07.05.2023 Views

SİYASALLI SAYI 02/MAYIS-HAZİRAN 2023

Dönüşüm Merhaba, Değerli okurlarımız, Bu ay Siyasallı dergisi olarak ele aldığımız dosya konusu "Dönüşüm" olarak belirledik. Peki, nedir bu dönüşüm kavramı? Dönüşüm, kelime anlamı itibariyle bir şeyin eski halinden farklı bir hale dönüşmesi, dönüştürülmesi anlamına gelir. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, siyaset gibi birçok alanda kullanılan dönüşüm kavramı, genellikle bir değişim sürecini ifade eder. Bu süreçte, bir şey ya da bir olgu, önceki halinden farklı bir şekle bürünür ve yeni bir yapı oluşur. Sosyal dönüşüm, toplumsal yapıdaki değişimleri ifade ederken, ekonomik dönüşüm, ekonomik yapıdaki değişimleri ifade eder. Sanayi devrimi gibi büyük değişimlerin yanı sıra, bireysel olarak da dönüşümler yaşanabilir. Dönüşüm süreci, genellikle birçok faktörün etkisi altında gerçekleşir. Bu faktörler arasında teknolojik gelişmeler, kültürel etkileşimler, ekonomik koşullar, siyasi kararlar gibi birçok etken yer alır. Dönüşüm, zaman zaman hızlı ve ani bir şekilde gerçekleşirken, bazen de yavaş ve uzun süreli bir süreç olabilir. Bu ayki dosya konumuz olan "Dönüşüm", farklı alanlarda gerçekleşen bu değişim süreçlerini ve dönüşümleri ele alacak. Dönüşümün nedenleri, sonuçları, etkileri ve süreçleri üzerinde duracağız. Umarız bu dosya konumuz, sizlere farklı bakış açıları sunarak, düşüncelerinizi zenginleştirecek ve hayatınıza katkı sağlayacaktır. Siyasallı dergisi olarak, bu ay da sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Keyifli okumalar, dönüşüm dolu mutlu aydınlık bir gelecek dileriz.

Dönüşüm
Merhaba,
Değerli okurlarımız,
Bu ay Siyasallı dergisi olarak ele aldığımız dosya konusu "Dönüşüm" olarak belirledik. Peki, nedir bu dönüşüm kavramı?
Dönüşüm, kelime anlamı itibariyle bir şeyin eski halinden farklı bir hale dönüşmesi, dönüştürülmesi anlamına gelir. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, siyaset gibi birçok alanda kullanılan dönüşüm kavramı, genellikle bir değişim sürecini ifade eder. Bu süreçte, bir şey ya da bir olgu, önceki halinden farklı bir şekle bürünür ve yeni bir yapı oluşur.
Sosyal dönüşüm, toplumsal yapıdaki değişimleri ifade ederken, ekonomik dönüşüm, ekonomik yapıdaki değişimleri ifade eder. Sanayi devrimi gibi büyük değişimlerin yanı sıra, bireysel olarak da dönüşümler yaşanabilir.
Dönüşüm süreci, genellikle birçok faktörün etkisi altında gerçekleşir. Bu faktörler arasında teknolojik gelişmeler, kültürel etkileşimler, ekonomik koşullar, siyasi kararlar gibi birçok etken yer alır. Dönüşüm, zaman zaman hızlı ve ani bir şekilde gerçekleşirken, bazen de yavaş ve uzun süreli bir süreç olabilir.
Bu ayki dosya konumuz olan "Dönüşüm", farklı alanlarda gerçekleşen bu değişim süreçlerini ve dönüşümleri ele alacak. Dönüşümün nedenleri, sonuçları, etkileri ve süreçleri üzerinde duracağız. Umarız bu dosya konumuz, sizlere farklı bakış açıları sunarak, düşüncelerinizi zenginleştirecek ve hayatınıza katkı sağlayacaktır.
Siyasallı dergisi olarak, bu ay da sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Keyifli okumalar, dönüşüm dolu mutlu aydınlık bir gelecek dileriz.








SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Üniversitelerde reform talebiyle başlayan

öğrenci eylemleri, Amerikan emperyalizmi,

savaş karşıtlığı, ırkçılık, cinsiyet eşitliği, özgürlük

taleplerine dönüşerek küresel bir isyan hâline

gelmiştir. Eylemler toplumu dönüştürme

amacı taşımış, otoritenin sorgulanmasına yol

açarak hak arama mücadelesine dönüşmüş,

yeni değerlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

(Kurlansky, 2011: 30) Amerika’nın Vietnam’ı

işgaline karşıt eylemler kısa zamanda tüm

dünyadaki üniversitelere sıçramış ve antiemperyalist

hareket tüm dünyayı sarsmıştır.

Amerika’nın ardından Fransa, İtalya, İngiltere ve

Türkiye’de de daha öncesinde görülmemiş

eylemler ortaya çıkmıştır. Eylemler kültürel,

toplumsal ve ekonomik alanlarda köklü

değişikler meydana getirmiş, otoritenin

sorgulanmasıyla yeni değerlerin ortaya çıkması

sağlanmıştır. Düşünce ve ifade özgürlüğü

önem kazanmış, kilisenin otoritesi sarsılmış ve

siyasi iktidara güven sarsılmıştır. (Cicioğlu,

Kalkan, 2019: 13)

Kültürel Dönüşüm

1960’lar tüm dünyada dönüşüm süreci olarak

kabul edilir. İkinci Dünya Savaşı’nın geride

bıraktığı yıkımın ardından insanlık, dünyada

varolan değerler ve inançlar sistemini

sorgulamaya başlamıştır. 1960’larda yaşanan

köklü değişimler, eskiye ve geleneksel

tutuculuklara bir başkaldırının sonucu olarak

ortaya çıkmıştır. Bu dönemde, bilim ve

teknolojideki etkin ve radikal buluşlar, dünya

politikasının gergin ve çatışmacı ortamı,

sosyolojik ve kültürel alanlardaki devrimci

oluşumlar birbirleriyle doğrudan ya da dolaylı

etkileşim alanları içinde yeryüzünün çehresini

önemli ölçüde değiştirmiştir. (Gülali, 2014: 1)

sonrasında özellikle 1960’ın on yılları Batı’da

ekonomik, politik, sosyal ve kültürel dönüşüm

sürecinin bir ifadesiydi. Bu dönemde birçok

Batılı ülke Amerika Birleşik Devletleri

güdümünde demokratikleşme süreci

yaşamıştır. Politik gelişmeler doğrultusunda

çoğunlukla gençlerin kültürel ve politik bilinci

artmıştır ve bu bilinç düzeyi toplumların farklı

görüşlere daha hoşgörülü, açık fikirli, eşitlik ve

özgürlükten yana karakteristiklerine katkıda

Sosyal ve ekonomik değişimler kültürel

dönüşümü beslemiştir. Batı’da yaşanan

ekonomik patlama orta sınıfı memnun etmiştir.

Sosyo-ekonomik değişimler sayesinde geniş

çapta gençlik pazarı ortaya çıkmıştır. Bütün bu

gelişmelerle beraber 50’lerin kendinden hoşnut

dış görünümü altında geleneksel bilgeliğe

direnen, baltalayan, zayıflatan ve gittikçe

yaygınlaşan yeraltı kanalları oluşmuştu. Yine aynı

zamanda, daha az odaklı fakat daha geniş bir

alanda popüler müzik ve sinema yetişkinler

üzerinde daha büyük etki yaratmaya, ait

oldukları varlıklı toplumun normlarıyla

yanılsamalarını sorgulamaya başlamıştı. Suç

kültürünü ticari bir şekilde paketleyen 50’li yılların

popüler kültürü, modası geçmiş ebeveynler

nesline meydan okuyarak, dönemin filizlenen

gençlik kültürünü temsil eden eğlence ve

macera ruhunun savunuculuğunu yaptı (Gitlin,

1987: 13).

Savaş sonrası Batı’nın toplumsal ve kültürel

ortamlarını etkileyen birçok faktör

bulunmaktadır. En önemli faktör 60’lı yılların

gençliğidir. Yeni kuşağın ebeveynlerine ve

geleneksel ahlak kalıplarına olan tepkileri, aykırı

davranış ve başkaldırı olarak kendisini

göstermiştir. Genç kuşak savaş karşıtlığı ve

evrensel dünya barışı fikrini benimsemişlerdir.

Toplumsal inanç ve değerlerin hızla değiştiği

1960’larda geleneksel inançlara bağlılık da

sorgulanmaya başlamıştır. Bu dönemde

dönüşüm geçiren bir diğer alan ise yerleşik

kültürel normlara meydan okuyan, alternatif

yaşam biçimlerine yönelen “karşı kültür”

hareketidir. Karşı kültür hareketi 60’lar sosyokültürel

değişiminin en önemli unsurudur. Karşı

kültür hareketi ilk kez Amerika’nın Vietnam’ı

işgaline karşı büyük tepki gösteren yeni kuşağın

sivil hareketinde ortaya çıkmıştır. Karşı kültür,

hâkim kültüre karşı oluşturduğu oldukça açık

siyasal ve ideolojik muhalefet biçimleri (siyasal

eylem, tutarlı felsefeler, manifestolar vb.) alternatif

kurumlara (yeraltı basını, komünler, kooperatifler,

kariyer karşıtları vb.) verdiği önem, çocukluğun

geçiş dönemini uzatması ve iş, ev, aile, okul ve

boş zaman arasındaki ayırımları (bu ayırımlar alt

kültürde tam olarak vardır) bulanıklaştırması gibi

ARAŞTIRMA

SİYASALLI DERGİSİ MAYIS-HAZİRAN 2023

12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!