Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler ... - Turuz.info
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler ... - Turuz.info
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler ... - Turuz.info
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kelime anlamının kaymasına diğer bir örnek oruk kelimesinde görülüyor.<br />
Eskiden aynı kelime ‘yol’ anlamını taşırken şimdi ‘savaş gerisi’ anlamını<br />
taşımaktadır. Orhun yazıtlarında ‘ön, ileri’ ve ‘doğu’ gibi kavramları yansıtan öñ<br />
kelimesi Kırgızca’da artık ‘yüz, çehre’ anlamı ile bilinmektedir. Yazıtlarda ‘mum’<br />
demek olan yıpar kelimesi Kırgızca ‘güzel koku, aroma’ anlamını almıştır. O<br />
dönemde mumlar güzel koku yaymış olabilir, böylece ‘mum’ ve ‘güzel koku’<br />
arasında ilişki kurularak (metonymie / ad aktarması) birinin adı ötekiye geçmiş diye<br />
tahmin edebiliriz.<br />
Orhun yazıtlarında sık sık karşılaştığımız yış kelimesi, biliyorsunuz, ‘orman’<br />
anlamında geçmektedir. Kimi bilginler aynı kelimeyi ‘dağ, ormanla kaplı dağ’ olarak<br />
çevirmektedir. Bugün Kırgızca’da cış kelimesi ne ‘orman’ ne de ‘dağ’ anlamında<br />
kullanılıyor, ‘sıkı’ anlamına ne zaman, nasıl geçtiği bilinmiyor. Türk lehçelerinin<br />
çoğunda ‘dağ’ anlamında kullanılan Orhun Tü. tag, Kırgız Tü. too, Çuvaş Tü. tav<br />
kelimesi, Yakutça tıa benzer fonetik görünüşe sahip olmasına karşın ‘orman’ anlamını<br />
taşıması ilginç geliyor.<br />
4. Orhun yazıtlarında ve Kırgız Türkçesinde aynı anlamda kullanılan fakat şekil bakımından hiç benzerlik<br />
taşımayan (anlamı korunmuş, şeklini başka bir kavram işareti ile değiştirmiş) kelimeler:<br />
adınçıg / ukmuş; agı / cibek; agış / baylık; arkuy / korgon, tranşeya; atı / ceen;<br />
ayıgma / sözmör, çeçen, keñeşçi; ayuk / mülk; azu / ce, ce bolboso; agtur- / çıgar-;<br />
alk- / bütür-, tügöt-; ançula- / sun-, tart-; artat- / buz-, oyrondo-, talkala-; artur- /<br />
aldan-; balık / şaar; barım / baylık, mülk; bark / üy; başgu / kaşka; bedizçi / sürötçü;<br />
biri / tüştük; bod / uruu; bitit- / cazdır-; boşgur- / üyröt-; bul- / tap-; buntut- / kaçır-,<br />
bezdir-; çabış / kol başçı; çıkan / bölö; çıntan / santal; çorak / çöl, takır; çub / aymak;<br />
edi / eç; erig / cakın cer; erinç / balkim; erkli / -ganda; ertiñü / abdan; eşgiti, işgiti /<br />
cibek; eşilik / ayımdık; emget- / azapka sal-; ertin- / baş tart-; ertür- / casat-, kıldır-;<br />
ıgar / küçtüü; ıçgın- / cogot-; idi / eç; igid / calgan; ilig / han; ilk / algaç; içger- /<br />
bagınt-; içik- / bagın-; igit- / bak-, toyguz-; elt-, ilt- / cetkir-, alıp bar-; in- / tüş-; ir- /