13.02.2021 Views

Gökay Tarih Sayı 5 - Şubat 2021

Fahrettin Kerim Gökay Anadolu Lisesi Tarih Kulübü Dergisi (Sayı 5 - Şubat 2021)

Fahrettin Kerim Gökay Anadolu Lisesi Tarih Kulübü Dergisi (Sayı 5 - Şubat 2021)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

32

“Sen hiçbir şey görmedin, hiçbir şey. Ayağı kopuk bir köpek, insanlar,

çocuklar…Yaralar… Yanıklar içinde bağrışan çocuklar...”

6 Ağustos 1945, insanlık tarihinin gördüğü en büyük yıkımlardan biri.

14.000 ölü, ardından Nagazaki saldırısı ile 75.000 ölü daha… Çığlıklar,

küller, acılar… Hiroşima saldırısının getirdiği büyük yıkımlara kim

katlanabilir? Kim bu travma hakkında film çekebilir? Zor olsa gerek yaşanan

acıları anlatmak, hele ki bu acılara bir Batılı gözüyle bakmak. Alan Resnais

çektiği filmlerin konusuyla her zaman ses getirmiştir. Resnais, 1956 yılında

çektiği Gece ve Sis’te 1937 senesinde Almanlar tarafından acımasızca

öldürülen sivilleri konu alıyordu. Bu filmi çektikten üç yıl sonra ise insanlığın

en büyük katliamlarından birine şahit olmuş, Hiroşima’da tanışan iki aşığın

hikayesini anlatmıştır. Gece ve Sis’ten farklı olarak Hiroşima Sevgilim’de

belgesel görüntülerinden yararlanmıştır. Film oldukça etkileyici bir açılış

sahnesiyle başlar.

Hiroşima’da yolları kesişmiş iki aşık ile başlar film; adam ve kadın. İkisi de

kendi sebeplerinden dolayı Hiroşima’da bulunmaktadırlar. Adam, eskiden

orduda askerdir ve akrabalarına yardım etmek için Hiroşima’ya gelir. Kadın

ise barışı konu alan bir filmde oynamak için Hiroşima’ya gelmiştir. Filmin ilk

sahnelerinde kadın, adama Hiroşima hakkındaki hislerini anlatır:

“Fotoğraflar, fotoğraflar…Birleştirilen kalıntılar arasında…Başka bir şey

olmadığı için…Bilgi veren yazılar arasında… Başka bir şey olmadığı için…Dört

kez müzede, Hiroşima’da, insanlara baktım. Dikkatle demire baktım; yanık demire,

kırık, et ve kemikmiş gibi yara alabilen

demire. (çeviri problemi) Demet biçimi

almış şişe kapaklarına; kimin aklına

gelirdi? Çiçeği burnunda acısıyla,

diriliğini yitirmeden yüzen insan

derisine. Taşlara; yanık taşlara,

parçalanmış taşlara Bir sabah uyanıp

da saçlarının döküldüğünü gören,

kimlikleri seçilmeyen Hiroşimalı

kadınların başlarına… Sıcaktan

yanıyordum Barış Alanı’nda. Barış

Alanı’nda 10.000 dereceydi ısı.

Biliyorum. Güneşin kaç derece

olduğunu Barış Alanı’nda kim bilmez

ki?” Adam ise ona, Hiroşima’da

hiçbir şey görmediğini ve bilmediğini

söyler.

Resnais, Hiroşima Sevgilim’de koca

koca milletleri iki kişi üstünde

görmemizi sağlar. Kadın, 2.Dünya Savaşı sırasında istilaya uğramış

Fransa’yı temsil ederken, adam Hiroşima’yı temsil eder. Bu ülkelerin

travmalarını iki kişi üzerinden anlatır. Birçok milletin başına illet olmuş bir

katliam hakkında bize bakış açısı katar. Bitik aşklar, psikolojik travmalar…

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!