SİYASALLI SAYI 02/MAYIS-HAZİRAN 2023
Dönüşüm Merhaba, Değerli okurlarımız, Bu ay Siyasallı dergisi olarak ele aldığımız dosya konusu "Dönüşüm" olarak belirledik. Peki, nedir bu dönüşüm kavramı? Dönüşüm, kelime anlamı itibariyle bir şeyin eski halinden farklı bir hale dönüşmesi, dönüştürülmesi anlamına gelir. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, siyaset gibi birçok alanda kullanılan dönüşüm kavramı, genellikle bir değişim sürecini ifade eder. Bu süreçte, bir şey ya da bir olgu, önceki halinden farklı bir şekle bürünür ve yeni bir yapı oluşur. Sosyal dönüşüm, toplumsal yapıdaki değişimleri ifade ederken, ekonomik dönüşüm, ekonomik yapıdaki değişimleri ifade eder. Sanayi devrimi gibi büyük değişimlerin yanı sıra, bireysel olarak da dönüşümler yaşanabilir. Dönüşüm süreci, genellikle birçok faktörün etkisi altında gerçekleşir. Bu faktörler arasında teknolojik gelişmeler, kültürel etkileşimler, ekonomik koşullar, siyasi kararlar gibi birçok etken yer alır. Dönüşüm, zaman zaman hızlı ve ani bir şekilde gerçekleşirken, bazen de yavaş ve uzun süreli bir süreç olabilir. Bu ayki dosya konumuz olan "Dönüşüm", farklı alanlarda gerçekleşen bu değişim süreçlerini ve dönüşümleri ele alacak. Dönüşümün nedenleri, sonuçları, etkileri ve süreçleri üzerinde duracağız. Umarız bu dosya konumuz, sizlere farklı bakış açıları sunarak, düşüncelerinizi zenginleştirecek ve hayatınıza katkı sağlayacaktır. Siyasallı dergisi olarak, bu ay da sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Keyifli okumalar, dönüşüm dolu mutlu aydınlık bir gelecek dileriz.
Dönüşüm
Merhaba,
Değerli okurlarımız,
Bu ay Siyasallı dergisi olarak ele aldığımız dosya konusu "Dönüşüm" olarak belirledik. Peki, nedir bu dönüşüm kavramı?
Dönüşüm, kelime anlamı itibariyle bir şeyin eski halinden farklı bir hale dönüşmesi, dönüştürülmesi anlamına gelir. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, siyaset gibi birçok alanda kullanılan dönüşüm kavramı, genellikle bir değişim sürecini ifade eder. Bu süreçte, bir şey ya da bir olgu, önceki halinden farklı bir şekle bürünür ve yeni bir yapı oluşur.
Sosyal dönüşüm, toplumsal yapıdaki değişimleri ifade ederken, ekonomik dönüşüm, ekonomik yapıdaki değişimleri ifade eder. Sanayi devrimi gibi büyük değişimlerin yanı sıra, bireysel olarak da dönüşümler yaşanabilir.
Dönüşüm süreci, genellikle birçok faktörün etkisi altında gerçekleşir. Bu faktörler arasında teknolojik gelişmeler, kültürel etkileşimler, ekonomik koşullar, siyasi kararlar gibi birçok etken yer alır. Dönüşüm, zaman zaman hızlı ve ani bir şekilde gerçekleşirken, bazen de yavaş ve uzun süreli bir süreç olabilir.
Bu ayki dosya konumuz olan "Dönüşüm", farklı alanlarda gerçekleşen bu değişim süreçlerini ve dönüşümleri ele alacak. Dönüşümün nedenleri, sonuçları, etkileri ve süreçleri üzerinde duracağız. Umarız bu dosya konumuz, sizlere farklı bakış açıları sunarak, düşüncelerinizi zenginleştirecek ve hayatınıza katkı sağlayacaktır.
Siyasallı dergisi olarak, bu ay da sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Keyifli okumalar, dönüşüm dolu mutlu aydınlık bir gelecek dileriz.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ARAŞTIRMA
faktörler sayesinde alt kültürden ayırt edilebilir.
Alt kültüre de muhalefet, sembolik direniş
biçimleriyle açığa çıkarken, orta sınıf gençliğinin
isyanını temsil eden karşı kültür, daha seçkin,
daha kararlı ve daha doğrudan dışavurumcu
olma eğilimindedir (Hall, 1976: 60). Karşı kültür
hareketine mensup gençlerin talepleri arasında
eşit, özgür, demokratik, anti-otoriteryanist bir
toplum ve devlet yapısı vardır.
lerini anlattıkları bilinç yükseltme top-lantıları
düzenlediler, kendi sözlerini söyleyebildikleri
alternatif yayınlar çıkardılar, kürtaj, taciz, kadına
yönelik şiddet gibi konular etrafında
kampanyalar örgütlediler (Çakır, 2021:437). Bu
dönemde, kürtaj hakkı, doğum kontrol
yöntemleri, kadın hakları, kadınların evlilik dışı
ilişkileri, cinsel taciz gibi meseleler de dahil olmak
üzere çokça konuda mücadele verilmiştir.
13
Bu dönem kendini hızla dönüştüren kültürel
değişimlere sahne olmuştur. 60’lı yıllarda
cinsellikle ilgili birçok tabular, sosyal ve yasal
engeller zayıflamaya başlamıştı. Pornografi
yasaları yüksek mahkeme kararlarıyla
kaldırılmış, sonucunda da kitaplarla filmlerde
her türlü dil ve anlatım serbest bırakılmıştı. Bu
dönemde doğum kontrol hapının geliştirilmesi
toplum hayatında önemli bir değişimi yarattı.
60’lı yıllarda medyada radikal olarak değişen
cinsel içerikli yapımlar belirginleşmişti (Gülali,
2014: 15).
Ataerkilliğin ürünü olan toplumsal cinsiyetten
kaynaklı sorunlar 60’lı yıllarda tartışmaya açılan
bir diğer meseledir. 1960’lı yıllar da ortaya çıkan
birinci dalga feminizmde toplum yapısına karşı
direnilmiş ve ‘cinsel devrim’ olarak adlandırılan
hareketle, toplumun kadınların statüsü
hakkındaki düşüncelerini değiştirmek
amaçlanmıştır. Bu dönem genel olarak birinci
dalga feminist hareket olarak adlandırılmıştır
(Çakır, 2018). Kadın hareketinin daha fazla
radikalleştiği ikinci dalga feminizmde kadının
kültürel ve politik konumu tahlil edilmiştir.
Kadınlar çeşitli ülke ve coğrafyalarda deneyim-
SİYASALLI DERGİSİ MAYIS-HAZİRAN 2023
Sonuç
1945-1970 döneminde Batı, köklü dönüşümler
yaşamıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Batı
birçok açıdan değişime uğramıştır. Batı’nın
savaşta ağır yıkıma uğramasıyla liderliği
kaybedilmiş, Sovyetler Birliği ve ABD’nin dünya
sistemi içindeki önemi artmıştır. İki kutuplu
dünya sisteminde ABD’den taraf olan Batılı
kapitalist devletler liberal ve demokratik siyasi
yapılar oluşturmuştur. 1945-1970 yılları arasında
“kapitalizmin altın çağı” yaşanmış ve Batılı
devletler devlet kapitalizmi olarak adlandırılan
politika sistemini benimsemiştir. Bu politikaya
göre devletler ulusal sanayilerini koruyucu
uygulamalar geliştirmiştir. Devlet kapitalizmine
geçiş orta sınıfı sermaye tekeline bağımlı hale
getirmiştir. Aynı dönemde devlet kapitalizminin
yanında “refah devletinin altın çağı” da
yaşanmıştır. Sosyal refah devleti, devletin
ekonomi içerisindeki ağırlığının arttığı bir
modeldir. Sosyal refah devleti politikaları
sayesinde orta sınıf bu zamana değin refah
ortamında yaşamamıştır. Bu dönemde kamu
politikaları aracılığıyla vatandaşların sosyal, sağlık,
güvenlik sigortaları güvence altına alınmış,
ücretlerde artışa gidilmiş, yaşam standartları
iyileştirilmiş, bireylerin sosyal hakları
genişletilmiştir. Bu politikanın başlıca gerekçesi
sosyalist yönetimlerin kapitalist topraklarda
idareyi ele almasının önüne geçmektir. Refah
devletinin yarattığı güvenli ve yüksek yaşam
standartları sayesinde nüfus patlaması
yaşanmıştır. “baby boomer” olarak adlandırılan
kuşak ekonomik büyümenin ve refahın içine
doğmuştur. Geleceğin 68 kuşağı gençlerini
oluşturan bu kuşağın önemli bir farkı da
üniversite eğitimine erişme imkanına sahip
olmalarıdır. Bu dönemde üniversite sayılarında