ITnetwork ARALIK - OCAK 2023
ITnetwork ARALIK - OCAK 2023
ITnetwork ARALIK - OCAK 2023
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
IT<br />
B<br />
n e tw o r k<br />
İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />
15 Aralık • 05 Ocak • <strong>2023</strong> • KDV Dahil 35 TL www.itnetwork.com.tr<br />
Teknolojide yetenek açığı tüm dünyanın<br />
en kritik sorunu haline geldi<br />
Berqnet Genel Müdürü Hakan Hintoğlu:<br />
“Uzaktan çalışma siber güvenlik<br />
risklerini artırdı”<br />
Turkcell ve ASELSAN’dan geleceğin<br />
haberleşme teknolojilerine yönelik iş birliği
Teknoloji vazgeçilmez, mahremiyet öncelikli olmalı!<br />
Kişisel verilerin korunması konusunda dünyanın önemli organizasyonlarından olan Küresel Mahremiyet Konferansı(Global Privacy Assembly-<br />
GPA), Türkiye’nin ev sahipliğinde Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Ev sahibi ülke olarak açılış konuşmasında bulunan Kişisel Verileri<br />
Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, teknolojik değişim ve dönüşümlere hazırlıklı olunması ve veri korumada proaktif bir yaklaşımın<br />
esas alınması gerektiğine vurgu yaptı. Bu yıl ilk kez Türkiye’de Kişisel Verileri Koruma Kurumu(KVKK) ev sahipliğinde gerçekleştirilen<br />
etkinliğin ana teması “Bir Denge Meselesi: Hızlı Teknolojik Gelişme Çağında Mahremiyet” oldu. Etkinliğin ve bu alandaki son gelişmelerin yer<br />
aldığı detayları haberimizden okuyabilirsiniz.<br />
√ √ √<br />
6G Ortak Araştırma Girişiminde İkinci Aşama<br />
Avrupa Komisyonu (AK), komisyonun amiral gemisi 6G ortak araştırma girişiminin ikinci aşaması olan Hexa-X-II projesinin başlatılacağını<br />
duyurdu. Bu yeni proje ile 6G ortak araştırma girişiminde 44 iş ortağı görev alacak. Proje ortakları, gelecekteki 6G standardizasyonuna yönelik<br />
birçok girdinin temelini oluşturacak, ön standardizasyona sahip bir platform ve sistem görünümünü ortaya koyacaklar. Ocak <strong>2023</strong>’te başlayacak<br />
olan Hexa-X-II projesine ülkemizden resmi olarak katılan tek ortak kuruluş Ericsson Türkiye olacak. Detayları haberimizden takip edebilirsiniz.<br />
√ √ √<br />
E-ticaretin %59’u Mobil Cihazlardan Gerçekleştiriliyor!<br />
Geçtiğimiz üç yılda mobil cihazların küresel e-ticaret içindeki payı artarken, bu değişim ödeme sistemlerini de etkiledi. Küresel Ödeme Trendleri<br />
2022 raporunda, küresel e-ticaretin yüzde 48,6’sında dijital cüzdanların kullanıldığı belirtildi. Ayrıca raporda, nakit kullanımının 2025’e kadar<br />
yüzde 9,8’e gerileyeceği öngörüldü… Son Yıllarda dikkate değer bir ivme kazanan, enflasyon ve resesyon ikileminde kalan küresel ekonomik<br />
göstergelere rağmen 2022’de de gözde endüstrilerden biri olmayı başaran ödeme sistemi teknolojilerindeki gelişmeleri ve gelecek beklentilerinin<br />
ayrıntılarını haberimizin detayında bulabilirsiniz…<br />
√ √ √<br />
Geleceğin Haberleşme Teknolojilerine Yönelik İş Birliği<br />
Türkiye’nin teknoloji üreten bir ülke olması vizyonu doğrultusundaki faaliyetlerine devam eden Turkcell, karasal olmayan şebekelerin<br />
geliştirilmesi konusunda ASELSAN ile mutabakat imzaladı. İş birliği kapsamında elde edilecek çıktıların, kablosuz haberleşme teknolojilerinin<br />
farklı uydu sistemleriyle kesintisiz entegrasyonu üzerine yapılacak standartlaşma ve ürünleşme çalışmalarına katkı sağlaması hedefleniyor. İş<br />
birliğinin detaylarını içeriğimizden takip edebilirsiniz…<br />
√ √ √<br />
Teknolojide Yetenek Açığı<br />
KPMG’nin 2022 yılı “Küresel Teknoloji Raporu” şirketlerin çığır açıcı yeni teknolojik araçlar konusunda hevesli ve müşteri deneyimini geliştirmek<br />
için dijital dönüşümü daha fazla benimsemeye kararlı olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya göre dijital teknolojilerin benimsenmesini<br />
zorlaştıran bir numaralı sorun yetenek açığı olarak görülürken çoğu işletmenin 2 yıl içerisinde Web3, metaverse ve kuantum bilişim gibi ortaya<br />
yeni çıkan önemli teknoloji platformlarını benimsemesi bekleniyor. Raporun detaylarını haberin içeriğinde bulabilirisiniz.<br />
√ √ √<br />
27 Ülke 2022’de İnternet Kısıtlamalarını Artırdı<br />
Sosyal medyanın toplum üzerindeki olumsuz etkisi dünya genelinde endişeye yol açıyor. Cybersmile Foundation’ın araştırmasına göre<br />
kullanıcıların %89’u sosyal medyanın ruh sağlıklarına zarar verdiğini belirtirken, yüzde 85’i de bu platformlardaki gönderilerin kendi bedenleri<br />
hakkında olumsuz duygular oluşturduğunu söylüyor. Araştırmanın detaylarını haber sayfasında bulabilirsiniz…<br />
√ √ √<br />
Teknoloji dolu bir yılı daha geride bıraktığımız yılın son sayısında birbirinden özel yenilikleri sizler için dergimize yansıttık. Teknolojik<br />
gelişmeleri, gelecek yılın beklentilerini ve 2022 yılının öne çıkan başlıklarıyla ilgili içeriklerle hazırladığımız bu sayımızı beğeniyle<br />
okuyacaksınız.<br />
<strong>2023</strong>’ün hem ülkemizde hem dünyada ne tür teknolojilere sahip çıkıp, hangi başlıkları öne çıkartacağını yeni yılın ilk sayısından itibaren sizlerle<br />
paylaşıyor olacağız. Yeni yılın tüm dünyaya ve sektörümüze güzellikler getirmesi dileğiyle. Yeniden görüşmek üzere…<br />
Hoşçakalın…<br />
Ahmet Mızrak<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr
16<br />
HP çalışanları<br />
mutlu edecek<br />
hibrit çalışmaya<br />
uygun ürün gamını<br />
paylaştı<br />
20<br />
Beyaz Eşya<br />
Sektörü yılın ilk<br />
9 ayında<br />
ihracatını<br />
korudu<br />
23<br />
Prof. Dr. Faruk<br />
Bilir: “Teknoloji<br />
vazgeçilmezimiz,<br />
mahremiyetimiz<br />
önceliğimizdir”
15 Aralık - 05 Ocak <strong>2023</strong><br />
IT<br />
BİL<br />
network<br />
Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
36<br />
Intel<br />
Monsters<br />
Reloaded<br />
2022’nin<br />
Finalleri<br />
nefes kesti<br />
Üçüncü<br />
çeyrekte 37<br />
blokzinciri<br />
saldırısı<br />
yaşandı<br />
<strong>2023</strong>,<br />
sanal<br />
gerçekliğin<br />
yılı olacak<br />
29<br />
46<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
SIDIKA AKYOL KAYIR<br />
sidika.kayir@aplusmedya.com<br />
GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />
AHMET MIZRAK<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr<br />
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
HABER MERKEZİ<br />
ENES KARADAYI<br />
enes.karadayi@img.com.tr<br />
KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />
Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />
ozbudun@gmail.com<br />
ÖMER KARDAŞ<br />
omer.kardas@ihlas.com.tr<br />
ALİ İLKER YÜCEER<br />
ali@mak ro bil.com.tr<br />
TEKNİK MÜDÜR<br />
TAYFUN AYDIN<br />
Tayfun.aydin@img.com.tr<br />
GRAFİK TASARIM<br />
HAKAN SÖZTUTAN<br />
hakan.soztutan@img.com.tr<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
A BO NE VE DAĞI TIM<br />
İSMAİL ÖZÇELİK<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Reklam Rezervasyon<br />
A PLUS MEDYA<br />
NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />
No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />
Bahçelievler - İstanbul<br />
Reklam İletişim<br />
reklam@aplusmedya.com<br />
Tel : 0212 216 99 13<br />
Gsm : 0552 805 34 35<br />
İdare Merkezi:<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Renk Ayrımı:<br />
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />
CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 30 00
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Lenovo ve VAS<br />
iş birliği ve<br />
ThinkAgile MX<br />
ürünleri ile<br />
Alt yapıda<br />
Lenovo ISG Doğu Avrupa ve Türkiye Genel Müdürü Marian Korienek<br />
VAS Bilişim Teknolojileri Genel Müdürü Ömer Ersöz<br />
Lenovo ISG Türkiye Genel Müdürü Burç San<br />
Modernizasyon<br />
Lenovo ile VAS iş birliğinin öne çıktığı ThinkAgile MX ürünlerinin lansmanında<br />
bir araya geldiğimiz Lenovo ISG Türkiye Genel Müdürü Burç San ve VAS Bilişim<br />
Teknolojileri Genel Müdürü Ömer Ersöz ile iş birliğinin detaylarını ve yeni ürün<br />
ile kurumlara sunulan farklılıkları konuştuk. Hem günün özelinde hem de genel<br />
yıl değerlendirme sorularımızı cevaplandıran San, müşterilere sundukları yeni bir<br />
çözüm önerisiyle altyapı çözümlerini genişletmekten mutlu olduklarını belirtti.<br />
Diğer yandan San, Lenovo ISG Türkiye grubunun hedeflerini karlılığı koruyarak<br />
büyüme olarak açıklarken; bunu da dikeyde Telko’da yer alarak, Finans alanında<br />
müşteri artırarak ve Reel sektörde de yaygınlaşarak başaracaklarını söyledi…<br />
4<br />
Lenovo ve VAS iş birliği<br />
ile Intel® işlemcileri ile<br />
güçlendirilmiş ThinkAgile MX<br />
ürünleri üzerinden nasıl bir<br />
çözüm hedefliyorsunuz?<br />
Lenovo Türkiye: Azure Stack HCI çözüm<br />
konseptiyle; Lenovo’nun rakiplerine nazaran<br />
üst seviye güvenilirlik ve stabiliteye<br />
sahip sertifikalı sunucular üzerinde,<br />
Donanım, Yazılım, Merkezi güncelleme<br />
özelliklerini MS Admin Center üzerinden<br />
Merkezi yönetim sağlayarak ve Windows<br />
Server 2019 Datacenter Edition’daki Storage<br />
Spaces Direct teknolojisinden yararlanarak,<br />
şirketlerin eskiyen altyapılarını<br />
modernize etmek için hibrit bilgi sistem<br />
altyapısı kullanmalarına imkân sunmayı<br />
hedefliyoruz.<br />
VAS: VAS Bilişim Teknolojileri olarak<br />
2015’ten beri hizmet satışını önemseyerek<br />
müşteri memnuniyetine odaklanarak<br />
faaliyet gösteriyoruz; bu alanda globalde<br />
de büyümeyi hedefliyoruz. Lenovo ile sayısız<br />
projede iş ortaklığı yaptık ve 2021<br />
yılında Lenovo’nun “Yılın Hizmet Çözüm<br />
Ortağı ödülü” ile güçlenen ortaklığımızı<br />
<strong>2023</strong> yılında da teknoloji stratejilerimizin<br />
uyuşması ve hibrit bir gelecek bakış açımızla<br />
Lenovo’nun Intel® ile güçlendirilmiş<br />
ThinkAgile MX ürününü globalde de VAS<br />
bayrağıyla temsil etmek için bu sürecin<br />
içerisindeyiz.<br />
VAS Bilişim Teknolojileri Genel Müdürü<br />
Ömer Ersöz iş birliği hakkında şunları söyledi:<br />
“Dünya değişiyor ve tedarik sorunları,<br />
kaynakların hızlı bir şekilde tükeniyor<br />
olması, ekonomik daralma gibi nedenler<br />
bizi hibrit teknolojilere yönlendiriyor. VAS<br />
Lenovo iş birliği ile, maliyetlerin optimize<br />
edildiği, tedarik sorunlarından minimum<br />
seviyede etkilenen ve değişen dünya<br />
koşullarına adapte çalışan hibrit bilgi işlem<br />
merkezleri oluşturmayı hedefliyoruz.”<br />
ThinkAgile MX ürününden<br />
detaylı şekilde bahseder<br />
misiniz?<br />
Azure Stack HCI, Microsoft’un kullandıkça<br />
öde tabanlı Azure hizmeti olarak sunulan<br />
hiper birleşik çözümü yani bir altyapı<br />
host bilgisayar işletim sistemidir.<br />
Şirketlerin bilişim altyapı ihtiyaçları<br />
kapsamında; Lenovo’nun Intel® ile güçlendirilmiş<br />
ThinkAgile MX Sertifikalı Sunucuları<br />
ve Entegre Çözümleri (Appliance)<br />
üzerinde sanal (Windows Server / Linux)<br />
makineler çalıştırabilir ve maliyetli harici<br />
depolama sistemleri ihtiyacı ortadan<br />
kaldırılarak Ms Azure’a kolayca bağlanı-
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
labilir. Şirketlerin ihtiyaçlarına istinaden basit,<br />
düşük maliyetli 2 sunucudan oluşan bir<br />
çözüm den, 16 sunucudan oluşan güçlü bir<br />
çözüm kümesine kadar büyüyebilen ölçeklenebilir<br />
bir yapıya sahiptir.<br />
Lenovo’nun Intel® ile güçlendirilmiş<br />
ThinkAgile MX Sertifikalı Sunucuları ve Entegre<br />
Çözümleri (Appliance); Azure Stack<br />
HCI çözüm konseptini MS yazılım ve etkin<br />
Lenovo Çözüm Destek ve Azure entegrasyon<br />
kurulum paketiyle anahtar teslim olarak sunulmaktadır.<br />
İş birliğinizin Türkiye’de<br />
teknoloji sektörüne sağlayacağı<br />
katkılardan bahseder misiniz?<br />
Lenovo ISG Türkiye Genel Müdürü Burç San<br />
iş birliği hakkında şunları söyledi:<br />
“Lenovo’nun Microsoft için özel geliştirilmiş<br />
Azure Stack HCI Çözümleri sayesinde; sorunsuz<br />
Azure entegrasyonu ile önceden test<br />
edilmiş, yapılandırılmış anahtar teslim Altyapı<br />
çözümleri sunabiliyoruz. Bu çözümler<br />
üzerinde şirketlerin esnek hibrit bilişim altyapıları;<br />
bulut entegrasyonu ile daha bir kolay<br />
şekilde ve dünyanın her yerinden kaynak<br />
yönetebilme esnekliğiyle, keşfedilebilecek ve<br />
izlenebilecek. VAS Bilişim Teknolojileri ile<br />
alanında yetkin bir danışman olarak hayata<br />
geçirdiğimiz iş birliğimiz ile bir başarı hikayesi<br />
yaratmak istiyoruz. Lenovo VAS iş birliği<br />
ile değişen dünya koşullarına adapte çalışan<br />
hibrit bilgi işlem merkezleri oluşturmayı hedefliyoruz.<br />
Müşterilerimize yeni bir çözüm<br />
önerisiyle altyapı çözümlerimizi genişletmekten<br />
mutluyuz.”<br />
Lenovo ISG Doğu Avrupa ve Türkiye Genel<br />
Müdürü Marian Korienek ise Lenovo<br />
Altyapı Çözümleri Grubu olarak ISG hedeflerini<br />
şöyle değerlendirdi: “Lenovo Altyapı<br />
Çözümler Grubu (ISG) olarak çok geniş bir<br />
coğrafyada müşterilerimizin işlerine katkı<br />
sağlayacak, onları rekabette farklılaştıracak<br />
projeleri hayata geçiriyoruz. Çalışanlarımız,<br />
İş ve Çözüm Ortaklarımız bu büyük ailenin<br />
en önemli parçaları. Microsoft, Intel®, VAS ve<br />
Lenovo, müşterilerine bulut teknolojileriyle<br />
dışarıda bir ortamda değil, kendi veri merkezlerinde<br />
buluşma fırsatı sunuyor. Çok heyecanlıyız,<br />
tüm müşterilerimizi bizimle bu<br />
yolculuğa çıkmaya davet ediyorum.”<br />
Şirketlerin mevcut kaynakları üzerinde yerel<br />
uygulamaları çalıştırmak için Azure Arc tarafından<br />
etkinleştirilen Azure Kubernetes<br />
Service entegrasyonu sağlanabilmektedir.<br />
Şirketlerin IoT, uç bilişim ve uzak / şube ofis<br />
çözüm ihtiyaçları için küçük form faktörlü<br />
Lenovo’nın Intel® işlemcileri ile güçlendirilmiş<br />
ThinkAgile MX Sertifikalı Sunucuları ve<br />
Entegre Çözümleri (Appliance) üzerinde çözüm<br />
sağlanabilmektedir.<br />
Şirketlerin ihtiyaç duydukları önemli iş<br />
yüklerini yönetmeleri için performans optimizasyonu<br />
sağlayan nitelikli ve özel bilişim<br />
altyapı ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir.<br />
Şirketlerin ihtiyaç duydukları esnek, büyük<br />
ölçekli VDI platformu ve şirket içinde içinde<br />
Azure Sanal Masaüstü çözüm desteği sağlanabilmektedir.<br />
Şirketlerin işlerini bulutta çalışacak şekilde<br />
genişletebilmelerini sağlar; Azure portal<br />
üzerinde işletmeye ait bir veya birden fazla<br />
Azure Stack HCI kümelerini, sanal makinelerin<br />
ve Azure kaynakların yönetilebilmeleri<br />
sağlanır.<br />
Azure Arc özellikli Azure Stack HCI Çözümleri<br />
sayesinde; verilerin mevzuat, kanuni zorunluluklar<br />
veya gizlilik nedenleriyle şirket<br />
içinde kalmasını imkân tanır. Altyapının<br />
bulut bağlantı ihtiyaçlarını esneklikle sağlar.<br />
Sanallaştırılmış iş yüklerinin yerelde ve<br />
bulutta çalışacak şekilde birleştirilmesini<br />
sağlar.<br />
Şirketler, yüksek performanslı SQL veritabanları<br />
gibi Microsoft Azure ekosistemi sanallaştırılmış<br />
iş yüklerini birleştirmelerine<br />
olanak verir.<br />
Şirketlerin ihtiyaç duydukları Azure’dan<br />
bulut hizmetlerini sorunsuz bir şekilde<br />
kullanarak altyapılarını kolayca<br />
oluşturmalarını ve yönetmelerini sağlar.<br />
Böylelikle şirketlerin işlerini bulut bilişim<br />
entegrasyonlarının hızlandırmalarını<br />
sağlayabilmektedir.<br />
Lenovo ISG Türkiye grubu<br />
olarak yıl sonuna yaklaşırken<br />
2022 performansınızı nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
2022 Yılı’nın ilk 3 çeyreği, Lenovo ISG<br />
Türkiye için büyüme ile geçti. Dünya’daki ilk<br />
SAP TruScale (yönetilebilir hizmetler) projesine<br />
Türkiye’de imza atmanın haklı gururunu<br />
yaşıyoruz. Özellikle Finans Sektörü’nde<br />
yaygınlaştığı yıl olarak kayıtlara geçti. Bunun<br />
yanında SMB’de(KOBİ) çift haneli büyüme<br />
sağladık ve RunRate olarak adlandırdığımız<br />
1000-100 Bin dólar arası projelerde hatırı sayılır<br />
yeni müşteriye<br />
eriştik.<br />
Altyapı Çözümleri Grubu (ISG)<br />
son çeyrekte rekor düzeyde ciro<br />
ve kârlılık açıkladı, globaldeki<br />
büyüme açısından ayrıntılı bilgi<br />
verebilir misiniz?<br />
Lenovo Altyapı Çözümler Grubu (ISG) rekor<br />
düzeyde ciro ve rekor kârlılıkla bu yıl çığır<br />
açan performansını sürdürüyor. 2025 yılına<br />
kadar sunucu pazarının tek başına 134 milyar<br />
dolara ulaşması bekleniyor. Lenovo Altyapı<br />
Çözümler Grubu (ISG) 36 milyon doları<br />
ile tüm zamanlarının en yüksek işletme kârı<br />
ve üst üste 4. çeyrekte kârlılık elde ederken<br />
önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33 artışla<br />
2,6 milyar dolar ciro ile rekor kırdı. Bulut<br />
Hizmeti Sağlayıcı ve İşletme/KOBİ segmentlerinin<br />
ikisi de pazar tahminlerinin ötesinde<br />
büyüme kaydetti. Önceki yılın aynı dönemine<br />
kıyasla Uç Nokta Bilişim cirosu neredeyse<br />
dört katına çıkarken “Depolama çözümleri”<br />
iki kattan fazla büyüme sağladı. Böylece her<br />
iki segmentte de rekor büyüme görüldü. ISG,<br />
geniş kapsamlı altyapısını geliştirmeye ve<br />
özellikle Uç Nokta ve Hizmetler olmak üzere<br />
inovasyona yatırım yapmaya devam ediyor.<br />
Lenovo ISG grubunun <strong>2023</strong><br />
hedeflerini ve stratejilerini nasıl<br />
özetlersiniz?<br />
Karlılığı koruyarak büyüme hedefimize devam<br />
edeceğiz. Dikeyde, Telco’da mutlak yer<br />
edinecek, Finans Sektörü müşterilerimizi artıracak,<br />
Reel Sektörde yaygınlaşacağız.<br />
SAP TruScale projelerine yenilerini ekleyecek,<br />
SMB’de(KOBİ) çift haneli büyüyeceğiz.<br />
Yatayda, HPC (High Performance Computing),<br />
Software Defined ve EDGE (uç bilişim)<br />
ana hedef çözümlerimiz olacak.<br />
Lenovo’nun inovasyona<br />
bağlılığı doğrultusunda globalde<br />
operasyonları açısından Ar- Ge<br />
yatırımları nasıl bir yer kaplıyor?<br />
Lenovo, globalde de büyümesini sürdürürken,<br />
üç yıl içinde Ar-Ge yatırımlarını iki<br />
katına çıkarıp geçtiğimiz yıla göre yüzde 43<br />
artışla 2 milyar dolara ulaştırdı. Bunun yanı<br />
sıra Lenovo’nun ilk şirket içi üretim tesisini<br />
Macaristan’ın Budapeşte şehrinde yer alan<br />
Ullo bölgesinde açarak, gerçekleştirdiği yatırımla<br />
uluslararası üretim operasyonlarının<br />
kapsamını genişletti. Ullo Fabrikamız, tedarik<br />
zinciri yönetiminin zorlaştığı günümüzde,<br />
Dünya 2021 En Başarılı Tedarik Zinciri<br />
Sıralaması’nda 9. olan Lenovo’yu bir adım<br />
daha öne çıkaracak. Türkiye’deki müşterilerimize<br />
çok daha hızlı üretim ve teslimat<br />
avantajı sağlayacağımız bu tesis sadece bir<br />
fabrika değil aynı zamanda müşterilerimizin<br />
ziyaretine açık bir Ar-Ge ve İnovasyon merkezi<br />
olarak işleyecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
IMEI Klonlama ile yıllık 3.5 milyon<br />
cep telefonu piyasaya sürülüyor<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
6<br />
IMEI klonlama ile piyasaya<br />
sürülen telefonlar ciddi<br />
güvenlik sorunları ve<br />
mağduriyete sebep oluyor<br />
Alınan kararın tüm telekomünikasyon<br />
sektörünü olumlu etkileyeceğini belirten<br />
Mobilfon Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ömer Lütfi Soylu, “Bildiğiniz gibi IMEI<br />
(International Mobile Equipment Identity<br />
- Uluslararası Mobil Cihaz Kimliği)<br />
15 rakamdan oluşan uluslararası bir<br />
kimlik numarasıdır. Her mobil cihaz<br />
farklı bir IMEI numarasına sahiptir.<br />
IMEI klonlama ise, kaçak yollardan ülkemize<br />
sokulan cep telefonlarının, kayıtlı<br />
olan ve genellikle kullanılmayan, çekmecede<br />
bekletilen cihazların IMEI numaralarına<br />
yasa dışı yöntemlerle kaydedilerek<br />
satılması için kullanılan, yasal olmayan<br />
yönteme deniliyor” dedi.<br />
Ömer Lütfi Soylu, ülkemizde IMEI klonlamanın<br />
maalesef oldukça yaygın olduğuna<br />
dikkat çekerek “Yapılan araştırmalara<br />
göre yıllık yaklaşık 3,5 milyon cep<br />
telefonunun klonlamayla piyasaya sürüldüğü<br />
tahmin ediliyor. IMEI klonlama<br />
kamunun büyük miktarlarda vergi kaybına<br />
sebep olduğu gibi klonlanmış telefon<br />
kullanan vatandaşlarımız açısından<br />
da ciddi güvenlik sorunlarına ve mağduriyetlere<br />
neden oluyor. Yapılan düzenlemeyle<br />
5809 sayılı Elektronik Haberleşme<br />
Kanunu’nun 57. maddesi değiştirilerek<br />
daha önce 7 yıl olan elektronik haberleşme<br />
şebekelerinden hizmet almayan<br />
cihazların elektronik kimlik bilgilerinin<br />
pasife alınması süresi 1 yıla düşürüldü.<br />
Böylece son sinyal alınmasından itibaren<br />
kesintisiz bir yıl boyunca sinyal alınmayan<br />
yani görüşme yapılmayan, internete<br />
girilmeyen ya da mesaj atılmayan cep telefonlarının<br />
IMEI’leri, Bilgi Teknolojileri<br />
ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından<br />
pasife alınacak. Şunu özellikle belirtmemiz<br />
gerekir ki, düzenlemeyle vatandaşın<br />
sahip olduğu IMEI koruma altına alınıyor.<br />
Vatandaşlarımıza kullanmadıkları<br />
cep telefonlarına belirli aralıklarla sim<br />
kart takıp sinyal aldırmalarını tavsiye<br />
IMEI bilgisi değiştirilmiş, başka bir ifadeyle IMEI’si klonlanmış<br />
cihazlar ülkemizde son yıllarda cep telefonu piyasasında<br />
önemli bir sorun haline geldi. IMEI klonlamayla mücadele<br />
kapsamında geçtiğimiz ay sonunda Türkiye Büyük Millet<br />
Meclisinde çok önemli bir kanun teklifi kabul edildi. Yapılan<br />
düzenlemeye göre daha önce 7 yıl olan elektronik haberleşme<br />
şebekelerinden hizmet almayan cihazların elektronik kimlik<br />
bilgilerinin pasife alınması süresi 1 yıla düşürüldü. IMEI<br />
havuzunun daraltılması ve usulsüz kullanımın engellenerek<br />
caydırıcılığın artırılması amacıyla çıkarılan düzenlemeyle IMEI<br />
klonlamanın önüne geçilmesi hedefleniyor…<br />
ediyorum, böylece hem cep telefonları<br />
pasife alınmamış olur hem de cihazlarının<br />
klonlanıp klonlanmadığını anlayabilirler.”<br />
dedi.<br />
Yeni kanun ile haksız rekabet<br />
ve vergi kaybı önlenecek<br />
Yapılan bu düzenlemenin vatandaşımızın<br />
mülkiyetinde olan IMEI numaralarının<br />
çalınmasını önlemek için atılan,<br />
sektördeki kayıt dışılığı ve haksız rekabeti<br />
azaltacak ve kamunun vergi kaybını<br />
önleyecek olumlu bir adım olarak<br />
değerlendirdiklerini dile getiren Mobilfon<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Ömer<br />
Lütfi Soylu, “Bu düzenlemeyle klonlama<br />
sorununun büyük oranda önlenmesini<br />
bekliyoruz. Yapılan düzenleme kayıp kaçağın<br />
azaltılması, haksız rekabetin ortadan<br />
kaldırılması ve sektörün daha yasal<br />
hale gelmesi açısından bizim istediğimiz<br />
bir düzenlemeydi. Sektörün en büyük<br />
sivil toplum kuruluşu olan MOBİSAD<br />
(Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri<br />
İş İnsanları Derneği) olarak böyle<br />
bir düzenleme yapılmasının gerekliliği<br />
konusunda taleplerimizi uzun süredir<br />
yetkili kurumlar nezdinde gündeme getiriyorduk.<br />
Düzenlemeyle kayıtlı ve legal<br />
cep telefonu satışları artacaktır. Böylece<br />
sektörel istihdama da olumlu yansıması<br />
olacaktır. Ayrıca klonlama kaynaklı sorunların<br />
azalmasıyla sektörün imajına<br />
da olumlu katkısı olacaktır.” dedi.<br />
Çekmecede saklanan<br />
telefonlar ekonomiye<br />
kazandırılmalı<br />
Ömer Lütfi Soylu, pek çok vatandaşımızın<br />
çeşitli sebeplerle kullanmadıkları<br />
cep telefonlarını elde tutmaya devam<br />
ettiklerini, bu sebeplerin başında da<br />
güvenlik kaygıları ve kişisel bilgilerin<br />
başkalarının eline geçebileceği endişesi<br />
bulunduğunu ifade ederek görüşlerini<br />
şu şekilde dile getirdi: “Bunlar haklı<br />
gerekçeler. Ancak bu telefonların<br />
IMEI’lerinin yasadışı yollardan, vatandaşın<br />
haberi olmadan kopyalandığı vakalar<br />
maalesef hiç de az değil. Yani kullanmadığınız<br />
cep telefonunu çekmecede<br />
saklamanız o telefonun IMEI’sinin çalınmayacağı<br />
anlamına gelmiyor. Dolayısıyla<br />
vatandaşlarımıza kullanmadıkları<br />
cep telefonlarını âtıl vaziyette tutmamalarını,<br />
çekmecelerde unutmamalarını<br />
ve bu telefonları ekonomiye kazandırmalarını<br />
tavsiye ediyoruz. Bu çerçevede,<br />
yenileme merkezleri vatandaşlarımıza<br />
kullanmadıkları cep telefonlarını satabilecekleri<br />
güvenilir ve avantajlı bir alternatif<br />
sunuyor. Ticaret Bakanlığı’nın verdiği<br />
lisansla faaliyet gösteren Mobilfon<br />
olarak yenilediğimiz cihazlardaki kişisel<br />
verileri kullandığımız özel yazılımla geri<br />
döndürülemeyecek şekilde siliyoruz. Cihazları<br />
TSE standartlarına göre yeniliyoruz<br />
ve gönül rahatlığıyla kullanabilecekleri<br />
şekilde vatandaşlarımıza sunuyoruz.
Logi Bolt teknolojisi ile güçlü ve güvenli kablosuz<br />
bağlantılar mümkün oluyor…<br />
Gelişen teknolojiler kurumların daha güçlü ve güvenli bağlantılara eğilimlerini artırıyor.<br />
Çalışma ortamlarının farklılaştığı günümüzde, istenilen her ortamdan güvenli şekilde<br />
bağlantılar kurulup iş süreçlerinin kesintisiz olarak gerçekleşmesi gerekiyor…<br />
Logitech tarafından kurumsal<br />
profesyoneller için<br />
geliştirilen Logi Bolt teknolojisi,<br />
Logitech’in yeni nesil<br />
kablosuz bağlantı protokolü<br />
olarak öne çıkıyor. Güvenlik<br />
endişeleri, gürültülü ve sıkışık<br />
ortamlardaki performans<br />
ve artan maliyetlerin önüne<br />
geçilmesi adına geliştirilen Logi<br />
Bolt, kurumların çevre birimlerine<br />
yönelik olan ihtiyaçlarını karşılıyor. Logitech<br />
mühendisleri tarafından geliştirilen teknoloji,<br />
geliştirilmiş ve kablosuz güvenlik sunmanın yanı<br />
sıra birden fazla işletim sisteminde kolaylıkla<br />
çalışabilmeyi mümkün kılıyor. Logi Bolt, güvenlik<br />
haricinde verimli bir iş deneyimi yaşanmasını da<br />
sağlıyor.<br />
Logi Bolt ile güvenlik açığı riskleri<br />
en aza iniyor<br />
Kullanıcı deneyimini geliştiren Logi Bolt, Bluetooth<br />
Düşük Enerji kablosuz teknolojisine dayanıyor.<br />
Ofis veya evden çalışan profesyonellerin güvenlik<br />
açığı risklerini minimum seviyeye indiren Logi<br />
Bolt, birden fazla güvenlik önlemini içeriyor. Protokol<br />
mimarisinin desteklenmesini temel alan bir<br />
teknoloji ile avantaj sunmak için geliştirilen Logi<br />
Bolt, basit ve güvenli bağlantılar sağlayarak kurumların<br />
iş süreçlerinde bir adım önde olmalarını<br />
sağlıyor. Logitech’in üyesi olduğu Bluetooth SIG,<br />
Inc. kuruluşunun geliştirdiği en son teknoloji niteliği<br />
taşıyan Logi Bolt, MX Keys ve MX Anywhere 3<br />
gibi ürünlerin işletmeler için tasarlanan versiyonları<br />
ile kurumların yüksek güvenlik ve verim elde<br />
etmelerine olanak tanıyor.<br />
Kablosuz ortamlarda güçlü<br />
bağlantı<br />
Diğer teknolojilerin aksine Logi Bolt, kullanımı<br />
son derece basit ve güvenilir bir teknoloji olarak<br />
öne çıkıyor. Ortam gürültüsünden güç alan ve istenmeyen<br />
seslerin üstesinden gelmek için RF bağlantı<br />
özelliğiyle çalışan Logi Bolt, iş birliklerinin<br />
verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlıyor. Frekans<br />
verimliliğini artırmaya yardımcı olan tescilli<br />
bir algoritmadan yararlanan teknoloji, gecikmede<br />
8 milisaniyenin altında hız sunuyor. Kurum profesyonellerinin<br />
verimliliğini artıran teknoloji, kablosuz<br />
mouse ve klavyeler için gecikmesiz bir kullanıcı<br />
deneyimi için 2 Mbit/sn.lik gelişmiş veri hızı<br />
ve minimum 7,5 ms’lik bağlantı aralığı sunarak<br />
optimize edilmiş bir performansı mümkün kılıyor.<br />
Logi Bolt teknolojisi birden fazla<br />
cihazla eşleştirilerek performans<br />
artırıyor<br />
Logi Bolt teknolojisi, aynı anda üç etkin bağlantının<br />
tek bir USB ile eşleştirilmesine olanak tanıyor.<br />
Üç aktif bağlantıya sahip tek bir Logi Bolt alıcıyla<br />
altı âdete kadar cihazı eşleştirme, özelliklerine<br />
göre ayrı kablosuz cihaz düzenleme mümkün oluyor.<br />
Logi Bolt alıcısı ile daha fazla işlevsel özelliğe<br />
sahip olmak istendiği durumlarda ise Logitech<br />
yazılımı olan Logi Options+ hizmetinden ücretsiz<br />
olarak yararlanılabiliyor.<br />
Siber saldırı riski Logi Bolt<br />
teknolojisi ile ortadan kalkıyor<br />
Tamamen şifreli ve Federal Bilgi İşleme Standartları<br />
(FIPS) uyumlu olan Logi Bolt, artan mobil iş<br />
gücü (evden çalışma vb.) çalışma ortamlarındaki<br />
güvenlik endişelerini en aza indiriyor. Potansiyel<br />
siber saldırı risklerini ortadan kaldırmaya yardımcı<br />
olmak için tasarlanan teknoloji, FIPS ile uyumlu<br />
Bluetooth güvenlik modu 1, seviye 4 (Yalnızca Güvenli<br />
Bağlantı modu olarak da bilinir) özellikleri<br />
sunuyor. Seviye 4; özellikle Elliptic Curve Diffie<br />
Hellman P-256 (ECDH) ve AES-128-CCM şifrelemesi<br />
olmak üzere Onaylı LE Güvenli Bağlantılar<br />
(LESC) şifreli eşleştirmesi için kullanılıyor. Bu sayede<br />
bir Logi Bolt kablosuz ürün ile Logi Bolt USB<br />
alıcının yalnızca birbirleriyle iletişime geçebilmesi<br />
sağlanıyor.<br />
Kurumsal iş süreçlerinin güvenliği<br />
Logi Bolt ile emin ellerde<br />
Logi Bolt teknolojisi sayesinde kablosuz mouse ve<br />
klavyeler USB alıcı ile şifreli bir şekilde iletişim kuruyor.<br />
Kutudan çıkar çıkmaz kullanılabilen ürünler,<br />
fabrika hazırlık sürecinde önceden Logi Bolt<br />
USB alıcılarıyla şifreleniyor. Logi Bolt USB alıcılar,<br />
yalnızca güvenli bağlantı modunu zorunlu kılıyor.<br />
Eşleştirme; iki cihazın kimliğini doğrulamayı,<br />
bağlantıyı şifrelemeyi ve güvenliğin bağlantı/<br />
yeniden bağlantı sırasında kurulmasına, yeniden<br />
kurulmasına izin vermek için şifreleme anahtarlarının<br />
programlanmasını içeriyor. Geçiş anahtarı<br />
kullanım yöntemi, karşılaşılacak saldırılara karşı<br />
direnci artırdığı için LE Legacy bağlantılardan<br />
daha üstü olarak kabul ediliyor. IT iş süreçlerinin<br />
kolay ve güvenli bir şekilde sürdürülmesine olanak<br />
suna Logi Bolt, ilgili birim yöneticilerinin kurumsal<br />
düzeyde üst düzey güvenliği sürdürebilmelerini<br />
sağlıyor. Başka bir cihaz ile eşleştirme yapılmak<br />
istendiği takdirde kullanıcı yeni cihaz için bir uyarı<br />
alıyor. Ürün yazılım güncellemelerinin ihtiyaç<br />
duyulmaması halinde kaldırılabilmesi mümkün<br />
olurken, güvenlik ile ilgili güncellemeler ise kaldırılamıyor<br />
ve geri alınamıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
“Her Anıya Değer” vivo V25 5G Türkiye’de<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
8<br />
vivo, şık V serisinin<br />
en yeni üyelerinden<br />
FIFA 2022 Katar<br />
Dünya Kupası Resmi<br />
Akıllı Telefonu<br />
V25 5G’yi Türkiye’de<br />
kullanıcılarla<br />
buluşturdu. Üstün<br />
kamera ve fotoğrafçılık<br />
özelliklerine<br />
ve en yeni görüntüleme<br />
teknolojilerine<br />
sahip akıllı telefon,<br />
fotoğraf ve video ile<br />
kendini ifade eden kullanıcılar için özel olarak<br />
tasarlandı. V25 serisinin şık üyesi, zarif<br />
tasarımı, yüksek performanslı, enerji tasarruflu<br />
donanımla güçlendirilmiş çarpıcı kamerasıyla<br />
kullanıcıların yeni gözdesi olmaya<br />
aday.<br />
V25 5G’nin amiral gemisi seviyesindeki<br />
64MP OIS ultra algılamalı arka kamerası,<br />
bulanık çekimleri en aza indiriyor,<br />
daha uzun pozlama süresini destekleyerek<br />
loş ışık koşullarında bile daha parlak<br />
görüntüler ve videolar çekilmesini sağlıyor.<br />
Renk Değiştiren Florit AG Cam sayesinde<br />
telefonun arka paneli güneş ışınlarına ve UV<br />
ışığına maruz kaldığında renk değiştirerek<br />
kullanıcıların dinamik kişiliklerini<br />
yansıtıyor. V25 5G, yüksek enerji verimliliği<br />
oranına ve mükemmel kapasiteye sahip<br />
güçlü işlemcisi, en yeni soğutma teknolojisi<br />
ve hızlı şarj yetenekleri ile, kullanıcılara<br />
uzun ömürlü ve sorunsuz bir telefon deneyimi<br />
sunuyor.<br />
vivo Türkiye Yatırımcısı Jianhua Li, “ vivo<br />
için Türkiye pazarı son derece önemli.<br />
Türkiye yatırımlarımızı uzun vadeli<br />
olarak görüyoruz. Kullanıcılarımıza,<br />
paydaşlarımıza ve çalışanlarımıza yatırım<br />
yapmaya devam edeceğiz. vivo Türkiye<br />
fabrikamızda 4. çeyrekte yeni üretim bandını<br />
devreye alacağız. Aynı zamanda önümüzdeki<br />
dönemde Türk kullanıcıları üstün kalite ve<br />
teknolojiye sahip cihazlarla buluşturacağız.<br />
Türkiye pazarında şu anda cep telefonu ve<br />
kulaklık modellerimiz ile yer alırken sürpriz<br />
ürünleri de getirmeyi tartışıyoruz. Bunun<br />
için yatırımlarımıza hız kesmeden devam<br />
ediyoruz. Kullanıcılara sıra dışı bir deneyim<br />
yaşatmak ve sevdikleriyle bağ kurmalarını<br />
sağlamak için yeni modelimiz V25 5G’i en<br />
güçlü özelliklerle donattık. V25 5G ile sizleri<br />
50MP Selfie Kamerası ile Türkiye’nin en yüksek<br />
Megapiksel ön kamerası, 64MP Ultra<br />
Sabitleme ve Süper Gece Bokeh Kamerası ve<br />
Türkiye’de ilk olarak bir önceki modelimiz<br />
V23’te duyurduğumuz tek renk değiştiren<br />
arka yüzey ile tanıştırıyoruz. Bu son teknolojiye<br />
sahip telefon ile her anınıza değer katacaksınız”<br />
diye konuştu.<br />
Portreleri gece karanlığında<br />
sezgisel görüntüleme<br />
teknolojisiyle aydınlatın<br />
Yükseltilmiş OIS (Optic Image Stabilisation<br />
– Optik Görüntü Sabitleme) ve EIS özelliklerine<br />
sahip 64MP OIS ultra algılamalı arka<br />
vivo’nun Türkiye’de “Her Anıya Değer” sloganıyla<br />
kullanıcılarla buluşturduğu yeni V25 5G modeli,<br />
amiral gemisi seviyesindeki kamera teknolojisiyle<br />
yaratıcılığı yeni bir boyuta taşıyor, göz alıcı renklerle<br />
şık görünümleri mümkün kılıyor…<br />
kamera ve 8MP geniş açılı kamera ile donatılmış<br />
V25 5G, mükemmel bir görüntüleme<br />
deneyimi sunuyor ve kullanıcıların yüksek<br />
kalitede süper geniş açılı kareleri kolaylıkla<br />
yakalamalarını sağlıyor. Optik Görüntü Sabitleme<br />
özelliği, fotoğraf çekilirken oluşan<br />
titremeyi gideriyor, mükemmel sarsıntı önleme<br />
performansı ile karanlık ortamlarda ve<br />
loş ışıkta bile son derece kaliteli fotoğraflar<br />
çekmenize olanak veriyor.<br />
Stil sahibi kolay ve eğlenceli<br />
video çekim deneyimi<br />
Ön kamerası genel cilt dokusunu ve berraklığı<br />
geliştiren Doğal Portre video moduna sahip<br />
olan V25, Hibrit Görüntü Sabitleme<br />
(OIS + EIS) özelliği ile de daha güzel video<br />
çekimlerine olanak veriyor. Hibrit Görüntü<br />
Sabitleme özelliği sayesinde kullanıcılar elde<br />
yaptıkları video çekimlerinde daha kararlı<br />
ve titremelerden uzak videolar çekebiliyor.<br />
Vlog Film özelliği, sunduğu video şablonları<br />
ve öğretici içeriklerle çekim deneyimini geliştiriyor;<br />
gece, yemek, şehir gibi birçok farklı<br />
senaryoda kullanıcıların en iyi çekimi yapmalarına<br />
yardımcı oluyor. Yükseltilmiş Çok<br />
Stilli Portre özelliği de ön kamerada sunduğu<br />
eğlenceli filtrelerle kullanıcıların video deneyimini<br />
geliştiriyor. Çok Stilli Portre özelliği,<br />
insanları yenilikçi bir şekilde arka plandan<br />
ayıran yeni bir stil olan Hareket Bulanıklığı<br />
efekti ile kullanıcıların daha güzel portre fotoğrafları<br />
çekmelerine olanak tanıyor.<br />
Otomatik odaklama özelliği<br />
ve güçlü yapay zekâ<br />
algoritmaları ile net selfie’ler<br />
sizi bekliyor<br />
Harika selfie’ler ve videolar çekmek söz konusu<br />
olduğunda kullanıcılar için en önemli<br />
konu kuşkusuz berraklık oluyor. Otomatik<br />
odaklama ve göz odaklama özelliklerine sahip<br />
50MP ön kameraya sahip olan V25 kullanıcıların<br />
günün veya gecenin herhangi bir<br />
saatinde berrak görüntüler ve videolar çekmelerini<br />
sağlıyor. Cihazın ön kamerası ayrıca<br />
keskinliği optimize eden AI HD Algoritması<br />
ile donatıldı.<br />
Renk değiştiren yenilikçi<br />
tasarım<br />
7.79 mm inceliğe ve 2.5D gövdeye sahip olan<br />
V25, hafif ve ince gövdesi ile kullanıcıların<br />
ellerine rahat bir şekilde oturuyor. vivo, ilk<br />
kez V23 serisinde ortaya koyduğu, cihazların<br />
arka panelinin UV ışığına maruz kaldığında<br />
farklı açılarda farklı renklere dönüşmesini<br />
sağlayan devrim niteliğindeki Renk Değiştiren<br />
Florit AG Cam özelliğini V25’te de sürdürüyor.<br />
Gün Doğumu Işıltısı renkli V25’in arka<br />
kapağı, güneş ışığına maruz kaldığında renk<br />
değiştiriyor, kapağın rengi altın sarısından<br />
kırmızımsı turuncuya dönüyor.<br />
Enerji tasarruflu ve yüksek<br />
performanslı yonga setleri ile<br />
güçlendirildi<br />
Yüksek enerji verimlilik oranına ve 8GB RAM<br />
+ 8GB genişletilmiş RAM’e sahip MediaTek<br />
Dimensity 900 işlemcisi ile V25, kullanıcıların<br />
zorlu oyunları kesintisiz oynamalarını ve<br />
çeşitli uygulamalar arasında çoklu görevleri<br />
sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmelerini<br />
sağlıyor. Cihazın yüksek kapasiteli 4500mAh<br />
pili sayesinde kullanıcılar tek şarjla telefonlarını<br />
uzun süre sıkıntı yaşamadan kullanabiliyor.<br />
44W Flaş Şarj desteği ile telefon 15<br />
dakikada yüzde 35, 30 dakika içinde yüzde<br />
61, 63 dakikada yüzde 100 şarj oluyor. Telefon<br />
yüzde 100 şarjla kullanıma başlandığında<br />
kullanıcılar 17 saate kadar YouTube videosu<br />
izleyebiliyor, 15 saate kadar müzik dinleyebiliyor<br />
ve 5 saate kadar fotoğraf çekebiliyor.<br />
Üretimi sırasında vivo mühendisleri<br />
tarafından güçlü kalite testlerinden geçirilen<br />
V25 5G, 42.000 kez düşme 6000 defa USB<br />
takma çıkarma, -20 – 50 derece ekstrem çalışma<br />
ortamı sıcaklığı ve toza suya dayanıklılık<br />
sertifikası IP54 testleri gibi zorlu testlerden<br />
başarıyla geçti.<br />
myvivoshop.com ön satış<br />
hediye paketi<br />
V25 5G, 15 Kasım’dan itibaren Gün Doğumu<br />
Altını ve Elmas Siyahı renk seçenekleri ve<br />
13.999 TL + KDV tavsiye edilen satış fiyatı ile<br />
tüketici ile buluşuyor. 15 – 25 Kasım tarihleri<br />
arasında https://myvivoshop.com/ üzerinden<br />
V25 5G için ön sipariş veren ilk 100 kişi<br />
ayrıca 3300 lira değerinde hediye paketinin<br />
sahibi oluyor. V25 5G için özel hazırlanan<br />
ön sipariş paketinin içinde FIFA 2022 Dünya<br />
Kupası Maç Topu, TWS2 ANC bluetooth kulaklık,<br />
Araç Şarj kiti ve ekran koruma paketi<br />
bulunuyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Kurumsal ve tüketici elektroniğinin<br />
global markası ASUS, Türkiye’nin en<br />
çok satan monitör markası olarak<br />
büyük başarı elde etti. Hem teknolojisi<br />
hem de servis sonrası hizmet<br />
anlayışı ile farklılaşan ASUS’un monitör<br />
tarafındaki başarısı, teknolojileri,<br />
pazarlama stratejileri ve gelecek<br />
yeni ürünlerini ASUS Türkiye<br />
ekibi ile konuştuk…<br />
ASUS Türkiye’nin En<br />
Çok Satan Monitör<br />
Markası Oldu<br />
10<br />
ASUS Türkiye Açık Platform İş Grubu Ülke Müdürü Erkan Genç<br />
Öncelikle pandemi döneminin<br />
bitişi ile yol haritanız,<br />
öncelikleriniz ve gelecek<br />
planlarınız nasıl değişti?<br />
“Erkan Genç”: Genel olarak dolar bazında<br />
yüzde 10 civarında bir büyüme yakaladık.<br />
Pazarın toplam olarak büyümediğini de<br />
düşünürsek birçok alanda pazar payımızı<br />
arttırdığımızı söyleyebiliriz. Doğru planlama<br />
stratejileriyle birlikte kullanıcıların<br />
ihtiyaç duyduğu ürünlere odaklanıyoruz<br />
ve <strong>2023</strong>’te pazar payımızı daha da artırarak<br />
yüzde 10 civarında bir büyüme yakalamayı<br />
hedefliyoruz.<br />
Çip ve yarı iletken teknolojilerindeki<br />
kriz, tüm dünyada olduğu gibi bizim de<br />
maliyetlerimizi ve üretim süreçlerimizi<br />
olumsuz etkiledi. Bu süreçte yaklaşık bir yıl<br />
ve daha fazla tedarik sürelerine göre planlama<br />
yapmak zorunda kaldık. Şu anda çip<br />
krizi büyük oranda çözüldü diyebiliriz ancak,<br />
şimdi de Çin’de yeniden başlayan CO-<br />
VID salgını sebebiyle tedarik süreçlerinde<br />
ciddi aksamalar oluşuyor.<br />
Salgın döneminde yüksek talep nedeniyle<br />
yurtdışındaki üretimden maksimum pay<br />
almaya çalıştık ve mümkün olan en çok<br />
stok sayısını getirmeye uğraştık. Şu an ise<br />
salgın öncesinde yaptığımız gibi model bazlı<br />
detaylı planlama çalışmalarına geri döndük.<br />
Küresel anlamda yaşanan ekonomik<br />
durgunluk sebebiyle oluşan fiyat düşüşlerini<br />
anında pazara yansıtabilmek ve iş ortaklarımızı<br />
korumak için ciddi tutarlarda stok<br />
fiyat koruması sağlıyoruz.<br />
Q3 Context Raporu’nda<br />
ASUS’un monitör pazarında<br />
lider olduğunu görüyoruz.<br />
Bu liderliğin altında yatan<br />
nedenleri, çalışma prensiplerini<br />
ve teknolojik gelişmeleri anlatır<br />
mısınız?<br />
“Ayten Zora”: ASUS olarak ürettiğimiz her<br />
üründe en yenilikçi çözümleri sunarken,<br />
Türkiye’ye de bu teknolojileri ilk olarak<br />
getiriyor ve pazara sunuyoruz. Dünyanın<br />
ilk 280 Hz, 360Hz monitörlerini eşzamanlı<br />
olarak Türkiye’de satışa sunduk. Kullanıcı<br />
tercihleri oldukça farklı, bu sebeple ürün<br />
çeşitliliğimizi her zaman zengin tutmaya<br />
ve her geçen gün artırmaya odaklanıyoruz.<br />
Partnerlerimizle birlikte sürekli olarak<br />
kullanıcıların ihtiyaçları konusunda iletişim<br />
halindeyiz. Pazarın talebine göre doğru<br />
adette ve özelliklerde ürün getiriyoruz.<br />
Satın alma şartlarını olabildiğince iyileştiriyor<br />
ve kampanyalarla destekleyerek pazarda<br />
hareketlilik yaratmaya çabalıyoruz.<br />
Burada hem partnerlerimiz hem de kullanıcılarımız<br />
için en iyi şartları oluşturmak<br />
en büyük amacımız. Pazarlama tarafında<br />
kullanıcıları en şeffaf şekilde bilgilendiriyor,<br />
doğru ürünü doğru kanalda konumlandırarak<br />
hedef kitlemize en iyi hizmetleri<br />
sunuyoruz.<br />
Son dönemde üst segment<br />
monitör modelleri neden daha<br />
çok tercih ediliyor? Oyun,<br />
profesyonel ve kurumsal<br />
alanda öne çıkan ürün serileri<br />
nelerdir?<br />
“Ayten Zora”: Özellikle dünya çapında başarı<br />
elde eden oyunların son dönemde ücretsiz<br />
kampanyalarla daha erişilebilir olması,<br />
kullanıcıları yüksek seviye monitör almaya<br />
teşvik ediyor. Küresel lojistik masraflarının<br />
daha uygun hale gelmesiyle fiyatlarda salgın<br />
dönemine göre bir miktar düşüş eğilimi<br />
gösterdi. Oyuncular için ROG ve TUF, profesyonel<br />
içerik üreticileri içinse ProArt serileri<br />
en çok tercih edilen ürün grupları.<br />
Oyun sektörünün öne<br />
çıktığı bu dönemde oyun<br />
profesyonellerinin tercihi nasıl<br />
bir monitör oluyor? ASUS olarak<br />
onlara sunduğunuz ekran<br />
teknolojinizdeki farklılıklar<br />
nelerdir?<br />
“Ayten Zora”: Adet bazlı olarak baktığımız-
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
da şu anda 24’’ ve 27’’ 144hz + FHD özelliklere<br />
sahip monitörler hala en çok tercih<br />
edilen ürünler olarak göze çarpıyor. Son<br />
bir yıldır 2K ve üstü çözünürlükteki ürünlerin<br />
satışında da hızlı bir artış gözlemliyoruz.<br />
Üst seviye modeller eskiye oranla<br />
çok daha fazla talep görüyor. ROG ve TUF<br />
serilerindeki ergonomik tasarım, yazılım<br />
özellikleri ve panel kalitesi, kullanıcıların<br />
bizi tercih etmelerindeki en önemli<br />
sebeplerden birkaçı.<br />
Son dönemde öne çıkan<br />
dijitalleşme yatırımlarının<br />
ürün gamınıza yansımasını<br />
değerlendirir misiniz? Pazarın<br />
size yansıması ve dijitalleşme<br />
ile öne çıkan çözüm alanlarınız<br />
neler oldu?<br />
“Laila Gamal”: Dünya uzun zamandan<br />
beri dijitalleşme sürecinde. Salgın dönemi<br />
süreci çok hızlandırdı, evden çalışma ve<br />
evde öğrenme, herkesin evinde bir PC<br />
ve monitöre ihtiyaç duyduğu bir yaşam<br />
tarzını ön plana çıkardı. ASUS olarak evden<br />
çalışma ve eğitim için en uygun modelleri<br />
geliştiriyor ve kullanıcıların ihtiyaçlarına<br />
göre en iyi ürünleri tasarlayarak pazar ile<br />
buluşturuyoruz.<br />
AR-GE ekibimiz olası sorunları ve uygulanabilir<br />
fikirleri kullanıcı odaklı bir bakış<br />
açısından değerlendirerek yeni teknolojiler<br />
geliştiriyor. Son kullanıcıların problem yaşadığı<br />
noktaları onlar gibi düşünerek tespit<br />
ediyor ve çözmek için var gücümüzle çalışıyoruz.<br />
ASUS olarak her zaman en iyi ürün<br />
ve teknolojiyi sunduğumuzdan emin olmak<br />
bizim için en önemli nokta.<br />
ASUS Türkiye Pazarlama<br />
Direktörü Laila Gamal<br />
Pazarlama tarafında ise salgın sonrası kullanıcıların<br />
çevrimiçi geçirdikleri sürede<br />
yaşanan önemli artış, buradaki araçların<br />
neredeyse hepsinin çevrimiçi ortama kaymasına<br />
neden oldu. Bundan sonra da kullanıcılara<br />
ulaşmanın en iyi ve hızlı yolu,<br />
normalleşme süreci ve sonrasında bile çevrimiçi<br />
ortam olacak. ASUS Pazarlama ekibi<br />
olarak dijital pazarlama aktivitelerinin<br />
oldukça önem kazandığı bu dönemde kullanıcılarımıza<br />
ürün ve hizmetlerimiz hakkında<br />
ihtiyaç duydukları tüm bilgileri en<br />
hızlı yoldan ulaştırmaya çalışıyoruz. Ayrıca<br />
satış noktalarında ve oyun etkinliklerinde<br />
de fiziksel olarak en iyi ürün deneyimini<br />
sunmaya devam ediyoruz.<br />
Oyun sektörünün öne<br />
çıktığı bu dönemde oyun<br />
profesyonellerinin tercihi nasıl<br />
bir monitör oluyor? ASUS olarak<br />
onlara sunduğunuz ekran<br />
teknolojinizdeki farklılıklar<br />
nelerdir?<br />
“Alper Özkan”: Rekabetçi oyunların yaygınlaşmasıyla<br />
birlikte profesyonel oyunculuk<br />
da bambaşka bir seviyeye ulaştı. Oyunu kazanmak<br />
için kişinin yeteneği hala en büyük<br />
etken ancak; yeni teknolojilerin geliştirilmesiyle<br />
birlikte sahip olunan ekipmanların<br />
oyun performansı üzerindeki etkileri daha<br />
da artış gösterdi. Monitör, oyuncunun direkt<br />
olarak gördüğü ve karşı tepki verebilmek<br />
için aktif geri bildirim alması gereken<br />
ASUS Türkiye Monitör Ülke<br />
Ürün Müdürü Ayten Zora<br />
ASUS Türkiye Teknik PR<br />
Müdürü Alper Özkan<br />
en önemli bileşen.<br />
Yüksek yenileme hızına ve tepki süresine<br />
sahip modellerimizin yanı sıra, gerçekçi<br />
renk derinliği ve hızlı tepki performansını<br />
birleştiren FastIPS teknolojilerimiz de her<br />
zaman oyuncuların tercih sebepleri arasında<br />
olacak. Ultra düşük hareket bulanıklılığı<br />
teknolojisi sayesinde kullanıcılar daha keskin<br />
bir görüntü elde ederek rakiplerine karşı<br />
avantaj elde edebiliyorlar. Bu seviyedeki<br />
tüm monitörlerimizde NVIDIA G-SYNC® ve<br />
Reflex teknolojilerini de mutlaka kullanıyoruz.<br />
Dünyanın ilk 144, 240, 360 Hz modellerini<br />
geliştiren ASUS olarak, CES fuarında<br />
yine bir ilki gerçekleştirerek dünyanın ilk<br />
500Hz yenileme hızına sahip profesyonel<br />
oyuncu monitörünü tanıtacağız.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
TP-Link ev ve işyerleri için<br />
Wi-Fi 7 çözümlerini tanıttı<br />
TP-Link, ağ bağlantılarında yeni bir çağ başlatacak<br />
olan Wi-Fi 7 teknolojili çözümlerini tanıttı. Şirket üç<br />
ana hedef kitlesi olan evler, kurumsal kullanıcılar ve<br />
ISP’lere yönelik WiFi 7 modellerini satışa sunuyor…<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
12<br />
Dünyanın önde gelen tüketici ve iş ağ ürünleri<br />
sağlayıcısı TP-Link®, Kasım’da WiFi 7 teknolojili<br />
ağ çözümlerini tanıtan bir etkinlik gerçekleştirdi.<br />
Dünya genelinde ve internet üzerinden yapılan<br />
tanıtım etkinliğinde hem ev hem işyerleri hem de<br />
ISP’ler için WiFi 7 teknolojili ürünler ve HomeShield<br />
3.0 güvenlik paketi tanıtıldı.<br />
Ev ve kurumsal kullanıcıları için WiFi 7 ürün<br />
serisini piyasaya süren ilk satıcı olan TP-Link,<br />
evler için Archer ve Deco serileri, işyerleri için<br />
Omada EAP ve ISP’ler için Aginet serilerinde WiFi<br />
7 teknolojili ürünleri satışa sunuyor. Üç ana hedef<br />
kitleye göre WiFi 7 etkinliğinde tanıtılan ürünlerden<br />
bazıları şunlar:<br />
Evler için WiFi 7 Çözümleri<br />
WiFi Yönlendiriciler Yeniden Tanımlanıyor<br />
Archer serisinin WiFi 7 teknolojili en yüksek performanslı<br />
modelleri, evlere eşi görülmemiş yeni ağ<br />
deneyimleri getiriyor. Etkinlikte üç WiFi 7 yönlendirici<br />
tanıtıldı. Bunlar arasında yer alan Archer<br />
BE900, dört bantlı 24 Gbps WiFi 7 hızlarına sahip<br />
ve önceki yönlendiricilerden tamamen farklı, yepyeni<br />
bir tasarıma sahip.<br />
Güçlü Performans ile Yenilikçi ve Estetik Görünüm<br />
– Harici antenli geleneksel yönlendiricilerin<br />
aksine, bu WiFi 7 yönlendiricide dahili antenler<br />
kullanılıyor ve bu sayede çok zarif bir görünüm<br />
sağlanıyor. 12× optimal olarak yerleştirilmiş dahili<br />
antenler, yüksek kazanç, yüksek izolasyon,<br />
yüksek entegrasyon ve çok yönlü kapsama alanı<br />
etkilerine ulaşıyor.<br />
İnanılmaz Hızlı Dört Bantlı 24 Gb/sn WiFi 7 –<br />
24 Gb/sn’ye varan ışık hızında WiFi hızlarıyla<br />
dünyanın ilk dört bantlı WiFi 7 yönlendiricisi olan<br />
ürün, iki adet 5 GHz bandıyla daha fazla cihazın<br />
yüksek hızlı WiFi’nin keyfini çıkarmasını sağlıyor.<br />
Yepyeni 6 GHz bandı ise ağa bağlanan cihazlara<br />
özel olağanüstü bant genişliği ve tıkanıklık içermeyen<br />
kanallar sunuyor.<br />
Çift 10G WAN/LAN Bağlantı Noktaları – Ürün<br />
kullanıcıları gerçek 10G çağına götürmek için 10G<br />
WiFi’ın yanı sıra 10G kablolu bağlantılar da sunuyor.<br />
İki adet 10G WAN/LAN bağlantı noktasıyla<br />
(bir RJ45 bağlantı noktası ve bir RJ45/SFP+ birleşik<br />
bağlantı noktası) donatılan Archer BE900, hem fiber<br />
hem de bakır bağlantılar için destek sağlıyor.<br />
Bunlara ek dört adet 2.5G bağlantı noktası ve bir<br />
USB bağlantı noktası bulunan yönlendirici, ev ağlarını<br />
geleceğe hazırlayan ideal bir çözüm.<br />
Bu yönlendiricinin yanı sıra etkinlikte WiFi 7<br />
teknolojili iki yönlendirici daha tanıtıldı: Archer<br />
BE800 ve Archer BE550. Archer BE800, LED ekran,<br />
iki 10G bağlantı noktası ve dört 2.5G bağlantı noktası<br />
ile donatılmış, 19 Gbps’ye kadar WiFi’ye sahip<br />
üç bantlı bir WiFi 7 yönlendirici; ayrıca EasyMesh<br />
uyumlu bir model. Bir diğer üç bantlı WiFi 7 yönlendirici<br />
olan Archer BE550 ise 9.3 Gbps’ye kadar<br />
hızlara, beş adet 2.5G bağlantı noktasına sahip ve<br />
EasyMesh uyumlu.<br />
Gerçek 10G, Gerçek Hız, Gerçek<br />
Oyun Deneyimi: Archer GE800<br />
Archer GE800, TP-Link’in 10G’ye sahip ilk WiFi<br />
7 oyun yönlendiricisi. Bu üç bantlı WiFi 7 oyun<br />
yönlendiricisi, 18 Gbps’nin üzerinde hızlar sunuyor.<br />
GE800, en yoğun oyun ağları için yeterli performans<br />
sağlayan en yeni 2.2 GHz dört çekirdekli<br />
CPU ve güçlü WiFi yonga seti ile destekleniyor.<br />
GE800 ayrıca oyun, 8K AR/VR ve ev NAS kurulumları<br />
gibi çok amaçlı eğlence ihtiyaçlarını karşılamak<br />
için iki adet 10G bağlantı noktası ve iki adet<br />
2.5G bağlantı noktası ile donatılmış durumda. Bol<br />
oyun hızlandırma işlevleriyle GE800, oyun trafiğini<br />
artırıyor, bağlantıları stabilize ediyor ve mobil<br />
oyunlar da dahil olmak üzere oyun cihazlarını,<br />
sunucuları ve uygulamaları hızlandırarak oyunun<br />
sürükleyici kalmasını sağlamak için gecikmeyi<br />
azaltıyor. Özel oyun grubu, çevrimiçi oyunlara<br />
öncelik veriyor; böylece ailenin diğer üyeleri Netflix’te<br />
4K film izlerken onlarla rekabet etmek gerekmiyor.<br />
Deco Tüm Ev Mesh WiFi 7 Sistemi<br />
Güçlü ağ çözümleri ile her zaman yüksek kaliteli<br />
yaşam tarzını destekleyen Deco serisi, farklı ISP<br />
hizmetlerine cevap verebilmek için çoklu gig Ethernet<br />
erişimi, fiber servis erişimi, 5G/4G/3G mobil<br />
erişim ve DSL erişimi sağlayan modellere sahip<br />
bir Mesh ailesidir. Etkinlikte, üç yeni Deco modeli<br />
piyasaya sürüldü. Zarif tasarımıyla, her ev dekoruna<br />
uyan Deco’larda ön yüze eklenen ‘7’ öğesi, WiFi<br />
7’yi öne çıkarıyor ve diğer tüm Deco modellerinden<br />
farklılaşıyor.<br />
Çoklu-Gigabit Bağlantısı – Deco BE95, ister kablolu<br />
ister kablosuz, gerçekten yeni bir 10G çağına<br />
girmek için tüm ev 10G bağlantısını sunuyor.<br />
Deco BE95’in 33 Gbps’ye varan hızları, genel performansı<br />
önemli ölçüde artırmak için ikisi 6 GHz<br />
bant olan dört frekanstan oluşuyor. Kullanıcıların<br />
telefon ya da dizüstü bilgisayarları şu anda WiFi 7<br />
veya 6 GHz bandını desteklemese bile daha güçlü<br />
ve daha kararlı sinyaller sağlamak için özel bir ana<br />
taşıyıcı olarak 6 GHz bantlarından biri kullanılabiliyor.<br />
Ürün, iki adet 10Gbps bağlantı noktası ile<br />
donatılmış durumda ve hızlı internet erişimi veya<br />
LAN erişimi için benzeri görülmemiş bir deneyim<br />
sunuyor.<br />
Gerçek Mesh WiFi için Yeni Deco 3.0 Sistemi – TP-<br />
Link, optimum Mesh WiFi deneyimini sağlamak<br />
için Deco sistemini geliştirmeye ciddi yatırım<br />
yapıyor. Tüm evi kapsayan 10 Gbps hız, yoğun<br />
kesintisiz dolaşım deneyimi, AI teknolojisi ve yeni<br />
Deco uygulaması, en iyi Deco Mesh sistemi için bir<br />
araya geliyor.<br />
Etkinlikte iki Deco modeli daha tanıtıldı ve satışa<br />
sunuldu. Bunlardan Deco BE65, üç bantlı 11 Gbps<br />
WiFi 7 hızına ve dört 2.5G bağlantı noktasına sahip.<br />
Deco BE85 ise üç bantlı 22 Gbps WiFi 7 hızına<br />
ve iki 10G bağlantı noktasına sahip bir WiFi 7<br />
Mesh sistemi.<br />
Akıllı Güvenlik İçin: HomeShield 3.0<br />
TP-Link’in güvenlik yazılımı HomeShield, WiFi<br />
7’nin gelmesiyle daha fazla özellik ve kapsamlı<br />
koruma sağlamak üzere güncellendi. HomeShield<br />
3.0’a iki özel uygulama eklendi; böylece ailelerin<br />
interneti yönetmesi ve güvenliğini sağlaması çok<br />
daha kolay hale geldi.<br />
Kapsamlı Koruma – HomeShield, kapsamlı gelişmiş<br />
güvenlik özellikleri sunuyor. Reklam engelleyici,<br />
can sıkıcı reklamları ve açılır pencereleri ve<br />
veri takibini engelliyor. İzinsiz giriş koruması, ev<br />
ağını ve uygulamaları harici saldırılara karşı koruyor<br />
ve güvenlik açıklarını ortadan kaldırıyor.<br />
Daha yüksek güvenlik gereksinimi olanlar için<br />
HomeShield, VPN İstemcisi de sağlıyor.<br />
Tüm Cihazları Koruyun – HomeShield, telefonlar,<br />
bilgisayarlar, TV’ler, oyun konsolları ve diğer IoT<br />
cihazları dahil olmak üzere her türlü ev ağı cihazını<br />
koruyor. Cihazlar ağ geçidine bağlandıklarında<br />
koruma anında başlıyor. Kullanıcıların ağ geçidini<br />
yapılandırması, tüm ev ağı güvenliğinin sağlaması<br />
için yeterli oluyor.<br />
Her Yerde Koruyun – Yalnızca evde çalışan çoğu<br />
ağ güvenlik hizmetinin aksine, HomeShield korumalarını<br />
evden uzakta da sürdürüyor. Böylece<br />
önceden yüklenmiş uygulamalarla, çocukların<br />
mobil cihazları hareket halindeyken güvende<br />
ve ebeveyn kontrolü altında kalıyor. Ebeveynler,<br />
çocuklarının telefonlarındaki uygulamaları izleyebiliyor,<br />
ödeme yöntemlerini daha fazla yönetebiliyor<br />
ve daha güvenli ve daha iyi bir çevrimiçi<br />
deneyim için ekran başında geçirdikleri zamanı<br />
takip edebiliyor.<br />
Kurumlar için WiFi 7 Çözümleri<br />
İşinizin Sınırlarını Aşın: Omada Enterprise<br />
WiFi<br />
TP-Link Omada çözümleriyle, KOBİ›lere ve<br />
kurumsal müşterilere her zaman güvenli ve<br />
güvenilir ağ çözümleri sağlıyor. Müşterilerin<br />
taleplerini daha iyi karşılamak için yepyeni WiFi<br />
7 erişim noktalarını piyasaya sürüyor: Omada<br />
EAP780 ve Omada EAP770.<br />
Daha Yüksek Verim ve Daha Az Gecikme – Omada<br />
EAP780, 22 Gbps’ye kadar WiFi 7 ve iki 10G bağlantı<br />
noktasına sahip üç bantlı bir WiFi 7 erişim<br />
noktası olarak satışa sunuluyor. Omada EAP770<br />
ise 11 Gbps’ye kadar WiFi 7 ve bir 10G bağlantı<br />
noktasına sahip üç bantlı bir WiFi erişim noktası.<br />
En yeni WiFi 7 teknolojisi, yeni tanıtılan 6 GHz<br />
bant, daha geniş 320 MHz bant genişliği ve MLO<br />
teknolojisi ile güçlendirilen bu iki ürün, daha yüksek<br />
verim, daha düşük gecikme süresi ve daha az<br />
parazit ile sorunsuz kurumsal ağlar oluşturuyor.<br />
Çok sayıda cihaza sahip bir oditoryumda, toplantı<br />
odasında veya otelde dahi herkes sorunsuzca çalışabiliyor,<br />
oyunların keyfini çıkarabiliyor ya da<br />
yüksek çözünürlüklü videoları çevrimiçi olarak<br />
izleyebiliyor.<br />
İş Ağı için Daha Akıllı Bulut Çözümü – Omada<br />
Yazılım Tanımlı Ağ (SDN) platformu, yüzde 100<br />
merkezi bulut yönetimi sağlıyor ve tümü tek bir<br />
arabirimden kontrol edilen, yüksek düzeyde ölçeklenebilir<br />
bir ağ oluşturuyor. Erişim noktaları,<br />
anahtarlar ve yönlendiriciler dahil ağ cihazlarının<br />
tümünü kontrol edebiliyor. Sıfır Dokunuş, Merkezi<br />
Bulut Yönetimi ve Akıllı İzleme özellikleri, ağın<br />
verimliliğini ve çevikliğini artırıyor.<br />
İnternet Servis Sağlayıcıları için Aginet<br />
Ürünleri<br />
Aginet, TP-Link’in İnternet Servis Sağlayıcılarını<br />
(ISS’ler) desteklemeye adanmış bir alt markasıdır.<br />
Esnek ürünler, çevik ve pragmatik çözümler<br />
ve eşsiz hizmetler sunmayı taahhüt eden Aginet,<br />
TP-Link’in servis sağlayıcılara, sürekli değişen<br />
pazarlarına uygun çevik ağ çözümleri sunuyor.<br />
ISP’ler, güçlü ve esnek TAUC çözümü ile işletim<br />
maliyetlerini azaltabiliyor ve maksimum kâr elde<br />
edebiliyor.<br />
Etkinlik sırasında Aginet 5G WiFi 7 yönlendirici<br />
ve XGS-PON WiFi 7 yönlendiricileri tanıtıldı. TP-<br />
Link, 5G’nin gücünden yararlanarak, hızları artırmak<br />
için WiFi 7’yi 5G teknolojisiyle birleştiriyor.<br />
Ayrıca XGS-PON ürünlerinde büyük yenilikler<br />
gerçekleştiriyor ve WiFi 7 teknolojisini geleceğin<br />
ağlarına giden yol olan XGS-PON teknolojisiyle<br />
birleştirmeye öncülük ediyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Berqnet Genel Müdürü Hakan Hintoğlu:<br />
“Uzaktan çalışma siber güvenlik risklerini artırdı”<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Mart 2020 itibarıyla uzaktan çalışma<br />
modelini benimseyen pek çok şirket,<br />
çalışan refahını gözeterek ofise dönüş<br />
planlarını askıya aldı ve uzaktan çalışmayı<br />
hibrit bir modelle kalıcı hale getirdi.<br />
İş süreçlerine dijitalin hakim olduğu bir<br />
dönemde bu çalışma modelini benimsemek<br />
yeni normal olarak tanımlansa da,<br />
siber güvenlik riskleri de arttı. Verizon<br />
tarafından yürütülen bir araştırmada<br />
şirketlerin yüzde 79’unun, başka bir deyişle<br />
neredeyse 5 şirketten dördünün,<br />
uzaktan çalışmanın siber güvenliklerini<br />
olumsuz etkilediğini ve siber güvenlik<br />
ekipleri üzerindeki yükü artırdığını kabul<br />
ettiği görüldü. Öte yandan kuruluşların<br />
yüzde 45’i, yakın zamanda mobil<br />
cihazlarla ilgili bir güvenlik tehdidiyle<br />
karşılaştıklarını söyledi.<br />
Konuya ilişkin gelişmeleri değerlendiren<br />
siber güvenlik şirketi Berqnet’in Genel<br />
Müdürü Hakan Hintoğlu, “Yerleşik şirket<br />
ağına bağlı olmayan mobil cihazlar üzerinden<br />
karşılaşılan siber tehditlerin sayısının<br />
bu yıl 2021’e kıyasla iki kat daha<br />
fazla olduğu görülüyor. Veriler, değişen<br />
çalışma düzeninin yeni bir siber güvenlik<br />
anlayışına ihtiyaç duyduğunu kanıtlıyor.<br />
Uzaktan çalışma modelinde siber<br />
güvenlik dendiğinde ise akla ilk olarak<br />
‘sıfır güven’ mimarisi geliyor. Önümüzdeki<br />
yıllarda pek çok şirketin benimseyeceği<br />
Sıfır Güven Ağ Erişimi (ZTNA)<br />
yaklaşımı, ağa bağlanmaya çalışan tüm<br />
cihazları her bağlantı talebinde davranış<br />
analiziyle doğrulamaya, ağa bağlandıktan<br />
sonra şüpheli davranışları sürekli<br />
izlemeye ve hangi kullanıcının hangi<br />
veriye ne ölçüde erişeceğine detaylı bir<br />
şekilde karar vermeye odaklanıyor” dedi.<br />
Hibrit ve uzaktan çalışma modelleri siber güvenlik risklerini<br />
artırdı. Güncel bir araştırmada şirketlerin yüzde 79’unun<br />
uzaktan çalışmanın siber güvenliği olumsuz etkilediği ve<br />
siber güvenlik ekiplerinin sorumluluğunu yükselttiği görüldü.<br />
Değişen çalışma düzeni yeni bir siber güvenlik anlayışına<br />
ihtiyaç duyulduğunu gösterirken, 2025’e kadar<br />
şirketlerin yüzde 60’ının Sıfır Güven Ağ Erişimi (ZTNA)<br />
yaklaşımını benimseyeceği tahmin ediliyor…<br />
Mobil cihazlar artık daha çok<br />
hassas bilgiye erişiyor<br />
600’ü aşkın BT ve siber güvenlik profesyoneliyle<br />
yürütülen araştırmanın sonuçlarında,<br />
şirketlerin yüzde 58’inin daha<br />
çok kullanıcının iş süreçleri için mobil<br />
cihaz kullandığını söylediği görüldü.<br />
Ayrıca şirketlerin yarısından fazlasının<br />
mobil cihazların işle ilgili daha hassas<br />
bilgilere bir yıl öncesine kıyasla daha<br />
fazla eriştiğini kabul ettiği tespit edildi.<br />
Masaüstü bilgisayarların yerini dizüstü<br />
bilgisayarlara, tabletlere, hatta akıllı telefonlara<br />
bıraktığının altını çizen Hakan<br />
Hintoğlu, “Öte yandan iş süreçlerinin<br />
şirket içi sunuculardan bulut platformlara<br />
taşınması iş yapmayı kolaylaştırsa da<br />
geleneksel siber güvenlik sistemleri, yeni<br />
çalışma alışkanlıklarına yanıt veremez<br />
hale geliyor. Gartner’ın bir araştırmasında<br />
2025’e kadar şirketlerin yüzde 60’ının<br />
geleneksel sanal özel ağ (VPN) çözümleri<br />
yerine Sıfır Güven Ağ Erişimi (ZTNA)<br />
yaklaşımını benimseyeceği görülüyor.<br />
ZTNA, ağa erişim talebinde bulunan ve<br />
ağın içinde olan tüm cihazları güvenilmez<br />
kabul ederek her talepte kullanıcıyı,<br />
cihazı, cihaza ve kullanıcıya verilen yetkileri<br />
güvenlik politikalarına uygun bir<br />
biçimde doğrulama prensibiyle çalışıyor.<br />
Bu sayede herhangi bir lokasyondaki<br />
herhangi bir kullanıcının ağa erişmesi<br />
sıkı bir şekilde denetlenirken, olası tehditler<br />
de ağa erişemeden önleniyor” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
Yeni çağın ağ güvenliği<br />
yaklaşımı, SASE<br />
Şirketlerin büyük çoğunluğunun yeni<br />
yeteneklere ulaşmak ve daha verimli<br />
iş süreçleri yürütmek için uzaktan<br />
çalışma modelini kalıcı hale getirdiğini<br />
hatırlatan Berqnet Genel Müdürü Hakan<br />
Hintoğlu, değerlendirmelerini şu<br />
ifadelerle sonlandırdı: “Hibrit çalışmanın<br />
ve bulut uygulamalarına geçişin karşı<br />
konulamaz hale geldiği bu dönemde<br />
siber güvenlik ihtiyaçlarına kapsamlı bir<br />
yanıt veren SASE mimarisi devreye giriyor.<br />
Modern ağ güvenliği yaklaşımı olarak<br />
görülen SASE, sıfır güvenin (ZTNA)<br />
yanı sıra hizmet olarak güvenlik duvarı,<br />
güvenli web ağ geçidi, tehdit önleme,<br />
SD-WAN gibi ek güvenlik servislerini<br />
tek platformdan sağlama olanağı sunuyor.<br />
Türk mühendisler tarafından geliştirilen<br />
Berqnet SASE Platformu, dünya<br />
standartlarında bir çözüm olarak öne çıkıyor.<br />
SASE Platformu’nu kullanan işletmeler<br />
ağ ve güvenlik operasyonlarını, ek<br />
maliyetler gerekmeden merkezi bir bulut<br />
platformu üzerinden yönetebiliyor. Bu<br />
sayede şubeler, uzaktan çalışanlar, merkez<br />
ofis, veri merkezleri ve diğer tüm yapılar,<br />
kurumsal ağa güvenle erişebiliyor.”<br />
14
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Yerli yazılım şirketinden turizmde yapay zeka atağı<br />
Pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında<br />
yer alan turizm, 2022 yazıyla başlayan<br />
toparlanma turlarını sürdürüyor. Birçok şirket<br />
turistik seyahate dair tüm süreçleri hem çalışanları<br />
hem de müşterileri için kolay erişebilir<br />
ve esnek hale getirmek için dijitalleşmeye dair<br />
projelerini hızlandırırken, Research and Markets’in<br />
yayımladığı veriler 2020’de 8,6 milyar<br />
dolar değerindeki seyahat teknolojilerinin<br />
2027’ye kadar 13,6 milyara ulaşacağına işaret<br />
ediyor. Teknolojideki süregelen gelişmeleri turizm<br />
için faydaya dönüştüren Denizli merkezli<br />
yazılım şirketi Proxolab, yapay zeka teknolojisiyle<br />
geliştirdiği yazılımlarını sektöre sunarak<br />
yerel pazarın dinamiklerini baştan yaratıyor.<br />
Şirket, üç ayrı projesiyle birlikte operasyon süreçlerini<br />
turizm acentaları, B2B ve B2C şirketler<br />
ile konaklama tesisleri için daha konforlu ve<br />
verimli hale getirirken, yerli işletmelerin globale<br />
uzanmasının da önünü açıyor.<br />
Yapay zeka temelli teknolojilerin turistler ve<br />
işletmeciler için gerek zaman gerekse ekonomik<br />
açıdan tasarruf sağladığını söyleyen<br />
Proxolab CEO’su Osman Tutum, konuya dair<br />
şu açıklamada bulundu: “Pandemiyle birlikte<br />
duraksama dönemine giren turizm sektörü<br />
2022 yazında pik yaptı. Bu durumun yarattığı<br />
sektörel rekabette bir adım öne çıkmak isteyen<br />
işletmeler çözüm arayışına girdi. Biz de turizm<br />
sektörü için yapay zeka teknolojisiyle geliştirdiğimiz<br />
ürünlerimizle şirketlerin operasyonel<br />
süreçlerine verimlilik katarak öne çıkmalarını<br />
sağlıyoruz. Yazılımlarımızla hem işletmelerin<br />
Pandeminin ardından turizmin toparlanma turları sürerken,<br />
sektörel rekabet de artıyor. Rekabet avantajı yakalamak<br />
isteyen şirketler, dijital dönüşüm yatırımlarını artırıyor.<br />
Yerli yazılım şirketi Proxolab, yapay zeka destekli<br />
ürünleriyle hem turizm sektörünün dinamiklerini baştan<br />
yaratıyor, hem de yerel pazardaki şirketlerin uluslararası<br />
pazarlara uzanmasının önünü açıyor…<br />
avantaj elde etmesine kapı aralıyor, hem de<br />
yapay zekayı turizmin merkezine koyarak seyahat<br />
süreçlerini işletmeler ve müşteriler için<br />
konforlu deneyimlere dönüştürüyoruz.”<br />
Turizm sektörüne yapay zeka<br />
destekli yazılım<br />
Turizm sektörünün kayda değer bir finansal<br />
getirisi olmasına rağmen dijitalleşmesinin günümüz<br />
şartlarında geride kaldığını belirten<br />
Osman Tutum, “Sürekli gelişen teknolojiyle<br />
birlikte tüketicilerin beklentileri değişirken, iş<br />
dünyası da dönüşüyor. Biz de yazılım alanındaki<br />
bilgi ve tecrübemizle özgün fikirlerimizi projelerimizde<br />
somutlaştırarak turizmde yeniliklerin<br />
öncüsü olmak için ilk adımlarımızı attık.<br />
Geliştirdiğimiz kullanıcı dostu üç farklı yazılım<br />
sistemiyle sektörde faaliyet gösteren işletmelerin<br />
çalışma modellerine teknolojiyi kattık.<br />
Bunların ilki olan mundosaiBOT ürünümüz ile<br />
birden fazla extranet üzerinden işlem yapması<br />
gereken acentelerin işlemlerini tek panelden<br />
daha hızlı ve doğru bir şekilde gerçekleştirmelerini<br />
sağlıyoruz” dedi.<br />
Yazılımlarıyla uluslararası<br />
pazarlara kapı aralıyor<br />
Günlük olarak aktarılması gereken veriler için<br />
otomasyonlarının aksiyon almasıyla birlikte<br />
şirketlerin zaman ve personel ihtiyaçlarının<br />
azaldığının altını çizen Proxolab CEO’su<br />
Osman Tutum diğer yazılımları hakkında<br />
şunları aktardı: “B2B ve B2C şirketlerin acentelerin<br />
konaklama ürünlerine erişmesi için<br />
geliştirdiğimiz mubdosaiB2B yazılımımızla<br />
kullanıcı hatalarını önleyerek zamandan tasarruf<br />
edilmesini sağlıyoruz. Bu sistemle tüm<br />
firmaların destinasyon ve ölçek fark etmeksizin<br />
bütçe sorunu yaşamadan sistemleri kolaylıkla<br />
kullanmasını sağlarken, mundosaiHUB<br />
ile de konaklama tesisleri, seyahat acenteleri<br />
ve havayolu hizmetlerini birleştiriyoruz. HUB<br />
yazılımı sayesinde şirketlerin tedarik ve satış<br />
ağlarını da genişleterek globale açılmalarına<br />
kapı aralıyoruz.”<br />
Küreselde lider oyuncu olacaklar<br />
Geliştirdikleri yazılımlarla yalnızca yerel pazarda<br />
değil, küreselde de etki etmek istediklerine<br />
dikkat çeken Proxolab CEO’su Osman Tutum,<br />
hedeflerine dair şu bilgileri paylaştı: “Genç<br />
ve özgün fikirlere sahip ekibimizle birlikte özverili<br />
çalışmamız, inovasyonu benimsememiz<br />
sayesinde Denizli’de başladığımız yolculuğumuza<br />
ülkemizin turizm merkezi Antalya’da<br />
güçlenerek devam ediyoruz. Hem çalışanımızın<br />
hem de müşterimizin memnuniyetini<br />
önemsediğimiz girişimimizde ürettiğimiz projelerle<br />
dünyaya açılma yolunda önemli adımlar<br />
atıyoruz. Yazılım alanındaki bilgi ve tecrübemizle<br />
yalnızca Türkiye’de değil, globaldeki pazarlarda<br />
da sektörün önemli oyuncularından<br />
biri olmayı hedefliyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Getir, Gorillas’ın tamamını satın aldı<br />
Dünyada bir ilki Türkiye’de başlatarak, dakikalar içerisinde<br />
market ürünlerini kullanıcılarla buluşturan Getir,<br />
Berlin merkezli hızlı market teslimat şirketi Gorillas’ın tamamını<br />
satın aldı. Bu hamleyle sektörünün öncüsü Getir,<br />
pazarın konsolidasyonuna liderlik etmeyi sürdürdü…<br />
Dünyada dakikalar içinde market ürünleri<br />
teslimatı iş modelinin yaratıcısı Getir, Berlin<br />
merkezli hızlı teslimat şirketi Gorillas’ın<br />
tamamını satın aldı. Bu hamle, Getir’in hızlı<br />
market teslimatı sektöründeki konsolidasyona<br />
öncülük ettiğinin bir kez daha altını<br />
çizdi.<br />
2015 yılında kurulan ve üç kıta 9 ülkede faaliyet<br />
gösteren Getir, bu yıl, Avrupa’da hızlı<br />
market ürünleri teslimat sektörünün ilk decacorn’u<br />
olmuştu.<br />
Getir Kurucusu Nazım Salur; “Piyasalar inip<br />
çıkabilir, ama önemli olan kullanıcılarımızın<br />
hizmetimizi seviyor olması ve sunduğumuz<br />
kolaylığın herkes tarafından kabul görmesi.<br />
Hızlı market teslimatı sektörü önümüzdeki<br />
uzun yıllar boyunca istikrarlı biçimde büyümesini<br />
sürdürürken, Getir de 7 yıl önce icat<br />
ettiği bu sektöre liderlik etmeye devam edecek.”<br />
ifadelerini kullandı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
HP çalışanları mutlu edecek hibrit çalışmaya<br />
uygun ürün gamını paylaştı<br />
Günümüzün hibrit<br />
çalışma dünyasında<br />
başarılı olmak için kurumların<br />
hızlı bir şekilde<br />
adapte olması ve<br />
çevik kalması gerekiyor.<br />
Hibrit çalışma stratejilerinin<br />
farklı lokasyonlarda<br />
çalışan bireyler ve ekiplerin uyum içinde<br />
çalışmasını destekleyecek teknoloji, cihaz, çözüm<br />
ve hizmetleri içermesi bu nedenle önem<br />
taşıyor. Daha iyi iş birliği, daha fazla üretkenlik<br />
ve esneklik hedefiyle çalışan kurumlar rekabet<br />
avantajı yakalayabiliyor. HP’nin cihazları,<br />
çözümleri ve uzmanlığı işte tam bu noktada<br />
devreye girerek bireyler için mutlu bir şekilde<br />
çalışmayı mümkün kılarken iş gücünü ve kurumları<br />
hibrit çalışma dünyasında başarılı olmaya<br />
hazırlıyor.<br />
Her 10 çalışandan neredeyse 8’i<br />
hibrit çalışmayı tercih ediyor<br />
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çalışanlar,<br />
kazandıkları esneklik sayesinde hem kendilerine<br />
hem de kurumlarına verimlilik katmalarını<br />
IT network sağlayan hibrit çalışmadan mutluluk duyuyor.<br />
HP’nin yaptığı “İşin Geleceği Araştırmasına”<br />
göre çalışanların yüzde 60›ı nerede ve ne zaman<br />
çalışacakları konusunda esneklik istediklerini<br />
söylüyor. Yüzde 77›si yani her 10 çalışandan<br />
neredeyse 8›i ise hibrit çalışma modelini tercih<br />
ediyor. PwC tarafından açıklanan “İnsan Kaynakları<br />
Liderlerinin Gündemi” raporuna göre<br />
ise Türkiye’de İK yöneticilerinin yüzde 94’ü<br />
hibrit çalışma modelini, yüzde 76’sı uzaktan<br />
çalışma yöntemlerini, yüzde 71’i ise esnek çalışma<br />
saatleri ve programını destekliyor.<br />
Sektör Market<br />
16<br />
HP, hibrit vizyonu ile şirketlerin<br />
beş alanda hedeflerine<br />
ulaşmasına yardımcı oluyor<br />
Şirketler ortaya çıkan yeni trend doğrultusunda<br />
hibrit çalışmaya her geçen gün daha fazla<br />
önem veriyor. HP de hibrit vizyonu üzerine inşa<br />
ettiği ürünleri ile şirketlere ve çalışanlara bu<br />
trendleri yakalayarak “mutlu bir şekilde” işlerini<br />
yapmalarına yardımcı oluyor:<br />
• Ekipleri bir araya getiriyor: HP, ister birlikte<br />
ister ayrı olsun ekiplerin bağlantı kurmasına,<br />
bağlantıda kalmasına ve iş birliği yapmasına<br />
yardımcı olmak için ürünler sunuyor. HP Presence<br />
ile güçlendirilmiş birinci sınıf dizüstü<br />
bilgisayarlar HP EliteBook Serisi sayesinde mekan<br />
bağımsız çalışan bir kişi, farklı yerlerden ve<br />
uzaklıktan bağlanan diğer arkadaşları ile aynı<br />
odadaymış gibi iletişim kurabiliyor.<br />
• Üretkenliği arttırıyor: HP her yerden verimli<br />
çalışmayı sağlayan teknolojileri ile çalışanların<br />
üretkenliğini de artırıyor. Ancak üretkenlik<br />
için her çalışanın kendi rolündeki ihtiyaçlarının<br />
bilinmesi ve donanımları uzaktaki veya<br />
sahadaki çalışanla doğru şekilde eşleştirmek<br />
gerekiyor. HP bu amaçla cihazlar ve çözümler<br />
de sunuyor. Uzaktan çalışan iş gücünü güçlendirmek<br />
için eksiksiz donanım ve yazılımı olan<br />
yüksek performanslı Z by HP İş İstasyonları ile<br />
HP, kullanıcıların diledikleri yerden mutlu bir şekilde çalışabilmeleri<br />
için tasarladığı cihaz ve çözümlerinin tanıtımını gerçekleştirdi.<br />
HP’nin sergilediği ürünler içerisinde yazıcıdan kurumsal<br />
bilgisayarlara ve aksesuarlara kadar pek çok cihaz bulunuyor.<br />
Çalışanlara verimlilik katacak bu ürünlerin yanı sıra oyun bilgisayarlarını<br />
da görücüye çıkaran HP bu teknolojilerle Türkiye’deki<br />
kullanıcılara eşsiz bir hibrit deneyimi yaşatmayı hedefliyor…<br />
dizüstü bilgisayarlar, masaüstü bilgisayarlar,<br />
ekranlar ve çözümlerle en ağır iş yüklerinin üstesinden<br />
gelinmesi kolaylaşıyor. Yeni HP Z serisi,<br />
günümüz çalışanlarına sınırsız yaratıcılık<br />
gücü vererek üretkenliklerini artırıyor. Ayrıca<br />
HP Elite PC’ler de çalışanlar nerede olurlarsa<br />
olsunlar üretken kalmaları için güç ve performans<br />
sağlıyor.<br />
• Güvenliği sağlıyor: HP’nin yaptığı bir araştırmaya<br />
göre zararlı yazılım ihlallerinin yüzde<br />
99’u bir kullanıcı tıklamasıyla ortaya çıkıyor.<br />
Bu gerçeği dikkate alan HP tüm teknoloji ekosisteminde<br />
sıfır güven yaklaşımı ile güçlendirdiği<br />
güvenlik mimarisi ile çalışanların ve<br />
işlerinin siber saldırılara karşı korunmasına<br />
yardımcı oluyor. HP Wolf Security donanım<br />
düzeyinde başlayıp yazılım ve hizmetlere kadar<br />
uzanan kapsamlı uç nokta koruması ve<br />
esnekliği sağlıyor.<br />
• Esneklik sunuyor: Hibrit düzende, kişilerin<br />
diledikleri her yerden çalışma esnekliğine sahip<br />
olması yoluyla daha iyi bir çalışan deneyimi<br />
sunulması gerekiyor. HP Elite Dragonfly G3,<br />
kolay taşınabilir olması ile mobil olması gereken<br />
çalışanların hayatını kolaylaştırıyor, çalışanlara<br />
esneklik kazandırıyor. 1 kg’ın altında<br />
HP Elite Dragonfly G3, 13.5” kapaklı tasarımın<br />
yanı sıra kullanıcıların üretken kalmalarını<br />
sağlamak için 3:2 oranla daha geniş ekran da<br />
sunuyor. HP Presence ile geliştirilmiş Elite Dragonfly,<br />
Audio by Bang & Olufsen ile olağanüstü<br />
bir iş birliği deneyimi sergiliyor ve dört ayrı<br />
amplifikatör birlikte çalışarak güçlü bir ses<br />
oluşturuyor. Yapay zekâ tabanlı gürültü azaltma<br />
özelliği (2.0), insanların maske takarken<br />
bile duyulabilmesi için sesleri zenginleştiriyor.<br />
• Sürdürülebilirlik katıyor: Sürdürülebilirlik,<br />
gezegeni korurken akıllı çalışmak anlamına<br />
geliyor. Gelecek nesiller için gezegeni korumaya<br />
kararlı olan HP, değer zinciri boyunca çevresel<br />
etkileri azaltmaya yardımcı oluyor. Bu nedenle<br />
ev ve ofis yazıcıları ve sarf malzemeleri, PC’ler<br />
ve ekranlar için tüm HP marka kağıt ve kağıt<br />
bazlı ambalajlar geri dönüştürülmüş veya sertifikalı<br />
kaynaklardan elde ediliyor. HP, gezegeni<br />
korumak için daha enerji verimli, düşük<br />
karbonlu, geri dönüştürülmüş içeriği yüksek,<br />
kullanım ömrü uzun ve geri dönüştürülebilir<br />
ürünler üretiyor, 2020’den bu yana, ürünlerinin<br />
yüzde 95’inde geri dönüştürülmüş malzemeler<br />
kullanılıyor.<br />
“Ürün, çözüm ve hizmetlerimizle<br />
hibrit çalışmayı destekliyoruz”<br />
Basın toplantısında konuşan HP Türkiye Genel<br />
Müdürü Emre Alaman, “Bir sonraki sismik<br />
değişimleri tahmin etmek imkansız olsa da<br />
esnekliğe sahip şirketler, gelecekte ortaya çıkabilecek<br />
zorluklarla mücadelede kendilerine<br />
daha fazla güven duyacaktır. HP olarak biz de<br />
teknoloji endüstrisinin iş dünyasında hibrit çalışma<br />
kültürüne geçişi kolaylaştırmada kritik<br />
bir rol oynadığına inanıyor; hibrit vizyonumuz<br />
doğrultusunda geliştirdiğimiz teknoloji, ürün<br />
ve hizmetlerimizle bu hibrit çalışma modelini<br />
destekliyor, gerek şirketlerin gerekse çalışanlarının<br />
mutlu bir şekilde işlerini yapmalarını<br />
mümkün kılıyoruz. Bu kapsamda insan merkezli<br />
ve çalışan deneyiminde esnekliğe odaklanma<br />
taahhüdümüzde kararlı adımlarla ilerliyoruz.”<br />
şeklinde konuştu.<br />
“Çalışma düzenini teknolojinin<br />
gücü ile yeniden tasarlamak<br />
gerekiyor”<br />
Hibrit çalışmanın gelip geçici bir trend olmaktan<br />
ziyade iş dünyasının yapı taşlarından<br />
biri olacağına inandığını ifade eden Alaman,<br />
“Uzaktan çalışma ile başlayan ve hibrit çalışma<br />
modeli ile devam eden devrimi memnuniyetle<br />
karşılayan çalışanlar, nerede çalışırlarsa çalışsınlar<br />
üretkenliklerini koruyarak dayanıklılıklarını<br />
ve esnekliklerini kanıtladı. BT ve iş<br />
dünyası liderleri için şimdi yapılması gereken,<br />
günümüz dünyası için çalışma düzenini teknolojinin<br />
gücünden faydalanarak yeniden tasarlamak<br />
ve iş gücünü, her yerde ve her zaman<br />
en iyi şekilde çalışmalarına yardımcı olacak<br />
yeni teknoloji ve çözümlerle güçlendirmektir.<br />
Bunun için ise şirketlerin tüm iş birimleri genelinde<br />
işleyen bir hibrit çalışma sistemi oluşturmalarını<br />
sağlayacak teknoloji, süreç ve kültürü<br />
harmanlaması gerekiyor. Biz de HP olarak çözümlerimiz<br />
ve uzmanlığımız ile şirketleri ve iş<br />
gücünü hibrit bir çalışma dünyasında başarılı<br />
olmaya hazırlıyoruz” dedi.<br />
Alaman konuşmasında hibrit çalışma nedeniyle<br />
güvenlik risklerinin arttığına da dikkat çekerek<br />
şirketlerin bu konuda yapmaları gerekenleri<br />
ise şu şekilde özetledi: “İster birlikte ister ayrı<br />
olsun, ekiplerin bağlantı kurmasına, bağlantıda<br />
kalmasına ve iş birliği yapmasına yardımcı<br />
olacak şekilde doğru teknolojiyi kullanarak<br />
verimli ve üretken çalışmak mümkündür. Bunları<br />
yaparken siber güvenliği sağlayan ürünler<br />
tercih etmek de çok kritiktir. HP olarak hibrit<br />
çalışma düzeni için sunduğumuz tüm ürünlerde<br />
güvenlik kriterine büyük önem veriyoruz.<br />
Gerek çalışanlar olsun gerek İK yöneticileri<br />
olsun ürünlerimizi güvenlikten endişe<br />
duymadan gönül rahatlığı ile kullanabilir.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Rentiva’ya 170 bin Dolar yatırım<br />
Kiracılar, günlük kiralamaya ek olarak aylık<br />
kiralama imkanından da faydalanabiliyor.<br />
Rentiva, hem bireylere hem de şirketlere sadece<br />
kullandıkları kadarını ödeyecekleri,<br />
dilediği zaman kiralamadan vazgeçip aracı<br />
iade edebilecekleri ve cayma bedeli ödemeyecekleri<br />
bir model sunuyor.<br />
Köprü yatırım turunda 170 bin dolar yatırım<br />
alan Rentiva, aldığı yatırım ile pazar payını<br />
arttırmayı ve hizmet alanını geliştirmeyi hedefliyor.<br />
Rentiva CEO’su Eren Alkış, kişiden kişiye<br />
araç paylaşımının büyüyerek devam ettiğini<br />
belirterek ‘’Araç sahiplerimiz artan kasko,<br />
trafik sigortası, bakım, lastik ve akaryakıt<br />
Kişiden kişiye araç kiralama platformu Rentiva, köprü<br />
yatırım turunda 170 bin dolar yatırım aldı.<br />
2017 yılında “Yola Çık” mottosuyla İstanbul’da kurulan,<br />
kişiden kişiye araç kiralama platformu Rentiva,<br />
aracını kiraya vererek gelir elde etmek isteyen araç<br />
sahipleri ile en uygun fiyat garantisi, yakın lokasyon<br />
ve güvenilir araç kiralama hizmetinden yararlanmak<br />
isteyen kiracıları buluşturuyor…<br />
gibi maliyetlerini Rentiva ile araçlarını kiraya<br />
vererek karşılıyorlar ve bunun yanında<br />
ek gelir de elde etmiş oluyorlar. Türkiye’de<br />
insanların araçlarından güvenle gelir elde<br />
edebilecekleri tek platform Rentiva ve bu<br />
durumu çok önemsiyoruz. Seri A turu öncesi<br />
çok doğru bir dönemde aldığımız yatırım<br />
ile Türkiye içerisinde coğrafi genişlemeyi<br />
tamamlayarak pazar payımızı artırmak istiyoruz.<br />
Mevcut yatırımcılarımızın bize olan<br />
güveni ve desteği çok önemli.’’ dedi.<br />
150 binden fazla kayıtlı üye ve 20 binden fazla<br />
kayıtlı araç ile şimdilik sadece İstanbul’da<br />
hizmet veren Rentiva, bu yeni yatırım ile<br />
birlikte İzmir, Antalya ve Muğla gibi turizm<br />
yoğunluğu yüksek şehirlerde de hizmet vermeye<br />
başlayacak.<br />
Mustafa Atilla ve Orhan Çetin’in liderlik ettiği<br />
170 bin dolarlık yatırım turuna ayrıca<br />
Şehmus Tunç, Erman Kumcu, Mustafa Erdem<br />
Demirkol, Ümit Avni Karaarslan, Elif<br />
Palancı, Ahmet Demirel, Can Doğancoşkun,<br />
Ömer Yiğit Aykan, Onur Ergönen, Duygu<br />
Acar Yücesoy, Gökhan Tataroğlu, Ceyhun<br />
Aksan, Berk Can Köybaşıoğlu katıldı.<br />
Sektör Market<br />
Gamer Arena, GAU Token ile dünyaya açılıyor!<br />
IT network<br />
Popüler oyun<br />
platformu Gamer<br />
Arena, geliştirdiği<br />
kendine ait kripto<br />
para birimi GAU<br />
Token ile Türkiye<br />
içinde hızla<br />
büyürken yakın<br />
dönemde yurtdışı<br />
borsalarında<br />
da işlem görmeye<br />
başlıyor. Ücretsiz düellolarla oyuncuların<br />
rekabet duygusunu ateşleyen Gamer Arena,<br />
gerçekleştirdiği ücretli düellolarla ise bütün<br />
oyuncuların en büyük hayali olan “Oyun oynayarak<br />
para kazanma fırsatını” gerçeğe dönüştürerek<br />
her geçen gün kullanıcı sayısını<br />
artırıyor. Oyuncular, platform içinde kazandıkları<br />
kripto para birimi olan GAU Token’ı<br />
diledikleri zaman kripto para borsalarında<br />
nakit paraya dönüştürebiliyorlar.<br />
Son bir yıldır Türkiye’de sadece Icrypex’te<br />
işlem gören GAU Token’ın yurtdışı piyasalarında<br />
işlem görmesiyle birlikte Gamer Arena’nın<br />
yurtdışı açılımının önemli bir adımı<br />
tamamlanmış olacak. Bu listelenmeyle birlikte<br />
aynı zamanda Gamer Arena, küresel<br />
oyun platformları arasındaki yerini almaya<br />
başlayacak.<br />
400.000 üzerindeki kullanıcı sayısı ile Türkiye’nin en<br />
büyük ve en aktif rekabetçi oyun platformu olan<br />
Gamer Arena, kendi kripto para birimi GAU Token’ı<br />
yurtdışı piyasalarına açıyor. Türkiye’de yaklaşık bir<br />
yıldır işlem gören GAU Token, ilk etapta 9 Kasım’da<br />
merkeziyetsiz en popüler borsalardan biri olan<br />
Dexalot’ta listelenecek, ardından yine Kasım ayı<br />
içinde dünyanın en itibarlı kripto para indeksi Coin-<br />
MarketCap’te üst sıralarda yer alan bir başka kripto<br />
para borsasında daha işlem görerek küreselleşiyor…<br />
GAU Token ile Gamer Arena<br />
Küresel Oyun Dünyasında!<br />
GAU Token’ın küreselleşme hamlesini<br />
değerlendiren Gamer Arena Kurucu Ortağı<br />
ve CEO’su Kerim Yılmaz, “Türkiye oyun<br />
sektörü açısından küresel anlamda önemli<br />
bir ülke konumunda bulunuyor. Ülkemizden<br />
yurtdışına ihraç edilen önemli oyunlar var.<br />
Bugün gelinen noktada oyun geliştirme ve<br />
ihraç etmede Avrupa’da ilk sıralarda yer alıyoruz.<br />
Gamer Arena’da yerli geliştiricilerin<br />
oyunlarının yanı sıra birçok popüler ve küresel<br />
oyunun rekabetçi bir ortamda oynandığı<br />
Türkiye’nin en büyük oyun platformu niteliğini<br />
elinde bulunduruyor.<br />
Aynı zamanda dünyanın en itibarlı kripto<br />
para indekslerinden CoinMarketCap’te üst<br />
sıralarda yer alan borsalarda işlem görecek<br />
olmamız GAU Token ve Gamer Arena’ya<br />
globalde duyulan güvenin de önemli bir<br />
göstergesidir. Kripto para birimimizi global<br />
erişime açarak aslında Gamer Arena’yı da<br />
küresel oyun piyasasına ihraç ediyoruz. Bu<br />
sayede küresel oyunculara da platformumuzu<br />
açarak oyuncu popülasyonunu ve rekabeti<br />
artırıyor oyunculara daha keyifli ve<br />
kazançlı bir ortam oluşturuyoruz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Türkiye’de ‘Şimdi Al Sonra Öde’nin Adı:<br />
“ALIŞGİDİŞ”<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
18<br />
Teknolojik altyapısı ile müşterilerine ve<br />
sektöre değer katan ürün ve hizmetler<br />
sunarak bankacılık sektörüne yön veren<br />
Fibabanka, ekosistem ve platform<br />
bankacılığı stratejisi kapsamında teknolojiye<br />
yaptığı yatırımlara hız kesmeden<br />
devam ediyor. ‘Bankayı müşterileri neredeyse<br />
oraya götürme’ anlayışı ile yola<br />
çıkan Fibabanka, Alışgidiş kredileri ile<br />
tüm Türkiye’ye yeni nesil finansal ödeme<br />
imkânı sağlıyor.<br />
Mağaza ve internet alışverişlerinde yaptığı anında<br />
kredi iş birlikleriyle sektörde adından söz ettirerek bu<br />
işin liderliğini üstlenen Fibabanka, nakit ve kredi kartı<br />
ödemelerine alternatif olarak yeni nesil ödeme imkânı<br />
sunan ‘Şimdi Al, Sonra Öde’nin Türkiye’de adını ‘Alışgidiş’<br />
ile koydu. Alışgidiş; tüketicilere kredi kartsız, kart<br />
limiti kullanmadan, bankaya gitmeden 15 sektörde, 55<br />
kurumsal marka ile 11 bin 400 mağaza ve 100’den fazla<br />
e-ticaret platformunda anında kredi imkânı sunuyor…<br />
Türkiye’nin en büyük kredili<br />
satış ağı: “Alışgidiş”<br />
Fibabanka’nın gücünü ve güvenini<br />
arkasına alarak yola çıkan ve Türkiye’nin<br />
en büyük kredili satış ağı olan Alışgidiş;<br />
dijitalleşmeyle ezberlerin bozulduğu<br />
finans dünyasında ‘Şimdi Al Sonra<br />
Öde’nin Türkiye’deki karşılığı oluyor.<br />
Alışgidiş, Fibabanka müşterisi olsun<br />
olmasın herkese, kredi kartsız, kart<br />
limitsiz, bankaya gitmeden kolay ve<br />
anında kredi imkânı ile peşin fiyatına 0<br />
faizli ödeme alternatifleri, 36 aya varan<br />
vade seçenekleriyle 55 markada, 11 bin<br />
400 mağaza ve 100’ün üzerinde e-ticaret<br />
platformunda ‘Şimdi Al Sonra Öde’<br />
finansman modeli sunuyor.<br />
Alışgidiş’i Türkiye’ye kazandırmaktan<br />
büyük mutluluk ve gurur duyduklarını<br />
söyleyen Fibabanka Genel Müdürü ve<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Mert şöyle<br />
dedi: “Fibabanka olarak, 2017 yılı itibarıyla,<br />
dijital banka olma stratejimizle<br />
kendimize bir yol çizerek teknolojiye<br />
yaptığımız yatırımları hızlandırarak<br />
yükselttik. Amacımız, bankacılık lisansı<br />
olan bir teknoloji şirketi haline gelmek.<br />
Rotamız geleceğin bankacılığı... Güçlü<br />
hissedar yapımız, çevik bilgi teknolojileri<br />
ve veri analizi organizasyonumuz, uçtan<br />
uca dijital tasarlanmış ürün ve hizmetlerimiz,<br />
ekosistem ve platform bankacılığındaki<br />
öncü ve lider rolümüzden aldığımız<br />
güç ile bu yolda emin adımlarla<br />
ilerliyoruz.<br />
Alışveriş kredisi uygulamasını sektöre<br />
kazandırarak büyük perakende markalarına<br />
hem mağaza hem de e-ticaret alışverişleri<br />
için kredi kartı dışında bir seçenek<br />
olabileceğini gösterdiklerini belirten<br />
Ömer Mert; “Ekosistem ve platform bankacılığımız<br />
ile sektördeki en geniş kredili<br />
satış noktasına ulaştık. Fibabanka<br />
müşterisi olsun olmasın herkes, kredi<br />
kartı limiti ve taksidi ile sınırlı kalmadan,<br />
Fibabanka’nın hızlı ve kolay uçtan uca<br />
dijital süreci ile yüksek tutarlar ve uzun<br />
vadelerde ödeme esnekliğine anında<br />
sahip olabiliyor. Bugün, dijitalleşmenin<br />
kredi kartı ekosisteminde ezberleri<br />
bozduğu, dünyada BNPL (Buy Now, Pay<br />
Later) - Şimdi Al Sonra Öde - olarak bilinen<br />
tüketici finansman yönteminin Türkiye’deki<br />
en büyük uygulayıcısı ve oyuncusu<br />
olarak, ‘Şimdi Al, Sonra Öde’nin<br />
Türkiye’de hayata geçişine hep birlikte<br />
tanıklık ediyoruz: ‘Alışgidiş’… Hepimize<br />
hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.<br />
Fibabanka Ekosistem ve Platform Bankacılığı’ndan<br />
Sorumlu Genel Müdür<br />
Yardımcısı Gökhan Ertürk, konuyla ilgili<br />
şöyle dedi: “Özellikle teknolojide yaşanan<br />
hızlı değişimin sonucu olarak dijitalleşmenin<br />
bireylerden kurum ve devletlere<br />
kadar uzanan yelpazede yaygınlaşması<br />
dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini<br />
gösteriyor. Tüketiciler bugün hizmeti<br />
bulundukları yere, parmaklarının<br />
ucuna getirmenizi istiyor. Bu beklentilerin<br />
en başında, aynı platform üzerinden<br />
işlemlerin kartsız, bankaya gitmeden ve<br />
daha uygun taksitlerle yapılması geliyor.<br />
Biz de Fibabanka olarak, ekosistem ve<br />
platform bankacılığından başlayıp servis<br />
modeli bankacılığı ile daha da güçlenen<br />
yaklaşımımız ile müşterilerimize<br />
günlük alışverişlerini yaptıkları kanallar<br />
üzerinden, başta finansman olmak<br />
üzere ihtiyaç duydukları bankacılık hizmetlerini<br />
erişilebilir ve kolay bir şekilde<br />
sunmayı amaçlıyoruz. Bunun başlama<br />
vuruşunu ise Vatan Bilgisayar’da cep telefonu<br />
alışverişlerinde yaparak sektörde<br />
bir ilke imza atmıştık. Bugün ise sektörünün<br />
öncü markalarıyla yaptığımız iş<br />
ortaklıkları ile yeni nesil bir ödeme sistemi<br />
inşa ettik. Şimdi bu sistemi ‘Alışgidiş’<br />
markamız ile kurumsallaştırarak Türkiye’de<br />
‘Şimdi Al Sonra Öde’ kavramının<br />
liderliğini üstleniyoruz. Hedefimiz, 3 yıl<br />
içinde 25 bin Alışgidiş noktasına ve 10<br />
milyon tüketiciye ulaşarak 175 milyar TL<br />
finansman sağlamak.”<br />
Alışverişin Akıllı Yolu:<br />
“Alışgidiş”<br />
Tüketiciler; www.alisgidis.com, Fibabanka<br />
Mobil Bankacılık uygulaması ile<br />
anlaşmalı mağazalar ve e-ticaret platformları<br />
üzerinden Alışgidiş kredisinden<br />
faydalanabiliyor. Ödemelerini ise Fibabanka<br />
Mobil bankacılık uygulaması,<br />
tüm Fibabanka şube ve ATM’leri ile anlaşmalı<br />
bankaların ATM’lerinden ve 600<br />
ödeme noktasında kolayca yapabiliyor.”<br />
Alışgidiş, mağaza ve e-ticaret platformu<br />
iş ortaklarına ise; 5 dakikada kartsız,<br />
kart limitinden bağımsız, güvenli, uzun<br />
vadeli ve kampanyası bol satış imkânı<br />
sağlıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
6G ortak araştırma girişiminde ikinci aşama<br />
Hexa-X-II Projesi başlıyor<br />
Avrupa Komisyonu (AK), komisyonun amiral<br />
gemisi 6G ortak araştırma girişiminin ikinci<br />
aşaması olan Hexa-X-II projesinin başlatılacağını<br />
duyurdu. Bu yeni proje ile 6G ortak araştırma<br />
girişiminde 44 iş ortağı görev alacak. Proje<br />
ortakları, gelecekteki 6G standardizasyonuna<br />
yönelik birçok girdinin temelini oluşturacak,<br />
ön standardizasyona sahip bir platform ve sistem<br />
görünümünü ortaya koyacaklar.<br />
Hexa-X-II projesi, Akıllı Ağ ve Hizmetler Ortak<br />
Girişiminin (SNS-JU) ilk çağrısı kapsamında<br />
Avrupa Komisyonu’ndan fon alıyor. Proje Avrupa’daki<br />
kilit paydaşları bir araya getirmeye<br />
yönelik ikinci önemli adım olacak. Avrupa’yı<br />
6G’de lider konuma getirmeyi hedefleyen<br />
Hexa-X ve Hexa-X-II projeleri, gelecekteki bağlantı<br />
çözümlerinin değer zincirinin tamamını<br />
temsil ediyor. Proje konsorsiyum üyeleri arasında<br />
ağ tedarikçileri, iletişim hizmeti sağlayıcılar,<br />
teknoloji sağlayıcılar, ilgili dikey sektör<br />
temsilcileri ile Avrupa’nın önde gelen iletişim<br />
araştırma enstitüleri bulunuyor.<br />
Hexa-X-II konsorsiyumu Hexa-X projesinde geliştirilen<br />
inovasyonlarla, çeşitli toplumsal zorlukların<br />
üstesinden gelmeyi amaçlıyor:<br />
• Sürdürülebilirlik: Hexa-X-II, sıfır karbon ayak<br />
izinin elde edilmesine katkıda bulunan, enerji<br />
ve materyal tüketimini sınırlayan teknolojileri<br />
araştıracak.<br />
• Kapsayıcılık: Hexa-X-II, gelişmekte olan ülkelerdeki<br />
insanlara ve gelişmiş toplumların dezavantajlı<br />
üyelerine bağlantı olanakları sağlamayı<br />
amaçlıyor.<br />
Hexa-X-II: Ericsson ve Avrupalı Ortaklar, 6G ekosistemi<br />
ve standardizasyonu konusundaki iş birliğini<br />
güçlendiriyor. Ocak <strong>2023</strong>’te başlayacak olan Hexa-X-<br />
II projesine ülkemizden resmi olarak katılan tek ortak<br />
kuruluş Ericsson Türkiye olacak…<br />
• Güvenilirlik: Hexa-X-II,<br />
veri şeffaflığı, güvenlik,<br />
mahremiyet ve ağ<br />
dayanıklılığını sağlayacak.<br />
Ericsson, Hexa-X-II’nin teknik yöneticisi rolünü<br />
üstlenecek. Orange, Telecom Italia, Dresden<br />
Üniversitesi, Oulu Üniversitesi, IMEC ve<br />
Atos gibi çeşitli kurumlar; radyo teknolojileri,<br />
geleceğin cihazları, esnek altyapı, akıllı ağ<br />
yönetimi ve değerleri, sistem gereksinimleri,<br />
ekosistem ve inovasyon yönetimi gibi çeşitli<br />
iş paketlerinin koordinasyonuna yardımcı<br />
olacaklar. 2,5 yıl sürmesi planlanan Hexa-X-II<br />
projesinin 1 Ocak <strong>2023</strong>’te başlaması hedefleniyor.<br />
Konuyla ilgili yorumda bulunan Ericsson Araştırma<br />
Başkan Yardımcısı ve Yöneticisi Magnus<br />
Frodigh, şu ifadelere yer verdi: “Günümüzün<br />
ağ teknolojileri, bireylere, kuruluşlara ve hükümetlere<br />
dünya çapında sınırsız olanaklar<br />
sağlayan akıllı bir dijital altyapı oluşturdu.<br />
Beklentilerin artmasıyla, endüstri ve araştırma<br />
topluluğu olarak hedefimiz de netlik kazanmış<br />
oldu: 6G kesintisiz akıllı iletişimi hakim<br />
kılarak, verimli, insan dostu, sürdürülebilir bir<br />
topluma katkıda bulunmalıdır.”<br />
Frodigh sözlerine şöyle devam etti: “Bu vizyonun<br />
gerçekleşebilmesi için endüstri ve akademi<br />
genelindeki en iyi araştırmaları bir sistem<br />
görünümünde birleştirmemiz gerekiyor.<br />
Hexa-X ile Avrupa 6G liderliğinin temellerini<br />
atmış bulunuyoruz. Hexa-X-II’de teknik liderliğimizi<br />
sürdürmekten gurur duyuyor ve<br />
güçlü ortaklardan oluşan bu konsorsiyumla<br />
birlikte, bizleri bekleyen toplumsal zorlukları<br />
en iyi şekilde aşmamızı sağlayacak 6G Ağ Platformu<br />
için ön standardizasyon çalışmalarının<br />
temelini oluşturuyoruz”.<br />
Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın da:<br />
“Ocak 2021’de başlayan ve halen devam eden<br />
Hexa-X projesinde olduğu gibi, Ocak <strong>2023</strong>’te<br />
başlayacak olan Hexa-X-II projesine ülkemizden<br />
resmi olarak katılan tek ortak kuruluş<br />
Ericsson Türkiye olacak. Ericsson’un teknik<br />
liderliğinde, sektörün önde gelen endüstriyel<br />
ve akademik kuruluşlarıyla beraber yürütülecek<br />
projede, Ericsson Araştırma Türkiye ekibi<br />
kablosuz iletişim, yapay zeka ve siber güvenlik<br />
alanlarında uzman araştırmacıları ile Avrupa’nın<br />
6G araştırmalarına katkı sağlayacak.”<br />
açıklamasında bulundu.<br />
6G ağlarının geleceğin teknoloji, bağlantı,<br />
sürdürülebilirlik ve toplumsal ihtiyaçlarını<br />
karşılamasını sağlamak ve 6G standardizasyonunun<br />
öneminin anlaşılmasına katkıda bulunmak<br />
adına kurulan Avrupa 6G İşbirliği Platformu,<br />
Avrupa’nın amiral gemisi 6G araştırma<br />
projesinin ikinci aşaması olan Hexa-X-II’nin<br />
duyurulmasıyla önemli bir adım atıyor.<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Casper’in Yeni COO’su Feray Karaman oldu!<br />
Türkiye’nin teknoloji<br />
markası Casper’da üst<br />
düzey atama gerçekleşti.<br />
Casper’da ithalat departmanında<br />
başladığı<br />
kariyerinde, pazarlama<br />
ve ürün geliştirme alanlarındaki<br />
çeşitli görev ve sorumluluklarıyla<br />
21 yılı aşkın süredir hizmet veren Feray Karaman,<br />
Casper’ın Operasyondan Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı (COO) pozisyonuna<br />
atandı. Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük<br />
bilgisayar üretimi tesisine sahip olan ve bilgisayar<br />
sektöründe üst üste 3. kez lider seçilen<br />
Casper’ın COO’su Karaman, yeni süreçte<br />
üretim hacmini genişletip hem bireysel hem<br />
de kurumsal alanda öncü marka olmaya devam<br />
etmeyi hedefliyor.<br />
“Türkiye’nin Teknolojisine<br />
Yön Vermeye Devam<br />
Edeceğiz”<br />
Casper’da uzun yıllardır hizmet veren<br />
Casper COO’su Feray Karaman, “Casper’da<br />
tüketici beklentilerine en uygun hizmet ve<br />
ürünleri sunabilmek için bilgimizi, global<br />
çaptaki teknolojilerimizi ve hizmetlerimizi<br />
sürekli güncelliyoruz. Yıllık 1 milyon<br />
adet cihaz üretim kapasitemizle tüketicimizin<br />
ihtiyaç duyduğu cihazları onlara<br />
özel tasarlayıp sunabiliyoruz. Genişleyen<br />
yatırımlarımızla, Türkiye’nin teknolojisine<br />
dün ve bugün olduğu gibi yarın da yön<br />
vermeye devam edeceğiz.” açıklamalarında<br />
bulundu.<br />
Feray Karaman Kimdir?<br />
Almanya doğumlu olan Feray Karaman,<br />
eğitimini Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümünde<br />
tamamladı. Kariyerine 1999 yılında<br />
üniversite öğrencisiyken Global Menkul Değerler<br />
A.Ş.’de Ekonomist Yardımcısı olarak<br />
başlayan Karaman, 2001 yılında Casper Bilgisayar<br />
A.Ş.’ye katıldı. 21 yıllık Casper kariyerinde<br />
dış ticaret ve tedarik zinciri operasyonlarından<br />
pazarlama ve ürün geliştirmeye<br />
kadar olan tüm süreçlerde sorumluluklarını<br />
başarıyla yerine getirdi. 2013 yılında “Yılın<br />
En İyi 10 CMO”su arasında yer alan Feray<br />
Karaman, 2022 Eylül ayı itibarıyla Casper’ın<br />
Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı<br />
olarak çalışmaya başladı. Karaman<br />
evli ve bir çocuk annesi.<br />
19
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Beyaz Eşya Sektörü yılın ilk 9 ayında<br />
ihracatını korudu<br />
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’nin (TÜRK-<br />
BESD) verilerine göre, 2022’nin ilk 9 ayında altı ana ürün<br />
grubunda ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine paralel<br />
seyrederken, iç satışlar yüzde 5 oranında azaldı…<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
20<br />
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği<br />
(TÜRKBESD), düzenlediği basın toplantısında<br />
sektörün 2022’nin ilk 9 ayında aldığı<br />
sonuçları değerlendirdi. Türkiye’nin<br />
önde gelen beyaz eşya ve küçük ev aletleri<br />
şirketlerini (Arçelik, Arzum, BSH,<br />
Dyson, Electrolux, Haier Europe, Miele,<br />
SEB, Silverline ve Vestel) temsil eden<br />
TÜRKBESD’in paylaştığı bilgilere göre,<br />
2022’de 6 ana üründe beyaz eşya ihracatı,<br />
adet bazında 2021’in aynı dönemine<br />
göre korundu. TÜRKBESD’e üye firmaların<br />
Türkiye satışları ise bu dönemde<br />
yüzde 5 oranında düştü.<br />
TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Geçtiğimiz<br />
yıl pandeminin etkisinin azalmasının<br />
ardından ertelenen taleplerin<br />
de satın almaya dönüşmesiyle yılın ilk<br />
9 ayında tüm ürün gruplarında iç satış<br />
ve ihracatta yüzde 23’lük bir artış gerçekleşmişti.<br />
2022’nin ise tüm dünyadaki<br />
ekonomik gelişmelere bağlı olarak daha<br />
zor bir yıl olacağını öngörmüştük. Eylül<br />
ayında ihracatımızın, 2021’in Eylül ayı<br />
ile kıyaslandığında yüzde 4 oranında<br />
arttığını, iç satışlarımızın ise aynı seviyelerde<br />
seyrettiğini görüyoruz. İç satışların<br />
ilk altı aydaki düşüşün ardından,<br />
Ağustos ve Eylül aylarındaki kampanyaların<br />
da etkisiyle geçen yılki seviyeyi<br />
yakaladığını gözlemliyoruz. İç pazarın,<br />
ihracat üzerindeki olumlu etkilerini de<br />
izliyoruz. Eylül ayında ihracatımızdaki<br />
artış da buna işaret ediyor. Ülkemizin lokomotif<br />
sektörlerinden olan beyaz eşya<br />
sektörünün, tüm olumsuzluklara rağmen<br />
yılın son çeyreğinde toplam satışlarını<br />
artıracağına inanıyorum” dedi.<br />
Bu yılın ilk 9 ayında TÜRKBESD üyesi firmalarının<br />
toplam satışlarının 25.378.672<br />
adet olduğunu söyleyen TÜRKBESD<br />
Başkanı Can Dinçer, “Türkiye dünya beyaz<br />
eşya üretiminin yüzde 7’sini karşılıyor<br />
ve beyaz eşyada dünyanın en büyük<br />
ikinci üreticisi konumunda. Dünyanın<br />
en büyük beyaz eşya ihracatçısı ülkeleri<br />
arasında pek çok ürün için ilk 3’te yer<br />
alıyoruz. Sektörümüz 15 bin adet bayi,<br />
3500 adet yetkili servisi, yan sanayisi<br />
ve tedarikçileri ile büyük bir ekosistemi<br />
temsil ediyor. Bu dönemde üretim tarafında,<br />
ihracatta rekabet gücümüzü etkileyebilecek<br />
gelişmelerle, Dijital Pasaport<br />
ve AB’nin Genel Veri Koruması Tüzüğü<br />
(GDPR) gibi sektörümüzü yakından ilgilendiren<br />
regülasyonları yakından takip<br />
ediyoruz” dedi.<br />
Semir Kuseyri: AB Komisyonu<br />
“Sürdürülebilir Ürün<br />
Girişimi”ne bağlı olarak<br />
birçok üründe “Dijital<br />
Ürün Pasaportu” olmasını<br />
öngörüyor<br />
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan<br />
Yardımcısı Semir Kuseyri ise<br />
Avrupa Birliği Komisyonu’nun tasarım<br />
aşamasından günlük kullanıma,<br />
yeniden kullanım ve kullanım ömrü<br />
sonuna kadar tüm yaşam döngüleri<br />
boyunca AB pazarındaki ürünlerin<br />
çok büyük bir bölümünün çevre dostu,<br />
döngüsel ve enerji açısından daha<br />
verimli hale getirilmesini hedefleyen<br />
yeni kurallar çerçevesi ‘Sürdürülebilir<br />
Ürün Girişimi’ne dikkat çekti.<br />
Kuseyri sözlerini şöyle sürdürdü: “Tasarı<br />
kapsamında yasal düzenlemeye tabi<br />
olarak üretilen ilgili ürünlerin ‘Dijital<br />
Ürün Pasaportu’ olması öngörülüyor.<br />
Türkiye halihazırda AB’nin Genel Veri<br />
Koruması Tüzüğü (GDPR) kapsamında<br />
veri için güvenli kabul ettiği ülkeler<br />
arasında yer almıyor. Sektörümüzde<br />
elektrikli ev eşyalarının giderek dijital ve<br />
bağlantılı özellik kazanması ihraç ürünler<br />
açısından veri transferini zaruri hale<br />
getirmekte. Ticarette, veri koruması ve<br />
paylaşımında güvenli olmayan ülkeler<br />
aleyhine teknik bazı engellerle karşılaşılabilir.<br />
Bu çerçevede, GDPR’ın yurtdışına<br />
veri aktarılmasına yönelik hükümleri<br />
esas alınarak, “Kişisel Verilerin Korunması<br />
Kanunu’nda gerekli değişiklikler<br />
yapılması büyük önem taşıyor.”<br />
Mehmet Yavuz: Türkiye’de<br />
yassı çelik üretimi tüketimi<br />
karşılayamıyor<br />
Beyaz eşya sektörünün maliyetlerinin<br />
önemli bir kısmını yassı çeliğin oluşturduğunu<br />
dile getiren TÜRKBESD Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz da<br />
şunları söyledi: “Türkiye’deki sıcak sac<br />
üretim miktarı, sektörün talebini karşılayacak<br />
miktarda değil. Bu ürün özelinde<br />
alınan anti-damping kararı beyaz<br />
eşya sektörü dahil olmak üzere tüm<br />
imalat sanayini olumsuz yönde etkiliyor.<br />
Temel girdilerimizden biri olan yassı çeliğe<br />
yönelik gümrük vergilerinin liberalleşmesi<br />
ihracatın daha da önemli olduğu<br />
bu dönemde çok faydalı olacaktır.”<br />
Fatih Özkadı: Avrupa’da yeni<br />
yasal düzenlemeler, tedarik<br />
zincirlerinde durum tespiti<br />
yapma yükümlülüklerine hız<br />
kazandırdı<br />
Birleşmiş Milletler ve OECD tarafından<br />
yayınlanan ticaret ve insan haklarına<br />
ilişkin temel rehber ilkeleri doğrultusunda<br />
gündeme gelen Tedarik Zincirlerinde<br />
Durum Tespiti’ne ilişkin değerlendirmelerde<br />
bulunan TÜRKBESD Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Fatih Özkadı ise “Konuyla<br />
ilgili olarak en son Almanya’da ilgili<br />
yasalaşma süreci tamamlandı. Yakın<br />
zamanda tüm Avrupa’da geçerli olacak<br />
tek bir mevzuatın yürürlüğe girmesi<br />
muhtemel görünüyor. AB’de 2022 yılında<br />
yasalaşma süreci başlatılan “Kurumsal<br />
Sürdürülebilirlik Durum Tespiti<br />
Direktifi” ve “Zorla Çalıştırmaya İlişkin<br />
Regülasyon” tasarıları bu kapsamda atılan<br />
önemli adımlar olarak öne çıkıyor.<br />
İnsan hakları ve çevre hassasiyetleri göz<br />
önüne alındığında ülkemizde tedarikçi<br />
konumundaki şirketlerin gerekli hazırlıkları<br />
zamanında yapmaları, rekabette<br />
öne çıkmak açısından bir fırsat sunabilir”<br />
dedi.<br />
Toplantıda ayrıca, AB’nin pek çok sektörü<br />
etkileyecek düzenlemeler öngören,<br />
Sürdürülebilir Ürünler için Ekotasarım<br />
Yönetmeliği de (Ecodesign for Sustainable<br />
Products Regulation-ESPR) gündeme<br />
geldi ve sürecin yakından takip edilerek,<br />
gerekli düzenlemelerin zamanında<br />
yapılmasının, AB ile Gümrük Birliği’nin<br />
verimli bir şekilde işlemesi ve ihracattaki<br />
rekabetçilik açısından son derece<br />
önemli olduğuna dikkat çekildi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Paycell, yeni markası ‘Paycell Europe’<br />
ile Avrupa’da<br />
Türkiye’nin yeni nesil dijital ödeme ve finansal<br />
hizmetler platformu Paycell, kapsayıcı finansal<br />
hizmet sağlayıcı kurum olma hedefi doğrultusunda<br />
yurt dışında da önemli yatırım ve iş<br />
birliklerine imza atıyor. Almanya’nın Stuttgart<br />
şehrinde ofis açılışını gerçekleştiren Paycell,<br />
Avrupa’daki kullanıcılarına buradan hizmet<br />
sunacak. Paycell, yatırım ve iş birliklerini büyüterek<br />
kullanıcılarına uçtan uca finansal<br />
hizmetleri kolay, akıllı ve hızlı bir şekilde ulaştırmayı<br />
hedefliyor. Stuttgart’taki ofis açılışında<br />
önemli bir güç birliğine giden Paycell, Avrupa’nın<br />
önde gelen finansal çözüm sağlayıcısı<br />
Solaris ile anlaşma imzaladı. İş birliği kapsamında<br />
iki kurum, sundukları dijital finans çözümlerinin<br />
kapsamını ve portföyünü artırmak<br />
için çalışacak.<br />
Yenilikçi, kolay ve avantajlı<br />
dijital finansal hizmetler<br />
sunuyor<br />
Türkiye’deki deneyimi ve güçlü teknoloji altyapısıyla<br />
ülke sınırlarını aşarak Avrupa’ya açılan<br />
Paycell, kullanıcılarına formalitesiz ve sınırsız<br />
dijital servisler sunuyor. Kolay, akıllı ve avantajlı<br />
dijital finans çözümleri sağlayan Paycell,<br />
Avrupa’nın inovasyon merkezlerinden Stuttgart’ta<br />
faaliyetlerini yürütecek.<br />
Paycell’in Avrupa yolculuğuna ilişkin açıklamalarda<br />
bulunan Turkcell Finanstan Sorumlu<br />
Turkcell’in dijital ödeme ve finansal hizmetler platformu<br />
Paycell, Avrupa ülkelerindeki faaliyetleri ve büyüme planı<br />
kapsamında Stuttgart’ta ofisini açtı. Avrupa’da yaşayan<br />
kullanıcılarına kolay, akıllı ve avantajlı finansal çözümler<br />
sunacak olan Paycell, Avrupa’nın önde gelen finansal çözüm<br />
sağlayıcısı Solaris ile de iş birliğine gidiyor…<br />
Genel Müdür Yardımcısı Osman Yılmaz, şunları<br />
söyledi: “Sınırların her geçen gün ortadan<br />
kalktığı finans ekosisteminde Paycell ile hem<br />
kullanıcı beklentilerini en doğru şekilde karşılamak<br />
hem de techfin sektöründeki konumumuzu<br />
büyütmek için faaliyet alanlarımızı<br />
genişletiyoruz. Avrupa pazarına Stuttgart’ta<br />
açtığımız ofiste, Paycell Europe şirketimiz ile<br />
güçlü bir giriş yapıyoruz. Türkiye’nin mühendisleri<br />
tarafından geliştirilen dijital ödeme<br />
platformu Paycell’in Avrupa’da uzun soluklu<br />
yer edinmesi için yatırımlarımızda bu bölgeye<br />
odaklanarak Ar-Ge çalışmalarımızı da Avrupa<br />
sınırlarına taşımış olacağız. Bu kapsamda<br />
da ofisimizi Avrupa’nın önemli dijital inovasyon<br />
merkezlerinden biri olan de:hub’ta açtık.<br />
Yenilikçi ve kapsayıcı ürün ve servislerimizle<br />
sadece Almanya’ya değil, tüm Avrupalı<br />
kullanıcılara entegre olabilecek dijital altyapıya<br />
sahibiz. Paycell’in bu atılımını hem ülkemiz<br />
hem de bölgesel pazar için önemli görüyoruz.”<br />
Paycell’in Solaris ile yaptığı iş birliğine de değinen<br />
Osman Yılmaz, “Almanya pazarına girerken<br />
neo-bankacılık alanında en uygun çözüm<br />
ortağını aradık ve Avrupa’da sektörünün lideri<br />
Solaris’le ilerlemeye karar verdik. Solaris, sektörünün<br />
en iyi finansal çözüm sağlayıcı kurumlarından<br />
biri olmanın yanı sıra dünya devi<br />
şirketlere verdiği farklı hizmetler sayesinde<br />
elde ettiği bilgi birikimini de Paycell ile paylaşacak.<br />
İş birliğimiz her iki kuruma da hayırlı<br />
olsun” diye konuştu.<br />
Uluslararası para transferi ve<br />
finansal hizmetler<br />
Avrupa’da Paycell Europe’un ilk ürünleri, uluslararası<br />
para transferi hizmetiyle para gönderimi<br />
ve alımı olacak. İleri teknolojik altyapısı ve<br />
yenilikçi ürünleriyle kullanıcılarına sınırları<br />
aşan üstün bir dijital finans deneyimi sunan<br />
Paycell, daha sonra dijital cüzdan, yatırım, kart<br />
ve kredi gibi pek çok yenilikçi finans çözümleri<br />
sunacak. Ayrıca blockchain tabanlı yenilikçi<br />
dijital varlık hizmetleriyle de Avrupalıların kolay<br />
ve avantajlı finansal çözüm ortağı olacak.<br />
Paycell, Avrupa’nın inovasyon<br />
merkezine iddialı giriş yapıyor<br />
Paycell’in Avrupa ofisinin de bulunduğu Almanya’nın<br />
önde gelen dijital inovasyon merkezlerinden<br />
‘de:hub’ (Digital Hub Initiative);<br />
akıllı ürünler, mobilite ve endüstri 4.0’ı çevreleyen<br />
yenilikçi çözümler sunan şirketlerin yer<br />
aldığı dijital ekosistemden oluşuyor. Stuttgart<br />
‘de:hub’ta uluslararası, ulusal ve bölgesel 40’ın<br />
üzerinde şirket ve start-up faaliyet gösteriyor.<br />
Paycell, geliştirdiği yenilikçi teknolojik çözümlerle<br />
Avrupa’nın inovasyon merkezine iddialı<br />
bir giriş yapıyor.<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Mükellef’in yeni durağı Hollanda<br />
Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya’nın<br />
yanı sıra Estonya<br />
üzerinden Avrupa Birliği<br />
ülkelerinde şirket kuruluşu<br />
ve tüm finansal süreçlerin<br />
yönetimi konusunda online<br />
bir platform olarak girişimcilerin<br />
hayatını kolaylaştıran Mükellef; hizmet<br />
verdiği ülke ağını genişletiyor. Mükellef, hizmet<br />
sunduğu ülkelerin arasına şimdi de Hollanda’yı<br />
ekledi.<br />
Türkiye ve yurt dışında bireysel girişimcilere şirket kuruluşundan<br />
finansal süreçlerin yönetimine kadar tüm ihtiyaçları<br />
için uçtan uca çözüm sunan Mükellef, global pazarlarda<br />
büyümesini sürdürüyor. Yurt dışında halihazırda<br />
ABD, İngiltere, Estonya ve Almanya’da hizmet sunan şirket,<br />
şimdi de Hollanda operasyonunu hayata geçirdi…<br />
“Hollanda’ya gitmeye gerek<br />
kalmadan girişimcilere şirket<br />
kuruyoruz”<br />
Hizmet ağına yeni ülkeleri eklemeye devam<br />
edeceklerini belirten Mükellef ve Workhy’nin<br />
Kurucusu Okan Şafak, şunları söyledi: “Dünyanın<br />
her yerinden Avrupa’ya açılmak isteyen girişimcilere<br />
hayallerini gerçekleştirme yolunda<br />
hizmet vermeyi sürdürüyoruz. Bu kapsamda<br />
Hollanda açılımını yapmaktan dolayı mutlu ve<br />
gururluyuz. Hollanda’ya açılma nedenlerimizin<br />
başında lojistik kolaylıklar, e-ticaret hacminin<br />
büyüklüğü ve girişimcilere sunduğu vergi<br />
avantajları geliyor. Bundan sonra Workhy Hollanda<br />
ofisi aracılığıyla girişimciler Hollanda’ya<br />
gitmeye gerek kalmadan şirketlerini kurarken,<br />
tüm finansal yönetim ihtiyaçlarını platformumuz<br />
üzerinden online olarak karşılayabilecekler.<br />
Mükellef ve Workhy olarak yurt dışında her<br />
ay 150’den fazla şirket kuruyoruz. Özellikle<br />
İngiltere, Amerika ve Estonya pazarı yoğun ilgi<br />
görüyor. Bu yıl içinde şu ana kadar yurt dışında<br />
600’ün üzerinde şirket kuruluşuna imza attık.<br />
2022 yılının sonunda ise toplam 1000 şirketi<br />
yurt dışında kuracağız.”<br />
21
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Turkcell ve ASELSAN’dan geleceğin<br />
haberleşme teknolojilerine yönelik iş birliği<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
22<br />
Ülkemizde dijitalleşmeye öncülük eden<br />
Turkcell, geleceğin teknolojilerinde aktif<br />
rolünü sürdürmek amacıyla yerli yazılım<br />
veya ürünler geliştiren sektör paydaşlarıyla<br />
yeni iş birlikleri geliştirmeye devam ediyor.<br />
Bu sayede ülkemizdeki milli teknoloji<br />
ekosisteminin gelişimine katkı sağlamayı<br />
hedefleyen Turkcell, karasal olmayan şebekeler<br />
konusunda ASELSAN ile mutabakat<br />
imzaladı.<br />
Turkcell ile ASELSAN’daki iş birliği kapsamında<br />
düşük ve orta yörünge uydular<br />
üzerinde kullanılabilecek yeni nesil<br />
haberleşme teknolojileri ile karasal<br />
şebekelerin entegrasyonuna yönelik ortak<br />
çalışmaların geliştirilmesi amaçlanıyor.<br />
Teknoloji alanındaki iki öncü kurum<br />
arasında imzalanan mutabakatın, karasal<br />
olmayan şebekeler alanındaki ortak<br />
faaliyetlere zemin oluşturmanın yanı sıra<br />
kablosuz haberleşme teknolojilerinin uydu<br />
sistemleriyle entegrasyonu üzerine yapılan<br />
standartlaşma ve ürünleşme çalışmalarına<br />
da katkı sağlanması hedefleniyor.<br />
Serhat Demir: “ASELSAN ile<br />
karasal olmayan şebekelere<br />
yönelik ortak çalışmalarda yer<br />
alacağız”<br />
Saha Expo 2022’de düzenlenen imza töreninde<br />
iş birliği hakkında açıklamalarda<br />
bulunan Turkcell Hukuk ve Regülasyondan<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı<br />
Serhat Demir, “Türkiye’nin sadece teknoloji<br />
tüketen değil, aynı zamanda bu alanda<br />
katma değer üreten bir ülke olması yolunda<br />
çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz.<br />
Etkileşimde olduğumuz stratejik<br />
paydaşlarımızın ihtiyaç ve beklentileri<br />
doğrultusunda 1.200’den fazla Ar-Ge çalışanımızla<br />
inovasyon çalışmalarımıza devam<br />
ediyoruz. Bu kapsamda yerli ve milli<br />
yazılım ve ürünler geliştiren firmalarla<br />
yaptığımız iş birlikleri sayesinde bir yandan<br />
ülkemizdeki teknoloji ekosisteminin<br />
gelişmesine katkı sağlarken, diğer yandan<br />
geleceğin Türkiye’sine hep birlikte hazırlanıyoruz”<br />
dedi.<br />
Uydular aracılığıyla haberleşme eksenli<br />
çalışmaların dünyada giderek arttığını<br />
belirten Demir, şöyle devam etti: “Teknolojinin<br />
her alanında olduğu gibi iletişim teknolojileri<br />
de hızla gelişmeye devam ediyor.<br />
Uydular, artık cep telefonuna doğrudan<br />
bağlanacak şekilde hizmet sunabiliyor. Bu<br />
bağlamda düşük ve orta yörüngeli uydular,<br />
dünya genelinde yoğun bir şekilde gündeme<br />
geliyor. Özellikle düşük yörüngeli (LEO)<br />
uydular aracılığıyla haberleşmenin tüm<br />
yeryüzünü kapsayarak havada, karada ve<br />
Türkiye’nin teknoloji üreten bir ülke olması vizyonu<br />
doğrultusundaki faaliyetlerine devam eden Turkcell,<br />
karasal olmayan şebekelerin geliştirilmesi konusunda<br />
ASELSAN ile mutabakat imzaladı. İş birliği kapsamında<br />
elde edilecek çıktıların, kablosuz haberleşme teknolojilerinin<br />
farklı uydu sistemleriyle kesintisiz entegrasyonu<br />
üzerine yapılacak standartlaşma ve ürünleşme<br />
çalışmalarına katkı sağlaması hedefleniyor…<br />
denizlerde kesintisiz hizmet vermesine<br />
yönelik çalışmalar hız kazandı. Turkcell’in<br />
de Avrupa Telekomünikasyon Standartları<br />
Enstitüsü’nün bünyesindeki Üçüncü<br />
Nesil Mobil İletişim Ortaklık Projesi’ndeki<br />
(3GPP) standartlaşma çalışmalarına katkı<br />
verdiği karasal olmayan şebekeler (NTN)<br />
konusunun, yakın gelecekte haberleşme<br />
sektöründe küresel ölçekte büyük bir dönüşüm<br />
oluşturacağı düşünülüyor. Nitelikli<br />
mühendislik kadrosuna sahip milli teknoloji<br />
firması ASELSAN ile bu konuyla ilgili<br />
bir mutabakata vardığımız için gururluyuz.<br />
Mutabakat kapsamında, ASELSAN<br />
ile karasal olmayan şebekelere yönelik<br />
ortak çalışmalar gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin<br />
dijital dönüşüm yolculuğunun bayrak<br />
taşıyıcısı olarak, geleceğin teknolojilerinde<br />
aktif rol üstlenmek için önümüzdeki<br />
dönemde de çalışmalarımıza ve iş birliklerine<br />
hız kesmeden devam edeceğiz.”<br />
Mustafa Yaman: “Yeni<br />
teknolojiler köklü değişiklikler<br />
getirecek”<br />
Yapılan iş birliğiyle ilgili değerlendirmede<br />
bulunan ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı<br />
Mustafa Yaman da şunları söyledi:<br />
“Özellikle 5G ve ötesi teknolojilerin beraberinde<br />
getireceği karasal olmayan ağlar<br />
uygulamalarının hem pazar olarak önemli<br />
bir yer edineceği hem de mevcut altyapılarda<br />
köklü bir değişikliğe yol açacağını<br />
düşünüyoruz. Bu noktada alçak yörünge<br />
uyduları üzerinden altyapı kuran önemli<br />
teknoloji firmalarının çalışmaları her geçen<br />
gün gündeme daha çok geliyor. ‘Yeni<br />
Uzay’ ya da ‘Uzay 4.0’, hangi ismi verirsek<br />
verelim, dünyada başlayan bu yeni yarışta<br />
haberleşme, navigasyon ve yer gözlem uygulamaları<br />
için yeni fırsatlar ve imkanlar<br />
öne çıkmaktadır. Gerek Türkiye gerekse<br />
dünya için yeni bir gelişme olan ve haberleşme<br />
sektöründe yeni kırılımların yaşanması<br />
beklenen bu alanı, biz, bir fırsat olarak<br />
görüyoruz.”<br />
ASELSAN olarak Türkiye için birçok alanda<br />
teknolojik çözümler geliştirdiklerini<br />
belirten Mustafa Yaman, “Denizaltı platformlarından<br />
İHA platformlarına kadar<br />
uydu haberleşme ihtiyaçlarının karşılanması<br />
için sunduğumuz yüksek nitelikli<br />
milli ürün ve çözümlerle Türkiye’deki<br />
uydu-uzay ekosistemine önemli katkılarda<br />
bulunmaktayız. Turkcell ile başlatmış<br />
olduğumuz iş birliği görüşmelerinin karşılıklı<br />
iyi niyet ve samimiyet çerçevesinde<br />
bir mutabakat muhtırasına dönüşmüş<br />
olmasından ve bu alanda yapacağımız<br />
geliştirme projelerinde kendileriyle birlikte<br />
çalışmalar yürütecek olmaktan büyük<br />
mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Prof. Dr. Faruk Bilir: “Teknoloji vazgeçilmezimiz,<br />
mahremiyetimiz önceliğimizdir”<br />
Kişisel verilerin korunması konusunda dünyanın en önemli<br />
organizasyonu özelliğini taşıyan Küresel Mahremiyet Konferansı<br />
(Global Privacy Assembly- GPA), Kişisel Verileri Koruma<br />
Kurumu (KVKK) ev sahipliğinde bugün Haliç Kongre Merkezi’nde<br />
başladı. Açılış konuşmasında teknolojik değişim ve<br />
dönüşümlere hazırlıklı olunması ve veri korumada proaktif<br />
bir yaklaşımın esas alınması gerektiğine dikkat çeken Kişisel<br />
Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, “Dijitalleşmenin<br />
etkisiyle hızla değişen dünyada gelecek; yarın<br />
için sadece plan yapanların değil, yarınlar için bugünden çalışmaya<br />
başlayanlarındır. Teknoloji vazgeçilmezimiz, mahremiyetimiz<br />
önceliğimizdir” dedi…<br />
130’dan fazla veri koruma otoritesinin her<br />
yıl genellikle Ekim ayında bir üye ülkenin ev<br />
sahipliğinde bir araya geldiği uluslararası organizasyon<br />
Küresel Mahremiyet Konferansı<br />
(Global Privacy Assembly- GPA), bu yıl ilk kez<br />
Türkiye’de Kişisel Verileri Koruma Kurumu<br />
(KVKK) ev sahipliğinde başladı. “Bir Denge<br />
Meselesi: Hızlı Teknolojik Gelişme Çağında<br />
Mahremiyet” ana temasıyla düzenlenen konferansın<br />
açılış konuşmalarını Kişisel Verileri<br />
Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir,<br />
Meksika Veri Koruma Otoritesi Başkanı Blanca<br />
Lilia Ibarra Cadena, Türkiye Cumhuriyeti<br />
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofis Başkanı<br />
Ali Taha Koç ve İçişleri Bakanı Süleyman<br />
Soylu gerçekleştirdi.<br />
2010 yılında yapılan değişiklik ile kişisel verilerin<br />
korunmasını isteme hakkının Anayasal güvence<br />
altına alındığını, 2016 yılında ise Kişisel<br />
Verilerin Korunması Kanunu’nun yürürlüğe<br />
girdiğini vurgulayan Kişisel Verileri Koruma<br />
Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, “KVKK<br />
olarak görev alanımıza ilişkin düzenleyici ve<br />
denetleyici faaliyetlerimizi, kişisel verilerin<br />
korunmasına küresel anlamda katkı sağlayan<br />
önemli bir aktör olma hedefini de gözeterek yürütüyoruz.<br />
Bu kapsamda Yapay Zeka, Biyometrik<br />
Veri, Çerezler, Unutulma Hakkı, Bankacılık<br />
Sektöründe Kişisel Verilerin Korunması ve Çocukların<br />
Kişisel Verilerinin Korunması başta<br />
olmak üzere; birçok konuda yapılan rehber çalışmaları<br />
ile teknolojik gelişmelere bağlı olarak<br />
artan kişisel veri işleme faaliyetlerine ilişkin<br />
farkındalığın artırılmasını hedefliyoruz” dedi.<br />
Günümüzde bilişim teknolojilerinin dönüştürücü<br />
etkilerine karşılık mahremiyet hakkının<br />
öneminin arttığını vurgulayan Prof. Dr. Faruk<br />
Bilir, bu durumun ise kişisel verilerin korunmasına<br />
özgü düzenlemelerin ön plana çıkmasını<br />
sağladığını söyledi. Prof. Dr. Bilir, şöyle<br />
devam etti:<br />
“Teknolojik değişim ve<br />
dönüşümlere hazırlıklı<br />
olunmalı, veri korumada<br />
proaktif bir yaklaşım esas<br />
alınmalı”<br />
“Dünya genelindeki uygulamalara baktığımızda<br />
kişisel verilerin korunmasının nasıl sağlanabileceği<br />
konusunda yaklaşım farklılıklarının<br />
olabildiğini görmekteyiz. Bununla birlikte bireylerin<br />
mahremiyetinin korunması açısından<br />
üzerinde ittifak edilebilecek ortak paydalarda<br />
bir araya gelinmesi mümkündür. Bu ortak paydaların<br />
arasında en kapsayıcı olanı ise kişisel<br />
verilerin korunmasında, insan merkezli yaklaşımın<br />
benimsenmesidir. Teknoloji-mahremiyet<br />
dengesini sağlayabilmek adına ani teknolojik<br />
değişim ve dönüşümlere hazırlıklı olunmalı,<br />
veri korumada proaktif bir yaklaşım esas alınmalıdır.<br />
Bireyin mahremiyetinin korunması<br />
ise, değişen dünyanın değişmeyen bir gerçeği<br />
olarak karşımıza çıkmaktadır. Mahremiyetin<br />
temelinde bireyin özerkliği ve kendi geleceği<br />
hakkında karar verebilme gücü vardır. Gelecekte<br />
veri koruma politikaları ne kadar insan<br />
merkezli olursa, bireyin korunması da o derece<br />
güçlü olacaktır. Bundan dolayı teknoloji, mahremiyeti<br />
koruyacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu<br />
çerçevede algoritmik karar vermenin olumlu<br />
potansiyeli fark edilirken, aynı zamanda bireyler<br />
üzerindeki risklerini veya olası olumsuz<br />
sonuçlarını ortadan kaldırmanın yolları aranmalıdır”<br />
44. Asamble’nin ana temasının teknoloji ve<br />
mahremiyet arasında makul bir dengenin<br />
kurulabilmesi için kişisel veri işleme esaslı<br />
teknolojiler ile mahremiyetin birlikte düşünülmesi<br />
gerektiği düşüncesinden yola çıkarak<br />
belirlediklerine dikkat çeken Prof. Dr. Bilir, konuşmasını<br />
“Dijitalleşmenin etkisiyle hızla değişen<br />
dünyada gelecek; yarın için sadece plan<br />
yapanların değil, yarınlar için bugünden çalışmaya<br />
başlayanlarındır. Teknoloji vazgeçilmezimiz,<br />
mahremiyetimiz önceliğimizdir” şeklinde<br />
sona erdirdi.<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Kayseri’de E-Ticaretin tüm detayları konuşuldu<br />
Geçtiğimiz günlerde Kayseri Ommer Hotel’de<br />
gerçekleşen Oniki etkinliğinin ana sponsorlarından<br />
biri de IdeaSoft oldu. Etkinlikte konuşmacı<br />
olarak yer alan IdeaSoft Kanal Satış<br />
Müdürü İbrahim Vıcıl e-ticaretin geleceğini<br />
ve <strong>2023</strong> öngörülerini paylaşırken, Kayserili işadamlarına<br />
ve e-ticaret sektörüne adım atmak<br />
isteyen işletmelere seslendi.<br />
Vıcıl ayrıca, KOBİ ve işletmelerin e-ticaretle<br />
birlikte artık dijitalleşmek zorunda olduğuna<br />
vurgu yaparak, küçük ve orta ölçekli işletmelere<br />
yol haritası çizip, hızla dijitalleşmenin ipuçlarını<br />
açıkladı.<br />
IdeaSoft Kanal Satış Müdürü İbrahim Vıcıl,<br />
Kayseri’nin dijitalleşen dünyaya hızla ayak<br />
E-ticaret ve E-ihracat alanında üreticiler, satıcılar, ekosisteme<br />
çeşitli çözümler sunan hizmet ve servis sağlayıcı firmaları Oniki<br />
etkinliğinde bir araya geldi. IdeaSoft’un ana sponsor olduğu<br />
etkinlikte IdeaSoft Kanal Satış Müdürü İbrahim Vıcıl da e-ticaretin<br />
geleceğini ve <strong>2023</strong> öngörülerini açıkladı…<br />
uyduran şehirlerden biri olduğunu belirterek,<br />
“Bugüne kadar Kayseri’den 744 firmaya altyapı<br />
desteği sağladık. Bu firmalar arasında öne<br />
çıkan sektörler sırasıyla gıda, mobilya, hırdavat,<br />
ev tekstili ve medikal ürünler oldu. Kayseri<br />
e-ihracat için de hızlı adımlar atan bir ilimiz.<br />
Artık dijitalleşme tüm işletmeler için olmazsa<br />
olmaz bir değişim. <strong>2023</strong>’te e-ticaret ve e-ihracat<br />
hızla büyümeye devam edecek” dedi.<br />
23
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
27 Ülke 2022’de internet kısıtlamalarını artırdı<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
24<br />
Dünya çapındaki internet ve sosyal medya<br />
kullanıcılarının sayısı her geçen gün<br />
artıyor. Statista’nın yayımladığı verilere<br />
göre, internet kullanıcılarının sayısı<br />
2022’de 5 milyarı aştı. Bu kullanıcıların<br />
yüzde 93’ü sosyal medyada aktif olarak<br />
yer alırken, Online Basın Bülteni Dağıtım<br />
Servisi B2Press’in incelediği araştırma,<br />
sosyal medyanın toplumun fikir<br />
ve beğenilerini zamanla değiştirdiğine,<br />
hatta bireyleri olumsuz etkilediğine işaret<br />
ediyor. The Cybersmile Foundation<br />
tarafından gerçekleştirilen ankete göre,<br />
katılımcıların yüzde 89’u sosyal medyanın<br />
ruh sağlıklarına zarar verdiğini belirtirken,<br />
yüzde 85’i de kendi bedenleri<br />
hakkında olumsuz duygular yarattığını<br />
söylüyor.<br />
Sosyal medya platformları<br />
kullanıcıların %89’unda<br />
endişe yaratıyor<br />
Online Basın Bülteni Dağıtım Servisi<br />
B2Press’ten edinilen bilgilere göre sosyal<br />
medyanın toplum üzerindeki olumsuz<br />
etkisi dünya genelinde endişeye yol<br />
açıyor. Açıklanan verilere göre, kullanıcıların<br />
yüzde 87’si sosyal medyadaki<br />
içeriklerin kendilerini mükemmel olmaları<br />
için baskı altında hissettirdiğine,<br />
89’u da sürekli olarak kaygı yarattığına<br />
dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra ankete<br />
katılanların yüzde 40’ı sosyal medyanın<br />
işlerindeki verimliliği düşürdüğünü ifade<br />
ediyor. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu<br />
birçok ülke ise sosyal medyanın<br />
vatandaşları üstündeki zararlı tesirini<br />
en aza indirmek için uyguladığı yasalarına<br />
2022’de yenilerini ekliyor.<br />
İnternette kısıtlama<br />
uygulayan ülkelerin başında<br />
Kuzey Kore ve Çin var<br />
Online Basın Bülteni Dağıtım Servisi<br />
B2Press’in analiz ettiği araştırma, ülkelerin<br />
sosyal medya, mesajlaşma, politika,<br />
haber, VPN erişimlerinde uyguladığı kısıtlamalara<br />
dair küresel bir harita çiziyor.<br />
Buna göre kısıtlamaların seviyesini<br />
saptamak için belirlenen 10’luk puanlama<br />
sisteminde sınırı geçen Kuzey Kore<br />
ve Çin ilk sıralarda yer alırken, ikisi de<br />
vatandaşlarının Batı coğrafyasındaki<br />
sosyal medya platformlarının ve anlık<br />
mesajlaşma uygulamalarının kullanılmasına<br />
izin vermiyor. 9 ila 10 puan alarak<br />
sıralamayı takip eden İran, Myanmar,<br />
Türkmenistan ve Birleşik Arap<br />
Emirlikleri’nde de durum aynı seyirde<br />
devam ediyor. İran hükümeti, bireylerin<br />
Sosyal medyanın toplum üzerindeki olumsuz etkisi<br />
dünya genelinde endişeye yol açıyor. Cybersmile<br />
Foundation’ın araştırmasına göre kullanıcıların %89’u<br />
sosyal medyanın ruh sağlıklarına zarar verdiğini belirtirken,<br />
yüzde 85’i de bu platformlardaki gönderilerin<br />
kendi bedenleri hakkında olumsuz duygular yarattığını<br />
söylüyor. Online Basın Bülteni Dağıtım Servisi B2Press’in<br />
derlediği bilgilere göre aralarında Türkiye’nin<br />
de bulunduğu 27 ülkenin sosyal medyanın vatandaşları<br />
üstündeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için<br />
2022’de yasal düzenlemelerine yeni maddeler eklediğine<br />
işaret ediyor.<br />
uzaktan erişim yoluyla farklı ağlara bağlanmasını<br />
sağlayan internet teknolojisi<br />
VPN’lere (Virtual Private Network) erişmek<br />
için başvurmaları gereken bir uygulama<br />
hazırlıyor.<br />
27 ülke 2022’de kısıtlamaları<br />
artırdı<br />
Araştırmayı inceleyen Online Basın Bülteni<br />
Dağıtım Servisi B2Press’in paylaştığı<br />
verilerinden hareketle sosyal medya<br />
paylaşımlarını düzenlemek için çeşitli<br />
yasalar uygulayan 27 ülkenin 2022’de<br />
bunlara yenilerini eklediği kaydediliyor.<br />
Bu ülkelerin başında halihazırdaki uygulamalarına<br />
3 tane daha ekleyerek sosyal<br />
medya hesaplarını bloke eden Myanmar<br />
ve Sri Lanka geliyor. Listenin devamında,<br />
2022’de 231 medya kuruluşunun<br />
kapatıldığı Afganistan ve VPN kullanıcı<br />
verilerini toplayarak takip sistemi oluşturan<br />
Hindistan bulunuyor. Bulgaristan,<br />
Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti,<br />
Macaristan, Polonya, İspanya ve Litvanya’nın<br />
da yer aldığı Avrupa ülkelerinde<br />
de benzer bir tablo görülüyor.<br />
Avrupa’da da benzer bir tablo<br />
var<br />
Online Basın Bülteni Dağıtım Servisi<br />
B2Press’in analizine göre Avrupa’da 18<br />
ülke internet üzerinden P2P (eşten eşe)<br />
olarak gerçekleşen bir dosya takas sitelerini<br />
yasaklarken, 12 ülke de online medyada<br />
politika konulu içerikleri kısıtlıyor.<br />
Diğer coğrafyalara kıyasla hiçbir Avrupa<br />
ülkesi sosyal medyayı tamamen yasaklamazken,<br />
Rusya, İspanya, Ukrayna<br />
bu platformlara erişim engeli getiriyor.<br />
Halihazırda VPN kullanımını sınırlayan<br />
ve geçtiğimiz günlerde 40 maddelik<br />
Dezenformasyon Yasası’nı yürürlüğe<br />
alan Türkiye de sosyal medyaya kısıtlama<br />
uygulayan beş Avrupa ülkesinden<br />
biri oldu. Basın mensuplarından sosyal<br />
medya kullanıcılarına kadar herkesi ilgilendiren<br />
bu yeni düzenlemeyle birlikte,<br />
kullanıcıların gönderileri denetlenerek<br />
toplumun iç ve dış güvenliği, kamu düzeni<br />
ve genel sağlığı hakkında gerçek<br />
dışı ve yanlış bilgilerin önüne geçilmesi<br />
hedefleniyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
E-ticaretin %59’u mobil cihazlardan<br />
gerçekleştiriliyor!<br />
Nakit kullanımı 3 yıl içinde<br />
%10’un altına düşecek<br />
Son yıllarda dikkate değer bir ivme kazanan ödeme<br />
sistemi teknolojileri, enflasyon ve resesyon ikileminde<br />
kalan küresel ekonomik göstergelere rağmen<br />
2022’de de gözde endüstrilerden biri olmayı<br />
başardı. Bu trendin yükselişinde ise e-ticaret lokomotif<br />
görevi üstlendi. Küresel Ödeme Trendleri<br />
2022 Raporu’nda geçtiğimiz yıl mobil e-ticaretin<br />
masaüstü e-ticaretin önüne geçtiği belirtilirken,<br />
2025’e kadar e-ticaret satışlarının küresel ticaret<br />
içindeki payının yüzde 12 olacağı tahmin edildi.<br />
E-ticaretin yükselişi nakit ödemelerin büyük ölçüde<br />
rafa kalkmasıyla sonuçlanırken, dijital ödemelerdeki<br />
yükseliş, kredi kartlarını da geride bıraktı.<br />
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Sipay<br />
CEO’su Semih Muşabak, “Merkez bankalarının<br />
şahin politikaları ve uluslararası finans otoritelerinin<br />
ekonomik görünüme ilişkin yorumları<br />
ekonomide bir dönüşüme işaret ediyor. Bank of<br />
America ekonomistlerinin dünyanın ekonomik<br />
açıdan bir paradigma değişiminde olduğuna dair<br />
yorumlarını doğrulayan bu gelişmeler, ödemeleri<br />
zamandan, mekandan ve hiyerarşiden kurtaran<br />
yenilikçi çözümlere ihtiyacı destekliyor” dedi.<br />
Geçtiğimiz üç yılda mobil cihazların küresel e-ticaret<br />
içindeki payı artarken, bu değişim ödeme sistemlerini<br />
de etkiledi. Küresel Ödeme Trendleri 2022 raporunda,<br />
küresel e-ticaretin yüzde 48,6’sında dijital cüzdanların<br />
kullanıldığı belirtildi. Ayrıca raporda, nakit kullanımının<br />
2025’e kadar yüzde 9,8’e gerileyeceği öngörüldü…<br />
Küresel e-ticaretin %48,6’sında<br />
dijital cüzdanlar kullanılıyor<br />
Küresel Ödeme Trendleri 2022 Raporu’nda kartlı<br />
alışverişlerin dünyanın önde gelen 40 pazarında<br />
azaldığına dikkat çekilirken, küresel e-ticaretin<br />
yüzde 48,6’sının dijital cüzdanlar kullanılarak<br />
gerçekleştirildiği belirtildi. 2025’e kadar bu payın<br />
yüzde 53’e kadar genişleyebileceğini söyleyen<br />
Semih Muşabak, “Bu durum 3 yıl sonra her 2<br />
e-ticaret işleminin birinde mobil cüzdan kullanılacağını<br />
gösteriyor. Ayrıca nakit kullanımının<br />
2025’e kadar yüzde 9,8’e gerileyeceği tahmin ediliyor.<br />
Nakit kullanımının azaldığı ve kartlı alışverişlerin<br />
yükseldiği bir dönemin hayalini kurarken,<br />
tüketicilerin gündelik yaşamda ihtiyaç duyduğu<br />
finansal hizmetlere 7 gün 24 saat erişmesini olanaklı<br />
kılan dijital cüzdanlarla yeni bir çağ başlıyor.<br />
Dijital Cüzdan çözümleri yalnızca son kullanıcıya<br />
değil, kurumsal müşterilere de hitap ediyor. Sipay<br />
olarak geliştirdiğimiz Bireysel ve Kurumsal Dijital<br />
Cüzdanlarımız, para transferi, alışveriş ve toplu<br />
para gönderimi hizmetlerini erişilebilir kılarak,<br />
herkesin üç adımda finansal sisteme dahil olmasının<br />
önünü açıyor” ifadelerini kullandı.<br />
2 tüketiciden biri daha fazla<br />
ödeme seçeneği talep ediyor<br />
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) müşteri<br />
taleplerini ölçmek için yürütülen başka bir araştırmada,<br />
KOBİ’lerin yüzde 65’inin tüketicilerin<br />
ödeme alışkanlıklarının değiştiğini söylediği görüldü.<br />
Raporda 2 tüketiciden birinin daha fazla<br />
ödeme seçeneği talep ettiğinin hatırlatıldığına<br />
dikkat çeken Sipay CEO’su Semih Muşabak, değerlendirmelerini<br />
şu ifadelerle sonlandırdı: “Tüketiciler<br />
her ölçekten işletmeden hızlı, genel marka<br />
deneyimine uyumlu bir biçimde entegre edilmiş<br />
ve kolay ödeme sistemi seçenekleri sunmasını<br />
bekliyor. Bu durum tüketiciler için kolaylık anlamına<br />
gelirken, işletmelerin satışlarını dolaylı<br />
bir biçimde artırmasına ve kârlılıklarına katkıda<br />
bulunmasına da yarıyor. Sipay olarak geliştirdiğimiz<br />
Sanal POS, Mobil POS ve Manuel POS gibi<br />
çözümlerimiz, her ölçekten işletmenin dijitalde<br />
kolayca ödeme almasına, internete bağlı mobil<br />
cihazları güçlü POS cihazlarına dönüştürmesine<br />
olanak tanıyor. Ayrıca Link ile Ödeme Alma ve<br />
Abonelik Yöntemi gibi ürünlerimizle işletmelere<br />
likidite sağlayacak kanalların sayısını artırıyoruz.<br />
Sipay olarak, McKinsey’in 2026’ya kadar 3 trilyon<br />
dolarlık bir pazar hacmine ulaşmasını öngördüğü<br />
ödeme sistemleri sektöründe ülkemizin adını<br />
küresel rakiplerle yarıştıran çözümler geliştirmek<br />
için durmadan çalışıyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Teknopark İstanbul, Asya Teknoparklar Birliği<br />
Konferansı’ndan ödülle döndü<br />
Teknopark İstanbul, 31 Ekim - 2 Kasım tarihleri<br />
arasında Güney Kore’nin Jeju şehrinde<br />
düzenlenen Asya Teknoparklar Birliği Konferansı’na<br />
(ASPA) katıldı. Teknopark İstanbul<br />
bünyesindeki Genel Müdürü Bilal Topçu<br />
da konferans kapsamında bir sunum gerçekleştirerek<br />
katılımcılara hitap etti.<br />
387 bin metrekarelik kapalı alanıyla Avrupa’nın en<br />
büyük teknoparkları arasında yer alan Teknopark<br />
İstanbul, Güney Kore’de bu yıl 25’ncisi gerçekleşen<br />
Asya Teknoparklar Birliği Konferansı’na katıldı…<br />
Cube Incubation firmasına<br />
Excellence Prize ödülü<br />
Konferans ile aynı gün gerçekleşen ASPA<br />
Awards 2022 yarışmasında, yaptığı sunumla<br />
finale kalan 4 girişimci arasında yer alan<br />
Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi “Cube<br />
Incubation” firmalarından B2Metric temsilcisi<br />
Cansu Alataş, jüri değerlendirmesi sonucu<br />
Excellence Prize’a layık görüldü.<br />
Genel Müdür Topçu:<br />
İstanbul’da görüşmek üzere<br />
Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu<br />
da İstanbul ve Teknopark İstanbul temalı<br />
özel bir video ile katılımcılara bir sonraki<br />
ASPA Konferansı’nın İstanbul’da gerçekleşeceğini<br />
duyurdu. Video sonrası yaptığı<br />
konuşmada Asya Bilim Parkları Birliği üyelerini<br />
İstanbul’da bir araya getirecek olmanın<br />
heyecanını yaşadıklarını söyleyen Topçu,<br />
sözlerini “See you in İstanbul (İstanbul’da<br />
görüşmek üzere)” diyerek noktaladı.<br />
25
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
OEDAŞ, elektrikli araçtan şebekeye<br />
enerji transferi için çalışıyor<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
26<br />
İklim krizinin etkilerinin her geçen gün daha<br />
fazla hissedildiği günümüzde, dünyanın<br />
öncelikli gündemlerinden biri de yeşil<br />
dönüşüm. Özellikli Avrupa Yeşil Mutabakatı<br />
ve Paris Anlaşması ile birlikte yeşil dönüşüm<br />
alanındaki farkındalık giderek artıyor.<br />
İşletmeler başta güneş enerjisi olmak üzere<br />
yenilenebilir enerji yatırımlarını ve atıkları<br />
enerjiye çevirmeye yönelik projeleri hayata<br />
geçirirken, konutlarda da özellikle güneş<br />
panellerinden yararlanılıyor. Dağıtık üretim<br />
olarak da adlandırılan yani santral yerine<br />
yenilenebilir enerji kaynakları veya elektrik<br />
üreten çeşitli teknolojilerin kullanılmasıyla<br />
enerji üretimi sağlayan bu sistemlerin verimli<br />
bir şekilde çalışması, elektrikli araçların<br />
ve batarya depolama sistemlerinin esneklik<br />
amacıyla kullanılması, elektrikli araçtan şebekeye(V2G)<br />
enerji transferi teknolojisinin<br />
denenmesi ve OEDAŞ için altyapısının oluşturulması,<br />
geleceğin dağıtım şirketlerinin<br />
karşılaşacağı problemlere yönelik altyapı<br />
oluşturulması için Osmangazi Elektrik Dağıtım<br />
AŞ (OEDAŞ), pek çok Ar-Ge projesinin<br />
yanı sıra FlexiGrid adında bir Ar-Ge projesi<br />
yürütüyor. Avrupa Birliği tarafından desteklenen<br />
proje kapsamında elektrikli araçtan<br />
şebekeye enerji transferi gibi geleceğin teknolojileri<br />
de deneniyor.<br />
Çevreye karşı sorumlu bir elektrik dağıtım şirketi olma misyonuyla<br />
Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları yürüten OEDAŞ, AB destekli<br />
FlexiGrid projesinde sona doğru yaklaşıyor. ‘Elektrikli araçtan şebekeye<br />
enerji transferi’ yoluyla şebeke esnekliğinin sağlanması<br />
üzerinde çalışılan projede farklı vaka çalışmalarını baz alan dört<br />
ülkedeki demo sahalarından birinin de Türkiye olduğunu söyleyen<br />
OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, “OEDAŞ olarak bu projeyi ülkemiz<br />
adına yürütüyoruz. Bu kapsamda Eskişehir’in Tepebaşı ilçesindeki<br />
Yaşam Köyü’nde sistemlerin kurulumunu gerçekleştirdik.<br />
Bu yeni teknoloji ile dünyada ve Türkiye’de kullanımı giderek artan<br />
elektrikli araçların şebekede meydana getirebilecekleri sıkışıklıklar<br />
önlenebilecek. Regülasyon desteği ile elektrikli araç sahipleri<br />
tarafından da şebekeye bir enerji transferi sağlanabilecek ve bu<br />
sayede araç sahipleri de üretici konumuna geçebilecek” dedi…<br />
Ural Halaçoğlu: “Proje<br />
kapsamında demo çalışma<br />
gerçekleştirilen 4 ülkeden<br />
biriyiz”<br />
OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, Kasım<br />
2019’da başlayan ve Nisan <strong>2023</strong>’te tamamlanması<br />
planlanan proje hakkında bilgi<br />
verdi. Avrupa Birliği Horizon 2020 Programı<br />
kapsamında, geleceğin dağıtım şebekesine<br />
esneklik kazandırma hedefiyle oluşturulan<br />
projede Bulgaristan, İsveç, İsviçre ve Türkiye<br />
olmak üzere dört pilot ülke seçildiğini söyleyen<br />
Halaçoğlu, “Proje kapsamında odaklanılması<br />
hedeflenen bazı demo çalışmalarını<br />
ülkemizde OEDAŞ olarak biz yürütüyoruz”<br />
dedi. Halaçoğlu, yapılan çalışmaları şu sözlerle<br />
anlattı; “Eskişehir’deki Tepebaşı Yaşam<br />
Köyü’ne araçtan şebekeye enerji transferi<br />
sağlayan V2G (Vehicle to Grid/Araçtan Şebekeye)<br />
uyumlu şarj istasyonu, DC hızlı şarj<br />
istasyonu ve batarya depolama sistemini<br />
içeren sistemin saha kurulumlarını tamamladık.<br />
Şu anda biri V2G uyumlu araç, biri de<br />
yüksek hızlı şarj istasyonunda akıllı şarj yönetimini<br />
test etmek için elektrikli araç olmak<br />
üzere toplam iki aracımız bulunuyor. Amacımız<br />
çift yönlü (V2G), tek yönlü (V1G) elektrikli<br />
araç ve şarj istasyonlarının bulunduğu<br />
sistemimizi batarya depolama sistemini de<br />
kullanarak optimum bir şekilde akıllı şarj<br />
algoritmalarıyla yönetmek ve üzerinde düşündüğümüz<br />
senaryoları gerçek bir ortamda,<br />
gerçek sistem ve platformlarla test etmek.<br />
Sistem entegrasyonu için çalışmalarımızı<br />
neredeyse tamamladık. Bu süreçte dijital<br />
akıllı şebeke teknolojileri, araçtan şebekeye<br />
enerji transferi teknolojileri, IoT (Nesnelerin<br />
İnterneti) ve Blockchain (Blok Zinciri) teknolojilerini<br />
kullanıyoruz.”<br />
“Kullandığımız araçlar enerji<br />
transfer edebilecek”<br />
Önümüzdeki yıllarda elektrikli araçların<br />
yaygınlaşmasıyla birlikte V2G teknolojisine<br />
sahip araçların da yaygınlaşmasının<br />
beklendiğini ifade eden Halaçoğlu, “Böylece<br />
bu araçların şebeke için ‘sanal güç santrali’<br />
gibi kullanılması ve depolanan elektriğin<br />
şebekeye aktarılması mümkün olabilecek.<br />
Bizim üzerinde çalıştığımız sistemde<br />
araçlardan biri standart tek yönlü şarja<br />
olanak sağlayan bir araç iken diğeri buna ek<br />
olarak şebekeye deşarj özelliğini de taşıyor. Bu<br />
ikinci araç, bataryasında depoladığı enerjiyi<br />
iş modeli doğrultusunda ihtiyaç halinde<br />
şebekeye aktarabilecek. Bu yeni teknoloji ile<br />
dünyada ve Türkiye’de kullanımı giderek<br />
artan elektrikli araçların şebekede meydana<br />
getirebilecekleri sıkışıklıklar önlenebilecek.<br />
Regülasyon desteği ile elektrikli araç<br />
sahipleri tarafından da şebekeye bir enerji<br />
transferi sağlanabilecek ve bu sayede araç<br />
sahipleri de üretici konumuna geçebilecek”<br />
diye konuştu.<br />
Halaçoğlu, geleceğin akıllı sistemleri üzerine<br />
çalıştıklarını, bu çalışmaların geleceğin<br />
regülasyonlarının oluşturulmasına da ışık<br />
tutacağını ifade etti. Halaçoğlu, yürütülen<br />
projenin EPDK tarafından desteklendiğini<br />
de sözlerine ekledi.<br />
“Geleceğin sistemlerinin<br />
altyapısını oluşturuyoruz”<br />
Projenin nihai hedeflerini de anlatan Halaçoğlu,<br />
“Elektrikli araç kullanımı dünyada<br />
olduğu gibi Türkiye’de de artış gösteriyor.<br />
Dolayısıyla araçlardan şebekeye enerji transferinin,<br />
geleceğin önemli teknolojilerinden<br />
biri olacağını öngörüyoruz. Bununla birlikte<br />
bu proje hem standart tek yönlü şarj ile<br />
uyumlu araçların şebeke durumuyla koordineli<br />
bir biçimde akıllı bir şekilde şarj edilmesini<br />
hem de dağıtık üretim entegrasyonunun<br />
artmasıyla meydana gelebilecek sorunlara<br />
karşı hazırlıklı olunmasını ve bunlara yönelik<br />
altyapıların şimdiden oluşturulmasını<br />
sağlıyor” açıklamasında bulundu.<br />
“22 proje üzerinde çalışıyoruz”<br />
OEDAŞ Ar-Ge departmanı hakkında da<br />
bilgi veren Halaçoğlu şunları söyledi; “OE-<br />
DAŞ Ar-Ge departmanı olarak inovasyon<br />
çerçevesinden yeni ürünler, sistemler ve tasarımlar<br />
geliştirmeyi hedefliyoruz. Şu anda<br />
4’ü AB destekli olmak üzere toplam 22 proje<br />
yürütüyoruz. Yenilenebilir enerji kaynakları,<br />
elektrikli araçlar ve şarj istasyonları, mikro<br />
şebeke ve depolama sistemleri, IoT, bilgi ve<br />
haberleşme teknolojileri, yapay zekâ, büyük<br />
veri ve siber güvenlik üzerine çalışıyoruz.<br />
Bunları yaparken de dağıtım şebekesine yönelik<br />
dünyadaki en iyi uygulama örneklerini<br />
araştırıyor, yerli kaynaklar ile Türkiye’ye<br />
özgü çözümler üretiyoruz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Riot Games, Türkiye’deki 10.yaşını kutluyor<br />
Türkiye’deki dijital<br />
oyunlar ekosisteminin<br />
en büyük<br />
temsilcisi olan Riot<br />
Games, ülkemizdeki<br />
10.yaşını oyuncularla<br />
birlikte kutluyor.<br />
2012 yılında, şirketin<br />
ilk oyunu League of<br />
Legends’la ülkemizde<br />
başladığı macera, bugün tamamen yerelleştirilmiş<br />
5 yeni oyun, müzik albümleri, çizgi<br />
romanlar, moda ve medya iş birlikleriyle devam<br />
ediyor.<br />
Ülkemize özel fiyatlandırma, Türkçe dil<br />
desteği, özel turnuvalar, ilk profesyonel espor<br />
liginin oluşturulması gibi adımlarla oyuncuların<br />
tam 10 yıldır yanında olan Riot Games,<br />
yeni yaşını oyuncu etkinlikleriyle kutluyor. Bu<br />
kapsamda ödüllü topluluk turnuvaları, festivaller,<br />
oyun için özel içerikler ve sosyal medya<br />
yarışmaları gibi etkinlikler hız kesmeden devam<br />
ediyor.<br />
Dünyanın en büyük oyun ve eğlence şirketlerinden<br />
Riot Games’in Türkiye ofisi, ülkemizdeki 10.yaşını<br />
kutluyor. 2012 yılında tek bir oyunla başlayan yolculuk,<br />
bugün milyonlarca oyuncu eşliğinde 5 farklı oyun,<br />
büyüyen bir espor ekosistemi ve eğlence dünyasından<br />
farklı içeriklerle yoluna devam ediyor…<br />
“Türkiye’deki Oyuncu<br />
Macerasını Anlatan 10 Yıl”<br />
Riot Games Türkiye Ülke Müdürü Erdinç<br />
İyikul, Türkiye ofisinin 10 yılının aslında ülkemiz<br />
oyun geçmişini de özetleyen bir süreç<br />
olduğunu vurguladığı konuşmasında, şu<br />
değerlendirmelerde bulundu: “Riot Games Türkiye<br />
ofisinin 10 yılı geride bırakması, bizim için<br />
çok heyecan ve gurur verici. Aslında bu 10 yıl,<br />
Türkiye’deki oyun macerasını da anlatan bir<br />
süreç. Riot Games olarak Türkiye’ye ilk geldiğimizde<br />
oyuna ve oyunculara verilen değeri, yaptığımız<br />
yatırımlar ve etkinliklerle bugün bambaşka<br />
bir noktaya taşıdık. Bugüne kadar oyun<br />
ve oyuncular için pek çok şeyin gelişmesine<br />
öncülük ettik ve oyuncu deneyimini en önemli<br />
önceliğimiz olarak belirledik. Yolculuğa başladığımız<br />
2012 yılında elimizde League of Legends<br />
olarak bir tane ürünümüz vardı. Bugün<br />
ise tamamen yerelleştirdiğimiz 5 farklı oyun,<br />
kocaman bir espor ekosistemi, çizgi romanlar,<br />
müzik albümleri, animasyonlar ve izlenme rekoru<br />
kıran bir Netflix dizimiz var. Türkiye’ye<br />
baktığımızda, oyuncularımızla dopdolu bir<br />
10 sene geçirdiğimizi görüyoruz. Oyuncuların<br />
bize ayırdığı zamanı, onlara en eğlenceli ve anlamlı<br />
şekilde geri vermeye gayret ettik. Sunucu<br />
yatırımlarından üniversite iş birliklerine, yerelleştirme<br />
çalışmalarından ilk profesyonel espor<br />
liginin oluşturulmasına kadar farklı noktalarda<br />
devrim niteliğinde adımlar attık. Böylesine<br />
büyük bir ekosistemin inşaasında öncü rol oynamak<br />
gurur verici. Bu 10 yıla dönüp baktığım<br />
zaman oyuncularımızla beraber çok heyecan<br />
dolu, bizi büyüten, her anından keyif aldığımız<br />
bir yolculuk oldu diyebilirim. 10 senede bizimle<br />
olan herkese çok teşekkür ediyorum.”<br />
League Of Legends’ta 22<br />
Milyon Hesap Açıldı<br />
Oyuncu sayılarıyla ilgili de açıklamalarda<br />
bulunan Erdinç İyikul; “Türkiye’de 10.yılını<br />
kutlayan League of Legends’ta 22 milyondan<br />
fazla hesap sayısı ile oyuncu sayımız artmaya<br />
devam ediyor. 2021’de Lig yayınlarımız Türkiye’de<br />
toplam 6 milyon saatten fazla izlendi.<br />
League of Legends ilk göz ağrımız ve oyun içinde<br />
yaptığımız yeniliklerle Vadi’de rekabeti diri<br />
tutmak istiyoruz. Karşılığını da 10 yıldır hiç<br />
azalmayan; aksine artan bir ilgiyle alıyoruz.”<br />
dedi.<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Metaverse’ün yükselişi dijital kimlik<br />
doğrulamayı daha da önemli hale getirecek<br />
Oyun oynama, sosyalleşme, alışveriş yapma, öğrenme ve<br />
etkinliğe katılma gibi imkanları sayesinde Metaverse’teki<br />
gelişmeler pek çok kişi tarafından takip ediliyor. Dünyanın<br />
önde gelen dijital kimlik doğrulama şirketi OCR Labs, sanal<br />
avatarları oluştururken kilit rol oynayacak olan dijital kimlik<br />
doğrulama imkanı sayesinde Metaverse kullanıcılarının<br />
kendilerini güvende hissedeceğine dikkat çekiyor…<br />
Dijital kimlik doğrulama<br />
alanında önde gelen<br />
şirketlerden OCR Labs,<br />
popülerliği gün geçtikçe<br />
artan Metaverse’te dijital<br />
kimlik doğrulamasının<br />
rolü hakkında bilgiler<br />
paylaştı.<br />
Metaverse’te yer alabilmeleri<br />
ve imkanlarından faydalanabilmeleri<br />
için kullanıcıların dijital avatarlarını oluşturması<br />
gerekiyor. Bunun için de gerçek dünyada<br />
bir kimliklerinin olduğunu doğrulamaları ve<br />
avatarlarının gerçek sahibi olduklarını gösterebilmeleri<br />
çok önemli. Bu yüzden Metaverse’ün<br />
herkes için güvenli bir ortam olabilmesi<br />
için şirketlerin ihtiyaç duyduğu desteği sadece<br />
alanının en iyisi kimlik doğrulama sistemleri<br />
sağlayabiliyor.<br />
Yakın geçmişte kripto paralar ve NFT’ler siber<br />
saldırganlar için ilgi çekici bir hedef haline<br />
geldi. Metaverse de eşyaların ve hizmetlerin<br />
kripto paralar ve NFT’ler üzerinden elde edilebileceği<br />
bir ortam olma yolunda ilerliyor. Bu<br />
doğrultuda kimlik doğrulama çözümlerinin,<br />
dış görünüşlerin özelleştirebileceği Metaverse’ün<br />
güvenli bir alan olmasına yardımcı<br />
olacağı değerlendiriliyor.<br />
OCR Labs Uluslararası Genel Müdürü Russ<br />
Cohn, konuyla ilgili şunları söylüyor: “IDC’ye<br />
göre Metaverse’ün 2025’e kadar 36 milyar dolar<br />
değere ulaşması bekleniyor ve bu sırada kişilerin<br />
yarattığı dijital suretler de kimliklere yeni<br />
bir katman ekliyor. Kimlik doğrulama süreci<br />
halihazırda pek çok fayda sağlıyor ancak Metaverse<br />
ile çok daha kritik bir öneme sahip olacak.<br />
OCR Labs olarak çözümlerimiz 230 bölgede,<br />
142’den fazla dilde ve dizgide 16.000’den<br />
fazla kimlik belgesini başarıyla tanımlayabiliyor.<br />
OCR Labs olarak dünyayı Metaverse’e geçiş<br />
yaparken desteklemeye ve avatar sahiplerinin<br />
kendilerini doğrulamasına yardımcı olmaya<br />
hazırız. Çözümlerimiz sayesinde kimse dolandırıcı<br />
faaliyetlerde bulunmak amacıyla gerçek<br />
kimliğini gizleyemeyecek.”<br />
27
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Huawei Ar-Ge buluşması bu kez Dicle<br />
Üniversitesi’nde<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
28<br />
Doğu ve Güneydoğu illerinde öğrenim gören öğrencilerin yazılım<br />
alanında kendilerini geliştirmelerine imkan sağlayan<br />
Huawei Ar-Ge Buluşmaları, Dicle Üniversitesi`nde düzenlenen<br />
etkinlik ile devam etti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu<br />
(BTK), Dicle Üniversitesi ve Huawei Türkiye iş birliğiyle, 4<br />
Kasım’da Diyarbakır’da gerçekleştirilen etkinliğe, 500 öğrenci<br />
ve ilgili fakültelerin öğretim üyeleri katıldı…<br />
Huawei, Türkiye’deki 20. yılında, genç yeteneklerin<br />
Türkiye bilişim ekosistemine kazandırılması<br />
yönündeki faaliyetlerini artırarak<br />
sürdürüyor. Bu kapsamda düzenlenen etkinliklerden<br />
biri olan ‘Güneydoğu Anadolu Huawei<br />
Ar-Ge Buluşması’ ile bilişim eğitiminde<br />
fırsat eşitliğinin sağlanmasının yanı sıra, öğrencilerin<br />
kodlama becerilerinin yükseltilmesi<br />
amaçlanıyor.<br />
‘Doğu Anadolu Yazılım Hareketi Programı’<br />
kapsamında, Şubat ayında Van Yüzüncü Yıl<br />
Üniversitesi’nde düzenlenen Huawei Ar-Ge<br />
Buluşması’nın devamı niteliğindeki etkinlik;<br />
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı<br />
Ömer Abdullah Karagözoğlu, Dicle Üniversitesi<br />
Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, Diyarbakır<br />
İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali<br />
ve Huawei Türkiye Kurumsal İlişkiler ve<br />
İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı<br />
Liang Dongbo’nun katılımıyla gerçekleştirildi.<br />
Güneydoğu Anadolu Huawei Ar-Ge Buluşması’na,<br />
Dicle Üniversitesi’ne ek olarak, Batman<br />
Üniversitesi’nden de öğrenci ve öğretim üyeleri<br />
katıldı.<br />
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu<br />
konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Vatandaşlarımızın,<br />
ülkemizin her noktasında,<br />
internetin sunduğu fırsatlardan verimli ve<br />
eşit olarak faydalanması için çalışıyoruz.<br />
BTK Akademi ile düzenlediğimiz yüz yüze<br />
ve çevrimiçi eğitimlerle, çok sayıda gencimiz<br />
kendini yazılım konusunda geliştirme fırsatı<br />
yakalıyor. BTK Yaz Kampları projesiyle ise<br />
ortaokul, lise ve üniversite çağındaki gençleri<br />
yazılım eğitim ağımıza katmayı amaçlıyoruz.<br />
Amacımız, Türkiye’nin 81 ilinde bu kampları<br />
düzenlemek ve olabildiğince fazla gence ulaşmaktır.<br />
Bu etkinliği düzenlediği için Huawei<br />
Türkiye ekibine teşekkür ederim.”<br />
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet<br />
Karakoç ise konuşmasında şunları söyledi;<br />
“Bilginin öneminin her geçen gün arttığı dünyada<br />
Big Data ile birlikte verilerin işlendiği bir<br />
dönemden geçiyoruz. Yaşadığımız bilgi çağında<br />
ileri teknolojilerin daha etkin ve yaygın<br />
kullanımının sağlanması hususunda nitelikli<br />
bilimsel çalışmaları destekliyoruz. Öğrencilerimizi<br />
teknoloji alanında yönlendirdiğimiz<br />
çalışmalar var. Üniversitemizde de ciddi bir<br />
potansiyelimiz mevcut. Bu yüzden “Huawei<br />
Ar-Ge Buluşmaları” gibi etkinliklerin öğrencilerimizin<br />
potansiyellerini ortaya koymalarında<br />
etkili olacağını düşünüyorum. Programda<br />
emeği geçen Huawei Türkiye ekibine teşekkür<br />
ediyorum.’’<br />
Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali<br />
konuşmasında şu ifadelere yer verdi;<br />
“Gençlerimizi geleceğe hazırlarken 21. yüzyıl<br />
becerilerini göz önünde bulundurarak, eğitimde<br />
inovasyon çalışmalarını desteklemekteyiz.<br />
Gençlerimizin eğitimi için dünyada<br />
teknoloji alanında önde gelen kurum ve kuruluşlar<br />
ile iş birliği içinde olmalıyız. Bu amaç<br />
doğrultusunda Bilgi Teknolojileri ve İletişim<br />
Kurumu ile Huawei Türkiye, gençlerimizin<br />
eğitimi için bir işbirliği protokolü imzalayacak.<br />
Öğrencilerimizin aldıkları eğitimle, yazılım<br />
alanında kendilerini geliştirip büyük başarılar<br />
elde edeceklerine inanıyoruz. Huawei Türkiye<br />
ve BTK’ya teşekkür ediyor, imzalanan bu protokolün<br />
gençlerimiz için başarılara vesile olmasını<br />
temenni ediyorum.”<br />
Huawei Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Liang<br />
Dongbo ise konuşmasında; “Bu yılın başında<br />
kıymetli paydaşlarımız BTK ve Doğu<br />
Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) ile birlikte,<br />
Huawei Ar-Ge Buluşmaları projemizin ilk<br />
etkinliğini Van’da başarıyla gerçekleştirdik.<br />
Huawei olarak Türkiye’deki 20. yılımızı kutluyoruz.<br />
Yolculuğumuzun ilk gününden itibaren,<br />
Türkiye bilişim altyapısının ve ekosisteminin<br />
gelişimine katkıda bulunmak için var<br />
gücümüzle çalışıyoruz. Genç bilişim yeteneklerinin<br />
gelişimine yönelik çalışmalarımızı da<br />
hız kesmeden sürdürüyoruz. Projede yer alan<br />
BTK Akademi, Dicle Üniversitesi ve Huawei<br />
Türkiye Ar-Ge ekiplerine, yakın işbirlikleri ve<br />
katkıları için teşekkür ederim” dedi.<br />
Bilişim eğitimleri için ortak<br />
protokol<br />
‘Güneydoğu Anadolu Huawei Ar-Ge Buluşması’<br />
kapsamında, Huawei Türkiye ve Dicle<br />
Üniversitesi arasında çeşitli alanlarda işbirliğine<br />
de imza atıldı. Dicle Üniversitesi’nin paydaşı<br />
olduğu Huawei ICT Academy Programı<br />
sayesinde öğrenciler, Huawei ICT Academy<br />
portalında yer alan; bulut bilişimden 5G’ye<br />
kadar birçok konudaki eğitim içeriğinden ücretsiz<br />
olarak yararlanabilecek. Ayrıca Huawei<br />
Öğrenci Geliştiriciler Programı kapsamında<br />
Dicle Üniversitesi Öğrenci Elçisi belirlenerek,<br />
öğrenciler ile Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi<br />
arasında kesintisiz iletişimle, öğrencilerin<br />
sürekli gelişimi sağlanacak. Etkinlikte<br />
ayrıca, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu<br />
ve Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />
koordinasyonunda Huawei AppCube kodlama<br />
eğitimi işbirliği protokolü de imzalandı.<br />
Bölgeye özel müfredatla<br />
kapsamlı bir eğitim programı<br />
‘Güneydoğu Anadolu Huawei Ar-Ge Buluşması’<br />
kapsamında öğrencilere; ‘HMS Uygulama<br />
Geliştirme’, ‘Doğal Dil İşleme’, ‘Bilgisayarlı<br />
Görü’ ile ‘5G ve Kullanım Senaryoları’ konularında<br />
teknik eğitimler de verildi. Programın<br />
‘İdari Eğitimler’ bölümünde ise ‘BTK Akademi’,<br />
‘Huawei Bilişim Akademisi’ ve ‘Huawei<br />
Türkiye Ar-Ge Merkezi’ tanıtımlarını içeren<br />
sunumlar yapıldı. Katılımcılar ayrıca, Huawei<br />
Türkiye Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen<br />
sanal gerçeklik uygulamalarını deneyimleme<br />
fırsatı buldu.<br />
Huawei, Türkiye’deki 20. yılında<br />
da genç yeteneklerin yanında<br />
Bu sene Türkiye’deki 20. yılını kutlayan Huawei,<br />
eğitim alanında birçok sosyal projeye<br />
imza atıyor. Şirket, Gelecek için Tohumlar<br />
(Seeds for the Future) ve Huawei Bilişim Akademisi<br />
gibi dünya genelinde yürütülen programların<br />
yanı sıra, Türkiye’deki paydaşlar ve<br />
kamu kurumları ile Huawei Ar-Ge Kodlama<br />
Maratonu ve Mobil Uygulama Geliştirme<br />
Lisans Eğitimi gibi programları da hayata<br />
geçiriyor. Huawei ayrıca, Huawei Student Developer<br />
(HSD) topluluğu ile üniversite öğrencilerinin<br />
Huawei teknolojilerini keşfetmelerine<br />
ve bu teknolojileri kullanarak yeteneklerini<br />
geliştirmelerine yardımcı oluyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Üçüncü çeyrekte 37 blokzinciri saldırısı yaşandı<br />
Küresel ekonomik<br />
gelişmelerle<br />
zor bir yıl geçiren<br />
kripto para ve<br />
blokzinciri ekosistemi,<br />
güvenlik<br />
ihlalleri ve siber<br />
saldırılarla da dikkate değer kayıplar yaşadı.<br />
Blokzinciri Güvenlik İttifakı tarafından<br />
yayımlanan 2022 üçüncü çeyrek verilerinde,<br />
üç ayda 37 saldırının kaydedildiği belirtildi.<br />
Bu saldırılardan kaynaklanan kayıplar 405<br />
milyon doları bulsa da ikinci çeyreğe kıyasla<br />
yüzde 43,6, ilk çeyreğe kıyasla da yüzde<br />
59,6 azaldı. İlk 9 ay değerlendirildiğinde ise<br />
toplam kayıpların 2,3 milyar doları aştığı görüldü.<br />
Yüksek güvenlikli kripto para borsası yazılımları<br />
sunan BHDB Bilişim’in Kurucusu<br />
Tekin Uğuz, konuyla ilgili değerlendirmelerini<br />
paylaştı. Dünya çapında faaliyet gösteren<br />
kripto para borsası sayısının 500’ün üstünde<br />
olduğunu hatırlatan Tekin Uğuz, “Kripto<br />
ekosistemi içinde saygın bir veri kaynağı<br />
olarak kabul edilen Coinmarketcap, bu borsaların<br />
yalnızca 252’sini izliyor. Yatırımcılar<br />
için doğru kripto para borsası seçimi önemliyken,<br />
kripto para borsası kurarak sektörde<br />
ilerlemek isteyenlerin ise doğru ve güvenli<br />
yazılımı bulmaları gerekiyor” dedi.<br />
Merkeziyetsiz borsalar<br />
ve köprü teknolojileri<br />
hedefleniyor<br />
Üçüncü çeyrekte tespit edilen siber<br />
saldırılara ilişkin raporda, toplam<br />
kayıpların %92’sinden zincirler arası<br />
köprülerin ve merkeziyetsiz finans (DeFi)<br />
teknolojilerinin sorumlu olduğu görüldü.<br />
NFT platformları, merkeziyetsiz borsalar<br />
Arka arkaya yaşanan saldırı ve dolandırıcılık olayları blokzinciri<br />
teknolojilerinin güvenliğini tartışmaya açarken, Blokzinciri<br />
Güvenlik İttifakı yılın üçüncü çeyreğine ilişkin bulgularını<br />
yayımladı. Bu dönemde 37 saldırının gözlemlendiğinin belirtildiği<br />
raporda, toplam kaybın 405 milyon doları bulduğuna dikkat<br />
çekildi. Saldırganların hedefi ise merkeziyetsiz borsalar ve köprü<br />
teknolojileri oldu.<br />
(DEX), merkeziyetsiz özerk organizasyonlar<br />
(DAO) ve cüzdanlar, saldırıya uğrayan<br />
proje türleri arasında yer aldı. Merkezi borsalara<br />
kıyasla sınırlı likiditeye sahip olan<br />
ve daha karmaşık yapılar sunan merkeziyetsiz<br />
borsaların dezavantajlarının siber<br />
saldırılarla daha da gün yüzüne çıktığını<br />
savunan BHDB Bilişim Kurucusu Tekin<br />
Uğuz, “Pek çok yatırımcı garantili likidite,<br />
güvenliği yüksek bir yatırım ortamı ve ihtiyaç<br />
duyulduğunda başvurabileceği yasal<br />
bir muhatap arıyor. Bu durum, kullanıcı<br />
gözünde merkezi borsaların önemini artırıyor.<br />
BHDB Bilişim olarak sektöre yeni<br />
bir bakış açısı getirebilecek girişimcilerin<br />
merkezi borsa projelerini hayata geçirme<br />
sürelerini kısaltarak istedikleri kripto para<br />
borsa yazılımını anahtar teslim sunuyoruz.<br />
Geliştirdiğimiz yazılımıyla girişimciler<br />
TL, USD veya EURO para birimlerinin<br />
her biriyle çalışabilecek şekilde yapılandırılmış,<br />
istenen kripto para birimlerinin listelendiği,<br />
güvenli borsalarını hemen açabiliyor.<br />
Talep üstüne mobil uygulamasıyla<br />
birlikte sunduğumuz çözümümüzde, müşterilerimizin<br />
ihtiyacına uygun ek geliştirmeler<br />
de yapabiliyoruz. Sunucu ve benzeri<br />
tüm servisleri biz sağlıyor, sözleşmeli olarak<br />
destek hizmetleri sunuyoruz” dedi.<br />
“Herkes kendi blokzinciri<br />
ağını veya cüzdan<br />
uygulamasını kurabilir”<br />
Bugün kripto para borsası açmanın zor olmadığına<br />
dikkat çeken ve hizmetlerinin<br />
yalnızca borsayla sınırlı kalmadığını hatırlatan<br />
Tekin Uğuz, değerlendirmelerini<br />
şu ifadelerle sonlandırdı: “Dileyen müşterilerimiz<br />
için BTC, ETH, DOGE, TRON gibi<br />
kendi kripto para birimine sahip blokzinciri<br />
ağları da oluşturabiliyor ve bu projeleri<br />
reklam ve kurumsal iletişim çalışmalarıyla<br />
destekliyoruz. Blokzinciri ağının yanı sıra<br />
Trust Wallet, MetaMask gibi kripto yatırımcılarının<br />
ve NFT tüccarlarının aktif olarak<br />
kullanması gereken cüzdan uygulamaları da<br />
geliştirebiliyoruz. Yüksek güvenlik teknolojileriyle<br />
korunan, uzaktan müşteri edinimi<br />
düzenlemelerine tabi olarak geliştirilen ve<br />
iki faktörlü doğrulama gibi kullanıcı merkezli<br />
güvenlik önlemlerini de içeren beyaz<br />
etiket yazılım paketlerimiz sayesinde, kripto<br />
ekosistemine piyasa yapıcı olarak dahil<br />
olmak isteyen tüm müşterilerimize kripto<br />
borsa yazılımı, coin çıkartma, coin üretme,<br />
NFT oluşturma ve yayımlama, blokzinciri<br />
ağı oluşturma gibi hizmetler sunuyoruz.<br />
Hizmetlerimiz, Türkiye’de ve daha çok yurt<br />
dışı pazarlarda rağbet görüyor.”<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
FinTech Sektörünün kalbi Alanya’da attı!<br />
Şirketlerin SMS ve e-mail aracılığıyla 7 gün 24<br />
saat hızlı, kolay, güvenilir ve kesintisiz ödeme<br />
almalarına aracılık eden e-tahsilat platformu<br />
Ödüyo, geliştirdiği çözümlerin yanı sıra FinTech<br />
ekosistemine yönelik düzenlediği etkinliklerle de<br />
adından söz ettiriyor. B3B FinTech Summit’in ev<br />
sahipliğini üstlenen Ödüyo, FinTech sektörünün<br />
liderlerini Alanya’da bir araya getirdi. Zirve’de<br />
FinTech ekosisteminin mevcut durumu, geleceği<br />
ve yeni nesil çözümler finansal teknoloji<br />
dünyasının duayenlerinin sunumlarıyla A’dan<br />
Z’ye ele alınırken, etkinlik sonunda Ödüyo’nun<br />
iş ortaklarına 5 farklı kategoride ödüller takdim<br />
edildi.<br />
Online tahsilat platformu Ödüyo, Alanya’da B3B FinTech<br />
Summit’e ev sahipliği yaptı. Finansal teknoloji sektörünün<br />
liderlerinin bir araya geldiği Zirve’de, FinTech<br />
dünyasının dünü, bugünü ve yarını masaya yatırıldı…<br />
“Rekaberlik içinde hareket<br />
etmenin önemine inanıyoruz”<br />
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Ödüyo<br />
Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Erman Yapıcı,<br />
şunları söyledi: “FinTech ekosistemi dünyada ve<br />
Türkiye’de muazzam bir hızla büyümeye devam<br />
ediyor. Bugün gelinen noktada küresel FinTech<br />
sektörü trilyon dolarlarla ifade edilen bir pazar<br />
büyüklüğüne sahipken, yurt içinde ve yurt dışında<br />
FinTech şirketlerine yatırımcılar tarafından<br />
ilgi sürüyor ve yüksek tutarda yatırımlar<br />
yapılıyor. Ödüyo olarak sektörün sürdürülebilir<br />
büyümesi için ‘rekaberlik’ içinde hareket etmenin<br />
çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda<br />
FinTech ekosisteminden oyuncularla iş birlikleri<br />
yapmanın yanında düzenlediğimiz etkinliklerle<br />
de sık sık bir araya gelip, sektörü daha ileriye taşımak<br />
için atılması gereken adımları hep birlikte<br />
değerlendiriyoruz. Bunlardan sadece biri olan<br />
B3B FinTech Summit’e ev sahipliği yapmaktan<br />
dolayı mutluyuz. Anadolu’da var olan ekosistemi<br />
bir araya getirmenin, ihtiyaçları belirleyip iş<br />
birlikleri anlamında neler yapılabileceğini konuşmanın<br />
da önemli olduğunu düşünüyoruz.<br />
Önümüzdeki dönemde de hem şirketlere hem de<br />
sektörümüze kaktı sağlayacak çalışmalarımızı<br />
sürdüreceğiz.”<br />
29
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Teknolojide yetenek açığı tüm dünyanın<br />
en kritik sorunu haline geldi<br />
KPMG’nin küresel teknoloji liderlerinin dijital<br />
dönüşümde kaydettikleri ilerlemeyi paylaştığı<br />
araştırmasına göre dijital teknolojilerin<br />
benimsenmesini zorlaştıran bir numaralı sorun<br />
yetenek açığı olarak görülürken çoğu işletmenin 2<br />
yıl içerisinde Web3, metaverse ve kuantum bilişim<br />
gibi yeni teknolojileri benimsemesi bekleniyor…<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
30<br />
KPMG’nin 2022 yılı “Küresel Teknoloji<br />
Raporu” şirketlerin çığır açıcı yeni teknolojik<br />
araçlar konusunda hevesli ve<br />
müşteri deneyimini geliştirmek için dijital<br />
dönüşümü daha fazla benimsemeye<br />
kararlı olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya<br />
göre dijital teknolojilerin benimsenmesini<br />
zorlaştıran bir numaralı<br />
sorun yetenek açığı olarak görülürken<br />
çoğu işletmenin 2 yıl içerisinde Web3,<br />
metaverse ve kuantum bilişim gibi ortaya<br />
yeni çıkan önemli teknoloji platformlarını<br />
benimsemesi bekleniyor. Yöneticilerin<br />
yüzde 99’u dijital yatırımlardan geri<br />
dönüş elde ettiklerini belirtirken her 10<br />
işletmeden 9’u bulut sistemlerini kullanma<br />
konusunda ileri düzeyde olduklarını<br />
ifade ediyor. Buna karşın siber güvenlik<br />
ekiplerinin yüzde 58’i programlarının<br />
gerisinde kaldıklarını kabul ediyor.<br />
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan<br />
KPMG Türkiye Teknoloji Sektör Lideri<br />
ve Şirket Ortağı Gökhan Mataracı; “Pandemi<br />
sırasında teknoloji yatırımlarında<br />
ve inovasyonda görülen artış,<br />
şirketlere teknolojinin işlerini yeniden<br />
canlandırabileceğine dair güven verdi.<br />
Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz Küresel<br />
CIO Araştırmasında, katılımcıların<br />
yüzde 61›i krizin işletmelerdeki teknoloji<br />
liderlerinin etkisini artırdığını, her 10<br />
katılımcıdan 7’si ise krizin teknoloji<br />
ekibi ve daha geniş anlamda işletme<br />
arasındaki iş birliğini güçlendirdiğini<br />
söyledi. Bu yılki raporumuzda da<br />
görüldüğü gibi pandeminin hızlandırdığı<br />
dijital evrime, dijital dönüşüm<br />
ekseninde, rekor düzeyde yüksek güven<br />
duyuluyor. Bununla birlikte Türkiye<br />
bulut dönüşümde maalesef geride<br />
kalıyor. Teknoloji gücünü hızlandıran<br />
ve dijitalleşmeye yeni perspektifler<br />
katan bulut yaklaşımlarını bir an önce<br />
iş dünyasının kullanımına açmalıyız.<br />
Gelecek 5 yılın teknolojilerini tüm dünya<br />
ile aynı zamanda kullanmak istiyorsak<br />
bu dönüşüm zorunluluk arz ediyor.”<br />
dedi.<br />
KPMG’nin küresel çapta<br />
2.200 yöneticinin katılımı ile<br />
gerçekleştirdiği araştırmanın<br />
öne çıkan sonuçları ise şu<br />
şekilde:<br />
Müşteri katılımını artıracak teknolojilere<br />
ilgili büyüyor: Araştırma jeopolitik<br />
gerilimlere rağmen, işletmelerin yeni<br />
teknolojileri benimsediğini ve yeni araçlara<br />
yatırım yapmaya hazır olduğunu<br />
gösteriyor. Ankete katılanların neredeyse<br />
tamamı, kuruluşlarının dijital dönüşümlerinin<br />
son 2 yılda kârlılığı ve/veya<br />
performansı artırdığını söylüyor. Anket<br />
ayrıca, denenmemiş ve potansiyel olarak<br />
yıkıcı olsa bile yeni teknolojilere yönelik<br />
yaygın bir iştah olduğunu da ortaya koyuyor.<br />
Katılımcıların ortalama yüzde<br />
67’si 2 yıl içinde metaverse, NFT ve Web3<br />
gibi yeni platformları benimsemeyi düşünüyor.<br />
Yüzde 72’si ise aynı zamanda<br />
kuantum bilişime yatırım yapmayı da<br />
değerlendiriyor.<br />
Dijitalleşme hızlanıyor, ancak tehditler<br />
devam ediyor: Teknoloji liderlerinin<br />
çoğu, dijital dönüşüm yoluyla elde edebileceklerinden<br />
iyimser. Örneğin, teknolojilere<br />
güven söz konusu olduğunda,<br />
katılımcıların yüzde 66’sı kuruluşlarının<br />
iş stratejilerini ilerletmek için teknolojiyi<br />
kullanmada son derece ya da çok etkili<br />
olduğuna inanıyor. Katılımcıların<br />
güveni, yüksek yatırım getirisi (ROI) ile<br />
destekleniyor. Çoğu şirket yalnızca yüzde<br />
1 ila 5 arasında büyüme sergilese de<br />
neredeyse tümü son 2 yılda kârlılıklarını<br />
veya performanslarını artırmak için dijital<br />
dönüşümü başarılı bir şekilde kullandı.<br />
Araştırmaya katılan 150’den fazla kuruluş<br />
(tüm katılımcıların yüzde 7’si), kâr<br />
veya şirket performansında en az yüzde<br />
11’lik bir artış sağlayan son derece etkili<br />
dönüşüm programlarına sahip.<br />
Siber güvenlik ekipleri hıza yetişmekte<br />
zorlanıyor: Siber güvenlik ekipleri bir<br />
yandan gelişen tehditlere ayak uydurma<br />
baskısı altında kalırken diğer yandan yetenek<br />
açığıyla da başa çıkmaya çalışıyor.<br />
Bu durum ekiplerin siber güvenlik çalışmalarını<br />
da sekteye uğratabiliyor. Şirketler,<br />
siber güvenlik hedeflerine ulaşmalarını<br />
engelleyen en önemli sorunun kilit<br />
becerilerin eksikliği olduğunu söylüyor.<br />
Şirketlerin yarısından fazlası (yüzde 58)<br />
siber güvenlik konusunda planlananın<br />
gerisinde olduklarını kabul ediyor; bu da<br />
muhtemelen ekiplerin şirket genelinde<br />
artan sorumluluklarını yansıtıyor. Teknolojiler<br />
geliştikçe, CISO’lar kendilerini<br />
her biri dikkat gerektiren ek sistemler ve<br />
özelliklerle çevrelenmiş buluyor.<br />
Dijital olarak olgunlaşmış şirketlerin<br />
yedi özelliği: Araştırmaya göre neredeyse<br />
tüm işletmeler son 2 yılda dijital dönüşüm<br />
yoluyla kârlılıklarını veya diğer<br />
performans ölçütlerini artırdı. Dijital<br />
etkinlik konusundaki güven düzeyinin<br />
rekor seviyede olmasıyla birlikte, dijital<br />
dönüşüm başarısı da işletmeler için<br />
hızla temel bir gereklilik haline geliyor.<br />
Araştırmada günümüzde dijital olarak<br />
olgunlaşmış şirketlerin belirleyici yedi<br />
özelliği ise şu şekilde sıralanıyor:<br />
• Bariyerleri yıkıyorlar, böylece çalışanların<br />
sesi departmanlar arasında duyulabiliyor.<br />
• Yetenek krizine yönelik çözümün bir<br />
parçası oluyorlar.<br />
• Bulut paydaşları arasında sıkı bir uyum<br />
sağlıyorlar.<br />
• Siber uzmanların teknoloji seçimine ve<br />
personel eğitimine erkenden dahil olmasını<br />
sağlıyorlar.<br />
• Müşterilerin yeni teknoloji stratejilerine<br />
rehberlik etmesine izin veriyorlar.<br />
• Müşteri deneyimini geliştirmek için<br />
platform sağlayıcılarını değiştirmeye<br />
hazırlar.<br />
• Akıllıca deneyimler sunmaktan korkmuyorlar.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
İnternet hızı, ülkelerin ekonomik büyümesini etkiliyor!<br />
Alışveriş, eğlence ve iş süreçlerinin dijitalleşmesi,<br />
yüksek hızlı internete erişimin küresel<br />
ekonomideki rolünü artırdı. Öte yandan<br />
küresel salgın kaynaklı yavaşlama, artan<br />
enflasyon ve yükselen resesyon endişeleriyle<br />
dünyada ekonomik açıdan zor zamanlar yaşanması,<br />
internet maliyetlerini ve internete<br />
erişim oranlarını da etkiledi. Diğer tarafta<br />
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin<br />
2022 Küresel Bağlantılılık Raporu’nda yer<br />
verilen araştırma sonuçlarında, internet hızındaki<br />
yüzde 1’lik artışın, ülke ekonomilerinin<br />
büyümesine de yüzde 0,1 artış olarak<br />
yansıdığı görüldü. İnternet hızının ekonomik<br />
büyümeye karşı bu dolaylı etkisinin fark<br />
edilmesiyle, dijitalleşen bir ekonomide artan<br />
internet hızının ve erişim oranlarının resesyon<br />
olasılığına karşı bir çözüm olabileceği<br />
konusu tartışmaya açıldı.<br />
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan<br />
internet servis sağlayıcısı GIBIRNet’in Kurucusu<br />
Halim Ak, “Dünya Bankası’nın tahminleri,<br />
bu yıl küresel gayrisafi yurt içi hasılanın<br />
yüzde 60’ının dijital iletişim teknolojilerine<br />
dayanacağını gösteriyor. İnternet üzerinden<br />
yürütülen ekonomik aktivite, toplam içindeki<br />
payını her yıl artırıyor. Bu durumda hızlı<br />
interneti daha çok kişi için erişilebilir kılmak,<br />
küresel ekonomik büyümeyi de doğrudan<br />
destekleyecek” dedi.<br />
Ürün ve hizmetlere erişimin ve iş süreçlerinin dijitale<br />
taşınması, yüksek hızlı internetin küresel ekonomideki<br />
rolünü de artırdı. Uluslararası Telekomünikasyon<br />
Birliği›nin çalışmalarında, internet hızındaki yüzde 1’lik<br />
artışın, ekonomik büyümeyi de yaklaşık yüzde 0,1 artıracağı<br />
görüldü. Buna karşılık küresel enflasyon, yüksek<br />
hızlı internete erişimi pek çok kesim için zorluğa dönüştürdü…<br />
“İnternete erişimin maliyeti<br />
%300’e yakın arttı”<br />
Avrupa Birliği’nin Dijital Ekonomi ve Toplum<br />
Endeksi 2022 araştırmasında Avrupa’da her 2<br />
haneden birinin fiber internete erişebildiği görüldü.<br />
Buna rağmen rapor, KOBİ’lerin internete<br />
erişimde ve dijitalin olanaklarından yararlanmada<br />
geride kaldığını gösterdi. Türkiye’deki<br />
hanelerin fiber internete erişimde Avrupa’nın<br />
henüz gerisinde olduğunu söyleyen Halim Ak,<br />
“Ülkemizde 4 haneden yalnızca birinin fiber<br />
internete erişebildiğine dair veriler var. Data<br />
Reportal verilerine göre 2022’nin başında ülkemizdeki<br />
internet penetrasyonunun yüzde<br />
82 olduğu görülüyor. Bizim tespitlerimiz, yılın<br />
başından bu yana internete erişim maliyetlerinin<br />
yüzde 300’e yakın arttığını gösteriyor.<br />
Bu artışların pek çok hane için interneti erişilmesi<br />
güç bir noktaya taşıdığını düşünüyorum.<br />
GIBIRNet olarak genel internet kullanıcıları,<br />
video oyuncular ve esnaflar için oluşturduğumuz<br />
özel ve uygun fiyatlı internet paketleriyle,<br />
herkesin yüksek hızlı internete karşılanabilir<br />
maliyetlerle erişebilmesini sağlıyoruz. Kullanıcılar,<br />
tarifeleri kapsamında ek masraflarla,<br />
sürpriz ücretlerle karşılaşmıyor; her ay yalnızca<br />
paket tutarını ödüyor” dedi.<br />
Yurt çapında internet hizmeti<br />
veriyor<br />
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından<br />
yetkilendirilmiş lisanslı bir şirket olarak<br />
faaliyet gösterdiklerini dile getiren GIBIRNet’in<br />
Kurucusu Halim Ak, değerlendirmelerini şu ifadelerle<br />
sonlandırdı: “Altyapı işletmeciliği ve internet<br />
servis sağlayıcılığı lisansımızla, yerleşik operatörle<br />
yaptığımız ortak altyapı kullanım sözleşmesi<br />
kapsamında yurt çapında kurumsal ve bireysel<br />
düzeyde internet servis sağlayıcı ve altyapı hizmeti<br />
veriyoruz. Tüm faaliyetlerimiz, BTK tarafından<br />
düzenli olarak denetleniyor. ‘Güvenilir hızlı internet’<br />
mottosuyla çıktığımız bu yılda yüksek hızlı ve<br />
uygun fiyatlı internete erişimin bir hak olduğunu<br />
düşünen tarafta konumlanıyoruz. Dijitalleşen<br />
ekonomide yüksek hızlı internete erişimin büyüme<br />
ve gelişmede itici bir güç olarak konumlanacağına<br />
inanıyoruz. Türkiye’nin servis sağlayıcısı olma<br />
vizyonumuzla oluşturduğumuz xDSL ve Fiber paketlerimiz,<br />
Adil Kullanım Noktası (AKN), kota, aktivasyon<br />
ücreti gibi sınır ve ek masraflar olmadan<br />
her ölçekte internet ihtiyacına yanıt veriyor. Düşük<br />
gecikme oranlarımız ve oyun sunucularıyla yaptığımız<br />
anlaşma kapsamında video oyuncuların<br />
ping problemi olmadan diledikleri oyun konforunu<br />
yaşamalarına olanak tanıyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Securitas Türkiye entegre çözümlerle<br />
büyümeye devam ediyor<br />
2022’in değerlendirildiği <strong>2023</strong> hedeflerini paylaşıldığı<br />
toplantıda farklı panellerde “verimlilik”<br />
“dönüşüm” ve “teknoloji” konuları ele alındı. Ayrıca<br />
2025 vizyonu ve yol haritası detaylı olarak<br />
katılımcılarla paylaşıldı. Toplantıya Securitas’ın<br />
faaliyet gösterdiği 81 il ve 11 bölge müdürlüğünden<br />
toplam 300 idari kadro katıldı.<br />
Toplantının kapanış konuşmasını yapan Securitas<br />
Türkiye Ülke Başkan Murat Kösereisoğlu<br />
“Tüm dünya ve Türkiye ekonomik olarak zorlu<br />
bir dönemden geçiyor. Ancak biz Securitas<br />
Güvenlikte bilgi lideri Securitas’ın 2025 vizyonuna paralel<br />
bilgi, insan ve teknoloji odaklı entegre çözümlerle<br />
büyümesini <strong>2023</strong> yılında da devam edeceğini açıkladı.<br />
Şirketin Başlama Vuruşu Toplantısı, 11- 12 Kasım 2022<br />
tarihinde Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirildi…<br />
Türkiye olarak güçlü finansal yapımız, teknoloji<br />
çözümlerimiz ve kalifikasyonu yüksek insan<br />
kaynağımız ile bu dönemde de büyüme devam<br />
etmeyi planlıyoruz. 2025 vizyonumuz ve yol haritamıza<br />
paralel çalışmalarımızı sürdürüyoruz”<br />
dedi. İnsan kaynağıyla birlikte teknoloji ve dijital<br />
alt yapıya da yatırıma devam edeceklerinin altını<br />
çizen Kösereisoğlu “Farkı insan yaratır. Sistemler<br />
onları kullanan insanlar olmadıkça hiçbir<br />
işe yaramazlar. Dolayısıyla teknoloji ve dijital alt<br />
yapımıza yatırımımıza paralel Securitas çalışanlarıdır”<br />
mottomuzdan da yola çıkarak, insana<br />
kaynağına yatırımımızı önümüzdeki dönemde<br />
de arttırarak sürdüreceğiz çünkü biz sunduğumuz<br />
hizmet kalitesi ile fark yaratarak geleceğin<br />
güvenliğini şekillendiriyoruz” dedi.<br />
31
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Yurt dışı para transferinde yeni<br />
dönem başlıyor<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
32<br />
UPTION ve Mastercard, kullanıcıları için güçlerini birleştirdi.<br />
Mastercard, UPT’nin mobil uygulaması olan<br />
UPTION, kullanıcılarına tüm yurt dışı Mastercard logolu<br />
kartlara para transferi, hesaptan hesaba para<br />
transferi ve kart kullanımı çözümleri sunuyor. UPTION<br />
kullanıcıları mobil uygulama üzerinden yurt dışı para<br />
transferlerini Mastercard çözümleriyle ile daha fazla<br />
ülkeye ve yeni gönderim türleri ile gerçekleştirebiliyor…<br />
Ödeme teknolojileri alanında dünyanın<br />
önde gelen kuruluşu Mastercard ve global<br />
para transferinin yenilikçi mobil uygulaması<br />
UPTION, müşterilerinin tüm dünyada<br />
kullanabilecekleri ve kur farkından etkilenmeyen<br />
ön ödemeli temassız kartı UPTION<br />
Kart için iş birliği yaptı. UPTION ile Mastercard<br />
Ödeme Şeması’na sahip olan UPTION<br />
Kart, döviz cinsi bir hesaba bağlanarak kur<br />
farkından etkilenmeden tüm dünyada kullanabiliyorlar.<br />
Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel<br />
Müdürü Avşar Gürdal, yurt dışı para<br />
transferine getirdikleri yenilik ve UPTION<br />
ile gerçekleştirdikleri iş birliğinin detaylarını<br />
anlattı. Son 20 yılda ödeme sistemlerinin<br />
kökten değiştiğini kaydeden Gürdal, “Mastercard<br />
olarak teknoloji ile hayatımıza giren<br />
bu değişimlere uyum sağlayarak hem var<br />
olan iş yapış biçimlerimizi değiştiriyor hem<br />
de mevcut düzendeki işleyişlere katkı sağlamaya<br />
çalışıyoruz. Yurt dışı para transferi<br />
birçok tüketicinin ihtiyaç duyduğu temel<br />
bir finansal hizmet. Yılda yaklaşık 10 milyon<br />
kişi yurt dışına para transferi yapıyor. İş<br />
gücü mobilitesinin artması, yaşanan göçler,<br />
turizm ve e-ticaret bu artışın nedenleri arasında<br />
yer alıyor. Biz de Mastercard olarak<br />
büyüyen bu ihtiyacı adreslemek adına şirket<br />
politikamızı yeniden çizerek, bu alana<br />
yatırımlar yapmaya başladık. Yakın dönemde<br />
yaptığımız şirket satın almalarıyla bu<br />
alandaki ihtiyacı adreslemeye odaklandık.<br />
Ülkemizde kurulmuş ve uluslararası para<br />
transferi alanında faaliyet gösteren en büyük<br />
oyunculardan biri olan UPT ile bu ihtiyaca<br />
karşılık gelebilecek bir çözüm bulmak<br />
için bir araya geldik. UPT’nin ana faaliyet<br />
alanı olan global para transfer çözümlerine<br />
Mastercard çözümleri ile katma değer<br />
sağladık” dedi.<br />
UPT ile olan iş birliklerinin 3 ayrı ürünü<br />
kapsadığını kaydeden Gürdal, şunları söyledi:<br />
“Birincisi ‘moneysend’; Mastercard’ın<br />
mevcut card rail’ları üzerinden karttan karta<br />
para transferi sağladığı çözümü. İkincisi<br />
‘send crossboder’; Mastercard’ın yaptığı son<br />
şirket satın almalarıyla birlikte sunmaya<br />
başladığı hesaptan hesaba para transferi<br />
çözümü. Son olarak da ‘Uption card’; Mastercard<br />
logolu, özellikle arkasına bağladığımız<br />
para transferi çözümüyle son kullanıcının<br />
hayatını kolaylaştıracak ön ödemeli<br />
kart. Dolayısıyla bu üç hizmeti de göz önüne<br />
alırsak Türkiye’de ödeme hizmetleri ve<br />
elektronik para sektöründe yeni bir döneme<br />
giriyoruz. Sonuç olarak bu iş birliğimiz çerçevesinde<br />
kullanıcılarımıza düşük maliyet,<br />
hız ve kesin çözüm sunacak olmaktan dolayı<br />
çok mutlu ve heyecanlıyız.”<br />
UPT Genel Müdürü Hakan Özat ise konuyla<br />
ilgili şu bilgileri verdi: “Global para transferinin<br />
öncü şirketlerden biri olarak, sektörün<br />
en büyük markalarından Mastercard<br />
ile yaptığımız iş birliği sayesinde gücümüzü<br />
katlıyoruz. UPT olarak teknolojiyi yakından<br />
takip ediyoruz ve dijitalleşmeyi ajandamızın<br />
ilk sırasında tutuyoruz. Uluslararası<br />
para transferi yapan kullanıcılarımıza en<br />
hızlı ve en uygun fiyatlı ürünleri sağlamak<br />
için çalışıyor, tüm yeni teknolojilerden bu<br />
amaç doğrultusunda faydalanıyoruz. Sadece<br />
Türkiye’de değil, tüm dünyada UPT<br />
olarak insanların hayatlarını kolaylaştırıyoruz.<br />
Tam 13 ülkede 40’ın üzerinde banka ve<br />
ödeme kuruluşu UPT altyapısını kullanarak<br />
tüm dünyaya para transferi hizmeti sunuyor.<br />
UPT olarak; global iş ortaklarımıza<br />
10 yıldan uzun süredir sağladığımız “as a<br />
service” hizmetimiz ile finansal inovasyona<br />
öncülük ediyoruz.<br />
Mastercard ödeme şeması ile kullanıma<br />
sunulan UPTION Kart’ın tüm dünyada TL,<br />
USD veya EUR ile harcama imkânı verdiğini<br />
anlatan Özat, “Buna ek olarak artık<br />
UPTION kullanıcıları, dünyadaki tüm Mastercard<br />
logolu kartlara para gönderimi gerçekleştirebiliyor.<br />
Ayrıca yine Mastercard iş<br />
birliği ile hayata geçirdiğimiz Cross-Border<br />
Services hizmeti ile ABD, Çin, Avrupa SEPA<br />
Bölgesi ve İngiltere’deki banka hesaplarına<br />
para gönderimi yapabiliyoruz. Bu iş birliği<br />
ile, ABD ve Çin’deki banka hesaplarına para<br />
gönderim hizmetini, Türkiye’de sağlayan ilk<br />
ödeme kuruluşu olduk. Tüm bu iş birlikleri,<br />
kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştırıyor,<br />
dijitalleşen dünyaya adaptasyonunu sağlıyor.<br />
Ödeme hizmetleri ve elektronik para<br />
sektöründe ilkleri gerçekleştirmekten ve en<br />
önemlisi bu iş birliği ile kullanıcılarımızın<br />
hayatını kolaylaştıracağımızdan ötürü oldukça<br />
mutlu ve gururluyuz” diye konuştu.<br />
ABD’den Çin’e kadar para<br />
transferi<br />
Mastercard’ın para transfer ürünü<br />
Cross-Border Services ile çalışmaya başlayan<br />
UPTION, bu sayede kullanıcıların tüm<br />
kartlara para transferi yapabilmelerinin<br />
önünü açıyor. Mastercard ve UPTION yaptıkları<br />
bu iş birliğiyle Türkiye’de ödeme hizmetleri<br />
ve elektronik para sektöründeki bir<br />
ilki gerçekleştiriyor.<br />
Bununla birlikte, Mastercard’ın Moneysend<br />
servisi ile UPTION kullanıcılara, tüm<br />
dünyadaki Mastercard logolu kartlara para<br />
transferi yapılabilmesi imkanını sunuyor.<br />
Kullanıcılar UPTION uygulamasına girerek<br />
sadece para göndermek istedikleri alıcının<br />
adı, soyadı ve kartlarının ön yüzünde bulunan<br />
16 haneli kart numarasıyla işlemlerini<br />
gerçekleştirebilirken, alıcı da maksimum<br />
30 dakika içinde parasını kartında görebilir<br />
hale geliyor. Alıcı bu parayı ATM’den çekebileceği<br />
gibi, isterse kartlı alışverişlerinde<br />
kullanarak harcama yapabiliyor.<br />
Düşük maliyet, hızlı ve kesin<br />
çözüm<br />
Yurt dışına para gönderme işlemi banka uygulamaları<br />
ya da şubeler aracılığıyla gerçekleştirilirken<br />
birçok bilgiye ihtiyaç duyuluyor.<br />
Alıcının adı, soyadı, bankası, banka hesap<br />
numarası, ülkesi, Swift kodu gibi birçok bilgiye<br />
ihtiyaç duyulmasının yanı sıra yüksek<br />
maliyet ve işlemin gerçekleşme zamanının<br />
net olmaması bugünkü para transferi çözümlerinin<br />
zorlukları arasında. UPTION ile<br />
tüm bu sorunlar ve zorluklar ortadan kalkıyor.<br />
Mevcut çözümlere kıyasla daha düşük<br />
maliyetle ve hızlıca para transferi yapılmasını<br />
sağlayan UPTION, sürpriz maliyetleri<br />
olmaması sayesinde yurt dışı para transferi<br />
konusundaki en büyük sorun olan bilinmezlikleri<br />
de ortadan kaldırıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Türkiye’deki girişimciler tek tıkla<br />
İngiltere’ye açılacak<br />
Geliştirdiği<br />
çözümlerle<br />
şimdiye kadar<br />
31 ülkede,<br />
89 ayrı<br />
m i l l e t t e n<br />
şirketin kolay,<br />
hızlı ve kesintisiz bir şekilde global<br />
pazarlarda ticaretlerini gerçekleştirmelerine<br />
aracılık eden finansal servis platformu<br />
wamo, artık Türkiye’de. İngiltere<br />
ve Avrupa’da KOBİ’lere ve girişimcilere<br />
finansal yönetim hizmeti sunan wamo,<br />
şimdi de Türkiye pazarında, yurt dışına<br />
açılan ve açılmak isteyen girişimcilere<br />
çözümler sunacak. Kullanıcılar wamo<br />
üzerinden şirket kurulumu ve kurumsal<br />
Euro ve Sterlin hesabı açma başvurusunu<br />
sadece 15 dakika gibi kısa bir sürede<br />
kolay bir şekilde gerçekleştirebilirken,<br />
48 saat içerisinde ticari faaliyetlerine<br />
başlayabilecek. Böylece çok kısa bir süre<br />
içerisinde ürün ve hizmetlerini İngiltere<br />
merkezli bir şirket üzerinden müşterilerine<br />
sunmalarının yanı sıra tüm dünyaya<br />
açılma fırsatı yakalayacak.<br />
İngiltere ve Avrupa’da KOBİ’lere ve girişimcilere hizmet<br />
sunan finansal servis platformu wamo, şimdi de Türkiye’den<br />
yurt dışına açılan ve açılmak isteyen kullanıcılara<br />
çözüm ortağı olacak. wamo sayesinde Türkiye’deki<br />
girişimciler internet üzerinden 48 saat içerisinde İngiltere’de<br />
şirketlerini kurup, kurumsal hesap açabilmenin<br />
yanında birçok finansal ihtiyacını tek tıkla karşılayacak…<br />
“Hayali olan herkesin tüm<br />
dünyada ticaret yapmalarına<br />
olanak sağlayacağız”<br />
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan<br />
wamo Kurucusu Yankı Önen, şunları<br />
söyledi: “wamo olarak sağladığımız<br />
dijital altyapı ve yenilikçi ürünlerimizle<br />
şirketlerin yurt dışı pazarlarda kurumsal<br />
hesap açmalarını kolaylaştırırken,<br />
kullanıcıların istedikleri yerden ticaret<br />
yapmalarına olanak sağlıyoruz. Ekim<br />
ayında aldığımız yatırımla birlikte İngiltere’de<br />
iş yapmak ve ticaretini yurt<br />
dışına taşımak isteyen girişimciler için<br />
adeta bir köprü görevi üstlenerek tüm<br />
dünyayı İngiltere’ye bağlayan yeni nesil<br />
bir çözüm geliştirdik. Konvansiyonel finansal<br />
kuruluşlara kıyasla tüm süreçleri<br />
hızlandırırken, girişimcilerin önündeki<br />
bir engeli daha kaldırarak, hayallerine<br />
ulaşmasına katkı sağlıyoruz. Bu inovatif<br />
çözüm sayesinde kullanıcılar 15<br />
dakikalık başvuru sürecini takiben 48<br />
saat içerisinde şirketini kurabilirken,<br />
tek platform üzerinden kurumsal Euro<br />
ve Sterlin hesabı için de başvurusunu<br />
yapabiliyor. Başvuru sürecinin ardından<br />
kullanıcılarımıza bankacılık ve iş<br />
kurma ile ilgili pek çok konuda hizmet<br />
ve canlı destek veriyoruz. Öte yandan<br />
sunduğumuz paketle üyelerimize,<br />
başlangıçta 99 pound ödedikten sonra 3<br />
ay boyunca ücretsiz bankacılık hizmeti<br />
sunmanın yanında 1 yıl boyunca<br />
ücretsiz İkas üyeliği ve 3 ay boyunca aylık<br />
sadece 1 dolar karşılığında Shopify<br />
üyeliği temin ediyoruz. Sunduğumuz bu<br />
yenilikçi çözümle birlikte 2022 sonuna<br />
kadar Türkiye’de 1.000 kullanıcıya ulaşmayı<br />
hedefliyoruz. Hayali olan herkesin<br />
geliştirdiğimiz ürün ve çözümlerle her<br />
an, her yerden şirket kurulumunu gerçekleştirip<br />
tüm dünyada ticaret yapmalarına<br />
olanak sağlamak için çalışmalarımızı<br />
sürdüreceğiz.”<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Sophos, SE Labs uç nokta koruma<br />
testlerinde iddialı sonuçlara imza attı<br />
Sophos uç nokta güvenlik ürünleri Kurumsal,<br />
KOBİ ve Tüketici kategorilerinin her üçünde<br />
Koruma Doğruluğu, Meşru Doğruluk ve Toplam<br />
Doğruluk açısından yapılan değerlendirmelerde<br />
yüzde 100 tam puan aldı.<br />
Sophos’un üçüncü parti testlere düzenli<br />
katılımının bilgi ve şeffaflık açısından önemli<br />
olduğunu söyleyen SophosLabs Kıdemli Başkan<br />
Yardımcısı Simon Reed, “Ürünlerimiz dünyanın<br />
her yerinde farklı müşteriler tarafından kullanılıyor.<br />
Endüstri analistleri ve test şirketleri tarafından<br />
lider kabul ediliyoruz. Sophos, SE Labs dahil<br />
olmak üzere birden fazla üçüncü parti test ortamında<br />
sürekli olarak güçlü sonuçlar elde ediyor.<br />
Bu başarımızdan gurur duyuyoruz” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Sophos’un önde gelen uç nokta güvenlik teklifleri<br />
arasında fidye yazılımlarına karşı koruma<br />
teknolojisi, derin öğrenmeye dayalı yapay zeka,<br />
açıklardan yararlanmanın önlenmesi ve saldırıların<br />
engellenmesi için etkin saldırı azaltma<br />
tekniklerini birleştiren Sophos Intercept X ve<br />
Siber güvenliği hizmet olarak geliştiren ve sunan Sophos,<br />
sunduğu uç nokta güvenlik ürünlerinin 2022’nin üçüncü<br />
çeyreğinde gerçekleştirilen SE Labs koruma testlerinin<br />
tamamında kusursuz sonuçlara imza attığını duyurdu…<br />
Sophos XDR (Genişletilmiş Algılama ve Yanıt)<br />
ürünleri yer alıyor. Bu ürünler SophosLabs, Sophos<br />
SecOps ve SophosAI ekiplerinden oluşan<br />
bir çapraz operasyonel görev gücü olan Sophos<br />
X-Ops tehdit istihbaratı tarafından destekleniyor.<br />
Çözümler buluta özgü Sophos Central<br />
platformu veya 12 bin 600’den fazla kuruluş tarafından<br />
kullanılan Yönetilen Algılama ve Yanıt<br />
(MDR) hizmeti Sophos Managed Detection and<br />
Response üzerinden 7 gün 24 saat kolayca yönetilebiliyor.<br />
SE Labs CEO’su Simon Edwards, sonuçlara dair<br />
şu yorumda bulundu: “Dilersek bir güvenlik ürününü<br />
alabilir, onunla gerçek bir virüsü tarayabilir<br />
ve tehdidi tespit edip etmediğine bakabiliriz.<br />
Ancak bu yöntemle elinizdeki ürünün diğer kötü<br />
amaçlı yazılımlardan daha iyi olup olmadığını<br />
anlayamazsınız, çünkü taranan ve algılanan<br />
yalnızca bir dosyadan ibarettir. Bu yüzden test<br />
kapsamımızı genişleterek, ürünleri daha geniş<br />
bir saldırı yelpazesiyle karşı karşıya getiriyoruz.<br />
Her bir çözüm, iyi yapılandırılmış teknikler kullanılarak<br />
hedeflenen saldırıların ve test sırasında<br />
internette dolaştığı tespit edilen genel e-posta ve<br />
web tabanlı tehditlerin kombinasyonuna maruz<br />
kalıyor. Yaptığımız testlerde Sophos Intercept<br />
X, tüm tehditleri durdurdu ve tüm meşru uygulamalara<br />
izin verdi. Böylece Sophos’un AAA<br />
ödülünü fazlasıyla hak ettiğini ve temel işlevlerin<br />
ötesine geçtiğini ortaya koydu.”<br />
33
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Robot İstihdam Ajansı “İnsanlar ve<br />
robotlar bir takım gibi çalışacak”<br />
Yapay zeka iş dünyasının çalışma<br />
modellerine yön verirken, Z kuşağının<br />
yeni iş arkadaşları dijital işbirlikçiler<br />
oluyor. Oracle’ın 14 ülkedeki Z kuşağından<br />
gençle gerçekleştirdiği araştırmaya<br />
göre dijital nesil yapay zekayı teknolojik<br />
gelişimin doğal bir sonucu olarak görüyor<br />
ve bu jenerasyon tekrarlayan işlerini<br />
kendileri yapmak yerine makinelere<br />
devrediyor. Türkiye’nin ilk robot işe alım<br />
ve yerleştirme şirketi Robot İstihdam<br />
Ajansı ise iş rollerine en uygun robot<br />
portföyü ile dijital çalışanlar sunarak iş<br />
dünyasının çalışma kültürünü yeniden<br />
yaratıyor.<br />
“Robotlar insanların yerini<br />
almayacak, aksine iş yükünü<br />
azaltacak”<br />
Ani istifa durumunda ya da boşalan<br />
kadrolarda işlerin genellikle diğer çalışanların<br />
üzerine kaldığını, robotlara<br />
IT network bazı işleri devretme amacının insanların<br />
daha inovatif projelere ve kendi işlerine<br />
odaklanmalarını sağlamak olduğunu<br />
belirten Robot İstihdam Ajansı Kurucusu<br />
Canan Alkın, konuya dair şu değerlendirmede<br />
bulundu: “İnsanların robot gibi<br />
çalışması mı, robotların insanların yerine<br />
çalışması mı sorusuyla çıktığımız bu<br />
yolculukta tekrarlayan işler arasında sıkışıp<br />
kaldık. Bu insan olarak eleştirel düşünme<br />
potansiyelimizi, yaratıcılığımızı<br />
ve verimliliğimizi düşürüyor. Aynı zamanda<br />
özel ve iş hayatı arasında denge<br />
kurmak zorlaşıyor. Tam da bu noktada<br />
işbirlikçi teknolojilerin, insanları üretkenliğe,<br />
inovasyona, sosyalleşmeye yani<br />
gerçek işimizi yapmaya teşvik edeceğini<br />
düşünüyoruz. Bu durum robot teknolojilerin<br />
insanların yerini alacağı anlamına<br />
gelmiyor. Aksine işbirlikçi robotların,<br />
insanların rutin işlerini devralarak iş yükünü<br />
azaltacağına işaret ediyor. Verimlilik<br />
kuruluşlar için en önemli anahtardır.<br />
Bu kapsamda yürüttüğümüz projelerle<br />
çalışanların sıkıcı ve rutin işlerini işbirlikçi<br />
teknolojilere aktararak insanlara<br />
mutlu, keyifli ve verimli bir çalışma ortamı<br />
sunacağımıza inanıyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
34<br />
“Türkiye’de 3 farklı robot<br />
teknolojisini bünyesinde<br />
bulunduran tek kuruluşuz”<br />
Yeni nesil danışmanlık şirketi Robot İstihdam<br />
Ajansı hakkında bilgi veren ve<br />
robotların gelecekte iş dünyasındaki<br />
konumu hakkında konuşan Canan Alkın,<br />
“Türkiye’nin ilk robot Headhunter’ı<br />
Teknolojinin iş dünyasındaki nüfuzu artıyor. İş yerlerinde<br />
robot kullanımı yoğun rekabet ortamında yeni nesil<br />
başarı kriteri sayılıyor. Dünya genelinde birçok şirket geleceğe<br />
hazırlanırken dijital işbirlikçilerden destek alıyor.<br />
Robot işe alım ve yerleştirme hizmeti veren Türkiye’deki<br />
ilk yeni nesil danışmanlık şirketi ise dijital çalışanlar ile iş<br />
dünyasının dinamiklerini baştan yazıyor…<br />
(Yetenek Avcısı) olarak konumlanıyoruz.<br />
Ülkemizde 3 farklı robot teknolojisini<br />
bünyesinde bulunduran başka şirket<br />
yok, bir ilki gerçekleştiriyoruz. Tüm sektör<br />
ve departmanlarda kullanılabilen<br />
sisteme gömülü yazılım robotları, dijital<br />
çalışanlar (RPA, AI, ML, NLP ), kolaboratif<br />
robotlar ve otonom-mobil robotların<br />
firmalarla buluşmasına aracılık<br />
ediyoruz. İş dünyasını geleceğe hazırlıyoruz.<br />
Çünkü gelecek insanların robotlarla<br />
yarışı değil, robotların robotlarla<br />
yarışına sahne olacak. Bu yüzden insan<br />
robot takımları oluşturup, bunu en verimli<br />
şekilde kullanan şirketler rekabet<br />
avantajı sağlayarak küresel e-ticaretten<br />
en yüksek payı alacak. Birçok çalışan,<br />
gelecek dönemde kendilerini dijital bir iş<br />
arkadaşıyla yan yana çalışırken bulacak.<br />
İnsan-robot işbirliği sadece işin geleceği<br />
değil, aynı zamanda günümüzün yüksek<br />
performanslı işletmelerinin yeni normu<br />
olacak. Robotlar ülkeler arasındaki saat<br />
farklılıklarına da çözüm olacak. 39 dilde<br />
konuşabilen ve işini sıfır hata ile yapan<br />
dijital çalışanlar, şirketler için yurt dışındaki<br />
taleplerini hızlı şekilde cevaplayabilmek<br />
adına bir alternatif olacak” dedi.<br />
2025’te yapay zeka ve<br />
robotik, günlük yaşamın<br />
neredeyse her alanına<br />
entegre edilecek<br />
Robot kullanımının rekabette “yeni<br />
nesil başarı kriteri” olduğunu ve tıpkı<br />
insan kaynağı gibi belirgin bir fark yarattığı<br />
için yükselen değer haline geldiğinin<br />
altını çizen Canan Alkın, “Artık<br />
daha iyi bir gelecek için insanların ve<br />
robotların birlikte çalışması gereken<br />
yeni dünya düzenindeyiz. Global çapta<br />
insan kaynakları yönetimi yapan büyük<br />
kurumlar, yetenek krizine rağmen<br />
halen direnç gösteriyor. Fakat yeni<br />
teknolojilerden kaçmak yerine insanları<br />
robot teknolojileri ile desteklemek daha<br />
faydalı. Bu noktada şirket liderlerinin<br />
kendilerini gelişmelere açmaları ve<br />
organizasyonun sesini dinlemeleri<br />
gerekiyor. Özellikle de ülkemiz için bu<br />
konu kritik bir önem taşıyor. 2025 yılında<br />
bu teknolojilerin bazıları görünür, çoğu<br />
zaman neredeyse görünmez olacak<br />
şekilde tamamen entegre edilecektir.<br />
Üretimde robot kullanım oranı yüzde<br />
45’e çıkacak, dolayısıyla robot ve otomasyonla<br />
ilgili iş kolları çok önemli hale<br />
gelecek. Bu da bize gelişme hızına yetişmemiz<br />
için bu konuya daha da önem<br />
vermemiz gerektiğini gösteriyor” diye<br />
konuştu.<br />
Robotik sektörünün<br />
büyümesi devam edecek<br />
Robotik sektörünün tüm tedarikçilerin<br />
karşılaştığı bir dizi temel zorluğa rağmen<br />
son iki yılda gerçek bir büyüme<br />
kaydettiğini söyleyen Robot İstihdam<br />
Ajansı Kurucusu Canan Alkın, sözlerini<br />
şu şekilde sonlandırdı: “Sektörün büyümesi<br />
katlanarak artacak. Bu noktada<br />
küreseldeki yetenek açığını karşılamak<br />
için hareket eden Robot İstihdam Ajansı<br />
olarak şirketlere ekonomik, yüksek<br />
performanslı işbirlikçi teknolojiler ile<br />
aracılık ediyoruz. Böylece şirketler hem<br />
zamandan hem paradan tasarruf ediyor.<br />
Biz yeni nesil bir danışmanlık şirketi<br />
olarak tüm robot teknolojilerinin<br />
tek yerden istihdam edilmesini sağlıyor,<br />
ülkemiz başta olmak üzere dijital ekonomide<br />
rekabet edebilmeleri için şirketleri<br />
geleceğe hazırlıyoruz. Tüm sektör ve departmanlarda<br />
kullanılabilen yazılım robotları<br />
ile iş dünyasına veri IK kültürünü<br />
benimsetmeyi amaçlıyoruz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Açık kaynak severler Red Hat Day Türkiye’de buluştu<br />
Açık kaynak dünyasının öncü şirketi Red Hat, Red<br />
Hat Day Türkiye etkinliğinde alanında lider şirketlerin<br />
yöneticilerini ve açık kaynak severleri bir araya getirdi…<br />
Açık kaynak dünyasındaki gelişmelerin, Red<br />
Hat portföyündeki iyileştirmelerin ele alındığı<br />
ve Red Hat’in müşterileriyle gerçekleştirdiği<br />
başarılı projelerin katılımcılarla paylaşıldığı<br />
Red Hat Day Türkiye, 16 Kasım Çarşamba<br />
günü gerçekleşti.<br />
Etkinliğin açılış konuşmalarını Red Hat Türkiye<br />
Genel Müdürü Haluk Tekin ve Red Hat<br />
EMEA Kurumsal Strateji Başkanı Will Watkins<br />
yaptı.<br />
Haluk Tekin: “Dijitalleşmenin<br />
rekor düzeye ulaştığı bu<br />
dönemde şirketlerin eski<br />
uygulamalarını günümüzdeki<br />
modern uygulamalara<br />
dönüştürmesi gerekiyor.”<br />
Konuşmasında dijitalleşmenin rekor düzeye<br />
ulaşmasıyla birlikte şirketlerin mevcut uygulamalarını<br />
günümüzdeki modern uygulamalara<br />
dönüştürmelerinin gerekliliğini vurgulayan<br />
Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin<br />
sözlerine şöyle devam etti: “Açık kaynak<br />
büyük bir hızla büyüyor ve Red Hat de buna<br />
paralel bir şekilde büyümesini devam ettiriyor.<br />
Dijitalleşmenin de hızına paralel olarak<br />
bugün her sektörden farklı markalarla projeler<br />
gerçekleştiriyoruz. Bu noktada üzerinde en<br />
çok çalıştığımız konu OpenShift diyebiliriz.<br />
OpenShift artık geleceğin platformu ve büyük<br />
güncellemeler artık OpenShift üzerinde<br />
çalışıyor. Markaların OpenShift platformuna<br />
aktardığı kritik uygulama sayısı da günden<br />
güne artıyor. Bu yüzden ilişkilerimizin kuvvetli<br />
olduğu lider firmalarla olan bağımızı daha da<br />
güçlendirmek için çalışıyor ve OpenShift’in<br />
müşterilerimizin sistemindeki kullanımını<br />
artırmaya odaklanıyoruz.”<br />
Günümüzün en heyecan verici teknolojilerinden<br />
birisinin sınır bilişim olduğunu hatırlatan<br />
Haluk Tekin, konuşmasının devamında “Sınır<br />
Bilişim şirketlerin kullanıcılarına sağlamak<br />
istediği hizmetlerin gerçeğe dönüşmesine<br />
yardımcı oluyor. Öte yandan sınır bilişimle<br />
birlikte merkezi yerine dağıtık bir yapıya geçiliyor.<br />
Burada sınır bilişime de 5G eşlik ediyor.<br />
Bu iki teknolojinin bir araya gelmesiyle ülke<br />
veya dünya çapında küçük veri merkezlerini<br />
neredeyse sıfır gecikme süresiyle birbirine bağlamak<br />
mümkün oluyor. İlerleyen günlerde bu<br />
veri merkezlerinde OpenShift’in çalıştığını görebiliriz.<br />
Red Hat’in MicroShift adıyla çıkardığı<br />
OpenShift’in çok hafif (lightweight) versiyonu<br />
da sınır bilişimi destekleyen pek çok adımdan<br />
birisi. OpenShift üzerinde çalışan ve bu alanda<br />
başka bir örneğimiz olan Red Hat OpenShift<br />
Data Science’ı kullanarak birlikte çalıştığımız<br />
markalarla pilot projeler gerçekleştiriyoruz.<br />
Bu hizmetimizle firmalar farklı araçları kullanarak<br />
geliştirdiği yapay zeka modelini hızlı<br />
bir şekilde OpenShift’e aktarabiliyor. Bu sayede<br />
yapay zeka modellerinin OpenShift üzerinden<br />
ulaştırılma imkanına sahip olabiliyorlar” dedi.<br />
Red Hat Day Türkiye’nin açılış bölümü, Sabancı<br />
Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr.<br />
Özgür Demirtaş’ın konuşmasıyla sona erdi.<br />
Programda daha sonra, Red Hat Türkiye Genel<br />
Müdürü Haluk Tekin’in moderasyonluğunu<br />
üstlendiği OpenShift ile Dijital Dönüşüm Deneyimleri<br />
paneli yer aldı. Panelin konuşmacıları<br />
ise sahibinden.com CTO’su Gökhan Ergül, İş<br />
Bankası CTO’su Emrah Gökçe Aygün ve Türk<br />
Telekom IT Grup Direktörü İrfan Uğur oldu.<br />
Panelin ardından program, müşteri başarı öykülerinin<br />
katılımcılarla paylaşılmasıyla devam<br />
etti. Bu bölümde Konsalt, Yapı Kredi Bankası,<br />
Odine, Turkcell, Sekom, ING, SoftwareO-<br />
NE, Vakıf Katılım Bankası, Couchbase, HPE,<br />
NGINX, F5, PureStorage, Supermicro, Türk Telekom<br />
ve sahibinden.com gibi alanlarının öncüsü<br />
şirketlerin yöneticileri, Red Hat’le birlikte<br />
elde ettikleri başarıları anlatırken, Red Hat’in<br />
EMEA bölgesindeki ve Türkiye’deki mühendisleri<br />
de Red Hat çözümlerindeki yenilikleri<br />
aktardı.<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Getir ile Just Eat Takeaway.com Avrupa’da iş birliği yaptı<br />
Dünyada bir<br />
ilki Türkiye’de<br />
başlatarak,<br />
dakikalar içerisinde<br />
market<br />
ürünlerini<br />
kullanıcılarla<br />
buluşturan Getir,<br />
dünyanın<br />
önde gelen yemek teslimatı girişimlerinden<br />
Just Eat Takeaway.com ile Avrupa çapında<br />
bir iş birliğine imza attı. Bu kapsamda, Getir’in<br />
ürün portföyünün tamamı Just Eat<br />
Takeaway.com kapsamındaki uygulamalara<br />
entegre edilecek ve Getir ürünlerini sipariş<br />
eden tüketicilerin teslimatı Getir kuryeleri<br />
tarafından yapılacak.<br />
Gelecek hafta Almanya’da başlayacak iş birliği<br />
ile, Getir’in yaklaşık 2.000 ürünü, Just Eat<br />
Takeaway.com’un Almanya’daki cep telefonu<br />
uygulamasında ve internet sitesinde satışa<br />
sunulacak. Önümüzdeki haftalarda ise İngiltere’de,<br />
İspanya’da, İtalya’da ve Fransa’da<br />
da hayata geçecek.<br />
Getir, dünyanın önde gelen yemek teslimatı şirketi<br />
Just Eat Takeaway.com ile Avrupa’da iş birliğine gitti.<br />
Bu iş birliği ile Getir ürün portföyünün tamamı Just Eat<br />
Takeaway.com çatısı altındaki uygulamalara entegre<br />
olacak. Gelecek hafta Almanya’da başlayacak uygulama,<br />
önümüzdeki haftalarda İngiltere, İspanya, İtalya<br />
ve Fransa operasyonlarını da kapsayacak…<br />
“Dakikalar içinde market ürünleri teslimatının<br />
öncüsü olarak, Avrupa’da önemli bir pazar<br />
konumuna sahip Just Eat Takeaway.com<br />
gibi güçlü bir iş ortağı ile çalışacağımız için<br />
mutluyuz,” açıklamasını yapan Getir Avrupa<br />
Bölge Genel Müdürü Turancan Salur, “İki<br />
güçlü uluslararası markanın iş birliği her iki<br />
taraf için de birçok fırsat sunuyor: Just Eat<br />
Takeaway.com müşterileri çok daha geniş<br />
bir ürün yelpazesinden seçim yapma imkanına<br />
kavuşacak. Getir de daha büyük bir<br />
tüketici tabanına erişerek, Avrupa çapındaki<br />
büyümesini sürdürecek” dedi.<br />
Avrupa’nın market sektöründeki ilk decacorn’u<br />
Getir, bugün itibarıyla üç kıtada, 9<br />
ülkede kullanıcılarına hizmet veriyor. Geçen<br />
yıl ocak ayında İngiltere ile başladığı<br />
yurt dışı faaliyetlerine kısa sürede Almanya,<br />
Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda ve Portekiz’i<br />
de ekledi. Geçtiğimiz yıl kasım ayında<br />
ABD pazarına giriş yapan Getir, şu anda<br />
Türkiye’nin 81 iline ek olarak yurt dışında 48<br />
şehirde faaliyetlerini sürdürüyor.<br />
35
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Intel Monsters Reloaded 2022’nin<br />
Finalleri nefes kesti<br />
Monster Notebook ve Intel iş birliğiyle düzenlenen,<br />
espor severlerin tüm dünyada heyecanla takip ettiği<br />
Intel Monsters Reloaded 2022 turnuvası, dört aylık<br />
maratonun ardından büyük bir etkinlik ve nefes kesen<br />
maçlarla sona erdi…<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
İstanbul Beyoğlu, Grand Pera Emek Sahnesinde<br />
gerçekleşen yılın en iddialı espor<br />
organizasyonu, final maçlarının yanı<br />
sıra Monster Notebook Oyun Müzikleri<br />
Orkestrası, Türkçe Rap’in önemli isimlerinden<br />
KAMUFLE konseri, Cosplay<br />
gösterileri, Monster Notebook deneyim<br />
standları, 360 derece videolar ve yapay<br />
zekâ (AI) robotları gibi çeşitli eğlenceli etkinliklere<br />
ev sahipliği yaptı.<br />
Oyun severlerden büyük ilgi gören finaller<br />
ayrıca, sosyal medya üzerinden binlerce<br />
izleyiciye canlı olarak yayınlandı. Türkiye’den<br />
2, Almanya’dan 1 ve Birleşik Arap<br />
Emirlikleri’nden 1 takımın kıyasıya mücadele<br />
ettiği finallerin sonunda kupayı Eternal<br />
Fire Academy takımı kaldırdı. Turnuvanın<br />
ödül havuzundan yaklaşık 565 bin<br />
TL değerinde ödül dağıtıldı.<br />
Monster Notebook ve Intel iş birliğiyle düzenlenen<br />
Intel Monsters Reloaded 2022<br />
espor turnuvası finalleri, İstanbul Beyoğlu’nda<br />
Grand Pera Emek Sahnesi’nde gerçekleşti.<br />
Pandemiden sonra fiziksel olarak ilk defa<br />
gerçekleştirilen yılın en iddialı espor etkinliğinde,<br />
final maçları büyük sahnede,<br />
yüzlerce oyun tutkunu tarafından izlendi,<br />
ayrıca sosyal medya üzerinden tüm dünyaya<br />
canlı olarak yayınlandı.<br />
Oyun severlerin büyük ilgi gösterdiği<br />
etkinlik, Cosplay gösterileri, Monster<br />
Notebook ürün ve aksesuarlarının<br />
tanıtıldığı deneyim alanları, 360 derece<br />
dönüşe sahip yapay zekâ (AI) robotları gibi<br />
çeşitli aksiyonlarla büyük bir espor festivaline<br />
dönüştü. Etkinlikte ayrıca katılımcılar<br />
için mini turnuvalar düzenlenirken, bunları<br />
kazanan oyun severlere çeşitli aksesuarlar<br />
hediye edildi.<br />
Final maçları arasında sahne alan, Türkçe<br />
Rap’in önemli isimlerinden KAMUFLE,<br />
Red Bull 64 Bars kapsamında yarattığı 64<br />
satırlık parçasıyla gençlerden büyük ilgi<br />
gördü. Maçlar öncesi ana sahnede epik<br />
oyun müziklerini başarıyla seslendiren<br />
Monster Notebook Oyun Müzikleri Orkestrası<br />
ise tüm izleyicilerin beğenisini<br />
kazandı.<br />
Finallerin sunuculuğunu Özgür “Root”<br />
Alagül ve Berke “Vlad” Kantürk üstlenirken<br />
maçın yorumcuları Anıl Can Başaran<br />
- GTRST ve Uzay Berkan Köse - UBEKA<br />
oldu.<br />
Eternal Fire Academy kupayı<br />
kaldırdı!<br />
Haziran ayında başlayan mücadeleye Türkiye’den<br />
katılan espor tutkunları CS: GO,<br />
FORTNITE ve PUBG turnuvalarında; Almanya<br />
ve Körfez Arap Ülkeleri’nden gelen<br />
katılımcılar ise CS: GO turnuvasında yarıştılar.<br />
CS: GO finallerinde Türkiye’den Eternal<br />
Fire Academy ve Securitas, Almanya’dan<br />
TouchTheCrown ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden<br />
B6a Ryhmes takımları yer aldı.<br />
Nefes kesen mücadelelerin sonunda Eternal<br />
Fire Academy şampiyonluğa ulaştı.<br />
Global bir espor etkinliği olmasının yanı<br />
sıra farklı ülkelerden takımların birbirleriyle<br />
tanıştıkları ve espor ekosistemini<br />
geliştiren Intel Monsters Reloaded 2022’ye<br />
bu yıl 5 bine yakın espor oyuncusu katıldı.<br />
Turnuvada bu yıl ayrıca, ödül havuzunda<br />
toplanan yaklaşık 565 bin TL değerinde<br />
ödül takımlara dağıtıldı.<br />
Göktuğ Okan Oğuz: “Monster<br />
Notebook olarak oyuncuların<br />
her zaman yanındayız”<br />
Monster Notebook Satış ve Pazarlamadan<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Göktuğ<br />
Okan Oğuz, “Monster Notebook olarak<br />
pandemi döneminde evde olan gamer’ları<br />
bir araya getirmek üzere çıktığımız yolda<br />
nihayet Intel Monsters Reloaded 2022 finalini<br />
fiziki bir şölene dönüştürdük. Monster<br />
Notebook olarak espor’a yatırım yapıyor ve<br />
oyuncuların yanında olduğumuzu hissettirmek<br />
istiyoruz. Gamer ve espor topluluğu<br />
oluşturma yolunda attığımız bu adımda<br />
üçüncü turnuvamızı geride bırakmanın<br />
gururunu yaşıyoruz. İş ortağımız Intel<br />
ile birlikte mevcut bir etkinliğe sponsor<br />
olmak yerine kendi turnuvamızı düzenlemek<br />
istedik. Bugün yaşanan heyecana ve<br />
katılıma baktığımda, mutluluk veren bir<br />
sonuca ulaştığımızı görüyorum. Türkiye<br />
oyun ekosisteminin en sevilen aktörlerinden<br />
biri olarak, yine Türkiye’nin en iddialı,<br />
en uzun süren ve en fazla ödül havuzuna<br />
sahip turnuvalarından birini gerçekleştirdik.<br />
Intel Monsters Reloaded’a katılarak<br />
turnuvaları takip eden oyunculara ve başta<br />
Intel olmak üzere bu turnuvanın gerçekleşmesini<br />
destekleyen tüm paydaşlarımıza<br />
Monster Notebook adına teşekkürlerimi<br />
sunuyorum” dedi.<br />
Intel Monsters Reloaded, amatör veya profesyonel<br />
fark etmeksizin her seviye oyuncuya<br />
espor heyecanını doyasıya yaşatmayı<br />
hedefliyor.<br />
36
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Teknopark İstanbul, Nürnberg Buluşlar<br />
Fuarı’ndan 3 madalyayla döndü<br />
Almanya’nın Nürnberg şehrinde gerçekleşen iENA<br />
2022 Uluslararası Buluşlar Fuarı’na katılan Teknopark<br />
İstanbul Teknoloji Transfer Ofisi Connectto, bünyesindeki<br />
firmaların buluşlarına ait 3 patent ile altın, gümüş<br />
ve bronz madalya alarak döndü…<br />
Teknopark İstanbul<br />
Teknoloji Transfer<br />
Ofisi Connectto tarafından<br />
temsil edilen<br />
firmalara ait 3<br />
patent, Almanya’nın<br />
önemli ticaret ve endüstri<br />
merkezi olan<br />
Nürnberg’deki, gerçekleştirilen<br />
iENA<br />
2022 “Fikirler, Buluşlar,<br />
Yeni Ürünler”<br />
Uluslararası Ticaret<br />
Fuarı’nda ödüle layık<br />
görüldü.<br />
Alman Patent ve Marka Ofisi (DPMA) ve<br />
Uluslararası Buluşçular Birliği Federasyonu<br />
(IFIA) iş birliğiyle gerçekleştirilen, 26 farklı<br />
ülkeden 530 buluşun sergilendiği fuarda<br />
iENA uzman jürisi, New Senses Uzay Teknolojileri<br />
firmasına ait “ses frekansları ile bazı<br />
hastalıkların teşhisini sağlayan “Ainalyze””<br />
patentine altın madalya verdi. RS Research<br />
firmasına ait “kırılabilir polimer ilaç konjugatları”<br />
patenti gümüş madalya alırken,<br />
Umayana Araştırma’nın “Commiphora Molmol<br />
(Myrrh) isimli reçine ekstraktları ve<br />
bunların yara, mukozit ve diğer hastalıkların<br />
önlenmesi, iyileşmesi ve tedavisine yönelik<br />
iyileşmesi ve tedavisi için kullanılması” patenti<br />
bronz madalya kazandı.<br />
Bilal Topçu: Çığır açan<br />
yenilikler<br />
Uluslararası ödül alan girişimcileri tebrik<br />
eden Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal<br />
Topçu, dünyanın dört bir yanından fuara<br />
katılarak dört gün boyunca buluşlarını sergileyen<br />
yüzlerce aday arasından 3 madalya<br />
almanın sevindirici olduğunu söyledi. Bu yılki<br />
buluşların yüksek kalitesini vurgulayarak<br />
çığır açan yenilikler sunulduğunu belirten<br />
Topçu, “Teknoloji odaklı girişimciliğin desteklenmesi<br />
için faaliyet gösteren Connectto<br />
çatısı altında <strong>2023</strong>’te daha da fazla ödül almayı<br />
umuyoruz” dedi.<br />
iENA 2022 Fikirler, Buluşlar ve Yeni Ürünler<br />
Uluslararası Ticaret Fuarı’na, patentli ürünlerin<br />
sergilenmesi, jüri tarafından patent<br />
değerlendirmelerinin yapılarak ödüllendirilmesi<br />
ve patentlerin ticarileşme çalışmalarının<br />
desteklenmesi kapsamında her yıl Nürnberg<br />
Fuar Merkezi’nde düzenleniyor.<br />
Sektör Market<br />
Redington Türkiye ve VAST Data’dan stratejik iş birliği<br />
IT network<br />
Redington Türkiye, veri depolama alanında yenilikçi<br />
çözümler sunan uluslararası bilişim teknolojileri tedarikçisi<br />
VAST Data’nın Türkiye’de ve Bağımsız Devletler Topluluğu<br />
(CIS) bölgesindeki tek yetkili dağıtıcısı oldu…<br />
Türkiye’ye bilişim sektöründeki global deneyimini<br />
aktaran kurumsal teknoloji distribütörü<br />
ve danışmanı Redington Türkiye, bilişim<br />
teknolojileri tedarikçisi VAST Data ile şirketin<br />
veri depolama çözümlerinin tamamının<br />
Türkiye’de dağıtımı kapsamında stratejik bir<br />
iş birliği yaptı. Redington Türkiye, bu iş birliği<br />
kapsamında Kasım 2022’den itibaren VAST<br />
Data’nın veri depolama çözümlerinin Afrika ve<br />
Orta Doğu bölgesinden sonra Türkiye’de ve CIS<br />
bölgesindeki yetkili tek distribütörü oldu.<br />
Yüksek teknolojiyi yüksek<br />
mühendislikle birleştiriyor<br />
VAST Data dünyada veri depolama anlamında<br />
yeni bir bakış açısı ve teknoloji sunan uluslararası<br />
bir bilişim teknolojileri tedarikçisidir. Yüksek<br />
teknolojiyi yüksek mühendislikle birleştiren<br />
ABD merkezli şirket emsallerinden farklı<br />
olarak ölçeklendirme sınırı olmayan yeni nesil<br />
depolama ürünleri sunuyor. Yenilikçi şirket,<br />
işletmelere tüm uygulamalarının depolama ihtiyacı<br />
için optimize edilmiş çözümlerle hizmet<br />
veriyor. Veri depolama çözümlerinde fark yaratan<br />
VAST Data’nın veri depolama teknolojisine<br />
getirdiği yeni çözümler şirketi diğer veri depolama<br />
çözümlerinden bir adım öteye taşıyor.<br />
Geleneksel veri depolama<br />
çözümlerine göre 50 kat daha<br />
hızlı<br />
Redington Türkiye Genel Müdürü Cem Borhan;<br />
“Günümüz iş dünyasında verilerin depolanması<br />
ve korunması, işletmelerin başarısı ve<br />
sürdürülebilirliği için en kritik konulardan biri<br />
haline geldi. Hızlı dijitalleşmenin ve hibrit çalışmanın<br />
yaygınlaşmasının sonucu olarak veri<br />
ihlallerin giderek yaygınlaşması sonucu birçok<br />
şirket geleneksel yedekleme cihazlarının<br />
ihtiyaç duyduklarında verilerini kurtarmak<br />
için yeterli olamayacağını keşfediyor. İşte bu<br />
noktada sunduğu teknolojilerle fark yaratan<br />
VAST Data ile hayata geçirdiğimiz iş birliği<br />
sayesinde Türkiye’de sunduğumuz ürün ve çözümlerimizin<br />
niteliğini güçlendirmekten dolayı<br />
büyük mutluluk duyuyoruz. VAST Data’nın<br />
depolama ürünü işletmelere gerçek zamanlı<br />
olarak ve eski model amaca yönelik yedekleme<br />
cihazlarından 50 kat daha hızlı geri yüklemelerini<br />
uygun maliyetli bir sistem sağlıyor. VAST<br />
Data’nın uzmanlığını ispatlamış çözümleri Redington’un<br />
uluslararası tecrübesi ve geniş partner<br />
ağıyla bir araya gelince sektörde çok daha<br />
güçlü ve rekabetçi bir konuma ulaşacağız.<br />
Global bilgi birikimimizi, yerel deneyimimizle<br />
harmanlayarak geçtiğimiz yıl önemi daha<br />
da artan siber güvenlik alanında yeni nesil<br />
teknolojilere odaklanmaya devam edeceğiz”<br />
dedi.<br />
VAST Data Orta Doğu, Afrika ve Türkiye’den<br />
Sorumlu Kanal Satış Direktörü Dany El<br />
Khoury, ”VAST Data olarak yüzde 100 iş ortağı<br />
odaklı stratejimize son dönemde global ölçekte<br />
hız verdik. Bu kapsamda Redington Group<br />
gibi bilişim teknolojileri alanında dünyanın en<br />
önemli dağıtım firmalarından biriyle yakın iş<br />
birliği yapmayı, küresel varlığımızı genişletmemiz<br />
açısından çok kritik bir adım olarak<br />
görüyoruz. Yeni dönemde Orta Doğu, Afrika<br />
ve Türkiye’deki tek yetkili bir distribütörümüz<br />
olarak Redington’ın yenilikçi ürünümüz Universal<br />
Storage’ın gücünün daha fazla müşteriye<br />
erişimi konusunda bize destek verecek<br />
olmasından dolayı son derece mutluyuz” dedi.<br />
37
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Skytech ve Hyundai Televizyon<br />
Grubunda İş Birliğine İmza Attı<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Ünsal Group çatısı altında faaliyet gösteren<br />
Skytech, Hyundai ile gerçekleştirdiği<br />
iş birliğinin imza töreni; Ünsal Group<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Şinasi Ünsal,<br />
Skytech CEO’su Uğur Ünsal ve Hyundai<br />
Avrupa Şubeler Direktörü Hyundae<br />
Kim’in yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakan<br />
Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın<br />
da katılımıyla gerçekleşti. Hyundai’nin<br />
televizyon grubunda 5 ülkenin üretim,<br />
satış, pazarlama ve dağıtım haklarını<br />
alan Skytech, iş birliği kapsamında, 3<br />
yıl boyunca Hyundai markasıyla ürettiği<br />
televizyonları Türkiye, Bosna-Hersek,<br />
Bulgaristan, Sırbistan ve Hırvatistan’a<br />
satacak. İş birliği doğrultusunda bugüne<br />
kadar 20 milyon dolarlık üretim yatırımı<br />
gerçekleştiren Skytech, 2024 yılına kadar<br />
yaklaşık 10 milyon dolarlık daha ek<br />
yatırım yapacak. Avrupa’da global satış<br />
ağı kurmayı, depo açmayı da planlayan<br />
Skytech’in hedefleri arasında Hyundai’nin<br />
televizyon teknolojileri alanında<br />
dünyadaki en büyük tedarikçisi olmak<br />
yer alıyor.<br />
TV, uydu alıcısı ve küçük ev aletleri sektöründe faaliyet<br />
gösteren Skytech, TV grubunda Hyundai’nin 5<br />
ülkedeki üretim, satış, pazarlama ve dağıtım haklarını<br />
aldığını imza töreniyle duyurdu. Şirket, 3 yıl boyunca<br />
Hyundai marka televizyon üreterek Türkiye,<br />
Bosna-Hersek, Bulgaristan, Sırbistan ve Hırvatistan’a<br />
satışını gerçekleştirecek. Bu iş birliği kapsamında<br />
orta vadede Skytech, Hyundai’nin 25 ülkedeki<br />
tek tedarikçisi olmayı hedefliyor…<br />
38<br />
Skytech, Türkiye üretim ve<br />
ihracatına olan katkılarını<br />
artıracak<br />
İş birliği ile ilgili görüşlerini paylaşan<br />
Ünsal Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Şinasi Ünsal, “Grup olarak; inşaat<br />
ve elektronik sektörlerinde faaliyet<br />
gösteriyoruz. Ayrıca savunma sanayisine<br />
yönelik üretim yapan ayrı bir elektronik<br />
şirketimiz bulunuyor. Grup olarak<br />
son derece başarılı ve verimli bir yıl<br />
geçiriyoruz. 2022 yılında yaklaşık 1,5<br />
milyar TL ciroya ulaştık. Grup olarak<br />
2022 yılı hedeflerimizin de üzerine çıktık.<br />
Global marka iş birliklerimiz ile hem<br />
grup olarak hem de teknoloji tarafında<br />
çok ciddi atılımlar gerçekleştirdik ve<br />
atılımlarımıza devam ediyoruz. Skytech,<br />
ihracatı, istihdam rakamları ve grup<br />
cirosu içinde yüzde 30’a ulaşan payı ile<br />
grubumuzun en önemli şirketlerinden.<br />
Skytech, Hyundai iş birliği ile hem grup<br />
cirosu içindeki payını ve konumunu hem<br />
de Türkiye üretim ve ihracatına olan<br />
katkılarını artıracak. Ülkemizin ve grubumuzun<br />
geleceği adına böylesi büyük<br />
bir iş birliğine imza attığımız için son<br />
derece gururluyuz” diye konuştu.<br />
“Türkiye televizyon<br />
pazarındaki payımızı yüzde<br />
15’e çıkaracağız”<br />
İş birliğini, Skytech’in adını tüm dünyaya<br />
duyurmak için önemli bir fırsat olarak<br />
gördüklerini söyleyen Skytech CEO’su<br />
Uğur Ünsal; “Firma olarak, yıllık 3 milyon<br />
adet üretim kapasiteli, 4 adet TV, 2<br />
adet elektrikli ev aletleri üretim hattı ve<br />
4 adet tam otomatik anakart dizgi hattı<br />
bulunan tesisimizde 380 farklı üretim<br />
gerçekleştiriyoruz. Bugün üretimimizin<br />
yüzde 30’unu 17 ülkeye ihraç ediyoruz.<br />
Skytech’in yeni ülke ve pazarlara giriş<br />
kapısı da olacak iş birliği ile ihracat gerçekleştirdiğimiz<br />
ülke sayısını yakın gelecekte<br />
50’ye taşıyacağız. İhracatımızı da<br />
her yıl yüzde 50 oranında büyütmeyi hedefliyoruz.<br />
Türkiye’de yüzde 7 olan televizyon<br />
pazarındaki payımızı yüzde 15’e<br />
çıkaracağız. Üretim, satış ve ciromuzda<br />
ciddi bir atılım olacak iş birliği ile <strong>2023</strong><br />
yılı içerisinde sadece Hyundai ürünleri<br />
ile 30 milyon dolar, 3 yıl toplamında<br />
ise 120 milyon dolar ciro hedefliyoruz.<br />
Hyundai iş birliği ile global marka olma<br />
yolunda adımlarımızı hızlandırırken,<br />
Türkiye’nin teknoloji üretimi konusundaki<br />
potansiyelini daha yukarı taşıyacağız”<br />
açıklamalarında bulundu.<br />
Uğur Ünsal: “Hedefimiz,<br />
dünyanın birçok ülkesindeki<br />
Hyundai temsilcisini<br />
Asya’dan Türkiye pazarına<br />
çekmek”<br />
İş birliğinin sadece Skytech’in gelecek<br />
hedeflerine değil Türkiye teknolojisine,<br />
ihracatına ve üretimine de son derece<br />
önemli katkıları olacağına inandıklarını<br />
kaydeden Uğur Ünsal, “Teknoloji üreticisi<br />
olarak bu iş birliği ile uzun dönemde<br />
farklı ülkelere de Hyundai TV gurubu<br />
ürünlerini satmayı amaçlıyoruz. Dünyanın<br />
birçok ülkesindeki Hyundai temsilcisini<br />
Asya’dan Türkiye pazarına çekip<br />
üretim ve dağıtım planımız bulunuyor.<br />
Avrupa Gümrük Birliği içerisinde bulunan<br />
ülkemizde herhangi bir stok ya da<br />
minimum sipariş limitleri olmadan üretim<br />
gerçekleştirmeyi ve ölçek ekonomisi<br />
yaratmayı istiyoruz” dedi.<br />
“Skytech ile iş birliğimizin<br />
uzun yıllar devam edeceğini<br />
düşünüyoruz”<br />
Skytech ile iş birliğinden son derece büyük<br />
mutluluk duyduğunu belirten Hyundai<br />
Avrupa Şubeler Direktörü Hyundae<br />
Kim; “İş birliğimizin Skytech’in Hyundai’ye<br />
olan katkılarıyla uzun yıllar devam<br />
edeceğini düşünüyoruz. Bu kapsamda<br />
ürünlerimiz ile birçok pazarda olmaya<br />
devam edeceğiz” diye konuştu.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
SOCAR Türkiye ve Turkcell’den Enerji Sektöründe bir ilk<br />
Türkiye’nin en büyük<br />
endüstriyel holdingi<br />
SOCAR Türkiye<br />
ve Turkcell, enerji<br />
sektöründe bir ilk<br />
olacak önemli bir iş<br />
birliğine imza attı.<br />
İş birliği kapsamında<br />
Turkcell, İzmir<br />
Aliağa Yarımadası’nda sadece SOCAR Türkiye<br />
bilgi teknolojileri altyapısı için baz istasyonları<br />
kurarak özel bir Private LTE ağı oluşturacak.<br />
SOCAR Türkiye’nin Aliağa Yarımadası’nda<br />
STAR Rafineri ve Petkim gibi önemli iştiraklerinin<br />
bulunduğu bölge, Türkiye’nin ilk “Özel<br />
Endüstri Bölgesi” unvanına sahip olmasıyla da<br />
dikkat çekiyor.<br />
LTE teknolojisinde dünyada en yüksek hız sağlayan<br />
üç operatörden biri olan Turkcell, genişleyen<br />
fiber altyapısıyla birlikte fibere bağlı baz<br />
istasyonu sayısını artırırken mobil şebekesini<br />
de güçlendirerek Aliağa Yarımadası’nı geleceğin<br />
teknolojilerine hazır hale getiriyor.<br />
“SOCAR Türkiye’yi ve Aliağa’yı<br />
Turkcell’in teknolojisi ile 5G’ye<br />
hazırlıyoruz”<br />
Dijital dönüşümü kendini sürekli yenileyen<br />
dinamik bir süreç olarak gördüklerini belirten<br />
SOCAR Türkiye Dijital Transformasyon ve Bilişim<br />
Teknolojileri Başkanı Hakan Irgıt, “Bu hıza<br />
ve dinamizme ayak uydurabilmek için hem<br />
fikirlerin hem de teknolojilerin hızlıca test edilebileceği<br />
ve projelendirmelerin gerçek iş senaryolarına<br />
dayalı verilerle gerçekleştirilebileceği<br />
uygulamaları devreye alıyoruz” dedi.<br />
İş birliğiyle ilgili değerlendirmede bulunan<br />
Hakan Irgıt “Türkiye’nin en büyük endüstriyel<br />
holdingi SOCAR Türkiye olarak ilkleri gerçekleştirmek<br />
için çalışıyoruz. Sektörümüzde dijital<br />
dönüşümde öncü şirket olma iddiasındayız.<br />
Bugün de burada bizi çok heyecanlandıran<br />
ve sektörümüz için bir ilk olacak iş birliğini<br />
SOCAR Türkiye ve Turkcell, enerji sektöründe ilke imza atarak<br />
önemli bir iş birliği gerçekleştirdi. Aliağa Yarımadası’na özel geliştirilen<br />
proje kapsamında, Turkcell tarafından SOCAR Türkiye’ye<br />
özel bir mobil iletişim ağı oluşturulacak. SOCAR Türkiye’nin<br />
bilgi teknolojileri vizyonu Turkcell’in güçlü ve eşsiz teknolojik<br />
altyapısı ile bir araya gelerek, verimli, esnek, ölçeklenebilen ve<br />
en yeni teknolojilere hazır bir altyapı sağlanacak…<br />
duyurduk. SOCAR Türkiye olarak dijital dönüşüm<br />
vizyonumuz ve stratejik planlarımızın<br />
ışığında geliştirdiğimiz bu projede Turkcell’in<br />
teknolojisi ile SOCAR Türkiye’yi ve Aliağa’yı<br />
5G’ye hazırlıyoruz. Dijital dönüşüm yolculuğumuzdaki<br />
çok önemli bir adımı atıyoruz.” dedi.<br />
“SOCAR Türkiye’ye özel bir altyapı<br />
hazırlanacak”<br />
Hakan Irgıt “Fikrin geliştirilmesinden uygulanmasına<br />
büyük emek verdiğimiz bu projede<br />
Turkcell teknolojisiyle uçtan uca tüm dijital<br />
operasyonumuzu tek sistem üzerinden sağlamak<br />
için tamamen SOCAR Türkiye’ye özel<br />
olarak güvenlik, iletişim ve verimlilik ağı işlevi<br />
görecek bir altyapı hazırlanacak. Dijitalleşme,<br />
Endüstri 4.0, sürdürülebilirlik ve mobilite<br />
stratejimizi destekleyecek teknolojiler ile siber<br />
güvenlik, bağlantı çeşitliliği, iş sürekliliği gibi<br />
alanlar için çözüm sunmak amacıyla geliştirilen<br />
bu projede emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza<br />
teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.<br />
“360 derece bakış açısıyla,<br />
terzi usulü çözümler<br />
geliştirdik”<br />
İş birliğiyle ilgili açıklamada bulunan Turkcell<br />
Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür<br />
Yardımcısı Ceyhun Özata “SOCAR Türkiye,<br />
1453 hektarlık bir yarımadada rafineri, petrokimya,<br />
liman işletmeciliği gibi iş kollarında<br />
faaliyet gösterdiğinden, her iş birimi özelinde<br />
terzi usulü dijitalleşme ihtiyaçlarına cevap<br />
verebilmek istiyordu. Sürecin ilk etabından<br />
itibaren Turkcell Dijital İş Servisleri şirketimiz<br />
ile SOCAR Türkiye’nin uçtan uca dijital dönüşüm<br />
yolculuğunda güvenilir teknoloji ortağı<br />
olarak yer aldık. Güçlü ve eşsiz şebeke altyapımız<br />
üzerinden siber güvenlik katmanları ve iş<br />
sürekliliği gibi alanlar için çözüm sunarak tüm<br />
projeyi 360 derece bakış açısıyla geliştirdik. Bu<br />
yaklaşımımızla iki büyük kurumun uzun yol<br />
arkadaşlığının temellerini güçlendirmekten<br />
memnuniyet duyuyoruz” dedi.<br />
“Enerji sektörüne örnek olacak<br />
projeyi SOCAR Türkiye ile<br />
hayata geçireceğiz”<br />
Ceyhun Özata “SOCAR Türkiye, eşsiz şebekemiz<br />
sayesinde sunduğumuz Private LTE<br />
teknolojisi ile Aliağa Yarımadası’nda tüm faaliyetlerini<br />
dijitalleştirebilecek bir altyapıya sahip<br />
olacak. Bu altyapıyı günümüz ve geleceğin teknolojilerine<br />
hazır olarak SOCAR Türkiye Bilişim<br />
Teknolojileri ekibi ile tasarladık. Böylelikle<br />
Turkcell’in mevcut güçlü teknolojik altyapısı ve<br />
geniş frekans spekturumu sayesinde verimli,<br />
esnek ve ölçeklenebilen bir altyapı sağlanacak.<br />
Tüm açık alanı kapsayacak, düşük gecikme<br />
değerlerine sahip, aynı zamanda nesnelerin<br />
interneti teknolojilerini destekleyen bu altyapının<br />
kurulmasının enerji sektörü için de örnek<br />
teşkil edeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Sun Tekstil’den yapay zeka girişimine yatırım<br />
Sürdürülebilir değişim için dijital dönüşümün ve teknolojinin<br />
gücünü etkili şekilde kullanan Sun Tekstil,<br />
katıldığı Big Bang Startup Challenge etkinliğinde, yapay<br />
zeka odaklı desen tasarım teknoloji girişimi MYTH<br />
Al’a 350 bin TL yatırım yaptığını açıkladı…<br />
Sun Tekstil, yapay zeka<br />
odaklı desen tasarım teknolojisi<br />
olan kuluçka girişim<br />
MYTH Yapay Zeka ve<br />
Tekstil A.Ş.’ye 350 bin TL<br />
yatırım yapıyor. MYTH Al,<br />
tasarımcıları ve işletmeleri<br />
bir araya getiren, yapay<br />
zeka odaklı desen tasarım<br />
teknoloji girişimi. MYTH<br />
Al teknolojisi; tasarım adımı içeren tüm sektörlerde<br />
yeşil ve dijital dönüşüm sağlamaya<br />
ve endüstri 4.0 gereksinimlerini karşılamaya<br />
odaklanırken, tasarımcıların ilham amaçlı<br />
hazırladıkları moodboardların anlık işlenmesiyle<br />
benzersiz desenler oluşturmaya yönelik<br />
bir araç sunuyor. 2020 yılında kadın girişimci<br />
Özgecan Üstgül tarafından kurulan<br />
girişim İTÜ Teknopark’da yer alıyor.<br />
Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan<br />
Ünlütürk, yaptıkları yatırımla ilgili bilgi vererek,<br />
“MYTH Al girişiminin kullandığı desen<br />
tasarım teknolojisiyle ürün geliştirme<br />
süreçlerimizi kısaltıp, operasyon verimliliğimizi<br />
artırmayı planlıyoruz. Ön protokolü<br />
imzaladık. Tekstilde ezber bozan, yenilikçi<br />
dijital dönüşüm projeleri geliştirmeye devam<br />
ediyoruz. Bilginin gücüne inanıyor, dijitalleşmenin<br />
yalnızca bir adım değil uzun yol<br />
olduğu bilinciyle hareket ederek koleksiyonlarımızı<br />
ve projelerimizi değişimin dinamizmine<br />
uyumluyoruz.” dedi.<br />
39
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Türkiye Girişimci Buluşması sona erdi<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
40<br />
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın<br />
mesaj göndererek etkinliğe katılanlara sevgi<br />
ve selamlarını ilettiği organizasyonun<br />
kapanış konuşmalarını Tarım ve Orman<br />
Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı, Girişimci<br />
İşadamları Vakfı Başkanı Mehmet<br />
Koç ve Girişimci İşadamları İcra Kurulu<br />
Üyesi Kadir Gurbetçi gerçekleştirdi. Ödül<br />
alan ve buluşmaya katılan herkese teşekkürlerini<br />
ileten Koç, gelecek yıl planlanan<br />
etkinlikte gerek ödül miktarlarını gerekse<br />
katılımcı sayısını artıracaklarını açıkladı.<br />
Ülkemizin katılım yatırım bankası kuracağını<br />
ve kurulan banka ile girişimcilerin<br />
destekleneceğini belirten Koç, böylece<br />
girişimlerin yurtdışına gitmeyerek ülkemize<br />
katkı sağlayacağını söyledi. Bakan<br />
Yardımcısı Yumaklı ise girişimin ülkemiz<br />
için önemine değinerek son yıllarda<br />
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın<br />
önderliğinde gelişen teknolojiyle daha ileri<br />
gideceğimizi, Türkiye yüzyılına yakışacak<br />
projeleri gerçekleştireceğimizi açıkladı.<br />
Türkiye Girişimci Buluşması ve 9. GİV Girişimcilik<br />
Ödülleri 25-26 Kasım tarihlerinde<br />
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />
“Fikirden Girişime” sloganıyla<br />
hayata geçirilen buluşmada paneller, B2B<br />
görüşmeler gerçekleştirilirken, iş ve sanayi<br />
dünyasından temsilciler, akademisyenler,<br />
kamu kurum yetkilileri girişimcilerle bir<br />
araya geldi.<br />
2 gün boyunca süren<br />
panellerde girişimcilik farklı<br />
başlıklarda masaya yatırıldı<br />
Moderatörlüğünü Bengü Türk TV Teknoloji<br />
ve Gelecek Programı Yapımcısı ve<br />
Moderatörü Şenol Vatansever’in yaptığı<br />
ilk panelde Marmara Üniversitesi Öğretim<br />
Üyesi, Multiversera Teknoloji Yatırımları<br />
YKÜ Avukat Sefa Karcıoğlu ve Blokzincir<br />
ve Kripto Varlık Derneği Başkanı Avukat<br />
Oğuz Evren Kılıç, “Metaverse’te İş ve<br />
Girişimcilik Fırsatları”nı ele aldı. “Finansal<br />
Teknolojileri Alanında Gelecek Trendleri”<br />
başlıklı ikinci panelde ise Ziraat Katılım<br />
Dijital Bankacılık ve Kanal Yönetimi<br />
Başkanı Sinan Kadıoğlu, Macellan İleri<br />
Teknoloji CEO’su Göktürk Yetim ve Fonangels<br />
Finansal Teknolojiler Yöneticisi Ömer<br />
Yurttaş, moderatör Site Lojistik Kurucusu<br />
Erdal Kılıç’ın sorularını yanıtladı. Birinci<br />
günün son oturumunda Kadir Gurbetçi<br />
T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Girişimci İşadamları<br />
Vakfı (GİV) tarafından, TÜGVA işbirliği, KOSGEB desteği<br />
ile gerçekleştirilen TÜRKİYE GİRİŞİMCİ BULUŞMASI sona<br />
erdi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın<br />
video mesajla katıldığı etkinlikte birbirinden değerli isimler<br />
birçok farklı başlıkta girişimciliği masaya yatırdı. 9. GİV Girişimcilik<br />
Ödülleri ise 26 Kasım akşamı gerçekleştirilen törenle<br />
sahiplerini buldu. 10 kategoride 14 ödül dağıtılırken,<br />
Proje Fikir Ödülleri ve İş Planı Ödülleri kapsamında girişimci<br />
gençlere toplam 400 bin TL değerinde ödül verildi…<br />
moderatörlüğünde, E-Mobilite Derneği<br />
Başkanı ve Full Charger YKB Osman Ataman,<br />
MÜSİAD Enerji Ve Çevre Sektör Kurulu<br />
Başkanı Altuğ Karataş ve Armelsan<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Yetkin Karakaş<br />
“Enerji Kaynakları, Kullanım Modelleri ve<br />
İklim Etkisi” ile görüşlerini paylaştı.<br />
Buluşmanın ikinci günü “Girişimcilik Sohbetleri”<br />
başlıklı panel ile başladı. Egirişim<br />
Kurucusu Hilmi Öğütcü moderatörlüğünde<br />
gerçekleşen panelde Titra Teknoloji<br />
Kurucu Ortağı M. Selman Dönmez ve<br />
Çınar Bez Çanta Yönetim Kurulu Başkanı<br />
İbrahim Zorlu girişimciler yol gösterecek<br />
önemli konulara değindi. SSB Kalite Test<br />
Ve Sertifikasyon Daire Başkanı Bilal Aktaş,<br />
Saha İstanbul Kümelenmesi Genel Sekreteri<br />
İlhami Keleş, Ssteak Genel Müdür Yardımcısı<br />
Hüseyin Emre, SSB Hareket Destek<br />
Grup Başkanı Yüksel Ünal ve Ecemtag<br />
Kontrol Teknolojileri Genel Müdürü Yasin<br />
Yılmaz “Savunma Sanayi Alanında Türkiye’nin<br />
Lider Rolü ve Girişimcilik Ekosistemi”ni<br />
ele aldı. Baharsun Enerji Tarım<br />
Hayvancılık A.Ş Genel Müdürü Fahrettin<br />
Aksakal’ın sorularını yönelttiği günün<br />
üçüncü panelinde Tarım ve Orman Bakan<br />
Yardımcısı İbrahim Yumaklı, Engin Tarım<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Seyda Ertuğ ve<br />
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Gökhan<br />
Özertan “Gıda Güvenliği ve Katma<br />
Değerli Tarım Uygulamaları”nı masaya yatırdı.<br />
Fonangels Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Yavuz Kuş, Teknopark İstanbul Genel<br />
Müdürü Bilal Topçu ve Ziraat Katılım<br />
Perakende Bankacılık Grup Başkanı<br />
Mustafa Kürşad Çetin, Entertech İstanbul<br />
Teknokent Genel Müdürü Muhammet Kasapoğlu<br />
moderatörlüğünde “Girişimcilere<br />
Teşvik, Fon Ve Desteklere Erişim Araçları”<br />
hakkında görüşlerini paylaştı. MÜSİAD<br />
Kurucu Başkanı ve İBF Başkanı Erol Yarar<br />
ise “Girişimcilik Yol Haritası ve STK’lar”<br />
başlıklı konuşmasında girişimciler için<br />
önemli bilgiler paylaşırken, sivil toplum<br />
kuruluşlarının girişimcilik konusuna yaklaşımlarına<br />
ve desteklerine dikkat çekti.<br />
Genç girişimcilere toplam 400<br />
bin TL ödül dağıtıldı<br />
Bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen GİV Girişimcilik<br />
Ödülleri’nde 10 kategoride 14 ödül<br />
sahibini buldu. Proje Fikir Ödülleri kategorisinde<br />
14-13 İnovatif Tarım Sistemi projesi<br />
ile Ömer Şalcı birincilik ödülüne layık görüldü.<br />
Kategoride ikincilik ödülünü HEY-<br />
SEM - Noninvaziv Yöntem ile Hemoglobin,<br />
Nabız, Saturasyon ve Methemoglobin Değerleri<br />
Ölçüm Cihazı projesi ile Şule Söylemezoğlu,<br />
üçüncülük ödülünü ise Desing<br />
AI projesi ile Buğrahan Zeki Kadak aldı.<br />
Birinci Ömer Şalcı›ya 150 bin TL değerindeki<br />
ödülünü Girişimci İşadamları Vakfı<br />
Başkanı Mehmet Koç ve Tarım ve Orman<br />
Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı, Şule<br />
Söylemezoğlu’na 100 bin TL değerindeki<br />
ödülünü MÜSİAD Kurucu Başkanı Erol<br />
Yarar ve Buğrahan Zeki Kadak’ın 50 bin<br />
TL değerindeki ödülünü Prof. Dr. Cevahir<br />
Uzkurt takdim etti. İş Planı Ödülleri’nde<br />
Fire Stopper projesi ile Büşra Atkesen birinci,<br />
Mesafeleri Ortadan Kaldıracak Taşınabilen<br />
Akıllı Diyaliz Cihazı projesi ile Erdi<br />
Buluş ve Gülseren Sakarya Buluş ikinci,<br />
Balancing Systems projesi ile Ali Kemal<br />
Bayram üçüncü oldu. 3 girişimciye toplam<br />
100 bin TL değerinde ödül verildi.<br />
Gecede Kurumsal Girişimcilik Ödülü’ne<br />
DBE Holding Genel Müdürü Efrahim<br />
Türkmen, Yeni Girişimcilik Ödülü›ne<br />
ETİAS Teknoloji YKB Fatih Akgün,<br />
Üniversite Girişimcilik Kulüp Ödülü›ne<br />
Doğuş Üniversitesi DOU Teknoloji Takımı<br />
Lideri Mertcan Yüksel ve ekibi layık<br />
görüldü. Prof. Dr. Cevahir Uzkurt Kamu<br />
Yöneticisi Ödülü, Prof Dr. Çetin Kaya Koç<br />
Akademisyen Ödülü, Girişim Kitle Fonlama<br />
Platformu’ndan Yavuz Kuş, Esat<br />
Deniz, İlhan Kahriman, İsmail Günay ve<br />
Oğuz Keleş Dijital Ekonomi Ödülü, Şenol<br />
Vatansever Basın, Yayın ve Medya Ödülü,<br />
Metrobil Teknoloji Genel Müdürü Mehmet<br />
Horasan ise GİV Özel Ödülü aldı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Paycell’den uluslararası hızlı ve uygun para transferi<br />
Kolay, güvenli ödeme çözümleri ve finansal<br />
hizmetleriyle kullanıcılarının hayatını<br />
kolaylaştıran yeni nesil ödeme platformu<br />
Paycell, kullanıcılarına uluslararası kolay<br />
ve uygun para transferine yönelik alternatif<br />
çözümler sunmaya devam ediyor.<br />
Nium’la stratejik iş ortaklığını duyuran<br />
Paycell, bu çözüm ortaklığıyla hesaptan<br />
hesaba uluslararası para transferi işlemi<br />
sunuyor. Kullanıcılar bu sayede hızlı, güvenilir<br />
ve uygun fiyatlı para transferi gerçekleştirebiliyor.<br />
7/24 erişim<br />
Hesaptan hesaba para transferi altyapısı<br />
sayesinde kullanıcılar, uluslararası para<br />
transfer işlemlerini, yüksek komisyon<br />
ücreti ödemeden ve alternatiflerine göre<br />
daha kısa sürede beklemeden gerçekleştirebiliyor.<br />
7 gün 24 saat işlem opsiyonu<br />
sayesinde alıcılar kendilerine gönderilen<br />
fona anında erişebiliyor.<br />
Türkiye’nin uçtan uca finansal deneyim sunan dijital ödeme<br />
platformu Paycell kolay, güvenli ödeme çözümleri ve<br />
finansal hizmetleriyle kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmaya<br />
devam ediyor. Paycell’in Nium çözüm ortaklığıyla<br />
hayata geçirdiği hesaptan hesaba uluslararası para<br />
transferi işlemi sayesinde kullanıcılar, bu işlemlerini hızlı,<br />
güvenilir ve uygun maliyetli şekilde gerçekleştirebiliyor…<br />
Serhat Dolaz: “Yenilikçi<br />
çözüm arayanlara hızlı<br />
ve kapsayıcı çözümler<br />
sunuyoruz”<br />
Kullanıcıların para transfer işlemlerinde yenilikçi<br />
çözümler aradığına dikkat çeken Paycell<br />
Genel Müdürü Serhat Dolaz, “Satın alma ve<br />
ödeme yöntemlerindeki hızlı değişime paralel<br />
olarak kullanıcılar, para transferinde yenilikçi,<br />
kolay ve kullanılabilir çözümler arıyor. Paycell<br />
olarak biz de bu ihtiyaca yönelik iş birliklerimizi<br />
artırmaya devam ediyoruz. Çeşitlilik<br />
açısından alanındaki en zengin platform olma<br />
vizyonu doğrultusunda her geçen gün geliştirdiğimiz<br />
Paycell, Türkiye’nin en kapsayıcı dijital<br />
ödeme platformu olarak ön plana çıkıyor. Bu<br />
ve uluslararası para transferi sektöründe öncü<br />
olma hedeflerimiz doğrultusunda, kullanıcılarımıza<br />
Nium çözüm ortaklığıyla yurt dışına<br />
para transferinde inovatif, hızlı, güvenilir ve<br />
uygun fiyatlı alternatif çözümler sunuyoruz.<br />
Sunduğumuz hizmetle artık uluslararası para<br />
transferi işlemleri daha kolay. Yüksek komisyon<br />
ücretleri ödemeden ve vakit kaybetmeden<br />
para göndermek mümkün” dedi.<br />
Nium’un Gelirlerden Sorumlu Tepe Yöneticisi<br />
Frederick Crosby, iş birliğine ilişkin şöyle konuştu:<br />
“Paycell ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği,<br />
çözümlerimizin dünyanın alanında önde<br />
gelen kuruluşlarına da değer katacak şekilde<br />
entegre edilebileceğini ve özelleştirilebileceğini<br />
gösteriyor. Geleneksel yöntemlere göre daha<br />
hızlı ve uygun maliyetli bir alternatif sunuyoruz<br />
ve bu sayede büyük işletmelerin gelirlerini<br />
artırmasına yardımcı oluyoruz. Kullanıcı ihtiyaçları<br />
küresel düzeyde gelişen Paycell ile iş<br />
birliğimizin kapsamını ve ölçeğini büyütmeyi<br />
sabırsızlıkla bekliyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Türkiye’nin ilk uydu kuluçka merkezi: Cube Beyoğlu<br />
Teknopark İstanbul’un faaliyetlerine yeni bir soluk<br />
getireceği Cube Beyoğlu için, Beyoğlu Belediyesi, İTÜ,<br />
ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi’nin de katıldığı törenle<br />
Beyoğlu Uydu Kuluçka İş Birliği Protokolü imzalandı…<br />
Türkiye’nin ilk “uydu kuluçka merkezi” Cube<br />
Beyoğlu, Teknopark İstanbul ile Beyoğlu Belediyesi<br />
ortaklığında Ocak <strong>2023</strong>’te açılıyor. Boğaziçi<br />
Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ortadoğu<br />
Teknik Üniversitesi’nin de katılımıyla gerçekleşen<br />
törenle, Beyoğlu Uydu Kuluçka İş Birliği<br />
Protokolü imzalandı.<br />
Cube Incubation merkezinde gerçekleşen imza<br />
töreni, Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Prof. Dr. Metin Yerebakan ve Teknopark İstanbul<br />
Genel Müdürü Bilal Topçu’nun yanı sıra,<br />
Beyoğlu Belediyesi Başkanı Haydar Ali Yıldız, Boğaziçi<br />
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci<br />
İnci, İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve<br />
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök’ün<br />
katılımıyla gerçekleşti.<br />
Sunacağı imkânlarla<br />
girişimcilik ekosistemine yeni<br />
bir soluk getirecek<br />
Teknopark İstanbul’un şehir merkezindeki faaliyetlerinin<br />
merkezi olacak Cube Beyoğlu, Türkiye’nin<br />
ilk uydu kuluçka merkezi olma niteliği<br />
taşıyor. Teknopark İstanbul ve kuluçka merkezi<br />
Cube Incubation’un girişimcilik ekosistemindeki<br />
tecrübesi ve güçlü akademik kurumların<br />
desteği sayesinde girişimcilik ekosistemine yeni<br />
bir soluk getirecek. İstiklal Caddesi, Mis Sokak’ta<br />
önümüzdeki ay açılması planlanan 5 katlı Cube<br />
Beyoğlu’nda yapay zekâ, dijital sanat, simülasyon,<br />
oyun, artırılmış gerçeklik, VR ve mobil uygulama<br />
tematik alanlarına yoğunlaşılacak. Ayrıca, Cube<br />
Incubation destekleri ile girişimcilere yönelik<br />
7/24 açık modern çalışma alanları, eğitim ve etkinlikler,<br />
mentorluk, akademik ve teknik danışmanlık,<br />
teknik ve girişim analizleri, yatırımcı ve<br />
firma görüşmeleri, veri tabanlarına erişim, TTO<br />
destekleri ile teknopark vergi avantajı gibi birçok<br />
imkân sağlanacak.<br />
Topçu: “Oyun teknolojisinin<br />
merkezi olacak”<br />
Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu,<br />
“Yüksek teknoloji odaklı yenilikçilik faaliyetlerinin<br />
cazibe merkezi olma hedefimiz doğrultusunda<br />
hayata geçecek olmasından büyük heyecan<br />
duyduğum Cube Beyoğlu, Türkiye’de bir ilk<br />
olması açısından da önemli. Burada girişimcilik<br />
ekosisteminin gelişmesi için çalışmalar yürütülecek.<br />
Örneğin, oyun teknolojisiyle ilgili konular<br />
Cube Beyoğlu’nda planlanacak” dedi.<br />
Yıldız: “Gençlerimiz yarının<br />
dünyasına hazırlanacaklar”<br />
Projenin ev sahibi Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar<br />
Ali Yıldız, gençler için 100. Yıla Yakışır Beyoğlu<br />
mottosuyla projelerini gerçekleştirdiklerini ve<br />
planladıklarını açıkladı. “Cumhuriyetimizin 100.<br />
Yılında Milli Mücadele’nin adını taşıyan İstiklal<br />
Caddesi’nde bir ilki daha gerçekleştirmenin ve<br />
gençlerimizin hizmetine sunmanın gururunu<br />
yaşıyoruz. Burada gençlerimiz yarının dünyasına<br />
hazırlanacaklar ve yarının dünyasında Türkiye’yi<br />
daha güçlü yapmak için eğitim görecekler” dedi.<br />
41
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Bankalar Yapay Zeka, Ses Biyometrisi ve<br />
Dolandırıcılık Önleme Çözümlerine yatırım yapıyor!<br />
Yeni dijital çağda,<br />
çağrı merkezi dinamikleri<br />
de değişiyor.<br />
Müşteri ve çalışan<br />
deneyimine odaklanan<br />
firmalar, hız<br />
kesmeden yapay<br />
zeka teknolojilerine<br />
yatırım yapıyor. Verint<br />
Ülke Müdürü<br />
Barış Özdemir 2022<br />
yılında Türkiye’de<br />
bu alanda yatırımların<br />
arttığına dikkat çekti. Four Seasons<br />
Hotel İstanbul Bosphorus’da gerçekleştirilen<br />
“Müşteri Deneyiminde Da Vinci Etkisi”<br />
etkinliğinde bir konuşma yapan Barış<br />
Özdemir “Dijital dönüşümle birlikte artan<br />
etkileşimin en efektif şekilde nasıl yönetileceği,<br />
çağrı merkezi yöneticilerinin en<br />
önemli konusu halini aldı” dedi.<br />
Yüksek hacimli etkileşimin sadece iş gücünü<br />
artırarak yönetmenin mümkün olmadığını<br />
vurgulayan Özdemir, Türkiye<br />
IT network pazarında 2022 yılında Verint’in en çok<br />
talep aldığı teknolojik ürünler hakkında<br />
şu bilgileri verdi:<br />
Sektör Market<br />
42<br />
Ses Biyometrisi ve<br />
Dolandırıcılık Önleme<br />
Çözümlerine İlgi Artacak!<br />
“Verint, Türkiye pazarında 2013 yılından<br />
beri müşteri etkileşimi ve siber güvenlik<br />
teknolojileri alanında faaliyet gösteriyor.<br />
2022 yılında müşteri analitiği ve toplam<br />
kalite çözümlerimizle, birçok kurumun dijital<br />
dönüşüm yolculuğuna rehberlik ettik.<br />
One Workforce çözüm ailemiz ile dağıtık<br />
yapıdaki iş gücünün doğru zamanda ve<br />
yüksek verimlilikle iş süreçlerine dahil olmasına<br />
imkan tanıdık. Özellikle pandemi<br />
sonrası oluşan dağıtılmış iş gücünün en<br />
etkin şekilde yönetilmesini sağladık. Ses<br />
biyometrisi ve Fraud çözümlerimizle ile<br />
çağrı merkezlerinde güvenlik açıklarını<br />
en aza indirdik. Bankaların gündeminde<br />
2022 yılında daha çok dolandırıcılık<br />
önleme çözümleri vardı. Pazar bu alanda<br />
büyümesini sürdürecek”<br />
Sistaş Ürün ve Yeniliklerden Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı Kerem Çadırcı<br />
ise Verint Ses Biyometrisi ve Dolandırıcılık<br />
çözümünün, çağrı merkezlerine gelen<br />
aramalar üzerinde ciddi bir güvenlik<br />
katmanı sağladığını vurguladı. Kerem<br />
Çadırcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Çağrı<br />
merkezini arayan kişinin daha önce oluşturulan<br />
ses imzası ile karşılaştırılarak<br />
ilgili kişi olup olmadığı ilave bir güvenlik<br />
sorusuna ihtiyaç duyulmadan tespit<br />
ediliyor. Verint’in çözümü sayesinde;<br />
Verint Türkiye ve stratejik iş ortağı Sistaş, müşteri<br />
deneyimine odaklanan şirketlere; yapay zekâ teknolojileri<br />
ile ses biyometrisi ve dolandırıcılık önleme<br />
çözümlerini anlattı…<br />
aynı anda gelen binlerce çağrı, mevcut<br />
dolandırıcılık listesindeki kişiler ile<br />
karşılaştırılıyor ve sahte arama yapan<br />
dolandırıcılar kolaylıkla tespit ediliyor.<br />
Böylece, müşteri deneyimini sağlanırken<br />
güvenlikten de ödün verilmemiş olur.<br />
Örneğin bir bankaya gelen milyonlarca<br />
çağrı içinden çok kısa bir sürede belirli<br />
sayıdaki dolandırıcılık araması kolayca<br />
otomatik olarak ayıklanabiliyor.”<br />
BT profesyonellerinin yoğun ilgi gösterdiği<br />
etkinlikte 2022 yılını değerlendiren Barış<br />
Özdemir, <strong>2023</strong> yılına dair öngörülerini<br />
ve Verint’in gelecek yıl hedeflerini ise şöyle<br />
özetledi:<br />
Verint Türkiye Pazarına<br />
Yatırım Yapmaya Devam<br />
Edecek!<br />
“Bu sene değerli iş ortağımız Sistaş ile<br />
birlikte Finans, telekomünikasyon, sigortacılık<br />
taşımacılık, kamu ve benzeri<br />
sektörlerde, birçok başarılı projeye imza<br />
atık. Müşteri Analitiği, Toplam Kalite, Ses<br />
Biyometrisi, One Workforce çözümlerimiz<br />
ile şirketlerin iş akışlarında katma değer<br />
yarattık. Türkiye pazarında çift haneli<br />
olarak büyümemizi sürdüreceğiz.<br />
<strong>2023</strong>, çağrı merkezlerinde yapay zeka teknolojilerinin<br />
bir çok segmentte daha çok<br />
kullanılmaya başlandığı bir yıl olacak.<br />
Etkileşimlerin kısıtlı bir kısmının değil<br />
tümünün değerlendirildiği bütüncül bir<br />
bakış açısının yaygınlaşmasıyla etkileşim<br />
kalitesinin hızla artmaya başladığı birçok<br />
uygulama hayatımıza girecek. İşin özünde<br />
müşterilerinin ne dediğini anlayan bir<br />
robot bize ne yapmamız gerektiği ile ilgili<br />
ipuçları verecek.”<br />
Verint’in kanal yapısı hakkında da bilgi<br />
veren Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:<br />
İş Ortaklarımıza Güvenimiz<br />
Tam<br />
“Türkiye pazarında stratejik iş ortaklarımızdan<br />
Sistaş, bizim için değerli, deneyimli,<br />
yenilikçi ve bir o kadar da köklü bir<br />
şirket. Özellikle bankacılık ve sigortacılık<br />
sektöründe omuz omuza çalışıyoruz. İş<br />
ortağımız, Verint ürünlerini müşterilerine<br />
pozisyonlamanın yanında, kendi portföyündeki<br />
diğer ürünlerle de entegre ederek<br />
toplam çözüm sunma konusunda büyük<br />
adımlar atıyor. Bu yaklaşım hem bizim,<br />
hem de müşterilerimiz açısından çok kıymetli.<br />
Önümüzdeki yıl Sistaş ile beraber<br />
dijital dönüşümün lider iki şirketi olarak<br />
değer üretmeye devam edeceğiz.”<br />
Ses Biyometrisi İşletme<br />
Maliyetlerini Düşürüyor!<br />
Sistaş Ürün ve Yeniliklerden Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı Kerem Çadırcı<br />
“Müşteri Deneyiminde Da Vinci Etkisi”<br />
etkinliğinde sektör temsilcilerinin sorularını<br />
da yanıtladı. Çadırcı, 2022 yılında ses<br />
biyometrisi alanında hayata geçirdikleri<br />
başarılı projelere dair şu bilgileri verdi: “İş<br />
ortağımız Verint’in analitik çözümleri ile<br />
bankaların çağrı merkezlerine yönelik ses<br />
biyometrisi alanında başarılı birçok proje<br />
gerçekleştirdik ve dolandırıcıların önüne<br />
set çektik. Biyometrik teknolojiler, retina<br />
veya iris gibi benzersiz bireysel özelliklere<br />
dayandığı için klasik güvenlik önlemleri<br />
ile kıyaslandığında çok daha etkili sonuç<br />
verebiliyor. Bir kişinin sesini tam olarak<br />
kopyalamak mümkün değildir. Ses biyometrisi,<br />
güvenlik adımlarının sayısını<br />
ve doğrulama süresini de önemli ölçüde<br />
azaltabiliyor. Yapay zeka destekli bu yeni<br />
teknoloji sayesinde çağrı merkezlerinde<br />
müşteri temsilcilerinin çağrılar için daha<br />
az zaman harcamasını sağlayarak; ortalama<br />
görüşme sürelerini kısaltabiliyoruz.<br />
Böylece çağrı merkezleri, genel giderlerden<br />
önemli ölçüde tasarruf sağlayabiliyor.<br />
Verint Ses Biyometrisi ve Dolandırıcılık<br />
çözümü, müşteri memnuniyetini artırdığı<br />
gibi, daha verimli bir ekip ile iş akışlarında<br />
katma değer oluşturabiliyor.<br />
2022 yılında otomatik kalite değerlendirme<br />
alanında da farklı projeleri hayata geçirdik.<br />
Geleneksel yöntemlerde, çağrı merkezi<br />
ses kayıtları dinlenerek puanlama kalite<br />
personeli tarafından teker teker yapılmaktadır.<br />
Sistaş olarak Verint çözümleri ile bu<br />
süreçlerin bir kısmını ses analizi yardımı<br />
ile otomatikleştirmekteyiz. Bu sayede hem<br />
çok fazla çağrı değerlendirilmiş oluyor,<br />
hem de kalite ekipleri katma değerli<br />
konulara daha fazla zaman ayırabiliyor.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
WatchGuard ve Axoft’tan distribütörlük anlaşması<br />
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir oyuncu<br />
olan WatchGuard’ın yeni distribütörü, dijital teknolojiler<br />
ve hizmetler sağlama konusunda kanal uzmanı<br />
olan Axoft oldu. Bu kapsamda Türkiye için başlayan<br />
dağıtıcılık görüşmeleri Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’ın<br />
dahil olduğu bir anlaşma ile sonuçlandırıldı…<br />
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel<br />
bir lider olan WatchGuard ile dijital teknolojiler<br />
ve hizmetler sağlama konusunda kanal<br />
uzmanı olan Axoft, iş birliğine gitti. İki şirket<br />
arasında imzalanan iş birliği anlaşmasıyla<br />
Axoft, WatchGuard’ın distribütörlüğünü<br />
üstlendi. Türkiye için başlayan dağıtıcılık<br />
görüşmeleri Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’ın<br />
dahil olduğu bir anlaşma ile sonuçlandırıldı.<br />
WatchGuard ile Axoft, yapılan<br />
anlaşma kapsamında Türkiye’de daha geniş<br />
alanda çözüm ortaklarına ulaşmayı hedefliyor.<br />
Axoft’un iş ortakları, WatchGuard’ın<br />
MSSP platformunu kullanarak müşterilerine<br />
bütünleşik güvenlik çözümlerini tek bir noktadan<br />
sunabilecekler.<br />
“WatchGuard’ın Çözümleri<br />
Axoft’un Tecrübesiyle<br />
Birleşiyor”<br />
Artan siber saldırılara karşı alınması gereken<br />
önlemlerin hem çözüm olarak sayılarının<br />
artması hem de karmaşık hale gelmesinin,<br />
iş ortaklarını ve müşterileri oldukça zor<br />
bir duruma soktuğunun altını çizen Watch-<br />
Guard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü<br />
Yusuf Evmez, “WatchGuard olarak bu çözümleri<br />
olabildiğince basitleştirerek merkezi<br />
platformumuz olan WatchGuard Cloud<br />
üzerinden dağıtılması, kurulması ve yönetilmesi<br />
konusunda müşterilerimize yardımcı<br />
oluyoruz. Ayrıca ağ güvenliği, çok faktörlü<br />
kimlik doğrulama, uç nokta güvenliği ve Wi-<br />
Fi ağ güvenliğini tek bir platformda buluşturarak<br />
müşterilerimize bir platform hizmeti<br />
sunuyoruz. Bu platformdan faydalanarak<br />
müşterilerimiz hem XDR avantajlarından<br />
yararlanabiliyor hem de ‘Sıfır Güven’ stratejisini<br />
işletmelerinde hızlıca uygulayabiliyor.<br />
Bu noktada Axoft’un sahip olduğu tecrübelerin,<br />
bundan sonraki süreçlerde bize de<br />
yardımcı olacağına inanıyoruz. Axoft’un<br />
hızlı büyüme politikası ve siber güvenlik<br />
çözümlerine hakimiyeti WatchGuard olarak<br />
bizi, Türkiye pazarındaki ikinci distribütörümüzün<br />
Axoft olması yönünde motive etti.”<br />
açıklamasında bulunuyor.<br />
Sektör Market<br />
TeklifimGelsin’e Startup Wise Guys’dan yatırım!<br />
IT network<br />
Bankalar ve diğer finansal<br />
kuruluşlar ile kurdukları<br />
entegrasyonlar sayesinde<br />
kişiye özel kredi,<br />
kredi kartı ve yatırım gibi<br />
tekliflerin görüntülendiği<br />
finansal pazaryeri platformu<br />
TeklifimGelsin, yatırım<br />
turunu tamamladı.<br />
Ocak 2021’de binlerce girişim<br />
arasından seçilerek<br />
İTÜ Çekirdek Ön Kuluçka Programı kapsamında<br />
İhsan Cem Zararsız ve Ertuğrul Hakan<br />
Biri tarafından kurulan girişim, Startup Wise<br />
Guys tarafından yatırım aldı. Halihazırda 1.8<br />
milyondan fazla ziyaretçi ve 140 binden fazla<br />
kullanıcıya ulaşan TeklifimGelsin, aldığı tohum<br />
yatırımla birlikte uluslararası pazarlama<br />
faaliyetlerini hızlandırıp, yeni pazarla açılma<br />
planlarını hızlandırmayı hedefliyor.<br />
Zararsız: “FinTech Hızlandırma<br />
Programı ile global<br />
yolculuğumuza hızlı başladık”<br />
Aldıkları yatırıma ilişkin değerlendirmede bulunan<br />
TeklifimGelsin Kurucu Ortağı ve CEO’su<br />
İhsan Cem Zararsız, şunları söyledi: “Kurulduğumuz<br />
günden bugüne dek aldığımız yatırımları<br />
hiçbir zaman sadece maddi bir katkı<br />
olarak görmedik. Yatırımcılarımızın yaptıkları<br />
yatırımlarla sadece girişimimize değil vizyonumuza,<br />
hedeflerimize ve heyecanlarımıza da<br />
ortak olduklarını düşünüyoruz. Aldığımız bu<br />
yatırımla aynı zamanda Startup Wise Guys’ın<br />
Kullanıcıların ihtiyaçları doğrultusunda tüm finansal<br />
tekliflere ulaşabildiği finansal pazaryeri platformu<br />
TeklifimGelsin, Startup Wise Guys’dan yatırım aldı.<br />
TeklifimGelsin, aldığı bu yatırımı uluslararası pazarlama<br />
faaliyetlerini genişletip, yeni pazarlara açılmanın<br />
yanı sıra ürün geliştirmek, ekibini büyütmek ve<br />
kullanıcı sayısını artırmak için kullanacak…<br />
FinTech Hızlandırma Programı ile birlikte global<br />
yolculuğuna çok hızlı bir başlangıç yapma<br />
fırsatı yakaladık. Bizlere sağladıkları eğitim,<br />
network gibi desteklerin global bir girişim<br />
olma hayallerimize ciddi oranda katkı sağlayacağına<br />
inanıyoruz. Yeni yatırımla global<br />
yolculuğumuzun dışında ürünümüzü geliştirmek<br />
için de oldukça fazla efor sarf edeceğiz ve<br />
önümüzdeki günlerde mobil uygulamamızı da<br />
hayata geçireceğiz” dedi.<br />
Önür: “FinTech sektörünün<br />
hızlı gelişmesi ürün ve hizmet<br />
sayısını artırıyor”<br />
Doğu Avrupa’nın lider yatırım fonu Startup<br />
Wise Guy’ın Partneri Günce Önür de şu açıklamayı<br />
yaptı: “Startup Wise Guys olarak, finansal<br />
teknoloji alanında çözüm üreten ve birçok<br />
ihtiyacı tek çatı altında buluşturan girişimleri<br />
her zaman destekliyoruz. FinTech sektörünün<br />
çok hızlı gelişmesi bu alandaki ürün ve hizmet<br />
sayısının da artmasına yol açtı. TeklifimGelsin’in<br />
bu hizmet ve ürünleri tek platformda buluşturarak<br />
kullanıcılara özel teklifler sunması<br />
bizler için çok kıymetli. Girişimin geleceğinin<br />
parlak olduğuna inancımız tam. Startup Wise<br />
Guys’ın girişimlere sunduğu network ve hızlandırıcı<br />
programları sayesinde TeklifimGelsin’in<br />
kısa zamanda çok önemli işler başaracağını<br />
düşünüyorum.”<br />
43
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
“Geleceği Şekillendiren”ler Dijitaliz’de buluştu!<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
44<br />
Eczacıbaşı Topluluğu, dijital dönüşüm vizyonunu<br />
“dijital teknolojileri, veri ve yeni iş yapış şekillerini<br />
tüm iş süreçlerinde içselleştirerek içinde bulunulan<br />
iş alanlarının geleceğini şekillendirmek”<br />
olarak tanımlıyor. Bu kapsamda, Topluluğun<br />
kuruluş ve markalarını dijital dönüşüme teşvik<br />
etmek ve başarılı dijital projeleri ödüllendirmek<br />
amacıyla düzenlenen Dijitaliz Buluşması ve<br />
Ödülleri’nin beşincisi “Geleceği şekillendir” temasıyla<br />
gerçekleşti. Buluşma kapsamında gerçekleştirilen<br />
panellerde, bilgilendirici ve ilham verici konuşmalar<br />
yer aldı. Törenin finalinde, Topluluğun<br />
başarılı dijital projeleri, uygulamaları ve süreçleri<br />
ödüllendirildi.<br />
Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı<br />
ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte,<br />
Hepsiburada & Doğan Online Kurucu ve Yönetim<br />
Kurulu Başkanı, Doğan Holding Yönetim Kurulu<br />
Başkan Vekili Hanzade Doğan Boyner, Ford<br />
Otosan Dijital Ürünler ve Servisler Lideri Hayriye<br />
Karadeniz, Insider Kurucu Ortak ve CEO’su<br />
Hande Çilingir, Decoverse Dijital Pazarlama ve<br />
Analiz Sorumlu Uzmanı Yılmaz Durkut, McKinsey&Company<br />
Ortağı Ezgi Demirdağ, Up School<br />
Kurucu Ortak ve CEO’su Mina İlköz, Eczacıbaşı<br />
Dynavit Baş Antrenörü Ferhat Akbaş, Eczacıbaşı<br />
Dynavit Takım Kaptanı, Simge Aköz, Eczacıbaşı<br />
Dynavit oyuncusu Hande Baladın ve Eczacıbaşı<br />
Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ergün<br />
dijitalleşmenin getirdiği yenilikleri ve dijital çağı<br />
kendi eksenlerinden dinleyicilerle paylaştı. Etkinlikte<br />
Topluluk adına da Eczacıbaşı Topluluğu Dijital<br />
Dönüşüm Koordinatörü ve Yönetim Kurulu<br />
Üyesi Esra Eczacıbaşı Coşkun, Eczacıbaşı Topluluğu<br />
CEO’su Atalay Gümrah, Eczacıbaşı Topluluğu<br />
İnsan Kaynakları Grup Başkanı Eylem Özgür,<br />
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO’su Özgen Özkan,<br />
Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri CEO’su Bülent Kozlu,<br />
Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Planlama Müdürü<br />
(Temizlik Kağıtları) Muzaffer Şahin ve Eczacıbaşı<br />
Yapı Gereçleri İnsan Kaynakları Uzman<br />
Yardımcısı Bensu Ceylan yaptıkları konuşmalarla<br />
dijital çağı ele aldı.<br />
“Değişmek için yanılmaktan<br />
korkmamak gerek”<br />
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Eczacıbaşı<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı,<br />
“Dijital çağın gereksinimlerini kavramak, buna<br />
yönelik ürünler, hizmetler ve yeni iş modelleri<br />
geliştirmek için dijital dönüşüm yolculuğumuzu<br />
2018 yılında farklı bir anlayışla yeniden ele aldık.<br />
Geçen kısa zamanda önemli ilerlemeler sağladık.<br />
Çok daha iyisini yapmak üzere büyük bir çaba ile<br />
gayret göstermeye de devam ediyoruz. Bu da hepimize<br />
gelecek için umut veriyor” dedi.<br />
Değişimin öneminin altını çizen Eczacıbaşı,<br />
şöyle konuştu: “Değişmek ve yenilenmek için<br />
denemek, yanılmaktan korkmamak, cesaretle<br />
Dijital dönüşümü iş stratejilerinin odak noktalarından biri<br />
olarak konumlayan Eczacıbaşı Topluluğu, dünyanın her yerindeki<br />
çalışanlarına dış ekosistemden başarı hikayeleriyle<br />
ilham vermesi ve dijitalleşmenin farklı iş kollarında geliştirilen<br />
projelerle güçlendirilmesi hedefiyle düzenlediği Dijitaliz<br />
etkinliğinde buluştu. Topluluğun gelenekselleşen etkinliği bu<br />
yıl “Geleceği şekillendir” temasıyla düzenlendi…<br />
tekrar denemekten başka bir yol yok görünüyor.<br />
Çünkü, dışarıdaki değişim hızı içeridekini aşarsa<br />
sonumuzun geleceğini biliyoruz. Yeni teknolojiler<br />
ve yeni iş yapış şekillerinin sunduğu eşsiz<br />
fırsatlardan yararlanmaya, tüm paydaşlarımız<br />
için fark ve değer yaratmaya devam edeceğiz.”<br />
“Paydaşlarımıza sunduğumuz<br />
deneyimle gurur duyuyoruz”<br />
“Varlığımızı geleceğe taşımak ancak değişimin<br />
parçası isek mümkün olabiliyor” diyen Eczacıbaşı<br />
Topluluğu Dijital Dönüşüm Koordinatörü ve Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Esra Eczacıbaşı Coşkun ise,<br />
“Topluluğumuzun en büyük gücünün, zamanın<br />
ruhuna göre kendisini yenileme becerisi olduğunu<br />
düşünüyorum. Zamanımızın ruhuna yön veren<br />
en önemli unsurlardan biri dijital dönüşüm.<br />
Dijital dönüşümü bütünsel olarak ele alıyoruz.<br />
Tüketiciyle buluştuğumuz ön yüzden, arka planda<br />
süreçlerin verimliliğine; yeni iş modelleri geliştirmeden<br />
kültür değişimine kadar, 360 derece ve<br />
çok boyutlu bakmaya gayret ediyoruz. Kendimizi<br />
ve faaliyet gösterdiğimiz evreni daha iyi tanımaya;<br />
iyi örneklerden sürekli öğrenmeye çalışıyoruz”<br />
diye konuştu.<br />
2018’de hayalini kurdukları pek çok proje hayata<br />
geçirdiklerini de ifade eden Esra Eczacıbaşı Coşkun,<br />
“2022 yılı itibariyle dijital dönüşüm projelerinden<br />
elde ettiğimiz ek finansal katkı operasyonel<br />
karlılığımızın yüzde 6’sına ulaştı. 2025 yılına<br />
kadar yüzde 15’ine ulaşmasını öngörüyoruz,<br />
yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Artan<br />
cirolar, karlılıklar, pazar payları elbette son derece<br />
değerli. Ancak, daha da değerlisi, dijital araçların<br />
sunduğu imkanlarla, daima genç ve yenilikçi bir<br />
marka olarak paydaşlarımıza sunduğumuz deneyim,<br />
Bununla da gurur duyuyoruz” dedi.<br />
“Dijital gelişimi çalışanlarımızla<br />
inşa ediyoruz”<br />
Dijitaliz Ödül Töreni’nin açılışında konuşma yapan<br />
Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah,<br />
“Dijital dönüşüm yolculuğuna çıktığımız<br />
günden itibaren artan proje sayıları, projelerde<br />
çalışan Eczacıbaşılı sayısı, yapılan projelerin<br />
sonuçları, öğretileri geleceğe çok daha umutla<br />
bakmamızı sağlıyor. Bu sene Topluluğumuzun<br />
neredeyse tüm kuruluşlarından toplamda 95<br />
dijital proje başvurusu var. Kuruluşlarımızdan<br />
daha çok arkadaşımızı bu sürece alırsak, daha<br />
çok arkadaşımızı heyecanlandırırsak çok daha<br />
üretken olacağımıza inanıyoruz” diyerek şunları<br />
ekledi: “Dijitalleşmeyi, işimizin, geleceğimizin<br />
bir parçası yapmak, kurumsal ve bireysel olarak<br />
özümsemek, kuruluşlarımızın her kademesinde,<br />
her biriminde ortak bir dönüşüm kültürü haline<br />
getirmek başarılı sonuç almanın, geleceğe hazır<br />
olmanın ve hatta geleceği şekillendirmenin en<br />
temel koşulu.”<br />
Geleceği şekillendiren ödüller<br />
sahiplerini buldu<br />
Eczacıbaşı Topluluğu Dijitaliz etkinliğinde toplam<br />
10 kategoride dijital projeler ödüllendirildi.<br />
“En iyi müşteri deneyimi” kategorisinde, VitrA’nın<br />
müşterisine direk ulaşmasına olanak sağlayarak<br />
kusursuz bir deneyimi hedefleyen Eczacıbaşı<br />
Yapı Gereçleri’nden VitrA Online ödülü almaya<br />
hak kazandı.<br />
“En iyi dijital iletişim” kategorisinde ödülü, veriye<br />
dayalı çoklu mecra kullanımı ile frekans yönetimi<br />
yapan Selpak Extra Antibakteriyel Koruma Kalkanı<br />
Tuvalet Kağıdı’nın lansman iletişimi kazandı.<br />
“En İyi Dijital Operasyon – Üretim” kategorisinde,<br />
otomatik enerji kontrolü ile duruş süresini<br />
minimize eden ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunan<br />
BEY (Balya Enerji Yönetimi) projesi ödüle<br />
layık görüldü.<br />
“En İyi Dijital Operasyon - Tedarik Zinciri” kategorisinde,<br />
tedarik zinciri süreçlerinin uçtan uca<br />
izlenebilirliğini artırmasını sağlayan Eczacıbaşı<br />
Tüketim Ürünleri’nden Kontrol Kulesi projesi<br />
ödüle hak kazandı.<br />
“En İyi Dijital Destek Fonksiyon Süreci” kategorisinde,<br />
yer altı işletmelerinde operasyon verimliliğini<br />
artıran ve iş güvenliğine katkıda bulunan<br />
Esan’dan Püskürtme Beton Uygulamalarında<br />
Sanal Gerçeklik Kullanımı projesi ödüle layık<br />
görüldü. “En İyi Dijital Veri Anlamlandırma” kategorisinde<br />
ödülü karo üretiminde çamur kontrol<br />
süreçlerinden insan faktöründen çıkaran ve elde<br />
edilen verileri anlamlandırarak dijital ortama taşıyan<br />
VitrA Karo’dan DigiOK projesi kazandı.<br />
“En İyi Dijital Dene-Öğren” kategorisinde ise anlık<br />
veri toplanması ve makine öğrenmesi ile anlamlı<br />
sonuçlar çıkararak üretim verimliliğini artıran<br />
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nden Qualitics Pilot<br />
projesi ödülü almaya hak kazandı.<br />
“En İyi Dijital Ürün/Hizmet/İş Modeli” kategorisinde<br />
ödül, ürün bulunurluğunu artırarak,<br />
tasarım ve kalitesi yüksek olan ürünleri nihai<br />
müşteriye daha hızlı ulaştıran Eczacıbaşı Yapı<br />
Gereçleri’nden VitrA Plus projesinin oldu.<br />
“En İyi Değişim Yönetimi” kategorisinde uçtan<br />
uca müşteri memnuniyetini artırmayı hedefleyerek<br />
kullanıcı deneyimini iyileştiren Müşteri Deneyimi<br />
v2.0 projesi ödüle layık görüldü.<br />
“Dijitaliz Ezber Bozan Özel Ödülü” kategorisinde<br />
ödülü, spor analitiğinde makine öğrenmesi ve<br />
yapay zeka kullanımıyla karar süreçlerine destek<br />
sağlayarak rekabette avantaj sağlayan Eczacıbaşı<br />
Spor Kulübü ve Eczacıbaşı Holding Veri Analitiği<br />
Takımı iş birliği ile hayata geçirilen VolleyScience<br />
projesi kazandı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
TÖDEB’in yeni genel merkezinin açılışı gerçekleştirildi<br />
2020 yılında Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat<br />
Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve<br />
Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun<br />
hükümlerine göre kurulan Türkiye Ödeme ve<br />
Elektronik Para Kuruluşları Birliği’nin (TÖ-<br />
DEB) yeni merkezinin açılışı, Hazine ve Maliye<br />
Bakan Yardımcısı Murat Zaman, BDDK Başkan<br />
Yardımcısı Muhammet Erişen ve TÖDEB<br />
üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.<br />
“Finansal kesimin önümüzdeki dönemde tüm<br />
aktörleriyle daha iyiye doğru gideceğine inancım<br />
gerçekten çok güçlü. Önemli, kritik zamanları<br />
da inşallah atlattık” diyen Hazine ve<br />
Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, etkinlikte<br />
gerçekleştirdiği konuşmasında finteklerin<br />
önemine işaret ederek, “Hazine ve Maliye Bakanlığı<br />
olarak finteklerle ilgili görüşümüz kısaca<br />
şu; geliştirilmesi için elimizden ne geliyorsa<br />
yapmak zorundayız. Ne ihtiyaçları varsa mevzuat<br />
çerçevesinde gidermek için çalışmalıyız.<br />
İnşallah önümüzdeki dönemde iş birliğimiz<br />
daha da artacaktır” diye konuştu.<br />
Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’nin (TÖDEB)<br />
yeni merkezinin açılışı Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat<br />
Zaman, BDDK Başkan Yardımcısı Muhammet Erişen ve TÖDEB<br />
üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Yaptığı konuşmada 2022’nin TÖ-<br />
DEB için oldukça verimli bir yıl olduğunu belirten TÖDEB Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, kamu otoriteleriyle açık iletişim ve<br />
etkin koordinasyon kurulmasına öncelik verdiklerini söyledi…<br />
“Finansal sistemde oyuncu<br />
çeşitliliğinin artmasından<br />
memnuniyet duyuyoruz”<br />
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu<br />
(BDDK) Başkan Yardımcısı Muhammet Erişen<br />
de bankalar finans sektörünün en önde gelen<br />
aktörleri olsa da banka dışı kuruluşların da finansal<br />
sistemde üstlendikleri rolün, icra ettikleri<br />
faaliyetlerin gerek finans sektörü gerekse<br />
de dijitalleşen dünya için çok önemli olduğunu<br />
ve bunu yakından takip ettiklerini söyledi.<br />
Erişen, “Hali hazırda finansal sistemde oyuncu<br />
çeşitliliğinin artıyor olmasından da yine kurum<br />
olarak memnuniyet duyuyoruz. Birbirinden bağımsız<br />
gibi görünse de finans sektörü için tüm<br />
aktörlerin iş birliğinin çok önemli olduğunu ve<br />
aslında tüm aktörlerin birbirleriyle bağlantılı ve<br />
birbirlerini destekler nitelikte olması gerektiğini<br />
ayrıca vurgulamak isterim. Biz kurum olarak<br />
başta bankacılık sektörümüz ve düzenleme alanımızdaki<br />
şirketler olmak üzere tüm kuruluşlarla<br />
iş birliği ve eş güdüm içerisinde olduğumuzu ve<br />
her konuda sizlere kapılarımızın açık olduğunu<br />
ifade etmek isterim.” ifadesini kullandı.<br />
“Kamu otoriteleriyle açık<br />
iletişim ve etkin koordinasyon<br />
odağımızdaydı”<br />
Açılış kapsamında yaptığı konuşmada Birliğin<br />
faaliyetleri ve gelecek dönem hedefleriyle ilgili<br />
bilgiler veren TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ufuk Bilgetekin, “2022 yılı, mevzuat değişikliklerinin<br />
yoğun olduğu, sektörümüzün yeni<br />
mevzuatlara uyumunun önem arz ettiği bir dönem<br />
oldu. Dolayısıyla Birlik olarak, kamu otoriteleriyle<br />
açık iletişim ve etkin koordinasyon<br />
kurulmasını odağımızda tuttuk. Bundan sonraki<br />
süreçte de yeni mevzuatlar kapsamında<br />
doğabilecek gereksinimlerin karşılanmasına<br />
ve uygulamada karşılaşılabilecek aksamaların<br />
giderilmesine yönelik çözüm önerilerinin<br />
geliştirilmesi noktasında üyelerimiz ile birlikte<br />
çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.<br />
“TVTS, paydaşımıza yatırım ve<br />
itibar açısından değer katacak”<br />
Birliğin genel ve istatistiki bilgileri toplama ve<br />
düzenli olarak kamuya açıklama yetkisi kapsamında<br />
elektronik raporlama altyapısı TÖDEB<br />
Veri Transfer Sistemi’ni (TVTS) oluşturduklarını<br />
belirten Bilgetekin, “Ödeme ve elektronik<br />
para kuruluşları hakkında kamuoyunu aydınlatmanın<br />
ve sektörümüzün büyüklüğünü<br />
paylaşmanın her bir paydaşımıza gerek yatırım<br />
gerekse itibar açısından değer katacağına<br />
inanıyoruz. TVTS yılın son çeyreğinde canlıya<br />
alındı. Yakın bir süre sonunda sektörümüze<br />
ilişkin istatistiki verileri kamuoyu ile paylaşmayı<br />
planlıyoruz” ifadelerini kullandı.<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
Arşiv Dosyaları, Office Dokümanlarını<br />
ilk kez geride bıraktı!<br />
HP, bugün üçüncü<br />
çeyrek HP Wolf<br />
Güvenlik Tehdit<br />
Öngörüleri Raporu›nu<br />
yayınladı; ZIP ve<br />
RAR dosyaları<br />
gibi arşiv dosya<br />
biçimlerinin kötü<br />
amaçlı yazılımları<br />
yaymak için en çok<br />
kullanılan dosya türü olduğunu ve üç yıl sonra<br />
ilk kez Office dosyalarını geçtiğini ortaya<br />
koydu. Gerçek dünyadaki siber saldırıların<br />
analizini sunan rapor, hızla değişen siber suç<br />
ortamında siber suçluların tespit edilmemek<br />
ve kullanıcılara zarar vermek için kullandıkları<br />
en son tekniklere dikkat çekerek kurumlara<br />
yardımcı oluyor.<br />
HP Wolf Security çalıştıran milyonlarca uç<br />
noktadan elde edilen verilere dayanan araştırma,<br />
zararlı yazılımların yüzde 44’ünün arşiv<br />
dosyalarının içinden gönderildiğini ortaya<br />
HP Wolf Security raporu, arşiv dosyaları ile HTML kaçakçılığının<br />
bir araya gelmesinin, tehdit aktörlerinin tespit<br />
araçlarını atlatmasına yardımcı olduğunu gösteriyor…<br />
koydu. Rapora göre Microsoft Word, Excel ve<br />
PowerPoint gibi Office dosyaları aracılığıyla<br />
zararlı yazılım yayma oranı olan yüzde 32’ye<br />
kıyasla, arşiv dosyalarının ulaştığı yüzde 44<br />
oranı, bir önceki çeyreğe göre yüzde 11’lik bir<br />
artışa da işaret ediyor.<br />
Rapor, arşiv dosyalarının kullanımını yeni<br />
HTML kaçakçılığı teknikleriyle (siber suçluların<br />
e-posta ağ geçitlerini atlamak için zararlı<br />
arşiv dosyalarını HTML dosyalarına yerleştirme<br />
teknikleri ile) birleştiren ve ardından atak<br />
başlatan birkaç saldırı tespit etti.<br />
HP Wolf Security, kullanıcıları korumak için<br />
e-posta eklerini açma, dosya indirme ve bağlantılara<br />
tıklama gibi riskli adımları yalıtılmış,<br />
mikro sanal makinelere (mikro VM’ler) alıyor<br />
ve virüs bulaşma girişimlerinin ayrıntılı izlerini<br />
yakalıyor. HP’nin uygulama izolasyonu teknolojisi,<br />
diğer güvenlik araçlarını atlatabilen<br />
tehditleri azaltırken yeni izinsiz giriş teknikleri<br />
ve tehdit aktörlerinin davranışları hakkında<br />
benzersiz bilgiler sağlıyor. HP Wolf Security,<br />
algılama araçlarını atlatan tehditleri izole ederek,<br />
siber suçlular tarafından kullanılan en son<br />
teknikler hakkında özel bilgiler topluyor. HP<br />
müşterileri bugüne kadar 18 milyardan fazla<br />
e-posta ekine, web sayfasına tıkladı ve hiçbir<br />
ihlal bildirilmeden dosya indirdi.<br />
HP Wolf Security raporu verileri Temmuz-Eylül<br />
2022 tarihleri arasında HP Wolf Security<br />
müşteri sanal makinelerinde anonim olarak<br />
toplandı.<br />
45
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
<strong>2023</strong>, sanal gerçekliğin yılı olacak<br />
Deloitte’un <strong>2023</strong> Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon<br />
Öngörüleri raporuna göre sanal gerçeklik trendi hızla<br />
büyüyor. Pazarın küresel olarak 7 milyar dolarlık büyüklüğe<br />
ulaşacağı öngörülüyor. E-ticaretin yükselişe devam<br />
edeceği, sosyal medya üzerinden yapılan alışveriş<br />
hacminin de 1 trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor…<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
46<br />
Deloitte, teknoloji, medya ve telekomünikasyon<br />
dünyasının önde gelen trendlerini<br />
ve bu trendlerin dünya genelindeki<br />
işletmeleri ve tüketicileri nasıl etkileyeceğini<br />
ortaya koyan <strong>2023</strong> Teknoloji, Medya<br />
ve Telekomünikasyon (TMT) Öngörüleri<br />
raporunu yayınladı.<br />
Raporda öne çıkan başlıklardan biri<br />
sanal gerçeklik (VR) alanındaki yükseliş<br />
oldu. Son dönemde özellikle eğitim,<br />
endüstri, sağlık, oyun, savunma sanayi,<br />
kültür ve turizm, seyahat ve eğlence<br />
alanlarında yoğun şekilde kullanılan<br />
VR, şirketlerin giderek artan şekilde yatırım<br />
yaptığı bir alan haline geldi. Deloitte’un<br />
hazırladığı <strong>2023</strong> TMT Öngörüleri<br />
raporuna göre küresel VR pazarı bir<br />
önceki yıla göre yüzde 50 büyüyerek 7<br />
milyar dolara ulaşacak. VR’ın her yıl artan<br />
popülaritesi ile bu büyümenin yüzde<br />
90’ının sanal gerçeklik başlığı (VR<br />
headset) satışlarından geleceği düşünülüyor.<br />
<strong>2023</strong>’te ortalama fiyatının 450<br />
dolar olacağı öngörülen sanal gerçeklik<br />
başlıklarından 14 milyon adet satılacağı<br />
tahmin ediliyor. Aktif olarak kullanılan<br />
headset’lerin sayısının da 2022’nin ilk 6<br />
aylık dönemine göre yüzde 50 artarak 22<br />
milyona ulaşacağı düşünülüyor. Pazarın<br />
geri kalanını ise FPS, yarış ve simülasyon<br />
oyunları uygulamalarının oluşturacağı<br />
tahmin ediliyor. Batarya, ekranlar ve ses<br />
dahil olmak üzere temel teknolojideki<br />
iyileştirmelerin de bu büyümeyi hızlandıracağı<br />
öngörülüyor.<br />
Deloitte Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon<br />
Lideri Metin Aslantaş, dünyada<br />
yükselen VR kullanma eğiliminin<br />
farklı alanlara da taşınacağını belirtti.<br />
Özellikle kurumsal alanda VR’ın birçok<br />
fırsatı barındırdığına dikkat çeken Aslantaş,<br />
iş deneyimlerinin simülasyonlarında,<br />
kurumsal ve endüstriyel sistemleri<br />
görselleştirmekte ve mesafe nedeniyle<br />
oluşması muhtemel zorlukların üstesinden<br />
gelinmesinde VR’ın hayatı kolaylaştırdığını<br />
vurguladı. Aslantaş “Kullanıcılar,<br />
uzaktan çalışırken iş arkadaşlarıyla<br />
dijital modellere doğrudan dokunarak<br />
ve onları kullanarak üç boyutlu nesneler<br />
ve gerçek zamanlı dijital ikizlerle etkileşime<br />
girebilecekleri sanal alanlarda bir<br />
araya gelebilecekler. <strong>2023</strong>’te, işletmelerin<br />
ve tüketicilerin daha az kaynakla daha<br />
fazlasını yapmasına yardımcı olacak<br />
bir dizi teknolojinin hızla gelişerek kullanılmaya<br />
başlanacağını öngörüyoruz.<br />
Değişen tüketici alışkanlıklarıyla birleşen<br />
teknolojik gelişmelerdeki atılımlar,<br />
yöneticilerin de stratejilerini devamlı<br />
yenilemelerini zorunlu kılıyor” diyerek<br />
sektörlerinde öne çıkmak isteyen şirketlerin<br />
bu gelişmeleri yakından izlemeleri<br />
gerektiğini vurguluyor.<br />
Teknoloji, Medya ve<br />
Telekomünikasyon (TMT)<br />
<strong>2023</strong> Öngörüleri raporunda<br />
dikkat çeken diğer başlıklar<br />
ise şöyle:<br />
• Alışveriş sosyal medyaya yönelecek,<br />
yıllık büyüklüğü 1 trilyon doları aşacak:<br />
Sosyal medya üzerinden yapılan ticaret,<br />
geleneksel e-ticareti de geride bırakıyor.<br />
Dünyada sosyal medyadan yapılan<br />
ürün ve hizmet harcamalarının <strong>2023</strong>’te<br />
1 trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor.<br />
Geçen yıl 2 milyardan fazla insanın sosyal<br />
medya üzerinden alışveriş yaptığı<br />
göz önüne alındığında 2022’de bu kanal<br />
üzerinden 800 milyar dolar olan alışveriş<br />
hacminin gelecek yıl yüzde 25 büyüyeceği<br />
öngörülüyor. Deloitte Global’in yaptığı<br />
bir araştırmaya göre, sosyal medya fenomenleri<br />
Y ve Z kuşağının satın alma kararlarını<br />
X kuşağına daha çok etkiliyor.<br />
Yakın gelecekte de sosyal medya üzerinden<br />
yapılan ticaretin evrim geçireceği ve<br />
yeni ürünleri bulmanın daha kolay, ödeme<br />
yapmanın daha basit ve daha hızlı<br />
olacağı belirtiliyor.<br />
• Teknoloji şirketleri daha erken ‘net<br />
sıfır’layacak: Birçok kuruluş net sıfıra<br />
ulaşmak istiyor ve teknoloji sektörü<br />
de güçlü bir taahhütte bulunuyor. Deloitte’un<br />
gerçekleştirdiği Global CxO<br />
sürdürülebilirlik araştırmasına göre,<br />
teknoloji şirketleri iklim değişikliği<br />
konusunda daha hızlı çalışıyor. Teknoloji<br />
şirketlerinin net sıfır hedefine ulaşma<br />
olasılığının diğer şirketlere göre yüzde<br />
13 daha fazla olduğu öngörülüyor.<br />
• 5G ağları kurumsal bağlanabilirliği<br />
dönüştürecek: Bağımsız 5G ağları,<br />
sanallaştırılmış, bulut merkezli yetkinlikler<br />
sunarak, kablosuz teknolojideki<br />
(2G/3G/4G) önceki ilerlemeleri kademeli<br />
bir şekilde ortadan kaldıracak. Deloitte<br />
Global’e göre, 5G bağımsız ağlarına yatırım<br />
yapan mobil ağ operatörlerinin sayısı<br />
2022’de 100’ün üstündeyken <strong>2023</strong>’ün<br />
sonunda en az 200 olması bekleniyor.<br />
• Sanal prodüksiyonlar gerçek oluyor,<br />
film setlerine gerçek zamanlı görsel<br />
efektler geliyor: Sanal prodüksiyonun<br />
araç ve teknikleri, film ve sinema endüstrisini<br />
dönüştürüyor, hayallerin ekrana<br />
yansıtılmasını sağlıyor, yapım sürelerini<br />
kısaltıyor ve post prodüksiyon<br />
sırasında gerçek zamanlı bilgisayarla<br />
üretilmiş görüntüleri ve görsel efektlere<br />
gerçek hayattaki setlerde hayat veriyor.<br />
Deloitte Global, 2022’de tahmini 1,8 milyar<br />
dolarlık büyüklüğe sahip olan sanal<br />
üretim araçları pazarının <strong>2023</strong>’te yüzde<br />
20 artışla 2,2 milyar dolara ulaşacağını<br />
tahmin ediyor.<br />
• Oyun pazarındaki satın alma ve birleşmeler,<br />
konsolidasyon, şirketlerin<br />
portföylerinde yer alan oyunlar ve<br />
gelişen oyun teknolojisinin desteğiyle<br />
büyüyor: Deloitte Global, <strong>2023</strong>’te video<br />
oyun şirketi birleşme ve satın almalarının<br />
sayısının, 2022’nin yüzde 30 olarak<br />
tahmin edilen çeyreklik büyümesinin biraz<br />
daha altında kalarak yaklaşık yüzde<br />
25’lik bir orana ulaşacağını öngörüyor.<br />
Video oyun hizmetleri, sunduğu deneyimler<br />
ve iş modelleri yenilikler getirirken<br />
konsolların tedarik zincirleri, pandemi<br />
döneminde yeni nesil deneyimlere<br />
yönelik artan talebi karşılamak hedefiyle<br />
yatırımlarını artıracak. 2022›de<br />
piyasaya sürülmesi beklenirken çıkış<br />
tarihleri ertelenen birçok oyunun <strong>2023</strong>’te<br />
oyunculara ulaşacağı tahmin ediliyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>ITnetwork</strong><br />
Bitci’den metaverse projelerine 30 milyon TL yatırım<br />
Türkiye’nin blockchain teknolojileri öncüsü Bitci Holding,<br />
dijital dünyanın yeni yaşam alanı Metaverse’e<br />
yönelik üç projeye 30 milyon TL’lik yatırım yaptı.<br />
Yatırım tutarını 100 milyon TL’ye çıkaracak olan Bitci<br />
Holding, 17 ayrı projeyi de yakından izliyor…<br />
Türkiye’nin ilk blok zinciri ağını geliştiren ve<br />
inşaattan enerjiye, turizmden perakendeye<br />
kadar geniş bir yelpazede şirketler için blockchain<br />
temelli kullanıcı dostu çözümler üreten<br />
Bitci Holding, bünyesindeki yeni şirketi Bitci<br />
Ventures’la dijital dünyanın yeni yaşam alanı<br />
Metaverse’e yönelik yatırım atağı başlattı.<br />
Yatırımlar 100 milyon TL’ye ulaşacak<br />
İlk etapta VRMars, Metagalactica ve YacthingVerse’ten<br />
oluşan üç projeye 30 milyon TL’lik<br />
yatırım yapan ve 17 ayrı projeyi de yakından<br />
takip ederek görüşmeler sürdüren Bitci Ventures,<br />
gelecek vadeden Metaverse projelerini<br />
desteklemeye devam ederek, toplam yatırım<br />
miktarını 100 milyon TL’ye çıkaracak.<br />
Gerçek hayat dijitale taşınıyor<br />
Bitci Ventures’in yatırım yaptığı üç proje<br />
arasında bulunan VRMARS, gerçek hayat simülasyonu<br />
ile kullanıcıların Mars’ta koloni<br />
kurarken aktif gelir elde etmelerini sağlayan<br />
bir Web3.0 eğlence platformu. VRMARS Kızıl<br />
Gezegen’de inşa edilen ve Mars yüzeyindeki<br />
yaşamın fütüristik bir temsilini içeren ilk Metaverse<br />
projesi olarak öne çıkıyor.<br />
Yatırım alan bir diğer proje olan Meta Galactica<br />
ise şirketleri Metaverse üzerine taşıyarak,<br />
şirketlerin hizmet, servis ve ürünlerini<br />
tanıtmaları, kullanıma ve satışa sunmalarını<br />
hedefliyor. Böylelikle şirketlerin web üzerinde<br />
sunduğu hizmet ve ürünler, oluşturulacak yeni<br />
ara yüz sayesinde Metaverse’te kullanıcılarla<br />
buluşacak. Uzun dönemde 21 bin gezegenden<br />
oluşan bir sanal bir galaksi olan Meta Galactica’da<br />
kullanıcılar, kendi gezegenlerine de sahip<br />
olabilecek ve bunları özelleştirebilecek.<br />
Metaverse’te global yat fuarı<br />
Bitci Ventures’in yatırım yaptığı üçüncü proje<br />
olan YacthingVerse ise; meta veri tabanındaki<br />
yatçılıkla ilgili tüm paydaşları ve markaları Metaverse<br />
üzerinde buluşturmayı hedefliyor. YacthingVerse’te,<br />
yatların ve yatçılık ürünlerinin<br />
yer aldığı global yat fuarları düzenlenecek. Böylelikle<br />
yat severler, dünyanın farklı lokasyonlarında<br />
düzenlenen yatçılık fuarlarının her birine<br />
tek tek ve fiziki olarak katılma zahmetinden<br />
kurtularak, yatçılıkla ilgili aradıkları her şeyi<br />
YacthingVerse’teki global yat fuarında bulabilecekler.<br />
YacthingVerse ayrıca Marine Mall<br />
mağazaları, özelleştirilebilir araziler, YachtGA-<br />
ME (MMO) alanı, NFT galerisi, tekne gösterisi,<br />
YachtADS reklam alanı, gece kulübü, spor salonu,<br />
etkinlik alanları, VRinar, toplantı odaları<br />
ve eğitim alanlarını içeriyor.<br />
Yatırımcılar için yeni bir ekosistem<br />
Tamamı gerçek yaşam simülasyonlarından<br />
oluşan eğlence-oyun temalı ve ‘oyna-kazan’<br />
prensibine dayalı üç projenin de temel değişim<br />
araçlarını NFT’ler ve token’lar oluşturuyor.<br />
Bitci Ventures’ın yatırım yaptığı projeler; Metaverse’in<br />
temel değişim birimleri token’lar ve<br />
NFT’ler aracılığıyla, milyonlarca kripto para<br />
yatırımcısı ile Metaverse projeleri arasında<br />
kazanca dönüşen bir dijital ekosistem fırsatı<br />
sunuyor.<br />
“Proje geliştiricilerini desteklemeye<br />
hazırız”<br />
Yeni yatırımlarla blockchain temelli Metaverse<br />
projelerini desteklemeye devam edeceklerini<br />
söyleyen Bitci Holding CEO’su Onur Altan<br />
Tan, “Metaverse projelerine yatırım yapmaya<br />
devam edeceğiz. Bu kapsamda pek çok proje<br />
geliştiricisi ile görüşmelerimiz sürüyor. Yatırım<br />
yaptığımız projeleri ekiplerimizle de teknik<br />
olarak destekleyerek dünyada ses getirecek<br />
projelere imza atmaya devam edeceğiz. Metaverse<br />
projeleri geliştiren ve kendilerine Bitci<br />
Ventures gibi güçlü bir destek arayan tüm proje<br />
geliştiricileriyle görüşmeye ve onları da desteklemeye<br />
hazırız. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde<br />
ulusal ve uluslararası nitelikteki proje<br />
ve iş birliklerimizle farklı şirket ve kuruluşlara<br />
Blockchain ve Metaverse platformlarımızda ev<br />
sahipliği yapmaya devam edeceğiz” dedi.<br />
Sektör Market<br />
IT network<br />
HyperX Cloud Stinger 2 Kablosuz Oyuncu<br />
Kulaklığı satışa sunuluyor<br />
2.4GHz Kablosuz Bağlantının Benzersiz HyperX Konforuna<br />
Eklenmesi ve DTS Headphone:X Özelliği İçeren<br />
Sürükleyici Ses…<br />
Oyun çevre birimleri, oyun ve e-spor alanının<br />
çözüm oyuncularından HyperX, bugün<br />
HyperX Cloud Stinger 2 kablosuz oyun kulaklığını<br />
piyasaya sürdüğünü açıkladı. Yumuşak<br />
hafızalım köpük ve birinci sınıf deri<br />
ile HyperX’e özgü konfor ve dayanıklılık sunan<br />
kablosuz Cloud Stinger 2, gelişmiş 3D ses<br />
uzamsallaştırma ve konumlandırma doğruluğu<br />
için DTS® Headphone:X® Spatial Audio<br />
teknolojisini kullanırken, 20 saate kadar pil<br />
ömrü ile kablosuz oyun deneyimi sunuyor.<br />
Kablosuz Cloud Stinger 2, sürükleyici bir<br />
ses ortamı oluşturma adına DTS Headphone:X<br />
sanal uzamsal özelliği ile daha net<br />
ses sağlamak için büyük 50 mm sürücüler<br />
kullanır. Kulaklıkta ayrıca daha fazla rahatlık,<br />
daha az arka plan gürültüsü ve daha net<br />
ses kalitesi için kulaklık başlığında kolay erişilebilen<br />
ses kontrolleri olmasının yanı sıra,<br />
sessize alınabilen gürültü önleyicili esnek<br />
mikrofon bulunmaktadır.<br />
HyperX EMEA İşletme Müdürü Bianca Walter,<br />
“Kablosuz Cloud Stinger 2, oyunculara<br />
kaliteli tasarım ve konforun yanı sıra kablo<br />
paraziti olmadan uygun bir fiyat noktasında<br />
muhteşem bir DTS Headphone:X ses deneyimi<br />
sunuyor” dedi. “ Kablosuz Cloud Stinger<br />
2 oyun kulaklığı, kablolar olmadan oynama<br />
özgürlüğü ve esnekliği ile daha sürükleyici<br />
bir oyun içi deneyim isteyen oyuncular için<br />
mükemmel bir seçenektir.”<br />
Kullanıcı deneyiminden ödün vermeden<br />
kabloları ortadan kaldıran Kablosuz Cloud<br />
Stinger 2, popüler HyperX Cloud Stinger serisine<br />
yeni bir seçenek ekliyor. En son geliştirilen<br />
Cloud Stinger 2’nin temel özelliklerini<br />
koruyan yeni kablosuz versiyon, mükemmel<br />
ses ve 300 gramın altındaki hafif konforun<br />
yanı sıra, 20 saate kadar kablosuz özgürlük<br />
ile daha fazla esneklik sunuyor. Kulaklık ayrıca<br />
mola verirken boyun etrafına esnek bir<br />
şekilde oturması için 90 derece dönen kulaklık<br />
başlıkları ile donatılmış.<br />
47