Pharma Türkiye March-April 2024

Mach - April 2024

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

on behalf of 

İSTMAG Magazin Gazetecilik 

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. 

Managing Editor 

(Responsible) 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

Editors 

Dilara CİCA 

dilara.cica@img.com.tr 

Recep ARSLANTAŞ 

recep.arslantas@img.com.tr 

Graphic & Design 

Tayfun AYDIN 

tayfun.aydin@img.com.tr 

Advertising Coordinator 

Recep ARSLANTAŞ 


Foreign Relations Manager 

Ayça SARİOĞLU 

ayca.sarioglu@img.com.tr 

Digital Assets Manager 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

Accounting Manager 

Cuma KARAMAN 

cuma.karaman@img.com.tr 

Finance Manager 

Yusuf Demirkazık 

yusuf.demirkazik@img.com.tr 

Subscription 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.özcelik@img.com.tr 

Head Office 

İHLAS MEDIA CENTER 

Merkez Mahallesi 29 Ekim 

Caddesi No:11 Medya Blok Kat:1 

34197 Yenibosna / İstanbul / 

Turkey 

Tel: 0212 454 22 22 

Faks: 0212 454 22 93 

Index 

İçindekiler 

12 

The “Best” Awards of Pharmacy were presented to 

their owners with a magnificent night 

Eczacılığın “Enleri” Ödülleri muhteşem bir geceyle 

sahiplerini buldu 

14 

“Blemish treatment should be done before summer” 

“Leke tedavisi, yaz gelmeden yapılmalı” 

18 

Roche Türkiye once again received the 

“Top Employer” award 

Roche Türkiye, bir kez daha 

“En iyi İşveren” ödülünün sahibi oldu 

22 

Let your skin breathe with seasonal formulas 

Mevsime uygun formüllerle cildiniz nefes alsın 

40 

The era of smart radiotherapy in cancer treatment 

Kanser tedavisinde akıllı radyoterapi dönemi 

Printing 

İhlas Gazetecilik A.Ş 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. 

İhlas Plaza NO: 11/A 41 

Yenibosna / İstanbul / TURKEY 

Tel: 0 212 454 30 00

Sağlığı tutkuyla geliştiren ve iyilik için 

her türlü çabayı sunan başta hekimlerimiz 

olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının 

14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlarız! 

MPR-TR-100871 

Life forward 

www.boehringer-ingelheim.com.tr

A new skin, a new you with 

dermocosmetic formulas! 

Dermocosmetic products have an important role in protecting and 

improving skin health. These products are produced with skinfriendly 

formulas developed by dermatologists, and they are effective 

and reliable products that users can safely apply to their skin. The 

importance of dermocosmetic products not only protects skin 

health but also helps treat skin problems. For example, anti-aging 

products help reduce the signs of aging and rejuvenate the skin, while 

nourishing and renewing the skin with their vitamin and antioxidant 

content. In addition, brightening creams that equalize skin tone and 

reduce blemishes are among the dermocosmetic products. These 

products help users keep their skin healthy, young and vibrant, while 

also making them feel good and look beautiful. Therefore, regular use 

of dermocosmetic products is an important part of caring skin health 

and beautiful look. 

We hope you enjoy reading our new issue... Have a healthy day, 

everyone! 

from 

the 

editor 

Dermokozmetik formüllerle yeni bir 

cilt, yeni bir sen! 

Dermokozmetik ürünler cilt sağlığının korunmasında ve 

iyileştirilmesinde önemli bir role sahiptir. Bu ürünler dermatologlar 

tarafından geliştirilen, cilde uygun formüllerle üretilmekte olup, 

kullanıcıların güvenle ciltlerine uygulayabilecekleri etkili ve güvenilir 

ürünlerdir. Dermokozmetik ürünlerin önemi sadece cilt sağlığını 

korumakla kalmaz, aynı zamanda cilt sorunlarının tedavisine de 

yardımcı olur. Örneğin anti-aging ürünler yaşlanma belirtilerini 

azaltmaya ve cildi gençleştirmeye yardımcı olurken, vitamin ve 

antioksidan içeriğiyle cildi besleyip yeniliyor. Ayrıca cilt tonunu 

eşitleyen, lekeleri azaltan aydınlatıcı kremler de dermokozmetik 

ürünler arasında yer alıyor. Bu ürünler kullanıcıların cildini sağlıklı, 

genç ve canlı tutmasına yardımcı olurken aynı zamanda kendilerini 

iyi hissetmelerini ve güzel görünmelerini de sağlıyor. Bu nedenle 

dermokozmetik ürünlerin düzenli kullanımı cilt sağlığının ve güzel 

görünümün korunmasının önemli bir parçasıdır. 

Yeni sayımızı keyifle okumanız dileğiyle… Hepinize sağlıklı günler! 

4 Pharma

Happy March 14th Medicine Day! 

14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun! 

RECEP ARSLANTAŞ 

COORDINATOR 


During the reign of II. Mahmud, modern medical 

education began in Türkiye on March 4, 1827, with the 

suggestion of Chief Physician Mustafa Behçet. The 

first surgery center was established in the 

Tulumbacıbaşı Mansion in Şehzadebaşı under the 

names “Tıphanesi-i Amire” and “Serrahhanesi-i 

Amire”. This event is considered the day when modern 

medical education began in Türkiye, and on this 

occasion, March 14, the founding day of the school, 

began to be celebrated as “Medicine Day”. The first 

celebration of Medicine Day took place in occupied 

Istanbul in March 1919. Medical faculty students 

gathered to protest the occupation under the 

leadership of Hikmet Bora, and the famous doctors of 

the period also supported them. Between 1929 and 

1937, May 12 was celebrated as Medicine Day. This 

date was celebrated as Medicine Day as it was 

considered the day when the first Turkish medical 

courses started at Bursa Yıldırım Hospital. Nowadays, 

it is celebrated not only on March 14, but also 

throughout the week including March 14, and this 

week is considered the “Medicine Holiday Week”. 

Similar celebrations are held on different dates in 

different parts of the world. While July 1, the birthday 

of the famous Doctor Bidhan Chandra Roy, is 

celebrated as “Doctors’ Day” in India, the anniversary 

of March 30, 1842, when general anesthesia was first 

used in surgeries, is celebrated in the USA. 

As Pharma Türkiye magazine team, we celebrate 

March 14th Medicine Day. Stay healthy until we see 

you in our May-June 2024 issue. 

II. Mahmud döneminde 4 Mart 1827’de Hekimbaşı 

Mustafa Behçet’in önerisiyle Türkiye’de modern 

tıp eğitimi başladı. İlk cerrahhane, 

Şehzadebaşı’ndaki Tulumbacıbaşı Konağı’nda 

“Tıp hanesi-i Amire” ve “Cerrah hanesi-i Amire” 

adlarıyla kuruldu. Bu etkinlik, Türkiye’de modern 

tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul ediliyor 

ve bu vesileyle okulun kuruluş günü olan 14 Mart, 

“Tıp Bayramı” olarak kutlanmaya başlandı. Tıp 

Bayramı’nın ilk kutlaması işgal altındaki 

İstanbul’da Mart 1919’da gerçekleşti. Hikmet 

Bora’nın önderliğinde işgali protesto etmek için 

toplanan tıp fakültesi öğrencileri, dönemin ünlü 

doktorları da onlara destek verdi. 1929-1937 yılları 

arasında 12 Mayıs Tıp Bayramı olarak kutlandı. Bu 

tarih, Bursa Yıldırım Hastanesi’nde ilk Türkçe tıp 

kurslarının başladığı gün olarak kabul edildiğinden 

Tıp Bayramı olarak kutlandı. Günümüzde sadece 

14 Mart günü değil, 14 Mart’ı da içeren hafta 

boyunca kutlanmakta ve bu hafta “Tıp Bayramı 

Haftası” olarak kabul edilmektedir. Benzer 

kutlamalar dünyanın farklı yerlerinde farklı 

tarihlerde yapılıyor. Ünlü Doktor Bidhan Chandra 

Roy’un doğum günü olan 1 Temmuz, Hindistan’da 

“Doktorlar Günü” olarak kutlanırken, ABD’de 

genel anestezinin ameliyatlarda ilk kez kullanıldığı 

30 Mart 1842’nin yıl dönümü kutlanıyor. 

Pharma Türkiye dergisi ekibi olarak, 14 Mart Tıp 

bayramını kutluyoruz. Mayıs- Haziran 2024 

sayımızda görüşünceye kadar esen kalın. 


5 th International Exhibition for Cosmetics, Beauty, Hair 

Home Care, Private Label, Packaging and Ingredients 

Tel: +90 212 2229060 | 

2-3-4 October 2024 

Istanbul Congress Center & Lutfi Kirdar & Istanbul Hilton 

Taksim - Istanbul - Türkiye 

www.beauty-istanbul.com 

+90 533 4843030 | info@beauty-istanbul.com 

1100+ Exhibitors 

from 60+ Countries

Turkish Pharmaceutical 

Industry Report: 

Innovative road map in 

collaboration with IQVIA, 

AIFD and EFPIA 

Türkiye İlaç Sektörü Raporu: 

IQVIA, AIFD ve EFPIA iş 

birliğiyle yenilikçi yol haritası 

The “Turkish Pharmaceutical Industry Report” 

prepared by IQVIA with the support of the Association 

of Research-Based Pharmaceutical Companies (AIFD) 

and the European Federation of Pharmaceutical 

Industries and Associations (EFPIA) will guide the 

healthcare sector. 

Türkiye Pharmaceutical Industry Report 2023, prepared 

by IQVIA under the sponsorship of AIFD and EFPIA, was 

shared with the public. The report, which examines the 

Turkish pharmaceutical industry in the light of objective 

and comparative annual data, includes in-depth current 

analyzes from global pharmaceutical market sizes to 

healthcare expenditures, from reimbursement processes 

to production, foreign trade, investment and R&D areas, 

which are important components of the pharmaceutical 

value chain. 

A first-of-its-kind report will guide the health sector 

Emphasizing that the report presents information 

and data that is a first for Türkiye, Dr. Ümit Dereli, 

General Secretary of the Association of Research-Based 

Pharmaceutical Companies said, 

“Turkish Pharmaceutical Industry Report 2023 

independently reveals the research, analysis and 

conclusions of both Türkiye and the world pharmaceutical 

industry, showing the areas that need improvement, as 

well as being a guide that will move our industry forward. 

Within the framework of the report study, our country’s 

pharmaceutical industry was compared with equivalent 

countries in many different dimensions and with 

objective data. In this context, we believe that the report 

will enable the correct positioning of our pharmaceutical 

industry. With this report, which we will renew regularly 

every year and which will, in a sense, become the almanac 

of our sector, we aim to provide a reference source for 

all our stakeholders, from the public to the academy and 

the private sector, while keeping the pulse of our health 

sector.” 

Dr. Ümit Dereli, General Secretary of the Association of 

Research-Based Pharmaceutical Companies 

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) ve Avrupa İlaç 

Sanayi ve Dernekleri Federasyonu (EFPIA) desteğiyle 

IQVIA tarafından hazırlanan “Türkiye İlaç Sektörü 

Raporu’’ sağlık sektörüne rehber olacak. 

AIFD ve EFPIA sponsorluğunda IQVIA tarafından hazırlanan 

Türkiye İlaç Sektörü Raporu 2023 kamuoyuyla paylaşıldı. 

Türkiye ilaç sektörünü objektif ve karşılaştırmalı yıllık 

veriler ışığında inceleyen raporda, küresel ilaç pazarı 

büyüklüklerinden sağlık harcamalarına, geri ödeme 

süreçlerinden, ilaç değer zincirinin önemli bileşenleri 

olan üretim, dış ticaret, yatırım ve Ar-Ge alanlarına kadar 

derinlemesine güncel analizler bulunuyor. 

Bir ilk niteliğindeki rapor sağlık sektörüne rehber 

olacak 

Raporun Türkiye açısından bir ilk niteliğindeki bilgi ve 

verileri ortaya koyduğunu vurgulayan Araştırmacı İlaç 

Firmaları Derneği Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli şu 

ifadeleri kullandı: 

“Türkiye İlaç Sektörü Raporu 2023, hem Türkiye hem de 

dünya ilaç sektörüne ait araştırma, analiz ve çıkarımları 

bağımsız bir şekilde ortaya koyarak, geliştirilmesi 

gereken alanları göstermenin yanı sıra sektörümüzü 

ileriye taşıyacak bir rehber olma özelliğini taşıyor. Rapor 

çalışması çerçevesinde, ülkemiz ilaç sektörü birçok farklı 

boyutta ve objektif verilerle muadil ülkeler ile kıyaslandı. 

Bu kapsamda raporun ilaç sektörümüzün doğru 

konumlandırılmasına imkân sağlayacağına inanıyoruz. 

Her yıl düzenli olarak yenileyeceğimiz ve bu yönüyle bir 

anlamda sektörümüzün almanağı niteliğini kazanacak bu 

raporla, sağlık sektörümüzün nabzını tutarken, kamudan 

akademiye ve özel sektöre kadar tüm paydaşlarımıza bir 

başucu kaynağı sunmayı hedefliyoruz.” 


Aytaç Yeğin named Rare Diseases Category Leader at 

Pfizer Türkiye 

Pfizer Türkiye Nadir Hastalıklar Kategori Lideri Aytaç Yeğin oldu 

Aytaç Yeğin, Rare Diseases Category Leader, Pfizer Türkiye 

Aytaç Yeğin, who joined Pfizer Türkiye in 2011 as 

Business Development Department Project Manager, 

was appointed as Rare Diseases Category Leader at 

Pfizer Türkiye. 

Aytaç Yeğin, who graduated from Istanbul Technical 

University, Department of Electrical Engineering in 

2007, completed his MBA at Koç University in January 

2011. Aytaç Yeğin, who joined Pfizer Turkey as Business 

Development Department Project Manager in August 

2011, served as Product Manager in Hospital Category 

between March 2013 and 2015, Country Portfolio Leader 

on a product basis between March 2015 and 2017, and 

Pain Group Portfolio Leader between 2017 and 2020. 

Aytaç Yeğin has worked as Marketing Director at Viatris 

since 2020, following the Pfizer-Upjohn Division. Yeğin, 

who joined the Pfizer Türkiye family again in August 

2023, served as Hospital and COVID Category Leader 

until December 2023. 

Pfizer Türkiye’ye 2011 yılında İş Geliştirme Departmanı 

Proje Yöneticisi olarak katılan Aytaç Yeğin, Pfizer 

Türkiye Nadir Hastalıklar Kategori Lideri olarak atandı. 

2007 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik 

Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Aytaç Yeğin, 

Ocak 2011 tarihinde Koç Üniversitesi’nde MBA yüksek 

lisansını tamamladı. Ağustos 2011’de Pfizer Türkiye’ye 

İş Geliştirme Departmanı Proje Yöneticisi olarak katılan 

Aytaç Yeğin, Mart 2013 – 2015 tarihleri arasında Hastane 

Kategorisinde Ürün Müdürü, Mart 2015- 2017 tarihleri 

arasında ürün bazında Ülke Portföy Lideri, 2017 – 2020 

yılları arasında Ağrı Grubu Portföy Lideri olarak görev aldı. 

Aytaç Yeğin, Pfizer-Upjohn ayrılığı ile birlikte 2020 yılından 

bu yana Viatris’te Pazarlama Direktörü olarak çalıştı. 

Ağustos 2023’te yeniden Pfizer Türkiye ailesine katılan 

Yeğin, Aralık 2023’e dek Hastane ve COVID Kategori Lideri 

olarak görev yaptı. 


The “Best” Awards of Pharmacy were presented to their 

owners with a magnificent night 

Eczacılığın “Enleri” 

Ödülleri muhteşem bir geceyle sahiplerini buldu 

“Eczacının Sesi E-Newspaper and Ahmet Keleşoğlu 

Special Awards” met with their owners on the evening 

of February 7. 

The awards, organized by the Eczacının Sesi (Pharmacist’s 

Voice) e-Newspaper, the leading publication of the 

pharmaceutical and pharmacy industry, and determined 

by the votes of 6620 pharmacists, were presented to 

their winners. In addition to the awards given as a result 

of the voting, the awards determined by the Selection 

Committee also found their owners. 

The Pharmacist’s Voice Award Ceremony was held at 

Ataşehir DasDas on the evening of February 7. The 

night, hosted by artist Hakan Bilgin, was attended by 

presidents and managers of professional pharmacist 

organizations, deans and faculty members of faculties of 

pharmacy, senior executives of the pharmaceutical and 

pharmaceutical industry, pharmacists and a large group 

of guests. 

The winners of the awards presented at the night were 

as follows; 

“Eczacının Sesi E- Gazete ve Ahmet Keleşoğlu Özel 

Ödülleri”, 7 Şubat akşamı sahipleriyle buluştu. 

İlaç ve eczacılık sektörünün önde gelen yayın organı 

Eczacının Sesi e-Gazete tarafından düzenlenen, 6620 

eczacının kullandığı oylarla belirlenen ödüller sahiplerine 

takdim edildi. Yapılan oylama sonucu verilen ödüllerin 

yanında, Seçici Kurul tarafından belirlenen ödüller de 

sahiplerini buldu. 

Eczacının Sesi Ödül Töreni, 7 Şubat akşamı Ataşehir 

DasDas’ta gerçekleştirildi. Sunuculuğunu sanatçı Hakan 

Bilgin’in üstlendiği geceye, eczacı meslek örgütlerinin 

başkan ve yöneticileri, eczacılık fakültelerinin dekanları 

ve öğretim üyeleri, ilaç ve eczacılık sektörünün üst düzey 

yöneticileri ile eczacılar ve geniş bir davetli topluluğu 

katıldı. 

Gecede takdim edilen ödüllere hak kazananlar şu şekilde 

yer aldı; 

Ahmet Keleşoğlu Özel Ödülleri 

2015 yılında vefat eden Selçuk- As Ecza Deposu ve Ahmet 

ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı kurucusu, ünlü iş insanı ve 

hayırsever Ahmet Keleşoğlu adına verilen özel ödüllerin 

Bilim Ödülü’nü Prof. Dr. Ekrem Sezik, Eğitim- Başarı 

Ödülleri’ni ise eczacılık fakültesi öğrencileri Beyzanur 

Özdamar, Furkan Kaya ve Baran Akın aldı. 

Oylama Sonucu Verilen Sektör Ödülleri 

Oluşturulan özel bir elektronik alanda 6620 eczacının 

kullandığı oy sonucu belirlenen ödül sahipleri; 

2023 Firma-Eczane İletişim Ödülü- Orzax, 2023 

Farmakokinetik-İnovasyon Ödülü Well Works Turkey 

/ Hangovershot, 2023 En İyi Dermokozmetik Firması 

- Dermoskin, 2023 Multivitamin Ürünü Medicago / 

Ahmet Keleşoğlu Special Awards 

The Science Prof. Dr. Ekrem Sezik received the Science 

Award of the special awards given in the name of 

the famous businessman and philanthropist Ahmet 

Keleşoğlu, founder of Selçuk-As Ecza Deposu and Ahmet 

and Nezahat Keleşoğlu Foundation, who passed away in 

2015, Faculty of pharmacy students Beyzanur Özdamar, 

Furkan Kaya and Baran Akın received the Education- 

Achievement Awards. 

Sector Awards Given as a Result of Voting 

The award winners, determined as a result of the votes 


cast by 6620 pharmacists in a special electronic area, are 

as follows: 

2023 Company-Pharmacy Communication Award - Orzax, 

2023 Pharmacokinetics-Innovation Award - Well Works 

Turkey / Hangovershot, 2023 Best Dermocosmetics 

Company - Dermoskin, 2023 Multivitamin Product - 

Medicago / Lipozomal Multivitamin, 2023 Mother Baby 

Friendly Company - Nutricia, 2023 Food Supplement 

Company - Orzax, 2023 Child Health Product - Hekim İlaç 

/ Argivit Focus, 2023 Effective Combination Product - 

İlko Pharmaceuticals/ Wellcare-Collagen, 2023 Hair Care 

Product – Biota / Bioxcin, 2023 Oral and Dental Care 

Product – Haltron / Glimo Care, 2023 Best Breakthrough 

Company - Orzax, 2023 Skin Health Product – Dermoskin / 

Face Protection Cream, 2023 Joint Muscle Health Product 

- RC Farma / Kartix, 2023 Pharmacy Design Award - Ayben 

Tekerek, 2023 Social Responsibility Project - Orzax / Sarı 

Destek. 

Special Honor Awards 

Special Honor Awards given by the Selection 

Committee; 

Lifetime Honor Award - Pharmacist. Berat Beran, 

Consultant Pharmacist Award - Pharmacist. Duygu 

Uludağ Cin (Consultancy for Children with Type 1 

Diabetes), Community Health Award - Etkin Pharmacy 

Association (Breast Milk Project), Service Award to 

the Pharmaceutical and Pharmacy Sector - Pharmetic 

Entrepreneur Pharmacists Association (Meeting of the 

E-State of the Future), Pharmacy Special Honor Award 

- Pharmacist. Nurten Saydan, Unconditional Support 

Award to the Earthquake Region - Turkish Pharmacists’ 

Association. 

Lipozomal Multivitamin, 2023 Anne Bebek Dostu Firma 

- Nutricia, 2023 Takviye Edici Gıda Firması - Orzax, 2023 

Çocuk Sağlığı Ürünü - Hekim İlaç / Argivit Focus, 2023 

Etkili Kombinasyon Ürünü - İlko İlaç / Wellcare-Collagen, 

2023 Saç Bakım Ürünü – Biota / Bioxcin, 2023 Ağız Diş 

Bakım Ürünü – Haltron / Glimo Care, 2023 En İyi Çıkış 

Yapan Firma- Orzax, 2023 Cilt Sağlığı Ürünü – Dermoskin 

/ Face Protectıon Cream, 2023 Eklem Kas Sağlığı Ürünü 

- RC Farma / Kartix, 2023 Eczane Tasarım Ödülü - Ayben 

Tekerek, 2023 Sosyal Sorumluluk Projesi - Orzax / Sarı 

Destek. 

Özel Onur Ödülleri 

Seçici Kurul tarafından verilen Özel Onur Ödülleri; 

Yaşam Boyu Onur Ödülü- Ecz. Berat Beran, Danışman 

Eczacı Ödülü - Ecz. Duygu Uludağ Cin (Tip 1 Diyabetli 

Hasta Çocuk Danışmanlığı), Toplum Sağlığı Ödülü - Etkin 

Eczacılık Derneği (Anne Sütü Projesi), İlaç ve Eczacılık 

Sektörüne Hizmet Ödülü - Pharmetic Girişimci Eczacılar 

Derneği (Geleceğin E Hali Buluşması), Eczacılık Özel Onur 

Ödülü - Ecz. Nurten Saydan, Deprem Bölgesine Koşulsuz 

Destek Ödülü - Türk Eczacıları Birliği. 

Pharma 13

“Blemish treatment should be done before summer” 

“Leke tedavisi, yaz gelmeden yapılmalı” 

As the spring months approach, many people are 

looking for permanent methods to combat skin 

blemishes that become evident with the emergence 

of the sun. Dermatologist Dr. Babür Süer shared the 

causes of skin spots, also called hyperpigmentation, 

he also drew a road map on how to prevent them. 

Many people around the world are looking for 

permanent methods against skin blemishes that become 

evident with the sun exposure. While some do this with 

personal care products, others use dermatological spot 

treatments. Skin Specialist Dr. says that the demand for 

the treatment of spots, also called hyperpigmentation, 

varies depending on the seasons. Babür Süer draws a 

road map on the causes of skin blemishes and how to 

prevent them. 

Dr. Babür Süer said, “There are many factors at the root 

of the appearance of skin blemishes. The first of these 

is sunlight. Medicines used to treat blemishes also 

make the skin more sensitive to the sun. Antibiotics, 

chemotherapy, heart arrhythmia or malaria medications 

can cause stains as a side effect. When stains appear, a 

brown appearance occurs. Such spots are more common 

with advancing age.” 

Birçok kişi, güneşin ortaya çıkmasıyla birlikte 

belirginleşen cilt lekelerine karşı bahar aylarının 

yaklaşmasıyla kalıcı yöntemlerin arayışına giriyor. 

Cildiye Uzmanı Dr. Babür Süer ise hiperpigmentasyon 

olarak da adlandırılan cilt lekelerinin nedenlerini 

paylaşırken, nasıl önlenebileceğine dair de yol haritası 

çizdi. 

Dünya genelinde birçok kişi, güneşin ortaya çıkmasıyla 

birlikte belirginleşen cilt lekelerine karşı kalıcı 

yöntemlerin arayışına giriyor. Bazıları bunu kişisel bakım 

ürünleriyle gerçekleştirirken, bazıları ise dermatolojik 

leke tedavilerinden faydalanıyor. Hiperpigmentasyon 

olarak da adlandırılan lekelerin tedavisine yönelik talebin 

mevsimlere göre değişkenlik gösterdiğini söyleyen Cildiye 

Uzmanı Dr. Babür Süer, cilt lekelerinin nedenlerini ve 

nasıl önlenebileceğine dair yol haritası çiziyor. 

Dr. Babür Süer konuya ilişkin, “Cilt lekelerinin ortaya 

çıkmasının kaynağında birçok unsur bulunuyor. Bunların 

başında güneş ışınları geliyor. Leke tedavisi için kullanılan 

ilaçlar da cildi güneşe karşı daha hassas hale getiriyor. 

Antibiyotikler, kemoterapi, kalp ritim bozukluğu veya 

sıtma ilaçları yan etki olarak leke yapabiliyor. Lekeler 

ortaya çıktığında ise kahverengi bir görüntü oluşuyor. Bu 

tür lekeler, ilerleyen yaşlarda daha sık görülüyor” dedi. 

“Bazı hastalıklar da cilt lekelerine yol açabilir” 

Cilt lekelerinin bazı hastalıkların sonucu olarak da ortaya 

çıkabileceğini belirten Cildiye Uzmanı Dr. Babür Süer, 

“Cilt lekeleri, sivilce ya da diğer cilt yaralanmalarının 

sonucunda da meydana gelebiliyor. Fakat, bazı hastalıklar 

da bu durumun tetikleyicileri arasında yer alıyor. 

Örneğin, egzama veya sedef gibi hastalıklar, cildin tahriş 

olmasına yol açan problemler, bu listenin ilk sırasında 

konumlanıyor. Hamilelik gibi bazı hormonal değişikler 

ve bireylerin kullandığı bazı ilaçlar da cilt lekeleri 

doğurabiliyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti: 

14 Pharma 

“Some diseases can also cause skin spots” 

Dermatologist Dr. states that skin blemishes may occur 

as a result of some diseases. Babür Süer: “Skin blemishes 

can also occur as a result of acne or other skin injuries. 

However, some diseases are also among the triggers 

of this situation. For example, diseases such as eczema 

or psoriasis, problems that cause skin irritation, are at 

the top of this list. “Some hormonal changes such as 

pregnancy and some medications used by individuals can 

also cause skin blemishes,” he continued as follows: 

“There are actually many solutions for hyperpigmentation.

The first recommended treatment for all blemish types is 

to apply a sunscreen with SPF 30 or higher to the affected 

areas every day. People with sun spots should use sun 

protection creams, hats and clothing in all seasons. It 

should remain in the shade as much as possible. If the 

condition is at a stage that requires treatment, various 

treatments can be applied. Patients with blemish 

problems can be offered whitening treatments taken 

orally or applied as a cream. Another treatment option 

for spot treatment is chemical peeling. 

This method, which is performed in multiple sessions, 

varies depending on the patient and the type of blemish. 

Laser treatment is also frequently used to effectively 

remove the stain and achieve permanent results. Very 

successful results can be achieved in spot treatment, 

especially with Q-switch or picosecond lasers or microneedling 

methods.” 

“Continuity of some treatments is important to 

prevent the stains from recurring.” 

Recording that spot treatments can sometimes be very 

difficult for the patient and the doctor, Dr. Babür Süer said, 

“Although successful results are achieved in most patients 

with the applied spot treatments, some applications 

must be continued at regular intervals to prevent the 

spots from recurring. In our clinic, we offer a number 

of professional treatment options to our patients who 

want to get rid of their blemishes. All these treatments 

are determined by expert dermatologists according 

to the type of blemish, density or characteristics of the 

patient. We recommend that patients consult specialist 

physicians to ensure that all stain removal procedures are 

carried out safely.” 

“Hiperpigmentasyon için aslında birçok çözüm var. Tüm 

leke tiplerinde önerilen ilk tedavi yöntemi, etkilenen 

bölgelere her gün, SPF 30 veya daha yüksek olan bir 

güneş koruyucu uygulanmasıdır. Güneşten dolayı lekesi 

olan kişiler, tüm mevsimlerde güneş koruyucu kremler, 

şapka ve giysiler kullanmalı. Mümkün olduğunca gölgede 

kalmalı. Durum, tedavi gerektirecek aşamadaysa, çeşitli 

tedaviler de uygulanabilir. Leke sorunu olan hastalara 

ağızdan alınan veya krem şeklinde uygulanan renk açıcı 

tedaviler sunulabilir. Leke tedavisi için başka bir tedavi 

seçeneği de kimyasal peeling. 

Çok sayıda seansla gerçekleştirilen bu yöntem, hastaya 

ve leke tipine göre değişkenlik gösteriyor. Lekeyi etkili bir 

şekilde gidermek ve kalıcı sonuçlara ulaşmak için lazer 

tedavisine de sıklıkla başvuruluyor. Özellikle q-switch 

veya picosaniye lazerler ya da mikro iğneleme metotlarıyla 

leke tedavisinde çok başarılı sonuçlar elde edilebilir.” 

“Lekelerin tekrarlanmaması için bazı tedavilerin 

devamlılığı önemli” 

Leke tedavilerinin bazen hastayı ve doktoru çok 

zorlayabildiğini aktaran Dr. Babür Süer, “Uygulanan leke 

tedavileriyle çoğu hastada başarılı sonuçlara ulaşılsa 

da lekelerin tekrarlanmaması için bazı uygulamalara 

düzenli periyotlarla devam edilmesi şart. Biz de 

kliniğimizde lekelerinden arınmak isteyen hastalarımıza 

bir dizi profesyonel tedavi seçenekleri sunuyoruz. 

Tüm bu tedaviler, uzman dermatologlar tarafından 

leke tipine, yoğunluğa veya hastanın özelliklerine göre 

belirleniyor. Leke giderici tüm işlemlerin güvenli bir 

şekilde gerçekleştirilmesi için hastaların mutlaka uzman 

hekimlere danışmasını öneriyoruz.” 


Central Asia Beauty Expo to present an excellent 

opportunity in May 

Central Asia Beauty Fuarı mayıs ayında mükemmel bir fırsat sunacak 

Kazakhstan Central Asia Beauty Expo 2023 held with 

248 exhibitors from 25 countries and more than 700 

brands. 

The Central Asia Beauty Expo, the leading and the biggest 

cosmetic exhibition in Central Asian and Kazakhstan 

markets. 

In 2023 Central Asia Beauty Expo launched 248 exhibitors 

from 25 countries of the world and more than 700 brands. 

Comparing to the 2022 edition exhibition doubled by 

number of exhibitors and halls. In spite of annual national 

pavilions from Poland, Korea, the governments of Iran, 

Jordan, Uzbekistan had chosen Central Asia Beauty Expo 

as first platform to launch national pavilions. 

At 5th Edition visitor number increased by 21% by getting 

number of 11282 professional visitors from Kazakhstan, 

Uzbekistan, Kyrgyzstan, Tajikistan, Russia and Azerbaijan. 

The absence of large cosmetics manufacturers in 

Central Asia presents an excellent opportunity for 

companies from other countries and regions to enter 

the local market, so visitors had opportunity to meet 160 

manufactures from all over the world. 

In 2024, the Central Asia Beauty Expo International 

Exhibition is scheduled to take place from 30th May till 

1st June in Almaty, Kazakhstan. Exhibition size doubled 

and will held in 3 hall dedicated to: 

• Skin care cosmetics, perfumes and aromas, pharmacy 

cosmetics and dietary supplements, household chemicals 

Kazakistan Central Asia Beauty Fuarı 2023, 25 ülkeden 

248 katılımcı ve 700’den fazla markanın katılımıyla 

gerçekleşti. 

Orta Asya ve Kazakistan pazarlarının önde gelen ve en 

büyük kozmetik fuarı, Central Asia Beauty Expo olmaya 

devam ediyor. 

2023 yılında Central Asia Beauty Expo’ya dünyanın 25 

ülkesinden 248 katılımcı ve 700’den fazla marka katıldı. 

2022 fuarına kıyasla katılımcı ve salon sayısı iki katına 

çıktı. Polonya, Kore’nin ulusal pavyonlarının yanı sıra İran, 

Ürdün ve Özbekistan hükümetleri, ulusal pavyonların 

açılışı için ilk platform olarak Central Asia Beauty fuarını 

seçti. 

5. edisyonunda fuar, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, 

Tacikistan, Rusya ve Azerbaycan’dan 11.282 profesyonel 

ziyaretçi alınarak ziyaretçi sayısı %21 arttı. Orta Asya’da 

büyük kozmetik üreticilerinin bulunmaması, diğer ülke 

ve bölgelerden şirketlerin yerel pazara girmesi için 

mükemmel bir fırsat sunuyor; böylece ziyaretçiler, 

dünyanın her yerinden 160 üreticiyle tanışma fırsatı buldu. 

2024 Uluslararası Central Asia Beauty Expo fuarının 30 

Mayıs - 1 Haziran tarihleri arasında Kazakistan’ın Almatı 

kentinde düzenlenmesi planlanıyor. Fuar alan büyüklüğü 

iki katına çıkarıldı ve aşağıdakilere ayrılmış şekilde 3 

salonda düzenlenecek: 

- Cilt bakım kozmetikleri, parfümler ve aromalar, eczane 

kozmetikleri ve diyet takviyeleri, ev kimyasalları ve hijyen 

ürünleri, EKO-kozmetikler 

- Profesyonel kozmetikler: saç, tırnak, makyaj, kirpik ve 

kaş 


and hygiene products, ECO-cosmetics 

• Professional cosmetics: hair, nail, make up, lash & brow 

• Cosmetology and esthetics 

350 companies have already confirmed participation 

from such countries like USA, Italy, France, Germany, 

Switzerland Korea, China, Iran, Poland, Türkiye, Russia, 

Tunisia, Thailand, UAE, Pakistan, India, Indonesia, Belarus, 

Turkmenistan, Armenia, Ukraine, Kyrgyzstan, and 

Kazakhstan. 

Again national pavilions of Poland, Korea Iran, Russian 

regions, Uzbekistan confirmed participation and doubled 

sizes of the booths. Italian exhibitors number has 

impressively increased getting number of 28 companies 

comparing to last year (10 exhibitors). 

Central Asia Beauty Expo is a meeting place for 

distributors, dealers, representatives of specialized 

online stores, supermarkets, eco-shops, pharmacy chains 

of whole Central Asia and leading manufacturers of the 

beauty industry of the world. 

Hosted Buyer Program will help manufactures to meet 

120 top buyers from Uzbekistan, Kyrgyzstan, Tajikistan 

and Azerbaijan and strengthen their positons in Central 

Asian market. 

Open new sales horizons and don’t lose opportunity to 

expand the geography of sales by participating in the 

Central Asia Beauty Expo international exhibition! 

Central Asia Beauty Expo 

May 30th- June 1st 

Almaty, Kazakhstan 

www.cabeauty.kz 

- Kozmetoloji ve estetik 

ABD, İtalya, Fransa, Almanya, İsviçre, Kore, Çin, 

İran, Polonya, Türkiye, Rusya, Tunus, Tayland, BAE, 

Pakistan, Hindistan, Endonezya, Belarus, Türkmenistan, 

Ermenistan Ukrayna, Kırgızistan ve Kazakistan gibi 

ülkelerden şimdiden 350 firma fuara katılım sağlayacağını 

bildirdi. 

Yine Polonya, Kore, İran, Rusya bölgeleri ve Özbekistan’ın 

ulusal pavyonlarına katılımı teyit edildi ve stant boyutları 

iki katına çıkarıldı. İtalyan katılımcı sayısı, geçen yıla 

kıyasla (10 katılımcı) 28 firmaya ulaşarak etkileyici bir 

şekilde arttı. 

Central Asia Beauty Expo, distribütörler, bayiler, 

uzmanlaşmış online mağazaların temsilcileri, 

süpermarketler, eko-mağazalar, tüm Orta Asya’daki 

eczane zincirleri ve dünya güzellik endüstrisinin önde 

gelen üreticileri için mükemmel bir buluşma yeri. 

Hosted Buyer Programı, üreticilerin Özbekistan, 

Kırgızistan, Tacikistan ve Azerbaycan’dan en iyi 120 

alıcıyla tanışmasına ve Orta Asya pazarındaki konumlarını 

güçlendirmesine yardımcı olacak. 

Central Asia Beauty Expo uluslararası fuarına katılarak 

yeni satış ufukları açın ve satış coğrafyasını genişletme 

fırsatını kaçırmayın! 

Central Asia Beauty Expo 2024 fuarı 30 Mayıs - 1 Haziran 

tarihlerinde Almatı, Kazakistan’da düzenlenecek. 

www.cabeauty.kz 


Roche Türkiye once again received the 

“Top Employer” award 

Roche Türkiye, bir kez daha “En İyi İşveren” ödülünün sahibi oldu 

Roche Türkiye was once again awarded the “Top 

Employer” certificate by the Top Employers Institute, 

one of the world’s leading organizations in the field 

of human resources, for its pioneering people and 

culture practices in the healthcare ecosystem. 

Contributing to the personal and professional 

development of its employees with the agile way 

of working, Roche Türkiye demonstrates its peoplecentric 

vision, with its people and culture practices. 

These practices developed by Roche Türkiye for the 

development and working conditions of its employees 

were once again recognized as the “Top Employer” by 

the Top Employers Institute, one of the world’s leading 

organizations. Roche Diagnostics Türkiye was awarded 

this title for the 5th consecutive year and Roche 

Pharmaceuticals Türkiye for the 2nd time. 

The Top Employers Institute, which evaluates companies 

based on their achievements in key disciplines such 

as leader development, performance and career 

management, remuneration, benefits, workforce 

planning, talent strategy, recruitment, learning, 

development, and culture, awards the title of “Top 

Employer” to companies that provide the best working 

conditions for the professional and personal development 

of employees by meeting all conditions as a result of 

comprehensive evaluations. 

Focusing on responding to the needs of both patients 

and healthcare professionals in the best way while 

Roche Türkiye, sağlık hizmetleri ekosistemindeki öncü 

insan ve kültür uygulamalarıyla bir kez daha insan 

kaynakları alanında dünyanın önde gelen kuruluşları 

arasında yer alan Top Employers Enstitüsü tarafından 

“En İyi İşveren” sertifikasına layık görüldü. 

Benimsediği çevik iş yapış şekliyle çalışanlarının kişisel 

ve profesyonel gelişimlerine katkı sağlayan Roche 

Türkiye, insanı her zaman odağına alan vizyonunu insan 

ve kültür uygulamalarıyla da ortaya koyuyor. Roche 

Türkiye’nin çalışanlarının gelişimine ve çalışma şartlarına 

yönelik geliştirdiği bu uygulamalar, dünyanın önde gelen 

kuruluşları arasında yer alan Top Employers Enstitüsü’nün 

detaylı araştırma ve değerlendirmeleri sonucunda bir kez 

daha “En İyi İşveren” sertifikası ile taçlandırıldı. Roche 

Diagnostik Türkiye üst üste 5’inci, Roche İlaç Türkiye ise 

2’nci kez bu ünvana layık görüldü. 

Lider gelişimi, performans ve kariyer yönetimi, 

ücretlendirme, yan haklar, işgücü planlaması, yetenek 

stratejisi, işe alım, öğrenme, gelişim ve kültür gibi kilit 

disiplinlerde gösterdikleri başarıları merkeze alarak 

şirketleri değerlendiren Top Employers Enstitüsü, 

“En İyi İşveren” ünvanını, kapsamlı gerçekleştirilen 

değerlendirmeler sonucunda tüm şartları sağlayarak 

çalışanların mesleki ve kişisel gelişimi adına en iyi çalışma 

koşullarına sahip şirketlere veriyor. 

Türkiye’de sağlık hizmetlerini şekillendirirken hem 

hastaların hem de sağlık profesyonellerinin ihtiyaçlarına 

en iyi şekilde yanıt vermeye odaklanan Roche Türkiye, 

esnek çalışma ortamı, evden çalışma uygulaması, 


shaping healthcare services in Türkiye, Roche Türkiye 

offers a diverse and inclusive working environment where 

its employees can develop themselves, home-office 

practices, short and long-term rotation opportunities, 

agile, flexible, and collaborative corporate culture. 

Banu Gülsün, Roche Pharmaceuticals Türkiye Head 

of People and Culture, stated: “As Roche Türkiye, in 

addition to improving people’s lives with the innovative 

health solutions we offer, we also focus on the career 

and development of our employees. While shaping our 

People and Culture practices based on the principles 

of diversity and inclusion, we encourage a flexible, 

collaborative, and continuous learning-based culture 

within the company. All of these are our core values that 

enabled us to be recognized as a ‘Top Employer’ by the 

Top Employers Institute for the second consecutive year. 

This award is an important reflection of the fact that 

Roche Pharmaceuticals Türkiye is not only a company 

that values its employees, but also creates a company 

culture that supports their personal and professional 

development.” 

Duygu Karakaş, Roche Diagnostics Türkiye Head of 

People and Culture said the following: “Our main focus 

at Roche has always been people. While this priority 

emphasizes our determination to achieve our goal of 

improving lives around the world, it also reflects the 

importance we attach to the career development of our 

employees. As Roche Diagnostics Türkiye, being awarded 

the ‘Top Employer’ certificate by the Top Employers 

Institute for the fifth time in a row is not only an award, but 

also a proof of our strong corporate culture and peopleoriented 

approach. While we are proud of achieving this 

success, we will continue to improve our People and 

Culture practices to make our working environment more 

efficient.” 

Veeva Kodu: M-TR-00004116 

çeşitlilik ve kapsayıcılığa verdiği önem, kısa ve uzun 

süreli yurt dışı ve rotasyon fırsatları, çevik, esnek ve iş 

birliğine dayalı şirket kültürü ile çalışanlarının kendilerini 

geliştirebileceği bir çalışma ortamı sunuyor. 

Roche İlaç Türkiye İnsan ve Kültür Lideri Banu Gülsün, 

“Roche Türkiye olarak, sunduğumuz yenilikçi sağlık 

çözümleriyle insanların yaşamlarını iyileştirmenin yanı 

sıra, çalışanlarımızın kariyer ve gelişim süreçlerine de 

odaklanıyoruz. İnsan ve Kültür uygulamalarımızı, çeşitlilik 

ve kapsayıcılık ilkelerini temel alarak şekillendirirken; 

şirket içerisinde esnek, iş birliğine ve sürekli öğrenmeye 

dayalı bir kültürü teşvik ediyoruz. İşte tüm bunlar, Top 

Employers Enstitüsü tarafından üst üste ikinci kez ‘En 

İyi İşveren’ ünvanına layık görülmemizi sağlayan temel 

değerlerimizdir. Bu ödül, Roche İlaç Türkiye’nin sadece 

çalışanlarına değer veren bir şirket olmanın ötesinde, 

onların kişisel ve profesyonel gelişimlerini destekleyen 

iş kültürü oluşturduğunun da önemli bir yansımasıdır.” 

ifadelerini kullandı. 

Roche Diagnostik Türkiye İnsan ve Kültür Lideri 

Duygu Karakaş ise konuyla ilgili şunları söyledi: 

“Roche’taki tüm çalışmalarımızda temel odak noktamız 

her zaman insan oldu. Bu öncelik, dünya genelinde 

yaşamları iyileştirme hedefimize ulaşma konusundaki 

kararlılığımızı vurgularken, aynı zamanda çalışanlarımızın 

kariyer gelişimine verdiğimiz önemi de yansıtıyor. 

Roche Diagnostik Türkiye olarak, beşinci kez üst üste 

Top Employers Enstitüsü tarafından ‘En İyi İşveren’ 

sertifikasına layık görülmek, sadece bir ödül değil, 

aynı zamanda şirket kültürümüzün ve insan odaklı 

yaklaşımımızın bir kanıtı. Bu başarıyı elde etmenin 

gururunu taşırken, çalışma ortamımızı daha verimli hale 

getirmek adına İnsan ve Kültür uygulamalarımızı sürekli 

olarak geliştirmeye devam edeceğiz.” 

Veeva Kodu: M-TR-00004116 


Sandoz Türkiye became 

Top Employers for the 

6th time 

Sandoz Türkiye 6. kez 

“En İyi İşveren” markası oldu 

Sandoz Türkiye has been honored with the Top 

Employers Institute Award for 2024, securing the 

Best Employer award for the sixth consecutive time. 

The Top Employers Institute Award consists of 20 

main topics and covers 6 HR areas. As a result of the 

survey that evaluates companies around the world in 

areas such as “Human Strategy, Working Environment, 

Talent Management, Performance Management, 

Career Development, Learning, Wellbeing, Diversity 

and Inclusion”, Sandoz Türkiye was awarded the Top 

Employers Institute Best Employer award for the sixth 

time. 

Cengiz Zaim, Country President of Sandoz Türkiye, 

stated, “Receiving the ‘Best Employer Award’ for the sixth 

consecutive time is the most significant indicator of the 

value we place on our employees and their contribution 

to our company culture. As we continue our journey as 

an independent company since October 2023, we know 

that we can make the greatest contribution when we feel 

a sense of belonging to our organization. In this regard, 

our primary goal is to become a company aligned with 

the new Sandoz culture, supporting personal and career 

development. It has further delighted me to see that we 

are on the right path and taking the right steps.” 

Expressing their satisfaction at being deemed worthy of 

the award once again, Serkan Binici, Human Resources 

Director of Sandoz Türkiye, commented, “This award, 

which we have consistently deserved for years, is 

evidence of our innovative HR practices, flexible work 

model, and employee-centric approach at Sandoz. We 

remain committed to shaping our HR policies based on 

employee feedback and implementing practices that 

significantly impact their lives.” 

Top Employers Institute is a global authority that 

evaluates and rewards human resources practices. 

With the Top Employers Institute Awards Program, 

participating companies are rewarded and recognized as 

employers of choice. 

Sandoz Türkiye, 2024 yılında da uluslararası çapta 

düzenlenen değerlendirmeler sonucunda verilen Top 

Employers Institute Ödülü’nün sahibi oldu. 

Top Employers Institute Ödülü 20 ana başlıktan oluşuyor 

ve 6 İK alanını kapsıyor. Dünya genelinde şirketleri “İnsan 

Stratejisi, Çalışma Ortamı, Yetenek Yönetimi, Performans 

Yönetimi, Kariyer Gelişimi, Öğrenme, Well Being, Çeşitlilik 

ve Dahil Etme” gibi alanlarda değerlendiren anket 

sonucunda Sandoz Türkiye altıncı kez, Top Employers 

Institute En İyi İşveren ödülünü almaya hak kazandı. 

Sandoz Türkiye Ülke Başkanı Cengiz Zaim, “Üst üste 

altıncı kez layık görüldüğümüz ‘En İyi İşveren Ödülü’ 

çalışanlarımıza verdiğimiz değerin ve onların şirket 

kültürümüze katkısının en önemli göstergesidir. 2023 

Ekim ayından itibaren yolumuza bağımsız bir şirket 

olarak devam ederken, biliyoruz ki çalıştığımız kuruma 

ait olduğumuzu hissettiğimiz zaman en büyük katkıyı 

sağlayabiliriz. Bu doğrultuda öncelikli hedefimiz yeni 

Sandoz kültürüyle uyumlu, kişisel ve kariyer gelişimini 

destekleyen bir şirket olmaktır. Doğru yolda olduğumuzu 

ve doğru adımlar attığımızı görmek beni ayrıca 

gururlandırdı” dedi 

Sandoz Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Serkan Binici 

ise bir kez daha ödüle layık görülmekten duydukları 

memnuniyeti dile getirerek şöyle ekledi: “Yıllardır 

kesintisiz olarak layık olduğumuz bu ödül, Sandoz olarak 

sürdürdüğümüz yenilikçi İK uygulamalarımızın, esnek 

çalışma modelimizin ve çalışan odaklı yaklaşımımızın 

bir kanıtı niteliğindedir. Çalışanlarımızdan aldığımız geri 

bildirimler ve onların hayatlarına dokunan fark katan 

uygulamalarla İK politikalarımıza yön vermeye devam 

edeceğiz.” 

Top Employers Institute, insan kaynakları uygulamalarını 

değerlendiren ve ödüllendiren küresel bir otoritedir. Top 

Employers Institute Ödül Programı’yla katılımcı şirketler 

tercih edilen işveren olarak ödüllendiriliyor ve tanınıyorlar. 


Let your skin breathe with seasonal formulas 

Mevsime uygun formüllerle cildiniz nefes alsın 

Deri kuruluğu ve egzaması olan kişilerin bazı mevsim 

dönemlerinde daha dikkatli olması gerekiyor. Alınabilecek 

basit önlemlerle sonbahar ve kış aylarının daha rahat 

geçirilmesi sağlanabiliyor. Memorial Ataşehir ve Şişli 

Hastaneleri Dermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşe Serap 

Karadağ, sonbahar ve kış aşlarında egzama ve deri kuruluğu 

için alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi. 

Prof. Dr. Ayşe Serap Karadağ 

People with dry skin and eczema need to be more careful 

in some seasonal periods. With simple precautions that can 

be taken, autumn and winter months can be spent more 

comfortably. Prof. Dr. Ayşe Serap Karadağ, Department of 

Dermatology from Memorial Ataşehir and Şişli Hospitals 

gave information about the precautions to be taken for 

eczema and skin dryness in autumn and winter. 

Drink plenty of fluids for your skin 

With the cooling of the weather, more drying of the skin and 

eczema are triggered. Eczema begins as a result of weakening 

of the skin barrier by losing the moisture of the skin. The skin, 

whose barrier is weakened, becomes sensitive to all kinds of 

external stimuli. All kinds of chemicals that come into contact 

can further disrupt this barrier, causing redness, wounds, 

discharge, crusting, dandruff, severe dryness and itching. In 

summer, the frequency of eczema and skin dryness decrease 

with the effect of humidity and sun. However, due to the 

deterioration of the skin barrier in cold weather, the dryness 

of the skin increases. Simple measures that can be taken can 

help patients with eczema spend the winter months more 

comfortably. It is recommended that patients with dry skin 

consume plenty of fluids during this period. However, it is 

the saturation of the skin with moisture with moisturizers and 

appropriate oils that will give the skin its actual moisture. 

Cildiniz için bol sıvı tüketin 

Havaların soğumasıyla birlikte ciltte daha fazla kuruma ve 

egzamalarda tetiklenme olmaktadır. Egzamalar derinin nemini 

kaybederek cilt bariyerinin zayıflaması sonucu başlamaktadır. 

Bariyeri zayıflamış cilt, her türlü dış uyarana hassas hale gelir. 

Temas edilen her türlü kimyasal bu bariyeri daha da bozarak 

kızarıklık, yara, akıntı, kabuklanma, kepeklenme, şiddetli 

kuruluk ve kaşıntıya yol açabilmektedir. Yaz aylarında nem ve 

güneşin etkisiyle egzama sıklığı ve deri kuruluğu azalmaktadır. 

Ancak soğuk havalarda deri bariyerinin bozulması nedeniyle 

ciltte kuruluklar artmaktadır. Alınabilecek basit önlemler 

özellikle egzaması olan hastaların kış aylarını daha rahat 

geçirmesini sağlayabilmektedir. Deri kuruluğu olan hastaların 

bu dönemde bol sıvı tüketmeleri önerilmektedir. Ancak derinin 

asıl nemini kazandıracak olan nemlendiriciler ve uygun yağlarla 

cildin neme doyurulmasıdır. 

Egzamanızı azaltacak 8 öneri 

1. Soğuk havalarda eldiven ve atkı takılarak soğuk teması 

azaltılmalıdır. 

2. Eller her yıkamadan sonra nemlendirilmelidir. 

3. Eller yıkanırken sabun kullanılmamalıdır. Sabunların PH’sı 

8-9 arasında olup deri PH’sı 4.5-5.5 arasındadır. Bu durumda 

derinin asidik koruyucu bariyeri sabunlarla yıkılmakta ve alkali 

bir ortam oluşmaktadır. Bunun yerine deri PH’sına uygun 

nemlendirici içeren temizleyiciler kullanılmalıdır. 

4. Cilt kuru olmamalıdır. 


8 tips to reduce your eczema 

1. Cold contact should be reduced by wearing gloves and scarf 

in cold weather. 

2. Hands should be moistened after each wash. 

3. Soap should not be used while washing hands. The pH of 

soaps is between 8-9 and the pH of the skin is between 4.5-5.5. 

In this case, the acidic protective barrier of the skin is destroyed 

by soaps and an alkaline environment is formed. Instead, 

cleansers containing moisturizers suitable for skin PH should 

be used. 

4. The skin should not be dry. 

5. The skin should be moistened 1-2 times a day. 

6. All kinds of chemical / irritant contact should be discontinued. 

7. Patients with eczema; During activities such as cleaning, 

dishwashing, gardening, artistic hobbies, they should pay 

attention to contact with chemical substances. During such 

activities, care should be taken to use cotton, silk or nitrile 

gloves suitable for allergic skin. 

8. It is recommended that people working in jobs where volatile 

or dusty substances are used should wear protective clothing 

against airborne allergen contact. 

Soothe your skin with Argan and St. John’s Wort oil 

Patients with dry skin can relax their skin by using natural 

ingredients in autumn and winter. It can use moisturizers with 

moisturizing properties such as vaseline (petrolatum), urea, 

glycerin, ceramide, hyaluronic acid, panthenol, shea butter, oat 

extract and vitamin E. 

From natural aromatic oils; The use of oils such as argan oil, 

centaury oil, almond oil, coconut oil, olive oil and lavender oil 

on dry skin relaxes the skin. 

Don’t forget these while washing! 

• Baths should be between 5-10 minutes and washed with warm 

water. 

• Soaps and shower gels should be avoided. 

• Moisturizing cleaners should be used in the bathroom. 

• Scrub should not be made, hard fibers should be avoided 

• Moisturizers and oils should be applied immediately after the 

bath (within the first 2 minutes). It should be noted that the 

moisturizers used are suitable for the skin. 

Don’t neglect your doctor’s checkups 

Eczema is a disease caused by the structure of the skin that can 

become chronic, some of which show genetic features. If there 

is wound formation, severe itching and lesions do not regress 

despite the moisturizers used and the precautions taken, a 

dermatologist should be consulted for treatment. In addition, 

eczema can mimic other diseases. For example, recurrent eczema 

on the palms and psoriasis can be quite similar, and sometimes 

a biopsy may be required for definitive differentiation. 

5. Cilt günde 1-2 kez nemlendirilmelidir. 

6. Her türlü kimyasal / irritan teması kesilmelidir. 

7. Egzamalı hastaların; temizlik, bulaşık, bahçe işleri, sanatsal 

hobiler gibi aktiviteler sırasında kimyasal maddelerle temasa 

dikkat etmeleri gerekir. Bu tür aktiviteler sırasında alerjik ciltlere 

uygun, içi pamuklu, ipek veya nitril eldivenlerin kullanılmasına 

özen gösterilmelidir. 

8. Uçucu veya tozlu maddelerin kullanıldığı işlerde çalışan 

kişilerin havadan alerjen temasına karşı koruyucu elbiseler 

giymesi önerilmektedir. 

Argan ve kantoron yağı ile cildinizi rahatlatın 

Kuru ciltli hastalar sonbahar ve kış aylarında doğal içerikler 

kullanarak ciltlerini rahatlatabilir. Vazelin (petrolatum), üre, 

gliserin, seramid, hyaluronik asit, pantenol, shea yağı, yulaf 

ekstresi ve E vitamini gibi deriyi nemlendirme özelliği olan 

nemlendiricileri kullanabilir. 

Doğal aromatik yağlardan; argan yağı, kantaron yağı, badem 

yağı, Hindistan cevizi yağı, zeytinyağı ve lavanta yağı gibi 

yağların kuru ciltlerde kullanılması deriyi rahatlatır. 

Yıkanırken bunları unutmayın! 

• Banyolar 5-10 dakika arasında olmalı ve ılık suyla 

yıkanılmalıdır 

• Sabun ve duş jellerinden kaçınılmalıdır 

• Banyoda nemlendiricili temizleyiciler kullanılmalıdır 

• Kese yapılmamalı, sert liflerden kaçınılmalıdır 

• Banyodan hemen sonra (İlk 2 dakika içinde) nemlendiriciler 

ve yağlar sürülmelidir. Kullanılan nemlendiricilerin cilde uygun 

olmasına dikkat edilmelidir. 

Doktor kontrollerinizi ihmal etmeyin 

Egzama; kronikleşebilen derinin yapısından kaynaklanan, 

bazıları genetik özellikler gösteren bir hastalıktır. Kullanılan 

nemlendiriciler ve alınan önlemlere rağmen yara oluşumu 

varsa, şiddetli kaşıntı oluyorsa ve lezyonlar gerilemiyorsa 

mutlaka tedavi için dermatoloğa başvurulmalıdır. Ayrıca 

egzamalar başka hastalıkları taklit edebilmektedir. Örneğin 

avuç içinde tekrarlayan egzamalarla sedef hastalığı oldukça 

benzerlik gösterebilmekte, bazen kesin ayırım için biyopsi 

almak gerekebilmektedir. 


Ducray Kelual Treatment DS Shampoo against 

stubborn and severe dandruff problem 

İnatçı ve şiddetli kepek problemine karşı 

Ducray Kelual DS Şampuan 

Kelual DS Treatment Shampoo, a stubborn and severe antidandruff 

product developed by Ducray, helps reduce the 

appearance of dandruff. 

Dandruff, which occurs on the scalp and is known as flaking, 

is a scalp condition that is persistent and causes an itching 

sensation when it recurs severely. Although dandruff may seem 

like a simple problem caused by many factors such as stress and 

wrong product use, it can also negatively affect the quality of 

daily life by affecting a person’s self-confidence. 

Kelual DS Shampoo, developed by Ducray, which offers care 

suggestions that change daily life with its 90 years of medical 

expertise, helps to improve the person’s quality of life by 

reducing the itching sensation caused by stubborn and severe 

dandruff. 

Kelual DS Shampoo helps relieve the itching sensation from 

the first use, with the active synergistic ingredients it contains. 

At the same time, it has a helpful effect in limiting dandruff 

formation and preventing its recurrence. 

Ducray tarafından geliştirilen inatçı ve şiddetli kepek karşıtı 

Kelual DS Şampuan, kepek görünümünün azaltılmasına 

destek oluyor. 

Saç derisinde meydana gelen ve pullanma olarak bilinen 

kepek, inatçı ve şiddetli biçimde tekrarladığında kaşıntı hissiyle 

devam eden bir saç derisi rahatsızlığıdır. Kepek, stres ve yanlış 

ürün kullanımları gibi birçok faktörden kaynaklanan basit bir 

problem gibi görünse de kişinin öz güvenini de etkileyerek 

günlük yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. 

Günlük hayatı değiştiren bakım önerilerini 90 

yıllık tıbbi uzmanlığıyla sunan Ducray tarafından 

geliştirilen Kelual DS Şampuan, inatçı ve şiddetli 

kepeğe bağlı kaşıntı hissini azaltarak kişinin 

yaşam kalitesini artırmayı sağlıyor. 

Kelual DS Şampuan, içerdiği aktif sinerjik 

bileşenlerle, ilk kullanımdan itibaren 

kaşıntı hissinin yatışmasına destek oluyor. 

Aynı zamanda, kepek oluşumunun 

sınırlandırılmasında ve tekrarlamasını 

önlemede yardımcı bir etki sunuyor. 


International 

Exhibition 

for Contract 

Manufacturing 

and Private Label 

Market 

April 9-10, 2024 

Moscow, Russia 

The only specialised 

event dedicated 

to private label 

and contract 

manufacturing 

of FMCG goods 

in Russia 

About SobMaExpo 

SobMaExpo is the only specialised event 

dedicated to private label and contract 

manufacturing in Russia. It is the key 

meeting point where thousands 

of professionals from retail chains, 

e-commerce and brand owners meet 

manufacturers and find novelties 

for their product lines. 

Market needs that are going stronger 

with population over 150 mln people. 

Contacts: 

Phone: +7 926 520 09 75 

(Works on WhatsApp) 

Email: salesteam@sobmaexpo.ru 

Web: 

en.sobmaexpo.ru 

Organiser: 

Contacts: 

Official Agent in Türkiye 

Sinerji Uluslararası Fuarcılık 

Phone: +7 926 520 09 75 

Phone: +90 212 2109485 (Works& on +90 WhatsApp) 530 0177634 

Email: info@sinerjifuar.com 

Email: salesteam@sobmaexpo.ru 

Web: en.sobmaexpo.ru 

Web: en.sobmaexpo.ru 

Organiser:

A natural and gentle touch on babies’ 

sensitive skinbir dokunuş 

Bebeklerin hassas cildine doğal ve nazik 

bir dokunuş 

The sensitive skin of babies is protected with the Bébé Range 

developed by Klorane, Europe’s number 1 natural hair care 

brand, with natural formulas. Klorane Bébé range, which 

provides daily skin protection and hygiene needs of babies 

from birth with 100% natural ingredients, is formulated with 

the extracts of the protective and soothing Calendula plant 

harvested by organic farming methods. 

Klorane, Europe’s number one natural care brand in the hair 

category, provides daily protection and natural hygiene to 

the sensitive skin of babies from birth. In the range prepared 

with extracts of the protective and soothing Calendula plant 

harvested by organic farming methods, the Sensitive Washing 

Gel, which gently washes babies’ hair, and the Soothing Body 

Lotion and Moisturizing Body Cream, which strengthen the 

skin barrier by keeping babies’ skin moist for 24 hours with 

their natural content, offer effective solutions for daily skin care 

of babies. 

Klorane Bébé range offers exclusive solutions to the diaper 

rash problem seen in babies, which negatively affects skin 

sensitivities, with natural methods. 3 in 1 Soothing Cream and 

Spray, which contains soothing and protective active ingredients 

such as calendula olive oil and zinc oxide, prevents redness and 

irritation during diaper changes, and eliminates the problem of 

diaper rash. The Gentle Cleansing Wipes in the range, made of 

soothing Calendula flower and natural, biodegradable fibers, 

purify and moisturize the skin in a single step, while also 

providing high protection. 

With its formulas that have been clinically tested many times by 

dermatologists and pediatricians, Klorane Bébé is indispensable 

for mothers in protecting babies’ skin and ensuring high hygiene 

from birth. 

Avrupa’nın 1 numaralı doğal saç bakım markası Klorane’in 

doğal formüllerle geliştirdiği Bebe Serisiyle bebeklerin hassas 

cildi koruma altında. Doğumdan itibaren bebeklerin günlük 

cilt koruma ve hijyen ihtiyacını yüzde yüz doğal içerikle 

sağlayan Klorane Bebe serisi, organik tarım yöntemleri ile 

hasat edilen koruyucu ve yatıştırıcı özellikteki Kalendula 

bitkisinin özleriyle formüle edildi. 

Saç kategorisinde Avrupa’nın bir numaralı doğal bakım markası 

Klorane, doğumdan itibaren bebeklerin hassas cildine günlük 

koruma ve doğal hijyen sağlıyor. Organik tarım yöntemleri 

ile hasat edilen koruyucu ve yatıştırıcı özellikteki Kalendula 

bitkisinin özleriyle hazırlanan seride bebeklerin saçlarını 

nazikçe yıkayan Hassas Yıkama Jeli, doğal içeriğiyle bebeklerin 

cildini 24 saat nemli tutarak cilt bariyerini güçlendiren Yatıştırıcı 

Vücut Losyonu ve Nemlendirici Vücut Kremi bebeklerin günlük 

cilt bakımında etkili çözümler sunuyor. 

Klorane Bebe serisi bebeklerde görülen ve cilt hassasiyetlerini 

olumsuz etkileyen pişik sorununa da doğal yöntemlerle 

ayrıcalıklı çözümler sunuyor. Bez değişiminde kızarıklığı ve 

tahrişi önleyen içeriğinde kalendula zeytinyağı, çinko oksit gibi 

yatıştırıcı ve koruyucu aktif bileşenlerin yer aldığı 3’ü 1 Arada 

Yatıştırıcı Krem ve Sprey pişik sorununu ortadan kaldırıyor. 

Seride yer alan ve yatıştırıcı Kalendula çiçeği ile doğal, biyolojik 

olarak parçalanabilen liflerden yapılmış Hassas Temizleme 

Mendilleri, cildi tek adımda arındırarak nemlendirirken aynı 

zamanda yüksek koruma sağlıyor. 

Dermatologlar ve pediatristler tarafından klinik olarak 

defalarca test edilen formülleri ile Klorane Bebe, doğumdan 

itibaren bebeklerin cildinin korunmasında ve yüksek hijyen 

sağlanmasında annelerin vazgeçilmezi oluyor. 


Official Agent in Türkiye 

Sinerji Uluslararası Fuarcılık 

Phone: +90 212 2109485 

+90 530 0177634 

Email: info@sinerjifuar.com 

Web: en.intercharm.ru

4D Technology gives radiance to the skin! 

4D Teknolojisi cilde ışıltı veriyor! 

Cilt gençleştirme, sıkılaştırma, leke, yara izi, doğum çatlakları, 

kılcal damar tedavileri ve epilasyon gibi uygulamalarda 

yıllardır güvenle kullanılan lazer tedavileri, özellikle son 

dönemde cilt gençleştirme ve sıkılaştırmada daha fazla tercih 

ediliyor. Memorial Şişli Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. 

Füsun Bilgin Karahallı, estetik uygulamalar için geliştirilen 

Fotona SP Dynamis lazer teknolojisi ile ilgili 4D cilt 

gençleştirme yöntemi hakkında bilgi verdi. 

Dermatologist Dr. Füsun Bilgin Karahallı, 

Memorial Şişli Hospital 

Laser treatments, which have been used safely for years 

in applications such as skin rejuvenation, tightening, 

blemishes, scars, birthmarks, capillary treatments and 

epilation, have become more preferred in skin rejuvenation 

and tightening, especially recently. Dermatologist Dr. Füsun 

Bilgin Karahallı, Memorial Şişli Hospital informs about the 

4D skin rejuvenation method related to Fotona SP Dynamis 

laser technology developed for aesthetic applications. 

It tightens the skin by affecting its upper and lower layers. 

“This laser combination combines two complementary 

wavelengths and offers effective treatments. Erbium-YAG and 

Nd-YAG laser systems provide a complementary treatment 

by affecting the upper and lower layers of the skin. It is a 

painless and outpatient treatment that does not require surgical 

intervention, and the person can easily return to his/her daily 

life after the treatment. Anti-aging laser treatments are also 

suitable for patients who do not prefer injection applications 

such as fillers and botox. The purpose of this treatment is to 

eliminate wrinkles and tissue decreases in the skin and provide 

fullness and tightening. After the treatment, the face and neck 

are reshaped, tightened, and look bright, smooth and vibrant.” 

Your skin regains its youth in 4 steps 

Cildi alt ve üst katmanlarına etki ederek sıkılaştırıyor 

“Bu lazer kombinasyonu birbirini tamamlayan iki dalga boyunu 

birleştirmekte ve etkili tedaviler sunmaktadır. Erbium-YAG 

ve Nd-YAG lazer sistemleri cildin üst ve alt tabakalarına etki 

ederek birbirini tamamlayan bir tedavi sağlamaktadır. Cerrahi 

müdahale gerektirmeyen, ağrısız ve ayaktan tedavidir, kişi 

tedavi sonrası gündelik hayatına rahatlıkla dönebilmektedir. 

Anti-aging lazer tedavileri dolgu ve botoks gibi enjeksiyon 

uygulamaları tercih etmeyen hastalar için de uygundur. Bu 

tedavinin amacı ciltte kırışıklık ve doku azalmalarını gidererek 

dolgunluk ve sıkılaşma sağlamaktır. Tedavi sonrası yüz ve boyun 

yeniden şekillenir, sıkılaşır, parlak, pürüzsüz ve canlı görünür.” 

Cildiniz 4 adımda gençliğine kavuşuyor 

“4 boyutlu cilt gençleştirme, güçlü bir lifting etkisi olan cerrahi 

işlem gerektirmeyen (non-invaziv) bir tedavidir. Bu tedavide 

yüz ve boyun aynı anda yenilenmektedir. Alın, yanaklar, 

ağız çevresi, dudaklar, burun, kulak önü, çene, göz çevresi ve 

kapakları, gıdı, boyun ve dekolte bölgesine uygulanabilmektedir. 

4D yüz gençleştirme aşamalı bir tedavidir. Her adımı cildi 

gençleştirir ve cilde daha sıkı, daha hacimli ve daha genç bir 

görünüm kazandırır: 

1.Erbium-YAG Smoothlifting 

- Smoothlifting aşaması yüz bölgesinde derinin üst tabakasını, 

ağız içinden de dudak diş etleri ve yanak mukozasını ısıtır. 

Isınan dokuda kolajen yapımı tetiklenir, belirli ısıya erişince 

kas iplikleri kasılır ve gerilme sağlanır. Tüm yüz bölgesi, göz 

kapakları dahil ve ağız içi bölgesine uygulama yapılmaktadır. 

2. FFAC3 Nd-YAG rejuvenasyon 

- 2. aşamada orta deri hedeflenir derin ısınma ile non-ablatif 

kolajen uyarımı tetiklenir. 

3. PIANO Nd-YAG sıkılaşma ve sıcak lipoliz 

- Piano modu ile alt deri tabakası ve cilt altı yağ dokusunun 

ısıtılması hedeflenir. Özellikle göz altı yağ torbaları, 


“4-dimensional skin rejuvenation is a non-invasive treatment 

that has a strong lifting effect and does not require surgery. In 

this treatment, the face and neck are renewed at the same time. 

It can be applied to the forehead, cheeks, around the mouth, 

lips, nose, in front of the ear, chin, around the eyes and lids, 

chin, neck and décolleté. 

4D facial rejuvenation is a gradual treatment. Each step 

rejuvenates the skin and gives it a firmer, more voluminous and 

more youthful appearance: 

1.Erbium-YAG Smoothlifting 

- The smoothlifting phase heats the upper layer of skin in the 

facial area, and the lips, gums and cheek mucosa from inside 

the mouth. Collagen production is triggered in the heated 

tissue, and when a certain temperature is reached, muscle fibers 

contract and tension is achieved. It is applied to the entire face 

area, including the eyelids, and to the inside of the mouth. 

2. FFAC3 Nd-YAG rejuvenation 

- In the 2nd stage, the middle skin is targeted and non-ablative 

collagen stimulation is triggered with deep heating. 

3. PIANO Nd-YAG tightening and hot lipolysis 

- Piano mode aims to warm the lower skin layer and 

subcutaneous fat tissue. It is especially effective in tightening 

under-eye fat bags, sagging jowls, neck area, inner arms and 

inner leg skin. 

4. Erbium-YAG superficial peeling 

- In the final stage, a superficial peeling is performed by making 

small holes in the skin. “Slight spots are eliminated, fine 

wrinkles are smoothed, and the skin’s moisture and oil balance 

is controlled.” 

Oral application increases the effect of the treatment 

“In 4-dimensional facial rejuvenation, the skin is applied not 

only from the outside but also from inside the mouth. This 

treatment, which is applied to the facial area both from the 

inside and outside, penetrates the deepest part of the skin and 

stimulates collagen formation in the deeper layers of the skin, 

where ordinary laser or non-invasive devices cannot penetrate. 

4D facial rejuvenation stimulates the body’s natural collagen 

production, resulting in firmer skin with increased elasticity. 

The skin becomes brighter and smoother. Each session takes 

approximately 45 – 60 minutes and local anesthesia is applied 

before the procedure to reduce discomfort. At the end of 4-6 

sessions, repeated approximately every 3-4 weeks, the skin 

tightens and gains a youthful appearance. Applying reminder 

sessions after the treatment is completed can ensure that the 

effect lasts longer. 

This application does not require any incision, is a comfortable 

and suitable choice for people who do not prefer thread 

tightening, fillers, botox or surgery. Patients can continue their 

daily activities following treatment.” 

gıdı sarkmaları, boyun bölgesi, iç kol ve iç bacak cildinin 

sıkılaşmasında etkilidir. 

4. Erbium-YAG yüzeysel peeling 

- Son aşamada cilde ufak delikler açarak yüzeysel bir soyma 

yapılır. Hafif lekelerin giderilmesi ince kırışıklıkların açılması 

sağlanır ve cildin nem yağ dengesi kontrol altına alınır.” 

Ağız içinden yapılan uygulama tedavinin etkisini artırıyor 

“4 boyutlu yüz gençleştirmede cilde sadece dışarıdan değil, 

ağzın içinden de uygulama yapılır. Yüz bölgesine hem içerden 

hem dışardan yapılan bu tedavi cildin en derinine nüfuz eder 

ve sıradan lazer veya non-invaziv cihazların nüfuz edemediği 

derinin daha derin katmanlarında da kolajen oluşumunu 

uyarır. 4D yüz gençleştirme vücudun doğal kolajen üretimini 

uyarır, bu da artan elastikiyet ile daha sıkı bir cilt ile sonuçlanır. 

Cilt daha parlak, pürüzsüz hale gelir. Her seans yaklaşık 45 – 

60 dakika sürer ve rahatsızlığı azaltmak için işlem öncesinde 

lokal anestezi uygulanır. Ortalama 3-4 haftada bir tekrarlanan 

4-6 seansın sonunda cilt sıkılaşarak genç bir görünüme kavuşur. 

Tedavi bittikten sonra hatırlatma seansları uygulanması etkinin 

daha uzun süreler sürmesini sağlayabilmektedir. 

Herhangi bir kesiye gerek olmayan bu uygulama; iple gerdirme, 

dolgu, botoks veya cerrahi tercih etmeyen kişiler için konforlu 

ve uygun bir seçimdir. Hastalar tedaviyi takiben günlük 

aktivitelerine devam edebilirler.” 


Multikan continues its investment 

in technology and innovation 

Multikan, teknoloji ve inovasyona yatırımını sürdürüyor 

Multikan, Türkiye’s leading healthcare products 

supplier, once again demonstrated its commitment 

to technology and innovation by investing in Robusta, 

which operates in the field of robotic process 

automation (RPA). Multikan, which has been serving 

in the healthcare industry for more than 30 years, 

aims to digitalize business processes and increase 

operational efficiency with this strategic move. 

Robusta is an innovative technology company that 

allows organizations to automate business processes 

without requiring software development knowledge. 

Drawing attention with its advanced engineering and 

user-oriented approaches, Robusta offers solutions that 

support the digital transformation of organizations of all 

sizes with its no code RPA Platform. 

Multikan’s Chairman of the Board of Directors said, 

“Robusta’s visionary approach and effective solutions 

fully suit Multikan’s innovation and technology-oriented 

growth strategy. This investment will increase the growth 

potential of our company and enable us to take stronger 

steps into the future.” 

Rapid changes and innovations in the technology sector 

continue to be an important part of Multikan’s investment 

strategies. This collaboration with Robusta will further 

improve the services Multikan offers to healthcare 

professionals and enable it to offer faster, practical and 

flexible solutions to its customers. 

Multikan stated that in addition to this investment, it will 

continue its other investment activities in the technology 

sector. With these steps, the company aims to support its 

sustainable growth and strengthen its leading position in 

the sector. 

Türkiye’nin lider sağlık ürünleri tedarikçisi Multikan, 

robotik süreç otomasyonu (RPA) alanında faaliyet 

gösteren Robusta’ya yatırım yaparak teknolojiye ve 

inovasyona olan bağlılığını bir kez daha gösterdi. 30 yılı 

aşkın süredir sağlık sektöründe hizmet veren Multikan, 

bu stratejik hamleyle iş süreçlerini dijitalleştirmeyi ve 

operasyonel verimliliği artırmayı hedefliyor. 

Robusta, kuruluşların iş süreçlerini yazılım geliştirme 

bilgisi gerektirmeden otomatize etmelerine olanak tanıyan 

yenilikçi bir teknoloji şirketidir. Gelişmiş mühendislik ve 

kullanıcı odaklı yaklaşımlarıyla dikkat çeken Robusta, no 

code RPA Platformu ile her büyüklükteki kuruluşun dijital 

dönüşümünü destekleyen çözümler sunuyor. 

Multikan’ın Yönetim Kurulu Başkanı yaptığı açıklamada, 

“Robusta’nın vizyoner yaklaşımı ve etkili çözümleri, 

Multikan’ın inovasyon ve teknoloji odaklı büyüme 

stratejisine tam olarak uyuyor. Bu yatırım, şirketimizin 

büyüme potansiyelini artıracak ve geleceğe daha güçlü 

adımlar atmamızı sağlayacak” dedi. 

Teknoloji sektöründeki hızlı değişim ve yenilikler, 

Multikan’ın yatırım stratejilerinin önemli bir parçası 

olmaya devam ediyor. Robusta ile yapılan bu iş birliği, 

Multikan’ın sağlık profesyonellerine sunduğu hizmetleri 

daha da geliştirecek ve müşterilerine daha hızlı, pratik ve 

esnek çözümler sunmasını sağlayacak. 

Multikan, bu yatırımın yanı sıra, teknoloji sektöründeki 

diğer yatırım faaliyetlerine de devam edeceğini 

belirtti. Şirket, bu adımlarla sürdürülebilir büyümesini 

desteklemeyi ve sektördeki lider konumunu güçlendirmeyi 

hedefliyor. 


“Cancer is a preventable disease” 

“Kanser önlenebilir bir hastalıktır” 

Prof. Dr. Serkan Çelik 

Cancer ranks second among global health problems 

in terms of loss of life. According to Prof. Dr. Serkan 

Çelik, the environmental factors are one of the 

main causes of cancer. Prof. Dr. Çelik emphasized 

the importance of avoiding these risks in the fight 

against cancer and explained the precautions that 

should be taken. 

The International Agency for Research on Cancer (IARC) of 

the World Health Organization (WHO) has published the 

latest estimates of the global burden of cancer. It shows 

that there will be an estimated 20 million new cancer 

cases and 9.7 million deaths in 2022. Approximately 

1 in 5 people will develop cancer in their lifetime, and 

approximately 1 in 9 men and 1 in 12 women will die due 

to the disease. 

According to statistics, lung cancer is the most common 

and cause of loss of life worldwide. Lung cancer accounts 

for approximately 12.4 percent of 2.5 million new cases, 

while breast cancer ranks second in women with 2.3 

million cases, followed by colorectal cancer with 1.9 

million cases and prostate cancer with 1.5 million cases. 

Kanser, küresel sağlık sorunları arasında can kaybı 

açısından ikinci sırada yer alıyor. Prof. Dr. Serkan Çelik’e 

göre çevresel faktörler kanserin temel nedenlerinden 

biri. Prof. Dr. Çelik, kanserle mücadelede bu risklerden 

kaçınmanın önemine vurgu yaparak alınması gereken 

önlemleri anlattı. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), Uluslararası Kanser 

Araştırma Ajansı (IARC), kanserin küresel yüküne ilişkin 

en son tahminleri yayınladı. 2022’de tahminen 20 milyon 

yeni kanser vakası ve 9,7 milyon yaşam kaybı meydana 

geldiğini gösteriyor. Yaklaşık 5 kişiden 1’i yaşamı boyunca 

kansere yakalanıyor, yaklaşık 9 erkekten 1’i ve 12 kadından 

1’i hastalık nedeniyle yaşamını kaybediyor. 

İstatistiklere göre dünya çapında en sık görülen ve yaşam 

kaybına neden olan akciğer kanseri. Akciğer kanseri, 2,5 

milyon yeni vakanın yaklaşık yüzde 12,4’ünü oluştururken, 

kadınlarda 2,3 milyon vaka ile meme kanseri ikinci sırada, 

1,9 milyon vaka ile kolorektal kanser ve 1,5 milyon vaka ile 

de prostat kanseri takip ediyor. 

“Cinsiyetlere göre farklılık gözleniyor” 

Kanserin görülme sıklığı ile yaşam kaybına neden olma 

oranlarının değişebildiğini hatırlatan Prof. Dr. Serkan 

Çelik, şu bilgileri verdi: 

“Yaşam kaybına neden olan kanserlere bakıldığında da 

akciğer kanserinin ilk sırada geldiği görülüyor. Bunu 

kansere bağlı yaşam kayıplarının yüzde 9,3’ü ile kolorektal 

kanserler, yüzde 7,8 ile karaciğer kanseri ve meme 

kanseri takip ediyor. 

Her iki cinsiyet için de küresel toplamda cinsiyete göre 

hastalığın ortaya çıkışı ve yaşam kaybı oranlarında bazı 

farklılıklar var. 


“There are differences according to gender” 

Reminding that the incidence of cancer and its rate of 

causing loss of life may vary, Prof. Dr. Serkan Çelik gave 

the following information: 

“When we look at the cancers that cause loss of life, we see 

that lung cancer comes first. This is followed by colorectal 

cancer with 9.3 percent of cancer-related deaths, and 

liver cancer and breast cancer with 7.8 percent. 

There are some differences in disease occurrence and

death rates by gender in global totals for both genders. 

While the most commonly diagnosed cancer and leading 

cause of cancer deaths in women is breast cancer, in men 

it is lung cancer. Breast cancer remains the most common 

cancer in women in the vast majority of countries.” 

Stating that there are more than 100 types of cancer in 

the world today, Prof. Dr. Çelik explained that there can 

be many types of cancer even in the same organ. Prof. Dr. 

Çelik said, “The conditions required for the formation of 

these species, their treatments and the behavior of each 

vary,” and added, therefore, being correctly informed 

about these diseases is very important for cancer 

prevention and early diagnosis. 

Is cancer a preventable disease? 

Underlining that cancer is a highly preventable disease, 

Prof. Dr. Çelik explained that in order to be protected, 

all risks that may cause disease should be known and 

protective measures should be taken accordingly. 

Categorizing cancer-related risk factors into three groups: 

advanced age, familial predisposition and environmental 

factors, Dr. Çelik stated that the most important risk 

factor for the disease is environmental factors and that 

these can be prevented. 

“Start by changing modifiable risk factors” 

“Environmental factors are the primary factors that 

cause cancer. The relationship between these factors and 

cancer has been previously shown in many clinical studies. 

It is often possible to protect yourself from cancer by 

avoiding these known risk factors,” said Prof. Dr. Serkan 

Çelik explained the precautions to be taken. 

“There is no safe level of use of cigarettes” 

Pointing out tobacco use (active smoking, 

Kadınlarda en sık teşhis edilen kanser ve kanserden 

ölümlerin önde gelen nedeni meme kanseri iken, 

erkeklerde akciğer kanseri. Meme kanseri, ülkelerin 

büyük çoğunluğunda kadınlarda en sık görülen kanser 

olmaya devam ediyor.” 

Bugün dünyada 100’ün üzerinde kanser türünün 

bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Çelik, aynı organda bile 

çok sayıda kanser türünün olabileceğini anlattı. “Bu 

türlerin oluşması için gerekli koşullar, tedavileri ve her 

birinin davranış şekilleri de farklılık göstermektedir” diye 

konuşan Prof. Dr. Çelik, bu nedenle de bu hastalıklar için 

doğru bilgilendirilmek kanserden korunmak ve erken tanı 

için çok önemli olduğunu söyledi. 

Kanser önlenebilir bir hastalık mıdır? 

Kanserin çok yüksek oranda önlenebilir bir hastalık 

olduğunun altını çizen Prof. Dr. Çelik, korunmak için 

hastalığa sebep olabilecek tüm risklerin bilinmesi ve 

buna göre korunma önlemleri alınması gerektiğini anlattı. 

Kansere bağlı risk faktörlerini ileri yaş, ailesel yatkınlık 

ve çevresel faktörler olarak üç grupta toplayan Prof. Dr. 

Çelik, hastalık için en önemli risk faktörünün çevresel 

faktörler olduğunu ve bunların da önlenebileceğini belirtti. 

“Değiştirilebilir risk faktörlerini değiştirmekle 

başlayın” 

“Kansere neden olan etmenlerin en başında çevresel 

faktörler gelmektedir. Bu etmenler ile kanser ilişkisi 

daha önce birçok klinik çalışmada gösterilmiştir. Bilinen 

bu risk faktörlerinden kaçınarak kanserden korunmak 

çoğunlukla mümkün olmaktadır” diye konuşan Prof. Dr. 

Serkan Çelik alınması gereken önlemleri anlattı. 

“Sigaranın güvenli bir kullanım seviyesi yok” 

Tütün kullanımını (aktif içicilik, pasif içicilik, 


tütün çiğneme), kansere neden olan en önemli önlenebilir 

risk faktörü olarak işaret eden Prof. Dr. Çelik, “Akciğer 

kanseri başta olmak üzere ağız, gırtlak, yemek borusu, 

mide, pankreas, böbrek, mesane, rahim ağzı, kalın 

barsak kanseri gibi en sık görülen kanser türlerine neden 

olabilmektedir. Sigaranın güvenli bir kullanım seviyesi 

bulunmamaktadır. Ayrıca sürekli olarak sigara içilen 

ortamda bulunmak da (pasif içicilik) bizzat içilmese bile 

kanser riskini arttırabilmektedir. Sigarayı bırakan biri 

bıraktığı andan itibaren bırakmayan birine göre daha uzun 

yaşam süresine sahip olmaktadır. Bu nedenle sigarayı 

bırakmak için hiçbir zaman geç değildir.” 

passive smoking, tobacco chewing) as the most important 

preventable risk factor that causes cancer, Prof. Dr. Çelik 

said, “It can cause the most common types of cancer, 

especially lung cancer, mouth, larynx, esophagus, 

stomach, pancreas, kidney, bladder, cervical, and large 

intestine cancer. There is no safe level of use of cigarettes. 

In addition, constantly being in an environment where 

smoking (passive smoking) can increase the risk of cancer, 

even if not smoked personally. Someone who giving up 

smoking has a longer lifespan than someone who hasn’t 

give up since the moment they give up. Therefore, it is 

never too late to give up smoking.” 

How to eat to protect yourself from cancer? 

Recording that nutrition has a very important place in 

preventing cancer and that it is possible to be protected 

from cancer by 40-50 percent by changing your lifestyle 

with a healthy diet, Internal Medicine and Medical 

Oncology Specialist at Yeditepe University Hospitals, Prof. 

Dr. Serkan Çelik said, “By controlling your weight with a 

healthy diet, it is possible to protect not only from cancer 

but also from important diseases such as cardiovascular 

diseases and diabetes.” He explained the following about 

how to eat to protect against cancer: “Choose a diet 

based on plant foods (vegetables, fruits, grains, legumes), 

such as the Mediterranean diet. Consume 5 portions 

of vegetables and fruits every day. Choose whole grain 

products, and if you are going to consume food of animal 

Kanserden korunmak için nasıl beslenmeli? 

Beslenmenin kanserden korunmada çok önemli bir yeri 

olduğunu ve sağlıklı bir beslenme şekliyle yaşam tarzınızı 

değiştirerek kanserden yüzde 40-50 oranında korunmanın 

mümkün olabildiğini anlatan Yeditepe Üniversitesi 

Hastaneleri İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. 

Dr. Serkan Çelik, “Sağlıklı bir diyet ile kilonuzu da kontrol 

ederek sadece kanser değil kalp-damar hastalıkları, 

diyabet hastalığı gibi önemli hastalıklardan da korunmak 

mümkün olabilmektedir” dedi. Kanserden korunmak için 

nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda şunları anlattı: 

“Akdeniz diyeti gibi bitkisel besin ağırlıklı (sebze, meyve, 

tahıl, bakliyat) bir diyet seçin. Her gün 5 porsiyon sebze ve 

meyve tüketin. Tam tahıllı ürünleri tercih edin, hayvansal 

kaynaklı gıda tüketecekseniz deniz ürünlerini tercih 

edin. Paketlenmiş gıda, gazlı içecek, yağda kızartılmış 

yiyecekler veya şerbetli tatlılar gibi yoğun kalorili 

gıdalardan kaçının. Kırmızı et tüketimini haftada en fazla 

1-2 kez olacak şekilde azaltın. İşlenmiş et tüketimini 

(salam, sosis, sucuk) en aza indirin. Hareketli bir yaşam 

tarzı benimseyin. Haftada en az 150 dakika egzersiz (hızlı 

tempo yürüyüş, koşu vs.) yapın.” 

“Obezite birçok kanserin nedeni” 

Çağımızın en önemli hastalıkların ve küresel sorunlarında 

biri olan obezitenin de kanser için değiştirilebilir risk 

faktörlerinden biri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Çelik.” 

Obezitenin nedenlerinin en başında kötü beslenme ve 

hareketsiz yaşam tarzı gelmektedir. Meme, kalın barsak, 

yemek borusu, böbrek, mesane, rahim ve pankreas 

kanserlerine doğrudan sebep olabilmektedir. Bu nedenle 

sağlıklı beslenme önerilerine uyarak ve düzenli egzersiz 

yaparak hem obeziteden hem de kanserden korunabilmek 

mümkündür.” diye konuştu. 

“Ne kadar az alkol o kadar az risk” 

Alkolün az miktarda alınsa bile kanser riskini 

arttırabildiğine dikkat ecen Prof. Dr. Serkan Çelik, “En 

başta karaciğer kanseri olmak üzere ağız, boğaz, yemek 

borusu, gırtlak, meme kanserini riskini arttırmaktadır. Ne 

kadar alkol kullanılırsa o kadar kanser riski artmaktadır.” 

dedi. 


origin, choose seafood. Avoid calorie-dense foods such 

as packaged foods, sodas, deep-fried foods or sherbet 

desserts. Reduce red meat consumption to 1-2 times a 

week at most. Minimize consumption of processed meat 

(salami, sausage, soudjouk). Adopt an active lifestyle. 

Exercise (brisk walking, jogging, etc.) for at least 150 

minutes a week.” 

“Obesity is the cause of many cancers” 

Reminding that obesity, one of the most important 

diseases and global problems of our age, is also one of 

the modifiable risk factors for cancer, Dr. Çelik said, “The 

main causes of obesity are poor nutrition and sedentary 

lifestyle. It can directly cause breast, colon, esophagus, 

kidney, bladder, uterus and pancreatic cancers. Therefore, 

it is possible to be protected from both obesity and 

cancer by following healthy nutrition recommendations 

and exercising regularly.” 

“The less alcohol, the less risk” 

Pointing out that alcohol can increase the risk of cancer 

even if consumed in small amounts, Prof. Dr. Serkan Çelik 

said, “It increases the risk of mouth, throat, esophagus, 

larynx and breast cancer, especially liver cancer. The more 

alcohol consumed, the greater the risk of cancer.” 

Vaccination may provide protection for some cancers 

Stating that infections are one of the most important 

causes of cancer, Prof. Dr. Serkan Çelik continued his 

words as follows, “It is possible to be protected against 

mouth and pharynx cancers in addition to cervical cancer 

by vaccination against the virus called HPV (Human 

papillomavirus), which causes almost all cervical cancer. 

For this reason, experts recommend that all children 

starting from the age of 9 (the ideal age is 11-12) be 

vaccinated to protect against this cancer. Similarly, it is 

possible to protect against cancer by vaccination against 

the Hepatitis B virus, which causes cirrhosis and later liver 

cancer at a significant rate.” 

Be protected so that the sun can be your friend 

Stating that the sun’s harmful ultraviolet rays can cause 

premature aging of the skin and skin cancer, Prof. Dr. 

Çelik reminded the precautions to be taken, “If you need 

to go out between 10:00 and 16:00, when the sun rays 

are more intense, it is necessary to use a hat, long sleeves 

and sunglasses that protect from UV rays. In this way, the 

sensitive area around the head and eyes is protected. 

Applying sunscreen with at least 15 factor (according to 

some experts, 30 factor) to exposed areas (face, arms, 

legs, etc.) in sunny weather, no matter when, is another 

precaution that will help protect against skin cancer. 

Apart from sun rays, solarium use also causes skin cancer 

because it exposes people to UV rays.” 

Bazı kanserler için aşılama koruma sağlayabiliyor 

Enfeksiyonların en önemli kanser sebeplerinden biri 

olduğuna değinen Prof. Dr. Serkan Çelik, sözlerine 

şöyle devam etti: “Rahim ağzı kanserinin neredeyse 

tamamına neden olan HPV (İnsan papilloma virüsü) isimli 

virüse karşı aşılamayla rahim ağzı kanserine ek olarak 

ağız ve yutak kanserlerine karşı korunmak mümkün 

olabilmektedir. Bu nedenle uzmanlar, 9 yaşından itibaren 

tüm çocukların (ideal yaş 11-12) bu kanserden korunmak 

amaçlı aşılanmasını önermektedirler. Aynı şekilde önemli 

oranda siroza daha sonra da karaciğer kanserine yol açan 

Hepatit B virüsüne karşı aşılama ile kanserden korunmak 

mümkün olabilmektedir.” 

Güneşin dost olabilmesi için korunun 

Güneşin zararlı, ultraviyole ışınlarının derinin erken 

yaşlanmasına ve cilt kanserine neden olabildiğini 

söyleyen Prof. Dr. Çelik, alınması gereken önlemleri 

hatırlattı: “Güneş ışınlarının daha dik geldiği 10:00- 

16:00 saatleri arası dışarı çıkılması gerekiyorsa, şapka, 

uzun kollu giyecekler ve UV ışınlarından koruyan güneş 

gözlüğü kullanılması gereklidir. Bu sayede, baş ve göz 

çevresindeki hassas bölgeyi korunmuş olur. Ne zaman 

olursa olsun, güneşli havalarda açıkta kalan bölgelere 

(yüz, kol, bacak vs.) en az 15 faktörlü (bazı uzmanlara 

göre 30 faktörlü) güneş kremi sürülmesi cilt kanserinden 

korunmaya yardımcı olacak bir başka önlemdir. Güneş 

ışınları haricinde solaryum kullanımı da UV ışınlara maruz 

bıraktığı için cilt kanserine neden olmaktadır.” 


Disease carried from school to home: Influenza 

Okuldan eve taşınan hastalık: Influenza 

Son dönemlerde Influenza nedeniyle hem yetişkinlerde 

hem de çocuklarda hastalık oranları yükseliyor. Liv 

Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gizem 

Güvener, influenza hakkında bilinmesi gerekenleri 

paylaşıyor. 

Pediatrician Dr. Gizem Güvener at Liv Hospital 

Recently, disease rates have been increasing in both 

adults and children due to Influenza. Pediatrician Dr. 

Gizem Güvener at Liv Hospital shares what you need 

to know about influenza. 

Seasonal flu: Influenza 

“Influenza, also known as seasonal flu, is an upper 

respiratory tract infection transmitted by droplets and 

close contact. There are 3 types: A, B and C. Influenza A 

causes more severe clinical findings; It causes disease in 

humans, pigs, birds and horses and can cause seasonal 

epidemics such as bird flu and swine flu due to its ability 

to mutate. Influenza B only causes disease in humans, 

and is responsible for milder disease than influenza A. 

Influenza C can cause disease in humans and pigs and 

causes mild upper respiratory tract infection.” 

Mevsimsel grip: Influenza 

“Mevsimsel grip olarak da bilinen influenza, damlacık 

yolu ve yakın temas ile bulaşan üst solunum yolu 

enfeksiyonudur. A, B ve C olmak üzere 3 tipi bulunmaktadır. 

Influenza A daha ağır klinik bulgulara neden olur; insan, 

domuz, kuş, atlarda hastalık oluşturur ve mutasyona 

uğrama özelliğinden dolayı kuş gribi ve domuz gribi 

gibi mevsimsel salgınlara neden olabilir. Influenza B 

sadece insanlarda hastalık oluşturur, influenza A’ya göre 

daha hafif hastalıktan sorumludur. Influenza C insan ve 

domuzlarda hastalık oluşturabilir ve hafif üst solunum 

yolu enfeksiyonuna neden olur.” 

Çocuklarda son derece yaygın 

“Influenza enfeksiyonu dünya genelindeki çocuklarda 

son derece yaygındır. Hafif enfeksiyon, hastaneye 

yatışı gerektiren ciddi hastalık ve ölüm oranlarıyla 

dünyada çocuklar üzerinde önemli bir hastalık yükü 

oluşturmaktadır. 

Influenza teşhisi konan okul çağındaki çocukların 

neredeyse tamamı en az bir gün okula gidemiyor, 

respiratuar sinsityal virüs (rsv), parainfluenza virüsü 

ve koronavirüs gibi diğer solunum yolu hastalıklarıyla 

karşılaştırıldığında, influenza enfeksiyonuna bağlı okula 

devamsızlığın daha fazla olduğu görülmüş.” 


Extremely common in children 

“Influenza infection is extremely common in children 

around the world. Mild infection poses a significant 

disease burden on children around the world, with severe 

illness requiring hospitalization and mortality rates. 

Almost all school-age children diagnosed with influenza 

miss at least one day of school. Compared to other 

respiratory diseases such as respiratory syncytial virus 

(RSV), parainfluenza virus and coronavirus, school 

absences due to influenza infection are higher.” 

What are its symptoms? 

“-In influenza, where sudden onset of fever, muscle pain 

and fatigue are at the forefront after 1-2 days, which is

the incubation period, accompanied by headache, cough, 

runny nose and sore throat, nausea, vomiting and diarrhea 

may also be observed; Fever resolves in approximately 

3-5 days and other symptoms resolve in 1 week. 

-Dry cough may last longer in some cases. 

-Middle ear infection, sinusitis, pneumonia and bronchitis 

are common complications. Bacterial infections over 

influenza are responsible for these complications. 

-Children with underlying asthma, cystic fibrosis, heart 

disease and neuromuscular diseases are at higher risk for 

serious disease and complications.” 

How is it transmitted? 

“-Influenza is transmitted by sneezing and coughing 

droplets suspended in the air and inhaling these viruses 

through the respiratory tract. 

- Another way of transmission is contact with the hands, 

nose and mouth after contact with door handles, tables 

and common items that are contaminated with the virus. 

-Antibodies passed from the mother can protect 

newborn babies in the first few months of life. However, 

afterwards the amount of these antibodies decreases. 

-The rate of transmitting the virus is higher in children 

than in adults and they are contagious for a longer period 

of time. 

-The frequency of transmission of the virus peaks on 

the first day of the disease, and in young children, 

contagiousness can continue for up to 7-10 days.” 

How is it diagnosed? 

“It is determined according to clinical findings, 

demonstration of the virus with a throat swab and 

laboratory values if necessary. 

Laboratory tests may not always be necessary, but blood 

tests and imaging methods should be used in all patients 

with a high risk of complications and advanced enough to 

be hospitalized.” 

How is it treated? 

“There are supportive treatments and antiviral treatment. 

Adequate fluid intake, balanced nutrition, bed rest, and 

medical-antiviral drugs can be used if necessary. 

In case of deterioration in general condition, prolonged 

fever or recurrence of fever, secondary bacterial infection 

should be suspected. Appropriate antibiotics can be used 

if necessary.” 

Is there a vaccine? 

“There is a vaccine for influenza. Annual vaccination of 

children is the best way to protect against influenza. It 

can be applied to children older than 6 months. 

If the vaccine is administered for the first time between 

the ages of 6 months and 8 years, it is administered 2 

doses with an interval of 1 month, and if 2 doses of the 

Semptomları nelerdir? 

-“Kuluçka dönemi olan 1-2 günün ardından ani başlayan 

ateş, kas ağrısı ve yorgunluğun ön planda olduğu, baş 

ağrısı, öksürük, burun akıntısı ve boğaz ağrısının da 

eşlik ettiği, bulantı, kusma ve ishalin de görülebildiği 

influenzada; ateş yaklaşık 3-5 günde, diğer semptomlar 

1 haftada düzelir. 

-Kuru öksürük bazı durumlarda daha uzun sürebilir. 

-Orta kulak iltihabı, sinüzit, zatürre ve bronşit sık görülen 

komplikasyonlardır. Bu komplikasyonlardan influenzanın 

üzerine geçirilen bakteriyel enfeksiyonlar sorumludur. 

-Altta yatan astım, kistik fibrozis, kalp hastalığı ve 

nöromüsküler hastalıkları olan çocuklar, ciddi hastalık ve 

komplikasyon açısından daha yüksek risk altındadır.” 

Nasıl bulaşır? 

“-Influenza hapşırma öksürme ile açığa çıkan 

damlacıkların havada asılı kalması ve solunum yolu ile bu 

virüslerin alınması ile bulaşır. 

-Hasta kimselerin enfekte ettiği, virüsün bulaştığı kapı 

kolları, masa, ortak kullanılan eşyalar ile temas olması 

sonrası elleri, burun ve ağza temas ettirmek bir diğer 

bulaş yoludur. 

-Yenidoğan bebekleri anneden geçen antikorlar yaşamın 

ilk birkaç ayında koruyabilir. Ancak sonrasında bu 

antikorların miktarı azalmaktadır. 

-Virüsü bulaştırma oranı çocuklarda erişkinlere oranla 

daha fazladır ve daha uzun süre bulaştırıcıdır. 

-Virüsün bulaşma sıklığı hastalığın ilk gününde pik yapar 

ve küçük çocuklarda bulaştırıcılık 7-10 güne kadar devam 

edebilir.” 


Tanısı nasıl konulur? 

”Klinik bulgulara göre, boğaz sürüntüsü ile virüsün 

gösterilmesi ve gereklilik halinde laboratuvar değerlerine 

göre konur. 

Laboratuvar tetkikleri her zaman gerekli olmayabilir, fakat 

komplikasyon riski yüksek ve hastaneye yatacak kadar 

ilerlemiş tüm hastalarda kan tetkikleri ve görüntüleme 

yöntemlerine başvurmak gerekir.” 

Tedavisi nasıl yapılır? 

“Destek tedaviler ve antiviral tedavi bulunmaktadır. Yeterli 

sıvı alımı, dengeli beslenme, yatak istirahati, gereklilik 

halinde medikal-antiviral ilaçlar kullanılabilir. 

Genel durumda bozulma, uzun süreli ateş veya ateşin 

tekrarlaması halinde sekonder bakteriyel enfeksiyondan 

şüphelenilmelidir. Gereklilik halinde uygun antibiyotik 

kullanılabilir.” 

vaccine have been administered before, it is administered 

once a year. For children aged 9 and over, vaccination is 

administered once a year. 

The American Academy of Pediatrics recommends annual 

influenza vaccination for all children over 6 months of 

age. People who should be vaccinated first: Children 

are at higher risk for serious flu illness or complications, 

such as asthma and other chronic respiratory diseases, 

diabetes, immunosuppression, severe heart disease, or 

progressive neurological diseases. It takes approximately 

two weeks after vaccination for protective antibody 

levels against influenza to develop.” 

What precautions should be taken? 

“-Hand hygiene is the most important measure to reduce 

the risk of transmitting the infection from person to 

person. Hands should be washed with soap and water 

after contact with respiratory secretions or contaminated 

surfaces. 

-People who show symptoms of the disease should use 

a mask. 

-Stay at least one meter away from the person who is 

coughing or sneezing. 

-The time spent in closed and unventilated environments 

should be shortened. 

-Healthy nutrition should be provided. 

-Regular sleep should be established. 

-Vaccination is the best way to protect against influenza 

and ensures the mildest disease in case of possible 

contamination.” 

Aşısı var mı? 

“Influenza için aşı bulunmaktadır. Çocukları yıllık aşılama, 

influenzaya karşı korumanın en iyi yoludur. 6 aydan büyük 

çocuklarda uygulanabilir. 

Aşı 6 ay ile 8 yaş arasında ilk kez uygulayacaksa 1 ay ara 

ile 2 doz, daha önce 2 doz aşı uygulandıysa artık senede 1 

kez yapılır. 9 yaş ve üzerinde çocuklar için yılda 1 kez aşı 

uygulanır. 

Amerikan Pediatri Akademisi, 6 aydan büyük tüm 

çocuklara yıllık influenza aşısı yapılmasını önermektedir. 

Aşının öncelikli olarak yapılması gereken kişiler; astım 

ve diğer kronik solunum yolu hastalıkları, diyabet, 

bağışıklık sistemi baskılanması, ciddi kalp hastalığı veya 

ilerleyici nörolojik hastalıklar gibi ciddi grip hastalığı 

veya komplikasyonları açısından daha yüksek risk altında 

olan çocuklardır. Influenzaya karşı koruyucu antikor 

düzeylerinin gelişmesi aşılamadan sonra yaklaşık iki 

hafta sürer.” 

Ne gibi önlemler alınmalı? 

“-El hijyeni enfeksiyonun kişiden kişiye bulaşma riskini 

azaltmak için en önemli önlemdir. Solunum sekresyonları 

veya kontamine yüzeylerle temas sonrasında eller su ve 

sabun ile yıkanmalıdır. 

-Hastalık belirtileri gösteren kişilerin maske kullanması 

gerekir. 

-Öksüren veya hapşıran kişiden en az bir metre uzakta 

durulmalıdır. 

-Kapalı ve havalandırılmayan ortamlarda geçirilen süre 

kısaltılmalıdır. 

-Sağlıklı beslenme sağlanmalıdır. 

-Düzenli uyku oluşturulmalıdır. 

-Aşılama, influenzadan korunmak için en iyi yoldur ve olası 

bulaş durumunda hastalığın en hafif şekilde geçirilmesini 

sağlar.” 


The era of smart radiotherapy in cancer treatment 

Kanser tedavisinde akıllı radyoterapi dönemi 

Radiation Oncologist Prof. Dr. Sedat Koca 

at Medicana Ataşehir Hospital 

Reha Özkaya, 

CEO and Medicana Health Group Board Member 

Cancer is one of the most important diseases for 

which the medical world seeks treatment. Stating 

that smart radiotherapy has come to the fore in 

the world recently, Radiation Oncologist Prof. Dr. 

Sedat Koca at Medicana Ataşehir Hospital states 

that healthy tissues are damaged much less with 

radiotherapy technology that directly targets the 

tumor. Moreover, smart radiotherapy, which offers 

simultaneous imaging to the patient, can be applied 

to all types of cancer. 

Cancer is one of the most worrying diseases all over the 

world. Cancer-related research has an important place 

in the medical world. The search for more advanced 

treatment methods continues unabated. One of the 

treatments that has become prominent recently is 

smart radiotherapy. Medicana Health Group, one of 

Türkiye’s leading health institutions with over 30 years 

of experience, continues to follow the developments in 

medicine and bring these treatments to Türkiye. Under 

the leadership of Radiation Oncologist Prof. Dr. Sedat 

Koca at Medicana Ataşehir Hospital with the participation 

of guest physicians, the smart radiotherapy period and its 

applications in cancer treatment were discussed in the “C” 

program. In her opening speech, Reha Özkaya, Member 

of the Board of Directors and CEO of Medicana Health 

Group, drew attention to Medicana’s investments in the 

national and international arena and the technology 

tracks developing with new investments. Medicana 

Ataşehir Hospital Radiation Oncology specialists Dr. 

Gökhan Yılmazer and Prof. Dr. Sedat Koca, one of the 

urology doctors, Prof. Dr. Cemil Uygur, one of the Thoracic 

Surgery doctors, Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, one of the 

General Surgery doctors, 

Tıp dünyasının tedavi aradığı en önemli hastalıkların 

başında kanser geliyor. Dünyada son dönemlerde akıllı 

radyoterapinin öne çıktığını söyleyen Medicana Ataşehir 

Hastanesi Radyasyon Onkolojisi uzmanı Prof. Dr. Sedat 

Koca, direkt tümörü hedef alan radyoterapi teknolojisi 

ile sağlıklı dokuların çok daha az zarar gördüğünü 

belirtiyor. Üstelik hastaya eş anlı görüntüleme 

imkânı sunan akıllı radyoterapi, her kanser türü için 

uygulanabiliyor. 

Kanser, tüm dünyada en kaygı duyulan hastalıklardan. 

Tıp dünyasında kanserle ilgili araştırmalar önemli bir 

yer kaplıyor. Daha gelişmiş tedavi yöntemi arayışları 

hızını kesmeden sürüyor. Son dönemlerde öne çıkan 

tedavilerden biri de akıllı radyoterapi. 30 yılı aşan 

deneyimiyle Türkiye’nin önde gelen sağlık kurumlarından 

Medicana Sağlık Grubu, tıptaki gelişmeleri takip ederek, 

bu tedavileri Türkiye’ye taşımaya devam ediyor. Medicana 

Ataşehir Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü uzmanı 

Prof. Dr. Koca’nın önderliğinde ve misafir hekimlerin 

katılımıyla, “C” programında, kanser tedavisinde akıllı 

radyoterapi dönemi ve uygulamaları konuşuldu. Medicana 

Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Reha 

Özkaya, açılış konuşmasında, Medicana’nın ulusal ve 

uluslararası arenada yatırımlarına ve yeni yatırımlarla 

gelişen teknoloji parkurlarına dikkat çekti. Medicana 

Ataşehir Hastanesi Başhekimi Dr. Selami Hacıoğlu’nun da 

konuşma yaptığı toplantıya Medicana Ataşehir Hastanesi 

Radyasyon Onkolojisi uzmanları Dr. Gökhan Yılmazer 

ve Prof. Dr. Sedat Koca, Üroloji doktorlarından Prof. 

Dr. Cemil Uygur, Göğüs Cerrahisi doktorlarından Prof. 

Dr. Celalettin Kocatürk, Genel Cerrahi doktorlarından 

Prof. Dr. Koray Topgül, Medikal Onkoloji doktorlarından 

Doç. Dr. Nilay Şengül ile misafir hastane hekimlerinden 


Prof. Dr. Koray Topgül, one of Associate Professor of 

Medical Oncology, Assoc. Prof. Dr. Nilay Şengül and one 

of the guest hospital physicians, Radiation Oncologist 

Prof. Dr. Hüseyin Cem Önal attended the meeting in 

which Medicana Ataşehir Hospital Chief Physician Dr. 

Selami Hacıoğlu also spoke at. 

Radiotherapy that offers simultaneous imaging to 

every patient 

Emphasizing that there are patient-specific radiotherapy 

methods in the field of radiation oncology, Prof. Dr. Koca 

said, “The aim of radiotherapy, which is an important 

part of cancer treatment, is to destroy or control the 

tumor tissue by giving radiation. It is necessary to follow 

current methods in cancer treatment. One of the latest 

methods produced by radiation oncology technology is 

radiotherapy, which offers simultaneous imaging. The 

method, which can be applied to many types of cancer, 

provides patient-specific treatment opportunities.” 

Tumor control in radiotherapy 

Reminding that special devices are needed to direct 

radiation to the diseased organ, Prof. Dr. Koca explained 

the opportunities provided by this method as follows, 

“This radiotherapy application, which offers simultaneous 

imaging, has much more sensitive technical equipment 

compared to other radiotherapy methods. The device’s 

MRI scanner shows the position, size and shape of the 

tumor in three dimensions during treatment. In this 

way, it clearly displays the tumor and the surrounding 

healthy tissue and allows intervention in the tumor 

tissue without damaging the healthy tissues. Thus, tumor 

control increases. In this treatment, the clinical changes 

that occur as a result of each session are evaluated 

and patients are provided with a significant treatment 

opportunity in each session.” 

Healthy tissues are less affected 

Stating that every stage of the treatment can be followed, 

Prof. Dr. Koca said, 

Radyasyon Onkolojisi uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Cem Önal 

da katıldı. 

Her hastaya eş anlı görüntüleme sunan radyoterapi 

Radyasyon onkolojisi alanında hastaya özel radyoterapi 

yöntemlerinin bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Koca, 

“Kanser tedavisinin önemli bir parçası olan radyoterapide 

amaç tümörlü dokuyu radyasyon vererek yok etmek ya 

da kontrol altına almaktır. Kanser tedavisinde güncel 

yöntemleri takip etmek gerekir. Radyasyon onkolojisi 

teknolojisinin ürettiği son yöntemlerden biri de eş anlı 

görüntüleme imkânı sunan radyoterapi. Pek çok kanser 

türünde uygulanabilen yöntemle hastaya özel tedavi 

imkânı sağlanır” dedi. 

Radyoterapide tümör kontrolü 

Radyasyonun, hastalıklı organa yönlendirilmesi için özel 

cihazlara gereksinim duyulduğunu hatırlatan Prof. Dr. 

Koca, bu yöntemin sağladığı imkânları şöyle anlattı: 

“Eş anlı görüntüleme imkânı sunan bu radyoterapi 

uygulaması, diğer radyoterapi yöntemlerine nazaran 

çok daha hassas bir teknik donanıma sahip. Cihazın 

MR tarayıcısı, tedavi sırasında tümörün pozisyonunu, 

büyüklüğünü ve şeklini üç boyutlu gösterir. Bu sayede 

tümörü ve çevresindeki sağlıklı dokuyu net görüntüler 

ve sağlıklı dokulara zarar vermeden tümör dokusuna 

müdahale edilebilmesine olanak sağlar. Böylece tümör 

kontrolü artar. Bu tedavide her seans sonucunda meydana 

gelen klinik değişiklikler değerlendirilerek her seansta 

hastalara önemli bir tedavi olanağı sağlanır.” 

Sağlıklı dokular daha az etkileniyor 

Tedavinin her aşamasının takip edilebildiğini belirten Prof. 

Dr. Koca, “Bu tedavi yöntemi, radyasyon tedavisi sırasında 

tümörlü doku ve çevre sağlıklı dokuların pozisyonunu 

takip ederek, tedavinin doğru bir şekilde uygulanmasına 

ve yan etkilerin azaltılmasına yardımcı olur. Hastayı 

radyoterapi süreci boyunca etkin şekilde izlememizi 

sağlar ve tedavinin her aşamasında tümörlü dokuların 

pozisyonunu ve iç organ anatomisini takip edebilir. 


“This treatment method helps to implement the 

treatment correctly and reduce side effects by tracking 

the position of the tumor tissue and surrounding healthy 

tissues during radiation therapy. It allows us to effectively 

monitor the patient throughout the radiotherapy process 

and can follow the position of tumor tissues and internal 

organ anatomy at every stage of treatment. In this way, it 

is possible to apply radiation more precisely to cancerous 

cells and to affect healthy tissues less.” 

Increases the response rate to treatment 

Assoc. Prof. Dr. Nilay Şengül from Department of Medical 

Oncology of Medicana Ataköy Hospital, said, “After 

the diagnosis of cancer is made, the disease is staged. 

Treatment options are different at each stage. There are 

types of cancer for which radiotherapy is used in addition 

to systemic treatment in advanced stages. Especially in 

the metastatic stage, radiotherapy is also used to form a 

whole. Not only the developments in medical oncology, 

but also the developments in radiotherapy are followed,” 

she said, stating that this treatment method increases 

the response rate to treatment and emphasizes that it 

helps to provide local control. 

Bu sayede radyasyonun kanserli hücrelere daha kesin 

bir şekilde uygulanması ve sağlıklı dokuların daha az 

etkilenmesi mümkündür” diye konuştu. 

Tedaviye yanıt oranını arttırıyor 

Medicana Ataköy Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü’nden 

Doç. Dr. Nilay Şengül ise, “Kanser tanısı konulduktan 

sonra hastalık evreleniyor. Her evrede tedavi seçeneği 

ise farklı. İleri evrelerde sistemik tedavinin yanı sıra 

radyoterapinin de kullanıldığı kanser tipleri var. Özellikle 

metastatik evrede radyoterapi de kullanılarak bir bütün 

oluyor. Sadece medikal onkolojideki gelişmeler değil, 

radyoterapideki gelişmeler de takip ediliyor” diyerek 

bu tedavi yönteminin, tedaviye yanıt oranını arttırdığını 

belirterek, lokal kontrol sağlamaya yardımcı olduğunu 

vurguladı. 


The patient’s life can be saved with the 

embolization method! 

Embolizasyon yöntemi ile hastanın hayatı kurtarılabiliyor! 

Embolizasyon tedavilerinin, Girişimsel Radyoloji 

bölümünün anjiyografi (kısaca anjiyo) ile yaptığı bir 

tedavi türü olduğunu ifade eden Türk Girişimsel 

Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, 

tedavilerin nasıl uygulandığı hakkında bilgi verdi. 

“Girişimsel Radyoloji tıbbın en genç bilim dalıdır ve 60 

yıllık bir geçmişi vardır. Embolizasyon kelime olarak anjiyo 

yoluyla damarın tıkanarak kapatılmasıdır. Genellikle daha 

önce ameliyatla yapılan bir tedavinin ameliyatsız, anjiyo 

yöntemi ile yapılmasıdır. Embolizasyon normal çalışan 

bir damara uygulanırsa o damarın beslediği organa zarar 

verebilir. Örneğin, böbrek damarını embolizasyon ile 

kapatamazsınız, çünkü böbrek beslenemez, canlılığını 

yitirir ve hiçbir işlevini yapamaz hale gelir.” 

Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, Chairman of the Turkish 

Society of Interventional Radiology 

Stating that embolization treatments are a type of 

treatment performed by the Interventional Radiology 

department using angiography (angiography for 

short), Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, Chairman of the 

Turkish Society of Interventional Radiology Dr. 

Levent Oğuzkurt informs about how the treatments 

are applied. 

“Interventional Radiology is the youngest branch of 

medicine and has a history of 60 years. Embolization 

literally means closing the vessel by blocking it via 

angiography. It is the non-surgical angiography method of 

a treatment that has usually been done surgically before. 

If embolization is applied to a normally functioning vein, it 

may damage the organ fed by that vein. For example, you 

cannot close the renal vein with embolization, because 

the kidney cannot be fed, loses its vitality and cannot 

function at all.” 

“Hastanın hayatı kurtarılabilir” 

Embolizasyonun ilk defa 50 sene önce iç kanaması olan 

hastalarda kanamayı durdurmak için kullanıldığını 

belirten Oğuzkurt, şöyle devam etti: 

“Embolizasyon öncesi on yıllar hatta yüzyıllardır iç kanama 

olduğunda ya hiçbir şey yapılamaz ya da ameliyatla 

kanayan damar bulunarak o damar kapatılmaya çalışılırdı. 

Ancak ameliyatla kanayan bir damarı bulmak her zaman 

kolay olmayabilir. Örneğin, kanayan damar karaciğer i 

çindeyse ameliyat sırasında cerrahın bu damarı bulması 

ve bağlaması çok zor olabilmektedir. Halbuki damarın 

içinden ilerlerseniz, kanamayı çok daha rahat bularak 

damarın o kısmını tıkayıp kanamayı durdurabilir ve 

hastanın hayatını kurtarabiliriz.” 


“The patient’s life can be saved” 

Recording that embolization was first used 50 years 

ago to stop bleeding in patients with internal bleeding, 

Oğuzkurt continued as follows: 

“For decades or even centuries before embolization, 

when there was internal bleeding, either nothing could 

be done or an attempt was made to find the bleeding 

vessel and close it surgically. However, it may not always 

be easy to find a bleeding vein during surgery. For 

example, a bleeding vessel in the liver

However, it may be very difficult for the surgeon to 

find and ligate this vein during surgery. However, if you 

proceed through the vein, we can find the bleeding much 

more easily, block that part of the vein, stop the bleeding 

and save the patient’s life.” 

“It plays an important role in cancer treatments” 

Pointing out that embolization, which was first performed 

to stop bleeding, began to be used in a much wider 

group of diseases over time, Oğuzkurt said, “The most 

important area of use was embolization to prevent liver 

cancer from feeding. At first, the aim was to destroy the 

cancer by simply blocking the blood vessel to disrupt the 

nutrition of the cancerous tissue, but later, while doing 

this blockage, cancer drugs began to be administered 

into the tumor. This procedure performed in liver cancer 

is called chemoembolization (embolization where 

chemotherapy drug is also given). A newer form of this is 

radioembolization, which is the delivery of microparticles 

that emit radiation to the liver cancer. These treatments 

are currently used in some types of liver cancer and have a 

very important place in today’s modern cancer treatment, 

but it would not be difficult to predict that they will be 

used in different types of cancer in the future.” 

“It is also beneficial in the treatment of aneurysms” 

Indicating that another benefit of embolization is the 

treatment of vascular ballooning (aneurysm), Prof.Dr. 

Levent Oğuzkurt said, 

“Aneurysm is a ballooning of a vessel due to any reason, 

and when it grows large enough, it may bleed and 

pose a life-threatening risk. Today, most aneurysms, 

including brain aneurysms, are treated via angiography. 

Embolization is also used to shrink some benign tumors 

that are not cancerous but cause discomfort, and even 

“Kanser tedavilerinde önemli rol oynuyor” 

İlk olarak kanamaları durdurmak için yapılan 

embolizasyonun zamanla çok daha geniş bir hastalık 

grubunda kullanılmaya başlandığına dikkat çeken 

Oğuzkurt, “En önemli kullanım alanı karaciğer 

kanserlerinin beslenmesini engellemek için yapılan 

embolizasyondu. Önceleri sadece kanserli dokunun 

beslenmesini bozmak için damarı tıkanarak kanserin 

yok olması hedeflendi, ama daha sonra bu tıkamayı 

yaparken tümör içine kanser ilaçları da verilmeye 

başlandı. Karaciğer kanserinde yapılan bu işleme 

kemoembolizasyon (kemoterapi ilacının da verildiği 

embolizasyon) adı verilmektedir. Bunun daha yeni formu, 

karaciğer kanserine radyasyon yayan mikro partiküllerin 

verilmesi ile yapılan radyoembolizasyondur. Bu tedaviler 

şu anda bazı karaciğer kanseri türlerinde kullanılmakta 

ve günümüz modern kanser tedavisinde çok önemli bir 

yere sahip olmaktadır; ancak gelecekte daha değişik 

kanser türlerinde kullanılacağını tahmin etmek de güç 

olmayacaktır.” dedi. 

“Anevrizmanın tedavisinde de fayda sağlıyor” 

Embolizasyonun bir başka faydasının da damar 

balonlaşmasının (anevrizma) tedavisi olduğunu belirten 

Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, şunları söyledi: 

“Anevrizma, damarın herhangi bir sebebe bağlı 

balonlaşmasıdır ve yeterince büyüdüğünde kanayarak 

hayati risk oluşturmaktadır. Günümüzde beyin 

anevrizmaları dahil anevrizmaların çoğu anjiyo yoluyla 

tedavi edilmektedir. Embolizasyon kanser olmayan 

ama rahatsızlık oluşturan bazı iyi huylu tümörlerin 

küçültülmesinde ve hatta büyüyerek sorun oluşturan bazı 

organların küçültülmesinde de kullanılır. Günümüzde 

en sık uygulanan işlemlerinden biri kadınlarda çok sık 


to shrink some organs that grow and cause problems. 

One of the most commonly performed procedures 

today is myoma embolization, which is performed for 

the treatment of benign uterine myomas, which are 

very common in women. Myomas, whose nutrition 

is cut off by the embolization process, shrink rapidly 

and sometimes disappear completely. Prostate vein 

embolization has very successful results for prostate 

enlargement, which has been very common in older men 

in the last 15 years, and the urinary difficulties it causes. 

The problems experienced by the patient due to prostate 

enlargement are entirely dependent on the enlargement 

of the prostate. The prostate, whose nutrition is reduced 

by the embolization process, shrinks rapidly and the 

complaints it causes disappear. Varicose veins around 

the uterus (pelvic congestion syndrome) that cause 

abdominal pain in women or varicose veins around the 

ovaries (varicocele) in men can also be treated with the 

embolization method.” 

“The usage areas of embolization therapy are 

expanding” 

Stating that embolization treatment has started to 

be used in many different areas recently, Oğuzkurt 

said, “For example, in cases of knee arthritis at an 

advanced age, the blockage of the vessels that cause 

inflammation in the knee seriously reduces or eliminates 

knee inflammation and pain. In case of hemorrhoids or 

hemorrhoids, hemorrhoids are treated by blocking the 

veins that feed them. Goiter nodules can be reduced in 

size by preventing the nutrition of large nodules formed 

in the thyroid gland in goiter. In recent years, with the 

treatment called hypogastric embolization, the person 

can lose weight by blocking the vessels leading to the 

hunger center of the stomach in order to prevent obesity. 

These embolization treatments may not be suitable for 

every patient or may not provide absolute results in every 

patient. However, embolization treatments performed 

with appropriate patient selection continue to touch our 

diseases and our lives by being performed non-surgically 

using the angiography method in many diseases that 

were previously treated with surgery.” 

“Embolization and other important issues will be 

discussed at the congress” 

“2024 TGRD 19th Annual Meeting” organized by the 

Turkish Society of Interventional Radiology (TGRD) will be 

held on 2-6 February 2024 at Antalya-Belek. In addition to 

the developments in embolization treatments, the latest 

innovations and applications in interventional radiology, 

new literature information and auxiliary topics will be 

shared with the relevant physicians in this scientific 

meeting. the Turkish Society of Interventional Radiology 

administrators and scientists from different countries 

will also attend the congress. 

görülen iyi huylu rahim miyomların tedavisi için yapılan 

miyom embolizasyonudur. Embolizasyon işlemi ile 

beslenmesi kesilen miyomlar hızla küçülmekte ve bazen 

tamamen yok olmaktadır. Son 15 yılda erkeklerde ileri 

yaşta çok sık görülen prostat büyümesi ve bunun yol açtığı 

idrar zorlukları için de prostat damarının embolizasyonu 

son derece başarılı sonuçlara sahiptir. Prostat 

büyümesinde hastanın yaşadığı sorunlar tamamen 

prostatın büyümesine bağlıdır. Embolizasyon işlemi ile 

beslenmesi azaltılan prostat hızla küçülür ve oluşturduğu 

şikayetler de kaybolur. Kadınlarda karın ağrısı oluşturan 

rahim çevresi varisleri (pelvik konjesyon sendromu) ya 

da erkeklerde yumurtalık çevresi varisleri (varikosel) de 

embolizasyon yöntemi ile tedavi edilebilmektedir.” 

“Embolizasyon tedavisinin kullanım alanları genişliyor” 

Embolizasyon tedavisinin son dönemde çok daha farklı 

alanlarda kullanılmaya başlandığını belirten Oğuzkurt, 

“Örneğin ileri yaşta diz kireçlenmesinde dizde yangı 

oluşturan damarların tıkanması, diz iltihabını ve ağrısını 

ciddi şekilde azaltmakta ya da yok etmektedir. Hemoroid 

ya da basur dediğimiz durumda bunu besleyen damarlar 

tıkanarak basur tedavisi yapılmaktadır. Guatrda tiroid 

bezinde oluşan büyük nodüllerin beslenmesi engellenerek 

guatr nodülleri küçültülebilmektedir. Son yıllarda 

hipogastrik embolizasyon denilen tedavi ile obezite yani 

şişmanlık için midenin açlık merkezine giden damarlar 

tıkanarak kişinin kilo vermesi sağlanabilmektedir. Bahsi 

geçen bu embolizasyon tedavileri her hastaya uygun 

olmayabilir ya da her hastada mutlak sonuç vermeyebilir. 

Ancak uygun hasta seçimi ile yapılan embolizasyon 

tedavileri daha önce ameliyatla yapılan birçok hastalıkta 

sadece anjiyo yöntemi ile ameliyatsız olarak yapılarak 

hastalıklarımıza ve hayatımıza dokunmaya devam 

etmektedir.” diye ifade etti. 

“Embolizasyon ve diğer önemli konular kongrede 

tartışılacak” 

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği’nin (TGRD) düzenlediği 

“2024 TGRD 19. Yıllık Toplantısı” 2-6 Şubat 2024 

tarihinde Antalya’da gerçekleştirilecek. Embolizasyon 

tedavilerindeki gelişmelerin yanı sıra, girişimsel 

radyolojideki son yeniliklerin ve uygulamaların, yeni çıkan 

literatür bilgilerinin ve yardımcı konuların ilgili hekimlerle 

paylaşılacağı bu bilimsel toplantıda, farklı ülkelerin 

Girişimsel Radyoloji Dernek yöneticileri ve bilim insanları 

da kongreye katılacaklar. 


“Vitamin C is an essential support for your hair, 

skin and dental health.” 

“C vitamini, saç, cilt ve diş sağlığınız için temel bir destek” 

Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, günlük 

beslenme ile sağlanması gereken C vitamini ihtiyacının 

bazı durumlar ve düzensiz beslenme alışkanlıklarıyla 

karşılanamayabileceğine dikkat çekiyor. 

Kronik ishal durumunda, yanıklar veya cerrahi girişimler 

sonrasında düzensiz beslenen kişilerde, ayrıca alkol ve 

sigara kullananlarda C vitamini eksikliği riskinin arttığını 

belirtiyor. Bu durumların, vücuttaki C vitamini düzeylerini 

olumsuz etkileyebileceğine vurgu yaparak, sağlıklı bir 

beslenme alışkanlığına ve uygun önlemlere dikkat çekiyor. 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye 

Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, C vitamini eksikliği 

konusunu değerlendirerek, C vitamini eksikliği nasıl 

giderilir bilgi verdi. 

Internal Medicine Specialist Prof. Dr. Aytaç Atamer 

points out that the need for vitamin C, which must be 

provided through daily nutrition, may not be met in 

some situations and irregular eating habits. 

He states that the risk of vitamin C deficiency increases 

in cases of chronic diarrhea, in people who eat irregularly 

after burns or surgical interventions, and in those who 

consume alcohol and smoke. Emphasizing that these 

situations may negatively affect vitamin C levels in the 

body, he draws attention to healthy eating habits and 

appropriate precautions. 

Internal Medicine Specialist Prof. Dr. Aytaç Atamer from 

NPİSTANBUL Hospital, Üsküdar University evaluated the 

issue of vitamin C deficiency and gave information on 

how to eliminate vitamin C deficiency. 

C vitamini turunçgillerde bol miktarda bulunuyor 

Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, normal 

koşullarda günlük beslenme ile C vitamini eksikliğinin 

olmadığına işaret ederek, “Çünkü C vitamini turunçgiller 

adını verdiğimiz besinlerde bol miktarda bulunuyor. 

Fakat yeteri kadar dengeli beslenilmeyen durumlarda 

özellikle kronik ishal durumunda, yanıklarda ya da cerrahi 

girişimlerden sonra düzensiz beslenen kişilerde, alkol, 

sigara kullananlarda C vitamini eksikliği ortaya çıkıyor.” 

dedi. 

Bu gibi durumlarda C vitamini takviyesi gerektiğine dikkat 

çeken Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Düzenli 

bir yaşam, saç, cilt ve diş sağlığı için C vitamini oldukça 

önemlidir.” diye bilgi verdi. 

Vitamin C is abundant in citrus fruits 

Internal Medicine Specialist Prof. Dr. Aytaç Atamer 

pointed out that under normal conditions, there is 

no vitamin C deficiency with daily nutrition and said, 

“Because vitamin C is abundant in the foods we call citrus 

fruits. However, vitamin C deficiency occurs in cases 

where there is not a sufficiently balanced diet, especially 

in cases of chronic diarrhea, in people who eat irregularly 

after burns or surgical interventions, and in those who 

consume alcohol or smoke.” 

Pointing out that vitamin C supplementation is necessary 

in such cases, Internal Medicine Specialist Prof. Dr. Aytaç 

Atamer said, “Vitamin C is very important for a regular 

life, hair, skin and dental health.” 


How to eliminate vitamin C deficiency? 

Prof. Dr. Aytaç Atamer said, “Vitamin C deficiency is not 

common under normal conditions. In cases of vitamin C 

deficiency, supplements can be taken orally, intravenously 

or intravenously, with the advice of a doctor. Upper 

respiratory tract infections increase, especially as we 

enter the winter months. It is necessary to take vitamin C 

supplements to overcome these infections more easily.” 

What are the symptoms of vitamin C deficiency? 

Declaring that vitamin C is a vitamin that is not resistant 

to heat and is not produced in the body, Internal Medicine 

Specialist Prof. Dr. Aytaç Atamer concluded his words as 

follows, 

“Vitamin C is a very important source of antioxidants, so 

it is an important vitamin that prevents infections and 

cancer. Apart from this, vitamin C plays an important role 

in collagen synthesis in our body and forms the collagen 

structure. Lack of collagen causes wrinkles on the skin, 

dryness in the hair, and easy breakage. Since vitamin C 

also strengthens the immune system, it also increases 

body resistance, especially in upper respiratory tract 

infections, and plays an important role in healing the 

disease. Vitamin C deficiency also causes bleeding gums, 

pain, swelling and easy bruising in the joints.” 

C vitamini eksikliği nasıl giderilir? 

Prof. Dr. Aytaç Atamer, “C vitamini eksikliği normal 

koşullarda pek fazla görülmüyor. C vitamini eksikliği olan 

durumlarda oral denilen yolla, damar ya da kalçadan 

doktor tavsiyesi ile takviye alınabilir. Özellikle kış aylarına 

girdiğimiz dönemde üst solunum yolu enfeksiyonları 

artmaktadır. Bu enfeksiyonları daha kolay atlatmak için C 

vitamini takviyeleri almak gerekir” dedi. 

C vitamini eksikliği belirtileri nelerdir? 

C vitamininin ısıya dayanıksız, vücutta üretilmeyen bir 

vitamin olduğunu da söyleyen Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. 

Aytaç Atamer, sözlerini şöyle tamamladı: 

“C vitamini çok önemli bir antioksidan kaynağıdır, 

bu nedenle enfeksiyonların, kanserin oluşmasını 

önleyen önemli bir vitamindir. Bunun dışında C vitamini 

vücudumuzdaki kolajen sentezinde önemli rol oynuyor ve 

kolajen yapısını oluşturuyor. Kolajen eksikliğinde ciltte 

buruşukluk, saçlarda kuruma, kolay kırılma ortaya çıkıyor. 

C vitamini aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirdiği 

için özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarında vücut 

direncini de artırıyor ve hastalığın iyileşmesinde önemli 

bir rol oynuyor. C vitaminin eksikliğinde diş eti kanaması, 

eklemlerde ağrı şişlik ve kolay morarmalar da görülüyor.” 

DOİ numarası: https://doi.org/10.32739/uha.id.43645 


Cancer survivors entered the kitchen 

with their doctors 

Kanseri yenenler doktorlarıyla birlikte mutfağa girdi 

Chef Mehmet Yalçınkaya and his team opened the 

doors of MYK Gastroarena, which hosts culinary 

training and various events, to cancer survivors and 

their doctors. 

Participants prepared different recipes under the 

direction of Chef Erkan Kıyıcıoğlu and ate the meals they 

made together, in order to raise awareness in the society 

within the scope of February 4 World Cancer Day. 

Assoc. Prof. Dr. Şule Karabulut Gül, Board Member, 

Turkish Society for Radiation Oncology in Charge of 

Media stated that cancer is a disease that deeply affects 

the lives of millions of people and said, “World Cancer Day 

is an international event held every year on February 4 

to raise awareness around the world and draw attention 

to the fight against cancer. Millions of people are newly 

diagnosed every year, requiring greater efforts to combat 

cancer. World Cancer Day provides an important platform 

to raise cancer awareness, promote preventive measures 

and emphasize the importance of early diagnosis.” 

Stating that they, as the Turkish Society for Radiation 

Oncology on this year’s World Cancer Day met at a 

culinary event with strong, energetic participants who 

had met cancer and were successful in their treatments, 

she continued as follows: 

“Our participants, who continue their careers as doctors, 

academics, journalists, business managers, radiotherapy 

technicians and pilates instructors, all have a different 

story. We know that cancer should now be considered 

a treatable chronic disease when diagnosed early. In 

our event, we wanted to draw attention to the fact 

that cancer should not be feared while cooking with 

Şef Mehmet Yalçınkaya ve ekibi, aşçılık eğitimi ve çeşitlik 

etkinliklere ev sahipliği yapan MYK Gastroarena’nın 

kapılarını bu kez kanseri yenenler ile doktorlarına açtı. 

Katılımcılar, 4 Şubat Dünya Kanser Günü kapsamında 

toplumda farkındalık oluşturmak adına, Şef Erkan 

Kıyıcıoğlu yönetiminde birbirinden farklı tarifler 

hazırladılar ve hep birlikte yaptıkları yemekleri yediler. 

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Yönetim Kurulu 

Üyesi ve Medya Sorumlusu Doç. Dr. Şule Karabulut Gül, 

kanserin milyonlarca insanın yaşamını derinden etkileyen 

bir hastalık olduğunu belirterek, “Dünya Kanser Günü, 

her yıl 4 Şubat’ta dünya genelinde farkındalık sağlamak 

ve kanserle mücadeleye dikkat çekmek için düzenlenen 

uluslararası bir etkinliktir. Her yıl milyonlarca insana yeni 

tanı konulmakta ve bu durum, kanserle mücadele etmek 

için daha fazla çaba gösterilmesini gerektirmektedir. 

Dünya Kanser Günü, kanser farkındalığını artırmak, 

önleyici tedbirleri teşvik etmek ve erken teşhisin önemini 

vurgulamak için önemli bir platform sağlamaktadır.” dedi 

Doç. Dr. Gül, bu yılki Dünya Kanser Günü’nde Türk 

Radyasyon Onkolojisi Derneği olarak; kanserle tanışmış, 

tedavilerinde başarılı olmuş, güçlü, enerjik katılımcılarla 

bir mutfak etkinliğinde buluştuklarını ifade ederek, şöyle 

devam etti: 

“Doktor, akademisyen, gazeteci, işletmeci, radyoterapi 

teknikeri ve pilates hocası olarak mesleklerini sürdüren 

katılımcılarımızın hepsinin farklı bir hikayesi var. Bizler 

biliyoruz ki kanser günümüzde erken teşhis edildiğinde 

tedavi edilebilir bir kronik hastalık olarak düşünülmelidir. 

Etkinliğimizde katılımcılarımız ile beraber yemek 

yaparken kanserden korkulmaması gerektiğine dikkat 

çekmek istedik. Ayrıca katılımcılarımız tedavi sırasındaki 

moral ve motivasyonun kendilerine en büyük destek 

olduğunu belirttiler. Derneğimizin farkındalık etkinliğine 

MYK Gastroarena’nın kapılarını açarak destek veren 

başta Şef Mehmet Yalçınkaya ve ekibine, sabırla bizlere 

eğitim veren Şef Erkan Kıyıcıoğlu’na ve katılımları ile 


our participants. Additionally, our participants stated 

that morale and motivation during treatment were 

the biggest support to them. On behalf of the Turkish 

Society for Radiation Oncology, I would like to thank 

Chief Mehmet Yalçınkaya and his team, who supported 

our association’s awareness event by opening the doors 

of MYK Gastroarena, Chief Erkan Kıyıcıoğlu, who patiently 

trained us, and all our participants who set an example 

for cancer patients with their participation. To access upto-date 

and reliable information in the field of cancer, you 

can follow our association’s website trod.org.tr and social 

media accounts. Stay healthy.” 

World Cancer Day is an important day for awareness 

Prof. Dr. Uğur Selek, President of Turkish Society for 

Radiation Oncology pointed out that World Cancer Day is 

an important day that aims to raise awareness of cancer 

among all of us, among our routine hustle, and to share 

our knowledge and resources about the prevention, early 

diagnosis and treatment of this disease, and said, 

“We all know that cancer is a disease that affects the lives 

of millions of people and can be fatal if left untreated, 

but we believe that the more we repeat that it is possible 

to overcome cancer and significantly increase survival 

rates thanks to early diagnosis, the more attention we 

will attract. Early diagnosis means catching cancer at 

an early stage, greatly increasing the chance of cure, 

controlling it with less aggressive treatments, and even 

giving it a chance to be cured completely. Of course, the 

most important thing is that we reduce the risk of cancer 

by taking measures such as making healthy lifestyle 

choices, avoiding harmful habits such as smoking and 

alcohol, eating a balanced diet and exercising regularly. 

We remind you of World Cancer Day to unite in the fight 

against this disease and emphasize the importance of 

getting the right information from the right sources. We 

wish you healthy days by wishing for a bright future with 

the light of science.” 

kanser hastalarına örnek olan tüm katılımcılarımıza Türk 

Radyasyon Onkolojisi Derneği adına teşekkür ederim. 

Kanser alanında güncel ve güvenilir bilgilere ulaşmak 

için derneğimizin web sitesi trod.org.tr ve sosyal medya 

hesaplarını takip edebilirsiniz. Sağlıkla kalın.” 

Dünya Kanser Günü, farkındalık için önemli bir gün 

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Uğur 

Selek ise, Dünya Kanser Günü’nün rutin koşuşturmamız 

arasında hepimizde kansere karşı farkındalık sağlamak ve 

bu hastalığın önlenmesi, erken teşhisinin sağlanması ve 

tedavisi konusunda bilgi ve kaynaklarımızı paylaşmamızı 

amaçlayan önemli bir gün olduğuna dikkat çekerek, 

şunları söyledi: 

“Kanserin, milyonlarca insanın hayatını etkileyen ve tedavi 

edilmediğinde ölümcül olabilen bir hastalık olduğunu 

hepimiz biliyoruz, ancak, erken teşhis sayesinde kanserin 

üstesinden gelmenin ve hayatta kalma oranlarını önemli 

ölçüde artırmamızın mümkün olduğunu ne kadar çok 

tekrar edersek o kadar dikkat çekeceğimize inanıyoruz. 

Erken teşhis, kanserin başlangıç aşamasında yakalanması, 

tedavi şansının büyük ölçüde artması, daha az agresif 

tedavilerle kontrol altına alınabilmesi ve hatta tamamen 

iyileştirilebilme şansının yakalanabilmesi demektir. Tabii 

ki en önemlisi, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak, 

sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınmak, 

dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak gibi 

önlemlerle, kanser riskini azaltmamızdır. Dünya Kanser 

Günü’nü bu hastalığa karşı mücadelede birleşmemiz için 

hatırlatıyor, doğru bilgiyi doğru kaynaklardan almanızın 

önemini vurguluyoruz. Bilimin ışığıyla aydınlık yarınlara 

diyerek sağlıklı günler diliyoruz.”

Pharma Türkiye March-April 2024

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?