05.02.2024 Views

Sektörmaden Dergisi 89 sayı

CUMHURİYETİN 100.YILINDA MADENCİLİK Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı'ndan Haberler Türkiye’den Haberler Röportaj: En büyük kurşun-çinko yataklarımız Hakkari’de Makale: Felaketler Çağı Antroposen Makale: Kömürün Kendiliğinden Yanma Eğilimini Belirlemek İçin Kullanılan Deneysel Yöntemlerin Değerlendirilmesi Makale: Toz Patlamaları - 2 Dünyadan Haberler Teknolojinin Nimetleri Etkinlik Takvimi Maden Borsası Bulmaca

CUMHURİYETİN 100.YILINDA MADENCİLİK
Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı'ndan Haberler
Türkiye’den Haberler
Röportaj: En büyük kurşun-çinko
yataklarımız Hakkari’de
Makale: Felaketler Çağı
Antroposen
Makale: Kömürün Kendiliğinden
Yanma Eğilimini Belirlemek İçin
Kullanılan Deneysel Yöntemlerin
Değerlendirilmesi
Makale: Toz Patlamaları - 2
Dünyadan Haberler
Teknolojinin Nimetleri
Etkinlik Takvimi
Maden Borsası
Bulmaca

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MAKALE

İnert tozların gazların varlığı

Chatrathi ve Going isimli bilim insanları toz patlamaları

konusunda yaptıkları araştırmalarda; Pittsburgh

kömürü, mısır nişastası, polietilen, antrakinon gibi

tozlarda, sodyum bikarbonat, potasyum bikarbonat,

monoamonyum fosfat ve kalsiyum karbonat gibi inert

maddelerin patlamayı önleyici etkileri üzerinde çalışmışlardır.

İnceleme sonuçları, basıncın artış hızı (Kst

indisi) ve maksimum patlama basıncının (Pmax) kabul

edilebilir bir seviyeye düşürülebildiğini göstermiştir.

Kullanılan söndürme ajanının etkililiği, yanıcı toz ile

inert tozun uyumluluğuna bağlıdır. Özgül ısı, ısıl iletkenlik,

emicilik, partikül geometrisi ve yüzey alanı

söndürücülerin etkililiğinde önemli rol oynamaktadır.

3. Toz patlamalarının önlenmesi

ve patlamalardan korunma

Toz patlamalarına karşı alınabilecek önlemler, birkaç

aşamadan oluşmaktadır. Yapılan işlemlerin doğasına

uygun olarak alınacak teknik ve organizasyona

yönelik önlemler; 30 Nisan 2013 tarih ve 28633

sayılı “Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden

Korunması Hakkında Yönetmelik” Madde

5-(1)’de, öncelik sırasına göre aşağıda belirtilmiştir.

a- Patlayıcı ortam oluşmasını önlemek,

b- Yapılan işlemlerin doğası gereği patlayıcı ortam

oluşmasının önlenmesi mümkün değilse patlayıcı

ortamın tutuşmasını önlemek,

c- Çalışanların sağlık ve güvenliklerini sağlayacak

şekilde patlamanın zararlı etkilerini azaltacak önlemleri

almak.

Patlayıcı ortam oluşmasını önlemek

Yanıcı maddelerin kullanımından olabildiğince kaçınmak

ve/veya kullanımını sınırlandırmak ilk kademe

önlemi olarak düşünülebilir. Bazı durumda

parçacık büyüklüğünü artırmak sistemin işleyişini

fazla etkilemez. Böylece katı parçacıkların havada

asılı kalması, dolayısıyla patlayıcı toz/hava karışımlarının

oluşumu da sınırlandırılmış olur. Toz çıkaran

işlem ve makinalar normal çalışma ortamından

mümkün olduğunca ayrılabilir veya dışarıya

toz kaçırmayacak şekilde izole edilebilir.

Ortam şartları dikkate alınarak planlanmış bir havalandırma

uygulaması havadaki toz konsantrasyonunu

azalttığı için yararlıdır. Toz salınım kaynağındaki havayı

çeken emici havalandırma düzeni tozun önemli

bir bölümünü çalışma ortamı havasına karışmadan

uzaklaştırabilir. Ancak, özellikle yüksek hava hızları

toz birikimi olan yerlerde tozların havalanarak havaya

karışmasına neden olabilir ve patlayıcı ortam oluşmasını

tetikleyebilir.

Amerikan Toz Patlamaları Bilinçlendirme Programına

göre, 0,8 mm ve daha fazla kalınlıktaki veya işletme

yüzeyinin %5’ini kaplamış toz tabakaları derhal temizlenmelidir.

Özellikle motor gövdesi, kalorifer peteği,

aydınlatma armatürleri gibi ısınan yüzeylerin periyodik

olarak temizliği önemlidir. NFPA (National Fire Protection

Association) 654’e göre, toz tabakalarının temizlenmesinde

mutlaka tozun etrafa dağılmasını önleyici

vakumlu cihazlar kullanılmalı, basınçlı hava asla tercih

edilmemelidir. Tozlu alanlarda çalıştırılan elektrikli ve

mekanik donanımların yüzey sıcaklıkları gerekirse termal

kameralarla kontrol edilmelidir.

Ortamdaki ve kişilerdeki statik elektrik yüklenmesini

engellemeye yönelik önlemler alınmalı, boşalmasını

sağlayacak kişisel koruyucu donanımlar, boşaltma

istasyonları ve topraklamaya yönelik önlemlerle anti-statik

ortamlar oluşturulmalıdır.

İnert gazların (azot, karbondioksit, soy gazlar vb.), su

buharının veya işlenen ürünlerle uyumlu, inert toz halindeki

maddelerin (kalsiyum karbonat, alçı taşı vb.)

ilave edilmesi (inertizasyon) ile patlayıcı ortamların

oluşması sınırlandırılabilir.

İşletmelerin bu konuda mutlaka bir acil eylem planı

olmalı, çalışanlar yanıcı tozların patlama tehlikesi, etkileri

ve bir olay anında alınması gereken önlemler

konularında eğitilmelidir.

Patlayıcı ortam oluşmasının önlenmesi

mümkün değilse patlayıcı ortamın

tutuşmasını önlemek

Açık alev kullanılan ve/veya kıvılcım çıkarma riski

olan kaynak ve lehimleme, taşlama ve kesme, sıcak

hava üfleme gibi “Sıcak İşler”; “Çalışma Denetim

Sistemi” esaslarına göre yapılmalıdır. Bu sistemde,

risk kaynağı olan tüm faaliyetler, ancak bölüm yöneticileri

ve iş güvenliği sorumlularından alınacak

özel izin ve imzalı bir form aracılığıyla yapılabilmektedir.

Böylece riskli faaliyetin, gerekli önlemler

alındıktan sonra uygun malzeme ve ekipman ile

deneyimli personel tarafından güvenli bir şekilde

yapılması sağlanmaktadır. Ayrıca, açık ateş ve sigara

içilmesi kesinlikle yasaklanmalıdır.

Tehlikeli bölgelerde

► Statik elektriğin oluşmasını kısıtlayacak, antistatik,

karbon içeren plastik malzemeler (iş elbiseleri,

ayakkabılar vb.) kullanılmalı, iletken

olan tüm ekipmanlar topraklanmalıdır.

► Bakır-berilyum, alüminyum-bronz vb. özel alaşımlardan,

özel ısıl işlemlerle üretilmiş kıvılcım

çıkarmayan el aletleri kullanılmalıdır.

► Kullanılacak elektrikli ekipmanlar veya elektrik

tahrikli makinalar; patlamaya karşı korunmuş

tipte (Ex-proof) olmalı ve tehlikeli bölge sınıfının

ve yanıcı maddenin gerektirdiği özelliklere uygun

olmalıdır. Kullanılacak elektrikli veya tahrikli

ekipman yüzeylerinin ulaşabileceği en yüksek

sıcaklık, ortamda bulunabilecek yanıcı maddenin

tutuşma sıcaklığından düşük olmalıdır [10].

Patlamanın zararlı etkilerini azaltmak

Çoğu toz/hava karışımları için en yüksek patlama

basıncı 8-10 bar; alüminyum veya magnezyum

gibi hafif metallerin tozları için daha yüksek olabilir.

Silo, tank, boru vb. tesisler içten patlamalarda

söz konusu basınçlara dayanıklı olacak şekilde

inşa edilmelidir.

Özellikle tanklarda, tankın olası en yüksek patlama

basıncına dayanamayacağı durumlarda, patlamanın

en güvenli (insanlardan ve kritik ekipman, kontrol

bölgelerinden uzak) bölgeye doğru yönlenmesi yoluna

gidilir [10]. Bunun için tankın uygun bir yönü,

bilinçli olarak zayıf tasarlanarak patlama basıncının

bu yönden tankı yırtarak nispeten güvenli olan kısma

doğru boşalması sağlanır. Diğer bir uygulama;

tesise monte edilen patlama kapakları veya panelleri

üzerinden patlama sonucu oluşacak basıncın kontrollü

bir şekilde tahliye edilmesidir. Böylece diğer bölümlerdeki

insan ve ekipmanlar korunmuş olur. Patlama,

sensörler tarafından algılanarak çok kısa bir tepki süresinde

ekipman içine yangın söndürme maddesi enjekte

edilerek alev bastırılabilir. Bu sistemlerin tasarımında,

patlama basıncının artış hızı (dP/dt) çok önemlidir.

Tüm yanıcı maddeler için bu değer karakteristiktir ve

standart testlerle tespit edilebilir [10, 11].

Ayrıca, ilgili yönetmelik Madde 5-(2)’de “Birinci fıkrada

belirtilen önlemler, gerektiğinde patlamanın yayılmasını

önleyecek tedbirlerle birlikte alınır. Alınan

bu tedbirler düzenli aralıklarla ve işyerindeki önemli

değişikliklerden sonra yeniden gözden geçirilir.” hükmü

bulunmaktadır.

Alınan önlemlere rağmen toz patlamasının meydana

gelmesi durumunda, ortaya çıkabilecek zararları patlama

merkezi ile sınırlandırabilmek (lokalize etmek)

için, yönetmelik Madde 5-(2) gereği olarak, olayın

yayılmasını önleyecek tedbirlerin alınması gerekir.

Bunun sağlanamaması durumunda, özellikle geniş bir

sahaya yayılan kapalı hacimlerde patlamanın oluşturacağı

zararlar katlanarak artmaktadır. Yeraltı kömür

madenciliğinde kilometrelerce uzunluktaki yeraltı

boşlukları (damar içi galeriler, ana yollar, uzun ayaklar,

kuyular vb.) bu tür bir yayılma için örnek olarak

verilebilir. Nitekim, geçmiş yıllarda yaşanan birçok

olayda meydana gelen toz patlamalarının lokalize

edilememesi, çok sayıda can kaybı ve büyük maddi

zararlarla sonuçlanan olaylara neden olmuştur.

Patlamaların yayılmasını önleyecek tedbirler konusunda

çok sayıda araştırma yapılmış ve farklı teknikler

geliştirilmiştir. Burada uygulanan teknikler ana

başlıklar halinde verilmiştir.

Şekil 1- Taş tozu ve su barajları [12].

54 SEKTÖRMADEN SEKTÖRMADEN 55

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!