18.01.2013 Views

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler ... - Turuz.info

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler ... - Turuz.info

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler ... - Turuz.info

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sü ‘asker’ gibi kavramlara ihtiyaç kalmamış ve kullanımdan çıkmıştır. Demek ki, bir<br />

kelimenin yaşamını sürdürebilmesindeki esas koşul, kelimenin yansıttığı kavramın<br />

sabitliği, dayanıklılığı ile ilişkilidir. 32 Sabit olmayan kavramları aksettiren kelimeler<br />

düşmeye meyil gösteriyor, toplumda gerçekleşen çeşitli değişmelerin sonucunda bu<br />

kavramlara gereksinim kalktı mı, hemen arkasından kelime kolayca çekiliyor, yok<br />

oluyor. Böyle kelimeler için dilbiliminde istorizm terimi kullanılıyor. 33<br />

Eski kelimelerin bir çoğunun yerini Türk dilinin kendinde bulunan diğer<br />

eşanlamlı kelimeler tutmuştur. Bir dilde, eşanlamlı sözcüklerin bulunması o dilin<br />

zenginliğini, işlenmişliğini gösterir. Yalnız bazı eşanlamlılarda olduğu gibi yakın<br />

anlamdaki sözcüklerden biri zamanla kullanımdan çıkmaktadır. Örneğin, ‘ev’<br />

anlamındaki Türkçe bark kelimesi unutulmuş, yerini aynı anlamdaki üy kelimesi<br />

tutmuştur. ‘Ağıt’ anlamına gelen yog kelimesi şu anda Kırgızlar için hiçbir anlam<br />

kastetmemekte, bu kavramı koşok kelimesi yansıtır olmuştur. Burada hemen<br />

belirtmeliyiz ki, yog isminden türeyen cokto- < yog+la- ‘yas tut-’ kelimesinde eskinin<br />

izleri farkedilmektedir. Birçok Türk lehçelerinin sözvarlığında bulunmasına rağmen<br />

bulmak ‘bulmak’ eylemi Kırgızca’da kaybolmuştur. Dilde bir kavramı karşılayan bir<br />

kelime varken gerekli gereksiz, bir yabancı dilden alınan aynı anlamdaki öğe de<br />

yerleşebilmektedir. Türkçenin Eski Türkçe döneminde dilde sü ‘asker,ordu’ sözcüğü<br />

yaygınken sonradan Arapçadan asker alınmış, yine aynı şekilde ügüz ‘nehir’<br />

kullanılırken darıya sözcüğü girmiştir. Dilde bir olgu nedeniyle bu eşanlamlılardan<br />

biri tutunabilmekte, öteki zamanla unutulmaktadır.<br />

Her dilde, ister biri yabancı kökenli olsun, ister her ikisi de yerli olsun, bu<br />

türden eşanlamlı çiftlerine ilişkin bir olgu göze çarpar: Birbirine eş ya da çok yakın<br />

anlamlı sözcükler arasında bir yaşam kavgası olur; bunun sonucunda bunlardan biri<br />

dilden silinir; kimi zaman da ancak ikilimelere tutunarak dilde kalmayı başarır. 34<br />

Örneğin, atalaş kandaş ‘aynı babaya, soya sahip’ ikilemesinde eski kañ ‘baba’<br />

kelimesi konserve edilmiş, fakat aynı kelime bugün sözcüğün eşadlısı olan kan<br />

‘damarda akan kırmızı sıvı, kan’ kelimesi ile karıştırılmaktadır.<br />

31 Aksan D. a.g.e., s. 346-347.<br />

32 Bu konuda bkz.: Yunusaliyev B. a. g. e., 94 –97.<br />

33 Abduldayev E. Azırkı Kırgız Tili. Bişkek, 1998, s. 216-217.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!