07.05.2023 Views

SİYASALLI SAYI 02/MAYIS-HAZİRAN 2023

Dönüşüm Merhaba, Değerli okurlarımız, Bu ay Siyasallı dergisi olarak ele aldığımız dosya konusu "Dönüşüm" olarak belirledik. Peki, nedir bu dönüşüm kavramı? Dönüşüm, kelime anlamı itibariyle bir şeyin eski halinden farklı bir hale dönüşmesi, dönüştürülmesi anlamına gelir. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, siyaset gibi birçok alanda kullanılan dönüşüm kavramı, genellikle bir değişim sürecini ifade eder. Bu süreçte, bir şey ya da bir olgu, önceki halinden farklı bir şekle bürünür ve yeni bir yapı oluşur. Sosyal dönüşüm, toplumsal yapıdaki değişimleri ifade ederken, ekonomik dönüşüm, ekonomik yapıdaki değişimleri ifade eder. Sanayi devrimi gibi büyük değişimlerin yanı sıra, bireysel olarak da dönüşümler yaşanabilir. Dönüşüm süreci, genellikle birçok faktörün etkisi altında gerçekleşir. Bu faktörler arasında teknolojik gelişmeler, kültürel etkileşimler, ekonomik koşullar, siyasi kararlar gibi birçok etken yer alır. Dönüşüm, zaman zaman hızlı ve ani bir şekilde gerçekleşirken, bazen de yavaş ve uzun süreli bir süreç olabilir. Bu ayki dosya konumuz olan "Dönüşüm", farklı alanlarda gerçekleşen bu değişim süreçlerini ve dönüşümleri ele alacak. Dönüşümün nedenleri, sonuçları, etkileri ve süreçleri üzerinde duracağız. Umarız bu dosya konumuz, sizlere farklı bakış açıları sunarak, düşüncelerinizi zenginleştirecek ve hayatınıza katkı sağlayacaktır. Siyasallı dergisi olarak, bu ay da sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Keyifli okumalar, dönüşüm dolu mutlu aydınlık bir gelecek dileriz.

Dönüşüm
Merhaba,
Değerli okurlarımız,
Bu ay Siyasallı dergisi olarak ele aldığımız dosya konusu "Dönüşüm" olarak belirledik. Peki, nedir bu dönüşüm kavramı?
Dönüşüm, kelime anlamı itibariyle bir şeyin eski halinden farklı bir hale dönüşmesi, dönüştürülmesi anlamına gelir. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, siyaset gibi birçok alanda kullanılan dönüşüm kavramı, genellikle bir değişim sürecini ifade eder. Bu süreçte, bir şey ya da bir olgu, önceki halinden farklı bir şekle bürünür ve yeni bir yapı oluşur.
Sosyal dönüşüm, toplumsal yapıdaki değişimleri ifade ederken, ekonomik dönüşüm, ekonomik yapıdaki değişimleri ifade eder. Sanayi devrimi gibi büyük değişimlerin yanı sıra, bireysel olarak da dönüşümler yaşanabilir.
Dönüşüm süreci, genellikle birçok faktörün etkisi altında gerçekleşir. Bu faktörler arasında teknolojik gelişmeler, kültürel etkileşimler, ekonomik koşullar, siyasi kararlar gibi birçok etken yer alır. Dönüşüm, zaman zaman hızlı ve ani bir şekilde gerçekleşirken, bazen de yavaş ve uzun süreli bir süreç olabilir.
Bu ayki dosya konumuz olan "Dönüşüm", farklı alanlarda gerçekleşen bu değişim süreçlerini ve dönüşümleri ele alacak. Dönüşümün nedenleri, sonuçları, etkileri ve süreçleri üzerinde duracağız. Umarız bu dosya konumuz, sizlere farklı bakış açıları sunarak, düşüncelerinizi zenginleştirecek ve hayatınıza katkı sağlayacaktır.
Siyasallı dergisi olarak, bu ay da sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Keyifli okumalar, dönüşüm dolu mutlu aydınlık bir gelecek dileriz.








SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Fetihlerin durmasıyla beraber ek kaynaklarda

gözüken azalış ve bunun sonucunda gelen mali

krizler Roma’yı içinden çıkılamayacak bir

girdaba sokmuştur. Mali krizlerin sonucunda

sınıf mücadeleleri giderek artmaya başlamıştır.

Birçok köylü ve köle isyanı görülmüştür

(Faulkner, 2013; 80). Bunun yanında birçok ilkel

kabilenin saldırıları sonucunda Batı’daki

topraklarını gün geçtikçe kaybeden Roma’da

artık köleci düzen iyice çözülme aşamasına

girmiştir.

Çözülmenin Sonucunda Sentez bir Düzen:

Feodalizm

Feodalizmin ortaya çıkışında iki farklı üretim

biçiminin sentezlenmesi görülmektedir.

Bunlardan ilki zaten Roma’ya hâkim olan köleci

toplum düzenidir. İkincisi ise Avrupalı barbar

kavimlerin ilkel komünal düzenidir. Bu iki sosyoekonomik

yapının sentezlenmesiyle birlikte

feodalizm ortaya çıkmıştır. Değişik coğrafyalarda

değişik şekillerde görülse de bu sistem

günümüzde hâkim ekonomik sistem olan

kapitalizmin doğmasına sebep olmuştur.

Bu durum serfleri kölelerden ayıran en önemli

özellikti. Senyörlerin hukuksal olarak serfleri

yargılama hakları vardı. Serfler kurallara uyduğu

takdirde senyörler onların güvenliğini

sağlamakla yükümlüydü. Serfler ölünce

toprağın kullanım hakkı ise çocuklarına miras

olarak geçmekteydi (Köymen, 2008; 35). Bu

koşullu ilişkiler serflerin hem ekonomik hem de

sosyal açıdan tam manasıyla özgür olmadığını

göstermiştir. Feodalizmin köleci üretim

biçiminden en büyük farkı da bu koşullu ve

hiyerarşik mülkiyet olmuştur. Emek

sömürüsüne katlanan köleler yerini, belirli

haklara sahip olsa da üretimin büyük kısmını

tabi olduğu serf için, küçük bir kısmını ise kendisi

için yapan toprağa bağlı serflere bırakmıştır. Bu

üretim ilişkilerinin Dünya’nın her yerinde aynı

zamanda ve aynı şekilde gerçekleştiği ise

söylenemez. Bölgelerin çevresel koşullarına göre

farklı zamanlarda ve farklı şekilde

gerçekleşmiştir.

ARAŞTIRMA

Toprağa dayalı bir sistem olduğu için

feodalizmde tarımsal üretim ön plandadır. Artık

ürün üretimi söz konusudur ancak bu senyörleri

zenginleştirmiştir ve henüz bir piyasa durumu

yoktur. Yapısal olarak koşullu ve hiyerarşik

mülkiyetin bulunduğu feodalizmde krallar

toprakların sahibi sayılmıştır. Krallar sunduğu

koşullar karşısında toprağın kullanımını soylulara

vermiş, onlar da bu hakkı başka soylulara

vererek zincir hiyerarşik bir yapı oluşturmuşlardır

(Köymen, 2017; 34-35). Bu hiyerarşinin en altında

senyörün toprak üzerinde çalıştırdığı köylüler ve

serfler bulunmuştur. Serfler her konuda senyöre

tabi olmuşlardır. Serflerin senyörlere karşı,

senyörlerin de hiyerarşik olarak bir üstündekine

karşı yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülükler

yerine getirilmediği zaman toprağın kullanım

hakkı bir başkasına verilmiştir. Toprağa ekimin

nasıl yapılacağı ve neyin ekileceği konusunda

kararı senyörler, malikane sahipleri vermiştir.

Toprağa ve senyöre bağlı serfler ise konumlarını

pek terk edememekteydi. Senyörler de keza

serfleri ailelerinden ayıramıyor ve satamıyordu.

Serflerin kendisinin ve ailesinin geçimini

sağlayacak kadar toprağın verilmesi karşılığında

senyörlerin belirli hizmetlerini gerçekleştirmesi

gerekmiştir. Serflerin belirli günler senyörün

toprağını işlemesi gerekiyordu. Aynı zamanda

bundan farklı olarak senyörün verdiği her türlü

işi yapmak zorundaydı. Senyörlere vergi

ödemek, mülkiyeti altındaki üretim araçlarını

kullanabilmek için para ödemek, aile işlerinde

senyöründen izin almak gibi pek çok yükümlü-

SİYASALLI DERGİSİ MAYIS-HAZİRAN 2023

6

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!