Yapı Malzeme Temmuz 2020
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kalıp Uzmanı.
Zorlu geometrilerde en hızlı
ve güvenli çözüm.
Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer
almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini
seçtiğiniz için teşekkür ederiz.
/ @DokaKalipIskele / Doka Turkey
/ dokakalipiskele
/ dokakalip
/ doka kalıp ve iskele
İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk
Kömürhan Köprüsü / Elazığ
Nissibi Köprüsü / Adıyaman
Osmangazi Köprüsü / İzmit
Eyiste Viyadüğü / Konya
editör
VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş.
adına
İMTİYAZ SAHİBİ
Hüseyin Ferruh Işık
Sorumlu Müdür
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@voli.com.tr
Reklam Müdürü
Hakan Girgin
hakan.girgin@img.com.tr
Yayın Editörü
Tarık Oral
tarik.oral@img.com.tr
Grafik Tasarım
Cüneyt Er
cuneyt.er@voli.com.tr
Sosyal Medya Koordinatörü
Tuğba Dilek
tugba.dilek@voli.com.tr
Finans Müdürü
Mustafa Aktaş
mustafa.aktas@img.com.tr
Abone
Zekeriya Aydoğan
zekeriya.aydogan@voli.com.tr
CTP-Baskı
Milsan Basın Sanayi
İnönü Mahallesi.
Muammer Aksoy Cad.
Dere Sk. No:70
Küçükçekmece - İSTANBUL
Adres:
15 Temmuz Mahallesi
Bahar Caddesi Polat İş Merkezi
B Blok No:3 Kat:1
Güneşli - Bağcılar
İSTANBUL / TURKEY
Tel: +90 212 604 50 50
Faks: +90 212 604 50 51
Dünya genelinde toplam Koronavirüs vaka sayısı 10 milyona ulaştı. Bir kaç istisnanın
dışında tüm sektörlerde üretim yavaşladı. Bazı sektörler durma noktasına geldi. Ortaya
çıkan belirsizlikte ortak noktamız, toplumsal konumu her ne olursa olsun hiç kimsenin
kesin bir şey söyleyememesi oldu. Ulus devletlerin başına buyruk post modern yurtdaşları
olarak, ilk defa böylesi ortak bir tecrübe yaşadık. Bu salgın uzaktan izlemeye alışık
olduğumuz Afrika’daki açlık, yine post modern ifadeyle ‘Ortadoğu’daki savaşlar ve Asya’nın
ucuz işçileriyle aramızdaki tüm mesafeleri kaldırdı ve her birimizi Koronavirüs
Ailesinin eşit birer üyeleri haline getirdi. Bu yakınlaşma empati yeteneğimizi geliştirdiği
gibi, bizlere daha pek çok şey kazandıracak gibi görünüyor. En azından artık eylem
ve eylemsizliklerimizin olası neticelerini daha geniş bir perspektifte değerlendireceğimizi
düşünüyorum. Çevremizde olup bitenlere karşı takındığımız tavırları belki bir kez
daha gözden geçireceğiz. İş hayatımızda, mesleğimizi icra ederken aynı çatı altında
bulunduğumuz çalışma arkadaşlarımızı ve aynı havayı soluduğumuz rakiplerimizi de
eskisinden daha yakınlarımızda biryerlerde konumlandıracağız hiç şüphesiz...
‘Yeni Normal’ döneme geçtik geçmeye devam ediyoruz. Farklı alışkanlık ve pratikleriyle
birlikte gelen bu yeni dönem, pek çok sektöre getirdiği canlılıkla beraber yapı sektörüne
de hatırı sayılır bir hareketlilik kazandırdı. Pazardaki arz ve talep neredeyse geçen yılın
aynı dönemine yakınlaşmış durumda. Tüm hazırlıklarını yaparak uzun zamandır harekete
geçmeye çalışanlar için, bu durum gayet umut verici. STK’lardan yapılan açıklamalar
ve ortaya konulan hedeflerde cesaretleri artıran bir diğer etken.
Geçen hafta Türkiye İMSAD tarafından 35’inci kez düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’
toplantısında konuşma yapan Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Bu zorlu
dönemi küresel pazarda lehimize çevireceğimize inanıyoruz. Türkiye inşaat malzemeleri
sanayisi bugün ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelişimine kritik fayda
sağlıyor. Hedefimiz, Covid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine
ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır” dedi. Toplantının konuşmacısı
Dr. Can Fuat Gürlesel ise, Türkiye inşaat malzemeleri sektörü için iç ve dış pazarda
önemli fırsatlar olduğunu belirterek, bölgesel tedarik ağlarının daha çok değer kazanacağını
vurguladı.
Gündeme dair yaklaşımlar genel manada olumlu yönde gerçekleşiyor. Sektördeki bir
an önce harekete geçme isteği ve piyasalarda oluşan talep de, artık normalleşmeye
giden yolda vites yükseltme zamanının geldiğini bizlere gösteriyor.
Faydalı bir sayı olması dileğiyle...
‘Yeni Normal’de
sektör ivme
kazanmaya başladı
Tarık Oral
REKLAM
İNDEKSİ
20 - Yeni hastanelerin inşaatında İzocam
ürünleri tercih edildi
ALDAĞ..............................................................................11
BOSCH TERMOTEKNİK................................................. 55
BUDERUS........................................................................ 61
DAIKIN...............................................104 – ARKAKAPAİÇİ
DOĞU İKLİMLENDİRME................................................. 49
DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.ÖN KAPAKİÇİ – 1
E.C.A................................................................................ 67
FORM MHİ....................................................................... 37
İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 2 – 3
KORDSA / KRATOS........................................................ 13
LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ................................... 8 - 9
NİMEÇATI........................................................................ 93
ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.................... 6 – 7
PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.........ARKA KAPAK
SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 75
SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 79
SERAMİKSAN................................................................. 89
SEREL.............................................................................. 71
SODEX’2020 ANKARA.................................................... 96
SYSTEMAIR HSK............................................................ 31
TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ......................... 4 – 5
26 - Yaşam kalitesini artıran GF Hakan
Plastik ürünleri Nidapark Küçükyalı’da
27 - Blue Mudanya Otel’in Hava Konforu
Üstün Teknolojili Mitsubishi Heavy VRF
Sistemlerle Sağlanıyor
34 - ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı / Rebii Dağoğlu:
“Pandemi sonrası yeni dünya düzeni bizi
bekliyor”
38 - Tunç Korun / Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı
“Sektörde en önemli değişiklik taze havanın
daha kontrollü olması ve iç hava kalitesinin
sağlanması yönünde olacaktır”
40 - Hasan Önder / Daikin Türkiye Ceo’su
“Yatırım hedeflerimizi hiç değiştirmeden
devam ediyoruz”
42 - Küresel oyuncu Şişecam 2022’nin
“Birleşmiş Milletler Uluslararası Cam Yılı”
olması için liderlik ediyor
48 - İspanyol devi Türkiye’de yatırımlarını
artırıyor Eskişehir’den 60 ülkeye ihraç
ediyor
54 - Bosch VRF Ticari Klima Sistemleri
Avrupa Birliği okul projelerinde tercih
ediliyor
İÇİNDEKİLER
VESTEL............................................................................ 43
VİKO&PANASONIC......................................................... 85
58 - Ufuk Atan / DemirDöküm Satış Direktörü
“Gerekli her türlü önlemi alarak işimizin
başında olmaya devam ettik”
Kalıp-İskele sektörünün öncü firması
Doka,
dev sağlık kampüslerine imzasını atıyor
Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yapılan sağlık tesisi projelerine kalıp, iskele ve mühendislik
çözümleriyle katkı sunan Doka Türkiye‘nin Genel Müdürü Ender Özatay, “Yaşadığımız
bu zor süreçte sağlık hepimizin öncelikli konusuydu. Sağlık yatırımı projelerinde bize
görev verildiğinde bunu layıkıyla yerine getirmek, hep en önemli amacımız olmaya devam
edecek. Şimdiye kadar yer aldığımız projelerde bunu başardığımıza inanıyoruz” dedi.
tüm ülke için ne kadar kilit önemde olduğunu
bir kez daha hatırladık. Bu nedenle
sağlık yatırımı projelerinde yer almış olmak
bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu.
Sağlık yatırımı projelerinde bize görev verildiğinde
bunu layıkıyla yerine getirmek,
hep en önemli amacımız olmaya devam
edecek. Şimdiye kadar yer aldığımız projelerde
bunu başardığımıza inanıyoruz”
diye konuştu.
Türkiye’nin dev sağlık
projelerinde yer alıyor
Bugüne kadar pek çok önemli sağlık projesinde
yer alan kalıp-iskele sektörünün
öncü firması Doka, halen yapımı devam
eden Türkiye’nin batısından doğusuna
pek çok noktasındaki çeşitli entegre sağlık
kampüsleri ve hastane projelerine de
kalıp, iskele ve mühendislik çözümleri sunuyor.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir
Hastanesi, Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi,
Adana Şehir Hastanesi, Ankara
Şehir Hastanesi Bilkent, Gaziantep Şehir
Hastanesi, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi
gibi birçok dev projede imzası olan Doka,
bu projelerin inşaası için en güvenli ve en
hızlı kalıp-iskele sistemlerini tedarik etti.
Hastane gibi geniş alanlara
kurulacak farklı yüksekliklerde
yapılar için ideal çözümler
sunuyor
Tüm bu entegre sağlık kampüsleri ve
Ender Özatay / Doka Türkiye Genel Müdürü
Doka, Sağlık Bakanlığı tarafından Kamu
Özel İşbirliği modeli ile Türkiye’nin batısından
doğusuna yatırımı devam eden
veya tamamlanmış birçok entegre sağlık
kampüsleri ve hastane projelerine kalıp,
iskele ve mühendislik çözümleri sunuyor.
Kısa süre önce hizmete alınan Başakşehir
Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
projesi başta olmak üzere Doka, bugüne
kadar Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi,
Adana Şehir Hastanesi, Ankara Şehir
Hastanesi Bilkent, Gaziantep Şehir Hastanesi,
İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi gibi
birçok dev projede tedarikçi olarak görev
aldı. Doka’nın, en büyük endüstriyel yatırımların
çözüm ortağı olduğunu belirten
Doka Türkiye Genel Müdürü Ender Özatay,
“Yaşadığımız Covid-19 salgınında
gördüğümüz gibi, sağlık hepimiz için en
öncelikli konu. Tam donanım hastanelerin
rutin tedavi süreçlerine ek olarak, bu tür
toplum sağlığına yönelik acil durumlarda
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
16
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Çözüm Ortağı
Projenin adı: Adana
Şehir Hastanesi
Bulunduğu yer: Adana
Alan: 550.000 m²
Yatırımcı: Rönesans
Holding
Ana Yüklenici Firma:
Rönesans Holding
Yapım Yılı: 2015-2017
Proje Durumu:
Tamamlandı
Kullanılan Doka
Sistemleri: D2 Ağır yük
iskele sistemi
Adana Şehir Hastanesi
hastane projelerinde yüksek yük taşıma
kapasitesi ile öne çıkan Doka D2 ağır yük
iskele sistemi tercih ediliyor. Bunun nedeni
ise Doka sistemlerinin, modüler yapısı.
Bu yapı sayesinde Doka, hastane gibi geniş
alanlara kurulacak olan ve farklı yüksekliklerden
oluşan yapılar için en ideal
çözümü sunuyor.
Ağır yük taşıyıcı iskele D2; sahip olduğu
3 tip 1.52 metre genişliğindeki ana çerçeve
sistemi ile her yüksekliğe uygulanabiliyor.
0,90 metre, 1,20 metre ve 1,80 metre
gibi farklı ana çerçeve yükseklik seçeneği
sunan modüler sistemde krikolu ayak ve
krikolu başlık sayesinde yükseklik ayarları
istenilen şekilde yapılabiliyor. Böylelikle
içerisinde farklı yükseklikler barındıran
hastane projeleri için sistem, en ideal ve
kolay çözümü sağlamış oluyor. Ayrıca
masa tipi D2 iskelenin sağladığı daha geniş
masalar ve ahşap kiriş çözümü sayesinde
daha az işçilikle daha seri bir inşaat
süreci sağlanırken, yüksek dayanım ve
taşıma kapasitesi sayesinde proje güvenli
şekilde ilerliyor. İskele, sahip olduğu
galvanizli yapısı ve 5 milimlik et kalınlığı
sayesinde de herhangi bir burkulma veya
bozulma riski taşımadığı için de işçiler
için en güvenli ortamı sağlamış oldu.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir
Hastanesi’nde de Doka Framax
Xlife kullanıldı
Doka’nın son olarak görev aldığı Başakşehir
Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde,
hem yükseklik hem de kalınlıkları
itibariyle değişkenlik gösteren kolon ve
perde duvarlarının dökümü için Doka
Framax Xlife çift yüzeyli perde kalıp sistemi
kullanıldı.
1 milyon metrekare kapalı inşaat alanına
sahip olan dev projede, sahada montaj
Projenin adı: Başakşehir Çam ve
Sakura Şehir Hastanesi
Bulunduğu yer: İstanbul
Alan: 1 milyon m2
Kat sayısı: 19
Yatırımcı: Rönesans Holding
Ana Yüklenici Firma: Rönesans
Holding
Yapım Yılı: 2016-2020
Proje Durumu: Tamamlandı
Kullanılan Doka Sistemleri:
Framax Xlife, Frami Xlife Kolon ve
Perde sistemi, Dokascaff iş iskelesi,
D2 Ağır yük iskele sistemi, Top 50
geniş yüzeyli kalıp sitemi çözümü,
150 F Tırmanma Sistemi
gerektirmeyen Doka Framax Xlife sayesinde
yüzlerce kolonunun en hızlı şekilde
dökümü sağlanmış oldu.
Ayrıca ürün, sahip olduğu özel Xlife plywoodu
sayesinde yeni bir plywood değişimi
gerektirmeden 300 döküm yapılabilmesine
olanak sağlayarak firmalara ciddi
bir maliyet avantajı sağladı.
TS EN 12810 sertifikalı DokaUniversal
Çalışma İskelesi ile
maksimum güvenlikli çalışma ortamı
Tüm ürün ve hizmetlerinde güvenliği ön
planda tutan Doka, bu projelerde de sağladığı
ürün ve hizmetlerle farkını ortaya
koydu. TS EN 12810 sertifikasına sahip
DokaUniversal çalışma iskeleleri projenin
maksimum güvenlikte ilerlemesi sağlandı.
Projeye temin edilen tüm sistemlerde
olduğu gibi, DokaUniversal çalışma iskelesi
için firmalara kurulum veya uygulama
süreci için Kalıp Eğitmeni desteği de
verildi. Sıcak daldırma galvaniz kaplama
sayesinde uzun ömürlü olan sistem, güvenlik
unsuru ön planda tutularak geliştirildiği
için kurulum, kullanım ve söküm
aşamalarında tam güvenlikli çalışma ortamı
sağlanabilmektedir. Dikey yönde 50
santimde bir olan bağlantı parçası sayesinde
istenilen seviyede platform olanağı
sağlanıyor. Hızlı kurulum ve söküm olanağı
sayesinde firmalara işçilik ve zaman
tasarrufu sağlamaktadır.
Adana Şehir Hastanesi
550 bin metrekare kapalı alana sahip
olan Adana Şehir Hastanesi’nde ana
hastane, ortak bir çekirdek yapı etrafına
kurulmuş olan 4 adet bloktan oluşurken,
içinde onkoloji hastanesi, kardiyoloji ve
kardiyovasküler hastanesi, kadın doğum
ve çocuk hastanesi, genel hastane, Yüksek
Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi
(YGAP), Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
hastanesi yer alıyor.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 17
Çözüm Ortağı
Projenin adı: Gaziantep Şehir
Hastanesi
Bulunduğu yer: Gaziantep
Alan: 638.089 m2
Yatırımcı: Kayı İnşaat San. ve Tic.
A.Ş. – Kasa Construction
Ana Yüklenici Firma: CCN Holding
– BC Yapı
Yapım Yılı: 2013-2021
Proje Durumu: Devam ediyor
Kullanılan Doka Sistemleri: Frami
Xlife Kolon ve Perde sistemi, D2
Ağır yük iskele sistemi, Top 50
geniş yüzeyli kalıp sitemi çözümü,
Shaft Platformu
Gaziantep Şehir Hastanesi
Projenin adı: Elazığ Fethi Sekin
Şehir Hastanesi
Bulunduğu Yer: Elazığ
Alan: 360.000 m²
Yatırımcı: Rönesans Holding
Ana Yüklenici Firma: Rönesans
Holding
Yapım Yılı: 2016-2018
Proje Durumu: Tamamlandı
Kullanılan Doka Sistemleri: Frami
Xlife Kolon ve Perde sistemi, D2
Ağır yük iskele sistemi
Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi
Yaklaşık 347 bin 500 metrekare alana
sahip Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi;
ana hastane binası, Yüksek Güvenlikli
Adli Psikiyatri (YGAP) Hastanesi, tutuklu
adli psikiyatri hastanesi ve 60 üniteli ağız
ve diş kliniğinden oluşuyor. Ana hastanede,
genel hastane, kadın doğum ve çocuk
hastanesi ile psikiyatri hastanesi yer
alıyor.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir
Hastanesi
1 milyon metrekare kapalı alana sahip
olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir
Hastanesi’nde ana hastane, ortak bir çekirdek
yapı etrafına kurulu 6 adet bloktan
oluşuyor ve içinde genel hastane, kalp
ve damar hastalıkları hastanesi, ortopedi
ve nöroloji hastanesi, çocuk hastanesi,
kadın hastanesi, onkoloji hastanesi, psikiyatri
hastanesi, fizik tedavi ve rehabilitasyon
hastanesi birimlerini barındırıyor.
Ankara Şehir Hastanesi Bilkent
1 milyon 315 bin 967 metrekare kapalı
alana sahip olan Ankara Şehir Hastanesi
Bilkent; genel, kalp damar, nöroloji, çocuk,
kadın doğum, onkoloji kuleleri başta olmak
üzere; yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi,
fizik tedavi hastanesi, klinik otel ve
rehabilitasyon hastanesinden oluşuyor.
Projenin adı: Ankara Şehir
Hastanesi Bilkent
Bulunduğu yer: Ankara, Bilkent
Mevkii
Toplam Kapalı Alan: 1.315.967 m2
Yatırımcı: CCN Holding
Ana Yüklenici Firma: CCN Holding
Yapım Yılı: 2015-2019
Proje Durumu: Tamamlandı
Kullanılan Doka Sistemleri: Frami
Xlife Kolon ve Perde sistemi, D2
Ağır yük iskele sistemi
Gaziantep Şehir Hastanesi
Gaziantep Şehir Hastanesi’nin 638 bin 89
metrekarelik alana sahip olan kampüsünde,
branşlara göre 7 hastane yer alacak.
Bu binaların ana hastane binası, yüksek
güvenlikli adli psikiyatri binası, teknik hizmetler
binası, fizik tedavi ve rehabilitasyon
binası, 3 bin 82 araç kapasiteli açık
ve kapalı otopark ile İl Sağlık Müdürlüğü
binasının da kampüs içerisinde yer alması
bekleniyor. Hastane içerisinde ise 60 tane
ameliyathane, 277 yataklı yoğun bakım
ünitesi ve 475 polikliniğin hizmet vermesi
hedefleniyor.
İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi
İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin 622
bin 530 metrekare arsa üzerinde, 573
bin 546 metrekare toplam inşaat alanına,
toplam 2 bin 60 yatak kapasiteli olması
planlanıyor. 450 poliklinik, 54 ameliyathane
ve 374 yoğun bakım odasından oluşacak
dev projenin 2020 yılı içinde tamamlanması
bekleniyor.
Projenin adı: İzmir Bayraklı Şehir
Hastanesi
Bulunduğu yer: İzmir
Alan: 622.530 m2
Yatırımcı: T.C. Sağlık Bakanlığı
Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü
Ana Yüklenici Firma: Türkerler
İnşaat Madencilik
Yapım Yılı: 2015-2020
Proje Durumu: Devam ediyor
Kullanılan Doka Sistemleri:
Framax Xlife, Frami Xlife Kolon ve
Perde sistemi, Dokascaff iş iskelesi,
D2 Ağır yük iskele sistemi, Top 50
geniş yüzeyli kalıp sitemi çözümü,
150 F Tırmanma Sistemi
18
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Çözüm Ortağı
“Rönesans İnşaat Yeni Yargıtay Binası yapım işinde
ALDAĞ Klima Santrallerini ve CIAT
Isı Pompalarını tercih etti”
Halen, 2 bin 853 kişinin görev aldığı ve 6 farklı binada hizmet vermekte olan Yargıtay
Başkanlığı’nın, yüksek yargı faaliyetlerinin tek alanda toplanması amacıyla; proje alanı 486
bin m2, toplam 513 bin m2 inşaat alanında 10 blok olarak tasarlanan yeni kompleksine
gelecek yıl taşınması bekleniyor. Ankara İncek’te, Yüksek Yargı organımız Yargıtay
Başkanlığı’nın 1 milyar 30 milyon TL yatırım bedeli ile hayata geçirilen yapılarında Aldağ
klima santralleri hizmet verecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un,
“özellikle yerli malzemeler kullanılmasına
özen gösterildiği, enerji verimli
ve çevre dostu özellikleriyle öne çıkmasının
istendiğini” belirttiği yeni Yargıtay
Başkanlığı Kompleksinin 2021 yılına kadar
bitirilmesi hedefleniyor.
Yargıtay’ın yüksek prestijini en iyi biçimde
yansıtacak yeni kompleks için Aldağ ,
proje gereklerini karşılayacak farklı teknik
özelliklere sahip, toplam 124 adet klima
santrali üretecek. Bu
santrallerin 30’u, karışım
hücreli, DX bataryalı,
EC fanlı, cihaz içi
entegre otomasyonlu,
3’ü 10.500-24.290 m³/h
hava debisi aralığında,
karışım hücreli, DX bataryalı,
EC fanlı, cihaz
içi entegre otomasyonlu
ve susturuculu,
5.000-23.320 m³/h
hava debisi aralığında
64 adet Sorption tip
tamburlu ısı geri kazanımlı,
DX bataryalı, EC
fanlı, 4.200-25.200 m³/h hava debisi aralığında
20 adet %100 taze havalı, DX bataryalı,
EC fanlı, cihaz içi entegre otomasyonlu
klima santrali ve 3.100-7.500 m³/h
hava debisi aralığında, 7 adet hücreli tip,
cihaz için entegre otomasyonu sığınak
havalandırma santrali olacak.
Santrallerin seçiminde, dış ortam havasının
bina içinde sağlıklı kullanımı sağlanırken
enerji ve çevre dostu bir işletim olanağı
gözetildi. Yargıtay Başkanlığı Yeni
Hizmet Kompleksi’nde,
yüksek enerji tasarrufu
sağlayan EC fanlara
sahip, bina yönetim
sistemlerine entegre
edilebilen otomasyon
donatısına sahip Aldağ
,klima santralleri hizmete
girecek.
Yüksek enerji verimliliği
koşulunun gözetildiği
Yeni Yargıtay Binası
için, iklimlendirme alanında
80 yıllık deneyime
sahip CIAT’ın geniş
seçim aralığına sahip,
Eco Design kriterlerine uygun Isı Pompası
Ürün Grubu, bu koşulu en üst seviyede
karşılayarak tercih edildi. Mümkün olabilen
en optimum ebadı, kompakt yapısının
yanı sıra 19 mm izolasyonlu emsalsiz
paslanmaz çelik plakaları, Tak-Çalıştır
özelliği ile kurulum kolaylığı sağlaması,
dört tarafı sürgülü panel yapısıyla bakım
kolaylığı sağlaması, Touch Connect otomasyon
avantajı, CIAT seçiminin diğer
dayanakları oldu.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 19
İhtiyaçlarınıza Özel Tasarlanmış Kalıp Sistemleri
Köprü Ayak Kalıpları ve Climbex
Hidrolik Sistemler ile
Tırmanan Beton Dağıtıcılar
Sıra dışı yapılar, iddialı binalar, zorlayıcı mimariler; ancak
mühendisliği çözülmüş doğru kalıplarla hayat bulabilir. İster
endüstriyel bir projenin karmaşık detaylar içeren teknik yapısı
olsun, isterse sıra dışı mimari çizgileri olan bir bina projesi,
tasarım grubu sizlere en iyi ve en ekonomik çözümleri bulmak
için hazırdır.
Kuveyt’te inşası devam eden RA 245 köprü projesinde global
çelik paneller kullanılarak çeşitli yükseklikte ve şekildeki köprü
ayaklarının dökümü gerçekleştirilmektedir.
CLIMBEX 100 HİDROLİK TIRMANIR SİSTEMLER İLE
BETON POMPASI TIRMANDIRILMASI
1973 yılında üretime başlayan TMS Kalıp ve İskele Sistemlerinin
geliştirdiği ileri teknoloji ürünü ‘’ CLIMBEX®’’ Hidrolik
Tırmanma Sistemleri ve Rüzgar Koruma Perdeleri yurt içi ve
yurt dışı inşaat sektöründe başarı ile kullanılıyor. Bu sistemler
TMS’nin hız kesmeyen AR-GE çalışmaları ile her geçen gün
kendini yenilemeye devam ediyor.
2011 yılında kullanılmaya başlanan CLIMBEX® sistemleri yüksek
yapıların hızla çoğaldığı ülkemizde ve dünyada buna uygun
yapım teknolojilerinin de hızla gelişmesini gerektirmektedir.
Bu teknolojilerin yerli takipçilerinden olan TMS Kalıp ve İskele
Sistemleri AR-GE çalışmalarına verdiği önemin karşılığını almaktadır.
Kuveyt’te inşası devam eden adliye binası projesinde 3 adet beton
pompası TMS Climbex 100 sistemleri tırmandırılmaktadır.
NEDEN TMS?
• Müşteri odaklı bir şirket olarak müşterilerimiz daima işimizin
merkezindedir.İhale aşamasından projenin sonuna kadar, biz
TMS olarak sizlerle el ele kalıp departmanınız gibi çalışırız
• Tasarımda iyi dengelenmiş kaliteye sahip yenilikci TMS
ürünleri,modern bir üretimle birlikte müşterilerimize ilk
yatırımda ve daha sonraki uygulamalarında ekonomi sağlar.
• Güvenlikli kullanım en yüksek önceliğe sahip olmalıdır.
TMS sistemleri,işçilik maliyetlerinden tasarruf etmek,yanlış
kullanımdan kaçınmak için tasarlanmıştır.Şantiyedeki iş
programınızı kısaltarak her koşulda güvenli kullanım sağlar.
• Sadece yenilikçi ürünlerimiz değil,mühendislik alanındaki
uzmanlığımız da fark yaratıyor.Tüm müşterilerimiz, nitelikli
mühendislik desteğimizin,tasrım kapasitemizin rekabet
güçlerini arttıracak avantajlarını hissediyorlar.
• Sadık ve menmun müşterilere sahip olmak uzun vadeli
başarımızın anahtarıdır.Müşterilerimizle aynı yerde olamay
gayret ediyoruz.Onların moivasyonlarını anlamak ve sadık
müşterilere sahip olmak için,ürün ve hizmetlerimizin algılanan
değerini yüksek tutuyoruz ve TMS olarak müşterilerimize
daima sadık olacağız.
20
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Çözüm Ortağı
CLIMBEX HİDROLİK RÜZGAR
PERDESİ ve KORUMA SİSTEMİ
Climbex Rüzgar Perdesi ve Koruma
Sistemi, yüksek yapılarda inşaat işlerinin
yüksek güvenlikle yapılmasını
sağlayan; raylar, yatay elemanlar, döşeme
bağlantıları ve yüzey kaplamasından
oluşan bir koruma sistemidir.
Climbex Rüzgar Perdesi ve Koruma
Sistemi yüksek yapılarda çalışanları
rüzgar ve düşme riskine karşı korumak
için kullanılır ve iş verimini arttırır.
Tüm kapalı koruma sistemi, Kule vinç
yardımıyla, ya da projeye göre tasarlanmış
TMS hidrolik sistemi ile kattan
kata taşınarak hareket ettirilir.
İzmir’de inşası devam eden Türkerler
Mahall Bomonti Projesinde 3,5 kat korumalı
rüzgar perdesi ve koruma sistemleri
kullanılmaktadır.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 21
Yeni hastanelerin inşaatında
İzocam ürünleri tercih edildi
Her ihtiyaca uygun şekilde geliştirdiği ürün ve çözümleri ile Türkiye’nin önemli projelerinin
tercihi olmaya devam eden İzocam, son dönemde inşaatına hızla başlanan yeni hastanelerin
yalıtımında da tercih edilen marka oldu.
Türkiye’nin enönemli projelerine uzmanlığıyla
hizmet sunan ve yalıtım ürünleri
temin edenİzocam son olarak COVID-19
döneminde yapımına başlanan İstanbul
AtatürkHavalimanı Sahra Hastanesine,
Sancaktepe Sahra Hastanesi’ne ve Ankara
KeçiörenAtatürk Göğüs Hastalıkları
ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma
Hastanesi ekbinasına ürün sağladı.
Ekonominin geleceğiaçısından iş yaşamının
devam etmesi, ürün ve hizmetlerin
devamlılığının güvenlibir şekilde sağlanmasının
büyük bir önemi olduğunun bilincinde
olan İzocam, busüreçte üzerine
düşen sorumlulukların gereğini yerine
getiriyor. Sektör öncüsübir marka olarak,
sağlık açısından gereken önlemleri en
üst düzeyde tutaraküretim ve ticari faaliyetlerini
kesintisiz devam ettiriyor. Üretim
programıyla stoklarınıinşaat sektörünün
ve piyasanın durumuna göre düzenliyor.
Halen inşaatıdevam etmekte olan İstanbul
Atatürk Havalimanı Sahra Hastanesinde
İzocam BayisiArken Yapı
Mimarlığın temin ettiği, eğimi %10’dan
yüksekçatılarda kullanılmak üzere tasarlanan
yüksek yangın dayanımı, ısı, ses
ve suyalıtımı için üretilmiş her iki yüzü çelik
sac kaplı, mineral yün yalıtımlı İzocam
Tekiz Taşyünü Çatı Panelleri kullanılıyor.
Ankara KeçiörenAtatürk Göğüs Hastalıkları
ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve
Araştırma Hastanesi 100yataklı ek bina
projesinin iklimlendirme sistemi için ise
İzocam Optiflexürünleri tercih edilidi. İzocam
bayisi Timeks İzolasyon’un sağladığı
Optiflex boruve levhaların uygulaması
ATR Yapı tarafından
gerçekleştiriyor. İstanbul’dabulunan
Sancaktepe Sahra
Hastanesi için ise yine İzocam
bayisi Timeks İzolasyontarafından
iklimlendirme sisteminde
kullanılmaküzere tedariki
gerçekleştirilen İzocam Optiflex
boru ve levhaların uygulamasıBirleşik
Mühendislik tarafından
yapılıyor.
İzocam, bu dönemdeözellikle
hastane projelerinin taleplerini zamanında
karşılayabilmeyi bir sorumlulukolarak
görüyor. Hastanelerin kısa sürede tamamlanabilmesi
için zaman çok önemliolduğundan
İzocam’ın malzemeyi kısa
sürede verebilmesi projelerin zamanındabitmesinde
önemli rol oynayacak.
22
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Çözüm Ortağı
‘HAB Uzay ve Havacılık Organize Sanayi Bölgesi’ projesinde
ABS Plus kör kalıpları tercih edildi
Ankara’nın önce gelen mimari tasarım
ofislerinden Yazgan Design Mimarlık,
HAB’ın proje aşamasında alternatif uygulamalara
ve geleneksel dolgulara kıyasla
uygulama kolaylığı ve düşük maliyetleri
dikkate alarak kör kalıpla betonarme yükseltilmiş
döşeme yapılmasını tasarladı.
İnşaat başladıktan sonra ana yüklenici
GMF Grup da ‘ABS Plus’ kör kalıplarını
tercih etti. Projede yapısal döşeme 70 cm
yükseltilerek oluşturulan boşluk çift sıra
elektrik tavası üzerinde veri ve elektrik
kablolarının ayrı bir şekilde geçirilmesini
sağladı.
Uygulama yapılacak sahada önce ABS
Plus kör kalıp sistemini oluşturan tabanlar,
kılavuzlar ve ayaklar yerleştirilerek
tam olarak tesisatın nerden ve nasıl geçirileceği
belirlendi.
Daha sonra tüm alt yapı döşenerek kablo
bağlarının kör
kalıp kubbeleri
içerisinden kullanım
alanlarına
çıkışı sağlandı.
Son kontrollerden
sonra tüm kubbeler
yerleştirildi,
kalıp yapısı çevre
elemanlara sabitlenerek
demir
yerleştirilmesi ve
beton dökümü safhalarına
geçildi.
ABS Plus kör kalıp
sistemi sayesinde
yapısal döşeme üzerinde 70 cm yüksekliğinde
ikinci bir betonarme döşeme
oluşturuldu. Bu iki döşeme arasındaki
boşluk tüm mekanik ve elektrik tesisatının
döşeme altından geçirilmesi amacı
ile kullanıldı. Elde edilen beton yüzey her
türlü kaplama malzemesinin (boya, halı,
parke, vinil, PVC vb.) serbestçe kullanılmasına
imkan sağladı.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 23
İNTEK, Marmara Bölgesi’nin
ulaşımını rahatlatacak Kuzey
Marmara Otoyol projesinde
Projenin adı
: Kuzey Marmara Otoyolu Kurtköy-Akyazı Kesimi
(İzmit Kavşağı-Akyazı K06 Anayol Köprüsü Kesim 6)
Yatırımcı
: T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, KGM
Ana Yüklenici
: Kalyon - Kolin - Cengiz - Limak - RSY - Pak Yatırım
Alt Yüklenici
: Kurular Nakliyat Taş. ve İnş. Ltd. Şti.
Yer
: Sakarya
Köprünün Tamamlanması : 30 Mayıs 2020
Otoyol İnşaat Faaliyetleri : Aralık 2020
İntek Kalıp ve İskele, Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan Kuzey Marmara Otoyolu
projesinin çözüm ortağı oldu. Proje, ülkemizin en büyük sanayi bölgelerini barındıran
Marmara Bölgesi’nin ulaşımını rahatlatacak olmasının yanı sıra 4 şeritli tünelleri ile
dünyanın en geniş tünelleri olma özelliğini taşımaktadır.
Proje Hakkında Genel Bilgi:
Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan
Kuzey Marmara Otoyolu, ülkemizin
en büyük sanayi bölgelerini barındıran
Marmara Bölgesi’nin ulaşımını rahatlatacak
yüksek standartlı, güvenli, kaliteli
ve kesintisiz bir ulaşım yatırımıdır. Kuzey
Marmara Otoyolu’nun 4 şeritli tünelleri ise
dünyanın en geniş tünelleri olma özelliğini
taşımaktadır.
Tamamlandığında bağlantı yolları dahil
toplam 400 kilometrelik yola sahip olacak
Kuzey Marmara Otoyolu’nun ana mühendislik
yapıları, viyadük, tünel, üst geçitler,
alt geçitler ve menfezlerdir. Buna göre;
projenin Avrupa kesimlerinde toplamda
14 viyadük, 37 köprü, 3 tünel, 19 üst geçit,
43 alt geçit ve 118 adet menfez; Asya
kesimlerinde ise toplam 16 viyadük, 106
köprü, 5 tünel, 54 üst geçit, 53 alt geçit ve
481 adet menfez yapılmaktadır.
Projenin tamamlanması ile; Kuzey Marmara
Bölgesinde Doğu - Batı istikametindeki
ana ulaşım arterleri civarında
gelişerek büyüyen, kentleşme ve sanayileşmenin
oluşturduğu bölgesel trafik ile
bölgeden geçen şehirler arası ve uluslararası
trafik birbirinden ayrıştırılarak ulaşımdaki
hizmet kalitesinin ve güvenliğinin
artırılması hedeflenmektedir.
24
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Çözüm Ortağı
Kesim - 6 plan görünüş
Kuzey Marmara Otoyolu, tüm kısımları
tamamlandığında Edirne-Kınalı-İstanbul-Ankara
Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyolu
ile birleşerek Marmara Bölgesini,
Ege ve İç Anadolu Bölgesi’ne otoyol ağıyla
bağlayacak, bu sayede İstanbul’dan
Bursa’ya ulaşımın 1,5 saate, İstanbul’dan
Eskişehir’e ulaşımın 2,5 saate, İstanbul’dan
İzmir ve Ankara’ya ulaşımın 3,5
saate inmesi planlanmaktadır.
Tekirdağ ve Sakarya arasında, Yavuz
Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı
bağlantı yolları ile birleşen otoyol
güzergahımız, mevcut ulaşım ağları ve
özellikle İstanbul Boğazı geçişlerinde
En kesit görünüş
Yapı Malzeme Temmuz 2020 25
kapasitenin üzerinde olan trafik yükünü
önemli ölçüde azaltacaktır.
Artan yakıt tüketimi, araç bakımı ve onarım
giderleri gibi ekonomik kayıplar, trafik
yoğunluğunun neden olduğu gürültü,
çevre kirliliği ve emisyon salınımı en aza
inecektir.
Kuzey Marmara Otoyolunun birçok kesiminde
olduğu gibi K06 Anayol Köprüsünde
de İntek Kalıp ve İskele sistemleri
tercih edilmiştir.
Projede Kullanılan İntek Kalıp ve
İskele Sistemleri ve Miktarları:
5 açıklıklı, toplam uzunluğu 285,42 metre
olan K06 anayol köprüsü ard germeli
yerinde dökme beton sistemi ile tasarlanmıştır.
Kutu kesite sahip olan köprü
döşemesinin betonu üç aşamada dökülmüştür.
Birinci aşamada kutu kesitin alt
tabliyesinin kalıbı ve iskelesi kurulmuş
ve alt tabliyenin betonu dökülmüştür. Alt
tabliye döküldükten bir gün sonra, priz
almaya başlayan tabliyenin üzerinde çalışmaya
başlanmış ve kutu kesitin kiriş
yan kalıpları kurularak betonu dökülmüştür.
İkinci beton döküm aşaması olarak
adlandırılan bu kısımdan sonra üçüncü
aşamada, alt tabliyenin üzerine kalıp ve
Döküm aşamaları
26
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Çözüm Ortağı
iskeleler kurulmuş ve üst tabliyenin betonu dökülmüştür.
Alt tabliye ve üst tabliye için tek seferde kurulan kalıp
ve iskele miktarı, 2 açıklık ve ¼ açıklık olmak
üzere toplam 142 metredir. Düşey kalıp olarak sınıflandırılan
kiriş yan kalıplarının çevrim hızı, yatay
kalıp olarak sınıflandırılan döşeme kalıplarına göre
çok daha yüksektir. Düşey kalıplar, beton döküldükten
sonra bir ya da iki gün içinde sökülebilirler.
Yatay kalıplarda ise söküm süreleri çok daha uzundur.
Bu nedenle 142 metrelik bölümde, en kesitten
baktığımızda görmüş olduğumuz 5 adet kiriş için
sadece 1 takım kiriş yan kalıbı yapılmış ve kutu
kesitin kirişleri 5 aşamada dökülmüştür. Bu durum,
düşey kalıplarda “yüksek çevrim hızları nedeni ile
miktar açısından tasarruf sağlanması” ilkesine çok
tipik bir örnektir.
Alt tabliye ve üst tabliyede HD 150 kalıp iskele sistemi,
kutu kesitin kiriş yan kalıplarında ise İNTEVA
ahşap kirişli perde kalıbı sistemi tercih edilmiştir.
Kurular İnşaatın elinde bulunan kalıp ve iskele stokları,
işin süresi dikkate alınarak, bir takım çalışması
ile en verimli şekilde bu projeye adapte edilmiş,
ilave ihtiyaçlar en aza indirilerek ciddi anlamda bir
ekonomi sağlanmıştır. Ayrıca, gerek iş programında
ara terminleri yakalayabilmek amacı ile gerekse
ana ve alt yüklenicilerin tercihleri doğrultusunda ortaya
çıkan kısa dönemli kalıp ihtiyaçları “kiralama”
yöntemi ile karşılanmıştır.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 27
Yaşam kalitesini artıran GF Hakan Plastik
ürünleri Nidapark Küçükyalı’da
Çevre dostu projeleriyle adından söz ettiren Tahincioğlu’nun Nidapark Küçükyalı projesinin
tesisat sisteminde Türkiye’nin sessiz borusu GF Silenta Premium tercih edildi.
Leed Sertifika adayı olan Nidapark
Küçükyalı karma projesinin
temiz su ve atık su tesisat
sistemlerinde GF Hakan Plastik
ürünleri kullanıldı. 12 konut
bloğu, 4 ofis ve ticari ünitelerin
yer aldığı projede Türkiye’nin
ilk sessiz borusu olan GF Silenta
Premium, GF Aquasystem
PP-R ve PVC ürünleri tercih
edildi.
Kalite anlayışının her noktada
hissedildiği projenin tesisat
sistemleri de GF Hakan Plastik
ürünleri ile buluştu. Yaşam
kalitesi ile birlikte yapının kalitesinin
de artırılmasına katkıda
bulunan GF Silenta Premium,
DIN 1451, DIN 4109 ve DIN
4102 sistem standartlarına
uygun PP malzemeden üretilen
atık su boru sistemi. Üç
katmanlı mineral takviyeli kompozit
yapısı, atık su tesisat sistemlerinde
sessizlik sağlıyor.
Türkiye’nin ilk sessiz borusu
olma özelliğine sahip bulunan
ürün, Alman Fraunhnover Enstitüsü
tarafından yapılan ölçümlerde
4lt/s akış hızında 13
dB (A) ses şiddeti seviyesine
ulaşıyor.
Korozyona dayanıklı yapısı ile
kireçlenme ve paslanma gibi
etkenleri ortadan kaldıran GF
Aquasystem PP-R, PN 20-25
basınç sınıflarına uygun olarak
sıcak ve soğuk su kullanımında 50 yıllık
çalışma olanağı sağlıyor. GF Aquasystem
PP-R sistemleri içme suyu sistemlerinin
yanı sıra merkezi ısıtma sistemleri,
sıcak-soğuk su sistemleri, klima sistemleri
ve güneş kolektörlerinde de kullanılabiliyor.
Alt yapı sistemlerinde kullanılan, dayanıklı
ve sızdırmazlık özelliği taşıyan PVC
boru sistemleri ile projelerin atık su drenajları
sağlıklı bir şekilde kuruluyor.
GF Hakan Plastik ürünlerinin uzmanlığı,
yapıların geleceğe güvenle ulaşmasına
katkı sağlıyor.
28
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Çözüm Ortağı
Blue Mudanya Otel’in Hava Konforu
Üstün Teknolojili Mitsubishi Heavy
VRF Sistemlerle Sağlanıyor
Başarılı faaliyetleri ve güçlü referansları ile adından söz ettiren Form MHI Klima Sistemleri,
proje portföyüne her geçen gün yenisini ekliyor. Üstün Japon teknolojili Mitsubishi Heavy
VRF sistemlerle hava konforu yükseltilen mekanlardan biri de Bursa’nın Mudanya ilçesinde
yer alan Blue Mudanya Hotel... Proje kapsamında otele enerji verimliliği yüksek Heat Pump
VRF sistemler entegre edildi.
55 yıllık Form Şirketler Grubu güvencesi
ve Japon Mitsubishi Heavy ortaklığında
kurulan Form MHI Klima Sistemleri, Bursa’nın
Mudanya ilçesinde konumlanan
Blue Mudanya Hotel’in iklimlendirme ihtiyacını
Mitsubishi Heavy Heat Pump VRF
sistemlerle karşıladı.
Tüm odaları deniz gören, ödüllü mimariye
sahip Blue Mudanya Hotel’e Mitsubishi
Heavy marka 5 adet dış ünite, 95 adet
kaset, kanal ve duvar tipi iç ünite entegre
edildi. Proje kapsamında entegrasyonu
sağlanan VRF sistemler toplamda 565
kW’lık kapasiteye sahip.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 29
Mimar Fatih Dağtekin:
“Bu tarihi yapıdaki restorasyon
çalışmasında iskele ihtiyacımıza
ÖZLER ile yapmış olduğumuz çözüm
ortaklığı sayesinde Safetyscaff ürünü
ile cevap bulabildik”
“1851 yılında tamamlanmış olan yapı, İzmir’in Konak ilçesinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü
binası olarak günümüzde kullanımı devam etmekte. Mekan 150 yılı aşkın ömrü ile İzmir’in
ilk Müslüman Hastanesi olma özelliği ile de tarihsel bir önemde. Aynı zamanda yakın
geçmişe kadar Konak Doğum Hastanesi olarak kullanılarak İzmirlilerin hatıralarında
duygusal bir öneme de sahip olmuştur.”
Aktif olarak hala kullanılması nedeni ile
yapıda uzun yıllar kapsamlı bir restorasyon
çalışması yapılamadı. Kullanım yoğunluğu
devam eden yapının sorunlarını
çözebilmek adına İzmir Valiliği tarafından
basit bakım onarım sürecine alındı.
İlgili kurum yetkilileri tarafından yapının sorunları
ortaya konmuş ve bu sorunlara çözüm
önerilerinde ana ilke yapıya minimum
müdahale edilmesi şeklinde olmuştur. Basit
onarım kapsamına genel olarak çatı,
cephe ve doğrama tadilatları girmekte.
Bu kapsamda; çatıların akan kısımları lokal
müdahaleler ile onarılıp, cephelerdeki
sıva, boya raspalanarak mevcut malzeme
ile yenilenmekte. Cephe doğramalarında
boya raspaları yapılıp, doğramaların çürüyen
kısımlarında onarımlar tamamlandıktan
sonra boyanacak. Böylece cephelerde
yer alan taş söveler ile saçak silmelerinde
boya raspaları yapılarak özgün taş dokusu
ortaya çıkarılacak.
Safetyscaff Avrupa Standartlarına
Uygun Olarak Özler Tarafından
Üretilmektedir
Safetyscaff %100 iş güvenliği kurallarını
30
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Çözüm Ortağı
Fatih Dağtekin
Dares Mimarlık;
dikkate alarak Avrupa Standartlarına uygun
olarak dizayn edilmiştir. Zemini teraziye
almak için TS EN 74-3 sertifikalı alt
ayar milleri kullanılır. TS EN belgeli ankraj
elemanları ile sistem kurulduğu cepheye
sabitlenir. ÖZLER tarafından talep edilen
projelere uygun olarak montaj-demontaj
hizmeti verilmekte.
ÖZLER’in Safetyscaff güvenlikli cephe iskele
sistemi TS EN 12810 belgeli. Üretimde
ise otomatik gazaltı kaynak makineleri
kullanılmakta.
TS EN 12810-1, 12810-2, 12811-1 ve
12811-2 sertifikalı Safetyscaff çerçeveleri
standart olarak 48*3,0 mm, yatay bağlantılar
34*2,0 mm ve çapraz bağlantılar ise
42*2,5 mm TSE belgeli. Mekanik testlere
tabi tutulmuş sanayi borularından üretilmekte.
Tüm bu işlemlerde robotik kesme,
delme ve kaynak prosesleri uygulanmakta.
Güvenlikli cephe iskelesinde pano, yatay
ve çapraz bağlantı elemanları ve çelik
platformlar ayar milleri, başlangıç ayağı
ve yürüme yolları TS 914 EN ISO 1461
standartlarına göre daldırma galvaniz ile
kaplanmakta.
“Yapı yaklaşık 3.500 m 2 alanı kaplamakta
ve bu alan yaklaşık 600 mt
uzunluğa denk gelmekte. Ayrıca içerisinde
oluşan iç avlular ve bu avlulara
yapılmış pek çok eklenti nedeni
ile yapı cephelerinde iskele kurmak
zorlaşmakta. Yapının ortalama 15
mt yüksekliğinde olması da buradaki
uygulamalar esnasında kullanılması
gereken iskelenin önemini ortaya çıkartmaktadır.
Kullanılacak iskele kolay
kurulabilme özelliği ile zamandan
tasarruf ettirmeli, aylarca üzerinde
çalışacak olan çalışma arkadaşlarımızın
güvenliğini ön planda tutmalı,
farklı engel ve açıklıklarda çözümler
üreterek çalışma alanımızı açmalıydı.
Tüm bu isteklerimize ÖZLER ile yapmış
olduğumuz çözüm ortaklığı ile
Safetyscaff ürünü cevap bulabildik.”
dedi.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 31
DOSYA
DOSYA KONULARI:
Isıtma & Soğutma & Havalandırma Sistemleri
Asansör Sistemleri & Taşıma ve Geçiş Teknolojileri
“Her zaman çalışmaya, üretmeye,
taze ve sağlıklı hava sağlamaya
devam edeceğiz”
“Systemair HSK olarak gerek odaklandığımız projelerle iç mekân sağlığına katkıda
bulunmaya gerekse ihracat hedeflerimizle ülke ekonomisine destek olmaya devam
edeceğiz. Bu süreçte hedeflerimiz arasında ölçek ekonomisinden ziyade mühendislik
gerektiren yatırım maliyetleri ile giriş bariyeri yüksek ürün ve sistem çözümlerine
odaklanmak yer alıyor.”
Ayça Eroğlu / Systemair HSK Genel Müdürü
Ürün kalitesi, güvenilirliği ve çalışanların
iş sağlığı/güvenliği konularındaki hassasiyetiyle
ön plana çıkan Systemair HSK bu
alandaki hassasiyetini bir kez daha kanıtladı.
Salgın döneminde de gerekli tedbirleri
şirket faaliyetlerinin tüm aşamalarında en
iyi şekilde uygulayan firma ‘Yeni Normal’
dönem için de son derece hazırlıklı. Konunun
detaylarını Systemair HSK Genel
Müdürü Ayça Eroğlu’ndan dinledik. Sorularımızı
yanıtlayan sayın Eroğlu’na teşekkür
ederiz.
Hâlihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Türkiye’de klima santrali pazar lideri Systemair
HSK olarak, sunduğumuz yenilikçi
çözümlerle kritik öneme sahip ve prestijli
projelerin tercih edilen ve güvenilen bir
çözüm ortağıyız. Son yıllarda hem konfor
hem de hijyen ve endüstriyel uygulamalarda
Türkiye’nin sağlık alanındaki en büyük
kamu-özel sektör iş birliği projelerinde yer
alıyoruz.
Her zaman olduğu gibi pandemi döneminde
de iç mekân hava kalitesini artırmaya
yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam
ettik ve ediyoruz. Yeni döneme seri
bir şekilde adapte olarak genel merkez
çalışanlarımız için evden çalışma sistemine
geçtik. Servisler de dahil olmak üzere
çalışanlarımızın bir arada olduğu tüm ortamlarda
ise hijyenik tedbirleri titizlikle
sürdürüyoruz ve kişi sayısını her zaman
kontrol altında tutuyoruz. Ofislerin metrekare
cinsinden ölçüsüne bağlı olmak üzere
kişi sayısına dikkat ediyoruz. İstanbul
ofisimizde aynı gün içerisinde 20 kişiden
fazla çalışan aynı anda ofiste bulunamıyor.
İş merkezi girişlerinde ateş ölçümü
yapılıyor, asansör gibi ufak alanlarda en
fazla iki kişi bulunabiliyor. Giriş ve çıkışlarda
ayrıca ofislerde belirlenmiş stratejik
noktalarda dezenfektanlar ve maskeler çalışanlarımızın
kullanımına sunuluyor. Üretimde
devamlılığı sağlamak için büyük bir
fedakârlıkla çalışan fabrika çalışanlarımız
için de gerekli tüm önlemleri aldık. Vardiya
sayılarını arttırdık; çalışma istasyonları ve
servisler çalışanların birbiriyle temas etmeyecekleri
şekilde sosyal mesafe kurallarına
göre yeniden düzenlendi.
İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde
toplu alanlarda taze hava ihtiyacını karşılamak
için kullanılan klima santrallerinin
modülerliği, kolay bakım sağlayabilmesi ve
en önemlisi ise temizlenebilir olması önem
kazandı. Klima santrallerinin ilk günkü
performanslarını koruması ve sağlıklı bir
şekilde taze iç ortam havası sağlama fonksiyonlarını
yerine getirebilmesi için doğru
bakım da son derece kritik önem taşıyor.
Bu sayede klima santralleri kapalı ve toplu
alanlar için fayda sağlayan sistemlere
dönüşüyor. Systemair HSK olarak, klima
santrallerimizin yer aldığı alanlarda bu bakım
periyotlarını yakından takip ediyoruz.
Saha ekibimiz zorlu pandemi döneminde
de bakım ve iyileştirme operasyonlarını
kesintisiz olarak yürütmeye devam etti.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana
stratejiniz ne oldu?
Pandemi süreci, her sektörü etkilediği gibi
iklimlendirme sektörünü ve şirketimizi de
elbette etkiledi. İklimlendirme sektörünün
geri dönüşü olmayan bir şekilde öneminin
anlaşıldığını söylemek mümkün. Artık
AVM, okul, ofis, havaalanı, restoran gibi
iç mekânların nasıl havalandırıldığı ve iç
hava kalitesi sadece müteahhitlerin veya
yatırımcıların ilgi alanı olmaktan çıkıp yaşamının
yüzde 90’ını bu mekanlarda geçiren
insanların ortak endişesi haline geldi.
Kamuoyunu bilinçlendirmek ve Systemair
markasının bu noktada ne kadar büyük rol
oynadığını anlatmak üzere çalışmalarımıza
devam edeceğiz ve “tamamen B2B” anlayışından
ziyade son kullanıcıya yönelik
iletişim stratejileri de geliştirmek, bizim için
en büyük değişikliklerden biri olacak.
Bu süreçte müşterilerinize ve iş
ortaklarınıza sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden biraz
bahseder misiniz?
Pandemi döneminde hükümetimiz tarafından
mevcut hastanelerin kapasitesini
güçlendirmek için İstanbul’da iki büyük acil
hastane inşa etmeye karar verildi. Bunlardan
biri 432’si yoğun bakım olmak üzere
1.008 yatak kapasiteli çok amaçlı bir hastane
olan Sancaktepe Acil Hastanesi oldu.
Bu hastane, gerektiğinde tam kapasite
hizmet verebilecek; normal zamanlarda
ise özel alanlarda hizmet, yoğun bakım ve
palyatif bakım için büyük kapasiteler sunabilecek.
Gerektiğinde hasta yataklarının
yoğun bakım yataklarına dönüştürülebileceği
hastane, kronik böbrek hastaları için
100 diyaliz ünitesine de sahip.
Systemair HSK olarak; İstanbul Sancakte-
34
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
pe Acil Durum Hastanesi projesi için 150
adet entegre otomasyonlu FL NG H serisi
klima santrali, 100 adet MUB fan, 180 adet
VRF iç ünite ve 280 VRF dış ünite ürettik.
2 bölüm ve 8 bloktan oluşan hastane,
sadece 45 günde inşa edildi. Systemair
HSK olarak, üzerinde titizlikle durduğumuz
konulardan biri de ürünlerimizin tam zamanında
ve hatasız teslim edilebilmesi. Yılda
4 bin 500 adet klima santrali üretebilecek
kapasiteye sahip fabrikamızla çözüm ortaklarımızın
ihtiyaçlarını zamanında ve
tam kapasiteyle karşılayabiliyoruz. Bu projede
de zaman kısıtlamasına rağmen tüm
klima santrallerini ve ilgili VRF dış ünitelerini
zamanında teslim etmek konusunda
başarılı olduk.
Üretim sırasında mühendisler, Ar-Ge ekibimiz
ve sahada çalışan mavi yaka çalışma
arkadaşlarımız da dâhil olmak üzere tüm
fabrika ekibimiz, böyle bir projeye ve halk
sağlığına katkıda bulunmanın sorumluluğuyla
büyük bir tutkuyla çalıştı. Bu projede
üstün teknolojik ürünlerimizle yer almaktan
ve sağlıklı nefese katkıda bulunmaktan
büyük gurur duyuyoruz. Bu süreçte, pazarlama
ekibimiz ise salgın şartlarına ve
tüm zorluklara rağmen büyük bir özveri ve
fedakârlık göstererek işinin başında olmaya
devam eden çalışma arkadaşlarımızı
onurlandırmak ve Türkiye ekonomisine
verdiğimiz katkılara hız kesmeden devam
ettiğimizi göstermek için iki reklam filmi
çekti.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Şu ana kadar olduğu gibi yeni normal
olarak adlandırılan devirde de iş yapış
şeklimizi aynı titizlikle sürdürerek sektöre
katkımızı sürdüreceğiz. Havalandırma
sistemleri, soluduğumuz havayı şartlandıran
ve bize sağlıklı yaşam olanağı sunan
sistemler olarak hayati önem taşıyor. Yıllar
önce bir lüks olarak görülen bu sistemler,
günümüzde yaşadığımız modern binaların
ayrılmaz parçaları. Nasıl ki evimizde ve
ofisimizde temas ettiğimiz eşyaları, mobilyaları
ve araçlarımızı dezenfekte ediyor ve
temizliğine dikkat ediyorsak, soluduğumuz
havanın içinden geçtiği sistemi de doğru
çalıştırmak, sağlımızı korumak için kritik
öneme sahip. Bu pandemiyi atlatıp normal
yaşantılarımıza geri döndüğümüzde, havalandırma
sistemlerimizi tekrar en verimli
ve en az enerji harcayan modlarda çalıştırmaya
devam edeceğiz. Bize bu dönemden
kalan ve kalıcı olarak sistemleri değiştirecek
olan sonuç, hijyenin sadece ameliyathaneler
değil tüm yaşam alanları için kritik
olduğu çıkarımı olacak. Artık havalandırma
sistemleri; daha hassas filtre kademeleri,
UV-C lambalar ve daha fazla taze havalı
sistemler ile baştan ele alınacak. Tüm
bu nedenlerle, sektörün de önemini artıracağına
ve büyümesini sürdüreceğine
inanıyoruz. Klima santralleri sektöründe
yaklaşık son 10 yıldır Türkiye pazar lideri
Systemair HSK olarak sorumluluğumuzun
farkındayız. Şu ana kadar yaptığımız gibi
fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları,
şehir hastaneleri, endüstriyel tesisler
gibi dev ve kritik projelerin iklimlendirmesini
sağlamaya ve temel misyonumuz
“mekânların iç hava kalitesini artırıp insanlara
temiz hava sağlamak” doğrultusunda
çalışmaya devam edeceğiz.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
Uzmanlık alanımız olan havalandırma sistemlerinin
tasarımı ve üretimi, her tesisin
kendine özel ihtiyaçları gözetilerek “terzi
usulü” diyebileceğimiz, ihtiyaca yönelik
hazırlanan projeler şeklinde oluyor. İş ortaklarımıza
özel geliştirdiğimiz çözümler,
sektörde her zaman bir adım önde olmamızı
sağlıyor.
Pandemi döneminde hem sektör lideri olarak
iş ortaklarımızı bilgilendirmek hem de
paydaşlarımızla iletişime devam edebilmek
için alanının öncü isimleriyle webinar
serileri düzenledik. Bu dönemde yoğun şekilde
iletişime devam edebilmek hem değişen
gündem hem de endişeler nedeniyle iş
ortaklarımızın ihtiyaçlarını hızla anlayabilmeyi
ve onlara cevap verebilmeyi mümkün
kıldı. Türkiye genelinde evden çalışmanın
başladığı ilk haftada webinar çalışmalarının
testlerini başlatarak kullanıcılara “Hangi
konularda eğitim almak istersiniz, ilginizi
hangi konular çeker?” sorusunu yönelttiğimiz
bir anket hazırladık. Öncelikleri belirleyerek
yaklaşık üç aylık yoğun ve teknik
bilgilendirme ağırlıklı webinar programını
hazırlamış olduk.
Bu süreçte özellikle çok konuşulan alışveriş
merkezlerinin pandemiye yönelik yeni
havalandırma çözümlerine en çok ihtiyaç
duyan mahallerden biri olduğunu belirledik.
“Normalleşme Döneminde AVM’lerde
Havalandırma Sistemleri” başlıklı online
seminerimizi gerçekleştirdik; katılımcılardan
oldukça olumlu dönüşler aldık. İş ortaklarımıza
yönelik iletişim çalışmalarımıza
devam edeceğiz.
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta yaşanılan
bu salgın sonrası sektörde ne
gibi fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Artan altyapı projeleri, ofislerin, okulların,
ticari binaların ve endüstrilerin sayısının
artması nedeniyle iç mekân hava kalitesini
korumak için havalandırma cihazlarına
olan talebin artması bekleniyor. Sağlığın
yanı sıra yenilenebilir enerjiler, hibrit sistemler
ve düşük enerjili tüketimli sistemlere
doğru genel bir yönelim bulunuyor. Bunun
sonucunda tüketiciye, çevreye ve topluma
duyarlı, yenilikçi ürünlere ilginin artmasını
bekliyoruz.
Systemair HSK olarak gerek odaklandığımız
projelerle iç mekân sağlığına katkıda
bulunmaya gerekse ihracat hedeflerimizle
ülke ekonomisine destek olmaya devam
edeceğiz. Bu süreçte hedeflerimiz arasında
ölçek ekonomisinden ziyade mühendislik
gerektiren yatırım maliyetleri ile giriş
bariyeri yüksek ürün ve sistem çözümlerine
odaklanmak yer alıyor. Tüm bu hedeflerimiz
doğrultusunda ve son videomuzda
yer verdiğimiz “Sistem Çalışıyor” sloganımızda
vurguladığımız gibi her zaman çalışmaya,
üretmeye, taze ve sağlıklı hava
sağlamaya devam edeceğiz.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 35
ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Rebii Dağoğlu:
“Pandemi sonrası
yeni dünya düzeni bizi bekliyor”
Yeni Koronovirus’ün ülkemize alınan önlemlerinde etkisiyle
batılı ülkelerden daha geç ulaşmış olmasının bir şans
olduğu düşünüyorum. Bu durumun etkisiyle Covid-19 etkilerini
daha geç hissetmeye başladık. Bir bakıma “Perşembe’nin
gelişi Çarşamba’dan belliydi” diyebilirim. Biz
henüz Türkiye’de tek bir vaka dahi yokken idari personelin
tamamı için evde çalışma sürecini başlattık. Uzun zamandır
teknolojik altyapıya yatırım yaptığımız için uzaktan çalışma
yöntemi ile şirket içi süreçlerimizin idamesinde hiçbir
zorluk yaşamadık.
Manisa fabrikamızda ise üretim ve lojistik süreçlerimiz
hiçbir aksaklığa mahal vermeyecek şekilde devam ediyor.
Çalışanlarımızın sağlığını güvence altına almak için
fabrikamıza, özel yazılımlı termal kameralar yerleştirdik.
Bunlar günlük hayatta kullanılan termal kameralardan
farklı, yüksek vücut ısısını anında tespit ettiği için sistem
derhal uyarı mekanizmasını çalıştırıyor. Bunun yanı sıra
sosyal mesafenin korunmasına yönelik bir dizi önlemi de
hayata geçirdik. Şükürler olsun ki bugüne kadar herhangi
bir olumsuz durumla karşılaşmadık. Biliyorsunuz çalışanlarımız
bizim en önemli değerimiz, onların sağlığı bizim
için tüm süreçlerin başında geliyor. Bu vesile ile pandemi
süreci boyunca şirket iç süreçlerini devam ettirebilmek
adına büyük bir özveri gösteren çalışanlarıma teşekkürlerimi
sunuyorum. Son yıllarda herkesin konuştuğu “Aldağ’lı
olmak” veya “Aldağ ruhu” nedir bir kez daha şahit oldum.
Rebii Dağoğlu / ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı
“Günümüzün en önemli sorunu olan
COVID-19 salgınının yayılımının önceden
tahmin edilmesi ve önlem senaryolarının
hızlı tespiti hem ülkelerin hem de
organizasyonların hızlı ve etkin bir şekilde
önlem alabilmesi için anahtar rol oynuyor.”
“Ofislere Dönüş Kademeli Olmalı”
Ayrıca bir başka önemli konuda ofislere geri dönüş
sürecinde kademeli bir politika izlenmeli. Öncelikle
çalışanlar arasında bir tedirginlik olmamalı. Şayet böyle
bir durum varsa hassasiyetlere dikkat edilmeli. Bunun
yanı sıra evden çalışma süreci boyunca herhangi bir
aksama yaşamayan departmanlar varsa, buralarda
geri dönüş daha ileri bir vadeye bırakılabilir. Bunun
yanı sıra tüm departmanların aynı işe dönüşüne gerek
olmadığını düşünüyorum. İşe dönüş sürecine başlamış
departmanların yarı eleman kapasitesiyle ve rotasyon
sistemine dayalı bir çalışma metodu izlemeleri gerek.
Ayrıca toplu taşıma araçlarını kullanmak durumunda
olan çalışanların mutlak surette evden çalışma sürecine
devam etmeleri son derece önemli. Bunun dışında bir
önemli hususta, tüm çalışanların acil bir durum halinde
çok hızlı biçimde yeniden evden çalışma sürecine
dönmeye hazırlıklı olmalı.
Pandemi Sonrasında Yeni Bir Dünya Düzeni Bizi
Bekliyor
Tabii Pandemi sonrasında hem Türkiye, hem de dünya
ölçeğinde geniş çaplı sosyo ekonomik değişimler olacak.
Öncelikle dijitalleşme, otomasyon ve uzaktan yönetim, hayatın
ve ekonominin tüm süreçlerini etkisi altına alacak.
Bu durum bir yandan da siber güvenlik tehdidini artıracak.
Kişisel verilerimiz sürekli tehdit altında olacak.
Ancak tüm bunların ötesinde dünya üzerinde tıpkı büyük
buhranda olduğu gibi finansal kaynakların çok azalacağı
36
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
bir döneme girilebilir ve bu durum ülkeleri
tekrar korumacı ekonomik politikalar uygulamaya
zorlayabilir. Bunun neticesinde
zengin ve fakir ülkeler arasında sınıf çatışmalarının
ortaya çıkabilmesi mümkün
gözüküyor.
“Ancak ben bu süreçte hızlı ve
doğru kararlar alan ülkelerin
yeni dünya düzeninde çok daha
konumları olacağına inanıyorum”
Türkiye’de Pandemi Sürecinin Gayet İyi
Yönetildiğini Düşünüyorum
Şahsen Türkiye’de pandemi sürecinin gayet
iyi yönetildiğini düşünüyorum. Zaten
bu, DSÖ’nün (Dünya Sağlık Örgütü) beyanlarıyla
da tescillendi. Vaka sayısı, entübe
sayısı, ölüm sayısı ve toplam vaka
oranına baktığınızda batı Avrupa ülkeleri
ve ABD’ye göre gayet iyi durumdayız.
Günlük test sayısı oldukça yüksek. Maske
sıkıntımız yok.
Bugüne kadarki sağlık altyapı yatırımları
da sürecin idaresinde son derece önemli
bir paya sahip. Yoğun bakım ünitelerinin
ve aspirasyonların sayısı pandemiyle
mücadelede destekleyici unsur oldu. Karantina
uygulamalarının mümkün olduğunca
sosyo-ekonomik hayatı etkilememesine
dikkat edildi. Unutmayalım ki bir
aylık sokağa çıkma yasağının ekonomik
bedeli 12 milyar dolar.
“Pandemi Sürecinin Dünya
Ekonomisine Etkileri Derin ve
Uzun Vadeli Olacak”
IMF’in açıklamalarında Yeni Tip Koronavirüs
(Covid-19) salgınının tüm dünyada
“2008 küresel mali krizinden çok daha
kötü ve benzeri görülmemiş ekonomik
krize” yol açacağı belirtiliyor.
IMF, 1 Trilyon dolarlık finansal kapasitesini
Koronavirüsten etkilenen ülkeler için
kullanmaya hazır olduğunu belirtti ve
şimdiye kadar 90’dan fazla ülkenin kendilerinden
yardım talebinde bulunduğunun
altını çizdi.
Koronovirüse karşı “en savunmasız” ülkelerin
ise “ekonomileri yükselen ve gelişen
ülkeler” olduğu sık sık vurgulanıyor. Yine
Salgın Süresince
Fedakarca Çalışan Tüm
Çalışanlarıma Teşekkür
Ediyorum, İşte “Aldağ’lı
Olmak” Buna Deniyor.
IMF’in açıklamalarında acil finansman
desteği konusunda şimdiye kadar böylesine
artan bir taleple karşılaşılmadığı
da belirtiliyor. Yerleşik kanı da Covid-19
salgınının küresel ölçekte “2008 küresel
mali krizinden çok daha kötü ve benzeri
görülmemiş bir ekonomik krize” neden
olacağı yönünde.
Bazı ülkelerin halklarının geçiminin sağlanması
ve ekonomik çöküşten kurtulmaları
için borçlarının hafifletilmesi şart. Bu
durum karşısında küresel ekonomik kriz
döneminde uygulanan genişlemeci para
politikalarına dönen merkez bankalarının
hemen hepsi faiz indirdi, tahvil alımları
açıkladı. Atılan adımların piyasalarda istenilen
tepkiyi yaratmaması üzerine ABD
Merkez Bankası (Fed), sınırsız tahvil alımını
duyurdu ve başka bir anlamla “kim,
neye, ne kadar ihtiyaç duyuyorsa” mesajını
verdi.
Pandeminin “yayılma hızı” karşısında
çaresiz kalan ülkeler, çözümü, “süreci
kontrol altına alana kadar insanların evlerinden
çıkmamasında” buldu. Ekonomide
tüm işleyişi değiştiren ve işsizlikte artışa
neden olan bu çözüm için hükümetler de
kesenin ağzını açmak zorunda kaldı tabii.
İhracat kanalını vuran bu sürecin üretimi
azaltması, arz şokuna neden olurken,
eve kapanan ve gelir endişesi içine giren
toplumun harcamalarını düşürmesi
de talep tarafında şok yarattı. Bu sürece,
Rusya ve Suudi Arabistan’ın petrol üretimini
artırma konusundaki restleşmesi de
eklenince küresel ekonomide sorunlar
derinleşti.
Şu ana kadar pandeminin küresel ekonomiye
etkilerine dair somut neticelere
varılmamışken, kesin olan tek şey hükümetlerin
trilyon dolarlara varan teşvik
paketlerinin bu krizi çözmeye yeterli olamadığı.
Yani evden çıkamayan bir insanın
banka hesabına para yatırmanızın,
ekonomiye faydası çok sınırlı olur ya da
olmaz. Küreselleşen dünya ve gelişen finansal
piyasalar sonucunda son yıllarda
krizler sıklaşsa da 2008 finansal krizinden
kalma yorgunluk ve kırılganlıklar da
çözüme ulaşılmasını zorlaştıran faktörler
olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak şu an için pandeminin etkileriyle
ilgili olarak net bir tablo ortaya koymanın
zor olduğunu düşünüyorum. Kesin
olan şey dünya ekonomisinin geleceğini
para ve mali politikalar kadar teknolojik
gelişmeler de belirleyecek.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 37
Sektörel
“Bu sınavdan başarılı bir şekilde
geçtik ve geçmeye devam ediyoruz”
“Müşterilerimizle sürekli iletişim halinde olarak çalışma sistemimiz konusunda kendilerini
bilgilendirdik. Gelen talepleri aksatmadan kaliteli ürün/hizmet politikasıyla karşılayarak
güvenilir tedarikçi konumumuzu bir kez daha perçinlemiş olduk.”
Vedat Sancakdar / Tasarım ve Sistem Geliştirme Direktörü
Son teknoloji ile donatılmış 5 üretim tesisi,
2400’den fazla çalışanı ve 90’den fazla ülkeye
yaptığı ihracatla Türkiye’nin en önemli
sanayi kuruluşları arasında yer alan ASAŞ,
yenilikçi ürünleri, teknolojisi, sektörün bakanlık
onaylı ilk Ar-Ge Merkezi ve sunduğu
hizmetlerle bulunduğu her sektöre çözüm
üretmekte ve değer katma.
ASAŞ Tasarım ve Sistem Geliştirme Direktörü
Vedat Sancakdar ile salgın dönemindeki
çalışma şartlarını, aldıkları tedbirleri
ve sürece dair geliştirdikleri stratejileri konuştuk.
Tüm dünyayı etkisi altına alan
salgın hastalık şirket faaliyetlerinizi
nasıl etkiledi?
2020 yılının başından itibaren dünyamızı
saran Covid - 19 pandemi sürecinin Mart
2020 itibari ile ülkemizde de yayılmaya
başlamasıyla birçok alışkanlığımız da değişti.
Pandemi süreci ve beraberinde değişen
koşullar; sağlık, hijyen, izolasyon,
seperasyon gibi konularda yeni tasarım ve
gelişim ihtiyaçlarını da beraberinde getirdi.
Pandeminin zorlukları ve beraberinde gelen
etkileri birçok alanda olduğu gibi ekonomik
anlamda da kendini gösterdi. Etkilerin en
fazla görüldüğü sektör hizmet sektörü olsa
da sanayi ve üretim sektörü de ciddi şekilde
etkilendi. Tüm dünyanın ilk defa karşı
karşıya kaldığı bir salgında birlik ve beraberlik
içinde olmanın, güçlü bir aile olmanın
önemini hep birlikte gördük. Pandemi
boyunca ofis rollerinde çok ağrılıklı olarak
uzaktan çalışmayı benimsedik, üretimimizi
ise aksatmadan sürdürmeyi başardık.
Firmamızda sürecin başlamasıyla birlikte
bir Kriz Komitesi oluşturuldu. Bu komite
düzenli olarak toplanarak firmamızda gerekli
önlemlerin alınması, çalışanlarımızın
bilinçlendirilmesi amacıyla eğitimlerin verilmesi
ve iletişimi güçlendirmek için bu döneme
özel kurulan tüm çalışanlarımızın erişebildiği
özel bir platform aracılığıyla açık
iletişim kurulması, çalışanlardan gelen tüm
soruların yanıtlanması konusunda çalışmalarını
sürdürmeye devam ediyor. ASAŞ
Ailesi olarak bu süreçte hep birlikte hareket
ederek, doğru planlamalar ve önlemler ile
yönetim kadromuz ve tüm çalışma arkadaşlarımız
ile bu sınavdan başarılı bir şekilde
geçtik ve geçmeye de devam ediyoruz.
Üretim, sevk ve yeni ürün
çalışmaları noktasında şu anki
çalışma yapınızdan biraz bahseder
misiniz?
Tüm dünyada ve ülkemizde de olduğu gibi
ofis çalışanlarımız uzaktan çalışmaya başladı.
Bu süreçte daha önceden alt yapısını
hazırlamış olduğumuz dijitalleşme çalışmalarının
avantajını kullanarak daha önce
firma içerisinde lokasyonlar arası yapmış
olduğumuz görüntülü toplantıları müşterilerimizle
de gerçekleştirmeye başladık.
Umduğumuzdan çok daha başarılı geçen
bu online toplantı araçları, gerek teknik bilgilendirme
ve eğitim gerekse sözleşme ve
anlaşmaların yapılabildiği ciddi bir platform
olarak hayatımıza girdi.
Servislerde, üretim alanlarında sosyal mesafenin
korunması, kişisel hijyenin sağlanması
için tüm önlemler alınarak çalışanlarımıza
bilgi verildi. Her fabrikaya giriş çıkışta
ateş ölçümleri yapılarak şüpheli görülen
durumlarda iş yeri hekimlerimizce muayeneler
yapılarak kişilerin doğru bir şekilde
yönlendirilmesi sağlandı.
ASAŞ olarak hayatın normal olarak devam
etmesi için kullanılan ürün grupları ve sağlık
sektörüne yönelik ekipmanlar için de
üretim gerçekleştirdiğimizden bu kritik sektörlerdeki
çarkların durmaması için üzerimize
düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine
getirmek için tüm önlemlerimizi aldık. Müşterilerimizle
sürekli iletişim halinde olarak
çalışma sistemimiz konusunda kendilerini
bilgilendirdik. Gelen talepleri aksatmadan
kaliteli ürün/hizmet politikasıyla karşılayarak
güvenilir tedarikçi konumumuzu bir kez
daha perçinlemiş olduk. Bu dönemde kritik
sektörlere yaptığımız üretimlerde tedarik
zincirinin devamlılığını sağlayarak topluma
karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek ve
ülke ekonomisinin istikrarlı ve sürdürülebilir
başarısına katkı sağlamak için üzerimize
düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmenin
mutluluğunu yaşıyoruz.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
Ülkemizde özellikle son iki yıldır hızlı bir
düşüş gösteren inşaat sektöründeki daralma
2020 yılında geçen yıla göre % 10’dan
fazla küçülme göstermiştir. “Talep edilen
kaliteyi, kabul gören fiyat ile en hızlı sürede
sağlamak” öncelikli pazar beklentisi haline
gelmiştir. Bu nedenle ASAŞ olarak tüm yatırımlarımızı
“Sürdürülebilir Konfor Alanları”
oluşturabilmek için Ar-Ge ve inavosyon
kültürü ile hayat geçirmeyi ilke edindik. 40’ı
araştırma görevlisi olmak üzere 100’den
fazla Ar-Ge çalışanı ile ASAŞ, tüm üretim
ve satış faaliyetlerini Ar-Ge faaliyetleri ile
zenginleştirerek geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak
için çalışmalarını sürdürmektedir..
Bu prensip ile ASAŞ olarak pandemi sonrası
dönemde hedeflerimizi yeni normale
göre güncelleyerek temel hedefimizden
sapmadan yola devam edeceğiz.
Bu yıl için tasarladığınız plan ve
projeleriniz var mı?
Firmamızda halen aktif binden fazla proje
bulunmaktadır. Bunların % 30-40’ını Ar-Ge
projeleri oluşturmaktadır. Mimari sektörde
bazı projeleri yılın ikinci yarısında devreye
alacağız. Bu projelerimiz;
Window Wall Sistemi: Temmuz ayında
devreye alınacak olan cephe kaplama sistemi.
Ofis Bölme ve Çalışma Alanları Seperasyon
Sistemi: Kapalı alanların yaşamımızda
daha fazla önem kazandığı bu
günlerde ciddi bir ihtiyaç oluşturan ofis
sistemleri.
Dikey Güneş Kırıcı Sistemleri: Genellikle
cam cephe binalarda ciddi bir sorun teşkil
eden güneş ışınları için yapılan dekoratif
cephe kaplama sistemleri.
Comfort Feel: Minimal sürmede çıtayı biraz
daha yukarı çeken ve doğramaya değer
katan bir sürme sistemi.
38
Yapı Malzeme Temmuz 2020
“Sektörde en önemli değişiklik
taze havanın daha kontrollü olması ve iç hava
kalitesinin sağlanması yönünde olacaktır”
“Normalleşmeye geçişle birlikte toplu alanlar ve iş yerleri de açılmaya başladı. Yaz
mevsiminin de ülkemizde etkisini göstermesiyle birlikte klimaların korona virüs salgını
üzerindeki gündemde yerini aldı. Bu kapsamda Form Şirketler Grubu olarak bizler de
müşterilerimize, virüsle mücadele edebilecekleri UV-C uygulamasını sunmaya başladık.”
Tunç Korun
Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı
1965 yılında kurulan Form Şirketler Grubu,
İklimlendirme ve Endüstriyel Uygulamalar
alanında, yaşam ve imalat kalitesini
arttıracak cihazların üretim ve temini
ile birlikte düzenli bakımını sağlamakta.
Salgın süresince sıkı tedbirler uygulandıklarını
belirten Form Şirketler Grubu
Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun ile
‘Yeni Normal’e geçiş sürecindeki plan ve
programlarını konuştuk.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Ülkemizdeki ve tüm dünyadaki şirketler
gibi Form Şirketler Grubu olarak bizim
de gündemimizde öncelikli olarak korona
virüs konusu yer alıyor. Korona virüs
her sektörü olduğu gibi bizim de 55 yıldır
hizmet verdiğimiz iklimlendirme sektörünü
negatif etkiledi. Üretim, hammadde
tedariği ve satış konularında belirgin bir
yavaşlama meydana geldi. Bu durum
karşısında grup olarak virüsün ülkemizde
duyulması ve yayılmaya başlamasını
takiben tüm çalışanlarımız ve paydaşlarımızın
sağlığını korumak adına birçok önlem
aldık. Bu kapsamda ilk olarak 17 Mart
tarihinden itibaren esnek çalışma, her türlü
koruma tedbirlerinin alınması, çalışma
ortamlarımızın sterilize edilmesi, sosyal
mesafenin korunması amacıyla toplu
taşıma kullanımının sıfırlanması ve tüm
toplantılarımızın dijital ortama taşınması
gibi pek çok karar aldık. Ülkemizin de genel
olarak normalleşme adımları atmasını
takiben kontrollü bir şekilde ofislerimize
dönüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tüm bu
sıkı tedbirlerle birlikte çalışmalarımıza hız
kesmeden devam ediyor ve müşterilerimize
gerekli tüm önlemleri alarak hizmet
veriyoruz.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde
ana stratejiniz ne oldu?
Ana stratejimiz günlük gelişmelere ayak
uydururken aynı zamanda ileriye dönük
olarak da zaten bir süre önce başlatmış
olduğumuz yeni ve daha dijitalize iş yöntemlerini
hayata geçirmek ve bunların
sürekliliğini sağlamaya çalışmak oldu.
Sürecin başlamasıyla birlikte iş akışımızı
sekteye uğratmayacak şekilde evden
çalışma sistemine geçiş yaptık, üretim ve
lojistik kısımlarında ise tüm önlemleri en
üst seviyeye çıkardık. Mağaza ve teknik
servis hizmetlerimizde tüm sterilizasyon
çalışmalarını gerçekleştirerek müşterilerimize
hizmet vermeye devam ettik.
Bu süreçte müşterilerinize ve iş
ortaklarınıza sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden biraz
bahseder misiniz?
Normalleşmeye geçişle birlikte toplu
alanlar ve iş yerleri de açılmaya başladı.
Yaz mevsiminin de ülkemizde etkisini
göstermesiyle birlikte klimaların korona
virüs salgını üzerindeki gündemde yerini
aldı. Bu kapsamda Form Şirketler Grubu
olarak bizler de müşterilerimize, virüsle
mücadele edebilecekleri UV-C uygulamasını
sunmaya başladık. Kapalı alanlarda
bulunan iklimlendirme sistemlerine
entegre edilen UV-C ışık teknolojisi, hava
içerisindeki virüslerin DNA yapılarını bozarak
etkisiz hale getiriyor. Sistem, kapalı
çevrim olarak adlandırılan yani ortam
havasının çevrildiği fancoil, ısı pompası,
VRF ve split klima sistemlerinin yanı sıra,
açık çevrim mantığıyla çalışan yani tam
taze hava ya da karışım havasının kullanıldığı
klima santralleri ve paket klima
sistemlerine de entegre edilebiliyor. İklimlendirme
cihazlarına entegre edilen UV-C
ışık sistemleri, doğru şartlarla kurulumu
yapılması halinde ve elektrik kesilmediği
sürece, verimi azalmadan 9.000 saate
kadar antiseptik koruma sağlıyor. Bu sistemler
sayesinde sürekli sterilizasyon ile
AVM’ler, sinemalar, restoranlar, ofisler,
mağazalar ve benzeri alanlar daha konforlu
ve kaliteli, steril bir havaya sahip
olabilecekler.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Biz de hem sektör hem de grup olarak
tüm önlemlerimizi alarak yeni normale
geçmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede önceliğimiz
her durum ve ortamda mutlak
maske kullanımına öncelik vermek. Ofislerimizde
ve üretim tesislerimizde düzenli
ateş ölçümlerimiz ve sterilizasyon çalışmalarımız
da devam ediyor. Tüm toplantı
ve iş görüşmelerimizi olabildiğince online
gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yüz yüze
yapılması gereken tüm toplantı ve görüşmelerde
ise maske ve sosyal mesafe
kurallarını %100 uyguluyoruz. Benzer
biçimde satış elemanlarımızın ve diğer
saha ekiplerimizin de hem kendi sağlıkları
hem çevrelerindeki insanların sağlıkları
için görevleri esnasında maske ve sosyal
mesafe kurallarını uygulamalarını ve ayrıca
özellikle sıcakların arttığı bu günlerde
kişisel hijyenlerine de daha çok dikkat etmelerini
istiyoruz.
Bunlara ek olarak yeni normale uygun
ürün ve hizmetleri de devreye alıyoruz.
Daha önce bahsettiğimiz UV-C sistemlere
ek olarak çok yakında İzmir üretim
tesislerimizde ürettiğimiz yeni hava temizleme
cihazımızı da son tüketicinin beğenisine
sunacağız. Bu ürün sayesinde
kuaför salonlarından, sınıflara, muayenehanelerden
kreşlere, restoranlara varana
kadar pek çok mekan için temiz ve taze
sunabiliyor olacağız.
40
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
Tüm iş ortaklarımız ile yetkili satıcı ve
servislerimizin de maske ve sosyal mesafe
kurallarına %100 uymalarını talep
ediyoruz. Yine olabildiğince teması en
aza indirgeyecek biçimde daha online çözümler
geliştirmeye çalışıyoruz. Tüm bu
önlemler ancak herkes tarafından doğru
biçimde alındığında etkili olabilecek çözümler.
Hızlı ve dikkatsizce gerçekleşecek
bir normalleşmenin bedelinin çok ağır
olabileceğinin bilinciyle hareket etmeye
çalışıyoruz.
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta yaşanılan
bu salgın sonrası sektörde ne
gibi fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Sektörde en önemli değişiklik taze havanın
daha kontrollü olması ve iç hava
kalitesinin sağlanması yönünde olacaktır.
Yıllardır enerji tasarrufu sağlamak amacıyla
azalan taze hava miktarları, artık
daha doğru bir şekilde hesaplanarak
ortak alanlara daha bol verilecek. Geçtiğimiz
yıllarda bazı binaların, taze hava
veren cihazları enerji yükünden dolayı tamamen
kapattığını bile görüyorduk. Oysa
önümüzdeki süreçte bu konu daha iyi değerlendirilme
imkanına sahip olacak. Bunun
ötesinde iç hava kalitesinin de daha
çok ölçüleceği ve buna göre ek hava temizleme
ürünlerinin değerlendirileceği bir
süreç olacak. Bu hava temizleme mevcut
klima cihazlarının içinde yapılabileceği
gibi, bağımsız üniteler ile de çözülebilecek.
Tabi bütün bu daha fazla taze hava konusu
enerji harcamalarında da fark edilir bir
artış yaratacak. Bu durum artan enerji giderlerini
kompanse edebilmek için, tekrar
ve daha yüksek verimli cihazlara doğru
bir yönelimi beraberinde getirecek.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Yurt dışında son yapılan çalışmalarda da
görüyoruz ki; virüsün bulaşımı çok büyük
bir ağırlık ile insanların karşılıklı direk bulaştırmasından
kaynaklanıyor. Malzeme
ile temas çok daha küçük bir bulaşım oranı
yaratıyor. Klima sistemlerinin sebep olduğu
bulaş konusunda ise hemen hemen
hiçbir net örnek yok. Bu nedenle ilerleyen
süreçte en önemli şey herkesin maske
takması ve sosyal mesafeyi koruması.
İnsanlar bunu yapmadığı ya da önemsemediği
sürece salgının sürekli tekrarlama
olasılığı yüksek.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 41
“Yatırım hedeflerimizi hiç
değiştirmeden devam ediyoruz”
“İnsanlar artık kullanacakları ürünlerin hem sağlığa hem de çevreye etkisine daha çok
önem verecekler. Bizim gibi kaliteli, sağlığa etkisi olan özellikleri vurgulayan ve çevre
hassasiyeti yüksek, enerji verimliliği yüksek ürünlere odaklanan markaların bu süreçte ön
planda olacağını düşünüyorum.”
Hasan Önder / Daikin Türkiye Ceo’su
İklimlendirme sektörüne yönelik sunduğu
geniş ürün yelpazesi, son teknolojiyle
üretim yapan tesisi, deneyimli ve uzman
ekibiyle Daikin Türkiye, dünyada olduğu
gibi Türkiye’de de tüketicilerinin ihtiyaçlarına
en uygun ve konforlu çözümleri sunmakta.
Haziran ayından itibaren kademeli olarak
ofislerine geri döndüklerini, sosyal mesafe
ve hijyen kurallarına uygun bir şekilde
her türlü önlemi alarak iş ortamlarını yeniden
düzenlediklerini belirten Daikin Türkiye
Ceo’su Hasan Önder ile salgın döneminde
gerçekleştirdikleri çalışmalar ve
önümüzdeki döneme dair öngörü planları
hakkında konuştuk.
“Halkın doğru
bilgilendirilmesi
ve
bilinçlendirilmesi
için tüm bayi ve
servislerimizle
ortak hareket
ediyoruz.
Bayilerimiz ve
servislerimiz
bizim sahadaki
yüzümüz,
temsilcilerimiz.
Doğru Hava
Hareketi’nin
neferleri onlar
olacak.”
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Daikin olarak daha Türkiye’de ilk vaka
açıklanmadan biz önlemlerimizi almıştık.
Tüm ofislerimizi dezenfekte etmiş, yurt
dışı seyahatleri durdurmuş, çalışanlarımızı
evden çalışmaya yönlendirmiştik.
Haziran ayı itibariyle ofislerimize kademeli
olarak dönmeye başladık. Ancak tabii ki
kısmi evden çalışma, risk altında olan veya
risk altında yakınları olan çalışanlarımıza
yönelik önlemler, ofislerimizde sosyal mesafe
ve hijyen kurallarını da gözetmeye
uzun bir süre devam edeceğiz.
Bu süreç başladığında biz tüm çalışanlarımızı
kapsayan bir anons yaptık. Daha
kanun çıkmadan, hiçbir çalışanımızı işten
çıkarmayacağımızı açıkladık, opsiyon
olarak bile gündemimize almadık. Şu
anda önceliğimiz herkesin sağlığı, bunu
riske etmeden yavaş yavaş normale döneceğiz.
Bizim sektörümüzde hizmet tarafında
çalışanların her durumda sahada olması
gerekiyor. Bilgisayardan ya da online olarak
kombi, klima tamiri yapılamıyor. Biz
de hiçbir şekilde servisi aksatmamak için
yetkili servislerimize maske, tulum, eldiven
dağıttık. Hastalara bile hizmet edebilecek
şekilde hazırlandık. İhtiyacı olanların
market alışverişlerini yaptık. Sağlık
çalışanlarına destek olmak amacıyla serviste
7/24 çalışma modeline geçerek istedikleri
saatte ihtiyaçlarına cevap verdik.
Satış tarafında e-ticaret zaten yaygınlaşıyordu.
Bu dönemde bu yaygınlaşmanın
hızı arttı. Biz de internet üzerinden çözüm
sağlamak için yaptığımız çalışmaları hızlandırdık.
Pazar yerlerinde resmi mağazalarımızın
sayısını artırdık.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde
ana stratejiniz ne oldu?
Öncelikle belirsizlik içinde kendini beklenmedik
bir durumda bulan halkımıza
kolaylık sağlamanın görevimiz olduğunu
düşündük. Biz kesinlikle karamsarlığa
düşmedik çünkü bunun hiç kimseye bir
faydası yok. İşimize, çalışmaya, üretmeye
mümkün olduğunca devam ettik.
Bildiğiniz gibi klimaların kullanımının sağlığa
etkisiyle ilgili bazı söylentiler ortaya
çıktı. Bu tür durumlarda kafa karışıklığı
yaşanabiliyor. Zaten belirsizlik içinde olan
tüketicilerin kaygısı artıyor. Biz bu kafa
karışıklığını çözmek amacıyla klimalar ve
virüs ile ilgili en doğru bilgileri herkesle
paylaştık, ‘gerekli önlemleri alırsanız klimalar
güvenlidir, hatta gereklidir’ dedik. Bu
paralelde ‘Doğru Hava Hareketi’ni başlattık.
Her fırsatta klima kullanımının, sağlıklı
havanın önemini ve virüse karşı alınması
gereken önlemleri dile getiriyoruz.
Araştırmalar gösteriyor ki; corona virüsünün
hava yoluyla bulaşımını gösteren
kesin bir bilgi yok. Dolayısıyla ‘ev tipi split
42
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
klimalar virüs taşır’ diyemeyiz. Güvenli ve
sağlıklı bir iç ortam havası için alınabilecek
birçok tedbir var. Bunların başında
karantina ve sosyal mesafe kurallarına
uymak geliyor. Eğer bu kurallara dikkat
ediyorsanız, evinizde klima kullanmanız
gayet güvenlidir. Hatta çok sıcak havalarda
klima kullanmamak sağlığı olumsuz
etkileyebilir. Sıcak havanın yaratacağı
rahatsızlıklardan ve uykusuzluktan bağışıklık
sistemi zayıflayabilir.
Daikin’in patentli hava temizleme teknolojisi
Flash Streamer, havayı %99,9
oranında temizliyor. Dünyada ilk ve tek
olan ‘flash streamer’ teknolojisi, ürettiği
yüksek hızlı elektronlar sayesinde havanın
içinde bulunan zararlı partikülleri
ayrıştırarak iç ortam havasını temizliyor.
Bizim Shira Plus ve Ururu Sarara klimalarımızda
bu teknoloji mevcut. Ayrıca Ururu
Sarara dünyada nem alıp nem verebilen
tek klima. Yalnızca hava temizleme ihtiyacı
olan tüketiciler içinse Flash Streamer
teknolojili hava temizleme cihazımızı
sunuyoruz.
Periyodik bakımların yapılması da klimaların
hem temiz ve sağlıklı bir şekilde
çalışması hem de enerji tüketimi için çok
önemli. Klimalarda bakım kampanyamızı
da yaz ile beraber başlattık, uygun fiyatlarla
tüketicilerimiz bakımlarını yaptırabilir.
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta yaşanılan
bu salgın sonrası sektörde ne
gibi fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
İnsanlar artık kullanacakları ürünlerin
hem sağlığa hem de çevreye etkisine
daha çok önem verecekler. Bizim gibi kaliteli,
sağlığa etkisi olan özellikleri vurgulayan
ve çevre hassasiyeti yüksek, enerji
verimliliği yüksek ürünlere odaklanan
markaların bu süreçte ön planda olacağını
düşünüyorum.
Sağlıklı doğru hava konusunda bilinç,
çevre bilincinin artırılması, sürdürülebilir
çözümlere odaklanılması, yenilenebilir
enerji çözümleri Daikin’in zaten her
zaman odağında olan çalışmalar. Bu
konudaki araştırma, üretim ve İletişim
faaliyetlerimiz hız kesmeden sürecek.
Zaten Daikin hedef ve stratejilerinde kolay
kolay değişiklik yapmaz çünkü 10
yıllık, 5 yıllık planlar ile çalışıyor. Biz de
yatırım hedeflerimizi hiç değiştirmeden
devam ediyoruz. Özellikle merkezi sistemler
ürünlerinin Türkiye üretimi için
50 milyon euroluk yatırımımız 2020 yılı
hedeflerimizde de vam ediyor. Ciromuz
düşse de yatırım hedeflerimize devam
edeceğiz. Coronavirüsün piyasaya etkilerinden
dolayı bu yıl büyüme hedefimizi
revize ettik. Ancak ilk çeyrekte soğutma
tarafında kaybedeceğimiz ciroyu ısıtma
ürünlerimiz de olduğundan, sonbaharda
o ürünler ile kapatmayı hedefliyoruz. İhracat
ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor.
Sonuçta pandemi tüm ülkelerde bu kadar
tahribat yapmadı. Özellikle Türki Cumhuriyetler’deki
faaliyetlerimizi de arttırmayı
hedefliyoruz.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 43
Sektörel
Küresel oyuncu Şişecam 2022’nin
“Birleşmiş Milletler Uluslararası Cam Yılı”
olması için liderlik ediyor
Küresel oyuncu Şişecam Topluluğu camın günümüzdeki teknolojik, bilimsel ve ekonomik
önemini vurgulamak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2022’nin “Uluslararası
Cam Yılı” olarak ilan edilmesi için Uluslararası Cam Komisyonu (ICG) ile birlikte çalışıyor.
Tüm dünyada cam bilim ve teknolojisinin
gelişimini teşvik etmek amacıyla 1933
yılında kurulan ve bugün üniversiteler,
bilimsel kuruluşlar, cam üreticileri ve tedarikçilerinin
oluşturduğu cam dünyasının
en etkin organizasyonu konumundaki
Uluslararası Cam Komisyonu (ICG),
2022’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından
“Uluslararası Cam Yılı” olarak kabul
edilmesi ve cam malzeme üzerindeki
küresel odağın artması için çalışmalarda
bulunuyor. Küresel cam sanayinin önde
gelen oyuncuları arasında yer alan Şişecam
Topluluğu da camın günümüzdeki
teknolojik, bilimsel ve ekonomik önemini
vurgulamak amacıyla 2022’nin “BM Uluslararası
Cam Yılı” olarak ilan edilmesi için
etkin bir üyesi olduğu ICG ile birlikte çalışıyor.
Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan
Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet
Kırman, konuya ilişkin yaptığı açıklamada,
bugün üretim kapasitesi açısından
dünyada cam ev eşyasında en büyük üç,
cam ambalaj ve düzcamda ise en büyük
beş üretici arasında yer aldıklarını belirterek,
şunları söyledi: “Bugün dört kıtada 14
ülkeye yayılan üretim faaliyetleri, 150 ülkeye
ulaşan satışları ve 22 bin çalışanıyla
Türkiye’yi küresel arenada temsil eden
bir dünya markası olmanın haklı gururunu
yaşayan, dünyada cam biliminin en saygın
kuruluşu konumundaki ICG’nin etkin
bir üyesi olan Şişecam, ‘2022 BM Uluslararası
Cam Yılı’ hedefi için tüm paydaşları
nezdinde çalışmalarını küresel çapta
yürütmektedir. Ülkemizin dünya cam sektöründeki
gücüne güç katmak amacıyla
camın dokunduğu her alanda kurumsal
destek arıyor, paydaşlarımız olan tüm
kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşları
ile temasta bulunuyoruz. Türkiye’nin
BM Genel Kurul Başkanlığı’nı üstlenmesinden
hareketle bu konuda verilecek
her türlü desteğin çalışmalarımıza büyük
katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Cam
sanayinin doğduğu Anadolu topraklarından
bir dünya markası çıkaran ülkemizin,
sektörün hak ettiği küresel farkındalığın
yaratılması için BM Genel Kurulu’nun
75’inci döneminde öncü bir rol üstleneceğine
inanıyoruz.”
Cam sektörünün başlangıcı sayılabilecek
ilk cam üretiminin M.Ö. 1500’lü yıllarda
Anadolu topraklarında yapılmasından bugüne
camın girmediği hiçbir sektörün kalmadığını,
günümüzde cam ve ürünlerine
yüklenen fonksiyonların ve kullanım alanlarının
hızla arttığını ifade eden Kırman
“Cam teknoloji ile sürekli gelişen inovatif
bir üründür. Cam sektörü ürünleriyle inşaat,
otomotiv, beyaz eşya, gıda, içecek,
meşrubat, ilaç, kozmetik, turizm, mobilya,
tarım, perakende, yenilenebilir enerji, savunma,
havacılık, uzay teknolojileri, elektrik,
elektronik ve optik gibi birçok sektöre
girdi veren temel sanayi alanlarından biri
olarak, küresel ekonomiye önemli katkı
sağlamaktadır” diye konuştu.
Prof. Dr. Ahmet Kırman
Sürdürülebilir bir dünya için bu
yüzyıl “Cam Çağı” olacak
Bugün küresel cam pazarının 170 milyar
dolar seviyesine ulaştığını belirten Kırman,
şöyle devam etti: “Sürekli gelişen ve
genişleyen kullanım alanlarıyla uzun vadeli
değer sağlayan cam sektörü, sürdürülebilir
bir gelecek yaratma konusunda
ise sonsuz bir potansiyel vadetmektedir.
Sürdürülebilirlik bağlamında çevre, iklim,
enerji tasarrufu ve sağlık gibi küresel açıdan
en kritik konulara ve risklere çözüm
üretmesi, sektörün önemini her geçen
gün daha da artırmaktadır. Sonsuz kez
geri dönüştürülebilen, enerji tasarrufu
sağlayan ve en sağlıklı ambalaj malzemesi
olma özelliği taşıyan cam, sürdürülebilir
uygulamalarla yeniden üretimi desteklemektedir.
Enerji tasarrufu sağlayan
mimari cam ürünleri, sürdürülebilir şehirler
ve ülke ekonomilerine sürdürülebilir bir
gelecek için doğrudan katkı sunmaktadır.
Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadelede
çevrenin korunması ve enerji tasarrufuna
yönelik çözümler üreten, gelecek
nesillere daha iyi bir gezegen bırakmayı
hedefleyen cam sektörünün üstlendiği
söz konusu rolün küresel çapta vurgulanması
büyük önem taşımaktadır. Cam sektörünün
sınırlarını sürekli genişletmek için
çalışan bilim insanları ve sektör temsilcileri
olarak, bu yüzyılın “Cam Çağı“ olacağı
inancıyla son 60 yıldır uluslararası
çabaları ve topluma olan katkıları yüksek
olan önemli alanları BM Uluslararası Yılı
ilan ederek tanıyan BM Genel Kurulu’na
2022’nin Uluslararası Cam Yılı olarak kabul
edilmesi için başvuruda bulunduk.”
Şişecam Topluluğu üretim faaliyeti gösterdiği
tüm ülkelerde “2022 BM Uluslararası
Cam Yılı” için destek sağlamak amacıyla
kamu kurum ve kuruluşlarından iş dünyası
temsilcilerine, üniversitelerden Ar-Ge
merkezlerine, iş ortaklarından müşterilerine,
medyadan kamuoyuna kadar uzanan
tüm paydaş ağına yönelik geniş çaplı bir
çalışma yürütmektedir. Bu kapsamda BM
Genel Kurulu’na kurum ve kuruluşların
temsilcileri tarafından destek mektuplarının
gönderilmesi ve 2022 Uluslararası
Cam Yılı’na özel www.iyog2022.org web
adresi üzerinden başvuru yapılmasını
sağlamaktadır.
44
Yapı Malzeme Temmuz 2020
“Her zaman çalışmalarımızı
ve stratejimizi inovatif ürünler
geliştirme üzerine kurguladık”
“Pandemi hepimize doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı ve çevre kirliliğinin insan
yaşamını destekleyen sistemlere nasıl zarar verdiğini gösterdi. Bu durum çevrenin
korunmasına duyarlılığı artırdı. Bunun bir fırsat olduğunu ve ErP direktiflerine
uygun, verimli, çevreci ve daha tasarruflu ürünlerimize her zamankinden daha çok
talep olacağına inanıyorum.”
Kurulduğu günden bugüne, sürdürebilir
büyüme hedefi ile faailyetlerini
gerçekleştiren Warmhaus; müşterilerine
kaliteden ödün vermeden tasarruflu
ısınma imkânı sunuyor. Sektörel
pazar lideri olma hedefi doğrultusunda
çalışmalarını sürdüren firma, salgın
döneminde de kendine has tedbir
ve uygulamaları devreye aldı.
Warmhaus Genel Müdürü M. Kağan
Turan gündeme dair yaklaşımlarını ve
önümüzdeki döneme dair öngörülerini
bizlerle paylaştı.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde
ne tür değişiklikler
gerçekleştirdiniz?
Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın
açıklanmasının ardından şirket olarak
çok hızlı bir şekilde karar alarak yeni
iş modelimizi hayata geçirdik. Yeni iş
modelimizde ana odağımız her zaman
“insan” oldu. Fabrikalarımızda
ve ofislerimizde Sağlık Bakanlığımız
tarafından belirlenen hijyen ve sosyal
mesafe konularında önlemlerimizi
seri bir şekilde aldık. Yurtiçi ve yurtdışı
seyahatlerimizi durdurduk. Ofis ve
görev içeriklerine göre bazı saha çalışanlarımızı
evden çalışma ve/veya
dönüşümlü çalışma modeli uygulamasına
geçirdik. Evden çalışma için
alt yapımızın hazır olması bizim için
bir avantaj oldu. İşe dönüşümüzde ilk
etapta kademeli olarak gerçekleşti.
1 Haziran itibari ile saha ve ofislerde
yeni dönemin gerektirdiği çalışma düzenini
oluşturarak tüm kadro çalışmaya
başladık. Dijitalleşmeye yaptığımız
yatırımın önemi bu dönemde daha da
ortaya çıktı. Müşterilerimiz ve paydaşlarımız
ile dijital uygulamalarımız
üzerinden iletişimimizi işlerimizde hiçbir
aksama yaşamadan yürütme olanağımız
oldu.
M. Kağan Turan / Warmhaus Genel Müdürü
Bu süreçte müşterilerinize
ve iş ortaklarınıza sunmuş
olduğunuz yeni hizmet
modellerinden biraz bahseder
misiniz?
Warmhaus olarak dijital yetkinliklerimiz
anlamında belirli bir alt yapıya
sahip olmamız bizim için bu dönemde
çok büyük avantaj oldu. İş ortaklarımız
ve tüketiciler için iOS ve Android
uyumlu geliştirdiğimiz uygulamalar
hali hazırda zaten mevcuttu. Warmhaus
Tüketici ile müşterilerimiz
ihtiyaç duyduklarında servisi eve
çağırabiliyor. Warmhaus Servis uygulaması
yetkili servislerimizin telefonlarına
yükledikleri bir uygulama.
Warmhaus Tüketici ile bağlantılı olarak
çalışıyor. Tüketici uygulamamızı
kullanan bir Warmhaus kullanıcısı
servis talebi girdiğinde, anında o
bölgedeki yetkili servisin telefonuna
bildirim düşüyor. Uygulama sayesinde
tüketicimiz kolayca telefonundan
servis çağırırken, yetkili servisimiz
ise tüketicinin iletişim bilgilerine telefonu
üzerinden erişebiliyor ve talebin
geldiği bölgede ise hızla müdahale
edebiliyor. Servis teknikerlerimizin
46
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
sahadaki görevlerine hem kendileri
hem de müşterilerimiz için en güvenli
şekilde devam edebilmeleri için elbette
bu dönemde tüm sağlık ve hijyen
önlemlerini de aldık. İş ortaklarımızla
da Warmhaus Partner uygulamamız
üzerinden iletişimimiz devam etti.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19
virüsü ve yaşadığımız süreç,
şirketlerin dijitalleşme konusunda
önemli adımlar atmaları gerektiğini
bize gösterdi. Gerek çalışanlarımız
gerekse müşteriler ve tedarikçilerimiz
ile olan etkileşimde dijitalleşmeye yapılacak
her türlü yatırımın değeri bir
kez daha ortaya çıktı. Şirketimizde
bu yönde başlattığı çalışmaları yeni
normal dönemde daha da fazla ağırlık
vererek sürdürecektir.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız
da aynı şekilde hazırlıklı
başlamaları gerekmekte. Bu
anlamda iş ortaklarınızla ortak
geliştirdiğiniz çözümler var mı?
Bayilerimiz ve yetkili servislerimiz ile
bu dönemde daima
iletişimde kaldık.
Hem kendi sağlıklarını
hem de tüketici
sağlığı açısından
önlem almaları
gereken konularda
sürekli bilgilendirme
yaptık ve bunlara
devam ediyoruz.
Ayrıca iletişimde
olduğumuz platformlarda
sistemsel
düzenlemeler yaparak
dijitalde yenilikler
geliştireceğiz.
Yaşanılan
her kriz bazı
fırsatların
da ortaya
çıkmasına sebep oluyor. Sizce
global boyutta yaşanılan bu
salgın sonrası sektörde ne gibi
fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz
fırsatlar için geliştirdiğiniz bir
planınız bulunuyor mu?
Pandemi hepimize doğal kaynakların
bilinçsiz kullanımı ve çevre kirliliğinin
insan yaşamını destekleyen sistemlere
nasıl zarar verdiğini gösterdi. Bu
durum çevrenin korunmasına duyar-
Warmhaus Tüketici Uygulaması Ekran Görüntüsü
lılığı artırdı. Bunun
bir fırsat olduğunu
ve ErP direktiflerine
uygun, verimli, çevreci
ve daha tasarruflu
ürünlerimize
her zamankinden
daha çok talep olacağına
inanıyorum.
Ayrıca insanlar evlerinde
daha fazla
vakit geçirmeye
başladılar. Bu durumun
süreceğini
düşünüyorum.
Evde konfor sağlarken
aynı zamanda
enerjiyi verimli
kullanabilecekleri
ürünleri tercih edeceklerdir.
Bu konuda
da ürünlerimiz
ile iddialı olduğumuzu söyleyebilirim.
Marka olarak her zaman çalışmalarımızı
ve stratejimizi inovatif ürünler geliştirme
üzerine kurguladık. Bu prensipte
tüketiciden gelen talepler için
çalışmaya devam edeceğiz. Sektörel
olarak ise bu süreç tedarik zincirinin
ne kadar kırılgan olabileceğini bize
gösterdi. Bu durumda Avrupa’daki
bazı ülkelerin lojistik olarak bazı ürün
gamlarında Türkiye gibi kendilerine
yakın ülkeleri ithalatta tercih edebileceklerini
düşünüyorum.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 47
“Teknolojiyi ve iç hava sağlığını
hayatın her alanında yaşatmayı sürdüreceğiz”
“Mitsubishi Electric olarak bir asra yakın süredir üstün teknolojimiz ve köklü inovasyon
geçmişimizle gerek bireysel gerekse toplu alanlarda yaşam kalitesini artırmaya çalışıyoruz.
Sahip olduğumuz teknoloji ve deneyim sayesinde her türlü ihtiyaca ve duruma cevap
verebilen iklimlendirme sistemleri sunuyoruz.”
Caner Güçer
Mitsubishi Electric Türkiye
Klima Sistemleri Ürün Müdürü
“Evden uzaya” kadar çok sayıda sektörde
ileri teknoloji çözümleriyle öne çıkan
Mitsubishi Electric; bilgi işlem ve iletişim
sistemleri, uydu teknolojileri ve haberleşme,
tüketici elektroniği cihazları, sanayi
teknolojileri, enerji, nakliye ve inşaat makinelerinde
kullanılan elektrikli ve elektronik
donanımların üretimi, pazarlaması ve satışında
dünyanın öncü şirketleri arasında
yer alıyor.
Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri
Ürün Müdürü Caner Güçer ile geliştirdikleri
ürün ve sistemler üzerine konuştuk.
Ürün gruplarınız hakkında bilgi verir
misiniz?
Mitsubishi Electric imzalı Legendera klimaların
3 boyutlu sensör sistemleri, bugün
uzay teknolojisinde kullanılan termal görüntüleme
sistemlerine ulaşan yolda iklimlendirme
sistemlerine uyarlanan bir yenilik.
Klima sektörü için lider bir teknoloji niteliğindeki
bu sensör sistemi, termal yüklerin
oluşturduğu elektrikle çalışıyor. Legendera
klimalarda bu sensörlerden sekiz adet
kullanarak ortam 752 farklı hücrede inceleniyor.
İnsanları, eşya ve evcil hayvanlardan
da ayırt ederek vücut sıcaklığına göre
analiz yapabiliyor ve mekân içinde yoğun
olarak zaman geçirilen yerleri tespit ediyor.
Türkiye’de ilk defa yapay zekâ desteği
sayesinde dinamik takip ve fonksiyonellik
sunmayı başaran Legendera klimalar, yapay
zekâ tarafından değerlendirilen veriler
ışığında iklimlendirilen havanın, öncelikle
ve yoğun olarak mekân içinde kişilerin
daha fazla zaman geçirdiği alanlara yönlendirilmesini
sağlıyor. Bu sayede kişisel
konfor ve yüksek enerji tasarrufu otomatikleşerek
memnuniyet garanti ediliyor; arzu
edilen konfora da daha hızlı ulaşılıyor.
Mitsubishi Electric’in yapay zekâ destekli
Legendera serisi klimalarında bulunan
“Plasma Quad Plus” filtre, Tokyo Çevresel
Alerjenler Enstitüsü (ITEA) tarafından
yapılan test sonuçlarına göre alerjenlerde
yüzde 98, toz ve mite kirleticilerinde yüzde
99,7 gibi yüksek oranlara ulaşan bir filtreleme
yapıyor. Tüm bu testlere ek olarak,
fabrika laboratuvarlarındaki test sonuçlarına
göre saç telinin yaklaşık otuzda biri
büyüklüğe denk gelen 2,5 mikrometreden
daha küçük boyutlardaki kirleticileri filtreleyebilme
anlamına gelen PM2.5 düzeyindeki
filtreleme teknolojisi, Legendera
klimaları 2017 yılından bu yana PM2.5
filtreleme yapabilen duvar tipi klima cihazı
olarak öne çıkarıyor. Plasma Quad Plus
filtre; klimanın çalışma modundan bağımsız
fan modunda da çalışabilmesi, filtrenin
sadece 2 Watt elektrik tüketimi, yüksek
etkili değerlendirmesi ile A sınıfı filtreleme
gibi önemli özellikleri sayesinde iç hava kalitesine
ek olarak kullanıcılarına ekonomik
katkı da sağlıyor. Geçtiğimiz yıllarda; tüm
bu üretim, işçilik, teknoloji, tasarım gibi konularda
tüm ürün kategorilerinin en iyileri
arasından seçilmiş ve en iyi 100 üründen
biri olma başarısını göstererek “BEST 100
Good Design” ödülünü kazanmıştır.
Mitsubishi Electric’in iklimlendirme sektöründeki
köklü deneyimini tüketici beklentileriyle
bir araya getirerek tasarladığı
EnviroME serisi klimalar, segmentindeki
en kompakt hacme sahip iç ünitesiyle farklılaşıyor.
Mitsubishi Electric’in gelişmiş teknolojileri
ve tasarımı sayesinde daha az
miktarda soğutucu akışkan kullanılan yeni
nesil HaReME klimada, karbon salımını
azaltmak amacıyla önceki seriye göre yaklaşık
yüzde 82 oranında daha düşük CO2
eş değeri emisyonu bulunuyor. HaReME
klima, sağladığı ideal iklimlendirme koşulları
ve sessizliği sayesinde kullanıcıların
konfor seviyesini Avrupa standartlarına
yükseltiyor. İklim değişikliğiyle mücadeleye
de katkıda bulunmayı hedefleyen Mitsubishi
Electric, toplumların yaşam kalitesini
artırmak ve gelecek nesillere sürdürülebilir
bir dünya sağlamak misyonu ve sorumlu
bir marka bilinciyle hareket ediyor.
Tasarrufun her geçen gün daha önemli
hale geldiği günümüzde enerji verimliliği
yüksek klimaları tercih etmek büyük avantaj
sağlıyor. Örneğin, aralarında sadece bir
artı fark var gibi düşünülebilen iki ürünü
kıyasladığımızda, A+++ enerji seviyesi ile
sıradan A++ enerji seviyesindeki iki farklı
klimanın elektrik tüketiminde yüzde 40’a
varan oranlarda, yani neredeyse yarı yarıya
fatura farkı oluşturabildiğini görmek
mümkün. Mitsubishi Electric olarak Türkiye’de
ürün gamında en fazla A+++ klima
alternatifi bulunan marka konumunda olduğumuz
için bu noktada da geniş bir talebi
karşılıyoruz.
Mekânların taze hava ihtiyacının sağlıklı
bir şekilde karşılanmasına imkân tanıyan
Mitsubishi Electric Lossnay Havalandırma
Cihazları, sıcaklık ve nem transferi sağlayan
özel güçlendirilmiş zarlı Hiper Element
eşanjörü ile yüzde 85’i aşan verimlerde çalışma
sağlıyor. Bu özel ısı değiştirici eşanjör
teknolojisi, içeriden atılan havayla dışa-
48
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
rıdan alınan havayı birbirine karıştırmadan
havalandırma yapabildiği için içerinin ağır
havasının tekrar dönüşünü engellemiş
oluyor. Sadece Mitsubishi Electric’in Lossnay
ürünlerinde kullanılan bu patentli Hiper
Element eşanjör, plakalı ısı değiştirici
sistemlerden farklı olarak nem transferi de
gerçekleştiriyor. Böylece yüzde 100 taze
havayı, ısı kaybını minimumda tutarak ve
nem dengesi sağlanmış olarak ortama
aktarabiliyor. Tüm bireysel ve ticari alanlarda
tercih edilen Lossnay havalandırma
cihazları; ortamın sıcaklık, nem ve oksijen
dengelemesini yaparken, yüksek verimli
filtresi sayesinde 0.3µ küçüklüğe kadar
kirletici filtrelemesi yapabiliyor. Böylece
sağlık problemlerine yol açabilecek unsurlara
geçit vermiyor. Sahip olduğu Hiper
Element test tarihindeki bilinen en küçük
virüs ile Japonya’da bağımsız test kuruluşlarınca
denenmiş ve ortamdan atılan kirli
havadaki virüslerin eşanjör üzerinde tekrar
ortama giden taze hava üzerine geçmediği
raporlanarak onaylanmıştır. Sistemlerin
sahip olduğu ve Mitsubishi Electric Quality
üretim standartları sonucu cihaz hava
sızdırmazlığı da yüksek. Böylece Lossnay
havalandırma cihazları, iç ortam hava kalitesinin
yakalanması konusunda önemli bir
ekipman olarak öne çıkıyor. Bu cihazlar,
kurulu sistemden bağımsız olarak da projeye
ilave edilebiliyor ve çalıştırılabiliyor.
Merkezi bir yapıda bölgesel iklimlendirme
yapabilmenin çok önemli bir parçası olan
Lossnay sistemleri, küçük bir odadan büyük
bir kat gibi genel alanların havalandırmasına
kadar pek çok alan için tasarlanabiliyor.
Sadece bununla sınırlı kalmayıp
ürün gamında merkezi klima santrallerinin
bir parçası olabilecek ısı geri kazanım
ekipmanı eşanjörünü de ihtiyaç sahipleri
ile buluşturuyoruz.
Mağaza ve ofisler için tercih edilen Mr.
Slim profesyonel seri ürünleriyle ise ticari
alanların öncelikli tercihleri arasında yer
alan Mitsubishi Electric, merkezi iklimlendirme
ihtiyaçlarını karşılayan Multi veya
City Multi sistemleriyle de öne çıkıyor.
Düşük sıcaklıklarda performansı garantileyen
patentli Zubadan teknolojisi, altyapı
çalışmalarını kolaylaştıran dünyanın tek iki
borulu ısı geri kazanımlı City Multi sistemi,
yine yüksek enerji verimliliği sunan Avrupa’nın
ilk R32 soğutucu akışkanlı City Multi
sistemi ve düşük CO2 eş değerine sahip
dünyanın tek Hybrid City Multi sistemi gibi
benzersiz ürünler her türlü iklimlendirme
ihtiyacını karşılıyor. Bu geniş ürün gamı
hem projelendirme hem montaj hem de
kullanım anlamında
yatırımcılara, uygulayıcılara
ve tüketicilere
kolaylık sağlıyor. Tüm
sezon boyunca sistemin
sergilediği yüksek
enerji verimliliği,
düşük ses seviyesi ve
esnek kombinasyon
özellikleri sayesinde Mitsubishi Electric,
Türkiye’nin lokomotifi inşaat sektöründe
özellikle sembol konumunda olan ayrıcalıklı
projelerin ve kentsel dönüşüm projelerinin
tercihi oluyor.
İhracat hacminizi artırmak için
ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
En yoğun çalıştığınız pazarlar
hangileri?
Türkiye, yaklaşık 2 milyonun üzerinde
kurulu üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en
büyük split klima üretim merkezi konumunda.
1 milyonu aşkın bir ihracat pazarı var.
Dolayısıyla hem ihracat hem de iç pazar
dinamiği olarak yüksek bir potansiyel mevcut.
Biz de Mitsubishi Electric olarak, markamızın
Avrupa’daki ilk ev tipi klima fabrikası
olma özelliğini taşıyan Manisa’daki
dijital fabrikasında Türkiye ve Avrupa için
yüksek enerji tasarruflu ve çevre dostu
klimalar üreterek ekonomiye ve istihdama
katkı sağlıyoruz.
Önümüzdeki döneme dair
öngörünüz nedir?
Yaz sezonuna başlarken gündeme gelen
kısıtlı normalleşme, insanların zaman geçirdikleri
alanların geçmiş yıllardan farklı
olmasını da beraberinde getiriyor. Daha
önce zamanının çoğunu işyeri veya iklimlendirilmiş
toplu, kapalı alanlarda geçiren
bireyler, şimdi evlerinde daha fazla zaman
geçiriyor. Birçok şirket ve çalışan, bu dönemde
evden çalışma kavramını deneyimledi.
Bu durum da mevcut ve yeni binalarda
konfor beklentisini arttırdı. Ticari alanların
izolasyon ve sosyal mesafe kavramları
çerçevesinde değişen kullanım şekilleri
ortaya çıkıyor. Bu değişim iklimlendirmenin
de içinde olduğu yapısal güncellemelere
sebep oluyor. Yaz döneminde tatile giden
birçok kişi bugünlerde yer değiştirmenin
endişesini yaşıyor. Bu da daha önce iklimlendirme
gereği duyulmayan alanlarda
yeni ihtiyaçlar doğuruyor. Yeni dönemde;
bireysel ihtiyaçlarla birlikte proje bazlı ya
da uygulama tipine göre farklılaşan ürün
gruplarının birbirlerinden farklı yönde etkileneceğini
öngörüyoruz.
Tüm yaşananların herkesin farkındalığının
artmasına neden olduğu, iyi ve ideal olanın
daha fazla irdelenmeye başladığı bir
dönemin başlangıcı diyebiliriz. Dayanıklılığı
yüksek, her türlü zorlu koşula adaptasyonu
mümkün, gelecek nesillere mirasımız
olan çevreye duyarlı, ömrü boyunca tasarruf
sağlayan katma değerli sistem ve bu
sistemlerle gerçekleştirilen doğru çözümlerin
daha fazla ön plana çıktığını gözlemliyoruz.
Bu da marka doğrularımızın pazar
beklentileriyle paralel olduğunu ve sürdürülebilir
yeni dönem çalışmaları için hazır
olduğumuzun bir göstergesi olduğunu ifade
edebiliriz.
Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz
olacak mı?
Mitsubishi Electric olarak bir asra yakın süredir
üstün teknolojimiz ve köklü inovasyon
geçmişimizle gerek bireysel gerekse toplu
alanlarda yaşam kalitesini artırmaya çalışıyoruz.
Sahip olduğumuz teknoloji ve deneyim
sayesinde her türlü ihtiyaca ve duruma
cevap verebilen iklimlendirme sistemleri
sunuyoruz. Bundan sonra da ülkemizdeki
büyük çaplı projelerden bireysel tüketicilere
kadar teknolojiyi ve iç hava sağlığını hayatın
her alanında yaşatmayı sürdüreceğiz.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 49
Sektörel
İspanyol devi Türkiye’de yatırımlarını artırıyor
Eskişehir’den 60 ülkeye ihraç ediyor
Banyo seramik sağlık gereçleri üretiminde dünya lideri Roca, Türkiye’yi öncelikli pazarlarından
biri yapmak üzere yatırımlarını sürdürüyor. Firma teknoloji ve lojistiğin yani sıra bayileşmeye
de yatırım yaparak, prestijli global markasıyla sunduğu yenilikçi ürün ve çözümlerini
Türkiye’de de müşterileriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Eskişehir’deki fabrikalarından 60
ülkeye ürün ihraç ettiklerini söyleyen Roca Türkiye Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva,
öncelikli hedeflerinin Türkiye pazarında konumlarını güçlendirmek olduğunu belirtti.
Banyo alanları için armatür, lavabo, klozet
ve duş sistemleri gibi yenilikçi çözüm
önerileri sunan İspanyol devi Roca, Türkiye
pazarına olan inancını sürdürüyor. Eskişehir’deki
fabrika tesislerine, teknoloji
ve lojistik altyapıya son yıllarda 40 milyon
Euro’dan fazla yatırım yapan şirket, ülke
genelinde kuracağı bayi ağı ile global
markasını da Türkiye pazarında güçlendirmeyi
hedefliyor. Dünyada 22 ülkede 83
fabrikası olan Roca, ürün ve çözümlerini
170 pazarda müşterileriyle buluşturuyor.
Türkiye’de 1970’lerden bu yana yatırım
yaptıklarını söyleyen Roca Genel Müdürü
Salvador Lopez Oliva, 2020 yılında sektör
profesyonelleri ile daha güçlü ilişkiler
kurmayı ve bağlarını güçlendirmeyi planladıklarını
belirterek, “İnşaat, mimarlık ve
tasarım alanlarında global bir oyuncu olarak,
deneyim ve birikimimizi Türkiye’de
de sektör profesyonelleri ile paylaşmayı
ve ülkemizin sosyo ekonomik kalkınmasına
katkıda bulunmayı hedefliyoruz” diye
konuştu.
Türkiye’den 60 ülkeye armatür
ihraç ediliyor
2016 yılında merkezi ve fabrikası Eskişehir’de
bulunan armatür üreticisi NSK
şirketini satın alarak Türkiye’deki yatırımlarını
artıran Roca Grubu, üretim tesislerinde
Avrupa’nın en gelişmiş teknolojisini
uygulayarak yüksek kalite standartlarında
Salvador Lopez Oliva / Türkiye Genel Müdürü
ürünler tasarlıyor ve üretiyor. Bu ürünlerin
%80’inden fazlası dünyada 60 ülkeye
ihraç ediliyor. Bu yıl bayileşmeye de yatırım
yaptıklarını söyleyen Türkiye Genel
Müdürü Salvador Lopez Oliva, “Yıl sonuna
kadar Türkiye’de toplam 25 bayimiz
olmasını hedefliyoruz. Portföyümüzde
bulunan yenilikçi koleksiyonları ve geniş
ürün yelpazemizi bayi kanalımız aracılığıyla
tüm Türkiye’ye ulaştıracağız” dedi.
Profesyonellerle güç birliği
İnşaat, mimarlık ve tasarım alanlarında
küresel oyunculardan Roca, Türkiye’de
sektör profesyonelleri ile işbirliğini de artırmaya
odaklandı. Bu kapsamda önümüzdeki
aylarda inşaat, mimari ve tasarım
alanlarında profesyonellerle daha
sık bir araya gelecekleri platformlar oluşturacaklarını
söyleyen Salvador Lopez
Oliva, “Küresel pandemi nedeniyle hızlı
bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Bu
dönüşüm hepimizi etkiliyor. Bu dönüşüm
yeni ürünler ve yenilikler ortaya çıkaracak
ve bazıları hayatımızda kalıcı olmayı başaracak.
Yeni ve yenilikçi çözümleri teşvik
etmek için iki senede bir gerçekleştirdiğimiz
uluslararası tasarım yarışması jumpthegap®
‘in bu yıl özel bir edisyonunu
yapıyoruz. Yenilikçi fikir ve tasarımlardan
ilham alan bir şirket olarak, genç yeteneklere
global arenada fırsat tanımak bizi heyecanlandırıyor.”
diye ekledi.
50
Yapı Malzeme Temmuz 2020
“Sağlık önlemlerinden ödün
vermeden iş ortaklarımızla
iletişimimiz güçlü tutuyoruz”
“Ana stratejimizi salgın öncesi verimi salgın sırasında da devam ettirerek insan sağlığını
ön planda tutmak olarak belirledik. Bunu başarabilmek için de gerekli tüm önlemleri
hızlıca aldık ve uygulamaya koyduk. İş modellerimizi değiştirerek salgının iş yapmamıza
engel olmasına izin vermedik.”
sağlığını korumak için servislerimizin
ve yemekhanelerimizin yoğunluğunu
düşürdük, ofislerde maske kullanımını
zorunlu hale getirdik. Tüm ofislerimizde
ve üretim alanımızda el dezenfektanları
yerleştirdik ve günlük olarak tüm personelimizin
ateşini ölçerek kontrol ettik
etmeye devam ediyoruz. Saha ziyareti
yapan teknik servis personelimizin ihtiyaç
duyduğu tüm kişisel sağlık donanımlarını
sağladık ve kullanımını zorunlu
tuttuk.
Süleyman Kavas / Doğu İklimlendirme İş Geliştirme Müdürü
Geliştirdiğiniz yeni modellerde
ana stratejiniz ne oldu?
Ana stratejimizi salgın öncesi verimi salgın
sırasında da devam ettirerek insan
sağlığını ön planda tutmak olarak belirledik.
Bunu başarabilmek için de gerekli
tüm önlemleri hızlıca aldık ve uygulamaya
koyduk. İş modellerimizi değiştirerek
salgının iş yapmamıza engel olmasına
izin vermedik.
Enerji verimliliği yüksek, çevreye duyarlı,
yüksek kaliteli ve rekabetçi ürünler
üreten Doğu İklimlendirme, yurt içi ve
yurt dışında pazar payını her geçen gün
artırmakta.
Doğu İklimlendirme İş Geliştirme Müdürü
Süleyman Kavas ile gündemdeki
gelişmeler doğrultusunda aldıkları tedbirler
ve ortaya koydukları uygulama
biçimlerini konuştuk.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Salgının başlamasıyla birlikte neler yapılabilir
diye baktığımızda kamuoyunda
açıklanan tedbirleri de dikkate alarak
kendi önlemlerimizi hızlıca aldık ve uygulamaya
koyduk. İlk olarak fabrikamıza
ve ofislerimize ziyaretçi kabulünü ve
müşteri ziyaretlerimizi durdurduk. Müşterilerimizle
ve diğer iş ortaklarımızla
yıllardır süregelen temas doğal olarak
azaldı. Bunun yerine telefon ve online
toplantılarla bu açığı kapatmaya çalışıyoruz.
Öte yandan salgın dolayısıyla
artan havalandırma cihazı talebi ve bu
cihazlarda alınacak önlemlerle ilgili istekleri
karşılayabilmek için yeniden organize
olduk. Birçok arkadaşımız bu süreç
boyunca evden çalıştı ve toplantılara
online olarak katıldı. Salgın nedeniyle
bazı hammadde ve yarı mamul ürünlerin
yurtdışından alımında da tüm sektör
sıkıntılı zamanlar geçirdi. Bunu aşabilmek
için yeni tedarik kanalları araştırdık
ve tedarikçilerimizi çeşitlendirdik.
Ayrıca son üç ayda çalışanlarımızın
Bu süreçte müşterilerinize ve iş
ortaklarınıza sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden biraz
bahseder misiniz?
Yüz yüze iletişim salgın dolayısıyla büyük
ölçüde düştüğü için bu eksiği kapatmak
amacıyla online iletişime ağırlık
verdik. İnternet üzerinden farklı programlar
kullanarak hem müşterilerimizle
hem de diğer iş ortaklarımızla iletişimimizi
devam ettiriyoruz. Pazarlama ve
reklam çalışmalarımızı da buna paralel
olarak online kanallara kaydırdık. Daha
önce oda ve derneklerde yaptığımız
seminer ve tanıtım toplantılarını webinar
şeklinde gerçekleştiriyoruz. Ayrıca
siparişlerini yerinde takip etmek isteyen
müşterilerimize de üretim alanından görüntüleri
paylaşabiliyoruz. Tüm hizmet-
52
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
lerimizi ve tedbirlerimizi sağlık önlemlerinden
ödün vermeden iş ortaklarımızla
iletişimi güçlü tutmak adına gerçekleştiriyoruz.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Yukarıda kısmen bahsettiğim gibi yeni
normale Doğu İklimlendirme olarak başlamış
durumdayız. Geçtiğimiz üç aylık
süreç aslında bizim için yeni normale
bir hazırlık aşaması oldu. Yakın zamanda
fuar ve benzeri etkinliklerin gerçekleştirilmesi
pek mümkün görünmüyor.
Bunun yerine müşterilerimizin firmamızı
sanal olarak gezebilecekleri bir platform
kurmayı planlıyoruz. Bu sayede hem
ürünlerimizi hem de üretim alanımızı iş
ortaklarımıza uzaktan tanıtma fırsatımız
olacak. Ayrıca 2021 yılı içinde tüm ürünlerimizi
BIM platformuna taşıyarak tasarımcıların
ve müşterilerimizin hizmetine
sunacağız.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
İş ortaklarımızla pandemi sırasında
yeni ürün geliştirilmesi konularında çalışmalarımız
oldu. Özellikle UV lambalı
ürünlerin geliştirilmesi amacıyla son zamanlarda
yoğun bir şekilde emek harcıyoruz.
Bu ürünlerin hem yeni cihazlarda
kullanımı hem de var olan klima santrali,
rooftop ve ısı geri kazanım cihazlarına
uygulanmaları için çözümler geliştirdik
ve yakın zamanda piyasaya bu çözümleri
sunacağız.
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep
oluyor. Sizce global boyutta
yaşanılan bu salgın sonrası
sektörde ne gibi fırsatlar
meydana gelebilir? Şirket
olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
COVID-19 pandemisi birçok sektörde
olduğu gibi ısıtma-Soğutma-Havalandırma
sektörünü de kökten etkilemiştir.
Pandemi öncesine kadar enerji verimliliği
ön plandayken şu an iç hava kalitesi
ve hijyen şartları çok daha önemli
hale gelmiştir. Bundan dolayı %100 dış
hava ile çalışan klima santrallerinin kullanımının
artması beklenmektedir. Var
olan sistemlerde ise dış hava debisinin
arttırılması için fanların kayış kasnak
ayarlarının yapılması veya fanın değiştirilmesi,
eşanjörlerin sızdırmazlıklarının
sağlanması veya sızdırmaz modellerle
değişimi, UV lamba ve benzeri önlemler
alınarak istenen hijyen şartlarının
sağlanması gibi birçok tadilat ve yeni
yatırım yapılmaya başlanmıştır. Bu işlemlerin
hepsi sektör için yeni fırsatlar
anlamına gelmektedir. Tasarımcılar, mekanik
uygulama firmaları, imalatçılar ve
servis firmaları olmak üzere tüm sektör
bileşenleri bu yeni gelişmelerden büyük
oranda fayda sağlayacaktır. COVID-19
ve ileride olabilecek benzeri bir salgının
yayılmasını engellemek için artık
yeni tasarım şartları belirlenecek ve bu
şartlara hızlı uyum sağlayabilen firmalar
daha kolay ticaret yapabilecektir. Uyum
sağlayamayan firmaların ise ayakta kalmaları
yakın zamanda pek mümkün görünmemektedir.
Özellikle UV lamba, elektrostatik filtre ve
HEPA filtrelerin kullanımı ve uygulama
alanlarının artmasını bekliyorum. Sadece
konfor iklimlendirmesi değil endüstriyel
proseseler de bu ürünler daha sık
karşımıza çıkacaklar. Tüm değindim bu
konular ile ilgili olarak Doğu İklimlendirme
olarak çalışmalara başlamış ve bir
hayli yol almış durumdayız.
Son olarak eklemek
istedikleriniz?
Pandemi ilk başladığında farkındalık
yaratmak amacıyla fabrikamız içinde bir
Sahra Yoğun Bakım Ünitesi oluşturmuştuk.
Doğu İklimlendirme’nin öncülük ettiği
ve bazı tedarikçilerimizin destek olduğu
bu COVID-19 farkındalık projesi ile
hastalığın belki de en kritik konularından
olan yoğun bakım yatak sayısının arttırılmasının
yolu ve yapılacak olan yoğun
bakım odalarının hangi özellikte olması
gerektiğini kamuoyu ile paylaştık. Şu
ana kadar bu projemize çok şükür ihtiyaç
olmadı ancak ikinci dalganın beklendiği
bugünlerde tekrar hatırlatmakta
fayda olacağını düşünüyorum.
DIN 1946/4:2018 standardına göre tasarlanan
8 yataklı yoğun bakım ünitesinin
taze hava hattı H13 sınıfı Hepa filtrelerin
de olduğu 3 kademeli filtre sistemi
ile donatıldı. Egzoz hattında ise virüsün
çevreye yayılmasını engellemek için
H13 hepa filtreler kullanıldı. Bu sayede
enfeksiyonlu hastanın ihtiyacı olan saflıkta
taze hava sağlanmış olup, sağlık
çalışanları ve çevre için güvenli şartlar
oluşturuldu. Negatif basınç altında çalışan
izolasyonlu yoğun bakım odasında
Doğu İklimlendirme Ar-ge Merkezinin
tasarlamış olduğu %100 taze havalı
Eurovent ve TUV Hijyen belgelerine sahip
PHKS - Paket Hijyenik Klima Santrali
ile hava şartlandırıldı.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 53
“Bestherm İklimlendirme olarak
her geçen gün gelişmeye devam
ediyoruz”
“Öncelikle, sektör genelinde Müşteri Memnuniyetinde 1. sırada olmayı hedefliyoruz. Bu
memnuniyeti sağlamak için mevcut alt yapımızı güçlendiriyor ve dijital yatırımlarımızı
artırmaya devam ediyoruz. Satış sonrası hizmetlerimiz ve bayilik kanalındaki hedefimiz, 12
saatin altında %100 müşteri memnuniyetini sağlamak ve bu ilke doğrultusunda hizmet
vermek olacak.”
2008 yılında temelleri atılan Bestherm
İklimlendirme, Besler ailesinin üretim ve
satış şirketlerinden bir tanesi. Bursa Organize
Sanayi Bölgesi’nde bulunan Bestherm
İklimlendirme, Ferroli ile geçen yıl
yapmış olduğu anlaşma doğrultusunda
Ferroli markasının Türkiye’deki üretim,
satış ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirmekte.
Bestherm İklimlendirme Genel Müdür
Yardımcısı Erol D. Porsemay ile Ferroli
adına gerçekleştirdikleri çalışmaları konuştuk.
Aynı zamanda içerisinde bulunduğumuz
döneme dair almış oldukları
tedbirleri ve geliştirdikleri yeni çalışma
modelini de bizlerle paylaşan sayın Porsemay,
önümüzdeki döneme dair gerçekleştirecekleri
faaliyetler hakkında da
bilgiler verdi.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Bestherm İklimlendirme olarak öncelikle
B2B ağımız için dijitalleşme konusunda
yatırımlarımızı hızlandırdık. Online kanallar
üzerinden gerçekleşen sipariş, tahsilat,
kredi kartı ödemeleri, sevkiyat gibi
şirketimiz için önem teşkil eden tüm süreç
ve konuların dijital alt yapısını tespit
ettik ve yatırımlarımızı Nisan, Mayıs ve
Haziran ayları içerisinde gerçekleştirdik.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde
ana stratejiniz ne oldu?
Bestherm İklimlendirme olarak her geçen
gün gelişmeye devam ediyoruz. Öncelikle,
sektör genelinde Müşteri Memnuniyetinde
1. sırada olmayı hedefliyoruz.
Bu memnuniyeti sağlamak için mevcut
alt yapımızı güçlendiriyor ve dijital yatırımlarımızı
artırmaya devam ediyoruz.
Satış sonrası hizmetlerimiz ve bayilik
kanalındaki hedefimiz, 12 saatin altında
%100 müşteri memnuniyetini sağlamak
ve bu ilke doğrultusunda hizmet vermek
olacak.
Ferroli Gold isimli sadakat sistemizi sektör
gözetmeksizin Türkiye’de 1. sırada
yer almasını sağlamak ve Ferroli Gold
uygulamamızı en çok kullanılan uygulama
yapmak. Uygulamamızın en çok
tercih edilen uygulama olması, yüksek
teknolojiye uyumlu olması ve kullanım
Erol D. Porsemay / Bestherm İklimlendirme Genel Müdür Yardımcısı
kolaylığı sağlaması için çalışmalarımızı
her geçen gün geliştiriyoruz. Ferroli Gold
uygulaması, sadece barkod okutma uygulaması
değil. Üyelerin paylaşımlar yapabildiği,
üyelere sosyal platform ortamı
sağlayan, kişilerin tercihiyle seçtiği hediyeler
bölümü olan, dilediği zaman ulaşa-
54
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
bildiği destek hattı olan, ürün katalogları
ve montaj kılavuzlarını bulabildiği bilgi
deposuna ve duyurular bölümlerine sahip
bir uygulama.
Bu süreçte müşterilerinize ve iş
ortaklarınıza sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden biraz
bahseder misiniz?
Sayısı az olmakla birlikte finansal desteğe
ihtiyacı olan iş ortaklarımıza ödeme
vadelerinde iyileştirmeler yaparak destek
olmaya çalıştık. Ayrıca ciro getirileri için
kampanya bütçemizi Nisan ve Mayıs
aylarında çok yoğun bir şekilde kullanarak
oldukça başarılı da olduk.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Açıkcası biz salgının sektörel olarak hız
keseceğini, fakat 2020 yılında bu salgın
ile mücadele edeceğimizin farkındayız.
Ancak sıkı çalışıp hedeflerimiz doğrultusunda
ilerleyeceğiz. Benimsemiş olduğumuz
“Önce Sağlık” sloganı ve müşteri
memnuniyeti ilkesi ile 2020 yılını en iyi
şekilde bitirmeyi planlıyoruz.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
Bu dönem bizim iş ortaklarımızla tam bir
PARTNER gibi entegre olmamızı sağladı.
Dijitalleşme konusunda iş ortaklarımız
ve IT bölümlerimiz ile birlikte çalışarak
hepimiz için oldukça önem taşıyan ödeme
yöntemlerimizi geliştirdik. Bu şekilde
birlikte çalışmanın ne kadar değerli ve
faydalı olduğunu görmüş olduk. Bundan
sonraki dönemler içinde farklı projelerde
birlikte çalışıyor olacağız.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 55
Bosch VRF Ticari Klima Sistemleri
Avrupa Birliği okul projelerinde
tercih ediliyor
İklimlendirme sektörünün öncü markalarından Bosch Termoteknoloji’nin ticari binalara
soğutma ve ısıtma konforu sağlayan VRF Ticari Klima Sistemleri, Türkiye’nin farklı
şehirlerindeki Avrupa Birliği (AB) okul projelerinde kullanılıyor.
Dosya
Bosch Termoteknoloji, müşterilerinin ihtiyaçlarına
uygun çeşitli ürün gamı ile sektörde
ön plana çıkıyor. Bosch VRF - Değişken
debili soğutucu akışkan sistemleri;
hastaneler, havaalanları, alışveriş merkezleri,
ofis binaları, rezidanslar gibi yüksek
kapasite ihtiyacı olan ticari binalardan tek
bir villaya kadar tüm yapıların verimli şekilde
iklimlendirilmesini sağlıyor. Türkiye’nin
farklı bölgelerinde yer alan Avrupa Birliği
(AB) okul projelerinde de Bosch VRF ticari
klima sistemleri tercih ediliyor.
Bosch Termoteknoloji’nin iş ortaklarından
biri olan Yıldız Teknik Mühendislik ile
başlattığı iş birliği kapsamında; iş ortağı,
müteahhit firma ve ilgili müşavir firmalarla
beraber çalışılıyor. Ürünler bu yıl; Hatay,
Kilis, Urfa ve Mardin’de bulunan toplamda
6 farklı okulla buluşturuldu.
Yeni Bosch Air Flux VRF klima
sistemleri ile dört mevsim
iklimlendirme
Bosch ticari klima sistemleri olan VRF sistemleri,
Nisan 2020 tarihinde lansmanı yapılan
yeni ürün gamı Bosch Air Flux VRF
sistemler ile tüketicilerle buluştu. AF5300
tekil ve kombinasyon serisi dış üniteler,
geliştirilmiş yeni nesil iç ünitelerden oluşan
Air Flux VRF klima sistemleri değişken debili
soğutucu akışkan teknolojisi sayesinde
kolay kullanım imkânı sunarken, aynı zamanda
yüksek enerji tasarrufu sağlıyor.
Kullanıcıların anlık ihtiyaçlarına göre çalışma
performansını ayarlayan, kısmi yükte
bile yüksek verimlilikle çalışan sistem, dış
ünitelerden ve soğutma-ısıtma için kullanılabilen
on iki farklı iç ünite modelinden
oluşuyor. Tamamen yenilenen, kompakt
endüstriyel tasarımı, çok düşük ses seviyesinde
çalışan, tek gövdede 90 kW’a,
kombinasyon serisi ile 270 kW’a kadar
çıkabilen kapasitesi, iç ünite ve klima dış
üniteleri ile Bosch Air Flux VRF sistemler;
farklı bina ve uygulama
türleri için en
uygun sistem çözümünü
sunuyor.
Yüksek kapasite
özellikleriyle birlikte
Bosch tarafından geliştirilen
ve üretilen
yeni nesil bireysel ve
merkezi kumandalar
için, ülkemizde gerçekleştirilen
kullanıcı
deneyimi oturumları
sayesinde; kullanıcı
alışkanlıkları, beklentileri
ve öncelikleri
doğru şekilde belirlenerek bu doğrultuda
ürünlerin geliştirilmesi sağlandı.
Avrupa Birliği Okul Projeleri
Hakkında
Kriz zamanlarında kesintisiz eğitim programı
kapsamında, devlet tarafından desteklenen
AB okul projeleri, 2 yıldır ülkemizin
çeşitli bölgelerindeki birçok şehirde hayata
geçiriliyor. Bosch Termoteknoloji; iş ortağı
Yıldız Teknik ve farklı inşaat şirketleriyle
yaptığı işbirliği ile 2019 yılında toplamda
30 farklı okul VRF ticari klima sistemleriyle
donatıldı.
56
Yapı Malzeme Temmuz 2020
“Evlerindeki konforu sürdürmek için
çalışmalarımıza kesintisiz devam
edebilmeye odaklandık”
“Müşterilerimizin temel ihtiyacı olan ısınma ve sıcak su tedarikini sekteye uğratmayacak
şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Müşterilerimiz şu an çok gerekli olan hijyen
şartlarını bizim ürünlerimizle sağlıyor ve hizmetlerimize her zamanki gibi anında erişebilmenin
iç rahatlığını yaşıyorlar. Müşteri memnuniyetini ön planda tutuyor, satış sonrasında da
müşterilerimize kaliteli bir hizmet ve yüksek bir konfor yaşatmaya devam ediyoruz.”
Vaillant Grup şirketinin %100 iştirakli bir
yan kuruluşu olan Vaillant Türkiye, tüm
yurda yayılmış yetkili satıcı ve servis teknikerleriyle
en yüksek seviyede müşteri
memnuniyeti için hizmet vermeye devam
ediyor. Salgın döneminde de faaliyetlerini
aldığı tedbirler çerçevesinde ara vermeden
güvenli bir şekilde sürdüren firma,
önümüzdeki dönemi de geliştirdiği farklı
uygulama ve iş modelleriyle karşılamaya
hazırlanıyor.
Vaillant Türkiye Pazarlama Müdürü Erol
Kayaoğlu ile tüm sektörlerin ‘Yeni Normal’
döneme hazırlandığı şu günlerde kendilerinin
yapmış olduğu çalışmaları ve ortaya
çıkan çözümleri ele almaya çalıştık.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Ülkemizde ilk vakaların duyulmaya başlamasıyla
birlikte Vaillant Türkiye ve tüm
grup olarak hızlı ve proaktif önlemleri aldık.
Bir taraftan koronavirüs ile ilgili tüm gelişmeleri,
güncel bilgi ve haberleri yakından
takip edip gerekli tüm önlemleri alırken,
diğer taraftan iş süreçlerimizin güvenli bir
şekilde devam edebilmesi için atılması gereken
adımları hızla attık. Tüm birim yöneticilerinden
oluşan Vaillant Group Türkiye
Covid-19 iletişim ekibini oluşturduk.
18 Mart itibarıyla, görevi evden çalışmaya
imkan sağlayan tüm arkadaşlarımız evden
çalışma düzenine geçti. Vaillant olarak,
evden çalışma, esnek çalışma modelleri
ile çalışanlarımızın evden çalışma düzenine
en etkili şekilde ve kısa sürede adapte
olmalarına yardımcı olduk. Tüm yöneticilerimiz
ekiplerini yakından takip ederek, her
bir çalışanımızın sağlığının iyi olduğundan
emin oldu.
Çağrı merkezi çalışanlarımız da alınan önlemler
kapsamında evden çalışma düzenine
geçti. Müşteri temsilcilerimizin evlerine
ekipmanları kuruldu ve internet altyapısı
sağlandı. Süreçlerimizin verimli ve etkili bir
şekilde devam etmesi için yöneticilerimiz
gün içerisinde müşteri temsilcilerimiz ile
sürekli iletişim halindeler. Tüm kanallardan
7/24 kesintisiz çağrı merkezi hizmeti
vermeye devam ediyoruz.
Ülkemizdeki ilk koronavirüs vakasının
açıklanmasından sonraki ilk 15 günde Vaillant
Türkiye yetkili satıcılarının yüzde 70’i
operasyonlarına devam etti. Nisan ayının
başından itibaren ise yüzde 100 kapasite
ile sahada 7/24 hizmet vermeye devam
ettik.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana
stratejiniz ne oldu?
Covid-19 pandemisi nedeniyle tüm dünya
olağanüstü bir dönemden geçiyor. Sosyal
mesafenin ve evde kalmanın büyük önem
taşıdığı bu dönemde bireylere ve şirketlere
önemli sorumluluklar düşüyor. Vaillant Türkiye
olarak pandemi sürecinde sorumluluğumuzun
ve ürettiğimiz ürünlerin öneminin
daha da arttığı bilinciyle hareket ediyoruz.
İçinde bulunduğumuz bu dönemi tüm çalışanlarımızın
sağlığını koruyarak güvenli bir
şekilde atlatmak ilk önceliğimiz. Bu zorlu
dönemde bir yandan çalışanlarımızın sağlığını
korumaya, diğer yandan müşterilerimizin
hayatını kolaylaştırmaya, evlerindeki
konforu sürdürmek için çalışmalarımıza
kesintisiz devam edebilmeye odaklandık.
Müşterilerimizin temel ihtiyacı olan ısınma
ve sıcak su tedarikini sekteye uğratmayacak
şekilde çalışmalarımıza devam
ediyoruz. Müşterilerimiz şu an çok gerekli
olan hijyen şartlarını bizim ürünlerimizle
sağlıyor ve hizmetlerimize her zamanki
gibi anında erişebilmenin iç rahatlığını yaşıyorlar.
Müşteri memnuniyetini ön planda
tutuyor, satış sonrasında da müşterilerimize
kaliteli bir hizmet ve yüksek bir konfor
yaşatmaya devam ediyoruz.
Başta cihazlarımızda olmak üzere tüm
hizmetlerimizde müşterilerimizin evlerinde
konfor yaratmaya odaklanıyor, bu alana
yatırımı artırıyoruz. Özellikle bu dönemde
tüketicinin ihtiyacını doğru belirleyip buna
göre adımlar atmak kritik önem taşıyor.
Bu süreçte müşterilerinize ve iş
ortaklarınıza sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden biraz
bahseder misiniz?
Kesintisiz hizmetin ön plana çıktığı bu süreçte
cihazların performansının yanı sıra
satış sonrası hizmetlerde yenilikler yaptık.
Hem finansal olarak yetkili satıcılarımızın
yanında olduk hem de süreçleri daha dijital
hale getirerek marka, tüketici ve yetkili
satıcı iletişiminin devam etmesini sağladık.
Satış esnasında ve satış sonrasında müşterilerle
teması en aza indirmek amacıyla
ve tüketicilerin yetkili satıcılarımız ile daha
kolay iletişime geçmesi için “Görüntülü Ücretsiz
Keşif” projesini hayata geçirdik. Bu
projeyle satın alma sürecinde önceden
keşif ve montaj için olmak üzere iki kez
yapılan ev ziyaretini bire düşürdük. Bu süreçte
gelen keşif taleplerinin yüzde 20’sini
‘Görüntülü Ücretsiz Keşif’ uygulaması ile
gerçekleştirdik.
Salgın öncesinde iş yapış şeklimizde yetkili
satıcılarımız keşif için müşterinin evine
gidiyor ve evine en uygun kombiyi önerip
teklif veriyordu. Eğer müşteri teklifini kabul
eder ve satın almaya karar verirse montaj
ve diğer işlemler için bir kez daha eve
gidiliyordu. Şimdi artık yetkili satıcılarımız
eve sadece montaj için gidiyor. Projemizi
önümüzdeki dönemde daha da yaygınlaştırmayı
hedefliyoruz.
Vaillant olarak sadece cihaz ve hizmet
satmanın ötesine geçerek insanların hayatına
farklı alanlarda değer katmaya da
önem veriyoruz. Klasik medya kanallarının
yanı sıra sosyal medya ve dijitalde hayata
geçirdiğimiz projelerle tüketicilerimizle
kurduğumuz bağı güçlendiriyoruz. Sosyal
medyayı tüketicilerimizle daha yakın ilişki
kurabildiğimiz bir mecra olarak görüyor ve
etkin bir şekilde kullanıyoruz.
#EvdeKal #eviminkonforu” mesajı ile tüketicilerimizin
her zaman yanında olduğumuzu
bu süreçte evde kalmalarının önemli
olduğunu söyledik. Evde kaldıkları süreçte,
sosyal medya üzerinden marka dilimize
uygun pozitif içerikler vermeye çalıştık.
Bu içeriklerden biri de takipçilerimizi, kağıt
58
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
yapma sanatı olan origamiyi deneyimlemeye
yönlendiren serimizdi. Amacımız
Vaillant olarak tüketicilerin evde oldukları
süreyi daha eğlenceli ve renkli hale getirmek
ve aileleri ile birlikte yapabilecekleri
yaratıcı aktivitelere yönlendirmekti. Takipçilerimizin
kendileri ya da çocukları ile
birlikte yaptıkları tavşan, kalp, kelebek gibi
origamileri bizlerle paylaşmasını sağlayarak
instagram hesabımızda yayınladık.
Halkımızın, Covid-19 pandemisi nedeniyle
içinden geçtiğimiz bu sıra dışı dönemi
iç huzuru ile atlatmasına katkıda bulunma
amacıyla uzun süredir planlamalarımız
arasında olan podcast projesini de bu süreçte
hayata geçirme imkanı bulduk.
Dinleyicilerin keyifli vakit geçirmelerine
destek olma hedefiyle “Vaillant ile Kafa
Rahatlatan Sohbetler” podcast serisini
hayata geçirdik. Alanında uzman ve ünlü
isimlerle kafalara takılan sorulara, rahatlatıcı
cevaplar aranan sohbetleri Vaillant Türkiye’nin
Spotify, Apple Podcast ve Google
Podcast kanalları üzerinden dinleyicilerimize
ulaştırdık.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Bu ay itibarıyla ofislerimize kademeli olarak
dönüşleri başlatacağız. Ofis binalarımızda
girişlerde gerekli kontrol uygulamaları ve
üst düzeyde aldığımız önlemlerle çalışanlarımız
sağlığı için en hijyenik ortamı sunacağız.
Toplantılarımızı bir süre daha online
ortamda gerçekleştireceğiz. Diğer taraftan
koronavirüs ile ilgili tüm gelişmeleri, güncel
bilgi ve haberleri yakından takip etmeye
devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık
Bakanlığı’nın ve ilgili kurumların önerileri
doğrultusunda tüm planlamalarımızı
güncelleyerek bu süreci en sağlıklı şekilde
atlatabilmek için çalışıyoruz.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
Şirketimiz içerisinde aldığımız tüm önlemleri
örnek teşkil etmesi için ilk andan itibaren
tüm iş ortaklarımızla paylaştık. Sağlık
Bakanlığı’nın yayınladığı önlem paketlerini
düzenlediğimiz online toplantılar vasıtası
ile iş ortaklarımıza sunarak görüş alışverişi
yaptığımız birçok toplantı gerçekleştirdik.
Hijyen ihtiyacının çok yüksek olduğu bu
süreçte tüketicilerin seçici olacağını; bu
sebeple hijyen kurallarına sadık güvenilir
ve profesyonel firmaların tercih edileceğine
dair farkındalık oluşturmaya çalıştık.
Covid-19 sonrasında sağlığı önceliklendiren
ve itibarını koruyabilen markaların
Erol Kayaoğlu / Vaillant Türkiye Pazarlama Müdürü
ayakta kalabileceğine olan inancımızı
belirterek bu sürece azami önem göstermelerinin
ne kadar gerekli olduğunu hatırlattık.
Temsil ettiğimiz marka ve şirketlerin
başlıca sorumluluklarının öncelikle iyi ve
örnek vatandaşlar olmak olduğunun altını
çizdik. Alınan tüm önlemlerle bir an önce
güvenli bir şekilde işlerimizin başında olmamız
gerektiğini ve son kullanıcılarımızın
evlerine kapandığı bu süreçte şirketimizin
ürünlerine dair her türlü satış ve servis işlemine
duyulan ihtiyacın kesintisiz devam
ettirilmesine katkı sağlamalarını beklediğimizi
ifade ettik. Bu sayede ülkemizde ilk
koronavirüs vakasının açıklanmasından
sonraki ilk 15 günde tüm iş ortaklarımızın
yüzde 70’i, Nisan ayının başından itibaren
ise yüzde 100’ü mağazalarını açtılar ve
tüketicilere güvenilir bir hizmet sundular.
Bu fırsatla kendilerine teşekkürü markamız
adına bir borç biliyorum.
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta yaşanılan
bu salgın sonrası sektörde ne
gibi fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Pandemi sürecinde, temel ihtiyaçlar, ev ve
kişisel hijyen odaklı ihtiyaçlar önem kazandı.
Bunun dışında artık evler “yuva” haline
geldi, evde zaman geçirdikçe eve verilen
değer arttı. Evde kullanılan ürünlerin ve
hizmetlerin satın alınma sürecinde üzerinde
daha çok düşünüleceğini ve kalite,
güven, kolay kullanım, fiyat-performans
dengesi, garanti süreleri gibi uzun ve konforlu
kullanım ile ilgili kriterlerin daha çok
önem kazandığını gördük. Genel olarak
bu dönemden sonra tüketicilerin daha
önce üzerinde çok düşünmeden, tek seferlik
yaptıkları harcamalar yerine gerçekten
ihtiyaçları olan, değer yaratan ürünleri seçeceklerini
düşünüyoruz. Tüketiciler, daha
kaliteli, tüketici memnuniyet odaklı kullanıcı
deneyimi sunan, güven duyulan marka
ve ürünleri seçecekler. Biz markamızın bu
kapsamda olumlu etkilendiğini ve önümüzdeki
dönemde de aynı trendin devam edeceğini
düşünüyoruz.
2020 yılının ilk yarısı ürün lansmanları içinde
önemli planlar yaptığımız bir zaman dilimiydi.
Covid-19 pandemisinin bu planları
ötelemesine izin vermedik.
Vaillant olarak en önemli zenginliğimiz
kombiden VRF sistemlerine, ısı pompasından
solar sistemlere dek uzanan çok
geniş sistem çözümleri sunmamız. Yılın ilk
yarısında da iddiamızı artırdığımız kazan
ürün grubunda yeni ecoFIT Plus 110-150
kazanlarımızın lansmanlarını gerçekleştirdik.
İçinde bulunduğumuz koşullara rağmen
sahadan aldığımız talep bizi memnun
ediyor.
Önümüzdeki aylarda yine Green IQ felsefesi
ile geliştirilen Peec Green IQ ürünümüzü
piyasaya sunacağız. Öte yandan
başka ürün gruplarında da çalışmalarımız
son sürat devam ediyor. Çok yakın zamanda
hem toprak, hem su hem de hava bazlı
çalışabilen benzersiz bir ürün olan Flexotherm
ısı pompamızı lanse edeceğiz. Yeni
oda termostatlarımız da yine tüketiciler ile
buluşacak.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Pandeminin etkilerinin bir an önce ülkemizden
ve dünyadan yok olmasını ve bu
süreci en az zararla atlatarak en kısa sürede
eski sağlıklı günlere dönmemizi temenni
ediyorum.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 59
“Gerekli her türlü önlemi alarak
işimizin başında olmaya devam ettik”
“Her koşulda DemirDöküm yanında” söylemiyle hareket ediyoruz. Buradaki ana
hedefimiz, koşullar ne olursa olsun müşterilerimize ve iş ortaklarımıza kusursuz bir
deneyim yaşatmak. Tüketicilerimizin ürünlerimize daha kolay ulaşabilmeleri, ürünlerimizi
seçebilmeleri, satın alabilmeleri ve sosyal izolasyon döneminde gönül rahatlığıyla montajını
yaptırıp kullanabilmeleri için satın alma, ödeme ve satış sonrası hizmetlerde öncü işleri
hayata geçirme hedefiyle yola çıktık.”
Ufuk Atan / DemirDöküm Satış Direktörü
Kuruluşundan bu güne geçen süre içerisinde
Türk sanayisinin gelişmesine katkılarda
bulunmuş, birçok yeni yatırımı
hayata geçirmiş, tüketicisine üstün teknolojiler
sunarak, sektördeki kaliteyi her
geçen gün yükseltmiş olan DemirDöküm,
salgın döneminde de ortaya koyduğu tedbir
ve uygulamalarla öne çıkıyor.
DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan
ile gündemdeki konuları ve ‘Yeni Normal’
dönem için yapmış oldukları hazırlıkları
konuştuk.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Çin’de başlayan ve hızla dünyaya yayılan
Covid-19 vakalarının ülkemizde görülmeye
başladığı ilk günden itibaren çalışma
yapımızı koşullara uygun olarak hızlıca
değiştirdik. Halihazırda var olan uzaktan
çalışma altyapımızı güçlendirdik. İş akışımız
ve süreçlerimizde aksama olmadan
hızlıca evden çalışma düzenine geçtik.
Çağrı merkezimiz de online erişim ve
paylaşım ağı altyapısı sayesinde saatler
içerisinde evden çalışabilir hale geldi. Bu
yeni düzene hızlı adaptasyon sağlanabilmesi
için çalışanlarımıza evden çalışma
ve esnek çalışma modelleri üzerine eğitim
vererek en kısa sürede bu modele
adapte olmalarına yardımcı olduk. Müşterilerimiz
ve iş ortaklarımız için geliştirdiğimiz
uygulamalarla hizmetlerimizi dijital
dünyaya taşıdık.
Üretim ve tedarik zinciri faaliyetlerimizde
de Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan
her türlü önlemi çok hızlı bir şekilde alarak
tüm faaliyetlerimize kesintisiz olarak
devam ettik.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde
ana stratejiniz ne oldu?
“Her koşulda DemirDöküm yanında” söylemiyle
hareket ediyoruz. Buradaki ana
hedefimiz, koşullar ne olursa olsun müşterilerimize
ve iş ortaklarımıza kusursuz
bir deneyim yaşatmak. Tüketicilerimizin
ürünlerimize daha kolay ulaşabilmeleri,
ürünlerimizi seçebilmeleri, satın alabilmeleri
ve sosyal izolasyon döneminde
gönül rahatlığıyla montajını yaptırıp kullanabilmeleri
için satın alma, ödeme ve
satış sonrası hizmetlerde öncü işleri hayata
geçirme hedefiyle yola çıktık. Teknoloji
ve dijitalleşmeden aldığımız güçle
yine sektörde öncü, ses getiren projeleri
hayata geçirdik. Satış öncesinde müşterilerimiz
bilgisayarları ya da cep telefonları
aracılığıyla ücretsiz online keşif hizmeti
alma, satın alma sürecinde 3 ay ödeme
erteleme, 36 aya varan ödeme fırsatı
gibi fırsatlardan faydalanabiliyor. Müşteri
memnuniyetinde lider olan kurumumuz,
bu dönemde de satış sonrası hizmetlerde
sektördeki farkını ortaya koydu.
Bu süreçte müşterilerinize ve iş
ortaklarınıza sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden biraz
bahseder misiniz?
Hijyen ihtiyacının her zamankinden daha
fazla olduğu pandemi sürecinde sosyal
izolasyon nedeniyle vaktimizin neredeyse
tamamını evlerimizde geçirdik. Evlerimizdeki
en önemli ihtiyaçlarımızın başında
da kesintisiz ısıtma ve sıcak su ihtiyacı
geliyor. Bunu karşılayabilmek adına sahada
bulunması gereken teknik servislerimiz
ve yetkili satıcılarımız için üst seviye
sağlık önlemleri aldık. Teknikerlerimizi
Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı 14 kural
doğrultusunda bilgilendirdik ve hazırlık-
60
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
larımızı bu yönde yaptık. Çalışanlarımız
maske, gözlük, eldiven ve özel tulumlarla
sahada görevlerinin başındalar. Müşterilerimiz
bize her zaman olduğu gibi 7 gün
24 saat 0850 222 1 833 numaralı Demir-
Döküm Müşteri İletişim Merkezi’nden ve
WhatsApp uygulaması üzerindeki keşif
destek hattımızdan kesintisiz ulaştı.
Müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın sosyal
izolasyon sürecinde hayatını kolaylaştırmak,
kesintisiz ısı konforu sunmak
için sektörde öncü bir uygulama olan
görüntülü keşif hizmetini hayata geçirdik.
Demirdokum.com.tr internet sitesi üzerinden
hayata geçirilen ücretsiz kombi keşfi
danışmanlık hizmeti ile tüketiciler bilgisayarları
ya da akılı telefonları aracılığıyla
kombi keşfi için talep oluşturdu.
Yetkili satıcılarımız ile 24 saat içerisinde
gelen taleplere yanıt verip, video konferans
üzerinden evin büyüklüğü, konumu,
yalıtımı doğrultusunda danışmanlık
hizmeti vererek en geç 48 saat içinde
müşteri talebi ve mekâna uygun seçimleri
sunduk. Hızlıca hayata geçirdiğimiz önlemler
ve uygulamalarla müşterilerimizin
ve iş ortaklarımızın bu süreçteki sağlık
çekincelerini ortadan kaldırdık.
Bunların yanında tüm satış ve satış sonrası
hizmetler ağımızla sıkı bir iletişim
halinde, gündeme gelen pek çok konuda
hızlı bir aksiyon alma sistemi oluşturduk.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Pandeminin başlangıcından itibaren tüm
fonksiyonlarımız ile birlikte gerekli her
türlü önlemi alarak işimizin başında olmaya
devam ettik. Ancak tam anlamıyla
normalleşmenin uzmanların da belirttiği
gibi gerekli aşı-ilaç kullanımının devreye
girmesi ile olacağı görüşündeyiz. Bu zamana
kadar yeni normal koşullarına tam
uyum içerisinde hareket etmeyi planlıyoruz.
Sahada veya üretim fonksiyonunda
çalışmayan ekiplerimiz, temmuz ayının
başına kadar evlerinden çalışmaya devam
etti. Bu aşamadan sonra da Sağlık
Bakanlığı tarafından ilan edilen normalleşme
adımlarına uyumlu olarak hareket
etmeyi planlıyoruz. Satış ve Servis ekiplerimiz
tedbirlerini alarak sahadalar, üretimimiz
aynı şekilde devam ediyor.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
Aslında belirttiğimiz önlemlerin pek çoğu
iş ortaklarımızı da kapsıyor. Onların işlerini
yeni normal koşullarında sürdürebilmeleri
için her türlü dijital projeyi devreye
alıyoruz. İş ortaklarımız ile sıkı bir iletişim
halindeyiz. Hem sağlık koşulları hem de
işlerimizin devamlılığı konusunda sürekli
olarak bilgilendirmeler ve görüşmeler
yapıyoruz. Tam bir dayanışma içindeyiz
diyebilirim. Bu dönem içerisinde yetkili
satıcılarımız ve servislerimiz ile hep birlikte
video konferans yöntemi ile bilgilendirmeler
de yapıyoruz. Eğitim faaliyetlerimiz
dijital ortamda hızla devam ediyor.
Tüm bunların yanında saha satış ve servis
ekiplerimiz de sağlık tedbirlerini alarak
iş ortaklarımız ile birlikte sahadalar. Yeni
normalleşme adımlarımızı birlikte uygulayarak
en iyi hizmeti tüketicilerimize ulaştırıyoruz.
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta yaşanılan
bu salgın sonrası sektörde ne
gibi fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Şirketimizin içinde bulunduğu iklimlendirme
sektörü ürünleri, temel ihtiyaçlarımız
arasında yer alıyor. Özellikle içinde
bulunduğumuz bu süreçte hayatımıza
giren sosyal izolasyon kavramı nedeniyle
vaktimizin büyük bir bölümünü evlerimizde
geçirdik. Bu nedenle havalandırma
kalitesi ve hijyen ihtiyacı gibi konular,
sektörümüzün öneminin daha da öne
çıkmasını sağladı. Önümüzdeki dönemde
her zamankinden daha gelişmiş bir
iklimlendirme sektörüne sahip olmamızın
avantajlarından faydalanacağımız düşüncesindeyim.
İkinci husus ise küresel boyutta karşımıza
çıkan tedarik sorunu oldu. Pandemi
süreci gerekli tedbirler alınmazsa tedarik
çeşitlendirmesinin ne kadar önemli olduğunu
gözler önüne koydu. Bu durum
ülkemiz için büyük bir avantaj. Ülkemizin
önümüzdeki dönemde ihracatta tedarik
alanında yeni açılımlar sağlayacağını düşünüyorum.
Biz de halihazırda yürüttüğümüz tüm projelerimizi
bu perspektiften bakarak hayata
geçirmeye devam ediyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Dünya genelinde daha önce kişisel olarak
deneyimlemediğimiz, olağandışı bir
süreçten geçiyoruz. İlk vakaların duyurulduğu
günlerden itibaren büyük bir belirsizliğin
hâkim olduğu bu duruma tecrübelerimiz
ışığında uyum sağlamaya
çalışıyoruz. Her birimiz için sıra dışı bir
tecrübe oluyor. Bu dönemden de insanlık
olarak güçlenerek çıkacağımızı düşünüyorum.
Bunun için her birimizin öncelikle
kendimizin, sevdiklerimizin, çalışanlarımızın,
iş ortaklarımızın, müşterilerimizin
ve tüm toplumun sağlığını düşünerek hareket
etmesi gerekiyor. Belirtilen tedbirlere
hep birlikte uyarak bu dönemin en kısa
zamanda aşılacağını düşünüyorum.
Her koşul altında DemirDöküm olarak
ana odağımız kullanıcılarımız. Onlara
sunacağımız ürün ve hizmetin en iyi seviyede
olması ve sürekli güncel durumda
kalması, tüm faaliyetlerimizin ana hedefini
oluşturuyor.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 61
Dosya
Buderus, Logamax
plus GB022i’nin yeni 20
kW kapasiteli modelini
piyasaya sundu
Isıtma sistemleri uzmanı Buderus’un yeni nesil duvar tipi
yoğuşmalı kombisi Logamax plus GB022i, en düşük ısı
ihtiyaçlarında dahi yüksek verimlilik sağlıyor.
Buderus Logamax plus
GB022i yoğuşmalı kombi,
yeni geliştirilen 20 kW kapasiteli
modelini piyasaya
sundu. Üstün teknolojik
özelliklere sahip Buderus
Logamax plus GB022i, 1:5
geniş modülasyon aralığı
ve ErP direktifine uygun
olarak ölçülen %94 mevsimsel
mahal ısıtma verimliliği
ile her türlü sıcak
su ihtiyacını karşılıyor. 20
kW ve 24 kW’lık farklı kapasite
seçenekleri ile farklı
metrekarelerdeki konutlar
için esnek çözümler sunuyor.
LCD ekranı sayesinde
kullanım kolaylığı sağlıyor.
İşlevsel tasarım
Logamax plus GB022i;
modern, kompakt ve dayanıklı
her mekana mükemmel
uyum sağlıyor. 26
kW’a kadar çıkabilen sıcak
kullanım suyu kapasitesi
ve sessiz çalışmasıyla
kullanıldığı mekandaki
konforu arttırıyor. Kombinin
hafifliği sayesinde kurulum
işlemleri basitleşiyor
ve ön kısmından kombinin
iç yapısına erişim mümkün
olduğu için bakım esnasında
kolaylık sağlıyor.
62
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Seçim:
EN İYİ ÜRÜN
2017
“Hizmet sürekliliğimizi sağlamak
adına aldığımız önlemleri hayata
geçirdik”
“İklimlendirme sektörü için de özellikle nesnelerin interneti ve yapay zekâ alanındaki
teknolojik gelişmeler önemli rol oynayacak. Biz de hem bu yeni trendleri hem de
müşterilerin beklentilerini dikkate alarak geleceğe dönük stratejilerimize uzun zamandır
yatırım yapıyoruz. Dünyada Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan bir kaç firmadan biriyiz.”
Yenilikçi teknolojilerinin yanı sıra ürün tasarımıyla
da rakiplerinden sıyrılan Samsung
Electronics, salgın dönemini güçlü
elektronik altyapısı sayesinde gayet verimli
bir şekilde geçirmekte.
Samsung Electronics Türkiye İklimlendirme
Çözümleri Kıdemli Müdürü Okan
Tutcu ile ‘Yeni Normal’ döneme girerken
şirket bünyesinde gerçekleşen değişimleri,
alınan tedbirleri ve yakın dönem için
öngörülerini konuştuk.
Hâlihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Geliştirdiğiniz yeni modellerde
ana stratejiniz ne oldu? Bu
süreçte müşterilerinize ve iş
ortaklarınıza sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden biraz
bahseder misiniz?
Salgın nedeniyle hem çalışanlarımızın
hem de müşterilerimizin sağlığını düşünerek
bazı uygulamaları hayata geçirdik.
Bunlardan birisi görüntülü klima keşif
uygulamamız. Görüntülü Keşif uygulamasıyla
klima ürünlerimizi satın almayı
düşünen müşterilerimize kurulum öncesi
online keşif hizmeti sunuyoruz. Bu
uygulamamızla yaşam alanlarına keşif
ziyaretini ortadan kaldırarak kullanıcıların
ihtiyacı olan klima kapasitesini, iç/dış
ünite montaj yerleri ve bakır boru hattı
güzergâhını belirleyerek müşterilerimizin
doğru klimayı satın almasını sağlıyoruz.
Kurulum ve montaj aşamasına geçildiğinde
ise teknisyenlerimiz maske, eldiven,
tulum gibi gerekli tüm önlemleri önceden
almış olarak ve hijyen kurallarına uygun
bir şekilde verilen adrese yönlendiriliyor.
Bu noktada servis alanındaki çalışmalarımızdan
bahsetmek isterim. Servis hizmetlerimizde
de çalışma arkadaşlarımızın
ve müşterilerimizin sağlığı ve güvenliğini
birinci önceliğimiz olarak çalışmalarımıza
devam ediyoruz. İlk olarak müşterilerimizin
mağdur olmaması amacıyla servis
merkezlerinde gerekli tüm önlemleri alarak
hizmetlerini sorunsuz ve kesintisiz bir
şekilde sağlıyoruz. Bu bağlamda servis
desteği talebinde bulunan müşterilerimizin
ürünleriyle ilgili sorunlarını ilk etapta
uzaktan çözüm yöntemi ile gidermeye
çalışıyoruz. Teknisyenlerimiz ancak bu
yöntem ile sorunun çözülememesi durumunda
belirtilen adrese yönlendiriliyor ve
daha önce de ifade ettiğim üzere maske,
eldiven, tulum gibi gerekli tüm önlemleri
almış ve hijyen kurallarına uyarak ilgili
adrese gidiyor. Gerek servis merkezlerinde
olsun gerekse verilen adreste olsun
teknisyenler ile müşteriler arasında en az
iki metre mesafe kalacak şekilde iletişim
kuruluyor, hijyen kurallarına azami derecede
uyuluyor.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Bildiğiniz üzere salgının en pik yaptığı
dönemde hepimiz evlerimizdeydik. Pandemi
dönemini Samsung Electronics olarak
güçlü elektronik altyapımız sayesinde
verimli geçirdik. Toplantılarımızı pandemi
döneminde ve yeni normal dönemde de
geliştirmiş olduğumuz platformlar üzerinden
gerçekleştirdik. Planlamış olduğumuz
eğitim ve pazarlama etkinliklerini de
yine bu platformlar üzerinden devam ettirdik.
Çalışma arkadaşlarımızın ve müşterilerimizin
sağlığını ön planda tutmanın
gerekliliği ve sorumluluğu ile hareket ederek
Mayıs ayı içerisinde dönüşümlü olarak
çalışmalarımızı sürdürmeye devam
ettik. Öncü bir marka olmanın bilinciyle
hizmet sürekliliğimizi sağlamak adına aldığımız
önlemleri hayata geçirdik. Sahip
olduğumuz teknolojik altyapımız sayesinde
ihtiyaçlara hızlı cevap verebilmenin
yanı sıra sağlığa verdiğimiz büyük
önemden dolayı toplantılarımıza online
platformlarımız üzerinden devam ediyor,
kullanıcılarımızın memnuniyeti için çalışmalarımızı
sürdürüyoruz.
Pandemi dönemde online satış mağazamız
“shop.samsung.com/tr” müşterilerimiz
tarafından çok daha aktif olarak
kullanıldı. Siparişler aynı gün kargo hizmetimiz
ile çok daha hızlı teslim edildi.
Online Mağazamızda canlı destek ekiplerimiz
satın almak istediğiniz ürünü sizlere
mağazadaymış gibi destek vererek canlı
olarak anlatabiliyor.
“Yeni Normal” için yukarıda da detaylarını
paylaştığım görüntülü keşif hizmetini
hayata geçirirken servis hizmetlerimizi de
64
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
yine sağlık konusuna gösterdiğimiz aynı
hassasiyet ile sürdürüyoruz. Satış sonrasında
hizmet kalitemizi düzenli takip
ederek yüksek bir başarı oranı ile müşterilerimizin
destek taleplerine geniş servis
ağımız sayesinde en hızlı şekilde müdahale
ediyoruz.
Okan Tutcu
Samsung Electronics Türkiye
İklimlendirme Çözümleri
Kıdemli Müdürü
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta yaşanılan
bu salgın sonrası sektörde ne
gibi fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Koronavirüs salgını nedeniyle şirketler
faaliyetlerini yeniden gözden geçiriyor.
Önümüzdeki dönemde özellikle bulut,
makine öğrenimi, nesnelerin interneti, yapay
zekâ ve sanal gerçeklik alanlarında
yatırımlar daha da artacaktır. Bulut teknolojileri
ile şirketler her yerden verilerine
rahatlıkla ulaşmanın kolaylığını yaşıyor
ve bulut teknolojileri sayesinde hızlı aksiyon
alabiliyorlar. Bulut teknolojileri gibi
makine öğrenimi de gelecekte ön plana
çıkacak. Makine öğrenimi sayesinde iş
süreçlerinde hatalar minimuma indirilebilecek.
Nesnelerin birbirleri ile iletişim
içerinde olduğu bir dünya da aynı şekilde
önem kazanacak. Bu dünya içerisinde
sanal gerçeklik teknolojilerinin de aynı
şekilde daha çok gündeme geleceğini
düşünüyorum.
İklimlendirme sektörü için de özellikle
nesnelerin interneti ve yapay zekâ alanındaki
teknolojik gelişmeler önemli rol
oynayacak. Biz de hem bu yeni trendleri
hem de müşterilerin beklentilerini dikkate
alarak geleceğe dönük stratejilerimize
uzun zamandır yatırım yapıyoruz. Dünyada
Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan bir kaç
firmadan biriyiz. Yenilikçi ürünler geliştirebilmek
adına Ar-Ge çalışmalarına günde
40 milyon dolar harcıyoruz. Aynı yüksek
bütçeli yatırımları son 15 yıldır İklimlendirme
sektörüne de yapmaya başladık.
Bu konuda yukarıda belirttiğim teknolojiler
odağında ürün tasarım çalışmalarımıza
devam ediyoruz. Yapay zekâ ve
nesnelerin internetinin de etkisi ile günümüzde
artık evler bir ev olmanın da
ötesine geçerek akıllı evlere dönüşüyor
ve yeni yaşam alanları olarak konumlandırılıyor.
Akıllı cihazların ortaya çıkardığı
bu deneyim çağında özellikle yapay
zekâ aracılığı ile evlerimiz bizim adımıza
düşünen ve karar veren bir hal alıyor ve
bu özellikleriyle günlük hayatımıza hız ve
kolaylık kazandırıyor. Buzdolabından çamaşır
makinesine, klimadan televizyona
kadar bu yaklaşımla geliştirdiğimiz birçok
ürünümüz bulunuyor. Nesnelerin bağlantılı
olduğu bu yeni konut konseptinde
örneğin Family Hub buzdolapları ile tek
dokunuşla ya da sesli komutla klimanıza
evinizi soğutma talimatı verebiliyorsunuz.
Yine Wi-Fi erişimi olan Wind-Free Klimamız,
Samsung’un sağladığı Akıllı Ev
(Smart Home) uygulaması ile her yerden
kontrol edilebiliyor. Böylelikle kullanıcılar
kolaylıkla sıcaklığı düzenleyebiliyor, ayarlarını
yapabiliyor, performansa ve günlük
enerji kullanımına ilişkin gerçek zamanlı
güncellemeleri ya da gerektiğinde tamir
işlemi için çözüm önerilerini alabiliyor.
Ayrıca düşük küresel ısınma potansiyeline
sahip ve çevre dostu yeni nesil R32
soğutucu akışkanlı split klimalarımız ev
otomasyon çözümümüz SmartThings ile
uyumlu çalışıyor ve yapay zekâ özelliğiyle
dikkat çekiyor. Split klimalarımızda
bulunan Yapay Zeka Otomatik Soğutma
özelliğimiz kullanım alışkanlıklarınızı öğrendikten
sonra iç ve dış ortam sıcaklığını
da anlık ölçümleyip sizin yerinize en
uygun sıcaklık ve soğutma moduna karar
vererek hem maksimum konfor sağlıyor
hem de elektrik tüketiminizi önemli ölçüde
düşürebiliyor.Varlık Sensörümüz sayesinde
odanızda olsanız da olmasanız
da odanızı verimli soğutabiliyorsunuz.
Varlık Sensörü odada herhangi bir hareket
olup olmadığını tespit ediyor ve enerji
tasarrufu sağlamak için otomatik olarak
Wind-Free moduna geçerek yüzde 43’e
varan enerji tasarrufu sağlıyor. Her zaman
olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde
yine rekabette bizi avantajlı ve ayrıcalıklı
konuma getirecek ürünlerimizi kullanıcılarımız
ile buluşturacağız.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 65
“En iyi çözüm üreten marka
olmaya devam ediyoruz”
“Bu dönemde en önemli faktör ulaşılabilir olmak ve doğru bilgileri paylaşmak.
Müşterilerimize hayatı kolaylaştıracak çözümleri en hızlı ve en doğru bir şekilde
sunmaya devam edeceğiz.”
Salgın döneminde rehavete kapılmanın
aksine faaliyetlerine daha da
hız vermiş olan ATC Air Trade Centre,
yeni döneme erken adapte olan
şirketlerden. “Yeni ortamda yeniklerimizle
birlikte müşterilerimize en iyi
seviyede hizmet etmek en büyük hedefimiz”
diyen ATC Air Trade Centre
İş Geliştirme Müdürü Sadin Tellioğlu
ile ‘Yeni Normal’ dönemi ve sonrasını
ele almaya çalıştık.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde
ne tür değişiklikler
gerçekleştirdiniz?
İş modelimizi, pandemi döneminde
başta çoklu ve kalabalık ortamlardan
uzak durmak kaydıyla, ofisimizin tamamen
on-line çalışma ortamında
hızlı ve aktif kullanabilmek için gerekli
tüm on-line altyapı gereklilikleri ile
kurduk. Bunun sayesinden bugünlerde
hizmetlerimizin tamamına yakınını
on-line şekilde müşterilerimize sunuyoruz.
Doğal olarak satış ekibimizin
müşterilere olan ziyaretleri minimum
seviye geldi. Gerekli acil durumlarda
ve belli projelerde tüm tedbirleri alarak
şantiye ve müşteri ziyaretleri yapıyoruz,
böylelikle müşterilerle irtibatlı
bulunuyoruz.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde
ana stratejiniz ne oldu?
Bulunduğumuz ortamda çalışma modelimizin
ana stratejisi, çok daha hızlı,
daha detaylı, müşteri ve müşteri
memnuniyeti odaklı olmak.
Vermiş olduğumuz tekliflerde ve sunmuş
olduğumuz ürünlerde, müşterileri
en az yoracak şeklinde, açık ve
tüm detayları içeren, en az sorunlarla
karşılaştıracak şeklinde hizmet etmeye
dikkat ediyoruz. Bu dönemde en
önemli ana stratejilerimizden biri de,
hizmetlerimizin daima ulaşılabilir ve
müşteri destek hattımızın sürekli olarak
kullanılabilir olmasıdır. Bu strateji
sayesinde başarılı olduk diyebiliriz.
Bu süreçte müşterilerinize
ve iş ortaklarınıza sunmuş
olduğunuz yeni hizmet
modellerinden biraz bahseder
misiniz?
Kurum içinde ve kurum dışında çeşitli
on-line platformları ve araçları kullanarak
toplantı yapıyoruz. İletişim,
planlama, gereken kontrol ve değerlendirmeleri
hızlı ve verimli bir şekilde
organize ediyoruz.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
Sadin Tellioğlu / ATC Air Trade Centre İş Geliştirme Müdürü
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Sıkça duyduğumuz ‘Hiçbir şey eskisi
gibi olmayacak’ cümlesine biz de
inanıyoruz. Çok daha dijital, çok daha
hızlı ve veriye dayalı ‘Yeni Normal’
dönem hepimiz için hızlı bir şekilde
başladı. Son birkaç ay on-line ve
daha dijital bir iş modelii ATC Air Trade
Centre olarak test ettik ve çalışma
arkadaşlarımız oldukça uyumlu bir
duruş sergilediler. Bundan sonrada
tüm iş süreçlerimizin daha fazla diji-
66
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
tal olacağını inanıyoruz. Pozisyonumuzu,
stratejilerimizi ve adımlarımızı
buna göre şekillendiriyoruz.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız
da aynı şekilde hazırlıklı
başlamaları gerekmekte. Bu
anlamda iş ortaklarınızla ortak
geliştirdiğiniz çözümler var mı?
Ne kadar fiziki ortamda bir araya gelmeyecek
olsak da, iş ortaklarımızla
ve müşterimizle yeni dijital formatı
hepimiz aktif bir şekilde kullanıyoruz.
Bundan sonra da kullanmaya devam
edeceğiz. Daha önce de söylediğim
gibi, bu dönemde en önemli faktör
ulaşılabilir olmak ve doğru bilgileri
paylaşmak. Müşterilerimize hayatı
kolaylaştıracak çözümleri en hızlı ve
en doğru bir şekilde sunmaya devam
edeceğiz.
Yaşanılan her kriz bazı
fırsatların da ortaya çıkmasına
sebep oluyor. Sizce küresel
boyutta yaşanılan bu salgın
sonrası sektörde ne gibi
fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz
fırsatlar için geliştirdiğiniz bir
planınız bulunuyor mu?
Pandemi ve güvensizlik döneminde,
güvenilir olmak en önemli değerlerimizden
biridir. Biz ATC Air Trade
Centre olarak, misyonumuzun doğrultusunda,
insan sağlığına ve çevreye
duyarlı, etik, güvenilir, müşteri memnuniyeti
odaklı HVAC uygulamalarında
en iyi çözüm üreten marka olmaya
devam ediyoruz. Müşterilerimizden
gelen taleplerde veya birlikte çalıştığımız
projelerde daha detaylı, daha
güvenilir ve aynı zamanda çok daha
hızlı çözümler üretiyoruz. Böylece firmamıza
ve markamıza güvenirliliği ve
sadakati son döneminde daha da artmış
olduk. Pozitif etki olarak, normal
iş hacminin bir kalem daha üstü yakaladık.
İzmir’de yer alan fabrikamızda
üretim bir dakika bile durmadan tüm
hızıyla devam etmekte. Tüm tedbirleri
alınarak, gerekli eğitim ve tatbikatı
yaparak fabrikamızdaki arkadaşlarımız
tüm öz veriyle üretmeye devam
ediyorlar.
Yeni yaşam ve çalışma şartlara kolay
adapte olması, müşterilerin isteklere
doğru ve hızlı cevap vermesi, müşterinin
takibi bu dönemde ATC Air Trade
Centre’in firmalar arasında olarak çok
önemli fark yarattı. Yeni şartlar uyum
sağlayan, tüm süreçleri iyi koordine
eden ve müşterileri mutlu eden firmalar
kazanmaya devam edecekler.
Son olarak eklemek
istedikleriniz?
Umarız bu dönemi sağlıklı bir şekilde,
minimum zararla tüm insanlık atlatır.
Bizler şirket olarak daha kurumsal,
daha on-line hizmet seviyemizi artırmaya
devam ettirmek için önemli
adımları atıyoruz. Yeni ortamda yeniklerimizle
birlikte müşterilerimize en
iyi seviyede hizmet etmek en büyük
hedefimiz. Umuyoruz yeni normale en
hızlı şekilde adapte olup tüm insanlık
sağlıklı günlere kavuşacaktır.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 67
Sektörel
E.C.A.’dan sıcak su kontrollü
yeni nesil akıllı armatür
Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından geliştirilen sıcak su emniyetli THERMO SAFE
armatürler, özel kartuş sistemi sayesinde su derecesinde yaşanan ani artışlar sonucu
oluşabilecek yaralanmaların önüne geçiyor. Su sıcaklığı 45 C°’nin üzerine çıktığında
sıcaklığı sabitleyen THERMO SAFE, sıcak su değişimlerinden kaynaklanan riskleri
minimize ederek güvenlik, konfor ve enerji tasarrufunu bir arada sunuyor.
Günlük hayatta en sık kullandığımız gereçlerden
biri de armatürler. Yaşam alanlarında
kullanılan küçük bir detay gibi
görünse de aslında üretim standartlarının
güncel ihtiyaçlara uygunluğu, yıllarca kullanılabilirlik,
garanti sürelerinin uzunluğu
ve tasarruf gibi faktörler armatür seçimlerinde
etkili oluyor. Öte yandan sıcak
su kullanımı gerektiren ıslak mekanlarda
oluşabilecek riskleri engelleyen teknolojiler
de güvenlik ihtiyacına cevap vererek
avantajlı konuma geçiyor.
Elginkan Topluluğu bünyesinde faaliyetlerini
sürdüren yapı sektörünün öncüsü
E.C.A.’nın THERMO SAFE armatürleri,
banyolarda sıcak su kullanımından doğabilecek
riskleri minimize ederken aynı
zamanda enerji tasarrufu da sağlıyor.
Özel kartuş sistemi sayesinde
banyolarınızda güvendesiniz
E.C.A. mühendislerinin geliştirdiği bu yerli
teknoloji, su sıcaklığını denetleyerek 45
C°’nin üzerine çıktığında su ısısını sabitliyor.
THERMO SAFE armatürler, içeriğindeki
özel kartuş sistemi sayesinde duş
boyunca su sıcaklığını istenilen değerde
tutarak konfor ve güvenliği bir arada sağlıyor.
Suyun ısı
değişimlerinden
kaynaklanan sorunları
minimize
eden bu sistem
ile kullanıcıların
sıcak su şoklarına
maruz kalmaları
önleniyor.
Bu sayede özellikle yaşlılar, çocuklar
ve engelli bireyler için oldukça güvenli bir
kullanım ayrıcalığı sunuluyor.
Üretimden kullanıcıya her aşamada ‘önce
insan’ misyonunu esas alan yerli üretimin
güçlü markası E.C.A., krom kaplamalı
THERMO SAFE ile hayatı kolaylaştıran
yeni nesil teknolojileri bir kez daha kullanıcılarıyla
buluşturuyor.
68
Yapı Malzeme Temmuz 2020
“Wilo Türkiye olarak sürece hızla
uyum sağlayıp çalışmalarımızı
sürdürmeye devam ediyoruz”
“Bu dönemde birçok sektör ve firmada olduğu gibi biz de kısa vadeli kararlar alıyor ve bu
kararlar doğrultusunda ilerliyoruz. Burada dijitalleşmeden de etkin bir şekilde faydalanarak
duruma hızla adapte olduğumuzu ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunarak
sektörümüze teknoloji konusunda öncülük ettiğimizi söyleyebiliriz. Wilo olarak dünya
genelinde çözüm sağlayıcı olma hedefimizi uzun vadede de sürdürüyoruz.”
Heryerde ve herkesin yararlanabileceği su
çözümlerinin yönetimi ve geliştirilmesini
sağlama misyonuyla çalışmalarını hayata
geçiren Wilo Pompa Sistemleri salgın
döneminde de çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Üretim, sevkiyat ve diğer tüm
süreçlerde hayata geçirdikleri tedbir ve
uygulamaları Wilo Türkiye Genel Müdürü
Mehmet Ürek’den dinledik.
Halihazırdaki iş modelinizde salgın
hastalık döneminde ne tür değişiklikler
gerçekleştirdiniz? Bu süreçte
Mehmet Ürek / Wilo Türkiye Genel Müdürü
müşterilerinize, iş ortaklarınıza ve
servis hizmetlerinize sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden
biraz bahseder misiniz?
Uluslararası arenada yer alan bir marka
olmanın verdiği güç ile pandemi sürecinin
başından itibaren Wilo Türkiye olarak
üretim ve tedarik zinciri dahil olmak üzere
tüm iş süreçlerimizi hızla duruma adapte
ettik. Alınan önlemler doğrultusunda Wilo’nun
dünya genelinde farklı ülkeler de
üretim, montaj ve lojistik faaliyetleri kesintisiz
olarak devam ediyor. Wilo Türkiye
olarak biz de tedarik zincirindeki olası aksaklıklara
karşı acil önlemler almak, ürün
ve hizmetlerimizin sürekliliğini sağlamak
üzere fabrikamız ve tedarikçilerimizle birlikte
eylem planlarımızı 10 Mart itibariyle
hayata geçirdik. Stoklarımız da bu acil durum
planına göre oluşturuldu ve bugün de
sevkiyatlarımız olağan akışında sorunsuz
olarak sürüyor. Operasyonel önlemlerimizin
yanı sıra resmi makamların duyurduğu
toplumsal mücadeleye destek kapsamında
da tüm önemlerimizi aldık. Pandemi sürecinde
sorumluluk bilinciyle hareket ederek
gerek çalışanlarımız gerekse iş ortaklarımız
ve müşterilerimizin sağlıklı ve güven
içerisinde olmalarını sağlayacak projeler
gerçekleştirdik.
Bu projelerimizden biri servis hizmetlerimize
mobil ve dijital çözümümüz olan Wilo-Live
Assistant. Bu projemiz ile kullanıcılara,
pompa ve pompa sistemleri hakkında
tüm soru ve sorunları için bulundukları
noktadan canlı ve gerçek zamanlı video
görüşmesi ile destek sağlıyoruz. Bununla
birlikte servis hizmetlerine 7/24 telefon
desteği veya e-mail yoluyla ulaşma olanağı
sunuyoruz. Gelen tüm talepler hızlı
ve etkin bir şekilde servis hizmetlerimiz
tarafından yanıtlanıyor. Tüm bu çalışmaların
dışında sahada fiziksel bir ziyaretin
gerekmesi durumunda ise ziyaretlerimizi
sadece kullanıcıların talepleri doğrultusunda
önceden görüşerek, karşılıklı onayların
alınması, uygun koşulların sağlanması ve
gerekli tüm tedbirlerin alınmasının ardından
gerçekleştiriyoruz.
Bir diğer projemiz ise her yıl belirli aralıklarla
düzenlediğimiz eğitimlerimizi eAcademy
adıyla dijital platformumuza uyarlıyoruz.
Eğitimlere katılmak isteyenler, Wilo Social
uygulamamızda bulunan eAcademy
bölümünden ihtiyaç duydukları eğitime
kaydolabiliyor ve bulundukları ortamdan
kolaylıkla seçilen eğitime katılabiliyorlar.
Online eğitime katılma şansı olmayanlar
ise yine uygulama üzerinden istedikleri
eğitimin notlarına ve sunumlarına rahatlıkla
ulaşarak eğitimi veren kişilere sorular da
yöneltebiliyor.
70
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
Son olarak pandemi nedeniyle iptal edilen
IFAT 2020 Fuarı için tasarlanmış olan
standımızı sanal hale getirerek dijitale taşıdık.
“Daha iyi bir iklim için yeşil çözümler”
konseptiyle hayata geçirdiğimiz ve sektörümüzde
bir ilk olma özelliğine sahip sanal
fuar standımızda sürdürülebilir bir dünya
için geliştirdiğimiz yeşil çözümleri kullanıcılarımızla
buluşturuyoruz. Bulunulan her
ortamdan standı gezme imkanı sunmanın
yanı sıra standı ziyaret edenlerin sunumlar,
animasyonlar ve referans videolar yardımıyla
detaylı bilgi edinmelerini de sağlıyoruz.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana
stratejiniz ne oldu?
Pompa ve pompa sistemleri sektörünün
öncü kuruluşu olarak insanlar, ürünler ve
çözümler arasında ağ bağlantıları oluşturarak
akıllı çözümleri hayata geçirmek için
dijitalleşmeden etkin şekilde yararlanıyoruz.
Bu bağlamda Wilo, 2020 yılını “çözüm
odaklı bir teknoloji şirketine geçiş” olarak
planladı ve bu süreçte doğru yolda ilerlediğimizi
gözlemledik. Bu plan doğrultusunda
markamız, pompa teknolojileri alanında
çağın ihtiyaçlarını karşılamak için gereken
sorumluluğu üstlenerek yatırımlarında
ağırlıklı olarak dijitalleşmeye odaklanıyor.
Dijitalleşmenin son beş yıldır iş yapış süreçlerimizden
ürünlerimize, tedarik sürecimizden
çözüm önerilerimize kadar her
bölümümüze iyice yerleştiğini ve Wilo’nun
global bir şirket olmasının avantajlarını
yaşadığımızı söylemek doğru olur. Dijitalleşme
stratejimiz sayesinde Wilo Türkiye
olarak sürece hızla uyum sağlayıp çalışmalarımızı
sürdürmeye devam ediyoruz.
“Unutmamak gerekiyor ki
pandemi süreci uzun soluklu
bir maraton ve bu maratonda
motivasyon da oldukça
önemli. Wilo Türkiye ekibi
olarak işimizi en iyi şekilde
sürdürebilmek adına bu
motivasyona sahibiz. Tüm
çalışma arkadaşlarım bu
süreçte özverili çalışmalarına
devam ettiği için oldukça
gururluyum.
Wilo Türkiye olarak bu
süreci hep birlikte güvenle
atlatacağımıza dair güvenim
tam.”
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Farklı sektörlerde bulunan pek çok firma
gibi biz de Wilo olarak yeni düzene geçiş
yapan firmalar arasındayız. Resmi makamların
açıkladığı aşamalı ve kontrollü
normalleşme planı doğrultusunda üretim
departmanımızdaki kapasiteyi kademeli
olarak 11 Mayıs itibariyle arttırmaya başladık.
Bu süreçte üretim ve sevkiyat birimleri
gibi fiziksel olarak ofiste bulunması
gereken çalışma arkadaşlarımıza alan yaratmak
amacıyla diğer ofis çalışanlarımız
1 Haziran tarihine kadar evden çalışmayı
sürdürdü. Bu çalışanlarımızın ofis ortamına
dönüşünü ise yine kademeli olarak ve
her yeni gelişmeyi takip ederek kontrolü bir
şekilde hayata geçiriyoruz.
“Yeni Normal” dönemde de birinci önceliğimiz
pandemi sürecinin tamamında olduğu
gibi çalışanlarımızın, ailelerinin ve toplum
sağlığının korunmasına katkıda bulunmak.
Çalışanlarımız ofis ortamına dönmeden
önce resmi makamların açıkladığı tedbirlerin
yanı sıra gerekli gördüğümüz birçok
önlem aldık. Havalandırma sistemlerimiz
dışarıdan sürekli temiz hava temini yapıyor
ve ofisimizin LEED GOLD (Enerji ve
Çevre Dostu Tasarımda Liderlik Sertifikası)
sertifikalı yeşil bina olma özeliği sayesinde
geniş çalışma alanlarına sahibiz. Tabii çalışanlarımızın
sağlığı şansa bırakılmayacak
kadar değerli, bu nedenle ofisimizde bulunan
sosyal alanımızı bir süreliğine kapattık,
yemek saatleri için yeni düzenlemeler
hayata geçiriyor ve tüm şirketler gibi biz de
maske, eldiven ve özel dezenfektan bulunduruyoruz.
Sanıyorum bu noktada pek çok
şirket aynı yaklaşımları sergiliyor. Ancak
unutmamak gerekiyor ki pandemi süreci
uzun soluklu bir maraton ve bu maratonda
motivasyon da oldukça önemli. Wilo
Türkiye ekibi olarak işimizi en iyi şekilde
sürdürebilmek adına bu motivasyona sahibiz.
Tüm çalışma arkadaşlarım bu süreçte
özverili çalışmalarına devam ettiği için oldukça
gururluyum.
Wilo Türkiye olarak bu süreci hep birlikte
güvenle atlatacağımıza dair güvenim tam.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
Hep birlikte insanlık tarihinin en zorlu ve
belirsiz dönemlerinden birine şahitlik ediyoruz.
Tahmin edileceği üzere özelikle sürecin
ilk zamanlarında bir plan üzerinden
ilerlemek pek mümkün değildi. Bununla
birlikte bu süreç tüm paydaşlarımızla sık
sık bilgi alışverişinde bulunmayı ve birbirimizi
haberdar etmeyi sorumluluk olarak
görmemizi sağladı. Bu vesileyle bir kez
daha iletişimin ne kadar önemli olduğunu
öğrendik. Bugün geldiğimiz noktada süreci
biraz daha anlayarak tanımaya başladık
ve kısa vadeli planlar oluşturabiliyoruz. Bu
süreçte iş ortalarımız ve müşterilerimiz ile
sürekli iletişim halinde kalabilmek adına
yakın zamanda hayata geçirdiğimiz sosyal
platform uygulamamız Wilo Social’ı geliştirip
zenginleştirerek daha efektif bir şekilde
kullanmaya başladık.
Bu uygulamamızla kullanıcılara, anlık bildirimlerle
Wilo ve sektör hakkında güncel
haberlere ulaşma, yeni ürün, referanslar ve
eğitimlerden haberdar olma, canlı destek
özelliği ile ihtiyaç duyulan her anda yardım
alabilme olanağı sunuyoruz. Bu özelliklere
ek olarak anket ve bilgi yarışmalarının da
yer aldığı uygulamamızda kullanıcılar, dilerlerse
içerik paylaşımında bulunma veya
paylaşılan içeriklere yorum yapma olanağı
da buluyor. Wilo Social ile kullanıcıların
hem bilgi alabildiği hem de paylaşım ve
yorumlarıyla katkı sağladıkları bir sosyal
platformu Wilo Türkiye olarak sektörümüze
kazandırdığımızı söyleyebiliriz.
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta yaşanılan
bu salgın sonrası sektörde ne
gibi fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Bugün geldiğimiz nokta itibariyle birçok
sektör ile birlikte inşaat sektörünün de bir
adaptasyon ve dönüşüm sürecine girdiğini
ve dijital dönüşüm sürecinin ivme kazandığını
söyleyebiliriz. Yakın gelecek için ise
kamu bankalarının öncülüğünde başlatılan
0,64 faizli konut kredisi kampanyasının da
sektörde bir hareketlenme oluşturduğunu
gözlemliyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) Ekonomi Güven Endeksi Mayıs
2020 verilerine göre, mart ve nisan sonrası,
son beş yılın en düşük seviyesini gören
inşaat sektörü güven endeksindeki artış
da dikkat çekiyor. Bu hareketliliğin inşaatla
bağlantılı tüm alt sektörlere pozitif bir etkisi
olacağını düşünüyor ve dijital dönüşümü
gündemine alarak akıllı, teknolojik altyapısı
sağlam ve verimli sistemlerle ilerleyen
firmaların bu süreçten güçlü çıkacağına
inanıyoruz.
Bu dönemde birçok sektör ve firmada olduğu
gibi biz de kısa vadeli kararlar alıyor
ve bu kararlar doğrultusunda ilerliyoruz.
Burada dijitalleşmeden de etkin bir şekilde
faydalanarak duruma hızla adapte olduğumuzu
ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik
çözümler sunarak sektörümüze teknoloji
konusunda öncülük ettiğimizi söyleyebiliriz.
Wilo olarak dünya genelinde çözüm
sağlayıcı olma hedefimizi uzun vadede de
sürdürüyoruz. Wilo Türkiye olarak sürecin
tamamında olduğu gibi yeni dönemi de başarılı
bir şekilde yönetmek üzere planlarımız
hazır.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 71
Sektörel
SEREL, Seramik Fabrikası ile “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” aldı
Önceliğiniz sağlıksa, kazanırsınız!
2015 yılında gümüş iyon kullanarak tüm vitrifiye ürünlerini kir tutmayan teknolojilerle
buluşturan SEREL, böylece, hijyenik yüzeyli seramik sağlık gereçleri dönemini başlatmıştı.
Pandemi döneminde de hijyen esasını korumak üzere bir dizi operasyon geliştiren ve TSE
standartlarını üst düzeyde hayata geçirerek “önce sağlık” diyen SEREL, bakanlık iştiraklerince
yapılan denetlemeler sonucu Manisa’da bulunan SEREL Seramik Fabrikası ile kendi
sektöründe bir ilk olarak “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” almaya hak kazandı.
Elginkan Topluluğu’nun Seramik Sağlık
Gereçleri sektöründeki güçlü markası SE-
REL, sağlık ve hijyen konularında farkındalık
yaratan ürünlerle geçmişten bu yana
vitrifiye pazarındaki talebi farklı yönde etkiliyor.
Covid-19 sürecinde de insanı, doğayı
ve sağlığı önceleyen vizyonunu koruyarak
kendi sektörüne yön veren SEREL,
sanayi işletmelerinin Covid- 19 ile mücadelesini
belgelemek üzere uluslararası kalite
belgesi standardında olan ‘TSE Covid-19
Güvenli Üretim Belgesi ‘ni almak üzere
Ege Bölgesi genelinde ilk başvuran sanayi
şirketi olmuştu. Yapılan denetlemeler
sonucu Türk Standartları Enstitüsü (TSE)
tarafından verilen belgeyi almaya hak kazanan
SEREL, Ege Bölgesi ve kendi sektörü
içerisinde belgelenen ilk kuruluş oldu.
SEREL Seramik Fabrikası tüm
standartları karşıladı
SEREL, pandeminin başladığı tarihten
bu yana bir sanayi kuruluşu olarak tüm
sistemini Covid-19 ile mücadele yönünde
kurguladı. Türk Standartları Enstitüsü
(TSE) uzmanları tarafından sanayi işletmelerinin
Covid-19 ile mücadelesinde
rehber niteliğinde hazırlanan ‘Covid-19
Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu’nun
tüm yönergelerine uyumlanan
kuruluş; çalışanların, ziyaretçilerin, tedarikçilerin,
yani tüm paydaşların sağlığını
gözetmek üzere yeniden yapılandı.
Süreç boyunca Türk Standartları Enstitüsü’nün
(TSE) belirlediği tüm prosedürü
eksiksiz olarak yerine SEREL Seramik
Fabrikası, geçtiğimiz hafta TSE uzman
denetçileri tarafından kapsamlı bir şekilde
kontrol edildi. Denetim sürecini başarı
ile tamamlayan fabrikada; üretim alanları,
servisler, atık yönetimi, ofisleri, tuvaletler,
yemekhaneler, sterilizasyon çalışmaları,
bilgilendirme eğitimleri gibi pek çok farklı
birim ve operasyon noktasında hiçbir uygunsuzluk
tespit edilmedi.
Yalnızca salgın dönemi için değil aynı
zamanda salgın sonrası dönemde de
işletmelerin güvenilir ve hijyenik üretim
standartlarına uygunluğunu temsil eden
“TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi”
ile SEREL, insan faktörünü önceliğe alan
köklü geleneğini tescilledi.
72
Yapı Malzeme Temmuz 2020
“Salgın döneminde ana stratejimiz;
teknolojik imkanların kullanılması
ile hizmetlerimizin devamını
sağlamak”
“KSB Türkiye olarak global pazarın bazı ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye üretim
hatlarımızın çalışmaya devam etmesi bu pazarlarda daha rekabetçi olmamıza
olanak vermiş ve müşteri memnuniyetinde ciddi etken olmuştur.”
KSB Türikye, Ankara’da bulunan
14.000 m 2 açık, 8.000 m 2 kapalı alana
sahip fabrikası ile yatay norm tip,
çok kademeli, inline tip pompa ve
hidrofor üretimi yapmakta. Ayrıca firma,
Ankara ve İstanbul’da bulunan
Merkez servisleri ve Türkiye çapına
yayılmış yetkili servisleri ile tüm tesislerde
tamir, periyodik bakım, devreye
alma, montaj süpervizörlüğü
vb. tüm hizmetleri vermekte.
KSB Pompa Armatür San. ve TİC.
A.Ş Satış Müdürü Mithat Ermeç ile
içerisinde bulunduğumuz olağanüstü
süreçle ilgili alınan tedbirler
ve gerçekleştirdikleri faaliyetleri konuştuk.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde
ne tür değişiklikler
gerçekleştirdiniz?
KSB Türkiye olarak, sektörün ihtiyaçlarına
cevap verecek şekilde
son teknolojiye yatırım yapmakta
ve yıldan yıla sürekli olarak büyüme
gerçekleştirmekteyiz. Fabrikamız
Türkiye’nin 301. Ar-Ge merkezidir,
Ar-ge harcamalarında 2019 yılında
Türkiye 283 üncüsü olmuş, Inovalig
(İnovasyon değerlendirmesinde)
sıralamasında Türkiye 81nci
olmuştur. Ayrıca Ekonomi bakanlığı
5. Bölge teşviği kapasamındadır.
Ülkemiz için yerli ve milli son teknoloji
ürünler ve hizmetler üretmekte
ve ülkemize ciddi katma değer ve
istihdam sağlamakta ve ileri teknoloji
ürünlerini başta Almanya olmak
üzere özellikle gelişmiş ülkelere artırarak
ihraç etmektedir
Türkiyede pompa ,hidrofor üretim
Mithat Ermeç / KSB Pompa Satış Müdürü
hatlarımız ayrıca tersine mühendislik
çalışmaları yapan ayrı bir
departmanımız da bulunmaktadır.
Bunun yanısıra firma bünyesinde
Arge,Kalite Kontrol,Servis ve Satış
Merkezleri mevcuttur. Covid-19 Salgının
Türkiyede görülmesi ile birlikte
çalışanlarımızın bir kısmı evden
bir kısmı ise ofislerimizden çalışmaya
başladı.Arge bölümümüzün
çalışanları uzun bir süre evlerinden
çalışmaya devam etti.
KSB-Türkiye endüstri 4.0 uygulamalarına
yıllar önce geçtiğinden do-
74
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
layı, uzaktan kontrol, otomasyon ve
bilgisayar sistemli organizasyonlar
için altyapısı hazırdı. Çünkü yurtdışında
pekçok müşteri ile online
iletişimimizi kuvvetlendirmek için
yaptığımız fiber altyapı yatırımı ve
dijital görüntü teknolojileri ile önceden
hazırlanmıştık. Bu uygulamalar
için pandemi döneminde herhangi
bir yatırım yapmadan mevcut gelişmiş
altyapımızı daha etkin ve yoğun
olarak kullanmaya başladık.
Bu sayede satış ekibimizin birbiriyle
ve müşterilerimizle kolay bir şekilde
iletişim kurabilmesi ve tüm ekibin
müşterilerimizin taleplerine cevap
verebilmeleride hızlı ve kolaylıkla
sağlandı.
Bu süreçte üretim bölümümüz tüm
hijyen ve sosyal mesafe kurallarına
uyarak üretim yapmaya devam etti.
Özellikle Satış bölümünde evden
çalışacak kişiler için, salgının durumu
anlık takip edilerek gerektiğinde
planlarımız güncellendi.
Özellikle salgın vakalarının daha
yoğun görüldüğü İstanbulda, ofis
çalışanlarımızın tamamı için ofise
kısmi olarak gidip geldiği zamanlarda
toplu taşıma araçlarını kullanmamaları
için şirket araçları ile
ulaşım imkanları sağlandı.
Geliştirdiğiniz yeni
modellerde ana stratejiniz ne
oldu?
Salgın döneminde ana stratejimiz;
tüm çalışanlarımızın hijyen kurallarına
en üst düzeyde uyumunun
sağlanarak kendi içimizde ve müşterilerimizle
iletişimde teknolojik imkanların
kullanılması ile hizmetlerimizin
devamını sağlamak şeklinde
oldu.
Bu süreçte müşterilerinize
ve iş ortaklarınıza sunmuş
olduğunuz yeni hizmet
modellerinden biraz bahseder
misiniz?
Müşterilerimizle firmamız bünyesinde
de kullandığımız video konferans
programları ile veya müşterilerimizin
kullandığı benzer programlarla
toplantılar düzenlenip, canlı olarak
iletişim kurabilme fırsatları oluşturuldu.
KSB Türkiye olarak global pazarın
bazı ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye
üretim hatlarımızın çalışmaya
devam etmesi bu pazarlarda daha
rekabetçi olmamıza olanak vermiş
ve müşteri memnuniyetinde ciddi
etken olmuştur.
Salgın sonrası herkesin
umutla beklediği ve bir
kısım sektörün adım adım
geçmeye başladığı ‘Yeni
Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Yeni normalde salgın döneminde
başlayıp sıklığını arttırdığımız video
konferans görüşmelerini devam
ettireceğiz. Bu toplantılarla salgın
öncesi ofislerimizde veya müşteri
adreslerinde fiziksel olarak gerçekleştirdiğimiz
seminerleri webinar
üzerinden devam ettirip geliştireceğiz.
Bence bu yeni döneme
sizlerin olduğu kadar iş
ortaklarınız da aynı şekilde
hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda
iş ortaklarınızla ortak
geliştirdiğiniz çözümler var
mı?
İnternet aracılığı ile mevcut online
toplantı platformları üzerinden programlar
üzerinden düzenli iletişim
kurduğumuz firmalara daha fazla
firmanın ekleneceğini söylemek
mümkün. Bunun dışında müşterilerimizin
kullandığı ürünlerin çalışma
performanslarını pompaların yanına
gitmeden 7/24 takip edebildikleri
ve uzaktan müdahale edebilecekleri
,kapsamlı olarak kontrol altında
tutabilecekleri bulut tabanlı “KSB
Guard” cihazı gibi bir çok ürünümüz
bu süreçte fayda sağlayacaktır.
Böylece daha güvenli, daha kontrollü
dolayısıyla daha verimli sonuçlar
elde edebilmek mümkün olacaktır.
Yaşanılan her kriz bazı
fırsatların da ortaya
çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta
yaşanılan bu salgın sonrası
sektörde ne gibi fırsatlar
meydana gelebilir? Şirket
olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Sektörümüzde global pazara hizmet
veren pazar oyuncularının
üretim merkezlerinin genellikle üretim
yapmakta zorlanması ve bizim
Türkiyede üretim yapmaya devam
etmemiz ve global pazardaki müşterilerin
taleplerine hızlı ve güvenilir
bir şekilde cevap verebilmemiz
çok önemli bir husus. Dünyada tedarik
zincirinde yaşanan sıkıntılar
özellikle Avrupada yeni müşteriler
kazanmamıza olanak sağlamıştır.
Bunun sebebi ise müşterilere daha
hızlı yanıt ve çözüm sunabilmek ve
elimizde planlanandan daha fazla
stok bulundurmamız vesilesi ile olmuştur.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Şirket olarak en önemli kaynağımızın
insan gücü olduğunu biliyoruz.
Türkiyede arge, üretim, kalite kontrol,
satış, servis ve tersine mühendislik
bölümlerinden oluşan ve üst
düzey teknoloji kullanarak hizmet
verebilen ciddi bir yapılanmaya sahip
olmamız bizim en büyük farkımız…
Hedefimiz ise dünya pazarıdır.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 75
Dosya
Termostatın Yolculuğu
HVAC sistemlerinin temeli 1620’li yıllarda, termostatın atası olarak bilinen bir aletle
atıldı. Yüz yıllar süren termostatın yolculuğu, LG’nin sunduğu enerji verimli, çevre dostu,
mükemmel performansa sahip, uzaktan yönetilebilen ürünlerle devam ediyor.
HVAC çözümleri, hayatımızın birçok yerinde
önemli bir rol oynayan karmaşık sistemler.
Elektrikli klimalar 100 yılı aşkın süredir
evlerimiz, ofislerimiz, okulumuz ve fabrikalarımız
dahil olmak üzere yaşadığımız tüm
alanlarda iklimi yöneterek bizi rahat ettiriyor.
İhtiyaçlarımız geliştikçe, bu karmaşık
sistemleri çalıştıran yenilikçi bileşenler ve
teknolojileri de gelişiyor. Ancak, iklim kontrolünün
geliştirilmesi konusundan bahsederken,
HVAC sistemleri ile ilgili üzerinde
pek durulmayan önemli bir bileşen var;
Termostat… Termostatı nerede olursak
olalım sıcaklığı kontrol etme ve izleme ara
yüzü olarak tanımlayabiliriz. Bu tanıma,
termostat teknolojisinin yıllar içinde çok yol
kat ettiğini de eklemek gerekiyor.
Her şey Isıyla Başladı
Termostat teknolojilerinin tamamı ısıyı
kontrol etmekle başlıyor. 1620’lerde, Cornelius
Drebbel adlı bir mucit, cıva kullanarak
yumurtaların kuluçka dönemi için
sıcaklığı düzenleyen, termostatın atası
olarak kabul edilen aleti yarattı. İlk termostat
patenti, tekstil imalatında, sıcaklıkları
düzenlemek için Andrew Ure tarafından
1830’da alındı. İlk elektrikli termostat ise,
bundan 50 yıl sonra, Warren Johnson
adında bir öğretmen ve mucit tarafından,
sınıfında rahat etmek için kullanıldı. Bu alet
her ne kadar çok ilkel olsa da, binaların
içindeki sıcaklığı kontrol etmek için kullanılan,
bugün bildiğimiz termostatın gerçek
anlamda ilk örneğiydi. Birkaç yıl sonra da,
Albert Buts, fırın kapısını açıp kapatarak
sıcaklığı ayarlayan otomatik kasnak sistemine
sahip bir termostatın patentini aldı.
1906’ya gelindiğinde, programlanabilir bir
tür termostattan bahsedilmeye başlandı.
Bu, kullanıcıların belirlenen zamanlar için
sıcaklıkları önceden
ayarlamasına
izin veren bir C
saatiydi. Elektrikli
saatler daha sonra
1934’te termostat
uygulamalarına entegre
edildi ve ilk
kadran termostatları
1950’lerde ortaya
çıktı. 1980’lere kadar
daha karmaşık
programlama özelliklerine
sahip dijital
ekranlı termostatlar görülmedi. Devre ve
ekran teknolojisi ilerledikçe, daha gelişmiş
termostat teknolojileri görmeye devam ettik
ve bu da bizi bugün bulunduğumuz yere
getirdi. Ancak modern termostatların kapsamlı
yetenekleri hakkında ne biliyoruz?
Bir Adım Sonrası
Günümüz termostatları, 100 yüz yıl önce
geliştirilen termostatlardan çok farklı. Artık
termostat teknolojisi, farklı alanlarda kapsamlı
iklim kontrolü sağlayan, bir HVAC
sistemindeki tüm işlemlerin izlenmesine ve
enerji tüketiminin yönetilmesine izin veren
sistemler ve sadece sıcaklığı kontrol etmekten
çok uzakta.
Kullanıcılar sıcaklık,
nem ve hava
kalitesi de dahil
olmak üzere çevresel
bilgileri izlerken,
haftalık, aylık veya
yıllık planlar için
entegre planlama
yapılandırabiliyorlar.
Bu sistemlerle,
merkezi bina kontrolü,
aydınlatma ve
havalandırma gibi 3. taraf uygulamalarla
entegrasyon da sağlanabiliyor. Bugünün
termostatları yaşamlarımızda ve çevremizle
nasıl etkileşimde olduğumuzu kökten
değiştiriyor.
Son 100 yılda, termostat teknolojisinin,
basit problemleri çözmekten, hayatımızın
en vazgeçilmez alanlarında çözüm sağlayan
kurtarıcıya dönüştüğünü gördük. Son
yıllarda gerçekleşen HVAC ve termostat
teknolojisindeki hızlı ilerlemeyle, yakın gelecekte
pazara, evlerimize ve işletmelerimize
daha da heyecan verici değişiklikler
getirecek.
Bu alanda öncü olan LG Electronics, sunduğu
sistemlerle enerji verimliliği ve mükemmel
performansı bir arada sunuyor.
LG’nin çevre dostu ürünü LG Therma V
R32 MONOBLOK, dünyanın ilk R32 soğutucu
akışkanına sahip monoblok ürünü. İç
mekanlardan kolayca kontrol edilebilen LG
Therma V R32, üstün tasarımlı kumandasıyla
her mekana uyum sağlıyor. Sezgisel
ara yüzü, basit bir dokunuşla hızlı ve kolay
bir kullanım sağlarken, otomatik kullanım
modu, kullanıcıların kendi yaşam şekillerine
göre ayarlama yapabilmelerine imkan
tanıyor. Enerji tüketimini en aza indiren
LG Therma V R32 ile evin farklı bölümleri,
farklı sıcaklıklara ayarlanabiliyor, üstelik
Smart ThinQ uygulamasıyla uzaktan yönetilebiliyor.
76
Yapı Malzeme Temmuz 2020
“Ana stratejimiz;
müşterilerimizi korumak ve onlar ile
beraber hareket etmek”
“Her zaman öncelliğimiz son kullanıcılar ve müşterilerimiz oldu. Verimlilik adı altında
firmamızı ve markamızı tercih edenleri bu zor zamanlarda daha da zorlamak istemedik.
Zaten uzun vadeli düşünen bütün firmalar bu yolu tercih ettiler diye düşünüyoruz. Yani ana
stratejimiz müşterilerimizi korumak ve onlar ile beraber hareket etmek oldu. Çünkü belli bir
süre sonra yeni normal ile beraber tekrar bu piyasa içerisinde beraber yürüyor olacağız”
özellikle müşterilerimizi zor duruma sokacak
panik kararlardan uzak durmak oldu.
Her firmada olduğu gibi verimliliği ön
plana aldık, fakat tekrar belirtmek isteriz
ki bu planlar içerisinde her zaman öncelliğimiz
son kullanıcılar ve müşterilerimiz
oldu. Verimlilik adı altında firmamızı ve
markamızı tercih edenleri bu zor zamanlarda
daha da zorlamak istemedik. Zaten
uzun vadeli düşünen bütün firmalar bu
yolu tercih ettiler diye düşünüyoruz. Yani
ana stratejimiz müşterilerimizi korumak
ve onlar ile beraber hareket etmek oldu.
Çünkü belli bir süre sonra yeni normal ile
beraber tekrar bu piyasa içerisinde beraber
yürüyor olacağız .
Murat Üçer / GF Hakan Plastik Satış Direktörü
Türkiye’de sessiz boruyu ilk üreten firma
olarak büyük başarılara imza atan GF Hakan
Plastik, kuruluşundan beri gelişime
ve değişime verdiği önemi ürün ve hizmetlerine
de yansıtmayı başarmış ender
firmalardan biri. Salgın döneminde almış
oldukları tedbirlerle süreci iyi bir şekilde
yönetmeyi başaran firma, normalleşmeye
gittiğimiz şu günlerde de, sergilediği yeni
yaklaşımlarla sektördeki güçlü konumunu
sürdürüyor.
GF Hakan Plastik Satış Direktörü Murat
Üçer ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda,
içerisinde bulunduğumuz
süreç ve önümüzdeki döneme dair yaklaşımlarını
ele almaya çalıştık.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Yaşadığımız dönem kimsenin önceden
hazırlıklı olduğu ve çok planlama yapmış
olduğu bir dönem değil, ancak birçok firma
birbirine benzer iş modellerini tercih
etti; evden çalışma, kısa çalışma, online
imkanları kullanma gibi. Ama kendi açımızdan
aldığımız en önemli karar olarak
memnuniyetle belirtmek isterim ki, küçülme,
organizasyonu değiştirme gibi agresif
yöntemleri tercih etmemiz oldu. Bunun
en önemli nedeni firmamıza olan güvenimiz
ve son yıllarda yaptığımız farklılıklara
olan inancımızdır.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde
ana stratejiniz ne oldu?
Ana stratejimiz bulunduğumuz yeri korumak,
firmamıza olan güveni sarsacak ve
Bu süreçte müşterilerinize ve iş
ortaklarınıza sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden biraz
bahseder misiniz?
Online eğitimler, dijital dünyayı ve sosyal
medyayı daha fazla kullanmak; aynı zamanda
daha sonrası için planladığımız
yenilikleri hızlandırmak gibi sıralayabiliriz.
Fakat pazara, ve müşterilerimize kurallar
çerçevesinde yakın olmak yine ilk hedefimiz
olacaktır.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Önce herkesin bahsettiği yeni normalin
tam ne olduğunun ortaya çıkması gerekiyor,
çünkü her şey çok hızlı değişiyor ve
şekilleniyor. Şimdiden alınacak kararlar
veya hazırlıklar ertesi güne değişebiliyor,
ama özellikle sağlık adına alınan kararlar
değişmeyecek gibi görünüyor. Bizim
görüşümüz çalışma şeklimizin değişmesi
gerektiği şeklindedir. Seyahatlerin çok
uzun süre zorunlu olmadıkça yapılmayacağı,
toplantı düzenlerinin dijital ortama
kayacağı, zamanın çok daha kıymetli
olacağı gayet açık, ama eski çalışma
78
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
şeklimizde olan ve değişmesi zor olan
kısımlar da bulunuyor. Saha ziyaretleri
ve uygulamalı eğitimler gibi. Firmalar
bu çalışmalar kapsamında yapılarına,
üretimlerine ve ürünlerine göre farklılık
gösterecekler. Biz daha çok önceden belirlediğimiz
stratejilerimizi ciddi değişikliğe
yol açmayacak şekilde çalışma şeklimizi
değiştirmeyi planlıyoruz.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
Önceden de belirtmeye çalıştığım üzere,
yeni normal kavramının tam manası ile
tanımlanması ve sindirilmesi gerekiyor.
Kuralların belirlenmesi, kırmızı çizgilerin
çizilmesi ve özellikle ülkelerdeki farklılıkların
minimum düzeye inmesi gerekiyor.
Aksi takdirde çok fazla esnek olmak ve
pazara göre çözümler yaratmak gerekiyor.
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta yaşanılan
bu salgın sonrası sektörde ne
gibi fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Elbette ki süreçleri yakından takip edip çıkacak
fırsatlara bakıyoruz. Bu dönemde
fırsatlar bizce firmaların değişime adapte
olma süreçleri ile çok alakalı. Birkaç ay
önce çok mantıklı ve cazip olan fırsatlar
şu an için çok riskli görünüyor. Bu durum
sizin risk alma eğiliminiz, uzun vadeli hareket
etme gücünüz ve gelişmelere yakın
olma kabiliyetiniz ile doğru orantılı. Bizler,
belirtiğimiz gibi, müşteri odaklılık gibi olmazsa
olmaz kurallar etrafında şekilleniyor,
ana prensipleri bozmadan fırsatları
bunun etrafında oluşturmaya çalışıyoruz.
Burada bazı temeller çok önemli, örneğin
çalışanların firmaya olan bağlılığı ve firmanın
çalışanlarına olan bağlılığı, müşterilerinizin
size, sizin de müşterilerinize
olan sadakatiniz gibi.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Bu dönemde herkesin işi çok zor, önce
sağlık diyoruz ama artık ülkelerin aldığı
kararlara bakarsak bir o kadar da ekonomi
ön plana geliyor. Herkes bu iki kavramı
beraber yürütmeye çalışıyor ki burada
ülke vatandaşlarının bilinç düzeyi belirleyici
olacak. Bu olmadan ne kadar doğru
karalar alınırsa alınsın, maalesef hepsi
teoride kalır. En önemlisi teoride görüleni
pratiğe çevirebilmek.
GF Hakan Plastik’ten dijitalleşmede bir büyük adım daha:
BIM Kütüphanesi
Plastik boru sektörünün lider
markası GF Hakan Plastik,
yapı profesyonelleri ile arasındaki
bilgi alışverişini ve işbirliğini
güçlendirme yolunda
bir adım daha attı. BIM Kütüphanesine
eklenen ürünleri
ile kurulacak sistemlerin
planlama ve uygulamasında
doğru ürün- verimli çalışma
ortamının yaratılması hedefleniyor.
İnşaat malzemeleri sektöründe dijitalleşme,
özellikle tasarımı sanallaştırarak henüz daha
tasarım aşamasında öngörülemeyecek problemleri
görme; bu problemlere etkin çözümleri
hızlı, efektif yöntemler bularak uygulama ve
verimliliği artırma açısından son derece kritik
bir öneme sahiptir.
Building Information Modelling (BIM) ya da
Türkçe olarak Yapı Bilgi Modellemesi, mimarlık,
mühendislik, inşaat yapıları ve altyapıyı daha verimli
şekilde planlamak, tasarlamak, inşa etmek ve yönetmek için
kullanılan 3 boyutlu (3D) model tabanlı bir süreçtir.
Gerçeğe eş modelleme ile güvenilir, düşük maliyetli
ve yüksek verimli dijital tasarım...
Komple bir sistem tasarımı için gerekli tüm verileri içeren Autodesk
Revit® aileleri, optimize edilerek çeşitli projelerin tüm
aşamalarında kullanılabilmesi için tasarımcıların hizmetine sunuluyor.
Bu yapı modelleri kullanılarak;
• Doğru, hızlı ve eksiksiz tasarım
• Ürün yelpazesine genel bakış ve projelere kolayca ekleyebilme
• Farklı tasarım seçeneklerinin kolayca modellenmesi ve tasarıma
etkilerinin hızlıca görülerek değerlendirimesi
• Gömülü malzeme listesi ve ürün açıklamaları
• Gerçek zamanlı tesisat/hat uzunluğu hesapları
• Farklı ölçü birimlerinde kolayca çalışabilme (Imperial/Metric
sistemler)
konularında dijitalleşmenin faydalarından yararlanılması amaçlanıyor.
GF Hakan Plastik tarafından üretilen Türkiye’de bir ilk olan sessiz
boru sistemlerinden Silenta Premium, Silenta 3A ve basınçlı
temiz su sistemlerinin sektördeki en güçlü üyesi GF Aquasytem
PP-R ürün bileşenlerinin tamamının bulunduğu kütüphaneye,
bim.gfps.com sitesinden ücretsiz olarak indirerek kullanım imkanı
bulunuyor.
GF Hakan Plastik ürün kütüphanesine ulaşarak tasarımlarınızı
dijital ortamda etkin bir şekilde geliştirebilirsiniz.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 79
Dosya
Üntes hijyenik klima santralleri
Virüsle mücadelenin önemli olduğu şu
günlerde, hijyenik mekanların havalandırılmasında
kullanılan klima santrallerinin
önemi daha da artıyor. Salgınla mücadelede
kritik rol oynayan hastaneler, ilaç
üretim tesisleri veya gen laboratuvarları
gibi mekânlardaki havalandırma sistemleri,
DIN 1946-4’te belirtilen tüm kriterleri
en üst düzeyde sağlamalıdır.
Güncel Hijyen Standartlarına
Uygun
Üntes 1968’den beri üretmiş olduğu ürünlerle
bu sorumluluğu en üst düzeyde taşımaktadır.
Özellikle hijyenik klima santrallerinde
üzerimize düşen sorumluluğun
bilinciyle, ürünümüzün güncellenmiş olan
hijyen standartlarıyla uygunluğunu vurgulamak
isteriz. Hijyenik klima santrallerimiz,
TÜV NORD Systems GmbH Laboratuvarı’nda
DIN 1946-4: 2018 ve VDI
6022-1: 2018 standartlarına göre testlere
tabi tutulmuş ve istenen kriterleri en üst
düzeyde karşılamıştır.
Ayrıca ilgili standartlar, hijyenik klima
santrallerinden EN 1886: 2009’a göre
belli mekanik ve ısıl performans sınıflarının
sağlanmasını beklemektedir. Klima
santrallerimiz EN 1886: 2009’a göre, belirtilen
limit sınıflarının üzerindedir.
DIN 1946-4: 2018 ÜNTES PKC 60
Standardının Kriteri Hijyenik Klima Santrali
Gövde Dayanım Sınıfı D2 D1
Hava Kaçağı Sınıfı L2 L1
Filtre Bypass Kaçak Sınıfı F9 F9
Gövde Isıl Geçirgenlik Sınıfı T2 T2
Isıl Köprüleme Sınıfı TB2 TB2
Kullanılan tüm
plastik parçalar ISO
846 Standardına
göre mikrobiyolojik
üremeye izin
vermeyen
malzemelerden
üretilmiştir.
Bununla birlikte, hijyenik
klima santrallerinde kullanılan
tüm plastik parçalar
ISO 846 Standardına
göre mikrobiyolojik
üremeye izin vermeyen
malzemelerden üretilmiş
olmalıdır. Klima santrallerimiz
yine bu kriteri de
başarıyla karşılamakta
ve içerisinde mikrop üremesi riskini ortadan
kaldırmaktadır.
İlgili standartlar gereği, yapılan testler
sonucunda; klima santrallerimizde kullanılan
contalar ve sızdırmazlık malzemeleri
dâhil olmak üzere, tüm bileşenler
ve malzemeler sağlığa zararlı olmayıp,
koku, zararlı madde yayılımı
ve mikro organizmalar
için besleyici bir ortam
oluşturması gibi riskleri de
taşımamaktadır. Yine klima
santrallerimizde hava
akışı ile temas eden malzemeler
dezenfektanlara
(mikrop öldürücü madde)
karşı dayanıklı bulunmuştur.
Yukarıdaki hususların
dışında, yine
standartta tarif
edildiği gibi;
• Hijyenik klima santrallerimizin
iç yüzeyleri kolay
temizlenebilmesi için düz
ve pürüzsüz olup, girinti-çıkıntı
oluşturmayacak yapıdadır.
• Üç boyutlu eğime sahip olan yoğuşma
tavası sayesinde, santral içerisinde su birikimine
izin verilmez. Standardın gereksinimi
olan %95 oranında tahliye istemi,
%99 oranıyla sonuçlanmıştır.
• Filtre yerleşimleri ISO 16890 standardına
göre yapılır ve en üst düzeyde filtre
bypass kontrolü sağlayan filtre kasalarımızın
tasarımı sayesinde, filtre değişimlerinde
toz temiz hava tarafına geçmez ve
filtreleri tutan mekanizma hava akışından
etkilenmeden sızdırmazlığı garanti altına
alır.
80
Yapı Malzeme Temmuz 2020
“Aldığımız önlemlerle birlikte sağlıklı
bir çalışma modeli yakalayacağımıza
inanıyoruz”
“Dünya genelinde satışını yaptığımız ve servis hizmeti sunduğumuz tüm asansör, yürüyen
merdiven ve yürüyen bantlarımızda hava ve temas kaynaklı virüslerinin dezenfeksiyonu
için sterilizasyon sistemleri sağlıyoruz.”
Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana
stratejiniz ne oldu?
thyssenkrupp olarak, ürettiğimiz her yeni
üründe topluma, mobiliteye ve hayatın
devamlılığına odaklanıyoruz. Koronavirüs
döneminde de bu odaklarımızı değiştirmeden,
önceliğimize çalışan ve toplum sağlığını
koyduk. Bundan sonrası süreçte de bu
anlayışımız devam edecek.
Bugün asansörlerimiz ile hastane, metro,
havalimanı gibi Türkiye’nin birçok yerinde
hizmet veriyoruz. Hayatının devam etmesi
ve en önemlisi sağlığın korunması açısından
son derece kritik olan alanlarda hizmet
veren asansör ve yürüyen merdivenlerimizin
her koşulda kesintisiz çalışması gerekiyor.
Bunu yaparken de çalışanlarımızın ve
toplumumuzun sağlığını korumak önceliklerimiz
arasındadır.
Şirket olarak üç ana unsura odaklanıyoruz.
Umuma açık alanlardaki asansör ve yürüyen
merdivenlerde enfeksiyonu önlemek
için hijyen teknolojileri, sosyal mesafe ve
temassız teknolojiler. Bunların sonucunda
doğan inovasyonların çoğu, salgın sonrasında
dahi uygulanabilir olmaya devam
edecek.
İsmail Polat / thyssenkrupp Asansör CEO’su
Yüksek kaliteli yolcu taşıma sistemleri geliştirme,
tedarik etme ve bakımını yapma
konusunda uzman olan thyssenkrupp Elevator,
sahip olduğu mühendislik yetenekleriyle
yeni nesil çözümler üretmeye devam
ediyor. İçerisinde bulunduğumuz dönemde
almış oldukları tedbirler ve yeni çalışma
modelleri ile faaliyetlerine ara vermeden
devam eden firma, önümüzdeki dönem
için de yeni uygulumaları devreye alıyor.
Yapmış oldukları çalışmaları thyssenkrupp
Asansör CEO’su İsmail Polat’tan dinledik.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
thyssenkrupp Asansör olarak, özellikle
sağlık ve kamu alanları gibi kritik önemi
olan yapılarda kentsel hareketliliği sağlama
sorumluluğumuz bulunuyor. Bu doğrultuda,
çalışanlarımızın, müşterilerimizin
ve toplumun sağlığını göz önünde tutarak
üretimimize ve çalışmalarımıza tüm gerekli
önlemleri alarak devam ettik.
Alınan önlemler doğrultusunda, çalışanlarımızın
sağlığını koruyabilmek adına,
18.03.2020 tarihinden başlayarak evden
çalışma düzenine geçebilecek çalışanlarımız
için evden çalışma sistemine geçiş
yaptık.
Sosyal izolasyon bilinciyle iş toplantılarımızı
ve eğitimlerimizi online kanallardan
devam ettirdik. Şirketimize ait online Seed
Campus eğitim platformumuz bize hızlı bir
geçiş olanağı sağladı. Bu dönemde tüm
yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerimizi iptal ettik.
Tüm çalışanlarımız için maske, eldiven
ve dezenfeksiyon ürünleri gibi koruyucu
ekipmanlar dağıttık ve dağıtmaya devam
ediyoruz.
Bu dönemde çağrı merkezimiz ve servis
departmanımız ile sosyal mesafe ve izolasyon
kurallarına uyarak 7/24 kesintisiz
hizmet verdik.
Bu süreçte müşterilerinize ve iş
ortaklarınıza sunmuş olduğunuz
yeni hizmet modellerinden biraz
bahseder misiniz?
Koronavirüsle mücadele döneminde çalışanlarımız
ve toplum sağlığı açısından
hayata geçirdiğimiz sosyal izolasyonlu iş
modelimizin yanı sıra her gün milyonlarca
kişi tarafından kullanılan asansör ve yürüyen
merdivenlerin rahat, verimli ve güvenli
bir taşıma aracı olarak kalmasını sağlamak
için entegre dezenfeksiyon çözümleri sunuyoruz.
Dünya genelinde satışını yaptığımız ve
servis hizmeti sunduğumuz tüm asansör,
yürüyen merdiven ve yürüyen bantlarımızda
hava ve temas kaynaklı virüslerinin dezenfeksiyonu
için sterilizasyon sistemleri
sağlıyoruz.
Yürüyen merdivenlerde el bantlarına etkili
bir dezenfeksiyon sağlayan dahili ve harici
olmak üzere iki farklı dezenfeksiyon
cihazımız bulunuyor. Bu cihazlarımız ile
kimyasal bir ürüne gerek duymadan virüs
ve bakterilere karşı UV ışınları ile koruma
sağlıyoruz. Böylece kullanıcılar el bantlarında
enfeksiyon riski olmadığını bilerek, el
bantları güvenle tutarak düşme riski olmadan
güvenle seyahat edebiliyor.
Asansörlerimizde ise UV ışınlarını asan-
82
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
sör kabini içerisindeki fana akuple ederek
asansör kabinine aldığımız havanın dezenfekte
edilmesini ve arıtılmasını sağlıyoruz.
Asansörün içerisindeki havayı bakteri
ve virüslere karşı etkili filtrelerimizden geçirerek
asansöre temiz ve yenilenmiş bir
hava veriyoruz.
Asansör, yürüyen merdiven el bantlarına
yönelik çözümlerimiz işe sürekli kullanımda
havada ve temas alanında uzun süre
kalabilen virüs, bakteri ve mikroplarla karşı
yüzde 99’a kadar etkin mücadele edebiliyoruz.
Ülkemizde ve dünyadaki birçok
asansörümüzde bu sterilizasyon sistemimiz
mevcut.
Temassız teknolojiler yönünde kullanıcıların
asansör butonlarına temas etmeden
asansörü çağırarak istediği kata gitmelerini
sağlıyoruz. Asansörlerimizdeki bu yeni
özelliğimizle kullanıcının yapması gereken
tek şey; bulunduğu kattaki QR kod okuyuculu
cihazının (akıllı telefon, tablet, vs.) kamerasına
QR kodunu okutmak ve gitmek
istediği katı seçmek. Bu sayede asansörlerimiz
temas olmadan güvenli bir şekilde
hizmet veriyor.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Yeni normalle birlikte, İş Sağlığı ve Güvenliği
ve İnsan Kaynakları departmanımız
sürecin yönetimi ve ofisin uygun hale
getirilmesi ve sürekliliğin sağlanması için
çalışıyor. Ofis alanımızda ki oturma düzenini
4 metrekareye bir kişi düşecek şekilde
ve personelin birbiriyle aralarında sosyal
mesafeyi 1,5 metre koruyacak şekilde yeniden
düzenledik.
Ofis içindeki havalandırma sistemleri temiz
hava sirkülasyonunu sağlayacak şekilde
düzenlendi, bakımı ve filtre değişimleri üretici
firma önerileri doğrultusunda yapıldı.
Tüm çalışanlarımız için maske, eldiven ve
dezenfeksiyon ürünlerini ofis ortamında
sürekli tedarik edeceğiz.
Çalışanlarımıza İş yerinin girişine ve panolarımıza
KOVID-19 kapsamında alınması
gereken önlemlerle ilgili afişleri (el yıkama,
maske kullanımı ve iş yeri içinde uyulması
gereken kurallar) astık, bu yönde sürekli
iletişimde olacağız.
Aldığımız bu önlemlerle birlikte sağlıklı
bir çalışma modeli yakalayacağımıza inanıyoruz.
Ayrıca bina yönetimimiz ve diğer
şirketlerle iletişimde kalarak toplu çalışma
koşullarında kendimize ve birbirimize dikkat
etmeye devam edeceğiz.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
Bizim iş ortaklarımızla (tedarikçilerimiz)
ortak görüşte birleştiğimiz nokta hemen
hemen hepsiyle artık yüz yüze görüşmeleri
daha çok online mecraya taşıdık. Skype
business, webex ve zoom. Tüm görüşmelerimiz
bu şekilde de sağlıklı bir şekilde
ilerler hale geldi.
Ürün tedarikleri ve sevkiyat aşamalarını
minimum riskte tutabilmek tedarikçilerimizden
de ciddi destek gördük. Tarafımızca
alınan tüm tedbirler olumlu olarak karşılandı
ve uyum sağlanıldı.
Yaşanılan her kriz bazı fırsatların
da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Sizce global boyutta yaşanılan
bu salgın sonrası sektörde ne
gibi fırsatlar meydana gelebilir?
Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Bundan birkaç yıl önce lüks gibi görünen
ya da ihtiyaç duyulmayan asansör ve yürüyen
merdiven dezenfeksiyon sistemleri
bugün adeta bir zorunluluk. Uzmanlar temassız
teknolojilerin birçok alanda yüksek
bir adaptasyona ulaşacağını düşünüyor.
Yolcuların kabini çağırmak için bir yüzeye
ve butona elleriyle basmak yerine basitçe
ayak parmaklarının ucuyla tıklatacakları
şekilde tasarlanmış özel bir ayak butonu
kullanması ise kalıcı olmaya aday en güçlü
çözümler arasında.
Bu dönemin yeni teknolojilerin gelişmesine
öncülük ettiğini söyleyebiliriz. Bugün koronavirüs
kaynaklı dezenfeksiyon teknolojileri
ile donatılmış, QR kod ve yüz tanıma sistemleri
ile çalışan asansörleri konuşurken,
yarın bu teknolojiler yerini farklı teknolojilere
bırakacaktır. Kesintisiz mobilite çalışmalarımız
doğrultusunda, gerçek zamanlı,
öngörülü bakım sistemimiz MAX’ın bu teknolojiler
arasında olacağını düşünüyoruz.
Bu sistem, asansör arızalarını öngörerek,
bina içinde minimum aksama zamanlarında
bakım görevlerinin planlanmasını içerir.
Bu, bina yöneticilerinin ve kullanıcıların
hizmet dışı asansörlerin oluşturduğu hayal
kırıklığından ve rahatsızlıktan kaçınmasına
yardımcı olur.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Koronavirüs salgını nedeniyle yeni bir yaşam
düzeni gelişti. Çalışma ve iş yapış
modellerinde yaşanan değişimi gördük.
Çevre ve doğaya olan bilincimizin artmasının
yanı sıra koronavirüse bağlı teması
azaltma isteğimizin olduğunu da biliyoruz.
Bu yeni düzenle artık öncelik sıralamamız
değişti ve sürekli olarak değişmeye de devam
edecek. Buna bağlı olarak gelecekte
içinde yaşadığımız, çalıştığımız binalar da
değişecek. Geleceğin binaları daha çevreci,
teknolojik, teması sıfıra indirmiş, daha
sağlıklı binalar olacak.
Bu değişimin ve gelişimin temelinde de
inovasyon olacak. thyssenkrupp Asansör
olarak şehirlerin ve binaların değişimde de
inovatif uygulamalar ve çözümlerimizle yer
alacağız. Yakında, yüz tanıma sistemi ile
kullanıcıyı tanıyan ve sesli komutları anlayabilen
asansörler kullanacağız. Bina sakinlerini
A noktasından B noktasına daha
hızlı, verimli ve keyifli taşımak sektör için
anahtar olacak. Bu noktada örneğin MUL-
TI asansörleri gibi yolcuları sadece yukarı
ve aşağı değil aynı zamanda sola ve sağa
taşıyabilen yenilikçi çözümlerde alternatif
kullanılabilecek. Tek kuyu üzerinde birden
fazla asansör kabinine imkan tanıyan bu
sistem, daha küçük kabinlere sahip daha
fazla asansörün kullanılmasını sağlayacak.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 83
“Tedbiri elden bırakmadan üretime
devam ederek hiç durmadık”
“Biz şu an ki durumda ilk kez stoklu çalışma planı uygulamasına gittik. Bunun nedeni ise
pandemi. Standart ürünlerimizi depoluyor ve isteyenlere hemen ulaştırarak gerek nakliye
gerek diğer etkenlerden dolayı gecikmelerin önüne geçmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz
silsile halinde işler yavaşlama periyodunda olduğu için, biz bu şekilde hızlandırma planı ile
bu arayı kapatmaya çalışıyoruz. Bu şekilde hem yurt dışı hem iç piyasanın bu durumdan
etkilenmemesini sağlıyoruz.”
Nur Asansör dünyanın önde gelen engelli
asansörü şirketlerinden bir tanesi. Kendi
alanında inovatif ve değerli markalar ile
çalışan firma, mimari engellere karşı birbirinden
farklı ve pratik pek çok çözüm
geliştirmekte. Gerek merdiven asansörü
gerekse engelli asansörü seçenekleri ile
ihtiyaç sahiplerine daima farklı seçenekler
sunan Nur Asansör, salgın sürecinde
de müşterilerine sunduğu hizmetleri aksatmadan
sürdürüyor.
Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Doğan
Kazan ile içerisinde bulunduğumuz
süreçte faaliyetlerini nasıl gercekleştirdiklerini
ve önümüzdeki dönem için geliştirdikleri
stratejileri konuştuk.
Halihazırdaki iş modelinizde
salgın hastalık döneminde ne tür
değişiklikler gerçekleştirdiniz?
Öncelikle tüm okurlara ve bizi takip edenlere
firmamız ve şahsım adına çok teşekkür
ederim.
Bildiğiniz gibi tüm dünya pandemi ile sarsıldı.
Bu virüs sürecinde bizler hem merkez
ofis hem de fabrikamız bu süreçte
belli başlı güvenlik tedbirleri ile donatıldı.
En başında aldığımız bu tedbir ile şükür ki
hiçbir personelimiz bu amansız hastalığa
yakalanmadı.
Halen devam eden bu olağanüstü durumda
bizler de olağanüstü tedbirlilerimizi
alarak üretime devam ediyoruz. Vardiya
sistemi ile de iki parçada yapılan üretim,
daha fazla bir sosyal mesafe oluşturduğundan
çalışanlarımız daha rahat ediyor.
Geliştirdiğiniz yeni modellerde
ana stratejiniz ne oldu?
Heyecan ile çıkarmayı beklediğimiz ve
özellikle Türkiye de daha önce yapılmayan
bir ürün piyasaya süreceğiz. Bunun
için çok heyecanlı ve kararlıyız. Nur
Asansör A.Ş. olarak inşallah bu ürünü
6-8 ay gibi kısa bir süre içinde kullanıcılar
ile buluşacağız. Biliyorsunuz ki bu ürünle
alakalı çalışmalarımız gizli. Bu nedenle
şimdi değil ama en azından prototipini çıkardıktan
sonra sizlerle ürün başında tekrar
röportaj yaparız.
Okurlarımız ve bizi
takip edenler bu
ürüne tam puan vereceklerine
eminim.
Şimdiden söylemeliyim
ki Avrupa’da
olan fakat ülkemizde
fiyatlarından dolayı
erişilemeyen bu
ürüne artık tüm hasta,
yaşlı ve engellilerimiz
ulaşabilecek
ve sahip olabilecekler.
En azından bu
tüyoyu verebilirim.
Bu salgın
sürecinde
müşterilerinize
ve iş
ortaklarınıza
sunmuş
olduğunuz
hizmetlerden
biraz bahseder
misiniz?
Bildiğiniz gibi sürekli
ihraç veren
ve ülkemize döviz
girdisi sağlayan bir
firmayız. Bu konuya
çok önem veriyoruz.
Türk’ün kalitesini
tüm dünyaya gösteriyoruz.
Kullandığımız yerli parçalar ve mekanik
ekipmanlar ile platformlarımızı, merdiven
asansörlerimizi üretiyoruz.
Bu nedenle pandemi döneminde de üretime
devam ederek hiç durmadık. Tüm
Avrupa’yı ve dünyayı kasıp kavuran virüs
nedeni ile tüm dünyanın kepenkleri kapalıyken
biz, hasta, engelli ve yaşlı müşterilerimize
hizmet vermeye devam ettik. Tabi
sosyal mesafe ve tüm ilgili tedbirleri alarak.
Bu nedenle hem iş ortaklarımız hem müşterilerimiz
bu durumdan çok memnun
kaldı. Özelikle Türki devletlerine yapmış
Doğan Kazan / Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı
olduğumuz engelli asansörü ihraç kalemlerini
hiç kesmeden devam ettirmek
o ülkelerden gelen güzel mesajlara vesile
oldu.
Salgın sonrası herkesin umutla
beklediği ve bir kısım sektörün
adım adım geçmeye başladığı
‘Yeni Normal’ dönem için ne tür
hazırlıklarınız bulunuyor?
Şu an da halen olağanüstü durum olduğu
için güvenlik tedbirlerini katiyen bırakmıyoruz.
84
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Dosya
Sanırım yeni normalleşme sürecine de
biz biraz geç gireceğiz. Çünkü iyi biliyoruz
ki bizim gibi firmaların benzini moraldir.
Tek personelimizin dahi bu hastalığa
yakalanmasını istemeyiz.
Yani moralimizin bozulmasına izin vermeyeceğiz.
Tedbiri elden bırakmayacağız.
Dışarıda çalışan montaj ekibimiz ise yine
tüm tedbirleri alarak hizmete devam ediyor
ve montajlar aksamıyor. Normalleşme
sürecinin yerini, normal sürece bırakmasını
dört gözle bizler de bekliyoruz.
Biz şu an ki durumda ilk kez stoklu çalışma
planı uygulamasına gittik. Bunun nedeni
ise pandemi. Standart ürünlerimizi
depoluyor ve isteyenlere hemen ulaştırarak
gerek nakliye gerek diğer etkenlerden
dolayı gecikmelerin önüne geçmeye çalışıyoruz.
Biliyorsunuz silsile halinde işler
yavaşlama periyodunda olduğu için, biz
bu şekilde hızlandırma planı ile bu arayı
kapatmaya çalışıyoruz.
Bu şekilde hem yurt dışı hem iç piyasanın
bu durumdan etkilenmemesini sağlıyoruz.
Bence bu yeni döneme sizlerin
olduğu kadar iş ortaklarınız da
aynı şekilde hazırlıklı başlamaları
gerekmekte. Bu anlamda iş
ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz
çözümler var mı?
Biliyorsunuz engelli asansörü sektöründe
Nur asansörün yeri çok farklı. Diğer firmaların
birçoğu ithalatçı. Bu pandemi süresince
çok sıkıntı çektiklerini biliyorum.
Fakat bu tüm dünyanın ortak sıkıntısı olduğundan
tolerans gösteriliyor.
Biz iş ortaklığı yaptığımız
her bayimize biraz önce
bahsettiğim stoklu çalışma
iş modeli ile hiçbir zorluk
çıkartmadan ürün sevkiyatı
yapabildik.
Bu hem müşterilerini bekletmemek
adına hem de
zamanında servis bakımından
çok değerliydi.
Bu gibi çözümlerle ortak
hareket ettiğimiz firmalar
zorluk yaşamadı, bundan
sonraki dönemde de yaşayacaklarını
düşünmüyorum.
Yaşanılan her kriz
bazı fırsatların da
ortaya çıkmasına
sebep oluyor. Sizce
global boyutta
yaşanılan bu salgın
sonrası sektörde
ne gibi fırsatlar
meydana gelebilir?
Şirket olarak
beklediğiniz fırsatlar
için geliştirdiğiniz bir planınız
bulunuyor mu?
Tabiki. Geçmişte planlanan ne varsa, tüm
defterler açılarak gözden geçirildiğine
eminim. Bu sadece bizim özelimizde değil
tüm şirketler ve üreticiler özelinde.
Nur Asansör A.Ş. Olarak bu süreçte özellikle
evde sıkışıp kalan 65 yaş üstü müşterileri
ve kullanıcıları düşünerek bazı
geliştirmeler ve iş modeli değişikliklerinde
bulunduk.
Bu değişiklikler ise şöyle; showrooma gelemeyen
yaşlı misafirlerimize biz gittik.
Sanırım yeni planda da bu var. artık yaşlı
müşteriler ve engellilerimizin isteği doğrultusunda
seyyar demo makineleri kurarak
servis vereceğiz. Sektöre göre değişkenlik
gösterir tabi fakat bizim de bazı
çalışmalarımız olacak.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Firmam haricinde ben Doğan KAZAN
olarak bu ürünlerin tanıtılmasında vesile
olduğunuz için ayrıca tekrar tekrar teşekkür
ederim.
Bu keyifli bir söyleşi oldu. Bu sayede ülkemizde
çok bilinmeyen merdiven asansörü
ve engelli asansörlerini de tanıtma
imkanı buluyoruz.
Umarım bir sonraki röpörtajımızda prototipini
çıkaracağımız ürünü de sizlere tanıtma
imkanı buluruz.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 85
Sektörel
VİKO by Panasonic kalitesi ve teknolojisi:
Yeni kablo kanalı sistemleri
Kablo kanalı sistemleri, yapıların enerji
dağıtımı veya haberleşme için kullanılan
tesisatlarında, izole elektrik kablolarının
güvenli bir şekilde taşınması, sabitlenmesi
ve desteklenmesinde önemli görevleri
yerine getiriyor. Panasonic Life Solutions
Türkiye tarafından geliştirilen VİKO by
Panasonic marka kablo kanalı sistemleri
ise alanında kalitesi ve teknolojisi ile öne
çıkıyor. Güvenli kullanım ve estetik görünüm
sunan VKD serisi sistem ve kablo
kanalları, kolay montaj beklentilerini en
iyi şekilde karşılamak için tasarlanmış
bulunuyor. Viko45 ürün gamı ise kullanıcılarını
kullanışlı, şık, geniş fonksiyonlu
ve teknolojiye hizmet eden priz seçenekleriyle
buluşturuyor.
VİKO by Panasonic’in hayatı kolaylaştıran
kablo kanalı sistemleri; güvenli kullanım
ve estetik görünüm sağlıyor. Fabrikalar,
iş merkezleri, alışveriş merkezleri,
eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, kamu
binaları için ideal çözümler yaratıyor. Hızlı
kurulum, IP40 ve kolay montaj özellikleriyle
de beklentileri en iyi şekilde karşılıyor.
Profesyonel ürünler, projelere
uygun sistemler…
Kolay montaj imkanı sunan kapaklar, kanal
+ kapak için tek sipariş kodu, kuvvetli
ve zayıf akım uygulamaları için uygunluk,
yatay ve dikey montaj imkanı ile VKD
Kablo Kanalı Sistemleri her projeye uygun.
Ayrıca teknolojinin gerektirdiği tüm
ihtiyaçlara yanıt veren özel aksesuarlar
ile de sistemli, pratik ve akılcı…
VKD içten kapaklı sistem kablo
kanalları ile güvende olun.
Evde, ofiste, okulda, stüdyoda, atölyede
kablolarınız açıkta kalmasın. Hem siz
güvende olun hem de değer verdikleriniz
güvende olsun. VKD Sistem Kablo Kanalları,
elektrik, data ve telefon hatlarının
montajında daha fazla çözüm sunmak
için geliştirilmiş bulunuyor. Viko45 modüler
priz gruplarıyla uyumlu yapısıyla VKD
Kablo Kanalları, sistem entegrasyonlarında
ihtiyaç duyulan ürünleri, kolay montaj
ve geniş aksesuar seçenekleriyle birlikte
sunuyor.
VİKO by Panasonic’in VKD İçten Kapaklı
Sistem Kablo Kanalları, açıkta duran kabloları
gizliyor ve koruyor. Böylece açıkta
duran, dağınık elektrik kablolarının yol
açabileceği takılma, düşme benzeri riskleri
ortadan kaldırıyor.
Yapışkanlı ve yapışkansız
seçenekler - balık sırtı ve standart
kablo kanalları
Mekanlara özel ve ihtiyaca uygun kablo
kanalı seçeneklerinden oluşan VKD
Kablo Kanalları, açıkta duran kabloları
kolayca gizlemek ve herkes için daha
güvenli alanlar oluşturmak için tasarlanmış
bulunuyor. VKD serisi, hızlı ve kolay
montaj beklentilerine daha fazla alternatif
ürünle yanıt verebilmenin ayrıcalığına sahip.
Ürün yelpazesi ise bu amaca hizmet
eden balık sırtı kablo kanalları ve yapışkan
bantlı kablo kanalları ile oldukça zengin.
Standart kablo kanalı ürün grubunda
yer alan zengin profil çeşitleri, kullanıcıları
ihtiyaçları doğrultusunda en uygun
seçeneklerle buluşturuyor. İstenen uzunluğa
göre kolayca kısaltılıp, düzeltilebilen
kullanıcı dostu çözümler sunuyor. Boyanabiliyor
ve kolay temizleniyor. Kablo kanalının
üzerinde bulunan dübel boşluklarına
uygun delikler açılarak, dübel ve vida
yardımı ile sabitleniyor. Yapışkan bantlı
kablo kanalları da kendinden yapışkanlı
bantları sayesinde kolayca monte edilebiliyor.
Viko45 ile her projeye uygun
esnek ve modüler çözümler…
Sistem kanallarını tamamlayan Viko45
modüler priz serisi, her projeye ve beklentiye
uygun, esnek çözümlerle yanıt
veriyor. Ayrıca, zamanın ve teknolojinin
gereksinimlerini karşılayan zengin fonksiyon
seçenekleri sunuyor. Kapaklı priz
seçeneğinin yanı sıra 2, 4, 6, 8 modül
karkaslardan oluşan seri, halogen free
özelliğine sahip ve tüm sistem kanallarıyla
uyumlu. Priz uygulamalarında çocuk
koruma özelliği de bulunuyor. Şık, yalın
ve dekoratif Viko45 serisi ürünlerini, ihtiyaca
göre komple ya da ayrı ayrı satın
almanız da mümkün.
86
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Tarihi konut kampanyasında
İhlas Yapı Projelerine büyük ilgi
Marmara Evleri 4
Türkiye Ekonomisini koronavirüs’ün
etkisinden kurtarma adına hükümetin
başlattığı teşvik ve kampanyalar
birçok sektöre canlılık getirirken inşaat
sektörü bu alanda başı çekiyor. Hazine
ve Maliye Bakanlığı öncülüğünde
kamu bankalarının konut kredilerini
12 ay ödemesiz, 15 yıl vade ve aylık
yüzde 0,64 oranına indirmesiyle konut
alıcıları satış ofislerine akın ediyor.
İnşaat sektöründeki 30 yıllık deneyimiyle
bugüne dek 16 bini aşkın
aileyi ev sahibi yapan İhlas Yapı,
Bizim Evler ve Marmara Evleri
markalı projeleriyle tarihi konut
kampanyasında yerini aldı.
Bizim Evler 8, Bizim Evler Güzelce
ve Marmara Evleri 4’de 12 ay
ödemesiz, 15 yıl vade, aylık yüzde
0,64 oran uygulayan ve tarihi
fırsatla konut alımını kolaylaştıran
İhlas Yapı’nın markalı projeleri
alıcılar tarafından büyük ilgi görüyor.
Ispartakule’de Bizim Evler 8,
Beylikdüzü’nde Marmara Evleri 4
ve Büyükçekmece’de Bizim Evler
Güzelce projelerinin satış ofislerine
akın eden konut alıcıları tarihi
fırsat kampanyası ile hayallerine
kavuşuyor.
ZEKİ CELEP, “TARİHİ
KONUT KAMPANYASINDA
FIRSATI KAÇIRMAYIN”
Kamu bankalarının konut kredilerini
indirmesi sektör temsilcilerini
oldukça mutlu ettiğini belirten İhlas
Yapı Yönetim Kurulu Başkanı
88
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Proje
Zeki Celep; “Hükümetimizin birçok alanda
yapmış olduğu teşvik hamlelerinin yanı
sıra konutta hayata geçirdiği bu tarihi fırsat
kampanyası sektörümüze canlılık kattı.
İhlas Yapı olarak bizlerde tarihi konut kampanyasına;
Bizim Evler 8, Marmara Evleri
4 ve Bizim Evler Güzelce projelerimizle
katıldık. Müşterilerimize, 12 ay ödemesiz,
15 yıl vade ve aylık yüzde 0,64 oranı uyguluyoruz.
Bu tarihi kampanyanın, İhlas Kalitesi
ile birleşmesiyle satış ofislerimizde son
derece hareketli günler yaşanıyor. Kalite
ve güven noktasında müşteri memnuniyetinin
çok yüksek olduğu markalı konutlarımıza
ev alma hayali kuran, yatırım yapmak
isteyen bütün halkımızı satış ofislerimize
bekliyoruz” dedi.
BİZİM EVLER 8
Ispartakule’de Bizim Evler sakinlerinin
aşina olduğu ayrıcalıkları Bizim Evler 8’e
taşıyan İhlas Yapı, iki bloktan oluşan özel
projesinde 236 daire ile 29 cadde dükkanına
yer veriyor.
2+1’den 4+1’e konforlu dairelerin bulunduğu
projede; spor alanları, kapalı yüzme
havuzu, süs havuzları ve çocuk oyun alanlarıyla
site sakinlerine ayrıcalıklar sunuluyor.
Ispartakule’nin merkezinde yükselen
Bizim Evler 8, eğitim kuruluşlarına ve semt
pazarına yakınlığı ile de alıcılarına avantaj
sağlıyor.
Başakşehir Şehir Hastanesi, İstanbul Havalimanı,
Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz
Sultan Selim Köprüsü, bağlantı yolları,
Gebze- Halkalı Tren hattı ile bağlantılı
banliyö tren hattı, yapımına başlanan Metro
gibi mega projelerin kesişim noktasında
yer alan Bizim Evler 8; sakinlerine huzur,
yatırımcılarına ise kazanç vadediyor.
MARMARA EVLERİ 4
Marmara Evleri 4 projesini Beylikdüzü’nün
merkezinde E-5 Karayolu ile Marmara
Denizi arasına konumlandıran İhlas
Yapı, hayatı kolaylaştıran konforlu dairelerini
aile öncelikli bir yaşam anlayışıyla
hayata geçiriyor.
Toplamda 44 dükkan ile geniş ve ferah
kullanım alanlarına sahip 639 konutun
yer aldığı Marmara Evleri 4’de 2+1, 3+1
ve 4+1 daire tipleri bulunuyor. Projede
dairelerin büyüklükleri 127 metrekare ile
204 metrekare arasında değişiklik gösteriyor.
Geniş peyzaj alanlarının yer aldığı projede;
kapalı yüzme havuzu, çocuk oyun
parkı, açık spor alanları, yürüyüş yolları,
mescit, taziye evi, bay ve bayanlara özel
ikişer adet fitness salonu, hamam ve saunalar
yer alıyor.
Proje; estetik mimarisi, ankastreli birinci
sınıf konforlu daireleri, günlük ihtiyaçların
karşılanabileceği dükkanları ve zengin
yaşam alanlarıyla alıcılarına keyifli bir hayat
sunuyor.
Ulaşım açısından İstanbul’un en işlek
ulaşım aksı E-5 Karayolu ile TEM Otoyolu’na
yakın bir konumda yer alan Marmara
Evleri 4; Eğitim ve Sağlık kurumlarının
yanı sıra sahile, yat limanına ve AVM’lere
yakınlığı ile de öne çıkıyor.
Zeki Celep / İhlas Yapı Yönetim Kurulu Başkanı
BİZİM EVLER GÜZELCE
Büyükçekmece bölgesinin en büyük projesi
olarak öne çıkan ve Marmara denizine
nazır bir noktada yükselen Bizim Evler
Güzelce’de 2+1, 3+1 ve 4+1’den oluşan
üç tip konut seçeneklerine yer veriliyor.
Az katlı yapılaşmanın yer aldığı Güzelce’de
sahile ve marinaya yürüme mesafesinde
konumlandırılan proje, 709 konut
ve 111 ticari üniteden oluşuyor.
60 bin metrekarelik alanın peyzaja ayrıldığı
Bizim Evler Güzelce’de, özel dizayn
edilen bisiklet yolu ve koşu parkurunun
yanı sıra; 2 adet sosyal tesis, dört mevsim
kapalı yüzme havuzu, sauna, buhar
odası, Türk hamamı, fitness salonu, çocuk
oyun alanları, futbol, voleybol ve basketbol
sahaları bulunuyor.
E-5 Karayolu’na cepheli cadde dükkanlarıyla
bölgenin ihtiyaçlarına cevap verecek
şekilde tasarlanan projede ayrıca oyun
salonları, göl kafe, yürüyüş yolları, mescit,
çok maksatlı salon ile kreş ve anaokuluna
da yer veriliyor.
İstanbul’un en işlek ulaşım aksında konumlanan
ve toplu ulaşım ağı ile çevrili
bir bölgede bulunan Bizim Evler Güzelce,
E-5 Otoyolu’nun yanı başında yükseliyor.
Bizimevler Güzelce
Yapı Malzeme Temmuz 2020 89
Mimari
Künye:
Renovasyon Projesi: XL Mimarlık+Mühendislik
Statik Proje: XL Architecture+Engineering (Ek yapılar ve güçlendirme)
Tasarım Ekibi: Arda Işık, Ceren Çağan, Cemre Akalın, Mehmet Sadık Aksu,
Hilal İduğ, Candan Öztürk, Tayfun Torunoğlu.
İşveren:
İrme Elektrik Ltd. Şti.
Ana Yüklenici: Aron Müteahhitlik
Alt Yüklenici: Yön Müteahhitlik
Proje Yılı: 2018
Toplam İnşaat Alanı: 4428 m²
Dış Cephe Kaplama: Kalebodur KaleSinterflex Porselen Seramik
Fotoğraflar:
ZM Yasa Architectural Photography
İrme Elektrik
Headquarters’ta
XL Mimarlık+Mühendislik
imzası
Mimar Arda Işık’ın liderliğinde ulusal ve uluslararası
ölçekte ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan XL
Mimarlık+Mühendislik tasarımı İrme Elektrik Headquarters,
çevreye, kente ve çalışanların hayatına değer katacak bir
genel merkez olarak kurgulanmış.
Viko by Panasonic elektrik prizleri, General
Electric ve Osram ampülleri ile
İrme markalı elektrik ürünlerinin tedarikçisi
olan İrme Elektrik’in İzmir’deki genel
merkez binası, birbirinden farklı ölçek ve
fonksiyonlarda ödüllü mimari ve iç mimari
projelere imza atan XL Mimarlık+Mühendislik
tarafından tasarlandı.
Mimar Arda Işık liderliğindeki XL Mimarlık+Mühendislik,
İrme Elektrik Genel Merkez
Binası’nı tasarlarken “hayal etmek” ve
“ilham vermek” prensipleriyle yola çıkmış.
Projenin bulunduğu çevreye, kente ve çalışanların
hayatına değer katacak bir ofis
yapısı olması, tasarımın başlıca hedefleri
haline gelmiş.
Halihazırda eski bir depo binası olarak
kullanılan yapı, perakende, toptan satış,
depolama, ofis ve ağırlama alanı ile eğitim
ve rekreasyon alanlarının bir arada
çalıştığı; elektrik, mekanik ve otomasyon
sistemleriyle her parçası kontrol edilen,
yüksek standartlarda bir genel merkez binası
haline dönüştürülmüş.
Binayı zarf gibi çeviren ve Panasonic,
Osram ve General Electric’e ait kurumsal
renklerle tanımlanan KaleSinterflex kaplama
panelleri, mavi-turuncu-gri arasında
geçiş yaparak hem bina sınırları hem de
kendi tanımlı bölgeleriyle ilgili “yeni” ilişkiler
yaratmış ve “olası” ilişkileri çağırır hale
gelmiş.
XL Mimarlık+Mühendislik’in tasarım yaklaşımını
oluşturan “paylaş” anlayışı ile
bina içi ve dışında kolektif hafızaya yönelik
toplanma ve paylaşma alanları oluşturulurken,
“başkalaştır” ile zamanla anlamı
değişen ilişkiler ve ortamlar, “özgürleştir”
ile de algısal ve görsel sınırlar çözülerek
karşılaşmalar yaratılmış. “Aç” ile tüm hacim
tanımlanmış ve bu bağlam anlamlı
hale getirilecek şekilde düzenlenmiş.
“Kutu stratejisi” ile de mekanın kullanım,
üretim, işletim ve tüketimiyle ilgili yeni ve
yaratıcı uygulamalar öneren mimarların,
arka bahçe ve cephedeki ilavelerle baştan
ürettikleri çatı katı gibi çözümler, plakaların
illüzyonik etkisiyle bütünün dışa
açılan-büyüyen ifadesi olarak algılanır
hale gelmiş.
90
Yapı Malzeme Temmuz 2020
S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi Projelerinde
sosyal alanlar çoğalıyor
S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi, Taşoluk ve Haraççı projelerine özel hobi
bahçeleri dahil ediyor… Hava Kent Taşoluk ve Hava Kent Haraççı projelerinde 150’şer
metrekare olarak tasarlanan hobi bahçelerinde konut sahipleri doğa ile diledikleri gibi vakit
geçirebilecek.
Yaşanan pandemi süreciyle birlikte evlerde
geçirilen vaktin artması ile bahçeli, balkonlu
ve teraslı evlere olan talebin de arttığına
dikkat çeken S.S CVS Hava Kent
Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu
Başkanı Erkut Çavuş: “Koronavirüs sebebi
ile hepimiz uzunca bir süre evlerimizde
kaldık… Bu süreçte havaların da ısınması
ile birlikte evde kalmak zorlaştı. İnsanlar
geniş balkonlara, teraslara bahçelere
oldukça fazla ihtiyaç duydular. Bahçesi
olanların bahçelerinde çocuklarıyla, bitkileriyle
açık havada vakit geçirebilmesi
özenilen bir durum haline geldi. Bu süreçte
biz de gerek mevcut üyelerimizden gerekse
potansiyel üyelerimizden bu yönde
pek çok talep ve soru aldık. Değerlendirmelerimiz
sonunda projelerimizde konut
sayısı ile orantılı büyüklükte, ev sahiplerimizin
doğa ve toprak ile vakit geçirebile-
Erkut Çavuş
S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi
Yönetim Kurulu Başkanı
Taşoluk Projesi
92
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Proje
Haraççı Projesi
cekleri bahçe alanları oluşturmaya karar
verdik.”
Çavuş sözlerine şöyle devam etti: “Projelerde
yaşamın başlaması ile birlikte konut
sahiplerimiz, hobi bahçelerimiz içinde
kendi alanlarında ister çiçek, süs bitkisi
isterlerse sebze yetiştirebilecek. Bu konu
çocuklarımıza küçük yaşlarda doğa sevgisini
aşılamamıza imkân sağlaması açısından
da bizim için ayrı bir önem taşıyor.
İlerleyen dönemlerde bu bahçelerde bitki
yetiştirmek ile ilgili workshoplar düzenlemek,
yetiştirilen ürünlerin ihtiyaç sahiplerine
ulaştırılmak gibi güzel planlarımız
var.”
Konut sektöründe bu dönemde gözlemlediğimiz
bir başka eğilim de kalabalık olmayan,
şehirden uzak ama bir o kadar da
şehrin içinde lokasyonlara talep olması.
Hava Kent projeleri İstanbul Havalimanı’na
komşu konumları ve kooperatif olmanın
avantajları ile her dönem çok daha
avantajlı fiyatları ile şimdi daha da cazip
hale gelmiş durumda.
S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi,
şeffaf ve sürdürülebilir kooperatifçilik
anlayışı ile üyelerine uygun fiyata, gerçek
anlamda ‘kira öder gibi’, ‘Yeni Nesil Kooperatifçilik
Modeli’ ile İstanbul Havalimanı’na
komşu konutlar üretiyor.
Yeni havalimanına 7km, Arnavutköy Belediyesi’ne
1 km, yeni yapılacak Kirazlı –
Havaalanı Metrosuna 750m uzaklıkta yer
alan Hava Kent Taşoluk, 4 blok ve 144
daireden oluşmakta olup inşaatın %50’si
tamamlanmış durumda. 2020 yılının son
çeyreğinde teslim edilmesi planlanan
projenin toplam inşaat alanı 14 bin 500
metrekare, toplam yatırım maliyeti 30
milyon TL. Projenin %80’i yeşil alan olup
projede yüzme havuzu, her daire için açık
otopark, kapalı spor salonu, basketbol
sahası, çocuk parkı, yürüyüş parkuru yer
alıyor. 1+1 65 m², 2+1 92 m² olarak farklı
daire seçenekleri mevcut ve ek olarak 16
adet de 125 m² 2+1 çatı dubleksleri bulunuyor.
1+1 daireler için giriş aidatı 40 bin
TL olup 36 ay vade ile ayda 1000 TL taksitleri
bulunuyor. Dairenin yaklaşık maliyet
bedeli 190 bin TL. 2+1’ler için giriş
aidatı ise 60 bin TL olup yine 36 ay vade
ile bu sefer 1500 TL taksit ödeniyor. Bu
dairelerin yatırım maliyeti ise 290 bin TL
olarak hesaplanıyor. Teslim zamanı daire
bedelinden, ödenen giriş aidatı ve vade
boyunca yapılmış ödemeler düşülerek
geri kalan kısmı üye kendi tercihine göre
ister peşin ister banka kredisi kullanarak
ödüyor ve teslim gerçekleşiyor.
Hava Kent Haraççı projesi ise İstanbul
Havalimanı’na 7,5 km mesafede yer alıyor.
Ruhsat aşamasında olan Hava Kent
Haraççı’da 150 konutluk bir proje yapılması
hedefleniyor. 2022 son çeyrekte
teslim edilmesi planlanan Hava Kent
Haraççı’nın yaklaşık 32 milyon TL’ye mal
olacağı öngörülüyor. 2+1 ve 3+1 daire
seçeneklerinin olacağı projede 90 m²
olan 2+1 dairelerin giriş aidatı 60 bin TL
olup 36 ay vade ile aylık 1500 TL taksitleri
olacak. Bu daire tiplerinin muhtemel
bedeli 290 bin TL olarak hesaplanıyor.
120 m² olan 3+1 dairelerin ise giriş aidatı
70 bin TL ve yine 36 ay vade ile bu sefer
ayda 2000 TL ödeniyor. 3+1 dairelerin
muhtemel bedeli ise 360 bin TL olarak
hesaplanıyor.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 93
Asitane’nin İstanbul’daki Ofisinde
Iglo Architects İmzası
Mimari
Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar ortaklığındaki Iglo Architects, film ve fotoğraf
prodüksiyon şirketi Asitane’nin İstanbul’daki ofisini tasarladı. Asitane, çalışan konforunun ve
verimliliğinin maksimum düzeyde olduğu, sıcak ve dinamik bir iç mekan olarak hayata geçirildi.
Film ve fotoğraf prodüksiyon şirketi Asitane’nin
Balmumcu’daki İstanbul ofisi
birbirinden farklı ölçek ve fonksiyonlarda
ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza
atan Iglo Architects tarafından tasarlandı.
Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar
ortaklığındaki Iglo Architects, Asitane
ofisini birçok parametre göz önünde
kafeterya alanı kurgulanmış. Stüdyo için
gereken alanın en az 160 m2 olması,
doğası gereği yüksek tavana, dekor ile
ışık malzemelerinin lojistiği için uygun
büyüklükte bir girişe ve ayrıca depo, duş,
soyunma kabinleri ve makyaj alanına ihtiyaç
duyması tasarımdaki önemli girdiler
haline gelmiş.
bulundurarak tasarlamış. Ofisin, çalışan
konforunun ve verimliliğinin maksimumda
olduğu, müşterilerinin bütün ihtiyaçlarının
en uygun şekilde ve eksiksiz karşılandığı,
lojistik problem yaşanmayan, fonksiyon
trafiklerinin birbirleriyle kesişmediği, sıcak
ve konusunda tercih edilen bir mekan
olması hedeflenmiş.
Tasarımda, Balmumcu’daki ofis için 300
m2 alanda film ve fotoğraf çekimleri için
kullanılacak optimal büyüklükte bir stüdyo
ve çevre fonksiyonları, 20 kişilik ofis
alanı, yönetici, muhasebe ve yönetmen
odaları, toplantı salonları ile mutfak ve
Bu doğrultuda stüdyo alanı ve çevre fonksiyonları
için en uygun konum olarak ana
binanın uzantısı olan depo hacmi seçilerek,
bu alan tamamen soyulmuş, bölmeleri
kaldırılmış, çatı çelikleri ve örtüsü
tamamen yenilenmiş. Ayrıca çekimlerde
kullanılacak doğal ışık etkisi için ve aynı
zamanda çekim dışı hazırlık sırasında
enerji tasarrufu adına üç adet büyük çatı
ışıklığı yapılmış. Tüm duvarlar, komşu oldukları
ofis alanlarını stüdyodaki çekimler
sırasında kullanılacak yüksek volümlü
müzikten izole edecek şekilde, akustik
özellikli materyal ile giydirilmiş. Resepsiyon
alanı, stüdyo ve ofis alanlarını ve
girişlerini tanımlayacak ve birbirinden
ayıracak şekilde konumlandırılmış ve
çalışan trafiği ile stüdyo kullanıcısı trafiği
birbirinden ayrılmış.
Açık ofis alanı iki taraflı uzun masalı, tamamı
lineer ışıklı raflı, aydınlık, sıcak atmosferli
ve rahat çalışılabilecek ferah bir
arter olarak tasarlanmış. Bu alanın üzerindeki
terasa açılan ışık bacaları yeniden
yorumlanarak gün ışığı alan doğal aydınlatmalara
dönüştürülmüş ve bu arterin iki
ucundaki kapalı ofis alanlarında tek cepheden
gelen doğal ışığı kaybetmemek
için cam bölücüler tercih edilmiş. Böylelikle
mekanda hem genel bir şeffaflık elde
edilmiş hem de doğal ışığın en derin noktalara
ulaştırılması sağlanmış. Ayrıca bu
alanın sonunda ve karanlıkta kalan yönetici
ve muhasebe odalarının tavanlarına
doğal ışık almalarını sağlayabilecek çatı
ışıklıkları konumlandırılarak klostrofobik
etkiden kurtarılmış ferah, yüksek tavanlı
ve tercih edilir çalışma mekanları yaratılmış.
Gerekli fonksiyonların sığdırılması amacıyla
toplantı odalarının ve mutfak bölümünün
arasına konulan duvarlar açılıp
gizlenebilecek şekilde tasarlanmış. Böylelikle
iki toplantı odasının arasını bölen
duvarlar açıldığında birleşen masalarla
14 kişilik toplantı odası elde etme imkanı
olmuş. Mutfak ile ikinci toplantı odası
duvarı da açıldığında tüm alanın kafe
kullanımına hizmet vermesi sağlanmış.
Tüm bu mobil duvarlar da değişken senaryolarda
maksimum ses izolasyonu
sağlayabilecek şekilde tasarlanmış. Bina
önündeki teras alanını da kullanabilmek
için zemine kadar inen ve açılan doğramalar
kullanılmış.
94
Yapı Malzeme Temmuz 2020
İzmir’in kalbi,
Alsancak’ta ‘Evora İzmir’ ile atacak
Evora İzmir projesi, Emlak Konut GYO’nun “Hayallerini erteleme Türkiye” sloganıyla
başlattığı kampanyanın tüm avantajlarını fazlasıyla sunuyor.
Emlak Konut GYO güvencesi ve gayrimenkul
sektörünün önde gelen iki güçlü
markası Teknik Yapı – Halk GYO kalitesiyle
sunulan EVORA İZMİR projesi, yeni
bir dönemece girdi. Emlak Konut GYO’nun
başlattığı “Hayallerini Erteleme Türkiye”
kampanyasındaki tüm fırsatlar, Evora İzmir
projesiyle İzmir’in kalbi Alsancak’ta yer almak
isteyenlere büyük bir fırsat sunuyor ve
Evora İzmir projesindeki satış şartlarının
temelini oluşturuyor…
• İzmir’in kalbi Alsancak’ta daire almak isteyenler,
satış ofisinin kapısından yüzde
10 indirim avantajıyla birlikte satış ofisine
girecek,
• Sıcak ve konforlu bir yuva hayali kuranların
yapacağı tek şey, istedikleri daireyi
seçtikten sonra sadece yüzde 5 peşinat
ödemek olacak,
• İzmir’in tam kalbinde, Kordon’un yanı başında
sahip olacakları dairenin taksit ödemeleri
üçüncü yıldan itibaren başlayacak,
• Taksit ödemeleri ise 180 aya varan vadeye
ve cazip vade oranlarıyla sunulacak,
Peşinatın yüzde 15’lik kısmı ise 24.’üncü
ayda ara ödeme olarak yapılacak.
‘Yeni normale uygun bir proje’
Tasarımı ve cazip kampanyasıyla birlikte
ön plana çıkan Evora İzmir projesi, ticari ve
sosyal amaçlara cevap verebilen bir proje
olarak dikkat çekiyor.
İzmirliler’in Alsancak’a gelmesi için iki
önemli sebep olduğunu söyleyen Teknik
Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Umut Durbakayım “Evora İzmir, Alsancak’ı
doya doya yaşamayı vadediyor. Bununla
birlikte çok önemli bir kampanyaya ev sahipliği
yaparak, hem yaşam hem da yatırım
fırsatı sunuyor” dedi. Türkiye’nin tüm
96
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Proje
dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını
nedeniyle zor bir süreçten geçtiğini hatırlatan
Umut Durbakayım, “Pandemi süreciyle
ön plana çıkan geniş daire konsepti Evora
İzmir’de de kendini gösterecek. Proje kapsamındaki
büyük daire sayısı, projenin %
40 civarında olacak. Çok amaçlı bir proje
olarak tasarlanan projede huzurlu yaşam
alanları, yoğun iş temposunun yaşanacağı
alanlardan ayrıştırıldı. Bu kapsamda giriş
çıkışları tamamen bağımsız olarak tasarlanan
ve 1+1 ve 2+1 dairelerden oluşan
bloklar, projedeki otel, kültür ve sanat yerleşkesinin
hemen yanı başında yer alacak”
açıklamasıyla Evora İzmir’in yeni normale
uygun bir proje olduğunun altını çizdi.
‘Hizmetimiz kesintisiz devam
edecek’
Tüm dünya olarak önemli bir sınav verdiğimiz
bir dönem geride bırakılırken, ülkemiz
ekonomi yönetiminin zamanında aldığı
tedbirlerle, normalleşme sürecinde emin
adımlarla ilerlendiğini ifade eden Halk
GYO Genel Müdür Vekili Erdal Bekin, şunları
ifade etti.
“Teknik Yapı-Halk GYO Adi Ortaklığı ile
Alsancak’ta hayata geçecek Evora İzmir
projemiz ile de “Hayallerini Erteleme Türkiye”
kampanyasının parçası olmaktan büyük
mutluluk duyuyoruz. İzmir’e daha fazla
değer katacağına inandığımız projemizi
halkımızın beğenisine sunarken, bugüne
kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde
de ülkemize ve milletimize hizmet etmeye
devam edeceğiz.”
Yeni bir yaşam merkezi
Evora İzmir; şehrin kalbindeki konumuyla
ayrıcalıklı kültür sanat merkezi ile açık
alışveriş alanları, iş merkezleri ve hemen
yanı başındaki lüks oteliyle Alsancak’ın
yeni yaşam merkezi olacak. Lokasyon
olarak Alsancak Limanı arkasında, Alsancak
İstasyonu, Yeni Alsancak Stat’ı, İzban
ve tramvay hattının hemen yanı başında,
denize 600 metre mesafede, çevreyolu
bağlantı arterlerinin hemen yanı başında
yer alan proje, bir yere giderken içinden
geçilen değil, her türlü etkinliğe ulaşılan ve
içinde yaşamak istenilen bir yer olacak.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 97
YENİ ÜRÜNLER
BANYO & MUTFAK
SERAMİK
Bien
Geberit
Serel
E.C.A.
Kale Banyo
YAPI KİMYASALLARI
BETA Kimya
ELEKTRİK
ELEMANLARI
VİKO
YALITIM
Knauf
Banyolardaki sade şıklık:
Bien Alesta
Yaşam alanları kişiselleştirilirken seçilen ürünler,
kullanılan malzemeler, tercih elden aksesuarlar,
bizleri de yansıtmaya başlıyor. Günün önemli bir
bölümünü geçirdiğimiz banyolar temizlik ve konfor
anlamında modern sığınaklarımız aslında…
Banyolardaki konfora, hijyene ve insan sağlığına
önem veren Bien’in bu anlayışla tasarladığı 2020
yeni koleksiyonlarından ‘’Alesta Asma Klozet’’
sade formuyla çağdaş bir etki yaratıyor.
Banyolara inovatif çözümler sunan Bien’in, No-
Rim (kanalsız) teknolojisi kullanarak ürettiği 52
cm olan ‘’Alesta Asma Klozet’’ Easy Wash özelliği,
sade ve zarif çizgisi ile ön plana çıkıyor. Beyaz
renkte üretilen Alesta, yavaş kapanan ince kapağı
ve gizli montaj özelliği sayesinde mekanla bütünleşiyor.
Minimum 2,5 litre, maksimum 4 litre su
ile temizlenen ürün aynı zamanda çevre dostu.
Zengin çözüm önerileriyle sektöre yeni yaklaşımlar
kazandıran Bien’in tasarımları, kolay temizlenme
özelliği ile hijyen standartlarını da üst
seviyede tutarak tercih edildiği alanlarda işlevsellik,
modernlik, estetik ve teknolojiyi bir arada
sunuyor.
Yeni nesil pisuvar sistemleriyle tanışın
Geberit, yeni nesil kanalsız pisuvar sistemleriyle yaşam alanlarında
devrim yaratmaya devam ediyor. Geberit pisuvar deşarj
kumandaları, montaj elemanları ve ara bölmelerden oluşan pisuvar
çözümleri, yeni pisuvar sistemleri ile tamamlanıyor. Son teknoloji
ile geliştirilen pisuvar sistemi; fotoselli deşarj kontrolü, entegre
deşarj kontrolü ve susuz çalışma
özellikleriyle tüm ihtiyaçlara cevap veriyor.
Son kullanıcıya, ihtiyaçlara veya
yapısal koşullara bağlı olarak, kontrol
ünitesi elektrikle veya pille çalışabilen
sistem, entegre jeneratör bağlantısı ile
kendi enerjisini de üretebiliyor. Geberit
Preda’nın akıllı formu, minimum su ile
optimum deşarj imkanı sağlarken, aynı
zamanda su sıçratmadan sessiz bir biçimde
çalışıyor.
Genel mekanlar için maksimum tasarruf
ve kullanım kolaylığı sunan Geberit
Preda Pisuvar Sistemleri, kişisel
tercihlere göre ayarlanabilen deşarj
programlarıyla da standartların üstünde
olduğunu kanıtlıyor. Geberit, Preda
Pisuvar Sistemleri ile konu bakım olduğunda
tüm fonksiyonel elemanlara pisuvarı
monte etmeye gerek kalmadan
tek elle kolay erişim olanağı sunuyor.
Entegre pisuvar deşarj kontrolü için de
pratik yerleştirme istasyonu geliştiren
Geberit, deşarj sistemine direkt erişim
olanağı sağlıyor. Öte yandan Geberit Preda’nın otomatik su durdurma
fonksiyonu sayesinde bakım esnasında su kaynağını kapatmaya
gerek kalmıyor. Püskürtme başlık, sifon ve deşarj borularına
kolay ulaşım ile pisuvarların temizliği ve bakımı kolaylıkla
sağlanıyor.
100
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Ürün
Banyolar modern ve ferah çizgilerle sadeleşiyor
Tasarım ve teknoloji, dinamik yaşam alanlarında
SEREL’le bambaşka bir ruha bürünüyor.
Banyolarda modern ve ferah rüzgarlar
estiren SEREL Rita serisi, banyo mobilyalarına
uyumlu minimal tasarımıyla dikkat
çekiyor. Köşeli hatların hakim olduğu seri;
slim kenarlı tezgah üzeri, çift hazneli ve monoblok
lavabolar, asma klozetler ve seriye
uyarlanabilir SEREL Easy Release tak-çıkar
klozet kapaklarıyla ön plana çıkıyor. Vitrifiye
ürünlerine tasarım zenginliği getiren
yönü ve yenilikçi yüzüyle SEREL Rita Serisi,
banyolarında sade bir tasarım anlayışı
arayanların tercihi oluyor.
SEREL’in PureWash teknolojisini entegre
ettiği Rita asma klozetler, suyu yönlendirebilme
özelliği ile tüm iç yüzeylerin hassas
bir dağılımla temizlenmesini mümkün kılıyor.
Bu özelliklerin yanı sıra Rita Serisi,
opsiyonel olarak, inovatif gümüş iyon yüzey
teknolojisi SEREL Hygiene Plus uygulamasıyla
uyum sağlayabiliyor. SEREL Rita Serisi
asma klozetler, temizlik konusunda son
derece pratik, kolayca çıkarılıp takılabilen
ve yavaş kapanma özelliğine sahip SEREL
kapaklar ile kullanılabiliyor.
E.C.A.’dan yeni nesil klima
30 yılı aşkın süredir iklimlendirme
sektörünün en
güçlü markalarından biri
olarak faaliyetlerini sürdüren
E.C.A., Spylos duvar
tipi split klima ile kullanıcılarına
güvenilir ve hijyenik
bir çözüm sunuyor. Spylos
duvar tipi split klima,
A++ enerji sınıfıyla ve
içerdiği inverter donanımıyla
soğutma konforunu
artırırken enerji tüketimini
azaltıyor, ortalama tüketim
değerleri ile kullanıcısının
yüzünü güldürüyor.
Oldukça gelişmiş özelliklere
sahip bir klima modeli olan Spylos, yeni nesil teknolojisi ve
estetik tasarımıyla ilgi odağı oluyor.
Süper sessiz çalışma, temiz hava dengesi sağlayan teknoloji
Gelişmiş kompresor frekansı sayesinde süper sessiz çalışma
kabiliyeti olan Spylos duvar tipi split klima, R32 soğutucu gaz
ile yüksek verimli, sürdürülebilir ve çevre dostu bir profil çiziyor.
Spylos, sahip olduğu akıllı kanat yönlendirme, 24 saat zamanlayıcı
özelliği, otomatik restart ile konforlu bir kullanım vadederken
özel dizaynı ile uzun mesafeye hava üfleyebilme performansı
gösteriyor. Opsiyonel olarak akıllı klima kiti temin edilebilen E.
C.A. Spylos duvar tipi split klima, cep telefonu ile yaşam alanlarına
uzaktan bağlanma imkanı sunarak mekanın istenilen iklim
ayarında sabit kalmasını sağlıyor. ECA Spylos klima, özel tasarım
filtresi ile havadaki temiz hava ve nem dengesini maksimum
düzeyde tutuyor. Öte yandan hassas anti karbon filtre ile kapalı
oda içinde oluşması muhtemel bakteri ve mikroorganizmaların
da önüne geçiyor.
E.C.A. Spylos duvar tipi split klima 9.000 BTU/h, 12.000 BTU/h,
18.000 BTU/h, 24.000 BTU/h güç seçenekleriyle E.C.A. bayilerinden
satın alınabiliyor.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 101
Çocuklar elektrik kazalarından korunsun,
Tsubasa ile maceraya koşsun!
Bugünlerde çocuklar zamanlarının büyük çoğunluğunu evlerinde
geçiriyor. Bu noktada onları evde yaşanabilecek kazalardan
korumak büyük önem taşıyor. Özellikle küçük yaştaki çocukları
evlerde bekleyen risklerin başında elektrik kazaları geliyor. Bunun
için de mutlaka gereken önlemleri almak gerekiyor. Alabileceğiniz
ilk önlem ise topraklı ve çocuk koruması olan prizleri
tercih etmek. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lider kuruluşu
Panasonic Life Solutions Türkiye’nin VİKO marka, lisanslı Karre
Kids serisi hem çocukların odalarını sevdikleri kahramanlarla
süslüyor hem de gereken güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyor.
Çocukların sağlığı ve güvenliği her şeyden önemli… Bu yüzden
mutlaka evdeki olası kazalara, özellikle de elektrik kaynaklı olabilecek
sorunlara karşı önlemleri zaman kaybetmeden almak
şart. Örneğin banyoda suyun yakınına saç kurutma makinesi
koymamaya özen gösterin, evinizde mutlaka topraklama yapıldığındanemin
olun. Prize takacağınız cihazın kapalı olmasına
dikkat edin, evdeki prizlerinizi mutlaka çocuk korumalı olanlarla
değiştirin. Çocuğunuzun futbol tutkusu varsa bizim önerimiz,
VİKO’nun lisanslı Karre Kidsserisinin Tsubasa tasarımları….
Çünkü Tsubasa, tüm çocuklar için yeşil sahaların en büyük kahramanları
arasında. Üstelik Tsubasa; kırmızı-beyaz, siyah-beyaz,
sarı-lacivert, sarı-kırmızı ve bordo-mavi renklerle de kalpleri
fethediyor. Kaptan Tsubasa temalı elektrik anahtarı ve prizden
oluşan koleksiyonda, dekorasyon kadar güvenli kullanım da ilk
sırada geliyor.Özel koruma kapaklı ve çocuk koruma özellikli
Karre Kids Tsubasa priz modelleri, prizlerden kaynaklanabilecek
elektrik çarpmalarına karşı güvenlik sağlıyor.
Alçıpan ® profillerde üstün Alman teknolojisi
Sağlam mekanlar, kalite ve güvenilirlik ölçümü yapılmış olan garantili
malzemelerle inşa ediliyor. Yapılarda uygulanan Alçıpan®
sistemlerinin istenen sağlamlıkta olabilmesi için, kullanılacak
galvaniz profilin belli bir kalınlıkta olması, profilin geometrilerinin
ve ilişkili aksesuarlarının değiştirilmemesi, ürünün güvenilirlik ve
performansının çeşitli testlerden geçirilmesi gerekiyor.
Laboratuvarda dayanıklılık testleri
Bilindiği gibi Alçıpan® sistemleri, galvaniz alt konstrüksiyon üzerine
uygun aksesuar ve bileşenler kullanılarak çeşitli tip ve kalınlıkta
plakaların uygulanmasıyla oluşturuluyor. Knauf; Alman
teknoloji normlarına göre ürettiği kalınlığı 0.60 mm olan U ve C
galvaniz profillerini, kendi Ar-Ge laboratuvarlarında yangın dayanımı,
ses yalıtımı, statik ve sismik açıdan tüm performans testlerinden
geçirerek hizmete sunuyor. Bu testler uzmanlarca kabul
görmüş program ve yazılımlardan elde edilen hesaplamalarla da
destekleniyor. Uzmanlara göre güvenilir ve dayanıklılıkta kalınlığın
yanı sıra bir o kadar önemli rol oynayan özellik, profillerde
geometrik değişiklik yapılmaması. Profil kesitlerinde yapılacak
küçük bir değişiklik bile sağlamlık ve güvenilirliği olumsuz yönde
etkileyebiliyor. Kullanılan profiller ve profillerle ilişikli olan aksesuarlarda
yapılacak benzer değişiklikler de yine yapının güvenliğini
riske atabiliyor. Uzmanlar tarafından belirlenen bu normlara
uyan yüksek teknoloji ürünü Knauf Alçıpan® galvaniz profilleri;
kullanıldığı yapılarda sağlamlık ve güvenilirliğin garantisini oluşturuyor.
Performans avantajları
Alçı levhalarla yapılan kuru duvar sistem uygulamalarında, yapılan
imalatın sağlıklı ve dayanıklı olabilmesi için, kullanılan levhalar
kadar, alt konstrüksiyon oluşturmak için kullanılan profiller
de hayati bir önem taşıyor. Sistem uygulamalarında kaliteli bir alt
konstrüksiyon oluşturmak amacıyla galvanizli sac profillerin tercih
edilmesi gerekiyor. Kaynaklı diğer profil imalatları ile yapılan
sistemler galvaniz sac profillere nazaran daha ağır olduğundan,
yapıya ilave yükler getiriyor. Galvaniz sac profillerin tercih edilmediği
sistemlerde esneklik daha az olduğundan, plaka yüzeylerinde
çatlama riski artıyor.
102
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Ürün
Kale Banyo’nun yeni nesil ‘Edge’ serisinde
fonksiyonellik ve şıklık bir arada
Dekorasyona bakış açısının değişimiyle birlikte, çağdaş olduğu
kadar zamana da meydan okuyan mekanlar yaratabilmek için,
kullanılan ürünlerin kalitesi, tasarımı ve işlevselliği büyük önem
taşıyor. Tasarım trendlerini yakından takip eden Luxury line, Style
line ve Comfort line paketleriyle, farklı malzemelerin bir arada
sunulduğu Edge serisi, geniş depolama alanı ve alternatif kullanım
seçenekleriyle tüketiciyle buluşuyor.
Daha fazla depolama alanı
Fonksiyonel parçaları ile tüketicinin hayatını kolaylaştıracak çözümler
sunan “Edge” serisi, gün geçtikçe artan daha fazla depolama
ihtiyacına yönelik çözümlerde sunuyor.
Tamamlayıcı açık rafları ve kapaklı yan modülü ile genişleyen
mobilyalara sahip olan seri; geniş depolamalı boy dolabıyla, basaç
çekmecesiyle ve metal-sinterflex-ahşabın birlikte kullanımıyla
ön plana çıkıyor.
Maskülen ve şık bir tasarım yorumuyla kendini belli eden Edge’in
Antrasit/Vizon, Antrasit/Mocha Perla ve Antrasit/Ceviz olarak 3
farklı renk seçeneği mevcut.
Aynı tasarım çizgisine sahip SmartEdge ile bütünsel mekanlar
Edge serisi, aynı zamanda SmartEdge lavabo ailesiyle birlikte
kullanım olanağı sunuyor.
Akılcı çözümleri ve inovatif yaklaşımı ile banyoları konfor merkezine
dönüştüren Kale Banyo, çevre dostu SmartEdge lavaboları
ile ergonomi ve fonksiyonelliği birleştiriyor. Kale’nin çevreye ve
insana duyarlı bir yaklaşımla ‘smart’ felsefesinden ilham alarak
tasarladığı SmartEdge lavabolar, yalın ve minimalist hatlarıyla
ön plana çıkıyor.
Hammadde kullanımını minimalize eden ve çevre dostu olan
SmartEdge lavabolar, aynı ebatlardaki lavabolara göre %40
daha hafif ve 5,5 mm inceliğe sahip. Geometrik formları sayesinde
de tüm banyolar için ideal kullanım alanı yaratan lavabolar;
kare, yuvarlak ve oval formlarda tasarlanıyor.
BETA Kimya’dan yeni sprey dezenfektan: Mitreapel Hunter
BETA Kimya A.Ş.’nin yeni ürünü Mitreapel Hunter Antibakteriyel
Sprey Dezenfektan, günlük yaşamın her anında mikrop ve bakterilere
karşı kalkan görevi görüyor. 150 ml pratik ambalajıyla
herkesin rahatlıkla yanında taşıyabileceği Mitreapel
Hunter, özel tanecikli formülü ve basınçlı valfli sprey
sistemi sayesinde dezenfekte edilmesi en zor olan
yerlere bile anında ulaşarak, yüzey aralarına gizlenen
mikrop ile bakterileri hızla yok ediyor.
Mitreapel Hunter ile mikrop ve bakterilere
30 saniyede elveda!
Otomobilden ambalajlı ürünlere, ofis alanlarındaki
elektronik aletlerden toplu taşımada temas edilen
tüm sert ve yumuşak yüzeylere kadar 30 saniye
içinde dezenfeksiyon sağlayan Mitreapel Hunter,
gliserinli özel formülü sayesinde el dezenfeksiyonu
için de güvenle kullanılabiliyor. Temizlik bezine gerek
kalmadan el, poşet, ambalaj, klavye, elbise ve
ayakkabı gibi pek çok farklı alanda geniş bir kullanım
imkanı sunan Mitreapel Hunter, bileşik içinde
çözünmüş yüzde 80 alkol oranıyla bakteri ve mikropları
tek hamlede avlıyor.
Sayacı: “İnsan hayatı daima birinci
önceliğimiz”
34 yıldır yenilikçi ve akılcı çözümler sunan ürünlerle
tüketicilerin öncelikli ihtiyaçlarına odaklandıklarını belirten BETA
Kimya A.Ş. Genel Müdürü Cihat Sayacı, “Koronavirüs salgını ile
tüm dünya olarak, hayattaki en kıymetli değerimizin insan sağlığı
olduğunu bir kez daha hatırladık. BETA Kimya
A.Ş’de de birinci önceliğimiz daima insan hayatı
oldu. 34 yıldır olduğu gibi bugün de, güncellenen
yaşam koşulları ve değişen tüketici taleplerine yanıt
veren inovatif ürünler geliştiriyoruz. Önümüzdeki
süreçte yeni normallerimizden biri de, el ve yüzey
dezenfeksiyonu olacak. Biz de BETA Kimya A.Ş.
olarak, teknik aerosoller ve yüzey temizleyicilerindeki
tecrübemizi, yeni Mitreapel Hunter Antibakteriyel
Sprey Dezenfektan ürünümüze taşıdık. Bu
hayati ihtiyaca pratik ve etkili bir çözüm sunmak için
Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz Mitreapel Hunter
Antibakteriyel Sprey Dezenfektan, günlük yaşamın
her anında tüketicilerin yanında olacak. Yüzde
80 alkol oranı, elimize zarar vermeyen gliserinli yapısı,
sprey ambalaj avantajı ve 30 saniyede mikrop
ve bakterileri ortadan kaldıran geniş kullanım alanlı
bir sprey dezenfektan ürünü sunmanın mutluluğunu
yaşıyoruz. Böylece yeni bir ürün kategorisine de
adım atıyoruz. Yakın dönemde Mitreapel markamız
altında Hunter serisinin devamı niteliğinde yeni nesil
inovatif ürünlerle hayata değer katmaya devam
edeceğiz.” dedi.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 103
Komatsu’dan kaçırılmayacak revizyon kampanyası
Türkiye distribütörlüğünü Temsa İş Makinaları’nın yürüttüğü Komatsu,
iş makinalarını bakımdan geçirerek zorlu şartlara hazır
hale getirmek isteyen müşterileri için 31 Aralık 2020 tarihine kadar
geçerli olacak ve Komatsu’nun PC200-8, PC220-8, PC270-8,
PC290-8, PC300-8, PC350-8, PC390-8, WA380-6 ve WA430-6
modellerini kapsayacak bir revizyon kampanyası başlattı.
“Makinanızın Kalbinden Geçen Revizyonlar Komatsu’da” sloganıyla
hayata geçirilen kampanyadan faydalanmak isteyen müşteriler,
kampanya kapsamında, Komatsu PC200-8, PC220-8, PC270-8,
PC290-8, PC300-8, PC350-8, PC390-8, WA380-6 ve WA430-6
modellerine yönelik tüm komponent revizyonlarını çok avantajlı ve
uygun fiyatlarla yaptırabilecekler.
Makinaların ömrünü uzatan orijinal parça kalitesini Temsa İş Makinaları
uzmanlığıyla, üstelik uygun koşullarla buluşturan kampanya
tüm yedek parça ve işçilikler için 6 ay garanti sunuyor.
Gyoder’in
Yeni
Başkanı
Mehmet
Kalyoncu
Oldu
Türkiye gayrimenkul
sektörünün çatı kuruluşu
GYODER’in Yönetim
Kurulu Başkanlığı’na
Kalyon Holding
Yönetim Kurulu Üyesi
Mehmet Kalyoncu
seçildi. GYODER
Başkanı Mehmet Kalyoncu, “Gayrimenkulde bireysel alışkanlıkların
daha iyi incelendiği, teknoloji ve tasarımın uyumunun
çok daha önemli hale geldiği bir dönemdeyiz. GYODER olarak
yepyeni bir heyecan ve yaklaşımla gayrimenkule bakışı değiştirecek,
sektörde değişim ve gelişimin öncüsü olacağız” dedi.
Egepen Deceuninck
sineklikleri ile yazı konforlu
yaşayın
Her çeşit doğrama üzerine kolaylıkla
monte edilebilen Egepen
Deceuninck sineklikleri ile sinek
ve haşerat tehlikesinden uzak
bir şekilde yazın tadını çıkarabilirsiniz.
Havaların ısındığı günlerde içeriye
sinek gireceği endişesiyle
pencereleri açamamak, yazın
keyfini çıkarmayı engelliyor. Sinekle
mücadele için kullanılan
kimyasal ürünler ise kimi durumlarda
alerjiyi tetikleyerek sağlığımızı
olumsuz etkileyebiliyor.
Türkiye’nin Penceresi Egepen
Deceuninck, her çeşit doğrama
üzerine kolayca monte edilebilen sineklik ürünleriyle, sinekle
mücadelede en zararsız çözümü sunuyor. Böylece kullanıcılar,
pencerelerini ya da kapılarını açtığında içeriye sinek ya da haşerat
girmesi riski ile de karşılaşmıyor.
AMORF Doğal Taş Tasarım ve Proje Yarışması’na
Başvurular Tüm Hızıyla Devam Ediyor!
Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) tarafından düzenlenen AMORF Doğal Taş Tasarım ve Proje
Yarışması’na başvurular 13 Temmuz 2020 tarihine kadar devam ediyor. Mimarlık, mühendislik, güzel
sanatlar ve tasarım fakültelerinin ilgili lisans veya yüksek lisans bölümlerinde okuyan öğrenciler ile
mezunlarının katılımına açık olan yarışmada, profesyonel ve öğrenci kategorilerinde, yurtdışı eğitim
bursu dahil olmak üzere toplamda 10 projeye 10’ar bin TL tutarında para ödülü verilecek.
Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması’na
başvurular 13 Temmuz 2020 tarihine kadar yarışmanın kurumsal web sitesi olan www.amorf.org
üzerinden online olarak gerçekleştirilebilecek. Ödül töreninin, her yıl Ekim ayının ilk haftası kutlanan
Dünya Mimarlık Günü ile eşzamanlı olarak, paralelinde düzenlenecek sergi ve mimarlarla network
etkinliği ile birlikte gerçekleştirilmesi planlanıyor.
104
Yapı Malzeme Temmuz 2020
Kısa Kısa
Ode Yalıtım’ın Yeni İnsan
Kaynakları Müdürü Gizem
Özgüney Oldu
Türkiye’de yalıtım sektörünün
önde gelen firmaları
arasında yer alan ve dünya
markası olma vizyonuyla
70’in üzerinde ülkeye
ihracat gerçekleştiren
ODE Yalıtım’ın yeni İnsan
Kaynakları Müdürü Gizem
Özgüney oldu. İnsan
kaynakları alanında çeşitli
sektörlerde ve pozisyonlarda
görev alan Özgüney,
ODE Yalıtım’daki çalışmalarına
başladı.
Gizem Özgüney
kimdir?
Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri
Bölümü’nden mezun olan Gizem Özgüney, yüksek lisansını ise
Marmara Üniversitesi Yönetim ve Çalışma Psikolojisi alanında
tamamladı. Profesyonel kariyerine Doruk İnsan Kaynakları’nda
İK Danışmanı olarak başlayan Özgüney; MG Danışmanlık’ta İK
Danışmanı, Adecco’da Kıdemli İK Danışmanı, RDC Partner’da
İnsan Kaynakları Sorumlusu, OMSAN Lojistik’te Kıdemli İnsan
Kaynakları Uzmanı, Taksan Jeneratör’de ise sırasıyla İnsan
Kaynakları Şefi ve İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalıştı.
Siz Yoksanız Kale Alarm Var
Yaşam alanlarının ihtiyaç
ve güvenlik açıklarının
tespiti ile oluşturulan
özel güvenlik paketleri
sayesinde, kötü niyetli
kişileri yaşam alanınızdan
uzak tutan Kale
Alarm, Alarm İzleme
Merkezi sayesinde 7
gün 24 saat kesintisiz
koruma sunuyor. Ayrıca
yeni nesil teknolojik altyapısı
ve özel dedektörleri
sayesinde; yangın,
sağlık problemleri, gaz
kaçağı, panik ve tehdit gibi acil müdahale gerektiren durumlara
karşı da anında önlem alınmasını sağlıyor.
“Kale Kameram” uygulaması ile akıllı telefonlar ve web üzerinden
7/24, hem geriye dönük hem de canlı izleme olanağı sunan
Kale Alarm, kullanıcı dostu ara yüzü ile evden uzaktayken bile
koruma sağlıyor. Yüksek çözünürlüklü ve full HD kalitedeki kayıt
özelliği sayesinde, gereksinim duyulan durumlarda, yüzlerin,
plakaların ve diğer göstergelerin net bir şekilde belirlenmesine
imkân veriyor.
Kale Alarm ekipleri, salgın dönemine özel olarak aldıkları geniş
kapsamlı hijyen önlemleri doğrultusunda keşif yaparak, ihtiyaç
ve güvenlik açıklarını tespit ediyor. Ayrıca panik özelliği sayesinde
tek dokunuşla Kale Alarm İzleme Merkezi’ne panik uyarısı
göndererek; itfaiye ve emniyet güçlerine haber veriyor.
ALDAĞ “Yaşama Kan Verdi”
İklimlendirme sektörünün önde gelen firmalarından ALDAĞ’ın
Kurtköy Yerleşkesi’nde 16 Haziran Salı günü, anlamlı bir sosyal
sorumluluk etkinliği gerçekleştirildi.
“Yaşama Kan Ver” sloganı altında Türk Kızılayı ile birlikte düzenlenen
kan bağışı kampanyasına ALDAĞ Kurtköy Yerleşkesinde
görev yapan 90 şirket mensubu katıldı. Hafta içerisinde
ALDAĞ’ın Manisa Akhisar Tesislerinde bulunan 130 çalışanının
da burada düzenlenecek kan bağışı kampanyasına katılacakları
belirtildi. Kızılay yetkilileri İstanbul’daki kan bağışı kampanyasında
82 ünite kan toplandığını belirterek tüm ALDAĞ
çalışanlarına duyarlı davranışlarından ötürü teşekkürlerini ilettiler
ve bu hassasiyetin daha fazla kurumda olmasını dilediklerini
belirttiler. Covid-19 virüsü nedeniyle vatandaşların dışarıya
çıkamamasından dolayı kan stoklarının kritik seviyenin altına
düştüğü Kızılay’ın, ayda ortalama 5000 ünite bağış alırken, bugün
bu sayının 1000 ünitenin altında kaldığını, dolasıyla AL-
DAĞ çalışanlarının katıldıkları bu kan bağışının özel bir anlam
ifade ettiğini de ifade ettiler.
Schneider Electric,
Teknolojinin Uzmanlarını Bir
Araya Getirdi
Enerji yönetimi ve otomasyonun
dijital dönüşümünde dünya çapında
uzman olan Schneider Electric,
10 Haziran’da düzenlediği ilk dijital
‘Innovation Day’ ile Orta Doğu ve
Afrika bölgesinden 2.000’i aşkın
teknoloji liderini bir araya getirdi.
‘Innovation Day: Resilient Digital
Transformation’ adıyla düzenlenen
etkinlikte uzmanlar, kurumların bugünün
ekonomik koşullarına uyum
sağlaması ve büyüme kaydetmesinde
teknolojinin rolü ve işlevini
tartıştı. Bu kapsamda bölgeden
fikir liderleri, kuruluşların yaşanan
zorluklarda ayakta kalmak ve büyüme
için fırsatlar yaratmak üzere
teknolojiyi en iyi nasıl kullanabileceğine dair içgörüler paylaştı.
Etkinliğin bölge için bir ilk olduğuna değinen Schneider Electric
Güvenilir Güç İş Birimi Orta Doğu ve Afrika’dan Sorumlu Başkan
Yardımcısı Ziad Youssef; “İçinden geçtiğimiz süreç teknoloji
yaklaşımlarımızı değiştiriyor. Kuruluşlar teknoloji ve inovasyon
alanında dönüşüm için IT kullanımı etrafına inşa edilmiş tek ve
entegre bir strateji geliştirme yeteneğine ve çalışanları, müşterileri
ve kurumlarının gelişimi için dijital yatırım yapmanın değerine
dair net bir anlayış kazanıyor...” dedi.
Yapı Malzeme Temmuz 2020 105
PERI Yeni Nesil Dış Cephe İskele Sistemleri
Dış Cephede Tam Güvenli İskele Çözümleri
■ Bir alt kattan üst katın korkuluklarının tam güvenlikle koyulabilmesi
■ Metal kalasların havalanmasına karşı sisteme entegre kancalar
■ Hafiflik – En ağır parçası 11,5 kg
■ Flanşlı yapısı sayesinde modüler iskele ile beraber çalışabilir
Daha fazla detay, fotoğraf ve örnek için:
easy.peri.de veya T: 0212 886 74 00
Kalıp
İskele
Mühendislik
www.peri.com.tr