13.01.2021 Views

null

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

aksamadan devam ederdi.

Muhteremin başucunda

bulunan tuğla birçoğumuzun

malumudur.

Bu hususta zevcesi, II. Abdülhamid

Han ile alakalı

şöyle bir nakilde bulunmuştur:

“O, yatağının başında

daima temiz bir tuğla

bulundururdu. Yataktan

kalktığında çeşme mahalline

kadar abdestsiz yere

basmamak için bununla

teyemmüm alırdı. Sebebini

sorduğumda:

“Müslümanla

rın halifesi olarak,

biz Sünnet

ölçülerine dikkat

etmezsek, ümmet-i

Muhammed

bundan zarar

görür!..” dedi.”

Mabeyn Başkatibi Esad

Bey ise hatıratında şöyle

demektedir:

“Bir gece yarısı, çok mühim

bir haberin imzası

için Sultan’ın kapısını

çaldım. Fakat açılmadı.

Bir müddet bekledikten

sonra tekrar çaldım, yine

açılmadı. Acaba Sultan’a

emr-i Hak mı vaki oldu?

diye endişelendim. Biraz

sonra tekrar çaldım; bu

sefer kapı açıldı ve Sultan,

elinde bir havlu ile kapıda

göründü. Yüzünü kuruluyordu.

Tebessüm etti:

«–Evladım! Bu vakitte çok

mühim bir iş için geldiğinizi

anladım. Kapıya daha

ilk vuruşunuzda uyanmıştım,

ancak abdest aldığım

için geciktim! Zira ben

bu kadar zamandır milletimin

hiçbir evrağına

abdestsiz imza atmadım…

Getir imzalayaym!..» dedi

ve besmele çekerek evrağı

Bu örnekleri bir hayli

çoğaltmak mümkündür.

Dedik ya tecrübe ve yaşanmışlık

bir hayli fazla. Sultan

Abdülhamid bir derya

deniz, biz sadece kıyıya

vuranları görüp anlatıyoruz.

Hünkarın devlet işleriyle

alakadar olduğu zorlu

aylar ve yıllar birçoğumuzun

daha yeni yeni

diziler vesilesiyle gündemimize

girmeye başladı.

Kimi zaman gerçekten de

dayanılması güç, normal

insanın akli dengesini

yitireceği çetrefilli dönemlerden

geçen sultan, önce

yoldaş sonra yol anlayışından

hareketle hem gönül

dünyasını zinde tutacak

hem de tevekkül noktasında

düşmana karşı kıyamda

taviz vermemesini

sağlayacak gönül erlerini

hayat boyu kendine yoldaş

edinmiştir. Hünkar tekke

kültürünü hem müslüman

ahaliyi ihya edip vahdetini

sağladığı için önemser,

hem de siyasi nüfuzu Devlet-i

Aliyye’yi destekler

nitelikte olduğundan aktif

olmalarına ehemmiyet

verirdi. Osmanlı dergahlarında

hangi dinden ve

ırktan olursa olsun çorbasını

yudumlayabilen,

derdini anlatabilen tebanın

birçoğu bu hoşgörü vesile-

-7-

imzaladı.” demiştir..

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!