25.05.2021 Views

5.Ulusal Speleoloji Sempozyumu

Mağara Araştırma Derneği 5.Ulusal Speleoloji Sempozyumu

Mağara Araştırma Derneği 5.Ulusal Speleoloji Sempozyumu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

genellikle pişmiş topraktan, fildişinden ve kireçtaşından yontularak hazırlanmışlardır. Kadın heykelleri

çoğu kez doğurganlık ve bereketi yansıtmaları açısından, abartılı karın, kalça ve göğüslerle sembolize

edilmişlerdir. Zira, Özbek (2007)’e göre, avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan, hareketli bir yaşam süren

paleolitik kadınlarının böylesi şişman olması düşünülemezdi. Venüs heykellerinin ayin ve geçiş törenlerinde

kullandıkları düşünülmektedir. Çek Cumhuriyeti Dolce Vestonice venüsü, İtalya’daki kolsuz

ve kırmızı aşı boyalı venüs, Avusturya’da bulunan meşhur Willendorf venüsü (Resim 15) ve kardeşler

Venüsleri, Fransa’daki Lespugue venüsü, Les Eziyes Sireuil venüsü, Brassempouy venüsü ve figürin

kafası, Ukrayna’da Gagarino venüsü, Rusya Kostienski venüsü orta ve doğu Avrupa’da karşımıza çıkan

taşınabilir sanat eserleri arasındadır. Az sayıda da olsa erkek heykellerine de rastlamak olasıdır. Örneğin,

Çek Cumhuriyetinin Dolni Vestonice sit alanında fildişinden yapılmış bir erkek heykeli üst paleolitik

döneme ait son derece nadir eserlerdendir (Resim 16).

Venüs heykelleri dışında son derece detaylı işlenmiş hayvan heykelleri bulunmuştur. Almanya’nın

Hohlenstein-stadel mağarasından günışığına çıkarılan fildişinden yapılmış, aslan başlı insan figürü

32 bin yıl ile en eski sanat eserleri arasında yer alır. Yine Almanya’da Vogelherd mağarasında aynı

yıllara tarihlenen at ve mamut figürleri fildişinden oyulmuştur. Çoğu kırık ve parçalı olmasına rağmen

Çek Cumhuriyeti Dolni Vestonice yerleşim alanında bulunan gergedan figürüde 25-30 bin yıl öncesine

tarihlenmektedir. Blanchard mağarasında bulunan fildişi mamut, Mas d’Azil mağarasından at başı,

Lartet mağarasından birlikte yüzen ren geyikleri, güneybatı Almanya’da yer alan Hohle Fels mağarasının

sadece 2 cm boyutlarındaki uçan kaz/kuş heykeli, (Resim 17) sayısız örneklerden bazılarıdır.

Heykelin bir diğer kullanım alanı da objelerle birleştirilmiş durumda olanlardır. Genellikle asa ya

da savurgaçların tutma kısımları işlenmiştir. Fransa‘da La Madeleine mağarasında bulunan böğrünü

yalayan biz bizon figürü ve kucaklaşan geyikler yine birer mızrak-atacağına yerleştirilmişlerdir. Magdalaniyen

döneme tarihlenen Fransa Mas d’Azil mağarasından gün ışığına çıkarılan geyik boynuzundan

oyulmuş dışkılayan dağ keçisi heykeli son derece üniktir (Resim 18). Yine aynı mağarada bulunmuş

olan rengeyiği boynuzundan yapılmış asa üzerinde üç at başı oyulmuş durumdadır. Bu atlardan biri,

cinsiyeti belirlenemeyen bir tay, ikincisi yetişkin bir at, diğeri de derisi yüzülmüş bir at kafasıdır. Bu

asanın da şamanistik faaliyetlerde kullanıldığı sanılmaktadır.

Sonuç ve Öneriler

Cevaplanması gereken en önemli soru, üst paleolitik insanları olan kromanyonların bu resim

ve heykelleri neden yaptıklarıdır. Günümüz birçok sanat tarihçisine göre bu eserler “sanat sanat içindir”

ilkesine göre yapılmamışlardı. Özellikle duvar resimlerinin yapıldıkları yerlere ulaşmada çekilen

güçlüklere bakacak olursak -dar pasajlar, karanlık, rutubet gibi olumsuz şartlar-, sanat üretmelerinin

başka bir nedeni olmalıydı. Resim yapmak için neden bu kadar derini seçmişlerdi? Küçük heykelleri,

fildişleri üzerine kazınmış işaretleri neden yapmışlardı? Ürettikleri sanat eserlerinin mutlaka toplumsal

bir çerçeve içinde ve bir amaca yönelik olması gerekiyordu. Sessiz sanat eserlerinin sakladığı cevaplar

hala gizemini korumakla beraber bazı teoriler ortaya sürülmektedir. En fazla kabul gören fikir, avın

zenginleşmesi ve erişkinliğe geçiş törenleri (inisiasyon) için yapılan seramoni ve büyüler sırasında bu

resimlerin yapıldığı yolundadır. Av aletleri ve sembolik işaretler ise, yakalanması çok arzu edilen bir avı

ele geçirme isteğinin sembolik bir tasviri ve bir av büyüsü olarak kabul edildi.

Fransız araştırmacı Salomon Reinach, üst paleolitik insanlarının, avladıkları hayvanlar üzerinde

üstünlük sağlamak için resim yaptıklarını savunurken, resimlerin neden mağaralarda yapıldığını da,

“böyle bir faaliyetin esrara bürünmesi ve insanların yaşadıkları yerden uzakta yapılmasının “ daha

mantıklı olduğunu açıklamaktadır. Abbe Henri Breuil ise, insanların bu resimleri, yırtıcı hayvanın

gücünü kendisine almak için yaptıklarını belirtmiştir. Ne var ki yapılan resimlerin hepsi yırtıcı hayvanlardan

ibaret değildir. Breuil’in öğrencisi Andre Leroi-Gourhan yapısalcılık ilkesinin ikili zıtlıklarına

dayanarak, üst paleolitik boyunca mağaraların erkek:dişi zıtlık ilkesine göre düzenlenmiş organize sığı-

38

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!