

marka oldu

Dev enerji projelerinin yalıtım danışmanı İzocam, ENKA’nın Irak’ta gerçekleştirdiği iki projenin

yalıtım işlerinde tercih ettiği marka oldu. İzocam, Irak’ın Basra bölgesindeki Samawa ve

Nasiriyah şehirlerinde yapılmakta olan iki ayrı kombine çevrim santraline ürün temin etti.

Bu yıl başlayan ve 2020 yılında tamamlanması

planlanan Samawa 750 MW

Kombine Çevrim Elektrik Santrali projesine

İzocam, 392 m2 TAŞYÜNÜ / 1362,53

m3XPS ürün sağladı.

İzocam 2019’da başlayıp yine 2020’de

tamamlanması programlanan Nasiriyah’taki

DHI QAR 750 MW Kombine

Çevrim Santraline de 392 M2 TAŞYÜNÜ

/ 1342,80 M3 XPS ürünü temin etti.

Kalitesi marka güvenliği nedeniyle tercih

edilen İzocam projelere satış aşamasında

teknik destek sağladı.

Türkiye’de yalıtım sektörünün lider kuruluşu

İzocam, Türkiye’deki projelerin yanı

sıra bölgedeki diğer önemli enerji projelerine

de yalıtım danışmanlığı hizmeti

sağlıyor.

Dünyanın birçok ülkesindeki büyük çaplı

rafinerilerin kurulum projelerine ihracat

gerçekleştiren İzocam, bu alandaki referans

listesine daha önce Irak’taki Besmaya

projesini de eklemiş ve Enka’nın ana

yüklenici olarak Irak’ta gerçekleştirdiği

rafineri projesine yalıtım malzemeleri ve

danışmanlığı hizmeti sunmuştu.

İzocam, son dönemde Türkiye’de gerçekleştirilen

en önemli enerji projelerine de

ürün temin ediyor ve projelerin yalıtım sürecinde

sunduğu danışmanlık hizmeti nedeniyle

tercih ediliyor. İzocam, bu çerçevede

TÜPRAŞ ve STAR rafinelerinin yanı

sıra, Tufanbeyli, İncirliova ve Soma’daki

enerji santrallarının da ürün tedarikçisi

oldu.

Yapı Malzeme Aralık 2019 69


Hem yurtiçi hem yurtdışı fuarlarda

GF Hakan Plastik’e yoğun ilgi

GF Hakan Plastik, Ekim 2019’da hem yurt içinde hem yurtdışında yoğun bir fuar dönemi

geçirdi. ISK-SODEX 2019 ile İstanbul ile başlayan fuar dönemi Riyad, Ankara ve son olarak

Addis Ababa ile noktalandı.

2-5 Ekim tarihlerinde ISK-SODEX Fuarı

ile yoğun bir aya başlayan GF Hakan

Plastik, 07-10 Ekim tarihlerinde Suudi

Arabistan’ın başkenti Riyad’da bu yıl

31.’si düzenlenen Saudi Build Riyadh

2019 fuarında yerini aldı. Üst yapı ürün

grubu ve ısıtma sistemlerinin sergilendiği

standda GF Hakan Plastik ürünleri yoğun

ilgi gördü. Saudi Build, ülkenin en prestijli

yapı malzemeleri fuarı olarak binlerce yerel

ve uluslararası sektör profesyonelini

buluşturuyor.

9-11 Ekim tarihlerinde Ankara’da düzenlenen

5. Su Kayıp ve Kaçakları Forum&Fuarı

ve 09-12 Ekim tarihlerinde

Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da

düzenelenen Addis Build 2019’da yerini

aldı. Etiyopya, tüm üst yapı ve alt yapı

projeleriyle dinamik bir inşaat sektörüne

sahip bulunuyor. 2010 yılından buyana

düzenlenen Addis Build Fuarı ile ülke

ekonomisine %16 katkı sağlayan inşaat

sektöründe bölge ve uluslararası paydaşların

biraraya getirilmesi hedefleniyor. GF

Hakan Plastik, fuarda ağırlıklı olarak üst

tapı ürünlerini sergiledi. Yeni ürünlerinden

PP-RCT ve ek parçaları, Silenta Premium

boru sistemi ve ısıtma sistemleri ziyaretçilerden

ilgi gördü.

70

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

“Isı Yalıtımı’’İklim Değişikliği ile

Mücadelenin Anahtarı

Hava sıcaklıklarının mevsimlere bağlı olarak değişmesi sonucu enerji tüketiminde ciddi

oranda artışlar meydana geliyor. Yaz kış enerjinin verimli ve etkin kullanılması ancak doğru

ısı yalıtım sistemi ile sağlanabiliyor. Filli Boya Capatect Isı Yalıtım sistemi binalarda enerji

tüketimini azaltarak çevre kirliliği ve küresel ısınmaya karşı pozitif yönde etki sağlıyor.

Yaşadığımız konutlarda sadece ısınmak

amacıyla bir yılda 14 milyar $ değerinde

enerji tüketiyoruz. Harcadığımız bu enerjinin

yarısından fazlası yalıtımsız duvarlar

yüzünden havaya gidiyor ve israf oluyor.

Tükettiği enerjinin %75 civarındaki kısmını

ithal eden ülkemiz için artan tüketim ve

enerji kaynaklarının kullanımı konusunun

önemi daha da belirginleşiyor. Ayrıca tüketilen

enerji sonucunda oluşan atıklarında

artışı da önemli bir çevre kirliliği ve

iklim değişikliğine neden oluyor.

Isı yalıtımı ve enerji verimliliği ise iklim değişikliği

ile mücadelede kilit rol üstleniyor.

Isı yalıtımı ile yakıt tüketimi azaltılarak,

çevre kirliliği ve küresel ısınmaya karşı

pozitif yönde etki sağlanıyor. Dünyaya bıraktığımız

karbon ayak izimiz azaltılıyor.

Konutlarda tüketilen toplam enerjinin

%75’inden fazlası ısıtma ve soğutma için.

Ülkemizde enerjinin %37,2’si binalarda,

%32’si sanayide ve %20’si ulaşımda harcanıyor.

Binalarda tüketilen enerjinin en

büyük payı ise ısıtmadan kaynaklanıyor.

Konutlarda tüketilen toplam enerjinin yaklaşık

%75’inden fazlası ısıtma ve soğutma

için tüketiliyor.

Doğru ürün ve uygulama ile dış cephe ısı

yalıtımı yapıldığı taktirde

%50’ye varan tasarruflar

sağlanabildiği gibi, Binalarda

Enerji performansı

yönetmeliği gereği alınması

zorunlu olan Enerji

Kimlik belgesinde yüksek

enerji ve sera gazı emisyon

sınıfına sahip binalar

elde etmenin en ekonomik,

en yaygın ve en etkili

yolunun binalarda “Isı

Yalıtımı” olduğu biliniyor.

15 yılda 6,5 milyar m3

tasarruf!

Filli Boya Capatect Isı

Yalıtım Sistemi ile 15

yılda uygulanan yalıtım

uygulamaları sonucunda

14,25 milyon ton karbondioksit

eşdeğeri sera gazı salınımı

engellenerek çevreye katkı sağlandı. Bu

rakam Bolu Ormanları’nın yıllık karbondioksit

emiliminin 10,3 katına

eşdeğerdir. Betek’in yenilikçi

ürün ve teknolojileri ile binaların

sadece ısıtmada elde ettiği

doğalgaz tasarrufu yaklaşık

6,5 milyar m³’e ulaşıyor.

Filli Boya Capatect Isı Yalıtım

Sistemi, yapıştırıcısından son

kat kaplama ve boya ürünlerine

kadar birlikte uyumlu, standartlara

uygun ve uzun ömürlü

bir sistem sunuyor. Tüm ana

ürünleri kendi tesislerinde

üretilen Capatect Isı Yalıtım

Sistemi, tüketicilerinin enerji

tasarrufuna ve çevreye olan

katkılarının sürdürülebilirliğini

güvence altına alarak, yaz kış

tasarruf yapabilmelerine imkan

sağlıyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019 71


Depremde Yüksek Emniyet Sağlayan

Yapay Zekalı Asansör

Teknoloji devi Mitsubishi Electric, yüksek hızlı, konforlu, emniyetli ve yüksek enerji

verimliliğine sahip asansörleri ile sektöre yön veriyor. Deprem ve elektrik kesintisi gibi

durumlarda markanın her asansöründe bulunan Back-Up Sistemi’nin devreye girmesi ile

asansörler en yakın katta duruyor ve yolcuların asansörden tahliyesi sağlanıyor.

Asansör sektörüne öncülük eden teknolojileriyle

dikkat çeken Mitsubishi Electric,

asansörlerde VVVF Invertör kontrol

teknolojisini başarıyla geliştiren ilk firma

konumunda. 1993 yılında Yokohoma’daki

70 katlı bir gökdelene, en yüksek hızında

bile dikine duran bir madeni paranın

devrilmemesini sağlayacak asansörler

kurmayı başaran marka, bugün çok daha

gelişmiş bir teknolojiyle sürekli olarak

yüksek hızlı, konforlu, emniyetli ve yüksek

enerji verimliliğine sahip asansörler

geliştirmeye devam ediyor.

Deprem ve elektrik kesintisinde Back-Up

sistemi ile yolcuları güvenle tahliye ediyor

Mitsubishi Electric, asansörlerin sağladığı

kolaylıkların yanı sıra hatalı durumlarda

oluşturabileceği tehlikelerin farkında

olunması için kullanıcıların ve asansör

sektöründe çalışanların daha bilinçli olması

gerektiği bilinciyle hareket ediyor.

Markanın asansörlerinin sahip olduğu yedek

kontrol yazılımı ile deprem ve elektrik

kesintisi gibi durumlarda asansörün kat

arasında kalmasının önüne geçilirken,

kontrol panelinde arıza olması durumunda

ikinci bir Back-Up Sistemi ile yolcuların

asansörden tahliyesi sağlanıyor. Dünyada

olduğu gibi Türkiye’de de büyük ilgiyle

karşılanan asansörlerinde Back-Up Sistemi’ni

standart bir özellik olarak bulunduran

markanın asansörleri sektörde en

problemsiz ve arıza oranı en düşük asansörler

arasında gösteriliyor. Kullandığı

ileri teknoloji, kaliteli üretim stoğu, montaj

aşamasındaki yeterliliği ve satış sonrası

hizmetleri sayesinde asansörlerde arıza

oranlarını en az seviyeye indiren markanın

asansörleri 20-25 sene boyunca

modernizasyon çalışmasına ihtiyaç duymaması

nedeniyle de önemli bir maliyet

avantajına sahip. Üst düzeyde güvenlik

donanımı ve yazılımının yanı sıra yedek

kontrol yazılımıyla da fark yaratan Mitsubishi

Electric, “seyahat konforu, kalite,

sessizlik” konularında da asansör sektörüne

öncülük ediyor.

Asansörlerde yapay zeka teknolojisi

Mitsubishi Electric, operasyonda verimlilik

sağlayan ve kullanıcı memnuniyetini

arttıran AI Neural Network’u geliştirerek

asansörlerinde özel tasarlanmış yapay

zeka denetleme sistemi kullanıyor. Bu

sistemde mevcut trafik akışı sistem bilgisayarında

hafızaya alınıp bekleme süreleri

minimuma indirilerek servis hizmeti

sorunsuz ve minimum enerji sarfiyatı ile

gerçekleşiyor. İleri teknolojisi sayesinde

daha küçük ve yüksek enerji tasarruflu

asansörler geliştiren marka, ultra hızlarda

dahi gürültü ve titreşimi ortadan kaldırarak

güvenli ve sarsıntısız seyir konforu

sağlıyor.

Isı enerjisi bina elektrik

şebekesine kullanılabilir enerji

olarak geri veriliyor

Mitsubishi Electric tarafından icat edilen

ve sadece Mitsubishi Electric asansörlerinde

bulunan kabin içi yüke göre

asansör hızını belirleme teknolojisi, ciddi

oranda enerji tasarrufu sağlıyor. Regenaration

özelliği sayesinde ısı enerjisinin

bina elektrik şebekesine kullanılabilir

enerji olarak geri verilmesine imkan tanınıyor.

Bu sistem ile yüzde 35’e varan

oranlarda enerji tasarrufu yapılarak yılda

yaklaşık 1.400 kg CO2 salınımı azaltılabiliyor.

Mitsubishi Electric asansörleri,

çağrı almadığında ya da binada

trafik yoğunluğunun az olduğu anlarda

kendini uyku moduna alarak yine

enerjiden tasarruf ediyor.

Global ve yerli projelerde

Mitsubishi Electric imzası

Türkiye’de asansör sistemleri ile Quasar

İstanbul – Fairmont Hotel İstanbul,

Rönesans Tower Ataşehir, Tema

İstanbul, Bursa Hilton Oteli, Çırağan

Palace By Kempinski, Vadistanbul

Bulvar ve Park Etapları gibi çok sayıda

prestijli projede tercih edilen Mitsubishi

Electric, dünyanın sayılı projelerinde

de adından söz ettiriyor. Güney

Kore’nin Busan kentinde bulunan LCT

Landmark Kulesi’ne ülkenin en hızlı

asansörlerini monte eden Mitsubishi

Electric, bu projede ultra yüksek hızlı

asansörler için geliştirdiği ileri sürüş

ve kontrol ekipmanları sayesinde üstün

sürüş konforu, sessizlik ve güvenlik

sunuyor.

72

Yapı Malzeme Aralık 2019


Greeneco’nun da tercihi bonus

Sektörel

Bonus Yalıtım, ürün gruplarının gerek üretim proseslerinde, gerekse de kullanım amacı ile

çevreye ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamaya devam ediyor. Bu yönde en büyük hizmet

alanlarından biri olan enerji santrallerinin yalıtım ihtiyacı için Bonus Taş Yünü kullanımına

devam ediliyor.

Bugüne kadar çok sayıda prestijli projede

kullanıldığı gibi, bir Saray Holding kuruluşu

ve iştiraki olan Greeneco tarafından

inşa edilen Denizli / Sarayköy Jeotermal

Tesisi’nin inşasında da Bonus Taş Yünü

kullanıldı. Devreye alındığı 2016 yılından

bu yana Denizli Sarayköy JES ek ünite

yatırımlarının da yalıtımında kullanılan

Bonus Taş Yünü, üstün yalıtım özelliği ve

doğal yapısı sayesinde enerji tesislerinin

en önemli tedarikçisi olarak görülüyor.

Greeneco tarafından yapılan Denizli Sarayköy

JES, Türkiye’nin artan enerji ihtiyacının,

ithal girdiye ihtiyaç duymaksızın,

çevreci ve yenilenebilir enerji kaynakları

ile karşılanmasını amaçlıyor. Türkiye’nin

yerli türbin kullanılarak kurulan ilk jeotermal

enerji santrali olan Greeneco Denizli/

Sarayköy JES, yerli enerji üretimiyle ülke

kalkınmasına büyük katkı sağlıyor.

2.250 hektarlık alanda gerçekleştirilen

yatırım; yenilenebilir, temiz enerji üretimi

ile çevreye duyarlılığı ve yüksek teknolojisiyle

hayata geçirilen örnek proje olarak

göze çarpıyor. Projede kullanılan binary

tipi, yüksek verimli modern santrallerde

çevreye herhangi bir karbondioksit emisyon

salımı oluşmuyor. ilk kez yerli türbin

kullanılan bir enerji santrali olan Denizli

Sarayköy JES, ülkemize bu yönüyle birçok

anlamda kazanç sağlıyor.

Yeşil Enerjinin En Büyük

Destekçisi Bonus

Fosil yakıt rezervlerinin tükenme tehlikesinin

ile birlikte karbon emisyonundaki

artışı durdurmak ve düşük karbon ekonomisine

geçişi sağlama amacı ile yenilenebilir

enerji kaynaklarının önem kazandığı

günümüz dünyasında en önemli paya

sahip olan jeotermal enerji santrallerinin

inşasından önemli kıstas olan enerji verimliliği

ve tasarrufu ise en kaliteli yalıtım

malzemeleri sayesinde sağlanabiliyor.

Üretimine başlandığı ilk günden itibaren

kaliteli üretim anlayışı ve üstün performans

özellikleri ile çok sayıda prestijli yapı

projesinde imzası bulunan Bonus Taş

Yünü, yenilenebilir kaynaklardan enerji

üretimine destek veriyor ve enerji santrallerinin

yalıtımında da tercih nedeni oluyor.

%100 yerli hammadde ve doğal malzemelerden

üretilen Bonus Taş Yünü, bu

yönü ile yeşil enerjinin üretiminde önemli

bir destekçi konumunda bulunuyor. Greeneco

tarafından inşa edilen Denizli /

Sarayköy Jeotermal Enerji Santrali’nin

en büyük tedarikçilerinden

olan Bonus Taş

Yünü, Industrial MW

grubu sanayi şilteleri

ile enerji santralinin

enerji korunumunda

başrol oynuyor. Bugüne

kadar Greeneco

Denizli Sarayköy JES

inşasında 8 ve 10 cm

kalınlıklarında kullanılan

Bonus Taş Yünü,

yeşil enerjiyi desteklemeye

devam edecek.

Yapı Malzeme Aralık 2019 73


Sektörel

Ode

Yalıtım’a

TAİDER’den

büyük ödül

ODE Yalıtım, TAİDER

Aile İşletmeleri Derneği

tarafından aile şirketlerinde

sürdürülebilirlik

bilincinin gelişmesini

desteklemek amacıyla

hayata geçirilen Kuzey

Yıldızı: Aile Şirketlerinde

Sürdürülebilirlik Ödülü’nün

sahibi oldu. Yarışmada

Büyük Ölçekli İşletmeler

kategorisinde ödül alan

ODE Yalıtım, kurumsal

yönetimde gösterdiği başarı

ile birincilik ödülüne layık

görüldü. Ödül töreninde

konuşan ODE Yalıtım

Yönetim Kurulu Başkanı

Orhan Turan, “Başarı,

sürekli değer yaratmaktır.

ODE Yalıtım olarak

kurumsallaşmaya çok önem

veriyoruz ve şirketimizin

sürdürülebilirliği için

kurumsal yönetim yapımızı

her geçen gün daha da

geliştiriyoruz” dedi.

Orhan Turan / ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli

en büyük yalıtım şirketi olan ODE Yalıtım,

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği

tarafından aile şirketlerinde sürdürülebilirlik

bilincinin gelişmesini desteklemek

amacıyla hayata geçirilen Kuzey Yıldızı:

Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Ödülü’nü

kazandı. Yarışmada Büyük Ölçekli

İşletmeler kategorisinde ödül alan ODE

Yalıtım, kurumsallaşmaya uzun süredir

yatırım yapan, TURQUALITY Destek

Programı’na katılan ve tüm ürünlerine

EPD (Çevresel Ürün Beyanı) alan ilk firma

olarak, bir girişim sermayesinin yalıtım

sektöründe yatırım yaptığı tek firma

olma özelliği de taşıyor.

Orhan Turan: “ODE Yalıtım olarak

kurumsallaşmaya çok önem

veriyoruz”

Ödül töreninde ODE Yalıtım Yönetim Kurulu

Başkanı Orhan Turan kurumsallaşmaya

verdiği önemin altını çizerek şöyle

konuştu: “Başarı, sürekli değer yaratmaktır.

ODE Yalıtım olarak kurumsallaşmaya

çok önem veriyoruz ve şirketin sürdürülebilirliği

için kurumsal yönetim yapımızı her

geçen gün geliştiriyoruz. Kurumsal sosyal

sorumluluk ve sürdürülebilirlik yükümlülüklerimizi

yerine getirerek, sadece kendi

şirketimiz için değil ülkemizde de sürdürülebilir

kalkınmayı hızlandırmak amacıyla

faaliyet yürütüyoruz. Bugün tüm bu

çalışmalarımızın böyle önemli bir ödülle

taçlandırılmasından büyük memnuniyet

duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Kurumların

sürdürülebilirliğinin anahtarı kurumsallaşmadır.

Bu yolda kendimizi her

geçen gün daha iyileştirmeye devam etmek

üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

74

Yapı Malzeme Aralık 2019



Tasarruflu İklimlendirmenin Şifresi:

Isı Pompaları

Doğadan aldığı düşük sıcaklıktaki enerjiyi daha yüksek bir sıcaklığa yükselterek

mekanların ısıtılmasının yanı sıra soğutulmasında da kullanan ısı pompaları sağladığı

konforun yanı sıra iklimlendirmede büyük tasarruf sunuyor. Klimalara benzer bir soğutma

çevrimiyle çalışan sistem hava, su ve toprak gibi doğada bulunan ve bir bedel ödenmesi

gerekmeyen yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak; sadece kurulum masrafıyla ısıtma

ve soğutma problemini kökünden çözüyor. Boyler sıcak su tanklarına bağlandığında

kullanım için sıcak su eldesi de sağlayan Daikin Altherma Isı Pompaları, fotovoltaik

sistemleriyle entegre çalışma beceresi sayesinde güneşten sağladığı elektrik enerjisini

yüzde 500’lere varan verimle kullanıyor ve tasarruflu bir iklimlendirmenin şifresini veriyor.

Konut veya binalardaki iklimlendirme işlemi

sadece ekipman olarak değil, kullandığı

enerji kaynakları nedeniyle de büyük

maliyetlere yol açarak her geçen gün

tüketicinin cebini daha çok yakıyor. Dünyada

yaygın olarak kullanılan ısı pompaları

ise ısıtma-soğutma ve kullanım sıcak

suyu eldesine yeni bir boyut getirerek kullanıcıyı

bütün bu dertlerden kurtarmayı

vaat ediyor. Isı pompaları; fosil yakıtların

hakimiyetine son veren çevreci özelliklerinin

yanı sıra sağladığı müthiş tasarruf

miktarlarıyla da tüketicinin tercihlerini

belirler hale geliyor. Büyük oranda tasarruf

sağlayan cihaz, kısa sürede kendini

amorti ediyor.

Doğada bulunan ancak düşük sıcaklığı

nedeniyle kullanılamayan enerjiyi kullanılabilir

sıcaklığa yükselterek kullanılabilir

hale getiren cihazlara ‘ısı pompası’ adı

veriliyor. Bu işlem, klimalardaki gibi soğutma

çevrimi sayesinde gerçekleşiyor.

Yani bu sistemde bir kompresör ve soğutucu

akışkan devresi bulunuyor. Hava,

su, toprak gibi doğada bulunan ve kullanırken

hiçbir ücret ödenmesi gerekmeyen

bu enerji kaynakları ısı pompalarının çalışmasını

sağlayarak ısıtma, soğutma ve

sıcak su eldesi sağlıyor. Soğutucu akışkan

içeren kapalı bir devreden meydana

gelen sistem; buharlaşma, sıkıştırma,

yoğuşma ve genleşme adımlarından oluşan

termodinamik bir döngü oluşturuyor.

Bu şekilde de ısıtma ve soğutma sağlıyor.

Hava, doğal enerji kaynakları içinde

en kolay ve en fazla bulunanı olduğu için

günümüzde çoğunlukla hava kaynaklı ısı

pompaları tercih ediliyor.

Üstün özellikli buluşlarıyla iklimlendirme

sektörüne yön veren Daikin tarafından

üretilen Altherma hava kaynaklı ısı pompaları;

segmentinin en verimli ürünlerinden.

Cihaz, yenilenebilir enerji kaynaklarını

kullandığı için son derece çevreci bir

ürün. Dış ortam havasındaki ısıyı çekerek

ısıtma yapan Daikin Altherma, iç ortamdan

çektiği ısıyla da soğutma sağlıyor.

ISI POMPASI NE SAĞLAR?

Isı pompaları yerden ısıtma, radyatör,

konvektör ve fancoil gibi ısı yayıcılar aracılığıyla

konut veya işyerlerinin ısıtılmasını

ve soğutulmasını sağlıyor. Cihazın

‘Boyler’ sıcak su tanklarına bağlanabilme

76

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

özelliği ise kullanım için gerekli sıcak su

eldesine olanak verirken, büyük konfor

yaşatıyor.

Isı pompaları güneş enerji kolektörleri

ile entegre edilebilme özelliği taşıyor.

Bu yöntemle kullanım sıcak su eldesinde

yenilebilir enerji kullanımı maksimize

hale geliyor. Ayrıca fotovoltaik (PV)’lerle

entegre edildiğinde güneşten elde edilen

elektrik enerjisini yüzde 500’lere varan

bir verimle kullanabiliyor. Böylece şebekeden

bağımsız, tamamen yenilenebilir

enerji kullanımı mümkün oluyor.

Altherma ısı pompaları, diğer yakıt türleriyle

çalışan kombi, kat kaloriferi gibi ısıtma

sistemleriyle de eş güdümlü çalışarak

kullanıcılara en ekonomik çalışma ve

çevreci hibrit çözümü üretebiliyor. Cihaz,

Daikin multi klimalarla birlikte hibrit çalışma

imkanını tek bir klima dış ünitesiyle

birlikte tüketiciye sunuyor. Markaya ait

klima sistemlerinin tüm üstün özellikleri

ısı pompası ile kullanılırken de aynı verimi

gösteriyor. Böylece flash streamer gibi

Daikin kalitesinin imzası sayılan özellikler

rahatlıkla kullanılıyor. Isıtma, soğutma ve

sıcak su ihtiyaçlarını tek bir sistemle bir

arada sağlayan Altherma, tüm yıl boyunca

gerekli olan ortam konforu için farklı

sistemler kurulmasına gerek bırakmıyor.

Mazot, LPG tankı gibi herhangi bir yakıt

depolama gerektirmediğinden alandan

kazanç sağlıyor. Yüksek COP değerleri

ve akıllı işletim sistemi ile enerji maliyeti

düşük olan Altherma, bir düğmeye basılarak

kolayca kullanıma alınabiliyor. Isıtma-soğutma-kullanım

sıcak suyu eldesi

sağlamanın en tasarruflu ve konforlu yolu

olan ısı pompası, çok kısa bir sürede

kendini amorti ederek tüketicinin yüzünü

güldürüyor.

ÇEVREYİ KORUMANIN TAM

ZAMANI!

Yeni veya eski, tüm binalarda uygulanabilen

Altherma; kömür, sıvı yakıt kazanlar

gibi düşük konforlu sistemlere göre

ekonomik ve konforlu bir alternatif olarak

geleceğin dünyasında öne çıkıyor.

Isı pompaları, fosil yakıtlarda olduğu gibi

baca gazı emisyonu üretmiyor ve baca

gibi yapı konstrüksiyonlarına ihtiyaç duymuyor.

Böylece baca şaftı yapılmasına

gerek bırakmıyor.

Yanıcı ve patlayıcı yakıt kullanmaması ve

zehirli baca gazı emisyonları üretmemesi

nedeni ile son derece emniyetli cihazlar

olan ısı pompaları, düşük karbon ayak izi

nedeniyle son derece çevreci ürünler olarak

günümüz dünyasına önemli bir katkı

sağlıyor.

Altherma ısı pompası; elektrikli ısıtıcılara

göre 4,5 kata, LPG ve mazota göre ise 5

kata kadar, ithal kömüre göre ise 2,2 kata

kadar daha ekonomik bir işletim sunuyor.

Online kontrol özelliği sayesinde cep telefonlarından

takip ve kontrol edilebilen

cihaz, modern ve çevreci bir ürün olarak

tüketicileri bekliyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019 77


Tüketicisinin hayatını kolaylaştırıp,

kalbine dokunan

DemirDöküm’e iki ödül birden

Geçtiğimiz yıl hayatta yapılan doğru seçimlerin bir ömür sürdüğüne dikkat çektiği reklam

kampanyası ile pazarlama sektörünün en prestijli ödüllerini alan DemirDöküm, “Doğru

Seçim” filminin yenisiyle bu kez Felis Başarı Ödülü’nün sahibi oldu. ErP geçişiyle birlikte

yoğuşma teknolojisinin hayatlarını nasıl değiştireceğini merak eden tüketiciler için

tasarladığı “Tasarruf Ölçer” uygulamasıyla DemirDöküm, bu yıl 17’ncisi düzenlenen Altın

Örümcek yarışmasında ise “En iyi mikrosite” kategorisinde 3’üncülük ödülüne layık görüldü.

İklimlendirme sektörünün öncü

markalarından DemirDöküm,

hayata geçirdiği projelerle sektörün

prestijli ödüllerini kazanmaya

devam ediyor. Geçtiğimiz

yıl hayatta yapılan doğru seçimlerin

bir ömür sürdüğüne dikkat

çektiği reklam kampanyası ile

Effie, Felis ve Kristal Elma Ödülü’nü

kazanan DemirDöküm,

cast kullanmadan çektiği ve

tüketicilerin kalbine dokunduğu

yeni reklam filmiyle de başarısını

sürdürdü.

Kompüter imzası taşıyan yeni

reklam filminde; kendini kariyerine

adamış bir kadının bir gün

şantiyeden geçerken tesadüfen

karşılaştığı sakat bir köpeği sahiplenmesiyle

değişen hayatını

ve sahiplenmenin verdiği huzuru

duygusal ve samimi bir dille

aktaran DemirDöküm; bu kez

Felis Başarı Ödülü’ne layık görüldü.

Dijital dünyayı odağına

alan yeni filminde doğru seçimlerin

verdiği huzuru ekranlara

taşıyan DemirDöküm, Felis’in

“Markalı İçerik ve Eğlence” bölümünde

“Online Markalı İçerik-Video”

kategorisinde başarı

ödülünü kazandı.

Müşteri profili ve tüketici trendleri

doğrultusunda reklamın

yanı sıra dijital dünyada hazırladığı

projelerle adından söz ettiren

DemirDöküm, ikinci ödülünü

ise bu yıl 17’ncisi düzenlenen

Altın Örümcek yarışmasından

kazandı. ErP geçişiyle birlikte

yoğuşma teknolojisinin hayatlarını

nasıl değiştireceğini merak

eden tüketicileri bilgilendirmek

için tasarladığı “Tasarruf Ölçer”

uygulamasıyla DemirDöküm,

sektördeki ilklerine bir yenisini

daha ekledi. Tasarruf Ölçer uygulamasıyla

yoğuşmalı kombi

kullanarak bir sezonda ne kadar

tasarruf sağlandığını 3 adımda

paylaşan DemirDöküm; Altın

Örümcek’te “En iyi mikrosite”

kategorisinde 3’üncülük ödülüne

layık görüldü.

DemirDöküm başarılı yetkili satıcılarını 3 farklı ülkede ağırladı

İklimlendirme sektörüne 65 yılda birçok ilki kazandıran Demir-

Döküm, Türkiye genelindeki başarılı yetkili satıcılarını bu yıl

da yurtdışı seyahati ile ödüllendirdi. İş ortaklarıyla oluşturduğu

bağ ile her yıl başarılarına yenilerini

ekleyen DemirDöküm, gelenekselleşen

seyahat kampanyasını

bu yıl 3 farklı destinasyonda

gerçekleştirdi.

Yetkili satıcılar ile sinerjiyi artırmanın

da hedeflendiği ödül

kapsamında 2019 yılında üstün

performans sergileyen yetkili satıcılar

için Prag, Odessa ve Moskova'ya seyahatler düzenledi.

3 farklı ülkede gerçekleştirilen organizasyonlara toplamda

400’e yakın yetkili satıcı katıldı.

78

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

DemirDöküm 65 yıllık başarı

hikayesini gençlerle paylaştı

DemirDöküm, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Yatırım Kulübü tarafından bu yıl 8’inci kez

gerçekleştirilen Pazarlama ve Finans Zirvesi’nin Altın Sponsor’u oldu. “İlham Burada, Sen

Neredesin?” mottosuyla düzenlenen, iş, sanat ve spor dünyasının ünlü isimlerini bir araya

getiren etkinlikte DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna, DemirDöküm’ün 65

yıllık başarı hikayesini öğrencilerle paylaştı.

düzenlenen etkinlikte, DemirDöküm’ün

hikayesinin 1930’lu yılların başında Koç

Holding Kurucusu Vehbi Koç’un bir döküm

fabrikası kurmayı hayal etmesiyle

başladığını belirten Erdem Ertuna; “1954

yılında ülkemizin ilk sanayi şirketlerinden

biri olarak kurulan DemirDöküm, Türkiye’nin

tarihine, gelişimine tanıklık etti.

Döküm radyatörden, sobaya, şofbenden

fırına, panel radyatörden doğal gaz sobası,

kombi ve yoğuşmalı kombiye kadar

Türkiye’de sektörüne birçok ilki sundu.

DemirDöküm, Bozüyük fabrikasında Ar-

Ge çalışmaları, nitelikli çalışan gücü ve

teknolojisiyle ürettiği ürünleri bugün dünyanın

50 ülkesine ihraç ediyor” dedi.

Konuşmasında DemirDöküm’ün bir başarı

sözünün Türkiye’deki en iyi hikayelerinden

biri olduğuna dikkat çeken Ertuna;

ısıtma pazarı, tüketicilerin satın alma kararları

hakkında da bilgi paylaştı. Küresel

ölçekte şirketlerin yaşam süresinin kısaldığı

günümüzde DemirDöküm’ün kendini

yenileyen, dönüştüren bir kurum olmayı

başardığını belirten Erdem Ertuna şöyle

konuştu; “Köklü geçmişimiz, ürün çeşitliliğimiz,

kalitemiz ile tüketicilerimizin takdirini

kazanmaya devam ediyoruz. Yaptığımız

araştırmalarda DemirDöküm uzman,

güvenilir, sıcak, samimi ve ‘bizden biri’

olarak tanımlanıyor. Sektördeki öncülüğümüzü,

tüketicilerimizin teveccühünü sürdürebilmek

için geleceğimize yatırım yapmaya

devam ediyoruz. Üretimden satışa,

pazarlamadan saha yapılanmasına kadar

tüm süreçlerimizde, sürekli gelişen teknolojimizden

faydalanarak iş ortaklarımız ve

müşterilerimizle bir araya geliyoruz. Ürünlerimiz

kadar hayata geçirdiğimiz projelerle

de ülkemize, iş ortaklarımıza, tüketicilerimize

her yıl daha fazla değer katıyoruz.

Müşterilerimiz ve tüm paydaşlarımız için

birçok dönüşüm projesini eş zamanlı yürütüyoruz.

DemirDöküm Akademi, bu

kapsamda sektörün ilkleri arasında yer

alıyor. Deneyime dayalı dönüşüm çalışmaları

ile hedefimiz müşterilerimize ve iş

ortaklarımıza her temas noktasında eşsiz,

unutulmaz bir marka deneyimi yaşatmak.

Türkiye iklimlendirme sektörüne 65 yıldır

öncülük eden DemirDöküm, üniversite

öğrencileriyle buluşmaya devam ediyor.

Radyatörden panel radyatöre, şofbenden

kombiye kadar ürettiği her üründe tüketicilerini

ilklerle buluşturan DemirDöküm,

İTÜ Yatırım Kulübü tarafından bu yıl 8’incisi

düzenlenen Pazarlama ve Finans Zirvesi’nin

Altın Sponsor’u oldu. İş, sanat ve

spor dünyasının ünlü isimlerini bir araya

getiren etkinlikte, DemirDöküm Yönetim

Kurulu Üyesi Erdem Ertuna konuşmacı

olarak yer aldı.

“DEMİRDÖKÜM BİR BAŞARI

SÖZÜNÜN TÜRKİYE’DEKİ EN İYİ

HİKAYELERİNDEN BİRİ”

İTÜ Maçka Mustafa Kemal Amfisi’nde

Erdem Ertuna / DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi

HAYALLERİNİ NASIL BAŞARI

HİKAYESİNE DÖNÜŞTÜRDÜĞÜNÜ

ANLATTI

Bu yıl “İlham Burada, Sen Neredesin?”

mottosuyla düzenlenen etkinlikte hayallerini

nasıl başarı hikayesine dönüştürdüğünü

de anlatan Erdem Ertuna; “Benim

hikayem de 1980’lerden gelen bir hayalle

başladı. Kariyerim boyunca çalışmaktan,

hayal etmekten ve hedeflerimden vazgeçmedim.

Sizler de hangi işi yaparsanız

yapın, nereye ulaşmak istediğinizi bugünden

belirleyin. Yeteneklerinizi geliştirmek,

hedeflediğiniz noktaya ulaşmak için

öğrenmeye ve bilgiye yatırım yapın. Her

zaman çok çalışın, ekip çalışmasına güvenin

ve kariyer yolculuğunuzda öz eleştiri

yapmaktan çekinmeyin. Tüm bunların

yanında kendinize zaman ayırmayı da

unutmayın” açıklamasını yaptı.

Yapı Malzeme Aralık 2019 79


“Geniş ürün

gamımızla

müşterilerimizin

ihtiyaçlarına etkili

şekilde çözüm

sunmak için

çalışıyoruz”

“Kuruluşumuzdan bu yana ürünlerimizdeki

üstün mühendislik, teknoloji ve kalitenin

yanı sıra sektördeki eşsiz yapılanmamız

ile tüketici nezdinde fark yaratıyor, güçlü

ve tecrübeli iş ortaklarımız ile yola devam

ediyoruz.”

Erol Kayaoğlu / Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü

1992’de ülkemizdeki faaliyetlerine başlayan

Vaillant Türkiye; müşteri memnuniyeti

için hizmet vermektedir.

Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü

Erol Kayaoğlu ile Vaillant hakkında

merak ettiklerimizi konuştuk. Bizlere vakit

ayırarak sorularımızı yanıtlayan sayın Kayaoğlu’na

teşekkür ediyoruz.

Öncelikle ürün gruplarınız

hakkında bilgi verir misiniz?

Şofbenin ve kombinin mucidi Vaillant, sektörde

pek çok yenilik ve ilki gerçekleştirmiş

bir şirket olarak doğal gazlı, LPG’li, fuel-oil’li,

elektrikli ve güneş enerjili sıcak su ve

ısıtma sistemlerinde komple çözümler

sunuyor. Hem doğayı koruma anlayışımız

hem de dijitalleşen dünyayla aynı doğrultuda

ilerleyerek enerji verimliliğini en üst seviyeye

çıkaran ürünlere yatırım yapıyoruz.

ecoTEC Plus, ecoTEC Pro, ecoTEC Pure

ve ecoFIT Start’dan oluşan yoğuşmalı

kombi ailemizi geçtiğimiz yıl Mayıs ayında

piyasaya sunduğumuz ecoTEC Exclusive

multi yoğuşmalı kombimiz ile genişletmiştik.

ecoTEC Exclusive yoğuşmalı

kombimiz, Vaillant Group içerisinde seçili

ürünlerimizde uyguladığımız Green IQ felsefesi

ile tasarlandı. Bu sene ekim ayında

ise yüksek verimlilik sunan yeni yoğuşmalı

kombi modelimiz ecoTEC INTRO’yu kullanıcılarımız

ile buluşturduk.

Vaillant olarak kombi kategorisindeki başarımızı

bu sene ısıtma cihazlarına ve ısı

pompasına da yansıttık. Bu kapsamda

çevre dostu aroTHERM hava kaynaklı ısı

pompası serisini genişlettik. 5 farklı geniş

kapasite seçeneği bulunan yeni Vaillant

aroTHERM Split Isı Pompası ile kullanıcılar

enerji verimliliği sağlayabiliyor. Isı

pompasının yanı sıra sektörde elektrikli

kombi olarak da anılan yeni nesil elektrikli

ısıtma cihazı eloBLOCK’u da bu sene kullanıcılarla

buluşturduk.

Vaillant markası olarak Türkiye pazarında

hem bireysel kullanıma yönelik klimalarımız

hem de okul, hastane, iş merkezleri,

otel gibi büyük yapılara hitap eden VRF

sistemlerimiz ile tüketicilerimize akıllı çözümler

sunuyor, her yıl ısıtma pazarında

olduğu gibi soğutma pazarında da ürün

gamımızı genişletmeye devam ediyoruz.

Bu doğrultuda VAI6 Inverter Split klima serimizden

sonra, 2018 yılında piyasaya çıkardığımız

VAI8 Inverter Split klimalarımız

ve VAI8 Multi inverter klima ailemizle birlikte

kombide olduğu kadar klima alanında

da geniş bir ürün gamına sahip hale geldik.

Bu ürün grupları içerisinde öne

çıkan avantajlardan biraz bahseder

misiniz?

Gren IQ felsefesi ile tasarlanan ve yüzde

85 geri dönüştürülebilir malzemelerden

üretilen, ecoTEC Exclusive multi yoğuşmalı

kombimiz beraberindeki VRC700f

ile birlikte A+ ısıtma verimliliğine sahip bir

ürün. Birden fazla yoğuşma sağlayan teknolojisi,

cep telefonuyla kontrol ve uzaktan

erişim gibi üstün özelliklere sahip. Yüksek

sıcak su konforu, Quite Mark sessizlik ödülü,

benzersiz Vaillant tasarımı ve 1:10’a

varan geniş modülasyon oranı ile hem

teknolojik hem de verimlilik anlamında da

kullanıcılarına avantaj sağlıyor. Bu sene

kullanıcılarımızla buluşturduğumuz, yoğuşmalı

kombi ailemizi son üyesi ecoTEC

INTRO ise 18 kW ile 24 kW olmak üzere

iki farklı kapasite seçeneğine sahip, yüksek

verimlilik oranlarıyla daha fazla tasarruf

sağlıyor. A sınıfı verimliliğe sahip ve XL

80

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

sıcak su kapasitesi ile ERP yönetmeliğine

göre 55 °C’de minimum 16 lt/dak. kullanım

suyu verme özelliğini temsil ediyor. Kanıtlanmış

uzun ömre sahip ecoTEC INTRO,

kullanıcı dostu ara yüzü, LCD ekranı ve

dokunmatik ön paneli ile kolay kullanım

olanağı sunmaktadır. Kompakt yapıdaki

ürün, piyasadaki en küçük ürünle eşdeğer.

eloBLOCK elektrikli ısıtma cihazımız ise

gerek ısı pompaları ile akuple edilen sistem

çözümleri, gerekse gaz bulunmayan

yerlerde kullanıcılarımıza konfor sunmamızı

sağlıyor. Yüksek enerji tasarrufu sağlayan

eloBLOCK, 9 kW’tan 18 kW’a kadar

4 farklı kapasite seçeneği ile ihtiyaca göre

çözüm önerisi sunuyor.

Kombinin dışında aroTHERM hava kaynaklı

ısı pompası serisinin son üyesi Vaillant

aroTHERM Split Isı Pompası A++ sınıfı

enerji verimliliği sağlıyor. Yüksek konfor/

performans oranı ile hem yeni yapılar, hem

de modernizasyon yapılan projeler için

avantajlı bir seçenek sunan aroTHERM ısı

pompası, havada bulunan serbest haldeki

ısı enerjisini kullanıyor. aroTHERM ailesine

yeni katılan aroTHERM Split ısı pompasının

dış ünitesinde inverter kompresör

ve aksesuar bulunurken, kondenser ve

yüksek verimli pompa iç ünitede yer alıyor.

aroTHERM Split ısı pompası tüketicilere;

yüksek verim COP’si, uzaktan bağlantı imkanı,

düşük ses seviyesi ve kolay kurulum

ile her bakımdan konfor sunuyor. Klimalarımızda

da diğer ürün serilerimizde olduğu

A++ enerji verimlilik sınıfındaki ürünlerimizle,

üstün teknoloji ve tasarrufu bir arada

sunuyoruz.

İnşaat sektöründeki son gelişmeler

üretim ve satış faaliyetlerinizi nasıl

etkilemekte?

Geçtiğimiz yıl inşaat firmalarının yatırımlarını

ertelemesi ve yeni projelerin hayata

geçirilememesinin etkilerini bizim sektörümüzde

de hissettiğimiz bir dönem oldu.

2019 yılında bir önceki yılın etkilerinin devam

etmesinin yanı sıra kullanıcılardaki

verimli cihazlara karşı olan bilincin artması

ve yenileme pazarının canlılığını bir nebze

korumaya devam etmesi ile verimli bir yıl

geçirdik. İnşaat sektörünün yanı sıra kurdaki

dalgalanmalar birçok sektörü etkilediği

gibi bizim sektörümüzü ve tüketicinin

satın alma kararlarını da etkiledi. Vaillant

olarak bu süreci daha iyi yönetebilmek adına

kur riskini üstlenerek iş ortaklarımıza ve

tüketicilerimize daha kolay bir satın alma

süreci sağlamaktayız. Ülke ekonomisinde

düzelme trendinin devam etmesi ile sektörümüze

de olumlu yönde yansıyacağına

olan inancımız tam.

Güvenilir ve tercih edilir bir marka

olmak ve bunu sürdürmek sizce

neyle mümkün?

Vaillant 147 yıllık tecrübesi ile sektörün

öncüsü konumunda. Vaillant olarak, geniş

ürün çeşitliliğimiz ve gamımızla müşterilerimizin

ihtiyaçlarına cevap vermeye, etkili

şekilde çözüm sunmak için çalışıyoruz. Vaillant’ın

en önemli gücü, yenilikçi ürün gelişimine

olan yatırımlarıdır. Dünya genelinde

yenilenebilir enerji kaynaklarına ait ürünlere

odaklanmış bir firmayız ve bu ürünlerin

gelecekte tüketiciler için yeni trendler yaratacağı

bilinci ile Ar-Ge’ye büyük önem veriyor

ve büyük yatırımlar yapıyoruz. Kuruluşumuzdan

bu yana ürünlerimizdeki üstün

mühendislik, teknoloji ve kalitenin yanı sıra

sektördeki eşsiz yapılanmamız ile tüketici

nezdinde fark yaratıyor, güçlü ve tecrübeli

iş ortaklarımız ile yola devam ediyoruz.

250 yetkili satıcı ve 300’den fazla satış

noktası ile toplamda 550’den fazla noktada

son kullanıcılar ile buluşuyoruz.

Vaillant Türkiye olarak müşterilerimize

yalnızca ürün değil, komple bir deneyim

sunma hedefiyle hareket ediyoruz. Müşteri

odaklı iş anlayışımız ile yalnızca bir

hikaye anlatıcısı olmayı değil hikayeyi

yaşatmayı hedefliyoruz. Müşterilerimizin

satın almadan itibaren, ürünü kullanmaya

kadar tüm hizmet sürecindeki deneyimleri

bizler için ayrı birer bilgi birikimi. “Müşterilerini

ve paydaşlarını dinle. Her zaman

bilgi birikimini genişlet” vizyonuyla hareket

ederek yaptığımız araştırmalar aracılığıyla

müşteri deneyimimizi ve müşteri satın

alma serüvenini yakından takip ediyoruz.

Müşterilerimizin beklentilerini öğrenip onlara

en kusursuz hizmeti verebilmek üzere

sürekli proje geliştiriyoruz. Her bir kullanıcı

için temas noktalarını iyileştirebileceğimiz

irili ufaklı projeleri aylık müşteri deneyimi

toplantılarında önceliklendirerek hayata

geçiriyoruz.

İş ortaklarımıza sunacağımız dijital çözümlerle

Vaillant’ı kolay erişilebilir ve

daha hızlı ulaşılabilen, iletişim kurulabilen

bir platform haline getiriyoruz. Günümüz

teknolojisinin geldiği nokta ve sağladığı

kolaylıklardan yola çıkarak bu sene çağrı

merkezimize “Whatsapp Vaillant” uygulamasını

da ekledik. Kullanıcılarımız Vaillant

Türkiye’nin 0 850 222 2 888 numaralı çağrı

merkezinden ulaşılabilen “WhatsApp Vaillant?”

uygulaması ile saniyeler içerisinde

servis talebinden ürün satın almaya, ürün

broşürlerinden kullanım videolarına kadar

diledikleri tüm yazılı ve görsel materyal ile

bağlantılara 7 gün 24 saat ulaşabiliyor.

7/24 çözüm merkezimiz, kurumsal numaramız

ile Whatsapp iletişim hattımız, tüketici

deneyimi geliştirme birimimiz, 200’ün

üzerinde 7/24 faaliyet gösteren mobil

servis araçlarımız ve kısa mesaj ile servis

randevusunu tüketicilerimize bildiren sistemimiz

ile sektörde rakipsiziz. Sektörde ilk

7/24 Çağrı Merkezi, ilk mobil servis hizmeti

gibi birçok ilki hayata geçirdik. Müşterilerimizin

şikayetlerini 10 saat içerisinde çözüm

ve memnuniyet hedefiyle çalışıyoruz.

Hem tüketicileri hem de ustaları kapsayan

sadakat kulübümüz Vaillant Club sayesinde

hedef kitlemiz ile sürekli temas halinde

bulunuyor, aynı zamanda kendilerini ödüllendiren

birçok fırsat sunuyoruz. Vaillant

Club ile 400 bine yakın üyeye ulaştığımız

Vaillant Club ile hem müşterilerimize hem

de yetkili satıcılarımıza; hayat tarzlarına,

günlük ihtiyaçlarına, kullandıkları Vaillant

ürünlerine göre konfor, sağlık ve yaşam

tarzı gibi kategorilerde ayrıcalıklar tasarlıyoruz.

Kulübümüzün sunduğu ayrıcalıklar

arasında mobil sağlık hizmetleri, özel etkinlik

ve organizasyonlara katılma fırsatları,

satış sonrası hizmetlerde çağrı merkezi

önceliği ve yeniden Vaillant ürünü alımında

sadakat indirimleri gibi seçenekler bulunuyor.

Bu kapsamda farklı iş birlikleri de yapıyoruz.

Medline Acil Sağlık ile yaptığımız

iş birliği en önemlilerinden biri. Üyelerimize

sunduğumuz Medline Acil Sağlık sağlık

hizmetlerinden yararlanma olanağının

kapsamını bu yıl genişlettik ve çalışanlarımızı

da bu fırsata ortak ettik. Vaillant Club

üyeleri ile çalışanlarımız Medline’ın telefon

ile tıbbi danışmanlık, doktorlu kara ambulansı

ve medikal bilgi köprüsü hizmetleri

başta olmak üzere birçok hizmetinden ücretsiz

faydalanabiliyor.

2018 yılında Türkiye’nin ilk ve tek müşteri

memnuniyetini ölçen platformu Sikayetvar.

com sitesi üzerinden iletilen şikayetlerin,

yüzde 82‘sini müşteri memnuniyetini sağlayarak

çözmeyi başardık, bu sayede 2018

yılında ‘Mükemmel Müşteri Memnuniyeti

Başarı Ödülleri’nde Isı Sistemleri kategorisinde

birinci olduk.

Yapı Malzeme Aralık 2019 81


Anel Elektrik, Azerbaycan’da

Vergiler Bakanlığı Genel Merkezi’nin

elektrik ve mekanik sistemlerini üstlendi

Rıdvan Çelikel tarafından 1986 yılında kurulan ve uluslararası standartlarda büyük

projelere imza atan Anel Elektrik, Azerbaycan’da yapılan Vergiler Bakanlığı Genel

Merkezi’nin elektrik ve mekanik sistemlerinin yapımı için çalışmaları başlattı.

Proje hakkında genel bilgi

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Heydar

Aliyev Prospektinde bulunan ve 21. Yüzyıl

modern mimarisi ile simge projelerinin

arasında yerini alacak olan proje, Vergiler

Bakanlığı’nın dağınık yapıda bulunan

pek çok yönetim binasını tek bir yerde

toplayacak şekilde tasarlandı. 170 metre

yükseklikten ve 33 kattan oluşacak. Toplamda

44.200 m² kapalı alanı, 30.000 m²

dış cephe kaplaması bulunan, birbirine

göre kıvrılan 5 ayrı küp ile özel mimariye

sahip projede; yönetim ofisleri, konferans

salonları, yeraltı otoparkı, kat bahçeleri

ve ilave Oditoryum Binası ile birlikte dinlenme

alanları bulunacak.

Anel Elektrik çalışmalarını başlattı

2012 yılında BP Merkez Ofis Binası projesiyle

Azerbaycan’daki ilk faaliyetini başlatan

Anel Elektrik, Vergiler Bakanlığı Genel

Merkezi projesinin elektrik ve mekanik

işleri için Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. ile

sözleşme imzaladı. Sözleşme kapsamında

projenin sıhhi tesisat, havalandırma

sistemi, ısıtma-soğutma tesisatı, yangın

tesisatı, OG-AG kuvvetli akım tesisatı,

aydınlatma sistemi, zayıf akım sistemleri

ve bina otomasyon sistemi için çalışmalar

başlatıldı.

Anel Elektrik Proje Yöneticisi Murat İlkdoğan:

“Şehrin önde gelen simge projelerinden

biri olacak bu projenin elektrik

ve mekanik sistemleri için çalışmalarımızı

hızlıca başlattık. Binanın kaba inşaatı ve

dış cephe kaplaması tamamen bittiğinden,

idari ve teknik ekibimizin uzmanlığı

ve becerisiyle kalan işlerin bir yıl gibi kısa

bir sürede tamamlanmasını hedefliyoruz.

Anel Elektrik olarak, projede yaklaşık 35

kişilik bir idari ekip öngördük. Projede işlerin

hızlandığı dönemde çalışan sayımız

yaklaşık 250’lere ulaşacak.”

82

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Bosch Termoteknoloji’den kombi

yenileme kampanyası

Bosch Termoteknoloji; eski teknolojiye sahip ve ekonomik ömrünü tamamlamış kombiler

için başlattığı “Kombi Liderle Yenilenir” kampanyasıyla kullanıcılara, eski kombilerini yeni

nesil Bosch yoğuşmalı kombiyle değiştirme fırsatı sunuluyor

Uluslararası standartlarda bir kombinin

ortalama ömrü 15 yıl olarak kabul ediliyor.

Bosch Termoteknoloji uzmanları, kombileri

yenilerken dikkat edilmesi gereken en

önemli noktaların kombinin marka ve çeşidi

olduğu ifade ediyor. Yoğuşmalı kombi

üretiminde Türkiye’nin 6 yıldır lider*

markası olan Bosch, tüketicilerin daha az

fatura ödeyerek daha fazla ısınabilmeleri

için eski kombileri yeni nesil yoğuşmalı

kombilerle değiştirme fırsatı sunan “Kombi

Liderle Yenilenir” kampanyasını başlattı.

Yoğuşmalı kombilerin fiyatları klasik

ısıtma cihazlarına göre daha yüksek olsa

da iklim, işletme ve bina şartlarına bağlı

olarak sağladıkları yüzde 40’a varan

tasarruf performansları ile kullanıcılara

uzun vadede önemli miktarda kar sağlıyor.

Yoğuşmalı kombiler aynı zamanda

sera gazı emisyonlarını da azaltarak

çevre korunmasına katkı sağlıyor. Diğer

kombilere oranla çok daha sessiz çalışan

yenilenmiş sistemler, servis ve bakım

masraflarında da önemli miktarda tasarruf

sağlıyor. Bosch Termoteknoloji, yıl sonuna

kadar web sitesinde bulunan formu

dolduran; https://www.bosch-thermotech-

nology.com/tr/tr/residential/muesteri-hiz-

metleri/kombi-degisimi/

kullanıcıları en yakın bayisine yönlendirerek

ücretsiz keşif imkanı sunuyor.

Condens 2300iW sağladığı

tasarruf ile ön planda

A sınıf enerji verimliliğine sahip Bosch’un

yeni nesil yoğuşmalı duvar tipi kombisi

Condens 2300i W’nin 1:8 modülasyonlu

brülörü, kendisini anlık ısı ihtiyacınıza

göre otomatik olarak ayarlıyor. Cihaza

ihtiyaç olmadığı durumlarda, cihaz kapasitesini

8’de 1’i kadar kendiliğinden kısabiliyor

ve böylece gereksiz gaz tüketimi

önleniyor. Bosch Termoteknoloji YouTube

kanalından tasarruf ipuçları ile ilgili videoyu

izleyerek kombi kullanımınızda daha

çok tasarruf elde edebilirsiniz.

Yapı Malzeme Aralık 2019 83




Kastamonu Entegre’den

50. Yıla Özel Koleksiyon

Ağaç bazlı panel sektörünün global markası Kastamonu Entegre, 50. yılı vesilesiyle kurulduğu

günden bugüne yaşam alanlarına hayat veren melamin kaplı MDF ve yonga levha ürünlerini

çok özel bir seçkide bir araya getirdi. 1970’li yıllardan günümüze, dekorasyon ve tasarım

trendlerindeki değişime uyum gösterecek şekilde retrospektif bir bakış açısıyla oluşturulan 50.

Yıl Özel Serisi, geniş renk ve desen yelpazesiyle dikkat çekiyor.

Ağaç bazlı panel sektörünün yarım asırlık

lideri Kastamonu Entegre, 50. yıldönümü

için melamin kaplı MDF ve yonga levha

koleksiyonlarını özel bir seçkiyle sektörün

beğenisine sundu. 50. Yıl Özel Serisi,

1970’li yılların retro stilinden 1980’lerin

ihtişamlı tarzına; 1990’ların yalın çizgisinden

2000’lerin minimalist ruhuna ve

günümüzün eklektik görünümlerine kadar

son 50 yılın dekorasyon ve tasarım trendlerinden

yola çıkılarak oluşturuldu.

Kastamonu Entegre’nin retrospektif bir

bakış açısıyla bir araya getirdiği 50. Yıl

Özel Serisi, geniş desen yelpazesi ve

malzeme kombinasyonlarıyla mobilya,

dekorasyon ve iç mekân düzenlemeleri

için çok çeşitli uygulama olanakları sunuyor.

Mermer ve ahşap görünümlü zarif örnekleriyle

farklı zevklere yanıt veren 50.

Yıl Özel Serisi, çağdaş mekânlar yaratmak

üzere mutfaklar, ofis mobilyaları, raf

ve duvar kaplamalarında tercih ediliyor.

Kaliteyi zengin detaylarla

buluşturan 50. Yıl Serisi

Doğal ahşap dokusunun zengin detaylarını

yansıtan görünümleriyle Valencia,

Vincenza, Sorrento, Cambridge, Lugano,

San Pietro ve Richmond serinin en çarpıcı

dekorları arasında yer alıyor. Lagos

yalın çizgilerin yükselişe geçtiği 1990’ları

özleyenlere; San Marino, Andorra, Padova

ise 2000’li yılların “cool” havasını

yaşatmak isteyenlere hitap ediyor. Trieste,

Pesaro ve Treviso dekorları küçük

mekânlarda büyük yaşam alanları yaratırken,

damar efektli mermer görünümü

ile öne çıkan Calcutta ve Pietra yaşam ve

çalışma alanlarını modern ve klasik çizgide

buluşturuyor.

86

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Havalandırma sektöründe

FORM & CVS iş birliği

Cvsair’in havalandırma amaçlı ürünlerinin satışı iklimlendirme sektörünün en köklü

ve öncü firmalarından Form Şirketler Grubu’nun iştiraki Form Endüstri Ürünleri

tarafından gerçekleştirilecek. Fan pazarında sektör dinamiklerini değiştirecek bu

iş ortaklığı sayesinde Form Endüstri Ürünleri kurumsal firmalara kapalı alanlardaki

konfor standartlarını yükselten iklimlendirme seçenekleri sunacak.

Yapılan anlaşma çerçevesinde Cvsair

tarafından üretilen yüksek kaliteli

havalandırma cihazları Türkiye pazarında

yalnızca Form Endüstri Ürünleri

tarafından satılacak. Form Endüstri

Ürünleri, enerji verimli çözümler üreten

Cvsair ile gerçekleştirdiği iş ortaklığı

sayesinde kapalı alanlardaki

konfor standartlarını yükselten iklimlendirme

seçeneklerine daha güçlü

paket çözümler sunarak sektör profesyonellerine

katma değer yaratmayı

hedefliyor.

Cvsair’in, kapalı alanlardaki konfor

standartlarını yükselten havalandırma

amaçlı ürünleri; yüksek yapılardan

katlı otoparklara, hastanelerden dini

yapılara, otellerden iş merkezlerine

kadar pek çok kamusal alanın havalandırma

ihtiyaçlarının karşılanmasına

yardımcı oluyor.

Form Endüstri Ürünleri, iklimlendirme

sektörünün nabzının tutulduğu ISK –

Sodex 2019 fuar standında ilk defa

tanıttığı ve büyük ilgi gören Cvsair

ürünleri ile sektör profesyonellerine

çevre dostu, tasarruflu ve kaliteli çözüm

alternatifleri sunacak.

Form Endüstri Ürünleri, Cvsair ile

gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında

FORM Cvsair markalı kanal fanları,

çatı fanları, hücreli fanlar ürün grupları

ile duman egzoz fanı, jet fan ve radyal

jet fan gibi ürünlerini Türkiye’deki tek

yetkili satıcısı konumuyla sektörle buluşturacak.

FORM tarafından ISK- Sodex 2019

fuarında tanıtımı yapılan Cvsair ürünlerinden

duman egzoz fanları; kapalı

alanlarda çıkabilecek olası bir yangınla

oluşan dumanın hızlıca tahliye

edilmesini sağlıyor. Bu fan, sıcak daldırma

galvanizli gövdesi, aerofoil kesitli

alüminyum kanat yapısı ve farklı

motor seçenekleri sayesinde yangın

anında oluşan çok yüksek sıcaklıklarda

çalışabileceği uluslararası bağımsız

kuruluşlarca test edilip onaylanmış

dayanıklı bir tasarıma sahip.

Günlük havalandırma ve yangın anı

için çift devirli motora sahip radyal

jet fan, motorlarının H yalıtım sınıfı

IP55 korumalı, yüksek verimli IE2

özellikleri sayesinde daha az enerji

harcıyor.

Günlük havalandırma ve yangın anı

için bir diğer çift motorlu ürün olan

aksiyal jet fan ise, her iki tarafında

konumlandırılan susturucusu ile

daha sessiz bir çalışma performansı

sergiliyor.

Form Endüstri Ürünleri yeni iş birliği

sayesinde kamusal yapılara havalandırma

ihtiyaçları için çevre dostu ve

tasarruflu ürünler ile 55 yıllık tecrübesini

buluşturduğu kaliteli ve verimli

iklimlendirme çözümleri sunuyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019 87


Doğru PVC Pencere seçimi ile kışın

keyfini sürün

Ev ve iş yerlerindeki ısı kaybı kış mevsiminin en büyük sorunlarından birini oluşturuyor.

Yanlış PVC pencere seçiminden kaynaklanan ısı kaybının önüne geçebilmek için teknolojik

performans faktörü önem kazanıyor.

Ev ve iş yerlerinde yaşanan ısı kaybı kış

aylarında en büyük sorunların başında

geliyor. Isı kaybının önemli bir kısmının

pencerelerden kaynaklanması, mekanlardaki

ısı kaybını ortadan kaldırmak için

en önemli faktörün PVC pencere seçiminden

geçtiğine işaret ediyor. Doğru pencere

seçiminin püf noktalarına değinen

Egepen Deceuninck Pazarlama ve Satış

Grup Müdürü Tamer Özen, “PVC pencere

seçerken; pencerenin profil genişliği, ısı,

ses yalıtımı, hava geçirgenliği, odacık sayısı,

direnç sınıfı ve cam kalitesine dikkat

etmek gerekiyor” diyor.

“Doğru PVC’ler bütçe ve konfor

dostu”

Egepen Deceuninck olarak dünya standartlarında

üstün teknoloji ile PVC üretimi

gerçekleştirdiklerini ifade eden Özen,

“Kış aylarında konforun en önemli rol oynayanı

doğru PVC pencere seçimi. PVC

üretiminde de üstün teknolojik özellikler

çok önemli. Üstün teknolojik performansla

ısı ve enerji kaybı engelleniyor. Diğer

yandan şiddetli yağmura, soğuğa ve kara

karşı emniyet ve dayanıklılık gösteren

özellikler PVC’lerin uzun ömürlü olmasını

sağlıyor. Bütçe ve konfor dostu doğru

PVC pencerelerle kullanıcılara kışın keyfini

yaşamak kalıyor” dedi.

88

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Samsung’dan

Klima

Sektörüne

Yenilikçi

Çözümler

İklimlendirme Soğutma Klima

İmalatçıları Derneği’nin düzenlediği

Ar-Ge Proje Destekleri ve Proje

Hazırlama Kriterleri seminerinin ana

sponsoru olan Samsung Electronics,

klima sektörüne kazandırdığı yenilikçi

çözümleri katılımcılarla paylaştı

Samsung Electronics, İklimlendirme Soğutma

Klima İmalatçıları Derneği’nin (İS-

KİD) düzenlediği Ar-Ge Proje Destekleri

ve Proje Hazırlama Kriterleri konulu seminerin

ana sponsoru oldu. Seminerin

açılış konuşmasını yapan İSKİD Yönetim

Kurulu Başkanı Ozan Atasoy, konuşmasında

Ar-Ge, Ür-Ge ve inovasyon arasındaki

farklara değinirken, “Ür-Ge faaliyetleri

ile mevcut müşterilerimizin, Ar-Ge

ile yeni müşterilerimizin ve inovasyon ile

gelecekteki müşterilerimizin beklentilerini

karşılıyoruz. Üretimden yaratılan katma

değer her geçen gün azalma eğiliminde.

Daha fazla katma değer yaratabilmek için

Ar-Ge ve inovasyona odaklanarak, bu konuda

daha çok yatırım yapmalıyız” dedi.

Etkinlikte Samsung Electronics Türkiye

Satış Müdürü Tibet Tokat, ‘Samsung’un

Ar-Ge Çalışmaları ve Yenilikçi Çözümleri’

konulu bir sunum yaptı. Samsung’un

klima sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerini

anlatan Tibet Tokat, şu konulara

değindi: “Samsung, kurulduğu 1939 yılından

itibaren 1993 yılındaki Frankfurt

Deklarasyonu’na kadar olan süreçte

müzik seti, kaset çalar, klima, buzdolabı,

çamaşır makinesi, video kaset kaydedici,

fotoğraf makinesi ve televizyon gibi çok

çeşitli alanlarda ürünler geliştirdi. Frankfurt

Deklarasyonu sonrasında, marka

olarak belirlediğimiz ‘Change Everything’

mottosuyla hareket ederek ürünlerimizi

geliştirmeye devam ettik. Televizyon,

akıllı telefon, buzdolabı, hafıza ürünleri

ve dijital ekranlarda pazar lideriyiz. 2016

yılında Forbes’un En Saygın Teknoloji

Firması araştırmasında ikinci sırada yer

aldık. Fortune’un 2018 yılındaki Global

500 sıralamasında 12’nci sıradayız. Dünya

genelinde 35 Ar-Ge

merkezimiz var. Toplam

çalışanlarımızın 5’te 1’i

Ar-Ge departmanında

çalışıyor. Günde 40 milyon

dolar yatırım yapıyoruz.

Yıllık toplam yatırımımız

ise 14.6 milyar

dolar.

Samsung olarak klima

sektöründe pek çok ilki

gerçekleştirdik. Dünyanın

ilk tek modül 30HP

Heat Pump VRF dış ünitesi,

bulunduğu ortamın

tamamına hava üfleyerek

fark yaratan 360 Kaset

klimamız ve sektöre kazandırdığımız

WindFree

teknolojisini örnek verebilirim.

30 HP dış ünite

sektörde tek modülde

minimum alanda maksimum

kapasiteyi veren

tek ürün olma özelliğine

sahip. Rakiplerimize göre

değerlendirdiğimizde bu

dış ünite ile istenilen kapasiteleri

çok daha az dış

ünite alanı kaplayarak

sağlayabiliyoruz. 360 Kaset

klimamız, sektörde 4

Yöne Üflemeli Kaset Klima olarak bilinen

klimaların aksine kanatçık kullanmadan

şartlandırılmış havayı her yöne üfleyerek

9,5 metre çapında ortamda iklimlendirilmemiş

kör nokta bırakmadan mahallerinizi

iklimlendiriyor. Bu ürünümüz 2016

yılında IF Design Ödülü aldı. WindFree

teknolojisine sahip klimalarımız ise öncelikle

odayı istenilen derecede hızlıca soğutup

ısıtabiliyor. Ardından kanatçıklarını

kapatıp üzerindeki mikro deliklerden üfleme

yapmaya başlıyor. Wind-Free teknolojisi

hava hızını 0,15 metre/saniyenin altına

düşürerek ortamda aslında ASHREA

standartlarına göre hava hareketi olmadan,

ortamın serin veya sıcak tutulmasını

sağlayan bir teknolojimiz.”

Yapı Malzeme Aralık 2019 89


Ege Seramik, bu kez de yönetim

komitelerinde profesyonel kadın

yöneticilere yer verdiği için

ödüllendirildi

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından hayata geçirilen Bağımsız

Kadın Direktörler Projesi kapsamında; 2019 yılı ‘Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu

Endeksi’ ve ‘Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülleri’, "7. Kadın Direktörler

Konferansı"nda açıklandı.

Toplamda 7 şirketin ödül aldığı konferansta

EGE SERAMİK, 2019 yılında BIST’de

kayıtlı profesyonel kadın üyesi olan tüm

şirketler arasında “komitelerinde en fazla

kadın üyesi oranına sahip şirketlerden”

biri olarak “2019 Kadınlarla Güçlendirilmiş

Yönetim Kurulu” ödülünü almaya

hak kazandı. Ödülü Ege Seramik adına

Kurumsal Yönetim Komite Üyesi Aysel

Hatipoğlu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası

Türkiye Ülke Direktörü Arvid Tuerkner’den

aldı.

Ege Seramik AŞ. Yönetim Kurulu

Başkanı Murat Polat konu ile ilgili

yaptığı açıklamada;

“Kadınların iş yaşamına kattığı pozitif değere

inanıyoruz. Doğaları gereği ortaya

koydukları üretkenlikleri, analitik bakış

açıları, sağduyulu ve pozitif yaklaşımları

ile iş yaşamında denge sağladıklarını ve

başarıda büyük pay sahibi olduklarının

farkındayız. Borsa İstanbul Şirketlerinin

geneline baktığımızda

% 37,8 inde kadın yönetim

kurulu üyesi bulunmazken,

Ege Seramik

AŞ. Yönetim Kurulu’nda

2 kadın üyemiz ve Yönetim

Kurulu Komitelerimizde

de değerli kadın

yöneticilerimiz yer almaktadır.

Ege Seramik

şirketimizin operasyonel

yönetim süreçlerinde de

kadın yöneticilerimizin

sayısı azımsanmayacak

kadar çoktur. Bugüne

kadar olduğu gibi, bu

günden sonra da iş yaşamında

kadın gücünü desteklemeye

ve yönetim kadrolarımızda kadın yönetici

sayımızı arttırmaya devam edeceğiz ‘’

dedi.

Ege Seramik’te hali hazırda, 6 üyenin

bulunduğu yönetim kurulunda 2 bağımsız

kadın üye, Bağımsız Denetim ve Kurumsal

Yönetim Komitelerinde 2’şer kadın

üye görev alıyor.

Borsa İstanbul’da yer alan toplam 402

şirket içinde görev alan 2.734 Yönetim

Kurulu Üyesi’nin % 15,9’u ( 435 kişi ) kadınlardan

oluşuyor.

90

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Viessmann Group Türkiye’deki 25

yıllık varlığından aldığı güçle geleceğe

yatırım yapıyor

25. yıl etkinlikleri için Türkiye’ye gelen şirketin CEO’su Maximilian Viessmann, 25 yılın bir

başlangıç olduğunu ve derin bir bağlılıkla Türkiye’de değer üretmeye ve yatırım yapmaya

devam edeceklerini söyledi.

Thomas Heim

Maximilian Viessmann

25. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen

basın toplantısında konuşan Viessmann

Group CEO’su ve kurucu ailenin 4. kuşak

temsilcisi Maximilian Viessmann, Türk

toplumu ve ekonomisinin çeyrek asırdır

bir parçası olmaktan gurur duyduklarını

kaydetti. Viessmann’ın kuruluşunun 100.

yılı olan 2017’de CEO olarak çalışmaya

başlayan ve o tarihten bu yana şirketin dijital

dönüşümü ile gelecek stratejilerinden

sorumlu olan Maximilian Viessmann hem

üretim hem de tüketim pazarı olarak Türkiye’nin

şirketin geleceği için stratejik bir

öneme sahip olduğunu belirtti.

1917’de kurulan Viessmann Group, bugün

12 bin çalışanı ve 2.5 milyar Euro’luk

cirosuyla iklimlendirme çözümleri üretiminde

uluslararası liderlerden biri. Grubun

aralarında Türkiye’nin de bulunduğu

12 ülkede 23 üretim tesisi bulunuyor ve

dünya çapında 74 ülkede dağıtım ve temsilcilik

ofisleri ile faaliyet gösteriyor.

Gelecek nesillerin nasıl yaşayacağına

dair insanoğlunun bir dönüm noktasında

olduğunu söyleyen Maximilian Viessmann,

dünyanın geleceği için sorumluluk

alan bir şirket olarak amaçlarını “Gelecek

nesiller için yaşam alanları tasarlamak”

şeklinde yeniden belirlediklerini ve Viessmann

ailesine mensup dünyadaki 12 bin

kişiden her birinin kendisini bu konuya

adadığını ifade etti.

Dünyanın giderek daha fazla değiştiğini

ve bu durumun özellikle iklim değişikliğiyle

daha fazla fark edildiğini belirten

Maximillian Viessmann, 2019 yılının

kaydedilen en sıcak yıl olduğunu vurgulayarak

“Bu sorunu ele almamız ve bunu

ortak bir çaba içerisinde yapmamız gerekiyor.”

dedi. Türkiye’nin bu ihtiyacı kabul

ettiğini, bu doğrultuda hem Türk hem de

Alman hükümetlerinin CO2 emisyonlarını

azaltma ve enerji verimliliği ile birlikte

yenilenebilir enerji kullanımını artırma konusunda

ortak çaba göstermek için taahhütte

bulunduğunu hatırlatan Viessmann,

iklimlendirme sanayiinin dünyada toplam

enerji talebinin yüzde 40’ının nedeni olduğunu

ve bir evin enerji maliyetinin yaklaşık

yüzde 80’inin ısınmaya gittiğini belirtti.

Geçiş sürecinin başarısına bir katkı sağlamak

için ellerine yüz yılda bir gelecek

bir fırsatı geçtiğini ifade eden Maximillan

Viessmann, “Bu nedenle, 12 bin kişilik

Viessmann ailesi olarak, amacımızın “gelecek

nesiller için yaşam alanları tasarlamak”

olduğunu açıkça belirttik. Hepimiz

buna; binalar içindeki sağlıklı ortamlar,

emisyonsuz kentsel alanlar sayesinde

iklim değişikliğinin daha da hızlanmasını

engelleyerek katkıda bulunabiliriz.” şeklinde

konuştu.

Dijital dünyaya entegre olan genç nesil

sayesinde Türkiye’nin bu değişimde

önemli bir rol aldığını ve değişime açıklığı

ve fırsatları birlikte yakalama tutkusunun

Viessmann ailesi için eşsiz olduğunu vurgulayan

Maximillian Viessmann, Viessmann

Türkiye’nin de yüksek motivasyona

sahip satış, pazarlama ve servis ekiplerinin

yanı sıra Manisa’daki Ar-Ge ve üretim

ekibinin de bu iş birliğinde katkısı olduğunun

altını çizdi. Türkiye’deki 25 yıllarının

sadece bir başlangıç olduğunu belirten

Maximillan Viessman, “Türkiye organizasyonumuz

ve Viessmann Ailesi olarak

derin bir bağlılıkla Türkiye’de değer üretmeye

ve yatırım yapmaya devam edeceğiz,”

şeklinde konuştu.

Dr. Celalettin Çelik

“Viessmann Türkiye

çift haneli büyümeye devam

edecek”

Viessmann A.Ş. Genel Müdürü Dr. Celalettin

Çelik ise, Viessmann’ın Türkiye’de

çeyrek asrı bulan faaliyetlerinin

şirket misyonuna paralel olarak istikrarlı

bir şekilde geliştiğini vurgularken, 25

senelik tecrübeleri ve bilgi birikimleri ile

Türkiye’nin iklimlendirme sektörünün en

önemli aktörlerinden biri olarak faaliyet

gösterdiklerini söyledi.

Viessmann Group’un 2013 yılında, Türkiye’deki

çalışanlarının en büyük ideallerinden

biri gerçekleştirerek yatırım yapmaya

karar verdiğini ve 20 Milyon Euro yatırım

ile Manisa Organize Sanayi Bölgesinde

kombi fabrikasını hayata geçirdiklerini

belirten Çelik, “Bu tarihten itibaren Türkiye’de

ürettiğimiz Viessmann kombileri

iç pazarın yanı sıra yüksek oranda aralarında

Avrupa ülkeleri de olmak üzere

yurt dışına ihraç edilmeye başladık. Yani,

2013 yılına kadar ürünlerimiz yurt dışından

ithal edilirken, 2013 yılında fabrikamızın

açılmasıyla yerli üretici ve ihracatçı

kimliği kazandık.” dedi.

Yapı Malzeme Aralık 2019 91


Hep daha yüksek beklentiler:

Deneyim ekonomisi çağında

asma tavanların rolü

Geçmişte her ortama belirli bir işlev karşılık geliyordu: hastane tedavilerin yapıldığı bir

yerdi, okul öğrenim yeriydi, ofis sadece işe adanan bir ortamdı. Bugün ise, bir mekan artık

sadece bir mekan değil.

Deneyim Ekonomisi caginda her ortam

ayni zamanda yeni bir deneyim sunuyor.

Mekanlar sosyal medya, google gibi kanallar

ile dunyaya acilarak bu platformlardaki

yorum, paylasim ve degerlendirmelerle

ayni zamanda sanal bir yansıma

ve karsilik da elde ediyor. Bu degisim en

standart ortak çevrenin bile paylaşım ve

sürekli geri bildirim konusu haline geldiği,

hafızalarda daha fazla yer ettigi bir donemi

de beraberinde getiriyor.

Olumlu etkiler getiren bu gelisme, mekanların

sorumlularını son kullanıcılar için giderek

daha özel deneyimler oluşturmaya

teşvik ederek, yapıcı rekabeti desteklemektedir.

Bu etki tüm sektörlerde geçerlidir:

örneğin eğitim sektöründe, olumlu

eleştiriler almak, öğrencileri ve yatırımciları

çekmeye katkı sağlar, yine bunun gibi

sağlık sektöründe, hastanelerin değerlendirilmesi

hem konfor hem de hizmet kalitesine

dayanır. Müşterilerin ziyaret süresini

artırmayi hedefleyen perakende sektörüne

ayrılmış mekanlar, her geçen gün eğlence

ve zevk anları yaşanacak yerlere

dönüşüyor. Bu bağlamda, tasarımcılardan

ve mimarlardan beklenen, beklentileri daima

yükselterek, deneyime değer katmalarıdır.

- Akustik asma tavan çözümlerinin

üretimi ve pazarlamasında uzmanlaşmış

şirket - Armstrong Ceiling Solutions, asma

tavanların tasarımının bu amaca ulaşmada

nasıl merkezi bir rol üstlendiğine ilişkin

derinlemesine bir bakış sunuyor.

Çok yukarılara... taa tavana

çıkmayı hedefleyen bir deneyim

Asma tavanlar; titiz bir tasarım ve dikkatli

malzeme seçimi yapildigi taktirde , ışığı

yayma, ortamdaki akustigi duzenleme,

hava kalitesini iyileştirme ve fazlasını yapabilme

performanslari gostererek, basit

ve işlevsel bir alani , ilgi uyandırabilecek

duyusal bir uyarıcıya dönüştürebilir. Bu

acidan asma tavan mekan icerisindeki en

onemli mimari elemanlardan birisidir.

Duyuların etki alanında, ışık cok onemlidir.

Asma tavanda isik yansıması açısından

üstün teknolojik performans garanti eden

mineral fiber panellerle gerçekleştirilmiş

moduler asma tavan tasarimalari mekan

icerisinde kilit bir rol oynamaktadır: Panel

yuzeyindkei saf beyaz renklendirme,

genel bir huzur ve refah duygusu uyandırarak,

içeridekilerin verimliliğini ve konsantrasyonunu

artırir, odaların içine doğru

kalibre edilmiş doğal ışık yayar.

Asma tavanlar, benzer şekilde, ortamı keyifli

hale getirmek için mekanların görsel

algısını güzelleştirmeye katkıda bulunur.

Ada tavan sistemleri hem tavani gizlemeye

hem de dinamik ortamları biçimlendirmeye

imkan tanıyarak, aynı zamanda sesi

doğru şekilde sonumleme veya yönlendirmeyi

sağlar. Sınıflarda ve oditoryumlarda

oldukca elzem olan, sesin yonlendirilmesi

ve emilimi arasindaki akustik denge; öğretmenlerin

sesinin duyulmasını ve öğrencilerin

gurultusunun sonumlenmesini saglayarak

daha etkili egitim ortamini garanti

eder. Ada tavanlar, mekani daha konforlu

hale getiren bir mimari eleman olarak da

kullanabilir, örneğin, hastaneleri daha samimi

ve konuksever kılarken ayni zamanda

mükemmel bir konsantrasyon seviyesi

de saglayarak kalabalik mekanalarda dahi

gurultuyu azaltip, hastane calisanlari icin

calismayi, hastalar icin daha sakin bir ortam

yaratmayi mümkün hale getirir.

Uyum içinde bir arada bulunan farklı unsurlar

arasındaki mükemmel denge, paylaşımın

mekanlara değer kattığı ve Deneyim

Ekonomisi için yeni ufuklar açtığı

ortamda mekanin fiziksel ozelliklerinden

ötesine çıkarmayı mümkün kılar.

92

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Buderus’tan

“Isıtmayı Artık

Uzmanına Bırakın!”

Kampanyası

Dünya’nın lider markalarından biri olan Buderus, kış mevsiminin

gelmesi ile birlikte bir yenileme kampanyası başlattı.

Termoteknoloji dünyasının uzman

markası Buderus, 21 Ekim – 31

Ocak tarihleri arasında geçerli

olacak bir yenileme kampanyası

başlattı. “Isınmayı artık uzmanına

bırakın!” başlıklı kampanya

kapsamında; verimli ısıtmanın

uzmanı Buderus’un resmi websitesindeki

formu, belirtilen tarih

aralığında doldurup Buderus

kombi alan, fatura ve cihaz seri

numarasını Buderus Müşteri Hizmetleri

aracılığı ile ileten ilk 150

kullanıcıya 200 TL değerinde gıda

çeki hediye edilecek.

Kombimizi neden

yenilemeliyiz?

Uluslararası standartlarda bir

kombinin ortalama ömrü 15 yıl

olarak kabul edilmektedir. Eski

teknolojiye sahip kombiler ekonomik

nedenler, kullanım kolaylığı,

yüksek sesle çalışma gibi

sebeplerle hayatınızı zorlaştırıyor

olabilir veya kombiniz ekonomik

ömrünü tamamlamış olabilir.

Kombinizin yoğuşma teknolojisine

sahip olmaması ya da kısıtlı

modülasyon kapasitesine sahip

olmasından dolayı yüksek doğal

gaz faturaları ile karşılaşıyor olabilirsiniz.

Bunların dışında teknolojiyi yakında

takip ediyor ve en gelişmiş

ürünleri kullanmayı tercih ediyorsanız,

Buderus’un yeni nesil

oda kumandaları ile uyumlu yeni

platform kombilerini tercih edebilirsiniz.

Böylece enerji verimliliğinizi

arttırabilir ve ısıtma sisteminizi

akıllı bir cep telefonu ya da tablet

vasıtası ile her yerden kontrol edebilirsiniz.

Tüm bu nedenlerden dolayı kombinizin

değişim zamanının geldiğini

düşünüyorsanız, Buderus yoğuşmalı

kombi sahibi olarak sizde

geleceğin teknolojisini bugünden

yaşayabilirsiniz. Buderus’un verimli

cihazlarını Buderus‘un resmi

websitesinden inceleyebilirsiniz.

Yapı Malzeme Aralık 2019 93


Seçim:

EN İYİ ÜRÜN

2017



Türk Ytong, Gazbeton Dersleri ile

10 yılda bin 200 mimarlık öğrencisine ulaştı

Yapı malzemesi sektörünün lider kuruluşu Türk Ytong, sektörün ve yapı kültürünün

gelişimi için Ytong Akademi çatısı altında örnek çalışmalar gerçekleştiriyor. 2010 yılında

Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde başlayan Gazbeton Dersleri, 10 yılda

üç üniversitede bin 200 öğrenciye ulaştı. Ders notlarından derlenen içerikler, Türkiye’de

gazbeton üzerine yazılmış en kapsamlı teknik başvuru kaynağı olarak kitaplaştırıldı.

İnşaat sektöründeki insan kaynağı kalitesine

ve entelektüel gelişime, mimarlık ve

yapı kültürüne katkıda bulunmayı amaçlayan

bir sosyal sorumluluk projesi olan

Ytong Akademi, çalışmalarına hız kesmeden

devam ediyor. Sektörün her kademesindeki

paydaşları hedefleyen, yaygın

ve sürdürülebilir programlar yürütülen

Ytong Akademi’de düzenlenen seminerler,

üniversite dersleri, ürün eğitimleri ve

yarışmalarla, bilginin paylaşılmasına,

yenilikçi düşüncelerin ortaya çıkmasına

öncülük ediliyor.

Her yıl hem ilgi hem de ulaşılan

öğrenci sayısı artıyor

Ytong Akademi’de gerçekleştirilen ve

kurumsallaşmış örnek çalışmalardan biri

olan ‘Gazbeton Dersleri’ 10’uncu yılına

ulaştı. Geçen 10 yılda bin 200’ün üzerinde

mimar adayı bu derslere katıldı. Yapı

sektörünün çağdaş standartlara ulaşmasına

56 yıldır öncülük eden Türk Ytong,

‘Gazbeton Dersleri’ ile her yıl artan sayıda

mimarlık öğrencisine ulaşıyor.

Sektörün deneyimli ismi Mak. Yük. Müh.

Nuri Ertokat öncülüğünde yürütülen ve

ilk olarak 2010’da Yıldız Teknik Üniversitesi

Mimarlık Fakültesi’nde başlayan

akademik program, bugün Yıldız Teknik,

Maltepe ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar

üniversitelerinin mimarlık bölümleri dahil

olmak üzere üç üniversitede devam ediyor.

Dersin notları, 2014 yılında Nuri Ertokat

tarafından kitaplaştırılarak, Türkiye’de

gazbeton üzerine yazılmış en kapsamlı

teknik başvuru kaynağı olarak yayınlandı.

Mimarlık eğitiminde teori ve pratiği birleştiren

14 haftalık seçmeli ders programında,

gazbeton yapı malzemesinin mimari

tasarım ve uygulama alanlarıyla ilişkisi,

ısı yalıtımı ve enerji verimliliği, yangın ve

deprem emniyet, çevreyle uyum gibi konulardaki

faydaları ve güncel yönetmeliklerdeki

yeri gibi konular ele alınıyor. Son

yıllarda yapı sektöründeki en dikkat çekici

dijitalleşme adımı olan BIM-Yapı Bilgi

Modellemesi uygulamalarını da içeren

dersler, Türk Ytong teknik uzmanlarının

rehberliğinde yürütülüyor. Sektörden deneyimli

mühendis ve mimarların da katılarak

kendi pratiklerine uygun konularda

katkı sağladığı dersler, öğrencilerin uzmanlaşmasına

destek oluyor.

İnşaat sektöründe gelenekselliğin yerini,

çağdaş ve yenilikçi teknolojiler alıyor

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan

Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı

Tolga Öztoprak, ‘Ytong Türkiye’de inşaat

sektörünün köklü bir markası. Güven

üzerine inşa edilmiş güçlü bir markamız

var. Malzeme ve üretim kalitesinin yanı

sıra kurumsallaşma ve sektörel gelişim

konularında da sektörünün lideri konumunda.

56 yıldır Türkiye’nin enerji verimli

ve kaliteli yapılara kavuşması, nitelikli

kentleşmesi için pek çok alanda, sosyal

paydaşlarımız ile birlikte çalışmalar yürütüyoruz.

Dünya ile yarışan sektörümüz,

yapılaşma alışkanlıkları ve inşaat teknolojilerinde

yaşanan sıçramalarla, önemli

bir dönüşüm yaşadı. Bir bakıma inşaat

sektöründe gelenekselliğin yerini, çağdaş

ve yenilikçi teknolojiler aldı. Ytong olarak

bu dönüşümün her aşamasında ortaya

çıkan yeni ihtiyaç ve teknolojilere çözüm

üreten bir konumda olmaya gayret ediyoruz.”

“Bu bilinçle akademik ve sektörel iş birliklerine,

gençlere yönelik eğitim ve etkinliklere

ayrı bir önem veriyoruz. Çağdaş

yapılara, sürdürülebilir yerleşim alanlarına

imza atacak genç mimar ve mühendislerle

sürekli bir arada olmak bize ayrı

bir vizyon ve dinamizm de kazandırıyor.

Gazbeton Dersleri’ne başladığımız 2010

yılından bugüne 10 yılda bin 200’ün üzerinde

mimar adayıyla bir araya gelme fırsatı

bulduk. Sektördeki yenilikler ve yapı

malzemeleri hakkında bilgi paylaşımları

gerçekleştirdik. Dersleri yürüten teknik

kadrolarımız, akademik içeriklerin güncellenmesi

ve geliştirilmesi için düzenli

araştırma ve çalışmalar yapıyor. Bizlere

güvenerek, bu dersleri açmamıza olanak

sağlayan üniversite yönetimlerine de teşekkür

ediyoruz. Üniversite-Sanayi iş birliğinin

en güzel örneklerinden biri olan ve

yıllardır başarıyla devam eden bu programın,

sektörümüzde yaygınlaşmasını

diliyoruz.’ dedi.

96

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Baymak’tan iklimlendirme

sektörüne deneyim merkezi

İklimlendirme sektörünün lider firmalarından Baymak, yatırımlarına hız kesmeden devam

ediyor. Bayi ağını her geçen gün büyüten şirket, İstanbul’daki güçlü iş ortaklarından KRC

Proje ile Ataşehir’de bir showroom açılışı gerçekleştirdi. Sektörün en büyük deneyim

merkezlerinden biri olmaya hazırlanan showroom’da Baymak’n en tasarruflu ve çevreci

ürünleri de sergilenecek.

Isıtma ve soğutma sektörünün öncüsü

olan Baymak, Türkiye’nin dört bir yanını

bayileriyle örmeye devam ediyor. 6 yılda

bayi sayını yüzde 180 oranında büyüten

firma, KRC Proje ile Ataşehir’de büyük bir

bayi açılışı gerçekleştirdi. Baymak’ın en

büyük ana bayilerinden biri olma özelliği

taşıyan açılış töreni, Baymak CEO’su

Ender Çolak, KRC Proje yöneticileri, Ümraniye

Kaymakamı Suat Dervişoğlu ve

bayilerin katılımıyla düzenlendi.

İstanbul genelinde 15’i aşkın alt bayi ve

yüzlerce satıcı bayiyle 500’ü aşkın firma

ve Baymak’ın geniş ürün gamının tedarikini

sağlayan KRC Proje, Baymak’ın en

yeni, tasarruflu ve çevreci ürünlerinin sergileneceği

KRC showroom ile sektörün

en büyük deneyim merkezlerinden biri

olmaya hazırlanıyor.

BAYİ SAYISI YÜZDE 180 BÜYÜDÜ

Açılış konuşmasına Baymak’ın 50.yılına

vurgu yaparak başlayan Baymak CEO’su

Ender Çolak, “Baymak’ın 50. yılını kutladığımız

bu yıl içinde, ailemize yeni katılan

ama hızla büyüyen ve bayi kanalımızda

çok değerli bir yer edinen KRC Proje bayimizin

açılışına ev sahipliği yapıyoruz.

Baymak olarak, Türkiye’nin her yerinde

münhasır bayi örgütlemesiyle bir taraftan

kaliteli hizmeti ve müşteri memnuniyeti

anlayışını sahaya yayarken diğer taraftan

istihdam yaratmaya devam ediyoruz.

2018’de de önemli bir atılımla büyüyerek

başta İstanbul olmak üzere birçok kentimizde

geçtiğimiz 3 yıla göre ciddi bir pazar

payı elde ettik. 6 yılda bayi sayımızı

yüzde 180 oranında büyütmemiz bunun

en somut örneği oldu” diye konuştu.

“RUSYA’YA 30 BİN KOMBİ

SATTIK”

İhracat tarafında da bu yıl önemli hamlelere

imza attıklarının altını çizen Çolak,

“65 ülkeye ihracat yapan bir şirket

olarak, hizmet verdiğimiz İklimlendirme

sektöründe liderliğimizi sürdürüyoruz.

BDR THERMEA’nın da gücüyle, sahip

olduğumuz teknoloji ve iş yapış biçimi ile

bir dünya markası olma yolunda hareket

ediyoruz. 2019 yıl sonu itibarıyla BDR

Thermea Group’un markası olan ısıtma

sektörünün en köklü markası De Dietrich

de artık Baymak bünyesinde yer alacak.

Böylece artık üst segmentte de pazarda

varlık göstereceğiz” dedi.

Almanya ve Fransa’nın boyler ihtiyacı

ve kazan tedariğinin Baymak tarafından

sağlandığı bilgisini paylaşan Çolak

sözlerini şöyle sürdürdü, “Ocak itibariyle

Almanya’ya Brötje markasıyla boylerleri

satmaya başlayacağız. Öte yandan geçen

yıl henüz birkaç bin ile satışa başladığımız

Rusya’ya bu yıl 30 bin kombi üretip

sattık. Bu yatırımlarla Avrupa’nın kombi

ve boyler merkezi olmaya başladık. Hedefimiz

ihracata yaptığımız bu katkıyı içeride

istihdam ile de destekleyip ülkemize

değer katmak.”

AVRUPA’NIN KOMBİSİ

TÜRKİYE’DE

Önümüzdeki 2 yıl içerisinde yaklaşık 17

milyon Euro’luk yatırımla sektördeki ataklarına

devam edeceklerine dikkat çeken

Çolak, Avrupa’da satılacak olan yoğuşmalı

kombi projesini tamamladıklarının

bilgisini de verdi. Üretiminin Türkiye’de

yapılacağı Brötje StarTec Premix kombi,

Türkiye’den sonra 2020 yılı içerisinde

özellikle batı Avrupa ülkelerinde de satışa

hazır hale getirilecek.

Yapı Malzeme Aralık 2019 97


“Global pazarda, tasarım ve

teknoloji odaklı üretimlerle rekabet

edeceğiz”

“Yerli sanayi olarak, küresel pazarlardaki etkinliğimizi ve marka değerimizi arttırmak

için uzun vadeli hedefler koymalı ve bu hedeflere ulaşıp ulaşmadığımızı yakından takip

etmeliyiz.”

Çuhadaroğlu kaç yılından beri hizmet

vermektedir? Ürün ve hizmet

gurupları hakkında biraz bilgi alabilir

miyiz?

Grup şirketleri olarak, ürün ve hizmet

ettiğimiz sektörlerin %70’i inşaat sektöründe,

mimari uygulama olarak tabir ettiğimiz

alüminyum kapı pencere ve cephe

sistemleri profilleri üretimi ve imalatını

teşkil etmektedir. %30’unu inşaat sektörü

dışında otomotiv, makine, solar enerji, savunma

sanayi gibi alanlarda ihtiyaç duyulan

endüstriyel alüminyum profil talepleri

oluşturmaktadır.

Yapı ve inşaat sektöründe kullanılan ürünlerimizin

başında alüminyum giydirme

cepheler, sürme ve doğrama sistemleri,

otomatik döner ve kayar kapılar, ofis bölme

sistemleri, kurşun geçirmez ve yangına

dayanıklı doğramalar, bombaya dayanıklı

güvenlik doğrama sistemleri olarak

sıralayabiliriz. Savunma Sanayi için ise

güvenlik kabinleri sistemleri çalışmalarımız

tamamlanmış olup, testleri başarı ile

gerçekleşmiştir.

Kenana Aracı / Çuhadaroğlu Genel Müdürü

Metal Sanayi ve Alüminyum Cephe Sistemleri

taahhütleri yapan iki ana şirket

grubu ile faaliyetlerini sürdüren Çuhadaroğlu

Alüminyum, bugün 750 çalışanı,

yurtiçi ve yurtdışında 100 civarında uygulama

ve satış yapan bayi ve yüzlerce

tedarikçisi ile geniş bir aile olarak faaliyetlerini

gerçekleştirmekte.

Çuhadaroğlu Genel Müdürü Kenana Aracı

ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

sektördeki yenilikleri, ihracat

hedeflerini ve önümüzdeki döneme dair

planlarını ele almaya çalıştık.

Alüminyum sistemlerin özelliği ve

önemi nedir?

Günümüzde yapıların vazgeçilmez unsuru

olan alüminyum sistemler, %100 geri

dönüşüm, ısı yalıtımı özelliğinin sağlanabilmesi,

bakım gerektirmeyen, farklı

yüzey işlem seçenekleri sunması gibi pek

çok özelliği ile pvc, ahşap ve çelik doğramalara

kıyasla avantaj sunmaktadır.

Mimari uygulama alüminyum cephe sistemleri,

kapı-pencere sistemleri ve sürme

sistemler olarak estetik, fonksiyonelliğin

yanı sıra en üst düzey performans gösterecek

tasarımlarla üretiyoruz.

Alüminyum kapı, pencere doğrama sistemleri,

teras, balkon ve pencere gibi

yapı üzerinde yer alan geniş açıklıkların

kapatılmasında kullanılmaktadır. Minimalist

bir yaklaşımla tasarlanan ve su, hava

sızdırmazlığı gibi teknik açıdan beklentilerin

karşılanmasının yanı sıra, maksimum

görsel açıklık sağlayan alüminyum

sistemler mimarlar, uygulayıcılar ve kullanıcılar

tarafından günümüzde tercih edilmektedir.

Son yıllarda özellikle büyük şehirlerde

arsa arzının yetersiz ve az olması nedeniyle

giderek artan dikey yapılaşma

nedeniyle yüksek katlı binaların artması,

balkon ve teras kullanımı ile birlikte bu

sistemlerden beklenen performans değerlerini

de artmıştır. Su sızdırmazlığı,

hava sızdırmazlığı, ısıl performans, rahat

ve konforlu kullanım bu özelliklerden birkaçını

oluşturmaktadır. Sistemlerin kullanılacakları

coğrafi konum, iklim şartlarına

bağlı olarak kendisinden beklenilen per-

98

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

formans kriterleri ve değerleri

farklılık göstermektedir. Fiziksel

ve estetik ihtiyaçlar doğrultusunda

doğru sistemlerin seçimi

için yapılan tasarım ve hesaplamalar

sonucunda projeye uygun

sistemlerin, binanın mimari

projelendirme aşamasında yapılmasını

sağlıyoruz. Bu çalışmalar,

yatırımcı için ekonomi

sağlamaktadır.

İhracat hedefleriniz

nelerdir?

İhracat yaptığımız ülkelerin sayısı

35 civarı olup, bu ülkeler

Amerika, Avrupa, Asya, Afrika

ve son olarak da Avustralya olarak

5 kıtaya yayılmaktadır.

2019 yılı ilk 3 aylık satış ciromuzdaki

ihracatın payı %40

seviyelerine gelmiş olup, hedefimiz

yılsonuna kadar %50’lere

çıkmak ve daha sonrasında

da bu oranı arttırmaktır. Yurtiçi

pazarda yaşanan daralmanın

olumsuz etkisini azaltmak için

öncelikli hedefimiz ABD, Avrupa

ve Afrika ülkelerindeki satış

paylarını arttırarak büyümeyi

sürdürmeyi planlamaktır.

Önümüzdeki yıla dair

ne gibi planlarınız

bulunmakta?

Çuhadaroğlu vizyonu; inovasyon

ve teknolojik üretim ilkeleri

olduğu kadar, insan kaynağımıza önem

veren insan odaklı bir yapıyı merkez alıyor

ve bu doğrultuda yapılan faaliyetlerle

katma değerli ürünlerin satışlarının arttırılmasını

hedefliyoruz. Diğer önemsediğimiz

unsur, salt yerel pazarlar değil, küresel

pazarlardaki bilgi akışının yakından

takip edilmesi. Çünkü artık pazarımız tüm

dünya ve bu pazarda dijitalleşmenin de

etkisi ile müşteri talep ve beklentilerinde

korkunç bir değişim süreci ile karşı karşıyayız.

Tüm sektörlerin ortak problemi olan denetim

bilincinin oluşturulması yine önceliklerimiz

arasındadır. Sektörel denetimlerde

zor hedefler olmalıdır, piyasa denetim

gözetimi güçlü yapılmak suretiyle düşük

kaliteli, ihtiyaçları karşılamayan ürünlerin

önüne geçilmelidir. Kaliteli ürün; nitelikli

insan gücü, belgeli ve sertifikalı dökümantasyon,

eğitimli çalışanlarla, sertifikalı

ürünlerle olur. İMSAD Başkanımız Sayın

Ferdi Erdoğan’ın çok önemsediğim bir

sözü vardır : “Saçımızı teslim ettiğimiz

berber de sertifika ararız ama can güvenliğimizi

teslim ettiğimiz yapılar, binalar için

sertifika aramayız.” Malum, son günlerde

karşı karşıya kaldığımız yangın ve hep

gündemimizde olan deprem gibi afetler

güvenli yapı konseptini de beraberinde

getirmiştir. Bu bakış da sertifikalı, standartlara

uygun malzemelerle sağlanabilir.

Yerli üretimin önemi hakkında

neler söylemek istersiniz?

Malum olunduğu üzere, ülkemiz yerlileşmeye

dayalı bir ekonomik dönüşümün

içerisindedir. Bu doğrultuda, yerli üretimin

veya Türkiye’de üretim yapan, istihdam

eden firmaların desteklenmesi ve yüksek

katma değere sahip ürünlerin, hem kamuda,

hem özel sektörde hem de Yap – İşlet

- Devret modeli projelerde daha çok kullanılmasına

teşvik edilmesi gerekmektedir.

Yerli sanayi olarak, küresel pazarlardaki

etkinliğimizi ve marka değerimizi arttırmak

için uzun vadeli hedefler koymalı ve

bu hedeflere ulaşıp ulaşmadığımızı yakından

takip etmeliyiz. Sanayi şirketleri olarak

uzun vadede koyduğumuz hedeflere

ulaşmanın reçetesi de inovasyon, ARGE,

markalaşma ve rekabet gücümüzü arttırmak

için tasarım ve teknoloji odaklı üretim

yoluyla ve global pazarlarda var olmaktır.

Ar&Ge çalışmalarınız hakkında

kısaca bilgilendirir misiniz?

Araştırmacı, yenilikçi, yaratıcı alt yapısıyla,

insan ve doğa ara yüzünde, sürdürülebilir

enerji, etkin, fonksiyonel, estetik, güvenli

ve dinamik sistemleri, dünyanın her

yerinde mimarların ve endüstrinin

hızlı ve kolay bir şekilde

kullanımına sunabilmek adına

Çuhadaroğlu, Bilim ve Sanayi

bakanlığı onaylı resmî Arge

merkezi olarak alüminyum mimari

sistemlerin geleceğine yön

vermekteyiz. Bu süreçte YTÜ,

İTÜ ve Yaşar Üniversitesi ile

çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Son dönemlerde gerçekleştirdiğimiz

başarılı testler ile kullanıcılara

sunduğumuz kurşun

geçirmez, bombaya dayanıklı

özel güvenlik sistemlerinin yanı sıra yüksek

katlı ve prestijli binalar başta olmak

üzere tercih edilen yüksek sızdırmazlık

değerlerine sahip alüminyum ısı yalıtımlı

sistemleri pazara sunduk.

Şehirlerde son dönemlerde artan dikey

yapılaşmanın bir sonucu olarak ortaya

çıkan bahçe uygulamaları, balkonlar, teraslar

nedeniyle, yüksek performanslı

ve kaldır sür özellikli sistemlere duyulan

ihtiyacı, 900 pascal, 1200 pascal gibi

yüksek su, hava sızdırmazlığı performansına

sahip sistemlerimiz ile tam olarak

karşılanabilmektedir. Çuhadaroğlu adına

resmî olarak Avrupa Patentine sahip çift

yön sızdırmazlık teknolojisi sayesinde,

yüksek performanslı sistemlerimizi kullanıcılara

sunabilmekteyiz. Çuhadaroğlu

Arge merkezinde yapılan, yönetimsel ve

organizasyonel değişiklikler sayesinde

daha dinamik ve pazara açık bir Arge

modeli uygulanmakta olup, nihai müşteriler

yani ürünlerimizi kullananlar başta

olmak üzere tüm paydaşların isteklerini

karşılayabilen ve işlerini kolaylaştırabilen

ürünler tasarlanmaktayız. Arge Merkezimizde

mimari talepler ve projeye uygun

özel çözümler sunarak adeta her binaya

farklı bir kimlik kazandırarak, adeta “binaların

terzisi” gibi binalara elbiseler dizayn

etmekteyiz.

Yapı Malzeme Aralık 2019 99


“Yenilikler, tesa’nın başarısının

ve dinamik büyümesinin temeli”

“Yenilikler, tesa’nın başarısının ve dinamik büyümesinin temeli. Almanya, Amerika Birleşik

Devletleri ve Asya’da Ar-Ge laboratuvarlarımız bulunuyor. Bu Ar-Ge merkezlerinde ise 500

araştırmacı, yenilikçi fikirler geliştirmek için görev yapıyor. tesa her yıl ürettiği yaklaşık 100

yeni buluşun birçoğu için patent başvurusunda bulunuyor.”

Mete Konuralp / tesa Türkiye Genel Müdürü

125 yıllık geçmişi olan ve 100’ün üzerinde

ülkede faaliyet gösteren tesa Bant,

bugün dünya genelinde 4.900’den fazla

çalışanı, 7 bölgesel yönetim merkezi, 14

üretim tesisi, 500’den fazla Ar-Ge çalışanı

ve 7.000’in üzerindeki ürün çeşitliliğiyle

global boyutta dev bir kuruluş.

tesa Türkiye Genel Müdürü Mete Konuralp

ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

bizler de şirket hakkında bilmediklerimizi

öğrenme şansı yakalamış

olduk.

Sizden kısaca tesa hakkında bilgi

alabilir miyiz?

Carl Paul Beiersdorf tarafından 1882 yılında

Hamburg’da kurulan Beiersdorf Grup

markalarından tesa Bant, global olarak

faaliyet gösteriyor. Kuruluşumuz, kendinden

yapışkanlı ürünlerin üretimini gerçekleştirerek

nihai tüketiciler, endüstriyel ve

profesyonel müşterileri için çözüm sunuyor.

tesa’nın satışları arasında endüstriyel

alanda; otomotiv, elektronik, ambalaj, basım,

kağıt, inşaat, enerji (rüzgar, güneş)

gibi sektörlerin dışında; etkin marka ve

ürün korunması için güvenlik konseptleri

gibi farklı endüstriyel sektörler için uygulamalar

da büyük yer tutuyor. tesa aynı zamanda,

sağlık alanında ilaçlı plasterlerin

geliştirilmesi için ilaç endüstrisiyle de ortak

çalışmalar yapıyor. Farklı sektörlerdeki

bayiliklerimiz aracılığıyla ülke genelinde

hizmet sağlarken nihai müşterilerimiz

için pazara sunduğumuz 300’ün üzerinde

ürünle de tüketicilerin evlerinde ve ofislerinde

çalışmalarını kolaylaştırıyoruz. tesa

olarak, teknik hırdavat ve nalbur faaliyet

alanında ise geniş ürün yelpazemizle boyacı

ve mimarlara da hizmet veriyoruz.

125 yıllık geçmişi olan ve 100’ün üzerinde

ülkede faaliyet gösteren tesa Bant,

bugün dünya genelinde 4.900’den fazla

çalışanı, 7 bölgesel yönetim merkezi, 14

üretim tesisi, 500’den fazla Ar-Ge çalışanı

ve 7.000’in üzerindeki ürün çeşitliliğiyle

global boyutta dev bir kuruluş.

tesa ülkemizdeki 25. yılını

kutluyor. Bu konuda bir

değerlendirme yapabilir misiniz?

Son yıllarda ülkemizin de yer aldığı Doğu

Avrupa bölgesi tesa açısından giderek

önem kazandı. Ülkemiz de Doğu Avrupa,

Türk Cumhuriyetleri ve Orta Doğu pazarlarına

yakın konumu sayesinde bu coğrafyada

anahtar rol üstleniyor. Türkiye’de 25

yıl süresince ortaya koyduğumuz yüksek

performans, endüstriyel ve perakende

alanında sağladığımız başarılar, kuruluşumuzun

Türkiye pazarına olan güvenini

pekiştirdi. Bu zaman zarfında lokal pazar

dinamiklerine uygun şekilde ürün sunabilmek

için çeşitli makine yatırımları yaparak

ürün işleme faaliyetlerimizi hayata geçirdik.

Kuruluşumuzdan bugüne bayilerimiz,

direkt müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle

karşılıklı güven üzerine kurmuş olduğumuz

iş birliklerinin yanı sıra ekibimizin

sabırlı, titiz ve azimli çalışmaları sayesinde

de önemli başarılara imza atmış

bulunuyoruz. Bu çerçevede ülkemizin potansiyeline

olan inancımız ve uluslararası

yatırımcıya verilen önem, ileride gerçekleştirebileceğimiz

yeni yatırımlarımız adına,

bizim için çok değerli bir motivasyon

kaynağına dönüşüyor.

İnovasyon, Ar-Ge ve teknoloji

alanlarındaki çalışmalarınız

nelerdir?

Yenilikler, tesa’nın başarısının ve dinamik

büyümesinin temeli. Almanya, Amerika

Birleşik Devletleri ve Asya’da Ar-Ge laboratuvarlarımız

bulunuyor. Bu Ar-Ge merkezlerinde

ise 500 araştırmacı, yenilikçi

fikirler geliştirmek için görev yapıyor. tesa

her yıl ürettiği yaklaşık 100 yeni buluşun

birçoğu için patent başvurusunda bulunuyor.

Satışlarımızın da %5’i araştırma

ve geliştirmeye gidiyor. Hamburg-Hausbruch

tesisinde bulunan temiz oda ünitesi,

tesa’nın, özellikle tüketici elektroniği sektörlerinde

(örneğin, tablet PC’lerin montajında

kullanılan yapışkan bantlar, optik

bantlar ve ultra ince çift taraflı bantlar) ve

ilaç sektöründe yeni pazarlara girmesini

sağlıyor (farmasötik yamalar ve oral film).

Yapı, malzeme ve inşaat

sektöründe öne çıkan marka ve

ürünleriniz hangileri?

Bu sektörde uzun yıllardır, tesa markamız

ve ülke genelinde çalışmakta olduğumuz

bayilerimizle son kullanıcı konumundaki

müşterilerimize hizmet vermekteyiz.

Geniş ürün yelpazemiz içerisinden, hem

pazarın mevcut ihtiyaçlarına yönelik ürünlerimizi

hem de yenilikçi ürünlerimizi sürekli

tanıtmaya devam ediyoruz. Pazarın

temel girdilerinden olan maskeleme, koli,

elektrik izolasyon, bez, genel amaçlı çift

taraflı, yer kaydırmaz ve yer işaretleme

gibi ürünleri tedarik etmenin yanında

maskeleme folyosu, hassas yüzey ve

dış ortama dayanıklı UV özel maskeleme

bantları, yüksek performans gösteren çift

taraflı bantlar gibi kullanıcının hayatını kolaylaştıran,

farklı, yenilikçi bantlarımızı da

müşterilerimize sunuyoruz.

100

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Yapı, malzeme ve inşaat

sektöründeki ürünlerinizin

sağladığı avantajlar hakkında

neler söyleyebilirsiniz?

Özellikle yenilikçi ürünlerimiz ile müşterilerimizin

verimliliğini artırırken aynı zamanda

da uygulama kolaylığı sağlıyoruz.

Bir örnek vermek gerekirse; klasik yöntemlerle

bir duvarın boyanması sırasında

farklı maskeleme girdileriyle yapılan uygulamaları,

biz maskeleme folyolarımızla

tek bir ürün kullanımı ile gerçekleştirebiliyoruz.

Diğer bir örnek olarak da sızdırmazlıkta

kullanılan ve yapışkansız, kendi

üzerine sarılarak patlayan bir borunun

sarılarak izolasyonunu sağlayan yenilikçi

ürünümüzü gösterebiliriz.

Türkiye’deki inşaat sektörünün

önemli sorunları ve çözüm

önerileriniz nelerdir? Türkiye’de

bu sektöre ilişkin nasıl bir

projeksiyon çiziyorsunuz?

İnşaat sektörü, bünyesinde çok farklı iş

alanları olan ve geniş tedarikçi ekosistemine

sahip temel endüstriyel alanlardan

biri... Bu sektör, ülkemizin kalkınmasında

uzun yıllar rol oynadı ve oynamaya da

devam ediyor. Zaman zaman konjonktürel

gelişmelere bağlı yavaşlama olsa

da Türkiye’nin bir deprem ülkesi olması

ve şehirleşme gibi gerçekler dolayısı ile

bu sektörün ülke ekonomisi içindeki payı

önemli ve bu önemini korumayı da sürdürecek.

Bu pazarda 25 yılını tamamlamış

bir firma olarak, sektörde ciddi sayıda irili

ufaklı teknik hırdavat, nalbur ve toptancının

tüm ülke genelinde yapı malzemeleri

tedariki yaparak faaliyet gösterdiğini yakından

gözlemlemekteyiz. Özellikle dijital

dönüşüm ile birlikte bu sektöre özel

satılan ürünlerin, yakın gelecekte daha

aktif bir şekilde online satış kanalları üzerinden

satışa sunulmasıyla sektörde orta

vadede bir dönüşüm olması muhtemeldir.

tesa olarak ülkemize bugüne dek

hangi yatırımları yaptınız? Bundan

sonraki yatırım hedefleriniz

hakkında neler söyleyebilirsiniz?

İşimizin temelini ithalat, satış ve dağıtım

oluşturuyor. Pazar dinamikleri paralelinde,

farklı özelliklerde makine yatırımları

yaparak müşterilerimizin beklentilerini

karşılıyoruz. Yerel paydaşlarla iş birliklerimizi

uzun vadeli olarak geliştiriyoruz.

Müşterilerin kendi özel istekleri doğrultusunda

talep ettikleri ürün tasarımlarını

da bu yerel iş ortaklarımızla pazara sunuyoruz.

Önemli yatırım alanlarımızdan biri

de kalifiye insan kaynağını firmamızda

istihdam etmek ve gerek yerel gerekse

de uluslararası eğitimlerle yetiştirmektir.

Özellikle Türk Cumhuriyetleri için ihracatın

ülkemiz üzerinden yapılmasına yönelik

yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz.

Uluslararası dev bir kuruluş

olarak, sürdürülebilirlik anlamında

dünya genelinde ve ülkemizde

yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir?

tesa olarak; sosyal, ekolojik ve ekonomik

açıdan sürdürülebilir bir iş yapma modelini

benimsiyor, uluslararası bir şirket

olarak sorumluluk bilinci ile hareket ediyoruz.

Bu anlayışı ifade etmek için, tesa

2006 yılından bu yana BM Küresel İlkeler

Sözleşmesi’ne üye olarak, çevre, insan

hakları, çalışma standartları ve yolsuzlukla

mücadele konularındaki on ilkeyi

onayladı.

Bir üretim şirketi olarak tesa, özellikle çevre

alanında büyük sorumluluk hissediyor.

Bu bağlamda şirket, etkin iklim korumasına

ve CO2 emisyonlarını azaltmaya

odaklanıyor. tesa şu anda sekiz farklı noktada

ISO 14001 sertifikalı çevre yönetim

sistemlerini kullanıyor. Şirket merkezimiz,

Hamburg ve Offenburg gibi üretim tesislerimiz

ISO 50001 kapsamında sertifikalandırılmış

bir enerji yönetim sistemi ile

birlikte bu tür bir çevre yönetim sistemine

sahip. CO2 emisyonlarını azaltırken kaynakları

koruyan teknolojileri kullanmak,

enerji verimliliğini artırmak için stratejik bir

başlangıç noktası oluşturuyor. Bu çalışma,

elektriğin yenilenebilir kaynaklardan temin

edilmesini ve şirketin kendi gücünün kojenerasyon

yoluyla verimli bir şekilde üretilmesini

içeriyor. Bu süreçte sadece elektrik

üretilmekle kalmıyor; üretilen ısı, ısıtma ve

üretim işlemleri gibi uygulamalarda da kullanılıyor.

Şirketin biri Offenburg’da diğeri

Hamburg’da bulunan iki kojenerasyon tesisi,

2018’de tesa’nın dünya çapında ihtiyaç

duyduğu tüm elektrik enerjisinin yüzde

41’ini karşıladı.

Hangi uygulama alanı olursa olsun, tesa

tüm ürünleri için kaynak verimliliği, dayanıklılık

ve çevresel uyumluluk üzerine

odaklanıyor. Bu yaklaşım, enerji verimliliğini

artırmanın yanı sıra tesa stratejisinin

de temel unsurları arasında. Kuruluşumuz,

daima seçilen ürünlerin çevresel

ayak izini göz önünde bulunduruyor ve

tüm ürün yaşam döngüsü üzerindeki çevresel

etkilerini dikkatle analiz ediyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019 101


Bi’Boya ile iyi uykular

Türkiye’nin yeni boya markası Bi’Boya, tüketiciler için günümüz trendlerini yakından takip

ederek, yaratıcı uygulama ve dekorasyon çözümleriyle yeni fikirlerin yaratılmasına yardımcı

oluyor.

Kalekim’in yeni dijital uygulamalarıyla

tüketici ve profesyonellerle buluşturduğu

Bi’Boya’nın odak noktasını tüketici memnuniyeti

oluşturuyor. Uzun ve titiz araştırmalar

sonucu günümüz trendleri ve

tüketici ihtiyaçları gözetilerek geliştirilen

Bi’Boya, ürettiği ürünler ile tüketicilerin

beklentilerinin kusursuz bir şekilde karşılanmasını

hedefliyor.

Aynı zamanda online satış platformu haline

gelen Bi’Boya’nın web sitesi üzerinden

ücretsiz renk kartını sipariş ederek

binlerce renk arasında duvarlarınıza yakışan

rengi görerek seçim yapabilirsiniz.

Renklerin hayatımıza etkileri, düşünülenden

daha fazla olduğu biliniyor. Her ne

kadar kişiler birbirinden farklı özelliklere

sahip olsa da, bilimsel araştırmalar bazı

renklerin insanlar üzerindeki etkilerini

kanıtlamış durumda. Özellikle de odanız

için sakin ve dinlendirici bir ortam oluşturmak

söz konusu ise, renklerin bu yöndeki

etkisi yadsınamaz bir gerçek haline geliyor.

Hangi renklerin dinlenmeyi ve daha

huzurlu hissettirmeyi başarabildiğini kavradıktan

sonra, yatak odanız ve dinlenme

alanlarınız için dekorasyon seçeneklerinde

uygulayabilirsiniz.

Yaşam alanının en mahremine

yolculuk…

Birçok insan yatak odasını sadece uyku

saatlerinde kullanılan bir mekan olarak

görüyor. Oysa sağlıklı yaşam için günde

en az 8 saat geçirilen tek yer yatak odaları.

Yatak odalarının mekan kalitesi, tercih

ettiğiniz yataktan pencerenden gelen

ışığa, o ışığı odanıza alan perdeye kadar

ruhunuzla iletişim halinde. Doğru duvar

rengi, derin bir uykuya dalmanızı kolaylaştırmanın

yanı sıra kaliteli bir uyku çekerek

yeni güne de zinde uyanmanın da

en önemli sırrı.

İyi uyku için en iyi renk rehberi

Renklerin hem bedenin hem de ruhun

üzerinde etkisi olduğu uzun zamandır biliniyor.

Yatak odası duvar renkleri, uyku

getireceği gibi uykunuzu da kaçırabilecek

etkiye sahip. Eğer siz de günün yorgunluğunu

atmak için iyi bir uyku çekmeyi

hayal ediyorsanız, uyku durumunu koruyacak

duvar boyası renk alternatiflerini

tanımalısınız. Bu keşfe doğanın en sıcak

rengi yeşil, mavi, gümüş, sarı ve turuncunun

tonlarıyla başlayabilirsiniz. Pozitif

uyanma ihtimalini yükselten bu renkler

sayesinde uykunun tadına varacaksınız.

Yatak odası duvar renkleri arasında, gecede

7 saat 52 dakika uyku vaadi ile mavi

karşınıza çıkarsa biliniz ki diğer renklere

göre uykuyla ilişkiniz çok daha iyi olacaktır.

Mavi, uyku denince her daim açık ara

önde. Duvar rengi seçiminizde ki mavi,

tansiyonunuzu ve kalp atış hızınızı düşürdüğü

için keyifle uykuya dalmanızı sağlar.

Ayrıca parlament mavisi olarak da tanımlanan

gece mavisinin meditasyon etkisi

yaratması, yatak odası duvar renkleri

arasında maviyi seçmenin artı bir hediyesi

olmaktadır.

Mavinin kardeşi diye tanınan yeşil de iyileştirici

özelliği ile tam bir enerji deposudur.

İyi bir uyku ile ruhunuzu tazeler.

Kırmızı ve beyaz uyku savar

Tavandaki duvar boyanızın uykunuzu

kaçıracağı hiç aklınıza gelir miydi? Eğer

yatak odası duvar renkleri baştan çıkarıcı

etkisiyle kırmızı ise, uykuyu beklemeseniz

iyi olur. Yoğun uyarıcı etkiye sahip kırmızı

tam bir uykusavar. Kalbinizin daha

hızlı atmasını sağlayan kırmızıyla uykusuz

gecelere hazırlıklı olmalısınız. Yatak

odası duvar rengi için illa da beyaz olsun

diyorsanız, kirli beyaz ya da griye çalan

bir ton kurtarıcınız olabilir. Ancak yatak

odası duvar renkleri arasında beyaza yakın

diye sarıyı tercih etmeyin. Sarı yemek

pişirirken size enerji verebilir ama uyku

için iyi bir yol arkadaşı değildir.

102

Yapı Malzeme Aralık 2019


Kalekim Türkiye’nin en mükemmeli oldu

Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu :

“Yarım asra yaklaşan tecrübe ve bilgi

birikimimizle sektörümüzde rol model

konumdayız”

Sektörel

Türkiye’nin en prestijli ödülleri arasında gösterilen 2019 Türkiye Mükemmellik Ödülleri

sahiplerini buldu. Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl ‘Çözüm Özünde’

temasıyla düzenlenen 28. Kalite Kongresi’nde, yapı kimyasalları sektörünün lideri Kalekim,

2019 Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü alarak sektörde bir ilke imza attı. Müşterilere değer

katma ve sürdürülebilir bir gelecek yaratma kavramlarını temel alan yaklaşımıyla Kalekim

Usta Kulübü, ödülün alınmasında öne çıkan uygulama oldu.

Şirket olarak, en mükemmeli üretme ve

sunma hedefiyle çalıştıklarını belirten

Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu,

“Yarım asra yaklaşan tecrübe ve bilgi

birikimimizle sektörümüzde rol model konumdayız.

Tüm faaliyetlerimizde ‘Daima

En İyi’ olmak için kalite yönetimimizi sürekli

geliştirerek, sektörümüze öncülük etmeye

devam ediyoruz. Bu ödül de bizim

için yıllardır süregelen ‘Daima daha iyi’

mottomuzun bir sonucu ve Kalekim Ailesi

olarak ne kadar doğru işler yaptığımızı da

gösteriyor” dedi.

KalDer tarafından Türkiye’nin en mükemmelerinin

belirlendiği 2019 Türkiye

Mükemmelik Ödülleri sahiplerini buldu.

Kurulduğu günden bu yana yapı kimyasalları

sektörüne liderlik yapan Kalekim, bu yıl

‘Çözüm Özünde’ temasıyla gerçekleştirilen

28. Kalite Kongresi’nde, 2019 Türkiye Mükemmellik

Ödülü’nün sahibi oldu.

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep

Bodur Okyay ile üst yönetimden isimlerinde

yer aldığı ödül törenine, Kalekim yaklaşık

yüz kişilik bir ekiple çıkarma yaptı.

Ödül töreninde konuşan Timur Karaoğlu,

kısa süre önce Kaleseramik koltuğuna

oturan, Kalekim’in eski Genel Müdürü

Altuğ Akbaş’ı da bu sürecin asıl mimarı

diyerek sahneye davet etti. Akbaş, “Mensubu

olmaktan, ekip arkadaşı olmaktan,

her zaman gurur duyduğum bir ailedeyim.

İnanın, Kalekim bu ödülü almak için işini

iyi yapmadı. İşini iyi yaptığı için bu ödülü

aldı” diye konuştu.

Kalekim’in kalite yaklaşımını değerlendiren

Timur Karaoğlu, “Müşteri odaklı ve

sürekli kendini geliştiren bir bakış açısıyla

içinde olduğumuz çağın getirdiği değişimi

her zaman yakından izledik. 2009’dan bu

yana değişimi etkin bir şekilde gözlemlemek,

yapılacakları belirlemek, uygulamaya

almak ve mevcut projeleri daha etkin

yönetmek için yeni bir yol haritasıyla belirledik.

Bu çerçevede çalışmalarımızı, tüm

çalışanlarımızın da aktif katılımıyla bütünsel

bir çerçevede yürütmeye başladık.

Tüm bu çalışmaların ana çerçevesini ve

omurgasını oluşturmada ise EFQM Mükemmellik

Modeli’ni yönetim modeli olarak

benimsedik. Çalışmalarımızın uzman

bir bakış açısıyla değerlendirilmesi için de

2010 yılında KalDer dış değerlendirme

sürecinden geçtik” şeklinde konuştu.

“Mükemmelliğe gönül verdik”

Özdeğerlendirme projeleriyle çalışmalarının

etkinliğini geliştirmeye devam ettiklerini

vurgulayan Kalekim Genel Müdürü

Timur Karaoğlu, şunları söyledi: “EFQM

Mükemmellik Modeli ile birlikte, bütünsel

bir bakış açısı elde ettik. Faaliyet, yaklaşım

ve iyileştirmeleri tek bir çerçeve içinde

yönetmeye başladık. 46 yıllık bilgi ve tecrübe

birikimimizle sektörümüzde rol model

konumdayız. Bu anlamda faaliyetlerimizin

her adımında mükemmelliğe gönül verdik.

Şimdi ise tüm bu çalışmalarımızın Mükemmelik

Ödülü’ne layık görülmesi bizim için

büyük bir gurur. Bu ödül, yıllar boyunca

yürüttüğümüz yönetim anlayışı ve her faaliyetimizde

özenle uyguladığımız “Daima

En İyi” ilkemizin taçlandırılmasıdır. Her bir

çalışanımızın bu süreçte çok büyük katkısı

var. Bu mükemmellik yolculuğunda tüm

ekip arkadaşlarıma ve bize her zaman güvenen

iş ortaklarımıza teşekkür ediyorum.”

Yapı Malzeme Aralık 2019 103


Proje

NG Hotels 2020’ye

yeni yatırımlarla hazırlanıyor

Turizm sektörünün

öncü markası NG

Hotels, NG Hotels,

aldığı yeni yatırım

kararları ile 2020

yılında NG Sapanca

Club’ı ve 2021’de

de NG Phaselis

Bay’i hizmete açarak

Türkiye’nin turizm

gücüne sunduğu

katkıyı artıracak.

Özellikle “Wellness” ve “Business Wellness”

konularında sergilediği uzmanlık

ve fark yaratan hizmetleriyle hızlı bir büyüme

trendi yakalayan NG Hotels’in Başkanı

Hediye Güral Gür, yeni yatırımlarla

ilgili şunları söyledi: “NG Hotels olarak,

ilk 5 yıldızlı otelimiz olan NG Sapanca’yı

2008 yılında, zincirin ikinci halkası olan

NG Afyon’u ise 2012 yılında hizmete

aldık. Sunduğumuz hizmetler misafirlerimizi

memnun ettikçe biz de büyük bir

kararlılıkla yatırımlarımızı sürdürüyoruz.

NG Sapanca Otelimizin yanında yatırımını

sürdürdüğümüz NG Sapanca Club’ı

2020’nin ilk çeyreğinde hizmete açmayı

hedefliyoruz. NG Sapanca Club, orman

içinde dört mevsimin güzelliklerini yansıtırken

son trendleri yansıtan lüks ve ferah

tasarımıyla günümüz gezgininin beklentisine

cevap verecek bir otel olacak. Bir

süre önce Antalya Göynük’teki eski Phaselis

Otel’i satın aldık, yepyeni bir konsept

ve hizmetlerle sunmak için çalışmalara

başladık. NG Phaselis Bay olarak isimlendirdiğimiz

otelimiz olağanüstü bir koya

sahip, çam ağaçları arasında yer alıyor.

NG Phaselis Bay’i de 2021’de hizmete

girecek şekilde planlıyoruz. İstanbul’daki

ilk otelimiz için Amerika merkezli Marriott

International ile 20 yıllık franchise anlaşması

imzaladık. Marriott West İstanbul’un

da şu an dekorasyon çalışmaları sürüyor.

Otellerimizde verdiğimiz hizmetin kalitesini

yükseltirken yeni yatırımlarımız bizi heyecanlandırıyor.

Yurt içindeki otel sayımızı

artırıp ülkemizin turizmde elini daha da

güçlendirirken yurt dışında yeni otel yatırımları

gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bununla

birlikte otellerimiz, Türkiye’de wellness

imkanları sunan öncü otellerden.

Global Wellness Institute’ın son raporuna

göre dünyada wellness, 4,5 Trilyon

$’a ulaşan bir mega sektör. Bu sektörde

kendimizi dünyadaki trendlere göre geliştirerek

hizmet vermeye devam edeceğiz.

NG Sapanca’da bu ay itibarıyla Yeni Nesil

Wellness konseptini uygulamaya başlıyoruz.

Konunun uzmanları ile işbirliği yaptık.

Otellerimizde başlatacağımız yeni nesil

wellness konseptiyle misafirlerimize klasik

spa anlayışının ötesinde beden, ruh

ve zihin olarak bütünsel bir wellness deneyimi

yaşatacağız. Yeni Nesil Wellness

konseptimiz, wellness ve detoks, aile

boyu wellness ve sağlıklı yaş alma programlarını

kapsayacak. Aile boyu wellness

programımızda tüm aile bireyleriyle birlikte

çocuklarda doğru beslenme, egzersiz

alışkanlıkları, farkındalık içinde yaşamak

gibi hayat boyu sürdürülebilir bir wellness

yolculuğunun temellerini atacağız.’’

104

Yapı Malzeme Aralık 2019



Türk müteahhitleri, geleneksel pazarları aştı:

Avrupa’da üstlenilen dev projeler

dikkat çekiyor

Devler Ligi’nin zirvesindeki 10 Türk firmasının gerçeklestirdiği projeler arasında;

Rönesans’ın Aşkabat’ta yürüttüğü ve alanında en büyük olma iddiası taşıyan Doğalgazdan

Benzin Üretim Tesisi Projesi, Limak’ın bir Türk müteahhitlik firması tarafından kazanılan

en büyük kontrat bedeline sahip Kuveyt Uluslararası Havalimanı Terminal Projesi, TAV’ın

Avrupa’nın üçüncü büyük havalimanı olan Amsterdam Schiphol Havalimanı’nın genişleme

çalışmaları, Yapı Merkezi’nin Doğu Afrika’da inşa edilen en hızlı demiryolu hattı olması

hedeflenen Darüsselam Morogoro Projesi de yer alıyor.

Ronesans Askabat GTF Projesi

Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR

(Engineering News Record), tüm dünyada

ekonomi çevreleri tarafından ilgiyle

takip edilen, müteahhitlerin bir önceki yılda

ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde

ettikleri gelirleri esas alarak yayımladığı

“Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası

Müteahhidi” listesi ekonomi çevrelerinde

ilgi uyandırdı.

Küresel ve ulusal ekonomideki kırılganlıklara

rağmen Türkiye’den listeye giren 44

firmanın 40’ı, listedeki ilk 10 Türk müteahhitlik

firmasının ise tamamı Türkiye Müteahhitler

Birliği (TMB) üyelerinden oluştu.

Söz konusu ilk 10 firma sırasıyla Rönesans,

Limak, Tekfen, TAV, Yapı Merkezi,

Ant Yapı, Enka, Alarko, Gama ve Çalık

Enerji oldu. Geçen yıl da aynı listede yer

alan Türk firmalarının çoğunluğu son listede

daha yukarı basamaklara çıkmayı

başardı.

Tüm dünyada referans alınan “Dünyanın

En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi”

listesine giren ilk 10 Türk firmasını bu başarıya

götüren uluslararası projelerden

bazıları şöyle sıralandı:

1. RÖNESANS: Türkiye listesindeki liderliğini

bu yıl da koruyan ve Avrupa’nın en

büyükleri arasında 9., dünya sıralamasında

ise 33. sırada yer alan Rönesans’ın

uluslararası projeleri arasında Türkmenistan’ın

başkenti Aşkabat’ta yürüttüğü

Doğalgazdan Benzin Üretim Tesisi Projesi

dikkat çekiyor. Alanında en büyük olma

iddiası taşıyan tesis tamamlandığında

günlük ortalama 1.800 ton, yıllık ise ortalama

600.000 ton benzin ile 100.000 ton

LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) üretim kapasitesine

ulaşılacak.

2. LİMAK: Türkiye listesinde Rönesans’ı,

dünya sıralamasında 67. sırada yer alan

Limak izliyor. Şirket son olarak bir Türk

müteahhitlik firması tarafından kazanılan

en büyük kontrat bedeline sahip olduğu

ifade edilen Kuveyt Uluslararası Havalimanı

Terminal II Projesi’ni sürdürüyor.

Proje kapsamında ilk etapta 13 milyon

Limak Kuveyt Havalimanı

yolcu kapasiteli olarak inşa edilecek olan

Kuveyt Uluslararası Havalimanı Yeni Terminal

Binası’nın kapasitesi, ardından yapılacak

iyileştirmelerle 25 milyona kadar

çıkarılabilecek.

3. TEKFEN: ENR listesinde önceki yıla

oranla önemli bir atılımla 69. sıraya yükselen

TEKFEN’in Katar’da üstlendiği Al

Khor Otoyol Projesi, sözleşme bedeli

itibarıyla şirketin bugüne kadarki en büyük

taahhüt işini oluşturdu. Proje, 34 km

uzunluğunda toplam 10 şeritli otoyol inşası

ile çok katlı 10 kavşak inşası ve toplam

uzunluğu 900 km’yi bulan kablo ve yeraltı

borulama kanallarının inşasını kapsıyor.

Proje Nisan 2019’da, planlanandan 9 ay

önce, Katar Başbakanı’nın da katıldığı bir

törenle trafiğe açıldı.

4. TAV: ENR’ın dünya listesinde 71. sırada

bulunan TAV, geçtiğimiz yıl Avrupa’nın

üçüncü büyük havalimanı olan Amsterdam

Schiphol Havalimanı’nın genişletme

çalışmaları kapsamında yapılan ihaleyi

Rönesans Holding grup şirketi Ballast

Nedam ile birlikte kazandı. Schiphol Havalimanı

Ek Terminal Binası, TAV İnşaat’ın

Paris’te Charles de Gaulle Havali-

106

Yapı Malzeme Aralık 2019


Proje

manı’nda gerçekleştirdiği Aéroports de

Paris Genel Müdürlük Binası’ndan sonra

bir Avrupa Birliği ülkesinde kazandığı

ikinci proje olma özelliğini taşıyor. Avrupa’da

önümüzdeki dönem gerçekleştirilecek

yeni havalimanı projeleri açısından

şirketin bu başarısı büyük önem taşıyor.

Yapı Merkezi Tanzanya Demiryolu Hattı

5. YAPI MERKEZİ: Yapı Merkezi’nin çeşitli

uluslararası projeleri arasında Doğu

Afrika’da inşa edilen en hızlı demiryolu

hattı olması hedeflenen Darüsselam Morogoro

Projesi dikkat çekiyor. Geçtiğimiz

günlerde ilk deneme sürüşü Tanzanya

Ulaştırma Bakanı’nın katılımıyla gerçekleşen

projede inşa edilen hat ülke için büyük

öneme sahip.. Yapı Merkezi, ENR’ın

dünya sıralamasında 77. sırada yer alıyor.

6. ANT YAPI: Ant Yapı’nın üstlendiği

uluslararası işler içinde dikkat çeken

Capital Towers Projesi, Moskova Nehri

ile tarihi Krasnopresnenskaya Parkı’nın

arasında bulunan 233.000 m2 büyüklüğe

sahip çok fonksiyonlu bir yaşam

kompleksi… İçerisinde

rezidans, ofis, kafe, restoran,

spor salonu gibi

çok amaçlı alanlar bulunan

kompleks modern

teknoloji ile doğal denge

arasında bağ kuran

tasarımıyla farklılaşıyor.

Ant Yapı, dünya sıralamasında

ise 87. sırada

yer alıyor.

Gama Bahreyn Çevrim Santrali

Ant Yapı Capital Towers Projesi

7. ENKA: ENR’ın dünya

listesinde 92. sırada

yer alan ENKA, Moskova’da

gerçekleştirdiği

çok-fonsiyonlu ticaret

merkezi Kaşirskaya

Plaza Projesi ile dikkat

çekiyor. Toplam

196.750 m²lik bir alanı

kaplayan ve çevre

düzenlemesiyle yaya dostu bir cazibe

merkezi oluşturmayı amaçlayan Proje;

perakende mağazaları, fitness salonu,

sinema, eğlence yerleri, restoran ve hipermarket

gibi mekânları biraraya getiren

entegre bir kompleks olma özelliğine

sahip… Kaşirskaya Plaza Projesi, EN-

KA’nın yeniden geliştirme projeleri kapsamında

inşa ettiği 2. alışveriş merkezi

olma özelliğini taşıyor.

8. ALARKO: Dünya sıralamasında 105.

sırada yer alan Alarko’nun yine listede

bulunan Makyol ile birlikte Kazakistan’da

üstlenmiş olduğu Büyük Alma-Ata Çevre

Yolu Yapımı ve İşletilmesi Kamu-Özel

Ortaklığı Projesi dikkat çekiyor. Projenin

inşaat yapım süresi 50 ay, işletme süresi

ise 15 yıl 10 ay olup toplam sözleşme bedeli

1.67 milyar ABD Dolarıdır.

9. GAMA: ENR’ın dünya listesinde 118.

sırada yer alan Gama, son dönemde

Bahreyn’in en önemli projelerinden birini

yürütüyor. Devam eden Kombine Çevrim

Doğalgaz Santrali Projesi (1800 MW

ALBA PS5) tamamlandığında tesisin ülkenin

en büyük ve bölgenin en verimli

güç santrali olması hedefleniyor. Santral,

bir alüminyum tesisi içinde kullanılan ve

Ortadoğu’da kurulan ilk H-Class teknolojisine

sahip güç santrali olacak. Santral,

yapımı devam eden altıncı alüminyum

döküm hattının elektrik ihtiyacını sağlamak

için inşaa ediliyor. Hattın tamamlanmasıyla

dünyadaki en büyük alüminyum

döküm tesisi olması hedefleniyor.

10. ÇALIK ENERJİ: ENR’ın sıralamasında

119. olan Çalık Enerji ise Türkmenistan’da

sürdürdüğü Mary-3 Kombine

Çevrim Elektrik Santrali Projesi ile öne

çıkıyor. Proje 2018 yılında devreye alınmış

en büyük Doğalgaz Kombine Çevrim

Santrali ve Orta Asya’da tek fazda

tamamlanan en büyük Elektrik Santrali

olma iddiasını taşıyor. 1.574 MW’lık

Elektrik Santrali’nin açılışı geçen yıl Türkmenistan

Cumhurbaşkanı’nın katıldığı bir

törenle gerçekleştirildi. Proje hem kontrat

büyüklüğü hem de kapasite açısından

Çalık Enerji’nin de tamamladığı en büyük

proje.

Yapı Malzeme Aralık 2019 107


Süleyman Çetinsaya:

“19.000 konut teslim ettik. Sırada

Avrupa Konutları Yamanevler var”

“Standartlar, kaliteler; gününün en iyilerindendir projelerimizde. Zaman ilerleyip teknoloji

geliştikçe her projemiz bir öncekinden daha iyi olur. Avrupa Konutları Yamanevler de şu

anda inşaatını sürdürdüğümüz en yeni projemizdir. Öte yandan bu projemizi diğerlerinden

ayıran bir başka özellik ise Anadolu yakasındaki ilk konut projemiz olması ve Avrupa

Konutları kalitesini Anadolu yakasında yaşayan İstanbullulara da ulaştırmamızdır.”

Estetik, fonksiyonellik ve sağlamlık odaklı

tasarımları ile sektörün önde gelen firmaları

arasında yer alan Artaş İnşaat,

ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiği konut

sektöründe taahhüt ve kat karşılığı projeler

gerçekleştirmekte. Ofis, otel, alışveriş

merkezi inşaatlarında da yüksek birikimi

olan firma, sosyal sorumluluk kapsamında

çok sayıda eğitim ve sağlık binası ile

cami inşaatına da imza atmış.

Bugüne kadar toplam 19.000 konut teslim

eden firma, Avrupa Konutları markası

ile “konutta güvenin ve kalitenin markası”

haline gelmiş durumda.

Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

Süleyman Çetinsaya ile Yamanevler

özelinde gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

projenin teknik özellikleri ve

tasarım süreçlerinin yanı sıra, şirketin pazarlama

stratejileri ve yeni dönem planlarını

ele almaya çalıştık.

‘Yamanevler Projesi şu an hangi

aşamada?

Avrupa Konutları Yamanevler projemizin

ilk etabının inşaatında sona doğru ilerliyoruz.

Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde

tamamlamayı planladığımız etapta 545

daire yer alıyor.

Daireler 1+1’den 4+1’e kadar çeşitleniyor.

Malzeme tercihleri ve uygulama

süreçlerinde karşılaştığınız

problemler oldu mu?

Artaş İnşaat 1977 yılında kuruldu. 40 yılı

aşkın bir zamandır inşaat sektöründeyiz.

Avrupa Konutları markamızla şehrin çeşitli

bölgelerinde İstanbulluları konut sahibi

yaptık. Ortaklarımızla Vadistanbul ve

Tema İstanbul projelerini gerçekleştirdik.

Bugüne dek 19 bin konut teslim ettik.

Konutların yanı sıra alışveriş merkezleri,

oteller, ofisler inşa ettik. Uzun yıllar boyunca

gerçekleşen işbirlikleri sebebiyle

yapı malzemeleri sektöründe hem tedarikçi

firmaları hem de malzemeleri tanırız.

Bu nedenle tercih sürecinde bir sorun yaşamayız.

Bu süreçte bizim asıl amacımız

108

Yapı Malzeme Aralık 2019


Proje

sektörde öncü işler çıkarmaktır. Kullanışlılık,

verimlilik açılarından müşteri taleplerini

firmalarla paylaşır, ar-ge çalışmalarına

da katkıda bulunuruz. Tercih ettiğimiz

malzemelerin uygulama sürecinde de

elbette yine tecrübelerimiz doğrultusunda

hareket ederiz. Deneyimli ve bilgili teknik

personelimizin denetimi, kontrolü ve

firmalarla sağlanan iletişim ile uygulama

sürecini de başarıyla tamamlarız. İnşaatı

süren Avrupa Konutları Yamanevler’de

de süreç böyle ilerliyor.

Çözüm ortaklarınızı belirlerken

ne gibi kriterleri göz önünde

bulundurdunuz?

İşlerimizin çeşitliliği ve büyüklüğü sebebiyle

çok geniş bir tedarikçi portföyümüz

var. Çözüm ortaklarımızı belirlerken en

büyük kriterimiz müşteri memnuniyetidir.

Ürün kalitesinin yanı sıra firmalardan servis,

bakım gibi hizmetleri sorunsuz alıyor

olmamız önemlidir. İhtiyacımız olan her

an, desteklerini çözüm odaklı yaklaşımlarıyla

hızlı şekilde sunan firmaları tercih

ederiz. Böyle firmalarla uzun ömürlü

çalışırız. Avrupa Konutları Yamanevler

projemizde de çalışıyor olduğumuz firmaları

böyle belirledik. Elbette şartnamelere

uyan ve teknik ekibimizi ikna eden yeni

firmalara da açığız. Önemli olan müşterinin

ihtiyacına cevap verecek, kaliteli ve

yenilikçi ürünleri sunabilmesidir.

Avrupa Konutları Yamanevler’i

diğerlerinden farklı kılan en

belirgin özellik nedir?

Standartlar,kaliteler; gününün en iyilerindendir

projelerimizde. Zaman ilerleyip

teknoloji geliştikçe her projemiz bir öncekinden

daha iyi olur. Avrupa Konutları

Yamanevler de şu anda inşaatını sürdürdüğümüz

en yeni projemizdir. Öte yandan

bu projemizi diğerlerinden ayıran bir

başka özellik ise Anadolu yakasındaki ilk

konut projemiz olması ve Avrupa Konutları

kalitesini Anadolu yakasında yaşayan

İstanbullulara da ulaştırmamızdır.

Bu projede konut sahiplerine

sunduğunuz en önemli avantaj ne

oldu? Bu anlamda geri dönüşleri

nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her projemizde olduğu gibi Yamanevler

projemizde de hem kullanılan malzemeler,

hem de teslim sonrası yaşam açısından

Avrupa Konutları markamızın kalite

ve güvencesini sunuyoruz. Öte yandan

Avrupa Konutları Yamanevler; lokasyonu

çok özel, çok avantajlı bir projedir. 2017

yılı sonunda hizmete giren metro hattının

Yamanevler istasyonu, Ümraniye ilçesinde

inşa ettiğimiz projeye yürüme mesafesindedir.

Yine yürüme mesafesinde

alışveriş merkezleri ve hastaneler ile çevrilidir.

Merkezi iş alanına yakındır. Köprülere

ve ana arter yollara kolay ulaşımın

gerçekleştiği bir noktadadır. Müşterilerimizin

birçoğu Avrupa Konutları standartlarımızı

böyle bir lokasyona taşıdığımız

için memnuniyetlerini bildirirler.

Önümüzdeki döneme dair,

Türkiye ya da yurtdışında yeni

yatırımlarınız/projeleriniz olacak

mı?

2018 yılında Avrupa Konutları Başakşehir,

Avrupa Konutları Atakent 4, Avrupa

Süleyman Çetinsaya

Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

Konutları Kale 2 ve ortaklı projelerimizden

Vadistanbul’un 3. etabı Vadistabul

Park’ı konut sahiplerine teslim ettik. Bu

yılın Ağustos ayında da yine ortaklı projelerimizden

Tema İstanbul’un ikinci etabı

Tema İstanbul Bahçe’de yaşam başladı.

Avrupa Konutları Yamanevler projemizin

teslimatına doğru ilerliyoruz. Önümüzdeki

dönemde planladığımız projelerimiz ise

Avrupa Konutları Atakent 4-B ve Avrupa

Konutları Arıcılar’dır.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Herkesin nitelikli, kaliteli, sağlıklı alanlarda

yaşaması ve çalışmasını isteriz. Bu

konuda biz üzerimize düşeni en iyi şekilde

yapmaya çalışıyor, yatırımlarımıza

devam ediyoruz. İnşaat sektörü konutlar,

alışveriş merkezleri, oteller ile sosyal yaşamda

kaliteyi yükseltirken, yan sektörlerle

yapılan işbirlikleri ve sağladığı istihdam

dolayısıyla ekonomiye de çok katkı

sağlamıştır. Özellikle ev sahibi olmak isteyen

daha çok fazla vatandaşımız olduğunu

biliyoruz. Temennim bundan sonra

da en doğru projelerle yol alınması, dileyen

herkesin iyi yaşam alanlarına kavuşması

ve yatırım yapan herkesin memnun

kalmasıdır.

Yapı Malzeme Aralık 2019 109


“Konusunda uzman kurumlarla

çalışmaya özen gösteriyoruz”

“Elite Concept projemizin başlangıcından itibaren malzeme tercihlerimiz ve uygulama

süreçlerimizle ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Binanın dış cephesinden sosyal

tesislere ve daire içlerine kadar her alanda üst düzey kalitede malzemeler tercih ettik.”

Nimetullah Kaya / Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

Şua İnşaat’ın, “Yaşamın merkezinde, İstanbul’un

ortasında” mottosuyla hayata

geçirdiği Elite Concept Projesi, cephe tasarımı

ve özgün mimarisiyle benzer projelerden

sıyrılıyor. Yapımında kullanılan

malzeme ve ürün kalitesiyle konut sahiplerine

kalite ve konforu bir arada sağlayan

proje, bulunduğu lokasyon ile de ulaşımda

önemli avantajlar sunuyor.

Elite Concept Projesi ile ilgili merak edilen

soruları Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

Nimetullah Kaya’ya yönelttik. Sorularımızı

yanıtlayan sayın Kaya’ya teşekkür

ediyoruz.

Elite Concept projesi şu an hangi

aşamada?

“Yaşamın merkezinde, İstanbul’un ortasında”

yepyeni ve elit bir konsept söylemi

ile hayata geçirdiğimiz projemiz Elite

Concept’te tüm daireleri sahiplerine teslim

ettik ve yaşam yüzde 70 oranında başladı.

Projemiz Anadolu yakasının kalbinde,

eğlencenin, kültürün, alışverişin, yatırımın

ve yaşamın merkezi Kadıköy Fikirtepe’de

konumlanıyor. 24 katlı 3 bloktan oluşan

bir rezidans projesi olan Elite Concept,

1+1’den 4+1’e kadar çeşitli büyüklük ve

özellikte 785 konut, 26 ticari ünite ve sosyal

yaşam alanlarından oluşuyor. Yüzde

75’ini sosyal donatı ve peyzaj alanlarına

ayırdığımız Elite Concept’in sosyal tesisleri

içinde; kapalı havuz, sauna, buhar odası,

fitness center, cafe, süs havuzları, koşu ve

yürüyüş parkurları, çarşı otoparkı ve kapalı

otopark yer alıyor. Blok zeminlerinde yer

alan çarşı caddedeki mağazaları ise giyimden

gıdaya, eczaneden markete, banka

şubelerinden ATM’lere kadar tüm önemli

ihtiyaçlara yanıt verecek şekilde tasarlamayı

planlıyoruz.

Çözüm ortaklarınızı belirlerken

ne gibi kriterleri göz önünde

bulundurdunuz?

Gelecek nesillere sürdürülebilir yapılar bı-

110

Yapı Malzeme Aralık 2019


Proje

rakma misyonuyla kent mimarisine estetik

ve yaşama değer katan projeler üreten

markamız; köklü geçmişi, güçlü finansal

yapısı, yüksek kalite anlayışı, yenilikçi

mimari tarzı ve doğaya dost yaklaşımı ile

bugüne kadar binlerce konut ve ticari üniteye

imza attı. Kurulduğumuz günden bu

yana öncü olma, girişimcilik, güven, istikrar

ve takım çalışması ilkelerinden taviz

vermeyen bir marka olarak yüksek müşteri

memnuniyeti ve sosyal sorumluluk anlayışını

temel şirket prensiplerimiz olarak

görüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projelerle

konumlandığımız lokasyonların mimari,

sosyal ve finansal gelişimine öncülük etmeyi

hedefliyoruz. Bu kapsamda çözüm

ortaklarımızı da seçerken birçok kriteri

göz önünde bulunduruyoruz. Konusunda

uzman ve ihtiyaçlarımıza yönelik en doğru

çözümler sunan kurumlarla çalışmaya

özen gösteriyoruz.

Malzeme tercihleri ve uygulama

süreçlerinde karşılaştığınız

problemler oldu mu?

Elite Concept projemizin başlangıcından

itibaren malzeme tercihlerimiz ve uygulama

süreçlerimizle ilgili herhangi bir sorunla

karşılaşmadık. Binanın dış cephesinden

sosyal tesislere ve daire içlerine kadar her

alanda üst düzey kalitede malzemeler tercih

ettik. Elite Concept’in mobilya, dolap,

kapı, granit ve pencere sistemleri gibi pek

çok detayı Şua Şirketler Grubu çatısı altında

faaliyet gösteren Elite Desing bünyesinde

konumlanan üretim tesisimizde

projemize özel olarak tasarlayıp ürettik.

Yüksek kaliteye sahip özgün tasarımlarla

donatılmış projemizde, standartlar kapsamında

yeterli olan C-35 yerine deprem

dayanımı daha yüksek olan C-45 beton

kullandık. Her köşesi ve metrekaresi elit

bir yaşamın gereklilikleri planlanarak tasarlanan

projemizde, dünyanın en prestijli

kulelerinde kullanılan Amerikan menşeli

Guardian markasının reflekte camlarını

tercih ettik. Projemizde kullandığımız güneşe

karşı yüksek performanslı koruma

sağlayan bu özel camlar, daire içlerinde ısı

ve morötesi ışık artışına neden olabilecek

güneş enerjisini en aza indirirken, her türlü

uygulama için görünür ışık iletimini ise

maksimum noktaya çıkarıyor.

Elite Concept’i diğerlerinden farklı

kılan en belirgin yanı nedir?

Fikirtepe’nin en merkezi lokasyonunda bir

yanda adalar, deniz ve tarihi yarımadanın

göz alıcı siluetini diğer yanda Çamlıca’yı

gören İstanbul’un dört bir yanına hakim

manzarasıyla dikkat çeken projemiz, yüzde

90 cam panoramik cephe mimarisi ile

manzarayı kesintisiz olarak izleyebilmeye

olanak sağlıyor. Bölgenin kendi içerisinde

açık teras bahçeleri bulunan tek projesi

olma özelliği taşıyan Elite Concept, İstanbul’daki

yüksek katlı projelerde eşine az

rastlanır şekilde dairelerin etrafını çepeçevre

saran balkonlarıyla da farklılaşıyor.

Akıllı telefon ya da tabletlerle internet bağlantısı

üzerinden kontrolü sağlanabilen

akıllı ev konsepti ile hayatı kolaylaştıran

projemizi, doğaya dost sürdürülebilir bir

yaklaşımla planladık. Elite Concept’teki

tüm peyzaj alanlarının sulaması ve klozet

rezervuarlarında kullanılacak su ihtiyacı;

banyo, mutfak ve lavabolarda kullanılan

sular ve yağmur sularının arıtılmasıyla elde

edilen gri su arıtma sistemi ile gerçekleştiriliyor.

Ayrıca ortak alanların aydınlatma ve

sıcak su ihtiyacı için de güneş panelleri sayesinde

güneş enerjisinden yararlanılıyor.

Bu uygulamalar sayesinde elde edilecek

tasarrufla, işletme maliyetlerini minimuma

düşürmeyi ve aidatları azaltmayı hedefliyoruz.

Kara, deniz, hava yolu ve raylı sistem gibi

pek çok farklı ulaşım alternatifinin kesişim

noktasında yükselen Elite Concept, E-5

karayoluna 1 dakika mesafede, metro ve

metrobüsün yanı başında yer alıyor. Projemiz

yaklaşık olarak; Bağdat Caddesi’ne

6 dakika, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne

5 dakika, Avrasya Tüneli’ne ve Harem Arabalı

Vapur İskelesi’ne 8 dakika, Kadıköy

vapur iskelesine, Moda sahiline ve Kalamış

Marina’ya 10 dakika ve İstanbul Sabiha

Gökçen Havalimanı’na 20 dakika mesafede

konumlanıyor. Ayrıca çok sayıda

hastane, eğitim kurumu ve alışveriş merkezine

de çok yakın mesafede bulunuyor.

Bu projeden konut sahibi olmak

isteyenlere sunduğunuz en önemli

avantaj nedir?

Şua İnşaat olarak konut alımını kolaylaştırmak

adına cazip kampanyalar geliştirerek

sektörün, genel ekonominin, istihdamın ve

tüketicilerin yararına olacak her türlü adımı

atıyoruz. Son olarak ise kamu bankaları

tarafından başlatılan 0,99 faiz oranı ve 120

aydan 180 aya kadar vade seçeneğine

Elite Concept projemizle destek veriyoruz.

Aynı zamanda yüzde 10 indirim ve kişiyle

özel ödeme planı da uygulayarak avantaj

sağlıyoruz.

Önümüzdeki döneme dair,

Türkiye ya da yurtdışında yeni

yatırımlarınız/projeleriniz olacak

mı?

Şua İnşaat olarak 1992 yılında yola çıktığımız

ilk günde hedefimizi belirledik ve her

zaman “Daha iyi bir gelecek için ne yapabiliriz?”

düşüncesiyle yol almayı misyon

edindik. Bu misyonla, çağın şartları doğrultusunda

toplumun değişen beklenti ve

ihtiyaçlarına yanıt verebilmek adına sürekli

yenilenen ve ileri teknolojiyle modern mimarinin

buluştuğu yapılara imza atan kalite

odaklı bir şirket olmak için var gücümüzle

çalıştık ve çalışmaya da devam edeceğiz.

Şu an proje aşamasında olan çalışmalarımızı

ilerleyen dönemde kamuoyu ile paylaşmayı

planlıyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden

biri olan inşaat sektörü son 15 yılda

şüphesiz çok büyük gelişmelere imza attı.

Özellikle Türkiye’de kentsel dönüşüm çalışmalarıyla

birlikte inşaat sektörü de her

yıl büyüdü ve ekonomik olarak da önemli

bir yere geldi. Şua İnşaat olarak inşaat

sektöründe yaşanan gelişmeleri ve büyümeyi

hem Türkiye ekonomisi hem de konut

üreticileri açısından çok değerli buluyoruz.

2018 yılından itibaren gerçekleşen döviz

kurundaki yükseliş ve enflasyondaki artış

sektörümüzü olumsuz yönde etkilese de

ülkemizin gelecek perspektifi içinde inşaat

sektörünün büyümeye ve gelişmeye

devam edeceğine inanıyoruz. Şua İnşaat

olarak inşaat sektöründeki yenilikleri ve

gelişmeleri yakından takip ederek projelerimizi

bu doğrultuda oluşturmaya devam

edeceğiz.

Yapı Malzeme Aralık 2019 111


Marshall 2020 yılının rengini açıkladı;

“Sakin Şafak”

Sektörel

Marshall uzmanları, en insani özelliklerimizin değerini bilme arzumuzu içinde barındıran 2020

yılının rengini ilan etti. 2020 yılının rengi “Sakin Şafak”ın anahtar konumunda olduğu 4 renk

paleti de farklı konseptlerle koleksiyona dahil oldu. Özen, Anlam, Oyun ve Yaratıcılık renk

paletleri tüketicilerin renkler yoluyla kendilerini ifade etmesine imkan veriyor.

AkzoNobel’in Marshall markası tarafından,

2020’de Yılın Rengi seçilen Sakin

Şafak, gerek AkzoNobel gerekse dünyanın

dört bir yanından gelen uzmanlar

tarafından yürütülen kapsamlı trend araştırmaları

sonucunda ortaya çıktı. Renk,

yeni bir on yılın eşiğinde, bizi insan yapan

şeylerin özünü yakalayacak şekilde

tasarlandı.

Yeşil, mavi ve gri arasında, narin, akıcı

bir ton olan Sakin Şafak, müşterilere güç

ve ilham vermek ve duvarlar için boya

renkleri seçmeyi kolaylaştırmak üzere tasarlanan

ColourFutures 2020 paletlerinin

dördünde de yer buldu.

AkzoNobel, her yıl, dünyanın dört bir yanından

önde gelen profesyonelleri, anın

ruhunu yakalamak üzere, global tasarım

ve yaşam tarzı trendlerini keşfetmek

üzere davet ediyor. Bu yıl ki çalışmaya

katılanlar, “Dünya pek çok harika fırsatı

sunarken bir yandan da “anlam” aradığımız

bir karmaşa yaratıyor. Bizi

farklı yapan nedir? Bizi insan

yapan nedir? Bizi robotlardan

ayıran nedir? Bizi özel yapan

nedir?” gibi sorulara cevap

aradılar. AkzoNobel Global

Estetik Merkezi Müdürü Heleen

van Gent, “Bu çerçevede

yapılan çalışmalarda, 2020

yılının temel sorusunun, ‘Bizi

insan yapan nedir?’ olduğunu

keşfettik,” cevabının da “İnsancıl

bir dokunuş” olduğunu

gördük diyerek sözlerini şöyle

sürdürdü. “Sabah gökyüzünde

beliren renkleri andıran “Sakin Şafak”,

önümüzdeki yeni 10 yılda ihtiyaç duyacağımız

en insani özelliklerimizin değerini

bilme arzumuzu içinde barındırıyor. Bu,

boya konusundaki tutkumuzu dünya ile

paylaşmanın heyecan ve ilham verici bir

yolu.”

Yılın rengini yorumlayan Heleen van

Gent şöyle konuştu: “Trend konusundaki

araştırmalarımız, insanların umursamak,

şen olmak, anlamı aramak ve yaratıcı

olmak istediğini ortaya koyuyor ve bu arzular

artık dört renk paletimizin temelini

oluşturuyor. Şehirlerde yaşayan nüfusun

2019’da %55’ten 2020 yılında %66’ya

çıkması beklenirken, toplumun değerini

yeniden keşfederken dahi, bir huzur ve

dinginlik hissi arıyoruz. Bugün değeri 4,2

trilyon ABD Dolarına yükselen ve giderek

büyüyen global iyi yaşam sektörü, kendimizi

ve diğer insanları önemsemenin hayatımızda

yol açacağı olumlu etkinin bir

başka kanıtını oluşturuyor.”

Marshall’ın dört renk paletinin her

biri, “Sakin Şafak” rengini farklı

bir konseptle yorumluyor.

İyi yaşam ve olumlu ilişkilerin yaşandığı

ortamları yaratan Özen Paleti, puslu bahar

sabahlarından ilham alan nötr renklerin

yumuşak ve neşeli bir karışımından

oluşuyor; neşe veren alanları simgeleyen

Oyun Paleti, parlak bir yaz gününün dönüştürücü

enerjisini içinde barındırıyor.

Dinginlik ve düşünce odaklı minimalist

Anlam Paleti, soğuk bir kış gününün net,

canlı ufkunu hatırlatırken, merak ve keşfe

yönelten Yaratıcılık Paleti, ılık bir sonbahar

gününün yoğun, zengin tonlarına doyuyor.

Evler ve özellikle de dekoratif boyalar için,

dört ilişkili renk paleti insanların özel duygusal

ihtiyaçlarını karşılarken, bir yandan

da, tüketicilerin renkler yoluyla kendilerini

ifade etmesine imkan veriyor.

2020 Yılın Rengi hakkında daha fazla

bilgi için, marshallboya.com web sitesini

ziyaret edebilir veya sosyal medyada

#CF20 etiketini takip edebilirsiniz.

112

Yapı Malzeme Aralık 2019


20

GARANTi

TÜRKİYE’DE İLK

YIL


Mimaride

yeni

yaklaşım:

Ağacın

izinde yeşil

yapılaşma!

Dünyada gün geçtikçe artan

bir farkındalıkla yayılan

çevre hassasiyeti mimariye

de yansıdı… Dünyaca ünlü

mimarlar yeni projelerinde

ağacın ve doğanın izini

sürerken, farklı ülkelerdeki

çok sayıda konut projesinde

artık yüksek yapılarda da

geniş yeşil alan yaratan

tasarımlar görmek mümkün.

Dünya şehirlerinde yaşayan insan sayısı

her geçen gün artarken, Birleşmiş Milletler

verileri 2050 yılında dünyadaki her 100

insandan 68’inin şehirlerde yaşayacağını

öngörüyor. 2014 yılında bu oranın yüzde

54 olduğunu belirten uzmanlar, 2030 yılında

var olacak şehir merkezlerinin üçte

ikisinin de henüz inşa edilmediğini ifade

ediyor. Tüm bu veriler şehirlerde yakın

gelecekte daha yoğun bir yerleşime işaret

ederken, kamusal alan ihtiyacımızın

da o oranda artacağının da altını çiziyor.

Kamusal alanlarda doğa ile buluşmak

için kentli insanlara yönelik alternatif çözümler

üretilmesi gerekliliği de mimarlar

ve kent plancıları için önemli bir tasarım

sorunu olarak gündeme taşınıyor.

DÜNYADA YAYGINLAŞIYOR

Bugün dünyanın önde gelen metropollerinde,

bahçelerle birlikte yükselen konut

projeleri büyük ilgi görürken, yakın gelecekte

benzer projelerin dünya genelindeki

diğer ülke ve şehirlere de yayılması

bekleniyor. Yoğun yapılaşma içinde yapılan

bahçecilik çalışmalarının süs olmadığı,

estetik kaygılarla değil tamamen

bireylerin ihtiyaçlarından yola çıkılarak

yapıldığı, bulunduğu iklime uygun çevreci

bir bitkilendirme yapılması gerekliliği de

uzmanların ve çevrecilerin dile getirdiği

bir yaklaşım olmaya başladı. Dünyada bu

akımın ilk temsilcilerinden biri olan Bos-

114

Yapı Malzeme Aralık 2019


Mimari

co Verticale projesi bundan yaklaşık 5 yıl

önce Avrupa’nın önde gelen ticari merkezlerinden

Milano’da kapılarını açmıştı.

İlk görüşte dikey bir orman havası veren;

biri 76, diğeri 110 metre olmak üzere iki

kuleden oluşan Bosco Verticale, hayata

geçtiği dönemde Avrupa’nın simge yapıları

arasında gösterilmişti.

TORONTO’YA 62 METRELİK KULE

Özellikle son dönemde dünya genelinde

bu tarz yapıların ağırlığı da hızla artmaya

devam ediyor. Kanada’nın önde gelen

şehirlerinden Toronto’da yapılması planlanan

Toronto Tree Tower da yine dünyada

ağacın izinde giden projelerden biri.

Dünyaca ünlü mimar Chris Precht tarafından

tasarlanan ve 18 katıda ahşaptan

oluşan binanın toplam uzunluğunun 62

metre olması planlanıyor.

MELBOURNE’E ‘YEŞİL OMURGA’

Dünyadaki yeşil yapılaşmanın en önemli

temsilcilerinden biri olmaya aday projelerden

biri de Avustralya’nın Melbourne

kentinde inşa edilecek ‘Green Spine’

yani Türkçe anlamıyla ‘Yeşil Omurga’.

Tamamlandığında Avustralya’nın en uzun

binası olacak olan proje iki kuleden oluşuyor.

Toplam yatırım maliyeti 2 milyar

doları bulacak proje, katlarda ağaçların

büyümesine olanak verecek şekilde tasarlanacak.

356 metrelik uzun kulenin

en üst katında ise, dışarıdan ziyaretçilere

açık bir ‘gökyüzü botanik parkı’ yapılması

planlanıyor.

AMSTERDAM’DAKİ ‘HAUT’

TARİHE GEÇECEK

Hollanda’nın Amsterdam kentinde hayata

geçecek Haut da yine bu akımın önemli

temcilsilerinden… İlk açıklandığında dünyanın

en uzun ahşap binası unvanının

sahibi olacağı belirtilen projede toplam 55

daire bulunuyor. 73 metre yüksekliğindeki

projede teslimlerin 2021 yılında tamamlanması

planlanıyor.

KARBONDİOKSİT HAPSEDEREK

HAVAYI TEMİZLİYOR

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan

Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal

İletişim Müdürü Ercan Şahin, yeşil yapılaşmaya

doğru giden yeni mimari yaklaşımların

son dönemde dünyada ağırlık

kazandığının altını çizerken, “Dünyada

artık bütün mimari konseptlerin gözden

geçirildiği; çevre hassasiyetlerinin hiç

olmadığı kadar projelere yön verdiği bir

dönemden geçiyoruz. Teknolojideki son

gelişmelerle birlikte, bugüne kadar hep

çelik ve betonla birlikte andığımız gökdelenlerde

ahşabın kullanımı her geçen

gün artıyor. Bu dönüşüm tabii doğanın,

çevrenin korunması için de son derece

önemli. Özellikle bu tarz binalarda kullanılan

ahşap materyaller önemli ölçüde

karbondioksit depolamaları dolayısıyla

çevreye de büyük katkı sunuyor. Yapılan

son araştırmalar, bu binalarda kullanılan

bir metreküplük ahşabın, 900 kilogramdan

fazla karbondioksiti hapsettiğini dolayısıyla

havayı ciddi ölçüde temizlediğini

gösteriyor” dedi.

AĞACIN İZİNİ SÜRÜYORUZ

Yıldız Entegre olarak tüm dünyada yeni

mimari yaklaşımları yakından takip ettiklerini

ve sürdürülebilirlik anlayışını tüm

faaliyetlerinin temeline yerleştirdiklerini

sözlerine ekleyen Ercan Şahin, “Son

dönemde iletişimine ağırlık verdiğimiz

‘Ağacın İzinde’ mottosu da şirket olarak

benimsediğimiz sürdürülebilirlik vizyonunun

önemli bir göstergesi. Tasarımını ve

üretimini gerçekleştirdiğimiz tüm ürünlerle,

gelecekte de bu vizyona katkıda bulunmayı;

orman ürünleri sektörünün lider

oyuncusu olarak faaliyetlerimizde ‘ağacın

izini’ sürmeye devam edeceğiz.” ifadelerini

kullandı.

Yapı Malzeme Aralık 2019 115


GMW MIMARLIK’a

Architecture MasterPrize’dan

“Honorable Mention” ödülü

GMW MIMARLIK tasarımı Taşkent Uluslararası Havalimanı, Amerika menşeli mimarlık

ödülü Architecture MasterPrize (AMP) 2019’da “Ulaşım Projeleri” kategorisinde “Honorable

Mention” ödülüne layık görüldü.

Havalimanı projeleri ağırlıklı olmak üzere

yurt içinde ve yurt dışında farklı fonksiyonlarda

pek çok nitelikli mimari ve iç mimari

projeye imza atan GMW MIMARLIK,

Architecture MasterPrize 2019’da “Ulaşım

Projeleri” kategorisinde “Honorable

Mention” ödülünün sahibi oldu.

Bu yıl 4. kez organize edilen, dünya çapında

mimari tasarımda yaratıcılık ve yenilikçiliğin

önemini arttırmayı amaçlayan

Architecture MasterPrize 2019’a dünyanın

birçok ülkesinden çok sayıda proje

başvurdu. Yarışma bünyesinde finale

kalan projeler, “Peyzaj Mimarlığı”, “İç Mimarlık”

ve “Mimari Tasarım” ana kategorileri

altında 41 alt kategoride yarıştı. Architecture

MasterPrize ödül töreni 14 Ekim

2019 tarihinde Guggenheim Museum Bilbao’da

gerçekleşecek.

Architecture MasterPrize 2019, GMW

MIMARLIK tasarımı “Taşkent Uluslararası

Havalimanı” projesinin elde ettiği ilk

başarı değil. Proje, mimarlık dünyasının

en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul

edilen World Architecture Festival (WAF)

Awards’ta da “Future Projects - Infrastructure”

kategorisinde finalist olma başarısını

gösterdi. “Taşkent Uluslararası

Havalimanı” projesi, 4-6 Aralık 2019’da

Amsterdam’da gerçekleştirilecek olan

WAF Awards finallerinde yarışarak kategori

birinciliği ve WAF Overall Winners

için mücadele edecek.

Özbekistan’ın Mimari Kimliğini

Çağdaş Yapım Yöntemleriyle

Yorumluyor...

GMW MIMARLIK’ın mimarlık, mühendislik

ve danışmanlık hizmetleri sunacağı

Taşkent Uluslararası Havalimanı kapsamında

yaklaşık 90,000 m² terminal alanı,

iki adet 10,000 m²’lik yönetim ofisleri,

6,000 m²’lik yeme-içme hizmetleri binası,

20,000 m²’lik bakım hangarı ile tüm kara

ve hava bölgesinin altyapı tasarım hizmetleri

bulunuyor.

Gerçekleştirdiği tüm havaalanı terminali

projelerinde olduğu gibi bu projede de

yolcu konforunu en ön planda tutarak;

güvenlik, işletme etkinliği, terminalin ticari

başarısı, büyütülebilirlik, esneklik ve

sürdürülebilirlik gibi işlevsel kavramları

yerine getirmeyi amaçlayan GMW MI-

MARLIK, Taşkent Uluslararası Havalimanı

projesi için üç farklı tasarım yaklaşımı

hazırlamış, idare tarafından da seçilen

alternatif ile yarışmaya katılarak finalist

olmuş.

Tasarımda Özbekistan’ın Khiva, Semerkant,

Buhara gibi şehirlerindeki mimari

mirasından ve yerel bir simge olan Huma

kuşundan yola çıkılarak çağdaş yapım

yöntemleri ve teknoloji ile kültürel kimlik

öğeleri bir araya getirilmiştir. Kütleden iç

mimariye kadar tüm tasarım kararlarında

yöreye özgün öğelerle kullanıcıların nerede

olduklarını hissettikleri, akılda kalıcı

özgün bir dil yaratılmıştır.

GMW MIMARLIK’ın Özbekistan’ın zengin

mimari mirasından ve doğasından

esinlenerek tasarladığı alternatifler, idare

tarafından ilgiyle karşılanmış. Semerkant,

Buhara ve Hive’de renk ve doku bakımından

dünyanın en önemli mimari eserlerini

barından bir ülkenin başkentinin kapısını

tasarlamanın çok büyük bir sorumluluk ve

gurur olduğunu belirten GMW MIMAR-

LIK, Taşkent Uluslararası Havalimanı için

tasarladıkları tüm alternatif konsept projelerde,

özgün ve çağdaş bir mimari tasarım

ve yapı - yapım teknolojisi açısından

116

Yapı Malzeme Aralık 2019


Mimari

uygulanabilir olma hedeflerini ön planda

tutmuş. Bunun yanı sıra yerel mimari mirastan

yararlanarak ve kültürel değerlere

saygı göstererek toplumsal ihtiyaçlara

uygun çözümler üreten ve güncel uluslararası

standart ve normlara uyarak çağdaş

bir havalimanının tüm ihtiyaçlarını

gözeten projeler üretmeye dikkat etmiş.

GMW MIMARLIK’ın proje tasarımında

esinlendiği Özbekistan’ın doğal çevresi,

ipek yolu, hüma kuşu ve ipek yolu üzerindeki

tarihi hanlar projenin iç mekandaki

kütlelerinin oluşum sürecine katkı sağlamış.

İç mekanda Hive’deki Kalta Minor

minaresine, Orta Asya’nın mimari mücevheri

sayılan 10. yüzyılda inşa edilmiş İsmail

Samani’nin mozolesine ve Uluğ Bey

medresesine referanslar bulunuyor. Çatı

ışıklıkları ile derin iç mekanlara gün ışığı

alınıyor ve ışıklıkların yönleri yolculara

içgüdüsel olarak yönlendirme sağlıyor.

Geceleri ışıklıklardan gökyüzüne yayılan

iç mekan ışığı, form ile kontrast oluşturarak

binanın formuna vurgu yapıyor. Havaalanı

terminalinin önünde oluşturulan

meydanın kafeler ve oturma alanları ile

şehrin dokusuna uyum sağlayacak şekilde

bol ağaçlı olması; tarihi su kanallarına

referanslarla sadece yolcu, karşılayıcı ve

uğurlayıcı için değil aynı zamanda tüm

şehir halkı için bir çekim merkezi haline

dönüşmesi hedeflenmiş.

Yapı Malzeme Aralık 2019 115


Mimari

IQ Alüminyum, Architect at Work İstanbul’da!

Mekanlarınıza kaliteli ve yenilikçi ürünler sunan IQ Alüminyum, 1-2 Kasım 2019 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen

Architect at Work İstanbul Fuarı’nda yer aldı. Teknolojiyi yakından takip ederek farklı tasarımlarla mekanları güzelleştiren, mimaride

kişisel tarzın uygulanmasına olanak sağlayan ürünleri ile dikkat çeken IQ

Alüminyum, uzun yıllardır Avrupa’daki başarısı ile tanınmış ve uluslararası

bir marka haline gelen Architect at Work’te mimarlar, tasarımcılar, sanatçılar

ve daha birçok profesyonelle bir araya geldi.

Açık, dürüst ve samimi bir çalışma ortamı yaratarak, uzun süreli iş birliktelikleri

oluşturan ve en önemlisi profesyonel bayi ağı ile müşteri memnuniyetini

en yüksek düzeyde tutan IQ Alüminyum’un tüm vizyonunu yansıttığı standına

bu yıl da ilgi büyüktü. IQ Alimünyum, tasarım ve teknolojiyi biraraya

getirerek geniş açıklıklar için uygulanan katlanır kapı sistemi Vival Plus ile

ilgi odağı oldu.

IQ Alüminyum Satış ve Pazarlama Müdürü Hakan Nurhan Architect at Work

İstanbul’da yer almaktan duyduğu memnuniyeti belirtirken “Profesyonellerle

bir arada olmak, onlar ile fikir alışverişinde bulunmak bizi mutlu etti. Bu

platformların hem bize hem de ziyaretçilere çok faydası olduğu düşüncesindeyim.

Fuara katıldığımız Vival Plus’a olan ilginin büyüklüğü ise bizi ayrıca

sevindirdi.” dedi.

Mapei, Architect@Work

İstanbul’a katıldı

80 yıllık tecrübesi ile yapı endüstrisinde her tür zemin, duvar ve

kaplama malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı ve tamamlayıcı

ürünler geliştiren dünya lideri MAPEI, geliştirdiği çimento

esaslı zemin çözümü ile aşınma dayanımlı estetik zeminler

sunan ULTRATOP® ürününü ARCHITECT@WORK fuarında

tanıttı.

ULTRATOP®, 5 ila 40 mm arası kalınlıklarda aşınma dayanımlı

zemin kaplamaları için özel hidrolik bağlayıcı esaslı, ultra-hızlı

prizlenen, kendiliğinden yayılan bir harçtır. İç mekanlarda, kamusal

ve endüstriyel binalarda yeni veya mevcut beton ve seramik

alt yüzeylerin tesviye edilmesi ve düzeltilmesi, alışveriş

merkezlerinin, ofislerin, mağazaların, showroomların ve kauçuk

tekerlekli araçların kullanımda olduğu alanların ağır yaya trafiğine

uygun hale getirilmesi için kullanılıyor.

Yüksek mekanik mukavemete sahip, aşınmaya dayanıklı ve çok

amaçlı kullanılma özelliğine sahip ULTRATOP® aynı zamanda

tek başına bir zemin kaplaması olarak da kullanılabiliyor. Ürün,

sunduğu doğal, parlak veya terrazzo efektli bitiş özelliği ile yapı

dekorasyonu sektöründe geniş bir kullanım alanına da sahip.

6 farklı renkte sunulan, ULTRATOP®, farklı şekillerde uygulanarak

hem farklı yüzeyler oluşturulmasına imkan tanıyor hem

de dekoratif zemin kaplaması olarak da kullanılabiliyor. Doğal

agregalarla birlikte kullanıldığında ise evler, ofisler, mağazalar,

müzeler, tiyatrolar ve sergi salonlarında “Terrazzo alla Veneziana”

gibi yeni dekoratif zeminler oluşturulmasını sağlıyor.

Baumit Yenilikçi

Ürünlerini Sergiledi

Baumit, inovasyon odaklı konsepti ile Türkiye’deki mimar, iç mimar,

tasarımcı ve yapı uzmanları için düzenlenen Architect@

Work fuarına fonskiyon ve estetiği bir araya getiren inovatif ürünü

CreativTop ile katıldı. Yapı tasarımını, işlevsel ve özgün bir cephe

tasarımı ile birleştirmek, mimari projelendirme süreci için büyük

önem taşıyor. Doğru yapı malzemelerini, uygulama tekniklerini,

dokuları ve renkleri seçmek binanın uzun ömürlü olmasını ve karakterinin

vurgulanmasını sağlıyor.

SIRADIŞI TASARIMLAR

Baumit CreativTop hazır dekoratif kaplamalar mimarlara cephelerde

sonsuz tasarım özgürlüğü sağlar. Yeni yapılarda veya renovasyon

projelerinde kolay ve hızlı uygulamalar elde edilmesine

olanak tanır. Sektörde uzun yıllara dayanan tecrübesi ile Baumit,

tasarım sürecinin önemini bilmekte ve en yaratıcı mimari konseptleri

gerçekleştirmeye yardımcı olacak yenilikçi ve benzersiz

ürünler sunmakta, CrativTop, kullanıma hazır olarak 6 farklı tane

boyutunda ve 758 farklı renkte üretilebilir. Yaratıcı tasarımlar ile

isteğe göre şekillendirilebilen ürün ile cephelerde sınırsız doku

elde etmek mümkün.

118

Yapı Malzeme Aralık 2019


Uluslararası Hırdavat Fuarı

Hırdavat Endüstrisini Köln’e topluyor

Almanya’nın Köln kenti, 1- 4 Mart 2020 arasında

tüm uluslararası hırdavat endüstrisi bir

kez daha buluşma noktası olacak. Dört gün

boyunca, 55’ten fazla ülkeden yaklaşık 2.800

tedarikçi, aletler, endüstriyel tedarikten ürünler,

bağlantı ve sabitleme elemanları, bağlantı

parçaları ve ev donanım ekipmanlarını uzanan

geniş yelpazede ürünleri görücüye çıkaracak.

Koelnmesse GmbH Başkan Yardımcısı Catja

Caspary’ye göre, “Katılımcı kalitesi bir kez

daha EISENWARENMESSE – Köln Uluslararası

Hırdavat Fuarı’nın hırdavat endüstrisi için

dünyanın bir numaralı buluşma noktası olduğunu

gösteriyor”. “EISENWARENMESSE sektörün

alıcıları ve karar vericileri için en uygun

buluşma noktasıdır.” Katılımcıların ürün teklifleri,

sektörü harekete geçirici iletişim için temalar

ve fırsatlar sunan kapsamlı ve çeşitli bir etkinlik

programı ile tamamlanmaktadır. Bu ticaret fuarında

öne çıkacak en dikkat çekici etkinliklerden

biri, EISENforum’da ZHH’nin desteklediği E EI-

SEN İnovasyon Ödülü’nün sunulması olacak.

Bu Mart ayında, Köln EISENWARENMESSE-

Uluslararası Hırdavat Fuarı sadece yeni bir

salon ve daha fazla metrekareden ibaret olmayacak.

Buna ek olarak tüm segmentler tüm salonlara

eşit olarak dağıtılacaktır. En büyük ürün

teklifi ise 2, 4, 5, 10 ve 11 numaralı salonlardaki

“Aletler” bölümünde gerçekleşecek. Endüstriyel

Tedarik teması, bir kez daha 2- 5 numaralı

salonlarda yer alırken, Bağlantı Elemanları ve

Sabitleme ve Ev Geliştirme bölümlerinin katılımcıları

2- 5 ve 11. Salonlarda yer alacaktır.

Ticari ziyaretçiler EISENWARENMESSE’nin

diğer bölümlerle olan birleşmeden ve bundan

kaynaklanan sinerjiden daha fazla fayda sağlayacaklar.

EISENWARENMESSE- Köln Uluslararası

Hırdavat Fuarı, muazzam ürün yelpazesine

ek olarak katılımcılarının kalitesi ve

derin uluslararası karakteristik özellikleri dikkat

çekicidir. 2020’de bir kez daha katılımcıların

yüzde 85’inden fazlasını bir kez daha yurt dışı

oluşturuyor. Kasım ayındaki son katılımcı değerlendirmesi

Almanya’dan birçok katılımcının

yanı sıra diğer Avrupa ülkelerinin de Köln’de

çok iyi temsil edildiğini gösteriyor. İtalya, Polonya

ve Hollanda diğerleri arasında güçlü katılımcı

ülkeler olarak öne çıkmaktadır. Denizaşırı

ülkelerden Çin, Tayvan, Hong Kong, Hindistan

ve ABD büyük birlikler ile temsil edilmektedir.

Endüstrinin en önemli buluşma noktası olarak

etkinliğin önemi, ön kayıt listesindeki isimler

listesinde görülebilir. Cordless Alliance System

ile olan işbirliği anlaşmasıyla elektrikli el aletleri

de EISENWARENMESSE – Köln Uluslararası

Hırdavat Fuarı’na geri dönüyor.

WWW.EISENWARENMESSE.COM/TICKETS

WORK HARD!

ROCK HARD!

EISENWARENMESSE –

ULUSLARARASI HIRDAVAT FUARI

KÖLN, 1 – 4 MART 2020

BİLETLERİ-

NİZİ ŞİMDİ

EDİNİN!

Koelnmesse GmbH Türkiye Temsilciliği, tezulaş fuar danışmanlık hizmetleri ltd. şti., Bağdat Cad. No: 181/6,

34730 Çiftehavuzlar – Kadıköy / İSTANBUL, Tel: 0216-385 66 33, Fax: 0216-385 74 00, info@tezulas-fuar.com


Sektörel

İçinizi ısıtacak kış renkleri

Filli Boya’da

Günlerin kısalmaya başladığı, sıcak günlerin geride kaldığı, gri bulutların çoğalmaya

başladığı bu günlerde Filli Boya yaşam alanlarınız için içinizi ısıtacak renkler öneriyor...

Kışın soğuk etkisini azaltmak için

içinde kırmızı bulunan bej tonlarını

kullanabilirsiniz. Filli Boya Renxmatik

kartelasından Tan 280 ve Hasır 75

renkleriyle mekanlarımızda güneşin

yüzünü ilk göstermeye başladığı sabah

saatlerindeki etkisini hissedebiliriz.

Griden vazgeçemeyenler için yine

Filli Boya Renxmatik kartelasından

Krom 150 rengi ile capcanlı sarı tonlarda

Işıltı 115 rengini birlikte kullanabilirsiniz.

Kışın sıcaklığını hissettiren bir başka

renk de tarçın tonları… Dumanı üstünde

tarçınlı salebin o iştah açan pozitif

etkisini duvarlarınıza taşımak için

Filli Boya Renxmatik kartelasından

Tan 240 rengini tercih edebilirsiniz.

Mimar Benim’le Yaşam

Alanlarınızın Renkleri

Belirlemek Çok Kolay…

İçinizi ısıtacak kış renklerinin evinizde

nasıl duracağını görmek ister

miydiniz? Filli Boya’nın ödüllü Mimar

Benim uygulaması, kullanıcılara yaşadıkları

yerin mimarı olma imkânı

sunuyor. Mimar Benim uygulamasıyla

yaşam alanlarınızı ışık ve gölgelendirme

esas alarak gerçeğe en

yakın şekilde renklendirebilirsiniz.

120

Yapı Malzeme Aralık 2019



Banyolara farklı yorum kazandıran: Bien Moly

Sadelik, estetik, hijyen ve yeniliği

birlikte sunan Bien Banyo’nun

yeni tasarımlarından Moly Serisi

modern formuyla banyoları geliştiriyor.

Banyo dekorasyonu; hijyenik koşulların

sağlanmasını şart koşarken

fonksiyonelliğin estetik kaygılarla

uygulanmasını öne çıkarıyor.

Islak zeminlere yönelik inovatif

ürünler tasarlayan Bien, tüm bu

unsurları göz önünde bulundurarak

tasarladığı ürünlerle banyoları

geliştiriyor.

Bien’in formuyla dikkat çeken

Moly Serisi modern banyolar için

yeni bir seçenek oluşturuyor. Serinin

52 cm’lik No-Rim asma klozeti

ve gövde üstü deliksiz lavabosu,

geometrik formu ile banyolara estetik

bir yaklaşım getirmekte.

Hijyen standartlarını da üst seviyede

tutan Bien imzalı Moly Serisi

işlevselliği ve yaratıcılığı bünyesinde

barındırarak banyolarınızda

yeni bir ihtiyaca cevap veriyor.

E.C.A. Proteus Premix kombiler 5 yıl garantili

Elginkan Topluluğu çatısı altında 30 yılı aşkın süredir

iklimlendirme sektörünün en güçlü markalarından biri

olarak faaliyetlerini sürdüren E.C.A., oda termostatı aracılığıyla

cep telefonundan kumanda edilebilen Proteus

Premix kombi ile kullanıcısına 5 yıl garanti sözü veriyor.

Ergonomik tasarımın yanı sıra düşük atık gaz emisyonu

ve enerji verimli sirkülasyon pompası ile daha az enerji

tüketiminin yolunu açan Proteus Premix, ErP yönetmenliğine

uygun, A enerji verimlilik sınıfıyla sürdürülebilir

dünyaya katkı sağlıyor.

Sektörde E.C.A. markalı ısıtma ve soğutma ürünleriyle

faaliyet gösteren Emas Makina, 25 Temmuz – 31 Aralık

2019 tarihleri arasında ilk çalıştırması yapılan Proteus

Premix kombilerde kullanıcısına 5 yıl garanti sözü veriyor.

Daha az enerji tüketimi, minimal tasarım…

ErP yönetmenliğine uygun, A enerji verimlilik sınıfıyla

kullanıcısına yüksek tasarruf sağlamanın ötesinde küçük

boyutlarıyla da az yer kaplayan Proteus Premix,

teknolojisiyle kullanıcısına sabit sıcaklıkta su alma imkanı

sunuyor. Ayrıca Proteus Premix, daha az enerji tüketimiyle

tasarruf sağlarken, periyodik bakım dönemlerini

hatırlatan bakım hatırlatıcı modu ile de kullanım kolaylığı

sağlıyor. Donmalara karşı kombiyi, tesisat suyunun

sirkülasyonunu sağlayarak da tesisatı koruyan otomatik

By-Pass sistemiyle olası kötü senaryoların önüne geçen

Proteus Premix, sessiz çalışma özelliği ile öne çıkıyor.

122

Yapı Malzeme Aralık 2019


Ürün

Tasarımı sadelikle buluşturan seri ‘Zero 2.0’

Alışılmış banyo tasarımına farklı ve modern bir bakış açısı kazandıran

Kale Banyo, yeni lavabo serisi Zero 2.0’ın sıra dışı çizgileri

ve ince tasarımı ile banyolara tasarım özgürlüğü sunuyor.

Dekorasyona bakış açısının değiştiği

günümüzde, çağdaş olduğu kadar zamana

meydan okuyan mekanlar yaratmak

için, kullanılan ürünlerin kalitesi,

tasarımı ve işlevselliği büyük önem

taşıyor. Bugün banyolar, temel ihtiyaçların

karşılandığı alanlardan ziyade,

ambiyansı, konforu ve şıklığıyla evi tamamlayan

mekanlar olarak görülüyor;

karakteristik detaylarla kullanıcısının

zevklerini ve kişiliğini yansıtan alanlara

dönüşüyor.

Kale Banyo’nun tüketici ihtiyaçları gözetilerek

yenilikçi ve modern tasarım

anlayışıyla yeniden yorumladığı Zero

2.0 çanak lavaboları, mükemmel su

akışı ile kirin yüzeyde kalmasını engellerken,

modern çizgileri ve yeni inovatif

tasarımıyla göz alıyor. Serinin sıra dışı

çizgileri ve ince tasarımından ortaya

çıkan şık tasarımı banyolara stil kazandırırken,

kullanıcıya kullanım kolaylığı

sunuyor.

Zero 2.0 çanak lavaboları, 60x40 santimetre boyutu ve derin

haznesi ile daha fonksiyonel bir yıkama alanı sunarken, dikdörtgen

ve oval seçenekleriyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor.

Geberit Pluvia’dan 10 dakikada 50 kg yağış drenajı

Genel mekanlar için ideal çözüm olan

Geberit Pluvia Çatı Drenaj Sistemi, teknolojisiyle

çatı drenajını daha güvenli

hale getiriyor. Sonbaharda oluşabilecek

ani su baskınları için yeni nesil teknolojisiyle

öne çıkan Pluvia Çatı Drenaj

Sistemi ile Geberit, 10 dakikada 50 kg

yağışı drene ederek mevsimsel su baskınlarının

önüne geçiyor.

Son yıllarda hızla değişen iklim nedeniyle

ani yağmurların yol açtığı su baskınlarıyla

karşı karşıya kalabiliyoruz.

Bu noktada da su baskınlarına karşı

hazırlıklı olmak ve suyu hızlı tahliye

etmek önemli… Bu farkındalıkla 1000-

1500m2 ve üzerindeki yaşam alanlarında

oluşabilecek ani su baskınlarına

Geberit, son teknolojiyle cevap veriyor.

Geberit, saniyede 12 veya 25 litre kapasiteli

Pluvia çatı süzgeçlerinin kullanıldığı

Pluvia Drenaj Sistemi ile su baskınlarının

önüne geçiyor.

Mevsimsel su baskınları için

yeni nesil teknoloji Pluvia…

Geberit Pluvia, en yoğun sağanak yağışlarda

bile verimli ve güvenilir çatı

drenajı olarak öne çıkıyor. Pluvia, sifonik

çatı drenajı için konvansiyonel sistemlere

göre daha az ürün malzemesi

ve alan gerektiği için mekan planlaması

açısından daha fazla tasarım özgürlüğü

sağlıyor. Öte yandan 10 dakikada

50 kg yağışı drene edebilen sistem,

eğimli olmayan yatay boru

hatlarıyla da maksimum alan

kullanımı yaratıyor. Yoğun yağışlarda

hızlı drenaj sayesinde

çatıda suyun birikmemesine olanak

tanıyan Pluvia, her türlü hava

şartına uygunluğuyla öne çıkıyor. En az

1000-1500m2 üzerindeki binalarda ideal

çözüm olarak karşımıza çıkan Pluvia,

konvansiyonel drenaj sistemlerine göre

7-8 kat daha hızlı drene etme özelliğiyle

de su baskınlarının önüne geçiyor.

Kendi kendini temizleme özelliği sayesinde

tıkanıklığın önüne geçen Geberit

Pluvia, darbelere dayanıklılığıyla öne çıkan

HDPE borulardan tasarlanarak olası

riskleri minimize ediyor. Çatıdan yer

altı bağlantısına kadar tek bir sistemle

çözüm sunan Geberit, çatı süzgeçleri,

HDPE borular ve Pluvia askılama elemanlarını

bir bütün olarak kullanmak

gerektiğini savunuyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019 123


İskandinav Stili Legno ile Banyolarda.

Creavit, evlerinde sade, minimal

ve doğal çözümleri sevenler

için, son yılların trend tasarım

akımı İskandinav stilini,

LEGNO ile banyolara taşıyor.

LEGNO, doğal ahşap, metal

ve seramiğin mükemmel uyumuyla,

modern banyolara yeni

bir tasarım çizgisi getiriyor.

Creavit’in tasarımcıları İskandinav

stilinin belirleyici özelliği

beyazı, LEGNO’ da baskın

renk olarak kullanmışlar.

LEGNO, evlerinde aydınlık,

ferah, sade ama tarz sahibi bir

banyo isteyenlere, arzuladıkları

tasarımı sunuyor. LEGNO

70 cm’lik kübik hatlara sahip

minimal lavabosu, mat siyah

metal platform ve cilalı doğal

kayın ayaklardan oluşan alt

modülü ile tamamlanıyor. 70

cm’lik mat siyah çerçeveli kare

aynası ve dar banyolar için

efektif saklama çözümü sunan

boy dolabı ile LEGNO, banyosunda

modern, minimal İskandinav

stilini arzulayanların

banyolarına tarz kazandırıyor.

Pion ile banyolarda beyaz bir sayfa açılıyor

Creavit, modern hatlara sahip banyo mobilyası takımı Pion ile

beyaz ve doğal ahşabın ahengini banyolara taşıyor. Keskin

köşeler yerine, her detayında yumuşatılmış kesitlere yer veren

Pion, banyosunda doğallık, sadelik ve sakinliği tercih edenlere

sesleniyor.

Modern ve şık tasarımı ile ön plana çıkan Pion, fonksiyonel faydaları

ile de kullanıcısına

pek çok

avantaj sağlıyor.

Beyaz lake kaplama

yüzeyi ve doğal

kayın detaylarıyla

yüksek neme dayanıklı

Pion, özel

tasarlanmış 120

cm’lik yumuşak

hatlara sahip konkav

lavabosu ile

de tasarım bütünlüğünü

sağlıyor.

Uyumlu lavabosunun

etajer özeliği

sayesinde kişisel

bakım ürünleri için

alan sunan Pion,

120 cm’lik, gizli ve

tam açılır çekmece

özelliklerine ek

olarak, çekmece içi

seperatöre sahip

alt modülü ile banyoda kullanılan pek çok eşya için ihtiyaç duyulan

saklama alanını sunuyor. 120 cm’lik alt modülüne ek olarak,

geniş saklama hacmine sahip boy dolabı ve özel çerçevesi sayesinde

etajer özellikli dokunmatik LED aydınlatmalı ayna modülü

de, Pion’un kullanıcısına sunduğu saklama çözümlerinden.

124

Yapı Malzeme Aralık 2019


Ürün

VitrA’dan oteller için Integra

VitrA, Integra

banyo koleksiyonuyla

oteller için

ferah bir alternatif

sunuyor. Integra,

geniş ürün gamı

ve alternatif ölçü

seçenekleriyle

banyoları ferahlatıyor.

Otellerin

tercih edeceği

lavabo, lavabo

dolabı ve ayna gibi

birbirinden farklı

amaçlara hizmet

eden modül ve

ölçü alternatiflerine

sahip Integra

koleksiyonunda;

asma, yerden ve

takım klozetler

ile hem duvara

monte edilebilen

hem de mobilya ile

kullanılabilen farklı

ölçülerdeki lavabolar

her ihtiyaca

cevap veriyor.

Daikin, yerli üretim ‘Sensira’ ile split klima gamını genişletiyor

İklimlendirme sektörünün

inovatif markası Daikin,

çevre dostu ve yenilikçi

ürünleriyle sektöre yön

vermeye devam ediyor.

Kasım ayından itibaren tüketiciyle

buluşan yeni ürün

‘Sensira Split Klima’ üstün

özellikleri ve alışıldık Daikin

kalitesi ile segmentinde

çok önemli bir boşluğu

doldurmaya hazırlanıyor.

Kapasite aralığı çok daha

geniş olan Sensira, 2.0,

2.5, 3.5, 5.0, 6.0 ve 7.1 kW

olmak üzere 6 ayrı kapasite

ile sektörün en geniş

çözüm aralığını tek modelde

sunuyor. ‘Fısıltıdan

daha az’ anlamına gelen

20 desibel ses basıncıyla

muadillerine göre en sessiz

çalışma performansına

sahip olan cihaz kullanıcılara

büyük konfor sağlıyor.

Ilıman iklim bölgesinde

A+++’a kadar ısıtma verimliliğine

ulaşan Sensira, bu özelliği ile Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde kış aylarında ısınma için çok verimli bir çözüm olarak dikkat

çekiyor. Segmentine göre üstün verimlilik değerleri sunan Sensira, tüketicinin ısıtma için ayrı, soğutma için ayrı çözümler aramasına

‘ekonomik’ bir çare olarak öne çıkıyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019 125


Villeroy & Boch ile her zaman zarif!

Villeroy & Boch’un Memento koleksiyonu, modası geçmeyecek

tarzı, lüks yüzeyleri ve sofistike dekorlarıyla, banyo mekanının

cazibesini artırıyor. Seramiklerin net tasarım dilini yansıtan mobilyalarıyla

Memento, şık, estetik ve minimalist tarzlara hitap ediyor.

Tasarımcı Patrick Frey, Memento koleksiyonu için, “Seramikler,

mobilyalar, zemin ve duvarlar arasındaki açık/koyu renk kontrastı,

mekana belirgin bir karakter kazandırıyor. Birbiriyle kontrast

malzemeler, canlı bir atmosfer yaratıyor” diyor.

Tutarlı ve düz çizgiler ortaya koyan Memento, modern ahşap ve

camın bir araya gelişiyle hayat buluyor. Parlak meşeden üretilen

mobilyalar, seramiklerle zıtlıklar yaratarak farklı bir deneyime

kapı aralıyor. Parlak siyah gibi sofistike renkler, koleksiyondaki

seramiklerin saflığını ve estetiğini öne çıkarıyor.

Minimal ve Sade mekânların yeni kombini:

Duomo Ice & Serenity Ice

Mekânda sade şıklığı vurgulayan Duomo ice & Serenity ice serisi

ister salonda, ister şık bir çalışma odasında isterse de sıcacık

döşenmiş bir kafe de olsun mekânın içindeki sade detaylarla

yepyeni bir kombin önerisi sunacak. Duomo’nun özgün ve farklı

dokusu, Serenity’in sakin ve doğal tonları birbirini dengeleyen

eşsiz bir uyum yakalamanızı sağlayacak.

20x20 ebatlarda şıklığın unutulmaz

keyfine vardığınız küçük ebatlı serilerin

kombin sıcaklığını yakaladığınız bu özgün

& öncü kombin, aynı zamanda hangi

aksesuar ya da tasarımlarla kullanılırsa

kullanılsın mekânın ruhuna sıcacık bir

doku kazandıracak, sizlere eşsiz keyifli

dakikalar yaşatacak.

Günümüzde hepimiz biliyoruz ki şık

mekânların içindeki dokuyu ve ahengi

tamamlayan bir yapı malzemesi olan

seramik, farklı çözümler sunan mekâna

tasarım şıklığı katan bir malzeme hâline

geldi. Trendlerle beraber çok farklı

döşeme şekilleri ve ebatlarla karşımıza

çıkan bu sıcak malzeme, doğru kombin

önerileriyle bizlere nefes alan mekânlar

vadediyor.

İşte bu mottoyla yola çıktığımız Duomo

ice & Serenity ice serisisizlere sınırları

hayal gücünüzle harmanlanmış bir kombin önerisi sunuyor. Duomo

ice & Serenity ice kombini doğal, minimal ve öncü bir tarza

sahip. 20x20 ebat şıklığıyla tanışmak isteyenler Duomo ice &

Serenity ice kombin seçeneğiyle sıcacık mekânlar tasarlamaya

bir adım daha yakınlar...

126

Yapı Malzeme Aralık 2019


Ürün

Atlas Copco Kompresör,

çimento sektörünün havasını değiştirecek

ürettiği ZS Vidalı Blower serisi kompresörleriyle, çimento

üretiminde yeni bir sayfa açıyor. ZS Vidalı Blower

serisi, üretim sırasında maliyet yükü yaratan loblu tip

blower’larla kıyaslandığında zaman ve enerjiyi gözeten

avantajlar sağlıyor.

Geri kaçırma sorununa son!

ZS vidalı Blower serisi, sonsuz vida sisteminden oluşan

bir sıkıştırma ünitesine sahip. Bu vidalı sistem sayesinde

lob teknolojisindeki gibi dış sıkıştırma yerine, dişli

içerisinde (vida içi) sıkıştırma gerçekleşiyor. Bu sayede

loblu blower’larda yüksek basınçlarda gerçekleşen geri

kaçırma problemi ortadan kalkıyor. Üstün vida teknolojisi,

1.5 bar basınç değerlerine kadar ulaşabiliyor. ZS Vidalı

Blower’ların sahip olduğu sıkıştırma ünitesi ile loblu

blower’lardaki gibi kayış kasnak kullanılmasına gerek

kalmıyor.

Atlas Copco Kompresör, piyasada loblu ya da roots tip olarak

bilinen, çok yüksek gürültü oluşturması ve yüksek enerji tüketmesi

nedeniyle üretime olumsuz etki eden blower’lara karşın

geliştirdiği üstün vidalı teknolojisiyle, sektöre üst düzey bir boyut

kazandırıyor. Atlas Copco Kompresör, çimento üreticilerinin

basınçlı hava ihtiyacını sağlamak için vidalı teknoloji kullanarak

Ortalama 2 yılda kendini amorti ediyor

ZS Vidalı Blower serisi kompresörler, sunduğu enerji tasarrufu

sayesinde ortalama 2 yılda kendini amorti ediyor. Düzenli

bakım yapıldığında bu süre, 1 yılın altına gerileyebiliyor. Şirket;

yol verici, frekans konvertörü ve ses kabini ile birlikte sunduğu

ZS Vidalı Blower serisi kompresörlerde, ayrıca vida grubuna 5

sene garanti veriyor.

Yanmaya karşı dayanıklı, PP bazlı Silenta Extreme

öldürücü gaz açığa çıkan malzemeler) içermeden alev geciktirici

özellikte malzemelere ulaşmak oldukça zor bir konudur. GF Hakan

Plastik, Türkiye’nin ilk sessiz borusu Silenta ürün grubuna

eklediği Silenta Extreme ile bu zor uygulamayı hayata geçirdi.

GF Hakan Plastik yine bir ilke imza atarak PP bazlı yanmaya

dirençli B-s1;d0 sınıfında bir ürünü plastik boru sektörüne kazandırmış

oldu. GF Silenta Extreme, yönetmeliği uygun özelliklerinin

yanı sıra GF Hakan Plastik sessizlik kelepçeleri ile

EN14366’ya göre 4 l/sn’de 18 dB(A) ses performansına da sahip

bulunuyor. Hem sessiz, hem yanmaya karşı yüksek dirençli hem

de halojen madde içermeyen PP bazlı Silenta Extreme Boru Sistemi,

d50-d200 mm çap aralığında üretilebiliyor.

Yüksek ve çok işlevli bina sayısının artması, tasarım ve yapım

aşamasında seçilen malzemelerle güvenli yapılar oluşturulması

yönünde çalışmalara hız kazandırıyor. 2007 yılında uyulması

zorunlu hale gelen Binaların Yangından Korunması Hakkında

Yönetmelik kapsamında ülkemizde TS EN 13501 standardı uygulanıyor.

GF Hakan Plastik, EN 13501 yanma normlarına göre

B-s1; d0 değerlerini sağlayan yüksek performanslı bir ürün geliştirdi:

Silenta Extreme Yanmaya Dayanıklı PP Bazlı Halojen İçermeyen

Ses Yalıtımlı Boru Sistemi.

Polipropilen (PP) hammaddeler kullanarak halojen (yandığında

3 katmanlı bir yapıya sahip olan Silenta Extreme:

-İç katmanının pürüzsüz yapısı ile mükemmel akış performansı

sergiliyor. Üstün kimyasal direnci ile korozyon ve aşınmaların

önüne geçiyor.

-Yüksek moleküler yapıya sahip orta katmanı, ses dalgalarının

emilimini sağlıyor.

-Dış katman ise yüksek sıcaklık ve darbelere dayanıklılık sergiliyor.

Anti Shrink Sistemi ile üretilen tüm Silenta Extreme ailesi ve ek

parçaları, atık sistemlerinin sorunsuz bir şekilde uzun yıllar hizmet

vermesini garanti ediyor.

Özel muf yapısı ile kolay ve hızlı bir şekilde kolay kurulum imkanı

sunan Silenta Extreme, özel conta yapısı ile de su sızdırmazlığını

garantiliyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019 127




Doğru Hava Uzmanı

DÜNYANIN

EN AZ YER KAPLAYAN KOMBiSi

DAIKIN

KOMBi

• Çok tasarruflu • Çok sessiz

Sadece Daikin Bayilerinde


Çağrı Merkezi 444 999 0 • daikin.com.tr • facebook.com/daikin.turkiye


PERI ACS Hidrolik Tırmanır Kalıp Sistemi, PERI FINPLY, PERI BIRCH ve PERI BETO PLYWOOD

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!