IT Network Kasım 2022
IT Network Kasım 2022
IT Network Kasım 2022
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>IT</strong><br />
B<br />
n e tw o r k<br />
İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />
01 <strong>Kasım</strong> • 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2022</strong> • KDV Dahil 35 TL www.itnetwork.com.tr<br />
E-ihracatta yüzde 219’luk büyüme<br />
Küresel çaptaki sürdürülebilirlik<br />
yatırımları 35 trilyon doları aştı<br />
Murat Erkan:<br />
“Hedef pozitif iz bırakmak”
Dolandırıcılık Kayıpları 55 Milyar Doları Aştı<br />
Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser tarafından 48 ülkede hazırlanan Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu<br />
geçtiğimiz günlerde açıklandı. Rapor verilerine göre; 2020’de 266 milyon olan dolandırıcılık vakaları yüzde 10,2 artış kaydederek<br />
2021’de 293 milyona ulaştı. Dolandırıcılık sonucu kaybedilen para miktarı ise bu süreçte yüzde 15,7 artarak 47,8 milyar dolardan<br />
55,3 milyar dolara yükseldi. Raporda dolandırıcılığın artık Batı’nın tekelinden çıktığına dikkat çekilirken, ülkelerin dolandırıcılık<br />
karneleri de değinildi. Buna göre; Brezilya, Gana, Nijerya, Kenya ve Suudi Arabistan gibi gelişmekte olan ülkelerin, başta cep<br />
telefonları olmak üzere çevrimiçi dolandırıcılıklarda büyük artış yaşandığına yer verildi. Filipinlilerin yüzde 53’ü ise geçtiğimiz<br />
3 ay içinde dolandırıcıların kendilerini de hedef aldığını söylerken, yüzde 11’i mağdur olduğunu aktardı. Raporun detaylarını<br />
sayfalarımızda bulabilirsiniz.<br />
√ √ √<br />
<strong>2022</strong>’de 10 Milyon Yeni Sosyal Medya Kullanıcısı<br />
Türkiye’de sosyal medya platformlarını kullananların sayısı <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında 10 milyon 612 bin 500 arttı. Her yıl 230 ülkede<br />
insanların çevrimiçi davranışlarına ilişkin küresel raporlar hazırlayan We Are Social ve Kepios’un Temmuz <strong>2022</strong> raporuna göre,<br />
Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 82,4’i sosyal medya kullanıyor. Türkiye’de insanlar her gün 3 saat 3 dakikalarını sosyal medyada<br />
geçiriyor. Bu süre internette geçirilen toplam sürenin yüzde 39,4’üne denk geliyor. Hangi platformda ne kadar artış yaşandığının<br />
detayları haberimizin içeriğinde…<br />
√ √ √<br />
Kripto Kullanımında İkinciyiz<br />
Yılın başından bu yana kayıplar yaşamasına ve dalgalı bir seyir izlemesine rağmen kripto para ekosistemi büyümeye devam ediyor.<br />
Geçtiğimiz yaz aylarında, daha önce benzeri görülmemiş bir kripto kışı yaşandı. Kripto ekosisteminin en büyük para birimi Bitcoin<br />
bile, <strong>Kasım</strong> 2021’deki 69 bin dolarlık rekor değerinin yarısını kaybetti. Yayımlanan güncel bir rapor, tüm değer kayıplarına rağmen<br />
Türkiye’de kripto para birimlerine ilginin azalmadığını gösterdi. Küresel araştırma şirketi Morning Consult tarafından hazırlanan<br />
araştırma raporda Türkiye, ayda bir kez kripto ticareti yapan yetişkinlerin oranı açısından dünya çapında ikinci sırada yer aldı.<br />
Yüzde 54’lük oranla Nijerya’nın bir adım gerisinde konumlanan Türkiye’yi Tayland, Pakistan, Vietnam, Birleşik Arap Emirlikleri ve<br />
Arjantin gibi ülkeler izledi…<br />
√ √ √<br />
Küresel Fintech Yatırımları <strong>2022</strong> Yılının İlk Yarısında Geriledi<br />
KPMG hazırladığı “Pulse of Fintech” raporunda <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında küresel çapta fintech’lere yatırımları mercek altına aldı.<br />
Rapora göre hem fintech’e yapılan toplam küresel yatırım miktarı hem de fintech yatırımlarında işlem sayısı 2021 yılının ilk yarısı<br />
ile <strong>2022</strong> yılının ikinci yarısı arasında düşüş kaydetti.<br />
Fintech yatırımları Amerika ve EMEA bölgelerinde düşerken Asya - Pasifik bölgesinde, özellikle Avustralya merkezli Afterpay’in<br />
Block tarafından 27,9 milyar dolara satın alınması da dahil olmak üzere birkaç büyük M&A işleminin bir sonucu olarak yeni<br />
bir rekor seviyeye ulaştı. <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında fintech yatırımlarında en büyük payı 43,6 milyar dolar ile ödemeler alanı<br />
oluştururken bunu 14,2 milyar dolar ile kripto takip etti.<br />
√ √ √<br />
Sektörlerin farklı alanlarında yaşanan teknolojik gelişmeleri, teknoloji sektöründe yaşanan yenilikleri ve sektörün teknoloji çözüm<br />
ortaklarının son trendlerini siz okurlarımız için derlediğimiz sektör market sayfalarımız yine ilginizi fazlasıyla çekecek dopdolu<br />
içerikler barındırıyor. Son teknolojileri, gelecek beklentileri ve sektörün öne çıkan teknolojik yatırımlarını takip ederken; araştırma<br />
haberlerinin detaylarında da farklı içeriklere ulaşacaksınız.<br />
Teknolojinin hayatımıza pozitif yansıdığı, geleceğimizi aydınlatan yeniliklerle dolu bir içerikle yeniden buluşmak üzere…<br />
Hoşçakalın…<br />
Ahmet Mızrak<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr
10<br />
Turkcell<br />
Superonline<br />
Türkiye’yi 1000<br />
Mbps hız ile<br />
donatıyor<br />
20<br />
Amazon’un<br />
Türkiye’deki<br />
ilk lojistik üssü<br />
açıldı<br />
28<br />
Resesyon<br />
ihtimali dijital<br />
dönüşüm<br />
stratejilerini<br />
vurdu
01 <strong>Kasım</strong>- 20 <strong>Kasım</strong> <strong>2022</strong><br />
<strong>IT</strong><br />
BİL<br />
network<br />
Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
36<br />
EasyCep’ten<br />
yenileme<br />
merkezi<br />
yatırımı<br />
31<br />
Colendi’den<br />
yeni<br />
Insurtech<br />
girişimi:<br />
Colendi<br />
Sigorta<br />
Tech Data<br />
Türkiye’nin<br />
Adı TD<br />
SYNNEX<br />
Türkiye oldu<br />
47<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
SIDIKA AKYOL KAYIR<br />
sidika.kayir@aplusmedya.com<br />
GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />
AHMET MIZRAK<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr<br />
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
HABER MERKEZİ<br />
ENES KARADAYI<br />
enes.karadayi@img.com.tr<br />
KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />
Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />
ozbudun@gmail.com<br />
ÖMER KARDAŞ<br />
omer.kardas@ihlas.com.tr<br />
ALİ İLKER YÜCEER<br />
ali@mak ro bil.com.tr<br />
TEKNİK MÜDÜR<br />
TAYFUN AYDIN<br />
Tayfun.aydin@img.com.tr<br />
GRAFİK TASARIM<br />
HAKAN SÖZTUTAN<br />
hakan.soztutan@img.com.tr<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
A BO NE VE DAĞI TIM<br />
İSMAİL ÖZÇELİK<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Reklam Rezervasyon<br />
A PLUS MEDYA<br />
NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />
No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />
Bahçelievler - İstanbul<br />
Reklam İletişim<br />
reklam@aplusmedya.com<br />
Tel : 0212 216 99 13<br />
Gsm : 0552 805 34 35<br />
İdare Merkezi:<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Renk Ayrımı:<br />
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />
CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 30 00
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
SabancıDx, İstanbul ve Hollanda’dan<br />
sonra üçüncü ofisini metaverse’te açtı<br />
Sabancı Holding’in teknoloji şirketi SabancıDx, metaverse’te<br />
yeni kullanım alanları yaratarak, yeni nesil<br />
teknolojilerin üç boyutlu evreninde şirketlerin iş yapış<br />
şekillerine verimlilik katıyor. Bunun ilk örneği olarak<br />
SabancıDx, metaverse’de yarattığı MetaKampüs’te<br />
ilk etkinliğini düzenledi. Şirket ayrıca bu alanda sahip<br />
olduğu yetkinlikleri, yeni ürün ve hizmetler geliştirerek<br />
müşterilerine daha fazla değer yaratmak üzere<br />
kullanmayı hedefliyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
4<br />
İstanbul ve Hollanda’dan sonra üçüncü<br />
ofisini metaverse’te açan SabancıDx, yarattığı<br />
kullanım alanlarıyla iş dünyasına<br />
yeni nesil bir deneyim sunuyor. Dijitalleşme<br />
odağında yenilikçi fikirlerle sürdürülebilir<br />
faydalar yaratan SabancıDx;<br />
işe alım, oryantasyon, eğitim gibi çeşitli<br />
iş süreçlerini meta evrene taşıyarak fark<br />
yaratmak ve çalışanlarıyla farklı kanallar<br />
aracılığıyla da daha yakın bir ilişki<br />
kurmak isteyen şirketler için MetaKampüs<br />
ile değer üretiyor.<br />
SabancıDx, teknoloji ve yazılım yetkinliklerini<br />
kullanarak Üsküdar’da bulunan<br />
Dijital Kampüs’ünün bir ikizini meta evrene<br />
taşıdı. Çalışanların kendi avatarlarını<br />
yaratarak giriş yaptığı MetaKampüs;<br />
yeni Dx’liler ile tanışma, sosyalleşme, çeşitli<br />
interaktif eğitim ve toplantıların bu<br />
evrende yapılması gibi imkanlar sunuyor.<br />
SabancıDx MetaKampüs ile uzaktan<br />
çalışmanın giderek yaygınlaştığı bir<br />
dünyada, yeni nesil bir çalışan deneyimi<br />
tasarlamayı ve çalışanların aidiyet hissini<br />
güçlendirmeyi hedefliyor.<br />
Yeni çalışanların aidiyet<br />
duygusuna katkı<br />
Yaygınlığı küresel olarak artmaya devam<br />
eden metaverse ile ilgili olarak hem<br />
yeni jenerasyonlar hem de iş dünyasına<br />
dair paylaşımlarda bulunan SabancıDx<br />
Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı<br />
Özlem Kalkan; “Hibrit çalışma<br />
düzeninin, büyüme gösteren şirketlerin<br />
yüzde 63’ü tarafından benimsenmiş<br />
olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda,<br />
işe yeni başlayan çalışanların<br />
şirket uygulamalarına adaptasyonlarını<br />
hızlandırmak, sosyalleşebilecekleri ortamlar<br />
yaratmak ve iş aktarımını doğru<br />
yapabilmek adına fark yaratan uygulamaların<br />
ortaya koyulması oldukça<br />
önemli bir hale geliyor. Metaverse, uzaktan<br />
çalışmayı destekleyen çeşitli online<br />
toplantı platformlarının yanı sıra şirketlere,<br />
çalışanları ile 3 boyutlu evrende iletişim<br />
kurmak ve bu renkli dünyada ilişki<br />
geliştirmek adına yeni bir yol sunuyor.<br />
Çağımızın bu ihtiyacından yola çıkarak<br />
geliştirdiğimiz MetaKampüs’te yapılan<br />
işe alım süreçleri, iş hayatına yeni giriş<br />
yapan genç çalışanların çok daha hızlı<br />
bir şekilde aidiyet duygusunu hissetmesine<br />
yardımcı oluyor” dedi.<br />
Farklı kıtalarda işleyen iş<br />
süreçleri bir arada<br />
Günümüzde şirketler yeni kullanım<br />
alanları yaratmak için iş süreçlerini metaverse<br />
ile de desteklemeye başladı. Şirketlerin<br />
metaverse kullanımına öncülük<br />
ederek onlara verimli iş yapış şekilleri<br />
kazandırmak isteyen SabancıDx, hayata<br />
geçirdiği teknolojik ürün ve çözümlerini<br />
de meta evrene entegre etmeyi planlıyor.<br />
Hizmet verdiği şirketlere metaverse<br />
kapılarını açan SabancıDx, 5 kıtada faaliyetlerini<br />
sürdüren Kordsa ile ilk Metaverse<br />
projesinin kick-off çalışmasını<br />
yaptı. Proje ilk fazının sonunda Kordsa’nın<br />
toplu etkinlik ve toplantı süreçlerinin<br />
metaverse evreninde yapılması<br />
planlanıyor.<br />
SabancıDx, MetaKampüs’ün açılışını<br />
Sabancı Holding Dijital Günü etkinliğiyle<br />
yaptı<br />
Sabancı Holding Grubu Finans Direktörü<br />
Orhun Köstem ve SabancıDx &<br />
DxBV Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç<br />
Zaimler’in katıldığı Sabancı Holding<br />
Dijital Günü etkinliğiyle açılışını yapan<br />
MetaKampüs, şirketlerin metaverse için<br />
ilk adımı atmalarına aracılık ederek<br />
geleceğe bir yol açıyor.<br />
Metaverse, yeni bir iş yapış<br />
şekli<br />
Metaverse’ün sadece bir ürün değil, bir<br />
iş yapış şekli olduğunu belirten Kalkan;<br />
“Hızla dijitalleşen yaşamımıza yeni ve<br />
heyecan verici bir boyut kazandıran<br />
metaverse, gerek bireyler gerekse şirketler<br />
için yepyeni olanaklar barındırıyor.<br />
Şirketlerin günlük işleyişinde metaverse<br />
ile etkileşimli olan online görüşmeler,<br />
toplantılar, eğitimler, sosyal aktiviteler<br />
için oyunlaştırılmış deneyimler<br />
kurgulayarak burada geçirilen sürenin<br />
daha keyifli ve verimli hale geleceğini<br />
öngörüyoruz ve hatta gözlemlemeye<br />
başladık bile. Metaverse, yeni bir iş yapış<br />
şekli. SabancıDx olarak, şirketler ve<br />
topluluklar için özerk meta evrenler yaratmak,<br />
bu evrenlere entegre yenilikçi<br />
ürünler geliştirmek ve kendi iş süreçlerimizde<br />
de kullanmak üzere AR-GE çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz. Bu alanda<br />
gerçekleştirdiğimiz çalışan ve teknoloji<br />
yatırımlarımızın yanı sıra; WebGL teknolojileri<br />
üzerinde geliştirmeler yapan<br />
iş ortağımızla son teknolojik altyapı,<br />
görselleştirme ve kullanıcı dostu bir deneyime<br />
sahip MetaKampüs’ü hayata<br />
geçirdik. İş dünyasının geleceğine değer<br />
katan, eşsiz deneyimler sunan, 7/24 yaşayan<br />
ve gelişen bir dünya yaratıyoruz.<br />
Bu projenin içinde olmak bizler için çok<br />
gurur verici.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Gaming kahramanları için yeni bir çağ<br />
Dünyanın önde gelen oyun monitörü ve <strong>IT</strong> aksesuar<br />
markalarından AGON by AOC, AGON serisinin yeni,<br />
5. Neslinden ilk monitörleri sunuyor: AG275QX/EU ve<br />
AG275QXN/EU…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
6<br />
27/68.6 cm ekran ölçüsüne ve Hızlı IPS<br />
(AG275QX/EU) ya da Hızlı VA panellerine<br />
(AG275QXN/EU) sahip her iki QHD<br />
modeli de hızlı hareket eden, rekabet<br />
dolu aksiyonu doğru bir biçimde görüntülemek<br />
için 165 Hz yenileme oranına<br />
sahip ve 1 ms GtG tepki süresi sunuyor.<br />
Ayrıca DisplayHDR 400 ve geniş renk<br />
gamı, çarpıcı ve canlı renkler veriyor.<br />
AG275QXN/EU, sektöründe ilk olan düz<br />
bir Hızlı VA paneline ve böylece rekabetçi<br />
çoklu oyuncu yarışmalarına uygun<br />
bir tepki verebilirliğe sahip, bir yandan<br />
da hikâye odaklı, tek oyunculu oyunlarda<br />
muhteşem bir sürükleyicilik için VA<br />
panellerinin sunduğu zengin kontrasta<br />
sahip. Öte yandan AG275QX/EU, Hızlı<br />
IPS paneli ile üst düzey renk doğruluğuna<br />
ve 10 bit renk derinliğine sahip, bu da<br />
içerik üreticisi ve oyuncu kitlesi için ideal.<br />
AOC’nin sürdürülebilirliğe gösterdiği<br />
adanmışlığa uygun olarak, monitörler<br />
yüzde 100 geri dönüştürülebilir destekli<br />
kağıt ambalaj içerisinde satılıyor.<br />
Günümüzün çok yönlü oyuncuları için<br />
geliştirilmiş bu monitörler, düz çizgilere<br />
sahip, yepyeni, köşeli bir tasarıma sahip,<br />
bu da modellerin pek çok oyuncunun<br />
masasına uygun olmasını sağlıyor: Minimal<br />
bir ayak izi olan, birinci sınıf ve<br />
sağlam bir metal tabana, çoklu görev<br />
yürütme için sıkı ikili ya da üçlü monitör<br />
kurulumlarının elde edilmesini sağlayan<br />
3 taraftan çerçevesiz panellere, ve LAN<br />
partilerine ya da turnuvalarına kolayca<br />
taşınması için dahili bir taşıma koluna<br />
sahip, yüksekliği ayarlanabilir, ergonomik<br />
bir ayağa da sahip.<br />
Düz, Hızlı IPS paneline sahip AG275QX/<br />
EU, yüksek renk doğruluğunda 1.07 milyar<br />
renk üretmek için 10 bit renk derinliğine<br />
sahip. Hız dolu rekabetçi aksiyon ile<br />
baş etmek için, modelin 165 Hz yenileme<br />
oranı (170 Hz’e hız aşırtma yapılabilir) ve<br />
1 ms GtG tepki süresi keskin, neredeyse<br />
hayalet görüntünün hiç olmadığı görseller<br />
sunuyor. IPS teknolojisi sayesinde,<br />
AG275QX/EU modeli mükemmel geniş<br />
görüntüleme açıları sunuyor.<br />
AG275QXN/EU modeli, “daha yavaş” VA<br />
panellerine yönelik olumsuz algıyı yerle<br />
bir eden, sıra dışı 1 ms GtG tepki süreli,<br />
düz bir Hızlı VA paneline sahip. Dünyada<br />
1 ms GtG düz VA panellerinden<br />
ilklerinden biri ile donatılmış,<br />
AG275QXN/EU, 165 Hz yenileme oranı<br />
sayesinde IPS kardeşleri kadar hızlı bir<br />
yanıt verebilirlik sunuyor, üstelik daha<br />
derin siyahların ve 3000:1 daha yüksek<br />
kontrast oranının da ek faydasına sahip.<br />
Her iki model de günlük görevlerde işe<br />
yarayan ve oyunlarda ve videolardaki<br />
daha ince ayrıntıları görmeyi sağlayan<br />
yerli QHD çözünürlüğe (2560x1440) sahip.<br />
Ayrıca günümüzde gaming için de<br />
ideal çözünürlük olan QHD, Full HD’ye<br />
kıyasla kayda değer bir yükseltme, ancak<br />
yine de 4K’den daha düşük olması sebebiyle<br />
yeni grafik kartların çoğu QHD’de<br />
yüksek kare hızları elde edebiliyor. Her<br />
iki AGON 5 modeli ayrıca Konsol Modu’nda<br />
da kullanılabilir, bu da 4K @ 120<br />
Hz sinyalini kabul edip 2560x1440’e doğru<br />
aşağı ölçeklendirebilir, bir yandan da<br />
hâlâ konsol oyuncularının yüksek (120<br />
Hz) yenileme hızlarının tadını çıkarmalarını<br />
sağlar.<br />
Hareketli görüntülerde daha da yüksek<br />
bir keskinlik yaratmak için modellerin<br />
her ikisi de 1 ms MPRT elde edebilmek<br />
için MBR (Motion Blur Reduction) işlevini<br />
sunuyor. Bu modda arka aydınlatma<br />
yenileme hızı ile uyumlu şekilde çalışır,<br />
böylece daha yavaş piksel geçişleri neredeyse<br />
görünmez olur ve tek tek kareler<br />
arasında en temiz geçişi beraberinde getirir.<br />
Aşırı düşük girdi gecikmesi de kullanıcıların<br />
girdilerinin neredeyse anında<br />
görsellere çevrilmesini sağlayarak oyuncuların<br />
en yüksek düzeylerde yarışmalarını<br />
mümkün kılar. AG275QXN/EU,<br />
Adaptive-Sync’i desteklerken, AG275QX/<br />
EU de NVIDIA G-Sync uyumludur, işte<br />
bu sayede kare uyumsuzluğu nedeniyle<br />
herhangi bir yırtılma ya da tutukluk<br />
gibi yapay olgular, modellerin ikisinde de<br />
karşınıza çıkmaz.<br />
AGON 5 serisinin yeni tasarımı, her<br />
oyuncu estetiğine uyacak şekilde üst düzey,<br />
ancak sade bir his verir. Oyuncuların<br />
diğer çevre birimlerini, joystick’leri,<br />
gamepad’leri vs. bağlayabilmeleri için<br />
çok seçenek sunan bu modeller, 4 portlu<br />
bir USB 3.2 Gen 1 hub’a sahiptir. Ergonomik<br />
ve sağlam metal ayak, 150 mm<br />
yükseklik ayarı, -20/20° sağa sola dönme<br />
aralığı, -5/23° eğme aralığı ve 90° pivot<br />
oryantasyonu sunarak uzun süren gaming<br />
oturumlarını hiç olmadığı kadar<br />
rahat bir hale getirir. VESA montajı seçeneği<br />
ise esnekliği daha da artırır. FlickerFree<br />
teknolojisi ve Low Blue Modu ise<br />
özellikle akşamları, daha sağlıklı şekilde<br />
oyun oynamaya katkıda bulunur.<br />
Her iki modelde de, AGON by AOC’nin<br />
monitörleri ve diğer AOC çevre birimlerini<br />
kontrol etmeyi sağlayan ana yazılım<br />
takımı olan G-Menu bulunmaktadır ve<br />
bu geniş yelpazede özelleştirme seçeneklerine<br />
sahiptir. 4 yönlü joystick ise alternatif<br />
bir OSD kontrolü sağlar.<br />
AGON AG275QX/EU ve AG275QXN/EU,<br />
sırasıyla 469 USD ve 389 USD üretici tarafından<br />
tavsiye edilen perakende fiyatından<br />
Eylül <strong>2022</strong>’den itibaren piyasada<br />
bulunabilecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
TCL, yeni televizyonlarını tanıttı<br />
Ürünlerini Bilkom Güvencesiyle Türkiye’de pazara<br />
sunan TCL Electronics, yeni Google TV modelleri ve<br />
son teknolojiye sahip tüketici elektroniği ürünlerini<br />
Türkiye’de gerçekleştirdiği lansman ile tanıttı…<br />
2021 Global Android TV pazarının 1,<br />
LCD TV pazarının ise 2 numaralı oyuncusu,<br />
dünyanın öncü panel üreticisi<br />
TCL’nin yenilikçi ürün gamında ödüllü<br />
Mini LED ve QLED TV modelleri başı çekiyor.<br />
Üstün özelliklerle donatılmış yeni<br />
TV serisi, gelişmiş görüntü ve ses deneyimi<br />
ile kullanıcılara maksimum deneyim<br />
vadediyor.<br />
Lansmanda tümü Google TV arayüzüyle<br />
gelen TCL X925 Pro, C935, C835, C735,<br />
C635, P635 ve P735 TV modelleri ile<br />
C-Fresh klima serisi, CES <strong>2022</strong> İnovasyon<br />
Ödülü›’nün sahibi Sweeva serisinin yeni<br />
6000M ve 6500M isimli moplu robot süpürge<br />
modelleri ve Breeva Pro400 Premium<br />
hava temizleyici modeli tanıtıldı.<br />
<strong>IT</strong> network Türkiye’nin En Geniş Google<br />
TV Ürün Gamı<br />
Yeni ürün ailesiyle Türkiye’nin en geniş<br />
Google TV ürün gamını TCL ile pazara<br />
sunan Bilkom, farklı ihtiyaçlara yönelik<br />
geniş bir yelpazede performans odaklı ve<br />
premium ürünler ile TV pazarını hareketlendirecek.<br />
Tamamına yakını Bilkom güvencesiyle<br />
Türkiye’de üretilen TCL’nin yeni TV ailesi,<br />
Google TV arayüzü ile daha fazla bağlanabilirlik<br />
ve uyum sağlayacak. Telefon,<br />
tablet ve bilgisayarlar, yeni sürüm sayesinde<br />
TV ile çok daha uyumlu ve hızlı çalışabilecek.<br />
Birden fazla kullanıcı profili<br />
oluşturmaya imkân tanıyan yeni Google<br />
TV’ler, kişiselleştirmeye daha fazla olanak<br />
sunacak. Çocuk profili ve ebeveyn<br />
kontrolü özellikleri ile daha fazla kontrol<br />
mümkün olacak.<br />
Sektör Market<br />
8<br />
“Yeni modeller büyüme<br />
yolculuğumuzun lokomotifi<br />
olacak”<br />
5 yıl önce başlayan TCL-Bilkom iş<br />
birliğinin her geçen gün büyüdüğünü ve<br />
yeni bir aşamaya geçtiğinin altını çizen<br />
Bilkom Genel Müdürü Fikret Ballıkaya,<br />
“2 yıl önce önemli bir adım atmış ve<br />
TCL’nin yüksek teknolojisini Türkiye’ye<br />
taşıyarak yerli üretimin müjdesini<br />
vermiştik. Bugün ise iş birliğimizi bir<br />
üst seviyeye taşıyoruz. Tamamına<br />
yakını yerli üretim olan yeni TV ailesi ile<br />
Türkiye’nin en geniş Google TV ailesini<br />
Türk pazarına sunuyoruz. Yeni dönemde<br />
TCL’nin global TV pazarı liderliğini Türkiye’ye<br />
taşıma hedefiyle yolumuza güçlü<br />
bir şekilde devam ediyoruz.” dedi.<br />
TCL Electronics Afrika ve Orta Doğu<br />
Genel Müdürü Sunny Yang yaptığı açıklamada;<br />
“TCL, Türkiye’de kısa zamanda<br />
önemli bir büyüme katetti ve bu büyümeyi<br />
etkili bir bölgesel planlama ile gelecek<br />
hedeflerimize taşımak istiyoruz.<br />
TCL dünyanın dört bir yanında olduğu<br />
gibi Türkiye’de de insanların hayatlarında<br />
mükemmelliği sürdürmeleri için<br />
onlara ilham olma tutkusu ile hedeflerine<br />
emin adımlarla ilerlemeye devam<br />
edecek.” dedi. TCL Electronics Kıdemli<br />
Bölge Müdür’ü Timo Xu ise “Türkiye’deki<br />
tüketicilerimize birinci sınıf bir sinema<br />
deneyimi sunmak için TCL’in en yeni<br />
nesil Mini LED ve QLED C serisi TV’lerini,<br />
son teknoloji taze havalı C-Fresh serisi<br />
klima ve ekosistem ürünlerini piyasaya<br />
sürmekten gurur duyuyoruz” dedi.<br />
TCL Mobil Ülke Müdürü Serhan Tunca,<br />
TCL’nin bir ekosistem markası olduğunu<br />
vurgulayarak “TCL ekosisteminin<br />
en önemli bileşenlerinden<br />
biri de mobil kategoride sunduğumuz<br />
çözümler. Akıllı telefon, tablet, akıllı<br />
çocuk saati, kulaklık ve modemden<br />
oluşan zengin ürün portföyümüzü<br />
Türkiye pazarında genişletmeye devam<br />
edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem<br />
yeni ürünlerimizi kullanıcılarımızla<br />
buluşturacak hem de yerli üretim<br />
konusundaki çalışmalarımızı artırarak<br />
sürdüreceğiz” dedi.<br />
Türkiye’de Üretilen ilk Mini<br />
LED Google TV<br />
Daha önce TCL ile Türkiye’nin ilk Mini<br />
LED TV’sini pazara sunan Bilkom, yeni<br />
modellerle birlikte Türkiye’nin ilk Mini<br />
LED Google TV’sini yerli üretim olarak<br />
pazara sunan ilk marka olacak.<br />
TCL, Türkiye’de üretilen ilk Mini LED<br />
Google TV unvanına sahip TCL C835 ve<br />
C935 modellerinde yerel karartma bölgelerinin<br />
sayısını 1920’ye kadar çıkararak<br />
görüntü kalitesinde çıtayı yükseltiyor.<br />
EISA Award’da <strong>2022</strong>-2023 Premium<br />
Mini LED TV ödülünü alan C835, sinema<br />
kalitesinde ses ve görüntü deneyimi<br />
sunan IMAX Enhanced sertifikasına<br />
sahip.<br />
TCL X925 Pro Mini LED 8K Google TV,<br />
sunduğu 2800 nit parlaklık ile gün ışığında<br />
bile en canlı ve renkli görüntüyü<br />
sağlarken OD-Zero teknolojisiyle de<br />
daha net ve canlı görüntüleri sunuyor.<br />
Üstün QLED 4K teknolojisi ile öne çıkan<br />
C735 ve C635 modelleri, olağanüstü<br />
video oyun performansları ile kapsamlı<br />
bir eğlence deneyimi sunuyor. EISA<br />
Award’da <strong>2022</strong>-2023 Best Buy LCD TV<br />
ödülüne layık görülen C735, aynı zamanda<br />
Avrupa’nın ve Türkiye’nin ilk 98’’<br />
QLED Google TV’si unvanına sahip.<br />
TCL’nin performans odaklı P serisinin<br />
yeni üyeleri P635 ve P735 ise; akıcı Google<br />
TV arayüzü ile ve görüntü kalitesiyle<br />
üst seviye deneyim sunuyor.<br />
160’ı aşkın ülkede ürün ve çözümlerini<br />
tüketicilere ulaştıran TCL, dünya çapında<br />
yaklaşık 300 milyon kullanıcıya<br />
ürün sağlıyor. 2021’’de 24,6 milyon adet<br />
LCD TV sevkiyatı ile global çapta Pazar<br />
payı yüzde 11,5 büyüyen TCL, Bilkom iş<br />
birliği ile Türkiye’de üretim yapıyor ve<br />
Türkiye’nin en geniş Google TV ürün<br />
gamına sahip.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Galibiyetin en önemli unsuru: Ses!<br />
SteelSeries geliştirdiği Arctis Nova kulaklıklarıyla oyun<br />
dünyasına yeni sesler getirmeye devam ediyor. Arctis<br />
Nova serisinin son kulaklığı Nova 7; High Fidelity<br />
ses kalitesi, 360° Uzamsal Ses gibi özellikleri ve Sonar<br />
Audio Software ile güçlendirilmiş yenilikçi yapısıyla<br />
oyuncuların en sınırlı ayrıntıları duymasını hedefliyor…<br />
Geçtiğimiz dönemde yeni kulaklığı Arctis<br />
Nova 7’yi tanıtan SteelSeries, yenilikçi<br />
teknolojileri oyun sektörüne adapte etmeyi<br />
sürdürüyor. SteelSeries, Nova Acouistic<br />
System ile tasarlanmış olan yeni nesil kulaklıklarıyla<br />
oyuncuların en ayrıntılı sesleri<br />
duymasını hedefliyor. Bu noktada, Nova<br />
Acoustic System ile tasarlanan ve piyasaya<br />
sunulan yeni kulaklıkla; High Fidelity ses<br />
özelliği, Sonar Audio Software Suite ayrıcalığı<br />
ve 360° Uzamsal Ses imkanı oyuncuların<br />
en önemli detayları yakalamasına<br />
imkan tanıyor.<br />
İlk global e-spor ekipman markası olan<br />
SteelSeries, tanıttığı kulaklık modeli Nova<br />
7’de aktif Formula 1 pilotları tarafından<br />
kullanılan mikrofonları kullanıyor. Bu sayede<br />
oyuncular eşsiz bir kullanıcı deneyimi<br />
yakalıyor. Öte yandan, oyunculara kablosuz<br />
kullanım özgürlüğüne sağlamanın<br />
yanı sıra eş zamanlı olarak iki ses akışını<br />
dinleme imkanını da tanıyor. Ayrıca ClearCast<br />
Gen 2 aracılığıyla yapay zeka desteğiyle<br />
istenmeyen gürültüleri engellerken<br />
iletişim kapasitesini artırma fırsatı da sunuyor.<br />
Nova ailesindeki her bir kulaklık, rekabetin<br />
sert geçtiği oyun dünyasında kullanıcılara<br />
kusursuz bir ses deneyimi sağlamayı<br />
amaçlıyor. Marka ortaya koyduğu gelecek<br />
vizyonuyla oyun sektörüne yönelik olarak<br />
gelişimini sürdürürken, hızla değişen ve<br />
dönüşen oyun ekosistemindeki sorunların<br />
çözümü için yeni stratejiler izliyor.<br />
Yeni ses teknolojisi Sonar<br />
uzman ses mühendisleri<br />
tarafından üretildi<br />
Yeni ses teknolojisi Sonar’ı oyun ekosistemine<br />
sunan global espor ekipman markası<br />
SteelSeries, attığı bu adımla oyuncuların<br />
oyun deneyimlerini mükemmelleştirmeyi<br />
ve oyun performanslarını geliştirmeyi sürdürüyor.<br />
Yeni ses teknolojisi Sonar uzman<br />
ses mühendisleri tarafından yapılan çalışmaların<br />
bir sonucu olarak üretildi. Sonar<br />
teknolojisi, ilk defa oyuncuların farklı ses<br />
detaylarını yönetmesine ve oyuncuların<br />
oyun esnasındaki aksiyonları erken fark<br />
etmesine olanak tanıyor. Özellikle savaş<br />
oyunları esnasındaki hassas seslerin daha<br />
iyi duyulmasını sağlıyor. Ayrıca ses ayarlarını<br />
kişiselleştirebilen oyunseverler, Sonar’ın<br />
sahip olduğu Virtual 7.1 Surround<br />
Sound özelliğiyle sinema benzeri bir ses<br />
kalitesine erişebiliyor.<br />
Oyuncular, Sonar Software ve Nova serisi<br />
kulaklıkların bir araya gelmesiyle oyun<br />
ekosistemindeki rekabete ayak uydururken<br />
harika bir kullanıcı deneyimi imkanını<br />
da yakalıyor. Nova Serisi, eşsiz mirasıyla<br />
farklı seviyedeki oyunculara ve farklı bütçelere<br />
hitap edebiliyor. Oyuncular beklentilerine,<br />
seviyelerine ve bütçelerine uygun<br />
olarak farklı seçeneklere yönelebiliyor.<br />
E-Ticaretin Davos’u İstanbul’da gerçekleşti<br />
Beş farklı sahnede<br />
ekosistemin profesyonellerinden<br />
oluşan 200’den<br />
fazla konuşmacının<br />
tecrübelerini<br />
paylaştığı forumda,<br />
ClickMeLive<br />
Genel Müdürü Emre İlban da sektörün önde<br />
gelen isimlerinin katıldığı oturuma başkanlık<br />
etti. “2024 öncesi bizi bekleyen trendler:<br />
E-Ticaret, pazarlama, strateji” başlıklı oturumda<br />
yaptığı konuşmada İlban, herkes e-ticaretin<br />
bugününü ve yarınını konuşurken<br />
kendilerinin bir adım ötesini konuşmak istediklerini<br />
belirterek, “Dünya genelinde artan<br />
enflasyon sebebiyle genel giderler arttığı<br />
için insanlar artık teknolojide de seçici satın<br />
alım yapmaya başladı. Dolayısıyla e-ticaret<br />
artık eskisinden daha zor” dedi. Analytica<br />
House CEO’su Kıvanç Ünal, 2023’te yeni<br />
bir kriz beklendiğini ABD ve Avrupa’nın da<br />
bu durumdan ciddi şekilde etkilendiğini,<br />
insanların artık ihtiyaçlarına yönelik alışverişe<br />
yönlendiğini söyledi. Meta Vertical<br />
Lead Irmak Emekdaş da doğru müşteriye<br />
Dünya e-ticaretinin devleri, “e-ticaretin Davos”u<br />
olarak 9’uncu kez düzenlenen World E-Commerce<br />
Forum kapsamında İstanbul›da buluştu. 28-30<br />
Eylül’de WoW Kongre Merkezi’nde 34 ülkeden 10<br />
binden fazla katılımcıyı ağırlayan forum kapsamında,<br />
150 bini aşkın B2B görüşme gerçekleştirildi…<br />
ulaşmak için platformları doğru sinyallerle<br />
destekleyip sisteme güvenilmesi gerektiğini<br />
söyleyerek, partner şirketler vasıtasıyla<br />
tamamlayıcı çözüme yönelmenin önemine<br />
değindi. E-ticaret bütçesindeki yurt dışı alışveriş<br />
oranının hızla arttığını, bunların çoğunun<br />
sosyal medyadan keşfedilmiş ürünler<br />
olduğunu kaydetti. Insider Başkan Yardımcısı<br />
Kerem Bozokluoğlu ise konuşmasında,<br />
sosyal ticaretin ürünler ve algoritma gibi<br />
birçok açıdan evrildiğini, bu kadar büyük bir<br />
ürün dünyasını yönetmenin zor olduğunu,<br />
influencerlar’ın da artık takipçi sayısından<br />
ziyade içerik üretme kabiliyetiyle seçildiğini<br />
vurguladı.<br />
Dünya e-ticaretinin yeni yol haritasının çizildiği,<br />
gelecek vizyonu ve trendlerin ele alındığı<br />
forum; bilgilendirme toplantılarının yanı sıra<br />
katılımcılarına yeni iş birlikleri ve ticari ortaklıklar<br />
oluşturma imkânı da sundu. 3 gün boyunca<br />
e-ticaretin kalbinin Türkiye’de atmasını<br />
sağlayan forum, sektörün lider markalarının<br />
yanı sıra kamu ve özel sektörden üst düzey<br />
isimleri de ağırladı.<br />
“Dünyada ve Türkiye’de E-Ticaretin Gelişimi”,<br />
“Teknoloji Yatırımcılığının Geleceği”, “E-Ticarette<br />
Müşteri Deneyimi”, “E-Ticarette Hız<br />
Kavramı” ve “Patronlarla E-Ticaretin Stratejisi”<br />
gibi birçok konu başlığının masaya yatırıldığı<br />
foruma 40’tan fazla yatırımcı ve fon da katıldı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Turkcell Superonline Türkiye’yi 1000<br />
Mbps hız ile donatıyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
10<br />
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, tüm<br />
zorluklara rağmen iki milyon müşteriyi aştıklarını<br />
belirterek, “Kutlamayı tüm Türkiye’deki<br />
fiber müşterilerimizle yapıyoruz.<br />
Kayıtsız şartsız bu hafta sonu boyuncu<br />
tüm evlere 1000 Mbps hız hediye ediyoruz”<br />
dedi.<br />
Edirne’den Diyarbakır’a Gaziantep’ten Kocaeli’ne<br />
kadar 28 ili fiberle donatan Turkcell,<br />
gerçek fiber kullanan müşteri sayısında<br />
iki milyonu aştı. Yaptığı yatırımlarla<br />
ışık hızında fiber altyapıyı beş milyon hane<br />
için hazır eden Turkcell, 55 bin km’lik fiber<br />
altyapısıyla Türkiye’nin dijitalleşmesi için<br />
çalışmalarını sürdürüyor. Turkcell Superonline’ın<br />
iki milyonuncu fiber müşterisinin<br />
de katıldığı bir toplantıya ev sahipliği<br />
yapan Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan<br />
şunları söyledi:<br />
“Türkiye’de ilk fiber yatırımını yaptığımız<br />
günden bugüne kadar geçen sürede,<br />
müşterilerimiz hızlı ve kaliteli internete<br />
teveccüh gösterdi ve bugün gerçek fiberde<br />
iki milyon müşteriye ulaşmanın mutluluğunu<br />
yaşıyoruz. Müşterimiz Anıl Ali Fırat,<br />
en hızlı paketlerimizden biri olan 1000<br />
Mbps’yi tercih ederek Turkcell Superonline’ın<br />
ışık hızındaki internetini kullanan iki<br />
milyonuncu kişi oldu. Bu vesileyle biz de<br />
kayıtsız şartsız cihazları uyumlu olan tüm<br />
müşterilerimizin indirme hızını bu hafta<br />
sonu boyunca 1000 Mbps’ye varan hızlara<br />
çıkarıyoruz. Tüm müşterilerimize 2 gün<br />
boyunca hediye ettiğimiz yüksek hızlı interneti<br />
ülkemizde yaygınlaştırmak için<br />
çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda<br />
da Temmuz ayı itibarıyla fiberde<br />
en yüksek hızları erişilebilir kılan bir kampanya<br />
düzenlemiştik. Böylece Turkcell fiberi<br />
yeni tercih eden bireysel müşterilerimizin<br />
yüzde 40’ı 100 Mbps ve üzeri hızları<br />
seçerek gerçek fiber ile tanışmış oldu.”<br />
Turkcell Superonline fiberi olan<br />
evlerin yüzde 30’u kısa sürede<br />
Wi-Fi 6 ile tanıştı<br />
Murat Erkan Wi-Fi 6 teknolojisiyle ilgili;<br />
“Müşterilerimizi ev internetinde de en gelişmiş<br />
teknolojilerle buluşturuyoruz. Ev<br />
içindeki kapsamayı artıran Wi-Fi 6 teknolojisi,<br />
Türkiye’de ilk kez Turkcell Superonline<br />
müşterileriyle buluştu. Şu anda dünyada<br />
da en yeni teknoloji olarak kabul edilen<br />
bu teknoloji, Turkcell Superonline fiberinin<br />
bulunduğu evlerde kısa sürede yüzde<br />
30’unda kullanılmaya başlandı. Önümüzdeki<br />
dönemde tüm fiber evlere sunmayı<br />
hedefliyoruz. Duvarları yıkan teknoloji<br />
olarak adlandırdığımız Wi-Fi 6’nın bir ileri<br />
teknolojisi olan WiFi6E gibi en yeni teknolojilerin<br />
de testlerini halihazırda yapıyoruz.<br />
Bu sayede Türkiye’yi dijital dönüşümde<br />
ve bilgiye erişimde lider ülkelerden biri<br />
yapmak için çalışıyoruz” dedi.<br />
Turkcell GM Murat Erkan/ Turkcell Superonline’ın 2 milyonuncu fiber internet<br />
müşterisi Ali Anıl Fırat/ Turkcell GMY Ceyhun Özata<br />
Türkiye’deki fiber illerinde başlattığı 1000 Mbps hamlesinin<br />
karşılığını hızla alan Turkcell Superonline, fiberde<br />
iki milyon müşteriyi aştı. Turkcell, yatırımlarına hız<br />
kesmeden devam ederek 55 bin kilometre fiberi beş<br />
milyon haneye taşıdı…<br />
İki milyonuncu fiber müşteri<br />
Balıkesir’den<br />
Turkcell Superonline’ın iki milyonuncu<br />
fiber internet müşterisi Balıkesir’den Anıl<br />
Ali Fırat oldu. Murat Erkan, Turkcell Superonline<br />
1000 Mbps hız paketine geçen<br />
Anıl Ali Fırat yüksek hızlı internetin tadını<br />
çıkarması için teknoloji paketi hediye etti.<br />
Beş yıldır Balıkesir’deki müşterilerine fiber<br />
internet hizmeti sunan Turkcell Superonline,<br />
burada 80 bin haneye erişen fiber altyapıya<br />
sahip.<br />
“Ortak altyapıya şimdi<br />
geçmezsek; üç yıl sonra çok<br />
geç kalmış olacağız”<br />
Açıklamasında ortak altyapı vurgusu yapan<br />
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan,<br />
“FTTH Council (Avrupa Eve Kadar Fiber<br />
İnternet Konseyi) tarafından Mayıs ayında<br />
yayınlanan rapora göre; Türkiye 39 Avrupa<br />
ülkesi içerisinde fibere erişimde 21. sırada<br />
yer alıyor. Bu rapora göre fiberleşme oranında<br />
ülkemiz Avrupa ortalamasının da<br />
gerisinde kalmış durumda. Yıllardır söylediğimiz<br />
gibi Türkiye’nin kaynaklarının<br />
doğru ve verimli kullanılabilmesi adına<br />
“ortak fiber altyapıyı” en doğru çözüm olarak<br />
görüyoruz. Hatta birçok Avrupa ülkesinde<br />
fiberin yaygınlaştırılmasına yönelik<br />
ortak altyapı şirketleri kurulmaya başlandı<br />
ve önümüzdeki dönemde fiberleşme konusunda<br />
büyük atılımların olması bekleniyor.<br />
Şimdiden bu çalışmalara başlayan Avrupa<br />
ülkeleri ile makasın açılmaması için<br />
bugün harekete geçmek çok önemli. Ortak<br />
altyapıya şimdi geçmezsek; üç yıl sonra<br />
çok geç kalmış olacağız. Ülke insanımızın<br />
en iyi hizmeti alması için rekabetin altyapıda<br />
değil hizmet ve servislerde olması<br />
gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin hak<br />
ettiği sıralara yükselmesi için canla başla<br />
çalışmaya devam edeceğiz” açıklamasında<br />
bulundu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
KOBİ’ler İşTurkcell İle dijitalleşiyor<br />
Dünyanın ilk dijital operatörü Turkcell, KOBİ’lere sunduğu<br />
İşTurkcell hizmetiyle veri güvenliğinden<br />
bulut çözümlerine dijital dönüşüm<br />
için esnek altyapı ve tüm e-dönüşüm<br />
uygulamalarında uçtan uca danışmanlık<br />
sunuyor. İşTurkcell, sektörel uzmanlığıyla<br />
KOBİ’lere dijital dönüşüm yolculukları boyunca<br />
doğru servis ve ürünlere tek adresten<br />
ulaşabilme imkanı sağlıyor. KOBİ’ler,<br />
İşTurkcell internet sitesinde dijitalleşme<br />
seviyesini ölçümlüyor ve ihtiyacına uygun<br />
çözümlere ulaşabiliyor…<br />
Dijital dönüşümün öncüsü Turkcell, KO-<br />
Bİ’lerin işlerini dijitale taşıyarak büyütmesi<br />
için güvenilir teknoloji danışmanlığı<br />
yapmaya ve dijital dönüşüm yolculuğunun<br />
her aşamasına uygun çözümler sunmaya<br />
devam ediyor. Turkcell’in kurumsal<br />
müşterilerine seslendiği İşTurkcell platformu<br />
ile her dijitalleşme seviyesine uygun<br />
çözümler ve dönüştüren teknolojileri<br />
sunarken, internet sitesine eklediği testle<br />
KOBİ’lerin dijitalleşme farkındalığını artırmayı<br />
hedefliyor. Erişim çözümlerinin<br />
yanı sıra KOBİ’lerin dijital dönüşüm yolculuğunda<br />
bulundukları konuma uygun<br />
bulut, güvenlik çözümleri ve e-dönüşüm<br />
uygulamalarını ihtiyaçlarına uygun olarak<br />
belirleyerek tek bir noktadan sunuyor.<br />
İşTurkcell, KOBİ’lerin verimliliğini ve üretkenliğini<br />
artırırken sürdürülebilirlik alanında<br />
da katkı sağlıyor.<br />
KOBİ’lerin farklı ihtiyaçlarına<br />
üç kapsamlı çözüm<br />
İşTurkcell’de KOBİ’lerin farklı ihtiyaçları<br />
için “İşini Dijitale Taşı”, “İşini Dijitalde<br />
Büyüt”, “İşini Dijitalde Yönet” olmak üzere<br />
işletmelerin dijitalleşme seviyesine göre<br />
üç kapsamlı çözüm grubu bulunuyor. KO-<br />
Bİ’ler, isterlerse https://www.turkcell.com.<br />
tr/kobilerdijitallesiyor internet sitesinde<br />
yer alan testi de yanıtlayarak dijitalleşmede<br />
hangi noktada olduklarını keşfediyor,<br />
bu ihtiyaca uygun çözümleri inceleyebiliyor,<br />
benzer konumda bulunan diğer KO-<br />
Bİ’lerin kullandığı e-dönüşüm çözümlerine<br />
ulaşabiliyor.<br />
Ceyhun Özata: “KOBİ’lerin<br />
tüm ihtiyaçlarına İşTurkcell<br />
ile cevap veriyoruz”<br />
İşTurkcell ile KOBİ’lere sundukları danışmanlıkla<br />
ilgili bilgiler veren Turkcell Kurumsal<br />
Satıştan Sorumlu Genel Müdür<br />
Yardımcısı Ceyhun Özata, “Ekonominin<br />
lokomotifi KOBİ’lerimizin iş sürekliliğini<br />
sağlaması ve rekabetçi yapısını koruyabilmesi<br />
adına teknolojiden faydalanma<br />
ihtiyaçları her geçen gün artıyor. Artık<br />
her işletmenin varlığını koruyabilmesi ve<br />
büyümesi için dijitalleşmesi şart. KOBİ’lerimiz<br />
de bunun bir gereklilik olduğunun<br />
farkındalar. TÜİK raporuna göre Türkiye’de<br />
528 bin KOBİ yer alıyor. KOBİ’lerimiz<br />
geç kalmadan kendi üzerlerine düşen<br />
görevi yerine getirerek bu alanda bilinçlendikçe<br />
rekabette de ivme kazanacaklar.<br />
Yaptığımız araştırmalar bize gösteriyor ki<br />
KOBİ’lerimizin en öncelikli beklentisi dijitalleşmeyle<br />
ilgili bilgi sahibi olmak. Biz de<br />
konuyla ilgili en güncel bilgilerin yer aldığı<br />
içeriklerimizi İşTurkcell bünyesinde bir<br />
araya getirerek onlara sunuyoruz. Bununla<br />
birlikte KOBİ’lerin tüm dijitalleşme<br />
ihtiyaçlarını karşılıyor, bulut, güvenlik<br />
ve e-dönüşüm çözümlerimizin yanı sıra<br />
finansman desteğimiz ile de yanlarında<br />
oluyoruz” dedi.<br />
TOUGHBOOK ile sunulan şifreleme her<br />
sektörün ilgisini çekecek<br />
Çok Gizli bilgiler<br />
için özel olarak<br />
tasarlanmış, şifreli bir<br />
dahili katı hal sürücüsüne<br />
(SSD) sahip dizüstü<br />
bilgisayar fikri, çok<br />
üst düzey istihbarat ve<br />
sıra dışı durumları akla<br />
getirebilir. Fakat bireysel<br />
ve kurumsal hassas<br />
verileri korumanın hiç olmadığı kadar<br />
önemli olduğu bu dönemlerde bu tür özellikler<br />
sadece savuna sektöründe değil,<br />
farklı endüstrilerde de tercih ediliyor.<br />
İstatistikler her 53 saniyede bir dizüstü<br />
bilgisayarın çalındığını gösteriyor<br />
ve çalışanların mobil cihazlarında<br />
şahıslarına ve şirketlerine ait önemli<br />
verilerin yer aldığı düşünüldüğünde<br />
şirketler de bu durum için bir çözüm<br />
arıyor.<br />
TOUGHBOOK ise bu soruna yönelik Viasat<br />
Data at Rest (DAR) markalı sektör öncüsü<br />
veri depolama güvenliği cihazlarının<br />
Panasonic, Viasat ile şifreleme alanında gerçekleştirdiği<br />
işbirliğiyle savunma sektöründe kullanılan ancak diğer<br />
sektörlerin de kullanmak istediği çözümler sunuyor…<br />
donanım şifreleme ürünlerini kullanıyor.<br />
Viasat’ın UK National Cyber Security<br />
Centre tarafından değerlendirilen Eclypt<br />
portföyü de tüm dünyada kullanılıyor. Bu<br />
imkanların yer aldığı TOUGHBOOK cihazları<br />
da Çok Gizli olarak sınıflandırılan<br />
ve bu sınıflandırmanın altındaki verileri<br />
depolayabilecek kadar güvenli oluyor. Ek<br />
olarak NATO ve Avrupa ülkelerinde kullanım<br />
için uygun bir konumda yer alıyor.<br />
Finansal hizmetler gibi özel sektörde yer<br />
alan şirketler ve sağlık, acil durum hizmetleri<br />
ve yerel yönetim gibi alanlarda faaliyet<br />
gösteren kamu kuruluşları dünyanın<br />
dört bir yanındaki devletlerin ve orduların<br />
tercih ettiği güvenlik standartlarını sağlayan<br />
çözümlere yöneliyor.<br />
Savunma sektörüne büyük önem veren<br />
öncü bir sağlayıcı olan Panasonic de Viasat<br />
ile yakın bir şekilde çalışıyor. Bu işbirliği<br />
kapsamında Viasat Eclypt Core dahili<br />
SSD, en yeni dayanıklı cihaz olan TOUGH-<br />
BOOK 55’te bulunuyor ve Intel’in 11. Nesil<br />
platformlarını temel alan TOUGHBOOK<br />
40 dizüstü bilgisayara entegre edilme çalışmaları<br />
da devam ediyor.<br />
Viasat, veriyi korumak için Eclypt teknolojisinde<br />
gelişmiş doğrulamayı, diskin<br />
tamamını kapsayan şifrelemeyi ve veri depolamayı<br />
dayanıklı ve kurcalanmaya karşı<br />
dayanıklı TOUGHBOOK cihazında bir araya<br />
getiriyor. Böylece anlık veri koruması,<br />
dizüstü bilgisayarın performansında gözle<br />
görülür bir azalma olmadan sağlanıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Küresel fintech yatırımları <strong>2022</strong> yılının<br />
ilk yarısında 107,8 milyar dolara geriledi<br />
KPMG tarafından hazırlanan “Pulse of Fintech” raporuna<br />
göre Fintech’e yapılan küresel yatırım, 2021 yılının<br />
ilk yarısında 3 bin 372 işlem ile 111,2 milyar dolar<br />
seviyesinde iken, <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında 2 bin 980<br />
işlem ile 107,8 milyar dolara geriledi…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
12<br />
Toplam fintech yatırımı ve işlem hacmi<br />
hem Amerika hem de EMEA bölgelerinde<br />
azalırken Asya - Pasifik bölgesinde işlem<br />
sayısındaki düşüşe rağmen, yeni bir yıllık<br />
fintech yatırımı rekoru kırıldı. Afterpay’in<br />
Block tarafından 27,9 milyar dolara satın<br />
alınması fintech sektörüne bu yılın ilk yarısında<br />
yapılan en büyük yatırım oldu.<br />
KPMG hazırladığı “Pulse of Fintech” raporunda<br />
<strong>2022</strong> yılının ilk yarısında küresel<br />
çapta fintech’lere yatırımları mercek altına<br />
aldı. Rapora göre hem fintech’e yapılan<br />
toplam küresel yatırım miktarı hem de<br />
fintech yatırımlarında işlem sayısı 2021 yılının<br />
ilk yarısı ile <strong>2022</strong> yılının ikinci yarısı<br />
arasında düşüş kaydetti.<br />
Fintech yatırımları Amerika ve EMEA<br />
bölgelerinde düşerken Asya - Pasifik bölgesinde,<br />
özellikle Avustralya merkezli Afterpay’in<br />
Block tarafından 27,9 milyar dolara<br />
satın alınması da dahil olmak üzere birkaç<br />
büyük M&A işleminin bir sonucu olarak<br />
yeni bir rekor seviyeye ulaştı. <strong>2022</strong> yılının<br />
ilk yarısında fintech yatırımlarında en büyük<br />
payı 43,6 milyar dolar ile ödemeler alanı<br />
oluştururken bunu 14,2 milyar dolar ile<br />
kripto takip etti.<br />
Konuyla ilgili açıklamada bulunan KPMG<br />
Türkiye Dijital Finans ve Fintech Lideri ve<br />
Şirket Ortağı Sinem Cantürk, “2021 yılının<br />
sonunda fintech piyasasında yaşanan<br />
iyimserlik ortamı, <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında,<br />
Rusya - Ukrayna çatışması, devam<br />
eden tedarik zinciri zorlukları, yükselen<br />
enflasyon ve faiz oranlarıyla ilgili belirsizliklerin<br />
hem kamu hem de özel şirketleri<br />
olumsuz etkilemesiyle hızla durgunluk<br />
endişelerinin ortaya çıktığı bir ortama<br />
dönüştü. Beklenmeyen olayların yarattığı<br />
ortam içerisinde geçtiğimiz altı ay<br />
boyunca fintech sektöründe yaşananlara<br />
baktığımızda, özellikle bu yılın ilk ve ikinci<br />
çeyreğinde birçok ülkede yatırımların<br />
azaldığına şahit olduk. <strong>2022</strong> yılının ikinci<br />
yarısına girerken de yatırımcıların giderek<br />
daha fazla gelir artışına, kârlılığa ve nakit<br />
akışına odaklanmasıyla piyasadaki zorlukların<br />
devam etmesi bekleniyor. Ancak<br />
olgun sektörlerin konsolidasyon görmesi<br />
ve değerlemeler üzerinde aşağı yönlü<br />
baskının olduğu ortamda yatırımcıların<br />
cazip fırsatlar araması nedeniyle birleşme<br />
ve satın alma faaliyetleri büyümek için iyi<br />
bir konumda bulunuyor” dedi.<br />
Küresel fintech yatırımlarında 3<br />
bine yakın işlem gerçekleşti<br />
Fintech’e yapılan küresel yatırım, 2021 yılının<br />
ilk yarısında 3 bin 372 işlem ile 111,2<br />
milyar dolar seviyesinde iken, <strong>2022</strong> yılının<br />
ilk yarısında 2 bin 980 işlem ile 107,8 milyar<br />
dolara geriledi. Toplam fintech yatırımı ve<br />
işlem hacmi hem Amerika hem de EMEA<br />
bölgelerinde azalırken Asya - Pasifik bölgesinde<br />
işlem sayısındaki düşüşe rağmen,<br />
yeni bir yıllık fintech yatırımı rekoru kırıldı.<br />
Yeni Asya-Pasifik rekoru üç büyük M&A<br />
işleminden kaynaklandı: Avustralya merkezli<br />
Afterpay’in Block tarafından 27,9<br />
milyar dolara satın alınması, Japonya merkezli<br />
Yayoi’nin KKR tarafından 2,1 milyar<br />
dolara satın alınması ve Avustralya merkezli<br />
fintech’ler Superhero ve Swiftx’in 1<br />
milyar dolara birleşmesi.<br />
Avrupa rekor seviyede girişim<br />
sermayesi yatırımı çekti<br />
Küresel çapta girişim sermayelerinin (VC)<br />
yatırımları geçen yılın ilk yarısında 66,5<br />
milyar dolar iken, bu yılın ilk yarısında 52,6<br />
milyar dolara gerilese de 2021 yılı hariç<br />
bırakıldığında gücünü korumaya devam<br />
ediyor.<br />
Amerika kıtası 27,2 milyar dolar ile en büyük<br />
VC finansmanını çekerken EMEA,<br />
<strong>2022</strong> yılının ilk yarısında dünyanın en<br />
büyük iki fintech turunun (Almanya merkezli<br />
Trade Republic’in 1,1 milyar dolarlık<br />
ve İngiltere merkezli Checkout.com’un 1<br />
milyar dolarlık finansmanı) öncülüğünde<br />
16,6 milyar dolar ile yeni bir rekor düzeyde<br />
finansman çekti. Asya - Pasifik bölgesindeki<br />
fintech odaklı VC yatırımları ise 8,7 milyar<br />
dolarla oldukça düşük seviyede kaldı.<br />
Ödemeler alanı yatırımcıların<br />
gözdesi olmaya devam ediyor<br />
Yatırımcılar <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında ödemeler<br />
alanına yatırım yapmayı sürdürdü<br />
ve ödeme odaklı şirketlere 43,6 milyar dolar<br />
yatırım yaptı. Bununla birlikte artan<br />
makroekonomik zorluklar göz önüne alındığında,<br />
ödemeler alanındaki yatırımların,<br />
özellikle erken yatırım işlemleri açısından,<br />
bu yılın ikinci yarısında biraz azalabileceği<br />
öngörülüyor. Birleşme ve satın alma<br />
faaliyetlerinin ise ödeme şirketlerindeki<br />
konsolidasyonun artması nedeniyle güçlü<br />
kalması bekleniyor.<br />
Blok zinciri ve kripto alanında<br />
hala büyük fırsatlar görülüyor<br />
Kripto dünyası, <strong>2022</strong> yılının ilk yarısında<br />
önemli zorluklar yaşarken, kripto odaklı<br />
şirketler haziran ayında Almanya merkezli<br />
Trade Republic’in aldığı 1,1 milyar dolarlık<br />
finansman da dahil olmak üzere 14,2 milyar<br />
dolarlık yatırım aldı.<br />
<strong>2022</strong> yılının ilk yarısından en büyük 10 küresel<br />
fintech yatırımı<br />
Sıra-Şirket-Yatırım Miktarı-Merkez-Sektör<br />
1-Afterpay-27,9 milyar dolar-Melbourne,<br />
Avustralya-Ödemeler<br />
2-Sia-3,9 milyar dolar-Milan, İtalya-Ödemeler<br />
3-Bottomline Technologies-2,6 milyar dolar-Portsmouth,<br />
ABD-Kurumsal/B2B<br />
4-Yayoi-2,1 milyar dolar-Tokyo, Japonya-Kurumsal/B2B<br />
5-Interactive Investor-1,8 Milyar Dolar-Leeds,<br />
Birleşik Krallık-Varlık/Yatırım Yönetimi<br />
6-FNZ-1,4 milyar dolar-Londra, Birleşik<br />
Krallık-Varlık/Yatırım Yönetimi<br />
7-SimpleNexus-1,2 milyar dolar-Lehi,<br />
ABD-Borç Verme<br />
8-Trade Republic-1,15 milyar dolar-Berlin,<br />
Almanya-Sermaye Piyasaları<br />
9-Technisys-1,1 milyar dolar-Miami,<br />
ABD-Kurumsal/B2B<br />
10-Superhero-1,06 milyar dolar-Sidney,<br />
Avustralya-Varlık/Yatırım Yönetimi
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Lidio, ödemeleri özgürleştiriyor<br />
İşletmelerin yerel ve küresel ihtiyaçlarına<br />
yönelik hizmetlerin yanı sıra temas edilecek<br />
milyonlarca tüketiciye de çok kanallı ve özgür<br />
ödeme deneyimi sunmayı hedefleyen Lidio’nun<br />
temelini 2011 yılında kurulan Mobilexpress<br />
oluşturuyor. 2013 ve 2014 yıllarında yaptığı<br />
atılımlarla bugün sunduğu ürün ve servislerin<br />
temellerini atan Mobilexpress, online ödeme<br />
geçidi, akıllı işlem yönlendirme, kart saklama,<br />
sahtecilik önleme gibi yapay zeka destekli<br />
birçok servisi, ihtiyaç duyabilecek tüm banka<br />
ve ödeme kuruluşlarına entegre çalışan platformu<br />
aracılığıyla işletme ve kullanıcılarına<br />
sunuyor. Halihazırda Türkiye’nin alanında en<br />
büyük e-Ticaret, Perakende, Sigorta ve Telekom<br />
şirketlerine özel servisler geliştiren, 2021<br />
yılının kampanyalar dönemi olarak da bilinen<br />
kasım ayında tüm Türkiye’deki online ödemelerin<br />
yüzde 25’inden fazlasını tek başına üstlenen<br />
Mobilexpress platformu, Lidio’nun uçtan<br />
uca, yeni nesil servisleriyle herkesin erişimine<br />
açılıyor.<br />
Türkiye’nin En Büyük ve En Kapsayıcı Ödeme<br />
Platformu olarak konumlanan Lidio, KOBİ’den<br />
Fortune 500’e her ölçekten şirketin ödemelerini<br />
özgürleştiren yeni nesil finansal teknoloji<br />
girişimi olarak işletmelere tek noktadan, sınırsız<br />
ödeme özgürlüğü imkanı veriyor. Lidio<br />
ile Özgür Ödemeler Dünyası, tüm POS’ları bir<br />
arada sunan Lidio Core, Türkiye’nin en büyük<br />
kayıtlı kart havuzu Lidio Pass, Türkiye’nin en<br />
Finansal teknolojiler sektörüne, ödemeleri özgürleştirecek<br />
yepyeni bir oyuncu katıldı. Ödemeler dünyasındaki derin<br />
uzmanlığı ve yeni nesil yaklaşımıyla sektörde ezber bozmaya<br />
hazırlanan Lidio, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de<br />
yayımlanan kararla, 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul<br />
Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik<br />
Para Kuruluşları” hakkındaki kanun çerçevesinde,<br />
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan dijital ödemelere<br />
aracılık etmek üzere lisansını aldı…<br />
gelişmiş Akıllı POS yönlendirme altyapısı Lidio<br />
Smart Switch, uçtan uca pazaryeri operasyonu<br />
sunan Lidio Pazaryeri Çözümü, karmaşık bayi<br />
tahsilatları için tek çözüm olmaya aday Lidio<br />
Bayi Tahsilat Servisi gibi ürün ve hizmetler sunuyor.<br />
Lidio ayrıca tüm tahsilat işlemleri için<br />
tek platform olma özelliğiyle sınır ötesi hizmet<br />
sunarken, sahtecilik faaliyetlerini yüzde 95’in<br />
üzerinde azaltan, işletmelerin maddi kayıplarını<br />
önleyen yöntemler de barındırıyor.<br />
Finansal teknolojilerinin hızlı dönüşen dünyasında,<br />
“Ödemelere Sınırsız Özgürlük” sloganıyla<br />
Lidio’nun yolculuğunu başlattıklarını<br />
açıklayan Lidio Kurucu Ortağı ve CEO’su Emre<br />
Güzer şunları söylüyor: “10 yılı aşkın süredir<br />
Mobilexpress çatısı altında Türkiye’nin ve dünyanın<br />
önde gelen şirketlerine ödeme servisleri<br />
geliştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl neredeyse lisanslı<br />
tüm ödeme kuruluşlarının tamamı kadar işlem<br />
hacmine tek başımıza aracılık ettik. 160<br />
milyon adedin üzerinde işlem ve 33 milyar<br />
TL’den fazla hacim bugün Lidio’nun kalbi olan<br />
Mobilexpress platformunda gerçekleşti. Yine<br />
platformumuza kayıtlı 54 milyondan fazla<br />
kayıtlı kredi kartı var. Neredeyse internet üzerinde<br />
kullanılan tüm kredi kartlarını tokenize<br />
etmeyi başardık. Buna ilave olarak Lidio’nun<br />
faaliyetine başlaması ile birlikte Lidio Pass çatısı<br />
altında yer alan 1,8 milyon bireysel kullanıcı<br />
Türkiye’nin en büyük işletmelerinde pürüzsüz<br />
Lidio süreçlerini deneyimlemeye başlayacak.<br />
Lidio Pass logosunu da en çok tercih edilen işletmelerde<br />
görünür kılmaya devam edeceğiz.<br />
Bu deneyimden güç alan Lidio, yalnızca işyerlerinin<br />
yerel ve küresel ihtiyaçlarına yönelik değil,<br />
temas ettiğimiz milyonlarca tüketiciye de<br />
çok kanallı ve özgür ödeme deneyimi sunacak.<br />
Lidio bir finansal teknolojiler girişimi olmanın<br />
ötesinde ülkemizde ve dünyada ‘özgür ödeme’<br />
anlayışını benimseyen bir ideal. Zira Lidio ödeme<br />
deneyiminde sınırları ortadan kaldırmayı,<br />
tüm işletme ve tüketicilere farklı teknoloji ve<br />
donanımlar arasından seçim yapma imkânı<br />
tanıyacak. Hedefimiz kuracağımız küresel ve<br />
dijital köprülerle dünyanın en büyük işletmelerinin<br />
işlemlerini Türkiye’de gerçekleştirmek.<br />
2023 itibarıyla 250 milyon TL gelir üretme hedefimiz<br />
bulunuyor. Gelirlerimizi her yıl katlayarak<br />
artıracağız. Ayrıca Türkiye’nin finansal<br />
teknolojiler ve ödeme sistemleri alanlarında<br />
en deneyimli ekibini de yepyeni yeteneklerle<br />
genişletmek istiyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Eğitim alışverişleri 2 katına çıktı<br />
Albaraka Türk Katılım Bankası<br />
tarafından hayata geçirilen<br />
FinTech girişim kurucusu<br />
Insha Ventures’ın cep POS<br />
çözümü Alneo, yeni eğitim<br />
ve öğretim döneminde gerçekleşen<br />
alışveriş verilerini<br />
açıkladı. Alneo’nun verilerine<br />
göre yaklaşık 3 milyon öğrencinin öğrenim<br />
gördüğü İstanbul, eğitim ve kırtasiye<br />
alışverişlerinde ilk sırada yer aldı. Alneo’nun<br />
iş ortağı olan şirketler üzerinden edindiği<br />
verilere göre bu yıl 1 Ağustos – 11 Eylül<br />
tarihleri arasında geçen yılın aynı dönemine<br />
kıyasla eğitim alışverişlerinde işlem adedi<br />
yüzde 99 artarken, eğitim alışverişlerinin<br />
hacminde ise yüzde 251 artış saptandı. Söz<br />
konusu dönemde kırtasiye alışverişlerinde<br />
ise işlem adedi yüzde 26, işlem hacmi yüzde<br />
226 arttı.<br />
Şirketlere hızlı, kolay ve güvenilir tahsilat alma imkânı<br />
sunan cep POS çözümü Alneo, velilerin yeni eğitim ve öğretim<br />
yılı alışverişlerinin röntgenini çekti. Alneo verilerine<br />
göre bu yıl eğitim alışverişlerinde işlem adedi geçen yıla<br />
kıyasla 2 kat artarken, eğitim alışverişlerinin hacminde<br />
ise 3,5 kat artış gözlendi. Eğitim ve kırtasiye kategorilerinde<br />
en yüksek alışverişin yapıldığı il İstanbul oldu…<br />
“Türkiye’de eğitimde fırsat<br />
eşitliği güçlendikçe eğitim<br />
alışverişleri de artacak”<br />
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Alneo<br />
Direktörü Zehra Aksoy, şu açıklamada bulundu:<br />
“Geçmiş yıllarda olduğu gibi <strong>2022</strong>-2023<br />
eğitim ve öğretim yılı başlangıcı öncesinde de<br />
okul alışverişlerinin arttığını gözlemledik. Uygulamamızı<br />
kullanan şirketlerden aldığımız<br />
verilere göre eğitim ve kırtasiye alanlarında<br />
hem işlem adedi hem de işlem hacmi yükseldi.<br />
Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliği güçlendikçe<br />
ve okullaşma oranında da artış sürdükçe önümüzdeki<br />
yıllarda da söz konusu alışverişlerin<br />
katlanarak artmasını bekliyoruz.”<br />
13
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
CISO ve CIO’ların siber güvenliğe<br />
itimadını etkileyen en önemli 3 zorluk<br />
Son birkaç yılda, siber güvenlik yatırımlarıyla uyumlu<br />
bir şekilde dönüşmek ve yenilenmek için duyulan<br />
büyüme ihtiyacına ayak uydurup bunu dengelemeye<br />
çalışırken, kuruluşları tehditlere maruz bırakan siber<br />
saldırıların sayısının hızla arttığına tanık olduk. Kritik<br />
iş süreçlerine yönelik riskler, genellikle hâlihazırda<br />
yeterli personele sahip olmayan siber güvenlik ekipleri<br />
üzerinde daha da fazla baskı oluşturuyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
14<br />
Çoğu kuruluş siber güvenliğe çok fazla dikkat<br />
ediyor ve güvenlik çözümlerine büyük<br />
yatırım yapmış olsa da CISO’lar ve CIO’lar<br />
genellikle gizli ve gizlilik açısından hassas<br />
verileri korumak için doğru yeteneklere sahip<br />
olup olduklarından emin olmadıklarını<br />
tartışıyorlar.<br />
Yakın tarihli bir rapora göre, şu üç büyük<br />
zorluk, bütünsel görünürlük eksikliği, sahte<br />
güvenlik hissi ve yetersiz otomasyon, kuruluşlarının<br />
güvenlik açıklarını artırıyor.<br />
Bütünsel görünürlük eksikliği<br />
Etkili bir siber dayanıklı stratejiye sahip<br />
olmanın karmaşıklığını artıran temel<br />
zorluklardan biri, güvenlik çözümlerinin<br />
eksikliği değil, çoğu kuruluş varlıklarının<br />
sınırlı alt kümelerine dağıttıkları, genellikle<br />
parçalanmış bilgilere sahip bağımsız<br />
araçlar olarak ondan fazla güvenlik çözümü<br />
kullanıyor.<br />
Şirket ne kadar büyükse, bu tür silolar o<br />
kadar artıyor. Bu, birçok varlığı görüş dışında<br />
bırakıyor ve bilgileriyle ilgili bağlam<br />
eksikliğine ve tüm bu varlıkların kendi<br />
aralarında ve ağ ortamına nasıl bağlandığı<br />
konusunda netlik eksikliğine yol açıyor. Bu<br />
varlıklardan toplanan verilerin değeri ve<br />
kuruluşun risk değerlendirmesi etkin bir<br />
şekilde kayboluyor. Güvenlik açıkları anında<br />
yanıt gerektirdiğinde bu durum kabul<br />
edilemez bir hal alıyor.<br />
CISO’lar ve CIO’lar için ilk iş, kuruluş içinde<br />
tam olarak ne olduğunu ve bunların<br />
“temellerini” belirlemektir. Bilinen ve bilinmeyen<br />
tüm varlıkların envanterinin çıkarılması<br />
ve bu veri setinin bir yapılandırma<br />
yönetimi veritabanında (CMDB) güncel tutulması<br />
zorunludur. Bu, en yüksek koruma<br />
seviyelerinin uygulanmasını sağlamak için<br />
tüm varlıkları uygun şekilde sıralamak,<br />
kuruluş ve iş süreçleri için en önemlilerini<br />
belirlemek anlamına gelir. Bu sisteme sahip<br />
olunması, daha iyi yönetime ve siber<br />
olaylara yanıt verilmesine olanak tanır.<br />
Sahte güvenlik hissi<br />
Hemen hemen tüm şirketler, Uç Nokta Algılama<br />
ve Yanıt (EDR) sistemleri, antivirüs<br />
çözümleri, güvenlik duvarları vb. gibi çok<br />
çeşitli güvenlik çözümleri kullanıyor. Bununla<br />
birlikte, bilgisayar korsanlığı ve siber<br />
suçların kurbanı olan şirketlerde yapılan<br />
adli araştırmalar, bu saldırıların genellikle<br />
bir güvenlik çözümü tarafından korunduğuna<br />
inanılan bir varlığı ihlal ettiğini gösteriyor.<br />
Ancak, bu çözümün cihazda hiç<br />
etkinleştirilmediği ortaya çıktı.<br />
Adli araştırmalar ayrıca, uzun süredir kötüye<br />
kullanılan güvenlik açıklarına yönelik<br />
yamaların genellikle eksik olduğunu gösteriyor.<br />
Bu, siber suçlulara başka bir giriş<br />
noktası sağlıyor. Kullanılabilir yamaların<br />
kapsamlı bir haritası ve bunları uygulamak<br />
için güvenilir bir süreç, izinsiz giriş riskini<br />
önemli ölçüde azaltır.<br />
Dahası, bir güvenlik açığı giderildikten<br />
sonra, çoğu kuruluş bu adımların gerçekten<br />
atıldığından emin olmak için kontrol<br />
denetimlerinden yoksun olsa da, yama tamamen<br />
uygulanmadan önce sistem genellikle<br />
yeniden başlatma veya bir kayıt defteri<br />
anahtarında değişiklik gerektiriyor. Kullanıcılar<br />
güvenlik açığının düzeltileceğine<br />
inansa da, açık olduğu gibi kalır.<br />
Uyarı yorgunluğu, sahte güvenlik hissine<br />
de katkıda bulunan başka bir faktördür,<br />
çünkü çözümler mevcut olsa da, sistemler<br />
o kadar çok güvenlik uyarısı üretir ki, çalışanlar<br />
bunlara karşı duyarsız hale gelir. Sonuç<br />
olarak, bu uyarıları görmezden gelirler<br />
veya onlara yeterince yanıt veremezler.<br />
Son olarak, siber güvenliği, yönetilen güvenlik<br />
hizmeti sağlayıcılarına (MSSP’ler)<br />
dış kaynak sağlama eğilimi, çoğu MSSP’nin<br />
yalnızca alt kümeler veya silolar üzerinde<br />
de çalıştığı için sağlam olmayan bir güvenlik<br />
sistemi oluşmasına katkıda bulunuyor.<br />
Birçok kuruluş, birden çok MSSP’nin hizmetlerini<br />
kullanıyor; bir yönden sunucular<br />
için, bir yönden iş istasyonları için ve bir<br />
diğer yönden de siber güvenlik için. CI-<br />
SO’lar ve CIO’lar her zaman tüm ortamın<br />
gözetimine sahip olmalıdır. Bu, sözde ‘hibrit<br />
MSSP’ dış kaynak kullanımı modelini<br />
gerektirir: MSSP, ortamın tamamına veya<br />
bir kısmına hizmet verirken, CISO’lar ve<br />
CIO’lar kontrolü elinde tutar.<br />
Yetersiz otomasyon<br />
Güvenlik konusunda bütünsel bir anlayış<br />
ve sağlam temellere dayanan bir güven ile<br />
kuruluşlar, varlıkları güvenlik açıığı risklerinden<br />
korumak için ihtiyaç duydukları<br />
her şeye sahiptir. Ancak bunu en iyi şekilde<br />
gerçekleştirmek için CISO’lar ve CIO’lar verilerini<br />
ilişkilendirebilmeli ve anlayabilmelidir.<br />
Bunu yapmak için, bilginin bağlamı<br />
en önemli konudur.<br />
CISO’lar ve CIO’lar bu bağlamı elde etmek<br />
için süreçleri ne kadar otomatikleştirebilirse,<br />
varlıkların iyileştirilmesine o kadar iyi<br />
öncelik verebilirler ve uyarılara göre hareket<br />
edip etmemeleri gerektiğini görmek o<br />
kadar kolay olur.<br />
Ayrıca, uygunluk denetimleri söz konusu<br />
olduğunda, raporlama sürecinin hızlı ve<br />
verimli olması hayati önem taşır. Denetimler<br />
genellikle herhangi bir kuruluş için çok<br />
maliyetli, zaman alıcı ve hantal bir uygulamadır.<br />
Bu nedenle denetçiler, ihtiyaç duydukları<br />
anda tüm verilere ve içgörüye sahip<br />
olmalıdır. Farklı nokta çözümlerinden<br />
veya silolardan veri toplamak karmaşıktır<br />
ve hatalara açıktır. Dahası, bulgular derhal<br />
teslim edilmezse denetçiler bir kuruluşun<br />
faaliyetlerini kapatabilir. Bu nedenle otomasyon,<br />
iş sürekliliği için çok önemli olabilir.<br />
Sonuç<br />
Hacker topluluğunun avantajını koruduğu<br />
ve giderek daha karmaşık hale geldiği görülüyor,<br />
CISO’ların ve CIO’ların, güvenlik<br />
çözümlerinin entegre edilmesini ve kritik<br />
varlıklar arasında uygulanmasını sağlayan<br />
siber dirençli bir stratejiyi seviyelendirerek<br />
ve uygulayarak kuruluşlarının, siber tehditleri<br />
etkin bir şekilde yönetmek ve bunlara<br />
yanıt vermek için tüm operasyonların<br />
süreçlerinin sürekli gözden geçirilmesi ve<br />
gözetiminin sağlamak üzere savunmasını<br />
güçlendirmeleri gerekiyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Uzman Posta ile T-soft’tan stratejik<br />
işbirliği anlaşması<br />
Uzman Posta, e-ticaret altyapı şirketleri ile yaptığı stratejik<br />
iş birliği anlaşmalarına bir yenisini daha ekledi. Uzman<br />
Posta, lider markaların e-ticaret hizmet sağlayıcısı<br />
T-soft ile yerli e-posta hizmetlerine ulaşmak isteyen<br />
müşterileri için stratejik bir iş birliği anlaşması imzaladı…<br />
Türkiye’nin yüzde 100 Yerli E-posta Servisi Uzman<br />
Posta, T-soft ile yerli e-posta hizmetlerine<br />
ulaşmak isteyen müşterileri için stratejik bir iş<br />
birliği anlaşması imzaladı. İki şirket arasında<br />
imzalanan anlaşma, Uzman Posta’nın Ekonomik<br />
E-Posta ve Hibrit Exchange ürünleri için<br />
T-soft müşterilerine özel ilk 2 ay ücretsiz iş<br />
ortaklığını içeriyor.<br />
İş birliği anlaşması ile ilgili açıklama yapan<br />
Uzman Posta Satış ve Pazarlama Direktörü<br />
Okan Aslım, iş birliğinden memnuniyet<br />
duyduklarını belirterek, “Uzun vadeli iş<br />
birliklerine önem veren bir şirket olarak, vizyonumuzu<br />
paylaşan markalarla birlikte yol<br />
almanın çok değerli olduğunu biliyoruz. Bu anlamda<br />
T-soft müşterilerine özel ilk 2 ay ücretsiz<br />
sunduğumuz Ekonomik E-Posta ve Hibrit Exchange<br />
ürünlerinin, T-soft müşterilerin talep<br />
ve ihtiyaçlarını karşılayacağını düşünüyoruz”<br />
dedi.<br />
T-soft Satış Pazarlama Direktörü Gökhan Karahan<br />
ise, “2003 yılından bu yana Türkiye’deki<br />
birçok şirkete e-ticaret altyapısı sağlıyor, yenilikçi<br />
bir vizyonla şirketimizi gelişmeye devam<br />
ediyoruz. Uzman Posta ile olan iş birliğimizden<br />
memnuniyet duyuyor ve iş birliğimizin daha<br />
da büyüyeceğine inanıyoruz” dedi.<br />
Ekonomik ve Hibrit Exchange<br />
e-posta paketlerimizle T-soft<br />
müşterilerine birçok avantaj<br />
sağlayacağız<br />
KVKK ve regülasyonlara uygun Ekonomik<br />
ve Hibrit Exchange çözümleri ile T-soft<br />
müşterilerine birçok avantaj sunulacağını<br />
belirten Okan Aslım, Uzman Posta Kurumsal<br />
E-posta Hizmeti’ni kullanan müşterilerin Ekonomik<br />
E-Posta Paketi ile her kullanıcıya ayrı<br />
ayrı kapasite tanımlayabileceğini, alınacak<br />
her 5GB’lık e-posta paketleri ile istenilen kullanıcıya<br />
5 ve 5’in katları şeklinde kapasitelerde<br />
e-posta tanımlanabileceğini, böylece gereksiz<br />
yüksek maliyetlerden tasarruf edilebileceğini<br />
vurguladı. Halihazırda işletme e-posta’ları için<br />
Exchange kullanan müşterilerin ise maliyetleri<br />
düşürmek için Hibrit Exchange altyapısını kullanabileceğini<br />
belirtti.<br />
Ayrıca, Hibrit Exchange ile istenilen sayıda<br />
kullanıcı için Exchange hizmeti almaya devam<br />
ederken, kalan kullanıcılarınız için de aynı<br />
alan adı altında daha uygun fiyatlı Uzman Posta<br />
altyapısından yararlanılabileceğini sözlerine<br />
ekledi.<br />
Kampanya yıl sonuna kadar<br />
geçerli olacak<br />
31 Aralık <strong>2022</strong> tarihine kadar geçerli olacak<br />
kampanya ile T-soft müşterilerine ilk 2 ay<br />
Ekonomik E-Posta ve Hibrit Exchange çözümleri<br />
ücretsiz sağlanacak. Hiçbir taahhüt<br />
içermeyen hizmetler için müşteriler 2. aydan<br />
sonra isterlerse seçtikleri çözümü hiçbir ücret<br />
ödemeden iptal edebilecekler. Ayrıca hizmetten<br />
memnun kalmayan müşteriler için ücretsiz<br />
geri taşıma imkanı sağlanacak.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Winncom ve Cambium <strong>Network</strong>s,<br />
Türkiye’deki ortaklığını geliştiriyor<br />
Winncom Technologies<br />
Türkiye Bölge Satış Yöneticisi<br />
Elwira Koszewska,<br />
“Cambium <strong>Network</strong>s çözümlerinin<br />
dağıtımını artırmaktan memnunuz.<br />
Türkiye bizim için oldukça önemli bir<br />
piyasadır ve olağanüstü kablosuz ve kablolu<br />
bağlantı çözümleri arayan çok çeşitli dikey<br />
piyasalar ortaya koymaktadır. Cambium<br />
<strong>Network</strong>s ve Winncom konaklama, eğitim, telekomünikasyon<br />
ve kamu sektörlerinde güçlü<br />
bir geçmişe sahiptir, bu da Türkiye’de başarılı<br />
bir ittifak oluşturmamızı sağlayacaktır. Cambium<br />
<strong>Network</strong>s firmasının bulut yönetimli<br />
sabit kablosuz geniş bantlı kurumsal kablosuz<br />
ağ ve anahtarlama önerilerini en uygun toplam<br />
mülkiyet maliyeti ile sunmaktan heyecan duyuyoruz”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Cambium <strong>Network</strong>s binlerce otel organizasyonuna,<br />
topluluğa, şehre, hükümete, kamu<br />
hizmet kuruluşuna ve diğer işletmelere güvenilir<br />
ağ çözümleri sunmaktadır. Hepsi merkezi<br />
olarak cnMaestro yönetim sistemi aracılığıyla<br />
yönetilen iç ve dış ortamlarda kablosuz erişim<br />
ve multigigabit sabit kablosuz WAN teknolojileri,<br />
misafirler, personel, bakım ekipleri,<br />
Winncom Technologies, Türkiye piyasası için Cambium<br />
<strong>Network</strong>s ile ortaklığını güçlendirdiğini duyurdu. Çeşitli piyasalar<br />
ve uygulamalar için eksiksiz çözümler sunan Winncom,<br />
geniş bantlı kablosuz ağ ürünlerinde önemli bir deneyime sahip.<br />
2016 yılında Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan Winncom,<br />
piyasanın talebiyle işletme hizmetlerinin yeterliliğini ve<br />
kapsamını artırmaya odaklanarak gelişmesini sürdürdü. <strong>2022</strong><br />
yılından itibaren de Türkiye’deki satışlarını ve yerel desteğini<br />
artıran Winncom, Türk müşterilerine artık yerel olarak ve kendi<br />
dillerinde satış, destek ve mühendislik hizmetleri sunuyor…<br />
IoT-bağlantılı cihazlar ve video gözetim kameraları<br />
için güvenli erişimi güçlendirir.<br />
Cambium <strong>Network</strong>s Bölge Satış Yöneticisi<br />
Kristijan Fabina, “Winncom küresel bir distribütördür<br />
ve şirketimizi Türkiye ve Orta Doğu’da<br />
büyütürken ideal bir ortak olacaktır.<br />
Winncom ürünlerimize fazlasıyla aşinadır,<br />
Türkiye’deki yerel satış ve teknik görevlileri<br />
ile EMEA bölgesinde mevcuttur ve Cambium<br />
<strong>Network</strong>s çözümlerinin kullanımı ve entegrasyonu<br />
konusunda teknik uzmanlık ve olağanüstü<br />
bir destek sağlayacaklarından emin olabilirsiniz.<br />
Türkiye’deki geniş bantlı kurumsal<br />
kablosuz bağlantı ve güvenlik ortamında pek<br />
çok sorun mevcuttur ve müşteriler, güvenlikten<br />
ödün vermeden uygun fiyatlı ve yüksek kaliteli<br />
çözümler elde etmek istemektedir. Winncom<br />
ile ortaklığımız sayesinde bu ihtiyaçları<br />
karşılayacağız.”<br />
15
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Avrupa’da hesap açmanın en kolay<br />
yolu: UPTION AVRUPA HESABI<br />
Aktif Bank iştiraki olarak dünya genelinde 176 ülkede,<br />
400 binden fazla işlem noktasıyla hizmet veren UPT’nin<br />
dijital dünyada ışık saçan UPTION uygulaması, UPTION<br />
Avrupa Hesabı’nı kullanıcıları ile buluşturuyor…<br />
Aktif Bank iştiraki olarak dünya genelinde 176<br />
ülkede, 400 binden fazla işlem noktasıyla hizmet<br />
veren uluslararası para transferi ve Türkiye’nin<br />
öncü ödeme ve elektronik para şirketi<br />
UPT’nin UPTION uygulaması, kullancılarına<br />
Avrupa’da IBAN tahsis etmeye başladı. Türkiye<br />
Cumhuriyeti Vatandaşı olan müşterilerine Avrupa<br />
bölgesinde (tüm SEPA bölgesinde) geçerli<br />
bir IBAN tahsis eden UPTION, Avrupa Hesabı<br />
ile Avrupa’daki banka hesapları ile kolayca ve<br />
hızlı bir şekilde para transferi yapabilme imkânı<br />
taşıması açısından çok büyük kolaylık ve hız<br />
sağlıyor.<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Sektör Market<br />
16<br />
‘Avrupa ile dijital iş<br />
yönetiminde en iyi çözüm:<br />
UPTION Avrupa Hesabı’<br />
Avrupa’ya para gönderip Avrupa’dan para<br />
alan, işini tamamen dijital olarak yönetmek<br />
isteyenler için çok büyük avantaj sağlayan UP-<br />
TION; yeni özelliği Avrupa Hesabı ile, dijital iş<br />
yönetiminde kolay ve hızlı çözümler sunuyor.<br />
UPTION Avrupa Hesabı özellikle Avrupa’ya<br />
hizmet sağlayan freelancer’ların, uzaktan çalışanların<br />
Avrupa’dan sağladıkları kazançlar<br />
için hızlı ve güvenli para transferini sağlayacak<br />
olması nedeniyle büyük önem taşıyor. Günümüzde<br />
en popüler para kazanma yollarından<br />
birisi haline dönüşen freelance çalışanlar için<br />
bu özellik çok büyük fayda sağlayacak.<br />
UPT Genel Müdürü Hakan Özat, “Avrupa bölgesinden<br />
paralarını almakta zorlanan önemli<br />
bir kitlenin sorununu anlayıp ihtiyaçlarını doğru<br />
şekilde karşılıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti<br />
Vatandaşı olan kullanıcılarımıza UPTION’da<br />
ücretsiz bir şekilde Avrupa hesabı sağlayarak<br />
Avrupa bölgesinde (tüm SEPA bölgesinde) geçerli<br />
bir IBAN tahsis edeceğiz ve bu sayede kolay<br />
bir şekilde para transferi gerçekleştirebilecekler.<br />
Kullanıcılarımız bu sayede artık Avrupa<br />
ülkeleri ile yapacakları para transferlerinde direkt<br />
olarak UPTION Avrupa Hesabı’nı kullanarak<br />
büyük bir avantaj elde edecekler. UPTION<br />
kullanıcıları tutardan bağımsız olarak sadece 1<br />
EUR ödeyerek Avrupa’dan para alıp Avrupa’ya<br />
para gönderebiliyor. Avrupa’dan ödeme alma<br />
veya Avrupa’ya gönderim yapmada daha uygun<br />
bir alternatif bulunmuyor. Günümüzde en<br />
popüler para kazanma yollarından birisi haline<br />
gelen freelance çalışma sistemi, her geçen gün<br />
pek çok yeni kişinin tercihi olmayı sürdürüyor.<br />
Biz freelance çalışan insanlara da çok büyük<br />
fayda sağlamış oluyoruz” açıklamalarında bulundu.<br />
UPTION Avrupa Hesabı’na<br />
sahip olmak çok kolay<br />
Avrupa’da hesap açmak isteyen kullanıcıların<br />
tek yapması gereken UPTION uygulamasına<br />
girip “Hesaplarım” menüsünden “Avrupa’da<br />
Hesap Aç” tuşuna basmak ve başvuruda bulunmak.<br />
Kısa süre içinde başvuru değerlendiriliyor<br />
ve sonucu ile ilgili bilgi veriliyor. UPTION Avrupa<br />
Hesabı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı<br />
kullanıcılar kolayca hesap açabiliyor, hesap açmak<br />
için oturum izni veya bizzat başvuru isteyen<br />
ülkelere gitmeye gerek kalmıyor ve Avrupa<br />
hesabındaki bakiye Türkiye’de kullanılıyor.<br />
UPTION Avrupa Hesabı sahibi olmak isteyen<br />
kullanıcılar hesap açarken herhangi bir ücret<br />
ödemiyor. Kullanıcıların hesabına para geldiğinde<br />
işlem başına 1 EUR, hesabından para<br />
çıkışı olduğunda ise işlem başına yine 1 EUR<br />
işlem ücreti alınıyor.<br />
‘UPTION Kart, yurt dışında<br />
kur çevirim ücretinden<br />
korunma olanağı sağlıyor’<br />
Türkiye’nin lider para transferi şirketi UPT,<br />
finans sektöründe geliştirdiği hayatı kolaylaştıran<br />
inovasyonlarına hız kesmeden devam<br />
ediyor. UPT, Avrupa Hesabı ile birlikte piyasaya<br />
sürdüğü UPTION Kart ile istenilen hesaba (TL,<br />
USD veya EUR) anlık bağlanabilme imkânı<br />
sunarak yurt dışında yapılan harcamalarda<br />
kur çevrim ücretinden korunma imkânı<br />
sunuyor. Ayrıca UPTION Kart, Türkiye’de<br />
yaşayıp kart sahibi olamayan yabancılar içinse<br />
birikimlerini bir hesapta tutabilecekleri kart<br />
işlevi görüyor.<br />
UPTION Kart’a yorucu ve zahmetli süreçler yaşamadan<br />
çok kolaylıkla ulaşılıyor. UPTION uygulamasından<br />
başvuru yaptıktan sonra isme<br />
özel kart adrese teslim ediliyor. Kuryeyi beklemek<br />
istemeyenler ise UPT şubelerinden veya<br />
anlaşmalı satış noktalardan UPTION Kart alıp<br />
uygulama üzerinden tanımlayarak kullanabiliyor.<br />
Ayrıca dileyen kullanıcılar uygulama<br />
üzerinden sanal kartını anında oluşturup kullanmaya<br />
başlayabiliyor.<br />
Yurt içinde ve yurt dışında güvenle harcama<br />
yapma imkânı sağlayan UPTION Kart ile ilgili<br />
açıklamalarda bulunan Özat, “2021 yılında<br />
hayata geçen UPTION mobil uygulaması ile<br />
kişiye özel IBAN da vererek ciddi bir kolaylık<br />
sağlamıştık. Türkiye’de kayıtlı 1.2 milyon yabancı<br />
uyruklu kişi var. Türkiye’de ise 1 milyon<br />
Türk Vatandaşı yurt dışına para transferi yapıyor.<br />
Dolayısıyla 2.2 milyon kişi bizim direkt<br />
hedef kitlemiz oluyor. Biz bu kitleye para transferi<br />
konusunda çok ciddi kolaylık sağlamayı<br />
planlıyoruz. Piyasaya çıkardığımız UPTION<br />
Kart ile de kullanıcılara tüm dünya üzerinden<br />
alışveriş yapma ve ATM’lerden para çekip yatırma<br />
hizmetini sunuyoruz. UPTION Kart’a<br />
sahip olan müşterilerimiz uygulama üzerinden<br />
dilediği zaman Türk Lirası, Dolar veya<br />
Euro hesaplarına kartını bağlayabiliyor. Bu<br />
sayede yurt dışında yaptıkları harcamalarda<br />
kur çevrim ücretinden kendilerini koruyabiliyorlar.<br />
Ayrıca UPTION Kart, Türkiye’de yaşayıp<br />
kart sahibi olamayan yabancılar içinse<br />
artık birikimlerini güvenli bir şekilde online<br />
ve fiziki noktalardan harcayabilme imkanı<br />
sunuyor. Mastercard ödeme şemasına kayıtlı<br />
olan UPTION Kart, ile fiziki veya online<br />
bütün alışverişlerinizde kullanmak mümkün<br />
hale geliyor. Para transferinde uygulamanızda<br />
veya kartınızda oluşmuş olan bakiyenizi yurt<br />
dışında da çok rahatlıkla kullanabiliyorsunuz.<br />
Tüm bunların yanı sıra, Türkiye’den hem<br />
yurt dışına çalışmak için gidenlerin hem<br />
de öğrenim için giden öğrencilerin hizmet<br />
almaları ve kendilerine gelen para transferlerini<br />
kullanmaları noktasında UPTION Kart’ı çok<br />
önemli bir çözüm noktası haline getirme<br />
hedefimize ulaşmış durumdayız. Dolayısıyla<br />
beklentilerimiz UPTION Kart’ın yenilikçi ve<br />
kullanıcı dostu özellikleriyle birçok insana<br />
ulaşması yönünde” dedi.<br />
“Hem maliyet hem de hız<br />
anlamında son derece<br />
iddialıyız”<br />
10 yılı aşkın süredir global para transferi dünyasında<br />
en çok tercih edilen firmalardan biri<br />
olarak sektörüne yön veren UPT, geliştirdiği<br />
UPTION uygulaması ile kullanıcılarına yenilikçi<br />
çözümler sunuyor. Uygulamanın detaylarına<br />
değinen Özat, “UPT olarak biz teknolojiyi<br />
yakından takip ediyoruz ve dijitalleşmeye çok<br />
önem veriyoruz. Uluslararası para transferinde<br />
şeffaflık, hız ve maliyet avantajı sunuyoruz.<br />
Geliştirdiğimiz UPTION uygulaması ile kullanıcılar<br />
yurt içi ve yurt dışına ister hesaba, ister<br />
isme para gönderebiliyor, yurt dışından adına<br />
gönderilen parayı hesaplarına alabiliyor. Üstelik<br />
bunları çok uygun işlem ücretleri ile yapabiliyorlar.<br />
En önemli farkımız, oturduğunuz<br />
yerden dünyanın öbür ucuna, dakikalar içinde<br />
çok uygun fiyata para transferi gerçekleştirebiliyor<br />
olmanız. Hem maliyet hem de hız anlamında<br />
son derece iddialıyız. Bu durum elbette<br />
ki çok önemli avantajları beraberinde getiriyor.<br />
Günümüzde tüm bu unsurlar önemli bir fark<br />
yaratmanıza neden oluyor. Yazılımımızın da<br />
bize ait olması UPTION olarak bir diğer avantajımız”<br />
diyerek UPT’nin dijital teknolojideki<br />
yeniliklerini aktardı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Panasonic, dayanıklı el terminali<br />
TOUGHBOOK N1 Flat’i tanıttı<br />
Barkod okuyucuya sahip TOUGHBOOK N1 Flat, kargo dağıtıcıları,<br />
depo çalışanları ve saha hizmetleri teknisyenleri<br />
için uygun maliyetli bir çözüm olarak öne çıkıyor…<br />
Panasonic, popüler TOUGHBOOK N1 dayanıklı<br />
Android el terminalinin kargo dağıtıcıları,<br />
depo çalışanları ve saha hizmetleri<br />
teknisyenleri için uygun olan yassı versiyonunu<br />
tanıttı. Pek çok farklı barkod türünü<br />
okuyabilen kamera temelli entegre barkod<br />
okuyucuya sahip olan ve 4.7” kategorisindeki<br />
en hafif el terminallerinden birisi olan TOU-<br />
GHBOOK N1 Flat, bu özellikleriyle posta ve<br />
kargo hizmetlerinde, ulaşım veya lojistik<br />
sektöründe yer alan hareket halindeki çalışanlar<br />
için ideal hale geliyor. El terminali<br />
aynı zamanda Bluetooth ile depolarda kullanılan<br />
giyilebilir barkod okuyucu gibi tarayıcı<br />
çözümlerinin de kolaylıkla bir parçası haline<br />
gelebiliyor.<br />
HD kapasitif, birden fazla parmağı algılayabilen<br />
ve gün ışığında okunabilen ekran, parlak<br />
güneş ışığı altında veya yağmur yağarken<br />
ve eldiven giyerek çalışanlar için tasarlandı.<br />
Cihaz aynı zamanda daha ince çizimler gerektiren<br />
imza toplama gibi işlemler için ise<br />
opsiyonel dijital kalem ile kullanılabiliyor.<br />
Belgelerin fotoğrafını çekmek ve web kamerası<br />
olarak kullanmak içinse 8MP arka<br />
ve 5MP ön kamerası bulunuyor. Dayanıklı<br />
el terminalleri pazarındaki diğer cihazlarla<br />
kıyaslandığında ses, veri ve hareket haline<br />
WiFi seçenekleri sunan iletişim imkanlarıyla<br />
da öne çıkıyor.<br />
Yoğun bir programa sahip dağıtım görevlisinin<br />
zorluklarını giderecek şekilde tasarlanan<br />
cihaz, 12 saat çalışma süresinin<br />
yanı sıra kullanıcının cihazı kapatmadan<br />
bataryayı değiştirebilmesine de imkan tanıyor.<br />
Android 11 işletim sistemine ve uzun<br />
vadeli güvenlik güncellemelerine sahip olan<br />
cihaz, 4GB RAM’e sahip Qualcomm Octa<br />
Core işlemcilerle ve 64GB depolamayla<br />
donatılıyor.<br />
Tamamen dayanıklı cihaz yoğun iş ortamları<br />
için tasarlandı ve MIL-STD-810G standardıyla1<br />
test edildi. Ayrıca 2,1 metre yükseklikten<br />
düşme testini de başarıyla geçti. Donmuş<br />
veya soğutulmuş gıda teslimatı sürücüleri<br />
gibi işlerini soğuk ortamda yapanlar için cihaz<br />
-20° ile +50°C arasındaki sıcaklıklarda<br />
çalışabiliyor.<br />
Panasonic COMPASS ile<br />
Android’in gücü şirketlerde<br />
açığa çıkıyor<br />
Android Enterprise programında yer alan<br />
TOUGHBOOK N1 Flat, Panasonic’in Eksiksiz<br />
Android Hizmetleri ve Güvenlik (COM-<br />
PASS) desteğine sahip. COMPASS paketinde<br />
Panasonic’in dayanıklı Android cihazlarının<br />
şirketlerde güvenle yapılandırılması, hizmete<br />
alınması ve yönetilmesi için gereken her<br />
şey yer alıyor.<br />
Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Avrupa<br />
Ürün Yöneticisi Dirk Weigelt, konuyla<br />
ilgili şunları söylüyor: “Kargocuların ve lojistikçilerin<br />
yoğun dünyasında mobil çalışanların<br />
kullanımı kolay ve her gün yaşanabilecek<br />
düşmelere ve zorlayıcı iş ortamının<br />
etkilerine dayanabilecek bir cihaza ihtiyacı<br />
var. TOUGHBOOK N1<br />
Flat her türlü hava koşulunda<br />
dağıtımlar arasında<br />
rotayı incelerken,<br />
barkodu okuturken,<br />
bir imza alırken veya<br />
güvenli teslimatın fotoğraflarını<br />
çekerken<br />
kullanabileceği ideal<br />
bir dayanıklı cihaz<br />
olmasıyla öne çıkıyor.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Sosyal medya <strong>2022</strong>’de 10 milyon yeni<br />
kullanıcı kazandı<br />
Her yıl 230 ülkede<br />
insanların çevrimiçi<br />
davranışlarına ilişkin<br />
küresel raporlar<br />
hazırlayan We<br />
Are Social ve Kepios’un<br />
Temmuz <strong>2022</strong><br />
raporuna göre, Türkiye’de toplam nüfusun<br />
yüzde 82,4’i sosyal medya kullanıyor. Türkiye’de<br />
insanlar her gün 3 saat 3 dakikalarını<br />
sosyal medyada geçiriyor. Bu süre internette<br />
geçirilen toplam sürenin yüzde 39,4’üne denk<br />
geliyor.<br />
Türkiye’de sosyal medya platformlarını kullananların sayısı<br />
<strong>2022</strong> yılının ilk yarısında 10 milyon 612 bin 500 arttı…<br />
En fazla artış Tiktok ve<br />
Snapchat’te<br />
Yılın ilk yarısında kullanıcı sayısını en fazla<br />
artıran sosyal medya platformu Tiktok oldu.<br />
<strong>2022</strong> yılının ilk 6 ayında 4 milyon 262 bin 500<br />
yeni kullanıcı kazanan Tiktok’u 2 milyon 500<br />
bin yeni kullanıcı ile Snapchat izledi. İlk 6 ayda<br />
kullanıcı sayısını Twitter 1 milyon 900 bin, Instagram<br />
1 milyon 400 bin, Youtube ve Facebook<br />
ise 300’er bin artırdı. Linkedin kullanıcı sayısını<br />
aynen korurken, Facebook Messenger’in<br />
kullanıcı sayısı 50 bin geriledi.<br />
Ortalama 7,9 sosyal medya<br />
hesabımız var!<br />
Youtube, düşük orandaki artışa rağmen Türklerin<br />
en fazla ilgi gösterdikleri sosyal medya<br />
platformu olma özelliğini korudu. 57 milyon<br />
700 bin kullanıcısı olan Youtube’u, 53 milyon<br />
550 bin kullanıcıya sahip Instagram izliyor. Facebook<br />
34 milyon 700 bin, Tiktok 30 milyon 826<br />
bin, Twitter 18 milyon, Messenger 16 milyon<br />
750 bin, Snapchat 15 milyon 400 bin, Linkedin<br />
ise 12 milyon kullanıcı sayısına sahip. Raporda<br />
internet kullanıcılarının yüzde 98,5’inin en az<br />
bir sosyal medya platformuna üye olduğu, kişi<br />
başı ortalama 7,9 ayrı sosyal medya hesabı kullanıldığı<br />
belirlendi.<br />
E-Ticaretin hedefi sosyal<br />
medya<br />
Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un<br />
kurucu ortağı Güçlü Kayral,<br />
2021’in tamamında 8,9 milyon yeni kullanıcı<br />
kazanan sosyal medya platformlarının, kullanıcı<br />
sayılarını bu yıl sadece 6 ayda 10 milyon 612<br />
bin 500 artırdıklarına dikkati çekerek, şunları<br />
söyledi: “Sosyal medyanın bu denli büyük kitlelere<br />
ulaşması, e-ticaretin reklamlarını bu alana<br />
kaydırmasına neden oldu. Türkiye’de 44 milyon<br />
e-ticaret müşterisi var. Hedef, müşteri sayısını<br />
günün 7 saat 45 dakikasını internette, 3 saat 3<br />
dakikasını ise direkt sosyal medyada geçiren 70<br />
milyonun üzerindeki kitlenin tamamına ulaşmak.<br />
Sosyal medya kullanıcılarının tamamı<br />
e-ticaret ekosistemine dahil edilirse yıllık e-ticaret<br />
hacmi 800-900 milyar liraya ulaşır.”<br />
17
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Arzum 55’inci yaşını 55 ayrı tasarımla kutladı<br />
Arzum, 55’inci yılını 55 farklı tasarımcıyla gerçekleştirdiği<br />
sergi ile kutladı. Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat<br />
Kolbaşı, “Şimdi 55 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız<br />
ilhamla ikinci 55 yıllık yolculuğumuza başlama zamanı.<br />
Önümüzdeki dönemde hedeflerimizin merkezine; istikrarlı,<br />
sürdürülebilir büyümeyi alarak global marka olma<br />
yolunda emin adımlarla yürümeye, ürün çeşitliliğimizle<br />
her kesimden tüketiciye hitap etmeye, toplumun tamamını<br />
kapsamaya devam edeceğiz” dedi…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Türkiye’nin önde gelen elektrikli ev<br />
aletleri markası Arzum, 55’inci yılını 55<br />
farklı tasarımcıyla gerçekleştirdiği sergi<br />
ile kutladı. 55 tasarımcının, Arzum’dan<br />
aldığı ilhamla tasarladığı Öteki Çağlarla<br />
Arzum’lu Yıllar kitabı ile geçmişe<br />
seyahat niteliği taşıyan etkinlik, 20-23<br />
Eylül tarihleri arasında İstanbul Galataport’ta<br />
gerçekleştirildi. Arzum’un<br />
yolculuğunun 55 farklı tasarımcının gözünden<br />
yorumlandığı nostaljik sergide,<br />
Arzum yöneticileri farklı sektörlerden<br />
renkli isimlerle keyifli sohbetler gerçekleştirdi.<br />
Serginin ilk günü Melda Yücel<br />
Kocaalp’in moderatörülüğünde İzzeddin<br />
Çalışlar, Mehtap Yıldız ve İlkay Gürpınar<br />
55’inci yıl kitabının hikâyesine dair<br />
keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. İkinci<br />
günde Özlem Güsar Arzum yöneticilerini<br />
kanaat önderleri ile bir araya getirdi.<br />
Aynı gün Arzum CEO’su Mete Zadil,<br />
Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat<br />
Kolbaşı ve Ahmet Faralyalı; ‘Film mi?<br />
Bilim mi?’ temasıyla güzel bir 55’inci yıl<br />
sohbeti yaptı. Serginin üçüncü gününde<br />
Tarihçi-Yazar Saffet Emre Tonguç ve<br />
Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat<br />
Kolbaşı’nın 600 yıllık Türk kahvesi kültürünün<br />
yanı sıra Arzum’un yarım asırlık<br />
tarihi ile ilgili sohbet izleyenlerden<br />
büyük ilgi gördü. Serginin son günü ise<br />
ShiftDelete’nin kurucusu Hakkı Alkan<br />
ile Mete Zadil’in sohbeti keyifle izlendi.<br />
Dört gün süren etkinlik boyunca Osmanlı<br />
sarayında Türk kahvesi sunumu<br />
yapılırken, etkinliğe katılan misafirlere<br />
Arzum OKKA Ailesi ile hazırlanan; tam<br />
kıvamında, enfes lezzette, bol köpüklü,<br />
OKKA’lı Türk kahvesi ikramı edildi.<br />
İbrahim Kolbaşı tarafından atılan Arzum’un<br />
1966’da yerli bir marka olarak<br />
doğduğunu belirterek, “55 yıllık köklü<br />
geçmişe sahip, Türkiye’nin kendi alanında<br />
en köklü oyuncularından biriyiz. Yenilikçi<br />
yaklaşımımızla Küçük Ev Aletleri<br />
sektöründe bugün geldiğimiz noktada<br />
6 farklı ürün kategorisinde 650 ürünümüzle<br />
sadece Türkiye’de değil dünyada<br />
da tercih edilen, milyonlarca kişinin<br />
evinde, ofisinde kullanılan bir marka<br />
haline geldik. Global bir marka olmak<br />
en büyük hedefimiz. Tasarım, teknoloji<br />
ve inovasyon en çok önem verdiğimiz<br />
kavramlar. Türkiye’nin ve dünyanın en<br />
önemli tasarımcılarıyla çalışıyoruz. Birlikte<br />
ilkleri tasarlayarak sektöre öncülük<br />
ediyor, trendleri belirliyoruz. Bu da bize<br />
büyük gurur veriyor” dedi.<br />
“Kitabımızı kutlamaların<br />
merkezine koyduk”<br />
“Arzum olarak 55’inci yaş günümüzü,<br />
bize yakışır şekilde kutlamak istedik” diyen<br />
Murat Kolbaşı sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
“Öncelikle 55 yıllık köklü geçmişiyle<br />
Türkiye’nin en önemli değerlerinden biri<br />
olan Arzum’un hikâyesini kitap haline<br />
getirerek ölümsüzleştirdik. Kültür dünyamıza<br />
ve sektörümüze önemli katkıda<br />
bulunduğumuza inandığımız ‘ÖTEKİ<br />
ÇAĞLARLA ARZUM’LU YILLAR’ kitabımızı,<br />
55’inci yıl kutlamalarımızın merkezine<br />
koyduk. Tamamı kendi alanında<br />
başarılı işlere imza atmış, 55 tasarımcının<br />
sahip olduğu 55 farklı bakış açısı,<br />
sergimizi daha da keyifli ve zengin hale<br />
getirdi. Türk kahvesi kültürünü tüm<br />
dünyaya yayma misyonuna sahip bir<br />
marka olarak etkinliğimizde Türk kahvesine<br />
çok özel bir yer ayırdık. Dört gün<br />
boyunca gerçekleştirdiğimiz Osmanlı<br />
sarayında Türk kahvesi sunumumuz<br />
kahveseverlerden yoğun ilgi gördü. Şimdi<br />
artık 55 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız<br />
ilhamla ikinci 55 yıllık yolculuğumuza<br />
başlama zamanı. Buna ben ve tüm<br />
ekip arkadaşlarım hazırız. Önümüzdeki<br />
dönemde hedeflerimizin merkezine; istikrarlı,<br />
sürdürülebilir büyümeyi alarak<br />
global marka olma yolunda emin adımlarla<br />
yürümeye, ürün zenginliğimiz ve<br />
çeşitliliğimizle her kesimden tüketiciye<br />
hitap etmeye, toplumun tamamını kapsamaya<br />
devam edeceğiz. Tüketicilerimizin<br />
hayatını kolaylaştırırken, onlar için<br />
her anı ve her evi iyileştiren, güvenilir ve<br />
kaliteli ev teknolojileri sunmayı, yakın ve<br />
ulaşılabilir bir marka olmayı sürdüreceğiz.”<br />
18<br />
“Tasarım, teknoloji ve<br />
inovasyona önem veriyoruz”<br />
Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat<br />
Kolbaşı, temelleri, 1950’li yılların başlarında<br />
Kazım Kolbaşı, Kemal Kolbaşı ve
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Teknopark İstanbul projeleri beşinci kez iş<br />
dünyası ile buluştu<br />
Türkiye girişimcilik ekosisteminin en büyük destekçilerinden<br />
Teknopark İstanbul, bünyesindeki kuluçka<br />
merkezi Cube Incubation ile ‘Açık Kapı: İş Dünyası ile<br />
Buluşma’ programının beşincisini gerçekleştirdi…<br />
Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube<br />
Incubation’da yer alan “derin” teknoloji girişimcileri<br />
ile iş dünyasından firma temsilcilerinin<br />
bir araya geldiği “Açık Kapı: İş Dünyası ile<br />
Buluşma” etkinliklerinin beşincisi düzenlendi.<br />
Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Prof. Dr. Metin Yerebakan ile Teknopark İstanbul<br />
Genel Müdürü Bilal Topçu’nun ev sahipliğindeki<br />
programda, 5 girişim ve 3 Ar-Ge firması<br />
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu<br />
ve Meclis üyelerine sunum gerçekleştirdi.<br />
Proje sayısı ve ihracatta 10 kat<br />
artış<br />
Program açılışında konuşan İTO Başkanı<br />
Şekib Avdagiç, Teknopark İstanbul’un, ulusal<br />
ve uluslararası önemli teknoloji firmalarının<br />
yer almak istediği küresel çapta bir merkez<br />
haline geldiğini söyledi. 2014’te 68 bin 513 metrekare<br />
kapalı alanı olan Teknopark İstanbul’un<br />
bu yıl 387 bin 46 metrekareye ulaştığını ifade<br />
eden Avdagiç, 2014’te 86 olan Ar-Ge firma sayısının<br />
416’ya, bin 526 olan Ar-Ge mühendisi sayısının<br />
ise 8 bin 374’e çıktığını vurguladı. Proje<br />
sayısında da 2 bin 823 rakamına ulaştıklarını<br />
kaydeden, Avdagiç, “Yüzde 100 doluluk oranıyla<br />
ve seçkin firmalarımızla ödül almadan<br />
geride bıraktığımız bir yıl olmadı. Gelirimiz<br />
<strong>2022</strong>’de 9,5 milyar liraya, ihracatımız ise 381,5<br />
milyon dolara ulaştı” dedi.<br />
Yerebakan: Dünya<br />
teknolojisinin önündeyiz<br />
Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Prof. Dr. Metin Yerebakan da yaptığı konuşmada,<br />
programın amacının firmaların yenilikçi<br />
projelerinin İTO Meclis Üyelerine anlatılması<br />
olduğunu söyledi. Beyin göçünün önüne geçmeye<br />
çalıştıklarını vurgulayan Yerebakan,<br />
“Teknoparkımızda bulunan şirketlere yatırımların<br />
arttığını görüyoruz. Dünyada yeni projelendirilen<br />
bir ürünün, bu merkezde testini<br />
yapıyoruz. Bu da dünyadaki trendleri takip<br />
etmediğimizi, dünyanın bizi takip ettiğini gösteriyor.<br />
Dünyada sadece 3 merkezde üretilen<br />
grafen, Teknopark İstanbul’da da üretiliyor”<br />
diye konuştu.<br />
14 girişimciye bir yılda 750<br />
milyon lira yatırım<br />
Konuşmasında 2023’te Türk savunma sanayiinin<br />
ana oyuncularının teknoloji merkezlerinde<br />
olacağını kaydeden Teknopark İstanbul Genel<br />
Müdürü Bilal Topçu ise, 2014 yılında 218 olan<br />
kuluçka merkezine başvuru sayısının <strong>2022</strong>’de<br />
4 kat arttığına dikkat çekti. Topçu, “Son bir yılda<br />
14 girişimcimiz, 2,7 milyar TL değerleme ile<br />
750 milyon TL yatırım aldı. MİLGEM, DASAŞ<br />
Albatros İHA, SSB& BMC Altay Tankı, Delta<br />
V- Tesor Hibrit Roket Motoru, TÜRKSAT 6A<br />
ve TUSAŞ Milli Muharip Uçağı, bu merkezden<br />
çıkan savunma sanayii ürünleri. Buradaki orta<br />
ölçekli girişimlerin de büyük projelere dahil<br />
olma şansı oluyor” dedi.<br />
Etkinlikte girişimci firmalar olarak Lugath,<br />
Scalar Vision, Optiyol, Lightway ve Umayana,<br />
AR-GE firmaları olarak ise BMC Motor, Altınay<br />
ve RS Research sunum gerçekleştirdi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Gigabit hızda yönlendirici: MR30G<br />
Mercusys, hem kablolu hem kablosuz bağlantıda yüksek<br />
hızlar sunan MR30G yönlendiricisini satışa sundu.<br />
Yüksek hızın yanı sıra geniş kapsama alanı sunan ürün,<br />
kolay kurulup yönetiliyor ve IPTV desteğine de sahip…<br />
Bütçe dostu ürünleriyle Türkiye pazarında<br />
kısa sürede iyi bir yer edinen Mercusys, yönlendirici<br />
(router) ailesine yeni bir model ekledi.<br />
MR30G model yönlendirici 802.11ac Wi-<br />
Fi standardını destekliyor ve toplamda 1200<br />
Mbps kablosuz hızlara ulaşabiliyor. Aynı zamanda<br />
Gigabit bağlantı noktaları olan ürün,<br />
kablolu bağlantıda da yüksek hızlar ile bir<br />
evin ihtiyacını rahatlıkla karşılıyor.<br />
Çift kanallı (dual band) ürün, 5 GHz bandında<br />
867 Mbps, 2.4 GHz bandında ise 300 Mbps<br />
kablosuz hızlara sahip. MU-MIMO teknolojisi<br />
sayesinde daha fazla cihaza bağlantı desteği<br />
sunan MR30G, ağ verimliliğini artırıyor.<br />
Aynı zamanda Wi-Fi kapsama alanını da<br />
genişleten yönlendirici üzerinde dört adet 5<br />
dBi’lik anten bulunuyor. Bu güçlü antenler ve<br />
hüzmeleme (beamforming) teknolojisi sayesinde<br />
standart bir evin her yerinden Wi-Fi’a<br />
ulaşmak mümkün oluyor.<br />
Gigabit Hızda Kablolu Bağlantı<br />
Mercusys MR30G, ağa kablo ile bağlanabilen<br />
akıllı TV, oyun konsolu gibi cihazların<br />
yüksek hızda ağa erişmesini sağlıyor. Yönlendirici<br />
üzerinde 3 adet (biri WAN) Gigabit<br />
bağlantı noktası yer alıyor. Böylece hem kablosuz<br />
hem kablolu bağlantıda yüksek hızlar<br />
elde ediliyor ve aynı anda farklı cihazlar güçlü<br />
bir şekilde ağa erişebiliyorlar.<br />
Yönlendirici modunun yanı sıra erişim noktası<br />
(access point) olarak da işlev gören ürün,<br />
ağın yönetimini kolaylaştırıp güvenliğini artıran<br />
özelliklerle donatılmış durumda. Güçlü<br />
ebeveyn denetimleri sayesinde özellikle<br />
çocukların sanal ortamdaki güvenliğini kolayca<br />
sağlayabiliyor. Misafir Ağı uygulaması<br />
ve seçilen cihazlara öncelik verebilmesi gibi<br />
özellikler ile ağın kontrolü mümkün oluyor.<br />
Çok sıkı ve titiz testlerden geçerek satışa<br />
sunulan Mercusys MR30G’nin tavsiye edilen<br />
satış fiyatı KDV dahil 39 USD olarak açıklanıyor.<br />
19
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Amazon’un Türkiye’deki ilk lojistik üssü açıldı<br />
Türkiye’ye yatırımlarına devam eden Amazon, ilk lojistik<br />
üssünü açtı. Lojistik merkezi ile yılda bini aşkın<br />
istihdam sağlayacak olan Amazon’un pazaryerinde<br />
satış yapan Türkiye’deki KOBİ sayısı geçtiğimiz yıla<br />
göre yüzde 50 artarak 25 bini aştı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
20<br />
Amazon, bugün yaptığı açıklamayla Türkiye’deki<br />
ilk lojistik üssünün açıldığını<br />
duyurdu. 100 milyon doları aşkın yatırım<br />
ile faaliyete geçen, artan müşteri talebinin<br />
karşılanması konusunda önemli katkılar<br />
sağlayacak lojistik üssü, bir yılda bini aşkın<br />
yeni istihdam yaratacak.<br />
Amazon’un Tuzla, İstanbul’da kurulan<br />
yeni lojistik üssünde görev alacak mühendislik,<br />
insan kaynakları, muhasebe,<br />
iş sağlığı ve güvenliği, bilgi işlem (<strong>IT</strong>)<br />
alanlarındaki roller ve ürünlerin kabulü<br />
ve depolanması ile müşterilerin siparişlerinin<br />
seçilip paketlenmesinden sorumlu<br />
depo operatörleri için işe alım süreçleri<br />
geçtiğimiz aylarda başlamıştı. Çalışanlar,<br />
Amazon.com.tr’de geçerli çalışan indirimlerinin,<br />
ek sağlık, hayat ve kaza sigortasının,<br />
genişletilmiş ebeveynlik izninin ve<br />
daha fazlasının dahil olduğu kapsamlı yan<br />
haklar ve rekabetçi maaşlar ile modern,<br />
güvenli ve kapsayıcı bir çalışma ortamına<br />
katılıyor.<br />
Amazon Operasyonları Türkiye Genel<br />
Müdürü, Hakan Karadoğan, “Bugün Türkiye’deki<br />
ilk lojistik üssümüzü açtığımızı<br />
duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Mühendisler<br />
ve Bilişim Teknolojileri uzmanlarından<br />
ürünlerin seçilmesi, depolanması<br />
ve gönderilmesinden sorumlu ekiplere<br />
kadar birçok rol için iş imkânı sağlayacak<br />
yeni lojistik üssümüz ile bir yılda bini aşkın<br />
yeni istihdam yaratacağız. Çalışanlarımız<br />
rekabetçi maaşlar ile çalışma imkânı bulacaklar”<br />
dedi.<br />
Amazon, ayrıca Türkiye’de Amazon üzerinden<br />
satış yapan KOBİ’ler hakkında detaylar<br />
da paylaştı. Verilere göre; Amazon<br />
KOBİ satış ortaklarının sayısı bir önceki<br />
yıla oranla yüzde 50’den fazla artarak 25<br />
binin üzerine çıktı. Amazon üzerinden satış<br />
yapan Türk KOBİ’ler, bugüne kadar çevrim<br />
içi işlerini desteklemek için Türkiye’de<br />
35 binden fazla kişiye istihdam yarattı.<br />
KOBİ’lerin ihracat satışları ise 2021 yılında<br />
bir önceki yıla oranla iki kattan fazla artarak<br />
300 milyon Euro’yu aştı. Şimdiye kadar<br />
Türkiye’deki 6 binden fazla KOBİ Amazon<br />
Lojistik hizmetinden yararlandı ve birçoğu<br />
satışlarını son bir yılda ikiye katladı. Dünya<br />
çapında Amazon’da satılan ürünlerin<br />
yarısından fazlası, çoğunluğu KOBİ’lerden<br />
oluşan satış ortaklarına ait. KOBİ satış<br />
ortakları tarafından yapılan satışlar, toplam<br />
satışların yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor.<br />
Amazon, çoğu Amazon Lojistik<br />
hizmetlerini kullanarak yüz milyonlarca<br />
müşteriye ulaşan Türkiye’deki KOBİ’ler<br />
için markalaşarak, satışlarını artırarak<br />
ve istihdam yaratarak işlerini büyütme<br />
olanağı sağlamak için yenilikler yapmaya<br />
devam ediyor.<br />
Amazon Türkiye Ülke Müdürü Richard<br />
Marriott, “Bugün Türkiye’deki ilk lojistik<br />
üssümüzü açmanın heyecanını yaşıyoruz.<br />
Son teknolojilerle donatılmış yeni lojistik<br />
üssümüz, Amazon.com.tr üzerinden satış<br />
yapan ve sayıları son bir yılda yüzde 50<br />
oranında artan KOBİ’leri Amazon Lojistik<br />
hizmetlerimizle işlerini daha da büyütmeleri<br />
için destekleme konusunda bize<br />
önemli katkılar sağlayacak. Lojistik üssümüze<br />
ve satış ortaklarımıza yaptığımız bu<br />
yatırımlar, aynı zamanda, Türkiye’ye olan<br />
bağlılığımızın da bir göstergesi” dedi.<br />
Güvenlik, Amazon’un tüm dünyada gerçekleştirdiği<br />
operasyonlarının temelinde<br />
yer alıyor. Amazon’un operasyon merkezleri,<br />
çalışanların kendilerini güvende<br />
hissettiği bir çalışma ortamı olarak tasarlanıyor.<br />
Şirket, güvenlik risklerini proaktif<br />
olarak azaltmak ve ortadan kaldırmak için<br />
verileri düzenli olarak analiz ediyor ve operasyonlarındaki<br />
güvenliği iyileştirmek için<br />
düzenli yenilikler ve yatırımlar yapıyor.<br />
Amazon’daki başarılı güvenlik performansı,<br />
operasyon çalışanlarının sektördeki en<br />
iyi uygulamaları oluşturmaya odaklanan<br />
8 bin güvenlik uzmanının motivasyon ve<br />
kararlılığı sayesinde mümkün oluyor.<br />
Amazon 2040 yılına kadar karbon nötr<br />
olma taahhüdünün bir parçası olarak tüm<br />
merkezlerinde, ısıtma ve su ısıtma sistemleri<br />
de dahil olmak üzere yüzde 100 elektrik<br />
enerjisi kullanıyor ve fosil yakıtların<br />
(doğal gaz) kullanımından kaçınarak enerji<br />
verimliliğine öncelik veriyor. Binalardaki<br />
tüm ısıtma, havalandırma ve soğutma<br />
sistemleri, merkezi bir bina yönetim sistemi<br />
tarafından kontrol edilirken, gereksiz<br />
enerji kullanımı önleniyor ve çalışanlar<br />
için konforlu bir çalışma ortamı yaratılıyor.<br />
Amazon, aynı zamanda 2025 yılına kadar<br />
tüm operasyonlarında yüzde 100 yenilenebilir<br />
enerji kullanma hedefini, küresel<br />
portföyünde bulunan 12 gigawatt’tan<br />
(GW) fazla yenilenebilir enerji üretim kapasitesiyle<br />
2021 itibarı ile yüzde 85 oranında<br />
gerçekleştirdi ve halihazırda, Avrupa ve<br />
dünyadaki en büyük kurumsal yenilenebilir<br />
enerji alıcısı konumunda bulunuyor.<br />
2019 yılında ise şirket, 2040’a kadar (Paris<br />
Anlaşması’nın hedeflerinden 10 yıl önce)<br />
karbon nötr olmayı taahhüt ettiği İklim<br />
Taahhüdü’nün (Climate Pledge) kurucu<br />
ortağı oldu. Amazon’un dünya genelindeki<br />
yenilenebilir enerji projeleri hakkında<br />
daha fazla bilgi için bu adresi, İklim Taahüdü<br />
hakkında daha fazla bilgi için ise burayı<br />
ziyaret edebilirsiniz.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Kripto kullanımında Türkiye ikinci sırada<br />
Geçtiğimiz yaz aylarında, daha önce benzeri<br />
görülmemiş bir kripto kışı yaşandı. Kripto<br />
ekosisteminin en büyük para birimi Bitcoin<br />
bile, <strong>Kasım</strong> 2021’deki 69 bin dolarlık rekor değerinin<br />
yarısını kaybetti. Yayımlanan güncel<br />
bir rapor, tüm değer kayıplarına rağmen Türkiye’de<br />
kripto para birimlerine ilginin azalmadığını<br />
gösterdi. Küresel araştırma şirketi Morning<br />
Consult tarafından hazırlanan araştırma<br />
raporda Türkiye, ayda bir kez kripto ticareti<br />
yapan yetişkinlerin oranı açısından dünya çapında<br />
ikinci sırada yer aldı. Yüzde 54’lük oranla<br />
Nijerya’nın bir adım gerisinde konumlanan<br />
Türkiye’yi Tayland, Pakistan, Vietnam, Birleşik<br />
Arap Emirlikleri ve Arjantin gibi ülkeler izledi.<br />
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan<br />
Singapur merkezli küresel kripto para borsası<br />
MEXC Mali İşler Müdürü Kevin Yang, “Son<br />
zamanlardaki piyasa oynaklığına ve daha geniş<br />
kapsamlı ekonomik çalkantılara rağmen,<br />
kripto yatırımcıları arasında kripto para birimi<br />
sahipliği ve satın alma eğilimi sabit kaldı. Küresel<br />
enflasyona ve resesyon endişelerine rağmen<br />
kripto alım satımı yapmak konusundaki eğilimlerin<br />
tersine döndüğüne dair herhangi bir<br />
işaret görülmüyor” dedi.<br />
Türkiye ikinci sırada yer aldı<br />
Genel olarak ABD’deki kripto trendlerini değerlendiren<br />
raporda, kripto para birimlerinin<br />
farklı ülkelerde benimsenme oranlarına da<br />
yer verildi. Sonuçlara göre Nijerya, son 1 ayda<br />
kripto para ticareti yapan yetişkin kullanıcıların<br />
yüzde 56’lık oranıyla en yüksek kripto<br />
aktivitesi görülen ülke oldu. Türkiye ise bu<br />
listede ikinci sırada konumlandı. Buna karşın<br />
kripto para birimi ticaretini yasaklayan Çin ve<br />
Japonya, sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 7’lik aktivite<br />
oranlarıyla ticaretin en az görüldüğü ülkeler<br />
Yılın başından bu yana kayıplar yaşamasına ve dalgalı<br />
bir seyir izlemesine rağmen kripto para ekosistemi<br />
büyümeye devam ediyor. Güncel bir araştırmada, son<br />
1 ay içinde kripto para işlemi yapan yetişkin oranı incelendiğinde,<br />
Türkiye’nin küresel çapta 2. sırada konumlandığı<br />
görülüyor…<br />
olarak öne çıktı. Kripto ekosistemine yönelik<br />
bu ilginin sebebine bakıldığında yatırım motivasyonunun<br />
öne çıktığını söyleyen Kevin Yang,<br />
“Anketin katılımcıları, kripto paraya olan ilgilerinin<br />
nedenleri sorulduğunda en çok ‘yatırım’<br />
yanıtını veriyor. Türkiye de ABD, Birleşik<br />
Krallık, Kanada, Fransa, Almanya gibi temel<br />
motivasyonun yatırım amacı olduğu ülkeler<br />
arasında yer alıyor. Bu sebeplerin yanı sıra online<br />
ve uluslararası para transferleri de kripto<br />
paraya yönelik ilginin nedenlerinden sayılıyor”<br />
diye konuştu.<br />
“2018’den bu yana ekosistem<br />
için çalışıyoruz”<br />
Kripto para sahiplerinin kişisel finanslarının<br />
geleceğine ilişkin daha iyimser olduğunun altını<br />
çizen MEXC Mali İşler Müdürü Kevin Yang,<br />
değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:<br />
“On yıllardır faaliyet gösteren ve dünyanın en<br />
büyük şirketlerine ev sahipliği yapan küresel<br />
piyasalar dahi yüksek enflasyon ve sıkılaşan<br />
para politikaları neticesinde kayıplar yaşıyor.<br />
Böyle bir dönemde kripto para birimleri birçok<br />
insan için alternatif bir yatırım aracı olarak<br />
görülüyor. Kripto ekosisteminin geleneksel<br />
piyasa dinamiklerinden daha farklı işlemesi<br />
yatırımcıların güvenini taze tutuyor. 2018’de<br />
Singapur merkezli olarak kurulan ve bugün<br />
günlük 1,5 milyar doları aşan işlem hacmiyle<br />
öne çıkan bir kripto para borsası olarak, biz<br />
de ilk günden bu yana kripto ekosistemi için<br />
çalışıyoruz. Birçok ilk listelemeye ev sahipliği<br />
yapan platformumuz, kripto para yatırımcılarına<br />
güven veren projelerin ilk destekçilerinden<br />
biri olma fırsatı sunuyor. Halihazırda 1504<br />
adet kripto para biriminde 7 gün 24 saat işlem<br />
yapılabiliyor. Ayrıca topluluk odaklı yaklaşımımızla<br />
düzenlediğimiz kampanya kapsamında<br />
MEXC olarak 31 Ağustos’tan bu yana spot işlem<br />
çiftlerinde yatırımcılardan piyasa yapıcı<br />
ücreti talep etmiyoruz. Kullanıcılar, işlem ücreti<br />
ödemeden portföylerini diledikleri kripto<br />
paralarla çeşitlendirebiliyor.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Fimple, globalleşme adımlarını Londra’dan atacak<br />
Finansal ve bankacılık<br />
hizmetlerini<br />
geliştirmeye<br />
odaklanarak tüketiciler<br />
için alternatif<br />
deneyim sahaları oluşturan finans teknolojileri<br />
endüstrisine yatırımlar her geçen<br />
gün artıyor. <strong>2022</strong>’nin ilk aylarında kurulan<br />
ve çok kısa bir süre içerisinde aldığı 2 milyon<br />
dolarlık yatırım ile finans sektöründe adından<br />
sıkça söz ettirmeyi başaran finansal<br />
teknoloji şirketi Fimple, globalleşme çalışmalarını<br />
hızlandırdı. Fimple Kurucu Ortağı<br />
ve Genel Müdürü Dr. Mücahit Gündebahar<br />
tarafından yapılan açıklamada şirketin yurt<br />
dışı operasyonlarının Birleşik Krallık, Londra<br />
merkezli yürütüleceği aktarıldı.<br />
“Londra ofisimiz ile<br />
Avrupa’daki faaliyetlerimize<br />
hız vereceğiz”<br />
Globalleşme vizyonları doğrultusunda<br />
Finans fonksiyonlarının bulut sistemler üzerinden servis<br />
olarak sunulmasını sağlayan finans teknolojisi şirketi Fimple,<br />
globalleşme hedefleri doğrultusunda yurt dışı operasyonlarını<br />
Londra’da kurduğu şirket üzerinden yürütme kararı aldı…<br />
dünya çapında faaliyet gösterme amacıyla<br />
finans teknolojileri ekosisteminin merkezi<br />
olan Londra’da şirket kurduklarını belirten<br />
Fimple Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü<br />
Dr. Mücahit Gündebahar, “Abdurrahman<br />
Çınar ile birlikte <strong>2022</strong>’nin başında kurduğumuz<br />
finansal teknoloji şirketi Fimple için<br />
çıktığımız tohum öncesi yatırım turunda çok<br />
kısa sürede 2 milyon dolar değerinde yatırım<br />
aldık. Başarımızla birlikte elde ettiğimiz<br />
yatırımla bizi globale taşıyacak önemli bir<br />
adım atarak Londra’da şirket kurduk. Bu<br />
sayede Londra’dan finans sektörünün temel<br />
ihtiyaçlarını servis modeliyle karşılayan bulut<br />
tabanlı teknoloji çözümlerimizi dünyanın<br />
dört bir yanına ulaştıracağız” dedi.<br />
Körfez ve CIS ülkelerinde<br />
ofisler açılacak<br />
Dijital bankalar başta olmak üzere, finans<br />
kurumlarının ana sistemlerinin yanında<br />
BAAS ve platform iş modellerini gerçekleştirmelerine<br />
yönelik doğal çözümler sunduklarını<br />
söyleyen Mücahit Gündebahar, “İlk<br />
sırada Avrupa pazarı olmak üzere globaldeki<br />
çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Orta Asya,<br />
Ortadoğu ve Afrika gibi farklı coğrafyalardaki<br />
operasyonlarımızı Londra merkezimizden<br />
yürüteceğiz. 2024’te ise Körfez ve CIS ülkeleri<br />
hedefli bölgesel ofisler açmayı planlıyoruz”<br />
şeklinde konuştu.<br />
21
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türkiye’de işverenler <strong>2022</strong>’nin 4. çeyreği için<br />
güçlü bir işe alım pazarı bekliyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
ManpowerGroup, <strong>2022</strong> yılının 4. çeyreği<br />
için işverenlerin işe alım beklentilerini<br />
ölçmek amacıyla 41 ülke ve bölgede<br />
40.000’den fazla işverenle anket yaptı.<br />
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış<br />
Araştırmasına göre, <strong>2022</strong>’nin 4. çeyreği için<br />
Küresel Net İstihdam Görünümü (NEO) 30<br />
puan oldu. Bu, geçen çeyrekten bu yana<br />
işe alım beklentilerinde hafif bir düşüşe<br />
(-3 puan) işaret etse de beklentiler hala<br />
geçen yılın aynı dönemine göre daha yüksek<br />
(+6 puan). Global konjonktürde artan<br />
enflasyon, yüksek hayat pahalılığı ve gıda<br />
kıtlığı gibi zorluklar bu çeyrek sonuçlarına<br />
etki eden faktörler oldu. Bu nedenle, <strong>2022</strong><br />
yılının 4. çeyreğine ilişkin anket bulguları,<br />
bazı ülkelerde bu tür zorluklardan kaynaklanan<br />
ve devam etmekte olan ekonomik<br />
bozulmayı da yansıttı.<br />
Türkiye’den ankete katılan 1.025 işveren<br />
ise önümüzdeki çeyrekte ülkemizde yüzde<br />
27 puanlık NEO ile güçlü bir işe alım piyasası<br />
bekliyor. Türkiye’deki işe alım beklentileri,<br />
EMEA Bölgesi ortalamasının 6 puan<br />
üzerine çıkarak listenin üst yarısında yer<br />
aldı. Ayrıca NEO’nun bir önceki çeyreğe<br />
kıyasla yüzde 13 puan, geçen yılın aynı<br />
dönemine göre ise yüzde 9 puan artması<br />
bekleniyor.<br />
Yayımladıkları anketle ilgili değerlendirmede<br />
bulunan, ManpowerGroup Türkiye<br />
Genel Müdürü Feyza Narlı, “Türkiye’deki<br />
işe alım beklentilerinde görülen üç aylık<br />
artış, EMEA bölgesinde bildirilen en yüksek<br />
üç aylık artış olup bölgenin üç aylık<br />
artış ortalamasını 16 puan geride bıraktı.<br />
Özellikle toptan perakende ticaret, imalat<br />
ve teknoloji sektörlerindeki hareketlilik bu<br />
artışı destekleyen önemli parametrelerden<br />
biri oldu. Kurumların işe alım beklentilerini<br />
pozitif anlamda etkiledi. Bununla<br />
birlikte finans sektörü de Avrupa’yı saran<br />
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırmasına<br />
göre, Türkiye’deki şirketler önümüzdeki çeyrekte<br />
yüzde 27’lik Net İstihdam Görünümü (NEO) ile<br />
güçlü bir işe alım piyasası bekliyor. Türkiye’deki işe<br />
alım beklentileri, EMEA Bölgesi ortalamasının 6 puan<br />
üzerine çıkarak listenin üst yarısında yer aldı…<br />
huzursuzluk ortamı nedeniyle daha önemli<br />
hale gelen Orta Doğu pazarlarıyla mevcut<br />
ilişkilerden faydalanmış görünüyor.<br />
Diğer yandan bir önceki çeyrekte, Rusya<br />
- Ukrayna krizine rağmen, hem Kovid-19<br />
kısıtlamalarının gevşetilmesi hem de sezonsallığın<br />
katkısıyla turizm sektörünün<br />
hareketlendiğini gözlemledik. Bu çeyrekte<br />
ise turizm sektöründe mevsimsellikten<br />
kaynaklı negatif etki görmekteyiz” dedi.<br />
En güçlü ve en zayıf sektörler<br />
Türkiye’de 11 sektörden 9’u önümüzdeki<br />
çeyrekte çalışan sayısında artış beklerken<br />
2 sektör değişiklik beklemiyor. Türkiye’nin<br />
en rekabetçi sektörü, 46 NEO puanı ile<br />
toptan ve perakende ticaret oldu. Hatta bu<br />
puan, sektörün 2011’in ilk çeyreğinden bu<br />
yana kaydettiği en yüksek NEO puanı oldu.<br />
Sektörle ilgili beklentiler, geçen çeyrekten<br />
bu yana 11 puan, 2021’in 4. çeyreğinden bu<br />
yana ise 28 yüzde puan arttı. Tüm sektörlerin<br />
NEO puanları şu şekilde:<br />
• Toptan ve Perakende Ticaret (46)<br />
• BT, Teknoloji, Telekomünikasyon, İletişim<br />
ve Medya (34)<br />
• İmalat (31)<br />
• Eğitim, Sağlık, Sosyal Hizmet ve Kamu<br />
(25)<br />
• Bankacılık, Finans, Sigorta ve Emlak (21)<br />
• İnşaat (21)<br />
• Diğer Hizmetler (13)<br />
• Restoranlar ve Oteller (11)<br />
• Birincil Üretim (8)<br />
En güçlü ve en zayıf bölgeler<br />
Türkiye’nin 7 bölgesinden 6’sındaki şirketler<br />
<strong>2022</strong>’nin 4. çeyreğinde personel seviyelerinde<br />
artış beklerken Ege Bölgesi’nde<br />
herhangi bir değişiklik beklenmiyor. Türkiye’nin<br />
en rekabetçi bölgeleri her ikisi de<br />
yüzde 26 NEO puanına sahip Marmara ve<br />
İç Anadolu bölgeleri oldu. İç Anadolu’da<br />
beklentiler, geçen çeyrekten bu yana 5 puanlık,<br />
geçen yılın bu döneminden bu yana<br />
ise 8 puanlık bir yükseliş kaydetti. Marmara<br />
Bölgesi’nde ise geçen çeyrekten bu yana<br />
5 puanlık, geçen yılın aynı çeyreğinden bu<br />
yana 9 puanlık bir yükseliş görüldü. Bir önceki<br />
çeyrekten bu yana en büyük düşüşün<br />
yaşandığı bölge ise yüzde 7 NEO puanı ile<br />
Karadeniz Bölgesi oldu. Bu sonuç geçen<br />
çeyrekten bu yana yüzde 29 puanlık bir<br />
düşüş anlamına geliyor. Bu puan, 2020’nin<br />
1. çeyreğinden bu yana Karadeniz Bölgesi’nde<br />
görülen en düşük NEO puanı oldu.<br />
Bölgenin NEO puanları ise aşağıdaki gibi:<br />
• İç Anadolu (26)<br />
• Marmara (26)<br />
• Akdeniz (25)<br />
• Doğu Anadolu (14)<br />
• Güneydoğu Anadolu (11)<br />
• Karadeniz (7)<br />
• Ege (0)<br />
22<br />
Organizasyon büyüklüğü<br />
Türkiye’deki 4 organizasyon büyüklüğünün<br />
hepsinde işe alıma karar verenler<br />
önümüzdeki çeyrekte personel seviyelerinde<br />
artış bekliyor. Geçen çeyrekten bu<br />
yana, işe alım piyasaları 4 organizasyon<br />
büyüklüğünün 3’ünde güçlenirken 10’dan<br />
az çalışanı olan mikro organizasyonlarda<br />
zayıfladı. Şirketlerin büyüklüğüne göre<br />
NEO puanları:<br />
10’dan az (12)<br />
10 - 49 (25)<br />
50 – 249 (23)<br />
250+ (28)
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
TeaTechs, tohum yatırım turunu 2,5 milyon<br />
dolar değerlemeyle tamamladı<br />
<strong>2022</strong>’nin ilk yarısını 1,4 milyar dolar toplam yatırımla<br />
tamamlayan girişim ekosisteminde, yılın<br />
ikinci yarısının yatırım haberleri gelmeye başladı.<br />
İş zekasıyla akıllı çözümler üreten bilişim teknolojileri<br />
şirketi TeaTechs Smart Solutions, tohum<br />
yatırım turunu Hollanda ve Türkiye’deki merkezleriyle<br />
erken aşama girişimlere yatırım yapan<br />
ISTCAP<strong>IT</strong>AL liderliğinde tamamladı. 2,5 milyon<br />
değerlemeye ulaşan hizmet olarak yazılım<br />
(Software as a Service | SaaS) şirketi, daha önce<br />
ABD’de 11sight, Birleşik Krallık’ta Wiseworks,<br />
Türkiye’de Vispera ve Magnus gibi girişimlere<br />
yatırım yapan ISTCAP<strong>IT</strong>AL’ın ülkemizdeki en<br />
güncel yatırımı oldu.<br />
Yatırım sürecine ilişkin değerlendirmelerini paylaşan<br />
TeaTechs Smart Solutions CEO’su Tunç<br />
Emre Toptaş, “Yazılım sektöründe 30 yılı aşkın<br />
süre deneyim edinmiş ortaklarım Ali Güven ve<br />
Emrah Erşen ile Mart <strong>2022</strong>’de hayata geçirdiğimiz<br />
TeaTechs, 4 ay gibi kısa bir sürede 2,5 milyon<br />
dolar değerlemeye ulaştı. Güncel ekonomik koşullarda<br />
bu kadar hızlı büyüdüğümüz ve ISTCA-<br />
P<strong>IT</strong>AL gibi nitelikli bir girişim sermayesi şirketinin<br />
stratejik ortaklarından birine dönüştüğümüz<br />
için gururluyuz” ifadelerini kullandı.<br />
İş zekasıyla akıllı çözümler üreten bilişim teknolojileri<br />
şirketi TeaTechs Smart Solutions, ilk yatırımını Hollanda<br />
ve Türkiye merkezli ISTCAP<strong>IT</strong>AL’dan aldı. 2,5<br />
milyon değerlemeyle tohum yatırım turunu tamamlayan<br />
şirket, daha önce ABD, Birleşik Krallık ve Türkiye’nin<br />
önde gelen girişimlerine yatırım yapan bir girişim<br />
sermayesi şirketinin beşinci yatırımı oldu…<br />
Dijital dönüşüm süreçlerine<br />
rehberlik ediyor<br />
<strong>2022</strong>’nin ilk çeyreğinin sonunda Ankara’da kurulan<br />
TeaTechs Smart Solutions, yapay zeka, nesnelerin<br />
interneti, davranışların interneti, coğrafi<br />
bilgi sistemleri, DevOps ve hizmet olarak yazılım<br />
gibi alanlarda çözümler üreterek her ölçekten<br />
işletmenin dijital dönüşüm süreçlerine rehberlik<br />
ediyor. Sektör ve işletme ihtiyaçlarına göre<br />
özelleştirilebilen, web ve mobil tabanlı inovatif<br />
ürünler sunan yüzde 100 yerli ve milli yazılım şirketi<br />
TeaTechs, müşterilerin iş süreçlerine ilişkin<br />
tüm verileri nitelikli içgörülere dönüştürmesine<br />
yardımcı oluyor.<br />
“Dijitalleşmede daha güçlü bir<br />
ivme yakalamaya ihtiyacımız<br />
var”<br />
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından<br />
hazırlanan Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi<br />
Raporu’nda ülkemizin dijitalleşme notunun<br />
2021’de bir önceki yıla kıyasla artarak 3,03’ten<br />
3,24’e yükseldiğinin görüldüğünü hatırlatan Tunç<br />
Emre Toptaş, “Küresel salgın her sektör ve ölçekte<br />
dijitalleşmeyi önceliklerden birine dönüştürdü.<br />
StartupCentrum’un <strong>2022</strong>’nin ilk yarısını değerlendirdiği<br />
rapor Ocak-Haziran <strong>2022</strong> döneminin<br />
teknoloji şirketlerine en çok yatırım yapılan yarı<br />
yıl olduğunu gösterse de, dijitalleşmede daha güçlü<br />
bir ivme yakalamaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz.<br />
30 yılı aşan münferit deneyimlerimizi<br />
TeaTechs çatısında bir araya getirerek bu trendi<br />
küresel rekorlara dönüştürmek için çalışıyoruz.<br />
Yüzde 100 yerli ve milli bir yazılım şirketi olarak<br />
her şirketi dijitalin olanaklarıyla tanıştırmayı, kanıtlanmış<br />
çözümleri farklı coğrafyalara da ulaştırmayı<br />
hedefliyoruz” diye konuştu.<br />
“SaaS en hızlı büyüyen<br />
sektörlerden biri”<br />
Müşteri ilişkileri yönetimi, iş zekası, tedarik zinciri<br />
yönetimi ve e-ticaret platformları gibi çeşitli<br />
uygulamaların bulut platformlar üzerinden kullanılabilir<br />
olmasını sağlayan SaaS sektörünün<br />
en hızlı büyüyen sektörlerden biri olduğuna<br />
dikkat çeken TeaTechs Smart Solutions CEO’u<br />
Tunç Emre Toptaş, değerlendirmelerini şu ifadelerle<br />
sonlandırdı: “Küresel ölçekte teknoloji<br />
paradigmasının değiştiği bir döneme tanıklık<br />
ediyoruz. Verinin önemi giderek artıyor ve 2030’a<br />
kadar değeri 700 milyar doları aşması beklenen<br />
hizmet olarak yazılım çözümleri bu verileri anlamlı<br />
çıktılara dönüştürmeye yarıyor. İşletmeler<br />
temel iş fonksiyonlarında SaaS çözümlerinden<br />
yararlanarak faaliyet gösterdikleri alana dair<br />
daha geniş bir bakış açısı kazanabiliyor. TeaTechs<br />
olarak, ISTCAP<strong>IT</strong>AL’dan sağladığımız finansmandan<br />
güç alarak, SaaS alanında bir dünya<br />
markasına dönüşmeyi amaçlıyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Logo Ventures’ın 5 girişimi Startup 100 listesinde<br />
Türkiye’nin en başarılı<br />
startupları listesi açıklandı.<br />
Listede yer verilen 100<br />
girişimin içerisinde Logo<br />
Ventures’ın 5 portföy girişimi<br />
yer aldı. Listede yer<br />
alan girişimler Evreka, Inooster,<br />
V-Count, Vispera ve Wask oldu.<br />
Geleneksel iş yapış şekillerini değiştiren<br />
takımlara yatırım yapan Logo Ventures,<br />
teknoloji alanında faaliyet gösteren, hızlı<br />
büyüyen ve global pazarlarda etkin yer edinebilecek<br />
girişimlere yatırım yapıyor. Fon,<br />
yatırım yaptığı girişimlere Logo’nun stratejik<br />
ve operasyonel tecrübelerini aktararak<br />
girişimlerin hedeflerine ulaşmalarında etkin<br />
bir rol oynamayı hedefliyor.<br />
Fast Company Türkiye tarafından açıklanan, Türkiye’nin<br />
en başarılı girişimlerinin yer aldığı Startup 100 listesi yayınlandı.<br />
Listede Logo Ventures’ın 5 portföy girişimi de<br />
kendilerine yer buldu…<br />
“Emeklerimizin karşılığını<br />
almak bizi oldukça<br />
şevklendiriyor”<br />
Startup 100 listesinde girişimleriyle yer bulmalarına<br />
ilişkin açıklamalarda bulunan<br />
Logo Ventures Yönetici Ortağı Merve Zabcı,<br />
“Türkiye’nin en başarılı startupları listesinde<br />
5 girişimimizle yer almak bizim için<br />
mutluluk ve gurur verici bir durum. Yatırım<br />
yaptığımız her şirkette başarı için harcanan<br />
ciddi bir mesai ve emek var. Bu emeklerin<br />
karşılığını görebilmek bizi gelecekte yapacağımız<br />
çalışmalar için şevklendiriyor. Logo<br />
Ventures olarak, önümüzdeki dönemde B2B<br />
(işletmeden işletmeye) dikeyinde yer alan<br />
yazılım şirketlerine yatırım yapmaya ve başarıya<br />
ulaşmaları için destek olmaya devam<br />
edeceğiz. Ülkemizde hızla gelişen bir startup<br />
ve yatırım ekosistemi var. Biz de bu ekosistemin<br />
bir parçası olarak üzerimize düşeni<br />
yapmayı sürdüreceğiz” dedi.<br />
23
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Intel 13. Nesil Intel Core işlemcilerini<br />
piyasaya sürdü<br />
13. Nesil Intel Core masaüstü işlemciler, dünyanın en<br />
iyi oyun deneyimini ve benzersiz hız aşırtma yeteneklerini<br />
sunuyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
24<br />
Intel bugün Intel Innovation’da, dünyanın en hızlı<br />
masaüstü işlemcisi olan 13. Nesil Intel® Core<br />
i9-13900K’nın başını çektiği 13. Nesil Intel® Core<br />
işlemci ailesini tanıttı. Yeni 13. Nesil Intel Core ailesi;<br />
en iyi oyun, akış ve kayıt deneyimi için 24 çekirdeğe<br />
ve 32 iş parçacığına kadar ve 5,8 GHz’e kadar<br />
çarpıcı saat hızlarına sahip altı yeni masaüstü işlemcisini<br />
içeriyor.<br />
Intel Core ‘K’ işlemcilerin piyasaya sürülmesiyle<br />
birlikte, 13. Nesil Intel Core masaüstü ailesi 22 işlemci<br />
ve 125’ten fazla ortak sistem tasarımından<br />
oluşacak ve ne uygulama performansından ne<br />
de platform uyumlundan taviz veren bir deneyim<br />
sunacak. Teknoloji tutkunları, 13. Nesil Intel<br />
Core işlemcilerin performans iyileştirmelerinden<br />
mevcut Intel® 600 ya da yeni Intel® 700 serisi yonga<br />
setli anakartlarla yararlanabilirler. Hem en yeni<br />
DDR5 bellek desteği hem de devam eden DDR4<br />
bellek desteği ile birlikte, kullanıcılar 13. Nesil Intel<br />
Core’un avantajlarından yararlanırken, kurulumlarını<br />
kendi özellik ve bütçe tercihlerine göre özelleştirebilirler.<br />
Intel Başkan Yardımcısı ve İstemci Bilgi İşlem Grubu<br />
Genel Müdürü Michelle Johnston Holthaus;<br />
“Amiral gemisi 13. Nesil Intel Core İşlemcilerimizin<br />
en yeni nesliyle bilgisayar performans<br />
standartlarını bir kez daha yükseltiyoruz. 13. Nesil<br />
Intel Core ailesi, Intel’in bilgisayarda -geniş ölçekte<br />
ve tüm bilgisayar ürünü segmentlerinde- inanılmaz<br />
deneyimlerin gerçekleşmesini sağlamasının<br />
en son örneğidir. Bunu endüstri lideri bir iş ortağı<br />
ekosistemi ve Intel Unison gibi yeni çözümlerle birleştirdiğimizde,<br />
ileriye doğru giden bilgisayar deneyiminde<br />
gerçekten nelerin mümkün olduğunu<br />
tüm dünyaya göstermiş oluyoruz” dedi.<br />
Oyun Oynamak ve Yaratıcılık<br />
için Eksiksiz ve Çok Yönlü Bir<br />
Platform<br />
Olgunlaşmış bir Intel 7 prosesi ve x86 performans<br />
hibrit mimarisi üzerine inşa edilen 13. Nesil Intel<br />
Core masaüstü işlemciler, en zorlu çoklu görev<br />
iş yüklerinde bile daha iyi sistem performansını<br />
sağlıyor. Bu, yüzde 15’e kadar daha iyi tek iş<br />
parçacıklı performans ve yüzde 41’e kadar daha iyi<br />
çok iş parçacıklı performansı da içeriyor.<br />
Intel’in performans hibrit mimarisi, bu nesille,<br />
şimdiye kadar üretilmiş en hızlı Performance<br />
çekirdek (P-çekirdek) ile iki katına kadar sayıda<br />
Efficient çekirdeği (E-çekirdek) bir araya getirerek,<br />
aşağıdakilere olanak tanıyan gelişmiş tek iş<br />
parçacıklı ve çok iş parçacıklı performans sağlıyor:<br />
• Dünyanın en iyi oyun deneyimi: 24’e kadar<br />
çekirdek (8 P-çekirdek, 16 E-çekirdek) ve 32 iş<br />
parçacığı ile sunulan yeni Core i9-13900K; oyun,<br />
akış ve kayıt için en iyi deneyimi sağlıyor. 5,8<br />
GHz’e kadar ve yüzde 15 daha iyi tek iş parçacığı<br />
performansı ile yüksek kare hızlarına çıkabilir ve<br />
en iyi oyunlarda inanılmaz oyun deneyimlerine<br />
olanak tanıyor.<br />
• İçerik oluşturma performansında devam eden<br />
ilerlemeler: 13. Nesil Intel Core masaüstü işlemci<br />
serisi, insanları yaratıcı akışta tutmak için çoklu,<br />
yoğun işlem iş yüklerinin üstesinden gelebilecek<br />
daha fazla E-çekirdek ve yüzde 41’e kadar daha iyi<br />
çok iş parçacıklı performans sağlıyor.<br />
• Benzersiz Bir Hız Aşırtma Deneyimi: 13. Nesil<br />
Intel Core işlemci, uzmanlardan yeni başlayanlara<br />
kadar herkes için eşsiz bir hız aşırtma deneyimi<br />
sunuyor. 13. Nesil Intel Core işlemciyi kullanlar;<br />
P-çekirdeklerde, E-çekirdeklerde ve DDR5<br />
belleklerde daha yüksek ortalama hız aşırtma<br />
hızlarına ulaşabilirler. Intel ayrıca kullanıcıların<br />
en düşük çabayla hız aşırtma yapabilmeleri için<br />
tek tıkla kolay hız aşırtma özelliği olan Intel® Speed<br />
Optimizer’ı 13. Nesil işlemcileri destekleyecek<br />
şekilde güncelledi. Ve güçlü Intel® Extreme<br />
Memory Profile (XMP) 3.0 ekosistemi, geniş bir hız<br />
aşırtma modülü yelpazesi sunuyor. Intel® Dynamic<br />
Memory Boost ile birleştiğinde, bu özellik hem<br />
DDR4 hem de DDR5 ile sorunsuz bir bellek hız<br />
aşırtma deneyimi sağlıyor.<br />
Creative Assembly’nin Baş Ürün Sorumlusu Rob<br />
Bartholomew, “Intel CPU’larda inanılmaz bir<br />
Total War deneyimi sunmak için on yıldan uzun<br />
bir süredir Intel ile birlikte çalışıyoruz. Total War:<br />
WARHAMMER III’ü hibrit 12. Nesil mimari<br />
için optimize ettik ve yeni 13. Nesil Intel Core<br />
İşlemcilerle çalışmaya devam edeceğimiz için<br />
heyecanlıyız” diye konuştu.<br />
Masaüstü Platformları İçin<br />
Endüstri Lideri Özellikler<br />
13. Nesil Intel Core masaüstü işlemciler,<br />
aşağıdakiler de dahil birçok yeni ve geliştirilmiş<br />
özellik ile kullanıcılara oyun, içerik oluşturma<br />
ve çalışma alanlarında lider performans ve<br />
deneyimler sunuyor:<br />
• Intel® Adaptive Boost Technology ve Thermal<br />
Velocity Boost - belirli bir iş yükü sırasında<br />
güç ve termal boşluğa bağlı olarak işlemci saat<br />
frekanslarını oportünist bir şekilde artırıyor. Intel<br />
Core i9 SKU’larda mevcuttur.<br />
• Intel Core i5, i7, i9’da daha fazla E-çekirdek, çok<br />
iş parçacıklı performansta büyük bir sıçrama ve<br />
kullanıcılar için daha iyi çoklu görev/mega görev<br />
deneyimi sağlıyor.<br />
• İşlemci dışında on altı şeride kadar PCIe Gen 5.0<br />
desteği.<br />
• DDR4 uyumluluğunu korurken, DDR5-5600 ve<br />
DDR5-5200’e artan bellek desteği.<br />
• 2 kata kadar L2 önbellek ve artırılmış L3 önbellek.<br />
Geriye Dönük Uyumluluğa Sahip<br />
Intel 700 Serisi Yonga Seti<br />
Intel, 13. Nesil Intel Core masaüstü işlemcilerin<br />
yanında, artan güvenilirlik ve performans için<br />
ileri özellikleri bulunan yeni Intel 700 Series<br />
yonga kümesini piyasaya sürüyor. PCI Gen 3.0 ile<br />
birlikte sekiz ek PCIe Gen 4.0 şeridi yonga setinin<br />
dışında toplam 28 şerit sağlarken, artırılmış USB<br />
3.2 Gen 2x2 (20 Gbps) bağlantı noktaları gelişmiş<br />
USB bağlantı hızı sağlıyor ve DMI Gen 4.0, çevre<br />
cihazlara ve ağa hızlı erişim için yonga setinden<br />
CPU’ya aktarım hızını artırıyor. Ayrıca Intel, ileriye<br />
ve geriye dönük uyumluluk getiriyor. Mevcut<br />
Intel 600 yonga seti tabanlı anakartlarla 13. Nesil<br />
Intel Core işlemci performans iyileştirmelerinden<br />
yararlanabilirsiniz.<br />
Bulunurluk<br />
13. Nesil Intel Core masaüstü ‘K’ işlemciler ve Intel<br />
Z790 yonga seti; kutulu işlemciler, anakartlar ve<br />
masaüstü sistem satışları dahil olmak üzere 20<br />
Ekim <strong>2022</strong>’den itibaren satışa sunulacak.<br />
13. Nesil Intel Core işlemci ailesinin geri kalanıyla<br />
ilgili diğer ayrıntılar daha sonra paylaşılacak.<br />
Intel® Unison: Açık Bir<br />
Ekosistem Sağlayan Sorunsuz<br />
Çoklu Cihaz Deneyimi<br />
CES <strong>2022</strong>’de sergilenen Screenovates’in satın<br />
alınmasının ardından Intel, işletim sistemleri<br />
arasında evrensel, kullanımı kolay bir deneyim için<br />
bilgisayarınızı ve cihazlarınızı sorunsuz bir şekilde<br />
birbirine bağlayan bir yazılım çözümü olan Intel®<br />
Unison’u sunuyor.<br />
Intel Unison’ın ilk sürümü, iOS ve Android’den<br />
başlayarak bilgisayar ile telefon arasında sürekli<br />
ve kesintisiz bir bağlantı deneyimi sunacak.<br />
Kullanıcılar, basit bir eşleştirme işleminin<br />
ardından şunları yapabilecek:<br />
• Dosya aktarımı - Kullanıcılar, bilgisayar ile<br />
Android ya da iOS cihaz arasında dosya ve<br />
fotoğraf aktarırken zamandan tasarruf edebilir,<br />
bilgisayarın gücünü artırabilir ve telefonda<br />
fotoğraf ya da video çekip PC’de sorunsuz bir<br />
şekilde düzenlemenin keyfini çıkarabilir.<br />
• Metin mesajı - Kullanıcıların cihaz değiştirmesini<br />
önlemek için bilgisayarlarından metin mesajları<br />
gönderip alabilmesini ve tam bir klavye ve<br />
monitörün konforunun ve kolaylığının tadını<br />
çıkarmasına olanak tanır.<br />
• Telefon görüşmeleri - Telefonların tüm kişi<br />
listesine erişim sayesinde, kullanıcılar doğrudan<br />
bilgisayarlarından sesli arama yapabilir ve gelen<br />
aramalara cevap verebilir.<br />
• Telefon bildirimleri - Kullanıcıların<br />
bilgisayarlardan telefon bildirimlerini alıp ve<br />
yönetmesine olanak tanıyarak, bağlantıda<br />
kalabilmelerini ve kontrolü ellerinde<br />
tutabilmelerini sağlar.<br />
• Intel Unison, bu yıl Acer, HP ve Lenovo’nun 12.<br />
Nesil Intel Core işlemcilerine dayanan belirli Intel®<br />
Evo dizüstü bilgisayarlarında piyasaya sürülecek<br />
ve önümüzdeki yılın başlarından itibaren 13. Nesil<br />
Intel Core tabanlı tasarımlara ölçeklenecek. Intel<br />
Unison, gelecekte ek form faktörleri, işlevsellik ve<br />
işletim sistemleriyle gelişmeye devam edecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
FixCloud, Almanya Veri Merkezini<br />
Frankfurk’ta açtı<br />
Yüzde 100 Türk Sermayeli FixCloud, halihazırda<br />
Türkiye sınırları içerisinde hizmet<br />
verdiği İstanbul Türk Telekom Esenyurt VM<br />
ve KKB Anadolu Veri Merkezlerine ek olarak<br />
yurt dışındaki ilk veri merkezini Almanya<br />
Frankfurt’ta Maincubes FRA01 içerisinde<br />
devreye aldı. Müşteri alımına 2 Eylül <strong>2022</strong>‘de<br />
başlayan FixCloud’un Satış Direktörü Raşit<br />
Doğan, “Vmware onaylı bulut platformumuz<br />
yüzde 100 ağ erişim garantisi ile sürdürülebilir<br />
ve yüksek performansı birlikte sunmaktadır.<br />
Hem Türkiye’de hem de Avrupa Birliği<br />
içerisinde Vmware Cloud Verified akreditasyonuna<br />
sahip ilk ve tek bulut servis sağlayıcısı<br />
konumundayız” dedi.<br />
Maincubes FRA01 Veri Merkezi, DE-CIX’in<br />
Frankfurt’taki Internet Değişim Noktasına<br />
800 metre mesafe ile Microsoft Azure ve<br />
Kurumsal Bulut çözümleri sunan FixCloud, üçüncü<br />
veri merkezini Almanya’da Frankfurt’ta açtı. FixCloud,<br />
Maincubes FRA01 Veri Merkezi içerisinde kurulan<br />
Bulut Platformu ile şirketlere Avrupa Birliği sınırlarında<br />
GDPR’a uyumlu bulut hizmetleri sunmaya başladı…<br />
AWS gibi global ağlara erişim performansını<br />
en yüksek seviyede çıkartmaktadır. Ayrıca<br />
yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynağı ile<br />
yüzde 100 Karbon Nötr bir tesistir.<br />
Yatırımlarımıza kesintisiz<br />
devam!<br />
FixCloud CEO’su Yılmaz Barçın, şunları söyledi:<br />
“Avrupa Pazarında mücadele eden başta<br />
Perakende, Lojistik ve Fintech sektörlerindeki<br />
Türkiye merkezli şirketlerin GDPR‘a uyum<br />
sorunları çözmek, altyapı gereksinimlerini<br />
karşılamanın yanı sıra maliyet avantajı yaratmak<br />
öncelikli hedefimiz. Bulut servislerine<br />
olan ihtiyaçların artması, işletmelerin<br />
çoklu bulut hizmetlerini merkezi yönetme<br />
gereksinimi, veri merkezi ağımızı büyütmemizin<br />
yolunu açıyor.<br />
Vmware’ın “Cloud Verified” onaylı global iş<br />
ortağı olarak bulut hizmetlerini sunan FixCloud,<br />
yurtdışında da şirketlere bulut hizmeti<br />
vererek Avrupa pazarında büyümeyi hedefliyor.<br />
Hedefi, 2 yıl içinde yüzde 40 ciro yurtdışı,<br />
yüzde 60 ciro yurtiçinden elde etmek.<br />
Bu doğrultudan yatırımlarına kesintisiz devam<br />
edeceklerini paylaşan Barçın, “Kısa bir<br />
süre içerisinde dördüncü veri merkezi bulut<br />
platformunu da Amsterdam’da planlıyoruz”<br />
dedi.<br />
Sektör Market<br />
Yenilenmiş telefonda tüketicilerin tercihi iPhone!<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun açıkladığı<br />
Elektronik Haberleşme Sektörü Pazar Verileri Raporuna<br />
göre ülkemizde Ocak-Mart <strong>2022</strong> döneminde akıllı<br />
cep telefonu satışları geçen yılın aynı dönemine göre<br />
yaklaşık yüzde 15 azalarak 1 milyon 992 bin adete geriledi.<br />
Sıfır telefon satışları azalırken yenilenmiş telefonlara<br />
olan talep ise artıyor…<br />
Küresel emtia fiyatlarının yükselişi, tedarik<br />
zincirlerinde yaşanan sorunlar, çip krizi,<br />
bireysel gelirlerde görülen düşüş üretici ve<br />
tüketicileri alternatif arayışlara yöneltiyor.<br />
Enflasyondaki artış, satın alma gücündeki<br />
düşüş ve yükselen yeni akıllı telefon fiyatları<br />
tüketicinin gözünü yenilenmiş telefon pazarına<br />
çevirmesini sağladı.<br />
Yenilenmiş cihaz satışlarında<br />
Apple ürünleri %65’lik pazar<br />
payı ile ilk sırada<br />
Yapılan araştırmalara göre 16-64 yaş arası<br />
dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 97’si cep<br />
telefonu kullanıyor. Kullanılan cihazların<br />
yaklaşık yüzde 76,9’u ise akıllı telefonlardan<br />
oluşuyor.<br />
Akıllı telefon pazarında iOS ve Android rekabeti<br />
uzun süredir devam ediyor. Apple’ın<br />
sıfır akıllı telefon pazarındaki payının yüzde<br />
13-14 bandında olduğunu belirten Mobilfon<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Lütfi Soylu,<br />
yenilenmiş cihaz satışlarında ise Apple<br />
ürünlerinin yaklaşık yüzde 65’lik bir pazar<br />
payının olduğunu dile getirdi. Soylu, Apple’ın<br />
yenilenmiş ürün pazarında daha çok rağbet<br />
görmesinin temel sebebini, daha uzun süre<br />
yazılım desteği almasına bağlı olabileceğini<br />
dile getirdi. Apple ürünlerine en az 5 yıl<br />
yazılım güncelleme desteği sunuyor. Yeterli<br />
işlem gücüne sahip modellerde bu süre daha<br />
da uzun olabiliyor. Örneğin iPhone 7, 2016’da<br />
çıkan bir model olmasına rağmen bu sene çıkacak<br />
güncel IOS yazılımından faydalanabileceği<br />
öngörülüyor.<br />
Daha uzun süre yazılım desteği alması, kullanım<br />
ömrünün daha fazla olması ve prestij<br />
algısının iPhone’lara olan tüketici talebini<br />
artırdığını ifade eden Soylu, en popüler yenilenmiş<br />
cihazların ise iPhone XR, iPhone 11,<br />
iPhone 8; Android’de ise Samsung Galaxy S<br />
serisi olduğunu belirtti.<br />
iPhone 14 için eski telefonlar<br />
satılıyor!<br />
Kısa bir süre önce dünyaya tanıtılan iPhone 14<br />
serisi, gelişmiş özellikleri ile pek çok kullanıcının<br />
ilgisini çekecek ancak Türkiye için açıklanan<br />
fiyatları 30.999 TL’den başlıyor. iPhone 14<br />
serisinden bir akıllı telefona sahip olmak isteyenlerin<br />
eski telefonları satıp kaynak yaratabileceklerini<br />
söyleyen Soylu, bunun için mutlaka<br />
Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş<br />
yenileme merkezlerinin tercih edilmesini gerektiğini<br />
belirtiyor. “Ticaret Bakanlığı tarafından<br />
yetkilendirilmiş ve tüm operasyonu kamera<br />
kayıtları altında takip edilen bir yenileme<br />
merkezi olarak, kişisel verilerin güvenliği esası<br />
ile hareket ediyor ve önceki kullanıcıya ait tüm<br />
verileri kalıcı şekilde siliyoruz” diye ekleyen<br />
Soylu, maddi kaynak yaratmak amacı ile eski<br />
telefonun satılmasının yaygın olduğunu ancak<br />
yenileme merkezleri dışında bir kanalda satışın<br />
tercih edilmesi halinde kişisel verilerin risk altında<br />
olacağının altını çizdi.<br />
25
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
SyberCode, 15 milyon euroluk yatırım<br />
sonrası dünyaya açılıyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Birleşmeyle gelen 15 milyon Euro’luk<br />
yatırım, SyberCode’un sunduğu katma<br />
değerli hizmetleri MENA ve Kafkasya<br />
Bölgesi’ne taşımasına yardımcı olacak…<br />
150 yıllık geçmişiyle 32 ülkede 63 şirketle<br />
denetleme ve belgelendirme hizmetleri<br />
sunan, otorite niteliğinde bir kurum<br />
olan TÜV AUSTRIA Group, Türkiye’den<br />
doğan siber güvenlik şirketi SyberCode’<br />
un ağırlıklı hissesini satın aldı. 15 milyon<br />
Euro’luk yatırım özellikle SOC, MDR<br />
ve IR gibi hizmetlerin kalitesinin daha<br />
da artmasına ve müşterilerin sorunlarına<br />
nokta atışı çözümler üretilmesine<br />
yardımcı olacak. TÜV AUSTRIA Group’<br />
un SyberCode ile birleşmesi neticesinde<br />
bölgede oluşan büyüme stratejisi de<br />
birkaç yıl içerisinde yapılacak 25 milyon<br />
Euro’luk siber güvenlik yatırımının da<br />
habercisi oldu.<br />
TÜV AUSTRIA Group Holding CEO’su<br />
Stefan Haas, satın almaya dair şunları<br />
söyledi:<br />
“TÜV AUSTRIA Group olarak 150 yıldır<br />
birçok ülkede ofis açarak ve değerli<br />
şirketleri satın alıp bünyemize katarak<br />
büyümeye devam eden bir hizmet şirketiyiz.<br />
SyberCode ile birlikteliğimizin<br />
de karşılıklı ortak amacımız doğrultusunda<br />
tüm dünyada bilişim sektöründe<br />
daha güvenli olmanın yolunu açacağına<br />
inanıyorum.”<br />
Global bir şirketin gücünü yanlarında<br />
hissetmenin doğru, kalıcı ve kapsamlı<br />
çözüm sağladığını ifade eden TÜV<br />
AUSTRIA SyberCode Kurucusu ve CE-<br />
O’su Serhat Yediel de şunları ifade etti:<br />
“TÜV AUSTRIA Group siber güvenlik<br />
32 ülkede 63 şirketle denetleme ve belgelendirme<br />
hizmetleri sunan TÜV AUSTRIA Group, Türkiye’nin<br />
öncü siber güvenlik şirketi SyberCode’un ağırlıklı<br />
hissesini satın alarak bünyesine kattı.<br />
konusunda ciddi eğilimleri olan, Almanya<br />
ve Avusturya’da SOC üzerinde önemli<br />
çalışmalar yapan bir şirket. Global bir<br />
şirketin gücünü yanınızda hissetmek,<br />
doğru, kalıcı ve tam çözüm sağlayan siber<br />
güvenlik hizmetlerini çok daha kısa<br />
zamanda devreye almamıza yardımcı<br />
oluyor. Aldığımız 15 milyon Euro’luk yatırımla<br />
mevcut hizmetlerimizi çok daha<br />
hızlı bir şekilde hizmet sahamızdaki bölgelerle<br />
buluşturacağız. Özellikle MENA<br />
ve Kafkasya Bölgesi’ne, Türkiye bölge<br />
ofisinden hizmet verilmesi ülkemizdeki<br />
insan kaynağı gücünün ve yetkinliklerinin<br />
kullanımı adına da ciddi önem taşıyor.<br />
SyberCode satın alımıyla Türkiye bir<br />
ana üs ve bölge ofisi olarak konumlandırılmış<br />
oldu.”<br />
Tüm dillerde ve saat<br />
dilimlerinde hizmet veren bir<br />
şirkete dönüşecek<br />
Tüm dünyada siber güvenliğin önemi<br />
artarken nitelikli insan gücü açığından<br />
kaynaklanacak hizmet kesintilerini<br />
azaltmak ve birlikte geliştirilen katma<br />
değerli hizmetleri global ölçekte müşterilerle<br />
buluşturmak, TÜV AUSTRIA<br />
Group ve SyberCode birlikteliğinin ana<br />
odaklarını oluşturuyor. TÜV AUSTRIA<br />
Group ve SyberCode, 2 yıl içinde dünya<br />
genelinde insan kaynağı istihdam etmiş,<br />
tüm dillerde ve saat dilimlerinde hizmet<br />
verebilen, kurumların az sayıda personelle<br />
siber güvenliği hizmet olarak almasını<br />
sağlayan bir servis şirketi olmayı<br />
hedefliyor.<br />
SyberCode tarafından sunulan siber<br />
güvenlik çözümleri Sınır Güvenliği, Ağ<br />
Güvenliği, Veri Güvenliği, Uygulama<br />
Güvenliği, siber olaylara müdahale gibi<br />
geniş ve uçtan uca bir hizmet, ürün ve<br />
danışmanlık kapsamından oluşuyor.<br />
SyberCode SIEM, SOAR, Enterprise Forensic,<br />
Veri Keşfi ve Veri Güvenliği konularında<br />
uzmanlaşmış ileri seviye uzman<br />
kadrosuyla EDR/XDR, IR, SOC ve MDR<br />
gibi kritik hizmetleri sunabiliyor. Tüm<br />
bunların yanında ileri seviye Tehdit Simülasyonu,<br />
Compromise Assessment,<br />
Threat Hunting, Red Team gibi terzi usulü<br />
hizmetler de şirketin siber güvenlik<br />
portföyünde yer alıyor.<br />
SyberCode müşterilerinin siber<br />
güvenlik ürün, hizmet, danışmanlık ve<br />
test faaliyetlerini de içeren, yönetişim<br />
endişelerini ve maliyetlerini ortadan<br />
kaldıran SaaS modelini Türkiye’de hayata<br />
geçiren ilk firma olarak öne çıkıyor.<br />
Kritik altyapılara sahip olan, veriyi toplayan,<br />
işleyen ve yaptığı işle ilgili bu verileri<br />
saklamak zorunda olan finans, sigorta,<br />
enerji, üretim, e-ticaret, elektronik<br />
para piyasaları kuruluşları ve fintechler<br />
(fintekler), şirketin hedef kitleleri arasında<br />
yer alıyor.<br />
26<br />
2025 hedefi: 1.000 kişilik<br />
global istihdam<br />
TÜV AUSTRIA Group - SyberCode birlikteliğinin<br />
önümüzdeki yıllara dair somut<br />
hedefleri şöyle:<br />
- MENA ve Kafkasya Bölgesi’nde 2 yıl<br />
içinde 1 milyon uç noktayı koruyacak.<br />
- Bölgede 2023 birinci çeyrek hedefi 2 kat<br />
büyümek.<br />
- 2025 yılında şirkette MDR, SOC, IR, Zafiyet<br />
Taraması, saldırı öncesi, sırası ve<br />
sonrasında Olay Müdahale hizmetleri ve<br />
danışmanlık hizmetlerinde uzman 1.000<br />
kişilik bir ekip çalışacak.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Sun Tekstil’den dijitalleşmeye son 5 yılda 10<br />
milyon dolar yatırım<br />
Yenilikçi dijital dönüşüm projeleri geliştiren Sun Tekstil,<br />
son 5 yılda dijitalleşme konusundaki projeler için 10 milyon<br />
doların üzerinde yatırım yaparak, dijital dönüşüm<br />
yol haritasını 3 ana strateji başlığı altında belirledi…<br />
Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan<br />
Ünlütürk, tekstilde ezber bozan, yenilikçi dijital<br />
dönüşüm projeleri geliştirdiklerinin altını<br />
çizerek, “Tasarım ve üretim verimliliğimizi<br />
artırırken, sektöre yön veren lider firma<br />
konumumuzu da güçlendiriyoruz. Bilginin<br />
gücüne inanıyor dijitalleşmenin yalnızca bir<br />
adım değil uzun yol olduğu bilinciyle hareket<br />
ederek koleksiyonlarımızı ve projelerimizi<br />
değişimin dinamizmine uyumluyoruz. Son 5<br />
yılda dijitalleşme projelerine yaptığımız yatırım<br />
10 milyon doları aştı. 2023’de de yatırımlarımız<br />
sürecek” dedi.<br />
Sektördeki çoğu büyük<br />
probleme hızlıca çözüm<br />
buluyoruz<br />
Veriyi olabildiğinde etkili kullanmak ve dijital<br />
dönüşümü en başarılı şekilde gerçekleştirmek<br />
için 3 ana strateji belirlediklerini de<br />
vurgulayan Ünlütürk, “Bunlar; SAP yazılım<br />
geliştirmeleri yapmak, SAP dışındaki yazılımların<br />
geliştirilmesine yönelik bir yazılım<br />
portalı kurmak ve düşük kodlu yazılımlar geliştirmek.<br />
Tercihlerimizi, üçüncü parti yazılımlardan<br />
da açık kaynaklı yazılımlardan da<br />
yana kullanıyoruz. Yazılım ekiplerimiz, süreç<br />
iyileştirme departmanımızın belirlediği ihtiyaçlara<br />
yönelik özgün yazılımlar hazırlıyor,<br />
bu yazılımlar sayesinde verinin elde edilerek<br />
ölçülmesini kolaylaştırıyoruz. 2021 sonunda<br />
SAP ve ERP sistemine geçişi tamamladık.<br />
Böylece tüm verimizi tek bir ERP sisteminde<br />
toplamış olduk. SAP’a geçişimiz birbirine<br />
entegre iş süreçlerini kolaylıkla yönetmemizi<br />
ve sektördeki çoğu büyük probleme hızlıca<br />
çözüm bulmamızı sağladı. Verinin analizine<br />
göstermiş olduğumuz önem ile üretim<br />
hızı ve verimliliğini artırırken, işin olağan<br />
akısından kaynaklanan hataların oranını<br />
azaltmış oluyoruz” şeklinde konuştu.<br />
Robotik uygulamaları hakkında bilgiler veren<br />
Ünlütürk, şöyle devam etti: “Tüm kumaş<br />
üretim süreçlerimizi entegre bir biçimde izleyerek<br />
yönetiyoruz. Robotik uygulamalar,<br />
hem finans hem de moda tasarım süreçlerinin<br />
önemli bir parçası. Kullandığımız üç<br />
boyutlu tasarım programıyla da ürünlerin<br />
tasarımından üretimine tüm adımlarını dijital<br />
ortamda takıp ederek kayıt altına alabiliyoruz.<br />
Üç boyutlu fotoğraf stüdyomuz<br />
ve dijital ortamda renk kontrolü sağlayan<br />
uygulamalar ile doğal kaynak tüketimini<br />
azaltıyoruz. Üstün görüntü kalitesine sahip<br />
çevrimiçi vitrin altyapımız ile tasarımları,<br />
müşterilerimize her acıdan görüntülenebilir<br />
ve detaylı incelemeye uygun olarak sunuyoruz.<br />
Bünyemizde geliştirdiğimiz üretim<br />
takip sistemimiz sayesinde de tüm kumaş<br />
üretim süreçlerimizi entegre bir biçimde<br />
izleyerek yönetiyoruz. Tasarım ve kumaşa<br />
yönelik bilgilerin tümü için dijital arşivler<br />
oluşturuyor, kumaşları tüm özellikleriyle<br />
dijital ortama taşıyoruz. Tüm operasyonun<br />
izlenebilirliğinden sağladığımız her bir veriyi<br />
Balanced Scorecard ve Objectives and Key<br />
Results çerçevesinde düzenli olarak ölçerek<br />
yönetiyoruz” şeklinde görüşlerini dile getirdi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Geliştirdiği yazılımlarla otomotive ‘level atlatıyor’!<br />
Oto ekspertiz sektörünün önemli temsilcilerinden Pilot<br />
Garage Otomotiv A.Ş. çatısı altında yer alan Pigasoft,<br />
geliştirdiği yazılımlarla otomotiv sektörünün geleceği<br />
yakalamasına katkıda bulunmaya devam ediyor…<br />
Ülkemiz otomotiv sektörüne katma değer<br />
sağlamak amacıyla yaklaşık 1 yıl önce<br />
yazılım şirketi Pigasoft’u kuran Pilot Garage,<br />
otomotivde yazılım teknolojilerine yatırım<br />
yapmaya devam ediyor. Tüketicilerin<br />
ve şirketlerin hayatını kolaylaştıracak çözümler<br />
geliştiren Pigasoft, otomotiv franchising<br />
yazılımları, B2B sistemleri, pazaryeri<br />
uygulamaları, online eğitim ve konferans<br />
sistemleri, plaka tanıma ve aktif bayii izleme<br />
sistemleri üzerinde geliştirmelerine devam<br />
ediyor.<br />
“Hedefimiz Konya’dan<br />
Dünya’ya açılmak”<br />
Özellikle yeni kuşak gençler için yenilikçi bir<br />
istihdam yapısı hedefiyle yola çıktıklarını<br />
dile getiren Pilot Garage Genel Koordinatörü<br />
Cihan Emre, “Konya merkezli Pigasoft’un<br />
aynı zamanda Selçuk Üniversitesi Teknokent’te<br />
aktif iki ofisi bulunuyor. Otomotiv<br />
yazılımcılığı tarafında kendini geliştirmek<br />
isteyen yeni neslin desteğini alarak Konya’dan<br />
tüm Dünya’ya açılmayı hedefliyoruz.<br />
1 yıl gibi kısa bir süre geçmesine karşın bugün<br />
100’den fazla şirketle çalışıyoruz. Oto<br />
ekspertiz ve oto servis yazılımlarımız tüketicilerin<br />
hizmet kalitesini yükseltirken süreçlerin<br />
daha hızlı ve şeffaf ilerlemesini sağlıyor.<br />
Pigasoft, bir oto ekspertiz simülasyonu<br />
oyunu da dahil olmak üzere birçok ilgi çekici<br />
proje üzerinde çalışıyor” dedi.<br />
Yeni Kamera Yönetim<br />
Sistemi iş güvenliğine katkı<br />
sağlayacak<br />
Pigasoft’un henüz yeni tamamladığı Kamera<br />
Yönetim Sistemi projesi ise bir franchising<br />
işletmesinde herhangi bir sabit IP›ye<br />
ihtiyaç duymadan tüm bayileri izleyebilen,<br />
bayilerdeki teknik ekibin iş güvenliğini tehdit<br />
edebilecek davranışlarını engelleyebilecek,<br />
plaka ve araç tanıyabilen ve gerçek zamanlı<br />
görüntü aktarımı yapabilen bir sistem olarak<br />
öne çıkıyor. Ucuz maliyetli ve bilgisayara<br />
müdahaleye gereksinim bırakmayan, mini<br />
bilgisayarlarla çalışabilen sisteme, bulut<br />
tabanlı olduğu için dünyanın her yerinden<br />
mobil veya PC aracılığıyla erişilebiliyor.<br />
27
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Resesyon ihtimali dijital dönüşüm<br />
stratejilerini vurdu<br />
Küresel çapta işletmeler, salgınla başlayan dijital dönüşüm<br />
ivmesinden nasibini alsa da, başarısız projeler<br />
de aynı hızda arttı. Bir araştırmada 5 dijital dönüşüm<br />
projesinden dördünün başarısız olduğu görülürken,<br />
başarısız projelerin toplam maliyetlerinin 4 milyon doları<br />
aştığı tespit edildi…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
İş dünyasının arkası kesilmeyen sıra<br />
dışı olaylarla karşı karşıya kalması,<br />
beklenmedik durumlara karşı daha<br />
hazırlıklı ve esnek olmayı olanaklı<br />
kılan dijital teknolojilere yatırımları<br />
Türkiye›de de artırdı. Küresel<br />
danışmanlık şirketi PwC’nin araştırmasına<br />
göre, Türkiye’deki CEO’ların yüzde<br />
77’si uzun vadeli dijital dönüşüm yatırımlarını<br />
artıracaklarını belirtti. Öte<br />
yandan dijital dönüşüm projelerinin başarısı<br />
da gündemdeki başlıklardan birine<br />
dönüştü. Pazar araştırması şirketi Vanson<br />
Bourne ortaklığıyla yürütülen bir<br />
araştırmada işletmelerin yüzde 80’inin<br />
dijital dönüşüm projelerinin başarısız<br />
olduğu, geciktiği veya ölçek açısından<br />
küçüldüğü görüldü. Başarısız dijital dönüşüm<br />
projelerine yapılan harcamaların<br />
ise 4 milyon doları aştığı kaydedildi.<br />
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan<br />
Spex Yazılım ve Siber Güvenlik<br />
Hizmetleri A.Ş. Kurucusu Bora Bozdoğan,<br />
“Dijital dönüşüm kavramı popülerleştikçe<br />
bu kavramdan ne anlamamız<br />
gerektiğini daha çok düşünmemiz gerekiyor.<br />
Projelerin çoğu iş hedefleriyle<br />
uyuşmayan planlardan, organizasyon<br />
çapında eksik farkındalıktan, özel yazılımları<br />
ve doğru teknoloji sağlayıcısını<br />
seçmemekten kaynaklanıyor” dedi.<br />
içinde, fakat küresel salgın bize dijitalin<br />
bugün sürdürülebilir bir işletme inşa<br />
edebilmenin yegane yolu olduğunu gösterdi.<br />
Hem sektörel yarışta, hem de işgücü<br />
rekabetinde dijitale geçiş kaçınılmaz.<br />
Ekonomik koşullar bu kadar zorlayıcıyken,<br />
işletme ihtiyaçlarını projenin başında<br />
belirleyecek ve özel yazılım geliştirme<br />
hizmetiyle süreç boyunca şirkete eşlik<br />
edecek bir teknoloji sağlayıcısına ihtiyaç<br />
duyuluyor. Özel yazılım geliştirme, her<br />
dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyulan<br />
bir gerçeklik olarak konumlanıyor”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
“Müşterilerimizin kârlı işler<br />
yürütmeye odaklanabilmesi<br />
için çalışıyoruz”<br />
İşletme ihtiyaçlarının müşteri<br />
ilişkilerinden kurumsal kaynak<br />
yönetimine, web portallarından e-ticaret<br />
uygulamalarına, hizmet olarak<br />
yazılım çözümlerinden uygulama modernizasyonuna,<br />
çok sayıda başlıkta<br />
çeşitlendiğini belirten Spex Yazılım ve<br />
Siber Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Kurucusu<br />
Bora Bozdoğan, değerlendirmelerini<br />
şu ifadelerle sonlandırdı: “Spex Yazılım<br />
olarak BT çözümlerimiz içinde sunduğumuz<br />
Özel Yazılım Geliştirme çözümümüzle<br />
işletmelerin en ideal yazılımı elde<br />
edebilmeleri hedefiyle tüm teknoloji ihtiyaçlarına<br />
yanıt veriyoruz. İşletmeler, özel<br />
yazılım geliştirme çözümü sayesinde<br />
tam olarak ihtiyaçlarına uygun<br />
yazılımlar elde ediyor ve bu sayede resesyon<br />
olasılığıyla giderek daha önemli hale<br />
gelen yatırım getirisini en yüksek seviyede<br />
alabiliyor. Spex olarak işletmelere ERP<br />
ve CRM çözümlerinin yanı sıra bulut yazılım,<br />
uygulama programlama arayüzü<br />
(API) geliştirme, sistem entegrasyonu,<br />
kurumsal uygulamalar, durum yönetimi<br />
ve denetim yazılımları da dahil olmak<br />
üzere pek çok kategoride özel yazılımlar<br />
sunabiliyoruz. Bu sayede yüksek verim<br />
ve güvenlik mümkün oluyor. 55 ülkeye<br />
uzanan 8 yıllık deneyimimiz ve müşteriyi<br />
önceleyen kaliteli hizmet anlayışımızla,<br />
müşterilerimizin kârlı işler yürütmeye<br />
odaklanabilmeleri için çalışıyoruz.”<br />
28<br />
Başarısız projeler büyük<br />
külfet!<br />
Küresel danışmanlık şirketi KPMG’nin<br />
geçtiğimiz günlerde yayımladığı CEO<br />
Görünümü raporunda ise 10 CEO’dan<br />
7’sinin yatırımlarını dijital fırsatlara<br />
kaydırmak konusunda daha hızlı olmaları<br />
gerektiğini söylediği görüldü. Buna<br />
rağmen, 5 liderden dördü, küresel resesyon<br />
endişeleri sebebiyle dijital dönüşüm<br />
stratejilerini duraklattıklarını veya durdurmayı<br />
planladıklarını ifade etti. Dünya<br />
çapında yaşanan parasal sıkılaşmanın<br />
ve hissedilen yüksek enflasyonun her<br />
ölçekte işletmeyi teknoloji ve inovasyona<br />
yatırım yapmak konusunda çekimser<br />
hale getirdiğini belirten Bora Bozdoğan,<br />
“İşletmeler şu an büyük bir belirsizlik
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Nokia ve MEXT Türkiye’de 5G özel kablosuz<br />
çözümü için iş birliği yapıyor<br />
Nokia, endüstriyel kullanım senaryolarının geliştirilmesine<br />
olanak sağlayan MEXT Teknoloji Merkezi’nde<br />
5G özel kablosuz çözümünün kurulumunu gerçekleştirecek…<br />
Nokia ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası<br />
Teknoloji Merkezi (MEXT), Türk sanayi<br />
sektörünün dijital dönüşümünü hızlandırmak<br />
ve yerel ekosistemin 5G özel kablosuz<br />
şebeke üzerinde inovasyon amaçlı ortaklaşa<br />
çalışmasını sağlamak için iş birliği yaptıklarını<br />
bugün duyurdu. Nokia, 5G özel kablosuz<br />
Dijital Otomasyon Bulutu (Digital Automation<br />
Cloud - DAC) çözümünü MEXT Teknoloji<br />
Merkezi bünyesinde kuracak ve 10’dan fazla<br />
kullanım senaryosunu gerçek üretim ortamında<br />
sergileyerek ilerleyen zamanda buna<br />
yenilerini ekleyecek.<br />
MEXT, Türk sanayi şirketlerini dijital dönüşüm<br />
yolculuklarında desteklemek için İstanbul<br />
Ataşehir’de kurulan dünyanın en büyük<br />
ve en kapsamlı dijital dönüşüm ve yetkinlik<br />
geliştirme merkezidir. MEXT Teknoloji Merkezi,<br />
dünya çapında tanınmış 50’den fazla<br />
teknoloji sağlayıcısı, üniversite ve kurumu<br />
bir araya getirerek güçlü bir ekosistem oluşturmuştur.<br />
Nokia, MEXT’in bir partneri olarak<br />
bu ekosistem içerisinde iş birliği yapmak<br />
ve şu anda Türkiye’de ticari olarak mevcut<br />
olmasa da 5G teknolojisinin endüstriyel ortamda<br />
deneyimlenmesini mümkün kılmayı<br />
amaçlamaktadır.<br />
Nokia Türkiye Ülke Müdürü Özgür Erzincan<br />
konuyla ilgili: “Türk ekonomisi için kilit bir<br />
sektör olan imalat sektörünün dijitalleşmesi<br />
bağlamında MEXT ile iş birliği yapmaktan<br />
büyük bir memnuniyet duyuyoruz. 5G henüz<br />
Türkiye’de ticari bir gerçeklik olmamakla<br />
birlikte, Türk işletmelerinin, 5G özel kablosuz<br />
çözümlerini keşfetmeye yönelik ilgisi<br />
çok büyük. Nokia olarak bizim için, yerel 5G<br />
dikey ekosistemini desteklemek ve rekabet<br />
gücümüzü artırmak üzere 5G’den yararlanma<br />
konusunda Türk Endüstrisinde öncü<br />
olmak büyük bir önem taşıyor” dedi.<br />
MEXT Teknoloji Merkezi Grup Direktörü<br />
Efe Erdem ise şunları söyledi: “MEXT, imalat<br />
şirketlerinin teknoloji ve inovasyon kapasitesini<br />
geliştirerek onları dijital dönüşüm yol<br />
haritalarını belirlemeye ve uygulamaya başlamaya<br />
teşvik ediyor ve aynı zamanda dönüşüm<br />
yolculuklarında dünya standartlarında<br />
teknoloji sağlayıcılarıyla olan etkileşimlerini<br />
güçlendiriyor. Nokia Dijital Otomasyon Bulutu’nun<br />
teknoloji merkezimizde devreye<br />
alınmasıyla, tüm Türk sanayi şirketleri, Nokia’nın<br />
dünya çapında yüzlerce özel kablosuz<br />
ağ kurulumu uzmanlığıyla gelen son teknoloji<br />
5G çözümünü deneyimliyor olacak.”<br />
Nokia, dünya çapında ulaşım, enerji, büyük<br />
işletmeler, imalat, web ölçeğindeki şirketler<br />
ve kamu sektörü segmentlerindeki 2.200’den<br />
fazla lider kurumsal müşteri için, görev açısından<br />
kritik ağlar kurmuştur. Ayrıca, özel<br />
kablosuz ağlar konusundaki uzmanlığını<br />
birçok sektörde dünya çapında 485›ten fazla<br />
müşteriyle genişletmiştir.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Promena ve Scoutbee’den stratejik iş birliği<br />
Promena, Almanya merkezli yapay zeka temelli tedarikçi<br />
bulma platformu Scoutbee ile iş birliği anlaşması<br />
imzaladı. Bu anlaşma ile Promena, müşterilerinin<br />
farklı coğrafyalardan tedarikçi portföylerini<br />
geliştirmelerine destek sağlayacak…<br />
Türkiye’de stratejik satın<br />
alma platformlarının öncüsü<br />
olan Promena, merkezi<br />
Almanya’da bulunan yapay<br />
zeka temelli tedarikçi bulma<br />
platformu Scoutbee ile<br />
stratejik bir ortaklığa imza<br />
attı. Satın alma sektöründe<br />
son dönemde yükselişte olan iki markanın küresel<br />
çaptaki ortaklığı ile pandemiyle birlikte<br />
satın alma ve tedarik zinciri yönetiminde aksamalarla<br />
mücadele eden şirketlerin küresel<br />
tedarikçi bulma ve satın alma deneyimlerinin<br />
güçlendirilmesi ve dijital dönüşümlerinin desteklenmesi<br />
amaçlanıyor.<br />
İş birliği ile Promena müşterilerinin Scoutbee’nin<br />
tedarikçi havuzuna erişerek özellikle<br />
Avrupalı tedarikçilere daha hızlı ve etkin ulaşmaları,<br />
Scoutbee müşterilerinin ise Promena<br />
tedarikçi havuzunu kullanarak Türkiye’den ve<br />
farklı coğrafyalardan tedarikçilere erişiminin<br />
artırılması mümkün olacak.<br />
Scoutbee ile hayata geçirilen stratejik iş birliği<br />
hakkında açıklamalarda bulunan Zer Satış ve<br />
Promena Hizmetleri Direktörü Orçun Güven,<br />
şu ifadeleri kullandı: “Promena, Türkiye’nin<br />
en büyük şirketler topluluğu olan Koç Topluluğu’na<br />
mensup, satın alma ve tedarik zinciri<br />
yönetiminde uzmanlık sunan Zer çatısı altında<br />
faaliyet gösteriyor. Zer’in stratejik satın<br />
alma platformu olan Promena’da, tedarik değer<br />
zinciri boyunca müşterilerinin maliyet,<br />
operasyonel verimlilik ve büyüme fırsatlarına<br />
odaklanarak en yüksek iş değerini ortaya koymalarına<br />
destek vermeyi hedefliyoruz. En iyi<br />
hizmeti sunma anlayışımızla müşterilerimizin<br />
ihtiyaçlarını göz önünde bulunduruyor, aldığımız<br />
geri bildirimlerle ve global benchmark<br />
çalışmalarından öğrendiklerimizle platformumuzu<br />
sürekli geliştiriyoruz. Platforma sürekli<br />
olarak yeni yetkinlik ve özellikler kazandırıyoruz.<br />
Yapay zeka temelli tedarikçi bulma<br />
platformu Scoutbee iş birliğimiz de tam olarak<br />
bu yaklaşımın bir sonucu. Scoutbee ile müşterilerimizin<br />
tedarik zinciri ve satın alma süreçlerini,<br />
dijital platformlarımızın gücü ile daha<br />
sürdürülebilir bir yapıya dönüştürecek bir iş<br />
birliğine imza attık. Böylece tek bir kaynak<br />
ve lokasyona bağlı tedarik zincirlerinin sebep<br />
olduğu riskleri ortadan kaldıracak, farklı coğrafyalardan<br />
tedarikçi verilerinin toplanması<br />
sürecini verimli hale getirecek ve tedarik zinciriyle<br />
ilgili daha iyi kararlar alınmasına destek<br />
sağlayacağız.”<br />
İş birliğine imza atan Scoutbee’nin Kurucu<br />
Ortağı ve CEO’su Gregor Stühler, “Scoutbee<br />
olarak çözümlerimiz, müşterilerimizden gelen<br />
tedarikçi verilerine ve interneti devamlı tarayan<br />
yapay zeka destekli tarayıcılarımıza dayanıyor.<br />
Edinilen bu bilgileri değerlendirmek<br />
ve işlemek için, yapay zeka algoritmalarımızı<br />
uygulayarak müşterilerimize tedarikçi veri<br />
tabanının 360 derecelik bir görünümünü sunuyor<br />
ve hangi eylemlerin yapılması gerektiği<br />
konusunda fikir edinmelerini sağlıyoruz. Örneğin,<br />
müşterimizin tedarikçi çeşitliliği ilgili<br />
hedefleri varsa, birlikte çalışacakları alternatif<br />
tedarikçileri bulmalarına yardımcı oluyoruz.<br />
Sonuçlar, Scoutbee’nin yaptığı değerlemelerin<br />
şirketlere büyük katkı sağladığını gösteriyor.<br />
Promena’yla gerçekleştirdiğimiz iş birliğinin,<br />
bu bağlamda tüm paydaşlarımıza katkı sağlayacağına<br />
inanıyoruz.”<br />
29
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Colendi’den yeni Insurtech girişimi:<br />
Colendi Sigorta<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
30<br />
Fintech hizmetleri platformu Colendi, sigorta alanında<br />
da çözüm olmak için Insurtech (sigorta teknolojileri)<br />
iştiraki olan Colendi Sigorta’yı kurdu. Türkiye’nin en<br />
büyük 4 sigorta şirketi ile acentelik sürecini tamamlayıp<br />
entegrasyonuna başlayan Colendi Sigorta, platformların<br />
kullanıcılarına eforsuz şekilde sigorta sunabilmesini<br />
sağlıyor. Yaratılacak asıl değer ise “teminat<br />
boşluğu” olarak adlandırılan sigortalanamayan alanları<br />
kapsayarak oluşacak. Bunun için siber güvenlik ve dijital<br />
varlık sigortaları gibi yeni nesil sigorta ürünlerine<br />
ve değişen müşteri davranışlarına uygun kullandıkça<br />
öde ya da aç/kapa gibi yeni sigorta gelir modellerine<br />
odaklanılacak…<br />
Türkiye’nin en hızlı büyüyen Fintech<br />
platformu olan Colendi, müşterilerinin<br />
finansal ihtiyaçlarını uçtan uca dijital<br />
olarak karşılama hedefine bağlı olarak,<br />
yeni nesil sigortacılık anlayışı ile<br />
insurtech alanında çözümler sunmak<br />
için Colendi Sigorta’yı kurdu. Colendi<br />
Sigorta, Türkiye’nin en büyük 4 sigorta<br />
şirketi ile acentelik sürecini tamamlayarak<br />
dijital platformu olan kurumlara<br />
altyapı sağlayarak sigorta alanında da<br />
çözüm ortağı olmayı ve platform kullanıcılarına<br />
yeni nesil sigortacılık hizmetleri<br />
sunmayı hedefliyor.<br />
Insurtech girişimi olarak yeni nesil sigorta<br />
ürünlerini müşterileriyle buluşturmayı<br />
hedeflediklerini belirten Colendi<br />
Sigorta CEO’su Bülent Tekmen,<br />
“Colendi Sigorta ile hedefimiz, küresel<br />
insurtech girişimleri tarafında ‘teminat<br />
boşluğu’ olarak adlandırılan yeni<br />
bir alana odaklanmak. Bu terim değişen<br />
tüketici davranışlarından kaynaklanan<br />
ve teminat sağlanamayan bir<br />
sigorta açığını belirtmek için kullanılıyor.<br />
Örneğin Gartner’ın raporuna göre<br />
2021 sonuna gelindiğinde 6 Trilyon Dolarlık<br />
siber güvenlik harcaması yapılmış<br />
olacağı öngörülüyor. Buna rağmen<br />
yine de küçük işletmeler ve bireyler siber<br />
saldırı riski altında kalmaya devam<br />
edecek. Üstelik siber riskler sadece verilerin<br />
çalınması anlamına gelmiyor.<br />
Dünya çapında 300 milyondan fazla<br />
kişi bugün kripto para sahibi. NFT’lerde<br />
de talep giderek artıyor. Bunlar gibi<br />
dijital varlıklara ilgi artmaya devam<br />
ederken kimse bu varlıkları teminat altına<br />
alamıyor. Bu alanlarda fark yaratabilmek<br />
için sadece müşteriye sunulan<br />
teminatın konusunu değiştirmek<br />
yetmiyor. Dijital varlıkların değerleri<br />
çok hızlı değişebildiğinden teminatın<br />
da varlığın değerine göre değişebilmesi<br />
ya da poliçenin otomatik aktif/pasif<br />
durumuna geçebilmesi gerekebiliyor.<br />
Dolayısıyla yeni nesil ürünlerin dinamik<br />
olarak değişebilmesi ya da kullandığın<br />
kadar öde gibi gelir modellerine<br />
uyum sağlayabilmesi gerekiyor. Amacımız<br />
bu ürünlerin sunulabilmesi için<br />
altyapıları sağlayarak platformların<br />
müşterilerine ait teminat boşluğunu<br />
doldurabilecek yeni nesil sigortalar sunabilmelerini<br />
sağlamak” diyor.<br />
Colendi Sigorta Ürün Yöneticisi Buğra<br />
Karamanoğlu ise ilk aşamada hedeflerinin,<br />
Colendi’nin stratejisine uygun<br />
şekilde, BNPL (Buy Now Pay Later)<br />
gibi yeni nesil finansal hizmetlerin tamamlayıcısı<br />
niteliğinde olan sigorta<br />
ürünlerini ve ödeme yapılarını geliştirmek<br />
olduğunu söylüyor. Karamanoğlu,<br />
sözlerine şöyle devam ediyor: “Sigorta<br />
sektöründeki yeni bir oyuncu olup pazardan<br />
pay almak yerine yeni gelişen<br />
ihtiyaçlara yönelik ürünlerle sigorta<br />
pazarını geliştirmek istiyoruz. Bunun<br />
için de pazar payı yüksek ürünler yerine<br />
biz, yeni nesil ürünleri kullanıcının<br />
farklı bir ihtiyacına ve platforma<br />
gömülü şekilde sunmaya yoğunlaştık.<br />
Örneğin elektronik cihaz sigortası<br />
özelinde düşünürsek, doğru an henüz<br />
cihaz satın alınırken sepette müşteriye<br />
sigorta teklifi sunulabilmesini sağlamak.<br />
Yapılan araştırmalar ve sektör<br />
uygulamaları da kanıtlıyor ki sigorta,<br />
özellikle doğru anda ve doğru yerde<br />
sunulduğunda farkındalık yaratabiliyor.<br />
Böylece yıllardır sektörde olan ve<br />
penetrasyonu tamamlanan ürünler<br />
yerine pazarı geliştirebilecek ürünlere<br />
odaklanabiliyoruz. Üstelik bu ürünleri<br />
sunarken Colendi’nin sağladığı ödeme<br />
yöntemleri sayesinde artık sigorta<br />
primleri müşterilerin kredi kart limitlerini<br />
bloke etmek zorunda kalmayacak.<br />
BNPL gibi ödeme yöntemlerini de<br />
sigorta sektörünün kullanımına açarak<br />
sigortaya erişimi kolaylaştırmış<br />
olacağız.”<br />
İlk ürün olarak sektörde ciddi bir<br />
eksik olarak görülen evcil hayvan ve<br />
yenilenmiş elektronik cihaz sigortası<br />
üzerine çalışan Colendi Sigorta, özellikle<br />
siber güvenlik ve sağlık gibi alanlarda<br />
önleyici hizmetlerle ilgili çalışmalar<br />
planlıyor. Ancak sadece sigorta<br />
poliçeleri ile sınırlı kalmayıp risk henüz<br />
gerçekleşmeden önüne geçebilmek<br />
için hangi risk skor grupları ne gibi önlemlere<br />
ihtiyaç duyuyor konusuna da<br />
önem veriyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
IoT tüm teknolojilerin odak noktası olacak<br />
IoT (nesnelerin interneti),<br />
günlük hayatta<br />
kullanılan nesnelerin<br />
internet sayesinde<br />
diğer nesneler ile veri<br />
alışverişi yapabilmesini<br />
ve nesnelerin<br />
birbiriyle tam olarak<br />
senkronizasyon halinde olmalarını sağlayan<br />
bir teknoloji olarak öne çıkıyor.<br />
Bulut servis sağlayıcıları için önümüzdeki<br />
sürecin yoğun geçeceğini vurgulayan DİA<br />
Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, “Sektörün<br />
büyüyeceği net bir şekilde görünüyor. Ama güvenliğine,<br />
altyapısına ve kalitesine yatırım yapmayan<br />
bulut sağlayıcıları, gelişen IoT teknolojisinin<br />
altında ezilebilirler. IoT’un yaygınlaştığı<br />
gelecekte, verilerin anlık olarak işlenebilmesi<br />
ve yapay zeka destekli kararların alınabilmesi<br />
için güçlü bir bulut bilişim ağına ihtiyaç duyulacak.<br />
Bu da aslında bulut altyapılar üzerinde<br />
ciddi bir yük oluşturacak” dedi.<br />
IoT’nin hepimizin yaşama biçimini değiştirecek<br />
birçok teknolojinin odağında olmaya devam<br />
edeceğini de sözlerine ekleyen Onay, “IoT,<br />
çeşitli kategorilere ayrılabilen ve hızla büyüyen<br />
bir endüstri. Bu yüzden konuyla ilgili tüm işletmeler<br />
IoT entegrasyonu üzerine yatırımlarını<br />
hızlandırmalı. Tüketici bakış açısıyla düşünürsek,<br />
nesnelerin internetinden beklentimiz, süt<br />
bittiğinde bize haber veren bir buzdolabı olabilir.<br />
Ancak IoT’u bu kadar değerli yapan böyle<br />
basit detaylar değil. Nesnelerin internetini bu<br />
kadar mühim kılan, örnekteki buzdolabını veri<br />
IoT’un yaygınlaştığı gelecekte, verilerin anlık olarak işlenebilmesi<br />
ve yapay zeka destekli kararların alınabilmesi<br />
için güçlü bir bulut bilişim ağına ihtiyaç duyulacağını<br />
açıklayan DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay,<br />
konuyla ilgili tüm işletmelerin IoT entegrasyonu üzerine<br />
yatırımlarını hızlandırmaları gerektiğini söyledi…<br />
toplayabilen ve verileri kullanarak hem tüketicilere<br />
hem de şirketlere fayda sağlayabilmesidir.<br />
IoT’un geleceği hiç kuşkusuz parlak görünüyor.<br />
Yakın gelecekte verilerimizi düzenleme<br />
biçiminde büyük değişikler göreceğiz. Özellikle<br />
verilerin bulutta saklanmasının şimdiden<br />
sağladığı faydaları göz önünde bulundurursak,<br />
bunların internete bağlı cihazlarla entegre şekilde<br />
kullanıldığında hangi seviyelerde faydalar<br />
sağlayacağını hayal etmek mümkün” şeklinde<br />
konuştu.<br />
IoT’un geleceği ile doğrudan ilgili dört temel<br />
konu hakkında da bilgiler veren Onay, şöyle<br />
devam etti:<br />
IoT Şirketleri ve Döngüsel<br />
Ekonomi<br />
IoT şirketleri, minimum atık, enerji verimliliği<br />
ve daha fazla kişisel özerklik ile geleceği dizayn<br />
etmeye devam ediyorlar. Bununla birlikte<br />
sürdürülebilirlik için bir cihaz, geri bildirimler<br />
açısından zengin, duyarlı ve eylemleri veriler<br />
aracılığıyla birbirine bağlayabilmelidir. Nesnelerin<br />
interneti gelecekte döngüsel ekonomi modeline<br />
ciddi ivme kazandıracak gibi görünüyor.<br />
IoT Güvenlik İyileştirmeleri<br />
Nesnelerin internetine geçiş yapan işletmeler<br />
için sadece donanım, elektrik veya mühendislik<br />
gibi zorluklar bulunmuyor. Aynı zamanda<br />
müşterilerin IoT teknolojisini kullanabilmeleri<br />
için bulut altyapısına, uygulama geliştirmelerine,<br />
tasarımlara ve yönetime ihtiyaç var.<br />
Yapay Zeka<br />
Evet, IoT veri sağlar. Ama önemli olan veriler<br />
üzerinde işlem yapabilmektir. Değerli olan budur.<br />
Yapay zeka, toplanan verilerden akıllı eylemler<br />
yapabilmeye yani yaratıcılığa yardımcı<br />
olur. Örneğin yapay zeka, ATM’lerde yaşanabilen<br />
hırsızlıkları tespit edebilmeye, hemen hemen<br />
her cihazın bakım sürelerini azaltmaya,<br />
yine aynı şekilde her cihazın çalışma sürelerini<br />
artırmaya yardımcı olabilir.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Wellbees “En İyi İK Teknolojileri SaaS Ürünü” seçildi<br />
Çalışanların daha iyi<br />
yaşamalarına katkı<br />
sunmak için 18 ülkede,<br />
45 şirket üzerinden 100<br />
bini aşkın kişiye esenlik<br />
deneyimi sunan Wellbees,<br />
sektörün en prestijli<br />
ödüllerinden birinin sahibi<br />
oldu. İngiltere merkezli<br />
Warding & Consultancy International<br />
tarafından organize edilen SaaS Ödülleri’nde,<br />
“En İyi İK Teknolojileri SaaS Ürünü” kategorisinin<br />
kazananı Wellbees oldu. Bu yıl 14<br />
kategoride düzenlenen yarışmaya dünyanın<br />
dört bir yanından yenilikçi yazılım çözümleri<br />
katıldı. Wellbees’in finale kalan yedi şirket<br />
arasından kazandığı kategorinin uluslararası<br />
uzmanlardan oluşan jüri üyeleri; inovasyon<br />
ve operasyonel verimlilik ile müşterilerinin<br />
başarılarına katkı sağlayan şirketleri değerlendirdi.<br />
Yeni nesil çalışan esenliği platformu Wellbees, İngiltere<br />
merkezli Awarding & Consultancy International tarafından<br />
düzenlenen SaaS Awards’ta (SaaS Ödülleri), “En İyi<br />
İK Teknolojileri SaaS Ürünü” kategorisinin kazananı oldu…<br />
Melis Abacıoğlu: “Çalışan<br />
esenliğinde dünyanın aklına ilk<br />
gelen ürün olmayı hedefliyoruz”<br />
400 milyar dolarlık İK teknolojileri pazarının<br />
60 milyar dolarını çalışan esenliğinin oluşturduğunu<br />
söyleyen Wellbees Kurucusu Melis<br />
Abacıoğlu, “Bu konu her geçen gün daha fazla<br />
şirketin radarına giriyor çünkü bugün dünya<br />
genelinde çalışanların yüzde 85’i ‘ben iyi<br />
değilim’ diyor. Wellbees olarak isteğimiz, çalışanların<br />
gün içinde en çok zaman geçirdiği<br />
yerde yani işinde kendilerini iyi hissetmelerine<br />
katkı sunmak. Bunun için teknolojideki<br />
yetkinliğimizi, bilim odaklı yaklaşımımızla<br />
harmanlayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />
Bu yıl Nisan ayında 212 önderliğinde,<br />
büyümek istediğimiz bölgeler olan MENA ve<br />
İngiltere merkezli girişim sermayesi şirketlerinin<br />
katılımıyla aldığımız yatırımı da bu<br />
amaçla değerlendiriyor hem iyileştirme gücümüzü<br />
hem de kullanıcı deneyimimizi geliştiriyoruz.<br />
Bu süreçte ayrıca bir veri bilimi, bir<br />
de bilim takımı kurduk. Sadece altı ay içinde<br />
bu eforların taçlandırılmış olması bizim için<br />
heyecan verici. Kendi alanlarında dünyanın<br />
önde gelen, global şirketlerin ödül aldığı<br />
bir organizasyonda bu başarıyı yakalamak<br />
da ürünümüzün kalitesinin çok önemli bir<br />
göstergesi. Biz de kendi alanımızda, çalışan<br />
esenliği denildiğinde tüm dünyanın aklına<br />
ilk gelen ürün olma hedefiyle tüm gücümüzle<br />
çalışmaya devam ediyoruz. Bu büyük ödülü<br />
Wellbees’e kazandıran başta CTO’muz Kerem<br />
Gönülkırmaz ve Kıdemli Ürün Müdürümüz<br />
Şeyma Doğan olmak üzere tüm ekibimizi<br />
kutluyorum” dedi.<br />
Wellbees’in ödül aldığı “En İyi İK Teknolojileri<br />
SaaS Ürünü” kategorisinin baş jürisi Annabelle<br />
Whittall ise “Bu ödülü, sağlıklı çalışanlara<br />
sahip olmanın avantajlarını destekleyen<br />
bir SaaS’a sunduğumuz için heyecan duyuyoruz.<br />
Çalışan esenliğini mükemmel bir şekilde<br />
ve son teknolojiyle yönetmeyi sağlayan Wellbees,<br />
bu kategorinin kazananı olmaya layık<br />
bir platform” açıklamasında bulundu.<br />
31
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Teknolojinin rotası ‘İşTurkcell Teknoloji<br />
Buluşmaları’nda belirlendi<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Şirketlerin dijitalleşme yolculuklarına<br />
öncülük eden Turkcell’in 2018 yılından<br />
bu yana organize ettiği ‘İşTurkcell Teknoloji<br />
Buluşmaları’, bu yıl da Türkiye’nin en<br />
önemli iş insanlarına ev sahipliği yaptı.<br />
‘Teknolojinin Rotasında Turkcell Yanında’<br />
ana mottosuyla düzenlenen buluşmada;<br />
teknoloji, bankacılık, perakende gibi<br />
birçok sektörden yaklaşık 400 önemli<br />
isim bir araya geldi. İşTurkcell Teknoloji<br />
Buluşmaları’nda iş dünyasındaki<br />
değişimler, yeni iş modelleri, daha iyi bir<br />
gelecek için sürdürülebilir dünyaya dair<br />
atılması gereken adımlar, verimliliği<br />
ve üretkenliği artırmak için teknoloji<br />
yatırımlarının önemi detaylıca ele alındı.<br />
Dijital dönüşüm süreçlerini hızlandıran,<br />
tüketici alışkanlıklarını önemli ölçüde<br />
değiştiren yeni fırsatlar, tehditler ve<br />
alınması gereken önlemler de etkinlikte<br />
masaya yatırıldı.<br />
Ceyhun Özata: “Dijitalde fark<br />
yaratanlar her alanda büyük<br />
avantaj elde ediyor”<br />
Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata,<br />
etkinlikte yaptığı konuşmada “Bugün<br />
Endüstri 4.0, Toplum 5.0 gibi kavramlar<br />
sosyal yaşam ve iş hayatının önemli bir<br />
parçası durumunda. İş dünyası uzun zamandır<br />
olağanüstü süreçlerden geçmeye<br />
devam ediyor. Rekabet etmek, yetenek<br />
bulmak, müşteri memnuniyetini sağlamak;<br />
önceliklendirilmesi gereken konuların<br />
başında geliyor. Ayrıca sürdürülebilir<br />
iş modelleri kurmak ve sürdürülebilirlikle<br />
tüm paydaşlar adına gerçek bir etki yaratabilmek<br />
de yeni dünya düzeninde çok<br />
daha kıymetli. Geleceğe yönelik en doğru<br />
adımları atabilmek için organizasyonlar,<br />
rotasını dijital dönüşüme çevirmeye uzun<br />
bir süredir devam ediyor. Dijital dönüşüm<br />
söz konusu olduğunda, her sektörün ve<br />
şirketin ihtiyaçları farklılık gösteriyor.<br />
Dijital alanda başarılı olan şirketler hem<br />
müşteri ve yetenek hem de tedarikçi ve<br />
yatırımcı için daha cazip hale geliyor.<br />
Dolayısıyla dijitalde fark yaratanlar her<br />
alanda büyük avantaj elde ediyor. Geriden<br />
takip edenlerin de bu farkı kapaması<br />
gittikçe zorlaşıyor” dedi.<br />
Dünyanın ilk dijital operatörü Turkcell, iş dünyasını<br />
‘İşTurkcell Teknoloji Buluşmaları’nda bir araya getirdi.<br />
‘Teknolojinin Rotasında Turkcell Yanında’ ana mottosuyla<br />
gerçekleştirilen etkinlikte, farklı sektörlerden<br />
400’e yakın üst düzey iş insanı, iş dünyasının geleceğini<br />
mercek altına aldı. Toplantıda öne çıkan konu,<br />
şirketlerde verimliliğin ve üretkenliğin artması, sürdürülebilirliğin<br />
sağlanması için teknoloji yatırımları ve dijital<br />
dönüşümün önemi oldu…<br />
“İş teknolojide, teknoloji de<br />
Turkcell’de”<br />
Ceyhun Özata, şöyle devam etti: “Öncelikleri<br />
belirlemek, ihtiyacı vurgulamak ve<br />
üzerine gitmek, bunun için teknolojiden<br />
faydalanmak, karşımıza çıkacak tüm değişimlere<br />
karşı sadece ayakta kalabilmeyi<br />
değil, yere sağlam basmamızı da sağlayacak.<br />
Bu noktada ‘İş teknolojide, teknoloji<br />
de Turkcell’de’ diyerek, Dijital İş Servisleri<br />
şirketimizle tek noktadan ve uçtan uca, iş<br />
dünyasının tamamının dijital dönüşüm<br />
sürecinde yanlarında olmak için var gücümüzle<br />
çalışıyoruz. Türkiye’nin en büyük<br />
veri işletmecisi olarak ‘Türkiye’nin<br />
verisi Türkiye’de kalmalı’ vizyonuyla<br />
öncülüğünü üstlendiğimiz uluslararası<br />
standartlarda, afetlere karşı korunaklı,<br />
güçlü güvenlik önlemlerine sahip yeni<br />
nesil veri merkezleri için yatırımlarımıza<br />
her geçen gün hız katıyoruz. Derinlemesine<br />
branşlaşmış siber güvenlik özelinde<br />
150’nin üzerinde uzman personel kadromuz,<br />
20’den fazla güvenlik portföyümüz<br />
ve aldığımız sertifikalarla hizmet kalitemizi<br />
artırmaya devam ediyoruz. Turkcell<br />
olarak güçlü altyapımız ve teknolojimizle,<br />
sektörün büyük oyuncularından kamu<br />
kurumlarına kadar hep birlikte yürümek<br />
için hazırız.”<br />
Türkiye’nin önemli iş insanları<br />
dijital çağın trendlerini tartıştı<br />
İstanbul Mandarin Oriental Bosphorus’ta<br />
gerçekleştirilen buluşmada Ceyhun<br />
Özata’nın ardından, TOGG CEO’su M.<br />
Gürcan Karakaş konuşma yaptı. ‘Dijital<br />
Dönüşüme Değer Katan Teknolojiler için<br />
Dijital İş Servisleri’ temasıyla konuşmasını<br />
gerçekleştiren Turkcell Dijital İş Servisleri<br />
Genel Müdürü Gürkan Arpacı’nın<br />
ardından ise ‘Yarınlar için Dijital Sürdürülebilirlik’<br />
başlıklı panelde Şişecam<br />
CTO’su Gökhan Kıpçak, Garanti BBVA<br />
Mühendislik Hizmetleri ve Veri Genel<br />
Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz ve Doğuş<br />
Teknoloji Genel Müdürü Semih İncedayı<br />
görüşlerini paylaştı.<br />
Turkcell Kurumsal Büyük Müşteriler<br />
Satış Direktörü Serdar Tarhan’ın moderatörlüğünü<br />
üstlendiği ‘Yeni Dünyada<br />
Dijital Dönüşen Kazanıyor’ başlıklı panelde<br />
Flormar CIO’su Berkant Özgün, FLO<br />
CTO’su Burak Aktaş ve Gedik Yatırım<br />
CIO’su Bülent Parlakol konuşmacı olarak<br />
yer aldı. ‘Stratejik İş Ortaklarımız ile Dijital<br />
Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik’ temalı<br />
panelde ise Turkcell Dijital İş Servisleri<br />
Genel Müdür Yardımcısı Süha Bayraktar<br />
moderatör olurken, panelistler HPE Ülke<br />
Satış ve Kanal Direktörü Alper Yıldız, Fortinet<br />
Bölge Direktörü Arzu Akkaya, Techdata<br />
Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı<br />
ve Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu<br />
CIO’su Fatih Akgül deneyimlerini aktardı.<br />
32
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
ViewSonic inovasyon dolu 35 yılı geride bıraktı<br />
ViewSonic, çözüm geliştirme süreçlerine<br />
tüm paydaşlarını dahil ettiği yeni stratejisi<br />
‘Hizmet Olarak Ekosistem’i (Ecosystem as a<br />
Service-EaaS) 35. yılında duyurarak, sektöreki<br />
dijital dönüşümü teşvik etmeye devam<br />
ediyor. Görüntüleme teknolojilerinin yanı<br />
sıra daha iyi bir eğitim için ürettiği yazılım<br />
ve donanım ürünleriyle de öne çıkan View-<br />
Sonic, eğitim sektöründe uyguladığı ve başarılı<br />
sonuçlar aldığı yeni stratejisi ‘Hizmet<br />
Olarak Ekosistem’i, diğer segmentlerde de<br />
uygulayarak küresel büyümeye devam etmeyi<br />
planlıyor.<br />
EaaS ile endüstriyel dönüşümler<br />
kolaylaşıyor<br />
ViewSonic, bu öncü projesi kapsamında<br />
globalde pek çok ülkede, öğretmenlerin dijital<br />
öğretme becerilerini geliştirmek için<br />
bir dizi çalışmaya imza atıyor. Türkiye’de<br />
de başarılı bir örneğinin uygulandığı sosyal<br />
medya platformlarında topluluk oluşturma<br />
çalışmalarıyla, teknolojiyi eğitim sürecinin<br />
önemli bir parçası olarak gören ve bu alandaki<br />
yenilikleri tanıyıp deneyimlemek isteyen,<br />
Görüntü ve eğitim teknolojileri alanında dünyanın<br />
önde gelen üreticilerinden ViewSonic, sektördeki 35.<br />
yılını, “görsel çözümlerde mükemmellik sağlama”<br />
misyonuyla başarıyla tamamladı. Yıl dönümünde son<br />
stratejisi olan “Hizmet Olarak Ekosistem”i (EaaS) duyuran<br />
şirket, tüm ekosistemi güçlendirmek ve sektörü<br />
daha büyük dönüşümlere teşvik etmek için paydaşlarıyla<br />
yenilik ve iş birliği yapmaya devam ediyor…<br />
öğrencilerine eğitim teknolojilerinin sağladığı<br />
olanaklarla ders içerikleri hazırlamaya<br />
meraklı seçkin bir öğretmen kitlesini bir<br />
araya getiriyor. Ayrıca EdTech ekosistemine<br />
entegre ettiği myViewBoard ile çevrimiçi<br />
öğretim ve öğrenim desteklenirken, eğitimcilerin<br />
ders sırasında öğrencinin katılımını<br />
değerlendirebildiği UNIVERSE by ViewSonic<br />
ile de dijital öğrenme deneyimini iki boyutlu<br />
ortamından sürükleyici bir üç boyutlu<br />
eğitim ortamına taşıyor.<br />
İş dünyası için yenilikçi<br />
çözümler<br />
Eğitim dünyası dışında iş dünyasına da kullanıcıların<br />
ve işletmelerin verimliliklerini,<br />
esnekliklerini, performanslarını geliştirmelerine<br />
yardımcı yenilikçi ürün ve hizmet yelpazesi<br />
sunan ViewSonic, taşınabilir monitör,<br />
projeksiyon cihazı ve kalemli ekran çözümleriyle<br />
zaman ve mekandan bağımsız çalışma-öğrenme<br />
olanağı sağlıyor.<br />
Markanın 35 yıllık başarısını değerlendiren<br />
ViewSonic Türkiye Ülke Müdürü M.<br />
Önder Şengür, “1987’de kurulan şirketimiz<br />
başlangıçta sadece monitor üretiyordu. Zamanla<br />
diğer ürün gruplarına da yayılarak;<br />
kurumsal, tüketici ve eğitim segmentlerinde<br />
muazzam başarılar elde ettik. 35 senedir<br />
müşterilerimizin verimlilik, esneklik ve performanslarını<br />
geliştirmelerine yardımcı olan<br />
yenilikçi ürün ve hizmetlerimizi sürdürülebilir<br />
çözümler geliştirerek sunuyoruz.<br />
Müşteri odaklı bir yaklaşımla ViewSonic,<br />
ürün serisini yükseltme çalışmalarını ve<br />
en son teknolojilere yatırım yapmayı farklı<br />
dikey pazarlarda da sürdürecek. Sıradan<br />
ve olağanüstü arasındaki farkı görmek için<br />
dünyaya ilham verme vizyonuyla, inovasyonu<br />
hızlandırmak ve müşterilerimizin<br />
sorunlarını çözmek için sektörle ortaklık<br />
kurmaya devam edeceğiz” diyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
En güçlü Mercusys yönlendirici Türkiye’de<br />
Mercusys, Wi-Fi 6 teknolojili, hem kablolu hem kablosuz<br />
bağlantıda yüksek hızlara sahip ve güçlü güvenlik<br />
özellikleriyle donatılmış MR80X yönlendiriciyi Türkiye’de<br />
satışa sundu…<br />
Bütçe dostu ağ markası Mercusys, en güçlü<br />
yönlendirici (router) modelini Türkiye’de satışa<br />
sundu. Wi-Fi 6 teknolojili MR80X model<br />
yönlendirici, hem yüksek hız, hem daha geniş<br />
kapsama alanı, hem çok cihaza bağlantı<br />
desteği, hem de güçlü güvenlik arayan kullanıcılara<br />
hitap ediyor.<br />
Kablolu ve kablosuz bağlantıda yüksek hızlar<br />
sunan MR80X yönlendirici, çift bant desteğine<br />
sahip ve toplamda 3 Gbps (3000 Mbps)<br />
kablosuz hızlara ulaşabiliyor. Aynı zamanda<br />
üzerinde biri WAN olmak üzere toplam 4<br />
adet Gigabit Ethernet girişi yer alıyor. Böylece<br />
ağa kablo ile bağlanan akıllı TV, oyun<br />
konsolu gibi cihazlar da Gigabit hızlarda ağa<br />
erişebiliyor.<br />
Daha geniş kapsama alanı,<br />
daha az parazit, daha güçlü<br />
güvenlik…<br />
Mercusys MR80X, WiFi 6 teknolojisinin getirdiği<br />
avantajlarla aynı anda çok sayıda cihaza<br />
destek verebiliyor. Ağ performansı düşmeden<br />
farklı cihazların ağa erişebilmesi, özellikle evde<br />
ağa bağlanan cihaz sayısı fazla olan kullanıcılar<br />
için önemli. ‘Akıllı Bağlantı’ özelliği sayesinde<br />
ise ağa bağlı cihazları en uygun banda<br />
yönlendiren MR80X, ev içinde dolaşırken de<br />
cihazların en iyi şekilde bağlı olmasını sağlıyor.<br />
Ayrıca komşulardan gelen Wi-Fi sinyallerinin<br />
parazit oluşturmasını BSS-Color özelliği ile<br />
engelleyen yönlendirici, çok daha verimli bir ev<br />
ağı sağlıyor. Güçlü harici antenleri ve Hüzmeleme<br />
teknolojisi sayesinde daha geniş bir Wi-Fi<br />
kapsama alanını oluşturan MR80X, bu güçlü<br />
özellikleri karşılayabilecek güçlü bir işlemciye<br />
sahip. Qualcomm çift çekirdekli işlemci, Mercusys<br />
yönlendiricinin tüm görevleri başarıyla<br />
ve minimum gecikmeyle yapması için çalışıyor.<br />
Bu kadar güçlü özelliklerle oluşturulan ev<br />
ağının güvenli de olması gerekir. Mercusys<br />
MR80X hem ağı hem ağa bağlananların sanal<br />
ortamda güvenliğini sağlayacak güçlü güvenlik<br />
özellikleriyle donatılmış durumda. WPA3<br />
güvenlik protokolüne sahip olan cihaz, ağın dışarıdan<br />
gelecek tehditlere karşı güvenliğini en<br />
üst noktada sağlıyor. Aynı zamanda Ebeveyn<br />
Denetimleri, Misafir Ağı gibi uygulamalarla bu<br />
güvenliği pekiştiriyor.<br />
Yönlendirici modunun yanı sıra erişim noktası<br />
(access point) olarak da işlev gören ürün, Türkiye’de<br />
KDV dahil 90 USD fiyatla satışa sunuldu.<br />
33
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Çocuklar Latmos Explorer ile<br />
programlama ve kodlama mantığını<br />
öğrenebilecek<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
34<br />
Mobil oyun, VR ve AR<br />
teknolojileri üzerine<br />
geliştirmeler yapmak<br />
üzere 2020 yılında Yavuz<br />
Pullukcu, Yasin<br />
Kaya, Batuhan Köksal<br />
ve Şadi Burak Çelikez<br />
tarafından ADÜ Teknokent<br />
bünyesinde<br />
şirketleşerek kurulan<br />
ArkheTech, çocuklara programlama ve<br />
kodlama dilini erken dönemde öğretmeyi<br />
amaçlayan Latmos Explorer adlı oyununu<br />
dijital platformlarda yayına sundu.<br />
İsmini Yavuz Pullukcu’nun 2017 yılında<br />
çekmiş olduğu Latmos belgeselinden<br />
alan ve yine belgesele konu olan Aydın<br />
bölgesinin neolitik çağa uzanan tarihi<br />
değerlerini, doğal güzelliklerini işleyen<br />
Latmos Explorer, 8-13 yaş aralığındaki<br />
çocukların eğlenirken öğrenmesini sağlıyor.<br />
Çocuklar dijital dünyaya<br />
erken dönemde adım atarken<br />
tarihi yolculuğa çıkacak<br />
Oynanış biçimi itibarıyla bugün ve gelecek<br />
için önem arz eden programlama ve<br />
kodlama dilinin temellerinin kavranmasını<br />
sağlamak üzere kurgulanan Latmos<br />
Explorer, hikaye formatıyla ise tarihte<br />
yolculuğa çıkarıyor. Böylelikle çocuklar<br />
geleceğin yeteneklerini kazanırken<br />
aynı zamanda geçmişi keşfedebiliyorlar.<br />
Eğitici oyunlar kategorisinde yer alan<br />
Latmos Explorer, bu özelliğiyle geçmişin<br />
değerlerini geleceğin teknolojisiyle birleştiriyor.<br />
Yakın zamanda iOS Appstore ve Google<br />
PlayStore’da yayınlanan Latmos, çocukların<br />
eğlenirken öğrenerek, kaliteli<br />
içerikle kaliteli ekran zamanı geçirmesini<br />
hedefliyor. Ailelerin çocuklarıyla<br />
beraber oynayabilecekleri ve beraber<br />
keyif alabilecekleri biçimde tasarlanan<br />
Latmos Explorer, günümüz dünyasının<br />
en önemli becerilerinden birisi olan kodlamanın<br />
temel mantığını anlatıyor. Ev<br />
ortamının çocukların teknolojiyi kullanarak<br />
öğrenme sürecini gerçekleştirdiği<br />
eğitim ortamı haline dönüşmesinin çok<br />
önemli olduğu ve ebeveynlerin çocukların<br />
dijital oyun oynamalarına rol model<br />
olmalarının gerekliliği ise bilimsel araştırmalarda<br />
ifade ediliyor. Oyunun kodlama<br />
temelini ele alması dışında algoritma<br />
oluşturma, hafıza güçlendirme, analitik<br />
Oyun, yazılım, VR, AR, 3D animasyon faaliyet alanlarında<br />
çalışmalara imza atan ArkheTech’in 8-13 yaş arası<br />
çocuklara yönelik olarak geliştirdiği Latmos Explorer<br />
adlı mobil oyun yayınlandı. Çocukların programlama ve<br />
kodlama dilini öğrenirken aynı zamanda Aydın bölgesinin<br />
neolitik dönemden günümüze uzanan tarihini, doğal<br />
güzelliklerini keşfedebileceği Latmos Explorer, iOS<br />
cihazlar için AppStore ve Android cihazlar için Google<br />
Play Store üzerinden indirilebiliyor…<br />
becerilerini arttırma, 3 boyutlu algıyı geliştirme<br />
gibi özellikleri de bulunuyor.<br />
Gelecek nesillere dünü,<br />
bugünü ve yarını bir arada<br />
vadeden bir platform<br />
Latmos Explorer’in çocukların eğlenerek<br />
öğrenmelerine sağlayacağı katkılara işaret<br />
eden ArkeTech Kurucu Ortağı Yavuz<br />
Pullukcu, “Çağımızın en değerli yetkinlikleri<br />
arasında dijital dünyaya hakimiyet<br />
yer alıyor. Bugün artık erken yaşlardan<br />
itibaren dijital cihazlarla temas<br />
kuran, cihazların dilini kavrayabilen ve<br />
bunu şekillendirebilen bir nesil yetişiyor.<br />
Biz de ArkeTech olarak bu alanda çocukların<br />
yalnızca dijital dünyaya temas<br />
etmekle kalmayıp, onun dilini kavramalarını<br />
sağlayacak bir oyun hayal ettik. Bu<br />
hayal aynı zamanda 2017 yılında çekmiş<br />
olduğum Latmos Belgeseli ile pekişti ve<br />
ortaya Latmos Explorer çıktı. 6 ay süren<br />
yoğun bir çalışma sonucunda hikayesi,<br />
kurgusu, görsel öğeleri ve formatı itibarıyla<br />
tamamlanan Latmos Explorer’ın<br />
artık çocukların ve ebeveynlerin erişimine<br />
açılmış olmasından büyük bir gurur<br />
duyuyorum. Gelecek nesillere dünü,<br />
bugünü ve yarını bir arada vadeden bir<br />
oyun platformu olarak Latmos Explorer’ın<br />
dijital yetkinlik noktasında da<br />
sağlayacağı faydaların değerli olduğuna<br />
inanıyorum. Çocukların kendi başlarına<br />
veya ebeveynleriyle beraber eğlenerek ve<br />
öğrenerek oynayabileceği Latmos Explorer’da<br />
Aydın bölgesinin milyonlarca yıl<br />
önceye dayanan tarihi değerlerini, doğasını<br />
keşfetmek de mümkün oluyor. Bu<br />
açıdan da çocuklara dijital dünyadaki<br />
eğlenceli vaktin yanında dışarıda hayatın<br />
bir parçası olan doğal oluşumların<br />
ve kültürel değerlerin de önemini aktarabilecek<br />
bir oyun olarak değer taşıyor.<br />
Latmos Explorer an itibarıyla AppStore<br />
ve Google Play Store üzerinden mobil cihazlara<br />
indirilebiliyor.” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
DataFlowX, Tech Data ile dünyaya açılacak<br />
Sıfır güven yaklaşımı ile yeni nesil güvenlik çözümleri<br />
geliştiren yerli siber güvenlik şirketi DataFlowX’in<br />
ürünleri, BT ekosisteminin lider küresel distribütörlerinden<br />
olan Tech Data’nın gücü ile önce Türkiye’de<br />
ardından dünyada yayılacak…<br />
2021 yılında dünya çapında gerçekleşen siber<br />
güvenlik ihlali vakalarının 40 milyarı geçtiği<br />
tahmin edilmektedir. Yaşanan siber güvenlik<br />
ihlalleri ve yeni nesil tehditler konusundaki artan<br />
farkındalığın etkisiyle global siber güvenlik<br />
pazarı da son 10 yılda hızlı bir büyüme sergiliyor.<br />
Öyle ki global siber güvenlik pazarının<br />
2029’a kadar 376,3 milyar dolara çıkması ve<br />
yüzde 13,4’lük bir yıllık büyüme oranı sergilemesi<br />
bekleniyor. İşte hızla büyüyen bu global<br />
pazar içerisinde yerli üretim çözümlerin daha<br />
fazla pay almasını sağlayacak dikkat çekici bir<br />
iş birliğine ülkemizde imza atıldı.<br />
Dünyanın önde gelen BT çözümleri distribütörü,<br />
Tech Data A TD SYNNEX Company (NYSE:<br />
SNX) Türkiye ile yeni nesil siber güvenlik çözümleri<br />
sunan teknoloji üreticisi DataFlowX,<br />
dağıtım anlaşması yaptıklarını duyurdu. Bu<br />
anlaşma ile DataFlowX’in sıfır güven mimarisi<br />
(Zero Trust Architecture) yaklaşımı ile geliştirdiği,<br />
kritik altyapıların korunmasını ve ağlar<br />
arası güvenli veri iletişimini sağlayan yeni nesil<br />
siber güvenlik çözümleri, Tech Data aracılığıyla<br />
öncelikle Türkiye pazarına, ardından orta<br />
vadede küresel müşterilere sunulacak.<br />
Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye<br />
Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı iş birlikleri<br />
hakkında şunları söyledi: “BT ekosistemi için<br />
lider küresel distribütör ve çözüm toplayıcısı<br />
Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye<br />
olarak 100’den fazla ülkede 150 binden fazla<br />
müşterimize teknoloji yatırımlarının değerini<br />
en üst düzeye çıkarmak, iş sonuçlarını göstermek<br />
ve büyüme fırsatlarını ortaya çıkarmaları<br />
için yenilikçi çözümler sunuyoruz. Tabii tüm<br />
bunları yaparken de en önemli önceliklerimiz<br />
arasında siber güvenlik geliyor. Günümüzde<br />
siber güvenlik alanında en öne çıkan yaklaşımlardan<br />
birisi de sıfır güven mimarisi yaklaşımı.<br />
Genellikle güvenlik sistemleri bir ihlal tespit<br />
etmedikçe bir ağın güvenli olduğu varsayılır<br />
ancak sıfır güven mimarisi yaklaşımı, ihlal<br />
tespit edilmese de bir ağın her zaman güvenli<br />
olmadığını varsayar. Her işlemin, verinin ve<br />
kimliğin güvenilmez olduğunu kabul eder.<br />
Tüm dünyada hızla benimsenen bu yaklaşıma<br />
uygun ürünlerin DataFlowX tarafından<br />
yerli imkanlarla üretilmesini çok değerli buluyoruz.<br />
Çünkü bizim de hedeflerimizden birisi<br />
siber güvenlik alanında faaliyet gösteren yerel<br />
girişimlerin büyümesine ve globalleşebilmesine<br />
destek olmaktır. Tech Data A TD SYNNEX<br />
Company olarak hedefimiz 600’den fazla iş ortağımızın<br />
gücümüzden yararlanarak veri ekonomisinde<br />
maksimum değer elde etmesidir. Bu<br />
noktada DataFlowX’in yerli ürünlerini de önce<br />
ülkemizde birçok farklı sektörde konumlandırmayı,<br />
ardından yurt dışında da kullanımını<br />
yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”<br />
Anlaşma hakkında açıklamada bulunan DataFlowX<br />
Genel Müdürü Burak Çifter ise “Hızla<br />
gelişmeye devam eden dijital dünya, hayatımızın<br />
her alanında kolaylık sağlarken bir yandan<br />
da büyük riskleri beraberinde getiriyor. Kurumlar<br />
için dijital ortamdan verilerin güvenli<br />
olarak elde edilmesi, işlenmesi ve saklanması,<br />
ilgili birimlere hızlıca iletilmesi ve bu akışın<br />
durmaması için teknoloji tüm hizmetlerin<br />
merkezinde yer alıyor. Ancak günümüzde sistemler<br />
arası entegrasyon ihtiyacı, hassas ve<br />
kritik öneme sahip ağların artık tamamen kapalı<br />
kalmasını imkânsız hale getiriyor. Bu da<br />
hassas ağların veri alışverişlerini “Sıfır Güven<br />
Mimarisi”nden taviz vermeden gerçekleştirebilmesi<br />
için yeni nesil çözümler gerektiriyor.<br />
Başta enerji, finans, üretim ve savunma alanında<br />
faaliyet gösteren kurumların bu ihtiyacı<br />
doğrultusunda biz de DataFlowX olarak yerel<br />
pazarda ilk ve tek yeni nesil veri diyotu DataDiodeX,<br />
ağlar arası güvenlik geçidi DataBrokerX<br />
çözümlerinden oluşan ‘Ağlar Arası Güvenli<br />
Bilgi Geçidi Çözüm Ailemiz’ ile hassas ve kritik<br />
ağların donanım tabanlı ve fiziksel seviyede<br />
izolasyonunu sağlıyoruz. Bunu yaparken bir<br />
yandan da bu güvenlik tedbirinden ödün vermeden<br />
güvenle veri alışverişi yapabilmesini<br />
sağlıyoruz. İş ortaklarımızın sunduğumuz tüm<br />
bu çözümlerden kolay, verimli, güvenli biçimde<br />
yararlanmaları, siber savunma çözümleriyle<br />
güvenlik portföylerini güçlendirebilmeleri için<br />
BT ekosisteminin lider bir küresel distribütörü<br />
ve çözüm toplayıcısı olan Tech Data ile yaptığımız<br />
iş birliğinden mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Dinamik Bilgi Teknolojileri kendi<br />
ekosisteminde ilk FinTech olacak<br />
Startups.Watch tarafından<br />
yayınlanan<br />
Küresel FinTech raporuna<br />
göre, 2021 yılında<br />
FinTech girişimleri<br />
3604 anlaşmayla<br />
toplamda 115 milyar<br />
dolar yatırım topladı.<br />
Teknoloji ve endüstri<br />
uzmanlığı ile işletmelerin<br />
başarısını artıran<br />
Dinamik Bilgi Teknolojileri,<br />
E-GÜVEN ile iş ortaklığı ve bayilik<br />
sözleşmesi imzalayarak, dijital dönüşüm konusunda<br />
çalışmalarını hızlandırdı. Dinamik<br />
Bilgi Teknolojileri, E-GÜVEN ürünleriyle<br />
kendi ekosisteminde ilk FinTech olma özelliğini<br />
de sağlamış olacak.<br />
Dinamik Bilgi Teknolojileri işbirliği yaptığı E-GÜVEN’in elektronik<br />
imza ve elektronik imzalı çözümleriyle işletmelerin dijital<br />
dönüşümlerini hızlandırırken, kendi ekosisteminde ilk<br />
FinTech olma özelliğini de sağlamış olacak…<br />
Dinamik Bilgi Teknolojileri CTO’su Deniz<br />
Cengiz, “Dinamik Bilgi Teknolojileri olarak<br />
iş süreçlerimizi elektronik imza ve mobil<br />
imzaya uyumlu hale getireceğiz ve elektronik<br />
& mobil imzalı yazılım çözümlerini de<br />
mevcut yapımıza uygulayacağız. E-İmza,<br />
Mobil İmza, E-Fatura, E-Arşiv, E-Belge, E- irsaliye<br />
gibi E-dönüşüm süreçlerini önce kendi<br />
yapımızda sonrasında bayilerimiz ve iş ortaklarımızda<br />
uygulayacağız. Böylece önce<br />
kendi dönüşümümüzü sonrasında ise iş ortaklarımızı<br />
sürece dahil edeceğiz. Dinamik<br />
Bilgi Teknolojileri, kendi ekosisteminde ilk<br />
FinTech olma özelliğini de bu şekilde sağlamış<br />
olacak. İlerleyen dönemlerde iş ortaklarımıza<br />
Dinamik Bilgi Teknolojileri altyapısı<br />
üzerinden E-Fatura, E-Arşiv, E-Belge gibi<br />
hizmetler sunarak alanında öncü bir çözüm<br />
sağlayacağız” şeklinde konuştu.<br />
35
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
EasyCep’ten yenileme merkezi yatırımı<br />
Türkiye’nin en büyük yenilenmiş elektronik ürün marketi<br />
EasyCep, 4 bin metrekarelik tesis yatırımına imza<br />
attı. Atıl duran elektronik ürünlerin yeniden ekonomiye<br />
kazandırılmasına öncülük eden EasyCep’in İstanbul<br />
/ Kağıthane’deki yenileme tesisinin açılışı, T.C.<br />
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katıldığı<br />
törenle gerçekleşti…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
36<br />
Kurulduğu günden bu yana istikrarlı<br />
büyümesini sürdüren ve Türkiye’de yeni<br />
bir sektörün oluşmasına öncülük eden<br />
EasyCep, 250 kişinin istihdam edildiği 4<br />
bin metrekarelik tesis yatırımını devreye<br />
aldı.<br />
Törenin açılış konuşmasını yapan T.C.<br />
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank:<br />
“2020 yılında yenilenmiş ürünlerin<br />
piyasaya arzı konusunda ticaret bakanlığımız<br />
yönetmelik yayınlayarak TSE ile<br />
ikinci el cep telefonlarının yenilenmesine<br />
dair bir standart geliştirdi. Türkiye’de<br />
155 bine yakın ikinci el cep telefonu<br />
yenilenerek sertifikalı bir şekilde<br />
piyasaya arz edildi. Döngüsel ekonomiyi<br />
destekleyerek gelecek nesillere daha yaşanabilir<br />
bir dünya bırakma noktasında<br />
çok değerli bir adımı başlattık. Bugün de<br />
burada Türkiye’nin en büyük yenilenmiş<br />
elektronik ürün marketi EasyCep’in yenileme<br />
merkezinin açılışını yapmak üzere<br />
bir araya geldik. EasyCep Ticaret Bakanlığı<br />
yenileme lisansıyla faaliyetlerine<br />
devam ediyor. Şu anda 350 çalışanı var,<br />
yıl sonu hedefleri 500 rakamını yakalamak.<br />
Bu bir başarı hikayesi” dedi.<br />
Varank sözlerine şöyle devam etti:<br />
“Türkiye olarak maalesef akıllı telefon<br />
ihtiyacımızın büyük bir kısmını<br />
ithalatta karşılamak durumunda<br />
kalıyoruz. Yenileme merkezleri ithalatın<br />
önüne geçerek de ülkemize ekonomik<br />
değer olarak büyük katkılar sağlayacak.<br />
Cari açığın azaltılmasında önemli<br />
bir rol oynayacak. Özetle yenileme<br />
merkezleri sürdürülebilirlik, güvenlik<br />
ve ekonomik anlamda ülkemize büyük<br />
faydalar sağlıyor, önümüzdeki dönemde<br />
bu faydalar artmaya devam edecek, bu<br />
piyasa büyüyecek. Ayrıca cep telefonu<br />
yenileme merkezleri, müşteriden<br />
aldıkları telefonla eski kullanıcı<br />
arasındaki illiyet bağını tamamen<br />
ortadan kaldırıyorlar. Yani bu müşterinin<br />
verilerinin yeniden gündeme gelmesi<br />
gibi bir endişesi olamaması lazım.<br />
Çünkü standardı ona göre belirledik.<br />
Ayrıca cihazların değiştirilmesi gereken<br />
bir yerleri varsa bunları yapıp gerekli<br />
yazılımlarla satışa hazır hale getiriyorlar.<br />
Satılan telefonlara da 1 yıl garanti süresi<br />
veriyorlar.”<br />
“Hem cari açığın azalmasına<br />
hem de döngüsel ekonomiye<br />
katkı sağlıyoruz”<br />
Yenileme merkezi açılışında konuşma<br />
yapan EasyCep CEO’su Mehmet<br />
Akif Özdemir EasyCep’in<br />
sürdürülebilirliğe, döngüsel ekonomiye<br />
ve ülke ekonomisine sağladığı katma<br />
değeri vurguladı. Özdemir: “2021 yılında<br />
ortalama bir akıllı telefon fiyatı 402<br />
dolara ulaştı. İthal edilen bu cihazların<br />
maliyeti düşünüldüğünde karşımıza<br />
ciddi rakamlar çıkıyor. Biz âtıl duran<br />
elektronik ürünleri yenileyerek tekrar<br />
ekonomiye kazandırıyor, böylece cari<br />
açığın azalmasında da etkili oluyoruz.<br />
Bu yıl 200 bin adet telefonu yenileyerek<br />
yaklaşık 80 milyon doların ülkemizde<br />
kalmasını sağlamayı hedefledik ve bu<br />
hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz.<br />
İş modelimiz, kayıt dışı el değiştiren<br />
cihazların da kayıt altına alınması,<br />
ekonomiye kazandırılması ve cari açığımızın<br />
azaltılmasında etkin rol oynuyor.<br />
EasyCep olarak hem cari açığın azalmasına<br />
hem de döngüsel ekonomiye katkı<br />
sağlıyoruz.”<br />
Özdemir sözlerine şöyle devam etti:<br />
“Sıfır bir cep telefonun üretilmesi ve ilk<br />
yılındaki kullanımı doğada yaklaşık<br />
85 kilogram karbon salınımına sebep<br />
oluyor. Bunun yüzde 95’i üretim<br />
safhasında ortaya çıkıyor. Geri kalan<br />
yüzde 5’lik bölüm ise telefonların<br />
ortalama 2 ile 5 yıl arasında değişen<br />
kullanımı süresine yayılıyor. Bir<br />
ağacın 85 kg’lık bir karbon salınımını<br />
dengelemesi ise yaklaşık 20 yıl sürüyor.<br />
Döngüsel ekonomiyi destekleyip sıfırdan<br />
üretim yerine yenilenmiş cihaz tercih<br />
etmek doğal kaynakların korunarak<br />
gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir<br />
dünya bırakmak anlamına geliyor.”<br />
EasyCep bugün gelinen noktada 4 bin<br />
metrekarelik bir yenileme tesisinde 250<br />
kişilik teknisyen kadrosu ile hizmet veriyor.<br />
8’i İstanbul’da olmak üzere, 20<br />
mağaza açan şirket, aylık yenileme kapasitesini<br />
ise <strong>2022</strong> yılı başında 10 bin<br />
adetten 150 bin adede yükseltti. Easy-<br />
Cep’in hedefi önümüzdeki 3-4 yıl içinde<br />
Türkiye’de yenilenmiş her 10 telefondan<br />
4’ünün EasyCep tarafından yenilenmiş<br />
olması.<br />
Türkiye’de son 5 yılda her yıl ortalama<br />
(2018 yılı hariç) 11 milyon adet yeni cep<br />
telefonunun satıldığı pazarda, 2021 yılı<br />
itibariyle 4,6 milyar dolarlık bir hacim<br />
oluştu. Yüksek ithalat rakamları nedeniyle<br />
yenilenmiş cep telefonu pazarı<br />
her geçen gün daha da önem kazanıyor.<br />
Türkiye’de yenilenmiş telefon pazarı<br />
henüz 20 milyon dolarlar seviyesinde.<br />
Hem KDV indirimi ve taksit avantajları<br />
ile devlet teşvikleri hem de tüm dünyada<br />
döngüsel ekonomiye geçişin önem<br />
kazanması ile pazarın hızla büyüyeceği<br />
öngörülüyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Turkcell’den kurumların dijital iletişim<br />
ihtiyaçlarına yerli çözüm: İşte Suit<br />
Turkcell’li mühendisler<br />
tarafından geliştirilen,<br />
kurumsal müşterilere<br />
tek platform üzerinden<br />
uçtan uca dijital<br />
çözüm yönetimi sunan<br />
çözümü ‘İşte Suit’, kurumların iş süreçlerini<br />
yerli ve milli ekosistem üzerinden güvenli bir<br />
şekilde sürdürmesini sağlıyor. İşte Suit’le sunulan<br />
yerli dijital çözümler, yerli veri merkezlerinde<br />
konumlanan bulut servisleri sayesinde<br />
verileri güvenle saklamayı ve süreçleri tek<br />
noktadan yönetmeyi kolaylaştırıyor. İşte Suit<br />
çözümü Lifebox Business, Yaani Kurumsal<br />
Mail, BipMeet Business gibi yerli çözümleri<br />
bünyesinde barındırarak şirketlerin dosya paylaşımı<br />
ve yedekleme, mail hizmetleri ve video<br />
konferans ihtiyaçlarına tek noktadan çözüm<br />
sunuyor.<br />
Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel<br />
Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata, yapılan iş<br />
birliğiyle ilgili veri güvenliği ve yerlilik konularına<br />
dikkat çekerek, “Türkiye’nin Turkcell’i<br />
olarak ülkemizin dijitalleşmesi amacıyla pek<br />
çok ürün ve dijital servisimizle kurumsal müşterilerimize<br />
özel çözümler sunuyoruz. İşte<br />
Suit ile de kurumların iş süreçlerinde oluşan<br />
verilerini ülke sınırları içinde tutuyor; güvenle<br />
koruyoruz. Amacımız sunduğumuz yerli ve<br />
milli çözümlerle, milli veriyi güvenle saklamak<br />
ve tek noktadan yönetebilmelerini sağlamak.<br />
Bu amaç doğrultusunda Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanlığı’na bağlı Kalkınma Ajansları Genel<br />
Müdürlüğü ile ortak bir proje yürüterek birlikte<br />
dijital dönüşüm yolculuğuna çıktık” dedi.<br />
“Türkiye’nin Kalkınma<br />
Ajansları’nın iş süreçleri de<br />
verileri de yerli ekosistemde”<br />
Özata, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel<br />
Müdürlüğe bağlı 25 ajansı Turkcell Bulut sisteminde<br />
konumlanan tek bir altyapıyla birbirlerine<br />
bağlamış olduk. Daha önce her birinde ayrı<br />
Turkcell Dijital İş Servisleri, uçtan uca dijital çözüm yönetimi<br />
sunan yeni platformu ‘İşte Suit’ ile kurumların dijital iletişim<br />
ihtiyaçlarını karşılıyor. İşte Suit, kurumların iş süreçlerini<br />
yerli ve milli ekosistem üzerinden güvenli şekilde sürdürmesini<br />
sağlıyor. Şirketler, İşte Suit’le süreçleri tek noktadan<br />
yönetirken, Turkcell’in güvenli bulut servis altyapısıyla da<br />
verilerini yurt içinde ve güvende tutabiliyor…<br />
bilgi işlem altyapısı ve ayrı yazılım ve donanımlar<br />
kullanılıyordu. Projeyle tüm ajanslar, Turkcell<br />
çatısı altındaki donanımlarda birleştirilip<br />
Turkcell Bulut’a taşınacak, yani iş süreçleri de<br />
verileri de yerli ekosistem üzerinde ve güvende<br />
olacak. En önemli faydamız, İşte Suit ile kurumun<br />
e-posta platformunu Yaani Mail altyapısına<br />
alarak yerli bir platforma taşımak oldu. Diğer<br />
bir önemli fayda ise her bir ajans mevcutta<br />
kendi dosya depolama sistemini kendisi satın<br />
alıp işletiyorken, İşte Suit sayesinde çok daha<br />
güvenli ve yalın bir şekilde yerli ve milli dosya<br />
yönetim servisimiz Lifebox çözümümüzü<br />
kullanmaya başladı. Bütün bunlara ek olarak<br />
video konferans ihtiyaçları için farklı yabancı<br />
çözümler yerine daha güvenli ve verimli Turkcell<br />
BipMeet’e transfer etmiş olduk. Dolayısıyla<br />
verilerin yurt dışında tutulduğu global<br />
oyuncuların çözümlerine alternatif olarak<br />
günümüzde en stratejik değerlerden biri haline<br />
gelen ülkemize ait verileri sınırlarımız içinde<br />
koruyoruz.”<br />
Konuyla ilgili<br />
değerlendirmesinde Kalkınma<br />
Ajansı Genel Müdürü Barış<br />
Yeniçeri şunları söyledi:<br />
“Turkcell ile yaptığımız iş birliği kamu için<br />
örnek nitelikte. Kalkınma ajanslarımızın bilgi<br />
işlem altyapılarını güvenli, sürdürülebilir<br />
ve maliyet etkin bir yapıya kavuşturacağımız<br />
bu iş birliğinin yerli ve milli bir ürünle hayata<br />
geçmesi ayrıca memnuniyet verici. Bölgelerin<br />
kalkınması için proaktif ve dinamik bir şekilde<br />
görev yapan kalkınma ajanslarımızın bilgi<br />
işlem altyapısının da yüksek standartlarda ve<br />
ajansların hizmetlerinde herhangi bir aksamaya<br />
neden olmayacak kalitede hizmet vermesini<br />
temin etmek istiyoruz. Bu süreçte Turkcell’in<br />
sunmuş olduğu çözüm önerileri, planlamalarımızı<br />
çok kısa sürede hayata geçirmemize imkan<br />
sağlıyor. Bu yerli altyapının kapsamını orta<br />
vadede genişletmeyi de öngörüyoruz.”<br />
Projenin kapsamı geniş<br />
İşte Suit’in yanı sıra Kalkınma Ajansları Genel<br />
Müdürlüğü’ne sağlanan çözümler arasında<br />
veri merkezi, internet hizmetleri, güvenlik<br />
duvarı, lisans hizmetleri ve işletim sistemleri<br />
de yer alıyor. Ürün konumlandırmada fiziksel<br />
ürünler yerine sunulan sanal hizmetler kurumun<br />
dijitalleşmesine önemli katkı sağlıyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Restoranda hediye çeki ile tahsilat<br />
Bulut ERP yazılımı ile üyelerinin tüm iş süreçlerini birbirine<br />
entegre bir şekilde yönetebilmesini sağlayan DİA<br />
Yazılım, şimdi de yeni güncellenen versiyonuyla işletmelerin<br />
müşterilerine hediye çekleri oluşturabilmesini ve<br />
ödemelerin bu hediye çekleri ile yapılabilmesini sağlıyor…<br />
DİA Yazılım geliştirdiği çözümlere her geçen<br />
gün bir yenisini ekliyor. Güncellenen yeni<br />
versiyonunda bulunan “Restoranda Hediye<br />
Çeki İle Tahsilat” özelliği ile işletmelerin<br />
müşterilerine süreli veya süresiz hediye çekleri<br />
oluşturup dağıtmasını ve sonrasında<br />
ödemelerin bu hediye çekleri ile yapılabilmesini<br />
sağlıyor.<br />
DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, yeni<br />
geliştirilen özelliğin restoran alanındaki<br />
işletmeleri memnun edeceğinin altını çizerek,<br />
“DİA olarak kurumsal yönetim sistemi<br />
yazılımları ve bulut teknolojisi avantajı ile<br />
de tüm üyelerimizin maliyetlerini düşürüp,<br />
verimliliklerini de artırmış oluyoruz. DİA<br />
ERP sistemi ile birimler arasında entegre<br />
bir şekilde yürütülüp, muhasebeden çağrı<br />
merkezine, satıştan insan kaynaklarına tüm<br />
ekip, bilgiye DİA üzerinden ulaşıyor ve operasyonel<br />
süreçler DİA ile yönetiliyor” dedi.<br />
37
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Murat Erkan: “Hedef pozitif iz bırakmak”<br />
Dünyanın önde gelen iş liderleri, Birleşmiş Milletler’in<br />
77’nci Genel Kurul Haftası kapsamında düzenlenen<br />
“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı Kurtarmak İçin<br />
İş Liderliği” konulu özel yuvarlak masa toplantısında<br />
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya<br />
geldi. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları odağında New<br />
York’ta yapılan ve özel sektörün 2030 hedeflerine yönelik<br />
çalışmalarını hızlandırmasını amaçlayan etkinlikte,<br />
dünya çapında telekomünikasyon sektörünü<br />
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan temsil etti…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Toplantıda Turkcell’in sürdürülebilirlik<br />
faaliyetlerine ve dijitalleşmenin<br />
önemine değinen Erkan, liderlerle<br />
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın<br />
yakalanabilmesi için yapılması gerekenlere<br />
yönelik fikirlerini paylaştı.<br />
Dünyanın farklı ülkeleri ve sektörlerinden<br />
önde gelen iş liderleri, Birleşmiş<br />
Milletler (BM) Özel Sektör Forumu<br />
<strong>2022</strong> kapsamında düzenlenen “Sürdürülebilir<br />
Kalkınma Amaçları’nı Kurtarmak<br />
İçin İş Liderliği” konulu CEO<br />
Yuvarlak Masa Toplantısı’nda BM Genel<br />
Sekreteri Antonio Guterres ile bir<br />
araya geldi. 19 Eylül’de, New York’taki<br />
BM Genel Merkezi’nde toplanan liderler,<br />
BM’nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma<br />
Amacı doğrultusunda yapılması gerekenlere<br />
ilişkin görüşlerini ve kurum<br />
faaliyetlerini paylaştı. Özel sektörün,<br />
2030 hedeflerine katkısını ve yatırımını<br />
hızlandırmak amacıyla durum<br />
değerlendirmesi yapılan toplantıda,<br />
hedeflerin geç kalınmadan yakalanması<br />
yolunda karşılaşılan zorluklar<br />
ve fırsatlar değerlendirildi. Toplantıda<br />
kuruluşların 2030’a kadar hedeflere<br />
ulaşabilmeye yönelik dönüşümü ve<br />
olağan işlerin ötesine geçen çalışmaları<br />
ele alındı.<br />
CEO’lar, sürdürülebilirlik liderleri,<br />
hükümet liderleri, BM ve kalkınma<br />
ajanslarının bir araya geldiği etkinlikte<br />
iklim krizi, Ukrayna’daki savaş, Covid-19’un<br />
etkileri gibi global sorunlar<br />
da konuşuldu.<br />
ulaşmak için dijitalleşmenin önemine<br />
vurgu yapan Murat Erkan, Antonio<br />
Guterres ve dünya liderleriyle Turkcell’in<br />
bu alanlarda hayata geçirdiği<br />
çalışmalara değinerek hedeflerin yakalanabilmesi<br />
için yapılması gerekenlere<br />
dair fikirlerini paylaştı.<br />
Murat Erkan: “Dünyaya<br />
bıraktığımız izi düşünerek<br />
hareket ediyoruz”<br />
Oturumda farklı ülke ve sektörlerin önde<br />
gelen CEO’larıyla görüşlerini paylaşan<br />
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan;<br />
“Türkiye’nin lider teknoloji şirketi olarak<br />
tüm iş süreçlerimizde insan odaklı ve<br />
çevreye duyarlı bir kurumsal yaklaşıma<br />
sahibiz. Ürün ve servislerimizde dünyaya<br />
bıraktığımız izi düşünerek hareket<br />
ediyoruz. Bu kapsamda sürdürülebilirlik<br />
vizyonumuzu da çevreye, topluma ve<br />
işimize ‘pozitif iz bırakma’ olarak belirledik.<br />
Bir yandan yenilenebilir enerji yatırımları<br />
ve Eğitime Dönüştür gibi geri<br />
dönüşüm projelerimizi gerçekleştirirken<br />
diğer yandan da dijital ürün ve hizmetlerimizle<br />
müşterilerimizin karbon ayakizini<br />
azaltmalarına yardımcı oluyoruz.<br />
Ayrıca topluma yönelik gerçekleştirdiğimiz<br />
çalışmalarla da dijital kapsayıcılığı<br />
ve fırsat eşitliğini destekliyoruz” dedi.<br />
“Pozitif iz bırakma<br />
yaklaşımımızla BM<br />
Sürdürülebilir Kalkınma<br />
Amaçları’na katkı<br />
sağlıyoruz”<br />
Murat Erkan yaptığı değerlendirmede,<br />
“Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi; toplumsal<br />
hayata katkılarımızı artırma,<br />
çevreye olan negatif etkileri minimize<br />
etme ve aynı zamanda pozitif etki için<br />
inovatif çözümler sunma yaklaşımıyla<br />
yürütüyoruz. Bu amaç doğrultusunda<br />
Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik<br />
Endeksi, MSCI ÇSY Endeksi ve CDP<br />
İklim Değişikliği Programı gibi<br />
çeşitli platformlarda çevresel, sosyal<br />
ve yönetişimsel sürdürülebilirlik<br />
performansımızı takip ediyoruz. 2007<br />
yılından beri de BM Küresel İlkeler<br />
Sözleşmesi (UNGC), BM Kadının<br />
Güçlenmesi Prensipleri (UN WEPs)<br />
ve GSMA’nın İklim Değişikliği Dijital<br />
Beyanı gibi birçok uluslararası ilke ve<br />
programın imzacısı olarak uluslararası<br />
gelişmeleri yakından takip ediyoruz”<br />
dedi.<br />
38<br />
Turkcell’in gerçekleştirdiği<br />
çalışmaları anlattı<br />
Kapalı gerçekleşen oturumda enerjiden<br />
çimentoya, biyoteknolojiden madenciliğe<br />
kadar farklı sektörlerin BM<br />
tarafından özel davet edilen üst düzey<br />
temsilcileri Sürdürülebilir Kalkınma<br />
Amaçları’na ulaşmak için fırsatlar ve<br />
zorlukları tartıştı. Oturumda Sürdürülebilir<br />
Kalkınma Amaçları’na
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Bölgesel renk kontrolü yapılabilen<br />
yeni akıllı ışık şeridi<br />
Akıllı ev çözümleri pazarında<br />
Tapo markasıyla Türkiye’de<br />
yer alan TP-Link®,<br />
yeni bir akıllı ışık şeridi<br />
modelini satışa sunuyor.<br />
Tapo L930-5 model adlı ışık<br />
şeridi, çok renkli, bölgesel<br />
renk kontrolü özelliğine<br />
sahip ve Apple HomeKit<br />
desteği bulunuyor.<br />
Herhangi bir hub gerektirmeden kolayca Wi-<br />
Fi’a bağlanarak çalışır hale gelen Tapo L930-<br />
5, farklı ortamlar ya da ruh halleri için farklı<br />
renkte aydınlatma senaryoları oluşturmaya<br />
olanak veriyor. Bölgesel renk kontrolü özelliği<br />
olan ürün ile 50 farklı renk bölgesi oluşturulabiliyor.<br />
Ayrıca ışık şeridi boyunca yer<br />
alan ekstra beyaz LED boncukları sayesinde<br />
yüksek lümenli (1000 lümen) beyaz aydınlatma<br />
da yapabiliyor.<br />
Farklı aydınlatma amaçlarına hizmet eden,<br />
çok yönlü bir cihaz olan L930-5, kalitesiyle de<br />
farkını ortaya koyuyor. Dışı PU kaplama olan<br />
ürün, bu sayede yumuşak ve şeffaf bir ışık<br />
TP-Link, Tapo akıllı ev çözümleri ailesine yeni bir ışık şeridi<br />
modeli daha ekledi. Apple HomeKit desteği olan Tapo L930-<br />
5 model ışık şeridi ile 50 farklı renk bölgesi ayarlanabiliyor;<br />
her ortam ve ruh haline uygun aydınlatma yapılabiliyor…<br />
üretiyor. Yüksek teknolojili kaplaması, tüm<br />
LED boncuklarını koruyor ve ışık şeridinin<br />
bakımını da kolay hale getiriyor.<br />
Apple HomeKit desteği…<br />
Tapo’nun Apple HomeKit desteğine sahip ilk<br />
ışık şeridi olan L930-5, bu sayede Siri ile de<br />
kontrol edilebiliyor. Ses ile komut özelliği,<br />
kullanıcılara esneklik sağlıyor; başka bir şeyle<br />
meşgulken, elleri doluyken de ışık şeridine<br />
basit sesli komutlar verebiliyorlar. Apple HomeKit’in<br />
yanı sıra Amazon Alexa ve Google<br />
Asistan desteği de olan ışık şeridi, akıllı bir<br />
hoparlör üzerinden ses ile yönlendirilebiliyor.<br />
Tapo uygulamasında bulunan iyi tasarlanmış<br />
animasyonlu ışık efektleriyle eğlenceyi<br />
artıran ürünü aynı zamanda müzikle<br />
senkronizasyonlu kullanmak da mümkün.<br />
Müziğin ritmine paralel olarak dinamik ışıklar<br />
yayabilen Tapo L930-5, evlerdeki partileri<br />
çok daha renkli hale getiriyor.<br />
Farklı senaryolar oluşturup bunları planlamak<br />
ve ortama, saate göre ışık şeridinin açılıp<br />
kapanmasını, renk değiştirmesini vb. sağlamak<br />
mümkün. Beş metre uzunluğundaki<br />
ışık şeridi, istenen yerden kesilip, 3M yapıştırıcı<br />
sayesinde her yere kolayca yapıştırılabiliyor.<br />
Tapo uygulamasından kurulumu ve<br />
yönetimi de kolayca yapılan Tapo L930-5’in<br />
tavsiye edilen satış fiyatı KDV dahil 76,90<br />
USD olarak açıklanıyor.<br />
Sektör Market<br />
İBB, veri merkezi kapasitesini 3 kat artırdı<br />
<strong>IT</strong> network<br />
İBB, özel kuruluş ve ilçe belediyelerine ekonomik,<br />
kesintisiz, güvenilir ve yüksek standartlarda sunduğu<br />
veri merkezi hizmetini geliştirdi. Kapasitesini 3 kat<br />
artıran İBB Veri Merkezi’nden faydalanan kuruluş<br />
sayısı 32’ye yükseldi…<br />
İBB Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı ve bilişim<br />
iştirak şirketi İsttelkom AŞ tarafından<br />
yürütülen çalışmalar kapsamında İBB Veri<br />
Merkezi’nin kapasitesi artırıldı. Hizmet<br />
alan kuruluş sayısı da 16’dan 32’ye yükseldi.<br />
Siber güvenlik, mail hizmetleri, yedekleme,<br />
sunucu barındırma gibi hizmetlerin verildiği<br />
İBB Veri Merkezi’nde kurumlara maliyet<br />
avantajı sağlayan kesintisiz, güvenli ve<br />
sürdürebilir bilişim imkanları sunuluyor.<br />
Tasarruf İmkanı<br />
Kuruluşlar, başlangıç ve yönetim maliyeti<br />
olmadan, lisans satın almak yerine kiralama<br />
modeli ile sunulan servislerden faydalanıyor.<br />
Hizmetten yararlanan kurumların toplam<br />
tasarrufu milyonlarca liraya ulaşıyor.<br />
Servislerin Veri Merkezinden sunuluyor olması<br />
tek merkezden yönetilebilmesine ve<br />
otomatize edilmesine olanak sağlıyor. Barındırma,<br />
enerji, iklimlendirme ve yönetim<br />
maliyetlerinden de tasarruf imkanı sunuyor.<br />
Ayrıca lisans, donanım, bakım veya yenileme<br />
vb. CAPEX maliyetlerini de düşürüyor. Esnek<br />
kapasite artışı ve 7/24 uzman personel desteği<br />
sunulan hizmetler arasında yer alıyor.<br />
Katma Değeri Yüksek Projeler<br />
Geniş bir yelpazede birçok veri merkezi hizmeti<br />
sunulduğunu kaydeden İBB Bilgi İşlem<br />
Daire Başkanı Erol Özgüner; “Kapasite artımı<br />
ile uluslararası standartlarda kurumsal<br />
veri merkezi çözümleriyle daha etkin ve verimli<br />
hizmetler sunmaya devam ediyoruz.<br />
İstanbul’u dünyanın örnek akıllı şehirleri<br />
arasında olması için yeni katma değeri yüksek<br />
projelere imza atmayı aralıksız sürdüreceğiz”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
Dijitalleşme İle Talep Artıyor<br />
İBB ve iştiraklerinin teknolojik dönüşüme<br />
liderlik ederek İstanbul’un dijitalleşmesine<br />
katkıda bulunduklarını belirten<br />
İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Yücel<br />
Karadeniz ise şu değerlendirmede bulundu;<br />
“Yaşanan dijital dönüşüm süreçleri hayatımızı<br />
kolaylaştırırken yeni ihtiyaçları da<br />
beraberinde getirip elde edilen veriler için<br />
veri merkezlerine olan talep hızla artmaya<br />
devam ediyor. İBB Veri Merkezi’nde kapasite<br />
artışı yanı sıra kesintisiz ve güvenli erişim<br />
sağlamak için yeni, Bulut Bilişim ve Yönetilen<br />
(MSSP) hizmetlerimiz olan Yedekleme<br />
Servisi (ISTBACKUP), Ayrıcalıklı Hesap Yönetim<br />
Hizmeti(PAM), Masaüstü Sanallaştırma<br />
Hizmeti(VDI), LOAD BALANCER ve<br />
WAF Çözümleri ile ürün ve servis portföyümüzü<br />
her geçen gün çeşitlendirip yatırımlarımızı<br />
geleceğin ihtiyaçlarını öngörerek<br />
şekillendiriyoruz.”<br />
39
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dolandırıcılık kayıpları<br />
55 milyar doları aştı!<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser<br />
tarafından 48 ülkede hazırlanan<br />
Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu’na<br />
göre, 2020’de 266 milyon olan dolandırıcılık<br />
vakaları yüzde 10,2 artış kaydederek<br />
2021’de 293 milyona ulaştı. Dolandırıcılık<br />
sonucu kaybedilen para miktarı ise bu süreçte<br />
yüzde 15,7 artarak 47,8 milyar dolardan<br />
55,3 milyar dolara yükseldi.<br />
Konuya dair hazırlanan raporda GASA,<br />
dolandırıcılığın artık Batı’nın tekelinden<br />
çıktığına dikkat çekerken, ülkelerin<br />
dolandırıcılık karnesi de açıklandı. Buna<br />
göre, Brezilya, Gana, Nijerya, Kenya ve<br />
Suudi Arabistan gibi gelişmekte olan<br />
ülkeler, başta cep telefonları olmak üzere<br />
çevrimiçi dolandırıcılıklarda büyük artış<br />
yaşandığını belirtti. Filipinlilerin yüzde<br />
53’ü ise geçtiğimiz 3 ay içinde dolandırıcıların<br />
kendilerini de hedef aldığını söylerken,<br />
yüzde 11’i mağdur olduğunu aktardı.<br />
Yatırım dolandırıcılığı hızla<br />
artıyor<br />
Araştırma verilerinden hareketle, Avustralya<br />
ve Singapur gibi ülkeler, yatırım ve<br />
kripto alanlarında dolandırıcılığın artmaya<br />
devam ettiğini bildiriyor. Türkiye’de<br />
bir kripto borsası askıya alınarak 2 milyar<br />
dolarlık varlık dondurulurken, Kanada’nın<br />
yatırım dolandırıcılıklarında 164 milyon<br />
Global Anti Scam Alliance (GASA) ve ScamAdviser tarafından<br />
hazırlanan Küresel Dolandırıcılık Durum Raporu’na<br />
göre, 2020’de 266 milyon olan dolandırıcılık<br />
vakaları yüzde 10,2 artış kaydederek 2021 sonunda<br />
293 milyona ulaştı. Dolandırıcılık sonucu kaybedilen<br />
para miktarı ise bu süreçte yüzde 15,7 artarak 47,8<br />
milyar dolardan 55,3 milyar dolar sınırına dayandı.<br />
dolar zarar ettiği açıklandı. GASA’nın anketine<br />
katılan ABD vatandaşları ise dolandırıcılıklardan<br />
dolayı 575 milyon dolar<br />
kaybettiğini söylüyor. Avustralya’da tüm<br />
dolandırıcılıkların yalnızca yüzde 13’ünün<br />
rapor edildiği tahmin edilen araştırmaya<br />
göre, Kanada’da dolandırıcılık vakalarının<br />
sadece yüzde 5’inin kolluk kuvvetlerine<br />
ulaştığı düşünülüyor. Bu oran İsrail’de<br />
yüzde 9 olarak öngörülürken, Hollanda ve<br />
Fransa’da da yüzde 12 ila 17 arasında değişiyor.<br />
Dolandırıcılıktan en çok gençler<br />
etkileniyor<br />
GASA tarafından yapılan araştırmaya<br />
göre Endonezya, dolandırıcılıkların yüzde<br />
51’inin kaynağının sosyal medya olduğunu<br />
belirtilirken, Pakistanlı üst düzey yetkililer<br />
de bildirilen tüm çevrimiçi suçların yüzde<br />
23’ünün Facebook’ta başladığını aktarıyor.<br />
Amerika Birleşik Devletleri’nde para<br />
kaybı bildiren her dört kişiden biri de bu<br />
çıktıyı savunarak dolandırıcılığın başlangıç<br />
noktası olarak sosyal medyayı işaret<br />
ediyor. Dolandırıcılıkların demografik<br />
grafiklerine bakıldığı zaman ise gençlerin<br />
yaşlılardan daha fazla hedef alındığı<br />
kaydediliyor. Finlandiya’da dolandırıcılıklardan<br />
yüzde 23,3’lük pay ile en olumsuz<br />
etkilenen yaş grubunun 18 ila 30 arasındaki<br />
bireyler oluyor. Bu bilgiyi doğrulayan<br />
Hollanda Twente Üniversitesi, gençlerin<br />
dolandırılma olasılığının daha yüksek olduğunun<br />
altını çiziyor.<br />
Dolandırıcılıkla mücadelede kesin<br />
çözüm aranıyor<br />
Dünya Ekonomik Forumu, küresel siber<br />
suçların yalnızca yüzde 0,05’inin yargıya<br />
taşındığını açıklarken, dolandırıcılığa<br />
karşı farkındalık yaratmak yoluyla önlem<br />
almak ise yetersiz kalıyor. Bireylerin daha<br />
fazla tedbir almasına ihtiyaç duyulduğunu<br />
açıklayan GASA, araştırma raporunu<br />
herkes için internet adresinden erişilebilir<br />
kılarken, çevrimiçi dolandırıcılıkla mücadeleye<br />
yönelik somut eylemleri belirlemek<br />
için Küresel Dolandırıcılıkla Mücadele Zirvesi’ni<br />
düzenlediğini de duyuruyor.<br />
Edurey, 20 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı<br />
40<br />
Eğitimin deneyimsel<br />
sürecine odaklanan,<br />
kullanıcıyı doğrudan<br />
sürece dahil ederek<br />
interaktif bir yapı<br />
üzerinden eğitim altyapısı<br />
geliştirmelerini sağlayan Edurey geliştirdiği<br />
yapay zeka modülü ile kullanıcılarına<br />
kurum içi eğitim konusunda kolaylıklar<br />
sağlıyor. Global pazara odaklanan Edurey,<br />
aldığı bu yatırım ile eğitim deneyim platformu<br />
ve eğitim teknolojileri alanında<br />
büyümeyi hedefliyor. Eğitimde dijital dönüşüm<br />
ilkesiyle yola çıkan marka; eğitim<br />
pazar yeri, NFT sertifika, oyunlaştırma<br />
ve sosyal öğrenme modülleriyle dikkat<br />
çekiyor.<br />
Tüm kullanıcıların sistem üzerinde belirli roller dahilinde<br />
yetkilendirilebildiği eğitim teknolojisi girişimi<br />
Edurey, Global Trust Venture liderliğinde 20 milyon<br />
TL değerleme üzerinden yatırım aldı. Yatırım turuna<br />
Emre Kocadağ, Soner Canko, Nezih Sipahioğlu,<br />
Mehmet Selman Ertürk ve Can Mark Başoğlu katıldı…<br />
Edurey CEO’su Fatih Köroğlu konuyla ilgili<br />
yaptığı açıklamada: “Ekibimle birlikte sadece<br />
teknoloji ve eğitim içeriği süreçlerinde<br />
değil farklı alanlarda da araştırmalar<br />
yaparak hem öğrenme deneyimi süreçlerini<br />
hem de kullanıcı alışkanlıklarını inceleme<br />
konusunda geliştirmeler yapıyoruz.<br />
Aldığımız yatırım ile küresel arenada da<br />
büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.<br />
Bundan sonrası için ekibimizi büyütmeye,<br />
altyapımızı geliştirmeye ve Avrupa’daki<br />
büyümemize son hızla devam<br />
edeceğiz” ifadelerini kullandı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
SteelSeries, yeni Apex Pro TKL Serisi<br />
klavyelerini tanıttı!<br />
Oyun ve e-spor ekosisteminde dünya lideri<br />
olan SteelSeries, yeni Apex Pro TKL serisi<br />
klavyelerini duyurdu. SteelSeries’in yeni<br />
klavye serisi, dünyanın en hızlı klavyesini<br />
yaratmak için OmniPoint 2.0 teknolojisini<br />
turnuva kazanan TKL form faktörüyle birleştirerek<br />
oyunculara ve e-spor profesyonellerine<br />
galibiyet avantajı sunuyor.<br />
İlk olarak 2019 yılında piyasaya sürülen Apex<br />
Pro TKL, oyunculara ilk mekanik anahtarların<br />
yaratılmasından bu yana oyun klavyesi<br />
inovasyonunda önemli bir adım olan tamamen<br />
ayarlanabilir özelliği sunarak dünyayı<br />
kasıp kavurdu. Birçok profesyonel oyuncu<br />
tarafından kullanılan Apex Pro TKL, başlangıçta<br />
rekabetçi oyuncularla ve çevre birimlerinden<br />
yalnızca en iyi performansı talep<br />
edenler arasında temellerini buldu. Ardından<br />
dünya çapında zaferler kazandı.<br />
Mekanik klavyelerden 11 kat<br />
daha hızlı kullanım imkanı<br />
Kazanmak ve kaybetmek arasındaki fark,<br />
Global e-spor ekipman markası SteelSeries, yeni Apex<br />
Pro TKL serisi klavyelerini tanıttı. Oyunculara galibiyet<br />
avantajı sağlayan ve gecikmesiz 2.4GHz Quantum<br />
2.0 Dual Wireless özelliğine sahip Apex Pro TKL serisi<br />
kullanıcılara daha hızlı ve ayarlanabilir bir kullanım imkanı<br />
sunacak.<br />
hız ve milisaniye farkı ile belirlenebilir. SteelSeries,<br />
<strong>2022</strong>’de OmniPoint teknolojisini<br />
daha da hızlı olacak şekilde tasarladı. Her<br />
türden oyuncuya, yalnızca 0,54 ms’lik tepki<br />
süresiyle 0,2 mm’den 3,8 mm’ye kadar 37<br />
hareket seviyesi seçeneği sunuyor. OmniPoint<br />
2.0 anahtarları, standart mekanik anahtarlardan<br />
11 kat daha hızlı yanıt verir ve<br />
0,2 mm’ye ayarlandığında 10 kat daha hızlı<br />
çalıştırma özelliğine sahip. Kullanıcılar, tuş<br />
başına, program ve oyun bazında hafif vuruşlar<br />
ve derin vuruşlar arasında seçim yapabilir.<br />
Oyuncular, FPS oyunları için WASD<br />
veya MOBA’lar için ultra hızlı bir QWER fark<br />
etmeksizin Apex Pro TKL klavyelerini Steel-<br />
Series GG yazılımı ile kullanıldıklarında kullanıcıların<br />
özel profillerini otomatik olarak<br />
yükleyebilecekler.<br />
E-spor için hazır TKL tasarımı, daha temiz<br />
bir masaüstü alanı sağlarken aynı zamanda<br />
geniş kapsamlı fare hareketi için daha fazla<br />
alan sağlayarak oyun kazandıran anların<br />
engellenmemesini sağlar. Apex Pro TKL, ilk<br />
kez bağımsız olacak ve yeni nesil yüksek performanslı<br />
Quantum 2.0 Dual Wireless teknolojisi<br />
ile sunulacak. Apex Pro TKL Wireless<br />
kullanan oyuncular, birden fazla cihaza<br />
bağlantı için ultra hızlı 2.4GHz gecikmesiz<br />
kablosuz teknoloji veya Bluetooth 5.0 arasında<br />
seçim yapabilir. Oyuncular 40 saatlik<br />
pil ömrüyle Apex Pro TKL Wireless klavye<br />
ile beraber, kablolara bağlı kalmadan her<br />
zamankinden daha güçlü ve daha uzun süre<br />
oyun oynayabilecekler.<br />
OmniPoint 2.0 anahtarı hızının yanı sıra,<br />
oyuncuların iki eylemi tek bir tuşa bağlamasına<br />
olanak tanıyan ikisi bir arada tuşa basma<br />
özelliği sunuyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Robot Yatırımları Zirvesi çok sayıda<br />
yatırıma sahne oldu<br />
İstanbul Tuzla’da gerçekleşen Zirveleri<br />
12.103 sektör profesyoneli ziyaret etti.<br />
155 firmanın katılımcı olarak yer aldığı<br />
organizasyonun 84 panelinde 168 konuşmacı<br />
sahne aldı. Dört farklı alanda eş zamanlı<br />
olarak toplam 66 saat canlı yayın gerçekleşti.<br />
Bu yayınlarda konuşmacıların sunumlarını<br />
44.684 kişi online olarak izledi.<br />
Üretimde verimlilik sağlayan son teknolojileri bir araya<br />
getiren Robot Yatırımları Zirvesi, Endüstri 4.0 Uygulamaları<br />
Zirvesi, Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi ve Proses<br />
Zirvesi 4-6 Ekim <strong>2022</strong> tarihleri arasında yoğun bir ilgiyle<br />
gerçekleşti ve birçok iş bağlantısına sahne oldu…<br />
İş bağlantılarına sahne oldu<br />
Enerji maliyetlerini düşürmek ve üretimde<br />
verimlilik sağlamak isteyen fabrikaların yoğun<br />
ilgisiyle gerçekleşen Robot Yatırımları<br />
Zirvesi, Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirvesi,<br />
Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi ve Proses<br />
Zirvesi bu alanda yatırımlara sahne oldu.<br />
Zirvede sergilenen çözüm ve uygulamalar<br />
üzerinden zirvede doğrudan siparişler de<br />
verildi.<br />
Eş zamanlı paneller<br />
gerçekleşti<br />
Sektör profesyonelleri ve önde gelen firmalardan<br />
alanında uzman kişilerin konuşmacı<br />
olarak katıldığı eş zamanlı panellerde çoğunlukla<br />
uygulanmış projeler ve deneyimler<br />
anlatıldı. Panel salonlarındaki sunumlara<br />
dinleyicilerin ilgisi üç gün boyunca sürdü.<br />
Dinleyiciler hem sunum sırasında hem de<br />
sunum sonrasında stantlarda konuşmacılara<br />
soru sorma imkanı buldu.<br />
52 şehirden ziyaretçi geldi<br />
Fabrikaların teknik ekiplerinden ve satın<br />
alma sorumlularından oluşan ziyaretçiler,<br />
17 ülkeden ve 52 şehirden gelerek zirveyi ziyaret<br />
ettiler.<br />
İstanbul ilk sırada olmak üzere, Kocaeli,<br />
Bursa, Ankara, İzmir, Sakarya, Tekirdağ ve<br />
Konya en çok ziyaretçi gelen şehirler olarak<br />
sıralandı.<br />
Verimlilik ödülleri sahiplerini<br />
buldu<br />
Zirveler kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen<br />
1.Verimlilik Ödülleri sahiplerini buldu.<br />
Üretimde verimliliğe dikkat çekmek ve farkındalık<br />
sağlamak için düzenlenen Verimlilik<br />
Ödülleri’nde 70 proje ödül sahibi oldu.<br />
Otomotivden gıdaya, beyaz eşyadan demir<br />
çeliğe kadar sektör devleri firmaların hayata<br />
geçirdiği projeler uygulayıcı firmalarıyla birlikte<br />
ödül aldı. Sosyal medyada oldukça ses<br />
getiren Verimlilik Ödülleri, zirveler kapsamında<br />
her yıl düzenlenmeye devam edecek.<br />
41
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Elektraweb’le oteller ve acenteler<br />
karlılığını artıracak<br />
Son dönemde online satış kanalları otellerden aldığı payı<br />
yüzde 30’a kadar çıkarınca oteller alternatif kanallara yöneldi.<br />
Otelin kendi web sitesinden komisyonsuz ve aracısız<br />
rezervasyon almasını sağlayan Elektraweb, otellerin<br />
gözdesi halini almaya başladı. Talya Bilişim Yönetici Ortağı<br />
Nilüfer Durukal, Elektraweb otel yazılımına yönelik talepte<br />
ciddi bir artış yaşadıklarını belirterek, “Teknolojinin online<br />
satış kanallarının günümüzdeki tekelini ciddi anlamda kıracağını<br />
düşünüyorum” dedi…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Pandemi birçok alanda olduğu gibi turizm<br />
sektörünün de dilini değiştirdi. Dijitalleşmenin<br />
daha da etkin hale geldiği sektörde, online<br />
satış kanalları ağırlık kazanmaya başladı.<br />
Bu kapsamda online satış sitelerinin en fazla<br />
pay aldığı illerde İstanbul listenin başında<br />
yer alıyor. Öyle ki İstanbul’a yapılan rezervasyonların<br />
yaklaşık yüzde 70’i artık online rezervasyon<br />
kanallarından geliyor. Ancak online<br />
kanalların otellerden aldığı pay yüzde 30’a<br />
kadar çıkabiliyor. Adeta bir tekel halini alan<br />
online kanallara karşı birçok otelci alternatif<br />
arayışını hızlandırıyor. Bu kapsamda Talya<br />
Bilişim tarafından geliştirilen Elektraweb<br />
yazılımı otellerin imdadına yetişiyor. Online<br />
rezervasyon motoru, kanal yönetimi, Google<br />
ve sanal pos entegrasyonu özelliklerini ön<br />
büroya dahil eden Elektraweb, otelin kendi<br />
web sitesinden komisyonsuz ve aracısız rezervasyon<br />
almasını sağlıyor.<br />
Talepte çok büyük artış var<br />
Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal,<br />
turizmde hızlanan ivmeyle birlikte<br />
online kanalların da paylarını artırdıklarını<br />
söyledi. Durukal, “Ancak artan maliyetleri<br />
de dikkate aldığımızda otellerin kazancı,<br />
ağırlıklı olarak yabancı olan bu online rezervasyon<br />
sitelerine kalıyor. Hal böyle olunca<br />
otel yönetimi için bu durum çok büyük bir<br />
çıkmaza doğru gidiyor” dedi. Elektraweb otel<br />
yazılımını kullanan otellerin aracı maliyetlerinden<br />
kurtularak karlılıklarını artırdığını<br />
aktaran Durukal, “Online rezervasyon kanalları<br />
aldığı afaki paylardan rahatsız olan<br />
oteller bizimle iletişim trafiğini artırdı. Son<br />
dönemde bu kapsamda Elektraweb yazılımına<br />
inanılmaz bir talep oluştu. Teknolojinin<br />
online satış kanallarının günümüzdeki tekelini<br />
ciddi anlamda kıracağını düşünüyorum”<br />
diye konuştu.<br />
Komisyonsuz rezervasyon<br />
Elektraweb otel yazılımı ile ilgili bilgi veren<br />
Nilüfer Durukal, şunları anlattı: “Elektraweb<br />
otel yazılımı, online rezervasyon motoru, kanal<br />
yönetimi, Google ve sanal pos entegrasyonu<br />
özelliklerini ön büroya dahil eden tek<br />
otel yönetim sistemi. Bizim ilk önceliğimiz<br />
otelin kendi web sitesinden komisyonsuz<br />
ve aracısız rezervasyon almasını sağlamak.<br />
Ön büro ile entegre çalışan online rezervasyon<br />
sayfası sayesinde oteller, tanımladıkları<br />
kontrat fiyatları üzerinden ya da günlük fiyatlama<br />
yaparak hiçbir aracı firmaya ihtiyaç<br />
duymadan odalarını satabiliyor. Bu sistem<br />
otellere aynı zamanda kendi CRM verilerini<br />
oluşturarak, markasına yönelik her türlü pazarlama<br />
stratejisini rahatlıkla kurgulayabilme<br />
olanağını da sunuyor. Google partnerliğimiz,<br />
Elektraweb kullanıcısı tesislere ücretsiz<br />
bir şekilde Google’da da fiyatlarını yayınlayıp,<br />
rezervasyon alabilme şansını tanıyor.”<br />
Hiçbir ücret ödemiyorlar<br />
Otellerin daha az aracı ile satış yapmalarını<br />
sağlamak için acentelerle olan iletişimlerini<br />
de dijitale taşıdıklarını anlatan Durukal,<br />
Türkiye’deki binlerce A sınıfı acente ile doğrudan<br />
iletişim kurmalarını, fiyat vermelerini<br />
ve rezervasyon almalarını da sağladıklarını<br />
kaydetti. Durukal, “Elektrahotels.com üzerinden<br />
başvuruda bulunan acentelerin dahil<br />
olduğu bu sistem için ne acenteler ne de oteller<br />
herhangi bir ücret ödemiyorlar ifadesini<br />
kullandı.<br />
Figopara’dan “stratejik” transfer<br />
42<br />
Yeni nesil alacak finansmanı platformu Figopara’nın Stratejiden<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökalp Yanıkçı oldu…<br />
Kurumsal şirketler<br />
için tedarikçi<br />
finansmanına<br />
aracılık etmenin<br />
yanında geliştirdiği<br />
çözümlerle KO-<br />
Bİ’lerin hızlı, kolay<br />
ve ucuz finansmana<br />
ulaşmasını<br />
sağlayan fintek şirketi Figopara, finans ve<br />
teknoloji sektörünün güçlü isimleriyle ekibini<br />
büyütmeye devam ediyor. Bankacılık<br />
sektörünün deneyimli ismi Gökalp Yanıkçı,<br />
Figopara’da Stratejiden Sorumlu Genel<br />
Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı.<br />
Figopara’nın KOBİ segmentindeki yeni çalışmalarını<br />
ve ürün geliştirmelerini ekibiyle<br />
organize edecek olan Yanıkçı, şirketin<br />
strateji yönetiminde ve yeni stratejilerin<br />
yaratılmasında kilit rol oynayacak.<br />
Gökalp Yanıkçı kimdir?<br />
Yıldız Teknik Üniversitesi Metalurji ve<br />
Malzeme Mühendisliği bölümünden 2003<br />
yılında mezun olan Gökalp Yanıkçı, yüksek<br />
lisansını 2006 yılında aynı üniversitede<br />
Metalurji ve Malzeme bölümünde<br />
bitirdi. 2007 yılında bankacılık kariyerine<br />
başlayan Yanıkçı, kariyerine paralel olarak<br />
2010 yılında Galatasaray Üniversitesi’nde<br />
MBA programını tamamladı. Yaklaşık<br />
15 yıl boyunca Türkiye’nin önde gelen<br />
bankalarında KOBİ bankacılığı alanında<br />
yöneticilik pozisyonlarında görev alan<br />
Yanıkçı, bankacılık sektöründeki tecrübesini<br />
takiben 2021 yılı itibarıyla faktoring<br />
sektöründe proje danışmanlığının<br />
yanı sıra ürün, iş geliştirme ve dijitalden<br />
sorumlu genel müdür yardımcısı görevlerini<br />
üstlendi. Yanıkçı, Ekim <strong>2022</strong> itibarıyla<br />
Figopara bünyesine katılarak, Stratejiden<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak<br />
çalışmalarını sürdürecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Yakın gelecekte NFT’ye hukuki<br />
düzenlemeler ve sınırlar gelebilir<br />
Hukuk ve Uyum Profesyoneli<br />
Ayşe Anaeli, dijital veya<br />
fiziksel varlığı olan bir ürün<br />
üzerindeki hak sahipliğinin<br />
blokzincir teknolojisi aracılığıyla<br />
kayıt altına alınarak<br />
ilgili ürünün “tekliğini” belgeleyen<br />
bir tür dijital sertifika<br />
olan NFT’ye olan ilginin<br />
hızla arttığını belirterek, “NFT veri şirketi<br />
Nonfungible.com’un 2021 yıllık raporuna<br />
göre, NFT’nin dolar bazında ticaret hacmi<br />
yüzde 21 bin artışla 82 milyon dolardan 17.6<br />
milyar doların üzerine çıktı. Son dönemde<br />
satışlarında patlama olduğu aktarılan NFT<br />
piyasasında geçtiğimiz yıl alıcı sayısı yaklaşık<br />
yüzde 3 bin artarken, satıcı sayısı yüzde<br />
3 bin 669 yükseldi. Eserlerin kaydedilmesi,<br />
kopyalanması ve satışı gibi konularda yeni<br />
bir yöntem olarak kullanılan NFT’ler, hukuk<br />
alanında da son dönemlerde yakından takip<br />
edilmektedir. Her teknolojik gelişmede olduğu<br />
gibi bu konuda da hukuki düzenlemelerin<br />
ve birtakım sınırlamaların getirilmesi söz<br />
konusu olacak. Sanat eserlerinin ve kripto<br />
paraların yıllar geçtikçe değer kazanan yapısı<br />
göz önüne alındığında, NFT ile yapılan satış<br />
işlemlerinde geleneksel anlamda para ile<br />
gerçekleştirilen eser satışlarına nazaran hem<br />
satıcı hem de alıcı açısından karşılıklı bir değer<br />
kazanma durumu söz konusu. NFT’nin<br />
bu hızlı yükselişi karşısında piyasa dinamiklerinin<br />
geleceği noktayı tahmin etmek ise<br />
şimdilik pek mümkün gözükmüyor.” dedi.<br />
3 boyutlu teknolojinin gelişmesi ve dijital para birimlerinin<br />
hayatımıza girmesiyle ortaya çıkan ve değiştirilemez<br />
tokenler olarak bilinen NFT pazarı büyümeye<br />
devam ediyor. 2021 yılında NFT’lerin ticaret hacmi bir<br />
önceki yıla göre yüzde 21 bin, alıcı sayısı yüzde 3 bin<br />
arttı. Hukuk ve Uyum Profesyoneli Ayşe Anaeli’ne göre,<br />
yakın bir gelecekte NFT ile ilgili hukuki düzenlemeler ve<br />
birtakım sınırlamalar hayatımızda yerini alacak…<br />
Yakın bir gelecekte, hukuki bir<br />
düzenleme bizleri bekliyor<br />
NFT’lerin özellikle sanat dünyasında ve oyun<br />
sektöründe yeni bir kapıyı araladığını da vurgulayan<br />
Anaeli, “Özellikle eserlerin orijinalliği<br />
ve mülkiyetine ilişkin uyuşmazlıklarda<br />
NFT’lerin delil niteliği taşıyıp taşımayacağı<br />
merak konusu. Teknolojiye adaptasyonu hızlı<br />
olan hukuk sistemlerinde son dönemlerde<br />
adını sıkça duymaya başladığımız blokzincir<br />
tabanlı teknolojilere ilişkin birtakım düzenlemelerin<br />
yapılmaya başladığını görüyoruz.<br />
Ancak ülkemizde ilgili düzenlemeler henüz<br />
kripto paraların tanımlanması ve servis<br />
sağlayıcı şirketlerin uyması gereken usul ve<br />
esaslarla sınırlıdır. Çok da uzak olmayan bir<br />
gelecekte, hukuki bir düzenlemenin bizleri<br />
beklediğini söylemek mümkün. Sanal ödeme<br />
sistemleri her ne kadar sanat piyasasını<br />
etkisi altına almış olsa da NFT ile yalnızca<br />
sanat eserleri koruma altına alınmıyor. Dijital<br />
ya da fiziksel varlığı olan herhangi bir<br />
nesne NFT’lenerek bu “biricik” veya bir başka<br />
ifadeyle “özdeşi olmayan” olma özelliğini<br />
kazanabilir.” şeklinde konuştu.<br />
NFT’nin alıcı ve satıcısına sağladığı yararlardan<br />
da bahseden Anaeli, şöyle devam etti:<br />
NFT’lerin maddi açıdan da<br />
birçok faydası var<br />
Özellikle Covid-19 pandemisiyle birlikte dünya<br />
genelinde çevrimiçi sergi ve müzayedelerin<br />
sayısında yaşanan artış, bu alanlardaki<br />
güvenlik açıklarını da beraberinde getirdi.<br />
Alıcısına tam da bu noktada güvence sağlayan<br />
blokzincir teknolojisi, eserlerin NFT ile<br />
güvenilir ve şeffaf bir sisteme kaydedilerek<br />
sanat dünyasındaki dijitalleşmenin getirdiği<br />
sorunların önüne geçmeyi hedefliyor. Bu<br />
anlamda NFT’nin dijital sertifika ve kimlik<br />
doğrulama gibi metotlarla dünya genelinde<br />
mücadele edilen sanat hırsızlığının önüne<br />
geçilmesi açısından da olumlu bir gelişme<br />
olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan eserlerin<br />
alıcılara dijital bir platformda sunuluyor<br />
olması, ilgilisinin sanata dilediği zaman ve<br />
dilediği yerden erişebilmesi açısından da<br />
kolaylık sağlıyor. Tüm bunların yanı sıra<br />
NFT’lerin maddi açıdan da birçok faydası<br />
bulunmakta. Öncelikle NFT ile sanatçıların<br />
eserlerini çok daha düşük maliyetlerle sertifika<br />
altına alması ve aracı kurumlara ihtiyaç<br />
duymadan dijital platformlarda satışa sunarak<br />
komisyonsuz bir şekilde gelir elde etmesi<br />
mümkün hale geliyor. Ayrıca NFT ile eser satışlarında<br />
ödenen yüksek tutarlardaki vergi<br />
sorunu da ortadan kalkmış oluyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
E-ihracatta yüzde 219’luk büyüme<br />
E-ihracat yapmaya başlayan, ürünlerini Türkiye dışındaki<br />
ülkelere de satmayı hedefleyen firma sayısında<br />
yüzde 219’luk bir büyüme olduğunu açıklayan Idea-<br />
Soft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun<br />
Özkara, sınır ötesi e-ticaretin 2023’te, yurtiçi e-ticarete<br />
rakip olabilecek konuma geleceğini açıkladı…<br />
E-ihracat’ın hem ülke politikası olarak hem<br />
de işletmelerin ikinci bir gelir modeli olarak<br />
çok kıymetli ve ihracat ayağını geliştirecek<br />
bir adım olduğunu belirten IdeaSoft CEO’su<br />
ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara,<br />
“E-ihracat yapmaya başlayan, ürünlerini<br />
Türkiye dışındaki ülkelere de satmayı<br />
hedefleyen firma sayısında yüzde 219’luk<br />
bir büyüme oldu. Bu çok büyük bir rakam.<br />
Birçok işletmenin e-ticarete başlaması pandemi<br />
ile birlikte edindikleri deneyimi şu<br />
anda dijital süreçleriyle devam ettirmeleri ile<br />
birlikte bu rakam önümüzdeki dönemlerde<br />
daha da artacak. Çünkü e-ticarete başlayan<br />
binlerce firma zaman içerisinde orada edindiği<br />
deneyimle ‘Bu ürünleri neden yurtdışında<br />
da satmayalım?’ diyerek IdeaSoft altyapı<br />
seçenekleriyle birlikte kendi ürünlerini tüm<br />
dünyaya satabilir hale geldiler” dedi.<br />
Özkara, “IdeaSoft müşterileri özelinde<br />
baktığımızda işletmelerin yurtdışı satışları<br />
içerisinde ağırlıklı olarak Avrupa, Mena<br />
Bölgesi ve Rusya ön plana çıkıyor. Sınır<br />
ötesi e-ticaret 2023’te, yurtiçi e-ticarete<br />
rakip olabilecek konuma gelecek ve 2023’te<br />
rakamlar daha da artacak” şeklinde konuştu.<br />
43
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Huawei Wesight Çözümü Doğa HSE ile<br />
daha fazla sektöre ulaşacak<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi, yapay zeka<br />
destekli iş sağlığı ve güvenliği çözümü WeSight’ı<br />
geliştirerek pazara sundu. Ar-Ge Merkezi’nde<br />
görev alan Türk mühendisler tarafından<br />
geliştirilen WeSight; madenler, şantiyeler<br />
ve üretim tesisleri gibi çalışma alanlarında<br />
iş kazalarını önlemeyi ve bu kazalara neden<br />
olabilecek koşulları ortadan kaldırmayı hedefliyor.<br />
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi ve Doğa HSE,<br />
Wesight’ın daha fazla endüstriye ve kuruma<br />
ulaşmasını sağlamak ve bu teknolojinin farklı<br />
sektörlerde kullanımını arttırmak amacıyla<br />
işbirliğine gitti. Bu işbirliği kapsamında, iş<br />
sağlığı ve güvenliği alanında eğitim, denetim<br />
ve danışmanlık hizmetleri veren Doğa HSE,<br />
Huawei Wesight’ı hem tek yetkili distribütör<br />
olarak Türkiye’de faaliyet gösteren firmalara<br />
hem de genel distribütör olarak, dünyada çalıştığı<br />
ulusal ve uluslararası şirketlere tanıtacak<br />
ve ulaştıracak.<br />
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi Ticari<br />
Büyüme Departmanı Direktörü Tunca Taşçı<br />
konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları<br />
söyledi; “Huawei SaaS (hizmet olarak yazılım)<br />
ürünlerimizle farklı sektörlerde ve iş alanlarında<br />
müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik<br />
çözümler üreterek, dijitalleşmelerine katkıda<br />
bulunuyoruz. Wesight ürünümüz, yapay zeka<br />
teknolojisi ile belirlenen senaryoların kameralar<br />
aracılığıyla tespitini yaparak, iş sağlığı ve<br />
güvenliği alanında önemli bir teknolojik katkı<br />
sağlıyor. Bu alanda dünya çapında bir deneyime<br />
sahip olan Doğa HSE ile yaptığımız bu<br />
işbirliği ile kurumların iş sağlığı ve güvenliği<br />
standartlarında çok daha iyi bir noktaya gelmelerine<br />
yardımcı olacağımıza inanıyorum.<br />
Buradaki en önemli konu, çalışanların can<br />
Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi, iş kazalarını azaltmak üzere<br />
geliştirilen iş güvenliği çözümü WeSight’ın, daha fazla<br />
endüstri ve kurumda kullanılması amacıyla, bu alandaki<br />
uzman şirketlerinden Doğa HSE ile işbirliğine gitti. Bu anlaşmayla<br />
iş güvenliği ekosistemine daha fazla fayda sağlamayı<br />
hedefleyen iki şirket, Wesight çözümünün yaygın<br />
kullanımının artırılması ve sunduğu faydaların sektörlerle<br />
paylaşılması için birlikte çalışacak…<br />
güvenliğinin daha az risk altında olmasıdır.<br />
Bunun haricinde, sektörlerin ve kurumların<br />
iş verimliliklerinin artmasına yardımcı<br />
olan bir çözüm sunmuş olmaktan dolayı son<br />
derece mutluyuz” dedi. Nortinvest – Doğa<br />
HSE Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Güven<br />
ise yaptığı değerlendirmede; “Türkiye›de<br />
sosyal güvenlik kurumu verilerine göre, 2020<br />
yılında 384.262 iş kazası meydana gelirken,<br />
bu kazalarda 1.231 can kaybı yaşandı. 2030<br />
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma<br />
toplantısında, tüm çalışanlar için güvenli bir<br />
çalışma ortamının teşvik edilmesine yönelik<br />
çağrılar yapıldı. İş sağlığı ve güvenliği alanında<br />
yapılan yatırım ve çalışmalar, kaza frekans<br />
oranlarını, hastalığa bağlı gün kayıplarını,<br />
maddi kayıpları ve sigorta prim kayıplarını<br />
azaltırken; üretimi, çalışan memnuniyetini<br />
ve kuruma bağlılığı arttırarak, şirketlerin<br />
saygınlığına katkıda bulunuyor. Etkin<br />
olmayan iş sağlığı ve güvenliği yönetimi ise<br />
mesleki hastalıklar ve iş kazaları sonucu<br />
önemli kayıplara yol açıyor. Doğa HSE olarak,<br />
bu alanda bir değişim yaratmak için yola<br />
çıktığımızda, sürdürülebilir bir yönetim<br />
anlayışı için, ‘Önce İnsan’ yaklaşımını her<br />
zaman için ön planda tuttuk. WeSight ile dijitalleşen<br />
dünyaya uyum sağlamak öncelikli<br />
hedefimiz. Vizyoner, sektöre katma değer ve<br />
çözüm sağlamaya odaklı, uluslararası standartlardaki<br />
bakış açımızla, bu alandaki çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz” dedi.<br />
Tek merkezden çoklu risk<br />
kontrolü<br />
WeSight, mevcut sistemlere kolay entegre<br />
olabilen yapısıyla, akıllı güvenlik çözümlerini<br />
daha erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor.<br />
Ekstra kamera yatırımı gerektirmeyen Wesight<br />
bulut tabanlı ve hybrid model olarak<br />
çalışabiliyor. İş güvenliği alanında sürekli<br />
otomasyon sağlayan WeSight, işyeri ve çalışan<br />
güvenliğini sağlamak için birçok farklı<br />
özelliği bir arada sunuyor. Kişisel Verileri Koruma<br />
Kanunu’nun tüm hükümlerine uygun<br />
olarak geliştirilen WeSight’ın yapay zeka desteğiyle<br />
öne çıkan genel özellikleri arasında;<br />
alan kontrolü, ses analizi, kişisel koruyucu<br />
ekipman kontrolü, hareketsiz kalma tespiti,<br />
davranış ihlali tespiti, mesafe ihlali tespiti ve<br />
yangın algılama yer alıyor.<br />
Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Sağlık<br />
Örgütü’nün 2020 verileri, her yıl 2,3 milyon<br />
çalışanın iş kazası yaşadığını ve 2 milyon<br />
çalışanın iş kazaları sebebiyle hayatını kaybettiğini<br />
gösteriyor. Bu rakamların mümkün<br />
olduğunca düşürülmesini amaçlayan<br />
WeSight, çalışanların koruyucu ekipman<br />
kullanıp kullanmadığını takip ederken, yasaklı<br />
alanlara erişim ihlallerini ve kazalara<br />
yol açabilecek olayları izleyen teknolojik bir<br />
çözüm olma özelliğine sahip. Sistem herhangi<br />
bir risk veya ihlal tespit ettiğinde, yetkilileri<br />
otomatik olarak uyarıyor.<br />
TCL’den yıldız futbolcularla tanışma fırsatı!<br />
44<br />
Dünyanın önde gelen akıllı teknoloji şirketlerinden<br />
TCL, futbolseverleri mutlu edecek bir kampanya<br />
başlattı. Futbolseverler yıl sonuna kadar<br />
sürecek kampanya kapsamında İngiltere’nin olağanüstü<br />
genç orta saha oyuncusu Phil Foden, İspanya’nın<br />
yükselen süper yıldızı Pedri ve Fransız<br />
milli takımının kilit savunma oyuncusu Raphaël<br />
Varane ile tanışma ve sohbet etme fırsatı yakalayacak.<br />
Üstelik başvuru için herhangi bir satın<br />
alma şartı da yok. 31 Aralık’a kadar aşağıdaki<br />
link üzerinden başvuru formunu doldurmanız<br />
yeterli oluyor. Kampanya ile ilgili açıklamada bulunan<br />
TCL Communication Türkiye Pazarlama<br />
TCL’in yıl sonuna kadar sürecek kampanyası kapsamında<br />
futbolseverler, Phil Foden, Pedri ve Raphaël Varane<br />
ile tanışma ve sohbet etme fırsatı yakalayacak. Üstelik<br />
başvuru için herhangi bir satın alma şartı da yok. Tek<br />
yapmanız gerek 31 Aralık’a kadar başvurunuzu yapmak…<br />
Müdürü Arzu Topuz; “TCL’in marka elçileri, insanlara<br />
mükemmellik yolunda ilham vermeyi<br />
amaçlıyor. Marka elçilerimizle çalışmaya başladığımızda<br />
elçiler ile tüketiciler arasında gerçek<br />
bir bağ oluşturmayı da amaçladık. Bu nedenle<br />
tüketicilere favori oyuncularıyla buluşma şansı<br />
vermek istedik. Bu yeni kampanyamız ile Türkiye’deki<br />
futbolseverlerin dünyanın en iyi futbolcularıyla<br />
tanışma fırsatını yakalayacak olmasından<br />
mutluluk duyuyoruz” dedi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
YEO ve Ryse Energy, İngiltere Pazarı için<br />
güçlerini birleştiriyor<br />
Türkiye’nin önde gelen mühendislik ve teknoloji şirketlerinden<br />
YEO, 7 kıtada yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren<br />
Ryse Energy ile iş birliğine gitti. Ryse Energy ve YEO,<br />
İngiltere’de yenilenebilir enerji projeleri gerçekleştirmek için<br />
ortak bir girişim kuracak…<br />
Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve mühendislik<br />
şirketlerinden YEO ve yenilenebilir<br />
enerji ve güç endüstrisi liderlerinden Ryse<br />
Energy, İngiltere pazarında faaliyet göstermek<br />
üzere güçlerini birleştirdi. 7 kıtada 4<br />
binden fazla kurulumla dünyanın lider teknoloji<br />
ve mühendislik şirketlerinden olan<br />
Ryse Energy ve YEO, İngiltere pazarında faaliyet<br />
göstermek üzere ortak bir şirket kurmak<br />
üzere anlaşma imzaladı.<br />
Enerji maliyetlerini düşürecek<br />
Ortaklık girişimine ilişkin sözleşme YEO Yönetim<br />
Kurulu Başkanı ve CEO’su Tolunay Yıldız<br />
ile Ryse Energy Kurucusu ve CEO’su Alistair<br />
Munro arasında imzalandı. Anlaşma ile<br />
birlikte Ryse Energy ve YEO, yenilenebilir<br />
enerji projeleri sağlamaya odaklanan İngiltere<br />
merkezli bir şirket kuracaklar. Söz konusu<br />
ortak girişim, yükselen enerji maliyetlerini<br />
önemli ölçüde azaltmak amacıyla özel, ticari,<br />
endüstriyel ve kamu sektörü müşterilerine<br />
rüzgar, güneş, mikro hidroelektrik ve enerji<br />
depolaması çözümleri sağlayacak. Böylece<br />
İngiltere pazarında enerji sorununa çözüm<br />
olurken sürdürülebilir bir dünya için birlikte<br />
adım atacaklar.<br />
İngiltere’ye temiz enerji<br />
sağlayacaklar<br />
YEO ve Ryse Energy söz konusu ortaklıkla<br />
İngiltere’nin enerji sorununa yenilenebilir<br />
enerji projeleriyle çözüm sağlayacak.<br />
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından<br />
yapılan analize göre, enerji krizi İngiltere<br />
hane bütçelerini Batı Avrupa›daki herhangi<br />
bir ülkeden daha fazla vuruyor. Enerji<br />
uzmanları, yaklaşık 9 kat daha fazla elektrik<br />
üreten rüzgar ve güneş enerjisinin daha hızlı<br />
kullanıma sunulması konusunda yaygın bir<br />
görüşe sahip. YEO ve Ryse Energy’nin ortak<br />
girişimi, İngiltere’de müşterilerin enerji tedariklerinin<br />
ve geleceğe yönelik enerji maliyetlerinin<br />
kontrolünü geri almalarını sağlayacak.<br />
Anlaşmaya ilişkin konuşan YEO Teknoloji<br />
Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Tolunay<br />
Yıldız, şunları söyledi: “YEO olarak temiz<br />
ve sürdürülebilir bir dünya hedefiyle enerji<br />
ve dijital dönüşüme yönelik tek noktadan<br />
entegre çözümler sunuyoruz. Ryse Energy<br />
ile kurduğumuz ortaklıkla da yenilenebilir<br />
enerji alanında kendini kanıtlayan çözümlerimizi<br />
İngiltere pazarına sunacağız. Enerji<br />
alanında küresel bir çözüm ortağı olma yolunda<br />
emin adımlarla ilerliyoruz.”<br />
Anlaşma hakkında yorum yapan Ryse Energy<br />
Kurucusu ve CEO’su Alistair Munro ise<br />
şöyle konuştu: “YEO ile ortaklık, oyunun<br />
kurallarını değiştirecek. YEO, üç kıtada 25<br />
ülkede projelere sahip orta ve büyük ölçekli<br />
bir yenilenebilir enerji uzmanı ve ortak girişime<br />
zengin bir deneyim getirecek. Yeni ortak<br />
girişim, önümüzdeki haftalarda faaliyete<br />
geçecek ve hem Ryse hem de YEO, İngiltere<br />
ekonomisine yatırım yapacak. İngiltere’de,<br />
güneş, rüzgar ve enerji depolama projeleri<br />
yoluyla ülkenin yenilenebilir enerji pazarını<br />
büyütmeyi amaçlayan özel bir ekip oluşturacağız.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
wamo’ya 1,5 milyon dolar yatırım!<br />
2021 yılının Ocak<br />
ayında Londra merkezli<br />
olarak kurulan;<br />
İngiltere ve Avrupa’da<br />
KOBİ’lerin<br />
finansal yönetim<br />
ve organizasyonu<br />
üstlenmenin yanında Türkiye’den yurt dışına<br />
açılan ve açılmak isteyen girişimlere hizmet<br />
sunan finansal servis platformu wamo, yatırım<br />
turunu tamamladı. Sağladığı dijital altyapıyla<br />
şirketlerin yurt dışı pazarlarda banka hesabı<br />
açmalarını kolaylaştıran ve kullanıcılarının<br />
her an her yerden ticaret yapabilmelerine olanak<br />
sağlayan platform, Re-Pie Portföy başta<br />
olmak üzere 8 melek yatırımcının katıldığı<br />
yatırım turunda 19 milyon dolar değerleme<br />
üzerinden 1,5 milyon dolar yatırım aldı. Aldığı<br />
bu yatırımla wamo; büyümenin yanı sıra ekibini<br />
genişletmeye, Güney Kıbrıs ve İtalya başta<br />
olmak üzere yeni pazarlara girmeye ve yeni<br />
ürünler geliştirmeye odaklanacak.<br />
“Küreselde iş yapmak<br />
isteyenlerin çözüm ortağı<br />
olacağız”<br />
Kurdukları platform ve geliştirdikleri inovatif<br />
İngiltere ve Avrupa’da KOBİ’lere, Türkiye pazarında ise yurt<br />
dışına açılan ve açılmak isteyen girişimlere hizmet veren<br />
finansal servis platformu wamo, 19 milyon dolar değerleme<br />
üzerinden 1,5 milyon dolar yatırım aldı. Re-Pie Portföy başta<br />
olmak üzere 8 melek yatırımcının katıldığı turda alınan yatırım<br />
ile wamo; ekibini yüzde 50 büyüterek yeni ürünlerle yeni<br />
pazarlara açılacak…<br />
çözümlerle hızlı bir ivme yakaladıklarını ve<br />
Türkiye’deki kullanıcılara yurt dışı ticaretleri<br />
için gerekli olan banka hesabı açmak başta<br />
olmak üzere tüm finansal süreçlerin yönetimi<br />
konusunda hizmet sunduklarını ifade eden<br />
wamo’nun Kurucusu Yankı Önen, sözlerine<br />
şöyle devam etti: “2021 yılı Ocak’tan bu yana<br />
elde ettiğimiz büyük başarı bizleri gururlandırıyor.<br />
wamo olarak şu anda hali hazırda İngiltere,<br />
Avrupa Birliği, İsviçre ve Cebelitarık bölgelerinde<br />
31 ülkeden 2 bin 500 KOBİ’ye hizmet<br />
veriyoruz. Global ekonomilerin içinde bulunduğu<br />
mevcut konjonktürde iyi bir değerlemeyle<br />
başarılı bir şekilde tamamladığımız yatırımla<br />
<strong>2022</strong> yılı sonuna kadar Türkiye dahil hesap sayımızı<br />
4 bine taşımayı hedeflerken, KOBİ’lerin<br />
ticaretini kolaylaştıracak yeni ürünler hayata<br />
geçireceğiz. Şimdiye kadar üzerimizden 350<br />
milyon Euro’luk ticaret geçti. <strong>2022</strong> yılı sonunda<br />
bu rakamı 500 milyon Euro’ya taşıyacağımızı,<br />
2023 yılı için ise 1,5 milyar Euro’luk bir ticaret<br />
hacmine ulaşacağımızı öngörüyoruz. İstihdamımızı<br />
yüzde 50 artırmayı planlıyoruz. Ayrıca<br />
<strong>2022</strong>’de Güney Kıbrıs ve İtalya’dan sonra<br />
2023’te Portekiz başta olmak üzere Güney Avrupa’ya<br />
açılarak şirketlerin ticaretlerini farklı<br />
pazar koridorlarına taşımayı hedefliyoruz.<br />
Böylece Avrupa, İngiltere pazarlarında şirket<br />
sahibi olmak ve küreselde iş yapmak isteyen<br />
herkesin ortak çözüm ortağı olan bir finansal<br />
platform olarak konumlanmak istiyoruz.”<br />
45
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Küresel çaptaki sürdürülebilirlik<br />
yatırımları 35 trilyon doları aştı<br />
Küresel Sürdürülebilir Yatırım Birliği’nin raporuna göre, küresel<br />
ölçekte yapılan sürdürülebilirlik yatırımlarının 2025<br />
yılına dek 50 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Şirketlerin<br />
sürdürülebilirlik hedefi, kârlı büyüme hedefiyle el<br />
ele verirken, KOBİ’ler farklı kurumların hibe desteklerinden<br />
yararlanarak danışmanlık hizmeti alabiliyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
46<br />
Dünyanın büyük bir iklim krizinin eşiğinde<br />
olduğu son yıllarda şirketlerin<br />
sürdürülebilirlik hedefleri, kârlı büyüme<br />
hedeflerinin ayrılmaz bir parçası haline<br />
geldi. Küresel Sürdürülebilir Yatırım Birliği’nin<br />
(GSIA) raporuna göre, 2021 yılında<br />
35 trilyon doları aşan küresel ölçekteki<br />
sürdürülebilir yatırımların 2025’e dek<br />
50 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.<br />
IBM İş Değerleri Enstitüsü’nün Oxford<br />
Economics işbirliğiyle 40›tan fazla<br />
ülkede gerçekleştirdiği <strong>2022</strong> Own Your<br />
Impact çalışmasının sonuçlarına göre<br />
de CEO’ların yüzde 83’ü önümüzdeki 5<br />
yıl içinde yapacakları sürdürülebilirlik<br />
yatırımlarının daha iyi şirket sonuçları<br />
doğuracağına inanıyor. 28 sektörde<br />
çalışan, 60’ı Türkiye’den 3 bin CEO’nun<br />
katıldığı araştırmada, sürdürülebilirlik<br />
ve dijital dönüşümü başarılı bir şekilde<br />
entegre eden CEO’lar, dönüşümün kârlılık<br />
üzerindeki pozitif sonuçlarını 2 yıl<br />
içinde görmeye başladıklarını söylüyor.<br />
Türkiye’deki CEO’ların yüzde 68’i ise gelirlerinin<br />
yüzde 10’undan fazlasını daha<br />
sürdürülebilir bir geleceğe yatırım için<br />
kullanmayı planlıyor.<br />
Mevcut koşullarda strateji, dijitalleşme,<br />
sürdürülebilirlik gibi konularda somut<br />
adımlar atmak isteyen şirketlerin, doğru<br />
bir yol haritası çizmek için destek almaları<br />
gerektiğine dikkat çeken, Türkiye’nin<br />
önde gelen danışmanlık şirketlerinden<br />
Mentoro’nun Kurucu Platform Direktörü<br />
Başak Tulga Önen, “Mentoro olarak, şirketlere<br />
ihtiyaç duydukları yol haritasını<br />
sunuyor, sürecin kontrollü ilerlemesini<br />
isteyen yöneticilere üst düzey ekibimiz<br />
ve test edilmiş metodolojilerimizle rahat<br />
bir nefes aldırıyor, ekiplerine yeni yetkinlikler<br />
kazandırıyoruz. Ayrıca Avrupa<br />
İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD)<br />
yerel danışman havuzunda yer alıyoruz.<br />
EBRD, uygunluk kriterlerine göre onay<br />
verdigi KOBİ’lerin yönetim danışmanlığı<br />
proje desteği almasına yardımcı oluyor<br />
ve proje masrafının belirli bir yüzdesini,<br />
çoğunlukla donör fonlarıyla karşılıyor”<br />
dedi.<br />
“Şirketlerin kârlı büyümesini<br />
ve büyümenin sürdürülebilir<br />
olmasını sağlıyoruz”<br />
Strateji, yapı ve yönetişim, dijital dönüşüm<br />
ve sürdürülebilirlik olmak üzere 4<br />
ana alanda uzun dönemli rekabet avantajı<br />
yaratacak çözümler sunan Mentoro’nun<br />
danışmanlarının, iş dünyasında<br />
yıllarca tecrübe kazanmış üst düzey<br />
profesyonellerden oluştuğuna dikkat<br />
çeken Başak Tulga Önen, “Ortak akılla<br />
geliştirdiğimiz metodolojiler, sahada<br />
test edildikten sonra müşterilerimizde<br />
uygulamaya alınıyor. Mentoro olarak,<br />
çalıştığımız şirketlerde yönetim bilimlerinin<br />
en önemli konularına odaklanıyor,<br />
şirket için en uygun çözümü tasarlıyor,<br />
ardından teknoloji iş ortaklarını çözümlere<br />
dahil ediyoruz. Geliştirilen sistemlerin<br />
uygulamaya alınmasında kurumdaki<br />
ekiplerle beraber çalışıp aktif rol alarak<br />
şirketlerin kârlı büyümesini ve büyümenin<br />
sürdürülebilir olmasını sağlıyoruz”<br />
dedi.<br />
“Projeleri daha düşük<br />
maliyetlerle, çok daha hızlı<br />
gerçekleştiriyoruz”<br />
Sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, inovasyon,<br />
yeni iş stratejisi, yenilikçi organizasyon<br />
modeli, müşteri deneyimi,<br />
çevik yönetim ve operasyonel tasarım<br />
konularında birçok başarı hikayesine<br />
sahip Mentoro’nun Kurucu Platform<br />
Direktörü Başak Tulga Önen, sözlerine<br />
şöyle devam etti: “Yaptığımız her projede<br />
yaklaşım, tecrübe ve metodolojilerimizi<br />
müşterimizin ekibiyle paylaşıyor, onlara<br />
yeni ve ömür boyu kullanabilecekleri<br />
değerli yetkinlikler kazandırıyoruz.<br />
Kullandığımız metodolojiler ve gerçek iş<br />
tecrübesiyle, diğer danışmanlık şirketlerinin<br />
aylar süren projelerini biz birkaç<br />
hafta içinde tamamlıyoruz. Mentoro,<br />
platform yapılarının avantajlarından<br />
faydalanarak, projeleri çok daha düşük<br />
maliyetle ve çok daha hızlı gerçekleştiriyor.”<br />
Belirli koşulları sağlayan<br />
şirketlere EBRD’den hibe<br />
desteği<br />
EBRD’nin danışman havuzunda yer<br />
almanın bir ayrıcalık olduğunu ifade<br />
eden Başak Tulga Önen, sürdürülebilirlik<br />
alanında doğru yatırımlar yapan ve<br />
aranan kriterleri karşılayan şirketlerin<br />
danışmanlık projesi hibe desteğine hak<br />
kazanabildiğini söylüyor ve ekliyor: “İşini<br />
büyütmek, dijitalleşmek, daha sürdürülebilir<br />
olmak isteyen şirketler, Mentoro’nun<br />
danışmanlarıyla çalışıp uygunluk<br />
kriterlerini sağladıkları takdirde, projelerine<br />
EBRD’den hibe desteği alabiliyor.<br />
EBRD’nin destek kapsamına girmek için<br />
öncelikle Avrupa Birliği’nin KOBİ tanımı<br />
içerisinde yer almak gerekiyor. Bu da<br />
şirketin 50 milyon eurodan düşük ciroya<br />
veya 43 milyon eurodan az bilanço büyüklüğüne<br />
ve 250’den az çalışana sahip<br />
olması anlamına geliyor. En az 2 yıllık<br />
ticari geçmişe sahip olarak 2 yıl için finansal<br />
veri sunabilmesi ve büyüme trendi<br />
göstermesi beklenen şirketler, faaliyet<br />
alanı fark etmeksizin hibe desteğinden<br />
yararlanabiliyor.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Metaverse’ün ilk akaryakıt istasyonu Aytemiz’den!<br />
Sektörde yenilikçi ve şaşırtan hizmetleri ile öne çıkan<br />
yüzde 100 Türk markası Aytemiz, Metaverse’ün<br />
en popüler evreni Decentraland‘te açtığı istasyonla<br />
dünyada bir ilki gerçekleştirdi…<br />
Akaryakıt sektörünün önde gelen ve yüzde<br />
100 yerli markası Aytemiz, teknolojiye ve geleceğe<br />
yönelik yaptığı yatırımlarla sektörde<br />
farklılaşmaya devam ediyor. Aytemiz, Metaverse’teki<br />
en popüler evren olan Decentraland’te<br />
139,-72 koordinatlarında açtığı<br />
akaryakıt istasyonuyla dünyada Metaverse<br />
evrenine giren ilk akaryakıt şirketi oldu.<br />
Decentraland evrenindeki Aytemiz istasyonunun<br />
ziyaretçileri hem yeni bir istasyon<br />
deneyimi yaşayacak hem de istasyonda yer<br />
alan uygulama ekranları üzerinden sunulan<br />
özel kod ile yıl sonuna kadar Aytemiz<br />
Vaay uygulamasındaki indirime ek, yüzde<br />
50 avantajlı akaryakıt alma fırsatına sahip<br />
olacaklar.<br />
Metaverse’ün kullanıcıların sanal ve gerçek<br />
dünyayı aynı anda deneyimleyebildiği bir tür<br />
yeni gerçeklik olduğunu hatırlatan Aytemiz<br />
Genel Müdürü Çağdaş Demirağ, “Metarverse’ün<br />
ilk akaryakıt istasyonunu Decentraland<br />
içindeki popüler alanlardan biri olan ve<br />
şu anda aylık 280 bin kişi tarafından ziyaret<br />
edilen Dragon City isimli tema parkın yanına<br />
kurduk. Özellikle erişimi kolay ve eğlenceli<br />
bu yeni sanal deneyimin herkesin çok ilgisini<br />
çekeceğini düşünüyoruz. Bu yeni sanal<br />
dünyanın, e-ticaret de dahil, tüm ticareti<br />
yeniden değiştireceğini öngörüyoruz. Önümüzdeki<br />
dönemde market ve akaryakıt alışverişlerimizi<br />
çok daha kişiselleştirilmiş deneyimlerle<br />
gerçekleştirmek mümkün olacak.<br />
Metaverse evreninde yer alan dünyanın ilk<br />
akaryakıt markası olarak geleceğe kendimizi<br />
bugünden hazırlıyor, sunacağımız deneyimlerle<br />
rekabette ön plana çıkmak istiyoruz. Bu<br />
tür teknoloji odaklı projelerin gençlerin daha<br />
fazla ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. Geleceği<br />
sahiplenen farklı projelerle sektörümüze<br />
öncülük etmeyi hedefliyoruz” dedi.<br />
Metaverse’e özel akaryakıt:<br />
MetaFuel<br />
Aytemiz’in Metaverse için özel olarak<br />
konumlandırdığı yakıt hakkında da bilgi<br />
veren Demirağ, bunun tüm dünyada sektör<br />
için bir ilk olduğuna dikkat çekti. Demirağ,<br />
“Geleceğin yakıtı konsepti ile ‘MetaFuel’ yakıtına<br />
ilk defa bu istasyonumuzda bir pompa<br />
adasında yer verdik. Teknoloji meraklıları AR<br />
teknolojisi sayesinde MetaFuel pompa adalarını,<br />
akıllı cihazları vasıtası ile deneyimleme<br />
ve görme fırsatını yakalayabilecekler.<br />
Dünyadaki ticaret yapma şeklinin tamamen<br />
değişeceği yakın gelecekte Metaverse için<br />
geliştirilen ürünleri bu evrendeki alanları<br />
ziyaret ederek ve kendi özel para birimleriyle<br />
satın almak mümkün olabilecek. Dönüşen<br />
dünyada şirketler, toplam cirolarının<br />
ve kârlarının büyük oranını bu sanal<br />
evrenlerdeki faaliyetlerinden elde edecekler”<br />
diye konuştu.<br />
Decentraland’teki ilk akaryakıt istasyonunda<br />
Aytemiz Vaay uygulamasının yanı<br />
sıra Self Servis, Motorcu Dostu İstasyon ve<br />
elektrikli araç şarj noktası gibi Aytemiz’in<br />
müşterilerine sunduğu tüm şaşırtan ürün<br />
ve hizmetler de yer alıyor. Aytemiz’in yeni<br />
ve modern konseptli ON 7/24 Market’inin<br />
de bulunduğu istasyonda Aytemiz’in katkılı<br />
yakıtı Optimum da tanıtılıyor. On the Wash<br />
bölümünde ekspres araç yıkama hizmeti<br />
vurgulanırken, Aytemiz istasyonlarında<br />
satışı gerçekleştirilen lider madeni yağ<br />
markası olan Castrol’ün ürünleri de marketteki<br />
raflarda sergileniyor. Elektrikli araç<br />
şarj noktasında ise yenilenen tasarımıyla<br />
yüzde 100 elektrikli ve 440 km WLTP (Hafif<br />
Taşıtlar İçin Dünya Genelinde Uyumlu Test<br />
Prosedürü) menzile sahip olan MG’nin yeni<br />
ZS EV modeliyle gelecekteki dönüşüm vurgulanıyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Tech Data Türkiye’nin Adı TD SYNNEX Türkiye oldu<br />
Dünyanın önde gelen çok<br />
uluslu teknoloji şirketi TD<br />
SYNNEX, Türkiye dahil<br />
Avrupa ile Latin Amerika<br />
ve Karayipler’deki (LAC)<br />
operasyonlarında, resmi<br />
olarak TD SYNNEX<br />
markasına geçiş yaptığını<br />
duyurdu. Bu karar, 2021 yılında Tech Data ile<br />
SYNNEX Corporation arasındaki birleşmenin<br />
ardından geldi. Bu birleşme sonucunda;<br />
kapsamlı ürün, çözüm ve hizmet portföyü ile<br />
100’den fazla ülkedeki iş ortaklarına ve tedarikçilere<br />
hizmet sunan, global ölçekte önde gelen<br />
bir marka da ortaya çıkmış oldu. Fortune 100<br />
Listesi’nde 60. sırada yer alan şirket, Asya Pasifik<br />
(APAC) bölgesinde ise “Tech Data, A TD<br />
SYNNEX Company” adıyla faaliyet göstermeye<br />
devam edecek. Japonya operasyonları ise hâlihazırda<br />
TD SYNNEX markası altında faaliyetlerini<br />
yürütüyor. TD SYNNEX CEO’su Rich Hume<br />
yaptığı açıklamada, “Bugün, TD SYNNEX markasının<br />
Avrupa ve LAC’de faaliyete geçişini kutladığımız<br />
özel bir gün. Bu yeni aşamada, uçtan<br />
uca teknoloji portföyümüz ve kapsamlı hizmet<br />
Fortune 100 listesinde yer alan, dünyanın önde gelen<br />
çok uluslu teknoloji şirketi TD SYNNEX, Türkiye<br />
de dahil dünyanın pek çok ülkesinde faaliyetlerinde<br />
isim değişikliğine gittiğini duyurdu…<br />
tekliflerimiz aracılığıyla ekosistem iş ortaklarımıza<br />
daha yüksek değer sunma taahhüdümüzü<br />
güçlendireceğiz. Bunların tümü, dünya<br />
genelindeki 22 binden fazla çalışanımızın tutkusu,<br />
bağlılığı ve derin bilgisiyle destekleniyor.<br />
TD SYNNEX, teknoloji dünyasını dönüştürmede<br />
önemli bir rol oynuyor; dünya üzerinde<br />
olumlu bir etki yaratmak için de eşit derecede<br />
önemli bir sorumluluğa sahibiz. Kurumsal<br />
sosyal sorumluluk konusuna odaklanmamız,<br />
dünyayı hem bugün hem de gelecekte daha iyi<br />
bir yer haline getirme vizyonumuzu yansıtıyor.”<br />
dedi. TD SYNNEX Türkiye Genel Müdürü Behçet<br />
Yumrukçallı ise açıklamasında şunları söyledi:<br />
“Tech Data Türkiye adı altında ülkemizde<br />
yaklaşık 4 yıllık bir geçmişimiz var. Türkiye’de<br />
faaliyete başladığımız ilk günden bu yana iş birliklerimizi<br />
çok hızlı ilerlettik, ciddi bir büyüme<br />
ivmesi yakaladık. 2021 yılında ise global çapta<br />
şirketimiz için önemli bir gelişme yaşadık. Tech<br />
Data’nın Fortune tarafından hazırlanan ‘Dünyanın<br />
En Beğenilen Şirketleri’ listesinde yer alan<br />
SYNNEX ile yaptığı birleşme sonucu ‘Tech Data<br />
A TD SYNNEX Company’ adını aldık ve dünyanın<br />
en büyük küresel BT distribütörü haline<br />
geldik. Sınıfının en iyisi ürün ve çözümleri içeren<br />
küresel bir dağıtım platformuna benzersiz<br />
erişim imkânına sahip olduk. Bu birleşmenin<br />
ardından Tech Data A TD SYNNEX Company<br />
Türkiye yoluna artık TD SYNNEX Türkiye adı<br />
ile devam edecek. Birleşmemizden aldığımız<br />
güç ve kazandığımız deneyimi şirket adımıza<br />
da yansıtarak ülkemizdeki müşterilerimize çok<br />
daha zengin ürün ve hizmet portföyü sunacağız.”<br />
47