SİYASALLI SAYI 02/MAYIS-HAZİRAN 2023
Dönüşüm Merhaba, Değerli okurlarımız, Bu ay Siyasallı dergisi olarak ele aldığımız dosya konusu "Dönüşüm" olarak belirledik. Peki, nedir bu dönüşüm kavramı? Dönüşüm, kelime anlamı itibariyle bir şeyin eski halinden farklı bir hale dönüşmesi, dönüştürülmesi anlamına gelir. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, siyaset gibi birçok alanda kullanılan dönüşüm kavramı, genellikle bir değişim sürecini ifade eder. Bu süreçte, bir şey ya da bir olgu, önceki halinden farklı bir şekle bürünür ve yeni bir yapı oluşur. Sosyal dönüşüm, toplumsal yapıdaki değişimleri ifade ederken, ekonomik dönüşüm, ekonomik yapıdaki değişimleri ifade eder. Sanayi devrimi gibi büyük değişimlerin yanı sıra, bireysel olarak da dönüşümler yaşanabilir. Dönüşüm süreci, genellikle birçok faktörün etkisi altında gerçekleşir. Bu faktörler arasında teknolojik gelişmeler, kültürel etkileşimler, ekonomik koşullar, siyasi kararlar gibi birçok etken yer alır. Dönüşüm, zaman zaman hızlı ve ani bir şekilde gerçekleşirken, bazen de yavaş ve uzun süreli bir süreç olabilir. Bu ayki dosya konumuz olan "Dönüşüm", farklı alanlarda gerçekleşen bu değişim süreçlerini ve dönüşümleri ele alacak. Dönüşümün nedenleri, sonuçları, etkileri ve süreçleri üzerinde duracağız. Umarız bu dosya konumuz, sizlere farklı bakış açıları sunarak, düşüncelerinizi zenginleştirecek ve hayatınıza katkı sağlayacaktır. Siyasallı dergisi olarak, bu ay da sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Keyifli okumalar, dönüşüm dolu mutlu aydınlık bir gelecek dileriz.
Dönüşüm
Merhaba,
Değerli okurlarımız,
Bu ay Siyasallı dergisi olarak ele aldığımız dosya konusu "Dönüşüm" olarak belirledik. Peki, nedir bu dönüşüm kavramı?
Dönüşüm, kelime anlamı itibariyle bir şeyin eski halinden farklı bir hale dönüşmesi, dönüştürülmesi anlamına gelir. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, siyaset gibi birçok alanda kullanılan dönüşüm kavramı, genellikle bir değişim sürecini ifade eder. Bu süreçte, bir şey ya da bir olgu, önceki halinden farklı bir şekle bürünür ve yeni bir yapı oluşur.
Sosyal dönüşüm, toplumsal yapıdaki değişimleri ifade ederken, ekonomik dönüşüm, ekonomik yapıdaki değişimleri ifade eder. Sanayi devrimi gibi büyük değişimlerin yanı sıra, bireysel olarak da dönüşümler yaşanabilir.
Dönüşüm süreci, genellikle birçok faktörün etkisi altında gerçekleşir. Bu faktörler arasında teknolojik gelişmeler, kültürel etkileşimler, ekonomik koşullar, siyasi kararlar gibi birçok etken yer alır. Dönüşüm, zaman zaman hızlı ve ani bir şekilde gerçekleşirken, bazen de yavaş ve uzun süreli bir süreç olabilir.
Bu ayki dosya konumuz olan "Dönüşüm", farklı alanlarda gerçekleşen bu değişim süreçlerini ve dönüşümleri ele alacak. Dönüşümün nedenleri, sonuçları, etkileri ve süreçleri üzerinde duracağız. Umarız bu dosya konumuz, sizlere farklı bakış açıları sunarak, düşüncelerinizi zenginleştirecek ve hayatınıza katkı sağlayacaktır.
Siyasallı dergisi olarak, bu ay da sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Keyifli okumalar, dönüşüm dolu mutlu aydınlık bir gelecek dileriz.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
konusu ile ilgili tanım değişikliğini karşımıza
çıkartmıştır. (Arslan, 2016: s.45-52)
Fransa’daki bu etnik dönüşümün iki önemli
hazırlayıcısı olan savaşları ve göçleri kendi
aralarında incelememiz gerekmektedir.
Savaşlar
Fransa, tarih boyunca savaşlarda önemli yer
tutmuş bir devlettir. Bu savaşların bazılarında
çok büyük zaferler elde eden Fransa, bazı savaşlarda
ise çok ağır hezimetler yaşamıştır. İkinci
Dünya Savaşı’nın Fransa’nın tarihi boyunca
karşılaştığı en büyük yıkımlardan biri olduğu
söylenebilir. Almanya, bu savaş sırasında işgalini
neredeyse bütün Fransa topraklarına yaymıştır.
Bu durum Fransa için bir çöküş dönemini ifade
etmektedir.
İkinci Dünya Savaşı’nın Fransa’yı karşı karşıya
bıraktığı ağır sonuçlar, Fransa’nın politikalarını
değiştirmiştir. Buradan hareketle İkinci Dünya
Savaşı’nın uygulanan politikaların, çok kültürlü
etnik yaşantıya geçmek için bir milat olduğu
söylenebilir.
İkinci Dünya Savaşı sonrası Fransa, ülkeyi yeniden
inşa edebilmek için çeşitli politikalar uygulamıştır.
Bunlardan bizim konumuzla alakalı olan
ise, Fransa’nın sömürge devletlerinden getirdiği
ve diğer ülkelerden çalışma olanağı sağlamak
için Fransa’ya giden insanlardır. Yazıda
daha önce bahsedildiği üzere Fransa insan
akınına yabancı olmayan bir ülkedir. Ancak,
özellikle 1940’lı yılların sonu ve 1970’li yılların başı
arasında çok yüksek oranda bir artış
gözlemlenmiştir. Bu artış Fransa’nın
günümüzde karşımıza çıkan demografik
yapısının oluşmasında çok önemli bir yer tutar.
Günümüzde Fransa nüfusunun önemli bir
kısmı Avrupalı ve beyaz olmayan insanlardan
oluşur. (Bleich, 2001) Öte yandan Avrupa’dan da
Fransa’ya olan göçü de göz ardı etmemek
gerekir.
Göç Dalgaları
Ülkenin maruz kaldığı göç dalgaları, Fransa’nın
günümüzdeki etnik yapısını oluşturmada
önemli bir rol oynamıştır. Göç dalgalarının bu
derece artmasında, Fransa’nın uyguladığı
politikaların ve siyasi tutumun büyük payı vardır.
Sanayi Devrimi, göçün artmasına sebep
olmuştur. Devrim’le beraber iş gücü ihtiyacının
artması, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan
insanlar için bir çalışma merkezini ortaya
çıkarmıştır.
Sanayi Devrimi’nin dönemine kazandırdığı
şeylerden bir diğeri ise modern sömürgeciliktir.
Bu sömürgeci politikaların temelinde ise ham
madde arayışı vardır. Sömürgeci politikalar
izleyen ülkeler, ham maddelere ulaşabilmek için
özellikle geri kalmış ve çağı takip edememiş
ülkeler üzerinde hakimiyet kurmak istemişlerdir.
Fransa da döneminde bu politikayı izlemeye
çalışmış ülkelerden biridir. Fransa sömürgecilik
ile Afrika’nın çok büyük bir kısmına hakim olmak
istemiştir. Cezayir, Gabon, Moritanya, Senegal,
Gine, Fildişi Sahili, Kongo, Mali, Madagaskar,
Benin, Burkina Faso, Togo, Çad ve Nijer gibi
ülkeler Fransa tarafından sömürülmüştür.
(Uygur, 2013: s.273-286) Öte yandan Tunus ve Fas
gibi ülkelerde ise himaye yoluyla hakim olma
politikası izlenmiştir. Bu politikalar ve ülkeler
arasındaki etkileşim, Fransa’nın etnik yapısının
dönüşümüne ve Fransa’nın çok kültürlü yapısına
zemin hazırlamıştır.
Savaşların, Fransa’nın etnik yapısının
dönüşümünde önemli rol aldığı daha önce
belirtilmişti. Savaşların bu dönüşümdeki etkisinin
en temel sebebi ise ardından getirdiği göç
dalgasıdır. Buna bağlı ilk göç dalgası 1914 yılının
öncelerinde başlamıştır. Bu göç dalgası 1945
yılına kadar devam etmiştir. Birinci Dünya Savaşı
dönemine tekabül eden bu zaman diliminde,
Fransa’nın özellikle Kuzey Afrika topraklarından
orduya almak amacıyla insan topladığı
söylenebilir. (Arslan, 2016: s.45-52) Askerliğin yanı
sıra daha önce de bahsettiğim gibi savaşların
yarattığı tahribatın artmasından sebepli doğan
işgücü açığının kapatılması için özellikle Cezayir
ve Vietnam topraklarından insanlar Fransa
topraklarına getirilmiştir. Bu durum tahribat
sonrası tekrar kurulmaya çalışan ülke için çok
ARAŞTIRMA
SİYASALLI DERGİSİ MAYIS-HAZİRAN 2023
28