05.02.2024 Views

Sektörmaden Dergisi 89 sayı

CUMHURİYETİN 100.YILINDA MADENCİLİK Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı'ndan Haberler Türkiye’den Haberler Röportaj: En büyük kurşun-çinko yataklarımız Hakkari’de Makale: Felaketler Çağı Antroposen Makale: Kömürün Kendiliğinden Yanma Eğilimini Belirlemek İçin Kullanılan Deneysel Yöntemlerin Değerlendirilmesi Makale: Toz Patlamaları - 2 Dünyadan Haberler Teknolojinin Nimetleri Etkinlik Takvimi Maden Borsası Bulmaca

CUMHURİYETİN 100.YILINDA MADENCİLİK
Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı'ndan Haberler
Türkiye’den Haberler
Röportaj: En büyük kurşun-çinko
yataklarımız Hakkari’de
Makale: Felaketler Çağı
Antroposen
Makale: Kömürün Kendiliğinden
Yanma Eğilimini Belirlemek İçin
Kullanılan Deneysel Yöntemlerin
Değerlendirilmesi
Makale: Toz Patlamaları - 2
Dünyadan Haberler
Teknolojinin Nimetleri
Etkinlik Takvimi
Maden Borsası
Bulmaca

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MAKALE

yarısından çoğu 1995-2015 arasında tüketilmiş olup bu

miktar, gezegenin yüzeyinin her bir metre karesinin 1 kg

beton ile örtülmesine eşdeğerdir 11 . Betonun hammaddesi

olan çimentonun yıllık üretimi 1950-2015 döneminde

130 Mt’dan 4180 Mt’a artarak 32’ye katlanmıştır 7 . Çimentonun

önemi öncelikle, üretimi sırasında uygulanan

kalsinasyon sürecinde atmosfere hatırı sayılır ölçüde

CO 2 salmasından ileri gelir.

Gezegenimizin sınırları

Antroposen’de, insanın eylemlerinin hangi düzeyde

ve ölçekte Dünya Sistemi’ne zarar verdiğini ya da

yıkıcı, geri dönülemez noktaya geldiğini saptamak

için öncelikle Dünya Sistemi’nin sınırlarının belirlenmesi

gerekir. Tanımlanan ve sayısallaştırılan sınırlar

aşılmadığı takdirde insanın eylemleri istenmeyen

çevresel değişimlere neden olmayacaktır.

Dairesel grafik üzerinde (Şek. 3) Dünya’nın sınırları

dokuz kritik değişkene göre gösterilmiştir. Merkeze

yakın mavi halka güvenli sınırı temsil eder.

Bu sınır aşılmaksızın yaşam ve gelişim sürecimizi

sıkıntıya girmeden sürdürebiliriz. Değişkenin değeri

mavi hattı geçtiğinde insan yaşamı için risk

oluşturmaya başlar. Dışa doğru olan kırmızı halka

ise risk sınırını temsil eder. Kırmızı hattı geçen

11 Waters, C.N. ve diğ., 2016, The Anthropocene is Functionally and

Stratigraphically Distinct from the Holocene, Science, Cilt 351, Sayı

6269, Review Summary sf. 137 ve Review, sf. 2622/1-10.

Şekil 3 - Gezegen sınırlarına ilişkin değişkenlerin var olan durumu 1

12 Planetary Boundaries: Guiding Human Development on a Changing Planet, Science, Cilt 347,

Sayı 6223, sf. 736 ve sf. 1259855-1 - 1259855-10.

değişkenin insan yaşamı için tehlike oluşturacağı

anlamına gelir. Değişkenlerin yeşil rengi güvenli

durumu, sarı renk riskin artmakta olduğunu ve

kırmızı ise değişkenin tehlike bölgesine girdiğini

gösterir. Bazı değişkenler için sınır değerleri belirlenmemiş

olduğundan gri renk ve soru işaretiyle

gösterilmiştir. Grafikteki “Garip Varlıklar” bölmesi,

yeni oluşumlar, var olan oluşumların yeni biçimleri

ve istenmeyen fiziksel ya da biyokimyasal

etkiler altında olasılı dönüşmüş yaşam biçimleri

olarak tanımlanır 12 . Bunlar olasılıkla mühendislik

malzemelerinin ya da organizmaların kimyasal ve

başka yeni türleri olabilir.12

Yerkürenin dokuz sınırından ilk dördü olan iklim

değişikliği ile toprak kullanımındaki değişimin

çoktan tehlikeli bölgede olduğu ve azot kirliliği

ile biyolojik çeşitlilik yitiminin de yüksek risk

bölgesinde bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır 13 .

İnsanlık yakın zamanda küresel taze su kullanımı,

okyanus asitlenmesi, küresel fosfor döngüsü

girişiminin sınırıyla da karşı karşıya kalacaktır.

Bu sınırlar ile İklim değişimine bağlı atmosferdeki

ışınımsal zorlama 14 (radiative forcing)

eşiğinin aşılması sonucunda oluşan kutuplardaki

buz kütlelerinin erimesi olayını ayırt etmek

gerekir 15 . İklim gibi birçok gezegen ölçekli süreç

alt sistemlerde etki yaratır ve örneğin, iklim

değişimine bağlı olarak sadece bir bölgesel sınır

olan Güney Asya musonu ve El Nino olayları

gibi boşaltım unsurları

oluşur ve okyanustaki sıcak

su akıntısı (termohalin)

sisteminin çökmesine

neden olur.

Günümüzde biyosfer bütünlüğü

olarak adlandırı-

13 Rockström, J., 2015, Bounding the

Planetary Future Why We Need a

Great Transition, Great Transition

Initiative, April 2015, 13 sf.

14 Işınımsal zorlama, atmosferin en üst

düzeyinde ölçülmüş yerkürenin birim

alanı başına enerji değişimi oranı anlamına

gelir.

15 Rockstörm, J. ve diğ., 2009, A Safe

Operating Space for Humanity, Nature,

cilt 461, 24 September 2009, sf.

472-475.

lan biyoçeşitlilik yitimine gelince, son kitlesel yok

oluştan bu yana hiç görülmemiş bir oranda canlı

türleri ortadan kalkmaktadır. Fosil kayıtları memeliler

için yok oluş oranını yılda bir milyon tür başına

0,2-0,5 ve denizel canlılar için 0,1-1 düzeyinde

gösterir iken günümüzde bunun 100-1000 katıdır 15 .

Jeoloji tarihinde görülen denizel yaşamdaki kitlesel

yok oluşlar, fosforun karadan denize taşınmasındaki

eşik aşıldığında oluşan okyanustaki büyük

çaplı anoksik (oksijensizlik) olay ile açıklanır. Bütün

bu göstergelerin hızlanmasının ana nedeni insanın

eylemleridir.

Antroposen’in geleceği

İçinde bulunduğumuz Büyük Hızlanma bugünkü biçimiyle

sonsuza kadar sürecek midir? Acaba var olan uygarlığımız

şimdi karşı karşıya olduğu sorunlara uyum

sağlayacak ve onları çözecek, sonunda insan yaşamını

sürdürebilecek midir yoksa jeoloji tarihinde daha önce

yaşanmış kitlesel yok oluşlar gibi çöküş mü olacaktır?

Büyük Hızlanma grafiklerinin son 10 yılı her iki senaryonun

da işaretini vermekte fakat bunlar ya da öbür

olasılıklar arasında bir ayrım yapılamamaktadır 6 . Ama

Büyük Hızlanma’nın ortaya çıkışından itibaren yüzüncü

yıl olan 2050 neredeyse kesinlikle bunun yanıtını bilmektedir.

Enerji kaynakları tükendiğinde, ucuz ve bol enerjiye

erişimi kalmayan insan jeolojik güçler ile yarışma yeteneğini

yitirdiğinden Antroposen’i tamamen farklı başka

bir dönem izleyecektir. Antroposen’in varacağı noktada,

insanın Dünya Sistemi’ni denetlemekte başarısız

olması durumunda yerkürenin hem biyofiziksel hem

de sosyo-ekonomik yapısını etkileyecek iki farklı tarzda

çöküş yaşanması beklenebilir. Sera gazı ısınmasına

bağlı olarak stratosferdeki sülfat parçacıkları tıpkı bir

volkanik patlamadaki gibi CO 2 düzeylerinin uzun süre

yüksek kalmasına neden olacaktır 16 . Sonucunda, Homo

sapiens’in yeni soyları, olasılıkla, yeni bir buzul çağından

korunmaya çalışacaklardır. Diğer yandan uygarlığın

çöküşünün, kaynakların yetersiz kalmasının ve Dünya

Sistemi’nin katlanılamaz bozulmasının neden olduğu

16 Steffen, W. ve diğ., 2007, The Anthropocene: Are Humans Now

Overwhelming the Great Forces of Nature? Ambio Sayı 36, sf. 614-

621.

olasılıkla finansal, ekonomik ve politik çöküş biçiminde

gelişeceği 17 de belirtilmektedir.

İnsanlığın Geleceği Komisyonu, insanlığın ve bir bütün

olarak uygarlığın karşı karşıya olduğu on büyük felaket

riskinin üstesinden gelmek için Dünya uluslarına ve insanlarına

bir araya gelmeleri için acil bir Eylem Çağrısı

yayınladı 18 . Bu büyük risklerin çözümü sadece hükümetlerin

politikalarına ve kurumsal eylemlere bağlı olmadığından

bütün insanlar bütünleşmiş küresel çözümleri

düzenlemek, yeni olanakları tanımak, küresel diyaloğu

cesaretlendirmek ve bir bilgi merkezi oluşturmak amacıyla

günlük yaşamlarında bir araya gelmelidir. Yaşamın

sürdürülebilirliği ve Dünya’nın Sınırları içerisinde kalınması

için alışkanlıklarımızdan radikal bir biçimde vaz

geçmeyi 19 gerektirmektedir. Eğer insanlık, hızla yaşanmaz

olmaya doğru giden dünyada yaşama tutunmak istiyorsa,

hem kültürel hem de ekonomik bakımlardan doğayla

nasıl birlikte olabileceğini ve ona saygı duyması

gerektiğini biran önce anlamak ve öğrenmek zorundadır.

İnsanlık açısından daha iyi bir Antroposen’e ulaşmak

için toplumsal dönüşümün gerekli önkoşulu olarak beş

konunun ne anlama geldiğinin yeniden düşünülmesi 19

önerilmiştir: Büyümek, yeterlik, devlet, kamu ve adalet.

Antroposen’de arzu edilebilir bir geleceği yaşayabilmek

için geniş boyutlu yapısal değişim ve toplumsal dönüşümler

gerekir 20 .

Bu durumda, kişilere ve durdukları yere bağlı olarak değişen

çok sayıda Antroposen geleceği 21 olacaktır. “İyi”

ve “kötü” Antroposenler yan yana var olmayı sürdüreceklerdir.

Şu hâlde, geleceği bilmeden yaşamanın ve

davranmanın yollarını bulmaya çalışmalıyız. Gezegenimizin

sınırlarını kapitalizmin azgın sanayileşme ve

ticaretinin gücü raydan çıkardığına göre, bu çıkmazdan

çıkmanın yolu insanın çevresel yanını ve yeni radikal

büyüme-tüketim politikalarını 22 harekete geçirmesidir.

17 Cochet, Y. 2015, Green Eschatology, The Anthropocene and the Global

Environmental Crisis - Rethinking Modernity in a New Epoch

(içinde), Routledge, sf. 112-119.

18 Commission for the Human Future, 2020, Surviving and Thriving in

the 21st Century, Roundtable Report.

19 McPhearson, T. ve diğ., 2021, Radical Changes are Needed for Transformations

to a Good Anthropocene, npj (Nature Partner Journals) Urban

Sustainability, open access 21 Feb 2021, Cilt 1, sf. 1-13.

20 Bai, X. ve diğ., 2016, Plausible and Desirable Futures in the Anthropocene: A

New Research Agenda, Global Environmental Change, Cilt 39, sf. 351-362.

21 Berkhout, F., 2014, Anthropocene Futures, The Anthropocene Review,

Cilt 1, Sayı 2, sf. 154-159.

22 Bonneuil, C. ve Fressoz, J.-B., 2016, L’Événement Anthropocène: La

Terre, L’Histoire et Nous, Editions du Seuil, 2. Basım, 332 sf.

42 SEKTÖRMADEN SEKTÖRMADEN 43

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!