06.07.2020 Views

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.


Kalıp Uzmanı.

Zorlu geometrilerde en hızlı

ve güvenli çözüm.

Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer

almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini

seçtiğiniz için teşekkür ederiz.

/ @DokaKalipIskele / Doka Turkey

/ dokakalipiskele

/ dokakalip

/ doka kalıp ve iskele

İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk

Kömürhan Köprüsü / Elazığ

Nissibi Köprüsü / Adıyaman

Osmangazi Köprüsü / İzmit


Eyiste Viyadüğü / Konya










editör

VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş.

adına

İMTİYAZ SAHİBİ

Hüseyin Ferruh Işık

Sorumlu Müdür

Mustafa Aktaş

mustafa.aktas@voli.com.tr

Reklam Müdürü

Hakan Girgin

hakan.girgin@img.com.tr

Yayın Editörü

Tarık Oral

tarik.oral@img.com.tr

Grafik Tasarım

Cüneyt Er

cuneyt.er@voli.com.tr

Sosyal Medya Koordinatörü

Tuğba Dilek

tugba.dilek@voli.com.tr

Finans Müdürü

Mustafa Aktaş

mustafa.aktas@img.com.tr

Abone

Zekeriya Aydoğan

zekeriya.aydogan@voli.com.tr

CTP-Baskı

Milsan Basın Sanayi

İnönü Mahallesi.

Muammer Aksoy Cad.

Dere Sk. No:70

Küçükçekmece - İSTANBUL

Adres:

15 Temmuz Mahallesi

Bahar Caddesi Polat İş Merkezi

B Blok No:3 Kat:1

Güneşli - Bağcılar

İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 604 50 50

Faks: +90 212 604 50 51

Dünya genelinde toplam Koronavirüs vaka sayısı 10 milyona ulaştı. Bir kaç istisnanın

dışında tüm sektörlerde üretim yavaşladı. Bazı sektörler durma noktasına geldi. Ortaya

çıkan belirsizlikte ortak noktamız, toplumsal konumu her ne olursa olsun hiç kimsenin

kesin bir şey söyleyememesi oldu. Ulus devletlerin başına buyruk post modern yurtdaşları

olarak, ilk defa böylesi ortak bir tecrübe yaşadık. Bu salgın uzaktan izlemeye alışık

olduğumuz Afrika’daki açlık, yine post modern ifadeyle ‘Ortadoğu’daki savaşlar ve Asya’nın

ucuz işçileriyle aramızdaki tüm mesafeleri kaldırdı ve her birimizi Koronavirüs

Ailesinin eşit birer üyeleri haline getirdi. Bu yakınlaşma empati yeteneğimizi geliştirdiği

gibi, bizlere daha pek çok şey kazandıracak gibi görünüyor. En azından artık eylem

ve eylemsizliklerimizin olası neticelerini daha geniş bir perspektifte değerlendireceğimizi

düşünüyorum. Çevremizde olup bitenlere karşı takındığımız tavırları belki bir kez

daha gözden geçireceğiz. İş hayatımızda, mesleğimizi icra ederken aynı çatı altında

bulunduğumuz çalışma arkadaşlarımızı ve aynı havayı soluduğumuz rakiplerimizi de

eskisinden daha yakınlarımızda biryerlerde konumlandıracağız hiç şüphesiz...

‘Yeni Normal’ döneme geçtik geçmeye devam ediyoruz. Farklı alışkanlık ve pratikleriyle

birlikte gelen bu yeni dönem, pek çok sektöre getirdiği canlılıkla beraber yapı sektörüne

de hatırı sayılır bir hareketlilik kazandırdı. Pazardaki arz ve talep neredeyse geçen yılın

aynı dönemine yakınlaşmış durumda. Tüm hazırlıklarını yaparak uzun zamandır harekete

geçmeye çalışanlar için, bu durum gayet umut verici. STK’lardan yapılan açıklamalar

ve ortaya konulan hedeflerde cesaretleri artıran bir diğer etken.

Geçen hafta Türkiye İMSAD tarafından 35’inci kez düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’

toplantısında konuşma yapan Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Bu zorlu

dönemi küresel pazarda lehimize çevireceğimize inanıyoruz. Türkiye inşaat malzemeleri

sanayisi bugün ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelişimine kritik fayda

sağlıyor. Hedefimiz, Covid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine

ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır” dedi. Toplantının konuşmacısı

Dr. Can Fuat Gürlesel ise, Türkiye inşaat malzemeleri sektörü için iç ve dış pazarda

önemli fırsatlar olduğunu belirterek, bölgesel tedarik ağlarının daha çok değer kazanacağını

vurguladı.

Gündeme dair yaklaşımlar genel manada olumlu yönde gerçekleşiyor. Sektördeki bir

an önce harekete geçme isteği ve piyasalarda oluşan talep de, artık normalleşmeye

giden yolda vites yükseltme zamanının geldiğini bizlere gösteriyor.

Faydalı bir sayı olması dileğiyle...

‘Yeni Normal’de

sektör ivme

kazanmaya başladı

Tarık Oral



REKLAM

İNDEKSİ

20 - Yeni hastanelerin inşaatında İzocam

ürünleri tercih edildi

ALDAĞ..............................................................................11

BOSCH TERMOTEKNİK................................................. 55

BUDERUS........................................................................ 61

DAIKIN...............................................104 – ARKAKAPAİÇİ

DOĞU İKLİMLENDİRME................................................. 49

DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.ÖN KAPAKİÇİ – 1

E.C.A................................................................................ 67

FORM MHİ....................................................................... 37

İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 2 – 3

KORDSA / KRATOS........................................................ 13

LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ................................... 8 - 9

NİMEÇATI........................................................................ 93

ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.................... 6 – 7

PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.........ARKA KAPAK

SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 75

SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 79

SERAMİKSAN................................................................. 89

SEREL.............................................................................. 71

SODEX’2020 ANKARA.................................................... 96

SYSTEMAIR HSK............................................................ 31

TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ......................... 4 – 5

26 - Yaşam kalitesini artıran GF Hakan

Plastik ürünleri Nidapark Küçükyalı’da

27 - Blue Mudanya Otel’in Hava Konforu

Üstün Teknolojili Mitsubishi Heavy VRF

Sistemlerle Sağlanıyor

34 - ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı / Rebii Dağoğlu:

“Pandemi sonrası yeni dünya düzeni bizi

bekliyor”

38 - Tunç Korun / Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı

“Sektörde en önemli değişiklik taze havanın

daha kontrollü olması ve iç hava kalitesinin

sağlanması yönünde olacaktır”

40 - Hasan Önder / Daikin Türkiye Ceo’su

“Yatırım hedeflerimizi hiç değiştirmeden

devam ediyoruz”

42 - Küresel oyuncu Şişecam 2022’nin

“Birleşmiş Milletler Uluslararası Cam Yılı”

olması için liderlik ediyor

48 - İspanyol devi Türkiye’de yatırımlarını

artırıyor Eskişehir’den 60 ülkeye ihraç

ediyor

54 - Bosch VRF Ticari Klima Sistemleri

Avrupa Birliği okul projelerinde tercih

ediliyor

İÇİNDEKİLER

VESTEL............................................................................ 43

VİKO&PANASONIC......................................................... 85

58 - Ufuk Atan / DemirDöküm Satış Direktörü

“Gerekli her türlü önlemi alarak işimizin

başında olmaya devam ettik”



Kalıp-İskele sektörünün öncü firması

Doka,

dev sağlık kampüslerine imzasını atıyor

Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yapılan sağlık tesisi projelerine kalıp, iskele ve mühendislik

çözümleriyle katkı sunan Doka Türkiye‘nin Genel Müdürü Ender Özatay, “Yaşadığımız

bu zor süreçte sağlık hepimizin öncelikli konusuydu. Sağlık yatırımı projelerinde bize

görev verildiğinde bunu layıkıyla yerine getirmek, hep en önemli amacımız olmaya devam

edecek. Şimdiye kadar yer aldığımız projelerde bunu başardığımıza inanıyoruz” dedi.

tüm ülke için ne kadar kilit önemde olduğunu

bir kez daha hatırladık. Bu nedenle

sağlık yatırımı projelerinde yer almış olmak

bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu.

Sağlık yatırımı projelerinde bize görev verildiğinde

bunu layıkıyla yerine getirmek,

hep en önemli amacımız olmaya devam

edecek. Şimdiye kadar yer aldığımız projelerde

bunu başardığımıza inanıyoruz”

diye konuştu.

Türkiye’nin dev sağlık

projelerinde yer alıyor

Bugüne kadar pek çok önemli sağlık projesinde

yer alan kalıp-iskele sektörünün

öncü firması Doka, halen yapımı devam

eden Türkiye’nin batısından doğusuna

pek çok noktasındaki çeşitli entegre sağlık

kampüsleri ve hastane projelerine de

kalıp, iskele ve mühendislik çözümleri sunuyor.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir

Hastanesi, Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi,

Adana Şehir Hastanesi, Ankara

Şehir Hastanesi Bilkent, Gaziantep Şehir

Hastanesi, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi

gibi birçok dev projede imzası olan Doka,

bu projelerin inşaası için en güvenli ve en

hızlı kalıp-iskele sistemlerini tedarik etti.

Hastane gibi geniş alanlara

kurulacak farklı yüksekliklerde

yapılar için ideal çözümler

sunuyor

Tüm bu entegre sağlık kampüsleri ve

Ender Özatay / Doka Türkiye Genel Müdürü

Doka, Sağlık Bakanlığı tarafından Kamu

Özel İşbirliği modeli ile Türkiye’nin batısından

doğusuna yatırımı devam eden

veya tamamlanmış birçok entegre sağlık

kampüsleri ve hastane projelerine kalıp,

iskele ve mühendislik çözümleri sunuyor.

Kısa süre önce hizmete alınan Başakşehir

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi

projesi başta olmak üzere Doka, bugüne

kadar Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi,

Adana Şehir Hastanesi, Ankara Şehir

Hastanesi Bilkent, Gaziantep Şehir Hastanesi,

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi gibi

birçok dev projede tedarikçi olarak görev

aldı. Doka’nın, en büyük endüstriyel yatırımların

çözüm ortağı olduğunu belirten

Doka Türkiye Genel Müdürü Ender Özatay,

“Yaşadığımız Covid-19 salgınında

gördüğümüz gibi, sağlık hepimiz için en

öncelikli konu. Tam donanım hastanelerin

rutin tedavi süreçlerine ek olarak, bu tür

toplum sağlığına yönelik acil durumlarda

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi

16

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Çözüm Ortağı

Projenin adı: Adana

Şehir Hastanesi

Bulunduğu yer: Adana

Alan: 550.000 m²

Yatırımcı: Rönesans

Holding

Ana Yüklenici Firma:

Rönesans Holding

Yapım Yılı: 2015-2017

Proje Durumu:

Tamamlandı

Kullanılan Doka

Sistemleri: D2 Ağır yük

iskele sistemi

Adana Şehir Hastanesi

hastane projelerinde yüksek yük taşıma

kapasitesi ile öne çıkan Doka D2 ağır yük

iskele sistemi tercih ediliyor. Bunun nedeni

ise Doka sistemlerinin, modüler yapısı.

Bu yapı sayesinde Doka, hastane gibi geniş

alanlara kurulacak olan ve farklı yüksekliklerden

oluşan yapılar için en ideal

çözümü sunuyor.

Ağır yük taşıyıcı iskele D2; sahip olduğu

3 tip 1.52 metre genişliğindeki ana çerçeve

sistemi ile her yüksekliğe uygulanabiliyor.

0,90 metre, 1,20 metre ve 1,80 metre

gibi farklı ana çerçeve yükseklik seçeneği

sunan modüler sistemde krikolu ayak ve

krikolu başlık sayesinde yükseklik ayarları

istenilen şekilde yapılabiliyor. Böylelikle

içerisinde farklı yükseklikler barındıran

hastane projeleri için sistem, en ideal ve

kolay çözümü sağlamış oluyor. Ayrıca

masa tipi D2 iskelenin sağladığı daha geniş

masalar ve ahşap kiriş çözümü sayesinde

daha az işçilikle daha seri bir inşaat

süreci sağlanırken, yüksek dayanım ve

taşıma kapasitesi sayesinde proje güvenli

şekilde ilerliyor. İskele, sahip olduğu

galvanizli yapısı ve 5 milimlik et kalınlığı

sayesinde de herhangi bir burkulma veya

bozulma riski taşımadığı için de işçiler

için en güvenli ortamı sağlamış oldu.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir

Hastanesi’nde de Doka Framax

Xlife kullanıldı

Doka’nın son olarak görev aldığı Başakşehir

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde,

hem yükseklik hem de kalınlıkları

itibariyle değişkenlik gösteren kolon ve

perde duvarlarının dökümü için Doka

Framax Xlife çift yüzeyli perde kalıp sistemi

kullanıldı.

1 milyon metrekare kapalı inşaat alanına

sahip olan dev projede, sahada montaj

Projenin adı: Başakşehir Çam ve

Sakura Şehir Hastanesi

Bulunduğu yer: İstanbul

Alan: 1 milyon m2

Kat sayısı: 19

Yatırımcı: Rönesans Holding

Ana Yüklenici Firma: Rönesans

Holding

Yapım Yılı: 2016-2020

Proje Durumu: Tamamlandı

Kullanılan Doka Sistemleri:

Framax Xlife, Frami Xlife Kolon ve

Perde sistemi, Dokascaff iş iskelesi,

D2 Ağır yük iskele sistemi, Top 50

geniş yüzeyli kalıp sitemi çözümü,

150 F Tırmanma Sistemi

gerektirmeyen Doka Framax Xlife sayesinde

yüzlerce kolonunun en hızlı şekilde

dökümü sağlanmış oldu.

Ayrıca ürün, sahip olduğu özel Xlife plywoodu

sayesinde yeni bir plywood değişimi

gerektirmeden 300 döküm yapılabilmesine

olanak sağlayarak firmalara ciddi

bir maliyet avantajı sağladı.

TS EN 12810 sertifikalı DokaUniversal

Çalışma İskelesi ile

maksimum güvenlikli çalışma ortamı

Tüm ürün ve hizmetlerinde güvenliği ön

planda tutan Doka, bu projelerde de sağladığı

ürün ve hizmetlerle farkını ortaya

koydu. TS EN 12810 sertifikasına sahip

DokaUniversal çalışma iskeleleri projenin

maksimum güvenlikte ilerlemesi sağlandı.

Projeye temin edilen tüm sistemlerde

olduğu gibi, DokaUniversal çalışma iskelesi

için firmalara kurulum veya uygulama

süreci için Kalıp Eğitmeni desteği de

verildi. Sıcak daldırma galvaniz kaplama

sayesinde uzun ömürlü olan sistem, güvenlik

unsuru ön planda tutularak geliştirildiği

için kurulum, kullanım ve söküm

aşamalarında tam güvenlikli çalışma ortamı

sağlanabilmektedir. Dikey yönde 50

santimde bir olan bağlantı parçası sayesinde

istenilen seviyede platform olanağı

sağlanıyor. Hızlı kurulum ve söküm olanağı

sayesinde firmalara işçilik ve zaman

tasarrufu sağlamaktadır.

Adana Şehir Hastanesi

550 bin metrekare kapalı alana sahip

olan Adana Şehir Hastanesi’nde ana

hastane, ortak bir çekirdek yapı etrafına

kurulmuş olan 4 adet bloktan oluşurken,

içinde onkoloji hastanesi, kardiyoloji ve

kardiyovasküler hastanesi, kadın doğum

ve çocuk hastanesi, genel hastane, Yüksek

Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi

(YGAP), Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

hastanesi yer alıyor.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 17


Çözüm Ortağı

Projenin adı: Gaziantep Şehir

Hastanesi

Bulunduğu yer: Gaziantep

Alan: 638.089 m2

Yatırımcı: Kayı İnşaat San. ve Tic.

A.Ş. – Kasa Construction

Ana Yüklenici Firma: CCN Holding

– BC Yapı

Yapım Yılı: 2013-2021

Proje Durumu: Devam ediyor

Kullanılan Doka Sistemleri: Frami

Xlife Kolon ve Perde sistemi, D2

Ağır yük iskele sistemi, Top 50

geniş yüzeyli kalıp sitemi çözümü,

Shaft Platformu

Gaziantep Şehir Hastanesi

Projenin adı: Elazığ Fethi Sekin

Şehir Hastanesi

Bulunduğu Yer: Elazığ

Alan: 360.000 m²

Yatırımcı: Rönesans Holding

Ana Yüklenici Firma: Rönesans

Holding

Yapım Yılı: 2016-2018

Proje Durumu: Tamamlandı

Kullanılan Doka Sistemleri: Frami

Xlife Kolon ve Perde sistemi, D2

Ağır yük iskele sistemi

Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi

Yaklaşık 347 bin 500 metrekare alana

sahip Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi;

ana hastane binası, Yüksek Güvenlikli

Adli Psikiyatri (YGAP) Hastanesi, tutuklu

adli psikiyatri hastanesi ve 60 üniteli ağız

ve diş kliniğinden oluşuyor. Ana hastanede,

genel hastane, kadın doğum ve çocuk

hastanesi ile psikiyatri hastanesi yer

alıyor.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir

Hastanesi

1 milyon metrekare kapalı alana sahip

olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir

Hastanesi’nde ana hastane, ortak bir çekirdek

yapı etrafına kurulu 6 adet bloktan

oluşuyor ve içinde genel hastane, kalp

ve damar hastalıkları hastanesi, ortopedi

ve nöroloji hastanesi, çocuk hastanesi,

kadın hastanesi, onkoloji hastanesi, psikiyatri

hastanesi, fizik tedavi ve rehabilitasyon

hastanesi birimlerini barındırıyor.

Ankara Şehir Hastanesi Bilkent

1 milyon 315 bin 967 metrekare kapalı

alana sahip olan Ankara Şehir Hastanesi

Bilkent; genel, kalp damar, nöroloji, çocuk,

kadın doğum, onkoloji kuleleri başta olmak

üzere; yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi,

fizik tedavi hastanesi, klinik otel ve

rehabilitasyon hastanesinden oluşuyor.

Projenin adı: Ankara Şehir

Hastanesi Bilkent

Bulunduğu yer: Ankara, Bilkent

Mevkii

Toplam Kapalı Alan: 1.315.967 m2

Yatırımcı: CCN Holding

Ana Yüklenici Firma: CCN Holding

Yapım Yılı: 2015-2019

Proje Durumu: Tamamlandı

Kullanılan Doka Sistemleri: Frami

Xlife Kolon ve Perde sistemi, D2

Ağır yük iskele sistemi

Gaziantep Şehir Hastanesi

Gaziantep Şehir Hastanesi’nin 638 bin 89

metrekarelik alana sahip olan kampüsünde,

branşlara göre 7 hastane yer alacak.

Bu binaların ana hastane binası, yüksek

güvenlikli adli psikiyatri binası, teknik hizmetler

binası, fizik tedavi ve rehabilitasyon

binası, 3 bin 82 araç kapasiteli açık

ve kapalı otopark ile İl Sağlık Müdürlüğü

binasının da kampüs içerisinde yer alması

bekleniyor. Hastane içerisinde ise 60 tane

ameliyathane, 277 yataklı yoğun bakım

ünitesi ve 475 polikliniğin hizmet vermesi

hedefleniyor.

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin 622

bin 530 metrekare arsa üzerinde, 573

bin 546 metrekare toplam inşaat alanına,

toplam 2 bin 60 yatak kapasiteli olması

planlanıyor. 450 poliklinik, 54 ameliyathane

ve 374 yoğun bakım odasından oluşacak

dev projenin 2020 yılı içinde tamamlanması

bekleniyor.

Projenin adı: İzmir Bayraklı Şehir

Hastanesi

Bulunduğu yer: İzmir

Alan: 622.530 m2

Yatırımcı: T.C. Sağlık Bakanlığı

Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü

Ana Yüklenici Firma: Türkerler

İnşaat Madencilik

Yapım Yılı: 2015-2020

Proje Durumu: Devam ediyor

Kullanılan Doka Sistemleri:

Framax Xlife, Frami Xlife Kolon ve

Perde sistemi, Dokascaff iş iskelesi,

D2 Ağır yük iskele sistemi, Top 50

geniş yüzeyli kalıp sitemi çözümü,

150 F Tırmanma Sistemi

18

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Çözüm Ortağı

“Rönesans İnşaat Yeni Yargıtay Binası yapım işinde

ALDAĞ Klima Santrallerini ve CIAT

Isı Pompalarını tercih etti”

Halen, 2 bin 853 kişinin görev aldığı ve 6 farklı binada hizmet vermekte olan Yargıtay

Başkanlığı’nın, yüksek yargı faaliyetlerinin tek alanda toplanması amacıyla; proje alanı 486

bin m2, toplam 513 bin m2 inşaat alanında 10 blok olarak tasarlanan yeni kompleksine

gelecek yıl taşınması bekleniyor. Ankara İncek’te, Yüksek Yargı organımız Yargıtay

Başkanlığı’nın 1 milyar 30 milyon TL yatırım bedeli ile hayata geçirilen yapılarında Aldağ

klima santralleri hizmet verecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un,

“özellikle yerli malzemeler kullanılmasına

özen gösterildiği, enerji verimli

ve çevre dostu özellikleriyle öne çıkmasının

istendiğini” belirttiği yeni Yargıtay

Başkanlığı Kompleksinin 2021 yılına kadar

bitirilmesi hedefleniyor.

Yargıtay’ın yüksek prestijini en iyi biçimde

yansıtacak yeni kompleks için Aldağ ,

proje gereklerini karşılayacak farklı teknik

özelliklere sahip, toplam 124 adet klima

santrali üretecek. Bu

santrallerin 30’u, karışım

hücreli, DX bataryalı,

EC fanlı, cihaz içi

entegre otomasyonlu,

3’ü 10.500-24.290 m³/h

hava debisi aralığında,

karışım hücreli, DX bataryalı,

EC fanlı, cihaz

içi entegre otomasyonlu

ve susturuculu,

5.000-23.320 m³/h

hava debisi aralığında

64 adet Sorption tip

tamburlu ısı geri kazanımlı,

DX bataryalı, EC

fanlı, 4.200-25.200 m³/h hava debisi aralığında

20 adet %100 taze havalı, DX bataryalı,

EC fanlı, cihaz içi entegre otomasyonlu

klima santrali ve 3.100-7.500 m³/h

hava debisi aralığında, 7 adet hücreli tip,

cihaz için entegre otomasyonu sığınak

havalandırma santrali olacak.

Santrallerin seçiminde, dış ortam havasının

bina içinde sağlıklı kullanımı sağlanırken

enerji ve çevre dostu bir işletim olanağı

gözetildi. Yargıtay Başkanlığı Yeni

Hizmet Kompleksi’nde,

yüksek enerji tasarrufu

sağlayan EC fanlara

sahip, bina yönetim

sistemlerine entegre

edilebilen otomasyon

donatısına sahip Aldağ

,klima santralleri hizmete

girecek.

Yüksek enerji verimliliği

koşulunun gözetildiği

Yeni Yargıtay Binası

için, iklimlendirme alanında

80 yıllık deneyime

sahip CIAT’ın geniş

seçim aralığına sahip,

Eco Design kriterlerine uygun Isı Pompası

Ürün Grubu, bu koşulu en üst seviyede

karşılayarak tercih edildi. Mümkün olabilen

en optimum ebadı, kompakt yapısının

yanı sıra 19 mm izolasyonlu emsalsiz

paslanmaz çelik plakaları, Tak-Çalıştır

özelliği ile kurulum kolaylığı sağlaması,

dört tarafı sürgülü panel yapısıyla bakım

kolaylığı sağlaması, Touch Connect otomasyon

avantajı, CIAT seçiminin diğer

dayanakları oldu.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 19


İhtiyaçlarınıza Özel Tasarlanmış Kalıp Sistemleri

Köprü Ayak Kalıpları ve Climbex

Hidrolik Sistemler ile

Tırmanan Beton Dağıtıcılar

Sıra dışı yapılar, iddialı binalar, zorlayıcı mimariler; ancak

mühendisliği çözülmüş doğru kalıplarla hayat bulabilir. İster

endüstriyel bir projenin karmaşık detaylar içeren teknik yapısı

olsun, isterse sıra dışı mimari çizgileri olan bir bina projesi,

tasarım grubu sizlere en iyi ve en ekonomik çözümleri bulmak

için hazırdır.

Kuveyt’te inşası devam eden RA 245 köprü projesinde global

çelik paneller kullanılarak çeşitli yükseklikte ve şekildeki köprü

ayaklarının dökümü gerçekleştirilmektedir.

CLIMBEX 100 HİDROLİK TIRMANIR SİSTEMLER İLE

BETON POMPASI TIRMANDIRILMASI

1973 yılında üretime başlayan TMS Kalıp ve İskele Sistemlerinin

geliştirdiği ileri teknoloji ürünü ‘’ CLIMBEX®’’ Hidrolik

Tırmanma Sistemleri ve Rüzgar Koruma Perdeleri yurt içi ve

yurt dışı inşaat sektöründe başarı ile kullanılıyor. Bu sistemler

TMS’nin hız kesmeyen AR-GE çalışmaları ile her geçen gün

kendini yenilemeye devam ediyor.

2011 yılında kullanılmaya başlanan CLIMBEX® sistemleri yüksek

yapıların hızla çoğaldığı ülkemizde ve dünyada buna uygun

yapım teknolojilerinin de hızla gelişmesini gerektirmektedir.

Bu teknolojilerin yerli takipçilerinden olan TMS Kalıp ve İskele

Sistemleri AR-GE çalışmalarına verdiği önemin karşılığını almaktadır.

Kuveyt’te inşası devam eden adliye binası projesinde 3 adet beton

pompası TMS Climbex 100 sistemleri tırmandırılmaktadır.

NEDEN TMS?

• Müşteri odaklı bir şirket olarak müşterilerimiz daima işimizin

merkezindedir.İhale aşamasından projenin sonuna kadar, biz

TMS olarak sizlerle el ele kalıp departmanınız gibi çalışırız

• Tasarımda iyi dengelenmiş kaliteye sahip yenilikci TMS

ürünleri,modern bir üretimle birlikte müşterilerimize ilk

yatırımda ve daha sonraki uygulamalarında ekonomi sağlar.

• Güvenlikli kullanım en yüksek önceliğe sahip olmalıdır.

TMS sistemleri,işçilik maliyetlerinden tasarruf etmek,yanlış

kullanımdan kaçınmak için tasarlanmıştır.Şantiyedeki iş

programınızı kısaltarak her koşulda güvenli kullanım sağlar.

• Sadece yenilikçi ürünlerimiz değil,mühendislik alanındaki

uzmanlığımız da fark yaratıyor.Tüm müşterilerimiz, nitelikli

mühendislik desteğimizin,tasrım kapasitemizin rekabet

güçlerini arttıracak avantajlarını hissediyorlar.

• Sadık ve menmun müşterilere sahip olmak uzun vadeli

başarımızın anahtarıdır.Müşterilerimizle aynı yerde olamay

gayret ediyoruz.Onların moivasyonlarını anlamak ve sadık

müşterilere sahip olmak için,ürün ve hizmetlerimizin algılanan

değerini yüksek tutuyoruz ve TMS olarak müşterilerimize

daima sadık olacağız.

20

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Çözüm Ortağı

CLIMBEX HİDROLİK RÜZGAR

PERDESİ ve KORUMA SİSTEMİ

Climbex Rüzgar Perdesi ve Koruma

Sistemi, yüksek yapılarda inşaat işlerinin

yüksek güvenlikle yapılmasını

sağlayan; raylar, yatay elemanlar, döşeme

bağlantıları ve yüzey kaplamasından

oluşan bir koruma sistemidir.

Climbex Rüzgar Perdesi ve Koruma

Sistemi yüksek yapılarda çalışanları

rüzgar ve düşme riskine karşı korumak

için kullanılır ve iş verimini arttırır.

Tüm kapalı koruma sistemi, Kule vinç

yardımıyla, ya da projeye göre tasarlanmış

TMS hidrolik sistemi ile kattan

kata taşınarak hareket ettirilir.

İzmir’de inşası devam eden Türkerler

Mahall Bomonti Projesinde 3,5 kat korumalı

rüzgar perdesi ve koruma sistemleri

kullanılmaktadır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 21


Yeni hastanelerin inşaatında

İzocam ürünleri tercih edildi

Her ihtiyaca uygun şekilde geliştirdiği ürün ve çözümleri ile Türkiye’nin önemli projelerinin

tercihi olmaya devam eden İzocam, son dönemde inşaatına hızla başlanan yeni hastanelerin

yalıtımında da tercih edilen marka oldu.

Türkiye’nin enönemli projelerine uzmanlığıyla

hizmet sunan ve yalıtım ürünleri

temin edenİzocam son olarak COVID-19

döneminde yapımına başlanan İstanbul

AtatürkHavalimanı Sahra Hastanesine,

Sancaktepe Sahra Hastanesi’ne ve Ankara

KeçiörenAtatürk Göğüs Hastalıkları

ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma

Hastanesi ekbinasına ürün sağladı.

Ekonominin geleceğiaçısından iş yaşamının

devam etmesi, ürün ve hizmetlerin

devamlılığının güvenlibir şekilde sağlanmasının

büyük bir önemi olduğunun bilincinde

olan İzocam, busüreçte üzerine

düşen sorumlulukların gereğini yerine

getiriyor. Sektör öncüsübir marka olarak,

sağlık açısından gereken önlemleri en

üst düzeyde tutaraküretim ve ticari faaliyetlerini

kesintisiz devam ettiriyor. Üretim

programıyla stoklarınıinşaat sektörünün

ve piyasanın durumuna göre düzenliyor.

Halen inşaatıdevam etmekte olan İstanbul

Atatürk Havalimanı Sahra Hastanesinde

İzocam BayisiArken Yapı

Mimarlığın temin ettiği, eğimi %10’dan

yüksekçatılarda kullanılmak üzere tasarlanan

yüksek yangın dayanımı, ısı, ses

ve suyalıtımı için üretilmiş her iki yüzü çelik

sac kaplı, mineral yün yalıtımlı İzocam

Tekiz Taşyünü Çatı Panelleri kullanılıyor.

Ankara KeçiörenAtatürk Göğüs Hastalıkları

ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve

Araştırma Hastanesi 100yataklı ek bina

projesinin iklimlendirme sistemi için ise

İzocam Optiflexürünleri tercih edilidi. İzocam

bayisi Timeks İzolasyon’un sağladığı

Optiflex boruve levhaların uygulaması

ATR Yapı tarafından

gerçekleştiriyor. İstanbul’dabulunan

Sancaktepe Sahra

Hastanesi için ise yine İzocam

bayisi Timeks İzolasyontarafından

iklimlendirme sisteminde

kullanılmaküzere tedariki

gerçekleştirilen İzocam Optiflex

boru ve levhaların uygulamasıBirleşik

Mühendislik tarafından

yapılıyor.

İzocam, bu dönemdeözellikle

hastane projelerinin taleplerini zamanında

karşılayabilmeyi bir sorumlulukolarak

görüyor. Hastanelerin kısa sürede tamamlanabilmesi

için zaman çok önemliolduğundan

İzocam’ın malzemeyi kısa

sürede verebilmesi projelerin zamanındabitmesinde

önemli rol oynayacak.

22

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Çözüm Ortağı

‘HAB Uzay ve Havacılık Organize Sanayi Bölgesi’ projesinde

ABS Plus kör kalıpları tercih edildi

Ankara’nın önce gelen mimari tasarım

ofislerinden Yazgan Design Mimarlık,

HAB’ın proje aşamasında alternatif uygulamalara

ve geleneksel dolgulara kıyasla

uygulama kolaylığı ve düşük maliyetleri

dikkate alarak kör kalıpla betonarme yükseltilmiş

döşeme yapılmasını tasarladı.

İnşaat başladıktan sonra ana yüklenici

GMF Grup da ‘ABS Plus’ kör kalıplarını

tercih etti. Projede yapısal döşeme 70 cm

yükseltilerek oluşturulan boşluk çift sıra

elektrik tavası üzerinde veri ve elektrik

kablolarının ayrı bir şekilde geçirilmesini

sağladı.

Uygulama yapılacak sahada önce ABS

Plus kör kalıp sistemini oluşturan tabanlar,

kılavuzlar ve ayaklar yerleştirilerek

tam olarak tesisatın nerden ve nasıl geçirileceği

belirlendi.

Daha sonra tüm alt yapı döşenerek kablo

bağlarının kör

kalıp kubbeleri

içerisinden kullanım

alanlarına

çıkışı sağlandı.

Son kontrollerden

sonra tüm kubbeler

yerleştirildi,

kalıp yapısı çevre

elemanlara sabitlenerek

demir

yerleştirilmesi ve

beton dökümü safhalarına

geçildi.

ABS Plus kör kalıp

sistemi sayesinde

yapısal döşeme üzerinde 70 cm yüksekliğinde

ikinci bir betonarme döşeme

oluşturuldu. Bu iki döşeme arasındaki

boşluk tüm mekanik ve elektrik tesisatının

döşeme altından geçirilmesi amacı

ile kullanıldı. Elde edilen beton yüzey her

türlü kaplama malzemesinin (boya, halı,

parke, vinil, PVC vb.) serbestçe kullanılmasına

imkan sağladı.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 23


İNTEK, Marmara Bölgesi’nin

ulaşımını rahatlatacak Kuzey

Marmara Otoyol projesinde

Projenin adı

: Kuzey Marmara Otoyolu Kurtköy-Akyazı Kesimi

(İzmit Kavşağı-Akyazı K06 Anayol Köprüsü Kesim 6)

Yatırımcı

: T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, KGM

Ana Yüklenici

: Kalyon - Kolin - Cengiz - Limak - RSY - Pak Yatırım

Alt Yüklenici

: Kurular Nakliyat Taş. ve İnş. Ltd. Şti.

Yer

: Sakarya

Köprünün Tamamlanması : 30 Mayıs 2020

Otoyol İnşaat Faaliyetleri : Aralık 2020

İntek Kalıp ve İskele, Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan Kuzey Marmara Otoyolu

projesinin çözüm ortağı oldu. Proje, ülkemizin en büyük sanayi bölgelerini barındıran

Marmara Bölgesi’nin ulaşımını rahatlatacak olmasının yanı sıra 4 şeritli tünelleri ile

dünyanın en geniş tünelleri olma özelliğini taşımaktadır.

Proje Hakkında Genel Bilgi:

Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan

Kuzey Marmara Otoyolu, ülkemizin

en büyük sanayi bölgelerini barındıran

Marmara Bölgesi’nin ulaşımını rahatlatacak

yüksek standartlı, güvenli, kaliteli

ve kesintisiz bir ulaşım yatırımıdır. Kuzey

Marmara Otoyolu’nun 4 şeritli tünelleri ise

dünyanın en geniş tünelleri olma özelliğini

taşımaktadır.

Tamamlandığında bağlantı yolları dahil

toplam 400 kilometrelik yola sahip olacak

Kuzey Marmara Otoyolu’nun ana mühendislik

yapıları, viyadük, tünel, üst geçitler,

alt geçitler ve menfezlerdir. Buna göre;

projenin Avrupa kesimlerinde toplamda

14 viyadük, 37 köprü, 3 tünel, 19 üst geçit,

43 alt geçit ve 118 adet menfez; Asya

kesimlerinde ise toplam 16 viyadük, 106

köprü, 5 tünel, 54 üst geçit, 53 alt geçit ve

481 adet menfez yapılmaktadır.

Projenin tamamlanması ile; Kuzey Marmara

Bölgesinde Doğu - Batı istikametindeki

ana ulaşım arterleri civarında

gelişerek büyüyen, kentleşme ve sanayileşmenin

oluşturduğu bölgesel trafik ile

bölgeden geçen şehirler arası ve uluslararası

trafik birbirinden ayrıştırılarak ulaşımdaki

hizmet kalitesinin ve güvenliğinin

artırılması hedeflenmektedir.

24

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Çözüm Ortağı

Kesim - 6 plan görünüş

Kuzey Marmara Otoyolu, tüm kısımları

tamamlandığında Edirne-Kınalı-İstanbul-Ankara

Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyolu

ile birleşerek Marmara Bölgesini,

Ege ve İç Anadolu Bölgesi’ne otoyol ağıyla

bağlayacak, bu sayede İstanbul’dan

Bursa’ya ulaşımın 1,5 saate, İstanbul’dan

Eskişehir’e ulaşımın 2,5 saate, İstanbul’dan

İzmir ve Ankara’ya ulaşımın 3,5

saate inmesi planlanmaktadır.

Tekirdağ ve Sakarya arasında, Yavuz

Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı

bağlantı yolları ile birleşen otoyol

güzergahımız, mevcut ulaşım ağları ve

özellikle İstanbul Boğazı geçişlerinde

En kesit görünüş

Yapı Malzeme Temmuz 2020 25


kapasitenin üzerinde olan trafik yükünü

önemli ölçüde azaltacaktır.

Artan yakıt tüketimi, araç bakımı ve onarım

giderleri gibi ekonomik kayıplar, trafik

yoğunluğunun neden olduğu gürültü,

çevre kirliliği ve emisyon salınımı en aza

inecektir.

Kuzey Marmara Otoyolunun birçok kesiminde

olduğu gibi K06 Anayol Köprüsünde

de İntek Kalıp ve İskele sistemleri

tercih edilmiştir.

Projede Kullanılan İntek Kalıp ve

İskele Sistemleri ve Miktarları:

5 açıklıklı, toplam uzunluğu 285,42 metre

olan K06 anayol köprüsü ard germeli

yerinde dökme beton sistemi ile tasarlanmıştır.

Kutu kesite sahip olan köprü

döşemesinin betonu üç aşamada dökülmüştür.

Birinci aşamada kutu kesitin alt

tabliyesinin kalıbı ve iskelesi kurulmuş

ve alt tabliyenin betonu dökülmüştür. Alt

tabliye döküldükten bir gün sonra, priz

almaya başlayan tabliyenin üzerinde çalışmaya

başlanmış ve kutu kesitin kiriş

yan kalıpları kurularak betonu dökülmüştür.

İkinci beton döküm aşaması olarak

adlandırılan bu kısımdan sonra üçüncü

aşamada, alt tabliyenin üzerine kalıp ve

Döküm aşamaları

26

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Çözüm Ortağı

iskeleler kurulmuş ve üst tabliyenin betonu dökülmüştür.

Alt tabliye ve üst tabliye için tek seferde kurulan kalıp

ve iskele miktarı, 2 açıklık ve ¼ açıklık olmak

üzere toplam 142 metredir. Düşey kalıp olarak sınıflandırılan

kiriş yan kalıplarının çevrim hızı, yatay

kalıp olarak sınıflandırılan döşeme kalıplarına göre

çok daha yüksektir. Düşey kalıplar, beton döküldükten

sonra bir ya da iki gün içinde sökülebilirler.

Yatay kalıplarda ise söküm süreleri çok daha uzundur.

Bu nedenle 142 metrelik bölümde, en kesitten

baktığımızda görmüş olduğumuz 5 adet kiriş için

sadece 1 takım kiriş yan kalıbı yapılmış ve kutu

kesitin kirişleri 5 aşamada dökülmüştür. Bu durum,

düşey kalıplarda “yüksek çevrim hızları nedeni ile

miktar açısından tasarruf sağlanması” ilkesine çok

tipik bir örnektir.

Alt tabliye ve üst tabliyede HD 150 kalıp iskele sistemi,

kutu kesitin kiriş yan kalıplarında ise İNTEVA

ahşap kirişli perde kalıbı sistemi tercih edilmiştir.

Kurular İnşaatın elinde bulunan kalıp ve iskele stokları,

işin süresi dikkate alınarak, bir takım çalışması

ile en verimli şekilde bu projeye adapte edilmiş,

ilave ihtiyaçlar en aza indirilerek ciddi anlamda bir

ekonomi sağlanmıştır. Ayrıca, gerek iş programında

ara terminleri yakalayabilmek amacı ile gerekse

ana ve alt yüklenicilerin tercihleri doğrultusunda ortaya

çıkan kısa dönemli kalıp ihtiyaçları “kiralama”

yöntemi ile karşılanmıştır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 27


Yaşam kalitesini artıran GF Hakan Plastik

ürünleri Nidapark Küçükyalı’da

Çevre dostu projeleriyle adından söz ettiren Tahincioğlu’nun Nidapark Küçükyalı projesinin

tesisat sisteminde Türkiye’nin sessiz borusu GF Silenta Premium tercih edildi.

Leed Sertifika adayı olan Nidapark

Küçükyalı karma projesinin

temiz su ve atık su tesisat

sistemlerinde GF Hakan Plastik

ürünleri kullanıldı. 12 konut

bloğu, 4 ofis ve ticari ünitelerin

yer aldığı projede Türkiye’nin

ilk sessiz borusu olan GF Silenta

Premium, GF Aquasystem

PP-R ve PVC ürünleri tercih

edildi.

Kalite anlayışının her noktada

hissedildiği projenin tesisat

sistemleri de GF Hakan Plastik

ürünleri ile buluştu. Yaşam

kalitesi ile birlikte yapının kalitesinin

de artırılmasına katkıda

bulunan GF Silenta Premium,

DIN 1451, DIN 4109 ve DIN

4102 sistem standartlarına

uygun PP malzemeden üretilen

atık su boru sistemi. Üç

katmanlı mineral takviyeli kompozit

yapısı, atık su tesisat sistemlerinde

sessizlik sağlıyor.

Türkiye’nin ilk sessiz borusu

olma özelliğine sahip bulunan

ürün, Alman Fraunhnover Enstitüsü

tarafından yapılan ölçümlerde

4lt/s akış hızında 13

dB (A) ses şiddeti seviyesine

ulaşıyor.

Korozyona dayanıklı yapısı ile

kireçlenme ve paslanma gibi

etkenleri ortadan kaldıran GF

Aquasystem PP-R, PN 20-25

basınç sınıflarına uygun olarak

sıcak ve soğuk su kullanımında 50 yıllık

çalışma olanağı sağlıyor. GF Aquasystem

PP-R sistemleri içme suyu sistemlerinin

yanı sıra merkezi ısıtma sistemleri,

sıcak-soğuk su sistemleri, klima sistemleri

ve güneş kolektörlerinde de kullanılabiliyor.

Alt yapı sistemlerinde kullanılan, dayanıklı

ve sızdırmazlık özelliği taşıyan PVC

boru sistemleri ile projelerin atık su drenajları

sağlıklı bir şekilde kuruluyor.

GF Hakan Plastik ürünlerinin uzmanlığı,

yapıların geleceğe güvenle ulaşmasına

katkı sağlıyor.

28

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Çözüm Ortağı

Blue Mudanya Otel’in Hava Konforu

Üstün Teknolojili Mitsubishi Heavy

VRF Sistemlerle Sağlanıyor

Başarılı faaliyetleri ve güçlü referansları ile adından söz ettiren Form MHI Klima Sistemleri,

proje portföyüne her geçen gün yenisini ekliyor. Üstün Japon teknolojili Mitsubishi Heavy

VRF sistemlerle hava konforu yükseltilen mekanlardan biri de Bursa’nın Mudanya ilçesinde

yer alan Blue Mudanya Hotel... Proje kapsamında otele enerji verimliliği yüksek Heat Pump

VRF sistemler entegre edildi.

55 yıllık Form Şirketler Grubu güvencesi

ve Japon Mitsubishi Heavy ortaklığında

kurulan Form MHI Klima Sistemleri, Bursa’nın

Mudanya ilçesinde konumlanan

Blue Mudanya Hotel’in iklimlendirme ihtiyacını

Mitsubishi Heavy Heat Pump VRF

sistemlerle karşıladı.

Tüm odaları deniz gören, ödüllü mimariye

sahip Blue Mudanya Hotel’e Mitsubishi

Heavy marka 5 adet dış ünite, 95 adet

kaset, kanal ve duvar tipi iç ünite entegre

edildi. Proje kapsamında entegrasyonu

sağlanan VRF sistemler toplamda 565

kW’lık kapasiteye sahip.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 29


Mimar Fatih Dağtekin:

“Bu tarihi yapıdaki restorasyon

çalışmasında iskele ihtiyacımıza

ÖZLER ile yapmış olduğumuz çözüm

ortaklığı sayesinde Safetyscaff ürünü

ile cevap bulabildik”

“1851 yılında tamamlanmış olan yapı, İzmir’in Konak ilçesinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü

binası olarak günümüzde kullanımı devam etmekte. Mekan 150 yılı aşkın ömrü ile İzmir’in

ilk Müslüman Hastanesi olma özelliği ile de tarihsel bir önemde. Aynı zamanda yakın

geçmişe kadar Konak Doğum Hastanesi olarak kullanılarak İzmirlilerin hatıralarında

duygusal bir öneme de sahip olmuştur.”

Aktif olarak hala kullanılması nedeni ile

yapıda uzun yıllar kapsamlı bir restorasyon

çalışması yapılamadı. Kullanım yoğunluğu

devam eden yapının sorunlarını

çözebilmek adına İzmir Valiliği tarafından

basit bakım onarım sürecine alındı.

İlgili kurum yetkilileri tarafından yapının sorunları

ortaya konmuş ve bu sorunlara çözüm

önerilerinde ana ilke yapıya minimum

müdahale edilmesi şeklinde olmuştur. Basit

onarım kapsamına genel olarak çatı,

cephe ve doğrama tadilatları girmekte.

Bu kapsamda; çatıların akan kısımları lokal

müdahaleler ile onarılıp, cephelerdeki

sıva, boya raspalanarak mevcut malzeme

ile yenilenmekte. Cephe doğramalarında

boya raspaları yapılıp, doğramaların çürüyen

kısımlarında onarımlar tamamlandıktan

sonra boyanacak. Böylece cephelerde

yer alan taş söveler ile saçak silmelerinde

boya raspaları yapılarak özgün taş dokusu

ortaya çıkarılacak.

Safetyscaff Avrupa Standartlarına

Uygun Olarak Özler Tarafından

Üretilmektedir

Safetyscaff %100 iş güvenliği kurallarını

30

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Çözüm Ortağı

Fatih Dağtekin

Dares Mimarlık;

dikkate alarak Avrupa Standartlarına uygun

olarak dizayn edilmiştir. Zemini teraziye

almak için TS EN 74-3 sertifikalı alt

ayar milleri kullanılır. TS EN belgeli ankraj

elemanları ile sistem kurulduğu cepheye

sabitlenir. ÖZLER tarafından talep edilen

projelere uygun olarak montaj-demontaj

hizmeti verilmekte.

ÖZLER’in Safetyscaff güvenlikli cephe iskele

sistemi TS EN 12810 belgeli. Üretimde

ise otomatik gazaltı kaynak makineleri

kullanılmakta.

TS EN 12810-1, 12810-2, 12811-1 ve

12811-2 sertifikalı Safetyscaff çerçeveleri

standart olarak 48*3,0 mm, yatay bağlantılar

34*2,0 mm ve çapraz bağlantılar ise

42*2,5 mm TSE belgeli. Mekanik testlere

tabi tutulmuş sanayi borularından üretilmekte.

Tüm bu işlemlerde robotik kesme,

delme ve kaynak prosesleri uygulanmakta.

Güvenlikli cephe iskelesinde pano, yatay

ve çapraz bağlantı elemanları ve çelik

platformlar ayar milleri, başlangıç ayağı

ve yürüme yolları TS 914 EN ISO 1461

standartlarına göre daldırma galvaniz ile

kaplanmakta.

“Yapı yaklaşık 3.500 m 2 alanı kaplamakta

ve bu alan yaklaşık 600 mt

uzunluğa denk gelmekte. Ayrıca içerisinde

oluşan iç avlular ve bu avlulara

yapılmış pek çok eklenti nedeni

ile yapı cephelerinde iskele kurmak

zorlaşmakta. Yapının ortalama 15

mt yüksekliğinde olması da buradaki

uygulamalar esnasında kullanılması

gereken iskelenin önemini ortaya çıkartmaktadır.

Kullanılacak iskele kolay

kurulabilme özelliği ile zamandan

tasarruf ettirmeli, aylarca üzerinde

çalışacak olan çalışma arkadaşlarımızın

güvenliğini ön planda tutmalı,

farklı engel ve açıklıklarda çözümler

üreterek çalışma alanımızı açmalıydı.

Tüm bu isteklerimize ÖZLER ile yapmış

olduğumuz çözüm ortaklığı ile

Safetyscaff ürünü cevap bulabildik.”

dedi.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 31


DOSYA

DOSYA KONULARI:

Isıtma & Soğutma & Havalandırma Sistemleri

Asansör Sistemleri & Taşıma ve Geçiş Teknolojileri



“Her zaman çalışmaya, üretmeye,

taze ve sağlıklı hava sağlamaya

devam edeceğiz”

“Systemair HSK olarak gerek odaklandığımız projelerle iç mekân sağlığına katkıda

bulunmaya gerekse ihracat hedeflerimizle ülke ekonomisine destek olmaya devam

edeceğiz. Bu süreçte hedeflerimiz arasında ölçek ekonomisinden ziyade mühendislik

gerektiren yatırım maliyetleri ile giriş bariyeri yüksek ürün ve sistem çözümlerine

odaklanmak yer alıyor.”

Ayça Eroğlu / Systemair HSK Genel Müdürü

Ürün kalitesi, güvenilirliği ve çalışanların

iş sağlığı/güvenliği konularındaki hassasiyetiyle

ön plana çıkan Systemair HSK bu

alandaki hassasiyetini bir kez daha kanıtladı.

Salgın döneminde de gerekli tedbirleri

şirket faaliyetlerinin tüm aşamalarında en

iyi şekilde uygulayan firma ‘Yeni Normal’

dönem için de son derece hazırlıklı. Konunun

detaylarını Systemair HSK Genel

Müdürü Ayça Eroğlu’ndan dinledik. Sorularımızı

yanıtlayan sayın Eroğlu’na teşekkür

ederiz.

Hâlihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Türkiye’de klima santrali pazar lideri Systemair

HSK olarak, sunduğumuz yenilikçi

çözümlerle kritik öneme sahip ve prestijli

projelerin tercih edilen ve güvenilen bir

çözüm ortağıyız. Son yıllarda hem konfor

hem de hijyen ve endüstriyel uygulamalarda

Türkiye’nin sağlık alanındaki en büyük

kamu-özel sektör iş birliği projelerinde yer

alıyoruz.

Her zaman olduğu gibi pandemi döneminde

de iç mekân hava kalitesini artırmaya

yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam

ettik ve ediyoruz. Yeni döneme seri

bir şekilde adapte olarak genel merkez

çalışanlarımız için evden çalışma sistemine

geçtik. Servisler de dahil olmak üzere

çalışanlarımızın bir arada olduğu tüm ortamlarda

ise hijyenik tedbirleri titizlikle

sürdürüyoruz ve kişi sayısını her zaman

kontrol altında tutuyoruz. Ofislerin metrekare

cinsinden ölçüsüne bağlı olmak üzere

kişi sayısına dikkat ediyoruz. İstanbul

ofisimizde aynı gün içerisinde 20 kişiden

fazla çalışan aynı anda ofiste bulunamıyor.

İş merkezi girişlerinde ateş ölçümü

yapılıyor, asansör gibi ufak alanlarda en

fazla iki kişi bulunabiliyor. Giriş ve çıkışlarda

ayrıca ofislerde belirlenmiş stratejik

noktalarda dezenfektanlar ve maskeler çalışanlarımızın

kullanımına sunuluyor. Üretimde

devamlılığı sağlamak için büyük bir

fedakârlıkla çalışan fabrika çalışanlarımız

için de gerekli tüm önlemleri aldık. Vardiya

sayılarını arttırdık; çalışma istasyonları ve

servisler çalışanların birbiriyle temas etmeyecekleri

şekilde sosyal mesafe kurallarına

göre yeniden düzenlendi.

İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde

toplu alanlarda taze hava ihtiyacını karşılamak

için kullanılan klima santrallerinin

modülerliği, kolay bakım sağlayabilmesi ve

en önemlisi ise temizlenebilir olması önem

kazandı. Klima santrallerinin ilk günkü

performanslarını koruması ve sağlıklı bir

şekilde taze iç ortam havası sağlama fonksiyonlarını

yerine getirebilmesi için doğru

bakım da son derece kritik önem taşıyor.

Bu sayede klima santralleri kapalı ve toplu

alanlar için fayda sağlayan sistemlere

dönüşüyor. Systemair HSK olarak, klima

santrallerimizin yer aldığı alanlarda bu bakım

periyotlarını yakından takip ediyoruz.

Saha ekibimiz zorlu pandemi döneminde

de bakım ve iyileştirme operasyonlarını

kesintisiz olarak yürütmeye devam etti.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana

stratejiniz ne oldu?

Pandemi süreci, her sektörü etkilediği gibi

iklimlendirme sektörünü ve şirketimizi de

elbette etkiledi. İklimlendirme sektörünün

geri dönüşü olmayan bir şekilde öneminin

anlaşıldığını söylemek mümkün. Artık

AVM, okul, ofis, havaalanı, restoran gibi

iç mekânların nasıl havalandırıldığı ve iç

hava kalitesi sadece müteahhitlerin veya

yatırımcıların ilgi alanı olmaktan çıkıp yaşamının

yüzde 90’ını bu mekanlarda geçiren

insanların ortak endişesi haline geldi.

Kamuoyunu bilinçlendirmek ve Systemair

markasının bu noktada ne kadar büyük rol

oynadığını anlatmak üzere çalışmalarımıza

devam edeceğiz ve “tamamen B2B” anlayışından

ziyade son kullanıcıya yönelik

iletişim stratejileri de geliştirmek, bizim için

en büyük değişikliklerden biri olacak.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden biraz

bahseder misiniz?

Pandemi döneminde hükümetimiz tarafından

mevcut hastanelerin kapasitesini

güçlendirmek için İstanbul’da iki büyük acil

hastane inşa etmeye karar verildi. Bunlardan

biri 432’si yoğun bakım olmak üzere

1.008 yatak kapasiteli çok amaçlı bir hastane

olan Sancaktepe Acil Hastanesi oldu.

Bu hastane, gerektiğinde tam kapasite

hizmet verebilecek; normal zamanlarda

ise özel alanlarda hizmet, yoğun bakım ve

palyatif bakım için büyük kapasiteler sunabilecek.

Gerektiğinde hasta yataklarının

yoğun bakım yataklarına dönüştürülebileceği

hastane, kronik böbrek hastaları için

100 diyaliz ünitesine de sahip.

Systemair HSK olarak; İstanbul Sancakte-

34

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

pe Acil Durum Hastanesi projesi için 150

adet entegre otomasyonlu FL NG H serisi

klima santrali, 100 adet MUB fan, 180 adet

VRF iç ünite ve 280 VRF dış ünite ürettik.

2 bölüm ve 8 bloktan oluşan hastane,

sadece 45 günde inşa edildi. Systemair

HSK olarak, üzerinde titizlikle durduğumuz

konulardan biri de ürünlerimizin tam zamanında

ve hatasız teslim edilebilmesi. Yılda

4 bin 500 adet klima santrali üretebilecek

kapasiteye sahip fabrikamızla çözüm ortaklarımızın

ihtiyaçlarını zamanında ve

tam kapasiteyle karşılayabiliyoruz. Bu projede

de zaman kısıtlamasına rağmen tüm

klima santrallerini ve ilgili VRF dış ünitelerini

zamanında teslim etmek konusunda

başarılı olduk.

Üretim sırasında mühendisler, Ar-Ge ekibimiz

ve sahada çalışan mavi yaka çalışma

arkadaşlarımız da dâhil olmak üzere tüm

fabrika ekibimiz, böyle bir projeye ve halk

sağlığına katkıda bulunmanın sorumluluğuyla

büyük bir tutkuyla çalıştı. Bu projede

üstün teknolojik ürünlerimizle yer almaktan

ve sağlıklı nefese katkıda bulunmaktan

büyük gurur duyuyoruz. Bu süreçte, pazarlama

ekibimiz ise salgın şartlarına ve

tüm zorluklara rağmen büyük bir özveri ve

fedakârlık göstererek işinin başında olmaya

devam eden çalışma arkadaşlarımızı

onurlandırmak ve Türkiye ekonomisine

verdiğimiz katkılara hız kesmeden devam

ettiğimizi göstermek için iki reklam filmi

çekti.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Şu ana kadar olduğu gibi yeni normal

olarak adlandırılan devirde de iş yapış

şeklimizi aynı titizlikle sürdürerek sektöre

katkımızı sürdüreceğiz. Havalandırma

sistemleri, soluduğumuz havayı şartlandıran

ve bize sağlıklı yaşam olanağı sunan

sistemler olarak hayati önem taşıyor. Yıllar

önce bir lüks olarak görülen bu sistemler,

günümüzde yaşadığımız modern binaların

ayrılmaz parçaları. Nasıl ki evimizde ve

ofisimizde temas ettiğimiz eşyaları, mobilyaları

ve araçlarımızı dezenfekte ediyor ve

temizliğine dikkat ediyorsak, soluduğumuz

havanın içinden geçtiği sistemi de doğru

çalıştırmak, sağlımızı korumak için kritik

öneme sahip. Bu pandemiyi atlatıp normal

yaşantılarımıza geri döndüğümüzde, havalandırma

sistemlerimizi tekrar en verimli

ve en az enerji harcayan modlarda çalıştırmaya

devam edeceğiz. Bize bu dönemden

kalan ve kalıcı olarak sistemleri değiştirecek

olan sonuç, hijyenin sadece ameliyathaneler

değil tüm yaşam alanları için kritik

olduğu çıkarımı olacak. Artık havalandırma

sistemleri; daha hassas filtre kademeleri,

UV-C lambalar ve daha fazla taze havalı

sistemler ile baştan ele alınacak. Tüm

bu nedenlerle, sektörün de önemini artıracağına

ve büyümesini sürdüreceğine

inanıyoruz. Klima santralleri sektöründe

yaklaşık son 10 yıldır Türkiye pazar lideri

Systemair HSK olarak sorumluluğumuzun

farkındayız. Şu ana kadar yaptığımız gibi

fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları,

şehir hastaneleri, endüstriyel tesisler

gibi dev ve kritik projelerin iklimlendirmesini

sağlamaya ve temel misyonumuz

“mekânların iç hava kalitesini artırıp insanlara

temiz hava sağlamak” doğrultusunda

çalışmaya devam edeceğiz.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

Uzmanlık alanımız olan havalandırma sistemlerinin

tasarımı ve üretimi, her tesisin

kendine özel ihtiyaçları gözetilerek “terzi

usulü” diyebileceğimiz, ihtiyaca yönelik

hazırlanan projeler şeklinde oluyor. İş ortaklarımıza

özel geliştirdiğimiz çözümler,

sektörde her zaman bir adım önde olmamızı

sağlıyor.

Pandemi döneminde hem sektör lideri olarak

iş ortaklarımızı bilgilendirmek hem de

paydaşlarımızla iletişime devam edebilmek

için alanının öncü isimleriyle webinar

serileri düzenledik. Bu dönemde yoğun şekilde

iletişime devam edebilmek hem değişen

gündem hem de endişeler nedeniyle iş

ortaklarımızın ihtiyaçlarını hızla anlayabilmeyi

ve onlara cevap verebilmeyi mümkün

kıldı. Türkiye genelinde evden çalışmanın

başladığı ilk haftada webinar çalışmalarının

testlerini başlatarak kullanıcılara “Hangi

konularda eğitim almak istersiniz, ilginizi

hangi konular çeker?” sorusunu yönelttiğimiz

bir anket hazırladık. Öncelikleri belirleyerek

yaklaşık üç aylık yoğun ve teknik

bilgilendirme ağırlıklı webinar programını

hazırlamış olduk.

Bu süreçte özellikle çok konuşulan alışveriş

merkezlerinin pandemiye yönelik yeni

havalandırma çözümlerine en çok ihtiyaç

duyan mahallerden biri olduğunu belirledik.

“Normalleşme Döneminde AVM’lerde

Havalandırma Sistemleri” başlıklı online

seminerimizi gerçekleştirdik; katılımcılardan

oldukça olumlu dönüşler aldık. İş ortaklarımıza

yönelik iletişim çalışmalarımıza

devam edeceğiz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta yaşanılan

bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Artan altyapı projeleri, ofislerin, okulların,

ticari binaların ve endüstrilerin sayısının

artması nedeniyle iç mekân hava kalitesini

korumak için havalandırma cihazlarına

olan talebin artması bekleniyor. Sağlığın

yanı sıra yenilenebilir enerjiler, hibrit sistemler

ve düşük enerjili tüketimli sistemlere

doğru genel bir yönelim bulunuyor. Bunun

sonucunda tüketiciye, çevreye ve topluma

duyarlı, yenilikçi ürünlere ilginin artmasını

bekliyoruz.

Systemair HSK olarak gerek odaklandığımız

projelerle iç mekân sağlığına katkıda

bulunmaya gerekse ihracat hedeflerimizle

ülke ekonomisine destek olmaya devam

edeceğiz. Bu süreçte hedeflerimiz arasında

ölçek ekonomisinden ziyade mühendislik

gerektiren yatırım maliyetleri ile giriş

bariyeri yüksek ürün ve sistem çözümlerine

odaklanmak yer alıyor. Tüm bu hedeflerimiz

doğrultusunda ve son videomuzda

yer verdiğimiz “Sistem Çalışıyor” sloganımızda

vurguladığımız gibi her zaman çalışmaya,

üretmeye, taze ve sağlıklı hava

sağlamaya devam edeceğiz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 35


ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Rebii Dağoğlu:

“Pandemi sonrası

yeni dünya düzeni bizi bekliyor”

Yeni Koronovirus’ün ülkemize alınan önlemlerinde etkisiyle

batılı ülkelerden daha geç ulaşmış olmasının bir şans

olduğu düşünüyorum. Bu durumun etkisiyle Covid-19 etkilerini

daha geç hissetmeye başladık. Bir bakıma “Perşembe’nin

gelişi Çarşamba’dan belliydi” diyebilirim. Biz

henüz Türkiye’de tek bir vaka dahi yokken idari personelin

tamamı için evde çalışma sürecini başlattık. Uzun zamandır

teknolojik altyapıya yatırım yaptığımız için uzaktan çalışma

yöntemi ile şirket içi süreçlerimizin idamesinde hiçbir

zorluk yaşamadık.

Manisa fabrikamızda ise üretim ve lojistik süreçlerimiz

hiçbir aksaklığa mahal vermeyecek şekilde devam ediyor.

Çalışanlarımızın sağlığını güvence altına almak için

fabrikamıza, özel yazılımlı termal kameralar yerleştirdik.

Bunlar günlük hayatta kullanılan termal kameralardan

farklı, yüksek vücut ısısını anında tespit ettiği için sistem

derhal uyarı mekanizmasını çalıştırıyor. Bunun yanı sıra

sosyal mesafenin korunmasına yönelik bir dizi önlemi de

hayata geçirdik. Şükürler olsun ki bugüne kadar herhangi

bir olumsuz durumla karşılaşmadık. Biliyorsunuz çalışanlarımız

bizim en önemli değerimiz, onların sağlığı bizim

için tüm süreçlerin başında geliyor. Bu vesile ile pandemi

süreci boyunca şirket iç süreçlerini devam ettirebilmek

adına büyük bir özveri gösteren çalışanlarıma teşekkürlerimi

sunuyorum. Son yıllarda herkesin konuştuğu “Aldağ’lı

olmak” veya “Aldağ ruhu” nedir bir kez daha şahit oldum.

Rebii Dağoğlu / ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı

“Günümüzün en önemli sorunu olan

COVID-19 salgınının yayılımının önceden

tahmin edilmesi ve önlem senaryolarının

hızlı tespiti hem ülkelerin hem de

organizasyonların hızlı ve etkin bir şekilde

önlem alabilmesi için anahtar rol oynuyor.”

“Ofislere Dönüş Kademeli Olmalı”

Ayrıca bir başka önemli konuda ofislere geri dönüş

sürecinde kademeli bir politika izlenmeli. Öncelikle

çalışanlar arasında bir tedirginlik olmamalı. Şayet böyle

bir durum varsa hassasiyetlere dikkat edilmeli. Bunun

yanı sıra evden çalışma süreci boyunca herhangi bir

aksama yaşamayan departmanlar varsa, buralarda

geri dönüş daha ileri bir vadeye bırakılabilir. Bunun

yanı sıra tüm departmanların aynı işe dönüşüne gerek

olmadığını düşünüyorum. İşe dönüş sürecine başlamış

departmanların yarı eleman kapasitesiyle ve rotasyon

sistemine dayalı bir çalışma metodu izlemeleri gerek.

Ayrıca toplu taşıma araçlarını kullanmak durumunda

olan çalışanların mutlak surette evden çalışma sürecine

devam etmeleri son derece önemli. Bunun dışında bir

önemli hususta, tüm çalışanların acil bir durum halinde

çok hızlı biçimde yeniden evden çalışma sürecine

dönmeye hazırlıklı olmalı.

Pandemi Sonrasında Yeni Bir Dünya Düzeni Bizi

Bekliyor

Tabii Pandemi sonrasında hem Türkiye, hem de dünya

ölçeğinde geniş çaplı sosyo ekonomik değişimler olacak.

Öncelikle dijitalleşme, otomasyon ve uzaktan yönetim, hayatın

ve ekonominin tüm süreçlerini etkisi altına alacak.

Bu durum bir yandan da siber güvenlik tehdidini artıracak.

Kişisel verilerimiz sürekli tehdit altında olacak.

Ancak tüm bunların ötesinde dünya üzerinde tıpkı büyük

buhranda olduğu gibi finansal kaynakların çok azalacağı

36

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

bir döneme girilebilir ve bu durum ülkeleri

tekrar korumacı ekonomik politikalar uygulamaya

zorlayabilir. Bunun neticesinde

zengin ve fakir ülkeler arasında sınıf çatışmalarının

ortaya çıkabilmesi mümkün

gözüküyor.

“Ancak ben bu süreçte hızlı ve

doğru kararlar alan ülkelerin

yeni dünya düzeninde çok daha

konumları olacağına inanıyorum”

Türkiye’de Pandemi Sürecinin Gayet İyi

Yönetildiğini Düşünüyorum

Şahsen Türkiye’de pandemi sürecinin gayet

iyi yönetildiğini düşünüyorum. Zaten

bu, DSÖ’nün (Dünya Sağlık Örgütü) beyanlarıyla

da tescillendi. Vaka sayısı, entübe

sayısı, ölüm sayısı ve toplam vaka

oranına baktığınızda batı Avrupa ülkeleri

ve ABD’ye göre gayet iyi durumdayız.

Günlük test sayısı oldukça yüksek. Maske

sıkıntımız yok.

Bugüne kadarki sağlık altyapı yatırımları

da sürecin idaresinde son derece önemli

bir paya sahip. Yoğun bakım ünitelerinin

ve aspirasyonların sayısı pandemiyle

mücadelede destekleyici unsur oldu. Karantina

uygulamalarının mümkün olduğunca

sosyo-ekonomik hayatı etkilememesine

dikkat edildi. Unutmayalım ki bir

aylık sokağa çıkma yasağının ekonomik

bedeli 12 milyar dolar.

“Pandemi Sürecinin Dünya

Ekonomisine Etkileri Derin ve

Uzun Vadeli Olacak”

IMF’in açıklamalarında Yeni Tip Koronavirüs

(Covid-19) salgınının tüm dünyada

“2008 küresel mali krizinden çok daha

kötü ve benzeri görülmemiş ekonomik

krize” yol açacağı belirtiliyor.

IMF, 1 Trilyon dolarlık finansal kapasitesini

Koronavirüsten etkilenen ülkeler için

kullanmaya hazır olduğunu belirtti ve

şimdiye kadar 90’dan fazla ülkenin kendilerinden

yardım talebinde bulunduğunun

altını çizdi.

Koronovirüse karşı “en savunmasız” ülkelerin

ise “ekonomileri yükselen ve gelişen

ülkeler” olduğu sık sık vurgulanıyor. Yine

Salgın Süresince

Fedakarca Çalışan Tüm

Çalışanlarıma Teşekkür

Ediyorum, İşte “Aldağ’lı

Olmak” Buna Deniyor.

IMF’in açıklamalarında acil finansman

desteği konusunda şimdiye kadar böylesine

artan bir taleple karşılaşılmadığı

da belirtiliyor. Yerleşik kanı da Covid-19

salgınının küresel ölçekte “2008 küresel

mali krizinden çok daha kötü ve benzeri

görülmemiş bir ekonomik krize” neden

olacağı yönünde.

Bazı ülkelerin halklarının geçiminin sağlanması

ve ekonomik çöküşten kurtulmaları

için borçlarının hafifletilmesi şart. Bu

durum karşısında küresel ekonomik kriz

döneminde uygulanan genişlemeci para

politikalarına dönen merkez bankalarının

hemen hepsi faiz indirdi, tahvil alımları

açıkladı. Atılan adımların piyasalarda istenilen

tepkiyi yaratmaması üzerine ABD

Merkez Bankası (Fed), sınırsız tahvil alımını

duyurdu ve başka bir anlamla “kim,

neye, ne kadar ihtiyaç duyuyorsa” mesajını

verdi.

Pandeminin “yayılma hızı” karşısında

çaresiz kalan ülkeler, çözümü, “süreci

kontrol altına alana kadar insanların evlerinden

çıkmamasında” buldu. Ekonomide

tüm işleyişi değiştiren ve işsizlikte artışa

neden olan bu çözüm için hükümetler de

kesenin ağzını açmak zorunda kaldı tabii.

İhracat kanalını vuran bu sürecin üretimi

azaltması, arz şokuna neden olurken,

eve kapanan ve gelir endişesi içine giren

toplumun harcamalarını düşürmesi

de talep tarafında şok yarattı. Bu sürece,

Rusya ve Suudi Arabistan’ın petrol üretimini

artırma konusundaki restleşmesi de

eklenince küresel ekonomide sorunlar

derinleşti.

Şu ana kadar pandeminin küresel ekonomiye

etkilerine dair somut neticelere

varılmamışken, kesin olan tek şey hükümetlerin

trilyon dolarlara varan teşvik

paketlerinin bu krizi çözmeye yeterli olamadığı.

Yani evden çıkamayan bir insanın

banka hesabına para yatırmanızın,

ekonomiye faydası çok sınırlı olur ya da

olmaz. Küreselleşen dünya ve gelişen finansal

piyasalar sonucunda son yıllarda

krizler sıklaşsa da 2008 finansal krizinden

kalma yorgunluk ve kırılganlıklar da

çözüme ulaşılmasını zorlaştıran faktörler

olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak şu an için pandeminin etkileriyle

ilgili olarak net bir tablo ortaya koymanın

zor olduğunu düşünüyorum. Kesin

olan şey dünya ekonomisinin geleceğini

para ve mali politikalar kadar teknolojik

gelişmeler de belirleyecek.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 37


Sektörel

“Bu sınavdan başarılı bir şekilde

geçtik ve geçmeye devam ediyoruz”

“Müşterilerimizle sürekli iletişim halinde olarak çalışma sistemimiz konusunda kendilerini

bilgilendirdik. Gelen talepleri aksatmadan kaliteli ürün/hizmet politikasıyla karşılayarak

güvenilir tedarikçi konumumuzu bir kez daha perçinlemiş olduk.”

Vedat Sancakdar / Tasarım ve Sistem Geliştirme Direktörü

Son teknoloji ile donatılmış 5 üretim tesisi,

2400’den fazla çalışanı ve 90’den fazla ülkeye

yaptığı ihracatla Türkiye’nin en önemli

sanayi kuruluşları arasında yer alan ASAŞ,

yenilikçi ürünleri, teknolojisi, sektörün bakanlık

onaylı ilk Ar-Ge Merkezi ve sunduğu

hizmetlerle bulunduğu her sektöre çözüm

üretmekte ve değer katma.

ASAŞ Tasarım ve Sistem Geliştirme Direktörü

Vedat Sancakdar ile salgın dönemindeki

çalışma şartlarını, aldıkları tedbirleri

ve sürece dair geliştirdikleri stratejileri konuştuk.

Tüm dünyayı etkisi altına alan

salgın hastalık şirket faaliyetlerinizi

nasıl etkiledi?

2020 yılının başından itibaren dünyamızı

saran Covid - 19 pandemi sürecinin Mart

2020 itibari ile ülkemizde de yayılmaya

başlamasıyla birçok alışkanlığımız da değişti.

Pandemi süreci ve beraberinde değişen

koşullar; sağlık, hijyen, izolasyon,

seperasyon gibi konularda yeni tasarım ve

gelişim ihtiyaçlarını da beraberinde getirdi.

Pandeminin zorlukları ve beraberinde gelen

etkileri birçok alanda olduğu gibi ekonomik

anlamda da kendini gösterdi. Etkilerin en

fazla görüldüğü sektör hizmet sektörü olsa

da sanayi ve üretim sektörü de ciddi şekilde

etkilendi. Tüm dünyanın ilk defa karşı

karşıya kaldığı bir salgında birlik ve beraberlik

içinde olmanın, güçlü bir aile olmanın

önemini hep birlikte gördük. Pandemi

boyunca ofis rollerinde çok ağrılıklı olarak

uzaktan çalışmayı benimsedik, üretimimizi

ise aksatmadan sürdürmeyi başardık.

Firmamızda sürecin başlamasıyla birlikte

bir Kriz Komitesi oluşturuldu. Bu komite

düzenli olarak toplanarak firmamızda gerekli

önlemlerin alınması, çalışanlarımızın

bilinçlendirilmesi amacıyla eğitimlerin verilmesi

ve iletişimi güçlendirmek için bu döneme

özel kurulan tüm çalışanlarımızın erişebildiği

özel bir platform aracılığıyla açık

iletişim kurulması, çalışanlardan gelen tüm

soruların yanıtlanması konusunda çalışmalarını

sürdürmeye devam ediyor. ASAŞ

Ailesi olarak bu süreçte hep birlikte hareket

ederek, doğru planlamalar ve önlemler ile

yönetim kadromuz ve tüm çalışma arkadaşlarımız

ile bu sınavdan başarılı bir şekilde

geçtik ve geçmeye de devam ediyoruz.

Üretim, sevk ve yeni ürün

çalışmaları noktasında şu anki

çalışma yapınızdan biraz bahseder

misiniz?

Tüm dünyada ve ülkemizde de olduğu gibi

ofis çalışanlarımız uzaktan çalışmaya başladı.

Bu süreçte daha önceden alt yapısını

hazırlamış olduğumuz dijitalleşme çalışmalarının

avantajını kullanarak daha önce

firma içerisinde lokasyonlar arası yapmış

olduğumuz görüntülü toplantıları müşterilerimizle

de gerçekleştirmeye başladık.

Umduğumuzdan çok daha başarılı geçen

bu online toplantı araçları, gerek teknik bilgilendirme

ve eğitim gerekse sözleşme ve

anlaşmaların yapılabildiği ciddi bir platform

olarak hayatımıza girdi.

Servislerde, üretim alanlarında sosyal mesafenin

korunması, kişisel hijyenin sağlanması

için tüm önlemler alınarak çalışanlarımıza

bilgi verildi. Her fabrikaya giriş çıkışta

ateş ölçümleri yapılarak şüpheli görülen

durumlarda iş yeri hekimlerimizce muayeneler

yapılarak kişilerin doğru bir şekilde

yönlendirilmesi sağlandı.

ASAŞ olarak hayatın normal olarak devam

etmesi için kullanılan ürün grupları ve sağlık

sektörüne yönelik ekipmanlar için de

üretim gerçekleştirdiğimizden bu kritik sektörlerdeki

çarkların durmaması için üzerimize

düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine

getirmek için tüm önlemlerimizi aldık. Müşterilerimizle

sürekli iletişim halinde olarak

çalışma sistemimiz konusunda kendilerini

bilgilendirdik. Gelen talepleri aksatmadan

kaliteli ürün/hizmet politikasıyla karşılayarak

güvenilir tedarikçi konumumuzu bir kez

daha perçinlemiş olduk. Bu dönemde kritik

sektörlere yaptığımız üretimlerde tedarik

zincirinin devamlılığını sağlayarak topluma

karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek ve

ülke ekonomisinin istikrarlı ve sürdürülebilir

başarısına katkı sağlamak için üzerimize

düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmenin

mutluluğunu yaşıyoruz.

Önümüzdeki döneme dair

öngörünüz nedir?

Ülkemizde özellikle son iki yıldır hızlı bir

düşüş gösteren inşaat sektöründeki daralma

2020 yılında geçen yıla göre % 10’dan

fazla küçülme göstermiştir. “Talep edilen

kaliteyi, kabul gören fiyat ile en hızlı sürede

sağlamak” öncelikli pazar beklentisi haline

gelmiştir. Bu nedenle ASAŞ olarak tüm yatırımlarımızı

“Sürdürülebilir Konfor Alanları”

oluşturabilmek için Ar-Ge ve inavosyon

kültürü ile hayat geçirmeyi ilke edindik. 40’ı

araştırma görevlisi olmak üzere 100’den

fazla Ar-Ge çalışanı ile ASAŞ, tüm üretim

ve satış faaliyetlerini Ar-Ge faaliyetleri ile

zenginleştirerek geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak

için çalışmalarını sürdürmektedir..

Bu prensip ile ASAŞ olarak pandemi sonrası

dönemde hedeflerimizi yeni normale

göre güncelleyerek temel hedefimizden

sapmadan yola devam edeceğiz.

Bu yıl için tasarladığınız plan ve

projeleriniz var mı?

Firmamızda halen aktif binden fazla proje

bulunmaktadır. Bunların % 30-40’ını Ar-Ge

projeleri oluşturmaktadır. Mimari sektörde

bazı projeleri yılın ikinci yarısında devreye

alacağız. Bu projelerimiz;

Window Wall Sistemi: Temmuz ayında

devreye alınacak olan cephe kaplama sistemi.

Ofis Bölme ve Çalışma Alanları Seperasyon

Sistemi: Kapalı alanların yaşamımızda

daha fazla önem kazandığı bu

günlerde ciddi bir ihtiyaç oluşturan ofis

sistemleri.

Dikey Güneş Kırıcı Sistemleri: Genellikle

cam cephe binalarda ciddi bir sorun teşkil

eden güneş ışınları için yapılan dekoratif

cephe kaplama sistemleri.

Comfort Feel: Minimal sürmede çıtayı biraz

daha yukarı çeken ve doğramaya değer

katan bir sürme sistemi.

38

Yapı Malzeme Temmuz 2020



“Sektörde en önemli değişiklik

taze havanın daha kontrollü olması ve iç hava

kalitesinin sağlanması yönünde olacaktır”

“Normalleşmeye geçişle birlikte toplu alanlar ve iş yerleri de açılmaya başladı. Yaz

mevsiminin de ülkemizde etkisini göstermesiyle birlikte klimaların korona virüs salgını

üzerindeki gündemde yerini aldı. Bu kapsamda Form Şirketler Grubu olarak bizler de

müşterilerimize, virüsle mücadele edebilecekleri UV-C uygulamasını sunmaya başladık.”

Tunç Korun

Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı

1965 yılında kurulan Form Şirketler Grubu,

İklimlendirme ve Endüstriyel Uygulamalar

alanında, yaşam ve imalat kalitesini

arttıracak cihazların üretim ve temini

ile birlikte düzenli bakımını sağlamakta.

Salgın süresince sıkı tedbirler uygulandıklarını

belirten Form Şirketler Grubu

Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun ile

‘Yeni Normal’e geçiş sürecindeki plan ve

programlarını konuştuk.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Ülkemizdeki ve tüm dünyadaki şirketler

gibi Form Şirketler Grubu olarak bizim

de gündemimizde öncelikli olarak korona

virüs konusu yer alıyor. Korona virüs

her sektörü olduğu gibi bizim de 55 yıldır

hizmet verdiğimiz iklimlendirme sektörünü

negatif etkiledi. Üretim, hammadde

tedariği ve satış konularında belirgin bir

yavaşlama meydana geldi. Bu durum

karşısında grup olarak virüsün ülkemizde

duyulması ve yayılmaya başlamasını

takiben tüm çalışanlarımız ve paydaşlarımızın

sağlığını korumak adına birçok önlem

aldık. Bu kapsamda ilk olarak 17 Mart

tarihinden itibaren esnek çalışma, her türlü

koruma tedbirlerinin alınması, çalışma

ortamlarımızın sterilize edilmesi, sosyal

mesafenin korunması amacıyla toplu

taşıma kullanımının sıfırlanması ve tüm

toplantılarımızın dijital ortama taşınması

gibi pek çok karar aldık. Ülkemizin de genel

olarak normalleşme adımları atmasını

takiben kontrollü bir şekilde ofislerimize

dönüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tüm bu

sıkı tedbirlerle birlikte çalışmalarımıza hız

kesmeden devam ediyor ve müşterilerimize

gerekli tüm önlemleri alarak hizmet

veriyoruz.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde

ana stratejiniz ne oldu?

Ana stratejimiz günlük gelişmelere ayak

uydururken aynı zamanda ileriye dönük

olarak da zaten bir süre önce başlatmış

olduğumuz yeni ve daha dijitalize iş yöntemlerini

hayata geçirmek ve bunların

sürekliliğini sağlamaya çalışmak oldu.

Sürecin başlamasıyla birlikte iş akışımızı

sekteye uğratmayacak şekilde evden

çalışma sistemine geçiş yaptık, üretim ve

lojistik kısımlarında ise tüm önlemleri en

üst seviyeye çıkardık. Mağaza ve teknik

servis hizmetlerimizde tüm sterilizasyon

çalışmalarını gerçekleştirerek müşterilerimize

hizmet vermeye devam ettik.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden biraz

bahseder misiniz?

Normalleşmeye geçişle birlikte toplu

alanlar ve iş yerleri de açılmaya başladı.

Yaz mevsiminin de ülkemizde etkisini

göstermesiyle birlikte klimaların korona

virüs salgını üzerindeki gündemde yerini

aldı. Bu kapsamda Form Şirketler Grubu

olarak bizler de müşterilerimize, virüsle

mücadele edebilecekleri UV-C uygulamasını

sunmaya başladık. Kapalı alanlarda

bulunan iklimlendirme sistemlerine

entegre edilen UV-C ışık teknolojisi, hava

içerisindeki virüslerin DNA yapılarını bozarak

etkisiz hale getiriyor. Sistem, kapalı

çevrim olarak adlandırılan yani ortam

havasının çevrildiği fancoil, ısı pompası,

VRF ve split klima sistemlerinin yanı sıra,

açık çevrim mantığıyla çalışan yani tam

taze hava ya da karışım havasının kullanıldığı

klima santralleri ve paket klima

sistemlerine de entegre edilebiliyor. İklimlendirme

cihazlarına entegre edilen UV-C

ışık sistemleri, doğru şartlarla kurulumu

yapılması halinde ve elektrik kesilmediği

sürece, verimi azalmadan 9.000 saate

kadar antiseptik koruma sağlıyor. Bu sistemler

sayesinde sürekli sterilizasyon ile

AVM’ler, sinemalar, restoranlar, ofisler,

mağazalar ve benzeri alanlar daha konforlu

ve kaliteli, steril bir havaya sahip

olabilecekler.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Biz de hem sektör hem de grup olarak

tüm önlemlerimizi alarak yeni normale

geçmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede önceliğimiz

her durum ve ortamda mutlak

maske kullanımına öncelik vermek. Ofislerimizde

ve üretim tesislerimizde düzenli

ateş ölçümlerimiz ve sterilizasyon çalışmalarımız

da devam ediyor. Tüm toplantı

ve iş görüşmelerimizi olabildiğince online

gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yüz yüze

yapılması gereken tüm toplantı ve görüşmelerde

ise maske ve sosyal mesafe

kurallarını %100 uyguluyoruz. Benzer

biçimde satış elemanlarımızın ve diğer

saha ekiplerimizin de hem kendi sağlıkları

hem çevrelerindeki insanların sağlıkları

için görevleri esnasında maske ve sosyal

mesafe kurallarını uygulamalarını ve ayrıca

özellikle sıcakların arttığı bu günlerde

kişisel hijyenlerine de daha çok dikkat etmelerini

istiyoruz.

Bunlara ek olarak yeni normale uygun

ürün ve hizmetleri de devreye alıyoruz.

Daha önce bahsettiğimiz UV-C sistemlere

ek olarak çok yakında İzmir üretim

tesislerimizde ürettiğimiz yeni hava temizleme

cihazımızı da son tüketicinin beğenisine

sunacağız. Bu ürün sayesinde

kuaför salonlarından, sınıflara, muayenehanelerden

kreşlere, restoranlara varana

kadar pek çok mekan için temiz ve taze

sunabiliyor olacağız.

40

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

Tüm iş ortaklarımız ile yetkili satıcı ve

servislerimizin de maske ve sosyal mesafe

kurallarına %100 uymalarını talep

ediyoruz. Yine olabildiğince teması en

aza indirgeyecek biçimde daha online çözümler

geliştirmeye çalışıyoruz. Tüm bu

önlemler ancak herkes tarafından doğru

biçimde alındığında etkili olabilecek çözümler.

Hızlı ve dikkatsizce gerçekleşecek

bir normalleşmenin bedelinin çok ağır

olabileceğinin bilinciyle hareket etmeye

çalışıyoruz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta yaşanılan

bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Sektörde en önemli değişiklik taze havanın

daha kontrollü olması ve iç hava

kalitesinin sağlanması yönünde olacaktır.

Yıllardır enerji tasarrufu sağlamak amacıyla

azalan taze hava miktarları, artık

daha doğru bir şekilde hesaplanarak

ortak alanlara daha bol verilecek. Geçtiğimiz

yıllarda bazı binaların, taze hava

veren cihazları enerji yükünden dolayı tamamen

kapattığını bile görüyorduk. Oysa

önümüzdeki süreçte bu konu daha iyi değerlendirilme

imkanına sahip olacak. Bunun

ötesinde iç hava kalitesinin de daha

çok ölçüleceği ve buna göre ek hava temizleme

ürünlerinin değerlendirileceği bir

süreç olacak. Bu hava temizleme mevcut

klima cihazlarının içinde yapılabileceği

gibi, bağımsız üniteler ile de çözülebilecek.

Tabi bütün bu daha fazla taze hava konusu

enerji harcamalarında da fark edilir bir

artış yaratacak. Bu durum artan enerji giderlerini

kompanse edebilmek için, tekrar

ve daha yüksek verimli cihazlara doğru

bir yönelimi beraberinde getirecek.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Yurt dışında son yapılan çalışmalarda da

görüyoruz ki; virüsün bulaşımı çok büyük

bir ağırlık ile insanların karşılıklı direk bulaştırmasından

kaynaklanıyor. Malzeme

ile temas çok daha küçük bir bulaşım oranı

yaratıyor. Klima sistemlerinin sebep olduğu

bulaş konusunda ise hemen hemen

hiçbir net örnek yok. Bu nedenle ilerleyen

süreçte en önemli şey herkesin maske

takması ve sosyal mesafeyi koruması.

İnsanlar bunu yapmadığı ya da önemsemediği

sürece salgının sürekli tekrarlama

olasılığı yüksek.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 41


“Yatırım hedeflerimizi hiç

değiştirmeden devam ediyoruz”

“İnsanlar artık kullanacakları ürünlerin hem sağlığa hem de çevreye etkisine daha çok

önem verecekler. Bizim gibi kaliteli, sağlığa etkisi olan özellikleri vurgulayan ve çevre

hassasiyeti yüksek, enerji verimliliği yüksek ürünlere odaklanan markaların bu süreçte ön

planda olacağını düşünüyorum.”

Hasan Önder / Daikin Türkiye Ceo’su

İklimlendirme sektörüne yönelik sunduğu

geniş ürün yelpazesi, son teknolojiyle

üretim yapan tesisi, deneyimli ve uzman

ekibiyle Daikin Türkiye, dünyada olduğu

gibi Türkiye’de de tüketicilerinin ihtiyaçlarına

en uygun ve konforlu çözümleri sunmakta.

Haziran ayından itibaren kademeli olarak

ofislerine geri döndüklerini, sosyal mesafe

ve hijyen kurallarına uygun bir şekilde

her türlü önlemi alarak iş ortamlarını yeniden

düzenlediklerini belirten Daikin Türkiye

Ceo’su Hasan Önder ile salgın döneminde

gerçekleştirdikleri çalışmalar ve

önümüzdeki döneme dair öngörü planları

hakkında konuştuk.

“Halkın doğru

bilgilendirilmesi

ve

bilinçlendirilmesi

için tüm bayi ve

servislerimizle

ortak hareket

ediyoruz.

Bayilerimiz ve

servislerimiz

bizim sahadaki

yüzümüz,

temsilcilerimiz.

Doğru Hava

Hareketi’nin

neferleri onlar

olacak.”

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Daikin olarak daha Türkiye’de ilk vaka

açıklanmadan biz önlemlerimizi almıştık.

Tüm ofislerimizi dezenfekte etmiş, yurt

dışı seyahatleri durdurmuş, çalışanlarımızı

evden çalışmaya yönlendirmiştik.

Haziran ayı itibariyle ofislerimize kademeli

olarak dönmeye başladık. Ancak tabii ki

kısmi evden çalışma, risk altında olan veya

risk altında yakınları olan çalışanlarımıza

yönelik önlemler, ofislerimizde sosyal mesafe

ve hijyen kurallarını da gözetmeye

uzun bir süre devam edeceğiz.

Bu süreç başladığında biz tüm çalışanlarımızı

kapsayan bir anons yaptık. Daha

kanun çıkmadan, hiçbir çalışanımızı işten

çıkarmayacağımızı açıkladık, opsiyon

olarak bile gündemimize almadık. Şu

anda önceliğimiz herkesin sağlığı, bunu

riske etmeden yavaş yavaş normale döneceğiz.

Bizim sektörümüzde hizmet tarafında

çalışanların her durumda sahada olması

gerekiyor. Bilgisayardan ya da online olarak

kombi, klima tamiri yapılamıyor. Biz

de hiçbir şekilde servisi aksatmamak için

yetkili servislerimize maske, tulum, eldiven

dağıttık. Hastalara bile hizmet edebilecek

şekilde hazırlandık. İhtiyacı olanların

market alışverişlerini yaptık. Sağlık

çalışanlarına destek olmak amacıyla serviste

7/24 çalışma modeline geçerek istedikleri

saatte ihtiyaçlarına cevap verdik.

Satış tarafında e-ticaret zaten yaygınlaşıyordu.

Bu dönemde bu yaygınlaşmanın

hızı arttı. Biz de internet üzerinden çözüm

sağlamak için yaptığımız çalışmaları hızlandırdık.

Pazar yerlerinde resmi mağazalarımızın

sayısını artırdık.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde

ana stratejiniz ne oldu?

Öncelikle belirsizlik içinde kendini beklenmedik

bir durumda bulan halkımıza

kolaylık sağlamanın görevimiz olduğunu

düşündük. Biz kesinlikle karamsarlığa

düşmedik çünkü bunun hiç kimseye bir

faydası yok. İşimize, çalışmaya, üretmeye

mümkün olduğunca devam ettik.

Bildiğiniz gibi klimaların kullanımının sağlığa

etkisiyle ilgili bazı söylentiler ortaya

çıktı. Bu tür durumlarda kafa karışıklığı

yaşanabiliyor. Zaten belirsizlik içinde olan

tüketicilerin kaygısı artıyor. Biz bu kafa

karışıklığını çözmek amacıyla klimalar ve

virüs ile ilgili en doğru bilgileri herkesle

paylaştık, ‘gerekli önlemleri alırsanız klimalar

güvenlidir, hatta gereklidir’ dedik. Bu

paralelde ‘Doğru Hava Hareketi’ni başlattık.

Her fırsatta klima kullanımının, sağlıklı

havanın önemini ve virüse karşı alınması

gereken önlemleri dile getiriyoruz.

Araştırmalar gösteriyor ki; corona virüsünün

hava yoluyla bulaşımını gösteren

kesin bir bilgi yok. Dolayısıyla ‘ev tipi split

42

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

klimalar virüs taşır’ diyemeyiz. Güvenli ve

sağlıklı bir iç ortam havası için alınabilecek

birçok tedbir var. Bunların başında

karantina ve sosyal mesafe kurallarına

uymak geliyor. Eğer bu kurallara dikkat

ediyorsanız, evinizde klima kullanmanız

gayet güvenlidir. Hatta çok sıcak havalarda

klima kullanmamak sağlığı olumsuz

etkileyebilir. Sıcak havanın yaratacağı

rahatsızlıklardan ve uykusuzluktan bağışıklık

sistemi zayıflayabilir.

Daikin’in patentli hava temizleme teknolojisi

Flash Streamer, havayı %99,9

oranında temizliyor. Dünyada ilk ve tek

olan ‘flash streamer’ teknolojisi, ürettiği

yüksek hızlı elektronlar sayesinde havanın

içinde bulunan zararlı partikülleri

ayrıştırarak iç ortam havasını temizliyor.

Bizim Shira Plus ve Ururu Sarara klimalarımızda

bu teknoloji mevcut. Ayrıca Ururu

Sarara dünyada nem alıp nem verebilen

tek klima. Yalnızca hava temizleme ihtiyacı

olan tüketiciler içinse Flash Streamer

teknolojili hava temizleme cihazımızı

sunuyoruz.

Periyodik bakımların yapılması da klimaların

hem temiz ve sağlıklı bir şekilde

çalışması hem de enerji tüketimi için çok

önemli. Klimalarda bakım kampanyamızı

da yaz ile beraber başlattık, uygun fiyatlarla

tüketicilerimiz bakımlarını yaptırabilir.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta yaşanılan

bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

İnsanlar artık kullanacakları ürünlerin

hem sağlığa hem de çevreye etkisine

daha çok önem verecekler. Bizim gibi kaliteli,

sağlığa etkisi olan özellikleri vurgulayan

ve çevre hassasiyeti yüksek, enerji

verimliliği yüksek ürünlere odaklanan

markaların bu süreçte ön planda olacağını

düşünüyorum.

Sağlıklı doğru hava konusunda bilinç,

çevre bilincinin artırılması, sürdürülebilir

çözümlere odaklanılması, yenilenebilir

enerji çözümleri Daikin’in zaten her

zaman odağında olan çalışmalar. Bu

konudaki araştırma, üretim ve İletişim

faaliyetlerimiz hız kesmeden sürecek.

Zaten Daikin hedef ve stratejilerinde kolay

kolay değişiklik yapmaz çünkü 10

yıllık, 5 yıllık planlar ile çalışıyor. Biz de

yatırım hedeflerimizi hiç değiştirmeden

devam ediyoruz. Özellikle merkezi sistemler

ürünlerinin Türkiye üretimi için

50 milyon euroluk yatırımımız 2020 yılı

hedeflerimizde de vam ediyor. Ciromuz

düşse de yatırım hedeflerimize devam

edeceğiz. Coronavirüsün piyasaya etkilerinden

dolayı bu yıl büyüme hedefimizi

revize ettik. Ancak ilk çeyrekte soğutma

tarafında kaybedeceğimiz ciroyu ısıtma

ürünlerimiz de olduğundan, sonbaharda

o ürünler ile kapatmayı hedefliyoruz. İhracat

ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor.

Sonuçta pandemi tüm ülkelerde bu kadar

tahribat yapmadı. Özellikle Türki Cumhuriyetler’deki

faaliyetlerimizi de arttırmayı

hedefliyoruz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 43


Sektörel

Küresel oyuncu Şişecam 2022’nin

“Birleşmiş Milletler Uluslararası Cam Yılı”

olması için liderlik ediyor

Küresel oyuncu Şişecam Topluluğu camın günümüzdeki teknolojik, bilimsel ve ekonomik

önemini vurgulamak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2022’nin “Uluslararası

Cam Yılı” olarak ilan edilmesi için Uluslararası Cam Komisyonu (ICG) ile birlikte çalışıyor.

Tüm dünyada cam bilim ve teknolojisinin

gelişimini teşvik etmek amacıyla 1933

yılında kurulan ve bugün üniversiteler,

bilimsel kuruluşlar, cam üreticileri ve tedarikçilerinin

oluşturduğu cam dünyasının

en etkin organizasyonu konumundaki

Uluslararası Cam Komisyonu (ICG),

2022’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından

“Uluslararası Cam Yılı” olarak kabul

edilmesi ve cam malzeme üzerindeki

küresel odağın artması için çalışmalarda

bulunuyor. Küresel cam sanayinin önde

gelen oyuncuları arasında yer alan Şişecam

Topluluğu da camın günümüzdeki

teknolojik, bilimsel ve ekonomik önemini

vurgulamak amacıyla 2022’nin “BM Uluslararası

Cam Yılı” olarak ilan edilmesi için

etkin bir üyesi olduğu ICG ile birlikte çalışıyor.

Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan

Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet

Kırman, konuya ilişkin yaptığı açıklamada,

bugün üretim kapasitesi açısından

dünyada cam ev eşyasında en büyük üç,

cam ambalaj ve düzcamda ise en büyük

beş üretici arasında yer aldıklarını belirterek,

şunları söyledi: “Bugün dört kıtada 14

ülkeye yayılan üretim faaliyetleri, 150 ülkeye

ulaşan satışları ve 22 bin çalışanıyla

Türkiye’yi küresel arenada temsil eden

bir dünya markası olmanın haklı gururunu

yaşayan, dünyada cam biliminin en saygın

kuruluşu konumundaki ICG’nin etkin

bir üyesi olan Şişecam, ‘2022 BM Uluslararası

Cam Yılı’ hedefi için tüm paydaşları

nezdinde çalışmalarını küresel çapta

yürütmektedir. Ülkemizin dünya cam sektöründeki

gücüne güç katmak amacıyla

camın dokunduğu her alanda kurumsal

destek arıyor, paydaşlarımız olan tüm

kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşları

ile temasta bulunuyoruz. Türkiye’nin

BM Genel Kurul Başkanlığı’nı üstlenmesinden

hareketle bu konuda verilecek

her türlü desteğin çalışmalarımıza büyük

katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Cam

sanayinin doğduğu Anadolu topraklarından

bir dünya markası çıkaran ülkemizin,

sektörün hak ettiği küresel farkındalığın

yaratılması için BM Genel Kurulu’nun

75’inci döneminde öncü bir rol üstleneceğine

inanıyoruz.”

Cam sektörünün başlangıcı sayılabilecek

ilk cam üretiminin M.Ö. 1500’lü yıllarda

Anadolu topraklarında yapılmasından bugüne

camın girmediği hiçbir sektörün kalmadığını,

günümüzde cam ve ürünlerine

yüklenen fonksiyonların ve kullanım alanlarının

hızla arttığını ifade eden Kırman

“Cam teknoloji ile sürekli gelişen inovatif

bir üründür. Cam sektörü ürünleriyle inşaat,

otomotiv, beyaz eşya, gıda, içecek,

meşrubat, ilaç, kozmetik, turizm, mobilya,

tarım, perakende, yenilenebilir enerji, savunma,

havacılık, uzay teknolojileri, elektrik,

elektronik ve optik gibi birçok sektöre

girdi veren temel sanayi alanlarından biri

olarak, küresel ekonomiye önemli katkı

sağlamaktadır” diye konuştu.

Prof. Dr. Ahmet Kırman

Sürdürülebilir bir dünya için bu

yüzyıl “Cam Çağı” olacak

Bugün küresel cam pazarının 170 milyar

dolar seviyesine ulaştığını belirten Kırman,

şöyle devam etti: “Sürekli gelişen ve

genişleyen kullanım alanlarıyla uzun vadeli

değer sağlayan cam sektörü, sürdürülebilir

bir gelecek yaratma konusunda

ise sonsuz bir potansiyel vadetmektedir.

Sürdürülebilirlik bağlamında çevre, iklim,

enerji tasarrufu ve sağlık gibi küresel açıdan

en kritik konulara ve risklere çözüm

üretmesi, sektörün önemini her geçen

gün daha da artırmaktadır. Sonsuz kez

geri dönüştürülebilen, enerji tasarrufu

sağlayan ve en sağlıklı ambalaj malzemesi

olma özelliği taşıyan cam, sürdürülebilir

uygulamalarla yeniden üretimi desteklemektedir.

Enerji tasarrufu sağlayan

mimari cam ürünleri, sürdürülebilir şehirler

ve ülke ekonomilerine sürdürülebilir bir

gelecek için doğrudan katkı sunmaktadır.

Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadelede

çevrenin korunması ve enerji tasarrufuna

yönelik çözümler üreten, gelecek

nesillere daha iyi bir gezegen bırakmayı

hedefleyen cam sektörünün üstlendiği

söz konusu rolün küresel çapta vurgulanması

büyük önem taşımaktadır. Cam sektörünün

sınırlarını sürekli genişletmek için

çalışan bilim insanları ve sektör temsilcileri

olarak, bu yüzyılın “Cam Çağı“ olacağı

inancıyla son 60 yıldır uluslararası

çabaları ve topluma olan katkıları yüksek

olan önemli alanları BM Uluslararası Yılı

ilan ederek tanıyan BM Genel Kurulu’na

2022’nin Uluslararası Cam Yılı olarak kabul

edilmesi için başvuruda bulunduk.”

Şişecam Topluluğu üretim faaliyeti gösterdiği

tüm ülkelerde “2022 BM Uluslararası

Cam Yılı” için destek sağlamak amacıyla

kamu kurum ve kuruluşlarından iş dünyası

temsilcilerine, üniversitelerden Ar-Ge

merkezlerine, iş ortaklarından müşterilerine,

medyadan kamuoyuna kadar uzanan

tüm paydaş ağına yönelik geniş çaplı bir

çalışma yürütmektedir. Bu kapsamda BM

Genel Kurulu’na kurum ve kuruluşların

temsilcileri tarafından destek mektuplarının

gönderilmesi ve 2022 Uluslararası

Cam Yılı’na özel www.iyog2022.org web

adresi üzerinden başvuru yapılmasını

sağlamaktadır.

44

Yapı Malzeme Temmuz 2020



“Her zaman çalışmalarımızı

ve stratejimizi inovatif ürünler

geliştirme üzerine kurguladık”

“Pandemi hepimize doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı ve çevre kirliliğinin insan

yaşamını destekleyen sistemlere nasıl zarar verdiğini gösterdi. Bu durum çevrenin

korunmasına duyarlılığı artırdı. Bunun bir fırsat olduğunu ve ErP direktiflerine

uygun, verimli, çevreci ve daha tasarruflu ürünlerimize her zamankinden daha çok

talep olacağına inanıyorum.”

Kurulduğu günden bugüne, sürdürebilir

büyüme hedefi ile faailyetlerini

gerçekleştiren Warmhaus; müşterilerine

kaliteden ödün vermeden tasarruflu

ısınma imkânı sunuyor. Sektörel

pazar lideri olma hedefi doğrultusunda

çalışmalarını sürdüren firma, salgın

döneminde de kendine has tedbir

ve uygulamaları devreye aldı.

Warmhaus Genel Müdürü M. Kağan

Turan gündeme dair yaklaşımlarını ve

önümüzdeki döneme dair öngörülerini

bizlerle paylaştı.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde

ne tür değişiklikler

gerçekleştirdiniz?

Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın

açıklanmasının ardından şirket olarak

çok hızlı bir şekilde karar alarak yeni

iş modelimizi hayata geçirdik. Yeni iş

modelimizde ana odağımız her zaman

“insan” oldu. Fabrikalarımızda

ve ofislerimizde Sağlık Bakanlığımız

tarafından belirlenen hijyen ve sosyal

mesafe konularında önlemlerimizi

seri bir şekilde aldık. Yurtiçi ve yurtdışı

seyahatlerimizi durdurduk. Ofis ve

görev içeriklerine göre bazı saha çalışanlarımızı

evden çalışma ve/veya

dönüşümlü çalışma modeli uygulamasına

geçirdik. Evden çalışma için

alt yapımızın hazır olması bizim için

bir avantaj oldu. İşe dönüşümüzde ilk

etapta kademeli olarak gerçekleşti.

1 Haziran itibari ile saha ve ofislerde

yeni dönemin gerektirdiği çalışma düzenini

oluşturarak tüm kadro çalışmaya

başladık. Dijitalleşmeye yaptığımız

yatırımın önemi bu dönemde daha da

ortaya çıktı. Müşterilerimiz ve paydaşlarımız

ile dijital uygulamalarımız

üzerinden iletişimimizi işlerimizde hiçbir

aksama yaşamadan yürütme olanağımız

oldu.

M. Kağan Turan / Warmhaus Genel Müdürü

Bu süreçte müşterilerinize

ve iş ortaklarınıza sunmuş

olduğunuz yeni hizmet

modellerinden biraz bahseder

misiniz?

Warmhaus olarak dijital yetkinliklerimiz

anlamında belirli bir alt yapıya

sahip olmamız bizim için bu dönemde

çok büyük avantaj oldu. İş ortaklarımız

ve tüketiciler için iOS ve Android

uyumlu geliştirdiğimiz uygulamalar

hali hazırda zaten mevcuttu. Warmhaus

Tüketici ile müşterilerimiz

ihtiyaç duyduklarında servisi eve

çağırabiliyor. Warmhaus Servis uygulaması

yetkili servislerimizin telefonlarına

yükledikleri bir uygulama.

Warmhaus Tüketici ile bağlantılı olarak

çalışıyor. Tüketici uygulamamızı

kullanan bir Warmhaus kullanıcısı

servis talebi girdiğinde, anında o

bölgedeki yetkili servisin telefonuna

bildirim düşüyor. Uygulama sayesinde

tüketicimiz kolayca telefonundan

servis çağırırken, yetkili servisimiz

ise tüketicinin iletişim bilgilerine telefonu

üzerinden erişebiliyor ve talebin

geldiği bölgede ise hızla müdahale

edebiliyor. Servis teknikerlerimizin

46

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

sahadaki görevlerine hem kendileri

hem de müşterilerimiz için en güvenli

şekilde devam edebilmeleri için elbette

bu dönemde tüm sağlık ve hijyen

önlemlerini de aldık. İş ortaklarımızla

da Warmhaus Partner uygulamamız

üzerinden iletişimimiz devam etti.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19

virüsü ve yaşadığımız süreç,

şirketlerin dijitalleşme konusunda

önemli adımlar atmaları gerektiğini

bize gösterdi. Gerek çalışanlarımız

gerekse müşteriler ve tedarikçilerimiz

ile olan etkileşimde dijitalleşmeye yapılacak

her türlü yatırımın değeri bir

kez daha ortaya çıktı. Şirketimizde

bu yönde başlattığı çalışmaları yeni

normal dönemde daha da fazla ağırlık

vererek sürdürecektir.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız

da aynı şekilde hazırlıklı

başlamaları gerekmekte. Bu

anlamda iş ortaklarınızla ortak

geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Bayilerimiz ve yetkili servislerimiz ile

bu dönemde daima

iletişimde kaldık.

Hem kendi sağlıklarını

hem de tüketici

sağlığı açısından

önlem almaları

gereken konularda

sürekli bilgilendirme

yaptık ve bunlara

devam ediyoruz.

Ayrıca iletişimde

olduğumuz platformlarda

sistemsel

düzenlemeler yaparak

dijitalde yenilikler

geliştireceğiz.

Yaşanılan

her kriz bazı

fırsatların

da ortaya

çıkmasına sebep oluyor. Sizce

global boyutta yaşanılan bu

salgın sonrası sektörde ne gibi

fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz

fırsatlar için geliştirdiğiniz bir

planınız bulunuyor mu?

Pandemi hepimize doğal kaynakların

bilinçsiz kullanımı ve çevre kirliliğinin

insan yaşamını destekleyen sistemlere

nasıl zarar verdiğini gösterdi. Bu

durum çevrenin korunmasına duyar-

Warmhaus Tüketici Uygulaması Ekran Görüntüsü

lılığı artırdı. Bunun

bir fırsat olduğunu

ve ErP direktiflerine

uygun, verimli, çevreci

ve daha tasarruflu

ürünlerimize

her zamankinden

daha çok talep olacağına

inanıyorum.

Ayrıca insanlar evlerinde

daha fazla

vakit geçirmeye

başladılar. Bu durumun

süreceğini

düşünüyorum.

Evde konfor sağlarken

aynı zamanda

enerjiyi verimli

kullanabilecekleri

ürünleri tercih edeceklerdir.

Bu konuda

da ürünlerimiz

ile iddialı olduğumuzu söyleyebilirim.

Marka olarak her zaman çalışmalarımızı

ve stratejimizi inovatif ürünler geliştirme

üzerine kurguladık. Bu prensipte

tüketiciden gelen talepler için

çalışmaya devam edeceğiz. Sektörel

olarak ise bu süreç tedarik zincirinin

ne kadar kırılgan olabileceğini bize

gösterdi. Bu durumda Avrupa’daki

bazı ülkelerin lojistik olarak bazı ürün

gamlarında Türkiye gibi kendilerine

yakın ülkeleri ithalatta tercih edebileceklerini

düşünüyorum.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 47


“Teknolojiyi ve iç hava sağlığını

hayatın her alanında yaşatmayı sürdüreceğiz”

“Mitsubishi Electric olarak bir asra yakın süredir üstün teknolojimiz ve köklü inovasyon

geçmişimizle gerek bireysel gerekse toplu alanlarda yaşam kalitesini artırmaya çalışıyoruz.

Sahip olduğumuz teknoloji ve deneyim sayesinde her türlü ihtiyaca ve duruma cevap

verebilen iklimlendirme sistemleri sunuyoruz.”

Caner Güçer

Mitsubishi Electric Türkiye

Klima Sistemleri Ürün Müdürü

“Evden uzaya” kadar çok sayıda sektörde

ileri teknoloji çözümleriyle öne çıkan

Mitsubishi Electric; bilgi işlem ve iletişim

sistemleri, uydu teknolojileri ve haberleşme,

tüketici elektroniği cihazları, sanayi

teknolojileri, enerji, nakliye ve inşaat makinelerinde

kullanılan elektrikli ve elektronik

donanımların üretimi, pazarlaması ve satışında

dünyanın öncü şirketleri arasında

yer alıyor.

Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri

Ürün Müdürü Caner Güçer ile geliştirdikleri

ürün ve sistemler üzerine konuştuk.

Ürün gruplarınız hakkında bilgi verir

misiniz?

Mitsubishi Electric imzalı Legendera klimaların

3 boyutlu sensör sistemleri, bugün

uzay teknolojisinde kullanılan termal görüntüleme

sistemlerine ulaşan yolda iklimlendirme

sistemlerine uyarlanan bir yenilik.

Klima sektörü için lider bir teknoloji niteliğindeki

bu sensör sistemi, termal yüklerin

oluşturduğu elektrikle çalışıyor. Legendera

klimalarda bu sensörlerden sekiz adet

kullanarak ortam 752 farklı hücrede inceleniyor.

İnsanları, eşya ve evcil hayvanlardan

da ayırt ederek vücut sıcaklığına göre

analiz yapabiliyor ve mekân içinde yoğun

olarak zaman geçirilen yerleri tespit ediyor.

Türkiye’de ilk defa yapay zekâ desteği

sayesinde dinamik takip ve fonksiyonellik

sunmayı başaran Legendera klimalar, yapay

zekâ tarafından değerlendirilen veriler

ışığında iklimlendirilen havanın, öncelikle

ve yoğun olarak mekân içinde kişilerin

daha fazla zaman geçirdiği alanlara yönlendirilmesini

sağlıyor. Bu sayede kişisel

konfor ve yüksek enerji tasarrufu otomatikleşerek

memnuniyet garanti ediliyor; arzu

edilen konfora da daha hızlı ulaşılıyor.

Mitsubishi Electric’in yapay zekâ destekli

Legendera serisi klimalarında bulunan

“Plasma Quad Plus” filtre, Tokyo Çevresel

Alerjenler Enstitüsü (ITEA) tarafından

yapılan test sonuçlarına göre alerjenlerde

yüzde 98, toz ve mite kirleticilerinde yüzde

99,7 gibi yüksek oranlara ulaşan bir filtreleme

yapıyor. Tüm bu testlere ek olarak,

fabrika laboratuvarlarındaki test sonuçlarına

göre saç telinin yaklaşık otuzda biri

büyüklüğe denk gelen 2,5 mikrometreden

daha küçük boyutlardaki kirleticileri filtreleyebilme

anlamına gelen PM2.5 düzeyindeki

filtreleme teknolojisi, Legendera

klimaları 2017 yılından bu yana PM2.5

filtreleme yapabilen duvar tipi klima cihazı

olarak öne çıkarıyor. Plasma Quad Plus

filtre; klimanın çalışma modundan bağımsız

fan modunda da çalışabilmesi, filtrenin

sadece 2 Watt elektrik tüketimi, yüksek

etkili değerlendirmesi ile A sınıfı filtreleme

gibi önemli özellikleri sayesinde iç hava kalitesine

ek olarak kullanıcılarına ekonomik

katkı da sağlıyor. Geçtiğimiz yıllarda; tüm

bu üretim, işçilik, teknoloji, tasarım gibi konularda

tüm ürün kategorilerinin en iyileri

arasından seçilmiş ve en iyi 100 üründen

biri olma başarısını göstererek “BEST 100

Good Design” ödülünü kazanmıştır.

Mitsubishi Electric’in iklimlendirme sektöründeki

köklü deneyimini tüketici beklentileriyle

bir araya getirerek tasarladığı

EnviroME serisi klimalar, segmentindeki

en kompakt hacme sahip iç ünitesiyle farklılaşıyor.

Mitsubishi Electric’in gelişmiş teknolojileri

ve tasarımı sayesinde daha az

miktarda soğutucu akışkan kullanılan yeni

nesil HaReME klimada, karbon salımını

azaltmak amacıyla önceki seriye göre yaklaşık

yüzde 82 oranında daha düşük CO2

eş değeri emisyonu bulunuyor. HaReME

klima, sağladığı ideal iklimlendirme koşulları

ve sessizliği sayesinde kullanıcıların

konfor seviyesini Avrupa standartlarına

yükseltiyor. İklim değişikliğiyle mücadeleye

de katkıda bulunmayı hedefleyen Mitsubishi

Electric, toplumların yaşam kalitesini

artırmak ve gelecek nesillere sürdürülebilir

bir dünya sağlamak misyonu ve sorumlu

bir marka bilinciyle hareket ediyor.

Tasarrufun her geçen gün daha önemli

hale geldiği günümüzde enerji verimliliği

yüksek klimaları tercih etmek büyük avantaj

sağlıyor. Örneğin, aralarında sadece bir

artı fark var gibi düşünülebilen iki ürünü

kıyasladığımızda, A+++ enerji seviyesi ile

sıradan A++ enerji seviyesindeki iki farklı

klimanın elektrik tüketiminde yüzde 40’a

varan oranlarda, yani neredeyse yarı yarıya

fatura farkı oluşturabildiğini görmek

mümkün. Mitsubishi Electric olarak Türkiye’de

ürün gamında en fazla A+++ klima

alternatifi bulunan marka konumunda olduğumuz

için bu noktada da geniş bir talebi

karşılıyoruz.

Mekânların taze hava ihtiyacının sağlıklı

bir şekilde karşılanmasına imkân tanıyan

Mitsubishi Electric Lossnay Havalandırma

Cihazları, sıcaklık ve nem transferi sağlayan

özel güçlendirilmiş zarlı Hiper Element

eşanjörü ile yüzde 85’i aşan verimlerde çalışma

sağlıyor. Bu özel ısı değiştirici eşanjör

teknolojisi, içeriden atılan havayla dışa-

48

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

rıdan alınan havayı birbirine karıştırmadan

havalandırma yapabildiği için içerinin ağır

havasının tekrar dönüşünü engellemiş

oluyor. Sadece Mitsubishi Electric’in Lossnay

ürünlerinde kullanılan bu patentli Hiper

Element eşanjör, plakalı ısı değiştirici

sistemlerden farklı olarak nem transferi de

gerçekleştiriyor. Böylece yüzde 100 taze

havayı, ısı kaybını minimumda tutarak ve

nem dengesi sağlanmış olarak ortama

aktarabiliyor. Tüm bireysel ve ticari alanlarda

tercih edilen Lossnay havalandırma

cihazları; ortamın sıcaklık, nem ve oksijen

dengelemesini yaparken, yüksek verimli

filtresi sayesinde 0.3µ küçüklüğe kadar

kirletici filtrelemesi yapabiliyor. Böylece

sağlık problemlerine yol açabilecek unsurlara

geçit vermiyor. Sahip olduğu Hiper

Element test tarihindeki bilinen en küçük

virüs ile Japonya’da bağımsız test kuruluşlarınca

denenmiş ve ortamdan atılan kirli

havadaki virüslerin eşanjör üzerinde tekrar

ortama giden taze hava üzerine geçmediği

raporlanarak onaylanmıştır. Sistemlerin

sahip olduğu ve Mitsubishi Electric Quality

üretim standartları sonucu cihaz hava

sızdırmazlığı da yüksek. Böylece Lossnay

havalandırma cihazları, iç ortam hava kalitesinin

yakalanması konusunda önemli bir

ekipman olarak öne çıkıyor. Bu cihazlar,

kurulu sistemden bağımsız olarak da projeye

ilave edilebiliyor ve çalıştırılabiliyor.

Merkezi bir yapıda bölgesel iklimlendirme

yapabilmenin çok önemli bir parçası olan

Lossnay sistemleri, küçük bir odadan büyük

bir kat gibi genel alanların havalandırmasına

kadar pek çok alan için tasarlanabiliyor.

Sadece bununla sınırlı kalmayıp

ürün gamında merkezi klima santrallerinin

bir parçası olabilecek ısı geri kazanım

ekipmanı eşanjörünü de ihtiyaç sahipleri

ile buluşturuyoruz.

Mağaza ve ofisler için tercih edilen Mr.

Slim profesyonel seri ürünleriyle ise ticari

alanların öncelikli tercihleri arasında yer

alan Mitsubishi Electric, merkezi iklimlendirme

ihtiyaçlarını karşılayan Multi veya

City Multi sistemleriyle de öne çıkıyor.

Düşük sıcaklıklarda performansı garantileyen

patentli Zubadan teknolojisi, altyapı

çalışmalarını kolaylaştıran dünyanın tek iki

borulu ısı geri kazanımlı City Multi sistemi,

yine yüksek enerji verimliliği sunan Avrupa’nın

ilk R32 soğutucu akışkanlı City Multi

sistemi ve düşük CO2 eş değerine sahip

dünyanın tek Hybrid City Multi sistemi gibi

benzersiz ürünler her türlü iklimlendirme

ihtiyacını karşılıyor. Bu geniş ürün gamı

hem projelendirme hem montaj hem de

kullanım anlamında

yatırımcılara, uygulayıcılara

ve tüketicilere

kolaylık sağlıyor. Tüm

sezon boyunca sistemin

sergilediği yüksek

enerji verimliliği,

düşük ses seviyesi ve

esnek kombinasyon

özellikleri sayesinde Mitsubishi Electric,

Türkiye’nin lokomotifi inşaat sektöründe

özellikle sembol konumunda olan ayrıcalıklı

projelerin ve kentsel dönüşüm projelerinin

tercihi oluyor.

İhracat hacminizi artırmak için

ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

En yoğun çalıştığınız pazarlar

hangileri?

Türkiye, yaklaşık 2 milyonun üzerinde

kurulu üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en

büyük split klima üretim merkezi konumunda.

1 milyonu aşkın bir ihracat pazarı var.

Dolayısıyla hem ihracat hem de iç pazar

dinamiği olarak yüksek bir potansiyel mevcut.

Biz de Mitsubishi Electric olarak, markamızın

Avrupa’daki ilk ev tipi klima fabrikası

olma özelliğini taşıyan Manisa’daki

dijital fabrikasında Türkiye ve Avrupa için

yüksek enerji tasarruflu ve çevre dostu

klimalar üreterek ekonomiye ve istihdama

katkı sağlıyoruz.

Önümüzdeki döneme dair

öngörünüz nedir?

Yaz sezonuna başlarken gündeme gelen

kısıtlı normalleşme, insanların zaman geçirdikleri

alanların geçmiş yıllardan farklı

olmasını da beraberinde getiriyor. Daha

önce zamanının çoğunu işyeri veya iklimlendirilmiş

toplu, kapalı alanlarda geçiren

bireyler, şimdi evlerinde daha fazla zaman

geçiriyor. Birçok şirket ve çalışan, bu dönemde

evden çalışma kavramını deneyimledi.

Bu durum da mevcut ve yeni binalarda

konfor beklentisini arttırdı. Ticari alanların

izolasyon ve sosyal mesafe kavramları

çerçevesinde değişen kullanım şekilleri

ortaya çıkıyor. Bu değişim iklimlendirmenin

de içinde olduğu yapısal güncellemelere

sebep oluyor. Yaz döneminde tatile giden

birçok kişi bugünlerde yer değiştirmenin

endişesini yaşıyor. Bu da daha önce iklimlendirme

gereği duyulmayan alanlarda

yeni ihtiyaçlar doğuruyor. Yeni dönemde;

bireysel ihtiyaçlarla birlikte proje bazlı ya

da uygulama tipine göre farklılaşan ürün

gruplarının birbirlerinden farklı yönde etkileneceğini

öngörüyoruz.

Tüm yaşananların herkesin farkındalığının

artmasına neden olduğu, iyi ve ideal olanın

daha fazla irdelenmeye başladığı bir

dönemin başlangıcı diyebiliriz. Dayanıklılığı

yüksek, her türlü zorlu koşula adaptasyonu

mümkün, gelecek nesillere mirasımız

olan çevreye duyarlı, ömrü boyunca tasarruf

sağlayan katma değerli sistem ve bu

sistemlerle gerçekleştirilen doğru çözümlerin

daha fazla ön plana çıktığını gözlemliyoruz.

Bu da marka doğrularımızın pazar

beklentileriyle paralel olduğunu ve sürdürülebilir

yeni dönem çalışmaları için hazır

olduğumuzun bir göstergesi olduğunu ifade

edebiliriz.

Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz

olacak mı?

Mitsubishi Electric olarak bir asra yakın süredir

üstün teknolojimiz ve köklü inovasyon

geçmişimizle gerek bireysel gerekse toplu

alanlarda yaşam kalitesini artırmaya çalışıyoruz.

Sahip olduğumuz teknoloji ve deneyim

sayesinde her türlü ihtiyaca ve duruma

cevap verebilen iklimlendirme sistemleri

sunuyoruz. Bundan sonra da ülkemizdeki

büyük çaplı projelerden bireysel tüketicilere

kadar teknolojiyi ve iç hava sağlığını hayatın

her alanında yaşatmayı sürdüreceğiz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 49


Sektörel

İspanyol devi Türkiye’de yatırımlarını artırıyor

Eskişehir’den 60 ülkeye ihraç ediyor

Banyo seramik sağlık gereçleri üretiminde dünya lideri Roca, Türkiye’yi öncelikli pazarlarından

biri yapmak üzere yatırımlarını sürdürüyor. Firma teknoloji ve lojistiğin yani sıra bayileşmeye

de yatırım yaparak, prestijli global markasıyla sunduğu yenilikçi ürün ve çözümlerini

Türkiye’de de müşterileriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Eskişehir’deki fabrikalarından 60

ülkeye ürün ihraç ettiklerini söyleyen Roca Türkiye Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva,

öncelikli hedeflerinin Türkiye pazarında konumlarını güçlendirmek olduğunu belirtti.

Banyo alanları için armatür, lavabo, klozet

ve duş sistemleri gibi yenilikçi çözüm

önerileri sunan İspanyol devi Roca, Türkiye

pazarına olan inancını sürdürüyor. Eskişehir’deki

fabrika tesislerine, teknoloji

ve lojistik altyapıya son yıllarda 40 milyon

Euro’dan fazla yatırım yapan şirket, ülke

genelinde kuracağı bayi ağı ile global

markasını da Türkiye pazarında güçlendirmeyi

hedefliyor. Dünyada 22 ülkede 83

fabrikası olan Roca, ürün ve çözümlerini

170 pazarda müşterileriyle buluşturuyor.

Türkiye’de 1970’lerden bu yana yatırım

yaptıklarını söyleyen Roca Genel Müdürü

Salvador Lopez Oliva, 2020 yılında sektör

profesyonelleri ile daha güçlü ilişkiler

kurmayı ve bağlarını güçlendirmeyi planladıklarını

belirterek, “İnşaat, mimarlık ve

tasarım alanlarında global bir oyuncu olarak,

deneyim ve birikimimizi Türkiye’de

de sektör profesyonelleri ile paylaşmayı

ve ülkemizin sosyo ekonomik kalkınmasına

katkıda bulunmayı hedefliyoruz” diye

konuştu.

Türkiye’den 60 ülkeye armatür

ihraç ediliyor

2016 yılında merkezi ve fabrikası Eskişehir’de

bulunan armatür üreticisi NSK

şirketini satın alarak Türkiye’deki yatırımlarını

artıran Roca Grubu, üretim tesislerinde

Avrupa’nın en gelişmiş teknolojisini

uygulayarak yüksek kalite standartlarında

Salvador Lopez Oliva / Türkiye Genel Müdürü

ürünler tasarlıyor ve üretiyor. Bu ürünlerin

%80’inden fazlası dünyada 60 ülkeye

ihraç ediliyor. Bu yıl bayileşmeye de yatırım

yaptıklarını söyleyen Türkiye Genel

Müdürü Salvador Lopez Oliva, “Yıl sonuna

kadar Türkiye’de toplam 25 bayimiz

olmasını hedefliyoruz. Portföyümüzde

bulunan yenilikçi koleksiyonları ve geniş

ürün yelpazemizi bayi kanalımız aracılığıyla

tüm Türkiye’ye ulaştıracağız” dedi.

Profesyonellerle güç birliği

İnşaat, mimarlık ve tasarım alanlarında

küresel oyunculardan Roca, Türkiye’de

sektör profesyonelleri ile işbirliğini de artırmaya

odaklandı. Bu kapsamda önümüzdeki

aylarda inşaat, mimari ve tasarım

alanlarında profesyonellerle daha

sık bir araya gelecekleri platformlar oluşturacaklarını

söyleyen Salvador Lopez

Oliva, “Küresel pandemi nedeniyle hızlı

bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Bu

dönüşüm hepimizi etkiliyor. Bu dönüşüm

yeni ürünler ve yenilikler ortaya çıkaracak

ve bazıları hayatımızda kalıcı olmayı başaracak.

Yeni ve yenilikçi çözümleri teşvik

etmek için iki senede bir gerçekleştirdiğimiz

uluslararası tasarım yarışması jumpthegap®

‘in bu yıl özel bir edisyonunu

yapıyoruz. Yenilikçi fikir ve tasarımlardan

ilham alan bir şirket olarak, genç yeteneklere

global arenada fırsat tanımak bizi heyecanlandırıyor.”

diye ekledi.

50

Yapı Malzeme Temmuz 2020



“Sağlık önlemlerinden ödün

vermeden iş ortaklarımızla

iletişimimiz güçlü tutuyoruz”

“Ana stratejimizi salgın öncesi verimi salgın sırasında da devam ettirerek insan sağlığını

ön planda tutmak olarak belirledik. Bunu başarabilmek için de gerekli tüm önlemleri

hızlıca aldık ve uygulamaya koyduk. İş modellerimizi değiştirerek salgının iş yapmamıza

engel olmasına izin vermedik.”

sağlığını korumak için servislerimizin

ve yemekhanelerimizin yoğunluğunu

düşürdük, ofislerde maske kullanımını

zorunlu hale getirdik. Tüm ofislerimizde

ve üretim alanımızda el dezenfektanları

yerleştirdik ve günlük olarak tüm personelimizin

ateşini ölçerek kontrol ettik

etmeye devam ediyoruz. Saha ziyareti

yapan teknik servis personelimizin ihtiyaç

duyduğu tüm kişisel sağlık donanımlarını

sağladık ve kullanımını zorunlu

tuttuk.

Süleyman Kavas / Doğu İklimlendirme İş Geliştirme Müdürü

Geliştirdiğiniz yeni modellerde

ana stratejiniz ne oldu?

Ana stratejimizi salgın öncesi verimi salgın

sırasında da devam ettirerek insan

sağlığını ön planda tutmak olarak belirledik.

Bunu başarabilmek için de gerekli

tüm önlemleri hızlıca aldık ve uygulamaya

koyduk. İş modellerimizi değiştirerek

salgının iş yapmamıza engel olmasına

izin vermedik.

Enerji verimliliği yüksek, çevreye duyarlı,

yüksek kaliteli ve rekabetçi ürünler

üreten Doğu İklimlendirme, yurt içi ve

yurt dışında pazar payını her geçen gün

artırmakta.

Doğu İklimlendirme İş Geliştirme Müdürü

Süleyman Kavas ile gündemdeki

gelişmeler doğrultusunda aldıkları tedbirler

ve ortaya koydukları uygulama

biçimlerini konuştuk.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Salgının başlamasıyla birlikte neler yapılabilir

diye baktığımızda kamuoyunda

açıklanan tedbirleri de dikkate alarak

kendi önlemlerimizi hızlıca aldık ve uygulamaya

koyduk. İlk olarak fabrikamıza

ve ofislerimize ziyaretçi kabulünü ve

müşteri ziyaretlerimizi durdurduk. Müşterilerimizle

ve diğer iş ortaklarımızla

yıllardır süregelen temas doğal olarak

azaldı. Bunun yerine telefon ve online

toplantılarla bu açığı kapatmaya çalışıyoruz.

Öte yandan salgın dolayısıyla

artan havalandırma cihazı talebi ve bu

cihazlarda alınacak önlemlerle ilgili istekleri

karşılayabilmek için yeniden organize

olduk. Birçok arkadaşımız bu süreç

boyunca evden çalıştı ve toplantılara

online olarak katıldı. Salgın nedeniyle

bazı hammadde ve yarı mamul ürünlerin

yurtdışından alımında da tüm sektör

sıkıntılı zamanlar geçirdi. Bunu aşabilmek

için yeni tedarik kanalları araştırdık

ve tedarikçilerimizi çeşitlendirdik.

Ayrıca son üç ayda çalışanlarımızın

Bu süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden biraz

bahseder misiniz?

Yüz yüze iletişim salgın dolayısıyla büyük

ölçüde düştüğü için bu eksiği kapatmak

amacıyla online iletişime ağırlık

verdik. İnternet üzerinden farklı programlar

kullanarak hem müşterilerimizle

hem de diğer iş ortaklarımızla iletişimimizi

devam ettiriyoruz. Pazarlama ve

reklam çalışmalarımızı da buna paralel

olarak online kanallara kaydırdık. Daha

önce oda ve derneklerde yaptığımız

seminer ve tanıtım toplantılarını webinar

şeklinde gerçekleştiriyoruz. Ayrıca

siparişlerini yerinde takip etmek isteyen

müşterilerimize de üretim alanından görüntüleri

paylaşabiliyoruz. Tüm hizmet-

52

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

lerimizi ve tedbirlerimizi sağlık önlemlerinden

ödün vermeden iş ortaklarımızla

iletişimi güçlü tutmak adına gerçekleştiriyoruz.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Yukarıda kısmen bahsettiğim gibi yeni

normale Doğu İklimlendirme olarak başlamış

durumdayız. Geçtiğimiz üç aylık

süreç aslında bizim için yeni normale

bir hazırlık aşaması oldu. Yakın zamanda

fuar ve benzeri etkinliklerin gerçekleştirilmesi

pek mümkün görünmüyor.

Bunun yerine müşterilerimizin firmamızı

sanal olarak gezebilecekleri bir platform

kurmayı planlıyoruz. Bu sayede hem

ürünlerimizi hem de üretim alanımızı iş

ortaklarımıza uzaktan tanıtma fırsatımız

olacak. Ayrıca 2021 yılı içinde tüm ürünlerimizi

BIM platformuna taşıyarak tasarımcıların

ve müşterilerimizin hizmetine

sunacağız.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

İş ortaklarımızla pandemi sırasında

yeni ürün geliştirilmesi konularında çalışmalarımız

oldu. Özellikle UV lambalı

ürünlerin geliştirilmesi amacıyla son zamanlarda

yoğun bir şekilde emek harcıyoruz.

Bu ürünlerin hem yeni cihazlarda

kullanımı hem de var olan klima santrali,

rooftop ve ısı geri kazanım cihazlarına

uygulanmaları için çözümler geliştirdik

ve yakın zamanda piyasaya bu çözümleri

sunacağız.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep

oluyor. Sizce global boyutta

yaşanılan bu salgın sonrası

sektörde ne gibi fırsatlar

meydana gelebilir? Şirket

olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

COVID-19 pandemisi birçok sektörde

olduğu gibi ısıtma-Soğutma-Havalandırma

sektörünü de kökten etkilemiştir.

Pandemi öncesine kadar enerji verimliliği

ön plandayken şu an iç hava kalitesi

ve hijyen şartları çok daha önemli

hale gelmiştir. Bundan dolayı %100 dış

hava ile çalışan klima santrallerinin kullanımının

artması beklenmektedir. Var

olan sistemlerde ise dış hava debisinin

arttırılması için fanların kayış kasnak

ayarlarının yapılması veya fanın değiştirilmesi,

eşanjörlerin sızdırmazlıklarının

sağlanması veya sızdırmaz modellerle

değişimi, UV lamba ve benzeri önlemler

alınarak istenen hijyen şartlarının

sağlanması gibi birçok tadilat ve yeni

yatırım yapılmaya başlanmıştır. Bu işlemlerin

hepsi sektör için yeni fırsatlar

anlamına gelmektedir. Tasarımcılar, mekanik

uygulama firmaları, imalatçılar ve

servis firmaları olmak üzere tüm sektör

bileşenleri bu yeni gelişmelerden büyük

oranda fayda sağlayacaktır. COVID-19

ve ileride olabilecek benzeri bir salgının

yayılmasını engellemek için artık

yeni tasarım şartları belirlenecek ve bu

şartlara hızlı uyum sağlayabilen firmalar

daha kolay ticaret yapabilecektir. Uyum

sağlayamayan firmaların ise ayakta kalmaları

yakın zamanda pek mümkün görünmemektedir.

Özellikle UV lamba, elektrostatik filtre ve

HEPA filtrelerin kullanımı ve uygulama

alanlarının artmasını bekliyorum. Sadece

konfor iklimlendirmesi değil endüstriyel

proseseler de bu ürünler daha sık

karşımıza çıkacaklar. Tüm değindim bu

konular ile ilgili olarak Doğu İklimlendirme

olarak çalışmalara başlamış ve bir

hayli yol almış durumdayız.

Son olarak eklemek

istedikleriniz?

Pandemi ilk başladığında farkındalık

yaratmak amacıyla fabrikamız içinde bir

Sahra Yoğun Bakım Ünitesi oluşturmuştuk.

Doğu İklimlendirme’nin öncülük ettiği

ve bazı tedarikçilerimizin destek olduğu

bu COVID-19 farkındalık projesi ile

hastalığın belki de en kritik konularından

olan yoğun bakım yatak sayısının arttırılmasının

yolu ve yapılacak olan yoğun

bakım odalarının hangi özellikte olması

gerektiğini kamuoyu ile paylaştık. Şu

ana kadar bu projemize çok şükür ihtiyaç

olmadı ancak ikinci dalganın beklendiği

bugünlerde tekrar hatırlatmakta

fayda olacağını düşünüyorum.

DIN 1946/4:2018 standardına göre tasarlanan

8 yataklı yoğun bakım ünitesinin

taze hava hattı H13 sınıfı Hepa filtrelerin

de olduğu 3 kademeli filtre sistemi

ile donatıldı. Egzoz hattında ise virüsün

çevreye yayılmasını engellemek için

H13 hepa filtreler kullanıldı. Bu sayede

enfeksiyonlu hastanın ihtiyacı olan saflıkta

taze hava sağlanmış olup, sağlık

çalışanları ve çevre için güvenli şartlar

oluşturuldu. Negatif basınç altında çalışan

izolasyonlu yoğun bakım odasında

Doğu İklimlendirme Ar-ge Merkezinin

tasarlamış olduğu %100 taze havalı

Eurovent ve TUV Hijyen belgelerine sahip

PHKS - Paket Hijyenik Klima Santrali

ile hava şartlandırıldı.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 53


“Bestherm İklimlendirme olarak

her geçen gün gelişmeye devam

ediyoruz”

“Öncelikle, sektör genelinde Müşteri Memnuniyetinde 1. sırada olmayı hedefliyoruz. Bu

memnuniyeti sağlamak için mevcut alt yapımızı güçlendiriyor ve dijital yatırımlarımızı

artırmaya devam ediyoruz. Satış sonrası hizmetlerimiz ve bayilik kanalındaki hedefimiz, 12

saatin altında %100 müşteri memnuniyetini sağlamak ve bu ilke doğrultusunda hizmet

vermek olacak.”

2008 yılında temelleri atılan Bestherm

İklimlendirme, Besler ailesinin üretim ve

satış şirketlerinden bir tanesi. Bursa Organize

Sanayi Bölgesi’nde bulunan Bestherm

İklimlendirme, Ferroli ile geçen yıl

yapmış olduğu anlaşma doğrultusunda

Ferroli markasının Türkiye’deki üretim,

satış ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirmekte.

Bestherm İklimlendirme Genel Müdür

Yardımcısı Erol D. Porsemay ile Ferroli

adına gerçekleştirdikleri çalışmaları konuştuk.

Aynı zamanda içerisinde bulunduğumuz

döneme dair almış oldukları

tedbirleri ve geliştirdikleri yeni çalışma

modelini de bizlerle paylaşan sayın Porsemay,

önümüzdeki döneme dair gerçekleştirecekleri

faaliyetler hakkında da

bilgiler verdi.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Bestherm İklimlendirme olarak öncelikle

B2B ağımız için dijitalleşme konusunda

yatırımlarımızı hızlandırdık. Online kanallar

üzerinden gerçekleşen sipariş, tahsilat,

kredi kartı ödemeleri, sevkiyat gibi

şirketimiz için önem teşkil eden tüm süreç

ve konuların dijital alt yapısını tespit

ettik ve yatırımlarımızı Nisan, Mayıs ve

Haziran ayları içerisinde gerçekleştirdik.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde

ana stratejiniz ne oldu?

Bestherm İklimlendirme olarak her geçen

gün gelişmeye devam ediyoruz. Öncelikle,

sektör genelinde Müşteri Memnuniyetinde

1. sırada olmayı hedefliyoruz.

Bu memnuniyeti sağlamak için mevcut

alt yapımızı güçlendiriyor ve dijital yatırımlarımızı

artırmaya devam ediyoruz.

Satış sonrası hizmetlerimiz ve bayilik

kanalındaki hedefimiz, 12 saatin altında

%100 müşteri memnuniyetini sağlamak

ve bu ilke doğrultusunda hizmet vermek

olacak.

Ferroli Gold isimli sadakat sistemizi sektör

gözetmeksizin Türkiye’de 1. sırada

yer almasını sağlamak ve Ferroli Gold

uygulamamızı en çok kullanılan uygulama

yapmak. Uygulamamızın en çok

tercih edilen uygulama olması, yüksek

teknolojiye uyumlu olması ve kullanım

Erol D. Porsemay / Bestherm İklimlendirme Genel Müdür Yardımcısı

kolaylığı sağlaması için çalışmalarımızı

her geçen gün geliştiriyoruz. Ferroli Gold

uygulaması, sadece barkod okutma uygulaması

değil. Üyelerin paylaşımlar yapabildiği,

üyelere sosyal platform ortamı

sağlayan, kişilerin tercihiyle seçtiği hediyeler

bölümü olan, dilediği zaman ulaşa-

54

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

bildiği destek hattı olan, ürün katalogları

ve montaj kılavuzlarını bulabildiği bilgi

deposuna ve duyurular bölümlerine sahip

bir uygulama.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden biraz

bahseder misiniz?

Sayısı az olmakla birlikte finansal desteğe

ihtiyacı olan iş ortaklarımıza ödeme

vadelerinde iyileştirmeler yaparak destek

olmaya çalıştık. Ayrıca ciro getirileri için

kampanya bütçemizi Nisan ve Mayıs

aylarında çok yoğun bir şekilde kullanarak

oldukça başarılı da olduk.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Açıkcası biz salgının sektörel olarak hız

keseceğini, fakat 2020 yılında bu salgın

ile mücadele edeceğimizin farkındayız.

Ancak sıkı çalışıp hedeflerimiz doğrultusunda

ilerleyeceğiz. Benimsemiş olduğumuz

“Önce Sağlık” sloganı ve müşteri

memnuniyeti ilkesi ile 2020 yılını en iyi

şekilde bitirmeyi planlıyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

Bu dönem bizim iş ortaklarımızla tam bir

PARTNER gibi entegre olmamızı sağladı.

Dijitalleşme konusunda iş ortaklarımız

ve IT bölümlerimiz ile birlikte çalışarak

hepimiz için oldukça önem taşıyan ödeme

yöntemlerimizi geliştirdik. Bu şekilde

birlikte çalışmanın ne kadar değerli ve

faydalı olduğunu görmüş olduk. Bundan

sonraki dönemler içinde farklı projelerde

birlikte çalışıyor olacağız.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 55


Bosch VRF Ticari Klima Sistemleri

Avrupa Birliği okul projelerinde

tercih ediliyor

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından Bosch Termoteknoloji’nin ticari binalara

soğutma ve ısıtma konforu sağlayan VRF Ticari Klima Sistemleri, Türkiye’nin farklı

şehirlerindeki Avrupa Birliği (AB) okul projelerinde kullanılıyor.

Dosya

Bosch Termoteknoloji, müşterilerinin ihtiyaçlarına

uygun çeşitli ürün gamı ile sektörde

ön plana çıkıyor. Bosch VRF - Değişken

debili soğutucu akışkan sistemleri;

hastaneler, havaalanları, alışveriş merkezleri,

ofis binaları, rezidanslar gibi yüksek

kapasite ihtiyacı olan ticari binalardan tek

bir villaya kadar tüm yapıların verimli şekilde

iklimlendirilmesini sağlıyor. Türkiye’nin

farklı bölgelerinde yer alan Avrupa Birliği

(AB) okul projelerinde de Bosch VRF ticari

klima sistemleri tercih ediliyor.

Bosch Termoteknoloji’nin iş ortaklarından

biri olan Yıldız Teknik Mühendislik ile

başlattığı iş birliği kapsamında; iş ortağı,

müteahhit firma ve ilgili müşavir firmalarla

beraber çalışılıyor. Ürünler bu yıl; Hatay,

Kilis, Urfa ve Mardin’de bulunan toplamda

6 farklı okulla buluşturuldu.

Yeni Bosch Air Flux VRF klima

sistemleri ile dört mevsim

iklimlendirme

Bosch ticari klima sistemleri olan VRF sistemleri,

Nisan 2020 tarihinde lansmanı yapılan

yeni ürün gamı Bosch Air Flux VRF

sistemler ile tüketicilerle buluştu. AF5300

tekil ve kombinasyon serisi dış üniteler,

geliştirilmiş yeni nesil iç ünitelerden oluşan

Air Flux VRF klima sistemleri değişken debili

soğutucu akışkan teknolojisi sayesinde

kolay kullanım imkânı sunarken, aynı zamanda

yüksek enerji tasarrufu sağlıyor.

Kullanıcıların anlık ihtiyaçlarına göre çalışma

performansını ayarlayan, kısmi yükte

bile yüksek verimlilikle çalışan sistem, dış

ünitelerden ve soğutma-ısıtma için kullanılabilen

on iki farklı iç ünite modelinden

oluşuyor. Tamamen yenilenen, kompakt

endüstriyel tasarımı, çok düşük ses seviyesinde

çalışan, tek gövdede 90 kW’a,

kombinasyon serisi ile 270 kW’a kadar

çıkabilen kapasitesi, iç ünite ve klima dış

üniteleri ile Bosch Air Flux VRF sistemler;

farklı bina ve uygulama

türleri için en

uygun sistem çözümünü

sunuyor.

Yüksek kapasite

özellikleriyle birlikte

Bosch tarafından geliştirilen

ve üretilen

yeni nesil bireysel ve

merkezi kumandalar

için, ülkemizde gerçekleştirilen

kullanıcı

deneyimi oturumları

sayesinde; kullanıcı

alışkanlıkları, beklentileri

ve öncelikleri

doğru şekilde belirlenerek bu doğrultuda

ürünlerin geliştirilmesi sağlandı.

Avrupa Birliği Okul Projeleri

Hakkında

Kriz zamanlarında kesintisiz eğitim programı

kapsamında, devlet tarafından desteklenen

AB okul projeleri, 2 yıldır ülkemizin

çeşitli bölgelerindeki birçok şehirde hayata

geçiriliyor. Bosch Termoteknoloji; iş ortağı

Yıldız Teknik ve farklı inşaat şirketleriyle

yaptığı işbirliği ile 2019 yılında toplamda

30 farklı okul VRF ticari klima sistemleriyle

donatıldı.

56

Yapı Malzeme Temmuz 2020



“Evlerindeki konforu sürdürmek için

çalışmalarımıza kesintisiz devam

edebilmeye odaklandık”

“Müşterilerimizin temel ihtiyacı olan ısınma ve sıcak su tedarikini sekteye uğratmayacak

şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Müşterilerimiz şu an çok gerekli olan hijyen

şartlarını bizim ürünlerimizle sağlıyor ve hizmetlerimize her zamanki gibi anında erişebilmenin

iç rahatlığını yaşıyorlar. Müşteri memnuniyetini ön planda tutuyor, satış sonrasında da

müşterilerimize kaliteli bir hizmet ve yüksek bir konfor yaşatmaya devam ediyoruz.”

Vaillant Grup şirketinin %100 iştirakli bir

yan kuruluşu olan Vaillant Türkiye, tüm

yurda yayılmış yetkili satıcı ve servis teknikerleriyle

en yüksek seviyede müşteri

memnuniyeti için hizmet vermeye devam

ediyor. Salgın döneminde de faaliyetlerini

aldığı tedbirler çerçevesinde ara vermeden

güvenli bir şekilde sürdüren firma,

önümüzdeki dönemi de geliştirdiği farklı

uygulama ve iş modelleriyle karşılamaya

hazırlanıyor.

Vaillant Türkiye Pazarlama Müdürü Erol

Kayaoğlu ile tüm sektörlerin ‘Yeni Normal’

döneme hazırlandığı şu günlerde kendilerinin

yapmış olduğu çalışmaları ve ortaya

çıkan çözümleri ele almaya çalıştık.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Ülkemizde ilk vakaların duyulmaya başlamasıyla

birlikte Vaillant Türkiye ve tüm

grup olarak hızlı ve proaktif önlemleri aldık.

Bir taraftan koronavirüs ile ilgili tüm gelişmeleri,

güncel bilgi ve haberleri yakından

takip edip gerekli tüm önlemleri alırken,

diğer taraftan iş süreçlerimizin güvenli bir

şekilde devam edebilmesi için atılması gereken

adımları hızla attık. Tüm birim yöneticilerinden

oluşan Vaillant Group Türkiye

Covid-19 iletişim ekibini oluşturduk.

18 Mart itibarıyla, görevi evden çalışmaya

imkan sağlayan tüm arkadaşlarımız evden

çalışma düzenine geçti. Vaillant olarak,

evden çalışma, esnek çalışma modelleri

ile çalışanlarımızın evden çalışma düzenine

en etkili şekilde ve kısa sürede adapte

olmalarına yardımcı olduk. Tüm yöneticilerimiz

ekiplerini yakından takip ederek, her

bir çalışanımızın sağlığının iyi olduğundan

emin oldu.

Çağrı merkezi çalışanlarımız da alınan önlemler

kapsamında evden çalışma düzenine

geçti. Müşteri temsilcilerimizin evlerine

ekipmanları kuruldu ve internet altyapısı

sağlandı. Süreçlerimizin verimli ve etkili bir

şekilde devam etmesi için yöneticilerimiz

gün içerisinde müşteri temsilcilerimiz ile

sürekli iletişim halindeler. Tüm kanallardan

7/24 kesintisiz çağrı merkezi hizmeti

vermeye devam ediyoruz.

Ülkemizdeki ilk koronavirüs vakasının

açıklanmasından sonraki ilk 15 günde Vaillant

Türkiye yetkili satıcılarının yüzde 70’i

operasyonlarına devam etti. Nisan ayının

başından itibaren ise yüzde 100 kapasite

ile sahada 7/24 hizmet vermeye devam

ettik.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana

stratejiniz ne oldu?

Covid-19 pandemisi nedeniyle tüm dünya

olağanüstü bir dönemden geçiyor. Sosyal

mesafenin ve evde kalmanın büyük önem

taşıdığı bu dönemde bireylere ve şirketlere

önemli sorumluluklar düşüyor. Vaillant Türkiye

olarak pandemi sürecinde sorumluluğumuzun

ve ürettiğimiz ürünlerin öneminin

daha da arttığı bilinciyle hareket ediyoruz.

İçinde bulunduğumuz bu dönemi tüm çalışanlarımızın

sağlığını koruyarak güvenli bir

şekilde atlatmak ilk önceliğimiz. Bu zorlu

dönemde bir yandan çalışanlarımızın sağlığını

korumaya, diğer yandan müşterilerimizin

hayatını kolaylaştırmaya, evlerindeki

konforu sürdürmek için çalışmalarımıza

kesintisiz devam edebilmeye odaklandık.

Müşterilerimizin temel ihtiyacı olan ısınma

ve sıcak su tedarikini sekteye uğratmayacak

şekilde çalışmalarımıza devam

ediyoruz. Müşterilerimiz şu an çok gerekli

olan hijyen şartlarını bizim ürünlerimizle

sağlıyor ve hizmetlerimize her zamanki

gibi anında erişebilmenin iç rahatlığını yaşıyorlar.

Müşteri memnuniyetini ön planda

tutuyor, satış sonrasında da müşterilerimize

kaliteli bir hizmet ve yüksek bir konfor

yaşatmaya devam ediyoruz.

Başta cihazlarımızda olmak üzere tüm

hizmetlerimizde müşterilerimizin evlerinde

konfor yaratmaya odaklanıyor, bu alana

yatırımı artırıyoruz. Özellikle bu dönemde

tüketicinin ihtiyacını doğru belirleyip buna

göre adımlar atmak kritik önem taşıyor.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden biraz

bahseder misiniz?

Kesintisiz hizmetin ön plana çıktığı bu süreçte

cihazların performansının yanı sıra

satış sonrası hizmetlerde yenilikler yaptık.

Hem finansal olarak yetkili satıcılarımızın

yanında olduk hem de süreçleri daha dijital

hale getirerek marka, tüketici ve yetkili

satıcı iletişiminin devam etmesini sağladık.

Satış esnasında ve satış sonrasında müşterilerle

teması en aza indirmek amacıyla

ve tüketicilerin yetkili satıcılarımız ile daha

kolay iletişime geçmesi için “Görüntülü Ücretsiz

Keşif” projesini hayata geçirdik. Bu

projeyle satın alma sürecinde önceden

keşif ve montaj için olmak üzere iki kez

yapılan ev ziyaretini bire düşürdük. Bu süreçte

gelen keşif taleplerinin yüzde 20’sini

‘Görüntülü Ücretsiz Keşif’ uygulaması ile

gerçekleştirdik.

Salgın öncesinde iş yapış şeklimizde yetkili

satıcılarımız keşif için müşterinin evine

gidiyor ve evine en uygun kombiyi önerip

teklif veriyordu. Eğer müşteri teklifini kabul

eder ve satın almaya karar verirse montaj

ve diğer işlemler için bir kez daha eve

gidiliyordu. Şimdi artık yetkili satıcılarımız

eve sadece montaj için gidiyor. Projemizi

önümüzdeki dönemde daha da yaygınlaştırmayı

hedefliyoruz.

Vaillant olarak sadece cihaz ve hizmet

satmanın ötesine geçerek insanların hayatına

farklı alanlarda değer katmaya da

önem veriyoruz. Klasik medya kanallarının

yanı sıra sosyal medya ve dijitalde hayata

geçirdiğimiz projelerle tüketicilerimizle

kurduğumuz bağı güçlendiriyoruz. Sosyal

medyayı tüketicilerimizle daha yakın ilişki

kurabildiğimiz bir mecra olarak görüyor ve

etkin bir şekilde kullanıyoruz.

#EvdeKal #eviminkonforu” mesajı ile tüketicilerimizin

her zaman yanında olduğumuzu

bu süreçte evde kalmalarının önemli

olduğunu söyledik. Evde kaldıkları süreçte,

sosyal medya üzerinden marka dilimize

uygun pozitif içerikler vermeye çalıştık.

Bu içeriklerden biri de takipçilerimizi, kağıt

58

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

yapma sanatı olan origamiyi deneyimlemeye

yönlendiren serimizdi. Amacımız

Vaillant olarak tüketicilerin evde oldukları

süreyi daha eğlenceli ve renkli hale getirmek

ve aileleri ile birlikte yapabilecekleri

yaratıcı aktivitelere yönlendirmekti. Takipçilerimizin

kendileri ya da çocukları ile

birlikte yaptıkları tavşan, kalp, kelebek gibi

origamileri bizlerle paylaşmasını sağlayarak

instagram hesabımızda yayınladık.

Halkımızın, Covid-19 pandemisi nedeniyle

içinden geçtiğimiz bu sıra dışı dönemi

iç huzuru ile atlatmasına katkıda bulunma

amacıyla uzun süredir planlamalarımız

arasında olan podcast projesini de bu süreçte

hayata geçirme imkanı bulduk.

Dinleyicilerin keyifli vakit geçirmelerine

destek olma hedefiyle “Vaillant ile Kafa

Rahatlatan Sohbetler” podcast serisini

hayata geçirdik. Alanında uzman ve ünlü

isimlerle kafalara takılan sorulara, rahatlatıcı

cevaplar aranan sohbetleri Vaillant Türkiye’nin

Spotify, Apple Podcast ve Google

Podcast kanalları üzerinden dinleyicilerimize

ulaştırdık.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Bu ay itibarıyla ofislerimize kademeli olarak

dönüşleri başlatacağız. Ofis binalarımızda

girişlerde gerekli kontrol uygulamaları ve

üst düzeyde aldığımız önlemlerle çalışanlarımız

sağlığı için en hijyenik ortamı sunacağız.

Toplantılarımızı bir süre daha online

ortamda gerçekleştireceğiz. Diğer taraftan

koronavirüs ile ilgili tüm gelişmeleri, güncel

bilgi ve haberleri yakından takip etmeye

devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık

Bakanlığı’nın ve ilgili kurumların önerileri

doğrultusunda tüm planlamalarımızı

güncelleyerek bu süreci en sağlıklı şekilde

atlatabilmek için çalışıyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

Şirketimiz içerisinde aldığımız tüm önlemleri

örnek teşkil etmesi için ilk andan itibaren

tüm iş ortaklarımızla paylaştık. Sağlık

Bakanlığı’nın yayınladığı önlem paketlerini

düzenlediğimiz online toplantılar vasıtası

ile iş ortaklarımıza sunarak görüş alışverişi

yaptığımız birçok toplantı gerçekleştirdik.

Hijyen ihtiyacının çok yüksek olduğu bu

süreçte tüketicilerin seçici olacağını; bu

sebeple hijyen kurallarına sadık güvenilir

ve profesyonel firmaların tercih edileceğine

dair farkındalık oluşturmaya çalıştık.

Covid-19 sonrasında sağlığı önceliklendiren

ve itibarını koruyabilen markaların

Erol Kayaoğlu / Vaillant Türkiye Pazarlama Müdürü

ayakta kalabileceğine olan inancımızı

belirterek bu sürece azami önem göstermelerinin

ne kadar gerekli olduğunu hatırlattık.

Temsil ettiğimiz marka ve şirketlerin

başlıca sorumluluklarının öncelikle iyi ve

örnek vatandaşlar olmak olduğunun altını

çizdik. Alınan tüm önlemlerle bir an önce

güvenli bir şekilde işlerimizin başında olmamız

gerektiğini ve son kullanıcılarımızın

evlerine kapandığı bu süreçte şirketimizin

ürünlerine dair her türlü satış ve servis işlemine

duyulan ihtiyacın kesintisiz devam

ettirilmesine katkı sağlamalarını beklediğimizi

ifade ettik. Bu sayede ülkemizde ilk

koronavirüs vakasının açıklanmasından

sonraki ilk 15 günde tüm iş ortaklarımızın

yüzde 70’i, Nisan ayının başından itibaren

ise yüzde 100’ü mağazalarını açtılar ve

tüketicilere güvenilir bir hizmet sundular.

Bu fırsatla kendilerine teşekkürü markamız

adına bir borç biliyorum.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta yaşanılan

bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Pandemi sürecinde, temel ihtiyaçlar, ev ve

kişisel hijyen odaklı ihtiyaçlar önem kazandı.

Bunun dışında artık evler “yuva” haline

geldi, evde zaman geçirdikçe eve verilen

değer arttı. Evde kullanılan ürünlerin ve

hizmetlerin satın alınma sürecinde üzerinde

daha çok düşünüleceğini ve kalite,

güven, kolay kullanım, fiyat-performans

dengesi, garanti süreleri gibi uzun ve konforlu

kullanım ile ilgili kriterlerin daha çok

önem kazandığını gördük. Genel olarak

bu dönemden sonra tüketicilerin daha

önce üzerinde çok düşünmeden, tek seferlik

yaptıkları harcamalar yerine gerçekten

ihtiyaçları olan, değer yaratan ürünleri seçeceklerini

düşünüyoruz. Tüketiciler, daha

kaliteli, tüketici memnuniyet odaklı kullanıcı

deneyimi sunan, güven duyulan marka

ve ürünleri seçecekler. Biz markamızın bu

kapsamda olumlu etkilendiğini ve önümüzdeki

dönemde de aynı trendin devam edeceğini

düşünüyoruz.

2020 yılının ilk yarısı ürün lansmanları içinde

önemli planlar yaptığımız bir zaman dilimiydi.

Covid-19 pandemisinin bu planları

ötelemesine izin vermedik.

Vaillant olarak en önemli zenginliğimiz

kombiden VRF sistemlerine, ısı pompasından

solar sistemlere dek uzanan çok

geniş sistem çözümleri sunmamız. Yılın ilk

yarısında da iddiamızı artırdığımız kazan

ürün grubunda yeni ecoFIT Plus 110-150

kazanlarımızın lansmanlarını gerçekleştirdik.

İçinde bulunduğumuz koşullara rağmen

sahadan aldığımız talep bizi memnun

ediyor.

Önümüzdeki aylarda yine Green IQ felsefesi

ile geliştirilen Peec Green IQ ürünümüzü

piyasaya sunacağız. Öte yandan

başka ürün gruplarında da çalışmalarımız

son sürat devam ediyor. Çok yakın zamanda

hem toprak, hem su hem de hava bazlı

çalışabilen benzersiz bir ürün olan Flexotherm

ısı pompamızı lanse edeceğiz. Yeni

oda termostatlarımız da yine tüketiciler ile

buluşacak.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Pandeminin etkilerinin bir an önce ülkemizden

ve dünyadan yok olmasını ve bu

süreci en az zararla atlatarak en kısa sürede

eski sağlıklı günlere dönmemizi temenni

ediyorum.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 59


“Gerekli her türlü önlemi alarak

işimizin başında olmaya devam ettik”

“Her koşulda DemirDöküm yanında” söylemiyle hareket ediyoruz. Buradaki ana

hedefimiz, koşullar ne olursa olsun müşterilerimize ve iş ortaklarımıza kusursuz bir

deneyim yaşatmak. Tüketicilerimizin ürünlerimize daha kolay ulaşabilmeleri, ürünlerimizi

seçebilmeleri, satın alabilmeleri ve sosyal izolasyon döneminde gönül rahatlığıyla montajını

yaptırıp kullanabilmeleri için satın alma, ödeme ve satış sonrası hizmetlerde öncü işleri

hayata geçirme hedefiyle yola çıktık.”

Ufuk Atan / DemirDöküm Satış Direktörü

Kuruluşundan bu güne geçen süre içerisinde

Türk sanayisinin gelişmesine katkılarda

bulunmuş, birçok yeni yatırımı

hayata geçirmiş, tüketicisine üstün teknolojiler

sunarak, sektördeki kaliteyi her

geçen gün yükseltmiş olan DemirDöküm,

salgın döneminde de ortaya koyduğu tedbir

ve uygulamalarla öne çıkıyor.

DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan

ile gündemdeki konuları ve ‘Yeni Normal’

dönem için yapmış oldukları hazırlıkları

konuştuk.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Çin’de başlayan ve hızla dünyaya yayılan

Covid-19 vakalarının ülkemizde görülmeye

başladığı ilk günden itibaren çalışma

yapımızı koşullara uygun olarak hızlıca

değiştirdik. Halihazırda var olan uzaktan

çalışma altyapımızı güçlendirdik. İş akışımız

ve süreçlerimizde aksama olmadan

hızlıca evden çalışma düzenine geçtik.

Çağrı merkezimiz de online erişim ve

paylaşım ağı altyapısı sayesinde saatler

içerisinde evden çalışabilir hale geldi. Bu

yeni düzene hızlı adaptasyon sağlanabilmesi

için çalışanlarımıza evden çalışma

ve esnek çalışma modelleri üzerine eğitim

vererek en kısa sürede bu modele

adapte olmalarına yardımcı olduk. Müşterilerimiz

ve iş ortaklarımız için geliştirdiğimiz

uygulamalarla hizmetlerimizi dijital

dünyaya taşıdık.

Üretim ve tedarik zinciri faaliyetlerimizde

de Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan

her türlü önlemi çok hızlı bir şekilde alarak

tüm faaliyetlerimize kesintisiz olarak

devam ettik.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde

ana stratejiniz ne oldu?

“Her koşulda DemirDöküm yanında” söylemiyle

hareket ediyoruz. Buradaki ana

hedefimiz, koşullar ne olursa olsun müşterilerimize

ve iş ortaklarımıza kusursuz

bir deneyim yaşatmak. Tüketicilerimizin

ürünlerimize daha kolay ulaşabilmeleri,

ürünlerimizi seçebilmeleri, satın alabilmeleri

ve sosyal izolasyon döneminde

gönül rahatlığıyla montajını yaptırıp kullanabilmeleri

için satın alma, ödeme ve

satış sonrası hizmetlerde öncü işleri hayata

geçirme hedefiyle yola çıktık. Teknoloji

ve dijitalleşmeden aldığımız güçle

yine sektörde öncü, ses getiren projeleri

hayata geçirdik. Satış öncesinde müşterilerimiz

bilgisayarları ya da cep telefonları

aracılığıyla ücretsiz online keşif hizmeti

alma, satın alma sürecinde 3 ay ödeme

erteleme, 36 aya varan ödeme fırsatı

gibi fırsatlardan faydalanabiliyor. Müşteri

memnuniyetinde lider olan kurumumuz,

bu dönemde de satış sonrası hizmetlerde

sektördeki farkını ortaya koydu.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden biraz

bahseder misiniz?

Hijyen ihtiyacının her zamankinden daha

fazla olduğu pandemi sürecinde sosyal

izolasyon nedeniyle vaktimizin neredeyse

tamamını evlerimizde geçirdik. Evlerimizdeki

en önemli ihtiyaçlarımızın başında

da kesintisiz ısıtma ve sıcak su ihtiyacı

geliyor. Bunu karşılayabilmek adına sahada

bulunması gereken teknik servislerimiz

ve yetkili satıcılarımız için üst seviye

sağlık önlemleri aldık. Teknikerlerimizi

Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı 14 kural

doğrultusunda bilgilendirdik ve hazırlık-

60

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

larımızı bu yönde yaptık. Çalışanlarımız

maske, gözlük, eldiven ve özel tulumlarla

sahada görevlerinin başındalar. Müşterilerimiz

bize her zaman olduğu gibi 7 gün

24 saat 0850 222 1 833 numaralı Demir-

Döküm Müşteri İletişim Merkezi’nden ve

WhatsApp uygulaması üzerindeki keşif

destek hattımızdan kesintisiz ulaştı.

Müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın sosyal

izolasyon sürecinde hayatını kolaylaştırmak,

kesintisiz ısı konforu sunmak

için sektörde öncü bir uygulama olan

görüntülü keşif hizmetini hayata geçirdik.

Demirdokum.com.tr internet sitesi üzerinden

hayata geçirilen ücretsiz kombi keşfi

danışmanlık hizmeti ile tüketiciler bilgisayarları

ya da akılı telefonları aracılığıyla

kombi keşfi için talep oluşturdu.

Yetkili satıcılarımız ile 24 saat içerisinde

gelen taleplere yanıt verip, video konferans

üzerinden evin büyüklüğü, konumu,

yalıtımı doğrultusunda danışmanlık

hizmeti vererek en geç 48 saat içinde

müşteri talebi ve mekâna uygun seçimleri

sunduk. Hızlıca hayata geçirdiğimiz önlemler

ve uygulamalarla müşterilerimizin

ve iş ortaklarımızın bu süreçteki sağlık

çekincelerini ortadan kaldırdık.

Bunların yanında tüm satış ve satış sonrası

hizmetler ağımızla sıkı bir iletişim

halinde, gündeme gelen pek çok konuda

hızlı bir aksiyon alma sistemi oluşturduk.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Pandeminin başlangıcından itibaren tüm

fonksiyonlarımız ile birlikte gerekli her

türlü önlemi alarak işimizin başında olmaya

devam ettik. Ancak tam anlamıyla

normalleşmenin uzmanların da belirttiği

gibi gerekli aşı-ilaç kullanımının devreye

girmesi ile olacağı görüşündeyiz. Bu zamana

kadar yeni normal koşullarına tam

uyum içerisinde hareket etmeyi planlıyoruz.

Sahada veya üretim fonksiyonunda

çalışmayan ekiplerimiz, temmuz ayının

başına kadar evlerinden çalışmaya devam

etti. Bu aşamadan sonra da Sağlık

Bakanlığı tarafından ilan edilen normalleşme

adımlarına uyumlu olarak hareket

etmeyi planlıyoruz. Satış ve Servis ekiplerimiz

tedbirlerini alarak sahadalar, üretimimiz

aynı şekilde devam ediyor.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

Aslında belirttiğimiz önlemlerin pek çoğu

iş ortaklarımızı da kapsıyor. Onların işlerini

yeni normal koşullarında sürdürebilmeleri

için her türlü dijital projeyi devreye

alıyoruz. İş ortaklarımız ile sıkı bir iletişim

halindeyiz. Hem sağlık koşulları hem de

işlerimizin devamlılığı konusunda sürekli

olarak bilgilendirmeler ve görüşmeler

yapıyoruz. Tam bir dayanışma içindeyiz

diyebilirim. Bu dönem içerisinde yetkili

satıcılarımız ve servislerimiz ile hep birlikte

video konferans yöntemi ile bilgilendirmeler

de yapıyoruz. Eğitim faaliyetlerimiz

dijital ortamda hızla devam ediyor.

Tüm bunların yanında saha satış ve servis

ekiplerimiz de sağlık tedbirlerini alarak

iş ortaklarımız ile birlikte sahadalar. Yeni

normalleşme adımlarımızı birlikte uygulayarak

en iyi hizmeti tüketicilerimize ulaştırıyoruz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta yaşanılan

bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Şirketimizin içinde bulunduğu iklimlendirme

sektörü ürünleri, temel ihtiyaçlarımız

arasında yer alıyor. Özellikle içinde

bulunduğumuz bu süreçte hayatımıza

giren sosyal izolasyon kavramı nedeniyle

vaktimizin büyük bir bölümünü evlerimizde

geçirdik. Bu nedenle havalandırma

kalitesi ve hijyen ihtiyacı gibi konular,

sektörümüzün öneminin daha da öne

çıkmasını sağladı. Önümüzdeki dönemde

her zamankinden daha gelişmiş bir

iklimlendirme sektörüne sahip olmamızın

avantajlarından faydalanacağımız düşüncesindeyim.

İkinci husus ise küresel boyutta karşımıza

çıkan tedarik sorunu oldu. Pandemi

süreci gerekli tedbirler alınmazsa tedarik

çeşitlendirmesinin ne kadar önemli olduğunu

gözler önüne koydu. Bu durum

ülkemiz için büyük bir avantaj. Ülkemizin

önümüzdeki dönemde ihracatta tedarik

alanında yeni açılımlar sağlayacağını düşünüyorum.

Biz de halihazırda yürüttüğümüz tüm projelerimizi

bu perspektiften bakarak hayata

geçirmeye devam ediyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Dünya genelinde daha önce kişisel olarak

deneyimlemediğimiz, olağandışı bir

süreçten geçiyoruz. İlk vakaların duyurulduğu

günlerden itibaren büyük bir belirsizliğin

hâkim olduğu bu duruma tecrübelerimiz

ışığında uyum sağlamaya

çalışıyoruz. Her birimiz için sıra dışı bir

tecrübe oluyor. Bu dönemden de insanlık

olarak güçlenerek çıkacağımızı düşünüyorum.

Bunun için her birimizin öncelikle

kendimizin, sevdiklerimizin, çalışanlarımızın,

iş ortaklarımızın, müşterilerimizin

ve tüm toplumun sağlığını düşünerek hareket

etmesi gerekiyor. Belirtilen tedbirlere

hep birlikte uyarak bu dönemin en kısa

zamanda aşılacağını düşünüyorum.

Her koşul altında DemirDöküm olarak

ana odağımız kullanıcılarımız. Onlara

sunacağımız ürün ve hizmetin en iyi seviyede

olması ve sürekli güncel durumda

kalması, tüm faaliyetlerimizin ana hedefini

oluşturuyor.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 61


Dosya

Buderus, Logamax

plus GB022i’nin yeni 20

kW kapasiteli modelini

piyasaya sundu

Isıtma sistemleri uzmanı Buderus’un yeni nesil duvar tipi

yoğuşmalı kombisi Logamax plus GB022i, en düşük ısı

ihtiyaçlarında dahi yüksek verimlilik sağlıyor.

Buderus Logamax plus

GB022i yoğuşmalı kombi,

yeni geliştirilen 20 kW kapasiteli

modelini piyasaya

sundu. Üstün teknolojik

özelliklere sahip Buderus

Logamax plus GB022i, 1:5

geniş modülasyon aralığı

ve ErP direktifine uygun

olarak ölçülen %94 mevsimsel

mahal ısıtma verimliliği

ile her türlü sıcak

su ihtiyacını karşılıyor. 20

kW ve 24 kW’lık farklı kapasite

seçenekleri ile farklı

metrekarelerdeki konutlar

için esnek çözümler sunuyor.

LCD ekranı sayesinde

kullanım kolaylığı sağlıyor.

İşlevsel tasarım

Logamax plus GB022i;

modern, kompakt ve dayanıklı

her mekana mükemmel

uyum sağlıyor. 26

kW’a kadar çıkabilen sıcak

kullanım suyu kapasitesi

ve sessiz çalışmasıyla

kullanıldığı mekandaki

konforu arttırıyor. Kombinin

hafifliği sayesinde kurulum

işlemleri basitleşiyor

ve ön kısmından kombinin

iç yapısına erişim mümkün

olduğu için bakım esnasında

kolaylık sağlıyor.

62

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Seçim:

EN İYİ ÜRÜN

2017


“Hizmet sürekliliğimizi sağlamak

adına aldığımız önlemleri hayata

geçirdik”

“İklimlendirme sektörü için de özellikle nesnelerin interneti ve yapay zekâ alanındaki

teknolojik gelişmeler önemli rol oynayacak. Biz de hem bu yeni trendleri hem de

müşterilerin beklentilerini dikkate alarak geleceğe dönük stratejilerimize uzun zamandır

yatırım yapıyoruz. Dünyada Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan bir kaç firmadan biriyiz.”

Yenilikçi teknolojilerinin yanı sıra ürün tasarımıyla

da rakiplerinden sıyrılan Samsung

Electronics, salgın dönemini güçlü

elektronik altyapısı sayesinde gayet verimli

bir şekilde geçirmekte.

Samsung Electronics Türkiye İklimlendirme

Çözümleri Kıdemli Müdürü Okan

Tutcu ile ‘Yeni Normal’ döneme girerken

şirket bünyesinde gerçekleşen değişimleri,

alınan tedbirleri ve yakın dönem için

öngörülerini konuştuk.

Hâlihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Geliştirdiğiniz yeni modellerde

ana stratejiniz ne oldu? Bu

süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden biraz

bahseder misiniz?

Salgın nedeniyle hem çalışanlarımızın

hem de müşterilerimizin sağlığını düşünerek

bazı uygulamaları hayata geçirdik.

Bunlardan birisi görüntülü klima keşif

uygulamamız. Görüntülü Keşif uygulamasıyla

klima ürünlerimizi satın almayı

düşünen müşterilerimize kurulum öncesi

online keşif hizmeti sunuyoruz. Bu

uygulamamızla yaşam alanlarına keşif

ziyaretini ortadan kaldırarak kullanıcıların

ihtiyacı olan klima kapasitesini, iç/dış

ünite montaj yerleri ve bakır boru hattı

güzergâhını belirleyerek müşterilerimizin

doğru klimayı satın almasını sağlıyoruz.

Kurulum ve montaj aşamasına geçildiğinde

ise teknisyenlerimiz maske, eldiven,

tulum gibi gerekli tüm önlemleri önceden

almış olarak ve hijyen kurallarına uygun

bir şekilde verilen adrese yönlendiriliyor.

Bu noktada servis alanındaki çalışmalarımızdan

bahsetmek isterim. Servis hizmetlerimizde

de çalışma arkadaşlarımızın

ve müşterilerimizin sağlığı ve güvenliğini

birinci önceliğimiz olarak çalışmalarımıza

devam ediyoruz. İlk olarak müşterilerimizin

mağdur olmaması amacıyla servis

merkezlerinde gerekli tüm önlemleri alarak

hizmetlerini sorunsuz ve kesintisiz bir

şekilde sağlıyoruz. Bu bağlamda servis

desteği talebinde bulunan müşterilerimizin

ürünleriyle ilgili sorunlarını ilk etapta

uzaktan çözüm yöntemi ile gidermeye

çalışıyoruz. Teknisyenlerimiz ancak bu

yöntem ile sorunun çözülememesi durumunda

belirtilen adrese yönlendiriliyor ve

daha önce de ifade ettiğim üzere maske,

eldiven, tulum gibi gerekli tüm önlemleri

almış ve hijyen kurallarına uyarak ilgili

adrese gidiyor. Gerek servis merkezlerinde

olsun gerekse verilen adreste olsun

teknisyenler ile müşteriler arasında en az

iki metre mesafe kalacak şekilde iletişim

kuruluyor, hijyen kurallarına azami derecede

uyuluyor.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Bildiğiniz üzere salgının en pik yaptığı

dönemde hepimiz evlerimizdeydik. Pandemi

dönemini Samsung Electronics olarak

güçlü elektronik altyapımız sayesinde

verimli geçirdik. Toplantılarımızı pandemi

döneminde ve yeni normal dönemde de

geliştirmiş olduğumuz platformlar üzerinden

gerçekleştirdik. Planlamış olduğumuz

eğitim ve pazarlama etkinliklerini de

yine bu platformlar üzerinden devam ettirdik.

Çalışma arkadaşlarımızın ve müşterilerimizin

sağlığını ön planda tutmanın

gerekliliği ve sorumluluğu ile hareket ederek

Mayıs ayı içerisinde dönüşümlü olarak

çalışmalarımızı sürdürmeye devam

ettik. Öncü bir marka olmanın bilinciyle

hizmet sürekliliğimizi sağlamak adına aldığımız

önlemleri hayata geçirdik. Sahip

olduğumuz teknolojik altyapımız sayesinde

ihtiyaçlara hızlı cevap verebilmenin

yanı sıra sağlığa verdiğimiz büyük

önemden dolayı toplantılarımıza online

platformlarımız üzerinden devam ediyor,

kullanıcılarımızın memnuniyeti için çalışmalarımızı

sürdürüyoruz.

Pandemi dönemde online satış mağazamız

“shop.samsung.com/tr” müşterilerimiz

tarafından çok daha aktif olarak

kullanıldı. Siparişler aynı gün kargo hizmetimiz

ile çok daha hızlı teslim edildi.

Online Mağazamızda canlı destek ekiplerimiz

satın almak istediğiniz ürünü sizlere

mağazadaymış gibi destek vererek canlı

olarak anlatabiliyor.

“Yeni Normal” için yukarıda da detaylarını

paylaştığım görüntülü keşif hizmetini

hayata geçirirken servis hizmetlerimizi de

64

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

yine sağlık konusuna gösterdiğimiz aynı

hassasiyet ile sürdürüyoruz. Satış sonrasında

hizmet kalitemizi düzenli takip

ederek yüksek bir başarı oranı ile müşterilerimizin

destek taleplerine geniş servis

ağımız sayesinde en hızlı şekilde müdahale

ediyoruz.

Okan Tutcu

Samsung Electronics Türkiye

İklimlendirme Çözümleri

Kıdemli Müdürü

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta yaşanılan

bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Koronavirüs salgını nedeniyle şirketler

faaliyetlerini yeniden gözden geçiriyor.

Önümüzdeki dönemde özellikle bulut,

makine öğrenimi, nesnelerin interneti, yapay

zekâ ve sanal gerçeklik alanlarında

yatırımlar daha da artacaktır. Bulut teknolojileri

ile şirketler her yerden verilerine

rahatlıkla ulaşmanın kolaylığını yaşıyor

ve bulut teknolojileri sayesinde hızlı aksiyon

alabiliyorlar. Bulut teknolojileri gibi

makine öğrenimi de gelecekte ön plana

çıkacak. Makine öğrenimi sayesinde iş

süreçlerinde hatalar minimuma indirilebilecek.

Nesnelerin birbirleri ile iletişim

içerinde olduğu bir dünya da aynı şekilde

önem kazanacak. Bu dünya içerisinde

sanal gerçeklik teknolojilerinin de aynı

şekilde daha çok gündeme geleceğini

düşünüyorum.

İklimlendirme sektörü için de özellikle

nesnelerin interneti ve yapay zekâ alanındaki

teknolojik gelişmeler önemli rol

oynayacak. Biz de hem bu yeni trendleri

hem de müşterilerin beklentilerini dikkate

alarak geleceğe dönük stratejilerimize

uzun zamandır yatırım yapıyoruz. Dünyada

Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan bir kaç

firmadan biriyiz. Yenilikçi ürünler geliştirebilmek

adına Ar-Ge çalışmalarına günde

40 milyon dolar harcıyoruz. Aynı yüksek

bütçeli yatırımları son 15 yıldır İklimlendirme

sektörüne de yapmaya başladık.

Bu konuda yukarıda belirttiğim teknolojiler

odağında ürün tasarım çalışmalarımıza

devam ediyoruz. Yapay zekâ ve

nesnelerin internetinin de etkisi ile günümüzde

artık evler bir ev olmanın da

ötesine geçerek akıllı evlere dönüşüyor

ve yeni yaşam alanları olarak konumlandırılıyor.

Akıllı cihazların ortaya çıkardığı

bu deneyim çağında özellikle yapay

zekâ aracılığı ile evlerimiz bizim adımıza

düşünen ve karar veren bir hal alıyor ve

bu özellikleriyle günlük hayatımıza hız ve

kolaylık kazandırıyor. Buzdolabından çamaşır

makinesine, klimadan televizyona

kadar bu yaklaşımla geliştirdiğimiz birçok

ürünümüz bulunuyor. Nesnelerin bağlantılı

olduğu bu yeni konut konseptinde

örneğin Family Hub buzdolapları ile tek

dokunuşla ya da sesli komutla klimanıza

evinizi soğutma talimatı verebiliyorsunuz.

Yine Wi-Fi erişimi olan Wind-Free Klimamız,

Samsung’un sağladığı Akıllı Ev

(Smart Home) uygulaması ile her yerden

kontrol edilebiliyor. Böylelikle kullanıcılar

kolaylıkla sıcaklığı düzenleyebiliyor, ayarlarını

yapabiliyor, performansa ve günlük

enerji kullanımına ilişkin gerçek zamanlı

güncellemeleri ya da gerektiğinde tamir

işlemi için çözüm önerilerini alabiliyor.

Ayrıca düşük küresel ısınma potansiyeline

sahip ve çevre dostu yeni nesil R32

soğutucu akışkanlı split klimalarımız ev

otomasyon çözümümüz SmartThings ile

uyumlu çalışıyor ve yapay zekâ özelliğiyle

dikkat çekiyor. Split klimalarımızda

bulunan Yapay Zeka Otomatik Soğutma

özelliğimiz kullanım alışkanlıklarınızı öğrendikten

sonra iç ve dış ortam sıcaklığını

da anlık ölçümleyip sizin yerinize en

uygun sıcaklık ve soğutma moduna karar

vererek hem maksimum konfor sağlıyor

hem de elektrik tüketiminizi önemli ölçüde

düşürebiliyor.Varlık Sensörümüz sayesinde

odanızda olsanız da olmasanız

da odanızı verimli soğutabiliyorsunuz.

Varlık Sensörü odada herhangi bir hareket

olup olmadığını tespit ediyor ve enerji

tasarrufu sağlamak için otomatik olarak

Wind-Free moduna geçerek yüzde 43’e

varan enerji tasarrufu sağlıyor. Her zaman

olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde

yine rekabette bizi avantajlı ve ayrıcalıklı

konuma getirecek ürünlerimizi kullanıcılarımız

ile buluşturacağız.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 65


“En iyi çözüm üreten marka

olmaya devam ediyoruz”

“Bu dönemde en önemli faktör ulaşılabilir olmak ve doğru bilgileri paylaşmak.

Müşterilerimize hayatı kolaylaştıracak çözümleri en hızlı ve en doğru bir şekilde

sunmaya devam edeceğiz.”

Salgın döneminde rehavete kapılmanın

aksine faaliyetlerine daha da

hız vermiş olan ATC Air Trade Centre,

yeni döneme erken adapte olan

şirketlerden. “Yeni ortamda yeniklerimizle

birlikte müşterilerimize en iyi

seviyede hizmet etmek en büyük hedefimiz”

diyen ATC Air Trade Centre

İş Geliştirme Müdürü Sadin Tellioğlu

ile ‘Yeni Normal’ dönemi ve sonrasını

ele almaya çalıştık.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde

ne tür değişiklikler

gerçekleştirdiniz?

İş modelimizi, pandemi döneminde

başta çoklu ve kalabalık ortamlardan

uzak durmak kaydıyla, ofisimizin tamamen

on-line çalışma ortamında

hızlı ve aktif kullanabilmek için gerekli

tüm on-line altyapı gereklilikleri ile

kurduk. Bunun sayesinden bugünlerde

hizmetlerimizin tamamına yakınını

on-line şekilde müşterilerimize sunuyoruz.

Doğal olarak satış ekibimizin

müşterilere olan ziyaretleri minimum

seviye geldi. Gerekli acil durumlarda

ve belli projelerde tüm tedbirleri alarak

şantiye ve müşteri ziyaretleri yapıyoruz,

böylelikle müşterilerle irtibatlı

bulunuyoruz.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde

ana stratejiniz ne oldu?

Bulunduğumuz ortamda çalışma modelimizin

ana stratejisi, çok daha hızlı,

daha detaylı, müşteri ve müşteri

memnuniyeti odaklı olmak.

Vermiş olduğumuz tekliflerde ve sunmuş

olduğumuz ürünlerde, müşterileri

en az yoracak şeklinde, açık ve

tüm detayları içeren, en az sorunlarla

karşılaştıracak şeklinde hizmet etmeye

dikkat ediyoruz. Bu dönemde en

önemli ana stratejilerimizden biri de,

hizmetlerimizin daima ulaşılabilir ve

müşteri destek hattımızın sürekli olarak

kullanılabilir olmasıdır. Bu strateji

sayesinde başarılı olduk diyebiliriz.

Bu süreçte müşterilerinize

ve iş ortaklarınıza sunmuş

olduğunuz yeni hizmet

modellerinden biraz bahseder

misiniz?

Kurum içinde ve kurum dışında çeşitli

on-line platformları ve araçları kullanarak

toplantı yapıyoruz. İletişim,

planlama, gereken kontrol ve değerlendirmeleri

hızlı ve verimli bir şekilde

organize ediyoruz.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

Sadin Tellioğlu / ATC Air Trade Centre İş Geliştirme Müdürü

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Sıkça duyduğumuz ‘Hiçbir şey eskisi

gibi olmayacak’ cümlesine biz de

inanıyoruz. Çok daha dijital, çok daha

hızlı ve veriye dayalı ‘Yeni Normal’

dönem hepimiz için hızlı bir şekilde

başladı. Son birkaç ay on-line ve

daha dijital bir iş modelii ATC Air Trade

Centre olarak test ettik ve çalışma

arkadaşlarımız oldukça uyumlu bir

duruş sergilediler. Bundan sonrada

tüm iş süreçlerimizin daha fazla diji-

66

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

tal olacağını inanıyoruz. Pozisyonumuzu,

stratejilerimizi ve adımlarımızı

buna göre şekillendiriyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız

da aynı şekilde hazırlıklı

başlamaları gerekmekte. Bu

anlamda iş ortaklarınızla ortak

geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Ne kadar fiziki ortamda bir araya gelmeyecek

olsak da, iş ortaklarımızla

ve müşterimizle yeni dijital formatı

hepimiz aktif bir şekilde kullanıyoruz.

Bundan sonra da kullanmaya devam

edeceğiz. Daha önce de söylediğim

gibi, bu dönemde en önemli faktör

ulaşılabilir olmak ve doğru bilgileri

paylaşmak. Müşterilerimize hayatı

kolaylaştıracak çözümleri en hızlı ve

en doğru bir şekilde sunmaya devam

edeceğiz.

Yaşanılan her kriz bazı

fırsatların da ortaya çıkmasına

sebep oluyor. Sizce küresel

boyutta yaşanılan bu salgın

sonrası sektörde ne gibi

fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz

fırsatlar için geliştirdiğiniz bir

planınız bulunuyor mu?

Pandemi ve güvensizlik döneminde,

güvenilir olmak en önemli değerlerimizden

biridir. Biz ATC Air Trade

Centre olarak, misyonumuzun doğrultusunda,

insan sağlığına ve çevreye

duyarlı, etik, güvenilir, müşteri memnuniyeti

odaklı HVAC uygulamalarında

en iyi çözüm üreten marka olmaya

devam ediyoruz. Müşterilerimizden

gelen taleplerde veya birlikte çalıştığımız

projelerde daha detaylı, daha

güvenilir ve aynı zamanda çok daha

hızlı çözümler üretiyoruz. Böylece firmamıza

ve markamıza güvenirliliği ve

sadakati son döneminde daha da artmış

olduk. Pozitif etki olarak, normal

iş hacminin bir kalem daha üstü yakaladık.

İzmir’de yer alan fabrikamızda

üretim bir dakika bile durmadan tüm

hızıyla devam etmekte. Tüm tedbirleri

alınarak, gerekli eğitim ve tatbikatı

yaparak fabrikamızdaki arkadaşlarımız

tüm öz veriyle üretmeye devam

ediyorlar.

Yeni yaşam ve çalışma şartlara kolay

adapte olması, müşterilerin isteklere

doğru ve hızlı cevap vermesi, müşterinin

takibi bu dönemde ATC Air Trade

Centre’in firmalar arasında olarak çok

önemli fark yarattı. Yeni şartlar uyum

sağlayan, tüm süreçleri iyi koordine

eden ve müşterileri mutlu eden firmalar

kazanmaya devam edecekler.

Son olarak eklemek

istedikleriniz?

Umarız bu dönemi sağlıklı bir şekilde,

minimum zararla tüm insanlık atlatır.

Bizler şirket olarak daha kurumsal,

daha on-line hizmet seviyemizi artırmaya

devam ettirmek için önemli

adımları atıyoruz. Yeni ortamda yeniklerimizle

birlikte müşterilerimize en

iyi seviyede hizmet etmek en büyük

hedefimiz. Umuyoruz yeni normale en

hızlı şekilde adapte olup tüm insanlık

sağlıklı günlere kavuşacaktır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 67


Sektörel

E.C.A.’dan sıcak su kontrollü

yeni nesil akıllı armatür

Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından geliştirilen sıcak su emniyetli THERMO SAFE

armatürler, özel kartuş sistemi sayesinde su derecesinde yaşanan ani artışlar sonucu

oluşabilecek yaralanmaların önüne geçiyor. Su sıcaklığı 45 C°’nin üzerine çıktığında

sıcaklığı sabitleyen THERMO SAFE, sıcak su değişimlerinden kaynaklanan riskleri

minimize ederek güvenlik, konfor ve enerji tasarrufunu bir arada sunuyor.

Günlük hayatta en sık kullandığımız gereçlerden

biri de armatürler. Yaşam alanlarında

kullanılan küçük bir detay gibi

görünse de aslında üretim standartlarının

güncel ihtiyaçlara uygunluğu, yıllarca kullanılabilirlik,

garanti sürelerinin uzunluğu

ve tasarruf gibi faktörler armatür seçimlerinde

etkili oluyor. Öte yandan sıcak

su kullanımı gerektiren ıslak mekanlarda

oluşabilecek riskleri engelleyen teknolojiler

de güvenlik ihtiyacına cevap vererek

avantajlı konuma geçiyor.

Elginkan Topluluğu bünyesinde faaliyetlerini

sürdüren yapı sektörünün öncüsü

E.C.A.’nın THERMO SAFE armatürleri,

banyolarda sıcak su kullanımından doğabilecek

riskleri minimize ederken aynı

zamanda enerji tasarrufu da sağlıyor.

Özel kartuş sistemi sayesinde

banyolarınızda güvendesiniz

E.C.A. mühendislerinin geliştirdiği bu yerli

teknoloji, su sıcaklığını denetleyerek 45

C°’nin üzerine çıktığında su ısısını sabitliyor.

THERMO SAFE armatürler, içeriğindeki

özel kartuş sistemi sayesinde duş

boyunca su sıcaklığını istenilen değerde

tutarak konfor ve güvenliği bir arada sağlıyor.

Suyun ısı

değişimlerinden

kaynaklanan sorunları

minimize

eden bu sistem

ile kullanıcıların

sıcak su şoklarına

maruz kalmaları

önleniyor.

Bu sayede özellikle yaşlılar, çocuklar

ve engelli bireyler için oldukça güvenli bir

kullanım ayrıcalığı sunuluyor.

Üretimden kullanıcıya her aşamada ‘önce

insan’ misyonunu esas alan yerli üretimin

güçlü markası E.C.A., krom kaplamalı

THERMO SAFE ile hayatı kolaylaştıran

yeni nesil teknolojileri bir kez daha kullanıcılarıyla

buluşturuyor.

68

Yapı Malzeme Temmuz 2020



“Wilo Türkiye olarak sürece hızla

uyum sağlayıp çalışmalarımızı

sürdürmeye devam ediyoruz”

“Bu dönemde birçok sektör ve firmada olduğu gibi biz de kısa vadeli kararlar alıyor ve bu

kararlar doğrultusunda ilerliyoruz. Burada dijitalleşmeden de etkin bir şekilde faydalanarak

duruma hızla adapte olduğumuzu ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunarak

sektörümüze teknoloji konusunda öncülük ettiğimizi söyleyebiliriz. Wilo olarak dünya

genelinde çözüm sağlayıcı olma hedefimizi uzun vadede de sürdürüyoruz.”

Heryerde ve herkesin yararlanabileceği su

çözümlerinin yönetimi ve geliştirilmesini

sağlama misyonuyla çalışmalarını hayata

geçiren Wilo Pompa Sistemleri salgın

döneminde de çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Üretim, sevkiyat ve diğer tüm

süreçlerde hayata geçirdikleri tedbir ve

uygulamaları Wilo Türkiye Genel Müdürü

Mehmet Ürek’den dinledik.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın

hastalık döneminde ne tür değişiklikler

gerçekleştirdiniz? Bu süreçte

Mehmet Ürek / Wilo Türkiye Genel Müdürü

müşterilerinize, iş ortaklarınıza ve

servis hizmetlerinize sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden

biraz bahseder misiniz?

Uluslararası arenada yer alan bir marka

olmanın verdiği güç ile pandemi sürecinin

başından itibaren Wilo Türkiye olarak

üretim ve tedarik zinciri dahil olmak üzere

tüm iş süreçlerimizi hızla duruma adapte

ettik. Alınan önlemler doğrultusunda Wilo’nun

dünya genelinde farklı ülkeler de

üretim, montaj ve lojistik faaliyetleri kesintisiz

olarak devam ediyor. Wilo Türkiye

olarak biz de tedarik zincirindeki olası aksaklıklara

karşı acil önlemler almak, ürün

ve hizmetlerimizin sürekliliğini sağlamak

üzere fabrikamız ve tedarikçilerimizle birlikte

eylem planlarımızı 10 Mart itibariyle

hayata geçirdik. Stoklarımız da bu acil durum

planına göre oluşturuldu ve bugün de

sevkiyatlarımız olağan akışında sorunsuz

olarak sürüyor. Operasyonel önlemlerimizin

yanı sıra resmi makamların duyurduğu

toplumsal mücadeleye destek kapsamında

da tüm önemlerimizi aldık. Pandemi sürecinde

sorumluluk bilinciyle hareket ederek

gerek çalışanlarımız gerekse iş ortaklarımız

ve müşterilerimizin sağlıklı ve güven

içerisinde olmalarını sağlayacak projeler

gerçekleştirdik.

Bu projelerimizden biri servis hizmetlerimize

mobil ve dijital çözümümüz olan Wilo-Live

Assistant. Bu projemiz ile kullanıcılara,

pompa ve pompa sistemleri hakkında

tüm soru ve sorunları için bulundukları

noktadan canlı ve gerçek zamanlı video

görüşmesi ile destek sağlıyoruz. Bununla

birlikte servis hizmetlerine 7/24 telefon

desteği veya e-mail yoluyla ulaşma olanağı

sunuyoruz. Gelen tüm talepler hızlı

ve etkin bir şekilde servis hizmetlerimiz

tarafından yanıtlanıyor. Tüm bu çalışmaların

dışında sahada fiziksel bir ziyaretin

gerekmesi durumunda ise ziyaretlerimizi

sadece kullanıcıların talepleri doğrultusunda

önceden görüşerek, karşılıklı onayların

alınması, uygun koşulların sağlanması ve

gerekli tüm tedbirlerin alınmasının ardından

gerçekleştiriyoruz.

Bir diğer projemiz ise her yıl belirli aralıklarla

düzenlediğimiz eğitimlerimizi eAcademy

adıyla dijital platformumuza uyarlıyoruz.

Eğitimlere katılmak isteyenler, Wilo Social

uygulamamızda bulunan eAcademy

bölümünden ihtiyaç duydukları eğitime

kaydolabiliyor ve bulundukları ortamdan

kolaylıkla seçilen eğitime katılabiliyorlar.

Online eğitime katılma şansı olmayanlar

ise yine uygulama üzerinden istedikleri

eğitimin notlarına ve sunumlarına rahatlıkla

ulaşarak eğitimi veren kişilere sorular da

yöneltebiliyor.

70

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

Son olarak pandemi nedeniyle iptal edilen

IFAT 2020 Fuarı için tasarlanmış olan

standımızı sanal hale getirerek dijitale taşıdık.

“Daha iyi bir iklim için yeşil çözümler”

konseptiyle hayata geçirdiğimiz ve sektörümüzde

bir ilk olma özelliğine sahip sanal

fuar standımızda sürdürülebilir bir dünya

için geliştirdiğimiz yeşil çözümleri kullanıcılarımızla

buluşturuyoruz. Bulunulan her

ortamdan standı gezme imkanı sunmanın

yanı sıra standı ziyaret edenlerin sunumlar,

animasyonlar ve referans videolar yardımıyla

detaylı bilgi edinmelerini de sağlıyoruz.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana

stratejiniz ne oldu?

Pompa ve pompa sistemleri sektörünün

öncü kuruluşu olarak insanlar, ürünler ve

çözümler arasında ağ bağlantıları oluşturarak

akıllı çözümleri hayata geçirmek için

dijitalleşmeden etkin şekilde yararlanıyoruz.

Bu bağlamda Wilo, 2020 yılını “çözüm

odaklı bir teknoloji şirketine geçiş” olarak

planladı ve bu süreçte doğru yolda ilerlediğimizi

gözlemledik. Bu plan doğrultusunda

markamız, pompa teknolojileri alanında

çağın ihtiyaçlarını karşılamak için gereken

sorumluluğu üstlenerek yatırımlarında

ağırlıklı olarak dijitalleşmeye odaklanıyor.

Dijitalleşmenin son beş yıldır iş yapış süreçlerimizden

ürünlerimize, tedarik sürecimizden

çözüm önerilerimize kadar her

bölümümüze iyice yerleştiğini ve Wilo’nun

global bir şirket olmasının avantajlarını

yaşadığımızı söylemek doğru olur. Dijitalleşme

stratejimiz sayesinde Wilo Türkiye

olarak sürece hızla uyum sağlayıp çalışmalarımızı

sürdürmeye devam ediyoruz.

“Unutmamak gerekiyor ki

pandemi süreci uzun soluklu

bir maraton ve bu maratonda

motivasyon da oldukça

önemli. Wilo Türkiye ekibi

olarak işimizi en iyi şekilde

sürdürebilmek adına bu

motivasyona sahibiz. Tüm

çalışma arkadaşlarım bu

süreçte özverili çalışmalarına

devam ettiği için oldukça

gururluyum.

Wilo Türkiye olarak bu

süreci hep birlikte güvenle

atlatacağımıza dair güvenim

tam.”

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Farklı sektörlerde bulunan pek çok firma

gibi biz de Wilo olarak yeni düzene geçiş

yapan firmalar arasındayız. Resmi makamların

açıkladığı aşamalı ve kontrollü

normalleşme planı doğrultusunda üretim

departmanımızdaki kapasiteyi kademeli

olarak 11 Mayıs itibariyle arttırmaya başladık.

Bu süreçte üretim ve sevkiyat birimleri

gibi fiziksel olarak ofiste bulunması

gereken çalışma arkadaşlarımıza alan yaratmak

amacıyla diğer ofis çalışanlarımız

1 Haziran tarihine kadar evden çalışmayı

sürdürdü. Bu çalışanlarımızın ofis ortamına

dönüşünü ise yine kademeli olarak ve

her yeni gelişmeyi takip ederek kontrolü bir

şekilde hayata geçiriyoruz.

“Yeni Normal” dönemde de birinci önceliğimiz

pandemi sürecinin tamamında olduğu

gibi çalışanlarımızın, ailelerinin ve toplum

sağlığının korunmasına katkıda bulunmak.

Çalışanlarımız ofis ortamına dönmeden

önce resmi makamların açıkladığı tedbirlerin

yanı sıra gerekli gördüğümüz birçok

önlem aldık. Havalandırma sistemlerimiz

dışarıdan sürekli temiz hava temini yapıyor

ve ofisimizin LEED GOLD (Enerji ve

Çevre Dostu Tasarımda Liderlik Sertifikası)

sertifikalı yeşil bina olma özeliği sayesinde

geniş çalışma alanlarına sahibiz. Tabii çalışanlarımızın

sağlığı şansa bırakılmayacak

kadar değerli, bu nedenle ofisimizde bulunan

sosyal alanımızı bir süreliğine kapattık,

yemek saatleri için yeni düzenlemeler

hayata geçiriyor ve tüm şirketler gibi biz de

maske, eldiven ve özel dezenfektan bulunduruyoruz.

Sanıyorum bu noktada pek çok

şirket aynı yaklaşımları sergiliyor. Ancak

unutmamak gerekiyor ki pandemi süreci

uzun soluklu bir maraton ve bu maratonda

motivasyon da oldukça önemli. Wilo

Türkiye ekibi olarak işimizi en iyi şekilde

sürdürebilmek adına bu motivasyona sahibiz.

Tüm çalışma arkadaşlarım bu süreçte

özverili çalışmalarına devam ettiği için oldukça

gururluyum.

Wilo Türkiye olarak bu süreci hep birlikte

güvenle atlatacağımıza dair güvenim tam.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

Hep birlikte insanlık tarihinin en zorlu ve

belirsiz dönemlerinden birine şahitlik ediyoruz.

Tahmin edileceği üzere özelikle sürecin

ilk zamanlarında bir plan üzerinden

ilerlemek pek mümkün değildi. Bununla

birlikte bu süreç tüm paydaşlarımızla sık

sık bilgi alışverişinde bulunmayı ve birbirimizi

haberdar etmeyi sorumluluk olarak

görmemizi sağladı. Bu vesileyle bir kez

daha iletişimin ne kadar önemli olduğunu

öğrendik. Bugün geldiğimiz noktada süreci

biraz daha anlayarak tanımaya başladık

ve kısa vadeli planlar oluşturabiliyoruz. Bu

süreçte iş ortalarımız ve müşterilerimiz ile

sürekli iletişim halinde kalabilmek adına

yakın zamanda hayata geçirdiğimiz sosyal

platform uygulamamız Wilo Social’ı geliştirip

zenginleştirerek daha efektif bir şekilde

kullanmaya başladık.

Bu uygulamamızla kullanıcılara, anlık bildirimlerle

Wilo ve sektör hakkında güncel

haberlere ulaşma, yeni ürün, referanslar ve

eğitimlerden haberdar olma, canlı destek

özelliği ile ihtiyaç duyulan her anda yardım

alabilme olanağı sunuyoruz. Bu özelliklere

ek olarak anket ve bilgi yarışmalarının da

yer aldığı uygulamamızda kullanıcılar, dilerlerse

içerik paylaşımında bulunma veya

paylaşılan içeriklere yorum yapma olanağı

da buluyor. Wilo Social ile kullanıcıların

hem bilgi alabildiği hem de paylaşım ve

yorumlarıyla katkı sağladıkları bir sosyal

platformu Wilo Türkiye olarak sektörümüze

kazandırdığımızı söyleyebiliriz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta yaşanılan

bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Bugün geldiğimiz nokta itibariyle birçok

sektör ile birlikte inşaat sektörünün de bir

adaptasyon ve dönüşüm sürecine girdiğini

ve dijital dönüşüm sürecinin ivme kazandığını

söyleyebiliriz. Yakın gelecek için ise

kamu bankalarının öncülüğünde başlatılan

0,64 faizli konut kredisi kampanyasının da

sektörde bir hareketlenme oluşturduğunu

gözlemliyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu

(TÜİK) Ekonomi Güven Endeksi Mayıs

2020 verilerine göre, mart ve nisan sonrası,

son beş yılın en düşük seviyesini gören

inşaat sektörü güven endeksindeki artış

da dikkat çekiyor. Bu hareketliliğin inşaatla

bağlantılı tüm alt sektörlere pozitif bir etkisi

olacağını düşünüyor ve dijital dönüşümü

gündemine alarak akıllı, teknolojik altyapısı

sağlam ve verimli sistemlerle ilerleyen

firmaların bu süreçten güçlü çıkacağına

inanıyoruz.

Bu dönemde birçok sektör ve firmada olduğu

gibi biz de kısa vadeli kararlar alıyor

ve bu kararlar doğrultusunda ilerliyoruz.

Burada dijitalleşmeden de etkin bir şekilde

faydalanarak duruma hızla adapte olduğumuzu

ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik

çözümler sunarak sektörümüze teknoloji

konusunda öncülük ettiğimizi söyleyebiliriz.

Wilo olarak dünya genelinde çözüm

sağlayıcı olma hedefimizi uzun vadede de

sürdürüyoruz. Wilo Türkiye olarak sürecin

tamamında olduğu gibi yeni dönemi de başarılı

bir şekilde yönetmek üzere planlarımız

hazır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 71


Sektörel

SEREL, Seramik Fabrikası ile “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” aldı

Önceliğiniz sağlıksa, kazanırsınız!

2015 yılında gümüş iyon kullanarak tüm vitrifiye ürünlerini kir tutmayan teknolojilerle

buluşturan SEREL, böylece, hijyenik yüzeyli seramik sağlık gereçleri dönemini başlatmıştı.

Pandemi döneminde de hijyen esasını korumak üzere bir dizi operasyon geliştiren ve TSE

standartlarını üst düzeyde hayata geçirerek “önce sağlık” diyen SEREL, bakanlık iştiraklerince

yapılan denetlemeler sonucu Manisa’da bulunan SEREL Seramik Fabrikası ile kendi

sektöründe bir ilk olarak “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” almaya hak kazandı.

Elginkan Topluluğu’nun Seramik Sağlık

Gereçleri sektöründeki güçlü markası SE-

REL, sağlık ve hijyen konularında farkındalık

yaratan ürünlerle geçmişten bu yana

vitrifiye pazarındaki talebi farklı yönde etkiliyor.

Covid-19 sürecinde de insanı, doğayı

ve sağlığı önceleyen vizyonunu koruyarak

kendi sektörüne yön veren SEREL,

sanayi işletmelerinin Covid- 19 ile mücadelesini

belgelemek üzere uluslararası kalite

belgesi standardında olan ‘TSE Covid-19

Güvenli Üretim Belgesi ‘ni almak üzere

Ege Bölgesi genelinde ilk başvuran sanayi

şirketi olmuştu. Yapılan denetlemeler

sonucu Türk Standartları Enstitüsü (TSE)

tarafından verilen belgeyi almaya hak kazanan

SEREL, Ege Bölgesi ve kendi sektörü

içerisinde belgelenen ilk kuruluş oldu.

SEREL Seramik Fabrikası tüm

standartları karşıladı

SEREL, pandeminin başladığı tarihten

bu yana bir sanayi kuruluşu olarak tüm

sistemini Covid-19 ile mücadele yönünde

kurguladı. Türk Standartları Enstitüsü

(TSE) uzmanları tarafından sanayi işletmelerinin

Covid-19 ile mücadelesinde

rehber niteliğinde hazırlanan ‘Covid-19

Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu’nun

tüm yönergelerine uyumlanan

kuruluş; çalışanların, ziyaretçilerin, tedarikçilerin,

yani tüm paydaşların sağlığını

gözetmek üzere yeniden yapılandı.

Süreç boyunca Türk Standartları Enstitüsü’nün

(TSE) belirlediği tüm prosedürü

eksiksiz olarak yerine SEREL Seramik

Fabrikası, geçtiğimiz hafta TSE uzman

denetçileri tarafından kapsamlı bir şekilde

kontrol edildi. Denetim sürecini başarı

ile tamamlayan fabrikada; üretim alanları,

servisler, atık yönetimi, ofisleri, tuvaletler,

yemekhaneler, sterilizasyon çalışmaları,

bilgilendirme eğitimleri gibi pek çok farklı

birim ve operasyon noktasında hiçbir uygunsuzluk

tespit edilmedi.

Yalnızca salgın dönemi için değil aynı

zamanda salgın sonrası dönemde de

işletmelerin güvenilir ve hijyenik üretim

standartlarına uygunluğunu temsil eden

“TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi”

ile SEREL, insan faktörünü önceliğe alan

köklü geleneğini tescilledi.

72

Yapı Malzeme Temmuz 2020



“Salgın döneminde ana stratejimiz;

teknolojik imkanların kullanılması

ile hizmetlerimizin devamını

sağlamak”

“KSB Türkiye olarak global pazarın bazı ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye üretim

hatlarımızın çalışmaya devam etmesi bu pazarlarda daha rekabetçi olmamıza

olanak vermiş ve müşteri memnuniyetinde ciddi etken olmuştur.”

KSB Türikye, Ankara’da bulunan

14.000 m 2 açık, 8.000 m 2 kapalı alana

sahip fabrikası ile yatay norm tip,

çok kademeli, inline tip pompa ve

hidrofor üretimi yapmakta. Ayrıca firma,

Ankara ve İstanbul’da bulunan

Merkez servisleri ve Türkiye çapına

yayılmış yetkili servisleri ile tüm tesislerde

tamir, periyodik bakım, devreye

alma, montaj süpervizörlüğü

vb. tüm hizmetleri vermekte.

KSB Pompa Armatür San. ve TİC.

A.Ş Satış Müdürü Mithat Ermeç ile

içerisinde bulunduğumuz olağanüstü

süreçle ilgili alınan tedbirler

ve gerçekleştirdikleri faaliyetleri konuştuk.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde

ne tür değişiklikler

gerçekleştirdiniz?

KSB Türkiye olarak, sektörün ihtiyaçlarına

cevap verecek şekilde

son teknolojiye yatırım yapmakta

ve yıldan yıla sürekli olarak büyüme

gerçekleştirmekteyiz. Fabrikamız

Türkiye’nin 301. Ar-Ge merkezidir,

Ar-ge harcamalarında 2019 yılında

Türkiye 283 üncüsü olmuş, Inovalig

(İnovasyon değerlendirmesinde)

sıralamasında Türkiye 81nci

olmuştur. Ayrıca Ekonomi bakanlığı

5. Bölge teşviği kapasamındadır.

Ülkemiz için yerli ve milli son teknoloji

ürünler ve hizmetler üretmekte

ve ülkemize ciddi katma değer ve

istihdam sağlamakta ve ileri teknoloji

ürünlerini başta Almanya olmak

üzere özellikle gelişmiş ülkelere artırarak

ihraç etmektedir

Türkiyede pompa ,hidrofor üretim

Mithat Ermeç / KSB Pompa Satış Müdürü

hatlarımız ayrıca tersine mühendislik

çalışmaları yapan ayrı bir

departmanımız da bulunmaktadır.

Bunun yanısıra firma bünyesinde

Arge,Kalite Kontrol,Servis ve Satış

Merkezleri mevcuttur. Covid-19 Salgının

Türkiyede görülmesi ile birlikte

çalışanlarımızın bir kısmı evden

bir kısmı ise ofislerimizden çalışmaya

başladı.Arge bölümümüzün

çalışanları uzun bir süre evlerinden

çalışmaya devam etti.

KSB-Türkiye endüstri 4.0 uygulamalarına

yıllar önce geçtiğinden do-

74

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

layı, uzaktan kontrol, otomasyon ve

bilgisayar sistemli organizasyonlar

için altyapısı hazırdı. Çünkü yurtdışında

pekçok müşteri ile online

iletişimimizi kuvvetlendirmek için

yaptığımız fiber altyapı yatırımı ve

dijital görüntü teknolojileri ile önceden

hazırlanmıştık. Bu uygulamalar

için pandemi döneminde herhangi

bir yatırım yapmadan mevcut gelişmiş

altyapımızı daha etkin ve yoğun

olarak kullanmaya başladık.

Bu sayede satış ekibimizin birbiriyle

ve müşterilerimizle kolay bir şekilde

iletişim kurabilmesi ve tüm ekibin

müşterilerimizin taleplerine cevap

verebilmeleride hızlı ve kolaylıkla

sağlandı.

Bu süreçte üretim bölümümüz tüm

hijyen ve sosyal mesafe kurallarına

uyarak üretim yapmaya devam etti.

Özellikle Satış bölümünde evden

çalışacak kişiler için, salgının durumu

anlık takip edilerek gerektiğinde

planlarımız güncellendi.

Özellikle salgın vakalarının daha

yoğun görüldüğü İstanbulda, ofis

çalışanlarımızın tamamı için ofise

kısmi olarak gidip geldiği zamanlarda

toplu taşıma araçlarını kullanmamaları

için şirket araçları ile

ulaşım imkanları sağlandı.

Geliştirdiğiniz yeni

modellerde ana stratejiniz ne

oldu?

Salgın döneminde ana stratejimiz;

tüm çalışanlarımızın hijyen kurallarına

en üst düzeyde uyumunun

sağlanarak kendi içimizde ve müşterilerimizle

iletişimde teknolojik imkanların

kullanılması ile hizmetlerimizin

devamını sağlamak şeklinde

oldu.

Bu süreçte müşterilerinize

ve iş ortaklarınıza sunmuş

olduğunuz yeni hizmet

modellerinden biraz bahseder

misiniz?

Müşterilerimizle firmamız bünyesinde

de kullandığımız video konferans

programları ile veya müşterilerimizin

kullandığı benzer programlarla

toplantılar düzenlenip, canlı olarak

iletişim kurabilme fırsatları oluşturuldu.

KSB Türkiye olarak global pazarın

bazı ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye

üretim hatlarımızın çalışmaya

devam etmesi bu pazarlarda daha

rekabetçi olmamıza olanak vermiş

ve müşteri memnuniyetinde ciddi

etken olmuştur.

Salgın sonrası herkesin

umutla beklediği ve bir

kısım sektörün adım adım

geçmeye başladığı ‘Yeni

Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Yeni normalde salgın döneminde

başlayıp sıklığını arttırdığımız video

konferans görüşmelerini devam

ettireceğiz. Bu toplantılarla salgın

öncesi ofislerimizde veya müşteri

adreslerinde fiziksel olarak gerçekleştirdiğimiz

seminerleri webinar

üzerinden devam ettirip geliştireceğiz.

Bence bu yeni döneme

sizlerin olduğu kadar iş

ortaklarınız da aynı şekilde

hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda

iş ortaklarınızla ortak

geliştirdiğiniz çözümler var

mı?

İnternet aracılığı ile mevcut online

toplantı platformları üzerinden programlar

üzerinden düzenli iletişim

kurduğumuz firmalara daha fazla

firmanın ekleneceğini söylemek

mümkün. Bunun dışında müşterilerimizin

kullandığı ürünlerin çalışma

performanslarını pompaların yanına

gitmeden 7/24 takip edebildikleri

ve uzaktan müdahale edebilecekleri

,kapsamlı olarak kontrol altında

tutabilecekleri bulut tabanlı “KSB

Guard” cihazı gibi bir çok ürünümüz

bu süreçte fayda sağlayacaktır.

Böylece daha güvenli, daha kontrollü

dolayısıyla daha verimli sonuçlar

elde edebilmek mümkün olacaktır.

Yaşanılan her kriz bazı

fırsatların da ortaya

çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta

yaşanılan bu salgın sonrası

sektörde ne gibi fırsatlar

meydana gelebilir? Şirket

olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Sektörümüzde global pazara hizmet

veren pazar oyuncularının

üretim merkezlerinin genellikle üretim

yapmakta zorlanması ve bizim

Türkiyede üretim yapmaya devam

etmemiz ve global pazardaki müşterilerin

taleplerine hızlı ve güvenilir

bir şekilde cevap verebilmemiz

çok önemli bir husus. Dünyada tedarik

zincirinde yaşanan sıkıntılar

özellikle Avrupada yeni müşteriler

kazanmamıza olanak sağlamıştır.

Bunun sebebi ise müşterilere daha

hızlı yanıt ve çözüm sunabilmek ve

elimizde planlanandan daha fazla

stok bulundurmamız vesilesi ile olmuştur.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Şirket olarak en önemli kaynağımızın

insan gücü olduğunu biliyoruz.

Türkiyede arge, üretim, kalite kontrol,

satış, servis ve tersine mühendislik

bölümlerinden oluşan ve üst

düzey teknoloji kullanarak hizmet

verebilen ciddi bir yapılanmaya sahip

olmamız bizim en büyük farkımız…

Hedefimiz ise dünya pazarıdır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 75


Dosya

Termostatın Yolculuğu

HVAC sistemlerinin temeli 1620’li yıllarda, termostatın atası olarak bilinen bir aletle

atıldı. Yüz yıllar süren termostatın yolculuğu, LG’nin sunduğu enerji verimli, çevre dostu,

mükemmel performansa sahip, uzaktan yönetilebilen ürünlerle devam ediyor.

HVAC çözümleri, hayatımızın birçok yerinde

önemli bir rol oynayan karmaşık sistemler.

Elektrikli klimalar 100 yılı aşkın süredir

evlerimiz, ofislerimiz, okulumuz ve fabrikalarımız

dahil olmak üzere yaşadığımız tüm

alanlarda iklimi yöneterek bizi rahat ettiriyor.

İhtiyaçlarımız geliştikçe, bu karmaşık

sistemleri çalıştıran yenilikçi bileşenler ve

teknolojileri de gelişiyor. Ancak, iklim kontrolünün

geliştirilmesi konusundan bahsederken,

HVAC sistemleri ile ilgili üzerinde

pek durulmayan önemli bir bileşen var;

Termostat… Termostatı nerede olursak

olalım sıcaklığı kontrol etme ve izleme ara

yüzü olarak tanımlayabiliriz. Bu tanıma,

termostat teknolojisinin yıllar içinde çok yol

kat ettiğini de eklemek gerekiyor.

Her şey Isıyla Başladı

Termostat teknolojilerinin tamamı ısıyı

kontrol etmekle başlıyor. 1620’lerde, Cornelius

Drebbel adlı bir mucit, cıva kullanarak

yumurtaların kuluçka dönemi için

sıcaklığı düzenleyen, termostatın atası

olarak kabul edilen aleti yarattı. İlk termostat

patenti, tekstil imalatında, sıcaklıkları

düzenlemek için Andrew Ure tarafından

1830’da alındı. İlk elektrikli termostat ise,

bundan 50 yıl sonra, Warren Johnson

adında bir öğretmen ve mucit tarafından,

sınıfında rahat etmek için kullanıldı. Bu alet

her ne kadar çok ilkel olsa da, binaların

içindeki sıcaklığı kontrol etmek için kullanılan,

bugün bildiğimiz termostatın gerçek

anlamda ilk örneğiydi. Birkaç yıl sonra da,

Albert Buts, fırın kapısını açıp kapatarak

sıcaklığı ayarlayan otomatik kasnak sistemine

sahip bir termostatın patentini aldı.

1906’ya gelindiğinde, programlanabilir bir

tür termostattan bahsedilmeye başlandı.

Bu, kullanıcıların belirlenen zamanlar için

sıcaklıkları önceden

ayarlamasına

izin veren bir C

saatiydi. Elektrikli

saatler daha sonra

1934’te termostat

uygulamalarına entegre

edildi ve ilk

kadran termostatları

1950’lerde ortaya

çıktı. 1980’lere kadar

daha karmaşık

programlama özelliklerine

sahip dijital

ekranlı termostatlar görülmedi. Devre ve

ekran teknolojisi ilerledikçe, daha gelişmiş

termostat teknolojileri görmeye devam ettik

ve bu da bizi bugün bulunduğumuz yere

getirdi. Ancak modern termostatların kapsamlı

yetenekleri hakkında ne biliyoruz?

Bir Adım Sonrası

Günümüz termostatları, 100 yüz yıl önce

geliştirilen termostatlardan çok farklı. Artık

termostat teknolojisi, farklı alanlarda kapsamlı

iklim kontrolü sağlayan, bir HVAC

sistemindeki tüm işlemlerin izlenmesine ve

enerji tüketiminin yönetilmesine izin veren

sistemler ve sadece sıcaklığı kontrol etmekten

çok uzakta.

Kullanıcılar sıcaklık,

nem ve hava

kalitesi de dahil

olmak üzere çevresel

bilgileri izlerken,

haftalık, aylık veya

yıllık planlar için

entegre planlama

yapılandırabiliyorlar.

Bu sistemlerle,

merkezi bina kontrolü,

aydınlatma ve

havalandırma gibi 3. taraf uygulamalarla

entegrasyon da sağlanabiliyor. Bugünün

termostatları yaşamlarımızda ve çevremizle

nasıl etkileşimde olduğumuzu kökten

değiştiriyor.

Son 100 yılda, termostat teknolojisinin,

basit problemleri çözmekten, hayatımızın

en vazgeçilmez alanlarında çözüm sağlayan

kurtarıcıya dönüştüğünü gördük. Son

yıllarda gerçekleşen HVAC ve termostat

teknolojisindeki hızlı ilerlemeyle, yakın gelecekte

pazara, evlerimize ve işletmelerimize

daha da heyecan verici değişiklikler

getirecek.

Bu alanda öncü olan LG Electronics, sunduğu

sistemlerle enerji verimliliği ve mükemmel

performansı bir arada sunuyor.

LG’nin çevre dostu ürünü LG Therma V

R32 MONOBLOK, dünyanın ilk R32 soğutucu

akışkanına sahip monoblok ürünü. İç

mekanlardan kolayca kontrol edilebilen LG

Therma V R32, üstün tasarımlı kumandasıyla

her mekana uyum sağlıyor. Sezgisel

ara yüzü, basit bir dokunuşla hızlı ve kolay

bir kullanım sağlarken, otomatik kullanım

modu, kullanıcıların kendi yaşam şekillerine

göre ayarlama yapabilmelerine imkan

tanıyor. Enerji tüketimini en aza indiren

LG Therma V R32 ile evin farklı bölümleri,

farklı sıcaklıklara ayarlanabiliyor, üstelik

Smart ThinQ uygulamasıyla uzaktan yönetilebiliyor.

76

Yapı Malzeme Temmuz 2020



“Ana stratejimiz;

müşterilerimizi korumak ve onlar ile

beraber hareket etmek”

“Her zaman öncelliğimiz son kullanıcılar ve müşterilerimiz oldu. Verimlilik adı altında

firmamızı ve markamızı tercih edenleri bu zor zamanlarda daha da zorlamak istemedik.

Zaten uzun vadeli düşünen bütün firmalar bu yolu tercih ettiler diye düşünüyoruz. Yani ana

stratejimiz müşterilerimizi korumak ve onlar ile beraber hareket etmek oldu. Çünkü belli bir

süre sonra yeni normal ile beraber tekrar bu piyasa içerisinde beraber yürüyor olacağız”

özellikle müşterilerimizi zor duruma sokacak

panik kararlardan uzak durmak oldu.

Her firmada olduğu gibi verimliliği ön

plana aldık, fakat tekrar belirtmek isteriz

ki bu planlar içerisinde her zaman öncelliğimiz

son kullanıcılar ve müşterilerimiz

oldu. Verimlilik adı altında firmamızı ve

markamızı tercih edenleri bu zor zamanlarda

daha da zorlamak istemedik. Zaten

uzun vadeli düşünen bütün firmalar bu

yolu tercih ettiler diye düşünüyoruz. Yani

ana stratejimiz müşterilerimizi korumak

ve onlar ile beraber hareket etmek oldu.

Çünkü belli bir süre sonra yeni normal ile

beraber tekrar bu piyasa içerisinde beraber

yürüyor olacağız .

Murat Üçer / GF Hakan Plastik Satış Direktörü

Türkiye’de sessiz boruyu ilk üreten firma

olarak büyük başarılara imza atan GF Hakan

Plastik, kuruluşundan beri gelişime

ve değişime verdiği önemi ürün ve hizmetlerine

de yansıtmayı başarmış ender

firmalardan biri. Salgın döneminde almış

oldukları tedbirlerle süreci iyi bir şekilde

yönetmeyi başaran firma, normalleşmeye

gittiğimiz şu günlerde de, sergilediği yeni

yaklaşımlarla sektördeki güçlü konumunu

sürdürüyor.

GF Hakan Plastik Satış Direktörü Murat

Üçer ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,

içerisinde bulunduğumuz

süreç ve önümüzdeki döneme dair yaklaşımlarını

ele almaya çalıştık.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Yaşadığımız dönem kimsenin önceden

hazırlıklı olduğu ve çok planlama yapmış

olduğu bir dönem değil, ancak birçok firma

birbirine benzer iş modellerini tercih

etti; evden çalışma, kısa çalışma, online

imkanları kullanma gibi. Ama kendi açımızdan

aldığımız en önemli karar olarak

memnuniyetle belirtmek isterim ki, küçülme,

organizasyonu değiştirme gibi agresif

yöntemleri tercih etmemiz oldu. Bunun

en önemli nedeni firmamıza olan güvenimiz

ve son yıllarda yaptığımız farklılıklara

olan inancımızdır.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde

ana stratejiniz ne oldu?

Ana stratejimiz bulunduğumuz yeri korumak,

firmamıza olan güveni sarsacak ve

Bu süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden biraz

bahseder misiniz?

Online eğitimler, dijital dünyayı ve sosyal

medyayı daha fazla kullanmak; aynı zamanda

daha sonrası için planladığımız

yenilikleri hızlandırmak gibi sıralayabiliriz.

Fakat pazara, ve müşterilerimize kurallar

çerçevesinde yakın olmak yine ilk hedefimiz

olacaktır.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Önce herkesin bahsettiği yeni normalin

tam ne olduğunun ortaya çıkması gerekiyor,

çünkü her şey çok hızlı değişiyor ve

şekilleniyor. Şimdiden alınacak kararlar

veya hazırlıklar ertesi güne değişebiliyor,

ama özellikle sağlık adına alınan kararlar

değişmeyecek gibi görünüyor. Bizim

görüşümüz çalışma şeklimizin değişmesi

gerektiği şeklindedir. Seyahatlerin çok

uzun süre zorunlu olmadıkça yapılmayacağı,

toplantı düzenlerinin dijital ortama

kayacağı, zamanın çok daha kıymetli

olacağı gayet açık, ama eski çalışma

78

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

şeklimizde olan ve değişmesi zor olan

kısımlar da bulunuyor. Saha ziyaretleri

ve uygulamalı eğitimler gibi. Firmalar

bu çalışmalar kapsamında yapılarına,

üretimlerine ve ürünlerine göre farklılık

gösterecekler. Biz daha çok önceden belirlediğimiz

stratejilerimizi ciddi değişikliğe

yol açmayacak şekilde çalışma şeklimizi

değiştirmeyi planlıyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

Önceden de belirtmeye çalıştığım üzere,

yeni normal kavramının tam manası ile

tanımlanması ve sindirilmesi gerekiyor.

Kuralların belirlenmesi, kırmızı çizgilerin

çizilmesi ve özellikle ülkelerdeki farklılıkların

minimum düzeye inmesi gerekiyor.

Aksi takdirde çok fazla esnek olmak ve

pazara göre çözümler yaratmak gerekiyor.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta yaşanılan

bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Elbette ki süreçleri yakından takip edip çıkacak

fırsatlara bakıyoruz. Bu dönemde

fırsatlar bizce firmaların değişime adapte

olma süreçleri ile çok alakalı. Birkaç ay

önce çok mantıklı ve cazip olan fırsatlar

şu an için çok riskli görünüyor. Bu durum

sizin risk alma eğiliminiz, uzun vadeli hareket

etme gücünüz ve gelişmelere yakın

olma kabiliyetiniz ile doğru orantılı. Bizler,

belirtiğimiz gibi, müşteri odaklılık gibi olmazsa

olmaz kurallar etrafında şekilleniyor,

ana prensipleri bozmadan fırsatları

bunun etrafında oluşturmaya çalışıyoruz.

Burada bazı temeller çok önemli, örneğin

çalışanların firmaya olan bağlılığı ve firmanın

çalışanlarına olan bağlılığı, müşterilerinizin

size, sizin de müşterilerinize

olan sadakatiniz gibi.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Bu dönemde herkesin işi çok zor, önce

sağlık diyoruz ama artık ülkelerin aldığı

kararlara bakarsak bir o kadar da ekonomi

ön plana geliyor. Herkes bu iki kavramı

beraber yürütmeye çalışıyor ki burada

ülke vatandaşlarının bilinç düzeyi belirleyici

olacak. Bu olmadan ne kadar doğru

karalar alınırsa alınsın, maalesef hepsi

teoride kalır. En önemlisi teoride görüleni

pratiğe çevirebilmek.

GF Hakan Plastik’ten dijitalleşmede bir büyük adım daha:

BIM Kütüphanesi

Plastik boru sektörünün lider

markası GF Hakan Plastik,

yapı profesyonelleri ile arasındaki

bilgi alışverişini ve işbirliğini

güçlendirme yolunda

bir adım daha attı. BIM Kütüphanesine

eklenen ürünleri

ile kurulacak sistemlerin

planlama ve uygulamasında

doğru ürün- verimli çalışma

ortamının yaratılması hedefleniyor.

İnşaat malzemeleri sektöründe dijitalleşme,

özellikle tasarımı sanallaştırarak henüz daha

tasarım aşamasında öngörülemeyecek problemleri

görme; bu problemlere etkin çözümleri

hızlı, efektif yöntemler bularak uygulama ve

verimliliği artırma açısından son derece kritik

bir öneme sahiptir.

Building Information Modelling (BIM) ya da

Türkçe olarak Yapı Bilgi Modellemesi, mimarlık,

mühendislik, inşaat yapıları ve altyapıyı daha verimli

şekilde planlamak, tasarlamak, inşa etmek ve yönetmek için

kullanılan 3 boyutlu (3D) model tabanlı bir süreçtir.

Gerçeğe eş modelleme ile güvenilir, düşük maliyetli

ve yüksek verimli dijital tasarım...

Komple bir sistem tasarımı için gerekli tüm verileri içeren Autodesk

Revit® aileleri, optimize edilerek çeşitli projelerin tüm

aşamalarında kullanılabilmesi için tasarımcıların hizmetine sunuluyor.

Bu yapı modelleri kullanılarak;

• Doğru, hızlı ve eksiksiz tasarım

• Ürün yelpazesine genel bakış ve projelere kolayca ekleyebilme

• Farklı tasarım seçeneklerinin kolayca modellenmesi ve tasarıma

etkilerinin hızlıca görülerek değerlendirimesi

• Gömülü malzeme listesi ve ürün açıklamaları

• Gerçek zamanlı tesisat/hat uzunluğu hesapları

• Farklı ölçü birimlerinde kolayca çalışabilme (Imperial/Metric

sistemler)

konularında dijitalleşmenin faydalarından yararlanılması amaçlanıyor.

GF Hakan Plastik tarafından üretilen Türkiye’de bir ilk olan sessiz

boru sistemlerinden Silenta Premium, Silenta 3A ve basınçlı

temiz su sistemlerinin sektördeki en güçlü üyesi GF Aquasytem

PP-R ürün bileşenlerinin tamamının bulunduğu kütüphaneye,

bim.gfps.com sitesinden ücretsiz olarak indirerek kullanım imkanı

bulunuyor.

GF Hakan Plastik ürün kütüphanesine ulaşarak tasarımlarınızı

dijital ortamda etkin bir şekilde geliştirebilirsiniz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 79


Dosya

Üntes hijyenik klima santralleri

Virüsle mücadelenin önemli olduğu şu

günlerde, hijyenik mekanların havalandırılmasında

kullanılan klima santrallerinin

önemi daha da artıyor. Salgınla mücadelede

kritik rol oynayan hastaneler, ilaç

üretim tesisleri veya gen laboratuvarları

gibi mekânlardaki havalandırma sistemleri,

DIN 1946-4’te belirtilen tüm kriterleri

en üst düzeyde sağlamalıdır.

Güncel Hijyen Standartlarına

Uygun

Üntes 1968’den beri üretmiş olduğu ürünlerle

bu sorumluluğu en üst düzeyde taşımaktadır.

Özellikle hijyenik klima santrallerinde

üzerimize düşen sorumluluğun

bilinciyle, ürünümüzün güncellenmiş olan

hijyen standartlarıyla uygunluğunu vurgulamak

isteriz. Hijyenik klima santrallerimiz,

TÜV NORD Systems GmbH Laboratuvarı’nda

DIN 1946-4: 2018 ve VDI

6022-1: 2018 standartlarına göre testlere

tabi tutulmuş ve istenen kriterleri en üst

düzeyde karşılamıştır.

Ayrıca ilgili standartlar, hijyenik klima

santrallerinden EN 1886: 2009’a göre

belli mekanik ve ısıl performans sınıflarının

sağlanmasını beklemektedir. Klima

santrallerimiz EN 1886: 2009’a göre, belirtilen

limit sınıflarının üzerindedir.

DIN 1946-4: 2018 ÜNTES PKC 60

Standardının Kriteri Hijyenik Klima Santrali

Gövde Dayanım Sınıfı D2 D1

Hava Kaçağı Sınıfı L2 L1

Filtre Bypass Kaçak Sınıfı F9 F9

Gövde Isıl Geçirgenlik Sınıfı T2 T2

Isıl Köprüleme Sınıfı TB2 TB2

Kullanılan tüm

plastik parçalar ISO

846 Standardına

göre mikrobiyolojik

üremeye izin

vermeyen

malzemelerden

üretilmiştir.

Bununla birlikte, hijyenik

klima santrallerinde kullanılan

tüm plastik parçalar

ISO 846 Standardına

göre mikrobiyolojik

üremeye izin vermeyen

malzemelerden üretilmiş

olmalıdır. Klima santrallerimiz

yine bu kriteri de

başarıyla karşılamakta

ve içerisinde mikrop üremesi riskini ortadan

kaldırmaktadır.

İlgili standartlar gereği, yapılan testler

sonucunda; klima santrallerimizde kullanılan

contalar ve sızdırmazlık malzemeleri

dâhil olmak üzere, tüm bileşenler

ve malzemeler sağlığa zararlı olmayıp,

koku, zararlı madde yayılımı

ve mikro organizmalar

için besleyici bir ortam

oluşturması gibi riskleri de

taşımamaktadır. Yine klima

santrallerimizde hava

akışı ile temas eden malzemeler

dezenfektanlara

(mikrop öldürücü madde)

karşı dayanıklı bulunmuştur.

Yukarıdaki hususların

dışında, yine

standartta tarif

edildiği gibi;

• Hijyenik klima santrallerimizin

iç yüzeyleri kolay

temizlenebilmesi için düz

ve pürüzsüz olup, girinti-çıkıntı

oluşturmayacak yapıdadır.

• Üç boyutlu eğime sahip olan yoğuşma

tavası sayesinde, santral içerisinde su birikimine

izin verilmez. Standardın gereksinimi

olan %95 oranında tahliye istemi,

%99 oranıyla sonuçlanmıştır.

• Filtre yerleşimleri ISO 16890 standardına

göre yapılır ve en üst düzeyde filtre

bypass kontrolü sağlayan filtre kasalarımızın

tasarımı sayesinde, filtre değişimlerinde

toz temiz hava tarafına geçmez ve

filtreleri tutan mekanizma hava akışından

etkilenmeden sızdırmazlığı garanti altına

alır.

80

Yapı Malzeme Temmuz 2020



“Aldığımız önlemlerle birlikte sağlıklı

bir çalışma modeli yakalayacağımıza

inanıyoruz”

“Dünya genelinde satışını yaptığımız ve servis hizmeti sunduğumuz tüm asansör, yürüyen

merdiven ve yürüyen bantlarımızda hava ve temas kaynaklı virüslerinin dezenfeksiyonu

için sterilizasyon sistemleri sağlıyoruz.”

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana

stratejiniz ne oldu?

thyssenkrupp olarak, ürettiğimiz her yeni

üründe topluma, mobiliteye ve hayatın

devamlılığına odaklanıyoruz. Koronavirüs

döneminde de bu odaklarımızı değiştirmeden,

önceliğimize çalışan ve toplum sağlığını

koyduk. Bundan sonrası süreçte de bu

anlayışımız devam edecek.

Bugün asansörlerimiz ile hastane, metro,

havalimanı gibi Türkiye’nin birçok yerinde

hizmet veriyoruz. Hayatının devam etmesi

ve en önemlisi sağlığın korunması açısından

son derece kritik olan alanlarda hizmet

veren asansör ve yürüyen merdivenlerimizin

her koşulda kesintisiz çalışması gerekiyor.

Bunu yaparken de çalışanlarımızın ve

toplumumuzun sağlığını korumak önceliklerimiz

arasındadır.

Şirket olarak üç ana unsura odaklanıyoruz.

Umuma açık alanlardaki asansör ve yürüyen

merdivenlerde enfeksiyonu önlemek

için hijyen teknolojileri, sosyal mesafe ve

temassız teknolojiler. Bunların sonucunda

doğan inovasyonların çoğu, salgın sonrasında

dahi uygulanabilir olmaya devam

edecek.

İsmail Polat / thyssenkrupp Asansör CEO’su

Yüksek kaliteli yolcu taşıma sistemleri geliştirme,

tedarik etme ve bakımını yapma

konusunda uzman olan thyssenkrupp Elevator,

sahip olduğu mühendislik yetenekleriyle

yeni nesil çözümler üretmeye devam

ediyor. İçerisinde bulunduğumuz dönemde

almış oldukları tedbirler ve yeni çalışma

modelleri ile faaliyetlerine ara vermeden

devam eden firma, önümüzdeki dönem

için de yeni uygulumaları devreye alıyor.

Yapmış oldukları çalışmaları thyssenkrupp

Asansör CEO’su İsmail Polat’tan dinledik.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

thyssenkrupp Asansör olarak, özellikle

sağlık ve kamu alanları gibi kritik önemi

olan yapılarda kentsel hareketliliği sağlama

sorumluluğumuz bulunuyor. Bu doğrultuda,

çalışanlarımızın, müşterilerimizin

ve toplumun sağlığını göz önünde tutarak

üretimimize ve çalışmalarımıza tüm gerekli

önlemleri alarak devam ettik.

Alınan önlemler doğrultusunda, çalışanlarımızın

sağlığını koruyabilmek adına,

18.03.2020 tarihinden başlayarak evden

çalışma düzenine geçebilecek çalışanlarımız

için evden çalışma sistemine geçiş

yaptık.

Sosyal izolasyon bilinciyle iş toplantılarımızı

ve eğitimlerimizi online kanallardan

devam ettirdik. Şirketimize ait online Seed

Campus eğitim platformumuz bize hızlı bir

geçiş olanağı sağladı. Bu dönemde tüm

yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerimizi iptal ettik.

Tüm çalışanlarımız için maske, eldiven

ve dezenfeksiyon ürünleri gibi koruyucu

ekipmanlar dağıttık ve dağıtmaya devam

ediyoruz.

Bu dönemde çağrı merkezimiz ve servis

departmanımız ile sosyal mesafe ve izolasyon

kurallarına uyarak 7/24 kesintisiz

hizmet verdik.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz

yeni hizmet modellerinden biraz

bahseder misiniz?

Koronavirüsle mücadele döneminde çalışanlarımız

ve toplum sağlığı açısından

hayata geçirdiğimiz sosyal izolasyonlu iş

modelimizin yanı sıra her gün milyonlarca

kişi tarafından kullanılan asansör ve yürüyen

merdivenlerin rahat, verimli ve güvenli

bir taşıma aracı olarak kalmasını sağlamak

için entegre dezenfeksiyon çözümleri sunuyoruz.

Dünya genelinde satışını yaptığımız ve

servis hizmeti sunduğumuz tüm asansör,

yürüyen merdiven ve yürüyen bantlarımızda

hava ve temas kaynaklı virüslerinin dezenfeksiyonu

için sterilizasyon sistemleri

sağlıyoruz.

Yürüyen merdivenlerde el bantlarına etkili

bir dezenfeksiyon sağlayan dahili ve harici

olmak üzere iki farklı dezenfeksiyon

cihazımız bulunuyor. Bu cihazlarımız ile

kimyasal bir ürüne gerek duymadan virüs

ve bakterilere karşı UV ışınları ile koruma

sağlıyoruz. Böylece kullanıcılar el bantlarında

enfeksiyon riski olmadığını bilerek, el

bantları güvenle tutarak düşme riski olmadan

güvenle seyahat edebiliyor.

Asansörlerimizde ise UV ışınlarını asan-

82

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

sör kabini içerisindeki fana akuple ederek

asansör kabinine aldığımız havanın dezenfekte

edilmesini ve arıtılmasını sağlıyoruz.

Asansörün içerisindeki havayı bakteri

ve virüslere karşı etkili filtrelerimizden geçirerek

asansöre temiz ve yenilenmiş bir

hava veriyoruz.

Asansör, yürüyen merdiven el bantlarına

yönelik çözümlerimiz işe sürekli kullanımda

havada ve temas alanında uzun süre

kalabilen virüs, bakteri ve mikroplarla karşı

yüzde 99’a kadar etkin mücadele edebiliyoruz.

Ülkemizde ve dünyadaki birçok

asansörümüzde bu sterilizasyon sistemimiz

mevcut.

Temassız teknolojiler yönünde kullanıcıların

asansör butonlarına temas etmeden

asansörü çağırarak istediği kata gitmelerini

sağlıyoruz. Asansörlerimizdeki bu yeni

özelliğimizle kullanıcının yapması gereken

tek şey; bulunduğu kattaki QR kod okuyuculu

cihazının (akıllı telefon, tablet, vs.) kamerasına

QR kodunu okutmak ve gitmek

istediği katı seçmek. Bu sayede asansörlerimiz

temas olmadan güvenli bir şekilde

hizmet veriyor.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Yeni normalle birlikte, İş Sağlığı ve Güvenliği

ve İnsan Kaynakları departmanımız

sürecin yönetimi ve ofisin uygun hale

getirilmesi ve sürekliliğin sağlanması için

çalışıyor. Ofis alanımızda ki oturma düzenini

4 metrekareye bir kişi düşecek şekilde

ve personelin birbiriyle aralarında sosyal

mesafeyi 1,5 metre koruyacak şekilde yeniden

düzenledik.

Ofis içindeki havalandırma sistemleri temiz

hava sirkülasyonunu sağlayacak şekilde

düzenlendi, bakımı ve filtre değişimleri üretici

firma önerileri doğrultusunda yapıldı.

Tüm çalışanlarımız için maske, eldiven ve

dezenfeksiyon ürünlerini ofis ortamında

sürekli tedarik edeceğiz.

Çalışanlarımıza İş yerinin girişine ve panolarımıza

KOVID-19 kapsamında alınması

gereken önlemlerle ilgili afişleri (el yıkama,

maske kullanımı ve iş yeri içinde uyulması

gereken kurallar) astık, bu yönde sürekli

iletişimde olacağız.

Aldığımız bu önlemlerle birlikte sağlıklı

bir çalışma modeli yakalayacağımıza inanıyoruz.

Ayrıca bina yönetimimiz ve diğer

şirketlerle iletişimde kalarak toplu çalışma

koşullarında kendimize ve birbirimize dikkat

etmeye devam edeceğiz.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

Bizim iş ortaklarımızla (tedarikçilerimiz)

ortak görüşte birleştiğimiz nokta hemen

hemen hepsiyle artık yüz yüze görüşmeleri

daha çok online mecraya taşıdık. Skype

business, webex ve zoom. Tüm görüşmelerimiz

bu şekilde de sağlıklı bir şekilde

ilerler hale geldi.

Ürün tedarikleri ve sevkiyat aşamalarını

minimum riskte tutabilmek tedarikçilerimizden

de ciddi destek gördük. Tarafımızca

alınan tüm tedbirler olumlu olarak karşılandı

ve uyum sağlanıldı.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların

da ortaya çıkmasına sebep oluyor.

Sizce global boyutta yaşanılan

bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir?

Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Bundan birkaç yıl önce lüks gibi görünen

ya da ihtiyaç duyulmayan asansör ve yürüyen

merdiven dezenfeksiyon sistemleri

bugün adeta bir zorunluluk. Uzmanlar temassız

teknolojilerin birçok alanda yüksek

bir adaptasyona ulaşacağını düşünüyor.

Yolcuların kabini çağırmak için bir yüzeye

ve butona elleriyle basmak yerine basitçe

ayak parmaklarının ucuyla tıklatacakları

şekilde tasarlanmış özel bir ayak butonu

kullanması ise kalıcı olmaya aday en güçlü

çözümler arasında.

Bu dönemin yeni teknolojilerin gelişmesine

öncülük ettiğini söyleyebiliriz. Bugün koronavirüs

kaynaklı dezenfeksiyon teknolojileri

ile donatılmış, QR kod ve yüz tanıma sistemleri

ile çalışan asansörleri konuşurken,

yarın bu teknolojiler yerini farklı teknolojilere

bırakacaktır. Kesintisiz mobilite çalışmalarımız

doğrultusunda, gerçek zamanlı,

öngörülü bakım sistemimiz MAX’ın bu teknolojiler

arasında olacağını düşünüyoruz.

Bu sistem, asansör arızalarını öngörerek,

bina içinde minimum aksama zamanlarında

bakım görevlerinin planlanmasını içerir.

Bu, bina yöneticilerinin ve kullanıcıların

hizmet dışı asansörlerin oluşturduğu hayal

kırıklığından ve rahatsızlıktan kaçınmasına

yardımcı olur.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Koronavirüs salgını nedeniyle yeni bir yaşam

düzeni gelişti. Çalışma ve iş yapış

modellerinde yaşanan değişimi gördük.

Çevre ve doğaya olan bilincimizin artmasının

yanı sıra koronavirüse bağlı teması

azaltma isteğimizin olduğunu da biliyoruz.

Bu yeni düzenle artık öncelik sıralamamız

değişti ve sürekli olarak değişmeye de devam

edecek. Buna bağlı olarak gelecekte

içinde yaşadığımız, çalıştığımız binalar da

değişecek. Geleceğin binaları daha çevreci,

teknolojik, teması sıfıra indirmiş, daha

sağlıklı binalar olacak.

Bu değişimin ve gelişimin temelinde de

inovasyon olacak. thyssenkrupp Asansör

olarak şehirlerin ve binaların değişimde de

inovatif uygulamalar ve çözümlerimizle yer

alacağız. Yakında, yüz tanıma sistemi ile

kullanıcıyı tanıyan ve sesli komutları anlayabilen

asansörler kullanacağız. Bina sakinlerini

A noktasından B noktasına daha

hızlı, verimli ve keyifli taşımak sektör için

anahtar olacak. Bu noktada örneğin MUL-

TI asansörleri gibi yolcuları sadece yukarı

ve aşağı değil aynı zamanda sola ve sağa

taşıyabilen yenilikçi çözümlerde alternatif

kullanılabilecek. Tek kuyu üzerinde birden

fazla asansör kabinine imkan tanıyan bu

sistem, daha küçük kabinlere sahip daha

fazla asansörün kullanılmasını sağlayacak.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 83


“Tedbiri elden bırakmadan üretime

devam ederek hiç durmadık”

“Biz şu an ki durumda ilk kez stoklu çalışma planı uygulamasına gittik. Bunun nedeni ise

pandemi. Standart ürünlerimizi depoluyor ve isteyenlere hemen ulaştırarak gerek nakliye

gerek diğer etkenlerden dolayı gecikmelerin önüne geçmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz

silsile halinde işler yavaşlama periyodunda olduğu için, biz bu şekilde hızlandırma planı ile

bu arayı kapatmaya çalışıyoruz. Bu şekilde hem yurt dışı hem iç piyasanın bu durumdan

etkilenmemesini sağlıyoruz.”

Nur Asansör dünyanın önde gelen engelli

asansörü şirketlerinden bir tanesi. Kendi

alanında inovatif ve değerli markalar ile

çalışan firma, mimari engellere karşı birbirinden

farklı ve pratik pek çok çözüm

geliştirmekte. Gerek merdiven asansörü

gerekse engelli asansörü seçenekleri ile

ihtiyaç sahiplerine daima farklı seçenekler

sunan Nur Asansör, salgın sürecinde

de müşterilerine sunduğu hizmetleri aksatmadan

sürdürüyor.

Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Doğan

Kazan ile içerisinde bulunduğumuz

süreçte faaliyetlerini nasıl gercekleştirdiklerini

ve önümüzdeki dönem için geliştirdikleri

stratejileri konuştuk.

Halihazırdaki iş modelinizde

salgın hastalık döneminde ne tür

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Öncelikle tüm okurlara ve bizi takip edenlere

firmamız ve şahsım adına çok teşekkür

ederim.

Bildiğiniz gibi tüm dünya pandemi ile sarsıldı.

Bu virüs sürecinde bizler hem merkez

ofis hem de fabrikamız bu süreçte

belli başlı güvenlik tedbirleri ile donatıldı.

En başında aldığımız bu tedbir ile şükür ki

hiçbir personelimiz bu amansız hastalığa

yakalanmadı.

Halen devam eden bu olağanüstü durumda

bizler de olağanüstü tedbirlilerimizi

alarak üretime devam ediyoruz. Vardiya

sistemi ile de iki parçada yapılan üretim,

daha fazla bir sosyal mesafe oluşturduğundan

çalışanlarımız daha rahat ediyor.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde

ana stratejiniz ne oldu?

Heyecan ile çıkarmayı beklediğimiz ve

özellikle Türkiye de daha önce yapılmayan

bir ürün piyasaya süreceğiz. Bunun

için çok heyecanlı ve kararlıyız. Nur

Asansör A.Ş. olarak inşallah bu ürünü

6-8 ay gibi kısa bir süre içinde kullanıcılar

ile buluşacağız. Biliyorsunuz ki bu ürünle

alakalı çalışmalarımız gizli. Bu nedenle

şimdi değil ama en azından prototipini çıkardıktan

sonra sizlerle ürün başında tekrar

röportaj yaparız.

Okurlarımız ve bizi

takip edenler bu

ürüne tam puan vereceklerine

eminim.

Şimdiden söylemeliyim

ki Avrupa’da

olan fakat ülkemizde

fiyatlarından dolayı

erişilemeyen bu

ürüne artık tüm hasta,

yaşlı ve engellilerimiz

ulaşabilecek

ve sahip olabilecekler.

En azından bu

tüyoyu verebilirim.

Bu salgın

sürecinde

müşterilerinize

ve iş

ortaklarınıza

sunmuş

olduğunuz

hizmetlerden

biraz bahseder

misiniz?

Bildiğiniz gibi sürekli

ihraç veren

ve ülkemize döviz

girdisi sağlayan bir

firmayız. Bu konuya

çok önem veriyoruz.

Türk’ün kalitesini

tüm dünyaya gösteriyoruz.

Kullandığımız yerli parçalar ve mekanik

ekipmanlar ile platformlarımızı, merdiven

asansörlerimizi üretiyoruz.

Bu nedenle pandemi döneminde de üretime

devam ederek hiç durmadık. Tüm

Avrupa’yı ve dünyayı kasıp kavuran virüs

nedeni ile tüm dünyanın kepenkleri kapalıyken

biz, hasta, engelli ve yaşlı müşterilerimize

hizmet vermeye devam ettik. Tabi

sosyal mesafe ve tüm ilgili tedbirleri alarak.

Bu nedenle hem iş ortaklarımız hem müşterilerimiz

bu durumdan çok memnun

kaldı. Özelikle Türki devletlerine yapmış

Doğan Kazan / Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı

olduğumuz engelli asansörü ihraç kalemlerini

hiç kesmeden devam ettirmek

o ülkelerden gelen güzel mesajlara vesile

oldu.

Salgın sonrası herkesin umutla

beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı

‘Yeni Normal’ dönem için ne tür

hazırlıklarınız bulunuyor?

Şu an da halen olağanüstü durum olduğu

için güvenlik tedbirlerini katiyen bırakmıyoruz.

84

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Dosya

Sanırım yeni normalleşme sürecine de

biz biraz geç gireceğiz. Çünkü iyi biliyoruz

ki bizim gibi firmaların benzini moraldir.

Tek personelimizin dahi bu hastalığa

yakalanmasını istemeyiz.

Yani moralimizin bozulmasına izin vermeyeceğiz.

Tedbiri elden bırakmayacağız.

Dışarıda çalışan montaj ekibimiz ise yine

tüm tedbirleri alarak hizmete devam ediyor

ve montajlar aksamıyor. Normalleşme

sürecinin yerini, normal sürece bırakmasını

dört gözle bizler de bekliyoruz.

Biz şu an ki durumda ilk kez stoklu çalışma

planı uygulamasına gittik. Bunun nedeni

ise pandemi. Standart ürünlerimizi

depoluyor ve isteyenlere hemen ulaştırarak

gerek nakliye gerek diğer etkenlerden

dolayı gecikmelerin önüne geçmeye çalışıyoruz.

Biliyorsunuz silsile halinde işler

yavaşlama periyodunda olduğu için, biz

bu şekilde hızlandırma planı ile bu arayı

kapatmaya çalışıyoruz.

Bu şekilde hem yurt dışı hem iç piyasanın

bu durumdan etkilenmemesini sağlıyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da

aynı şekilde hazırlıklı başlamaları

gerekmekte. Bu anlamda iş

ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz

çözümler var mı?

Biliyorsunuz engelli asansörü sektöründe

Nur asansörün yeri çok farklı. Diğer firmaların

birçoğu ithalatçı. Bu pandemi süresince

çok sıkıntı çektiklerini biliyorum.

Fakat bu tüm dünyanın ortak sıkıntısı olduğundan

tolerans gösteriliyor.

Biz iş ortaklığı yaptığımız

her bayimize biraz önce

bahsettiğim stoklu çalışma

iş modeli ile hiçbir zorluk

çıkartmadan ürün sevkiyatı

yapabildik.

Bu hem müşterilerini bekletmemek

adına hem de

zamanında servis bakımından

çok değerliydi.

Bu gibi çözümlerle ortak

hareket ettiğimiz firmalar

zorluk yaşamadı, bundan

sonraki dönemde de yaşayacaklarını

düşünmüyorum.

Yaşanılan her kriz

bazı fırsatların da

ortaya çıkmasına

sebep oluyor. Sizce

global boyutta

yaşanılan bu salgın

sonrası sektörde

ne gibi fırsatlar

meydana gelebilir?

Şirket olarak

beklediğiniz fırsatlar

için geliştirdiğiniz bir planınız

bulunuyor mu?

Tabiki. Geçmişte planlanan ne varsa, tüm

defterler açılarak gözden geçirildiğine

eminim. Bu sadece bizim özelimizde değil

tüm şirketler ve üreticiler özelinde.

Nur Asansör A.Ş. Olarak bu süreçte özellikle

evde sıkışıp kalan 65 yaş üstü müşterileri

ve kullanıcıları düşünerek bazı

geliştirmeler ve iş modeli değişikliklerinde

bulunduk.

Bu değişiklikler ise şöyle; showrooma gelemeyen

yaşlı misafirlerimize biz gittik.

Sanırım yeni planda da bu var. artık yaşlı

müşteriler ve engellilerimizin isteği doğrultusunda

seyyar demo makineleri kurarak

servis vereceğiz. Sektöre göre değişkenlik

gösterir tabi fakat bizim de bazı

çalışmalarımız olacak.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Firmam haricinde ben Doğan KAZAN

olarak bu ürünlerin tanıtılmasında vesile

olduğunuz için ayrıca tekrar tekrar teşekkür

ederim.

Bu keyifli bir söyleşi oldu. Bu sayede ülkemizde

çok bilinmeyen merdiven asansörü

ve engelli asansörlerini de tanıtma

imkanı buluyoruz.

Umarım bir sonraki röpörtajımızda prototipini

çıkaracağımız ürünü de sizlere tanıtma

imkanı buluruz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 85


Sektörel

VİKO by Panasonic kalitesi ve teknolojisi:

Yeni kablo kanalı sistemleri

Kablo kanalı sistemleri, yapıların enerji

dağıtımı veya haberleşme için kullanılan

tesisatlarında, izole elektrik kablolarının

güvenli bir şekilde taşınması, sabitlenmesi

ve desteklenmesinde önemli görevleri

yerine getiriyor. Panasonic Life Solutions

Türkiye tarafından geliştirilen VİKO by

Panasonic marka kablo kanalı sistemleri

ise alanında kalitesi ve teknolojisi ile öne

çıkıyor. Güvenli kullanım ve estetik görünüm

sunan VKD serisi sistem ve kablo

kanalları, kolay montaj beklentilerini en

iyi şekilde karşılamak için tasarlanmış

bulunuyor. Viko45 ürün gamı ise kullanıcılarını

kullanışlı, şık, geniş fonksiyonlu

ve teknolojiye hizmet eden priz seçenekleriyle

buluşturuyor.

VİKO by Panasonic’in hayatı kolaylaştıran

kablo kanalı sistemleri; güvenli kullanım

ve estetik görünüm sağlıyor. Fabrikalar,

iş merkezleri, alışveriş merkezleri,

eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, kamu

binaları için ideal çözümler yaratıyor. Hızlı

kurulum, IP40 ve kolay montaj özellikleriyle

de beklentileri en iyi şekilde karşılıyor.

Profesyonel ürünler, projelere

uygun sistemler…

Kolay montaj imkanı sunan kapaklar, kanal

+ kapak için tek sipariş kodu, kuvvetli

ve zayıf akım uygulamaları için uygunluk,

yatay ve dikey montaj imkanı ile VKD

Kablo Kanalı Sistemleri her projeye uygun.

Ayrıca teknolojinin gerektirdiği tüm

ihtiyaçlara yanıt veren özel aksesuarlar

ile de sistemli, pratik ve akılcı…

VKD içten kapaklı sistem kablo

kanalları ile güvende olun.

Evde, ofiste, okulda, stüdyoda, atölyede

kablolarınız açıkta kalmasın. Hem siz

güvende olun hem de değer verdikleriniz

güvende olsun. VKD Sistem Kablo Kanalları,

elektrik, data ve telefon hatlarının

montajında daha fazla çözüm sunmak

için geliştirilmiş bulunuyor. Viko45 modüler

priz gruplarıyla uyumlu yapısıyla VKD

Kablo Kanalları, sistem entegrasyonlarında

ihtiyaç duyulan ürünleri, kolay montaj

ve geniş aksesuar seçenekleriyle birlikte

sunuyor.

VİKO by Panasonic’in VKD İçten Kapaklı

Sistem Kablo Kanalları, açıkta duran kabloları

gizliyor ve koruyor. Böylece açıkta

duran, dağınık elektrik kablolarının yol

açabileceği takılma, düşme benzeri riskleri

ortadan kaldırıyor.

Yapışkanlı ve yapışkansız

seçenekler - balık sırtı ve standart

kablo kanalları

Mekanlara özel ve ihtiyaca uygun kablo

kanalı seçeneklerinden oluşan VKD

Kablo Kanalları, açıkta duran kabloları

kolayca gizlemek ve herkes için daha

güvenli alanlar oluşturmak için tasarlanmış

bulunuyor. VKD serisi, hızlı ve kolay

montaj beklentilerine daha fazla alternatif

ürünle yanıt verebilmenin ayrıcalığına sahip.

Ürün yelpazesi ise bu amaca hizmet

eden balık sırtı kablo kanalları ve yapışkan

bantlı kablo kanalları ile oldukça zengin.

Standart kablo kanalı ürün grubunda

yer alan zengin profil çeşitleri, kullanıcıları

ihtiyaçları doğrultusunda en uygun

seçeneklerle buluşturuyor. İstenen uzunluğa

göre kolayca kısaltılıp, düzeltilebilen

kullanıcı dostu çözümler sunuyor. Boyanabiliyor

ve kolay temizleniyor. Kablo kanalının

üzerinde bulunan dübel boşluklarına

uygun delikler açılarak, dübel ve vida

yardımı ile sabitleniyor. Yapışkan bantlı

kablo kanalları da kendinden yapışkanlı

bantları sayesinde kolayca monte edilebiliyor.

Viko45 ile her projeye uygun

esnek ve modüler çözümler…

Sistem kanallarını tamamlayan Viko45

modüler priz serisi, her projeye ve beklentiye

uygun, esnek çözümlerle yanıt

veriyor. Ayrıca, zamanın ve teknolojinin

gereksinimlerini karşılayan zengin fonksiyon

seçenekleri sunuyor. Kapaklı priz

seçeneğinin yanı sıra 2, 4, 6, 8 modül

karkaslardan oluşan seri, halogen free

özelliğine sahip ve tüm sistem kanallarıyla

uyumlu. Priz uygulamalarında çocuk

koruma özelliği de bulunuyor. Şık, yalın

ve dekoratif Viko45 serisi ürünlerini, ihtiyaca

göre komple ya da ayrı ayrı satın

almanız da mümkün.

86

Yapı Malzeme Temmuz 2020



Tarihi konut kampanyasında

İhlas Yapı Projelerine büyük ilgi

Marmara Evleri 4

Türkiye Ekonomisini koronavirüs’ün

etkisinden kurtarma adına hükümetin

başlattığı teşvik ve kampanyalar

birçok sektöre canlılık getirirken inşaat

sektörü bu alanda başı çekiyor. Hazine

ve Maliye Bakanlığı öncülüğünde

kamu bankalarının konut kredilerini

12 ay ödemesiz, 15 yıl vade ve aylık

yüzde 0,64 oranına indirmesiyle konut

alıcıları satış ofislerine akın ediyor.

İnşaat sektöründeki 30 yıllık deneyimiyle

bugüne dek 16 bini aşkın

aileyi ev sahibi yapan İhlas Yapı,

Bizim Evler ve Marmara Evleri

markalı projeleriyle tarihi konut

kampanyasında yerini aldı.

Bizim Evler 8, Bizim Evler Güzelce

ve Marmara Evleri 4’de 12 ay

ödemesiz, 15 yıl vade, aylık yüzde

0,64 oran uygulayan ve tarihi

fırsatla konut alımını kolaylaştıran

İhlas Yapı’nın markalı projeleri

alıcılar tarafından büyük ilgi görüyor.

Ispartakule’de Bizim Evler 8,

Beylikdüzü’nde Marmara Evleri 4

ve Büyükçekmece’de Bizim Evler

Güzelce projelerinin satış ofislerine

akın eden konut alıcıları tarihi

fırsat kampanyası ile hayallerine

kavuşuyor.

ZEKİ CELEP, “TARİHİ

KONUT KAMPANYASINDA

FIRSATI KAÇIRMAYIN”

Kamu bankalarının konut kredilerini

indirmesi sektör temsilcilerini

oldukça mutlu ettiğini belirten İhlas

Yapı Yönetim Kurulu Başkanı

88

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Proje

Zeki Celep; “Hükümetimizin birçok alanda

yapmış olduğu teşvik hamlelerinin yanı

sıra konutta hayata geçirdiği bu tarihi fırsat

kampanyası sektörümüze canlılık kattı.

İhlas Yapı olarak bizlerde tarihi konut kampanyasına;

Bizim Evler 8, Marmara Evleri

4 ve Bizim Evler Güzelce projelerimizle

katıldık. Müşterilerimize, 12 ay ödemesiz,

15 yıl vade ve aylık yüzde 0,64 oranı uyguluyoruz.

Bu tarihi kampanyanın, İhlas Kalitesi

ile birleşmesiyle satış ofislerimizde son

derece hareketli günler yaşanıyor. Kalite

ve güven noktasında müşteri memnuniyetinin

çok yüksek olduğu markalı konutlarımıza

ev alma hayali kuran, yatırım yapmak

isteyen bütün halkımızı satış ofislerimize

bekliyoruz” dedi.

BİZİM EVLER 8

Ispartakule’de Bizim Evler sakinlerinin

aşina olduğu ayrıcalıkları Bizim Evler 8’e

taşıyan İhlas Yapı, iki bloktan oluşan özel

projesinde 236 daire ile 29 cadde dükkanına

yer veriyor.

2+1’den 4+1’e konforlu dairelerin bulunduğu

projede; spor alanları, kapalı yüzme

havuzu, süs havuzları ve çocuk oyun alanlarıyla

site sakinlerine ayrıcalıklar sunuluyor.

Ispartakule’nin merkezinde yükselen

Bizim Evler 8, eğitim kuruluşlarına ve semt

pazarına yakınlığı ile de alıcılarına avantaj

sağlıyor.

Başakşehir Şehir Hastanesi, İstanbul Havalimanı,

Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz

Sultan Selim Köprüsü, bağlantı yolları,

Gebze- Halkalı Tren hattı ile bağlantılı

banliyö tren hattı, yapımına başlanan Metro

gibi mega projelerin kesişim noktasında

yer alan Bizim Evler 8; sakinlerine huzur,

yatırımcılarına ise kazanç vadediyor.

MARMARA EVLERİ 4

Marmara Evleri 4 projesini Beylikdüzü’nün

merkezinde E-5 Karayolu ile Marmara

Denizi arasına konumlandıran İhlas

Yapı, hayatı kolaylaştıran konforlu dairelerini

aile öncelikli bir yaşam anlayışıyla

hayata geçiriyor.

Toplamda 44 dükkan ile geniş ve ferah

kullanım alanlarına sahip 639 konutun

yer aldığı Marmara Evleri 4’de 2+1, 3+1

ve 4+1 daire tipleri bulunuyor. Projede

dairelerin büyüklükleri 127 metrekare ile

204 metrekare arasında değişiklik gösteriyor.

Geniş peyzaj alanlarının yer aldığı projede;

kapalı yüzme havuzu, çocuk oyun

parkı, açık spor alanları, yürüyüş yolları,

mescit, taziye evi, bay ve bayanlara özel

ikişer adet fitness salonu, hamam ve saunalar

yer alıyor.

Proje; estetik mimarisi, ankastreli birinci

sınıf konforlu daireleri, günlük ihtiyaçların

karşılanabileceği dükkanları ve zengin

yaşam alanlarıyla alıcılarına keyifli bir hayat

sunuyor.

Ulaşım açısından İstanbul’un en işlek

ulaşım aksı E-5 Karayolu ile TEM Otoyolu’na

yakın bir konumda yer alan Marmara

Evleri 4; Eğitim ve Sağlık kurumlarının

yanı sıra sahile, yat limanına ve AVM’lere

yakınlığı ile de öne çıkıyor.

Zeki Celep / İhlas Yapı Yönetim Kurulu Başkanı

BİZİM EVLER GÜZELCE

Büyükçekmece bölgesinin en büyük projesi

olarak öne çıkan ve Marmara denizine

nazır bir noktada yükselen Bizim Evler

Güzelce’de 2+1, 3+1 ve 4+1’den oluşan

üç tip konut seçeneklerine yer veriliyor.

Az katlı yapılaşmanın yer aldığı Güzelce’de

sahile ve marinaya yürüme mesafesinde

konumlandırılan proje, 709 konut

ve 111 ticari üniteden oluşuyor.

60 bin metrekarelik alanın peyzaja ayrıldığı

Bizim Evler Güzelce’de, özel dizayn

edilen bisiklet yolu ve koşu parkurunun

yanı sıra; 2 adet sosyal tesis, dört mevsim

kapalı yüzme havuzu, sauna, buhar

odası, Türk hamamı, fitness salonu, çocuk

oyun alanları, futbol, voleybol ve basketbol

sahaları bulunuyor.

E-5 Karayolu’na cepheli cadde dükkanlarıyla

bölgenin ihtiyaçlarına cevap verecek

şekilde tasarlanan projede ayrıca oyun

salonları, göl kafe, yürüyüş yolları, mescit,

çok maksatlı salon ile kreş ve anaokuluna

da yer veriliyor.

İstanbul’un en işlek ulaşım aksında konumlanan

ve toplu ulaşım ağı ile çevrili

bir bölgede bulunan Bizim Evler Güzelce,

E-5 Otoyolu’nun yanı başında yükseliyor.

Bizimevler Güzelce

Yapı Malzeme Temmuz 2020 89


Mimari

Künye:

Renovasyon Projesi: XL Mimarlık+Mühendislik

Statik Proje: XL Architecture+Engineering (Ek yapılar ve güçlendirme)

Tasarım Ekibi: Arda Işık, Ceren Çağan, Cemre Akalın, Mehmet Sadık Aksu,

Hilal İduğ, Candan Öztürk, Tayfun Torunoğlu.

İşveren:

İrme Elektrik Ltd. Şti.

Ana Yüklenici: Aron Müteahhitlik

Alt Yüklenici: Yön Müteahhitlik

Proje Yılı: 2018

Toplam İnşaat Alanı: 4428 m²

Dış Cephe Kaplama: Kalebodur KaleSinterflex Porselen Seramik

Fotoğraflar:

ZM Yasa Architectural Photography

İrme Elektrik

Headquarters’ta

XL Mimarlık+Mühendislik

imzası

Mimar Arda Işık’ın liderliğinde ulusal ve uluslararası

ölçekte ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan XL

Mimarlık+Mühendislik tasarımı İrme Elektrik Headquarters,

çevreye, kente ve çalışanların hayatına değer katacak bir

genel merkez olarak kurgulanmış.

Viko by Panasonic elektrik prizleri, General

Electric ve Osram ampülleri ile

İrme markalı elektrik ürünlerinin tedarikçisi

olan İrme Elektrik’in İzmir’deki genel

merkez binası, birbirinden farklı ölçek ve

fonksiyonlarda ödüllü mimari ve iç mimari

projelere imza atan XL Mimarlık+Mühendislik

tarafından tasarlandı.

Mimar Arda Işık liderliğindeki XL Mimarlık+Mühendislik,

İrme Elektrik Genel Merkez

Binası’nı tasarlarken “hayal etmek” ve

“ilham vermek” prensipleriyle yola çıkmış.

Projenin bulunduğu çevreye, kente ve çalışanların

hayatına değer katacak bir ofis

yapısı olması, tasarımın başlıca hedefleri

haline gelmiş.

Halihazırda eski bir depo binası olarak

kullanılan yapı, perakende, toptan satış,

depolama, ofis ve ağırlama alanı ile eğitim

ve rekreasyon alanlarının bir arada

çalıştığı; elektrik, mekanik ve otomasyon

sistemleriyle her parçası kontrol edilen,

yüksek standartlarda bir genel merkez binası

haline dönüştürülmüş.

Binayı zarf gibi çeviren ve Panasonic,

Osram ve General Electric’e ait kurumsal

renklerle tanımlanan KaleSinterflex kaplama

panelleri, mavi-turuncu-gri arasında

geçiş yaparak hem bina sınırları hem de

kendi tanımlı bölgeleriyle ilgili “yeni” ilişkiler

yaratmış ve “olası” ilişkileri çağırır hale

gelmiş.

XL Mimarlık+Mühendislik’in tasarım yaklaşımını

oluşturan “paylaş” anlayışı ile

bina içi ve dışında kolektif hafızaya yönelik

toplanma ve paylaşma alanları oluşturulurken,

“başkalaştır” ile zamanla anlamı

değişen ilişkiler ve ortamlar, “özgürleştir”

ile de algısal ve görsel sınırlar çözülerek

karşılaşmalar yaratılmış. “Aç” ile tüm hacim

tanımlanmış ve bu bağlam anlamlı

hale getirilecek şekilde düzenlenmiş.

“Kutu stratejisi” ile de mekanın kullanım,

üretim, işletim ve tüketimiyle ilgili yeni ve

yaratıcı uygulamalar öneren mimarların,

arka bahçe ve cephedeki ilavelerle baştan

ürettikleri çatı katı gibi çözümler, plakaların

illüzyonik etkisiyle bütünün dışa

açılan-büyüyen ifadesi olarak algılanır

hale gelmiş.

90

Yapı Malzeme Temmuz 2020



S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi Projelerinde

sosyal alanlar çoğalıyor

S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi, Taşoluk ve Haraççı projelerine özel hobi

bahçeleri dahil ediyor… Hava Kent Taşoluk ve Hava Kent Haraççı projelerinde 150’şer

metrekare olarak tasarlanan hobi bahçelerinde konut sahipleri doğa ile diledikleri gibi vakit

geçirebilecek.

Yaşanan pandemi süreciyle birlikte evlerde

geçirilen vaktin artması ile bahçeli, balkonlu

ve teraslı evlere olan talebin de arttığına

dikkat çeken S.S CVS Hava Kent

Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu

Başkanı Erkut Çavuş: “Koronavirüs sebebi

ile hepimiz uzunca bir süre evlerimizde

kaldık… Bu süreçte havaların da ısınması

ile birlikte evde kalmak zorlaştı. İnsanlar

geniş balkonlara, teraslara bahçelere

oldukça fazla ihtiyaç duydular. Bahçesi

olanların bahçelerinde çocuklarıyla, bitkileriyle

açık havada vakit geçirebilmesi

özenilen bir durum haline geldi. Bu süreçte

biz de gerek mevcut üyelerimizden gerekse

potansiyel üyelerimizden bu yönde

pek çok talep ve soru aldık. Değerlendirmelerimiz

sonunda projelerimizde konut

sayısı ile orantılı büyüklükte, ev sahiplerimizin

doğa ve toprak ile vakit geçirebile-

Erkut Çavuş

S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi

Yönetim Kurulu Başkanı

Taşoluk Projesi

92

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Proje

Haraççı Projesi

cekleri bahçe alanları oluşturmaya karar

verdik.”

Çavuş sözlerine şöyle devam etti: “Projelerde

yaşamın başlaması ile birlikte konut

sahiplerimiz, hobi bahçelerimiz içinde

kendi alanlarında ister çiçek, süs bitkisi

isterlerse sebze yetiştirebilecek. Bu konu

çocuklarımıza küçük yaşlarda doğa sevgisini

aşılamamıza imkân sağlaması açısından

da bizim için ayrı bir önem taşıyor.

İlerleyen dönemlerde bu bahçelerde bitki

yetiştirmek ile ilgili workshoplar düzenlemek,

yetiştirilen ürünlerin ihtiyaç sahiplerine

ulaştırılmak gibi güzel planlarımız

var.”

Konut sektöründe bu dönemde gözlemlediğimiz

bir başka eğilim de kalabalık olmayan,

şehirden uzak ama bir o kadar da

şehrin içinde lokasyonlara talep olması.

Hava Kent projeleri İstanbul Havalimanı’na

komşu konumları ve kooperatif olmanın

avantajları ile her dönem çok daha

avantajlı fiyatları ile şimdi daha da cazip

hale gelmiş durumda.

S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi,

şeffaf ve sürdürülebilir kooperatifçilik

anlayışı ile üyelerine uygun fiyata, gerçek

anlamda ‘kira öder gibi’, ‘Yeni Nesil Kooperatifçilik

Modeli’ ile İstanbul Havalimanı’na

komşu konutlar üretiyor.

Yeni havalimanına 7km, Arnavutköy Belediyesi’ne

1 km, yeni yapılacak Kirazlı –

Havaalanı Metrosuna 750m uzaklıkta yer

alan Hava Kent Taşoluk, 4 blok ve 144

daireden oluşmakta olup inşaatın %50’si

tamamlanmış durumda. 2020 yılının son

çeyreğinde teslim edilmesi planlanan

projenin toplam inşaat alanı 14 bin 500

metrekare, toplam yatırım maliyeti 30

milyon TL. Projenin %80’i yeşil alan olup

projede yüzme havuzu, her daire için açık

otopark, kapalı spor salonu, basketbol

sahası, çocuk parkı, yürüyüş parkuru yer

alıyor. 1+1 65 m², 2+1 92 m² olarak farklı

daire seçenekleri mevcut ve ek olarak 16

adet de 125 m² 2+1 çatı dubleksleri bulunuyor.

1+1 daireler için giriş aidatı 40 bin

TL olup 36 ay vade ile ayda 1000 TL taksitleri

bulunuyor. Dairenin yaklaşık maliyet

bedeli 190 bin TL. 2+1’ler için giriş

aidatı ise 60 bin TL olup yine 36 ay vade

ile bu sefer 1500 TL taksit ödeniyor. Bu

dairelerin yatırım maliyeti ise 290 bin TL

olarak hesaplanıyor. Teslim zamanı daire

bedelinden, ödenen giriş aidatı ve vade

boyunca yapılmış ödemeler düşülerek

geri kalan kısmı üye kendi tercihine göre

ister peşin ister banka kredisi kullanarak

ödüyor ve teslim gerçekleşiyor.

Hava Kent Haraççı projesi ise İstanbul

Havalimanı’na 7,5 km mesafede yer alıyor.

Ruhsat aşamasında olan Hava Kent

Haraççı’da 150 konutluk bir proje yapılması

hedefleniyor. 2022 son çeyrekte

teslim edilmesi planlanan Hava Kent

Haraççı’nın yaklaşık 32 milyon TL’ye mal

olacağı öngörülüyor. 2+1 ve 3+1 daire

seçeneklerinin olacağı projede 90 m²

olan 2+1 dairelerin giriş aidatı 60 bin TL

olup 36 ay vade ile aylık 1500 TL taksitleri

olacak. Bu daire tiplerinin muhtemel

bedeli 290 bin TL olarak hesaplanıyor.

120 m² olan 3+1 dairelerin ise giriş aidatı

70 bin TL ve yine 36 ay vade ile bu sefer

ayda 2000 TL ödeniyor. 3+1 dairelerin

muhtemel bedeli ise 360 bin TL olarak

hesaplanıyor.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 93


Asitane’nin İstanbul’daki Ofisinde

Iglo Architects İmzası

Mimari

Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar ortaklığındaki Iglo Architects, film ve fotoğraf

prodüksiyon şirketi Asitane’nin İstanbul’daki ofisini tasarladı. Asitane, çalışan konforunun ve

verimliliğinin maksimum düzeyde olduğu, sıcak ve dinamik bir iç mekan olarak hayata geçirildi.

Film ve fotoğraf prodüksiyon şirketi Asitane’nin

Balmumcu’daki İstanbul ofisi

birbirinden farklı ölçek ve fonksiyonlarda

ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza

atan Iglo Architects tarafından tasarlandı.

Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar

ortaklığındaki Iglo Architects, Asitane

ofisini birçok parametre göz önünde

kafeterya alanı kurgulanmış. Stüdyo için

gereken alanın en az 160 m2 olması,

doğası gereği yüksek tavana, dekor ile

ışık malzemelerinin lojistiği için uygun

büyüklükte bir girişe ve ayrıca depo, duş,

soyunma kabinleri ve makyaj alanına ihtiyaç

duyması tasarımdaki önemli girdiler

haline gelmiş.

bulundurarak tasarlamış. Ofisin, çalışan

konforunun ve verimliliğinin maksimumda

olduğu, müşterilerinin bütün ihtiyaçlarının

en uygun şekilde ve eksiksiz karşılandığı,

lojistik problem yaşanmayan, fonksiyon

trafiklerinin birbirleriyle kesişmediği, sıcak

ve konusunda tercih edilen bir mekan

olması hedeflenmiş.

Tasarımda, Balmumcu’daki ofis için 300

m2 alanda film ve fotoğraf çekimleri için

kullanılacak optimal büyüklükte bir stüdyo

ve çevre fonksiyonları, 20 kişilik ofis

alanı, yönetici, muhasebe ve yönetmen

odaları, toplantı salonları ile mutfak ve

Bu doğrultuda stüdyo alanı ve çevre fonksiyonları

için en uygun konum olarak ana

binanın uzantısı olan depo hacmi seçilerek,

bu alan tamamen soyulmuş, bölmeleri

kaldırılmış, çatı çelikleri ve örtüsü

tamamen yenilenmiş. Ayrıca çekimlerde

kullanılacak doğal ışık etkisi için ve aynı

zamanda çekim dışı hazırlık sırasında

enerji tasarrufu adına üç adet büyük çatı

ışıklığı yapılmış. Tüm duvarlar, komşu oldukları

ofis alanlarını stüdyodaki çekimler

sırasında kullanılacak yüksek volümlü

müzikten izole edecek şekilde, akustik

özellikli materyal ile giydirilmiş. Resepsiyon

alanı, stüdyo ve ofis alanlarını ve

girişlerini tanımlayacak ve birbirinden

ayıracak şekilde konumlandırılmış ve

çalışan trafiği ile stüdyo kullanıcısı trafiği

birbirinden ayrılmış.

Açık ofis alanı iki taraflı uzun masalı, tamamı

lineer ışıklı raflı, aydınlık, sıcak atmosferli

ve rahat çalışılabilecek ferah bir

arter olarak tasarlanmış. Bu alanın üzerindeki

terasa açılan ışık bacaları yeniden

yorumlanarak gün ışığı alan doğal aydınlatmalara

dönüştürülmüş ve bu arterin iki

ucundaki kapalı ofis alanlarında tek cepheden

gelen doğal ışığı kaybetmemek

için cam bölücüler tercih edilmiş. Böylelikle

mekanda hem genel bir şeffaflık elde

edilmiş hem de doğal ışığın en derin noktalara

ulaştırılması sağlanmış. Ayrıca bu

alanın sonunda ve karanlıkta kalan yönetici

ve muhasebe odalarının tavanlarına

doğal ışık almalarını sağlayabilecek çatı

ışıklıkları konumlandırılarak klostrofobik

etkiden kurtarılmış ferah, yüksek tavanlı

ve tercih edilir çalışma mekanları yaratılmış.

Gerekli fonksiyonların sığdırılması amacıyla

toplantı odalarının ve mutfak bölümünün

arasına konulan duvarlar açılıp

gizlenebilecek şekilde tasarlanmış. Böylelikle

iki toplantı odasının arasını bölen

duvarlar açıldığında birleşen masalarla

14 kişilik toplantı odası elde etme imkanı

olmuş. Mutfak ile ikinci toplantı odası

duvarı da açıldığında tüm alanın kafe

kullanımına hizmet vermesi sağlanmış.

Tüm bu mobil duvarlar da değişken senaryolarda

maksimum ses izolasyonu

sağlayabilecek şekilde tasarlanmış. Bina

önündeki teras alanını da kullanabilmek

için zemine kadar inen ve açılan doğramalar

kullanılmış.

94

Yapı Malzeme Temmuz 2020



İzmir’in kalbi,

Alsancak’ta ‘Evora İzmir’ ile atacak

Evora İzmir projesi, Emlak Konut GYO’nun “Hayallerini erteleme Türkiye” sloganıyla

başlattığı kampanyanın tüm avantajlarını fazlasıyla sunuyor.

Emlak Konut GYO güvencesi ve gayrimenkul

sektörünün önde gelen iki güçlü

markası Teknik Yapı – Halk GYO kalitesiyle

sunulan EVORA İZMİR projesi, yeni

bir dönemece girdi. Emlak Konut GYO’nun

başlattığı “Hayallerini Erteleme Türkiye”

kampanyasındaki tüm fırsatlar, Evora İzmir

projesiyle İzmir’in kalbi Alsancak’ta yer almak

isteyenlere büyük bir fırsat sunuyor ve

Evora İzmir projesindeki satış şartlarının

temelini oluşturuyor…

• İzmir’in kalbi Alsancak’ta daire almak isteyenler,

satış ofisinin kapısından yüzde

10 indirim avantajıyla birlikte satış ofisine

girecek,

• Sıcak ve konforlu bir yuva hayali kuranların

yapacağı tek şey, istedikleri daireyi

seçtikten sonra sadece yüzde 5 peşinat

ödemek olacak,

• İzmir’in tam kalbinde, Kordon’un yanı başında

sahip olacakları dairenin taksit ödemeleri

üçüncü yıldan itibaren başlayacak,

• Taksit ödemeleri ise 180 aya varan vadeye

ve cazip vade oranlarıyla sunulacak,

Peşinatın yüzde 15’lik kısmı ise 24.’üncü

ayda ara ödeme olarak yapılacak.

‘Yeni normale uygun bir proje’

Tasarımı ve cazip kampanyasıyla birlikte

ön plana çıkan Evora İzmir projesi, ticari ve

sosyal amaçlara cevap verebilen bir proje

olarak dikkat çekiyor.

İzmirliler’in Alsancak’a gelmesi için iki

önemli sebep olduğunu söyleyen Teknik

Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Umut Durbakayım “Evora İzmir, Alsancak’ı

doya doya yaşamayı vadediyor. Bununla

birlikte çok önemli bir kampanyaya ev sahipliği

yaparak, hem yaşam hem da yatırım

fırsatı sunuyor” dedi. Türkiye’nin tüm

96

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Proje

dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını

nedeniyle zor bir süreçten geçtiğini hatırlatan

Umut Durbakayım, “Pandemi süreciyle

ön plana çıkan geniş daire konsepti Evora

İzmir’de de kendini gösterecek. Proje kapsamındaki

büyük daire sayısı, projenin %

40 civarında olacak. Çok amaçlı bir proje

olarak tasarlanan projede huzurlu yaşam

alanları, yoğun iş temposunun yaşanacağı

alanlardan ayrıştırıldı. Bu kapsamda giriş

çıkışları tamamen bağımsız olarak tasarlanan

ve 1+1 ve 2+1 dairelerden oluşan

bloklar, projedeki otel, kültür ve sanat yerleşkesinin

hemen yanı başında yer alacak”

açıklamasıyla Evora İzmir’in yeni normale

uygun bir proje olduğunun altını çizdi.

‘Hizmetimiz kesintisiz devam

edecek’

Tüm dünya olarak önemli bir sınav verdiğimiz

bir dönem geride bırakılırken, ülkemiz

ekonomi yönetiminin zamanında aldığı

tedbirlerle, normalleşme sürecinde emin

adımlarla ilerlendiğini ifade eden Halk

GYO Genel Müdür Vekili Erdal Bekin, şunları

ifade etti.

“Teknik Yapı-Halk GYO Adi Ortaklığı ile

Alsancak’ta hayata geçecek Evora İzmir

projemiz ile de “Hayallerini Erteleme Türkiye”

kampanyasının parçası olmaktan büyük

mutluluk duyuyoruz. İzmir’e daha fazla

değer katacağına inandığımız projemizi

halkımızın beğenisine sunarken, bugüne

kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde

de ülkemize ve milletimize hizmet etmeye

devam edeceğiz.”

Yeni bir yaşam merkezi

Evora İzmir; şehrin kalbindeki konumuyla

ayrıcalıklı kültür sanat merkezi ile açık

alışveriş alanları, iş merkezleri ve hemen

yanı başındaki lüks oteliyle Alsancak’ın

yeni yaşam merkezi olacak. Lokasyon

olarak Alsancak Limanı arkasında, Alsancak

İstasyonu, Yeni Alsancak Stat’ı, İzban

ve tramvay hattının hemen yanı başında,

denize 600 metre mesafede, çevreyolu

bağlantı arterlerinin hemen yanı başında

yer alan proje, bir yere giderken içinden

geçilen değil, her türlü etkinliğe ulaşılan ve

içinde yaşamak istenilen bir yer olacak.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 97



YENİ ÜRÜNLER

BANYO & MUTFAK

SERAMİK

Bien

Geberit

Serel

E.C.A.

Kale Banyo

YAPI KİMYASALLARI

BETA Kimya

ELEKTRİK

ELEMANLARI

VİKO

YALITIM

Knauf


Banyolardaki sade şıklık:

Bien Alesta

Yaşam alanları kişiselleştirilirken seçilen ürünler,

kullanılan malzemeler, tercih elden aksesuarlar,

bizleri de yansıtmaya başlıyor. Günün önemli bir

bölümünü geçirdiğimiz banyolar temizlik ve konfor

anlamında modern sığınaklarımız aslında…

Banyolardaki konfora, hijyene ve insan sağlığına

önem veren Bien’in bu anlayışla tasarladığı 2020

yeni koleksiyonlarından ‘’Alesta Asma Klozet’’

sade formuyla çağdaş bir etki yaratıyor.

Banyolara inovatif çözümler sunan Bien’in, No-

Rim (kanalsız) teknolojisi kullanarak ürettiği 52

cm olan ‘’Alesta Asma Klozet’’ Easy Wash özelliği,

sade ve zarif çizgisi ile ön plana çıkıyor. Beyaz

renkte üretilen Alesta, yavaş kapanan ince kapağı

ve gizli montaj özelliği sayesinde mekanla bütünleşiyor.

Minimum 2,5 litre, maksimum 4 litre su

ile temizlenen ürün aynı zamanda çevre dostu.

Zengin çözüm önerileriyle sektöre yeni yaklaşımlar

kazandıran Bien’in tasarımları, kolay temizlenme

özelliği ile hijyen standartlarını da üst

seviyede tutarak tercih edildiği alanlarda işlevsellik,

modernlik, estetik ve teknolojiyi bir arada

sunuyor.

Yeni nesil pisuvar sistemleriyle tanışın

Geberit, yeni nesil kanalsız pisuvar sistemleriyle yaşam alanlarında

devrim yaratmaya devam ediyor. Geberit pisuvar deşarj

kumandaları, montaj elemanları ve ara bölmelerden oluşan pisuvar

çözümleri, yeni pisuvar sistemleri ile tamamlanıyor. Son teknoloji

ile geliştirilen pisuvar sistemi; fotoselli deşarj kontrolü, entegre

deşarj kontrolü ve susuz çalışma

özellikleriyle tüm ihtiyaçlara cevap veriyor.

Son kullanıcıya, ihtiyaçlara veya

yapısal koşullara bağlı olarak, kontrol

ünitesi elektrikle veya pille çalışabilen

sistem, entegre jeneratör bağlantısı ile

kendi enerjisini de üretebiliyor. Geberit

Preda’nın akıllı formu, minimum su ile

optimum deşarj imkanı sağlarken, aynı

zamanda su sıçratmadan sessiz bir biçimde

çalışıyor.

Genel mekanlar için maksimum tasarruf

ve kullanım kolaylığı sunan Geberit

Preda Pisuvar Sistemleri, kişisel

tercihlere göre ayarlanabilen deşarj

programlarıyla da standartların üstünde

olduğunu kanıtlıyor. Geberit, Preda

Pisuvar Sistemleri ile konu bakım olduğunda

tüm fonksiyonel elemanlara pisuvarı

monte etmeye gerek kalmadan

tek elle kolay erişim olanağı sunuyor.

Entegre pisuvar deşarj kontrolü için de

pratik yerleştirme istasyonu geliştiren

Geberit, deşarj sistemine direkt erişim

olanağı sağlıyor. Öte yandan Geberit Preda’nın otomatik su durdurma

fonksiyonu sayesinde bakım esnasında su kaynağını kapatmaya

gerek kalmıyor. Püskürtme başlık, sifon ve deşarj borularına

kolay ulaşım ile pisuvarların temizliği ve bakımı kolaylıkla

sağlanıyor.

100

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Ürün

Banyolar modern ve ferah çizgilerle sadeleşiyor

Tasarım ve teknoloji, dinamik yaşam alanlarında

SEREL’le bambaşka bir ruha bürünüyor.

Banyolarda modern ve ferah rüzgarlar

estiren SEREL Rita serisi, banyo mobilyalarına

uyumlu minimal tasarımıyla dikkat

çekiyor. Köşeli hatların hakim olduğu seri;

slim kenarlı tezgah üzeri, çift hazneli ve monoblok

lavabolar, asma klozetler ve seriye

uyarlanabilir SEREL Easy Release tak-çıkar

klozet kapaklarıyla ön plana çıkıyor. Vitrifiye

ürünlerine tasarım zenginliği getiren

yönü ve yenilikçi yüzüyle SEREL Rita Serisi,

banyolarında sade bir tasarım anlayışı

arayanların tercihi oluyor.

SEREL’in PureWash teknolojisini entegre

ettiği Rita asma klozetler, suyu yönlendirebilme

özelliği ile tüm iç yüzeylerin hassas

bir dağılımla temizlenmesini mümkün kılıyor.

Bu özelliklerin yanı sıra Rita Serisi,

opsiyonel olarak, inovatif gümüş iyon yüzey

teknolojisi SEREL Hygiene Plus uygulamasıyla

uyum sağlayabiliyor. SEREL Rita Serisi

asma klozetler, temizlik konusunda son

derece pratik, kolayca çıkarılıp takılabilen

ve yavaş kapanma özelliğine sahip SEREL

kapaklar ile kullanılabiliyor.

E.C.A.’dan yeni nesil klima

30 yılı aşkın süredir iklimlendirme

sektörünün en

güçlü markalarından biri

olarak faaliyetlerini sürdüren

E.C.A., Spylos duvar

tipi split klima ile kullanıcılarına

güvenilir ve hijyenik

bir çözüm sunuyor. Spylos

duvar tipi split klima,

A++ enerji sınıfıyla ve

içerdiği inverter donanımıyla

soğutma konforunu

artırırken enerji tüketimini

azaltıyor, ortalama tüketim

değerleri ile kullanıcısının

yüzünü güldürüyor.

Oldukça gelişmiş özelliklere

sahip bir klima modeli olan Spylos, yeni nesil teknolojisi ve

estetik tasarımıyla ilgi odağı oluyor.

Süper sessiz çalışma, temiz hava dengesi sağlayan teknoloji

Gelişmiş kompresor frekansı sayesinde süper sessiz çalışma

kabiliyeti olan Spylos duvar tipi split klima, R32 soğutucu gaz

ile yüksek verimli, sürdürülebilir ve çevre dostu bir profil çiziyor.

Spylos, sahip olduğu akıllı kanat yönlendirme, 24 saat zamanlayıcı

özelliği, otomatik restart ile konforlu bir kullanım vadederken

özel dizaynı ile uzun mesafeye hava üfleyebilme performansı

gösteriyor. Opsiyonel olarak akıllı klima kiti temin edilebilen E.

C.A. Spylos duvar tipi split klima, cep telefonu ile yaşam alanlarına

uzaktan bağlanma imkanı sunarak mekanın istenilen iklim

ayarında sabit kalmasını sağlıyor. ECA Spylos klima, özel tasarım

filtresi ile havadaki temiz hava ve nem dengesini maksimum

düzeyde tutuyor. Öte yandan hassas anti karbon filtre ile kapalı

oda içinde oluşması muhtemel bakteri ve mikroorganizmaların

da önüne geçiyor.

E.C.A. Spylos duvar tipi split klima 9.000 BTU/h, 12.000 BTU/h,

18.000 BTU/h, 24.000 BTU/h güç seçenekleriyle E.C.A. bayilerinden

satın alınabiliyor.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 101


Çocuklar elektrik kazalarından korunsun,

Tsubasa ile maceraya koşsun!

Bugünlerde çocuklar zamanlarının büyük çoğunluğunu evlerinde

geçiriyor. Bu noktada onları evde yaşanabilecek kazalardan

korumak büyük önem taşıyor. Özellikle küçük yaştaki çocukları

evlerde bekleyen risklerin başında elektrik kazaları geliyor. Bunun

için de mutlaka gereken önlemleri almak gerekiyor. Alabileceğiniz

ilk önlem ise topraklı ve çocuk koruması olan prizleri

tercih etmek. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lider kuruluşu

Panasonic Life Solutions Türkiye’nin VİKO marka, lisanslı Karre

Kids serisi hem çocukların odalarını sevdikleri kahramanlarla

süslüyor hem de gereken güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyor.

Çocukların sağlığı ve güvenliği her şeyden önemli… Bu yüzden

mutlaka evdeki olası kazalara, özellikle de elektrik kaynaklı olabilecek

sorunlara karşı önlemleri zaman kaybetmeden almak

şart. Örneğin banyoda suyun yakınına saç kurutma makinesi

koymamaya özen gösterin, evinizde mutlaka topraklama yapıldığındanemin

olun. Prize takacağınız cihazın kapalı olmasına

dikkat edin, evdeki prizlerinizi mutlaka çocuk korumalı olanlarla

değiştirin. Çocuğunuzun futbol tutkusu varsa bizim önerimiz,

VİKO’nun lisanslı Karre Kidsserisinin Tsubasa tasarımları….

Çünkü Tsubasa, tüm çocuklar için yeşil sahaların en büyük kahramanları

arasında. Üstelik Tsubasa; kırmızı-beyaz, siyah-beyaz,

sarı-lacivert, sarı-kırmızı ve bordo-mavi renklerle de kalpleri

fethediyor. Kaptan Tsubasa temalı elektrik anahtarı ve prizden

oluşan koleksiyonda, dekorasyon kadar güvenli kullanım da ilk

sırada geliyor.Özel koruma kapaklı ve çocuk koruma özellikli

Karre Kids Tsubasa priz modelleri, prizlerden kaynaklanabilecek

elektrik çarpmalarına karşı güvenlik sağlıyor.

Alçıpan ® profillerde üstün Alman teknolojisi

Sağlam mekanlar, kalite ve güvenilirlik ölçümü yapılmış olan garantili

malzemelerle inşa ediliyor. Yapılarda uygulanan Alçıpan®

sistemlerinin istenen sağlamlıkta olabilmesi için, kullanılacak

galvaniz profilin belli bir kalınlıkta olması, profilin geometrilerinin

ve ilişkili aksesuarlarının değiştirilmemesi, ürünün güvenilirlik ve

performansının çeşitli testlerden geçirilmesi gerekiyor.

Laboratuvarda dayanıklılık testleri

Bilindiği gibi Alçıpan® sistemleri, galvaniz alt konstrüksiyon üzerine

uygun aksesuar ve bileşenler kullanılarak çeşitli tip ve kalınlıkta

plakaların uygulanmasıyla oluşturuluyor. Knauf; Alman

teknoloji normlarına göre ürettiği kalınlığı 0.60 mm olan U ve C

galvaniz profillerini, kendi Ar-Ge laboratuvarlarında yangın dayanımı,

ses yalıtımı, statik ve sismik açıdan tüm performans testlerinden

geçirerek hizmete sunuyor. Bu testler uzmanlarca kabul

görmüş program ve yazılımlardan elde edilen hesaplamalarla da

destekleniyor. Uzmanlara göre güvenilir ve dayanıklılıkta kalınlığın

yanı sıra bir o kadar önemli rol oynayan özellik, profillerde

geometrik değişiklik yapılmaması. Profil kesitlerinde yapılacak

küçük bir değişiklik bile sağlamlık ve güvenilirliği olumsuz yönde

etkileyebiliyor. Kullanılan profiller ve profillerle ilişikli olan aksesuarlarda

yapılacak benzer değişiklikler de yine yapının güvenliğini

riske atabiliyor. Uzmanlar tarafından belirlenen bu normlara

uyan yüksek teknoloji ürünü Knauf Alçıpan® galvaniz profilleri;

kullanıldığı yapılarda sağlamlık ve güvenilirliğin garantisini oluşturuyor.

Performans avantajları

Alçı levhalarla yapılan kuru duvar sistem uygulamalarında, yapılan

imalatın sağlıklı ve dayanıklı olabilmesi için, kullanılan levhalar

kadar, alt konstrüksiyon oluşturmak için kullanılan profiller

de hayati bir önem taşıyor. Sistem uygulamalarında kaliteli bir alt

konstrüksiyon oluşturmak amacıyla galvanizli sac profillerin tercih

edilmesi gerekiyor. Kaynaklı diğer profil imalatları ile yapılan

sistemler galvaniz sac profillere nazaran daha ağır olduğundan,

yapıya ilave yükler getiriyor. Galvaniz sac profillerin tercih edilmediği

sistemlerde esneklik daha az olduğundan, plaka yüzeylerinde

çatlama riski artıyor.

102

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Ürün

Kale Banyo’nun yeni nesil ‘Edge’ serisinde

fonksiyonellik ve şıklık bir arada

Dekorasyona bakış açısının değişimiyle birlikte, çağdaş olduğu

kadar zamana da meydan okuyan mekanlar yaratabilmek için,

kullanılan ürünlerin kalitesi, tasarımı ve işlevselliği büyük önem

taşıyor. Tasarım trendlerini yakından takip eden Luxury line, Style

line ve Comfort line paketleriyle, farklı malzemelerin bir arada

sunulduğu Edge serisi, geniş depolama alanı ve alternatif kullanım

seçenekleriyle tüketiciyle buluşuyor.

Daha fazla depolama alanı

Fonksiyonel parçaları ile tüketicinin hayatını kolaylaştıracak çözümler

sunan “Edge” serisi, gün geçtikçe artan daha fazla depolama

ihtiyacına yönelik çözümlerde sunuyor.

Tamamlayıcı açık rafları ve kapaklı yan modülü ile genişleyen

mobilyalara sahip olan seri; geniş depolamalı boy dolabıyla, basaç

çekmecesiyle ve metal-sinterflex-ahşabın birlikte kullanımıyla

ön plana çıkıyor.

Maskülen ve şık bir tasarım yorumuyla kendini belli eden Edge’in

Antrasit/Vizon, Antrasit/Mocha Perla ve Antrasit/Ceviz olarak 3

farklı renk seçeneği mevcut.

Aynı tasarım çizgisine sahip SmartEdge ile bütünsel mekanlar

Edge serisi, aynı zamanda SmartEdge lavabo ailesiyle birlikte

kullanım olanağı sunuyor.

Akılcı çözümleri ve inovatif yaklaşımı ile banyoları konfor merkezine

dönüştüren Kale Banyo, çevre dostu SmartEdge lavaboları

ile ergonomi ve fonksiyonelliği birleştiriyor. Kale’nin çevreye ve

insana duyarlı bir yaklaşımla ‘smart’ felsefesinden ilham alarak

tasarladığı SmartEdge lavabolar, yalın ve minimalist hatlarıyla

ön plana çıkıyor.

Hammadde kullanımını minimalize eden ve çevre dostu olan

SmartEdge lavabolar, aynı ebatlardaki lavabolara göre %40

daha hafif ve 5,5 mm inceliğe sahip. Geometrik formları sayesinde

de tüm banyolar için ideal kullanım alanı yaratan lavabolar;

kare, yuvarlak ve oval formlarda tasarlanıyor.

BETA Kimya’dan yeni sprey dezenfektan: Mitreapel Hunter

BETA Kimya A.Ş.’nin yeni ürünü Mitreapel Hunter Antibakteriyel

Sprey Dezenfektan, günlük yaşamın her anında mikrop ve bakterilere

karşı kalkan görevi görüyor. 150 ml pratik ambalajıyla

herkesin rahatlıkla yanında taşıyabileceği Mitreapel

Hunter, özel tanecikli formülü ve basınçlı valfli sprey

sistemi sayesinde dezenfekte edilmesi en zor olan

yerlere bile anında ulaşarak, yüzey aralarına gizlenen

mikrop ile bakterileri hızla yok ediyor.

Mitreapel Hunter ile mikrop ve bakterilere

30 saniyede elveda!

Otomobilden ambalajlı ürünlere, ofis alanlarındaki

elektronik aletlerden toplu taşımada temas edilen

tüm sert ve yumuşak yüzeylere kadar 30 saniye

içinde dezenfeksiyon sağlayan Mitreapel Hunter,

gliserinli özel formülü sayesinde el dezenfeksiyonu

için de güvenle kullanılabiliyor. Temizlik bezine gerek

kalmadan el, poşet, ambalaj, klavye, elbise ve

ayakkabı gibi pek çok farklı alanda geniş bir kullanım

imkanı sunan Mitreapel Hunter, bileşik içinde

çözünmüş yüzde 80 alkol oranıyla bakteri ve mikropları

tek hamlede avlıyor.

Sayacı: “İnsan hayatı daima birinci

önceliğimiz”

34 yıldır yenilikçi ve akılcı çözümler sunan ürünlerle

tüketicilerin öncelikli ihtiyaçlarına odaklandıklarını belirten BETA

Kimya A.Ş. Genel Müdürü Cihat Sayacı, “Koronavirüs salgını ile

tüm dünya olarak, hayattaki en kıymetli değerimizin insan sağlığı

olduğunu bir kez daha hatırladık. BETA Kimya

A.Ş’de de birinci önceliğimiz daima insan hayatı

oldu. 34 yıldır olduğu gibi bugün de, güncellenen

yaşam koşulları ve değişen tüketici taleplerine yanıt

veren inovatif ürünler geliştiriyoruz. Önümüzdeki

süreçte yeni normallerimizden biri de, el ve yüzey

dezenfeksiyonu olacak. Biz de BETA Kimya A.Ş.

olarak, teknik aerosoller ve yüzey temizleyicilerindeki

tecrübemizi, yeni Mitreapel Hunter Antibakteriyel

Sprey Dezenfektan ürünümüze taşıdık. Bu

hayati ihtiyaca pratik ve etkili bir çözüm sunmak için

Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz Mitreapel Hunter

Antibakteriyel Sprey Dezenfektan, günlük yaşamın

her anında tüketicilerin yanında olacak. Yüzde

80 alkol oranı, elimize zarar vermeyen gliserinli yapısı,

sprey ambalaj avantajı ve 30 saniyede mikrop

ve bakterileri ortadan kaldıran geniş kullanım alanlı

bir sprey dezenfektan ürünü sunmanın mutluluğunu

yaşıyoruz. Böylece yeni bir ürün kategorisine de

adım atıyoruz. Yakın dönemde Mitreapel markamız

altında Hunter serisinin devamı niteliğinde yeni nesil

inovatif ürünlerle hayata değer katmaya devam

edeceğiz.” dedi.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 103


Komatsu’dan kaçırılmayacak revizyon kampanyası

Türkiye distribütörlüğünü Temsa İş Makinaları’nın yürüttüğü Komatsu,

iş makinalarını bakımdan geçirerek zorlu şartlara hazır

hale getirmek isteyen müşterileri için 31 Aralık 2020 tarihine kadar

geçerli olacak ve Komatsu’nun PC200-8, PC220-8, PC270-8,

PC290-8, PC300-8, PC350-8, PC390-8, WA380-6 ve WA430-6

modellerini kapsayacak bir revizyon kampanyası başlattı.

“Makinanızın Kalbinden Geçen Revizyonlar Komatsu’da” sloganıyla

hayata geçirilen kampanyadan faydalanmak isteyen müşteriler,

kampanya kapsamında, Komatsu PC200-8, PC220-8, PC270-8,

PC290-8, PC300-8, PC350-8, PC390-8, WA380-6 ve WA430-6

modellerine yönelik tüm komponent revizyonlarını çok avantajlı ve

uygun fiyatlarla yaptırabilecekler.

Makinaların ömrünü uzatan orijinal parça kalitesini Temsa İş Makinaları

uzmanlığıyla, üstelik uygun koşullarla buluşturan kampanya

tüm yedek parça ve işçilikler için 6 ay garanti sunuyor.

Gyoder’in

Yeni

Başkanı

Mehmet

Kalyoncu

Oldu

Türkiye gayrimenkul

sektörünün çatı kuruluşu

GYODER’in Yönetim

Kurulu Başkanlığı’na

Kalyon Holding

Yönetim Kurulu Üyesi

Mehmet Kalyoncu

seçildi. GYODER

Başkanı Mehmet Kalyoncu, “Gayrimenkulde bireysel alışkanlıkların

daha iyi incelendiği, teknoloji ve tasarımın uyumunun

çok daha önemli hale geldiği bir dönemdeyiz. GYODER olarak

yepyeni bir heyecan ve yaklaşımla gayrimenkule bakışı değiştirecek,

sektörde değişim ve gelişimin öncüsü olacağız” dedi.

Egepen Deceuninck

sineklikleri ile yazı konforlu

yaşayın

Her çeşit doğrama üzerine kolaylıkla

monte edilebilen Egepen

Deceuninck sineklikleri ile sinek

ve haşerat tehlikesinden uzak

bir şekilde yazın tadını çıkarabilirsiniz.

Havaların ısındığı günlerde içeriye

sinek gireceği endişesiyle

pencereleri açamamak, yazın

keyfini çıkarmayı engelliyor. Sinekle

mücadele için kullanılan

kimyasal ürünler ise kimi durumlarda

alerjiyi tetikleyerek sağlığımızı

olumsuz etkileyebiliyor.

Türkiye’nin Penceresi Egepen

Deceuninck, her çeşit doğrama

üzerine kolayca monte edilebilen sineklik ürünleriyle, sinekle

mücadelede en zararsız çözümü sunuyor. Böylece kullanıcılar,

pencerelerini ya da kapılarını açtığında içeriye sinek ya da haşerat

girmesi riski ile de karşılaşmıyor.

AMORF Doğal Taş Tasarım ve Proje Yarışması’na

Başvurular Tüm Hızıyla Devam Ediyor!

Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) tarafından düzenlenen AMORF Doğal Taş Tasarım ve Proje

Yarışması’na başvurular 13 Temmuz 2020 tarihine kadar devam ediyor. Mimarlık, mühendislik, güzel

sanatlar ve tasarım fakültelerinin ilgili lisans veya yüksek lisans bölümlerinde okuyan öğrenciler ile

mezunlarının katılımına açık olan yarışmada, profesyonel ve öğrenci kategorilerinde, yurtdışı eğitim

bursu dahil olmak üzere toplamda 10 projeye 10’ar bin TL tutarında para ödülü verilecek.

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması’na

başvurular 13 Temmuz 2020 tarihine kadar yarışmanın kurumsal web sitesi olan www.amorf.org

üzerinden online olarak gerçekleştirilebilecek. Ödül töreninin, her yıl Ekim ayının ilk haftası kutlanan

Dünya Mimarlık Günü ile eşzamanlı olarak, paralelinde düzenlenecek sergi ve mimarlarla network

etkinliği ile birlikte gerçekleştirilmesi planlanıyor.

104

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Kısa Kısa

Ode Yalıtım’ın Yeni İnsan

Kaynakları Müdürü Gizem

Özgüney Oldu

Türkiye’de yalıtım sektörünün

önde gelen firmaları

arasında yer alan ve dünya

markası olma vizyonuyla

70’in üzerinde ülkeye

ihracat gerçekleştiren

ODE Yalıtım’ın yeni İnsan

Kaynakları Müdürü Gizem

Özgüney oldu. İnsan

kaynakları alanında çeşitli

sektörlerde ve pozisyonlarda

görev alan Özgüney,

ODE Yalıtım’daki çalışmalarına

başladı.

Gizem Özgüney

kimdir?

Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri

Bölümü’nden mezun olan Gizem Özgüney, yüksek lisansını ise

Marmara Üniversitesi Yönetim ve Çalışma Psikolojisi alanında

tamamladı. Profesyonel kariyerine Doruk İnsan Kaynakları’nda

İK Danışmanı olarak başlayan Özgüney; MG Danışmanlık’ta İK

Danışmanı, Adecco’da Kıdemli İK Danışmanı, RDC Partner’da

İnsan Kaynakları Sorumlusu, OMSAN Lojistik’te Kıdemli İnsan

Kaynakları Uzmanı, Taksan Jeneratör’de ise sırasıyla İnsan

Kaynakları Şefi ve İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalıştı.

Siz Yoksanız Kale Alarm Var

Yaşam alanlarının ihtiyaç

ve güvenlik açıklarının

tespiti ile oluşturulan

özel güvenlik paketleri

sayesinde, kötü niyetli

kişileri yaşam alanınızdan

uzak tutan Kale

Alarm, Alarm İzleme

Merkezi sayesinde 7

gün 24 saat kesintisiz

koruma sunuyor. Ayrıca

yeni nesil teknolojik altyapısı

ve özel dedektörleri

sayesinde; yangın,

sağlık problemleri, gaz

kaçağı, panik ve tehdit gibi acil müdahale gerektiren durumlara

karşı da anında önlem alınmasını sağlıyor.

“Kale Kameram” uygulaması ile akıllı telefonlar ve web üzerinden

7/24, hem geriye dönük hem de canlı izleme olanağı sunan

Kale Alarm, kullanıcı dostu ara yüzü ile evden uzaktayken bile

koruma sağlıyor. Yüksek çözünürlüklü ve full HD kalitedeki kayıt

özelliği sayesinde, gereksinim duyulan durumlarda, yüzlerin,

plakaların ve diğer göstergelerin net bir şekilde belirlenmesine

imkân veriyor.

Kale Alarm ekipleri, salgın dönemine özel olarak aldıkları geniş

kapsamlı hijyen önlemleri doğrultusunda keşif yaparak, ihtiyaç

ve güvenlik açıklarını tespit ediyor. Ayrıca panik özelliği sayesinde

tek dokunuşla Kale Alarm İzleme Merkezi’ne panik uyarısı

göndererek; itfaiye ve emniyet güçlerine haber veriyor.

ALDAĞ “Yaşama Kan Verdi”

İklimlendirme sektörünün önde gelen firmalarından ALDAĞ’ın

Kurtköy Yerleşkesi’nde 16 Haziran Salı günü, anlamlı bir sosyal

sorumluluk etkinliği gerçekleştirildi.

“Yaşama Kan Ver” sloganı altında Türk Kızılayı ile birlikte düzenlenen

kan bağışı kampanyasına ALDAĞ Kurtköy Yerleşkesinde

görev yapan 90 şirket mensubu katıldı. Hafta içerisinde

ALDAĞ’ın Manisa Akhisar Tesislerinde bulunan 130 çalışanının

da burada düzenlenecek kan bağışı kampanyasına katılacakları

belirtildi. Kızılay yetkilileri İstanbul’daki kan bağışı kampanyasında

82 ünite kan toplandığını belirterek tüm ALDAĞ

çalışanlarına duyarlı davranışlarından ötürü teşekkürlerini ilettiler

ve bu hassasiyetin daha fazla kurumda olmasını dilediklerini

belirttiler. Covid-19 virüsü nedeniyle vatandaşların dışarıya

çıkamamasından dolayı kan stoklarının kritik seviyenin altına

düştüğü Kızılay’ın, ayda ortalama 5000 ünite bağış alırken, bugün

bu sayının 1000 ünitenin altında kaldığını, dolasıyla AL-

DAĞ çalışanlarının katıldıkları bu kan bağışının özel bir anlam

ifade ettiğini de ifade ettiler.

Schneider Electric,

Teknolojinin Uzmanlarını Bir

Araya Getirdi

Enerji yönetimi ve otomasyonun

dijital dönüşümünde dünya çapında

uzman olan Schneider Electric,

10 Haziran’da düzenlediği ilk dijital

‘Innovation Day’ ile Orta Doğu ve

Afrika bölgesinden 2.000’i aşkın

teknoloji liderini bir araya getirdi.

‘Innovation Day: Resilient Digital

Transformation’ adıyla düzenlenen

etkinlikte uzmanlar, kurumların bugünün

ekonomik koşullarına uyum

sağlaması ve büyüme kaydetmesinde

teknolojinin rolü ve işlevini

tartıştı. Bu kapsamda bölgeden

fikir liderleri, kuruluşların yaşanan

zorluklarda ayakta kalmak ve büyüme

için fırsatlar yaratmak üzere

teknolojiyi en iyi nasıl kullanabileceğine dair içgörüler paylaştı.

Etkinliğin bölge için bir ilk olduğuna değinen Schneider Electric

Güvenilir Güç İş Birimi Orta Doğu ve Afrika’dan Sorumlu Başkan

Yardımcısı Ziad Youssef; “İçinden geçtiğimiz süreç teknoloji

yaklaşımlarımızı değiştiriyor. Kuruluşlar teknoloji ve inovasyon

alanında dönüşüm için IT kullanımı etrafına inşa edilmiş tek ve

entegre bir strateji geliştirme yeteneğine ve çalışanları, müşterileri

ve kurumlarının gelişimi için dijital yatırım yapmanın değerine

dair net bir anlayış kazanıyor...” dedi.

Yapı Malzeme Temmuz 2020 105




PERI Yeni Nesil Dış Cephe İskele Sistemleri

Dış Cephede Tam Güvenli İskele Çözümleri

■ Bir alt kattan üst katın korkuluklarının tam güvenlikle koyulabilmesi

■ Metal kalasların havalanmasına karşı sisteme entegre kancalar

■ Hafiflik – En ağır parçası 11,5 kg

■ Flanşlı yapısı sayesinde modüler iskele ile beraber çalışabilir

Daha fazla detay, fotoğraf ve örnek için:

easy.peri.de veya T: 0212 886 74 00

Kalıp

İskele

Mühendislik

www.peri.com.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!